21
MURAT MERİÇ • Pop Dedik

01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

  • Upload
    vancong

  • View
    239

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

MURAT MERİÇ • Pop Dedik

Page 2: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

MURAT MERİÇ 1972’de Çanakkale’de doğdu. Küçük yaşta plak dinleyerek başladığı“müzik çalışmaları”, Milli Kütüphane’deki gazete koleksiyonunu keşfedince başkabir yöne kaydı. Kendini bildi bileli plak topluyor, dinliyor, tarihlerini araştırıyor,üzerlerine yazılar yazıyor ve bunları her tarafta dinletmekten keyif alıyor...

[email protected]

İletişim Yayınları 1154 • Bugünün Kitapları 103ISBN 975-05-0398-8© 2006 İletişim Yayıncılık A. Ş.1. BASKI 2006, İstanbul2. BASKI 2017, İstanbul

EDİTÖR Tanıl Bora - Kıvanç KoçakKAPAK Arslan EroğluUYGULAMA Nurgül ŞimşekDÜZELTİ Belce ÖztunaBASKI Sena Ofset · SERTİFİKA NO. 12064

Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi B Blok 6. Kat No. 4NB 7-9-11Topkapı 34010 İstanbul Tel: 212.613 38 46

CİLT Güven Mücellit · SERTİFİKA NO. 11935

Mahmutbey Mahallesi, Deve Kaldırım Caddesi, Gelincik Sokak,Güven İş Merkezi, No: 6, Bağcılar, İstanbul, Tel: 212.445 00 04

İletişim Yayınları · SERTİFİKA NO. 10721

Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 İstanbulTel: 212.516 22 60-61-62 • Faks: 212.516 12 58e-mail: [email protected] • web: www.iletisim.com.tr

Page 3: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

MURAT MERİÇ

Pop DedikTürkçe Sözlü Hafif Batı Müziği

i l e t i ş i m

Page 4: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara
Page 5: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

Anneme, babama, Melda’lara...Bana kattıkları her şey için.

Page 6: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara
Page 7: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ..............................................................................................................................................9

GİRİŞ ...............................................................................................................................................13

IDün - Bugün - Yarın

Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği Dedikleri... .........................................................27

Neler Dinledik, Nelerle Coştuk? /Cumhuriyet Döneminde Müzik Modaları..............................................................55

’90’lı Yıllarda Müzik: Bir Keşmekeşin Öyküsü...................................................73

“Birden Yürürlüğe Girdi O Yok Olma Duygusu”..........................................105

IIKimler Geldi, Kimler Geçti

Pop Nerede Başlar? .........................................................................................................115

Eski 45’likler Ne Kadar Eski?......................................................................................127

“Kantocu Peruz Sahiden Yaşadı Mı Patron?”/Osmanlı’nın Günahkâr Eğlencesi: Kanto............................................................141

Page 8: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

Operetlerden Müzikallere... .....................................................................................155

Mazi Kalbimde Bir Yaradır... / Türkiye’de Tango ........................................171

Türkiye’de Caz: Bir Uzun Serüven ...........................................................................187

Bak Bir Varmış Bir Yokmuş... / Türkiye’de “Aranjman” Olayı ............205

Telli Sazdır Bunun Adı... /Anadolu-Pop: Bir Akımın Doğuşu ve Gelişimi ...............................................239

Altın Mikrofon’dan Popstar’a Yarışmalar ..........................................................263

Eurovision Maceramız ......................................................................................................289

Şu “Cover” Meselesi... ....................................................................................................299

Meraklısı İçin Eski Şarkıları Bulma Rehberi ......................................................305

IIIİnleyen Nağmeler

“Yavrum Benim” / Kara Plaklardan CD’lere Şarkılarda Atatürk.......319

Bir Milletin İki Yüzü / Plaklarda, Şarkılarda Amerika...............................337

Yurtta “Pis” Cihanda “Pis”! / Plaklarda Kıbrıs ‘74 ........................................347

Şarkılarımız Kardeştir .......................................................................................................365

O Şimdi Asker / Memleketin Asker Şarkıları ..................................................383

Mahpusun İçinde... ...........................................................................................................399

Fabrika Kızı, Safinaz, Nebahat... / İşçi Şarkıları............................................411

Kardeş Kardeşi Vurur, Halka Hüzün Olur /’70’li Yıllarda Popçuların Söylediği“Politik” Şarkılar, “Devrimci” Türküler ..................................................................425

Bu Şehir Arkandan Gelecektir... .............................................................................441

Sevişmek İbadettir / 45’liklerden CD’lere:Yolu Yataktan Geçen Şarkılar ...................................................................................461

Düğünümüz Var Dostlar... / Düğün, Nikâh, Nişan Şarkıları..................477

Ömür Biter Yol Bitmez / Yol, Yolcu, Yolculuk Şarkıları... .......................501

Haydi Dolmuş Maça / 45’lik Plaklarda Futbol ...............................................531

DİZİN ............................................................................................................................................545

Page 9: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

ÖNSÖZ

1995 senesinde Kemal Can’ın toparladığı Ankaralılar olarakgünlük bir gazete çıkarmaya yeltenmiştik. Kemal yazı işlerimüdürümüz, Şengün Kılıç da haber müdürümüzdü. Ekip en-teresandı. Aspirin büyüklüğündeki “münevver çevremizde”merak uyandırmıştık.

