56
ÇATI NEDİR ? NE DEĞİLDİR ?

Yeni çati nedir.?

Embed Size (px)

DESCRIPTION

çatı nedir. çatı nedir ne değildir.

Citation preview

Page 1: Yeni çati nedir.?

ÇATI

NEDİR ? NE DEĞİLDİR ?

Page 2: Yeni çati nedir.?

01.06.2013

ÖNSÖZ

Bu kitapçığı, gerek ülke, gerekse şehir bazında çarpık kentleşmeyle birlikte; hem

yapılardaki estetik ve görüntü kirliliğine bir başka açıdan bakmak, hemde çatılarda kullanılan

malzemelerin, nerelerde, nasıl kullanılması gerektiğini, bu konudaki 23 yıllık tecrübe ve

deneyimlerimizle elde ettiğimiz bilgi birikimini sizinle paylaşma çabasıyla kaleme aldık.

Yine 23 yıllık çalışmamızın neticesi olarak şunu gördük ki; daha hala çatı kültürünü hem

şehrimizde, hemde ülkemizde yerleştirmeye muvaffak olamadık. Bu kitapçık işte bu çabanın da

bir kanıtı olmakla birlikte, belki bu çabaya omuz vermek isteyecek, estetikle birlikte yapıların

dayanıklılığını artırma çabalarımıza yardımcı olacak gerek ferdi, gerekse kurumsal faaliyetlere

bir yol açabilmek umudunu canlandırıp taçlandırabilmektir.

Çatının nedense bizde, hem proje bazında, hem uygulama bazında pek önemsenmemesi;

uygulama bitip bina, konut, ev kullanıma açıldıktan sonra ev sahibiyle çatı baş başa kaldığında

asıl problemlerin teker teker ortaya çıkması. Ama kullanıcının çatı konusundaki bilinci ve

kültürü olmaması, onu bu konuda tecrübe ve deneyimi olmayan kişi ve kuruluşların kucağına

itmektedir. Çatının hafif ve sağlam bir malzemeden yapılması daha uygun iken ne hikmetse; ya

da adı çelik olması hasebiyle olsa gerek binaya gereksiz ve tehlikeli bir yükü bindirme yarışına

dönmüştür. Bunun yanında kitapçığımızda okuyacağınız gibi hem beton, hem çelik sağlamlık

ve dayanıklılık yönünden ahşabın yarı ömrüne yetişememektedir. Çelik çatıların yeri fabrikalar,

depolar ya da bunun gibi yerler olabilir ama kesinlikle konutlar olmamalıdırlar. Yakın zamanda

bununda acısını yine bu toplum, bu halk çekecektir. Çünkü insanı öldüren depremler değildir,

altında kaldıkları beton kütleleri ve demir yığınlarıdır. Çelik hakikaten sanıldığı kadar sağlam

bir yapı malzemesi olsaydı 2001’de ikiz kuleler yıkılmazlardı. Amerika o günden beridir

yüksek binalarda çelikten başka hangi malzemeyi kullanırız arayışına girmesine rağmen ne

yazık ki ülkemizdeki bilgi ve tecrübe yetersizliği, bizden önce kullanılmış ve terk edilmiş

şeylerin bizim ülkemizde furya olması ne kadar üzücüdür. Amerika’yı yeniden yeniden

keşfetmemiz mi gerekiyor, yoksa hem bizim hemde dünya kültürlerinin sentezini özümsemenin

zamanı hala gelmedi mi?

İşte bu soru ve sorunlara bir nebze ışık tutabiliriz düşüncesiyle bu kitapçığı hazırladık.

Umudumuz odur ki bizden önce yapılmamış bu çalışma ve çabamız sonuçsuz kalmaz, bizim

gibi bu ülkeyi bu vatanı düşünen mutlaka birileri daha vardır. Çalışmalarınızda başarılar

dileklerimizle.

FİKRET PAMUK

Page 3: Yeni çati nedir.?

01.06.2013

İÇİNDEKİLER

ÇATI NEDİR? 1

ÜLKEMİZDEKİ ÇATI GERÇEĞİ 1

OSMANLIDAN ÇATI RESİMLERİ 2

ÇATI İZOLASYONU NASIL OLMALI 7

KİREMİT SEÇİMİ 7

KİREMİT ALTI ÇATI ÜZERİ UYGULAMASI 10

ÇATI ÜZERİ SU YALITIM MEMBRANLARI 13

ÇATI ÜZERİ KAPLAMA ÖRTÜSÜ 14

ÇATIDA ISI YALITIMI 14

YALITIMLA İLGİLİ PÜF NOKTALARI 17

ÇATI VE AHŞAP KONSTRÜKSİYON 17

ÇELİĞE MEYDAN OKUYAN AHŞAP VE KERPİÇ GÖKDELENLER 19

AHŞAPTA DAMAR YAPISI 21

LAMİNE AHŞAP RESİMLERİ 24

DÜNYANIN EN BÜYÜK AHŞAP BİNASININ RESMİ 25

AHŞAP, BETON VE ÇELİK KONSTRÜKSİYONLARININ

KARŞILAŞTIRILMASI 26

AHŞAP ÇATILARDA ENERJİ TASARRUFU VE TÜRKİYEYE MALİYET

CETVELİ 26

KISA BİR ÖZET 27

YAPTIĞIMIZ ÇATI VE İÇ DEKORASYONLARINDAN BİRKAÇ RESİM

28

İLETİŞİM 53

FİKRET PAMUK

Gsm : 0 506 917 57 70

E-mail: [email protected]

Page 4: Yeni çati nedir.?

1

ÇATI NEDİR?

Çatı denildiğinde aklımıza gelen şey nedir? Ya da aklımıza gelen şey hakikaten çatı

kelimesinin tanımını tam olarak karşılayabilen anlam topluluğumudur? Yalıtım nedir? Isı, su,

buhar yalıtımı sadece temel ve duvarlarda mı gereklidir? Çatı yapımında kullanılan malzeme

ahşap mı olmalı, yoksa çelik mi? Konfor nedir, konfor bir lüks mü, yoksa bir gereklilik midir?

Yukarıda sorulan sorular daha da uzatılabilir, bizim amacımız sizlerin aklına takılan bu

soruların listesini uzatmak değil. Bilakis elimizden geldiği kadar bu sorulara cevap verebilmek

ve yine gördüğümüz kadarıyla da sizlerin çatı problemlerine kesin ve kalıcı çözümler

üretebilmektir.

Kelimeler kullanıldıkları yer, zaman, ülke, topluluk ve kültür yoğunluklarının

kendilerine yüklemiş oldukları manaya bakılarak değer kazanır veya kaybederler. ÇATI da

normalde bir kelimedir ama ülkemizde ve toplumumuzda karşılığı daha tam olarak

oturtulamamıştır. Çatı denildiğinde aklımıza ilk gelen şey şudur: Bina, konut ve dairelerin

üzerine yapılan; genel anlamda ve sadece su yalıtımını sağlamak için uygulanan, üzeri kiremitle

kaplı yapılardır. Ne yazıktır ki bu yapılar kendilerinden bekleneni tam olarak karşılamaktan

çoğu zaman uzak kalmışlar ve meskenlerin üzerinde atıl bir ağırlık olmaktan ileriye

gidilememiştir. Gerek uygulama, gerekse proje hataları, çatı konusunda ne kadar geride

olduğumuzun ve çatıya önem vermediğimizin açık kanıtlarındandır. Şöyle ki çatı sadece su

akıntılarını önleyen ve yağışlı günlerde akla gelen yapı dokularından ileri gidememiştir.

Öyleyse çatı nedir, nasıl olmalıdır sorusunun cevabını Dünyanın diğer ülkelerinde

uygulanan şekliyle şöyle verebiliriz: Genel anlamda meskenleri yukarıdan ısı, su ve

nem(buhar)’den koruyup dengeleyen; aşağıdan (merdiven, asansör boşluğu ve kat ara

tavanlarından) yükselen sıcak havayı hapsedip ısı kaybını önleyen, yaz aylarında serin, kış

aylarında sıcak bir mekân sunan; en önemlisi de atıl bir mekân olmayıp tam anlamıyla mesken

olarak kullanılan yerlere ÇATI denilmektedir.

ÜLKEMİZDE ÇATI GERÇEĞİ

Ülkemizde çatı deyince akla gelen şey şudur. Sıradan kalıpçıların veya eline bir spiral bir

kaynak makinası alan herkesin yapabildiği, genelde o yapının inşaatında kullanılan kalıp

tahtalarından artan malzemelerle veya kutu profillerle inşa edilen bir örtü sistemidir. Belli bir

projeye gerek duyulmadan yada proje de dahi pek önem verilmediği için projede görüldüğü

şekilde kabaca kapatılan, genelde ısı ve su izolasyonuna önem verilmeden yapılan, üzeri kil

kiremit uygulanan, atıl mekanlar olmaktan ileri gidilmeyen mekanlara çatı denilmektedir.

Çatı kültürü ülkemizde tam olarak yerleşmemiştir, bunun birkaç sebebi vardır. İlk olarak

Anadolu’da genel kullanımda ve yerleşmiş, temel yapı taş ve taş üzeri kerpiç yada yapının

tamamı taş ama çatı saz ve toprak örtü kullanılmıştır. Bu gerek halkın maddi yetersizliği

gerekse yapıların o zamanki çerçi denilen ustalar tarafından belli standartlara oturtulmasından

ve gerekse evde konfordan ziyade sadece kapalı bir mekan elde etme çabasından dolayı

sadece zengin bir kesim çatıya önem vermiştir. Dikkat edilirse Osmanlıda kasr, köşk gibi

eserlerinde çatı kullanılan mekanlar olarak ortaya çıkmıştır. İkinci engel olarak şu sebeb

ortaya atılmaktadır ki, çatıların dik olarak yapılması ve kullanıma açılması Türk yapı

Page 5: Yeni çati nedir.?

