49
TOPLUMSAL CİNSİYET VE İŞLETMELERDE CİNSİYET 200933064 HATİCE GİZEM DÜBÜŞ 201233008 ECE BAŞARAN 201233016 ZÜMRA DELİOĞLU

Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

TOPLUMSAL CİNSİYET VE İŞLETMELERDE CİNSİYET

200933064 HATİCE GİZEM DÜBÜŞ201233008 ECE BAŞARAN201233016 ZÜMRA DELİOĞLU

Page 2: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

TOPLUMSAL CİNSİYET

Page 3: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Cinsiyet (sex), en genel anlamı ile erkek ya da dişi olma durumunu ifade etmektedir. İnsanları cinsel organlarına göre “kadın” ya da “erkek” olarak tanımlamaktadır.

Türk Dil Kurumu da cinsiyeti, ‘‘bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren yaradılış özelliği, eşey, cinslik, seks’’ olarak benzer bir biçimde tanımlamaktadır.

Page 4: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Diğer bir ifade ile cinsiyet, kadın ve erkek olmanın anatomik, fizyolojik ve biyolojik özelliklerini açıklamaktadır.

Bu noktada kadın ve erkek olmak birbiri karşısında tanımlanmaktadır ve ‘‘karşı cins’’ ifadesi kadın ve erkeğin tamamen farklı kategorilere bağlı olduğu anlamını içermektedir.

Page 5: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Bu açıdan kadın ve erkek olmak çeşitli toplumsal süreçler içermektedir. Başka bir ifade ile kadın ve erkek yalnızca biyolojik olarak değil, toplumsal olarak da o toplumun kültürü içinde tanımlanmaktadır.

Böyle bir tanımlanma, insanların doğduğu andan ve hatta anne karnından başlayarak tüm hayatları boyunca devam etmektedir.

Page 6: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Simone De Beauvoir (*) ‘‘Kadın doğulmaz, kadın olunur’’

(*) Modern Feminizmin Temelini Atan Fransız Yazar

Page 7: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Ann Oakley’e göre toplumsal cinsiyet

kavramı;

‘Erkeklik ve kadınlık arasındaki toplumsal

bakımdan eşitsiz bölünmek’

olarak işaret etmektedir.

Page 8: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Bhasin’e göre toplumsal cinsiyet: ‘‘Kadın ve erkeğin sosyo-kültürel açıdan

tanımlanmasını, toplumların kadın ve erkeği birbirinden ayırt etme biçimini ve onlara verdiği toplumsal rolleri’’

olarak tanımlamaktadır.

Page 9: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Örneğin;Çocuk yetiştirmek için kadın gibi duygusal ve

sabırlı olmak, asker olmak için de bir erkek gibi dayanıklı ve güçlü olmak gerekir.

Aslında anne ile asker arasındaki fark biyolojik değil, toplumsaldır;

kadın ve erkekleri farklı toplumsal konumlarla ilişkilendiren cinsiyet farkları cinslerin biyolojisinden

türetilirken aslında cinsler arasındaki toplumsal farklardan bahsetmemize yol açar.

Page 10: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet
Page 11: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Toplumsal yaşamda kişilerin içinde bulunduğu ilişkiler ve üstlendikleri roller genellikle o toplumun

beklentileri ile şekillenmektedir.

Bu beklentilerin en önemlilerinden biri de kadın ve erkek olmakla ilgilidir.

Nitekim toplumsal cinsiyet rolleri, bir toplumun kadın ve erkekten beklediği bir dizi tutum ve

davranışlara işaret etmektedir

Page 12: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Toplum, kadın ve erkekten farklı görevler üstlenmelerini bekleyerek, onların kadınlık ve

erkekliklerini tanımlamaktadır. Bu roller çoğunlukla kadın ve erkeğin eşitsiz bir şekilde toplumsal

yaşamda var olmasına neden olmaktadır.

Page 13: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Connell’e göre erkeklik; kadınlığın karşıtı olmadan var olamaz.

“Erkeklik, bir biyolojik cinsiyet olarak erkeğin toplumsal yaşamda nasıl düşünüp, duyup,

davranacağını belirleyen, ondan salt erkek olduğu için beklenen rolleri ve tutum alışları içeren bir

pratikler toplamıdır”

Page 14: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Muhalif toplumsal hareketlerin yükselişte olduğu

1960’lı yıllarda feminizm hareketi erkekler tarafından tepki ya da destek bulmaya başlamıştır.