Kemal, “solcu gazete” beklentilerine şöyle kallâvî cümlelerlecevap veriyordu: “Sadece ve sahiden gazetecilik yapmak, ken-diliğinden muhalif bir yayın haline getirir onu.”

Patronlar –muhalefet laflarını retorik zannettikleri ve ele-manları gece yarılarına kadar çalıştığı için– hayatlarından çokmemnundu. Ben de ücretlilik düşmanı ve projenin orijinalli-ğinden dolayı “bir defaya mahsus olarak” maaşlı çalışan birisiolarak, olan bitene inanamıyordum. Çok eğleniyorduk, iyi işçıkarıyorduk ve bunun için bize para veriyorlardı.

Saadet uzun sürmedi. Patronlar prova baskılar ile birlikte ga-zeteyi ellerine alınca, bizim, kalplerindeki o insanlar olmadığı-mızı anladılar. Gazetenin Türkçesi düzgün, içeriği de bir provaiçin süperdi. Lakin Kemal’in söylediği olmuştu: Muhalifti. Ge-risi klasik. Kemal’i ayırdılar, biz toplu halde istifa ettik...

Ben, kültür sanat editörüydüm. Murat Meriç de muhabirle-rin en acemisi. Ben, Kültür Bakanı’nın adını bilmeyen bir edi-

9

Page 10: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

tör; Murat, hayatında en fazla mektup yazmış bir muhabir.Ekibimin gerisi de bizden aşağı kalmazdı. Bu yazıyı yazmadanönce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. Heyecanve çalışkanlıkla açıklarımızı iyi kapatmışız.

Bu altı aylık dönemde Kemal ve Şengün’ü biraz delirttikama sanırım en çok şeyi Murat ve ben öğrendik. Ben, ekip yö-netmeyi öğrendim. Murat da müzik yazarı olması gerektiğini.

Enteresan deneyler yapar, uzun uzun konuşurduk. Misal,Murat’la gazetenin geri kalanını bizim odaya getirip “bu çalanne” dedirten müzisyenler dizisi yapıyorduk. En çok insanı,Dead Can Dance (ki ikimiz de o kadar hazzetmeyiz) ve NeşetErtaş (ki ikimiz de çok hazzederiz) çaldığımızda çekerdik.

Sonrasında Murat, bir Türk Pop Müziği misyoneri gibi ça-lıştı. Başlarda Alper Fidaner’le yaptığı, sonra yalnız devam etti-ği radyo, TV ve bar programlarıyla, bence hepsinden önemlisimüzik yazılarıyla bir “eski 45’likler fasiliteleri” modası başlat-tı. Şunu da kimse unutmasın: “Olay Ankara’da başladı”.

Bu arada bu kadar Murat yoğun kılmamak lazım tabii konu-yu. Naim Dilmener, Hakan Eren ve Murat Meriç, “üç silahşör-ler”, 45’liklere takılmış değiller. Bir bütün olarak Türkiye’dekipop müziği dert edinmiş durumdalar. Yıllardır kentli nüfusa“ulusalcı / milliyetçi ya da köylü olmadan yerel olma” kılavu-zu hazırlıyorlar.

* * *

Murat, teferruatların adamıdır. Bu, eskiden o kadar kulla-nışsız bir durumdu ki, çevresindeki birçok insanı çileden çıka-rırdı. Murat’tan istediğim derli toplu ilk yazı, sınırları çok bellibir Cem Karaca yazısıydı. Aslında, “ayrana yoğurdu sormak”kadar basit bir durumken Murat kafasını bir gömdü, uzun sü-re haber alınamadı. Günlerce çalıştı, yazıyı çıkaramadı. Ko-nuyla ilgili o kadar fazla teferruat biliyordu ki toparlayamıyor-du. Yazarken biz fanilerin arasına karışma yollarını öğreneme-seydi bu kitap asla bitmezdi. Donizetti Paşa’nın çocukluğunagelmesine ömrümüz yetmezdi.

“Haber ile yorumu ayırdığımız” gazeteden, AC/DC’den Neşet

10

Page 11: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

Ertaş’a kadar ‘takıldığımız’ Müzük dergisine atladık. Alper, Mu-rat ve ben 6 sayı çıkardığımız bu dergide yine çok eğleniyorduk,bu sefer kimse para vermiyordu. Dergi satmadığından değil. Pa-ra hesabından o kadar uzaktık ki, sadece dergi sınırları içindekitemel ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar tahsilat yapıyorduk.

