Transcript
  • NE KADAR CEZAÖDÜYORLAR?RTÜK, cezai işlem uyguladığı ka-

    nalı Maliye Bakanlığı-na iletiyor. Ceza aslın-da programa ya da ki-şiye kesilmiyor. Şikâ-yet konusu programıhangi kanal yayınlı-

    yorsa ceza da o kanala ke-siliyor. Cezanın miktarı isekanalın bütün programlar-

    dan elde ettiği aylık gelirinyüzde 1’i şeklinde uygulanıyor.Bu yüzden her kanalın ödeyece-ği ceza miktarı birbirinden fark-lılık gösteriyor. Eğ lence progra-mı statüsünde olduğu içinRTÜK’ün bu programları yayın-dan kaldırma ya da yayını ka-rartma yetkisi bulunmuyor.

    R adyo ve Televizyon Üst Ku-rulu (RTÜK), şikâyet rekorukıran evlilik programlarınayine ceza verdi. Vatandaş-lardan gelen şikâyetleri değerlendi-ren RTÜK, Kanal D, Fox, Star, ATV,Show TV ve Flash TV’deki evlilikprogramlarına müeyyide uyguladı.RTÜK yetkililerinden alınan bilgiyegöre, Üst Kurul yılın ilk toplantısın-da evlilik programlarını ele aldı. Ev-lilik programlarıyla ilgili vatandaş-lardan Üst Kurula son bir yılda, 4441 178 çağrı hattı, web sayfası veelektronik posta adresi ile Cumhur-

    başkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)ve Başbakanlık İletişim Merkezi (Bİ-MER) üzerinden binlerce şikâyetgeldi. Bu kapsamda, 2015’te evlilikprogramlarıyla ilgili 7 bin 297 şika-yet gelirken, bu sayı 2016’da rekorartışla 94 bin 792’ye ulaştı. Bunagöre, Kanal D’de yayınlanan “Kıs-metse Olur”, 45 bin 591 başvuruylaen fazla şikâyet edilen programoldu. Fox TV’de yayınlandığı dö-nem 14 bin 801, Star TV’ye geçtik-ten sonra 6 bin 752 şikâyet alan“Zuhal Topal’la” programı ikinci sı-rada yer aldı. ATV’deki “EsraErol’da” 15 bin 498, Show TV’deki“Evleneceksen Gel” 12 bin 186 veFlash TV’deki “Dest-i İzdivaç” ise290 şikâyet aldı. Üst Kurul, bu çer-çevede Kanal D, Fox, Star, ATV,Show TV ve Flash TV’deki evlilikprogramlarına para cezası verdi.Ayrıca TV 8’deki “Göz6” adlı progra-ma da ceza verildi.

    RTÜK, şikâyet rekoru kı-ran evlilik programlarınayine para cezası kesti.Her seferinde cezayı öde-yen programlar, kaldıkla-rı yerden devam ediyor

    CEZAYI UMURSAYAN YOK

    EMEL MÜFTÜOĞLU“Hepimize iyi gelecek yuppiii. Baskıya giri-

    yor. Biz de hemen çıksın diye SezenAksu’ma baskı yapıyoruz...”

    1. NO: 309 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .FOX TV...........7,732. SHOW ANA HABER . . . . . . . . SHOW TV......6,003. BU !EH"R ARKANDAN GELECEK . .ATV............. 5,524. MÜGE ANLI !LE TATLI SERT . . . . ATV......... 5,375. ATV ANA HABER . . . . . . . . . . . . . . .ATV............. 5,326. FOX ANA HABER . . . . . . . . . . . FOX TV....... 4,817. KAÇMA B"RADER . . . . . . . . . . . . STAR TV......... 4,678. D!R!L!" ERTU#RUL . . . . . . . . . TRT 1........ 4,599. ESRA EROL’DA . . . . . . . . . . . . . . . . ATV............. 4,4510. EVLENECEKSEN GEL . . . . . . SHOW TV......4,41

