Upload
acan16
View
370
Download
3
Embed Size (px)
Citation preview
Bilim ve Teknolojide Neden Geri Kaldık?*
Prof. Dr. Ercan TuncelU.Ü.T.F. Radyoloji ADEmekli Öğretim Üyesi(www.ercantuncel.net)
(* Bu konuşma aynı başlıkla, - 22.03.2014, 5. Ercan Tuncel Uludağ Radyoloji Günleri, BURSA ve- 12.11.2014, 35.Ulusal Radyoloji Kongresi, ANTALYA’da yapılmıştır.)
28.12.2015, Pazartesi Konuşmaları, Amerikan Hastanesi, Nişantaşı İSTANBUL
1/54
“Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor”
Ahmet Hamdi Tanpınar*
__________________________*Erginün,İ., Kerman, Z.(2013). Günlüklerin ışığında
Tanpınar’la baş başa, 5. baskı, (s:259), İstanbul:Dergâh
(1901-1962)
2/54
Konuşmanın içeriği
• Durum tespiti• Bilimin gelişim çizgisi• Neden bu çizginin dışında kaldık?• “Çizgi dışında kalma”nın yansımaları• Ne yapmalı?
3/54
• AR-GE harcamaları* – Bizde kişi başına 15 $, OECD ülkeleri ortalaması: 400 $
• Öğrenci değerlendirme programı (PISA)**: 2012– 65 ülke arasında: Matematikte: 43., Fende: 43., Okuma becerisinde: 41. – İleri seviye problem çözme becerisine sahip olanların oranı: % 2.2; bu
oran G. Kore’de: %28, OECD ortalaması: %11.4,
• Patent sayısı***– ABD haftada 4-6 bin, Bizde: 130 yılda 2000 (büyük çoğunluğu son 15
yılda),
_________________________*Prof. Dr. N. K. Pak.(2013). Bilimde çağdaşlaşma Mücadelemiz, Neden Geri Kaldık? (s:238). İstanbul:Kaynak
**Selçuk R. Şirin. (2015). Yol ayrımındaki Türkiye (s:172). İstanbul: Doğan Kitap ***Prof. Dr.Talat Halman.(2002) 21.Yüzyılda üniversite ve kültür, (s:19). 2.Baskı, Ankara: TÜBA
4/54
Türkiye Bilimsel Yayın Performans Raporları, ulakbim.tubitak.gov.tr
5/54
Emin Çapa, Hakan Çelik, Doç. Dr. Selin Sayek Böke.CNN Parametre programı.15 Temmuz 2014.
6/54
• “Biz bir taklit toplumuyuz; (…) Hâlâ Batı’nın bilim ve felsefesini, doktrin ve ideolojilerini anlamaya ve tercüme etmeye uğraşıyoruz; onlara katkıda bulunmak şöyle dursun, eleştirilerini bile yapmıyoruz, yapamıyoruz”
• “Hiçbir önemli Türk icadı yoktur, hiçbir
önemli Türk keşfi yoktur; hiçbir büyük bilimsel katkımız olmamıştır dünyaya”
Prof. Dr.Talat Halman*.(2002). 21.Yüzyılda üniversite ve kültür, (s:17-18). 2.Baskı, Ankara: TÜBA
* (1931-2014) İlk Kültür Bakanı (1971), TÜBA ve Dışişleri bakanlığı Üstün Hizmet Ödülleri sahibi
7/54
Konuşmanın içeriği
• Durum tespiti• Bilimin gelişim çizgisi• Neden bu çizginin dışında kaldık?• “Çizgi dışında kalma”nın yansımaları• Ne yapmalı?
8/54
Bilim nasıl gelişti?• Dahili (internalist) model
– Bilim büyük bilim adamlarının insanlığa armağanıdır
• Harici (eksternalist) model
Üretim teknolojisiamprik olarak değişir
Koşullar değişince ampirik bilgi çözümüretmeye yetmez
Bilginin ilkeleri ve genel ilişkileri araştırılır= Bilimsel bilgi
Bir uyarıcı koşulun ortaya çıkmasıyla ekonomik etkinlik artar
– Bilimin gelişmesi için toplum yaşamı ile arasında organik bağ olmalıdır
9/54
Bilim neden Batı’da gelişti?
