638

100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda
Page 2: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

100.Yılında

JönTürkDevrimi

Editörler

Page 3: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

SinaAkşin,SarpBalcı,BarışÜnlü

Page 4: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

TARİH

SİNAAKŞİN,SARPBALCI,BARIŞÜNLÜ100.YILINDAJÖNTÜRKDEVRİMİ

3.,24.,25.ve26.makaleleriingilizcedençeviren:GÖKHANAKSAY©türkiyeişbankasıkültüryayınları,

editör:GAMZEVARIMgörselyönetmen:BİROLBAYRAM

grafiktasarımuygulama:TÜRKİYEİŞBANKASIKÜLTÜRYAYINLARIBukitabıntümyayınhaklarısaklıdır.

Tanıtımamacıyla,kaynakgöstermekşartıylayapılacakkısaalıntılardışındagerekmetin,gerekgörselmalzemeyayınevindenizinalınmadanhiçbiryollaçoğaltılamaz,yayımlanamazvedağıtılamaz.TÜRKİYEİŞBANKASIKÜLTÜRYAYINLARI

istiklalcaddesi,no:144/4beyoğlu34430istanbulTel.(0212)2523991

Fax.(0212)2523995www.iskultur.com.tr

Page 5: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

YazarlarProf.Dr.FerozAhmad,YeditepeÜniversitesi

Doç.Dr.CüneytAkalın,MarmaraÜniversitesi

Dr.MineAkkuş,UludağÜniversitesi

Prof.Dr.SinaAkşin,A.Ü.S.B.F.EmekliÖğretimÜyesi

Prof.Dr.ZekiArıkan,EgeÜniversitesi

Prof. Dr. Rona Aybay, Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları MerkeziBaşkanı

DavidBarchard,BilkentÜniversitesi

Yrd.Doç.DrBilginÇelik,DokuzEylülÜniversitesi

Yrd.Doç.Dr.AliyarDemirci,PamukkaleÜniversitesi

Dr.LeoDouw,AmsterdamHürÜniversitesi

Prof.Dr.CemEroğul,A.Ü.S.B.F.EmekliÖğretimÜyesi

Dr.GünverGüneş,AdnanMenderesÜniversitesi

HalukHepkon,Yazar,Editör

Prof.Dr.Halilİnalcık,BilkentÜniversitesi

Prof.Dr.AykutKansu,UfukÜniversitesi

Prof.Dr.KurtuluşKayalı,A.Ü.D.T.C.F.

Yrd.Doç.Dr.AbdülhamitKırmızı,İstanbulŞehirÜniversitesi

Prof.Dr.UygurKocabaşoğlu,İzmirEkonomiÜniversitesi

OrhanKoloğlu,Tarihçi

Dr.HerkülMillas,AtinaÜniversitesi

Yrd.Doç.Dr.CelalPekdoğan,GaziantepÜniversitesi

ŞulePerinçek,Yazar,Editör

Prof.Dr.NormanStone,BilkentÜniversitesi

Doç.Dr.ErelTellal,A.Ü.S.B.F.

Prof.Dr.TanerTimur,A.Ü.S.B.F.EmekliÖğretimÜyesi

Yrd.Doç.Dr.SalihTunç,AkdenizÜniversitesi

ÖmerTuran,OrtaAvrupaÜniversitesiDoktoraAdayı

Page 6: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Doç.Dr.ElifEkinAkşit-Vural,A.Ü.S.B.F.

Dr.WangChaoguang,ÇinSosyalBilimlerAkademisi

Page 7: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ÖnsözTarihimizin çok önemli bir dönüm noktası olan II. Meşrutiyet’in 100.

yıldönümünü Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi büyük birkongreyle kutlamayı hayli önceden kararlaştırarak işe girişti. 28-30 Mayıs2008 tarihlerinde fakültemizde gerçekleştirilen “1908-2008: Jön TürkDevriminin 100. Yılı” başlıklı uluslararası kongrenin programında açılışbildirileriylebirlikte79bildiriyeralıyordu(bazıgelmeyenlerdolayısıylakimibildirilersunulamadı).

Toplantı Aykut Kansu, Feroz Ahmad, Norman Stone, Orhan Koloğlu,HerkülMillas,TanerTimurvebenimkatıldığımaçıkoturumlasonbuldu.31Mayıs’tadaBeypazarı’nabirgeziyapıldı.

KongreyiaşağıdaüyelerininadlarıbulunanDüzenlemeKomitesiörgütledi.Hemen belirteyim; ben başta görünmekle birlikte işleri yürütenler gençarkadaşlardı.Bendahaçok“gemiaslanı”rolünüüstlendim.

SevgiliDekanımızProf.Dr.CelalGöleyakınilgivekatkılarınıbizdenhiçesirgemedi. Mali desteği için TC Başbakanlık Tanıtma Fonu’na ve SayınBeşirAtalayveSayınErtuğrulGünay’a,ayrıcaTürkiyeİşBankası’navebuçerçevedeProf.Dr.AhmetKırman ileSayınMügeNevşehirliVeziroğlu’na;1908 orijinal kartpostal arşivini bize açan Dr. Cengiz Aslantepe ve sergiolarak sunumu için Sayın Atila Cangır’a; tematik pul sergisi için PTTçalışanlarına, kokteyl ve ulaşım konusundaki katkılarından ötürü AnkaraÜniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras’a, kongre programı ve özetkitabının basımındaki emekleri için Ankara Üniversitesi Basımeviçalışanlarına,BeypazarıgezisinekatkılarındanötürüSayınMansurYavaş’a,başta oturumbaşkanlıklarını üstlenen arkadaşlar olmaküzere birçokkişi vekuruluşaçokteşekkürborçluyuz.

Bu kitap, İş Bankası Kültür Yayınları sayesinde gerçekleşti. Kendilerinemüteşekkiriz. Maalesef kitabı belli sınırlar içinde tutabilmek bakımındanbirçokgüzelbildiriarasındanbirseçmeyapmakdurumundakalındı.

DüzenlemeKomitesiAdınaProf.Dr.SinaAkşin

DüzenlemeKomitesi

SinaAkşin,FarukAlpkaya,SarpBalcı,ElifEkinAkşit-Vural,BarışÜnlü,NazanÇiçek

Page 8: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

AÇILIŞKONUŞMALARI

Page 9: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

II.Meşrutiyet:AnayasaRejimiGeliyor,CumhuriyetYoluAçılıyor[1]

Prof.Dr.Halilİnalcık

Sayınmüsteşar,değerlimeslektaşlar,azizöğrenciler,

Bu kürsüde otuz sene önce ders veriyordum. 1956-1972 yılları arasında“DevrimTarihi” ve “İdareTeşkilatTarihi” dersleri verdim.Siz öğrencilerinhuzurunda tekrar konuşmakbeni sonderecemutlu ediyor.Şimdi, otuz senesonragençnesli,sizlerikarşımdagörmektenbahtiyarım.

Türkiyebugüntekrarsiyasivetoplumsalbirbunalımdevresigeçirmektedir.Bin senelik tarihimizden beri geleneklerimizi temsil eden Türk milleti,yenidenderinbuhranlarlakarşıkarşıyadır.SamuelHuntingtonünlüyazısında,dünyada kültürce bölünmüş milletler arasında Türkiye ve Rusya’yı misalgösterir. Türkiye, otuz yıldır bir kültür ve siyaset bunalımının içindeyuvarlanmaktadır. Bu konferans, tarihimizde bunalımın en keskinörneklerinin ortaya çıktığı bir dönemi konu alıyor. 1908’deki meşrutiyet,saltanatı fiilen yıkmış, günümüz Türkiye Cumhuriyeti’ni hazırlamıştır.Bugünkü Türkiye’yi anlamak için meşrutiyet dönemini anlamak şarttır. Busempozyumu,böylebirgörüşaçısındanelealmakgerekir.

II. Meşrutiyet döneminde çok yoğun bir uyanış, aydınlanma hareketigörülür. Aydınlar Batı’dan geniş bir tercüme faaliyeti içine girdiler. ObunalımlıdönemdegençTürklerveyeniyetişengençnesil,buaradaMustafaKemal gibi genç kurmay subaylar; Garpçıları, Celal Nuri’nin, KılıçzadeHakkı’nın,HüseyinCahit’inyazılarınıheyecanileokuyor,devletve toplumiçin çıkış yolları arıyorlardı. Garpçılar yanında aynı zamanda Türklük veTürkçülük akımı gündeme gelmişti. Tabii öbür tarafta, İslam’da reformisteyenİslamcılarvardı.Durumu,TürkçülerinönderiYusufAkçuraÜçTarz-ıSiyaset kitabında özetlemiştir. Üç Tarz-ı Siyaset, Türkçülük, İslamcılık veGarpçılık akımlarını özetler. I. Dünya Savaşı sonunda padişahlık çökünce,Garpçılık ideolojisini hayata geçirenAtatürk’tür.Atatürk’ün fikirleri dahaodönemdeolgunlaşmış,radikalGarpçılığıtemelkavramolarakbenimsemiştir.

Ziya Gökalp’ın temsil ettiği Türkçülük ve Türk milliyetçiliği ideolojisiGarpçılıkla,millidevletideolojisiylebirbakımauyumhalindeidi,fakatZiyaGökalp, bir toplumu bir arada tutan, onun çimentosunu oluşturan şeyin,örfüâdatolduğunusöylüyor,Türk’übiraradatutanşeydindahilörfüâdattır,diyordu. Gökalp’a göre kültür organik bir bütündür; edebiyat, tarih, iktisat,bediiyat (estetik); bütün bunlar milli-kültür olgusunu yapmakta ve toplummilli kültürle hayat bulmak ve yaşamaktadır, diyordu. Bu ilginç sosyolojik

Page 10: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

teori, tabii Durkheim’dan gelen strüktüralist-fonksiyonalist sosyolojiyedayanıyordu.

Bugün de halkın oyunu toplamış üç partimiz var: İslamcı parti AK Partikarşısında mutlak Garpçılığın izleyicisi Halk Partisi, tabii Türkçülükcereyanını da MHP temsil ediyor. Demek ki, bugün biz hâlâ aynı siyasi-ideolojik akımlar ve çatışmalar içinde bulunuyoruz. O zaman daGarpçılar,tamvemutlakBatılılaşmateorisiniişlemekteydiler.YaniİslamveTürkçülükbir tarafa; Türkler tam anlamıyla, her şeyiyle Batılı olmalıdır, diyorlardı.Kılıçzade Hakkı’nın dosyasında Atatürk’ten çok önce Latin harflerinin,Avrupalı kılık kıyafetin kabulü önerileri var.Ve genç kurmay subaylar onuokuyorlar. Garpçılar, Türkiye için hayatta kalma mutlak bir Batılılaşma ilemümkündür, diyorlardı. 1839-1876 Tanzimat döneminden gelen iki büyükkültüraracıvezihniyetdeğişikliği,budüşünceninyaygınlaşmasındabaşlıcaamilolmuştur.Buikigelişmeşunlardır:Evvelaözelgazete.1861’deçıkanilközelgazete,Türkfikirvesiyasethayatındadevrimselbirolaydır.Ozamanilkkapsamlı Batılılaşma teorisi, özel gazetelerde tartışma konusu oldu (Şinasi,NamıkKemal, Ziya Paşa).Bugün deTürkiye’de kamuoyu oluşturmakta engüçlüaraçgazetedeğilmidir? İlkkezbusayedegeleceğeait siyasiakımlarbillurlaştı, keskinleşti. Batı fikirlerini ve memleketin durumunu öğrenen,tartışan bir kamuoyu oluştu.Meşrutiyetin temelini Şinasi gazetesinde şöyleilanediyordu:Bildirirhaddinisultanaseninkanunun.

Özellikle, imparatorluğun başlıca merkezlerinde, İstanbul’da, Selanik’te,Beyrut’ta böyle bir kamuoyu oluştu. Sonradan Genç Türkler arasındaanayasa, meşrutiyet için çalışanların elinde en güçlü araç gazete idi.Kuşkusuz,gazete,II.Meşrutiyet’ihazırlayansiyasi-fikrigelişmeninenetkinkaynağıvetemelidir.

II.Meşrutiyet’ihazırlayan ikincibüyük temelkurum,herdindenOsmanlıvatandaşını kapsayan laik mekteplerdir. Laik diyorum, çünkü o zamanOsmanlı toplumuyalnızTürklerdenoluşmuyordu.Rumlar,Ermenileryalnızekonomidedeğil,siyasettedeçokfaaldiler.Ticaretle,sarraflıklazenginleşmiş,Avrupa’da tahsil görmüş bir Ermeni burjuva sınıfı ortaya çıkmıştı. OnlarOsmanlıtoplumununçokfaaltemsilcisiidiler.1854-1856’daKırımHarbi’ndeAvrupalımüttefiklerle sıkı işbirliği ve bu savaş sonundaBatı’nın baskısıylakabul edilen liberal prensipler ve kurumlar yeni bir dönemi müjdeliyordu.Osmanlı anayasası çıkmadanönce,1860’lardagayrimüslimcemaatlerin laikcemaatmeclislerikuruldu.Ermenilerin ruhbanveburjuvazi temsilcilerindenoluşmuş bir meclisi vardı. Özetle gayrimüslimler, başta Ermeniler,meşrutiyetinhazırlanmasındaönemliroloynamışlardır.

OsmanlıDevleti’ninherkese,Müslüman,gayrimüslimtebaasınaaçıkidadimektepleri, ortak bir Osmanlı ideolojisinde, Osmanlılık’ta, cemaatleri aynı

Page 11: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

devletinkucağındakültürittifakındabiraradatutmayıamaçlıyordu.Sonradanbu prensip meşrutiyetin temel prensibi olacaktır. Böylece, Osmanlıİmparatorluğu’nda laik bir eğitim sistemi yaratılmış oldu. İdadimektepleri,fikrimce, Avrupa’ya da faaliyet gösteren aydın Osmanlı diasporasınınkuruluşuna kadar 1908 İhtilali’ni hazırlayan kurumların başında gelir.İlginçtir,meşrutiyetteilanedilenanaprensipler,özellikle,uhuvvet,kardeşliksloganı bu akımı ifade etmektedir. İdadi mekteplerinde Fransızcaokutuluyordu. Orada yetişenler, Fransız fikir hayatına kolaylıklaerişebiliyorlardı. 1908’de emsali görülmemiş bir tercüme faaliyeti kendinigösterdi.Herçeşitaşırıakım,FransızAydınlanmafelsefesi,tercümeyoluylayayıldı.OzamanFransızİhtilali’ndenöncedine,Hıristiyanlığakarşıyazılmışbireser,buaradaDozy’ninPeygamber’denbahsedeneseriTürkçeyetercümeedilmiş.

Meşrutiyet öncesinde Fransız devrim ideolojisi tüm hatlarıyla aydınlararasındayayıldı,bütünbunlarFransızcadilbilgisiyoluylaoldu.Aydınlar,buarada, AhmedRefik, ZiyaGökalp (ZiyaGökalp, Yorgi isimli bir Rum’danFransızcasını ilerletti, Durkheim’ı okudu ve bizde ilk sosyolog olarakDarülfünun’da kürsü sahibi oldu), Fuad Köprülü bumekteplerde Fransızcaöğrendiler.BuaradatıbbiyeveaskeriokullarBatıcı,laikvemilliideolojileribesleyen yuvalardı. Özetle, Batılılaşmanın iki temel kaynağından birincisibasın ise, ikincisi idadiler ve laik mekteplerdir. Bizde aydınlarınbiyografilerini okuyun, büyük fikir öncülerinin hayatında idadilerin büyükyerivardır.

OzamankidüşüncehayatınıtemsiledenGarpçılar,Türkçülerveİslamcılar,derinlemesineuyandırıcıyazılaryayımladılar.ZiyaGökalpveFuadKöprülü,ilkTürk kültür bilimsel dergisini,Milli Tetebbu’larMecmuası’nı çıkardılar.Köprülü, Milli Edebiyat ve İlk Mutasavvıflar’ı yazdı. Milli kültürünkaynaklarını keşfeden bilimsel yapıt, İlk Mutasavvıflar Batı’da beğeniylekarşılandı. Kısaca, Meşrutiyet devri, cumhuriyeti hazırlayan fikirhareketlerininkaynaştığı bir fikri aydınlanmadönemidir. İşte,Atatürk,millidevletikurmadanöncebudüşünceortamındayetişti.

Bu bağlamda, önemli gördüğüm bir soruya değinmek istiyorum. Bugüntoplumumuzdaİslamlaşmabüyükbirhızlagelişmektedir.İslamcılarlamutlakBatılılaşma hareketini temsil edenler, sert biçimde karşı karşıya idiler. Bukarşıtlıktantoplumca,rahatsızolmaktayız.Kültürayrılıklarıveçatışmaları,nezaman, nasıl başladı, bir tarihçi olarak bu konuda birkaç söz söylemekisterim.

OsmanlıDevleti,BizansUc(serhad)bölgesindeortayaçıktığızaman,dahaOrhan (1324-1362) döneminde bugünkü çatışmaya benzer bir kültürçatışmasınınizlerigöründü.Devletiidareedenler,halkkitaplarında,Anonim

Page 12: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Tevarih’te Frenkleşme ile, işret meclisleri düzenleme, İslam’a aykırı fiilleriişlemekle suçlanıyordu. Başka bir ifade ile, bürokrasi ve halk, tutuculukkonusundakarşıkarşıyagelmişlerdi.Anonimhalktarihleri,idareciler“Frengitaklitedereksakallarınıkırkıyorlar”diyeyazıyordu(ozamanbazıpadişahlar,sakallı,bazılarıisematruşidi,sakalıolmayanıtamMüslümansaymazlar).

BatılılaşmaOsmanlıtoplumundaçokerkenbaşlamıştır.OsmanlıdönemindeDoğu Akdeniz’de liman şehirlerinde önemli İtalyan kolonileri yerleşmişbulunuyordu. 16. yüzyıldaOsmanlı limanlarında 5.000Venedik veCenevizailesi yaşıyordu. Frengistan (o zaman Galata’ya Frengistan deniyordu),hemenİstanbul’unyanıbaşındaidi.1500’edoğruGalata’daFrenk(Avrupalı)nüfusçoğunluktaidi.

Yabancıyla kültürleşme (acculturation) iki yolla olabilir: Birincisi, birtoplum, başka bir toplumun kültür öğelerini alabilir. Osmanlılar bazısektörlerdeAvrupalıteknolojiyierkendenbenimsediler.GemicilikteCenevizliveRagusalımühendislerikullandılar,bazıkaptanlarİtalyanaslındanidi.FatihMacarUrban’ındöktüğütoplarlaİstanbulsurlarınıyıktı.KanuniSüleyman’ıntophanesinde birçok Alman top ustaları çalışıyordu. Demek ki, Osmanlı,Batılılaşma sürecinde Batı’dan birçok kültür öğesini almıştır, bunasosyolojide kültür öğeleri alma (cultural borrowing), deniyor. Bu toplumcabaşkabirkültürebenzeşme(assimilation)sayılmaz.

İslam hukukunda, kâfire karşı koymada kâfirin silahını alıp kullanmakcaizdir. Mademki, Batılı top kullanıyor, onunla İslam askerini yeniyor,Osmanlı ateşli silahları almakta tereddüt etmedi.Daha I.Murad zamanında1380’lerde Sırplar yoluyla topçuluk öğrenildi. Böylece Osmanlı, yüzyıllarboyunca Batı’dan kültür alıntıları yaparak bir bakıma “Batılılaştı”. Batıteknolojisi sayesinde, bu teknolojiden yoksun Anadolu beylerini kendinebağımlıkıldı.Mısırlıveİranlırakipleriniyendi.Ama17.yüzyıldaBatı,ilimve teknolojide öyle ilerlemeler yaptı ki, Osmanlı bunları izleyemedi, savaşmeydanlarında perişanlık başladı (1593-1606 savaşı). Avrupa yivli tüfeğibulmuş,bununlauzakmenzildenvurabiliyor.Rusyayivli tüfek teknolojisiniOsmanlı’dan daha önce aldı, böylece Osmanlı kuvvetlerine karşı üstünlüksağladı. Ateşli silahlarda Osmanlılar, ilk kez 1593-1606 savaşlarında gerikaldılar. 1683’teViyanadönüşü.Onaltı yıl bozgunüstünebozgunyaşandı.Viyanabozgunu tarihimizdekesinbir dönümnoktasıdır.Bugünühazırlayanbilinçli Batılılaşma hareketi, o zaman başlamıştır (Râmi Mehmed’inveziriazamlığı,1700-1703,dahasonraDamadİbrahimveziriazamlığı,1718-1730).

Osmanlılarozamananladılarki,Batıyalnızsilahladeğil,kültürüyletaklitedilmezse,yaşamahakkıyoktur.Bunoktada,Ata’nın1924’lerdeki sözlerinihatırlayınız. Karlofça’yı (1699) imzalayan devlet adamı, Türk heyetinin

Page 13: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

başındaki Reisülküttap Râmi Mehmed Efendi’yi, sultan veziriazam yaptı,devletin başına getirdi. Râmi Mehmed Efendi Garplılaşmanın ilkmümessilidir. Peki, paşa bu Batılılaşma fikrini nereden aldı? O sıralardaİstanbul’da Batı ilimlerine aşina bir hümanist yaşıyordu: Hospodar DimitriKantemir. O, Batı’daki hümanizmi kaynağından izlemiş, Kantemir,İstanbul’da Batı’yı hakkıyla temsil eden bir siyaset ve fikir adamı. OnunFener’dekisarayındanbaşkaboğazdabirdeyalısıvar.RâmiMehmedEfendi,daha veziriazam olmadan onun yalısındaki toplantılarına gidiyor, musikifasıllarındaziyafetlerdebulunuyor.O toplantılardadevlet-iOsmaniyyeniçinbatıyor diye tartışmalar yapılıyor. Râmi Mehmed, Karlofça’yı imzalayıpveziriazam sıfatıyla devletin başına geçince Batılılaşma yolunda ilk ciddiadımları atıyor. Fakat Feyzullah Efendi o zaman şeyhülislam. Dinde bilgisahibi, fakat yolsuzluklarda başta geliyor. Askerin ve ordunun isyanıylaFeyzullah 1703’te bertaraf ediliyor, onunla birlikte RâmiMehmed Paşa daveziriazamlığı bırakmak zorunda kalıyor, bir taassup devresi başlıyor,NevşehirliDamadİbrahimPaşa1718’desadaretegelinceyekadar.

1718-1730 Lale Devri, Batılılaşmada ikinci önemli aşamadır. Damadİbrahim,YirmisekizMehmedEfendi’yiParis’egönderdiğizamanonaverdiğitalimatta, “Batıda yeni teknolojik icatları tespit et, yaz, bildir” diyor. Butalimat,bizdeGarplılaşmanın ilkmanifestosusayılabilir.Çelebi’ninyanındaFransa’yagidenSaitEfendiİstanbul’damatbaayıaçanadamdır.Kaydadeğerki, Damad İbrahim, Fransız elçisinden yalnız saray planlarını değil,mikroskopveteleskopgibiicatlarıdakendisinegöndermesiniistemiştir.LaleDevri’nde Batılılaşmayla birlikte bir lüks ve sefahat devri, alafrangalıkbaşlıyorvebuilkkapsamlıBatılılaşmabirdramlakapanıyor(Patronavehalkesnafisyanı,1730).

Fransa’dan getirtilen şeyler arasında Versailles Sarayı’nın gravürleri devardı. Kâğıthane’de Fransa saray bahçelerinin benzerleri yapılıyor, FrenkelçilerÇeragan ziyafetlerine çağrılıyor.Osmanlı’nın bir zaafıdır, biraz barışve refah gelince, kendisini rahat hisseder, her şeyi unutur. Bütün bu Batılışeyler esnafın, halkın, İslam prensiplerine bağlı olan fütüvvet ahlakına tersdüşüyordu,buserbestlikveFrenkleşme,Patronazorbalarınafırsatvermiştir.Patronaİsyanıaslındabirhalk,esnafdevrimidir.

OsmanlıDevleti’nde tüm radikal reformlarabürokratlar, sivil yahut askeribürokratlarönayakolmuşlardır.20.yüzyıldameşrutiyettedeböyleolmuştur.Devletidevrime,topyekûnBatılılaşmayagötürenler,bürokratlardır.

18. yüzyılda Batılı kültürleşme, alafrangalık, toplumumuzu ikiye ayırankültürce bölünmüşlüğün başlangıcı sayılabilir. Ulemanın bu gelişmekarşısındaki tutumuna gelince, iki türlü ulema ortaya çıktı: Devletbürokrasisindeki ulema, bu gibi yenilikleri devletin bekası için gerekli

Page 14: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

buluyor,Batılılaşmayıonaylıyordu;fakattarikatlar,halkıkışkırtanKadızadelivaizler,katıHanbelimezhebinitakipedentutucudinadamları,Batılılaşmanınherşeklineşiddetlekarşıidi,bunuküfürsayıyordu.

Şeriatın Hanbeli mezhebine göre tefsirine dayanan katı din siyaseti,günümüzdeSuudiArabistan’dahâkimdir.Hangimezhebinizleneceğineİslamdevletinin başındaki kimse, imam/halife karar verir. Tarih boyunca Türkdevletlerinde daima hoşgörülü Hanefi mezhebi benimsenmiş ve toplumihtiyaçlarıdaimaönealınmıştır.

II.MeşrutiyetdönemindeİslamcılarıtemsiledenİzmirliİsmailHakkı,AyniAli,MusaKâzımgibidinuleması,devletihtiyaçlarına,toplumunselametineöncelik tanıyan geniş görüşlü bir İslamiyet’i gündeme getirmişlerdir; bugörüşte olanlar için, fıkhın istihsan prensibi, yani cemaatin, toplumunselameti prensibi esastır. İttihat ve Terakki hükümetleri bu yolda, din vedevletişlerininayrılışısiyasetindeönemlikararlaralmışlardır.

Page 15: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

II.Meşrutiyet’inTarihimizdekiYeri

SinaAkşin

DeğerliArkadaşlar!

JönTürkDevrimi’nin100.YılıKongresi’nehoşgeldiniz!

Son zamanlarda Türklerin tarihini Türk Tarih Tezi çalışmalarında olduğugibi gerilere çekmek yönünde çalışmalar yapılıyor.HalukTarcan veKâzımMirşan’ın bazı çalışmaları var. Sümerlerin Türk olduğu yönünde M. ÜnalMutlu’nun Muazzez İlmiye Çığ tarafından da desteklenen dilbilimsel biryapıtı var (Dünya Uygarlıklarında Türk Dili ve Kenger Uygarlığı, 2007).Daha da ilginç tezler Veysel ve Cahit Batmaz’ın Atlantis’in Dili Türkçe(2007)kitabındasavunuluyor.

Ön-Türkler tezi doğruolabilir.Nevar ki bugünküTürkiye’nin soyağacınıkesintisiz olarak Hunlardan geriye götürmek için henüz yeterli bir bilgibirikiminin sağlanmadığını düşünüyorum.Bu bakımdan ben gene başlangıçolarak Hunları alacağım. Başka bir deyişle Türkiye’yi oluşturan Türklerintarih sahnesine çıkışı Hunlara, yani MÖ 220’ye dayanıyor. Hunlar kabilekonfederasyonubiçimindeörgütlenmiş,göçebehayvancılıkyapan,henüzyazıkullanmayanbirhalktı.OnlarlailgilibilgilerimizÇinkaynaklarınadayanıyor.

Dikkat edilirse insanlık tarihi içinde MÖ 220 hayli geç bir tarihtir. ButarihteSümer,Mısır,Yunan,İskenderuygarlıklarıolmuşbitmişbulunuyordu.Roma İmparatorluğu ise birkaç yüzyıldır vardı. Demek ki Türkler tarihsahnesinegörecegeççıkmış,gençbirhalktır.

Çin’in kuzeyini yurt edinmiş atalarımız neden tarım yapmadılar dageçimlerini göçebe hayvancılıkla sağladılar? Bu sorunun yanıtı zor değil.Çünkü bulundukları bölge tarıma elverişli değildi. Öyle olan bir bölgeyegidemezler miydi? Gerçekten, güneylerinde tarım bölgeleri vardı. AmaÇinlileroralaragelmemeleriiçindünyanınenbüyükyapılarındanbirini(belkide en büyüğünü?) kurdular: Çin Seddi. Çin Seddi 6.000 kilometreuzunluğunda bir kaleydi. Bir duvar, bir surdan ibaret değildi. Üstünde birarabanın gideceği genişlik, belli aralıklarla askerin kaldığı burçlar vardı.Edirne’denArtvin’ekabaca1.500kilometrevarolduğunukabuledersek,dörtTürkiyeuzunluğundabiryapıydı.AmaçTürkleriveMoğolları,yanigöçebehayvancılarıülkeyesokmamaktı.

Çin’inkuzeyindedahasonraGöktürklerigörüyoruz.OnlarındönemindeilkTürkyazısıortayaçıktı.DahasonraTürklerbirmiktarbatıyakaydılar,buradaUygurDevleti’nioluşturdular.Derken,dahauzunmesafelibirgöçhareketiyleTürklerin ikinci yurtları Orta Asya’ya geldikleri görülüyor. Uygurlarda

Page 16: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

başlayantarımOrtaAsya’dadahadagelişti.Amagöçebehayvancılıkdevamediyordu. Çünkü bu bölgede tarıma elverişsiz birçok alanlar vardı. OrtaAsya’da Türkler bölgeye egemen olan Arapların etkisiyle Müslümanlaşmasürecinegirdiler.

Bölgede kurulan Müslüman Türk devletlerinden biri Büyük SelçukluDevleti (1038-1157) idi. Yusuf Oğuzoğlu bu devletin belirli bir başkenttençok,“birdenfazlavegeçicimerkezleri”olduğunaişaretediyor(Nişapur,Rey,İsfahan, Hamadan, Bağdat). Herhalde bu, devletin göçebe hayvancı birtopluma egemen oluşunun bir sonucu sayılabilir. Selçuklular zamanındaAnadolu’nun kapısını Türklere açan ve Bizans’a karşı zaferle sonuçlananMalazgirtMeydanMuharebesi yapıldı (1071).Kısa sayılabilecekbir zamansonundaSelçuklularAnadolu’yaegemenoldular.BüyükSelçukluDevletisonbulduktansonradaAnadoluSelçukluDevletivarlığınısürdürdü(1077-1308).

Böylece Çin’in kuzeyinde ortaya çıkmış olan Türkler Anadolu veRumeli’de üçüncü yurtlarına gelmiş oldular.Üçüncü yurdu öbür iki yurttanayırançokönemlibirözellikvardı.Birinciyurdunçokbüyükölçüdetarımaelverişsiztopraklardanoluştuğunusöylemiştim.İkinciyurtolanOrtaAsyaisekısmenverimli topraklardanoluşuyordu.OysaüçüncüyurtolanAnadoluveRumeli’ninhiçbiryerindeçölyoktu.Bütündüzlüklerindeyağmursuyuylaazçoktarımyapılabiliyordu.

BöyleceüçüncüyurtlarınagelenTürklergenişölçüdetarımageçtiler,köylüoldular. Yalnız, Anadolu’nun bir özelliği vardı. Dağları, yaylaları bol,engebelibirbölgeydi.Dolayısıylagöçebehayvancılığı sürdürmek isteyenleriçinelverişlibircoğrafyaidi.Birdevergilerden,baskılardanbunalanköylüleriçin göçebeliğe dönmek kolaydı. Nitekim 1864-1865 yılları gibi geç birtarihte bile Osmanlı hükümeti Çukurova bölgesindeki aşiretleri “oturtmak”içinFırka-yı Islahiyeadındabirordugöndermekdurumundakaldı.Fırkanınkomutanı4.OrduKomutanıMüşirDervişPaşa’ydı.TarihçiCevdet(Paşa)daorduyla birlikteydi. Göçebe aşiretler yüzünden Çukurova’nın doğusundatarım,ticaretyapılamıyordu.Cevdet’inyazdığınagörebu,göçebelerinüçüncüoturtuluşuimiş.Demekkidahaönceikikezoturmuşlaryadaoturtulmuşlar,sonra vazgeçip göçebeliğe dönmüşler. Fırka işini sağlam tuttu, Hassa,Islahiye,Osmaniyegibiyerleşimmerkezleri,köylerkurdu.

Türkler,bilindiğigibi,OsmanlıDevletibiçimindeörgütlenerekAvrupa’nınortalarına kadar ilerleyip Rumeli’ye yerleştiler. Yalnız, bu tehlikeli birilerleyişti.ÇünküOsmanlıDevleti’ninkarşısındaAvrupavardı.AvrupaBatıRomaİmparatorluğu’nunyıkılmasındansonra,birkargaşadönemiyaşamıştı.Fakatortaçağınilerleyendönemlerinde,800’densonra,toparlanmayabaşladı.1300’lerden sonra da yavaş yavaş Avrupa’da kapitalist yönde bir gelişmegörüyoruz. Bu, Avrupa’nın feodal dağınıklığının merkezi devletlere doğru

Page 17: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

evrilmesidemekti.BugelişmelerOsmanlıiçintehlikeliolacaktı.

Görülüyor ki, genç bir halk olan Türkler, Rumeli’de, hatta Anadolu’dakalabilmek için toplumsal düzenlerini hızla, hatta devrimsel bir hızlageliştirmek durumundaydılar. Osmanlı Devleti’nin kurulması böyle birdevrimisimgeliyordu.Çünkübudevletyerleşikliğe,tarıma,köylülüğedayalıilkTürkdevletiydi.Kuruluşundankısabirdönemsonra,özellikleİstanbul’unfethinden sonra, buniteliğebüründü.Bu, göçebehayvancılıktan feodalizme(yadaaynıkapıyaçıkanAsyaüretimbiçimine)geçiş,toplumsalbirdevrimdi.Osmanlı yerleşikliği, köylülüğü temsil ettiği için göçebelere sıcak bakmadı,onlarıelindengeldiğinceoturtmaya(iskânetmeye)çabaladı.AmaAvrupa’ylabaşa çıkabilmek için bir toplumsal devrim daha yapmak gerekiyordu:Osmanlı, kapitalizme –aydınlanmaya– demokrasiye geçmek zorundaydı.Çünkü yukarıda belirttiğim üzere, 1300’den sonra Avrupa’da yavaş yavaşkapitalizmingeliştiğinigörüyoruz.Aydınlanmayönündenbakarsak,1300’densonra İtalya’da Rönesans’ın başladığı, 1450’de matbaanın icat edildiğigözümüze çarpıyor.OsmanlıRumeli’de (hattaAnadolu’da)kalacaksabütünbu gelişmelere yetişmek zorundaydı.Osmanlı ve genel olarakBatıTürkleriiçinneyazıkki,buyetişmeişibüyükgecikmelerlegerçekleşmiştir.

Türkiye’dematbaanıngelişi1729İbrahimMüteferrikailegerçekleşti,amaasılköklügelişimin1784’teolduğunubiliyoruz.Başkabirgecikmegöstergesi1808 Sened-i İttifak’ı olabilir. Magna Carta’ya çok benzeyen Sened-iİttifak’tahukukdevletinintemelilkesiolansuçsuzcezaolmaz,demokrasinintemel ilkelerinden olan temsil olmadan (âyanlara danışılmadan) vergikonamaz ilkeleri yer alıyordu.Bunlar, daha ayrıntılı olarakMagnaCarta’dayer alıyordu, fakat bu belgenin tarihi 1215’tir. Üstelik Sened-i İttifakuygulanamadanyürürlüktenkaldırıldı.

Dolayısıyla,hukukdevletininbaşlangıcıTanzimatFermanı’dır(1839).AmaTanzimat“tepedeninme”gelmiştivebununhayatageçirilmesinisağlayacak,denetleyecek güçlü bir sınıf ya da zümre olduğu söylenemez. Tanzimatuygulamalarınıyakındanizleyendüvel-imuazzama,dahagenelolarakBatılıgüçler vardı, fakat onların ilgisi, “kendi adamları” saydıkları Hıristiyanazınlıklarınçıkarlarıveemperyalistemelleriylesınırlıydı.

Çağcıllaştırmanın motoru, Kavalalı Mehmed Ali Paşa ile başa çıkmakderdindeolanII.Mahmud’unkurduğuyüksekokullarınöğrencivemezunlarıolacaktı. Sözü edilen okullar 1827’de kurulan Tıbbiye, 1834’de kurulanHarbiye idi. Bunların kurulmasındaki güdünün Avrupa’nın Osmanlı’yameydan okuması değil de,MehmedAli Paşa ile rekabetin olması Osmanlıpadişahlarınınaymazlığınınbirgöstergesisayılmalıdır.

Tanzimat gibi I. Meşrutiyet de büyük ölçüde dış topludurumun(konjonktürün)zorlamasıyla tepedeninmegeldi(vegitti) (1876-1880).Yeni

Page 18: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Osmanlılar Cemiyeti’ni Namık Kemal dahil sekiz kişi kurmuştu ve örgütügenişletmek,güçlendirmekiçinçabaharcanmamıştı.

Sonunda Osmanlı Devleti burjuva-demokratik devrimini 1908’degerçekleştirdi.Böylecebudevlet, iki toplumsaldevrimibaşarmışoldu.Amakabuletmekgerekirki1908Devrimiçokgecikmişbirdevrimdi.

DevrimiII.Mahmud’labaşlayançağcıl(modern)yüksekokullarınöğrencive mezunları, yani “mektepliler” gerçekleştirdiler. Mekteplilerin örgütü1889’daFransızDevrimi’ninyüzüncüyılındakurulangizliİttihatveTerakkiCemiyeti idi. İdeolojileri Namık Kemal’in vatan ve hürriyet, yani FransızDevrimi ideolojisiydi. Demek ki o zamana değin tepeden inme, yani saraytarafından, hemen her zaman “kerhen” gerçekleştirilen yüzeysel ıslahathareketlerinin tersine,1908, toplumsalbirgücün,bir tabakanınzorlamasıylagerçekleşti. Dolayısıyla, köklü bir hareket, bir devrimdir. Bana göre birdevrimdir ama gördüğümüz ve göreceğimiz gibi, II. Meşrutiyet’in devrimolup olmadığı tartışılan bir konudur. Ama tabii bu sunuşumun darçerçevesindebunutartışamayacağım.

BuradabaştaDekanımızProf.CelalGöle’ye,düzenlemekuruluüyelerine,fakültemiz içinden ve dışından kongremizin gerçekleşmesi için değerliyardımlarınıesirgememişolanherkeseteşekkürediyor,kongremizebaşarılardiliyorum. Mali destekleriyle kongremizi olanaklı hale getiren T.C.BaşbakanlıkTanıtmaFonu’na,İşBankası’naçokteşekkürediyorum.

Prof.Dr.SinaAkşin

Page 19: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

SiyasalBilgilerFakültesi,28Mayıs2008

Page 20: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

JÖNTÜRKDEVRİMİÜZERİNEDÜŞÜNCELER

Page 21: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

JönTürkDönemi(1908-1918)İleİlgiliDeğerlendirmeler

FerozAhmad

1908-1918 dönemini araştırmaya başlayalı neredeyse elli yıl oluyor.Araştırma konularımız üzerinde sürekli kafa yoruyoruz; ama her zamanböylesine bilgili bir topluluk önünde yüksek sesle düşünme olanağımızolmuyor. Profesör Sina Akşin beni bu toplantıya davet ettiğinde, böylesinegenişvegenelbirbaşlıküzerinesözalmayıkabuletmeminnedenibudur.

1965-66 yıllarında tezimi yazarken, Anadolu’daki ayaklanma vehuzursuzlukların 1908 Temmuz’undaki anayasal devrimin nedeni olaraktartışıldığı bir örneğe rastlamamıştım. İnsanlar bu iddiayı, ancak KaynakYayınları’nın, 1997’de, Zafer Kars’ın 1908Devriminin Halk Dinamiği adlıçalışmasını yayımlamasından sonra ciddiye aldılar. Aykut Kansu, 1908Devrimi üzerine yaptığı, daha sonra İngilizce ve Türkçe olarak yayımlananincelemesiyle,buiddianınyaygınlaşmasınavegeçerlilikkazanmasınanedenoldu. Yaygın hoşnutsuzluğun devrime yol açan bir etken olduğu yaklaşımıbenimde ilgimi çekmişti. İncelemeyebaşladım.Ama insanların, ayaklanmailedevrimikarıştırmaktaolduklarısonucunavardım.Ayaklanmalargenellikletoplumun bir kesiminde hoşnutsuzluk olması; örneğin köylülerinödeyemeyecekleri ölçüde yüksek vergilere tabi kılınmaları ya da bir topraksahibinin zorbaca baskılarına maruz kalmaları durumunda ortaya çıkar.Böylesi hoşnutsuzluklar, onlara yol açan etkenin (aşırı vergiler ya da zorbatopraksahibi)ortadankalkmasıylagiderilirveböyleceayaklanmasonaerer.Devrimcimücadelelerin daha köklü nedenleri vardır ve başarılı bir devrim,genellikle hüküm süren sistemin yıkılmasını gerektirir ve yıkılmasıylasonuçlanır. 1908 Devrimi böyledir. Köylünün 1908’den öncekihoşnutsuzluğunun devrimci odaklı olup olmadığını, onun 1908Temmuz’undan sonra anayasa yenilenirken oynadığı role bakarakanlayabiliriz. Köylü sınıfı eğer devrimci idiyse, taleplerinin yeni rejimtarafındankarşılanmasıiçin,baskıyapmayısürdürmüşolmalıydı.Köylülerinsistemle ilgili birçok şikâyeti ve yeni rejimden beklentileri olduğunubiliyoruz. İttihat ve Terakki Cemiyeti, bu beklentilerin bir bölümünükarşılamaya niyetlenmiş; ancak, çeşitli nedenlerle, bunugerçekleştirememiştir. Anadolu’nun çeşitli yörelerindeki bazı köylüler,beklentileri karşılanmadığında pasif ve hareketsiz kalmadılar; EricHobsbawm’ın deyişiyle, “toplumsal eşkıyalar”a dönüştüler. Eşkıyalık,anayasal rejimin karşılaştığı temel sorunlardan biri haline geldi. Bu sorun,Cumhuriyetdönemindededevametti.Budönemleilgilibirkonuyuçalışacakzaman ve enerjiye sahip olsaydım, bir tez çalışması ya da bir kitap içinolağanüstübirkonuolaneşkıyalığıseçerdim.Eşkıyalık,1908Devrimi’nden

Page 22: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

önce, Anadolu’da yaygındı; devrimden sonra da temel bir sorun olmayadevam etti. Devletin ne onu bastırabilecek gücü vardı, ne de köylülerin –karşılanmaması eşkıyalığa kaynaklık eden– taleplerini yerine getirecekreformlarıgerçekleştirmeolanağı.Harbiye’den1899’damezunolan,1906’daDüzce’yegönderilenve1910yılınakadaroradakalmışolanMiralayRüştü,karşılaştığıdurumuçarpıcıbirdilleanlatmaktadır.1909’daAnadolu’yugezenve kendisiyle yapılan röportaj Tanin’de yayımlanmış olan Ahmed Şerif,haydutluğunvesığırhırsızlığınınodönemdeyaygınolduğunuanlatmaktadır.1908öncesindekieşkıyalığınçeşitlinedenlerivardı.FrankGates,anılarında,1908’deki rejim değişikliğinden sonra, merkezileşme politikasının vebeylerin/ağalarınyerelgüçlerinin,taşradakifeodalunsurlarınyokedilmesininyasalboşluğanedenolduğunuilerisürüyor.Beyler,geçmişte,hâkimolduklarıbölgede yasayı koymuşlar, düzeni sağlamışlardı; merkezileşmekte olandevlet, bunu yapamayacak ölçüde güçsüzdü. Şöyle diyor, Frank Gates:“Dağlık bölgelerin köylerinde görülen bu kan davaları, çeşitli nedenleredayanmaktadır.[Ancak]genelbirnedeninvarlığındansözedilebilir.Önceleri,aşiretlerdekidüzeni,bütünaileveaşiretmeselelerinikatıbiradaletsistemiyleele alan, ‘bey’ diye anılan aşiret reisleri sağlıyordu. Kimi beyler, devletinvergi toplamasını engelleyecek ölçüde güçlenmişlerdi. Osmanlı sultanları,önce onların gücünü kırmaya, sonra da onları yok etmeye karar verdiler.Onlar ortadan kaldırıldıktan sonra, çok az insan böylesi bir güç aranışınagirdi.Aşiretler,birbiriyleçekişenbüyükailelerebölündü;bunlar,aileüyeleriarasındaki her türlü anlaşmazlığa karışır oldular.” Aydın gibi çok uzun birsüre eşkıya tacizine uğrayan pek az vilayeti vardı imparatorluğun. 1907’debölge öylesine güvenlikten yoksundu ki; tüccarlar ve toprak sahipleri, içbölgeleri ziyaret ederken,müşterive temsilcileriylekişisel iletişimkurarkenbüyükgüçlüklerlekarşılaşıyorlardı.SosyalbilimciBehiceBoran,eşkıyalığın,Cumhuriyet döneminde düzen sağlanana kadar Manisa’nın köylerini tacizetmeye devam ettiğini söylüyordu; eşkıyalar, köyleri, daha güvenliklibölgelere gitmeye zorlamışlardı. 1908’den sonra, önceleri –muhtemelen,köylülerin,yenirejimintaleplerinikarşılamasınısabırlabeklemekteolmalarınedeniyle– Aydın’ın bazı bölgelerinde eşkıyalığın kökünün kazındığınailişkin haberler ortaya çıktı. Çetelerin tükenmeye yüz tutmasının ardından,yenirejimde,haydutluğunveçetelerinkökününkazınmasıiçinciddibirçabagöstermişti. Ancak, 1911’in sonlarında yeniden canlanır gibi oldu. ÜnlüeşkıyaÇakırcalıMehmed Efe, uzun bir süre gizlendikten sonra, bir tüccarıdağa kaldırıp 3.000 lira fidye isteyerek yeniden işe koyulmuştu. 1911’insonunda, çok sayıda insan öldürdüğü söyleniyordu; İzmir,Aydın ve çevresiiçin bela kesilmiş; özellikle tüccar ve toprak sahiplerinin korkulu rüyasıhaline gelmişti. Taşralı yetkililerden gelen Çakırcalı’nın 20 Kasım’daöldüğüneilişkinhaberlerortalığıbirazrahatlattı.Yinede,cesedininkafasızvekolsuzolduğusöylendiği için,ölümüile ilgilibirbelirsizliksözkonusuydu.

Page 23: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yetkililer,öldüğüne,ancakkarısıvücudundakidoğuştangelenlekeyebakarakonu teşhis edince inandılar. Çakırcalı’nın ölümünden sonra, yeni çetelerpeydahlandı. Pire’den gelip Bodrum yakınlarına yerleşmiş olan Karabacakdiyeanılaneşkıya,obölgedefaaliyetlerinisürdürmekteydi.Bergama’dakiikiçetenin jandarma tarafından izlendiği söyleniyordu. 1912 Şubat’ında, Samiadındaki eşkıyanın Çakırcalı’nın yerini aldığına ilişkin haberler geliyordu.Eski çete yok edildikten sonra, daha önce jandarmayla bağlantısı olduğusöylenenSami, dokuzkişilikbir çeteyledağları tutmuştu.Sığır hırsızlığıylaİzmir bölgesindeki çiftçi vemal sahiplerini bezdiriyor; onun eylemlerindenküçük çiftçiler de mağdur oluyorlardı. 1911-13 yıllarında İtalya veBalkanlar’da yapılan savaşlar büyük bir istikrarsızlığa yol açmıştı. Zırhlıbirliklerin eşkıyalarla mücadelede kullanılamaması, eşkıyalığınyaygınlaşmasına neden olmuştu. Orduya katılmak istemeyen köylüler veasker kaçakları, dağların yolunu tutuyorlardı. Eşkıyaların arasında,Anadolu’da yaşayan Rumlar ve Yunanistan göçmenleri bile vardı.İmparatorluktaki huzursuzluk, eşkıyaların düzenledikleri baskınlarda gitgidedaha cüretli olmalarına yol açıyordu. Hollandalı bir yurttaş olan Mock,İzmir’e 19 kilometre uzaklıkta olan Sevdiköy’de öldürülmüştü. Varlıklı birMüslüman, Aydın yakınlarındaki bir camiden kaçırılarak dağa kaldırılmış;ailesi, 400 lira gibi o dönem için hatırı sayılır bir fidyeyi ödedikten sonraserbestbırakılmıştı. İzmir’dengelen28Ocak-4Şubat1913 tarihlibir rapor,ÇakırcalıEfe’ninyerinegeçenHacıMustafa’nın,ÖdemişbölgesindezenginMüslümanları kaçırmakta olduğunu belirtiyordu. Yine İzmir’den gelen 17Mart ve 5 Nisan tarihli raporlarda, Çakırcalı’nın ölümünden sonra kendiçetesini kurmuş olan Deli Mehmed’in tutuklanmış olduğu bilgisi vardı.Eşkıyalık, bir aile teşebbüsüne dönüşmüştü: Hacı Mehmed’in, ÇakırcalıEfe’nin yeğeni olduğu söyleniyordu. 1914 yılının Ağustos ayında genelseferberliğin ilan edilmesinin ardından, Balkan Savaşları sırasında olduğugibi, askere gitmek istemeyenlerin ya da asker kaçaklarının dağı tercihetmelerinedeniyle,eşkıyalıkyenidenyaygınlaştı.TürkiyeköyleriyleilgiliilkçalışmalarıyapmışolanBehiceBoran,“Savaşyıllarında,ovalardakiköylerinyanı sıra, dağlık bölgelerdeki köylerde de bir başıbozukluk hâkimdi; budönemde, çetelerkatlanarakbüyüdü”diyordu.Yerleştirilemeyenaşiretlerdeçeteleşmeeğilimindeydi.Muhtemelen,seferberliktensonrabasınauygulanansansür ve daha sonraki istila nedeniyle, eşkıyalığa ilişkin pek az haberyayımlanmıştı; yayımlananlar da, genellikle eşkıyalarla mücadeledekibaşarıya değiniyordu. Yine de, bazı haberler dolaşıyordu. 19Ağustos 1914tarihli Stamboul’da, Aydın yakınlarındaki Karahid nahiyesinde, İzmirli birtüccar ve iki arkadaşının, akşam namazından sonra camiden çıkarken beşkişinin saldırısına uğradıkları ve soyuldukları belirtiliyordu.Kötülüğüyle ünsalmış olan eşkıya Hacı Mustafa ve dokuz kişilik çetesi, Salihli’dekikaplıcayasaldırarakbekçiyiöldürmüşlerdi.HacıMustafa,imamınonunadına

Page 24: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kaymakama yazdığı bir mektupta, kendisine 150 lira tutarındaki haracıödememişolankaplıcasahibiHamidAğa’yışikâyetediyordu.12Eylül1914tarihli Stamboul’da, Karesili eşkıya Kâzım’ın ölümü bildiriliyordu; onunölümü üzerine, maiyetindeki Menemenli Mehmed görevi devralmış,yardımcısı olarak da Şevki’yi seçmişti. Kâzım’ın çetesi Karesi’ye dehşetsaçıyordu. Süleymanlı köyünün ileri gelen zenginlerindenMustafa ve Şerifkardeşlere saldırmışlar, onlardan 80 lira almışlardı. İzlerini sürmekte olanjandarmaonlarıkıstırmış,dörtsaatsürenbirçatışmanınsonunda,Kâzımciddibir biçimde yaralanmıştı. Ama dağlara kaçmayı başardı; daha sonra cesedibulundu veBandırma’ya getirildi. Yetkililer zaman zaman başarılı sonuçlaralıyorlardı. 15 Ekim 1914 tarihli İkdam, Köylü’den (İzmir) alıntı yaparak,dağa çıkmış olan ve soygunculukla geçinen kimi Zeybeklerin (GüneybatıAnadolu’da yaşayan Türkler) Aydın’daki yetkililere teslim olduklarınıbelirtiyordu. TheOrient (v/42, 21Ekim 1914, 419), 14Ekim’deTrabzon’aulaşması beklenen postanın Erzurum-Trabzon yolunda soyulduğunu;soyguncularınbinlerce liraya el koyduğunubildiriyordu.SoyguncularınLazasker kaçakları olduğu söyleniyordu. Yıllardır İzmir yakınlarında terörestirmekteolanKâzımadındakiÇerkezeşkıya,1915Şubat’ındaöldürülmüş;çetesiisedağıtılmıştı[TheOrient,Vi/9,3Mart1915,66].1917’de,basında–köylülerde, süregelen savaşın hayatı gitgide zorlaştırması nedeniyle belirenhoşnutsuzluğun bir göstergesi olarak– taşradaki eşkıyalığa ilişkin düzenlihaberler görülmeye başladı. Rusya’daki Bolşevikler gibi köylülerinörgütlenmesine önderlik edecek siyasal bir hareket olmadığı için (İttihatçıyönetimin lehine olan bir durum), çetecilik kendiliğinden gelişmişti. 14Temmuz1918tarihliTasvir-iEfkâr’da,SadrazamTalatPaşa’nınyakındostuolan, eski gıda arzı yöneticisi İsmail Canbulat’ın, Anadolu’daki eşkıyalıksorunuyla daha yakından ilgilenilmesi amacıyla, dahiliye nazırı olarakatandığı belirtiliyordu. 1918 Haziran’ında, basında, bütün Anadolu veözellikle başkente çok yakın olan Bursa vilayetinde, eşkıyalığın ciddi birbiçimde arttığına ilişkin haberler yer alıyordu. Hayli büyük kasabalargüvenlikten yoksundu; kamu hayatı tehdit altındaydı. Yönetim, hareketegeçme zorunluluğu hisseti. Sansürden kurtulmuş olan basın, 1918 yılınınTemmuzveAğustosaylarıboyunca,düzenliolarakeşkıyalığailişkinhaberleryayımladı. Üreticilerin hayatının ve mülkünün yağmacı çetelerin tehdidialtında olması, hayati önemi olan hasadı engelliyordu. İsmail Canbulat,hükümetin gitgide kötüleşen bu durumu düzeltebilecek güçten yoksunolduğundan yakınarak istifa etti. Çetelerin Bandırma’daki trene ikinci kezsaldırmalarının ardından, 30 Eylül’de istifa etmişti. Ahmed Rıza, savaştansonra, “ülkede hüküm süren kargaşanın, normal yaşantıya dönme olanağıolmayan asker kaçakları ve askerden salıverilenlerin hırsızlık vesoygunculukla geçinmeye çalışıyor olmalarından kaynaklandığı”nı dilegetirmişti. Eşkıyalığı, incelenmeyi bekleyen bu zengin kaynağı, umarım

Page 25: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yakındabirilerielealır.

Zamanında daha ciddi bir biçimde eğilmiş olmam gerektiğini, bugün deöyleolmasıgerektiğinidüşündüğümbaşkabirolay,9Haziran1908’deKralEdward ile Rus Çarı arasında gerçekleşen Reval görüşmesidir. DiplomatikkaynaklarveAvrupabasını,bugörüşmeyi,hırçınAlmanya’nıngitgideartantehdidikarşısında, İngiltereveRusya’nınyakınlaşmasıolarakdeğerlendirdi.Bu iki hükümdar, en önemlisi Makedonya’daki reform olan bazı önemlisorunlarındostlukçerçevesindeyönlendirilmesinisağlamayaçalıştılar.Yazılıherhangibirantlaşmaimzalamadılar;yalnızca,İngiltere’nin,Yakındoğu’dakiçıkarlarıyla ilgili olarak Rusya’ya yardımcı olması konusunda genel olarakmutabakatavardılar.Almanya’nınyükselişiylebirliktedeğişengüçdengeleriçerçevesinde, İngiltere ve Rusya, arzu etmiş oldukları reform tasarılarınıdayatamayacaklardı. Sir Charles Hardinge, 1908 Ağustos’unda, anayasanınyenilenmesinden sonra, notlarında şöyle diyordu: “O [Alman İmparatoru],Anglo-Rus reform tasarısı devre dışı kaldığı için çok mutluydu; çünkühükümeti, sultanın egemenlik haklarıyla bağdaşmayan bazı hükümlerinedeniyle, onu tam anlamıyla destekleyemeyecekti.” Ama görüşme,anayasayı değiştirmek için daha sonraki bir tarihte müdahale etmeyiplanlayan Jön Türkleri harekete geçirmiş; müdahale öne alınmıştı. “Odönemdeki pek çok insan gibi, o da [Yusuf Akçura], Reval görüşmesini,imparatorluğun meselelerine karışılmasının eli kulağında olduğunun işaretiolarak değerlendirmişti. Akçura’ya göre, Abdülhamid yönetiminindirenebilecek gücü yoktu. Orduyu, vatanın korunması ve milli haklarınsavunulması için göreve çağırıyordu. Böylece, Reval görüşmesi 1908devriminitetiklemiştir.”Dahasonra,BüyükelçiLowtherşöyleyazıyordu:“Ogünekadar,devriminnezamanyapılacağınailişkinbirkesinlikyoktu.Ogünyapılacağı,kesinlikle tahminedilmiyordu;27Eylül’de, sultanabiryaşgünüarmağanıolarakverileceğiyolundayaygınbirkanıvardı.Öyleyse,birdenbirepatlak vermesinin nedeni neydi? Bunun yanıtı, Reval’de bulunabilir. Revalgörüşmesinden yayılan haberler, ateşli devrim yanlılarında, eğerAnglo-Rusplanı hayata geçirilirse, Makedonya ile ve belki de bütün Avrupa ilevedalaşacakları düşüncesinin oluşmasına neden oldu. Sultanın bunadireneceği düşünülemezdi; eğer vesayet altına girilirse, bu, Avrupa’nın,Türkiye’nin kendi meselelerini çözümlemeye muktedir olmadığını kabuletmesineyolaçacaktı.Haklıveövgüyedeğerbirhassasiyetsözkonusuydu.”1966’da, Reval’le ilgili diplomatik belgelere, bu görüşmenin Osmanlıİmparatorluğu’nda –özellikle Jön Türkler tarafından– nasıl algılandığıkonusundan daha fazla önem vermiştim. Oysa başı çeken eylemde,algılamalar gerçeklikten daha önemliydi. Bugünkü yaklaşımım olsa, onlaradahafazlaönemverirdim.

Yeniden incelenmesi gereken başka ilişki ve varsayımlar da var.Osmanlı

Page 26: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ordusununmonolitikbiryapısıolduğunuvesultanınanayasayıdeğiştirmeyezorlanmasında temel etken olduğunu varsaymıştım. Yüzeysel olarak böylegörünüyordu;ordu,sivilönderliğinarkasında,önemlibirrolüstlenmişti.1908Haziran’ındaki anayasayı değiştirme hareketinin, Makedonya’daki askeriayaklanmailebaşlamışolduğudoğrudur.Amaayaklanmanınarkasında,gizlibir örgütlenme olan İttihat veTerakkiCemiyeti vardı.Bolşevik kuramcı vedevrimci Leon Troçki, daha 3 Ocak 1909’da şöyle söylüyordu: “Devrim,objektifanlamıyla,devletiktidarıiçinyapılanmücadeledir.Buise,doğrudanorduyadayanır.Tarihtekiherdevrimin‘ordukiminyanında’sorusunuaçıkçaortaya koymasının nedeni budur. Bu durum Türk devrimine özel bir çehrekazandırmış;ordu,özgürleştiricidüşüncelerin taşıyıcısıolaraköneçıkmıştır.Eski rejimin silâhlı direncini kırmak zorunda kalmayan yeni bir toplumsalsınıf olmanın yanı sıra; yapması gereken şey, sadece, sultanın yönetiminekarşımücadeledeadamlarınaönderlikedensubaylarınsevimlikorosurolünüoynamaktı.” Troçki, “asker ve bürokratların Osmanlı tarihinde öncü bir rolüstlendikleri”ni; “sanayi ve kent kültürünün gelişmemiş olmasının, Türkaydınlarına resmi görevliler olarak yapabileceklerinin dışında fazlaca birfırsat sunmadığı”nı söyler. “Böylece devlet, kendi içerisinde, oluşumhâlindeki burjuva toplumunun militan öncü gücünü örgütlemiştir: düşünen,eleştiren, hoşnutsuz aydınlar.” Ordunun, Osmanlı toplumunun –aralarında“tüccarlar, zanaatkârlar, bürokrat ve memurların bir bölümü ile köylütopluluğunda cisimleşen taşra”nın bulunduğu– “ilerici sınıflar” tarafındandesteklendiğini söyler. Yeni rejimin, destekleyicilerinin beklentilerinikarşılamakzorundaolduğunu;aksihaldebudesteğikaybedeceğiniekler.Bu,özellikleköylüleraçısındangeçerlidir: “Taşranınortayaçıkandurumla ilgilihoşnutsuzluğuda,kaçınılmazolarak,köylülerdenoluşanordudayansımasınıbulacaktır. Son aylarda, askerlerin bilinçliliği hatırı sayılır ölçüde pekişmişolmalı. Askerlere dayanan bir parti [İttihat ve Terakki Cemiyeti] ordudakidisiplini sıkılaştırmaya başlarsa, askerler –tıpkı daha önce subaylarınAbdülhamid’e karşı yaptıkları gibi– subaylarına karşı ayaklanabilirler.”Troçki bunları, devrimin devam etmekte olduğu 1909 Ocak’ında yazmıştı.1909 Nisan’ındaki karşıdevrimin önemli bir unsurunu –taşradaki köylühoşnutsuzluğunu yansıtan, ayaklanmanın köylü dayanağını– öncedensezinlemişolabilirmiydi?

Orduyla ilgili olarak ortaya atmak istediğim soru, ordunun Jön Türkkanadınıngenelolaraksanıldığıgibi(böyledüşünenlerinarasındaTroçkidevardır) monolitik bir yapıya sahip olup olmadığıdır. Hamid’in ordusununhiçbiranlamdamonolitikolmadığınıbiliyoruz.Askeriokullardaeğitilenlerilerütbe alarak yükselen ve devletin geleneksel kurumlarına tam bir bağlılıkiçerisinde olanlar arasında keskin bir mektepli/alaylı ayrımı vardı. Eskipaşalarlagençsubaylararasında,kuşağadayalıbirayırımdavardı.31Mart

Page 27: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1325 karşıdevrimini bastırmak üzere oluşturulanHareket Ordusu, karmaşıkgüdüleresahipti.AltkademedekisubaylardanEnver,MustafaKemalveFethiBey,anayasayıveİttihatveTerakkiCemiyeti’nidestekleyenlerarasındaöneçıkanlardı.Amaüstkademedekisubaylar farklıbiryönelimiçerisindeydiler.KonsolosLamb,HareketOrdusuKumandanıMahmudŞevketPaşa’nın,“aslaİttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kumandası altında olmadığını, bozulandisiplinininyenidensağlanmasıiçinordunamınavetehditaltındakianayasalözgürlüklerin korunması için millet adına çalıştığını” açıkladığınıkaydediyordu. “Onun eylemleri, çeşitli ayrıntılarına bakıldığında, buaçıklamaları ile uyumlu gibi geliyor bana. AmaÜçüncüOrduBirlikleri ileCemiyet’inbakışınınbüyükölçüdeçakıştığıdabirgerçektir.”

Şevket Paşa, İngiliz gazeteci Francis McCullagh ile yaptığı görüşmeninardından, şu açıklamayıyapmıştı: “İstanbul’ageliş amacım, sultanın tahttanindirilmesi değildi; bu, Heyet-i Mebusan ve Şeyhülislam’ın yetki alanınagirer. Amacım, isyanın sorumlularının cezalandırılması ve Heyet-iMebusan’ınserbestçemüzakereetmeimkânınakavuşturulmasıydı.İstanbul’uzapt eden ordu, siyasal meselelerle ilgili herhangi bir inisiyatifkullanmaksızın,Heyet-iMebusan’ıntalimatlarınauygunolarakhareketetmeküzere bekledi.” Şevket Paşa, 27 Nisan’da Levant Herald’a yaptığı resmiaçıklamada,SelanikordusununCemiyetileyadasiyasalpartilerdenherhangibiriylebağlantısıolduğunu reddediyordu.Anayasayı savunmaküzereyeminetmiş olan Osmanlı ordusu, karşıdevrimci hareketle mücadele etmek üzereİstanbul’agönderilmişti.ŞevketPaşa,orduyahitabenyaptığı–2Mayıs1909tarihliTakvim-iVekâyi’deyayımlanan–resmiaçıklamada,ordununhertürlüsiyasaletkinindışındaolmasıgerektiğinisöylüyordu.Silahlıkuvvetlerdeaktifgörev yapan herkesin siyasal partilerle ilişiğini kesmesi ya da görevindenistifa etmesi gerektiği yolunda yazılı uyarıda bulunmuştu. Üst kademedekibütün subayların anayasal rejimin arkasında kenetlenmiş oldukları dasöylenemezdi. Nazım Paşa liberallerle birlikteydi ve karşıdevrimidesteklemişti.Ordubaşkentegirmeküzereydi;bunuprotestoederekistifaetti.Ancak, liberal vekiller, Hareket Ordusu ile karşılaştıklarında onun itibarınabelbağladıkları için, istifasınıgeri aldı. İttihatveTerakkiCemiyeti, sonrakidört yıl boyunca, Şevket Paşa’nın nüfuzuna sığınmak zorunda kaldı. Altkademedekisubaylararasındakibölünmenindearaştırılmasıgerekir.Kısabirsüre sonra, bütün birliklerin İttihat ve Terakki’yi desteklemediklerianlaşılmıştı. Karşıdevrim olduğunda, İttihatçılar tamamen izole edildiler;Mahmud Şevket Paşa’nın komutasındaki yüksek rütbeli subayların arayagirmesiylekurtuldular.İttihatçılar,1912Temmuz’unda,kendilerineHalaskârZabitanGrubudiyenaltkademedekisubaylartarafındanikincikeziktidardanuzaklaştırıldı. 1912 Ekim’inde patlak veren Balkan Savaşları, yeni liberalrejiminbaşarısızlığınıngöstergesioldu;buolmasaydı,İttihatçılartoplucayok

Page 28: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

edilebilirlerdi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni destekleyen subaylarla ilgiliepeycebilgivarelimizde.Amaİttihatçılarakarşıyürütülenaskerimuhalefetinniteliğini bilmiyoruz.O dönemde askerlerle siviller arasında ne tür ilişkilervardı?MehmetNaimTurfan,daha sonraRiseof theYoungTurks:Politics,the Military and Ottoman Collapse (Jön Türkler’in Yükselişi: Siyaset,Askeriye ve Osmanlı’nın Çöküşü) başlığıyla yayımlanan (I. B. Taurus:Londra ve New York, 2000) doktora tezinde bu ilişkiyi inceliyor. NaimTurfan,bukonudaayrıntılıbiraraştırmayapmış.Ancakonunvurgusuaskerihâkimiyet üzerine olduğu için; muhalefetteki subayların yanı sıra,İttihatçıların ideolojisine de yeterince önem vermemiş. Okuyucuda, askeribirliklerin monolitik bir yapıda olduğu izlenimi bırakıyor. Bunun, özellikleasker-sivililişkilerinin,yenidenincelenmesigerekiyor.

Yenidenincelenmesigerekendiğerbirkonu,İttihatveTerakki’ninHeyet-iMebusan’dakiuyumuvegücüdür.İttihatçısıfatınasahipolanadayların1908seçimlerini kazandıkları ve bu nedenle çok güçlü göründükleri doğrudur.1909 Şubat’ında Kâmil Paşa kabinesini düşürmeyi başarmışlardı.Karşıdevrimin1909Nisan’ındakibaşarısızlığındansonra,kâğıtüzerindedahada güçlüydüler; liberallerin dolaysız muhalefetinden kurtulmuşlardı artık.Ancak,İttihatveTerakki’yebakanlıklarakenditemsilcilerinimüsteşarolarakatayıp bürokrasiyi ele geçirme olanağı verecek olan 35. Madde ile ilgilideğişikliğiyapmakistediklerinde,yeterlioyaulaşamadılar.

Ciddibirbiçimdeincelenmesigerekenkonulardanbiride,İstanbul’untaşraüzerindeki denetim eksikliğidir. Yukarıda değinildiği gibi, eşkıyalığın,merkezi hükümetin güçlü olduğu düşünülen Batı Anadolu da dahil olmaküzere, imparatorlukta yaygın bir biçimde hüküm sürmesi bunun birgöstergesidir. Doğuda, Kürt aşiretlerinin hâkimiyeti söz konusudur. Elli yılönce, bunun farkında değildim; şimdi ise, daha fazla önem verilmesigerektiğinidüşünüyorum.

Devrimin ilk yıllarına saplanıp kalmak yerine, I. Balkan Savaşı yıllarına(1912-13) odaklanmak istiyorum.Bu, bir dönümnoktasıydı; İttihatçıların I.DünyaSavaşıöncesindeki siyasal tutumu,ancakbusavaşdolayımındaolupbitenlerinışığındaanlaşılabilir.

Birincisi, büyük güçlerin izlediği siyasetler, farklı eğilimlere sahip olanOsmanlıların hepsinde hayal kırıklığı yaratmıştı; Osmanlı çıkarlarınıngüvenceye bağlanması söz konusu olduğunda, Avrupa’nın tarafsızlığınagüvenilemeyeceği kanısındaydılar. Balkan Savaşı çıktığında, büyük güçler,özellikle İngiltere, savaşın statükoyu değiştirmesine izin vermeyecekleriniaçıklamışlardı.Osmanlılar,Balkankoalisyonunuyenmeyiumuyorlardı.Amaordularıbozgunauğrayınca,yapılanaçıklamaunutuldu.

İkincisi, yenilgi Osmanlılarda moral çöküntüsüne yol açmıştı;

Page 29: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

imparatorluğunartakalanınıkurtarmakiçin,Batı’nınvesayetinikabuletmeyeistekligörünüyorlardı.BüyükelçiTevfikPaşa’nın,1913Haziran’ındaortayaattığı Britanya ile ittifak yapma önerisi, bunu açıkça göstermektedir. Önerireddedilmiş olsa da, İttihatçılar, savaştan birkaç yıl önce düşünülmesi bileolanaksızolanreformlarlayollarınadevamettiler.Neydibureformlar?

1.Arapbölgelerindemerkezsizleşme.

2. Norveçli ve Hollandalı genel valilerin gözetiminde Doğu’da reformyapılmasınınkabuledilmesi.Bureform,bölgedekiErmenitoplumuiçinfiilibirözerklikanlamınageliyordu.

Üçüncüsü,müttefik/patronolarakbüyükbirgücündesteğindenyoksun,tekbaşınakaldığında, imparatorluğunvarlığınısürdüremeyeceğidüşünülüyordu.Amabüyükgüçler,yalnızcagüçlübirİstanbul’laittifaketmekistiyorlardı.Buise, İttihatçılarınhoşlanmadığı bir konumdu.Budurumu, şairMehmetAkifErsoyvecizbirifadeyledilegetirir:

Dilencimevki’i,milletleriniçindeyerin!

Nezevkivar,banaanlatbuömr-iderbederin?

Şimâledoğrugidersin:Soğukbiristikbâl,

Cenûbaniyyetedersin:Açıkbiristiskàl!

“AmanGrey!Bizesendenolurolursameded…

KuzumPuankare!Bittik…İnâyetet,keremet!”

Dedikçesen,dedilerkarşıdan:“İnâyetola!”

Dilenciliklesiyâsetdönermi,heybudala?

Siyâsetinkanı:Servet,hayâtı:Satvettir,

Zebûn-küşAvrupabirhaktanırki:Kuvvettir.

Donanma,orduyürürkenmuzafferenileri,

ÜzengiöpmeyehasrettiGarb’ınelçileri!

İttifak aranışına yol açan şey –Balkanlar’da ya da mitik Turandoğrultusunda– kaybedilen toprakların geri alınması ya da yayılma arzusudeğil; imparatorluğun, büyük güçlerin mutabakatı çerçevesindeparçalanmasını önlemek için geliştirilen savunmaya yönelik bir yaklaşımdı.Bloklardanbiriyle,tercihanİtilafDevletleri’yleittifakagidilmesi,böylesibirmutabakatın oluşturulmasını zorlaştıracaktı. İttifak arayışı sürerken, savaşagidilmesidüşünülmüyordu.28Haziran1914krizipatlayanadeğin,sankiİtilafDevletleriileİttifakDevletleriarasındakianlaşmazlıklargideriliyorgibiydi.

Page 30: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Türkiye ile yapılacak bir ittifak, Avrupa’daki ittifaklar sisteminin –büyükgüçlerin kaçınmak istedikleri– istikrarsızlığına yol açacağı için; İttihatçılarhiçbir tarafla ittifaka yanaşmadılar. Sonunda, ancak bir dünya savaşınınkaçınılmazhalegelmesindenveböylesibirsavaştaİstanbul’unmutabakatınagereksinilmesinden sonra, Almanya İttihatçılarla ittifakı imzaladı. Ancak,İttihatçıların savaşa girmelerinin kaçınılmaz olup olmadığı sorusu hâlâortadadır. Bu konuda yapılan suçlama doğrudan İttihatçılara yöneliktir.YalnızcaTürkkaynakları değil, resmi İngiliz kaynakları da (örneğin JosephHeller’ın British Policy towards the Otoman Empire 1908-1914 başlıklımetni)Britanya’nınİstanbul’untarafsızvesavaşındışındakalmasınayönelikçabalarını doğrulamaktadır. Ancak, Britanya’nın yönetici sınıfı içerisinde,TheTimes’ıneditörü,yerleşiksisteminsözcüsüWickhamSteedgibi,EdwardGrey’inpolitikasınıeleştirenepeyceinsanvardı.“Grey,Steed’in,Türkiye’ninAlmanya’nın yanında savaşa katılmasıyla ilgili olarak İngiliz siyasetinieleştirmesineöfkelenmişti.”

Sorun, Britanya’nın, orada yapılmış olan Sultan Osman ve Reşadiyegemilerine,parasıBabıâli tarafındanödenmişolmasınarağmen,31Temmuz1914’teelkoymakararıalmasıylailgiliydi.UlrichTrumpener,EnverveTalatBeylerin, 1 Ağustos’ta, bu iki geminin Alman limanlarına gönderilmesiniönerdiklerini, böylece İngilizlerin kararını haklı çıkardıklarını yazar;Heller,buiddiayısorgulamaksızınkabuleder.Yazar,İttihatçılarınBerlin’e,onuçokistedikleri ittifakı imzalamaya ikna etmek için fazladan bir şey öneripönermediklerini de sorgulamaz. Onlar, isteseler bile, sözünü tutacak birkonumda değillerdi. Babıâli, muhtemelen, Britanya’nın gemileri savaşsüresince alıkoyacağı ve husumet sona erdikten sonra İstanbul’a vereceğikanısındaydı. Savaşın kısa süreceği, yeni yıla girerken ya da 1915’inbaharında sona ereceği sanılıyordu. Haber, Britanya’nın savaştan sonrakiBerlin büyükelçisi olan Lord D’Abernon’u korkutur. Berlin’de yaygın birbiçimde benimsenen kanıyı şöyle açıklar: “1914’teki Türk savaş gemilerisorunu, Yakındoğu’da faaliyette olan güçlerle ilgili az da olsa bilgi sahibiolunarak ele alınsaydı, Türkiye’nin savaşa girişi engellenebilirdi.” LordD’Abernon’unLondra’yayaptığıbirziyaretsırasında,Almanlarınbukanıdaolduğu,“1914’teTürkelçilikgörevlileriyleyakıntemastaolduğunusöyleyenünlü bir işadamı” tarafından doğrulanmıştır. O, D’Abernon’a, İstanbul’ungemilerinteslimininertelenmesiniönerdiğinisöyleyenkişidir.Ancak,“bununyerine,Türkhükümetininödemeyicumartesigünü[1Ağustos1914]yaptığı;ertesi gün (pazar günü), zarar tazmin edilmeden, Türk hükümetine resmibildirimde bile bulunulmadan, gemilere el konulduğu” kaydedilmektedir.“Bu, Türklerin asla bağışlamadığı bir davranış olmuştur.” Bütün bunların,İngiliz ve Türk kaynaklarına dayalı daha iyi bir belgelendirmeyledoğrulanması gerekmektedir. Eğer doğruysa, Trumpener-Heller yorumu,

Page 31: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Türkiye’nin savaşa girişine ilişkin bakışı açısını değiştirecek gibigözükmektedir. İki gemi sorunu Türkiye’nin gereksinimlerini karşılayacakbiçimdeçözümebağlanmışolsaydı,GoebenveBreslaumeselesimuhtemelendönüm noktası özelliği taşımayacaktı. Ama Londra, Balkan Savaşları’ndansonraİstanbul’uciddiyealmadı.WinstonChurchill’inbiyografiyazarıMartinGilbert’ın yorumuna bakılırsa, İngiliz belgeleri, iki Alman gemisinin sözdeTürklerin hizmetine geçmesinden sonra bile, “Türklerin bu husumetbelirtisinin İngiliz hükümeti üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı”nıgöstermektedir. “İngiliz Dışişleri Bakanlığı’na göre, Türkiye’nin savaşagirerek imparatorluğun parçalanması riskini göze alması, tasavvuredilemeyecek bir şeydi.” Türkiye’nin, Almanların Rusya’nın Karadenizkıyılarını bombalamasının ardından savaşa girmesinden sonra bile, LloydGeorge,ManchesterGuardian’ıneditörüC.P.Scott’a,Türkiyeilesavaştanbirölçüde Churchill’in sorumlu olduğunu söylüyordu: “Goeben’in Rusya’nınKaradeniz limanlarına saldırmasından sonra bile, durum vahim değildi. Bu,bizi etkilemedi; Rusya buna aldırış etmeyebilirdi. Ama filonun ÇanakkaleBoğazı’ndaki tabyalara yaptığı bütünüyle yararsız bombardıman veAkaba’nınelegeçirilmesi,bizimderhalsavaşagirmemizenedenoldu.”

Şimdiye kadar söylediklerim, inisiyatifin İttihatçılarda değil, büyükgüçlerde, Britanya, Rusya ve Almanya’da olduğunu göstermektedir.İttihatçıların yapabilecekleri tek şey, diğerlerinin eylemlerine karşılıkvermekti. Ama tarihçiler, kurbanı suçlamanın klasik örneğini vererek,Türkiye’yisaldırganlaştığıiçinsorumlututmayadevamediyorlar.İttihatçılar,savaşa girerek, Babıâli’ye belli bir özerklik sağlamışlardı. Artık büyükgüçlerin beşi ya da altısı yerine sadece biriyle uğraşabileceklerdi. Ayrıca,Balkan Savaşı’nda uğradıkları güven kaybını telafi etmeye başlamışlardı.1914 yılının Eylül-Ekim aylarında, kapitülasyonun tek yanlı olarakfeshedilmesi de, kazanılan güvenin ve özerkliğin bir göstergesiydi. Amagüvenin kesin olarak kazanılması, 1915’in sonlarıyla 1916’nın başlarında,İtilaf Devletleri’nin Gelibolu Yarımadası’na yaptıkları saldırı karşısındakiOsmanlı/Alman savunmasından sonra gerçekleşti. Bu zaferin Osmanlılarüzerindekietkisinianlatmakkolaydeğil.1915Şubatı’ndaÇanakkaleBoğazıbombalandığında, devletin ve toplumun varlığı tehdit altındaydı. İtilafDevletleriboğazlarıgeçmeyibaşarabilseydi,hiçbirşeyİstanbul’undüşmesiniönleyemezdi. İttihatçılar da, Almanlar da bunu biliyorlardı ve boğazlarınkorunmasıkonusundakaramsarlardı;AlmanlarınEdirne’ye,OsmanlılarıniseEskişehir ve Konya’ya çekilerek mücadeleye devam etmeleri için hazırlıkyapılmıştı. 1915 yılının Şubat ve Mart aylarındaki bombardımanlarınardındanİtilafdonanmasınınçekilmesindensonrada,karaçıkarmasıveişgaltehlikesi söz konusuydu. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin etkili kişilerindenMehmedCavid, yaygın kanıyı dile getirerek,Halil Bey’i şöyle uyarıyordu:

Page 32: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

“Eğer düşman İstanbul’a girecek olursa, şehri ebediyen kaybederiz.” AmaCavid, günlüğüne gizlice şu kaydı düşmüştü: “Kimsenin bunu yazıyadökebilecekgücüyok.Netuhaf!”İtilafDevletleri’ninsavunmayıkırabileceğikorkusu, 1915 yılı boyunca hissedildi. İtilaf Devletleri, Osmanlıları veAlmanları yenerek İstanbul’u ele geçirme konusunda kararlı gözüküyordu.Aynıölçüdeendişelendirendiğerbiretkende,İttihatveTerakkiCemiyeti’ninsürgündeki liberal muhaliflerinin İttihatçıları devirmek için kumpaskurmalarıydı. Osmanlı’ya karşı Balkan İttifakı’nı oluşturmuş olan BuxtonKardeşler,1914yılınınEylülayıbaşlarındaSofya’yagelerekkomplocularlabirlikte çalışmaya başlamışlardı. Miralay Sadık Bey, Şerif Paşa ve PrensSabahaddin’in, İngiliz ve Fransız desteğini de arkalarına alarak, darbehazırlığı yapmakta olduklarına ilişkin söylentiler vardı. Mark Sykes’ın,1915’te, İstanbul’da Prens Sabahaddin ile yaptığı görüşmeye veSabahaddin’in darbe ve barış tasarısına değinmekte yarar var. Şöyle diyor,Sykes: “Partisinin Cemiyet ve Almanlar yüzünden büyük bir mağduriyetyaşadığını, birçok parti liderinin hapiste olduğunu, partili 29 subayınvurulduğunu ve insanların ilk fırsatta öldürülmeleri talimatıyla İstanbul’danAtina’ya gönderildiklerini anlattı.” Ancak, partisinin İzmir garnizonundagüçlü, İstanbul’da ise çok sayıda üyeye sahip olduğunu ve halk kitleleritarafından sevildiğini düşünüyordu; ama Gelibolu’da, subayların vediğerlerinin arasında taraftarlarının olmadığını kabul etmek zorundaydı.Suriye’deki Araplarla ve Zeitun ya da Doğu Ermenistan’daki Ermenilerleiletişimininolmadığınıbelirtiyordu.İtilafDevletleri’ninyardımınısağlayarakİzmir’de askeri bir devrimibaşlatmayı, bunu İstanbul’a sıçratarakhükümetidevirmeyi ve İtilaf Devletleri ile farklı koşullarda bir barış antlaşmasıyapmayıumuyordu.Onagöre, başkentteki devrim,ÇanakkaleBoğazı’ndakiTürk-Almandirenişininçözülmesineyolaçacaktı.