Derginin Türk popu açısından en faydalı yanı, Murat’ın bit-memiş Türk Pop Müziği Tarihi yazı dizisi oldu. Bu dizi hemmemleket hem de Murat için “bir ilk teşebbüs”tü. Doğal ola-rak ilgi çekti. Murat’ın kaçınılmaz sonu, müzik yazarlığı, budiziyle başladı.

Bana sorarsanız, Türkiye’deki pop müzik sıkıcıdır ve büyükoranda Batı müziği ya da türkü taklitleri / düzenlemelerindenyahut arabeskten müteşekkildir. Erkin Koray ya da OrhanGencebay gibi bir avuç dâhiyi ve münferiden yaptıklarını ayı-rırsak; burada Batı’da olanları, rock’n’roll’u, punk’ı ve benzerle-rini “andıran” tek bir orijinal akım bile olmadı. Hadi biraz zor-layalım ve kanto hariç böyle bir şey olmadı diyelim. Bunun, el-bette bin türlü yoksunluk, yaratıcılığa çok uzak bir hayat sür-mek gibi yığınla sebebi var. Sonuçları da ortada. Jamaika’da in-sanlar rhythm and blues yapalım derken reggae’yi buldular. Bizburada masanın üzerindeki türküleri bulup duruyoruz.

Hiç kuşkusuz, Murat benim kadar kötümser değil. En eleş-tirel baktığı zamanlarda bile olayını “anlamak / anlatmak” ve“ileriye götürmek” üzerine kuruyor. Bunu o kadar kendiliğin-den, başka türlüsünü bilmediğinden yapıyor ki, işe yarıyor.

Murat, hep ekmeğini taştan çıkardı. Yıllardır biriktirdiği es-ki dergiler ve 45’likler dışında elinde pek az şey vardı. Şimdikigibi geniş bir çevresi de yoktu, açıp telefonu sorsun... Bulduğuher fırsatı öğrenmek ve arşivini büyütmek için değerlendirirdi.Bütün bunların bugüne kadarki en ciddi neticesi ellerinizde.

Ben, elinizdeki kitabı çok uzun süreden beri beklediğim içinbir solukta okudum. Siz sakın öyle yapmayın. Yavaş yavaşokuyun, önemli gördüğünüz yerlerin altını çizin, öğrendikle-rinizi arkadaşlarınıza anlatın. Öbür türlü çok şey ıskalarsınız...

METİN SOLMAZ

11

Page 12: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara
Page 13: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

GİRİŞBu kitabın hikâyesi

ya da benim yazarlık serüvenim...

Şunu söyleyerek başlayacağım: Kitap bitti biteli giriş üzerindeçalışıyorum, lakin bir türlü istediğim yazıyı yazamadım. Belkide kitabın en çok okunan kısmının bu yazı olacağını düşün-mem bende bir gerilim yaratıyor. Öyle ya, kitabı eline alanlarınilk okuduğu yer bu giriş olacak. Bir nevi kitabın vitrini... Esasenburada anlatacak çok şey var: Bu kitabın neden ve nasıl ortayaçıktığını, hangi koşullarda yazıldığını, benim hayatımın hangievresine denk geldiğini, popüler müzik alemine nasıl katkıdabulunacağını anlatabilirim mesela. Uzun (ve sıkıcı) kuramsalcümleler kurarak bir tez ortaya atabilir, bu kitabı bilimsel bir te-mel üzerine oturtmaya da çalışabilirim. Ama bütün bunlardanimtina ederek kısa ve özlü bir cümle kuracağım: Bu kitap müzikyazarlığımın onuncu yılında kendime verdiğim bir armağandır.

İlk müzik yazım Şubat 1996’da Müzük dergisinde yayınlan-dı. Yıllarımı verdiğim Radyo Arkadaş kapanmak üzereydi veÇiğdem Mahallesi’nden Eryaman’a taşınma planları yapıyor-dum. Ankara’ya kimya mühendisliği okumaya gelmiş, MilliKütüphane’de ders çalışırken “süreli yayınlar” salonunu keş-fetmiş, eski gazete ciltlerine dalmış, bir şekilde bana bugünle-rin kapısını açan sürece girmiştim. Plak toplamaya başlamamda bu tarihlere rastlar. Yurtta beraber kaldığımız Özcan Yapıcı-

