ARALIK 2011
HAZIRLAYANLAR
MELEK KÖKSALAN
NURÇİN DOĞAN
ESİN ALPER
EDİTÖR ZEYNEP ENGİN
KASIM AYINDA NELER YAPTIK?
AYIN SORUSU
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ
BRANŞ ETKİNLİKLERİ
İngilizce
Müzik-Orff
Bilgisayar
Beden Eğitimi
Satranç
Bale/Modern Dans
DOĞUMGÜNLERİMİZ
KİTAP ÖNERİLERİ
REHBERLİK BİRİMİ
SEVGİ MENÜSÜ
KASIM AYINDA NELER YAPTIK?
10 Kasım’da kendi hazırladığımız çelenk ile Atamızı andık.
Ağaçlar, birçok hayvanın soğuk kış gecelerindeki sıcak yuvalarıdır.
Hayvanlarımız için rahat edebilecekleri büyük bir ağaç ev yaptı minik ellerimiz…
Üçüncü bir gözümüz olsaydı nerede olmasını isterdin?
KASIM AYINDA NELER YAPTIK?
Barış çocukları “Barış Çatısı” altında sorunlarına çözüm aradılar.
Birçok malzemenin ve boyanın kullanılmasıyla “Küçük Ressamlar” kolaj çalışması yaptılar.
Uzun boylu bir adam varmış. Güneşli havalarda şapka takarmış.Sayıların hikayesini resimledik.
J SINIFI
Demir KAVLAKOĞLU-Teşekkür ederdim.
Zeynep Çağla SARIOĞLU-Seni çok seviyorum.
Efe METİN-Öperdim.
Ahmet Alper ALTAN-Nasılsın derdim. Nerede olduğunu sorardım.
İrfan Deniz GEÇ-O’nu çok sevdiğimi söylerdim.
Emre Sudi ÜLKER-Evime davet ederdim. İstinye Park’a götürürdüm.
Eren Efe ASLANER-Oyuncak alabilir miyiz?
Ekin AKŞEHİRLİ-Seni çok seviyorum.
Derin ARALP-Seni seviyorum.
Koray AŞÇI-Teşekkür ederim.
Serra KARAMOLLAOĞLU-Şapkaları kim yaptı? diye sorardım.
Ozan Ege KAYA-Teşekkür ederdim.
Özgen Alp GÜÇLÜ-O’nu sevdiğimi söylerdim.O’nunla paylaşırdım.
Nil SARPER-Neden bizim ülkemizi kurtardığını sorardım.
Çağan OKAT-Matkap nedir?diye sorardım.
Enver Efe İSLAMOĞLU-Sevdiğimi söylerdim.
Aslı GÜLPINAR-O’na sarılırdım.
Elif OLGUN-Teşekkür edebilirdim.
Bora DEĞERLİ-O’na çiçek verdiğimi söylerdim.
K SINIFI
Vera KARAMOLLAOGLU- Atatürk bizi koru derdim.
Kıvanç Akay ÇELİKPALA-Evinin yolunu bildiğimi söylerdim. Florya’daki evine gittik.
Can TÜREOĞLU- Acaba düşmanlarla savaşmak nasıl bir şeydi?
Emre ŞENGEL- Seni çok özledim derdim.
Can ÖZTUNÇMAN-İyi Bayramlar.
Can Kayra GÜVENÇ- Saat dokuzu beş geçe şiirini söylerdim.
Irmak AKGÜN- Seni seviyorum.
Doruk ŞAN- Seni seviyorum.
Gökçe TÜRK- Seni seviyorum.
Alp COŞKUN-Düşmanları öldürmesini söylerdim.
Yaz DERİCİ-Seni seviyorum
Deniz YAZGAN-Ona rozetimdeki kristal kalbi verirdim.
Nil ALİŞAN- Onunla oyun oynamak isterdim.
Duru İlke YILDIRIM-Seni çok seviyorum.
