Sıkça Kullanılan Bazı Yabancı Kelimelerin Türkçe Karşılıkları (Geliştiren İlhan GÜL)

Preview:

Citation preview

TÜRKÇEDE SIKÇA KULLANILAN

BAZI YABANCI KELİMELERİN TÜRKÇEDEKİ KARŞILIKLARI

Hamlet der ki: “Kelimeler kelimeler kelimeler...”Shakespeare

Annenden öğrendiğinle yetinmeÇocuğum, Türkçeni geliştir!

Dilimiz öylesine güzel kiDurgun göllerimizce duru,Akarsularımızca coşkulu…

Ne var ki çocuğum,Güzellik de bakım ister!

Önce türkülerimizi öğren,Seni büyüten ninnilerimizi belle,

Gidenlere yakılan ağıtları…Her sözün en güzeli Türkçemizde,

Diline takılanları ayıkla,Yabancı sözcükleri at!

Bak, devrim ne güzel!Barış, ne güzel!

Dayanışma, özgürlük…Hele bağımsızlık!En güzeli, sevgi!

Sev Türkçeni, çocuğum,Dilini sevenleri sev!

der Hababam Sınıfı’nın yazarı Rıfat Ilgaz "Türkçemiz" adlı şiirinde.

Art ezgi: Gülçin Yahya & Pınar Somakçı - Kürdili Hicazkâr Longa (TSM)

ÖN SÖZ

Türkçede zaman içinde bazı kelimelerin yerini yabancı kelimelerin aldığını görüyoruz. Söz gelimi hastanelerde hekimlerin kullandığı analiz’lerin aslında tahlil veya “çözümleme” olduğunu az çok bilenimiz vardır.

Günümüzde ağzımızı alıştırdığımız genelde Batı kökenli olan yabancı sözcükleri artık benimsemiş oluruz ve onları kullandıkça çevremizdeki insanlar arasında daha fazla yaygınlaşmasına neden oluruz.

Peki biz, onları değil de bizdeki karşılıklarını özenerek kullanırsak bu kez Türkçe lehine benzer bir sonuca ulaşmayacak mıyız?

Türkçülüğün fikir babası Ziya Gökalp “Başka dile uymaz annenin sesi,

Her sözün ararsan vardır Türkçesi.” derken yalan mı söylüyordu, yoksa halk dalkavukluğu mu yapıyordu?

Ziya Gökalp belli ki “ararsan …” demekle Türkçenin ana dili olduğu aydınlarca işlenmesi ve zengin yapım ekleri ile dilimize yeni geçen kavramlara karşılık türetilmesiyle zenginleştirilmesi gerektiğini söylemek istemiştir.

Bir farklılık arıyorsan

kendi dilini kullan!

;)

Duyarsız kalmayıp tepki gösterirsek bizden olana sahip çıkabiliriz!

Türkçe çok hızlı yıpranmakta bu günlerde eğitimde, bilimde, ticarette, sokaklarda.

Kendi işyerlerini daha ‘kaliteli’ göstermek için ya da üç beş kuruş daha fazla kazanmak için yapılan bu kıyımı güzel Türkçemiz hak ediyor mu?

Çabuk yazmak adına "tamam" kelimesini unutanlar "ok" yazarken hiç rahatsız olmamakta veya parmağını 4 cm aşağı kaydırmamak uğruna "V" yerine "W" yazan gençler bilerek ya da bilmeyerek Türkçeyi katletmektedir.

İşte “Türkçesi yok ki!” diye sıkça kullanılan bazı yabancı kelimeler ve Türkçedeki karşılıkları:

izolasyon : Fransızca isolation’dan gelmektedir.

