Dergi Adı: Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi İktisadi İşletmesi
Bülteni
İmtiyaz Sahibinin Adı: Hakan Genç
Sorumlu Yazı İşleri Müdürünün Adı: Erdal Demirdağ
Yönetim Yeri, Adresi: Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi İktisadi İşletmesi
Abdülhakhamid Cad. No:30/5Talimhane, Beyoğlu/İstanbul
Basımı Yapanın Adı ve Adresi: Ümit Ayar, Beyaz Grafik Matbaacılık Tanıtım Hizmetleri
Topkapı Ticaret Merkezi 1A Blok No: 466 Cevizlibağ/İstanbul
Basım Tarihi: Mayıs 2010
Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın, 3 ayda bir yayınlanır
BU
SİZİNBÜLTENİNİZ
BÜLTENİMİZİ İSTİYORSANIZ LÜTFEN BİZE ULAŞIN» Kampanyalara katıldınız mı? » Çevrenizdekilerle buradaki bilgileri paylaştınız mı? » İleriki sayılarda bu sayfalarda neler görmek istersiniz? » Diğer üyelerimiz/destekçilerimizle paylaşmak istediğiniz bilgi ya dafotoğraflarınız var mı? » www.amnesty.org.tr/bulten sayfasını ziyaret ettiniz mi ?
BÜLTENLE İLGİLİ BÜTÜN ÖNERİ VE YORUMLARINIZI BİZE YOLLAYABİLİRSİNİZ
[email protected]@amnesty.org.tr
www.amnesty.org.tr
2
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
HAREKETEGEÇİNBİRLİKTEİNSAN HAKLARIİHLALLERİNESON VERELİM
3
BÜLTEN[ M
AYIS 2010 ]İÇİNDEKİLER
Yüzbinlerce göçmen hapse atılıyor, güvenlik ve biraz refahiçin kendi hayatları dahil her şeyi riske atıyorlar, insan haklarıihlallerine karşı savunmasızlar. 18 Aralık UluslararasıGöçmen Günü’nde sesimizi onların seslerine kattık.SAYFA 4-5-6-7’de.
UAÖ Türkiye destekçileri yine dünyanın pek çok farklı yerinde hakihlallerine maruz kalan ya da kalma riski taşıyan vakalar için acileylemler yürüttü. SAYFA 18’de.
SAYFA 8İnsan Hakları İçin İlk Adım YazKampında üretilen filmler izleyicilerlebuluştu.
İÇİNDE
BU BÜLTENİN
İran’da adaletiçin şiddetlimücadele.SAYFA 14-15’de.
SAYFA 12-13UAÖ Aktivistleri’nin sokak eylemleri, raporlar,basın açıklamalar, etkinlikleri.
SAYFA 9Avukatlara yönelik mülteci hukuku eğitimleritamamlandı.
4
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
ULUS
LARA
RASI
GÖÇ
MEN
LER
GÜNÜ
YÜZ BİNLERCE GÖÇMEN,HÜKÜMETLER GÖÇ PROBLEMİNİKONTROL ALTINDA TUTMAK İÇİNTUTUKLAMA YÖNTEMİNE BAŞVURUNCAHAPSE ATILIYOR. BİRÇOĞU GÜVENLİKVE BİRAZ REFAH İÇİN KENDİHAYATLARI DAHİL HERŞEYİ RİSKEATIYOR. HER ADIMDA SÖMÜRÜYE,DOLANDIRICILIĞA VE İNSAN HAKLARIİHLALLERİNE KARŞI SAVUNMASIZLAR.18 ARALIK ULUSLARARASIGÖÇMENLER GÜNÜ’NDE SESİMİZİONLARIN SESİNE KATIYORUZ.
KÖŞEYESIKIŞMIŞ
2yıl önce, Şerif (gerçek adı değil) Bangladeş’deiş bulmak için evini terk etti. Bir işe alımpersoneline Malezya’ya gitmek için para verdi.
Ülkeye vardığında, bir başka temsilci pasaportunualıkoyarak haftalarca yeterli yemek olmadan onu 60başka göçmenin bulunduğu bir yere kapattı. Sonragitmesi söylendi. Pasaportunu geri alabilmek içinpara ödemek zorunda bırakıldı ve kendi başına işbulmaya zorlandı.
Bir sene sonra, Şerif çalışma izninde adı yazanişyeri o gün çalıştığı işyerinin ismiyle uyuşmadığı içintutuklandı. Malezya’nın en kötü göçmen alıkoymamerkezlerinden biri olan Lenggeng GözaltıMerkezi’nde 10 ay boyunca tutuldu.
Dünyanın her yerinde milyonlarca göçmen aynıgöç, sömürü ve alıkoyma döngüsüyle karşılaşıyorlar.Çatışma, yoksulluk, ayrımcılık ve gözaltı insanlarıgöç etmeye iten sebeplerden yalnızca birkaçı.Evlerini, ailelerini, arkadaşlarını geride bırakırlarkenbazıları ise hayatlarını riske atıyor.
Birçok göçmen yola yasal bir izinle başlayaraksonradan, ya zaman limitini aşarak ya da çalışmaizni olmadan çalışarak düzensiz göçmen halinegeliyorlar. Bazen ise işverenler veya temsilcileronların çalışma izinlerini yenilemeyi unutunca ya da
sahte belgeler düzenleyince bu duruma düşüyorlar. Düzensiz göçmenlerin büyük çoğunluğu,
hükümetler izinsiz göçün önüne geçebilmek içingözaltı merkezlerine başvurunca bu merkezlerehatta kamplar ve cezaevlerine atılıyorlar.
Uluslararası Hukuk gereğince göçe ilişkin suçlariçin gözaltı yalnızca son çözüm olarak başvurulmalı;geçerli olduğu bazı özel durumlarda ise alıkoymasüreci mümkün olan en kısa süre boyuncauygulanmalı ve her kişi için ayrı ayrı kararınyasallığına ve gerekliliğine dair bir açıklama içermeli.Birçok ülkede gözaltı koşulları Uluslararası Hukukuihlal ediyor.
İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
Düzensiz göçmenler ve aileleri insan haklarıihlallerine karşı özellikle savunmasızlar. Çoğu zamaninsan tacirleri ve ahlaksız işverenler tarafındansömürülerek çok kötü koşullarda yaşamak veçalışmak zorunda bırakılıyorlar. Ev sahibi ülketoplumu tarafından ayrımcılığa ve önyargıya,yetkililer tarafından ise keyfi tutuklama ve gözaltılaramaruz kalıyorlar.
Alıkoyulduklarında pislik içindeki koşullara, aşırı
kalabalık hücrelere ve tacizci gardiyanlara boyuneğmek zorunda kalıyorlar. Bazen aile üyeleribirbirlerinden ayrılıyorlar. Birçoğu yasal temsilcidenyoksun ve hiçbir şekilde durumları hakkında temyizebaşvuramıyor. Çoğunun ne zaman serbestbırakılacakları ya da ne zaman ülkelerine gerigönderilecekleri hakkında hiçbir fikirleri yok.
