Upload
ugur-koca
View
92
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
YOĞUN BAKIMDA KOLLOİD KULLANIMI
Uğur KOCA
Starling Denklemi
Jv K(Pc-Pi)-(c-i)]
σ : Staverman refleksiyon katsayısı
0 : molekül serbestçe geçer
1: molekül geçemez
Plazma proteinleri için σ değeri çoğu kapiller sistemde 0,95 iken pulmoner
kapillerde 0,7 dir:
koloid konsantrasyonunun artırılması pulmoner kapiller yatakta
sistemik dolaşıma göre sıvı dinamiklerini daha az etkiler
Sistemik inflamatuar yanıt sendromunda σ değeri sıfıra doğru
yaklaşır. Transkapiller sıvı akımı daha çok kapiller ve interstisiyel
hidrostatik basınçlara bağımlı hale gelir.
Jv: transkapiller sıvı akımı
K: permeabilite katsayısı
(endoteliyumdan geçen her ünite
basınç gradiyentine karşı oluşan
akım hızı)
Pc: kapiller hidrostatik basınç
Pi: interstisiyel hidrostatik
basınç
c: intravasküler onkotik basınç
i: interstisiyel onkotik basınç
: refleksiyon katsayısı
Kolloidler
Düşük moleküler ağırlık:
daha fazla onkotik etki
daha az vizkozite
daha kısa süreli dolaşımda kalma
Yüksek moleküler ağırlık:
daha az onkotik etki
daha uzun süre dolaşımda kalma
Gelatin
Üre bağlı form (polygeline, Haemaccel %3,5)
Süksinile form (gelofusine %4)
Gelatin solüsyonlarındaki moleküllerin %75 inden çoğunun moleküler
büyüklüğü renal eşik değerleri olan 30 kDa dan küçüktür. Bu özellik
başlangıçta güçlü ozmotik etki yaratır.
Mol ağırlığı 15 kDa dan düşük olanların böbrek klirensi kreatininki gibidir.
Böylece hızlı bir şekilde intravasküler alanı terkeder (yarı ömür: 3.5-4 saat)
%60 ı ilk 24 saat boyunca idrarda saptanır. Renal glomerüler filtrasyona
uğradıktan sonra ozmotik diüretik gibi davranması fayda sağlar.
Hidroksietil starch
Modifiye naturel polisakkaridlerdir. Doğal nişasta amilaz tarafından hızla
hidrolize edildiğinden modifiye edilmiştir
Hidroksil grubu hidroksietil ile değiştirilerek solubilitesi artırılmış ve hidrolizi
geciktirilmiştir. Özellikle hidroksietil rezidüsünün C2 pozisyonuna bağlanması
plazma amilazını inhibe ederek yarı ömrünü uzatmaktadır
Daha yavaş eleminasyon :
Yüksek moleküler ağırlık (Mw)
Büyük molar ornatma (substitution) (MS): HES molekülündeki glikoz rezidüsü
başına düşen ortalama hidroksietil sayısı
Küçük HES molekülleri (<50-60 kD) hızla glomerüler filtrasyona uğrar
Moleküler ağırlık ve molar ornatma arttıkça eleminasyon gecikir, dolaşımda kalış süresi artar
C2/C6 oranı arttıkça amilazı inhibe etme yetisi artar ve hidrolizi gecikir
HES solüsyonları geliştikçe, moleküler ağırlıkları ve molar
ornatmaları azalmakta ve dengeli solüsyon haline gelmektedir
Albumin
Sağlıklı kişide %5 i kapiller dışına çıkar ve bunun da %90 ı
dolaşıma geri döner
Bu transkapiller kaçış hızı sepsisde %300 kadar artabilir
(Vercueil A, Transfusion medicine review, 2005)
Albumin refleksiyon katsayısı : =0.9
Endotoksik kedi kas dokusunda %30 azaldığı gösterilmiş
(Holbeck S, Crit Care Med 2003)
Avustralya ve Yeni Zellanda da 16 yoğun bakım
18 yaş üzeri, Kasım 2001-Haziran 2003 arası yoğun bakıma alınan
olgular
Hastalar %4 Albumin (n=3497) ve Salin (n=3500) grubu olarak
randomize edilmiş
Klinisyen tarafından en az bir objektif kriter ile desteklenen sıvı
resüsitasyonu kararı verilmiş ve klinisyen klinik cevap ve duruma
göre sıvı hızını ayarlamış
Çalışma sıvısının yanında, klinisyenin kararına göre diğer sıvılar ve
kan ürünleri uygulanmış
(N Engl J Med 2004)
Çalışma başlangıcında iki grup arasındaki tek fark, albumin grubundaki
anlamlı CVP yüksekliği
Albumin grubu:
İlk 3 gün anlamlı düzeyde daha az sıvı almış
İlk 2 gün anlamlı düzeyde daha fazla eritrosit almış
İlk 4 gün CVP değeri anlamlı düzeyde yüksekmiş
Salin grubunun pozitif sıvı balansı ilk 3 gün anlamlı derecede yüksekmiş
Yoğun bakımda ve hastanede kalış süresi, mortalite, mekanik
ventilasyon günü, renal replasman gereği açısından gruplar
arası fark saptanmamış
28 gün içindeki mortalite altgruplarda karşılaştırılmış:
