17
1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ Portal Tarih İçeriği Adres : www.hurriyet.com.tr : 31.01.2017 : http://www.hurriyet.com.tr/1-milyon-ogretmen-adayi-100-bin-ihtiyac-40351116 : Gündem 1 milyon öğretmen adayı, 100 bin ihtiyaç Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Semih Aktekin, öğretmen adaylarına gelecekte iş bulma sıkıntısı çekecekleri uyarısında bulundu. Çeşitli alanlarda lisans öğrencileri ve eski mezunlarla birlikte 1 milyon öğretmen adayının atama için beklediğini, ihtiyacın ise 100 bin civarında olduğunu söyleyen Aktekin, bu adayların başka iş alanlarına yönelmesi gerektiğini belirtti. MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, 1 milyon öğretmen adayının atama beklediğini, ancak 100 bine yakın ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye Özel Okullar Derneği´nin Antalya´daki `Eğitimde Öngörüler´ sempozyumunda konuşan Aktekin, şunları söyledi: RAKAMLAR ORTADA 'Her üniversite bitiren iş beklentisiyle hayata atılıyor. Rakamlar ortada. Öğretmen olarak atanmayı ümit eden 1 milyona yakın aday var. Eğitim fakültesinde okuyan 228 bin, fen-edebiyat ve ilahiyat fakültelerindekilerle birlikte 100 bin civarında, formasyon alanlarla yaklaşık 1 milyon aday atamayı devletten bekliyor. Oysa ihtiyacımız 100 bine yakın. Onların öğretmen olamazlarsa başka sektörlerde istihdamı için seçmeli derslerle transfer edilebilir beceriler edinmelerini düşünmeliyiz. Tarih okuyan artık müzeciliğe, turizm rehberliğine; Türk dili edebiyatı okuyan yerel gazetecilik ya da yayıncılığa; matematik okuyan bankacılık veya sigortacılığa yönelsin, özel sektöre gitsin. Her şeyi devletten beklemeyelim. Özel sektör de atama bekleyen 1 milyonluk öğretmen havuzundan faydalanmalı, kolejler buradan öğretmen almalı, üniversiteler araştırma görevlisi olarak yararlanmalı. 92 EĞİTİM FAKÜLTESİ 92 eğitim fakültesinde 228 bin öğrenci var. Önümüzdeki dönem lisans öğrencilerinin, eğitim fakültelerinde okuyanların kamuda öğretmen olarak istihdam edilme şansı yok. Bu, diğer bölümler için de öyle. Ama öğretmenlikle ilgili algı farklı. İstihdam büyük oranda kamuda gerçekleştiği ve bazı dönemlerde ihtiyacın altında olduğu için garantili iş olarak görülüyordu. Kontenjan artınca her bölüme daha fazla öğrenci katılıyor. Eğitim fakültelerinden mezun olan ama KPSS´de başarılı olamadığı için kamuya atanamayan ya da özel okullarda iş bulamayan kendisini `atanamayan öğretmen´ olarak tanımlıyor. İş arayan üniversite mezunu mu bunlar, atanamayan öğretmenler mi? `Sen atanamazsın´ dediğimizde zihnen başka alternatiflere kendilerini kilitliyorlar. TEK ALTERNATİF KAMU MU Fizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk mu? Gerçekten birinci ise birçok üniversitenin bilim kurulundan, kolejlerden davet gitmeliydi. 10 yıl sadece KPSS´ye girenler var. `Öğretmensin başka şey olamazsın´ diye şartlandırdığımızda kötülük yapıyoruz. Tanımları değiştirmeliyiz. Eğitim fakültesi mezunu herkes hem reel şartlardan, hem ihtiyaç azlığından öğretmen olamaz. Eğitim fakültesini bitiren herkesin yapı, altyapı, kişilik olarak öğretmenliğe uygun olmayabileceği kabul edilmeli.' ÖĞRETMENLERE: MÜFREDATI SORGULAMADAN UYGULAMAYIN İSTANBUL Üniversitesi´nde düzenlenen `5´inci Uygulamalı Bilim Eğitim Kursu´ açılışına da katılan Semih Aktekin özetle şöyle konuştu: 'İstediğiniz kadar eğitim reformu yapın, müfredat değiştirin, kağıt üzerinde güzel düzenlemeler hazırlayın, bunun sınıfa yansımasını öğretmen niteliği belirliyor. Öğretmenler değişim çabasını benimsememişse, içselleştirmemişse, katkı sunacak donanımı yoksa hiçbir eğitim girişiminin başarılı olması mümkün değil. Bakanlığımız bu bilinçle hareket ederek, özellikle öğretmen niteliğini artırmaya dönük faaliyetler yürütüyor. Bunlarda ana paydaşımız eğitim fakülteleri. Ayrıca TÜBİTAK ve TÜBA gibi kuruluşlarla bunları zenginleştirmeye çalışıyoruz. Bakanlığımız bu yıl müfredatı askıya çıkardı. Bu programların sınıfa yansıması süreç içerisinde bazen sıkıntıya uğruyor, bunun sebepleri düşünülmeli. Öğretmenlerimizin önüne gelen müfredatı veya ders kitabını hiç sorgulamadan, incelemeden, kağıt üstünde olduğu gibi aynen alıp uygulamasını istemiyoruz. Bu müfredatın veya ders kitabının öncelikle yorumlayıcısı olmalısınız. Müfredatın, kitabın sınıf ve öğrenci özelliklerine uyup uymadığının kontrolünü siz yapacaksınız. Kendi sınıf ve öğrenci ihtiyaçlarınıza göre dönüştürerek kullanacaksınız. 2004´teki müfredat değişiminde uygulamaya geçiremediğimiz husus buydu.'