Malezya’da yetkililer rutin olarak düzensizgöçmen olduğundan şüphelendikleri kişileritutukluyor veya gözaltına alıyorlar. Temmuz 2009’daUluslararası Af Örgütü ülkedeki aynı şekildekalabalık ve kirli olan 3 gözaltı merkezine giriş hakkıelde etti. Lenggeng Gözaltı Merkezi’nde Şerif’letanıştılar.
“İçme suyu da çok kirli, içindeküçük, paslı metal parçalarıyüzüyor. Buradaki görevliler de çoksert.”
“Çok zor oldu,” diyor Uluslararası Af Örgütü’ne.“Çok az miktarda yemek var. Sabah küçük birekmek dilimiyle, çay içebiliyoruz. Öğlen ve akşam
6
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
yemeklerinde ise biraz pilav ve küçük bir parça balıkalabiliyoruz. Hiç sebze veya meyve yok… Sürekliaçım… Her yerde böcekler geziyor ve sürekli beniısırıyorlar; her tarafım kaşınıyor ve hastayım. İçmesuyu da çok kirli, içinde küçük, paslı metal parçalarıyüzüyor. Buradaki görevliler de çok sert.”
Başkent Kuala Lumpur’un hemen güneyindebulunan Lenggeng Gözaltı Merkezi açık alandakibirçok tel örgüden oluşuyor ve yüzlerce insanburaya doldurulmuş. Kuala Lumpur havaalanınadakikalar uzaklıktaki KLIA Gözaltı Merkezi’nde isegöçmenler sıkışık bir halde dört duvar arasınadolduruluyorlar.
Birçok kişi düzgün bir sağlık muayenesindenyoksun, yeterli yemek, içme suyu veya hukukitemsilci olmadan aylarca bu merkezlerde kalıyorlar.Kötü koşullar birçok hastalığı beraberinde getirirkenbazen ölümlere de yol açabiliyor. Gözaltı süresi içinyasal bir minimum limit yok ve tutuklular bututumun meşruluğuna mahkemede karşıçıkamıyorlar.
Libya, Avrupa’ya ulaşmak isteyen Sahra AltıAfrikalılar için popüler bir yol üstü ülkesi. Birçoğu
asla başaramıyor. Bazıları İtalya gibi bazı Avrupaülkeleri tarafından geri püskürtülüyorlar. DiğerleriLibya’da tutuklanıyor ve kendilerini gözaltımerkezlerinde buluyorlar. Belirsiz sürelerde bumerkezlerde tutulurlarken, tutuklanmalarına karşıçıkamıyorlar. Mayıs 2009’da Uluslararası Af Örgütübaşkent Tripoli’ye 200 km uzaklıktaki bir gözaltımerkezi olan Misratah’ı ziyaret etti ve Eritre, Somali,Sudan, Nijerya ve birçok ülkeden 600 - 700tutuklunun, bu sayının yarısı kapasitesindekitesislerde kaldıklarını gördü. Koşullar son derecesağlıksız ve tesisler aşırı kalabalıktı.
Güney Kore’de hükümet düzensiz göçün önünegeçebilmek için göçmen baskınları uygulamasınagüveniyor. Sonuç olarak binlerce düzensiz göçmenişçi tutuklanıyor, gözaltına alınıyor ve sınır dışıediliyor. Toplu baskınlar merkezlerin kapasitelerinizorluyor, kalabalık ve kötü koşullar yaratıyor ve sağlıkmuayenesine erişimi güçleştiriyor. Bazı ofisler gözaltımerkezleri olarak yeniden düzenleniyor. Bu tip yerlerkötü havalandırma koşulları ve dinlenme alanlarıolmadığından çok daha uygunsuz.
Yunanistan’da yanında refakatçisi olmayan
çocuklar bazen 2 aydan daha uzun sürelerde vekalabalık, sağlıksız koşullarda göçmen gözaltımerkezlerinde tutuluyorlar. Bazı durumlardaçocuklar yetişkinlerle aynı yere konabiliyor ya dadiğer gözaltı merkezlerinde kalan ailelerinden ayrıdüşebiliyorlar. Haziran 2009’da yapılan yasadeğişikliği sınır dışı edilme kararı bulunan yabancıvatandaşlar için gözaltı süresini, özel durumlarda 12aya kadar varan sürelerde olmak üzere, üç aydanaltı aya çıkardı.
ULUSLARARASI HUKUK TARAFINDANKORUNMA
Uluslararası Hukuk göçmen yasalarına bağlıolarak gözaltına alınan kişilerin bir avukat ve sağlıkmuayenesine erişimini ve aile ziyaretinin izinverilmesini şart koşuyor. Ayrıca gözaltı koşullarınında BM Mahkumlara Muamele ile ilgili AsgariStandartlar ve Gözaltında veya tutukluluk halindekitüm insanların korunması için BM ilkeleri ile uyumluolması gerekmektedir.
Devletler göçmenlerin hareket özgürlüklerine ve
ULUS
LARA
RASI
GÖÇ
MEN
LER
GÜNÜ
© R
efug
ee S
olid
arit
y C
omm
itte
e
7
BÜLTEN[ M
AYIS 2010 ]XXX
hürriyetlerine saygı göstererek gözaltı için başkaalternatif çözümler sunmalıdır. Gözaltı bir kural değilistisna olmalıdır. En son çözüm olarak ve hattamümkünse en kısa süre için başvurulmalıdır.
BM tarafından 18 Aralık 1990 günü yürürlüğegiren Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile FertlerininHaklarının Korunmasına dair Sözleşmesi göçmenişçilerin haklarını geliştirmek ve korumak amacınıtaşımaktadır. Bu hakların biri de Sözleşmenin 16.Maddesi tarafında korunan göçmenlerin veailelerinin özgürlük, güvenlik ve keyfi tutuklama veyagözaltından korunma haklarıdır. Sosyal ve sağlıkhizmetlerine erişim ve zorla çalıştırılmadanbağımsızlık diğer haklarından bazılarıdır.
Şu ana kadar yalnızca 42 ülke Sözleşmeyionayladı. Maalesef göçmen alan ülkelerin büyükçoğunluğu hala Sözleşmeyi onaylamadı.
18 Aralık 2009 Uluslararası GöçmenlerGünü’nde Uluslararası Af Örgütü göçmenlerin evsahibi ülke halklarına yaptıkları katkıların farkındaolarak Sözleşme’yi henüz kabul etmemiş ülkeleri enkısa sürede bunu kabul etmeye çağırıyor. Ayrıcaimzalayan ülkeler Sözleşme’nin ülkenin içhukukuyla bütünleşmiş ve uygulanıyor olmasınaözen göstermeliler. Biz ayrıca hükümetleri insanhakları standartlarına uygun, gözaltına alternatifolacak başka çözümler bulmaya davet ediyoruz.