Travma, ciddi sepsis ve ARDS altgruplarında
gruplararası mortalite farkı saptanmamış
Sonuç: 28 günlük veriler açısından %4 albumin ve Salin
infüzyonu arasında anlamlı farklılık yok
Albumin supplementation for hypoalbuminemia following burns:
unnecessary and costly! (Melinyshyn A, J Burn Care Res 2013)
Yanık olgularında serum albumin düzeyinin ≥20 gr/L üzerinde tutulmaya
çalışılmasının sonuçları incelenmiş
2. ve 30. günler arası günlük ortalama serum albumin düzeyi, albumin
verilen grupta anlamlı derecede yüksek bulunmuş (albumin verilen
grup :26,9±3 gr/L, verilmeyen grup: 21,9±4,4 gr/L, p<0,01)
Günlük SOFA, en yüksek SOFA, hastanede kalış, yara iyileşmesi, mekanik
vent süresi, 30 günlük ve hastane mortalitesi açısından gruplar arası fark
yok
%5 albumin replasmanı yanık olgularında yarar sağlamadığı ve pahalı
olduğu belirtilmiş
Early albumin use improves mortality in difficult to resuscitate burn
patients.
(Park SH, J Trauma Acute Care Surg 2012)
Yanık olgularında 2007 yılında sıvı resüsitasyonu protokolü değiştirilmiş ve protokole
albumin eklenmiş. Protokol değişimi öncesi ve sonrası karşılaştırılmış
2003 ve 2011 arası yanık olguları: >%20 yüzey alanı, 12 yaş üstü
Grup 1 (2007 öncesi): ilk 24 saatte RL 4 ml/kg/yanık yüzdesi, ikinci 24 saat
hemodinamik stabilite sağlamak için gereğinde kolloid (protokolsüz)
Grup 2 (2007 ve sonrası): yanık sonrası 12. saatte değerlendirilen sıvı gereği 24
saatlik sıvı gereğinin 6 ml/kg/yanık yüzdesi olacağını işaret ediyor ise RL kesilip
yerine %5 albumin başlanmış
2007 öncesi 2007 sonrası +albumin p
n 98 61
Kolloid kullanımı n(%) 9(9) 25(41) <0.001
Mortalite n(%) 26(26) 5(10) <0.01
24. Saatte PaO2/FiO2 mean±SD
247±112 289±96 <0.05
Kabülde PaO2/FiO2 <200 mean±SD
27(27) 13(21) NS
VAP n(%) 40(41) 12(19) <0.01
Kalış süresi mean±SD 29±30 32±35 NS
Abdominal kompartman sendr n(%)
10(10) 2(3) 0.056
Abdominal kompartman sendr +laparatomi n(%)
6(6) 0 <0.05
Hemodiyaliz n(%) 5(5) 2(3) NS
Vazopressör kullanımı n(%) 43(43) 18(29) 0.07
Protokole albumin eklenmesi daha az mortalite, VAP, vazopressör
kullanımı ve abdominal kompartman ve daha iyi pulmoner
fonksiyon ile birliktedir
Albumin ve diğer sıvıları karşılaştıran 17
çalışmanın metaanalizi:
Toplam 1977 sepsis olgusu
8 çalışma sadece sepsis hastalarını içeriyor
9 çalışmada sepsis hastaları alt grup
Sepsisde albumin kullanımı diğer sıvılar ile
karşılaştırıldığında mortalitede azalma ile
birliktedir:
Albumin grubunda mortalite (n): 279/961
Diğer sıvılar grubunda mortalite (n):
343/1016
(OR 0.82, %95 CI 0.67-1, p=0.047)
???? 17 çalışmanın 12 sinde kontrol sıvısı
olarak HES kullanılmıştır (Altı çalışmada
yüksek moleküler ağırlıklı ve molar ornatmalı
hetastarch)
Surviving sepsis kampanyası sepsisde yüksek miktarda kristaloid
gereken olgularda albumin kullanımını zayıf düzeyde
önermiştir (2C)
Dayandığı çalışmalar:
SAFE çalışması: 28 günlük mortalite, mekanik ventilasyon
günü, renal replasman gereği açısından %4 albumin ve Salin
infüzyonu arasında anlamlı farklılık saptamayan
Albumin ve diğer sıvıları karşılaştıran 17 çalışmanın
metaanalizi (17 çalışmanın 12 sinde albumin ile HES) :
sepsisde albumin kullanımı diğer sıvılar ile karşılaştırıldığında
mortalitede azalma ile birliktedir
HES - Pıhtılaşma
Yüksek ağırlıklı HES’in pıhtılaşma üzerine daha fazla etkisi olduğu
gösterilmiştir (Strauss RG,Transfusion 1988; Boldt J, Br J Anaesth 2002)
Hetastrach (Mw>450 kD, MS>0,7) faktör 8 ve von Willebrant faktörünün
etkisini azaltarak von Willebrant benzeri sendroma neden olmaktadır
(deJonge E, Crit Care Med 2001; Sanfelippo MJ Am J Clin Pharmacol 1987;
Treib J, Intensive Care Med 1999)
Düşük ornatmalı HES (MS 0.42) solüsyonlarının oluşturduğu koagülasyon
bozukluklarında moleküler ağırlık tek faktör değildir. Faktör 8 ve ristocetin
kofaktörünün azalması trombosit adhezyonunu azaltmaktadır.
