74
SİYASA, HÜKÜMET ve TERÖRİZM HAZIRLAYAN SAVAŞ İKİZ

Siyasa hukumet terorizm

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Siyasa hukumet terorizm

SİYASA, HÜKÜMET ve

TERÖRİZM

HAZIRLAYANSAVAŞ İKİZ

Page 2: Siyasa hukumet terorizm

• Bu bölüme siyaset sosyolojisindeki önemli ama sorgulanan kavramları ele alarak başlıyoruz; özel olarak, erk kavramın inceliyoruz. Sonra demokrasinin son yirmi yıl içindeki dikkate değer küresel yayılımına ve küresel yönetimle ilgili meselelere bakıyoruz.

Page 3: Siyasa hukumet terorizm

 Toplumsal hareketlerin ele alınmasıyla, parti siyasasından, daha geniş bir anlamda siyasaya geçiyoruz ve bu devinimlerin küreselleşme ve değişmekte olan teknoloji tarafından etkilenme biçimlerinden kimilerine bakıyoruz. .

Page 4: Siyasa hukumet terorizm

Pek çok örnekte, artan demokrasi yönündeki baskı, erkli bir siyasal kuvvet yaratmak için ulusçu hareketlere bağlanmıştır, bu nedenle ardından ulusçuluğun yükselişini inceliyoruz.

Page 5: Siyasa hukumet terorizm

Siyaset sosyolojisindeki temel kavramların ele alınması

Page 6: Siyasa hukumet terorizm

Siyaset, hükümet ve devlet

• Hükümetler, oldukça kişisel olan etkinlikleri etkilerler ve, savaş zamanlarında, zorunlu saydıkları amaçların uğrunda yaşamlarımızdan vazgeçmemizi bize buyurabilirler. Hükümetin alanı,siyasal erkin alanıdır. Tüm siyasal yaşam erkle ilgilidir.

Page 7: Siyasa hukumet terorizm

'Hükümet' terimi, içinde görevlilerin siyasalarıyasalaştırdıkları ve kararlar verdikleri bir siyasal

aygıtagönderme yapar. 'Siyasa', hükümet etkinliklerininuzanımını ve içeriğini etkilemek için gücün onunaracılığıyla kullanıldığı ve sorgulandığı araçtır.

Page 8: Siyasa hukumet terorizm

Nerede yetkesi bir yasa dizgesiyle ve siyasalarını yürürlüğe koymak için asker kullanma sığasıyla/kapasitesiyle desteklenen, verili bir toprak parçasını yöneten bir hükümet aygıtı varsa, orada bir devletin var olduğunu söyleyebiliriz.  

Page 9: Siyasa hukumet terorizm

 Tüm modern toplumlar ulus-devletlerdir. Yani, içinde nüfusun büyük kitlesinin kendilerine tek bir ulusun parçası gözüyle bakan yurttaşlardan oluştuğu devletlerdir. Ulus-devletler çeşitli zamanlarda dünyanın farklı yerlerinde varlığa gelmişlerdir.

Page 10: Siyasa hukumet terorizm

Ulus-devletlerin başlıca ıralıyıcıları:

• Egemenlik : Hükümetin, içerisinde kendisinin yüce güç olduğu, kesin bir sınırı olan bir alan üzerinde yetkeye sahip olma meselesidir.

Page 11: Siyasa hukumet terorizm

• Yurttaşlık : Modern toplumlarda, bir siyasal düzenin sınırları içerisinde yaşayan insanların çoğu, ortak hakları ve ödevleri olan ve kendilerine bir ulusun parçası gözüyle bakan yurttaşlardır.

Page 12: Siyasa hukumet terorizm

• Ulusçuluk : Ulus-devletler, tek bir siyasal cemaatin parçası olma duygusunu sağlayan bir simgeler ve inançlar kümesi diye tanımlanabilen ulusçuluğun yükselişiyle ilişkilendirilmiştir.

Page 13: Siyasa hukumet terorizm

Güç

Siyaset sosyologları için güçün anlamı, doğası ve dağılımı, temel meselelerdir..

Page 14: Siyasa hukumet terorizm

• Max Weber, gücün genel bir tanımını “bir insanın ya da birçok insanın, bir emir eylemde kendi istençlerini, eyleme katılmakta olan başkalarının direnişine karşın bile olsa gerçekleştirme olanağı” diye yapıyordu. Weber’e göre, güç, başkaları istemediği zaman bile kendi yolumuzda ilerlemeyle ilgilidir. 