HAREKETE GEÇGöçmen işçilerin insan tacirleri, işverenler tarafındansömürülmelerini durdurmak ve keyfi gözaltınaalınmalarına karşı çıkmak için sesinizi yükseltin. Türkiye hükümetine yazarak yasaların ülkenin iç hukukuylabütünleşmiş ve uygulanıyor olmasını sağladıklarındanemin olmalarını isteyin.
Bilgi için, http://sn.im/tbdxh
ULUSLARARASI GÖÇMENLER GÜNÜ
Soldaki sayfa:
Önceden “yasadışı göçmen”lerin tutulduğu bir
konteynır, Sakız Adası, Yunanistan, Nisan 2005;
Altta saat yönünde soldan sağa:
Güney Kore göçmen muhafızları (üstte mavi
üniformalı) göçmen bir işçiyi (kırmızı ceketli)
tutuklamaya çalışırken iki Güney Koreli aktivist
(yerde) tutuklamayı durdurmaya çalışıyor, Seul
Göçmen Ofisi Binası önü, Şubat 2004.
İspanyol yetkililer tarafında gözaltına alınan iki
göçmen, Melila, Ekim 2005.
Göçmenler ve mülteciler için yapılan bir gözaltı
merkezinin içi, Lampedusa Adası, İtalya, Temmuz
2007.
© P
riva
te
© A
mne
sty
Inte
rnat
iona
l©
UN
HCR
/ A. D
i Lor
eto
ULUSLARARASI GÖÇMENÖRGÜTÜ’NÜN TAHMİNLERİNE GÖREBUGÜN DÜNYADA 200 MİLYONULUSLARARASI GÖÇMEN YAŞIYOR.BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE GÖRE BUKİŞİLERİN 20-30 MİLYONU DÜZENSİZGÖÇMEN.
* WIRE-Kasım 2009/Ocak 2010 - İngilizceden çeviren
Başak Muştu
8
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
© A
mne
sty
Inte
rnat
iona
l©
Am
nest
y In
tern
atio
nal
İNSAN HAKLARI İÇİN İLK ADIM
ÇOCUKLARIN KISAFİLMLERİ GÖSTERİMDE
2009 yılı Ağustos ayı boyunca UluslararasıAf Örgütü’nün koordinasyonunda yaklaşık100 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen HaklıTelevizyon Projesi: İnsan Hakları İçin İlk AdımYaz Kampı’nda ortaya çıkan filmlergösterimlerle izleyiciyle buluşuyor.
Çocukların hakları konusunda söz sahibiolabilmeleri ve katılımlarının sağlanabilmesiiçin toplumda farkındalık yaratma hedefiylebir dizi insan hakları ve film atölyesigerçekleştirilmişti. Yaratıcı sanat atölyelerininçıktısı olarak kamp sonunda eğitime katılan12-15 yaş arası çocuklar kendi seçtikleri birkonuda (ayrımcılık, eşitlik, farklılıklara saygı,birlikte yaşamak gibi konularda) gruplarhaline bir senaryo hazırladı ve bir kısa filmçekti. Senaryo aşamasından filmin çekim vemontaj aşamasına kadar çocukların ürettiğifilmlerin sayısı, kamp sonunda 20’ye ulaştı.
Uluslararası Af Örgütü için çocuklarıninsan hakları ile ilgili bilgilenmeleri vekendilerini ifade etmeleri, insan haklarınınkorunduğu demokratik toplum için umutverici niteliktedir. Bu nedenle filmleri izlemekve sürece dahil olan eğitmen ve çocuklarlapaylaşımda bulunmak için ilk olarak 23 Nisansaat 19:00’da Kargart’ta iletişim eğitmeni
Cansu Susam ve insan hakları eğitmeniCan Vodina’nın katılımıyla bir etkinlikgerçekleştirdik. 24 - 25 Nisan’da Pera SanatMüzesi’nde yaz kampına katılan çocuklar veaileleri, eğitmenler ve gönüllülerin dekatılımıyla izleyici ile buluştuk. Gösterimsonrası gerçekleştirilen söyleşilerle kampsüreci ve katılan herkesin deneyimledikleripaylaşıldı.
Haklı Televizyon Projesi, Eğitimde ReformGirişimi’nin 17-18 Nisan’da gerçekleştirdiğiEğitimde İyi Örnekler Konferansı’na seçildi. 17Nisan’da film gösterimininin olduğukonferansta, 18 Nisan’da Proje KoordinatörüEla Esra Günad’ın sözlü sunumu ile proje veuygulaması ile ilgili bilgi aktarıldı.
AKTİ
VİZM
9
BÜLTEN[ M
AYIS 2010 ]HABER
AVUKATLARA YÖNELİK MÜLTECİ HUKUKUEĞİTİM PROGRAMI TAMAMLANDI
Aydın Barosu ve Uluslararası Af ÖrgütüTürkiye Şubesi’nin birlikte organize ettiği“Avukatlara Yönelik Mülteci Hukuku
Eğitimi” Programı 17-18 Nisan 2010tarihlerinde gerçekleştirildi. Eğitime Mülteci-Der de destek sundu. İlk gün yapılan sunumve tartışmaların ardından ikinci gün örnekvakalara müdahale yöntemlerinin tartışıldığıatölye çalışmaları yapıldı. Eğitim ProgramınaBM Mülteciler Yüksek Komiserliği,Helsinki Yurttaşlar Derneği, Mülteci-Derkurumlarından temsilciler, AnkaraÜniversitesinden Yrd. Doç. Dr. KeremAltıparmak ve bu alanda uzman avukatlar dakatılarak bilgi ve deneyimlerini paylaştılar.Toplam 30 kişinin katıldığı eğitim programınaAydın Barosu avukatlarına ek olarak Afyon,Muğla ve Balıkesir’den de avukatlar katıldı.
TÜRKİYE’DE YABANCIMİSAFİRLERİNİN HUKUKİPROBLEMLERİ VE ÇÖZÜMÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI
30-31 Ocak tarihlerinde AnkaraÜniversitesi SBF İnsan Hakları Merkezive Uluslararası Af Örgütü Türkiye
Şubesi işbirliği ile “Türkiye’de YabancıMisafirhanelerinin Hukuki Problemleri veÇözüm Önerileri Çalıştayı gerçekleştirildi.Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşlarıtemsilcileri, çok sayıda akademisyen vehukukçunun çalıştayda, yabancımisafirhaneleri konusu iki gün boyuncaayrıntıları ile masaya yatırıldı ve konuyla ilgilidetaylı tartışmalar yapıldı. Çalıştay sonunda,aralarında mülteci ve sığınmacıların daolduğu yabancıların Ceza MuhakemeleriKanunu kapsamında müdafi ve Baro AdliYardım Servisleri aracılığıyla avukataerişimlerinin önündeki problemlerin tespiti vemevzuatta gerekli değişiklik önerilerininyapılmasını sağlayacak bir çalışma grubununoluşturulmasına karar verildi.
Kanary
ala
rdaki Teneri
fe a
dası
nda
İspanyo
l sa
hil g
üve
nliğin
in b
ir
gele
nekse
l balıkçı te
knesi
ndeki
göçm
enle
rle k
arş
ılaşm
ası
, E
kim
20
07
.
