Upload
gamze-saba
View
5.536
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Yataş Yatak ve Yorgan San. Tic. A.Ş’nin 1 Ocak-31 Aralık 2010 ve 1 Ocak-31 Aralık 2011 yılları arasındaki bilanço, gelir tablosu, dikey yüzde ve oran analizlerini içeren yorumlar.
Citation preview
EGE ÜNİVERSİTESİ
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme
Mali Tablolar Analizi
Yrd. Doç. Dr. Ş. Sertaç ÇAKI
Yataş Yatak ve Yorgan Sanayi Ticaret A.Ş.
1308 000 2866 Gamze Saba
2013
2
Yataş Yatak ve Yorgan Sanayi Ticaret A.Ş.’nin 2010 - 2011 Yıllık
Bilanço ve Gelir Tabloları Mali Analizi
Şirketin misyonu, Türkiye ekonomisinin ve içinde bulunduğu mobilya ve ev tekstili
sektörünün gelişimine, geniş halk kitlelerinin beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayan kaliteli
ürün ve hizmetleri sunmaktır.
Tekstil ve mobilya sektöründe 35 yıldır hizmet gösteren Yataş, 2009 yılında toplamda
282.538,00 adet yatak satmıştır. Yatak yorgan grubu ev tekstilinden sonra %32 ile en büyük paya
sahip 2. gruptur. 2011 yılına kadar, hala kurucuları tarafından yönetilmekteyken, Yataş yönetimi
yeni yetişen ikinci jenerasyon yöneticilerine devretme kararı almış ve devrederken bir takım
sorunlarla karşılaşmıştır. Geleneksel ve modern yönetim çatışması yaşayan Yataş’ın zor geçen
bu değişim sürecini, farklı bir tür danışmanlık hizmeti uygulayan İnnovis Danışmanlık'ın Ortağı,
Serdar Kitapçı yönetmektedir. Pazarlama süreçleri İzmir ve İstanbul’dan; operasyon süreçleri ise
Ankara ve Kayseri’deki iki farklı merkez tarafından yönetiliyorken bunların tamamının yönetimi
tek bir noktaya taşınarak güçler birliği ilkesi dikkate alınmıştır. Bu değişim 2011 yılında
başlamıştır. Ben de analizimde değişimden önceki yıl olan 2010 ve değişimin ilk çıktıları olan
2011 yılı verilerini inceliyorum.
Yataş Yatak ve Yorgan San. Tic. A.Ş’nin 1 Ocak-31 Aralık 2010 ve 1 Ocak-31 Aralık
2011 yılları arasındaki bilanço, gelir tablosu, dikey yüzde ve oran analizlerini içeren yorumlar
aşağıdaki değerlendirmede şahsınıza sunulmuştur.
AKTİF : Aktif yapıyı incelediğimizde Yataş dönen varlıkları yükselerek, %103 lük bir artış
göstermiştir. Duran varlıklarında ise %3 lük bir azalma görülmüştür. Şimdi iki başlık altında
bunları inceleyelim:
Dönen varlıklar
Şirketin varlıklarını genel yapısı ile incelediğimizde, -bir yıl içerisinde paraya
dönüştürülmesi veya kullanılması öngörülen- dönen varlıkların, 64,687,303 TL değerinde bir
artış göstererek 183,164,219 TL ye yükseldiğini görüyoruz. 2011 yılında dönen varlıklar 2010
yılına göre %55 lik bir artış göstermiştir. Dönen varlıkları tek tek incelediğimizde, Yataş 2010
3
yılında koyduğu ihracat hacmini büyütme hedefini başarıyla gerçekleştirmiş ve satışlar sonrası
nakit ve benzerlerini %602 arttırmış. Bunda Kayseri ve Ankaradaki ofislerin merkeze taşınması
ile satışlarının gerçekleştirilmesi de etki etmiştir. Şirketin bu kadar yüklü bir miktarda parayı
elinde tutarak enflasyon yüzünden değer kaybı yaşaması büyük bir hata olacaktır. O yüzden bu
parayı kısa vadeli borçlarını kapatmak için kullanabilir. Ticari alacaklarında da %8.7 oranında
bir artış gözlemlenmektedir. Nedeni yanlış satış politikası olabilir. Rasyo olması gerekenden
veya önceki yıldan düşükse satış politikasında hata yapılıyor olabilir. Alacak devir hızının
2011’de 3.3 ve 2010 yılında 2.7 olduğunu görüyoruz. Gün bazında hesapladığımızda ise,