(Madjdpour C, Br J Anaesth 2005; Strauss RG, Transfusion
2002)
HES - Pıhtılaşma
Düşük molekül ağırlıklı HES doza bağlı olarak faktör VIII
aktivitesinde azalmaya ve parsiyel tromboplastin zamanında
uzamaya neden olur. Bu etkinin primer olarak dilüsyonel
olduğu ve septik olgularda kanama insidansını artırmadığı
belirtilmiştir (de Jonge E, CCM 2001)
HES - Pıhtılaşma
Plasmaya adapte dengeli HES solüsyonları, izotonik salin
içindeki solüsyonlarına göre koagülasyon açısından daha
emniyetli görünmektedir.
(Boldt J, Anesth Analg 2007; Boldt J Vox Sang 2007)
Koagülasyon açısından düşük molekül ağırlıklı HES
preperatları tercih edilmektedir: HES 130/0.4 , HES 200/0.5
Deneysel çalışmalarda sepsisde HES kullanımının dolaşan adezyon
moleküllerini azaltarak endotel aktivasyonu ve hasarını azalttığı ve
protein C ve S düzeylerini artırarak mikrovasküler koagülasyonu
azalttığı gösterilmiştir
(Boldt J, Br J Anaesth 1995; Boldt J, Crit Care Med 1996)
Mısır kaynaklı %6 HES (130/0.4) in septik hastaların erken hedefe
yönelik sağaltımında izotonik saline göre sublingual
mikrosirkülatuvar perfüzyonü belirgin şekilde iyileştirdiği saptanmış
(Dubin A, J Crit Care 2010)
HES – Böbrek
HES uygulanan transplante böbreklerde %80 oranında böbrek
fonksiyonlarını etkilemeyen ozmotik nefrosis benzeri lezyonlar
saptanmış (Legendre C, Lancet 1993)
Organ donörü beyin ölümü olgularında HES kullanımının transplante
böbrek fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilediği gösterilmiş
(Cittanova ML, Lancet 1996)
HES (130/0,4) ile HES (200/0,62), beyin ölümü organ donörlerinde
karşılaştırılmış. HES (130/0,4) alanlarda transplante böbrekte daha iyi
fonksiyon saptanmış
(Blasco V, Br J Anaesth 2008)
• Fransa 3 yoğun bakım, 18 ay
• 129 ciddi sepsis ve septik şok hastası
• %6 HES (200/0,6) ve %3 modifiye gelatin (MW 35 kDa)
karşılaştırılmış
• HES üreticisinin önerisi doğrultusunda ilk gün 33 ml/kg ve diğer
günler 20 ml/kg olarak uygulanmış. HES kullanımı 4 gün ve
kümülatif 80 ml/kg ile sınırlanmış
• Gelatin, doz sınırlaması olmadan klinik gereksinime göre
kullanılmış
(Schortgen F, Lancet 2001)
Yoğun bakımda Median kümülatif volüm (ml/kg)
HES 31
Gelatin 43 p=0,3
HES Gelatin p
ABY %42 (27/65) %23 (15/64) 0,028
Oligüri %56 (35/62) %37 (23/63) 0.025
Akut böbrek yetmezliği için risk faktörleri:
Mekanik ventilasyon (OR 4.02 %95 CI 1.37-11.8, p=0.013)
HES kullanımı (OR 2.57 %95 CI 1.13-5.18, p=0.026)
Sonuç: HES kullanımı ciddi sepsisde ABY gelişimi için bağımsız risk
faktörüdür
(Schortgen F, Lancet 2001)
? Yoğun bakıma kabul sırasında grupların başlangıç median
kreatinin değerleri (µmol/L) HES 143 (88-203), gelatin
114 (91-175): istatistiksel olarak farklı değil
? Yoğun bakımda renal replasman gereği gruplar arasında
farklı değil