Siyasal nedenler• Roma sonrası Avrupa’nın çok parçalı
yapısı ve Feodalite:– Baskıcı despotik merkezi bir yapının
olmaması– Baskı gören düşünürlerin kolayca yer
değiştirebilmesi– Bilim ve sanatı önemseyen otoritelerin
olasılığının da artmış olması– Yöneten (senyör), yönetilen(serf)
ilişkilerinin kişiselleşmesi
“Avrupa’nın homojenize olması Batı kültürü için sonun başlangıcıdır.” P. Feyerabend
“Bizim cahil olmamızın en önemli sebebi Türkiye’de aristokrasinin olmamasıdır. Ve gücün tek elde toplanmasıdır.” C. Şengör
10/54
Coğrafi nedenler• Taşımacılığa uygun uzun su
yollarının varlığı: Ticaretin gelişimi– Şehirler ve girişimci bir orta sınıf
• Okyanus kıyısında olmak– Okyanus gemiciliğinin ileri bir
teknoloji ve bilgi gerektirmesi– Amerika kıtasının altın ve
gümüşünün Avrupa’ya akması– Zenci kölelerin plantasyonlarda
çalıştırılmaya başlaması
11/54
Kültürel nedenler• Antik Yunan ve Roma’nın
mirasçıları olmaları
• Rönesans: Sanatçılar doğaya ve insana dönüyor
• Hıristiyanlık ve Reform: Düşünce, kilisenin baskısından kurtuluyor
Raffaello Sanzio (1509-1511) Apostolik Sarayı
12/54
Rönesans (1350’lerden itibaren)
• Yunan-Roma dünyasının klasik dönemi, bilinçli bir şekilde canlandırıldı ve insana dönük çalışmalar (resim ve heykel) hız kazandı (Hümanizma*)
“ İtalyan kentleri laik kafalı bir halkla, ilgilerini bilinçli olarak tanrısal şeylerden kurtarıp insanla ilgili şeylere yöneltmiş olan ve sanatçılarla düşünürleri koruyan prenslerin yaşadıkları yerlerdi”
William H.McNeill. (2005).Dünya tarihi, (s:490),10. Baskı, (Alâeddin Şenel Çev.). Ankara:İmge
______________________________
*Humanitas, insaniyet severlik değil, insanlara ve gerçeklere yönelen en yüksek derecede felsefi bir aydınlık olarak anlaşılıyor ve Yunan araştırmaları buna araç sayılıyordu
Halil İnalcık, (2014). Rönesans Avrupa’sı, (s:56),5.Basım, İstanbul:İş Bankası
13/54
Rönesans sanatçıları aynı zamanda biliminde öncüleriydiler (“polymath”= hezârfen)
• Brunelleschi (1377-1446): ressam, heykeltıraş, matematikçi, mühendis, mimar, gemi tasarımcısı
• Leon. B. Alberti (1404-1472): Brunelleschi ile birlikte perspektifi sistemleştirdi
“Perspektif, fiziksel çevrenin matematiksel ifadesidir”
• Leonardo Da Vinci (1452-1519): ressam, heykeltıraş, mimar, müzisyen, matematikçi, mühendis, yenilikçi, anatomist, jeolog, haritacı, botanikçi ve yazar
“Doğayı anlamanın en doğru yolu gözlem ve deneydir” Santa Maria delle Grazie-Milano 14/54
15/54
Hıristiyanlık/Reform
• İncil tanrı kelamı değildir ve Hıristiyanlık gündelik hayatı düzenleyen hiçbir hukuk sistemi vazetmez; kısıtlayıcı olan kilisedir
“Kayserin şeylerini Kaysere, ve Allahın şeylerini Allaha ödeyin”
Matta İncili, Bap 22:21
• Kilise (din adamları sınıfı) ya iktidardır ya da iktidara karşı güçlü bir denge unsurudur – Aristo bilimini ve Batlamyus (Ptolemaios)
astronomisini içselleştirmiştir
Klaudyos Ptolemaios (85-165)
Papa IX. Gregory bir aforoz anında
16/54
• Reform, kiliseyi yenileme ve onu tekrar kutsal bir kurum haline getirme çabasıdır– Lüther, Endüljans’ın geçerli olmadığını
