Upload
ahmet-tuerkan
View
334
Download
2
Embed Size (px)
DESCRIPTION
osmanlı türkçesi kurs tanıtım
Citation preview
HAYATBOYU ÖĞRENME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE
HAYRAT VAKFI PRTOKOLÜ GEREĞİ OSMANLI TÜRKÇESİ
KURSU
İZZET BAYSAL HALK EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
VE
HAYRAT VAKFI
2013-2014 GÜZ DÖNEMİ OSMANLICA KURSU
KURS MAHALLİ
ABANT İRFAN DERNEĞİ
İL ÖZEL İDARESİ İŞ MERKEZİ1.BODRUM KAT
NO:13
BOLU / MERKEZ
BOLU HALK EĞİTİM MERKEZİ VE HAYRAT VAKFI
OSMANLI TÜRKÇESİ KURS PROGRAMI
BİRİNCİ KUR
HAFTA İÇİ PAZARTESİ ÇARŞAMBA
18:00-21:30
HAFTA İÇİ SALI PERŞEMBE
18:00-21:30
HATFA SONU
09:30-13:00
İKİNCİ KURHAFTA İÇİ SALI PERŞEMBE
18:00-21:30
HAFTA SONU
09:30-13:00
ÜÇÜNCÜ KURHAFTA İÇİ PAZARTESİ ÇARŞAMBA
18:00-21:30
HAFTA SONU
18:00-21:30
DÖRDÜNCÜ KUR HAFTA SONU
14:00-17.30
ADRES
Kaşgarlı MAHMUT
Dîvânü Lügati't-Türk müellifi ve büyük
dil âlimi KAŞGARLI MAHMUT;
Dîvân’ında Oğuz ve Hâkâniye
adlı iki edebî şîveden bahseder.
Bunlardan Oğuz Türklerinin
kullandığı Oğuzca; daha sonra
Türklüğün İslâmî devresi içinde ve
Osmanlı Hânedanına nispetle
Osmanlıca veya
Osmanlı Türkçesi adını almıştır.
ADRESADRES
Milli kültürümüzün
temellerini oluşturan çok
değerli eserlerin büyük bir bölümü OSMANLICA ile
yazılmıştır.
Ancak, yeni yetişen
neslimizçok kıymetli
ve kimi zaman da paha biçilemeyenbu nadide eserlere
bir turist kadar yabancıdır.
Öyle ki;Kim bilir hangi dedesinden
kalmış bir eser veyaeski bir tapu ya da bir paranın, bir çeşme kitabesinin ya da her gün kapısından girdiği
okulunun kitabesindenhem içerik hem de
estetik olarak en küçük bir fikir sahibi olmayan
gençlerimizin hali ortadadır.
Bizden sonraki nesillereMilli kültürümüzü ulaştırmasorumluluğumuz bir yanasanat noktasından dahi
uzak kaldığımız bu mirasın birçoğu, kendi başına
bir sanat ekolü olabilecek hattatlarımızın göz nuruyla
bir dantela gibi işlenerekmeydana getirilmiştir.
Ancak ne yazık ki; bu eserler
artık yabancı müze ve
koleksiyoncularınen güzel köşelerini
süslemektedirler.
Ancak ne acayiptir ki;tamamen bize
ait olan ve artık günümüzde
OSMANLICAolarak tabir edilen
Osmanlı Türkçesini,İngilizce, Arapça gibi
yabancı bir dil zannedenlerin sayısı
maalesef hiç de az değildir.
Şans eseri yurt dışınaçıkarılamamış olanlar ise,
bizlerin çoğunlukla varlıklarından
dahi habersiz olduğumuz içindir ki;
bu sanat eserlerimiz keşfedilmeyi beklerken;
birçoğu sahasında otoriteolmuş ve hala bu vasfını
koruyan el yazması,nadide eserler
kütüphanelerin tozlu raflarında onları gün ışığına çıkaracak
şefkatli elleri beklemektedirler .