    RATING TABLOSU4 Ocak

    (TOTAL)

    HANGİMİZ SEVMEDİK CEM YILMAZ İSYAN ETTİ:

    İDO’NUN TEK İSTEĞİBABASIYLA DÜET

    Cezaevindeki Deniz Seki’nin ‘İZ’ albü-mündeki ‘Hayat İmdat’ şarkısına klip çekil-di. Klibin yönetmenliğini Berat Tunç, gö-rüntü yönetmenliğini ise Serkan Özkanüstlendi. Manken Selina Pohler’in oynadı-ğı klip, 2 günde İzmir Alsancak ve Alaça-tı’da kameraya alındı. Klip için yönetmen,oyuncu ve ekip gönüllü olarak çalıştı. Kli-bin sonunda Deniz Seki‘nin el yazısıyla Ba-kırköy Kapalı Cezaevi’nden hayranlarına

    yazdığı not da yer alıyor.Seki’nin hayranlarınanotu şöyle: Hepinizi o gü-zel kalplerinizden sevgiy-le öpüyor ve kucaklıyo-rum... Sizi çok özledi buDeniz. Daima Sevgiyle.

    GÖNÜLLÜ EKİP ÇEKTİ

    Deniz Seki’ninşarkısına klip

    SANATÇILARDAN ORTAK TAVIR:

    İnadına çıkacağızYeni yılın ilk saatlerinde Ortaköy’de

    yaşanan terör saldırısına karşı bazı sa-natçılar “Hayata kaldığımız yerden de-vam etmeliyiz. Teröre inat dışarı çıkıyo-ruz” mesajı verdi. Terör olaylarını de-ğerlendiren şarkıcı Yeşim Salkım “Kork-muyoruz. Allah’ın yazdığı yazıdan öte-si yok. Birilerinin istediği bir şeyleri mivar, verelim onlara? Bir korku impara-torluğu oluşturulsun, insanlar iş yap-masın istiyorlar. Olur mu öyle şey?Doktor nasıl işe gidiyorsa, bakkal nasıldükkânını açıyorsa, biz de işimize gide-ceğiz, siz de işinizi yapacaksınız. İnadı-na dışarı çıkıyoruz. İnadına konser, tur-ne çalışmalarımıza devam ediyoruz”

    dedi. Bazı ünlü isimler de sosyal med-yadan benzer mesajlar verdi:

    Defne Samyeli: İnadına cesaret, da-yanışma ve birlikle...

    Işın Karaca: Haydi kalk ve silkelenKaraca... Yenilme ve yıkılma... Güzelbir gün olsun...

    Nilgün Belgün: Hayata kaldığımızyerden devam etmeliyiz. Eskisi gibitoplayacağız kendimizi ve çıkacağızsokaklara. Sinemaya tiyatroya konse-re dostlarla buluştuğumuz akşam ye-meklerine gideceğiz. Güleceğiz birliktebu güzel ülkede. Biliyoruz ki bulutla-rın arkasından mutlaka güneş çıkar.Hep birlikte umutla...

    YELİZ KUVANCI DİZİDE KEDİ UYDURMA HABERTRT 1’de yayınlanan ‘Hangimiz Sevme-dik’in setinde Can Yaman’la kavga edenSelen Soyder’in ekipten ayrılmasının ar-dından, Itır rolünü canlandırması içinSezgi Sena Akay’a teklif götürüldü. Akaydizi setine de gitti, ancak çekimlere başla-yamadı. Çünkü BSK Yapım, genç oyun-cuyla çalışmaktan vazgeçti, onun yerineYeliz Kuvancı ile anlaştı. Kuvancı, en sonKocamın Ailesi dizisinde oynamıştı.