iddia ederek Protestan Reform hareketini başlattı (1517)
– “Papa her zaman haklıdır” ön kabulü yıkıldı
• Protestan ahlâkı ve kapitalizmin ruhu*– İnsanlar lanetlenmiş veya kutsanmış
olduklarını iş yaşamındaki başarılarına göre anlıyorlardı (Calvin, 1509-1564)
__________________*Max Weber
Martin Luther
1521 tarihli bir endüljans belgesi
17/54
Bilimsel devrim
• Bilimsel devrimin temel ögesi Dünya merkezli bir evren modelinden, Güneş merkezli bir evren modeline geçiştir
• Aristo bilimini ve Batlamyus (Ptolemaios) astronomisini içselleştirmiş olan Kilise, buna uymayan her şeyi ağır şekilde cezalandırdığı için bu geçiş kolay olmamıştır
Giordano Bruno (1548-17 Şubat 1600)
ve yakıldığı Campo de’Fiori meydanı
18/54
Bilimsel devrimin (1543-1687) mimarları:
• Nikolaus Copernicus (1473-1543) Göksel kürelerin devinimleri üzerine
• Galileo Galilei (1564-1642) “Doğa kitabı geometrik harflerle yazılmıştır”
• Rene´ Descartes (1596-1650) “Aklımın reddettiği hiçbir şeyi kabul edemem”
• Francis Bacon (1561-1626) “Dikkatli gözlemler ve bilgilerin sistemli bir şekilde derlenmesi ile doğanın sırları çözülebilir” “Bilgi güçtür”
• Isaac Newton (1642-1727) Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica (1687)
Kopernik Galilei
Descartes Bacon
Newton 19/54
• Teleskopu geliştirdi ve ayın yüzeyinin düzensiz olduğunu, güneş lekelerini, Satürnün halkalarını, Jüpiterin uydularını gösterdi. – Kopernik sistemini savundu;“Yıldızların
habercisi-1620”
• Aristo fiziğinin yanlışlarını gösterdi
• Latince değil İtalyanca yazdı
“Din kitaplarından ahrette ne olacağını öğrenirsiniz, erdemli yaşamın yollarını öğrenirsiniz, ama dünyayı ve fiziği öğrenemezsiniz”
Galileo Galilei
20/54
(…) Galile’nin inatçı şahsiyeti yükselen bir kapitalist sınıfın şahsiyetçi niteliği ile yakından ilgilidir.”
Joseph A. Schumpeter.(1966),Kapitalizm, sosyalizm ve demokrasi, (s:165), İstanbul:Varlık
21/54
22/56
“yardım beklemiyorum; çünkü suç işlemedim.(…)”Dava Sobel (1999) Galileo’nun kızı. (s:243),İstanbul:İş Bakası
''Galileo before the Holy Office'', a 19th century painting by Joseph-Nicolas Robert-Fleury. Source: http://library.thinkquest.org/C005358/images/galilei_image01.jpeg
“(…) bu gibi şeyleri ne sözle ne yazıyla bir daha asla tekrarlamayacağıma (…) yemin ederim. (…)” 22 Temmuz 1633
Floransada Santa Croce (kutsal haç) kilisesi 24/54
Ve sonra…• Aydınlanma çağı (1751-1772),Sanayi devrimi (1769) ve Siyasal
devrim (1789) ile birlikte : Burjuvazi ve Kapitalizm gelişti
– Kapitalizm “yaratıcı bir tahrip süreci”dir; sermayeye olduğu kadar, hatta daha fazla, yeni ve ileri teknolojiye / inovasyona gereksinim duyar*
– Bilimsel devrim ve aydınlanma ile kafası özgürleşen birey, rasyonel düşünce ve eylem ile yaratabilmiş, içinde olduğu kapitalist düzenin zorunlu ivmesine uyarlanarak kendini aşabilmiştir
_________________________* 1870’lere kadar becerikli teknisyenlerin pratik buluşları ile ilerleyen teknoloji bu tarihten sonra bilimsel kuramlardansistemli bir biçimde yararlanarak yeni buluşlarla daha büyük atılımlar yaptı; kapitalizmin gelişimi hızlandı.