13

Page 14: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

lar, Bilek Güler, Erdem Çalışır ve Seçkin Alpay bu plak topla-ma günlerinde birlikte olduğumuz arkadaşlarım. Okulda isekütüphane günlerime en yakın tanıklık eden isim Şule Erdo-ğan: Beni ders çalışmaya zorladığı zamanlar dün gibi aklım-da... Sonrasında Radyo Arkadaş dönemi başlıyor. Kurucularıarasında bulunduğum bu radyonun bana çok şey kattığını in-kâr edemem. Tek başıma yaptığım Dünden Yarına ve Tıngırtı,Alper Fidaner’le başladığımız Çıtır Çıtır o zamandan kalmaprogramlar. Zaman zaman eski kayıtları dinleyip eğlendiğimolur. Radyo Arkadaş, Arzu Çur, Seda Alp, Tan Öztürk gibi hâlâbir şekilde hayatımda olan çok sevdiğim insanlarla tanışmamısağlayan mekân. Ancak iki isim var ki hayatımın bundan son-rasında belirleyici oldular. Metin Solmaz, bunların ilki. Birlik-te çıkardığımız Müzük dergisinde ilk yazılarımı yayımlayan,bendeki cevheri keşfeden isimdir ve bana katkısı büyüktür.Ondan söz etmişken, öncesinde Siyah Beyaz gazetesinde debirlikte olduğumuzu söylemeyi unutmayayım. HaKan Kaynarise radyo günlerinde başladığımız arkadaşlığımızı (onun uzunsüren İngiltere macerası dışında) kesintiye uğratmadan bu-günlere getirdiğim ender isimlerdendir. Yazılarımın çoğununilk okuyucusu olmasının yanı sıra acımasız eleştirileriyle za-man zaman beni kızdırmıştır ancak her zaman haklı olduğuiçin bu kızgınlıklar kırgınlığa dönüşmemiştir.

Lafı saptırmayayım, hikâyemi anlatmaya devam edeyim: Ya-zarlık faslının Müzük’te başladığını söyledim. Sonrasında baş-ka mecralarda sürdü bu. Arada Açık Deniz, Müzikalite gibi der-gilere yazılar yazdım ama asıl büyük işim 2000 yazında YeniBinyıl’ın pazar ekine yazdığım yazılardır. Naim Dilmener’inönerisiyle ve Oray Eğin’in editörlüğünde başlayan bu süreç ga-zete kapanana kadar sürdü. Arada Roll ve Express’e katkılarımısürdürdüm, söyleşiler yaptım, yazılar yazdım. Ben onlara sözüedilmesi bile abes ufak katkılar yaptım belki ama o iki dergi-den çok beslendim. Sonra Birgün dönemi başladı. Heyecanlıbir durumdu bu: Yeni bir gazete kurulmuştu ve yazmam iste-niyordu... Hiçbir karşılık beklemeden yazdım. Aysun Koç, Es-ra Okutan ve Deniz Uzunkale’nin editörlüğünde bir dönem

14

Page 15: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

sürdü yazılarım ama sonrasında gazeteyle aramıza bir soğuk-luk girdi, ayrıldım. Arada bazı internet sitelerine yazılarımıgönderdim. Bu kitabı oluşturan kimi yazıların ilk hallerine ka-lan.com, siberalem.com, birzamanlar.net, polifoni.net ve mev-simsiz.com arşivlerinden ulaşabilirsiniz. Bu sitelerin her biri-nin sevdiğim ve katkılarımı sürdürmeyi umduğum siteler ol-duğunu da bu cümleme ekleyeyim. Bu vesileyle Ulaş Özdemir,Deniz Karabacak, Hakan Eren, Tufan Alper Akyüz, Eray Ayti-mur ve Aslı Solakoğlu isimlerini sevgiyle anayım.

Yazarlık maceram bir taraftan sürerken, yazılarımı kitaplaş-tırma önerisi zaman zaman değişik yayınevlerince dile getiril-di. Bir pop tarihi yazmamı isteyenler de oldu, portre yazılarımıtoplamak isteyenler de... Bu önerileri “hazır olmadığım” ge-rekçesiyle reddettim ve kendimi hazır hissettiğimde bir kitapyapacağımı hep dile getirdim. Tanıl Bora’nın İletişim Yayınlarıadına getirdiği öneri, reddedilmeyecek bir şeydi ancak bu öne-rinin dile getirilişinden yıllar sonra bu kitap ortaya çıkabildi.Belki mükemmeliyetçilik, belki (Metin Solmaz’ın her seferindekızgınlıkla dile getirdiği) ayrıntılarda boğulma hali, belki yo-ğunluk, belki de tembellik bu kitabın çıkışını geciktirdi. Dahafazla gecikse kötü olurdu ama daha önce çıksaydı bu kitabınböyle olmayacağı da aşikârdı. Bence tam zamanında çıkıyorkitap. Söylediğim gibi, müzik yazarlığına başlayışımın onuncuyılı, bu iş için idealdi.

