Upload
nurmuhammedsite
View
621
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
DÜNYA HAYATI
BİR OYUNDUR
و اعلموا انما الحيوة الدنيا ل ول ع
بينكم وزينة وتفاخر
د فى الموال والول وتكاثر
الكفار ن بات كمثل غيث اعج
ا يج فتري مصفر ثم ي
ثم يكون حطاما
شديد خرة عذا وفى ال
ورضوان ومغفرة من الله
لغرور وما الحيوة الدنيا ال متاع اHadid-20
2
Biliniz ki dünya hayatı bir oyun,
bir eğlence, bir süs
ve kendi aranızda övünme,
mal ve evlat çoğaltma
yarışından ibarettir.
Nihayet hepsi yok olur gider. Hadid-20
3
Bu, tıpkı bir yağmur gibidir ki;
bitirdiği ot, çiftçilerin hoşuna gider,
Sonra kurumaya yüz tutar da
sen onu sararmış olarak görürsün.,
sonra çerçöp olur. Hadid-20
4
Ahirette ise çetin bir azab;
Allah'tan mağfiret ve rıza vardır.
Dünya hayatı,
aldatıcı bir zevkten başka
bir şey değildir. Hadid-20
5
Bu dünya hayatı oyun ve eğlencedir,
ziynettir, süstür, birbirinize karşı
öğünme vesilesi, malda ve evlâtta
çoğalma vesilesidir.
Öyle değil mi?
6
Bu dünyada yaptığınız
hangi şeyin tadını
ömür boyu duyabiliyorsunuz?
Neyin zevki hep kalıcı bu dünyada?
Bir eğlenme yeridir bu dünya.
7
Gitmek isteyenler de gidemiyorlar.
Ölmek isteyenler de ölemiyorlar,
kalmak isteyenler de kalamıyorlar.
Aranızda bir övünç sebebidir bu dünya.
8
Şu kadar kazandım,
bu kadar topladım diye
insanlar övünmeye başlarlar onunla.
Mal ve evlât çokluğuyla övünüp
tatmin olmadır dünya.
9
Sanki bir insan hayatının evreleri
anlatılıyor burada.
Çocukluk, gençlik, olgunluk
ve sonunda ihtiyarlık…
10
İşte bunun örneği
aynen şunun gibidir diye
bir örnek verecek Rabbimiz:
Bir yağmur düşünün...
İnsan ve yağmur...
11
Ama o yağmurdan sonrası
insanı ilgilendirecek.
O yağmur kendi başına yağan
ve sonra unutulup gitmesi gereken
bir yağmur değildir.
12
Verimli bir ortamda bitkiler bitiren
bir yağmur.
Onun bitkisi çiftçiyi sevindirir,
hoşuna gider.
O yağmur sebebiyle nice bitkiler,
nice meyveler çıkar karşımıza.
Ama sonunda:
13
Sonra boyun büker.
Sonra bakmışsınız ki
sararıp solmuştur.
Sonra da çerçöp olmuş,
odun olmuş, işi bitmiştir.
Hep böyle olmaz mı?
14
İşte dünya hayatı da böyledir.
En sevdiğiniz dost ölüp
bu dünyadan ayrılacak.
En sevdiğiniz çiçek,
gün gelecek solacaktır.
15
Çocukluk, gençlik derken
ölüm gelivermez mi?
16
Allah katında dünyanın
sivrisinek kanadı kadar
değeri olsaydı
kafire bir yudum su içirmezdi
17
Bu dünya, insanoğlunun
birisine miras kalsaydı
Efendimiz Muhammed (s.a.s)e
kalırdı.
bu dünyada insanlardan birisi
kalıcı olsaydı Efendimiz
kalıcı olurdu.
18
Öyleyse ey insanlar,
aklınızı başınıza alın da
şunu dinleyin:
19
Kesinlikle bilin ki âhirette
ikili bir durum söz konusudur.
Ya şedit bir azab
ya da Allah’tan bir mağfiret,
bir bağışlanma vardır.
20
Hayatınızı hep dünya’ya göre
bina ederek yaşarsanız,
kesinlikle aldanıyorsunuz demektir .
21
Dünyadaki oyunlarınızı bilirsiniz.
