ZEKAT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü Sezgin KÖSE

Preview:

DESCRIPTION

ZEKAT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü Sezgin KÖSE. Zekat. Zekât, Allah'ın, belirli yerlere sarf edilmek üzere dince zengin sayılan kişilerin mallarından belli bir payın alınması işlemini ifade eder. Zekatın Şartları. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Zekât, Allah'ın, belirli yerlere sarf edilmek üzere dince zengin sayılan kişilerin mallarından belli bir payın alınması işlemini ifade eder

Zekâtla yükümlülük için gereken şartların bir kısmı mükellefte, bir kısmı da malda aranan bazı özelliklerdir.

Fakihlerin çoğunluğuna göre akıl hastalarının ve çocuğun malları zekâta tâbidir. Bu borcu veli ve vâsileri öderler.

Bir malın zekâta tâbi olabilmesi için "tam mülk olma", "artıcı özelliğe sahip olma", "nisaba ulaşmış olma", "tabii ihtiyaçlardan fazla olma", "üzerinden bir yıl geçmiş olma" gibi şartların arandığı görülür.

Zekâtın, iki önemli sıhhat şartı vardır. Bunlar mükellefin ibadet niyeti ve yapılan ödemenin ehline temlikidir.

Zekâtta ibadet bilinç ve niyetinin bulunması gerektiğini, ancak bu takdirde zekâtın mükellef açısından geçerli olacağını belirtirler.

Zekâtı, ona ehil olanlara vermek yani onların mülkiyetlerine geçirmek (temlik) şarttır.

Fakirlere

Miskinlere

Âmil'lere (Zekât Memurları)

Borçlulara (Gârım)

Allah Yolunda Cihat Edenlere

Yolculara (İbn -i Sebil)

Anneye Babaya Dedeye Nineye Oğula Kıza Torunlara Zenginlere Müslüman olmayanlara Koca Karısına Karı Kocasına zekat eremez.

Altın ve Gümüş Ticaret Malları Toprak Ürünleri Bal ve Diğer Hayvan Ürünleri Maden ve Deniz Mahsulleri Hayvanlar Sınaî, Servet, Yatırım ve Üretim Araçları Hisse Senedi

Zekât, kalbi cimrilik hastalığından, malı fakirin hakkından temizleyen, zenginlerde şefkat ve merhamet duygularını geliştiren bira ibadettir.

Zekât sayesinde fakirlerin kalbindeki haset ve kıskançlık ortadan kalkar.

Kendilerine yardım eden zenginlere karşı sevgi ve saygı meydana gelerek toplumda birlik ve kardeşlik kuvvetlenmiş olur.

Mübâdele aracı olması bakımından nakit veya külçe altın ve gümüş,

b) Altın ve gümüşten yapılan ziynet eşyası,

c) Günümüzdeki paralar olmak üzere üç ayrı alt başlıkta ele alınabilir.

Altın ve gümüş nisab miktarına ulaşınca zekâta tâbi olur ve 1/40 nispetinin zekât olarak verilmesi gerekir.

Kadın süs eşyasının zekâta tâbi olup olmaması hususunda fakihler iki farklı görüş ileri sürmüşlerdir:

Altın ve gümüş dışında, hangi maddeden olursa olsun bütün süs eşyaları zekâta tâbi değildir.

Erkekler tarafından kullanılan veya dince kullanılması haram sayılan altın-gümüş mâmulü bütün süs eşyası zekâta tâbidir.

Madenî ve kâğıt paralar altın, gümüş ve ticaret malları hükmündedir. nisab miktarına ulaşınca sene sonunda 1/40’ını (% 2.5) zekât olarak vermek gerekir.

Ticaret malları, "üzerinden bir yıllık sürenin geçmesi" şartı kesilmiş olmaz. Tüccar sene sonunda sahip olduğu mallarının değerini hesaplar, buna mevcut parasını ve alacaklarını ilâve eder. Bulduğu toplam değerin 1/40'ını (% 2.5) zekât olarak verir.

Toprak ürünlerinin zekâtı (öşür), hububatta harman vaktinde, meyvelerde ise toplandıktan sonra verilir.

Ebû Hanîfe, balda nisabın aranmayacağı, balın azından da çoğundan da zekât verilmesi gerektiği görüşündedir.

Hz. Peygamber'in hadislerinde ve sahabe uygulamasında yer altında bulunan define ve madenlerin vergilendirildiğine dair rivayet ve bilgiler bulunur.

Bu konu rikâz, madenler, deniz mahsulleri olmak üzere üçlü bir ayırım içinde ele alınabilir.

Define ve hazine gibi kendiliğinden yer altında bulunan veya insanlar tarafından yer altına gömülüp gizlenen her türlü kıymetli maden ve eşyayı ifade eder.

Fakihler rikâzın 1/5 nispetinde vergiye tâbi olabilmesi için, bulunduktan sonra üzerinden bir sene geçmesinin şart olmadığında görüş birliğindedir.

Katı olup eritebilen ve dökümü yapılabilen altın, gümüş, demir, bakır gibi madenler vergiye tabidir. Eritilmeye elverişli olmayan yakut, zümrüt, mermer madenlerle, sıvı olup katılaşmayan cıva, petrol gibi madenlerden zekat alınmaz.

Denizden çıkarılan balıkların değeri gümüş nisabına ulaşırsa onlardan zekat tahsil edilmesi emredilmiştir.

İmam Malik bu konuda ister Saime, ister besi, ister çalıştırılan hayvan olsun hepsinin zekata tabi olacağı görüşünü savunmuştur.

1. İnsanların temel ihtiyaçlarından sayılan masken,sanatkarların ev aletleri, zekata tabi değildir.

2. Artırıcı özellikte olan, gelir elde etmek için edinilen mallar zekata tabidir.

3. Hem temel ihtiyaç hem de artırıcı özelliğe sahip olan kadınların süs eşyası, çalıştırılan hayvan gibi mallar ise tabi ihtiyaç kabul edenler muaf, artırıcı vasıfta olanlar ise Zekat’a tabidir.

Hisse senetleri borsadan alınıp satılmak ve böylece ticareti yapılıp kazanç elde etmek için bulunduruluyorsa ticaret malları gibi işlem görürler,rayiç bedelleri üzerinden % 2.5 oranında zekata tabi olurlar

Altın, gümüş ve parada, ticaret malları ve hayvanlarda zekat, bir kameri yılın tamamlanması ile farz olup senede bir defa ödenir.

Toprak ürünlerinde zekat, senede kaç kere ürün alınırsa o kadar verilir.

Hanefilere göre Hz. Osman dönemindeki uygulamayı esas alarak, açık malların zekatının devlete ait olduğunu gizli malların zekatının mükellef bireyler in ödemesi gerekiyordu.

1952 Şam Konferansında şu sonuç çıkmıştır.Hz. Osman döneminde gizli malların zekatının ödenmesi hususunda verdiği vekalet geçerliliğini kaybetmiştir. Zekat devlet tarafından toplanıp dağıtılmalıdır.

Recommended