Zerdüştçülük

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    1/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK, ZERDÜŞT VE HUKUK AVESTA)

    I. BÖLÜM

    §  — GENEL OL R K ZERDÜŞTÇÜLÜK

    Asistan : Cahit CAN

    Tarih içinde, uzun çağlar boyunca animizm (ruhçuluk), natu-

    r izm (tabiatçı l ık) ve totemizm (totemcil ik) olarak ni telendir i len

    inanç sistemlerinin tesiri altında kalmış olan İranda Zerdüşt Dini

    nin (Zoroastr isme) ne zaman ortaya çıkt ığı henüz kat i olarak bi

    l inmem ektedir ; çünkü herşeyden evvel dinin kuruc usu olan Zer

    düştün hangi tar ihte yaşamış olduğu aydınl ığa kavuşturulmuş de

    ğildir.

    Ayrıca, çoğu kere Zerdüşt dinini ifade için kullanılan Mazdeizm'

    in, Zerdüştün doğum undan önce de var olup olmadığı konusu

    halen tar t ış ı lmaktadır . (1) . Bazı lar ınca Mazdeizm, Zerdüştçülük

    ten önce var olan ve ondan sonra devam eden farklı bir sistemdir.

    Öte yandan Mezdek tarafından kurulan ve Mezdekçilik adı altın

    da tanınmakta olan; ai le ve mülkün, toplumun ortak malı olması

    nı isteyen Mezhep de Zerdüştîlikle karıştırılmaktadır. (2).

    Kendilerine Âri, yani soylu adını takmış olan Avrupalı, yani

    Balt ık kıyı lar ından ve Güney Rusyadan kopup gelmiş muhacir ler in,

    Hindistana varmadan önce İranı is t i lâ etmiş olmaları vakıası bu

    civarda hâkim olan dini inançlarda büyük bir değişikl ik meydana

    getirememiştir; Çünki âriler de ilkel dinlerden olan animizm ve

    totemizmi, zaten İrana varm adan önce inanç sis temi olarak benim

    semiş bulunuyorlardı . Bugün Zerdüştçülük hakkında, hat ta bu din

    den önceki ilkel dinler kadar bile sarih bir bilgiye sahip olamama

    mızın, tarihî bazı sebepleri vardır. Makedonyalı İskenderin İram

    fethet t ikten sonra bahis konusu dinin bütün kutsal ki taplar ını yak

    t ı rmış, bütün mabetler ini yıkt ırmış, hat ta taş yazmaları bi le kır

    dırmış olması ilk sebep olarak gösterilebilir. İkinci sebep olarak,

    (1) Challaye, F. : Dinler Tarihi, Bas ım: İs tanbul, Eylül 1963, sh. 98.

    (2)

      Prof.

      Dr. Taplamacıoğlu, M.: Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Basım:

    Ankara 1966, sh. 116.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    2/16

    274

    Asistan Cahit CAN

    İran 'ın İslam Orduları tarafından fethini göstermek gerekir. Me-

    dayn yani Persopolis ' in İs lâm Orduları taraf ından yağma edilme

    si esnasında kutsal ki taplar  da  zarar görmüştür .

    İ ş te bü tün  bu  felâketler, Zerdüşt dininin genellikle yanlış  an

    laşı lmasına  ve  asıl  din ile hiç  i lgis i bulunmayan bazı  örf ve  inanç

    lar ın Zerdüştçülüğe  mal  edi lmesine sebep olmuştur .

    Bu  din  adını , kurucusu olan Zerdüşt ten almaktadır . Kutsal  ki-

    taibı Avestadır. Ancak Avestada Zerd üştler e Mezd isnan  adı  veril

    mektedir . Nitekim halen Hindistandaki Parsi ler , kendiler ine  Mez-

    disnu demektedir ler .  3). Z erdüş tçü lüğün  din  ta r ih indeki önemi  o

    zamana kadar hâkim olagelen tasavvurlara,

      çok

      öneml i

      bir

      unsur

    ka tmas ındadı r .  Bu  tasavvur, duyanın muayyen  bir  sonu olması ,

    bir nevi kıyametin kopmasıdır .

    Birazdan düalizm bahsinde görecek olduğumuz gibi , dünyaya

    hükmetmek için gece gündüz mücadele eden  iyi  prensip (Ahura

    Mazda, Ormuz)  ile  (Anıgra Mainyu, Ahriman) arasındaki gerginlik

    dünyanın sonuna kadar devam edeıcektir .  Bu  gibi tasavvurlar  ile

    Zerdüşt (apokalipt ik) yani , dünyanın

      son

      zamanlar ına

      ait

      vahyler

    olan resul ler in  ilk  örneğidir  4).

    §  2 —  ZERDÜŞTÇÜLÜKTE DÜALİZM

    Zerdüştçülüğün, genel olarak  iki  tanrı l ı  bir din  olduğu kabul

    edilir.

    Tanrı lardan bir i , iyi l ik tanrıs ıdır

      ve

      bü tü n iyiliklerin kaynağı

    d ır

      5).

      Avestada, Ahura mazd a (Orm azad, Ormu z) Y ezdan

      ya da

    sadece Ahura is imleri a l t ında kendisinden bahsolunur. Diğeri  de

    bütün kötülükler in kaynağı  ve  yöneticis idir ;  ki bu da  metinlerde

    Ahriman,  Div,  Drug,  ya da  Angra Mainyu şeklinde geçer. Ayrıca

    Ahura 'nm yanında, onun yarat t ığı  ve  onun yardımcısı olan altı tan

    r ı daha vardır . Bunlara Imşas Pendler (ebedi mukaddesler) denir .

    Bu mukabi l Ahr imamn  da  böyle al t ı yardımcısı vardır  :  Bun

    lara

      da

      Kamerikan denil i r .

    I  —  Düalizm iddiası yanlış  bir  isnatmıdır .

    ( 3 ) Bayr am,  M. :  L isans t ez i , İ l ah iya t  Fak. sh. 30  ( B a s ı l m a d ı ) .

    (4 )  Prof. Dr.  S c h i m m e l ,  A. :  Din le r t a r ih ine g i r i ş , Ankar a  1955, sh. 67.

    (5 )  Prof.  S a u r a t ,  D. :  H i s t o i r e  des  r e l ig ions , l ' un ive r s i t e  de  Londr es , Copy

    r i g h t  by  Denoe l  et  S tee le ,  1933, sh. 129.