alacaklar 2011’de 111 günde -bir, yaklaşık 3.3 kez,- tahsil edilmiş ve bir önceki yıl yaklaşık
olarak 131 günde bir, neredeyse 2.8 kez, tahsil edilmiştir. Firmanın mevsimsel değişikliklerden
etkilenmediğini göz önünde bulundurursak bu sonucun bizim için anlamlı ve kabul edilir bir
gösterge olduğunu varsayabiliriz. Firmanın alacaklarını daha hızlı tahsil ediyor olması, kısa
vadeli borçları ödemek için olumlu bir gelişmedir. Ne kadar çabuk tahsilat yapılırsa, şirketin
dönen varlıklarında o kadar hızlı bir artış görülür ve bu da dönen varlıkların kısa vadeli
yükümlülükleri karşılaması sorununu azaltır. Ticari alacakları zamanında tahsil edememek
Yataş’ın dönen varlıklarıyla kısa vadeli yükümlülüklerini finanse etmesi adına bir güçlük
yaratabilir. Bu oranda görülen artışa rağmen oran hala çok düşüktür. Yataş bu sorunu çözmek
adına satış politikasını değiştirerek alacak devir hızını yüksek bir oranda arttırmalıdır. Artan
satışlar sonucu Yataş stok tutmaya karar vererek stoklarını %58.7 oranında arttırmıştır. Bu artışa
alınan ilk madde ve malzemeler ile yarı mamullerdeki artış da etki göstermiştir. Çünkü Yataş
satış hedefleri doğrultusunda üretim kapasitesini arttırmış ve üretimde kullandığı malzemelerde
de artış yaşanmıştır. Stok devir hızına baktığımızda ise, artan satışlar ile stokların arttırılması
stok devir hızının düşmesine sebep olmuştur. Bu da 2010 yılında 2.03 stok devir hızı ile, 180
günde bir paraya çevirilen stokların, 2011 yılında 1.62 stok devir hızı ile, 225 günde bir nakide
çevirilmesine sebep olmuştur. Stok devir hızı, alacak devir hızı gibi oldukça düşüktür. Şirkete
nakit girişi ile ilgili sorun çıkarmakta, dönen varlıklar ve kısa vadeli yükümlülüler arasındaki
dengesizliğe sebep olmaktadır. Yataş stok devir hızını arttırmalı ve şirkete nakit girişi
sağlamalıdır. Stoklarını yeni satış politikaları ile çok daha kısa sürede nakide çevirmesi
gerekmektedir.
4
Cari oran işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü gösterir. Dönen varlıkların
kısa vadeli borçlara oranı ile elde edilen cari oranın 2 olması beklenmektedir fakat sektöre göre
farklılık gösterebilir. Cari oranda fark edilemeyecek bir artış görüyoruz. 1.16 çok tatminkar bir
oran değil ve açıkçası zarar verici bir boyutta bile olabilir. Bu işletmenin 1 TL lik kısa vadeli
borcuna karşılık 1.16 TL lik dönen varlığa sahip olduğunu gösterir. Bu da, kısa vadeli
yükümlülüklerini yerine getirirken sorun yaşadığını gösterir. Zira, cari orandaki artış şirketin kısa
vadeli borçlarını karşılarken sorun yaşadığını gösterir ve kaldıraç oranlarında da bu sorunu tekrar
gözden geçireceğiz. Stok ve alacak devir hızı veya özsermaye arttırımına gidilmesi şart. Bu üç
oran birlikte çok sağlıklı gözükmüyor.
Diğer alacaklara baktığımızda yine %124 lük büyük bir artış görüyoruz. Hem stokların,
hem de alacakların aynı anda yüksek sayılabilecek oranlarda artması işletme adına genelde
olumsuz olarak yorumlanır ve yukarıda yaptığımız hesaplamalar pek de sağlıklı görünmeyen
rakamlara ulaştırıyor. Gerçekten de korkulacak bir durum olup olmadığını anlamak adına satış ve
pazarlama departmanıyla görüşülmesini ve stokların neden artış gösterdiği, hangi noktalarda
hatalar yapıldığı ortaya çıkarılmalı ve durumu düzeltmek için yeni satış stratejileri
geliştirilmelidir. Dönen varlıkların (%103), toplam varlıklardan daha hızlı artışı, toplam
varlıkların likiditesini arttıracağından firma için müsbet bir durum yaratabilir.
