29
ZULÜM VE SONUÇLARI

ZULÜM VE SONUÇLARI

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ZULÜM VE SONUÇLARI. Zulüm; Hak yemek, eziyet, işkence ve baskı kullanmak, adaletsizlik yapmak, haddi aşmak söz ve fiilde aşırı gitmek demektir. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Kur'ân'ın üzerinde en çok durduğu kavramlardan biri şüphesiz zulümdür. Aynı kökten gelen kelimelerle birlikte zulüm ve türevleri Kur'ân'da (300) üç yüze yakın yerde geçmektedir.

�م�ون� ين�ظ�ال � م�الظ�ال �م� �ظ�ل �م�ات�ا ظ�ل

�م� �ظ�ل ي

ون�

�م� ظ�ل

�م� ت

�ظ� ا

�م� ل

�م� �ظ�ل ي

ون�

ظ�ل�

م�وا

3- Zulmün bir çeşidi de, insanın kendi kendine zulmetmesidir.

1- İnsanın Allah'a karşı işlediği zulüm, şirk ve küfürdür. Yüce Allah: �� �الل ر�ك� ب ���ش �ي� ال� ت �ن �ع�ظ��ه� ي��ا ب و� ي ��� و�ه �ن ب �ق�م�ن� ال� ال� ل ���ذ� ق ��و�ا ه �م* م� �ظ�ل ك� ل ر� +��ن� الش ايم* م�ع� “Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.” (Lokman, 31/13) buyurmuştur. 2- İnsanlar arasındaki zulüm. Bu da, insanların kendi hemcinslerine karşı işledikleri suçlar, günahlar ve haksızlıklardır. Zaten zulüm denince ilk olarak akla insanların birbirlerine karşı olan hareketlerindeki yanlış, kötü ve zararlı davranışları zulüm olarak tanıtılmış, bunların işlenmemesi istenmiş ve işleyenler tenkit edilmiştir.

Alimler zulmü üç kısım halinde incelemişlerdir

ا �ب�ص� يه� اال� خ�ص� ه�م� ل�ي�و�م4 ت�ش� ر� ا ي�ؤ�خ9 �ن�م� ��ا ر 42﴿ف� ﴾Allah onları ancak, gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.

(İbrahim:42)

ف�ه� �ه�م� ط�ر� �ي �ل �د0 ا ت �ر� ه�م� ال� ي س� ي ر� � ين� م�ق�ن ��م�ه�ط� م ؤ م� م��ه�م� ه�و�6ا �7د�ت ��ف� و�ا� 43﴿ه ﴾O gün başlarını dikerek (çağırıldıkları yere doğru) koşarlar. Gözleri

kendilerine bile dönmez, kalpleri de bomboştur. (İbrahim:43)

ول� ي�ق� م� ال�ع�ذ�ا ف� يه� �ن�ذ�ر� الن�اس� ي�و�م� ي�أ� ا ��و� ر ف�ي ن�ج�ب� ل4 ق� �ل$Lى ا�ج� ن�Lا ا ر� ب�ن�Lا ا�خ9 ين� ظ�ل�م�وا ر� �ال� ر ف� ف�

ت�م� م�ن� م� ل�م� ت�ك�ون�Lوا ا�ق�س� س� ا�و� Rن�ت�ب�ع� الر ت�ك� و� ��د�ع�و� ن

ا و� ا ل�ك�م� م�ن� ز� ب�ل� م� �ق� 44﴿ر ﴾

(Ey Muhammed!) İnsanları, kendilerine azabın geleceği gün ile uyar. Zira o gün zalimler, “Ey Rabbimiz! Yakın bir süreye kadar bizi ertele de senin çağrına uyalım ve peygamberlerin izinden gidelim” diyecekler. Onlara şöyle denilecek: “Daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?” (İbrahim:44)

م� ه� س� �ن�ف� ين� ظ�ل�م�Lوا ا اك�ن� ال� ي م�س� ك�ن�ت�م� ف�و�س� ف�ب�ن�ا ل�ك�م� ر� م� و�ض� ع�ل�ن�ا ب�ه� ت�ب�ي�ن� ل�ك�م� ك�ي�ف� ف� و�

ث�ال� �م� 45﴿اال� ﴾"(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.“ (İbrahim:45)

ه�م� �ر� �ان� م�ك �ن� ك ه� و�ا �ر� ��ه� م�ك �د� الل ن ه�م� و�ع� �ر� وا م�ك �ر� ��و�ق�د� م�ك ه

�ال� ب �ج� �ه� ال ول� م�ن �ز� �ت 46﴿ل ﴾

Nihayet onların hileleri de Allah’ın iznine bağlıdır. O izin vermedikten sonra hiçbir hile netice vermez.

Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi! (İbrahim:46)

ل� ا�ن� الل%$ه� س� ل�ف� و�ع�د� ر� خ� ب�ن� الل%$ه� م� س� ال� ت�ح� ��ف� ن ف�ا يزa ذ�و ان�ت�ق� �ع� ن 47﴿ف� ﴾

O halde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah mutlak üstündür, kimsenin yaptığını yanına bırakmaz. (İbrahim:47)

Cennet ehli, cehennem ehline, “Rabbimizin bize vaad ettiklerinin gerçek olduğunu gördük; siz de Rabbinizin size vaad ettiklerini gerçekleşmiş buldunuz mu?” diye seslenir. “Evet!” derler. Aralarından bir çağrıcı, “Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerine olsun!” diye bağırır. (Araf:44)

د�ن�ا د� و�ج� اب� الن�ار� ا�ن� ق� ح� ن�ة� ا�ص� اب� ال�ج� ح� ن�اد$Lى ا�ص� و�

gق بRك�م� ح� ا و�ع�د� ر� د�ت�م� م� ل� و�ج� ه� ا ف� gق بRن�ا ح� ا و�ع�د�ن�ا ر� ن�م�م� ؤ�ذ9نa ب�ي�ن�ه� ا�ذ�ن� م� ال�وا ن�ع� ف� ��ق� ا�ن� ل�ع�ن�ة� الل%$ه� ع�ل�ى م

ي ��الظ�ال� ر ف�

Rasulullah (sav); Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyuruyor: "Ey kullarım! Ben nefsime zulmü haram ettim, onu sizin aranızda da haram kıldım. Öyleyse birbirinize zulmetmeyin.”

(Müslim, Birr, 15, hds. no:2577)

ي، س� م�ت� الظRل�م� ع�لى ن�ف� ر� ب�اد�ي إن9ي ح� ي�ا ع�

ما�، فال� ت�ظ�ال�م�وا. ر� ح� عل�ت�ه� ب�ي�ن�ك�م� م� و�ج�

� �ه� ع�نهما ض�ي� الل �ري ر� �صا �ه االن وع�ن� جابر� بن� عبدالل�م� ، فإن� الظ0ل �م� �ق�واالظ0ل �ه�) ص(: أت س�ول� الل قال: ق�ال� ر�ح� أه�ل�ك� ح� فإن� الش0 �ق�وا الش0 �ام�ة�، و�ات �ق�ي �و�م� ال �م�ات* ي ظ�ل�وا د�م�اء�ه�م� ف�ك �ه�م� ع�لى أن� س� ، ح�م�ل �م� �ك �ل �ان� ق�ب م�ن� ك

0وا م�ح�ار�م�ه�م� ل �ح� ت Cabir İbnu Abdillah el-Ensarî (ra) anlatıyor: Rasulullah (sav) buyurdularو�اس�ki:

"Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü (sahibini saran) karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal saymaya sevk etmiştir.” (Müslim, Birr, 56. (2578), (III, 1996)

ي� الل%ه� ع�ن�ه: ض� وعن أنس ر�

سول� الل%ه ) ص(:قال ر�

.X �وما X أو� م�ظ�ل �ما �ص�ر� أخ�اك� ظ�ال ان

: ق�يل�

�ف� �ي X، ف�ك �وما �ان� م�ظ�ل ه� إذ�ا ك �ص�ر� أن

X؟ �ما ه� ظ�ال �ص�ر� أن

�، فإن� �م ه� ع�ن� الظ0ل �ح�ج�ز� : ت قال�

ه�أ �ص�ر� �ك� ن ذل

Hz. Enes (Ra) anlatıyor: "Rasulullah (sav) buyurdular ki:

- Kardeşine zalim de olsa mazlum da olsa yardım et. - Mazlumsa yardım ederim, zâlime nasıl yardım ederim? diye sorulmuştu. - Onu zulümden alıkoyarsın, bu da ona yardımdır, buyurdu.

(Buhârî, Mezâlim 4)

Zulme Engel OlunmalıdırZulme karşı olmak ve zulmü önlemek için gayret göstermek; zulümle, zalimle bütün gücümüzle ve en etkili biçimde mücadele etmek yüce dinimizin emridir.

Zulme Rıza ZulümdürZulme destek olunamadığı gibi, rıza da gösterilemez. Müslüman, zulümden nefret etmek ve zulme karşı durmakla mükelleftir. Rıza göstermek, sessiz kalmak, Müslüman için büyük hata olur.