    „   M M >ıp.r:l  . ,'||M*

    1

    |f».'.4*l'HH|.M|aH'.>  *f

    ui

      H t > l ' 1 I W M   ^

     

    < •  M

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    3/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK VE ZERDÜŞT 278

    Genel olarak Zerdüştçülüğün, bir düal izm temeline oturduğu

    görüşü hâkim durumda bulunmakta ise de bazı müell i f ler bu gö

    rüşün hatal ı olduğunu i ler i sürmektedir ler . Bunlardan

      Prof.

      Tahir

    Rezavi, bu inancın sonradan Zerdüştçülüğe girdiğini ve Zerdüştün

    esas öğret i ler i arasında bu tanrı lar ın olmadığı görüşünü savunmak

    ta ve en eski metinler olan Gatalardan, Ahura Mazda'nın herşeyin

    üstün de olduğunu n açıkça anlaşı ldığını , Gatalard a başka tanrı

    olmadığını, Zerdüştün özelikle eskilerin çok tanrılarından nefret

    ettiğini, Gatalarda gerek divlerin gerek imşas pendlerin, herhangi

    bir yarat ıcı l ık vasıf lar ından bahsedilmediğini ve Ahuradan başka

    faal olmadığı hususlar ını , iddiasına gerekçe olarak ele almakta

    dır.

    Böylece Zerdüşt iyilik ile kötülüğün kaynağının ayrı olduğunu

    iddia i le kâin at taki ve insan f ı t rat ındaki k ötülükler i Ahura Maz-

    daya yakışt ı rmayarak, ondan uzaklaşt ı rmaya çal ışmaktadır .

    Bu iki cevherin yani, iyilik ve kötü lük cevherin in bir birin e

    nisbeti yokluk ile varlık gibidir. İyilik cevheri karşısında şer cev

    heri izafidir. Bütün varlığın yaradanı Ahura Mazdadır. Ahura ne

    zaman ki herhangi iyi bir varlığı yarattı , onun yanında ona zıd

    olan şer kendiliğinden iyinin gölgesi olarak var oldu. (6)

    Bu iki cevher, dünyada gece ile gündüz gibi birbirine muvazi

    olarak çalışırlar, ebedi bir mücadele halindedirler; bu çekişme an

    cak kıyamette son bulacaktır. Ahura Mazdanın iyilerin tarafını tut

    ması sonucunda bu mücadele iyinin üstünlüğü i le son bulacaktır .

    Christensen de Gatalardaki dinin tam olmamakla beraber tek

    tanrıcı olduğunu; Ehrimen, Kamerihan ve diğer Divler in asla Ahu

    ra Mazdanın eşiti olmdığını, olsa olsa İmşas Pendlerin eşiti sayı

    labi leceğini bel ir tmektedir .  Prof.  Rızazade Şafak da bu görüştedir.

    Avesta ve Sanskrit dilleri bilgini Haug ise «Zerdüşt Peygam

    ber Allahın tek ve yegâne olduğunu isbat ettikten sonra eski zaman

    lardan beri insanlar ın ve bi lginler in zihnini kurcalayan ve büyük

    bir mesele olan (dünyada görülen bütün noksanlık ve kötülükler i

    yüce Allahın adalet ve me rham etine nasıl yakışt ı rm ak mü m kün

    olu r) fikrini, iki zıt kuvvet nazariyesini ortay a atara k izah et

    m iştir. Bu yüzden de bu iki v arlık iyi a yrı cevher halind e anla

    şı lmışt ı r . Esasen Angra Mainyu imşas pendlerin zıddıdır . İm şas

    pendler Ahuranın eşidi zannedil ince Ehriman da Ahuranın eşidi

    olm uştur . Gatalard a ve Yeşt lerde imşas pendler melek rolünde-

    (6) Bayram M. a.g.t.  sh. 30 (El-Milel ve'n Nihal sh. 590 dan nak len) .

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    4/16

    276

    Asistan Cahit CAN

    dirler.Bazı tanrı adları Gatalarda Ahura Mazdanm sıfatlan olduğu

    halde sonradan derlenen Avesta bölümlerinde  bu  s ıfat lar tanrı  su

    ret ine bürü nm üşler dir» dem ektedir . Böylece Zerd üşt te görülen

    ikicilik yani Ahura Mazda

      ile

      Angra Mainyu müna sebeti diğer

      se

    mavi dinlerdeki Allah şeytan münasebeti gibi

      ele

      a l ınmaktad ı r .

    §

    3 — ZERDÜŞTÇÜLÜKTE ÖLÜM VE SONRASI

    Zerdüşt dinine göre

      her

      insan, ölümünden sonra

      bir

      muhake

    meye tabi tutulacaktır .

      Bu

      umumi muha ke me ya n ında

      her

      insan

    ölümünden sonra Çinvat köprüsünden geçmek suret iyle hususi

      bir

    imtiha na ma ruz kalacak tır . İyi ler; yani haya t lar ında daim a Ahu

    ra Mazdanm taraf ında mücadele edenler öbür dünyaya zahmet çek

    meden vâsı l olacaklar ; kötüler

      ise

      «duglarm evlerinde» yani yalan

    cinler inin bulundukları yerde haset

      ve

      hasre t le yaşamak zorunda

    ka lacakla rd ı r .

      8)

    Zerdüşt î te lâkkiler ine göre ölüm annıdan sonra

      üç gün ve üç

    gece

     ruh

     bedenin yanında, geçmiş f i il lerinin d uru m una göre (s ıkın t ı)

    ya  da  sevinç içinde bekler . Dördü ncü günü n sabahı , yine yaşan

    mış olan hayatın şekl ine parelel olarak

      iyi ya da

      kö tü kokulu

      bir

    rüzgâr ruhu önüne ka ta rak ,

      çok

     güzel

     bir

      genç kıza

     ya da çok

      çir

    kin   bir  iht iyarla karşı laşt ı rmak üzere önüne katar .  Bu  çirkin  ya

    da güzel rehber , ruh u

      iyi ve

      kötü f i i ller in karşı laş t ı r ı larak muha

    sebesinin yapılacağı köprü nün yanına kada r götü rür . Hü küm veril

    dikten sonra  ruh,  cehennemin üzer inde bulunan  bu  köpüden geç

    mek zorundadı r . Köprü

      iyi ruh

      için üzerinde yürüdükçe genişle

    yen

      bir yol

      gibidir . Kötü

      ruh

      için

      ise

      incele incele

      bir

      ustura kes

    kinliğini alır  ve  ruh un cehennem e düşmesine sebep oulr  9)  Çin

    vat köprüsünden geçen günahkârlar ın Duzeh denilen cehenneme

    düşmes ine mukabi l ,  iyi  ameli olanlar  ise  Bihişt denilen cennete

    düşerler .