Bu süreçte erkeklerin kendi erkeklik kimlikleri ve ardından da erkeklikle yüzleşmeye yönelmeleriyle

erkeklik incelemeleri alanı ortaya çıkmıştır.

Page 15: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Bu konuda yapılan çalışmaların; erkeklikçi (masculinist) erkek kurtuluşçu (men’sliberationist) pro-feminist olarak adlandırılan üç farklı yaklaşım ile geliştiği ifade edilebilmektedir.

Page 16: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Erkekçilik;ataerkil ideolojinin üstünlüğünü savunarak

erkeklerin hem biyolojik hem de toplumsal üstünlüklerini meşrulaştırma yolları aramaktadır.

Page 17: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Erkek kurtuluşçuluk; ataerkil yapının kadınlara zarar verdiği gibi

erkeklerin de hem fizyolojik hem de psikolojik bütünlüklerine zarar verdiğini savunur.

Page 18: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Pro-feminist yaklaşım ise; toplumsal cinsiyet eşitsizliği içindeki

konumlarını sorgulayan erkekler tek tip bir erkeklik olamayacağına dair düşüncelerini şu şekilde ifade etmektedir: “Egemen erkeklik değerlerine uygun

davranmak zorunda değiliz. Egemen erkeklik değerlerini reddetmek erkeklik kaybı değildir,

tersine erkekler de kadınlar gibi söz konusu egemen erkeklik değerlerinin mağdurlarıdırlar”

Page 19: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

TOPLUMSAL CİNSİYET AYRIMI

Page 20: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Toplumsal cinsiyet ayrımının en bilindik göstergesi olarak kadını ana olarak tanımlamaya devam etmektir.

Öbür türlü söylenirse “kadınların rollerini doğurganlıklarına bağlama ya da onları bunalım dönemlerinde işe en son alınan ve işten ilk çıkarılan bir ‘yedek emek gücü’ne indirgemeyi amaçlayan bir dizi uygulamayı haklı çıkarmak için ‘ev kadınlığı ideolojisine’ ve ‘kadınlara araçsal bakış açısına’ hâlâ yaslanılmaktadır.

Page 21: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Kadın, erkeğin hükümlerinden ve önceliğinden çıkıp henüz onunla aynı konuma yükselememiştir.

Kendine ‘aile kadını’ndan başka sıfatlar edinmekte zorlanmakta, edinse dahi rol çatışmalarına gebe kalabilmektedir.

Aslına bakılırsa bu ataerkil işleyişte yeni kuşakları yetiştirme görevindeki kadının kendisinin bizzat rolü yok değildir

Page 22: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

. Geleneksel ataerkil aile içine doğup onunla büyüyen kadın yine aynı ataerkil kaideleri sürdürme eğilimindedir. Örneğin geleneksel Türk ailesinde “erkek çocuk doğurmak ve hanede kıdem kazanmak güç dengesini kadın lehine değiştirse de, kadın, gücün doruğuna kaynana olarak ulaşır…

Page 23: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Anne oğul ilişkisi hayati önem taşır ve anne gelecekteki güvencesi olarak gördüğü oğlunu kayırır; böylece genç erkeğin kendi eşinden hizmet beklentilerini şekillendirir.

Gelin kaynana çekişmesi olarak ortaya çıkan olgu ataerkil kalıbın bir ürünüdür”

Page 24: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Türkiye’de toplumsal cinsiyet ayrımının uluslararası vesikasını BM açıklamıştır.

BM Kalkınma Programı’nın yayınladığı İnsani Gelişmişlik Endeksi’ne göre Türkiye 2011’de 92. sırada bulunur.

Sağlık ve üreme sağlığı, eğitim, parlamentoda temsil edilme gibi göstergelerle oluşturulan Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 0.443 ile 187 ülke arasında 77. sıradadır. Bu endekse göre en yüksek eşitlik değerine sahip ülkeler ise Norveç, Avustralya ve Hollanda’dır

Page 25: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

İŞLETMELERDE CİNSİYET

Page 26: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Toplumlarda sosyal, ekonomik, kültürel değişmeler beraberinde cinsiyete dayalı iş bölümünde

değişiklikleri meydana getirmiştir. Tarihsel olarak bakıldığında, avcı toplayıcı

topluluklarda eşitliğe dayanan toplumsal iş bölümü söz konusuyken, kitlesel tarım üretimine geçiş ile

birlikte kadın ve erkeklerin rol ve görevlerinde değişiklikler meydana gelmeye başlamıştır.

