View
237
Download
1
Category
Preview:
Citation preview
Karbohidratların büyük çoğunluğu güneş ışığı
enerjisiyle atmosferdeki karbondioksidin suyla
fotosentezi sonucu oluşan biyomoleküllerdir.
Genel formülleri
CnH2nOn
şeklindedir.
Karbohidratlar, vücudumuzda
temel enerji sağlayıcıdırlar
diğer bazı biyomoleküllerin oluşmasında ön
maddedirler
iskelet eklemlerini kayganlaştırırlar ve hücreler
arası yapışmayı sağlarlar
yapısal ve koruyucu elemanlar olarak
fonksiyon görürler
Karbohidratların molekül yapılarında, alkol grubu
ile birlikte ya aldehit ya da keton grubu bulunur.
Karbohidratlar, polihidroksi alkollerin aldehit veya
keton türevleri veya bunların polimerleridirler
Karbonhidratların Sınıflandırılması
1. Bulundukları yerlere göre: Bitkisel Karbohidratlar: Tüm şekerler, nişasta ve
selüloz
Hayvansal karbohidratlar: Laktoz, glikojen
2. Fonksiyonlarına göre: Çatı-iskelet bileşeni olan karbohidratlar: selüloz,
hemiselüloz
Depo maddesi olan karbohidratlar: nişasta, glikojen, inulin
Jelleşme maddesi olan karbohidratlar: Pektin, agar-agar
3. Karbonhidratların basit şeker ünitesine
göre sınıflandırılması :
Monosakkaritler
Disakkaritler
Oligosakkaritler
Polisakkaritler
Karbonhidratların basit şeker ünitesine göre sınıflandırılması
1.Monosakkaritler:
Hidroliz yoluyla daha küçük moleküllü basit
karbohidratlara ayrışmazlar;
oligosakkaritlerin ve polisakkaritlerin alt
ünitelerini oluştururlar. Monosakkaritlerin
aldehit grubu içerenleri aldoz, keton grubu
içerenleri ketoz olarak adlandırılırlar.
–C=O (çift bağlı oksijen) aldehit grubu keton grubu
O H
C
H- C - OH
CH2OH
Aldehit grubu
Gliseraldehit
CH2OH
C O
CH2OH
Keton grubu
Dihidroksiaseton
Yapılarındaki karbon atomu sayısına göre sınıflandırılırlar:
2 C’lu Dioz’lar: glukoaldehit.
3 C’lu Trioz’lar: gliseraldehit, dihidroksiaseton
4 C’lu Tetroz’lar: eritroz, treoz.
5 C’lu Pentoz’lar: riboz, dezoksiribuloz, ksiloz.
6 C’lu Heksoz’lar: glukoz, galaktoz, fruktoz
7 C’lu Heptoz’lar: sedoheptuloz.
2.Disakkaridler: İki adet aynı veya farklı monosakkarit içerirler.
Laktoz Glukoz + Galaktoz, süt şekeri Sukroz Glukoz + Fruktoz, çay şekeri Maltoz Glukoz + Glukoz (1-4şeklinde
bağlanmasıyla), nişasta sinidirimi ile oluşur, İzomaltoz Glukoz + Glukoz (1-6şeklinde
bağlanmasıyla) Trehaloz Glukoz + Glukoz (1-1şeklinde
bağlanmasıyla) Cellabioz Glukoz + Glukoz (1-4 şeklinde
bağlanmasıyla) Laktuloz Galaktoz + fruktoz ( 1-4 şeklinde
bağlanmasıyla)
3. Oligosakkaridler: 3-12 monosakkaridden
meydana gelir.
4. Polisakkaridler: Hidrolize edildikleri zaman
12’den fazla monosakkarit oluşur.
Homopolisakkaritler ve heteropolisakkaritler
olarak iki şekilde bulunur.
Homopolisakkaritler, tek tip monomerik ünite
içeren polisakkaritlerdir.
Bunların bazıları, yakıt olarak kullanılan
monosakkaritlerin depo formları olarak işlev
görürler ve depo homopolisakkaritler olarak
adlandırılırlar
Bazıları ise bitki hücre duvarlarında ve hayvan
dış kabuklarında yapısal elemanlar olarak işlev
görürler ve yapısal homopolisakkaritler olarak
adlandırılırlar
Depo homopolisakkaritler, organizmada yakıt
olarak kullanılan monosakkaritlerin depo
formları olarak işlev gören polisakkaritlerdir.
