68

Atiksu aritma

  • Upload
    measlan

  • View
    208

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

Temiz su, atık su, terfi istasyonları için SCADA çözümleri Dünya nüfusundaki hızlı artış ile beraber Dünya'daki su ihtiyacı belirgin düzeyde artış göstermektedir.

Nevşehir Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi

Atık Su nedir? Günlük ihtiyaç hâlinde evlerimizde kullandığımız sular veya Endüstriyel anlamda iş yerlerinde kullanılan su kullanıldıktan sonra atık su hâlini alır çünkü suyla etmiş olduğumuz temas suyun yapısını ve hijyenik özelliklerini değiştirir. Kullanılmayacak hâle gelen bu su artık Atık Su adını alır.

Atık Su Arıtma Ne Anlama Gelir? Atık sular atık su olmadan önce temiz suydu yani kullanılabilir suydu. Atık sular tekrar kullanılabilir su olabilmek için bir dizi işlemden geçer ve bu işlemlerin temel ve esas amacı atık suyu ilk hâli olan kullanılabilir (temiz) suya dönüştürmektir. Bu işlemler sırasında suyun bir kısmı veya tamamı eski hâline dönerse atık su arıtma işlemi gerçekleşmiş olur.

Atık Su Arıtma Nasıl Gerçekleştirilir? Bütün atıksu arıtma tesislerinde toplama, arıtma ve uzaklaştırma olmak üzere üç ana unsur mevcuttur. Genelde birbirini takip eden havuz veya tanklardan meydana gelen atıksu arıtma tesisinde, çeşitli ünitelerde fiziksel, kimyasal, fizikokimyasal veya biyolojik işlemler/süreçler ile atıksu içinde yeralan partiküller veya erimiş haldeki kirliliklerin tutulması ve uzaklaştırılması sağlanır.

Atık Suyun Arıtılması Çevreyi Nasıl Etkiler? Atık suyun arıtılması çevreyi olumlu yönde etkiler. İnsanların bilinçsiz olduğu dönemlerde doğanın kendini yenileyebilme olayından yararlanılarak atıksular bilinçsizce doğal kaynaklar'a (Akarsular, nehirler. vs.) aktarılıyordu. Ama küresel ısınmanında tehlikleleriyle birlikte insanlar doğanın da bir sınırı olduğunu ve fazlasını yapamayacağını anladı. Sorunlar baş göstermeye başladı. Arıtılmayan bu akarsular bakteri kaynağı olduğundan bu tarz bölgelerde hastalıklar arttı. Kirliliklerin artması sebebiyle denizdeki canlılların oksijen miktarları düştü dolayısıyla deniz ürünlerinde bir azalma yaşandı. Bu sebepten yaratılan bu sorunu yine insanlar düzelticekti. Türkiye'den örnek verecek olursak Türkiye'nin en büyük arıtma tesisi olan Ankara'daki Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi örnek verebiliriz.Bu tesis, şu anda günde 765 bin metreküp atıksuyu arıtabilecek bir kapasiteye sahip. Üstelik yağışlı havalarda kapasitesini iki katına da çıkarabiliyor.

Çevre Kirliliği Nedir? Bildiğiniz gibi doğanın temel fiziksel unsurları vardır. Yani bunlar doğada hazır hâlde bulunur su, toprak ve hava bu doğal fizik unsurlarının doğal olmayan yollar ile yani insan eliyle yapılmış kimyasallar ile kirlenmesi çevre kirliliğidir. Aşşağıda bazı çevre kirliliği örnekleri sayılmıştır. Dikkatle inceleyiniz. • Araba egzoz'unun havayı kirletmesi. • Fabrika atıklarının nehirleri kirletmesi • Arıtılması gereken atıkların toprakda imha edilmesi Atık Suların Çevre Kirliliğine Etkisi Nedir? Atık sular çevre kirliliğinin "Su Kirliliği" bölümüyle ilgilidir. Atık sularda doğal sularda bulunmaması gereken bakteriler olabildiğinden doğal suyun yapısını bozar. Atık Sular gerektiği gibi temizlenmezse ve yanlış yerlerde imhâ edilmeye çalışılırsa su kaynaklarımız