“Prens hazretlerinin kafasındaki –bu tasarı gerçekleştiğinde uygulanacakolan–barışkoşullarışöyleydi:LübnanFransa’ya,Irakİngiltere’yeverilecek;İstanbul Boğazı tarafsız bölge haline getirilecek; İstanbul Türklerin elindekalacak; merkezsizleşmeyi ve imparatorluğun bütün bölgelerinde yerelözerkliğin sağlanmasını içeren geniş kapsamlı bir reform tasarısı ve millihedeflerleuyumlubölgeler tasarısıbenimsenecek;Halifelik sultandanalınıpKureyşkabilesininbirüyesineverilecek.”

“Prens, eğer İstanbul korunursa, yukarıdakine benzer barış koşullarında,Gelibolu’nunmüttefiklerebırakılmasınındayeralacağınısöyledi.”

Onun halifelikle ilgili yaklaşımına gelince; onun partisi, din ile devletmeselelerinin ayrı tutulmasını istiyordu. Hilafetin korunması, Fransa veİngiltere’ninhusumetineyolaçıyordu.Onundevredilmesi,sultanartıkdinselbir simge olmadığında, Osmanlı hükümetine, dinsel eşitlik temelinde yasal

Page 33: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

düzenleme yapma kolaylığı sağlayacaktı. “Prens hazretlerine, Halifeliğinkime devredilmesini düşündüğünü sordum; hemen ‘Mekke Şeyhi’ne diyeyanıtladı.”

İtalya’nın1915Mayıs’ındasavaşagirmesi,durumudahadavahimbirhalegetirmişti. İmparatorlukta 1915 yılı boyunca süren bir kriz söz konusuydu;Türkiyeli tarihçilerin önem vermediği bir olgu bu. Oysa, bu önemli yılıdikkate almaksızın İttihatçıların siyasetini ve tutumlarını anlamak mümkündeğildir.

1916’da Almanlar nezdinde güvenin yeniden sağlanmasıyla, Berlin içinİttihatçılarla iş yapmak zorlaşmıştı. İtilaf Devletleri ile yapılan savaşta,Gelibolu, Kafkasya, Irak ve Mısır gibi en önemli cephelerde kendilerinedüşeninüstündebirbedelödemişolduklarınıöne sürerek,BerlinveViyanaile eşit muamele görmek istiyorlardı. Saygı ve anlayışı hak ettiklerikanısındaydılar. İttihatçıları ekonomi ve toplumu dönüştürme sürecine itenşey, bu ruh halidir. Bu misyon, bir ölçüde çağdaş Türk bilim adamlarınınilgisiniçekmiştir;amadahafazlasınıhaketmektedir.

1917’de, özellikle Rusya’daki devrimden sonra, savaşa karamsar bir ruhhaliylegirmişolanlar,geleceğeiyimserliklebakmayabaşladılar.Hâlâbirhatave bir felaket olarak görülen Osmanlı’nın savaşa girişi, olayların yöndeğiştirmesiyle, haklı görülmeye başladı. Rusya’nın savaşın dışındakalmasıyla, zafer ya da en azından üzerinde anlaşmaya varılmış,imparatorluğunçıkarınıgözetenbirbarışmümkünmüşgibigözüküyordu.Buyalnızca Almanlar ya da Osmanlılar tarafından yapılan bir değerlendirmedeğildi. İngiliz kabinesine Savaş Bakanı olarak atanmış olan Lord Milner,1918’in başlarında, Batılı güçler için yalnızca kasvetli bir geleceköngörüyordu. Fransa cephesinde, Alman orduları, savaşın kilitlenmiş olmahalinesonvermek için, İtilafkuvvetlerinekarşıyoğunbir saldırıyageçtiler;Doğu’da,BolşevikDevrimiRusya’yısavaşındışındabıraktıveBrest-LitovskAntlaşması,sınırsızbirmaddikaynakzenginliğiniAlmansavaşmakinesininhizmetine sundu. Lord Milner, bu kasvetli ortamda, Almanya’yı yenmekonusundagitgidedahadakaramsarlığakapılıyor;Almanlarınpazarlığaaçık–Milner’in biyografi yazarına göre, Rusya’nın zararına olacak– bir barışayanaşmaları beklentisine gitgide daha fazla kapılıyordu. Böylesi bir barış,İttihatçılar için uygundu; bekledikleri şey de buydu zaten. Savaştan,imparatorluk zarar görmeden çıkılmasını istiyorlardı. İmparatorluk,kaybedilmişolanArapvilayetlerininyanısıra,Britanya’dangerialınanMısırveKıbrıs ileBrest-Litovsk’layenidenkazanılanKars,BatumveArdahan’ıneklenmesiyle, genişlemişti. Amerika’nın savaşa girmesi, güç dengesinideğiştirmiş, pazarlığa açık bir barış için beslenen bütün umutları hüsranauğratmıştı. Ancak, İstanbul’un savaşın son yıllarındaki durumunun, 1918

Page 34: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Temmuz’undaki Alman saldırısının başarısızlığa uğramasına kadar, sondönemdekitarihçilerinçizdiğiölçüdekasvetliolmadığınıvurgulamakgerekir.

İkinci anayasal dönemin, özellikle savaş yıllarının önemini özetleyen ikigörüşe değinerek bitirmek istiyorum. İlki, savaş döneminde iki yılınıTürkiye’de geçiren ve yazılarıyla savaş halindeki ülkeyi ele alan Almangazeteci Dr. Harry Stuermer’in görüşü: “Savaş, devasa entelektüelfaaliyetiyle,Türklerinbütünsiyasalveekonomikkaynaklarını,mümkünolanenyüksekkalkınmaseviyesineuygunbirhalegetirmiştir.Eğer–yararlıyadazararlıbirniteliğebürünmüşhaliyle–modernkesinlik,üstünbilimselnitelikve kavrayış yetkinliği ile nitelenen bu mertebeye tanık olursak,şaşırmamalıyız. Onun, şovenist fazlalıklarından kurtulmuş, yenidensağduyuya ve kendi faaliyet alanına, imparatorluğun özü olan Anadolu’yadönmüş geleceğin Türkiye’sinin varoluşu için verilen mücadelede şevkiolağanüstüyoğunlaştıracağındankimseninkuşkusuyoktur.”

İkincisi,gazeteciveedebiyatçıVâlâNurettin’ingörüşü.1954’te,anayasanın46. yıldönümünde, şöyle diyordu: “Bizzat eski İttihatçıların da üzerindeısrarla durdukları gibi, eğer 23 Temmuz hâdisesi olmasaydı, geniştabakalarımızda‘vatanvemillet’fikriyayılmamışbulunacaktı.Memleketevehalka ‘Padişahın malı’ gibi bakılacaktı, ‘Zatı Şahane bildiğini yapar,hikmetindensualolunmaz!’tarzındadüşünülecekti.Yumurtakapıdaymışgibibeklediği sonradan anlaşılan muazzam beynelmilel badireler de milletimizimanevî olarak hazırlıksız bulacağından, halkımızda Millî Mücadeledegördüğümüz celâdetler belirmeyecekti. Çok muhtemeldir ki, Türkiyemiz,bugünün Cumhuriyet Türkiyesi olamayacak, Akdeniz’in başka kıyılarındagördüğümüz bazı tabiî sultanlıkların, beyliklerin yahut anarşik teşekküllerinkabacasıhâlindemozalaklaşıpkalacaktı…”

Page 35: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

UluslaşmaSüreci,İttihatçılıkveDevrim

TanerTimur

İttihat ve Terakki Fırkası ve İttihatçı doktrin günümüzde daha çok ulusalkurtuluş savaşımız ve Kemalist hareketle ilişkisi bağlamında zihinlerimiziişgalediyor.TürkDevrimi’nin,İttihatçılığınveII.Meşrutiyet’indevamıolupolmadığı, yakın tarihimizle ilgili yorumlarda sık sık karşılaştığımızsorunlardan biridir. Gerçekten de bu konuda araştırma yapmış Türk veyabancıtarihçilergünümüzdeikiyeayrılmışbulunuyorvebirkısımtarihçiII.Meşrutiyet ile Cumhuriyet arasında devrimci bir kesintinin olduğunudüşünürken, diğer bir kısmı da çağdaş Türkiye’yi yaratan tarihi dönemin1908’de“hürriyetinilanı”ilebaşladığınıilerisürüyorlar.

Buayrımneredenkaynaklanıyor?

Sanıyorum ki bu ayrım “devrim” kavramını farklı yorumlamaktan ve“devrim” olgusuna atfedilen farklı anlamlardan doğuyor. Öyle ki,“devamlılık” tezini benimseyenler iki dönem arasında köklü bir değişiklikolmadığını, II. Meşrutiyet’i ilan eden kadrolarla Cumhuriyet’i kurankadroların geniş ölçüde örtüştüğünü ileri sürerken, “kopuş”u savunanlar1923’tekurulan rejiminköklübir sosyo-politikdönüşümünürünüolduğunuve cumhuriyetin kuruluşu ile yakın tarihte yeni bir dönemin başladığınısavunuyorlar.

Devrim sözcüğü günlük hayatımızda, bilimsel (epistemolojik) bir iddiataşımadan, herhangi bir etkinlik alanında gerçekleştirilen köklü değişiklikanlamında kullanılır. Genel olarak sosyal ve siyasal devrimlerden sözettiğimiz gibi, yerine göre bilimde, sanatta, sporda ya da giyim kuşam gibigündelik edimlerde ortaya çıkan önemli değişiklikleri de “devrim” olarakniteleyebiliyoruz. Buna karşılık, düşünce tarihinde “devrim” sözcüğünebilimselbir içerikkazandırmaçabası tarihimaddecikuramınkurucularındangelmiştir.

Marx,Engels ve tarihimaddeci kuramagöre “devrim”kavramı sosyal vesiyasalplandaolmaküzereikidüzeydedüşünülürve“sosyaldevrim”üretimbiçimindeki değişikliği ifade ederken “siyasal devrim” de bu sınıfsaldönüşümüniktidaraçısındanifadeettiğianlamıortayakoyar.Buçerçevede,“devrim”den asıl kastedilen şey de, üretim biçiminde geniş bir zamandilimineyayılandönüşümdençok,yenibir üretimbiçimiyaratan sosyalbirsınıfın aniden iktidara el koyması olgusudur. Klasik örneğini FransızDevrimi’nde bulan bumodel, genellikle zorla gerçekleştirilen, hatta teröristyöntemleri de kullanmaktan çekinmeyen bir yol olarak algılanmıştır. Oysa,günümüzde ideolojik planda daha çok devrim karşıtlığı yönünde kullanılan

Page 36: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

“Jakoben terör”übiryanabırakırsak, siyasaldemokrasininmevcutolmadığıbir dönemde devrimlerin demokratik yollarla gerçekleşmesi zaten mümkündeğildi.Bunakarşılık20.yüzyılın ikinciyarısında,yanidemokrasiningenelbir meşruiyet tabanı oluşturduğu bir dönemde Şili örneğinin (1970-1973)gösterdiği gibi, bu değişiklik özgür seçim yoluyla gerçekleşme koşulları dabulmuştur.Şilitecrübesininsonaerdirilişbiçimi,günümüzde“terör”ünkimlertarafından ve nasıl kullanıldığını bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermiyormu?

Yukarıdaki şematik açıklamamız bize yakın çağda gündeme gelen ya dayaşanan devrimlerin, toplumların gelişme aşamalarına göre, artık ancakburjuva veya sosyalist devrimler olabileceğini de gösteriyor. Şimdi,konumuzagirerek,buçerçevede,yüzyılönceII.Meşrutiyet’i ilanedenJönTürkhareketininbirdevrimolupolmadığınıtartışalım.

Önceşunusöylemeliyiz:Birtemelvarsayımçerçevesinde“devrim”olgusu,özellikle de Osmanlı toplumu bağlamında sorguladığımız “burjuvadevrimleri”, esas olarak, 19. yüzyılda biçimlenmiş olan ulus-devletformasyonuçerçevesindegündemegelmiştir.Oysa,19.yüzyıldahâlâortaçağözellikleri taşıyan ve bünyesinde “ulusal bir burjuvazi” geliştirememiş birimparatorluk olan Osmanlı toplumunda bir burjuva devrimini nasılgerçekleşebilirdi? Ancak burada belirtelim ki, Osmanlı Devleti için sözünüettiğimiz “ulusallık” kavramı bugün anladığımız anlamda bir “ulusallıkbilinci”değildi.Burjuvazisigenişölçüdegayrimüslimlerden,yöneticizümresideMüslümanlardanoluşanbirimparatorlukta“tebaa”nınbütünüyleulusalbirnitelikkazanmasınesnelgüçlüklerlekarşıkarşıyaydı.Üçkıtayayayılmışbirimparatorluk bünyesinde farklı din, mezhep, etnisite ve dil cemaatlerindenoluşan bir yapıda ulusal ve seküler uyanış akımlarının önce kilise ya dasinagoglarını etki altına alan gayrimüslim burjuvaziler tarafındanbaşlatıldığını görüyoruz: Fenerli Rumların İstanbul Rum Patrikhanesi’nde,Ermeni Amira Sınıfı’nın Ermeni Patrikhanesi’nde, Kamondo’lar gibi güçlüYahudi ailelerinin de Yahudi sinagogunda etkili olarak ulusalcı bir çizgiizlemeleri gibi. Batı Avrupa’da, Napoléon savaşlarının bitmesi ve sermayebirikiminin hızlanması ile gelişen bu hareket, kuşkusuz, Osmanlı yöneticizümresindedebirtepkidoğuracaktı.

Butepkinasılvehangibiçimlerdeortayaçıktı?

Biliyoruzkibutepkiöncebirbütünleşmeveodöneminkoşullarınauygun“türdeşbirulus”yaratmaarayışışeklindeortayaçıktı.Öyleki,buarayış,hemTanzimat(1839)veIslahat(1856)Fermanlarında,hemde–birölçüdeIslahatFermanı’nın yarattığı bir muhalefet sayılabilecek– Yeni Osmanlılar’da,“ittihad-ı anasır”, “ittihad-ı akvam”, “imtizac-ı akvam” gibi kavramlardaifadesini bulmuştur. İlginçtir ki bu hareket, Osmanlı politikasına, aslında

Page 37: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

emperyal ve kolonyal bir politika izleyen ve Kırım Savaşı’ndan sonraOsmanlı Devleti’nde de ayrıcalıklı bir yer edinen Fransız İmparatoru III.Napoléon tarafından empoze edilmişti. Gerçekten de III. Napoléon’unOsmanlı politikası üzerinde milliyetçilikleri kamçılayıcı, fakat sonuçlarıbugün bile sağlıklı bir biçimde çözümlenmemiş etkileri olmuştur. BubakımdanOsmanlıkolektifbilincindekigelişmelerinsonhalkasıolanİttihatçımilliyetçiliğegeçmedenbukonudabirazdurmamızgerekiyor.

III.Napoléon,UlusallıkİlkesiveOsmanlıToplumu

Ahmed Cevdet Paşa, Marûzat’ında, “Fransız İmparatoru III. Napoléonİtalya meselesinden dolayı kavga ettiği sırada bir ‘nationalité=kavmiyet’meselesi meydana koydu; bu ise bunca yıllardan beri mer’i olan hukukuhükümetedokundu”diyeyazar.NamıkKemaldeaynıfikirdedirvebununyolaçtığı müdahalelerin Osmanlı iç politikasında “şahsi bir takım rekabetler”yaratarak dış güçlerin düşmanlığından daha kötü bir tesir yaptığını ilerisürmüştür.Şaire–veşairinaynımakaledegöndermeyaptığıdönemiyakındantanımış “hakayik-şinaslara”(gerçekseverlere)– göre, yabancı güçleri içpolitikada kullanmak ve “Avrupa nazarında daha ziyade makbuliyetkazanmak” için rekabet etmeçığırınıMustafaReşidPaşa açmış, fakatdahasonra kendisi de bu politikanın kurbanı olmuştu. Savunduğu İngiliz yanlısıpolitikanın, yerini, kendi yetiştirmeleri olanAli veFuadPaşalar zamanındaFransızyanlısıpolitikayaterketmişolmasıbudönüşümünsomutifadesiydi.Yeni Osmanlılar’ın, aslında Mısır hıdivliği kavgası veren Mustafa FazılPaşa’yla beraber Ali Paşa düşmanı olmalarının da belki en önemli nedenibuydu.

NamıkKemal’in kişisel rekabete dönüşen dış güçler yardakçılığını teşhisedenveeleştirengörüşüsondereceönemlidirvebizlereyöneticizümredeodönemin özgürlük ve ulusallık arayışlarının sınırlarını da gösteriyor. Busınırları, Mustafa Reşid Paşa’nın davranışındaki dalgalanmaları izlemekmümkündür. Gerçekten de, İngiliz yanlısı bir diplomasi izleyen MustafaReşidPaşa,TanzimatFermanıilegayrimüslimleridetamhisselivatandaşlarhaline getirme yönünde cesur bir adım attıktan on yedi yıl sonra, bu adımıpekiştirenIslahatFermanı’naşiddetlekarşıçıkmıştı.

Bumuhalefetinnedeninasılaçıklanabilir?

Bu muhalefetin nedenini, aslında, Mustafa Reşid Paşa Islahat Fermanıdolayısıyla padişaha sunduğu bir “tezkire”de anlatmıştı. O halde döneminzihniyetinivetemeltartışmasınıortayakoyanbubelgeüzerindeburadabirazdurmamızgerekiyor.

Reşid Paşa’ya göre aslında gayrimüslim Osmanlıların haklarınıngenişletilmesidoğaldıve“Hristiyantebaanınbundanyüzseneevvelkideğil,

Page 38: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yirmi sene mukaddemki [önceki] halde bile kullanılması mümkünolamayacağı”açıktı.Zatenbukonuda“tedrici”birşekilde,yanievrimciyollabazı adımlar da atılmıştı. Ne var ki, bu kez verilen haklar uluslararası biranlaşmaya sokularak “saltanat-ı seniyyenin istiklâli âlisi ihlal edilmiş”oluyordu. Oysa, bu yöndeki adımlar “tedrici ve hususiyle düvel-iecnebiyyeninmüdaheleyiresmiyyesikarışmaksızınyapılıphemehl-iİslam’ınezhanı[zihinlerinin]alıştırılmasınavehemdeHıristiyantakımınınhavsalayıtahayyüllerinesığmayacaksurettedef’aten[birden]birçok imtiyazatverilipde şımartılmamasına” dikkat edilmeliydi. Kısaca devrimci değil, evrimciyollarbenimsenmeliydi.

ReşidPaşa’nın“tezkire”sindenyaptığımızalıntılargösteriyorki,ogünlerdesiyasal felsefe açısından iki ayrı sistem çatışma halindeydi. FransızDevrimi’nden68yılsonrabile“siyasalhukuk”kavramınasıcakbakamayanbir yönetici zümre, aslında kendisinin uzlaşma yoluyla gerçekleştirmesigereken “çağdaş vatandaş” statüsünü “düvel-i muazzama”nın zorlaması ilegündeme getirmişti. Gerçekten de, Reşid Paşa’nın tezkiresinin nasıloluştuğunu anlatan Ahmed Cevdet Paşa, “elhasıl, mücadele Hıristiyanteba’anın hukuk-u mezhebiyye ve adliyesi üzerine cereyan edegelmişkenhukuk-upolitikiyyedahi ilave iledef’ihusumetolunmuştur”diyordu.OysaReşid Paşa’ya göre bu durum, dış güçlerin “husumet”ini ortadan kaldırıcınitelikteolsabile, içhusumetdahadaartmaeğiliminegirmişti.AliveFuadPaşaların yöntemini, kavram kullanılmamış olsa da “devrimci” bir yöntemolarakgörenReşidPaşa,tezkiresinde,daha1850’lerdebuhusumetingiderekbir“Mukatele-iAzime”yedönüşeceğiniyazmıştı.

Mustafa Reşid Paşa elbette “dış güçlerin müdahalesi”ni eleştirirkenhaklıydı.Fakatbueleştiriyi,Saltanat-ıSeniyye’ninmutlakhaklarınısavunmayönündeyaparken,şairimiz,samimiyetindenkuşkuduyacağımızbirkonumadüşüyordu.KendisidesadrazamlıkyıllarındaSultan’ınotoritesinisıksıkhiçesaymış, adeta, Şinasi’nin ünlü kasidesindeki “bildirir haddini sultana, seninkanunun!”dizesineuygunotoriterbirdavranışiçindeolmuştu.AslındaReşidPaşa’nınsavunduğuşey,yükselengayrimüslimburjuvazikarşısında“Millet-iHâkime”nin, yani yönetici zümrenin feodal çıkarlarını korumaktı ve bukonuda Ali ve Fuad Paşalarla aralarında temelde büyük bir fark dabulunmuyordu. Reşid Paşa’ya göre, Islahat Fermanı’nın gerçek anlamıgizlenmiş olsa da “asl-ı sahihi, Avrupa’ya bildirildiği üzere, (émancipationcomplète [tam özgürlük]) ve (égalité parfaite [tam eşitlik]) kazayası[önerileri] olarakmillet-i hâkime ile millet-i mahkûme beyninde [arasında]hiçbirşekildefark”kalmıyordu.Buisedevletinsonuolabilirdi.

Ünlü Osmanlı reformistinin 19. yüzyılın ikinci yarısında kendivatandaşlarının önemli bir kısmını “mahkûm millet” statüsünde tutmaya

Page 39: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

çalışmasıdüşündürücüdür.Daha sonraki açıklamalarımızdabuzihniyetinenönemli İttihatçı liderler arasında da egemen olduğunu göstereceğiz. Fakatöyleanlaşılıyorkibutarzbirayrımcılık,dincibiraşağılamaeğilimindençok,iktidarı yükselen gayrimüslim burjuvaziye kaptırma korkusundankaynaklanıyordu. Yeni Osmanlılar’ın teslimiyetçilikle suçladıkları Ali Paşa,1867’de Sultan Abdülaziz’in Avrupa gezisi sırasında, bu korkuyu bir“adamının” bir Fransız gazetesine yolladığı mektupta dolaylı olarak ifadeetmişti. “Tüm ümitler sadrazamdadır” diye biten bu mektupta OsmanlıHıristiyanlarının eğitim düzeyi Müslümanlardan çok ilerde olduğu içinbunlaraverilecekeşitliğinMüslümanlığınsonuolacağıbelirtiliyordu.

İlginçtirkiReşidPaşa’nınitirazlarıbirkısımgayrimüslimtebaaarasındadataraftarlar bulmuştur. Örneğin, Cevdet Paşa’nın aktardığına göre, RumcemaatindenİstefanakiBeydebugelişmeninevrimciyollarlayapılmasınıvekuşaktan kuşağa geçerek bir “tabi’at-ı saniye [ilahi doğa] hükmüne girenîtikadatvezehabatveâdatveîtibaratındef’atenittihazolunacak[birdenbirebenimsenecek] tanzimat-ı cedidenin [yeni hükümlerin] tatbikat-ı fi’liyye veicraât-ıameliyesine [uygulanmasına]muhalifvemûteriz [itirazcı]olacaklarıder-kârdır [açıktır]” diyordu. Ayrıca, herkesin eşit olmasıyla, Osmanlı kastdüzeninin “itibar” sıralamasında Rumların Yahudilerle aynı planakonulmasından rahatsız olan ve “Devlet bizi Yahudilerle beraber etti; bizİslamıntefevvukuna[öndegelmesine]razıidik”diyerekşikayetedenRumlardaolmuştu.

İlginçtir ki Ahmed Cevdet Paşa tezkire ile ilgili yorumunda “millet-ihâkime-millet-imahkûme”ayrımınıbaşkabirnedenledahasavunmuştur.Bunedeni açıklarken, fermanın maddeleri arasında “en ağır olanı”, diyorduCevdet Paşa, “teba’a-i gayri müslimenin hukuk-ı politikıyyede müsavatlarımaddesi idi ki vezaif-i teba’iyyetin [tebaanın görevlerinin] en ağırı olanvazife-i askeriyeyi icra etmedikleri halde hukuk-ı politikıyyedemüsavatlarıbiremrigaribdir.”Bunoktasondereceönemlidir;çünkü“ittihad-ıanasır”dansöz edildiği o yıllarda asıl birleştirici nitelikteki girişimler de ancak devletaygıtı, özellikle ordu ve okul kurumları sayesinde mümkün olabilirdi.Gerçekten de ulusal hareketlerin yaygınlaştığı ve sanayi devrimine tabanoluşturanulus-devletlerinkurulduğubirçağdaorduveokulbuoluşumunenönemliikiaracınıteşkiletmişlerdir.OysabuikialandaOsmanlıhükümetleri19.yüzyıldagereklikurumsaladımlarıatmamışveçağdaş,yanihukukeneşitve laik zihniyetli bir vatandaş bilinci yaratamamışlardır. Başka bir deyişleWeber’in sözünü ettiği “rasyonelleşme” ve “büyülerin bozulması” süreciOsmanlı toplumunda kitlesel boyutlarda yaşanmamıştır. Bu yüzden deOsmanlıcemaatlerindekievrimgiderekkarşılıklıdiniveulusaldüşmanlıklaryönündeolmuşve sonundada,neyazıkki,MustafaReşidPaşa’nın sözünüettiği “mukateleyi azime”gündemegelmiştir. Şimdi bukonulara biraz daha

Page 40: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yakındanbakmayaçalışalım.

İttihad-ıAnasır,OrduveOkul…

Çağdaş ulus-devletlerin oluştuğu ve sanayi devrimini ilk gerçekleştirenülkelerin“sömürge imparatorlukları”kurduğubirdönemdeOsmanlıDevleti“eski tip bir imparatorluk” olma niteliğini koruyordu. J.Habermas’ın işaretettiği gibi, Osmanlı Devleti de, Roma-Germen ve Rus İmparatorluklarınınyanı sıra, “çeşitli halkları bir araya getiren modernizm öncesi birimparatorluk” örneği oluşturuyordu. Bu tip imparatorluklar bir ulusal pazarçerçevesinde gerçekleşen sanayi devrimleri için elverişli bir taban teşkiletmiyordu. Prof. M. Duverger, benzer bir teşhisten hareket ederek,“imparatorluk” konulu bir kolokyuma sunulan tebliğlerle ilgilideğerlendirmesinde, “belki de hiçbir zaman gerçek bir ‘imparatorluk’kavramını geliştirme (işlevsel-opératoire bir kavram olarak geliştirme)mümkün olmayacak” demişti. Bu gözlemlerin sonuçlarının bugün dahiçıkarılmışolduğunusanmıyorum.

Daha önce anlattıklarımızın da gösterdiği gibi, Osmanlı yönetici zümresiFransızDevrimi ile oluşmaya başlayan ve halk egemenliği gibi demokratikbir ilkeye dayananmodern ulus olgusunu bir tehlike olarak görmüş ve onadirenmiştir. Bu direnme, Batı Avrupa’da halkın içinden çıkan ve halkı“Devlet”e karşı kolayca seferber edebilen burjuvaziye karşılık, Osmanlıyönetici zümresinin, proleterleşmemiş ve askerlik görevini tek başınayüklenmiş olan Müslüman halkla kolayca özdeşleşebilmesi sayesindemümkün olmuştu. Bir çeşit “kan vergisi” şeklini almış askerlik görevindenkurtuldukları ölçüde iktisadi güçleri artan gayrimüslim cemaatler de buduruma hiç itiraz etmemişlerdi. Bu durum ise yönetici zümrede ilkesizbölünmelereveNamıkKemal’insözünüettiği,yabancıelçiliklerdedayanakarayan hizipleşmelere yol açmıştı. İlginçtir ki Namık Kemal’in kendisi de,“askerliğinsadeceİslam’a,hattaTürklereinhisarı”nın,“Hilafet-iSeniyyeninasabiyet-iasliyesiolanfırkaya”,yaniTürklere,gereknüfusgerekseekonomiaçısından çok pahalıya mal olduğunu açıkça gördüğü halde bu konudadışlayıcı bir tavır almaktan da kaçınmamıştır. Bu dışlayıcı tavrın başlıcanedeni, “Hıristiyanların daha askerliğe alışmamış iken ötede beridegösterdikleri temayülat-ı istiklal [bağımsızlık eğilimi]” idi ve özgürlükşairimizegöregayrimüslimleri,sadece,“RusyaDevletibizekarşınasılKazanTatarlarını sevk ediyorsa”, bizim de “Balkan Bulgarlarını ona karşıgöndermeyemuktedirolabileceğimiz”durumdaaskerealabilirdik.

Görüldüğü gibi gerek iktidar mensupları, gerekse Yeni Osmanlılarmuhalefeti, askerlik konusunda, artık sosyo-ekonomik gerçeklere de tersdüşen“millet-ihâkime”fikriniaşan,“ittihad-ıanasır”ısağlayabilecek,çağdaşbir askerlik sistemi getirememişlerdir.Bunun en önemli istisnası, kuşkusuz,

Page 41: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Midhat Paşa idi. Dinle devleti ayıran siyaset felsefesiyle 1877 Rus Savaşıöncesindemedreseöğrencilerinidepeşindensürüklemeyibaşaranbulider,ilkkezMüslümanlarlagayrimüslimaskerleribirarayagetirenbirtaburkurmayıda başarmıştı.Odönemhakkında en nüfuz edici analizlerden birini yapmışolanbirFransızyazarı savaşagidengünlerde“ittihad-ıanasır”potansiyelinişuçarpıcısatırlarlabetimlemiştir:

Jön-TürkhayalleriylebeslenenMidhatPaşavedostları,dinledevletiayırmak şeklindeki amaçlarına şaşırtıcı bir şekilde yaklaştılarsa da,mümkün olsun ya da olmasın bu ayrımın ülkeleri için son kurtuluşçaresi olduğunu ve başarı umudu olmasa bile bunu denemek içinhiçbir engel karşısında gerilememeleri gerektiğini yeterinceanlamamışlardı. İslam’ın neferi, Halife’nin uydusu, Muhammed’insüvarisi, tek kelimeyleTürk’ünyerine yeni bir varlık,MüslümanyadaHıristiyanolan,Allah’ayadaİsa’yatapan,fakatherşeydenöncebiryurtsevervebüyükbirdevletinvatandaşıolanbirOsmanlıkoymaksuretiyle Doğu tarihinin en derin devrimlerinden birini deniyorlardı.Kuşkusuz başarısız, tamamen başarısız kaldılar; fakat, bu,girişimlerininbüyükveanlamlıolduğunusöylememekiçinbirnedenolamaz.Birkaçayboyuncaİstanbul’unruhanîotoritelerininİslamiyetienbasitilkelerineindirgediğibirmanzarayatanıkolundu.

BuatmosferiçindeMeşrutiyet’inİlanı’nı,yenilgiilebitensavaşıveMidhatPaşa’nın sürülmesini (daha sonra da feci bir şekilde öldürülmesini) bugünyeterince biliyoruz. Bir devri kapatan ve İslam’ı siyasallaştırarak tekrar vedaha güçlü bir biçimde devlet doktrini yapan Abdülhamid rejimi üzerindefazladurmayacağız.Budönemde“ittihad-ıanasır”politikası,“ittihad-ıİslam”biçiminedönüşmüşve sultanınPanislamizm’i,Hamidiyealaylarınınkırımcıuygulamasıyla örtüşerek yöneticilerin “millet-i sadıka” dedikleri Ermenicemaatinibilebirayrılıkçıbirçizgiiçinesokmuştur.

OkulveÇağdaşVatandaş

Tanzimat dönemi çağdaş bir vatandaş yaratma misyonunda başarısızkalırken bunun aynı derecede önemli başka bir nedeni de, farklı kültürelözelliklertaşıyanhalkçocuklarınıbirmeltingpotiçindeeritecekveortakbirdil,ortakbirbellekveortakbirbilinçyaratacak“okul”larınkurulamamasıidi.19. ve 20. yüzyıllardaki “uluslaşma süreci” konusunda ilginç bir eser verenBatılıbiryazar,“Tümuluskuramcıları–Rousseau,Kant,Fichte,Mauss–okulüzerinde ısrarettilerse,”der,“bu,okulun teknikbilgilervermesindenziyadevatandaş yetiştirme özelliğindendir.” 1880’lerde, Fransa’da “herkes içinzorunlu, laik ve parasız ilkokul öğretimi”ni yerleştiren devlet adamı JulesFerry’nin bu radikal reformu dolayısıyla “Fransız ulusunu ilkokulöğretmenleriyarattı” şeklindekigenelkanıyayol açtığıbilinenbirhusustur.

Page 42: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

OsmanlıDevleti’ndeisedinleeğitiminayrılması,eğitimetemelteşkiledecekyöntemve öğretilerinHıristiyan ülkelerden gelmiş olması ve bu ülkelerdengelenherşeyin–tamamenlaikbiresprininürünüolsalarda–“Hıristiyanlığabulaşmış olma” kuşkusu altında bulunması dolayısıyla çok daha uzun veıstıraplı bir süreç içinde yaşanmıştır. İlköğretimi zorunlu kılan bir kanunun(Tedrisat-ı İptidaiyeKanun-ıMuvakkatı), ancak1913’te, İttihatçı yönetiminülkeyi savaşave imparatorluğudayıkımagötürengirişimindenbir yıl önceçıkarılabilmiş olması da bu saptamayı destekliyor. Türkiye’de eğitimde laikve tutarlı bir devrimi gerçekleştirmek ancak Tevhid-i Tedrisat Kanunu ilecumhuriyetrejiminenasipolacaktır.

Tanzimatçılar reform politikalarını ikilikler içinde, dış baskılara boyuneğerek;dahası,(NamıkKemal’inişaretettiğigibi)yabancıelçiliklerdedestekbulma rekabetine girişerek yürütüyorlardı. Bu politikayı en özlü şekildedöneminünlütarihçisiAhmedCevdetPaşaözetlemiştir.CevdetPaşa’yagörebazı reform vesikaları kasten “müphem [belirsiz] bir şekilde yazılarakAvrupalılarabirveçhileveehliİslam’adiğerbirveçhiletefsirediliyordu.”Nevarki,buikilikvebelirsizlikherşeyerağmengerçekanlamdamodernistbirpotansiyele de kapıları tamamen kapamıyor, örneğin Midhat Paşa’nındevrimci çizgisine ortam hazırlayabiliyordu. Bu politika Abdülhamid’inKanun-ı Esasi’nin rafa kaldırılmasında ifadesini bulan karşı-devrimcidarbesiylevesavaştayenilgiylesonbulmuşveAbdülhamid“istibdat”ında–dışgüçlerarasındadestekaramaalışkanlığıterkedilmeden–“ittihad-ıanasır”politikasıbir“ittihad-ıİslam”politikasınadönüştürülmüştür.

Osmanlı yönetici zümresinin gayrimüslim tebaaya rezervli ve mesafeliduruşu, onun iktisadi planda yerel burjuvaziden çok yabancı sermayeyedayanmasında da rol oynamıştır.Kuşkusuz yerel burjuvazi savaşmasraflarıçok artan ve Rusya’ya her yenilgiden sonra büyük tazminatlar ödemekzorundakalanOsmanlıyöneticizümresinivedevletaygıtınıfinanseedemezhale gelmişti. Fakat Kırım Savaşı’ndan sonra girilen borçlanma dönemiOsmanlı yöneticilerinin sarraflığını tekelinde bulunduran Ermeni AmirasınıfınıdagidereketkisizleştirmişveAbdülhamid’indinciideolojisideonları“ittihad-ı anasır” politikası dışına itmiştir. Osmanlı Ermeni sarraflarıkonusunda dikkate değer bir araştırma yapan tarihçi Onnick Jamgocyan,1732-1853 yılları arasındaki dönemi Ermeni sarrafların altın çağı olarakniteler. 1732’de Eğinli Amira Serpos’un Babıâli’nin sarrafbaşısı vebezirgânbaşısı olmasıyla başlayan bu dönem, tarihçiye göre, 1853’te dışborçlanmalarla başlayan yabancı sermaye egemenliğine kadar sürmüştü.BudönemdeErmenisarrafhegemonyasıinişsürecinegiriyorveErmenisarraflardayerleriniAvrupalıbankerlerebırakıyordu.ÇokgeçmedenOsmanlıBankasıda İngiliz ve Fransız bankerleri tarafından kurularak bir merkez bankasıyetkileriyle donatılacaktır. Bu süreç, Osmanlı toplumunu, küreselleşme

Page 43: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

potansiyeli taşıyan ilk üretim biçimi olan kapitalist sisteme yarı-sömürgekoşullarıiçindeentegreedecektir.Bueşitsizbütünleşmede,akılcı,üreticiveözgüvenlibirburjuvazidenyoksunolanOsmanlıDevleti’nidiplomasininyada o zamanki ismiyle “Şark Meselesi”nin konusu ve çekişme alanı halinegetirecektir.

Abdülhamid döneminden Jön Türk iktidarına nasıl geçilmiştir? Ve yakıntarihimizde gerçek kesintiyi oluşturan Türk Devrimi’ne hangi sosyo-ekonomikveenternasyonalkoşullarzeminhazırlamıştır?

SultanAbdülhamid,II.WilhelmveJönTürkDevrimi

Abdülhamid rejimi, yakın tarihimize “ŞarkMeselesi” açısından bakan birdönemlemede,ülkedeAlmannüfuzununyerleştiğizamandiliminiteşkileder.BudönemideönceBismarck,dahasonradaII.Wilhelmpolitikalarınınfarklışekillerdeetkiliolduğuikialt-dönemeayırabiliriz.1908’de“Hürriyetinİlanı”,çürümüş ve boğucu bir hal almış Abdülhamid istibdadına son vererekOsmanlı halklarına rahat bir nefes aldırmış ve çok yönlü bir düşüncemayalanmasınayolaçmıştı.FakataynıdönemdeAlmannüfuzudaartmışveL. Rathmann’ın sözünü etmiş olduğu “Prusya militarizminin yarattığıkomplocu çekirdek” sonunda dizginleri ele alarak ülkeyi savaşa ve yıkımagötürmüştür. Uluslararası diplomasi ve Şark Sorunu açısından Abdülhamiddevri,Tanzimatdöneminindevamıdır;üstelikdinci istibdat,öncekidöneminlaik ve çağdaş vatandaş yaratma potansiyelini de ortadan kaldırarak halklararasıdüşmanlıklarıkızıştırmış,“mukatele-yiazime”yezeminhazırlamıştır.

1878 Berlin Kongresi’nden sonra orta Avrupa’da hegemonyacı bir güçhaline gelenAlmanya, 1882’deOsmanlıDevleti’ne gönderdiği askeri heyetsayesinde İstanbul’da da ağırlığını hissettirmeye başlamıştı. Ne var ki tümdiplomasisini1870’deAlsace-Lorraine’ikaybetmişolanFransa’nınintikamcıduygularından kaynaklanan bir Fransız-Rus Antlaşması’nı önlemeyeyöneltmiş olan Şansölye Bismarck, Osmanlı Devleti’yle bir ittifakantlaşmasındanyanadeğildi.Böyle bir ittifakın, önlemeye çalıştığıFransız-Rus Antlaşması’nı kolaylaştıracağı kuşkusuzdu. Ayrıca, Almanya ileyapılacak bir ittifakın uluslararası politikada manevra marjını daraltacağınainananSultanHamiddebukonudafazlagönüllüdeğildi.1890’daBismarck’ıgörevdenaffedengençİmparatorII.Wilhelmde,Ortadoğu’daçokdahaatakbirpolitikadanyanaolmasınarağmenböylebirittifakıgündemegetirmedi.

Abdülhamiddönemindekitemeldeğişiklik,Tanzimat’tanberitereddütlerveçelişkiler içinde yürütülen, fakat seküler bir dürtüden de yoksun olmayan“ittihad-ı anasır” politikasının bir “ittihad-ı İslam” politikasınadönüştürülmesidir. Böyle bir program, kuşkusuz büyük ölçüde Tanzimatçıpolitikayaveonunlaözdeşleştirilendışbaskılarabir tepkiniteliği taşıyordu.Fakat Abdülhamid rejimi bu dış baskılardan kurtulmuşmudur? 1898’de II.

Page 44: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Wilhelm’in İstanbul’u (ve sonra da Kudüs’ü) ziyaretinde kendisini İslamdünyasının “koruyucusu” ilan etmesi ve Dersaadet’ten AlmanemperyalizmininenetkiliaracıolanBağdatdemiryolu imtiyazınıkoparmasıbu baskıların sona ermediğini, aksine güçlenen kapitalizme paralel olarakdahadaarttığınıgösteriyor.AynıyıllardaHintliMüslümanların“koruyucusu”olan Büyük Britanya emperyalizmi de Panislamizm’i kendi amaçlarıdoğrultusundakullanıyorveAbdülhamid’indincipolitikasıdahaçokOsmanlıgayrimüslimlerini, “millet-i mahkûme”yi hizaya getirmeye çalışan birideolojik silahmertebesine düşüyordu.Bu politikaOsmanlı “anasır”ı ya da“akvam”ı arasındaki düşmanlıkları artırmış ve 1890’larda Ermeni teröristeylemlerineveHamidiyealaylarınınkırımlarınayolaçmıştır.

GiderekhertürlüahlakiilkedensıyrılanvebirzulümmakinesinedönüşenAbdülhamid rejiminin 1908’de askeri baskı sonucu düşürülmesi ve“Hürriyetinİlanı”nıntümülkeçapındayarattığıbayramhavası,kuşkusuz,buhareketin içerdiği köklü dönüşüm özlemini yansıtıyordu. Fakat 1908hareketini,yazımızınbaşındaişaretettiğimizsosyo-politikanlamda,geçmişlebirkopuşuifadeedenbirdevrimolarakniteleyebilirmiyiz?Sanıyorumkibusoruya 1908 hareketine diplomatik, toplumsal ve ideolojik olmak üzere üçboyutlubirirdelemeçerçevesindeyanıtaramalıyız.

1908HareketiveÜçBoyutu

1)Diplomatikboyut: 1908darbesineuluslararasıplandazeminhazırlayanbiri yapısal ve dolaylı, ikincisi ise doğrudan olmak üzere iki etkiden sözedebiliriz. Yapısal etkiyi Abdülhamid döneminde Almanya ile kurulanilişkilerveİmparatorII.Wilhelm’inOsmanlısiyasalrejimiyleilgilitelkinvebaskılarıteşkilediyor.

Abdülhamid dönemi otuz iki yıllık tarihinde yönetici seçkinler arasındaAlman yanlısı subay zümresi ile Fransa ve İngiltere’nin kültürel etkisialtındaki sivil seçkinler arasında bir ikilik yaratmıştı. Uluslararası plandakikutuplaşmalar ve gerginlikler arttıkça II.Wilhelm deGoltz Paşa ve Prusyaekolünün damgasını taşıyan Osmanlı ordusunun devlet yönetimindehegemonyası konusunda sabırsızlanıyordu. Oysa ordu ancak bir darbeyleiktidaragelebilirdiveparadoksalolarakbudarbedeancak“Hürriyetinİlanı”ilemeşruiyetkazanabilirdi.Öylegörünüyorki1908’debaşlayansüreçdebuşemaya uygun cereyan etmiştir ve bunun bir çeşit itirafını Talat Paşa’nınGurbetHatıraları’ndabuluyoruz.

Gerçekten de Talat Paşa’nın “gurbet”te kaleme aldığı anılara göreAlmanimparatoru Osmanlı sultanına Kanun-ı Esasi’yi yürürlüğe koymasını vemeşrutiyetrejiminedönmesiniöneriyordu.NevarkiböylebirdurumdaTalatPaşa da kendi ülkesinde katı bir monarşi uygulayan II. Wilhelm’in buönerisini anlamakta güçlük çekiyordu. Bununla beraber ortada

Page 45: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

anlaşılmayacak bir durum yoktu ve Kayzer, idarede, Fransız hayranı sivilOsmanlılar yerine, Almancı askerleri etkin kılmak istiyordu. Nitekim dahasonra Enver Paşa, Talat Paşa’ya II. Wilhelm’in şu sözlerini nakletmişti:“Telkin ettiğim fikri, büyük tecrübe ve maharetine rağmen Sultan Hamidbenimsedivekandökmedendeçokçekindiği için,kendiorduvemilletininbüyük kısmından gelen arzuya karşı koymadı.”Böylece Talat Paşa, aslındatoplumsal bir analiz yoluyla açıklayabileceği sorunu bir istihbarat bilgisiyleaydınlatmışvekafasındakidüğümdeçözülmüştü.

Alman imparatorunun telkinleri elbette önemliydi; fakat bunlarınOsmanlıDevleti’nde Abdülhamid’in tahtına mal olacak bir rejim değişikliğine yolaçmalarıdabeklenemezdi.“Hürriyetinİlanı”içindahagüncel,dahazorlayıcı,adeta“bardağıtaşırıcı”birgelişmegerekiyordukibunuda1908Haziran’ındaReval’de(bugünküTallinn’de)yapılangörüşmelersağladı.

TarihçiE.Laloy,II.Wilhelm’indiplomasisinianlataneserinde,Rusçarıileİngilterekralıarasındakigörüşmelerleilgilişubilgiyiveriyor:

Kral VII. Edward ile Çar’ın (II. Nikola) 8-9 Haziran 1908’degörüşmelerisırasında,kendilerinerefakatedenCharlesHardingveM.İsvolski –söylentileregöre–Makedonya’yabir genelvalinin tayininiiçeren bir program konusunda anlaştılar… Avusturya-Macaristanİmparatorluğu veAlmanya’nınGermen-Yahudi basını bu görüşmeyistatükoyakarşıbirsuikastveSultanınegemenliğinekarşıbuülkelerindirenmesi gereken bir hücumolarak değerlendi.Reval görüşmesininAvusturya-Alman versiyonu Jön-Türk komplocuların toplandığıMakedonya ve Selanik’in tüm Yahudi mason localarında dağıtıldı.Onlara Osmanlı Devleti’ni tehdit eden tehlikeye karşı bir an önceeylemegeçmeleritelkinedildi.

AslındaMakedonya sorunudahaöncede,özellikle İngiltere’nin1907yılısonlarındayayımladığıbildiriylegündemegelmişvetümJönTürkkadrolardabüyükbirkaygıuyandırmıştı.Yineİngiltere’nin3Mart1908tarihligenelgesiise Büyük Devletler’e hukuken kurgulanan genel valiyi azletme yetkisi devererek Makedonya’yı tam bir protektora statüsüne sokuyordu. Bugelişmeleri, oldukça pasif ve uzlaşmacı bir duruş sergileyen Abdülhamid’ebağlı bazı komutanlara yapılan suikastlar izledi ve diplomatik kriz giderekdaha da büyük bir rejim krizine dönüştü. Ne var ki, Osmanlı Devleti’nde,Batı’da olduğu gibi bir burjuvazi-proletarya-köylü ittifakı koşullarıoluşmadığı için, Abdülhamid despotizminin yarattığı genel hoşnutsuzluğatepki, ancak en organize güç olan ordudan gelebilirdi. İşte 1908’de ortayaçıkan devrimci konjonktürü darbeye dönüştüren somut durum da buydu. 3Temmuz1908’deResne’dekolağasıNiyaziBey’in200kadaraskervebirokadar da siville dağa çıkması ve bu durumda Abdülhamid’in sarayın

Page 46: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

basılmasını beklemeden Kanun-ı Esasi’yi yeniden yürürlüğe koyması bukaotik ortamda gerçekleşti. Sina Akşin’in ifade ettiği gibi, “Hürriyetigetirenler, her şeyden önce mektepli subaylardı ve kurdukları OsmanlıHürriyetCemiyeti’ninyıllardırAvrupa’daçalışmaktaolan İttihatveTerakkiyadaTerakkiveİttihatyadabaşkabirJönTürkörgütüyleilkbaştaherhangibirilişkisiolmamıştır.”

Kısaca 1908 hareketi bir halk devrimi şeklinde değil, “Doğu Sorunu”diplomasisinin son halkası olarak ortaya çıktı ve bir darbe ile gerçekleşti.“1908darbesidevrimcibirhareketolaraknitelenemez,”diyorFerozAhmad,“çünküdeğildi.”

2) Sosyal ve sınıfsal boyut:Günümüzde, İttihatçıların sınıfsal kökenleriniaydınlatan sosyolojik araştırmaların yeterince yapılmış olduğunusöyleyemeyiz. Bununla beraber, Jön Türk akımını inceleyen yazarların bukonuda verdikleri yön gösterici bazı bilgileri de göz ardı edemeyiz. Bubağlamda genel olarak diyebiliriz ki, 1908 hareketi sınıfsal tabanını veyönetici kadrolarını daha çok okumuş orta sınıf mensupları arasındabulmuştu. Bu kadrolar içinde de ordu mensupları önemli bir yer işgalediyordu. Bu son noktada daha kategorik bir görüş ileri süren Prof. TarıkZafer Tunaya, “İkinci Meşrutiyeti ordu (zamanın silahlı kuvvetleri) ilanetmiştir,”der,“İttihatveTerakki’ninpekazsivilüyesinekarşılıksubayüyesiçoktu. İlk on üyesinden sekizi askerdi. ‘Tahlif’ (and içme töreni) askeriusullere göre yapılıyordu. Örgütlenme askerce bir disipline bağlıydı.”Gerçektende İttihatçı subaylar,1908’densonra,henüz idareyidoğrudanelealmadıkları dönemde bile ağırlıklarını hissettirmişler, yönetim üzerindemesafeli bir vesayet uygulamışlardı. “İttihatçılar,” diyor yine Tarık ZaferTunaya,“süreklibiridare-iörfiye(sıkıyönetim)rejimiiçindekendilerinidahaserbest hissetmişlerdir. Kısaca, İkinci Meşrutiyet, aslında yarı askeri birsiyasalrejimkurmuştur.”

AynıdönemiinceleyenbaşkatarihçilerinİttihatveTerakki’yidahagenişbirtabandadeğerlendirdiklerinigörüyoruz.Örneğin,bunlardanFerozAhmadşubetimlemeyiyapmıştır:“GençOsmanlılarındevletmüessesesininmensuplarıveürünleriolmalarınakarşılık,Jön-Türkleryenikurulandevletokullarındakimüderrisler, Batı hukuku okumuş avukatlar, gazeteciler, küçük memurlar,bürokratlar ve Batılı anlayışa uygun Harp okullarındaki ikinci derecedekigörevlilergibiyenidoğmaktaolanmesleksınıflarınamensuptular.Bunlardançoğu devlet okullarında okumuş ve tahsilini tamamlamamıştı. İyi tahsilgörmüşolanlarınisedevletidaresikonusundatecrübeleriyoktu.”

Nihayet, yukarıdaki gözlemlere Paris’te Jön Türk hareketiyle karışık (veepeyce de karanlık) ilişkiler içinde olan, fakat yazdığı kitapta İttihatçıyönetime sosyolojik perspektiften bakmaya çalışan Yusuf Fehmi’nin

Page 47: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

gözlemlerinideekleyebiliriz.BuaykırıJönTürk’egöreİttihatveTerakki’nin400 bin kadar üyesi bulunuyordu. Oysa partiyi gerçekte 30 kadar tanınmışOsmanlışahsiyetvebirkaç tanedeyabancıdinsizvemasonyönetmekteydi.Bunların hemen arkasında ise 300 kadar nüfuzlu üye grubu bulunuyordu.Bunların da temel görevi, yönetici grubun aldığı temel kararlarıulusallaştırmakvebüyükİttihatçılarordusununzihinyapısınauydurmakidi.Bu300kadarliderpekdeanayasa,kanun,nizamtanımayan,gerekgördükçeher türlü yöntemi kullanan bir kadro idi. Nihayet hiyerarşide, daha sonra“taşradaki şefler, şef yardımcıları, komite ve kulüp sekreterlerinden oluşan”10binkişilikbirgrupgeliyordu.Vebunlarıdaaidatödeyerekgüvenliklerinisağlamak, “her türlü şüphenin üstünde” kalmak isteyen üyeler izliyordu.Bütünbuhalkalarabirsürüoportünistvemuhbirideeklersek,Y.Fehmi’nintablosunutamamlamışoluruz.

JönTürkhareketininsınıfsaltemelivebutemelinbelirlediğisiyasalsistemOsmanlı Devleti’nin son döneminde bürokratik kadrolara geç kalmış birburjuvadevrimiprogramınıgerçekleştirmegibibir“misyon”yüklemiştir.Bu“misyon”ortasınıfkökenlikadroların(“zindekuvvetler”in)tutucuoligarşiyekarşı yürüttüğü kavgaya bir “sınıf kavgası” görünümü veriyordu. Askerivesayetyadadoğrudanaskeridiktatörlükalmaşığıylaözdeşleşengelişmelersadece Türkiye’ye özgü değildir ve bu hareketler 19. yüzyıl sonları ile 20.yüzyılda, kapitalizmin uluslararası planda eşitsiz gelişme koşulları içinde,Latin Amerika’dan Uzakdoğu’ya kadar uzanan bir coğrafyada sık sıkkarşılaşılan bir “model” oluşturmuştur. Bu “model”in ülkelerin kapitalistsistemdeki gelişme derecelerine, hammadde kaynaklarına, jeo-stratejikkonumlarına ve de kültürel geleneklerine göre “ilerici” ya da “gerici”niteliklerebüründüğünügörüyoruz.

3) İdeolojik boyut: II. Meşrutiyet’le girilen dönem, kökleri YeniOsmanlılar’a kadar uzanan Türk milliyetçiliğinin dinci ideolojinin yerinialdığı ve yeni bir kolektif kimliğin duyarlılık ve tepkilerini belirlediği birdönemdir. Elbette ki Balkan Savaşlarına kadar, hürriyetin ilanının yarattığıkardeşlik havası içinde Osmanlıcılık ve “ittihad-ı anasır” arayışı terkedilmemişti. Bununla beraber bu atmosfer içinde bile İttihatçı liderlerarasında “millet-i hâkime” ayrıcalığını sürdürme kararlılığı ortadankalkmamıştı.Nitekimemperyalistülkelerarasındakirekabetinkızıştığı,gizlipaylaşım anlaşmalarının imzalandığı bu dönemde Türkçülük deOsmanlıcılığınyerinialmaktagecikmedi.

Osmanlı son döneminde Türk milliyetçiliği Batılı ideologların“Balkanizasyon”adınıverdikleripolitikanınürünüolanparçalanma,korkuvehusumet duyguları içinde biçimlendi. Bu bağlamda bir yandan Balkanmilliyetçiliğinin bir parçasını oluştururken, öte yandan da ona bir tepki

Page 48: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

özellikleri taşıyordu. Türk milliyetçiliğinin Balkan milliyetçiliğini (ve bubağlamda Balkan “komitacılığını”) taklit etmesi gerektiğini söyleyen ve“ezmeyenezilir” sloganınıbenimseyenÖmerSeyfeddinmeşrutiyetinülkeyitamamen parçalayacağı inancındaydı ve bu nedenle meşrutiyete de karşıçıkmış ve Efruz Bey tiplemesiyle dönemin riyakârlıklarını sergilemiştir.Bununlaberaberbiliyoruzkiedebiyatçıvehikâyecikimliğiylekitlelerenüfuzeden Ömer Seyfeddin kuramsal yazıları itibarıyla arka planda kalmış vegörüşleri “resmi tez” statüsünehiçbir zamanyükselememiştir.Bunakarşılıkmilliyetçilikkonusunda resmi tezleremperyal,Turancıve“millet-ihâkime”boyutlarıylaZiyaGökalp’in tezleri olmuştur.TürkDevrimi bu konuda yenibir milliyetçilik anlayışı getirecek ve Ziya Gökalp de, TürkçülüğünEsasları’nıyazarakbunakatkıdabulunmayaçalışacaktır.

II. Meşrutiyet, topu topu on, eğer İttihatçıların Alman Askeri Heyetikomutasıaltındasavaşagirdikleri1914yılıesasalınırsaaltıyılsürmüştür.Budönemde otuz yıl boyunca bastırılmış yayın hayatının gizliden gizliyebirikimi sayılabilecek bir fikir mayalanmasına ve İttihatçıların çeşitlialanlarda (eğitim, askerlik, ekonomi) başlattıkları reform girişimlerine tanıkoluyorsakda, sonuç felaketolmaktankurtulamamıştır.Kuşkusuzbusonuçta19.yüzyılınsonçeyreğindekeskinleşenuluslararasıemperyalistrekabetinvebunun körüklediğimilliyetçilik akımlarının rolü büyük olmuştur. Ne var kibütün bunları ve İttihatçı dönemin yukarıdaki satırlarda özetlemeyeçalıştığımızüçboyutunugözönündebulundurarak,hürriyetinilanıilegirilensondönemi,OsmanlıDevleti’nde “devrimci” bir kesinti olarak değil,DoğuSorunu’nun son ve en ıstıraplı halkası olarak nitelemek daha doğrugörünüyor.

Türkiye’de devrimci hareket artık emperyalist güçlerin ülkeyi doğrudanişgal ettiği ve Osmanlı iktidarının da onlara yalvararak, direnenlere idamhükümleriçıkararakbirşeylerkoparmayaçalıştıklarıbirdönemdeulusalbirdirenişhareketiolarakortayaçıkacaktır.

Page 49: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908OlaylarındanYüzYılSonraRumMilletininRolüNasılDeğerlendirilir?

HerkülMillas

Giriş

Ulus-devletöncesi bir dönemdeyaşananolayları yüzyıl sonra ele alırkenbazısorunluyaklaşımlarlakarşılaşıyoruz.

A) Bunların bir kısmı, kavramlar karışıklığıyla ilgilidir ve “anakronizm”kategorisine dahil edilebilir. Devrim, demokrasi, demokratik devrim,karşıdevrim,ulus-devlet,ilericihareketvb.gibiterimlerbutürdendir.

B)Başka bir sorun, ulus-devletlerinin içinde geçmişe yalnız egemen olan“milli”biraçıdanyaklaşılmasıdır.

C)Nihayet,birolayıyüzyılsonraincelerkengeneleğilim,gelişmelerinbirtür“kaçınılmazlık”anlayışıileelealınmasıdır.

Milli tarihçerçevesinin (veyaparadigmasının)egemenolduğugünümüzdeolayların başka çerçevedeki anlam ve önemi genellikle ya hiç elealınmamakta veya ikincil sayılmaktadır. Örneğin Osmanlı Devleti sınırlarıiçindeki olaylar –bütün çevre ülke ve yörelerini etkilemekten başka– ülkeiçindekibütünyurttaşlarınveTürklerdışında,bütünetnik/milligruplarında(olumlu veya olumsuz) tarihidir. Yani bu olaylara “bir tek” milletin tarihiolarak yaklaşılması bütünün anlaşılmasında eksiklikler yaratmaktadır. Kaldıki “siyasi ve milli” yaklaşım, “milliliğin” dışındaki öteki tarihi öğelerigörmezliktengelmemizenedenolabilir.Yani1908’dekiolaylarkültür,günlükyaşam,çevre, sağlık,nüfusdeğişiklikleri, eğitim, sanat, ekonomi,dışdünyaile ilişkiler, toplumsal psikolojinin ve yeni kimliklerin oluşması gibi birçokalanda etkili olmuştur. Olaylara yalnız bir devlet/millet alanında ve siyasalolarakyaklaşmaksınırlıbiryaklaşımdır.

Ayrıcazamaniçindekibirseyrinbaşkayönedegidebilme(başkabirsonucavarma)olasılığıveolanağıyokmuşgibibiryaklaşımsergilenmekte,alternatifyönegidişlergenellikleelealınmamaktaveolaylarınkendileri tekgerçeklikolarak ve eleştirel olmayan bir anlayışla anlatılmaktadır. Geçmiş, bugünübilen bizlerin açısından ve sonuçlara bakarak, bir kaçınılmazlık anlayışıiçinde tek seçenek olarak ele alınmaktadır. “Olmuşsa doğrudur, başka türlüolamazdı”totolojisikritikdüşünceyisınırlamaktadır.

“Rum milletinin” rolünün ve yerinin değerlendirilmesini bu sorunlara dadeğinerek ele alacağım. Bunu yaparken birçok soruyu da gündemegetireceğim. Son on yıllarda “yeni sorular sorma yöntemi” olaylara farklı

Page 50: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

açılardan bakmak, yeni yaklaşımlar sunmak anlamında da kullanılmaktadır.Yaniyanıtlarıverilmeyenyeni(retorik)sorularınanlamıyeniproblematiklersunmaktır.

KavramlarKargaşası-1908Olayının“Türü”

Kavramlar açısından sorun, tartışılmadan, eleştirel bir yaklaşımla elealınmadan herkes tarafından kabul edilmeyen terimlerin 1908 sürecineyakıştırılmasıdır. Örneğin, 1908 olayları bir “devrim” miydi? Çünkü aynıolaylarabir“içsavaş”yadabir“askeridarbe”dedenebilir.“Devrim”ehangianlamlaryükleniyor?FransızDevrimianlamındahalkındakatıldığıbir“halkayaklanması” söz konusu değildi herhalde. Zaten değişenler, sınıflardüzeyindeki dengeler değil, siyasi iktidar ve etnik dengeler alanındaydı.Olumlu bir “devrim” metaforu akademik söylemde egemen olduğunda,döneminbaskıcıvekeyfieylemlerisiyasalmeşruiyetkazanırken,“devrim”edirençdeotomatikolarak“karşıdevrim”edönüşmüyormu?

1908 süreciyle başlayan ve Osmanlı toprakları içinde yaşanan en önemlideğişikliklerdenbiriülkenüfusundakietnikvediniyapıdagörülür.Böylebirdeğişikliği“sınıf”değişikliğiolarakyorumlamakkuşkusuzyanlıştır.Etnikvedini gruplarla (ya da ulusal/milli gruplarla) bir “sınıfı” doğrudan eşitlemekırkçıbiryaklaşımsayılır.Etnik/dinigruplaraöncebirbütünolarak“burjuva”özellikler yakıştırmak ve ondan sonra “sınıf” analizlerine başvurmakdüşünülemez bir yaklaşımdır ve tarihi bir araştırma konsepti olarak pekyararlıdeğildir.

Yoksa 1908, İngiliz örneğindekiOliver Cromwell (1593-1658) anlamındabir devrim midir? Yani bir yanda “kralın” iktidarını sınırlayıp ve hele sonverip“halka”dahayakınbirtürparlamenterrejimkurarken,öteyanda“ülke”sınırlarını güçlendirme ve genişletme çabası biçiminde bir devrim. AncakCromwell hareketinin kimilerince bir “diktatörlük” olarak algılandığını daunutmamak gerekir. Ama benzerlik bulma açısından daha büyük sorunCromwellve1908hareketleriarasındakizamanvecoğrafyafarkıdır.

Yoksa1908JönTürkolayıBüyükPetro(1672-1725)türübirhareketmidir?Olaya bu açıdan baktığımızda söz konusu çağdaş bir devrim yerine “AydınDespot” anlayışına yakın bir gelişme de görebiliriz. Bu tür gelişmelerintemsilcileriPrusya’daBüyükFrederick(1712-1786),Macaristan’daII.Joseph(1741-1790),Rusya’daII.Katerina’dır(1729-1796).Amaparlamenterrejimekapalı“aydınlanmacı”buhareketlerile,birtürparlamentoyavaran“çağdaş”hareketleri, özellikle aralarındaki büyük zaman farkının da göz önünealdığımızda, aynı kefeyekoymamızkolayolmamaktadır. “1908”belki dahaçok,birgeçkalmışaydındespothareketisayılanMısır’dakiMuhammedAli(1769-1849) hareketine daha yakındır. İkisinin arasında, “aydın despot”hareketleriyleolduğugibi130-160yıldeğil,70-80kadaryılvardır.Herikisi

Page 51: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

de Osmanlı toprakları içinde gerçekleşmiştir, her ikisi de, sonradan –bu“sonradan”daanlamlıdırveanakronizmihatırlatmaktadır–millidevletkurmahareketiolarakdeğerlendirilmiştir.

Bu konferansta, 20. yüzyılda Rusya, Çin, İran gibi ülkelerdeki “burjuvadevrimlerinin” inceleniyor olması, 1908’in de bu tür bir devrim olduğunundüşünüldüğünügösteriyor.Ancakburjuvadevrimikavramıdasorunlu.Çünkübu dönemdeOsmanlıDevleti içinde burjuva kavramına en yakın güçler vekişiler “gayrimüslimler” ile ilişkiliydi ve 1908’de en büyük zararı onlargördü. Bu nasıl bir burjuva devrimidir ki, en büyük fireyi burjuva sayılangruplar veriyor? Ve bu zarar dolaylı ya da rastlantısal değildir. Planlı vebilinçliuygulamalarsonucudur.1908ileburjuvahareketleriarasındabirilişkikurulacaksa, 1908 sürecinin, Osmanlı toprakları içinde güçlenen burjuvahareketine karşı bir süreci başlattığı yönünde olmalıdır. Çok sık kullanılan“yerli burjuva yaratmak” söylemi ise pek aydınlatıcı olmuyor. Çünkü projeyalnız “yaratmakla” sınırlı kalmamıştır, var olanı “yok etmeyi” deamaçlamıştır.Ülkeiçindekiburjuvayıyoketmeyeyönelikharekete“burjuvadevrimi”demeninötesindedahakapsayıcı bir nitelemeningerekli olduğunainanıyorum.

Olaya bu soruların açısından yaklaşıldığında, “burjuva” olarak algılanangruplara yönelen ve bunu yaparken bir “milli” kimliğe sarılan harekete nedemeli?Belki1908sürecine“farklıetnikvediniyapıdaolanburjuvalarınbirçatışması”,“burjuvalararasındaiçsavaş”yada‘burjuvalarınservetinekarşıyapılan bir hareket’ denebilir. Bu olasılık kabul edildiğinde de burjuvalarakarşıolanlarınsınıfsalvesiyasiyapısınıdabelirlemekgerek.

Bu terimler ve kullanılan kelimeler kargaşasını çözümlemeden“Rumlardan”sözetmekkolayveanlamlıdeğildir.Ancaksözkonusuterimlersorunuyalnızbirdilbilimvebirtarihselyorumsorunudeğildir.Aynızamandaçokkarmaşıkbirulusalkimliksorunudur.1908ilebaşlayansüreçteErmenilerve Rumlarla yaşanan olayların günümüzde, yani olaylardan yüz kadar yılsonrahâlâsiyasigündemdeolmasınınnedenibundandolayıdır.

KavramlarKargaşası-UluslaşmaProjeleri

1908 hareketinin başka bir yorumu, bu sürecin bir uluslaşma projesiolduğudur.Amabudurumdada,hangigrubunveyagruplarınuluslaştığıvebu uluslaşmadan ne anlaşıldığı konusu gündeme gelmektedir. “1908’lerdeuluslaşma”derkengenelliklekastedilen,hattakimilerincetekkastedilenTürkulusunundurumudur.Oysa 1908’de başlayan sürecin başka “uluslaşmalara”da ivmekazandırdığıaçıktır.1908’denArap,Kürt,Arnavut,Yunan,Ermenigibi etnik gruplar da etkilenmiştir. Ancak bu uluslaşma hareketlerigünümüzde ve Türkiye ulus-devletinin tarihçiliğinde bir 1908 olayı olarakdeğil, 1908’e rakipgelişmeler olarak algılanmaktadır.Başka türlü söylersek

Page 52: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908 olayı kompartımanlaştırılarak ele alınmaktadır. 1908 süreci “Türkuluslaşması”, öteki uluslaşmalar ise “doğal bir gelişmeye engel” olaraksunulmaktadır.

Oysabu anlatı darmilli bir görüşüyansıtıyor.Aynı olaya, tersinden, yanibaşka dar milli bir açıdan bakıldığında, öteki etnik grupların uluslaşması“doğal”, Türk uluslaşması ise “engel” olarak görülebilir. Yetersiz “milliparadigmayaklaşımları”derkenbutüryaklaşımlarıkastediyorum.

Bu noktada, kavramlarla ilgili yeni tip sıkıntılar baş gösterir. 1908sürecindeki siyasal ve kültürel olaylar, Türk tarihyazımı içinde TürkiyeCumhuriyeti’ninkuruluşöyküsünün,enazındanideolojikvekültürelyanınıntemeli sayılır. Türklük kavramları bu dönemde ortaya çıkar ve toplumsalsöylemde yer etmeye başlar. Millilikle özdeşleşen edebiyat ve bu edebiyattürlerinde yer alanmilli kahramanlar ve simgeler bu dönemde ortaya çıkar.Bir ulusun “milli öyküsü” temel anlatı sayıldığında da öteki uluslarınanlatılarının işlevi “tamamlayıcısı” ya da “karşıtı” olma durumunda kalır.Oysa söz konusu uluslaşma olayı bütün etnik grupları kapsayan ortak birolaylarzinciridir.Heruluslaşmahareketi“öteki”sayılanınkarşısındarakiptirveherbiriancakötekileridegözönünealıncaanlaşılırolmaktadır.Busüreçtebirinin “asıl” ötekilerin “ikincil” role sahip sayılması ise “kaçınılmazlık”ladesteklenenbiranakronizmlesağlanmaktadır.

KavramlarKargaşası-Kaçınılmazlık

“Kaçınılmazlık”yaklaşımınınpratiksonuçlarıvardır.Neden/sonuçilişkileribelli bir şemanın içinden ve sınırlayıcı bir açıdan görülür. Örneğin Türkmilliyetçiliğininseyritemel,doğal,hattakaçınılmaz;ötekimilliyetçiliklerise“temel”sayılanınkarşısındaikincil,

Page 53: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

hatta“normal”gelişmeleriengelleyenbiranormallikvetarihibirsüreçolaraktamamlanmaması kaçınılmaz bir hareket olarak anlaşılmaktadır. Yani geçenyüzyıldakiulusçuçatışmalarbirhiyerarşi içindealgılanmaktadır:Normalvekaçınılmaz olanla, başarısızlığa mahkûm olanlar olarak. Özellikle tarihiolaylar da –günümüzde– herkesin görebildiği bir sonuca vardığından, böylebiranlatıdakendiliğindenoldukçainandırıcıgörünmekte,kaçınılmazlıkaklauygunsayılmaktadır.

“Kaçınılmazlık” anlayışı ile dile getirilen yorumlar, çağdaş ulus-devletlerinintarihçiliğindealışılagelenbirolgudur.Ulus-devletlerdönemindeuluslarıntarihibutüryorumlarlavedüzbirhattaseyredenkaçınılmazlıklarlaaçıklanmaktadır. Doğal olarak bu anlayış devletin merkezi eğitimiylebeslenmekte,yenidenüretilmektevebutüranlatılarülkehalklarıncaendoğal“öyküler”olarakalgılanmaktadır.

Ancak bu yaklaşım eleştirel yaklaşımı sınırlamaktadır. Alternatifler,yanlışlar,kaçırılanfırsatlar,rastlantılarvb.elealınmamakta,gösterilmemekte;tamtersineolaylarınseyri,seçmecibirmetotizleyerek“açıklanmakta”,yanihaklı, doğru ve “kaçınılmaz” olanlar kanıtlanmaya çalışılmaktadır. Buyöntem, suskunluklar, çelişkiler, tutarsızlıklar, çifte standart, abartılariçermekteveuluslararasıçevrelerde(günümüzde)saygındasayılmamaktadır.Böyle bir tarihçiliğin sonunda her milli devlet içinde “milli tarihçiliğe”dönüşmesidekaçınılmazolmaktadır.

1908olaylarıyla ilgiliolarakRumlardansözetmeninenbüyükzorluğudabunoktadadır.Rumlarınkendi “milli” tarihleriyleTürklerin “milli” tarihleribütün bu saydığımız nedenler yüzünden farklıdır, hatta karşıttır. Rumlar veYunanlılarcamilli öyküler farklı terimlerledilegetirilir, farklıbiruluslaşmaseyri algılanır, taraflara farklı roller yakıştırılır, farklı bir önem hiyerarşisisergilenirvefarklıbirkaçınılmazlıkanlayışıbenimsenir.

Bundan dolayı araştırmacılar, ulusal anlatılarla doğrudan ilişkili olanolaylarla ilgilendiklerinde, temel bir sorunla karşılaşmaktadırlar: Yakınçevreninvetoplumunönyargılarıveheleduyarlılığıile.Ulusalsöylemyalnızbir “doğru anlatı” olarak algılanmamaktadır, daha önemlisi bir gurur vekorunması gereken bir kimlik olarak yaşanmaktadır. Tarih yalnız geçmişiaraştırmaz, yalnız eskiyi anlatmaz; daha önemlisi bir kimliği de besler vekorur.“Ulusalkimliğin”tarihibiryorumagerekduymasıveböylebir“tarihe”göndermelerde bulunması kaçınılmazdır. Bundan dolayı farklı olan veegemen paradigmanın dışındaki yorumlar sorun yaratır. Alışılagelmişsöylemin dışındaki bir yorumun kimi zaman hakaret, kimi zaman saldırısayılmasıbundandolayıdır.

Page 54: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

DuyarlılıklarveYasalSorunlar

Ulusal paradigma dışındaki yorumlar, toplumsal duyarlılıktan başka,yasalarla da sınırlanmıştır. Toplumsal duyarlılıkların ve ulusal kimliğinyasalarla korunması ve desteklenmesi ulus-devlet mantığı çerçevesindeanlaşılırdır. Pek “normal” olmayan, sınırlayıcı, kimi zaman da ifadeözgürlüğünü kısan ve çağın alışılagelen uygulamalarıyla çelişen aşırıkorumacıyasaluygulamalardır.

Bundandolayıbutürkonularıelealmakvealışılmışındışındayorumlardabulunmakakademikbiruğraşolmaktançok,tehlikelibirsiyasieylemalanınasürüklenmekanlamınadönüşmüştür.1908süreci“Türklük”ileilgilidir.1908hareketiTürkiyeCumhuriyeti’ninkurucusuMustafaKemal ilede ilişkilidir.Ancakhem“Türklük”hemde“Atatürk”konusundasınırlayıcı,yasaklayıcıvesıksıkuygulamayakonanyasalarveyasaklarvardır.Bukoşullarda,1908’inkavramsal çerçevesinin ve “1908Devrimi”nin ne anlamageldiği sorusununirdelenmesi, tarihçiliği aşan, çok dikkat gerektiren bir konudur diyebiliriz.3Bu yasakların bedelini bilgi edinmek isteyen ve öğrenme hakları kısıtlananokurlarvedinleyicilerödemektedir.

Başkatürlüsöylersek,kavramlarkargaşasınınsüregelmesi,1908olaylarınındeğerlendirilmesinin, bir yanda, bütün çevrenin ve ülke içindeki bütünkatmanlarıyla bir arada ve iç içe ele alınmamış olmasından, öte yanda da,böyle bir girişim için özgür akademik ortamın oluşmamış olmasındandolayıdır.1908’inbaşlattığı süreçtemeydanagelenolaylar,günümüzdehâlâsiyasi çekişmelerin, mahkemelerde yargılanmaların, sokaklarda gösteri veçatışmaların nedeni olmaktadır. Bu ortam 1908 olaylarının, hâlâ tartışılan,kimilerini heyecanlandıran, insanları kamplara bölen ve soğukkanlıyaklaşımları sınırlayan bir milli kimlikle de ilgili olduğunu göstermektedir.İçinde olduğumuz bir sürecin tarihçiliğini yapmak siyaset yapmaktan pekfarklı olmadığından bu alanda gerçek bir sıkıntı vardır. Benim tebliğim buortamgözönünealınarakdeğerlendirilmelidir.

1908SüreciNeTürBir“Millilik”Taşıyordu?

1908’i milli bir tarihin ilk aşamalarından saymak yaygın bir yaklaşımdır.Zaten(Batı’nınyarattığı)“JönTürk”terimietnikbirgöndermeiçermektedir.Türk ulusal kimliği ve bilinci Jön Türkler’le şekillenmeye başlar. AmaMüslümanolmayanötekiOsmanlı“milletleri”ile,örneğin“Rummilleti”ilene olmuştur? 1908 hareketiyle bir uluslaşma süreci başlamışsa, bu süreçyalnız,diyelimFransızDevrimi ileolduğugibimiolmuştur,yanidilvedinfarkı gözetmeden birleştirici mi olmuştur, yoksa tersine, ülke halklarınınbölünmesinemiyolaçmıştır?Sonuçta“bölücü”olmuşsabununnedeninedir?Bu bölücülük nasıl değerlendirilir? Başka bir olanak var mıydı yoksagelişmeler“kaçınılmaz”mıydı?

Page 55: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Busorularınönemi,başkadurumlardabirleştiriciolanmilliliğinsözkonusuörnekte neden dışlayıcı bir süreç oluşturduğunu sorgulamasıdır. 1908’dekiRumlarla da ilişkili dışlayıcı pratiğin sorumluğu 1908’i yapanlarda mı idi,yoksa bir birliğe katılmak istemeyen, öteki “milletlerde” mi idi –Arnavutlarda,Ermenilerde,Kürtlerde,Rumlarda,Araplardamı?Neoldudahepsi ayrılmak istedi? Ayrılmak istemeyenleri hiç mi olmadı? Ama“sorumluluk”danedemektir?Dahaönemlisi, oyıllarda–bugün“ötekiler”dediğimiz o gruplar neden çıkıvermişti ortaya? Eğer 1908’de birliksağlanmamışvemilletlerkendiinisiyatifleriylefarklıyollarınıseçmişlersebunedenböyleolmuştur?Osmanlıülkesibir“milli”yada“burjuvadevrimiyle”birleştirici olacağına neden parçalanmaya devam etmiş, sonunda çözümü“uyum sağlamayanları” tehcir ve nüfus mübadelesiyle ülkedenuzaklaştırmadaaramıştır?

20. yüzyıl tarihçiliği bu tür soruları sormadı ama sorması da olanaksızdı.Çünküsonyıllarakadaruluslar,varlıklarınıntartışılmasınagerekduyulmayanbir veri olarak anlaşılırdı: Tarih içinde hep var oldukları varsayılan farklıuluslar kendi ulus-devletlerini kurmak için savaşmışlardır, denmiştir. Yaniuluslaşma olayı öz ile ilgili “doğal” ve “kaçınılmaz” bir gelişme olarakalgılanırdı. Osmanlı sınırları içinde “var olan milletler ayrılıp kendidevletlerinikurmuşlardır”söylemisonyıllarakadarçokdoğalsayılırdı.

Oysa bugün uluslaşma olayının ezelden beri var olan ulusların “uyanışı”olmadığını, ulusların bir konstrüksyon olduğunu biliyoruz (en azından,akademikçevrelerdebunusöylüyoruz).Bukonstrüksyonunseyrivesonucu,bir “öz” söz konusu olmadığı için, bir kaçınılmazlık temelinde öncedenbilinemezdir. Sonucu konjonktür ve insan algılamaları belirler. Artık“Osmanlılık(kısmenbileolsa)nedenbiruluslaşmayadönüşemedi?”sorusunusorabilirizvesormakzorundayız.Birleştiriciulusalkimliknedenbudenlibirkopmayı, dışlanmayı, bölünmeyi doğurmuştur, neden uluslaşma dahakapsayıcıolmamıştır,sorularınısorabiliriz.

“Osmanlısınırlarıiçindekifarklımilletlerinherbirikendimilliyolunuseçtivekendiulusalprojesinigeliştirdi”söylemipekyararlıdeğildir.Çünküböylebir açıklama önceden “milletleri’ veri olarak kabul eden bir yaklaşımdır.Osmanlı toprakları içinde kapsayıcı (inclusive) bir ulusal kimlik nedengelişemedi sorusuna yanıt vermemektedir. Osmanlı Devleti dağılırkengayrimüslimler dışında Arnavutlar, Araplar, Kürtler de “ayrılma” isteğisergilemişlerdir.Dışlayıcıbiruluslaşmaprojesigörünümüveren1908olayınabunedendendolayıdahayakındanbakmakgerekmektedir.

DışlayıcıMilliProjeninÜçAçıklaması

1908 sürecinin birleştirici olamayışının bir açıklaması, çok geç kalınmışolması olabilir. Farklı din ve dil gruplarını tatmin edecek uygulamalar

Page 56: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Tanzimat (1839), Islahat (1856) ve en azından I. Meşrutiyet’le (1876)gerçekleşseydi belki Osmanlı halkları (milletleri) kendi milli programlarınıgeliştirmeye girişmezler, böylesine bölünmezlerdi. Yani 1908 olayı biruzlaşmayıamaçlamışamageçkalmıştır,denmektedir.

Uluslaşmanın birleştirici olmamasının ikinci bir açıklaması, 1908hareketinin ilk baştan ve hiçbir aşamada birleştirici olma niyetininolmadığıdır.Ülke içindebiruzlaşma ilebiraradayaşamanınamaçlanmamışolması, bu tür çağdaş bir ulus-devlet kurmak istenmemiş olması ve bununyerine yalnız bir kesimin ve bu kesim içinde gönüllü asimile olmakisteyenlerdenoluşanbirdevletveülkeyaratmakistenmişolmasıdabaşkabiraçıklamadır.Siyasalalandaegemenkesimintemelisteği,özellikledin(somutolarak,Müslümanlık) birliğine dayanan ve sonra dil birliğini amaçlayan bir“Türklük”ü yerleştirmek olmuştur. Bu projede dinin temel sayılması veMüslüman olmayanların dışlanması, bu “uluslaşmanın” çok özel olduğunugöstermektedir: “Dine dayalı ulus” kavramı kaçınılmaz olarak Osmanlılıkortamındabirleştiriciolamazdı.

