View
226
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
SPLANCHNOLOGIA
Viscera – viscus
Memelilerde Büyük Vücut Boşlukları
Cavum Pectoris – Pleura
Diaphragma
Cavum Abdominis – Periton
Linea terminalis
Cavum Pelvis – Periton
• Splanchnologia, iç organlar bilimi demektir. Konusunu vücut boşluklarında yeralan sindirim, solunum, sidik ve üreme organları oluşturur. Viscera olarak da isimlendirilen bu organların genel özellikleri, vücut boşluklarında yer almalarına rağmen dış alemle de doğrudan ilişkilerinin olmasıdır.
• Bu organlardan herbirinin duvarı, içte tunica mucosa, ortada tunica muscularis ve dışta tunica serosa olmak üzere üç tabakadan oluşur. Boruya benzeyen bu organların ayrıca glandulae adı verilen bir takım bezleri vardır. Bu bezler ya organların tunica mucosa’sı içerisinde, ya tunica mucosa'nın altında ya da organdan ayrı fakat onların yakınında ve onlarla ilişkili olarak yer alırlar.
• Organların iç yüzünü örten tunica mucosa, düz bir örtüden ibaret olmayıp ait olduğu organın fonksiyonlarına uygun olarak değişik şekil, derinlik ve yükseklikte bir takım girinti ve çıkıntılar ile bit takım mucosal oluşumlar şekillendirmiştir.
• Sözgelimi mucosa yüzeyini arttırmak için plicae adı verilen kıvrımlar, besin maddeleri üzerinde fiziki etkiler yapabilmek için şekillenen lamina isimli yapraklar, fiziksel tesirlere karşı koyabilmek, besinlerin emilimini sağlamak ve hissi tembihleri kolaylıkla almak için papilla ve villi isimli çıkıntılar bunların en önemli örnekleridir.
• Tunica mucosa’nın organların lumen’ine (boşluk) bakan ve daima nemli olan yüzeyinde lamina epitelialis denen bir epitel tabakası yer alır.
• Organların duvarında içten dışa doğru ikinci ana tabaka tunica muscularis’tir. Bu tabaka içte dairesel, dışta uzunlamasına seyreden iki düz kas katından oluşmuştur. Bu tabakanın özellikle dairesel katı, vücudun tabii delikleri civarında kalınlaşarak organların büzücü kası (örneğin m. sphincter ani internus) olarak karşımıza çıkar.
• Vücut boşluklarında organ duvarının en dış tabakasını tunica serosa denilen ince, kaygan bir tabaka oluşturur. Bu tabaka, boşluklar dışında, baş, boyun, karın altı ve pelvis arkasında yerini tunica adventitia adı verilen gevşek bağ dokuya bırakır.
Büyük vücut boşlukları
• Dıştan bakıldığında tek parça olarak görülen omurgalı vücudunda sınırları belirgin olmasa da önde, vertebrae thoracicae, costae ve sternum ile çevre kasları ve derinin oluşturduğu thorax (göğüs), arkada bel omurları, pelvis kemikleri, çevre kasları, yumuşak karın duvarı ve derinin oluşturduğu abdomen (karın) olmak üzere iki farklı bölgenin olduğu farkedilir.
• Aynı şekilde fakat sınırları daha kesin bir bölümlenme, splanchnocoel adı verilen vücut boşluğunda da söz konusudur. Söz konusu boşluk, diaphragma isimli kassel bir perdeyle önde, göğüs boşluğu, cavum thoracis ve arkada karın boşluğu, cavum abdominis olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Önemli bir gelişme basamağı sayılan bu durum, insan dahil bütün evcil memelilerde görülür.
• Kanatlılarda ise diaphragma gelişmemiş olduğundan vücut boşluğu tektir
Cavum Pectoris Cavum Abdominis Cavum Pelvis Dia
ph
ragm
a
• Cavum abdominis, abdomen ile sınırlı kalmamış ön bölümü, diaphragma’nın thorax’ın arka sınırı yerine daha da öne yerleşmesi nedeniyle thorax’ın içerisine kadar sokulmuştur.
• Thorax’ın arka bölümünü işgal eden bu ön bölüme cavum abdominis’in pars intrathoracica’sı denir. Benzer şekilde cavum abdominis’in arka bölümü pelvis içinde de devam eder. Bu bölüme de cavum pelvis adı verilir.
Cavum abdominis- Pars intrathoracica
• Boşlukların içerisini ince, saydam, düz, ıslak yüzlü, seröz bir zar döşemiştir. Bu zar boşluklar içerisinde tamamen kapalı keseler oluşturur. Seröz zar çok az miktarda serum benzeri bir sıvı (seröz sıvı - seröz exudat) salgılar.
• Bu sıvı, boşluğu dolduran organlar arasındaki kapillar aralıklara yayılarak onların birbirleri üzerinde kolayca kaymalarını sağlar.
• Seröz zar kendi salgısını rezorbe ettiği gibi, dışarıdan boşluğa giren sıvıları ve bu sıvılar içerisinde bulunan ufak parçacıkları da absorbe eder.
• Mekanik, toksik veya kimyasal yollarla meydana gelen yaralanmalarda diğer dokulara oranla seröz zarlar daha çabuk ve şiddetli yangılanırlar.
• Sistemleri oluşturan organlar başlangıçta vücut duvarı yakınında ve söz konusu seröz keselerin dışında gelişirler. Zaman içerisinde vücut boşluklarındaki yerlerine seyahat ederken beraberinde seröz zarıda sürüklerler. Organlar vücut boşlukları içerisindeki normal konumlarına geldiklerinde üzerleri bu seröz zarla sarılmış durumdadır. Böylece organların büyük çoğunluğu bu boşluk veya boşlukların içerisinde seröz zarla sarılmış (tunica serosa) olarak fakat seröz keselerin dışında yer almışlardır.
• Boşlukların dışında; baş, boyun, karın altı, pelvis arkası gibi yerlerde bulunan organlar, seröz zar yerine, fascia denilen gevşek bir bağ doku, kaslar ve deri ile sarılmış olarak yerlerine bağlanmışlardır.
Pleura
Pleura
• Pleural membranların temel fonksiyonu; iki akciğeri, plevral boşluğunun içinde tutmaktır. Bu membranlar, güç nefes alma durumunda akciğerlerin genişlemesini sağlarken solunum sırasında birbirlerininin üzerinde sorunsuz bir şekilde hareket ettirilmesini sağlamaktır.
• Plevral membranın dış yüzeyi visseral plevura, vücut duvarını çizen membrana parietal plevura denir. Pleural membranların iki tabakası arasında pleural sıvı bulunur. Bu sıvı iki ciğer arasında yüzey gerilimi yaratır, bu şekilde ince bir su tabakasına benzer şekilde iki cam parçası gibi tutulur.
• Yüzey gerilimi, nüfuz eden bir kuvvet gibi davranır ve bu da negatif bir basınç ile sonuçlanır ki bu da akciğerlerin nefes kesildikten sonra çökmesini önlemek için çok önemlidir.
• Pleura sıvısı yaklaşık 8.4 +/- 4.3 mL,
• Total pleural sıvısı miktarı : 0.26 +/- 0.1 mL/Kg.
• Her bir akciğer lobunda 5-8 g sıvı
• Boşlukların içerisini döşeyen seröz zarın adı, yer aldığı boşluğa göre değişir. Örneğin göğüste zarın ismi pleura (göğüs zarı), karında, peritoneum (karın zarı) olur. Bu kapalı keselerden göğüs boşluğundakilere cavum pleurae, karın boşluğundakine ise cavum peritonei denir. Cavum peritonei ise sadece dişilerde dışa açıktır.
• Atlarda, köpeklerde ve kedilerde mediastinal pleura zarı gözenekli ve incedir. Bu nedenle normalde bir geçiş bulunmazken ince ve gözenekli yapısı ile iki plural boşluk irtibat kurabilir
• Equus, carnivor ve erişkin ovis’te cavum pleurae’lar arasında geçiş bulumaktadır.
• Equdelerin pleurası çok hassastır. Kolaylıkla yırtılabilir.
• Ruminatlarda pleural keseler arasında bağlantı yoktur. Zar çok sağlam ve serttir.
• Seröz zarın boşlukların duvarlarını saran bölümü lamina parietalis, organları saran bölümü ise lamina visceralis olarak isimlendirilir.
• Visceral pleura ; İns, At, Sığır, Domuz, koyunlarda kalın, kedi köpek ve maymunlarda incedir.
.
Bu iki bölümün arasını birleştiren, içerisinde organın damar ve sinirlerinin de yer aldığı iki yapraktan oluşan ara bölüm ise lamina intermedia adını alır. Lamina visceralis karşımıza organların tunica serosa’sı olarak çıkarken, lamina intermedia özellikle karın boşluğu içerisinde organları asan ve bağlayan omentum, mesenterium, ligamentum olarak çıkar
Normal akçiğer radiografisi
Pneumothoraxlı köpek. Siyah renk
Sol pneumothorax Sol tartaftaki pneumothorax kalbi sağa doğru itmiş
• Büyük pneumothorax Küçük pneumothorax
Normal akciğer sınırı
Pleuritis ve peritonis’e örnek
Barsaklar arasında yapışmalar görülmekte
• Vücudun en büyük boşluğudur. Göğüs boşluğundan diaframa ile ayrılır. Caudalde pelvis boşluğuna kadar uzanır.
• Dorsal kenarı : kaslar ve vert.lumbal
• Lateral kenarı: kaslar ve abdominal .m.iliacus,
costa asternale ve diaframa
• Ventral kenarı: kaslar ve abdominal aponeurosa ve cartilago xiphoidea.
• Cranial kenarı : diaframa
ABDOMINAL BOŞLUK
peritoneum
• İnce seröz bir zardır. Karın boşluğunu ve bir kısımda pelvis boşluğunu (peritonium parietalis)böbrek hariç büyük ve küçük organları sarar (peritonium visceralis)
• Erkeklerde genital organları sarar.
• Dişilerde her iki tuba uterinayı ve uterus’u sarar
• Bulunduğu yere göre isimler alır.[ mesenterium, omentum, ligamentum gibi ]
Omentum Majus
• İki önemli tabaka içerir. – Superficial tabakası
• Rumen’in sol sulcus longitudinalis’inden başlar
• Abomsum’un curvatura major’una ve duodenum’a bağlanır
-Derin Tabakası
• Rumen’in Sağ tarafındaki sulcus longitudinalis’inden başlar
• Duodenum descendens’e bağlanır.
– Her iki tabaka barsakları bir askı gibi örtü gibi sarar.
1 3
2
2
2
Omentum Minus • Bir periton kıvrımı olan omentum minus’un iki kıvrımı (bağlantısı
vardır)
1. Karaciğer ile abomasum’un curvatura minor arasında
2. Cranial duodenum’un cranial kısmı ile karaciğer arasında bulunur
2
3
4
1
5
6
Normal Anatomy – Soldan görünüş- omentum majus
Normal Anatomy – Sağdan görünüş
Omentum-epiploon
• Equide ve car. da ağ gibi, Rum. da zar görümünde bir periton duplicatörüdür. Karın organlarını amblaj gibi sarar. Vücut sıcaklığını sağlar, enfeksiyondan korur. Karın boşluğunun kan tazyikini ayarlar. Barsak ile karın duvarı arasında kaldığı için barsakların kapanmasına engel olur.
• Mide ile oniki parmak bağırsağı’nın başlangıç bölümünü omentum minus adını alarak karaciğere, sonra da omentum majus adını alarak mideyi dalak, pancréas ve colon'un son bölümüne bağlayan periton dürümüdür. Genellikle periton karaciğeri sardıktan sonra onun visceral yüzünden lig. hepatogastricum adıyla curvatura ventriculi minor'e ve lig. hepatoduodenale adıyla duodenum'un başlangıcına geçerek omentum minus'u yapar.