© UNHCR/A. Rodríguez
12
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
19 Aralık Cumartesi günütüm İstanbul yerelgrupları Nişantaşı’nda
“Su Hakkı” ile ilgili bir basınaçıklaması yaptı ve stantaçtı. Stantta Mektup YazmaMaratonu 2009 için seçilenKonstantina Kuneva veHumsa ve Hadidiyakasabaları için yüzlercemektup imzalandı. UAÖTürkiye aktivistleri İsrail yetkililerine Hadidiya ve Humsa’daki yıkım ve zorlatahliye kararlarının iptali, bölgeye ve bölgedeki Filistin halkına uygulananayrımcılığın ve tacizin sona erdirilmesi ve İsrail işgali sırasında el konulanmülklerin geri verilmesi çağrısında bulundu.
Sudan 365 – “Barış için Ritim”
UAÖ Türkiye Şubesi İstanbulaktivistleri 9 Ocak 2009 Sudan içinKüresel Eylem Günü kapsamında, 16ülkedeki binlerce aktivistle birlikteyapılan bir eylemin parçası oldu. Amaçdünya liderlerini Sudan’da gittikçederinleşen soruna dair acil adımlaratmaya çağırmaktı. Sudan365Kampanyası, aralarında Radiohead’denPhil Selway, The Police’ten Stewart
Copeland, Pink Floyd’dan Nick Mason, Snow Patrol’dan Jonny Quinn, CarolineCorr, Richard Jupp, Elbow, Mohammed Mounir ve Mustapha Tettey Addy gibi pekçok önemli vurmalı ustası tarafından da destekleniyor. Sanatçılar, Sudan’da“Barış için Ritim” tutmak üzere bir araya geldiler. Beş kıtadan sanatçıların biraraya geleceği gösteri, kampanyanın başlangıcı oldu.
30-31 Ocak 2010 tarihlerindeüniversitelerde Af Örgütü’nüntanıtılması ve genel olarak insan
hakları eğitimi verebilmek amacıylahazırlanan iki eğitim modülü (biri 3saatlik diğeri ise 1 günlük) için iki günlükbir atölye çalışması düzenlendi. Sosyal-İşsendikasının toplantı salonundagerçekleşen ve Ece Aksakoğlu, HosseinSadri ve Avi Haligua’nın eğitmen olduğuçalışmaya İstanbul gruplarından toplam25 kişi katıldı. Eğitime katılanaktivistlerin ilk durağı 13 Mart 2010’da TEGEV oldu. TEGEV’de gerçekleşen birgünlük eğitimin sonunda İstanbul 3 grubuna yeni aktivistler katıldı.
UAÖ Türkiye Şubesi aktivistleri,8 Mart Dünya KadınlarGünü’nde yine Kadıköy
Meydanı’ndaydı. “Şiddete Hayır”,“Sığınma Evi İstiyoruz” ,“Bedenimiz Bizimdir” gibisloganlarla yürüyüşe katılanaktivistlerimiz, kadınların insanhakları değişiminin temsilcileriolarak rollerinin önemine vurguyaptılar.
10 Mart’da UAÖ TürkiyeŞubesi'nin desteğiyleIşık Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler Bölümütarafından “2010 BaharToplantıları” kapsamında“Kadın Olmak” adlı bir paneldüzenlendi. Paneldekonuşmacı olarak MarmaraÜniversitesi'nden Nurşen
Gürboğa, UAÖ Türkiye Şubesi'nden Hülya Arabacı, IşıkÜniversitesi'nden Rabia Karakaya Polat, Ka-der'den HülyaGülbahar yer aldılar. Panel öncesinde Güldünya'ya Seslenişkitabından bölümlerin seslendirildi ve Düğün pastası filmigösterildi.
14 Mart’da İstanbul 2 grubu aktivistleri Kadıköy’de stant açtı.Stantta grubun uzun süredir takip ettiği Ayatollah Boroujerdivakası ile ilgili imza topladı. Vaka için 400 imza toplanan
standa ilgi yoğundu.
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ HA
BERL
ER
13
BÜLTEN[ M
AYIS 2010 ]
27-28 Marttarihlerinde UAÖTürkiye Şubesi 5.
Olağan Genel Kurul’uİstanbul’da yapıldı.Türkiye Şubesi üyelerininkatılımıyla 2 gün boyuncasüren Genel Kurul’da, ikiyıl boyunca yürütülenfaaliyetlerle ilgili çeşitlisunumlar ve bilgilendirme çalışmaları yapıldıktan sonra, Yönetim Kurulu vediğer idare kurulların üyelerinin seçimi gerçekleştirildi.
UAÖ üyeleri veinsan haklarıaktivistleri 27
Mart’ta İzmir merkezliSiyah Pembe ÜçgenDerneği'ni desteklemeküzere bir sokak eylemidüzenledi. Siyah PembeÜçgen Derneği, İzmirValiliği'nin “genelahlaka ve aileninkorunmasına aykırılık”teşkil ettiği yolundakibaşvurusu üzerine
kapatılma ile karşı karşıya. Aktivistler hükümetten barışçıl bir şekildeörgütlenme ve ifade özgürlüğüne getirilen cinsel yönelim ile toplumsalcinsiyet temelli sınırlamalar konusundaki politikalarını gözden geçirmesinitalep etti.
17 Nisan 2008’de, yerli haklar aktivistleri Raúl Hernández, ManuelCruz, Orlando Manzanarez, Natalio Ortega ve Romualdo SantiagoGuerrero Eyaletinin El Camalote köyünde 1 Ocak 2008’de Alejandro
Feliciano García’yı öldürmekle suçlandılar ve tutuklandılar. UAÖ adı geçen5 yerli hakları aktivistini düşünce mahkûmu olarak kabul etti. 19 Mart2009’da Manuel Cruz, Orlando Manzanarez, Natalio Ortega ve Romualdo
Santiago serbest bırakıldı. Af Örgütü hala tutuklu olan Raúl Hernández’indavasının gayri meşru olduğuna ve yalnızca bir yerel siyasi patronun(cacique) ve yerel yetkililerin görevlerini kötüye kullanmalarını ortayaçıkararak kendi topluluğunun haklarını korumak için yaptığı yasaletkinlikler sebebiyle bir misilleme olarak açıldığına inanıyor.
17 Nisan 2010 tarihinde Raul’ün mahkumiyetinin ikinci yılı olacak. Artıkserbest bırakılması için kaybedecek vakit yok. UAÖ Türkiye Raul’ünserbest bırakılması için çağrıda bulunan UAÖ aktivistlerinin fotoğraflarınıtopluyor. Dünyanın her yerinde yerel veya öğrenci grupları ellerinde“Guerrero eyaleti, Ayutla’daki düşünce mahkumu Raul Hernandez’inserbest bırakılması için sesini yükselt.” (“Alza tu voz por su libertad -Raul Hernandez, preso de conciencia en Ayutla, Estado de Guerrero”)yazılı pankartlarla kendi fotoğraflarını çekiyorlar.