Türkçede bu sözcüğün karşılığı “yalıtım” olarak belirlenmiştir.

iskonto : İndirimjeneratör : Üreteçkabotaj : Gemi işletimikonfeksiyon : Hazır giyimlimit : Sınır, uç montaj : Takyap. Kurgu.Oley : Yaşa!orijinal : Özgünrampa : Yokuşrandevu : Buluşmarandevu ver- : Buluşma vakti ayarlamakrezervasyon : Yer ayırtma sansür : Sıkıdenetimsentez : Bireşim

full-time : İngilizce full "dolu; meşgul; tam" ve time "zaman" sözlerinden oluşan bu ifade, "Yasalara göre kabul edilmiş olan iş günü." anlamında kullanılmaktadır. Bu ifade için dilimizde güzel bir karşılık bulunmaktadır:

tam gün, tüm gün

slogan : Savsözsömestr : Yarıyıl, dönemsponsor : Akçaçıkantalk şov : Söz gösterisiskandal: Utançlıkduayen: Aksakalpanik : Ürküblender : Karıştırıcıcheck-list : Denetim çizelgesiçekap : Tambakım

metroseksüel : Bakımlı erkek navigasyon : Yolbulaçzapping : Geçgeçzapinglemek : Geçgeçlemekadaptör : Uyarlayıcıadisyon : Hesapakualand : Su bahçesibandrol : Denetim pulubarkot : Çizgi imbillboard : Duyurumluk, duyuru tahtası

light : İngilizceden özgün imlasıyla dilimize geçen bu söz için Türkçede zaten “hafif, yeğni” ve “yağsız” gibi duruma göre kullanılabilecek karşılıklar vardır.

taşeron: Alt yüklenici.

müteahhit: Üstenci, yüklenici.

modern : Çağdaş.

detone olmak : Sesi kaymak.

marjinal : Sıra dışı, uç, uçta.

relax olmak : Gevşemek, rahatlamak.

e-mail : Elmek (Elektronik mektup’un kısaltmasıdır).

komünikasyon : İletişim.

CV : Özgeçmiş.

trend / temayül : Eğilim.

spontane : Kendiliğinden.

check etmek : Denetlemek.

koordinasyon : Eşgüdüm.

absürt : Saçma.

halüsinasyon : Sanrı, varsanma.

laptop : Dizüstü bilgisayar, dizüstü (“adlaşmış sıfat” olarak).

avans : Öndelik.

amatör : Özengen.

adapte olmak : Uyum sağlamak.

objektif : Nesnel, tarafsız, yansız.

deklare etmek: Bildiriyle sunmak.

anekdot: Öykücük.

ajanda/muhtıra: Andıç.

avantaj: Yaranç

kanaatkâr: Yetingen.

anons et-: Duyurmak.

badigard: Yakın koruma.

depresyon: Ruh çöküntüsü, duygusal çöküntü.

dizayn: Tasarım.

download et-: İndirmek.

dublaj: Seslendirme.

ekipman: Donanım.

empoze et-: Dayatmak.

hit parça: Gözde şarkı.

icetea: Buzlu çay

kampüs: Yerleşke.

sektör: İş kolu.

dezavantaj: Yitinç

star : Yıldız.

perspektif : 1. (Resimde) Derinlik. 2. Mec. Bakış açısı.

entegre olmak: Bütünleşmek.

nick name: Takma ad.

partner: Paydaş. Eş.

okeylemek: Onaylamak.

antipatik: Sevimsiz, itici, soğuk.

mantalite: Zihniyet, anlayış.

illegal: Yasa dışı.

catering, katering: Yemek hizmeti.

departman: Bölüm.

revize etmek: Yeniden gözden geçirmek, yenilemek.

global: Küresel.

seri imalat: Dizgili üretim.

tansiyon: Kan basıncı

natürel: Doğal

pratik: Uygulamaya dönük. Kullanışlı.

faktör: Etmen

stres: Gerginlik.

reyting: İzlenme oranı.

direksiyon: Yönelteç.

karizmatik: Etkileyici.

kriter: Ölçüt.

monoton, yeknesak: Tekdüze.

online: Çevrimiçi.

patent: Buluş belgesi.

sempatik: Sevimli, cana yakın.

vizyon sahibi: Geniş görüşlü, ufku geniş.

vokalist: Seslikçi.

abone: Sürdürümcü.

tripleks: Üç katlı.

versiyon: Sürüm.

interaktif: Etkileşimli.

hiperaktif: Aşırı etkin, aşırı hırçın.

