24
Tülay Gürgün BENİM GÜZEL OKULUM Günlerce hep seni sordum, Takvimlere bakıyordum, Artık açıl diyordum, Benim güzel okulum. Seni candan özledim, Yollarını gözledim, “Ne olur açıl!” dedim, Benim güzel okulum. İşte kavuştum sana, Sevginle yana yana, Mutluluklar ver bana, Benim güzel okulum. Mehmet CEYHAN SORULAR 1. Yaz tatilinde okulu özlediniz mi? Neden? 2. Okulunuzun adı ne? 3. Okul açılmadan önce okulla ilgili hangi hazırlıkları yaptınız? 4. Okulun açıldığı gün neler hissettiniz? 5. Okulda en sevdiğiniz şey ne?

Beni̇m güzel okulum

  • Upload
    tulay01

  • View
    1.079

  • Download
    9

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

BENİM GÜZEL OKULUM

Günlerce hep seni sordum,

Takvimlere bakıyordum,

Artık açıl diyordum,

Benim güzel okulum.

Seni candan özledim,

Yollarını gözledim,

“Ne olur açıl!” dedim,

Benim güzel okulum.

İşte kavuştum sana,

Sevginle yana yana,

Mutluluklar ver bana,

Benim güzel okulum.

Mehmet CEYHAN

SORULAR

1. Yaz tatilinde okulu özlediniz mi? Neden?

2. Okulunuzun adı ne?

3. Okul açılmadan önce okulla ilgili hangi hazırlıkları yaptınız?

4. Okulun açıldığı gün neler hissettiniz?

5. Okulda en sevdiğiniz şey ne?

Page 2: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

BEN KİMİM?

— Annem ve babamın kızıyım.

— Ağabeyim ve ablamın kardeşiyim.

— Anneannemin, babaannemin ve iki dedemin

torunuyum.

— Kedimin, kanaryamın, oyuncaklarımın ve

kitaplarımın sahibiyim.

— Teyzemin, halamın, eniştemin ve amcamın

yeğeniyim.

— Okulumdaki çocukların arkadaşıyım.

— Bakkal amcanın en sevgili müşterisiyim.

— Yan dairede oturan Bilge teyzelerin komşusuyum.

— Öğretmenimin öğrencisiyim.

— Doktorumun en cesur hastasıyım.

— En güzel masalların dinleyicisiyim.

Aysel GÜRMEN

(Ben Kimim?)

Yukardaki yazıyı oku.

1. Sen kimsin? sorusuna yanıt yaz.

2. Anne ve babanın isimlerini yaz.

3. Kaç kardeşsiniz? İsimleri nelerdir?

4. Evde anne babanızdan başka büyükler yaşıyor mu?

5. Siz dedenizin, ninenizin nesi olursunuz?

6. Siz dayınızın, amcanızın nesi olursunuz?

Page 3: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

ALİCAN’IN DİŞLERİ

Alican’ın ağzının içinde, düşman

bakteri ve ordusu sinsice

bekliyordu:

— Fazla beklemeyeceğiz

arkadaşlar! Umarım Alican böyle

bol bol şekerli yiyecekler yer.

Hahhaa! Tam istediğim gibi... İş

başına arkadaşlar!

Düşman bakterinin asit ordusu,

Alican’ın dişlerinin yüzeyine

saldırdılar:

— Zehir ekibi, diş etlerine saldırmaya hazır ol! Evet, şimdi! Hücum!

— Haydi Alican! Şimdi de portakallı gazoz istiyoruz.

— Evet, tamam... Çok teşekkürler Alican...

Düşman bakteri ve ordusu hiç dinlenmek bilmiyordu:

— Şimdi de bol şekerli şerbet. Bu daha iyi... İkinci bölük! Sıra sizde.

Düşman bakteri, ikinci bir orduyu daha cepheye sürdü. Bu arada

Alican’ın dişleri kaygılanmaya başlamıştı:

— Umarım Alican bu saldırıya karşı bir şeyler yapmayı düşünüyordur.

— Eminim yapacaktır. Bizi nasıl koruması

gerektiğini çok iyi biliyor.

Bakteriler, dişlerin üzerinde daha derinlere

inmek için var güçleri ile çalışıyorlardı:

— Ah, bir de şeker yese!

