94
T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ HEMŞĐRELĐK PROGRAMI HUZUREVLERĐNDEKĐ YAŞLILARIN VE SAĞLIK PERSONELĐNĐN EVCĐL HAYVANLAR ĐLE TERAPĐYE ĐLĐŞKĐN GÖRÜŞLERĐNĐN BELĐRLENMESĐ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Đmran KOÇAK Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Nermin GÜRHAN ANKARA Temmuz 2009

Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

T.C. GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ

SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ HEMŞĐRELĐK PROGRAMI

HUZUREVLERĐNDEKĐ YAŞLILARIN VE SAĞLIK PERSONELĐNĐN

EVCĐL HAYVANLAR ĐLE TERAPĐYE ĐLĐŞKĐN GÖRÜŞLERĐNĐN BELĐRLENMESĐ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Đmran KOÇAK

Tez Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Nermin GÜRHAN

ANKARA Temmuz 2009

Page 2: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

1

TEŞEKKÜR Bu çalışmanın gerçekleşmesinde Sayın Yrd. Doç. Dr.

Nermin GÜRHAN’ a danışmanım olarak, araştırmanın her aşamasındaki

katkılarından dolayı,

Sayın Prof. Dr. Hatice FESÇĐ’ ye ve Sayın Doç. Dr. Aygül

AKYÜZ’ e katkılarından dolayı,

Sayın Ahmet GÜL’ e araştırmanın istatistiksel

değerlendirilmesindeki katkılarından dolayı,

Sevgili eşim Barış KOÇAK’ a manevi desteğinden dolayı çok

teşekkür ederim.

Biricik annemin anısına, Đmran KOÇAK

Page 3: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

ĐÇĐNDEKĐLER 1. GĐRĐŞ

1.1. Problemin Tanımı Ve Önemi 1

1.2. Araştırmanın Amacı 5

2. GENEL BĐLGĐLER 6

2.1. Yaşlılık 6

2.2. Dünyada Ve Ülkemizde Yaşlı Nüfus 8

2.3. Dünyada Ve Ülkemizde Yaşlılara Sunulan Hizmetler 9

2.4. Çekirdek Aileye Geçiş 13

2.5. Yaşlılık Ve Huzurevlerinde Barınma 14

2.6. Huzurevlerinde Yaşam Ve Yaşanılan Güçlükler 17

2.7. Evcil Hayvanlar Đle Terapinin Tarihçesi 22

2.8. Evcil Hayvanlar Đle Terapinin Faydaları 24

2.9. Hemşirelik Ve Evcil Hayvanlarla Terapi 27

3. GEREÇ VE YÖNTEM 29

4. BULGULAR 33

5. TARTIŞMA 53

6. SONUÇ 61

6.1. Sonuçlar 61

6.2. Öneriler 64

7. ÖZET 65

8. SUMMARY 67

9. KAYNAKLAR 69

-I-

Page 4: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

2

10. EKLER 77

EK–1 Huzurevlerindeki Yaşlılar Đçin Veri Toplama Formu

EK–2 Huzurevlerinde Görev Yapan Sağlık Personeli için veri toplama

formu

EK–3 Araştırma, Đzin Yazıları

11. ÖZGEÇMĐŞ 89

-II-

Page 5: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

TABLOLAR DĐZĐNĐ

Tablo 1: Yaşlıların Tanıtıcı Özellikleri

Tablo 2: Yaşlıların Huzurevlerindeki Durumları

Tablo 3: Yaşlıların Sağlık Problemlerini Paylaşma Durumları

Tablo 4: Yaşlıların Hayvan Beslemeye Yönelik Bilgi Ve Düşünceleri

Tablo 5: Yaşlıların Evcil Hayvan Đle Terapiye Đlişkin Düşünceleri

Tablo 6: Yaşlıların Evcil Hayvan Đle Terapiyi Ülkemizde Uygulanabilir

Bulma Durumları

Tablo 7: Yaşlıların Huzurevlerine Göre Evcil Hayvan Đle Terapiyi

Uygulanabilir Bulma Ve Faydalanmak Đsteme Durumları

Tablo 8: Yaşlıların Daha Önce Hayvan Besleme Durumlarına Göre

Evcil Hayvan Đle Terapiyi Uygulanabilir Bulma Ve Faydalanmak Đsteme

Durumları

Tablo 9: Yaşlıların Yaş Aralığına, Cinsiyetine, Eğitim Durumuna Göre

Evcil Hayvan Đle Terapiyi Ülkemizde Uygulanabilir Bulma Durumları

Tablo 10: Yaşlıların Evcil Hayvan Đle Terapiye Dair Bilgi Sahibi

Olmalarına Göre Ülkemizde Bu Terapiyi Uygulanabilir Bulma Durumları

Tablo 11: Yaşlıların Yaşadıkları Huzurevlerine Göre Evcil Hayvan Đle

Terapiye Đlişkin Bilgi Sahibi Olma Durumları

Tablo 12: Sağlık Personelinin Tanıtıcı Özellikleri

Tablo 13: Sağlık Personelinin Hayvan Beslemeye Yönelik Bilgi Ve

Düşünceleri

Tablo 14: Sağlık Personelinin Evcil Hayvan Đle Terapiye Đlişkin

Düşünceleri

Tablo 15: Huzurevlerine Göre Sağlık Personelinin Evcil Hayvan Đle

Terapiyi Ülkemizde Uygulanabilir Bulma Durumu

Tablo 16: Sağlık Personelinin Unvanına Göre Evcil Hayvan Đle Terapiyi

Ülkemizde Uygulanabilir Bulma Durumu

-III-

Page 6: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

1

1. GĐRĐŞ

1. 1. Problem Tanımı ve Önemi

Dünya nüfusu giderek yaşlanmakta olup, 2000 yılı itibariyle 6

milyar 57.3 milyon olan dünya nüfusunun 418 milyonunu yaşlılar

oluşturmaktadır. Bu sayının ise 2025 yılında 900 milyon civarına ulaşacağı

tahmin edilmektedir. Türkiye’de ise yaşlı nüfus oranı % 30 düzeyinde olup,

4 milyon yaşlı bulunmaktadır. Bu sayının 2050 yılında 12 milyona

ulaşacağı tahmin edilmektedir1,2,23.

Yaşlılık insanoğlunun yaşam dönemlerinden biri olup, her

canlı için intrauterin hayatta başlayıp ölüme kadar devam eden bir süreç

olarak kabul edilmektedir. Yaşlılıkla ilgili tanımlar sürekli gelişmekte ve

çeşitlilik göstermektedir. Başka bir deyişle yaşlılığın herkes tarafından

kabul gören ortak bir tanımı yapılamamıştır37.

Genel olarak 60 yaş üstü bireyler yaşlı olarak kabul edilmekle

birlikte, yaşlılık sınıflandırılması ülkelerin içinde bulunduğu koşullar, sağlık

güvence sistemleri, doğuştan yaşam beklentisine göre değişiklik

göstermektedir15. Dünya Sağlık Örgütü ( WHO )’ne göre ise; 65-74 yaş

arası dönem yaşlılık, 75-89 yaş arası dönem ihtiyarlık evresi olarak

tanımlanmaktadır4,18,23.

Dünyada ve ülkemizde yaşlıların sayısı giderek artmaktadır

ve bu yaşlanma eğilimi tüm toplumların gelecek için planlama yapmak

zorunda olması anlamına gelmektedir. Yaşlanma, artan yeti yitimi ve

başkalarına daha fazla bağımlılıkla ilişkili olduğundan yaşlanan bir

toplumun sağlığını ve yaşam kalitesini sürdürme, sosyal ve ekonomik

olarak önem taşımaktadır. Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir ve yaşlı

Page 7: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

2

nüfus sürekli artmaktadır. Bu değişim yaşlı nüfusun gereksinimlerini

karşılayabilmek için geleceğe dönük planlama yapmak zorunda

olduğumuz anlamına gelmektedir80.

Ülkemizde ataerkil aile yapısından çekirdek aile yapısına

doğru bir değişim olması ve son yıllarda kentlerdeki sosyoekonomik

koşullara bağlı olarak aile yapısının geniş, ataerkil yapıdan çekirdek aileye

dönüşü gibi nedenlerle aileler yaşlıların bakımında zorlanmakta ve

huzurevlerinde kalan yaşlı sayısı giderek artmaktadır3,36,57.

‘Huzurevi’ deyimi yaşlı ve kimsesiz insanların barındığı,

çevreden kopuk, kapalı kolonileri çağrıştırmaktadır4,41. Huzurevleri, sevdiği

insanlar, belki de eşi ölmüş, tanıdığı değerler kaybolmuş, hayat tarzı

değişmiş, yaşam süresinin azalmakta olduğunun farkına varmış, ekonomik

özgürlükleri ortadan kalkmış yaşlılar için yoğun izolasyon duygusuna

neden olmaktadır. Yaşlı insanların çoğu için huzurevi yaşamın geriye

dönüşü olmayan son istasyonu anlamındadır5,48.

Kuruma giden yaşlının, kendini kabul etme ve kendine saygı

duymayı belirleyen çevreyi tanıma ve denetleyebilme olanakları

kaybolmakta, yaşlı birey soyutlanma, yadsınmışlık, kendini değersiz

hissetme gibi duygulara kapılabilmektedir. Ruh sağlığı açısından bir risk

grubu oluşturan yaşlılar, huzurevinde daha yoğun sorunlarla karşı karşıya

gelmektedir53,57.

Pek çok çalışmada huzurevinde kalan yaşlılarda depresyon

yaygınlığının, normal yaşlı nüfusa göre daha yüksek olduğu belirtilmiştir

Page 8: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

3

50,52,53. Ekici ve Ünal’ın Gaziantep huzurevinde ve evde yaşayan yaşlılarda

yaptıkları ruhsal belirti taramasında huzurevinde yaşayanların depresyon

puanlarının evlerinde yaşayanlara göre daha yüksek olduğu

bulunmuştur52. Ankara Seyranbağları huzurevinde yapılan bir çalışmada,

huzurevinde yaşayanların %38’inde motivasyon eksikliği ve yarısında boş

zamanlarını değerlendirememe saptanmıştır53.

Huzurevlerindeki yaşlıların fiziksel aktivite düzeyleri de

oldukça yetersizdir55,56. Karan ve arkadaşlarının 2004 yılında Đstanbul’daki

huzurevlerinde yaptıkları çalışmada 65 yaş ve üstündeki bireylerin fiziksel

olarak yeterince aktif olmadıkları gözlenmiştir87.

Yaşlılara, kendilerini yalnız hissettikleri huzurevi ortamlarında

günlük işlere, öz bakımına doğrudan katkılarda bulunarak işe yaradığı

duygusu kazandırılmalıdır. Zihinsel kapasitesini geliştirmek için de değişik

uyaranlar verilmeli, toplumun ona ihtiyacı olduğunu hissettirecek, yaşlının

doyum sağlayacağı bir aktivite ile meşgul olmasını sağlamak gereklidir63.

Bakımevlerinde yaşayan ve uzun süreli bakıma gereksinim gösteren

yaşlıların daha iyi hizmet alabilmeleri ancak biyopsikososyal bütünlük

taşıyan bir bakış açısı ile oluşturulan projelerle mümkün olacaktır6,43.

Amerika’da, huzurevlerinde yaşamın kalitesini artırmak,

yaşanılan güçlükleri azaltmak için Pet Therapy’adı verilen bir terapi

yöntemi uygulanmaktadır. Evcil hayvanlar kullanılarak yapılan bu terapi

yönteminde, yaşlıların haftanın belirli günlerinde evcil hayvanlarla vakit

geçirmesi sağlanmaktadır7. evcil hayvanlar ile terapi Amerika’da 1980’li

yıllarda hemşire literatürüne geçmiş ve hemşirelerin çalıştığı bakım

evlerinde uygulanmaya başlamıştır. Son yirmi yıldır, hemşireler bu

Page 9: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

4

terapiye ilişkin deneyim kazanmış ve terapinin yürütülmesinde öncülük

yapmışlardır8,13. Florance Nightingale de hastalık hallerinde, hayvanların

terapiye faydaları üzerine dikkat çekmiştir. Florance Nightingale 1919’da

Elizabeth Hastanesi’nde ordu köpeklerini psikiyatri hastaları ile terapötik

iletişim sağlamak için kullanmıştır10.

Araştırmalar evcil hayvan beslemenin yararlarından

bahsetmektedir. Poresky ve Hendrix’in yaptığı çalışmada; evcil hayvan

sahibi olanların hayvanı olmayanlara göre, empati, kendine güven,

bağımsız karar verebilme becerilerinin daha yüksek olduğu

bulunmuştur65,69. 1977 yılında Corson tarafından gerçekleştirilen bir diğer

araştırmada ise, terapi köpeklerinin yaşlıları sorumluluk sahibi yaptığı,

hayvanı besleyen, yıkayan, yürüyüşe çıkaran yaşlının kendi öz bakım

gereksinimlerini de bu sayede hatırladığı belirtilmiştir72.

Hayvanlar insanların motor becerilerini geliştirmektedir. Bir

evcil hayvanı yürüyüşe çıkaran yaşlı aynı zamanda kendisi de yürüyüş

egzersizi yapmış olduğu için kalp ve damar hastalıklarından, konstipasyon

sorunundan korunmuş olup, kan basıncı düzenlenmektedir. Hayvanlar

spontan bir eğlence kaynağı oluşturarak insanları eğlendirmekte,

anksiyetelerini azaltmakta, sözel ve göz iletişimi kurmalarını, duygularını

ifade edebilmelerini, beden dilini kullanmayı ve empati yapabilmelerini

artırmaktadır8.

Özet olarak, kurumda yaşayan yaşlı izole olmaya ve

toplumdan geri çekilmeye başlamaktadır. Sağlık ekibinin bir üyesi olarak

hemşire, yaşlıların bakımını planlarken, yaşlının psikolojik, fizyolojik ve

sosyoekonomik durum değerlendirmesini yaparak genel ve özel bakım

Page 10: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

5

gereksinimlerini saptamalı ve yalnızlığını azaltacak girişimlerde

bulunmalıdır51,57. Hemşirelik bir bakım disiplinidir ve yaşlıların sağlık

bakımında önemli bir sağlık ekip üyesidir. Hemşirelerin yaşlılara kaliteli

sağlık bakımı sunmaları bir gereklilik olduğuna göre, onların yeterli bilgi ve

beceri ile donatılmaları zorunludur19,79,80.

Hemşireler, Amerika’daki yaşlı bakım evlerinde evcil

hayvanlar ile terapinin yürütülmesinde öncülük yapmışlardır. Evcil hayvan

ile terapinin faydalarına ilişkin pek çok bilimsel çalışma yapılmış,

hemşireler bu çalışmalara katılmışlardır. Ülkemizde, evcil hayvan ile

terapinin sağlandığı bir çalışma henüz yapılmamıştır ve ne yazık ki bu

terapiye dair herhangi bir bilgi sahibi olan kişi sayısı da yok denecek kadar

azdır. Bu çalışmada ülkemizdeki hemşirelerin ‘evcil hayvanlarla terapiye

ilişkin bilgi sahibi olmalarını sağlamak ve hayvanlara olan ilgisi ve sevgisi

yüzyıllar öncesine dayanan Türk insanının da bu terapiden

faydalanabilmesi, ileride bu terapinin ülkemizde uygulanabilmesi için

hazırlanacak olan politikalara veri kaynağı olması amaçlanmıştır.

1. 2.Araştırmanın Amacı

Araştırma Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil

hayvanlar ile terapiye ilişkin düşüncelerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Page 11: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

6

2. GENEL BĐLGĐLER

2.1.Yaşlılık

Doğanın evrensel bir kurgusu olan yaşlanma hem biyolojik,

hem de kronolojik yönleriyle ele alınan bir yaşam döngüsüdür. Doğumun

başlattığı bu yaşam döngüsü, her aşamasında farklılaşarak kendine özgü

belirtiler gösterir. Yaşam döngüsünün her yıl on iki ay eklediği biyolojik

yaşlanma, aslında sosyolojik, psikolojik ve kültürel süreçlerin karıştığı bir

karmadır15.

Yaşlılık biyolojik, kronolojik, psikolojik ve sosyal olmak üzere

farklı alanlarda tanımlanmaktadır. Biyolojik yaşlılık, insan

organizmasındaki fonksiyonların azalması ve hücre kayıpları olarak

tanımlanmaktadır. Kronolojik yaş doğumdan ölüme kadar geçirilen yaş

evrelerini tarihsel bir süreç içinde açıklamayı ifade eder. Psikolojik yaşlılık,

kişinin kronolojik yaşının ilerlemesine bağlı olarak algımla, öğrenme ve

problem çözme gücü ile kişilik kazanma alanlarında uyum sağlama

kapasitelerindeki değişmeleri kapsamaktadır. Sosyal yaşlanma ise statü

ve rol kayıplarına bağlı olarak yaşamdan yavaş yavaş geri çekilme ile

birlikte çevresindeki bireylerin onu yaşlı olarak algılamasını fark ettirecek

değerlendirmelerde bulunulması ile anlam kazanmaktadır16.

Yaşlılık ile ilgili çalışmaların birçoğunda kronolojik olarak bir

sıralama yapılmıştır19. Neugarten yaşlıları üç gruba ayırmaktadır. Genç

yaşlı olarak nitelenen grup 65-74 yaş, orta yaşlı olan grup 75-84 yaş ve

yaşlı yaşlı grup 85-90+ yaş dilimindedir. Birleşmiş milletlerin raporlarında

ise; pek çok gelişmiş ülkenin ortak kabulü olan emeklilik yaşının (65yaş)

aksine yaşlanmanın alt sınırı altmış yaşta başlamaktadır. Toplumların

değişken yapısı içinde, kendilerine özgü kültürleri, bireylerini kabul

Page 12: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

7

düzeyleri, işe yarama ya da rollerdeki değişimler açısından şekillendirerek

yaşlı tanımlamalarını da özgünleştirmektedir. Kimi toplumlarda olumlu bir

süreç olarak kabul edilen yaşlılık, kimilerinde bir problem olarak

algılanmaktadır15,17.