ZatenYusufAkçura1904’teÜçTarz-ıSiyasetile“birleştirici”Osmanlıcığıve ikinci derecede “birleştirici” İslamcılığı gerçekçilik adına reddetmişti.Siyasal proje olarak geriye (bugün hâlâ yasalarla korunan) “Türklük”kalıyordu.“Milli”diyenitelenenbuprojede,ozamanınanlayışınauyularak,samimiyetle olmasa da o günlerdeOsmanlılık ve İslamcılık adına “bizden”sayılanlar ya önemsiz sayılmış, görmezlikten gelinip yok sayılmış ya dadüşman sayılmış, dışlanmış ya da yok edilmiştir. Yani yeni “milli” projedeOsmanlı tebaanınbüyükbirkesimineyerverilmemiştir.Sürecinsonundabu“ötekiler” çeşitli maceraların nihayetinde modern Türk devletinde yeralmayınca da, öngörüler, en doğal bir biçimde doğrulanmıştır. Yani bumantıkta bir self fulfilling prophesy (kendini kanıtlayan kehanet) durumugörüyoruz.Önce birileri ön yargılarla dışlanmışlar, toplum dışına itilmişler,sonradasonuçlarabakıpbu“dışlanmakararının”nedenli isabetliolduğunakararverilmiştir.

Din temelinedayalıbuproje,1940’lardagördüğümüz türdebirkaba ırkçıproje olmamakla birlikte, asimilasyon yönündeki baskıları ağır olan biruygulamaydı. Ulusal birliğin bir kültür, inanç, kader birliği olarak elealınmasınekadaranlaşılırolursada,bubirliğizorlavevarolanfarklılığıyokvarsayarak sağlamaya çalışmak pek semere vermemişti. Sonunda dışlama,tehcirlerevezorunlumübadeleyevarmıştır.

Türkiye’deki Rumların Eylül 1908 tarihinden başlayarak Jön Türklerkonusunda güvensiz olduklarını gösteren metinler bulunmaktadır. İttihat veTerakki Cemiyeti’nin (İTC) politikalarının berisinde gayrimüslimcemaatlerini yok etmeye yönelik bir Türkleştirme niyetinin bulunduğunu

Page 57: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908 yılının sonunda söylemeye başlamışlardı. Bu görüşlerini Jön Türkliderlerinin “artık siz/biz var olmayacak, hepimiz Osmanlı olacağız” gibisözlerinedayandırıyorlardı.Yani bu “birlik” söylemibir kimliğin reddi gibialgılanıyordu.

En sık duyulan üçüncü açıklamadır: Bölünmüşlüğe neden olan, “öteki”olarak algılanan milletlerin nankör, aşırı milliyetçi, bağnaz tutumları veyabancı müdahalelerin etkileridir. Böyle bir açıklama, ne nankörlüğün, neaşırımilliyetçiliğinvb.nedeyabancıetkilerinnedenböylesineuygunzeminbulduğunu açıklamadığı için pek yararlı olmuyor. Böyle bir açıklama peşinolarak “suçu” karşı tarafa atan bildik “biz iyiyiz, ötekiler kötüdür”yaklaşımdır. Özellikle 1908 sürecinde Osmanlı Devleti sınırları içindeyaşayan “bütün Rum milleti” ile 1830’da kurulan Yunan devleti arasındabirebir bir ilişkinin kurulması dışlanmayı kaçınılmaz kılmıştır. “Rummilletinin” bir bütün olarak “Yunan” sayılması ve eşit Osmanlı vatandaşısayılmaması, Rumların Yunanlılaşmalarını hızlandırmıştır. Hele anadilleriTürkçe olan ama Hıristiyan Ortodoks olan Karamanlıların bile dinleriyüzünden dışlanmaları, bu “milli” projenin ne denli din temeli üzerindeoluşturulduğunun(vebuyüzdenbirleştiriciolamayacağının)birişaretidir.

1908HareketiNedenDışlayıcıOlmuştur?

I. Jön Türk hareketinin ve taraftarlarının özellikleri şöyle özetlenebilir:“Demokratik” ve sivil kimselerdir, Osmanlıcıdırlar, gayrimüslimler buharekete katılır. Müslüman olmayan burjuvazi ile işbirliği gözetilir. Ozamanlardilegetirilengayrimüslimlerinbirçokşikâyetihaklıgörülür.ÜyelerarasındaPrensSabahaddin’ingörüşlerietkilidir.

II. İttihat veTerakkiCemiyeti (İTC) ise–ki sonundaetkili olanbukesimolmuştur– bir asker ve küçük memur hareketidir. Merkezi Selanik’tir:“Osmanlı Hürriyet Cemiyeti”. O dönemde bu yöre milliyetçi çatışmalaryüzünden savaş halindeydi, “komitacılık” ve siyasi değil, “askeri” anlayışyaygındı. Yöredeki askerler Alman düşünce ve devlet anlayışının etkisialtında kalmıştı. “Türkçü” milli iktisat, ordu diktası, hukukun göstermelikolması, korporatist anlayışve “devletin” (halkındeğil) savunulması anlayışıyaygınlaşırveegemenolur.

Bugelişmelergözönünealındığında1908sürecinindeneolduğuveheleneolmadığıdahaiyianlaşılırolmaktadır.

1-Burjuvahareketideğildir;çünküİTCburjuvalarındışlandığıbiraskervememurhareketiolarakgelişir.Zatendinfarkıvar“nedeniyle”burjuvayakarşıolanbirburjuvahareketianlamsızbiraçıklamadır.

2- 1908 süreci uluslaşma olayı sayılsa bile bu uluslaşma çok özeldir, dinsavaşlarını anımsatmaktadır. Çünkü “ulusal kimlik” din temelinde

Page 58: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

algılanmakta, bir dingrubu (gayrimüslimler) dışlanarakkurulmaktadır.Yenidevletbirdinin(İslam’ın)temeliüzerindebinaedilmektedir.Başkaülkelerdegörülen uluslaşma hareketlerinin aksine ülke içindeki yurttaşlar (yaklaşıkyüzde25)düşmansayılmaktadır.Gönüllüve(güya)sivilolanbirvatandaşlıkanlayışıhukukenvardıamabu,önceyurttaşlarınkendidingrubundançıkıpbaşka bir din grubuna geçtikten sonra var sayılmaktadır. Aslında bu birTürklük projesi de değildir. İleride Türklüğe dönüşecek bir Müslümanlarbirliğidir. Birleştiriciliği İslam bayrağı altındadır. Ancak ilerde başka birbayrağın, Türklük bayrağının, bu İslami bayrağın yerini alacağı, bu projeyiyürütülenlerin aklında işin başından beri vardı. Yani dışlayıcı anlayış buolayınenbaşındanvardı.

3-İTCdemokratikdedeğildir.Parlamentoveseçimler,İTCdiktasınınyeretmesiiçinaraçolarakkullanıldı.Yalnızgayrimüslimvatandaşlardeğil,bütünvatandaşlaragüvensınırlıydı.“JönTürklerinbaşaramadıkları,yöreye,dinevecemaatedayalıkimliklerinaşılmasıiçinyenisiyasibirkimliğioluşturamamışolmalarıdır […] Siyasetlerindeki çelişkiler gayrimüslimler arasındagüvensizlikyaratmıştır.Rejimiİslamtemelindesürdürüplaikliğisavundular,Türkçülüğü savunup, Osmanlıcılığı vazettiler, hürriyeti vaat edip siyasibaskıyı uyguladılar, emperyalizmi suçlayıp imparatorluklarla işbirliğinegirdiler.”

4-İTC,kendinemeşruiyetzeminisağlamakiçincemiyeti“milletin”çıkarınısavunan güç olarak sundu. “Millet” kavramına getirdiği tanım ilginçtir: Bumillet ancak Müslümansa anlamlı olmaktadır. Gayrimüslimlerin dışlanmasıbundan dolayı çok işlevlidir. Müslümanlardan oluşan Osmanlı subaylarının“milletin” yegâne temsilcisi olabilmesi için “milletin” de yalnızMüslümanolması gerekli görüldü. İktidarlarında ortak istemediler. Aksi durumdasiyasette egemen olan grubun içinde ayrı dinden olanların da katılmasıgerekecekti(I.İTC’deolduğugibi).Askerlermeşruiyetiİslam’daaradılar.

5-Buyaklaşımlarkimilerineekonomikçıkardasağladı.Milliiktisat,milliburjuvazi yaratmak gibi siyasi projelerin yürürlüğe girmesi ilegayrimüslimlerin servetlerine ve taşınmaz mallarına –tehcir ve göç ettirmeile–elkonulmasıbiraradayürütüldü.

6-1908sürecinebuaçıdanbakıldığında,İTC’ninbirmilliliğikurmakiçinötekimillilikleri yok etmesi gerektiğinin gereğini duyduğunu söyleyebiliriz.BusosyalDarwinistanlayışınOsmanlıcıanlayışlavebirincidönemİTC ilebir karşıtlık içinde olduğu açıktır. Bu hareketin ve gözetilen kimliğin,“dışlayıcı” olmamaya çalışan Osmanlılıkta rastlanan laiklik ile de ilgisiyoktur.Tamtersinedin,“kabuledilebilir”kimliklerintemelkıstasısayıldı.

7-Bu siyasetin kapsayıcı bir uluslaşmaya dönüşemediğinden uzun süredepek işlevli olmadığı görülecektir. Hele gayrimüslimler için tam bir yıkım

Page 59: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

oldu.Millet tanımının dışında kaldıklarından devlet korumasının da dışındakaldılar. Bu sürecin en önemli ve kalıcı sonucu Osmanlı toprakları içindenüfusyapısınıntemelbirdeğişikliğeuğramasıoldu.Nüfusunyaklaşıkyüzde25’i dolaylarında olan gayrimüslimler hemen hemen yüzde 1’e düştü.Ülkenüfusuyüzde99Müslümanoldu.Projeninİslamtemelliolduğubusayılardandabelliolmaktadır.

8-Bütünbugelişmelergözönünealındığında1908hareketiçağdaşlaşmaveyeni bir “muhayyel cemaat” kurma çabası sayılacak Tanzimat’ın (yaniOsmanlılığın)karşısındabirhareketolarakdagörülebilir.Türklükadıaltındave din ayrımına dayanan eski rejim yeniden –ama bu kez çağdaş birsöylemle–kurulurgibidir.Sürecindinsavaşınıanımsatmasıdabundandır.

9- İTC’ninkimlerekarşıolduğunabakıldığındakimliğivehedefidaha iyianlaşılır: Osmanlıcı saraya, gayrimüslimlere, halkoyuna dayanan Meclis-iMebusan’a ve ilk dönem İTC aydınlarına, örneğin Prens Sabahaddin gibi“öteki”neaçıkaydınlara.

1908 hareketinin kuramsal çerçevesini özet olarak çizmek için MichaelMann’ingörüşleriyardımcıolabilir.Birmakalesindeşunlarıyazmaktadır:Birülke içinde ve yöneticilerinde millet algılaması farklı olabilir. Bazen bazıvatandaşlar peşin olarak yabancı, çok farklı, tehdit, düşman vb. olarakalgılanır. Bu durumda bu vatandaşlar dışlanır. Çünkü “halk” kavramınındışında görülürler. Ya da “halk” tanımına verilen tanım dolayısıyla böyledışlayıcı bir durum doğar. M. Mann bu halk anlayışına “organik halk”(organic people) demektedir. Bu aynı halk, bu şekilde algılanmadığıdurumlarda,hernekadarfarklılıksergilesedevatandaşolarakkabulgörebilir.Yani“halk”algılamasında“tabakalaşma”yadafarklılaşmakabuledildiğinde(stratified people) devletin de tutumu bambaşka olur. Bu ikinci durumdadevlet farklılıklar sergileyen ve yarışma içinde olan taraflar arasındadengeleyici ve barıştırıcı bir rol üstlenir. Yazara göre, Osmanlı Devleti’ndeelit tabakalar arasındaki çatışmaya cemaatler ve etnik gruplar arasındaçatışmahavasıverilmiştir.Halkkitleleridebuyöndekışkırtılmıştır.Budabirtür“milliyetçilik”olarakileriyesürülmüştür.

“Dışlayıcımilliyetçimodel”diyeanlatmayaçalıştığımprojebuparagraftaoldukça açık bir biçimde özetlenmiştir. Bu gelişmelerin ancak böyleseyredeceğini savunmak, başka alternatiflerin bulunmadığı söylemek vebütüngelişmeleribir“kaçınılmazlık”la,yanibirtüralınyazısıileaçıklamayaçalışmak inandırıcı olmamaktadır. Toplumlar ve yöneticiler sürekli seçimleryapar ve rastlantılar da bu kararlarda bir rol oynar. İTC’nin ilk dönemindeegemen olan kadro bu örgüt içinde egemen olup askeri kanat ikinci plandakalsaydı,gayrimüslimlerindeuluslaşmaprojesindeyerleridefarklıolabilirdi.Geçmişe eleştirel ve tarafsız bir anlayışla yaklaşmak ise ancak olaylara

Page 60: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

“kaçınılmazlık”açısındanbakmamaklasağlanabilir.

JönTürk“Paradigması”

Jön Türkler’in 1908’deki siyasi davranışları belli bir anlayışın ürünüdür.Bugün,olaylaramesafeliyaklaştığımızdabuanlayışdaha iyigörülmektedir.İTC’ninparadigmasışöyleözetlenebilir.

1- Dönemin temel çelişkisinin ya da sorununun etnik/milli olduğunainandılar. Milli dava, milliyetçilik vb. gibi söylem bu anlamdaydı. Yanimilletlerinvemillidevletlerinçatışmasıönplandaydı.Amabugörüşbununlasınırlıkalmıyordu.İnsangrupları,yanisiyasivetoplumsalolaylarınaktörleridebuparadigmanıniçineyerleştirildi.KavgabirTürk,Ermeni,Rum,Bulgar,İngiliz,Rusvb.kavgasıolarakalgılandı.

2- Bu projede taraflar böyle algılanınca düşüncenin temelinde artıkstereotipler egemendi demektir. Bunu zamanın söyleminde gayet açıkçagörebiliriz.Rumlarkonusuylasınırlıkalarakodönemdekullanılansıfatlarveyargıları düşünelim. “Gayrimüslimler ya da Rumlar ekonomide ve ticaretteegemendi”söylemitipiktir.“BazıRumların”ekonomidegüçlüolduğutabiikidoğruydu.Busöylemdenyolaçıkılarakekonomideegemenolanlarıngücünekarşı çıkılmadı (neden karşı çıkılması gerekiyordu sorusu bir yana!), genelolarak“Rumlara”karşıçıkıldı.Tabiiekonomidegayrimüslimlerinçokküçükbiryüzdesi sözsahibiydi.Aynıgayrimüslimlerebaşkabiraçıdanbaktığımızzamangörünenşudur:Ozamanınsınırlısanayidalındaişçiolarakçalışanlarınyüzde 60’ı Rum, yüzde 15’i Ermeni ve yüzde 10’u Yahudi idi. Yanigayrimüslimler “işçi sınıfıydı” da demek olanaklıdır; işçi sınıfının yüzde85’ini oluşturuyorlardı. Yani İTC işçi sınıfına karşıydı da denebilir. Buparadoksmilliparadigmanınçelişkilerininbirörneğidir.

3- “Rumlar” gibi bir genellemenin bir stereotip olarak egemen olmasıolaylarınbellibirmillianlayışındışındaelealınamamasınanedenolmuştur.Bunaentemelbirörnek,Rumlararasında,kapsayıcıbirOsmanlılıkanlayışıiçinde Osmanlı vatandaşı olarak yaşamak isteyen Rumların varlığının“unutuluyor” olmasıdır. Bu yaklaşıma paradigmaya uymayan olaylarınsessizliklegeçiştirilmesidedenebilir.ÖrneğinbudönemdeRumlararasında“Yunan-Osmanlılığı”diyeçevrilebilecekbirsiyasihareketoluşmuştu.AmaçneOsmanlı’danayrılıpmillidevletkurmaktıvehelenedeOsmanlıDevleti’niyıkmaktı. Amaç farklı etnik cemaatleri bir arada yaşatmaktı. Bu hareketyaşatılmadı. Pek araştırılmadı da. Çünkü ne Türk ne de Yunan milliparadigmasınabirtürlüuydurulamadı.Sessizlikenkestirmeçözümdü.

4-Milli paradigmanın eksikliklerinin başka bir örneği, Rumların “hasım”ekonomikplatformlaroluşturduklarıdüşüncesiydi.Oysabazıaraştırmacılaragöre,1830’lardanbaşlayarak,RumtacirlerBatıAvrupatacirleriileçatışmave

Page 61: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yarışma içindeydi. Yani inanılanın tam tersine, çatışmada Rum tacirlerOsmanlıtoplumundanyanaydı.OysamilliTürktarihçiliğibusürecibirTürkolan/Türkolmayanstereotipitemelidışındaçokenderelealmıştır.

5- Milli paradigmanın göremediği, Rumların 1908 sürecinde, özellikleBalkan Savaşları’na kadar, II.Meşrutiyet olayına çok farklı yaklaştıklarıdır.Kimilerinin parlamenter bir sistemden çok ve iyi sonuçların elde edileceğibeklentisi vardı. Rumların arasında görüş birliği yoktu. 1908’inparlamentosundaki 27 Rum milletvekilinden kimileri Jön Türkler’denyanaydı (E. Emanuilidis), kimileri patrikhane ile işbirliği içindeydi (P.Kosmidis)–busüredepatrikhaneileYunandevletiarasındadaanlaşmazlıklarvardı– kimileri Prens Sabahaddin’den yanaydı (G. Skalieris), kimileri de“Yunan-Osmanlılığı”ndanyanaydı(G.Honeos).

Gayrimüslimlerin dışlandığı 1912 seçimlerinden sonra Rumların umutlarısönmeye yüz tuttu. Yalnız Müslümanların “Osmanlı” sayıldığı görülmeyebaşladığında “kendi kendini kanıtlayan kehanet” doğrulanmaya başlandı,Rumlar gerçekten güvenilmez olmaya başladı. Bu arada elimizde güvenilirveriler olmadığı için sıradan Rumların bu dönemde ne düşündüğünü belkigelecekte de tam olarak bilemeyeceğiz. Amamilliyetçi hareketin bir aydınhareketi olduğu düşünülürse, bu halk kesimi içinde “masumların” pek çokolduğunudüşünmekpekyanlışolmazherhalde.

Milli/milliyetçiparadigmanıngüçlerdengesikavgasındaegemenolmamasıdurumunda siyasi ve toplumsal olayların nasıl bir seyir izleyeceklerinikesinliklesöylememizolanaksız.Amaenazındangünümüzde,herşeyinmillitarihçiliğin basit söylemi çerçevesinde cereyan etmemiş olduğunusöylememizolanaklıdır.Hattageçmişi,bugünüveyarınıdahaiyianlamamıziçinşablondışıyaklaşımgereklidirde.

SonuçYerineBazıDüşüncelerveSorular

1908 olayına sahip çıkma biçimine baktığımızda, ulusların tarih-kimlikilişkisikonusundadabilgileredinmekteyiz.Birolaydankazançlıçıktıklarınıgörenler –bu kazanç gerçek ya da hayali olabilir– olaya anlam ve değeratfederken, tersini algılayanlar farklı davranmaktadırlar. 1908 süreci birileriiçin “olumlu” bir “millileşme” sayılabilir. Başka “milli” bir grup için aynıolay “olumsuz” bir gelişmedir: Dışlayıcıdır, baskıcıdır vb. Bu sürecinaktörleri bir taraf içinkahramankenöteki taraf içinhiçdeöyleolmayabilir.Bir taraf için 1908 süreci “çağdaşlaşma” ve “Batılılaşma” ile ilişkiligörülürken, Rumlar açısında aynı olay bir toplumsal geriye gidiştir:Cemaatinekarşıhaksızbireylemdir.

1908 olayı ve süreci “milli” bir anlatı (paradigma) içinde kaldıkça ancakyerel bir yorum geçerliliği taşıyacaktır, yani sınırlı kalacaktır. “Ulus” dışı

Page 62: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

öteki parametreler görülmeyecektir. Milli paradigmanın dışına çıkmak, bu1908sürecininbirmilletiçinöneminedeğil,genelolarak“herkes”içinnelerideğiştirdiğine bakmak demektir. O zaman yarar/zarar hesapları veolumlu/olumsuzyorumlarfarklılaşacaktır.

Özellikle “kaçınılmazlık” anlayışı aşıldığında ve erişilen duruma bakaraksonuçlar çıkarılmadığında, 1908 hareketinin ne olmadığı konusunda önemlisonuçlaravarılabilir.Örneğinbu sürecin, a)birhalkdevrimi,b)birburjuvadevrimi, c) bir Batılılaşma ve modernleşme hareketi olduğu görüşününyenidengözdengeçirilmesigerekebilir,d)hatta“ileri”biruluslaşmahareketiolduğudasorgulanabilir.

Rumların (ama öteki etnik ve dini cemaatlerin de) dışlanarak sonradankurulacakolanulus-devletiçindeyeralamamalarıdagözönünealındığında,1908 sürecinde başlatılan ve denenen uluslaşma projesinin pek başarılıolmadığı, tersine “hayali cemaati”nin çok sınırlı tahayyül edilmiş olduğusonucu da çıkarılabilir. Sonunda bir ulus-devletine varılmış olması,yukarıdaki yargıyı yanlış kılmaz. Çünkü “kaçınılmazlık” reddedildiğindefarklı alternatiflerin daha başarılı sonuçlar verebileceği görülebilir. 1908’inhemen sonrasında yaşanan maceracı yayılmacı savaşlar (Büyük Mefkûre),tehcirler,hemenarkasındannüfusdeğişimiolarakbilinenetnikarındırma,buuluslaşmaprojesininçokdışlayıcıolduğunugöstermektedir.Böylesinebölücübir proje bir tür uluslaşmaya yönelmekle birlikte, din ağırlıklı cemaatçi bireğilimsergilemektedir.

Bugün de, özellikle “azınlık” sayılabilecek gruplarla bu dışlayıcı eğiliminsüregeldiği görülmektedir. Sıradan vatandaşı dışlayan, ulusal bir uzlaşmayayabancı bu eğilim 1908 anlayışının birmirası olabilir. Yani 1908 deneyimiyerinebaşkabir yaklaşımodönemdeegemenolsaydı (önerilmiş amakabuledilmemiş olan Prens Sabahaddin’in görüşleri örneğin), belki bugün butopraklardaçokfarklıveçokdaharenklibirnüfusvarolacaktı.Belki farklınüfustan da önemlisi, Osmanlı geleneğinden de ivme kazanarak, çok dahauzlaşmacı, farklılığa tahammüllü ve “öteki”nden fazla rahatsız olmayan birtoplumyaratılmışolacaktı.

Butebliğinbaşlığındakisorunsaladönersek,Rummilletinin1908ileilişkisiiçinşusöylenebilir.OtarihekadarveözellikleTanzimat’tansonra,ozamanınkoşullarınıngetirdiğieksikliklere rağmen,Rumlar“vatandaş”statüsündeydi.1908 sürecinde ve sonrasında, önce güvenilmeyen, sonra istenmeyen venihayetçeşitliyöntemlerlesınırdışıedilenbircemaatedönüştüler.Rumlarınasimilasyonubileciddiyetledüşünülmedi.Ülkedışınaçıkarılmaları tekçaresayıldı.

Bu gelişme ise, hayatın sunduğu olanaklarından yalnız bir tanesi olduğu,yani başka alternatiflerin olamayacağı anlayışı “kaçınılmazlık”metaforu ile

Page 63: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

savunulmaktadır. Oysa bu anlayışın mantığı yalnız bir ulusçu paradigmaiçinde geçerlidir. Bu paradigma reddedildiğinde “Rumlar” denen “hayali”bütünün geçmişte bir milliyetçi konstrüksyon olmuş olduğu –ve bugün deöyle olmaya devam ettiği– herkesi kapsayan bütünsel böyle bir kategorininaslında var olmadığı ve yalnız farklılıklar sergileyen bireylerin var olduğugörülür.

Konuşmamakişiselbirnotilesonvereyim.Ankaradoğumluyum.Şuanbukonuşmayı yaptığım Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin bu salonunda birkaç yılönce, ileri bir yaşımda, siyaset bilimi dalında doktoramı savunmuştum.Etraftaşuanyaşıtlarımolanhocalarımıgörüyorum.Bütünburastlantılarbeniduygulandırıyor. Rumum ve Atina’da yaşıyorum. 1908 dönemindekialgılamalar daha evrensel, daha ekümenik, daha az dışlayıcı olsaydı belkiikametgâhım Türkiye olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Kendimdenverdiğimbuörnek,Rumlarıngörüşlerininbiripucusayılabilir.

Page 64: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

HUKUK

Page 65: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908Devrimi’niİzleyenAnayasaDeğişiklikleri

CemEroğul

Giriş

1876 Anayasası 1878’de askıya alınmış olduğundan, 1908’de yenidenyürürlüğekonulmasınadekherhangibiranayasadeğişikliğiyapılmasıelbettesöz konusu olmadı. Burada, II. Meşrutiyet döneminde yapılan anayasadeğişiklikleri incelenecek. Gerçi 1876 Anayasası, bu anayasayı bütünüyleyürürlüktenkaldıran1924Anayasası’nadek,kısmenyürürlüktekaldı.Ancakbu bildirinin konusu, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisitoplananadekyapılananayasadeğişiklikleriilesınırlıdır.

I.AnayasaDeğişikliğiHazırlıkları

10Temmuz1324’te(23Temmuz1908)ilanedilenII.Meşrutiyet’tensonraMeclis-iMebusan seçimleri yapıldı ve yeni meclis 4 Kanunuevvel 1324’te(17 Aralık 1908) toplandı. Meclisin toplanmasıyla birlikte, 1876Anayasası’nın, “hâkimiyeti milliye” (ulus egemenliği) anlayışını yansıtacakbiçimdedeğiştirilmesigündemegeldi.Başatdurumagelenyenianlayışagöre,1876 Anayasası, padişahın bir “ihsanı” olmakla, ulus egemenliği ilkesineuygun düşmüyordu. Gerçi toplanan yeni meclis bir kurucu meclisolmadığından,yepyenibiranayasayapmayetkisiyoktu.Ancak,meşrutiyetinanayasal düzende gerçekleşmesi için, var olan anayasanın ulus temsilcilerieliyle değiştirilmesi zorunluydu. Meclis-i Mebusan Kanun-ı EsasiEncümeni’ninhazırladığı anayasadeğişikliği gerekçesinde, bugörüş çarpıcıtümcelerleortayakonuyor:“KanunuEsasiverilmez,alınır.[…]Mertodurkihukukunubilmeli.[…]Bizimhukukumuzbizimdir.[…]KanunuEsasidebuhukukun Hükümetçe tanınmasından, tahtı taahhüt ve zamâna [kefalet]alınmasınınvesikasındanbaşkabirşeydeğildir.”

Yenimecliste, anayasadeğişikliğinden ilkkez14Kanunusani1324’te (27Ocak1909),HakkariMebusuTâhâEfendi’ninbiryasaönerisidolayısıylasözediliyor. Bu öneride, Tâhâ Efendi, anayasada değişiklik yapılarakşeyhülislamın,padişahtarafından,İstanbul’dakayıtlıulemailetaşradagörevlimüftülerin belirleyecekleri üç aday arasından seçilmesini, vükelanın(bakanların) da sadrazam tarafından seçilip padişahın onayına sunulmasınıistiyor (MM, D:1, S: 1, C.1: 351). Bu öneri, Kanun-ı Esasi Encümeni’nehavale ediliyor.Nevarki, komisyonhenüzoluşturulmuşdeğil.OtuzkişilikKanun-ıEsasiEncümeni,bundansekizgünsonra,22Kanunusani1324’te(4Şubat1909)seçiliyor(MM,D:1,S:1,C:1:488).Meclis-iMebusanReisi,18Mart 1325 (31Mart 1909) günü yasama izlencesi konusundameclise bilgiverirken,enivediişlerimiz,öncebütçe,sonradaanayasadeğişikliğidir,diyor

Page 66: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

(MM,D:1,S:1,C.2:576).

Seçilen komisyon, yürürlükteki anayasayı baştan sona madde madde elealarak yapılması gereken değişiklikleri saptamak üzere hemen kapsamlı birçalışmayagirişiyor.Nevarki,komisyonseçimininüzerindendahaikibuçukaygeçmeden31Mart1325(13Nisan1909)olaylarıpatlakveriyor.HareketOrdusu’nunayaklanmayıbastırmasıüzerine,ikimeclis11Nisan1325’te(24Nisan1909)Ayastefanos’ta(Yeşilköy),anayasanınöngörmediğibirbiçimde,birleşik olarak toplanıyor. Üç gün süren bu birleşik toplantıda, HareketOrdusu’nun ilanettiği sıkıyönetiminonaylanmasına, II.Abdülhamid’inhemşeyhülislamfetvası,hemdemecliskararıyla (12Nisan1325-25Nisan1909günlü kapalı oturum) tahttan indirilmesine, yeni padişah olarakV.MehmedReşad’abiatedilmesinekararveriliyor.Meclisüyeleri,hükümetönündeantiçmişolanyenipadişahın,buandıkendiönlerindeyinelemesindediretiyorlar(MU,D:1,S:1,C.1:39).Bununüzerine,7Mayıs1325’te(20Mayıs1909)yapılanbeşincibirleşiktoplantıda,SultanV.MehmedReşad,Meclis-iUmumiönündeantiçiyor(MU,D:1,S:1,C.1:47).

Meclis-i Mebusan Kanun-ı Esasi Encümeni’nin hazırladığı anayasadeğişikliği önerisi, ilk kez 20Nisan 1325’te (3Mayıs 1909) genel kuruldagörüşülmeyebaşlanıyor (MM,D:1,S:1,C.3:176).Görüşmelerçokyoğunve tartışmalı geçiyor. Birçok madde komisyona geri gönderilip yenidengörüşülüyor. Sonunda, 16 Haziran 1325 (29 Haziran 1909) günü, Meclis-iMebusan’dagörüşmelertamamlanıpanayasadeğişikliğikabulediliyor(MM,D:1,S:1,C.5:83).BudeğişiklikönerisiüzerineMeclis-iÂyan’dayapılangörüşmeleri ne yazık ki izleyemiyoruz. Çünkü, Meclis-i Âyan’ın birincidönem,birinci toplantıyılı tutanaklarıTBMMarşivindeyok.Bunakarşılık,Meclis-i Mebusan tutanaklarını inceleyerek, hiç değilse sonuca ilişkinbilgilereulaşabiliyoruz.Meclis-iÂyanRiyaseti’ndengelen26Temmuz1325(8 Ağustos 1909) günlü tezkirede (resmi yazı), MM’nin kabul ettiğideğişiklikleriçindeaşağıyukarıotuzmaddedekideğişikliğinönemliveivedikabuledilerekincelemeyealındığı,bunlarınyaklaşıküçteikisininolduğugibikabul edildiği, kimi maddelerde ise küçük değişiklikler ve ekler önerildiğibildiriliyor(MM,D:1,S:1,C.6:234-7).Konukomisyonahavaleediliyor.Meclis-i Mebusan Kanun-ı Esasi Encümeni çok hızlı bir biçimde çalışıpMeclis-iÂyan’dayapılanişlemeilişkinmazbatasını(raporunu)hazırlıyor.Buhazırlıksüreci içinde, ikimeclisinanayasakomisyonlarıbirlikteçalışıyorlar.Komisyonun raporumeclis genel kurulunda 30 Temmuz 1325 (12Ağustos1909) günü görüşülüyor (MM, D: 1, S: 1, C. 6: 350). Bir tek meclisbaşkanlığına seçilen kişinin padişahın onayına sunulması konusunda uzungörüşmeler yapılıyor (MM, D: 1, S: 1, C. 6: 353-8). Sonuçta, padişahaherhangibirgeriçevirmeyetkisitanınmadanseçimsonucununnezaketen“arzedilmesi” kararlaştırılıyor.Görüşmeler sırasında, komisyon sözcüsüAntalya

Page 67: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Mebusu Mehmed Hamdi Efendi, Âyan üyelerinin bir bölümünün seçimlebelirlenmesi konusunun ertelendiğini, buna karşılık Âyan’ın kendimaaşlarınındüşürülmesinikabulettiğinibildiriyor.Bubilgimeclistealkışlarlakarşılanıyor (MM,D:1,S:1,C.6:353).Meclisinkararı31Temmuz1325(13Ağustos1909)günüMeclis-iÂyan’abildiriliyor.

İki meclisin ivedi olarak yapılacak anayasa değişikliği konusunda artıkanlaştığı sanılırken, 2 Ağustos 1325 (15 Ağustos 1909) günü Meclis-iMebusan’aÂyan’danikitezkiregeliyor.31Temmuz1325(13Ağustos1909)günlü ilk yazıda, Âyan maaşlarının düşürülmesi konusunda bir yanlışlıkyapıldığı, bu konunun Âyan genel kurulunda görüşülmediği, dolayısıylaileriyebırakılmasınınuygunolacağıbildiriliyor.1Ağustos1325(14Ağustos1909) tarihli yazıda ise,Âyan’agensoruhakkınınhemenyapılacak anayasadeğişikliğineivediolarakeklenmesiisteniyor(MM,D:1,S:1,C.6:431-2).Bu tezkireler MM’de büyük tepkiye yol açıyor. Mebuslar, özellikle maaşkonusunda tepkili davranıyorlar. Kırkkilise Mebusu Mustafa Arif Bey’in“kendilerine ait bir maddeyi istirdat [geri alma] gibi çirkin bir meseledebulunmamaları lâzım gelirdi. Âyanın böyle bir harekette bulunmasındandolayıteessüfetmektenkendimimen’edemem”sözleribüyükalkıştopluyor.Gensorukonusunagelince,helebirkendilerikısmendeolsahalk tarafındanseçilmeyi kabul etsinler, bunu o zaman düşünürüz, diyerek Âyan’ın buönerisini kararlı bir biçimde geri çeviriyorlar (MM,D: 1, S: 1, C. 6: 432).Böylece,anayasadeğişikliğikonusunasonnoktakonmuşoluyor.

8Ağustos1325(21Ağustos1909)günüMeclis-iMebusan’ınsonbirleşimiyapılıyor ve böylece, uzatmalarla toplam sekiz ay çalışmış olan meclisinbirinci toplantı yılı bitiyor. Aynı gün, iki meclisin üzerinde anlaştığı veMeclis-i Âyan’ın onaya sunduğu anayasa değişikliği padişah tarafındanonaylanarakyürürlüğegiriyor.

Bildirinin ikinci bölümünde, 1909’da gerçekleştirilen kapsamlı anayasadeğişikliği ayrıntılarıyla incelenecek.Ancakondanönce,kabuledilmişolanbu değişiklik konusunda, izleyen toplantı yılında ikimeclis arasında ortayaçıkan çok önemli bir tartışmaya değinmek gerekiyor. İkinci toplantı yılı, 1Teşrinisani 1325 (14 Kasım 1909) günü başlıyor. Bir süre sonra mebuslar,geçmiş toplantı yılının sonunda yayınlanıp yürürlüğe giren anayasadeğişikliğinde, Âyan’la anlaşmaya vardıkları metne göre kimi değişikliklerbulunduğunu fark ediyorlar. Doğaldır ki, bu durum büyük bir tepkiye yolaçıyor. Bu arada konu gazetelerin de diline düşüyor. Bunun üzerine, 4Kanunuevvel1325(17Aralık1909)günü,KarahisarŞarkiMebusuMustafaHayri Efendi ile arkadaşları, Meclis-i Mebusan Başkanlığı’na “KanunuEsasinin tahrif edildiğine dair” bir önerge vererek konunun bir komisyoncaincelenmesini istiyorlar.Meclis başkanı, birkaçmebusun sorunu araştırmak

Page 68: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

üzere Âyan’a gittiğini söyleyerek önergeyi okutmuyor ve tartışmayıengellemeyeçalışıyor (MM,D:1,S:2,C.1:557).Nevarki,aynıgün,birsonrakioturumda,ikiönergedahaveriliyor.Biri,ManisaMebusuSaitBey’in“Âyan’ca tabettirilen Kanunu Esaside tağyirat [metin değişikliği]vukubulduğuna dair takriri.” Önerge sahibi, askeri rütbeler dışındakirütbelerin kaldırıldığına ilişkin düzenlemeyle, padişahça atanacak sadrazamveşeyhülislamın“Mebusanınitimadınalâyik”bulunmasıgerektiğiyolundakiibareninÂyan’catektaraflıolarakyasadançıkarıldığını,bununise“milletinhayat ve istikbaliyle oynamak demek” olduğunu, konunun önemlearaştırılmasıgerektiğini söylüyor. İkinciönerge ise,KaresiMebusu İbrahimVasfiBey’in.Buönergedede,“İradeiSeniyeHazretiPadişahiyeiktiranilebudefa kısmen neşredilenKanunuEsasinin yedinci ve onbirincimaddelerindebazıtağyiratvukuageldiğigörül-

Page 69: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

müştür”deniyor.VasfiBey,SaitBey’indeğindiğiikikonuyaekolarak,1876Anayasası’nınyenidenyayımısırasında,ikimeclisçeolduğugibibırakılmasıkararlaştırılan on birinci maddeden, iki meclisteki görüşmeler sırasındaözellikle gayrimüslim üyelerin ısrarına karşın maddede bırakılmasına kararverilen bir ibarenin çıkarılmış olduğunu belirtiyor. Söz konusu ibarede, dinözgürlüğünün “asayişi halkı ve adabı umumiyeyi ihlâl etmemek şartile”tanındığıhükmebağlanıyor. İbrahimVasfiBeyde, “birkomisyon teşkili veeğer sehivden münbahis olduğu [yanlışlıktan kaynaklandığı] anlaşılırsamevaddı maruzanın derhal tashihiyle neşir ve ilânı ve kasde makrunbulunduğu [bilerek yapıldığı] takdirde […] her kim ise turuku kanuniyeyetevessül [yasa yollarına başvurma] ile haklarında tatbikatı kanuniye icrası”isteminde bulunuyor. Özetle, ikinci önergede, anayasa düzeltilerek yenidenyayınlansın, ayrıca da, yanlışlık değil de kötü niyet varsa, sorumlularhakkındayasalyollarabaşvurulsun,deniyor (MM,D:1,S.2,C.1:560-1).Sonuçta meclis, var olan anayasa komisyonu içinden on kişi ayrılarakyalnızca bu konuyu araştırmak üzere ayrı bir komisyon kurulmasınıkararlaştırıyor. Bu komisyon, 27 Kanunusani 1325 (9 Şubat 1910) günüoluşturuluyor (MM,D: 1, S: 2,C. 2: 219).Oluşturulan bu komisyonun birrapor hazırlayıp hazırlamadığı belli değil. Tutanaklarda bu konuda bir veriyok.

Buna karşılık, sorunun Meclis-i Mebusan’da gündeme gelmesinden vebasında yazılanlardan rahatsız olan Meclis-i Âyan’ın, kendisine resmenbaşvurulmasa da, konuyu kendi açısından araştırmaya karar verdiğinigörüyoruz. Âyan’da sorunun anayasa komisyonunda incelenmesine kararveriliyor. Komisyonun hazırladığı rapor, genel kurulda okunup tartışılıyor.Âyan’dayapılanuzuntartışmalarınsonunda,olanolmuş,pekibundansonraneyapalım,diyegörüşalışverişindebulunuluyor.Sonuçolarak,durumunbiryanlışlıktan kaynaklandığı anlaşılmıştır; Meclis-i Mebusan bizden resmenbilgiisterse,bunuböylecebildiririz;ozamanadekdebaşkabirşeyyapmayagerekyok,görüşündebirleşiliyor(30Mart1326-12Nisan1910)(MA,D:1,S:2,C.1:547-54).

Ertesi yıl, 27 Kanunusani 1326 (9 Şubat 1911) günü konu bir kez dahaMeclis-iMebusan’ıngündeminegeliyor.Dahaöncebukonudaönergevermişolan mebuslar, bu kez de “tagayürat ve tahrifatın esbabı usulüne[başkalaştırmavemetindeoynamanınyöntemine]dair”birönergeveriyorlar.Bu önerge üzerine hararetli tartışmalar yapılıyor. Kimi üyeler ötekimeclisiağırbirdillesuçluyorlar.ÖrneğinSaruhan(Manisa)MebusuSaitEfendi,“busehiv [yanlışlık] ve hatalar anlaşılmasın diyerek, maddenin fıkralarınızîrûzeber[altüst]etmişler”diyor(MM,D:1,S:3,C.2:655).AnkaraMebusu

Page 70: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Talat Bey, “Kendi hakkını, hukukunu muhafaza ve müdafaa edemeyen birMeclis kendisini intihap eden [seçen] milletin hukukunu katiyyen müdafaaedemez” diyerek oldubittinin kabul edilmemesini istiyor. Buna karşılık,konuyu incelemek üzere kurulmuş olanMM komisyonu üyeleri, ortada biryanlışlıkolduğunu savunarakgerilimidüşürmeye çalışıyorlar.Sonuçtakonuyeniden komisyona havale ediliyor. Ancak bu ikinci havaleden sonra,MMtutanaklarındabukonuyailişkinbaşkabirkaydarastlanmıyor.Mebusan’dakibu çıkış üzerineÂyan’da tepki görüşmeleri 31Kanunusani 1326 (13 Şubat1911)ile7Şubat1326(20Şubat1911)günlerindeyapılıyor(MA,D:1,S:3,C. 1: 500-6 ile 524-8).Meclis-i Âyan konuyu bir kez daha kendi Kanun-ıEsasi encümenine inceletiyor. Bu inceleme sonucunda komisyonunhazırladığı rapor,17Şubat1326 (2Mart1911)günüÂyangenelkurulundaokunuyor (MA,D: 1, S: 3, C. 1: 573-7). Söz konusu rapordan veMeclis-iÂyan’da daha önce yapılan görüşmelerden anlaşıldığı kadarıyla, ortadagerçekten bir kötü niyet yok. Yasayı toplantı yılının sonuna yetiştirebilmekiçin olağanüstü bir ivecenlikle çalışılmış. Bu karışıklık içinde, son olarakdeğiştirilen dört fıkranın yalnızca biri Mebusan’a gönderilmiş. Onlar da,ötekilerin kendi kararları doğrultusunda kabul edildiğini sanmışlar.Rütbelerkonusundaise,ortadabiranlaşmazlıkyok.Meclis-iÂyan,Meclis-iMebusanmetninde yalnızca askeri rütbelerden söz edilmesindeki amacın ötekirütbelerin kaldırılması olduğunu ya anlamamış ya da konunun, rütbelerkonusundayapılacakyasaldüzenlemelerdensonraelealınmasınıdahauygunbulmuş. “Rütbe ve menasıp tevcihi” ibaresine Mebusan’ın yerleştirdiği“rütebi askeriyye” nitelemesini gereksizdir diye çıkarmış. Bu ikinci raporudinledikten sonra, Meclis-i Âyan, önceki kararını değiştirmeye gerekduymadan raporun “hıfzına” (dosyaya kaldırılmasına) karar veriyor. OndansonradabukonuMeclis-iÂyan’dabirdahagündemegelmiyor.Böylece,builginç tartışma da unutulup gidiyor. Ne var ki, 1909’daki büyük anayasadeğişikliğindeki kimi düzenlemelerin, anayasanın öngördüğü biçimde ikimeclisin aynı metin üzerinde tam uyuşumu gerçekleşmeden, yanlışlıkla bubiçimdeçıktığı,ilginçbirtarihigerçekolarakortadaduruyor.

II.1909Değişikliği

Anayasa değişikliğini yürütme gücünün onayına sunan Meclis-i Âyankararnamesinde, Meclis-i Mebusan’dan gelen kapsamlı anayasa değişikliğiönerisiiçinde,ancak“kavaidimeşrutiyetin[meşrutiyetkurallarının]ciddenvefiilen teessüs ettiğini” kamuoyu önünde kanıtlamak için zorunlu görülenönemlive ivedideğişikliklerinönealındığı, gerikalanlarıngelecekdönemebırakıldığıbelirtiliyor.Ondansonrada,değiştirilmiş21maddenin(3.,6.,7.,10.,12.,27.,28.,29.,30.,35.,36.,38.,43.,44.,53.,54.,76.,77.,80.,113.,118. Maddeler) yeni metinleri arka arkaya sıralanıyor, 119. Madde’ninyürürlükten kaldırıldığı, buna karşılık kabul edilen üç yenimaddenin, 1876

Page 71: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Anayasası’na 119., 120. ve 121. Maddeler olarak eklendiği belirtiliyor.Aşağıdabütünbudeğişikliklermaddemaddeelealınacak.

Madde 3: Buradaki yenilik, padişah olan kişiye, göreve gelir gelmezMeclis-i Umumi önünde, şeriat ve anayasa hükümlerine uyma, vatan vemillete “sadakat etme” yönünde ant içme zorunluluğunun getirilmesidir. Ozamana dek bütün devlet erkinin odağı durumundaki padişaha, ulustemsilcileri önünde yemin yükümlülüğünün getirilmesi, güç dengesindemeşrutiyetin gerçekleştirdiği büyük kaymanın en açık göstergesi. Ulusunpadişahınüstündeyer aldığını gösteren “sadakat” sözcüğüdebunun işareti.Bundan sonraki düzenlemeler, hep bu yeni anlayışın kaçınılmaz sonuçlarıolarakortayaçıkıyor.Buyeminde,dikkatçekenikinoktadahavar.Birincisi,şeriat hükümlerine uyma zorunluluğundan açıkça söz edilmesi. Anayasadagerçekleştirilen başka değişikliklerde de bu din devleti vurgusunun ortayaçıktığı görülüyor. Bu da, II. Meşrutiyet’in, II. Mahmud’un başlattığıyercilleşme (laikleşme) sürecinde II. Abdülhamid’le başlayan geri dönüşüsürdürdüğünün göstergesi. İkincisi ise, “vatana ve millete” bağlılıktan sözedilmişolması.“Vatan”,artıkOsmanlıordularınınçiğnediğiyerdeğil,ulusunanayurdu.

Madde 6: Padişahın kullanacağı ödeneklere ilişkin olan bu maddedekideğişiklik, “kanunu mahsus mucibince” sözünün eklenmiş olmasıdır.Böylece, padişah harcamalarının, tıpkı öteki devlet daireleri gibi, ancakMeclis-i Umumi’nin kabul edeceği özel yasayla, ulus temsilinin en önemligöstergelerindenbiriolanbütçeyetkisisınırlarıiçindekullanılabileceğiortayakonmuşoluyor.

Madde 7: Padişahın yetkilerini sıralayan bu madde bütünüyle yenidenyazılıyor.Madde hem daha düzgün ve dizgeli bir biçimde kaleme alınıyor,hem de önemli değişiklik ve ekler getiriliyor. Yenilikler şöyle: 1) Rütbe,mansıpvenişanvermedepadişahınkeyfincedavranmasınıengellemeküzere,bu işlemlerin “kanunu mahsusuna tevfikan [uygun olarak]” yapılacağıbelirtiliyor. Burada, anayasa değişikliği kabul edildikten sonra iki meclisarasında ortaya çıkan ve yukarıda değinilen tartışmadaki çekişmenoktalarından biri karşımıza çıkıyor. Meclis-i Mebusan’dan gelen metinde,“rütbe tevcihi” düzenlemesi “rütebi askeriyye” nitelemesi eklenerekdaraltılıyor.Mebusan’ınamacı,rütbeleriaskerlikalanıylasınırlamak,böylecemülkiye ve ilmiyedeki rütbeleri kaldırmak. Âyan, Mebusan’ın onayınıalmadan,bunitelemeyikaldırıyor.Sonuçta,Meclis-iMebusan’ınkoyduğubukısıtlamaanayasayagirmemişoluyor.2)Padişahınhükümetüyeleriniistediğigibi belirlemeyetkisi yerine, “Sadrıazamın teşkil ve arz edeceği vükelânın”onaylanması yetkisi konuyor. Böylece, parlamenter meşrutiyet anlayışınıngereği olarak bakanların başbakanca belirleneceği kuralı getiriliyor. 3)

Page 72: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yürütme işlemlerine ilişkin “nizamname tanzimi” yetkisinin başına,“kavaninin suveri icraiyesine müteallik [yasaların uygulanma biçimineilişkin]” nitelemesi eklenerek, tüzüklerin yasalar çerçevesindedüzenlenmesigerektiği açıklığa kavuşturuluyor. 4) Padişahın yasa önerme yetkisibulunduğubelirtiliyor.İlkbakıştasanılacağınınaksine,budeğişiklikönemli.Bununla, padişah, yasa önermede Meclis-i Umumi üyeleriyle aynı düzeyegetiriliyor. Üstelik, meşrutiyet ilkesi gereğince, padişah bu yetkisini ancaksorumluhükümeteliylekullanabilecek.5)Padişahıngenelafilanyetkisiiçin,Meclis-i Umumi’nin onayı koşulu getiriliyor. 6) Meclis-i Umumi’ninpadişahın keyfince açılması yerine “miadında küşadı”, başka bir deyişleanayasanınzorunlukıldığı tarihteaçılacağıkuralıgetiriliyor.Ayrıca,“ahvalifevkaladede [olağanüstü durumlarda]” meclislerin zamanından öncetoplantıya çağrılabileceği de açıkça belirtiliyor. 7) Padişahın Meclis-iMebusan’ı “ledeliktiza [gerektiğinde]” feshi yetkisi sınırlanıp bu yetkinin,ancak aşağıda görülecek 35. Madde koşullarının gerçekleşmesi halinde,ayrıca da Meclis-i Âyan’ın onayını alma koşuluyla kullanılabileceği, yenimeclisin üç ay içinde seçilip toplanacağı hükme bağlanıyor. 8) Padişahınistediğigibi“muahedatakdi”yetkisiönemlisınırlamalarabağlanıyor.Barışa,arazi terkine, ticarete, Osmanlıların “hukuku asliye ve şahsiyesine” ilişkinbulunan ve devlet maliyesinden harcama gerektirecek olan uluslararasıantlaşmaların kabulü için Meclis-i Umumi’nin onayı koşulu getiriliyor.Böylece, egemenliğin kullanılmasının en önemli alanlarından birinde dahapadişah, ulus temsilcilerinin istencine bağımlı kılınıyor. 9) Bu maddeninsonunaeklenenbir tümce ile,Meclis-iUmumi’nin toplanıkbulunmadığıbirzamandahükümetdeğiştirilecekolursa,budeğişikliğinsorumluluğununyenihükümetçeüstlenileceğibelirtiliyor.Böylece,yürütmeninoluşumundameclisdenetimiaçıkçavurgulanmışoluyor.

Madde 10: Kişi güvenliğini düzenleyen bu maddeye iki önemli ekgetiriliyor.Birkere,yalnızcasebepsizcezalandırmadeğil,sebepsiztutuklamada yasaklanıyor. Ancak, bu olumlu değişikliğin yanı sıra, geriye doğru biradımatılıyor.1876Anayasası’ndayalnızyasalnedendensözedilmişken,yenidüzenlemede, şeriata aykırılık nedeniyle de tutuklamaya ve cezalandırmayayol açılıyor. Böylece, II.Meşrutiyet’in yukarıda belirtilmiş olan din devletivurgusu,budüzenlemeyledepekiştirilmişoluyor.

Madde 12: Basın özgürlüğünü düzenleyen bu maddedeki değişiklik çokönemli. Maddeye yapılan eklemeyle “kableltab teftiş [basımdan öncedenetleme]”,başkabirdeyişlesansüryasağıgetiriliyor.

Madde 27: Buradaki ek, 7. Madde’de getirilen yeni kuralın tekrarıniteliğinde. Padişahın bakanları keyfince değil, ancak başbakanın önerisiüzerine atayabileceği hükme bağlanıyor. Böylece, meşrutiyetin temel

Page 73: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ilkelerinden biri bir kez daha vurgulanmış oluyor. Bu vurgu gereksiz değil.Çünkü eski hüküm değiştirilmeseydi, anayasada yürütme gücününoluşturulmasındakikeyfiliğinbirdayanağıbırakılmışolacaktı.

Madde28:Bumaddedeyapılanteksözcükdeğişimi,yürütmeiçindegerçekgücün padişahtan hükümete geçtiğinin göstergesi. Eski metinde, “muhtacıistizan”hükümetkararlarındansözedilirken,yenidüzenlemede,bununyerine“muhtacı tasdik” sözü konuyor. Böylece, belli konularda karar almak içinhükümetinpadişahınizninegereksinimiolmadığı,ancakpadişahyürütmeninsimgesel başı olduğundan, hükümet kararlarının yine de biçimsel olarakpadişahçaonaylanacağıbelirtilmişoluyor.

Madde29:Biröncekimaddedeolduğugibi,buradada,hükümetkararlarıiçin“tarafıpadişahidenistizan[padişahtanizinisteme]”yöntemikaldırılıyorve ancak gerektiğinde kararların padişahın (meşrutiyet gereğince biçimsel)onayına sunulacağı hükme bağlanıyor. Ayrıca, bu maddeye bir tümceeklenerek, şeyhülislamın, bakanlar kurulunda görüşülmesi gerekmeyenkonularıdoğrudandoğruyapadişahınonayınasunacağıbelirtiliyor.

Madde30:Bumaddeileparlamentermeşrutiyetteyürütmeerkininsiyasalsorumluluğu ayrıntılı olarak düzenleniyor. Eski metinde, bakanlarıngörevlerinden dolayı sorumlu oldukları belirtilmekle yetiniliyor ve busorumluluğunpadişahakarşıolacağıanlaşılıyordu.Yenidüzenlemede,bütünparlamenter dizgelerde olduğu gibi, yürütülen genel siyasetten bakanlarkurulununtopluca,ayrıca,herbakanındakendiişlemlerindendolayıbireyselolarak Meclis-i Mebusan’a karşı siyaseten sorumlu olacağı belirtiliyor.Padişahın yürütmenin yalnızca simgesel başı olduğunu vurgulamak üzere,genelbirkarşı-imzakuralıgetiriliyor:Bütünkararnamelerbaşbakanveilgilibakan ya da bütün bakanlarca imzalandıktan sonra, bu imzaların üstünepadişahın imzası konacak. Bu kararların siyasal sorumluluğu, yalnızcabaşbakanavekarardaimzasıbulunanbakanlaraaitolacak.Budüzenlemedenaçıkça anlaşıldığı üzere, yürütme işlemlerinden dolayı herhangi bir siyasalsorumluluğubulunmayanpadişahın,hiçbiryürütmeyetkisideolmayacak.

Madde 35: II.Meşrutiyet’in en sıcak siyasal çekişmelerinin odağında yeralan bu maddenin konusu, Meclis-i Mebusan’ın feshi. Eski düzenlemeyegöre,hükümetlemebusanarasındabiranlaşmazlıkçıktığında,padişah,kendiyeğlemine (tercihine) göre, ya hükümeti değiştirecek ya da mebusanseçimlerini yenileyecekti. Meclis-i Mebusan’ın otuz yıl boyunca kapalıtutulduğu göz önüne alınarak, yeni düzenlemede fesih yetkisi sıkı kurallarabağlanıyor. Bir kere, anlaşmazlık durumunda önce hükümetin çekileceğibelirtiliyor.YenihükümetdeaynıkonudaMeclis-iMebusan’laanlaşmazlığadüşerse,ancakodurumda,7.MaddekoşullarınauyularakMeclis-iMebusanpadişahçafeshedilebiliyor.Sözüedilen7.Madde’de,fesihkararıalınabilmesi

Page 74: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

içinMeclis-iÂyan’ınonayınınalınmışolmasızorunlu.Ayrıca,üçay içindeseçimin tamamlanıp yeni meclisin toplanmış olması kuralı da var. 35.Madde’deki değişikliğin getirdiği önemli bir yenilik de, fesihten sonratoplanacakyenimecliseskisiningörüşündediretirse,meclislerinanlaşmazlıkkonusundakikararınınuygulanmasınınartıkzorunlututulması.

Madde36:Eskidüzenlemedede,meclisler toplanıkdeğil ikenzorunlulukbelirirse,hükümetinyasagücündekararnameçıkarabileceğikabul edilmişti.Yeni düzenlemede, yasa gücündeki bu kararların yapılacak ilk toplantıdaMeclis-iMebusan’asunulmasızorunluluğugetiriliyor.

Madde 38: Bu maddeye yapılan ekle, parlamenter dizgenin vazgeçilmezkoşulu olan gensoru kurumu düzenleniyor. Eski düzenlemede, Meclis-iMebusan’ın bir bakanı hesap vermek üzere çağırabileceği belirtilmekleyetiniliyordu. Şimdi artık siyasal sorumluluğun sonucu da düzenleniyor.Çağrılanbakanın açıklamaları yeterli görülmezse,Meclis-iMebusanmutlakçoğunluklagüvensizliğinibelirterekbakanıdüşürebiliyor.Güvensizliğekonuolanbaşbakansa,hükümetbütünüyleçekilmekzorundakalıyor.

Madde43:Toplantıyılınıdüzenleyenbumaddedeikiönemlideğişiklikvar.Bunların en önemlisi, toplantı yılının açıldığı kasım ayının başındameclislerin “bilâ davet [çağrısız]” toplanacağının hükme bağlanmış olması.Böylece, II. Abdülhamid’in yaptığı gibi, padişahın çağrıda bulunmayarakmeclislerin toplanmasını engellemesi olanağı kaldırılıyor. İkinci değişiklikleise, toplantı yılı uzatılıyor. Meclisler artık mart başına kadar değil, mayısbaşına kadar çalışacaklar. Böylece olağan toplantı yılı dört aydan altı ayaçıkarılıyor.

Madde 44: 1876 Anayasası’na göre, padişahın Meclis-i Umumi’yivaktindenönceaçma,toplantıyılınıuzatmayadakısaltmayetkisivardı.Yenidüzenlemeye göre, kısaltma yetkisi kaldırıldı. Ayrıca, mebusların mutlakçoğunluğunun da meclislerin vaktinden önce toplantıya çağrılmasınıisteyebileceği; toplantı yılının uzatılmasına, padişahın kendiliğinden ya daMebusangenelkurulununistemiüzerinekararverebileceğikabuledildi.

Madde53:Bumaddeninyenihaliyle,Meclis-iUmumi’ninyasamayetkisiönündeki engeller kaldırılıyor. Eski düzenlemeye göre, iki meclisten biri,kendi belirli görevleri çerçevesinde kalmak koşuluyla yasa önerisindebulunmak istediğinde, önceSadaret aracılığıyla padişahtan izin istemeli idi.İzin verilirse, öneriyi hazırlama görevi Şûrayı Devlet’e aitti. Yenidüzenlemede bu kayıtlar bütünüyle kalktı. Yasa önerme yetkisi, Meclis-iMebusan ve Meclis-i Âyan üyelerinin her birine tanındı. Öneriler öncesahiplerininmeclisinde kabul edilecek sonra ötekimeclise gönderilecek, ikimeclisanlaştığıtakdirdeyasalaşmaküzerepadişahınonayınasunulacak.

Page 75: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Madde 54: Maddenin eski halinde, Şûrayı Devlet’çe hazırlanan yasaönerileriikimeclistekabuledildiktensonrapadişahasunulur,padişahbunlarıonaylamazsa öneriler yasalaşamazdı. Ayrıca, iki meclisten biri tarafındanreddedilen öneriler, aynı yıl içinde yeniden görüşülemezdi. Yenidüzenlemede, bu son hüküm kaldırıldı. Ayrıca ve çok daha önemli olarak,padişahın elinden mutlak veto yetkisi alındı. Yeni maddeye göre, padişahkendisinesunulanyasalarıikiayiçindeyaonaylayacakyadameclisleregerigönderecek.Meclislerüçteikiçoğunluklaısrarettikleritakdirde,padişahartıkbu yasaları bir daha geri gönderemeyecek. Başka bir deyişle, yenidüzenlemeyle, mutlak vetodan geciktirici vetoya geçildi. Ayrıca, ivedilikkararıalınmışyasalariçin,onayyadagerigöndermesüresiongüneindirildi.

Madde76:Bumaddedekiyenidüzenlemeylemebuslara,yıllık25binkuruşyerine 30 bin kuruş verilecek. İkinci yenilik, toplantı yılı uzadığı takdirde,mebuslaraaylık5binkuruşeködenekverileceğininöngörülmesi.(Mebuslaraverilecek yolluğa ilişkin düzenleme olduğu gibi kalıyor: Yıllık toplantıyagelipgitmek için,5binkuruşmaaşalanbirmemuraneödeniyorsaokadaryolluk.)

Madde 77: Bu maddedeki değişiklikte, kendini ulus temsilinin başlıcaorganı olarak gören Meclis-i Mebusan’ın, kendi başkanını seçme yetkisinihiçbirbiçimdepaylaşmakistemediğinigörüyoruz.Eskidüzenlemede,meclisbaşkanlığı ile ikinci ve üçüncü başkanlıklar için genel kurulda üçer adayseçiliyor, padişah bu toplamdokuz adaydanüçünü ilgili görevlere atıyordu.Yukarıda, anayasa değişikliği süreci içinde, bu konuda duraksamagösterenlere karşı meclis çoğunluğunun kararlı bir direnç gösterdiğibelirtilmişti. Yeni düzenleme bu kararlılığı yansıtıyor. Artık meclis kendibaşkanını ve iki başkanvekilini almaşıksız (alternatifsiz) olarak seçecek,seçim sonucunda padişahın herhangi bir değişiklik yapmasına olanakvermeyenbir“arz”layetinecek.

Madde 80: Bu maddenin konusu bütçe. Madde hem biçimsel olarakdüzeltiliyor, hem de Meclis-i Mebusan’ın yetkileri pekiştiriliyor. Bir kere,burada yeri olmayan ve 1876’da niye eklendiği anlaşılamayan, anayasayailişkin yasa tasarılarından söz eden ibare metinden çıkarılıyor. İçerikdeğişikliği iseçokdahaönemli.Eskimetindegelirvegiderlerin“vükela ilebirlikte” kararlaştırılacağı öngörülürken, yeni düzenlemede, bu konularda,“vükelâhazırolduğuhaldeMebusancakararverilir”deniyor.

Madde 113: 1876 Anayasası’nın çok can yakmış olan en nefret edilesitümcesi, sıkıyönetimi düzenleyen bumaddede yer alıyordu. Padişaha keyfisürgün yetkisi veren bu tümce metinden bütünüyle çıkarıldı. Sıkıyönetimeilişkindüzenlemeleriseolduğugibikorundu.

Madde 118: 1876 Anayasası’nın, yürürlükteki hukuk kurallarının

Page 76: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

değiştirilmedikçeyadakaldırılmadıkçayürürlüklerinikoruyacaklarınailişkinbu maddesine 1909’da yapılan ekleme çok anlamlı. Kabul edilen yenitümceye göre, bundan böyle hukuk kuralları konurken, hem güncelgereksinimlerhemdedinkurallarıgözetilecek.Burada, II.Meşrutiyet’in II.Abdülhamid’den devralıp gönüllü olarak sürdürdüğü din devleti anlayışınınbirkezdahadilegeldiğinigörüyoruz.

Madde 119: 1876Anayasası’nın, ilk toplanacak olanMeclis-i Umumi’yeilişkinolanveuygulanarakhükmünüdoldurmuşbulunanbugeçicimaddesi,1909anayasadeğişikliğiileyürürlüktenkaldırılıyor.Onunyerine,anayasayaeklenenyeniüçmaddeninilkikonuyor.(Ötekiikisi,120.ile121.Maddeler.)Yeni119.Madde’yegöre,postayaverilmişolanbelgelerlemektuplar, sorguyargıcı ya da mahkeme kararı alınmadıkça açılamaz. Bu düzenleme, II.Abdülhamid’in özel yaşamlara tümüyle saygısız, hafiyeci yönetimine birtepki. Tıpkı sansür yasağı gibi, haberleşmenin gizliliği, 1908 Devrimi’ne“hürriyet”denmesininhemgerekçesi,hemdesonucu.

Madde 120: 1908 Devrimi’nin özgürlükler alanında en önemlisonuçlarından biri de, işte bu maddede yapılan düzenlemeyle, anayasaltarihimizde ilk kez toplanma ve örgütlenme haklarının tanınmış olmasıdır.Devrimden sonra gazetecilerin gazetelerini sansüre götürmeyi reddetmelerigibi,buhaklardagerçekte,kâğıtüzerindegerçekleşmedenönce,toplumsalvesiyasal yaşama girmişti. II. Meşrutiyet, tarihimizin ilk yaygın örgütlenmeetkinliğinetanıklıketti.Siyasalpartilerden,sendikalardankadınderneklerinedek,her türlüalanda insanlarörgütlenmeyegiriştiler.120.Madde,buhakkıanayasayageçirdi.Osmanlılarhemtoplanma,hemdedernekkurmahakkınasahip oldular.Anayasada, toplanma hakkının sınırları belirtilmemiştir.Bunakarşılık,hangiderneklerinkurulmasınınyasakolduğu tek tek sayılmıştır: a)Ülkebütünlüğünübozma,b)meşrutiyönetimbiçiminideğiştirme,c)Kanun-ıEsasi’yiçiğneme,ç)Osmanlılığıoluşturantopluluklararasındasiyasalayrılıkyaratmaamaçlarındanbirinigüdenyadad)genelahlakaaykırıolanyadae)gizliolandernekleryasaktır.

Madde 121: Bu yeni madde,Meclis-i Âyan görüşmelerinin kamuya açıkyapılacağını öngörüyor. Meclislerin görüşmelerinin açık olması demokratikyönetimin gereğidir. Böylesi doğal göründüğü içindir ki, örneğin Meclis-iMebusangörüşmelerininaçıkolacağına ilişkinbirdüzenlemeyapılmamıştır.Ne var ki, Âyan, devlet içinde bürokratik erkin temsilcisi olan ve üyeleripadişah tarafından yaşam boyu görev yapmak üzere atanan oligarşik birkuruluştur. Nitekim anayasa değişikliğine dek, Âyan’ın ilk toplantı yılıgörüşmeleri kapalı oturum biçiminde yürütülmüştür. İşte bu yüzdendir ki,demokrasi alanını genişletme amacıyla eklenen bu yeni maddeler arasına,Âyan görüşmelerinin de kamuya açık yapılacağına ilişkin bu düzenleme

Page 77: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

konmuştur.Ancak,elbette, tıpkıMebusangibi,Âyandagerektiğindekapalıoturumyapabilecektir.

Yukarıdan beri sıralanagelen değişikliklerden açıkça görülebileceği gibi,Kanun-ı Esasi’de 1909’da yapılan değişiklik, gerçekte yeni bir anayasakabulüyle özdeş sayılabilecek kapsam ve önemdedir. Bu değişiklikler ikitemel alanı yeniden düzenlemiştir. Bunlardan biri, devletin yönetimine,ikincisiiseözgürlüklerdüzenineilişkindir.

Yönetim biçimindeki değişikliğin özü, parlamenter meşrutiyet biçimininkabulüdür. Bunun gereği olarak: 1) Meclis-i Mebusan, padişahın kararıolmasa da, kasım başında kendiliğinden toplanacak; 2) Toplantı yılı kuralolarak altı ay sürecek, gerektiğinde, yalnızca padişah kararıyla değil,mebusların çoğunluğunun istemiyle de uzatılabilecek; 3) Âyan’ın onayınıalma koşuluyla padişah Meclis-i Mebusan’ı feshedebilecek, ancak yenimeclisinüçayiçindetoplanmasızorunluolacak;4)Meclis-iUmumiyasamayetkisini serbestçe kullanabilecek, gerektiğinde, her iki meclisin üçte ikiçoğunluğuyla padişahın vetosu aşılabilecek; 5) Her yeni padişah görevegeldiğinde,Meclis-iUmumiönünde,anayasayabağlıkalacağınaant içecek;6) Padişahın harcamaları bütçeyle belirlenecek; 7) Yürütme yetkisinibaşbakan ve bakanlar kurulu kullanacak; 8) Bakanlar başbakanca seçilippadişahın onayına sunulacak; 9) Hükümet Meclis-i Mebusan karşısındasiyasetentoplucasorumluolacak,ayrıcaherbakanıngörevinisürdürebilmesimebuslarıngüveninikorumasıkoşulunabağlıolacak.

Özgürlükler alanına ilişkin değişiklikler de şöyle sıralanabilir: 1) Enönemlisi, yukarıda öğeleri belirtilen parlamenter meşrutiyet yönetimbiçiminin kabulüyle, herkes demokratik bir ortamda yaşama hakkınakavuşacak;2)Padişahın,mahkemekararıolmadan,keyfisürgünkararıvermegibiyetkileribulunmayacak;3)Sansürtehdidiolmadan,basınserbestolacak;4)Postaaracılığıylahaberleşmedokunulmazolacak;4)Herkes toplanmaveörgütlenmeözgürlüklerindenyararlanacak.

Özetle, 1909 anayasa değişikliği sayesinde, devlet yönetiminin uyacağıkurallar ve yönetilenlerin yararlanacağı anayasal güvenceler açısından,Osmanlı İmparatorluğu ilkkezBatılıbirdemokrasidurumunageldi.Nevarki, bu yeni düzeni, ne tam anlamıyla kurmak ne de yaşatmak olanağıbulunabildi. Çünkü, bir kere, imparatorluğun parçalanma süreci gitgidehızlandı. İkincisi, 1908 Devrimi’ne önderlik etmiş olan İttihat ve Terakkiörgütü,hergüçlüktekurallarıbirazdahazorlama,sonundadagitgidesertleşenbirbuyurganlıkkurmayolunagitti.

III.YeniDeğişiklikÇabaları

Yukarıda belirtildiği gibi, ilk toplantı yılında anayasayı bütünüyle elden

Page 78: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

geçirmeolanağıbulunamadığı için,Meclis-iAyan,ancakmeşrutiyet içinenkaçınılmaz görünen değişiklikleri ayırıp karara bağlama yoluna gitmiş,Âyan’ın bu yeğlemi (tercihi) Mebusan’ca da uygun görülmüştü. İlk büyükdeğişikliktoplantıyılınınsonunayetiştirildiktensonra,ikincitoplantıyılındaMeclis-iÂyan,mebuslardangelenötekideğişiklikkararlarınıdaincelemeyealdı ve bunun gereği olarak, ilk yılda değiştirilmemiş olan anayasamaddelerininhepsinigörüşmeyeaçtı.1Teşrinisani1325’ten(14Kasım1909)15Haziran1326’ya(28Haziran1910)dektoplamyedibuçukaysürenikincitoplantı yılında, Meclis-i Âyan, yoğun bir biçimde anayasa değişikliğiüzerinde çalıştı. Bu çerçevede, yalnızca Mebusan’ın değişiklik önerdiğimaddeler değil, bir yıl önce değiştirilenler dışında kalan bütün anayasamaddeleritekertekerelealınıptartışıldı.KendiçalışmasınıbiröncekitoplantıyılındatamamlamışolanMeclis-iMebusanise,anayasadeğişikliğine ilişkinolarak,buikinciyılıgenellikleÂyan’ıbeklemeklegeçirdi.Ancakbu,sabırlıbirbekleyişdeğildi.

21Kanunusani1325(3Şubat1910)günüMeclis-iÂyan’daokunanMeclis-iMebusanRiyaseti tezkiresinde,mebusların sabırsızlığı açıkça dile geliyor.Mebuslar,toplantıyılınınaçılışıüzerindenikiayyirmigüngeçmişolmasınakarşın, anayasa değişikliği konusunun Âyan’ca henüz karara bağlanmamışolmasına kızgınlıklarını belirtiyorlar. Bunu Âyan’ın sinirli tepkisindenanlıyoruz.BesaryaEfendi,“Mebusândangelenkâğıtbirültümatomgibidir,”diyor. Sonra da, bu ihtarname dolayısıyla Meclis-i Mebusan tutanaklarınıokuma gereğini duyduğunu belirtiyor. Bu incelemesinin sonucunu şöyleaçıklıyor: “Heyetimiz aleyhinde ağır sözler söylendiğini teessüfle gördüm.[…]Gûyabiz, devri sâbıkın adamlarıyız.Bir debiz, omaaşmünasebetiyleKanunu Esasîyi çıkarmak istemez mişiz.” (MA, D: 1, S: 2, C. 1: 270).YorgiyadisEfendi,dahadailerigidiyor:“İşteMebusântarafındanvukubulanteklifin, ahval ve terbiyye muhalif olduğunun beyanı ile, kâğıdın iadesilâzımdır.” (s. 271). Buna karşılık, az da olsa, bu uyarıyı olağan karşılayanÂyan üyeleri de var. Bunlardan biri Bohor Efendi: “İhtar olunan şeyin,menfaatıdevletvemilletetaallukuolursabundanebeisvardır?”(C.1:271).Âyan’daki bu görüşmeler sonucunda, Meclis-i Mebusan’a yanıtverilmemesine ve tezkirenin “hıfzına [dosyaya kaldırılmasına]” kararveriliyor(C.1:272).

İkincikapsamlı anayasadeğişikliğine ilişkinMeclis-iÂyanKanun-ıEsasiEncümenimazbatası,ensonu,6Nisan1326(19Nisan1910)günü,başkabirdeyişle, olağan olarak altı ay sürecek toplantı yılının altıncı ayının ilkhaftasında genel kurula geliyor. Bu arada, böylesine kapsamlı bir anayasadeğişikliğiyapılmasınadirenenÂyanüyeleridevar.ÖrneğinMavroyaniBey,yürürlükteki anayasada nasıl değişiklik yapılacağına ilişkin 116. Madde’yianımsatarak, biz kurucu meclis değiliz, böyle toptan anayasa değişikliği

Page 79: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yapamayız,gerekçesiyleitirazediyor(MA,D:1,S:2,C.1:608).Buitirazakarşın,Meclis-iÂyangörüşmelerisırasında,Mebusan’dandeğiştirmeönerisigelmeyenlerdahil,bütünanayasamaddeleriokunuyor,kalsınmıdeğişsinmidiyetartışmayaaçılıyor,sonradadeğiştirilipdeğiştirilmeyeceğioyakonuyor.Yukarıda belirtildiği gibi, bir tek 1909 büyük değişikliği kapsamına girenmaddelere yeniden dokunulmuyor. Meclis-i Âyan, sıkı bir çalışmayla, 12Haziran 1326 (25 Haziran 1910) günü anayasa değişikliğine ilişkingörüşmeleri tamamlıyor(MA,D:1,S:2,C.2:581).Aldıklarıkararlardaendikkat çekici noktalar, kendi yapılarına ilişkin olarak Meclis-i Mebusan’ınısrarla istediği değişiklikleri reddetmeleri, bunakarşılık, gensoruhakkını vehükümet istediği takdirde yasa tasarılarının Meclis-i Mebusan’dan öncekendilerine gönderilebilmesini istemeleri. Meclis-i Âyan’ın anayasagörüşmeleriancakMeclis-iUmumi’ninikincitoplantıyılınınbitimineüçgünkala tamamlandığından, bu değişikliklerin Meclis-i Mebusan’ca kararabağlanması ister istemez ertesi yıla kalıyor. Meclis-i Âyan’ın kapsamlıanayasadeğişikliğineilişkinmazbataları14Haziran1326(27Haziran1910)günüMeclis-iMebusan’aulaşıyor(MM,D:1,S:2,C.6:585).

Meclis-iUmumi’ninüçüncütoplantıyılı,1Teşrinisani1326’dan(14Kasım1910) 21 Mayıs 1327’ye (3 Haziran 1911) dek, altı ay üç hafta sürüyor.Anayasa değişikliğine ilişkin olarak bu yıl içinde tek kayda değer konu,Meclis-i Âyan’ın hükümet tasarılarını gerektiğinde Meclis-i Mebusan’danönce karara bağlama konusundaki ısrarı. Bu konuda Âyan başkanlığındanMebusan’a gönderilen resmi yazı, 4 Teşrinisani günlü. Demek ki, yenitoplantı yılınınbaşlamasıüzerindendahaüçgüngeçmişkenÂyanböylebirgirişimde bulunma gereğini duymuş. 6 Teşrinisani 1326 (19 Kasım 1910)günüMeclis-iMebusangenelkurulundaokunanbuyazıda,Âyanbaşkanlığı,özetle, 1909 anayasa değişikliği ile (53. Madde), Âyan üyelerindenkaynaklanan yasa önerilerinin önce Âyan’da karara bağlanması yoluaçılmıştır. Buna karşılık, değiştirilmemiş olan 64.Madde’ye göre, hükümettasarıları önce Meclis-i Mebusan’da karara bağlanmakta, sonra Âyan’agelmektedir. Bu yöntem de, Âyan’ın toplantı yılının çoğunu beklemeklegeçirmesine, yılın sonunda ise Mebusan’dan arka arkaya gelen tasarılarısıkışık zamanda yetiştirmeye çabalamasına neden olmaktadır. Akçal (mali)tasarıların önce Mebusan’a gelmesi, meşrutiyet kuralıdır. Bu böyle kalsın.Ancak,bunundışındaki tasarılarıhükümet isterseönceÂyan’agöndersinkivakitkazanılsın.Buyoldaivediliklebirkararalınırsa,butoplantıyılındadaharahat çalışılmış olur, diyor. Meclis-i Mebusan, ilk aşamada, Âyan’ın buisteğine karşılık verecekmiş gibi görünerek konunun kendi anayasakomisyonundaivedilikleincelenmesinekararveriyor(MM,D:1,S:3,C.1:46-7).

Meclis-iMebusanKanun-ıEsasiEncümeni’ninkonuyailişkinmazbatası8

Page 80: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Kanunusani 1326 (21 Ocak 1911) günü okunuyor. Komisyon, raporunda,Heyet-i Âyan bizim önerimiz olan seçim yolunu kabul etmemiştir; bunakarşılık, bunu kabul edeceği varsayılarak kendisine tanınmış bütünayrıcalıkları benimsemiştir; bu durumda, Âyan kendi üyelerinin hiç değilsebirbölümününmebuslargibiseçimlebelirlenmesinikabuletmedikçe,Âyan’abaşkaca ayrıcalık tanınmamalıdır, diyor (MM,D: 1, S: 3, C. 2: 221-3). BuraporMeclis-iMebusangenelkurulunda27Kanunusani1326(9Şubat1911)günügörüşülmeyebaşlanıyor(MM,D:1,S:3,C.2:662-71).Daha ikiayrıgün bu konuda görüşme yürüttükten sonra, 7 Şubat 1326 (20 Şubat 1911)günü Meclis-i Mebusan, Âyan’ın istemini oya koyuyor ve dörtte üç gibibüyükbir çoğunlukla reddediyor (MM,D:1,S:3,C.3:148-50).Buaradameclisteçokilginçanayasatartışmalarıdayapılıyor.ÖrneğinDersimMebusuLütfiFikriBeyşöylediyor:“Görüyorsunuzki,ikişeyinbirilâzımgelecekti,yaÂyânakanun lâyihalarını,bildiğigibi tetkiketmekhakkıverilmeyecekti,veyahut o hak verildiği gibi, 64. maddeye lüzum kalmayacaktı. Budüşünülmediği için 93 [1876] tarihinde 64’üncü madde gafletle KanunuEsasimize girmiş.” (MM, D: 1, S: 3, C. 2: 669). Gerçekten de, 1876Anayasası’nın değiştirilmemiş 64. Madde’sine göre Heyet-i Âyan, Heyet-iMebusan’dankendisinegelenyasatasarılarınıdingibi,padişahhukukugibi,anayasagibitemelsayılanbirkaçyöndenincelemeklegörevli.Tartışılankonuşu: Anayasa Âyan’ın tasarıları hangi yönlerden inceleyeceğini teker tekersaydığına göre, Âyan kendisine gelen tasarıları başka yönlerden deinceleyebilir mi? Bağdat Mebusu İsmail Hakkı Bey, inceleyemeyeceğini,dolayısıyla 1909 değişikliğinde Âyan üyelerine tanınan yasa önermeyetkisinindeayrıbirçelişkikaynağıolduğunubelirtiyor(MM,D:1,S:3,C.3: 34). Meclis-i Mebusan’ın bu ret kararından sonra, artık toplantı yılınınsonunadekanayasadeğişikliğibirdahagündemegelmiyor.Öyleanlaşılıyorki, Âyan’ın kendi ayrıcalıklarını koruyucu tutumu karşısında, Meclis-iMebusan artık bir daha kapsamlı bir anayasa değişikliği yapılabileceğikonusundakiumudunuyitirmişdurumda.Böylece,ilkyıldakendisinin,ikinciyıldadaÂyan’ınkararabağladığıanayasadeğişiklikleribirkenarabırakılmışoluyor.

Meclis-iUmumi’ninbirincidönemininsontoplantıyılı2Teşrinievvel1327(15Ekim1911) günü açılıyor ve5Kanunusani 1327 (18Ocak1912) günüMeclis-i Mebusan’ın feshi ile son buluyor. 1908 seçimleri ile meclisteoluşmuş olan ezici İttihat ve Terakki çoğunluğu artık yok. Üç yıl içindeİttihatçılara karşı ciddi bir muhalefet oluşmuş bulunuyor. 1911 yılında bumuhalefet,HürriyetveİtilafFırkasıadıaltındaresmenpartileşiyor.Meclis-iMebusan’ı da bölen bu ayrılık, ülkeyi yönetmek için mebusların desteğinegereksinimi olan hükümetin işlerini gitgide güçleştiriyor. Bunun üzerinehükümet meclisten kurtulmaya karar veriyor. Ne var ki, ülkeyi otuz yıl

Page 81: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

meclissiz bırakmış olan Abdülhamid’e tepki olarak, 1909 anayasadeğişikliğinde iyice güçleştirilmiş olan fesih düzenlemesi, hükümetinkarşısınaaşılmasıgüçbirengelolarakdikiliyor.Yukarıdadeğinilenyeni35.Madde’yi işletmenin kolay olmayacağını gören hükümet, amacına ulaşmakiçinöncelikleKanun-ıEsasi’nin35.Madde’sinindeğiştirilmesiniöneriyor(3Kanunuevvel 1327-16 Aralık 1911). Bu öneriyle, maddenin eski halinedönülerek hükümetle meclis arasında anlaşmazlık çıktığında, padişahın yahükümeti değiştirmesi ya da meclisi feshetmesi yolu açılmak isteniyor.Yenilik olarak, fesih yetkisinin aynı toplantı yılı içinde yalnızca bir kezkullanılabileceği hükmü getiriliyor. Buna karşılık, meşrutiyet için çoktehlikeli olabilecek bir yeni düzenleme de öneriliyor. Buna göre, savaşdurumunda padişahMeclis-iUmumi’yi geçici olarak tatil edebilecek (MM,D:1,S:4,C.2:201).