SARI= Epiploic (omental) foramen. [K.çiğer ile omentum minus arasındaki geçit] MAVİ= Hepatoduodenal ligament YEŞİL= Gastrolienal ligament MOR = Gastrocolic ligament Curvatura Minor = Omentum minus Curvatura Mayor= Omentum majus
Mesenterium
• Mesenterium: Barsakları karın boşluğunun tavanına asan periton dürümüdür. Bunun ince barsakları asan genel bölümü mesenterium communae, colon'u asan genel bölümü mesocolon, rectum'u asan bölümü mesorectum adını alır. Genel bölümler bağlandıkları barsak parçasına göre ayrı ayrı da isimlendirilirler. Örneğin; mesoduodenum, mesocolon ascendens gibi.
CAVUM PELVİS "Pelvis Boşluğu"
• Cavum pelvis (pelvis boşluğu ya da leğen boşluğu) üstte sakrum ile 2-3 kuyruk omuru, iki yandan os ilium, alttan da os pubis ve os ischii ile sınırlandınlır.
• Bu kemiksel çatıyı ligamentler ve kaslar örterek boşluk oluşturur. Girişinde linea terminalis vardır. Bu çizgi, aynı zamanda karın boşluğu ile pelvis boşluğu arasındaki sınırı da belirler. Çıkışı girişinden dardır ve geride yer alır.
• Peritoneum pelvis boşluğunun, equide de ancak 3. 4. sakral omur düzeyine kadar, ruminantlarda 1., carnivorlarda ise 1-2. kuyruk omuru bölgesine kadar olan kesimini örter. Daha geride kalan bölge ise periton ile örtülmemiş olarak kalır.
• Periton kesesinin iki yan duvarından ayrılan ve plica genitalis adı verilen enine bir zar pelvis boşluğunu üst ve alt iki boşluğa böler.
• Üst boşlukta rectum,
• Alt boşlukta vesica urinaria bulunur.
• Plica genitalis'in içinde ise dişi hayvanlarda uterus, erkeklerde ductus deferens ve ureter'lerin son kısmı, vesicula seminalis ve uterus masculinus bulunur
• Plica genitalis, içinde yer alan uterus’un her iki yanından taşar, ligamentum latum uteri'yi oluşturur. Daha sonra tuba uteri (oviduct, salpinx)'yi sararak mesosalpinx'i, ovarium'u sararak mesovarium'u şekillendirir.
• Plica genitalis'in alt yaprağı sidik torbasının (vesica urinaria) üst yüzünün büyük, alt yüzünün de küçük bir kısmını örter. Daha sonra bu organın iki yan tarafından taşarak organı pelvis boşluğunun iki yan duvarına bağlayan ligamentum vesicae laterale'yi oluşturur. Peritoneum aynı organın (vesica urinaria) alt yüzünün ortasında bir başka plika daha oluşturur. Sidik torbasını os pubis'e bağlayan bu bağ ligamentum vesicae medianum'dur.
Excavatio’lar (kesecikler)
• Peritoneum, pelvis boşluğunda yer alan ve kısmen örttüğü bir organdan, üstte ve altta yer alan bir başka organa atlarken çıkmazlar (excavatio)şekillendirir.
• Fossa para rectalis: Rectum ile pelvis boşluğunun tavanı arasındaki çıkmazdır.
• Excavatio rectogenitalis: Erkeklerde rectum ile vesicula seminalis ve ductus deferens arasındaki çıkmazdır. Dişi hayvanlarda önceleri excavatio rectouterina denilen bu çıkmaz rectum ile uterus arasında bulunur.
• Excavatio vesicogenitalis: Bu çıkmaz erkek hayvanlarda vesicula seminalis ve ductus deferens ile vesica urinaria arasında bulunur. Dişi hayvanlarda, önceleri excavatio vesicouterina denilen bu çıkmaz, uterus ile vesica urinaria arasında bulunur.
• Excavatio pubovesicalis: Erkek ve dişi hayvanlarda vesica urinaria ile os pubis arasındaki çıkmazdır.
Regio abdominis cranialis (Epigastrium)
• Regio xiphoidea
• Regio hypochondrica dextra
• Regio hypochondrica sinistra
Regio abdominis media (mesogastrium)
• Regio umbilicalis
• Regio abdominis lateralis dexter
• Regio abdominis lateralis sinister
• Regio fossa paralumbalis
• Regio pilica lateris
Regio abdominis caudalis (hypogastrium)
• Regio pubica
• Regio inguinalis dextra
• Regio inguinalis sinistra
KARIN REGİOLARI
36
• Sindirim ssitemine göre sınıflandırma
1. Carnivores: Etle beslenirler, biri diğerini yer
(Kedi ,köpek gibi)(gözler avını keskin görebilmek
için ileri hareket eder)
2. Herbivores: Vegetarians; bitkileri yerler
(At, sığır, koyun ,keçi, tavşan
gibi)(gözler başın yan kısımlarında)
3. Omnivores: Hem bitki hemde et yiyiciler
(İnsan, domuz, kanatlı)(gözler önde)
Digestive System
Sindirim sistemi
• Enerji Gereksinimi – Besin Maddeleri
• Proteinler
• Yağlar
• Karbohidratlar
• Eser elementler
• Vitaminler ve mineraller
• Su
• Besinler Sindirim Sistemi yolu ile alınır ve sindirilir.
• Alimentatio (ingestion)
Besinin ağız yolu ile alınması (yemek yeme)
• Digestio
Daha küçük moleküllere parçalanması (Sindirim)
• Absorptio Emilim
• Defecatio Emilemeyen maddelerin anus yolu ile dışarı
atılması
CAVUM ORIS
( Ağız Boşluğu )
Labia oris Rima oris
Aditus pharyngis = Isthmus faucium
Kemiksel desteğini os incisivum, os maxillare’nin proc.
palatinus’u ve proc. alveolaris’i, os palatinum’un lamina
horizantalis’i ile mandibula sağlar.
Buccae
Palatum durum
Dil ve ağız boşluğunun tabanı
Ductus nasopalatinus - Burun boşluğu ile ilişki
1 - CAVUM ORIS
2 – PHARYNX
3 – ESOPHAGUS
4 – VENTRICULUS
5 – INTESTINUM
6 – Gl. SALİVARES
7 - HEPAR
8 - PANCREAS
SİNDİRİM SİSTEMİ
APPARATUS DIGESTORIUS
Cavum oris Vestibulum oris Vestibulum labiale Vestibulum buccale Cavum oris proprium Diastema Submucosae’de : gll. labiales, gll. buccales, gll. linguales
Dudaklar (labium) • Üst dudak
B.Ruminantlarda
Planum nasolabiale, K.Rum. Planum nasale, Domuzlarda planum rostrale denir. K.ruminant ve karnivorlarda üst dudaktaki yarığa philtrum adı verilir. Atlarda özel bir ad almaz ancak üzerindeki
sulcus‟lar spesifik olup kimlik tespitinde kullanılır.
Labia oris ( Dudaklar ) Rima oris Labium maxillare ( superius ) Labium mandibulae ( inferius ) Angulus oris Comissura labiorum Pili tactiles Planum rostrale ( sus ) Planum nasolaabiale ( bos ) Planum nasale ( ovis, capra ) Philtrum ( car, ovis, capra ) Mentum ( eq, bos ) fornix vestibuli superior fornix vestibuli inferior
Gingivae Pulvinus dentalis ( rum )
Buccae ( yanaklar )
Angulus oris
Plica pterygomandibularis
Masseter
Papilla conicae ( rum )
Gll. Buccales
Gl. Zygomatica ( car )
Palatum durum ( sert damak )
Raphe palati
Rugae palatinae
Papilla incisiva ( rum, sus, at fötus’u )
Ductus nasopalatinus = Ductus incisivus
Palatum molle ( yumuşak damak )
Velum palatinum
Arcus palato glossus
Arcus palatopharyngeus
Uvula ( sus )
m. palatinus
m. tensor veli palatini
aponeurosis palatini
m. levator veli palatini
Vestibulum oris Rima oris Labia oris Labium superius Philtrum Labium inferius Angulus oris Bucca Cavum oris proprium Palatum Palatum durum Palatum molle[Velum palatinum] Raphe [Raphe] palati Ruge palatini Recessus subingualis lateralis
Tunica mucosa oris Frenulum labii superioris Frenulum labii inferioris Gingiva Caruncula sublingualis Tonsilla sublingualis Plica sublingualis Organum orobasale Papilla parotidea Rugae palatinae Pulvinus dentalis Papilla incisiva
CAVUM ORIS
Vestibulum Oris
• Dudaklar, yanaklar, diş ve dişetleri (gingivae) ile sınırlanmış dar bir alandır.
• Rima oris ile dış ortama açılır.
Cavitas Oris Propria Asıl Ağız Boşluğu
• Diş kemerleri, dişler ve dişetleri, ağız tabanı, damaklar ve yutak geçidi (isthmus faucium) ile sınırlanmış alandır.
• Dil, Damak bulunur.
• Sığırda oral boşluğun tabanı • a:labium superior/ inferios • a’:labial papilla • Pulvinus dentalis • 1:orobasal organ • 2:sublingual caruncule (mandibular ve s • ublingual canalların açıldığı yer
Palatum (Equidea) 1 Papilla incisiva 2 Palatum durm 3 Rugae palatinae, 4 Raphe palati 5 Palatum molle (soft palate) 6 Tonsilla veli palatini
Dil kasları
DENTES
• Homodont – Yunuslar, Balıklar, Sürüngenler
• Heterodont –Farklı dişlere sahip
Monophyodont – Balinalar
Diphyodont- İns, kedi ,köpek, sığır, at
Lactal dentition
Permanent dentition
Polyphyodont – Balıklar, Sürüngenler
Dentes decidui- Süt dişleri
Dentes permanentes –Kalıcı dişler
Dişler
• Evcil hayvanlarda dişler ya brachydont veya hypsodont tipindedir.
• Brachydont: (basit kısa diş)Tüm etobur dişleri, domuzların dişleri (domuzların gövdeleri hariç) ve Ruminantın dişleri bu türdür. Dişin kabarmasından sonra büyüme durur. Dişler oklüzal yüzey üzerinde daha sivri olup yemlerin tutulması, yırtılması veya parçalanması için çok uygundur.
• Hypsodont (komplex):Atların bütün dişleri, ruminatların yanak dişleri erkek domuzların uzun dişleri bu gruptur.
• Dişler; Maxilla ve mandibula‟daki proc.alveolaris‟lerdeki alveoli dentalis‟lere yerleşiktirler. Equidea ve Ruminantlarda dişsiz bölge bulunur buna margo
interalveolaris denir. Eguidea‟larda I.premolar diş çok küçüktür ve Dens Lupinus (kurt dişi) adını alır
Dişler
Köpek- DİŞİ
4. Premolar diş. Köpek dişi
• Facies occlusalis
• Facies vestibularis
Facies labialis
Facies buccalis
• Facies lingualis
• Facies contactus
Facies medialis
Facies distalis
Dentinum ( substantia eburnea ) – Fildişi
Enamelum ( substantia adamantia ) – Mina
Cementum ( substantia ossea ) – Seman
Dentes incisivi
Dentes canini
Dentes molares
Dentes premolares
Dentes molares
Dentes
•Corona dentis •Cervix dentis •Radix dentis •Apex radices dentis •Radix clinica •Facies occlusalis •Facies vestibularis [facialis] •Facies lingualis •Facies contactus •Margo incisalis •Cavum dentis [pulpare]
•Canalis radicis dentis •Foramen apicis dentis •Pulpa dentis
• -Dentinum • -Enamelum • -Cementum • •Periodontium •Arcus dentalis superior •Arcus dentalis inferior •Diastema •Dentes incisivi •Dentes canini •Dentes premolares [prae-] •Dens lupinus (eq) •Dentes molares •Dens sectorius (Car) •Dentes decidui •Dentes permanentes
• Corona dentis
– Mina tabakası ile kaplı dış-görünen kısmı
• Collum dentis
– Radix ve corona arasındaki dar bölüm
• Radix dentis – Cementum ile kaplı, diş
çukuruna (alveoli dentis‟e) gömülü kısmı
• Cavitas dentis (pulparis)
– Pulpa dentis
bulunur.(damar, sinir ve
gevşek bağ dokusu içerir)
• Incisive – Kesici
– Ex: fil dişleri
• Canin – Parcalayıcı
– Deniz ayısı
• Premolars ve Molars – Çiğnemek için
• Diastema- Dişsiz alan- canin diş yok
DİŞLER
TABAKALARI • Dentinum (Subs.eburnea); fildişi tabakasıdır. Sarı
beyaz parlak renktedir dişin temelini teşkil eder. Genelde bu tabaka dişin corona dentis’inde enamelum, radix dentis’inde ise cementum ile örtülmüştür (Rum. incisiv dişleri).