Ada GÜNGÖR- Onu sevdiğimi söylerdim.
Ada KATIRCIOĞLU-Oyun oynadığımı, okula gittiğimi söylerdim.
Duru FİDAN-Düşmanları yenmesini söylerdim.
Zeynep Su TUNÇALP- Seni seviyorum.
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ
AYLIK TEMAYA İLİŞKİN ETKİNLİKLER
GEMS
“PENGUENLER”
*Penguenler hakkında neler biliyoruz?
*Penguenler nerede yaşar?
*Penguenler uçabilir mi?
*Penguenler nasıl ısınır?
*Termometre nedir?
*Kutuplarda yaşayan hayvanlar nelerdir?
*Hayvanlar neden kış uykusuna yatarlar?
KAVRAMLAR
*Renk kavramı (mavi, sarı, yeşil)
*Şekil kavramı (daire, kare, üçgen)
*Sayı kavramı
*Önce-sonra
*Gece-gündüz
*Sabah-akşam
*Karanlık-aydınlık
*Sıcak-soğuk
*Eski-yeni
*İçinde-dışında
*Pütürlü - Pütürsüz
OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK *Adım adım sayıları takip edelim.
*Bir sağa bir sola çizgiler çizelim.
*Çizgiler yarışıyor.
*Kavram Çalışma sayfaları
*El-göz koordinasyonuna ilişkin etkinlikler
SOSYAL BECERİLER
”Gerekli durumlarda nezaket sözcüklerini kullanır.” ve
“Kendisinin ve başkalarının haklarına saygı gösterir.”
becerilerinin geliştirilmesine yönelik etkinlikler
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ
FEN VE MATEMATİK *Suyun şekli var mı?
*Buzdaki sürprizi tahmin edelim
*Krakerle Matematik
*En sevdiğim kutup hayvanı grafiği
*Termometre
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ
EĞİTİM RUTİNLERİ
*100 Gün Etkinliği
*Özel Gün Etkinlikleri (Oyuncak günü,
Kitap Günü, Göster Anlat Günü,
Haber Günü, Enstrüman-Dans günü)
*Duygu Panoları
* Haftanın Günleri
GELENEKSEL TÜRK ÇOCUK OYUNLARI YAŞAYAN DEĞERLER
GELİŞİMSEL ARŞİV (PORTFOLYO)
*Ayın Sorusu: ………………
*En’ler Kitapçığı
*Benim Çocuğum……………
*Barış Şarkısı Söyle
*Kollar Kucaklamak İçindir
*Balık Ağı
ÖNEMLİ GÜN VE KUTLAMALAR
*İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası
(10 Aralık gününü içine alan hafta)
*Yerli Malları ve Tutum Haftası
(12–18 Aralık)
*Yeni Yıl (31 Aralık–1 Ocak)
*Diş Şenliği (5-12 Aralık)
*FMV Kuruluş Yıldönümü Kutlaması
(14 Aralık)
GEZİ GÖZLEM ETKİNLİKLERİ
*Beşiktaş Postanesi
MUTFAK ETKİNLİĞİ
*Mısır patlatma
AYIN PARTİSİ
*Yeni Yıl Partisi
(30.12.2011)
ARALIK AYI ETKİNLİK ÖRNEKLERİ
*Hızlı ve yavaş müzikte ritim algılama
*Modern Dans Uygulamaları
*Partnerli ve tekli dönüşler
“Deniz TOPU” adlı şarkı (Piyano eşliği ile)
“UZAYLILAR” adlı şarkı
(Ritim çalgıları ve piyano eşliği ile)
“Klasik müzik çalgılarının (KEMAN) tanıtılması
BEDEN EĞİTİMİ MÜZİK-ORFF
BALE VE MODERN DANS
*Şahın korunma yolları,
*Şahın mat olması,
*Piyonun dönüşüm karesine ulaşması,
*Karma alıştırmalar
SATRANÇ
BİLGİSAYAR
*Denge çubukları üzerinde dengede yürüyüş
*Cimnastik sırası üzerinde çeşitli varyasyonlarda
yürüyüş ve duruşlar
*Denge aleti üzerinde yardımlı yürüyüş
*Trambolin aleti üzerinde sıçrama egzersizleri
*Uykucu horoz oyunu
*Öğrencilerimizin kavramsal ve hafıza gelişimlerine katkı
sağlayacak eşleştirme ve yapboz oyunları oynama,
Öğrencilerimizin hayal güçlerine katkı sağlayacak oyun
önerilerimiz:
http://www.kindersite.org sitesinde bulunan oyunlardan
«POTATO MAN» Sandcastle Phoneme Quiz oyunu.