Sonunda düşman bakteri ve ordusunu

durduracak bir olay gerçekleşti;

Alican birden banyoya gitti ve diş fırçasını eline

aldı. Diş hekiminin dediklerini hatırladı:

— Dişlerini gösterdiğim gibi temizlemelisin.

Önce yuvarlak hareketlerle, sonra aşağıdan

yukarı, yukarıdan aşağıya doğru.

Page 4: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Bu arada diş fırçasının darbelerini yiyen bakteri ordusu panik içinde

bağrışmaya başladı:

— İmdat! Yardım edin!

Düşman bakteri, askerlerine emir verdi:

— Geri çekiliyoruz! Alican sandığımızdan akıllı çıktı. Neyse, bir

dahaki sefere...

Vücudunuz

Çağdaş Bilgi Ansiklopedisi

SORULAR

1. Alican’ın dişleri ve bakteriler arasında bir savaşı okudunuz.

Sizce öyle bir savaş gerçekte oluyor mu?

2. Bakteriler ne yapmak istiyorlar?

3. Bakterilere karşı Alican ne yapıyor?

4. Alican dişlerini fırçalamasa ne olur?

5. Dişlere zarar veren yiyecekleri ve içecekleri yazın.

6. Dişlerinizi ne zaman ve nasıl fırçalıyorsunuz?

Page 5: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

ŞULE PİKNiKTE

Sabah kalktığında Şule çok mutluydu.

Çünkü ailesiyle pikniğe gidecekti. Hemen

banyoya giderek elini yüzünü yıkadı. Şule,

her sabah, kalkar kalkmaz bunları yapması

gerektiğini biliyordu. Sabah temizliğini

yaptıktan sonra piknik için ailesiyle yola

çıktılar.

Güzel bir yolculuktan sonra piknik alanına

vardılar.

Piknik alanı çok güzeldi. Hava mis gibi

kokuyordu. Etraf tertemizdi. Yemeklerini

yediler. Yeni tanıştığı arkadaşları ile

oyunlar oynadılar. Piknikte çok eğlendiler.

Akşama doğru bazı aileler gitmek için toparlanmaya başladı. Bir saat

sonra pek çoğu piknik yerinden ayrılmıştı. fiule çevresine baktığında

birden çok üzüldü . Sabah geldiklerinde piknik yeri tertemizdi. Oysa

şimdi çevre çok kötü görünüyordu.

Çöpler toplanmadan bırakılmıştı. Her tarafta boş şişeler vardı. Pek

çok ağacın dalları kırılmıştı. Ağaçlar, çiçekler ve kelebekler sanki

ağlıyordu. Kuşlar da küsmüştü. Hiç ötmüyorlardı.

Şule’nin ablası, Şule ve arkadaşlarını topladı. Onlara çevreyi temiz

tutmanın önemini anlattı. Hep birlikte çöpleri toplamaya başladılar.

Kısa süre sonra piknik yeri tertemiz olmuştu. Çocuklar sevinçle etrafa

bakıyordu.

Hülya ŞAT

SORULAR

1. Pikniğe gider misiniz? Ne zaman?

2. Piknik yaptıktan sonra çevremizi temizlemeli miyiz? Niçin?

3. Şule nereye gidecek?

4. Piknik alanı nasıldı?

5. Şule ve arkadaşları en sonunuda ne yaptılar?

6. Siz çöplerinizi nerelere atıyorsunuz?

7. Çevrenizde kirliliğe en çok neler sebep oluyor?

Page 6: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

GECE GÖKYÜZÜ

Doğan ile dayısı, bulutsuz bir yaz

gecesi bahçeye çıktılar. Dayısı

Doğan’a dedi ki:

— Sana bir şey soracağım Doğan.

Başını kaldırıp gökyüzüne bak.

Neler görüyorsun?

Doğan:

— Ay’ı ve yıldızları görüyorum

dayıcığım. Pırıl pırıl parlıyorlar.

Dayısı:

— Başka ne görüyorsun Doğan?

Doğan bulutsuz gökyüzüne baktı,

baktı. Başka bir şey göremiyordu.

— Başka bir şey görmüyorum dayı,

dedi.

Dayısı güldü:

— Doğan, sen asıl şeyi söylemedin. Gökyüzü ne renkte?

— Koyu mavi renkte dayıcığım.