1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇPortal TarihİçeriğiAdres

: www.hurriyet.com.tr : 31.01.2017: http://www.hurriyet.com.tr/1-milyon-ogretmen-adayi-100-bin-ihtiyac-40351116

: Gündem

1 milyon öğretmen adayı, 100 bin ihtiyaçÖğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Semih Aktekin, öğretmen adaylarına gelecekte iş bulma sıkıntısı çekecekleriuyarısında bulundu. Çeşitli alanlarda lisans öğrencileri ve eski mezunlarla birlikte 1 milyon öğretmen adayının atama için beklediğini,ihtiyacın ise 100 bin civarında olduğunu söyleyen Aktekin, bu adayların başka iş alanlarına yönelmesi gerektiğini belirtti.MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Aktekin, 1 milyon öğretmenadayının atama beklediğini, ancak 100 bine yakın ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye Özel Okullar Derneği´nin Antalya´daki `EğitimdeÖngörüler´ sempozyumunda konuşan Aktekin, şunları söyledi:RAKAMLAR ORTADA'Her üniversite bitiren iş beklentisiyle hayata atılıyor. Rakamlar ortada. Öğretmen olarak atanmayı ümit eden 1 milyona yakın aday var.Eğitim fakültesinde okuyan 228 bin, fen-edebiyat ve ilahiyat fakültelerindekilerle birlikte 100 bin civarında, formasyon alanlarlayaklaşık 1 milyon aday atamayı devletten bekliyor. Oysa ihtiyacımız 100 bine yakın. Onların öğretmen olamazlarsa başka sektörlerdeistihdamı için seçmeli derslerle transfer edilebilir beceriler edinmelerini düşünmeliyiz. Tarih okuyan artık müzeciliğe, turizmrehberliğine; Türk dili edebiyatı okuyan yerel gazetecilik ya da yayıncılığa; matematik okuyan bankacılık veya sigortacılığa yönelsin,özel sektöre gitsin. Her şeyi devletten beklemeyelim. Özel sektör de atama bekleyen 1 milyonluk öğretmen havuzundan faydalanmalı,kolejler buradan öğretmen almalı, üniversiteler araştırma görevlisi olarak yararlanmalı.92 EĞİTİM FAKÜLTESİ 92 eğitim fakültesinde 228 bin öğrenci var. Önümüzdeki dönem lisans öğrencilerinin, eğitim fakültelerinde okuyanların kamudaöğretmen olarak istihdam edilme şansı yok. Bu, diğer bölümler için de öyle. Ama öğretmenlikle ilgili algı farklı. İstihdam büyük orandakamuda gerçekleştiği ve bazı dönemlerde ihtiyacın altında olduğu için garantili iş olarak görülüyordu. Kontenjan artınca her bölümedaha fazla öğrenci katılıyor. Eğitim fakültelerinden mezun olan ama KPSS´de başarılı olamadığı için kamuya atanamayan ya da özelokullarda iş bulamayan kendisini `atanamayan öğretmen´ olarak tanımlıyor. İş arayan üniversite mezunu mu bunlar, atanamayanöğretmenler mi? `Sen atanamazsın´ dediğimizde zihnen başka alternatiflere kendilerini kilitliyorlar.TEK ALTERNATİF KAMU MU Fizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk mu?Gerçekten birinci ise birçok üniversitenin bilim kurulundan, kolejlerden davet gitmeliydi. 10 yıl sadece KPSS´ye girenler var.`Öğretmensin başka şey olamazsın´ diye şartlandırdığımızda kötülük yapıyoruz. Tanımları değiştirmeliyiz. Eğitim fakültesi mezunuherkes hem reel şartlardan, hem ihtiyaç azlığından öğretmen olamaz. Eğitim fakültesini bitiren herkesin yapı, altyapı, kişilik olaraköğretmenliğe uygun olmayabileceği kabul edilmeli.' ÖĞRETMENLERE: MÜFREDATI SORGULAMADAN UYGULAMAYINİSTANBUL Üniversitesi´nde düzenlenen `5´inci Uygulamalı Bilim Eğitim Kursu´ açılışına da katılan Semih Aktekin özetle şöylekonuştu:'İstediğiniz kadar eğitim reformu yapın, müfredat değiştirin, kağıt üzerinde güzel düzenlemeler hazırlayın, bunun sınıfa yansımasınıöğretmen niteliği belirliyor. Öğretmenler değişim çabasını benimsememişse, içselleştirmemişse, katkı sunacak donanımı yoksa hiçbireğitim girişiminin başarılı olması mümkün değil. Bakanlığımız bu bilinçle hareket ederek, özellikle öğretmen niteliğini artırmaya dönükfaaliyetler yürütüyor. Bunlarda ana paydaşımız eğitim fakülteleri. Ayrıca TÜBİTAK ve TÜBA gibi kuruluşlarla bunlarızenginleştirmeye çalışıyoruz. Bakanlığımız bu yıl müfredatı askıya çıkardı. Bu programların sınıfa yansıması süreç içerisinde bazensıkıntıya uğruyor, bunun sebepleri düşünülmeli. Öğretmenlerimizin önüne gelen müfredatı veya ders kitabını hiç sorgulamadan,incelemeden, kağıt üstünde olduğu gibi aynen alıp uygulamasını istemiyoruz. Bu müfredatın veya ders kitabının öncelikle yorumlayıcısıolmalısınız. Müfredatın, kitabın sınıf ve öğrenci özelliklerine uyup uymadığının kontrolünü siz yapacaksınız. Kendi sınıf ve öğrenciihtiyaçlarınıza göre dönüştürerek kullanacaksınız. 2004´teki müfredat değişiminde uygulamaya geçiremediğimiz husus buydu.'

Page 2: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

OSMANELI´DEKI VAK´A ÇALISTAYI SONA ERDIPortal TarihİçeriğiAdres

: www.haberyildiz.com : 30.01.2017: http://haberyildiz.com/osmaneli-deki-vak-a-�§al�±��tay�±-sona-erdi-155795.html

: Gündem

Osmaneli´deki Vak´a Çalıştayı sona erdiBilecik´in Osmaneli ilçesinde İstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitüsü, Bilecik Serbet Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO)ve Osmaneli Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Vak´a Çalıştayı sona erdi.14 üniversiteden 40 akademisyenin katıldığı çalıştayın son gününe Bilecik Valisi Süleyman... Bilecik´in Osmaneli ilçesinde İstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitüsü, Bilecik Serbet Muhasebeci Mali Müşavirler Odası(SMMMO) ve Osmaneli Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirdiği Vak´a Çalıştayı sona erdi.14 üniversiteden 40 akademisyenin katıldığı çalıştayın son gününe Bilecik Valisi Süleyman Elban, Osmaneli Belediye Başkanı MünürŞahin, Bilecik SMMMO Başkanı Süleyman Kıral, İl Genel Meclis ve Osmaneli Belediye Meclis Üyeleri katıldı. İstanbul Üniversitesiİşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Pekdemir ve Muhasebe Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Göksel Yücel tarafından yönetilen çalıştayOsmaneli ilçesine eğitim turizmi açısından değer katarken çalıştay ilçe gezisi ile son buldu.Çalıştayın ardından açıklama yapan Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, 'Çalıştayımız sona erdi. 14 Üniversiteden 40 değerliakademisyenin katıldığı çalıştay ilçemize de renk kattı. Osmaneli eğitim turizminde tercih edilen kent konumuna geldi. Önümüzdekigünlerde yeni toplantılarla ilçemiz değer kazanmaya devam edecek' dedi.