25/54
Konuşmanın içeriği
• Durum tespiti• Bilimin gelişim çizgisi• Neden bu çizginin dışında kaldık?• “Çizgi dışında kalma”nın yansımaları• Ne yapmalı?
26/54
Siyasal ve sosyo-ekonomik yapı• “Osmanlı rejimi ne feodaldir ne de teokratik; hele hele hem feodal
hem teokratik hiç değildir”Niyazi Berkes. (2002) Türkiye’de çağdaşlaşma.(s:24),2.Baskı, İstanbul:YKY
• Despotik* bir kara imparatorluğudur– Toprak padişahın mülküdür; devletin hazinesi, temelinde fetih ve gaza
olan vergilendirmeye dayanır
– Siyasal güç, topluma yabancılaştırılmış bir kul taifesine dayandırılmıştır; Batı’daki siyasetin dayandığı halk Osmanlı’da yoktur!
– Yönetimin temel felsefesi “nizam-ı âlem” dir; değişim istenmez!
__________________________
* Kaynağı zapt ve fetih olan devletin, bir baba mülkü olduğu ve halkın üzerinde kurulan keyfi otorite ile birlikte miras gibi aktarıldığı bir yönetim şeklidir.
T.Hobbes (1588-1679)27/54
Sosyal katmanlar: “Ümera, ulema, fukara”
Mülk ve devlet asker ve rical iledir Rical mal ile bulunurMal reayadan husule gelirReaya adl ile muntazam-ül hâl olur
Kınalızade Ali Efendi (1510-1572) Sencer Divitçioğlu.(2003) Asya üretim
tarzı ve Osmanlı toplumu, (s:88), İstanbul:YKY
Şalvarı şaltak Osmanlı Eyeri kaltak OsmanlıEkende yok biçende yokYiyende ortak Osmanlı
Anonim
_______________“Batıda para piyasada kazanılır ve iktidarı satın almak ya da etkilemek için kullanılırken, Doğu’da iktidar ele geçirilir ve para kazanmak için kullanılır.”
Bernard Lewis. (2010) Hata neredeydi? (s:88),3. Baskı, İstanbul:Oğlak
28/54
• “1453-1821 arasında geçen 203 sadrazamın 44’ü padişah emriyle öldürülmüştür”
Çetin Altan,(1999).Tarihin saklanan yüzü. İstanbul: İnkilap
• Tüm vatandaşların can, mal ve namus güvenliğinin sağlanması, yasal olarak ancak Tanzimat fermanı (1839) ile mümkün olabilmiştir
29/54
• Molla Lütfi: Ö.1494
• Piri Reis: 1470-1554, – Kitab-ı Bahriye (1521)
• Takiyüddin efendi – 1571-77’de Tophane
sırtlarında yaptırılan rasathane, 1580’de yıktırıldı
“Büyük bürokrasiler bağımsız bilimsel düşünceye düşmandır” Alexandre Koyre. (2000).Bilim tarihi yazıları. (s:256). Ankara:TÜBİTAK
“(…) Otoriter yapılarda ise her şeyin en iyisini ve en doğrusunu otorite tayin eder ve yapar. Bu ise akla ve gelişmeye aykırıdır”
Günay, D. ve Arıduru, A. Bilim ve Teknolojiye Yöneliş, Teknoloji Kalite ve Üretim Sistemleri Kongresi, Sakarya Kalite Derneği, TSE, 29 Mayıs 1999, s.22-34, Sapanca,
30/54
Kültür: İslam kültürü• Kuran tanrı kelâmıdır ve her şeyi ihtiva eder; şeriat tüm hayatı
kapsar– “Dünya fâni, âhiret bâki”
• Kilise kurumu ve ruhban sınıfı benzeri bir yapılanma yoktur; iktidardan bağımsız bir dini otorite olmamıştır– 17. yy da 3 Şeyhülislam idam edilmiştir
• Batıdaki gibi bir reform hareketi olmamıştır; Abbasi halifesi El Memûn (786-833) Mutezile düşüncesini* hakim kılmaya çalışmış, fakat başarılı olamamıştır.
