25
İSLAMA GÖRE BESLENME VE SOFRA ADABI: KURAN’DA VE HADİS-İ ŞERİFLERDE GEÇEN YEME İÇME USULUNE YONELİK BİR LİTERATÜR TARAMASI Hacı Ahmet Çakır TC. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi E-mail: [email protected]

İslama göre beslenme ve sofra adabı

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Bu çalışmanın amacı İslam Kültürü’nde yiyecek-içecek tüketimine yüklenen değerin önemini araştırmak olmuştur. Bu kapsamda yeme ve içme olgusuna İslami açıdan bakılarak Kuran ve Hadis-i Şeriflere atıf yapılmıştır. Metodoloji olarak ikincil verilerin taranması belirlenmiştir.

Citation preview

Page 1: İslama göre beslenme ve sofra adabı

İSLAMA GÖRE BESLENME VE SOFRA ADABI: KURAN’DA VE HADİS-İ ŞERİFLERDE GEÇEN YEME

İÇME USULUNE YONELİK BİR LİTERATÜR TARAMASI

Hacı Ahmet Çakır

TC. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Turizm İşletmeciliği Ana Bilim Dalı

Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi

E-mail: [email protected]

Page 2: İslama göre beslenme ve sofra adabı

İÇİNDEKİLER• Giriş• Çalışmanın amacı• İslam’da Beslenmenin Önemi• İslam Kültüründe Dikkat Edilmesi Gereken Sofra Adabı• Yemeğe Başlangıç Aşamasında Önem Arz Eden Hususlar• Yemek Esnasında Mevlevilerin Ritüelleri ve Ateş-Bazı Veli

– Aşçıya Duyulan Saygı Ateş-Bazı Veli Örneği• Yemek Sonrasında Önem Arz Eden Hususlar

– Yemek Sonrası Ağız Temizliği; Misvâk Örneği– Yemek Sonrası İçeceklere Dikkat Edilmesi Hususu

• Sonuç• Kaynakça

Page 3: İslama göre beslenme ve sofra adabı

Giriş

• İslam dininde yemeğe ve yemek yeme sürecine yüklenen değer Hz. Muhammed (SAV) tarafından birçok Hadis-i Şerif ile beyan edilmiştir. O yemeğe başlamadan ve yemekten sonra elleri yıkamanın gerekliliği; yemeğe “besmele” ile başlamanın gerekliliği; yeme şekli ve sofra adabı, hal ve hareketler üzerinde önemle durmuştur. Yine yemeğe tam acıkmadan oturulmayıp tam doymadan kalkmayı, yemekten sonra ağız temizliği, akşam yemeğini akşam namazından sonraya bırakmayarak geç vakitlerde yemek yememe gibi nasihatler ile yeme içme olayının başlı başına bir ibadet şekli olduğunu vurgulamıştır. İnsan yaşamı için sağlıklı beslenmeyi kutsal bir olay saymıştır.

Page 4: İslama göre beslenme ve sofra adabı

Hz. Muhammed’den nakledilen Hadis-i Şerif’lere bakıldığında neredeyse hayır ve bereketi olmayan yiyecek – içecek yok desek yanlış olmayacaktır. Öyle ki ona “İman nedir ?” diye sorulduğun da “ İman yemek yedirmek ve selam vermektir” (Müttefekun aleyh) diyerek yemenin kutsallığını bir kez daha vurgulamıştır. Nitekim Kuran’a yiyecek ve içecek yönünde bakılacak olunursa insanı şekillendiren tüm hak edişler yedikleri ve içtikleri üzerinden aktarıldığı görülecektir. (Bulut, M. 2011:26)

Page 5: İslama göre beslenme ve sofra adabı

ÇALIŞMANIN AMACI

• Bu çalışmanın amacı İslam Kültürü’nde yiyecek-içecek tüketimine yüklenen değerin önemini araştırmak olmuştur. Bu kapsamda yeme ve içme olgusuna İslami açıdan bakılarak Kuran ve Hadis-i Şeriflere atıf yapılmıştır. Metodoloji olarak ikincil verilerin taranması belirlenmiştir.