Page 3: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

ALZHEIMER´IN SONU YAKINPortal TarihİçeriğiAdres

: www.cokyasa.net : 30.01.2017: http://www.cokyasa.net/alzheimerin-sonu-yakin/

: Haber

Alzheimer´ın sonu yakınTürk doktorları bir ilke imza attı. Alzheimer teşhisi için geliştirilen testler Türkiyede ilk defa İstanbul Üniversitesi ve Cerrahpaşa TıpFakültesinde uygulanmaya başlandı. Prof. Dr. Hakan Gürvit, 50 Kaynak: Takvim Sağlık

Page 4: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

IGIAD BASKANI AYHAN KARAHAN GÜVEN TAZELEDIPortal TarihİçeriğiAdres

: www.artukluhaber.net : 30.01.2017: http://www.artukluhaber.net/haber-igiad-baskanI-ayhan-karahan-guven-tazeledi-27214.html

: Haber

İGİAD BAŞKANI AYHAN KARAHAN GÜVEN TAZELEDİİGİAD´ın 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 28 Ocak 2017 tarihinde Üsküdar Belediyesi Kültür Merkezi´nde gerçekleştirildi. Toplantıyaçok sayıda davetli katıldı.İGİAD 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 28 Ocak 2017 tarihinde Üsküdar Belediyesi Kültür Merkezinde gerÇekleştirildi. İkram sonrası başlayan program; Kuran-ı Kerim Tilaveti, Protokol Konuşmaları, İGİAD GenÇlik Kurulu Başkanı Nurullah MahmutDündarın selamlama konuşmaları, İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahanın selamlama konuşmaları, Plaket Takdim töreni,Genel Kurul gündemi ve Teşekkür konuşmaları ile son buldu. İLKE İlim Kültür Eğitim Derneğini Mütevelli Heyeti Başkanı Davut Şanver, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi veİGİAD YİK Üyesi Prof. Dr. Yaşar Düzenli, İGİAD GenÇlik Kurulu Başkanı Nurullah Mahmut Dündar selamlama konuşmaları yaptılar. İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan, göreve geldiği günden bu yana geÇen süre iÇerisinde iş ahlakı ve girişimcilikalanlarında ciddi Çalışmalar yaptıklarını ve bu Çalışmaların kamuoyunda takdir ile karşılandığını söyledi. Program; İGİADda 10. yılını dolduran üyelere, komisyonlarda üstün performans sergileyen üyelere ve bir önceki dönem İGİADYönetim Kurulu görevini devreden üyelere plaket takdim törenleri ile devam etti. 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı iÇin divan heyetinin seÇimine geÇildi. Divan heyeti başkanlığına, önergenin oylanması neticesindeŞükrü Alkan, üyeliklerine ise Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ve Yılmaz Yaman seÇildi. Divan heyeti seÇiminin hemen ardından geride bıraktığımız 2015-2016 yılı faaliyet raporunu Teşkilatlanma Komisyonu BaşkanıHüseyin DinÇel delegelere sundu. 2015-2016 dönemi bütÇenin okunması, 2017-2018 dönemi tahmini bütÇenin sunumu, 2015-2016dönemi denetleme kurulu raporunun okunması ve İbrası iÇin Mali İşler Komisyonu Başkanı Hasan Murat Bezirci kürsüye gelerekdelegelere okudu. Sunumların akabinde Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu üyelerinin seÇimi gerÇekleştirildi.Yeniden İGİAD başkanlığına seÇilen Ayhan Karahan kürsüye gelerek İGİAD Yönetim Kurulu adına delegelere bir teşekkür konuşmasıgerÇekleştirdi. Ayhan Karahan başkanlığındaki İGİAD Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Hüseyin DinÇel (Başkan Yard.), Hüseyin Acar (BaşkanYard.), Ömer Bedrettin ÇiÇek (Başkan Yard.), Hasan Murat Bezirci (Başkan Yard.), Celalettin Cingöz (Başkan Yard.), D.Mesut Eren,Faruk Özkaya, Osman Balta, Nuri Ecevit, Murat Şentürk, H. Mehmet Köse, Sinan Şahin, İsmail Hakkı Karahan, Emrullah Yabanigül,Şükrü Özkara . Denetleme Kurulu Üyeleri ise, Yard. DoÇ. Dr. Yusuf Alpaydın, Orhan Yaşar, Emrah Yazıcı, Seyfi Kurt, Mehmet Aktaş ve MehmetÇakardan oluştu.İGİADın yeni Yönetim Kurulunu ve diğer kurullara seÇilen üyelerimiz tebrik ediyor, hayırlı Çalışmalar diliyoruz. ARTUKLU HABER AJANSI

Page 5: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

VEGA OKULLARI GENEL MÜDÜRÜ: EGITIM YÖNETICISI SATIS, PAZARLAMA...Portal TarihİçeriğiAdres

: www.hurriyet.com.tr : 30.01.2017: http://www.hurriyet.com.tr/egitim-yoneticisi-satis-pazarlama-iletisim-de-bilmeli-40349589

