Upload
others
View
4
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
HAKKIMIZDA
SAĞLIK HUKUKU UZMANI
AVUKAT ARABULUCU GÜLŞEN ORMAN ÇAKAR
BAHARİYE CADDESİ KAFKAS İŞ MERKEZİ KAT:1 DAİRE: 103 KADIKÖY
GSM: 0532 476 94 47
Mail: [email protected]
HEKİMLERİN HUKUKİVE CEZAİSORUMLULUĞU
HEKİMLİK
• Hekimlik doğası gereği riskli bir meslektir.
• Her tıbbi girişim sonunda ortaya çıkabilecek kötü sonuçlardan hekim sorumlu
tutulmamalıdır.
• Tıbbi müdahalelerde her an için zararlı bir netice ortaya çıkabilir.
• Gerekli özen ve dikkat gösterilse bile meydana gelen olumsuz neticeler, tıbbi
müdahelelerin normal sapmaları, riskleri olarak değerlendirilir.
GÜVEN
• Hekim ile hasta arasındaki ilişkinin temelini güven ilişkisi oluşturur.
• Hasta kendisini güvendiği hekime emanet eder. Böylelikle hasta aslında hekime adeta
vekaletname vermiş gibi olur.
• Hastayı sadece muayene etmekle bile olsa, hasta ile hekim arasında vekalet ilişkisi başlar.
HEKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
TÜRK BORÇLAR KANUNUMUZUN 386 VE DEVAMI MADDELERİ GEREĞİNCE;
Hekim ile hasta arasında vekalet ilişkisi olduğundan vekil iş görürken yöneldiği sonucun
elde edilmemesinden değil, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle
görülmemesinden sorumludur.
Hekim yalnızca mesleki değil genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek
dikkat ve özeni göstermelidir.
Hekim ufak bir tereddüt gösteren durumlarda dahi araştırma yapmalı ve koruyucu
tedbirler almalıdır.
HEKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
TÜRK BORÇLAR KANUNUMUZUN 386 VE DEVAMI MADDELERİ GEREĞİNCE;
Hekim, çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini göz önünde
tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalıdır.
Müvekkil durumundaki hasta doktor olan vekilden TİTİZ, DİKKATLİVE ÖZENLİ
davranılmasını beklemekte haklıdır.
HEKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
Hekim özel hastanede çalışıyor ise ona karşı açılan davalar ÖZEL YETKİLİTÜKETİCİ
MAHKEMESİNDE görülür. Burada hekimin kişisel kusuru ön plandadır. Bizzat hekim
sorumludur.
Hekim üniversite hastanesinde veya kamu hastanesinde çalışıyor ise açılacak dava idari
yargılamada İDARİ DAVADIR. Bu davalarda hekimin hizmet kusuruna bakılır. Bizzat hekim
değil hastane tüzel kişiliği sorumludur.İdari davalarda idareye başvuru zorunluluğu vardır.
HEKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
Tüketici mahkemesinde açılan davalarda hasta yaşıyor ise; istenecek kalemler; tedavi
gideri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalması veya yitirilmesinden doğan kayıp ve
ekonomik geleceğin sarsılmadır.
Tüketici mahkemesinde açılan davalarda hasta ölmüş ise istenecek kalemler; cenaze
giderleri, hemen ölmemişse tedavi gideri ve destek olduğu kişilerin destekten yoksun
kalma tazminatlarıdır.
DAVALARDAKİARTIŞ SEBEBİ
• Hastaların hekimlerden beklentilerinin artması
• Medikal bakım ve tedavi olanaklarındaki gelişmeler
• Eğitim seviyesindeki artış ve sosyal medyadaki paylaşımlar
• Avukatların bu davaları adeta kazanç kapısı olarak görmeleri
MALPRAKTİS - KOMPLİKASYON
• MALPRAKTİS: HEKİMİN TEDAVİ SIRASINDA STANDART UYGULAMAYI YAPMAMASI,
BECERİ EKSİKLİĞİ, HASTAYA TEDAVİVERMEMESİYANİ HATALI TIBBİ UYGULAMADIR.
• KOMPLİKASYON: TIBBİ STANDARDA UYGUN BİR MÜDAHALE YAPILMASINA
RAĞMEN ORTAYA ÇIKABİLECEĞİTIP ÇEVRELERİTARAFINDAN KABUL EDİLEN
HER TÜRLÜ TEDBİR ALINMASINA RAĞMEN KAÇINILMAZ OLARAK MEYDANA
GELEN ZARARLARDIR. OLASI MUHTEMEL RİSKLERDİR.
• MALPRAKTİS HALİNDE HEKİM SORUMLU İKEN KOMPLİKASYONDA HEKİM
SORUMLU TUTULMAMAKTADIR.