15 Nisan 2010 tarihinde saat 14.00'de IşıkÜniversitesi'nin Şile Kampüsü’nde“District 9 - Yasak Bölge 9” adlı film
gösterildi. Filmin ardından ayrımcılık üzerinebir söyleşi yapıldı. Işık Üniversitesiakademisyen ve öğrencilerinin katıldığı buetkinlikte UAÖ Türkiye Şubesi gönüllüleri de yeraldı
TÜRKİYE’DEN HABERLER…HABERLER
“MESLEKTAŞLARIM ADALETİVE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜSAĞLAMAK VE İRANLILARINİNSAN HAKLARINI SAVUNMAKADINA YAPTIKLARI İŞLERDOLAYISIYLAYAKALANIYORLAR.” Nobel Barış Ödüllü Şirin Ebadi, Temmuz 2009
İRAN: ADALETİÇİN ŞİDDETLİMÜCADELE
© A
P/P
A P
hoto
/Ben
Cur
tis
© A
FP/G
etty
Imag
es
14
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
İRAN
’DA
İNSA
N HA
KLAR
I İHL
ALLE
Rİ
Solda – Binlerce İranlı Cumhurbaşkanlığı seçim
sonucunu protesto etmek için Tahran, Azadi
(Özgürlük) Meydanı’ndaki mitinge katıldı, Haziran
2009.
Üstte – Sivil kıyafetteki İranlı güvenlik görevlileri
Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunu protesto eden bir
göstericiyi coplarla dövüyor, Haziran 2009. Genel
olarak sakin geçen gösteriler otoriteler tarafından
şiddet kullanılarak bastırıldı.
Altta - Tahran Üniversitesi’nin önünde göstericiler
İran polisi tarafından tartaklandı, Tahran, Haziran
2009.
15
BÜLTEN[ M
AYIS 2010 ]İRAN’DA İNSAN HAKLARI İHLALLERİ
Görevdeki Cumhurbaşkanı MahmudAhmedinejad’ın 12 Haziran 2009’daCumhurbaşkanlığı seçimini tekrar
kazanmasıyla İran, 1979 İran İslam Cumhuriyeti’ninkurulmasıyla sonuçlanan devrimden berigörülmemiş büyüklükte protestolara sahne oldu.Uzun süredir var olan insan hakları ihlalleri, ifadeözgürlüğü, toplanma ve örgütlenme hakkıüzerindeki baskılar protestolar sırasında arttırıldı vehala devam etmekte. Bu durum devrimin sonunda,1988’de binlerce tutuklunun gizlice öldürüldüğü“cezaevi katliamları” sırasında doruğa ulaşan baskıdöneminden beri yaşanan en ciddi sürecinyaşanmasına yol açtı.
Sandığa kadar olan süreçte özgürlüklerinkısıtlanmış olması seçime gölge düşürdü.Cumhurbaşkanlığı adaylarının televizyondaki özeltartışmalarının yayınlandığı güne kadar, tartışma veözgür bilgi akışı yalnızca devletin elinde bulunanmedya kuruluşlarıyla sınırlıydı. Kadınların hepsiolmak üzere birçok aday diskalifiye edilerek yalnızca4 aday ile sandığa gidildi.
Geniş protesto gösterileri ve seçimi kaybedendiğer 3 adayın seçimde yolsuzluk iddialarına rağmenİran Dini lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney hiçvakit kaybetmeden seçim sonuçlarını onayladı.
MUHALEFETE BASKI
İran hükümeti protestolara uydu yayınlarınıengelleyerek ve internet erişimini yasaklayarakcevap verdi. Yabancı gazetecilerin protestoları haberyapmalarını yasaklayarak telefon hatları ile SMSmesajlarını kestiler.
Bu süre içerisinde, Ahmedinejad’a karşı seçimekatılan adayların destekçileri taciz edildi, tutuklandıve alıkonuldu. Gazete ve web siteleri kapatıldı.
Bir haftadır büyüyerek devam eden gösterilerkarşısında sabrını kaybeden dini lider ve İran’ınönde gelen güçlü kişileri başta gönüllü Besiçmilisleri olmak üzere güvenlik güçlerine şiddetkullanma ve keyfi gözaltına alma yetkilerini tanıdılar.Bütün dünya bu kararın acı sonuçlarına Tahran’dasakin geçen bir miting sırasında vurulan Neda Aghaadlı genç bir kadının ölmeden önceki songörüntülerinin yayınlanmasıyla şahit oldu. Tetiğiçekenin Besiç milislerinden biri olduğu iddia edilsede kimse Neda’nın ölümü için suçlanmadı.
Protestolar devam ettikçe ölümler, yaralanmalarve tutuklanmalar arttı. Resmi kayıtlar, içlerinde bazıBesiç üyelerinin de bulunduğu ölü sayısının 36olduğunu söylerken muhalif kaynaklar otoritelertarafından öldürenlerin sayısın 70’e ulaştığını vegerçek rakamın çok daha yüksek olabileceğini önesürdüler. Telefonlarla videoya alınan ve internetedüşen güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddetgörüntüleri resmi açıklamalara ters düşerken,devletin istismarı önleme ve suçluları adalet önüneçıkarmadaki acizliğini de gözler önüne serdi.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın 5 Ağustos’takigöreve başlama törenine dek 100 kişi hayatınıkaybetti. Bu durum muhalefete tüyler ürperten birgözdağı oldu.
TECAVÜZ VE DİĞER İŞKENCELER
Zaman geçtikçe dehşet verici işkence ve diğer kötümuamele kayıtları ortaya çıktı. Tahran’ın dışındakiKahrizak cezaevindeki koşullar özellikle kötüydü.Seçimi kaybeden Cumhurbaşkanlığı adaylarındanbirinin danışmanın oğlunun ölümünün de içindeolduğu şiddetin detayları su yüzüne çıktıkça,otoriteler merkezi kapatacaklarını açıkladı.Kahrizak’ta tutukluları tedavi eden ve işkencemağduru bir tutuklunun ölüm sebebini menenjitolarak açıklamaya zorlandığı iddia edilen Dr. RaminPourandarjani Kasım ayında şüpheli koşullar altındazehirlenerek hayatını kaybetti.
Daha vahim olaylar birçok kadın ve erkeğingözaltında çoğu kez bir şişe veya cop kullanılaraktecavüze uğradıklarını anlatmalarıyla ortaya çıktı.Özel Parlamento Komitesi ve yargı komitesinden 3kişi iddiaları ve tutukluların maruz kaldıklarımuameleyi araştırmak için 2 ceset belirleyerektecavüz iddialarını hızla yalanladı ve güvenlik güçleri,cezaevi görevlileri, polis ve Besiç milislerinin keyfinisürdükleri cezasızlık ortamı güçlendi.