Page 6: İslama göre beslenme ve sofra adabı

1. İslam’da Beslenmenin Önemi

• “Beslenme, besin maddelerinin mizaç olarak vücut yapısına uygun hale gelmesi ve böylece dokulardaki günlük yırtılmaların tamire uygun hale gelecek şekilde değişmesidir.” (Kahya, 2009:115)

• Lokman hekimin oğluna verdiği bir öğütte “Ey oğul, mideni tıka basa doldurduğun zaman fikir uyur, hikmet dilsizleşir. Âzalarsa ibadetten bıkıp otururlar” diye belirtilmiştir.

• “Bir gün gelir insanın yedikleri kendisine düşman olur” Hz. Davut as.

• “Ademoğlu midesinden daha şerli bir kap doldurmamıştır.” (Tirmizi, Zühd, İbni Mace, Et’ıme) Peygamberler her şeyde aşırıya kaçmayı mekruh kıldıkları gibi yeme içmede de haddi aşanları uyarmışlardır.

Page 7: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Mısır Kıralı Mukavkıs, Hz. Peygamber (sav)’e hastalarının tedavi edilmesi için bir hekim gönderir. Bir buçuk sene Medine’de kalan doktor bir gün Hz. Muhammed (sav)’nin huzuruna çıkararak Medine’de bulunduğu sürece hiç kimsenin ona hasta olarak gelmediğini ve kendisinin de aralarında hasta hiç kimseyi görmediğini belirtmiştir. Rasululah’tan müsaade isteyerek memleketine dönmek ister ancak insanların bu sağlıklı yaşamlarının sebebini de sual eder. Peygamber sav. “Biz asla acıkmadan yemeyiz ve yemek yediğimiz de ise doymadan kalkarız. Ayrıca senede bir hacamat (kan aldırma ) yaparız” der. (Bulut, 2011:50-52)

Page 8: İslama göre beslenme ve sofra adabı

2. İslam Kültüründe Dikkat Edilmesi Gereken Sofra Adabı

• Sufi kültürünün kurumsallaşması ile dergah ve tekkelerde uyulması gereken bazı kurallar ve sofra adabı oluşturulmuştur. Aslında bu kurallar o dönemdeki Müslümanların bilip uyması gereken genel kurallardı. Bunların büyük bir kısmı İslam Kültürü’nün gerekliliği iken Arap Kültürü’nün de etkileri görülmüştür. 960-1200’lü yıllar arasında yaşamış Serrac Tusi, Ebu Talip Mekki, Hucviri, Gazali, Sühreverdi gibi sufi yazarlar eserlerinde sofra adabına özel bölümler ayırmıştır. Bunları kısaca özetlersek, (Tosun, 2012)

Page 9: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Yemek helal olmalı,• Sofra hazır iken namaz vakti girse bile önce yemeği yemeli,• Yemekten önce ve sonra elleri yıkamalı,• Yemeğe besmele ile başlamalı,• Yemeği sağ elle yemeli,• Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmeli, (tuz dengeyi

simgeler)• Yiyecekleri kötülememeli,• Lokmaları küçük tutmalı ve iyice çiğnemeli,• Yemek yiyen kişilerin yüzüne bakıp yediklerini

gözetlememeli,• Yaslanarak ve yatarak yememeli,• Sol ayak üzerine oturup sağ dizi dikmeli,

Page 10: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Büyüklerden önce yemeğe başlamamalı,• Mideyi tam doyurmadan yemeği bırakmalı,• Sofrada tamamen susmamalı (hikmetli konularda

konuşmalı),• Yemeğin ardından su içmeli,• Bir bardak suyu üç defada içmeli,• Yemekten sonra İhlâs ve Kureyş surelerini okumalı,

ayrıca Allah’a şükür manası taşıyan dualar edilmeli, • Yemekten sonra dişler temizlenmeli. Bu adap arasında

o günkü Arap geleneklerinden kaynaklanan pişmiş eti ve ekmeği bıçakla kesmemek gibi maddeler bulunmaktaydı.