Atık Suyun Arıtılması Teknik ve Yöntemleri Atık suyun arıtılması bugün 4 ana başlık altında değerlendirilebilir. Bunları ayrı ayrı incelemeden önce isimlerini sıralamakta fayda görüyorum; • Fiziksel Arıtma • Kimyasal Arıtma • Biyolojik Arıtma • İleri Biyolojik Arıtma 1. Fiziksel Arıtma: Atık suyun fiziksel özellikleri; toplam kati madde, koku ısı ve renk olarak sıralanabilir. Bu özellikleri arıtma fiziksel bir arıtma anlamına gelir. Örnek verecek olursak kullanılmış kötü kokan ve içerisinde çamur bulunan bi suyu çamurdan ve kötü kokudan gidermek sadece fiziksel bir arıtma olacak ve bakteriler gibi önemli etkenlerden arıtma sağlanmamış olacaktır. 2. Kimyasal Arıtma: Atık su içerisindeki hızlı ve yavaş karıştırma ünitelerinde çeşitli kimyasallar eklenip, bu kimyasalların atık suyun içindeki kirleticiler ile reaksiyona girerek çökelmesi ile oluşturulan sisteme kimyasal atık arıtma sistemi denir. Yani bu işlem sonucunda suyun pH dengesi sağlanmış ve bulunmaması gereken elementler suyun içerisinden elenmiş olarak çıkacaktır. 3. Biyolojik Arıtma: Bu işlem sırasında suyun içerisinde ki mikroorganizmalar elenir yani suyun içerisinde bulunan ve hızlı çoğalan bakteriler ve mikroplar öldürülür. Böylece bu işlem sonrasında su ilk hâline en yakın olan biçime dönüşür. 4. İleri Biyolojik Arıtma: İleri biyolojik arıtmada azot ve fosfor gibi besin maddelerinin tamamen giderilmesi amaçlanmaktadır. Bu işlem sonucunda alıcı ortama kullanma suyu kalitesinde su verilmekte ve doğal dengelerin bozulmasının önüne geçilmektedir.

Fiziksel Su Arıtma Sistemleri Atıksu içerisindeki kirletici maddelerin fiziksel işlemlerle atık sudan alınması amacı ile kullanılan sistemdir.. Uygulamaları; ızgaralar, elekler, kum tutucular, yüzdürme sistemleri, çöktürme havuzları, dengeleme havuzlarıdır. Izgaralar: Büyük hacimli maddelerin atıksudan ayrılarak pompa ve diğer teçhizata zarar vermelerini önlemek ve diğer arıtma ünitelerine gelecek yükü hafifletmek amacı ile kullanılan arıtım üniteleridir. İnce ve kaba ızgaralar olmak üzere aralık miktarlarına bağlı çeşitleri bulunmakta ve manuel veya otomatik temizlemeli olarak dizayn edilebilmektedirler. Elekler: Atıksu içerisindeki katı maddelerin tutulması ve arıtma sistemine giriş kirlilik yüklerinin azaltılması amacı ile kullanılırlar. Dengeleme Havuzlar: Atıksuyun debi ve kirlilik yüklerinin dengelenmesi amacı ile kullanılırlar. Kum Tutucular: Atık su içerisinde bulunan kum, çakıl vb. ayrışmayan maddeleri sudan ayırarak makine ve teçhizatın aşınmasını önlemek, çöktürme havuzlarında kum ve çakıl birikiminin önüne geçmek amacı ile kullanılırlar. Yüzdürme Sistemleri: Yüzdürme işlemi, çökeltme işleminin tersidir ve sudan daha düşük özgül ağırlığa sahip taneciklerin yükselmesi esasına dayanır. Yüzdürme sistemleri, atık su içerisinde bulunan yağ, sabun, gres, ahşap parçaları gibi sudan hafif maddeleri tutmak için kullanılırlar. Çöktürme Havuzlar: Sudan daha fazla yoğunluğa sahip katı maddelerin durağan koşullarda yer çekimi etkisi ile çöktürülerek uzaklaştırılması amacı ile kullanılırlar. Çöktürme havuzları, ön çöktürme veya biyolojik ve kimyasal arıtım işlemi ardından son çöktürme amacı ile kullanılabilirler.