Blog: Ağ günlük.

mesaj: İleti.

ambiyans: Hava, ortam.

alâkart: Seçmeli yemek.

tabldot: Seçmesiz yemek.

alternatif: Almaşık.

aromatik: Hoş kokulu.

arşiv / evrakhâne: Belgelik.

aspiratör: Estireç, üfleç.

biyonik: Dirim kurgu.

dekoratör: Bezekçi.

dinamo: Doğru akım üreteç (DAÜ).

eksantrik: Uçrak, ayrıksı.

festival: Şenlik.

fosil: Taşıl.

ideal: Ülkü.

imlâ: Yazım.

kangren: Çürükçe.

kariyer: Uzmanlık.

kategori: Ulam.

komedi: Güldürü.

konsantre olmak: Yoğunlaşmak.

kontrat: Bağıt.

lâminat: Katmanlı.

maket: Küçültü.

marka: Bellik.

merci: Başvurağı.

motive et-: Güdülemek.

ombudsman : Kamu denetçisi.

otomasyon: Özişlerlik.

oval, beyzî: Yumurtamsı.

partikül: Parçacık.

prensip: İlke.

program: İzlence.

protesto: Açık uyarı.

protesto et-: Açık uyarıda bulunmak.

ultimatom: Son uyarı.

sabote et-: Baltalamak.

provoke et- : Kışkırtmak.

referans: Dayanga.

sembol: Simge.

trajedi: Ağlatı.

sürpriz: Şaşırtı.

spot: Tanıtımcık.

stand: Sergilik.

duş al-, banyo yap-: Yıkanmak, kendini yıkamak.

türbülans : Ters akıntı

ultrasonik : Sesüstü

ultraviyole : Morötesi

Slogan : Savsöz

egsoist : Bencil

best-seller : Çok satan

anket : Sormaca

animasyon : Canlandırma

ambulans : Cankurtaran

aktivite : Etkinlik

air bag : Hava yastığı

sinerji: Görevdeşlik

SPOR TERİMLERİNİN TÜRKÇE

KARŞILIKLARI

forvet: Sp. Akıncı.

rövaşata: Makaslama (vuruşu).

rekor: Uç aşı.

rekor kır-: Uç aşmak.

skor: Sayı durumu, sonuç.

Skor board : Sonuç tahtası.

badminton: Tüylü top.

start almak : Başlamak.

Finish : Bitiş, varış .

smaçör: Küt inmeci.

parkur : Yarış yolu.

diskalifiye et-: Yarış dışı bırakmak.

voleybol : Uçan top

bungee-jumping : Zıpzıp atlama

korner : Köşe vuruşu

dart : Oklama tahtası

* * *

prospektüs: Tanıtmalık.

deep-freeze : Derin dondurucu

markaj : Fransızca marquage’dan dilimize geçen markaj sözcüğü "markalama, işaretleme, damgalama" temel anlamlarına gelmektedir. Sözcüğün ayaktopundaki anlamı

için önerilen Türkçe karşılıklar: tutma, gölgeleme

libero : Futbolda "Savunmanın gerisinde görev yapan, önündeki savunma oyuncularını denetleyen, yöneten, yardımcı ve serbest hareket edebilen savunma oyuncusu" anlamında kullanılan bu terim için dilimizde güzel bir karşılık vardır:

son adam

kondisyon : Fransızca condition’dan gelmiştir.

Bu anlam için önerdiğimiz karşılık: erkErk sözcüğü, eski Türk metinlerinde ve

bugünkü bazı Türk lehçelerinde "güç" anlamındadır.

Cemil Meriç “Argo” başlıklı yazısında: "Argo kanundan kaçanların dili, uydurma dil, tarihten kaçanların." demiştir. Taklitçilik önemli bir hâl almış durumdadır. Yabancı kelime bir bilgiçlik ve saygınlık göstergesi değildir.