____________* Akılcı bir mezhep olan Mu'tezile, mantık kurallarıyla çelişir gördüğü âyet ve hadisleri Ehl-i Sünnet'ten farklı biçimde
yorumlamış ve bu yorumlarında akla öncelik vermiştir. ttps://tr.wikipedia.org/wiki/Mutezile
31/54
• İslam, felsefi bakımdan, insanı değil tanrıyı mihver alır*
• Batı kaynaklı, insanın bilim ve teknoloji vasıtasıyla tabiata hakim olması gerektiği fikri, Osmanlı âlimlerinin İslâmiyete dayalı inançlarından dolayı yabancısı oldukları bir fikirdi*
• Müslüman Osmanlı için maneviyat ve toplumsal [cemaat*] ve dinsel sorumluluklara yoğunlaşmak, insan olmanın şartıdır; maddi seviye asgaride tutulur, “yoklukta şeref bulabilen [şeref-i zeval]” bir kültürdür
_________________________________*Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu. (2014). Osmanlılar ve bilim.(ss:141, 25) ,4.Baskı, İstanbul:Etkileşim
*Hakikati sadece kendi içinde gören kapalı birliktelik. Cemaat “açık toplum” karşıtlığıdır
32/54
Sanat*
__________________________________*Bilimci nesnel, sanatçı öznel yaratıcıdır. Sanat insanın her alanda yaratıcı, tasarlayıcı düşünce üreten yanını pekiştirir; böylece zihne dayalı tüm yetiler gelişir. Sanat toplumun gelişme koşullarından biridir
33/54
• Resim ve heykel yasaktır! Ey müminler! Şarap (içki içmek), kumar oynamak, ibadet için dikilen putlar, (cahillik devrinde kullanılan) fal okları hep şeytanın işinden pis birer şeydir. Onun için bunlardan sakının ki kurtulasınız.
Maide (5):90
Kendin için oyma put, yukarıda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın yahut sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın.
Tevrat, Çıkış 20/4
“(…) [II. Mahmut] bununla kalmayıp paralara da resmini koydurdu (1836). Bunun ardından çıkan isyanda Darphane-i Amire defterdarı Ali Rıza Efendi öldürüldü. 4000 kişinin öldürüldüğü bu isyanda (…)”
Kocahanoğlu,S.O.(2013). Menemen ve Kubilay olayı.
(s:36), İstanbul:Temel
34/54
35/54
Dış dünyaya ilgisizlik• Diğer ülkelere elçi göndermemişlerdir
– 1555: Giselin van Busbeck, Avusturyanın Osmanlı elçisi– 1793: Düzenli elçi gönderme kararı (1721:Yirmi sekiz Mehmet Çelebi, Paris)
• Diğer ülkelerde ne olup bittiği ile ilgilenmemişlerdir– 16. yy Avrupa’da Türkler hakkındaki yayın sayısı: 2500 – Osmanlıda ise tek bir tercüme: Tevârih-i Padişahân-ı Françe
• Bilim ve teknoloji aktarımının ön şartı olan yabancı dilleri öğrenmekte çok isteksiz olmuşlardır– 1551 Pera’da Venediklilerin dil okulu– 1821 Tercüme odası
• Uzun süre batıdaki bilimsel devrim fark edilememiştir– Kopernik sistemi 19. yy’a kadar eğitime giremedi
36/54
Özetle1. Ticaret ve sanayi Müslüman Osmanlı için itibarlı bir uğraş alanı
olamadı; İslam cemaatinin ne burjuvası oldu ne de kapitalisti!