Biyolojik Su Arıtma Sistemleri Biyolojik arıtma, atıksu içerisindeki çözünmüş organik maddelerin bakteriyolojik faaliyetlerle ayrıştırılarak giderilmesi işlemidir. Bakterilerin arıtma işlemini gerçekleştirebilmeleri için pH, sıcaklık, çözünmüş oksijen, toksik maddeler gibi parametrelerin kontrol altında tutulması gerekmektedir. Uygulamaları; aktif çamur sistemleri, biyofilm sistemleri, stabilizasyon havuzları, havalandırmalı lagünler ve damlatmalı filtrelerdir. Aktif çamur: Aktif çamur sistemi dengeleme, havalandırma, çöktürme ve dezenfeksiyon ünitelerinden oluşmaktadır. Aktif çamur tekniğine göre çalışan sistemler uygulamada en çok kullanılan sistemlerdir. Aktif çamur kolloidal çözünmüş maddelerin mikroorganizmalar ile çökebilir biyolojik floklara dönüştürüldüğü prosestir ve bu proseste havalandırma havuzu içindeki mikroorganizmaların askıda tutulması esastır. Biyolojik arıtma ünitesi havalandırma sonucu, organik maddelerin askıda büyüyen mikroorganizmalar tarafından parçalanması prensibiyle çalışır. Askıda büyüyen mikroorganizmalar suyun içerisinde bulunan organik maddeleri parçalayarak H2O ve CO2’e çevirirler. Mikroorganizmaların organik maddeleri oksitlemesi sonucu organik maddeler ya okside olur, yada biyokütleye dönüşür. Havalandırma havuzunda gereken arıtma veriminin sağlanması amacıyla havuz içerisinde faaliyet gösteren mikroorganizma sayısını (MLSS) sabit bir değerde tutmak gerekmektedir. Bu nedenle biyokütlenin bir kısmı çöktürme kademesinde fazla çamur olarak sistemden atılırken diğer kısmı havalandırma bölümüne geri devrettirilir. Aktif çamur sistemlerinde bakteriler en önemli mikroorganizmalardır. Çünkü organik maddelerin parçalanmasından sorumludurlar. Aktif çamur sistemlerinin dizaynında çeşitli parametreler kullanılır. Bu parametrelerden bazıları çamur yükü, çamur yaşı ve bekletme süresidir.

Biyofilm: Damlatmalı filtre sistemlerinde üst kısımdan verilen atık sular damlatmalı filtre içine yerleştirilen dolgu malzemelerinin arasından aşağı doğru akar. Dolgu malzemeleri üzerinde mikroorganizmalar oluşur. Damlatmalı filtre tabanından verilen hava mikroorganizmaların yaşamı için gereklidir. Mikroorganizmalar da atık sudaki organik maddeleri tüketirler. Filtre malzemesi taş dolgu yada plastik dolgu malzemesidir. Biodisk sistemleri seri olarak yerleştirilmiş dairesel disklerden oluşur. Disklerin malzemesi polystrene veya polyvinyl kloriddir. Diskler atık suya batmıştır ve yavaş olarak dönerler. Mikroorganizmalar disklerin yüzeyine tutunup tabaka oluştururlar. Disklerin dönmesi biyokütleyi atık sudaki organik maddelerle temas ettirilir. Diskler sonra da atmosferdeki oksijenle temas eder. Disklerin dönmesi ile aerobik şartlar sağlanır. Stabilizasyon Havuzları: Stabilizasyon havuzlarının işletilmesi basittir ve fazla mekanik ekipmana ihtiyaç göstermezler. Bu sistemler aerobik, anaerobik ve fakültatif stabilizasyon havuzları olarak sınıflandırılır. Havalandrmal Lagünler: Diğer Bu sistemler havalandırma için doğal alanları kullanır. Gerekli oksijen difüzör veya yüzeysel havalandırıcılar vasıtasıyla temin edilir. Anaerobik Arıtma Sistemleri Anaerobik arıtma sistemleri havasız ortamda gerçekleştirilen arıtma prosesleridir. Uygulamaları; sürekli karışımlı reaktörler, anaerobik filtreler ve akışkan yataklı sistemlerdir. Sürekli Karşımlı Tank Reaktörü: Sürekli karıştırılan tank tipinde olan bu reaktör atık suların anaerobik arıtılmasında kullanılan ve katı resirkülasyonu olmayan ilk kuşak reaktörlerden birisidir. Anaerobik Filtre (Yukarı akışlı dolgu sütunu): Hareketsiz hücre reaktörlerinin bir uyarlaması olarak geliştirilen anaerobik filtre tipinde kullanılan dolgu malzemesi biyofilm gelişmesi için gerekli olan temas yüzeyini sağlar. Akışkan Yataklı Sistemler: Bu sistemde yukarı akışlı reaktör, kısmen bir taşıyıcı malzeme (genellikle kum) ile doldurulur. Söz konusu reaktörde kum tanecikleri üzerinde biyofilm oluşturularak arıtmanın gerçekleştirilmesi amaçlanır.

bu işlemlerin tamamının yapıldığı bir arıtma tesisinin görseli yer almaktadır.