Tablo 1: Faaliyet Rasyoları
2011
2010
0
0,5
1
1,5
2
2,5
3
3,5
Alacak Devir Hızı
Stok Devir Hızı
Aktif Devir Hızı
Özsermaye Devir Hızı
2011
2010
5
Duran Varlıklar
Duran varlıkları incelediğimizde, 2010 yılında duran varlıklar toplamı 74,678,234 TL
iken 1,964,850 TL azalmıştır ve 72,713,384 TL ye düşmüştür. Yani, duran varlıklar % 3.1
oranında azalmıştır. Uzun vadeli ticari alacak tutarı 0 TL’dir. Yataş’ın uzun vadede herhangi bir
ticari alacağı yoktur. Duran varlıklarda en büyük paya 66.152.286 TL ile maddi duran varlıklar
sahiptir. Faaliyetlerini sürdürebilmek için üretim yapan bir işletmeyi incelediğimizi göz önünde
bulundurursak, fabrika ve kullanılan makinalar maddi duran varlıklarda yüksek bir rakam ile
karşı karşıya gelmemize sebep olmuştur. Maddi duran varlıklardaki %3 lük azalmanın sebebi ise
eski makinaların elden çıkarılması olabilir. Şirketin maddi olmayan duran varlıklarında da
%64 lük bir artış söz konusudur. Bu artışta ertelenmiş vergi varlığının büyük bir etken olduğunu
görebiliyoruz. Maddi duran varlıklardaki azalış, sahip olunan binalar ve makinalarda satış olduğu
fikrini aklımıza getirmektedir. Yataş merkezileşme politikası ile pazarlama ofislerinde
küçülmeye giderek ordaki binaları satmış ve hatta gereksiz bulduğu üretim bölgelerini kapatarak
var olan bir birimi büyütme yoluna gitmiş olabilir.
En yüksek artış kaynağı, diğer alacaklar, %148.2 oranında artmıştır. Uzun vadede de
alacaklar tıpkı kısa vadede olduğu gibi artmıştır. Alacakların artması ve zamanında tahsil
edilememesi işletmeyi borçlarını öderken sıkıntıya sokacaktır. Alacaklardaki bu artış,
incelenmesi gereken bir durumdur. İlgili departmanlardan gereken dökümanlar alınarak
incelenmeli ve alacak durumu gözden geçirilmeli, olumsuzluklar giderilmelidir. Öte yandan,
finansal yatırımlarında %83 lük bir azalış söz konusudur. İşletme adına uzun vadede karlılık
benimsenmemiştir. Çünkü, Yataş kısa vadeli borçlarıyla mücadele etmeye çalışmaktadır. 2
olması beklenen duran varlık devir hızı 2010 yılında 1.95 iken 2011 yılında 2.6 ya
yükselmiştir. Bu oranın artması, Yataş’ın kapasite kullanım oranının arttığını ve duran valıklarını
daha verimli kullandığını gösterir. Duran varlıklardaki azaltmaya gitmek oldukça yerinde bir
karardır.
Aktif devir hızı, aktiflerin kaç katı satış yaptığını gösterir. Yataş için bu oranda 0.01 lik
bir artış görülmektedir. Çok önemli bir değişiklik olduğu söylenemez. Aktif hızı ne kadar
yüksekse bu firma için o kadar güzel birşeydir. Bu oranın 2 nin üzerinde olması beklenirken
Yataş’ta 0.73 olduğunu görüyoruz. Oldukça düşük olan bu oran yine aynı sorunu yaşamamıza
6
sebep olmaktadır. Yataş, aktif devir hızını arttırmak için satışlarını arttırmalıdır. Böylece, hem
aktif devir hızı hem de düşük olan özsermaye devir hızı artacaktır.
2011 yılı aktif yapısının dikey yüzde analizini yaptığımızda, dönen varlıkların % 71.6,
duran varlıkların ise % 28.4 oranında yer kapladığını görüyoruz. Dönen varlıkların yeterli
derecede olduğunu ve genel olarak duran varlıklarına yatırım yapmış olduğunu söyleyebiliriz.