— Peki Doğan, gökyüzü gündüz açık mavi renkte de gece niye koyu

mavi renkte oluyor? Biliyor musun?

Doğan hemen cevap verdi:

— Biliyorum dayıcığım. Geceleri Güneş yok ki. Dünya’mıza ışık veren

Güneş’tir. Gece Güneş olmadığı için gökyüzü böyle karanlık oluyor.

Dayısı güldü:

— Aferin Doğan! Bildin. Peki, şimdi söyle bana, geceleri Güneş nereye

gidiyor?

Doğan biraz düşündü. Okuldaki dersleri hatırlayarak:

— Geceleri Güneş bir yere gitmiyor ki.

Güneş, her zaman olduğu yerde kalıyor. Geceleri de gündüzleri de

olduğu yerde kalıyor. Devamlı olarak hareket eden Dünya’mızdır.

Dünya’mızın iki türlü dönüş hareketi var: Güneş’in çevresinde ve kendi

çevresinde. Güneş’in çevresinde dönerken yeryüzünün bir kısmı daha

çok güneş ışığı alır.

Page 7: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Buralarda yaz mevsimi yaşanır. Diğer kısmı daha az güneş ışığı

aldığından, buralarda da kış mevsimi yaşanır.

Dayısı:

— Aferin Doğan! Doğru anlattın. Peki, söyle bakalım, gece ve gündüz

nasıl meydana gelir?

Doğan yine cevap verdi:

— Biliyoruz ki Dünya’mız yuvarlaktır. Kendi etrafında dönerken bir

yüzü Güneş’i görür. Onun için o taraf aydınlık olur ve gündüz oluşur.

Bu zamanda gökyüzü de açık mavi renklidir. Dünya’mızın diğer bölümü

ise güneşi göremez ve Güneş ışıklarını alamaz. Bunun için Dünya’mızın

bu bölümü karanlık olur, geceyi yaşarız. Geceleri, gökyüzünde Ay ve

yıldızlar görülür.

Dayısı Doğan’ı sevdi:

— Çok teşekkür ederim Doğan, dedi. Çok iyi anlattın. Aferin! Sana

şunu da söyleyeyim; Dünya’mız, Güneş, yıldızlar karanlık olan uçsuz

bucaksız boşluk içinde bulunur. Bu boşluğa “uzay” diyoruz.

Baki KURTULUŞ

Üçüncü Sınıf Ansiklopedisi

SORULAR

1. Doğan, gökyüzünde neler görmüş olabilir?

2. Gökyüzü, gündüz ve gece neden farklı renktedir?

3. Güneş geceleri nereye gidiyor?

4. Gece ve gündüz nasıl meydana gelir?

5. Gece gökyüzünde gördüğünüz gök cisimlerinin üzerinde,

yaşam olabilir mi?

6. Bu gök cisimlerinin hangilerine insanlar gitti?

7. Gece gökyüzünde gördüklerimizi gündüz göremiyoruz. Neden?

8. Dünya’nın kaç hareketi var? Bunlar hangileri?

Page 8: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

GİYSİLERİMİZ

Gece ve gündüz bizi rahat tutacak temiz giysiler giyeriz. Yatarken

bol, rahat giysileri tercih ederiz. Sabah olunca geceliğimizi ya da

pijamamızı çıkarırız. Sonra, mevsime ve o gün yapacağımız işe uygun

olan giysilerimizi giyeriz.

Soğuk havalarda daha sıkı giyiniriz. Kat kat giydiğimiz giysiler

vücudumuzun ısısını tutar. Giysiler arasında kalan sıcak hava bizi

soğuktan korur. Soğuk havalarda atkı takar, başlık ve eldiven giyeriz.

Hava sıcakken daha az sayıda giysiye ihtiyacımız olur. İnce kumaştan

yapılmış, bol ve rahat giysiler giyeriz. Böylece vücudumuz hava

alabilir. Sıcaktan bunalmayız.

36

Bazı özel durumlarda giydiğimiz giysiler vardır. Bunları özel

nedenlerle kullanırız. Boyacılık, aşçılık gibi işler sırasında üstümüz

kirlenebilir. Bu durumlarda önlük takarsak elbiselerimiz temiz kalır.

Yağmurlu havalarda yağmurluk giyersek ıslanmayız.