    Zerdüşt felsefesine göre, ölüm kötülük nişanesi  ve  şeytan işi

    dir ; ölümle

      ruh

      bedeni terketm ekted ir . Ancak bun a rağmen

      Zer-

    düş t î le r ö lümden korkmazlar ,

      ve

      hat ta ölümü severler ; çünki

      on

    lara göre dün ya; me şak katle rin, kö tü fiillerin yeridir, zira Ehri

    men sanat ım orada icra eder . Ölmek

      ise

      dünya kötülükler inden sıy

    r ı lmak  ve  mücade len in  son  bulm asıdır ; kısaca Ahuranın  bir mü-

    (7) Bayram,

     M.: a. g.

     t.

      sh. 2.

    (8)  Prof. Dr.  Schimmel a. g. e.  sh. 2.

    (9)  Prof.  Saurat,  D.:  Histoire  des  religions, sh. 134.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    5/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK VE ZERDÜŞT  27İ

    kâfat ve inaye tidir. Ölüm den son ra asıl haya t başlıy acak tır. El-

    bet teki ölümden sonraki güzel hayat hayat yukarıda bahsetmiş ol

    duğumuz imtihanı başarı i le at latmış olanlar iç in bahis konusu

    dur.

    Ahura Mazda'ya göre ateşi, toprağı ve suyu bir cesedin tema

    sı ile kirletm ek güna htır. Bu nun için ölüm den sonr a cesedin-ses-

    sizlik kuleleri  adı veri len yüksekçe yerlerde köpeklerle , akbaba

    lara terkedilmesi gerekir .

    Zrdüşt dininin bir başka mezhebine göre de, bir insan ölünce,

    ölünün etleri kemiklerinden sıyrılır ve kemikler ayrı bir kaba ko

    nurd u. İ l im di l inde bu kaba ossuarium denilmek tedir . (10)

    Yalnız burada şu husus belirtilmelidir ki, bu gibi adetler bü

    yük bir iht imalle daha sonradan ve bi lhassa Medyalı Muğlar (din

    ada mla rı) taraf ından Zerdüşt dinine mal edi lmişt i r . Çünki bu

    Muğlar kendiler inin özel adet ler ine Persler in i taat e tmemesine ve

    ölüler ini toprağa göm melerine çok kızmakta idi ler . Nitekim en ko

    yu Zerdüştçüler olan Ahameniş şahlar ının hepsinin mezarlar ı var

    dır . Zerdüşt dininin çok sağlam ahlâk kural lar ına dayanıyor olma

    sı ,  ölüler i gömmeme adet inin dine sonradan i thal edi lmiş olabi le

    ceği fikrini teyit eder mahiyettedir.

    §. 4 — ZERDÜŞTÇÜLÜKTE İBÂDET-ÂYİN-MERASİMLER

    / —   Ateş ve Ateşgedeler

    Ateşin; Zerdüşt tarafından, tapılması gereken bir ilâh olarak

    gösterildiği kanısı yanlış tır. Zer düş te göre ateş sadece Ahu ru Maz-

    da'nın bir sembolü idi. (11)

    Ayrıca evrensel dinlerin hemen hepsinde ateşe özel yer tanın

    maktadır . Örneğin Yahudilerde, a teş de kurban sayıl ı rdı . Ne var

    ki Zerdüştîler ateşin taşıdığı ilâhi Şa'şayı yüceltmiş, ve büyük hür

    met gösterm işlerdir . Zerdüşt înin, namaz kı larken kıblesi a teşt i r .

    Gü nde beş vakit namaz , bu kıbleye yönlerek kılınır. Ancak ateşe

    tapm a, herşey e rağm en bah is kon usu değildir. Temizleyici bir un

    sur olarak kabul edi ldiğinden Yasnalarda ateşin faydalar ından

    bahsolunmakta ve ateş övülmektedir .

    (10) Doç. Dr. özel, B. : îslâmiy etten önce Türk k ültü r tarih i, Ankara 1962

    sh. 192.

    (11) Rıza Doğrul, Ö. : Yeryüzün deki dinler tari hi, İstan bul 1963, sh. 147.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    6/16

    278

    Asistan Cahit CAN

    Zerdüştî ateşgedeleri de bu sebeple Ahuza Mazdaya saygı gös

    term ek için inşa edilm işlerdir. Ateşgedeler türlü devirlere göre de

    ğişik şekil ler almak la bera ber bun ların hepsind e, iç inde ateşin yan

    dığı ateşd an denilen aletler var dır. Ateşban denilen ateş yakıcıla

    rı ise ağız ve burunlarını bağlıyarak nefesleriyle kutsal ateşi kirlet

    mem eye çal ış ır lar . Ateşin yandığı yer daim a mab edin ortasın da

    bulunur, ve ateş orada devamlı yanar .

    Ateşgede dışında bir yerde ateş yakılacak oulrsa belli bir me

    rasimin yapılması şar t t ı r . Herh angi bir sebeple ateşe üflemek son

    derece günah ve derhal öldürülmeyi gerektirecek kadar ağır bir

    suç tur. Ateş ve gün eş, horo z ve cenn et kuşu ile smbo lize edilir

    ler. (12)

    II  —  Zerdü ştîlikte nam az

    Daha önce belirttiğimiz gibi Zerdüştîlikte de günde beş defa

    nam az kı lınır . Saba h nam azının Zerdü şt lükte özel bir yeri oldu

    ğundan ve sabah namazına da insanlar ı horoz kaldırdığından bu

    hayvan kutsal kabul olunur. Zerdü şt î lerde ası l kıble güneşt ir . Gü

    neş olmadığı zaman da daha önce görmüş olduğumuz gibi ateşe yö-

    nel inir . Önceleri ibadet açıkda yapıl ı rken daha sonra ateşgede yap

    ma usulü yerleşmişt i r . İbade t in ferdi ya da toplu halde yapılma

    sı m üm kün dü r. Toplu haldeki ibadet ler i mu bit ler yönetir . Zer

    düşt rahipleri üç sınıftır : Bunlar sırasıyla Herbit, Mubit, ve Des

    tur Mubit adını al ı r lar . (13)

    III

      —

      Zerdüş tîlikte kurban

    Mazdeizmin gel işmesinden önce İranda yığın hal inde hayvan

    kesme suret iyle ömrün uzat ı labi leceğine dair bir inanç vardı . Zer

    düşt bu inancı or tadan kaldırmak için çok mücadele etmişt i r . Zer-

    düştün bu çabasının nedenini hayvanları koruma arzusunda oldu

    ğu kadar, sosyal görüş açısının genişliğinde de aramak gerekir. Ni

    tekim bu toplu hayvan imhasının toplumun ekonomik gücüne olan

    menfi tesir ler ini görmem ek imkân sızdır . Top lum un fer t ler inden

    büyük bir kısmının yiyecek et bulam azken, diğer bir kısmının da

    ömür uzatma ümidiyle toplu hayvan kesimini benimsemesi Zer-

    düş tün sosyal adalet anlayışıyla bağd aşam ıyordu ; Bu sebeple kan

    lı,  hayvan kat l iamları Gatalarda menedilmektedir . (14) Ayrıca Ya-

    (12) Doç. Dr. Ögel, B .: a .g .e . sh. 192.