Hipokrat ‘insan doğruya elli altı yaşında ulaşır’ derken

yaşlanmanın başlangıcını işaret etmiştir. Dante, yaşlılığı kırkbeş yaşında

başlatırken, Cahit Sıtkı Tarancı ise otuz beş yaşı yolun yarısı olarak

saymıştır20. Erikson’ a göre yaşamın 8 evresi vardır ve bunların

sonuncusu olan ‘benlik bütünlüğü’ evresi yaşlılık dönemini kapsar. Bu

evrede benliğin ( egonun ) en önemli görevi daha önceki evrelerde

kazanılmış olan benlik özelliklerinin bütünleştirilmesidir 21 .

Đlk kez 1881’de Fransız Hekim I.M. Charcot’un yaşlıların

hastalıklarına özel ilgi gösterilmesi önerisi bu konudaki çalışmaların

başlangıcı sayılabilir. O yıllarda ne yazık ki fazla taraftar bulamayan bu

öneri, 1906 yılında Rus bilimci Korenceski’nin yaşlıların fizyolojik

sorunlarına ilgi göstermesiyle bir ölçüde gelişme göstermiştir. Rus

bilimcinin, ‘ yaşlılık sürecinin anlaşılması sonucunda, bu sürece özgü

hastalıklardan korunmak ve bunları önlemek olasıdır’ görüşü belki de

yaşlılık biliminin temelini oluşturmuştur22.

Yaşlılık sözcüğü yaşam sürecinin geç dönemindeki gelişmenin

devamını ve bireydeki değişmeleri anlatır. Yaşlılık yaşam konusunda

kayıpların ve çöküşün görüldüğü bir dönemdir. Aynı zamanda kültürel,

çevresel ve ekonomik etmenlerin hazırladığı bir sonuçtur. Çocukluk,

ergenlik, olgunluk gibi yaşlılık da insanoğlunun yaşam dönemlerinden

biridir23.

Page 13: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

8

2.2. Dünyada ve Ülkemizde Yaşlı Nüfus

Yirmini yüzyılın sonunda dünyada yaşlılarda yaşam

beklentisi artmış ve doğum hızları azalmıştır. Bu durum 65, yaş üzeri

nüfusun toplam nüfus içindeki oranını oldukça artırmıştır24.

2000 yılı verilerine göre dünya nüfusu yaklaşık 6,5 milyardır

ve dünya nüfusunun 385 milyonu 65 yaş ve üzerindedir. Gelişmekte olan

ülkelerde 65 yaş üzeri nüfus yılda % 3 artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde

yaşlı nüfus artışı yılda %2’ye düşmektedir ancak, gelişmiş ülkelerde en

fazla artan yaş grubu 65 yaş ve üzeridir25.

Genetik yapı, insanın 120 yıl yaşabileceğini göstermektedir.

Yüz yirmi yıllık yaşam sürecinin devam etmesi, çevresel etmenlerin

uygunluğuna bağlıdır. Çevresel etmenler ne kadar uygun, yaşamı

kolaylaştırıcı olumlu etki yaparlarsa ortalama ömür uzunluğu 120 yaşa o

kadar fazla yaklaşacaktır. Küreselleşme, bilim ve teknolojinin gelişmesi

anne, bebek ve çocuk ölümlerinin azalması, yeterli ve dengeli beslenme

alışkanlığının kazanılması ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazanılması

bireylerin yaşam kalitesini artırmaktadır. Tüm bu gelişmelerin sonucu

olarak 1950 ile 2000 yılları arasında dünya genelinde yaşam süresi 20 yıl

artmış ve 66 yıla ulaşmıştır. Hesaplamalara göre gelecekteki 50 yıl içinde

yaşam sürecinde 10 yıllık daha uzaması beklenmektedir23,26.

Günümüzde dünyada en yaşlı nüfusa sahip ülke Japonya’dır.

Bu ülkede doğumdan beklenen yaşam süresi 80 yıl olarak

hesaplanmaktadır. Doğumdan beklenen yaşam süresi Kanada, Đsveç,

Đsviçre gibi ülkelerde 79 yıl, Đngiltere, Fransa, Hollanda ve Đtalya gibi

Page 14: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

9

ülkelerde 78 yıldır. Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de

zaman içinde yaşlı nüfusta artma meydana gelmiştir. Son 50-60 yıl içinde

ülkemizde ölüm hızlarında belirgin azalmalar olmuş ve bunun sonucu

olarak da yaşam süresi 70 yıla ulaşmıştır. Ülkemizde halen 4 milyon yaşlı

vardır ve bu sayının 2050 yılında 12 milyonu bulacağı hesaplanmaktadır23.

2.3. Dünyada ve Ülkemizde Yaşlılara Sunulan Hizmetler

Yaşlı nüfusundaki hızlı artış Dünya Sağlık Örgütü ve

Birleşmiş Milletleri harekete geçirmiş ve O7-04-1982 Dünya Sağlık Günü

‘Yıllara Yaşam Katın’ sloganı ile yaşlılar günü olarak ilan edilmiş ve 26-07 -

1982 / 06-08-1982 günleri arasında da yaşlıların sorunlarının tartışıldığı

Yaşlılar Asamblesi Viyana’da toplanmıştır. Uluslar arası Hemşireler Birliği

( ICN ) 1992 yılında ‘Sağlıklı Yaşlanma’ temasının ele alınmasını

önererek tüm dünyada yaşlanma konusunun çok yönlü ele alınmasına,

konunun gündemde tutulmasına olanak sağlamıştır. Gelişmiş ülkelerde

yaşlılara verilen hizmetler: okul çağından başlayarak halkın yaşlılık ve

bakımı konusunda eğitilmesi, çeşitli sağlık merkezleri ve gönüllü

kuruluşlarca yürütülen evde yaşlı bakımı, evlere yemek servisi ve uğraşı

terapisi koruyucu hizmetler kapsamında verilmektedir27.

ABD’de 1935 yılı öncesinde yaşlı sorunlarına pek ilgi

gösterilmemiştir. Bunun nedeni 20. yüzyılın başlarında yaşlı nüfusun az

olmasından dolayı hükümetin rolünün sınırlı kalmasıdır. 1930’lardaki

dünya ekonomik krizi ve 1935’teki sosyal güvenlik kanunu Amerikan

politikasının yaşlılık üzerine bir dönüm noktası sayılır. 1970’lerden bu yana

fedaral bütçenin %30’dan fazlasının yaşlılara ayrıldığı ve her yıl artırıldığı

ifade edilmektedir. ABD’de yaşlı insanlar için gıda programları, yaşlı

Page 15: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

10

yurttaş merkezleri, bilgi ve dayanışma hizmetleri gibi servis vermek

amacıyla ulusal yaşlanma ağı kurulmuştur28.

Hollanda’da belediyelerce her 65 yaşına ulaşan kişiye maaş

bağlanmaktadır. Bu kişiler bağımsız yaşabildikleri sürece kendi evlerinde

yaşamakta, kendi başlarına evlerinde kalamayacaklarını düşünen yaşlılar

bulunduğu belediyeye müracaat eder ve bir yaşlı yurduna

yerleştirilmektedir. Bu yurtlar paralıdır, ancak yaşlı isterse hükümetin

bağladığı maaşın üzeri Belediye tarafından tamamlanarak ve hatta yaşlıya

cep harçlığı verilerek bu kuruluşlarda kalabilmektedir 26,27.

Almanya’da yaşlılara götürülen hizmetler kurumsal ve mobil

hizmetlerdir. Almanya’da çok çeşitli hizmet veren kuruluşlar

bulunmaktadır. Bu kuruluşlar; yaşlı evleri, yaşlı huzur evleri, yaşlı gündüz

evleri, yaşlı kulüpleri, yaşlı gündüz bakım evleri ve mobil yardım hizmetleri

şeklindedir. Almanya’da yaşlı huzurevleri; kendi işini yapmak istemeyen

veya yapacak durumda olmayan ancak yatalak veya devamlı bakıma

muhtaç olmayan kişilerin kaldığı kurumlardır. Almanya’da her türlü

kurumda ücret karşılığı kalan yaşlıya, gelirleri yetmediği takdirde devletçe

maaşına göre belirlenecek miktarda cep harçlığı verilmektedir26.

Đsveç’de yaşlının yerleşimi çok önem taşımakta ve yerleşim

yerlerinin belirli standartlara uygun olması gerekmektedir. Yaşlıların

yaşadığı kiralık ev, kiralık apartman uygulaması vardır ve gerekirse burada

yaşayan yaşlıya eve uyum için gerekli düzenlemelerde yardım

edilmektedir 29.

Page 16: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

11

Türk toplumunda yaşlı ve yaşlılıkla ilgili toplumsal kalıplara

bakıldığında, eski Türklerde yaşlının kadın veya erkek olsun korunduğu

anlaşılmaktadır. Türklerin Đslamiyet’i kabul etmesi ile fitre ve zekâtın

öncelikle muhtaç olanlara ve yaşlılara verilmesi dikkat çekicidir. Kuran’da

yaşlıya, sakata saygı ve bakımla ilgili ayetler bulunmaktadır. Özet olarak

Türk töresinde yaşlıya saygı önde gelen bir davranıştır23,29,36.

Dünya nüfusunun ve Türkiye’deki nüfusun giderek

yaşlanması, bu nüfus kategorisine ilişkin politikaların geliştirilmesini

zorunlu kılmaktadır. Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olarak, yaşlılık

konusunda politika üretmesi ve bunu yaşama geçirmesi hususunda daha

hassas davranması gerektiği düşünülmektedir. Bu nedenle yaşlılık

sorununa ilişkin politikaların oluşturulmasında Devletin yapacağı görevler

arasında kanun ve mevzuatları oluşturmak bulunmaktadır. Ayrıca

yürürlükte olan mevzuatlarında toplumun sosyo-kültürel yapısına uygun

olarak güncelleştirilmesi gerekmektedir37.

T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü 1950 yılında 5434

sayılı kanunla kamu kesiminde çalışanların sosyal güvenliklerini sağlamak

amacıyla kurulmuştur. Bu kuruluşun görevleri arasında; hizmet süresini

dolduranlara emekli aylığı bağlamak, 2022 sayılı yasa uyarınca yaşlı,

muhtaç ve sakatlara aylık bağlamak, emekli dul ve yetimler için dinlenme

ve bakım evleri tesis etmek ve işletmek, çalışan ve emekli olan bireylere

sağlık ve ölüm yardımı yapmak ve vergi iadesi işlemlerini yürütmek

bulunmaktadır33.

Son şekli, 01.08.1964 tarihli resmi gazetede yayınlanan 506

sayılı yasa ile yürürlüğe konulan Sosyal Sigortalar Kanununun amacı

Page 17: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

12

madde 1’de ‘iş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük,

yaşlılık ve ölüm hallerinde bu kanunda yazılı şartlarla sosyal sigorta

yardımlarının sağlanmakta olduğu belirtilmiştir. Sosyal sigortalar

kanununda yaşlılar için bir yaş sınırı belirtilmemekte oysa SHÇEK bu yaşı

60 olarak sınırlandırmaktadır. SSK’nın yaşlılar için ön gördüğü hizmetler

maalesef SHÇEK’in ki kadar ayrıntılı ve açıklayıcı değildir. Bu kanunun

yaşlılara götürülen hizmetler yönünden hayli eksik olduğu söylenebilir34.

14.09.1971 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe

giren, 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası, yaşlıların aylıklarını, sağlık

hizmetlerinden nasıl yararlanacaklarını ve yaşlının ölümü halinde eş ve

çocuklarına intikal edecek kazanımlarını içermektedir. Sosyal sigortalar

kanununda olduğu gibi yaşlının doğrudan hizmetine sunulacak

organizasyonlardan yoksundur35.

Sosyal Devlet anlayışı içinde konu ele alındığında, başta

çalışanlar olmak üzere tüm bireylerin gelecekteki yaşamlarının güvence

altına alınması anayasal bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu

bağlamda 1982 Anayasası Türkiye’de yaşlılık politikalarının

oluşturulmasında bir dayanak teşkil eder. Anayasa’nın 61. Maddesi

‘ Yaşlılar devletçe korunur, yaşlılara devlet yardımı sağlayacak diğer

haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir’ şeklindedir 30 .

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun Yaşlılara

Đlişkin Mevzuatı, son gelişmiş şekli ile 21.02.2001 tarihli 24325 sayılı yasa

ile yürürlüğe giren huzurevleri ile yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri

yönetmeliği esasları çerçevesinde ‘ 60 yaş ve üzerindeki muhtaç yaşlıları

korumak, bakmak, sosyal, psikolojik ve fiziksel gereksinimlerini

Page 18: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

13

karşılamak, sürekli bakıma ve rehabilitasyona gereksinim duyanlara bakım

ve rehabilitasyon hizmeti vermekle yükümlü olarak Sosyal Hizmetler ve

Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünü ( SHÇEK)

görevlendirmiştir3,31. Teorik olarak iyi düzenlenmiş olan bu mevzuat,

uygulamada bazı yetersizlikleri engelleyememiştir. Gerek devlet

bütçesinden ayrılan fonun gerekse personelin eğitimsiz ve deneyimsiz

oluşu sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca mevzuatın yalnızca yoksul, muhtaç

ve kimsesiz yaşlılara yönelik olarak hazırlanması, toplumun diğer yaşlı

katmanların bu tür sosyal hizmetlerden yararlanmasını engellemektedirr32.

2.4. Çekirdek aileye geçiş

Dünyada yaşanan değişimler sonucunda aile artık toplumun

devamının, ekonomik dayanışmanın ve nesillerin toplumsallaşmasının

merkezi kurumu olmaktan giderek çıkmakta ve ailelerin rollerini devletler

üstlenmek durumunda kalmaktadır3,36.

Türk toplumunda da sanayileşme, kentleşme ve kırdan kente

göç gibi dinamiklerle yaşanan yoğun süreç, aile içi ilişkilerde, karar alma

süreçlerinde ve rol / görev paylaşma vb. alanlarda büyük değişimlere yol

açmıştır. Küresel bir boyut kazanan hızlı değişim süreci; birkaç kuşağın

birlikte yaşadığı geniş ailenin yanında, bunun kimi değerlerini taşıyan ve

daha küçük bir hane kompozisyonuna sahip bir aile tipini de ön plana

çıkarmıştır. Türkiye’de sanayileşme ve sosyokültürel değişme nedeniyle

köy ve kasabalardaki genç nüfusun kentlere göç etmesi ile bazı köy ve

kasabalardaki yaşlı nüfusun artması ve doğurganlık oranının azalmasına

bağlı olarak aile yapısında ve yaşam tarzında önemli sayılan değişmeler

görülmekte ve çekirdek aile artışı dikkati çekmektedir36,37.

Page 19: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

14

Ülkemizde aileleri 2/3’si çekirdek ailedir. Aile yapısındaki bu

değişiklik yaşlının aile içindeki konumunda farklılık yaratmıştır. Oysa

geleneksel toplumda yaşlıya saygı gösterilir ve değer verilirdi ve yaşlı

ailede söz sahibi idi. Günümüzde ise yaşlı, ailede prestij sağlayan bir öğe

olmaktan çıkmakta ve kuşaklar arasında farklılık artmaktadır. Yaşlı

nüfusun artış ve aile yapısındaki değişmeler beraberinde önemli sağlık ve

bakım sorunlarını getirmektedir38.

Hızlı sanayileşme ve kentleşme sonucu, ekonomik ve sosyal

yapıda hızlı değişmeler olmuştur. Çekirdek aileye dönüşüm, yaşlıyı

çocuklarından ayrı yaşamaya itmiştir39. Geniş ailelerin çökmesi yaşlı

kişilerin son yıllarını rahat ve güvenli bir ortamda geçirmeleri sorununu

ortaya çıkarmaktadır40

2.5. Yaşlılık ve Huzurevlerinde Barınma

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfus giderek

artmakta ve bu durum var olan sorunlara ek olarak çözülmesi gereken

yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Yaşlı nüfusun artması, evde

bakımın güçleşmesi, aile içindeki rollerin farklılaşması, özellikle geniş

ailelerin yerine çekirdek ailelere bırakması, huzurevlerinde kalan yaşlı

nüfusunun da artmasına neden olmaktadır3,36.

Bakımevi kavramı, tarihsel köklerini 16. yüzyıl başlarında

Ausburg’da kurulan düşkünlerevi ya da 18. yüzyılda Rahibe Thersa

tarafından kurulan düşkünlerevinden almaktadır41.

Page 20: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

15

Đslam dünyasında, hastaların terapi edildiği sağlık kurumları

olarak tanımlanan ‘ darüşşifalar’ da tarihsel olarak çok daha önce bu tür

hizmet veren kurumlar olarak bilinmektedir21.

Dilimizde ‘huzurevi’ ‘bakımyurdu’ deyimleri, bakımevi

sözcüğü ile eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Herhangi bir kişinin

yaşamının herhangi bir zaman diliminde bakımevine ihtiyaç duyma

olasılığı %25 olarak hesaplanmaktadır. Bakımevlerinin sayısı 1960’ların

ortalarından bu yana dramatik bir artış göstermektedir. Bu artışa koşul

olarak bakımevlerinde yaşlı bakımına ilişkin sorunlar tanınmaya başlamış

ve reform ihtiyacı doğmuştur. 1986’da Ulusal Tıp Enstitüsü tarafından

hazırlanan ‘ Bakımevlerinde Bakımın Niteliklerinin Düzeltilmesi’ başlıklı

raporda, bakımevlerinin birçoğunda iyi hizmet sunulduğu bildirilmesine

karşın, bir kısmında sunulan hizmet ağır biçimde eleştirilmiştir. Hizmetin

niteliklerinin yetersiz olduğu bakımevlerinde yaşayan yaşlıların fizik ve

ruhsal sağlığının tehlikede olduğu, haklarının çiğnendiği ve suistimal

edildikleri vurgulanmıştır42.