Page 15: Siyasa hukumet terorizm

 Weber’e göre, yetkenin üç kaynağı vardı:-Geleneksel,-Karizmatik ve-Akılcı-yasal.

Page 16: Siyasa hukumet terorizm

 Geleneksel yetke, uzun zamandır yerleşmiş olan kültür örüntülerine duyulan saygı aracılığıyla meşrulaştırılan güçtür. Weber ortaçağ Avrupasın’da soyluların kalıtsal aile yönetimini buna örnek olarak verir.

Page 17: Siyasa hukumet terorizm

Karizmatik yetke

Önderlerin adanmışlığığı esinleyen sıradışı niteliklere sahip olduğuna inanan astların bir öndere hissettiği adanmışlık.Weber’e göre, kişiliğin bir ıralayıcısıdır.

Page 18: Siyasa hukumet terorizm

 Weber, modern dünyada geleneksel yetkenin yerini gitgide artan biçimde akılcı-yasal yetke nin almaya başladığını savlıyordu. Bu yasal olarak geçirilmiş kurallar ve düzenlemeler aracılığıyla meşrulaştırılmış güçtür. Bu modern örgütlerde ve bürokrasilerde ve Weber’in bir toplumun siyasi yaşamını yöneten resmi örgütler diye betimlediği devlet yönetiminde bulunur.

Page 19: Siyasa hukumet terorizm

Stepfen Lukes: köktenci seçenekler

• Güç hakkında köktenci ve seçenek bir görüş, sosyolog Stephen Lukes (1974) tarafından önerilmiştir. Klasik anlatısında Lukes güce değgin “üç boyutlu bir görüş” sunar.

Page 20: Siyasa hukumet terorizm

• Birinci boyut, gücü, gözlemlenebilir çatışımlarda, kişinin kendi yoluna gitme yönünde kararlar verme becerisiyle ilgisinde ele alır.

Page 21: Siyasa hukumet terorizm

• Gücün ikinci bir boyutu, hangi meselelerle ilgili karar verildiğini denetleme becerisiyle ilintilidir. Lukes bununla, gücü olan toplulukların ya da bireylerin, bunu bir karar vererek değil de, başkaları için erişilebilir olan seçenekleri sınırlandırarak uygulayabildiklerini anlatmak ister.

Page 22: Siyasa hukumet terorizm

• Lukes, gücün bir de, kendisinin “arzuların suiistimali” dediği üçüncü boyutunun olduğunu ileri sürer.

Page 23: Siyasa hukumet terorizm

Foucault ve güç  Fransız sosyolog Michel Foucault’ya göre güç ve bilgi birbirine yakından bağlıdır ve birbirlerini berkitmeye yararlar.Sağlık ve hastalıkta ilgili bilgideki artış, doktorlara güç verdi; onlar hastalar üzerinde yetke diretisinde bulunabiliyorlardı. Foucault , gücü ve bilgiyi tartışma yolları sağlayan “söylemlerin” gelişimini betimler.

Page 24: Siyasa hukumet terorizm

Yetkecilik ve demokrasi

Tarih boyunca toplumlar çeşitli siyasal düzenlere bel bağlamışlardır. Yirmibirinci yüzyılın başlangıcında, yani bugün bile, dünyanın her yanındaki ülkeler kendilerini farklı örüntülere ve gruplaşmalara göre örgütlemeyi sürdürmektedirler.

Page 25: Siyasa hukumet terorizm

Yetkecilik

Yetkeci devletler de katılım halktan esirgenir ya da sertçe kısıtlanır. Böyle toplumlarda, devletin gereksinimleri ve çıkarları ortalama yurttaşlarınkinden öncelikli tutulur ve devlet yönetimine karşı durma ya da bir önderi güçten uzaklaştırmak için hiçbir düzenek kurulmamıştır.

Page 26: Siyasa hukumet terorizm

Singapur'un Asyalı ulusu sözde"yumuşak yetkeciliğin" bir örneği

olarak sıklıkla anılır.

Page 27: Siyasa hukumet terorizm

Demokrasi

Demokrasi sözcüğünün kökleri, tek tek parçaları demos (‘halk’) ve kratos (‘yönetim’) olan Yunanca demokratia terimindendir. Dolayısıyla, temel anlamıyla demokrasi, yönetimde hükümdarların ya da soylular sınıflarının değil, halkın olduğu bir siyasal düzendir.

