Upload
esfaka
View
9.176
Download
11
Embed Size (px)
Citation preview
Yapılandırmacılık…
İngilizce construct (inşa etmek) yapılandırmak kelime kökünden türeyen “contstructivist” kavramı için yapılandırmacı kelimesi kullanılmaktadır.
Jean Piaget’in ve Levy Vygotsky’in gelişim ve öğrenme ile
ilgili olarak geliştirdikleri teorilerden etkilenerek ortaya çıkmış bir bilgi ve öğrenme yaklaşımıdır. Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının temel dayanaklarına baktığımızda Vygotsky'in düşüncelerine sık rastlanmaktadır.
Şimdi bu düşünce ve teorileri bilimsel olarak inceleyelim;
Yeni eğitim Programları;2005-2006 Öğretim yılı itibari ile 1-5.
Sınıflar2006-2007 Öğretim Yılında da 6.
Sınıflarda uygulamaya konulmuştur.
Bilimsel ve teknolojik gelişmeler,
Eğitim bilimlerinde öğretme/öğrenme anlayışında gelişmeler,
Eğitimde kaliteyi ve eşitliği artırma ihtiyacı,
Toplumun çağdaş toplumlar düzeyine ulaşması için; bilgilerin, inançların ve duyguların bireylere doğrudan aktarılmasının yeterli olmaması.
VeBilgiyi, tüketmekten çok bilgi üretenbireylere ihtiyaç duyulması.
Bu gerekliliklerden yola çıkarak programlar; Yapılandırmacılık felsefesini temel alan
öğrenme anlayışı ile oluşturulmuştur.
“Öğretmekten” çok “öğrenmeyi” merkeze alan bir anlayıştır.
NASIL ÖĞRENİYORUZ?
Öğrenme aktif bir süreçtir: Öğrenme,öğrencinin çevresi ile sürekli meşgul olmasını gerektirir.
Öğrenmek için önceki bilgimize ihtiyaç vardır: Yeni bilgi, önceki bilgilerin üzerine inşa edilerek oluşturulan yapılarla kazanılır,özümsenir.
Öğrenme ve dil iç içedir: Kullandığımız dil öğrenmeyi etkiler.
NASIL ÖĞRENİYORUZ?
Öğrenme sosyal bir etkinliktir: Diğerleri ile etkileşim öğrenmemizde önemli yer tutar.
Öğrenme yaşantımızla bağlantılıdır: Bilgilerimiz, inançlarımız, korkularımız, değer yargılarımız öğrenmelerimizi etkiler.
Motivasyon öğrenmede anahtar öğedir: Motivasyon, sadece öğrenmeye yardım etmez,aynı zamanda gerekliliktir.
Öğrenme için zamana gerek vardır: Anlamlı öğrenme için fikirlerin yeniden gözden geçirilmesi,onlarla oynama, kullanma söz konusudur.Bu işlemler de zaman ister.
Bu anlayışta ÖĞRETMENİN ROLÜ NEDİR?
Öğren !!!
Öğrencilerin görüşlerine önem verir, öğrenci görüşleri doğrultusunda yöntem ve tekniklerini,dersin içeriğini değiştirebilir.
Öğrencinin sahip olduğu mevcut bilgi, beceri, çeşitli yönleriyle kapasite ve özelliklerini iyi tanır, tanıma çalışmalarında bilimsel yöntem ve teknikleri kullanır.
Öğrencilerin eğitim ortamında olabildiğince rahat olmalarını sağlar, onların bağımsız iş yapabilme güçlerini geliştirmelerine yardımcı olur, sınıf içinde öğrenme etkinliklerinin gerektirdiği hareket ve yer değiştirmelere izin verir.
Açık uçlu sorularla öğrencilerin düşünmelerini, sorgulama ve soru sorma becerilerini geliştirir.
Öğrencilerine öğrenmeyi ve düşünmeyi öğretir. Eğitim ortamında öğrenci yerleşimini; iletişimin yönü,
“öğretmenden öğrenciye, öğrenciden öğretmene ve öğrenciden öğrenciye” olacak şekilde düzenler.
Grupla çalışma yöntem ve tekniklerine önem verir.
Öğrenmeyi öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları etrafında yoğunlaştırır.
Öğrencilerin geniş bir bakış açısı kazanmaları için, devamlı farklı ve alternatif görüşler sunar.
Öğrencilerin moral,motivasyon ve meraklarını devamlı canlı tutar.