Ve yedi asır cihana hükmetmiş bir
milletin torunları, bugün önlerine
konulan az sayıdaki çevirilerin dışında bu
eşsiz kültür birikiminden İstifade
edememektedirler.
Bu durumda;günümüz
gençliğininhissesine
dedelerinin birkaç bin sene önce
yazdıklarını okuyup anlayan diğer
milletlere imrenmek mi
düşüyor?
Neden bizler de kendimiz ve
çocuklarımıza ecdadımızın birikimine birinci elden ulaşma imkanı tanımayalım?
Gönlünde Milli kültürden bir nebze olsun hissesi bulunanların bu duruma
kayıtız kalması ve üzülmemesi mümkün
değildir.
Yabancı araştırmacıların Osmanlı Türkçesini öğrenerek yaptıkları araştırmalardan, bu gün ancak yabancı dil bilenler istifade edebilirken; bilimsel
çeviriler de referans olarak milli kütüphanelerimizi göstermektedir.
Tarih, edebiyat, sosyoloji, ilahiyat vb. bilim dallarında Osmanlı Türkçesiyle ciddi
eserler verilmiş olması, araştırmacıların Osmanlı Türkçesini okumasını ve
öğrenmesini şart kılmaktadır.
İnsanlar geçmişlerini merak ediyorlar, temellerini arıyorlar.
Ararken geçmişle alakalı olarak çok az miktarda eserin
Latin alfabesine aktarılmış olduğunu görüyorlar.
Diğer metinlere, yüz binlerce esere bir şekilde ulaşmak
istiyorlar.
Bunun dışında dini kaynaklara yöneliyorlar ve bu sebeple bir şekilde Osmanlıca metinlere müracaat etmek
zorundalar. Ya da bazen evde babadan, dededen kalma metinler, tapu kayıtları oluyor ve bu insanları
harekete geçiriyor. Böylece ev hanımı da
iş adamı da Osmanlıca kursunun yolunu tutuyor.
Bugün OSMANLICAYI öğrenmek, öz yurdunda kendi kültürüne yabancı kalmış bir neslin vicdanında, ecdadına
ve tarihine karşı çok geç kalınmış bir fikir borcudur.
Bu kurslar, Osmanlı Türkçesini
Okuma ve Yazma kursu adı altında iki yıldır
düzenlenmekte olup, yukarıda bahsedilen
Milli kültür hazinemizin kapısını az da olsa aralayarak yeni kuşaklara bu hazinenin
kıymetini ve tadını ulaştırmayı hedeflemektedir.
OSMANLICA HAKKINDA
KİM NE DEDİ?
AHMET YESEVİ TÜRBESİ
Sevmez sözde bilginler,Bizim Türkçe dilini,Bilgeler konuşursa,Açar gönül ilmini.
Hoca Ahmet YESEVİ
Her dil imparatorluk dili olamaz. Çünkü her millet imparatorluk kuramaz.
Türk milleti tarafından fethedilmiş topraklar nasıl Türk vatanı olmuşsa, aynı millet tarafından fethedilmiş
kelimeler de öyle Türk kelimesi olmuştur.Asırlarca Türk'ün malı olmuş,
Türk sesiyle ve Türk sanatıyla işlenmiş; ev, âile, köy Türkçesine,
aşk ve îman Türkçesine girmiş; Türk'ün heyecânına işlenip vicdânına yerleşmiş
ve Türk olmuş kelimeler de verilemez!..Bunlar, bizim zafer ve şeref hâtıralarımızdır.
Nihad Sâmi BANARLINihad Sâmi BANARLI
PEYAMİ SAFA
Yeryüzünde milli kütüphanelerindeki eserlerin dilini ve harflerini
bilmeyen, bunları okumaktan aciz bir tek millet var mıdır? Tarihinden edebiyatından,
ilmi, felsefi ve dini eserlerinden, milli kültür hazinelerinden haberi olmayan bir miletin
bir toprak parçasında rastgele toplanmış bir
kuru kalabalıktan farkı nedir?