The students really enjoyed learning these songs this month.
Öğrenciler bu ayki şarkıları öğrenirken çok eğlendiler.
Rain, rain.
Go away.
Come again another day.
DADDY wants to play.
Rain, rain, go away. Rain, rain.
Go away.
Come again another day.
MOMMY wants to play.
Rain, rain, go away. Rain, rain.
Go away.
Come again another day.
BROTHER wants to play.
Rain, rain, go away. Rain, rain.
Go away.
İNGİLİZCE
Come again another day.
SISTER wants to play.
Rain, rain, go away. Rain, rain.
Go away.
Come again another day.
BABY wants to play.
Rain, rain, go away. Rain, rain.
Go away.
Come again another day.
ALL THE FAMILY wants to
play.
Rain, rain, go away.
RAIN, RAIN GO AWAY
İNGİLİZCE
Put on your shoes, your shoes, your shoes.
Put on your shoes, your shoes, your shoes.
Put on your shoes.
Let's go outside.
Hurry up. Hurry up. Hurry, hurry up! Put on your pants, your pants, your pants.
Put on your pants, your pants, your pants.
Put on your pants.
Let's go outside.
Hurry up. Hurry up. Hurry, hurry up! Put on your jacket, your jacket, your jacket.
Put on your jacket, your jacket, your jacket.
Put on your jacket.
Let's go outside.
Hurry up. Hurry up. Hurry hurry up! Put on your hat, your hat, your hat.
Put on your hat, your hat, your hat.
Put on your hat.
Let's go outside.
Hurry up. Hurry up. Hurry, hurry up! Put on your shoes.
Your pants.
Your jacket.
And your hat.
Hurry up. Hurry up. Hurry, hurry up!
PUT ON YOUR SHOES
İNGİLİZCE
This month we learned the following vocabulary.
FAMILY
*Daddy
*Mommy
*Brother
*Sister
*Baby
CLOTHES
*Pants
*Socks
*Dress
*Shirt
*Hat
We read a story about a boy that wants to play in the rain.
Yağmur altında oyun oynamak isteyen bir çocuk hakkında hikaye okuduk.
Pg. 1: It’s raining, It’s raining. I like the rain.
Pg 2: Put on your coat Tom. Put on your coat!
Pg 3: Put on your hat Tom. Put on your hat!
Pg 4: Put on your boots Tom. Put on your boots!
Pg 5: Put on your scarf Tom. Put on your scarf!
Pg 6: Put on your gloves Tom. Put on your gloves!
Pg 7: Oh, no! It’s sunny!
İNGİLİZCE
IT’S RAINING BOOK
*The four seasons and clothing related to them
*The Months of the Year
*Actions,sounds and functions of toys
*Festive crafts and games
*The concept of giving presents
*An action song about Santa’s new clothes.
*Patch unit 3 ‘’Let’s go’’
AT DECEMBER
ARALIK AYINDA DOĞANLAR
DOĞUMGÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
ÖZGEN ALP GÜÇLÜ
BORA DEĞERLİ
KELEBEKLER VE İNSANLAR
ÜSTÜN DÖKMEN
REMZİ KİTABEVİ
Belki de en büyük özrümüz önyargılarımızdır.