Öğrencilerin özgün, üretici yönlerinin ürünü olan çalışmaları tespit ve takdirde çok titiz davranır.
Öğrencilerin kendi yanlışlarını, görüşlerindeki çelişkileri yine kendilerinin görmesine,bulmasına fırsat verecek etkinlikler düzenler.Öğrenci hatalarını,yanlışlarını öğrenmede bir fırsat olarak bilir ve kullanır.
Öğrenmenin değerlendirilmesinde sonuçtan çok, sürece önem verir,ölçme değerlendirme ölçütlerini öğrencilerle birlikte tespit eder.
Yapılandırmacılıkta tek doğru yoktur.İki farklı birey bir kavrama farklı anlamlar yükleyebilir. Buna bir örnek verebiliriz; farklı yaşlardaki çocuklar “bulutlar neden düşmez ? ” sorusuna şu yanıtları vermişler;
Allah onları tutar.
Onu gökyüzü tutar.
Onu hava kaldırır.
Hafif oldukları için düşmezler.
Bu örnekten de anlaşıldığı gibi çocuklar bir olayın sebebine farklı cevaplar vermekte, bilgilerini bireysel olarak oluşturmaktadırlar.
Yani dünyanın pasif alıcısı değil,aksine dünyayı algılamada aktif varlıklardır
Yapılandırmacı yaklaşım değişik aşamalar izlenerek gerçekleştirilebilir.
Bu aşamalar;
Merak Uyandırma, Dikkat Çekme;
Bu aşamada öğretmen öğrencilerin dikkatini çekmek için çeşitli sorular sorar, resim gösterilir, deney veya gösteri yapılır ya da senaryo anlatılır. Öğrencilerin konuya dikkatleri çekilerek düşünme şekilleri ve ön
bilgileri öğrenilmeye çalışılır.
Araştırma, Keşfetme ; Verilen kavram haritasında boş bırakılan
yerleri doldurmaları istenebilir.Konuyla ilgili bir olay anlatılıp sebep ve sonuç ilişkilerini bulmaları ve açıklamaları söylenebilir. Resim veya poster gösterilerek çeşitli sorular sorulabilir. Tüm bu etkinliklerde öğrenciler gruplar halinde çalışmalıdırlar.
Gruplar tartışmalarının sonunda kısa bir açıklama yazarlar ve öğretmene verirler. Grup çalışmaları sırasında öğretmen gruplar arasında dolaşarak öğrencilere rehberlik eder.
Öğrencilerin aktif olduğu beyin fırtınası, sınıf tartışması gibi teknikler kullanarak
öğrencilere yardımcı olur.
Çözümleme ve Derinleştirme;
Bu aşamada öğrenciler yaptıkları etkinlikleri,öğrendikleri bilgi ve kavramları açıklarken,öğretmen onlara rehberlik eder. Sonuçlar sınıfça tartışılır, varsa yanlış anlamalar düzeltilir
Gerekirse yeni kavramlar ekleyip,yeni sorular sorarak öğrencilerin bilgilerini daha da
derinleştirmesine olanak sağlar.
Değerlendirme;
Her gruptan bir öğrencinin öğrendiklerini özetlemesi istenir.
Öğrenci edindiği bilgileri çevresi ile paylaşır
Bu anlayışta;
ÖĞRENCİNİN ROLÜ NEDİR?
Yapılandırmacı öğrenme, öğrencinin kendiyetenekleri, güdüleri, tutumu ve tecrübelerindenedindikleri ile oluşan bir karar verme sürecidir.
Öğrenmenin kontrolü bireydedir. Öğrenmeye
öğretmenle birlikte yön verir. Bu yön verme sürecinde öğrencinin geçmiş yaşantıları, bakış açısı,hazır bulunuşluk düzeyi etkilidir.
Öğrenci öğrenme sürecinde etkili olabilmek için
eleştirel ve yapıcı sorular sorar,diğer öğrencilerle ve
öğretmeniyle etkileşim ve iletişim içinde bulunur.
Yapılandırmacılık sürecinde öğrenci öğrenmeyi
kendisine sunulan şekliyle değil de, zihninde
yapılandırdığı biçimi ile gerçekleştirir.Yapılandırmacılıkta öğrenci;
meraklı,girişimci ve sabırlı olmalıdır.
YENİ ÖĞRETİM PROGRAMLARI VE ÖLÇME DEĞERLENDİRME
Değişen öğrenme anlayışı eğitim sisteminin önemli ve ayrılmaz bir parçası olan ölçme-değerlendirmede de değişimi gerektirmiştir.