    (13)  Prof.  Dr. Taplamacıoğlu, M. a.g.e. sh. 120.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    7/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK VE ZERDÜŞT 279

    hudilerde olduğu gibi Zerdüşt i l ikte de ateş yakmak kurban sayıl

    maktad ı r .

    IV   —  Evlenme

    Mazdeizmin evl i l ik konusunda ortaya koyduğu zannedilen kai

    deler son derece yanlış anlaşı lmakta ve Mazdeizmden önce îranda

    yürürlükte olan evlenme ile ilgili kaideler bu dine mal edilmekte

    dir. O kadar ki meselâ; Londra Üniversitesi Profesörlerinden Deniş

    Saurat , meslekdaşlar ınm büyük çoğunluğu gibi mazdeizmin, ana,

    bacı ve evlâtla evlenmeyi teşvik ettiğini yazabilmektedir. (15) Oy

    sa Zerdüştilik en fazla amca kızı ile evlenmeyi kabul eder.

    î randa, mazdeizm yerleşmeden önce, yakın akrabalar la , hat

    ta derecesi yukarda belirttiğimiz ölçüde de olsa evlenmeye cevaz

    vardı . Ancak Zerdüşt bu kötü adet ler i asla kabul etmiyerek bun

    larla devamlı olarak mücadele etti .

    Eski İranda evlenme konusundaki bu kötü adet ler in dışında

    bun a parale l diğer garip âdetler de var dır. Meselâ evlenm enin di

    ni şeklî şartlarının yerine getirilmiş sayılması için muğlardan fet

    va alm ak yani gelinin önce mu ğ ile yatm ası gerekir. (16) Bu

      saf

    hadan sonradır ki kadın kocasına tesl im olunurdu.

    Zerdü ştün bütün bu adat ler le çok sıkı mücad ele etmesine ve

    «size kitap bıra kdı m, sizi şuurlu luğa davet ediyoru m. Kızınız, ana

    nız, bacınız size haram kılındı» (17) demiş olmasına rağmen or

    taya koyduğu dini bu gibi kusurlarla malûl göstermek bilgisizlik

    değilse eğer, kasıt eseri sayılmak gerekir.

    Ayrıca Sasaniler zamında Mazdek adında bir is inin; insanlar ın

    bütün mallara ve kadınlara ortak olması gerektiğini i ler i sürdüğü

    nü görm üştü k. Bu şahsa göre suya, ışığa orta k olundu ğu gibi her-

    şeye ortak olunmalıdır , evlenme akti kaldır ı lmalıdır . Nuşi Revan

    zamanında Mazdek, taraf tar lar ıyla bir l ikte isyan etmiş ve bunla

    rı Mazdekle birlikte öldürülmüşse de, ileri sürdüğü fikirler âdet

    olarak muayyen bir bölgede yaşamağa devam etmişt i r .

    Özetleyecek olursak, îranda yerleşmiş bulunan ve Mazdeizm-

    le hiçbir ilgisi bulunmayan bir çok kötü âdet bilerek ya da bilme

    yerek zoroastr izme mal edi lmişt i r . Bu konu da söylenenlerin yan

    l ış olduğunu, halen toplu halde yaşamakta olan Zerdüşt î ler in ha

    yat ve evlenme tarzlar ını inceleyerek doğrulamak herzaman müm

    kündür .

    (14) Challaye, F. a.g. e. sh. 104.

    (15)  Prof.  Saurat, D. a.g.e. sh. 136.

    (16) Bayram M : a. g.  t. sh. 46 (Parsiyan Ehl-i Kitab Hestend, bölüm 5 den

    naklen).

    (17) Bayram M:  a.g.t.  s. 46 (El-Milel ve'n Nihal sh. 593 den naklen).

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    8/16

    I I .  B O L U M

    § 1 — ZER DÜŞTÜN HAYATI

    Zerdüştün, yaşamış olup olmadığı hususu henüz kat i olarak

    halledilebilm iş bi r mese le değildir. Mü elliflerin bir kısm ı onu n

    hiçbir zaman yaşamamış olduğunu, Zerdüşt hakkında söylenenle

    rin efsane olmaktan öteye gidemiyeceğini iddia ederken diğer bir

    kısmı da Zerdü ştün yaşam ış olduğu nu i ler i sürm ekte, ancak bu

    ikinci ler de onun yaşamış olduğu tar ih üzerinde görüş bir l iğine va

    r a ma ma k ta d ı r l a r .

    Zerdüştün yaşamış olduğunu i ler i sürenlerden Nathan Söderb-

    lom «Avestadaki din kendil iğinden teşekkül etme mişt ir , bir ku

    ruc ud an çıkm adır. Avestadaki inanç lar eski Asya dini ile, eski İran

    putataparl ığı i le kıyaslanırsa, bu ıs lahat ın is tenip gerçekleşt i r i ldi

    ği ve ara yerde de bir yeni dinin kurulmuş olduğu açıkça görül

    mektedir» demektedir . (18)

    Herşeye rağmen genel kanaat Zerdüştün yaşamış olduğu ve ya

    şantıs ının M. Ö. 660-583 yılları arasın a ra stlam ış olduğu merkezin

    dedir . Başta Clemen (19) , olma k üzere bazı müell i f ler de Asurlu-

    lara ait bir kita bed eki bir tek kelimey e day ana rak onu n M. Ö. 1000

    yıl lar ı c ivarında yaşamış olduğunu iddia etmektedir ler .

    Ancak dah a önce bel ir tm iş o lduğum uz gibi , Zerdü ştün M. Ö.

    660-583 yılları arasında yaşamış olduğu konusunda görüş birliğine

    varı lmışt ı r denilebi l i r. Bun unla bera ber Zerdüştün nerede doğdu

    ğu ve oturduğu hakkında kesin bir şey söylenememektedir .

    Bazı bi lginler onun İranın Babilonyaya yakın kesiminde yaşa

    dığını bir kısmı, onun, doğu İran 'da doğduğu ve toplumsal faal i-

    (18) Challeye, F. a. g. e.  sh. 100.