Üstün Dökmen, iki özürlü gencin aşk hikâyesini anlatırken
okuru kendi özürlü yanlarıyla yüzleşmeye çağırıyor.
Romanın konusu; Farklılıkları ve benzerlikleriyle iki
kusursuz kelebeğin ve iki özürlü gencin aşk hikâyesi.
Romanın sorusu; Uzun ama renksiz bir yaşam mı
istersiniz, yoksa kısa ama renkli bir yaşam mı?
KEŞFEDİN GERİ DÖNÜŞÜM
ALEX FRITH
İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI
Çöplerinizden kurtulduktan sonra neler olur?
Bu sorunun cevabını öğrenmek için kitabı açın ve
kulakçıkları kaldırın. Çöpün devasa bir
ayrıştırma makinesinde ve çesit çesit geri
dönüşüm süreçlerinde yaptığı yolculuğu takip
ederek, nasıl yeni ve yararlı şeylere
dönüştüğünü öğrenin.
REHBERLİK BİRİMİ
Geçen ay yazdığımız bültende; bağlanma, hazırbulunuşluk ve gelişim özellikleri üzerine konuştuk. Bu ayki
bültenimizde devamı niteliğinde sayılan bir durum hakkında konuşacağız;
‘ÇOCUĞUMUN GELİŞİMİNDE BEN NE YAPABİLİRİM?’.
Bu birikimli süreçle ilgili birkaç noktaya değinmeye çalışacağız.
Okulöncesi çocuğun düşünceleri daha çok gereksinimlerine, dürtülerine yani haz ilkesine bağlıdır. İstediğine,
istediği yerde ve anda sahip olmak ister, ertelenmesine katlanamaz. Engellenmeye dayanma gücü yetersizdir.
Erteleyebilme davranışı, öğrenme yaşantısıyla ilgilidir. Bu süreci, gözlemleyerek, taklit ederek çocuk yaşantısına
yansıtmayı öğrenir. ‘Çocuğun süperegosu’( ahlak gelişimi) olan Bizler çocuğun davranışını erteleyebilmesine,
davranıştan alacağı hazzı öteleyebilmesine ya da yerine başka bir objeyi ya da nesneyi koyabilmesine yardımcı
olmalıyız. Her türlü isteğimizin olamayacağını öğrenen Bizler, çocuklara da her şeyin her an olamayacağını sebatla
gösterebilmeliyiz. Çocuğa, her gün alınan bir oyuncakla duyulan haz, birkaç gün bekledikten sonra alınan oyuncakla
alınan haz arasındaki farkı, çocuğunuz gözlerinde görürsünüz. Doğumgünü kutlamasının heyecanı gibi, o gün
gelmeden kutlama yapılmaz, ya da hediye alınmaz, her hediye o gün içindir, anımsadığınızda, o heyecanın tatlı
birikintisi beklediğiniz günle de ilgilidir.
Ertelemeyi söyleyerek değil, göstererek ya da yaşatarak öğretebiliriz. Keza okul yıllarında olan çocuğumuz, ‘bu
durumu istemesek de’ yaşamaya başlamıştır. Artık, ‘sıraya girme, parmak kaldırarak konuş, etkinlik sırasını bekle’
gibi hayatına yeni davranışlar girmiştir. Bu davranışların hepsi hazzı ertelemekle ilgilidir ve bu insan yaşantısında
çok önemli bir dönüm noktasıdır. Erteleyebilmek, bekleyebilmektir.