Dikey yüzde analizinde dönen varlıklar içindeki en büyük pay %42 ile stoklarda ve %31.2 ile
ticari alacaklardadır. Ticari alacaklarımızı zamanında tahsil etmenin ne kadar önemli olduğunu
bir kez daha görmekteyiz. Stoklardaki rahatsız edici durum tekrar karşımıza çıkıyor. Duran
varlıklarda ise en yüksek pay % 91 ile maddi duran varlıklardadır.
2010 yılının dikey yüzde analizinde ise dönen varlıklar, aktifler içerisinde % 61.3 lük bir
alan işgal etmektedir. Dönen varlıkların içinde önemli paya sahip olan kalemler, % 44.3 ile ticari
alacaklar, % 41.7 ile stoklardır. % 11.3 ile diğer dönen varlıklar yüksek miktara sahip bir başka
kalemdir. Duran varlıkların miktarı ise % 38.7’dir. Maddi duran varlıklar % 91.3 ile yine en
yüksek kalemi oluşturuyor. Dikey yüzde analizinde, duran varlıkların 2011 yılında 2010 yılından
%10 civarında fazla olması Yataş’ın duran varlıklarına daha fazla yatırım yaptığı ve dönen
varlıklarını azalttığı anlamına gelir.
7
PASİF : Yataşın kısa vadeli yükümlülüklerinde 2010’dan 2011’e %87.9 luk bir artış olmuş ve
2011 yılında 157,467,554TL yi bulmuştur. Uzun vadeli yükümlülüklerinde ise % 22.9 luk bir
azalma görülmüş ve 23,829,742 TL olmuştur..
Kısa Vadeli Yükümlülükler
Kısa Vadeli Yükümlülükler deki kalemleri incelediğimizde, Yataş’ın bir yıl sonunda
ödemiş olması gereken borçları arasında en yüksek artışı %76.4 artış 76,951,967 TL ile finansal
borçları oluşturmaktadır. Arge departmanına yapılan yatırım ve iş gücünde yapılan iyileştirme
ile mavi yakalıların işten çıkarılması sonucu 2 milyon liralık kıdem tazminatını karşılamak için
banka kredisi kullanmış ve bu da finansal borçlarda artışa sebep olmuştur. Kısa vadeli ticari
borçlarında %8.2 oranında bir artış görülmüştür. Artışın sebebini anlamak için, satışların
maliyeti tablosu incelenmelidir. Dönem karı vergi yükümlülüğünü sıfıra indiren Yataş’ın diğer
borçlarda %22 oranında bir artışa sebep olmuştur. Borç karşılıkları için ise 2011 de ilk kez
409,351 TL lik bir bütçe ayırmıştır. Yani Yataş da durumun kötüye gittiğinin farkında olarak
karşılık ayırmaya başlamıştır.
Nakit oranı işletmenin satışlarının durması ve alacaklarının da tahsil edilememesi
durumunda işletmenin kısa vadeli borçlarını karşılama oranıdır. Beklenen 20% olmasıdır. 2010
yılında bu oran 0.29 ile gayet iyimser iken, 2011 yılında 0.13 ile kötümser olarak görünebilecek
bir seviyeye inmiştir. Bu elinde çok fazla nakit ve benzerleri bulundurmuyor demek olduğu için
aslında iyi sayılabilir. Fakat, işçilere ödenen tazminatlar, ve strateji geliştirme giderleri nakit
çıkışına sebep olmuştur. Bu oran kısa vadeli borçların sağlıklı ödenebilmesi için tekrar geri
çekilmeye çalışılmalıdır.
Aynı şekilde likidite oranında da sezilemeyecek 0.01 lik bir artış yaşanmıştır. Stokların
soyutlanarak daha kesin yorum yapılması için kullanılan bu oranda beklenen 1 olmasıdır. Yataş
0.67 ile 1 in altında bir orana sahiptir. Yataş yaptığı yatırımların ve pazarlama stratejilerinin
meyvelerini almaya başlar ise bu oran çok riskli görünmüyor. Kısa vadeli borçların toplam
borçlar içerisindeki oranı 2010 yılında 73% iken 2011 yılında 87% ye çıkmıştır. 1/3 oranının
yakalanması gerektiği bu oranda, 2010 yılında daha yakın olan Yataş kısa vadeli borçlarını
ödeme yoluna gitmelidir. Sanayi işletmeleri için bu oran tehlikeli olarak değerlendirilebilinir.
8
Duran varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edilmesi işletmenin negatif net işletme
sermayesine sahip olduğunu gösterir.