Kitap başta iki bölüm olarak tasarlanmıştı: Birinci bölümde-ki yazılara çerçeve yazılar ekleyecek, böylelikle bir pop tarihioluşturacak, ikinci bölümde de tematik yazılarımı toplayacak-tık. İlk bölümü oluşturan yazılar zaten yayımlanmış yazılardı.Onları bir revizyona tâbi tutarak günümüze uydurmak yeterlioldu. Çerçeve yazılar da değişik zamanlarda yazdığım tür ta-rihlerinden oluşacaktı, kısa olacaktı ve kronolojik bir sırala-mayla ilk yazıya eklemlenecekti. Başta her şey iyi gidiyordu:Eldeki yazıları okuyup yerlerine yerleştirmeye başlamıştım.Sonra ne olduysa bunlar bana eksik geldi ve okuduğumdanhaz almamaya başladım. Yazılara yeni bilgiler ekledim, bunlariçin bir sürü kaynağa başvurdum, her kaynak beni başka bir

15

Page 16: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

kaynağa yönlendirdi ve kitap “hazırlanma” aşamasından “ya-zılma” aşamasına evrildi. Çerçevelerdeki yazılar giderek büyü-dü, bilgiler eklendikçe “o varsa bu neden yok” faslına geçildive nihayet bütün çerçeveler tek tek bağımsızlığını ilan etti.İkinci bölüm böyle oluştu. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim:Tango, caz, Eurovision yazıları ve “eskileri bulma rehberi” dı-şındaki bütün yazılar bu kitap için yazıldı. Bahsi geçen yazılarda revizyona uğradı, tango örneğinde olduğu gibi yeni baştanşekillendi. Bu arada kitap gecikti ama istediğim şekle de niha-yet ulaştı. Son bölümdeki yazılar, en severek yazdığım yazılar-dır. Bunlar, değişik zamanlarda Roll ve Express dergileri ile Bir-gün gazetesinde yayımlandı. Bu kitap için yazılmış bazı yazılarda sonradan eklendi. Yayımlanan yazıların elden geçirildiğini,bir değişime uğradığını söylemek gereksiz belki ama şu cüm-leyi bu paragrafın sonuna eklemek kaçınılmaz: Yazıların ilkhalleri bu kitapla birlikte tedavülden kalkmış oluyor.

Bu, bahsi geçen konuların eksiksiz olması için uğraşılmışbir kitap ancak eksiksiz değil. Bilakis, eksik ve nelerin eksikolduğunu biliyorum! Ancak bu eksikleri tamamlamak, ziyade-siyle zaman alacağından, bu haliyle kitabı yayımlamak en doğ-rusuydu. Çok istediğim bazı yazılar bu kitaba giremedi. Kimikonulara değinmeden geçtim. Örneğin Batı müziğinin memle-kete ilk geldiği yıllarda oluşan kamplaşmaları, alaturka-alaf-ranga tartışmalarını, kimi zaman dayatmacılığa kaçan tuhaf fi-kirleri bir yazıda toparlamayı çok istiyordum. Ancak bu yazıdeğişik katkılarla başka bir kitaba konu olacak denli büyüdü,kitabın adını ve çerçevesini tespit ettikten sonra da kitabın dı-şında kaldı. Donizetti Paşa’yla başlayan marşların tarihi de ay-nı nedenle başka bir projeye tayin edildi. Son bölümde olması-nı çok istediğim kadın ve aşk yazılarını bir türlü bitiremedim.Şarkılarda kadın meselesi de dallandı, budaklandı ve bir diziyazı haline dönüştü. Aşk meselesi “aşk eski bir yalan” ve “be-nim nazlı yarim” başlıklarıyla yazılmaya başlandı, sonradandallanınca bu kitabın kapsamı dışında kaldı. Aynı şekilde poli-tik müzik ve hip-hop yazıları da bu kitaba giremedi: İlki zatenbaşka bir kitabın konusuydu, malzeme ganiydi, diğeri yeni öğ-

16

Page 17: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

rendiğim bir şeydi ve çok çalışmak gerekecekti. Velhasıl, kimiyazılar son anda kitaptan çıktı, kimi yazılar ucu ucuna yetiştive şu anda elinizde tuttuğunuz bu kitap oluştu. Bir kere dahasöyleyeyim: Eksiksiz olduğunu iddia etmiyorum. Hatta yazımıbittikten sonra aklıma gelen bence çok önemli kimi eksiklerikitaba dâhil etmediğimi de burada söylüyorum. Düğün şarkı-ları yazısında Marc Aryan’ın Nasıl Evlenirsin Bu Lisanla adlı şa-hane şarkısından ve iki Somethin’ Stupid uyarlamasından (BirKağıt Parçası ve Yaşanmaz Aynı Evde) bahsetmediğimi, Ameri-ka bahsinde Kenedi’ye Ağıt plağını unuttuğumu, barış şarkılarımevzusunda belki de en önemli şarkı olan (Fikret Kızılok’unEcevit şiirinden bestelediği) Türk-Yunan Kardeşlik Şarkısı’nı veMaria Rita Epik’in kimi şarkılarını atladığımı sonradan fark et-tim. Ancak bunları yazı içine yerleştirmeye kalkmam yazınıntüm akışını bozacağından dışarıda bırakmayı tercih ettim. Di-ğer yazılar için de bu durumun geçerli olduğunu söylemeli-yim: Kimi şarkılar bilerek ve isteyerek, kimileri de farkında ol-madan bu yazıların dışında kalmış olabilir. Aklınıza gelen böy-lesi eksikleri e-mail adresime bildirmeniz kitabın (olursa)bundan sonraki baskılarına katkı sağlayacaktır. Öneri ve eleş-tirilerin bu kitabı zenginleştireceği aşikâr.