? Yoğun bakımda kalış süreleri ve mortalite açısından
gruplar arası fark yok
(Schortgen F, Lancet 2001)
Cochrane Database of Systematic Reviews 2013 (CD007594) HES versus
other fluid therapies: effects on kidney function
HES alanlarda RRT gereği anlamlı
derecede yüksek bulunmuş (19 çalışma
9857 hasta) (RR 1.31, %95 CI 1.16-1.49)
RIFLE-F (failure) kriterleri ile tanımlanan
akut böbrek hasarı HES alanlarda yüksek
bulunmuş (15 çalışma 8402 hasta) (RR
1.14, %95 CI 1.01-1.3)
Cochrane Database of Systematic Reviews 2013 (CD007594) HES versus
other fluid therapies: effects on kidney function
RRT ve RIFLE-F kullanıldığında hasta akıbeti açısından altgruplar
arasında fark saptanmamış:
- septik, septik olmayan hastalarda HES kullanımı
- yüksek moleküler ağırlıklı HES e karşı düşük moleküler ağırlıklı HES
- yüksek ve düşük doz (>2 lt, <2 Lt)
Sonuç: Bütün HES sıvıları akut böbrek hasarı ve RRT gereğini tüm hasta
popülasyonunda artırmaktadır. HES sıvılarının güvenli volümü
belirlenmelidir.
Early fluid resuscitation with hydroxyethyl starch 130/0.4 (6%) in severe
burn injury: a randomized, controlled, double-blind clinical trial
(Bechir M, Crit Care 2013)
Ciddi yanık hastalarında (48 hasta) ilk 72 saatte RL+%6 HES (130/0,4) (2:1) veya
sadece RL verilmesi karşılaştırılmış
3 günlük median sıvı resüsitasyonu:
- RL: 21190 ml - RL+HES: 19535 ml p=0.39
İki grup arasında 1 ve 3. günlerde serum kreatinin değerleri ve idrar debileri
arasında fark yok
Early fluid resuscitation with hydroxyethyl starch 130/0.4 (6%) in
severe burn injury: a randomized, controlled, double-blind clinical
trial
(Bechir M, Crit Care 2013)
Her iki grupta da 28 günlük mortalite aynı: 4 er hasta
Hastanede mortalite: RL+HES grubunda 8, RL grubunda 5 hasta (p=0.31)
RL ile birlikte HES verilmesi yanık hastalarında volüm azaltıcı etki
göstermemiştir. Erken renal fonksiyon, ARDS insidansı, kalış süresi ve
mortalite üzerine HES verilmesinin negatif etkisi olmamıştır.
HES+RL uygulamasının RL uygulamasına üstünlüğü saptanmamıştır.
Kolloid- Akciğer
Çoğu kapiller sistemde refleksiyon katsayısı plazma proteinleri için 0,95 iken
pulmoner kapillerde 0,7 dir;
Kolloidler, sepsisde artan mikrovasküler permeabilite nedeniyle,
interstisyuma geçip pulmoner ödemi ağırlaştırabilir
ARDS de sıvı yönetiminde ekstravasküler akciğer suyunun izlenmesi uygundur
Hemodinamik instabilitesi olmayan olgularda konservatif sıvı tedavisi
uygulanmalıdır
(Radu F, Curr Opin Crit Care 2013)
ARDS olgularında albumin ve kristaloid kullanımını karşılaştıran 3 adet randomize kontrollu
çalışma gözden geçirilmiş (Uhlig C, Crit Care 2014)
Albuminin kolloidlere göre ,mortaliteyi etkilemeden, oksijenasyonda iyileşme sağladığı
saptanmış
ARDS de kolloid kullanımının geniş çaplı çalışmalar ile değerlendirilmesi gerektiği
belirtilmiş.