: Gündem

Vega Okulları Genel Müdürü: Eğitim yöneticisi satış, pazarlama, iletişim de bilmeliEbru Arpacı, 2014 yılında açılan İmam Altınbaş´ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Altınhas Holding tarafından kurulan VegaOkulları´nın genel müdürü. İstanbul Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı´ndan1995´te mezun oldu. Eğitim yönetimi üzerine yüksek lisans yaptı. Farklı okullarda AR-GE koordinatörlüğü ve yöneticilik görevlerindebulundu. Yaratıcı sorun çözme ve karşılaştırmalı eğitim üzerine uzman. 2012 yılında 'özel okullarda yöneticilik yapmayacağım' diyeayrıldığı sektöre 2 yıl sonra geri döndü. Bu arada özellikle Türkiye´de çok merak edilen Finlandiya eğitim sistemini yakından tanımakiçin üç ay orada kalarak bir okulda sistemi öğrenmek üzere stajyer öğretmenlik yaptı. Türkiye´ye döndüğünde İmam Altınbaş´ın uzunsüredir hayalini kurduğu ve sosyal sorumluluk odaklı olan okul kurma projesine katıldı.Okul 'kökler ve kanatlar' felsefesi üzerine kuruldu. Çocukların kendi değerlerini bilen, evrensel bakış açısına sahip ve dünyanınneresinde olursa olsun çalışabilecek yetkinlikte yetiştirilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle farklı bir eğitim modeli planlandı.KENDİ YÖNETİCİLERİMİZİ KENDİMİZ SEÇİYORUZOkulun adını da parlak yıldızlardan birinin adı olan Vega koydu. Şu anda Sultanbeyli ve Beylikdüzü´nde iki okulları var. 2017-2018yılında Bahçeşehir´de bir okul daha eğitim hayatına başlayacak. 5´er ve 10´ar yıllık stratejik planları var. Süreç içerisinde İstanbul´da 9olmak üzere toplamda 15 okul açmayı düşündüklerini söyleyen Genel Müdür Ebru Arpacı ile özel okul sektörünü konuştuk:'Çok fazla okul açmayı düşünmüyoruz. Bu kadar çok iyi öğretmen ve yönetici kadrosuna Türkiye hazır değil. Okul açmadan önceöğretmen ve yöneticilerimizi seçiyoruz. Çünkü, öğretmenlerin büyük bir kısmı devlette iş bulmak, garanti altında olmak istiyor. Biz yenimezun öğretmeni alıp iki yıl hizmet içi eğitimden geçirdikten sonra tek başına sınıfa girmesine izin veriyoruz. Çok okul açıldı; ancakkalifiye, iyi dil bilen, iyi yetişmiş öğretmen bulmak hiç de kolay değil. Hizmet içi eğitime önem veriyoruz. Üniversitelerden öğretimüyeleriyle çalışıyoruz. Ayrıca kardeş kuruluşumuz Kemerburgaz Üniversitesi öğretim üyeleriyle birebir çalışma içindeyiz.Öğretmenlerin eğitimlerini 3-4 haftalık süreçlere sıkıştırmıyoruz. Eğiticinin eğitmesi diye programımız var. Alanında uzman öğretmenlerbirbirinin derslerine giriyor. Birbirlerini eğitiyor.1.5 YIL FİNANS EĞİTİMİ ALDIM22 yıldır eğitim sektörünün içindeyim. Eğitimde Ar-Ge ile başladım, eğitim programlarını iyi biliyorum. Ancak, artık eğitim kurumlarıdeğişti. Okul yöneticileri finansı da, satışı da, pazarlamayı da bilmeli. Hele özellikle genel müdürseniz mutlaka bu bilgilere sahip olmakgerekiyor. Ben genel müdür olunca 1.5 yıl boyuna finans anlamında özel ders aldım; ciroyu, ebitDA´yı öğrendim. Bunun dışında satış,pazarlama, kurumsal iletişim alanında da kendimi geliştirdim. Sektör artık müfredattan ibaret değil, finans, satış bütün olarak bakmakgerekiyor. Bu kurumlar da sonuçta birer işletme, ancak okul da. Bunun için her şeyi dengelemeli. Eğitimi çok iyi bilmek gerekiyor.Eğitim ana konunuz, birçok şeyi bilmek lazım. Kendinizi iyi anlatamasanız, velilere ulaşamazsanız kaydedecek bir tane çocukbulamazsınız.'

Page 6: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

PINAR ISIK ARDOR, AKSAM GAZETESINDEPortal TarihİçeriğiAdres

: www.medyanoz.org : 30.01.2017: medyanoz.org/Haber/16113/PINAR-ISIK-ARDOR-AKSAM-GAZETESINDE

: Haber

Pınar Işık Ardor, Akşam GazetesindeAkşam gazetesinden transfer haberi...Akşam gazetesinden transfer haberi... Haber Tarihi : 30 Oca 2017 17:27

Bizi Takip Edin /Medyanozorg /Medyanozorg /Medyanoz Akşam Gazetesi televizyon ekranlarının deneyimli ismi Pınar IşıkArdor'u kadrosuna kattı. Medyaradar'da yer alan habere göre; Ardor, Akşam Gazetesinin siyasi röportajlarından sorumlu olacak. Ekran deneyimini gazeteye taşıyacak olan Ardorun siyasi röportajları her pazartesi günü Akşam gazetesi okuyucularıyla buluşacak. Pınar Işık Ardor ile ?Siyaset Penceresi• söyleşilerinin ilk konuğu AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelikti. Çelik AB ile ilişkiler ve Cumhurbaşkanlığı sistemi değişikliğine ilişkin Çarpıcı aÇıklamalar yaptı. Pınar Işık Ardor kimdir? 1974 Balıkesir doğumlu olan Ardor ilk ve ortaöğrenimini İstanbul Ataköy Lisesinde tamamladı. 1995 senesinde İstanbul Üniversitesiİktisat Fakültesi İktisat Bölümünü bitirdi. İlk iş deneyimi ve arkasını takip eden yıllar bankacılık alanında deneyimler elde etti. KoÇbank ve Egebank A.Ş de yöneticilik yaptıktansonra mesleki kariyerine ara verdi. Daha sonra mesleki kariyerinde yön değiştirdi ve medya sektörüne girdi. Rumeli Tv, YeniÇağ Tv, Kanaltürk, Kanal T, Cem Tv ve Tv emde görev aldı. akşam gazetesi Pınar Işık Ardor

Page 7: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

F.BAHÇE TEK SAYIYLA YIKILDI!Portal TarihİçeriğiAdres

: www.gundem.me : 30.01.2017: http://gundem.me/detail/?id=2006762

: Gündem

F.Bahçe tek sayıyla yıkıldı!Bilyoner.com Kadınlar Basketbol Ligi'nin 15. hafta maçında İstanbul Üniversitesi, Fenerbahçe'yi 74-73 yendi.

Salon: Prof. Dr. Turgay AtasüHakemler: Yücel Çilingir, Murat Amaç, Alper Elçikocaİstanbul Üniversitesi: Putnina 14, Cado 17, Hooper 17, White 19, Gizem Yavuz 7, İlayda Güner, Ayşe Okul Fenerbahçe: Birsel VardarlıDemirmen 8, Stricklen 9, Quigley 5, Gruda 11, Verameyenka 19, Tuğçe Canıtez 7, Ayşe Cora 7, Pelin Derya Bilgiç 5, Melis Gülcan,Esra Ural 21. Periyot: 17-19Devre: 36-353. Periyot: 51-57 Bu haberin içeriği hakkındaki bütün sorumluluk sadece Milliyet kurumuna aittir.