Kitabı besleyen kaynaklara geçmeden kendimden söz etme-liyim belki biraz. Aslında bunun için de hazırladığım sevdikle-rim / sevmediklerim listesini kullanmanın yeterli olacağı ka-naatindeyim: Çocukluğundan beri eski 45’liklerle haşır neşi-rim, bu konudaki çalışmalarımı ısrarla sürdürüyorum ve deği-şik yerlerde “Ortaya Karışık” adını verdiğim partileri düzenli-yorum. Rakıyı, rokayı, Ege’yi, Uludağ gazozunu, Çanakka-le’nin Veziroğlu dondurmasını ve medar-ı iftiharı İhtiyaç Mo-lası’nı, filtre kahveyi, mantıyı, bezelyeyi ve bamyayı, bütün ke-dileri, karasinek haricindeki böcekleri, maviyi ve 7’yi, yunus-ları, denizi, kitaplığımı, matematiği, Orhan Boran ve Yuki’yi,Cazcı Kardeşler’i, Her Şey Çok Güzel Olacak’ı, Sait Faik öyküle-rini, Enis Batur kitaplarını, İkinci Yeni’yi, Bach’ın çello süitle-rini, İlhan İrem’in şarkılarını, Nazan Öncel’in tarzını ve tavrı-nı, Alper Erinç’in düzenlemelerini, Hakkı Bulut’un bestelerini,

17

Page 18: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

Mahler ve Stravinski’nin her şeyini, Ömer Kavur’un filmleriniama en çok Anayurt Oteli’ni, Kumdan Kaleler’i, Mack the Kni-fe’ı, Tom’s Diner’ı, Ya Sonra’yı, Üç Kalp’i, Osmanlı Sergi Marşı’nı,Uzaklaşma Benden Öyle’deki saksofon solosunu, Ankara’danAbim Geldi’yi, Süper Restaurant’ı, Hatay’ı, NTV izlemeyi, Ha-Kan Kaynar’la kovalaklık yapmayı, sahaf gezmeyi, Kara Ki-tap’ı, Frankfurt Seyahatnamesi’ni, Aşiyan’ı, hâlâ ve her şeyerağmen Ankara’yı ve niyeyse Hepsi grubunu seviyorum ve Be-yaz Kelebekler’in Sen Gidince şarkısını şaşkınlıkla karşılıyor,Kan ve Gül şarkısından, new-age’den, pan flüt sesinden, DüşSokağı Sakinleri’nden, Mozart’tan, tütsüden, sakızdan, sürün-genlerden, halk otobüslerinden, kerevizden, ciğerden hiç hoş-lanmıyorum ve Tanju Okan’ı Kadınım şarkısından ibaret sa-nanları esefle karşılıyorum. Yüzüklerin Efendisi’ni okumadımama Harry Potter’a bayılıyorum. Az uyuyorum, yüksekten kor-kuyorum, bir yere giderken yürümeyi tercih ediyorum. Trafik-ten korktuğum için ehliyetim, kendime hâkim olamadığımiçin kredi kartım yok. En çok Orhan Pamuk okuyorum, Maz-har Fuat Özkan dinliyorum, Göksel, Özlem Tekin ve Aylin As-lım’ı beğeniyorum. Ayşegül Aldinç’le tanışmak istiyordum, ol-du. Buna vesile olan Özen Yula’ya çok şey borçluyum.

Kitabı besleyenlere döneyim: Kalan Müzik adına yaptığım iş-leri unutmuyorum. Ulaş Özdemir’le birlikte hazırladığımız Tü-lay German, bugüne kadar yaptığım en büyük işlerden birisiolarak hâlâ beni gururlandırır. Bir hayalim böylelikle gerçek ol-du ve Tülay German’la bu vesileyle tanıştım. O gün unutamadı-ğım, unutamayacağım bir gün olarak kalacak. Bunu gerçekleşti-ren Hasan Saltık’a, o gün bizimle olan Nilüfer Saltık, Aynur veEngin Arslan’a gecikmiş teşekkürlerimi iletiyorum. Ama asıl te-şekkürüm elbette Tülay German’a: Türkiye’de (kendi adıma)tanışabileceğim en büyük yıldız oydu, çocukluğumun kahra-manlarından birisiydi ve tanıştığımız gün sımsıcak tavırlarıylabeni rahatlattı. O günün çevremdeki tek tanığı Melda Erçelik-can’dır: Nasıl heyecanlı olduğumu ona sormak gerekir.