Hükümet bu değişiklik önerisini meşrutiyete ilişkin birtakım kuramsalgörüşlerle gerekçelendirmeye çalışsa da, herkes işin aslının farkında.MuhaliflerdenDersimMebusuLütfiFikriBey’in,sadrazamıngerçekniyetiniortaya koymak üzere onun ağzıyla söyledikleri doğru: “Efendiler, ben sizinMeclisinizifeshetmekmecburiyetindeyim.Halbuki,KanunuEsasininmaddeimevcudesibubabdaMeclisisuhuletle[kolaylıkla]feshetmemiteminetmiyor.Bunudeğiştirinkibensizikolaycafeshedeyim.İştemeselebundanibarettir.”Durumböyleolunca,sinirlerdeelbetteçokgeriliyor.NitekimLütfiFikriBeykonuşurken, hükümetten yana olan Selim Efendi, ona laf atıyor: “Biz,haysiyetimizi payimal ettiremeyiz [çiğnetmeyiz]” diye bağırıyor. Bununüzerinebirbaşkaİttihatçı,SaruhanMebusuAliHaydarBey,“Neolacak,burezilinsözündenmiAllahaşkına”diyerekarkadaşınıteselliediyor.KürsüdekiLütfiFikriBey,buhakarete,“Sıfatınısöylüyor”sözleriylekarşılıkveriyor.

3Kanunevvel 1327 (16Aralık 1911) günübaşlayan sinir savaşı,Meclis-iMebusan’ın feshine dek sürüyor. Taraflar her türlü silahı kullanıyorlar.Örneğin muhalefet, 17 Kanunuevvel 1327 (30 Aralık 1911) günü, toplantısalonuna girmeyerek meclisin çalışmasını engelliyor. Hükümet, buna,çekilmekle yanıt veriyor. Hemen arkasından aynı kişi, Sait Paşa, hükümetiyenidenkuruyorvebenimki,35.Madde’ninöngördüğü“IsrarHükümeti”dir,diyor. Anımsanacağı üzere, değişik 35. Madde’ye göre, fesih yolundailerlenebilmesiiçinmeclisinhükümetinisteminireddettiktensonraikincibirhükümet kurulması ve bunun da aynı görüşte ısrar etmesi gerekiyordu. İştehükümet,muhalefetin boykotunu ret kararı olarak yorumlayıp istifa üzerinekurulan yeni hükümetin ısrar hükümeti sayılması gerektiğini savunuyor.Muhalefet iseelbettebugörüşü reddediyorvehükümetinçelişkisiniyüzünevuruyor. Madem yeni hükümetsiniz, o zaman parlamenter meşrutiyetkurallarına göre programınızı okuyup meclisten güvenoyu istemelisiniz,diyorlar. Hükümet ise, başbakan değişmediğine göre yeniden güven

Page 82: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

oylamasınagitmeyegerekyok,diyekendinisavunuyor.

Buarada, çoğunluğunönerisinin, feshi çokkolaylaştıramayacağı,Meclis-iÂyanonayı7.Madde’dedüzenlendiği için,35.Maddedeğiştirilsebileyinede Âyan onayının gerekeceğine dikkat çekiliyor. Dikkat çekilen bir başkakonu da, 1909 değişikliği sırasında anayasada 73. Madde’nin unutulduğu,değişmeyen bu maddeye göre fesih halinde yeni meclisin altı ay sonratoplanacağınınöngörüldüğü,bunakarşılıkyeni7.Madde’ninbusüreyiüçayaindirdiği. Görüldüğü gibi, çekişme ortamı içinde ve günlük gereksinimlerikarşılamak üzere girişilen anayasa değişiklikleri, birçok yeni sorunakaynaklıkediyor.Nevarki,kavgadanartıkgözgözügörmüyor.Meclis35.Madde’yeilişkinanayasadeğişikliğidışındahiçbirşeygörüşemiyor.21,22,24, 27, 28, 31 Kanunuevvel 1327 (3, 4, 6, 9, 10, 13 Ocak 1912) günlübirleşimlerdehep35.Maddetartışılıyor.Sonunda,yeterlikkararıverilipoyageçiliyor. Anayasa değişikliğinin kabulü için üçte iki çoğunluk gerekirken,İttihatveTerakki’ninsavunduğuöneri124oydakalıyor.105kişialeyhteoyveriyor. 4 de çekimser var. Böylece anayasa değişikliği önerisi reddedilmişoluyor(MM,D:1,S:4,C.2:508-10).

RetkararındanikigünsonraMeclis-iÂyan’a,fesihiçinonayisteyenhatt-ıhümayun(padişahlıkyazısı)geliyor(MA,D:1,S:4,C.3:258).Âyankapalıoturum yapmayı kararlaştırıyor. 3 Kanunusani 1327 (16 Ocak 1912) günlübirleşim, hep kamuya kapalı oturumlar biçiminde geçiyor. Sonuçta fesihonaylanıyor ve 5 Kanunusani 1327 (18 Ocak 1912) günü okunan irade-iseniye ile Meclis-i Mebusan feshediliyor. Böylece meşrutiyetin az çokdemokratik bir biçimde işleyen birinci dönemi de kapanmış oluyor. Budönemin kapanmasıyla, kapsamlı bir anayasa değişikliği gereksinimi dekalmıyor.

IV.KüçükDeğişiklikler

1909’da gerçekleştirilen ve meşrutiyeti anayasal çerçeveye oturtan büyükanayasa değişikliğinden sonra, Osmanlı İmparatorluğu yıkılıncaya dek altıadet daha değişiklik yapıldı. Aşağıda bunların kabul edilme süreçleri ileiçerikleriözetlenecek.

1)15Mayıs1330(28Mayıs1914)değişikliği:

Feshi kolaylaştırmak üzere hükümetin istediği anayasa değişikliğini kabuletmemek içinMeclis-iMebusan’ındirenmesi, azöncebelirtildiği gibi, yinede fesihle sonuçlanmıştı.Meclis-iUmumi’nin ikinci dönemi, 5Nisan 1328(18Nisan1912)günübaşladıveancak23Temmuz1328’e(5Ağustos1912)dek sürdü. Yenimeclis seçildikten sonra hükümet, aynı amaçlı bir anayasadeğişikliğini zorlamaya başladı. 9 Haziran 1328 (22 Haziran 1912) günümeclise sunulan (MM, D: 2, S: 1, C. 1: 435) hükümet teklifinde, 1876

Page 83: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Anayasası’nın1909’dadeğiştirilmişolan7.,35.ve43.Maddelerininyenidendeğiştirilmesi, o zaman değiştirilmesi unutulmuş olan ve artık hükmükalmayan 73. Madde’sinin ise yürürlükten kaldırılması isteniyordu. Ünlü“sopalı seçimler”in ürünü olan bu yeni meclis, İttihat ve Terakki’ninisteklerini yerine getirmeye yatkındı. Onun için direnç olmadı. Teklifivedilikleincelenmeküzerekomisyonagönderildi.Kanun-ıEsasiEncümeni,hükümetin istediği doğrultuda, ancak hükümetinkinden çok daha etraflıcadüşünülmüşbirönerihazırladı.Hükümetindebunakatılmasıyla,önerigenelkurula geldi ve hızla görüşüldü. 12 Haziran 1328 (25 Haziran 1912) günüyapılansonoylamada,anayasadeğişikliğiönerisi,yalnızcaonikikişininretoyunakarşılıküçteikiyiaşanbirçoğunluklakabuledildi(MM,D:2,S:1,C.1:490).İçeriğiaşağıdaanlatılacakolanbudeğişiklik,fesihiçinÂyanonayınıkaldırıyor ve fesih dışında, meclis çalışmalarının, belli sürelerleertelenebileceğiniyadatatiledilebileceğiniöngörüyordu.Hükümet,Meclis-iMebusan’dakabuledilenbuanayasadeğişikliğininsonuçlanmasıiçinelindengeleni yaptı. 16 Haziran 1328 (29 Haziran 1912) günü Meclis-i Âyan’daokunan sadaret tezkiresinde,SadrazamSaidPaşa, değişikliğin ivedilikle elealınmasını istedi. Ne var ki, Meclis-i Âyan, anayasa değişikliği önerisini,kendiKanun-ıEsasiEncümeni’ne,ancakivedilikönerisinireddettiktensonragönderdi(MA,D:2,S:1,C.1:176-9).

Bu arada, değişiklik önerisi daha Âyan’da görüşülemeden, ülkede güçdengesiyenidendeğişti.İttihatveTerakkiiktidardanuzaklaştırıldıktansonrakurulanGaziAhmedMuhtarPaşaHükümeti, tıpkı fesih içinbahanearamışolan Said PaşaHükümeti gibi,Meclis-iMebusan’la anlaşmazlık çıkarıp bukez İttihatçı çoğunluktan kurtulmayı sağlayacak ikinci bir feshigerçekleştirmek üzere, yine anayasa değişikliği yolunu kullanmaya kalkıştı.Ancak bu kez, işler daha da acemice yapıldı. Yeni kurulan Gazi AhmedMuhtarPaşaHükümeti,18Temmuz1328(31Temmuz1912)günüMeclis-iMebusan’a bir sadaret tezkiresi göndererek, Meclis-i Mebusan’ıngerçekleştirdiği son anayasa değişikliğinin 7. Madde’yle ilgili bölümündedeğişiklik önerdiğini ve bunun ivedilikle görüşülmesini istediğini bildirdi(MM, D: 2, S: 1, C. 2: 573). Yeni hükümete güçlük çıkarmak isteyenmebuslar, Meclis-i Mebusan Dahili Nizamnamesi’nin (İçtüzük) 28.Madde’sine göre, reddedilen bir önerinin iki ay geçmedikçe yenidensunulamayacağını savundular. Bu itiraz yersizdi. Hükümetin haklı olarakbelirttiği gibi, söz konusu düzenleme ancak mebuslardan kaynaklananönerilere ilişkindi; üstelik de, hükümetin önceki önerisi reddedilmiş değil,aksine, değiştirilerek kabul edilmişti. Ancak hükümetin yaptığı çok dahabüyük bir usulsüzlük vardı. Gerçekten de,Meclis-iMebusan’ın kabul edipÂyan’a gönderdiği bir metinde hükümetin değişiklik yapmak istemesinianayasayla bağdaştırabilmek çok güçtü. Öte yandan, yeni önerinin içeriği,

Page 84: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

böylesinebüyükbirzorlamayıhiçdeğilse siyasetenhaklıkılacakbirnitelikde taşımıyordu.GaziAhmedMuhtarPaşa,SaidPaşa’nınkaldırmak istediğiÂyan’ın onayı koşulunun korunmasını, buna karşılık feshe ancak “ahval-ifevkaladede [olağandışı durumlarda]” başvurulabilmesini istiyordu. Meclisçoğunluğu, bunun yeni bir fesih için bahane arama girişimi olduğununfarkındaydı.DivaniyeMebusuİsmailHakkıBey,“Süngülerlegelsinlerdahaiyi,” dedi. Drama Mebusu Midhat Şükrü Bey de, arkadaşını desteklemeküzere,“Meclisikapatsınlar,üzerine‘Kiralıkhane’desinler,”diyeekledi(MM,D: 2, S: 1,C. 2: 575).Görüşmeler kızıştıkça sözler daha da ağırlaştı.YineİsmailHakkıBey,şöylekonuştu:“Bugünhükümetcebriikrah[korkubaskısı]altındadır. Bugün hükümet süngülerin zebunudur [silahla sindirilmiştir].Asilerin, süngülerin zebunu olan Heyeti Vükelanın yapacağı bir kanunbatıldır[geçersizdir].Batılamübteni[dayalı]olanherşeyisebatıldır.”(MM,D: 2, S: 1, C. 2: 583). Görüşmeler ertesi gün de sürdü. Çamlık MebusuMehmed Şahin Bey, “Hükümet söylesin doğru değil, bu fesih için birvesiledir, […]Hâkikat hâkikattır…”diyerek işinözünüortayakoydu (MM,D: 2, S: 1, C. 2: 595). Adliye Nâzırı Hüseyin Hilmi Paşa’nın, “Bir Heyet[burada, hükümet] tarafından verilmiş olan bir kanunu, istediği zamandaistirdat etmek [geri almak] ve heyeti sabıkanın [önceki hükümetin] teklifinitadil eylemek [değiştirmek] hakkını Kanunu Esasi Heyeti cedideye [yenihükümete]bahşediyor”biçimindekisavunmasıçokzayıftı.Sonuçta,hükümetönerisinin,hembiçimhemdeözyönündenincelenmeküzereKanun-ıEsasiEncümeni’negönderilmesikararlaştırıldı(MM,D:2,S:1,C.2:604).

Görüldüğügibi,1909değişikliğindensonra,Meclis-iMebusan’ıfeshetmekgerçekten çok güçleşmişti. Said Paşa, doğrudan doğruya feshi düzenleyenanayasamaddelerinindeğiştirilmesiniMeclis-iMebusan’adayatmakistemiş,bu yoldan çıkardığı anlaşmazlığı da, padişaha meclisi feshettirmek içingerekçe olarak kullanabilmişti. Ayrıca, bu yolda Âyan’ın onayını daalabilmişti.GaziAhmedMuhtarPaşa, aynı yöntemidenemek istedi.Ancakvaktidahadadarolduğundan,fesihiçinanayasadışıbiryolkullandı.Meclis-iMebusan’dakitartışmalarınüzerindenyalnızcadörtgüngeçtiktensonra,23Temmuz 1328 (5 Ağustos 1912) günü, Âyan genel kurulunda, padişahtarafındangönderilenbiryazıokundu.İrade-iseniyedeşöyledeniyordu:SaidPaşaHükümetiyleMeclis-iMebusanarasında,anayasadeğişikliğidolayısıylaçıkananlaşmazlıküzerineMeclis-iMebusanfeshedilmiş,yenimeclis5Nisan1328’de (18 Nisan 1912) toplanmıştı. Bu yeni heyetin ancak anlaşmazlıkkonusunda “karar itasına mahsus ve münhasır olduğu” Heyet-i Âyankararnamesiyle bildirilmiş olduğundan, yeniden seçim yapılmak üzereMeclis-iUmumi’ninkapatılmasıkararlaştırılmıştır(MA,D:2,S:1,C.1:386-7). Âyan’ın böylesine anayasa dışı bir yorum kararı vermesi kanımcaolanaksız olmak gerekirdi. Bu yorum geçerli olsaydı, her fesihten sonra

Page 85: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

toplanan yeni meclisin, feshe neden olan anlaşmazlık konusunda kararverdiktensonra,yenidenfeshedilmesisonucudoğardı.Kısacası,GaziAhmedMuhtar Paşa’nın fesih için bulduğu gerekçe, anayasanın açık hükmükarşısında,bahanebileolamayacakkadarzayıftı.

1909’da değiştirilenKanun-ıEsasi’nin 7.Madde’sine göre, fesihten sonraüç ay içinde seçim yapılıp yeni meclisin toplanması gerekiyordu. Ayrıca,değişik 43. Madde’ye, Meclis-i Umumi’nin kasım başında çağrısız olarakkendiliğinden toplanacağı kuralı konmuştu. Ağustos 1912 feshinden sonra,BalkanSavaşıönesürülerekbukurallarınhiçbirineuyulmadı.Yeniseçimler,Ağustos1912feshindenancakyirmiaysonra,Nisan1914’teyapıldı.Meclis-iUmumi’ninüçüncüdönemi,1Mayıs1330’da(14Mayıs1914)açıldı.Olağanolarakkasımbaşındabaşlayacakolanyenidönemdenöncegerçekleştirilenbutoplantı İçtima-i Fevkalade (Olağanüstü Toplantı) olarak adlandırıldı. Buolağanüstü toplantı, yine padişah kararıyla, 20 Temmuz 1330 (2 Ağustos1914)günüsonlandırıldı.Bütünbusiyasalgelgitleriçindeogünedeksonucaulaştırılamayan anayasa değişikliği, işte bu olağanüstü toplantı sırasında,ancak 12Mayıs 1330 (25Mayıs 1914) günüMeclis-i Âyan’ın gündeminegelebildi ve ivedilik kararı alınarak aynı gün sonuca bağlandı. Görüşmelersırasında, alışılmadık bir yol izlenerek, Meclis-i Mebusan Kanun-ı EsasiEncümeni’ninmazbatasıMeclis-iÂyan genel kurulunda okundu.Tutanağınçiftsütunlusekizsayfasınıkaplayanbuuzunraporda,anayasadeğişikliğininnasılbiryılanhikâyesinedönüştüğüayrıntılarıylaanlatılıyor(MA,D:3,S:1,C.1{İçtimaiFevkalade}:18-26).Arkasından,Meclis-iÂyanKanun-ıEsasiEncümeni’ninmazbatasıokundu.Buraporda,Âyankomisyonu,Mebusan’ıngörüşlerinin bütünüyle benimsendiğini belirtiyordu. Âyan’danMusa KâzımEfendi’nin şu sözleri, 1909 değişikliğinin yarattığı durumu gerçekçi birbiçimde dile getiriyordu: “Vâkıa iki defa fesh vâki oldu. Lâkin benzannediyorum ki vâki olan feshler bihakkın [hakkıyla, tamamıyla] kanunîolmadı.Çünki,bihakkınkanunîfesh,kaabil[olanaklı]değil.”(MA,D:3,S:1,C. 1: 30). Sonuçta, anayasa değişikliği oya kondu.Âyan’ın o sırada üyetamsayısı 60’tı. 50 kişi oylamaya katıldı. Değişiklik, üçte ikiyi aşan birçoğunlukla,48oylakabuledildi(MA,D:3,S:1,C.1:30).

Yukarıdabelirtildiğigibi,1909büyükdeğişikliğindensonrayapılanbuilkdeğişiklikle,Kanun-ıEsasi’nin7.,35.ve43.Maddeleriyenidendeğiştiriliyor,73.Maddeiseyürürlüktenkaldırılıyordu.7.Maddedeğişikliğinde,beşnoktadikkati çekiyor: a) Fesihten sonra yeni meclisin üç ay içinde seçiliptoplanacağı hükmü kaldırılıyor, b) fesih içinMeclis-i Âyan’dan onay almakoşulukaldırılıyor, c) fesihdışında,meclis toplantılarının ertelenmesi yadatoplanmışmeclisin tatile gönderilmesi kapısı açılıyor, ç) ancak, ertelemevetatilsüresinintoplamaltıaysürentoplantıyılınınyarısını(başkabirdeyişle,üçayı)aşamayacağıbelirtiliyor,d)herdurumda,ilgilitoplantıyılınınilişkin

Page 86: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olduğuyılda tamamlanacağıhükmebağlanıyor.35.Madde’dedikkati çekendüzenlemeler şunlar: a) HükümetleMeclis-iMebusan arasında anlaşmazlıkçıktığında, önce hükümetin değiştirilmesini öngören hüküm kaldırılıyor, b)hükümetin önerisimeclisçe arka arkaya iki kez reddedildiğinde, hükümetindeğiştirilmesi ya da Meclis-i Mebusan’ın feshi şıklarından biri, padişahınyeğlemine (tercihine) bırakılıyor, c) fesih durumunda, yenimeclisin dört ayiçinde seçilip toplanacağı belirtiliyor, ç) yeni meclisin eskisinin görüşündedirenmesi durumunda, meclis kararının uygulanmasının zorunlu olacağıhükmükorunuyor.43.Madde’de ise, şudüzenlemeleryapılıyor: a)Toplantıyılının “Teşrinisani iptidasında [Kasım başında]” çağrısız olarak açılacağıkuralına,ertelemekararıvarsa,toplantının,ancakertelemesüresininsonunda,yine çağrısız olarak açılacağı hükmü ekleniyor, b) toplantı yılının altı ayolacağı düzenlemesi korunuyor, c) fesih durumunda, dört ay içinde seçiliptoplanacakyenimeclisinbutoplantısınınolağanüstütoplantısayılacağıveikiaysüreceğibelirtiliyor,ç) fesihsonrasıyapılacak toplantınınuzatılabileceği,bunakarşılıkertelenemeyeceğikuralıkonuyor,d)meclislerinbirinin,ötekininbulunmadığı zamanlarda toplanamayacağı kuralı korunuyor, e)değiştirilmemiş olan 69. Madde’ye göndermede bulunularak, Meclis-iUmumi’nin döneminin yine dört yıl olacağı ve kasım ayının başındabaşlayacağı belirtiliyor. Anayasa değişikliğiyle, 1909’da kaldırılması“unutulmuş”olan73.Maddeyürürlüktenkaldırılıyor.Ortadabir unutkanlıkolduğu kuşkusuz.Çünkü, 1876Anayasası’nın bumaddesinde, fesih halindeyeni Meclis-i Mebusan’ın altı ay içinde yeniden seçilip toplanacağısöyleniyordu. Oysa, daha 1909’da bu süre üç aya indirilmişti. 1914değişikliğindesürenindörtayaçıkarılmasıyla,anayasahükümleriarasındakibuçelişkiyineortadakaldı.

Özetle,1914anayasadeğişikliğiile,Meclis-iMebusan’ınfeshinineredeyseolanaksızkılanengellerkaldırıldı,fesihtensonrayenimeclisindörtayiçindetoplanacağıkuralıgetirildi,fesheekolarak,meclistoplantılarınınertelenmesiyadatoplanmışmeclislerinçalışmalarınaaraverilmesiolanaklarıyaratıldı.

2)29Kânunusani1330(11Şubat1915)değişikliği:

20 Temmuz 1330’da (2 Ağustos 1914) son bulan olağanüstü toplantıdansonra, olağan dönem 1 Kanunuevvel 1330’da (14 Aralık 1914’te) başladı.Görüldüğügibi,yürütmegücü,olağanüstü toplantısırasındakabuledilenveyukarıda özetlenen anayasa değişikliğinin kendisine verdiği yeni yetkiyihemen kullanmış vemeclisin açılışını bir ay ertelemiştir.Bu dönem içinde,kısa süre sonra kullanılan bir başka yeni yetki de,meclis çalışmalarına aravermeyetkisidir.Gerçektende,Aralık1914’tetoplananMeclis-iUmumi,16Şubat1330(1Mart1915)günlüirade-iseniyeile15Eylül1331’e(28Eylül1915) dek tatile gönderilmiştir. Şimdi özetlenecek olan üçüncü anayasa

Page 87: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

değişikliği, işte tatilden önceki bu kısa olağan toplantı sırasındagerçekleştirilmiştir.

Kanun-ı Esasi’nin 7., 43. ve 102. Maddelerinin değiştirilmesini öngörenkanun layihası (yasa tasarısı), 5 Kanunusani 1330 (18 Ocak 1915) günüMeclis-iMebusan’agelmiştir(MM,D:3,S:1,C.1:192).ŞamMebusuFarisEl-HuriEfendi’ninönerisivehükümetinisteğiüzerineivedilikkararıalınmış,önerinin tümüüzerinde görüşmeler hemen tamamlanıpmaddelere geçilmesikabuledilmiştir(C.1:196).Hermaddekısacagörüşülmüş,ayağakalkılarakyapılan oylamalarda, her üç madde de, bir iki muhalife karşı neredeyseoybirliğiyle kabul edilmiştir. Ad okunarak yapılan son oylamaya ise 185mebus katılmış, anayasa değişikliği, Meclis-i Mebusan’da görüşülmeyebaşladığı günün sonunda, tek bir oya karşı 184 oyla kabul edilmiştir (C. 1:203-4).

5 Kanunusani 1330 (18 Ocak 1915) günü Meclis-i Mebusan’dan geçenanayasa değişikliğinin Âyan aşamasını, ne yazık ki izleyemiyoruz. Çünkü,Âyan tutanaklarının 1 Kanunuevvel 1330 (14 Aralık 1914)-28 Kanunusani1330 (10 Şubat 1915) arası eksik. Ancak, padişahın onayladığı metnebakarak, Âyan’da herhangi bir değişiklik yapılmadığını kestirmek olanaklı.Kaldı ki, değişiklik yapılsaydı, önerinin yeniden Meclis-i Mebusan’agönderilmesi gerekirdi. Oysa, Mebusan tutanaklarında böyle bir kaydarastlanmıyor.

İkinciküçükanayasadeğişikliğiningetirdiklerişöyleözetlenebilir:

7. Madde yeniden değiştirilerek, birinci anayasa değişikliğinde meclisinaçılışının ertelenmesinde ve çalışmalarına ara verilmesinde uyulacak olantoplamüç aylık üst sınır kaldırıldı.Bununyerine, yalnızca erteleme için üçaylıkbirsınırkonduvebuyetkininancakbirkezkullanılabileceğibelirtildi.Tatil süresi için özel bir sınır öngörülmedi. Yalnızca, toplam dört aylıktoplantı süresinin aynı yıl içinde doldurulması gerektiği belirtildi. Meclisinbütçe için nasılsa toplanması gerekeceğinden, ara vermenin yürütme gücütarafındanölçüsüzceuzatılmasınaolanakkalmayacağıönesürüldü(MM,D:3,S:1,C.1:192).“MeclisiUmumininmiadındaküşat[belirlenmişgünündeaçılma] ve tatili” ibaresinde, buradaki “tatil”in birinci küçük anayasadeğişikliği ile yeni olarak getirilmiş tatil kurumu ile karıştırılmaması için,“tatili” sözcüğü yerine “kapatılması” sözcüğü kondu. Ayrıca, Meclis-iUmumi’nin“vaktindenevvel içtimaadaveti”yerine,“gerekvaktindenevvelgereksuretifevkalâdedeiçtimaadavet”dendi.Kanun-ıEsasiEncümeniReisiİzmirMebusuSeyyidBey’inaçıklamalarınabakılırsa,buradaşöyle incebirayrım var: Kasım başından (“vaktinden”) önce açılan meclis, çalışmalarınıkasımbaşınıaşacakbiçimdearalıksızolaraksürdürürse,buolağanbirerkenaçılmaolur.Yok,kasımbaşındanöncetoplantıbitirilirveanayasagereğince

Page 88: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kasımbaşındayadaertelemesüresininsonundayenitoplantıyılıiçindavetsiztoplanılırsa, kasımdanöncebitirilmiş toplantıFevkalade İçtima (OlağanüstüToplantı)olur.

43.Madde’dekideğişiklikçokönemli.1909anayasadeğişikliğiilealtıayaçıkarılmış olan toplantı yılı, şimdi yeniden dört aya indiriliyor. Başka birdeyişle, 1876 Anayasası’nın ilk düzenlemesine dönülüyor. Birinci küçükanayasadeğişikliğiyleertelemevetatilolanaklarınıelegeçirmişolan,şimdikideğişiklikle de tatil olanağının üst sınırını kaldırmış olan iktidarın, ayrıcatoplantı yılını da kısmak istemesi, İttihat ve Terakki yönetiminin gitgidebuyurganlaşmasının açık bir göstergesi. Hükümetin önerisini desteklemeküzereKanun-ı Esasi Encümeni adınaKonyaMebusuMustafa ŞerefBey’insöylediğişusözler,iktidaraegemenolanyenianlayışıaçıkçaortayakoyuyor:“Bizdemevcutolanaltı aymüddetinkuvvei icraiyyenin istiklalini [yürütmeerkininbağımsızlığını]tamamenteminedemediğiEncümeninnoktainazarınave bendenizin kanaatime göre, meşrutiyetin ilk üç senesinde geçirdiğimizanarşiilesabitolmuştur.Kuvveiicraiyyeyelazımolanistiklalibahşedebilmekiçinbualtıaymüddetidörtayatenziletmekcihetitasvipedildi.”(MM,D:3,S:1,C.1:192).

102.Madde’ye, ne 1909’da, ne de önceki değişiklikte dokunulmuştu. Bumadde,bütçeninbiryılaözgüolduğunuveancakçıkarıldığıyıl içingeçerliolacağınısöylüyor.Şimdibudüzenlemeye,“buhükümtecilve tatil ile ihlâledilemez” diye bir sınırlama getiriliyor. Amaç, ilk küçük anayasadeğişikliğindenbaşlayarakanayasadüzenimizegirenertelemeve aravermeyetkilerinin, hükümetçe, bütçeyi de kararnameyle düzenleme yoluna gitmeküzere kullanılmasının engellenmesi. Buna karşılık, Meclis-i Mebusan dahabütçeyi çıkaramadan feshedildiği takdirde, hükümete bir önceki yılınbütçesini yeni yılda da uygulama yetkisi veren eski düzenlemeyedokunulmuyor.

Sonuç olarak, 1915’te gerçekleştirilen ikinci küçük anayasa değişikliğininiki önemli yönü bulunduğu görülüyor: Birincisiyle, toplantı yılı yeniden I.Meşrutiyet ölçülerine indirgeniyor; ikincisiyle ise, ertelemeye ek olarakyürütmeyeverilenmeclisi tatilolanağı,yalnızca toplamdörtayıdolduracakkadar, her yıl bol aralı kısacık toplantılar dışında, meclisi çoğu zamançalışamazdurumdatutabilecekbirölçüsüzlüğeçıkarılıyor.

3)25Şubat1331(9Mart1916)değişikliği;4)25Şubat1331(9Mart1916)değişikliği;5)7Mart1332(20Mart1916)değişikliği:

16Şubat1330(1Mart1915)günüverilentatilkararındabelirtilentatilsonutarihineuygunolarak,Meclis-iUmumi,15Eylül1331(28Eylül1915)günüçalışmalarına yeniden başladı. Bu biçimde başlayan toplantı, Meclis-iUmumi’nin üçüncü dönem birinci toplantı yılının son bulduğunu bildiren

Page 89: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

irade-iseniyeile,31Teşrinievvel1331(13Kasım1915)günükapandı(MM,D: 3, S: 1,C. 1: 731). Ertesi gün, 1Teşrinisani 1331’de (14Kasım 1915),anayasaya uygun olarakMeclis-i Umumi’nin üçüncü dönem ikinci toplantıyılı başladı. Değişik 43. Madde uyarınca artık dört ay süren bu toplantı,üçüncü dönemin ikinci toplantı yılının bittiği gerekçesiyle, kasım başındayenidentoplanmaküzere“Meclisinkapanmasınıiradeettim”diyen29Şubat1331(13Mart1916)günlüpadişahlıkyazısıilesonbuldu(MM,D:3,S:2,C.2:499).Şimdiincelenecekolanüçüncü,dördüncüvebeşinciküçükanayasadeğişiklikleri, işteMeclis-iUmumi’ninüçüncüdönemininşimdisözüedilenikincitoplantıyılındagerçekleştirildi.

Burada ele alınan üç anayasa değişikliği üç ayrı yasa olmakla birlikte,gerçekteaynıdeğişiklikdemetininparçasıdır.Buyöndeöneri,1Şubat1331(14Şubat1916)günü,Meclis-iMebusan’ahükümettarafındansunulmuştur.Anayasanıntoplamaltımaddesinikapsayanbuöneride,Kanun-ıEsasi’nin35.ile 117. Maddelerinin yürürlükten kaldırılması, 7., 48., 72. ve 76.Maddelerinindeğiştirilmesiisteniyor.Yukarıdadabelirtildiğigibi,artıkİttihatveTerakki’ylebütünleşmişbirMeclis-iMebusanvarkarşımızda.Onuniçin,bu kapsamlı önerinin tümü hakkında hiç görüşme yapılmadan maddeleregeçilmesikabulediliyor(MM,D:3,S:2,C.2:4).

7. Madde’nin değiştirilmesi ve 35. Madde’nin yürürlükten kaldırılması,gerçekte aynı konuya ilişkinolduğundanbirlikte ele alınıyor.Anımsanacağıüzere,7.Madde,1909,1914ve1915’teolmaküzere,üçkez,35.Maddeise,1909 ile1914’teolmaküzere, iki kezdeğiştirilmişti.BütünbudeğişikliklerhepMeclis-iMebusan’ın feshi ya da toplantılarının sınırlanması konusuylailgiliydi.Yukarıdaanlatıldığıgibi,1909’da,meclisinotuzyılboyuncakapalıtutulmuş olmasına tepki olarak, fesih kararı alınabilmesi sıkı koşullarabağlanmıştı. Yine yukarıda belirtildiği gibi, bu sıkı koşullar, daha sonra,hükümetlere kesenkes (mutlaka) ortadan kaldırılması gereken engeller gibigörünmeyebaşladı.1909’dansonrayapılandeğişikliklerhepbuyöndeoldu.İşte 1916’da girişilen son değişiklikle, fesih önündeki bütün engellerkaldırıldı.Hükümetadınaöneriyi savunanHariciyeNazırıMenteşeMebusuHalil Bey şöyle diyor: “Meşrutiyetimizin buhranlı devreleri esnasındayaptığımız bu ilk tadilatın ne kadar muzır neticeler verdiğini hepimizgördük.”ArtıkİttihatveTerakki,feshinhiçbirkoşulabağlanmamasınıistiyor.Buamaçla, fesihhalindeyenimeclisindörtay içinde toplanmasıkuralını7.Madde’yetaşıyıp35.Madde’yibütünüyleortadankaldırmakistiyor.Çünkü,daha1876Anayasası’nınilkhalindevarolan35.Madde,feshi,birbiçimde,hükümetleMeclis-iMebusanarasındaanlaşmazlıkçıkmasıylailişkilendiriyor.Halil Bey, bu ilişkinin bütünüyle koparılmasını savunuyor: “Bir meseleiihtilaf [anlaşmazlık konusu] tahaddüs edecek [ortaya çıkacak], […] ancakondan sonra zatı hükümdari feshedebilecek. […] Halbuki fesih, hayatı

Page 90: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

siyasiyede birçok ahval ve hadisat [durumlar ve olaylar] dolayısıyla vukubulabilir. […] Hükümet hakkı feshin mutlak olarak zatı hükümdariyeverilmesiniteklifediyor.”(MM,D:3,S:2,C.2:4-6).Bugörüşehiçbiritirazkabuledilmiyor.HalepMebusuArtinBoşgezenyanEfendi, feshingerekçesiulusunoyunabaşvurmakolduğunagöre,hiçdeğilsefesihtensonraseçilecekmeclisin görüşüne uyulacağı kuralını koruyalım, diyor (C. 2: 6).YineHalilBey, bu bir siyasal sonuçtur, bütün bu konular anayasalarda düzenlenemez,diyerek öneriye karşı çıkıyor. Sonuçta, 7. Madde’nin hükümetin istediğibiçimdedeğiştirilmesi,35.Madde’ninisebütünüyleyürürlüktenkaldırılmasıayağakalkılarakoyakonuyorve“itirazsız”kabulediliyor.

48. Madde, Meclis-i Umumi üyeliğinin hangi durumlarda düşeceğinidüzenliyor.Maddenin1876’daki ilkbiçiminde,meclisüyesi“hapisvenefyi[sürgün] mucip bir ceza ile mahkûm olur ise” üyeliğinin düşeceğiöngörülüyordu. Hükümet önerisinde, bunun yerine, meclis üyesi “cinayetveya sirkat [hırsızlık] veya dolandırıcılık gibi muhilli şeref ve haysiyyet[onuruveözsaygıyızedeleyen]bircünha[suç] ilemahkûmolursa”üyeliğindüşmesi isteniyor. Bunun da gerekçesi, bir kabahatin bile yasa uyarıncahapisle cezalandırılabileceği, oysa kimi durumlarda cinayetin dahi, kişininonurunu korumak için işlenmişse, meclis üyeliğinden düşürülmeyigerektirmeyebileceği.Hükümet,ayrıca,maddeye,Meclis-iUmumiüyelerinindevletle akçal (mali) çıkar ilişkisine girmesini engelleyecek şöyle bir ikincifıkranıneklenmesiniistiyor:“MeclisiUmûmîÂzalarınınDevletlemüşterekülmenfaa [çıkar ortaklığında] veya Devletin doğrudan doğruya muavenetimaliyyesindenmüstefid[akçalyardımlarındanyararlanan]şirketlerdehizmetve vazife kabul etmeleri ve doğrudan doğruya Hazine-iMaliyeden tediyatımüstelzim[ödemeyigerektiren]taahhüdatveiltizamattabulunmaları[devletiçinbirişinyapılmasınıyadabirdevletgelirinintoplanmasınıüstlenmeleri]memnu[yasak]veaksihareket,ÂyanlıktanveMebusluktansukutu[düşmeyi]müstelzimdir [gerektirir].” Bu öneri Meclis-i Mebusan’da uzun uzadıyatartışılıyor. Bu arada birçok değişiklik önergesi de veriliyor. Sonuçta,önergelerle birlikte maddenin Kanun-ı Esasi Encümeni’nde yenidenincelenmesinekararveriliyor (MM,D:3,S:2,C.2:10-14).Böylecedebumadde,anayasadeğişikliğidemetindenayrılmışoluyor.

72. Madde, mebusluğa adaylık konusunu düzenliyor. Kanun-ı Esasi’ninözgün metninde, adayların ancak kendi illerinden seçilebileceğiöngörülüyordu. Hükümet ise, adaylık koşullarını taşıyanların her ildenseçilebilmesini, ancak bir kişinin en çok üç ilden aday olabilmesiniöngörüyor.Buöneri, fazlabir tartışmayayol açmadankabul ediliyor (C. 2:18).

76. Madde, mebus ödeneklerine ilişkin. Anımsanacağı üzere, 1909’da

Page 91: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yapılandeğişiklikle,mebusların toplantıyılı içinödenekleri20binkuruştan30binkuruşaçıkarılmış,ayrıca,fazladantoplanılmasıdurumundaaylık5binkuruşödenekverileceğihükmebağlanmış;yolluğunaylık5binkuruşmaaşagöre hesaplanması hükmüne ise dokunulmamıştı. Hükümet, ödeneğinartırılmasını, yolluğun düşürülmesini, fazladan toplantı için ise ek ödenekverilmemesini öneriyor. Konu tartışılıyor. Komisyondan da öneri geliyor.Sonuçta, hükümet ile Kanun-ı Esasi Encümeni’nin uzlaşmasıyla, yıllıködeneğin 50 bin kuruşa çıkarılması, yollukların 4 bin kuruş maaşa görehesaplanması, toplantı yılının uzaması ya da olağanüstü toplantı yapılmasıhalinde ek ödenek verilmemesi, buna karşılık, fesihten sonra seçilenmeclisüyelerineyıllıködeneğinyarısınınverilmesi,kararlaştırılıyor.Genelkuruldamaddebubiçimiylekabulediliyor(C.2:22).

117. Madde, yorum yetkisiyle ilgili. Özgün metinde, yasaların, adlikonularailişkiniselerMahkeme-iTemyizce(Yargıtay),mülkiidareyeilişkiniseler Şûra-yı Devletçe (Danıştay), anayasaya ilişkin iseler Heyet-i Âyancayorumlanacakları öngörülüyordu. Hükümet, çok haklı bir gerekçeyle bumaddenin bütünüyle kaldırılmasını istiyor. Hükümetin görüşünü savunanHalil Bey’in görüşü özetle şöyle: Yasayı yorum, her mahkemeninkaçınamayacağıgörevidir.Ancakmahkemelerinyorumları,olmuşbirolaya,başka bir deyişle geçmişe ilişkindir ve yalnızca tarafları bağlayıcıdır. Bunakarşılık, maddede sayılan kurumların yapacakları yorumlar, geleceğeilişkindir ve herkes için bağlayıcıdır. Böyle durumlarda, yorum kararıverileceğine, yasanın değiştirilmesi ya da yeni yasa yapılması çok dahauygundur.Hükümetayrıca,yorumyapmayetkisininzatenyasalarınyapımcısıolanMeclis-iUmumi’yeverilmesinisavunanArtinBoşgezenyanEfendi’ninönerisini,bunungereksizkarışıklığayolaçacağıgerekçesiyle,yineçokhaklıolarakgeriçeviriyor.Genelkurul,hükümetinönerisinibenimsiyor(C.2:24).

Sonuçta, hükümetin önerdiği altı maddelik anayasa değişikliği demeti,komisyona gönderilmiş olan 48. Madde ayrılarak açık oya sunuluyor. Buarada, kimi üyelerin anayasa değişikliklerinin iki kez görüşülmesi gerektiğiyolunda itirazlardabulunduğunugenelkuruladuyuranMeclisBaşkanıHacıAdilBey,tamamenusulsüzbirbiçimde,ozamanadekdeğişikliklerinheptekgörüşmede sonuçlandığını, itiraz eden olursa hükümetin ivedilik kararıisteyeceğini söylüyor ve tek görüşme ile yetinilmesini oya koyuyor. Buyönteminbenimsenmesiüzerineyapılanaçıkoylamaya193üyekatılıyorvekatılanların oybirliğiyle, Kanun-ı Esasi’nin 35. ile 117. Maddelerininyürürlükten kaldırılması, 7., 72., 76. Maddelerinin ise değiştirilmesi kabulediliyor(MM,D:3,S:2,C.2:26-7).

Meclis-i Mebusan’da bu biçimde kabul edilen beş maddelik anayasadeğişikliğini,MeclisBaşkanlığıertesigünÂyan’agönderiyor.Mebusan’dan

Page 92: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

gelenyazı4Şubat1331(17Şubat1916)günüMeclis-iÂyangenelkurulundaokunuyorveKanun-ıEsasiEncümeni’negönderiliyor(MA,D:3,S:2,C.2:85).Âyan,kendisinegelenbudeğişiklikdemetiiçinde,72.Madde’yeilişkinolarakbiçimselbirdeğişiklikyapıyor.23Şubat1331’de(7Mart1916)MeclisBaşkanlığı, “şeklen icra kılındığı işar buyurulan tadil”e [biçim açısındangerçekleştirildiği açıklanan değişikliğe] Mebusan’ın katıldığını bildiriyor.Bunun üzerine, 25 Şubat 1331 (9 Mart 1916) günü, 72. Madde’ye ilişkinanayasadeğişikliğimeclislerdekesinleşmişoluyorveonayasunulmaküzerehükümetegönderiliyor(MA,D:3,S:2,C.2:284).

İkianayasamaddesinin(35.ile117.Maddeler)yürürlüktenkaldırılmasına,üç maddenin (7., 72. ve 76. Maddeler) de değiştirilmesine ilişkin Meclis-iMebusankararı,yukarıdabelirtildiğigibi,Meclis-iÂyan tarafından4Şubat1331 (17Şubat 1916)günüKanun-ıEsasiEncümeni’negönderiliyor.Âyananayasa komisyonunun Mebusan kararına ilişkin olarak hazırladığı uzunrapor(MA,D:3,S:2,C.2:237-41)22Şubat1331(6Mart1916)günügenelkurulda okunup görüşülüyor. Hazırladığı mazbatada, Kanun-ı EsasiEncümeni,35.Madde’nin,Meclis-iMebusan’ınisteğineuyularakyürürlüktenkaldırılmasını, yorum konusunu düzenleyen 117. Madde’nin yürürlüktenkaldırılmasıkonusununiseertelenmesiniöneriyor.Bunundışında,Encümen,7. ile 76.Maddelere ilişkin olarakMeclis-iMebusan’ın değişiklik kararınauyulmasını, 72. Madde’yle ilgili olarak ise, Meclis-i Mebusan’ın görüşüneuyulmaklabirlikte,maddemetnininyenidendüzenlenmesiniöneriyor.

Fesih önündeki bütün engellerin kaldırılmasına ilişkin olan 7.Madde’nindeğiştirilmesi,35.Madde’nin iseyürürlüktenkaldırılmasıönerileri,Meclis-iÂyan’da çok hararetli tartışmalara yol açıyor. Âyan, 1909 değişikliğindensonra bu konunun boyuna gündeme getirilmesine karşı tepkili. Hazırladığıraporda da komisyon, anayasanın bir tür yazboz tahtasına döndürülmüşolmasını sakıncalı bulduğunu açıkça belirtiyor. 1909 değişikliği dahil, hertürlü anayasa değişikliğine hep muhalif kalan, bunu da tartışmalardagenellikle suskun kalarak ortaya koyan tutuculuğun baş temsilcisi Damad-ıŞehriyariFeridPaşa,varılannoktayıkendigörüşününutkusu(zaferi)olarakkarşılıyor.Suskunluğunubozup“KanunuEsasi’ninaltısenedenberiuğradığıtâdilât-ı mutevaliye [sürekli değişiklik] sırf eser-i hata olduğu bugün hertaraftanitirafediliyor,”diyor.Ancak,enbüyüksaldırı,ilginçbirbiçimde,birzamanlarİttihatveTerakki’ninenönsıralarındayeralan,Devrim’densonraMeclis-iMebusan başkanlığına seçilen, daha sonra daÂyan’a atanmış olanAhmedRızaBey’dengeliyor.AhmedRızaBey’inuzunkonuşmasında(MA,D:3,S:2,C.2:241-4)yeralanşusözler, İttihatveTerakkiönderliğindekibölünmeyi çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor: “Meşrutiyetin esası vememleketiidareedenkanunlarıntemeliolanKanunuEsasiyizuhurata[geçicigelişmelere] tabi olarak dermeyan edilen [ileri sürülen] hayalî sebeplerle

Page 93: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

senede bir sarsmakta, değiştirmektememleket ve hususiyleMeşrutiyet içinbüyük bir muhatara [can tehlikesi] görüyorum. […] Çark-ı Meşrûtiyyettersinedöndürülmekisteniyor.AcabaHükümetvazifesini,kuvvetinisûistimâlederse [kötüye kullanırsa] ve cidden iş görmeyecek bir hale gelir ise neyapılacak? […] Hükümet-i Hazıra [görevdeki hükümet] bu kuvveti acabasûistimaledermi?Beşerdir[insanlardanoluşmuştur],elbeteder,bundaşüpheedenler, bu ciheti Ermeni vatandaşlarımızdan sorup anlayabilirler.” Sonsözleri ise şöyle: “Türk’ebeylikvermişler, evvelâbabasınıöldürmüşderler.Benistememki,buhükümetiteşkiledenzevat[kişiler]hakkındadaanalarını,yaniMeşrûtiyetiöldürmüşdesinler.”TıpkıMeclis-iMebusan’daolduğugibi,anayasa değişikliğinin baş savunucusu, Hariciye Nazırı Halil Bey,Meclis-iMebusan’dasavunduğugörüşleriuzunuzadıyayineliyor.İlginçbirdestekçiside,1912’de İttihatveTerakki iktidardanuzaklaştırıldığındahükümetikuranve “sopalı seçimler”in ürünü olan İttihatçı meclisi feshettirmiş olan GaziAhmedMuhtar Paşa (C. 2: 252). Bu arada,AhmedRızaBey,Mebusan’daArtin Boşgezenyan Efendi’nin savunduğu gibi, fesih ulusun hakemliğinebaşvurmakolduğunagöre,ozamanhiçdeğilsefesihtensonraseçilenmeclisinkararına uyulması zorunlu olsun, diyor.YineHalilBey’in bastırmasıyla, buöneri de reddediliyor. Sonuçta, 7. Madde değişikliği ile 35. Madde’ninkaldırılması,dörtmuhalifekarşı36oylakabulediliyor.

Kanun-ı Esasi Encümeni’nin Meclis-i Mebusan’ın kararlarına ilişkinönerilerini,aynı22Şubat1331(6Mart1916)günükararabağlayanMeclis-iÂyan, 7. ile 35.Maddelerine ilişkin kararları dışında, Encümen’in kararınauygun olarak, 117.Madde konusunun ayrılıp ertelenmesini, 72.Madde’ninözünün korunup sözünün değiştirilmesini, 76. Madde’nin ise olduğu gibikabul edilmesinikararlaştırdı.Yukarıdabelirtildiğigibi,mebusanödeneğineilişkin olan 76. Madde, Meclis-i Mebusan’daki görüşmeler sırasındahükümetle anayasa komisyonunun vardığı uzlaşmaya göre düzenlenmiş,sonuçta, yıllık ödeneğin 50 bin kuruşa çıkarılması, yollukların 4 bin kuruşmaaşagörehesaplanması, toplantıyılınınuzamasıyadaolağanüstü toplantıyapılmasıhalindeeködenekverilmemesi,bunakarşılıkfesihtensonraseçilenmeclisüyelerineyıllıködeneğinyarısınınverilmesi,kabuledilmişti.Meclis-iÂyangenelkurulu,76.Maddedeğişikliğini,üçmuhalifekarşıotuzyedioylabenimsedi.

29Şubat1331(13Mart1916)günüMeclis-iÂyan’daokunanirade-iseniyeile, Meclis-i Umumi’nin üçüncü dönem ikinci toplantı yılı bittiğinden,meclisin teşrinisani iptidasında (kasımbaşında) toplanmak üzere kapatıldığıbildirildi (MA, D: 3, S: 2, C. 2: 418). Görüldüğü gibi, 1909’daki büyükanayasa değişikliğinden sonra yapılan altı küçük değişiklikten üçüncüsü,dördüncüsüvebeşincisi,iştebutoplantıyılıiçindegerçekleştirilmişoldu.

Page 94: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

6)21Mart1334(1918)değişikliği:

Meclis-i Umumi’nin üçüncü dönem, üçüncü toplantı yılı, 1 Teşrinisani1332’de (14Kasım1916) başladı. 29Kanunusani 1330’da (11Şubat 1915)kabul edilen ikinci küçük anayasa değişikliğiyle toplantı yılı artık dört ayaindirildiğinden, bu toplantının 28 Şubat 1332’de (13 Mart 1917) bitmesigerekiyordu.Süre irade-i seniye ileuzatıldı veböylece, üçüncü toplantı yılı31Mart 1333’e (1917) dek sürdü.Bu toplantı sırasında anayasa değişikliğiyapılmadı.

Üçüncüdönemindördüncütoplantıyılı,yineanayasauyarınca1Teşrinisani(Kasım) 1333 (1917) günü başladı ve yine irade-i seniye ile uzatılarak 31Mart 1334 günü (1918) tamamlandı. Son anayasa değişikliği, işte budördüncü dönemin dördüncü toplantı yılında yapıldı. 5 Mart 1334 (1918)günü, Meclis-i Mebusan Başkanlığı’na, Kanun-ı Esasi’nin 69. Madde’sine,savaş olduğu takdirde “intihap [seçim] müddetinin temdit olunabileceğine[uzatılabileceğine] dair” bir fıkra eklenmesini önerenhükümet tasarısı geldi(MM,D:3,S:4,C.2:684).Tasarı,Kanun-ıEsasiEncümeni’nehavaleedildi.Bundan sonra, bu öneri üzerine genel kurulda nasıl bir işlem yapıldığınıbilmiyoruz; çünkü, Mebusan tutanaklarının buna ilişkin cildi kayıp. Bunakarşılık, önerinin nasıl bir süreç izlediğini Meclis-i Âyan tutanaklarındanizleyebiliyoruz.

Meclis-i Mebusan’ın kabul ettiği hükümet tasarısı, 12 Mart 1334 (1918)günüÂyanBaşkanlığı’na geliyor ve anayasa komisyonuna gönderiliyor. 18Mart 1334 (1918) günü, Kanun-ı Esasi Encümeni’nin konuya ilişkinmazbatasıgenelkuruldaivediliklegörüşülüyorvekararabağlanıyor(MA,D:3, S: 4, C. 2: 134-49). Muhalefetin başını yine Ahmed Rıza Bey çekiyor.Ahmed Rıza Bey’e göre, bu anayasa değişikliği önerisi, hükümetinbuyurganlık eğiliminin yeni bir göstergesi. Şöyle diyor: “Devri sabıkta [II.Abdülhamid zamanında] ne olmuş ise bugün de o oluyor. Bugün dememlekette istibdat vardır, istibdat belki daha ziyade oluyor.” (C. 2: 139).Ahmed Rıza Bey, dönemin uzatılmasını seçim hakkına müdahale sayıyor:“Hükümetbugünohakkamüdahaleediyor.Milletinre’yinisormaksızıneskimebuslarınımuhafazaediyor.Mebusanintihapediyoronuniçinbu,doğrudandoğruyamilletin hakkına bir tecavüz demektir.” (C. 2: 144). Tasarıyı yine,“Adliye Nâzırı, Şurayı Devlet Reisi ve Hariciye Nâzırı Vekili” Halil Beysavunuyor.BuaradaAbdurrahmanŞerefEfendi’ninbirönergesivar:Dönem“her defasında bir seneyi tecavüz etmemek üzere temdit olunabilir [bir yılıaşmamak üzere uzatılabilir]” sınırlamasının eklenmesini istiyor. Bu önerireddediliyorvehükümetleMeclis-iMebusanveMeclis-iÂyanKanun-ıEsasiEncümeni’nin birleştikleri anayasa değişikliği, 37 kişiden 35’inin oyuylakabulediliyor(C.2:149).Böylecede,1876Anayasası’nda1909’dakibüyük

Page 95: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

değişiklikten sonra, II. Meşrutiyet’in sonuna dek yapılan küçük anayasadeğişikliklerininaltıncısıvesonuncusudagerçekleştirilmişoluyor.

Kanun-ı Esasi’nin 69.Madde’sinde yapılan bu değişiklikle, bir kere “hermebusunmüddetimemuriyeti”yerine“mebuslarınmüddetimeb’usiyeti”sözükonuyor.Maddeyeeklenenfıkrayagöre:a)Meclis-iMebusan’ındörtyılolandöneminin dördüncü toplantı yılı genel seferberlik gerektirecek bir savaşarastlarsa, seçim ertelenebilecek. Ancak, b) erteleme yasa ile olacak, c) buniteliktebiryasanınkabuledilebilmesiiçin,herikimeclistegörüşmelerinüyetamsayısınınenazüçte ikisiyleyapılmasıvekararınüye tamsayısınınenazmutlakçoğunluğuylaverilmesizorunluolacak.

V.SonuçsuzKalanDeğiştirmeGirişimleri

II. Meşrutiyet meclislerinin görevde bulunduğu Aralık 1908’den Mart1920’yeuzanan11yıl3aylıkzamanaralığında,anayasadeğişikliğialanındaçoksayıdagirişimdebulunulmuştur.Bunlarınbirbölümüsonucaulaşmış,çokönemli bir bölümü ise sonuçsuz kalmıştır. En köklü, en büyük 1909değişikliği bile, 119 maddelik 1876 Anayasası’nın yalnız 22 maddesinietkilemiş(21maddeyideğiştirmiş,birmaddeyiiseyürürlüktenkaldırmış)vebu anayasaya 3 madde eklemiştir. Buna karşılık anayasanın ilk aşamadadokunulmayanbeştedördüaşanbölümünün,dahailktoplantıyılındaMeclis-iMebusan’da elden geçirildiği, aynı işlemin ikinci yılda Meclis-i Âyantarafından gerçekleştirildiği biliniyor. İşte bu çok kapsamlı görüşme vekararların hiçbiri sonuca ulaşmamıştır. 1909 büyük değişikliğinden sonrasonuca ulaşan altı küçük değişiklik yukarıda anlatıldı. Ancak, bunlarındışında,hemmeclislerden,hemdeüyelerdenkaynaklananvesonuçsuzkalandaha birçok girişim var. Bunların bir bölümüne yukarıda değinildi.Anımsanacağı üzere, dahaMeclis-iMebusan’da anayasa komisyonu seçimiyapılmadan, Hakkâri Mebusu Tâhâ Efendi, şeyhülislam olarak atanacakkişinindahaönceseçilecekadaylararasındanatanmasınıöngörenvebirdahagündeme gelmeyen çok ilginç bir öneride bulunmuştu. Birinci döneminüçüncü toplantı yılının hemen başında, Teşrinisani 1326’da (Kasım 1910),Âyan Mebusan’a başvurarak, akçal (mali) tasarılar dışında kalan yasatasarılarının hükümet istiyorsa önce kendilerine gönderilebilmesi yolununaçılmasını istemiş, Meclis-i Mebusan buna yanaşmamıştı. Bu öneri Mayıs1328’de(1912)ÂyanüyesiSüleymanEl-Bostanitarafındanyinelendi.Artıkumudu kalmamış olmasına karşın, yine de Âyan genel kurulu bu önerininkendianayasakomisyonundaincelenmesinikabuletti.Ancak,bilindiğigibi,Âyanbuisteğinihiçbirzamangerçekleştiremedi.Aralık1327’de(1911) ise,feshikolaylaştırmayıamaçlayanveertesiyılocakayıortasınadeksürmesinekarşın sonuçlanmayan 35. Madde değişikliği girişimi oldu. Başarısızlıkfesihlesonuçlandı.YeniseçilenMeclis-iMebusan,hükümetin isteğinikabul

Page 96: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

edipHaziran1328’de(1912)değişikliğiÂyan’agönderdi.Nevarki,buaradahükümet değişti ve yeni hükümet, Temmuz 1328’de (1912), daha önceÂyan’a gönderilmiş olan kararda değişiklik yapılmasında diretti. Sonuçsuzkalanbugirişimden sonra,yukarıdaayrıntılarıyla anlatıldığıgibi, yine fesihkararıgeldi.Fesihkonusunailişkinanayasadeğişikliğigirişimleri1914yılınadeksonuçsuzkaldı.

1909’u izleyen altı küçükdeğişiklikle, 1909’da zatendeğiştirilmişolan7.Madde’deüçkez,35.Madde’de ikikez (ikincisinde35.Maddeyürürlüktenkaldırılıyor),43.Madde’deyineikikez,76.Madde’deisebirkezdeğişiklikyapıldı. Ayrıca, Kanun-ı Esasi’nin 1909’da dokunulmamış olan 69., 72. ve102.Maddeleri değiştirildi ve 73. ile 117.Maddeler yürürlükten kaldırıldı.Kabul edilmiş olan bu değişiklikler dışında, sonuca ulaşmayan bireyselgirişimler de var. Biri, Halep Mebusu Artin Boşgezenyan Efendi’ye ait.Meclis-iMebusan genel kurulunda 23 Şubat 1334 (1918) günü okunan 17Şubattarihliönergesinde,BoşgezenyanEfendi,Mebusanödeneklerianayasakonusu değildir; dolayısıyla bu konuyu düzenleyen 76. Madde anayasadançıkarılmalıdır,diyor.Önerge,LayihaEncümeni’nehavaleediliyor(MM,D:3,S:4,C.2:447)vebirdahagündemegelmiyor.

Bir başkagirişim ise,ÂyanüyesiAhmedRızaBey’denkaynaklanıyor veçok ilginç gelişme ve tartışmalara yol açıyor. Önergenin konusu, Kanun-ıEsasi’nin 36. Madde’si. Bu maddeye göre, Meclis-i Umumi’nin toplanıkolmadığızamanlarda,devleticanalıcıbir tehlikeden (“muhataradan”)yadagenel güvenliğin bozulmasından korumak kaçınılmaz bir zorunluluk(“zaruretimübreme”)olarakbelirdiğindevemeclisleri toplantıya çağırmayavakit bulunmadığında, hükümet, anayasaya aykırı olmamak koşuluyla, yasagücünde kararnameler çıkarabilir. 1909’da bu maddede yapılan birdeğişiklikle, bu kararnamelerin, çıkarıldıkları tarihten sonra yapılacak ilktoplantıdaMeclis-iMebusan’asunulmasızorunluluğugetirildi.AhmedRızaBey, kararnamelerin anayasada belirtilen koşullara uymadan çıkarıldığı veyıllarca mecliste incelenmeden bekletildiği gerçeğini göz önündebulundurarak, bunlarMeclis-iMebusan’da bir ay içinde kabul edilmezlerseyürürlüktenkalksınlar,diyor.36.Madde’yeeklenmesiniönerdiğifıkraşöyle:“Bu suretle tevdi edilen kararlar bir ay zarfında kabule iktiran etmediğitakdirdemefsuhaddolunur.”

AhmedRızaBey’inönerisi, ilkkez15Kanunusani 1334 (15Ocak1918)günüÂyangenelkurulundaokunuyor(MA,D:3,S:4,C.1:231).Buandanitibaren de yokuşa sürülmesi için elden ne gelirse yapılıyor.Başkan, izindeolanlar sayılmazsa, yalnızca 32 kişiyiz; anayasa değişikliği için üçte ikiçoğunluk, başka bir deyişle, 36 kişi bulunması zorunlu; öyleyse önergeyidikkate alamayız, diyor. Ahmed Rıza Bey, haklı olarak, hiç değilse

Page 97: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

komisyona gönderilsin, diye diretiyor. Başkan bunu reddettiği gibi,ihtiyatsızlık edip “izinli sayısına bakılırsa bu toplantı yılında hiçbir anayasadeğişikliğigörüşülemeyecektir,”diyor (C.1:234).Nevarki,12Mart1334(1918) günü, aynı başkan, Kanun-ı Esasi’nin 69. Madde’sine bir fıkraeklenmesine ilişkinolarakMeclis-iMebusan’danbir tezkiregeldiğinivebudeğişiklikönerisinianayasakomisyonunagönderdiğinibildiriyor(MA,D:3,S: 4, C. 2: 75). Bu fırsatı yakalayan Ahmed Rıza Bey, kendisinin bundanyaklaşık iki ay önce bir anayasa değişikliği önerisinde bulunduğunu,Mebusan’ın önerisi gündeme alınacaksa, kendisininkinin daha öncegörüşülmesini istiyor. Bunun üzerine, genel kurulda karmaşık bir usultartışmasıyapılıyor (C.2:76-80).Daradüşenbaşkan, ilköneri sırasındanedemiştik, bilemiyorum, o günkü tutanağa bakalım, diyerek konuyugeçiştiriyor. Tutanağa bakıldıktan sonra da, anayasa değişikliğine ilişkinolarak üyelerden gelen öneriler genel kurulda incelenmeden doğrudandoğruyakomisyonagönderilemez,gerekçesiyleöneriningündemealınmasınakararveriliyor.14Martgünüyapılantoplantıdaise,önergeokunuyor,ancak,bu kez de, komisyon görüşü olmadan genel kurulda bir değerlendirmeyapılamazdenerekAhmedRızaBey’inönergesiKanun-ıEsasiEncümeni’nehavaleediliyor(C.2:105).

Yukarıda belirtildiği gibi, 69. Madde’ye ilişkin olarak hükümetin istediğianayasa değişikliği 18 Mart 1334 (1918) günü Meclis-i Âyan’da kabuledildikten sonra,AhmedRızaBey’inönerisinigörüşmemek içinbirbahanekalmıyor.24Mart1334(1918)günü,bukonudakianayasakomisyonuraporugenel kurula geliyor. Komisyon, anayasaya göre hükümet geçici yasalarıMeclis-i Mebusan’ın ilk toplantısına sunmaktadır; meclis isterse bunlarıhemen karara bağlar; bunu yapmıyorsa kendi takdiridir; dolayısıyla bukonuda anayasa değişikliğine gerek yoktur, diyerek önerinin reddedilmesiniistiyor.O gün başlayan tartışma, 25Mart gününde de hararetli bir biçimdesürüyor. Ahmed Rıza Bey, reddedilmesi güç gözlemlerde bulunuyor. Şöylediyor: “Şimdiye kadar 3-4 seneden beri mer’i olan [yürürlükte olan]kararnamelerin ilgası hakkında Hey’et-i Teşriyye tarafından hiçbir tekliftebulunuldu mu? Hayır bulunulmadı. […] Encümenimiz müşkilâtın önünegeçemiyor, şu ciheti düşünüyor. Kanun-u Esasi ahkâmına muhalif olarakyapılmışyüzlercemuvakkatkararnamelermevcuttur.‘Bukararnamelerbirayiçinde bir devre-i içtimaiyye zarfında çıkmayacak olursa, mefsuhaddedilecektir’ diyecek olursaHükümetin eli bağlanmış olur. Yüzmaddeli,seksenmaddeli, elli maddeli muvakkat kanunnameler mevcuttur, bunlar neolacaktır? İşte Encümenimizi düşündüren, […] bendenizin teklifinireddettiren sebep budur.” (MA,D: 3, S: 4,C. 2: 244). Encümen adına çokzayıfsavunmalaryapılıyor.BuuğurdaSeyyidBey’ingeliştirdiğisavlarşöyleözetlenebilir: a) Karar alınmazsa kararnamelerin kendiliğinden yürürlükten

Page 98: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kalkması,hükümetibunlarınhesabınıvermektenkurtarır,dolayısıyla siyasalsorumluluk ilkesine aykırı düşer; b) kararnamelerin anayasada öngörülenkoşullarauygunolupolmadığıpeşinensöylenemez,bubirtakdirkonusudur,bukonudadaanayasayıyorumlamayetkisiyalnızcaMeclis-iÂyan’aaittir;c)kuralolarak“sâkitesözisnatolunmaz[susanasözyakıştırılmaz]”,dolayısıylaMeclis-i Mebusan’ın bir karar almamış olmasından, önüne gelmiş olankararnameleri reddetmek istediği sonucu çıkarılamaz (C. 2: 245-6). Bununüzerine Damad Ferid Paşa, meclisin açılışından dört beş gün önce ailehukukuna ilişkin bir geçici yasa çıkarıldığını, bunun anayasanın saydığıkoşullaranasıluygunsayılabileceğinihaklıolaraksoruyor(C.2:248).Nevarki, büyük çoğunluk, artık içinden çıkılmaz bir duruma gelmiş olan yasagücünde kararnameler konusunu deşmek istemiyor. Sonuçta başkan, buradavereceğimiz karar anayasa değişikliğine ilişkin değildir, yalnızca bir üyetarafındanyapılanönerininMeclis-iÂyanönerisiolarakbenimsenipMeclis-iMebusan’asunulupsunulmayacağıkonusudur.Dolayısıylakarariçinüçteikiçoğunluğagerekyoktur,diyereköneriyioyasunuyorvedörtoyakarşıbüyükçoğunlukla, Ahmed Rıza Bey’in önerisinin Meclis-i Âyan önerisinedönüştürülmesireddediliyor.

Üçüncü dönemin beşinci toplantı yılının 21 Kanunevvel 1334 (21 Aralık1918) günü verilen fesih kararıyla son bulmasından sonra, son Osmanlımeclisi ancak12Kanunusani 1336 (12Ocak1920)günü toplandı. 18Mart1336(1920)günü,Meclis-iMebusan,güveniçindeçalışılabilecekbirortamoluşuncayadek (16Mart1920’de İstanbul işgaledilmişti),çalışmaların tatiledilmesini kararlaştırdı (MM,D: 4, S: 1, C. 1: 497).Meclis-iMebusan butarihten sonra bir daha toplanmadı ve 11 Nisan 1920 günü Vahdeddintarafındanfeshedildi.

İştebukısatoplantıiçinde,anayasayailişkinolarakikigelişmeyaşandı.17Şubat1336(1920)günü,genelkurulda,EdirneMebusuŞerefBey’in“Ahd-ıMillinin parlamentolara ve umum matbuata tebliğ edilmesini” önerenönergesi okundu. Bu bağlamda, daha sonra tarihimizeMisak-ıMilli olarakgeçen, ancak sunulduğu sıradaki adı Ahd-ı Milli olan altı maddelik bildiriokundu.Osmanlıdevletinin sınırlarından sözeden28Kanunusani1336 (28Ocak1920)tarihlibubildirinin,Kanun-ıEsasi’nin,OsmanlıDevleti’ninülkebütünlüğünü güvenceye alan birinci maddesiyle ilgili olduğu kuşkusuzdur.Ancakbu,nebiranayasadeğişikliği,nedehattabiryasaönerisidir.Bildirininher maddesi ayrı ayrı okunmuş, alkışlarla karşılanmış, ancak oyasunulmamıştır. Sonuçta, yine alkışlarla bildirinin gerekli yerlere iletilmesikabuledilmiştir(MM,D:4,S:1,C.1:143-6).

Anayasa değişikliğine ilişkin son girişim, Gelibolu Mebusu Celâl NuriBey’in,KanunuEsasi’nin36.Madde’sininyürürlüktenkaldırılmasınailişkin

Page 99: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

önerisidir. Anımsanacağı üzere,AhmedRızaBey, yasa gücünde kararnameçıkarma yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek için bu maddenindeğiştirilmesinivebirayiçindekabuledilmeyenkararnamelerinyürürlüktenkalkmasını savunmuş, ancak bu isteğini Âyan’a kabul ettirememişti. Şimdiaynı öneri, ancak çok daha köktenci bir anlayışla, Meclis-i Mebusan’asunuluyor. 23 Şubat 1336 (1920) günü görüşülen önergesinin gerekçesinde,CelâlNuriBey,buyöntemöylesinekötüyekullanılmıştırki,eniyisimaddeyibütünüyle yürürlükten kaldırmaktır, diyor. Ancak, mebuslar kötüyekullanılmagerçeğinikabuletmeklebirlikte,ülkeyaşamınıntehlikeyedüşmesidurumunda, hükümetin elinde böyle bir olanak bulunmasını da istiyorlar.Örneğin,ÖmerFevziEfendi, “On senedenberiMemleketinbaşınakanun-umuvakkat yağmuru yağdırıldı,” bu durum, yargıçları, memurları, ahaliyi,kısacaherkesişaşkınaçevirdidediktensonra,yinedemaddeninkorunmasını,ancak kötüye kullanımının engellenmesini istiyor. O sırada Meclis-iMebusan’da bir Kanun-ı Esasi Encümeni yok. Sonuçta önerge LayihaKomisyonu’nahavaleediliyor(MM,D:4,S:1,C.1:186-90)veböylece,II.Meşrutiyet’inanayasadeğişikliğitarihinedesonnoktakonmuşoluyor.

Sonuç

Bu bildirinin konusu, II. Meşrutiyet döneminde, Aralık 1908’den Mart1920’ye dek, meclislerin toplanabildikleri sırada gerçekleştirilen ya dagerçekleştirilmeye çalışılmasına karşın sonuca ulaştırılamayan anayasadeğişiklikleri.Enkapsamlı değişiklik,Meclis-iUmumi’ninkesintisizolaraken uzun süre çalışabildiği birinci dönemin birinci toplantı yılındagerçekleştirilmiştir. Bunun sonucu, 1909’daki büyük anayasa değişikliğiolmuştur.Bununla,anayasanınencanalıcıdüzenlemelerideğiştirilmiş,devleterkininodağına,padişahınyerineMeclis-iMebusanoturtulmuş,parlamentermeşrutiyet dizgesinin gerekleri düzenlenmiş, temel hak ve özgürlüklerdeköklü bir gelişme sağlanmıştır. 1908’in Türkiye’nin ilk büyük demokratikdevrimi sayılmasının nedeni budur. Türkiye’nin sonrasını bu devrimbelirlemiştir.Örneğinbugünuyguladığımızparlamenterdizge,1908Devrimiile başlamış, daha sonra kesintilere uğrasa da, demok-ratik yönetimanlayışımızın ana eksenini oluşturmuştur. Öte yandan, sansür yasağı,postadaki evrakın dokunulmazlığı, toplantı ve dernek özgürlükleri, hep II.Meşrutiyetkaynaklıdır.

II.Meşrutiyet,anayasadeğişikliğikonusundahepzamanakarşıyarışmıştır.Dönemin ikinci yılında, tüm tutuculuğuna karşın, Meclis-i Âyan bileanayasayı bütünüyle elden geçirmiş ve kapsamlı bir değişiklik önerisihazırlamıştır.Ancak, üçüncü toplantı yılından, 1911’den başlayarak, siyasalkoşullar hızla bozulmuş, elbirliğiyle yeni bir kapsamlı anayasa değişikliğiyapmaolanağıortadankalkmıştır.Bunakarşılık,gitgidebuyurganlaşanİttihat

Page 100: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ve Terakki’nin meclis denetiminden kurtulma çabası, genellikle büyük birçekişme ortamı içinde gerçekleştirilen bir dizi küçük anayasa değişikliğineyol açmıştır. Ancak işin ilginç yanı şudur ki, meclisi etkisizleştirmek içinİttihat ve Terakki tarafından kabul ettirilen düzenlemeler, özellikle de fesihyetkisi, en çok hasımlarına yaramıştır. İttihatçılığın sahneden çekilmesiylesiyasalgücüelinegeçirenVahdeddin,dörtyıllıkkısapadişahlığıdöneminde,fesih silahını iki kez kullanmıştır. Birincisinde amacı, İttihatçılar henüziktidardayken seçilen meclisin, barış görüşmeleri sırasında kendisine ayakbağı olmasını önlemektir. İkincisinde ise amacı, Anadolu merkezli birkurtuluşmeclisinin,İstanbulmeclisindengüçalmasınıengellemektir.

II. Meşrutiyet boyunca, Âyan Meclisi’nin kuruluş ve yetkilerine ilişkinolarak iki meclis hep bir çekişme içinde olmuşlar, ancak hiçbiri kendigörüşünü öteki meclise kabul ettirememiştir. MA’nın iki büyük istemi,hükümet tasarılarını gerektiğinde Mebusan’dan önce inceleyebilmek vegensoru hakkına sahip olmaktır. MM de, buna karşılık, bu yetkilerintanınabilmesi için Âyan üyeliğinin dokuz yıl ile sınırlanmasını, üyelerinyalnızca üçte birinin padişahça atanmasını, üçte ikisinin ise, mebuslar gibiseçilmesini,âyanmaaşlarınınhiçdeğilsebirölçüdedüşürülmesinihepısrarlaistemiştir.Ancakikitarafdasonunadekamacınaulaşamamıştır.

Anayasada değişiklik yapma çabası, II. Meşrutiyet’in son günlerine deksürmüştür. Yukarıda belirtildiği gibi, meşrutiyet meclislerinin tarihekarışmasına bir aydan daha az vakit kaldığı bir sırada, Meclis-i Mebusan,bugün dahi önemli bir anayasa konusu olan yasa gücünde kararnamekurumunun kaldırılması yönünde bir girişime sahne oluyordu. Kısacası,toplumumuzuzamanzamansarananayasacılıkhummasınınilkbüyükörneğiII. Meşrutiyet’te yaşanmıştır. Anayasaya bu denli önem verilmesinintarihimizdeki ikinci örneği, 1961 Anayasası dönemi olmuştur. 1971’debaşlayan demokrasi düşmanı ivmenin baş hedefinin anayasalar olması bubakımdan rastlantı değildir. Bizde siyasal yaşamı öncelikle anayasadeğişikliği ile düzenleme eğilimi, II. Meşrutiyet’le başlamış, bugün bilehızındanhiçbirşeyyitirmemiştir.

YararlanılanKaynaklar

Bu çalışmanın esas dayanağı, tutanaklardır. II. Meşrutiyet’in ilk meclistoplantısının yapıldığı Aralık 1908’den son toplantının yapıldığı Mart1920’ye dek, eksik iki cilt dışında tümzabıt cerideleri taranmıştır:Meclis-iMebusan’a ait (34’ü esas cilt, 13’ü devam cildi, 2’si fihrist cildi) 49 adet,Meclis-i Âyan’a ait (16’sı esas cilt, 4’ü devam cildi) 20 adet ile Meclis-iUmumi’yeait1adettutanakcildiolmaküzeretoplam70cilt.

Sina Akşin (2006), Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, 4. Basım, Ankara:İmgeKitabevi.

Page 101: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Fahri Bakırcı (2000), TBMM’nin Çalışma Yöntemi, Ankara: İmgeKitabevi.

Cem Eroğul (1974), Anayasayı Değiştirme Sorunu, Ankara ÜniversitesiSiyasalBilgilerFakültesiYayınları:371.

A. ŞerefGözübüyük ve SunaKili (1982), TürkAnayasaMetinleri 1839-1980,2.Basım,AnkaraÜniversitesiSiyasalBilgilerFakültesiYayınları:496.

Şeref İba (2007), Osmanlı’dan Günümüze Meclis İçtüzük Metinleri,Ankara:TBMMBasımeviMüdürlüğü.

Bülent Tanör (1998), Osmanlı- Türk Anayasa Gelişmeleri, DerYayınevindeki ilk baskı:1992. İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat YayıncılıkTicaretveSanayiA.Ş.

MeteTunçay (1978), “1293Kanun-uEsasîsininSonTâdilleri”,Armağan,Kanun-u Esasî’nin 100. Yılı: 249-55, Ankara Üniversitesi Siyasal BilgilerFakültesiYayınları:423.

Page 102: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

OsmanlıDevleti’ndeUyrukluk(Tabiiyet)

RonaAybay

Giriş

OsmanlıDevletiülkesindeyaşayanvebudevletinuyruğu(tebaası)sayılaninsanlar arasında, “Müslüman” olup olmamaya dayanan önemli hukuksalstatü farkları vardı. Müslümanlar dışındakilere “zimmi”ler ya da“gayrimüslimtebaa”deniliyor;bunlarOsmanlıyönetimiaçısından,dinlerineyadamezheplerinegöre“millet”denilenkümelere(gruplara)ayrılıyordu.

“Millet”leriçindekibireyler,yani“zimmiler”,Müslümanolanuyruklardanfarklıbirhukuksaldüzenebağlıolarakyaşıyorlardı.

Bubağlamda,1402AnkaraSavaşıyenilgisiylebaşlayan“FetretDevri”ndensonra1413yılındapadişaholanI.Mehmedzamanında,Rumeli’dekiOsmanlıtopraklarının yüzölçümünün Anadolu’dakilerden geniş olduğuna bakılarak,budönemdeOsmanlıegemenliğialtındakigayrimüslimlerin,Müslümanlarınsayısınıaştığıtahminolunabilir.

SünnimezheplerebağlıMüslümanuyruklararasında“millet”ayrımıyoktu.Dolayısıyla, haklardan yararlanma açısından, Türklerle öteki Müslümanlararasında fark yoktu. Örneğin, Araplar ya da Boşnaklar (BosnalıMüslümanlar),haklardanyararlanabilmeaçısındaneşitsayılırdı.3

Sünnimezheplerdenbirine4mensupherMüslüman,Osmanlıülkesinegelipyerleşebilirdi. Giderek, “ihtida eden” yani dinlerini değiştirip İslam dininikabuledenHıristiyandevletleriuyruklarıdaaynıhakkıkazanıyordu.BunlararasındaOsmanlıDevleti’ninhizmetinegirip,önemligörevleregetirilenlerdeolmuştur.

OsmanlıDevleti’ninkarşılaştığıuluslararasıbaskılarveekonomiksorunlargibi nedenlerle, uyruklar arasındaki din ve mezhep farklarından doğanhukuksal eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve –deyim yerindeyse– bir“Osmanlıulusu”yaratılmasıgirişimleriortayaçıkmıştır.

1826’da Yeniçeri Ocağı’nın yıkılmasıyla açılan yeni dönemde II.Mahmud’un Osmanlı Devleti’ni güçsüz durumdan kurtarmak amacıylagiriştiği radikal eylemler arasında bu görüşe de yer verilmişti. Uyruklararasında,dinvemezhepfarklarıaçısındanayrımgözetilmesinesonverilmekisteniyordu. II. Mahmud’un tarihe geçen şu sözleri, Osmanlı uyruklarıarasındadinvemezhepfarklarınadayananayrımcılıklarasonvermeistenciniortayakoymuştu:

Ben,tebaamınMüslümanolanınıcamide,Hıristiyanınıkilisede,Musevisini

Page 103: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

de havrada fark ederim. Aralarında başka güna (türlü) bir fark yoktur.Cümlesi hakkındaki muhabbet ve adaletim kavidir (sağlamdır). Ve hepsihakikievladımdır.

SizRumlar,sizErmeniler,sizYahudiler,hepinizMüslümanlargibiAllah’ınkulu ve benim tebaamsınız; dinleriniz başkadır; fakat hepiniz kanunun veirade-i şahanemin himayesindesiniz. Size tarh edilen vergileri ödeyin;bunlarınkullanılacaklarımaksatlarsizinemniyetinizverefahınızdır.

1839 Tanzimat Fermanı ile, uyruklar arasında din farkına dayananeşitsizliklere son verilmesi amacı daha belirgin bir biçimde açıklanmıştır.Artık, gayrimüslim tebaayı aşağılar nitelikteki deyimlere yer yoktur. Bütünuyruklaracanvemalgüvencesi sağlanacaktır.Tunaya’nın sözleriyle,durumşöyleözetlenebilir:

Zamanınsevilendeyimiile“toprakkardeşliği”prensibianasiyasetkaidesiyapılmak istenmiştir.Herkes“birpederinevladı” idi,bupederdePadişahtı.Böylece İslamcı bir İmparatorluk formülü yanında, kozmopolit bir camiatelakkisiyeralmıştır.[…]

Bundan böyle, Devletin en önemli gayesi (İslami olmaya ilaveten)unsurlarının birlik ve ahenk içinde yaşamasıdır. İttihad-ı Anasır (Unsurlarbirliği) terimi bu yeni idealin ifadesidir ve çokluğun, çeşitliliğin birliğiniaçıklamaktadır. Din bağı yanında ülke bağı, bu yoldan da vatan, millet venihayet Osmanlı Devleti’nin çeşitli unsurlarından mürekkep halk unsurunuifade eden ümmet terimleri ortaya çıkmıştır. Bu terimler Genç Osmanlılartarafından işlenmiştir. Eşitlik prensibi, bir “Osmanlı Müşterek MilletlerCamiası”nın(Commonwealth)araştırılmasınayolaçmıştır.

1856IslahatFermanı’ndada,“ezeliproblem”olanMüslümanveHıristiyanuyruklarıneşitliğininsağlanmasıamacıbelirgindir.Fermanınilanındanbirkaçyıl sonra, bir Osmanlı Ermeni’si olan Kirkor Ağaton, Nafia Nazırı(BayındırlıkBakanı)olarakatanmıştır.BöyleceOsmanlıtarihindeilkkezbirgayrimüslim, nazırlık gibi en üst düzeydeki bir devlet görevine getirilmişoluyordu.

