Bir Çekirdekten Harikalar Yaratmak

Bir Çekirdekten Bir Çekirdekten Harikalar YaratmakHarikalar Yaratmak

Yaz günlerinin vazgeçilmez meyvesi olan karpuzu buzdolabından indirip kestikten sonra

soğuk soğuk yerken düşünmeye başladım bir an.

Biliyorum, böyle söyleyince çok iştah açıcı oldu ama ne yapalım. TV’deki sucuk reklamlarına, yemek tarifi programlarına baktığım zaman

kendimi gayet masum hissediyorum…

Her neyse efendim, bir elimde çatalımın ucundaki karpuzum, diğer elimde

çıkardığım çekirdekleri, düşünüyorum…

Neden meyvelerin Neden meyvelerin çekirdeği var acaba? çekirdeği var acaba?

Neden yerken onları çıkarmak zorunda kalıyoruz?

Allah onları yaratırken (hâşâ) Allah onları yaratırken (hâşâ) bu detayı düşünmedi mi? bu detayı düşünmedi mi?

Küçük yeğenimin çekirdeklerini çıkaramadığı karpuzu birer ikişer dilim götürürken ona

çekirdeklerini çıkarmasını söyleyen annesine verdiği cevabı hatırlıyorum:

“Anne, çekirdekleriyle yemek gerekiyormuş, vitamini ordaymış!”

Bunun üzerine ablası oturduğu yerden seslenmişti: “Hayır canım öyle yutunca zarar verir, çiğneyip

yutman gerekiyor.”

Şimdi böyle düşününce

aklıma bu olay geldi. Ve kafamda

bir soru daha belirdi…

Çekirdekleri yutuverince zarar veriyormuş; peki

Allah (C.C.) neden gelişigüzel bir sürü çekirdek koydu o halde o karpuzun içine?

Bizim sağlığımızı bizden daha Bizim sağlığımızı bizden daha çok düşünen Yaradan, (hâşâ) çok düşünen Yaradan, (hâşâ)

bunu düşünmedi mi? bunu düşünmedi mi?

Karpuz zaten hal diliyle; “Beni çekirdeklerimle

birlikte yiyin, çıkarmayın” diyor,

…yoksa Allah çekirdeklerini kavun gibi ortada toplardı ama baksanıza aralara

dağıtmış gayet sanatlı bir şekilde…

Karpuzun çekirdeklerini bırakıp biraz da kabuğundan

baktım sonra…

Dışındaki çizgiler sanki bize kesme

kolaylığı sağlıyormuş

gibi hissettim…

Yeşil ve sarıya çalan dış yüzeyi de güneşte kalma süresi hakkında bize bilgi verip onun olgun mu yoksa ham mı olduğu

konusunda karar vermemizi sağlıyordu.

Karpuzların süngersi hücreleri

çok yüksek miktarda su tutma

kapasitesine sahip. Bu yüzden karpuzların çok

büyük bir bölümü sudan oluşuyor.

Üstelik bu su, karpuzun herhangi bir yerinde toplanmaz, her tarafa eşit olacak şekilde dağıtılmıştır.

Yerçekimi göz önüne alındığında, olması gereken, bu suyun karpuzun alt kısmında bir yerlerde toplanması, üstte

ise kuru bir yapının kalmasıdır.

Oysa karpuzların hiçbirinde böyle bir şey olmaz. Su her zaman karpuzun içine eşit dağılır, üstelik şekeri, tadı ve kokusu da

eşit olacak şekilde bu dağılım gerçekleşir.

Karpuzların çekirdeklerinin dizilişlerinde de

bir hata görülmez. Her bir çekirdeğin içine o karpuzun

sonraki nesillerine ulaşacak bilgi

kodlanmıştır…

Kainatta her şeyin mükemmel bir

dekoru, muhteşem bir tasarımı var…

Her şey birbirine bağlı, biri

olmadan bir diğerinin varlığı mümkün değil…

Çekirdek olmadan karpuz toprağa düşmez,

… ormanlar, ağaçlar, bitkiler olmazsa diğer canlılar ve böcekler

onlardan beslenemezdi.

Bunun üzerine bir kere daha düşünmeye başladım. Çekirdeği olmasaydı belki karpuzu

yemesi benim gibi birçok insan için daha keyifli olurdu.

Ama çekirdeği olmasaydı karpuz da olmazdı ki!

Karpuzun çekirdekleri bana hiçbir güzelliğin bedeli olmadan verilmediğini de hatırlattı:

Madem karpuzun çekirdeklerinden kurtulmak için çaba göstermek zorundayız;

…öyle de bu dünyadaki görevlerimiz için çaba göstermezsek, ahiretteki

güzellikleri ve lezzetleri de elde edemeyiz…

Yine araştırırken gördüm ki, Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi Dursun Bostancı, karpuzun faydasından tam yararlanmak için aç karnına ve çekirdekleriyle birlikte tüketilmesi gerektiğini

söylemiş...

Bostancı, karpuz çekirdeği içinde bulunan 'cucurbocitrin' adlı maddenin kan basıncını

düşürmeye ve böbrek fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olduğunu…

Karpuzun çekirdeklerinin çok faydalı, hatta midede herhangi bir şikayete

sebep olmadığını,

ayrıca az miktarda olsa bile barındırdığı likopen maddesinin

de kalbi enfarktüsten koruduğunu belirtmiş…

Karpuzun aynı zamanda iyi bir lif kaynağı olması sebebiyle bağırsak hareketlerini

düzenlediğini ve bağırsak kanseri türlerinden koruduğu bilgisini veren Bostancı, "Yağ ve

kolesterol içermiyor…

Büyük bir kısmının su

olması sebebiyle vücudun yaz

aylarındaki sıvı kaybını önlüyor.

Böbrekleri çalıştırıyor,

idrarı düzenliyor…

Karpuz, bol miktarda B ve C vitamini içeriyor, zindelik ve enerji veriyor. Antioksidan özelliği ile kanserden

koruyucu etkiye sahip. Kilo vermeyi kolaylaştırıyor." demiş…

Toprağa düştüğü günden bu yana büyüyüp olgunlaşan, sofralarımıza kadar gelen karpuzun üzerimizde

elbette hakkı var...

Dilim dilim kesip afiyetle yiyor, çoğu zaman Allah’a onu bize sunduğu için

şükretmeyi unutuyoruz.

Alışmışız çevremizdeki her şeyin o eşsiz mükemmel uyumuna, ufacık bir meselede şikayete başlıyoruz.

Oysa ‘bir şeyden çok şey, çok şeyden bir şeyi yaratan’ Rabbimiz meğer karpuza ne

hikmetler yerleştirmiş, bir çekirdekten ne harikalar yaratırmış…

Bizi bu kısacık dünya hayatında bu kadar

güzel nimetlerle donatan ve besleyen

Rabbimiz,

……bu nimetlerin asıllarının gölgeleri olduğunu, bu nimetlerin asıllarının gölgeleri olduğunu, kendine teşekkür edenleri ahirette sonsuz bir kendine teşekkür edenleri ahirette sonsuz bir

şekilde asıllarıyla nimetlendireceğini vadediyor.şekilde asıllarıyla nimetlendireceğini vadediyor.

Anladım ki, hiçbir şey lüzumsuz ve ucuz değil. O nimetlendirmeye layık olmak ve şükretmek için çok gayret etmeliyiz…

Bir sonraki hayatımız olan Ahirette daima

nimetlenmek için çabalamalıyız…

Metin: Eda İŞLER + Alıntı Mix

Sunum ve Düzenleme: Ahmet YORDAM

www.yolyordam.com