MALPRAKTİS - KOMPLİKASYON
• HEKİM HAKKINDA AÇILAN İSTER CEZA DAVASI İSTER HUKUK DAVASI OLSUN
OLAYIN MALPRAKTİS MİYOKSA KOMPLİKASYON MU OLDUĞU KONUSUNDA
BİLİRKİŞİLİK YAPACAK KURUM ADLİTIP KURUMUDUR.
• ADLİTIP KURUMU (ATK) DOSYAYI İNCELEDİĞİNDE; HEKİM TARAFINDAN YAPILAN
İŞLEMİN TIP BİLİMİNE UYGUN OLUP OLMADIĞI, ÖZEN GÖSTERİLİP
GÖSTERİLMEDİĞİ, HASTANIN BİLGİLENDİRİLİP BİLGİLENDİRİLMEDİĞİNİ, HATA
VEYA İHMAL OLUP OLMADIĞINI ARAŞTIRMAKLA YÜKÜMLÜDÜR.
• ATK TARAFINDAN KİŞİSEL KUSUR MU HİZMET KUSURU MU İNCELEMESİYAPAR.
MALPRAKTİS - KOMPLİKASYON
• Hastanın sadece ameliyata rıza göstermiş olması yeterli değildir.
• Hastaya olası komplikasyonlar konusunda da açıklamalı bilgi verilmeli ve AYDINLATILMIŞ
ONAM İMZALATILMALIDIR.
• Mahkeme özellikle hekim tarafından hastaya aydınlatılmış onam formunu imzalatılıp
imzalatılmadığını sormakta eğer imzalanmamış ise tanık dinleme yoluna gitmektedir. Ancak
hekimin kendisini garantiye alabilmesi için onam formunun yazılı olması ve imza
aşamasında yanında asistan, hemşire gibi kişilerin olması faydalı olacaktır.
TIBBİ UYGULAMA HATALARI TİPLERİ (MALPRAKTİS)
• İletişim eksikliği ve kayıt hataları (İletişimin yetersizliği)
• Yetki sınırlarının aşılması (Kendi uzmanlık alanı dışında bilgi paylaşımı)
• Aydınlatma ve onamda hata
• Tanı hataları (Yüksek riskli gebeliklerin belirlenememesi)
• Hatalı karar (Ameliyat ve ilaç)
• Girişim hataları ve teknik hatalar (Vücütta unutulan yabancı cisimler)
• Terketme ve özen eksikliği (Doğumdan hemen sonra hastanın tedavisinin kesilmesi)
KOMPLİKASYON ÖRNEKLERİ
• Cerrahi bir girişim sonrasında yarada oluşan kan birikimi (hematom)
• Ciltte oluşan duyu kaybı (parestezi)
• Nüks (tekrarlama)
• Emboli (pıhtı atması)
• Büyük damar yaralanmaları
• Tedbirler alınmamış veya gecikilmişse, komplikasyon yönetimine özen gösterilmemiştir
ve bu durumda komplikasyonun malpraktise dönüştüğünden bahsedilebilir ve hekim
sorumlu tutulabilir.
KOMPLİKASYONLARI ÖNLEMEK İÇİN
• Komplikasyonu bertaraf etmek için olay ciddi ve özenli bir şekilde ele alınmalı
• Olay hakkında rapor hazırlanmalı
• Olay servis şefine veya baş hekime bildirilmeli
• Hasta ve ailesi konu ile ilgili bilgilendirilmeli, sakin bir şekilde konuşulmalı, hasarı asgari
düzeyde tutmak için neler yapılacağı anlatılmalı. Hastayı endişelendirecek bir şekilde
ayrıntılara girilmemeli
• Hata yaptığını itiraf etmemeli fakat komplikasyonların oluşabileceğini söylemeli
UYGUN İLLİYET BAĞI
• Uygun illiyet bağı: fiilin, olayların normal seyrinde meydana getirebileceği zararla olan
bağlantısıdır.
• Sebep - sonuç ilişkisidir.
• Yani, hekimin sözleşmeyi ihlal etmesi sonucu bu ihlalle bağlantılı bir zararın hastada
meydana gelmesi gerekmektedir.
UZMAN BİLİRKİŞİ (ATK)
• Hekim hatalarına bağlı açılan HUKUK/CEZA davalarında bilirkişi incelemesi yapacak
kurum ADLİTIP KURUMUDUR. Yargıtay da yetkili mercii olarak Adli Tıp Kurumunu işaret
etmektedir. ATK raporunun yeterli olmaması halinde mahkemece üniversitelerin ilgili
anabilim dalı başkanlığından da heyet oluşturarak rapor tanzimi istenebilmektedir.