Bir“AdamİthalEtme”Girişimi

Konumuz açısından dikkate değer bulduğum iki belgeden de, burada sözetmek isterim. 1857 yılında düzenlenmiş bu belgelerden anlaşıldığına göre,Prusyadevletiuyruklarındanbirkaçyüzailenin,OsmanlıuyrukluğuverilerekAnadolu ve Rumeli’de bazı yerlere yerleştirilmesi söz konusu olmuştur.Gelecekbu insanlar,koşulsuzolarakOsmanlıuyrukluğunukabulettiklerineve Osmanlı padişahına sadakat ve saygıda bulunacaklarına dair yeminedeceklerdir (“tahlif olunacaklardır”). Konuyla ilgili belgelere göre,“Almanya ahalisi, Avrupa’nın sair yerleri halkına mukayyes olamayacak

Page 104: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[karşılaştırılamayacak]” ölçüde “ehl-i ırz [namuslu] ve gayet çalışkan”olduklarından kendilerine karşılıksız verilecek arazileri kısa zamanda imaredecekler ve böylece devlet hazinesine yük getirmeyip, yararsağlayacaklardır.Bunlarındinvemezheplerinideğiştirmeleribeklenmeyecek,yerleştikleri yerlerde kendi mabetlerini inşa etmelerine de müsaadeedilecektir.

BubelgelerdesözüedilenyüzlerceAlman“familyası”nın,sonundaOsmanlıülkesinegelipyerleşmişolduklarınailişkinbilgiyebenulaşamadım.Amabubelgeler, II. Meşrutiyet döneminin radikal görüşleriyle tanınan siması Dr.Abdullah Cevdet’e atfolunan, Avrupa’dan “uygar ve çalışkan” insanlargetirtip, Osmanlı ülkesinde yerleştirme ve böylece ülkenin kalkınmasınakatkıda bulunma düşüncesinin, daha önce de söz konusu olduğunu açıkçagöstermektedir.

İranlılarlaEvlenmeYasağı

Yukarıda belirttiğim gibi,Osmanlı yönetim anlayışında, uyruklar arasında“Müslüman”olupolmamaölçütünedayanan temelbir ayrımuygulanıyorduvegenelolarak,İslamdininemensupolanlardahaelverişlibirkonumdaidi.Ancak, Osmanlı yönetiminin İslam inancına bağlı bütün insanlara aynıelverişli durumu sağladığı da söylenemez. Bu konuda, “Sünni” denilenmezheplere bağlı olanlarla “Şii” denilen mezheplerin mensupları arasında,Şiileraleyhineçokönemlifarklılıklarvardı.

OsmanlıDevletiileSafevidevletiarasındakirekabetvesavaşlarnedeniyle,Osmanlı yönetiminin özellikle Alevilere bakışı ve uygulamaları düşmancaolmuştur. Örneğin, Yavuz Sultan Selim’in hükümdarlığında 1514 ÇaldıranSavaşı öncesinde Alevilere büyük bir kıyım uygulandığını gösteren güçlükanıtlarvardır.

OsmanlıDevleti’ninŞiimezheplere bakışını gösteren bir başka uygulamada, Şii mezheplere mensup olanlarla (İranlılarla) evlenme yasağıdır. 1822yılında çıkarılmış bir Buyruldu-i Âli’ye göre, ayrı mezheplerden olankimseler arasındaki evlenmelerin büyük sakıncaları vardır. Buyruldu-iÂli’deki anlatım şöyledir: “[…]bukeyfiyet cehele-i ehli İslamın tagayyur-imezhebiyle maazallahütaala iki âlemde müptela-i hüsran olmasını mucipolmakta[…]”

“Buyruldu” metninin başlarında, yasağın Sünni Osmanlı kadınlarının(“Sünni-yil mezhep olan bazı nisa taifesinin”) İranlılarla evlenmesininengellenmesine yönelik olduğu izlenimini veren bir ifade kullanılmıştır.Ancak,metninsonlarında“böylemeçhulünesepolaneşhasakızveripalanlar”deyiminin kullanılması, yasağın iki yönlü olduğunu, yani Osmanlıerkeklerinin İranlı kadınlarla evlenmelerinin de yasaklandığını

Page 105: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

göstermektedir.

Böyle bir yasak konulmuş ve bu yasağa aykırı olarak evlenmeyegirişenlerle, bu evlenmelere “sebep olanlar ve cesaret edenler”in ve böyleevlenmeleri akdeden mahalle imamlarının şiddetle cezalandırılmaları daöngörülmüşolduğunagöre,İranlılarlaOsmanlılararasında,buyasağakarşınyapılmış evlenmelerin Osmanlı hukuku açısından geçersiz sayılması veOsmanlıuyrukluğuüzerindebiretkisininolmamasıgerekir.

Söz konusuBuyruldu-iÂli’den 52 yıl kadar sonra, 1874yılında çıkarılanbir nizamname ise, konuyu, biçim bakımından günümüz hukuk tekniğinedahauygunbiryöntemledüzenlemişveyasağıpekiştirmiştir.Tebaa-iDevlet-iÂliye ile Tebaa-i İraniye’nin İzdivacı Haklarında Olan MemnuiyetinMuhafazasınaDairolanbunizamname,1.Madde’siyleşuhükmükoymuştur:“Tebaa-iDevlet-iÂliyeiletebaa-iİraniye’ninizdivacıkemafıssabıkkat’iyyenmemnudur.”

Bu hüküm birkaç bakımdan dikkate değer: “Eskisi gibi” anlamına gelen,“kemafıssabık” sözcüğünün belirttiği üzere Osmanlı uyruklarıyla İranuyrukları arasındaki evlenmeyasağınınyenikonulmuşolmayıp,ötedenberivarolduğununbelirtilmesineözengösterilmiştir.

Nizamnameninadıda,sözkonusuyasağın“muhafazasının”amaçlandığınıbelirtmektedir.

Önemli bir nokta da, Osmanlılarla İranlılar arasındaki evlenmelerinkesinlikle(“kat’iyyen”)yasaklanmışolduğununbelirtilmesidir.

Ancak bu nizamnamenin en önemli ve önceki düzenlemeden ayrılanözelliği şudur: 1874 yılında çıkarılan bu nizamname metninde, mezhepkavramınayerverilmesindenkaçınılmış;Osmanlıuyruklarıylaİranuyruklarıarasındaevlenmelerinyasaklandığıbelirtilmiştir.

Öteyandan,kadın-erkekayrımınayerverilmeksizin,Osmanlıuyruklarıylaİranuyruklarıarasındakibütünevlenmelerinyasaklanmışolmasıda,dikkatiçekmektedir.

Nizamnamenin 3. Madde’sine göre, Osmanlı uyrukluğundaki bir kadın,yasağa karşın bir İranlıyla evlenmiş olursa, gerek kadın gerek o kadındandoğan çocuklar Osmanlı sayılacaklar ve askerlik ve vergi yükümlülüğüaltında bulunacaklardır. Böylece, yasağa karşın yapılmış evlenmelerin,Tabiiyet-iOsmaniyeKanunu’nun7.Madde’sikapsamıdışındakalacağı,yaniİranlıyla evlenmenin Osmanlı kadınının uyrukluğu üzerinde bir etkisiolmayacağıaçıkçabelirtilmiştir.

İranlılarla evlenme yasağı, cumhuriyet döneminde de bir süre yürürlüktekalmaya devam etmiş ve ancak 1926 yılında, İsviçre Medeni Kanunu’nun

Page 106: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

iktibasıyla oluşturulan Türk Medeni Kanunu’nun kabulünden üç ay kadarsonrayayımlananbirkanunlakaldırılmıştır.ResmiGazete’deyayımlandığı5Mayıs 1926 günü yürürlüğe giren bu kanunun 1. Madde’siyle şu hükümkonulmuştur: “Türk kadınlarıyla İranîlerin evlenmeleri hakkındakimemnuiyetkaldırılmıştır.”

1869Tabiiyet-iOsmaniyeKanunu

Osmanlı Devleti’nde ilk kez yapılan uyrukluk düzenlemesi, 1869 yılındakabul edilen Tabiiyet-i Osmaniye Kanunnamesi olmuştur. Bu, uyruklukkonusundadinilkelerindenbağımsızolarakyapılmış,İslamdünyasındakiilkdüzenlemedir.

1851 yılında yayımlanmış Fransız Uyrukluk Kanunu’ndan esinlenmişgörünmekle birlikte, bu esinlenme daha çok teknik konularla sınırlıgörünmektedir. Çünkü iki kanunun yapılış amaçları arasında temel bir farkvardır. Fransız kanunu, “Endüstri Devrimi”21 ile ilgili olarak ülkeye gelenyabancıişçilerinFransızuyrukluğukazanmasınısınırlamayıamaçlıyordu.

Tabiiyet-i Osmaniye Kanunu’nun yapılmasında ise, Osmanlı Devleti’nin,uyrukluk konusunda karşılaştığı kendine özgü sorunlar etkili olmuştur.Önceleri,zimmileraleyhinebirdurumyaratanfarklıhukukstatüsü,özellikle18.yüzyıldanbaşlayarak“ayrıcalıklı”bir statüyedönüşmüştür.Budurumunyarattığısorunlarşöyleözetlenebilir:

[…]Kapitülasyonlarınyabancılara imtiyazlarvermişolması,gayri-müslimtebaadan bir kısmını imtiyazlara nail olmak ve bu sebepten yabancı olmakhevesinedüşürmüş,memleketimizdebulunanbazıkonsoloslardabuarzuvehevesi şiddetlendirmişlerdi. Şöyle ki, bir taraftan himaye usulünügenişletmeye diğer taraftan da gayriMüslim reayayı Osmanlı tabiiyetindençıkmağa teşvik ederlerdi. […] Nihayet Osmanlı hükümeti, 1869 yılıbaşlarında Avrupa kanunlarına benzer bir tabiiyet kanunu düzenleye-rekDevletin vücudunu sarsacak kadar tehlikeli bir hal almış olan tabiiyetsuiistimallerininönünegeçmeyeçalıştı.

1850 sıralarında yabancı devlet elçiliklerine gönderilen “Bilâ mezuniyettabiiyet-iOsmaniyeyiterkedenlerhakkındaittihazedilenusuledairsüferat-ıecnebiyeye gönderilen Müzekkere” bazı Osmanlı uyruklarının, Osmanlıülkesinde ikamet ederken bile yabancı devlet uyrukluğu elde edip, buuyrukluğa dayanarak yabancılara özgü ayrıcalıklardan yararlanmayakalkışmalarının, Osmanlı yönetimine sıkıntı verdiğini göstermektedir. Bumüzekkeredebudurumunsakıncalarışöylebelirtilmiştir:Bukişiler,Osmanlıülkesinde oturmaya devam ediyor ama, yabancı olduklarını ileri sürerekayrıcalıklardan yararlanmaya kalkışıyor; öte yandan da, kendi ülkelerinindışında olduklarından, o devlete karşı vergi ve askerlik gibi olağan

Page 107: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yükümlülüklerden kurtulmuş oluyorlar. Müzekkereye göre, bu durumdaolanların, üç ay içinde Osmanlı ülkesini terk ederek, uyrukluğunu eldeettikleri devletin ülkesine ya da başka bir yabancı ülkeye gitmeleri zorunluolacaktır. Osmanlı ülkesini terk etmek istemeyenlerin kalmalarına müsaadeedilecek,yalnızyabancılıkiddiasındabulunmalarıkabuledilmeyecektir.

Bumüzekkereninverilişindenyirmiyılkadar sonrayayımlananTabiiyet-iOsmaniye Kanunu metninin başındaki “giriş” niteliğindeki kimi tümceler,müzekkereninfazlabiretkisiolmadığını,müzekkeredebelirtilensakıncalarınsürmekteolduğunugöstermektedir.Buradakianlatımagöre,bazıgayrimüslimOsmanlı uyrukları,meşru olmayan birtakım çıkarlara ulaşmak için, yabancıuyrukluğa girmektedir ve uyrukluk konusundaki yolsuzlukların ortadankaldırılmasızorunluhalegelmiştir.

Tebaa-yı gayri Müslime-i Devlet-i Aliyye’den menafi-i nameşrua istihsalemelindebulunanbazı eşhas birmüddettenberuhodbehodpasaport alarakdevlet-i ecnebiye tabiiyetinegirmekteolduklarındanvehalbukiherdevletinkendi tabiiyetine mahsus bir nizam olarak gerek tabiiyet-i asliyedebulunanlarınvegerektebdil-itabiiyetedenlerinittibaamecburolduklarıusulvekaideAvrupa’cabazı esas-ımütesavi-yülkıyasemübteniolduğumisülluDevlet- Aliye’ce dahi bu bapta bir kaide-i mahsusa tesisiyle tabiiyetmeselesindeolanyolsuzluklarınizalesiehemveelzemidüğünden[…]

Kanunun Osmanlı ülkesinde “ikamet eden” herkesi, ilke olarak, Osmanlıuyruğu sayması ve öylece işlem görmesini öngörmesi de, bu amaçlaaçıklanabilir. Yabancı devlet uyrukluğunda olduğunun ileri sürülmesininengellenmesi için konulduğu anlaşılan bu kurala göre, yabancı bir devletuyrukluğundaolduğunuilerisürenlerin,bunukanıtlamalarıgerekiyordu.

Kanun, Osmanlı uyrukluğunun kazanılması konusunda, soydanlık (kanbağı; jus sanguinis) ilkesini benimsemişti. Ana-babası (“valideyni”) ya dababası (“validi”) Osmanlı uyruğu olan çocuk, Osmanlı uyruğu olacaktı (1.Madde). Yabancı ana-babadan Osmanlı ülkesinde doğan çocuk, erginlikyaşınaulaştıktanbaşlayaraküçyıliçindebaşvurarakOsmanlıolabilecekti(2.Madde).Osmanlıülkesindebeşyılsüreyle ikametetmişolanyabancılarda,Dışişleri Bakanlığı’na başvurarak Osmanlı uyrukluğu istemindebulunabilecekler; ayrıksı durumlarda beş yıllık ikamet koşulu daaranmayabilecekti(3.ve4.Maddeler).Osmanlıuyrukluğundançıkma,ancakizinle olanaklıydı (“İrade-i Seniye üzerine verilecek bir senede muallak”).İzin almaksızın yabancı uyrukluk kazanan kişilerin bu durumu kabuledilmeyecek, bunların Osmanlı sayılmasına devam olunacaktı. İzinalmaksızın,yabancıülkelerdeuyruklukdeğiştirenyadayabancıbirdevletinaskerlik hizmetine giren kişiyi, “Devlet-i Âliye, isterse” uyrukluktançıkarılabilecek (“ıskat” edebilecek) ve bu kişilerin ülkeye dönmeleri

Page 108: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yasaklanacaktı(6.Madde).

Tabiiyet-i Osmaniye Kanunu’nda, yabancıyla evlenen kadının durumuylailgili düzenleme de vardır: Yabancıyla evlenen kadın, evliliğin kocanınölümüyle sona ermesi halinde başvurarak Osmanlı uyrukluğunadönebilecektir (7. Madde). Böylece, yabancıyla evlenen kadının Osmanlıuyrukluğunuyitirmişolacağı,dolaylıbiçimdebelirtilmiştir.

Osmanlı uyrukluğundan yoksun bırakılmış babaların küçük çocuklarınınOsmanlı uyrukluğu devam edecek; Osmanlı uyrukluğu kazanan yabancıbabanınçocuklarıiseyabancıkalacaktır(8.Madde).

1876Kanun-ıEsasi’si

Tabiiyet-iOsmaniyeKanunu’ndanyediyılkadarsonrakabuledilenKanun-ıEsasi’nin(1876Anayasası’nın)deuyrukluklailgili8.Madde’siile“DevletiOsmaniyetabiiyetindebulunan”herkese“Osmanlı”denilmesiöngörülmüştür.“Devlet-iOsmaniyetabiiyetindebulunanefradıncümlesineherhangidinvemezheptenolursaiseolsunbilâistisnaOsmanlıtabirolunurveOsmanlısıfatıkanunenmuayyenolanahvâlegöreistihsalveizaeedilir.”

Böylece, Tanzimat Fermanı’yla resmen benimsenmiş olan “Osmanlılık”kavramının,anayasadüzeyindekiilkişaretiverilmişoluyordu.AncakTürkçe,tek resmi dil olarak kabul edilmiştir; devlet hizmetinde çalışabilmek içinTürkçe bilmek gereklidir (18. Madde). Ayrıca, Heyet-i Mebusan üyesi(milletvekili) seçilebilmek için gerekli koşullar arasında Türkçe bilmek devardı. İkinciMeclis(Meclis-iÂyan)üyelerinin“doğrudandoğruya”padişahtarafındanatanacağınailişkinhükümde(60.Madde),toplamsayınınMebusanMeclisi’nin üyelerinin üçte birini geçmemesi dışında bir koşul belirtilmişdeğildir; dolayısıyla Âyan Meclisi üyeleri arasında Türkçe bilmeyenlerbulunmasınaşaşmamakgerekir.

1876Kanun-ıEsasi’sinin,uyruklukkonusuyla ilgili ilginçbirdüzenlemeside şudur: Milletvekili (mebus) seçilmeye engel haller arasında yabancı birdevletin uyrukluğunda bulunduğunu ileri sürmüş olmak da (“tabiiyet-iecnebiye iddiasında bulunma”) sayılmıştır. Böylece, Tabiiyet-i OsmaniyeKanunu’nunyapılmasınınnedenleriarasındabulunan,bazıkişilerin,OsmanlıDevleti’nekarşımeşruolmayançıkarlar ilerisürebilmek içinyabancıdevletpasaportu almalarına karşı bir tepki gösterilmiş oluyor; bu gibi kişilerinOsmanlı Meclisi’ne üye olarak girmelerinin engellenmesi amaçlanıyordu.Aynıhüküm,cumhuriyetdönemininilkanayasasıolan1924Anayasası’nadagirmiştir: “Yabancı devlet uyrukluğunu ileri sürenler” (“tabiyet-i ecnebiyeiddiasındabulunanlar”)milletvekiliseçilemez(12.Madde).

1876Kanun-ıEsasi’sinin ilginçbir hükmüünlü113.Maddede, uyruklukkonusuylailişkilisayılabilir.Bumadde,padişaha“hükümetinemniyetiniihlal

Page 109: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ettikleri, idare-i zabıtanın tahkikat-ı mevsukası üzerine sabit olanlar”ı, ülkedışına sürgün etme yetkisi tanıyordu. Bir kişinin, uyrukluğunda bulunduğudevletin ülkesi dışına sürgün edilmesi, günümüz hukuku açısından kabuledilemez.

II.Meşrutiyetöncesidönemdeyapılmışbirbaşkadüzenlemede,konumuzladoğrudanilgiliolmasada,bubağlamdabelirtilmeyedeğer.

1319 (1902) yılında çıkarılmış “Avrupa’ya kaçarak, fesat çıkaranlarınyakalanması ve mallarının haczine ilişkin” bu “İrade-i Hususiye”ye göre;“Saltanat-ı Seniye aleyhinde” zararlı eylemlerde bulunan kişiler, nerede elegeçirilirse, –hatta Osmanlı büyükelçiliklerine gelmeleri halinde orada bile–yakalanmaları, Osmanlı ülkesindeki akrabaları ve arkadaşlarıylayazışmalarınaelkonulmasıgerekiyordu.

II.MeşrutiyetDönemi

II.Meşrutiyet,OsmanlıDevleti’nioluşturan“millet”lerarasında,özgürlükve eşitlik temelinde bir kaynaşma sağlanarak “Osmanlı ulusu” yaratılmasıumutlarını güçlendirmiştir. Kısaca,“Osmanlıcılık” denilebilecek bu akım,“Batıcılık” (Garpçılık), “Türkçülük” ve “İslamcılık” gibi kendi karşıtı olanakımları yaratmış ve sonuç olarak Osmanlı Devleti’nin çöküşüyle tariheintikaletmiştir.

Ancak, bunun II.Meşrutiyet’in ilk döneminde Osmanlı toplumunun bellikesimlerindebüyükheyecanyaratmışveyandaşbulmuşbirgörüş,birumutolduğuda yadsınamaz.Selanik, o dönemdeOsmanlı siyasal yaşamında çoközel yeri olan bir kentti. O dönemde ortaya çıkmış, Selanik kökenli birMusevi halk şarkısı, Müslüman, Hıristiyan ve Musevi uyrukları, bir“Osmanlılık” bilincinde birleştirmenin umudunu coşkulu bir biçimdeyansıtmaktadır. Los Paşaros Seferadis müzik topluluğunun derlediği buşarkınınsözlerişöyledir:

Köylerdenbirçokgenç

VeçokkişideSelanik’ten

Gönüllüolduk;askeregittik

Yahürriyetolacak

Yakanımızdökülecek

Türkiye’ninaşkıiçin

Türkler,YahudilerveHıristiyanlar,

Page 110: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

HepimizOsmanlıyız

Eleletutuştuk

Kardeşolmayaantiçtik

Yahürriyetolacak….

Kadınlarıveçocukları

Yalnızlığaterkettik

Buzulmüişlediysek

HürriyetiveTürkiye’mizikurtarmakiçindi

Dükkânlarımızıkapattık

İşlerimiziterkettik

İstanbul’agideceğiz

Ellerimizlesavaşacağız

Şabatarifesi,Iyar(ayının)ikisi

Saatdokuzdaemirgeldi

Kıyıdangirdik

Türkiye’ninaşkıiçin

II.MeşrutiyetDöneminde,KonumuzlaİlgiliBazıGelişmeler

II.MeşrutiyetMebusanveÂyanMeclislerinde,birdevrimparlamentosunuanımsatan tartışmalar yaşanmıştır. Bu meclislerde, yurtdışına çıkmaözgürlüğünün kullanılmasının, pasaport alma zorunluluğuna bağlanmasıylailgili olarak yapılan tartışmalar, gerçekten demokratik ve özgür birparlamentonun örneği sayılabilir. Pasaport, bir devletçe ilke olarak, kendiuyruklarınaverildiğinegöre,butartışmalarkonumuzlailgilisayılmalıdır.

II. Meşrutiyet’in ilan edilmesiyle ilgili Hatt-ı Hümayun’da sözü edilenözgürlüklerarasında,ülkedışınaçıkmahakkınadayerverilmişti: “Sadisen;efradı tebaamızın gerek ticaret ve gerek seyahat maksadı ile istediğimemleketegitmeye[…]hakkıvardır.”

Buibarede,1312(1894)yılındaçıkarılanPasaportNizamnamesi’nin,ülke

Page 111: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dışına çıkabilme konusunda koyduğu sıkı kısıtlamaların uyandırmış olduğuşikâyetlerebirtepkiolmaniteliğigörülebilir.II.Meşrutiyetöncesidönemde,OsmanlıaydınlarınınBatıülkeleriylekültürelilişkilerkurmakamacıylaülkedışına çıkma isteklerinin, idarece engellenmesinin yol açtığı şikâyetlerbilinmektedir.Buengelleryüzünden,pasaportalıphukukiyoldanülkedışınaçıkamayanlar,isteklerinigizliyollardangerçekleştirmekzorundakalmışlardır.Bu yoldan Avrupa’ya kaçanlar hakkında özel düzenlemeler de yapılmış veyukarıda belirttiğimiz gibi, bu gibi kimselerin yakalanmaları ve mallarınınhacziiçinusulleröngörülmüştür.

II.Meşrutiyet’in ilanı ile memlekete hâkim olan özgürlükçü hava içinde,ülke dışına çıkma özgürlüğü, Osmanlı parlamentosunun ele aldığı ilkkonulardan biri olmuştur. Pasaport işlerini düzenleyen bir kanun yapılmasıiçingerçekleştirilençalışmalarsonucunda;Meclis-iMebusan’a1909yılındabir tasarı getirilmiş ve tasarı 1911’de “Pasaport Kanunu” adıylakanunlaşmıştır.

Osmanlı parlamentosunun yaptığı bu ilk PasaportKanunu, 1867 PasaportOdası Nizamnamesi’yle başlayan ve günümüze kadar gelen düzenlemeleriçinde,yurtdışınaçıkmaözgürlüğübakımındanenliberalsistemikurmuştur,denilebilir.Çünkü,bukanun,yurtdışınaçıkışıpasaportalmaşartınabağlamışolmayan yegâne düzenlemedir. Kanunun 1. Madde’sine göre; “Memalik-iOsmaniyedendiyarıecnebiyyeyegidenler,pasaportahzındamuhtardır.”

Görüldüğügibi,kanunda“mecburi”pasaport ilkesiyerineihtiyarilikkabuledilmiş olmaktadır. Bu nokta, kanun tasarısının meclislerdeki müzakerelerisırasında en fazla tartışılan konu olmuştur. 1. Madde’nin son kelimesinin“mecburdur”mu,yoksa“muhtardır”mıolacağı,meclisüyelerininikikampaayrılmasınayolaçmış,“liberal”görüşlerle“muhafazakâr”görüşlerbunoktaüzerindebirmücadelevermişlerdir.

Hükümet, zorunlu pasaport usulünün devamını istemektedir.39 1.Madde,Meclis-iMebusanDahiliye Encümeni’nden “MemalikiOsmaniyeden diyarıecnebiyyeye gidenler pasaport ahzine [almaya] mecburdur” şeklindeçıkmıştır. Fakat Meclis-i Mebusan Heyet-i Umumiyesi’nde “mecburdur”kelimesişiddetlimuhalefetlekarşılaşmıştır.

Bazı mebuslar, hükümet görüşünü desteklemişlerdir. “Pasaportulağvetmek, memlekete muzırdır.” (Rıza Paşa-Karahisar: ZâbıtCeridesi,s.464).“BupasaportNizamnamesini(1312-1894PasaportNizamnamesi) lağvetmek, memleketi adeta bir anarşi halinegetirmektir.” (Lütfi Paşa-Gümüşhane, s. 465) “Ceraimi siyasiyeerbabı, memaliki ecnebiyeye firar ettikleri vakitte iade etmekliğinamusşikenlik addederler… Ne politika müttehemlerinin ve ne deceraimi âdiye erbabının firarına meydan vermemek için herhalde

Page 112: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

pasaportlazımdır.”(TevfikEf.-Malatya,s.465).Fakat,karşıfikirdeşiddetle savunulmuştur. “Memleketimizde Hürriyet ilân edilmekleberaber mürur tezkeresi nasıl lağvedilmiş ise, pasaport da öylelağvedilmeli.” “Esasen, bir adamın seyrü seyahat etmesi, hakkıhürriyeti iktizasındandır. Bir adama zorla pasaport verilemez!”(Nesim Maslıyah Ef.-İzmir, s. 464) “Hürriyeti şahsiyeyi muamelâtıbeşeriyede takyit etmek daha ziyade zararı müeddidir… Bumemlekette Meşrutiyet var ise ve hukuku asliyeden ise heryeregiderim; hiç kimseye sormam.” “Cinayet yaparsam beni her yerdetutarlarvetutmalıdırlar.”(RızaTevfikBey-Edirne,s.464)ZahrapEf.(İstanbul) de şöyle haykırmıştır: “Ben dışarıya gidersem, kat’iyen(pasaport)almayacağım,kat’iyen!”(s.472).

Uzun tartışmaların sonucunda, “liberal” görüş hâkim olmuş ve 1.MaddeMeclis-iMebusan’dan,pasaportalmanın“ihtiyari”olmasışeklindeçıkmıştır.

Meclis-i Âyan’da da aynı tartışmalar devam etmiştir. Maddenin sonkelimesinin “muhtardır” mı “mecburdur” mu olması gerektiği noktasındatoplananuyuşmazlık“muhtardır”şeklindesonucabağlanmıştır.“Mecburi”ve“ihtiyari” kelimeleri etrafında yoğunlaşan tartışmalar, sonunda, oylamausulünüdeetkilemişvemaddeninoylaması,üyelerinoypusulalarıüzerinebukelimeleriyazmalarıyoluylayapılmıştır.23oy“ihtiyari”18oyda“mecburi”şeklindeçıkmıştır.

Böylece Osmanlı-Türk tarihinde ilk defa, Anglo-Amerikan hukukgeleneğinde görülen, ülke dışına çıkış serbestliği bir ilke olarak konulmuşolmaktadır.PasaportunihtiyariniteliktevesadeceyolculuğukolaylaştırıcıbirbelgeolduğugörüşüMeclis-iMebusan’daM.AliBey(Canik)tarafındandilegetirilmiştir:Pasaport,kişininhaklarınıkısıtlayıcıdeğil,buhaklarıkoruyucuolmasıgerekenbirbelgedir.Bir“mecburiyet”vardırama,buhükümetedüşenbir mecburiyettir. Yani, kişi pasaport isteyip istememekte muhtardır ama,istediğitakdirdeonapasaportvermeyehükümetmecburdur.

Ancak,buözgürlükçokkısaömürlüolmuş,I.DünyaSavaşı’nınbaşlamasıüzerine, 1915 yılında çıkarılan Pasaport Kanunu Muvakkati ile zorunlupasaportusulünedönülmüştür.

Bu döneme ilişkin başka bir kanun değişikliği de, doğrudan konumuzlailgilidir.1869Tabiiyet-iOsmaniyeKanunu’nagöre,izinalmaksızın,yabancıülkelerde uyrukluk değiştiren ya da yabancı bir devletin askerlik hizmetinegiren kişiyi, “Devlet-i Âliye, isterse” uyrukluktan çıkarabilecek (“ıskat”edebilecek) ve bu kişilerin ülkeye dönmeleri yasaklanacaktı (6. Madde).Kanununbuhükmüne1916yılındauzuncabirEk(zeyl)getirilmiştir.Buekegöre, yabancı bir devletin askerlik dışındaki bir hizmetine kendi isteğiylegirenleri “Devlet-i Âliye, isterse” uyrukluktan çıkarabilecekti. Bu yoldan

Page 113: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

uyrukluktan yoksun bırakılanların, ülkeye girmesi de yasaktı. 1916 yılında,yani I.DünyaSavaşı’nınortasındaböylebirdüzenlemeyapılması,konununsavaşla ilgili olduğunu ve bazı Osmanlı uyruklarının düşman devletlerinhizmetindeçalıştıklarınıdüşündürmektedir.

BirazdaEdebiyat

Konuyu, uyrukluk ve Osmanlılık konusunda iki ünlü yazarımızınromanlarındanaldığımkısaparçalarlabitirmekistiyorum.

Birincisi,RefikHalidKaray’ınİstanbul’unBirYüzüromanından;I.DünyaSavaşısırasında“harpzengini”olmuşçevrelerdekibirMadamAldiyado’nun“Osmanlılığı” ile ilgili. Yazar, romanın kahramanının ağzından, şöyleanlatıyorbumadamı:

Madam Aldiyado babadan İspanyol ve anadan İtalyan olmakiddiasındayarıdalkavukbirhoşsohbetkadındı,ondançokhazzettim,yalnız sahte vatanperverliği hiç hoşuma gitmedi. Devletimiz diyor,devletimiz işitiyordu. Onun zaten işi gücü konser, tiyatro biletlerisatmak suretiyle iane toplamak, hayır cemiyetleri peşinde koşmaktı.Nerede aza [üye] değildi ki… Hilaliahmerde [Kızılayda],Müdafaimilliye’de, Fukaraperverlerde, Aşçılarda, işçilerde heryerde… Hepsinde de Meclisi İdare azası… Madam Aldiyado bugayretin mükafatını ziyadesiyle görüyordu. Bir kere, OsmanlıBankası’nda on beş lira aylıklı adi bir kasadar olan kocasını, fırsatçıkarçıkmazhemenyenibankalardanbirinekalemmüdüryaptırmış;bütün ailesini kadınlı erkekli derece ve iktidarlarına göre Telefon,Tramvay şirketlerinden İaşe,PostaNezaretlerinekadarhermüesseseveherdaireyekapılandırmıştı.

İkincialıntıdaYakupKadriKaraosmanoğlu’ndan;yinebirmadamlailgili.Yazar Mütareke Dönemi İstanbul’unu betimlediği Sodom ve GomoreromanındakitiplerdenMadamJimson’uşöyleanlatıyor:

Kocası Cihan Harbi’nden önce İngiliz olduğunu, Cihan Harbi’ndeAvusturya-Macaristan tabiiyetine girdiğini ve Mütarekeden sonra tekrarİngiliztabiiyetinedöndüğünüsöylerdi.[…]

Ve günün birindeMadam Jimson’a, kendisinin ne İngiliz, ne AvusturyalıolduğuveeldebulunanbelgeleregöremükemmelbirtarzdaTürktabiiyetindebulunduğusöylenincemüthişbiröfkealametigösterdi:

- Ne, ne! bunu hiç işitmemiştim. Bu yalanı da hangi alçak uydurmuş;söyleyin, hangi alçak bu iftirayı benim üzerime atmış’ diye haykırmaya,tepinmeyebaşladı.

Sonuç

Page 114: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

OsmanlıDevleti’nin insanöğesi (nüfusu); çeşitli dinvemezheplerebağlı,çeşitli diller konuşan, ortak kültürel değerlere bağlılık bakımından zayıf birtopluluk niteliğinde görünüyordu. Üstelik bu topluluk, coğrafi bakımdanoldukçagenişbiralanayayılmıştı.

Osmanlı merkezi yönetiminin bu geniş alanda tam bir denetim kurmasıgittikçe güçleşmiştir. Batılı devletlerin, özellikle Endüstri Devrimi (Sanayiİnkılabı) sonrasındaki hızlı teknolojik gelişmesi karşısında, Osmanlı’nınaskeriveekonomikgücüzayıflamış,ülkeüzerindekidenetimigündengüneazalır hale gelmiştir.Öte yandan, 1789FransızDevrimi’nden sonra yayılan“milliyetçi” akımların, özellikle,Hıristiyan uyruklar üzerindeki etkisi ve buetkiyi besleyen yabancı devletlerin çabaları da, ayrılıkçı hareketlerigüçlendirmiştir.

Bütün bunlar karşısında, “ittihad-ı anasır” denilen bir tür “toprakkardeşliği”, yani çeşitli dinlere bağlı, çeşitli etnik kökenden gelen Osmanlıuyruklarını bir “Osmanlılık” bilincinde birleştirmek ve bir “Osmanlı ulusu”yaratmakgirişimlerigörülmüştür.

1869yılındaçıkarılanTabiiyet-iOsmaniyeKanunu,1826yılındaYeniçeriOcağı’nın kaldırılmasından sonraki beyanlarda ve 1839 Tanzimat Fermanıgibi belgelerde dile getirilen bu özlemi, bir hukuk metni haline getirmeyeçalışmıştır.Birkaçyılsonrakabuledilen1876Kanun-ıEsasi’sindeaynıözlemdilegetirilmiştir:“Devlet-iOsmaniyetabiiyetindebulunanefradıncümlesineherhangidinvemezheptenolursaiseolsunbilâistisnaOsmanlıtabirolunur.”

Ancak, bütün bu girişimlerin arkasında bir “Osmanlı ulusu” yaratmanınyanı sıra, bazı Osmanlı uyruklarının, yabancı devlet uyrukluğu kazanıp, buuyrukluğu kapitülasyonlardan yararlanmak için Osmanlı yönetimine karşıkullanmalarınıönlemeamacıdayokdeğildir.

OsmanlıDevleti’nioluşturaninsanları,bir“Osmanlıuyrukluğu”bilincindebirleştirme amacı gerçekleşememiştir. Kısaca “Osmanlıcılık” denilen busiyasalgörüşünenönemlisonucu,belkide,başta“milliyetçilik”olmaküzerekendikarşıtlarınıngüçlenmesineyaptığıkatkıdır.

Page 115: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

BASIN

Page 116: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hürriyet’inBasmasıKadarBasınıdaÜnlüdür…

UygurKocabaşoğlu

Evlerininönüüzümasması

Page 117: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

YarimingeydiğiHürriyetbasması

Page 118: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Şekerdenburmamolla

Page 119: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Kendinikollamolla

Page 120: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Evlerininönüyüksekkaldırım

Page 121: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Kaldırımdandüştümbenikaldırın

Yaygın kullanılan terimle II. Meşrutiyet, aslında “hürriyet” demekti.Toplumundüşünen,yazan,çizenkesimiiçinbaskıcı,bunaltıcıyıllardansonra“istediğini gönlünce yapabilmek” anlamında bir hürriyetti bu. Kanun-ıEsasi’nin yeniden yürürlüğe konulmasıyla hürriyet kendiliğinden gelecekti.Kanun-ı Esasi gerçekten bir gece ansızın yürürlüğe kondu. Bu yenidenyürürlüğe konuş belki ansızın olmuştu ama hiç beklenmedik, uğrunda hiçcehdedilmedikbirşeyolmamıştı.Bumücadeleninöndegelenisimlerindenveçiçeği burnundakiMeclis-iMebusan’ın Reisi Ahmed Rıza Bey elde edilensonucu,yanimeşrutiyeti,yanimebusanı,“[…]cinsvemezhebayırmayarakbirvatanevladlarındanmürekkebbiraileyi[…]”sofrasınakabulederekasr-ısaadettenberiolmayanbirşeyioldurduğuiçinpadişahateşekkürediyordu.

Bu teşekkür, “hürriyet”in ilanından bir süre sonra, Sultan II. Abdülhamidtarafından, “umum mebusan namına Yıldız Sarayı’nda [verilen] mükellef”ziyafette dile getiriliyordu. Aynı ziyafette II. Abdülhamid de Ahmed RızaBey’in iltifatlarına, “Say ve gayretinizin ve kasd ve niyyetinizin buehemmiyet ve bu kudsiyetle münasib olması katiyen matlubumdur. İşte buhukuk-ı mukaddeseyi zamin ve kâfil olan kanun-ı esasimiz ahkâmının bi-inayet-il kerim muhafazasına nasb-ı nefs ettiğimi ve bunun hilafindabulunacakherkimolursaolsun,birincihasmıveenbirincidüşmanıhalifenizve padişahınız sıfatıyla ben olacağımı temin ve teyid eylerim” şeklindekarşılık vermişti. Yani diyordu ki, Kanun-ı Esasi’ye karşı çıkanların ilkdüşmanıbenolacağım.

Osman Nuri [Ergin] Bey’in esprili anlatımıyla, “[…] mebuslar bunutuklardansonraokadarcoştularki”Abdülhamid’inaleyhindebulunanbumebuslardanbazılarıertesisabah“kocabirmilletinmukadderatınıidareedenAbdülhamid-i sani hazretlerinin zekâ-yı harikuladesinden, sarayınınavizelerine varıncaya kadar azim bir ubudiyet-i hürriyetperverane ile tasviretmektenkendilerinialamıyorlardı.”

İşte hürriyetin ya da II. Meşrutiyet’in basını geleneksel olarak yukarıdagöndermede bulunulan, bir hayli ikiyüzlü atmosferin bir ürünü olarakaktarılagelmiştir. Hürriyetin ilanıyla bir “matbuat patlaması” yaşanmıştır.Kelamönünegelenbentleriçiğneyipaşmıştır.Vebizimkulağımızasürekli24Temmuz 1908’i izleyen günlerin çağıldaması gelmektedir. Kuşkusuz bu birvakıadır.Ancak“II.Meşrutiyetbasını”nabirazdahagenişbakmakgerekebilir.II. Meşrutiyet’i hazırlayan, emigre Jön Türk gazete ve dergileri; Devr-iİstibdad’dan müdevver “ana-akım” Osmanlı gazete ve dergileri ve“hürriyet”in ilanından sonra bir “patlama” şeklinde ortaya çıkan ve çabuksönen Osmanlı basını. Ancak bunların üçü birlikte ele alındığında “II.

Page 122: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Meşrutiyetmatbuatı”dahaiyikavranabilir.

Bu yazının amacı, anılan üç ana arterdeki panoramik görünümü az çokortaya koyduktan sonra, bu kulvarlarda ses getirmiş, kalıcı olmuş süreliyayınlardabirinciderecedegörevyapmışkişilerinserencamınıizlemektir.Birbaşka anlatımla, mensubu oldukları hareketlerin ya da örgütlerin matbuatnezdinde sözcüleri, öncüleri, önderleri konumundaki kişilerle, basın yoluylafarklıideolojikvedüşünselakımlarıntemsilcisikonumunukazanmışkişilerinyakın tarihimizdeki akıbetleri izlenecek ve eğer yapılabilirse birdeğerlendirmeyapılacaktır.

“HürriyetVadisindeBirPençe-iİstibdad”

Hürriyet her ne kadar top namlularının üzerinde ilan edilmişse de, busonucun alınmasında Jön Türkler’ce imparatorluk sınırları dışındayayımlanangazetevedergilerinönemlibir rolüolmuştur.“JönTürkemigrematbuatı”na ilişkin bilgilerimiz her geçen gün artmaktadır. AvramGalente’nin,“Abdülhamid-iSaniZamanındaTürkiyeHaricindeİntişarEdenTürkçeGazeteler” başlıklımetninde 68 olarak zikredilen sayı, ErdalYavuztarafından78;5A.D.JeltyakovveYuriA.Petrosyantarafından120,GökhanKaya tarafından ise 153 olarak verilmektedir. Bu 153 süreli yayının yüzde66’sı Türkçe, yaklaşık yüzde 14 kadarı da Türkçenin yanı sıra bir yabancıdilde yayımlanmıştır. Abdülhamid karşıtı bu Jön Türk basınının mekânsalanlamda Rio de Janerio’dan Chicago’ya, Palermo’dan Köstence’yedağıldığını,asılyoğunlaşmanınsırasıylaKahire,Paris,Cenevregibikentlerdeolduğunu biliyoruz. Bunların içinde acaba kaç tanesi gerçekten etkiliolmuştur?Günümüzedeğinyapılanaraştırmalarabakılacakolursabusayıbirelin parmaklarını pek aşmayacaktır. Gerek hürriyetin ilanına kadar, gerekseizleyen yıllardaki etkileri dikkate alındığında bunlar, İctihad, Mizan,Meşveret,OsmanlıveŞûra-yıÜmmet’tir.

İkincikümede“istibdat”tanmüdevverOsmanlıbasınıelealınacaktır.1908yılının Temmuz’unda, taşradaki (örneğin İzmir’deki Ahenk ) kimi özelgazetelerivevilayetgazetelerinisaymazsak,İstanbul’dayayımlanangazetelerTercüman-ıHakikat,Sabah,İkdam,veSaadet’ti.Dergileriseçoğunluğuresmiyayınlar olmak üzere bir düzineyi aşmıyordu. Ceride-i Askeriye, Vekayi-iTıbbiyeyadaMecmua-ıUmur-ıNafiagibiresmiyayınlarınyanısıraServet-iFünunveMusavverTerakki,ÇocuklaraMahsusGazeteyadaZiraatGazetesigibisüreliyayınlardıbunlar.

II.Meşrutiyet basınınınnicelikvenitelikçe en ağırlıklı kümesi, kuşkusuz,hürriyetinilanındansonrazuhuredengazetevedergilerdir.Bunlarınisimlerivecisimlerihakkındadabirhaylikarışıklıkolmaklabirlikteyeniaraştırmaveirdelemelerlebukümeyeilişkinbilgilerimizhergeçengünzenginleşmektedir.Bununla birlikte bu kümedeki sayılar da sorunludur. Bunun başlıca nedeni,

Page 123: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kimi kaynakların yalnızca Meşrutiyet’in ilanından sonra yayımlanan süreliyayınları dikkate almaları, daha öncekileri hesaba katmamaları; kimikaynaklarındagazetevedergiyayımlamaküzereruhsatalanyadabildirimdebulunanların sayısını aktarmalarıdır. Yayımlanıp yayımlanmadığını kontroledemediğimizyadanesüreyayımlanmışolduğunukesinliklebilemediğimizbu süreli yayınlara ilişkin değişik sayılar karışıklığa yol açabilmektedir.Birüçüncü karışıklık nedeni de değişik kaynakların, kimi zaman birbirleriniiçerecek şekilde farklı dönemlere ilişkin sayılar vermeleridir.Bütün bunlarakarşınyinedebirtabloçıkarmakmümkündür.

RevueduMondeMusulmanadlıdergi1909Mayıs-Ağustos sayısında,29Temmuz 1908 tarihinden itibaren imparatorlukta yayımlanan süreli yayınsayısını 739 olarak veriyor. Bu sayıya İstanbul’un yanı sıra taşralardayayımlanangazetevedergilerle,Türkçedışındakidillerdeyayımlanansüreliyayınlar da dahildir. Mehmet Seyitdanlıoğlu, Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte660gazeteninyayınhayatınagirdiğini(imtiyazaldığını)vebunların357’sininTürkçeolduğunubelirtiyor.OrhanKoloğluise,K.Yust’unKemalistAnadoluBasını’nındaki bir dipnotunda Meşrutiyet’in ilk yedi ayında 730 imtiyazalındığına işaret etmektedir. Revue du Mond Musulman’daki listeye dekaynaklıkedenTakvim-iVekâyi’nineklerindeyayımlananlistedenhareketleAliBirinciveKudretEmiroğlu’nunhazırladıklarıbirbaşkalisteyegörede29Temmuz 1908’den yaklaşık 1909 yılı Mart ayına kadar imtiyazı alınmışTürkçe süreli yayınların toplamı 377’dir. 1927 yılındaAyın Tarihi’nde eskiharflerle yayımlanan 1908-1927 arasını kapsayan bir başka liste ikiaraştırmacı tarafından yeni harflere aktarılmıştır. İmtiyazı alınan gazete vedergileri içeren bu listenin de “mim” harfinin ilk 24 künyesinden sonrasıeksiktir.BununlabirlikteanılanlisteyegöredeMeşrutiyet’inilanından1909Ağustos’unakadar,yaklaşıkbirseneliksüreiçindeimtiyazıalınangazetevedergilerin sayısı 310’dur. Bu gerçekten de bir “susamışlığın ifadesi”ndenbaşkabirşeydeğildir.Özelliklehürriyetinilanındanhemenönce,İstanbul’dayayımlanan bütün dillerdeki gazetelerin toplam sayısının 51; tüm Osmanlıtaşrasında yayımlanan gazete ve dergilerin toplam sayısının ise 100 olduğuhatırlanırsa, bu susamışlık daha iyi anlaşılır. Ne var ki, “31 MartHadisesi”nden sonra matbuat hayatı yine çölleşecektir. İlginçtir ki, 1910yılında İstanbul’da bütün dillerde yayımlanan gazete ve dergilerin sayısı48’dirvebunlarıniçindeTürkçeolanlarınsayısıdayalnızca12’dir.

İngilizsefaretininhazırladığıikiraporda1909ve1910yıllarındakiOsmanlıbasınışöylenitelenir:

1909 yılının ilk kısmında Türk basını yeni elde ettiği basınözgürlüğününkeyfinisonunakadarçıkardı.Hatırgönüldinlemiyordu;tuttuğunu eleştiri-yor, istediğine kara çalıyordu…başlıca iki kampa

Page 124: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ayrılmıştı; biri Komite’yi tutuyor diğeri ise Ahrar ya da Liberalleri.Her ikikesimbirbirlerini azımsanmayacakölçüde istismarediyorvebunların keskin polemikleri doğal olarak her iki kesim arasındakiuçurumubüyütüyordu.

Aynıkaynağın1910yılındaOsmanlıbasınınıdeğerlendirişideilginçti:

1910 yılı, 1909 yılının ilk aylarında görülen o azgın basın tartışmalarınatanıkolmadı.Askerimahkemetarafındanuygulananbasınkanunu,özellikleHükümet’e ve İttihat ve Terakki Komitesi’ne yönelik yıkıcı türdengazeteciliğisınırlandırmayıbaşardı.

Şimdibununnasılbaşarıldığınıizleyebiliriz.

Hürriyetin ilanını izleyen dönemin basınının kimi öne çıkan özellikleriolduğu görülüyor. Bir kere, gerçekten niceliksel bir patlama yaşanmıştır.Dönemine göre, geri bir üretim teknolojisinin ve organik enerjinin egemenolduğu, eğer denebilirse, bir “basın endüstrisi”nde çok az bir sermaye ilegazete/dergi kurulabiliyordu. Ama bunun da ötesinde, siyasallaşmabaşlamıştı; İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni ve muhalefeti destekleyen“partizan” bir basın oluşmuştu. Cemiyet’e bağlı gazetelerin sayısı yarımdüzineyeulaştığıgibi,İttihatveTerakki’yeeğilimliyadadestekçiolangazetevedergilerdenazçokkalıcıveetkiliolanlarınsayısıyirmiyibuluyordu.Aynışekilde, muhalefeti destekleyen gazetelerin önemlileri de 30’u geçiyordu.Batıcılık,Türkçülük, İslamcılık,solculukgibiçeşitlidüşünceakımlarıyadahareketler kristalleşmeye başlamıştı; kadın hareketi belirmişti. Kültür veedebiyathayatınıyansıtanvebesleyen,sözgelimiRübab,Aşiyan,Şehbalgibisüreli yayınlar doğmuştu. Meşrutiyet’in ilanını izleyen dönemin basınıgerçekten çok sesli ve renkliydi. “Ciddi” gazete ve dergilerin yanı sıra“mizahi”gazetevedergilerindebupatlamadannasibinialdığınıgörüyoruz.TurgutÇeviker’insaptamasınagöre,hürriyetinilanıiletamtamına92mizahgazetevedergisikurulmuştu.Bunlarıniçindeömrübiryılıaşanlarınsayısıikielin parmaklarını, gerçekten kalıcı ve etkili olanların sayısı ise bir elinparmaklarınıbulmaz.

İster kronolojik, isterse tematik ya da ideolojik ayrıştırmalara göre elealınsın, II. Meşrutiyet’in etkili olmuş ya da etkili olmaya aday süreliyayınlarının azımsanmayacak sayıda olmasına karşın, kalıcı olabilmiş süreliyayınlarının sanıldığı kadar çok olmadığı gözlenmektedir. Bunun nedenleriarasındakuşkusuz içindeyeşerdiğikültürortamının sınırlılıkları kadar ifadeözgürlüğünegösterilentahammülsüzlüğünderolüvardır.

Özellikle hürriyetin ilanından sonra, 1909 ve 1913 askeri müdahalelerinerağmen çeşitli siyasi hareket ve düşünce akımlarını temsil eden gazete vedergiler yayımlanmaya kuşkusuz devam etmiştir. Bu dönem, gazete

Page 125: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kapatmada ve Şehrah, Tanin, Tanzimat örneklerinde görüldüğü üzere aynıkişilerin başka başka adlarla yayınlarını sürdürmeleri alanında rekorlarınkırıldığı; en hunharca susturmabiçimlerinin, gazetecileri öldürmepratiğininsıkça uygulandığı ve baskıya maruz kalanların mücadelelerini sürdürmekonusundasebatgösterdikleri,siyasiiktidaraçeşitlibiçimlerdekafatuttuklarıbirdönemdir.Budönemde,yanihürriyetinilanındansonraelealınıpsözcüyadatemsilcilerininakıbetininizleneceğisüreliyayınsayısı27’dir.Buseçiminyapılmasındaki kriterler, İstanbul’un dışına çıkmamak, kalıcı ya da etkiliolduğu konusunda az çok bir fikir birliği oluşturulabilecek ve farklıkulvarlardan ya da alanlardan süreli yayınların seçilmiş olması şeklindebelirtilebilirse de, belirli bir seçimi, dolayısıyla keyfiliği içerdiği de kabuledilmelidir. Örneğin, İslamcı gazete ve dergilerden, bir kalemde akla gelenSırat-ıMüstakim,Beyanü’l-hak,Hikmet,Tearüf-iMüslimin,Ceride-iSofiyevb. arasından yalnızca ilk ikisinin seçilmiş olmasının temel nedeni budur.Aynı şey, sayıları bir hayli kabarık olan mizah gazete ve dergileri için degeçerlidir.Bunlarınarasındanenetkilivekalıcıolduklarıvarsayılanüçünün(Cem,Kalem,Karagöz) seçilmesiuygungörülmüştür.Ayrıca, siyasiniteliğiağırbasangazetevedergilereöncelikverilmiştir.

Gazeteci ve şair Mehmet Kemal, bir yazısında, “Renkli basından öncegazetedemek,ordayazanünlüyazarlardemekti.Birgazeteyiordayazanlarsürükler götürürlerdi,” diyor. Bu gözlem II. Meşrutiyet basını için degeçerlidir. II.Meşrutiyet’in ilanısonrasında(öncekidönemdenmüdevverve“sürgündendönenler”dedahil),seçilen27süreliyayını“sürükleyipgötüren”yazar ve çizerlerin, önde gelenlerini izleyebiliriz. Ve kolaylık sağlamasıaçısındanbuizlemeyialfabetiksırayagöreyapabiliriz.(Bkz.EktekiTablo:II.MeşrutiyetBasını)

Alemdar

Alemdargazetesi1911yılınınAğustos’unda,“saltanat-ımeşruta tarafdarı”birgazeteolarakyayınhayatınaatıldı.HürriyetveİtilafFırkası’nıdestekledi.Sahib-i imtiyaz ve müdürü olarak gazeteyi yöneten kişi Ahmed [Pehlivan]Kadri ile birlikte Ref’i Cevad (Ulunay) idi. Babıâli baskını ve MahmudŞevketPaşasuikastı(1913)üzerinegazetekapandı.Ref’iCevadİstanbul’danuzaklaştırıldıveMütareke’yekadarSinop,ÇorumveKonya’dasürgünhayatıyaşadı. Ref’i Cevad’ın Mütareke sonrası hayatı da daha parlak olmadı.Yeniden yayımladığı Alemdar ile Hürriyet ve İtilaf’ı ve İngiltere’yidestekledi. Anadolu hareketine savaş açtı; “Yüzellilikler”den oldu. 16 seneyurtdışında yaşadıktan sonra mesleğine geri döndü. Öldüğü tarih olan 4Kasım1968’ekadarYeniSabah(1938-1953)veMilliyetgazetelerinde(1953-1968)köşeyazarlığıyaptı.

Ref’iCevad, 1908 sonrası dönemde, bir siyasi partiyi tuttuğu, görüşlerini

Page 126: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

basın yoluyla açıkladığı ve en önemlisi iktidar partisini eleştirdiği için dörtyılayakınbirsüresürgünhayatıyaşadı.

Beyanü’l-hak

Hürriyetin ilanıyla birlikte Osmanlımodernleşmesine İslami perspektiftenbakankişivegruplarda canlıbiryayınhayatı başlattılar.Sırat-ıMüstakim,Beyanü’l-hak,Hikmet,Tearüf-iMüslimin,Ceride-iSofiyegibi İslami süreliyayınlar arasında ilk yayımlananlardan ve etkili olanlardan birisi Beyanü’l-hakoldu.Cemiyet-i İlmiye-i İslamiye’ninyayınorganıolanbu“dinî,edebî,siyasî ve fennî” haftalık gazetenin başyazarı Fatih Camii DersâmlarındanMustafa Sabri Efendi idi. Mustafa Sabri Efendi, ilk sayıda kaleme aldığı“Beyanü’l-hak’ın Mesleği” başlıklı yazıda, risalenin kuruluş nedeninin veizleyeceği yolun, günümüz diliyle, “[…] Müslüman ve gayrimüslim tümOsmanlı bireyleri arasındaki güzellikle yoğrulmuş (“hüsn-âmiz”) işlerinsağlamlaştırılması ve devamına çalışılacağı […] dünyevi ve uh-revigelişmemize elden gelen (“bezl-i makdür”) gayretin gösterileceği […] vedaima hak, adalet, şefkat ve eşitlikle hareket edileceği” olduğu ifadeediliyordu.Beyanü’l-hak,1912yılınakadaryayınınısürdürdüvetoplam182sayı yayımlandı. Başlangıçta İttihat ve Terakki’yi destekleyen gazete,HürriyetveİtilafFırkası’nınortayaçıkmasınıdaolumlukarşıladıvegiderekHürriyet ve İtilaf’tan yana bir tutum sergiledi. Meclis-i Mebusan’da TokatMebusu olan Mustafa Sabri Efendi, Hürriyet ve İtilaf’ın yanı sıra AhaliFırkası’nın, Cemiyet-i İttihadiye-i İslamiye’nin kuruculuğunu yaptığı içinBabıâli baskını sonrasında yurtdışına kaçtı; Romanya’da Türkçe hocalığıyaptı ve ancak Mütareke’de İstanbul’a dönebildi. Yeniden siyasi faaliyetekatılan Mustafa Sabri Efendi’nin 1918’i izleyen yıllardaki hayatı ise hemikbalhemdezorlukdönemleriylegeçti.Âyanüyeliğinegetirildi,şeyhülislamatandı. Milli Mücadele’ye karşı inatçı bir muhalefet yürüttü. 1922 yılındaikincikezyurtdışınakaçmakzorundakaldı.“Yüzellilikler”denoldu.1938’deaftansonradaTürkiye’yedönmedi.1954yılındaMısır’daöldü.

ModernistbirİslamcıolaraknitelenenMustafaSabriEfendi’ninMütarekeöncesi siyasi hayatını, farklı düşüncelere tahammülsüzlüğün kurbanı olarakgeçirdiğişeklindebirgörüşilerisürülebilirsede,1918sonrasındakitutumunusiyasi fikirmücadelesi ve görüş farklılığı kapsamında değerlendirmek birazzorlamaolabilir.

Hürriyetinilanınıizleyengünlerinasılkahramanları,kuşkusuzmizahgazeteya da dergileriydi. Ahmed Rasim’in anlattığına göre, ilk Türkkarikatüristlerinden ve ünlü Karagöz’ün kurucusu ve sahibi Ali Fuad Bey,“Ah bir matbuat hürriyeti olsa da, [Karagöz] adile bir mizah gazetesiçıkarsak”dermiş.Buözlemipaylaşanpekçokyazarveçizerolmalıki,mizahgazetevedergileri1908Temmuz’undanitibarenbirbiriardısıraarz-ıendam

Page 127: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

etmişler; yine Ahmed Rasim’in benzetmesiyle, “hepsi birer ana rahmindendüşmüş çocuklar gibi yaşıyamamışlardır.” Çok uzun ömürlü olmasa dayaşayanlardanbirisiCem’dir.

Cem

Başyazarlığını Refik Halid’in (Karay), sahiplik, yöneticilik ve çizerliğiniMehmedCemil’in(Cem)yaptığıCem,meşrutiyetöncesimizahdergilerindenfarklıolarak“Batılı,modern”mizahdergilerindenbiriydi¸okadarkidergininbirkısmıFransızcaidi.DergininkurucusuveçizeriCemilBey,hekimgeneralbir babanın oğluydu ve 1903 yılında Hukuk Mektebi’ni bitirmiş, Paris’tesiyasal bilgiler eğitimi görmüş, daha okurken hariciyeye intisap etmiş veçeşitlielçilikvekonsolosluklardaçalışmıştı.MehmedCemilBeyyurtdışındakimisüreliyayınlardakarikatürlerdeyayımlamışve1908Kasım’ındayayınhayatınagirenKalem’indeöndegelençizeriolmuştu.

1910 yılında hariciyemesleğinden ayrılanMehmedCemilBey, 11Aralık1910 tarihinde kendi dergisi Cem’i yayımlamaya başladı. 1912 yılınınsonlarına kadar haftalık olarak yayımlanan derginin yayını, zor günlerinyaklaşması üzerine, sahibi tarafından durduruldu.Yurtdışından 1921 yılındadönen Cemil Bey, 1925 yılına kadar Sanayi-i Nefise Mektebi Müdürlüğügörevini üstlendi. 1927 yılında Cem’i yeniden yayımlamaya başladı.Vergilerin ağırlığını eleştiren bir karikatürü nedeniyle bir yıla mahkûmolduysa da karar Temyiz Mahkemesi’nce bozuldu. 1929’da Recep Peker’ieleştiren bir karikatürü de derginin kapanmasına yol açtı. Dergininkapatılmasından sonra Çankaya’ya davet edilerek, artık “yorulduğu”gerekçesiyle dinlenmesi önerildi ve Atatürk’ün isteği ile İstanbul ŞehirMeclisi Üyeliği’ne getirildi. 1950 yılındaki ölümüne kadar hayatını resimyaparakkazandı.

Derginin başyazarı Refik Halid (Karay), münhasıran Cem’de yazdıklarınedeniyle büyük bir sorun yaşamadı. Ancak,Meşrutiyet’in ilanından sonraTercüman-ıHakikatveServet-iFünun’davekendiçıkardığıSonHavadis’te,daha sonra Şehrah’ta; mizah dergilerinden Eşref ve Kalem’in yanı sıraCem’de“Kirpi”takmaadıylayazdığıyazılarnedeniylekaralisteyealındıveMahmud Şevket Paşa suikastı sonrasında Sinop’a sürüldü. Sürgün yaşamı1918’e kadar devam etti. Mütareke’deki ikbal günlerini “Yüzellilikler”likoluşuizledi.1938affındansonraTürkiye’yedöndü.1965yılındakiölümünekadargazeteci(Cumhuriyet)veyazarolarakyaşamınıkazandı.

İctihad

İctihad,II.Meşrutiyetdönemininolduğukadar,cumhuriyetin ilkyıllarınında en önemli dergilerinden birisiydi. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilknüvesinioluşturanİttihad-ıOsmani’ninkurucularındangözdoktoruAbdullah

Page 128: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Cevdet’in1904’tesürgündeikenKahire’dekurduğubudergi,yüzyılbaşındaOsmanlıların “bayrak dergi”lerinden birisiydi. Yaklaşık 28 yıl boyuncatoplam358sayı,yaklaşık6.000sayfayayımlanmışvelaik-Batıcıdüşünceninsancakgemisigöreviniyapmıştır.

Dr. Abdullah Cevdet Askeri Tıbbiye’den mezun olduktan (1894) bir yılsonra tutuklandı ve ertesi yıl da Trablusgarp’a sürüldü. Emigre Osmanlımatbuatının önemli unsurları Meşveret ve Mizan’da “Bir Kürd” adıylaimzasız yazılar yayımladı. 1897’de Paris’e geçti. Cemiyet’in organıOsmanlı’yabaşyazarlıketti.DahasonraSultanHamid’leuzlaştı.Dahasonrayeniden bozuştu. Sonra affedilmesi için yeniden padişaha başvurdu. Diğerİttihatçılar tarafından “ihanet”le suçlandı, onların arasına alınmadı. 1904yılındaMısır’daİctihaddergisiniyayımlamayabaşladı.Hürriyetin ilanındanikiyılsonraİstanbul’adöndüve1911yılındanitibarendergisiniİstanbul’dadayayımlamayı sürdürdü.Dergibirkaçkezkapatılmışvekendisidezamanzaman takibata uğramış olsa da hem doktorluğu hem de dergi ve kitapyayımcılığını(İctihadEvi)sürdürdü.Cumhuriyetyönetimiyledeuzlaştı.Türkdüşüncehayatındaherhaldeönemlibirizbıraktı.

İkdam

Ahmed Cevdet Bey’in (Oran) İkdam’ı, Sultan II. Abdülhamid devrindencumhuriyete uzanan dağdağalı günlerde kimi aralıklarla yaklaşık 34 yılgerçekten de büyük bir ikdamla (gayret ve sebat) önemli bir günlük gazeteolarak varlığını sürdürmüştü. Kurulduğu tarih olan 5 Temmuz 1894’ten 8Mart1910’a5.557 sayıyayımlanmış;bir ikikezkapatıldığındaYeni İkdamyadaİktihamadlarıylayayınınısürdürmüştür.Zamanınagöre ileri teknolojikullanan (ilk rotatif makinesini İkdam’ın kullandığı bilinir), sahibininözellikleri nedeniyle özellikle dış dünyayı iyi izleyen bir gazete olaraktanınmıştı.Gazeteninsahibi,Mekteb-iMülkiyeveMekteb-iHukukmezunu,iyi Fransızca ve Arapça bilen, Reji, Osmanlı Bankası ve HariciyeNezareti’nde sürdürdüğümemuriyetin yanı sıra gazetelere yazı yazan, dahasonra memuriyeti bırakarak yazarlık ve başyazarlık yapan Ahmed CevdetBey,Abdülhamid’le iyi geçinme politikası izledi, dilde sadeleşmeden yana,mefkûrede ise Türkçü idi. Hürriyetin ilanından sonra başlangıçta İttihat veTerakki’yi destekledi. Gazetesini 40.000’li tirajlara taşıdı. Muhalefetebaşlayıp da “31 Mart Vak’ası” patlak verince yurtdışına çıkmak zorundakaldı. Cumhuriyet’in ilanına kadar gazetesini yurtdışından yönetti.Cumhuriyet yönetimiyle iyi geçinmeye çalıştıysa da bir kez İstiklalMahkemesi’neçıkmakzorundakaldı.Beraatetti.1927’deyayınhaklarınıAliNaci’ye (Karacan) devrederek gazetecilikten çekildi. Yıllar sonra 1935MatbuatKongresi’ninonurkonuğuolarakçağrılıbulunduğuAnkara’daöldü.

İştirak

Page 129: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İştirak,II.Meşrutiyetdöneminin“solcu”gazetelerininenünlüsüsayılabilir.Sol görüşlü aydın bir çevrenin daha sonra kuracağı Osmanlı SosyalistFırkası’nınyayınorganıolanİştirak,haftalıkolarak26Şubat1910tarihindenitibarenÖrfiİdare’cekapatılan“AhmetSamimÖzelSayısı”nakadar17sayıyayımlanmıştır.Buaradayedekdergi İnsaniyetdevreye sokulmuş;yayınınaizinverilmesiüzerineİştirakyenidenüçsayıyayımlanmışveÖrfiİdare’cebirkez daha yasaklanmıştır. Hüseyin Hilmi Bey’in öne çıktığı bu solcu çevreSosyalist, İnsaniyet ve Medeniyet gazetelerini çıkarmış; bunlar da sırasıgeldikçeÖrfi İdaremakamlarıncakapatılmışlardır. İştirakdergisi 15günlükolarak 20 Haziran 1912’de yeniden ortaya çıkmış, üç sayı yayımlandıktansonra haftada iki gün çıkan bir gazeteye dönüşmüş ve böylece 1912 yılınınEkim’indeyayınısonbulmuştur.

Yaşamınıngerikalankısmında“iştirakçi” lakabıylaanılacakolanHüseyinHilmi, 1908’den önce İzmir’de kanun neferi (emniyet teşkilatında sivilmemur) olarak çalışmış ve 1907 Ağustos’unda Hamid Suphi Bey’leçıkardıkları İzmir gazetesiyle ilk kez adını İzmir matbuat âlemindeduyurmuştu. Daha sonra değişik adlarla yayımlanan ve Meşrutiyet’inilanındansonraHaftalıkSerbestİzmiradınıalan,başyazarlığınıBahaTevfik,Ömer Seyfeddin ve Burhan Nuri gibi isimlerin yaptığı gazete, 22 Ağustos1908’den itibarenHilmiBeyveBahaTevfik’çe İstanbul’dayayımlanmıştır.1912 yılında İştirak’in yayımının durdurulmasından sonra Paris’e gidenHüseyin Hilmi, Fransız sosyalistleriyle tanışmış; Mahmud Şevket Paşasuikastından sonra İstanbul’a döndüğünde, daha garda tutuklanarak Sinop’asürgüne gönderilmişti. Mondros Mütarekesi’ne kadar Sinop, Çorum veBâlâ’da (Ankara) sürgünde yaşayan İştirakçi Hilmi, 1919 yılı Şubat’ındaTürkiye Sosyalist Fırkası’na reis seçilecek, parti organı olarak İdrakgazetesini çıkaracaktır. Mütareke yıllarında İstanbul’daki grevlerinörgütlenmesinde çalışan İştirakçi Hilmi, 1922 yılının Kasım’ında İstanbulBozdoğankemeriyakınlarındabiryerdeölüolarakbulunmuş;“fail-imeçhul”bircinayetekurbangitmiştir.

Kalem

Kalem,“Batılımodernmizahgazetevedergileri”ninilkvemuhtemelenenönemlitemsilcisidir.1908Eylül’ünün3’ünden1911yılıHaziranayısonlarınakadarhaftalıkolaraktoplam130sayıyayımlanmıştır.HalitZiyaUşaklıgil’insözcükleriyleKalem, “hiç şüphe yok ki bizden alay ve şaka tarzındaki sözyolunda, edebiyat ve sanata ne kadar yükselmek mümkünse o kadaryükselmişbutarzınilkgüzelörneğidirvematbaacılığaaitbazıkısımlarıbirtarafa bırakılırsa Avrupa’nın bu yolda yayınlanan güzide dergilerine karşıkoyabilecek teemmül (etraflıca düşünme) kaabileyetinin pek ümit veren birsayfasıdır.”

Page 130: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Salah Cimcoz Bey’in sahibi ve yöneticisi olduğu derginin çizerleri CelalEsad (Arseven) ve Cemil (Cem) Beylerdi. Gerek Cemil Bey çizerliğini,gerekse Refik Halid (Karay) Bey mizah yazarlığını bu dergidegeliştirmişlerdir. Kalem’in çok zengin bir yazar kadrosu olmuş ve bazısayfalarıFransızcayayımlanmıştır.Dergi,sahibininİttihatveTerakkiyandaşıolması nedeniyle çok fazla hırpalanmamış, bununla birlikte zaman zamanhükümetlercekapatılmışamayenidenyayımlanmıştır.RefikHalidveCemilBeylerin durumunu daha önce görmüştük. Derginin kurucularından CelalEsad Bey’in tanıklığına dayanarak, “haftada yirmi binden fazla” satılan ve“epeyce kazan[dıran]” bir derginin 1911 yılı Haziran’ında yayınına sonvermesininnedeninisöyleyebilmekzordur.İttihatveTerakkiilemuhtemelbirçatışmaya girilmemesi düşünülmüş olabilir. Nitekim derginin sahibi SalahCimcoz BeyMeclis-iMebusan’ın üçüncü dönem seçimlerinde (27 Haziran1914) İstanbul Mebusu seçilmiştir. Celal Esad Bey ise Avrupa’da veTürkiye’de resim ve tiyatro sanatlarıyla ilgilenmiş ve 1912’den itibaren“belediyecilik” yapmıştır. Salah Cimcoz, Mütareke’de Malta’ya sürgünedilmiş; cumhuriyet kurulduktan sonra İzmir suikastı ve izleyen davalardanberaat etmiş,1931’den1947Ağustos’unakadarmilletvekilliğiyapmış, aynıyılınEkimayındaölmüştür.AynışekildeCelalEsadBeydepekçokkültürelve sanatsal etkinliğe öncülük etmiş; beş ciltlik Sanat Ansiklopedisi’niyayımlamış ve 1946 yılındaGiresun’danmilletvekili seçilmiş, 1971 yılında96yaşındaölmüştür.

Karagöz

II.Meşrutiyet’in en popüler ve uzun ömürlümizah gazetesi hiç kuşkusuzKaragöz’dü. Hürriyetin ilanından yaklaşık iki hafta sonra yayımlanmayabaşlanmıştır; zira sahibi ve çizeri Ali Fuad Bey’in kafasında, daha öncedeğinildiği gibi, gazete hazırdır; eksik olan yalnızca “matbuat hürriyeti” veyaklaşık 500 Osmanlı lirasıdır. Gazetenin başyazarlığını, önceleri MahmutNedim, Baha Tevfik, Mahmud Sadık ve Enis Avni Beyler (Aka Gündüz)yapmıştır.DahasonrayönetimielealanBurhanCahid(Morkaya)isedergiyibirhaylideğiştirmiştir.BirzamanlarİşBankası’nıniştiraklerportföyündeilkiştirakolarak(1924-1930)yeralanKaragöz,inanılmasızoramabirzamanlarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin (1935-1950) propaganda organı olarakyayımlanmıştır.Çokuzunömürlü(yaklaşık47yıl)veyüksektirajlıbirmizahgazetesiolanKaragöz’ünkurucusuAliFuadBey’inilkyıldansonraçizerliğigençlerebırakıp,BahaTevfikBey’lebirlikteYirminciAsırdaZekâadıylabirtür felsefe dergisi yayımladığını biliyoruz ama bu geri çekilişin nedeninibilemiyoruz.

Meşveret

Meşveret, II.Meşrutiyet’in oluşmasına emeği geçmiş süreli yayınların en

Page 131: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

önemlilerinden birisidir ve “ebü’l-ahrar” (özgürlükçülerin babası) AhmedRıza Bey’in adıyla adeta özdeşleşmiştir. Jön Türk hareketinin öncülerinden“pozitivist”AhmedRızaBey’in1Aralık1895’teParis’teçıkarmayabaşladığıMeşveret Fransa, İsviçre ve Belçika’da aralıklarla 1908’e kadar 200’ünüzerinde sayı yayımlandığı gibi, Fransızca,Mechveret Supplement Françaisadıyla ekleri de vardı. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin muhafazakârunsurlarıyla arası açılan ve Cemiyet’ten ihraç edilen Ahmed Rıza Bey,gazeteyiyayımlamayısürdürmüştür.

Ahmed Rıza Bey, hürriyetin ilanı üzerine 25 Eylül 1908’de Türkiye’yedöndü.MebusanseçimlerindeİstanbulMebusuolduveoybirliğiileMeclis-iMebusan reisliğine seçildi. Ancak 1909 ve 1910 yıllarındaki olaylar veözellikle Babıâli Baskını (1913), İttihat ve Terakki yönetimi ile arasınınyeniden açılmasına neden oldu. 1912 yılında padişah tarafından Âyanüyeliğine getirildi. Mütareke döneminde Vahdeddin’in Âyan Meclisi Reisioldu. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa’nın isteği ile, yurtdışında “millimücadele” lehine kamuoyu oluşturulmasına çalıştı. Ömrünün son yıllarınıVaniköy’dekiçiftliğindeanılarınıyazarakgeçirdi.26Şubat1930’daöldü.

ReşatEkremKoçu,kendineözgüüslubuylaAhmedRızaBeyhakkındaşudeğerlendirmeyiyapıyor:

Asrımızbaşınınsiyasetadamlarından;“İttihatveTerakki”partisininhürriyet mücadelesinde ahlak metanetine dayanan şöhretinden çokistifadeedilmiş;parti iktidarageçtiktensonraisebuyüksekmeziyetibayağı partizanlıkla bağdaşamayarak komitacı hizbi tarafındangölgedebırakılmış,hederolmuş,vatanınamilletinehizmetedememişbirsima[…]

Mizan

Mizan, gerek Jön Türk hareketi içinde önemli bir yeri olan, gereksehürriyetin ilanınıöncesivesonrasıylayaşayan,sahibivebaşyazarıMehmedMuradBey’e ikinci bir adolarakyapışacakkadarönemli bir gazeteydi.OnyediyılsüreyleMekteb-iMülkiyeTarih-iOsmaniveTarih-iSiyasiMüderrisiolan ve öğrencilerince çok sevilen Mehmed Murad Bey, Kafkasyalı HacıMurad’ın oğluydu. Yirmi yaşından sonra İstanbul’a gelmiş ve Türkçeyiburada öğrenmişti. Mizan’ı yayınlamadan önce Maarif Nezareti Teftiş veMuayeneHeyetiüyeliği,DarülmualliminMüdürlüğügibigörevlerdebulunanMehmed Murad Bey, 20 Ekim 1886 tarihinde Mizan’ı haftalık olarakyayınlamayabaşladı.Mizan’ınbuilkyayınlanışıyaklaşıkbeşyılkadarsürdü.Kendiside1895yılısonlarındaSivastopolüzerindenParis’egitti.DahasonraMısır’a geçerek 23 Ocak 1896’dan itibaren Mizan’ı Osmanlı İttihat veTerakki Cemiyeti’nin organı olarak yeniden yayınlamaya başladı.Mizan’ınbuikinciyayınlanışı,MehmedMuradBey’in1897yılındapadişahınuzlaşma

Page 132: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

teklifinikabulederekİstanbul’adönmesinekadardevametti.

MizancıMurad’ın Sultan Abdülhamid’le uzlaşması “ahrar” tarafından iyikarşılanmadı.HüseyinCahit(Yalçın)EdebiyatAnıları’ndabudavranışın“düşkırıklığı” yarattığını, “tiksinti” uyandırdığını belirtir ve belki de o zamanMuradBey’e haksızlık etmiş olabileceklerini itiraf eder.DolayısıylaMuradBey 25 Ağustos 1908 tarihinde istifa edene kadar Şura’yı Devlet’dekigörevini sürdürdü ve köşesinde oturdu. Ne ki, hürriyetin ilanından sonraMizan’ı bir kez daha ve bu kez günlük olarak çıkarmaya girişti (30 Eylül1908).Cemiyet’emuhalefetetmeyebaşladı.31MartOlayıüzerineRodosveMidilli’yeömürboyu sürgünedildi.Ogünlerdegazetelerdehakkındaalaylıyazılar yazıldı. Örneğin Hamdullah Suphi’nin (Tanrıöver) “Toplu İğne”imzasıyla Davul adlı mizah gazetesinin “Vur Abalıya” sayfasında yazdığı“Mizancı Başı” başlıklı yazı bu türden bir sataşmadır. Murad Bey 1912yılındasürgünden İstanbul’adöndü.Hürriyetve İtilafFırkasıyanlısıyazılaryazdı.1917yılının15Nisan’ındaAnadoluhisarı’ndaöldü.

Osmanlı

Osmanlı, Ahmed Rıza Bey’in Cemiyet’in daha muhafazakâr unsurlarıylaarasınınaçılmasıveMizancıMurad’ınSultanAbdülhamid’in teklifinikabulederekİstanbul’adönmesiüzerineİttihatveTerakkiCemiyeti’ningörüşleriniyaymaküzere1Aralık1897’deyayınabaşlayanve15gündebiryayımlananbirmücadelegazetesiydi.ŞerifMardin’insaptamasınagöre,İttihatveTerakkikurucularının öz fikirlerini açıklayabildikleri “tekdüze Abdülhamitaleyhtarlığı” yapan bir parti gazetesiydi. Sırasıyla Londra, Folkstone(İngiltere), Kahire ve Cenevre’de 8 Aralık 1904’e kadar toplam 142 sayıyayımlanmıştır.

Bu gazetede Abdullah Cevdet ve İshak Sukuti ile birlikte Tunalı HilmiBey’in adı öne çıkmaktadır. Tunalı Hilmi Bey, 1871 yılında Eskicuma’dadoğdu.“93Harbi”ndensonraailesiTürkiye’yegöçtü.İlkveortaöğreniminiAnadolu’nun çeşitli kentleri ve İstanbul’da tamamladıktan sonra AskeriTıbbiye’ye girdi ve son sınıf öğrencisi ikenAvrupa’ya kaçtı veCenevre’yeyerleşti. “Osmanlı İhtilal Komitesi”ni kurdu, bir süre İttihat ve TerakkiCemiyeti’nin genel sekreterliğini yaptı. Bir ara da Madrid Sefareti TürkçeBaşkâtipliği’ni yürüttü. CenevreÜniversitesi Pedagoji Bölümü’ndenmezunolduktan sonra Mısır’a gitti. Burada Kanun-ı Esasi ve Hak gazetelerindeçalıştı.

Hürriyetin ilanından sonra döndüğü Türkiye’de 1920 yılına kadar çeşitlimülki-idarigörevlerdebulundu.İstanbulMebusanMeclisi’ndeBoluMebusuoldu; daha sonra 27 Nisan 1920 tarihinde TBMM’ye katıldı. MeclisinmilliyetçilikveTürkçülüksavunucusuüyelerininöndegelenlerindenbiriydi.II. ve III. Dönemlerde de Zonguldak Mebusu olarak TBMM’ye girdi, 26

Page 133: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Temmuz1928’deöldü.

ResimliKitab

ResimliKitab,1908Eylül’ündeyayınhayatınaatılan,FaikSabri(Duran)veUbeydullah Esad Efendi’nin kurduğu, birincinin başyazarlığı, ikincinin iseyönetimi üstlendiği dönemin en iddialı “modernist” dergilerinden biriydi.Eylül 1908’le, Şubat 1914 arasında aylık olarak toplam 51 sayıyayımlanmıştır. “İlk Söz” başlığı ile yayımlanan sunuş yazısında, güzel veetkili “bu tarz neşriyatmeyanında birinci olmak” iddiasını ortaya atıyor vedergiye katkıda bulunacakların listesini veriyordu. Bu listede TevfikFikret’tenHalidZiya’ya,KilisliRıfat’tanİzzetMelih’edöneminöndegelenentelektüellerinin(26kişi)adlarızikrediliyordu.63Elitbirdergiydi.Erkeklerkadarkadınlardahedefkitlesi içindeyeralmıştı.Yayınınasonverişnedeniiyi bilinen bir nedendi: parasızlık. Anketler düzenledi, sorduğu bilmeceleredoğru cevap verenlere, kol saati, dolmakalem gibi hediyeler vererek“promosyon kampanyaları” düzenledi, yıllık aboneliğe yüzde 25 indirimsağlayarak yeni satış teknikleri denediyse de başarılı olamadı. Dergi içianlaşmazlıklar da olmuşolabilir.Derginin fikri yöneticisi ve başyazarı FaikSabri Bey, Resimli Kitab’ın yayını devam ederken, daha ziyade kadınlarayönelik Resimli Roman (5 sayı kadar) ve Musavver Muhit (52 sayı) gibidergilerdeyayımlamıştır.