Page 11: İslama göre beslenme ve sofra adabı

3. Yemeğe Başlangıç Aşamasında Önem Arz Eden Hususlar

• İslam yiyecek ve içecekleri haram ve helal olarak ikiye ayırmaktadır. Bu bakımında İslami yolda beslenme ancak yemek ve içeceği helal yoldan elde etmek, helal yemek ve içmekten geçmektedir. “Sizi rızıklandırdığımız temiz ve helal şeylerden yiyin ve Allah’a şükredin.” (Bakara, 172) Bu husus da Rasulullah “Haramla beslenen bir vücuda yakışan şey cehennem ateşidir” (Tirmizî, Beyhakî) diyerek helal yollardan beslenmeyi teşvik etmektedir.

Page 12: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Bir hadis-i şerif de “Kim yüce Allah’ın evinin hayır ve bereketini artırmasını diliyorsa yemeğe otururken ve yemekten kalkarken ellerini yıkasın.” (İbn-i Mace) ve diğerinde “Yemeğin bereketi yemekten önce ve sonra ellerin yıkanmasındadır.” (Ebu Davud) şeklinde buyrulmuştur. O halde insanın sağlıklı yaşamak için ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için yeme içmeye ibadet nazarında bakılırsa, yemekten önce ellerini yıkamak da abdest olarak yorumlanabilinir. (Coulter, 2012:64)

• “Sizden kim bir şeye Bismillah desin. Başta söylemeyi unutursa aklına geldiği yerde desin.” (Ebu Davut) İslam dini yeme-içmede de olduğu gibi kutsalı olarak gördüğü besmelesiz başlanılan her işi noksan olarak görmektedir. Sofraya besmelesiz oturmanın sofranın bereketini kaçıracağına inanılmaktadır. Cenab-ı Allah “Üzerine benim adım anılmamış gıdayı tüketmeyin”(Enam, 118) “Bismillah diyerek tabağın kendinize yakın yerinden yiyin, orta kısmını bırakın. Zira yemeğe bereket ortasından gelir.” (İbn-i Mace)

Page 13: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Rasulullah ayakta bir şey içmeyi yasaklamıştı, yemeği ise şiddetle yasaklamıştı” (Müslim) Ayak da yiyip içmek edep ve sağlık açısından doğru bulunmamaktadır. Diğer bir yandan yürüyerek yemek hem hızlı yiyip içmemize yol açacak hem de çevre kirliliğine neden olacaktır. Ayakta su içildiğinde su midede emilimini gerçekleştirmeden barsaklara gidecek ve yiyeceklerin de mide de haz mı zor olacaktır.

• “Yemekten evvel kavun, karpuz yemek şifadır. Birçok dertleri giderir.” (Ramuz el-Ehadis) Eğer menüde meyve var ise bu mutlaka ya yemekten 2-2,5 saat sonra ya da yemekten hemen önce yenilmelidir. Aksi takdirde yemek ile birlikte ya da yemeğin hemen ardından tüketilen meyveler mide de alkol etkisi yaratmaktadır. Bu da hem mide şişkinliği yapak hem de siroz olma tehlikesini tetikleyecektir. (Bulut, 2011) Meyve, sebze gibi hazmı kolay yiyeceklerin ilk önce tüketilmesi aynı zamanda mideyi de ana yemeğe hazırlamaktadır. Bu şekilde mide daha az yorulmuş olup işlevini daha iyi yerine getirerek daha sonra tüketilecek olan ağır yiyecekler için kendini hazırlayacaktır.

Page 14: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Eski zamanlarda Anadolu’da Ahi zaviyelerinde verilen eğitimlerden biri de “sofra töresi” idi. Burada öğretilenlerden bazıları yemek yenen yere ayakkabı ile girmemek, lokmaları ağzı şişirecek derecede almamak, kemikleri sofranın üzerine koymamak, sofrada kaşınıp sümkürmemek, ağzı şapırdatmamak, kendi önünden yeterince yemek şeklinde idi. Ahilikte yemeğe başlamada önce ve yemek bittikten sonra bir ibrik ile bir leğen getirilir ve eller sabun ile yıkanılırdı. Gelmiş geçmiş tüm yarenlerin ruhlarına Fatihalar okunur ve yemeğe Büyük baş ağanın kaşığı eline alması ile başlanırdı. (Soysal, 2007)

