13
1

Davranışçı kuramlar

  • Upload
    fatos11

  • View
    332

  • Download
    5

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Davranışçı kuramlar

1

Page 2: Davranışçı kuramlar

DAVRANIŞÇI KURAM

Bireyde, istenen davranışları elde etmeyi hedefleyen bu kuram, söz konusu davranışlara ulaşabilmek için dış çevrenin ayarlanması üzerinde durmaktadır.

Bu kurama göre öğrenme, büyük ölçüde uyarıcı-tepki ilişkisi içinde gerçekleşmektedir.

Dolayısıyla eğitimciye düşen görev, istenen davranışı elde etmeye olanak sağlayacak uyarıcıları sunmaktır.

Uygun uyarıcılar sunulduğunda bireyler kendilerinden beklenen tepkiyi göstereceklerdir; eğer göstermiyorlarsa uyarıcı seçiminde veya sunumunda bir sorun olduğu anlamına gelir.

2

Page 3: Davranışçı kuramlar

DAVRANIŞÇI KURAM

Bu uyarıcılar belirlendikten ve bireye sunulduktan sonra; eğer birey istenen tepkiyi göstermişse, olumlu geribildirim anlamında pekiştireçler sunularak davranışın tekrarlanma olasılığı arttırılmalıdır.

Eğer birey istenen tepkiyi göstermemişse de, olumsuz geribildirim anlamında söndürme işlemi yapılmalı ve davranışın tekrarlanma olasılığı azaltılmalı hatta ortadan kaldırılmaya çalışılmalıdır.

Bu kuram eğitimci merkezlidir, öğrencilerin fazla söz hakkı yoktur, onlardan yaratıcı olmaları beklenmez ve istenmez. Bir çeşit ezbere eğitim söz konusudur.

3

Page 4: Davranışçı kuramlar

DAVRANIŞÇI KURAM

• Bu kuramın öncüleri Rus fizyolog Pavlov ve Amerikan psikolog Skinner’ dir.

• Pavlov’ un «klasik koşullanma» kuramı: Organizma önceden tepki göstermediği bir uyarıcıya onun sonucu

ya da onu izleyen başka bir uyarıcı nedeniyle tepki göstermeyi öğrenir. Bir süre tekrarlandıktan sonra öğrenme bir reflekse dönüşür.

Eğer uyarıcı-tepki ilişkisinde doyum sağlamayan bir değişiklik meydana gelirse organizma öğrenilmiş davranışı artık göstermemeye başlar; yani davranış sönmüş veya söndürülmüş olur.

• Skinner’ in «edimsel koşullanma» kuramı: Uyarıcı-tepki ilişkisinin doyum sağlayan bir sonucu olmalıdır. Eğer

birey istenen davranışı göstermekten bir yarar elde edemiyorsa davranışı sergilemeyecektir ya da isteksiz davranacaktır.

4

Page 5: Davranışçı kuramlar

DAVRANIŞÇI KURAM

• Davranışçı kuramın öğretim tasarımı ve teknolojisine etkisinin en iyi iki örneği «programlı öğretim» ve «öğretim makineleri» olmuştur.

• Davranışçı kuramın stratejilerinden bahsedecek olursak; Sıradan stratejiler boyutunda, pratik yapma, alıştırmalar,

pekiştirme, ayırt edici uyarıcılar sunma, ipuçları verme ve bunları duruma göre arttırma ya da azaltma önemlidir.

Biçimlendirici stratejiler boyutunda ise, tepki türünün(ayırt etme, genelleme, ilişkilendirme, zincirleme) çözümlemesini yapma, öndüzenleyicileri kullanma, dikkati toplama ve içeriği güçlendirecek biçimde ardışık olarak düzenleme ön plandadır.

Özelleştirilmiş stratejiler, daha çok özel nitelikli öğrencilerin öğrenme sorunları için geliştirilmiştir.

5

Page 6: Davranışçı kuramlar

DAVRANIŞÇI KURAM

Davranışçı kuramda tasarlamış bir öğretim programında; 1. Öğretimden önce öğrencilerin önbilgilerinin ölçülmesi;2. Önbilgilerden yola çıkarak ve gereksinimler göz önünde

bulundurularak beklenen öğrenme çıktıları davranışsal terimlerle yazılması,

3. Öngörülen davranışın kazanılıp kazanılmadığının saptanması amacıyla ölçme araçlarının geliştirilmesi söz konusudur.

6

Page 7: Davranışçı kuramlar

YOL GÖSTERİCİ KURAM

Yol gösterici kuram Gagne ve Briggs tarafından 1960’ larda geliştirilmeye başlamıştır.

Gagne-Briggs kuramı hem «öğrenme nasıl gerçekleşir?» hem de «öğretim nasıl tasarımlanmalıdır?» sorusuna yanıt vermektedir.

Genel olarak öğretim sürecindeki akış, öğrencilerin dikkatinin çekilmesi, içeriğin kazandırılması, sonra da öğrenilenleri kalıcılaştırılması ve genişletilmesi şeklinde ilerler.

Bu kuram, öncelikle bireylerin öğrenilmiş yeterliklerini sınıflayarak işe başlamıştır. Bu sınıflandırmayı da sözel bilgiler, zihinsel beceriler, tutumlar, bilişsel stratejiler ve devinsel beceriler olarak belirlemiştir.

7

Page 8: Davranışçı kuramlar

YOL GÖSTERİCİ KURAM

Sözel bilgiler, çoğunlukla ezberleme yoluyla belleğe saklanan ve gereksinim duyulduğunda çağırılabilen içerik birimleridir.

Zihinsel beceriler, öğrenilecek içeriği bilgi işleme yoluyla kalıcılaştırıp uzun dönemli belleğe yerleştirme ve uygun durumlarda kullanmaya dayanır.