Page 27: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Kitlesel tarım üretimine geçişle erkekler fiziksel güçleri ile birlikte toprak üretimine hâkim olurken kadınlar ev işleri ve çocuk yetiştirmek gibi yeniden

üretim işlerine terk edilmiştir. Bu ayrım 19. yüzyılda sanayi devriminden sonra

derinleşen cinsiyete dayalı iş bölümünün temelini oluşturmaktadır.

Page 28: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Sanayi Devrimi ile başlayan ‘fabrika sistemi’ne geçiş ile birlikte çalışma-üretme alanı ile ev-hane iki

ayrı alan haline gelmiştir.Özel alan ve kamusal alan ayrımının cinsiyet

hiyerarşisine yansıması olarak eril kamu-iş/üretim alanı ve dişil özel / hane alanı ayrımı yapılmasına

neden olmuştur.Cinsiyete dayalı bu toplumsal oluşum meslekler

arasında kadın işi erkek işi ayrımının şekillenmesiyle sonuçlanmıştır.

Page 29: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Mühendislik erkek egemen bir meslek olarak görülerek ve mesleğin icrasında gerekli olduğu varsayılan kimi niteliklerin (tarafsızlık, mantıksallık, rekabetçilik) sadece erkeklere özgü nitelikler olduğu ve kadınlığın bu niteliklerle bağdaşmadığı önyargısına ulaşılmaktadır.

Bu sebeple bir çok kadın mühendis iş bulmada yasal ve pratik engellemelerle karşılaşmaktadır.

Page 30: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Erkek mesleği olarak görülen mühendislik gibi mesleklerde çalışmak isteyen kadınlar “erkek gibi” giyinmediği, konuşmadığı ve davranmadığı takdirde dışlanıyor; kadınlara kadınlıklarını korudukları müddetçe mühendislik yapamayacağı fikri aşılanıyor. Stajyer mühendisten yönetici mühendislere kadar uzanan süreçte kadının varlığı gittikçe azalıyor hatta neredeyse sıfırlanıyor. Bu nedenledir ki kadın mühendisleri genel olarak ürün pazarlama departmanlarında çalışırlar.

Page 31: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Örneğin;

Doktorluk mesleği bir hastanın hem tedavi hem de bakım sürecine ait bütün pratiklerin bilgisini içermesine rağmen bakım işleri kadınlığın devamlılığı olarak kabul gördüğünden doktorların sorumluluğundan çıkartılmıştır.

Page 32: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Böylece bu süreçlerden sorumlu

hemşirelik mesleği bir kadın mesleği olarak kabul görmüştür.

1980’li yılların başında küreselleşme, uluslararası

rekabetin artması ve neo-liberal politikaların etkisiyle cinsiyete

dayalı meslek ayrımcılığı daha da derinleşmiştir.

Page 33: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Böylece kadınların annelik rolü ile ev içi rol ve sorumluluklarını aksatmayacakları ve asla erkeklerle

rekabet edemeyecekleri “kadınsı” mesleklerde uzmanlaşmaları günümüzde devam eden cinsiyete

dayalı meslekî ayrımcılık tartışmalarının ana eksenini oluşturmaktadır

Page 34: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Page 35: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Örneğin;

Erkeklerin icra ettikleri taksicilik, tesisatçılık gibi mesleklerdeki kadınlar ile kadınların icra

ettikleri hemşirelik ya da okul öncesi öğretmenliği gibi mesleklerdeki erkekler toplum tarafından ön

yargı ile karşılanmaktadır.

Page 36: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Bu sebeple cinsiyet rolü hangi meslek ya da pozisyonun kadın işi, hangilerinin erkek işi olduğu

konusunda ve hatta çalışma hayatına başlayabilmenin temel koşulu olan eğitime karar

verilmesi süreçlerinde de etkili olmaktadır.

Page 37: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Muhasebeciydi Oto Tamircisi Oldu (*)

Ustasından işi öğrenen Handan Özel, "Muhasabeci olarak çalışmaya başladıktan sonra

işyerinde bazı ustalar işten çıktı. Eleman açığı oldu. Ben de bu konuda meraklıydım. İşi öğrendim. Bu işi yapmaya başladım. Gelen müşteriler beni görünce şaşırıyor.Kadın müşteriler ise destek oldu. İşimi seviyorum" dedi.