2

istemine uygun değildir gibi mesnedsiz bir iddiadır. Bu iddiayı ortaya atanların Osmanlı köşk,

kasr vb. eserleri bir kez incelemelerini salık veririz.

Üçüncüsü, bu daha sağlam bir dayanak gibi görünmesine rağmen gerçeği araştırıldığında

bununda bir dayanağının olmadığı anlaşılacaktır. İddia şudur ki çatı meyli % 33 olmalıdır?? Bu dayanak 1930larda ilk marsilya kiremitinin Fransa’nın Marsilya şehrinden Bursanın

Akçay limanına indirildiğinde patentiyle beraberinde birde pusula eklenmişti. Bu pusulada

kiremitin % 33 meyille döşenebileceği ve içinde (orijinal yazılımıyla) piyes (oda) ler çıkabilir

diye bir ekleme yapılmıştır, bu pusulanın patentle hiçbir ilgisi olmadığı halde sadece yükleme

sırasında işgüzar bir usta yada usta başının yazıp eklediği pusula her ne hikmetse bizim imar

yasamıza hiç sorgulanmadan olduğu gibi alınmış hatta şu an dahi piyes kelimesi tercümesi

yapılmadan olduğu gibi yazılmıştır. Piyes Fransızca “ODA” anlamında olduğu halde buna

önem verilmemiş sadece meyil kısmına takılmışız. Halbuki o meyil en düşük kiremit döşeme

meylidir. O tarihlerde Fransa bu meyillere takılmadığı gibi bizdeki yabancı hayranlığı gözü

kapalı bu pusulayı kanun yapabilecek kadar körleştirmiştir. Hatta şu an ülkemizde sadece kil

esaslı kiremit dışında, beton esaslı kiremit, seramik kiremit, metal kiremitlerin bulunması

onların uygulanmasının çok sınırlı kalmasından ileri gidilememiştir.Ama bu madde

araştırmalarımızın neticesinde bize şunu göstermiştirki, gerek çatıların meyil açıları gerekse

yan duvarların yükseklikleri bağlayıcı değildir, bunu o beldenin belediye encümen kararıyla

değiştirme yetkisi ve uygulama hakkına sahip olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Kısacası bu

durum sabit va bağlayıcı bir kanun değil, belediyelerin kendi içlerinde aldığı kararlarla

bağlayıcılığı ortadan kalkabilir bir durumdur. Bir başka iddia da yukarıda bahsi geçtiği gibi dik çatıların veya içi ev olarak kullanılan

çatıların doku olarak Türk ev yapısına uygun olmadığıdır. Bununda yıkıldığı nokta eski köşk

ve kasrlar olmakla beraber, Anadoludaki tarihi ahşap yapılarda çatıların kullanılmalarıdır.

Yani o imkan ve bilgi biraraya geldiğinde Anadoluda da böyle evler zaten daha öncede çok

büyük bir başarıyla uygulanmıştır. Sadece biraz araştırmak yeterli olacaktır. Aşağıdaki

resimler bunun en güzel örneklerindendir.

Birçoğumuzun ünlü ”Hababam Sınıfı”nın çekildiği yer olarak hatırlayacağı Adile Sultan Kasrı bundan yaklaşık

200 yıl önce Sultan III. Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan için Çamlıca eteklerinde inşa edilmiştir

Page 6: Yeni çati nedir.?

3

Maslak kasırlarından bir tanesi

Tarihçe: Büyük dere Caddesi üzerinde, İstinye ve Tarabya kavşakları arasındaki alanda yer alırlar. Bu yapılar

topluluğu Kasr-ı Hümayun, Mabeyn-i Hümayun, Çadır Köşkü, Paşalar Dairesi ve limonluktan oluşur. Kasırların ne zaman

ve kim tarafından yaptırıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) olduğu tahmin

edilmektedir.

114 yıllık Karstaki Katerina köşkü

Page 7: Yeni çati nedir.?

4

Katerina köşkünden bir başka görüntü

Osman Hamdi Bey tarafından 1884 yılında yaptırılan Gebze Eskihisar’ın batı sahilindeki köşk

Page 8: Yeni çati nedir.?

5

Osmanlıdan kalma yine bir büyük elçilik binası

İstanbul Sarıyer ilçesi Emirgân Korusu içerisinde bulunan Sarı Köşk XIX. yüzyılın sonlarında, Hıdiv

İsmail Paşa tarafından yaptırılmıştır

Page 9: Yeni çati nedir.?

6

II. Abdülhamid’in (1876-1909) Başkâtib’i olarak Yıldız Sarayı’nda görev yapan Tahsin Paşa’ya ait olan

yapı, 19. yüzyılda saray ileri gelenlerinin yazlık olarak kullandıkları bir yöre olan Göztepe’dedir

Sayısını daha da arttırabileceğimiz bu örnekler bize Osmanlı-Türk yapılarında da çatıların

kullanıldığı ve yapılarında çok daha estetik bir görünüm kazandığı da ortadadır. Birde

resimlerden açık bir şekilde anlaşılacağı üzere yapıda kullanılan ahşap yıllara meydan okumaya

ve dayanıklılığını sürdürerek hizmet vermeye devam etmektedir.

Bütün bunlara rağmen neden hala ülkemizde ne mimarı nede uygulama noktasında bu tür

çatılara karşı bir soğukluğumuz vardır ve neden uzak durmaya çalışıyoruz?

Bu sebeplerden bazılarını başta anlatmıştık ama sadece bu sebepler yeterli değildir. Zira

ülkemizde çatı geneli ele alındığında yakın zamana kadar ahşap üzerine çalışıldığı

görülmektedir. Ama bütün bunlara rağmen çatıda kullanılan ahşap kesitlerinin sadece yap-sat

para kazan düşüncesiyle 5*10 veya 10*10 gibi bir standarda bağlanıp çatının kullanılmasına

önem verilmemesinden dolayı geniş açıklıklar arasında kullanılacak ahşap hesabının

bilinmemesiyle rastgele bir hesapla hazırlandığından ve bu konuda ev sahiplerinin veya

alıcıların belli bir bilgi birikimi ya da maddi yetersizlikleri de bunda büyük rol oynamaktadır.

Başta söylediğimiz gibi binanın tamamı ele alındığında temel bina için ne kadar önem arz

ediyorsa çatıda en az temel kadar önem taşır. Nasıl ki temelin sağlamlığı ve su izolasyonu

binanın ömrünün uzaması ve değerinin artmasına sebebiyet verir ve binanın sağlamlığı bir

anlamda bununla ölçülür. Aynı oranda çatıda bu öneme haizdir, zira çatı bina için sadece bir

örtü değildir. Çünkü bina sadece temelden su almaz, çatıdan inen yağmur ve kar suyu da

binanın dayanıklılığını temel kadar etki eden etkenlerdendir.

Hepimizin şahit olduğu gibi genel olarak su izolasyonu tam yapılmamış teras ve normal

diğer çatılarda; özellikle gizli oluk yapılmış ve saçak çıkartılmayıp kalkan duvarlarla çevrili

Page 10: Yeni çati nedir.?

7

çatıların bulunduğu konutların hemen hemen her iki yılda bir dış boya ve sıvanın kavlayıp

kalkması ekonomik bir külfet yüklemektedir. Tabi ki bunun yanında yıpranan sıva altındaki dış

duvarlardan sızan suların iç mekânlardaki yaptığı hasarlardan söz etmemize gerek var mı

bilmiyoruz. Çatılarda sadece su izolasyonu yeterli değildir. Bunun yanında ısı izolasyonu

şarttır, bu da büyük bir sorun teşkil eder.

Bildiğimiz üzere sıcak hava tabiiyeti gereği yükselir, çatıda ve duvarlarda yapılacak ısı

izolasyonu sayesinde merdivenden ve çatı ara katlarından yükselen sıcak havanın çatıda

hapsolunması sağlanır. Bunun neticesinde ısıda %40-50’lere varan bir tasarruf sağlar ki bu da

azımsanacak bir değer değildir. Aynı değer yaz aylarında çatıda ısı izolasyonunun binanın

üzerinde güneşe karşı bir kalkan vazifesi görmesi, dışarıdaki sıcağın içeriye girmesine, içerideki

serin havanın dışarıya çıkmasına engel olacağından, serinlemek için ekstra bir enerji

harcamanıza dolayısıyla ekonomik kayba engel olmakla size en büyük yardımcı olacaktır.

Araştırmalar şunu ortaya koymaktadır ki bir mekânı soğutmak ısıtmaktan beş kat daha

fazla bir enerji harcanmasını gerektirir. Çatıda yapılacak bir kereye mahsus ısı ve su izolasyonu

harcamasının, binaya sağlamış olduğu (hem yaz hem de kış aylarındaki) enerji tasarrufu hesap

edilip kıyaslanacak olursa, çatıya harcanan ısı ve su izolasyon tutarının bu tasarruf yanında cüzi

bir miktar kaldığı ve kısa zamanda kendisini amorti edeceği unutulmamalıdır.

ÇATI İZOLASYONU NASIL OLMALI?