Faik Sabri Bey 1882 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Orta ve liseöğrenimini mülki ve askeri idadiler ile Saint Benoit Lisesi’nde tamamladı.1901’den1906’yakadar İstanbul’dayayımlanan çeşitli gazete vedergilerdeçalıştı.1906yılındaParis’ekaçtı;buradaTürktarihivesanatıüzerineçalıştı.Hürriyetinilanıüzerineyurdadöndü.Yukarıdaanılansüreliyayınlarıçıkardı.Ancak 1909 yılında Maarif Nezareti’nin açtığı yarışma sınavını kazanarakParis’e gönderildi. 1911 yılında Sorbonne Üniversitesi CoğrafyaBölümü’ndenmezunolarakikincikezyurdadöndü.Kimiliseler,kızveerkeköğretmenokulları,DarülfünunveikiyılkadarMekteb-iMülkiye’decoğrafyahocalığıyaptı.Mütareke’densonrabütüngörevlerindenayrılarakAvrupa’yagitti. 1926 yılına kadar Londra ve Paris’te ticaretle uğraştı. Yurda döndüğü1926’dan öldüğü yıl olan 1943’e kadar Devlet Matbaası ve Gazi TerbiyeEnstitüsüMüdürlüğü gibi idari işlerle, Haydarpaşa, Galatasaray Lisesi gibiokullarda coğrafya öğretmenliği yaptı. Türkiye’de modern coğrafyanınkurucularındanoldu.

Sabah

Sabah, imtiyaz sahibininMihran Efendi, başmuharririninDiranKelekyanolduğugünlüksabahgazetesiydi.31Ağustos1889tarihinden27Eylül1917tarihine kadar yayımlandı. Bu Sabah’ın ikinci yayımlanışıydı. Birincisinde(1876) sahip Papadopulo, sorumlu müdür Mihran ve başyazar Şemseddin

Page 134: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Sami (Fraşeri)Beylerdi.Hürriyetin ilanından önce ve sonra yaklaşık 28 yılgünlük olarak yayımlanan Sabah’ın II Meşrutiyet’in ilanından sonraki enönemlifigürüvebaşyazarıDiranKelekyanEfendiidi.

1862 Kayseri doğumlu olan Diran Kelekyan, 1880 yılında ticaretmektebinde okumak üzere Marsilya’ya gönderildi. Oradan, Ermeni harfliTürkçe yayımlanan Manzume-i Efkâr gazetesine yazılar yolladı. Yurdadöndükten sonra Ermeni harfli Türkçe Cihan dergisini yayımladı. Saadetgazetesinin öncemütercimi sonra başyazarı oldu;Ceride-i Şarkiye veTarikgazetelerinde yazdı. 1894-96 yıllarında Ermeni Patrikhanesi’nin birincitercümanlığını yürüttü. 1896’da Avrupa’ya gitti ve İngiltere’nin NineteenthCentury ve Contemporary Review gibi önemli dergilerinde ve Daily Mailgazetesindeyazılaryazdı.Türkiye’yedönüpbirsürekaldıktansonraMısır’agitti burada çeşitli görevler arasında birkaç gazetenin yayın yöneticiliğiniyaptı ve hürriyetin ilanı üzerine İstanbul’a döndü; Sabah gazetesininbaşyazarlığını üstlendi. “Dal-kef” imzasıyla yazdığı yazılar dikkat çekti,ayrıca Bedri Kâmil ve İ. Nadir takma adlarını da kullandı. Bu arada 1909yılında Mekteb-i Mülkiye’ye “Siyasi Tarih” müderrisi atandı. 1909’dakurulanErmeniMeşrutiyetHalkçıPartisi’ninkurucusuolduve1911yılındaKonya’danPatrikhaneUmumiMeclisi’neüyeseçildi.EşiNoyemiHanımdaeğitim alanındaki hizmetlerinden dolayı Maarif Nişanı’nı kazandı. 1915yılındakiErmeniTehcirisırasındaSivasyakınlarındaöldü.

Sada-yıMillet

Sada-yı Millet gazetesi kısa ömürlü ama etkili muhalefet gazetelerindenbiriydi. “Menafi-i Umumiye, Osmaniye ve İtilaf-ı Anasıra Hadim SiyasiGazete” şiarı ile 14 Ekim 1909 tarihinde kurulmuş; 10 Haziran 1910’dayayınına son vermiştir. Gazetenin imtiyaz sahibi Yordanaki Haralombidi,sorumlumüdürüYorgakiMelhrinos;başyazarıiseAhmedSamim’di.

Ahmed Samim Galatasaray Sultanisi ve Robert Kolej’i bitirmiş ve Rejiİdaresi’nde çalışmaya başlamıştı. 1884 doğumlu olan Ahmed Samim,hürriyetin ilanından sonra basın hayatına girdi. Sada-yı Millet’e başyazarolmadan önce Ahrar Fırkası’nın kısa süre yayımladığı (71 sayı) Osmanlıgazetesi ileHilal,Cidal, İ’tilaf gibi yayınorganlarında İttihat veTerakki’yeyönelik sert eleştiriler yayımladı. Sada-yı Millet’in başyazarı olarakyayımladığı, örneğin Bekir Ağa Bölüğü’ndeki işkenceler ya da devletihalelerindeyapılanyolsuzluklara ilişkinyazılarıetkilioluyordu.Birkaçkeztehdit edilen ve yazılara bir son vermesi istenen Ahmed Samim 9 Haziran1910akşamı,Bahçekapı’dabir başkagazeteciveyazarFazılAhmed’lekolkola yürürken vurularak öldürüldü. Katil bulunamadı ama bu cinayetiCemiyet’infedailerindenAbdülkadir’inişlediğiiddiaedildi.

Serbesti

Page 135: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Serbesti de II. Meşrutiyet’in etkili muhalif yayın organlarından biriydi.MevlanzadeRıfatBeytarafından“meşrutiyet-iidareyevebilatefrik-icinsvemezhepOsmanlılarınhukukunahadimyevmi,siyasi”birakşamgazetesiolanSerbesti’ninarkasındaRadikalAvamFırkasıyeralıyordu.Gazete13Aralık1908tarihindeyayımlanmayabaşladı.31MartOlayı’ndansonrayaklaşıkbirhaftayayımlandıktansonrakapandı.

Mevlanzade Rıfat Bey, meşrutiyet ilan edildiğinde, Sultan MehmedReşad’ın “adamı” olduğu gerekçesiyle 12 yıldır sürgün bulunduğuYemen’den İstanbul’agelmişvederhal siyasi faaliyete atılmıştı. 1908’in16Eylül’ünde Hukuk-ı Umumiye’nin “mesul müdürü” olarak basın hayatınaatılan Rıfat Bey, aynı yılın Aralık ayının 13’ünde de Serbesti gazetesiniçıkarmaya başladı. 31 Mart Olayı üzerine Mısır’a kaçtı, oradan, Atina veParis’e geçti. İttihat veTerakki’ye karşı Şerif Paşa gibi emigremuhalefetinönderleriyle işbirliği yaptı, Serbesti’yi Paris’te haftalık olarak çıkarmayaçalıştı. Paris, Kahire, Atina üçgeni içinde siyasi faaliyet ve gazetecilikyaptıktan sonra İstanbul’a döndü. 22 Ocak 1911 tarihinde bu kez Hukuk-uBeşer’i çıkardı. Söz konusu gazete yaklaşık 8 yıl içinde büyük aralıklarlatoplam 68 sayı çıktı. Rıfat Bey Divan-ı Harb-i Örfi kararıyla Bursa’daikamete memur edildi. Ahmed Muhtar Paşa affıyla İstanbul’a dönünceSerbesti’yi ikincikezyayımlamayabaşladı(29Temmuz1912).NekiİttihatveTerakki’ninBabıâlibaskınıylaiktidarıelegeçirmesindensonragazetecilik(siyaset?) yapmamak koşuluyla İstanbul’da kalmasına izin verildi.Mevlanzade Rıfat Bey bu karara uydu, Kadınlar Dünyası’nı (Nisan 1913)çıkaraneşi,NuriyeUlviyeMevlan(Civelek)hanımayardımetti.

Mevlanzade Rıfat, hürriyetin ilanından sonra, Mizancı Murad Bey’insadrazamın emriyle tutuklanmasına ve gazetesinin kapatılmasına şu sözlerlekarşıçıkmışbirgazeteciydi:

Murat Bey, Sadrazam Kamil Paşa’nın özel emirleriyle dün gecetutuklandı. Bu konuda gazeteler çok şey yazdı. Biz Murat Bey’inönceki ve şimdiki durumlarından şimdilik söz etmek istemeyiz. Bizgörüşlerimizi,eleştirile-rimizidaimazamanındayazaryerinegetiririz.Buradasözetmekistediğimizşey,Kanun-ıesasimizeyapılansaldırıyarazıolamayacağımızhususudur.1876’dailanedilip30senesüresinceuygulamadan kaldırılan Kanun-ı esasimize her kim saldırırsa lanetederek korumak isteriz. Yani kanuna aykırı –her kim olursa olsun–tutuklamayı kabul etmeyiz. Murat Bey bir suç işlemiş ise kanunçerçevesinde işlem yapılsın. Savcının görevi nedir? Bugün “onun”aleyhinegerçekleşentecavüzesusacakolursakacabaaynıişlemyarın“başka biri” aleyhine olmayacak mıdır?.. Meşru hükümet kanununüstüne çıkıp böyle hareketlere başlarsa, Meşrutiyet’in yok olup

Page 136: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olmayacağından millet nasıl emin olacak? Bu yönleri AdliyeNazırı’ndansorarvesavcıyıgöreviniyerinegetirmeyedavetederiz.

Maalesef onun da Mütareke’den sonraki serencamı acıklı oldu.“Yüzellilikler”listesinegirdi,affıdagöremeden1930yılındaHalep’teöldü.

Serbesti’nin basın tarihindeki trajik yeri, yürüttüğü sert muhalefet ve ilkdöneminde başyazarlığını yapan Hasan Fehmi Bey’in kurşunlasusturulmasındankaynaklanır.1880yılındaİstanbul’dadoğmuşveMekteb-iMülkiye’de okumuş olanHasan FehmiBey daha sonra Fransa veMısır’dabulunduvehürriyetinilanıüzerineİstanbul’adöndü.“İktidarmücadelesindeSelanik-Manastır grubunun dışında kalınca muhalefete geçti.” İttihat veTerakki’ye yönelik ciddi eleştirilerde bulundu ve 6 Nisan 1909 tarihindeköprüüzerindevurularaköldürüldü.

Servet-iFünun

Servet-i Fünun basın tarihinin en uzun ömürlü süreli yayınlarından birisiolduğu kadar, istibdat-meşrutiyet-cumhuriyet dönemlerini (I. Dünya SavaşıboyuncaveCumhuriyet’inilanınakadargeçensüresayılmazsa)yaşamış;birdeğil iki (Edebiyat-ı Cedide ve Fecr-i Ati) edebiyat akımına deyimbağışlanabilirse seralık etmiş; Batıcı, modernist bir kültür ve edebiyatdergisiydi. Belirli dönemlerde, Tevfik Fikret, Ahmed Şuayib, CenabŞahabeddin ve Mehmed Rauf gibi şair ve yazarlar eliyle Türk kültürüneönemli katkılar yapmıştır. 17 Mart 1891’den 26 Mayıs 1944’e (harfdevriminden sonra Resimli Uyanış) kadar yaşadı. Toplam 2464 sayıyayımlandı.Hakkında en çok söz edilen ve üzerinde en çok çalışılan süreliyayınlardan birisi oldu. Aralıklarla yarım yüzyılı aşan tarihinde, sahibiAhmed İhsan’ın Avrupa’dan bizzat getirdiği modern baskı teknolojisinin,1896yılındayönetimininTevfikFikret’egeçmesiylekazandığıdinamizmin,26 Temmuz 1908 tarihinden itibaren ayrıca yayımlanan günlük akşamnüshasının,dergininyaşamındaönemlisıçramataşlarıolduğusöylenebilir.

Servet-iFünun’ubuncauzunyaşatan,değişenkoşullarauyarlayan,birsüregünlüğünübileçıkarmayıbaşaran;niteliklibirdergininyanısırabaşarılıbirmatbaacılığıgerçekleştirenkişiAhmedİhsan(Tokgöz)Bey’di.AhmedİhsanBey 1886 yılında Mekteb-i Mülkiye’den mezun oldu. Hariciye NezaretiTercüme Odası ve Tophane Müşirliği Tercümanlığı’nda bulunduktan sonra1890 yılında kamu görevinden ayrıldı. Âlem Basımevi’ni kurdu, henüzdevlette çalışırken Şafak (1886), Umran (1889) adlı iki süreli yayınıçıkarmaya başlamıştı. Nihayet Servet-i Fünun’u yayımlamaya başladı. Buarada hürriyetin ilanından hemen üç gün sonra aynı adla bir günlük akşamgazetesini de yayına soktu. Basın hayatının yanı sıra Yüksek TicaretMektebi’nde coğrafya öğretmenliği (1908-1917); Altıncı Daire-i Belediye(Beyoğlu)Müdürlüğü (1911-1913)yaptı. İttihatçılarla iyi geçindi.Mütareke

Page 137: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yıllarındaDeğirmendere’deki çiftliğine çekildi.Daha sonraAnkara ile ilişkikurarak aldığı direktif üzerine Avrupa’ya kaçtı. Münih’te “Ankara HaberBürosu”nuaçtıveyönetti.LozanBarışKonferansı’ndada“BasınBürosu”nuyönetti. Barış sağlanınca basın ve yayın faaliyetlerine geri döndü. Mayıs1931’den Aralık 1942’ye kadar dört dönem CHP Ordu Milletvekili olarakmeclistegörevyaptıve çokbaskıcıbiryasaolan1931MatbuatKanunu’nuhazırlayanvesavunanlardanbirisiolaraktarihtekiyerinialdı.

Sırat-ıMüstakim

Kendisini “din, felsefe, edebiyat, hukuk ve ulumdan bahis haftalıkgazetedir”diyetanımlayanSırat-ıMüstakimİslamcıdergilerinenönemliveen uzun soluklularından birisidir. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra 27Ağustos1908tarihinde;1912yılınınMart’ınakadaraynıadladevamettiktensonra183. sayısı ilebirlikteSebilürreşadadınıalarakyayınhayatınadevametmiş 1925 yılında Takrir-i Sükûn’la kapanana kadar küçük aralıklarlayayınınısürdürmüş;MilliMücadeleyıllarındaKastamonu,Ankara,Kayseri,Ankarave1923Mayıs’ındayenidenİstanbul’dayayınınısürdürmüştür.1925yılıMart’ınakadareskiharflerle641sayıçıkandergi,1948yılındanitibaren1965Mart’ına kadar bu kez yeni harflerle 359 sayı yayımlanmıştır. Ve buyayınlarınbirdizinideyapılmıştır.

Derginini künyesinde, naşirleri olarak Ebu’l-ula Zeyn-el Âbidin ve EşrefEdib (Fergan); imtiyaz sahibi ve mesul müdürü olarak yine Eşref Edib vebaşmuharrir olarak da Mehmed Akif (Ersoy) gösterilmektedir. Dergiyi1960’larınortasınakadar taşıyankuşkusuzEşrefEdibolmuştur.Öteyandan1925’tekikapatılmasınakadardaşairMehmedAkif’indergideçokbüyükbirağırlığı vardı.Ayrıcaderginin çok zenginbir yazar kadrosuolmuştur.Öndegelen yerli İslamcılar kadar İslam dünyasında tanınan yazarların dayazılarınınçevirileriyayımlanmıştır.

Türkistanlı bir ailenin çocuğu olan, 1882Selanik doğumluEşrefEdib biryandanMekteb-iHukuk’taokurkenbir yandandaAtikAliPaşaCamii’ndemedrese derslerini izledi ve II.Meşrutiyet’in ilanından sonra da yayıncılığabaşladı.Mütareke’deMehmed Akif’in isteği ile Anadolu’ya geçti veMilliMücadele’yidestekledi.ŞeyhSaidİsyanıdolayısıylaçıkarılanTakrir-iSükûnKanunu, dergisini kapatıp Eşref Edib’i İstiklal Mahkemesi’nde yargıladı.Şartlıolarakserbestbırakılıncaİstanbul’agitti,yayıncılıkvegazetecilikyaptı.1948yılındanitibarendergiyiyenidenyayımladı.MehmedAkif,Said-iNursiüzerineeserlerverdi.15Aralık1971’deöldü.

Mehmed Akif’in (Ersoy) hayatı, milli mücadeleye katkıları, şairliği veyazarlığı biliniyor. 1923 yılında meclise giremeyince İstanbul’a döndü.Cumhuriyet’in ilanından sonra yeni Türkiye’nin yöneticileriyle görüşayrılığınadüştüğü içinAbbasHalimPaşa’nındavetinikabulederekMısır’a

Page 138: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yerleşti. Yaklaşık on yıl kadar Mısır’da Darülfünun’da Türk edebiyatıhocalığı yaptı. Hastalığı nedeniyle İstanbul’a döndü ve 27 Aralık 1936tarihindeöldü.

Şehbal

Şehbal,dönemininAvrupa’dadatutulanbolfotoğraflıL’Illustrationtipibirdergidir. O zamana kadar pek az kullanılan “kuşe kâğıda” (papier couche)basılmış, kamusal ve günlük hayatı çok güzel yansıtan fotoğraflarla adetadönemine tanıklık etmiş bir dergidir. 14 Mart 1909 ile 23 Temmuz 1914tarihleriarasındatoplam100sayıyayımlanmıştır.İmtiyazsahibiveyöneticisiHüseyinSadeddin(Arel)Bey’di.İzmirliAliRıza,JacquesSayabalianNecatiBey sorumlu müdürlüğünü üstlenmişlerdir. Şehbal’in toplam sayısı 2.000’ibulan sayfalarında hanedandan sefirlere, dini liderlerdenMebusan veÂyanüyelerine,ünlüyöneticilere,gazeteciveyazarlara,dönemin“celebrite”leriniizlemekmümkünolduğugibi,camileri,hastaneleri,kışlaları,müzeleribeğeniileizlemekdemümkündür.Yerliveyabancıünlüfotoğrafçılarınçalışmalarınayer verilmiştir Şehbal sayfalarında. Şehbal ilk sayısında kendisini bir hayliilginçveetkilibirşekilde“presenter”etmiştir:“Şehbal’inmeziyetlerinedir?”sorusunaverdiği cevapta, “maddimeziyet”olarak“hacmi,kâğıdı, resimleri,muh-teviyatının tertibi ve tarz-ı tabı”na değinmiş ve bunları bir biraçıklamıştır.“Manevimeziyet”olarak iseherkonudaTürkiye’ninenyeterlikalemlerinin “Tefekkür ve Tetebbu” başlığı altında ilginç yazılaryazacaklarınımüjdelemiştir.

Derginin kurucusu ve yöneticisi Hüseyin Sadeddin Bey, 1880 İstanbuldoğumluydu.İzmirFransızKoleji’ndekieğitimininyanısıramedreseeğitimidegördüve1906yılındaHukukMektebi’nibirinciliklebitirdi.Çeşitlidevlethizmetlerindeçalıştı.Şûra-yıDevletTanzimatDairesiReisliği’negetirildi;budaire1918yılındakapatılıncaemekliolduveMütarekeyıllarınıAmerika’dageçirdi. 1923-28 yılları arasında İzmir’de avukatlık yaptı. Daha sonraİstanbul’ayerleşerekavukatlıkmesleğinisürdürdü.Yarımdüzinediliçokiyibilirdi. Ancak asıl ününü Türk musikisi alanında kazandı. Türk musikisinazariyatıvesessistemininkurucularıarasındakabuledilir.Kendisi700’ünüzerinde eser bestelemiş olduğu gibi, 1948 yılında kurduğu MusikiMecmuası’nın dünyadaki en uzun ömürlü ikinci müzikoloji dergisi olduğuiddia edilmektedir. Musiki eğitimcisi olarak da önemli görevler üstlenenHüseyinSadeddinBey1955yılındaİstanbul’daölmüştür.

Şehrah

Şehrah, İttihat ve Terakki karşıtı ve Hürriyet ve İtilaf yanlısı muhalefetgazetelerinden birisidir. Basın tarihindeki yerini yaklaşık bir yıl kadar birsürede 13 kez kapatılıp değişik adlarla 14 kez yeniden yayımlanmasına vebaşyazarı Mehmed Zeki Bey’in “fail-i meçhul” katillerce öldürülmesine

Page 139: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

borçludur.Yayınhayatına28Nisan1911 tarihindegirenŞehrah,3Temmuz1911 günü, Mısır’da yayımlanan El-menar adlı bir gazeteden çevirdiği biryazı nedeniyle,El-menar (ışıkyayılanyer, deniz feneri,minare anlamlarınagelenbirsözcük)İstanbul’daserbestçesatıldığıhaldeyasaklanmıştır.Gazeteartık her kapatılışın ardından, Hemrah, Darbe, Alemdar, Şehrah, Alemdar,Nevrah, Yeni Yol, Meslek, Bedahat, Mukavemet, Hedef, Necdet adlarıylayayınını sürdürmeye çalışmıştır. Konuyu araştırmacıların dikkatine getirenZaferToprak,Şehrah’ın26Mart1912’yekadarkiizinisürebildiğinibelirtiyor.

GazeteninsahipvesorumluyöneticileriMehmed,TahirveSalihHayreddinkardeşlerdir. Bunlar hakkında, Tunuslu Hayreddin Paşazadeler olduklarıdışındabilgimizyoktur.AncakZekiBey’i iyibiliyoruz.DahaönceSerbestiveMülkiye’denHocasıMuradBey’inçıkardığıMizangazetesindeİttihatveTerakki karşıtı yazılarıyla tanınanZekiBeygazetenin sahipleriMehmedveTahir Beylerin isteği üzerine başyazıları yazmaya başladı. 1869 İstanbuldoğumluolanZekiBey,GalatasarayLisesiveMekteb-iMülkiye’yibitirdiveDüyun-ıUmumiyeİdaresi’ndeçalışmayabaşladı.AynızamandaMülkiye’ninortakısmıylaMercan İdadisi’ndeFransızcaöğretmenliği yaptı.Gazeteciliğeöğrenci iken başlamış, mali konularda ve çeşitli yolsuzluklarla ilgili sesgetiren makaleler kaleme almıştı. İttihat ve Terakki’nin silahşorlarınca 11Temmuz1911 tarihindeBakırköy istasyonuyakınında tabanca ile vurularaköldürüldü. Şehrah ve diğer adlarla yayımlanan kaderdaşları, Ref’i Cevad’ınbaşında olduğu Alemdar’la iç içe geçtiğinden takibi de güçleşmektedir.Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın kuruluşuyla yakından ilgili oluşu nedeniyle,dönemi daha iyi anlayabilmek açısından üzerinde çalışılması gereken birgazeteolduğundakuşkuyoktur.

Şûra-yıÜmmet

Şûra-yıÜmmet, JönTürkler’in1902Kongresi’ndensonraCemiyet içindedurumaegemenolmayabaşlayandaharadikal,dahamilitaristvedahaTürkçükanadınyayınorganıolarak10Nisan1902tarihinden7Nisan1910tarihinekadar, Kahire, Paris ve hürriyetin ilanında sonra da İstanbul’da 15 günlük,günlük,haftalıkvegünlükolarakyayımlandı.KahireveParis’teyayımlandığıdönemde arka planda bir müddet Ahmed Rıza Bey olmakla birlikte SamiPaşazade Sezai, Silistireli Hamdi, Ahmed Ferid öne çıkmaktadır. Dahasonraki yıllarda ve İstanbul’da yayımlanmaya başlandıktan sonra ise Dr.Bahaeddin Şakir öne çıktı ve çeşitli dönemlerde başyazarları CenabŞahabeddinveHakkıBaha(Pars)Beyleroldu.Bunlar,İttihatveTerakki’niniktidara gelmesiyle ikbal görmüşler, Sami Paşazade Sezai’nin 1921 yılındaMadrid Sefirliği’nden alınmasının ardından cumhuriyet döneminde kendinefazla bir yer bulamaması dışında diğerleri, cumhuriyet yönetiminde deikballerinikorumuşlardır.

Page 140: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Tanin

II.Meşrutiyet döneminin en afacan çocuğu kuşkusuzTanin’di.Hürriyetinilanından hemen dokuz gün sonra kurulmuş (1Ağustos 1908), kapatıldıkçayeniadlarlaçıkmakonusundarekorakoşarak1925yılınakadarküçükaralardışında kesintisiz yayımlanmıştı. Kurucuları Hüseyin Kâzım Kadri, TevfikFikret ve Hüseyin Cahit (Yalçın) Beylerdi. “Millet yoludur, hak yoludur,tuttuğumuzyol”diyerekçıkılanyoldakısazamandagörüşayrılıklarıbelirdi.Bu yol ayrımı, mizahi Davul gazetesinin ikinci sayısında alaylı bir dilleanlatılır. İttihat ve Terakki yönetiminde, “Kanun diye, kanun diye, kanuntepelendi”saptamasınıyapanFikret,yaklaşıkbeşaysonragazetedenayrıldı,Aşiyan’a çekildi ve öfkesini “Yiyin efendiler yiyin; bu hân-ı iştiha sizin”diyerek dile getirirken,HüseyinKâzımBey demutasarrıflık ve valilik gibiidarigörevlerikabulederekgazeteciliğibıraktı.1912seçimlerindeSaruhan,Mütareke’den sonraki seçimlerde de Aydın Mebusu olarak Meclis-iMebusan’a girdi; Tevfik Paşa kabinesinde Ticaret ve ZiraatNazırlığı yaptı.İstanbul ve taşradaki pek çok süreli yayındanitelikli yazılar yazdı, dilimizeBüyük Türk Lügati’ni kazandırdı. 1921 yılından sonra Fikret gibiBeylerbeyi’ndekiyalısınaçekildive1934yılındaöldü.

Tanin’in dümenindeki asıl isim kuşkusuzHüseyinCahit Bey’di. “Hayattaençokmübarezeyi[düello,vuruşma,mücadele]severim.Enmesudgünlerimenşiddetlehücumauğradığım,enşiddetlehücumettiğimzamanlardır,”diyenbirgazeteciydi.Gerçikendisiçoksonraları,“Taninbağımsızbirgazeteolarakçıkıyorduvebenimelimde sonunakadardaöylekaldı”demişolsadaneozamannededahasonraböylealgılanmadı.AynızamandaİttihatveTerakkilistesinden İstanbul mebusu olan Hüseyin Cahit Bey, anılan Cemiyet’in veParti’nin sözcüsü gibi görüldü. “İtibar-ıMilli BankasıMeclis-i İdare Reisi,Düyun-ıUmumiyeOsmanlıDainlerVekili,Meclis-iMebusanReis-iSanisi,Men-i İhtikârKomisyonuReisi,UkraynaveSaireMalları İçinAlmanya’daTeşekkül Eden Heyetin TürkMurahhası” gibi sıfatlara sahip olan HüseyinCahit’inMütarekedönemibaşındakiyıllıkmaaşının“laakal [enaz]15.000-20.000 Osmanlı lirası” olduğu iddia ediliyordu. 1911 yılı ortalarındanitibaren, “şahsiyet yapan”, heyecan yaratan yazıları nedeniyle gazetesininDivan-ı Harb-i Örfi’ce birbiri ardı sıra kapandığını, Tanin’in dışında YeniTanin, Cenin, Senin, Hak gibi adlarla tam 14 kez yeniden yayımlandığınıgörüyoruz. Arada Kâmil Paşa’nın gazabından kurtulmak için, 1912Kasım’ındaolduğugibi,yurtdışınakaçmışolsadaMütareke’yekadarmaddimanevi ikbal gördü.Mütareke’deMalta sürgünü oldu.Milli Mücadele’densonraİstiklalMahkemeleriveTakrirSükûn’atakıldı.Çorum’dasürgünhayatıyaşadı. Dergi çıkardı, çeviriler yaptı. Ancak Atatürk’ün ölümünden sonrayıldızı yeniden parladı. İsmet İnönü tarafından milletvekili ve Ulus’a“başyazar” yapıldı. II. Dünya Savaşı’nın sonunda faşist kalabalıkları

Page 141: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

solcularınüzerinekışkırtan(4Aralık1945Tanolayı)“KalkınEyEhl-iVatan”başlıklı yazılar yazdı. Başkalarından esirgediği basın özgürlüğü Demok-ratParti’ninsondönemindeonadagereklioldu:Hükümetinmanevişahsiyetini“tahkir”ettiğigerekçesiyletutuklandı(1Aralık1954);ve80’nciyaşgününücezaevindekutladı.Üçyılsonraöldü.

Tanzimat

Tanzimat, mevcut bilgilerimize göre, Türkiye’de kapatılma ve herkapatılışından sonra başka bir adla yeniden yayımlanma rekorunu elindebulundurangazetedir. İstanbul’da,29Nisan1911 ilâ23Ocak1913 tarihleriarasında günlük olarak toplam 415 sayı yayımlanmıştır. Sahibi, sorumlumüdürü ve başyazarı aynı kişidir: Ömer Lütfi Fikri Bey. Gazete, Divan-ıHarb-i Örfi ve hükümetçe tam 21 kez kapatılmış ve 22 kez farklı isimleraltındayenidenyayımlanmıştır.Yayımlananyeni sayılardagazetenin sahib-iimtiyaz ve mesul müdürünün adları değişmiş (bunlar genellikle muhalifmebuslardanseçilmiştir)amabaşyazarınınadıhiçdeğişmemiştir:LütfiFikriBey.

Lütfi Fikri Bey, bürokrat bir babanın oğluydu. 1890 yılında Mekteb-iMülkiye’den mezun oldu. Paris’te hukuk fakültesinde lisans eğitimi aldı,Ecoles Libre des Sciences Politiques’in de “Section Diplomatique”bölümündenmezunoldu.1894’teyurdadöndüveMaarif’teyazmayabaşladı.19. asrın son yıllarında tahrirat müdürlükleri ve kaymakamlık yaptı. 1901yılındaRusyaüzerindenAvrupa’yageçti.Almanya’daikiyılyaşadı.1904’tegittiği Mısır’da dört yıl avukatlık yaparak yaşadı. Hürriyetin ilanı üzerineİstanbul’adöndü.19Ekim1908’deDersimMebususeçildi.Kasım1908’denitibaren, Eylül 1910’daki istifasına kadar, Mekteb-i Mülkiye’de “CezaHukuku” ve “Hukuk Bilimine Giriş” dersleri verdi. İttihat ve Terakki ileyollarıayrıldıktansonra,Fırka-iMüzahir,MutedilHürriyetperverFırkasıgibisiyasioluşumlarıniçindeyeraldı.HürriyetveİtilafFırkasıkurulduktansonrabu fırkanınMeclis-i İdare azası oldu.Meclis-iMebusan’da tek başına çoketkilibirmuhalefetyaptı.BekirağaBölüğü’ndekiişkencelersırasındadökülentırnakörneklerini vekanlı sopalarımeclis kürsüsünden teşhir etti. 29Nisan1911’de başlayan ve Divan-ı Harb’e ve İdare-i Örfiye’ye karşı gazete ileyürüttüğü ilkeli mücadele dikkat çekicidir. 1915 yılında gittiği İsviçre’den1919yılıEkim’inde döndüveSabah gazetesine başyazar oldu ve avukatlıkmesleğini sürdürdü. 1920-1928 yılları arasında İstanbul Barosu Reisliği’niyürüttü. 1923’ten sonra hilafeti savunduğu için İstiklal Mahkemesi’ndemahkûmolmuşamabirsüresonraaffedilmiştir.1934yılındaölenLütfiFikriBey’inbirdüzinedenfazlayayımlanmışeseribulunmaktadır.

Tercüman-ıHakikat

Tercüman-ı Hakikat, istibdat ve meşrutiyet dönemlerini boydan boya kat

Page 142: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

edip, cumhuriyetin ikinci yılına kadar yayınını sürdürmüş, Batıcı düşüncetarzını, halkın anlayacağı bir dille sunan günlük bir akşam gazetesi idi. 8Temmuz 1879 tarihinden, 12Ocak 1924 tarihine kadar toplam 15.332 sayıyayımlanmıştır. Kurucusu ve 1882 yılına kadar her şeyi Ahmed MidhatEfendi’ydi. Daha sonra damadı Muallim Naci tarafından yönetilmiş veMeşrutiyet’inilanındansonrabaşyazarlığıAğaoğluAhmedBeyüstlenmiştir.

Ağaoğlu, Türk siyasal hayatında deyim yerinde ise Türkçümilliyetçiliğinöndegelentemsilcilerindenbiridir.1869yılındaAzerbaycan’ınSuşakentindedoğmuş;Rusya’daveFransa’da(SorbonneveCollegedeFrance’datarihvedil)öğrenimgörmüş;JönTürkler’leParis’tetanışmışvehürriyetinilanındansonraİstanbul’agöçetmiştir.Tercüman-ıHakikat’inbaşyazarlığınınyanısıraTürkOcağıveTürkDerneği’ninkurucularıarasındayeralmışveTürkYurdudergisinde yazmıştır. Osmanlı Meclis-i Mebusan’ına 1914 yılındaAfyonkarahisar Mebusu olarak girmiş ve İttihat ve Terakki Genel Merkezüyesi olmuştur.Mütareke’deMalta’da sürgün hayatını tamamladıktan sonraİkinciMeclis’teKarsmilletvekilliğinegetirilmiş,SerbestFırka’nınkurucularıarasında yer almış ama partinin kendini feshetmesi üzerine Darülfünun’ahukuktarihiprofesörüolarakatanmış,1933“reformu”sırasındadaemekliyesevk edilmiştir. Serbest Fırka Hatıraları başta olmak üzere, bir düzinedenfazlayayımlanmışeserivardır.

TürkYurdu

TürkYurdu,AkçuraoğluYusufBey’insorumluyönetimialtındailkinTürkYurduCemiyeti’nin,daha sonra iseTürkOcağı’nınnaşir-i efkârıolmuş;30Kasım1911ilâ15Ağustos1918tarihleriarasında15gündebiryayımlanmış,Türk milliyetçiliğinin ideolojisini geliştirmiş ve örgütlenmesini sağlamayakatkıdabulunmuşönemlibirdergidir.SayfalarındaHalideEdib’den(Adıvar),Fuad Köprülü’ye, Ağaoğlu Ahmed’den Mehmed Emin’e (Yurdakul),Hamdullah Suphi’den (Tanrıöver) Aka Gündüz’e (Enis Avni) Türkmilliyetçilerinin yetiştiği bir “okul” olmuştur. Bu okulun başöğretmeniAkçuraoğluYusufBey’di.YusufBeyRusya’da(Sibirsk\Kazan)doğmuş,amaküçükyaştageldiğiİstanbul’dayetişmişti.Harbiye’deokudu;JönTürkler’leilişkisiolduğu içinTrablusgarp’asürüldü.OradanParis’ekaçanAkçuraoğluYusuf,buradabiryandansiyasalbilgilerokudubiryandandaŞûra-yıÜmmetveMeşveretgazetelerineyazılaryazdı.Paris’tensonragittiğiKazan’daRusyaMüslüman hareketine katıldı ve hürriyetin ilanı üzerine İstanbul’a geldi.Çeşitli okullarda ve Darülfünun ile Mülkiye’de tarih dersleri verdi. DiğerTürkçülerle birlikte önce Türk Derneği’ni, daha sonra da Türk Ocağı’nıkurdu. Türk Yurdu dergisini yönetti. Bolşevik İhtilali üzerine esir değişimiçalışmalarında yer aldı. Mütareke’de kısa bir süre tutuklu kaldıktan sonraAnkara’yageçerekMilliMücadele’yekatıldı.TelifveTercümeHeyetiüyeliği

Page 143: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yaptı. TBMM II. Dönem seçimlerinde İstanbul Milletvekili oldu. III-V.dönemlerdedemilletvekiliolanYusufBey,TürkTarihKurumu’nabaşkanlıkettiveAnkaraHukukMektebi’ndesiyasitarihprofesörüolarakderslerverdi.12Mart1935tarihindeöldü.ÜçTarz-ıSiyaset(1907),ŞarkMeselesineDairTarih-i Siyasi Notları (1920), Tarih-i Siyasi (3 cilt 1927-28), OsmanlıDevleti’nin Kuruluşu ve Bu Vakıaya Dair Başlıca Menbalar (1932) baştaolmaküzere16yayımlanmışkitabıvardır.

Ulum-ıİktisadiyeveİçtimaiyeMecmuası

Ulum-ı İktisadiye ve İçtimaiyeMecmuası, bir araştırmacının çok yerindenitelemesiyle “Türkiye’de iktisadi düşüncenin gelişmesinde önemli biryayın”dı.28Aralık1908 ilâ14Mart1911 tarihleriarasındaaylıkolarak27sayı(6cilt)yayımlanmıştır.DergininkurucularıMehmedCavid,RızaTevfik(Bölükbaşı) ve Ahmed Şuayib idi. Derginin imtiyaz sahibi ve sorumluyöneticisi Mehmed Cavid Bey olmakla birlikte, sosyal konuların AhmedŞuayib, ekonomikvemalikonuların iseMehmedCavidBey’den sorulduğudüşünülebilir.Ayrıca,derginin,her ikialandadaçokdeğerliyazarlarıvardı.Dönemin önde gelen entelektüellerinin dergiye ciddi katkısı olduğugörülmektedir. Bu potansiyele rağmen derginin yayınının sürmemesini,AhmedŞuayib’inzamansızölümü(1910)veMehmedCavidBey’inMaliyeNazırıolmasıyla(Eylül1910)ilişkilendirmekdüşünülebilir.

AhmedŞuayib,HilmiZiyaÜlken’innitelemesiyle“Servet-iFünunneslininen kuvvetli felsefecisi ve tenkitçisi”ydi. Dergide, tarih, devlet, toplum,pozitivizm, determinizm vb. konularda önemli makaleler yazmıştır. Vefaİdadisi ile Hukuk Mektebi’nde okumuş ve 1899 yılından itibaren Servet-iFünun’dayazmayabaşlamış;neki1910yılındahenüz34yaşındaikenölmesidüşünce hayatımıza yapabileceği katkıların sınırlı kalmasına yol açmıştır.YinedeBatılıtenkitanlayışınıTürkiye’yegetirmeyeçalışanlardanbiriolarakanılmaktadır.

Mehmed Cavid Bey 1875 Selanik doğumluydu. Tüccar bir ailedengeliyordu 1896 yılında Mekteb-i Mülkiye’den (yüksek kısım) mezun oldu.Ziraat Bankası ve Maarif Nezareti’ndeki görevlerinden sonra bir süreDarülmuallimin’de “ilm-i servet” (ekonomi) okuttu. 1902 yılındagörevlerinden ayrılarak Selanik’e gitti ve İttihat ve Terakki’ye girdi.İstanbul’ahürriyetin ilanındansonradönecekve1908Kasım’ındaMekteb-iMülkiye’de“ilm-iiktisad”dersimüderrisliğineatanacaktır.İttihatveTerakkilistesinden Selanik Mebusu oldu ve 1909 yılı Mayıs’ında Tevfik PaşaKabinesi’nde Maliye Nazırı olduysa da, İttihat ve Terakki Cemiyeti “bizesorulmadan yapıldı” gerekçesiyle bakanlığını iptal ettirdi. Bir yıldan birazfazla bir süre içinde yeniden Maliye Nazırı olarak atanan Cavid Bey,Mütareke’ye kadar dönemin “vazgeçilmez” Maliye Nazırı olacaktır. Zafer

Page 144: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kazanılana kadar Avrupa’da kalan ama bu arada Londra Konferansı’nakatılarak “sükse yapan” Mehmed Cavid Bey 1922 yılı sonunda İstanbul’adöndü. Lozan Konferansı delegasyonuna önce dahil edildi, sonra azledildi.GaziMustafaKemal’e İzmir’de suikast girişimi nedeniyle yargılandı ve 27Ağustos1926tarihindeidamedildi.

YeniGazete

Yeni Gazete, Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra İstanbul’dayayımlanmaya(2Eylül1908)başlanan,BabıâliBaskını’ndansonrayayınınaara veren, Kasım 1918’de yeniden yayımlanmaya başlayan ve 18 Ağustos1919tarihinekadartoplam1828sayıyayımlanangünlükbirgazeteydi.Sahibive başyazarı olarak, künyesinde iki isim yer alıyordu: Abdullah Zühdü veMahmudSadık.Gerçektendebuikikişiçekirdektengazeteciydiler.Herhalde,meşrutiyetinhürriyetçihavasındanistifadeederekkendigazetelerinikurmakistemişlerdi. O kadar ki, ortamdan istifade etmek için Abdullah ZühdüCemiyet’e üye olacak ve bunuHüseyinCahit’e şöyle izah edecekti: “SeninyüzündenCemiyet’egirdim…TaninCemiyet’inbildirisinibasınca,Cemiyetgazetesisayılacak,ilgigörecekti.Tanin’leyarışabilmekiçinbendeCemiyet’egirdim;bizimgazetenindebuyüzdensaygınlıkkazanmasınıdüşündüm.”

Gerçektende ilkgünlerde,herkesgibi İttihatveTerakkiyanlısıolanYeniGazete,Hürriyetveİtilafkurulduktansonraonudesteklemiştir.

Gazetenin sahiplerinden genç olanı, Abdullah Zühdü 1869 İstanbuldoğumludur. Mekteb-i Sultani’yi bitirdikten sonra gazetecilik ve yazarlıkmesleğine atıldı. Saadet, Tarik, Sabah, Tercüman-ı Hakikat ve İkdamgazetelerinde çalıştı.Bir araMaarifNezaretiTetkik-iMüellefatKomisyonuüyeliğideyaptı.Meşrutiyet’inilanındansonraMahmudSadık’labirlikteYeniGazete’yi çıkardılar.Kendi gazeteleri kapandıktan sonra Sabah’ın başyazarıolanAbdullahZühdü,Ahmedİhsan’laLeSoiradıylaFransızcabirgazetedeçıkardı.Mütareke’de İngilizMuhipleriCemiyeti’ninkurucuları arasındayeraldı. Damat Ferid Paşa’nın hükümetinde kısa bir süre de Matbuat UmumMüdürlüğüyaptı.SonyıllarınıBedesten’deantikacılıkyaparakgeçirdi.1925yılındaöldü.Telifvetercümeeserlerininsayısısekseninüzerindedir.

Cumhuriyetin ilk yıllarının “şeyhülmuharririn”i sayılan Mahmud Sadık,1864 yılında İstanbul’da doğdu.1885’teMekteb-iMülkiye’denmezun oldu.Aynı yıl Babıâli Tercüme Odası’nda çalışmaya başladı, ama kısa bir süresonramemuriyettenayrılarakmeslekolarakgazeteciliğiseçti.MahmudSadıkBey’inilkyazısı,henüz15yaşındaveBeşiktaşMekteb-iRüşdiyesidördüncüsene öğrencisi olarak Tercüman-ı Hakikat’e gönderdiği bir okuyucumektubuydu. Profesyonel gazeteciliğe Mirat-ı Âlem’de başlayan MahmudSadıkBey,Saadet,Tarik,Tercüman-ıHakikatveSabah’tayazdı.1898yılındaKudüs’e sürgün edildi. Beş yıl sonra İstanbul’a döndü İkdam, Tercüman-ı

Page 145: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hakikat ve Sabah’ta çalıştı. Hürriyetin ilanından sonra günlük Servet-iFünun’unbaşyazarıoldu.KısabirsüresonradaAbdullahZühdüilebirlikteYeniGazete’yikurdular.BuaradaKaragöz’edeyazılaryazdı.OsmanGalib,Galib Kadri, Çatlak Zurna, Mırnav takma adlarını kullandı. Balkan SavaşıgünlerindeSabah’ınViyanamuhabirliğiniyapanMahmudSadıkBey,CihanHarbi yıllarında lise ve yüksek okullarda Türkçe, tarih, iktisadi coğrafya,usul-i maliye vb. dersler verdi. İstanbul Matbuat Cemiyeti’nin ilk başkanıolduve1930yılındaİstanbul’daöldü.

YeniTasvir-iEfkâr

YeniTasvir-iEfkâr,ünlübirgazeteciaileninesasitibariyleikincikuşağınınII.Meşrutiyet’ten sonra çıkarmayabaşladığı günlükbir gazetedir. 31Mayıs1909’dayayımlanmayabaşlandığındasahib-iimtiyazvemüdir-imesulolarakEbüzziya Tevfik görünüyordu. Ama gazetenin arkasındaki kişiler Talha veöğrenimini tamamlayıp yurda döndükten sonra özellikle Velid Beyler oldu.Zamanzaman(örneğin1920-21)yayınınaaravermekzorundakalarak5Mart1925 tarihine kadar yayımlandı. Başyazıların büyük bir çoğunluğunu VelidEbüzziya Bey yazdı. Devr-i hürriyette, idare-i örfiyelerce kapatıldıkça,İntihab-ı Efkâr, Tefsir-i Efkâr, Tevhid-i Efkâr adları altında yenidenyayımlanmıştır.“Müstakilü’l-efkârvemutedil terakkiperver”birgazeteolanYeni Tasvir-i Efkâr dönemine göre ileri teknoloji kullanan “modern” birgazete idi. Bunda Velid Bey’in Paris’te okurken, Le Figaro ve Le Tempogazetelerinde staj yaparken edindiği gazetecilik bilgilerinin ve modernEbüzziyamatbaasınınrolüolsagerektir.

Gazete, EbüzziyaTevfikBey’le oğluTalhaBey’in sürgünde bulunduklarıKonya’dan hürriyetin ilanı üzerine İstanbul’a dönmelerinden sonra kuruldu.İlk üç yıl Tevfik ve Talha Beylerin yönetimindeki gazetede yönetim, VelidBey’inAvrupa’dandönmesi(1912)veEbüzziyaTevfikBey’inölümü(Ocak1913)üzerinetümüyleTalhaveVelidBeylerekaldı.YıllariçindeYeniTasvir-iEfkâr’ınasıl“patron”uVelidBeyolacaktır.

1881İstanbuldoğumluolanVelidBey,GalatasaraySultanisi’ndeokurken,babası ve ağabeyinin Konya’ya sürülmesi üzerine okuldan uzaklaştırıldı.Daha sonra girdiği Sen Benoit Mektebi’ni bitirdi. Mekteb-i Hukuk’akaydoldu ve Düyun-ı Umumiye İdaresi’nde mütercimliğe başladı. 1910yılındaParis’egitti.Hukukvesciencespolitiquesokudu.Dönüşünde(1912)gazeteninbaşınageçti.Mütareke’deAnadolu’yayardımettiğiiçinİngilizlerceMalta’ya sürüldü. Dönüşünde Tasvir-i Efkâr’ı çıkarmasına izinverilmediğinden gazetesini Tevhid-i Efkâr adıyla yayımladı. MilliMücadele’yedestekolmayısürdürdü.Saltanatın ilgasındansonraAnkara ilegörüşayrılığınadüştü.İlkkez1922yılıAralıkayındaİstiklalMahkemesi’ninhuzuruna çıktı. Beraat etti. Takrir-i Sükûn Kanunu’na dayanarak gazetesi

Page 146: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kapatıldı. Kendisi de “Kürt İsyanı” ve “İzmir Suikastı” olayları nedeniyleİstiklalMahkemesi’neçıkarıldı.1934’teZaman,1940’taZiyadEbüzziya ilebirlikteTasvir-iEfkâr’ıyenidenyayımlamayabaşladı.YazıhayatındaÖmerVasfi,OsmanVehbi,A.Veysi,SelimSabitgibimüstearisimlerkullanmıştır.1945yılındaİstanbul’daöldü.

SonuçYerine

-Ristobunedir?

Page 147: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

-Zaferveyahiç.

Page 148: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

-Müverrih-işer!Mucipnehakareteapansız

Page 149: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Tarihiyapanbenim,yazansiz

AbdülhakHamidTarhan,Eşber’den

Yakın tarihimizin, çağ değiştirilen yaklaşık 40 yılındaki (1880-1920), II.Meşrutiyet basınını temsil eden 27 süreli yayınla, buralarda etkili olmuş 37gazeteci,yazarveçizerigözdengeçirdik.

Örneklemimizegirensüreliyayınlaraçısındangörünen:

• İctihad, İkdam, Karagöz, Sabah, Servet-i Fünun, Sırat-ı Müstakim(Sebilürreşad), Tanin, Tercüman-ı Hakikat, Yeni Gazete ve Yeni Tasvir-iEfkârdışındahiçbir süreliyayınınömrü10yılıaşmamıştır (toplamınyüzde37’si).

• Görece daha uzun ömürlü olan süreli yayınların 6’sı (toplamın yüzde22’si)günlükgazete;1’imizahgazetesi(yüzde3,7);1’iİslamcıdergi(yüzde3,7);2’siise(yüzde7,4)Batıcı,modernistedebiyatvekültürdergileridir.

• Görece daha uzun ömürlü süreli yayınlardan hiçbirinin arkasında siyasiparti,dernekyadaherhangibirbaşkaörgütyoktur.

• Hürriyetin ilanından sonra kurulan 18 süreli yayından ancak 5’i (yüzde27,7) görece uzun ömürlü olabilmiş, yaklaşık yarısının ömrü 3 yılı bilebulmamıştır.

Örneklemimize giren süreli yayınların önde gelen gazeteci, yazar veçizerleriaçısındangörünen:

•II.Meşrutiyetbasınında“itibarve“ikbal”görmüş(işleriyolundagitmiş)kişisayısıörneklememizegirenlerinyaklaşıküçtebirikadardır:TunalıHilmi,(1915 “Tehcir”ine kadar) Diran Kelekyan, Ahmed İhsan, Hüseyin Cahit,Yusuf Akçura, Ağaoğlu Ahmed, Mehmed Cavid, Salah Cimcoz, CenabŞahabeddinHakkıBaha,AhmedRıza.Bu zevatın ortak paydası “iktidar”laolanyakınlıklarıdır.

•Bunakarşılıksürülen,ülkedışınakaçmakzorundakalanveöldürülenlerinsayısı 14’tür (toplamın yüzde 37,8’i). Refi’i Cevad, Refik Halid, HüseyinHilmiveMizancıMuradsürgünedilenler;MustafaSabriEfendi,LütfiFikrive Mevlanzade Rıfat (ayrıca kısa bir süre Bursa’ya sürüldü) ve AhmedCevdetyurtdışınagitmekzorundakalanlar;AhmedSamim,HasanFehmiveMehmedZekiBeylerise“failimeçhul”cinayetlerekurbangidenlerdir.DiranKelekyan1915Tehciri’nde“Sivasyakınlarındaölmüştür.”

• “Uzlaşanlar” ve “köşesine çekilenler” olarak niteleyebileceklerimiztoplamın yaklaşım yüzde 27’sini oluşturmaktadır ve bunlar yaşamını vemesleğinisürdürebilmekiçinsiyasaliktidarlasürtüşmemeyeözengösterenya

Page 150: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dabirsüreiçinhedefküçültenlerdir.AbdullahCevdet,CelalEsad,AbdullahZühdü ve Mahmud Sadık’ı siyasi iktidarlarla iyi geçinmeye çalışan, yaniuzlaşanlar; Ali Fuad, Faik Sabri, Sami Paşazade Sezai, Hüseyin Sadeddin,VelidEbüzziyaveEşrefEdib’ide,birsüreiçinbileolsaköşesineçekilenlerolarakniteleyebiliriz.

Oysa İttihat ve Terakki, hürriyet, eşitlik ve kardeşlik vaat ederek iktidarayükselmişti. 10 Nisan 1902 tarihinde yayın hayatına geçen Cemiyet’ingazetesiŞûra-yıÜmmetilksayısındaaynenşunlarıyazıyordu:

[Şûra-yı Ümmet] Osmanlıların hürriyet ve saadetini istihsal ve temineçalışmakmaksadıylateessüsedenbircemiyetinvasıta-iefkârıdır.Cemiyet’inbaşlıcavezaifveâmâlişunlardır:

İdare-i keyfiyye ve müstebidenin bir hükümet-i meşruteye inkılabına vekanun-ıesasiahkâmınıntatbikveicrasınaçalışmak.

Osmanlı anasır-ı muhtelifesi arasında ihtisasat-ı vatanperverane veinsaniyetkâranedenmütevellitbirittihad-ısamimimeydanagetirmek.

İnsan hürdür. Hürriyet, kişinin efkâr ve ef’alinde, harekât ve sekenâtındaahırınhukukvehürriyetinetecavüzetmemekşartıylaserbestolmasıdemektir.

Pek yazık biz Osmanlılara, pek yazıktır ki müstebidlerimize hâlâ boyuneğiyoruz…

Osmanlılar sonundamüstebitlerineboyuneğmediler!Hürriyeti ilanettiler.BununbaşarılmasındafikriyöndenkatkısıolanlardanHüseyinCahit(Yalçın)Bey, 1910 yılında Gavgalarım adıyla yayımladığı kitabının girişinde aynenşunları yazdı: “Kendi düşündüklerimizi, kendi bildiklerimizi bütün cihanınhakikatleriiçinbirmihver-iesasizannetmeyipdeherkesindekendisinegöremeşru bir takım ihtisasat ve mütalaatı olabileceğini kabul eder, bize hoşgelmeyenşeylerinbirçokkişilerehoşgelebileceğinizihnimizeyerleştiririsekbeyhudemücadelelerinbirçoğunanihayetvermişoluruz.”

Ne Cemiyet başlıca görev ve emellerini gerçekleştirebildi ne de HüseyinCahit Bey ve kuşağı açık ve güzel bir şekilde ifade edilmiş şu yukarıdakiilkeye uygun hareket edebildi. Dolayısıyla II. Meşrutiyet’in matbuatı, esasitibariyle, etkileri günümüzde de sürüp giden hegemonik bir buyurganlığın“vasıta-ıefkâr”ıolmayazorlanmışgörünmektedir.

Gazeteciliğinevrimiiçinde,örneğinİngiltere’de,özelliklegünlükgazeteler18. yüzyıl boyunca bir yandan toplumsal değişimin hızlanışı veokuryazarlığın artışı nedeniyle kimseye muhtaç olmayacak bir yapıkazandılar, yani kendilerine güvenleri arttı; bir yandan da siyasi iktidar vekiliseye karşı yürüttükleri mücadele nedeniyle özsaygı ve toplum gözündesaygınlık kazandılar. Bizde benzer bir evrim geçirmeyen gazeteler, siyasi

Page 151: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

iktidarlarkarşısındahepgüçsüzkaldı.Okuyucuyadayanamadı,herhangibirtoplumsal sınıf ya da gruba yaslanamadı; her dönemde devlet olanaklarınıelinde tutankesimleuzlaşmakzorundakaldı.Kendisidebir toplumsalgücütemsil etmeyen, her yaptığını toplumun bütününün iyiliği için yapıyormuşhezeyanındankurtulamayanbubuyurganbürokratikkesim,üstelikbirdeçokciddi bir anomali ile maluldü. Kendisini hem erdemli hem de bilgilisayıyordu. Tüm erdemler sizde, tüm bilgiler de sizde ise; üstelik heryaptığınızı (“Allahrızası”ve) toplumçıkarı içinyapıyorsanız;ozamansizekarşıçıkmakcesaretinigösterene“neuzübillah”,“hain”denmezdenedenir?II.Meşrutiyetbasını,zaten“rüşeym”halindevarolanbuiktidartelakkisinin,deyimyerindeyse,zebunu(acizi)olmaktankurtulamadı.

ErikJanZürcher,biryazısında31MartVakası’nınJönTürkler’inyüreğinebüyük bir korku saldığını belirtir.Böyle bir korku olayların gelişmesiniolumsuzyöndeetkilemişolabilir.AyrıcabukorkuyukarıdasözüedilenerdemvebilgininyalnızcaİttihatveTerakkiCemiyeti’nde(dahasonraFırkası’nda)bulunduğutelakkisiylebirleştiğinde,matbuataçısındanyukarıdaözetlenmeyeçalışılantablonunortayaçıkışınıdaçokyadırgamamakgerekir.

Adı YayınSıklığı

YayınTarihleri

YaklaşıkÖmrü Niteliği Sahip,Başyazar,

Yazarları NOTLAR

Alemdar günlük 1911-1913;

Page 152: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1918-1922 Aralıklarla5yıldanfazla Siyasi;Hürriyet

Page 153: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

veİtilafFırkası

Page 154: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

(HİF)yanlısı

Ref’iCevad(Ulunay)

Sürgün,sonra150’lik

Beyanü’l-hak haftalık 5.10.1908-

4.11.19124yıl,toplam182sayı

İslamcı;HİFyanlısı

Cemiyet-iİlmiye-i

Page 155: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Osmaniye;MustafaSabri

Page 156: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

EfendiYurtdışınakaçmak

Page 157: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

zorundakaldı

Cem haftalık 11.12.1910-1911;

Page 158: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1927-1929 Aralıklarla3yıldanaz Mizahi MehmedCemil(Cem);

Page 159: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

RefikHalid(Karay)Çizmeyibıraktı

Page 160: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Sürgün

İctihad haftalık/15

Page 161: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

günlük 1.9.1904-1932 28yıl,toplam358sayı Batıcı,edebi,

Page 162: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ansiklopedik Dr.AbdullahCevdet Émigré;sonrauyum

Page 163: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sağladı

İkdam günlük 5.7.1894-31.12.1928

Küçükaralıklarla34yıl

Siyasi,liberal

AhmedCevdet(Oran)

Yurtdışınaçıktı,

Page 164: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Cumhuriyetdöneminde

Page 165: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

köşesineçekildi

İştirak haftalık/

Page 166: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

haftada

Page 167: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

iki26.2.1910-13.6.1910;

Page 168: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1.9.1910-15.9.1910;

Page 169: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

20.6.1912-9.10.1912 Yaklaşıkbiryıl Siyasi,

Page 170: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sosyalist HüseyinHilmi Sürgün;sonraöldürüldü(1922)

Kalem haftalık 3.9.1908-29.6.1911 Yaklaşık3yıl,toplam

Page 171: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

130sayı Mizahi SalahCimcoz,

Page 172: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

CelalEsad[Arseven]İkbalgördü

Page 173: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Uzlaştı

Karagöz haftadaiki

10.8.1908-1955

Aralıklarlayaklaşık47yıl Mizahi AliFuad

BeyKöşesineçekildi

Meşveret 15günlük

1.12.1895-

Page 174: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

13.12.1897;

Page 175: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1.8.1908 İkiyıldanbirazfazla Siyasi;İttihatveTerakki

Page 176: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Cemiyeti(İTC)yandaşı AhmedRızaBey Hemikbalgördühemdışlandı

Mizan haftalık/günlük 20.10.1886

Page 177: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

23.1.1896-184+135sayı

Siyasi;İTCyanlısı

İTC,MehmedMurad

İTC’cedışlandı,1908’densonrasürüldü

Osmanlı 15günlük 2.12.1897-

Page 178: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

8.12.1904 Aralıklarla7yıl(toplam Siyasi,İTC

Page 179: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yanlısı İTC,TunalıHilmi İkbalgördü

ResimliKitab aylık Eylül1908-

Page 180: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Şubat1914 6yıl,51sayı Aktüel,

Page 181: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ansiklopedikFaikSabri[Duran]

Köşesineçekildi

Sabah günlük 31.8.1889-27.9.1917

28yıl

Siyasi,tarafsız

Başyazar:DiranKelekyan

1915’ekadaritibargördü;

Page 182: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1915Tehciri’ndeöldü

Sada-yıMillet günlük 14.10.1909-

Page 183: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

10.6.19101yıldanaz,toplam

Page 184: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

192sayıSiyasi,liberal,

Page 185: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

muhalif Başyazar:AhmedSamim Öldürüldü

Serbesti günlük 13.12.1908-

Page 186: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

23.11.1920 Büyükaralıklarla12yıl Siyasi;İTC’yemuhalif RadikalAvamFıkrası’nınorganı;

Page 187: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

MevlanzadeRıfat,

Page 188: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

HasanFehmi

Page 189: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Sürüldü

Page 190: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Öldürüldü

Servet-iFünun haftalık 16.3.1891-13.4.1944 Aralıklarla50yıldan

Page 191: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

fazlaEdebi,tarafsız

Ahmedİhsan[Tokgöz]

İtibarveikbalgördü

Sırat-ıMüstakim haftalık 27.8.1908-

8.3.1912Aralıklarla58yıl,359sayı

İslamcı,siyasi,edebi

EşrefEdip[Fergan]

Page 192: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

MehmedAkif[Ersoy]Köşesineçekildi

Page 193: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1923’tensonragönüllüsürgün

Şehbal 15günlük

14.3.1909-23.7.1914

6yıl,toplam100sayı

Aktüalite,

Page 194: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

popülerHüseyinSadeddin[Arel] Köşesineçekildi

Şehrah günlük 28.4.1911-26.3.1912

1yıldanaz

Siyasi,muhalif

Başyazar:ZekiBey

Page 195: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

MehmedveTahir

Page 196: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

HayreddinÖldürüldü

Page 197: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Şûra-yıÜmmet haftalık/15

Page 198: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

günlük/

Page 199: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

günlük10.4.1902-

Page 200: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

7.4.1910 Aralıklarla8yıl Siyasi İTC,SamiPaşazadeSezai

Page 201: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

CenabŞehabeddin

Page 202: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

HakkıBaha[Pars]Sezaiköşesineçekildi;

Page 203: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

diğerleriitibar

Page 204: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

veikbalgördü

Tanin günlük 2.8.1908-

Page 205: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

5.3.1925 Aralıklarla17yıl Siyasi;İTC

Page 206: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yanlısıHüseyinCahit

Page 207: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[Yalçın] İkbalgördü

Tanzimat günlük 29.4.1911-

Page 208: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

23.1.1913 2yıldanaz,415sayı Siyasi,muhalif LütfiFikri Yurtdışınagitti

Tercüman-ı

Page 209: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hakikat günlük 8.7.1879-12.1.1924 Aralıklarla45yılve

Page 210: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

toplam15.332sayı Siyasi,Batıcı Hürriyetinilanındansonra

Page 211: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

başyazar:AğaoğluAhmed İtibargördü

TürkYurdu 15günlük 30.11.1911-

Page 212: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

15.8.1918 Yaklaşık7yıl Türk

Page 213: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

milliyetçiliğini

Page 214: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yayandergi YusufAkçura İtibargördü

Ulum-ıİktisadiyeve

Page 215: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İçtimaiyeMecmuası aylık 28.12.1908-

Page 216: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

14.3.19112yıldanbirazfazla,

Page 217: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

toplam27sayı Liberalekonomisözcüsü MehmedCavid

Page 218: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

AhmedŞuayibİkbalgördü

Page 219: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Erkenöldü

YeniGazete günlük 2.9.1908-18.8.1918 Yaklaşık11yıl,toplam

Page 220: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1.828sayıSiyasi,bağımsızama

Page 221: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

genelliklemuhalifAbdullahZühdü

Page 222: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

MahmudSadıkUzlaştı

Page 223: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

UzlaştıYeniTasvir-i

Page 224: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Efkâr günlük 31.5.1909-

Page 225: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

5.3.1925 Yaklaşık26yıl Siyasi,bağımsız,

Page 226: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

genelliklemuhalif VelidEbüzziya Cumhuriyet’ekadaruzlaştı

Page 227: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Beyrut’unFransızcaGazetesindeArapAyrılıkçıKampanyası

OrhanKoloğlu

BuincelemedeelealdığımBeyrut’unLeRéveilisimligazetesidir.Osmanlıyasalarının egemen olduğu bir yerde yayımlanan ve doğal olarak onunçıkarına hizmet etmesi beklenen bir yayının devletin yıkılmasına varan birsüreçtenasıletkiliolduğunuortayakoymayaçalışacağım.Anımsamakgerekirki ilk sayısı 2 Aralık 1908’de, yani II. Meşrutiyet’te toplanan Meclis-iMebusan’ın açılmasından kısa süre önce çıkan gazete, daha sonra I.DünyaSavaşısırasındakiTürk-Arapilişkilerininşekilalmasındaroloynamıştır.

Arşivimdebulunankoleksiyon16Aralık 1908 tarihli 5. sayıdanbaşladığıiçin ilk sayısındabulunması gereken “yayın amacı” ile ilgili notun içeriğinibilemiyoruz. Anayasanın yeniden geçerli sayılmasıyla başlayan özgürlükortamındanyararlanarakLübnan-Suriye’dekiFransızcabilenleri etkilemeveFransadostluğunaçekmeninplanlandığını ilerisürmekyanlışolmaz.Daimadörtsahifeolarakçıkangazete30x44cmboyutundaolarak17Ağustos1909tarihli 75. sayısına kadar haftada iki gün (çarşamba, cumartesi)yayımlanmıştır. O tarihten sonra haftada üçe (salı, perşembe, cumartesi)çıkıyor. 4 Ocak 1912 tarihli 428. sayısından itibaren boyutu 38x52’yeçıkarılıyor. Koleksiyonumuzdaki son sayısı 721 numaralıdır ve 30 Aralık1913 tarihini taşımaktadır.Bubilgilergazetenin artanbir ilgi gördüğünüveçok muntazam olarak çıktığını kanıtlıyor. Kadrosunda Fransız uyruklukimselerin bulunması, kapitülasyonların sağladığı dokunulmazlıktanyararlanılarak Osmanlı yönetimince arzulanmayan haber ve yazılara yervermeolanağınısağlamaamacınındagüdüldüğünüdüşündürüyor.

LeRéveil’inBeyrut’unArapçaAlsabattgazetesiyleaynıadrestebulunması,baskıaçısındanolduğukadarsiyasibağlantıaçısındandaAraplarlaiçiçeliğesahip olduğunu gösteriyor. Bu kesimin büyük bir çoğunlukla HıristiyanAraplardan oluştuğu fark ediliyor. Birinci yayın yılında imzası görülenlerişöylecesıralayabiliriz:

RobertLeDornois:başyazar

Charles Debbas: Beyrut’ta La Liberté, o kapatılınca Al Bayan gazetesiniçıkardı;dahasonraBuenosAires’eOsmanlıkonsolosuolarakatandı

A. Zenié: çeyrek yüzyıldır Mısır’a yerleşmiş hukukçu ve işadamı birSuriyeli

Dr.Lachaud:Fransızmilletvekili

E.Augier:Fransızdenizokulundaprofesör

Page 228: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Japhet:“YaşlıBirUkala”diyenotlaryazıyor

FathallahSaqqal

ChristopheCatzeflis:Trablusşam’danyazıyor

PaulBouziat

E.M.:İstanbulözelmuhabiri

AyrıcaŞamveHalep’tedeismiverilmeyenmuhabirlerivar.

“AgenceSyrie”(SuriyeAjansı)adındabirhaberajansınınservislerindensıksık yararlandığını ve bu servisten çok memnun olunduğunu da gazeteninsütunlarındaokuyoruz.

Müslüman olarak imzasına zaman zaman rastlanan bir kişi AbdullahismindekiBeyrutTicaretMahkemesiüyesidir. İstanbulHukuk’undanmezunolmuş (1890’ların son yıllarında), Tevfik Fikret’in mücadelesine hayran veHüseyin Cahit’in kişiliği konusunda makale yazacak (4.9.1909) kadarİstanbulhavasınıbilenbiri.Gazeteonungörüşleriyle tambiruyuşmaiçindeolmadığını bazen “fikirlerimize uymuyor ama yine de yayımlıyoruz” ya da“buna cevap vereceğiz” şeklinde notlar koyarak açığa vuruyor. Açıkçatarafsızgörünmeçabasınınbirtaktiği.

İttihatveTerakki’yeBakış

25 Kasım 1909’a kadarki bir yıllık sürede, gazetenin ülkeye özgürlüklerikazandıran İttihat ve Terakki’ye karşı herhangi bir olumsuzdeğerlendirmesine rastlanmıyor. Aksine meclisin açılmasına, özgürlüklereteşekkür yazıları var. İstanbul’daki 31 Mart Ayaklanması Abdülhamidtarafından hazırlanmış olarak sunuluyor. Bu fırsatla onun “Kızıl Sultan”unvanıvesiyasettesadeceMakyavel’inPrensadlıkitabınıakılhocasıyaptığıiddiası tekrarlanıyor. Düşen bir hükümdarın arkasından yazmanın doğruolmayacağı hakkında tez ileri sürenlere karşı da ağır bir yanıtı var: “Pekidüşmeyipyeresıçsaaynısaygıyahakkazanırmı?”

31 Mart olaylarının Anadolu’ya yansıması olarak algılanan Adana veçevresindekikanlıçatışmalarıdeğerlendirirkendeİttihatveTerakki’yehiçbirsuçbulmadığı,ısrarlaKürtlerlegericiİslamcıkesimidamgaladığıgörülüyor.Adana’da 3.379 ölü olduğu, bunun 1.455’inin Hıristiyan, 1.924’ününMüslüman olduğunu kaydetmesine rağmen olay ısrarla Ermeni Katliamı(Massacre)olaraksunuluyor.21Temmuz’dakisayısında“Dinuğrunakurban(Martyre) Ermenilere daima duyduğumuz derin sempati” deyimininarkasından onları hiçbir konuda suçlu bulmayacakları rahatlıkla belirtiliyor.BölgedekibütünHıristiyanlarınkatledileceğişeklindekihaberlerindesıksıktekrarlanması dikkat çekici. Hatta bir Selanik haberinde valinin Rumları

Page 229: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

uyardığı, “ayaklanırsanız Müslümanlar sizi toplu halde yok eder” şeklindedoğru olması imkânsız sözler sarf ettiği bile yazılıyor. Lübnanlı Emir AdilArslan’ın olayları Ermenilerin çıkardığı hakkındaki mektubuna ise büyüktepki gösteriyor (19.6.1909). Açıkçası İttihat ve Terakki hükümetininçatışmaları süratle bastırıp suçlu Müslümanları hemen idam ettirmesinerağmen olayı, İttihatçıları hedef almadan, sürekli bir Hıristiyan-Müslümançatışmasınınvarlığınıkanıtlamakiçinyorumluyor.

ReformlaraTanınanSınır

Özgürlükleri kazandıran kadrolardan beklentiler asıl ilgi konularınıoluşturuyor. Başyazar Robert Le Dornois daha ilk yazılarından birinde(16.12.1908)değişmesigerekenhususu şöylebelirtiyor: “Buradaçokkimsebütün ilerlemenin yalnız devletten geldiğine inanıyor.O zaman özgürlüklerneyeyarar?Sanayide,ticarette,ziraattayaratmak,düzenlemekvegeliştirmekvatandaşınişidir.”Buyargıgazetenintambirliberalanlayışabağlıolduğunugösteriyor. Osmanlı toplumsal, hele hele kapitülasyonlara esir ekonomikyapısının böyle bir anlayışı hemenbenimseyivermesininmümkünolduğunusöylemek tabii ki olanaksızdı. Ancak başlangıç döneminde İttihat veTerakki’yi tam liberal sayanlara Müslümanlar arasında da rastlanıyor.Abdullah daha 31 Mart Olayı’ndan önce 3.2.1909 tarihli yazısında şöylediyor:“İkitürliberalvardır:milliyetçiliberalİttihatveTerakkiileliberaller.Aralarında görüş farkı yoktur. Ülkeyi kurtaracak ordu ile birlikte İttihat veTerakki’dir.” Liberallik öyle bir yakıştırılıyor ki meşrutiyetle tam eşitliğingeldiği ve artık Müslüman ile gayrimüslim farkı kalmadığı ve sadeceTürkiye’de değil, bütün İslam dünyasında Panislamcılıktanbahsedilemeyeceğibileilerisürülüyor(11.8.1909).Dolayısıyla,onlardanhertürlüreformbekleniyordu.Bunlarışöyleözetleyebiliriz:

•Anayasanınrevizyonuşarttır.

• Arapça Arap ülkelerinde ikinci resmi dil olmalıdır. “Yalnız Arapçabilenlere sadece Türkçe bilen hâkimler gerçekten adaleti sağlayabilir mi?”(28.10.1909)

• Tarih ve coğrafya dersleri Suriyeli veOsmanlı görüşüyle okutulmalıdır.Oysa bu ikisi hakkında da bir şey öğretilmiyor, Avrupa öğretiliyor.(14.7.1909)

• Özellikle Beyrut’ta laik devletten çok bahsediliyor: “Tabii ki bütünliberallerOsmanlıDevleti’ninartıklaikolmasınıistiyorlar.Bu,dinkarşıtıyada dinsiz olmak değildir. Devlet, dini fikirlere karışmadan ve yönetmedenmeşruşekildesaygıgöstermelidir.”(21.7.1909)

• “Eğitimde tekdüzelikmümkün değildir,YemenArabı, Ermeni, Suriyeli,ArnavutyadaGrekleraynıkalıbadökülemez.Herbirineayrı içerikgerek.”

Page 230: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

(21.7.1909)Eğitimserbestolmalıvedevletkarışmamalıdır.

•Basınözgürlüğütamuygulanmalıdır.

• Abdülhamid tanrısı yok edildikten sonra, kardeşi bahşiş tanrısı da yokedilmelidir.

Yapılmamasıİstenenler

Bunların başında kapitülasyonların kaldırılması geliyor. Özgürlük veeşitlikleri getiren İttihatçıların yabancılara sağlanan imtiyazlarınkaldırılmasını istemesi büyük rahatsızlık yaratmıştır. Ticareti frenleyen hergirişime karşılar. Bosna-Hersek’e el koyduğu için Avusturya mallarınınboykot edilmesini René Pinon adlı yazar gereksiz buluyor ve bu yollakapitülasyonlarınkaldırılmaçabalarınıyeriyor.Tavsiyesişu:“Kapitülasyonlarzamanı gelince kaldırılır.” Tabii ki bu zamanı kendileri belirleyeceklerdir(10.4.1909). Paul Bouziat imzalı yazıda (19.6.1909) “Mademki buantlaşmalarvardıronlarauyulmalıdır.Onlarıbirgünkaldırmanıneniyiyolu,beklerken saygılı olmaktır,” diyor. Buna karşı çıkan Abdullah, yazısındagelişmeyi engellediği için kaldırılmaları gerektiğini belirtiyor ve ekliyor“Hiçbir antlaşmaebediolamaz.” (7.8.1909).Gazetebuyazıyı “fikirlerimizeaykırıolduğuhaldeyayımlıyoruz”kaydıylasütunlarınaalmış.19Ağustos’tada yazarın aynı konudaki ikinci makalesi var. Bunda Müslüman’ınHıristiyan’dan daha hoşgörülü olduğu kaydediliyor. Bunu da “cevapvereceğiz” notuyla sütunlarına alan gazete, iki yazıyla karşı çıkıyor. 21Ağustos’ta Dornois “korumacılık ve milliyetçilik kapitülasyonları reddeder,ama işi yasaklamacılığa (prohibitionisme) vardırmamalıdır,” diyor. 2Ekim’dekiP.B.imzalıyazıdaiseadetakapitülasyonlarınOsmanlıhalkıiçinyararlı olduğu savunulmaktadır: “Bu tezlerle yabancıların nelerkaybedecekleri görülüyor da Osmanlı İmparatorluğu vatandaşlarının nelerkaybedecekleri görülmüyor. Günümüzde gelenekten kopma bütün ilgililereçokağırzararlarverir.”

İkinci konu gayrimüslimlere de mecburi askerlik hizmeti getirilmesiyleilgili. Her türlü eşit hakları almış olmanın karşılığı olarak bu mecburiyetikabul etmenin gerektiğini saklamıyorlar.Ancak vasıtalı olarak uygulanmasıgerektiği ile toplumdaki olumsuz etkilerinin anımsatılmasından da gerikalınmıyor. Abdullah’ın önerisi önce Türk, Bulgar, Ermeni, Rum, İsraillivb.lerinden oluşacak karma taburlar oluşturulması, bunların da İstanbul,Selanik,Beyrutgibişehirlereyerleştirilmeleriyolunda(12.6.1909).AynıyılınKasım ayının başlarında arkası arkasına “Hıristiyanlar da katılmalıdır”anlamındaki iki yazıdan sonra, 18.11.1908’deki Y. imzalı bütün bir sayfayıdolduranyazıda,Suriyelileri göçe sevk edenüç sebepolarak, kötü idareveHıristiyanların yönetim kadrolarında iş bulamamalarının yanı sıra askeregitmemeisteğinindebulunduğukaydediliyor.

Page 231: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ArapİstekleriKarşısındaTutum

Le Réveil’ciler Osmanlı Devleti’nin bütünlüğünü savunmakta çokdikkatliler.RaşidMutran’ınyurtdışındayayımladığıbirbildirgeileSuriye’ninbağımsızlığını istemesihaberiniverirkenekliyorlar:“Çağrıhiç ilgigörmedi,zira Suriyeliler Osmanlı Devleti’nden ayrı bir devleti asla düşünmüyorlar.”(16.1.1909) Konuya özel ilgi gösteren Le Dornois “Özerklik ya daAdemimerkeziyetçilik”başlığınıtaşıyanyazısında(20.1.1909)gayetkesinbirtavırkoyuyor:

Mutran’ınmanifestosuancakhayalcilerimemnunedecekkandırıcı fikirleriçeriyor.Bunlarherolaydateorilerigörür,oluşumlarıihmalederler.Suriye’yive halkını tanıyanlar özgürlüğün Suriye’ye, Osmanlı İmparatorluğu’na vebarışı her an bozulabilecek Avrupa’ya getireceği tehlikeleri fark ederler.Bunun yerine yerel otoritelerin, belediyelerin yetkileri artırılmalı, valileredahaçokyetkitanınmalı,vilayetvebelediyemeclislerinekararvermeolanağıartırılmalıdır. Suriye’ye tam özerklik verilirse halkla merkezi yönetimarasındaki bağ kopar. Mevcut gelenek ve dil farklılıkları daha da artar veTürkiye’den ayrılır ayrılmaz bir sürü iç bölünmeye uğrayacağı için bunlarhızlabirAvrupabüyükdevletininhükmüaltınadüşerler.

Başyazarın Suriye-Lübnan ayırımına büyük özen gösterdiği yazınındevamındakişuifadesindenanlaşılıyor:

Buna karşılık Lübnan özerktir, bunun ne kendisine ne de imparatorluğaverdiğibirzararyok.Açıklamasıdakolay:Lübnantamolaraközerkdeğildirvesınırlı,dağlıkvebirlimandanyoksuntopraklarıonuöyletecritediyorki,varsayılanbağımsızlığıonuaslabirhayaliözgürlüğeyöneltmiyor,böylebirşey esasen hem Suriye hem de kendisi için bir sefalet ve esirlik kaynağıolacaktır.

Hemen arkasından Abdullah’ın ademimerkeziyetçiliğe karşı olan yazısıyayımlandı(3.2.1909).Teşebbüsüşahsiveademimerkeziyetçilikprogramındahenüz netlik olmadığını ve İttihat ve Terakki’nin getireceği sınırlıademimerkeziyetçilikleyetinilmesiniöneriyor.

FransızlarlaFederalistAraplarınFarkı

Yukarıdaki iki görüş, bölgeye kolonyalist bir bakışla yaklaşan Fransız’laArapmilliyetçisiarasındakifarkıyansıtıyor.Fransa,SuriyeileLübnan’ıayrıbirer birim olarak ele alıyor. Cebeli Lübnan’a tanınan sınırlı özerkliğin,denize çıkışının sağlanması ile daha da genişletilmesi yanlısıdır. GazeteninsütunlarındaBeyrut’ayakınCunyelimanınınLübnan’averilmesikonusundaLübnan Milli Komitesi’nin bütün “Lübnan’ın özerkliğinin koruyucusudevletlere” gönderdiği protestonameyi tam metin olarak buluyoruz(14.8.1909). Arkasından Mısır’daki Lübnanlıların Lübnanlı vatandaşlarına

Page 232: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

açık mektubu yayımlanır (30.9.1909). Bunda Osmanlı Devleti’ne sadıkkalmaları salık veriliyor, ama bunun limanın verilmesini sağlaması daisteniyor. Merkezi yönetimden tamamen kopma amacı güden bu çabalaraBabıâlikatılmayıncadüzenlenenkarşıbildirideyinegazetedeyeralmaktadır(13.11.1909).

“Reformlar için tanınan süre bitti” şeklindeki yargının açıklanmasının bubildiriyiizlemesi,aradabirbağlantıbulunduğuizleniminiveriyor.Buaçıdanyerel yönetimlere tanınan yetkilerin hızla artırılması isteği üzerinde dedurmak gerekiyor. Lübnan’da nüfusun daha yoğun bir Hıristiyan kesimiçermesiaçısındanbuayrımveözerkliğindahadapekiştirilmesiFransaiçinönemli, zira Müslüman kesimin bağımsızlık yanlısı olduğunun farkındalar.“Parçalanırsınız,Avrupalılarınhükmüaltınagirersiniz”uyarısıyarımyüzyılıaşkınbirsüredirilgilendikleribölgeyibaşkasınakaptırmakendişesinitaşıyor.Osmanlı’nınaniparçalanmasındanbirAvrupasavaşıçıkabileceğikorkusudayersiz değil. Böyle bir çatışmanın olasılığını bütün Avrupalı düşünür vesiyasetçileraçıkçataşıyorlardı.Osmanlı’nınsavaşsız, tabiiölümüyleortadankalkmasıtercihediliyordu.

AbdullahbirArapbütünlüğündenbahsedilemeyeceğinihiçsaklamıyor:

Arap ülkesi çok bölünmüştür. İbn-i Haldun’un dediği gibi, bukütlede herhangi bir fikri gerçekleştirebilmek için bir peygamberinmucizeleri gereklidir… Kurtarıcı olan Türklere sempati duymalıyız.Müslüman-Hıristiyan birlikte meşruti hükümeti güçlendirmeliyiz.(3.2.1909)

Kısasüresonragörüşünüdahadaaçıklamaktadır:

Anayasanın en büyük garantisi Türklerle Araplar arasındaki biranlaşmadır. Arap ırkının ulusal istekleri olabilir. Bunları istemeninzamanı gelecektir. Şimdilik acele etmemeli. İttihadı el-Osmanigazetesinde El Mukattam’ın bir muhabirinin mektubunu okudum.Arap mebusların neden mecliste daha fazla konuşmadıklarınısoruşturuyor.Bazı kötümilliyetçiler anlaşmazlık yaratmak istiyorlar,fakat milletvekilleri yüksek bir bilinçle hataya düşmüyorlar.(31.3.1909)

İttihadıel-OsmaniBeyrut’taçıkanbirgazetedir.ElMukattamiseMısır’daçıkan İngiliz yanlısı, Abdülhamid’e de, İttihatçılara da karşı çıkan biryayındır. Abdullah’ın ona karşı çıkışını anlamak zor değildir, zira tezi,“Osmanlı FederalistiAraplar” denilen grubun içinde yer aldığını kanıtlıyor.BunlarbüyükçoğunluklaMüslümanve tambağımsızlıkyanlısıdırlar, ancakOsmanlı’dan birden koparlarsa Avrupalıların sultası altına düşeceklerininkorkusu içinde olduklarından kendi kendilerini yönetecek kadrolar

Page 233: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yetişinceye kadar devletten ayrılmamak yanlısıdırlar. Ayrıca bir Suriye-Lübnan ayrımına da karşıdırlar. Dolayısıyla bölge üzerinde tam kontrolkurmakisteyenFransızlarınsevmedikleribirgruptur.NitekimTürkKurtuluşSavaşı sırasında Ankara Hükümeti ile işbirliği eğilimleri göstermişler ve1919’da bölgeye yerleşince Fransız ordusu dirençlerini ancak silahlıçatışmayagirerekkırabilmiştir.