(*) http://www.haber7.com/kadin/haber/1226327-muhasebeciydi-oto-tamircisi-oldu

Page 38: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

17 Yıldır Evlere Temizliğe Gidiyor

Ortaokuldaki kadın öğretmeninin evine giderek temizlik işine başladığını anlatan Mehmet Çakar, "İnsanlara güven verdim. Gittiğim evlerdeki insanlar beni başkalarına

önerdi ve çevrem oldu" dedi. Evli ve 5 kız çocuğu babası olduğunu, geçimini bu işle sağladığını belirten Çakar, şunları söyledi: "Bu işi

yapmadan önce 5-6 yıl kapıcılık yaptım. Daha sonra evlere temizliğe gitmeye başladım. Herkes yaptığım işe saygı duydu. Kendi halinde bir

insanım. Evine gittiğim herkes yaptığım işi çok beğenir.

http://www.posta.com.tr/yasam/HaberDetay/17-yildir-evlere-temizlige-gidiyor.htm?ArticleID=151027

Page 39: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Erkek Hemşireler

Hemşirelik dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de kadın mesleği olarak görülen mesleklerden biridir. Türkiye toplumunun geleneksel yapısı ile örtüşen bu durum yasalar ile de sağlamlaştırılmıştır. 

Page 40: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Nitekim, ilk kez 1954 yılında çıkarılan Hemşirelik Kanununda “Türkiye’de hemşirelik sanatını bu Kanun hükümleri dâhilinde hemşire unvanını kazanmış Türk kadınlarından başka hiç bir kimse yapamaz” ifadesi yer almaktadır. Bu dönemde, sağlık sektöründe hemşire kadınlarla aynı işleri yapan erkekler bulunmasına rağmen, yaptıkları iş hemşirelik olarak tanımlanmamıştır.

Page 41: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Türkiye’de erkekler sekiz yıldır hemşire ünvanına sahip olarak çalışmaktadır. Erkeklerin mesleğe katılımı giderek artsa da kadın meslektaşlarına oranla sayıları oldukça düşüktür.

Page 42: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

İşgücüne Katılımda Kadınların Oranı Erkeklerin Oranı

NKA sonuçlarına göre 2011 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde işgücüne katılma oranı %47,5 olup, bu oran aşağıdaki gibidir: erkeklerde %69,2 kadınlarda ise %25,9

Avrupa Birliği üyesi ve aday ülkeler arasında kadınların işgücüne katılma oranının en düşük olduğu ülke Türkiye’dir.

Page 43: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı cinsiyet ve yaş gruplarına göre incelendiğinde, tüm yaş

gruplarında erkeklerin işgücüne katılma oranı kadınlara oranla daha yüksektir.

İşgücüne katılma oranı en yüksek olacak şekilde aşağıdadır.

95.40%

38.30%

erkek(35-39 yaş grubu)

kadın(25-29 yaş grubu)

Page 44: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Türkiye’de 2013 yılında kadınların çalışma alanlarındaki oranları:

Kamusal Alanda Üst Düzey Yönetici %9,3 Hâkim Oranı İse %36,3 Akademik Personel %28,1 Polis %5,5

Page 45: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Cinsiyete Göre Seçilmiş Mesleklerin Oranı

Page 46: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Türkiye Dünya Ekonomik Forumu'nun cinsiyet ayrımcılığı raporunda 120. sırada yer aldı.(2013)

2012 yılında 135 ülke arasında 124. sırada aporun ilk yayımlandığı yıl olan 2006′da 115 ülke arasında 105. sıradaydı. 2013 raporundan Türkiye 136 ülke arasında 120. sıradaydı.

http://www.amerikaliturk.com/news/manset/51878-utandiran-rapor/

Page 47: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Kadınlar siyasi alanda erkeklere göre daha az yer almaktadır!!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadın milletvekili oranı;

1935 yılında %4,52013 yılında %14,4Türkiye'de 2013 yılında kadın bakan sayısı 1 olup, kabine içindeki kadın bakan oranı olarak %4’e denk gelmektedir.

Page 48: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet

Ülke karşılaştırmalarına bakıldığında, bu oranın en yüksek olduğu ülkelerin; %52,6 ile Norveç %52,2 ile İsveç

olduğu görülmektedir.

Page 49: Toplumsal Cinsiyet ve İşletmelerde Cinsiyet