Uzun Vadeli Yükümlülükler
Yataş uzun vadede borçlarını %37.7 azaltmıştır. Uzun vadeli yükümlülükler arasında
yine en önemli değer değişikiliği %110.9 ile finansal borçlarda görülmüştür. Uzun vadedeki
finansal borçlar 2010 yılında %48.9 luk bir azalış göstererek 16,721,511 TL ye düşmüştür.
Şirket uzun vadede aldığı banka kredilerini ödemiş olabilir. Kredi faizi gereksiz gider yaratacağı
için esasında olumlu bir adım atılmıştır. Uzun vadede ticari borca sahip olmayan şirket, diğer
borçların kaleminde 400,000 TL lik bir artış görüyoruz. Bu borçlanmalarla ilgili bilgi edinmek
ne tarz yeni harcamalara girildiğini görmek için muhasebe departmanı verileri kullanılabilinir.
Strateji geliştirmek için yapılan harcamalar şirketi farklı yönde borçlanmaya itmiş olabilir ve bu
yeni, farklı bir strateji olabilir. Uzun vadeli borçların bir kısmı ödenerek 27% den 13% e
indirilmiştir. 1/6 olması gereken bu oranda, ideali yakalamıştır. Kısa vadeli yabancı kaynak
kullanımını azalttığında bu oranın 1/6 üzerine çıkması normaldir. Ülkemizde uzun vadeli borç
temini imkanlarının sınırlı olması nedeniyle bilançolarda uzun vadeli yabancı kaynakların nispi
öneminin düşük olduğu görülmektedir. Yataş’ın yabancı kaynaklarının büyük bir kısmının kısa
vadeli olduğunu görüyoruz. Yani şirket aktiflerin büyük bir kısmını kısa vadeli yabancı
kaynaklarla finanse ediyor.
Kaldıraç oranı toplam borçların toplam varlıklara oranı ile elde edilir. Bu oranın 1
olması beklenir. Yataşın değişim sürecinde yapılan yatırımlar için kısa vadeli borçlanması bu
oranı çok fazla değiştirmemiştir. Çünkü aktifleri de aynı oranda artmıştır. 70% kötü bir oran
sayılmaz. Fakat uzun vadeli borç veya kredi talebinde bulunduğunda, titiz bir banka ile karşı
karşıya kalındığında kredi almakta sorun yaşayabilir.
Dikey analizde kısa vadeli yükümlülükler 2010 yılında pasiflerin %53 ünü oluştururken
2011 de %61.5 ini oluşturuyor. Uzun vadeli yükümlülükler %19.8 Oluştururken 2011 de sadece
% 9.3 ünü oluşturmaktadır. Önceki yıllara da bakıldığında şirketin borçlanma politikası ile ilgili
daha net analizler yapabiliriz fakat iki yılı değerlendirmek gerekirse şirket borçlanma politikasını
uzun vadeli borçlanma yerine kısa vadeli borçlanmayı tercih ederek değiştirmiştir. Bununla ilgili
yukarıda kullanılan kısa ve uzun vadeli borç oranları bize zaten daha önce de fikir vermişti.
9
Kısa vadeli borçlardaki en göze çarpan kalem 2010 yılında %46.7 ile ticari borçlar iken
ve 2011 yılında %48.9 ile finansal borçlardır. Uzun vadeli borçlardaki en göze çarpan kalem ise
2010 %85.5 ve 2011 %70.2 ile finansal borçlardır.
Özsermaye
Yataş özkaynaklarını 52,581,882 TL den 74,580,307 TL ye çıkarmıştır.
Özkaynaklarındaki bu 42 % lik artış olumlu gibi görünüyor fakat biraz daha yakından bakmak
için yapılan dikey analiz sonrası Özkaynakların pasifler arasında 2010 yılında % 27.2 sini 2011
yılında da %29.1 ini oluşturduğunu görüyoruz. Özkaynaklarda yüksek gibi görülen bu artış pasif
toplamına bakıldığında çok da etkili bir artış olmadığını gözlemliyoruz. Özkaynaklardaki artışa
en büyük katkıda bulunan kalem 2010 yılında %32.3 lük pay ve 2011 yılında % 57.4 lük pay ile
ödenmiş özsermayedir. 2010 yılında 17,010,00 TL olan ödenmiş özsermayede %117 lik bir artış
gözlemliyoruz. 2011 yılı sonunda ödenmiş özsermaye 43,000,000 TL ye yaklaşıyor. Yeniden
değerleme fonlarında ise % 44.6 lık bir azalış söz konusudur. Net dönem karı 2010 yılında
758,688 TL iken, 2011 yılında % 510 luk artışla 4,632,501 TL ye ulaşmıştır. Net kardaki bu
artış gayet olumlu.