Ant Çevre Teknolojileri Ltd., Türkmenistan'ın kuzeydoğusunda yer alan Lebap ve Mary’de üç yeni projenin üzerinde çalışıyor. Bu projelerden biri 10.000 m3/ gün kapasiteli evsel atık su arıtma tesisi diğeri ise yine aynı şehirde 30.000 ve 40.000 m3/gün kapasiteli içme suyu arıtma tesisleri. Yatırım değeri 100.000.000 $ olan bu üç projenin 2015 yılında tamamlanması planlanıyor.

Dünya Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) tarafından Kore'de tekstil kaynaklı endüstriyel atık suyun arıtılması için kurulmuş pilot proje

Keşan Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Uygulama Projesi

Derinkuyu-Kaymaklı (Nevşehir) Atıksu Arıtma Tesisi

Hidrotek/Yüksel-Ener Grubu Atık Su Arıtma Projesi

Bulancak Su ve Atık Su Projesi ..

ATIKSULAR NASIL ARITILABİLİR? Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda kirlenmiş veya özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş sular ile maden ocakları ve cevher hazırlama tesislerinden kaynaklanan sular ve yapılaşmış kaplamalı ve kaplamasız şehir bölgelerinden cadde, otopark ve benzeri alanlardan yağışların yüzey veya yüzeyaltı akışa dönüşmesi sonucunda gelen sulara atıksu denir. Suların çeşitli kullanımlar sonucunda atıksu haline dönüşerek yitirdikleri fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin bir kısmını veya tamamını tekrar kazandırabilmek ve/veya boşaldıkları alıcı ortamın doğal fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek hale getirebilmek için uygulanan fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinin birini veya birkaçına atıksu arıtma denir. Atıksuyun niteliğine göre kullanılacak arıtma prosesleri de farklılık göstermektedir. Atıksu içerisinde bulunan çözünmüş organik maddelerin bakteriyolojik faaliyetler sonucu giderilmesi için biyolojik arıtma tesisi, atıksu içerisinde çözünmüş veya askıda bulunan ve gravitasyonla (yerçekimi etkisi ile) çökelmeyen maddelerin çökeltilerek sudan uzaklaştırılması için kimyasal arıtma tesisi, suyun içerisinde bulunan ve kendiliğinden çökebilen katı maddelerin atıksudan uzaklaştırılması için fiziksel arıtma tesisi tercih edilmelidir. Bu prosesler ayrı ayrı kullanılabileceği gibi birbiri ardına gelecek şekilde de kurulabilir.

Fiziksel Arıtma Prosesleri: Fiziksel arıtma atıksu içerisinde bulunan yüzer maddeler ile kendiliğinden çökebilen katı maddelerin giderilmesi amacıyla yapılır. Bu amaçla kullanılan ekipmanlar; ızgara ve elekler, kum ve yağ tutuculardır. Genel olarak biyolojik veya kimyasal arıtma tesisilerinin başında da fiziksel arıtma tesisleri kullanılır. Bu şekilde atıksu içerisinde bulunan kirleticilerin bir kısmının giderilmesi mümkün olacaktır. Kimyasal veya biyolojik arıtma tesislerin başında kurulan fiziksel arıtma tesisleri, hem ana arıtma sistemine gelecek kirlilik yükünü azaltacak, ana arıtma içerisindeki boru, vana vb. ekipmanların zarar görmesini engelleyecek aynı zamanda ana arıtma tesisinin işletme maliyetini düşürecektir.

Biyolojik Arıtma Prosesleri:

Biyolojik arıtma prosesleri aerobik ve anaerobik arıtma olarak sınıflandırılabilir. Aerobik arıtma havanın bulunduğu ortamlarda gerçekleştirilen arıtma prosesleridir. Aerobik arıtma uygulamaları; Aktif Çamur, Biyofilm, Stabilizasyon Havuzları, Havalandırmalı Lagünlerdir. Anaerobik arıtma ise havasız ortamlarda gerçekleştirilen arıtma prosesleridir. Uygulamaları ise Sürekli Karışımlı Reaktörler, Anaerobik Filtreler ve Akışkan Yataklı sistemleridir. En yaygın aerobik biyolojik arıtma uygulaması, aktif çamur prosesidir. Aktif Çamur prosesleri; Ön Çöktürme Havuzları, Havalandırma Havuzları, Son Çöktürme Havuzları ve Dezenfeksiyon ünitesinden oluşur. Dezenfeksiyon işlemi ise; atıksu arıtma tesisi çıkış suyunun alıcı ortama verilmeden önce içerisindeki bakteri ve virüslerin bertaraf edilmesi işlemidir.