Page 8: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

TATILDE ÇOCUKLAR HEM EGLENIYOR HEM ÖGRENIYORPortal TarihİçeriğiAdres

: www.kampushaber.com : 30.01.2017: http://www.kampushaber.com/tatilde-ocuklar-hem-e-leniyor-hem-reniyor/6672/

: Eğitim

Tatilde Çocuklar Hem Eğleniyor Hem ÖğreniyorYarıyıl tatiline giren çocuklar Kadıköy Belediyesi´nin Yarıyıl Şenlikleri kapsamında birçok atölye ve etkinliğe katılma fırsatı yakalıyorÇocuklar, sömestr tatilinin ilk haftasını geride bıraktı. Peki, bu hafta Kadıköy´de nasıl geçti? Kimi cam şekillendirdi, kimi dolgu bebekyapımını öğrendi. Erkan Erdoğan eğitmenliğinde Kozyatağı Kültür Merkezi´nde üç grup halinde gerçekleştirilen Cam Atölyesi´ne çocukların ilgisiyoğundu. Renkli cam plakaları keserek şekillendirmeyi öğrenen çocuklar, hayallerindeki eşyayı cama dönüştürdü. Erkan Erdoğan, heykel atölyesinde de çocuklarla birlikteydi. Çocuklar kil ve çamur yoğurdu, bunları nesneye dönüştürmeyi öğrendi.Ortaya çıkan eserler görülmeye değerdi. Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi´nden Duygu Karadeniz, çocuklar için düşünmek, ilhamın oluşmasını sağlayarak, biçki-dikiştekniği ile el ve göz koordinasyonu sağlamayı öğretmek amacıyla Dolgu Bebek Yapımı Atölyesi düzenledi. Çocuklar, bez dikmeyiöğrendi, yaratıcılıklarını kullanarak bebekler yaptı. BAŞKA NELER VAR ? Henüz sömestr tatili bitmedi. Hala ücretsiz atölyelerden faydalanabilir, indirimli çocuk tiyatrolarını izleyebilir tatili çok daha keyiflikılabilirsiniz. Ayrıca Selamiçeşme Özgürlük Parkı Amfi Tiyatro içerisinde kurulan sentetik buz pisti kaymayı seven çocukları bekliyor.Ücretsiz olan buz pisti 26 Şubat´a kadar 12.00/ 20.00 saatleri arası ziyaret edilebilir. -Origami Atölyesi/ 27 Ocak 10.30 ve 12.00 / KKM Sanat Galerisi B Salonu -Dans Atölyesi / 27 Ocak 15.30 ve 16.30 / KKM Sanat Galerisi B Salon -Pantomim Atölyesi / 29 Ocak 13.00 ve 15.00 / İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Pantomim Sanat Dalı 3.Kat Derslik -Dolgu Bebek Yapımı Atölyesi/KKM BMKM Kayıt ve bilgi için: (0216) 418 16 46 KKM Kayıt ve bilgi için : (0216) 658 00 14 ÇOCUKLAR İÇİN KİTAP ŞENLİĞİ BAŞLIYOR Bu yıl dördüncüsü düzenlenen 'Kadıköy Belediyesi Çocuk Kitapları Günleri' 01 - 05 Şubat tarihleri arasında Kadıköy BelediyesiKozyatağı Kültür Merkezi´nde (Kozzy) tüm çocuk ve genç misafirlere kapılarını açıyor. 1 Şubat Çarşamba günü saat 13.00´te Kozyatağı Kültür Merkezi Sanat Galerisi´nde açılışı yapılacak Çocuk Kitapları Günleri´nde birçokyayınevi miniklerle buluşmaya hazırlanıyor. Sömestr tatiline denk gelen etkinliğe bu sene katılan yayınevleri şöyle: İş Bankası Kültür Yayınları, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları, Can Yayınları, Artemis - Alfa- Everest Yayınları, Epsilon Yayınevi,Tudem Yayın Grubu, Doğan Egmont Yayıncılık, Pegasus Yayınları, Redhouse Çocuk Yayınları

Page 9: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

ISTANBUL ÜNIVERSITESI, TÜRK-ALMAN EGITIM FUARI'NA KATILDIPortal TarihİçeriğiAdres

: www.fitrathaber.com : 30.01.2017: www.fitrathaber.com/genel/istanbul-universitesiturk-alman-egitim-fuari-na-katildi/402682

: Haber

İstanbul Üniversitesi, Türk-Alman Eğitim Fuarı'na katıldıDetayı Göster İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve beraberindekiler, Almanya'daki Rhein MainÜniversitesinde düzenlenen Türk-Alman Eğitim Fuarı'na katıldı.İÜ'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosluğu ve HESSEN Türk-Alman Eğitim Platformu tarafından RheinMain Üniversitesinde Türk-Alman Eğitim Fuarı düzenlendi. Fuarda, Türk kökenli öğrenci ve gençlerin eğitimde karşılaştıkları sorunlarve çözüm yolları ele alındı. Öğrencilere, üniversitenin tarihçesi, binaları ve eğitim birimlerinin yanı sıra sosyal, sportif, barınma ve bursolanakları anlatıldı.Fuarın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Mahmut Ak, karşılıklı iş birliği çalışmalarının her geçen gün arttığını belirtti.Bunun sonucunda akademik ve kültürel bağlar kurma, uluslararasılaşma, akademik iş birliği, eğitim ve araştırmada mükemmellikkonularında çalışmalar yapma, ortaklıklar geliştirmenin ön plana çıktığını aktaran Ak, Bologna sürecinin, Avrupa Yükseköğretim alanınıoluşturmak için akademik konularda standartlar geliştirmek, ayrılıkları en aza indirgeyerek, eğitim sistemlerini denk ve birbiriyle tamuyumlu hale getirmek için ortaya konan reform süreci olduğunu anlattı.Üniversitenin uluslararasılaşma hedefleri doğrultusunda dünyadaki yükseköğretim kurumlarıyla iş birliğini güçlendirmek için buorganizasyonların büyük önem taşıdığını vurgulayan Ak, 'Türk öğrencilerin eğitimleri sırasında en donanımlı şekilde yetişmeleri çokönemli. Üniversitelerimizden diploma alan gençlerimizi, herhangi bir ülkede mesleğini rahatça uygulamasını sağlayacak donanım vediplomalarla mezun etmeliyiz. Bu ancak uluslararası bakış açısı, düşünce tarzı ve diplomaların uluslararası tanınırlığı ile mümkünolabilir.' değerlendirmesinde bulundu.Rektör Prof. Dr. Ak, İstanbul Üniversitesi Yurtdışından ve Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'nı oldukça büyük bir coğrafyada yaparak,uluslararasılaşma politikasını genişletmeyi hedeflediklerini belirterek, bu yıl bu sınavın 71 merkezde yapılacağını bildirdi.Almanya'da Köln, Münih, Belin, Mannheim ve Hamburg olmak üzere 5 şehirde sınavın gerçekleştirildiğini belirten Ak, üniversitelerinde157 farklı ülkeden 7 bin 700 uluslararası öğrencinin eğitim gördüğünü vurguladı.Öğrencilerin temsil ettiği fikirlerle üniversiteyi geliştirme ve zenginleştirmenin sevincini yaşadıklarını ifade eden Ak, 'İÜ'de eğitim vearaştırma faaliyetlerini sanayi ile kol kola gerçekleştiriyoruz. Geliştirilen yeni ürün ve hizmetler ise küresel birer marka haline geliyor.Üniversitemizin teknokentinin geliştirilmesinin yanı sıra sanayi ile entegrasyon ve kuramın uygulama ile etkileşim içinde olmasıöncelikli konular arasındadır.' ifadesini kullandı.