• Dentin, ruminantların molar ve premolar dişleri ile equidelerde tüm dişlerinde cementum ve enamelum tarafından örtülmüştür.
• Ruminant ve equide molar ve premolar dişlerin facies masticatoriası ve equidelerin incisiv dişlerinin facies incisivasında diğer tabakalarla tarafından örtülmemiştir.
• Bu tabakanın orta kısmında bulunan cavum dentis içerisinde pulpa bulunur.
70
• Enamelum (Subs. adamantina); Mina tabakası beyaz renkli ve dişin en sert tabakasını oluşturur.
• Equidelerin tüm dişlerinde ve ruminantların molar ve premolar dişlerinde mina tabakası, fildiş tabakasını tamamen kapatmıştır.
• Ruminantların incisiv dişlerinde sadece corona dentis’i kapatmıştır. Ruminant ve equidelerin premolar ve molar dişlerinde bu tabaka dentin içerisine doğru oluklu girintiler yapmıştır, bu girintiler dişin aşınma yüzeyinde kristalar şeklinde görülür
• Cementum (Subs. ossea) ; Koyu sarı renktedir, spongioz kemiğe benzer. Ruminantların incisiv dişleri hariç herbivorların tüm dişleri bu tabaka tarafından örtülmüştür. Cementum ayrıca enamelum kıvrımları arasındaki boşlukları doldurmuştur. Bu tabaka brachyodont dişlerin sadece radix dentis’inde bulunur.
71
Diş Çeşitleri i • Brachydont (basit dişler):
• Çıktıktan sonra büyümeye devam etmeyen
dişlerdir. Belirgin bir taç, boyun ve kök kısımlarına bölünebilir.
• İnsan, karnivor ve domuzlardaki dişler bu tiptedir
72
Hipsodont (kompleks dişler):
• Devamlı çıkan, büyüyen dişlerdir. Bu dişler belirgin bir taç, boyun ve köke sahip değildir. Bunlar daha ziyade kökten ibaret olarak kabul edilirler.
• Equidelerin tüm dişleri hypsodont tiptedir. Yani bu dişlerin radix dentis’inde bulunan foramen apicis dentis geniştir ve yaşam boyu açık kalır, dolayısıyla bu dişler yaşam boyu uzama yeteneğine sahiptir (yılda 2 mm).
• Ruminantların (molar dişleri), kemiricilerin kesici (incisive) dişleri ile domuzların köpek dişlerini kapsar.
Tektırnaklılarda Diş -Yaş
Diş yapısı • Enamelum (substantia adamentina)- Mina
• Brachyodont - corona
• Hypsodont – corpus
• Dentinum (substantia eburnea) – Fil dişi
• Cementum (substantia ossea)- Seman
• brachyodont-radix hypsodont-her tarafını
enamelum
dentinum
pulpa
cementum
75
76
• Bir yaşındaki atın bütün geçici dişleri çıkmıştır. Üç
yaşına geldiğinde, bir çok atın kalıcı merkez
dişleri alt ve üst çenede yerini alır. Kalıcı dişler
geçici dişlere göre yapısal olarak daha büyüktür
ve koyu renktir.
• At 5 yaşına geldiğinde, tüm geçici süt dişlerin
yerini kalıcı dişler alır. Canin diş çıkmaya
başlamıştır. Bu noktada at “tam bir ağıza”sahiptir.
77
78
Atlarda yaş tayininde dişin mediolateral ve rostrocaudal çapı önem taşır. Şöyle ki, 5 yaşındaki hayvanda mediolateral çap rostrocaudal çapın iki katıdır. 15 yaşında çiğneme yüzü yuvarlaklaşır ve çaplar eşit olur. 20 yaşında rostrocaudal çap mediolateral çapın 1.5 katı olur ve diş üçgen şeklini alır. 30 yaşında ise iki katıdır.
• Galvayne Olugu:
• İlk oluk at 10 yaşına geldiğinde damak hizasında dişin tam ortasında oluşur. Onbeş yaşına gelen bir atın Galvayne oluğu dişin yarısına kadar uzanır. Yirmi yaşına gelen atın dişi tamamen Galvayne oluğu ile kaplanırken yirmi yaşından sonra bu oluk dişin üst tarafından itibaren kaybolmaya başlar.
• Yirmibeş yaşına gelen atın Galvayne oluğu sadece dişin alt kısmında görülür. Otuz yaşına gelen bir atın dişinde Galvayne oluğu tamamen kaybolmuştur.
15 yaşında 10 yaşında 20 -21 yaşında
79
10 yaşında 15-16 yaşında 20-21 yaşında
25-26 yaşında 30 yaşında
80
ARPACIK ÇUKURLUĞU
Diş Formülleri
Dişler - ruminant - monogastric
Dentition Pattern of Adult Domestic Animals.
Incisors
Canines
Premolars
Molars
Sheep 0
8
0
0
6
6
6
6
Goats 0
8
0
0
6
6
6
6
Cattle 0
8
0
0
6
6
6
6
Horses 6
6
2
2
6-8
6
6
6
Swine 6
6
2
2
8
8
6
6
TÜKRÜZ BEZLERİ
• Tükrük bezlerinden gelen salgılar enzimler içerir (amilazla sindirime başlar karbonhidratlar), su (nemlendirir) herikisi birlikte çalışarak yutmaya yardımcı glikoproteinler (yağlandırıcı) içerir.
• Sekretuar IgA, laktoferrin ve lizozim tükrükte koruyucu işlevleri yerine getirir.
• Amylase omnivorların tükrük bezlerinde bulunur tıpkı; rat ve domuzlar gibi, kedi ve köpeklerde yoktur.
• Lipaz: emziren bazı genç hayvanlarda veya yüksek sütlü diyetlerde (örn. Buzağılarda) bulunabilir. tükrük yüksek konsantrasyonda sodyum içeriyorsa nötrleştirici bir işlev görebilir .Bikarbonat ve fosfat (örneğin sığır).
• Salya, köpeklerin soğutulmasını buharlaştırmada kullanılır.
• Domuz hariç caudal olarak yerleşmiş olan palatinal tükrük bezleri bulunur.
• Sert damakta mukoza dürümleri ruge palatini görülür. • Ruminant’larda pulvinus dentalis adlı dişsiz üst damak
bulunur.
• Ruminantlarda tükrük üretimi çok fazladır. Ergin bir inekte 150 lt+/gün ve ergin bir koyunda 10 l/gün değerlerine ulaşabilmektedir. Tükrük üretimi süreklidir.
• Tükrük aynı zamanda rumen mikroorganizmaları tarafından kullanılabilecek N (üre ve mukoproteinlerden), P ve Na kaynağı olarak ta önem taşır.
• Tükrük tekmideli hayvanlardaki diğer fonksiyonları dışında ruminantlarda güçlü bir tamponlayıcı güce sahiptir, rumen pH’sını kabul edilebilir sınırlarda tutulmasında önemli rol oynar.
GLANDULAE SALIVARIAE
( Tükrük Bezleri )
Glandulae Salivariae Minores ;
Gll. Labiales, Gll. Buccales, Gll. Linguales, Gll.
Palatinae, Gll. Paracarunculares
Glandulae Salivariae Majores ;
Gl. Parotis, Gl. Mandibularis, Gl. sublinguales
Glandulae Salivariae Majores
Gl. Parotis ductus parotideus Vestibulum buccale Papilla parotidea = Papilla salivalis
Gl. Mandibularis ductus mandibularis caruncula sublingualis
Gl. Sublinguales Gl. Sublingualis monostomatica ( At’ta yok ) ductus sublingualis major caruncula sublingualis Gl. Sublingualis polystomatica ductus sublinguales minores recessus sublingualis lateralis
• Parotid gland: Kulak altında bulunur. Akıtıcı kanalı ductus parotideus. Bu kanal carnivor-koyun keçilerde masseteri çaprazlar vestibulum buccale’ye açılır. Açıldığı yerde papilla parotidea yapar. Üst çenede kedilerde 2., koyunlarda 4. , keçi-köpek ve eq. de 5. molar diş hizasına açılır.
• Equidea ve Ruminatlarda tükürük kanalı inc.vasorum’dan geçerek dış yüze kıvrılır yukarı çıkar ve vestibulum buccale’ye açılır.
• Mandibular gland: Alt çenede ala atlantis ile basihyoideum arasında bulunur. Ruminatlarda Gl.parotis’ten daha büyüktür. Akıtıcı kanalı (ductus mandibularis) bezin ön ucundan çıkar. Cavum sublinguale apicale deki caruncula sublingualis’e açılır.
• Sublingual gland: Recessus sublingualis’te (dilin yan kısımları) mukoza altında bulunur. Gl. Sublingualis monotomatica ve polystomatica olmak üzere iki tanetdir. Monostomatica equidelerde bulunmaz.
• Bez sığırlarda koyun ve domuzlarda mukoz hücreler içerirken kedi ve köpeklerde seromukoz (mix) bir bezdir. Monostomatica’nın akıtıcı kanalı ductus sublingualis major caruncula sublingualis’e , polystomaticanın akıtıcı kanalı olan ductus sublingualis minor ise cavum sublinguale laterale’ye açılırlar.
• Küçük tükrük bezleri de vardır. Bunlar seromucous bezlerdir. (labial, buccal, molar, lingual, palatine ve (yalnız carnivor’larda bulunan) zygomatic bezlerdir).
• Küçük tükürük bezleri etrafında bir doku kapsulası içermezler..
salivary glands cattle
Gld.parotis
Gld.mandibula
Gld.parotis
Gld.buccalis dorsales
Gld.buccalis ventralis gld mandibularis
Tükrük bezleri ve Akıtıcı kanalları
Tükrük bezleri ve salgıları Gland Sekresyon tipi Asıl unsurları
Parotid Seröz Su, enzim, iyonlar
Submaxillary Müköz veya mix Mucin (mucous), mucin + enzim(mix), su
Sublingual Müköz veya mix Mucin (mucous), mucin + enzim(mix), su
Dil , Lingua ( L ) , Glossa ( G )
Apex linguae
Frenulum linguae
Corpus linguae
Radix linguae
Dorsum linguae
Torus linguae ( rum )
Fossa linguae ( bo )
Caruncula sublingualis
Cartilago dorsi linguae ( eq )
Sulcus medianus ( car )
Lyssa ( köpek )
Papilla linguae
Lyssa ( köpek-Kedi)
• KÖPEK KEDİ
Papilla Linguae
Papilla mechanicae papillae filiformes papillae lentiformes papillae conicae
Papilla gustatorii papillae fungiformes papillae vallatae papillae foliatae
• Yak sığırının dili :(A) a, Radix ligua; b, corpus lingua; c, apex lingua; d, sulcus transversus linngua. (B) 1, papillae vallate. (C) 2, papilla fungiform e; 3, papillae filiform. (D) 4, 5, papillae conical; 6, papillae lenticular.
• İneğin Dili: (A) a, radix lingua; b, corpus lingua; c, apex lingua (B) 1, papillae vallate; 2, papillae conical; 3, papillae lenticular. (C) 4, papillae fungiform; 5, papillae filiform. (D) 2, papillae conical; 3, papillae lenticular; (E) 4, papillae fungiform; 5, papillae filiform.