Cochrane Database of Systematic Reviews 2012(CD001319) Colloid
solutions for fluid resuscitation
86 çalışma dahil edilmiş
57 çalışmada mortalite rapor edilmiş
Albumin veya plasma protein fraksiyonuna karşın HES; 31 çalışma
(n=1719) RR 1.06 (%95 CI 0.86-1.31)
Albumin veya plasma protein fraksiyonuna karşın gelatin; 9 çalışma
(n=824) RR 0.89 (%95 CI 0.65-1.21)
Albumin veya plasma protein fraksiyonuna karşın dextran; 4 çalışma
(n=360) RR 3.75 (%95 CI 0.42-33,09)
Gelatine karşın HES; 22 çalışma (n=1612) RR 1.02 (%95 CI 0.84-1.26)
Cochrane Database of Systematic Reviews 2012(CD001319)
Colloid solutions for fluid resuscitation
Bir kolloidin diğerine karşı daha efektif ve güvenilir olduğuna
dair kanıt saptanamamış
Fakat; güven aralıklarının geniş olması nedeniyle kolloidler
arasındaki klinik farklılıkların dışlanamayacağı belirtilmiş
Klinik olarak anlamlı derecede mortalite varlığını ve farklılığını
saptamak veya dışlamak için büyük çaplı çalışmalara ihtiyaç
olduğu sonucuna varılmış
Cochrane Database of Systematic Reviews 2013(CD00567) Colloids versus
crystalloids for fluid resuscitation in crytically ill patients
78 çalışma dahil edilmiş
70 çalışma mortaliteyi rapor etmiş
Albumin veya PPF a karşın kristaloid: 24 çalışma (n=9920) RR 1.01 (%95 CI
0.93-1.1)
HES e karşın kristaloid: 25 çalışma (n=9147) RR 1.1 (%95 CI 1.02-1.19)
Gelatine karşın kristaloid: 11 çalışma (n=506) RR 0.91 (%95 CI 0.49-1.72)
Dextrana karşın kristaloid: 9 çalışma (n=834) RR 1.24 (%95 CI 0.94-1.65)
Sonuç: Kristaloidler ile karşılaştırıldığında kolloidlerin mortaliteyi azalttığına dair
kanıt yoktur. Hatta HES kullanımı mortaliteyi artırabilir.
Consensus statement of the ESICM task force
on coloid volume therapy in critically ill
patients ( Konrad R, Intensive Care Med 2012)
Öneri düzeyi:
1: güçlü2: güçsüz
Kanıt değeri:
A: yüksekB:ortaC: azD: çok az
Consensus statement of the ESICM task force on coloid volume
therapy in critically ill patients (konrad R, Intensive care med
2012)
Öneriler:
1. ≥200 kDa dan ağır ve ornatma derecesi >0.4 olan HES
sıvılarının ciddi sepsis (1B) ve akut böbrek hasarı riski olan
hastalarda (1C) kullanılması önerilmiyor
2. HES (130/0.4) ciddi sepsis ve akut böbrek hasarı ve kanama
riski yüksek diğer yoğun bakım hastalarında rutin klinik
pratikten öte klinik çalışmalar bağlamında kullanılabilir (2C)
Consensus statement of the ESICM task force on coloid volume
therapy in critically ill patients (konrad R, Intensive care med
2012)
3. Albuminin ciddi sepsisde resüsitasyona dahil edilebileceği
önerilmektedir (2B)
4. Sentetik kolloidlerin ve albuminin beyin hasarı ve intrakraniyal
kanamada kullanılmaması önerilmektedir (1C)
5. Böbrek yetmezliği ve kanama riski olan yoğun bakım
hastalarında gelatin kullanımı önerilmiyor (2C)
Consensus statement of the ESICM task force on coloid volume
therapy in critically ill patients (konrad R, Intensive care med
2012)
6. Organ donörlerinde HES ve gelatin kullanımı önerilmiyor (1C)
7. HES ve gelatinin doz limitlerinin yeniden gözden geçirilmesi
öneriliyor (1B)
8. Sıvı resüsitasyonunda hiperonkotik solüsyonlar önerilmiyor
(2C)
Surviving Sepsis Campaign rehberi (2012);
Erken amaca yönelik sağaltımda kristaloid
kullanımını önerirken kolloid kullanımını
önermemektedir.