Page 15: İslama göre beslenme ve sofra adabı

4. Yemek Esnasında Mevlevilerin Ritüelleri ve Ateş-Bazı Veli

• İslam inancında yemek esnasında gereksiz ve fazla konuşmak hoş karşılanmazdı. Ayrıca yemek yiyenlerin birbirlerinin yüzüne veya lokmalarına bakmak da edeben doğru karşılanmamıştır. Hz. Muhammed (sav) tarafından yemeğin sağ elle yenmesi tavsiye edilerek temiz işlerin uygulanmasında bir elin kullanılması amaçlanmıştır. Yine yemeği kendi önünde yenilmesi gerektiği vurgulanarak kimsenin hakkının kimseye geçmemesi üzerinde önemle durulmuştur. Lokmaların ağza girecek şekilde küçük alınması ve acele etmeden çiğnenmesi ile yemeğin lezzetinin daha iyi çıkacağı, doyuma daha erken varılacağı ve çiğnenmiş olan yemeklerin mideyi daha az yoracağı varsayılmıştır. (Coulter, 2012)

Page 16: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Mevlevi kültüründe dervişlerin sofra adabı ibadet derecesinde önemli ve sistematik kuralların bulunduğu disiplinli bir süreçtir. Sofra düzenine çok önem veren dervişler kaşıkları ağızları aşagı gelecek şekilde sofraya herkesin sağ tarafına koyarlardı. Sakiler su bardaklarını ve su ibriği ile bekler su istediğini işaret eden dervişe su verilirdi. Bu esnada derviş suyunu içinceye kadar kimse lokma almayarak yenilen yemekte bir denge oluşturmayı sağlamış olurlar. Mevlevilerin sofrasında haram olan hiçbir şey bulunmazken balık türleri de bulunmazdı. Bahariye Mevlevihanesi şeyhi Hüseyin Fahreddin Dede bunun nedenini dervişlerin balık yemeleri halinde kalplerine korku gireceğini ve ruhlarının esir alınacağını bu nedenle yasaklandığını ifade etmiştir. (Bayru, 2010)

Page 17: İslama göre beslenme ve sofra adabı

4.1. Aşçıya Duyulan Saygı Ateş-Bazı Veli Örneği

• Dervişler eğitimlerine mutfakta başladıkları için mutfağın önemi sufizm de çok büyüktür. Yiyeceklerini en verimli ve en uygun şekilde kullanıp tüketmeye önem gösterirlerdi. Bu yüzden aşçılıkda Mevlana zamanında çok itibar edilen bir meslek olarak görülmüştür ve ruhani bir makam olarak kabul edilmiştir. Onlara göre aşçı, yaratıcının nimetlerini büyük hünerlerle pişiren ve kulların beslenmesinde aracı olan önemli bir şahsiyettir. Bu derin saygının nişanesi olarak Mevlana’nın babasının da aşçılığını yapmış Ateş-baz Veli’ye özel bir türbe yaptırılmıştır. Dünyada aşçılığının uhrevi boyutundan ötürü adına türbe yaptırılan bu ilk ve tek mekanı ziyarete gelen yiyecek araştırmacısı Alan Davidson bir makalesinde bu yerden şu şekilde bahsetmektedir: “Türbeye turist gittik, hacı olarak döndük”. (Halıcı, 2005)

