Upload
others
View
3
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1-31 EKİM 2014
FAALİYET RAPORU
Ekim ayı meme kanserinde bilinçlendirme ve farkındalık ayı olarak
kutlanmaktadır. Çünkü meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir.
Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı çok
önemlidir. Meme kanserinde erken tanı konabilmesi için kadınlarımıza
kendi kendine meme muayenesi eğitiminin verilmesi önemlidir. 40
yaşından sonra düzenli mamografi çekimleri yapılmalıdır.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde 2004 yılından itibaren tüm illerde kanser
erken tanı ve eğitim merkezleri kurmuştur. Kısaca KETEM denen bu
merkezlerde meme kanseri ile ilgili eğitim ve tanı hizmetleri
bulunmaktadır.
Balıkesir KETEM 2004 yılından beri hizmet vermekte olup, ülkemizde
kurulan ilk KETEM’lerdendir. Balıkesir Devlet Hastanesi bünyesinde
çalışmakta olup, toplum tabanlı meme kanseri taraması yapmaktadır.
Balıkesir KETEM bünyesinde çalışan 3 bayan doktor, başvuran
kadınlarımıza kendi kendine meme muayenesi eğitimi vermektedir.
19 Ekim Pazar Günü Değirmen Boğazında Sağlıklı Yaşam Yürüyüşü ve Metropol Cafede Kahvaltı Etkinliğimiz yapılmıştır. Hekimlerimizin ailecek katıldığı yürüyüş arkasından Metropol Cafede kahvaltı eşliğinde sohbet edilmiştir.
Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulları olarak Sayın Ahmet Edip Uğur‘a çalışmalarında başarılar diledik
Ülkemiz tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de sadece kendi vatandaşları için değil komşu ülkelerde yaşayan insanlar içinde güvenli, yaşanılacak ve
sığınılacak topraklar olmuştur. Güney sınırımıza komşu Irak ve Suriye’deki savaş ve çatışma ortamı nedeniyle insanlar yaşadığı toprakları terk etmek zorunda
kalmış ve zorunlu olarak ülkemize sığınmışlardır. Mülteciler açısından bakıldığında; çatışmaların yaşandığı bölgelerde, güvenilerek sığınılacak tek ülke
Türkiye’dir ve zulümle karşı karşıya kalmış,yaşamları tehdit altında olan bu masum insanlara kucak açmak bizlerin insani görevidir.
Son zamanlarda sınırlarımız dışında Suriye topraklarında yaşanılan çatışmalar gerekçe gösterilerek, ülkemizde yaşanan şiddet olaylarında vatandaşlarımız
yaşamını yitirmiş, güvenlik kuvvetlerimiz şehit olmuş ve yaralanmıştır. Başta okullar, sağlık merkezleri olmak üzere, kamu binaları halk otobüsleri ve halkın
vergileriyle alınan kamu mallarına zarar verilmiş, halkımızın Sağlık ve Eğitim hakkı engellenmiştir. Bunlarında ötesinde ülkemizin ortak değeri olan
BAYRAĞIMIZA ve Mustafa KemalATATÜRK’e haince saldırıda bulunulmuştur.
Bu saldırıları yapanlar asla unutmasınlar ki; Bugüne kadar huzur içinde yaşamalarını bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal ATATÜRK’e borçludurlar. Bunu
anlamak için çok uzağa değil, Irak, Suriye, Libya ve Mısır’a bakmaları yeterli olacaktır.
Yapılanlar ülkemizin BARIŞ ve HUZUR ortamını bozmaya yönelik olup, bizlere bir kez daha göstermiştir ki; Ülkemizin BİRLİK ve BERABERLİĞİ sadece
sınırlarımız içinde yaşayan yurttaşlarımız için değil ülkemiz dışında yaşayan insanlar içinde hayati önem arz etmektedir. Ülkemizin Birlik, Bütünlük ve
Kardeşlik ortamını korumak ve yaşatmak başta bu ülke topraklarında yaşayan tüm vatandaşlarımızın ortak görev ve sorumluluğudur.