Page 10: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

AHMET HAMDI TANPINARIN KOLISINDEN 2 KITAP ÇIKTIPortal TarihİçeriğiAdres

: www.mastercoin.gen.tr : 30.01.2017: https://www.mastercoin.gen.tr/ahmet-hamdi-tanpinarin-kolisinden-2-kitap-cikti.html

: Haber

Ahmet Hamdi Tanpınarın kolisinden 2 kitap çıktıİstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü´nde bulunan Ahmet Hamdi Tanpınar´ın özel evrakı 55 yıldır tasnif edilmeyi ve araştırmacılaraaçılmayı bekliyordu. Osmangazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Şahin bu tasnifi yaptı,metinleri incelendi. 6 bin 179 sayfanın bulunduğu kolilerden Tanpınar´ın yayımlanmayı bekleyen 2 kitabı, notları ve mektupları çıktı. Kitabın birisi PaulValery´den 3 bölüm halinde çevirdiği ve son bölümünü 1952 yılında tamamladığı `Mösyö Teste´ (Monsieur Teste), diğeri ise Fransızşair Gerard De Nerval´ın şiiri ve edebi mizacı hakkında Osmanlıca yazılmış 100 sayfalık bir kitap. Tanpınar evrakını anlatan edebiyat tarihçisi İbrahim Şahin, 'Evrensel kültürün mimarı olan Tanpınar evrakının 55 yıl sonra gün yüzüneçıkması dünya edebiyatı için yılın olayı ve çok heyecan verici' diyor. `RÖPORTAJINDA BAHSETMİŞTİ´ Evraklar arasında çok önemli bilgiler olduğunu belirten Şahin, ünlü edebiyatçının 1950 yılında Cumhuriyet´e verdiği röportajda, Nervalve Valery ile ilgili çalışmalar yaptığını söylediğini, ancak bunların şimdiye kadar ortaya çıkmadığını belirtiyor: 'Üç kolilik Tanpınarevrakları arasında bulabildiğim ve üzerinde çalıştığım Nerval ve Valery´ye dair hazırlamakta olduğu metnin müsvetteleri var.' 55 YILDIR NEDEN GÜN YÜZÜNE ÇIKMADI Şahin, Tanpınar´a ait evrakların yarım asır gün yüzüne çıkmama nedenini ise 'Tanpınar´dan kalan özel evrakın yıllardır TürkiyatEnstitüsü´nde olduğunu birçok akademisyen biliyordu. Üzerinde çalışanlar da oldu. Fakat yeteri kadar önemsenmedi ve incelenmedi.Tanpınar´ın daktilo ettikleri yayımlandı ama Osmanlıca müsvetteleri okumak zordu ve kimse üzerine düşmedi' diye açıklıyor. Şahin,bulduğu iki eseri kısa sürede kitap halinde yayımlayacağını, mektupları da makale olarak yazacağını belirtiyor. SUAT´IN MEKTUBU BULUNDU `HUZUR´ ROMANI TAMAMLANDI Huzur romanının baş karakteri Suat´ın intihar etmeden önce yazdığı ve romanda metni yayımlanmayan mektup da arşivde bulundu.Prof. Dr. İbrahim Şahin, 'Tanpınar 1950´deki röportajında bu mektubu ayrıca yayımlayacağını söylüyor. Mektubun hikâyesi buröportajla başlıyor. Fakat sağlığında ve ölümünden sonra bu mektup yayımlanmamış. Söz konusu mektubun hiç yazılmadığına dairmakaleler bile yayımlanmıştı. Ama Tanpınar mektubu, en azından müsvettelerini yazmış, fakat son halini vermemiş. Onları da şubattanitibaren Türk Edebiyatı Dergisi´nde 3 makale halinde yayımlayacağım' diyor. Tanpınar´ın yeniden ele alınması gerektiğini anlatan Şahin, 'Tanpınar, bu mektubu ayrıca yayımlayacağını söylediği andan itibarenHuzur eksik bir roman haline gelmiştir. Yeni bulunan Suat´ın Mektubu, Huzur´u tamamlar' diye anlatıyor: 'Biz Huzur tamamlandığında,Tanpınar´da ciddi bir zihinsel dönüşümün gerçekleştiğini iddia ediyorduk. Mektup bizi haklı çıkardı.'

Page 11: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

SPOR TOTO BASKETBOL SÜPER LIGI: PINAR KARSIYAKA ZOR DEPLASMAND...Portal TarihİçeriğiAdres

: www.cnnturk.com : 30.01.2017: http://www.cnnturk.com/spor/basketbol/spor-toto-basketbol-super-ligi-pinar-karsiyaka-zor-deplasmandan-cikti

: İletişim Teknolojileri

Spor Toto Basketbol Süper Ligi: Pınar Karşıyaka zor deplasmandan çıktıSpor Toto Basketbol Süper Ligi'nin 16. hafta maçında Pınar Karşıyaka, Banvit'i deplasmanda 109-104 yenerek 10. galibiyetini elde etti.İstanbul Üniversitesi 74-73 Fenerbahçe Karşılıklı basketlerle başlayan maÇta Banvit, Chappell ve Theodore, Pınar Karşıyaka da Brown ve Owens ile etkili oldu. Ev sahibi ekip,son anlarda Kulig'in serbest atışlardan kazandırdığı sayılarla periyodu 29-28 önde bitirdi. İkinci periyodun ilk bölümünde Theodore ve Vidmar ile sayı üreten Banvit, 14. dakikada skoru 40-33 yaptı. Ev sahibi takım,Muhammed Baygül ve Brown ile oyunda denge kurmaya Çalışan rakibi karşısında ilk yarıyı da 51-48 önde tamamladı. Müsabakanın ikinci yarısına iyi başlayan Pınar Karşıyaka, Green, Summers, Owens ve Brown'un etkili performansıyla son Çeyreğe82-72 önde girdi. Son periyotta Theodore ve Orelik ile skor bulan Banvit, maÇta son dört dakikaya girilirken 95-93 öne geÇti. Summers'ın etkiliperformansıyla tekrar kontrolü eline geÇiren Pınar Karşıyaka, salondan 109-104 galip ayrıldı. öne çıkanlarAatif gitmeyi kabul ettiKızının yakın arkadaşıyla karısını aldattı