Bu öneride VISEP, 6S, CHEST ve CRYSTMAS
çalışmalarının sonuçları dikkate alınmıştır
Intensive Insulin Therapy and PentastarchResuscitation in Severe Sepsis
(VISEP study) (Brunkhorst FM, The N Eng J Med 2008)
Almanyada 2003-2005 yıllarında 18 yoğun bakım
Ciddi sepsis ve septik şok olguları
Randomizasyon:
- konvansiyonel insülin tedavisi (hedef kan şekeri 180-200
gr/dl)
veya
- yoğun insülin tedavisi (hedef kan şekeri 80-110 gr/dl)
ve
- HES (200/0.5) veya RL resüsitasyonu
• HES grubu median kümülatif 70.4 ml/kg (33.4-144.2) HES almış• Verilen RL/HES oranı: 1.32
Ortalama arteriyel basınç ve santral venöz
oksijen satürasyonu normalizasyonu iki
grupta benzer bulunmuş
CVP değerinin normalizasyonu HES grubunda
anlamlı derecede yüksek bulunmuş
Intensive Insulin Therapy and PentastarchResuscitation in Severe Sepsis (VISEP study) (Brunkhorst FM, The N Eng J Med 2008)
28 günlük mortalite açısından HES ve RL
grupları arasında fark yok (%26.7, %24.1
p=0.48)90 günlük mortalite HES grubunda daha
yüksek (%41, %33.9 p=0.09)
Yüksek doz HES alan grupta (≥22 ml/kg/gün-
median kümülatif doz 136 ml/kg) yaşam
olasılığının düşük doz HES alan gruba
(<22ml/kg- ml/kg/gün- median kümülatif doz 48.3
ml/kg) göre azaldığı saptanmış
Intensive Insulin Therapy and PentastarchResuscitation in Severe Sepsis (VISEP study) (Brunkhorst FM, The N Eng J Med 2008)
Sonuç: HES, RL a göre yüksek ABY ve RRT ile birliktedir ve toksite
doz ile artmaktadır
Bu çalışmaya şöyle bir yorum yapılmış:
Yüksek doz HES kullanılmış (HES grubundaki 262 hastanın 100
ünde en az bir gün, 20 ml/kg/gün HES dozu %10 dan fazla aşılmış)
Eski jenerasyon HES kullanılmış
(Zampieri FG, Rev Bras Ter Intensive 2011)
Intensive Insulin Therapy and Pentastarch
Resuscitation in Severe Sepsis (VISEP study) (Brunkhorst FM, The N Eng J Med
2008)
Scandinavian starch in severe sepsis and septic shock study (6S)
(Perner A, N Engl J Med 2012)
Dengeli %6 HES (130/0,42) ile dengeli ringer asetat karşılaştırılmış
Günlük maksimum çalışma sıvısı dozu 33ml/kg, 90 güne kadar klinisyenin kararına
göre uygulanmış
Kümülatif median sıvı volümü gruplar arasında farklı değil (p=0.18):
HES: 3000 ml (1507-5100) (44 ml/kg)
Ringer asetat: 3000 ml (2000-5750) (47 ml/kg)
HES kullanımının, daha fazla renal yetmezlik ve kan transfüzyonuna neden olduğu
ve sağ kalımı azalttığı belirtilmiş
90.Gün verileriGrup
mortalite RRT kanama Kan ürünü replasmanı (median)
HES 201/398 (%51) %22 %10 1340 mlRinger laktat 172/400 (%43) %16 %6 1055 mlp 0.03 0.04 0.09 0.003
Scandinavian starch in severe sepsis and septic shock study
(6S)
Bu çalışma için şu yorumlar yapılmış:
Ciddi sepsisin başlangıcından çalışma sıvısının infüzyonuna
başlanmasına kadar geçen süre belli değildir (İlk 6 saat?),
gruplar arası farklılık var mı?
Çalışma sıvısı verilmeye başlandığında hastada hastalıkla ilgili
hipovolemi var mıydı? Belli değil
(Ertmer C, Curr Opin Anesthesiol 2013)
Scandinavian starch in severe sepsis and septic shock study
(6S)
HES grubu randomizasyon sonrası birinci günde median 1500 ml,
ikinci günde 1500 ml ve 3. günde 1000 ml HES almış. Bu kadar kolloid
infüzyonu bazı hastalarda hemodilüsyon ve hipervolemiye neden
olmuş olabilir.
Kardiyak atım volümünü optimize etmek (hedefe yönelik sağaltım) ilk
6 saatlik süre için kanıta dayalı bir yaklaşımdır. Bu sürenin 24 saate
veya bu çalışmada olduğu gibi 3 güne kadar uzatılması negatif
sonuçlara neden olmuş olabilir.
(Ertmer C, Curr Opin Anesthesiol 2013)
Crystalloids versus Hydroxy Ethyl Starch Trial (CHEST) (Avustralya, Yeni Zellanda)
(John A. Myburgh N Engl J Med 2012)
7000 hasta, %6 HES salin içinde (130/0,4) ve salin olarak randomize
edilmiş.
Sıvı resüsitasyonu hasta ex olana, yoğun bakımdan çıkana ve 90 güne
kadar uygulanmış.
Çalışma sıvılarının günlük max dozu 50 ml/kg. Daha fazla günlük sıvı
gereğinde salin kullanılmış.
İlk 4 gün HES grubu daha az çalışma sıvısı ve diğer sıvıları almış. HES
grubu daha fazla kan ürünü almış.İlk 4 gün Çalışma sıvısı (ml) (Mean±SD)
Diğer sıvılar (ml) (Mean±SD)
Pozitif sıvı dengesi (ml) (Mean±SD)
CVP (mmHg) (Mean±SD)
Kan ürünü (ml) (Mean±SD)
HES 526±425 851±675 921±1069 11.3±4.8 78±250
salin 616±488 1115±993 982±1161 10.4±4.4 60±190
p <0.001 <0.001 0.03 <0.001 <0.001
28, 90 günlük ve yoğun bakım ve hastanede mortalite açısından gruplar
arası fark yoktur.