Konuya başladığımızdan bu yana bahsettiğimiz izolasyon nasıl olmalıdır? İlk başta

izolasyon (ısı, su, buhar, ses)’da kullanılacak malzemenin niteliği ve nerede kullanılacağı bu

konuda gerçekten büyük bir rol oynamaktadır. İsterseniz yukarıdan aşağıya birlikte inceleyelim.

KİREMİT SEÇİMİ

Kiremit; kiremit seçimi çatınız için iki yönde önem taşımaktadır, birincisi yapımında

kullanılan malzemesi ve ağırlığı, ikincisi ihtiyaca tam cevap verip veremediğidir.

Ülkemizde genel olarak yaygın kullanılan kil esaslı kiremitlerden başlayacak olursak ki

genel olarak Marsilya tipi kiremidi

Marsilya tipi kiremidi: çok yaygın kullanılan bir kiremittir ve adından

da belli olacağı gibi Fransa’dan ithal ettiğimiz kil esaslı yani kilden kalıpta şekil verilip

fırınlanarak elde edilen kiremittir. Ebat olarak küçük olduğu için m2 ‘

ye 16 adet döşenir, bunun

birden fazla dezavantajı vardır, ilk önce ağırlığıdır ki m2’

ye ortalama 46-48 kg arası bir yük

bindirir 100m2 bir çatıda 4600 ile 4800 kg arası bir yük demektir. Bunun yanında kil esaslı bir

kiremit olduğu için ne kadar fırınlansa da ve üzerine ne kadar kaplama yapılsa da bu özellik

kısa süreli olup kısa zaman sonra bu kaplamanın özelliği kaybolduğundan, kil kiremit yağışlı

havalarda ortalama olarak kendi ağırlığının 1/3 olarak su emmektedir yine 100m2 üzerinden

Page 11: Yeni çati nedir.?

8

gidecek olursak 4700kg/3=1566 gibi ekstra çatınıza yük ilavesiyle çatınızda 4700+1566=6266

kg bir yük binmektedir. Sadece bu yükle sabit kalmamakta emdiği su, soğuk havalarda içinde

don tutarak kiremidin ömrünü daha da kısaltmaktadır. Bu kiremit çeşidinde çatının bütün

ihtiyaçlarını karşılayacak ve çatıya uyum sağlayacak nitelikte aparat yani çatıda ihtiyaç duyulan eksikleri tamamlayacak özelliklerde kiremit çeşidi çok azdır ve olanları da hem kullanışsız

hemde ihtiyaca tam cevap verememektedir.

Alaturka kiremidi: kil kiremidin hesabını yaptıktan sonra bu

kategoriye katma gereği bile görmüyoruz. Zira kil kiremidi içinde en ağır olan kiremit çeşididir.

Bunun sebebi alt-üst olarak döşendiğinden dolayı Marsilya kiremidinden daha fazla bir ağırlığı

çatınıza bindirdiğinden ve aparat olarak çok kısır kaldığından bu kategoride pek şansı olmayan

kiremit türüdür. Derseniz ki çatı üzerinde çok güzel bir görüntüsü var!! Size bu görüntüyü

verebilecek çok daha hafif ve daha dekoratif kiremitlerin var olduğunu hatırlatmak isteriz.

Shingle(şingıl): Yakın zamanlarda ülkemizde furyası

yaşanan ve kısa gelecekte cebinize ve çatınıza zarar veren şıngıl (shingle) adı verilen zift esaslı

kiremitlerdir ki; gerek desenli (yonca, yakut… vs ) olarak adlandırılan gerekse desensiz kumlu

membranlardır. Avrupa ve diğer ülkelerde çatılardan 1980’lerde söküp yerine en kötü ihtimal

kil esaslı kiremitleri uygulamaya geçmişlerdir. Çünkü bunun birden fazla sebebi vardır.

Bunlardan sadece birkaçını beraber inceleyelim.

Zift esaslı olduğundan ve çatıyla arasında hava almasını sağlayacak herhangi bir mesafe

olmadan, altına 3mm membran eşliğinde uygulandığından güneş ışığını olduğu gibi değil biraz

daha arttırarak çatıya verecek. Başta ucuz bir uygulama olarak görülmesine rağmen çatı altında

sıcak havanın soğutulması ayrı bir külfet oluşturacak. Zift soğuğu da olduğu gibi ileten bir

malzeme olması dolayısıyla çatı arası kış aylarında soğuk olacak ısıtma problemi yine cebinizi

yakacaktır. Yine zift esaslı olduğundan gece gündüz ısı farkından dolayı gündüz genleşecek

içine basılarak yerleştirilen renkli taş parçalarının yuvaları genişleyecek, akşam daralacaktır.

Dolayısıyla ilk dökülenler üzerindeki taş parçaları olacak kelleşerek altındaki siyah zift tabakası

ortaya çıkacaktır. Diğer bir hususta zift uzun süre sıcak ve soğuğa maruz kaldığında özelliğini

yitirip sertleşecek rüzgârla beraber yaprak yaprak ya da bölgesel olarak kalkacaktır. Dolayısıyla

kalkan yerlerin onarımı da zor olacaktır. Saydığımız bu sebepler ve daha fazlasından dolayı

çatıya uygulaması son derece yanlış bir uygulamadır. Bütün bunlara rağmen ne hikmetse bu

yanlış uygulama ülkemizde birden bire yıldızı parlayan bir uygulama halini almıştır, sebebi

ucuz olması mıdır, uygulayıcının ve uygulatan ev sahibinin bu konuda bilgi sahibi

Page 12: Yeni çati nedir.?

9

olmadığından mıdır, ya da tavsiye edenlerin gerçekten bu konuya hâkim olamayışından mıdır

belli değildir.

Beton kiremit: adından da belli olduğu gibi beton esaslı bir

kiremittir. Adı ve kullanılan malzemesi gözünüzü korkutmasın; adı beton kiremit olabilir ama

gerek ebat olarak gerekse ağırlık olarak kil kiremide göre çok daha fazla avantajlıdır. Biraz

daha geniş ebatlara sahip olduğundan m2’ye 10 adet döşenmektedir. M

2’de ağırlık olarak

çatınıza bindirdiği yük 42- 44 kg arasındadır, bu ağırlık kullanacağınız kiremitteki şekil ve

desen, ağırlığa doğrudan etki etmektedir. Bunun yanında kil kiremitte su emme oranı 1/3 iken

beton kiremitte bu oran 1/1000 gibi çok cüzi bir miktardır. Bu miktar çatınıza binen yükte

nerdeyse hiçbir ilave yük getirmemektedir. Tabiiyetiyle su emme oranı neredeyse yok denecek

oranda olduğundan don tutma ve kiremidin ömrünün ters yönde etkilenip çatlamasının da

önüne geçilmiştir. Sadece bu kadarla da kalmayıp çatınızın bütün ihtiyaçlarını tam olarak

çözecek bütün detay ve aparatlara

sahiptir, dolayısıyla hiç sıkıntıya düşmeden istediğiniz her türlü estetiği ve yalıtımı elde

edebilirsiniz.

Çelik kiremit: adından da belli olacağı gibi çelik esaslı olup diğer

kiremitlerle hiçbir kıyas kabul etmez. Çünkü ağırlık olarak m2’

ye 6 kg gibi bir yük bindirmekte,

su emme oranı hiç yoktur. Deforme olması ve su alması yoktur işçilik hatası harici haricinde

çatınızın ömründen çok daha fazla bir ömrü vardır. İç kısmında ince özel alaşımlı çelik bir

levha üzerine ve altına 12 kat kaplaması vardır. Kısacası 1,5 mm kalınlık içinde 12 kat

kaplamayla dayanıklılığı arttırılmıştır. Bunun yanında beton kiremidinden daha fazla aparata ve

detaya sahiptir. Kiremidin çatıdan kalkıp uçması, yapısı ve uygulama itibarıyla da altına su

alması imkânsız derecesinde bir kiremittir, renk ve desen konusunda da tatmin edici derecede

geniş bir portföyüde mevcuttur. Çatınıza hiç tenekeci çağırmadan bütün aparatlarıyla tam bir

uyum içinde size geniş bir çözüm sunmaktadır.

Yukarıda özelliklerini saydığımız kiremit çeşitlerinden istediğinizi uygulamakta karar yine

sizindir, bizim bu konuda size tavsiye olarak sunduğumuz kiremitler dışında çok daha değişik

uygulamalar vardır ama bu uygulamaların uygulayıcıları ülkemizde ya yok denecek kadar az ya

da gerçekten hiç yoktur; bunlardan bazıları:

Page 13: Yeni çati nedir.?

10

Saz kiremit uygulaması; Hem nostaljik doğal bir görünüm sunmakta

hemde ustanın elinin ve bilgisinin kabiliyeti derecesinde çatınızın üzerinde istediğiniz deseni

uygulama imkânıyla çatınızı diğer çatılardan çok daha farklı bir özellikle diğerlerinden açık bir

farkla ayırt edilebilecek bir görüntüyü size sunacaktır. Ama ülkemizde pek bulunmamaktadır.

Ahşap kiremit uygulaması; Anadolu’nun bazı kesimlerinde daha

önce uygulanan şu an pek kullanılmayan uzunlamasına kesilen geniş tahtaların sırayla en alttan

yukarıya doğru şaşırtarak ve üst üste çakılmasıyla elde edilen çatı örtüsüdür.