O nedenle; Bu saldırıları yapanları, IŞİD ve PKK gibi terör örgütlerini şiddet ve nefretle kınıyoruz, herkesi ülkemizin Barış ve Huzur ortamını korumaya
yönelik Sorumlu ve Sağduyulu davranmaya davet ediyoruz. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün engin öngörüsü ile ortaya koymuş olduğu
"YURTTA SULH, CİHANDA SULH" ilkesine tekrar dönülmesini şiddetle tavsiye ediyoruz. Halkımızı bugün her günden daha fazla sağduyulu davranmaya
davet ediyor, insan yaşamından daha önemli hiçbir şey olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz. Olaylarda hayatını kaybedenlere Allah’tan Rahmet,
yakınlarına Başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileğiyle hem ülkemizdeki hem de ülkemiz dışındaki şiddet ve terörün bir an önce durmasını temenni ediyoruz.
Saygılarımızla.
BALIKESİR TABİP ODASI
BALIKESİR BAROSU
BALIKESİR ECZACI ODASI
BALIKESİR DİŞ HEKİMLERİ ODASI
BALIKESİR ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
BALIKESİR ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
Tema Vakfı Balıkesir İl Temsilciliği Tabip Odamızı ziyaret ederek, Yönetim Kurulumuza faaliyetlerinde başarılar dilediler.
“ Konka Hepartrofilerinin
tedavisinde üç farklı cerrahi yöntemin sonuçlarının analizi “
konulu sunum KBB uzmanı Dr. İdil Öztürk tarafından 23 Ekim 2014 tarihinde
Odamız salonunda yapılmıştır.
Tabip Odası Başkanı Dr. Fikret Şahin Balıkesir'e tam donanımlı bir Onkoloji Hastanesi'nin yapılması
gerektiğini söyledi. Mevcut radyoterapi ünitesinin de başkalarına zarar vermemesi için bağımsız bölümde
yer alması gerektiğini belirten Fikret Şahin bununla ilgili düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını
çizdi.
Türkiye'de ve Balıkesir'de kanser vakalarının gün geçtikçe arttığını söyleyen Tabip Odası Başkanı Fikret
Şahin Balıkesir'in bir kanser haritasının bulunmadığını söyledi. Şahin ayrıca sağlık sisteminin koruyucu
hekimlik yerine tedavi uygulayan hekimlik şeklinde işlediğini ifade etti. Şahin şunları kaydetti:
"Kanser vakaları, Onkolojik vakalar son dönemde Türkiye'de iyice arttı. Bununla ilgili araştırma yapıp
artmasını engelleyici önlemler almamız lazım. Yani koruyucu hekimlik burada önem kazanıyor. Hastalık
olmadan önceki safhayı ele almalıyız. Kanser her alanda arttı, ben de çok sık görüyorum. Bununla ilgili
olarak sağlıklı bir çalışma maalesef yok. Şu an günümüzde koruyucu hekimlikten ziyade tedavi edici
hekimlik daha ön planda. Vatandaş hasta olmasın diye çalışmamız gerekirken, -ki hasta olursa da biz onu
tedavi ederiz anlayışı var. Bu hem daha pahalı hem de bilimsel de değil.”
Sohbetin ardından Basın Müzesini gezen Şahin’e, Cemiyet Başkanı Demir tarafından hazırlanan ve
Balıkesir basın tarihinin anlatıldığı kitap hediye edildi.
Ziyarette, BGC 2. Başkanı Coşkun Yaman, Genel Sekreter Devrim Derin ile Sayman Mahmut Acaröz de
hazır bulundu.
Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Fikret Şahin, Oda Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Gündoğdu ile birlikte Balıkesir
Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti. Başkan Şahin rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gören Cemiyet Başkanı
Ramazan Demir’e geçmiş olsun dileklerini aktardı, cemiyetin çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. yılı nedeniyle Balıkesir Tabip Odasının düzenlediği konser 28 Ekim 2014 tarihinde saat 20:00’de Necati Eğitim
Fakültesi Konferans salonunda gerçekleştirildi.
Konsere konuk olarak Balıkesir Milletvekili Namık HAVUTÇA, Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Dr.Hasan HOCAOĞLU, İl Halk Sağlığı Müdürü
Dr.Hakkı ÖZÇOBAN'a, Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt.Burak SARAN, Eczacı Odası Başkanı Adil TOSUNER ve çok sayıda Hekim, Diş Hekimi, Eczacı
ve vatandaş katıldı. Salonun tamamen dolduğu konserde açılış konuşmasını yapan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr.Fikret ŞAHİN konuşmasında
Cumhuriyetin önemine vurgu yaparak şunları söyledi; Kurtuluş Savaşı’nda gösterilen üstün gayret ve fedakarlıklar sonucunda bizlere armağan edilen
Cumhuriyet, bizim için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi, toplumsal ve siyasal değişim projesidir.