Doğadaki en önemli depo homopolisakkaritler,
bitki hücrelerinde nişasta, hayvan
hücrelerinde glikojendir.
Yapısal homopolisakkaritler, bitki hücre
duvarlarında ve hayvan dış kabuklarında
yapısal elemanlar olarak işlev gören
polisakkaritlerdir. Bitkilerin hücre
duvarlarında sellüloz, eklem bacaklıların sert
dış iskeletlerinde kitin önemlidir.
Heteropolisakkaritler, tekrarlayan iki veya
daha fazla farklı tip monomerik ünite içeren
polisakkaritlerdir. Heteropolisakkaritler, tüm
organizmalar için ekstrasellüler destek
sağlarlar.
5. Türev karbonhidratlar:
Şeker fosfatları,
deoksi şekerler,
amino şekerler,
şeker alkolleri,
şeker asitleri ve
askorbik asit bu gruptandır.
Karbohidrat metabolizması
Vücudumuza günde yaklaşık 300 g karbohidrat
alırız
nişasta (160 g)
sakkaroz (120 g)
laktoz (30 g)
glukoz ile fruktoz (10 g)
Bitkisel besinlerle bol miktarda selüloz, nişasta ve sakkaroz alınır;
hayvansal besinlerle ise glikojen ve laktoz alınır
Karbohidratların sindirimi
Besinlerde bulunan polisakkaritler
ve disakkaritlerdeki glikozidik bağlar
sindirim kanalında özel
glikozidazlarla parçalanır ve
böylece karbohidratlar sindirilirler
Tükürük -amilazı, pankreas -
amilazı ve ince bağırsak 1,6-
glikozidazı etkisiyle gerçekleşen
karbohidrat sindirimi sonunda ince
bağırsak lümeni içinde maltoz,
izomaltoz, laktoz ve sakkaroz
disakkaritleri ile glukoz, fruktoz ve
galaktoz gibi monosakkaritler
bulunur
BİRAZ KARBONHİDRA
T OLSADA PARÇALASAM
-AMİLAZ 1-4 GLİKOZİDİK BAĞI PARÇALAR
BENDEN BAŞKA SİNDİRİM ENZİMİNİ
AĞIZDA BARINDIRMAM!
!!!!!!
Pankreatik -amilaz
-amilaz ağızda
Nişasta Laktoz Sukroz Selluloz
- sınır Dekstrinler Isomaltoz Maltoz Laktoz Sukroz Selluloz
- sınır Dekstrinler Isomaltoz Maltoz Laktoz Sukroz Sellüloz Mukozal
hücre membranına
bağlı enzimler İsomaltaz Sükraz Maltaz Laktaz
Dekstrinaz -glikozidaz
Glukoz, fruktoz, galaktoz, sellüloz
Portal dolaşım
vücutta bazı olaylar kan glukoz düzeyini
düşürücü yönde etkili olurken bazı olaylar kan
glukoz düzeyini yükseltici yönde etkili olur ve bu
olaylar arasındaki denge ile kan glukoz düzeyi
ayarlanmaktadır
Kan glukoz düzeyini düşürücü yönde etkili olan, glukozun
kullanılmasıyla ilgili olaylar şunlardır
1) Glikoliz; glukozun anaerobik koşullarda yıkılımı
2) Glukozun indirekt oksidasyonu; glukozun aerobik koşullarda
glikoliz ve sitrik asit döngüsüyle yıkılımı
3) Glukozun direkt oksidasyonu; glukozun pentoz fosfat yolunda
yıkılımı
4) Glukozun glukuronik asit yolunda yıkılımı
5) Liponeojenez; glukozun yağ asitlerine ve yağa dönüşümü
6) Glukozdan diğer monosakkaritlerin ve kompleks karbonhidratların
oluşumu
7) Glikojenez; glukozun glikojene dönüşümü
Kan glukoz düzeyinin böbrek eşiği olan %160-180 mg’ı aştığı
durumlarda idrarla glukoz atılımı (glukozüri) de kan glukoz düzeyini
düşürücü yönde etkili olur ki diyabet tanısında önemlidir
Kan glukoz düzeyini yükseltici yönde etkili
olan, kana glukoz sağlanmasıyla ilgili olaylar
şunlardır
1) Diyetle karbonhidrat alınması
2) Glikojenoliz; glikojenin parçalanması
3) Glukoneojenez; karbonhidrat olmayan
maddelerden glukoz yapılması
Karbonhidrat metabolizması bozukluklarının
sınıflandırılması
1) Emilim bozuklukları
2) Dönüşüm bozuklukları
3) Depolanma bozuklukları
4) Kullanım bozuklukları