Azeri Şair Bahtiyar Vahabzade “Kendimden Şikâyet” başlıklı şiirinde:

"Bir zaman Rusçaydı reklam, ışıklar

Şimdi İngilizce dürttüler göze

İtin de diline hürmetimiz var

Yalnız öz dilimiz yaramır bize" 

diyerek bu hassasiyeti ortaya koymuştur.

light erkek :

kılıbık pasif jammer: (Örneğin teröristlerin daha önce

yerleştirdiği patlayıcılara cep telefonu ile gönderdiği frekansları karıştıran, bozan,

patlatmayı önleyen aygıt) Boğucu, sinyal kesici, sinyal karıştırıcı, sinyal bozucu.

kripto : Yunanca kökenli krypto sözcüğü Türkçede "Gizli, kapalı, muammalı." anlamlarını taşımaktadır. Bu sözcüğün yazılarla ilgili anlamı için TDK

şifreli yazı karşılığının uygun olacağı görüşündedir.

outlet center : İngilizce "dışarı açılan delik, kapı, yol, ağız ve (mal için) pazar, satış alanı" anlamındaki outlet ile "merkez ve orta" anlamındaki center sözlerinden oluşmaktadır. Bu birleşik sözcük için T.D.K.

“fabrikadan satış merkezi”karşılığının kullanılmasını önermektedir.

self-servis : İngilizce self  (kendi, kendine) ve service (hizmet) sözlerinden oluşan bu birleşik kelime kafeterya, lokanta, mağaza vb. yerlerde bazı hizmetlerin alıcı tarafından yerine getirilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu satış yöntemi için önerilen karşılık:

seçal (kapkaç sözcüğü gibi “seç ve al”)

"Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti,

dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır." 

Mustafa Kemal ATATÜRK

UNUTULAN BAŞLICA YAZIM VE NOKTALAMA KURALLARIMIZ

da/de Bağlacının Yazımı

• “Dahi, bile” anlamındaki de/da bağlaçları her zaman her iki yanındaki sözcükten ayrı yazılır ve de bağlacının “te/ta” biçimi yoktur. Önceki sözcükle birleşen +dA/+ta ekleri ise adların bulunma durumunu oluşturur.

Örn.

Yanlışı: İlmi olan ilminden, malı olanda malından sadaka versin.

Doğrusu: İlmi olan ilminden, malı olan da malından sadaka versin. (Son Nebi)

Yanlışı: Gidipte dönmemek var.

Doğrusu: Gidip de dönmemek var.

Bağlaç Olan ki’nin Yazılışı

• Bağlaç olan ki ayrı yazılır: bilmem ki, demek ki, kaldı ki vb.

Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlensin. (Atatürk)

Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer. • Birkaç örnekte ki bağlacı kalıplaşmış olduğu için bitişik

yazılır: belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Bu örneklerden çünkü sözcüğünde ki aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur.

• Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki de ayrı yazılır: Ders bitti, zil çaldı mı ki? Seni öyle göreceğim geldi ki.

Soru Eki veya Edatı mI/mU’nun Yazılışı

• Bu ek, hangi görevde kullanılırsa kullanılsın gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kaldı mı? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü? Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın?

UYARI: Birleşik fiillerde mi soru eki iki kelimenin arasına da gelebilir: Vaz mı geçtin?

-mAz Ekinin Yanlış Yazımı

• Türkçede -mas/-mes biçiminde bir ek yoktur.

Örn.

Yanlışı: Sevdiğini elde edemessen elde ettiğini sevmeye çalış.

Doğrusu: Sevdiğini elde edemezsen elde ettiğini sevmeye çalış. (Corneille’in bir özdeyişi)

Tüm İkilemeler Ayrı Yazılır ve Arasına Kısa Çizgi (-) İşareti Konmaz! ;)

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden…Kafam allak bullak oldu bu olay yüzünden.Yüz yüz elli yıllık bir sikkeydi eline geçen.Bizim çocukların kitap mitap okuduğu yok.Göz göze diz dize oturmuş söyleşiyorlardı.Onunla aynı cephede omuz omuza

çarpışmıştık.