    Cem Yılmaz, komşularıyla “sokak kedile-ri” yüzünden mahkemelik olduğuna dairiddialara Twitter’dan cevap verdi. Yılmaz“Masum Kediler ve Ben konulu uydurmahaber için çok üzgünüm. Bu vesileylesosyal medyanın koca bir yalandan iba-ret olduğu gerçeği! Nettir. Bazen küçük,bazen hayata, hayatlara mal olan her tür-lü yalanın döndüğü bu mecrada herkeseakıl diliyorum” dedi.

    İdo Tatlıses bir mekanın düzen-lediği Tatlıses Gecesi adlı organizas-yonun afişini paylaşarak altına ya-şadığı duyguları yazdı. Babasıylabirlikte aynı afişte yer almaktan nekadar gururlandığını ifade edenİdo Tatlıses “Gözüm doldu. Nedenmi? Çünkü yüzde 1’i kadar olurumdiye dua ettiğim adamla aynı pos-terdeyim... Şimdi bir tek dileğimvar benimle düet yap yeter İbra-him Tatlıses” dedi.

    DÖRT GÜN SÜRDÜ

    ‘İçimdeki Fırtına’nınilk çekimleri İtalya’da

    Yönetmenliğini Doğan ÜmitKaraca’nın yaptığı ‘İçimdeki

    Fırtına’ dizisi Star TV’de izleyi-ciyle buluşmak için gün sayı-yor. Başrollerini Merve Bolu-ğur, Yusuf Çim, Gizem Kara-

    ca’nın paylaştığı ‘İçimdeki Fırtı-na’ dizisinin çekimleri İtalya’da

    başladı. İtalya’nın dünyacaünlü turistik şehri Napoli’de

    gerçekleşitiren çekimlerde Mer-ve Boluğur ve Yusuf Çim yer

    aldı. 30 kişilik ekiple 4 gün bo-yunca gerçekleştirilen çekim-

    lerde Merve Boluğur ve YusufÇim ikilisi keyifli anlar geçirdi.

    Çekimler, Napoli’nin en büyük meydanı ‘Piazza del Plebiscito’ ile sahil kasabalarında gerçekleşti.

    Hazırlayan:Ümit Tanrı[email protected]

    6 Ocak 2017 Cuma

    EVLİLİK PROGRAMLARI TAM GAZ DEVAM

    Batı Avrupa’da yaşayan 20 milyon-dan fazla Müslüman’a, “Ya bizimgibi olun, ya da buradan defolun!”diyenlerden bizi ayıracak olan ken-di medeniyetimizin bize hatırlata-cağı kapsayıcılık olacaktır. Tam 40 yıl boyuncaAlmanya'da azınlık olarak yaşadım. Bir Müslü-man olarak İslam'ın ve Müslümanların potan-siyel tehdit olarak görüldüğü, farklılıkların eri-tilmesi gereken tehlikeli görünümler olarak al-gılandığı bir toplumsal dilin ne kadar acıtıcı, nekadar yorucu olduğunu yakından biliyorum.Ötekileştiren bir dil üzerinden kurgulanankimliklerin, azınlıkların sırtına basarak kimlikbulma çabalarının toplumsal barış açısındanne denli ürkütücü bir tablo oluşturduğunu da...

    25 yıl Avrupa'da Müslümanlara yöneltilenkin ve nefretle mücadele ettim. Bu mücadele-nin yöneltildiği ana odak noktası “kendisi gibiolmayana öfke kusan zihniyet" idi. Bu mücade-le kendi tasavvurlarına göre daha üstün birkültürü, daha üstün bir kimliği ve daha üstünbir ahlakı öfkeyle dayatan, “üniform" bir top-lum hayalinin aslında kâbus olacağını farkedemeyecek kadar tek tipliliği benimsemişolan kesime yönelikti.