2. Batının rasyonel, değişime açık özgür bireyi ve sivil toplumu (özgürlük ortamı) Osmanlıda hiç olmadı
3. Yöneticiler batının gücünün arkasındaki dinamonun bilim ve teknoloji olduğunu zamanında kavrayamadılar
“ (…) ayrıca Ortadoğu’yu fakirleştiren de coğrafyası değildi. Bunun nedeni Osmanlı imparatorluğunun genişleyip güçlenmesiydi ve bugün Ortadoğu’nun geri kalmasının nedeni de bu imparatorluğun kurumsal mirasıdır”
Daron Acemoğlu*, J A Robinson.(2014).Ulusların düşüşü, (s:59),7. Baskı, (F.R.Velioğlu. Çev.), İstanbul:Doğan kitap
_________________________* Sosyal Bilimler dalında 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi
37/54
Osmanlı’nın Batı ile karşılaştırılması
ÖLÇÜTLER BATI OSMANLIMiras Greko-romen uygarlığı Selçuklu-BizansCoğrafya Okyanus kıyısı, taşımaya
uygun uzun su yollarıKara imparatorluğu
Siyasal yapı Parçalı, zayıf; değişime açık
Monolitik, despotik, dış dünyaya ilgisiz, değişime kapalı
Sosyo-ekonomik düzen Bireyi öne çıkarıyor, sivil toplum, kapitalizm
Devlet ve cemaat öncelikli, iaşe ekonomisi
Sosyal psikoloji Barbarlara karşı korunalım, tedbir düşünelim
Her şeye gücümüz yeter, tedbir gerekmez!
Din Hıristiyan, yaşamla ilgili kısıtlayıcı kural yok
İslâm, şeriat tüm hayatı kapsar
Bilim-Sanat +++ (-)SONUÇ Özgürlük, Refah,
Demokrasi???
38/54
Konuşmanın içeriği
• Durum tespiti• Bilimin gelişim çizgisi• Neden bu çizginin dışında kaldık?• “Çizgi dışında kalma”nın yansımaları• Ne yapmalı?
39/54
Matbaa
BATI• Johann Gutenberg
– İlk kitap:1453-56• 15.yy. da 1700 matbaa,
15-20 milyon kitap
OSMANLI• İbrahim Müteferrika
– İlk kitap: 1729*
• 1830 yılına kadar toplam 97 kitap
________________
*İstanbul’daki gayrimüslim matbaaları:1495: Musevi1567: Ermeni1627: Rum
40/54
Bağımsız eğitimciler sendikası AR-GE raporundanhttp://kemalsagim.wordpress.com/2012/05/28/kitap-okumada-dunya-siralamasinda-kacinciyiz/
“Türkiye kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda”.
Bir Japon bir yılda ortalama 25 kitap okuyor, Bir İsviçreli bir yılda ortalama 10 kitap,bir Fransız bir yılda ortalama 7 kitap, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 bir kitap okuyor
41/54
Üniversite
BATI• Universitas megistrorum
et scolarium– 1088 Bologna, – 1160 Paris, – 1167 Oxford
• 1500’lerde avrupada yetmişten fazla üniversite mevcut
41/54
OSMANLI• Medreseler
– İlk Osmanlı medresesi: 1331 İznik, Orhan Bey
“Osmanlı müderrisinin, sahip olduğu “ilim” gerçekte tanrıya ait olan ve âlimin ondan aldığı ilimdir. Akıl, ilmin üreticisi değildir. Müderris/âlim akıl ile tanrıya ait olan ilmi edinerek âlim olur.” Kaynar, K.M.(2014).Türkiye’de “aydın”ı tanımlama sorunu, Mertcan H., Ördek A. (ed.). Ulus, devlet, entelektüel. (s:155), Ankara: NotaBene
17'nci yüzyılda “Medreselerde felsefeye gerek yoktur” denilerek felsefe dersi müfredattan kaldırılmıştır
“YÖK, İlahiyat fakültelerinde okutulan “Felsefe Tarihi” dersini müfredattan kaldırdı.” 31/08/2013, Radikal Gazetesi
Medaris-i Semaniye: 1471, Fatih Sultan Mehmet
43/54
(…) aklî ve naklî ilimlerde uzman, eğitici olma sıfatlarını taşıyan, ömrünü faydalı ilimlere adamış birer müderris tayin olunsun.
