View
3
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
1
KÜLTÜR VE BESLENME
Ünite 20
Yrd. Doç. Dr. Birsen ALTAY
GİRİŞ
Beslenme sözlük anlamıyla; “vücut için gerekli besin maddelerinin alımı”dır. Beslenmenin bu genel anlamının yanı sıra bir de düzenli- düzensiz beslenme ayrımı da bulunmaktadır.
GİRİŞ
Düzenli beslenme, sağlık için gerekli olan ve besinleri belirli ölçülerde ve düzenli olarak almak şeklinde açıklanabilir iken düzensiz beslenme bu fiillerin yerine düzenli ve yeterli getirilemeyişidir.
GİRİŞ
Beslenme, netice itibariyle bir toplumun en önemli kültürel kodlarını içinde barındıran hususlardan biridir. Beslenme kültürü de, bir toplumun beslenme ile ilgili hayat tarzıdır.
2
GİRİŞ
Yiyeceklerin üretimi Tüketimi Hazırlanması
tamamen kültürün öğeleri olan gelenekler, sevmek sevmemek, inançlar, tabular, boş inançlarla bağlantılıdır. Antropologlar, yemek yeme alışkanlıklarını kültürel bağlamda alırlar.
GİRİŞ
Kültürel görecelilik kuralına göre davranış biçimleri bir toplumdan diğerine değişmektedir. İnsanların acıkması ve açlığını gidermek için yemek yemesi genel bir biyokimyasal olay iken, bu açlığını ne şekilde, ne zaman ve hangi yemeği seçerek gidereceği antropolojik ve dolayısıyla kültürel bir olgudur. Bunların yanı sıra yenilen ve içilen şeylerden haz alma, etkilenmeler konusunda yine her kültürün farklı bir yaklaşım tarzı bulunabilmektedir.
GİRİŞ
Beslenme ve yemek alışkanlıkları,
kültürün bir parçası olması nedeniyle
her toplumda farklılık göstermektedir.
Toplumun beslenme kültürü,
yaşam şekliyle yakından ilgilidir.
GİRİŞ
Her ulusun kültürel yapısında mutlaka beslenme ile ilgili bir bölüm bulunmaktadır. Bu yapı, mutfak olarak nitelendirilmekte ve o toplumun yiyecek ve içecekleri, bunların hazırlanması, kullanılan araç-gereçler ve yemek ile ilgili geleneklerden oluşmaktadır
3
Beslenme Kültürü,
İnsanların yemek için neyi seçtiklerini, seçilen besinlerin ne zaman tüketildiği besinlerin nasıl hazırlanıp pişirildiği
konularını kapsamakta ve aynı zamanda içinde yaşanılan toplumun alışkanlıklarına bağlı bulunmaktadır.
Beslenme Kültürü,
Beslenme alışkanlıklarında kültürlere göre değişiklik gösteren noktalar şunlardır:
Günlük öğün sayısı, Bir öğünün dayanıklılık süresi, Her öğünün bileşimi (porsiyon boyları, içecek
alışkanlığı, çeşidi, v.b.), Yemeğin sosyal işlevi ve hazır yemek olgusu, Yemeği kadın veya erkeğin hazırlaması,
Beslenme Kültürü,
Beslenme alışkanlıklarında kültürlere göre değişiklik gösteren noktalar şunlardır:
Yemeğin dışarıda yenilme sıklığı, Gıda maddeleri alışverişini kimin/kimlerin ve
nerelerden yaptıkları, En çok hangi tür gıda maddelerinin satın
alındığı, Alışkanlıklar ve damak tadı.
Beslenme Kültürü, Bir toplumda tiksindirici sayılan bir gıda maddesi bir başka toplumda en önemli ağız tadı örneği olabilir. Örneğin; Uzak doğu ülkelerinden Japonya’da çiğ balık lezzetli ve geleneksel önemi olan bir yiyecekken, birçok ülkede balık pişirilmeden asla yenmez. Bu kültürel ayırt edicilik ve görecelilik doğal olarak Türkler için de geçerlidir. Türk insanının da dünyanın en zengin mutfaklarından birini yaratan beslenme ile ilgili bir geleneği vardır.