TRT’de yapımına katkıda bulunduğum Bak Bir Varmış BirYokmuş adlı belgesel ve Kırkbeşlik programı hayatımın önemli

18

Page 19: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

dönüm noktalarından ikisidir. İlkini Derya Türkalp hazırladı,ben danışmanlığını ve metin yazarlığını yaptım. İkincisi Ah-met S. Sabuncu ile ortak projemizdi, Alper Fidaner’le birliktesunuculuğunu üstlenmiştim. Her iki program sayesinde AjdaPekkan’dan Erol Evgin’e, Belkıs Özener’den Alpay’a pek çokinsanla tanıştım. Bu programlarda çalışan bütün arkadaşları-ma, ama özellikle Yıldız Atay Ertuğrul’a (ve sevgili eşi Haluk’a)teşekkürü bir borç biliyorum. TRT demişken Levent Çelik veKurtuluş Özyazıcı ismini unutmamam gerekir. Onların şahsın-da TRT-FM’de kahrımı çeken Geceden Sabaha, Bizbize ve Bu-yurun Radyo ekiplerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

2004 yazında beni Mazhar Fuat Özkan’la tanıştıran MustafaOğuz, hayatıma renk katan özel isimlerden birisidir. O yıl pro-jemizi gerçekleştiremedik ama benim hayatımın en renkli dö-nemini birlikte yaşadık. Bunun için kendisine (ve o dönemintanığı, asıl mimarı Naim Dilmener’e) ne kadar teşekkür etsemaz. Aynı yılın sonlarında SN Publishing adına arayan ve yakın-larda (Kaybolmayan Yıllar adıyla) yeniden basılan bütün SezenAksu CD’lerinin kartonetlerini yazmamı isteyen Beyza Karaoğ-lan ve bu buluşmayı sağlayan Rıza Okçu’ya ne kadar teşekküretsem az. Tülay German CD’siyle birlikte gurur duyduğumikinci iş budur.

Alper Fidaner’le yaptığımız eski 45’likler dinletilerini finan-se edenlere; Hatice İkinci (Fikrim), Mehmet Kölemen (Göl-ge), Halil, Durmuş ve Hamza Kölemen (Dummy), NurettinAytun (Nüans), Hakan Aytun (Saklıkent), Aslı Atasoy (JazzCafe), Hatice (Pazartesi Kahvesi), Gökhan Şeşen ve Murat Er-kal’a (Sakız), beni yıllar sonra bularak başına geleceklerdenhabersiz meşhur etmeye kalkışan Sinan Gürsoy’a (Gişe Orga-nizasyon) ve bu günlerin hemen hepsinin tanığı Asu Maro’yave elbette Alper Fidaner’e yeri gelmişken teşekkür edeyim.

Farkında olmadan teşekkür faslına başladık bile... Kimi girişyazılarında bu teşekkür sayfaları isimler sıralanarak geçiştiriliyorama ben (yazının bundan sonrasını bir telefon defterine dönüş-türmek pahasına) bu faslı izninizle biraz uzatacağım. Zira bu ki-tap için durum farklı: Her yazının ayrı bir hikâyesi var. Dallan-

19

Page 20: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

dırmadan budaklandırmadan, sıkmadan bu faslı bitirmeyi başa-rabilir miyim bilmiyorum ama unuttuğum isimler illa ki olacak-tır; onlardan peşinen özür dileyerek teşekkürlerimi sürdüreyim.

Elbette ilk teşekkürü ilk editörüm olan Metin Solmaz’a et-mem gerekirdi. Beni kolumdan tutup müzik yazarı yapmaklakalmadı, bugüne kadar bıkmadan usanmadan bana inandı vegüvendi. Bir sözü vardı, ilk kitabımın önsözünü yazacaktı.Önsözde neler yazdı bilmiyorum; sizinle birlikte okumuş ola-cağım. Ama Metin’in yüzünü kara çıkartmamış olmayı temen-ni ediyorum.

İkinci teşekkürüm bu yazıların kitap olması için beni teşvikeden Tanıl Bora’ya olmalıydı. Sabır ve sebat etti, hiçbir zamangeri adım atmadı, bana hep inandı. Üstelik bu kadarla kalma-dı, plak dinlememi kolaylaştıran şahane bir hamle yaptı ve aileyadigârı Dual pikabını bana hediye etti. Onun da güveninisarsmadığımı ümit ediyorum.