Page 28: Siyasa hukumet terorizm

Demokrasi genel olarak siyasaleşitliği güvenceye almayı, özgurleşmeyi

ve ozgurluğu korumayı, ortak cıkarısavunmayı, yurttaşların gereksinimlerini

karşılamayı, ahlaki ozgelişimeyardımcı olmayı ve herkesin cıkarını

dikkate alan etkili karar verme surecinisağlamayı en iyi başarabilen siyasal duzen

olarak gorulur (Held 1996).

Page 29: Siyasa hukumet terorizm

Katılımcı demokrasi

Katılımcı demokraside (ya da doğrudan demokraside) kararlar, onlardan etkilenen tarafından ortaklaşa olarak verilir.

Page 30: Siyasa hukumet terorizm

Temsili demokrasiBir topluluğu etkileyen kararların, bir bütün olarak onun üyeleri tarafından değil, onların bu amaçla seçmiş oldukları insanlar tarafından verildiği siyasal düzenlere temsili demokrasi denir.

Page 31: Siyasa hukumet terorizm

Demokrasinin küresel yayılımı

Bu bolumde ozgurlukcu demokrasininkuresel yayılımını gozden

gecireceğiz ve onun populerliğiyle ilgiliolanaklı kimi acıklamalar onereceğiz.Sonra cağdaş dunyada demokrasinin

karşı karşıya geldiği sorunlardankimilerini inceleyeceğiz.

Page 32: Siyasa hukumet terorizm

Komunizmin cokuşu•Uzun bir zaman boyunca dunyanın siyasal duzenleri, eski Sovyeder Birliği'nde ve Doğu Avrupa'da bulunduğu (ve bugun de Cin'de ve az sayıdaki başka birkac ulkede var olan) bicimiyle komunizm ile ozgurlukcu demokrasi arasında bolunmuştu.•Bir dizi "kadife devrimle“ komunist rejimler birbiri ardına cokerken, 1989'da yayılmaya carpıcı akışını onceden bildiren, eğer varsa, pek az kişi vardı.Baştan başa Doğu Avrupa'da katı ve yaygın bicimde yerleşmiş bir yonetim duzeni gibi gorunen şey, neredeyse bir gecede bir yana atıldı.

Page 33: Siyasa hukumet terorizm

Demokrasinin populerliğini acıklamak

Demokrasi neden bu denli populerolmuştur? Sıklıkla anılan bir acıklama,

siyasal yonetimin oteki bicimlerinindenenip başarısızlığa uğramış olmasıdır-demokrasinin, "en iyi" siyasal duzen

olduğunu kanıtlamış olmasıdır.

Page 34: Siyasa hukumet terorizm

Birinci olarak, kureselleşmeninberaberinde getirdiği uluslararası

kulturel temasların artan sayısı pek cokulkede demokratik devinimleri dincleştirmiştir.

Page 35: Siyasa hukumet terorizm

İkinci olarak kureselleşmiş dunyadaonemi gitgide artan bir rol oynamayabaşlamış olan Birleşmiş Milletler ve

Avrupa Birliği gibi uluslararası orgutler,demokratik olmayan devletlere demokratik

yonlerde hareket etmeleri yonundedış baskı uygulamışlardır.

Page 36: Siyasa hukumet terorizm

Ucuncu olarak, dunya kapitalizminingenişlemesi demokratikleşmeyi

kolaylaştırmıştır.

Page 37: Siyasa hukumet terorizm

Demokrasinin başı dertte mi?

• Demokrasi boyle yaygınlaşmaya başladığı icin, onun cok başarılı bir bicimde işlemesini bekleyebiliriz. Ancak, durum boyle değildir.

Page 38: Siyasa hukumet terorizm

• Başka Batı ulkelerinde olduğu gibi Britanya'da da Avrupa secimlerinde, genel ve yerel secimlerde oy kullanan insanların sayısı 1990'lann başından bu yana dikkate değer olcude azalmıştır

Page 39: Siyasa hukumet terorizm

• Oy vermedeki azalmanın, Batı'daki insanların gucu elinde bulunduranlara guvenlerini yitirdiklerini gosterdiği savlanmıştır: Kimi akademisyenler ve siyasetciler toplumda daha geniş bir "guven bunalımından" soz etmişlerdir.