Page 18: İslama göre beslenme ve sofra adabı

5. Yemek Sonrasında Önem Arz Eden Hususlar

• Tam doymadan yemek yemeği bırakarak insan yemeğine son vermesi gerektiği yeri iyi bilmeli, bu konuda iradeli olmalıdır. Çünkü çok yemek kalbi katılaştırır ve insanın nurunu, merhamet meleksini söndürür. Allah Rasulu (sav.) çok yemenin ilim ve anlayışı eksikliğine sebep olarak zihin açıklığını yok ettiğini belirtmiştir. İnsanı hantallaştırarak günlük işlerinden de alı koyar ve verimliliğini azaltır. Zira insanoğlu yemek için yaşamamalı yaşamak için yemelidir. Araştırmalar gösteriyor ki hiçbir ölümün sebebi açlıktan olmamıştır bilakis mide şişkinliği hemen her hastalığı tetikler niteliktedir. Hz. Ali bu konuyla alakalı bir ifadesinde “Eğer karnın doymuyor ve obur isen, kendini müzmin hastalardan say” demiştir. Yine peygamberimizin midenin yemek dışında veya yemek sonrasında da ihtiyaç duyduğu şeyler olduğunu belirten diğer bir hadisinde ise “Âdemoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Oysaki Âdemoğlu için belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yemesi gerekiyorsa, o zaman midesini üçte birini yemek, üçte birini su ve üçte birini de nefes için ayırsın” (Tirmizi, Zühd 47) buyurmuşlardır.

Page 19: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Yemeği etrafa döke saça yememek, kırıntıları toplamak. Yemeği yavaş yemek hem sağlık yönünden önem arz ettiği gibi hem de sofraya bir intizam getirmiştir. Çünkü yiyeceklere nimet, bereket ve Allah’ın (cc.) rahmeti ile sulandıkları inancı vardır. Ayrıca israf İslam inancınca haram kılınmış ve haddi aşılmasının terk edilmesi buyrulmuştur. Yemek tabağına yenilebilecek kadar almak ve kapta kalanları mutlaka sıyırarak israftan kaçınılmalıdır. Yemek sonrası kırıntıları toplamak ve etrafa döküp saçmayarak çevre temizliğine, insan sağlığının yanında doğanın da kirletilmemesine dikkat edilmek gerekir.

Page 20: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Eğer yemek olgusu da bir ibadet ise, bireyin sağlığını ve toplumsal yaşamın bütünlüğünü ağlayan bir paradigma olarak bakılacak olunursa, her şeyde olduğu gibi bu olayın da sonunu bir ilahi ritüelle sonlandırmak en doğru olanı olacaktır. Bu bağlamda Allah’a şükretmek Kuran’ı Kerim’de de ifade edildiği üzere şu şekildedir: “Sizi rızıklandırdığımız temiz ve helal şeylerden yiyin ve Allah’a şükredin” (Bakara, 172) En kısa ifade ile şükür “El- Hamdu lillah” olarak ifade edilmektedir. İlahi ya da ilahi olmayan tüm inançların kendilerine has bir yemek sonrası ve hatta öncesi duaları, onlarında kendi İlah(lar)’ına bir şükür göstergeleridir.

Page 21: İslama göre beslenme ve sofra adabı

5.1. Yemek Sonrası Ağız Temizliği; Misvâk Örneği

• Yemekten sonra ağız temizliğine mutlaka dikkat edilmesi gerekir. Çünkü ağız vücudun topluma açılan kapısı olarak görülmektedir. Birçok hastalığı tetikleyen etmenlerden biri olarak görülen ağızda uzun süre kalan artıklar zamanlar diş çürümesine sebep olup, ağızda nahoş kokuları meydana getirecektir. Bu sebeple “Sivak” da denilen diş ve dil temizliği çok mühim bir konudur. Hatta dil temizliğini ilk uygulayan ve tavsiye edenin Hz. Muhammed (sav.) olduğu bilinmektedir. Bir sahabe Hz. Muhammed’den bir hâdiseyi şöyle nakletmektedir. “Kendisinden binek istemek maksadıyla Resulluh (sav.)’a gittim. O misvâğın ucuyla dilini temizliyor idi.” (Ebu Davut, Taharet 26)

Page 22: İslama göre beslenme ve sofra adabı

• Modern tıp her öğünden sonra dişlerin fırçalanması tavsiye ederek ağız temizliğine dikkat çekmektedir. En azından günde iki defa diş fırçalamak gerektiğini ve özellikle yağlı yiyecekler sonrasında ağzı gargara yaparak temizlenmesinin mühim olduğu vurgulanmaktadır. Yine bir Hadis-i Şerif de “Ümmetimden abdest alırken ve yemekten sonra ağızlarını ve dişlerini temizleyenler ne güzel iş yapmış olurlar” (İbn Mâce, Taharet 68) buyrulmuştur.