“Şarkı Söyliyelim mi?”

_ Hayır, şarkı söylemiyelim!

_ Söylemiye söylemiye söylemeyi unutmayalım sonra!

Çünkü mastar eki veya olumsuzluk ekimiz olan -ma/-me üzerine gelen yönelme durum eki veya dilek kipinden önce bu ekimiz söyleyişe karşın ünlü daralmasına uğramamaktadır.

Doğrusu şu: Evet, şarkı söyleyelim ama rahatsız olan varsa söyle-me-yelim ne olacak sanki?

Şapka Kanunu Hâlâ Yürürlükte! • Şapka imi veya asıl adıyla “düzeltme imi”nin kalktığı

söylentisi vardır. İnanmayınız! :)

a) Şapka işareti kalktığı zaman aynı biçimde yazılacak olan sözcüklerin birinde bu işaret kullanılır:

kar - kâr, Lazım - lâzım, hâl (durum) – hal (1. Sebze, meyve vb.

satılan yer. 2. Çözme) hala - hâlâ, âlem - alem (bayrak), âşık - aşık (eklem kemiği), Kâzım - kazım, âdet (gelenek) - adet (tane), âdem

(insan)- adem (yokluk)

b) Kendinden önce “K" veya “L" seslerinin ince okunacağını göstermek için kullanılır:

dükkân, hikâye, kâğıt, imkân, kâfir, Kâbe, kâbus, gâvur, sanatkâr, dergâh, tezgâh (gâh ve kâr ekleri üstüne geldiği tüm sözcüklerde şapkalı ve havalıdır! ;) )

Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler

1. Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: alt etmek, arz etmek, azat etmek, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, söz etmek, terk etmek, var ol mak, yok etmek, yok olmak vb.

Ayrı veya Birleşik YazılanBirleşik Kelimeler

2. Özgün biçimleri tek heceli bazı Arapça kökenli kelimeler etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine, ses değişmesine veya ses türemesine uğradıklarında bitişik yazılır:

emretmek, menolunmak, cemetmek,kaybolmak; darbetmek, dercetmek,hamdetmek; affetmek, hissetmek,reddetmek vb.

Ayrı veya Birleşik YazılanBirleşik Kelimeler

2. Özgün biçimleri tek heceli bazı Arapça kökenli kelimeler etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine, ses değişmesine veya ses türemesine uğradıklarında bitişik yazılır:

emretmek, menolunmak, cemetmek,kaybolmak; darbetmek, dercetmek,hamdetmek; affetmek, hissetmek,reddetmek vb.

Ayrı veya Birleşik YazılanBirleşik Kelimeler

3. -a, -e, -ı, -i, -u, -ü zarf-fiil ekleriyle bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek ve yazmak fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır:

düşünebilmek, sevebilmek; alıvermek, gülüvermek; uyuyakalmak; gidedurmak,yazadurmak; çıkagelmek, süregelmek;düşeyazmak, öleyazmak vb.

Yanlışlar

• Sana hoşçakal diyemem.

(Doğrusu: hoşça kal)• Çok sağol gerçekten!

(Doğrusu: sağ ol)• Bu aralar çok yanlızlık çekiyormuş.

(Doğrusu: yalnızlık)

. Bana bir kirbit çöpü versene!

(Doğrusu: kibrit)

Türk’üm*, Doğruyum, Çalışkanım

• Özel adlara gelen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen ekler kesme imiyle ayrılmaz:

Örn.

Türkçe'yi değil "Türkçeyi“ yazılmalı!

Mustafa Kemal'lar değil "Mustafa Kemaller" tükenmez.

Toltek’ler teknoloji olarak Aztekler’den çok �çok ilerideydiler. (Burada ise kesme imi her iki sözcükte yanlış kullanılmıştır.)