KARBONHİDRAT METABOLİZMASI
BOZUKLUKLARI
Karbonhidrat emilim bozuklukları; başlıca
disakkaridaz yetmezlikleri (disakkariziler) ve
diğer emilim bozukluklarıdır
Karbohidrat emilim bozukluklarında gıda
alımından kısa bir süre sonra görülen karında
şişlik ve ağrı, gaz oluşumu ve şiddetli ishal
karakteristiktir
Disakkaridaz yetmezliklerinden laktaz
yetmezliği (süt intoleransı) ile sukraz (sakkaraz)
yetmezliği önemlidir; izomaltaz eksikliği ve
maltaz eksikliği de tanımlanmıştır
Laktaz yetmezliği (süt intoleransı), dünyada en sık
karşılaşılan sindirim bozukluklarından birisidir ve özellikle
Asya-Avrupa ırklarında daha fazla görülür
Sindirilmeden kalan laktoz osmotik dengeyi bozarak
barsak içinde sıvı ve elektrolit birikmesine neden olur
Genişleyen barsaklarda hareketlilik artar ve ishal ortaya
çıkar
Öte yandan serbest halde yıkılmadan kalın barsaklara
ulaşan laktoz buradaki bakteriler tarafından
fermentasyona uğrar ve ortaya hidrojen gazı çıkar
Fazla miktardaki hidrojen hem ishali arttırır hem de gaz
ve şişkinlik başta olmak üzere diğer sindirim sistemi
yakınmalarına yol açar
Laktaz yetmezliği (süt intoleransı), dünyada en sık
karşılaşılan sindirim bozukluklarından birisidir ve özellikle
Asya-Avrupa ırklarında daha fazla görülür
Sindirilmeden kalan laktoz osmotik dengeyi bozarak
barsak içinde sıvı ve elektrolit birikmesine neden olur
Genişleyen barsaklarda hareketlilik artar ve ishal ortaya
çıkar
Öte yandan serbest halde yıkılmadan kalın barsaklara
ulaşan laktoz buradaki bakteriler tarafından
fermentasyona uğrar ve ortaya hidrojen gazı çıkar
Fazla miktardaki hidrojen hem ishali arttırır hem de gaz
ve şişkinlik başta olmak üzere diğer sindirim sistemi
yakınmalarına yol açar
Diğer emilim bozuklukları; pankreatik amilaz
eksikliği, bağırsak mukozası ve bağırsak
motilitesi ile ilgili emilim bozukluklarıdır
Karbonhidrat dönüşüm bozuklukları;
fruktozun dönüşüm bozukluğu ve galaktozun
dönüşüm bozukluğu ile ilgilidir
fruktozun dönüşüm bozukluğu ile ilgili
karbohidrat dönüşüm bozuklukları; besinle
fazla fruktoz alınması durumu, herediter fruktoz
intoleransı, fruktoz-1,6-bisfosfataz noksanlığı ve
fruktokinaz eksikliğidir
Galaktozun dönüşüm bozukluğu ile ilgili
karbohidrat dönüşüm bozuklukları;
galaktozemilerdir
Galaktozemiler, galaktoz metabolizmasının üç
önemli enziminden (galaktoz-1-fosfat üridil
transferaz, galaktokinaz, üridil difosfogalaktoz-4-
epimeraz) birinin eksikliğinin sonucu olarak
ortaya çıkarlar
Karbonhidrat depolanma bozuklukları,
glikojen yapımında veya glikojen yıkılımında
görevli enzimlerin eksiklikleriyle ilgili olarak
ortaya çıkan glikojen depo hastalıkları
(glikojenozlar) ile hücre içinde kondroitin sülfat,
dermatan sülfat, heparan sülfat, keratan sülfat
gibi glikozaminoglikanların yıkımlarını
gerçekleştiren 10 kadar lizozomal enzimin
noksan oluşu sonucu ortaya çıkan
mukopolisakkaridozlardır
Diabetes mellitus, mutlak veya göreceli insülin
yetersizliğine bağlı olarak oluşan; hiperglisemi ve
glukozüri ile karakterize; karbonhidrat, lipid ve
protein metabolizma bozukluklarını içeren bir
sendromdur
Hipoglisemi
Kan glukozu 40 mg/dl (2.5 mM)’ün altına düşerse buna hipoglisemi denir ve glukozlu çözelti verince semptomlar ortadan kalkar.