DİL KASLARI
İç Dil Kasları Dış Dil Kasları - Fibrae longitudinales - M. genioglossus - Fibrae trasversa - M. hyoglossus - Fibrae perpendiculares - M. styloglossus Hyoid Kasları M. mylohyoideus M. geniohyoideus M. stylohyoideus M. occipitohyoideus M. keratohyoideus M. hyoideus transversus M. sternohyoideus M. sternothyroideus M. omohyoideus
Tonsillae ( Bademcikler )
tonsilla lingualis ( eq, bo )
tonsilla palatina ( sus’ta yok )
tonsilla veli palatina ( eq, sus )
tonsilla paroepiglottica ( ov, cap, sus, fe )
tonsilla pharyngica
tonsilla tubaria ( car’da yok )
Ağız Boşluğunun Tabanı Cavum sublinguale apicale
frenulum linguae
caruncula sublingualis
organum orobasale (vomeronasal organ)
Recessus sublingualis lateralis
( cavum sublinguale laterale )
plica sublingualis
Sol vomeronasal organ (At) Sagittal section. Sol lateral görünüm J birinci incisiv diş; a Ductus vomeronasalis; b ductus incisiva; 1 vomeronasal kanalın açılış yeri; 2 Cartilago vomeronasalis ; 3 nasal mukozanın kenarı
PHARYNX
( Yutak) Choana (2)
Ostium pharyngeum tubae auditivae (2)
( ostium pharyngeum tubae pharyngotympanica )
Aditus pharyngis = Isthmus faucium
Aditus laryngis
Aditus esophageus
Pars nasalis pharyngis ( nasopharynx )
Pars oralis pharyngis ( oropharynx )
Pars laryngea pharyngis ( laryngo pharynx )
Fornix pharynx
Pharyx’in işitirakleri • 7 iştiraki vardır. * ostium pharyngeum tubae auditivae ( 2 ) * isthmus faucium * choanae ( 2 ) * aditus oesophageum * aditus laryngea
ESOPHAGUS
• Musculomembranous yapılı bir tüp organdır. Farenks ve mide arasında uzanır.
• Atlarda uzunluğu yaklaşık : 125 to 150 cm. • Median hatda larynx ve trachea üzerinde dorsal
olarak başlar. • 4. cervical omurdan itibaren trachea’nın sol
tarafına,6. boyun omurundan itibaren tracheaya paralel olarak ilerler.
• Tracheanın ventaralineden göğüs boşluşğuna girer. 3. thoracal omurdan itibaren tekrar dorsale yönelir aortanın sol tarafında ona paralel olarak iki akciğer arasında mediastinum mediumda diaframayı hiatus esaophagustan gecerek midenin pars cardiasında sonlanır. Burası 14. costa seviyesindedir.
trachea
Esophagus
Esophagus’un pozisyonu
• Basit Mideler
– İnsan, Domuz,Kedi, Köpek
• Komplex Mideler
– Sığır, Koyun, Keçi
• Basit Bileşik Mideler
- At
Mide Tipleri
Facies parietalis - Facies diaphragmatica
Facies visceralis - Facies intestinalis
Curvatura ventriculi minor (inc.angularis)
Curvatura ventriculi major
Extremitas sinistra - ostium cardiacum
Extremitas dextra - ostium pyloricum
Corpus ventriculi
Pars cardiaca - gll. cardiacae
Pars fundica - gll. gastrica propriae
Pars pylorica - gll. pyloricae
Tunica mucosa
Tunica muscularis
Tunica serosa
Parts of Digestive Tract‟ın ksımları
Tek kompartmanlı Basit mideler
• İnsan,domuz, tavşan, at
– 3. kısma ayrılır
• cardiac
• fundus
• Pylorus
• Midede müsin, rennin,
• pepsin ve HCl olmak üzere 4
çeşit enzim salgılanır.
MİDE ÇEŞİTLERİ
Monogastrik mide
Atlarda m. sphincter cardiae çok gelişmiştir. Bu yüzden atlar kusamazlar. Ayrıca at midelerinin en önemli özelliklerinden biri cardia ve pylorusunun birbirine çok yakın olmasıdır. Yani mide kendi üzerine fazlaca kıvrılmıştır.. Bunun dışında midelerinin sol kısmı saccus cecus ventriculi denilen bir körkese şekillendirmiştir.
Ventriculus karşılaştırma
• Eq. Mide J’ye benzer : 8 – 15 litre
• Büyük Ruminantlarda : 115-150 litre.
• Omentum veya ligamentlerle karın duvarına asılırlar.
fonksiyonu equide ruminantia
mekanik Pars cardiaca rumen
reticulum
omasum
enzimatic Pars fundica abomasum
Equidea: Ventriculus
curvatura major
curvatura minor
Saccus cecus ventriculi
Incisura angularis
Margo plicatus
Pars cardiaca
Pars fundica
pylorus
oesophagus
Ventriculus
deverticulum ventriculi
Curvatura minor
curvatura major Omentum majus
Omentum minus
1.pars cardiaca
2.pars fundica
3.pars pylorica
1
2
3
pylorus
VENTRICULUS -Ruminantia
sinister dexter
rumen
reticulum
reticulum omasum
abomasum
curvatura dorsal
curvatura ventral
Ruminant mideleri
• Ruminant mideleri dört kompartmanlıdır. Bu kompartmanlar rumen, reticulum, omasum ve abomasum'dur. Bu kompartmanlardan ilk üçünün (rumen, reticulum, omasum) iç yüzü yemek borusu mukozasının devamı niteliğindeki mukoza ile yani kutan mukoza ile döşelidir.
• Bu nedenle ilk üç kompartmana ön mideler veya proventriculus denir. Dördüncü kompartman olan abomasum ise diğer hayvanların glanduler midelerine eşdeğerdir.
• Rumen ortamı topraklar, sulak alanlar, göller ve akarsular gibi sürekli dışarıdan gelen mikroorganizmalara maruz kalan, açık mikrobiyel sistemlerdir . Retikulorumende sindirim faaliyetleri tümüyle mikroorganizma faaliyetlerine dayanmaktadır. Kolay fermente olabilen karbonhidratlarca zengin olan rumen ortamı tükürük tarafından tamponlanmaktadır.
• Rumen hayvanın tüm kan dolaşımında bulunan kadar su içermekte ve rumendeki nemli ortam birçok mikroorganizma türü için uygun bir yaşama ortamı hazırlamaktadır.
• Ruminantlar hızla yer ve yutmadan önce yiyeceklerini tamamen çiğnemez. Katı parçalar rumene gönderir. Rumende yem karıştırır ve kısmen bakterilerce parçalanır. Hayvan gıdayı ağzına geri gönderir ve tekrar ciğnemesi olayına Ruminasyon denir.
• Her gün 5-7 saat ruminasyona harcar.
• Rumendeki bakteri ve mikroplar, hayvanın büyük miktarda kaba yem (saman, ot ve silaj) tüketmesine izin verir.
• Bu bakteriler, düşük kaliteli proteini, hücrelerin büyümesi ve bakımı için gerekli olan amino asitler haline getirir.
• Rumendeki mikroplar tarafından sindirim, büyük miktarlarda metan gazı ve karbon dioksit üretir. Bu gazlar, hayvanların onları yok edebileceğinden daha hızlı oluşursa, şişkinlik –timpani-oluşur.
• Esasen ön midelerde yani proventriculus'larda oluşan kimyasal olaylar ağızda
başlatılan olayların devamı niteliğindedir.
• Ön mideler bakteriler için iyi bir ortam oluştururlar. Alınan gıdalar bakteriler tarafından kimyasal ve fermentatif parçalanmaya tabi tutulurlar. Bu olaya rumen fermentasyonu denir.
• Geviş getiren hayvanlarda gaz çıkarma (ructus) da önemli bir mekanizma olarak
karşımıza çıkmakatadır. Rumendeki mikrobiyel fermentasyon elimine edilmesi gereken büyük miktarlarda gaz üretilmesine neden olmaktadır. Bu mekanizma rumendeki gazları aşağı ve yukarı doğru zorlayan rumenin üst kesesinin kontraksiyonları ile birlikte yemek borusu gevşemekte ve gazların çıkışına izin vermektedir.
• Fermentasyon sonucunda açığa çıkan gazlar yemek borusu ile dışarı atılırken yem de ağıza tekrar gönderilerek yeniden çiğnenmesi sağlanır. Bu olaya RUMİNASYON ADI VERİLİR:
Ruminasyon
• Rumen (işkembe): Ön midelerin (proventriculus) en büyüğüdür. Karın boşluğunun sol kısmını işgal eder. Rumen'in ön ucu, extremitas cranialis, 8. interkostal aralık düzeyindedir. Bu uca esophagus açılır. Bu uç aynı zamanda ostium ruminoreticulare denilen bir delikle reticulum'la iştirak halinde olduğu seviyedir. Arka ucu olan extremitas caudalis, pelvis girişinde yer alır ve kör kese durumundadır
Buzağılarda
• Süt doğrudan abomasuma gittiği için rumen + reticulumun bir fonksiyonu yoktur.
• Süt abomasuma fizyoljik olarak sulcus ventriculi ile gider.
• Birkaç haftalığa kadar: rumen + reticulum = abomasum.
• 12 haftalık olduğunda : r+r = 2 katı (abomasum)
RUMEN’ İN KISIMLARI
- Extremitas cranialis - Extremitas caudalis - Facies parietalis - Facies visceralis - Curvatura dorsalis - Curvatura ventralis Sulcus ( transversus ) cranialis Sulcus ( transversus ) caudalis Sulcus longitudinalis dexter Sulcus longitudinalis sinister Sulcus accessorius dexter Insula ruminis Sulcus coronarius cranialis Sulcus coronarius caudalis Saccus cecus craniodorsalis = Atrium ruminis Saccus cecus cranioventralis = Recessus ruminis Saccus cecus caudodorsalis Saccus cecus caudoventralis Pila ruminis Papilla ruminis
• Rumen : papilla ruminis ve kalınlaşmış pilae ruminis
• Reticulum: bal peteği şeklinde cellulae reticularis
• Omasum : Yaprak şeklinde uzun kıvrımlar lamina omasi.
• Abomasum : yumuşak kırmızımsı büyük uzunlamasına kıvrımlar Plicae abomasi
Rum. midelerin mucozası
131
132
• A- dorsal kese • A’-ventral kese • B-reticulum • C-omasum • D-abomasum • a-rumenin dorsal curvatura • b-rumenin ventral curvaturası • c,c’- sulcus longitudinalis dext. • c’’-insula ruminis • d-cranial oluk • e- caudal oluk • f-sulcus coronarius dorsalis • g-sulcus coronarius ventralis • h-caudodorsal kör kese • i-caudoventral kör kese • k-rumenin cranial kesesi • m-dorsal ve cranial kese
arasındaki yüzeysel oluk • n-sulcus ruminoreticularis • O-esophagus • P-curvaturamajor • Q-curvatura minor • R-fundus ve corpus • S-pyloric kısım • T-pyloris
Rumen papillası
Rumen papillası
Papilla ruminis
En büyük papilla cranial ventral kesede bulunur(1-3 mm). En
küçük papilla ise cranial dorsal kesede bulunur (1mm). Rengi
daha açıktır.
RETİCULUM’un fiziksel muayenesinde anatomik özellikler
• Reticulum: • İnspection (Gözle muayene): intrathoracic pozisyonda
olduğu için mümkün değildir. • Palpation: intrathoracic pozisyonda olduğu için mümkün
değildir. • Auscultation: Karnın ventral’inde 6.-7. intercostal aralıktan
yapılan dinlemede gürültülü bir guruldanma şeklinde ses elde edilir. Dakikada yaklaşık kısa aralıklarla 2 kez kontrakte olur. Eğer RPT var ise gürültüsü trachea’dan gelir. Trachea nın dinlenilmesi teşhisi kuvvetlendirir.
• Reticular area: Yabancı cisim olduğunda ağrı olacağı için percusyon ve ağrı deneyi yapılır. Sternum üzerine ani baskı ile test yapılır.
140
• Sığırların besin maddeleri ile birlikte aldıkları yabancı ve delici cisimler reticulum'un kontraksiyonu sonucu sırasıyla önce reticulum'un duvarını deler.
•
• Diaphragma'nın hareketleri bu cisimlerin ilerlemesini sağladığından aynı delici cisimler pericardium'u da delebilir.
• Bunun sonucu olarak reticuloperitonitis traumatica ve pericarditis traumatica şekillenir
• Reticulum bulunduğu yer itibariyle muayenesi yapılırken sadece askültasyon uygulanabilir.
• Bunun içinde sol tarafta 6. ve 7.inci interkostal aralıktan yapılır.