Kimyasal Arıtma Prosesleri: Suda çözünmüş halde ve askıda bulunan katı maddelerin çökelmesini ve bu şekilde sudan uzaklaştırılmasını sağlayan kimyasal arıtma tesisilerinde, uygun PH aralığında atıksuya kimyasal maddeler ilave edilmektedir. Kimyasal arıtma proseslerinde çökeltme işlemini sağlayan bu kimyasal maddeler koagülant madde adıyla anılır. Kimyasal arıtma prosesinin üniteleri, atıksuyun uygun PH aralığına getirildiği nötralizasyon bölümü , atıksuya çökeltimi sağlayacak kimyasal maddelerin ilave edildiği koagülasyon bölümü ve koagülant ilave edilmiş atıksuyun uygun hızda karıştırılması ile flokların oluşmasını ve çökeltimi sağlayan flokülasyon bölümüdür.

Başlıca Atıksu Parametreleri · Biyolojik Oksijen İhtiyacı (BOİ) Atıksular organik maddeler içerdiğinden, bunların konsantrasyonları, yani 1 l sudaki miktarları, kirlilik derecesinin ölçüsü olarak kabul edilir. Fakat atıksuların bileşimleri çok değişiktir ve içindeki maddeleri bir formülle ifade etmek mümkün değildir. Ayrıca bu maddeler tasfiye tesisinde bozunmaya uğradıklarından, bu etkinin de dikkate alınması gerekir. Bu yüzden bu maddeleri konsantrasyonları ile ifade etme yoluna gidilmiştir. Organik maddenin ölçüsü olarak, biyokimyasal oksidasyon (karbonlu maddelerin oksitlenmesi) sırasında harcanan oksijen miktarı esas alınabilir ve bu değer de BOİ olarak adlandırılır.

Biyokimyasal oksidasyon, su içinde bir yanma olayı olup, bu yanma esnasında suda

çözünmüş (erimiş) oksijen kullanılır. Ne kadar fazla oksijen sarf edilirse, sudaki organik

madde miktarı da o kadar fazla demektir. Organik madde ihtiva eden sularda suların oksijen ihtiyacı BOİ5, karbonlu maddelerin,

tamamen CO2’ye dönüşmesine kadar artar. Teorik olarak sonsuz, pratik olarak

yaklaşık olarak 10 gün kadar bir müddet sonunda, bütün karbonlu maddeler ayrışır. Bu

esnada sarf edilen oksijene, birinci kademe nihai biyokimyasal oksijen ihtiyacı denir ve

BOİu ile gösterilir. Evsel atıksular için BOİ5 ile BOİu arasında BOİ5/BOİu ≈ 0,68 bağıntısı vardır.

· Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ)

Kimyasal olarak oksitlenebilen organik maddelerin oksijen ihtiyacı KOİ ile ifade edilir.

KOİ asit ortamda kuvvetli bir kimyasal oksitleyici (potasyum dikromat gibi) vasıtasıyla

ölçülür. Kimyasal olarak oksitlenebilecek bileşikler, biyolojik olarak

oksitlenebileceklerden daha fazla olduğundan, kimyasal oksijen ihtiyacı, biyolojik

oksijen ihtiyacından daha büyüktür. Tasfiye edilmemiş atıksular için BOİ5/KOİ = 0,4-0,8 (ortalama 0,65) alınabilir.

o KOİ Bileşenleri

Yapılan çalışmalar sonucunda, biyolojik arıtma sistemlerinde substratın biyolojik

ayrışması sonucunda, zor ayrışan (inert) ürünlerin oluştuğu saptanmış ve biyolojik

arıtma tesislerinde, atıksudaki organik maddenin biyolojik ayrışmasının farklı

mekanizma ve hızlarda meydana geldiği deneysel olarak tespit edilmiştir.