ArapKavramınınKapsamı

ArapsözcüğüherfırsattatekrarlanmaklabirlikteMısırlı,Suriyeli,Yemenli,Lübnanlıgibibirayrımadaözengösterildiğidikkatlerdenkaçmıyor.BirArapbütünlüğüfikriyerineyerelbölünmeyedayalıbirayrımıntercihedildiğiaçık.“LübnanlılarOsmanlımeclisineLübnanmilletvekiligitmesinekarşı”haberi(6.2.1909) bunun bir kanıtı. Şam milletvekili Muayyed’in Abdülhamid’inhafiyesi olduğu iddiasıyla İttihatçılarca seçiminin iptaline gidilmesinegösterilen tepkide ya da “46 Arap milletvekili toplanıp bir siyasi partikurmaya karar verdiler” gibi haberlerde bir Arap bütünlüğü izlenimiveriliyorsa da, genellikle ısrarla bunun aksi vurgulanıyor.Örneğin,meclisteİttihatçılar ve İsmail Kemal’in “liberal-federalistleri”nin yanı sıra bir Arapgrubunun da varlığı belirtiliyor ama bunlardan kiminin I. kimininse II.Grup’un içinde yer aldığı da saklanmıyor. Dornois da Hıristiyanlara tozkondurmazken İslami kesime eleştirilerini saklamıyor:Ufuktaki kara nokta,daha çok aşırı uzlaşmaz ve tepkici kimselerin yaşadığı Arap bölgelerindebulunuyor. İslam’ı sınırlı anlayışlarıyla Türklerden farklıdır. Hemimparatorluğunhemdekendilerininçıkarlarınaaykırıayaklanmalaryaparlar.(24.2.1909)

Bu tür kişilerin Beyrut şehri ve vilayetinde de bulunduğunun eklenmesi,özgürlük sevinci adı altında yapılan silahlı gösterilerin eski din kavgalarınıuyandırmasıendişesinideanımsatıyor.ÇeşitliArapbölgelerineaithaberlerdede bir dayanışmadan çok yermenin varlığı kolaylıkla hissediliyor. Gazete,özellikle, Hicaz demiryolu boyunca yaşayan ve Medine-Mekke-Ciddehattınınyapımınakarşı çıkan, trenbasıpyolcuları soyupöldürenBedevileriısrarlasuçluyor.Onlaraverilensıfatlararasında“çölhaydutları”(6Mart,10Mart ve26Haziran1909)baştageliyor.Demiryolununhacı kervanlarındanelde ettiği kazançları yok etmesinden yakınmaları konusunda Bedevişeyhlerinin Mısır’da çıkan İngiliz gazetesi Egyptian Gazette muhabirineverdikleri demeçleri de aynen aktarmakla birlikte, bu davranışın ilerlemeanlayışınakarşıolduğuyolundahiçbireleştiriyerastlanmıyor.Osmanlı-Arapçatışmasınınyararınainandıklarıanlaşılıyor.Üstelikhacmevsimiyaklaşırkengüvenliğin sağlanması gerektiği yolundaki uyarısıyla sorumluluğu Osmanlıhükümetinin üzerine de bırakmış oluyor (14.8.1909). Babıâli’nin emriyleMekke Emiri köle ticaretini önleyince yönetime tepki doğduğunu da

Page 234: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

belirtiyor,amabununçağdışıbirdavranışınsürdürülmesiolduğuhakkındadaherhangibirnotuyok.(30.10.1909)

HicazbölgesidışındakiolaylarındaolumlubirArapimajıvermeyeyönelikolmadığınıkabulgerekir.Aley’deumumivaliyebombalısaldırı(16.6.1909),Kuneytra’da Çerkezlerle Araplar arasındaki çatışma (3.7.1909), İmamYahya’nın Osmanlı ordusuna Yemen’den bir ay içinde çekilme ültimatomu(7.8.1909), Mehdi’nin Yemen’de ayaklanıp ilahi güç tarafındangörevlendirildiğini iddia ettiği hizmetini kabul etmeyenleri Abdülhamidcasusu diye nitelemesi (14.8.1909), Havran’da Dürzülerin eyleme geçmesi,bazı Şii aşiretlerin siyasal ve sosyal reformları bahane ederek ayaklanması(11.9.1909) hep bir huzursuzluk içinde yaşandığını anımsatmak niteliğitaşıyor. Bu da bölge halklarının kendi başlarına düzen kuramayacak yapıdaolduklarınınbirişaretiolabiliyor.

Fransa’nınRolünüDeğerlendirme

Gazete kendi yazarlarının makaleleri ile değil, anket başlığı altında bazıünlü politikacıların yeni Türkiye’ye önerdikleri formülleri yayımlayarakFransa’nın üstleneceği rolü açıklıyor (10.4.1909). Bu da kanıtlıyor kibağımsızdeğil,Fransızdevletigüdümündebiryayınvarkarşımızda.Fransızmeclisinde dış ve kolonyal politikalar konularında uzman olarak tanınanCochinchinemilletvekiliDeloncle’unaçıklamasıilksırayayerleştirilmiş:

Liberal Türkiye’nin, siyaset ve askerlik açısından giderek dahagüçlenmesinin sonucu olarak, Alman-Slav rakip ya da ortakihtiraslarının muhtemel bir zincirden kopması karşısında toprakbütünlüğünü koruması için izlemesi gereken politika, sistem ya dataktikneolmalıdır?..İçerideçeşitliırklaraözgürlük,eşitlik,kardeşliksağlamak,eğitimveadaletingelişmesineçalışmaklaOsmanlıDevletiDoğu’nun Birleşik Devletleri olabilir… Türkiye dışarıda Fransa,İngiltere, İtalya, hattaRusya’nınmüttefiki olmalıdır. Bu beşli ittifaklüzumlu, hatta kaçınılmazdır diyebilirim. Hem Türkiye’nin hem deAvrupa’nınselametinibusağlayacaktır.

Diğer milletvekili C. Pelletier aynı anlayışın Osmanlı İmparatorluğu’nuSlav ve Alman işgalinden kurtaracağını tekrarlıyor. Yazar René PinonFransa’nın yayılmacı amaçlardan uzak olduğunu, Rusya’nın da ihtiraslarınıterk ettiğini belirtipTürkiye’nin onlara yaklaşması gerektiğini yazıyor. JeanCressot’nunyazısıise(17.4.1909)neredeysekutsalbirFransasunuyor:

Anayasa ilan edilince kimse özgürlükçü Türkiye’nin sadık dostuAlmanya’yı terk edip bir çocuğun annesine gitmesi gibi heyecanlaFransa’ya yönelmesine şaşmadı. Çünkü Fransa özgürlük ülkesidir…Başka ülkeler süngü ve topla egemen olurlar, Fransa ise sadakat ve

Page 235: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

iyilikleriyle hükmeder. Eğer bir sahile çıkarsa fethetmek için değil,savunmak içindir. Dolayısıyla Türkiye’nin, “sindirilmesi güç”Almanya’dan küçük bir iğrenme hareketiyle uzaklaşıp “kibar kızkardeşi”Fransa’yanezaketlegülümsemesineşaşmamalı…[Zaten]herinsanınikivatanıvardır:KendisininkiveFransa.

Güney Asya’daki sömürgeleri bir yana Osmanlı’dan Cezayir ve Tunus’usilah gücüyle almış olan Fransa’nın bu şekilde sunulması uygarlık dağıtıcıülkerolününyansımasıoluyor.LeDornoisbiryazısında(20.11.1909)“Artıkİngiltere’nin Mısır’dan çıkmayacağı anlaşılıyor, ama ülkeyi ilerletiyor da,bundan Osmanlı da kârlı çıkacaktır. Fransa eskiden İngilizleri Mısır’dançıkarmak isterdi ama şimdi onaylıyor,” demekle karşılık olarak aynı şeyiSuriye-Lübnan için tasarladığını vasıtalı olarak açıklıyor. Hatta Yemen’ikontrolde tutmak için de Fransız örneği öneriliyor: “Fransa’nın Cezayir’ingüneyinde uyguladığı yönetim sistemi benimsenmekle iş çözülebilir.”(16.10.1909)

İttihatçılaraTanınanSüreSonaErince

Gazetenin kuruluşundan hemen hemen bir yıl sonra 25 Kasım l909’daki“AnayasaAteşkesi”başlıklıyazıdareformlariçintanınansüreninsonaerdiğibelirtilerek yeni bir politikanın izleneceği anımsatılmıştır. Meşrutiyet’inilanındanitibaren,Avusturya,YunanistanveBulgaristanileyaşanankrizlerinarkasından ülkeyi kökünden sarsan 31MartOlayı,Adana çatışmaları ve içpolitikadaki zıtlaşmalara ek olarak ekonomik sıkıntılara yardımı umulanAvrupa’nın ilgisizliği, arzulanan düzenlemelerin hızla gerçekleşmesine izinvermemişti. Üstelik yukarıda da belirttiğimiz gibi Le Réveil’in reformbeklentileri İttihat ve Terakki’nin tasarladıklarından çok farklıydı. Enönemlisi de, Avrupa standartlarına yüzde yüz uyması arzulanandeğişikliklerin, kültürü henüz buna yeterli olmayan bir toplumda bir yıldagerçekleşip uygulanmaya konması mümkün olamazdı. Pek nadir olarakAntoineRızkallah’ın “İnsaflı olalım, reform için süre tanıyalım” şeklindekiçağırısı varsa da (10.5.1910) Fransa’nın birkaç kuşak sürecek bir evrimibeklemeyezamanıyoktu.“Fetihpeşindedeğiliz,yatırdığımızsermayeyekâristiyoruz”teziaçıkçabelirtiliyor(2.8.1910).BusebepleOsmanlıDevleti’nintoprakbütünlüğünündeğişmemesiFransa’nınenbüyükisteğioluyordu.

Libya Savaşı’na yani 1911 Ekim’ine kadar geçen sürede Fransa’nın rolüyoğun şekilde hep Osmanlı-Alman ilişkileri çerçevesinde değerlendiriliyor.Alman İmparatoru’nun 1898’de Selahaddin-i Eyyubi’nin mezarı başındaMüslümanların koruyuculuğunu ilan etmesinin doğurduğu rahatsızlık altedilemiyor ve bunun Panislamcı harekete kuvvet kazandırdığı belirtiliyor.OsmanlıyönetimininCezayirveTunus’unFransa’yaaidiyetinionaylamamasıdaAlmanya’yayanaşmasınınbirgerekçesiolaraksunuluyor.Babıâli’ninborç

Page 236: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

arama çabalarına Fransa’nın olumsuz yanıt vermesi, mali garantininyetersizliğinden çok Tunus-Cezayir sorununa bağlıymış gibi gösteriliyor.Başka çare bulamayıncaAlmanya’ya yanaşacağı hissedildiğinden pek tuhafbir akıl daveriliyor: “RobensonKruzoegibi kendikendineyetmeyeçalışsadaha iyiolur.” (29.10.1910).Kapitülasyonlarınkaldırılmasınınbahiskonusuolamayacağı,esasenbunlarınyararlıolduklarıdatekrarlanıyor.

OsmanlıDevleti’ninumutsuzbiraşamadaolduğu,hattahiçüstünbirvarlıkgösteremediği görüşü var.Örneğin Fathallah Saqqal “400 yıldır Türkiye’desefalethükümsürmektedir”diyeyazabiliyor (8.l.1910).Basınözgürlüğününeksikliği en çok yinelenen suçlamalardan biri. Çare olarak da İttihat veTerakki’ye karşı İsmail Kemal (Arnavut ayrılıkçısı) ve Prens Sabahaddin(ademimerkeziyetçi) destekleniyor.OsmanlıDevleti’ninFransa, İngiltere veRusya’yı silahlı çatışmada yenemeyeceği, Balkanlıların ise birleşirlersetehlikeli olabilecekleri hakkında yorumlar var. İtalya ile savaşmasının iseikisinin de Almanya ile dostlukları çerçevesinde mümkün olamayacağınainanıyorlar.

İtalyaLibya’yaSaldırınca

Osmanlı yöneticilerinin savaş istemedikleri hakkındaki tahminleri yanlışdeğildi ama, asıl korktukları Avrupalıların savaşa başvurma olasılığı,İtalya’nın hiç beklenmedik bir andaLibya’ya saldırması ile başlarına geldi.Ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Beyrut’ta da umutsuzluk havası hemenesti. El-İttihad el-Osmani gazetesi “Artık bu hükümete güvenilmez, kendigeleceğimizi güvenceye almalıyız, bunun için yerli bir vatansever cemiyetkurmalıyız” diye yazıyordu (30.9.1911). Bunu aktarırken Le Réveil görüşekatıldığını belirtmekle yetinmeyip, ekliyor: “Maalesef doktorlar şimdiyekadar600yıldırdevamedenparçalanmayaçözümbulamadılar.”(3.10.1911)Böylece Osmanlı tarihinin tamamı işe yaramaz olarak değerlendirilmişoluyordu. 21.10.1911 tarihli başyazıda ise yine de Osmanlı’nın ortadankalkmasından yana olunmadığı –bilinen korku çerçevesinde– şöyleanlatılmaktaydı: “Yunanistan, Romanya, Sırbistan, Karadağ, Bulgaristanözgürlüklerini kazandılar.Mısır özerk. Lübnan, Sakız,Girit, Kıbrıs, Bosna-Hersek, Teselya, Korfu, Malisorlar özel haklara sahip… Bu yeterlidir,Türkiye’ninparçalanmasıbirgenelsavaşayolaçabilir.”

Çözüm formülü de belirtiliyor: “Libya için İtalya’ya imtiyazlar tanınır.OsmanlıDevletikarşılığındayüksekbirücretalır, işkapanır.BuFransa’nındaişinegelir,böyleceOsmanlıDevletiilebirtürlüsonaerdirilemeyenTunushududu sorunları sona erer. Ama Osmanlı Devleti sınırlarını ilke olarakmuhafazaetmelidir.”

1911sonundaİtalyanlarınLibya’dasahildeniçerigirememelerininOsmanlıçevrelerinde bir başarı olarak sunulmasına karşılık, Arap milliyetçileri,

Page 237: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

özellikleOsmanlımeclisindekimilletvekilleriarasında(SuriyeliZahravigibi)artık Osmanlı Devleti’nin sonuna geldiği inancı kesinleşmişti. Bunu hemmeclisteki konuşmalarında hem de Beyrut gazetelerine demeçlerindeaçıklamaktan kaçınmadılar. Hatta bazı Avrupa devletlerinin bölge üzerindehak iddia ettikleri yolunda haberlere de rastlanıyor. Suriye’nin Mısır’akatılacağıiddiasıbileilerisürüldü.Evvelceİtalyansaldırısınapekdeolumsuzbakmayan Le Réveil’de Beyrut’un İtalyan donanması tarafından 24 Şubat1912’de bombardımanı üzerine yeni bir anti-Alman kampanyaya girişildiğigörülüyor. İtalya’yı onların desteklediği, dolayısıyla Osmanlı için en iyiçözümünFransa’yayaklaşmakolduğutekrarlanıyor.AncakLibya’nınkaybınıönleyecek bir öneriye de rastlanmıyor. Babıâli imtiyazlar tanısın ve işkapansındanbaşkaformülleriyok.

Asıl hızlandırılan kampanya, Cebeli Lübnan için özgürlüklerin veözerkliğin iyice artırılması yolundaki oldu. Paris’teki Lübnan Komitesi’ninCunye’den başka Bekaa ve Baalbek’in de bölgeye katılmasını isteyen vesadece Babıâli’ye değil, Avrupa devletlerine de sunduğumuhtırası ayrıntılışekildegazeteninsütunlarındayeralıyorvetartışılıyor.Osmanlıhükümetininreddettiği bu proje savunulurken, Balkanlar’da Arnavutların başlattıklarıayaklanma ve reform istekleri özellikle anımsatılıyor. Arnavutların“Halkımızda ulusal bilinci Türklerle çatışarak uyandırmak istiyoruz” teziörnek alınıyor. Ve Balkanlılar gibi tam hak istiyoruz denerek gündemegetiriliyor. Bu çerçevede en ilginç tartışma, Osmanlı askeri birliklerinin birgeçit resmi dolayısıyla geçici olarak Cebeli Lübnan topraklarına girmesiüzerine başlatılmıştır. Açıkça oraların Osmanlı toprağı sayılamayacağı,Lübnanyönetiminden izin almadanoralaragirilemeyeceği ileri sürülmüştür.Buna şaşıranların “Yabancı devlet zırhlıları Beyrut’u ziyaret ettiklerindenedenprotestoedençıkmadığı”sorusunuilerisürmeleritartışmanınnasılbirnitelikkazandığınıkanıtlar.

İttihat ve Terakki aleyhtarı kampanya artık serbestçe ifade edilmektedir.1912 seçimlerinde baskıcı yöntemler kullanılmasına eleştiriler var.Dolayısıyla halk açıkça dış düşman sorunlarını, hatta Libya’yı bir kenarabırakıp iç reformları ön plana çıkarmaya davet ediliyor. İslam’ın hepyöneticilerin “kıskançlıkları” yüzünden yıkıldığı, Endülüs, Fas, Cezayir,Tunus’tan sonra sıranın Osmanlı’da olduğu belirtilerek, kendi kaderinisaptamayadavetediliyor.

PanislamKorkusununTırmanması

Savaş karşıtlığının kökeninde Avrupalılar arası bir genel çatışma korkusukadar, Panislamcılığın ivmekazanması korkusuda var.Libya girişiminiEl-Belag gazetesinin Papalığın Hilafete karşı bir düzenlemesi sayıp haça veAvrupa’yakarşıcihat ilanınıönermesiüzerineLeRéveilbuçağırınınbütün

Page 238: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hıristiyanları rahatsız ettiğini kaydetmekle yetinmiyor ve aynı sayısındaİskenderiye’de çıkan Fransızca La Réforme gazetesinin “Bravo İtalya, buuygarlığınzaferidir,”diyeyazdığınıdahaberolarakveriyor(10.10.1911).El-İttihadel-Osmanigazetesinin“NedenAvrupa,ArnavutMalisorlaragösterdiğisempatiyiMüslümanlaragöstermiyor?”sorusunadayanıtşöyle:“Avrupa’nınmüdahalegeleneğininbittiğiAdanaErmeniolaylarındagörüldü,TrabluslularveOsmanlılarkendibaşlarınınçaresinebakmalıdırlar.”(7.10.1911)

Mısır gazetelerinin 30 bin Mısırlının savaşa katılmak üzere hazırlandığıhakkındaki haberi, hele El-İttihad el-Osmani’nin Mısırlıların mücahitlereyardım için bir milyon Sterlin toplandığı iddiası –gerçekliğine inanmakmümkündeğilsede–yinedeendişeyaratmışolmalıdır.Ayrıcasömürgecilereyönelikbazıeleştirilerindeaktarılmasıgelişmeyiciddişekildedüşündüklerinikanıtlıyor.Bunlardanbazılarışöyle:

• Fransa Müslüman Cezayirlilerin Kuran okumalarını yasaklıyor.Müslümanlarıyoketmekistiyor.

•MısırmakamlarıLibya’dasavaşmayagitmekisteyenlerigerigönderiyor.

• Beyrut’u bombalayan İtalyanlara Ehramların altında Ayda operasınıoynamaları içinMısırmakamlarınca izin verildi. 1.000 figüran, 150 at, 100deve,10boğakullanıldı.

•HainİdrisiYemen’deİtalyanlarlaişbirliğiyapıyor.

•Fas’ıFransa’yasatanhainMulayHafız,Fransa’datörenlekarşılandı.

BuendişeninAraplarlaOsmanlıarasındabirkopuşuvurgulamakihtiyacınıdoğurduğu hissediliyordu. Örneğin, mutlaka yanlış olduğunusöyleyemeyeceğimiz bir haberde, Osmanlı birliklerinin bir güç gösterisiolarak Beyrut sokaklarında yaptıkları gezintinin “halk katılmadı vealkışlamadı”şeklindedeğerlendirilmesinin(7.10.1911)buihtiyacınyansımasıolduğukanısındayız.Panislamcıhareketinancakgüçlübirorduyadayanarakayakta durabileceğinin tabii ki farkındaydılar. Dolayısıyla her köşedePanislamcı arıyorlardı. Nitekim Beyrut gazetelerinin eğilimlerini belirtirkenhepbuaçıdanyaklaştıklarıdikkatlerdenkaçmıyor:

El-İttihadel-Osmani(liberalPanislamcı)

El-Müfid(radikalPanislamcı)

El-İkbal(radikalPanislamcı)

El-Raiü’l-Amm(radikalPanislamcı)

El-Hakika(milliyetçiMüslüman)

El-Belag(militanPanislamcı)

Page 239: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Lissanü’l-Hal(muhafazakârHıristiyan)

El-Sabatt(OsmanlıcıHıristiyan)

El-Safah(Dürzügazetesi)

Dikkati çeken, Müslüman gazetelerin hepsine Panislamcı, yani eylemcidamgası vurulurken, Hıristiyanlarınkileri meşruiyetten ayrılmamış göstermeçabasıdır. Le Réveil ile aynı çizgiyi izleyen El-Sabatt’ın Osmanlıcı olaraksunulması bunun bir kanıtı. Osmanlı yönetiminin cihat ilan etmediği ve budönemdePanislamcılıkyapmadığıdabilindiğinegöre,budamgayıözellikleAraplara yönelttikleri açıktır. Bunun yönetimleri altındaki Fas, Cezayir,Tunus’ta yankılar uyandırmasının telaşı ile bütün İslam’ın ayaklanabileceğiendişesini diğer sömürgecilere de yansıtmak istedikleri düşünülebilir. AynısıradaFransız başbakanının, yönetimininFas’ı kontrol altına alışına övgüsüve barbarları kolonize ettiklerine dair demecine gazetede yer verilmesi, birgözdağıverilmekistendiğinikanıtlıyor.

BalkanSavaşı’nınEtkisi

Balkan devletlerinin 1912 yılı Ekim’inde saldırıya geçmesi Araplardaumutsuzluk duygularını yepyeni bir boyuta çıkarırken, Le Réveil’cilerin dedahadaserbestdavranmasınayolhazırladı.İlk-önceOsmanlı’nınkazanacağıtahminedilirkenbirArapmilliyetçigazetesinin“BütünAraplargibiSuriyeliAraplar da yardıma hazır” mesajı bile aktarılıyordu. Hatta onun “AraplarArnavutlara katılırsa Balkanlılara haddi bildirilir” şeklindeki yargısı daaktarılmış. Ancak kısa zamanda yenilgi haberleri gelmeye başlayıncamesajların içerikleridedeğişmeyebaşlıyor.Örneğin,Osmanlıyanlısıolarakbilinen Emir Şekib Arslan’ınki şöyle: “Gönüllülerden birlik kurmak kolaydeğil, para nerede?.. EbuRaşid İstanbul’a 100 bin savaşçı gönderirim diyeyazdı, ama para nerede, teçhizat nerede?.. Artık ölüm-kalım anındayız.AraplarOsmanlıtahtınıngölgesineihtiyaçlarıolduğunubiliyorlar.İslamyokedilmekisteniyor.Hilafetintopraklarınıbuköpeklerebırakmayız.”

Durumun son derece hassaslaştığını fark eden, Osmanlı’nın nihaiparçalanmaaşamasınageldiğinihissedenLeRéveilyöneticileri,Osmanlı’dansonrasında asıl Müslüman Araplarla bir hesaplaşma içine gireceklerininbilincindeolarak,bukesimi tatminedecekmesajlaryayımlamayaözelözengösteriyordu.14.11.1912tarihli“BalkanlarKayıp”başlıklı,HıristiyanolduğuanlaşılanT.D.C.imzalıyazı,bunlarınenbelirginörneklerindenbiri:“SuriyeOsmanlı’danaslaayrılmayacaktır.OsmanlıvatanıvehilafetMüslümanlariçinkıymetlidir. Bize bazen Doğu’nun Fransızları diyorlar. Doğru ama iştedüşüncemiz:Fransa’yıseviyorsakyinedeLübnanlı,SuriyeliveArabız…veşunudabilinköklüOsmanlıyız.”

3.12.1912tarihlisayıdadaMarunipatriğininOsmanlı’yabağlılıkbildirgesi

Page 240: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yer alıyor. Bu dönemde Balkan Savaşı’nı sona erdirecek barış görüşmeleriyapıldığıveSuriye’ninMısır’abağlanacağı,yaniİngilizlere teslimedileceğihaberlerinin çıkmasının bu bağlılık mesajlarına sebep olduğu anlaşılıyor.Nitekim 1912 yılı sonundaki yazılarda bölgenin daha çok Fransız etkisialtında olduğu ısrarla tekrarlanıyor. Hatta asıl amaç da saklanmıyor:“Suriyeliler veLübnanlıların asıl amacı bazıları için özerklik bazıları içinsegenişademimerkeziyetçiliktir.” (28.12.1912)Böylecedahabaşlangıçtanberisavunulan fikirlere bağlılık yinelenirken bunların bir aşama ötesineulaştırılmasınada zeminhazırlanmaya çalışılıyor.Vedikkati çeken,LübnanileSuriye’ninayrıbirimlerolarakdüşünülmesinedevamedilmesidir.

Osmanlı Devleti’nin Çatalca’ya kadar dayanmış Balkanlılarıuzaklaştıramayacağının anlaşılması 1913 başında daha sert haber vedemeçlerin yer almasına yol açmış. Eski Fransız Dışişleri BakanıHanotaux’nun“AvrupaBalkanlılarıfrenlemeklehatalı,TürklerinAvrupa’dantamamenatılması fırsatıkaçıyor”sözlerinide içerendemecineLeRéveil’derastlanıyor.Mısır’dakiLübnanbağımsızlıkçılarındanSchmeiel’in“Lübnan’ınbazılimanlarvebütünBekaa’yahâkimolarakbirprenslikhalinegetirilmesigereklidir,” şeklindeki açıklamasına da yer veriliyor. Bu tezin, I. DünyaSavaşı’ndansonraFransabölgeyehâkimoluncauyguladığıplanatamuygundüştüğünü anımsatalım.Tartışmalar böylece tamamen iki bölge için istenenreformlarınniteliğiüzerineyoğunlaşmışbulunuyordu.İttihatçılar iktidarıelegeçirip Edirne’yi de kurtardıktan sonra merkezi Fransa’da bulunan Arapmilliyetçi akımı liderleri ile yoğun temasa geçmişlerdir. Amaç Osmanlıbütünlüğünüdevamettirmektir,bununkarşılığındabazıödünlervermeyedehazır görünmektedirler. Ancak merkezi idarenin kontrolünden tamamensıyrılmayı amaçlayan isteklere de karşıdırlar. Bunun yaklaşık yüz yıldıryürütülen imtiyazlı bölgeler yaratarak devleti sona erdirmek taktiğiningerçekleşmesiolacağınınfarkındaydılar.

I.DünyaSavaşı’navaracaksüreçtebubölgedüşünürlerininbaşlangıçtadabelirttiğimiz iki ayrı çizginin etrafında toplandıkları Le Réveil’inyayınlarından anlaşılıyor. Bir tarafta Lübnan temelli, Hıristiyan ağırlıklıFransızyanlısıgrupvardır.Gazete,Paris’inOsmanlıhükümetineFransa’nınyayılmacı amaçları bulunmadığını, ama Katolikler üzerindeki korumahakkından ve imtiyazlarından vazgeçmeyeceğini bildirdiğini anımsatıyor(15.3.1913). Hatta 7.6.1913 tarihli bir yazıda Fransa’nın Suriye’ye ilgisi“çıkarsız bir idealizm” olarak niteleniyor. Diğer tarafta ise uzun vadedebağımsızlığıhedefleyenamaFransızkontrolüaltınagirmemek içinOsmanlıiçindekalmayıtercihedenSuriyeciMüslümanlar.El-İttihadel-Osmaniaçıkça“Kışkırtıcılığı yapan Avrupadır, Türklere karşı ayaklanacak tek bir Arapyoktur, bizOsmanlı gücüne bağlı bir ırkız” diye yazıyor (18.3.1913). Amaaynı sırada reformlar içinkurulanheyetin sürdürdüğükampanyadagiderek

Page 241: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ivmekazanıyordu.

ReformÇekişmesininBelirleyiciliği

Özel girişim olarak kurulmuş olan Lübnan Reform Komitesi’nin bildiriyayımlayarak üç noktada Babıâli’nin önerilerini yeterli bulmadığınıaçıklamasıyenibirgerginliğeyolaçtı.LeRéveil’insütunlarındabukonudakitartışmanın bütün ayrıntılarını buluyoruz.Özellikle üç noktada ısrarlıydılar:Yabancı danışmanlar, resmi görev dağılımında Hıristiyan-Müslümaneşitliğinin bulunmaması ve askerlik. Dikkat edilirse 1909’daki tezin tekrarıolduğu fark edilir. Bu durumda Beyrut valisi, hiçbir resmi niteliğibulunmayan Lübnan Reform Komitesi’ni lağvettiğini açıkladı. Ertesi günbütün Arapça gazeteler protesto mahiyetinde siyah çerçeveli olarak çıktılar(10.4.1913).İşingaribi,biryandanOsmanlıaskerinintöreniçinbileLübnantopraklarına girmesini kabul etmeyenlerin “Mademki Lübnan bir OsmanlıeyaletidirBekaaVadisi’nindeonakatılmasındanesakıncaolabilir?”şeklindekampanya sürdürmeleridir (10.4.1913). Bu tezi ileri süren Zahle el-Fatatgazetesi eklemekten de geri kalmıyor: “Vadi olmayınca dağ bir iskeletiandırıyor.” Ekonomik bir özelliği bulunmayan Cebeli Lübnan’ın denizeaçılması ve ovalara egemen olmasının istenmesinin arkasında sadece,HıristiyançoğunluğasahipolmasıylaFransızpolitikasınahizmetedeceğininbulunduğunutahminetmekzordeğildir.

Reformları hep yetersiz bulmanın kökeninde İttihatçıların kapitülasyonlarıkaldırmakniyetindeolduklarıdüşüncesininyattığıdaanlaşılıyor.NitekimLeRéveil, kapitülasyonların Mısır’da Fransızlar için kaldırılacağı haberinideğerlendirirken “Mademki tam İngiliz hâkimiyeti vardır bunlara ihtiyaçhissedilmez, amaTürkiye’dekaldırılmalarımümkündeğildir zira reformlarıyetersizdir”gerekçesinikullanıyor (1.4.1913).Hemenarkasından,ozamanakadar pek az bahsini ettikleri Ermeni bölgeleri için reform tezinin sık sıkgündeme getirildiği dikkatlerden kaçmıyor. Üstelik bu konuyla İngilizlerinmeşgul olduklarının vurgulanmasıyla reform konusunun salt bir Fransızsorunu değil, bütün Avrupa büyük devletlerinin ortak sorunu olduğuanlatılmak isteniyor. 22.7.1913 tarihli bir yazıda Lübnan hükümetininOsmanlı hükümetinden kırk yıldır kurtaramadığı alacakları şeklinde birtemayı işlemesi, bu reform tezinin gerçek amacını da açıklıyor: Lübnan’ıbağımsız hükümet haline getirmek. Balkanlar’daki reformların Avrupatopraklarının tamamen elden çıkmasına sebep olduğunun anımsatılması daisteristemez,Suriyeiçinhedeflenengeleceğeışıktutuyor.

Reform Komitesi’nin lağvedilmesinden sonra, Beyrut’ta gizlice basılmışhükümetaleyhtarıhakaretdolubültenlerinher taraftadağıtılmaktaolduğunadair haberlere sıkça rastlıyoruz. Bunun bir anarşi ortamı yarattığını vetehlikeli sonuçlar verebileceği endişesini Le Réveil bile saklamıyor, hatta

Page 242: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

vazgeçilmesi tavsiyesinde bulunuyor (19.6.1913). Buna karşılık Paris’tetoplanacak “Suriyeli Araplar Kongresi”nin hazırlıkları, sonrasında dakararları çok geniş şekilde gazetede yer alıyor. Açıkçası Le Réveil, yerligirişimlerin zararlı olacağı, Fransa ile uyumlu bir eylemin tehlikeleri uzaktutacağı mesajını vermeye çalışıyor. Osmanlı ile Federal bir yapı içindedevam yanlısı kesimin tezlerine de haberler içinde rastlanıyor. Örneğin,Osmanlı Ajansı, Paris’te yapılan Arap Kongresi’ne katılanları “Suriyeliserseriler” diye niteleyince gazete tepkisini esirgemiyor. Bu aradaPanislamcılarıyermekiçindehiçbirfırsatkaçırılmıyor.Fransa’nındoğrudanİslam’akarşıolduğukanısınıuyandıracakhiçbirgörüşünilerisürülmemesineözenle dikkat gösterildiği de dikkatlerden kaçmıyor.Buna karşılıkEl-Belaggazetesininİngiltere’ninMısıryüksekkomiseriLordKitchener’aatfettiğibirdemeci aktarırken, Suriye üzerinde ihtirasları olduğu söylenen rakibiniaşağılamayı hedeflediği de fark ediliyor: “Panislamcıların gururunu kırmak,AvrupalılarımemnunetmekiçingerekirseatımlaArabistan’agirer,süngümleMezopotamya’yı açar, Mekke ve Medine ile peygamberin mezarını tarihimüzeyedönüştürürüm.”(24.5.1913)

Özetlemek gerekirse, Le Réveil gazetesinin doğal olarak Fransa’nınçıkarları yönünde dikkatli bir yayın sürdürdüğü söylenebilir. OsmanlıDevleti’nin bölgeye hâkim görünmesi yanlısı olduğunu hep tekrarlıyor veparçalanmamasınıhepistiyor.Bunusadecesansürcekapatılmamakiçindeğil,Fransa’nın kolonyalist politikasına da uyduğu için yaptığı kanısındayız.Nitekim karşılık olarak Osmanlı’nın sadece o bölgedeki güvenlik işlerinisağlamasını,sosyalveekonomikgelişmelerekarışmamasınıdaşartkoşuyor.Açıkçası jandarmalıkgörevinihepOsmanlıyüklenecek, işinkârınıkendilerialacaklardır.Hıristiyanların hakları konusunda ödün vermez bir tutum içinegirerken,Müslümanların her çeşit savunmasını sadece Panislamcılık olaraknitelemektevesuçlamaktabüyükbirısrargösteriyor.TaktiğiningenelFransızpolitikasınauygunluğubellidir.Osmanlı’nınaniortadankalkışınınyaratacağısorunlarıengellemekiçin,doğalölümünübeklerkenkendiimtiyazbölgesindetam taraftar bir yapıyı oluşturmak asıl hedef. Bu sebeple Cebeli Lübnan’ıolabildiğinceOsmanlıkontrolündençıkarmakvesınırlarınıgenişlettirmekasılhedefinioluşturuyor.

Dahasonrakioluşumlarbuuzunvadeliprogramınuygulamasınageçildiğinigöstermiştir. I. Dünya Savaşı sonunda bölgeyi İngiliz işgal ordularındandevralınca Fransızlar hemen Suriye’den bağımsız bir Lübnan devletikurdurmuş, statüsünü Hıristiyanlara üstünlük tanıyacak şekildedüzenlemişlerdi. Le Réveil’de korkusuna hep rastladığımız federalist ya dabağımsızlıkçı Arapları, yani Suriyelileri ise kontrole alamayacaklarını farkedince, Şam’ı bombardıman edecek şekilde askeri harekât düzenleyerekbölgeye egemen olmuşlardı. Bu da gösteriyor ki, Fransa’nın yayılmacı

Page 243: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

amaçları bulunmadığı, “sadece idealist” davrandığı hakkındaki tezleraldatmacadan başka bir şey değildir. Açıkçası, sansürünü ve rejimininbaskılarınıdurmadaneleştirirkenyasalarınauymakzorundaolduğubirülkedeayrılıkçı akımları bu şekilde destekleyen bir yayın, kendi çıkarları yönündebundan daha fazla hizmet vermiş olamazdı… I. Dünya Savaşı sırasındaBeyrut’taki Fransız Konsolosluğu’nun gizli kasasında ele geçirilen vereformcuların Fransa ile işbirliğini kanıtlayan belgelerin bu çerçevededeğerlendirilmelerigerektiğikanısındayım.

Ancak şu soru da ister istemez akla geliyor: “Basın özgürlüğününbulunmadığı haklı olarak söylenen bir ülkede nasıl oluyor da yönetimaleyhindebukadaryazıyazılabiliyor?”

Page 244: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KADINVEFEMİNİZM

Page 245: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Latife’ninBirJesti:DoğuveBatıFeminizmleriveDevrimleİlişkileri

ElifEkinAkşit-Vural

20. yüzyıl başında Rusya’da 1905’te, İran’da 1906’da, Osmanlıİmparatorluğu’nda 1908’de, Meksika’da 1910’da, Çin’de 1911’degerçekleşen anayasal devrimler ve onları takip eden kültür devrimleribirbirlerinemilliyetçilikeksenindevemilliyetçiliklefeminizminiçkinilişkisiüzerindenbağlanıyorlar.Dolayısıyla,feminizmtartışmalarıburjuvavekültürdevrimi kavramlarının çelişkilerinin de ortaya çıktığı önemli bir alan.Karşılaştırmalar için iyi bir zemin oluşturan burjuva ve kültür devrimlerinitelemeleri karşılaştırmalı feminizmler konusuyla da örtüşüyor. Ben de,burada, Osmanlı feminizmi tartışmalarını temel alarak 20. yüzyıl başındaortaya çıkan ve 1930’larda kökten bir şekilde dönüşen feminist girişimleribirbirleriylebağlantılıİran,Sovyet,Çin,Meksikadeneyimleriyleberaberelealacağım.

Esas bağlantıları yakın coğrafyalar üzerinden kurmakla beraber, uzakülkelerdenvereceğimörneklerleHalideEdib’inbirzamanlarşarkmefkûresiolaraktanımladığıcoğrafibağlantıyıgenişletmekistiyorum.Nedeolsa,hâlâ,20. yüzyıl başı “şark mefkûresini tahlil etmek gayet güç,” “çünkü çokkarışık.”Amabukarışıklık,TürkiyeözelindeveOrtadoğugenelindevarolansorunları coğrafi hapishanelere mahkûm etmeyi gerektirmiyor. Yani özeldeOsmanlı-Türkiye, genelde Ortadoğu feminizmlerini içlerinde bulunduklarıuluslararası bağlamdan kopararak ele almak var olan problemleriaydınlatmadığıgibiyenioryantalizmlereyolaçıyor.

Ben burada feministlerin kendi aralarındaki ilişkileri ve uluslararasıbağlantıları üzerinden farklı feminizmlerin burjuva devrimiyle ilişkilerinideğerlendirerek bu izole yaklaşımların dışına çıkmaya çalışacağım. Şarkmefkûresinibuşekildeelealmak,bumakalededezamanzamanyapacağımgibi, Batı Avrupa deneyimiyle de tezatlar değil, benzerlikler üzerindenbağlantılar kurmayı kolaylaştıracaktır. Osmanlı İmparatorluğu’ndaki farklıfeminist yaklaşımları düşünürken hazır etiketleri değil, uluslararası durumiçindeki yerleri üzerine kafa yoracağım.Karşılaştırmalar ile feminizmi eskiaristokrat,yeniburjuva,dahakalabalıkheterojenbirkentlisınıfyadaköylükadınlarbağlamındadüşünürken,budüşünceçizgisininişaretettiğimilliyetçigelişmeyleilişkisiüzerindeduracağım.

Her coğrafyanın feminizmleri aynı ağırlıkta çalışılmamış olduğundankarşılaştırmalı çalışmaların bugünkü ağırlığını kazanması zaman almıştır.1908 sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nda feminizm de bu yeni çalışma

Page 246: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

biçiminietkileyenkonulardanbiridirvesonyirmiyıldaüzerindedurulmayabaşlanmıştır. Osmanlı feminizminin farklı çeşitleri ve mahiyetleri iseelimizdeki pek az eserle bile ortaya çıkmıştır ve bumakalenin olduğu gibi,gelecekte yeni çalışmaların konusu da olmaya devam edecektir. MeselaMüslüman ve gayrimüslim feministlerin katkıda bulundukları yayınlar,feminizmin kadınlar için sunduğu alanları daha da açarken, milliyetçiliğekanalize edilmesine de aracı oluyorlardı. Bu doğrultuda, bu dergiler,feministlerin birbirleriyle,Batı’yla vemilliyetçilikle ilişkilerinin analizi içinde anahtar teşkil ediyorlardı. Burjuva devrimden milliyetçiliğintoplumsallaşmasını gözeten kültür devrimine geçişte Fatma Aliye, HalideEdibveNeziheMuhiddin’inbirbirlerihakkındayazdıklarıdamilliyetçiliğinkadınlarınbiröncekikuşaklailişkibiçimininekadarbelirlediğinianlamamızayardımcıoluyor.Buçeşitbiranlayışda,bumakalededeğinileceğigibiLatifeHanım’ın öfke krizleriyle karikatürize olan popüler feminizmin akıbetiniyenidendeğerlendirmekiçinbirfırsatsunuyor.

KadınlarınKamusalAlanı

Milliyetçilik ve feminizmin içkin ilişkisine gelmeden önce, bu bölümde,kültür devriminin kamusallığın tarihsel gelişimiyle ilişkisi, bu tarihselgelişimin Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı bölgeleri, Çin, Sovyetler veAvrupa açısından senkronizasyonun yapılıp, feminizmin bu tarihsel gelişimileilişkisitartışılmaktadır.

Bu yazının önemli bir anahtar kelimesi olan kültür devrimi kavramınıHobsbawm daha 1789 sonrası kamusal alanın yapısal dönüşümü içinkullanıyor. Bireylerin birbirleriyle ilişkilenmesinin temel kamusal faaliyetolduğu bu dönemde, aklın ve değerin seçkinlerinin ve müzik ve istatistikmeraklılarının, dışlanmış entelektüellerin, arıza tiplerin siyasiliği veradikalliğinin politik bir güç haline geldiğini söylüyor.Habermas’ın aksine,busiyasileşmeyisağlayanitkininsosyalliktençokdevriminolaylarıolduğunusavunuyor. Bireysellik pek sınıf örgütlenmesi olmasa da bu insanlar,kendilerinibirsosyalsınıfıntersiolaraktanımlarkenyenibirsınıfoluyorlardı.Fransa’da 1830’da artık iktidara geldiği belli olan orta sınıfla halk arasındaortayaçıkançatışmaise19.yüzyılboyuncakurumsallaşıyordu.

Bu sosyalleşmelere zemin olan salonların sahibeleri ise bu kamusal alanoluşumunu hazırlasalar da, bu çevrelerden çıkan ilim, rahim ve beynin tersorantılı çalışan organlar olduklarını savunuyordu. Bir başka ifadeyle, busınıfınkadınlarınındışlanmasıbirbirleşmezeminioluşturarakkamusalalanınmeşruiyetinisağlıyordu.Aynıdönemdeortayaçıkanfeministhareketlerisebuyollasağlananmeşruiyetisorgulasalarda,buçevreleredahilolmakiçinçabagösteriyorlardı. Bu yolla, kendilerini her seferinde milliyetçiliğe hizmetederkenbulmalarınayolaçıyordu.

Page 247: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Osmanlı İmparatorluğu’nda da, aynı dönemde dünya sistemineeklemlenerekticaretyoluylazenginleşipyenibirsınıfhalinegelengruplardankadınlar Frenk elbiseleri ve şemsiyelerle sokakta, yenimesire yerlerinde vehamamlarda yeni kamusallıklar geliştiriyorlardı. Milliyetçilik akımınınvazgeçilmezleri olan gazete ve dergiler ise özellikle 1908’den itibaren bukamusallığı güçlendirerek onları daha da aktif hale getiriyordu. Bu tarihekadarsa özellikle Namık Kemal’in “Kadınlarımız” başlığı altında kendisinikadınmeselesininnihaiçözümünevakıfolarak tanımlayanyazılarıvatanvekadınları birbiri üzerinden tanımlıyordu.Daha kimse için fazla anlam ifadeetmeyen vatan kelimesi, anne olma potansiyelleri üzerinden kadınlarabenzetildikçe ete kemiğe bürünüyordu.Aynı anda kadınların kendi kamusalbedenleridevatankelimesininmuallaklığıiçindeeriyordu.

1908’de Çin’de de Kadın Çalışmaları Dergisi adında bir dergi çıkmayabaşlıyor ve 1912’de bu çeşit dergilerin sayısı yirmiye çıkıyordu. BenzeriOsmanlı İmparatorluğu’nda da tecrübe edilen erkek reformistlerin kadınmeselelerini tartışırken soyundukları koruyucu ve kurtarıcı rol burada dagözlemlenebiliyordu. Milliyetçi arzuların kadınlara yansıması milliyetçiliğeihtiyaçduyduğuheyecanıkatarkenkadın sorunlarınıçözmekbiryana, iyicekarmaşıklaştırıyordu. Erkek akrabaları aracılığıyla gazetecilik alanındafaaliyet göstermeye başlayan kadınlar da zaten yavaş yavaş oluşan kadınokuyucukitlesinikadınsorunlarındançokbusorunlarıdaçözeceğidüşünülenmilliyetçiliğesevkediyorlardı.

Bu çizgide, Osmanlı Müslüman feminizmlerinin burjuva devrimiyleilişkileride1908öncesindekısmenvesonrasındadahagüçlüolarakyaşananmedyatik çıkışın kadın dergilerinde takip edilebiliyordu: Örneğin bir ailedergisiyle kadın dergisi arasında bir uzlaşma niteliği taşıyan HanımlaraMahsusGazetetüketimeönemverirkenfeminizmdenvekazanımlarındandasöz ediyordu. Fatma Aliye Hanım (1862-1924) bu derginin başta gelenyazarlarındandıveçokeşliliğekarşı idi amabukonudaki emekleri İttihatveTerakki’ninHukuk-ıAileKararnamesi’nehiçetkietmeyecektiveçokeşlilik1926’yakadardevamedecekti.1917’de,İttihatveTerakki’nintamiktidarınınlaikleşmeteşebbüsleriarasındalistelenenkararnamedeaçıkçabirkenaraitilençokeşlilik karşıtı kadınlar dünyada yalnız değildi. Aynı sene katkıdabulundukları anayasada siyasi hakları es geçilen Meksikalı kadınlar dabenzeriproblemlerlecebelleşmekteydi.Hernekadarozamanlararalarındakiuluslar ötesi bağlantıyı sağlayamasa da, yazmak kadınlar için yeni iletişimalanları açarken bu çeşit iletişim biçimleri yeni örgütlere de zeminoluşturuyordu. 1876’daMithat Paşa’nın eşi, herhalde paşanın kurduğu KızSanayi Mektepleri’nin de ilişkide bulunduğu askeriye ağları çerçevesindeolacak, yaralı askerlere yardım için bir cemiyet kurdu. Bunu 1897’deAliye’nin kurduğu bir cemiyet ve 1898’de de Aliye’nin kardeşi Emine

Page 248: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Semiye’ninŞefkat-iNisvan’ıizledi.

Hanımlara Mahsus Gazete’den sonra kadın güzelliği ve güzellikmalzemelerinintüketimineodaklananMahasin(Estetik)1908’degeldiveilkayrım gerçekleşmiş oldu. Onu 1912 ve 1913 senelerinde feminist KadınlarDünyası veKadınlıkDuygusu takip etti.KadınlarDünyası gazeteye sadecekadınlarınyazıyazabilmesinibiryayınpolitikasıhalinegetiriyordu.Bukadroşöyleidi:UlviyeMevlan,EmineSeherAli,AzizHaydar,MükerremBelkıs,Sıdıka Ali Rıza, Atiye Şükran, Aliye Cevad,Meliha Canan, Yaşar Nezihe,Nevvare Şükran, Nimet Cemil, Bedia Leman, Pakize Sadri, MesadetBedirhan,Mehpare Osman, Safiye Beran, Nazife İclal ve FerideMağmun.Avrupalı savaş-karşıtı kadınlarla yakınlıklar ile yeni başlayan millimücadeleyekatkıdabulunmaisteğiarasındakigerilimbudergininönemlibiraksıydı.

Avrupa milliyetçiliği ile sömürge milletlerin savunmacı milliyetçiliğiarasındaki bir alana tekabül eden bu gerilimin dergiye yansıması, hemmilliyetçiliğihemde feminizmlemilliyetçiliğingirift ilişkisini anlamak içinönemli. Kadınlar Dünyası’nın daha ilk sayılarından itibaren en önemlimeselelerindenbiriolanmilliyetçilik,31Aralık1912tarihinde,LeKiteadlıbirFransızgazetesindedahaönceyayımlanmışolanveOsmanlıkadınlarınıDünya Savaşı’nı lanetlemeye çağıran “HarbeKarşı: TürkKadınlarınaAçıkMektup” ile feminizmüzerindenbeynelmilellik ile flörtetmeyebaşlıyor,buikisinin iç içe geçmişliğini gösteriyordu. Dünya savaşı ve büyük güçlerinbirbirleriilegiriştiğimücadeledepiyonolmamaisteğiilemillimücadelefikriat başı gidiyordu. Yani Nisa-i İslam Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ninfaaliyetlerininBayanRastarkoff’unmakalesi ile yan yana yayımlanması vebu cemiyetin 1913’te bir tayyare satın alıp kara çarşaflarıyla bu uçağıkullanması hem feminizm ve milliyetçiliğin, hem de savaş karşıtlığı vekendini savunma isteğinin girift ilişkisini açıkça gösteriyordu. FeministtarihçilerKadınlarDünyası’nı,sadecefeministboyutuüzerindenvemilliyetçibağlamından soyulmuş olarak değerlendirmeyi tercih ediyor görünüyorlar.Halbuki dergi çalışanlarının aynı zamanda Nisa-i İslam Müdafaa-i HukukCemiyeti olması gibi örgütlenmeler ve bu cemiyetlerin milli mücadeledeoynadığı rol feminizmin milliyetçilikten bağımsız değerlendirilemeyeceğinigösteriyor.

KadınlıkDuygusu’nunyazarlarıSabihaSertelveBahaTevfikdergide,budergilerin hepsinin ortak noktası olan ve aynı dönem Çin’de çıkan kadındergilerini de biçimleyen kitleleri eğitme misyonuna sahip çıkıyorlardı.SabihaSertel feminizmiDoğuveBatı feminizmleri üzerindenve akademikolarak düşünüyordu. Batı feminizminin Avrupa’ya yakın ülkelerde Batı’nıntahakkümaraçlarıylaörtüştüğünüvebuülkelerdekikadınlarınfeminizmlerini

Page 249: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

direnişeksenindekurmalarıgerektiğinisavunuyordu.Amafeminizmiçinbuiki kere zordu:Örneğin FadwaTuqan anılarını kendi doğumuyla Filistin’inİngiliz işgalini, “Filistin’in çatısının uçuşuyla” kadınların peçedenkurtuluşunubirarayagetirerekbaşlatırkenhayatınıbuzorluklardanayrılamazşekilde tanımlıyordu. Siyasetin ikilemlerinden bunaldığı anda anlatısınıkişiselleştirenkadınlaraslındaçiftezorluklardankaçışyollarıdadöşüyorlardı.Cezayirli Assia Djebar da (1936-) bir yandan babaları Fransızca bilmediğiiçin erkeklerle rahatça yazışmaya başlayabilen kızların özgürleşmesinialkışlarken,biryandandasömürgecinindilininsadecehayatındaeksikolanıbirnevigörselaşağılanmayıhatırlattığını ifadeediyordu.BueksendeMacarburjuva feminizmi de Osmanlı feminizmi gibi bu Doğu-Batı girdabınadirenmeye çalışırken etkili bir siyasal harekete dönüşüyordu.Bu girdaptavarlık göstermeye çalışan feministler, ayrı yerlerden hareket etseler deOsmanlı İmparatorluğu’nda birbirlerine karşı sınıfsal suçlamalara pek azgirişiyorlardı.HalbukifeminizminniteliğininbelirleyicitartışmalarıdahilindeMarksistlere, mesela Rosa Luxemburg’a göre kadınlar, sınıf ayrımlarınıkesecekşekildebirçoklukolarakgözükmüyordu.Luxemburg,1912’deerkekseçkinlere karşı aslan kesilen kadınların, kendileri üretime katkıdabulunmadıkları için, seçme ve seçilme hakkına sahip olurlarsamuhafazakârlara karşı kuzuya dönüşeceklerini söylüyordu.0 İşi olmayanburjuva kadınların da ideolojik üretimlerin merkezi olması aslında butartışmaların gizli aleviydi. Tüketim ve kadınların üretim değil tüketim ileözdeşleştirilmesi Osmanlı feminizmi içinse kısmen geçerliydi: KadınlıkDuygusu dergisi dışında feminizm milliyetçilikle olduğu gibi tüketimle debarışıktı.

Uluslararası harekette bu çeşit barışıklıkları burjuva feminizmine yorankadınlar da kendi aralarında ayrılıyorlardı. Clara Zetkin (1857-1933) RosaLuxemburg’un (1871-1919) aksine “kadın meselesi”nin uluslararasısosyalizmin gündeminde kalmasına çalışıyordu. Almanya’da 1900’de ciddibirkadınhareketionunçabalarınındabirsonucuolarakvarolabiliyordu.Nevar ki, Zetkin, 1890’larda lider pozisyonlarda olduğu partide yavaş yavaşkenaraitiliyordu.Yenipartiüyesikadınlarsaartıktoplumsaldeğişimdendahaçok çocuklar ve refah konularıyla ilgilenmeye başlıyorlardı. Bunun üzerineZetkin, 1917’de partiyi bırakıp 1919’da Alman parlamentosunda yeralıyordu.32Zetkin,Bebel’inKadınveSosyalizmkitabınıbirkitaptançokbirolay olarak nitelendirirken sınıfın cinsiyetten daha belirleyici olmasıkonusunuBebel’dendahafazlaciddiyealıyordu.Yöntemselçerçevesi1908’ekadarSPD’ninüyesiolamayankadınların, sosyalisteşlerinedestektenöteyegörülmemesine, kendisi de dahil hareketteki kadınların seksistmuameleleremaruz kalmasına ve 1908’den sonra artık bu mesele gündeme gelse dekadınların merkezin içinde eriyip kendisi gibi radikallerin bir kenara

Page 250: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

itilmesine ve kadınların bağımsız sesinin susturulmasına mani olmuyordu.Sonuçta 1905-7’de biçimlenen kadınların birlikte hareket etmeleri talebi1908’dekiKadınlarKongresi’ndesonbuluyordu.Kollontai’ındabundapayıolsa da onun sayesinde değil, antifeminizmin tırmanışı sayesinde 1909itibarıylaRusfeminizmiönemlibirdüşüşyaşıyordu.ÖteyandanAlmanya’dakadın hakçıları da denilen burjuva feministler ekonomik indirgemecilikyapmasalar da çoğunun birçok açıdan muhafazakâr olması onların daeşitsizliksorunlarıylayüzleşmeleriniengelliyordu.

1908 feminist kongresi için hazırlanan, 1909’dabasılanKadınSorunununSosyal Tabanı’nda Kollontai feministlerin var olan sınıf toplumunda eşitlikaradığını ve erkeklerinkinin olduğu gibi kadınların dünyasının da sınıfüzerinden bölünmüş olduğunu söylüyordu. Kollontai imtiyazlı sınıflarıneğitimli kızlarına burjuva feministi diyor, bütün kadınları toparlayan birhareketinmümkünolamayacağınısöylüyorvesivriliyordu.Kalmanovichgibiantisosyalistkadınlarsasosyalizminkadınlarınoyhakkıhareketiyleuyuşmazolmadığını söylüyordu.Zatenkendileri için feminist lafınıkullanmıyorlardı.Zatennihilistlerdekimieleganfeministliderlerearistokratdiyorlardı.

Lenin, Sovyet hukukunu ihlal etseler de Doğu halklarının saygı duyulanyerelkurumlarıylazamansızyüzleşmelerdenkaçınılmasıgerektiğinisöylüyorve 1919’da Alexandra Kollontai ve Inessa Armand öncülüğünde kurulanZhenotdel kadınların bütün faaliyetlerini izlemeye başlıyordu. BolşevikParti’nin bir organı olan Zhenotdel, yani kadın bölümleri yeni bir hayatıntoplumsallaşmasınayönelmişlerdi.Kadınlarlapartiyi bir arayagetirmearacıolan byt, yani gündelik varoluşun yeni varoluşa dönüşümü, yani novyi bytekseninde çalışıyorlardı.Budönüşümünen temel araçları okumaodaları veokuryazarlık programları, çocuk ve öksüz bakımı idi. Zhenotdel’lerdeçalışmak yerine hak arayan kadınlara devrimcilikten kopup burjuvafeminizmine daldıkları suçlaması yapılıyordu. Enver Paşa’nın da destekverdiği Basmacı ayaklanması sonrasında Müslüman kadınlar arasındaBolşevik çalışma, yani temel olarak başlık parası ve çokeşliliklemücadele,yerelaktivistlerinyokluğunda,yineZhenotdel’edüşüyordu.1924sonrasındadikkatli siyasanınyerinibaşedilemeyenboşanmahızı alıyordu.Boşananvebaşörtüsünü çıkaran kadınların hedef tahtası haline gelmesine ise kadınbölümlerimaniolamayacak,Stalinistbürokrasiyetoplumsaltepkiantinatalistpolitikalarıdoğuracaktı.

Sovyetler’de kadınlar konsülleri varlık sebeplerini sosyal rolleri biyolojikrollere dayandıran bir ideolojiyle açıklıyorlardı. Kadınların ayrı bir işçi tipiolmalarını anneliğin yerine bir şey konamaz niteliğine bağlıyorlardı.Gelenekselrolleriaynendevamettiriyorlarvekadınlarınaynızamandaaşçı,alışveriş yapan kişi, temizlikçi ve çamaşırcı olmasının ne gibi cinsiyet

Page 251: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

eşitsizliklerine yol açabileceğini sorgulamıyorlardı. Böyle bir öneri hemenburjuva feminizm addediliyordu. Yani Kollontai burjuva feminizmiformülasyonunu ortaya atarken var olan cinsiyetler arası işbölümününsüregideceğiniöngörerekvebunakarşıdavransada,sontahlildebuyaftalamatamdavarolanrollerindevamınısağlıyordu.Yaniburadaburjuvafeminizmiyaygınolarakanlaşıldığıgibigelenekselcinsiyetrollerinikoruyanfeminizmtürüolarakdeğil,gelenekselcinsiyetrollerinikoruyansosyalizmisorgulayanfeminizme karşı bir yafta olarak ortaya çıkıyordu. Bu anlamda cinsiyetrollerini ve anneliğin önemini aynen koruyan pronatalist Sovyet ideolojisiörneğinÖzbekkültüreltavrınadaaynenuyuyordu.Pronatalizmidestekleyenannelik izinleri vs. de kadınların erkeklere ve devlete bağımlılığınıartırıyordu.

Avrupalı feministler arasında da ev işleri ve evlilik konularında var olanayırımlarTürkfeministleriarasındadahadarbiralandafarklılaşıyordu.Amabunda Osmanlı kadınlarının çok önemli bir kısmının dikiş nakışla veevlerindekitezgâhlardaüretimyaparakkayıtdışıçalışmasının,evişivedışarıişinin birbirine girmesinin de payı vardı. Sosyalist Sabiha Zekeriya bukonulara en fazla giren kişiydi. Babası memuriyette olsa da annesiniboşadığından ve hayatları yoksulluk içinde çamaşır yıkayarak ve temizliğegiderek geçtiğinden sınıfsal olarak imparatorluğa egemen olan bu çalışmailişkilerini en iyi kavrayacak kimselerden birisi o idi. Ne var ki, kadınlarınsorunlarını yazarken sık sık parayı kocasından alan ve örneğin fahişelikyaparak çalışan kadınları hayal etmeyi tercih ediyordu. Öte yandankomşuların yardımıyla nakış işlemeyi öğrenen Yaşar Nezihe’nin hakkındayazılanazkitaptavurgulananilkişçivesosyalistşairkimlikleridikişvenakışişlerine dayanıyordu. On yedi sene Esirgeme Derneği’ne, daha sonrakiyıllardaHilal-iAhmer’e iş işlemiş, ŞarkEşyaPazarı’nda dikişçilik yapmış,Darphane’de İstiklal Madalyalarının kurdelelerini dikmişti. Aslında dikiş-nakış eğitimi veren birer fabrika olan Kız Sanayi Mektepleri de Osmanlıİmparatorluğu’nunenyaygınkızeğitimkurumuydu.Kadınmeselelerinekafayoran bir başka kadın yazar olan Müfide Ferid de, Müslüman kadınlarayemekpişirmeyi,dikişdikmeyi,temizlikyapmayıveçocukyetiştirmeyi,yanionagörehayatıöğretenbirokuldanmezunbirhanımtasavvurettiği“HayatHanım” hikâyesinde bu okullardan ilham alıyordu. Böylelikle, ev vedışarıdaki dünyanın bu işler söz konusu olduğunda ne kadar da birbirinegirdiğinibirkezdahaifadeediyordu.

KızSanayiMekteplerimeşrutiyetçipaşalardanMithatPaşa’nıneseriydiveII.AbdülhamidPaşa’dankurtuluyoramaprojesinidevamettiriyordu.Kızlar,buokullarda,sadeceeğitimalmaklakalmıyorlar,aynızamandakölelikyapısıdeğişmekteolansarayınmefruşatişlerinigörüyorlardı.Dahasonra,İttihatveTerakki Kız Sanayi Mektebi gibi örnekler üzerinden Midhat Paşa’nın

Page 252: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

keşfettiğiüreticigüçleriresmenyenihayatıntoplumsallaşmasınayöneliyordu.Dergilerde yazan ve feminizmle az çok flörtleri olan kadınlar da, bucumhuriyete geçiş sürecinde adeta aynı sıralarda Sovyetler’deki kadınbölümleri gibi bu toplumsallaşmanın aracı olmuşlardı. Okuma odaları veokuryazarlıkprogramları,çocukveöksüzbakımı,Osmanlıİmparatorluğu’ndaolduğugibiTürkiye’dedegazetelerlebütünleşmişolandernekleraracılığıylayürütülüyordu. Bu bağlamda, yeni kadın tiplerine uymamak, Osmanlıİmparatorluğu’nun burjuva devrimi görmüş anayasal monarşisinden berikadınlar içinönemlibir suçlama idi.Üstelikbu suçlamakadınlarınmerkezirollerden itilmeleri, hatta haklarında soruşturmalar açılmasını vehapsedilmelerini de beraberinde getirebiliyordu. Ama bu rollere fazlasıylariayet eden Nezihe Muhiddin gibi kadınlar bile Halk Fırkası’ndan önceKadınlarınHalkFırkası’nıkurmayayeltenerekküskünlüğesürükleniyorlardı.

Bu minvalde, milliyetçiliğin tesisi için çalışan kadınların aynı zamandadışlanışlarıyla da bu tesisi sağlamlaştırması dikkate değer bir olgudur.Milliyetçilikle burjuvazinin ilişkisi doğrultusunda var olan cinsiyetilişkilerininnasıl sürdürüldüğügörmekbuolguyu tarif etmek içinkuşkusuzönemlidir. Osmanlı feminizmi söz konusu olduğunda feminizmin kolaycasadece burjuva kadınların hayatlarıyla sınırlıymış gibi görünmesinin sebebibirazdabudevamlılıktır.Amayenitipilişkilerindehangiamaçlarayönelikolarakgeliştirildiğinigörmekgerekir.Üstelikyenibir sınıftankadınlarınbuilişkileredahli,kendilerindensadeceideolojilerinvemetalarınüreticisiolarakdeğil,burolleridolayımındadaolsaaktifrollerinyenisahipleriolarakdasözetmeyiberaberindegetirir.

MilliyetçiliklerveFeminizmler

Milliyetçiliğinoluşumsüreçlerindeçalışankadınlarındışlanışlarıylavevarolancinsiyet ilişkilerinindevamlılığınınonlara rağmen sağlanmasıyladabusürece katkıda bulunmaları 20. yüzyılın başında Ortadoğu’da ortaya çıkankadınhareketleriaçısındanşöylebirmanzaraoluşturuyordu:Buhareketlerdeyeralanfeministler,vatandaşlık,seçmeveseçilme,çokeşliliğinkalkmasıgibihaklarını savunarak devleti düzeltmeyi amaçlıyorlar, milliyetçilik ve laiklikekseninde hareket ediyorlar, ama bir yandan da kendilerine ait bir dil vefeminizmoluşturmayaçalışıyorlardı.

Öte yandan Arap feminizminin oluşumunda problemsizce kadın haklarısavunucusuolarakanılanvebuaçıdanNamıkKemal’ebenzerliğiyledikkatçekenMısırlıavukatKasımAminyadaGaspıralıİsmailgibireformcularbudilden bağımsız, milliyetçiliğin kadınlar ile ilişkisini sağlamlaştırıyorlardı.ÖrneğinAmin,MuhammedAliPaşa ile, yani devletle yakın ilişkiler içindefeminizmiburjuvadomestikekonomiilebirtutmuş,kadınlarıneğitimininiyiburjuvalar, yani kocalarına iyi eşler olmaları için öneminin altını çizmişti.

Page 253: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Böylece feminizmden çok merkeziyetçiliğe derinlik katmış, aynı zamandafeminizmininburjuvaçıkarlarınıtemsiledenbirakımolaraktanınmasınınveböylece daha geniş kitlelerden takipçi bulmamasının da yollarını döşemişti.Sömürgeci kolejlerde ve ev içinde eğitilen seçkin kadınlarsa, büyük seçkinevlerinin geleceğini tehdit eden modernleşme projelerine katılarak kendigeçmişleriniöteleyip,kendilerineyenibirgelecekbiçmişlerdi.SonuçolarakMısırlıfeministlerde,İstanbul’dayaşayanmuadilleride,siyasilerleveBatılıseçkinlerle hem yakın hem problemli ilişkiler sergilemişler ve genelliklearadakalmışlardı.

Ermeni feministler ve gazeteleri ise sosyalizmle daha yakındanilgileniyordu. Dahası, 1830’da İstanbul Beşiktaş’ta doğan, 1862-1863’te ilkErmenice kadın dergisi olan Gitar’ı yayımlayan ve İskenderiye’de hayatınıkaybeden Elbis Gesaratsyan’ı, 1841’de doğan ve Fukaraperver KadınlarCemiyeti’ni kuran Sırpuhi Düsap takip ediyor ve 1883’te yayımlanan ilkromanı Mayda aile kurumuna zarar verdiği gerekçesiyle erkek yazarlarcaeleştiriliyordu. Yoksul kadınlarla ilgilenmekten milliyetçiliğin burjuvaboyutunanetbirgeçişyapanSibil’se1873’tedoğmuştuvebirsonrakikuşağıtemsil ediyordu. Öğretmen olan Sibil’in Milletperver Ermeni KadınlarCemiyetikuruculuğuylaateşlikadınhaklarıvekadıneğitimisavunuculuğuatbaşı gidiyor, 1934’te İstanbul’da hayatını kaybediyordu. Ona benzemeyen,Sorbonne Üniversitesi’ne giderek üniversiteye giden ilk Ermeni kadın olansavaş ve şiddet karşıtı Zabel Yesayan’sa 1920 sonrası romanlarındasosyalizmle yakınlaşırken Ermeni burjuvazisini milliyetçilik illetineinanmakla suçlayarak her türlü milliyetçi ideolojiye mesafeyle bakanenternasyonalist bir tavır benimsiyordu. 1933’ten sonra SovyetErmenistan’ına yerleşip, 1934’te Sovyet Yazarlar Kongresi’nde yaptığıkonuşmadaErmeniproletaryasınıövüpsadeceemperyalizmekarşıdeğil,aynızamanda faşist Taşnaklara karşı da mücadele ettiklerini söyleyerekmilliyetçilikle faşizmi beraber anınca da diasporadan son derece serteleştirileralıpadetaaforozedildi.Yesayan,1937’de tutuklandıve1942-3’teSibirya’daöldü.TürkiyekadınhareketininenuzunsoluklukadındergisiHayGin’i(ErmeniKadını)yayımlayan,HayganuşMark’safeminizmleaçıkçavedoğrudan ilgileniyordu. Bu minvalde, 1927’de Türk Kadınlar Birliği’ndeverdiği bir konferansta, kadınların erkeklere eşit olamayacaklarını çünküaskerlik yapmadıklarını ve savaşa gitmediklerini anlatan dönemin İstanbulBelediye Başkanı’na “Hıristiyan olmakla beraber bir Türk kadını” olarakitirazetti.YazısıHilal-ıAhmergazetesindeyayımlandığındahayliünlüoldu.

Birbirlerindenoldukçafaklıolanbukadınlarınkendiaralarındailişkileriningelişmiş olması çok önemli idi. Daha önce bu şekilde devamlılıklarıüzerinden incelenmemiş olan Müslüman Osmanlı feministleri ise, HalideEdib’in Fatma Aliye’yi reddettiği noktada birbirlerinden kopuyorlardı:

Page 254: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Edib’in Fatma Aliye’nin üretkenliğini ve temalarını alıp dönüştürmüşolmasınabakılırsabukopuklukAliye’ninyetersizliğindenkaynaklanmıyordu.Zaten Edib sadece Aliye’yi değil, Makbule Leman ve evlerinde kadıntoplantıları düzenleyen meşhur Şair Nigâr Hanım’a da açıkça saldırmış veonları eskimiş, köhne yazarlar ilan etmişti. Bu kopukluk sonucunda FatmaAliyedeHalideEdibde,problemlideolsabirbirleriyleolanbağlarıiledeğil,erkeklerleolanilişkileriüzerindenanılmayabaşlamışlardı.Dolayısıylayazındünyasındakibaşarılarıdaböyleaçıklanmayadevametti.

Zaten geçmişle bağlarını kopararak yaptıklarının değerini artırma güdüsü20.yüzyılınilkyıllarınahâkimolmuştu.DoğuveBatıfeminizmleriarasındakendilerinebiryerbulmayaçalışankadınlarapekfaydasıdokunmasadaetkide etmişti. Fatma Aliye bu yöntemin ince araçlarından birini ilkkullananlardanbiriydi:Belki çocukkenharemideğil selamlığı tercih etmiştiamabüyüdüğünde,haremdekikadınlarınötesindebirkadınlakendikadınlardünyasını kuracaktı. Sahabelerden ismi pek duyulmamış bir kadını, FatmabintAbbas’ı uzun tefrikalarınınkonusuyaparakyakıngeçmişlebağlantısınıkoparıp, uzak geçmişte gününü yeniden yaratmıştı. Örneğin Fatma bintAbbas’ın kişiliğinde kadınların erkeklere ders verdikleri bir cami-medreseortamı hayal edebiliyordu. Refet gibi eserleriyle de bu hayalini güncelörneklerlebesleyebiliyordu.

Onun hayaller âleminde yaptığını gündelik hayata yansıtan, yani haremleözdeşleştirilenkadınlardünyasıyla ilişkilerigüçlendiren iseKadınlarınHalkFırkası’nınkurucusuNeziheMuhiddinoldu.1930yılındaNişantaşı’ndakitaşkonağında “SalıKabulleri” düzenleyenŞairNigâr’ın geleneğini sürdürerek,herayınilkcumagünüŞükûfeNihal,HamiyyetHulusi,SemihaRauf,SamiyeBilhan ve bazen de yaşlı ve hasta Fatma Aliye’nin katıldığı toplantılardüzenledi. Halide Edib’se devamlılığı başka bir yerden sağlamış, NakiyeHanım’danöğrenirkenLatifeHanım’lahocalıkilişkisinegirmişti.

HalideEdib’leLatifeHanımarasında,Muhiddin’intoplantılarındaolmayanbir sınıfsal işbirliği de vardı. Zaten cumhuriyetin ilk yıllarında da Osmanlıİmparatorluğu’ndapaşakızıyada sultanalmakneyseburjuva ileevlenmekde o olmuştu. LatifeHanımMustafaKemal ile evlendiğinde iç içe şehirlergörünümündeki İzmir’de “öyle kendi içinde dönen bir ekonomi”si olan birevi idare ediyordu. 1911’de İttihat ve Terakki’den seçilen ama 1912’dekatıldığı İttihat ve Terakki muhalifi liberal görünüşlü Hürriyet ve İtilaf’tanseçilemeyenMuammerBey’in kızı, kadınlara şeffaf peçe takmayın vs. gibiöğütlerverenHizmetgazetesiniçıkaranUşaklıgil’inyeğenibir feminist idi.Üstelik bir kısmı düpedüz kendilerinin olan canı İzmir’in yanması veyıkılmasına, küllerinden yeni bir ulus-devlet doğacağı için aldırmıyordu.Gerçi böylece eski burjuvazinin küllerinden doğan yeni burjuvazi içinde de

Page 255: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

merkezde kalarak, balayı turunun sonunda ilk iş İzmir İktisat Kongresi’nediğer kadınlarla beraber katıldı. Kongre’nin açılışında kadınların hocalığınagöndermeyapanveçocuklarınıyerinegöresadecemillideğil,iktisadimisakagöre de yetiştirecek annelere çağrı yapan Mustafa Kemal’i o da yürektenalkışladı.

İzmir’den Ankara’ya geçiş anayasa devriminin kültür devrimiyletamamlanacağınındaişaretiniveriyordu.Ankara’nınklasikolarak“kadınsız”olarak tarif edilenmanzarasında sokaktaki“kasabalı”gibigörünenkadınlar,yani şehrinzatenbirparçasıolankadınlarbuhalleriylekimseninumurundadeğildi. Zaten 1908’de çok net ortaya çıkan “yeni olan”ı ve sonrakitekrarlarını belirleyen daha çok kadınların erkeklerle ilişkileri idi. Sanki bugeçiş esnasında sadece bu erkeklerle ilişkide olan kadınlar kadındansayılıyordu… Kadınların erkeklerle ilişkilerinin nasıl olacağı meselesi isekarışıktı: Suat Derviş “İzdivaçMantığı” adlı kısa hikâyesinde flörtünü çokbeğensede, bu adamın evlilik teklifini kabul ederse flörtsüzkalıp yeterincemodern bir salon kadını olamayacağından endişe eden bir kadınındüşüncelerininizinisürüyordu.Önemliolan,bukadaruçukdüşünmeselerdeşehreyenigelen“yenikadınlar”dıveburada İstanbul’dakiyada İzmir’dekistandartlarındaneseryoktu.Yinedeonlar,yanibirkısmıburjuva,birkısmıeğitimli, bir kısmı ikisi birden olan kadınlar, diğer kadınları eğitiyor veAnkara’yı kısa bir süre sonra cumhuriyetin kalbi olma vazifesini hakkıylayerinegetirirhalegetiriyorlardı.Biryandankendileribuşehirdevarolmayıöğrenir ve aslında var olan pozisyonlarını perçinlerken bir yandan da bubeğenmedikleri kadınlar için yeni projeler hazırlıyorlardı. DevrimciMidhatPaşa’nınürünüolansanayimekteplerininsorunsuzcaKızEnstitüleri’nevealtsınıfkızlarınbuokullarvasıtasıylaortasınıfadönüşmesibuşekildemümkünolmuştu. Enstitülerde eğitim görecek olan kızlar, yeni kurulan şehrinsokaklarında beğenilmeyen kıyafetleriyle yürümesi istenmeyen kadınlarınaksineevlerininiçindeyenibirdünyayaratmışlardı.Budünyaartıkdevletleözdeşleşmiş kamusal alanın verimliliği için çok önemliydi. Kültür devrimiiçin felsefi bir eğitimin değil, elin eğitiminin önemini vurgulayan filozofDewey’intavsiyeleriuyarıncaelineğitimiüzerindenişleyenzihninürünüydübu evler. Böylece yeni ideolojiye odaklı ve sadık kalabiliyorlardı. ToplumugiydirenvehayatlarınıBatılınesnelerle tefrişedengençkadınlar1920’lerinsonu ve 1930’larda kültür devrimini yeni oluşan devlet söylemlerinin gizlimerkeziolarakböylegerçekleştiriyordu.

Bu rolü daha önce Kız Enstitüleri ile ilgili çalışmamda uzun uzadıyatartışmıştım. Enstitülü kızların orta ve alt sınıflardan ve farklı etnikkimliklerlegeldiklerini,amaenstitülerdebuikisinindefazlaönemsenmediği;önemseneninortasınıfveTürkolmakolduğuenstitülerintarihininönemlibireksenini oluşturuyordu.Kısaca, o zamanlar çokbulunmayanorta sınıfTürk

Page 256: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kadınınıüretenenstitülerintakendisiidi.Bukadınlar,evlerinde,hemmaddiolarakvehemdekültürelolarakhedeflenenortasınıfyaşamtarzınıtutturarakdevletle bütünleşen yeni seçkinler burjuvazisini oluşturuyorlardı.Üstelik busınıfın geri kalan kısmının istenen görüntüyü sağlaması için de en gereklimaddiveideolojikaksesuvarlarınıüretiyorlardı.Aynızamandada,yenikültürdevrimi sürecinde giderek marjinlere itilen Osmanlı kadınların yerinialıyorlardı.

Bu manzara tek başına düşünüldüğünde oldukça hazin görünüyor.Ortadoğulu kadınların Rusya’yla ve hatta Meksika’yla paylaştığı benzeriyollarsa bu Şarki sorunun sınırlarını zorluyor. 20. yüzyıl başı tekrarlanandevrimlerin coğrafyasında ne şekilde sık tekrarladığı fark edildiğindeyseperçinlemeyeçalıştığıulus-devlet sınırlarının toplumsalboyutuüzerine fikirveriyor.Nevarkikarşılaştırmalıolarakburjuvadevrimlerinitakipedenkültürdevrimleriyleilgilipekazçalışmavar.Halbukifarklıfarklıisimlerlevefarklıfarklı ülkelerde –Rusya, Türkiye, İran,Çin– farklı farklı dönemlerde anılanburjuva devrimi ve kültür devrimleri tutulan ekonomik ve sosyal rollerinfarklılığına rağmen benzeşiyor. Bu benzeşme, bu tür karşılaştırmalardaodaklanılan ülkenin sosyal ve siyasi tarihine ve bu tarihin milliyetçiliklebelirlenmişliğininötesinedairçokşeyvaatediyor.Bunlardoğrudantartışılsavefeministlertarafındanortayakoyulsada,sosyalist tecrübededahilolmaküzere kültür devrimlerinin ev hayatının kadınları ezen taraflarını hiç dereddetmemiş olması mesela, günümüzün problemleri konusunda oldukçaaydınlatıcı.Bu benzerlikler, var olan hareketin bir kalemde silip atmak içinkullanılması alışkanlığının da problemli boyutlarını gözler önüne seriyor.Örneğin seçilme hakkının seçme hakkının önüne geçmesi kararında olduğugibi seçkinci kadınlarla uğraşırken bu kadınların tarihinin kolaylıkla yokedilebildiğini bilmek bizi daha dikkatli olmaya çağırıyor. Bu ortadankayboluveren kadınların yerini neyin veya kimin aldığı, Türkiye’de KızEnstitüleri’nin ya da özellikle 1930’ların ortasından itibaren Sovyetler’degeliştirilen aktivist-eş kavramının takibini gerektiriyor. 1929’da kadınsorununun çözüldüğü ilan edilip zhenotdel’ler kapanınca ortada kalan partikadrolarıkendileriniyenibirkurumunoluşumunakanalizeediyorlardı.Stalindönemi Sovyetler’inde anaçlığı yeniden kuran obshchestvennitsa(toplumsallık / aktivist-eş) ile Bolşevik veyamilliyetçi hükümetler ev içinitoplumsallaşması gereken bir devrimin üretilebileceği mekân olarakkuruyorlardı. Bu noktada feminizm de artık tamamen milliyetçiliğintoplumsalayağınınoluşumununhizmetinegiriyordu.

Kültür devrimi Çin’de olup bitenlerle bir analoji önermek üzere 1974’teSheila Fitzpatrick tarafından Sovyetler’de özellikle 1928-1931 dönemi içinortayakonmuşveazproblematizeedilmişbirkavram.Kavram,kuşakisyanı,ikonoklastik ütopyacılık anlamında o dönem Sovyetler’de kullanılan

Page 257: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

vydvizhenie kavramının yerine kullanılıyor. Elbette Bolşevik teorisyenlerkültür kavramı konusunda hemfikir değillerdi. Hatta tanımlar faaliyettensonra geldi. 1991 sonrası arşivlerin açılmasıyla yeniden değerlendirildi.Leninist günlük varoluşun “sıkıcı”, kadınsı günlük hayattan devrimcivaroluşa-dönüşümü paketi ikonoklazmanın kimsenin karşı çıkmayacağıbölümüydü.Okumayazma,sağlık,batıl inançlarınkaldırılması, rasyonelbirdünya görüşü, içkinin ve eş dayağının azaltılması ve Olga Kamaneva’nıntertipliliğe ve temizliğe olan ekstra vurgusu bu paketin önemli parçalarıydı.Troçki de bunu eleştirirken bile aynı politik ve kültürel bütünleşmeyisavunuyordu. Nasıl gerçekleştiği, insanların “gerilik”ten nasıl zorlaçıkarıldığı, kendikendinimedenileştirmeninhijyenikmedikal söylemleri bupaketinenproblemlitarafınıoluşturuyordu.ButasvirTürkiyegibiodönemdekültür devrimi geçirmiş birçok ülkeye de uygulanabilirdi aslında. Hepsindeköylüler,dinvefarklıetnikkimliklerenönemliikihedefti.