Seramik kiremit uygulaması;Ülkemize yeni yeni gelen bir

uygulama olup çatı üzerinde değişik bir görüntü oluşturmasına rağmen yeni bir uygulama

olduğundan dolayı artı ve eksileri tam olarak bilinmeyen bir kiremit olmasına rağmen şu an

aparat yönünden biraz daha geliştirilmesi gereken bir kiremit türüdür.

Yukarıda saydığımız kiremit çeşitlerinden zift ve kil esaslı kiremit dışında diğer

kiremitleri size tavsiye etmekteyiz. Bunun sebebini de az sonra gelecek olan çatı üstü

havalandırma, çatıya binen yük ve çözüm aparatlarıyla beraber göreceğiz. Kiremit seçiminden

sonra kiremit altı uygulamasını beraberce inceleyelim.

KİREMİT ALTI ÇATI ÜZERİ UYGULAMASI

Kiremidimizi aldık çatımıza getirdik, en kaliteli, en güzel, en iyi kiremidi aldık ama

uygulama hatası ile uygulandığı zaman değeri birden hiçe inecek, yaptığımız masraf boşa

olacaktır. Çünkü kiremit sadece çatınızın yağmurdan korunmasını sağlayan bir örtü değildir,

çatıda su, ısı, buhar, ses izolasyonu doğrudan kiremitle başlar ve hemen kiremit örtüsü altında

devam eder. Kiremit örgüsü içinde her 10m2’

ye bir adet olmak üzere havalandırma kiremidi

döşenmelidir ki bu çatınızın hemen üzerinde, çatıyla kiremit arasında kalan sıcak havanın

dışarıya tahliyesini sağlar ve çatıyla kiremit arasında bir hava yastığı oluşturur. Bunun içinde

kiremit altında çift çıta sistemi uygulaması gereklidir. Hemen arkasından omurgalarda çatıya

harçla değil harçsız sistemle tatbik edildiğinde omurga altlarından da sıcak havanın dışarıya

tahliyesi sağlanacaktır. Kiremitle çatı arasındaki bu hava yastığı bize hem yaz hem kış

Page 14: Yeni çati nedir.?

11

aylarında çatı ile dışarıdaki sıcaklık değerlerini sabitleyebilmemizde en büyük yardımcı

olacaktır.

Kısaca çatımız nefes alıp verebilen bir çatı olmalıdır böylece çatımız daha en üstten, çatı

altında uyguladığınız ısı yalıtımıyla karşılaştırdığınızda % 20’ye yakın bir ısı yalıtımı sağlanmış

olacaktır. Bu da yine cebimize geri ödenecek ve cebimizdeki yükü hafifletecektir.

Bahsini iddia ettiğimiz çift çıta sistemi nedir, ne işe yarar yine birlikte inceleyelim. Çatının

üzerine serilen su yalıtım malzemesi üzerine ilki çatı ızgara taşıyıcıları üzerine yukarıdan

omurgadan çatı saçağına doğru inen ilk çıtalar bir taraftan alttaki su yalıtımını çatıya

sabitlerken, birkaç işlemi de yerine getirmektedir.

İlk olarak yukarıdan aşağıya uzanan çıtalar arasında oluşan dereler çatının herhangi bir

noktasında gerek kırılan bir kiremit gerekse bölgesel su sızıntılarını kanalize ederek suyun sağa

sola kayıp çatı altına inmesine engel olup iki çıta arasından doğruca oluğa doğru ilerlemesi için

bir yol hazırlamış olur.

İkincisi çatıyla kiremit arasında, kiremitleri tutacak çıtaların çatıyla temasını keserek ikinci

kat kiremit tutucu çıtaların doğrudan çatıya çakılmalarına engel olup bu çıtaların yükselmesine

yüksek bir platform hazırlayarak su akıntılarının buradaki çivi deliklerinden çatı altına inmesine

engel olur.

Üçüncüsü çatı ve kiremit uygulama çıtaları arasında yükselten bir platform olması çatıyla

kiremit arasında yükselerek ilerleyen sıcak havanın ilerlemesi için hava kanalı oluşturur ve

sıcak havanın havalandırma kiremitlerine kanalize olmasında yardımcı olur ve devamlı hava

sirkülâsyonuna en büyük destektir.

Bu çıtalar üzerine kiremit tutucu ikinci kat çıtalar kiremit boyları ölçüsünde eşit

uzaklıklarda tatbik edilir. Alttaki resimlerde uygulaması görüldüğü gibi. Yukarıdan aşağıya

inen alt çıtaların üzerine uygulanmış kiremit taşıyıcı çıtalar çatının meylinin tersine yere paralel

olarak alttaki çıtalara çiviyle bağlanır.

Page 15: Yeni çati nedir.?

12

Bu arada genel olarak yanlış bir uygulama olan kiremitlerin çatıya tel veya çiviyle

çakılması bizim uygulamalarımızda tamamen ortadan kalkmasına rağmen kiremitlerimizin

uçması ya da kalkması söz konusu değildir. Çünkü çift çıta sisteminde daha önce çıta

uygulanmadan döşenen kiremitleri çatıya bağlayan kiremit tırnaklarını tutacak herhangi bir çıta

olmadığından kiremitler yerinden kalkmakta ve uçmakta idi. Çift çıta sisteminde ise

kiremitlerin alt kısmında ve üst bölgesinde yer alan tırnaklar çıtaya tam oturduğundan, bunun

Page 16: Yeni çati nedir.?

13

yanında kiremit ve çıta arasında kalan hava vakum işlemi görmekte ve çatıdaki kiremitlerin

uçmasına engel olmaktadırlar.

ÇATI ÜZERİ SU YALITIM MEMBRANLARI Kiremit, çift çıta ve arkasından çatımızı suya karşı yalıtacağımız su yalıtım ya da su

izolasyon malzememizi ise nasıl seçmeliyiz?

Su izolasyonu malzemesi yelpazesi çok geniş olmamakla beraber sıhhatli malzeme hem

satış hemde uygulama noktasında gayet azdır. Şu ana kadar uygulanan ve satışta olan su

membranları, kumlu kâğıt, ziftli kâğıt, zift membran, plastik membran ve seçici geçirgen olan

kumaş türü membranlar olmak üzere 5 değişik kategoride su yalıtımı bulunmaktadır.

Kumlu kâğıt; azda olsa kullanılmaktadır ama çatıya su izolasyonu bir tarafa çatıda

bulunmasında bile gereği olmayan bir malzemedir.

Ziftli kâğıt; 2 mm ve daha kalın zift membranlar ve plastik

membranları çatıda uygun olmayan membranlardır zira çatı altından yükselen nem, su buharı ısı

yalıtım ve çatı üzeri örtüsünden yukarı yükseldiğinde ilk rastladığı geçirimsiz ortamda

yoğunlaşır. Dolayısıyla bütün zift ve plastik yalıtım malzemelerinin tamamında buharın ve

nemim geçmesine izin veren bir yapısı olmadığı için yükselen buhar ve nem zift ve çatı örtüsü

arasında yoğunlaşır hem çatı

örtüsünün çürümesine sebep olduğu gibi ziftinde ömrünü kısaltır. Bunun yanında çatı altında da

olsa ziftin gece gündüz sıcak farkından ilk önce bir sertleşme ve arkasında n kılcal çatlaklar

oluşturur ve ziftli membran özelliğini tamamen yitirecektir. Plastik membran bu duruma göre

daha sağlam görünmesiyle beraber alttaki çatı örtüsünün daha çabuk çürümesine neden olacak

ve su buharının, nemin dışarıya atılmasına izin vermeyecektir.

Seçici geçirgen nem bariyerleri: dediğimiz kumaş türü su yalıtım

malzemesi çatı için en uygun malzemedir. Adı üzerinde seçici geçirgen bir malzemedir, çatı

altından yükselen su buharı ve nem bu malzemenin gözenekleri arasından yükselerek çift

çıtanın arasındaki hava boşluğuna ulaşır. Burada yoğunlaşarak yine aynı malzemenin üzerinde

su damlası olarak birikecek ve bu su damlası çatının meyliyle ve çıtaların arasındaki boşluktan

aşağıya doğru inecektir. Bu malzemenin orijinallerinin 1mm2’

ye 1 litre su basıncına kadar

Page 17: Yeni çati nedir.?

14

dayanıklı olduğunu belirtmekte de fayda vardır. Dışarıdan hafif ve ince gibi görünmesine

rağmen neredeyse çatınızın ömrüyle eş değer bir ömrü vardır.

Şunu da unutmamak gerektir ki malzemeniz ne kadar kaliteli ve pahalı olursa olsun onu en

iyi şekilde uygulamak çok önemlidir. Su yalıtımında da bu aynı şeklide geçerlidir. Çünkü

aldığınız en güzel ve en kaliteli su yalıtım malzemesi yerinde uygun bir şekilde tatbik

edilmediği takdirde en ucuz ve en kalitesiz malzeme değerine inecektir. Yukarıdan aşağıya

doğru incelediğimiz çatı kaplama malzemelerinde sıra çatı kaplama malzemesinde.

ÇATI ÜZERİ KAPLAMA ÖRTÜSÜ Burada çok geniş bir seçenek yelpazemiz yoktur. Çatı kaplamasında genel anlamda iki

seçenek vardır. Birincisi ahşap tahtalarla yapılan kaplamadır ki bu size ve cebinize birkaç

noktadan uygun düşmeyecektir. Ahşap tahtalar genel olarak 10cm ya da 12cm aralığında

kesilir, bu tahtaları çatıya uygulamada ne kadar gayret gösterseniz de mutlaka aralarında boşluk

kalacaktır. Bu hem çatınızın altına ince tozun inmesine müsaade edecek hemde çatının en

üstünde ısı yalıtımında küçük çatlakların oluşmasına izin verecektir. Bir başka noktadan

baktığımızda uygulamada işçilik masrafı artacak ve kesilen tahtaların zayiatı artacaktır

dolayısıyla ek bir külfet getirecektir.