NEDİR BU DEĞİŞİM?
Geleneksel AnlayıştaAmaç öğrenciye tek tek tanımlanmış davranışları kazandırmak iken
Yapılandırmacı Anlayışta
Amaç bir çok davranışın bir araya gelmesinden oluşan yapılandırılmış ve karmaşık üst düzey becerileri kazandırmak(eleştirel düşünme, problem çözme vb.)
NEDİR BU DEĞİŞİM?
Geleneksel Anlayışta Öğrencinin belli zaman dilimi içerisindeki
performansı ön plandayken, yani sonuç önemliyken
Yapılandırmacı Anlayışta
Öğrencinin uzun dönemde neyi, nasıl yaptığı, yani süreç önemli
NEDİR BU DEĞİŞİM?
Geleneksel AnlayıştaDeğerlendirme sürecinde ön planda olan kişi
öğretmen iken
Yapılandırmacı Anlayışta
Öğrenci de öğretmenle birlikte sürecin içerisinde
GELENEKSEL ANLAYIŞTAKULLANILAN ÖLÇME ARAÇLARI
Çoktan seçmeli testler
Kısa yanıtlı, doğru-yanlış, eşleştirmeli, boşluk doldurmalı testler
YAPILANDIRMACI ANLAYIŞTA KULLANILAN ÖLÇME ARAÇLARIKlasik anlayıştaki ölçme anlayışlarına ek olarak; Öz değerlendirme, grup değerlendirme, akran değerlendirme
formları Tutum ölçekleri Gözlem formları Görüşmeler Sunumlar ve sunum değerlendirme formları Projeler ve proje değerlendirme ölçekleri Performans ödevleri ve rubrikler Portfolyolar ve portfolyo değerlendirme ölçekleri Kontrol listeleri Kavram Haritaları
Bu anlayışta;
VELİNİN ROLÜ NEDİR?
Bu yeni anlayışın savunduğu temel özelliklerden biri de öğrenenin okul dışı öğrenmelere de ihtiyaç duyduğunu kabul etmesidir. Bu bağlamda baktığımız zaman öğrenen okul dışı öğrenmelerinde ona rehberlik edebilecek bir çevreye ihtiyaç duymaktadır. Öğrenenlerin çevresinde ulaşabilecekleri en yakın kişiler de ebeveynleridir.
Öğrenci kültürel ve toplumsal etkinliklere, bir yetişkinin kılavuzluğunda katılır. Dolayısıyla yetişkin ve öğrenci arasında, usta çırak ilişkisine benzer bir ilişki ortaya çıkar. Bir yetişkin olarak veli öğrenciyle girdiği problem çözme diyaloglarında öğrenciye rehberlik yapar.
Bu süreçte veli sorularıyla, açıklamalarıyla, diyalog tarzıyla hem öğrenciye model olur, hem de bu yolla problemin çözümünde ve bilginin edinilmesinde öğrenciye kılavuzluk eder.
Veli öğrencinin öğrenme sürecine “katılımcı gözlemci” olarak dahil olmalıdır.
Bu katılım yol gösterici, olası çözüm yollarını düşündürücü, araştırmaya yöneltici, farklı konularla ve bilgilerle bağlantı kurmaya teşvik edici sorularla öğrencinin bizzat kendi ödevini ve öğrenmesini tamamlamasını sağlayıcı sorularla olmalıdır.
Sorular bir madendeki vurulan kazmalara benzer. Her bir soru madencinin değerli madene ulaşmasına götüren yol gibi, sorulan her bir soruda öğrenciyi bilgiye kendi kendine götüren araçtır. Bu süreçte öğrenci sadece bilgiye ulaşmaz aynı zamanda kendi bilgisini kendisi inşa ettiği için düşünme becerisi de gelişir.
Veli çocuğuyla bu şekilde girdiği yapıcı diyaloglarla onun sosyal ve duygusal gelişimine de katkıda bulunmuş olur.
Sonuçta; Değişen programlarla birlikte, okul yaşantıları
ve gerçek hayat durumları arasındaki ilişkiler kuvvetlendirilmiş, öğrenmelerde velinin rolü de artmıştır.
“İnsanlara bir şeyin nasıl yapılaması gerektiğini söylemeyin.Yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin ve ürettikleri ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını görün.” General George S. Patton
Sabırla dinlediğiniz için