Milletimizin şanlı tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olan Cumhuriyet, bağımsızlık ve hürriyetimizden asla taviz vermeyeceğimizin ifadesidir.
Cumhuriyet Türk ulusunun medeniyet destanı, Çağdaş dünyada hak ettiği yeri alma azmi, ve karanlığa karşı başkaldırısıdır.
Cumhuriyet, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde imkansızı başardığımızın kanıtıdır.
Cumhuriyetimiz; bilimde, eğitimde, kültür ve sanatta, sağlıkta, sosyal yaşamın her alanında çağdaş uygarlık düzeyine erişmek için en büyük dayanağımızdır.
Türk Milleti, Cumhuriyet rejimi ile kazandığı değerleri, toplum hayatımızın vazgeçilmez unsuru olarak benimsemiş, karşılaştığı sorunları Cumhuriyete olan
bağlılığı sayesinde birlik ve beraberliğinden ödün vermeden aşmayı bilmiştir.
Bu tarihi gün dolayısıyla, başta büyük devlet adamı ve eşsiz komutan Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, dökülen kanlarıyla bu toprakları bizlere
vatan yapan, aziz şehitlerimizin hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Cumhuriyet Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.
Konser Şef Muammer TOPAN tarafından yönetildi. Sanatçılar Güzel sanatlar lisesi öğrencileri, mezunları ve üniversite müzik bölümü öğrencileriydi.
Konser sonrasında sanatçılara plaket ve teşekkür belgesi verildi.
Kapanış konuşmasında Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr.Fikret ŞAHİN konseri hazırlayan ve sunan Muammer TOPAN’a, genç sanatçılara, Güzel Sanatlar
Lisesi Müdürü Arif NALBANT’a, salonu kullanma imkanı veren Rektör Mahir ALKAN’a teşekkür etti ve sözlerini şöyle tamamladı;
Bugün kadınıyla erkeğiyle hep birlikte burada bu eserleri dinleyebildiysek bunu Büyük Atatürk ve bizlere armağan ettiği Cumhuriyete borçluyuz.
Çünkü; Cumhuriyet Aydınlanma ve Rönesans demektir
Cumhuriyet Sanata ve Sanatçıya değer vermektir
Cumhuriyet vatanını, yaşadığı toprakları ve bayrağını sevmektir
Kısacası, Cumhuriyet İnsanı sevmektir.
http://www.youtube.com/attribution_link?a=FbE6IRbLrqU&u=%2Fwatch%3Fv%3DyKzDn-QfIKA%26feature%3Dshare
Artık globalleşen dünyamız ve ülke coğrafyamız nedeniyle şimdiye kadar pek rastlamadığımız ya da bizden uzak sandığımız yeni enfeksiyonlarla karşılaşmaya başladık. Kolay ulaşım imkânları, dünya iklim özelliklerindeki değişimler, göçler ve benzeri nedenlerle dünyanın öteki ucu bile bize çok yakın. Aynı bir ülkenin ekonomisinde görülen bir değişim nasıl diğer tüm ülkeleri etkiliyorsa bir ülkede ya da coğrafyada görülmeye başlayan ya da o alanda sınırlı olduğu düşünülen bir çok enfeksiyon hastalığı da diğer tüm ülkeleri ilgilendirir hatta tehdit eder oldu.
Tarihte milattan önceki tarihlerde Hindistan’dan yayılan Veba, Amerika’nın keşfinden sonra yayılan Frengi, gene Afrika’dan yayılan AIDS çok bilinen örneklerdir.