4
Beslenme Kültürü, Türk mutfağının zenginliği dünyanın geniş bir alanında etkili olan Türk kültürüne bağlıdır.
Beslenmenin fiziki, yaşamsal bir gereksinme
olduğu, ama neyin nasıl yenileceğini kültür dünyasındaki değer, inanç ve alışkanlıkların
belirlediği bilinmektedir.
Beslenme Kültürü,
Örneğin, Geçmişte göçebe bir toplum olarak yaşamış Türklerde yiyeceklerin dayanıklı olması oldukça önemliydi.
Bu nedenle; Kurutulmuş et Sucuk Pastırma Kurutulmuş sebze ve
meyve Tarhana
Erişte Makarna Turşu Salamuralar Başlıca gıda ürünleri
arasında yer almaktaydı
Sağlıklı Beslenme Kültürü Oluşturmak
Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de beslenme ve yaşam şekillerindeki değişmelere bağlı olarak, başta obezite olmak üzere bir takım sağlık sorunları hızla artmaktadır. Toplumun yaşam kalitesini arttırmak amacıyla sağlık ve beslenme durumunu belirlenmesi, buna bağlı ulusal beslenme politikalarının oluşturulması vazgeçilmez bir gereksinimdir.
Sağlıklı Beslenme Kültürü Oluşturmak
Sağlık beslenme kültürü oluşturmada amaç, hedef ve prensipler mutlaka belirlenmelidir.
5
Sağlıklı Beslenme Kültürü Oluşturmak
Amaçlar
Birey ve topluma kendi beslenme ihtiyaçlarını belirlemede yardım ve motivasyon sağlayabileceği temel strateji bilgileri ve yetenekleri kazandırmak
Optimal büyüme, gelişme ve sağlık için uygun besin alımını sağlamak
Sağlıklı kiloya ulaşma ve koruma stratejileri
geliştirmek ve uygulatmak
Sağlıklı Beslenme Kültürü Oluşturmak
Amaçlar
En iyi ve en yararlı besin alımını sağlamak, beslenme dengesizlikleri ve yetersizlikleri sonucu hastalık oluşum riskini azaltmak
Yanlış beslenme komplikasyon riskini azaltmak
Sosyal ve psikososyal iyilik halini korumak
Sosyal ve kültürel yeme alışkanlıklarını değerlendirmek
Sağlıklı Beslenme Kültürü Oluşturmak
Temel Prensipler
Besin seçimindeki sosyal ve psikolojik etkileri tanımak
Sağlıklı besin seçiminin başarılabileceğini belirlemek
Sağlıklı beslenme için başlıca besinleri açıklamak Yöresel yiyecek çeşitlerini listelemek Sıklıkla tüketilen besinleri listelemek Gıda etiketlerinin nasıl okunacağını öğretmek
Sağlıklı Beslenme Kültürü Oluşturmak
Beslenme hedeflerini belirlerken kullanılan klinik veriler;
Beden kitle indeksi (BMI), bel kalça oranı, bazı biyokimyasal belirteçlerin değerlendirilmesi Örneğin; Glisemik kontrol (HbA1c), lipidler (LDL, HDL, VLDL, total kolesterol, trigliserit), renal fonksiyon (glomerüler filtrasyon hızı, potasyum, sodyum, fosfor)’un değerlendirilmesi önemlidir.
6
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Ekonomik Yapısı-Toplumsal Gelişmişlik Düzeyi İle Beslenme Davranışları
Ekonomik coğrafya bakımından satın alma gücüne sahip olmayan güçsüz, geri toplumlardaki fakir insanların başlıca gıdası, bir ücret ödemeden dağ, kır ve bayırdan topladığı çeşitli otlardan yapılmış yemeklerdir.