�ه� )ص(: : قال� رسول� الل �ه قال� �ه� ع�ن ض�ى� الل وعنأبیهريرة ر�: د�ع�و�ة� �ه�ن� �ت اب ك� ف�ي إج� �ات* آلش� اب �ج� ت �ث� د�ع�و�ات� م�س� �ال ث�د�ه�. �د ع�لى و�ل �و�ال اف�ر�، و�د�ع�و�ة� ال �م�س� �، و�د�ع�و�ة� ال �وم �م�ظ�ل ال

Mazlumun Duası ReddolmazHz. Peygamber (S.A.V.): Allah şu kimselerin duasını reddetmez:1-     Misafirin ev sahibine yaptığı duayı,2-     Anne babanın evladına yaptığı duayı,3-     Mazlumun zalime yaptığı duayı, (Ebu Davud, Salat:1536)

Zulüm İflas EttirirZalim müflis kendisinden kul haklarının tahsil edildiği dehşetli kıyâmet gününde amel defterine baktığında kazandığı ve kurtuluşu için ümit beslediği sevaplarının silindiğini görecek ve paralarını başkalarına kaptıran müflis tüccârın “servetim ve paralarım” demesi gibi “amellerim ve sevaplarım” diyerek üstünü başını parçalayacaktır.

�ه� ، �ي �م�ع�ا ع�ل ت �ه� اج� �ا في الل اب �ح� ج�الن ت ور��ه� �ي ق�ا ع�ل �ف�ر� Allah için birbirini sevip bir araya gelenler ve Allah için و�ت

birbirini severek ayrılanlar.

Dünya açısından hiçbir beklentileri olmadığı halde sadece Allah için birbirlerini sevenler, bu sevgi ile bir araya gelenler ve ayrılırken de sevgileri devam edenler, Arş’ın gölgesinde oturup istirahat edecek ve aralarında dünya anılarını konuşup sohbet edecekler.

Zulüm, Müminlerin arasındaki kardeşlik bağıyla bağdaşmaz.

وا ب�ي�ن� ل�ح� ص�أ� و�ةa ف� ن�ون� إ�خ� ؤ�م� ا ال�م� �ن�م� إ

م�ون� ح� وا الل�ه� ل�ع�ل�ك�م� ت�ر� ات�ق� ي�ك�م� و� و�  أ�خ�“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”

(Hucurat:10)

Sevgili Peygamberimiz, İslam'a göre her işin başı ve ahiretin yegane geçer akçesi olan iman ile sevgi arasındaki bağı en çarpıcı biçimde bu hadisinde dile getirmiş bulunmaktadır.

ت�ى ن�ة� ح� ل�وا الج� ي ب�ي�د�ه� ال ت�د�خ� س� ال�ذ�ي ن�ف� و�

ابRوا ت�ى ت�ح� ن�وا ح� ن�وا ، وال ت�ؤ�م� ,Allah’a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz“ ت�ؤ�م�birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız.” (Müslim, îman 93-94)

Unutulmamalıdır ki Allah'ın yardımı, toplum halinde yaşayan ve birbirlerine saygı duyanlaradır. Toplu halde kılınan bir namaza, yalnız başına kılınan bir namazdan 27 derece daha fazla sevap verileceği düşünülürse, toplum halinde olmanın önemi daha iyi anlaşılacaktır.

İşte cennete girmeye hak kazananlar, Kur'an etrafında devamlı yükselen bir toplumun örneğini teşkil eder. Toplumu oluşturan fertler birbirlerine sevgi ile yaklaşmalı ve kardeşçe kucaklaşmalıdırlar. Birbirlerine arka çevirmekten ve düşmanca yaklaşmaktan sakınmalıdırlar.

�ه�م� �غ�ف�ر� ل �ي �ه� ل �ن� الل �ك �م� ي � ل �م�وا � و�ظ�ل وا �ف�ر� �ذ�ين� ك �ن� ال إ

�د�ين� ف�يه�ا ال �م� خ� ه�ن � ط�ر�يق� ج� �ال X إ �ه�م� ط�ر�يقا �ه�د�ي �ي و�ال ل

.X يرا �س� �ه ي �ك� ع�ل�ى الل �ان� ذ�ل �دXا و�ك �ب أ“Şüphesiz inkar edenler ve zulmedenler (var ya) Allah onları asla bağışlamayacak ve doğru yola iletmeyecektir. (Allah onları) ancak içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır.” (Nisa:168,169)

ZULM İLE ÂBÂD OLANIN, ÂHİRİ BERBÂD OLUR.

Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olması için, denizden çıkaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu ayetlerimizden gerçekten habersizdir. (Yunus Suresi: 92)

ŞİMDİ DUA ZAMANI