    (19) Saurat, D. a. g.e . sh. 128.

    (20) Potter,  C.  F.: Les fondateurs des religions, Paris 1930, sh. 90.

    1,11

      ' M I ' " I I l >ı I I •• - I H . * , . i » : n | l .l < * *

      1,1UH

      ,.,,,. „ j, „, ı„ l l» f. Ş»W«l « ;.

      |

    t

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    9/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK VE ZERDÜŞT

    281

    yetlerine orad a giriştiğini, diğer bir kısmı da Zer düş tün Batı tr an

    yani Azerbeycanda doğup yaşadığını i leri sürmektedirler. (21)

    Daha sonra tekrar görecek olduğumuz gibi Gatalar adlı kitap-

    da zerdüştün yaşadığı , ve doğduğu yer hakkında herhangi b ir işa

    re t ya da açıklama yoktur .

    Zoroastre ; Zerdüştün, Zarathustra o lan as ı l adının Yunanca

    şeklidir. Spitima (beyaz) ailesinin çocuklarından birisidir. Ustra;

    deve, Zarahustra ise deveye eziyet eden demektir . (22)

    Zerdüşt kendis ine ver i lmiş olan bu is imden hiç hoşlanmamış

    ve hayatı boyunca, bu ismin ifade ettiğinin aksini isıbata çalışmış

    tır . (23) Elimizde Zerdü ştün çocukluğu ve gençliğinin nasıl geç

    tiğini anlam aya yarayacak kâfi vesika mev cut değildir, bu sebep le

    onu daha z iyade Zerdüşt î r ivayet lerden tanımağa çal ışmak zorun

    dayız.

    Zerdüştün 7 yaşında, yetiştiri lmek üzere bir hocaya verilmiş

    olması kuvvet le mu htem eldir . Küçüklüğü nde çok isyankâr ve ha

    şin odluğu bilinm ekted ir. Ancak onu n bu davranış larına, içinde

    yaşamakta olduğu cemiyet in bat ı l i t ikat lar ı ve beraber o lmak zo

    run da buuln duğ u insanların cehaleti sebep olm uştu r. 15 ve 30 yaş

    lar ı aras ında ne yapmış olduğu hususu karanl ık t ı r . Bu yıl lar Isa-

    nm -18 sükût yıh-na benzetilebilir . Gerek Zerdüştün gerek İsanın

    bu yı l lar ı okumaya hasre tmiş olmalar ı muhtemeldir . (24)

    Zerdüşt daha küçük yaşlar ından i t ibaren muhit in in bazı inanç

    ve adet ler i ile mücadeleye başlam ışt ı r . Bu konuyu «Zerdüştün ah

    lâk anlayışı» kısmında göreceğiz.

    § . 2 — ZERDÜŞTÎ RİVAYETLERİNE GÖRE ZERDÜŞT

    Zerdüştî r ivayetlerine göre zerdüşt beş oğullu bir ailenin ortan

    ca oğludur, üç kere evlenmiştir ve karılarından üçü de kendisin

    den çok yaşamışlardır .

    Ayrıca gine bu geleneklere göre Zerdüştün anası on beş yaşın

    da bir bak ire iken, bir ışık huzm esinin ziyaretine uğ raya rak hâ-

    (21) Bay ram M .: a. g. t., sh. 1 (Âyin-î Zerdüştî d er iran-ı Kadîm sh. 14 den

    naklen) .

    (22) Pott er, C. F .: a. g. e., sh. 91.

    (23) Rıza Doğrul, Ö. a. g. e. 137.

    (24) Potter,  C.

     F .

      a. g.  e. sh. 93.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    10/16

    282

    Asistan Cahit CAN

    mile kalm ıştır. Babasının ismi Puruşaspa, anasının ismi ise Dug-

    haho vadır . (25) Hem Zerdü ştün bir baba sı olduğu ndan bahsedil

    mesi , hem de anasının bakire iken bir ış ık huzmesinden hâmile kal

    mış olduğunun iddia edi lmesi diğer konularda olduğu gibi bu ko

    nuda da r ivayet ler in muhtel if olduğunu ortaya koymaktadır .

    Rivayetlere göre Zerdüşt 30 yaşında Peygamber olmuştur , ve

    yanm a üm me tinden bir kısmını alarak Belh 'e gi tmişt i r . Yolda kar

    şı lar ına çıkan Gaitya nehrini Zerdüştün gösterdiği mucize i le yü

    rüyerek geçmişlerdir. Daha sonra Avaital gölü civarında 45 gün

    lük bir ibadet ten sonra bir gece Miraca çıkmışt ır . İş te bu nehrin

    kıyısmdad ır ki, diğer dinler in Cebrai l ini tekabü l eden Vo hum enah

    Zerdüştün yanına gelerek ona dünyadan el çekmesini öğütlemiş-

    t i r . Zerdüşt Vohumenahtan sonra diğer bütün melekler le de görüş

    tükten sonra Ahura Mazdanın huzuruna çıkmışt ır . (26) Ahura maz-

    da ile yaptığı görüşmeden sonra Zerdüşt, dinini yaymak için vaiz-

    lar ına başlam ışt ı r . Bu vaızlar genel esaslar ı bak ımın dan şu dört

    nok ta etraf ında to planm ışt ır :

    a) Ahura Mazda 'ya ibadet

    b) Meleklere saygı

    e) Şeytanlara lanet

    d) En yakın ile evlenme (27)

    Bu en sonuncu hususun gerçeğe uymadığını ve asıl dinle ilgi

    li olmayan bazı örf ve âdetlerin dine mal edilmesinin bu yanlışlı

    ğa sebep olduğunu daha önce bel ir tmişt ik.

    Ahura Mazda ile yaptığı görüşmeden sonra elinde Avesta ile

    dönen Zerdüşt 'e , bat ı l dinde olanlar eziyet etmek is temişlerse de

    Avestayı okud uğun da şeytanlar bi le ondan ama n di lemişlerdir .

    Zerdüşt yı l larca âr i ler içer is inde gezdikten sonra nihayet tekrar

    Belh 'e dön mü ştür . Bu sırada Belh 'de Güştasb Şah hük üm sür

    me ktedir . Şah, Zerdüş t taraf ından dine davet edi l i r . Güştasb, bu

    tekl if i , kendi ruhaniler i i le Zerdüşt 'ü bir l ikte imtihan et t ikten son

    ra Zerd üşt 'ün kazanm ası hal inde kabul edeceğini bi ldir i r . Zerdüşt

    bü tün bilginleri yener. Ancak bu defa diğer bilginler Zer dü şt 'ü n si

    hirbaz olduğunu i leri sürerek onu zindana at t ı r ı r lar . Bu sırada şa

    hın at ı hastalanır ve memleketin bütün bayraklar ının gayret ler ine

    rağm en iyileşmez. Zerd üşt ileri süreceği bazı şar tlar ın kabu lü ha-

    (25) Rıza Doğrul, Ö. a. g. e. sh. 136.