Bakımevlerinde yaşayan ve uzun süreli bakıma gereksinim

gösteren yaşlıların daha iyi hizmet alabilmeleri ancak biyopsikososyal

bütünlük taşıyan bir bakış açısı ile oluşturulan projelerle mümkün

olacaktır29.

Huzurevleri ise yaşlı bireyle için uygun ve mutlu bir yaşlılık

geçirilecek yerler olmaktan çok, ‘ sığınılacak bir yer’ anlamın gelmektedir. ‘

huzurevinde kalmak’ yaşlı bireyin çocukları ve yakınları için olduğu kadar,

yaşlı bireyin kendisi içinde utanç ve üzüntü kaynağı olmak durumundadır.

Page 21: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

16

Bu durum ise huzurevi olgusunun gerçek ve istenen işlevleri verebilmesi

açısından bir olumsuzluktur43.

Toplumun önemli bir kesiminde bakımevlerine karşı olumsuz

bir bakış açısı ve bakımevlerinde kalmaya karşı bir tutum söz konusudur.

Bir çok yaşlı insan, bakımevini yaşamlarının son durağı ve geriye dönüşü

olmayan bir mekan olarak nitelemekte, kendilerini ailelerinden dışlanmış

olarak algılamakta ve bakımevlerinde kalmayı reddetmektedirler44.

Huzurevleri Yönetmeliği ülkemizde huzurevlerinin kuruluş ve

görevlerini açıklamaktadır. Bu yönetmeliğe göre, huzurevleri desteksiz

yaşamı sıkıntısız olarak sürdüremeyen yaşlı, yalnız ve kimsesizlerin huzur,

güven, sağlık ve mutluluklarını sağlamak, onların fiziki, ruhsal ve sosyal

gereksinimlerini karşılamak için kurulmuştur. Ülkemizde yaşlılara hizmet

veren huzurevlerinin bağlı bulunduğu 7 ayrı kurum bulunmaktadır. Bu

kurumların sahip olduğu huzurevi sayısı 120, toplam yatak kapasiteleri

10956’dır45.

Türkiye’de Yaşlılara Hizmet Veren Kuruluş Ve Bu Kuruluşla

Bağlı Huzurevi Sayı ve Kapasiteleri

KURULUŞ HUZUREVĐ SAYISI KAPASĐTE

Başbakanlık SHÇEK 44 5182

Bakanlıklar 4 763

Belediye 19 1868

Dernek ve Vakıflar 21 1356

Azınlıklar 6 900

Özel 26 887

Toplam 120 10956

Page 22: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

17

Huzurevlerinin illere göre dağılımını, Başbakanlık, Bakanlık

ve Belediyelere ait olanları devlete ait olup incelediğimizde, devlete ait

huzurevlerinin 40 ilde, vakıfla ait huzurevlerinin 12 ilde, azınlıklara ait

olanların 1 ilde, özele ait olanların ise 3 ilde bulunduğu anlaşılmaktadır.

Huzurevlerinin % 55.8’i devlete ait olup toplam kapasitenin % 71.3’ü

devlete aittir. Tüm huzurevleri birlikte değerlendirildiğinde, sadece 43

ilimizde yaşlılara huzurevi olanağı bulunmaktadır. Bu huzurevlerinin % 35’i

Đstanbul’da, % 9’u Ankara’da, % 5’i Manisa’da, % 4’ü Đzmir’de

bulunmaktadır. Geriye kalan % 47’si huzurevi bulunan 39 ile dağılmıştır45.

2.6. Huzurevlerinde Yaşam ve Yaşanılan Güçlükler

Ülkemizde hızlı nüfus artışı, endüstrileşme ve kentleşme, iç

ve dış göçler nedeniyle çekirdek aileye dönüşüm, ekonomik sorunların

varlığı, kadınların çalışma yaşamına katılması, yaşlıların evde bakımını

güçleştirmekte ve yaşlılar aile ortamından uzaklaşarak huzurevlerine

yerleştirilmektedir46.

Kuruma giden yaşlının, kendini kabul etme ve kendine

saygı duymayı belirleyen çevreyi tanıma ve denetleyebilme olanakları

kaybolmakta, yaşlı birey soyutlanma, yadsınmışlık, kendini değersiz

hissetme gibi duygulara kapılabilmektedir. Ruh sağlığı açısından bir risk

grubunu oluşturan yaşlılar, huzurevlerinde daha yoğun sorunlarla karşı

karşıya gelmektedir. Kurumda yaşayan yaşlı izole olmaya ve toplumdan

geri çekilmeye başlamaktadır47,48.

Yalnızlık ve sosyal izolasyon depresyon ve özkıyım için en

önemli risk etkenleridir. Depresyon yaşlılarda görülen en yaygın ruhsal

bozukluklardan biridir. Abrams ve arkadaşları depresyonun huzurevinde

Page 23: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

18

kalan yaşlı grupta yüksek oranda görüldüğünü ve var olan major

depresyonun mortalite riskini artırdığını bildirmiştir. Fessman ve Lester,

huzurevlerinde sosyal bir ortam yaratılmasının depresyon ve yalnızlığı

olumlu etkilediğini belirtmişlerdir49.

Rezaki ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada

huzurevlerinde yaşayan yaşlılarda depresyon oranını Bagley ve

arkadaşlarının % 43.7, Mechanic ve Mc-Alpine % 12.1; McCurren ve

arkadaşlarının % 68, Wada ve arkadaşlarının % 32.3, Rinaldi ve

arkadaşlarının % 57.1 olarak bildirdiği belirtilmiştir50.

Sertbaş ve arkadaşlarının ‘Huzurevlerinde Yaşayan Yaşlıların

Anksiyete Ve Depresyon Düzeylerinin Belirlenmesi’ amacıyla yaptıkları

çalışmada ise Bekaroğlu ve arkadaşlarının % 41, Gülseren ve

arkadaşlarının % 6.7, Maral ve arkadaşlarının % 48.1,Topbaş ve

arkadaşlarının % 80.4, Sütoluk ve arkadaşlarının % 26.1, Ekinci ve

arkadaşlarının % 58.3; Demet ve arkadaşlarının % 35.9, Kurtoğlu ve

Rezaki’nin % 10.2 oranında huzurevlerinde depresif belirti yaygınlığı

bildirdiği belirtilmiştir51. Ekici ve Ünal’ın Gaziantep huzurevinde ve evde

yaşayan yaşlılarda yaptıkları ruhsal belirti taramasında huzurevinde

yaşayanların depresyon puanlarının evlerinde yaşayanlara göre daha

yüksek olduğu bulunmuştur52.

Ankara Seyranbağları huzurevinde yapılan bir çalışmada,

huzurevinde yaşayanların %38’inde motivasyon eksikliği ve yarısında boş

zamanlarını değerlendirememe saptanmıştır53. Đzmir huzurevinde

gerçekleştirilen bir başka çalışmada da huzurevindeki yaşlıların %75’inin

Page 24: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

19

hiçbir uğraşı olmadığı, yalnızca radyo dinleyip, TV izledikleri

gözlenmiştir54.

Yaşlanmayla birlikte başta kalp-damar sistemi, solunum sistemi

ve hareket sistemi olmak üzere tüm vücutta bir dizi değişiklikler ortaya

çıkmaktadır. Serobrovasküler hastalıklar, iskemik kalp hastalıkları,

Parkinson hastalığı ve artritler bakımevlerinde en yaygın görülen

hastalıklardır. . Tüm bu fiziksel sorunlar ve hastalıklar, yaşlıların

yaşamında kısıtlamaya ve yeti yitimine yol açmaktadır55.

Son yıllarda, yaşlılıkta bireylerin toplumun üretken bir parçası

olduklarını hatırlatmak, yaşlanmayla beraber oluşan yetersizlikleri,

sakatlıkları, rahatsızlıkları minumuma indirmek, yaşamların bağımsız

olarak sürdürmelerini sağlamak için fiziksel aktivitenin önemi

vurgulanmaya başlanmıştır55,56.

Đleri yaşlarda fiziksel olarak aktif bir yaşam sürmenin düşme ve

kırık riskinin azalması, kemik mineral yoğunluğundaki yaşa bağlı

düşüşlerin önlenmesi, kardiyovasküler dayanıklılık ve kassal kuvvetin

sürdürülebilmesi gibi konular ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Fiziksel

aktivitenin faydaları ve hemen hemen tüm risk faktörleri üzerindeki

iyileştirici etkileriyle ilgili bulgulara rağmen, yaşlı bireyler fiziksel aktivite

sıklığında ve şiddetinde yaş ile ilişkili olarak bir azalma sergilerler56.

Karan ve arkadaşlarının 2004 yılında Đstanbul’daki

huzurevlerinde yaptıkları çalışmada 65 yaş üzerindeki yaşlıların fiziksel

aktivite düzeylerini tespit etmek amacıyla 153 yaşlıya fiziksel aktivite

Page 25: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

20

anketi uygulanmış ve sonuç olarak Đstanbul Đlindeki huzurevlerinde kalan

65 yaş ve üstündeki bireylerin fiziksel olarak yeterince aktif olmadıkları

gözlenmiştir57.

Yaşlılıkta ortaya çıkan fiziksel yetersizlikler sonucu yaşın

artışına bağlı olarak bireylerde hareketlilikte azalma, fiziksel becerilerin

sergilenmesindeki başarısızlıklar nedeniyle isteksizlik ortaya çıkmaktadır.

Özellikle 70 yaşından sonra anılan durumlarda gözle görülür etkiler

belirebilir. Böylece yaşlılık ilerledikçe bireylerin yaşama katılmaları

azalmakta, eğlence ihtiyacı tatmin edilememekte ve sinirli çevrede yaşamı

devam ettirme zorunluluğu izlenebilmektedir. Bireyin alışık olmadığı bu

yaşam tarzı psikolojik yaşama da doğrudan yansıyacak ve yaşlı imajı

giderek kötümserliğe doğru yönelecektir. Yaşlı bireylerin fiziksel yeterliğe

kavuşması, öz yeterliliklerini artırır ve toplumsal etkileşimlerini

güçlendirmektedirr58.

Yaşlılarda uyku gereksinimi ve toplam uyku süresinin

azalmasına karşın, günlük yaşam aktivitelerinin yetersiz oluşundan

zamanlarını büyük kısmını uzanarak geçirirler. Uykuya dalamama, sabah

erken uyanma, sık sık uykunun bölünmesi, gündüzleri uykulu olma gibi

sorunlar dile getirilir. Genelde depresyon ve demansa eşlik eder. Demans

ise yaşlı grupta sık görülen bir diğer sağlık sorunudur. Kişinin bilişsel

yetilerinde yani yeni şeyler öğrenme, hatırlama, dikkat yoğunlaştırma,

sorun çözebilme, karar verme gibi alanlarda bozulma oluşturur. Bu

değişiklerde, huzurevi ortamında kalan yaşlı için sosyal ilişkiler ve günlük

yaşam aktivitelerinin bozulmasına yol açar. Yaşlı demanslarının yarıdan

fazlasını ise unutkanlığın yoğun şekilde yaşandığı Alzheimer Hastalığı

oluşturmaktadır61,62.

Page 26: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

21

Sonuç olarak yaşlılıkta meydana gelen fiziksel ve psikolojik

değişiklikler; yaşlılarda korku, endişe, kızgınlık, suçluluk duyguları,

hipokondriak yakınmalar, paranoid davranışlar ortaya çıkarır ve yaşlıda

somut olarak iştahsızlık, barsak fonksiyonlarının bozulması ve uyku

değişiklikleri görülür. Bu sorunların çözülmesi için, özellikle yaşlıların

kendilerini yalnız hissettikleri huzurevi ortamlarında yaşlıya, günlük işlere,

öz bakımına doğrudan katkılarda bulunarak işe yaradığı duygusu

kazandırılmalıdır. Zihinsel kapasitesini geliştirmek için de değişik uyaranlar

verilmeli, toplumun ona ihtiyacı olduğunu hissettirecek, yaşlının doyum

sağlayacağı bir işle meşgul olmasını sağlamak gereklidir63.

Hümanistik kuramcılardan Maslow’un hiyerarşik insan

gereksinimleri kuramına göre, bireyin kendini gerçekleştirebilmesi için, ilk

aşamada fizyolojik gereksinimlerinden sonra sırasıyla; güven, sevgi ve

saygı gereksinimlerinin karşılanması gerekmektedir. Yaşlının yaşam

kalitesi ve yaşam doyumu açısından bu yaklaşım göz önüne alındığında,

huzurevlerinde verilen tüm bakım hizmetlerinin planlanması ve

organizasyonunda, yaşlıların bireysel gereksinimlerinin

değerlendirilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Huzurevlerinde yaşlılara

verilecek hemşirelik bakımının felsefesinde yer alan hümanistik ve holistik

yaklaşımların yansıması olarak, öncelikle bireyin gereksinim ve

sorunlarının belirlenmesi gerekmektedir. Yaşlıların bireysel görüşleri ve

beklentilerinin saptanması, yaşlıya verilen önem ve değeri göstermenin

yanı sıra, kendi bakımlarına katılmaları sağlanarak, yaşamları üzerindeki

kontrollerini de artıracaktır. Sonuçta yaşlının yaşam kalitesi ve yaşam

doyumu artarken, yaşlılara verilecek bakım hizmetlerinin kalitesi de

yükselecektir64.

Page 27: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

22

2.7.Evcil Hayvanlar ile Terapinin Tarihçesi

Hayvanların, insanların fiziksel ve ruh sağlıklarına olumlu

etkilerinin ortaya çıkışının başlangıcını belirlemek imkansızdır. Son yıllarda

Kanada’da yapılan bir çalışmada, köpekler ile insanların dostluğunun

30.000 yıl öncesine dayandığı belirtilmektedir. Pek çok kanıt, hayvanlar ile

insanlar arasındaki ilişkinin uzun yıllar öncesine dayandığını

göstermektedir. Hayvanların, insanlar üzerindeki olumlu etkileri 18.

yüzyılın sonuna kadar kimsenin dikkatini çekmemiş ve bu konu ile ilgili

kayıt tutulmamıştır. 1792’de Đngiltere’de York Retreat Hastanesi kurulmuş,

burada hastalar hayvanların bakımı konusunda desteklenmişlerdir. 1867

yılında Almanya’da bir rehabilitasyon merkezi kurulmuştur. Epilepsi

hastalarının evi gibi olan bu merkez o yıllardan bu yana hayvanların

terapötik etkisinden faydalanmaktadır. 1966’da Norveç’te kurulan bir

klinikte ise fiziksel engeli olan hastalara egzersiz yaptırmak amacıyla

köpekler ve atlar kullanılmıştır. Yine 1901’de Đngiltere’de bir ortapedi

hastanesinde, hastaların ata binmesi desteklenerek, atların bu hastalara

hem fiziksel egzersiz yaptırması hem de sosyal destek olması

sağlanmıştır. Evcil hayvanlar ile terapi yöntemi; resmi olarak ilk kez

Amerika’da 1942 yılında (New York) Pawling Army Air Force

Convalescent Hastanesi’nde uygulanmıştır. Burada fiziksel engeli hastalar

ve yaralı askerler hayvanlara bakım verme konusunda desteklenmiştir65.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra evcil hayvanlar ile terapi bilim

adamlarının dikkatini çekmeye başlamıştır. Hayvanların terapötik etkilerini

araştıran ilk bilim adamı bir çocuk psikiyatristi olan Dr. Boris Levinson’dur.

Levinson’un 1970’li yıllarda yaptığı bu öncülüğü; Friedman (1980), Haris

(1982) ve Walster (1982) yıllarında yaptıkları bilimsel araştırmalarla takip

etmişlerdir66.

Page 28: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

23

Sonuç olarak evcil hayvanlar, 18 yüzyılın sonlarından bu

yana terapi amacıyla kullanılmaktadır. 1792’de William Tuke akıl

hastalarını davranışlarını kontrol altına alabilmek için hayvanları

kullanmıştır67.

Evcil hayvanlar ile terapi programları genellikle yaşlılar için

kullanılmaktadır. Yaşlılar bu programlar sayesinde yaşama karşı olumlu bir

bakış açısı kazanıp umutlarını kaybetmemeyi öğrenmektedir10 .

Florance Nightingale de hastalık hallerinde, hayvanların

terapiye faydaları üzerine dikkat çekmiştir. Florance Nightingale 1919’da

Elizabeth Hastanesi’nde ordu köpeklerini psikiyatri hastaları ile terapötik

iletişim sağlamak için kullanmıştır10.

Evcil hayvanlar ile terapide popular olarak köpekler

kullanılmakla beraber, kedi, tavşan, kuş v. evcil hayvanlar da

kullanılmaktadır. Terapide, pozitif cevaplar ve uyaranlar verebilecek

hayvanlar seçilmektedir. Terapide kullanılacak hayvanın tüm aşılarının

yaptırılmış olması, insanlara karşı herhangi bir saldırganlık öyküsünün

olmaması ve kişilerin de hayvana karşı alerjisi olmaması gerekmektedir14.

Bu terapi yönteminde, kişinin hayvanı beslemesi, ona bakım

vermesi (banyo vs) onunla yürüyüşe çıkması sağlanmakta ve böylece

hayvan ile insan arasında terapötik bir iletişim kurulmaktadır. Evcil

hayvanlar ile terapi, yaşlıda iyilik halini, başkalarıyla iletişim kurmayı,

yaşam memnuniyetini, uygun davranışlar sergilemesini artırırken,

depresyonunu azaltmaktadır. Çoğu bakım evi çalışanı, basit bir insan

Page 29: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

24

gereksinimi olan dokunmanın yaşlılar için önemli olduğunun farkına

varamaz. Evcil hayvanlar ile terapi programları ise yaşlılara günlük yaşam

aktivitelerini hatırlatarak, nitelikli bir yaşam sürdürmeleri için fırsat

vermektedir10.

2.8. Evcil Hayvanlar ile Terapinin Faydaları

Araştırmalar, hayvanlarla iletişim kurmanın insanları daha

sağlıklı yaptığını ve daha uzun yaşamalarını sağladığını savunmakta.