REHBERLİK BİRİMİ
Hayatımızda reddedilme korkuları, ayrılık kaygıları, bağlanma süreçlerimiz önemli bir döngü oluşturur. Bu döngü o
kadar güçlüdür ki hemen hemen her ailevi kararlarda ön plana çıkar. Çocuğuma zarar gelmesin! Yeter ki O
üzülmesin, ya Ben yanında olamazsam! Ya Ben yanında olmadığımda Ona bir şey olursa sorularıyla her an mücadele
eder Ebeveyn. Öyle ki yeni doğan bir çocuk uzun bir süre tek başına hayatını devam ettirmekten yoksundur. Her
türlü durum için anne ya da ya da anne yerine geçen birine bağlıdır. Bu bağlılık güçlüdür. En önemli durum ise
bağlılığın bağlanmaya dönüşüp ayrılık vaktinin geldiğini kabul etmektir. Ayrıca sadece bilmekle değil eylemle bunu
gösterebilmek gerekir ancak zordur. Çocuğun da artık kendince de olsa bir şeyler yapabileceğini, bunları yaparken
de fazlasıyla mutlu olabileceğini kabul etmek güçtür. Yaşantısından bir örnek verelim; emekleme döneminde olan
bir çocuk, yürüyebilme davranışını kazanabilmesi için araştırmalara göre yaklaşık olarak 200 kere düşmektedir. Bu
200 düşüş bir engel değil gerekliliktir. Ayrılma da böyledir. Aile kabul etmelidir ki, çocuk kendi başına bir bireydir
ve yapabilme potansiyeliyle yapabilme arasında gidip gelmeli, mücadele etmeli, düştüğünde kalkmayı öğrenmelidir.
Çocuğun gelişim ödevlerini yerine getirebilmesi için öncelikle bizim bekleyebilme davranışımızı geliştirmemiz
gerekir. Sabırla beklemeliyiz. Yeteri kadar zor olan bu davranış, günümüz koşullarında daha da zor hale
gelmektedir. Her türlü şeyi yetiştirme kaygısıyla her şeye yetebileceğimizi umarak çocuklarımızı da bir şeylere
yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu yetişme kaygısı o kadar yoğun oluyor ki, çocuğumun adına ben yaparım eylemine
dönüşüyor. Bu da çocuğumuzun potansiyelini düşürüyor, yapabileceklerini, yetişemem kaygısıyla yapmıyor.
REHBERLİK BİRİMİ
ÇOCUĞUN DUYGULANIMI
Çocuk duygulanımı dışa denetimsiz olarak yansır. Neşe, öfke, üzüntü, kıskançlık gibi duygular davranışlarında
gözlenir. Duygulanım, bastırma ve yalıtım düzenekleri ile gizlenemez ve doğrudan doğruya çocuğun
gereksinimlerine ve engellemelerine bağlıdır. Bir duygudan ötekine geçiş hızlıdır.
Çocuklarda çökkünlük, taşkınlık, öfke gibi duygusal tepkiler uzun süreli de olabilir. Bazen çocuklar içinde
bulundukları duygusal durumu davranışlarında, bazıları oyunlarında, resimlerinde veya projektif testlerde
gösterirler. Uzun sürekli bu tür duygu durumları için yardım almakta fayda vardır.
Bilinmelidir ki, her çocuk kendi yaşına ve gelişim dönemine göre tepki verir. 2 yaşındaki çocuğun
sünnete olan tepkisiyle, 5 yaşındaki çocuğun tepkisi aynı olmamaktadır. 2 yaşındaki çocuk, sünnet olmadan önce
tepki göstermezken ( sadece sünnet olurken duyduğu acıya yönelik tepki gösterir ) 5 yaşındaki çocuk sünnetten
önce kendini güçsüz, yalnız hissedebilir, bunu ceza olarak algılayabilir. Yetişkinlerin çocuğun duygularını anlamaya
yönelik gösterilen çaba burada önemlidir ve çocukların duygularını yetişkinlere açabileceğini bilmesi gerekir.