Bunun yakın dönemlerde ki ilk örneklerini kuş gribi ve domuz gribinde yaşamış, bu enfeksiyonların hızlı yayılımı tüm dünya ülkelerini etkilediği ve tedbirler almaya yönelttiği gibi bizde de benzer sorunlara yol açmıştı. Herkesin hatırındadır, yumurta bile yenilmeyen, binlerce kümes hayvanın telef edildiği, insanların sokakta bile maskeyle dolaştığı günler…
Bugünlerde de benzer sorunlarla karşılaşmaya başladık. Önce halk arasında kene hastalığı olarak isimlendirilen bir Kırım Kongo Kanamalı hastalığı çıktı… İçlerinde onlarca sağlık personelinin de bulunduğu birçok insanımızın yaşamını yitirmesine neden oldu bu hastalık. Kırım ve Kongo da saptanan bir virüsün keneler tarafından insanlara bulaştırılması sonucu oluşan bu hastalık, göçmen kuşlar tarafından taşınarak ülkemiz topraklarına da ulaşarak, Balıkesir’in de yer aldığı birçok şehrimizde sorunlara yol açmış, onlarca insanımızın bu hastalık nedeniyle tedavi görmesine neden olmuştur.
Son günlerde ise yeni virüs hastalıklarının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de tehdit etmeye başladığını görüyoruz. İlki, daha önce yaşadığımız ve SARS adını almış bir solunum hastalığına çok benzer bir hastalık olan MERS-CoA hastalığı olup, aynı virüsün yeni bir formunun yol açtığı değişik bir enfeksiyon olarak karşımıza çıkmaktadır. İlk olarak Ürdün de Nisan 2012 de saptanan virüsün yoğun olarak Arabistan yarımadasındaki ülkeleri etkilediği gözlenmiştir. Yarasa ve develerden kaynaklandığı düşünülen bu virüs insandan insana solunum yoluyla bulaşmakta özellikle Haç döneminde milyonlarca insanın yoğun bir şekilde bulunduğu ve bulaşmayı kolaylaştırıcı faktörlerinde arttığı dönemlerde pek çok insanı, bu arada ülkemizden de Hac görevi için bu coğrafyaya gitmiş bulunan insanlarımızı da etkilemeye başlamıştır. Yaklaşık çoğunluğu Arap 500 den fazla insanda hastalık tespit edilmiş bunlardan 150 civarında vakada yaşam kaybı görülmüştür.
Hastalık virüsün alınmasından 9-12 gün sonra başlayan yüksek ateş, şiddetli öksürük ve solunum zorluğu, halsizlik ishal ve benzeri şikâyetlerle kendini göstermekte, hafif belirtilerle geçebildiği gibi, zatürre, solunum yetmezliği, böbrek ve kalp rahatsızlıklarıyla tanımlanan ölümcül sorunlara da yol açabilmektedir. Hastalık solunum yoluyla ve insandan insana yakın temas halinde bulaşmakta ama özellikle Şeker, Kronik Kalp ve Böbrek rahatsızlığı gibi alt hastalığı bulunan yaşlı popülasyonu daha kolay etkilemektedir.
Hastalığın görülme yeri, etkilediği nüfus grubu gibi unsurlar düşünülerek, ülkemiz; özellikle hac görevinden dönen ve bu kişilerle yakın ilişkisi olan insanlarımız açısından tedbirler almaya başlamış, hacılarımız sağlık kuruluşlarımız tarafından incelenmeye, belirtisi olanlar takibe, rahatsızlığı olanlarda hastanelerde yatırılarak tedaviye başlanmıştır. Her ne kadar bugüne kadar yapılan 1000 tetkikten ancak birinde o da Suudi Arabistan’da çalışıp geri dönen bir vatandaşımızda pozitiflik saptanmış bulunmakla beraber, Balıkesir İli Kamu Hastaneleri Genel Sekreterlik birimleri yoğun bir şekilde izlemlerine devam etmekte, meslek içi ve toplum eğitimlerine devam etmektedir. Balıkesir de saptanmış hiçbir pozitif vakamız olmayıp, gözlem için yatırılarak izlenen üç hastamız da başka nedenli hastalıklar saptanıp, o yönde tedavileri sürdürülmektedir.
Bir diğer yeni enfeksiyon, aslında bizim için yeni ama 1976 yılından beri bilinen bir hastalık olan Ebola Kanamalı Ateş Hastalığı olup, ilk olarak Kongo’da saptanmış ama daha sonra Afrika’nın batı ülkelerine yayılarak 9500 olguya ulaşmış ve ne yazık ki bunlardan 4600’ü yaşamını kaybetmiş bulunuyor.
Bu hastalıkta gene bir virüs enfeksiyonu olup, yarasalardan, maymunlardan insanlara, onlardan da başka insanlara bulaşmakta, 2-21 gün içinde bu mikrop, insan vücudundaki hücreleri etkileyip, damarları ve pıhtılaşma sistemini bozmakta ve bunun sonucunda da kanamalarla ölümler oluşmaktadır.