Becker’ın 2000 yılında yaptığı çalışma sonucunda bir hayvanla

konuşmanın bir insanla konuşmaktan daha etkili olduğu, hayvanla

konuşmanın kişide daha az hasara yol açacağı ortaya konulmuştur.

Becker köpekleri seven lise öğrencilerinin kan basınçlarını monitörden

izlemiş, öğrencilerin köpekleri beslerken kan basınçlarının en düşük

olduğunu, köpeklerle konuşurken biraz daha yüksek olduğunu ve

araştırmacı ile konuşurken en yüksek olduğunu fark etmiştir68.

Avusturalya’da 5700 katılımcı ile yapılan bir çalışmada,

herhangi bir evcil hayvan sahibi olan kişilerin sistolik kan basıncı, evcil

hayvanı olmayanlara göre daha düşük bulunmuştur. Bu çalışmada ayrıca

evcil hayvan sahibi olanların kolesterol düzeylerinin daha düşük olduğu

saptanmıştır69.

Evcil hayvanlar ile terapi yöntemi; çocuklar, kanser hastaları,

ayaktan izlenen psikiyatri hastaları, mahkumlar ve yaşlılar için

uygulanabilmektedir. Evcil hayvanlar yıllardır terapotik etkileri nedeniyle

çocuklar için kullanılmıştır. Pek çok araştırmacı çocukluk yıllarında evcil

hayvan beslemenin yararlarından bahsetmektedir. Poresky ve Hendrix’in

Page 30: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

25

yaptığı çalışmada; evcil hayvan sahibi olan çocukların hayvanı

olmayanlara göre, empati, kendine güven, bağımsız karar verebilme

becerilerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Kanser hastalarının ise

hayvanlarla iletişime geçtiği takdirde, vücutlarında dopamin, endorfin

düzeylerinin arttığı böylece stres ve anksiyete düzeylerinin azaldığı,

anlamlı ve nitelikli bir yaşam sürdürme eğilimine geçtikleri

düşünülmektedir70.

Ayaktan takip edilen psikiyatri hastaları ile yapılan bir

çalışmada, bu hastaların haftada bir saat evcil hayvanlar ile vakit

geçirmesi sağlanmış ve araştırmanın sonucunda hastaların birbirleriyle ve

sağlık personeli ile sözel iletişimlerinin arttığı gözlenmiştir70.

Becker’a göre hayvanlar, Alzhemier hastalarının daha

konuşkan ve daha pozitif olmalarını sağlayarak bu hastalarda ortaya çıkan

saldırgan davranışların azalmasını sağlamaktadır. Evcil hayvanların

Alzhemer, demans gibi bilişsel yetilerde bozukluğu neden olan

hastalıklarda da etkili olduğu araştırmacılar tarafından savunulmaktadır.

Amerika’da bir yaşlı bakım evinde alzhemerlı yaşlılar ile yapılan

tanımlayıcı çalışmada, bir grup yaşlının haftanın belirli günlerinde terapi

köpekleri ile iletişim kurması sağlanmıştır. Çalışmanın sonunda terapi

köpeklerinin hastaların sosyalizasyonunu güçlendirdiği, hastalıktan

kaynaklanan agresif davranışlarını azalttığı belirlenmiş olup, hastalar bunu

konuşmalarında, gülmelerinde ve sözel iletişimlerindeki artış ile ortaya

koymuşlardır11 .

2002 yılında Missisipi’de Marian ve William Banks tarafından

bir bakım evinde yapılan araştırmada evcil hayvanların yaşlıların

Page 31: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

26

yalnızlıkları üzerine olan etkisi incelenmiş ve bu terapi yönteminin

yaşlılarda yalnızlık duygusunu azalttığı bulunmuştur12.

Bakım evlerinde sosyal destek yetersizliği sebebiyle yaşlılar

kendilerini yalnız hissederler. Yalnızlık bir kişinin fiziksel sağlığını da

harabiyete uğratır. Rowe ve Kahn sosyal destek azlığının mortalite ve

morbidite oranını artırdığını bildirmiştir71. Hayvanlar yaşlılara sosyal destek

sağlar. Sosyal destek ise; duygusal destek, iletişim desteği, sosyal

bütünlük ve güven desteği ile karakterizedir. Yaşlılar genellikle

geçmişlerine yönelik konuşma eğilimdedirler. Hart hayvan sahibi olan

yaşlıların geçmişten daha çok bugünü konuştuklarını bildirmiştir10.

Friedman’ın 1978’de yapmış olduğu araştırmada, evcil

hayvan sahiplerinin kalp hastalıklarına daha az yatkın olduğu ve bu

hastalıklardan daha kolay iyileşebildikleri dikkat çekmiştir. 1977 yılında

Corson tarafından gerçekleştirilen bir diğer araştırmada ise, terapi

köpeklerinin yaşlıları sorumluluk sahibi yaptığı, hayvanı besleyen, yıkayan,

yürüyüşe çıkaran yaşlının kendi öz bakım gereksinimlerini de bu sayede

hatırladığı belirtilmiştir72.

Montagu, ( 1978 ) bir hayvana dokunmanın insanda fiziksel ve

ruhsal olarak kendini iyi hissetme duygusu uyandıracağını belirtmiştir.

Dokunmanın yararına ilişkin ne yazık ki çok fazla çalışma yoktur. 10 tane

katılımcı ile yapılan bir çalışmada; katılımcıların her gün beş dakika

hayvanları beslemesi, onları okşaması sağlanmış ve çalışmanın sonunda

katılımcıların anksiyete ve gerginliklerinin azaldığı, tansiyonlarının düştüğü

açıklanmıştır73.

Page 32: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

27

2.9. Hemşirelik ve Evcil Hayvanlarla Terapi

Dünyada ve ülkemizde yaşlı nüfus giderek artmaktadır.

Ülkemizde ise 4 milyon yaşlı vardır ve bu sayının 2050 yılında 12 milyonu

bulacağı hesaplanmaktadır23.

‘ Pet Therapy’ olarak bilinen evcil hayvanlarla terapi yöntemi,

1948’den bu yana özellikle Amerika’da uygulanmaktadır ve bu terapinin

olumlu etkilerini ortaya koyan pek çok bilimsel çalışma mevcuttur. 1980’li

yıllarda evcil hayvanlarla terapi hemşire literatürüne geçmiş ve

hemşirelerin çalıştığı bakım evlerinde uygulanmaya başlamıştır. Son yirmi

yıldır, hemşireler bu terapiye ilişkin deneyim kazanmış ve terapinin

yürütülmesinde öncülük yapmışlardır8.

Bakım evlerindeki yaşlıların çoğunlukla medikal ihtiyaçları

hemşireler tarafından giderilmektedir. Ancak bakım evleri; sosyal destek,

iletişim gibi diğer temel insan gereksinimlerini karşılamada başarısızdırlar.

Bakım evlerinde çalışan hemşireler, yaşlıların ihtiyaçlarına cevap

verebilmek, onlara daha kaliteli bir yaşam sunabilmek, sağlıklarını

korumak ve geliştirmek için yaratıcı ve değişik aktiviteler düzenlemelidir ve

bu aktivitelere katılmalıdır73.

Araştırmalar bakım evlerinde yaşamın niteliğinin artırılması

için üç amaç doğrultusunda hareket edilmesini önermektedir. Birinci amaç;

yaşlıların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlamak, ikinci amaç; fiziksel

aktiviteleri artırmak, üçüncü amaç ise yaşlıların ilgi alanlarına ve

değerlerine cevap verebilmektir74.

Page 33: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

28

Bu üç amacın birlikte gerçekleştirilebilmesi için özellikle

Amerika’daki bakım evlerinde görev yapan hemşireler evcil hayvanlar ile

terapiden faydalanmaktadır. Ülkemizde ise bu terapinin kullanıldığı bir

araştırma yapılmamıştır. Bu çalışmada ise hemşirelerin evcil hayvan ile

terapiye ilişkin bilgi sahibi olmalarını sağlamak ve ileride ülkemizde bu

yönde oluşturulacak olan politikalara katımını desteklemek hedeflenmiştir.

Page 34: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

29

3.GEREÇ VE YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Şekli

Araştırma, huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin

evcil hayvanlarla terapiye ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla

tanımlayıcı olarak yapılmıştır.

3.2.Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri

Araştırma Ankara il sınırları içerisinde bulunan, Sosyal

Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı olarak hizmet veren; Necla

Kızılbağ Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Süleyman

Demirel Huzurevi yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Ümitköy

Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Seyran Bağları Huzurevi

Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’lerinde yapılmıştır.

Necla Kızılbağ Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon

Merkezi 2005 yılında kurulmuş olup, 80 kişilik yaşlı kapasitesi ile, Seyran

Bağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi 1975 yılında

kurulmuş olup 220 kişilik yaşlı kapasitesi ile, Süleyman Demirel Huzurevi

Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi 1996 yılında kurulmuş olup 249

kişilik yaşlı kapasitesi ile ve Ümitköy Huzurevi Yaşlı Bakım ve

Rehabilitasyon Merkezi 1993 yılında kurulmuş olup 100 kişilik yaşlı

kapasitesi ile hizmet vermektedir. Bu kuruluşlarda 7 doktor, 17 hemşire, 4

diyetisyen, 15 sosyal hizmet uzmanı, 5 psikolog ve 10 fizyoterapist olmak

üzere toplamda 58 sağlık personeli görev yapmaktadır ve 375

rehabilitasyon grubu, 261 huzurevi grubu olmak üzere toplamda 636 yaşlı

bu kuruluşlarda barınmaktadır.

Page 35: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

30

Bu kuruluşlar rehabilitasyon grubu olarak nitelendirilen;

bilişsel ve fiziksel hastalıkları olan yaşlılar ile huzurevi grubu olarak

nitelendirilen sağlıklı yaşlıları kabul etmektedir.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel

Müdürlüğü bu kuruluşlara kabul edilebilecek bir yaşlıda 60 yaş ve

üzerinde, ruh sağlığı yerinde olması, bulaşıcı bir hastalığı olmaması ve

uyuştucu bir madde ya da alkol bağımlısı olmama da şartı aramaktadır. Bu

kuruluşlarda yaşlılara beslenme, barınma, sağlık hizmetleri ve çeşitli

sosyal etkinlik ( gezi, konser, vs. ) imkanları sağlanmaktadır. Yaşlılar

zamanlarını genellikle televizyon izleyerek ya da birbirleri ile sohbet

ederek geçirmektedirler. Herhangi bir geliri olmayan yaşlının huzurevi

giderleri ise devlet tarafından karşılanmaktadır

3.3.Araştırmanın Sınırlılıkları

Araştırmaya katılmak istemeyen yaşlılar ve sağlık personeli

ile rehabilitasyon grubunda olmaları sebebiyle araştırma kapsamına

alınmayan yaşlılar. Rehabilitasyon grubunda olan yaşlıların araştırmaya

alınmamasının nedeni ise bu gruptakilerin veri toplama formuna cevap

verebilecek bilişsel yetide olamamasıdır.

3.4.Araştırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi

3.4.1.Araştırmanın Evreni

Ankara il sınırları içerisinde bulunan, Sosyal Hizmetler ve

Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı olarak hizmet veren Necla Kızılbağ

Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Süleyman Demirel

Page 36: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

31

Huzurevi yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Ümitköy Huzurevi Yaşlı

Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Seyran Bağları Huzurevi Yaşlı Bakım

ve Rehabilitasyon Merkezi’lerinde yaşayan ve rehabilitasyon grubunda

olmayıp huzurevi grubu olarak nitelendirilen 261 yaşlı ile bu kuruluşlarda

görev yapan 58 sağlık personeli araştırmanın evrenini oluşturmaktadır.

3.4.2.Araştırmanın Örneklemi

Araştırmada evrenin tamamına ulaşılması amaçlanmıştır.

Ancak bazı yaşlıların ve sağlık personelinin veri toplama formlarına cevap

vermek istememesi, bazı yaşlıların ve sağlık personelinin de araştırmanın

yürütüldüğü sırada huzurevlerinde bulunmayışı sebebiyle 174 yaşlı ve 33

sağlık personeli ( 3 doktor, 17 hemşire, 5 fizyoterapist, 5 sosyal hizmet

uzmanı, 1 psikolog, 2 diyetisyen ) araştırmanın örneklemi oluşturmuştur.

3.5. Verilerin Toplanması

3.5.1. Veri Toplama Araçları

Araştırmada veri toplama aracı olarak, yaşlılar ve sağlık

personeli için araştırmacı tarafından geliştirilmiş iki ayrı veri toplama formu

kullanılmıştır (Ek 1- Ek 2 ). Veri toplama formları literatürden yararlanılarak

ve uzman görüşü alınarak hazırlanmıştır7,10,11,12,13,14,71,72,73,74.

Veri toplama formları iki bölümden oluşmuştur. Birinci

bölümde yaşlıların ve sağlık personelinin sosyodemografik özelliklerine,

ikinci bölümde ise evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerini saptamaya

yönelik sorular yer almaktadır.

Page 37: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

32

3.5.2.Ön Uygulama

Araştırmanın ön uygulaması veri toplama formunun

anlaşırlığını saptamak amacıyla Ankara il sınırları içerisinde bulunan Özel

Melahat Demirbaş Huzurevi’nde 15 yaşlı üzerinde yapılmıştır. Veri

toplama formunda ön uygulamadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda

gerekli düzenlemeler yapılmıştır.

3.5.3.Veri Toplama Aracının Uygulanması

Araştırmanın uygulanabilmesi için öncelikle SHÇEK genel

merkezi yetkililerine araştırmanın içeriği ile ilgili bilgi verilmiş ve yazılı izin

alınmıştır.

Sağlık personeli için geliştirilmiş veri toplama formu belirtilen

4 huzurevinde görev yapan sağlık personeline dağıtılmış ve formlar

doldurulduktan sonra geri alınmıştır. Yaşlılar için geliştirilmiş olan veri

toplama formu ise, araştırmacı tarafından yaşlılar ile yüz yüze görüşme

şeklinde doldurulmuştur.

3.6.Verilerin Değerlendirilmesi

Elde edilen verilerin değerlendirilmesi SPSS 13.5

programında yapılmıştır. Araştırmadan elde verilerin değerlendirilmesinde

Ki-Kare bağımlılık testi kullanılarak istatistiksel analiz ve yorumlar

yapılmıştır. Anlamlılık seviyesi olarak 0.05 kullanılmıştır ve p<0.05 olması

durumunda anlamlı bir bağımlılığın olduğu, p>0.05 olması durumunda

anlamlı bir bağımlılığın olmadığı belirtilmiştir.

Page 38: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

33

4.BULGULAR

Tablo 1: Yaşlıların Tanıtıcı Özellikleri

Toplam

n %

65 yas altı 16 9.2

65–74 yas arası 54 31.0

75–84 yas arası 86 49.4 Yaş

85 yas ve üstü 18 10.3

Kadın 81 46.6 Cinsiyet

Erkek 93 53.4

Okuryazar

değil 58 33.3

Đlkokul 57 32.8

Ortaokul 24 13.8

Lise 25 14.4

Eğitim durumu

Üniversite

—Yüksekokul 10 5.7

Var 135 77.6 Sağlık Güvencesi

Yok 39 22.4

Evli 16 9.2

Bekar 20 11.6

Boşanmış 40 23.1 Medeni Durum

Dul 97 56.1

Ev hanımı 63 36.2

Emekli memur 47 27.0

Emekli işçi 33 19.0 Meslek

Đşi yok 31 17.8

Toplam 174 100

Tablo 1’ de araştırma kapsamına alınan yaşlıların tanıtıcı

özellikleri yer almaktadır.

Tablo incelendiğinde yaşlıların; %49.4’ünün 75 – 84 yaşları

arası, %46.6’sının kadın, %53.4’ün erkek, %33.3‘ünün okur yazar

olmadığı, %32.8’inin ilkokul mezunu, %5.7’sinin üniversite yada

yüksekokul mezunu olduğu görülmektedir. Yaşlıların %77.6’ sının sağlık

güvencesi vardır. Yaşlıların medeni durumuna bakıldığında ise %56.1’inin

dul, %23,1’inin boşamış ve %9,2’sinin ise evli olduğu görülmektedir.

Yaşlıların %36.2’si ev hanımıdır.

Page 39: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

34

Tablo 2: Yaşlıların Huzurevlerindeki Durumları

Toplam

n %

Bir başka huzur

evinde 12 6.9

Ankara’da yalnız 57 32.8

Ankara akrabalarıyla 74 42.5

Ankara dışında yalnız 14 8.0

Bu kuruma gelmeden

önce nerede ve kiminle

yaşadığı

Ankara dışında

akrabalarıyla 17 9.8

5 aydan az 28 16.1

5–12 ay 20 11.5

13 ay-24 ay 23 13.2

25 ay- 5 yıl 34 19.5

Ne kadar süredir bu

kurumda yaşamakta

olduğu

5 yıldan fazla 69 39.7

Gelirinin az olması 10 5.7

Yakınlarını kaybetme 45 25.9

Yakınında hemşire

ve doktor olması 15 8.6

Kendi ihtiyaçlarını

yerine getirememesi 53 30.5

Huzur evinde iyi

vakit geçirmesi 4 2.3

Yakınlarıyla

anlaşamaması 47 27.0

Huzurevinde

yaşama sebebi

Toplam 174 100.0

Tablo incelendiğinde yaşlıların %32.8’i bu kuruma gelmeden

önce Ankara’ da yalnız, %42.5’i ise Ankara da akrabaları ile yaşamakta

olduğu görülmektedir. Yaşlıların %39.7’si 5 yıldan fazla bir süredir, şu an

yaşamış olduğu kurumda bulunmaktadır. Yaşlıların %30.5’i kendi

ihtiyaçlarını yerine getiremediği için huzurevinde yaşamayı tercih

etmişlerdir.