Page 12: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

8 YILLIK ILÇE ATASEHIR YESIL BÖLGEDEPortal TarihİçeriğiAdres

: www.flashaber.com.tr : 29.01.2017: http://www.flashaber.com.tr/8-Yillik-ilce-Atasehir-Yesil-Bolgede/28326/

: Gündem1/4

Page 13: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

8 YILLIK ILÇE ATASEHIR YESIL BÖLGEDE

2/4

Page 14: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

8 YILLIK ILÇE ATASEHIR YESIL BÖLGEDE

3/4

Page 15: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

8 YILLIK ILÇE ATASEHIR YESIL BÖLGEDE

4/4

Page 16: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

MUAMMER AKSOY 100 YASINDAPortal TarihİçeriğiAdres

: www.edirnegazetesi.com.tr : 30.01.2017: http://www.edirnegazetesi.com.tr/muammer-aksoy-100-yasinda/17607/

: Gündem

Muammer Aksoy 100 yaşındaAtatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yönetim Kurulu Başkanı Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Celil Özcan, ADD Kurucu GenelBaşkanı Prof. Dr. Muammer Aksoy´un doğumunun yüzüncü yılında bir mesaj yayınladı. Özcan mesajında Aksoy´un mücadelelerihakkında bilgiler sunarak şunları kaydetti;Muammer Aksoy 1917 yılında Antalya´nın İbradı ilçesinde doğdu. Yaşamı boyunca Atatürk Devrim ve İlkelerini savundu. 31 Ocak1990 tarihinde evinin önünde kurşunlanarak şehit edildi. 2017 yılı Muammer Hocamızın yüzüncü doğum yılı. Bilim Özgürlüğü Ve Üniversitelerin Özerkliği Mücadelesi; Ülkemizde üniversitelerin gelişmesi Cumhuriyet dönemindekidüzenlemelerle sağlanmıştır. Örneğin, 1933 yılında yapılan Üniversite reformu ile İstanbul Darülfünunu kaldırılmış, yerine İstanbulÜniversitesi kurulmuştur. Bu reformda, her ne kadar üniversite özerkliği söz konusu değilse de bu durumu yeni kurulan cumhuriyetyönetiminin, devrimleri sağlamlaştırma ve özerkliği bu aşamadan sonra getirme çabası olarak anlamak gerekir. Söz konusu reformda,öğretim üyelerinin tanımları (ordinaryüs, profesör, doçent vb.) yapılmış, üniversite genel bütçeye bağlanmış, yapım ve onarımlar içinMillî Eğitim Bakanlığına yetki verilmiştir. Üniversite özerkliğinde en ilerici adım yine Cumhuriyetin devrimci yöneticileri tarafından atılacaktır. 1946 yılında Hasan li Yücel´inMillî Eğitim Bakanı iken yapılan üniversite reformu ile 1933 yılında yapılan reform 'geçici dönem' olarak adlandırıldı ve fakülteler dâhilolmak üzere özerklik gündeme geldi. Örneğin, Millî Eğitim Bakanının denetimi kaldırıldı. Ayrıca üniversitelerin mali kaynakları olarak, genel bütçeden verilecek ödenek yanında, harçlar ve ücretler, bağışlar, vasiyetler, dönersermaye gibi gelir kalemleri tanımlandı. Öğrencilerin, kanunlar çerçevesinde dernek kurmalarının yolu açıldı. Hürriyetleri sağlayacağı söylemiyle iktidara gelen Demokrat Parti iktidarı, 1953 yılında 6185 sayılı yasa ile öğretim üyelerinin siyasetleuğraşmalarını yasakladı; 1954 yılında ise öğretim üyelerinin Millî Eğitim Bakanlığı emrine alınmasını sağlayan 6435 sayılı yasayıçıkararak, üniversite özerkliğini tamamen ortadan kaldırdı. 6435 sayılı yasanın ikinci maddesi aynen şöyleydi: 'Üniversitelerin kuruluş kadrolarına dahil bilumum mensupları hakkında, senatonunmütalaası alındıktan sonra, tayinlerindeki usule bakılmaksızın Maarif Vekili tarafından resen tatbik olunur.' Muammer Aksoy Forum Dergisinde bu iki yasayı hukuken çözümleyen, yorumlayan ve siyaseten Türkiye´ye getireceği zararları anlatanmakaleler kaleme aldı. Bu yazılarda Hasan li Yücel´in sağlamak istediği çağdaş anlayışa artı yönde katkılar getiriyordu. Örneğin, 01.10.1955 tarihinde yazdığı 'Fikir, İlim ve Öğretim Hürriyeti Üniversite Muhtariyeti (özerkliği)' başlıklı yazısında 'Fikirhürriyeti uğrunda asırlarca yapılan mücadeleler neticesinde nihayet anlaşılmıştır ki, fikre tahakküm etmeğe kalkışmak, hataların enbüyüğü, haksızlığın en ağırı ve cemiyet için en zararlısıdır. Fikirleri açığa vurmanın kahramanlığa muhtaç olduğu bir yerde ise, hakikimanasıyla bir terakkiyi (gelişmeyi) ve hele batı medeniyetinin üstün seviyesine yükselebilmeyi, ancak mucizelerden beklemek gerekir. ...Bir memlekette diktatörlük idaresinin sona ermesi ve üniversite istiklalinin Anayasa ile yahut kanunla teminat altına alınması,genellikle aynı anlara isabet etmektedir.' diyordu. Yine 15.10.1955 tarihinde yazdığı 'İlim Hürriyetini Zedeleyen 6185 Sayılı Kanun Hakkında' başlıklı yazısı, Demokrat Parti iktidarının1953 yılında çıkardığı 6185 numaralı kanunu eleştiriyordu. Aksoy bu yazısında, konuyla ilgili 1946 yılında çıkarılan kanunun üniversiteözerkliğini temin ettiğini belirtiyor, ancak öğretim hocalarına 'her türlü siyasi yayın veya beyanlarda bulunmayı yasaklayan' ve ilimhürriyetini kısıtlayan bu kanundan sonra 'ilmin vardığı neticeleri tam bir serbestlikle ifade etmek imkânı kalmamıştır' diyerek, üniversitehocalarının görevlerinden alınmaları tehdidi karşısında memleket meselelerini objektif bir surette incelemeye cesaret edemeyeceklerini'belirtiyordu. Aksoy´a göre üniversite özerkliği, akademisyenlerin bilim özgürlüğüne sahip olması demekti. Üniversite, akademik standartlarıbelirleyebilmeli ve idari alanda özellikle personele ilişkin kararları kendisi alabilmeliydi. '6435 sayılı kanun, üniversite muhtariyetini iki bakımdan da bertaraf etmektedir: Evvela, bir üniversite üyesinin vazifesinde kalıpkalmamasını, Üniversitenin değil de, Vekilin iradesine bağladığından, idari muhtariyet kati surette zedelenmiştir. Diğer taraftan, dahakötü olarak, vekilin salahiyeti hiçbir objektif kıstasa bağlanmayıp keyfe bırakıldığından, akademik ilim hürriyeti imha edilmiştir. Zira buimkândan siyasi maksatlarla faydalanılacağı meydandadır. Aksi hâlde, hükmün hangi şartlar altında tatbik olunacağı tespit edilirdi.' Muammer Aksoy bu yazıyı yazdıktan sadece 9 ay sonra haklı çıkacaktı. 1956 yılı Kasım ayında yaşanan Siyasal Bilgiler FakültesiOlayı, demokratik gelişim sürecimiz açısından bugün hâlâ tazeliğini koruyan ender olaylardandır. Aksoy´un tahmin ettiği üzere DP, buyasayı siyasi amaçları için kullanacak, senatonun, 'hayır' görüşüne rağmen, Millî Eğitim Bakanı aksi yönde ve keyfi kararlar alacaktı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Olayı: 3 Kasım 1956 tarihinde, Siyasal Bilgiler Fakültesi açılış töreninde konuşan Dekan Prof. Dr. TurhanFeyzioğlu, Demokrat Parti yöneticilerini rahatsız eden şu ifadeleri kullandı: '...asla nabza göre şerbet sunan; kötüye, zararlıya fetva verenbirer sözde münevver hâline gelmeyelim.' Bu konuşmadan sonra Demokrat Parti´yi destekleyen kimi gazetelerce konuşma çarpıtıldı. Feyzioğlu aleyhine kamuoyu yaratmaçabaları sonuçsuz kalmadı ve bu konuşma nedeniyle Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ahmet Özel imzalı bir yazı ile 6435 sayılı kanunkapsamında üniversite senatosunun görüşü istendi. 27.11.1956 tarihinde toplanan Senato, Bakanlığın yazısını görüştü ve Feyzioğlu hakkında 6435 sayılı kanunun uygulanmasına yerolmadığı yönünde aldığı kararı bakanlığa bildirdi. Fakat senatonun bu görüşüne rağmen Millî Eğitim Bakanı, ilgili yasa uyarınca Feyzioğlu´nun Bakanlık emrine alındığını, ilgiliningörevinden ayrılma tarihinin bildirilmesini isteyen bir yazıyı rektörlüğe tebliğ etti. Sadece birkaç saat sonra olay gazetelere yansıdı. Değişik görüşlere sahip kesimlerden, karşı çıkışlar ya da destek açıklamaları yapıldı.Konu ülke gündemine taşındı. Başbakan Adnan Menderes öğretim üyelerini küçümseyerek, 'iki tane profesör, üç tane doçentle teşrikimesai ederek, `bu memlekette üniversite muhtariyeti yoktur´ diye memleketi içten dıştan kötülerse, buna asla müsaade etmeyeceğiz'diyordu. Aksoy´un, Menderes´e yanıtı hem sert hem de ironik oldu. Aksoy, küçük hesaplar peşinde koşan, kişisel çıkarları için doğrunun vegerçeğin yolundan ayrılanları zavallı olarak niteliyordu: 'Menderes´in görüşünde de haklı olan bir tarafın bulunduğunu itiraf etmekgerekir: Evet, her meslek ve makamda olduğu gibi, doçent, profesör veya ordinaryüs unvanını elde etmiş şahıslar arasında dahi söz, yazıve hareketlerini mevki yahut pek daha küçük menfaatler temini veya muhafazası gayesine alet olarak kullanan bedbahtlar, ne yazık kimevcuttur. Fakat Menderes´in pek iyi bilmesi gerekirdi ki bu zavallılar, iktidarı tenkit edenler arasında değil, `Menderes´in selefiniolduğu gibi, yakında halefini de alkışlayacak olan ve bugün ise bizzat Menderes´i alkışlamakta bulunan kimseler´ arasında yeralmaktadırlar. Onların hedefi, sosyal veya altruist(başkalarını düşünen) gayeler ve prensipler için mücadele etmek değil, en kısa vezahmetsiz yoldan menfaatler temin etmektir.'