Hastalık yüksek ateş, halsizlik, ishal, kusma, deride döküntülerle başlamakta, kısa sürede yaygın kanamalar ve nefes alamama sonucu hastalar kaybedilmektedir. Virüs ölü insan vücudunda iki gün, İnsan semeninde 60 gün canlılığını koruyabilmekte, hastalığın yayılımı hasta insanın dışkı dâhil tüm ifrazatlarıyla olduğundan böyle hastalarla temas ve takipte her türlü koruyucu önlem alınması gerekmektedir.
Dolayısı ile hastalığın yaygın olarak görüldüğü bölgeler ve belirtileri çok iyi bilindiğinden, eğer yüksek ateşli, başı ağrıyan, ishalli, kas ağrılı ve hele kanamalı bir hasta Afrika batısına yolculuk yapmış veya o bölgeden geliyor veya ebolalı bir hastayla temas etmiş ise, derhâl koruyucu önlemler alınarak konuda referans hastanelerde yatırılarak takip ve tedavi edilmelidir.
Son birkaç yıldır gene seyrek de olsa ülkemizde görülmeye başlayan bir başka virüs enfeksiyonu da Batı Nil Virüs Enfeksiyonudur. İlk kez Uganda Batı Nil bölgesindeki bir hastada gösterilmiş olan bu hastalık, kuşlarca taşınır, sivrisineklerle bulaşır. İnsanlarda ve atlarda ölümcül seyredebilir. Genellikle belirti vermeden seyrederken, bir bölümünde de 3-14 günlük bir enkübasyon dönemi sonrası yüksek ateş, halsizlik, bulantı, kusma, ishal ve döküntülerle belirti verir. Daha şiddetli vakalarda; zihinsel karışıklık, boyunu dik tutamama, koma ve kas titremeleriyle seyreden beyin iltihabı bulguları ön plandadır. Belli bir tedavisi olmadığından, esas yapılması gereken sivrisineklerle ilgili koruyucu önlemlerdir. İnsandan insana bulaşması yoktur.2010 yılında ülkemizde 47 vaka görülmüş,10 hasta kaybedilmişken, en son vaka Yunanistan Gümülcine de görüldü. Balıkesir de ise serolojik olarak saptanmış üç vaka var.
Tüm bunlara ek olarak, tularemi, çok ilaç dirençli verem, çok ilaca dirençli hastane enfeksiyonu etkeni bakteriler de günümüzün ve geleceğin sorun oluşturmaya devam eden enfeksiyonları olarak karşımıza çıkıyor. El yıkama gibi en basit hijyen önlemlerinde bile yetersiz kaldığımızdan ve gittikçe kötüleşen çevresel faktörler ve özellikle anlamsız, yararsız, gereksiz antibiyotik kullanma ve kullandırma alışkanlıklarımız nedeniyle mikroplarla olan mücadelemizde gittikçe çaresiz kalmakta olduğumuzu unutmayalım.
Bir bilim adamının dediği gibi: ’Bu gidişle başlangıçta onlar(mikroorganizmalar) vardı bu gidişle sonunda da yalnız onlar kalacak!!!’’
Türk Tabipleri Birliği 65. Olağanüstü Büyük
Kongresi
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 1 Kasım 2014 ANKARA
Türk Tabipleri Birliği 65. Olağanüstü Büyük
Kongresine katılmak üzere Balıkesir Tabip
Odası Heyeti 31.10.2014 tarihinde saat
23:0'da Ankara'ya hareket etti.
Türk Tabipleri Birliği 65. Olağanüstü Büyük
Kongresine katılmak üzere 31.10.2014 tarihinde
Balıkesir'den hareket eden Balıkesir Tabip Odası
Heyetini Bandırma'da, Tabip Odası Delegesi
Dr.Selim PANÇ ve Denetim Kurulu üyesi ve
Bandırma temsilcisi Dr.Murat ERGÖZ karşıladı.
Balıkesir Tabip Odası olarak her iki arkadaşımıza
yakın ilgilerinden dolayı çok teşekkür ederiz
Türk Tabipleri Birliği 65. Olağanüstü Büyük Kongresinde Divan masasında bulanan Türk Bayrakları,Türk
Tabipleri Birliği Antalya Delegesi Dr.Hüseyin Can ERTÜRK tarafından Antalya'dan getirilerek divan
masasına konulmuştur. Meslektaşımıza duyarlılığından dolayı odamız adına teşekkür ederiz.