Bisiklete binerken kask takmak da olabilecek bir kazada başımızı

korur.

Carol WATSON

Çeviren: Elif YILMAZ

SORULAR

1. Sıcak ve soğuk havalarda neler

giyersiniz?

2. Yazıda geçen giysilerin adlarını yazın,

resimlerini yapın.

3. Bayram, düğün gibi özel günlerde neler

giyiniyorsunuz?

4. Giyinirken büyüklerinizle tartıştığınız

oldu mu? Niçin?

5. Soğuk havalarda niçin kat kat giyiniriz?

6. Sıcak havalarda niçin ince, bol ve rahat giysiler giyeriz?

7. Okuduğunuz metnin konusu nedir?

8. Hangi durumlarda özel giysiler giyeriz?

Page 9: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

İKİ ARKADAŞ

Bizler iki arkadaşız,

Her zaman şakalaşırız.

İşimiz hep güldürmektir,

Hem de öğütler vermektir.

Benim adım Hacivat,

Karagöz’süz etmem rahat!

Bilirsiniz Karagöz’ü,

Neşe verir her bir sözü!

Siz, kıymetli çocukları,

Severiz dünyalar kadar!

Seyrederken öğrenin,

Hem de gülüp eğlenin!

Ünver ORAL

SORULAR

1. Arkadaşlarınızla şakalaşır mısınız?

2. Kukla oyunu izlediniz mi?

3. Hacivat ve Karagöz’ü tanıyor musunuz?

4. Hacivat ve Karagöz oyunu izlediniz mi?

5. Arkadaşlarınızla “Karagöz-Hacivat” oyunu oynamak ister

misiniz?

6. Şiirin en çok hangi dizesini/dizelerini beğendiniz?

7. Niçin?

Page 10: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

KALEM

Sadece kalem satılan bir dükkân gördünüz

mü? Ben görmedim. Ama öyle bir dükkân hayal

ediyorum. Bir gün, bir şehirde dolaşırken

karşıma çıkacak. Ben “İşte o dükkân!” deyip

dalacağım içeri.

İçeride saatlerce kalıp kendime kalemler

beğeneceğim. Dolma kalemler, kurşun kalemler,

silgili kurşun kalemler, tükenmez kalemler,

boya kalemleri, yaldızlı kalemlerle çıkacağım o

dükkândan.

Abarttım mı biraz? Hiç sanmıyorum.

Hangimiz kırtasiye dükkânında kalemlere uzun uzun bakmayız? Hiç

ihtiyacımız olmasa bile bir tanesini almak isteriz. Çeşit çeşit,

rengârenk kalemleri gördükçe hangisini alacağımızı bilemeyiz. Birini

beğensek bile, aklımız bir diğerinde kalır. Onu da alsak aklımızda

mutlaka bir üçüncü kalem vardır.

Kalem almak güzeldir. Cepte, çantada kalem taşımak; kalem

kutusunda bir sürü kalem görmek güzeldir. O kalemlerle resimler

çizmek; öyküler, şiirler, mektuplar yazmak daha güzeldir.

Bir dosta, bir arkadaşa kalem hediye etmek ise en güzelidir.

79

Burhan EREN

Ebe Sobe Dergisi

SORULAR

1. Sizce neden çocuk ihtiyacı olmadığı halde kalem almak istiyor?

2. Çocuk ne tür kalemler almayı planlıyor?

3. Çocuk kalemle neler yapmayı planlıyor?

4. Kalemin güzel bir hediye olabileceğini düşünüyor musunuz?

Neden?

5. Çok sevdiğiniz bir kalemi kaybettiğiniz oldu mu? Olduysa neler

hissettiniz?

6. Tükenmez kalemle kurşun kalemi karşılaştıran bir yazı yazar

mısınız?

Page 11: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Kar Tanesinin Öyküsü

O gün lapa lapa kar yağıyordu. Pencerenin önüne oturmuş dışarıyı

seyrediyordum. Kar taneleri havada uçuşuyor, yumuşak bir inişle yere

konuyordu.

Kocaman bir kar tanesi pencereye doğru savruluyordu. Pencereyi

açtım. Elimi dışarı uzattım. Avucuma usulca konuverdi. Bembeyaz ve

tertemizdi.