Page 23: İslama göre beslenme ve sofra adabı

5.2. Yemek Sonrası İçeceklere Dikkat Edilmesi

• Yemekten sonra meyve suyu içeren yiyeceklerin içilmemesi mide şişkinliği ve siroz tehlikesi açısından önemlidir. Kuran’ı Kerim Vakia 20-21. ayetlerinde yemekte bir sıraya riayet edilmesi gerektiği, yemekten önce meyve sonra et yenmesi gerektiği buyrulmuştur. Ayrıca siyah çay demir emilimine sebep olduğu için en az yemekten 2 saat sonra tüketilmelidir. Fazla su içerek mideyi şişirmek de tehlikelidir zira nefes almaya bir alan bırakılmalıdır. Hem özellikle yemekten sonra çok sıcak havalarda tüketilen soğuk suyun hararete ve mide rahatsızlıklarına yol açacağı bilinmektedir. Yine özellikle kırmızı et içeren bir yemek yendi ise süt ve türevlerini tüketmek sakıncalı olarak görülmüş, hatta protein zehirlenmesine neden olabilirliği yüksektir. (Bulut, 2011:130-135;209) Çünkü et ile sütün karışımı insan fıtratın aykırıdır. Tevrat’ta et ürünleri ile süt ürünlerinin birlikte tüketilmesi haram kılınmıştır. McDonal’s İsrail’deki şubelerine köftenin üzerinde peynir olan CheeseBurger menülerini sokamaması buna apaçık bir ispattır.

Page 24: İslama göre beslenme ve sofra adabı

SONUÇ

• İnsanların ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük bir önem arz eden yeme-içme olayı geçiştirilecek basit bir olay değildir. İnsanoğlu sırf yemek için yememeli veya sırf karınlarını doyurmak için rast gele yiyip içmemelidir. Her şeyin bir adabı, usul-u erkanı olduğu gibi kuşkusuz beslenmedin de bir usulü vardır. Sağlıklı bir yaşam sürebilmek ve dolaylı olarak günlük hayattaki işlerin selamet, ibadetlerin huşu içinde gerçekleştirilebilmesi için düzenli ve dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu işin bir kuralları vardır ki mutlaka bu kurallara azami ölçüde riayet edilmesi gerekir. Nitekim Kuran’ı Kerim ve Hadis-i Şerifler insanlığa gösteriyor ki insan midesi doldurulacak bir kap değil, ancak yaşamlarını sürdürebilecekleri bir heybe olabilir. Bu heybe ne kadar az ve öz doldurabilinirse o kadar az yük taşınır ve nihayetinde günlük yaşam da buna orantılı bir şekilde kolaylaşır.

Page 25: İslama göre beslenme ve sofra adabı

KAYNAKÇA

• İbni Sina, El-Kanun Fi’t Tıbb, Çev. Enis Kahya , (2009). Atatürk Kültür Merkezi Yayını: İstanbul

• Bulut, Mehmet Ali, (2011). Can Boğazdan Çıkar, Hayat Yayın Gurubu: İstanbul

• Coulter, Catherine R., (2012). Sekizinci Günah Şişmanlık, Granada Yayınları: İstanbul

• Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası, Kültür Eğitim Yayınları;6, “Günü Hz. Muhammed (sav) Gibi Yaşamak”

• Halıcı, Nevin, (2005). Sufi Couisine, Saqi Books: Londra.• Tosun, Necdet, (2012). Derviş Keşkülü: Tasavvuf ve Dergâh Kültürü,

İstanbul: Erkam Yayınları.• Bayru Ç., Esin, (2010). “Edep Yolu Mevlevîlik, Mevlevîhâneler ve Alınması

Gereken Tedbirler” www.semazen.net Erişim Tarihi: 02.01.2013• Soysal, Sahrap, (2007). Derviş Sofraları Tasavvufta Yeme İçme Kültürü ve

Sofra Adabı, Doğan Kitap: İstanbul.