Normal beslenen sağlıklı bir erkek 24 saat aç kalsa glisemi 55 mg/ dl (3.1 mM)’a kadar düşer ve daha uzun süren açlıkta daha da azalır. Bayanlar 24 saat aç kalırsa 35 mg/dl (1.9 mM)’a kadar düşebilir, yani bayanlar uzun süre aç kalırsa kan şekeri erkeklerden daha az düzeye düşer. Bu nedenle bayanlar açlığa daha dayanıksızdır.
Hiperglisemi
Heyecan, korku, stres, devamlı egzersiz,
dolaşımda adrenalin artması fizyolojik
olarak kan şekerini arttırabilir. Bazı
hastalıklar da hiperglisemiye neden
olabilmektedir.
Hiperglisemi
Hiperglisemi, karbonhidrat metabolizmasına
etkili hormonların anormal miktarda
salgılanmasıyla oluşabilir.
Epinefrin, kortikosteroidler, büyüme hormonu,
ACTH (adrenokortikotropik hormon), tiroid
hormonları aşırı salgılanırsa hiperglisemiye
neden olurlar.
Karbonhidrat metabolizması bozuklukları ile
ilgili tarama testleri kimlere uygulanır?
Tarama testleri herkese uygulanmaz, risk
gruplarına uygulanır. Karbonhidrat
metabolizması bozuklukları içinde en büyük
grubu diyabetliler oluşturur. Bu nedenle risk
grupları taranır, diyabete yatkınlık olanlar
belirlenir, diyet uygulamasıyla diyabet oluşumu
geciktirilir. Diyabet oluşmuş olsa bile diyet
uygulamasıyla glisemi kontrolde tutulur ve oral
diyabetiklerle tedavi yeterli olabilir ve hergün
insülin enjeksiyonu yapmaktan daha iyidir.
Diğer karbonhidrat metabolizması bozuklukları
özellikle doğuştan metabolik hastalıklar nadir
görülebileceğinden pek tarama yapılmaz.
Bir poliklinikte muayene olan hastanın laboratuar
analiz sonuçlarında AKŞ’nin yüksek bulunması
veya yemekten iki saat sonra (tok iken)
gliseminin normali aşması diyabet riski
kapsamındadır.
Karbonhidrat metabolizması bozuklukları
ile ilgili tarama testleri
1. İdrar stripi kullanarak idrarda glukoz aranması. Tanı değeri % 50'nin altında.
2. Önce AKŞ ölçülür. Buna göre diyabetiklerin % 20si atlanır. Tamkanda glisemi ölçülürse plazmaya göre % 15 daha düşük sonuç verir.
3. Herhangi saatte rasgele plazma glukozu (RPG) bakılır
4. OGTT yapılır. Bozulmuş insülin toleransı belirlenirse normale dönmesi en iyi sonuçtur. Ancak insülin direncinin artabilir ve Tip II DM'a dönüşebilir
5. Kan insülin düzeyi AKŞ kanında ölçülür. İnsülin, OGTT 2. veya 3. saat kanında çalışılmalıdır ki bununla insülin direnci incelenir.
Karbonhidrat metabolizması bozuklukları
ile ilgili tarama testleri (devamı)
6. İdrarda mikroalbumin analizi yapılması: Mikroalbuminürinin prevalansı Tip I diyabette % 4-20, Tip II DM'ta %20-36 kadardır. Ayrıca miyokart infarktüsü riski bakımından bağımsız bir risk faktörüdür. Tarama testlerinde idrar stripi kullanılır, gerekirse kantitatif analizler yaplır. Sabah idrarı tercih edilir.
7. İdrarda keton cisimlerinde artış olması
8. Tamkanda HbAıc düzeyini ölçülmesi: 2-3 aylık glisemik kontrolü yansıtır.
9. Kanda fruktozamin (glikozillenmiş albumin): 2-3 haftalık glisemi kontrolü sağlar.
Recommended