Page 40: Siyasa hukumet terorizm

• Kimileri, bunun gibi eğilimlerin, insanların gitgide artan bicimde yetkenin geleneksel bicimlerinden kuşku duyduklarına işaret ettiğini savlamıştır. Bununla bağlantılı olarak demokratik uluslarda siyasal değerler bakımından, "kıtlık değerlerinden" uzaklaşılıp "maddecilik sonrası değerlere" yonelinmiştir (Inglehart 1997).

Page 41: Siyasa hukumet terorizm

• Son yirmi otuz yıl, ayrıca, birkac Batı ulkesinde refah devletinin saldırıya uğradığı bir donem olmuştur. Uzun donemler boyunca uğrunda savaşılan haklar ve kazanımlar, sorgulanmış ve geri alınmıştır.

Page 42: Siyasa hukumet terorizm

Kuresel yonetim

• Amerikalı sosyolog Daniel Bell'in gozlemlediği uzere, ulusal hukumet, kuresel ekonomik yarışma ya da dunyadaki cevre yıkımı gibi buyuk sorulara karşılık veremeyecek kadar kucuktur ama kucuk sorularla, belirli kentleri ya da bolgeleri etkileyen meselelerle uğraşamayacak kadar da buyumuştur (Bell 1997).

Page 43: Siyasa hukumet terorizm

• Kureselleşme yeni riskler yaratmıştır:Orneğin, kitle imha silahlarının kirliliğin, terorun ve uluslararası fınans bunalımlarının yayılımı.

Page 44: Siyasa hukumet terorizm

• Kuresel yonetim, kuresel sorunları cozmek icin gereksinim duyulan kurallar cercevesiyle ve bu kurallar cercevesini guvenceye bağlamak icin gereksinim duyulan (gerek uluslararası orgutler gerekse ulusal hukumetler icinde olmak uzere) başka başka kurumlardan oluşan kumeyle ilintilidir.

Page 45: Siyasa hukumet terorizm

• David Held'in goruşune gore, kuresel sosyal demokrasi, icinde pek cok orgutun farklı duzeylerde birlikte işlediği cok-katmanlı yonetim aracılığıyla elde edilecektir: Yerel, ulusal ve kuresel.

Page 46: Siyasa hukumet terorizm

partisiyasaları

Page 47: Siyasa hukumet terorizm

Partiler

Page 48: Siyasa hukumet terorizm

Üçüncü yol siyasası

• Ucuncu yol siyasasının başlıca altı boyutu vardır:1.Hükümet reformu Etkin bir hukumetin hızla değişen bir dunyanın

gereksinimlerini karşılaması gereklidir, ancak, hukumet dışlayıcı bicimde ust-alt burokrasisiyle ilişiklendirilmemelidir. İş sektorunde kimi zaman gorulenlere benzer dinamik yonetim bicimleri, kamusal alanı savunmada ve yeniden canlandırmada hukumetle birlikte calışabilir.

Page 49: Siyasa hukumet terorizm

2. Sivil toplumun işlenmesi Hukumet ve pazar, gec modern toplumlardaki pek

cok meydan okumayı tek başına cozmek icin yeterli değildir. Sivil toplum - devletin ve pazarın dışarısındaki alan guclendirilmeli ve devlet yonetimiyle ve iş dunyasıyla birleştirilmelidir. Gonullu topluluklar, aileler ve yurttaş dernekleri, suctan eğitime dek topluluk meselelerini ele almada cok onemli roller oynayabilirler.

Page 50: Siyasa hukumet terorizm

3. Ekonominin yeniden yapılandırımıUcuncu yol, devlet yonetiminin duzenlemeleri ile

devlet denetiminin kaldırılmasının arasındaki bir dengeyle ıralanan yeni bir karma ekonomiyi imgeler. Devlet denetiminin kaldırılmasının ozgurluğu ve buyumeyi guvenceye bağlayan tek yol olduğuna değgin yeni-ozgurlukcu goruşu reddeder.

Page 51: Siyasa hukumet terorizm

4. Refah devletinin yeniden biçimlendirimiRefah devleti, etkili refah hizmetlerinin sağlanması

yoluyla incinebilir olanın korunmasında ozsel bolmakla birlikte, daha verimli olması icin yeniden bicimlendirilmelidir.

Page 52: Siyasa hukumet terorizm

5. Çevrebilimsel modernleşme Ucuncu yol siyasası, cevre koruma ile ekonomik

buyumenin birbiriyle uyumsuz olduğu goruşunu reddeder. Cevreyi savunmaya adanmışlığın işler yaratmasının ve ekonomik gelişimi canlandırmasının pek cok yolu vardır.