HES grubunda renal disfonksiyon ve hasar diyagnozu daha az iken renal
replasman tedavisi daha fazladır (?)
Bu çalışmada renal replasman tedavisi gereği protokolize edilmediğinden,
RRT uygulamasının böbrek hasarı açısından yorumlanması tartışmalıdır.
Crystalloids versus Hydroxy Ethyl Starch Trial (CHEST) (Avustralya, Yeni
Zellanda) (John A. Myburgh N Engl J Med 2012)
Crystalloid Morbidity Associated with Severe Sepsis (CRYSTMAS)
çalışması (Guidet B. Crit Care 2012)
Ciddi sepsis olgularında hemodinamik etkinlik ve güvenirlik
açısından %6 HES (130/0.4) ve salin karşılaştırılmış (prospektif,
çok merkezli, çift kör)
Maksimum çalışma sıvısı dozu: ilk gün 50 ml/kg, takip eden 3 gün
25 ml/kg/gün. Ekstra sıvı gerekir ise kristaloid verilmiş.
İlk 4 saatteki hemodinamik hedef: Vazopresör ve inotrop dozunu
artırmadan ve ≤1 L çalışma sıvısı ile aşağıdaki parametreler sağlanırsa
hemodinamik hedefe ulaşıldığı kabul edilmiş:
MAP≥65 mmHg ve şunlardan en az ikisi (- CVP=8-12 mmHg, - İdrar
≥2 ml/kg, - Scv02 ≥%70)
196 hastanın 174 ünde hemodinamik hedeflere ulaşılmış (HES:88,
Salin:86)
Bu hedeflere ulaşmada anlamlı derecede daha az HES gerekmiş
(HES:1379±886 ml; Salin:1709 ±1164ml p=0.0185)
Crystalloid Morbidity Associated with Severe Sepsis (CRYSTMAS)
çalışması
(Guidet B. Crit Care 2012)
Crystalloid Morbidity Associated with Severe Sepsis (CRYSTMAS)
çalışması (Guidet B. Crit Care 2012)
Akut böbrek yetmezliği gelişimi açısından fark yok : HES %24.5,
Salin %20 (p=0.454)
AKIN, RIFLE sınıflamaları açısından fark yok
90 güne kadar mortalite, koagulasyon ve kaşıntı açısından fark yok
HES grubunda kanama artışı olmaksızın daha fazla kan transfüzyonu
gereksinimi olması, HES ile hemodilüsyonu düşündürmüş
Surviving sepsis kampanyası 2012 önerilerine kaynak olan bu
çalışmaların sonuçları, tartışmalı yönleri ve CRYSTMAS çalışması
dışındakilerin spesifik olarak erken resüsitasyon fazını çalışmamış
olduğu dikkate alındığında, bu kampanyanın önerilerinin mutlak
haklılığı şüphelidir.
Yeni tamamlanan Colloids Compared to Crystaloids in Fluid
Resuscitation of Crtically İll Patients (CRISTAL) ve Basel Starch
Evaluation Study (BaSES) çalışmaları, bu rehberin hazırlanma
sürecinde dikkate alınamamıştır.
Effects of Fluid Resuscitation With Colloids vs Crystalloids on Mortality in
Critically Ill Patients Presenting With Hypovolemic Shock: The CRISTAL
Randomized Trial (Annane D, JAMA, Nov 2013)
CRISTAL çalışmasında yoğun bakıma alınan olgular herhangi bir kristaloid
(n=1443) ve herhangi bir kolloid (n=1414) olarak randomize edilmiş
Avrupada 57 yoğun bakımda yapılmış
Olgular: sepsis, travma, hipovolemik şok (sepsis ve travma olmadan)
Kullanılan kolloidler: gelatin,dextran, HES,%4 ve %20 albumin
Kullanılan kristaloidler: izotonik ve hipertonik salin, RL
Effects of Fluid Resuscitation With Colloids vs Crystalloids on
Mortality in Critically Ill Patients Presenting With Hypovolemic
Shock: The CRISTAL Randomized Trial (Annane D, JAMA, Nov 2013)
28 günlük mortalite benzer
Kolloid; 359 (%25.4)
kristaloid 390 (%27) p=0.26
90 günlük mortalite kolloid grubunda daha az
Kolloid; 434 (%30.7)
kristaloid 493 (%34.2) p=0.03
The CRISTAL Randomized Trial
RRT gereği benzer
kolloid; 156 (%11)
kristaloid; 181 (%12.5) p=0.19
7 güne kadar vazopressörsüz gün sayısı kolloid grubunda daha fazla (mean)
kolloid; 5
kristaloid; 4.7 p=0.04
7 güne kadar mekanik ventilasyonsuz gün sayısı kolloid grubunda daha
fazla (mean)
kolloid 2.1
kristaloid 1.8 p=0.01
Bu çalışmanın sonuçları, resüsitasyon sıvıları ile ilgili etkinlik tartışmaları
için daha ileri çalışmalar gerektiğini düşündürmektedir.