    (26) Bayram M : a. g. t. sh. 8 (Mezdisna sh. 78 den nak len ).

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    11/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK VE ZERDÜŞT

    283

    linde hayvanı iyileştireceğini Şah'a bildirir. Şartlar, Şahın .oğlunun

    ve karısının Zerdüşt 'ün getirdiği dini kabul etmesi ve Zerdüşt 'e hi

    le yapıp onu sihirbaz gibi gösteren ruhaniler in öldürülmesidir . Bu

    sırada Şah'm babası i le kardeşi de ş iddet l i bir hastal ığa yakalan

    mışlardır . Zerdüşt Avestadan bir dua okuya rak bunları iyi eder .

    (28)

    Kral Güştasb (Vistaspa) sözünü tutarak yeni dini kabul eder

    ve bu yeni din, böylece fütuhat sayesinde süratle yayılır. (29)

    § 3 — ZERDÜŞT'ÜN, AHLÂK VE TOPLUM ANLAYIŞI

    / —

      Ahlâk anlayışı

    Zerdüştîlik ahlâki vazifeyi üç kelimede özetler: Hamata (iyi

    düş ünü lsün ), Hak hata ( iyi söylensin, Hva rşta ( iyi yapıls ın ) . Bu

    ana üç prensip Zerdüşt î ler arasındaki i t ibarını bugüne kadar kay

    betmemişt ir ve hâlâ bir parola hükmündedir .

    Zerd üşt 'e göre dünyevi işler iki kısm a ayrılır. Bu nlar dan biri

    si alın yazısı ve ebedi takdir, diğeri ise insanın amel ve tedbirine

    bağlı fiilleridir. (30) Bu ikisi biribirine sıksıkıya bağlıdırlar ve bir

    bir ler inden ayrı lamazlar .

    Zerdüşt 'e göre dünyada bir iyilik ve bir de kötülük vardır; Za

    ten bizatihi varlık, iyilik ve kötülük yani aydınlık ve karanlık de

    m ektir. Önceden görmü ş olduğu muz gibi bu iki cevher yaradılış

    tan dünyanın sonuna kadar birbir ler iyle mücad ele hal indedir ler ,

    Ancak herşeye rağmen insanın bu mücadelede büyük bir rolü var

    dır. H atta insan bu mü cadele için yar atılm ıştır denilebilir. Kısa

    ca insan, aklı ile hareket ederek iyi ve kötüyü biribirinden ayırma

    lı ,

      sağlam bir mücadeleye girmeli ve böylece şeytan kuvvetlerini

    yani kötülük cevherini yenerek, kendi kaderine kendi fiilleriyle te

    sir edebilmelidir.

    İnsan; karanlık, ya da aydınl ık taraf lardan bir is ini tutmağa

    mec burd ur. Bu ikisinin ortası yoktur . (31) İsam n bizatihi mevcu

    diyeti kâinatın iyilikle kötülük karışımı olduğunun misâlidir; çün-

    ki ruhla beden insanda bir leşmektedir (ve bu sebeple madde içeri

    s inde hapsolup is t i rap çekmekte olan ruhlar ı kurtarmak gerekmek-

    (28) Bayra m, M .: a. g. t. sh. 9 (Zerd üştün Gatala rı sh.  14  den naklen).

    (29) Rıza Doğrul, Ö. a. g.  e. sh. 145.

    (30) Bayram , M .: a. g. t. sh. 45 (Parsiyan Ehl-i Kitap bölüm 5 den n akle n).

    (31) Rıza Doğrul, Ö. a. g. e. sh . 146.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    12/16

    284

    Asistan Cahit CAN

    tedir. Bütün ruhlar arınıp asıl ve tabii yerleri olan «Işık Göğüne»

    ç ı k t ı k l a r ı z a m a n d ü n y a n ı n ö z l e n e n s o n u g e l e c e k t i r . ( 3 2 )

    An c a k b u so n d a n e v v e l , i n sa n ın , y a şa n t ı s ı i ç e r i s in d e c e n n e te

    k a v u şa b i lm e k i ç in y a p a b i l e c e ğ i b a z ı ş e y l e r v a r d ı r : He r şe y d e n ö n

    c e g e r ç e ğ e b a ğ l ı l ı k , y a l a n d a n v e y a l a n a z o r l a y a n b o r ç t a n sa k ın

    m a k g e r e k i r . ( 3 3 ) N a m u s k â r l ı k , i y i l ik s e v e r li k , e v l i l ik t e s a d a k a t

    ş a r t t ı r . Ö l d ü r m e , ç a l m a e n b ü y ü k g ü n â h l a r d a n d ı r .

    D i n i g ö r e v l e r i n e n b ü y ü k l e r i n d e n b i r i s i d e h a y v a n l a r a i y i m u a

    m e l e d i r . İ n e k n e r e d e y s e k u t s a l l a ş t ı r ı l m a k t a d ı r ve h a t t a k ö p e k i ne

    ğ i b e k le d iğ i i ç in ö z e l b i r i t i b a r ı h a i z d i r .

    Ö z e t l e n e c ek o l u r s a h a y v a n l a r a v e r i l e n e h e m m i y e t i n d ı ş ı n d a

    Z e r d ü ş t î l i ğ in a h l â k i g ö r ü ş a ç ı s ı d iğ e r e v r e n se l d in l e r in k in e ç o k y a k

    l a ş m a k t a d ı r .

    77 —

      Toplum anlayışı

    Z e r d ü ş t ' ü n t o p l u m s a l g ö r ü ş l e r i , i ç i n d e y a ş a m ı ş o l d u ğ u ç a ğ ı n

    i n s a n ı n ı n ç o k i l e r i s i n d e d i r . S ö d e r b l o m ' a g ö r e Z e r d ü ş t , h e r ş e y d e n

    ö n c e b i r e k o n o m i k v e s o s y a l r e f o r m y a p m a k a m a c ı n ı g ü t m e k t e

    d i r ( 3 4 ) Z e r d ü ş t ü n i ç i n d e b u l u n d u ğ u t o p l u m u d ü z e l t m e ç a b a l a r ı ,

    o n u n d a h a z i y a d e p o l i t i k a c ı o l d u ğ u n u n d ü ş ü n ü l m e s i n e d a h i s e b e p

    o l m u ş t u r . Z e r d ü ş t s o s y a l s ı nı f k a v r a m ı n ı i l k e l e a l a n l a r d a n d ı r .