Page 40: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

35

Tablo 3: Yaşlıların Sağlık Problemlerini Paylaşma Durumları

Toplam

n %

Dış merkezdeki

doktor

ve hemşirelerle

138 79.3

Kurum doktoru ve

hemşireleriyle 36 20.7

Fiziksel problemini

kiminle paylaştığı

Hiç kimse ile

paylaşmıyor 0 0.0

Kurumdaki

arkadaşları ile 114 65.5

Kurumda çalışan

personel ile 8 4.6

Ziyaretine gelen

yakınları ile 11 6.3

Hiç kimse ile

paylaşmıyor 14 8.0

Esi ile 6 3.4

Çocukları ile 21 12.1

Duygusal problemini

kiminle paylaştığı

Toplam 174 100.0

Tablo 3’te araştırma kapsamına alınan yaşlıların %79.3’ü

fiziksel problemlerini dış merkezdeki doktor ve hemşireler ile paylaşırken,

%65.5’i duygusal problemlerini kurumdaki arkadaşları ile paylaşmakta

olduğu görülmektedir.

Page 41: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

36

Tablo 4: Yaşlıların Hayvan Beslemeye Yönelik Bilgi Ve Düşünceleri

Huzur evi ismi

Süleyman

Demirel

Huzurevi

Necla

Kızılbağ

Huzurevi

Ümitköy

Huzurevi

Seyran

Bağları

Huzurevi Toplam

n % n % n % n % n %

Evet 23 76.7 24 80.0 28 59.6 47 70.1 122 70.1

Hayır 7 23.3 6 20.0 19 40.4 20 29.9 52 29.9 Daha önce hayvan

besleme durumu Toplam 30 100.0 30 100.0 47 100.0 67 100.0 174 100.0

At-sığır vb. büyük

bas hayvanlar 7 30.4 4 16.7 1 3.6 12 25.5 24 19.7

Keçi-koyun vb.

küçükbaş hayvanlar 3 13.0 2 8.3 1 3.6 4 8.5 10 8.2

1 ve 2 beraber 6 26.1 7 29.2 9 32.1 8 17.0 30 24.6

Kedi ya da kopek 3 13.0 7 29.2 13 46.4 20 42.6 43 35.2

Kus - civciv ya

da güvercin 4 17.4 4 16.7 4 14.3 2 4.3 14 11.5

Balık 0 0.0 0 0.0 0 0.0 1 2.1 1 0.8

Hangi hayvanı

beslediği

Toplam 23 100.0 24 100.0 28 100.0 47 100.0 122 100.0

Onlardan korkarım 0 0.0 1 3.3 1 2.1 1 1.5 3 1.7

Onları severim 26 86.7 26 86.7 38 80.9 62 92.5 152 87.4

Varlıkları ya da

yoklukları fark etmez 4 13.3 3 10.0 8 17.0 4 6.0 19 10.9

Genel olarak hayvan

beslemeye yönelik

düşüncesi

Toplam 30 100.0 30 100.0 47 100.0 67 100.0 174 100.0

Evet 21 70.0 3 10.0 2 4.3 6 9.0 32 18.4

Hayır 9 30.0 27 90.0 45 95.7 61 91.0 142 81.6

Evcil hayvanlarla

terapiye

dair bilgisi olma

durumu Toplam 30 100.0 30 100.0 47 100.0 67 100.0 174 100.0

Medyadan 1 4.8 2 66.7 2 100.0 4 66.7 9 28.1

Yurt dışında yasamış

orada görmüş 0 0.0 1 33.3 0 0.0 2 33.3 3 9.4

Yasadığı

huzurevinde

kısmen bu terapi

uygulanıyor

20 95.2 0 0.0 0 0.0 0 0.0 20 62.5

Bilgiyi nereden edindiği

Toplam 21 100.0 3 100.0 2 100.0 6 100.0 32 100.0

Tablo 2 de Yaşlıların hayvan beslemeye yönelik bilgi ve

düşünceleri yer almaktadır. Araştırma kapsamına alınan yaşlıların

%70.1’inin daha önce herhangi bir hayvan beslediğini, hayvan

besleyenlerin %35.2’si ise daha önce kedi yada köpek beslediğini

Page 42: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

37

belirtmiştir. Tabloda yaşlıların %87.4’ünün genel olarak hayvanları sevdiği,

%81.6’sının evcil hayvanlar ile terapiye dair bilgisi olmadığı görülmektedir.

Yaşlıların sadece %18.4’ünün evcil hayvanlar ile terapiye dair bilgisi

vardır, bilgisi olanların %62.5’i yaşadığı huzur evinde bu terapinin

uygulanmasından dolayı terapiye dair bilgisi olduğunu belirtmiştir.

Page 43: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

38

Tablo 5: Yaşlıların Evcil Hayvan Đle Terapiye Đlişkin Düşünceleri

Huzur evi ismi

Süleyman

Demirel

Huzurevi

Necla

Kızılbağ

Huzurevi

Ümitköy

Huzurevi

Seyran

Bağları

Huzurevi

Toplam

n % n % n % n % n %

Kurumda bu

uygulamayı istemiyor 5 16.7 7 23.3 18 38.3 13 19.4 43 24.7

Kedi-ya da kopek.

Sevdiği için 10 33.3 14 46.7 25 53.2 29 43.3 78 44.8

Kus - güvercin.

Uçmaları mutlu

Etiği için.

8 26.7 5 16.7 3 6.4 17 25.4 32 18.4

At-sığır-keci-koyun.

Sevdiği ve bakmaya

alışkın olduğu için

7 23.3 3 10.0 1 2.1 7 10.4 18 10.3

Evcil hayvan ile

terapi

uygulamaya

konulursa

hangi hayvanın

tercihi olacağı

Balık. Yüzdüğünü

görmek mutlu ettiği için. 0 0.0 1 3.3 0 0.0 1 1.5 2 1.1

Đletişim kurmayı artırır. 0 0.0 0 0.0 5 10.6 7 10.4 12 6.9

Stres ve

anksiyeteyi azaltır 10 33.3 21 70.0 24 51.1 27 40.3 82 47.1

Egzersiz yapılmasını

sağlar-kan

basıncını düzenler

0 0.0 0 0.0 0 0.0 0 0.0 0 0.0

Olumlu bir etkisi olacağını

Düşünmüyorum. 5 16.7 7 23.3 18 38.3 20 29.9 50 28.7

Evcil hayvan ile

terapi

kurumda

uygulamaya

konulursa nasıl bir

etki yaratacağı

1 ve 2 beraber 15 50.0 2 6.7 0 0.0 13 19.4 30 17.2

Toplam 30 100.0 30 100.0 47 100.0 67 100.0 174 100.0

Tablo 5’te yaşlıların evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin

düşünceleri görülmektedir. Yaşlıların %44.8’i kedi ya da köpek sevdiği için

evcil hayvan ile terapi uygulandığı takdirde bu hayvanları tercih edeceğini

belirtmiştir. Yaşlıların %47.1’i evcil hayvan ile terapinin stres ve anksiyeteyi

azaltacağını belirtmiştir.

Page 44: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

39

Tablo 6: Yaşlıların Evcil Hayvanlar Đle Terapiyi Ülkemizde

Uygulanabilir Bulma Durumları

n= 174 %

Uygulanabilir 127 73,0

Uygulanamaz 47 27,0

Bu terapiyi

ülkemizde

uygulanabilir

bulması Toplam 174 100.0

Đsteyen 127 73,0

Đstemeyen 46 27,0

Bu terapi

uygulanırsa

faydalanmak

isteme durumu Toplam 174 100.0

Tablo incelendiğinde yaşlıların %73’ünün bu terapiyi

ülkemizde uygulanabilir bulduğu görülmektedir. Yaşlıların %73’ünün

ülkemizde uygulandığı takdirde bu terapiden faydalanmak istediği

görülmektedir.

Page 45: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

40

Tablo 7: Yaşlıların Huzurevlerine Göre Evcil Hayvan ile Terapiyi

Uygulanabilir Bulma Ve Faydalanmak Đsteme Durumları

Huzur evi ismi

Süleyman

Demirel

Huzurevi

Necla

Kızılbağ

Huzurevi

Ümitköy

Huzurevi

Seyran

Bağları

Huzurevi

Toplam

n % n % n % n % n %

Uygulanabilir 25 83.3 23 76.7 29 61.7 50 74.6 127 73.0

Uygulanamaz 5 16.7 7 23.3 18 38.3 17 25.4 47 27.0

Toplam 30 100.0 30 100.0 47 100.0 67 100.0 174 100.0

Bu terapiyi ülkemizde

uygulanabilir bulması

X2=4.96 , Sd=3 , p=0.174>0.05

Đsteyen 25 83.3 23 76.7 29 61.7 50 74.6 127 73.0

Đstemeyen 5 16.7 7 23.3 18 38.3 17 25.4 47 27.0

Toplam 30 100.0 30 100.0 47 100.0 67 100.0 174 100.0

Bu terapi uygulanırsa

faydalanmak isteme

durumu X2

=4.96 , Sd=3 , p=0.174>0.05

Tablo incelendiğinde huzurevleri arasında, bu terapiyi

ülkemizde uygulanabilir bulmaları açısından anlamlı bir farklılık

görülmemektedir. Đstatiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte

(p=0.174>0.05) Süleyman Demirel huzurevinde uygulanabilir bulunması

(%83.3) ve bu terapiden faydalanmak istemeleri (%83.3) daha yüksek

oranda görülmektedir.

Page 46: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

41

Tablo 8: Yaşlıların Daha Önce Hayvan Besleme Durumlarına Göre

Evcil Hayvan Đle Terapiyi Uygulanabilir Bulma Ve Faydalanmak

Đsteme Durumları

Daha önce hiç hayvan besledi mi?

Evet Hayır Toplam

n % n % n %

Uygulanabilir 99 81.1 28 53.8 127 73.0

Uygulanamaz 23 18.9 24 46.2 47 27.0

Toplam 122 100.0 52 100.0 174 100.0

Bu terapiyi ülkemizde

uygulanabilir bulması

X2=13.78 , Sd=1 , p=0,0002<0.05

Đsteyen 99 81.1 28 53.8 127 73.0

Đstemeyen 23 18.9 24 46.2 47 27.0

Toplam 122 100.0 52 100.0 174 100.0

Bu terapi uygulanırsa

faydalanmak isteme

durumu X2=13.78 , Sd=1 , p=0,0002<0.05

Tablo 8 incelendiğinde daha önce hayvan besleyen yaşlılar

ile beslemeyen yaşlıların, evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir

bulmaları ve bu terapiden faydalanmak isteme durumları arasında anlamlı

bir fark görülmektedir.

Daha önce hayvan besleyenlerin bu terapiyi uygulanabilir

bulma oranları, beslemeyenlere göre daha yüksek görülmektedir.(%81.1)

(p<0,05).

Daha önce hayvan besleyenlerin, bu terapiden faydalanmak

isteme oranları da daha yüksek görülmektedir. (p<0,05)

Page 47: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

42

Tablo 9: Yaşlıların Yaş Aralığına, Cinsiyetine, Eğitim Durumuna Göre

Evcil Hayvan Đle Terapiye Ülkemizde Uygulanabilir Bulma Durumları

Bu tedaviyi ülkemizde uygulanabilir bulması

Uygulanabilir Uygulanamaz

n % n % 65 yas altı 12 75.0 4 25.0 65-74 yas arası 42 77.8 12 22.2 75-84 yas arası 63 73.3 23 26.7 85 yas ve üstü 10 55.6 8 44.4

Yaş Test Uygulanmadı Kadın 58 71.6 23 28.4 Erkek 69 74.2 24 25.8

Cinsiyet X2=0.147 , sd=1 , p=0.701>0.05

Okur yazar degil 43 74.1 15 25.9 Đlkokul 42 73.7 15 26.3 Ortaokul 16 66.7 8 33.3 Lise 21 84.0 4 16.0 Üniversite-Yuksekokul 5 50.0 5 50.0

Eğitim durumu X2=4.757 , sd=4 , p=0.313>0.05

Tablo incelendiğinde 65 yaş altı yaşlıların %75’inin, 65 – 74

arasındaki yaşlıların %77.8’inin, 75 – 84 arasındaki yaşlıların %73.3’ünün

ve 85 yaş üstündeki yaşlıların %55.6’sının ülkemizde uygulanabilir

buldukları ve görülmektedir. Yaşlıların yaşa göre evcil hayvan ile terapiyi

ülkemizde uygulanabilir bulmaları karşılaştırıldığında, anlamlı bir fark

görülmemektedir. Araştırma kapsamına alınan yaşlılardan okuryazar

olmayanların %74.1’i, ilkokul mezunu olanların %73.7’si, ortaokul mezunu

olanların %66.7’si, lise mezunu olanların %84’ü, üniversite – yüksekokul

mezunu olanların %50’si evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir

bulmuşlardır. Eğitim durumu ile bu terapinin uygulanabilir bulunması

arasında anlamlı bir ilişki görülmemekle (p>0,05) birlikte, üniversite –

yüksekokul mezunu olanların daha az oranda (%50) terapiyi uygulanabilir

buldukları görülmektedir.

Page 48: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

43

Tablo 9’ da ayrıca yaşlıların cinsiyetlerine göre evcil hayvan

ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir durumları incelenmiştir. Araştırma

kapsamına alınan kadınların %71.6’sı, erkeklerin ise %74.2’si bu terapiyi

uygulanabilir bulmuştur. Cinsiyetler arasında “ Bu terapi ülkemizde

uygulanabilir mi?” sorusuna verilen cevaplar açısından anlamlı bir farklılık

görülmemektedir. (p>0,05)

Page 49: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

44

Tablo 10: Yaşlıların Evcil Hayvan Đle Terapiye Dair Bilgi Sahibi

Olmalarına Göre Bu Terapiyi Uygulanabilir Bulma Durumları

Evcil hayvanlarla tedaviye dair bilgisi olma

durumu

Var Yok

n % n %

Uygulanabilir 26 81.25 101 71.12

Uygulanamaz 6 18.75 41 28.87

Toplam 32 100 142 100

Bu terapiyi

ülkemizde

uygulanabilir

bulması X2=1.357 , sd=1 , p=0.243>0.05

Tablo 10 Đncelendiğinde Đstatistiksel olarak anlamlı

olmamakla birlikte, evcil hayvan ile terapiye ilişkin bilgisi olanların

(%81.25), bilgisi olmayanlara göre (%71.12) daha yüksek oranda

uygulanabilir buldukları görülmektedir. (p>0,05)

Page 50: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

45

Tablo 11: Yaşlıların Yaşadıkları Huzurevlerine Göre Evcil Hayvan Đle

Terapiye Đlişkin Bilgi Sahibi Olma Durumları

Evcil hayvanlarla tedaviye dair bilgisi olma

durumu

Evet Hayır Toplam

n % n % n %

Süleyman Demirel

Huzurevi 21 70.0 9 30.0 30 100.0

Necla Kızılbağ Huzurevi 3 10.0 27 90.0 30 100.0

Ümitköy Huzurevi 2 4.3 45 95.7 47 100.0

Seyran Bağları Huzurevi 6 9.0 61 91.0 67 100.0

Toplam 32 18.4 142 81.6 174 100.0

Huzur evi ismi

X2=64.87, sd=3, p=0.000<0.05

Araştırma kapsamına alınan yaşlılardan Süleyman Demirel

Huzurevinde yaşayanların %70’i, Necla Kızılbağ Huzurevinde

yaşayanların %10’u, Ümitköy Huzurevinde Yaşayanların %4.3’ü, Seyran

Bağları Huzurevinde yaşayanların ise %9’u bu terapiye ilişkin bilgisi

olduğunu belirtmiştir.

Huzurevleri ile evcil hayvan terapisi hakkında bilgisi olma

durumu arasında anlamlı bir ilişki görülmektedir.(p<0,05) . Süleyman

Demirel Huzurevinde yaşayanlarda evet cevabı anlamlı derecede uygun

görülmektedir.

Page 51: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

46

Tablo 12: Sağlık Personelinin Tanıtıcı Özellikleri

n %

Süleyman Demirel Huzurevi 15 44.1

Necla Kızılbağ Huzurevi 6 17.6

Ümitköy Huzurevi 4 11.8

Seyran Bağları Huzurevi 9 26.5

Çalıştığı huzurevi

Toplam 34 100.0

20 - 29 yas arası 11 32.4

30 - 34 yas arası 10 29.4

35 - 39 yas arası 4 11.8

40 - 50 yas arası 9 26.5

Yaş

Toplam 34 100.0

Fizyoterapist 6 17.6

Hemsire 17 50.0

Sosyal hizmet uzmanı 5 14.7

Doktor 3 8.8

Diyetisyen 2 5.9

Psikolog 1 2.9

Ünvan

Toplam 34 100.0

Kadın 26 76.5

Erkek 8 23.5 Cinsiyet

Toplam 34 100.0

Lise 13 38.2

On lisans 4 11.8

Lisans 12 35.3

Yüksek lisans 4 11.8

Doktora 1 2.9

Eğitim durumu

Toplam 34 100.0

1 yıldan az 7 20.6

1 - 5 yıl 11 32.4

6 - 10 yıl 14 41.2

11 - 20 yıl 2 5.9

Ne kadar süredir bu

kurumda çalışmakta olduğu

Toplam 34 100.0

Maaşı iyi olduğu için 3 8.8

Yaslılarla çalışmayı sevdiği için 7 20.6

Tayini burada olduğu için 21 61.8

Đssiz olduğu için 3 8.8

Huzur evinde çalışma

sebebi

Toplam 34 100.0

Page 52: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

47

Tablo 12 incelendiğinde araştırma kapsamına 34 sağlık

personelinin katıldığı görülmektedir. Araştırmaya katılan sağlık

personelinden % 44.1’i Süleyman Demirel Huzurevinde görev

yapmaktadır. Sağlık personelinin % 32.4’ü 20 – 29 yaş gurubundadır.

Araştırmaya 6 fizyoterapist, 17 hemşire, 5 sosyal hizmet uzmanı, 3 doktor,

2 diyetisyen ve 1 psikolog katılmıştır. Sağlık personelinin % 76.5’i kadın,

% 38.2’si lise mezunudur. Araştırmaya katılan sağlık personelinin % 41.2

‘si 6–10 yıldır şu an çalıştığı huzurevinde görev yaptığını belirtmiştir.