Bitkisel beslenme yukarıda açıklanan
ekonomilerin ana karakteridir
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Ekonomik Yapısı-Toplumsal Gelişmişlik Düzeyi İle Beslenme Davranışları
Geri kalmış toplumlarda ekonomik ve diğer faaliyetlerde büyük pay beslenmeye ayrılırken,
Gelişmiş ve ileri uygar toplumlarda insanlar faaliyetlerinin daha küçük payını beslenmeye, geri kalan büyük kısmı ise kültürel, sosyal ve lüks ihtiyaçlarını karşılamak için ayırmışlardır.
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Ekonomik Yapısı-Toplumsal Gelişmişlik Düzeyi İle Beslenme Davranışları
Türkiye’de endüstrileşmenin yoğun olarak yaşandığı bölgelerde insanların ihtiyaçları da farklılaşmakta, beslenme alışkanlıklarının değişimi daha kolay olmaktadır.
Zaman içinde kadınların da iş hayatına girmesiyle birlikte iki maaşlı ailelerin sayısı artmış, insanlar ev yemeğine daha az zaman ayırmaya başlamıştır ve kitlesel, standardize gıda maddeleriyle karınlarını doyurmaya başlamıştır.
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Toplumların Yerleşik veya Göçebe Hayatı Sürdürmelerine Göre Beslenme Davranışları
Toplumlarda görülen gelişim ve değişim süreci, insanların yaşam kültürlerini de büyük ölçüde etkilemekte; yaşam koşullarındaki bu değişim ve gelişim beslenme kültürünün de değişmesine neden olmaktadır.
7
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Toplumların Yerleşik veya Göçebe Hayatı Sürdürmelerine Göre Beslenme Davranışları
Ülkemizde bir ilden başka bir ile göç veya evlenme vb. nedenlerle taşınan tüketiciler kendi yöresel beslenme kültürlerini ve gıda ürünleri satın alma davranışlarını yaşadıkları yeni şehirlere de taşımaktadırlar.
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Toplumların Yerleşik veya Göçebe Hayatı Sürdürmelerine Göre Beslenme Davranışları
Örneğin; Geçmişte göçebe bir toplum olarak yaşamış Türklerde yiyeceklerin dayanıklı olması oldukça önemlidir. Bu nedenle kurutulmuş et, sucuk, pastırma, kurutulmuş sebze ve meyve, tarhana, erişte, makarna, turşu, salamuralar başlıca gıda ürünleri arasında yer almaktadır.
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Toplumun Refah Seviyesi ve Ait Olduğu Sosyal Sınıflara Göre Beslenme Davranışları
Antik Yunanlılarda şehirlerde, taze meyveler çok pahalıydı ve nadiren tüketilirdi.
Yoksul şehir sakinleri kurutulmuş meyvelerle idare etmek zorundaydılar.
Köylüler çiftliklerinde geçimlerini sağlayacak kadar kaz ve tavuk yetiştirirlerdi.
Daha varlıklı kişiler kaz ve tavuğun yanı sıra koyun, keçi ve domuz da yetiştirdiği görülebilirdi.
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Dinlerin Beslenme Davranışlarına Etkisi
Her toplumun benimsediği din kendine özgü inanç ve ritüellerden oluşur.
Din yaşamın her kesitini etkilediği gibi, insanların yemek kültürünü de etkilemiştir.
Çeşitli dinler yemekler üzerine çeşitli inançlarla doludur.
Yiyecek alışkanlıklarını biçimlendiren etmenlerin birçoğu, dinsel yasalardan çıkar.
8
Kültürel Yapısı İle Beslenme Davranışları
Dinlerin Beslenme Davranışlarına Etkisi
Bunlar sınırlamalar, yasaklamalar biçiminde olabilir. Belirli sınırlamalar şu noktalarda toplanır.
a) Ne gibi yiyecekler yenir yada yenmez ? b) Yılın belirli günlerinde ne yenir ? c) Günün hangi zamanlarında yemek yenir ?