    On a g ö r e t o p lu m d a d ö r t s ı n ı f v a r d ı r :

    a ) Ar i s to k r a t z ü m r e v e sa v a şç ı l a r s ı n ı f ı

    b ) R a h i p l e r

    c ) Ha lk s ın ı f ı y a n i h a y v a n c ı , z i r a a t ç i , i ş ç i v e z e n a a tk â r l a r

    d ) Gö ç e b e le r

    Z e r d ü ş t , im t iy a z l ı s ı n ı f ı n ; y a n i a r i s to k r a t , s a v a şç ı v e r a h ip l e

    r in m e y d a n a g e t i r d iğ i s ı n ı f ı n h a y v a n c ı v e z i r a a t ç i o l a n im t iy a z s ı z

    s ı n ıf ı s ö m ü r d ü ğ ü k a n a a t i n d e d i r . B u y ü z d e n d i r k i Z e r d ü ş t z i ra a t -

    ç i l e r in t a r a f ın ı t u tm u ş v e b u s ın ıf ı b e n im se m iş t i r . On a g ö r e z i r a a t

    ç i v e h a y v a n c ı l a r a a r i s t o k r a t l a r k a d a r g ö ç e b e l e r d e z a r a r v e r m e k

    t e d i r l e r . Ç ü n k i z e n g i n  sınıf,  t o p l u m u n z a r a r ı n a , ö m ü r l e r i n i u z a t a -

    (32) Challeye, F. a.g .e . sh. 108.

    (33) Sau rat, D. a. g. e. sh. 136.

    (34) Challeye, F. a. g. e. sh. 103.

    (35) Bay ram, M .: a. g. t, sh. 43.

    • I I * ı ıp ı 'V K •

      • •

      l(HW

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    13/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK VE ZERDÜŞT

    285

    bilmek egoist arzusu ile kitle halinde hayvan katliamına girişmek

    te ,  göçebeler ise, hayvancı ve ziraatçilerin hayvanlarını talan ile

    onlara birçok eziyetler etmektedirler. (36)

    Zerdüşt 'e göre «Kudretsiz, zayıf ve korkak bir sahibe, inekler

    bile itaa t etmezler» (37) Ancak her ne olurs a olsun olsun şiddet

    ve ifrattan daim a kaçın ma k gereklidir. Aslolan yerleşik bir cemi

    yet ku rm a ve her aileyi, içinde huz urla barınabileceğ i bir konu ta

    sahip kılma dır. Kişi gerek kend isine gerek içinde yaşadığı toplu

    ma yararl ı olabi lmek için iyi beslenmek zorun dadır . Bun un için de

    et yem elidir. He rkesin et yiyebilmesi için de ku rba n adı altında

    büyük hayvan kat l iamlarının yapılmasına mani olmak gerekir .

    Ahura Mazdanın yarat ıklar ını çoğaltmak için soylu ve dini bü

    tün bir kadınla evlenmek, çocuk sahibi olmak ve bu çocu kları ay

    nı inan ç içinde yetiştirme k şa rttır. Asıl am aç perhiz ve riyazet de

    ğil, tarım çalışmaları ve aile birliği içerisinde geçen bir hayatın sağ

    lanması olmalıdır . (38) Çünki Ahura Mazda, yarat t ıklar ının mut

    luluğu i le mutludur.

    I I I .  B Ö L Ü M -

    § 1 — AVESTA

    Mazdeizmin kutsal kitabının adı Avestadır. Bu kelime nin an

    lamı hakkında müellifler bir görüş birliğine varabilmiş değiller

    dir. Ancak Avesta Pehlevi dilinde huku k de m ektir. Ayrıca Avesta-

    nın nerede yazı lmış olduğu konusu da aydınlat ı lamamışt ır .

    Zerdüşt 'ün yaşamış olduğu çağ konusundaki iht i lâf lara parelel

    olarak Avestanın yazılmış olduğu tarih de kat i olara k bilinme,

    mektedir .

    Avestada kullanılan dil Sanskritçe ile aynı kökten olan Aha-

    meniş Farsçasına çok yakındır . Avestanın en eski nüshalar ı deri

    ler üzerine yazılmıştır. Bu nun la ber ab er Avestanın birço k kısım

    ları nesilden nesile ezberlenere k intikal etmiştir . Bu hus us daha

    önce bahsetmiş olduğumuz gibi mazdeizme yabancı bir çok unsur

    ların dine mal edilmiş olmasının sebeplerinden başlıcasıdır. Ayrı-

    (36) Challeye, F. a.g .e. sh. 104.

    (37) Potter, C. F. a.g .e. sh. 95.

    (38) Chaleye, F. a.g. e. sh. 104.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    14/16

    286

    Asistan Cahit CAN

    ca, İskender taraf ından yazı l ı nüshalar ın bir çoğunun imha edi lmiş

    olması metinler in sadece hafızalarda yaşamasını zorunlu kı lmışt ı r .

    Avestanın m etinle rinin ilk olarak M. S VI. yüzyılda top lan ıp, bir

    araya get ir i lmiş olması muhtemeldir . (39) Ancak bu konu da tam

    aydın latılabilm iş değildir. Meselâ Felicien Challeye kuts al metinle

    rin M. S II I. yüzyılda top lanm ış o lduğu nu ve M. S IV. yüzyılda da

    dinin ki tabı olarak i lan edi ldiğini i ler i sürmektedir .

    Avestada ilk insan olan Gaya ile beşeri dünyaya ait isimler sı

    rası başlar . Gayadan sonra Zara thus tra ve onda n sonra da i lk mü

    ridi olan Maidyoimanha'nın ismi gel ir , daha sonra da müminlerin

    en seçkinler inin is imleri Zar athu stranın etraf ında toplanm ış olan

    kişi ler şunlard ır : Mü ri t ler i , oğullar ı , Kavi Vistaspa, bu nun oğlu,

    ai leler inin diğer fer t ler i , Frasaostra ve Jamaspa kardeşler . (40)

    Rivayetlere göre Avesta 12.000 deri üzerine yazılmıştır. Aha-

    menişler zaamnında yazılmış ve bize kadar gelmiş olan suret 1000

    fasla ayrı lm aktad ır ve 21 defterden (nü sk) ibaret t i r .