Sağlık personelinin çoğunluğu (% 61.8’i ) tayin nedeniyle huzurevinde

çalıştığını belirtmiştir.

Page 53: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

48

Tablo 13: Sağlık Personelinin Hayvan Beslemeye Yönelik Bilgi Ve

Düşünceleri

n %

Evet 22 64.7

Hayır 12 35.3 Daha önce hayvan

Besleme durumu Toplam 34 100.0

Balık - su kaplumbagasi vb su hayvanları 5 22.7

Kus 3 13.6

Kopek ya da kedi 10 45.5

Büyük ya da küçük bas hayvan 1 4.5

Balık - kus kopek beraber 3 13.6

Hangi hayvanı beslediği

Toplam 22 100.0

Onlardan korkarım 2 5.9

Onları severim 28 82.4

Varlıkları ya da yoklukları farketmez 4 11.8

Genel olarak hayvan

beslemeye

yönelik düşüncesi Toplam 34 100.0

Var 11 32.4

Yok 23 67.6 Evcil hayvanlarla terapiye

dair bilgisi olma durumu Toplam 34 100.0

Medyadan 5 45.5

Đnternet 1 9.1

Veteriner 4 36.4

Kitap 1 9.1

Bu bilgiyi nereden edindiği

Toplam 11 100.0

Tablo 13 incelendiğinde araştırmaya katılan sağlık

personelinin % 64.7’sinin daha önce hayvan beslediği, hayvan

besleyenlerin % 45.5’inin kedi ya da köpek beslediği ve sağlık personelinin

% 82.4’ünün genel olarak hayvanları sevdiği görülmektedir.

Sağlık personelinin % 67.6’sı evcil hayvan ile terapiye dair

bilgisi olmadığını, bilgisi olanların % 45.5’i ise bu bilgiyi medyadan

edindiğini belirtmiştir.

Page 54: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

49

Tablo 14: Sağlık Personelinin Evcil Hayvan Đle Terapiye Đlişkin

Düşünceleri

n %

Kedi ya da köpek, insanlarla kolay iletişime geçer ve eğitilir 26 76.5

Kus ya da kümes hayvanları, bahçede oldukları için 6 17.6

Büyük yada küçük baş hayvan. uzun sureli bakılabilir 1 2.9

Evcil hayvan ile terapi

yönteminde

en uygun hangi

hayvanı bulduğu Uygun bulmuyor 1 2.9

Đletişim kurmayı artırır 17 50.0

Yalnızlığı azaltır 8 23.5

Uyaran etkisi yaratır 1 2.9

Đyi vakit geçirmesini sağlar 3 8.8

Huzur evlerinde

hayvan

beslemenin olumlu

etkilerinin

neler olabileceği Cevap vermemiş 5 14.7

Hayvanlar temiz olmadığı için hastalık yapar 18 52.9

Hayvanlar yaslılara zarar verebilir 3 8.8

Maddi sıkıntılara yol açabilir 1 2.9

Olumsuz etkisi yoktur 6 17.6

Huzur evlerinde

hayvan

Beslenmenin olumsuz

etkilerinin neler

olabileceği Cevap vermemiş 6 17.6

Đletişim kurmayı artırır 1 2.9

Stres ve anksiyeteyi azaltır 8 23.5

Egzersiz yapılmasını sağlar-kan basıncını düzenler 0 0.0

Olumlu bir etkisi olacağını düşünmüyorum 0 0.0

1 ve 2 beraber 12 35.3

Evcil hayvanlar ile

terapinin

insanlar üzerindeki en

olumlu

etkilerinin neler

olabileceği 1 - 2 - 3 beraber 13 38.2

Hepsi birlikte ekip çalışması yapabilir 9 26.5

Fizyoterapist, rehabilitasyona yardımcı olur 2 5.9

Psikolog ve sosyal çalışmacı beraber, bu konuda uzmanlar 7 20.6

Yalnızca psikolog, bu konuda uzman 15 44.1

Bu terapiyii kimin

uygulamasını istediği

Yalnızca sosyal çalışmacı, bu konuda uzman 1 2.9

Uygulanabilir, hayvanları sever bir toplumuz 7 20.6

Uygulunabilir, hayvan bakimi ek maliyete sebep olmaz 4 11.8

Uygulanabilir, açıklama yapmamış 9 26.5

Uygulanabilir, çalıştığı yerde bu uygulamanın olumlu etkilerini

görüyor 4 11.8

Uygulanamaz, alt yapı yetersiz 4 11.8

Uygulanamaz, yeterli personel yok 3 8.8

Uygulanamaz, açıklama yapmamış 2 5.9

Bu terapiyi ülkemizde

uygulanabilir bulma

durumu

Uygulanamaz., hayvanlardan hastalık bulaşabilir 1 2.9

Page 55: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

50

Tabloda araştırmaya katılan sağlık personelinin % 76.5 ‘i

evcil hayvan ile terapi yönteminde kolay iletişime geçebildikleri ve

eğitilebildikleri için kedi yada köpek kullanılmasını uygun bulmuşlardır.

“Huzur evlerinde hayvan beslemenin olumlu etkisi nedir?”

sorusuna ise % 50’si “iletişim kurmayı artırır” şeklinde cevap vermiştir.

“Huzur evinde hayvan beslemenin olumsuz etkisi nedir?”

sorusuna ise % 52.9 ‘u “hayvanlar temiz olmadıkları için hastalık yapar”

şeklinde cevap vermiştir.

Araştırma kapsamından 34 sağlık personelinden hiç birinin

daha önce her hangi bir terapi programına katılmadığı görülmektedir.

Sağlık personelinin % 38.2’si evcil hayvan ile terapinin

insanlarda iletişim kurmaya artıracağını, stres ve anksiyeteyi azaltacağını,

egzersiz yapılmasını sağlayarak kan basıncını düzenleyeceğini belirtmiştir.

Bu terapi ülkemizde uygulandığı takdirde sağlık personelinin

% 44.1’i bu terapiyi psikologun uygulamasını uygun bulmuştur.

Araştırmaya katılan 34 sağlık personelinin % 70.7’si terapiyi

ülkemizde uygulanabilir bulmuştur.

Page 56: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

51

Tablo 15: Huzurevlerine Göre Sağlık Personelinin Evcil Hayvan Đle

Terapiyi Ülkemizde Uygulanabilir Bulma Durumu

Uygulanabilir Uygulanamaz Toplam

n % n % n %

Süleyman Demirel

Huzurevi 15 100.0 0 0.0 15 100.0

Necla Kızılbağ Huzurevi 2 33.3 4 66.7 6 100.0

Ümitköy Huzurevi 2 50.0 2 50.0 4 100.0

Seyran Bağları Huzurevi 5 55.6 4 44.4 9 100.0

Huzur evi ismi

Toplam 24 70.6 10 29.4 34 100.0

Tablo 15’te Süleyman Demirel Huzurevinden araştırmaya

katılan 15 kişinin tamamının bu uygulamayı ülkemizde uygulanabilir

buldukları görülmektedir.

Page 57: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

52

Tablo 16: Sağlık Personelinin Unvanına Göre Evcil Hayvan Đle

Terapiyi Ülkemizde Uygulanabilir Bulma Durumu

Uygulanabilir Uygulanamaz

n % n %

Fizyoterapist 5 83.3 1 16.7

Hemşire 10 58.8 7 41.2

Sosyal hizmet uzmanı 3 60.0 2 40.0

Doktor 3 100.0 0 0.0

Diyetisyen 2 100.0 0 0.0

Psikolog 1 100.0 0 0.0

Unvanı

Toplam 24 70.6 10 29.4

Araştırmaya katılan 17 hemşireden 10 unun, bu terapiyi

ülkemizde uygulanabilir bulduğu ve araştırmaya katılan doktor, diyetisyen,

psikologun tamamının bu uygulamayı ülkemizde uygulanabilir bulduğu

tablo 14 de görülmektedir.

Page 58: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

53

5.TARTIŞMA

Bu araştırmada, huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık

personelinin evcil hayvanlarla terapiye ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi

amaçlanmıştır. Bu çalışma, ülkemizde yaşlıların ve sağlık personelinin

evcil hayvanlarla terapiye ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik yapılan ilk

çalışmadır.

Yaşlılar

Araştırma kapsamına alınan yaşlıların yarısından fazlasını

( % 53.4 ) erkekler oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalarda ise

huzurevlerinde yaşayan erkek sayısının kadınlardan daha fazla olduğu

vurgulanmaktadır. Çuhadar, Sertbaş ve Tutkun’un huzurevlerinde yaşayan

yaşlıların bilişsel işlev ve günlük yaşam etkinliği düzeyleri arasındaki

ilişki’yi belirlemek amacıyla Gaziantep Huzurevi’nde yaptıkları çalışmada

yaşlıların % 76.7’sini erkekler oluşturduğu belirlenmiştir46. Muğla

Huzurevi’nde kalan yaşlıların depresyon düzeylerinin incelenmesine

yönelik Karakuş ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise araştırma

kapsamına alınan yaşlıların % 68.1’inin erkek oldu tespit edilmiştir86.

Huzurevlerinde erkek sayısının fazla olması, erkeğin bakımına ilişkin

değerler ve sosyalleşme özelliklerimize bağlı olarak yakınlarını kaybeden

ya da bekar yaşlı erkeklerin, yaşlandıklarında yalnız kalmak istememeleri

ya da yalnız bırakılmaları nedeniyle kurum bakımını tercih ettiklerini

göstermektedir81.

Çalışmamıza katılan yaşlıların % 33.3’ü okuryazar değil, %

32.8’i ilkokul mezunudur. Tüm yaşlılar içinde yalnızca 10 yaşlı yüksekokul

ya da üniversite bitirmiştir. Genel olarak literatürde huzurevlerindeki

yaşlılarda okuryazar olmama oranın yüksek olduğu vurgulanmaktadır.

Page 59: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

54

Huzurevlerinde okuryazar olmama oranını Demet ve arkadaşları % 32. 4,

Maral ve arkadaşları % 56.3, Ekici ve arkadaşları % 43.7, Bostancı ve

Yılmaz ise % 50. 6 olarak bildirmişlerdir82,83,84,85.

Yaşlıların % 56.1’ini dullar, % 23.1 ‘ini boşanmış olanların

oluşturduğu saptanmıştır. Gaziantep’te bir huzurevinde yapılan çalışmada

dul oranı % 77.5 olarak tespit edilmiştir52. Bahar ve arkadaşlarının yine

Gaziantep Huzurevi’nde yaptıkları çalışmada araştırmaya katılan yaşlıların

% 56.3’ünün dul olduğu bildirilmiştir51. Bu bulgular yalnız oluşun

huzurevinde yaşama kararını etkilediğini düşündürmektedir82,83.

Bahar, Tutkun ve Serbaş’ın bir huzurevinde yaptığı çalışmada

huzurevindeki yaşlıların % 88.7’sinin gelirinin olduğu, % 50. 7’sinin ise

sosyal güvencesinin olduğu bildirilmiştir51. Bu sonuçlar bizim çalışmamız

ile benzerlik göstermektedir. Çalışmamıza katılan yaşlıların % 60.9’u

huzurevi giderlerini kendi imkanları ile karşıladığını ve % 77.6’sı sağlık

güvencesi olduğunu ifade etmiştir.

Yaşlılara huzurevinde yaşama sebebi sorulduğunda % 30’u ‘

Kendi ihtiyaçlarını yerine getirememe’ şeklinde yanıt vermiştir. Ayrıca,

yaşlıların % 42.5’inin şu an yaşadığı huzurevine gelmeden önce

‘Ankara’da akrabalarıyla’ yaşadığı saptanmıştır. Bu bilgiler ise geniş

aileden çekirdek aileye dönüşü, yaşlıların evde bakımının sorun haline

gelip, kurumlara yerleşmenin hızla arttığı bilgisini destekler

niteliktedir36,37,38,40.

Page 60: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

55

Çalışma kapsamındaki yaşlılara fiziksel problemlerini kiminle

paylaştıkları sorulduğunda % 79.3’ü ‘ Dış merkezdeki doktor ve hemşireler

ile’ şeklinde yanıt vermiştir. Yaşlılara duygusal problemlerini kiminle

paylaştıkları sorulduğunda ise % 65.5’i ‘ Kurumdaki arkadaşları ile’, ve

yalnızca % 4.6’sı ‘ Kurumda çalışan personel ile’ şeklinde cevap vermiştir.

Vatan ve Gençöz’ün Huzurevinde yaşayan sakinlerin kuruma yönelik

düşünce ve beklentilerini belirlemeye yönelik yaptığı çalışmada 8 yaşlıya

yaşadıkları huzurevinde en çok kim ile iletişime geçtikleri sorulduğunda; 5

kişi sosyal servis ile, 1 kişi teknik servis ile ve yalnızca 2 kişi sağlık

personeli ile en çok iletişim kurduğunu ifade etmiştir5. Bu sonuç ise bizim

çalışmamız ile benzerlik göstermektedir. Yaşlıların fiziksel problemlerini

daha çok dış merkezdeki sağlık personeli ile, duygusal sorunlarını ise

daha çok kurumdaki arkadaşları ile paylaşması yaşlıların huzurevlerinde

görev yapan sağlık personeli ile iletişim kurmak istememesinin bir

yansıması olarak düşünülebilir.

Yaşlıların % 70.1’i huzurevine gelmeden önce bir hayvan

beslediğini belirtmiştir. Yaşlılara genel olarak hayvan beslemeye yönelik

düşünceleri sorulduğunda % 87.4’ü ‘ onları severim’ şeklinde yanıt

vermiştir. Bu bilgi ise genel olarak hayvan seven ve hayvan bakmaya

alışkın bir toplum olduğumuzu destekler niteliktedir76,77,78. Yaşlıların

çoğunluğunun hayvanları seviyor olması, ileride evcil hayvanlar ile

terapinin ülkemizde uygulanabilmesi için, hayvan ile iletişim kurmaya

alışkın olan Türk yaşlısının bu terapiden faydalanmak isteyeceğini

göstermektedir.

Literatürde evcil hayvan ile terapinin depresyon ve anksiyeteyi

azaltacağı vurgulanmaktadır71,72,73. 10 tane katılımcı ile yapılan bir

çalışmada; katılımcıların her gün beş dakika hayvanları beslemesi, onları

Page 61: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

56

okşaması sağlanmış ve çalışmanın sonunda katılımcıların anksiyete ve

gerginliklerinin azaldığı, tansiyonlarının düştüğü açıklanmıştır73.

P.Hutchcroft’un Amerika’da 16 bakımevinde yaptığı çalışmada

ayda 2 kez hayvanların yaşlıları ziyaret etmesi sağlanmış ve çalışmanın

sonunda hayvanlarla vakit geçiren yaşlıların yalnızlık ve depresyon

düzeylerinin azaldığı tespit edilmiştir10. 2002 yılında Missisipi’de Marian ve

William Banks tarafından bir bakım evinde yapılan araştırmada evcil

hayvanların yaşlıların yalnızlıkları üzerine olan etkisi incelenmiş ve bu

terapi yönteminin yaşlılarda yalnızlık duygusunu azalttığı bulunmuştur12.

Bu çalışmada ise evcil hayvan ile terapi ülkemizde uygulandığı takdirde,

çalışmaya katılan yaşlıların yarıya yakınının(% 47.1 ) bu terapinin stres ve

anksiyeteyi azaltacağını belirtmiş olması literatür ile paralellik

göstermektedir.

Çalışmaya katılan yaşlıların büyük çoğunluğu ( % 73 ) evcil

hayvan ile terapinin ülkemizde uygulanabileceğini belirtmiş ve

uygulanabilir bulanların hepsinin aynı zamanda bu terapiden faydalanmak

istediği saptanmıştır. Bu sonuç bize, evcil hayvan ile terapinin ülkemizde

uygulandığı takdirde yaşlıların bu terapiye katılımının yüksek oranda

olacağını göstermektedir.

Yaşlıların % 27’ si ise bu terapinin ülkemizde uygulanamaz

olduğu ifade etmiştir. Uygulanamaz bulanların çoğunluğu ‘yaşlılar

güçsüzlükleri nedeniyle hayvanlarla ilgilenemez’ şeklinde cevap

vermişlerdir. Oysaki literatürde hayvanların, yaşlıların fiziksel ve duygusal

iyilik halini artırdığı savunulmaktadır. Örneğin, Friedman’ın yapmış olduğu

araştırmada, evcil hayvan sahiplerinin kalp hastalıklarına daha az yatkın

Page 62: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

57

olduğuna ve bu hastalıklardan daha kolay iyileşebildiklerine dikkat

çekmiştir. Corson tarafından gerçekleştirilen bir diğer araştırmada ise,

terapi köpeklerinin yaşlıları sorumluluk sahibi yaptığı, hayvanı besleyen,

yıkayan, yürüyüşe çıkaran yaşlının kendi öz bakım gereksinimlerini de bu

sayede hatırladığı belirtilmiştir72.

Yaşlıların bir kısmı ise hayvanların yaşlılara zarar

verebileceği ya da hastalık bulaştırabileceği gerekçesiyle terapiyi

ülkemizde uygulanamaz bulmuştur. Literatürde bu terapide, pozitif

cevaplar ve uyaranlar verebilecek hayvanların seçildiği vurgulanmaktadır.

Terapide kullanılacak hayvanın tüm aşılarının yaptırılmış olması, insanlara

karşı herhangi bir saldırganlık öyküsünün olmaması ve kişilerin de

hayvana karşı alerjisi olmaması gerekmektedir14,24,25,26.

Huzurevlerindeki yaşlılara evcil hayvanların yararlarına ve

terapide kullanılan hayvanların özelliklerine yönelik bilgi verilmesi ile

ileride bu terapi ülkemizde uygulandığı takdirde terapiye katılımın artması

sağlanabilir.