Bir an düşündüm: “Şu avucumdaki kar tanesi acaba bana başından

geçenleri anlatabilir mi? “ diye.

Sanki beni duyuyordu kar tanesi. Birdenbire bana fısıldadı.

— Buraya gelinceye kadar neler yaşadığımı öğrenmek ister misin?

— Evet!

— Dinle öyleyse anlatayım sana...

Birkaç ay öncesine kadar denizde bir damla suydum. Benim gibi

sayılamayacak kadar çok arkadaşım vardı orada. Bir yaz günüydü. Yine

denizin üstünde hoplayıp zıplayarak koşturuyorduk. Güneş sımsıcak

ışınlarıyla bizi öyle yakıyordu ki... Bu böyle sürüp giderken birden

değişime uğradığımı fark ettim. Buhar olmuştum ve uçuyordum. Benim

gibi o kadar çok su damlacığı buharlaşıyordu ki tahmin edemezsiniz.

Su olmaktan buhar olmaya geçince çok da hafiflemiştik. Bu nedenle

durmadan yükseliyorduk.

Page 12: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Yükseldikçe yükseliyor, insanlardan, ağaçlardan, yeryüzünden gittikçe

uzaklaşıyorduk. Gökyüzünde diğer buhar kümeleri de gelip bize

katılıyordu. Artık bulut olmuştuk. Rüzgâr bizi değişik biçimlere

dönüştürüp duruyordu. Kimi zaman adama, kimi zaman kediye, kimi

zaman bisiklete benziyorduk.

Gökyüzünde böyle başıboş ne kadar dolaştığımızı gerçekten

anımsamıyorum. Oldukça yükseklerde geziniyorduk. Havalar iyice

soğumuştu. Artık hiç kımıldayamıyorduk. Bir bulut kümesi olarak

hareket ediyorduk. Artık yağmur olup geldiğimiz yere, yeryüzüne

dönmek istiyorduk. Bekleyiş boyunca içim içime sığmıyordu. Yağmur

olarak toprağa düşecekken birden hava daha da soğudu. Hepimiz

titredik.

Çevremdeki su damlacıklarına sordum:

— Neler oluyor?

—Şu anda üstünde bulunduğumuz yer kış mevsiminde bulunuyor. Bu

soğuk bizi kara dönüştürecek haberin olsun. Bak! İşte ben kar

oluyorum... Aaaa! İşte sen de...

Yol arkadaşım sözünü sürdüremedi. Kar olup yeryüzüne düşmeye

başladı. Onun ardından ben de. Benim ardımdan sayılamayacak kadar

yağmur damlası kar olup uçmaya başladı. Denizdeyken birazcık

ağırdım. Oysa şimdi çok daha hafifim. Saman gibi savruluyordum.

Üstelik soğuk kışın etkisini pek de hissetmiyorum. Soğuk benden bir

parçaydı. Süzüle süzüle aşağılara iniyordum. Yeryüzüne yaklaştıkça

her şey daha iyi beliriyordu...

Rüzgâr isteğimi yerine getirdi ve beni bu pencereye doğru sürükledi.

Senin elini görünce bana uzanmış bir dost eli olduğunu anladım...

Sözün burasında, kar tanesi birdenbire susuverdi. Baktım ki kar

taneciği bir damla su oluvermiş...

Samed BEHRENGİ

Page 13: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

SORULAR

1. Kar tanesini ne şekillere giriyor?

2. Kar tanesi bulut olunca hangi şekillere giriyor?

3. Soğuk, su damlacıklarını neye dönüştürüyor?

4. Nasıl havalardan hoşlanıyorsun? Niçin?

5. Aşağıdaki olayları oluş sırasına göre numaralandırınız

Yeryüzünde suyduk, buharlaşarak gökyüzüne çıktık.

Bulut olarak rüzgârın etkisiyle yer değiştirdik.

Gökyüzünde su buharı idik ve bulutları oluşturduk.

Daha sonra soğuk hava bizi soğuttu. Önce yağmur sonra da

kar olarak tekrar yeryüzüne düştük.

Page 14: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

KEDİ

Kedi, dünyanın her yerinde en

çok beslenen hayvandır. Onunla

sokaklarda,parklarda, bahçelerde,

evlerde karşılaşırız. İnsanın

olduğu her yerde kedi vardır.