Dini Kurallara Göre Yasaklanmış Bazı Yiyecek Ve İçecekler
İslam Domuz eti ve domuzdan yapılmış her türlü yiyecek Alkol ve alkollü ürünler Hinduizm Bütün etler Hamur işlerinde kullanılan hayvansal katı yağlar
Dini Kurallara Göre Yasaklanmış Bazı Yiyecek Ve İçecekler
Museviler Domuz eti Yırtıcı ve kümes hayvanlarının eti Kabuklu deniz ürünleri ve leş ile beslenen balıklar Süt ve süt ürünlerinde yapılmış yiyeceklerin aynı öğünde tüketilmesi Mormoizm Alkol, Tütün, Kafein ve diğer uyarıcı içecekler.
Yemek kültüründe Cinsel Farklılaşma
Cinsel farklılaşma, toplum yaşamının her kesitinde görülen evrensel bir olgudur.
Gerek dünyada, gerek ülkemizde de görülen bu ayrım kuşkusuz yemek yeme kültürüne de yansımıştır.
Geleneksel kesimlerde erkek egemen bir aile yaşamı görülür.
9
Yemek kültüründe Cinsel Farklılaşma
Erkek çocuğa sahip ailelerde de onun iyi yetişmesini, güçlü kuvvetli olmasını isterler.
Bu yüzden anneler, tabaklara yemek servisi yaparken, erkek çocuğu tabağına daha fazla et koyar.
Erkek çocuğun soyu sürdürmesi özelliği de bu hususta rol oynar.
Yemek kültüründe Cinsel Farklılaşma
Yine, geleneksel ve kabilesel yörelerde kadınlar ve erkekler ayrı yemek yerler.
Önce erkekler yer, daha sonra kadınlar sofraya oturur. Eve konuk geldiğinde de aynı gelenek sürdürülür.
Kadınların birçok kültürde az yemesi, hafif yemesi benimsenir. Oysaki erkekler, ağır yiyecekler, çok porsiyonlu yiyecekler yerler.
Yemek kültüründe Cinsel Farklılaşma
Bazı yiyecekler cinselliği simgelerler.
Örneğin, “yumurta” Fas’ta kadının ve erkeğin üretkenliğini güçlendirmede kullanılır.
Yumurta yine dünyanın birçok kültürlerinde doğurganlığı simgeler.
Çin’de yeni anneyi yumurta ile beslemek geleneği vardır.
Bu onun doğurganlığını arttırmak için yapılan bir uygulamamdır.
Yemek kültüründe Cinsel Farklılaşma
mesir macunu Ceviz Fındık Üzüm koç yumurtası arı sütü
polen (toz halinde) cevizli sucuk Keçiboynuzu badem gibi bazı yiyecekler
tavsiye edilir.
Erkeğin doğurganlık gücünü arttırmak için
10
Beden Algısının Değişmesi Yeme Bozuklukları ve Kültür
Beden algısı kavramı içinde, bireylerin kendi bedenleri ile ilgili deneyimleri, tutumları ve duyguları gibi pek çok kavram yer almaktadır. Beden algısının değişmesi ve buna bağlı olarak da yeme bozuklukları sıklıklarında görülen artma eğilimi, toplumsal yapının değişimi ile de yakından ilgilidir.
Beden Algısının Değişmesi Yeme Bozuklukları ve Kültür
Küreselleşme, beslenme alanını etkileyen önemli bir süreç olarak kabul edilmektedir. Örneğin; Televizyonun bireylerin yaşamına girmesiyle birlikte, batı tipi sağlıksız beslenme sıklığında artış olduğu yapılan çalışmalarda saptanmıştır. Buna bağlı olarak da adölesan kızlarda yeme bozuklukları daha fazla daha fazla görülmektedir.
Beden Algısının Değişmesi Yeme Bozuklukları ve Kültür
Kültüre göre bir başka değişiklik de güzellik algısıdır. Genç kızlar çekici bir vücuda sahip olma güdüsüyle çok kez hatalı diyet yapmakta, bunun sonucunda yeme davranışı bozuklukları gelişebilmektedir. Erkekler ise egzersiz yapmaya, vücut geliştirmeye önem vermektedir. Bunun için proteinden zengin beslenmektedirler.