Çalışmanın uygulanmasına başlamadan önce Süleyman

Demirel Huzurevinde çeşitli hayvanların olduğu bilinmemekle beraber,

çalışmanın yürütüldüğü sırada bu huzurevinde pek çok hayvan ( at, tavuk,

ördek, kedi, köpek, vs ) olduğu ve yaşlıların hayvanlarla sürekli iletişim

halinde olduğu gözlenmiştir. Süleyman Demirel Huzurevi’ndeki yaşlıların

diğer huzurevlerinde yaşayanlara göre daha yüksek oranda evcil hayvan

ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması ve bu terapiden faydalanmak

istemesi, evcil hayvan ile terapinin kısmen de olsa uygulandığını

söyleyebileceğimiz bu huzurevinde yaşlıların hayvanların kendilerine

Page 63: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

58

sağladığı faydaların farkında oldukları ile söylenebilir. Süleyman Demirel

Huzurevi’ndeki yaşlıların, evcil hayvan ile terapiyi diğer

huzurevlerindekilere göre daha yüksek oranda (%83.3 ) ülkemizde

uygulanabilir bulması ve bu terapiden faydalanmak istemesi dikkat

çekmektedir.

Çalışmamıza katılan yaşlıların yaş aralığına, cinsiyetine ve

eğitim durumuna göre evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir

bulması ve terapiden faydalanmak istemesi karşılaştırıldığında herhangi

bir fark olmadığı saptanmıştır. Bu bulgu ise literatür ile benzerlik

göstermektedir. Evcil hayvan ile terapi Amerika’da yıllardır çocuklara,

hastalara, mahkumlara ve bakımevlerindeki yaşlılara uygulanmaktadır10.

Poresky ve Hendrix’in yaptıkları çalışmada; evcil hayvan sahibi olan

çocukların hayvanı olmayanlara göre, empati, kendine güven, bağımsız

karar verebilme becerilerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Kanser

hastalarının ise hayvanlarla iletişime geçtiği takdirde, vücutlarında

dopamin, endorfin düzeylerinin arttığı böylece stres ve anksiyete

düzeylerinin azaldığı, anlamlı ve nitelikli bir yaşam sürdürme eğilimine

geçtikleri düşünülmektedir70. Colombo ve arkadaşlarının Đtalya’da 7 bakım

evinde 144 yaşlı ile evcil hayvanların yaşlılar üzerindeki etkilerini

incelemeye yönelik yaptıkları çalışmada Colombo ve arkadaşları bu

terapinin yaşlılıkta her yaşa ve her iki cinsiyete uygulanabileceğini

bildirmişlerdir88.

Bu bilgiler doğrultusunda, evcil hayvan ile terapinin

huzurevlerinde her yaş grubuna, her iki cinsiyete ve her eğitim

seviyesindeki yaşlıya uygulanabileceği söylenebilir. Bu sayede ise

terapinin geniş kitlelere uygulanması sağlanabilecektir.

Page 64: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

59

Sağlık personeli

Çalışmaya 34 sağlık personeli katılmıştır ve 17 kişi

hemşiredir. Sağlık personelinin % 64.7’si ( 22 kişi ) daha önce hayvan

beslediğini belirtmiştir. Sağlık personeline genel olarak hayvan beslemeye

yönelik düşünceleri sorulduğunda ise % 82.4’ü ‘ onları severim’ şeklinde

cevap vermiştir. Sağlık personelinin % 67.6’sı evcil hayvan ile terapiye

ilişkin bilgisi olmadığını belirtmiştir. Bu durumun ülkemizde henüz evcil

hayvan ile terapiye ilişkin bir çalışma yapılmamasından kaynaklandığı

düşünebilir.

Evcil hayvan ile terapi uygulandığı takdirde yaşlıların %

44.8’i, sağlık personelinin ise % 76.5’i kedi ya da köpeği tercih edeceğini

belirtmiştir. Çoğunluğun kedi ya da köpeği tercih etmesi, kedi ve köpeğin

insanlarla daha kolay iletişim kurması, kolay eğitilebilmeleri ile

ilişkilendirilebilir65,68,74. Ayrıca bu sonuç Amerika’da evcil hayvan ile

terapinin yürütülmesinde evcil sayılabilen pek çok hayvan ( kuş, tavşan, vs

) kullanılabilmesine rağmen çoğunlukla kedi ve köpeğin kullanılması ile de

örtüşmektedir. Örneğin, Becker köpekleri seven lise öğrencilerinin kan

basınçlarını monitörden izlemiş, öğrencilerin köpekleri beslerken kan

basınçlarının en düşük olduğunu, köpeklerle konuşurken biraz daha

yüksek olduğunu ve araştırmacı ile konuşurken en yüksek olduğunu fark

etmiştir68. Florance Nightingale ise 1919’da Elizabeth Hastanesi’nde ordu

köpeklerini psikiyatri hastaları ile terapötik iletişim sağlamak için

kullanmıştır10.

Literatürde özellikle ABD’deki bakım evlerinde evcil hayvan ile

terapinin uygulanmasında hemşirelerin bizzat görev aldıkları ve terapiyi

yürüttükleri yer almaktadır 8,64,67,72. Sellers’ın 2004’te Amerika’da 4 bakım

Page 65: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

60

evinde evcil hayvan terapisinin demanslı yaşlılar üzerindeki etkisini

belirlemeye yönelik yapmış olduğu çalışmada terapiyi bu kurumda görev

yapan ve eğitim almış hemşirelerin yürüttüğü belirtilmiştir90.

Literatürde ayrıca, evcil hayvan terapisinde psikoterapistin de

terapiyi yürüttüğü belirtilmektedir. Möller ve arkadaşlarının sırt ve bel ağrısı

yaşayan 24 kişinin haftanın 2 günü ata binmesi sağlanmış, çalışmanın

sonunda bu kişilerin ağrılarının azaldığı ve kendilerini psikolojik açıdan

daha iyi hissettikleri bulunmuştur. Aynı çalışmada terapiyi psikoterapistin

yürüttüğü vurgulanmıştır89.

Bu çalışmada ise evcil hayvan ile terapi ülkemizde uygulanırsa

bu terapiyi, yaşlıların yalnızca % 28.2’si hemşirelerin, sağlık personelinin

ise % 44.1’iı (15 kişi) psikologun uygulamasını istedikleri saptanmıştır. Bu

bulgu ise terapiyi kimin uygulamasının istendiği konusunda net bir bilgi

vermemekle beraber literatür ile de örtüşmemektedir.

Çalışmaya katılan 34 sağlık personelinin % 70.7’sinin bu

terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması terapinin uygulanabilmesi için

sağlık personelinden destek alınabileceğinin göstergesi olabileceği gibi

çalışmaya Süleyman Demirel Huzurevi’nden katılan 15 sağlık personelinin

tamamının evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması ise

Süleyman Demirel Huzurevi’nde pek çok hayvan bulunmasının bir sonucu

olarak düşünebilir.

Page 66: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

61

6.SONUÇ

6.1.Sonuçlar

Bu çalışma, huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin

evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin düşüncelerini belirlemek amacıyla

yapılmıştır.

Araştırmadan elde edilen sonuçlar aşağıda belirtilmiştir.

● Araştırmaya katılan yaşlıların, % 49.4’ü 75-84 yaşları

arasındadır, % 53.4’ü erkektir, % 33.3’ü okuryazar değil, % 32.8’i ilkokul

mezunudur. Yaşlıların % 76’sının sağlık güvencesi vardır, % 56.1’i dul, %

23.1’i ise boşanmıştır. Yaşlıların % 36.2’si ev hanımıdır ( Tablo 1 ).

● Çalışma kapsamındaki yaşlıların % 30.5’i kendi

ihtiyaçlarını yerine getiremediği için huzurevine yerleştiğini ve %39.7’si beş

yıldan daha uzun bir süredir şu an bulunduğu huzurevinde yaşadığını

belirtmiştir ( Tablo 2 ).

● Yaşlılarının , % 79.3’ünün fiziksel problemlerini dış

merkezdeki doktor ve hemşireler ile, % 65.5’inin duygusal problemlerini

kurumdaki arkadaşları ile paylaştıkları saptanmıştır ( Tablo 3 ).

● Araştırma kapsamındaki yaşlıların % 70.1’i daha önce

hayvan beslediğini, % 87.4’ü ise hayvanları sevdiğini, % 81.6’sı ise evcil

hayvan ile terapiye dair bilgisinin olmadığı ifade etmiştir ( Tablo 4 ).

● Yaşlıların % 47.1’i evcil hayvan ile terapinin stres ve

anksiyeteyi azaltacağını, evcil hayvan ile terapi yöntemi ülkemizde

uygulandığı takdirde % 44.8’i kedi ya da köpeği tercih edeceklerini

belirtmişlerdir ( Tablo 5 ).

●Yaşlıların % 73’ünün ise bu terapiyi ülkemizde

uygulanabilir bulduğu ve terapiden faydalanmak istediği saptanmıştır

((Tablo 6

Page 67: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

62

● Bulundukları huzurevlerine göre yaşlıların evcil hayvan

ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması ve bu terapiden faydalanmak

istemesi karşılaştırıldığında, terapinin kısmen de olsa uygulandığını

söyleyebileceğimiz Süleyman Demirel Huzurevi’ndeki yaşlıların diğer

huzurevlerinde yaşayanlara göre istatistiksel olarak anlamlı olmamakla

birlikte ( p> 0.05 ) daha yüksek oranda ( % 83.3 ) terapiyi ülkemizde

uygulanabilir bulduğu ve bu terapiden faydalanmak istediği saptanmıştır

( Tablo 7 ).

● Yapılan analizde yaşlıların daha önce hayvan besleme

durumları ile evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması ve

terapiden faydalanmak istemesi arasında istatistiksel olarak anlamlı

farklılık saptanmıştır ( p< 0.05 ). Daha önce hayvan besleyenler bu terapiyi

daha yüksek oranda uygulanabilir bulduklarını ( % 81.1 ) ifade etmişlerdir

( Tablo 8 ).

● Yaşlıların yaşa, cinsiyete ve eğitim durumlarına göre

evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulma durumuna

bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır ( p< 0.05 )

( Tablo 9 ).

● Đstatistiksel olarak bir anlam taşımamakla beraber,

yaşlılardan evcil hayvan ile terapiye ilişkin bilgisi olanlar bilgisi olmayanlara

göre daha yüksek oranda terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulduklarını

belirtmiştir ( Tablo 10 ).

● Yaşlıların yaşadıkları huzurevlerine göre evcil hayvan

ile terapiye ilişkin bilgisi olma durumu incelendiğinde, Süleyman Demirel

Huzurevi’nde yaşayanların diğer huzurevlerinde yaşayanlara göre daha

yüksek oranda ‘evet’ cevabını verdiği saptanmıştır. Yaşlıların bulundukları

huzurevleri ile evcil hayvan ile terapiye dair bilgisi olma durumu arasında

anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur ( p< 0.05 ) ( Tablo 11 ).

● Araştırmaya 34 sağlık personeli katılmıştır.

Araştırmaya katılan sağlık personelinin % 44.1’i Süleyman Demirel

Huzurevi’ nde görev yapmaktadır. Araştırmaya 6 fizyoterapist, 17 hemşire,

Page 68: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

63

5 sosyal hizmet uzmanı, 3 doktor, 2 diyetisyen ve 1 psikolog katılmıştır.

Sağlık personelinin % 76.5’i kadın, % 38.2’si lise mezunudur. Sağlık

personelinin çoğunluğu (% 61.8’i ) tayin nedeniyle huzurevinde çalıştığını

belirtmiştir ( Tablo 12 ).

● Sağlık personelinin % 64.7’sinin daha önce hayvan

beslediği, hayvan besleyenlerin % 45.5’inin kedi ya da köpek beslediği ve

sağlık personelinin % 82.4’ünün genel olarak hayvanları sevdiği

saptanmıştır. Sağlık personelinin % 67.6’sı evcil hayvan ile terapiye dair

bilgisi olmadığını belirtmiştir ( Tablo 13 ).

● Araştırmaya katılan sağlık personelinin % 76.5 ‘i evcil

hayvan ile terapi yönteminde kolay iletişime geçebildikleri ve

eğitilebildikleri için kedi yada köpek kullanılmasını uygun bulmuşlardır. Bu

terapi ülkemizde uygulandığı takdirde sağlık personelinin % 44.1’i

psikologun uygulamasını uygun bulmuştur. Araştırmaya katılan 34 sağlık

personelinin % 70.7’si terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulmuştur

( Tablo 14 ).

● Süleyman Demirel Huzurevi’nden çalışmaya katılan 15

sağlık personelinin tamamının evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde

uygulanabilir bulduğu saptanmıştır ( Tablo 15 ). Araştırmaya katılan 17

hemşireden 10’u bu terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulduğunu

belirtmişken, doktor, diyetisyen ve psikologun tamamı uygulanabilir

bulduğunu ifade etmiştir ( Tablo 16 ).

Page 69: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

64

6.2. Öneriler

● Huzurevlerindeki yaşlılara ve sağlık personeline evcil

hayvanlarla terapiye ilişkin bilgi verilmesi.

● Ülkemizdeki huzurevlerinden seçilecek plot

huzurevlerinde evcil hayvanlar ile terapinin uygulanması ve bu terapinin

yaşlılar üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi.

Page 70: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

65

7.ÖZET

Araştırma, huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin

evcil hayvanlara terapiye ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı

olarak yapılmıştır ve araştırmanın örneklemini, Sosyal Hizmetler ve Çocuk

Esirgeme Kurumuna bağlı olarak hizmet vereni Ankara il sınırları

içerisinde bulunan Necla Kızılbağ, Süleyman Demirel, Seyran Bağları ve

Ümitköy Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’nden

araştırmaya katılan 174 yaşlı ve bu kuruluşlarda görev yapan 34 sağlık

personeli oluşturmuştur.

Veriler, araştırmacı tarafından yaşlılar ve sağlık personeli için

geliştirilen iki ayrı veri toplama formu aracılığıyla toplanmıştır. Veri toplama

formları iki ayrı bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde yaşlıların ve sağlık

personelinin sosyodemografik özelliklerine, ikinci bölümde ise evcil

hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerini saptamaya yönelik sorular yer

almaktadır. Yaşlılar için geliştirilmiş olan veri toplama formları, yaşlılarla

yüz yüze görüşme yöntemi ile araştırmacı tarafından doldurulmuştur.

Sağlık personeli için geliştirilmiş olan veri toplama formları ise

huzurevlerindeki sağlık personeli tarafından doldurulmuştur. Verilerin

kodlama ve değerlendirme işlemleri araştırmacı tarafından bilgisayarda

SPSS 13.5 programında yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde ki- kare

testi kullanılmıştır.

Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre yaşlıların % 70.1’i

daha önce hayvan beslediğini, % 81.6’sı evcil hayvanlar ile terapiye dair

bilgisi olmadığını, % 87.4’ü hayvanları sevdiğini, % 73’ü ise bu terapinin

ülkemizde uygulanabileceğini ifade etmiştir. Uygulanabilir bulanların

hepsinin aynı zamanda bu terapiden faydalanmak istediği saptanmıştır.

Page 71: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

66

Evcil hayvanların bulunduğu Süleyman Demirel Huzurevi’nde

yaşlıların evcil hayvan ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması durumu

istatistiksel olarak anlamlı bulunmamakla beraber ( p> 0.05 ) daha yüksek

oranda bulunmuştur. Daha önce hayvan besleyen yaşlıların evcil hayvan

ile terapiyi ülkemizde uygulanabilir bulması ve bu terapiden faydalanmak

istemesi daha önce hayvan beslemeyenler ile karşılaştırıldığında ikisi

arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (p < 0.05).

Araştırmaya 34 sağlık personeli katılmıştır. Sağlık

personelinde 22 kişi daha önce hayvan beslediğini, 24 kişi ise bu terapinin

ülkemizde uygulanabileceğini belirtmiştir.

Page 72: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

67

8. SUMMARY

The survey was carried out descriptively in order to

determine opinions of elders and health personnel in rest homes regarding

therapy with pets. Sampling of the survey was composed of 174 elders

who participated in the survey from Necla Kızılbağ, Süleyman Demirel,

Seyran Bağları and Ümitköy Rest Home, Elderly Care and Rehabilitation

Centers, located within the provincial borders of Ankara, serving affiliated

to Social Services and Child Protection Institution.

Data were collected by means of two separate data

collection forms developed by the surveyor. Data collection forms

consisted of two separate sections. In the first section, there were

questions related to socio-demographic characteristics of elders and

health personnel; and in the second section, there were questions for

establishment of opinions of them regarding therapy with pets. Data

collection forms developed for elders were completed by the surveyor

through face-to-face interview with elders. Data collection forms developed

for health personnel were distributed to health personnel in rest homes

and retrieved after they were completed. Data encoding and assessment

procedures were carried out by the surveyor by means of SPSS 13.5

program in computer. Chi-square test was used for assessment of data.

Following results were obtained in the survey: 70.1 % of

elders expressed that they kept pets before, 81.6 % expressed that they

do not have any information regarding therapy with pets, 87.4 %

expressed that they love animals, 73 % expressed that this therapy can be

applied in our country. It was found out that all of those who find it

applicable want to benefit from this therapy at the same time.

Page 73: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

68

In Süleyman Demirel Rest Home where pets exist, despite

the fact that elders find therapy with pets applicable in our country is not

significant statistically ( p> 0.05 ), it was found at a higher rate. When the

fact that elders who kept pets before find therapy with pets applicable in

our country and that they want to benefit from this therapy was compared

with those who have not kept pets before, it was found out that the

difference between them is significant statistically (p < 0.05).

34 health personnel participated in the survey. 22 health

personnel stated that they kept pets before and 24 health personnel stated

that this therapy can be applied in our country.

Page 74: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

69

9.KAYNAKLAR

1. Şahin M, Yalçın M. Huzurevinde veya kendi evlerinde yaşayan

yaşlılarda depresyon sıklıklarının karşılaştırılması. Turkish Journal

Of Geriatrics 2003; 6 (1): 10-13.