Page 53: Siyasa hukumet terorizm

6. Küresel düzen reformu Kureselleşme cağında, ucuncu yol siyasası kuresel

yonetimin yeni bicimlerini araştırır. Ulusaşırı dernekler ulus-devlet duzeyinin ustunde demokrasiye goturebilirler ve değişken uluslararası ekonominin daha iyi yonetimini sağlayabilirler.

Page 54: Siyasa hukumet terorizm

Siyasal ve toplumsal değişim

• Yukarıdaki tartışımın gosterdiği uzere, siyasal yaşam hicbir şekilde yalnızca siyasal partilerin, oy vermenin ve yasa yapıcı ve hukumetle ilgili kurullarda temsil edilmenin orthodox cercevesi icerisinde yurutuluyor değildir.

Page 55: Siyasa hukumet terorizm

Kureselleşme ve toplumsalhareketler

Toplumsal harekeder tum şekil ve boyutlarda ortaya cıkarlar. Birkac duzineden fazla uyesi olmayan kimileri cok kucuktur; otekilerse binlerce, hatta milyonlarca insanı iclerine alabilirler.

Page 56: Siyasa hukumet terorizm

Toplumsal hareketler sıklıkla, nufusun bir bolutunun sivil haklarını genişletme gibi kamusal meselelerde değişim gercekleştirme amacıyla başgosterirler.

Page 57: Siyasa hukumet terorizm

Toplumsal hareketlerin eyleminin bir sonucu olarak, sıklıkla, yasalar ya da siyasalar değiştirilir. Yasamadaki bu değişimlerin geniş kapsamlı etkileri olabilir.

Page 58: Siyasa hukumet terorizm

Toplumsal hareketler, toplu eylemin en guclu bicimleri arasındadır. İyi orgutlenmiş, varlığını surduren kampanyalar carpıcı sonuclar elde edebilirler.

Page 59: Siyasa hukumet terorizm

Yeni toplumsal hareketler

• 1960'larla 1970'lerdeki yurttaşlık hakları hareketinden ve feminist hareketten, 1980'lerin nukleer-karşıtı ve cevreci hareketlere ve 1990'lardan sonraki eşcinsel hakları kampanyasına dek uzanan ceşitli hareketlere, yorumcular tarafından sıklıkla yeni toplumsal hareketler (YTH'ler) diye gonderme yapılır.

Page 60: Siyasa hukumet terorizm

Teknoloji ve toplumsalhareketler

Son yıllarda, gec modern toplumlardaki en etkili kuvvetlerden ikisi bilgi teknolojisi ile toplumsal hareketler biraraya gelerek şaşırtıcı sonuclara yol acmıştır.

• Her ne denli cep telefonları, faks makineleri ve uydu yayını da bunların evrimini hızlandırdıysa da, internet bu değişimlerin on sırasında olmuştur. Bir duğmeye basmakla, yerel oykuler uluslararası olarak yayılmaktadır.

Page 61: Siyasa hukumet terorizm

Birleşik Devletler'deki RAND Şirketi gibi beyin takımlarında calışan siyasa danışmanları "net savaşlarından“ -savaşımın icindeki meselelerin kaynaklar ya da toprak parcaları yerine, bilgi ve kamusal kanı olduğu, buyuk olcekli uluslararası catışımlar- soz etmişlerdir.

Page 62: Siyasa hukumet terorizm

Ulusculuk ve ulus kuramları

Cağdaş dunyadaki en onemli toplumsal harekederden kimileri uluscu hareketlerdir.

Page 63: Siyasa hukumet terorizm

Ulusculuk ve modern toplum

Belki de ulusculuğun onde gelen kuramcısı Ernest Gellner'dır (1925-1995). Gellner (1983) ulusculuğun, ulusun ve ulus-devletin her ucunun de, kokenleri onsekizinci yuzyılın sonlarındaki Sanayi Devrimi'nde yatan modern uygarlığın urunleri olduğunu ileri surdu.

Page 64: Siyasa hukumet terorizm

Modern toplumların, bu gorungulerin ortaya cıkışına neden olmuş olan birkac ozelliği vardır.