Gözlerine, sevdiğinizi belli ederek

bakarsanız, hemen yanınıza gelir.

Ayaklarınıza dolanır. Hele onu

sevip okşarsanız yanınızdan

ayrılmak istemez. Sevildiğini

bildiği kadar sevilmediğini de bilir.

Kendisine kızılıp bağrıldığında

ortadan kaybolur.

Kedilerin çoğu oyun oynamayı sever. Et yemeye, süt içmeye ise hepsi

bayılır.

Bazı kediler evcil, bazıları da yabanidir. Evcil kedilerin türleri

vardır: Siyam kedisi, Ankara kedisi, Van kedisi... Yabani kedilerin de

türleri vardır. Hatta onların türleri evcil olanlardan daha çoktur:

Margay, Serval, Vaşak bunlardan bazılarıdır.

Her kedi türünü diğerlerinden ayıran özellikler vardır. Bazı kedilerin

kuyruğu uzun, bazı kedilerin kuyruğu kısadır. Manx (Manks) kedisinin

ise hiç kuyruğu yoktur.

Van kedisi, kartopu gibi bembeyazdır. Ayrıca gözlerinin biri mavi,

biri yeşildir.

Özellikleri birbirlerinden farklı olsa da bütün kediler güzeldir.

Burhan EREN

Page 15: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

SORULAR

1. Kedilerle nerelerde karşılaşırız?

2. Kediler ne ile beslenir?

3. Evcil kedilere örnek verebilir misin?

4. Hangi kediler yabanidir?

5. Hangi kedi türünün kuyruğu yoktur?

6. Van kedisinin ne özelliği vardır?

7. Evinizde kedi besliyor musunuz? Neden?

8. Kedi konulu akrostiş çalışmasını yapınız.

Akrostiş: Bir şiir ya da metnin ilk harflerini

kullanılarak gizli metin yaratma sanatına akrostiş denir.

Örnek:

Seviyorum ama kimi?

En tatlı birisini

Nasıl anlatsam sana

İlk harflere baksana.

Page 16: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

KELOĞLAN VE ÇOCUK BAYRAMI

(Güneşli, güzel bir günde Keloğlan gezintiye çıkmıştır.

Neşeyle dolaşırken bayram yerinde çocukları görür.)

Keloğlan: Ben bir garip Keloğlan’ım

Eşeğimin yok palanı,

Varım yoğum doğruluktur.

Asla sevmem ben yalanı...

Keloğlan: Merhaba çocuklar. Ne kadar güzelsiniz? Ne güzel

giyinmişsiniz. Gözleriniz ışıl ışıl.

Bengisu: Bugün bayram!

Keloğlan Ne bayramı?

Yiğit: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı...

Keloğlan: Ulusal egemenlik nedir?

Bengisu: İnsanların kendi ülkelerini kendilerinin yönetmesidir.

Keloğlan: Niçin çocuk bayramı? Ülkeyi çocuklar mı yönetiyor?

Yiğit: Evet. Çocuklar büyüyünce ülkeyi yönetecekler. Onun için bu

bayramı Atatürk çocuklara armağan etmiş.

Keloğlan: Şu sarı saçlı, gözlüklü çocuk... Şu örgülü saçlı, pembe elbiseli

kız... Bunlar büyüyünce ülkeyi mi yönetecekler? Bu ülkenin kralı,

padişahı yok mu?

Page 17: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Bengisu: Hayır, kral da padişah da yok! İnsanlar kendi ülkelerini

kendileri yönetiyor.

Keloğlan: Ben bu bayramı çok sevdim. Diğer arkadaşlarımla bu

bayrama katılabilir miyiz?

Çocuklar — (Hep bir ağızdan bağırarak...)

Çok mutlu oluruz. Bu bayram hepimizin...

Asiye KARADA

SORULAR

1. Keloğlan çocukları nerede gördü?

2. Çocuklar nasıl giyinmişlerdi?

3.Okuduğunuz metinde kutlanılan bayramın adı nedir?

4.Bayramı çocuklara kim armağan etmiş?

5. Çocuklar ülkeyi ne zaman yönetecekler?

6.Keloğlan niçin bu bayrama katılmak istedi?

Page 18: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Sevgili Arkadaşlar!

Kardeşimin büyümesiyle ilgili bir

gözlem yaptım.