TOPLU TUTUKLAMALAR VE‘ŞOV DURUŞMALARI’
Ağustos ayına kadar en az 4,000 kişi tutuklandı.Çoğu hemen serbest bırakıldı fakat geri kalanlarhaftalarca hücre hapsinde tutuldu. Sonrasındakitutuklamalar ulusal miting günlerinde daha büyükrakamlarla olmak üzere aralıklarla devam etti. 7Aralık’taki İran Öğrenci Günü öncesi ve sonrasıbirçok öğrenci gözaltına alındı.
Tutuklananlar arasında yabancı uyruklular, çiftvatandaşlığı olanlar ve diğer ülkelerle, özellikle ABDve İngiltere olmak üzere, herhangi bir bağıbulunanlar çoğunluktaydı. Otoriteler bu ülkeleri vesürgündeki iki muhalefet grubunu hükümetidevirmek için bir “Kadife Devrim” planlamaklasuçladı.
Gösteriler sırasında gözaltına alınan 100’denfazla siyasetçi, gazeteci ve profesör 1 Ağustos’tabaşlayan ve devlet televizyonlarında yayınlanan şovduruşmalarına çıkarıldı. Bazı tutuklular ‘itirafederken’ ve özür dilerken gösterildi. Birçoğu dahukuki temsilciden mahrum bırakılmıştı. Bu gülünçadalet gösterisinin sonucunda Aralık ayına kadar 5kişi ölüme mahkum olurken 80 kişiden fazlası hapiscezasına mahkum edildi.
ULUSLARARASI DAYANIŞMA
Dünya bu olaylara seyirci kalmadı. 25 Temmuz’datüm dünyada 105’ten fazla şehirde binlerce kişi buinsan hakları ihlallerini durdurmak için hareketegeçti. İstanbul’da Uluslararası Af Örgütü aktivistleri
şehrin en kalabalık meydanında ellerinde,üzerlerinde “İşkence, Sansür, Baskı” yazan beyazbalonlarla gösteri yaptılar. Balonlar teker tekerpatlatılarak “İran’da İnsan Hakları! Şimdi!” yazısıortaya çıkarıldı.
Venezuella’da aktivistler ise Karakas’taki İranBüyükelçiliği’ne mektup vermek istediler. Hiç kimsemektubu almaya yanaşmayınca, kapının altındanattılar. İspanyolca ve Farsça hazırlanan “Daha fazlakan dökülmesin!”, “Düşünce Mahkumlarınıbırakın!” ve “Barışçıl protesto herkesin hakkı!” yazanpankartlar taşıdılar.
SÜREN BASKI
6 aydan fazla süredir otoriteler, protestoları vemuhalif kesimi susturmak için özellikle şiddete vekeyfi önlemlere başvuruyor. Mahkemeler adaletisağlayacakları yerde güvenlik güçlerine cezasızlıksağlayarak baskıcı mekanizmaların bir parçasıolarak görev yapıyor. İran’da insan haklarınısavunmak için bir an önce harekete geçilmeli.
HAREKETE GEÇLütfen mektuplarınızı BM özel sözcülerinin ülkeyegirmelerine izin verilmesi için ve aşağıdaki talepleriiçerecek şekilde, İran dini liderine yollayın ve çağrıdabulunun:
� Bütün düşünce mahkumlarının derhal ve koşulsuzserbest bırakılması , diğer tutukluların da adil şekildeyargılanmayacaklarsa serbest bırakılmaları ve tüm adilolmayan yargılamalar sonucu mahkum edilmiş vakalarıngözden geçirilmesi ve derhal ölüm cezasının ve kırbaçcezasının hafifletilmesi için. � Barışçıl protestolara izin vermeleri, Besiç milislerininpolis ayaklanmalarında kullanılmasının durdurulmasıyla,güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen yasadışıölümlerin sona erdirilmesi ve tüm yasa uygulayıcılarınınuluslararası güç kullanım standartlarına uymalarınısağlamaları için. � İşkencenin ve diğer kötü muamelelerin sona erdirilmesive işkence altında toplanan delillerin mahkemedekullanılamamasının sağlanması için.
Mektupların gönderileceği adres:İran İslam Cumhuriyeti Lideri Ayatollah Sayed’Ali Khamenei The Office of the Supreme LeaderIslamic Republic Street, end of Shahid Keshvar Doust StreetTehran,İran
Daha fazla bilgi için bkz. Uluslararası Af Örgütü raporu:Iran: Election Contested, Repression Compounded(Index MDE 13/123/2009) 2009 http://snipr.com/u4xfd
* WIRE-Şubat/Mart 2010 - İngilizceden çevirenBaşak Muştu
16
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
ONUR
UNU
İSTE
YOKSULLUK SADECE PARA İLE İLGİLİ
DEĞİL. YOKSULLUK İÇİNDEKİ
İNSANLAR KENDİ DENEYİMLERİNDEN
BAHSETTİKLERİNDE GÜVENSİZLİK,
DIŞLANMA VE GÖRÜŞLERİ VE
FİKİRLERİ İKTİDARDAKİLER
TARAFINDAN GÖZ ARDI EDİLDİĞİ
İÇİN SESLERİNİ DUYURAMAMA
DENEYİMİNDEN BAHSEDİYORLAR.
ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ
SESLERİNİ DUYURABİLMEK İÇİN
ONLARLA BİRLİKTE ÇALIŞIYOR.
Mayıs 2009’da Uluslararası Af Örgütü
“Onurunu İste!” kampanyasını başlatarak güç
sahibi kişileri yoksulluk karşıtı stratejilerinin
merkezine insan haklarını koymaya davet etti.
En az önümüzdeki altı sene boyunca
Uluslararası Af Örgütü, hikâyelerini anlatarak ve
geleceklerini belirleyen süreçlerde yer almaya
çabalayarak, kendi kendilerine yoksulluktan
kurtulma yollarını oluşturma sürecinde seslerini
duyuramamış kişilerle çalışacak.
Uluslararası Af Örgütü başlangıç olarak
güvensizlik, dışlanma, yoksunluk ve seslerini
duyuramama gibi özellikle derin etkileşim
gösteren bazı kilit noktalara yoğunlaşacak. Genel
amaç insanları yoksulluğa mahkûm eden insan
hakları ihlallerini ortadan kaldırmak.
Kendi araştırmalarımız, ortak örgütlerle ve
yoksulluk içindeki kişilerle iletişimimiz sayesinde
Uluslararası Af Örgütü insan haklarını merkez
almayan yoksulluğa karşı bir çözümün ne
sürdürülebilir ne de uzun vadeli olamayacağını
biliyor. İnsan hakları ihlalleri insanları yoksulluğa
mahkûm ediyor.
Kampanyanın ilk altı ayında, Uluslararası Af
Örgütü, Kahire’deki varoşları yamaç kaymasından
koruma, Filistinlilerin temiz suya erişimi, Sierra
Leone’deki hamile kadınların insan hakları,
Çad’daki zorla tahliyeler, Nikaragua’daki kürtaj
yasağı sebebiyle kadınların hayatlarının tehlikeye
girmesi, Peru’daki yerel halklar arasında anne
ölümlerinin fazla olması, İtalya’daki zorla
tahliyeler ve petrol endüstrisinin Nijer Delta’sında
yoksulluk ve kirliliğe neden olması gibi
konulardaki eksiklerle ilgili araştırmalar yayınladı
ve dünyanın her yerinde kampanyalar sürdürdü.