Evsel atıksulardan biyolojik nütrient gideriminde, atıksudaki organik karbon-azot-fosfor arasındaki denge çok önemlidir. Biyolojik azot- fosfor gideriminde, arıtılmış atıksudaki kalan biyolojik olarak organik madde miktarı önemlidir. Kuvvetli atıksuların arıtımında gerek ham atıksuda bulunan gerekse biyolojik arıtım sırasında oluşan ve konvansiyonel arıtma yöntemleri ile arıtımı mümkün olmayan inert organik maddeler deşarj standartlarına ulaşılmasını engelleyebilmektedir. Dolayısı ile biyolojik arıtma tesislerinin değerlendirilmesinde KOİ’nin bileşenlerinin belirlenmesi yararlıdır. KOİ’nin bileşenlerine ayrılması inert ve biyolojik olarak parçalanabilen KOİ’nin belirlenmesidir. Biyolojik olarak parçalanan KOİ’nin de kolay parçalanan ve zor parçalanan olmak üzere bileşenleri belirlenmelidir. İnert KOİ’de tekrar çözünmüş inert ve partikül inert olmak üzere bileşenlere ayrılır.

· Toplam Organik Karbon (TOK) Özellikle çok küçük organik madde konsantrasyonları için uygun bir parametredir. Bu parametre, bilinen konsantrasyonlarda bir numuneyi yüksek sıcaklıkta bir fırına enjekte ederek saptanmaktadır. BOİ5/TOK= 1-1,6 alınabilir.

Teorik Oksijen İhtiyacı (TeOİ) Atıksularda bulunan karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve bunların ayrışma ürünleri genel olarak karbon, hidrojen, oksijen ve azottan meydana gelir. Numunenin kimyasal formülü biliniyorsa, içindeki karbonun oksitlenmesi için gerekli oksijen miktarı bulunabilir. Bu değer KOİ ve BOİ’den daha büyüktür. Çünkü KOİ’de bile, kimyasal olarak oksitlenmeyen bir miktar karbonlu madde daima bulunur.

· Toplam Oksijen İhtiyacı (TOİ) TOİ parametresi ise diğer parametrelerin bulunmasından daha sonraki yıllarda geliştirilmiştir. TOİ deneyi, numuneyi platinle katalizlenen bir yanma odasında kararlı son ürünlere çevirmeyi ve bu esnada sarf edilen oksijen miktarını bulmayı hedef alır.

· Azot-Fosfor Azot ve fosfor elementleri, mikroorganizmaların büyümesi için çok gereklidir. Bunlara besi elementleri (nütrient) denir. Azot, proteinlerin sentezi için temel yapı taşı olduğundan, atıksuların biyolojik yollarla tasfiyesinde azot konsantrasyonunu bilmeye ihtiyaç vardır. Suyun azot miktarı az ise, tasfiye için dışarıdan azot ilavesi gerekebilir. Aksine, eğer, yüzeysel sulara verilen atıksu deşarjları sebebiyle oluşan alg ve yosunlarının kontrolü istenirse, alıcı ortamlara verilmeden önce, azotun uzaklaştırılmasına veya miktarının azaltılmasına ihtiyaç vardır.

Genellikle atıksularda azot, esas itibariyle proteinli maddelere ve üreye bağlı olarak bulunur. Bu maddelerin ayrışması ile azot, amonyağa dönüşür. Atık suyun tazelik derecesi, amonyak miktarı ile ölçülür. Atıksularda azot pH’a göre, ya amonyum iyonu (NH+4) ya da amonyak (NH3) şeklinde bulunur: NH3 + H2O ↔ NH4+ + OH pH≥ 7 ise denge sola doğru bozulur, pH ≤ 7 ise amonyum iyonları ortama hâkim olur. Aerobik ortamda bakteri faaliyeti sonucu amonyak oksitlenerek nitrit ve nitrat haline gelir. Atıksularda nitrit azotu önemsizdir. Zira nitrit kararsız olup kolaylıkla nitrata dönüşür. Konsantrasyonu, atıksularda 1 mg/l’yi nadiren geçer. Nitratlar ise azotun en ileri derecede oksitlenmiş halleridir. Atıksularda 0-20 mg N/l konsantrasyonlarında bulunabilir. Alg ve diğer mikroorganizmaların çoğalması bakımından fosfor da önemlidir. Sularda fosfor fosfat olarak bulunur. Evsel atıksular genellikle fosfor bileşiklerince zengindir. Son yıllarda deterjan yapımında, katkı maddesi olarak fosfat ve polifosfat bileşikleri, büyük miktarlarda kullanılmaktadır. Bu Maddelerin yaklaşık %12-13’ünün fosfor ve %’den fazlasının polifosfat olduğu düşünülürse, sentetik deterjan tüketiminin artışı ile birlikte yüzeysel sulara fosfor deşarjı da artış göstermiştir. Genellikle evsel atıksularda 4-15 mg/l civarında fosfor bulunur.