• Alternatif olarak Yüksek Sağlık Şurası da bilirkişilik yapmaktadır ama bu kuruma sadece
ceza davalarında gidilmektedir. Bu kurumun raporları çok açıklayıcıdır fakat raporlar
yaklaşık 2 veya 3 sene içerinde gelmektedir.
• Bu nedenle yargılamanın sürüncemede bırakılmaması ve usül ekonomisi bakımından daha
hızlı rapor hazırlayan ATK'dan faydalanmaktadır.
JİNEKOLOJİ
• Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Derneği'nin yaptığı araştırmaya göre, jinekoloji
hekimlerinin %75'i hakkında en az bir dava açılmış ve %12'si davalar yüzünden çalışmayı
bırakma kararı almıştır.
• Doğum olayına karşı beslenen duygusal yaklaşım, hekimin meydana gelecek istenmeyen
bir olay karşısında sorumluluk riskini arttırmaktadır.
• Hastaların yarısından fazlası hekimiyle arasında iletişim sorunundan bahseder.
• Hastaların birçoğu doğum sürecinde hekimin kendisine karşı duyarlı olmadığını söyler.
JİNEKOLOJİ
HEKİMİN YAPMASI GEREKENLER
• Hekim – hasta ilişkisinin sorunsuz oluşturulması, empatik iletişimin sağlanması
• Hasta ve yakınına, hastanın durumu ile ilgili bilgi vermesi, not tutması ve bu notları
arşivlemesi
• Hastaya tedavi seçeneklerini sunması
• Yan etkiler ve olası riskler hakkında bilgilendirme yapması (komplikasyon)
JİNEKOLOJİ
HEKİMİN YAPMASI GEREKENLER
• Her müdaheleden önce aydınlatılmış onam imzalatılmalı (tedavinin amacı ve riski)
• Gerektiğinde konsültasyon istemekten kaçınmamalı (2. görüş ve sevk)
• Komplikasyon halinde konunun kapsamlı analizi yapılmalı ve hastaya açıkça tüm olası
riskler anlatılmalı
• Hasta hakkında öğrenilen bilgiler sır saklama yükümlülüğü çerçevesinde saklanmalı
TCK GEREĞİ HEKİMLERİN SORUMLULUĞU
Kasten yaralama
MADDE 86. - (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama
yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silâhla,İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
TCK GEREĞİ HEKİMLERİN SORUMLULUĞU
Taksirle yaralama
MADDE 89. - (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama
yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası
ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Vücudunda kemik kırılmasına,c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
TCK GEREĞİ HEKİMLERİN SORUMLULUĞU
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen
ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması hâlinde, altı aydan üç yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
(5) Bilinçli taksir hâli hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların
soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
ÖRNEK DAVALAR
• Yargıtay 12 CD. 2013/16668 E. kararında; hekimin taksirle öldürme suçundan
mahkumiyetine karar verilmiştir. Hekim kadın sağlığı ve hastalıkları uzmanıdır. Hastada
post partum kanama ve buna bağlı komplikasyon oluşmuş ve Yüksel Sağlık Şurası hekimin
hastaya doğum ve sonrasında yaptığı müdahalelerin tıp kurallarına uygun olduğunu
belirtmişse de, ATK 3. İhtisas Dairesi ise hastanın geç ameliyata alındığını ve geç müdahale
edildiğini bildirmiştir. İki rapor arasındaki çelişki giderilmeden ve sanık doktor hakkında
kusur durumuna ilişkin rapor alınmadan karar verilemeyeceğine hükmetmiştir.
ÖRNEK DAVALAR
• Yargıtay 12 CD. 2013/8804 E. sayılı kararında; vajinal kanama ve idrar kaçırma şikayetiyle
gelen hasta ertesi gün taburcu edilmiş ve sonrasında akut böbrek yetmezliği ve
hipotansiyon tanısı ile başka bir hekime gittiği görülmüştür. Hasta vefat etmiş. Bu kararda
doktorun takip ve tedavide dikkat ve özen eksikliğinden bahsedilmiş doktorun kusur
durumuna ve kusurlu eylemleriyle ölüm arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağına
dair dosyanın ATK'na sevkedilmesi için karar bozulmuştur.
ÖRNEK DAVALAR
• Yargıtay 12 CD. 2015/15943 E. sayılı kararında; ameliyat sonrasında müştekinin rahim
kısmında spançın unutulduğunun anlaşıldığı, spançın vajinal yolla serviksten çıkarılmaya
çalışıldığı ancak bu şekilde çıkarılamayınca müştekinin yeniden batın kısmının açılarak
spançın çıkarıldığı bu olayda doktorların kusurlu olduğu ve kendilerine ceza verilmesi
gerektiği kanaatine varılmıştır.