On yaşında anlamlı olanlar,
otuz yaşında anlamsızdır.
Hayatımızdaki herşey buna benzer.
Öyleyse ey mü'minler:22
بكم سابقوا الى مغفرة من ر
ا كعرض ا لسماء والرض وجنة عرض
ورسل اعدت للذين امنوا با لله
يؤتي من يشاء ذلك فضل الله
ذو الفضل العظي م واللهHadid-21
23
Rabbinizden bir mağfirete;
Allah'a ve peygamberine inananlar için
hazırlanmış olup,
genişliği gökle yerin genişliği kadar olan
cennete yarışırcasına koşuşun.
İşte bu Allah'ın lütfudur.
Onu dilediğine verir.
Allah büyük lütuf sahibidir.Hadid-21
24
Yani dünya için değil
Mü'minler için hazırlanmış
cennete koşun!
Bu Cennet için yarışın!
Cennet yolunda birbirinizi geçmeye,
en önde olmaya çalışın.
Hem Rabbinizin mağfiretine
hem de eni gök
ve yer genişliğinde olan
cennete koşun.
25
“Ben cennet filân istemem!
Ya Rabbi benden razı ol da yeter!”
demeyin sakın.
Çünkü Allah cennette görülecektir.
Cennetin dışında Allah’ı da
O’nun rızasını da görmek
mümkün değildir.
26
Allah’ın Resûlü,
“isteyeceğiniz zaman Firdevs isteyin”,
diyorsa
biz de onun dediğini yapalım.
Allah’tan cennet isteyelim.
27
Cennet için yarışalım,
çocuklarımızı, hanımlarımızı
cennet için yarıştıralım.
Bütün imkânlarımızı cennet için
kullanalım inşallah.
28
Demek ki bu cennet,
Allah ve Resûlü’ne inanmış
ve bu imanlarının şuurunda
bir hayat yaşayan insanlar için
hazırlanmış bir ihsandır.
29
Allah onu dileyen,
ona ulaşmaya gayret eden,
çaba gösteren
ve dilediği kimselere verecektir.
Rabbimiz bu dünyada
cennet isteyenlere,
ona sa’y edenlere onu lütfedecektir. 30
“Ama hayır, ben cennet istemiyorum”
diyenlere
veya istiyorum deyip te cehenneme
sa’y edenlere vermeyecektir Rabbimiz
o cenneti.
31
Allah ve Resûlü’ne
Allah’ın istediği gibi
iman edip salih ameller işleyen
mü’minler için
hazırlanmıştır o cennet.
Bizler, bu cennet için çırpınacağız.
32
Ama bu cenneti kazanacak özelliklere
sahip miyiz acaba?
Önce ona bakmamız lazım.
Sahip değilsek,
o zaman ne diye bekliyoruz?
Yani imanda ve teslimiyette
bir eksikliğimiz var mı?
Varsa onu mutlaka gidermek zorundayız.
33
“Ben bana göre mü’minim” değil,
“ben Allah’a göre mü’minim”
demeliyim. “
Allah’ın elçisini hayatımızda örnek
ve rehber olarak alıp Allah’a inanıyoruz”
demeliyiz.
İşte cennetini ve mağfiretini
böyle inananlara lütfedeceğini Rabbimiz.
34
Peki bu cennete ulaşabilmek için
başımıza bir takım sıkıntılar
gelecek mi?
Elbette gelebilecektir.
35
Peygamberlerin başlarına
nasıl bir takım sıkıntılar gelmişse,
peygambere uyanlara da
elbette sıkıntılar gelecektir.
36
İşte bu noktada şu âyet
bizim en büyük teselli kaynağımız,
en büyük rehberimiz olacaktır.
Çünkü bizim imtihanımızı takdir
ve tesbit eden Rabbımız Allah’tır.
37
من مصيب ة ما اصا
نفسكم فى الرض ول فى ا
ال فى كتا
ها من قبل ان نبرا
يسير ان ذلك على الله Hadid-22
38
Yeryüzünde vuku bulan
ve sizin başınıza gelen
herhangi bir musibet
yoktur ki, biz onu yaratmadan önce,
bir kitapta yazılmış olmasın.