Fatih Vakfiyesinden
“Medrese (…) İslam’ da ileri bir düşünce sistemi olarak ortaya çıkan mutezileci doktrine karşı Sünni doktrinini egemen kılma görevi üstlenir. (…) [bu da] onun yeni düşüncelere ve bilgi üretimine kapısını sımsıkı kapatması sonucunu doğurmuştur.(…) Sonuçta, bütün İslam dünyası bilim ve teknolojide Avrupa’nın gerisinde kaldı.
Prof.Dr. Timur Karaçay. (2013). Çağdaşlaşmanın önüne konulan iki engel: Eğitim ve inanç kurumları, Neden geri kaldık?, (s:389),
İstanbul:Kaynak
“Fatih’ten II. Abdülhamit’e kadar geçen 450 yıl boyunca medreselerin, memlekete,Türklüğe, ilim alemine ne hizmeti olmuş ne de tek âlim yetiştirmiştir”
Osman Ergin. alıntılayan Sakaoğlu, N. ( 2003)Osmanlı’dan günümüze eğitim tarihi, (s.38). İstanbul: Bilgi Üni.
44/54
• İlk Üniversite girişimi 1870: Darülfünun-ı Osmanî (1871’de kapatıldı) “Darülfünunda ne hakkıyla tedrise ne de layıkıyla tahsile muktedir muallim ve talebe bulunamayıp akıbet tatil edildi”
10 Şubat 1872 Hakayıkü’l-Vekayı gazetesi
“Cehalet mültezem, kesp-i kemaldir cünhamız, bildim, İlahi! cürm-i tahsil-i ilimden tövbeler olsun…”*
Hoca Tahsin Efendi Darülfünun’un ilk rektörü (baş hoca)
__________________________________________* Cehaletin gerekli, olgunluğa erişmeye çalışmanın suç olduğunu, sonunda öğrendim. Tanrım! bir daha bilim öğrenme suçu işlemeye tövbeler olsun…
45/54
• 1874: Darülfünûn-ı Sultanî (1881’den sonra ?)
• 1901: Darülfünûn-ı Şahane (edebiyat, fen, ulum-i şeriye, bir müddet sonra da tıbbiye); 1909: adı Darülfünûn-ı Osmanî oldu
• 1915: Darülfünûn reformu: hukuk eklendi ve bilimsel özerklik– 19 Alman, 1 Macar öğretim üyesi
• 1933: Darülfünun’un kapatılması, İstanbul Üniversitesi
• 1982: YÖK
46/54
“Sayın Cumhurbaşkanımız Kenan Evren’e Üniversitelerimiz adına İstanbul Üniversitesince törenle Fahri Hukuk Doktorası ve Fahri Üniversite Profesörlüğü unvanı verilmesine karar verildi”.