Avrupalılar okullarında Shakesper’e,
Milton’a, Schiller’e, Voltaire’e dair bilgi verirken talebeye bu yazarların
okul kütüphanesindeki eserleri de okutulur.
Bir kitabın bir parçası değil, tamamı okutulur.
PEYAMİ SAFAPEYAMİ SAFA
Bugün yirmi yaşlarındabir Türk genci Naima’yı, Fuzuli’yi,Cevdet Paşa tarihini orjinalinden
okuyamaz.Yeni yazıya çevirisini okusa da
anlayamaz.Bu talihsiz delikanlı için
Baki’nin o muhteşem “Mersiye” siGalib’in o enfes “Hüsn ü Aşk” ı
Hamid’in “Tarık Bin Ziyad”ı simsiyahkaranlıklara batmış muazzam
abidelerdir.O zavallıcık bu eserlerin arasında,İstanbul’un göklere fırlayan tarihi
eserlerriarasında iki gözü kör dolaşan bir turistgibi gezip durur. Kendi tarihini, atasını,
dilini,edebiyatını bilmez ve sevmez. Yani
kendinibilmez ve sevmez.
Kamus bir milletin hafızası,yani kendisi; heyecanıyla,hassasiyetiyle şuuruyla.
Kamusa uzanan el namusa uzanmıştır.
Her mukaddesi yıkan Fransız ihtilali,tek mukaddese
saygı göstermiştir:kamusa……
Heyhat! batıda cinnet bile terbiyeli.CEMİL MERİÇ
CEMİL MERİÇ
CEMİL MERİÇ
Osmanlıca ilgisini iyi ama geç kalınmış bir
hamle olarak değerlendiren
araştırmacı- yazar Dursun Gürlek şunları söylüyor: “Rahmetli
Cemil Meriç’ten defalarca duydum.
Türkiye’de Osmanlıca öğrenmenin Arapça öğrenmek kadar hatta daha mühim olduğunu söylerdi. Çünkü kütüphanelerimiz Osmanlıca eserlerle dolu ve işin
garibi bu eserlere bizden çok Avrupalı oryantalistler ilgi gösteriyor. Düşünebiliyor musunuz benim
kütüphanemdeki eserleri bir Fransız ya da İngiliz araştırıcı rahatlıkla okuyup çevirebiliyor, ben tabiri
caizse bön bön bakıyorum. Yahut çevremdeki mezar taşlarını okuyamıyorum. Dedemden kalan tapu
belgesini okuyamıyorum. En güzel tarihi eserler İstanbul’da, fakat Osmanlı çeşmelerinin, camilerinin
kitabelerini okuyamıyorum. Tabii bu lüzum, bu boşluk gün geçtikçe daha iyi açığa çıktığı için Osmanlıcaya
rağbet var. Kanaatim odur ki rağbet artacak.”
Osmanlı Türkçesi;Türklerin yüzyıllar boyunca
geliştirdikleri özgün bir dildir.Arapçadan da Farsçadan da
yararlanmış ama ikisi de olmamış;
yeni Türk kuşaklarıOsmanlı Türkçesini anlayabilmelidir ki,
gelecekle geçmiş arasındakiköprüyü sağlam
kurabilsinler. ATİLLA İLHANATİLLA İLHAN
“Bugün Türkiye’de bir münevverin
Osmanlıca okumayı
bilmesi lâzım.Atla deve değil”
İLBER ORTAYLI
Osmanlıca öyleFransızca ve Rusça gibi
ayrı dil olarak anlaşılamaz,Arap harfleriyle
yazılan bir Türkçedir.Her dil asırdan asıra bazı
değişiklikler geçirir ama budurum ayrı bir dilden
söz etmeyi gerektirmez.Nihayet anneannemizle
dedemizin mektuplaşma dilidir.İLBER ORTAYLI
İLBER ORTAYLI
MURAT BARDAKÇI
Türkiye'de entelektüelliğin şartıOsmanlıca bilmektir.
