AMA ONLAR
İNANMAMIŞLARDIR
1
واالي ومن الناس من يقول امن خر و ا اا ه ال
ه امؤمنين وما
İnsanlardan kimileri de Allah’a ve âhiret gününe inanmadıklarıhalde inandık derler . Bakara-8
Kur’an karşısında üç çesit insan vardır.
2
ikisi net tavıra sahiptır.Birisi Kur’an’la yol bulanlardır. İkincisi de Kur’an’a karşı tavır koyanlardır.
3
Bunların dışında üçüncü bir tavır daha vardır:
ء ى هؤلء ول الى هؤل مذاذاين اين ذلك ل ال
"Onlar imanla küfür arasında Bocalayıp dururlar. Ne bunlara (yani mü’minlere) ne de şunlara ( yani kâfirlere)bağlanırlar.(Nisâ: 143)
4
Ulemâ demişler ki bunlar münâfıklardır. Peki kimmiş bunlar?
5
Dikkat ederseniz Bakara sûresinin başında Rabbimiz beş âyetiyle mü’minleri, muttakileri anlattı.
6
Sonra iki âyetle de kâfirleri anlattı.Daha sonra RabbimizOn üç âyetiyle münâfıklarındurumlarını ve karakterlerini anlattı.
7
Münâfıkların sıfatlarını anlatanâyetlerin kâfirlerden söz edenâyetlerden daha çok ve daha kapsamlı olduğunu görüyoruz.
8
Herhalde bunun sebebi: Küfür meselesi de, iman meselesi de çizgileri kesin ve nettir.
9
Yâni; mü'min de, kâfir de akide konusunda tavrını net ve açık ortaya koymaktadır.
10
münâfıklar çifte standartuyguladıklarından dolayıonları tanımak kolay değildir. Çizgileri, tercihleri, ve safları belli değildir.
11
Onun içindir ki Allahu Teaala uzun uzun bu insanların özelliklerinden söz ediyor.
12
Bir de münâfıklar İslâm vemüslümanlar için kâfirden çok daha tehlikelidir.
13
Bir Ebu Cehil’in kâfir olarak İslâm’a ve müslümanlara verdiği zararın yanında bir münâfık olarak Abdullah İbnu Übey İbnu Selleul’un verdiği zararın büyüklüğünü ve tehlikesinin boyutunu biliyoruz.
14
Bunlar niye bu kadar tehlikeli?Çünkü:
والذين امن وا يخادعون ا ه
يخدعون ال انفسه وما
يشعرون وما
"Bunlar Allah’ı ve mü'minlerialdatmaya çalışırlar.“ Bakara-9
15
Onlar Allah’ı ve mü'minleri aldatmak isterler. mü’min olmadıkları halde mü’min maskesini takarak kullandıkları sloganlarla Allah’ı ve insanları aldatmak isterler.
16
Halbuki iman, sadece dil ile ben inandım demekten ibaret değildir.İman; dilin tasdiki, kalbin tasdiki ve fiilin tasdikidir.
17
Eğer sadece dil ile ben inandım demek yeterli olsaydı, o zaman tüm münâfıkları da müslüman saymak gerekirdi.
18
Zira onlar da biz müslümanızdiyorlardı.Halbuki:
فى واه يقولون اافواهه ما ليس
اع اما يكتمون وا ه
“Onlar kalplerinde olmayan şeyidilleriyle söyleyip duruyorlar!"(Âl-i İmrân: 167)
19
Peki bu kimseler neden böyle davranırlar ?
مرضا فى واه مرض فزاده ا ه
كذاون عذاب الي اما كانوا ي وله
"Kalplerinde hastalık vardır. Allah da (Kur’an’ı indirmekle)hastalıklarını artırmıştır.“ Bakara-10
20
Demek ki bunların kalbi hastaymış.Kalplerinde hastalık varmış. Ama bunlar tedaviden yana daolmayınca, Allah onların hastalıklarını artırmıştır.
21
Peki Kalbi hasta olmak ne demektir?Biliyoruz ki, kişinin ruh ve bedenindeki uyumunun adına sıhhat denir.
22
Ruh ve bedendeki uyumsuzluğun adı da hastalıktır. Ruhtaki dengesizlik bedende de görülür.
23
Kalbi hasta olan kişide:1- Tasavvur bozulur. Yâni hakikati göremez veya olduğundan farklı görecek şekildebirtakım şüphe ve tereddütlere maruz kalır.