• Birinci olarak, modern bir sanayi toplumu hızlı ekonomik gelişmeyle ve karmaşık bir iş bolumuyle ilişiklendirilir. Gellner, daha once var olandan cok daha etkili bir devlet ve devlet yonetimi duzenine duyulan gereksinimi modern sanayiciliğin yarattığını işaret eder,

Page 65: Siyasa hukumet terorizm

• ikinci olarak, modern devlette bireyler yabancılarla her zaman etkileşmelidir, cunku toplumun temeli artık yerel koy ya da kent değil, cok cok daha buyuk bir birimdir. Temelinde okullarda oğretilen bir "resmi dilin" olduğu kitle eğitimi, buyuk olcekli bir toplumun orgutlenmesinin ve birliğini korumasının başlıca aracıdır.

Page 66: Siyasa hukumet terorizm

• Ulusculuğun şimdiki en tanınmış bilginlerinden biri olan Anthony Smith'e (1986) gore, uluslar, onları daha eski etnik topluluklarla ya da onun deyişiyle etnilerle, bağlayan doğrudan sureklilik cizgilerine sahip olma eğilimindedir. Etni, ortak atalara, ortak bir kulturel kimliğe ve ozgul bir memleketle olan bir bağa ilişkin fikirleri paylaşan bir topluluktur.

Page 67: Siyasa hukumet terorizm

Devletsiz uluslar

Yerleşmiş ulusların icerisindeki iyi tanımlanmış etnilerin varlığını surdurmesi, devletsiz uluslar olgusuna neden olur. Bu durumlarda, ulusun ozsel ıralayıcılarından pek coğu bulunur ama ulusu oluşturan kimseler bağımsız siyasal topluluktan yoksundur.

Page 68: Siyasa hukumet terorizm

Terorizm

Page 69: Siyasa hukumet terorizm

Terorun ve terorizmin kokenleri

Terörizm sozcuğunun kokenleri, 1789 Fransız Devrimi'ndedir. Binlerce insan -asıl olarak soylular ama sonradan, cok daha fazla sayıda sıradan yurttaş- siyasal yetkeler tarafından avlandı ve giyotinle idam edildi. 'Teror‘ terimi devrimciler tarafından değil, karşı-devrimciler tarafından icat edildi

Page 70: Siyasa hukumet terorizm

• Terorizmi, "yapısı ya da bağlamı bakımından boyle bir edimin amacı bir nufusu urkutmek ya da bir hukumeti veya uluslararası bir orgutu herhangi bir edimi gercekleştirmeye ya da gercekleştirmekten kacınmaya zorlamak olduğunda, [devletle ilgili olmayan bir orgut tarafından] sivillerin ya da carpışmaya katılmayanların olumune ya da ciddi bedensel zarara neden olmasına niyet edilen herhangi bir eylem" diye tanımlayabiliriz (Anand Panyarachun ve diğerleri 2004).

Page 71: Siyasa hukumet terorizm

Eski ve yeni tarz terorizm

• Yukarıda tanımlanmış olduğu uzere, terorizm, eski kentlerin yerle bir edilmesi gibi tarihin onceki donemlerinde dehşete duşurmek icin tasarımlanan şiddet edimlerinden secikleştirilebilir. Terorizm, iletişim teknolojisindeki değişimlerle bağlantılıdır.

Page 72: Siyasa hukumet terorizm

Eski tarz terörizm

• Eski tarz terorizm, yirminci yuzyılın coğunda başattı ve bugun yine vardır. Terorizmin bu turu, buyuk olcude, ulusculuğun yukselişiyle ve yukarıda tartıştığımız uzere onsekizinci yuzyılın sonlarından başlayarak Avrupa'da ulusların, egemen, topraklarının sınırları belirli şeyler olarak kurulmasının gercekleşmesiyle ilişiklendirilir.

Page 73: Siyasa hukumet terorizm

Yeni tarz terörizm

Yeni tarz terorizm, eski tarz terorizmden birkac bakımdan, birinci olaraksa iddiaların uzanımı bakımından farklılık gosterir.

• kuresel jeopolitik amaclarının olmasıdır; O, dunya toplumunu yeniden yapılandırmaya calışır.

• ikinci olarak, yeni tarz terorizm eski tarz terorizmden, orgutsel yapılanımı bakımından farklılık gosterir. Pek cok STO'nun kullandığı aynı kuresel bicimleri kullanır.

Page 74: Siyasa hukumet terorizm

• Eski ve yeni tarz terorizmin farklılık gosterdiği ucuncu ve son yan ise, araclarla ilgilidir. Yeni tarz terorizm, kullanmaya hazırlıklı olduğu araclar bakımından cok daha acımasızdır.