Bizde kendi kültürünü bilmez,
İngilizceden okumaya çalışır.
Batı'yı bilmezsadece kafa çekip
ahkâm keser.
MURAT BARDAKÇI
MURAT BARDAKÇI
Ben şunu söylüyorum:Türkiye'de Osmanlıca bilmeyen
entelektüeller cahildir.1928 öncesi yazılmış
şeyleri okuyamıyorsanız eğer,hiç 'okur-yazarım' diye geçinmeyin.
Bugün bir İngiliz entelektüeli Shakespeare'i,Shelly'yi okur, bilir.
Bizimkiler Nedim'i, Fuzuli'yi anlamaz,Şeyh Galip'i utanmadanİngilizcesinden okurlar.Birçok tarih kitabı hâlâOsmanlıcandır bizde.
Kendi kültürünü bilmeyenentelektüel olamaz.
Osmanlı İmparatorluğu zamanında kullanılan dil, şüphe yok ki Türkçeydi.
İçinde fazlasıyla Arapça ve Farsça kelime bulunmasına
rağmen cümle yapısı Türkçeydi. Bugün de anlaşılabilen ve sade bir Türkçeyle yazılmış olan metinleri
gözden uzak tutmamalıyız. Prof Dr. Hamza ZÜLFİKAR
Fatih Sultan Mehmet dönemi tarih yazarlarından Tursun Bey’in
yazdığı Târîh-i Ebü’l-Feth adlı eseri okurken işaretlediğim bazı cümleler
vardı. “Osmanlıca mı, Osmanlı Türkçesi mi?” tartışmasında aklıma bu eserde işaretlediğim cümleler geldi;
birkaçını aktarayım.Gel imdi her gün ah eyle, Günahlarını anup inile; Biz kıssaya girelim, sen
dinle ... Prof Dr. Hamza ZÜLFİKAR
Vasıflı insan olmak isteyen
her Türkiyeli gençmutlaka ve mutlaka
zengin,edebi, yazılı Türkçeyi,
yani Osmanlıcayı iyi derecede
öğrenmekle mükelleftir. Mehmet Şevket EYGİ
Osmanlıca bilmedenköylü, bakkal, işportacı,kasap, esnaf olunabilir,
ama münevver, yüksek tabaka mensubu, kültürlü olunamaz.Yeterli Osmanlıca bilmenin
ölçüsü de şudur:Zevk ve haz alarak,mânasını anlayarak
Türk dilinin en büyük şairiFuzulî’nin divanını,
aslî metninden okuyabilmek…”Mehmet Şevket EYGİ
Türk diline yapılan kasıtlı müdahaleler sonunda dilimizin
gittikçe fakirleşmekte ve ifade yeteneğini
kaybetmekte oluşudur.
SERVET KABAKLI
Daha önce kullanılmış olan; aşikar, bedihi, dekolte, münhal, müstehcen, vazıh, bariz, gibi
12 kelimenin bir tek -açık- kelimesiyle karşılanması dilde nasıl bir kavram
kargaşasına yol açar? Nüanslar nasıl kaybolur ve bu müdahale Dili nasıl fakirleştirir, düşünülmeye değer!
Bu pek çok misalden Bir tanesidir.SERVET KABAKLI
Benim resimde varmakistediğim son noktayı
İslam yazısı çoktan bulmuş.PİCASSO
İŞTE PİCASSO’NUN HAYRAN OLDUĞU
VE ULAŞMAK İSTEDİĞİ
SON NOKTAYI İFADE EDEN EN NADİDE
HAT ÖRNEKLERİMİZ
İLGİNİZE
TEŞEKKÜR EDERİZ