Tanıl Bora’nın bürosunda hâsıl olan pazartesi-cuma sohbet-lerinde katkılarını esirgemeyen Murat Yılmaz’a (evet, İlhanİrem yaşıyor!), aklıma gelen Türkçe Sözlü Hafif Müzik ismineBatı kelimesini eklememizi öneren Murat Gültekingil’e, unut-maktan korkarak adlarını saymayacağım tüm büro sakinlerinebir kere daha teşekkür ediyorum. Büronun altında konuşlananDipnot Kitabevi sakinlerini de unutmamalıyım: Emir AliTürkmen, Ece Özçelik ve Ali Haydar... Zor anlarımda yanımdaolan isimlerdi bunlar: Güldük, eğlendik, üzüldük. Kitap niha-yet Dipnot raflarında da boy gösterecek...

Kıvanç Koçak “hadi” demekten bıktı, ben onu bekletmek-ten bıkmadım. Beni vurma noktasındayken bu giriş yazısınıona teslim ediyorum ve “verdiğim tüm rahatsızlıktan ötürü”kendisine teşekkür ediyorum. O olmasaydı bu kitap böyle ol-mayacaktı. Katkıları unutulmayacak isimlerden birisidir veüçüncü büyük teşekkürün ona gitmesi gerekir.

Kıvanç Koçak’la Ankara’dan İstanbul’a geçmiş olduk. Buradateşekkür edilecek isim sayısı daha fazla. En başta Ceyda Yıl-mazçetin-İbrahim Eke çiftini anmalıyım. Hayatımda olduklarıiçin kıvanç duyduğum bu iki “insan” için ne yazsam az gele-

20

Page 21: 01 POP DEDIK - · PDF fileAnneme, babama, Melda’lara... Bana ... Bu yazıyı yazmadan önce yaptığımız sayfalara bakıp kendimi şımarttım. ... yazılar yazdım. Ben onlara

cek, iyisi mi işin kolayına kaçayım, “bugüne kadar bana katlan-dıkları için” deyip teşekkürümü geçiştireyim. “Ankara’dan çı-kan” bu dostluğa o meşhur Erkin Koray şarkısı eşlik etmelibence: “En hızlı zamanında Ankara’nın sevdik birbirimizi...”Şarkıyı dinlemeye devam edelim: “Aslında bir hikâyemizi an-latmaya kalksak zamanın beyni durur, denizler kurur...” Öyledeğil mi dostlar? Mişka ve Leo’yu benim için öpün lütfen...

Nesrin Karadağ, İstanbul günlerimde bana evini açan, des-tek olan ikinci isim. Ne zamandır kendisini ihmal ettiğiminfarkındayım. Beni anlayışla karşılayacağını umuyor, naçizanebu küçük teşekkürü (bana yaptığı onca şeyin yerini doldur-mayacağını bile bile) kendisine gönderiyorum.

Ergun Akova, İstanbul faslında asla unutmayacağım isimler-den. Kitaba katkısı o kadar büyük ki saymaya kalksam bu girişyazısı uzar gider.

Roll-Express mürettebatına ne kadar teşekkür etsem az. MerveErol’un arşivime ve bilgi dağarcığıma katkıları unutulur gibi de-ğil. Hele hele son bölümdeki kimi yazılara yaptığı katkı aslaunutulmaz. Bunlara eklediği ve spota çıkardığı cümleleri kendicümlelerim kabul ederek kitaba aldığımı gizlemeyeceğim. DeryaBengi, Kıbrıs plaklarını yazmam konusunda beni teşvik edenisim. Aynı zamanda bu tür yazıları yazmama neden olan da ken-disidir. “Ne desem az” faslına dâhil olduğundan burada adınıanmakla yetineceğim. Roll ekibine dâhil değil ama adını buradaanmak elzem: Kıbrıs yazısının bir diğer tanığı Arzu Dedeoğ-lu’dur. Onun yüreklendirmelerini unutmadığımı bilsin isterim.Yücel Göktürk, Ankara merkezli sohbetlerin vazgeçilmez insanıve son bölümdeki “sevişmeli” yazıyla Atatürk yazısının fikir ba-bası. Onun için burada ayrı bir teşekkürü hak ediyor. Mürette-batın diğer isimlerini (yine unutma korkusuyla) saymayacağım.

Arslan Eroğlu, teşekkür etmenin az kalacağı isimlerden. Oolmasaydı kitap istediğim gibi olmayacaktı. Resimlerini ilkgördüğüm andan itibaren kapak için aklımda onun adı vardı,utana sıkıla yaptığım teklifi sevinçle karşılamakla kalmadı ne-redeyse benden daha çok heyecanlandı! Kapağa onun eli değ-meseydi bu kadar güzel olmayacaktı.

21