Bunu “Türk isem” anlamında düşünmeliyiz. Yani aslında bize “Dürüstsen, çalışkansan vs. isen işte o derece Türk olabilirsin.” iletisi verilmektedir.

Diğer bazı yaygın hatalar:• Üç nokta yerine iki nokta veya üçten çok sayıda

nokta kullanılmaz.• Neden olmak, bazı cümlelerin ifade etmek

istediği anlamla bağdaşmaz. Çünkü “neden olmak” olumsuz bir anlam içerirken bir şeyi sağlamak olumlu bir anlam içerir:

Örn. Öndeki arabanın yalpalaması benim de kaza yapmamı sağladı. (Yanlış)

Öndeki arabanın yalpalaması benim de kaza yapmama neden oldu. (Doğru)

Sıklıkla Hatalı YazılanBazı Sözcüklerimiz 1

Sıklıkla Hatalı YazılanBazı Sözcüklerimiz 2

TDK ile Dil Derneği ArasındaGörüş Ayrılığı Olan Yazımlar

TÜRKİYE’DE DİL KONUSUNDA YETKELİ (OTORİTE) OLAN KURUMLAR

TDK DİL DERNEĞİ

diaspora diyaspora

dil bilgisi dilbilgisi

hemşehri hemşeri

Hristiyanlık Hıristiyanlık

Orta Doğu Ortadoğu

Orta Çağ Ortaçağ

Sekülarizm Sekülerizm

Türk’üm Türküm

Türkçeyi Düzgün Kullanmak İçin Biraz Daha Dikkat!

“Herkez” değil, “herkes” yazılır. “Yanlız” değil, “yalnız” yazılır. “Geldimi?” yazılmaz, “Geldi mi?” yazılır.

Soru takıları ayrı yazılır. “OKmi?” değil, “Tamam mı?” denir. “ahmet, belgin, duru” diye bir yazım yoktur:

“Ahmet, Belgin, Duru” diye yazılır. Özel isimlerin, illerin, ülkelerin ilk harfleri büyük yazılır.

Türkçeyi Düzgün Kullanmak İçin Biraz Daha Dikkat! 2

“ki” eki, bağlaç olarak kullanılıyorsa ayrı, ilgi zamiri ve yapım eki olarak kullanıyorsa birleşik yazılır: Ayşe’ninki, evdeki, sabahki, dünkü, bir de baktım ki... gibi.

“ğ” sesi “g” harfi ile yazılmaz. “v” yerine “w” yazılmaz… "k" yerine "q" kullanılmaz. Çünkü Türkçede

Arapça kaf harfine denk düşen Q harfi yoktur.

Türkçeyi Düzgün Kullanmak İçin Biraz Daha Dikkat! 3

“Gene” değil, “yine” yazılır. “yayınlamak” değil “yayımlamak” yazılır.“Gelcem, gitcem, gidiyom” dense bile

“geleceğim, gideceğim, gidiyorum” diye yazılır. Türkçe her zaman söylendiği gibi yazılan sözcüklerden oluşmaz.

Cümle büyük harfle başlar, nokta ile biter.Noktadan sonra boşluk bırakılır, yeni

cümle başlar.

Türkçeyi Düzgün Kullanmak İçin Biraz Daha Dikkat! 4

Nick seçimlerinde Türkçeye ağırlık vermek internetin yaygınlaşıp kültür elçisi rolü üstlendiği küresel dünya üzerinde Türkçe açısından iyi bir tanıtım (reklam) görevi üstlenecektir. Dili İngilizce olmayanların bile İngilizce kelimeleri yeğlemesi (tercih etmesi) nasıl ki o dile hizmet ise, Türkçeye de gereken duyarlık gösterilirse dünyada Türkçe konuşan en az 250 milyon kişinin sayısı her geçen gün artacaktır.

UYARI !• Ciddi yayınevlerinden çıkan deneme, öykü, roman

vb. kitaplarda ve ulusal basın-yayın organlarında yazım ve noktalama kurallarına dikkat edilmektedir.