    TOPLUMSAL BİRLİKTELİĞİ ZAYIFLATAN ETKEN

    Bu mücadelenin bana öğrettiği en büyük ha-kikat, başkasının yaşam biçimine saygı göster-meyen kişinin kendi yaşam biçimine de saygıgösterilmesini bekleyemeyeceğidir. Öfke, in-sanları meseleler üzerinde etraflıca düşünmek-ten alıkoyar, doğru analizden uzaklaştırır, top-lumu siyah ve beyaz olarak ayrıştırıp gri tonla-rı bütünüyle göz ardı eder, farklı yaşam tarzla-rına saygı duymanın lüzumsuz olduğu hissiniverir. Öte yandan aynı öfke, yöneltildiği kesim-de “tehdit edildiği" endişesi oluşturur; bu du-rum benzer bir tepki doğurur; toplumsal birlik-telik işte tam da böyle zayıflar. Başkasının, öte-kilerin, birilerinin değil; bizzat kendi marifeti-mizle!

    Nefret dilinin yok edici kısır döngüsünüdaha iyi anlayabilmek için Avrupa'daki Müslü-man vatandaşlarımızın tecrübelerine bakalım:Almanya'da Pegida'nın Müslüman vatandaşla-rımıza yönelik kullandığı düşmanca dili elealalım. Almanya'da NSU'ya, Solingen kundak-lamasına, Mölln faciasına, 2016 yılında 1000'eyakın mülteci yurdunun ateşe verilmesine ne-den olan bu ipini koparmış nefrettir. Nasıl kibu nefretin “Batı'nın İslamlaşmasına karşı çık-mak", “Alman toplumunu yabancılardan koru-mak" gibi kendisini meşrulaştırma çabalarıvarsa, benzer düşmanlıkların dünyanın diğerülkelerinde de kendisini haklı çıkartmaya yö-nelik açıklama şablonları var. Bu şablonlarınfarkında olduğumuz, madalyonun öbür yüzü-ne baktığımız ve empatiye müracaat ettiğimizmüddetçe Türkiye'de toplumun her kesiminigerçekten kucaklayan bir barış iklimine ulaşa-cağız. Başkasının değil; bizzat kendi marifeti-mizle.

    KENDİ MEDENİYETİMİZİHATIRLATACAK KAPSAYICILIK

    Yurt dışında Müslümanlara yönelik öfkeyekarşı çıktığımız kadar, Türkiye'deki Hristiyanve Musevi azınlıklara, farklı yaşam tarzlarınaolan nefrete karşı çıkmak zorundayız. Bu, ken-di kimliğimizi nasıl konumlandırırsak konum-landıralım siyaset üstü, ideolojiler üstü, men-subiyetler üstü bir gerekliliktir. Batı Avrupa'dayaşayan 20 milyondan fazla Müslüman'a, “Yabizim gibi olun, ya da buradan defolun!" diyen-lerden bizi ayıracak olan kendi medeniyetimi-zin bize hatırlatacağı bu kapsayıcılık olacaktır.

    Toplumsal barışı tesis etmek kolay değil; enbüyük zorluk çağın “kendi ilkelerimizi unuttu-ran" baş döndürücü gerginliğine rağmen ilke-lere sığınmakta, meselelere her koşulda empa-tiyle yaklaşmakta ve toplumsal katılımı engel-leyen öfke/tehdit dolu uyarıların insanlar üze-rindeki etkisini irdelemekte yatıyor. Bunun içinkendimize yönelteceğimiz soruları çoğaltalım.Kendimize azınlıklarımızı, ama her şeydenönce kendi vatandaşlarımızı ürküten öfke doluuyarıların gerçekte nasıl bir etki oluşturduğu-nu soralım. Kendimize neden empatinin güve-nilir iklimi yerine öfkenin yıkıcı etkisini tercihettiğimizi soralım. Bizler, bu güzel ülkenin fark-lılıklarına rağmen eş bileşenleri olarak hepi-miz, öfkenin reddedici tepkiselliğine sığındığı-mız sürece değil; bu sorgulamadan alnımızınakıyla çıktığımız sürece birbirimize kenetlene-cek ve güçleneceğiz.

    TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı

    Mustafa YeneroğluMİSAFİR KALEM

    Nefret diline karşı çıkışta tutarlılık testimiz


Recommended