    Avesta beş k ısm a ayrılır :

    a) Yasna

    b) Vispered

    c) Vendidat

    d) Yeşt

    e) Horde Avesta

    Bütün bu kısımların özelliklerini ayrı ayrı incelemiyeceğiz. An

    cak Gatalar diye anılan ve Avestanın en eski kısımları olduğu mu

    hakkak olan Yasnalar ın da iki kıs ımdan ibaret olduğunu ve 72 bö

    lüme ayrı ldığını , 27 ve 72 bölümler arasında bulunan ikinci kısmın

    ası l Gatalar olduğunu bel ir tmekle ikt i fa edeceğiz. (41) Tapınmak,

    övünmek anlamına gelen Yasnalarm Zerdüşt 'ün öz sözler i olduğu

    tahmin edi lmektedir .

    § 2 — AVESTANIN YORUMLARI

    Avestanın daha kolay anlaşı labi lmesi iç in birçok yorumlar ya

    pı lmış ve bu yorum lar Avestanın m etnine i lâve edi lmişt i r . Bu yo-

    (39)

      Prof.

      Sa ur at , D. a. g. e. sh. 128.

    ( 40) Chr i s tense n , A. : E tude s sur l e Zor o as t r i sm e an t iqu e , Ko benh avn 1928.

    sh. 13.

    (41) Ba yra m, M . : a . g. t sh. 40 (Me zdisna sh. 197-198 den na kl en ) .

    >.m^m  . ., . I | , , mı

      M

    | 'M • - « ' I •< I* , f ' I - - | :# i l ' « " I *, . . | ; t J» )* , l« *f , . (

    m

      UM | |KIM i t i i, u . '  h l» . J ' « | ı^ l«N >» • • (i f

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    15/16

    ZERDÜŞTÇÜLÜK  VE ZERDÜŞT

    28?

    rumlara Zend  adı  verildiğinden, giderek Avestanın  adı  Zend-Avesta

    o lmuştur .  42)  Zendlerin Avestaya eklenmesi sonucunda asıl metin

    le yo rum lan bir ibir ler inden ayırmak imkânsız hale geldiğinden

    Avestanın  özü  bozulmuştur .

    Zerdüşt , dinini manzum kıtalar hal inde yaymışt ır .  Bu  sebeple

    dinin sonraki ruhaniler i  de  Zerdüştünkülere benzer ş i i r ler  ve  söz

    ler bestelemişlerdir . Ancak yorum lar genel likle manzum olmadığı

    ve Avestanın  özü ile  bir ibir ler ine iyice karışmış olduğu  içi  Avesta

    şiirliğini kaybetmiştir.

    Bununla beraber İran dinî düşünce sis temine tamamen hakim

    olan Zerdü ştiliğin özellikle Sasaniler zam anın da başlıb aşına   bir

    edebiyat yarat t ığını bel ir tmek gerekir .  43)  Zerdüştiliği Sasanile-

    r in devlet dini olarak kabul etmiş olmalarının   bu  konuda elbet te-

    ki büyük tesir ler i olmuştur .

    SONUÇ

    641 yılında İrana İslâmiyetin girişi Zerdüştiliği ortadan sil

    miştir. Ancak bu,  tahmin edi leceği gibi birdenbire olmamış ve  uzun

    yıl ların geçmesi gerekm işt ir . Zaten İs lamların İranı fethetmeleri

    sonucunda, büyük halk ki t le ler i dinler inden vazgeçmek durumun

    da kalmamak için İram terketmişlerdir .

    Zerdüşt î ler in  bir  k ı smı Hindis tana  göç  e tmiş t i r  ki  bunlar ser

    bes t  bir  dini cemaat olarak Parsi adını almışlardır , diğer  ibr  kıs

    m ı

      da

      İranda kalmayı tercih ederek Hindistana

      göç

      etmişlerdir .

    Bunlara  da  Gebz denilir.  44)

    Zerdüşt i ler hakkında söylenenlerin  ne  dereceye kadar doğru

    olduğunu anlamak, bahis konusu  din  mensuplar ın ın bugünkü  ya

    şantı lar ını incelemekle mü mk ünd ür. Böyle  bir  incelemeyi yapmış

    bulunan  Prof.  Tahir Rezevi Parsiyan Ehl-î Kitap Hestend adlı ese

    r inde, r ivayet lerden birçoğunun yanlış l ığını or taya koymuştur .  45)

    Zaten, kendisinden sonra gelen Maniheizm, Zervanizm gibi dinle

    re olumlu yönde büyük tesirler icra etmiş Mazdeizmin, gerçekle

     hiç

    ilgisi olmayan  bir  takım büyük kusurlar la malûl olması  da  bekle

    nemez . Çünki Zerdü ştilik sadece  bir din  olmayıp  bir  felsefe  sis-

    (42)  Prof. Dr.  Taplamacıoğlu,  M. a. g. e.  sh. 118.

    (43) Bloud  et Gay,  Histoire  des  Religions, Paris  1954. sh. 256.

    (44)  Prof. Dr.  Taplamacıoğlu,  M.: Din  Sosyolojisi,  Ank. 1963. sh. 118.

    (45) Bayram,  M.: a. g. t. sh. 56.

  • 8/16/2019 Zerdüştçülük

    16/16

    288 Asistan Cahit CAN

    temidir ve felsefede çok rastlanan düalizm meselesi ilk defa net ola

    rak Zerdüşt le or taya çıkmışt ır . Her nek ada r Zerdü şt i l ikte düal iz-

    min münhasıran zı t kuvvetler i göster iyor olduğunu ve Ehrimenin

    Ahura Mazda ile aynı güce sahip olmadığını söylemiş isek de bu

    dinin, or taya koyduğu düalizm problemi i le kendisinden sonra ge

    len felsefe sistemlerine alem olduğunu belirtmemiz gerekir.

    Ayrıca Zerdüşt taraf ından Avestaya kon ulm uş olan ahlâki ve

    hukuki kaideler zamanla İranda büyük bir hukuk sis teminin doğ

    masını sağlamışt ır .

    Zerdüşt bir din kurucusu olduğu kadar bir hukukçu, f i lozof

    ve sosyologdur da. Toplum u mey dana get iren sosyal s ınıf lardan

    bazı lar ının, diğerler i taraf ından is t ismar edi lebi leceğini , bu duru

    ma mani olabi lmek için muayyen ekonomik reformların gerekece

    ğini ilk defa söyleyen Zerdüşt olmuştur.

    Özetle Zerdüşt : politik, ekonomik, sosyolojik, ve hukukî görüş

    ler iyle , bütün bu saydığımız sahalarda mümtaz bir yere sahip ol

    makla kalmayıp, din sosyoloj is i görüş açısından da peygamber s ı

    fatına hak kazanmış bir kişidir.