Aynı çatımıza iyi bir uygulamayla bağlanan OSB (sıkıştırılarak

yapıştırılmış geniş yongalı ahşap levhalar) bu konuda hem işçilik konusunda hem zayiat

konusunda sıkıntı vermeyecek en az zayiatla en geniş alanı kapatabilecek levhalardır. Bunun

yanında uygulamada da birbirlerine nerdeyse yapışarak arada pek açıklık bırakmayacak

dolayısıyla ısı yalıtımında da size avantajlar sunacaktır.

ÇATIDA ISI YALITIMI

Taş yünü: Hem ateşe dayanıklı, alevi iletmeyen ve hem de belli bir

oranda da suyu itebilen bir malzeme olan taş yünüdür. Taş yünü çatı altından ızgara aralarına en

az 8cm ya da 5+5 yani 10cm kalınlığında iki kat olarak uygulanmalıdır. Mümkünse ve taş

yongaların tavan lambrilerinin arasından ileride aşağıya inmesinden bir endişe varsa bunların

altlarının alüminyum kaplı olanları tercih edilirse daha avantajlı ve daha konforlu bir ısı yalıtımı

sağlayacaktır.

Page 18: Yeni çati nedir.?

15

Cam yünü: Taş yününde olduğu gibi hemen hemen aynı

malzemeden yapılmış olup tek farkı arada serpilen taş yongası değil cam yongaların oluşudur.

Hem ateşe dayanıklı, alevi iletmeyen ve hem de belli bir oranda da suyu itebilen bir malzeme

olan cam yünü çatı altından ızgara aralarına en az 8cm ya da 5+5 yani 10cm kalınlığında iki

kat olarak uygulanmalıdır. Mümkünse ve cam yongaların tavan lambrilerinin arasından ileride

aşağıya inmesinden bir endişe varsa bunların altlarının alüminyum kaplı olanları tercih edilirse

daha avantajlı ve daha konforlu bir ısı yalıtımı sağlayacaktır.

Selüloz kaplama: Her yerde bulunmakta zorluk olabilir ama ısı

yalıtım konusunda gerçekten çok güzel bir yalıtım malzemesidir. Bizde daha önce birkaç

çatımızda uygulama fırsatı yakalayabildiğimizden bu tecrübeye sahibiz. Çatı altından ızgaralar

arasına tanktan basınçla püskürtülerek herhangi bir ek yeri oluşturmadan, aşağıdan omurgaya

kadar tek parça ve çok da kalın sayılmayacak bir tabakayla kaplama yapılmak suretiyle

uygulamaktadır. Kullanılan malzeme ise içinde özel bir bağlayıcı solüsyon ile hurda kâğıdın

birleşiminden olup aralarında havayı hapsedecek küçük odalar oluşturduklarından ve yine

ahşabın bir yan ürünü olduğu için sıcak bir malzemedir. Taş ve cam yünü gibi ateşe dayanıklı

değildir.

Xps: beyaz köpük de denilen yine petrol ürünü olan dansidesi

biraz düşük olmasına rağmen ısı yalıtım noktasında gayet uygun malzemelerdir. Yine taş ve

cam yünü gibi 5+5 10cm ya da tek parça 10cm doğrudan uygulanabilir. Ama bu malzeme de

ateşe dayanıklı değildir.

Yukarıda saydığımız malzemelerin bir kısmı ateşe dayanıklı ama bir kısmı dayanıklı değil,

yanmaya karşı bu konuda nasıl bir tedbir alınabilir sorusuna yanıtımız şu olabilir, yangın

tehlikesi genel anlamda elektrik aksamındaki kaçaklardan meydana gelmektedir. Onun için

mümkün olduğu kadar elektrik kabloları ahşap aksamın içinden geçirilmemesi. Eğer mutlaka

geçmesi gerekiyorsa silikon kaplama yanmaz kablolar kullanılmalı ve bu kablolarda yine

kablonun dışında çelik spiral borular kullanılırsa yanmaya karşı gereken tedbiri almış oluruz.

Page 19: Yeni çati nedir.?

16 Bu tür malzemeler yani ısı yalıtım malzemeleri ızgara üzerine değil ızgara aralarına

döşenmelidirler. Buradaki tek sıkıntı metalin ısı ve sesi yalıtmada çok zayıf olması yani ısıyı

çok hızlı iletmesidir. Izgara görevi gören profillerin ısı ve soğuğu doğrudan aşağı yansıtacağı

endişesinden dolayı ızgara üstüne serilmesiyle bu problemin ortadan kalkacağı düşüncesi hâkim

olmasıdır. Ne yazık ki bu uygulama da hatalı bir düşüncenin hatalı bir sonucudur.

Bu uygulama sonrası eps, xps ya da buna benzer malzemeler havanın sıcaklık değerlerine

karşı hassas malzeme olduğundan sıcaklık farklarında genleşme ve büzülme neticesi ortaya

çıkan ses çok rahatsız edici olacaktır. Genelde de shingle (şıngıl) kaplamada kullanıldığından

nerdeyse doğrudan ısıya muhatap kalacağından; çünkü üstte ısınan zift bazlı kaplamalar akşama

kadar güneş altında daha fazla ısınacak ısıyı alt kaplamaya çatının altına iletecektir. İleriki

zamanlarda üzerindeki yükle birlikte uzun süre ısıya maruz kaldığında alt kısımdaki eps ya da

xps’de bölgesel büzülme ya da sertleşmeye yol açacaktır. Bu da malzemenin özelliğini

yitirmesine neden olacaktır. Üzerinde bulunan zift kaplama ve shingle(şıngıl) sebebiyle arada

sıcak havayı tahliye edecek bir kanal bulunmadığından ısı yalıtımı konusunda kendisinden

beklenen performansı gösteremeyecek ısıya aşağıya iletecektir. Uzun vadede bu büzülmeler

OSB ile metal ızgara arasında boşlukların oluşmasına neden olacak, dolayısıyla sert rüzgârlarda

çatı üstü kaplamaları sarsılacak hatta yerlerinden söküleceklerdir.

Başta şunu söylemekte fayda görüyoruz, şu an ülkemizde yaygın olarak kullanılan renkli

sert köpükten imal edilen yalıtım maddeleri dışarıdan bakıldığında sağlam ve sert bir görüntü

sergilediklerinden ve ustaların da yanlış yönlendirmelerinden dolayı alıcı aldanmaktadır. Bu tür

malzemeler çatı arası izolasyonu için uygun malzemeler değillerdir. Bu malzemeler 1980’lere

kadar Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde gökdelenlerin dış cephelerinde ısı ve ses

yalıtımı olarak kullanılmış daha sonrada kullanımı yasaklanmıştır. Dış cephede ısı yalıtımında

başta faydaları görülmüş ama Petrolün yan ürünü olması dolayısıyla ateşe karşı dayanıksız

olmaları; gerek sıva altı gerekse kaplama altına uygulanmaları, alevi iletmelerinin önüne

geçilememiştir. Çok uzağa gitmeye gerek yok bundan haftalar önce biri İstanbul’da biride

Ankara’da olmak üzere iki adet avm’nin dış cephelerinin yanarak kül olmalarına engel

olunamamış çünkü kaplama altına döşendiklerinden müdahale etme imkânı yoktur. Bütün

bunlara rağmen hala bu uygulama üzerinde ısrar edilmesi hayret uyandırıcı bir manzaradır.

Şunu da unutmamak gerektir ki malzemenin sert olması onun ısı yalıtımında sağlam olduğunun

bir işareti değildir. Isı yalıtım malzemelerinin daha seyrek yapıda ve aralarından mümkün

mertebe hava odacıkları sayısının çok olması tercih sebebi olmalıdır. Bir örnek vermek

gerekirse, neredeyse hepimizin şahit olduğu kış aylarında kuşların tüylerini kabartıp soğuktan

kendilerini korumalarıdır. Kuşlar tüylerini kabarttıklarında tüyler arasında hava odacıkları

oluştururlar, böylece içeride vücut sıcaklıklarını muhafaza edecek ve dışarıdan da soğuğu

içeriye almayacak bir doğal örtü oluştururlar. Bu ön bilgi göz önüne alındığında sanırım daha

mantıklı seçimler yapılabilecektir.

Buradan hareketle dış cephede de taş ve cam yünü kaplamalar daha sıhhatlidirler.

Gerçi buda size daha pahalıya gelecektir, daha ucuz ve daha konforlu bir ısı yalıtımı

isterseniz size bu noktada tavsiyemizde inşaat aşamasında duvar yapımında gaz beton ve

Page 20: Yeni çati nedir.?

17 türevleri olacaktır.

Gazbeton: uygulamada bulunduğunuz bölgeye göre 20cm,

25cm, 30cm, en idealini seçip beton kolan ve kirişlerden 5cm çıkmalar yaparak, kalan kolon ve

kirişleri de aynı şekilde 5cm kaplatıp üzerine file uygulamasından sonra ısı yalıtım sıvası ile tek

uygulama ile hem daha ucuza hem daha emniyetli bir ısı yalıtımı elde etmiş olursunuz. İlk

etapta pahalı gibi görünse de iki sene içinde elde edeceğiniz yakıt tasarrufu size bunu geri

ödeyecektir.