ASKİ: Atık su arıtma tesisleri tam kapasite

Muğla'da 16,5 milyon liralık Atık Su Arıtma Tesisi

atık su arıtımı

Dünya nüfusunun zaman içinde artışı ve su kaynaklarının dünya üzerinde eşit olarak dağılmaması (Afrika ve Ortadoğu vb.) gibi nedenlerle su kirliliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yılda 40.000 km³ tatlı su okyanuslardan karalara transfer olmaktadır. Bu suyun büyük bir kısmı taşkın vb. nedenlerle kaybolurken kullanılabilir su miktarı yıllık olarak 9.000 km³ olmaktadır. Dünya nüfusunun yıllık su gereksinimi kişi başına ortalama 350 m³ civarındadır. Ancak su kirlenmesi nedeni ile su gereksinim kişi başına 700 m³ değerine ulaşmaktadır. Şuan dünya üzerindeki suyun ancak 13 milyar insana yeteceği düşünülmektedir. Tüm bu sayısal verilerden de anlaşılacağı üzere dünyada kalan temiz suyumuz her geçen gün daha da değerli hale gelmektedir. Kalan suyumuzun kirlenmesini önlemek adına atık suyumuzu doğaya deşarj etmeden önce arıtmaya tabi tutmamız gerektiği özellikle son yıllarda tüm dünya otoriteleri tarafından kabul görmüş bir gerçektir.

Malatya Atıksu Arıtma Tesisi

Gümüşhane'de Harşit Çayı Arıtma Tesisi Projesi'

Afyonkarahisar atık su arıtma tesisi

Yüreğir Atıksu Arıtma

Kastamonu Atık Su Arıtma Tesisi.

İlçe Merkezinin atıksu arıtma sorunun çözen İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, atıksu arıtma tesislerinin sayısını 2009 yılında işletmeye alınan Urla, Bayındır ve Ayrancılar-Yazıbaşı atık su arıtma tesisleri ve 2010 yılında işletmeye alınan Torbalı, Menemen, Seferihisar, Kemalpaşa, Gödence ve Aliağa atık su arıtma tesisleri, 2013 yılında da Özdere ve Ürkmez atık su arıtma tesisleri ile birlikte 25’e çıkardı.

ÇİĞLİ ATIKSU ARITMA TESİSİ İzmir Büyük Kanal Projesi’nin son noktası olan Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi, 30 hektarlık bir alan üzerinde 2000 tarihinde işletmeye alındı. 7m³/sn (604.800 m³/gün) kapasiteli atıksu arıtma tesisine gelen atık sular, ileri biyolojik yöntemlerle arıtıldıktan sonra 2,5 km’lik deşarj hattı ile orta körfeze veriliyor.

KAYSERİ İLERİ BİYOLOJİK ATIKSU ARITMA TESİSİ

E-Demet Teknolojisi ile Atık Su Arıtma Prosesi

Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisleri Evsel atık suların biyolojik yöntemlerle deşarj yönetmeliklerine uygun olarak arıtılmasını sağlayan atıksu arıtma tesisleri kurmak Ketmak’ın sunduğu hizmetlerin biridir. Organik kirleticilerin uzaklaştırılması için en etkin yöntemlerden biri biyolojik arıtmadır. Biyolojik arıtma, atık suyun içerisinde askıda veya çözünmüş olarak bulunan organik maddelerin bakteriler tarafından parçalanması ve çökelebilen biyolojik floklarla sıvının içerisinde kalan atmosfere kaçan sabit inorganik bileşiklere dönüşmesidir.

MERSİN Karaduvar İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi

Denizli'nin suyu güvence altında alındı. Atıksu Arıtma Tesisi'nden çıkan su tarımsal amaçlı kullanılırken içinde balık bile yetişebiliyor.

Fiziksel Arıtma Sistemi

Melso Otomasyon, Endüstriyel ve Evsel Atık su Arıtma Tesisleri Otomasyonu