Bhopal tur otobüsü Ekim 2009’dan Aralık 2009’a
kadar Bhopal felaketinin 25. Yılını andı.
Bhopal’deki felaketten doğrudan etkilenen
aktivistler otobüsle dolaşarak 25 yıllık adalet
çabalarını anlattılar.
Eylül 2009’da Uluslararası Af Örgütü
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası
Sözleşmesi Seçmeli Protokolü için STK
Koalisyonu ile birlikte tüm devletlerin İhtiyari
Protokolü kabul etmelerinin sağlanması için
33,000’den fazla imza topladı. 24 Eylül 2009
tarihinden bu yana otuz bir devlet Seçmeli
Protokolü imzaladı.
Dünyanın her yerinde, yoksulluk içindeki
insanlar onurlarına saygı duyulmasını talep
ediyorlar. Kendilerini yoksunluğa mahkûm eden
adaletsizliklere ve dışlanmaya bir son verilmesini
istiyorlar. Hayatlarını etkileyen kararlarda söz
sahibi olmak istiyorlar. Haklarına saygı
duyulmasını ve seslerinin duyulmasını istiyorlar.
Onlara katılın. Uluslararası Af Örgütü’nün
kampanyası için siz de sesinizi yükseltin.
107 ülkeden 20,000’den fazla üye, aktivist ve
ortak örgütler “Onurunu İste” (Demand Dignity)
web sitesine şimdiden fikir ve görüşlerini
yüklediler. Fikirleri okumak ve kendi sesinizi de
eklemek için www.demanddignity.org sitesini
ziyaret edebilisiniz.
Siz de insan hakları ve yoksulluk üzerine kendi dilinizdeyazdığınız bir yazıyı, SMS’i, fotoğraf,kartpostal veyavideoyu göndererek düşüncelerinizi duyurabilirsiniz.
İNSAN ONURU İÇİNSESİNİ YÜKSELT
HERKESLE AYNI GÖRÜLMEKTİR.İNSAN ONURUNUN ETNİK KÖKENİ,ULUSU, RENGİ VE CİNSİYETİYOKTUR. ALEXIA LIAKOUNAKOU, YUNANİSTAN
ONURLA YAŞAMAK “İÇERİDE” GÜVENLİKENDİŞESİ OLMADAN AİLENLE ZAMANGEÇİREBİLMEKTİR. DIŞARISI ZATEN YETERİNCEKORKUNÇ. NATASHA DE MOURA, BREZİLYA TER O DIREITO DA SOBREVIVÊNCIA
GARANTIDA É DIGNIDADE. NÃO PRECISARIMPLORAR POR EMPREGO, DIREITO ÀSAÚDE, DIREITO À PAZ E RESPEITO ÉDIGNIDADE.AMANDA OLIVEIRA, BRAZIL
SİZCE İNSAN ONURU NE DEMEK?
DEMANDDIGNITY.ORG
Güvenli bir barınağa, temiz suya, taze
gıdaya, adil bir iş ve maaşa erişim,
eğitime erişim, sürdürülebilir/kendi
kendine yeten çiftçilik, özgürce oy
kullanabilme, cinsiyet, ırk, din, durum
ayrımı olmaksızın insan olarak eşitlik.
Roisin Robertson, Birleşik Krallık
İnsan onuru barıştır, insan onuru
sevgidir, insan onuru uyumdur, insan
onuru özgürlüktür, insan onuru ahlaktır,
insan onuru etiktir, insan onuru
yurttaşlıktır, insan onuru fedakarlıktır,
insan onuru hoşgörüdür, insan onuru
aydınlanmadır, insan onuru var olmaktır.
Shawn Mc Dowell, ABD
ONURLU BİR YAŞAM SÜRMEK DEMEK İNSAN HAKLARININÜLKEMİN HÜKÜMETİ TARAFINDAN KORUNUYOR OLMASI VEBASKIDAN, YOKSULLUKTAN, AÇ KALMA VE KORKUDAN BAĞIMSIZYAŞIYOR OLMAM DEMEKTİR. AMELIA CLINE, KANADA
ES VIVIR CON RESPETO Y TOLERANCIA POR LASDIFERENCIAS,VIVIR SIN INDIFERENCIA ANTELOS DOLORES Y AUSENCIAS AJENAS,SER LA VOZDE AQUELLOS QUE NO LA TIENEN,SER PARTE DELPUENTE NO DE LAS SANJAS.DAR LO MEJOR DE SI MISMOS TODOS LOS DIAS Y A TODA HORA...DAVID GAITAN, COLOMBIA
ONURLU BİR YAŞAM SÜRMEK, HER ZAMAN TEMELİHTİYAÇLARINIZIN KARŞILANDIĞINIHİSSETMEKTİR. JOANADESOUSA, PORTEKİZ
Bu bizim doğuştan hakkımız. Hiçbir
zaman sorgulanmamalı. Aynı evi
paylaştığımız sürece birbirimize elimizden
geldiğince saygı göstermeliyiz. İnsan
onuru barıştır, hoşgörüdür, özgürlüktür,
özveridir, eşitliktir.
Saruma Japan, Japonya
17
BÜLTEN[ M
AYIS 2010 ]ONURUNU İSTE
18
BÜLT
EN[ M
AYIS
201
0 ]
XXX
ACİL
EYL
EMLE
R
ACİL EYLEMLERKASIM-MART AYLARI ARASINDA UAÖ-TÜRKİYE ÜYE VEDESTEKÇİLERİ YİNE DÜNYANIN PEK ÇOK FARKLI YERİNDENHAK İHLALLERİNE MARUZ KALAN YA DA KALMA RİSKİ TAŞIYANVAKALAR İÇİN ACİL EYLEM ÇALIŞMALARI YÜRÜTTÜ.
© C
ampaign for Equality
KASIM 2009SUUDİ ARABİSTAN,ALİ AĞIRDAŞ
29 yaşındakiTürkiyevatandaşı AliAğırdaş içinSuudiArabistan’dakafasıkesilerek infazedilme riskialtında ve her
an infaz edilebilir durumda olmasısebebiyle bir acil eylem düzenlendi.
Ali Ağırdaş, 24 Şubat 2007’deRiyad’da uyuşturucu kaçakçılığındantutuklandı ve suçlu bulunduktansonra, 18 Temmuz 2008’de RiyadGenel Mahkemesinde ölüm cezasınamahkum edildi.