Şüphesiz bu,
Allah'a göre kolaydır.Hadid-22 39
Öyleyse bu kâinatta olacak her şey,
başınıza gelecek her şey
daha önceden belirlenmiş
ve ana bir kitapta yazılmıştır.
40
Zaten kâinatın kaderini,
kâinatta olacakları önceden
takdir etmek Allah için çok kolaydır.
Bugün, yarın, otuz yıl sonra
başımıza neler gelecek?
Biz bilmeyiz ama Allah bilir.
41
Öyleyse bundan sonra artık korkmaya,
endişe etmeye gerek yoktur.
Ezelde Rabbimiz tarafından
bizim hakkımızda yazılan neyse,
başımıza gelecek olan odur.
Yazılanlardan kurtulmamız da
mümkün olmayacaktır. 42
Rabbimizin bir başka yasası gereği
tedbirimizi almayı da
ihmal etmeyeceğiz.
Başımıza gelecekler konusunda
Rabbimize teslim olacağız.
43
O nasıl isterse öylece
imtihan edeceğini bilmeli
ve O’nun dedikleri doğrultusunda
o imtihana cevap vermeliyiz.
44
Peki niye önceden takdir ediyor
bizim kaderimizi?
Allah, bunu bize niye haber veriyor?
Bakın sebebi neymiş:
45
ى ما فاتكم لكيل تاسوا عل
يكم ول تفرحوا بما ات
كل ل يح ور مختال فخ واللهHadid-23
46
Bu, kaybettiğinize üzülmeyesiniz
ve Allah’ın size verdiği nimetlerle
şımarmayasınız diye böyle yaptık.
Çünkü Allah,
kendini beğenip övünen
hiçbir kimseyi sevmez. Hadid-23
47
Kaybettiğiniz şeylere üzülmeyesiniz,
başınıza gelenlerden dolayı
eseflenmeyesiniz,
olup bitenlerden dolayı üzülmeyesiniz,
“Keşke şöyle yapsaydım!
Keşke böyle yapmasaydım!
Vah! Tüh!” demeyesiniz,
48
Allah’ın size verdiği nîmetlerden ötürü
şımarmayasınız diye.
Yani başınıza gelenler
istemediğiniz cinstense
kahrolmayın, mahvolmayın.
49
Yok eğer sevdiğiniz cinsten şeyler
başınıza gelmişse,
o zaman da şımarmayın.
Çünkü Allah
isyan eden kimseleri sevmez.
Allah’ı sorgulayanları sevmez:
50
Çünkü Allah sorar
sorulmazا يفعل وهم يسپلون ل يسپل عم
O, yaptığından dolayı sorulmaz
ama onlar, sorulurlar. Enbiya-23
51
Böyle bir durumda gerçek Müslüman,
Allah’ın istediği tavrı
gösterebilen kimsedir.
52
Belâlar ve musîbetler karşısında
sabredebilen,
iyilikler ve nîmetler karşısında da
şükredebilen kimsedir mü’min.
Çünkü sıkıntıları da,
nîmetleri de veren Allah’tır.
53
Bakın Rasulullah (SAV) Efendimiz bir
hadisinde bu hususu bize nasıl anlatır:
“Müslümanın işine şaşılır.
Çünkü ona bir nîmet gelir,
şükreder sevap kazanır.
Ona bir sıkıntı gelir, sabreder,
yine sevap kazanır.”
54
Demek ki Rabbimiz belâlar anında üzülen,nîmetler anında da şımaranları sevmiyor.
Yani her ikisine de teslim olup kulluğumuzu sürdürmeliyiz.
55
Çünkü her iki halde de
O Rabb’tır, biz de kuluz. Bunu hiçbir zaman unutmayacağız.
56
57
ALLAHım Şu geçici dünyayı
en büyük kaygımız
ve ilmimizin son hedefi kılma.Bizi Sana şükreden,
Sana doğru koşan,
Sana itaat eden, tevazuyla boyun eğen
kullarından eyle.
58
Sıkıntılarımızı gider.
Günahlarımızı af eyle.
Tövbelerimizi kabul eyle.
Kalplerimizi kinden, nefretten,
hasetten, intikamdan, ve düşmanlıktan uzak eyle. Ya rabbi
(AMİN)
59
والحمد هلل
ر العالمينالفاتحة