Üniversitelerarası Kurul’un 29 Aralık 1982 tarihli toplantıda aldığı karar. 47/54
27 Aralık 2013
48/54
“Meşhûrdur ki fısk* ile olmaz cihân harâb Eyler anı müdâhane**-i âlimân harâb”
Keçecizade İzzet Molla (1785-1829)
______________________________*fısk: hak yolundan çıkmak, günah**müdâhane: dalkavukluk (Dalkavuk: Kendisine çıkar sağlayacak olanlaraaşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse-TDK )
49/54
“Üniversitelerimizin çoğu diploma imalathanesi haline gelmiştir, diploma dağıtıyorlar ama bilgi, akıl ve erdem dağıtmıyorlar”
Prof. Dr.Talat Halman*.(2002) 21.Yüzyılda üniversite ve kültür,
(s:51). 2.Baskı, Ankara:TÜBA
“Tek bir üniversitesi bile olmadan yetmiş küsur üniversite müsveddesiyle övünen Türkiye (2015 senesi itabrıyle bu sayı 170’i geçmiştir) gibi görkemli fakat işe yaramaz kopyalar yaratılır, (…)”
Prof. Dr. A.M.Celal Şengör.**(2015) Newton neden Türk değildi?, (S:167), İstanbul:kakitap
---------------------------------
*İlk Kültür Bakanı (1971), TÜBA ve Dışişleri bakanlığı Üstün Hizmet Ödülleri sahibi
**Çok sayıda ülkenin bilim akademileri üyesi, birkaçı hariç tamamı yurtdışından 33 bilimsel ödül sahibi
50/54
Bilim Akademileri
BATI• 1560 Akademia Sectorum Napoli
• 1662 Royal Society (GB)
• 1666 Akademia des Science (FR)
• 1775 Rusya
• 1859 Mısır
• 1869 Bulgaristan
• 1926 Yunanistan
OSMANLI• 1851-62 Encümen-i Daniş
• 1993 TÜBA
51/54
• 2011’de KHK ile – Üyelerinin 1/3’ünü bakanlar kurulu (bu yetki daha sonra TÜBİTAK’a
devredildi), 1/3’ünü YÖK seçecek
– Başkanı, genel kurulun seçeceği 3 aday arasından başbakan tarafından atanacak
“bir bilimler akademisinin en kritik rolü, hükümetlere bilimsel gerçekleri, lehte veya aleyhte olsun, politik mülahazalardan uzak aktarabilmesidir” (……) “çoğu üyeleri, dolaylı veya doğrudan hükümet tarafından atanan bir akademi bu görevi layıkıyla yapamaz” Bruce Alberts. (Science dergisi baş editörü)
Turkey and Science Academies, 2 Ekim 2011, Prof. Dr. Fuat İNCE- [email protected]
http://t24.com.tr/haber/ali-nesin-celal-sengorle-o-tonda-konusmak-ayip-bizde-hakli-olan-isidliye-donusuyor,319937
“Kendi üyelerini seçemeyen, politik güce bağlı bir bilim akademisi olamaz. Böyle yaparlarsa dünyayı kendilerine güldürürler.(…)”
52/54
Konuşmanın içeriği
• Durum tespiti• Bilimin gelişim çizgisi• Neden bu çizginin dışında kaldık?• “Çizgi dışı kalma”nın yansımaları• Ne yapmalı?
53/54
• Ruhsal doyumlarını, anlamada ve gerçeği aramada bulacak bireyler ve bu aktivitelerin toplumun gözünde bir anlamı olması
“(…) araştırma yapmak/yapamamak; sorgulamak/ sorgulayamamak ikilemi, çok daha genel bir kültürel ortamdaki davranış biçiminin, bilim ve teknoloji alanına yansımasıdır.” Prof.Dr.Ergun Türkcan . (2009). Dünya’da ve Türkiye’de
bilim,teknoloji ve politika, (s:322).İstanbul: Bilgi Üni.
– Özgür bir ortam: Gerçek Demokrasi!“Yeni ekonomik düzende özgürlük, adalet ve dayanışma olmadan soframızda ekmek de olmayacak.”
Selçuk R. Şirin. (2015). Yol ayrımındaki Türkiye* (s:22). İstanbul: Doğan Kitap
– Eleştirel akla ve bilimsel düşünceye sahip yaratıcı bireyler yetiştirmeye dönük bir eğitim (okul öncesinden başlayarak)
_________________________________________________*Bilgiye ulaşma özgürlüğünde: 180 ülke arasında 154. ve 2015 Hukukun Üstünlüğü endeksinde: 99 ülke arasında 80.yiz!
54/54
55/54