Çocuğa ‘alan’ açılmalı ve istediğinde Onu dinleyen biri var mesajını almalıdır. Burada öğretici ya da süperego olmak
ikinci plandadır önemli olan duyguları yaşamasına fırsat vermektir. Yorumlanmasına, öğretime ( Öğreneceği zaman
merak ettiği zamandır, o zaman öğretici kimliğe bürünebiliriz), sorgulanmaya O an ihtiyaç duymuyordur sadece
dinlenilmeye ihtiyacı vardır. İleride duygularını paylaşıp sorunların üstesinden gelmesini istiyorsak, Onun
duygularının önemli olduğunu şu zaman diliminde gösterebilmemiz gerekir.
DEDİĞİMİZ GİBİ; HER ÇOCUK BÜYÜR, YETER Kİ ÖNÜNDE DURMAYALIM!
SEVGİ MENÜSÜ
Uyandığınızda “günaydın”
diyerek birbirinizi
öpmenin sihrine inanın.
Beraberce hiç gitmediğiniz
bir yere, semte kısa bir süre
yürüyün ve orası ile ilgili
konuşun.
Okulda “göster-anlat”
etkinliğinde ne gördüğünü
sorun ve o şeyi size
anlatmasını isteyin.
Beraberce evde mutfak
günü belirleyip çeşitli
yemek tariflerini
birlikte
uygulayın.
“Seni Seviyorum” demek
için istediğiniz
davranışları yapmasını
beklemeyin. Her zaman
sevdiğinizi ifade etmenin
bir yolunu bulun.
“Büyükler konuşurken,
çocuklar ASLA konuşmaz “
demeyin. “Birbirini dinlemek
önemlidir, aynı anda
konuşursak senin
söyleyeceğin önemli ve güzel
şeyleri anlamayabilirim”
diyebilirsiniz.
Bundan böyle her ay
çocuğunuz için bir kitap alın
ve bunu AYIN KİTABI
olarak tanımlayın (Her ay
bültenimizde yer alan kitap
Önerilerinden faydalanabilirsiniz.)
Ayın kitabını okuyun resimlerini
inceleyin. Kitapta en çok
hoşuna giden ya da hiç
hoşlanmadığı şeyi sorun.
Onunla ilgili bir işe
başlamadan önce
mutlaka hazırlık
süresi verin. “Hadi
yıkanıyorsun” yerine
“beş dakika sonra
yıkanmak üzere hazır
olmanı istiyorum”
deyin.
Ekmek çeşitlerindeki
benzerliklere ve
farklılıklara dikkat çekin;
şekil, tat, yüzeyi, boyutu,
dilimleri, inceliği, kalınlığı
gibi.
Size zor gelen şeyler varsa
bunları eşinize ve
çocuğunuza dile getirin. Bu
hem birbirinizi tanımak, hem
de çocuğun kendine zor
gelen şeylerin doğallığını
anlaması için gereklidir.
“Bana bir ağaç çiz” deyin.
Rengine ve şekline müdahale etmeyin. Daha sonra doğadaki ağaçları inceleyin. Çevrede ne kadar çok ve değişik ağaçlar olduğuna dikkatini çekin. Onun için ilgi çekici
olacaktır.
Bir olayı , bir kişiyi,
bir eşyayı ya da bir
yeri size TARİF
ETMESİNİ isteyin.
Bunun için “anlat,
söyle, açıkla, tarif et”
ifadelerini kullanabilirsiniz.
Anlaşılmak çocuğunuza güven
verecektir.
Aileniz için sizi temsil eden
bir amblem hazırlayın.
Bunun sizin ailenize ait olduğunu sık sık tekrarlayın. İsterseniz
kapınıza asın. Ambleminizi
biz de görmek isteriz,
okula gönderebilirsiniz.
“Senin fikrin benim
için çok
önemli................konusunda
ne düşündüğünü merak
ediyorum” diyerek farklı
konularda düşünceler
üretmesini sağlayın.
“Aile Etkileşim Programı” Prof. Dr. Belma TUĞRUL
Mutlu Yıllar…