Tutumlar, açık tepkilerin arka planında bulunan ve davranışlara yön veren eğilimlerdir.

Bilişsel stratejiler, bireyin kendi öğrenmeleri hakkında geliştirdikleri ve duruma göre bilinçli bir şekilde seçip kullandıkları stratejilerdir.

Devinsel beceriler, beden gücüyle ya da fiziksel eylemlere dayalı olarak gerçekleştirilen durumları anlatmaktadır.

8

Page 9: Davranışçı kuramlar

YOL GÖSTERİCİ KURAM

Yol gösterici kuramın ardışık olarak belirtilen dokuz aşaması vardır;

1.Dikkati Toplama,2.Öğrenciye Amaçları Bildirme,3.Önbilgiyi Uyarma,4.Uyarıcı Bilgiyi Sunma,5.Öğrenciye Rehberlik Sağlama,6.Performansın Sergilenmesine Fırsat Yaratma,7.Geribildirim Verme,8.Performansı Değerlendirme,9.Kalıcılık ve Transferi Destekleme.

9

Page 10: Davranışçı kuramlar

BULDURUŞSAL KURAM

Lev Landa tarafından ortaya atılmış bir kuramdır.Bulduruşsal kuram, öğrencilere, kalıplara dayalı kesinlik içeren bir

öğretimden çok, yaratıcı düşünme süreçlerinden oluşan bilişsel işlemler üzerinde duran bir öğretim sürecinden bahseder.

Kurama göre, öğrencilere yalnızca çeşitli bilgiler değil, öğrendiklerinin nasıl uygulayacakları da öğretilmelidir; yani öğrencilerin, düşünme, anlamlandırma, sorun çözme ve karar verme becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayacak durumlar yaratılmalıdır.

Yaklaşımın özü, « kartopu» modeli olarak belirtilen, yeni bilgilerin eski bilgiler üzerine eklenmesiyle birikerek ve birleşerek tıpkı bir kartopunun gitgide büyümesi gibi bilginin çoğalması olarak açıklanabilir.

10

Page 11: Davranışçı kuramlar

BULDURUŞSAL KURAMBulduruşsal kuramın etkili bir öğrenme-öğretme süreci için öngördüğü beş teknik vardır;1. Herhangi bir problem karşısında gösterilen öğrenci performansına, öğrenmesine ve karar vermesine dayanak oluşturan gözlenemez, bilinçsiz ve sezgisel nitelikli zihinsel süreçleri harekete geçirme,2.Bilinçli ve bilinçsiz süreçleri olabildiğince temel bileşenlerine ayırma,3.Bu işlemleri bilişsel ve bedensel olarak betimleme, söz konusu süreçlerin betimsel modellerini oluşturma,4.Bir uzmanın düzeyinde öğrenme ve uygulama için bir öğrencinin ya da uzman olmayan kişinin kendi kafasında ne yapacağına ilişkin betimlemelere dayalı bilinen ve bilinmeyen, bulunması amaçlanan bir sistemle reçeteler üretme,5.Öğrencide, uzman düzeyindeki süreçleri etkili biçimde geliştirmek için üretilen reçetelerden yararlanarak özel öğretim programları ve dersler yaratma.

11

Page 12: Davranışçı kuramlar

BİLİŞSEL KURAM

Bilişsel Kuram Davranışçı Kuram’ ın tam tersini savunmaktadır.Bu kuram, bireylerin geçmişteki deneyimleri, bireysel farklılıkları,

zihinsel modelleri, öğrenme stratejileri, beklenti ve tutumları gibi temel değişkenler öğrenmeyi etkiler, der ve öğrenci merkezli bir yaklaşımdır.

Eğitimcinin kendi görüşleriyle ya da öğretmeye çalıştıklarıyla öğrencinin görüşleri arasında farklılıklar ortaya çıktığında eğitimci bunu doğal karşılayabilmelidir.

Bu kurama göre; dışarıdan gelen uyarıcılar, duyu organları ile algılanmakta, kısa süreli bellekte işlenmekte ve uzun süreli belleğe aktarıldığında ise kalıcılaşmaktadır.

Öğrencilerin, yeni bilgiyi anlayabilmek için, önceden bildiklerinin bazılarını bellekten çağırmaları, yeni ve eski bilgileri ilişkilendirerek yapısal olarak yeniden düzenlemeleri ve uzun süreli belleğe aktarmaları temel bilişsel süreçlerdir.

12

Page 13: Davranışçı kuramlar

BİLİŞSEL KURAM

• Bilişsel Kuram’ ın öncüleri Piaget, Ausubel ve Bruner’ dir.• Piaget’ ye göre; dışardan gelen bilgi, zihindeki önceki bilgilerle uyumlu ise

bilgi özümsenir; eğer yeni ve eski bilgi arasında çelişki varsa zihin yeni bilgiye göre uyarlanır.

• Her iki durumda da bilginin özümsenmesi söz konusudur ve bu kurama göre öğrenme; bilginin zihin tarafından özümsenmesiyle oluşur.

• Bilişsel Kuram «Bilgi İşleme Kuramı»’ dan büyük ölçüde etkilenmiştir.• Davranışçı Kuram’ a göre ifade etmek gerekirse; «Uyarıcı Girdi, Davranış Çıktı» olarak algılanmıştır.• Girdi ve çıktı arasındaki süreç ise «Bilgi İşleme Süreci»’ dir.• Ayrıca bu kuram, geribildirimin önemi ve önbilginin öğrenme üzerindeki

rolünü de ön plana çıkarmaktadır.• Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için önbilgi yeterli ve doğru olmalıdır;

bunu sağlamak için de geribildirim oldukça önemlidir.

13