• Çünkü 3-5. intercotal aralıkta kalp bulunmaktadır.
141
RPT
• RPT li bir hayvanın duruş şekli. Kuyruk kalkmış, sırt kamburlaşmıştır. Cidago bölgesinde uygulanan ağrı deneyi. Aynı zamanda hekim trachea’yı da dinleyerek anormal inleme sesini tespit etmeye çalışır
142
RETiCULUM (Börkenek) MUKOZASI
• Kalbin hemen gerisinde diaframaya yaslanmış olarak median hatta bulunur. Mukozası cellula reticularis denilen bölmelere sahiptir.
• Cellula reticularis’lerin tabanında ve kenarlarında papilla reticularis’ler
bulunur.
omasum
– Sığır midelerinin yaklaşık % 7-8ini kapsar.
– Suyun en fazla emildiği yerdir.
• Omasum (kırkbayır): Orta
çizginin hemen sağında karın boşluğunun uzun ekseninin orta 1/3'ünde, 9.-12. torakal omurların iz düşümü bölgesinde yer alır.
• Günde yaklaşık 80-100 litre reticular içeriği kendine bir tulumba gibi çeker.
• Omasum'un iç yüzü laminae omasi denilen yüksek mukoza yaprakçıklarıyla doludur
ABOMASUM
Curvatura major Plicae spirales
Curvatura minor
Facies parietalis
facies visceralis
Erginlerde ; Rumen – Abomasum – Omasum – Reticulum Yavrularda ; Abomasum – Rumen – Omasum – Reticulum K. rum. da ; Reticulum , omasum’dan büyük
Abomasum
• Abomasum ile iştirakini ostium omasoabomasicum sağlar. Bu delik sekizinci kaburganın alt ucunun izdüşümü yakınında bulunur.
• Omasum anatomik özelliği nedeniyle inspeksiyon (gözle gözlem), palpasyon veya percussion yöntemiyle muayene etme imkanı yok gibidir.
• Sağ tarafta : 8-9. kaburgalar arasından parmak uçlarıyla palpasyon yapılabilir.
–Abomasum gerçek midedir. –Gelişmiş hayvanlarda midenin %7-8 ini oluşturur. Genç buzağılarda %70 ni oluşturur.
Abomasum (şirden,mayalık)
• Geviş getiren hayvanların asıl midesidir. İnsan ve öbür
hayvanların midelerinin karşılığıdır.
• Orta çizginin sağında bulunur. Organın iç yüzü tamamen glanduler mukoza ile kaplıdır. iç yüzeyinde plicae spirales abomasi denilen mukoza kıvrımları vardır.
• Sağa yada sola (%90) deplasman olduğunda hypochondiriak bölgede şişkinlik dikkati çeker.
147
Sığırda abomasum'un palpasyon alanı.
1-Omasum, 2- Abomasum, 3-Pylorus, 4-Doudenum, 5. Abomasum içeriğ'i
• Basit bir dilatasyon durumunda (fonksiyonel veya mekanik pylorus stenozunda) abomasum ventral pozisyonda kalır ve geriye doğru uzanır.
• Patolojik yer değiştirme olaylarında ise abomasum gaz ve sıvı ile dolar, gerginleşir, hacmi artmış olur.
• Böyle durumlarda, organ ya rumenin soluna veya yukarı sağa veya sağ karın duvarı ile barsakların arasına girerek yerini değiştirir.
148
Rumen iç görünüm Abomasum
149
Abomasum’un muayenesi
• İnspectionla, Auscultasyonla ve
percusyonla muayenesi imkansızdır.
• Abomasum, karnın sağ tarafında, ventral’de 7. ve 10.uncu kostaların arasında ve onların alt uçlarının altında bulunduğundan bu bölgeye abomasum'un palpasyon bölgesi denir.
• Abomasitis yada ülser olduğu durumlarda palpasyon aralığında AĞRI OLUR
• Göbek ile xiphoid arasındaki bölgede bir ağrı var ise abomasumda kumlanın belirtisidir.
• Aşırı dolgunluk nedeniyle karnın hipokondriyak (hypochondriac) bölgesindeki şişkinlik gözle incelenebilir.
• Abomasum’un sağa yer değiştirmesi olaylarında, karnın sağ yarımının üst bölgesinde bir şişkinlik, sola yer değiştirmelerde karnın sol yarımının üst bölgesi ve açlık çukurluğu üzerinde dışa doğru oluşan şişkinlikler inspeksiyonla anlaşılır.
150
Abomasum – inside view
ABOMASUM (Şirden) Mukozası
• Abomasum (şirden) Vücudun sağında bulunur. Glandular mukoza ile kaplıdır.
Palpasyonla muayene
• Yaygın bir abomasitis ve ülserleşme olduğunda abomasum bölgesinin palpasyonuyla ağrı olgusu ortaya çıkarılabilir. Abomasum'da kum vs. gibi yabancı maddelerin bulunması halinde cartilago xyphoidea ve göbek arasındaki bölgeye yapılan palpasyonda krepitasyon sesi veya kar üzerinde yürürken çıkan sese benzer sesler duyulur.
• Abomasum'un sağa yer değiştirme: sağa deplasman olaylarında abomasum, karın boşluğunun sağ yarımının pelvise kadar olan bölgesini kaplamış durumdadır.
• Sola yer değiştirme:
• sol açlık çukurluğunun caudo-dorsalindeki bölgede durduğu saptanabilir.
152
Oskultasyon:
• Abomasum'un %90 sola yer
değiştirmesi olaylarında,
steteskop, perkusyonla saptanan
timpanik seslerin duyulduğu alan
üzerine konur.
• Hayvanı ya sarsmak veya steteskop
tanburunun çevresine perkusyon
çekicinin sapıyla veya fiske ile
vurmakla, bölgede su sıçraması
sesi veya zil sesinin yansıması
şeklinde sesler duyulur.
• Bu sesler "metalik çınlama sesi,
vınlama, tınlama, su sıçraması (su
damlasının madeni bir kaba düştüğü
zaman çıkardığı sesi andıran sestir)
“PİNG “ sesleri olarak
isimlendirilir.
• Bir bölgenin steteskopla muayenesi yapılırken, steteskop tanburunun çevresine fiske veya perkusyon çekici sapıyla vurmakla yapılan muayeneye auskultasyon-perkusyon yöntemi denir.
• Abomasumun auskultasyon ve perkusyon yöntemiyle yapılan muayenesinde, duyulan sesler (zil sesinin yansıması şeklinde, su sıçraması, vınlama, tınlama sesleri) abomasumun yer değiştirmesinde özel semptom olarak kabul edilir.
153
Normal Anatomi Soldan görünüş
Normal Anatomi Sağdan görünüş
154
• Normal yapı ve Abomasum sola deplasman hali. • Sola deplasman olduğunda dirsek ile tubercoxa arasındaki hayali
düzlemin üst tarafında bir şişkinlik oluşturduğunu hatırlamalıyız. İçi gazla dolu olduğu için bir ping sesi alırız.(Bir çeliğe metalle vurulduğunda yada şişeye metalle vurulduğunda çıkan ses gibi)
155
Abomasumun sağa deplasmanı
156
Abomasum’un sola deplasmanında ilerleme aşaması .Soldan görünüm.
Topografik olarak abomasumun sola yer değiştirmesi. Steteskopla yada percsusyonda anormal olarak ping sesi elde ettiğimizde abomasumun sola yer değişimi gösterilmiştir.
157
Abomasum’un sağa deplasmanı
158
BARSAK UZUNLUĞU (Metre)
CANİS BOS EQUUS
İntestineum Tenue 1,8-4,8 27-49 19-30
Duodenum 0.2-0.6 0.9-1.2 1-1.5
Jejunum 1.6-4.2 26-48 17-28
ileum - - 0.7-0.8
İntestinun Crassum 0.28-0.9 6.5-14 6-9
Cecum 0.08-0.3 0.5-0.7 0.8-1.3
Colon- Rectum 0.2-0.6 6-13 5.5-8
Tüm barsak uzunluğu 2-5.7 33-63 25-39
• DUODENUM - 12 parmak barsağı
• JEJENUM - Boş barsak
• ILEUM - Düz barsak
INTESTINUM TENUE
(İnce Barsaklar)
• DUODENUM
• Pars cranialis
• Ampulla duodeni
• Ansa sigmoidea ( flexura portalis ) ( Su, Ru, Eq)
• Flexura duodeni cranialis ( flexura prima)
• Pars descendes
• Flexura duodeni caudalis ( flexura secunda )
• Pars transversa
• Pars ascendes
• Flexura duodenojejunalis ( Flexura tertia )
• Plica duodenocolicum (colon’la bağlantısı)
• Papilla duodeni major (Ru, Eq, Car)
• Ductus choledochus
• Ductus pancreaticus
• Papilla duodeni minor (Eq- Öküzlerde)
• Ductus pancreaticus accessorius
• Gl. duodenales
Ruminant
• Öküzün Pancreası. Caudaventral görünüm. • A Descending duodenum; a corpus; b sol lob ; c Sağ lob; 2 Ductus
pancreaticus accessorius(Sadece öküzlerde var); 2' Ductus pancreaticus accessorius’un açıldığı papilla dudeni minor; 3 Incisura pancreatis.
EQUİDEA
• Atların Pancreas’ı. • Caudoventral görünüm. • A, A' Duodenum’un cranial kısmı,
A Duodenum’un flexura proximalis’i;
• a Corpus; • b Sol lob; • c Sağ lob; • 1 Ductus pancreaticus; 1' Ductus
pancreaticus’un açıldığı papilla duodeni mayor.; 2 ductus pancreaticus accessorius; 2' Papilla duodeni minor ile ductus pancreaticus’un açıldığı yer; 3 Portal vein 4 ductus hepaticus.
JEJUNUM &
ILEUM
Jejunum ve ileum • En uzun
• En hareketli,
• En kıvrımlı bölümüdür.
• 3-3.5 m Jejunum
• 1.0 m Ileum
• Tamamen intraperitonealdir
• Mesenterium
JEJENUM
Plica duodenocolicum Ansa jejunalis Plica iliocecale
ILEUM
Ostium iliale ( ostium iliocecale )
Duvar Yapısı
• Tunica serosa
• Tunica muscularis
– Tela submucosa
• Damar, sinir ve
• lenfatikleri içerir
• Tunica mucosa • Gll.intestinales
• Peyer bezleri (Jejunum)
• Payer plakları (Ileum)
JEJENUM ile İLEUM MUKOZA
FARKLILIKLARINA DİKKAT
Besinlerin kana karışması ve dolaşımı
Gıda içeriği barsaklardan geçerken parçalanma ve sindirilme olayından sonra emilen protein, mineral madde, şeker,vitamin gibi maddeler v.portalis aracılı ile karaciğere gelir. Karaciğer; gelenlerin analizini ve değerlendirmesini yapar . V.cava caudalis adlı ana toplar damara verir. Ana toplar damar kalbe getirdiği kan, kalbin sağ atrium (atirum dexter) e boşaltır. Atrium‟dan ventriculus dexter „ e gönderilen kan truncus pulmonalis aracılığı ile akciğerlere gönderilir. Akciğerlerde oksijenle zenginleştirilmiş olan kan Vv. pulmonalis‟ler aracılığı ile tekrar kalbe atrium sinistrum‟a dökülür. Atrium sinistrum da kanı ventriculus sinistrum‟a oradan da aorta aracılığı ile tüm vücuda pompalanır. Böylelikle barsaklardan emilen vitamin protein gibi maddeler bütün vücudun barsak dokusu da dahil istifadesine sunulur.
•Caecum
•Colon
Ascendens(çıkan)
Transvers (yatay)
Descendens(inen)
•Rectum
INTESTINUM CRASSUM
(KALIN BARSAKLAR)
CECUM
Caput ceci ( Basis ceci ) – sağ fossa paralumbalis
Corpus ceci
Apex ceci (Eq- sternuma)
Curvatura ceci major
Curvatura ceci minor
Tenia dorsalis, Tenia ventralis, Tenia lateralis, Tenia medialis, Tenia coli
Haustrum
Plica cecocolicum
Plica iliocecale
• Teniae coli (long.kas)
– Teniae libera
– Teniae vasculosa
– Teniae ceci
• Haustra ceci ve
coli
Tenialar.