Toplam borç/özsermaye oranı özkaynaklar ve yabancı kaynaklar arasındaki ilişkiyi
gösterir. Oranın 1 olması beklenmektedir. Yataşın 2010-2011 yılı gelir ve bilanço tabloları
incelendiğinde 0.3 e yakın bir artış görülmüştür 2011 yılındaki 2.43 olması gerekenin üzerinde
bir rakamdır. Bu da 3. Kişilerden sağlanan fonların, ortaklardan sağlanan fonlardan daha fazla
olduğunu gösterir. Yataş, eğer herhangi bir kriz karşısında güç durumda kalma riskini azalmak
istiyor ise bu oranın azalması için Özsermayesini arttırma yoluna gitmelidir. Krizlerden kolayca
etkilenen ülkemizde oranın 1 olması beklenirken daha gelişmiş ülkelerde oranın 2 olması
rahatsız edici bir durum değildir.
Özsermaye devir hızı özkaynakların ne ölçüde verimli kullanıldığının tespit edilmesinde
kullanılır. Oranın düşük olması, işletmenin özkaynaklarını etkin olarak kullanamadığını ve
faaliyet seviyesinin gerektirdiğinden daha fazla özkaynağa sahip olduğunu gösterir. Yataşın
sahip olduğu 0.39 luk oran da tam olarak bu durumu temsil eden bir orandır. Yataş
özkaynaklarını verimli bir şekilde kullanamıyor.
10
Netkar/özsermaye oranının yüksek olması olumludur ve bu oran işletmeye yatırım
yapmış olan ortakların yatırımlarına karşılık her bir birim için ne kadar kar sağlandığını gösterir.
Bu oranda bir iyileşme söz konusu, 0.01 den 0.06 ya artmıştır. Fakat yine %1 in bile üzerinde
olmayan bu oran Yataşın konu ile ilgili olumsuz bir durumda olduğunun kanıtıdır. Ortaklar için
çok karlı bir işletme olduğu söylenemez ancak karlılıkları artmıştır. Uygulanan strateji meyve
vermeye başladıkça karlılığın artacağını düşünüyorum.
Yataşın karlılığını gösteren Net kar/ satış oranı da 2010 yılında 0.005 iken 2011 yılında
0.024 e çıkmıştır. Yani yataşın karlılığında bir artış söz konusudur. Günümüz rekabet ortamında
gücünü arttırmak için yeni stratejisini uygulayan Yataş’ın karlılığının şu anda çok yüksek
olmaması normaldir. Çünkü sanayi işletmelerinde beklenen oran %5-6 dır. Görülen artış da ilk
yıl olumlu sonuç alındığını göstermektedir. Yatırımcılar için şirket küçümsenebilir ancak uzun
vadede sonuçlar başarı elde eden strateji ile yatırımcıları olumlu anlamda yanıltabilir.
11
Gelir Tablosu
Yataş Uygulanan yenileşme politikasında satış gelirlerini 145,976,084 TL den
189,088,106 TL ye arttırarak %40 lık bir artış göstermiştir. Satış maliyetlerinde, artan satışlara
bağlı olarak yine 27,178,292 TL (27 %) lik bir artış görülmüştür. Daha net bilgi sağlamak adına
Satışların Maliyeti Tablosu incelenmelidir. Dönem net karlarını incelediğimizde 2011 yılı net
karı 4,632,501 TL, 2010 yılında yapılan net kar 758,688 dir. 500% artan dönem net karı
uygulanan yeni stratejilerin başarılı olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilinir. Ki bunu
net kar/ satışlar rasyosu da 2010 yılında 0.005 iken 2011 yılında 0.024 e çıkarttığını
gözlemlediğimizde fark etmiştik. Bu da işletmenin yürüttüğü satış ve üretim politkasının etkin
olduğunu gösterir. Efektif olması içinse, pazar oranının (%5-6 nın) üzerine çıkması gerekir.
Dönem net karı oranı işletmenin uyguladığı politika ve kararların doğruluğunu gösterir.