24
2- İrade bozulur. Yâni doğru olandan hoşlanmayıp zararlı olandan, bâtıl olandan hoşlanır hale gelir.
25
Meselâ İslâm’dan hoşlanmayıpküfürden hoşlanır. Tesettürden nefret edip çıplaklığı sever. Sudan tiksinip içkiden hoşlanır hale gelir.
26
Kalbin gıdası bilgidir. Bundan dolayıdır ki:
فى واه مرض
"Onların kalplerindehastalık vardır." Bakara-10
27
Âyetindeki maraz kelimesi pek çok müfessirlerce bilgisizlik, yâni şüphe ve tereddüt olarakanlaşılmıştır.
28
Biliyoruz ki şüphelerin kaynağı, Bilgisizlik veya bilgi eksikliğidir.Bir konuda tam bilgi elde edilincekalpteki tüm şüpheler dağılıverir.
29
Onun için Allah’u Teaala bilmediğimizşeyleri sorup öğrenmemizi emrediyor:
كر ان كنت ل تعمون فسپوا اهل الذ
Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun. Nahl-43
30
Allah’ın Rasûlü de bu hususta Şöyle buyurmaktadır:Bilmedikleri konuyu sorsalardı ya! Zira Cehaletin şifası ancak sormaktır.
31
münâfıklar bu âyetlereyönelmediklerinden, tedaviden yana olmadıklarından Kalbin gıdasını almadıklarından dolayıkalpleri hastadır.
32
Kalbin gıdası olan gerçek bilgiye, Allah bilgisine, vahiy bilgisineyönelmediklerinden dolayı kalpleri hastadır.
33
Allah’tan gelen mutlak doğru bilgileronların kalplerine girmediğinden kalplerine şüphe, tereddüt ve cehalet girmiştir.
34
Adama soruyorsunuz: Arkadaş ölecek misin? Evet diyor.Dirilecek misin? Evet. Hesap kitap var mı? Evet. Cennet, cehennem var mı? Evet. Peki Allah kâdir mi? Evet. Hepsine inanıyor adam.
35
Ama bakıyoruz bu tamam saydığı, bu inandığı konulara aldırış etmedenyaşıyor.
36
Yaşadığı hayatta bu inandığı şeylerinkokusunu bile görmek mümkün değil.Öyle bir hayat programı var ki adamın, bu inancının hiç mi hiç etkisi yok.
37
Yâni imanının, inandım dediği şeyin gereğini yapmıyor. imanını amele dönüştürmüyor. Çok korkunç bir suç değil mi bu?
38
Namaz kılması gerektiğine inanıyor, ama namaz kılmıyor. Kur’an’a, Peygamber’e inanıyor, ama Kur’an’ın tahrif ediliğineve Peygamber eşinin temiz olmadığına inanıyor.
39
Böyle bir iman böyle bir İslamvar mı?!Bu nasıl bir iman?Bu nasıl bir İslam?
40
Evet söz söylemek kolay bir iştir.Bir şeyi idda etmek te kolayıdır.Zor olan o sözü o iddayi yerine getirmektir.
41
İslam’ı iddia etmek,Müslümanım diye söylemek kolaydır.Zor olanı İslam’ın veMüslümanlığın gereğiniyapmaktır.
42
Verilen sözleri yerinegetirmemek münafıklıktır,Allah’a karşı gelmektir.
43
Münafıkların Allah’a karşıişledikleri bu suçtanötürü, Allah daonlara en büyükazabı verecektir:
44
ن النار رك السفل م ان المنافقين فى الد
اولن تجد له نصير Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara hiçbir yardımcı dabulamazsın. Nisa-145
45
Öyleyse inandık dediğimiz şeyleri amele dönüştürmeye çalışalım. İnancımızı sadece söz planında, iddia planında bırakmayalım. İmanlarımızı hayatımızla birleştirelim, ve eylemlerimizle yalanlayanlardanolmayalım.
46
Allah’ımSöz ve amellerimizi bir eyle.Allah’a söz verip sözlerinde Duranlardan eyle.Ey Rabbimiz!Bizi has müminlerden eyleBizi münafıklardan eyleme.Dualarımızı kabul eyle
47
آمين
والحمد هلل
رب العالمينالفاتحة
48