Beden Algısının Değişmesi Yeme Bozuklukları ve Kültür
Güzellik kavramının vücut ağırlığı ve biçimi ile sınırlandığı Batılı toplumlarda güzellik “zayıf” bir beden olarak algılamakta ve buna bağlı olarak da yeme bozuklukları giderek artmaktadır. Kişiler standart değerlendirmelere göre şişman olup olmadıklarını dikkate almaksızın, kedilerini şişman olarak algılamakta, buna bağlı olarakta gereksiz olan durumlarda bile zayıflamak için istenmeyen bazı davranışlar içine girmektedirler.
11
Türklerde Beslenme ve Türk Mutfağı
Türk mutfağı dünyanın sayılı zengin mutfakları arasındadır. Türk mutfağının zenginlik sebepleri arasında yiyecek ve içecek maddelerinin bolluğu ve çeşitliliğinin yanı sıra, Türklerin eski bir tarihe sahip olmaları da sayılabilir. Coğrafî, kültürel ve sosyolojik sebeplerle, Türkler, komşuluk münasebetlerinde bulundukları ve iç içe yaşamış oldukları farklı toplumlarla etnolojik anlamda hem etnik vericilik hem de etnik alıcılık yapmışlardır.
Türklerde Beslenme ve Türk Mutfağı
Bu alış-veriş, hiç kuşkusuz yiyecek ve içecek kültürü için de söz konusu olmuştur. Osmanlı imparatorluğunun gelişmesine parelel olarak türk mutfağı önemli gelişme göstermiştir. Saray mutfağının en önemli bölümü tatlı yapımına ayrılmıştır. Baharat saray mutfağının önemli malzamelerindendir.
Türklerde Beslenme ve Türk Mutfağı
Halkı yönetenin görevi de onları doyurmak olduğundan vakıf imaretlerinde aşevleri oluşturulmuştur. Aş evlerinde gelenlere günde iki kez yemek verilirdi. Osmanlı döneminde, Saray da bile batılı anlamda bir “yemek odası” anlayışı yoktur. Yemek vakti geldiğinde, “sini” denilen yuvarlak tablalar küçük sehpaların üzerine konur, yemek yiyecek olanlar bu sinin etrafında toplanırdı.
Türklerde Beslenme ve Türk Mutfağı
Sinin üzerinde, örtü, tabak, çatal-bıçak olmazdı, yemek elle yenir, asla çatal ve bıçak kullanılmazdı Ekmek elle koparılır, et ve tavuk elle yenirdi. Osmanlılarda kullanılan tek araç kaşıktır. Bu yüzden kaşık Osmanlı yemek kültüründe önemli bir yer teşkil etmektedir
12
Türklerde Beslenme ve Türk Mutfağı
Bu gün bile hala, kırsal kesimin büyük bir çoğunluğunda, sini etrafında yemek yeme alışkanlığı bulunmaktadır. Masada ayrı kaptan yemek yeme alışkanlığı her geçen gün artmaktadır. Bu değişimin nedeni, sofradaki herkesin eşit miktarda yemeklerden yararlanması ve bireyler arasında hastalık yayılmasının en aza indirgenmek istenmesinden kaynaklanmaktadır.
Türklerde Beslenme ve Türk Mutfağı
Anadolu’daki Hıdırellez şenliklerinde verilen yemekler, hayır dualarıyla yemeği veren ve yemeği yiyenin hayır sahibi olduğu inancı şeklindeki manzara, sadece tüketim yollarıyla yemek adabını değil, aynı zamanda bir çok kültür motifini gözler önüne sermektedir.
Sonuç Olarak
Sağlık çalışanları kültürel faktörleri, kendi kültürlerini, bakım verdikleri hastaların ve ailelerinin kültürlerini bilmeli ve değerlendirmelidir. Hastanın kültürünü dikkate alarak, saygı ve anlayış göstermeli, bu kültürün sağlığı destekleyici yönlerinden yararlanmalıdır. Sağlığı bozucu bir yönü varsa uygun müdahaleyi yapmalıdır.
Yrd. Doç. Dr. Birsen ALTAY
TEŞEKKÜRLER
Recommended