Kerpiç: Tarihte bilinen en eski en ucuz maliyetle ve malzemesi

her yerde bulunabilen ama bunun yanında dayanıklılığı ve ısı yalıtımıyla bugünkü modern yapı

malzemelerine fark atabilecek en iyi yapı malzemesidir. Hala Anadolu’da kullanılmakta olan

bu yapı malzemesi hem üretim hem uygulama bakımından maliyeti en düşük malzeme

olmasına rağmen tüketim konusunda aleyhinde tutum alınması ve kötü yolda propaganda

yapılması nedeniyle şehirleşmede gözden düşürülmüştür ama yakın gelecekte bu malzemenin

yine gözde olacağından ve kullanılmaya başlanacağından hiç kuşkunuz olmasın.

Birde kısa bir dip not geçmek isteriz ki bazı yapı malzemeleri kâğıt üzerinde ısı yalıtım

değerleri yüksek görünmesine aldanmayın. Bunu anlamanın en kolay yöntemi aynı kalınlıkta

malzemeleri aynı derecede aynı şiddette ve zamanda ısıya tabi tutun göreceksiniz ki kerpiç,

gazbeton ve türevleri hepsinden daha avantajlıdırlar. Diyeceksiniz ki siz bu adını saydığınız

firmaların reklamını yapıyorsunuz bu kitabın sponsorlarımı bunlar. Size bütün açık

yürekliliğimle net bir şekilde söylemek isterim ki bizim 25 yıllık çatı ve inşaat hayatımızda

edindiğimiz tecrübelerden başka bir şey değildir ki bu konuda Babamız olan ve bu işin

öncülerinden olan İsmail Pamuk’un da deneyimlerini ve inşaat konusundaki tecrübelerini de

katacak olursak 45 yıllık deneyimimizi sizinle paylaşmaktan başka bir çıkarımız da yoktur.

Amacımız inşaat konusunda hem yaptıracak kişi veya kuruluşun cebinden yersiz bir para

çıkmasın hemde milli servet boş yere harcanmasın. Belki bu kitabı okumak zahmetinde

bulunup yazdıklarımıza değer veren ya da değer verebilme yürekliliğini gösteren birkaç

müteşebbis çıkarsa bizimde bir katkımız dokunur düşüncesidir.

ÇATI VE AHŞAP KONSTRÜKSİYON Öncelikle madem çatı konstrüksiyonu olarak ahşap kullanacağız o halde biraz ahşabı ve

ahşap konstrüksiyonlu çatıları tanıyalım; Ahşap yapıların başlıca özelliklerini şöyle sıralamak mümkündür;

Page 21: Yeni çati nedir.?

18

Konstrüksiyonu oluşturan ahşap gerek genişlik gerek en olarak büyük

olmasından dolayı geç tutuşur, kolay yanmaz, yanması uzun sürmez zira üst

tabaka yanmasıyla karbon lifleri oluşturduğundan yanmaya devam edemez.

Ahşap 900 derecede tutuşmaya başlar ve yanma ısısı 1200 ile 1500 derece

arasındadır,

Lif yapısından dolayı hem hafif hemde kolay kolay kırılmaz bir malzemedir,

çünkü lif yapının içi boş olması hasebiyle hafiflik elde ederken aynı lif yapısı

nedeniylede birbirine bağlantısı noktasında da kırılma ve kopması en zor

malzemedir,

Zamana karşı çok dirençlidir, hemen çürümez,

Sağlam bir yapı oluşturur, uzun yıllar işlevini sürdürür,

Çok katlı yapılar için de uygundur,

Ahşap yapılara gelişmiş ülkelerde yaygın olarak rastlanır,

Sağlık yönünden astım, nefes darlığı gibi hastalıkla karşı çok uygundur,

Yaşam mekânında nem ayarlayıcıdır,

Betona göre 6 kat, çeliğe göre de 15 kat daha hafiftir,

Canlı bir malzemedir, depreme dayanıklıdır,

Ek yerleri oyma geçme sistemiyle yapıldığından, çelik gibi kaynakla

bağlanmadığı için ek yerinden kopma-kırılma riski yoktur,

Isı iletkenliği noktasında en kötü malzemelerin en başında gelmektedir yani

ısı iletimi en az olan bir malzemedir,

Kerpiç, taş, gazbeton gibi malzemelerle tam bir uyum sağlar ve uygulaması

kolaydır,

Uzun açıklıkları çalıştırmakta hiç sorun yaşatmaz çünkü ahşap yapısı gereği

lamine edilerek istenilen kalınlık ve ende hazırlanabilir,

Her şekil ve zemine göre uygulaması yapılabilir,

Emprenye edildiği takdirde yanmaya ve çürümeye karşı dayanıklılığı kat kat

arttırılabilir zira en eski emprenye uygulama şekli sulandırılmış naftalindir.

Bu şekilde yüzyıllara meydan okuyabilmektedir ahşap. Burada bir dip not

geçmemiz gerekmektedir zira en sağlam en dayanıklı malzeme olarak demir

yada çelik gösterilmesine rağmen tarihte bilinen en eski çelik yapı 150 yıllık

olması ve şuan yıkılıp yenisinin yapılması gerektiği gündemdeyken ahşap ve

kerpiçten yapılan dünyanın en eski gökdelenleri 1000 yıldır yemende hala

ayakta dimdik durmaktadır. Şimdi sizce hangisi daha dayanıklıdır dersiniz

Page 22: Yeni çati nedir.?

19

Yemendeki 1000 yılı aşkın kerpiç gökdelenler ve koca bir şehir

Page 23: Yeni çati nedir.?

20

1924 yılında inşasına başlanan ahşap karkas üzerine kerpiç duvar uygulanan şimdiki

Denizli lisesinin fotoğraflarından biri

1928 yılında Muallim mektebi olarak açılan Denizli lisesinin bir diğer fotoğrafı

Denizli lisesinin 1940 yılından bir fotoğrafı

Ahşap ve kerpicin uyumuna daha kaç tane resim lazım bilmiyorum ama bu kadarlık yeter

düşüncesiyle devam edelim.

Page 24: Yeni çati nedir.?

21

Daha bunun gibi daha birçok özelliği saymaya devam edebiliriz. Bu kadar özelliğini

belirttiğimiz ahşabın dokusunu görelim:

Page 25: Yeni çati nedir.?

22

Resimlerde görüldüğü üzere ahşabın damar yapısı 8’e benzer bir dokuyla oluşturulmuştur.

Damarların içinde su, tuz ve mineraller vardır. Fırınlama ya da ısıl işlemiyle damarlar içindeki

su miktarı en az miktara indirildiğinde yani boruların içindeki su tahliye edildiğinde nerdeyse

içi boşaltılmış, birbirlerine kenetli, ayrılma ve kopma riski olmayan, eğilme direnci 1cm2’

ye

100kg basıncı karşılayacak kadar sağlam ve esnek bir malzeme ortaya çıkar. Malzeme

hafifleştikçe yapıya etki eden deprem yükünün de azaldığı bilinen bir gerçektir. Çelik, ahşaptan

yaklaşık olarak 13 kat daha ağır olduğundan çelik yapılar ahşap yapılara oranla daha fazla

deprem yükü etkisi altındadır. Ahşap malzemenin hafifliğine oranla taşıma gücünün daha

yüksek olması, büyük açıklıkların geçilmesinde, çatı yapım sistemi oluşturulmasında ahşap

sistemlerin tercih sebebi olarak ön plana çıkmaktadır.

Tam burada sizinle ilginç bir konuyu paylaşmak isterim. Tarihle biraz ilgisi olan herkes

çok iyi bilirler ki Osmanlının silah yapım yeri Acıpayam Yatağandır. Peki, yatağanı bu kadar

meşhur ve değerli kılan; silahlarını paha biçilmez kılan neydi. İlk başta yatağan kılıçları esnek

ve çok dayanıklıydılar, kolay kolay kırılmadığı gibi savaş esnasında vurduğunda düşmanın

kılıcını ikiye bölecek kadar keskin ve çelikten daha sağlamdılar. Bunun sebebi o zamanki

kılıçların İsveç, Alman, Fransız, çeliğinden tek parça kesilerek üretilmesi değildi. Bilakis o

zamanda yatağan ustaları kılıcı tek parça çelikten değil; kıl kadar ince tel şeritler şeklinde

üretip. Bu tel ipleri ince şeritler halinde saç örgüsü gibi birbirlerine dolayıp. Serçe parmağı

genişliğine gelen şeritleri yine saç örgüsü gibi birbirlerine dolayarak enli bir yapı elde ettikten

sonra kor ateşte birbirleriyle kenetlenmeleri sağlanıp. Soğutma işi de su ile değil yer altına

kazılmış serin ortamlarda kendi halinde soğumaya bırakılırlardı. Bu haliyle kılıç dışarıdan tek

parça görünmesine rağmen birbirlerine ince liflerle bağlandıklarından esneyen ama kırılmayan

bir yapıya sahip olurlardı.