Kardeşim, üç kilogram doğdu.

Doğduğunda küçük bir bebekti.

Zamanla büyümeye, gelişmeye

başladı.

Yanakları giderek tombiş oluyordu.

Boyu uzuyordu. Annem her gün

kardeşimi besliyor, ben de anneme

yardımcı oluyorum. Kardeşimin

altını annemle değiştiriyoruz.

Mamasını yediriyoruz. Onun her gün

geliştiğini gözlemliyorum. Dikkatli

bakmaya, gülmeye ve “ıgı” demeye

başladı. Gün geçtikçe daha çok

hareketleniyor. Bizi gördüğünde

çırpınıyor. Annemi, babamı ve beni

tanıyor. Bunu bakışından, gülüşünden

anlıyorum.

Gizem Şahin

Bilim Çocuk Dergisi

SORULAR

1. Küçük kardeşiniz var mı?

2. Küçük kardeşinizin hareketlerine hiç dikkat ettiniz mi? Neler

yapıyor?

3. Annenize kardeşiniz ile ilgili konularda yardım ediyor musunuz?

4. Çocuk kardeşiyle ilgili ne yaptı?

5. Kimin boyu uzuyordu?

6. Çocuk annesine nasıl yardım ediyordu?

7. Kardeşi ne zaman hareketlenmeye başlıyor?

10. Bebek, anneyi ve çocuğu görünce niçin gülüyordu?

11. Çocuk kardeşinin, kendisini tanıdığını nereden anlıyor?

Page 19: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

GÜLE GÜLE! NEREYE?

Bir sabah Selin erkenden uyandı.Yataktan kalkıp pencerenin önüne

oturdu. Buradan bakınca sokak kapısını görüyordu. “Az sonra

apartman komşuları çıkmaya başlar. Herkes işine gider. Ben

büyüyünce ne olacağım? Nereye gideceğim?” diye düşündü Selin kendi

kendine.

İşte Ayşe teyze. Elinde kitapları, kapıdan çıkıyor.

- Güle güle! diye seslendi Selin. Güle güle, Ayşe teyze nereye?

- Okula! diye cevap verdi Ayşe teyze. Biliyorsun ben öğretmenim.

Sonra el sallayarak uzaklaştı. Selin “Ben de öğretmen olsam…” diye

düşündü.

Bakın, şimdi kapıdan Ömer amca çıkıyor. Ömer amca ressam.

- Günaydın Selin, bugün kırlara gidiyorum; doğa resimleri çizmeye…

Selin, “Ne renkli bir yaşam…” diye düşündü; “Ben de mi ressam olsam?

Kırmızılar, maviler, yeşiller… Tüm renklerle iç içe yaşasam…”

İşte Doktor Hasan da çantası elinde hızlı hızlı çıkıyor apartmandan.

Selin yine:

- Güle güle! diye bağırdı. Güle güle, Doktor amca. Nereye?

-Hastaneye! diye cevap verdi Doktor Hasan.

- Bu sabah bir hastayı ameliyat edeceğim.

Selin “Doktor olmak kolay iş değil.” diye düşündü. “Fakat çok önemli

bir meslek.”

Page 20: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

Böylece herkes işine gitti. Selin yine aynı soruyla evde kaldı:

- Ya ben? Ben büyüyünce ne olacağım? Her sabah evden çıkıp nereye

gideceğim?

Selin gidenlerin arkalarından gülümsedi:

- Anladım, dedi. Ne olacağımı biliyorum. Önce iyi bir öğrenci olacağım.

Her sabah vaktinde evden çıkıp okula gideceğim. Sonra ne mi

olacağım? Onu da okulda düşünürüm. Ama okula gitmezsem hiç bir şey

olamam.

Serpil Ural

SORULAR

1. Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz? Niçin?

2. Anne babanızın mesleği nedir?

3. Hangi meslekleri biliyorsunuz?

4. Sizce fırıncı, doktor, berber olmasaydı ne olurdu?

5. Selin, ne zaman pencerenin önüne oturdu?

6. Selin, pencereden bakınca ilk önce kimi gördü?

7. Ayşe teyze nereye gidiyordu?

8. Doktor Hasan apartmandan nasıl çıktı?

9. Doktor Hasan hastaneye niçin hızlı gidiyor?

10. Selin neye karar verdi?

Page 21: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

PALYAÇO

“En çok neye gülersin?”