Tunica serosa Tela subserosa Tunica muscularis Stratum longitudinale Stratum circulare Tela subrnucosa Tunica mucosa Lamina muscularis mucosae Gil. intestinales Lymphonoduli [Noduli lymphatici] solitariil2 Lymphonoduli [Noduli lymphatici] aggregatil2 Cecum [Caecum] Basis ceci [caeci]30 Corpus ceci [caeci] Apex ceci [caeci] Curvatura ceci [caeci] major Curvatura ceci [caeci] minor
Haustra ceci [caeci] Ostium cecocolicum [caeco-] Valva cecocolica [caeco-] (eq) Teniae ceci [Taeniae caeci] Tenia [Taenia] dorsalis Tenia [Taenia] ventralis Tenia [Taenia] medialis Tenia [Taenia] lateralis
Colon (Equide) Colon ascendens Colon crassum (eq) Colon ventrale dextrum Flexura sternalis [diaphragmatica ventralis] Colon ventrale sinistrum Flexura pelvina Colon dorsale sinistrum Flexura diaphragmatica [dorsalis] Colon dorsale dextrum Ampulla coli
Ruminant Ansa proximalis coli (Ru) Ansa spiralis coli (su, Ru) Gyri centripetales Flexura centralis Gyri centrifugales Ansa distalis coli (su, Ru) Flexura coli dextra Colon transversum Colon descendens [Colon tenue
(eq)]
Teniae [Taeniae] coli
Tenia [Taenia] mesocolica lateralis Tenia [Taenia] mesocolica medialis Tenia [Taenia] libera lateralis Tenia [Taenia] libera medialis Haustra coli Plicae semilunares coli
Rectum Ampulla recti
Canalis analis M. sphincter ani internus Linea anorectalis Zona columnaris ani (ca, su) Columnae anales Sinus anales Gl. anales Zona intermedia Linea anocutanea Zona cutanea Sinus paranalis (Car) Gl. sinus paranalis Gil. circumanales (ca) M. sphincter ani externus
Anus
INTESTINUM CRASSUM
Kalın Barsaklar
• Caecum‟dan anus‟e kadar , Ters “)” parantez Şeklinde (köpek) , Na ve su emilimi ,ileti, depolama gibi fonksiyonlar ile barsak florası (K vit. sentezi) yapar
• Caecum-colon-rectum
• Caecum:Kör barsaktır. Domuz hariç tüm evcil memelilerde sağ tarafta bulunur. insan ve tavşanda proc.vermiformis (appendix) bulunur.Equus’un dışında tüm hayvanlarda serbest olan kör ucu pelvis’e dönüktür. Equus da diaframaya bakar.
• Colon: En basit şekli Carnivorda bulunur.Sağda sekumdan ayrıldıktan sonra diaframaya yönelir(colon ascendens), diaframada flexura coli dextra‟yı yapar sola geçer.Sola ilerleyen kısmı colon transversum adını alır.Sol tarafta flexura coli sinistra‟yı yapar ve dik bir kıvrımla cauda‟le yönelir.Colon Descendens adını alarak pelvis boşluğuna gelir. Rectum olarak sonlanır.
• Equidea ‘da:uzunluğu ve çapı itibariyle dikkat çeker. Üst üste binmiş ucu arkaya bakan ters “U” şeklindedir. Sekumdan sonra diaframaya giden parcasına colon ventrale dextrum denir.
• Diaframa seviyesinde flexura diaphramatica ventrale yaparak sola ve geriye yönelir.Pelvis giridine kadar olan ilerleyen bu kısmına colon ventrale sinistra denir. Pelvis‟te flexura pelvina‟yı yaparak kendi üzerine kıvrılır. sol tarafta başa doğru önceki parcanın üstünde colon dorsale sinistrium olarak ilerler.
• Diafram seviyesinde felxura diaphramatica dorsalis‟i yapar ve tekrar colon dorsale dexrum olarak sekum seviyesine gelir. Sonra a.mesenterica cranialis‟in önünden sola kıvrılır ve colon transversum adını alır.sol taraftaki parcası colon descendens yada colon tenue adını alır . Ampulla recti adlı genişlemeyi yapar ve sonra rectumu oluşturur.
Eq. ; Colon crassum
Colon ventrale dextrum
flexura sternalis ( flex. diaph. vent. )
colon ventrale sinistrum
flexura pelvina
colon dorsale sinistrum
flexura diaphragmatica ( flex. diaph. dors. )
colon dorsale dextrum
diverticulum gastroideum ( ampulla colli )
Colon parvum ( colon descendes , colon tenue )
• Ampulla Recti: koyun, keçi ve kedide bulunmaz
• Ruminatlarda: Colon önce ansa poximalis coli adı verilen ilk kıvrımla kendi üzerinde sarmal kıvrımlar oluşturmaya başlar. Bu kıvrımlar merkezde flexura centralis isimli kıvırımı yaptıkdan sonra kendi üzerinde geriye doğru tekrar devam eder.Ve başlangıçtaki gibi ansa distalis coli ile biter. Bu aradaki kısma ansa spiralis coli adı verilir. Buraya kadar ki kısım colon ascenden olan kısımdır.
• Sonra Eguus da olduğu gibi colon transversum ve colon descendens olarak tanımlanan kısımlar genel seyre uygundur.
Rum. ;COLON
Ansa proximalis coli
Gyri centripetales
Flexura ( ansa ) centralis
Ansa spiralis coli
Gyri centrifugales
Ansa dorsalis coli
Etçiller ve İnsan ;
Colon ascendens
Colon transversum
Colon descendes
Kalın Barsaklar (İnsan)
TENİA ve HOUSTRUM
HEPAR
• Facies diaphragmatica
• area nuda
• sulcus venae cavae
• Facies visceralis
• porta hepatis
• impressio gastrica
• impressio duodenalis
• impressio renalis
Margo dorsalis ( margo obtusus ), Margo ventralis ( margo acutus) impressio esophagea inc. interlobaris fossa vesicae felleae vesicae fellea inc. ligamenti teretis ligamentum teres hepatis Margo dexter, Margo sinister
HEPAR (Karaciğer)
Regio abdominalis cranialis’te, ruminantlarda tamamen, diğer türlerde büyük bölümü regio hypochondrica dexterde diaframaya dayanmış olarak bulunur.
Hepar, solda lobus hepatis sinister, sağda lobus hepatis dexter, lobus quatratus, lobus caudatus olmak üzere 4 lobu varır. Lobus caudatus hayvan türlerine göre proc. caudatus ve proc. papillaris olmak üzere bir veya iki çıkıntı şekillendirir.
Proc. papillaris ruminat ve carnivorlarda bulunur
• Safra kesesi (vesica
fella) • at, • deve, • devekuşu, • fare, • geyik, • beç tavuğu, • papağanda yoktur.
189
Rum; Lobus ( hepatis ) dexter Lobus ( hepatis ) sinister Lobus intermedius lobus supra portalis ( lobus caudatus )
proc. caudatus proc. papillaris ( rum, car ) lobus infra portalis ( lobus quadratus )
Eq ; Lobus sinister lateralis et medialis
Lobus dexter
Lobus quadratus
Lobus caudatus
Equude’lerde lobus caudatus’un proc.papillaris’i yoktur. Sadece proc.caudatus’u vardır. Sağ yarım diaframaya fazla girdiğinden sağ böğrekle ilişkisi kaybolmuştur. Sağ böbreğin impressio renalis’i görülmez.
Car ; Lobus sinister lateralis et madialis
Lobus dexter lateralis et medialis
Lobus quadratus
Lobus caudatus
Carnivor’larda: lobus caudatus oldukca büyüktür. Proc. caudatus’un ucunda impressio renalis vardır. lobus guadratus diğer loblara nazaran daha küçüktür. İnc. İnterlobaris’ler ile sağ ve sol lop ikişer parçaya ayrılmıştır
Safra kesesi Vesica fella
• lobus hepatis dexter ile lobus quadratus arasında bulunur.
• Hepar içindeki ductus biliferiler birleşerek ductus hepaticus communis’i oluşturur. Bu kanal vesica fella’nın akıtıcı kanalı olan ductus cysticus ile birleşerek ductus choledocus’u oluşturur.
• Oluşan kanal, papilla duodeni major vasıtasıyla duodenum’a açılır.
193
Bağlantıları
• Hepar’ın visceral yüzü, midenin visceral yüzüne ve duodenum’a porta hepatis çevresinden çıkarak curvatura ventriculi minor'a ve duodenum'un proximal bölümüne giden ligamentum hepatogastricum ve ligamentum hepatoduodenale isimli periton dürümleriyle bağlanmıştır. Bu iki ligament birbirleriyle aralıksız bir şekilde birleşerek omentum minus’u oluşturmuşlardır.
• Hepar’ın facies diaphragmatica’sı, diaphragma'ya vena cava caudalis ve for. vena cava caudalis'in ventral ve lateral'inden hepar’a geçen lig. coronarium hepatis ile bağlanmıştır. Ayrıca fissura ligamentum teretis düzeyinde, hepar'ın ön yüzünden çıkan lig. falciforme hepatis, diaphragma'nın sternal bölümüne kadar uzanır. Bunun serbest olan caudodorsal kenarına vena umbilicalis'in lig. teres hepatis isimli içi tıkalı kalıntısı yapışmıştır. Bu umbilicus'a (göbek) kadar uzanır. Göbeği tam kapanmamış veya kurumamış buzağılarda burası enfeksiyon yolu olabilir.
• Sağ ve sol loplar diaphragma'ya lig. triangulare dexter ve sinister aracılığı ile bağlanmışlardır.
Lig. triangulare dextrum et sinistrum
Lig. falciformis
Lig. coranarium
Lig. hepatogastricum
Lig. hepatoduodenale
Lig. hepatorenale
197
Safra kesesi kanalları
• Karaçiğer dokusundan gelen ductus biliferiler birleşerek ductus hepaticus‟u oluşturur. Bu kanala safra kesesinin ductus cysticus‟u da katılır ve ortak tek bir kanal olan ductus cholodicus ile duodeniuma açılır.
• Sığırlarda karın abdominal duvarın sağdan görünüşü. Karaciğerin biopsi alanını gösterir. (SONDAN İKİNCİ İNTERCOSTAL ARALIK)
• Düzlem üzerine düşen seviyenin altından girilmesi SAFRA KESESİNİN DELİNME RİSKİNİ ORTAYA ÇIKARIR.
• 1. Akciğer • 2. Karaciğer ; 3. sağ böbrek; 4. safra kesesi; 5. phrenico-costal hat; X karaciğer
biopsi yeri 200
Atlarda(biopsi) alanı
• Atlarda (biopsi) alanı:
• Sağ tarafta
• 1-Tuber coxae’dan dirsek eklemine bir düzlem çekilir,
• 2-Tuber coxae’dan omuz eklemine bir düzlem çekilir.
• 3-Arada kalan 12. yada 13.cü inter costal aralıktan biopsisi yapılır.
• Sağ taraftan uygulanır 2 yol izlenebilir.
• 1-Tuber coxae’dan omuz eklemine bir düzlem çekilir. Düzlemin 11th (Sondan ikinci intercostal) aralığından yapılır
• 2- Sağ fossa paralumbalis in ortasından yere paralel bir düzlem çekilir.
• Bu düzlemin 11.intercostal aralık hizasından biopsisi yapılır
201
Sığırlarda(biopsi) alanı
202
• Topographical işaretler. Karaciğer biopsi alanını gösterir. Sağ taraf.
203
• Karaciğerin muayesi :
• Kaburgaların altında kaldığı için costa kemeri dışına taşan kısımdır. Ancak palpe edilebilir. Atlarda normalde dışardan muayenesi mümkün değildir.