Henüz yayınlanmamış olan BaSES çalışmasında 240 ciddi sepsis
ve septik şok hastası izotonik salin ve %6HES (130/0.4) olarak
randomize edilmiş.
Her bir litre çalışma sıvısının ardından idrar onkotik basınç
artışından korunmak amacıyla bir litre ringer laktat verilmiş.
Bu çalışmada HES in sağkalım üzerine olumlu etkileri olduğu
saptanmış. (Ertmer C, Curr Opin Anesthesiol 2013)
Klasik sıvı tedavisinin amacı kardiyak atım volümünü artırarak uç organ
perfüzyonunu artırmaktır.
Normovolemiyi aşan sıvı resüsitasyonu, hipervolemik kardiyak
dekompanzasyondan korunmak ve aşırı damar içi sıvıyı elemine etmek için
endojen kaskadları aktive eder:
- natriüretik peptidlerin salımı artar (endoteliyal glikokaliks yıkımını
tetikler)
- renin- anjiyotensin- aldosteron sistemi süprese olur
Sonuç: diürezis, vasodilatasyon, endoteliyal permeabilite artışı
(Lobo DN, Crit Care Med 2010; Rehm M, Anaesthesiology 2001; Brugger D, Am J
Physiol Heart Circ Physiol 1999)
Liberal sıvı tedavisinin (kolloid,kristalloid) negatif sonuçları bildirilmiştir
(CHEST; 6S; Prowle JR, Curr Opin Crit Care 2010; Bouchard J, Kidney Int 2009 )
Pozitif sıvı dengesinin sağkalım ile ters ilişkili olduğu bildirilmiştir
(Boyd JH, Crit Care Med 2011; Shum HP, J Crit Care 2011; Bouchard J, Kidney Int 2009)
Sağlıklı gönüllülerde, dengeli kristaloid solüsyonlar etkilemez iken, İzotonik
salin renal kortikal doku perfüzyonunu azaltmaktadır
(Chowdhury AH, Ann Surg 2012)
Hiperkloremi renal afferent arteriyoler vazokonstriksiyonun mediyatörüdür
(Wilcox CS, J Clin Invest 1983; Aksu U, Resuscitation 2012; Yunos NM, JAMA 2012)
Sepsisde erken hedefe yönelik tedavi (ilk 6 saat) ve
sonrası konservatif sıvı yönetimi hasta akıbetini
iyileştirir
(Rivers E, N Engl J Med 2001; Lin SM, Shock 2006, Rivers E, Minerva Anestesiol
2012)
Liberal sıvı tedavisi ve geç sıvı akümülasyonu (2., 3. gün)
organ disfonksiyonları ve mortalite ile koreledir.
(Shum HP, J Crit Care 2011)
Sıvı seçiminin yanısıra sıvı resüsitasyonunun hedeflerine
ulaşmasında resüsitasyonun zamanlaması da önemlidir
Dehidrate olgularda kolloidlerin verilmesi ile oluşan
idrar hipervizkozitesi tubuler akımı azaltarak tubuler
tıkanmaya neden olur
Plazma onkotik basınç artışı efektif glomerüler
filtrasyon basıncını azaltır
Hiperonkotik akut böbrek yetmezliğinden yeterli dengeli
kristalloid verilerek kaçınılabilir (Rozich JD, Am J Med 1989)
SONUÇ:
1. Liberal sıvı tedavisinden kaçınılmalıdır
2. Sıvı tedavisinin zamanlaması önemlidir (ilk 6 saat)
3. Sıvı tedavisi monitörize edilmelidir (CVP, PCWP gibi basınç
parametreleri yerine stroke volüm ve pulse pressure variation gibi
dinamik parametreler ile)
Kardiyak debinin artırılması her zaman mikrovasküler kan
akımının artması ile sonuçlanmadığından, mikrosirkülasyonun
monitörize edilmesi önem kazanmaktadır
4. Hiperonkotik böbrek yetmezliğinden kaçınmak için yeterli dengeli
kristaloid verilmelidir.
Hiperkloreminin renal afferent arteriyoler vazokonstriksiyonun
mediyatörü olduğu unutulmamalıdır
5. Surviving Sepsis Kampanyası’nın sepsisde sıvı resüsitasyonu için
yaptığı öneri mutlak doğru olmayabilir
6. Düşük molekül ağırlıklı kolloidlerin kullanımı ve güvenli dozları için
ileri çalışmalara gerek vardır