Aynen öylede işte ahşap bu dokuyla yaratılmasının verdiği avantajla esner ama kolay

kolay kırılmaz. Depremde kırılma riski en az malzeme olmakla beraber genel kanının tersine

ahşap malzeme, yangında taşıma yeteneği en geç kaybeden yapı malzemesidir. Belirli bir

açıklıktan sonra kendini bile taşıyamayan beton çöker. Yangından koruma tedbiri alınmazsa

çelik çatının, önce aşırı genleşme yüzünden deforme olarak taşıyıcı özelliği kaybolur, 600

dereceden itibaren çökme riski taşır ve bu yüzden 15 DAKİKA içinde çökebilir. Sıcakta

genleşmesi sıfır olan ahşap çatı ise 900 derecede yanmaya başlar ahşabın yanması sonucu

karbon lifleri oluşur. Gördüğünüz siyahlanma budur ve karbon lifi dünyanın en sağlam

malzemesidir. Yanma sonucunda oluşan bu karbon tabakası, yanmamış kısımların oksijen

almasını önlediği için bir kalkan görevi görür ve yanmanın yayılmasını önler ve taşıyıcı ahşabın

YANMASINI GECİKTİRİR. Yanmaya karşı emprenye edilmiş bir ahşap ise ateş içinde 24

saate kadar yanmadan dayanabilmektedir. Bu ise ahşabın tercih sebebi olmasını daha da

artırmaktadır.

Ahşap oyma geçme sistem ve vida ile bağlandığından çelik yapılardaki kaynaktan daha

sağlıklı bir bağlantı oluşturur. Çünkü çelikte kaynak o bölgenin özelliğini yitirip sertleşmesine

sebep olduğundan kaynak bölgesinden kırılma riski daha yüksektir. Çelik bağlantıların

kaynakla değil perçin ya da vidalama ile yapılması daha uygundur ama bu seferde maliyet

ahşaptan çok daha fazla olmaktadır. Masif ahşap malzemenin su emme oranı çelik malzemeye

Page 26: Yeni çati nedir.?

23

göre daha yüksektir bu ahşaba zarar vermediği gibi ortamdaki nemi emerek fazla nemli bir

ortamı ortadan kaldırmakta ve ortamdaki nemin az olduğu zamanda da ortama nemini vererek

nefes almada ideal bir ortam oluştururken, çelik neme karşı dayanıksızdır. Nem çeliğin

dayanıklılığını azaltmakla birlikte ömrünü de kısaltmaktadır. Ahşap malzemenin deformasyonu

%10x10-6 iken çelik malzemenin %15x10-6 olup, buradan anlaşılacağı üzere çeliğin

deformasyonu ahşaba göre daha yüksektir.

20 yüzyılın başında “ömrü sonsuzdur” diye anlatılan betonarmenin fiziki ömrü,

karbonlaşma ve korozyon sorunu yüzünden ortalama 60 yıl olduğu kanıtlanmıştır. 100m2’lik

betonarme bina yaklaşık 70 ton, 100m2’

lik ahşap bina ise 2,5-4 ton arasında gelmekte, böylece

deprem riskini artıran yükler ahşap binada 20-30 kat daha az olmaktadır. Depremde bizi

öldüren ağır beton parçalarıdır. Ahşap evlerde ölüm riski ise sıfıra yakındır. Çelik ise betondan

3 kat daha ağırdır.

Tüm bu özelliklerden anlıyoruz ki ahşap, çatıda olsun, yapının diğer elemanlarında olsun

çelikten daha mantıklı bir seçim olmaktadır; hatta ahşap ve çeliği ve diğer yapı malzemelerini

kullanım ömrü açısından kıyas etmek gerekirse:

Telekomünikasyon kablo taşıma hatlarında kullanılan emprenyeli yeşil renkli ahşap

direklerin, doğrudan yağmur, güneş ve doğanın bütün yıpratıcı müdahalelerine doğrudan maruz

kalmasına rağmen hizmet ömrü 50 yıl. Su soğutma kulelerinde kullanılan ahşap dolguların 30

yıl. Ahşap karayolu köprülerinin 50 yıl. Ön korumalı çam doğramanın ise 60 yıl olduğu göz

önüne alındığında aynı alanlarda beton, çelik ve pvc ömürleri bu rakamların yarısına

ulaşamamaktadır.

Doğal bir malzeme olan ahşabın ısı yalıtım değeri betona kıyasla 16 kat daha fazladır.

Onun için 7cm kalınlığında ahşap 30cm gazbeton duvar kadar ısı yalıtım değerine sahiptir.

Bugünün teknolojisiyle masif ahşapların ek ve seramik tutkalla basınç altında yapıştırılarak

Page 27: Yeni çati nedir.?

24

lamine edilen daha uzun ve daha geniş ahşap kolon ve kirişlerle 100mt’ye varan açıklıklarda

direksiz ve duvarsız çatılar yapılabilmektedir. Şu ana kadar bizim kullandığımız en uzun tek

parça masif ahşap kiriş uzunluğu 15mt’dir.

Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde tüm yapıların % 18-25 arası ve Amerika’daki

konutların %10-15’i betonarme iken Türkiye’de bu oran %95’ten biraz fazladır. Şunu

unutmamalıyız ki İstanbul’da 300 yaşında olan Köprülü yalısı inşa edilirken Amerika henüz

ahşap yapıyı tanımıyordu. Ahşapla tek kat değil 6 kata kadar çok katlı binalar

yapılabilmektedir. Bunun en güzel örneği Dünyanın en büyük tarihi ahşap binası 6 katlı, 24

Page 28: Yeni çati nedir.?

25

metre yüksekliği ile tam 100 yıldır ayakta olan Büyükada’daki Rum yetimhanesidir.

Büyükada’daki Rum yetimhanesinden iki farklı resim

Page 29: Yeni çati nedir.?

26

13. ve 14. Yüzyılda yapılmış kolon, kiriş ve çatıları ahşap olan Konya: Alâeddin camii,

Kastamonu: Mahmutbey camii, Beyşehir: Eşref oğlu camii gibi pek çok camii özel bakıma

ihtiyaç duymadan nerdeyse 700 yıldır ayakta kalmıştır. 1500 yaşındaki Ayasofya’da kemerlerin

arasındaki gergi çubuklarının en eskileri AHŞAP, yani dünyanın en ünlü ve eski yapılarından

biri, asırlardır ahşap desteklerle ayakta kalmıştır.

Kısaca özetlemek gerekirse:

Ahşabın ağırlığı az olduğundan, temele binen yükte azdır. Daha basit bir temel

yeterli olacağından ekonomiktir. Deprem bölgelerinde ve çürük zeminde üstünlüğü tartışılmaz

ve altı kata kadar da çıkılabilmekte bir sakınca yoktur.

Usulüne uygun yapılan ahşap doğramanın ömrü 600 yılı geçerken, pvc yani plastik

doğramanın ömrü 15 yılı geçmemektedir. Yangında plastik doğramadan çıkan gazlar tek

başıyla öldürücüdürler.

Ahşap montajı sırasında hava koşullarından etkilenmezken, aşırı sıcak, soğuk,

yağmur ve kar ahşap haricinde tüm yapı uygulamalarını engeller.

Ahşap tüm iklim koşullarına uyum sağlar. Kutuplarda da Ekvatorda da aynı

dayanıklılığı gösterir. İşlemden geçen ahşap temelde dahi kullanılabilir, özel bir işlemden sonra

bünyesine aldığı sıvıyla yangına karşı direncini 20 kata kadar artırılabilir. Yine özel ilaçlarla

emprenye edilerek çürüme ve böcek tahribatı tamamen ortadan kaldırılabilir.

Gerekiyorsa yapı söküldüğünde az bir zayiatla yeniden kurulabilir. Onarım, plan

değişikliği, ilave etme işlemleri çok kolaydır.

Ahşap kimyasallardan etkilenmez ve çevresini de olumsuz yönde etkilemez, beton

gibi neme bağlı olarak nemin artmasıyla kanserojen gazı yaymaz.

İmalattan sonra tam yükleme yapılabilir. Bu şekilde sağlamlığını denetlemek çok

daha kolaydır. İş bittiğinde yükünü alan yapı ayakta ise yıkılmayacaktır. Sonradan ortaya çıkan

kaynak hatası, eksik demir konulması, kalıbın erken alınması gibi hayati sonuçlar doğuran

yüzlerce imalat kusurunu taşıma riski sıfıra yakındır.

Ahşap yapı içinde yaşayanlarla birlikte nefes alır, nem alışverişini dengeler.

Romatizma ve astıma yol açmaz, aksine astım ve romatizmal hastalıklara karşı koruyucudur.

Ahşap evi ısıtmak ve soğutmak için çok az bir enerji yeterlidir.

Ahşap, dünyada ve ülkemizde yöresel örneklerinde görüldüğü gibi, taş ve kerpiçle

mükemmel bir uyum içinde kullanılabilir. Bu yüzden beton fanatikliğinden vazgeçip tekrar

ahşaba yönelmeliyiz.

Bütün bu saydığımız fayda ve yararlara rağmen ülkemizde hem ahşaba hemde çatılara

gereken önem verilmemektedir. Yapılan çatıların içi atıl bırakılarak; ortalama olarak yapıların

1/4’i çatılardan meydana geldiği hesap edilirse ve yine ülkemizde ortalama 10 milyona yakın

kayıtlı konut olduğu göz önüne alındığında ortalama 2 500 000 daire demektir;

Yapılan bu çatıların ısı ve su yalıtımları tam olmadığından her biri için yıllık enerji

kaybı 100 TL gibi en düşük değerde bile ele alınsa ki bunun yıllık 500 ila 1000 TL arasında

olduğunu aklı başında olan herkes bunu yakinen bilir, 250 000 000 TL gibi bir rakam ortaya

çıkmaktadır. Bu rakam sadece milli servetin boşa harcanması değil aynı zamanda ev

Page 30: Yeni çati nedir.?