Türk Tabipleri Birliği 65. Olağanüstü Büyük Kongresinde, sabah
yapılan ilk oturumda gündemde olmayan fakat verilen ara
sonrasında öğleden sonraki oturumun ilk gündem maddesi olarak
karşımıza mesleğimizle hiç ilgisi olmayan konular çıktı.
Suriye'nin bir bölgesinde meydana gelen çatışmalar için Türk
Tabipleri Birliğinin dayanışma içinde olması istenen önergeye
Balıkesir Tabip Odası heyeti olarak karşı olduğumuzu ve bu
önergenin Türk Tabipleri Birliği kuruluş amacına uygun
olmadığını belirtmemize rağmen önerge divan başkanı tarafından
oylamaya sunuldu. Bunun üzerine Balıkesir Tabip Odası Genel
Sekreterimiz Dr.Hüseyin GÜNDOĞDU söz alarak odamızın
görüşlerini dile getirdi.
Türk Tabipleri Birliği 65. Olağanüstü Büyük Kongresinde, Balıkesir Tabip Odası Başkanı
Dr.Fikret ŞAHİN odamızın götürdüğü toplam 17 önerge için açıklamalarda bulundu, odaların
içinde bulunduğu mali tablo hakkında odamızın görüşlerini dile getirdi.
Balıkesir Tabip Odası Bandırma temsilcisi Dr.Murat ERGÖZ'ün emek harcayarak hazırladığı ve odamız adına
65. Olağanüstü Büyük Kongrede sunduğumuz aşağıdaki önergemizin RET edilmesini hayretler içinde izledik.
Hatta bir akademisyen meslektaşımız kürsüye çıkıp Lazca konuşma yaptıktan sonra ne söylediğini Türkçe'ye
çevirdi fakat oylama esnasında önergemize ret oyu verdi. Hekim olan bir kişinin yaptığı ile çelişmesi bizi üzdü.
Ayrıca önergemize benzer bir önerge veren önceki dönem Türk Tabipleri Birliği yönetim kurulu üyesi Dr.Osman
ÖZTÜRK'e önergesinin kabulü için destek vermemize rağmen getirilen eleştiri ve baskılar sonrası meslektaşımız
önergesini geri çekmek zorunda kaldı.İnsanların birbirini anlamasını engelleyen böyle bir önergenin kabul
görmemesini anlamak mümkün değil.
"Önerge:Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongresi'nin resmi dili Türkçe'dir. Alınan kararlar ve önergeler Türkçe
dilindedir. Yabancı bir konuk Türkçe dışında konuşur ise bu konuşmalar simültane olarak Türkçe'ye çevirilir.
Gerekçe: Üyeler arasında iletişimin en üst düzeyde olması ve uygulamada birliğin sağlanabilmesi için böyle bir karara gerek duyulmaktadır".
Önergemizin Gerekçesini aşağıdaki video'dan izleyebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=R5Qm82TZgBo
Türk Tabipleri Birliği 65.Olağanüstü Büyük Kongresine
Balıkesir Tabip Odası olarak, Delege, Yönetim Kurulu üyesi ve Tabip Odası üyesi hekim arkadaşlarımızdan oluşan bir heyet ile katıldık.
Bu şekilde katılımın amacı tüm arkadaşların kongre ortamını görmeleri ve değerlendirmelerini kendilerinin yapmasına imkan sağlamaktı.
Kongre katılımına ait masraflar katılımcılar arasında paylaşılmış ve oda bütçesi kullanılmamıştır.
Balıkesir Tabip Odası olarak kongre süresince görüşülecek konuların, hekimlerin yaşadığı sorunlar ve hekim özlük hakları zemininde olması yönünde gayret sarf ettik.
Kongre öncesi ve kongre esnasında yaptıkları özverili ve cesaretli çalışmaları nedeniyle tüm
delege, yönetim kurulu ve üye arkadaşlarımıza çok teşekkür eder, saygılarımızı sunarız. Tabip Odası Yönetim Kurulu
Bizlere göstermiş olduğunuz güven ve verdiğiniz yetkiden dolayı
Tüm üyelerimize çok teşekkür eder, Saygılarımızı sunarız.