• Sığırlarda ise akciğer percusion alanına yaslanmış olarak bulunduğundan 11. ve 13. üncü costa’ların üst 1/3 kısmından başlayan ve yaklaşık göğsün yarı yüksekliğine kadar inen ve yaklaşık 10 cm lik (5-6 parmak genişliğinde bir el ayası kadarki) alan Karaciğer’in percusyon alanıdır. 204
Endocxocrin
Endocrin; Insulin + Glukagon
Exocrin ; Pancreas
Lobus pancreatis dexter et sinister
Corpus pancreatis
Anulus pancreatis (eq, sus)
Incisura pancreatis (rum, car)
Ductus pancreaticus (major)
Ductus pancreaticus accessorius (minor)
PANCREAS
Gl. vesicae felleae Fundus vesicae felleae Corpus vesicae felleae Collum vesicae felleae Ductus cysticus Ductus hepatocystici Ductus choledochus M. sphincter ductus choledochi
Vesica fellea
ductus
pancreaticus
Pancreas hem ekzokrin hemde endokrin salgı
yapana bir bezdir. Ekzokrin salgısı ile protein,
yağ ve karbonhidrat sindirimini, endokrin salgısı
ile (glukagon ve insulin) ile karbonhidrat özellikle
şeker metabolizmasına etki eden hormon salgılar.
Akıtıcı kanalı ductus pancreaticus dur. Papilla
duodeni major‟a açılır. Equus ve caniste ayrıca
diğer bir kanalı daha vardır ductus panreaticus
accessorius „ dur ve papilla duodeni minor‟a
açılır.
ductus choledicus
ductus
pancreaticus
plica circularis
papilla duodeni minor
papilla duodeni major
Ampulla Vateri
plica longitudinalis duodeni
ductus choledicus
Lien (Dalak) :
• Bu organın sindirim ile ilişkisi olmadığı halde mide ve sol böbrekle sıkı topografik ilişkisi vardır.
• Lien, kan depo etmek, Iymphocyt yapmak suretiyle circulation sistemine girer.
• Dalağın rengi koyu griye benzer, kanla dolu olduğu için daima kıvamı yumuşak, şekli türler arasında çok değişiktir.
• Yassı olan bu organ insanlarda disk
biçiminde, equide'lerde dorsal'de enli iken ventrocranial'e doğru gittikçe daralır.
• Ruminantlarda rumen'in saccus dorsalis'j üzerine yapışıktır. Biçimi büyük ruminant ve domuzda dile benzer.
• K.ruminantların dalağı üçgen biçimindedir.
• Etçillerde ventral'e dönük tarafı enli, dorsal tarafı dardır. Equide'lerdeki gibi bir kavis yapmamıştır.
• Equidae'lerde ise carnivorların tersidir.
213
EQUİDE
KÖPEK B. RUM K.RUM
215
NARES
• Alae nasi
• Ala nasalis lateralis et medialis
• Angulus nasalis dorsalis et ventralis
• Diverticulum nasi ( eq )
• Nasus cutaneus ( eq )
• Sulcus alaris dorsalis ( rum )
• Planum nasolabiale ( B. rum )
• Planum nasale ( K. rum, car )
• Planum rostrale ( sus )
• a Nostril; a' burnun dorsal girişi; b Lateral kenar (ala nasi) ; b' Medial kenar ; c, c‘ lateral ve medial kenarların birleşimi; d diverticulum nasi; e philtrum
• Ruminant : Dorsal • Carnivor ve sus: Lateral • Equide : Medail
Ala Nasi
b
b
İncisura alaris
Nasal cartilages
• Craniolateral aspect. A Nasal hone; B Incisive hone; C Maxilla; a Nasal septum; a' Rostral bone ; b, c Dorsal lateral nasal cartilage, c rostral portion; d (sheep; d, h) Ventral lateral nasal cartilage (except horse); e Lateral accessory nasal cartilage (except borse); f Medial accessory nasal cartilage (not visible in dog and pig); g Alar cartilage, g' its lamina, g'' its cornu (horse)
Koyun At
Cavum nasi (Burun boşluğu)
• Burun delikleri ile nasopharynx arasında kalan, üstten os nasale, yanlardan maxilla, alttan maxilla ve os incisivum’un proc. palatinus’ları tarafından çevrilmiş boru benzeri bir boşluktur.
• Septum nasi denilen burun orta bölmesiyle sağ ve sol iki eşit bölüme ayırılmıştır. Kıkırdaktan yapılmış olan septum nasi altta vomer'e, geride os ethmoidale'nin lamina perpendicularis'ine, dorsal'de ise sutura nasalis’in alt yüzüne bağlanmıştır.
• Serbest olan ön ucu, burun ucuna yaklaştıkça elastikiyeti çoğalan bir kıkırdaktır.
• Her bir burun boşluğunda, temelini ossa turbinata'nın oluşturduğu ve üzeri burun mucosa'sı ile kaplı concha nasalis adı verilen üç külahsı yapı görülür. Bu yapılar birbirlerine bakacak şekilde kendi üzerlerine doğru kıvrılmış sarmal oluşumlardır. Concha’lardan, temeli os nasoturbinata tarafından yapılan üstte olanı concha nasalis dorsalis, temeli os maxilla turbinata tarafından yapılan altta olanı ise concha nasalis ventralis adını alır.
•
• Geride, her iki concha arasına giren ve temeli ethmoturbinale tarafından yapılan üçüncü concha, concha nasalis media’dır. Bu carnivor'da büyük, diğerlerinde küçüktür. Concha nasalis ventralis'in rostral ucu üstte plica alaris, altta plica basalis adını alan iki dürüm yapar.
• Concha'ların iç boşluğuna sinus conchalis adı verilir. Örneğin; sinus concha dorsalis, sinus concha ventralis gibi.
• Burun boşluğunu boydan boya işgal eden concha nasi dorsalis ve ventralis boşluk içerisinde meatus nasi denen bir takım yollar oluşturmuşlardır. Bunlar sırasıyla;
• Meatus nasi dorsalis, concha nasi dorsalis ile kemik tavan arasında yer alır. Burun yollarının en dar olanıdır. Bunun beyin yönündeki bölümünde fila olfactoria denen koku sinirlerinin reseptör hücreleri yerleşmiştir. Bu nedenle bu bölgeye regio olfactoria, bu yola da koku yolu denir
• Meatus nasi medius, dorsal ve ventral concha arasındaki yoldur. Bu yola sinus paranasalis'ler açılır (aditus nasomaxillaris). Bu nedenle sinus yolu da denir.
• Meatus nasi ventralis, concha nasi ventralis ile burun boşluğu tabanı arasındadır. En geniş ve en kısa yoldur. Solunum havası bu yoldan geçerek pars nasalis pharyngis’e (nasopharynx) ulaşır. Bu nedenle solunum yolu olarak da isimlendirilir. Tedavide burun-sindirim yolu sondası bu meatus'tan geçirilerek mideye ulaşılır.
• Bu yolların dışında septum nasi ile concha'lar arasında kalan, medial’deki genel boşluğa da meatus nasi communis adı verilir.
CAVUM NASI • Cavum nasi dextrum et
sinistrum
• Septum nasi
• Cartilago septi nasi
* Concha nasalis dorsalis
Endoturbinale I
Plica recta
* Concha nasalis media
Endoturbinale II
* Concha nasalis ventralis
Maxilloturbinale
Plica alaris,Plica basalis
Burun Mukozası ; Regio vestibularis - Kutan mukoza Regio respiratoria - Respiratorik mukoza Regio olfactoria - Olfactorik mukoza Destek hücreler Olfactorik hücreler - Bipolar sinir hücreleri Basal hücreler
Organum vomeronasale Ductus incisivus ( Duct. nasopalatinus ) Meatus nasi dorsalis - koku yolu
Meatus nasi medius - sinus yolu
Meatus nasi ventralis - solunum yolu
Meatus nasi communis
• Cavum nasi ile cavum oris’i önde ductus incisivus isimli bir kanal birleştirir. Bu kanalın burun boşluğu tarafındaki deliği dens caninus düzeyinde, meatus nasi ventralis içerisinde gizli olduğu halde, ağız tarafındaki deliği papilla incisiva üzerinde yer alır. Equus'da kanalın ağız tarafındaki ucu kapalıdır.
• Cavum nasi'nin tabanında, septum nasi'nin iki yanında mucosa'nm altında organum vomeronasale isimli tüp şeklinde birer oluşum bulunur. Geride 2.-4. azı dişleri hizasından başlayıp, köpek dişleri hizasına kadar uzayan bu oluşumların her birinin temelini cart. vomeronasalis isimli kıkırdaksal kılıf ile os vomer oluşturmuştur. Organın ön ucu, dens caninus hizasında ductus incisivus'a açılarak son bulur. Aromatik gıdaların ve seksüel kokuların alınmasında görev yaptığı sanılmaktadır.
Sol vomeronasal organ (At) Sagittal section. Sol lateral görünüm. A os incisive ; B Palateum durum; C, C' Alar cartilage, C i onun cornusu, C‘ onun lamina sı; D Nasal kesim; E üst dudak; ] 1 birinci incisiv diş; a Ductus vomeronasal is; b Iductus incisiva; 1 vomeronasal kanalın açılış yeri; 2 Cartilago vomeronasal is ; 3 nasal mukozanın kenarı
SINUS PARANASALIS ; Sinus maxillare sinus maxillaris rostralis et caudalis ( eq ) Sinus frontalis Sinus lacrimalis ( sus, rum ) Sinus palatinus ( car. ve sus’ta yok ) Sinus sphenoidale ( köpek ve k. rum’da yok )
Larynx (Gırtlak
• Başın boyna geçtiği bölgede yer alır. • Carnivor dışındaki türlerde mandíbula’nın caudal bölümleri
arasında, spatium mandibulae'nın gerisindedir.
• Carnivor’da ise mandíbula’nın daha gerisine, yani boyna doğru kaymıştır.
• Pars laryngea pharyngis (laryngopharynx) ile trachea'yı birleştiren larynx, hava ileten ve ses meydana getiren kısa esnek bir borudur. Bir başka deyişle solunum havasının geçişini kontrol ettiği gibi ses organı olarak da görev yapar.
• Larynx'in çatısı, cartilagines laryngis adı verilen değişik şekilli, biri çift diğerleri tek beş adet kıkırdak tarafından kurulmuştur.
• Cartílago thyreoidea (Kalkansı kıkırdak); Larynx kıkırdaklarının en büyüğüdür. Ventral’de laminaların birleştiği yerin ön tarafında sadece ruminant'ta görülen inc. thyreoidea rostralis isimli az derin bir çukurlaşma bulunur. Aynı bölgenin caudal’inde ise equus'da çok derin, carnivor ve ruminant'ta oldukça sığ olan ve sus'da bulunmayan bir başka girinti daha vardır. Buna da inc. thyreoidea caudalis adı verilir. Buradan n. laryngeus caudalis geçer. Equus'da burası larynx içi operasyonlarının yapıldığı yerdir.
• Ruminant, carnivor ve yaşlı sus'ta lamina'ların birleştiği bölgenin ventral ve caudal'inde prominentia laryngea isimli bir çıkıntı şekillenmiştir. Bu insandaki prominentia laryngea'ya (Adem elması) göre daha caudal'dedir.
• Cartilago cricoidea (Yüzüksü kıkırdak); Hyalin kıkırdaktan yapılmıştır. Şekli mühür yüzüğüne benzer.
• Cartílago arytenoidea (ibriksi kıkırdak); Larynx’in çift olan kıkırdağıdır. Büyük bölümü hyalin, cart. corniculata, proc. vocalis gibi çıkıntıları ise elastik kıkırdaktan yapılmıştır. Şekli ibiğe benzer. Bunun dış yüzü üzerindeki çıkıntılı bölümüne proc. muscularis denir. Aşağı doğru uzayan ucu. proc. vocalis adını alır. Craniodorsal'den çıkarak geriye doğru boynuz gibi kıvrılan çıkıntısı, cart. corniculata'dır. Bu felis'te bulunmaz. Canis'te ise hemen önünde cart. cuneiformis adı verilen ikinci bir çıkıntı yer almıştır.
• Epiglottis; Larynx'in en önünde yeralan, yaprak şeklindeki kıkırdağıdır. Elastik kıkırdaktan yapılmıştır. Yutmada boşluğu kapak gibi kapatır. Apex adı verilen üst ucu, öne doğru yatıktır ve bos ile sus'un dışında diğer tüm türlerde sivridir. Basis denen taban kısmında aşağı doğru uzayan petiolus epiglottidis isimli bir çıkıntı yeralır. Equus'ta basis’in iki yanından yukarı doğru uzayan kamamsı çıkıntılara proc. cuneiformis adı verilir.