Page 17: 1 MILYON ÖGRETMEN ADAYI, 100 BIN IHTIYAÇ fileFizik KPSS´de Türkiye birincisi olan biri, kamuda alım olmayınca `Birinciyim ama atanamıyorum´ diyor. Tek alternatifi memurluk

ÜNLÜ MÜZISYEN VEFAT ETTIPortal TarihİçeriğiAdres

: www.medyatava.com : 30.01.2017: http://www.medyatava.com/haber/unlu-muzisyen-vefat-etti_142559

: Haber

Ünlü müzisyen vefat ettiTürk müziğinin usta ismi vefat etti!Müzik dünyamıza Çok sayıda müzisyen yetiştirmiş, usta müzik adamı piyanist Ayhan Yünkuş vefat etti. Yünkuş'un vefatını Türk sanatmüziği sanatÇısı Onur Akay Instagram hesabından duyurdu. Akay, TRT Caz Orkestrası'nın kurulmasının öncüsü, usta müzik adamıpiyanist Ayhan Yünkuşu, zatürreye yakalanması nedeni ile kaybettik. Cenazesi Pazartesi günü ikindi namazına müteakip, TeşvikiyeCamiinde kılınacak cenaze namazı sonrası Feriköy Mezarlığına defnedilecek. Tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.• notunu düştü. 1933 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Ayhan Yünkuş, 1946 yılında 'İstanbul Belediye Konservatuvarı Yatılı Kısmı'na girdi. Bu okuldaklarnet, piyano ve viyolonsel dallarında eğitim gördü. 1955 yılında klarnet sanat dalından mezun oldu. Yedek subaylığını bitirdiktensonra üÇ yıl mecburi hizmetini 'Şehir Armoni Orkestrası'nda yaptı. Daha sonra 1962 yılında 'İsmet Sıral Orkestrası'nın piyanistliğiniyapmaya başladı ve bu orkestra ile İsveÇ'in Çeşitli kentlerinde üÇ yıl Çalıştı. Klarnet öğretmenliğine 1971 yılında 'İstanbul BelediyeKonservatuvarı'nda başladı. Ayrıca 1982 yılında 'TRT Caz Orkestrası'nın kurulmasında öncü olup, bu orkestrada Süheyl Denizci'ninyönetmenliği altında on yıl piyano Çaldı. 'Mimar Sinan Üniversitesi'nden lisans ve sanatta yeterlik derecesi aldı. Son hizmet yıllarındaana sanat dalı başkanı olarak görev yaptığı 'İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan 1998 yılında emekli oldu.