• Kasten yaralama TCK 86 gereği 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası
• Taksirle yaralama TCK 89 gereği 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya ADLİ PARA CEZASI
• Ağırlaşmış yaralama TCK 88 gereği 8 yıldan 10 yılakadar hapis cezası
ÖRNEK DAVALAR
• Yargıtay 12 CD. 2015/1918 E. 2015/19274 K. sayılı kararında, 32 haftalık gebe bir kadın sırt
ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuruyor, acil bir şekilde hastanın sevk edileceği sağlık
kuruluşunun belirlenmesi gerekiyor, görüşülen hatanelerde doktorun olmaması sebebiyle
hasta bekletiliyor ve hasta solunum durması sebebiyle vefat ediyor. Sanık doktorlar
kusurları yok denilerek beraat ediyor ancak hasta avukatı kararın haksız olduğunu
söyleyerek karara itiraz ediyor. Ancak ATK tarafından yapılan incelemede doktorlar
kusurlu bulunmadığından, karar yerinde görülüyor ve doktorlar yine beraat ediyorlar.
• Yargıtay 12 CD. 2014/11991 E. sayılı kararında; Üniversite hastanesi aleyhine dava açıldığı,
hastanın kasıklarındaki ağrı sebebiyle hastaneye geldiği, hastaya pelvik enflamatuvar, üriner
sistem enfeksiyonu teşhisi konduğu, hastanın şikayetlerinin devam etmesi üzerine
ameliyata alındığı ve yapılan ameliyat sonucunda, hastada plastik kısımları kırılmış 3 adet
enjektör iğnesi olduğunun tespit edildiği, Savcılık aşamasında doktorlarla ilgili soruşturma
izni verildiği, ancak kırık enjektör iğnelerinin hastanın karın ön duvarında cilt altı dokuya
ne zaman ve ne şekilde ve kim tarafından yerleştirildiğinin tespit edilemediği, sanıkların
mahkumiyetlerini yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil
bulunmadığından doktorların beraatine karar verilmiştir.
ÖRNEK DAVALAR
ÖRNEK DAVALAR
Yargıtay 12 CD. 2014/1081 E. sayılı kararında; fetusta kistik kitle olduğu, sanık hekim
tarafından kadına epizyo ile doğum yaptırıldığı ancak kadının hipotansiyon olması
nedeniyle ölümüyle sonuçlanan olayda üniversite hastanesi sanık doktorun hastanın takibi
ve tedavisinde herhangi bir dikkatsizlik, özensizlik, ihmal kusurunun olmadığını söylemişse
de Ceza Dairesi tarafından dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu'na sevki ile ölüm ile sanık
doktorun eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespitini istemiş ve
kararı bozmuştur.
ÖRNEK DAVALAR
Yargıtay 12 CD. 2014/21265 E. sayılı kararında; taksirle yaralama suçundan kadın doğum
uzmanı sanık doktorun “ağrı” şikayetiyle başvuran ve hamile olan mağdureyi ultrason ile
müdahele edip 14 haftalık fetüsün ölü olduğunu söyleyip aynı gün mağdureye kürtaj işlemi
yapmış ve taburcu etmiştir. Kadının dinmeyen şiddetli ağrılar nedeniyle ertesi gün tekrar
geldiği ameliyata alındığı ve rahminin çıkarıldığı bu şekilde sanık doktorun kusurlu
davranışı ile mağdurenin organlarından birinin yitirilmesiyle sonuçlanan olayda ATK
tarafından doktor kusurlu bulunmuşsa da kadının kürtaj sonrası kanamasının meydana
gelmesi ve seyrinde doktorun kusurlu eyleminin bulunup bulunmadığı yönünden yeniden
ek rapora gitmiştir.
ÖRNEK DAVALAR
Yargıtay 12 CD. 2014/1013 E. sayılı kararında; sezeryan ile doğum yapan hasta, karın ağrısı
şikayetiyle doktora başvurmuş antibiyotik tedavisi başlanmış ve taburcu edilmiş hastanın
ertesi gün tekrar gelmesi sonucu genel cerrahi konsültasyonu istenmiş ve hasta başka bir
hastaneye sevkedilmiş ve sevkedildiği hastanede ölmüş. ATK, raporda hastaya gerekli ve
yeterli konsültasyonların istenip istenmediği doktorun teşhis ve tedaviye yönelik
eylemlerinin tıp kurallarına uygun olup olmadığı sanığın icrai ve ihmali eylemleri ile ölüm
arasında nedensellik bağının olup olmadığı incelenmeden karar verilmemesi gerektiğine
hükmetmiştir.
HAKKIMIZDA
SAĞLIK HUKUKU UZMANI
AVUKAT ARABULUCU GÜLŞEN ORMAN ÇAKAR
BAHARİYE CADDESİ KAFKAS İŞ MERKEZİ KAT:1 DAİRE:103 KADIKÖY
GSM: 0532 476 94 47
Mail: [email protected]
BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.