Mahkeme sırasında yargıç,Ağırdaş’a tutuklandığı esnadauyuşturucu taşıdığını bildiğine dair,okuyamadığı ancak sınırlı düzeydekonuşabildiği Arapça dilinde bir itirafimzaladığını bildirildi. Sorgulamaesnasında ne bir çevirmeni ne deavukatı vardı. Krala, ölüm cezasınınkaldırılması amacıyla Ağırdaş’ıncezasının ve Suudi Arabistan’dakidiğer bütün ölüm cezalarının derhalhafifletilmesi çağrısında bulunuldu.
ARALIK 2009AZERBAYCAN,EMİN ABDULLAYEV-ADNAN HAJİZADE
Bakü’de bir restoranda saldırıyauğradıklarını polise rapor ettikten veYoutube’a Azerbaycan hükümetinieleştiren bir video koymalarından birhafta sonra, 8 Temmuz’da iki gençaktivist ve blogcu “holiganizim”suçlamasıyla tutuklandı. 11 Kasım’da
adil olmayan yargılamanın ardındanAdnan Hajizade iki yıl ve EminAdbullayev ise iki buçuk yıl hapiscezasına çarptırıldı. 22 Aralıktarihinde başkent Bakü’dehapishanede bulunan iki erkek Azerigenç aktivist ve blogcunun temyizbaşvurusu kabul edildi. EminAbdullayev ve Adnan HajizadeUAÖ’nün gerçek olmadığına inandığısuçlamalar üstünden hapsedildi. AfÖrgütü, uluslararası adil yargılanmastandartlarına uygun olarak, adil birtemyiz duruşması geçirmeleriningarantiye alınmasını talep etti,sadece barışçıl pratiklerle ifade vetoplanma özgürlüklerini kullandıkları
için hüküm giyen Hajizade’yi veAbdullayev’i düşünce suçlusu olarakkabul ettiğinin altını çizdi, bu yüzdenhemen koşulsuz serbest bırakılmalarıçağrısında bulundu ve bir acil eylemdüzenledi.
OCAK 2010TÜRKİYE,ENVER AYDEMİR
Askeri mahkemede yapılan birduruşmanın ardından, vicdani retçiEnver Aydemir’in bir üst mahkemedeyargılanmasına karar verildi.Aydemir, askeri bir cezaevinde halenhukuka aykırı bir şekilde tutuklubulundurulmaktadır. Enver Aydemir’edestek vermek amacıyla 6 Ocakgünü Ankara’da bir protesto gösterisidüzenleyen 23 kişi tutuklandı. EnverAydemir’i desteklemek içingörüşlerini barışçıl bir şekilde ifadeeden gruptan 19 kişi, Türk CezaKanunu’nun 318. Maddesi uyarınca“halkı askerlik hizmetindensoğutmak” suçlamasıyla ve TürkCeza Kanunu’nun 215. Maddesiuyarınca “suçu veya suçluyu övme”suçlamasıyla yargılanmaktadırlar.
UAÖ, Türkiye’nin Medeni veSiyasi Haklar UluslararasıSözleşmesi’ne taraf olan bir ülkeolduğunu hatırlatarak, bu nedenlevicdani ret hakkını tanımaklayükümlü olduğunu belirten ve EnverAydemir’i destekleyen 19 kişininifade özgürlüğü konusundakiuluslararası standartların ihlaledilerek kovuşturmaya uğruyorolmalarından kaygı duyduğunubelirten bir acil eylem başlattı.
ŞUBAT 2010EKVATOR GİNESİ,ZORLAALIKONMA-MÜLTECİ
Ekvator Gineli 4 mültecininBenin’de Ekvator Ginesi güvenlikgüçleri tarafından zorla
alıkonuldukları ve ülkelerine gerigönderildikleri tahmin ediliyor.Yetkililer, bu dört kişinin bulunduklarıyeri ya da onları tutup tutmadıklarınıdahi doğrulamayarak bu kişilerinzorla kaybedilme riski altındaoldukları endişesine yol açtılar. Bukişiler, işkence veya diğer kötümuamele riski altındalar.
Uluslararası Af Örgütü bu dörtkişinin derhal avukata, akrabalarınave gerekli herhangi sağlık hizmetineerişimlerinin sağlanması çağrısındabulunan, insanca muamelegörmeleri ve işkence veya diğer kötümuamelelere maruz kalmamalarıvurgusunu yapan bir acil eylembaşlattı. Eylem aynı zamanda iddiaedilen kaçırılma hakkındasoruşturma açılması, sonucunkamuya duyurulması ve olaydansorumlu bulunanların adalet önüneçıkarılmasını ve Ekvator Ginesivatandaşlarının diğer ülkelerdenkaçırılması uygulamasının sonerdirilmesini talep ediyordu.
ACİL EYLEM'DEGELİŞMELER…
Çok yakında Uluslararası AfÖrgütü Türkiye şubesi olarakyayınladığımız tüm acil eylemlerewww.acileylem.org’ danulaşabileceksiniz. En son yayınlananacil eyleme internet üzerinden imzacıolabilecek, geçmiş acil eylemlerikonu, ülke ve anahtar kelimelerüzerinden arayıp bilgilerineulaşabileceksiniz. Ayrıca acileylemlere artık SMS ile de imzacıolabileceksiniz.
İSTER GÖZ ÖNÜNDEKİ CİDDİBİR ÇATIŞMA ORTAMINDAOLSUN, İSTER DÜNYANINUNUTULMUŞ BİR KÖŞESİNDE...ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ HERKES İÇİN ADALET,ÖZGÜRLÜK VE İNSANLIKONURU İÇIN ÇALIŞIR;TOPLUMSAL DESTEĞI DAHA İYİBİR DÜNYA YARATMAK İÇİNCANLANDIRIR.
SİZ NE YAPABİLİRSİNİZ?
Dünyanın dört bir yanındaki aktivistlerimiz insan haklarınazarar veren tehlikeli güçlerin durdurulabileceğinigöstermiştir. Bu hareketin bir parçası olabilirsiniz. Korku venefret saçan bu güçlerle mücadele edebilirsiniz.
� Uluslararası Af Örgütü’ne katılın ve insan haklarıihlallerini durdurmak için kampanyalar yürüten bu dünyaçapındaki hareketin bir parçası olun. Değişim yaratmakiçin bizlere destek olun.
Birlikte olursak sesimizi duyurabiliriz.
Af Örgütü’nün üyesi veya destekçisi olmak istiyorum. Lütfen bana daha fazla bilgi iletin.
İSİM-SOYADI
ADRES
EPOSTA
ÜLKE
TEL
Lütfen bu formu Uluslararası Af Örgütü Türkiye şubesine iletiniz.
Dünya çapındaki ofislerimizin tamamının listesine ulaşmak içinaşağıdaki adresi ziyaret edebilirsiniz www.amnesty.org/en/worldwide-sites
Eğer bulunduğunuz ülkede bir Af Örgütü ofisi yoksa, uluslararası üyetopluluğumuzun bir üyesi olabilirsiniz.
Bunu yapmak için lütfen www.amnesty.org/en/join adresini ziyaretedin. Burada Arapça, İngilizce, Fransızca v e İspanyolca bilgibulabileceksiniz.
ww
w.a
mne
sty.
org.
tr