2. Uluğ B. Psikiyatri. Kutsal Y, Çakmakçı M, Ünal S, editörler. Geriatri.

Ankara: Hekimler Yayınevi;1997. s. 733-740.

3. SHCEK, Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri

Mevzuatı. Ankara: 2001.

4. Çotuk B. Yaşlanma Psikolojisi. Đstanbul: Bilimsel ve Teknik

Yayınları Çeviri Vakfı; 1994.

5. Vatan S, Gençöz T.Huzurevinde yaşayan sakinlerin kuruma yönelik

düşünce ve beklentileri. Kriz Dergisi. 2002; 12 ( 2 ): 19-32.

6. Oğuzhanlı N, Özdel O.Yaşlılık, huzurevi ve yaşam yolculukları. Türk

Psikiyatri Dergisi. 2005; 16 ( 2 ): 124-132.

7. Spitler C. Pet Therapy in Midwest Nursing Homes. Doctor Of

Philosophy. U.S.A: University of Toledo; 2000.

8. Animal Assisted Therapy. [online]. 2000 [Erişim: 17 Eylül 2007 ].

http: // www.animaltherapy.net

9. Guay D. Pet assisted therapy in the nursing home setting. Am J

Infect Control. 2001; 29 ( 3 ): 178-186.

10. P.Hutchroft E. Improving Quality of Life For Older Adults Through

Pet Therapy. Master of Social Work.U.S.A: California State

University; 2006.

11. Churchill M, Safaoui J. using a therapy dog to alleviate the agitation

and desocialization of people with alzheimer’s disease. Journal of

Psychosocial Nursing, Mental Health Sevices.1999 ( Apr): 16-23.

12. Banks M, Banks W. The effects of animal assisted therapy on

loneliness in an elderly population in long term care facilities.

Journal of Gerontology. 2002; 57 ( 7 ): 428-432.

Page 75: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

70

13. Emmet P. Animal Assisted Therapy: The Power of Pets. Healtweek.

1997 ( Oct): 18-19.

14. Cullen L, Titler M, Drahol R. Family and pet visitation in the crirical

care unit. Critical Care Nursing, 1999; 19 ( 3 ):84-87.

15. Emiroğlu V. Yaşlılık ve Yaşlının Sosyal Uyumu. Genişletilmiş 2.

Baskı. Ankara: Başkent Yayınları;1995.

16. T.C. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü.

Yaşlı ve Aile Đlişkileri. Ankara Örneği; 2005.

17. United National,.Problem of Elderly and the Aged. A/35/130; 1980.

18. Hubson, G. Halk Sağlığı Birimi ve Uygulaması. Ankara: SSYB

Hıfzısıhha Okulu yayını; 1970.

19. Akdemir N. Hemşirelik Bakımı. Kutsal Y, Çakmakçı M, Ünal S,

editörler. Geriatri. Ankara: Hekimler Yayınevi;1997. s. 117-140.

20. Onat Ü. Yaşlılık ve sağlıklı yaşlanma. Antropoloji ve Yaşlılık. Prof.

Dr. Vedia Emiroğlu’na Armağan. Aydınlar Matbaası, Ankara.. 2000.

s. 101-107.

21. Öztürk O. Ruh sağlığı ve bozuklukları. 5. Baskı. Ankara: Hekimler

Yayın Birliği; 1994

22. Tomanbay Đ. Geriatri 2002. H.Ü. Geriatrik Bilimler Araştırma ve

Uygulama Merkezi. Đstanbul: Turgut yayıncılık ;2002.

23. Arpacı F. Farklı boyutlarıyla yaşlılık. Ankara: Türkiye Đşçi Emeklileri

Derneği; 2005 .

24. Barker WH, Prevention of disability in older persons, Wallace RB,

editors. Maxcy-Rosenau-Last Public Health and Preventive

Medicine, 4 nd ed. Appleton and Lange; 1998.

25. Ebrahim S, Health of elderly people. Detels R, McEwen J,

Beaglehole R, Tanaka H, editors. Oxford Textbook of Public Health,

Volume 3, U.S.A: Oxford University Press; 2002 .

26. Stolnitz, G.J, editors. United Nations. Demographic Causes and

Economic Consequences of Population Aging: Europe and North

Page 76: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

71

America. United Nations Economic Commission for Europe and

United Nations Population Fund, Economic Studies, No.3; 1992.

27. Onat Ü, Tufan B. Yaşlanma ve sosyal hizmet. Denizli: II. Ulusal

Yaşlılık Kongresi. 9-12 Nisan 2003.

28. Moody, H. R. Aging concepts and controversies. U.S.A:Pine Forge

Press;1998.

29. Yaşlılık Grubu Raporu I. Ulusal Sağlık Kongresi, T.C Sağlık

Bakanlığı, Ankara: 23-27 Mart 1992.

30. Görgün-Baran A. Türkiye’de yaşlılık politikalarının sosyolojik analizi.

I. Ulusal Yaşlılık Kongresi, Ankara;10-11 Ekim 2001.

31. http://www.ankara.bel.gov.tr/mahalli/10htlm, (Erişim tarihi: 10-11-

2008)

32. DPT, Özel Đhtisas Komisyonu Raporu. Sosyal Hizmetler ve

Yardımlar, Ankara: DPT Yayınları; 2001.

33. http://www.emekli.gov.tr/genel.htlm, (Erişim tarihi :11-11-2008 ).

34. SSK. Son Değişiklikler Sosyal Sigortalar Kanunu. Ankara; 1999.

35. BAĞ-KUR. Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sos.

Sig. Kur. Kanunu, Ankara; 2000.

36. Yaşlı ve Aile Đlişkileri, T.C Başbakanlık ve Aile Sosyal Araştırmalar

Genel Müdürlüğü Yayınları Ankara Örneği 2005, Genel yayın no:

127, Ankara: Afşaroğlu Matbaası; 2005

37. Durgun B. Yaşlılık ve yaşlılara sunulan hizmetler, Đstanbul: Belbim

A.Ş; 1999.

38. I. Ege Geriatri Kongresi Özet Kitabı,. Đzmir: Ege Üniversitesi

Basımevi, 27-29 Nisan 1992.

39. Koşar G. N. Sosyal hizmetlerde yaşlı refahı alanı, Ankara: Şafak

Matbaacılık; 1996.

40. Güçbilmez E.. Yenimahalle ve kayadibi karşılaştırılmalı bir köy

araştırması, Ankara: A.Ü. SBF Yayını;1972.

41. Lehr U. Yaşlanmanın Psikolojisi, Çev: B Çotuk, N Eryar, Đstanbul:

Bilimsel ve Teknik Yayınları Çeviri Vakfı;1990 .

Page 77: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

72

42. Katz IR, Smith BD Psychiatric aspects of log-term care. HI Kaplan,

BJ Sadocki, editors. Comprehensive Textbook of Psychiatry. 2. Cilt,

6. Baskı, Baltimore: Williams and Wilkins; 1995.

43. Soygur H. Bakım evlerinde yaşlı bakımını psikolojik değerlendirme.

C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi Mayıs 2005; 29 (1): 23-63.

44. Zarit SH, Dolan MM, Leitsch SA Interventions in nursing homes and

other alternative living settings. IH Nordhus, GR Vandenbos, S

Berg, editors. Clinical Geropsychology, Washıngton: American

Pschologıcal Association; 1997.

45. Vehid S. Ülkemizdeki huzurevlerinin dağılımı ve bu dağılımın

düşündürdükleri. Cerrahpaşa Tıp Dergisi 2000; 31 (4): 249-254.

46. Çuhadar D, Sertbaş G, Tutkun H. Huzurevlerinde yaşayan

yaşlıların bilişsel işlev ve günlük yaşam etkinliği düzeyleri

arasındaki ilişki. Anatolian Journal of Psychiatry 2005; 6: 227-239.

47. Akdemir A, Atasoy N, Sağnak S. Yaşlılıkta depresyon. 3P Dergisi

2001; (9):263-270.

48. Karataş S. Yaşlılıkta yaşam doyumu ve etkileyen etmenler.

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Dergisi 1990;

8:105-114.

49. Abrams RC, Teresi JA, Butin DN. Depression in nursing home

residents. Clin Geriatr Med 1992; 8:309-322.

50. Kurtoğlu D, Rezaki M. Huzurevindeki yaşlılarda depresyon, bilişsel

bozukluk ve yeti yitimi. Türk Psikiyatri Dergisi 1999; 10: 173-179.

51. Bahar A, Tutkun H, Sertbaş G. Huzurevlerinde yaşayan yaşlıların

anksiyete ve depresyon düzeylerinin belirlenmesi. Anadolu

Psikiyatri Dergisi 2005; 6:227-239.

52. Ekici H, Ünal S. Sağlık Ocağı’na bağlı evinde kalan yaşlılarla

huzurevinde kalan yaşlılarda psikolojik semptom taraması ve

yaşam doyumu. Sağlıklı Yaşlanma Sempozyumu Kitabı, Ankara;26-

27 Kasım 1992.

Page 78: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

73

53. Kırdı N, Cavlak U, Meriç A ve ark. Doğal çevrelerinde ve

huzurevinde yaşayan yaşlılarda risk faktörlerinin incelenmesi. ‘

Sağlıklı Yaşlanma’, Uluslar arası Hemşireler Birliği 1992 Teması

Sempozyum Kitabı. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik

Yüksekokulu, 26-27 Kasım 1992, Ankara: Başbakanlık SHÇEK

Basımevi; 1992.

54. Fadıloğlu Ç, Esen A, Karadakovan A. Huzurevinde yaşayan

yaşlıların günlük yaşam aktiviteleri ve sağlık durumlarının

incelenmesi. ‘ Sağlıklı Yaşlanma’, Uluslar arası Hemşireler Birliği

1992 Teması Sempozyum Kitabı. Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik

Yüksekokulu, 26-27 Kasım 1992. Ankara: Başbakanlık SHÇEK

Basımevi, 1992.

55. Morley JE. Physiological aspects. HI Kaplan, BJ Sadock,editors,

Comprehensive Textbook of Psychiatry, 2. Cilt, 6. Baskı, Baltimore:

Williams and Wilkins; 1995.

56. Sorock G.S., Bush T.L., Golden A.L. et al. Phsical activity and

fracture risk in a free-living elderly cohort. J Gerntol 1986; 43:134-

139.

57. Khordshid L, Eşer Đ, Zaybak A, Yapucu Ü, Arslan G, Çınar Ş.

Huzurevlerinde kalan yaşlıların yalnızlık düzeylerinin

incelenmesi.Türk Geriatri Dergisi 2004; 7(3):45-49.

58. Payne, A. Wayne, Dale B. Hahn Understanding your health. USA:

McGraw Hill; 1995.

59. Baysal, A. Yaşlılık ve Beslenme. Ankara: Türkiye Diyetisyenler

Derneği Yayını; 1994.

60. Walley T, Scott AK (Prescribing in the elderly. Postgrad Med J

1995; 71: 466-471.

61. Büyükcoşkun A. Yaşlı bireyin sorunları ve bakım gereksinimlerinin

saptanması, Yayınlanmamış Hemşirelik Programı Doktora Tezi.

Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü; 1990.

Page 79: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

74

62. Gülseren L. Yaşlılık döneminde görülen majör psikiyatrik

bozukluklar. 3P Dergisi 1995:3(3);185-192.

63. Sevil HS: Yaşlıların, Psiko-Sosyal Sorunları. Ankara: Sosyal

Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Yayınları, Sayı.5, 1984.

64. Farrel, J. Nursing Care of The Older Person. USA : J.B Lippincott

Comp; 1990.

65. W. Tor. The Effects of Pet Ownership on The Psychological Well-

Being of Physically Disabled Children. Doctor of Social Work.

Boston Üniversity.1986.

66. Fine, A, editors. Animals and therapist: ıncorporating animals in

outpatient psychotherapy. Handbook on animal-assisted therapy:

Theoretical foundations and guideliness for practice.. New York:

Academic Pres; 2000.

67. Perelle, I.B, Granville, D.A. Assessment of the effectiveness of a

pet facilitated program in a nursing home setting. Sociaety and

Animals 1993; 1(1):91-100.

68. Miller, J, Conner, K. Going to the dogs for hep. Nursing 2000; 30

(11):65.

69. Miller, D., Staats, S, Partlo, C. Discriminating positive and negative

aspects of pet interaction: Sex differences in the older population.

Social Indicators Resarch 1992; (27), 363-374.

70. Johnson, R.A., Meadows, R.L.,Haubner, J.S, Sevedge, K.().

Human- animal interaction: A complementary/alternative ( CAM)

intervention for cancer patients. American Behavioral Scientist

2003; 47(1): 55-69.

71. Beck, A.M. The use of animals to benefits humans: Animal-

assisted therapy. In A.Fine, editors . Handbook on animal-assisted

therapy: Theoretical foundations and guidelines for practice. New

York: Academic Press; 2000.

72. J. Elizabeth . Pet Therapy and Life Satisfaction in Elders. Master of

Science in Nursing. U.S.A: Boston University; 1995.

Page 80: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

75

73. J. Bronson. The Effectiveness of a Pet Therapy Visitation Program

on The Institutionalized Elderly. Doctor of Philosophy. U.S.A:

Montana University; 1987.

74. Klein , R.The power of pets. New Republic 1995; 213(2): 18-23.

75. Çınar A.Türkmen atı. Avrasya Etütleri 1998: 13; 103-119.

76. Atatürk’ün Havyan Sevgisi. [online]. 2000 (Erişim: 23 Eylül 2008 ).

http: // www.atsızcılar.com.tr

77. Türklerde Hayvan. [ online ]. ( Erişim tarihi: 23-05-2009). http://

www. türkiyegazetesi.com.tr.

78. Göka E. Türk grup davranışı, Đstanbul: Aşina Kitaplar; 2006.

79. Öz F. Sağlık alanında temel kavramlar. Ankara: Đç ve Dış Ticaret

AŞ; 2004.

80. Akın B, Seviğ Ü, Karataş N. Türkiye’de gerontoloji hemşireliği

eğitimi. Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi

2001;5(1): 33-39.

81. Sütoluk Z, Demirhindi H, Savaş N, Akbaba M. Adana

huzurevlerinde kalan yaşlılarda depresyon sıklığı ve nedenleri. Türk

Geriatri Dergisi 2004; 7: 148-151.

82. Demet MM. Taşkın O, Deniz F, Karaca N, Đçelli Đ. Manisa

huzurevlerinde kalan yaşlılarda depresyon belirtilerinin yaygınlığı ve

ilişkili risk etkenleri. Türk Psikiyatri Dergisi 2002; 13: 290-299.

83. Bostancı M, Yılmaz B. Denizli Huzurevi Sürekli Bakım ve

Rehabilitasyon Merkezi’deki yaşlıların sosyo-demografik özellikleri

ve sağlık sorunları. http:// www. Dicle.edu.tr/halks/yedi%208. htm,

23-07-2007.

84. Ekinci M, Tortumluoğlu G, Okanlı A, Sezgin S. The prevalance of

depression in elderly living at home in eastern Turkey: Erzurum. Int

J Hum Sci ISSN: 1303-5134, www. insanbilimleri.com; 23-07-2007.

85. Maral I, Aslan S, Đlhan MN, Yıldırım A, Candasayar S, Bumin MA.

Depresyon yaygınlığı ve risk etkenleri: Huzurevinde ve evde

Page 81: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

76

yaşayan yaşlılarda karşılaştırmalı bir çalışma. Türk Psikiyatri

Dergisi 2001; 12: 251–259.

86. Karakuş A, Süzek H, Atay M. Muğla huzurevinde kalan yaşlıların

depresyon düzeylerinin incelenmesi. Muğla Üniversitesi SBE

Dergisi 2003 Güz; 11: 40-51.

87. Karan Ö, Koz M, Ersöz G. Đstanbul ilindeki huzurevlerinde kalan 65

yaş ve üstündeki bireylerin fiziksel aktivite alışkanlıklarının

incelenmesi. Türk Geriatri Dergisi 2004; 7( 13 ): 143-147.

88. Colombo G, Dello M, Smania K, Raviola R. Pet therapy and

institutionalized elderly: Archives of Gerontoloji and Geriatrics 2006;

207-216.

89. Möller M, Hakanson M, Lindström I. The horse as the healer- A

study of riding in patients with back pain: Journal of Bodywork and

Movement Therapies 2009; ( 13 ),43-52.

90. Sellers M. The Effects of Animal Assisted Therapy On The Quality

Of Life Of Elders With Dementia. Doctor of Philosophy. U.S.A:

Kankas State University; 2004.

Page 82: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

77

10.EKLER

Page 83: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

78

Page 84: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

79

Page 85: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

80

Page 86: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

81

Page 87: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

82

Page 88: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

83

Page 89: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

84

Page 90: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

85

Page 91: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

86

Page 92: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

87

Page 93: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

88

Page 94: Huzurevlerindeki yaşlıların ve sağlık personelinin evcil hayvanlar ile terapiye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi 260871

89

11.ÖZGEÇMĐŞ

1982 yılında Zonguldak’ta doğan Đmran KOÇAK, Đlk, orta ve

lise eğitimini Zonguldak’ta tamamlamıştır.

2000 yılında Zonguldak M. Çelikel Anadolu Lisesi’nden

mezun olduktan sonra, aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik

Yüksekokulu’nu kazanmış ve 2005 yılında Hacettepe Üniversitesi

Hemşirelik Yüksekokulu’nda lisans eğitimini tamamlamıştır.

2005 - 2007 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Erişkin

Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nde, 2007 - 2008 yıllarında Hacettepe

Üniversitesi Erişkin Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniği’nde çalışmıştır.

Bir yılı aşkın süredir Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri’nde Hasta Eğitim

Hemşiresi olarak görev yapmaktadır.

Đmran KOÇAK, evlidir ve 2006 yılında Gazi Üniversitesi

Sağlık Bilimleri Enstitüsü Psikiyatri Hemşireliği programında yüksek lisans

eğitimine başlamıştır.