Larynx ve Dil kemiği
1. stylohyoideum
2. epihyoideum
3. ceratohyoideum
4. proc lingualis
5. thyrohyoideum
6. pars cartilaginea thyrohyoid
7. cartilago epiglottica
8. cartilago corniculata
9. cartilago arytonoidea
10. cartilago thyroidea
15. cartilago cricoidea
Cart.thyroidea
KÖPEK SIĞIR AT
Kıkırdakların dizaynı
Cavum Larynx ; Aditus laryngis: Plica aryepiglottica ile yanlardan
sınırlandırılmıştır.
- Vestibulum laryngis
Plica vestibularis
ventriculus laryngis ( lateralis )
Plica vocalis
Ventriculus laryngis medianus
- Glottis
Proc. Vocalis
Plica vocalis
Plica vocalis + Lig. Vocale = Labium vocale
M. vocalis
Rima glottidis
Pars intermembranacea – glottis vocalis
pars intercartilaginea – glottis respiratoria
- Cavum infraglotticum
Cavum laryngis • Cavum laryngis, pars laryngea pharyngis ile birinci trachea halkası
arasında kalan boşluktur. İçi respiratorik mucosa ile kaplanmıştır. Önden arkaya doğru, aditus laryngis, vestibulum laryngis, glottis ve cavum infraglotticum olmak üzere dört bölümden oluşur.
• Aditus laryngis, boşluğun önden ve aşağıdan epiglottis, yanlardan cart. arytenoidea ile epiglottis'i birleştiren plica aryepiglottica isimli mucosa dürümü ile çevrilmiş olan giriş bölümüne verilen isimdir.
• Buradan plica vocalis'ler arasına kadar uzayan bölüm ise vestibulum laryngis’dir. Bu bölümde larynx mucosası, her bir yanda biri önde, plica vestibularis diğeri arkada, plica vocalis olmak üzere ikişer mucosa kıvrımı yapmıştır. Equus ve canis'te bu iki plica arasında dışarıya doğru ventriculus laryngis lateralis isimli sağ ve sol birer kör kese şekillendirmiştir. Equus ve sus'ta tam ortada, ventriculus laryngis medianus isimli bir mucosa çöküntüsü daha görülür.
• Vestibulum’un sonunda, iki tarafın plica vocalis'leri ile cart, arytenoidea’ların proc. vocalis'leri tarafından çevrelenmiş bölüm glottis'tir.
• Bunun ortadaki yarığına, rima glottidis denir. Burası larynx'in en dar yeridir. Rima glottidis’in, plica vocalis'ler arasında kalan alt bölümüne pars intermembranacea, cart, arytenoidea’lar arasında kalan üst bölümüne de pars intercartilaginea denir.
• Cavum larynis’in glottis'ten trachea'nın ilk halkasına kadar olan bölümü cavum infraglotticum adını alır
M.VOCALİS
Vocal Fold =
Lig.vocale . +
Musculus vocalis +
plica vocalis (respiratorik mucosa)
Cricothyroid ligament is an important access to the larynx.
Atlarda yumuşak damak (soft palate) epiglottis’e kadar uzandığı için ağızdan nefes alamazlar.
TRACHEA HALKALARININ
TÜRLERE GÖRE DEĞİŞİMİ
TRACHEA
• Hava iletim yolunun, larynx ile pulmo (akciğer) arasında yer alan borusal bölümüdür. Temelini zar ve birbiri ardına dizilmiş cart, trachealis isimli hyalin kıkırdaktan yapılmış yarım halkalar oluşturur. Bu nedenle trachea’nın boşluğu daima açık kalır. Kıkırdaksal halkalar birbirlerine ligamentum anulare isimli bağlar ile bağlanmışlardır. Halkaların dışını adventitia, içerisini mucosa döşemiştir. Halkaların uçları dorsal'de birbirleri ile birleşmez.
• Dorsal'de uçların arasındaki boşluğu, lenfoid dokuyu da içeren gevşek bir bağ doku doldurur. Bunun içerisinde bulunan m. trachealis isimli düz kas lifleri, halkaların uçlarının carnivor dışındaki türlerde iç yüzlerini birbiri ile bağlar. Carnivor'da ise bu kas halka uçlarının dış tarafında bulunur.
• Trachea bulunduğu bölgelere göre pars cervicalis ve pars thoracica olmak üzere iki bölümde incelenir.
• Pars cervicalis, trachea’nın cart, cricoidea ile apertura thoracis cranialis arasındaki bölümüdür. Fascia cervicalis (lamina pretrachealis) tarafından çevrelenmiştir. Dorsal'inde sırasıyla, esophagus, m. longus colli, m. longus capitis ve vertebrae cervicales’in corpus vertebrae’leri bulunur.
• Ventral ve lateral'inde, m. sternohyoideus, m. sternothyrohyoideus ve m. sternocephalicus gibi sternum'dan gırtlağa ve başa giden kaslar yer almıştır. Bunların içerisinde m. sternohyoideus'un sağ ve sol yarımlarının kaynaşık olması tracheatomia operasyonlarında göz önünde tutulmalıdır.
• Dorsolateral'inden a. carotis communis dexter ve sinister, truncus vagosympathicus dexter ve sinister, v. juguiaris interna (equus, ovis ve capra'da bulunmaz) dexter ve sinister, n. laryngeus caudalis (recurrens) ve ductus trachealis dexter ve sinister geçerler
• Boynun caudal üçte birinde, esophagus ve sol dorsal'indeki damar ve sinirler trachea’nın sol yanma kayarlar. Bu şekilde trachea, apertura thoracis cranialis'ten geçerken omurların ventral'indeki kaslarla temas halindedir.
• Pars thoracica, apertura thoracis cranialis’ten akciğerlere kadar uzanan bölümdür. Mediastinum boşluğunda geriye doğru yol alır. Bu bölgede, esophagus tekrar trachea’nm dorsal'ine geçmiştir. Vena cava caudalis ise ventral'inde bulunur.
• Trachea daha sonra arcus aortae'nin sağ yüzünü çaprazlar. Basis cordis'in dorsal'inde, dördüncü ila altıncı spatium intercostale düzeyinde bifurcatio trachea denilen çatallaşmayı yaparak bronchus principalis dexter ve sinister isimli iki kola ayrılır.
• Bronchus principalis dexter ve sinister olarak akciğerlerin içerisine dalan soluk borusu, bronchus lobaris'lere onlarda bronchus segmentalis’lere ayrılırlar.
• Bundan sonraki dalların içerisinde kıkırdak bulunmadığı gibi mucosa'sında salgı bezleri yoktur. Bunlara, bronchulus adı verilir. Bronchulus'lar, bronchulus respiratorius olarak dallanırlar. Uçları, ductus alveolaris'i sacculus alveolaris'i ve en son parça olarak, solunum ünitesi olan alveolus pulmonis'i şekillendirirler.
PULMO
• Atmosfer ile kan arasında gaz değişiminin yapıldığı organdır. Pulmo dexter ve pulmo sinister olmak üzere iki tanedirler. Embriyoda ön barsağın tabanından çıkan tomurcuk tarafından oluşturulurlar.
• Cavum thoracis içerisinde pleura pulmonalis ile sarılmış olarak yani cavum pleura içerisinde bulunurlar. Pulmo dexter ve sinister birbirinden içinde önemli organları bulunduran mediastinum ve kalp vasıtasıyla ayrılmışlardır.
• Bronchus principalis dexter ve sinister ile trachea'ya. arteriae ve venaea pulmonales ile kalbe bağlanmışlardır. Kıvamı elastik ve süngersidir.
• Şekilleri yarım koniyi andırır. Koninin öne yönelik sivri ucuna apex pulmonis, geriye doğru eğri tabanına basis pulmonis denir. Her bir akciğerin costa’lara bakan yüzü facies costalis, orta düzleme dönük yüzü facies medialis, diaphragma'ya yönelik yüzü facies diaphragmatica. lopların arasında birbirine bakan yüzü facies interlobaris adını alır.
• Facies medialis ile facies costalis'in dorsal'de birleştikleri küt kenara margo obtusus, ventral'de birleştikleri keskin kenara ise margo acutus denir.
• Margo acutus’tan organın içerisine doğru giren ön yarıklardan öndekine fıssura interlobaris cranialis, arkadakine fissura interlobaris caudalis adı verilir. Ayrıca margo acutus üzerinde önde loplar arasında inc. cardiaca pulmonis isimli geniş bir oyuk şekillenmiştir.
• Carnivor ve sus'ta fissura’lar derindir.
• Facies medialis'te bronchus principalis ile damar ve sinirlerin organa girip çıktığı bölgeye hilus pulmonis denir. Ayrıca bu yüz üzerinde mediastinum aralığından geçen oluşumlara ait izlerde yer almıştır. Örneğin; impressio aortica ve impressio esophagea gibi.
• Pulmo’nun rengi kapsadığı kan miktarına göre değişir. Renk genellikle koyu kırmızıdır. Şehirlerde yaşayan homo ve carnivor'ların akciğerleri siyaha kaçan koyu renkli görülebilir. Bu şehir havasındaki toz ve kömürün yutulması sonucudur
• Pulmo hava kapsadığından suda yüzer. Ölü doğan yavrunun akciğerleri batar. Bundan birçok adli olayın aydınlatılmasında yararlanılır. Genellikle akciğerler vücut ağırlığının %1-1,5‘i kadar bir ağırlığa sahiptirler. Sağ akciğer sol akciğere göre daha büyük ve ağırdır.
• Pleura'nın altında, interlobuler dokunun çokluğu ile doğru orantılı olarak lobuli pulmonis denilen bir takım poligonal şekiller meydana gelir. Bunlar en kuvvetli olarak bos'ta görülür. Sus'ta oldukça belirgindirler. Capra’da ovis’e kıyasla daha belirgindir. Diğer türlerde o kadar belirgin değildir.
• Kedilerin akciğeri, köpeğinkine benzer, ancak köpeğinkinden daha fazla üçgenli ve daha parlaktır.
PULMONES
( Akciğerler )
Lobuli pulmonis ( sığı, domuz, keçi )
Facies costalis
Facies medialis =
Pars vertebralis / Pars mediastinalis
Impressio cardiaca
Hilus pulmonis - Radix pulmonis
Impressio aortica
Impressio esophagea
Margo dorsalis ( obtusus )
Margo ventralis ( acutus )
Basis pulmonis
Apex pulmonis
Incisura cardiaca
Fissura interlobaris
KÖPEK AKCİĞERİ
SOL Lobus cranialis pars cranialis Lobus cranialis pars caudalis Lobus caudalis
SAĞ Lobus cranialis Lobus medius Lobus caudalis Lobus accessorius
RUMİNANT AKCİĞERİ
SOL Lobus cranialis pars caranialis Lobus cranialis pars caudalis Lobus caudalis
SAĞ Lobus cranialis pars cranialis Lobus cranialis pars caudalis Lobus medius Lobus caudalis Lobus accessorius
EQUİDEA AKCİĞERİ
• SOL
• Lobus cranialis
• Lobus caudalis
• SAĞ
• Lobus cranialis • Lobus caudalis • Lobus accessorius
• Trachea
• Bifurcatio trachea (çatallandığı yer)
• Bronchus principalis
• Bronchus lobaris
• Bronchus segmentalis
subsegmentalis
• Bronchiol
• Ductus alveolaris
• Saccus alveolaris
Akciğerlede O2 değişimi
Section Oxygen and Carbon Dioxide’ in solunum sistemine giriĢ ve çıkıĢ yolları
Oxygen ve
carbon dioxide
saccus
Alveoli’de değişim
Oxygen den zengin
hava
Bronchioles
Nasal
Cavities
(burun boşluğu)
Pharynx’den larynx’e Trachea Bronchi
geçiş
Ductus ve saccus Bronchioles
alveoli
Layrnx’den Pharynx’e Nasal
cavities
Carbon
Dioxide’n zengin
havanın dışarı
bırakılması
Bronchi
Trachea