Diye sorsalar bana,

Palyaçoya gülerim.

Acaba palyaçolar

Onlara gülüyoruz diye

Üzülüyorlar mı?

Onları çok sevdiğimizi,

Değmek, tutmak istediğimizi

Biliyorlar mı? Müjdat GEZEN

Bir Bulut Olsam

SORULAR

1. Palyaço gördünüz mü? Nerede?

2. Palyaçolar neler yaparlar?

3. Palyaçoları komik buluyor musunuz?

Neden?

4. Sirk gördünüz mü?

5. Sirkte neler vardır?

6. Palyaçolar niçin yüzlerini boyarlar?

7. Hangi renklere boyarlar?

8. Siz hangi renkleri seversiniz?

Page 22: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

ŞEMSİYE

Bir şemsiyem olsa,

Kocaman kocaman olsa;

Dünya’nın üstüne tutsam,

Kötülüklere engel olsa.

Bir uçan balonum olsa,

Kocaman kocaman olsa;

Tüm kötüleri içine koysam,

Dünya’dan uzağa atsam.

S. Ahmet UZUN

SORULAR

1. Büyük bir şemsiyeniz olsaydı neleri korurdunuz?

2. Çevrelerinizde gördüğünüz, yaşadığınız, izlediğiniz, okuduğunuz,

bildiğiniz kötü davranışları yazın.

3. Okuduğunuz şiirin konusu aşağıdaki seçeneklerden hangisi

olabilir? Yazınız.

Yağmurdan korunma.

Kötülüğü engelleyen balon ve şemsiye.

Uçan balonla gezme.

4. Aşağıda verilen davranışlardan hangilerini yapmaktan

hoşlanırsınız? Yazınız.

Oyuncaklarımı başkalarıyla paylaşırım.

Düzenli olarak dişlerimi fırçalarım.

Her akşam kitap okurum.

Arkadaşlarımla parkta oynarım.

Her gün süt içerim.

Page 23: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

TRAFİK IŞIKLARI

Yeşil ışık, yanar yanmaz

Trafiğe yol açılır.

Araçların homurtusu

Birden etrafa saçılır.

Biraz sonra sarı, ışık

Güzelce yanmaya başlar,

Bunu gören şoför kardeş

Fren yapıp çok yavaşlar.

Derken hemen arkasından,

Kırmızı ışık savrulur.

Bu ışığı gören herkes,

Adım atamaz, hemen durur.

Tüm trafik kuralları,

Hepimizce bilinmeli

Kurallara uyularak,

Tehlikeler önlenmeli.

Hasan ŞEN

Çocuk Şirleri

SORULAR

1. Yeşil ışık yandığında neler oluyor?

2. Sarı ışıkta şoförler ne yapar?

3. Kırmızı ışıkta nasıl davranılır?

4. Şiirin konusu nedir?

5. Bu metinden neler öğrendiniz?

Page 24: Beni̇m güzel okulum

Tülay Gürgün

ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk 1881’de

Selânik’te doğdu.

Babasının adı Ali Rıza Efendi,

annesinin adı Zübeyde Hanım’dır.

Kız kardeşinin adı Makbule’dir.

Mustafa Kemal ilkokulu bitirdi.

Asker olmak istiyordu.

Eğitimini başarı ile tamamladı ve

orduya katıldı. Subay olarak

birçok savaşta görev aldı.

Mustafa Kemal ülkesi için çok

çalıştı. Kurtuluş Savaşı’nda

milletine önder oldu. Ülkeyi,

halkla beraber düşmanlardan

kurtardı. Yeni bir ülke kurdu.

Yenilikler yaptı. Türkiye’nin ilk

cumhurbaşkanı oldu.

10 Kasım 1938’de İstanbul’da

Dolmabahçe Sarayı’nda öldü.

Mezarı bugün Ankara’da Anıtkabir’dedir.

Sorular

1. Atatürk nerede doğdu?

2. Atatürk ne zaman doğdu?

3. Atatürk nerede ve ne zaman öldü?

4. Atatürk’ün anne ve babası kimdir?

5. Atatürk hangi savaşta halkla birlikte düşmanları yendi?

6. Atatürk`ün mezarı nerdedir?