27

sahiplerinin cebinden çıkan paradır. Müşterilerimiz çatı katında tek petekle kışı çıkarırken,

diğer konutlarda bütün petekler çalıştığı halde ısınmak hem zor hemde maliyetli olmaktadır.

Her yıl olmasa bile iki üç yılda bir bakım yapılmaktadır bu tür çatılara. Bunlarda

en asgariden alınırsa 1000-2000 TL gibi bir masraftır. Yine hesaba vuracak olursak 2000/3=666

TL gibi gözle görünmeyen gizli masrafların toplamı 666x2 500 000 = 1 665 000 000 TL gibi

bir rakamdır,

Her iki harcamayı toplarsak yıllık 250 000 000+ 1 665 000 000 = 1 915 000 000

TL gibi bir rakam tutmaktadır ki hesap yapabilen bir kimse bu kadar boşa giden bir harcamaya

“bana ne” diyerek sırtını dönemez,

Ortalama olarak 2,5 milyon daire kaybı, eğer bu kayıp çatılar kullanıma açılmış

olsaydı konut sıkıntısı daha ucuz ve daha ekonomik olarak çözülebilirdi, buradaki maliyet

kaybını (kira geliri, satış geliri, vergi gelirleri) hesaba katmıyoruz,

Çatı altında kalan ve su akıntısı yüzünden tahrip olan ve tamirat yapılıp elden

geçirilen yerlerin masrafları ve bu deformasyon nedeniyle betonarme bina ömrünün kısalması

…vb. sonucu çıkan masraf ve gider kayıpları bu hesaplara katılmamışlardır.

Kullanılmayan çatılar ucuza mal edilerek ruhsattan sonra sökülüp kaçak kat

çıkmasına engel olunamamaktadır. Ve bunun gibi daha birçok maddeyi ilave etmek

mümkündür. Bu kadar sıkıntılı sonuç veren ama gerek projede gerekse belediyeler bazında

önem verilmeyen çatıların artık bir reforma ihtiyaç duyulduğunu daha nasıl anlatabiliriz

bilmiyoruz.Kısacası çatı, binanın ya da konutun temeli neyse aynı değerdedir. Daha düşük bir

değerde değildir.

Bu kadar yazdıklarımız çizdiklerimiz gerek şahıs, gerek toplum, gerek belediyeler bazında

bir adım ilerleme sağlamada bir adım atılmasında bir çabanın neticesidir. Yukarıda

anlattıklarımız sadece maliyet, kullanım, dayanıklılık, uzun ömür, tasarruf.. gibi neticeleri içine

almaktadır. Bütün bunların yanında çatı binanın süsüdür çatının estetiği, saçakların uzunluğu,

pencere ve doğramadaki estetikle beraber çatılar binanın değerini arttırmakla beraber hem

binanın, hem mahallenin, hem şehrin siluetinde köklü, kalıcı bir güzellikle değişiminde esasıdır.

Yeri gelmişken burada tekrar vurgu yapmadan geçemeyeceğiz kullanıma açılmasını istediğimiz

çatı sisteminin hala Türk yapı sistemine uygun olmadığını savunanlara bu tezi ayakta tutmak

için ellerinden geleni yapmakta ısrar edenlere bir sorumuz olacaktır; bizim yapılarımız kerpiç

ve ahşap karkastır. Bu binanın ve evin üzeri ise yine saz üzeri toprak örtüdür. İşte sorumuz

madem öyledir neden yapılarınız ahşap karkas arası kerpiç ve üzeri saz ve toprak örtü

değildir??? Buna verilecek cevabımız yok sadece suskunluk. Madem modernleşeceğiz o halde

yapımızın temelinde modernleşirken neden çatısında ilkelleşiyoruz??? Duvarlarında

uygarlaşırken çatısında köylüleşiyoruz??? Terasların üzerleri açık bırakılıyor hem ısı hem su

yalıtımı problemleri ev sahiplerini ve ceplerini yorarken bunu uygulamaya koyduranların yada

bu kararları aldıranların hiç mi vicdanı sızlamıyor bu zulme kucak açarken??? Daha bunun gibi

sorulacak yüzlerce sorumuz hep havada cevapsız beklemektedir.

Page 31: Yeni çati nedir.?

28

Biz diyoruz ki çatı katları kullanıma açılsın, kullanıma açılan çatı katı daire olarak

kullanılacağı için zaten kaçak kat çıkılmasına gerekte kalmayacaktır. Hangi ev sahibi daire

olarak kullandığı çatıyı yıkıp bir kat daha çıkma israfını gösterebilir ki zira onun istediği zaten

bir daire kazanmaktı ona o daireyi çatı içinde yapmaya izin verdiğiniz takdirde kaçak kat

çıkmasının da önüne geçilebilecektir.

Tüm bunlara rağmen 25 yıldır biz bu çalışmamızda hiçbir kurum veya kuruluşu yanımızda

arkamızda bulamadık ama çalışmamıza ilk günkü heyecan ve şevkle devam etmekteyiz.

Unutmadan çatılarınız yapım aşamasına gelmeden en başta 3 boyutlu projesi çizilir size

sunulur. Siz çatınızın içinde dolaşır beğenirsiniz ve sizin beğeniniz doğrultusunda yapımına

başlanır. Projelendirmeden ve bilgisayarda 3 boyutlu ortamda size gösterilmeden çatınıza

başlanmaz. Gelin isterseniz uygulamalarımızdan bazılarına beraberce göz atalım.

Page 32: Yeni çati nedir.?

29

ÇATILARIMIZDA KULLANDIĞIMIZ AHŞAP EMPRENYELENMİŞ AHŞAPTIR

Page 33: Yeni çati nedir.?

30

TERAS ÇATIMIZDA İKİ DİREK ARASI 8mt OLUP LAMİNE AHŞAP KULLANILMIŞTIR

Page 34: Yeni çati nedir.?

31

Page 35: Yeni çati nedir.?

32

AHŞAP DÜŞÜNÜLDÜĞÜNÜN YADA BİLİNGİĞİNİN AKSİNE GENİŞ AÇIKLIKLARDA

ALTINA TAŞIYICI KONULMADAN ÇALIŞTIRILABİLİRLER MESELA AŞAĞIDAKİ

RESİMDE UYGULANAN KAPI ÜZERİ DUVARDAN AÇIKLIK 2.8 MT UZUNLUK İSE

5.5 MT OLASINA RAĞMEN ÜZERİNE UYGULANAN BETON KİREMİTLE UYUM

SAĞLAMIŞ VE HİÇBİR DEFORMASYON OLMADAN AYAKTADIR

Page 36: Yeni çati nedir.?

33

Page 37: Yeni çati nedir.?

34

Page 38: Yeni çati nedir.?

35

Page 39: Yeni çati nedir.?

36

İMALATI BİZE AİT ÇİFT KİŞİLİK YATAK EN VE BOY OLARAK NORMALİNDEN BİRAZ DAHA BÜYÜKYÜR

ÇATI KATLARI İÇİN ÖZEL ÜRETİLMİŞ VELÜX ÇATI PENCERELERİ ÇATI UYGULAMASI

Page 40: Yeni çati nedir.?

37

KAT ARA BÖLMELERİ DÂHİL TAMAMEN AHŞAP KULLANILMAKTADIR

Page 41: Yeni çati nedir.?

38

MERDİVENİMİZİN ÇİZİM VE UYGULAMASI BİZE AİT OLUP BASAMAKLAR 5CM LAMİNE MEŞE VE

DÖNER KISIMDA EN GENİŞ BASAMAĞIMIZ 198CM UZUNLUKTADIR

Page 42: Yeni çati nedir.?

39

ÇATI ARASINA ÇIKIŞ İÇİN HAZIR MERDİVEN MONTAJIMIZDA MEVCUTTUR

Page 43: Yeni çati nedir.?

40

Page 44: Yeni çati nedir.?

41

KİREMİT UYGULAMALARIMIZDA HAVALANDIRMA KİREMİTLERİ MUTLAKA

YERLEŞTİRİRKEN OMURGA DA HARÇSIZ KURU SİSTEMLE UYGULANIR

Page 45: Yeni çati nedir.?

42 BU ÇATIMIZ 6 gen FORMUNDA VE 100 m

2 ÜZERİNE OTURAN DİREKSİZ BİR YAPIDIR

Page 46: Yeni çati nedir.?

43

Page 47: Yeni çati nedir.?

44 BU ÇATILARIMIZDA ÇELİK KİREMİT UYGULAMASI YAPILMIŞTIR

Page 48: Yeni çati nedir.?

45

Page 49: Yeni çati nedir.?

46

BU ÇATIMIZ TAM 20 YILLIK BİR ÇATI OLMASINA VE HİÇBİR BAKIMDAN GEÇMEMESİNE RAĞMEN

HALA KULLANILMAKTA VE ÇATI KATI İKİ KATTAN OLUŞMAKTADIR

Page 50: Yeni çati nedir.?

47

İÇ DEKORASYONU VE AYDINLATMASI BİZE AİT ÇATI ALTI MEKÂNLARI

Page 51: Yeni çati nedir.?

48

Page 52: Yeni çati nedir.?

49

Page 53: Yeni çati nedir.?

50

Page 54: Yeni çati nedir.?

51

ÇİZİMİNİ YAPTIĞIMIZ ÇATILARDAN BİR KAÇ ÖRNEK

Page 55: Yeni çati nedir.?

52

Page 56: Yeni çati nedir.?

53

FİKRET PAMUK

Gsm : 0 506 917 57 70

E-mail: [email protected]