Büyük işletmelerde oranın % 4 – 6 aralığında olması beklenir. Pay ve payda aynı anda
enflasyondan etkilendiği için enflasyondaki değişikliklerin göz önünde bulundurulmasına gerek
yoktur. Yataşın dönem net karı oranı bu kadar yüksek değildir, hatta %1 in üzerinde bile değildir,
ama 2011 yılında % 50 artmıştır. Yataş bu oranı katlayarak arttırmalıdır. Kar marjını arttırmak
buna bir çözüm olabilir. Netkar/özsermaye oranının yüksek olması olumludur ve bu oran
işletmeye yatırım yapmış olan ortakların yatırımlarına karşılık her bir birim için ne kadar kar
sağlandığını gösterir. Bu oranda bir iyileşme söz konusu, 0.01 den 0.06 ya artmıştır. Fakat yine
%1 in bile üzerinde olmayan bu oran Yataşın konu ile ilgili olumsuz bir durumda olduğunun
kanıtıdır. Her iki oran için de daha yüksek seviyelerde artış sağlanmalıdır. Yataş’ın oranları
arttırması için maliyetlerini azaltarak ve belki daha kar marjını yükselterek net karını arttırması
bir çözüm olabilir.
12
Sonuç olarak;
İncelediğim mali tablolar Yataş A.Ş için çok da olumlu bir tablo çizmemektedir. Borçlanmalarını
azaltarak (özellikle kısa vadeli), özkaynaklarını arttırma yoluna gitmesi sağlanan verimlilikten
dış kaynakların değil ortakların faydalanmasını sağlayacaktır. Bu sayede duran varlık yatırımları
onlara uzun vadede karlılığı getirecek ve yıldan yıla arttıracaktır. Yataş insanların temel
ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacına katkı sağlamaktadır. Artan nüfus, pazarın
büyüdüğüne ve pazar potansiyelinin yüksek olduğuna işarettir. Yataş, Tükiye pazarında marka
bilinirliğine sahip, hedeflediği satışların üzerine çıkabilecek ve yurt dışındaki yeni pazarlara
girişimi sonucu ihracatını arttıracak potansiyele sahiptir. Türkiye’de ucuza üreterek Avrupa’da
daha yüksek kar marjıyla satış yaparak büyümesini incelediğim oranlardan daha yüksek oranlarla
devam ettirecektir. Türkiye’nin ilk 500 şirketini incelediğimizde Yataş’ın ülkemizin en büyük
55. şirketi olduğunu görüyoruz. Olumsuz değerlendirdiğim rasyolar ve kısa vadeli
yükümlülüklerle ilgili, olumsuz olarak yorumladığım kalemler, aslında arkasında farklı stratejiler
olan akıllıca adımlar olabilir. 2012 yılı bilançosu açıklandığında kısa vadeli borçların değişimini
incelemek ve borçlanma politikalarının değişip değimediğini, verimliliğin düşündüğüm gibi artıp
artmadığını inceleyeceğim. Özkaynaklarındaki değişimin ne yönde olacağı merak ettiğim başka
bir unsur. Aşağıda linki bulunan son haberde 2012 yılında Yataş’ta büyüme yaşandığı da
açıklanmıştır. Strateji başarılı bir şekilde ilerliyor. Bu da sonucumu doğruluyor.
13
Ek 1 : Varlıklar Dikey Yüzde Analizi
14
Ek 2 : Kaynaklar Dikey Yüzde Analizi
15
Ek 3 : Gelir Tablosu Değişim Analizi
16
Ek 4 : Rasyo Analizleri
17
18
19
Faydalanılan Haberler
http://www.isteinsan.com.tr/isteinsan_gazete/yatas_35_yillik_dogrularini_sildi.html
http://www.paraborsa.net/yatas-sirket-haberleri-13-12-2011/
http://www.paraborsa.net/yatas-imajini-paranteze-koydu/
http://www.paraborsa.net/yatas-kendini-yeniliyor/
http://www.iso.org.tr/tr/web/besyuzbuyuk/turkiye-nin-ikinci-500-buyuk-sanayi-kurulusu--iso-
500-raporunun-sonuclari.html
http://www.yatasgrup.com.tr/yatirimci-
iliskileri/dokumanlar/olaganustu_genel_kurul_110221/yatas_faaliyet_raporu_311209.pdf
http://www.istenhaber.com/banka-muduru-uyardiyatas-buyudu/