• Dikkatimizi biraz gözlem yetimizi geliştirmeye verirsek bu tür basit yanlışları daha az yapacağımızı düşünüyorum.

• Yazım kuralları ve noktalama ezberlenerek

öğrenilmez. Görürsün, uygularsın ve öğrenirsin.

Kitap Okuyunca Ne Oluyormuş?

Türk Dil Kurumu• Bazen piyasada karşımıza farklı yazım

kılavuzları çıkmaktadır. Ne var ki, MEB ve ÖSYM’nin uyguladığı sınavlarda Türk Dil Kurumu’nun hazırladığı kılavuzun yazım ve noktalama kuralları esas alındığı için konuyla ilgili bazı şeyler aklımıza takıldığında nasıl “Google Amca”ya soruyorsak www.tdk.gov.tr ağkümesinden güncellenmiş şekliyle yazım ve noktalama kurallarına ulaşabiliriz. Hatta bu hususta üretilmiş bir Yazım Kılavuzu uygulaması var. Bunu kişisel bilgisayarlarımıza yükleyerek gerek duyduğumuzda kullanabiliriz.

Kaşgarlı Mahmut’un Diliyle

"Göğün Kutup Yıldızı üzerinde döndüğü gibi Türk dilleri de bu kurallar üzerine döner."

Kaşgarlı Mahmut

Atatürk 1931 yılında "Türk Milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel ve en zengin ve en kolay olabilecek dildir. Onun için her Türk dilini çok sever ve yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili Türk milleti için mukaddes bir hazinedir. Çünkü Türk Milleti geçirdiği nihayetsiz badireler için de ahlakını, ananelerini, hatıralarını, menfaatlerini elhasıl bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olduğunu görüyor. Türk dili, milletin kalbidir, zihnidir" diyerek dilimizin önemini belirtmiştir.

Vatan Şairi Namık Kemal’in Diliyle

• Namık Kemal ise "Bir insanı zekâsı bildiği kelimelerle, dil zenginliğiyle orantılıdır." diyerek belleğimizdeki sözcük hazinesi ve kendimizi ifade yetisinin ne kadar önemli olduğuna vurgu yapmıştır.

• Türk Bayat Boyundan olan Azeri Türk divan şairi Fuzuli (1483-1556) ellerini Allah'a kaldırır yalvarır:

"Ey Arap, Acem ve Türk Milletlerine feyiz veren Rabbim! Sen Arap kavmini dünyanın en fasih konuşan kavmi yaptın, Acem hatiplerinin sözlerini İsa'nın nefesi gibi cana can katan bir güzelliğe ulaştırdın! Ben Türküm ve Türkçe söylemek istiyorum! Tanrı’m benden iltifatını esirgeme!" diye Türk dili tarihinin en güzel duasını yapmıştır.

Bir Öykücük

Çinli düşünür Konfüçyus'a dilin önemi konusunda sormuşlar: 

"Bir memleketi yönetmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu?"

Büyük düşünür şöyle cevap vermiş: 

"Hiç kuşkusuz dili gözden geçirmekle işe başlardım." 

Ve dinleyenlerin şaşkın bakışları arasında sözlerine devam etmiş: 

"Dil kusurlu olursa, kelimeler düşünceyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir."

Yahya Kemal, dili

“ağzımda anamın ak sütü gibi helal” bir varlık olarak değerlendirirken

Fazıl Hüsnü Dağlarca,

“dilimiz ses bayrağımızdır.” demiştir.

Oyun yazarı Turan Oflazoğlu ise

“Kimlik, kim olduğunda ayak diremektir.” diyor.

Gelişmeye, çağdaşlaşmaya ve evrensel değerlere açık olalım ama özümüzden de

kopmayalım. “Türk Övün, Çalış, Güven!” ilkesini asla unutmayalım!

SELAM!..

Hazırlayan: İlhan GÜL

Recommended