Kadın sorunu zaten Türkiye’de de “çözülmüştü”. 1935’te İstanbul’dayapılan 12. Beynelmilel Kadınlar Kongresi, kadın sorunu bu kongrelervesilesiyleçözülmüşbulunduğuiçinTürkKadınlarBirliği’ninkapatılmasınavesileoldu.Halbukita1923’teInternationalAllianceofWomenforSuffrageand Equal Citizenship adını alacak olan uluslararası konsül oluşturulurkentoplantılarına 1904’ten itibaren Tunuslu Mahmud Paşa’nın kızı,SamipaşazadeSezai’ninbaldızıHayriyeBen-Ayadvebüyükbirihtimalledeo sıralar Paris’te sürgünde olan Ahmed Rıza’nın kız kardeşi Selma Rızakimliğinde Osmanlı feministleri de katılıyorlardı. Türk Kadınlar Birliği’ninkonsül ile beraber düzenlediği, Türkiyeli feministlerin barış, silahsızlanma,jeopolitika gibi konularda feminist yaklaşımları biçimlemede katkılarınınolmasına yol açan bu son kongre ise işte böyle beklenmedik sonuçlara yolaçıyordu. Aslında beklenmemesinin sebebi daha birkaç sene önceSovyetler’de gerçekleşen benzeri seyir olamazdı. Buradaki problem, dahaçok,devletingösterdiğibüyükilgiidi.Zaten1930’daŞam’dadüzenlenenvekonsülün de hazır bulunduğu Doğu Kadınları Kongresi’ne katılım gibiuluslararasıbağlantılarahükümetçokdestekolduğuiçinkonsülbukongreninİstanbul’dadüzenlenmesini istemişti.Amadevlet feminizmide ancakböylebir ilgiyle feminist amaçların sona erdirilmesi anlamına geliyordu. Bu ilgidoğrultusundaTürkfeministleridahaöncekikonferanslarıdayakındantakipetmiş, 18-22 Mart 1933’te Marsilya’da yapılan konferansta yirmi altımilletten feminist, NeziheMuhiddin bunu pek inandırıcı bulmasa da, barışiçin bir araya gelmişlerdi. Ama bu son konferansın Türkiye’de feminizmdefterininkapanmasınavesileolacağınedensekimseninaklınagelmemişti.

Bir yandan devletin feminizm misyonunu devralarak hem daha moderngözükmesihemdekendisineoanakadarhizmetetsedemuhalefetdeedenfeministlerden kurtulması kültür devrimimantığının bir parçasıydı.Amabu

Page 258: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sürecinOsmanlı-TürkiyefeminizmlerikonularındayazanVanOsyadaJennyWhite gibi yazarlar tarafından tam da içinde bulunduğu uluslararasıbağlamdan koparılarak Türkiye’ye özgülüğüne ağırlık verilerek tartışılmasıproblemli. Halbuki tam da milliyetçiliğin feminizmle ilişkisi üzerindeneleştirilmesikonusu,gerekmilliyetçiliğingerekfeminizminanalizineyönelikçalışmalara Ortadoğu tecrübelerinin analizinin bir katkısı. Bu katkı, izoledurumlarıanlatmayıdeğil,buçeşitgeçişlerinsadeceOrtadoğu’daolmadığınıgöstermeyi amaçlasa da karşılaştırmalı çalışmaların azlığı bu amaca ketvuruyor. Zaten bu makalede verdiğim örnekler de, Batılı feministler kendimilliyetçilikleriniverilikabuletselerde feminizmvemilliyetçilik ilişkisinin20.yüzyılbaşındanasılortakbirseyir izlediğinigösteriyor.SürekliBatı’ylailişki kurmaya ve karşılaştırmaya çalışmaktansa Çin, Rusya, Türkiye, İrangibi aynı zamanda burjuva devrimlerine sahne olmuş ülkelere ek olarakMeksika ile Çin’i ve Türkiye’yi karşılaştırmak bu sonuca varmaya gidenönemlibiryololabiliyor.

Örneğin Latin Amerikalı kadınların 19. yüzyıldan çok 20. yüzyıla isabeteden feminizmlerinindindenveokuryazarlıktan çok anneliğeolanvurguylabiçimlenmiş olması önemli bir benzerlik alanı teşkil ediyor. Evde çocukbakımının anlatıldığı halk sağlığı kampanyaları bu vurgunun en önemlizeminiidi.LatinAmerikalıfeministlerintespitlerinegöre1930’lardaanneliksigorta planları sosyalistlerin, anarşistlerin ve diğer grupların “gerçekkadınlığın”neolduğunadair fikirleriyledestekleniyordu.Birbirleriylekolaykolayuzlaşmayanbugrupların ideal kadınınmillet için yeni vatandaşlar veüretken işgücü olacak sağlıklı çocuklar doğuran kadın olduğunda hemfikirolması ilginçti. Zaten Meksika’da da devrimlere katkıları siyasi aktörlerolmakiçinmücadeleleriyleörtüşenkadınaktivistler1917’deonlaraverilmesiaçıkça reddedilen haklarına 1950’lere kadar kavuşamadılar. Her ne kadarmilletinanneleriolarakeğitimgörmeyebaşlasalarda,düzenideğiştirebilecekdavranışlarıdikkatleengelleniyor,hattabuasker-doğurmagörevlendirmesinerağmen askerlik hizmetini vatandaşlık biricik bağlantısı olarak görenmuhalifleri kadınları vatandaş olarak görmeyi dahi reddediyordu. Zaten1940’ta da uluslararası feminizmle bağlantı kuran, öğretmenler ve sosyalhizmet görevlilerinden oluşan ve kadınların hakları için uğraşan kadınlaraTürkiye’dekininaksinehaklarıverilmedi.Aynızamandada,Türkiye’dekigibihareketiktidartarafındansertçesusturuldu.

Hindistan’daki kültür devrimi hikâyesinde de devrim, kadınların özgürlükhayallerinin yanından bile geçmemişti. Yani dünyanın en büyükMüslümannüfusununbölünmesiçerçevesinde1947’dePakistan’ınoluşmasıve1971’deseküler-liberal-demokrasi olarak Bangladeş’in ayrılması sebebiyle daralanlarda anlaşılan Hint ve Dravid milliyetçilikleriyle kadın hareketininişbirliği kadınlara fayda etmemişti. Halbuki daha 1931’de kadınlar aile

Page 259: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ataerkilliklerine meydan okunması için yeni bir kültür devrimininHindistan’dadoğacağınıhayalediyordu.Nevarkisonuçyinemilliyetçiliğinönplanaçıkmasıvebuideallerinbirbiryenikdüşmesiolacaktı.

Sovyet destekliÇin kültür devrimi deÇin komünist hareketinde 1935’tenberi süren eğitim sürecinin devamı olarak görülüyordu, ama kadrolar veyöntemleryeniidi.1926’daÇintoplumununsınıfyapısıylailgiliStalin’inkinebenzerdüşünceleresahipolanMao1939’dakonuyuilksistematikelealışındaStalin’in tezlerini olduğu gibi kabul ediyor ve proletaryan-sosyalist devrimiantiemperyalistantifeodalburjuvademokratikdevrimiolarakadlandırıyordu.StalinÇinlikomünistlere“ancakKemalistbirmilliticariburjuvadevriminingerçekleşebilen Türkiye’de, İran’da ve Afganistan’da” olmayan endüstriyelproletaryalarınınvarlığınıövüyordu.

ÇinKomünist Partisi’ni yerle bir etmeyi amaçlayan ve güçlü bir burjuvatepki yaratan Kültür Devrimi 1968’den önce başlayan ama bu tarihtekurumsallaşan politikalarla sertleşiyordu. Kadınlar erkeklerin işleriniyapabilirlerpropagandası,yinede iyiannelerveeşlerolmalarıbeklentisiyleberaber devam ediyordu. Bir yandan sadeceMao’nun değil, kültür devrimisırasındaönemlibirşahikayaşayanÇinfeminizminindebaşarısıolaninadınaeşitlikidealigerçekleştiriliyordu.ÖrneğinDemirKızlarsadeceÇin’dedeğil,dünyada kadınlara biçilen rollerin geçersizliğini gösteriyordu. Ama öteyandan,fizikigüçövülürken,yinefarkedilmeden,kadınlarınzatençokolanyüküdahadaartıyordu.

Kültürdevriminingerektirdiğihesaplaşma toplucayapılamayacakolsada,çeşitlimekânlardabirarayagelenkitlelerededairolduğuiçinbiryandandaböyle bir çokluğa gereksinim duyuyor. Bu çeşit imkânsızlıklarsa, eksikliğihissedilen yüzleşme çalışmalarının tam zamanının geldiğini haber veriyor.Herşeyinyapıçözümeuğradığıbirdünyadasosyalmekânvekişiselmekânınarasındakalanlarla ilgiliçokfazlaşeyvarsayılıpçokazınınanalizedilmesibu konudaki eksikliğin önemli bir parçasını oluşturuyor. Politikanın,tahakkümünvedirenişinbedeneyansımalarıyadadirenişinsosyosomatiğininulus-devlet oluşumunun önemli bir parçası olan devletin toplumsallaşmasısürecinde zedelenen ilişkilerde incelenmesi gerekiyor. Cumhuriyet’in ilanısonrasındaküskünleşenve farklı kökenlerdengelenOsmanlı feministlerininmarjinalizasyonlarının burjuva ve kültür devrimleriyle bağlantısını da bubağlamdadüşünebiliriz.

ÖrneğinhatıralarınıİngilizceyazarakhemküskünlüğünürahatçaifadeedenhemdebunuBatılılaraduyuranHalideEdib,böylecebizedekendihayatınadair ipuçları sağlıyordu.BöyleceNeziheMuhiddingibi küskünlüğünü ifadeetmeden yok olanları anlamak kolaylaşıyordu. Çin’de de 1976’da KültürDevrimi’ninsonundan1980’lerekadardevletkızgınlığın–meselabiyografiler

Page 260: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

aracılığıyla– kamusal ifadesine izin veriyordu. Ama orada da 80’lerdebaşlayan sessizlik ve geçmişin yeniden yazılması süreciyle biyografilerkendilerinebedensel acıların ifadesindeyenibir alanbuluyor.Öfkekrizleri,bedeninelegeçirildiğidüşüncesidünyanınyüzdedoksanbeşinderutinpolitikkaos, ekonomik marjinalizasyon, kurumsallaşmış tahakkümün vücudavurmasının ifadeleri. Kültür devrimleriyle çakışan Osmanlı feministlerininküskünlüğünü anlarken de öfke krizlerinde bir anahtar bulabiliriz belki bizde…

Bu anlamda en çok anılan sinir krizi herhalde LatifeHanım’ın ayaklarınıyerevurarakprotestoettiğiköşktoplantılarındadilegeliyor.MustafaKemalile olan ilişkilerindeki dengesizlik, evlenmelerinin modern, boşanmalarınıngelenekselyollarlahalledilmesigibiproblemlerhepbuanlatıdadilegeliyor.Hukuk-ı Aile Kararnamesi’nde çok eşlilik meselesinin aynı kalarak yenihukuksisteminedeğinkullanmayadevamedilmesigibidahagenelhikâyelerise bu tür krizlerin nedensiz yere ya da Latife Hanım’ın zayıflığındankaynaklanmadığıkonusunaışıktutuyor.AmaLatifeHanım’ınburjuvalığıylagayet örtüşür kabul edilen feminizmini bu şekilde ifade etmek durumundakalmasıdabizleridüşündürmeyedevamediyor.

1908 sonrası kendine ifade alanı bulan ve diğer yerlerdeki gibimilliyetçisaiklereöncelikverenbirhalegelenfeminizm,Cumhuriyet’inkuruluşundanve Latife Hanım’ın ve Nezihe Muhiddin’in kenara itilmelerinden, HalideEdib’in duygusal sürgününe gitmesinden 1950’lere kadar sessizliğebürünüyordu.SimonedeBeauvoir,hemyaratıcılığıhemdebirerkeğinçok-yönlü yakınlığını tatmış bir kadın olarak kadın yazarların erkeklerin hâkimolduğu çevrelerde hayatta kalmak için erkeklerden daha fazla erkekleştiğinive bu hâkimiyeti artık onların sağlar hale geldiğini savunur. Bu, kaynanafigüründeenpopüleranlatımınıbulanataerkilpazarlığınbir türüdür.NeziheMuhiddin barış isteyen kadınlarla dalga geçer, Halide Edib muhalefetiniancak İngilizce dile getirir, LatifeHanımömrü boyunca susarken doğrudanbirbağlantıkurmadıklarıfeminizmlerininbedeliniödergibidirler…

Sonuç

1908 sonrası Doğu ve Batı feminizmleriyle ilişki halinde bulan Osmanlıfeminizminin bu pozisyonunu burjuva ve kültür devrimleri ile ilişkileribağlamındayapılankarşılaştırmalarladahaiyianlayabileceğimizisavundum.Buminvalde1789’danberifeminizminkadınlardançokmilliyetçiliğehizmetettiği ve yine de yaranamadığı sonucuna vardım. Ne var ki kurduğuuluslararasıağlar feminizmiçiftebirgörevlemilliyetçiliğinhemiçindehemdışındakalmayasevkediyordu:Biryandankadınlarmilliyetçiprojeleriçindeyer alıp okumayazmave sağlık kampanyaları, batıl inançların kaldırılması,rasyonel bir dünya görüşünün yaygınlaştırılması, eş dayağının a-zaltılması,

Page 261: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

temizliğin altının çizilmesi gibi alanlarda iş görüyordu. Öte yandanfeministlerin üzerinde durduğu velayet, boşanma, vatandaşlık, seçme veseçilmehakları,çokeşliliğinkalkması,evlilikyaşınınyükseltilmesi,eğitimveişolanaklarınınartmasıamaçlarınıngerçekleşmesindekizorluklaruluslararasıdayanışmayıgerektiriyordu.

Buçifteyüküdeğerlendirirkenburjuvadevrimivetamamladığımilliyetçilikresmi bir yandan karşılaştırma ve çok boyutlu feminizmler veenternasyonalizmler için uygun zemin oluşturuyor. Öte yandansa, “kültürdevrimi” 1968’den geriye bakarak 1920’lerin sonuna ve 1930’ların başınayakıştırıldığı için farklızamandilimlerininaralığındankayıpgidebilecekbirkavram olduğu için ihtiyatlı olmayı gerektiriyor. Bu bağlamda erken 20.yüzyıldevrimlerinibiraradaelealmak,onlarıbirşarkmefkûresibağlamındaele almaktan daha sağlıklı görünüyor. Böylece Batılı feministler, örneğinMısırlı feministleri çokmilliyetçi bulurkenkendimilliyetçiliklerinin farkınavarmayı öteleseler de, onlardan bağımsız bir milliyetçilik-feminizm analizimümkün oluyor. Sosyalist rejimlerin de milliyetçilikle ve kadınlarınhayatındaki ikili üçlü yüklerle baş edememiş olmaları burjuva feminizmiyaftalamalarında aşikâr oluyor. Halbuki milliyetçilikle ilişkisini net olarakortaya koyabilen ve bununla hesaplaşabilen feminizmler uluslararasıbağlantıların ulusal boyutlarının tanınmayan benzerliğini ortayakoyabiliyorlar.1Batı ve Doğu feminizmlerinin Batılı emperyalistlerle olanilişkileri şüphe toplarken Ortadoğu’da feministlerin sınıfsal kökenleri veBatılı seçkinlerle ilişkilerindearadakalmalarınadairproblemlerhâlâdevamediyor.Reformistlerinburjuvadomestikekonomiyifeminizmetercihetmelerifeminizmin devlet feminizmi sistemlerinde kadınların evleözdeşleştirilmesiyle beraber anılması gibi çelişkili durumlara yol açmıştı.Yani burjuva feminizmi yaftalamaları nasıl her şey aynen devam edecekkorkusuyla yapılırken tam da buna yaramıştı. Feminizmin ulus-devletoluşumunun ayrılmazbir parçası olması gibi, liberal demokrasilerle beraberanılmasıdabenzeribiryaftalamayıberaberinde taşıyor.Feminizmeduyulantepkinintakendisi,diyelimKollontai’daolduğugibi,feminizminseçkincivevar olan dengeleri koruyucu tarafını güçlendirirken, dengeyi “öbür taraf”akaydırabilecek olmasını engelliyor. Nezihe Muhiddin örneği bunun iyi birgöstergesi:YazdıklarınabakacakolursakçokTürkçü,çokseçkincibirkadın,amabunlarbilesistemiçintehditolarakalgılanmasınaveetkisizkılınmasınamani olmuyor. Ya da Latife Hanım’ın sinir krizlerine, aslında bir burjuvaşımarıklığını ifade ettiği için değil, değiştiği söylenirken devam edegelenkadın-erkek ilişkilerine isyan ettiği için burun kıvrılıyor. Halbuki JoanScott’undediğigibi,hatırlanmakvehakkındadüşünülmekiçinsüttençıkmışakkaşıkolmakgerekmiyor…

Page 262: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908DevrimiveCumhuriyetKadını

ŞulePerinçek

Giriş

Devrim, bir sistem artık kendini sürdüremez hale gelince, yönetilenleriniktidarıelegeçirerekyenibirsistemkurmasıdır.

Toplumların demokratikleşme atılımlarında, buna en çok sahip çıkanlardeğişiklik isteyen kesimler olur. Eskiyi yıkıp yeniyi kurmaya çalışan veiktidaraadayolansınıf,mücadelesürecindedemokrasiyeihtiyacıolanlaravebutalebesahipçıkanlaradapayverir.Birkalkışmadamümkünolduğukadargenişkesimingücüseferberedilir.

Feodal ilişkilerin en ağır baskısı altında, yönetilenlerin de yönetileni olankadınlar da toplumuzun her devrim aşamasında kendilerine alan açma veaçılanalanıgenişletmekonusundatarihibirrolüstlenmiştir.

Tanzimat öncesinde ancak sıbyanmekteplerine gidebilenOsmanlı kadını,1839’dan sonra çok kısıtlı da olsa orta ve lise,mesleki eğitim olanaklarınakavuştu.Kızöğretmenokulununaçılmasıönemlibiraşamaydı.

Haklar ancak hakların bilgisine sahip olunduğu zaman talep edilebilir.Kadın okuryazarlar, şairler,makale yazarları, çevirmenler,maaşlımemurlarOsmanlıyaşamınagirdi.

Bir anlamda bugüne kadar süregelen iki çizginin, saltanat başkentindekiBatıtaklitçisiTanzimatçıanlayışvetekbaşınakurtuluşuçözümolarakgörenliberaleğilimileonunkarşısında1876MeşrutiyetDevrimi’ninöncüleriGençOsmanlılar’ın“konuşulanTürkçe”yegetirdikleri“vatan”,“millet”,“hürriyet”ve “vatanperverlik” gibi yeni kavramlarla tanışan kadınların siyasi vetoplumsalmücadelesürecibaşladı.

Merkezi feodal gücün hukuk ve hâkimiyetinin çok sınırlı da olsasorgulanması, beraberindebirmetaolarakalınıp satılabilenkadınındevletleilişkilerinin, toplumdaki yerinin ve feodal kültürün de sorgulanabileceğianlayışlarınıuyandırdı.

Padişahınotoritesininsınırlandığıölçüde,feodalgüçlerveanlayışlardageriadımattı,kadınlaradaeşitlikveözgürlüktalebikonusundaalanaçıldı.

1908 Devrimi’yle bir sıçrama yaşandı. Kadın toplumsal hayattaörgütlenmeyebaşladı.Birdizitoplumsal,kültürel,siyasiveekonomikkadınderneğikuruldu.İttihatveTerakkiCemiyeti’ninkadınlarşubelerivardı.

Kadın ilk kez yüksek öğretim olanağına kavuştu. Kendi durumlarını

Page 263: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sorgulamaya, en önemlisi bunları yaşama geçirmeye başladılar. Kadınlarındergilere mektup yazabilmesi ve bunların yayımlanabilmesi bir aşamaydı.Bunu giderek artan sayıda sahibi, başyazarı, yazı işleri kadınlardan oluşandergilerizledi.

1908 Devrimi kadına kurulu düzenin ve yasaların mutlak olmadığı,değişebileceğibilgisininilkuyanışınısağladı.Allahadınakullanılansiyasivetoplumsal yetkinin sınırlanabileceği fikri sonuçta bir vicdan sorunudur. Bugelişme“siyasetevetoplumamüdahaleedemez”anlayışınındoğuşununvebuhedefedoğruilerleyişinbaşlangıcıoldu.

“Kadınlıktainkılapvemilletinterakkisifikri”tartışılmayabaşladı.

Kadınhaklarıveeşitliğiiçinmücadele,ancaktebaaveümmetkültüründen,millet ferdiolmabilincinesıçramaylamümkünolabilir.1908,kadınlardabuuyanışın da önünü açmıştır. Ülkelerinin kaderi ve geleceği konusundamitinglerdekürsüdenkonuşabilir;elinesilahalıpvatansavunmasına, sosyalvekültürelhayatakatılabilir; tiyatroyagidebilir,hattasahneyeçıkabilirlerdi.Yokvarsayılan,artıkvardır;haklarıdaolmalıdır.Artıkayaklarınıvatandediğitoprağabasmaktadır.Mülkiyetivesorumluluğuortaktır.

Kadın bu bilinçle Milli Mücadele’ye katıldı. Eskiyi yıkıp yeniyi kuranyapısal değişikliklerin ve cumhuriyete giden yolun önü açıldı. Atatürk’ünifadesiyle devrimlerin “müşevviki” oldu.Vatanın bağımsızlığı ve özgürlüğümücadelesinekatılaraközgürleşti,değişti,değiştirdi.Bugününkadınınadüşendebugörevisürdürmektir.

I.1908ÖncesiOsmanlıKadınları

I.i.Tanzimat’tanII.Meşrutiyet’e

3 Kasım 1839’da Gülhane Meydanı’nda ilan edilen Tanzimat-ı HayriyeFermanı’nda kadınlara ilişkin herhangi bir madde yoktur. Ancak padişahkendi iradesinin sınırlandırılmasını kabul etmekte, “daha iyi bir yönetimisağlayacak özellikle can, mal, ırz namus, şeref ve haysiyetin korunmasını,mal güvenliğini, vergilerin yeniden düzenlenmesini, askerliğin düzenebağlanıp süreyle sınırlanmasını amaçlayan yeni yasalar konmasına” olurvermektedir.Hükümetyönetimi“padişahiradesine”değil,temelilkeleregöreyapılacakkanunlarabırakılmaktadır.

Tanzimat, esas olarak Batı kapitalizmine ve yabancı sömürüyeimparatorluğun kapılarını ardına kadar açmakla birlikte, kendi zıddını dayarattı.Özelmülkiyetinvetektanrılıdinlerinortayaçıkışındansonraoluşan“gökyüzündekitanrı,onunyeryüzündekimutlaktemsilcisikral,onunevdekimutlaktemsilcisibabaveerkekçocuk”ideolojisindebirkırılmayıdagetirdi.

1789,1830ve1848devrimlerinin“eşitlik,kardeşlik,özgürlük”kavramları

Page 264: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Osmanlıtoplumunundakapısınızorlamayabaşladı.

Tanzimat’ın belki de en açık bir biçimde Fuad Paşa’nın şu sözlerle dilegetirdiği “Bir devlette iki kuvvet olur. Biri yukarıdan, biri aşağıdan gelir.Bizimmemleketteyukarıdangelenkuvvetcümlemizieziyor.Aşağıdanisebirkuvvethasıletmeye imkânyoktur.Bunun içinpabuççumuştasıgibiyandanbir kuvvet kullanmayamuhtacız.O kuvvetler de sefaretlerdir” fikrine karşıcumhuriyetlesonuçlanacakTürkDevrimi’ninbaşlangıçtemelleriatıldı.

“Aşağıdaki kuvvet” zaten yüzyıldır “yukarıyı” çok açık bir biçimde şöyletanımlıyordu:

ŞalvarışaltağOsmanlı

EğerikaltağOsmanlı

Ekendeyoğ,biçendeyoğ

YiyendeortağOsmanlı

Şimdi bir de dışarıdan daha acımasız bir ortak geldi. Bu Atatürk’üntanımıyla “çok gayrimeşru, kahredici” bir durumdu. “Tanzimat’ın açtığıserbest ticaret devri Avrupa rekabetine karşı kendisini müdafaa edemeyeniktisadiyatımızıbirde iktisadikapitülasyonzincirleriylebağladı.Teşkilatveferdi kıymet bakımlarından iktisat sahasında bizden çok kuvvetli olanlar,memleketimizdebirdefazlaolarakimtiyazlımevkilerdebulunuyorlardı.”

AynıdönemiNamıkKemaldeşöyletanımlıyor:

“Avrupa fabrikalarının çürük eşyası gemi gemi taşınarak altına çevrildi.Birçok tüccar ailesiyle beraber, ikametgâhlarını İstanbul’a taşıdı.Ülkemizinimalatına yıkım geldi. Tüccarımız iflasa çıktı. O imalatla uğraşan sanayierbabıperişanoldu.”

Devlet iyice borca battı, Osmanlı daha da acımasız oldu, bütün zulmüylehalkayüklendi.ZiyaPaşaşöyleanlatıyor:

“Tahsildarlar,zaptiyeler ilebirsürüatlı,birbela fırtınasıgibihergecebirköyü basarlar, eğer köylünün parası yoksa evindeki bakır, yatak vb. bunlaryetmezse,çapa,bel,öküz,sabangibiüretimaraçlarıalınır.Köylühapseatılır.Bazıyerlerdevergisinivermeyenleriağacabağlayıp,falakayayatırıpdövmek,kadınlarınuçkurlarınavarıncayakadarakçearamak[…]mazurgörülür.”

İşte “uçkurlarında akçe aranan” bu kadınlar 1908 Devrimi’ne yol açaneylemlerden birini gerçekleştirecek, Sivas’ta ayaklanarak vilayeti basacak,Atatürk’ün deyimiyle, Kurtuluş Savaşı’nda “mucize” yaratacak kadınlarıdoğuracaktır.ÇünküAnadolukadınıdaerkeğigibigeçmişte“YürübreHızırPaşa /Senindeçarkınkırılır /Güvendiğinpadişahın /Odabirgünyıkılır”diyebaşkaldıranbirkültürüntaşıyıcısıdır.

Page 265: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Batı’da burjuvazinin feodalizme karşı mücadelesi ve burjuva demokratikdevrimlerleortayaçıkansiyasivehukukikurumlar,Osmanlı’daTanzimat’labirlikteBatı’nındayatmasısonucukapitalistveemperyalistsömürününönünüaçmaküzerefeodalyapıyaeklemlenmeyeçalışıldı.

1913 yılında Tanzimatçılığın eleştirisinin yapıldığı bir tartışmadaDarülmuallimin-iÂliyeveDarüşşafakamüdürlüğüyapanSatı(elHusri)Bey,İctihad dergisindeki bir yazısındaTanzimat hareketinin ihtiyari değil, zaruriolduğunu söylüyor ve “bizBatı’yı isteyerek taklit etmedik, onun hücumveistilasınamaruzkalaraktesirialtınagirdik”diyeekliyordu.

Ancak, Batı’daki burjuva demokratik devrimlerin, bütün dünyaya yaydığıfikirler, 1871 Paris Komünü ayaklanması, hemen yanı başımızdakiBalkanlar’dakimilli gelişmeler veuygulamalar, bu süreçte kazanılan sosyalhaklar küçük memurlar, genç subaylar, aydınlar, öğrenciler, Avrupakapitalizmininpençesinedüşentüccar,esnafvezanaatkârarasındamilliyetçive özgürlükçü akımların gelişmesine yol açtı. Fedailer Cemiyeti, YeniOsmanlılarCemiyetigibiörgütlenmelerortayaçıktı.GençOsmanlılarNamıkKemal’lerin,ZiyaPaşa’ların,AliSuavi’lerin,Şinasi’lerin,MidhatPaşa’larınönderliğindeTanzimat’ınMustafaReşid,FuadveAliPaşalarınakarşı“vatanve milletin” özgürlüğü için, köylü kitleleri üzerindeki baskı ve sömürüye,Avrupa sermayesinin sanayi ve ticarete getirdiği yıkıma karşı mücadeleyebaşladı.

İlkişçiteşkilatıAmeleperverCemiyeti1871’dekuruldu.Kasımpaşatersaneişçileri, Beyoğlu Telgraf, Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası, Ömerli-Yarımburgaz Demiryolu, İzmir Demiryolu, Haydarpaşa Demiryolu işçilerigrevleryaptılar.FişekhaneişçileriücretlerinialmakiçinBabıâli’yeyürüdüler.5Mayıs 1876’da Selanik’te halk Fransız veAlman konsoloslarını öldürdü.İstanbul’daöğrencilerBabıâli’yibastı.

I.Meşrutiyetilanedildi.

1876 Devrimi’yle cumhuriyet kadınını yaratacak Türk Devrimi’nin okuyaydan çıktı. Kanun-ı Esasi’yle padişahın otoritesine, “mülküne” şartlıkısıtlamalar getirildi. Tebaanın, sadrazamın, vekillerin, memurların,hâkimlerin,mahkemelerin, vilayetlerin idaresinin hak ve hürriyetleri sayıldıvehükmebağlandı.

Nitekim 18 Ocak 1877 tarihli takririnde Midhat Paşa, padişaha şöylesesleniyordu:

“Kanun-uEsasi’yi ilandanmaksadımızyalnızŞarkmeselesininçözümüneulaşmak ve Avrupalıların aleyhimize açılan ağızlarını kapamaktan ibaretdeğildir.Bu konudaZatı Şahanelerine bazı izahatta bulunayım.EvvelaZatı

Page 266: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Mülükanelerineaitolanhükümdarlıkgörevlerinizimutlakabilmelisiniz.Ziratümhareketlerimizdenmilletnazarındamesulolacaksınız.Bununiçindevletvekillerivehükümetmemurlarıvazifeleriniyaptıklarındaneminolmalıdırki,dört yüz seneden beri milletimizi düşkünlüğe alıştırıp devleti alçaltandalkavukluktanyakayısıyıralım.

“Bendenizin Zatı Mülükanelerine fevkalade riayetim vardır. Ancak şer’ihükümleri tatbikanmilletimizinmenfaatinemuzır olan en ufak hususta bilesize itaat etmektemazurum. […]Padişahım,dokuzgünoluyorki arz etmişolduğumhususlarıyerinegetirmemektedevamediyorsunuz.Devletbinasınıtamireçalıştığımızsıradasizadetayıkmakistiyorsunuz.”

I.ii.Yasalar

Devlet binasının tamiri deneyimleri, binanın ancak yıkılıp yeniden inşaedilmesiyle kurtulabileceği sonucuna ulaşılmasının başlangıcı oldu.Yönetilenlerin de yönetileni, “mülksüzlerin” demülkiyetinde olan kadınlar,yönetilenlere açılan alanda o zamanların sıkça kullanılan deyimiyle “tavukkafeslerinden”başlarınıuzattılar.

Busüreçiçindekadınlarınhukukivesosyaldurumlarıbellidarbirçevrededeolsatartışılmayabaşladı.Giderek,AbdülhakHamid’in1876Devrimi’ndensonrayazdığıTarık adlı eserindebelirttiği gibi “birmilletinnisvanı, terakkiderecesininölçüsü”olmayadoğru ilerlendi.Busözmeşrutiyetdönemlerininbasınında bir simge, hatta daha sonraAtatürk’ün de altını çizdiği bir deyişoldu.

1841 yılında geleneksel evliliği düzenleyen bazı fermanlar çıkarılmıştı.Ailesi tarafından evlenmesine izin verilmeyen kız ve dulların kadı izniyleevlenebilmesinin önü açıldı. Evlenen kızlardan alınan “gelinlik vergisi”kaldırıldı.

1846-47 yılında alınan kararla kız çocuğuna da babasının arazisinekarşılıksız sahip olabilme ve erkek kardeşle eşit paylaşma hakkı sağlandı.Ayrıca anne de arazisini kız ve erkek çocuklarına karşılıksız ve eşit olarakintikalettirmehakkınasahipoldu.1856tarihliHatt-ıHümayunilemiriarazi,üzerindeoturmakoşuluaranmaksızınkızveerkekçocuğaeşitolarakparasızintikal edebiliyordu. “Mülkün”mülk sahibiolabilmesiönemlibir aşamaydı.Buşer’ikanunlardanilkayrılışınardından,1908Devrimisonrası1912tarihliEmval-i Gayr-ı Menkulenin İntikalatı Hakkında Kanun-ı Muvakkat,CumhuriyetDevrimiylebirliktedeMedeniKanungeldi.

Nitekim kadının alınıp satılabilmesinin, yani cariyeliğin kaldırılması1847’deki bir fermanla ilk kez gündeme geldiyse de, uygulanmadığı dahasonra çıkan başka fermanlardan da anlaşılmaktadır. Hatta Kanun-ı Esasi’yegöreherOsmanlı’nınşahsihürriyetesahipolduğu1915-1916yıllarındabile

Page 267: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

şeyhülislamın,cariyeninnasılevleneceği,çocuğununhaklarınınneolduğuvb.konularında hükümleri vardır. Saltanatın 1922’de kaldırılması, doğal olaraksarayda cariyeliğe son verdiyse de, ancak cumhuriyetle kadının durumundayapılankesindevrimlerletoplumdantemizlenmiştir.

Enver Ziya Karal’a göre Tanzimat öncesi yıllarda İstanbul’da altmış binbeyazkadınköle,yanicariyebulunmaktadır.

Moltke, 1836 Şubat’ında yazdığı mektupta “kadınlar gayet sıkıgözaltındadırlar ve kadınlardan başka hiç kimseyle temas edemezler. Bunoktada bütünMüslümanlar aynı fikirdedir ve reformmuhakkak ki en sonolarakharemleregirebilecektir”diyordu.Bütünyabancılarıngörüşleriaslındaaynıdaraçıdanolmaktadır:“reform”ve“sarayveçevresi”.Atatürkdezamanzamanaynıfikridilegetirenyabancıgazetecilerebubağlamdaçokserttepkiverir.Anadolu’dakigerçekTürkkadınınıtanımadıklarınısöyler.Ayrıcakadınsorununun çözümünde daha 1918’de “cesur olmaktan, vesveseyibırakmaktan,eskiyibirdarbeyleyıkmaktanyanadır.”

Öyledeolmuştur.

Yasalar feodal anlayışların ve kültürün sorgulanmasında bir başlangıçolmaklabirlikte,çözümükâğıtüzerindesağlamakçokzordur.

I.iii.Eğitim

II.Mahmud’un1824yılındakifermanıyla5-6yaşınagelençocuklarınbellieğitim almaları söyleniyor, buluğ çağına, 12 yaşına geldikten sonraçalışmalarınaizinveriliyordu.

Ferman ilkönce İstanbul’da uygulanacak, diğer illere de ilan edilecekti.Ancak1839’akadaryaşamageçmedi.Zorunlu ilköğretim1869’daçıkarılanMaarif-iUmumiyeNizamnamesi’ndeve1876Kanun-ıEsasi’sindeanayasalmaddeolarakyeraldı.

1908’densonrayinegündemegeldi.Uygulamasıisecumhuriyettensonrayakaldı.

1845’teAbdülmecid’inHatt-ıHümayun’u1847-48yıllarındaEftalinTalimve Tedris ve Terbiyelerine Ne Vechile Eylemeleri Lazım Geleceğine DairSıbyanMekatib-iHaceleriEfendilereİ’taKılınacakTalimateğitimleilgilibudönemdeyayımlanankararlardır.

Evde özel ders alabilen belli bir kesimin dışındaki kız çocuklar yalnızcasıbyanmekteplerinegidebiliyordu.1859’daSultanahmet’teilkkezkızlariçinCevriye Kalfa Rüştiyesi açıldı. Maarif-i Umumiye Nizamnamesi’yle kızlariçinöğretmenokuluaçılması,rüştiyelerinartırılmasıkararlaştırıldı.Biryerdeikisıbyanmektebivarsa,birikızlaraaitolacaktı,yoksaokulmevcutoluncaya

Page 268: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kadar kızların erkeklerin okuluna gitmesi ayrı bölümde oturmak üzereuygundu.Kızsıbyanmekteplerindeöğretmenvedikişustalarıkadınolacaktı.Kadınöğretmenbulunmazsaedepliveyaşlıerkeköğretmenlerkızmektebineatanabilecekti.

Ders programlarına 1869’dan sonra hesap, tarih, coğrafya gibi dersler degirmiştir. 1870 yılında bir komisyonun hazırladığı sıbyanmekteplerini ıslahraporunda kızların da erkek çocuklar kadar eğitim-öğretim hakkındanyararlanması gerektiği, öğretmenlerin Türkçeyi iyi okuyup yazmaları, güzelkonuşmaları, okulu cennet, dersi sevinç kaynağı haline getirmeleriönerilmektedir. Bu yeni eğitim yöntemleri Selanik’te ve Midhat PaşatarafındanTuna’dauygulanmıştır.Tutucukesimintepkilerinenedenolmuştur.

Yine bu dönemde ilk kez 1843 yılında Tıbbiye Mektebi’nde ebelikeğitiminebaşlandı.Bueğitimekabuledilebilmek içinokumayazmabilmekgerekmiyordu.Ancak1908’densonrailkmektepmezunuolmaşartıgetirildi.1905’temüstakilebemektebi,KadırgaVeladetnamesiaçıldı.

1864’te Midhat Paşa ordunun dikim ihtiyacını karşılamak üzere öksüzkızlar için Islahhane’yi açtı. Bu dönemde ilkönce TicaretNezareti’ne, dahasonra1887’deMaarifNezareti’nebağlananüçKızSanayiMektebiaçılmıştır.

Kadınların eğitimi açısından en önemli gelişme elbette 1870’te açılanDarülmuallimat oldu. “Kadın öğretmen” kız çocuklarının sıbyan, rüştiye vekızmeslekmekteplerinegitmelerinikolaylaştırdı.Darülmuallimat’tanmezunolup fiilen öğretmenlik yapanlar devletin ilk resmi kadın memurları; hattaidarecileri,müdirelerioldular.Mecburihizmetiolmadanokuyanlardasosyalyaşamdaetkinrollerüstlendiler.

Bukadınlar1908Devrimi’ninhazırlanmasına,toplumsalvesiyasiyaşamınyönlendirilmesine, demokratikleştirilmesine, laikleştirilmesine ve MilliMücadele’yekatıldılar.

I.iv.Yayın

Bu dönemin kadın yazarları evde özel eğitim görme ve yabancı dilöğrenebilme olanağına sahip olanlardı. Belli ailelerin kızları ya da kızkardeşleridir. Osman Paşa’nın kızı şair Nigâr Bint-i Osman, AbdülhakHamid’inkızkardeşiMihrünisaHanım,AhmedCevdetPaşa’nınkızıFatmaAliye Hanım, kız kardeşi Emine Semiye Hanım, Fatma Makbule Hanım,Hekim İsmail Paşa’nın kızı Leyla Hanım, Fitnat Hanım, Ahmed VefikPaşa’nın torunuFatmaFahrünnisa…Konaklarındaki toplantılardaboşanma,tesettür,çokeşlilik,kültür,sanatüzerinetartışmalaryapmış,şiir,yazı,romanyazmışlar,çevirileryapmışlardır.

Kadınlarınokumayazmaöğrenmelerininbir sonucudadergilerehaklarını

Page 269: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ve konumlarını tartışan yazılar, mektuplar yazmaları ve kadınlar içinyayımlanan yazı ve dergileri okuyabilmeleri ya da bizzat dergi çıkarmalarıolmuştur. Yabancı dil öğrenme şansı olanlar yabancı yayınlarıizleyebilmişlerdir. Bu arada okuma-yazma bilmeyenlerin başkasınayazdırdıklarınadarastlanmaktadır.

İlk başta “Maarifi Sever Bir Hatun”, “Üsküdar’da Sakine Bir Hanım”,“Lisan-ıAşinaBirHanım”,“MektepliKız”,“BirKocakarı”rumuzuylayadasadece ilkadlarıylayazmışlardır.1908’edoğrukendikimlikleriyleyazanlar,başmuharririveyazıkadrosukadınolandergilerortayaçıkmayabaşlamıştır.1897’de Fatma Fahrünissa Hanım gazetede yazısı yayımlanırken adınınönüne“AhmedVefikPaşa’nıntorunu”tanımlamasınınkonmasını“teessüfle”karşılar.Herkesinkendinemahsusfikirlerininolduğununaltınıçizer.

Kadınlar dergilere gönderdikleri mektuplarda el, ayak, göz, akıl gibivasıtalarda erkeklerden ne farkları bulunduğu, neden bilgi ve hünerkazanmaya kudretli olmadıkları, erkeklerle aynı vapur ücretini ödediklerihalde neden kötü şartlarda seyahat ettikleri gibi sorular sormakta, okuma-yazmalarını engellemenin kadınları insan sırasına geçirmeyip hayvan gibibırakmak olduğunu saptayanlar bulunmaktadır. İlk çıkışlarında dergilerininamaçlarını “Biz ki saçı uzun aklı kısa, diye erkeklerin hande-i istihzasınahedef olmuş bir taifeyiz. Bunun aksini ispat etmeye çalışacağız” diyeaçıklayanlar vardır. Daha sonraları kadın şair ve yazarların fikir yazılarıyayımlanmayabaşlar,bazıkadındergilerionlarınkitaplarınıbasarvesatarlar.BazıdergilerdeİttihatTerakki’ningizlikadınüyeleribulunmaktadır.Cemiyetiçin çeviriler yaparlar. Terakki (1868), Terakki-i Muhadderat (1869), VakitYahud Mürebbi-i Muhadderat (1875), Aile (1880), İnsaniyet (1883),Hanımlar(1883),Şükûfezar(1886),Mürüvvet(1888),ParçaBohçası(1889),HanımlaraMahsusGazete(1895),Âlem-iNisvan(1906)budönemdeyayımabaşlayandergilerdir.

I.v.Tanzimatçılığakarşımücadelesürecindekadın

Cumhuriyet kadınının oluşması sürecindeki ilk adımlar Tanzimat’la değil,Tanzimatçılığakarşımücadeleyleatılmıştır.

Toplum içinde kadının yerini tartışmaya açan, bu konularda eserler verendönemin aydınlarının Namık Kemal, Ahmed Midhat, Şemseddin Sami,Abdülhak Hamid vd. olması bir rastlantı değildir. Milli bilinç ve hürriyetbilinci birlikte doğdu. Yabancı yayılmacılığına karşı mücadele, yabancıdenetimine giren devletin uyguladığı baskı ve ekonomi politikalarına karşıbaşkaldırı aynı zamanda mutlakiyetçi feodal yapı, kurum ve kültürünsorgulanmasınıdabirliktegetirmiştir.KadınınOsmanlı toplumundakiyerinidoğrubirzemindesavunmayıvatan,hürriyet,laiklikgibidemokratikdevrimfikirlerindenbağımsızdüşünmekolanaksızdır.Vatanınınkadınını,kentlisiyle

Page 270: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

köylüsüyle tanımayan bir aydın elbette saray çevresindeki birkaç kadınınFransızcaöğrenmesini,açıksaçıkgezmesini,Batıkopyasıyüzeyselmakyajıbirkazanımolarakgörür.

Cemiyet-i İlmiyeye-iOsmaniye’ninyayınorganıTerakkidergisindeFaikaimzalıbirmektuptanşusatırlarTanzimat’ınilanından25yılsonrakadınlaranegetirdiğikonusundaışıktutmaktadır:

Bizim için iptidamektep lazımdır, içinde irfanlı hocalar bulunsun.Aklımızgenişlesin.Çok sefahata alıştık, bizimen edenbulunmuyor.Koko-

Page 271: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

nalarevlerimizeayakbasmadanevvelbirentaridikmesinebeşonlirave-rildiği işitilmiş midir? Frenk işi deyu beş kuruşluk şeyi liralarlaalıyoruz. Bu modalar çıkmadan çıplak mı gezer idik? Diyelim ki,Frenklerinişlediklerizariftir,bizözensekonlargibiişleyemezmiyiz?Şükür, bizim de ellerimiz vardır, aklımız vardır… İşte efendimiz,bizimiçinıslahhaneemretmişlerdeyudurupsöylüyorlar.Orayagidipçalışmalıyız. Hamaratlık edüp paramızı koko-nalara vereceğimize,kendimiz yiyelim. Pederim Balıkesir’de memur iken o zavallıAnadolu kadınlarını gördüm ki, çalışa çalışa erkeklerden ziyadekazanırlar.Bizhanımlıkkurupsankineolacağız…

Oysa Namık Kemaller kadının ilerlemesini “bir entariyi Frenk terzilerinebeş on liraya diktirmeye” bağlamazlar, eğitimi konusunda önemle dururlar;görücü usulüyle evlenmeyi, erkeklerin eşlerini dövmesini, harem ve cariyesisteminieleştirirler:

Biz ne zamana kadar […] akrabamızla daima bir yerdebulunduğumuz halde daima halen ve fikren birbirimizden girizanolacağız? Ne zamana kadar erkekler haremini dövecek? Ne zamanakadar kadınlar zevcini yaşmak, ferace iz’acatı ile sabahlara kadaruykusuz bırakacak? Ne zamana kadar pederler, oğlunun kendi gibiolmasını, yahut kendi, mahalle imamı iken oğlu tabip olmak istese,ayıbını kara toprağın örtmesini temenni edecek? Ne zamana kadarvalideler,kızlarınısatılıkmetagibisenelercehergünbiresircibakışlıgörücünün nazarı meayipcuyanesine arz ettikten sonra hediyelikcariyegibibirkerecikrızasınısormayabiletenezzületmeksizinkendibeğendiğibiradamınelineteslimedecek…İntibah!İntibah!Kiiçindebulunduğumuzsefine-iarzınarasıkesilmezintizamsızhareketlerlebizmehleke-iiğtirakadüşüyoruz,sonrarüzgârakabahatbuluyoruz.

TanzimatçılığakarşımücadeleedenNamıkKemal’leregörekadınveerkekzekâ bakımından eşittir, kadınların geri kalmalarının nedeni eğitimdenmahrumkalmalarıdır.Kadınlaraokumayazmayanındamutlakafenvesanatdaöğretmelidir.Evlilikte saadet için sevgiyeterli değildir, iyi eğitim şarttır.Kadınlara olanak tanınsa bazı mesleklerde erkeklerden daha başarılıolabileceklerine inanırlar. Hemen hepsi İslamiyet’te çok kadınla evlilikolmasınakarşın,tekeşliolmanındahahayırlıolduğunudüşünür.İslamiyet’inöğretileriyle, o günün Osmanlı toplumunda uygulananların çeliştiğinoktasındaneleştiriyaparlaryadagetirilmekistenenyeniliklerinİslamiyet’eaykırıolmadığınıkanıtlamayaçalışırlar.BubiranlamdaBatıkopyacılığınadakarşıbirsavunmadır.

MehmedAkifde1911’deyayımlananSafahatkitabınınbirincicildindeyer

Page 272: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

alanbirşiirindeşöylediyordu:

Müslümanlık’taŞerîatbunuemretmişimiş:

Hemalır,hemdeboşarmış;nekadarsâdebiriş!

KarıtatlîkiiçinbaknediyorPeygamber:

“Birtalâkoldumudünyâda,semâlartitrer!”

Feodalizmlekesinhesaplaşmakveemperyalizmekarşınetveaçıkbirtutumalabilmek için elbette 1908 Devrimi’nden geçerek, saltanatın ve halifeliğinkaldırılması, cumhuriyet dönemi beklenecektir. Devrimler toplumların hazırolduğu aşamada, doğru önderlikle yapılabilir. O sırada toplumun elindentutulmaya,onunlatemasıkaybetmemeye,onuiknaetmeyeçalışılıyordu.

Ancak yine hepsinin yazdıklarında ve söylediklerinde yeni bir toplumprojesininbelirtilerivardır.Kadınındurumubuaçıdandatasarlanır.Erkeğinyanındavatansavunmasına,savaşakatılanbirkadınhayaledilir.

Şemseddin Sami’nin vurguladığı gibi “Erkeklere terbiye vermek gölgeveren ağaç dikmek ise, kadınlara terbiye vermek hemgölge, hemde yemişverenağaçdikmektir…Kadınbereketlibir toprağabenzer. İlim, terbiye, iyiahlak, her neyemalik ise, hepsini dünyaya getirip büyüteceği çocuklara daverir. İnsan topluluğunaverilmesimuradolunan terbiyekadınlaraverilmeli,insan topluluğuna öğretilmesi istenilen ilim ve fen kadınlara öğretilmeli,yayılmasıistenenfikirlerkadınlarınzihnineyerleştirilmeli”dir.

Bu saptamalar 1908 Devrimi döneminde de, Milli Mücadele vecumhuriyetin kuruluş döneminde de çok sık tekrarlanır. Yeni bir toplumkurmayı tasarlayan, toplumun “anasından” işe başlamak durumundaydı.Devrimin değiştiriciliğine göre, kadının konumundaki değişim de köklüolmuştur.

II.1908Devrimi’ninHazırlanışındaKadınınKatılımı

AtatürkSelanik’te1906’dagizlibirtoplantıdaarkadaşlarınaşöyleseslenir:

Bu gece burada sizleri toplamaktan maksadım şudur: Memleketinyaşadığı vahim anları size söylemeye lüzum görmüyorum. Bunucümleniz biliyorsunuz. Bu bedbaht memlekete karşı önemlivazifelerimiz vardır. Onu kurtarmak, biricik hedefimizdir. […]Memlekete yabancı nüfuz ve hâkimiyeti kısmen ve fiilen girmiştir.Padişah zevk ve saltanatına düşkün, her aşağılığı yapabilecek iğrençbir şahsiyettir.Millet zulümve istibdat altındamahvoluyor.Hürriyetolmayanbirmemleketteölümveyokoluşvardır.Herilerlemeninvekurtuluşun anası hürriyettir. Tarih bugün biz evlatlarına büyükvazifeler yüklüyor. Ben Suriye’de bir cemiyet kurdum. İstibdat ile

Page 273: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

mücadeleye başladık. Buraya da bu cemiyetin esasını kurmayageldim. Şimdilik gizli çalışmak ve teşkilatın organlarını oluşturmakzaruridir. Sizden fedakârlıklar bekliyorum. Kahredici bir istibdadakarşı ancak ihtilal ile cevap vermek ve köhneleşmiş çürük idareyiyıkmak, milleti hâkim kılmak, kısacası vatanı kurtarmak için sizivazifeyedavetediyorum![…]Arkadaşlar!Gerçibizdenevvelbirçokteşebbüs yapılmıştır. Fakat onlar muvaffak olamadılar. Çünkü işeteşkilatsızbaşladılar.Bizkuracağımız teşkilat ilebirgünmutlakavene olursa olsunmuvaffak olacağız.Vatanı,milleti kurtaracağız. […]Hüsrev, tabancanıçıkar,bumasanınüzerinekoy;kararımızıyeminledesağlamlaştıralım.

Ömer Naci de ekler “hürriyet verilmez alınır, bu biçare milletikurtaracağız!”

İki genç Osmanlı subayı işte 1908 Devrimi öncesinde bu fikirlerledonanımlıydı.Memleketindurumudaböyleydi.

AbdülhamidistibdadınakarşıGençTürkler1889’daörgütlenerekİttihatveTerakki Cemiyeti’ni kurmuş, mücadeleye girmişti. 1896’da ağır bir darbeyemiş,kimiyurtdışınagitmiş,kimisürgüne,kimicezaevine.

AncakTrablus’taaskericezaevindeçıkardıklarıgazeteninbaşlığınınaltındaşusözleryazılıydı:

Dönmezvatanevladıazm-icivanmerdaneden

Sürgünile,idamile,türlütürlüzulümile

1908öncesindeAnadolu’daveRumeli’dezulüm,yoksullukvesefaletartıkdayanılmaz bir boyuttaydı. İstanbul, Ankara, Erzurum, Sivas, Van, Sinop,Trabzon, Diyarbakır, Kastamonu, Bitlis, İzmir, Denizli, Salihli, Kula, Çine,Manisa, Nazilli, Akhisar, Alaşehir’de pahalılığa, ağır vergilere, ödenmeyenmaaşlarakarşıayaklanmalarveişgalleroldu.1905RusDevrimiöncesindekimücadeleler ve sonrasındaki kazanımlar Osmanlı’yı, hele komşu illeriyakındanetkiliyordu.

MidhatPaşa’nınoğluDuma’nın açılışına “BabamMithatPaşa’nın ruhunasadıkkalanlarınduygularınıdilegetiriyorvesoyluRushalkınıbütünüylehakettikleriözgürlüklerinedeniylekutluyorum.Biz,özgürlüğekavuştuğuzamanTürkiye’ninbüyükveözgürRusya iledostlukvekarşılıklıgüvenedayananilişkilerkurmasınıistiyoruz”diyetelgrafçekiyordu.

“Birmilletmüttehiden zulme ve erbabına”mukavemet etmeye başlamıştı“erbab-ızulmünteslim-ihaketmesi”gerekiyordu.

Bu zulümden ve erbabının baskısından milletin yüzde ellisini oluşturan

Page 274: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kadınların etkilenmediğini düşünmek olasılık dışıdır. Çarşıların kapanması,ağırarazi,hayvan,otlak,yolvergisielbettetarladaerkeğiylebirlikteüretimekatılan, hayvan besleyen Anadolu kadınını yakından ilgilendiriyordu.Tutuklananlar, işkence görenler, yıllarca ağır şartlarda askerlik yapanlar,onlarıneşleri,oğulları,kardeşleriydi.

Erzurum Müslüman Komitesi’nin orduya bir bildirisinde “biz sizin ana-babalarınızvekardeşleriniziz…”diyesesleniliyorvedevamediliyordu:

Biz sizin hastanelerde ilaçsızlıktan, yataksızlıktan ölmemenizi,öldüğünüz zaman da kefensiz gömülmemenizi istiyoruz. […] Maaşalamadığınız için […] ineğimizi, öküzümüzü ve toprağımızı satmakzorunda kaldığımızı bili-yorsunuz. Sizi askerde beklerken biz sekiz-dokuz yıl içinde yıkılıyor, iflas ediyoruz. […]Bizim sizin rahatınızıdüşündüğümüzgibi,sizdeyerigelincesize“vur”emriverdiklerindesubaylarınıza ve amirlerinize itaat etmeyiniz.Vatanımızın, dinimizinve şerefimizin kurtulmasını istediğimiz için bize yardımıreddetmeyiniz.Aksitakdirdehakkımızıhelaletmeyeceğiz.

Ayaklanmalarda “yalnız Müslüman erkeklere değil, harekete katılan vekritik anlarda kocalarından ve çocuklarından daha enerjik öncüler olabilenMüslümankadınlaradasilah”dağıtılıyordu.

30paradan50parayaçıkanekmekfiyatınınvebununisyanayolaçmasınınevdeki “dilsiz” sanılan, oysa evin ekmeğinden gerçek sorumlu olan gücü,kadınları etkilememesi düşünülemez. Eylül 1907’deki “pahalı ekmek”Erzurum İsyanı’ndan bir süre sonra, 23 Haziran 1908’de sabah erkendencivardangelen elli kadar kadın, vilayet konağı önünde toplandı ve onlar dapahalı ve kötü kalite ekmeği protesto ettiler. Kadınların başlattığı bu isyanhızlayayıldı.500kişilikbirkalabalıkvilayetkonağınıncamlarınıindirdi,undepolarınıyağmaetti.UnvurguncularıylabirliktehareketedenSivasbelediyebaşkanıancakkaçaraklinçedilmektenkurtuldu.

Anadolu’nun birçok yerinde yapılan isyanların, bunların sonucundaAbdülhamid’in verdiği ödünlerin, elde edilen bazı kazanımların,tutuklananların ve zindanlarda işkence görenlerin 1908’den sonra bayramhavasında geri dönüşlerinin kadınların bilincinde bir sıçramaya yol açmasıkaçınılmazdı. En azından “devrim ve hürriyet”, hayatlarında bir iyileştirmeanlamına geliyordu. Ayrıca vatan onlar için somut bir olguydu, erkeklerlebirlikteortakçalıştıklarıtoprakdemekti,üzerindehayvanınıbesleyeceğiotlakdemekti. Hatta erkekler harbe gittiklerinde, bütün işlerin hakkından “kadınbaşına”gelebiliyordu.Haksızlığaisyanettimi,başarıeldeedebilirdi.

İstanbul’dakipaşakızlarıgibiokumasıyazmasıolmasada,dergilereyazıpçizmesededevrimöncesikalkışmalardasözlüvedeneyselbilgiyeulaşıyordu.

Page 275: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Toprağını işgale kalkışan yabancılara karşı da savunmaya, MilliMücadele’yeveKurtuluşSavaşı’naön saftakatılmasıbu sürecin çokdoğalsonucuydu.

Atatürk’ün Milli Mücadele’ye başlarken onlara güvenmesi bir gerçeğedayanıyordu.1923’teköylükadınlardansözederkenşöylekonuşuyordu:

[…]dünyadahiçbirmilletinkadını“BenAnadolukadınındandahafazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolukadını kadar gayret gösterdim” diyemez. […] Kadınlarımız aslındatoplumsalhayattaerkeklerimizlehervakityanyanayaşadılar.Bugündeğil,eskidenberi,uzunzamanlardanberi,kadınlarımızerkeklerlebaşbaşa, mücadele hayatında, ziraat hayatında, iş hayatındaerkeklerimizden yarım adım geri kalmayarak yürüdüler. Belkierkeklerimiz memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle,düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısındavarlıklarını ispat ettiler. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordununhayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Memleketin mevcudiyetvasıtalarını hazırlayan, kadınlarımız olmuş ve kadınlarımızolmaktadır. Kimse inkâr edemez ki, bu harpte ve ondan evvelkiharplerde milletin hayat kabiliyetini tutan, hep kadınlarımızdır. Çiftsüren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren, mahsulatıpazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren,bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuylayağmurdemeyip,kışdemeyip,sıcakdemeyipcepheninmühimmatınıtaşıyan, hep onlar, hep o ulvi, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınlarıolmuştur.

Gündemindedevrimolan,çokdoğalolarakbugücütanımak,bilgisinesahipolmakvehareketegeçirmeyihedefinekoymakdurumundaydı.

İttihat ve Terakki iktidara geldikten sonra da, 4Mayıs 1914’te köylü ilebağlantısını sağlamaküzere“fırkavesiyaset fikir temayüllerinden tamamenayrıyalnızilimveşefkatfikirvehisleriylebeslenenbirilim,eğitim,öğretimve hayır kurumu” olduğu açıklanan Köylü Bilgi Cemiyeti’ni kurmuştur. 5Haziran 1914’te Doktor Abdullah Cevdet tarafından başka bir Köylü BilgiCemiyeti daha kurulmuştur. “Köylülerin kültürel olarak yetiştirilmesi”faaliyetindebulunandernek,Arapharflerindeyapılandeğişikliklerleokumasıkolaylaşanteknikkitaplaryayımlamıştır.

III.1908DevrimiSonrasındaKadın

24 Temmuz 1908’de hürriyet ilan edilince İstanbul’da birkaç gün sürengösterivemitingleryapıldı.Tutuklularınserbestbırakılmasıcoşkunalkışlarlakarşılandı. Kadınlar, nazırların çocukları, şeyhülislam, imamlar ve subaylar

Page 276: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kendilerineverilenhürriyetinönemivekıymetiüzerinekonuşmalaryaptılar.

Selanik’te Hürriyet Meydanı’nda üç gün süren kutlamalar yapıldı,masalardan,balkonlardan,atarabalarıüzerindennutuklarsöylendi.

İttihat ve Terakki Kadınlar Cemiyeti Başkan Yardımcısı Seniye Hanım“yaşasınvatan,yaşasınmillet,yaşasınhürriyet”diyebirkonuşmayaptı.

“40arabalıkbirkonvoycaddecaddedolaştı.Arabalarda, aralarındaSerezValisi’ninkarısınındabulunduğu,yüzleripeçeyadaçarşaflaörtülüolmayanTürkkadınlarıoturuyorvehepbirlikteözgürlüksloganlarısöylüyorlardı.”

Selanik’tekiNusha-iMefharetadlıkadındergisi1908Devrimi’ni“YaşasınMillet Meclisi” başlığıyla duyurdu. Böylece Osmanlı’da Meclis-i Mebusanyerineilkkezbukavramkullanıldı.

Kadınlar artık meclisin kapısını zorlamaya başladı. İttihat TerakkiCemiyeti’ninmerkezine başvurarak “Meclis-iMebusan’nın resmi küşadıylaictimaa’atında hazır bulunmak istediklerini, behemal kafes arkasındanmüzakeratı isti’mallerine müsaade edilmesini, yoksa geçenlerde İngilizParlamentosu önünde İngiliz kadınlarının yaptığı gibi, nümayişler icraedeceklerini”bildirdiler.

Avrupabasınınadayansıyanbuolaydiğerbazışehirleredegeçti.

ZatenbirçokfikirmemuraileleriyleAnadolu’yadataşınıyordu.

III.i.İttihatveTerakkibelgelerindekadın

Mahmud Celadeddin Paşa’nın belgeleri arasında bulunan, Tıbbiye-iŞahane’dekurulancemiyetinolduğu tahminedilenbeyannamenin“OsmanlıİttihatveTerakkiCemiyeti,Cemiyet’inesbab-ıteşekkülüvemaksadı”başlığıaltındaki 2. Madde’de şöyle deniyordu: “Cemiyetin maksadı umumunmenafiini tahlise çalışmaktır, arada milliyet, kavmiyet, cinsiyet, mezhep,taraftarlık yoktur. Aza reyinde hür ve müstakildir. Menafi-i umumiyedenbaşkahiçbiremirilemukayyetdeğildir.”

“EfradınhukukvevezaifiveCemiyeteduhul şeraiti”başlığıaltındaki37.Madde’dekadınlarınyeriaçıkbirbiçimde tanımlanıyordu:“Osmanlı İttihadve Terakki Cemiyeti’nde bulunan kadınlar alelûmum erkekler gibi aynıhukukamalikveaynıvezaiflemükelleftirler.”

Yine 1902 Jön Türk Kongresi’nden sonra Paris’te kurulan cemiyetinNizamname-iEsasi’nin6.Madde’sinde“kadınerkekbilcümleOsmanlılar”ıncemiyeteüyeolabileceğibelirtiliyordu.8

Cemiyetin 1908 tarihli Teşkilat-i Dahiliye Nizamnamesi’nin “Maksat”başlığı altındaki 1.Madde’sinde, vatanı bulunduğu vahim halden vemilletizulümveesaretinpençesindenkurtararakinsanlığalayıkbirsuretteyaşamak

Page 277: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

“bilâcinsvemezhepbilumumefradı-ıOsmaniye’ninvazife-imukaddesevemenafi-i bedihiyeleri muktezasından” olduğu belirtilmektedir. Hatta 2.Madde’de “Osmanlılar maksada vusul emrinde müttehiden çalışmak vemenafi-i kavmiyelerini daima müşterek görmekle mükellef olduklarından,cins vemezhepdaiyesiyle tefrika husulüne sai bulunanların husulü amalinemaniolmakdahiCemiyet’inesasvazife”lerindenolduğuvurgulanmaktadır.

1908’de kabul edilen siyasi programa göre “Cins ve mezhep tefrikedilmeksizin herkes müsavat ve hürriyet-i tammeye malik ve aynımükellefiyete tabidir. BilcümleOsmanlılar huzur-u kanunda vememleketinhukuk vezaifinde müsavi olup umum tab’a ehliyet kabiliyetlerine göremünasipolanmemuriyetlerekabulolunacaktır.”

Ancak “intihap hakkına haiz olmaları için talep edilecekler” “emlak veservetiolsunolmasınyirmiyaşınıikmaledenTeb’a-iDevletiAliyyedenolanhererkekfertlerdir.”

1909ve1911’dekiNizamnamelerin1.Maddeleriiseşöyledir:

Meşrutiyet-i idarenin tesisine ve cins ve mezhep ayırmaksızın bütünOsmanlıların istikmal-i refahiylenail’ihürriyetolmalarınaçalışmışveavn-ihakla muvaffak olmuş olan” cemiyet bundan sonra da “bu makasid-imukaddesenin maddi ve manevi terakkiyat-ı medeneyyenin temini vetamami-imülkiyeninmuhafazasıuğrundamüttehidençalışmayıesasmaksatve meslek ittihaz eder. Menafi-i kavmiyelerini daima müşterek görmeklemükellef olan bütün Osmanlılar arasında gerek cins ve mezheb-i daiyyesi,gereksuver-isaireiletefrikavefesadikaınasâibulunanlarınvesait-imeşruailehusülâmalinemaniolmakCemiyet’incümle-ivezaifindendir.

Kulüplerdecinsvemezhepayrımıyapmaksızın“revabıd-ıittihadıteyidveidameyevehersınıfefradınistidatveihtiyaçlarıdairesindetenvir-iefkarvetevs-ivukuunaveiktisadi-içtimaihertürlüteşebbüsat-ımüfideveterakkiyat-ımedeniyyeyiistihsalvetesrie”hizmetedecektir.

III.ii.İttihatveTerakkiörgütlerindekadın

İttihat ve Terakki’nin ne kadar kadın üyesi olduğu konusunda fazla bilgibulunmamaktadır.Dr.BahaddinŞakir 1908’de kırk kadar üyenin olduğunu,gazetelerle,mektuplarıngizlicedağıtılmasındaönemligörevlerüstlendiklerinisöylemektedir.Mücadeleninkoşullarıdakadınlarınkatılımınıdayatır. İttihatve Terakki’nin kurucularından Kâzım Nami Duru, “Biz, birkaç arkadaşeşlerimizideCemiyet’esokmakmecburiyetindekalmıştık;çünküevlerimizdeCemiyet’egirenlereyeminettiriyorduk”diyor.

Selanik’te kurulan İttihat veTerakkiKadınlarCemiyeti ilk toplantısını 17Mayıs 1324’te (30 Mayıs 1908) Serez’de yapar. Başkanı Ahmed Cevdet

Page 278: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Paşa’nın kızı Emine SemiyeHanım, başkan yardımcısı daVarnalı komitacıSeniyeHanım’dır.

EmineSemiyeHanımbu toplantıdayaptığıkonuşmadacemiyetinamacınışöyleaçıklar:“Zavallıİslamkadınlarınınyüzlerindekikalınvesiyahpeçelergibi manen de büründükleri cehalet örtüsünü delip geçerek hissiyatlarınıuyandırmak,ilimvetahsilinkadrinionlaraanlatmak…”

Emine Semiye Hanım’ın anılarından Seniye Hanım ve diğer kadınlarlaaralarında gizlice yasak kitaplar okuduklarını, Jön Türkler’in yayınlarınıizlediklerini,ateşliihtilalciolmayakararverdikleriniöğreniyoruz.

12Ağustos1908’deİstanbul,Göztepe’deRıfatHüsameddinPaşa’nıneşininbaşkanlık yaptığı bir toplantıda kadınlar bir araya gelerek hür bir idaredekadınınyerinitartışmışlardır.

Ancak bu dönemde de hâlâ İttihatçı ŞeyhülislamMusaKâzımEfendi’ninsöylediği gibi “hürriyetler yalnızca kanunlarla değil, Şeriat kurallarıyla da”sınırlıdır.

Darülfünun Tıp Fakültesi’nden Nusret Cezmi, kadınlara yaratılışkanunlarına başkaldırmaktan vazgeçmelerini, kadınların beyinlerininerkeklerden 100 gram daha hafif olduğunu, çocuğunu emziren kadınınkaramsarlık ve acıdan korunması gerektiğini, böyle bir kadın mecliskürsüsündennutukatmayakalksa,erkeklerdeonayumrukla,tükürükletepkigösterseler sütünün bozulabileceğini, öldürücü zehir gibi bebeğinietkileyeceğiniyazıyordu.

OysaCelalSahir4Şubat1913 tarihli“VatanınKızlarına”başlıklı şiirindekadınlaraşuçağrıyıyapıyordu:

Heptoplanıngelin,

Bîçâreannenin

Bîçârekızları!Buyeşilkubbealtına

Hepdinleyin,kulakkesilin,annenizvatan

Titreksesiylehaykırıyor;kalbinebatan

Birhançerinzehirleriakmışhayatına…

Dörtaydayüzbinoğlunukurbanverenana

Ruhundabircünûnileağlarveonların

Page 279: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hâlâsıcakkanındayatarkenkoşun,sarın,

Kalbindekicerihaölümvermesinona

Eyhernevâzişindemuhabbetvemerhamet

Meşhunolankadıneli!Karşındakansızan

Birannekalbivar,onabiraşkileuzan;

Verhasta,yaslıanneyeümmidütesliyet…

Heptoplanıngelin,

Bîçâreannenin

Bîçârekızları!Onaazcıkşifaverin,

Ah,olmasınomatem-idünyayadalmasın;

Namusunuz,saadetinizöksüzolmasın;

Mazlum-ılevsiolmayınızdüşmanellerin.

Eygözleri,kulaklarıdalgınvebîşuur

Hâlâdudaklarındaterennümuçankadın!

BilmemkiTürkmü,yoksavatansızmıdıradın?

Elmaslarınlaparlamazalnındabirgurur

Ecdadınınasaletiruhundaöldümü?

Kardeşcenazelerkefenister,vatanhayat…

Üstündeparlayanlarıartıkçıkar,uzat;

Silleblerindenartıkoçılgınterennümü!..

Kadınartıkadının“Türk”olduğununbilincinevarıyordu.

Nakiye Hanım Darülfünun konferans salonundaki kürsüde Ocak 1913’teyaptığı konuşmada “İstikbalimizi temine, namus ve şerefimizi iadeye,dinimizi idameyemuvaffak olmak için kadın ve erkekmüttehiden azim ileçalışırsak, düşmanlarımızın her arzusunun akim kalacağını tarih bize

Page 280: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

gösteriyor” diye sesleniyordu. Bu toplantının haberi Türk Yurdu dergisinin“TürklükŞuûnu”köşesindeşöyleverilmişti:

Vatanın uğradığı büyük felaketler önünde Türk kadınlığı bittabilakayt kalamazdı. Rakîk ve vatanperver kalplerinin emrine itaatleerkeklerimize numune-i imtisal olacak tezahürat-ı hamiyetkâranedebulundular. 16 ve 23 Kanunisani (29 Ocak ve 6 Şubat) Türkkadınlarının tarihinde unutulama-yacak günlerdendir. ‘Müdafaa-iMilliyeKadınlarHeyeti’ tarafındanedilendavetüzerinedört-beşbinhanım, Osmanlı Darülfünunu büyük salonunda toplanarakyüreklerinden, vicdanlarından taşan acıları Müslüman ve Türkerkeklerine ve Avrupa’nın büyük kadınlarına bağırdılar. Sonra damaliyece sıkıntıda olan anavatanlarına neleri varsa hepsini,cüzdanlarındaki paralarını, kulaklarındaki küpeleri, parmaklarındakiyüzükleri, bileklerindeki bilezikleri, hatta gözlükleri, hattasırtlarındaki kürkleri çıkarıp ver-diler. Yara sarmak, hasta bakmaküzere zaman-ı saadet muhadderat-ı İslamiyesi gibi harbe gitmeyemüheyyaolduklarını bildirenler de çokoldu.Her iki içtimadavasatikadınlar ekseriyeti teşkil ediyordu. Söz söyleyenler, Osmanlıhanımlarının fezail ve irfanıyla temeyyüz etmiş simalardı. FatmaAliye, Nigar, Halide Edip, Fehime Nüzhet, Nezihe Muhlis, NakiyeHuriye, İhsan Raif ve Şimal Türklerinden Ümmü GülsümHanımefendiler hemşirelerini ağlatacak, bayıltacak fakat aynızamanda onlara istikbal için bitmez tükenmez bir ümit ve ensal-imüstakbeleyi hazırlamaları için de asla eksilmez bir azim vereceksihirlişiirler,nutuklarhitabeleriradettiler.[…]

Türk Yurdu, muazzez hemşirelerimizin şu faaliyet-i peygamberpesendanelerini tebrik ile müftehirdir. Bundan böyle kadınlarımızhayat-ı içtimaiyemizde inşallah dahamühim yer tutarak içtimaen vesiyasetenhalâsımızıteminederler.

Vatanvenamuskavramlarıartıkyanyanagelmişti.İkisinidesavunmakiçinmilletin öteki kolu kadınlar da önce mücadele alanına, kürsülere çıktılar,örgütlendiler,basındasorunlarınıvetaleplerinigündemegetirdiler.Bu,siyasikararmekanizmalarına doğru yürüyüşün başlangıcı oldu.Vatanın “ictimaenvesiyaseten”kurtuluşunafiilenkatıldılar.

Çünkü Aziz Haydar’ın Kadınlar Dünyası dergisinde yazdığı gibi “Allahinsanaikikolverdi.İkisimüşterekençalışıpvücudubeslerler,kadınlaerkekde cemiyet-i beşeriyenin iki koludur. Eğer müştereken çalışırsa kazanırlar.Biri âtıl kalırsa sefaletemahkûmolurlar.Nasıl ki tek kol ile kalan insanlarsefilolur…Tekelsadakaistemeyeyarar,başkabirşeyedeğil.

Ayrıca 1908 Devrimi hakların nasıl kazanılacağı konusunda kadınlara da

Page 281: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yolgöstermişti.

Temmuz 1913’te Kadınlar Dünyası imzasıyla dergide yayımlanan yazıdaşöylesesleniyorlardı:

10 Temmuz’da (23 Temmuz) erkeklerimiz hakk-ı hâkimiyetlerine,hakk-ı medeni ve insaniyetlerine nail oldular. Tam manasıyla insanolduklarını idrak ettiler. Zulmetten, esaretten, istibdadın acızahmetlerinden kurtuldular. Hürriyeti, ademiyete aşkın lüzumunuanladılar. […] Ah kadınlık! Sen hâlâ zulmet içinde kalacak mısın?[…]Ne vakit sen, sen olduğunu görecek idrak edeceksin?Ne vakitsendehürolarakyaşayacaksın?Neva-

Page 282: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kit,hakkınhukuk-ıumumiyearasındatanınmışbulunacaktır?Sendebu milletin, hürriyeti takdis ve tebcil eden bu milletin validesisin.Adatın, taassubun,cehliniçindeböyleesirikalıpgidecekmisin?Sendeinsansın,sendebirhaksahibisin!

Kadınlar, kadınlar!… Hürriyeti erkeklerimize vermediler. Onlar cebrenaldılar.‘Hukukverilmez,alınır’diyorlar…Bizkadınlardahukuk-ıtabiiyevemedeniyemiyemizi isteyelim. Vermezlerse biz de cebren alalım. Yaşasınhürriyet!”

Kadının siyasi hakları bu dönemde yoğun tartışılmasına karşın, onlaraulaşabilmesiiçinçokuzunvesancılıbirmücadelesüreciyaşanmıştır.

MilliMücadeledöneminde, en sıcakçatışmalarınyaşandığı zamandabile,Atatürk, kadınların örgütlenmesine ve katılımına çok özen göstermiştir.Kadınlar Müdafaai Hukuk Cemiyeti’ni her yazışmasında bir siyasi merkezgibi dikkate almıştır.Kadınlar daha sonra partiye üye olabilmişler, hatta 15Haziran 1923’te Nezihe Muhiddin başkanlığında Kadınlar Halk Fırkasıkurmuşlardır.Ancakkararvericiorganlaraseçilebilmeleriiçinyinesaltanatınve hilafetin kaldırılması, bağımsızlığın elde edilmesi ve milli hükümetinsağlamlaştırılması, Medeni Kanun, Tevhid-i Tedrisat, Kıyafet Devrimi veYazıDevrimibeklendi.

III.iii.Yasalar

Darülfünun Tıp Fakültesi’nden Nusret Cezmi’nin Sebilürreşad’da yazdığıgibi “Meşrutiyet’in ilanındanberikitapları, hattagazetelerimeşgul edenbirmeselevar:Hürriyet-iNisvan.”

Gerçektendekadınınhürriyeti,hakları,eğitimi,aileiçindekiyeriçokyoğunbirbiçimde,hâlâbugünbilegündemdeolanayrıntılardatartışılır:

Kadınsız bir millet, millet olamaz. Bir milleti ikame ve idameedecekenbirincivasıtakadınlardır.

Türk kadınları cemiyet-i beşeriyenin aza-ı mahcuresidir. Kadınıniştirakiolmadanbir cemiyet ilerleyemez.Kadınsızbir cemiyetdilsizbiradamabenzer.[…]Dünyadaerkeklerinterakkiedipdekadınlarınhal-itedennidekaldığıbirmilletyoktur.Kadınbaşka,erkekbaşkabirmilletolamaz.

[İslamiyet’te] Bütün hukuk ve vezaifte kadın erkek müsavidir.Kadınlar içinbaşkaerkekler içinbaşka,hukuk,vezaif, tekalif, ibadatyoktur.[…]Nazar-ıŞer’idekadınticareteder,mahkemede,Meclis’tehukukunumüdafaaeder.Vergiverir.Zevcialeyhinebileikame-idava

Page 283: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

eder.Hernevi sayveamelmeşru,hernevi sanat, ziraatkendisi içinmübah ve hattameşrudur. […]Maateessüf kadınların ahvalini felceuğratanİslamiyetdeğil,itiyattır.

Artık “saçı uzun, aklı kısa” gibi insanlığı anlayamamış bazızavallıların söyledikleri sözlerden uzaklaşacağız. O bîmana vegarazkârane söylenen sözleri terke mecburuz, çünkü büyük Türkmilletininruhukadınvebinaenaleyhonuyükseltecekdekadındır.[…]Büyük Türk Kadını önüne açılan bu yeni yolda dikkatle veyanılmadanyürüyecekolursabütünesaretzincirlerinikırarakistediğimevkiyeçıkacak,milletideomevkiyeçıkaracaktır.

Erkekler nasıl bir hakk-ı kelâma malikseler, o narın ve masumkadınlar da hakk-ı kelâma, hakk-ı hürriyete maliktirler, ki bu bütünalem-i medeniyet, alem-i insaniyetçe kabul olunmuş bir hakikat,tasdikedilmişbirmetot,birkanundur!

İslam’da kadınlar meselesi bugün hak ve hakikat namınamuhitimizdeenziyademevzu-ıbahsolmayalayıkmesaildenikenbumeseleyedairherkesbildiğihakkı,hakk-ıİslamiyisöylemekcüretinigösteremiyor. Binaenaleyh kadınlar meselesi müşevveş vekadınlarımız–hukukvevezaifigayrimuayyenolarak–müzebzebbirhaldekalıyor.[…]Bizadamolmakiçiniçtimaivefikridahaçok,pekbüyük inkılaplaramuhtacız. Bu inkılaplar olmadıkça adam olmayız.Bu inkılapların husülü kendi kendine bırakılırsa çok uzun zamanlarister. […] Bir inkılab-ı siyasi vücuda getirdik. Halbuki fikren hâlâyerimizde sayıyoruz. Hatta bazen geri geri gitmek temayülleri bilegörülüyor. Eğer yaşamak istiyorsak, muhtaç olduğumuz terakkiyat-ıfikriye ve ictimaiyye tekamülünü zamana bırakmayalım da kavlenfiilenotekamülünyollarınıaçaraksüratlehusulüneçalışalım.

Mehmet Emin Yurdakul da bu konudaki fikirlerini gençliğe ithaf ettiği“Anadolu”şiiriyledilegetiriyordu:

[…]-Kocannerede?

-Bendulum

Kocamşehit,birninemvar,biroğlum

-Soyun,sopun?

-Onlardahihepyoksul

Ahefendi,bizekarşıİstanbul

Nedenböylesert,yalçıntaşgibi?

Taşralarınhayvanlıkmınasibi?

Page 284: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hayır,hayırbunasibialmakiçindoğmadın

Onuniçindoğdunkisenkadınlığınhakkıile

Ocağınınkarşısındasaadeteeresin

Göğsünükabarttırananneliğinaşkıile

Evladınasütüngibipâkduygularveresin

Senbirazizyoldaşsın

Seninsesinhayatiçindöğüşmeyekoşturur

Seninsevginvataniçinfedakârlıköğretir

Seninyüzüninsaniçinbirmerhametduyurur

Seninileinsanoğluyeryüzünüşenlendirir

Lakinbizlerbuhaklarıunuttuk

Kadınlığıhayvanlıklabirtuttuk

Ninengibisanadahihorbaktık

Senidahiyoksul,garipbıraktık[…]

EymübarekAnadolutoprağı

Haniseninbahtiyarlıkhukukun

Hürdüşüncen,milliduygun,kanunun

Haniseninyeniruhluçocuğun

Sevgin,neşen,çalgın,türkün,oyunun

Eydertlileryatağı

Nevaktedekgençliğinehakaret

Buayrılık,bugözyaşı,buölüm

Nevaktedekkızlarınaesaret

Busertdemir,buağıryük,buzulüm

Page 285: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yazıksanaağlamayanşiire

Yazıksanatitremeyenvicdana

Yazıksanauzanmayanellere

Yazıksenikurtarmayaninsana[…]

Bu konuların siyasi alana taşınması da kaçınılmazdı. “Yeni ruhlu çocuk”,“kızlarını esaretten kurtarmak üzere elini onlara uzatmak” zorundaydı.Meclisin ve kanunların kapısı zorlanıyordu. Hangi yasa görüşülse mutlakakadınlarailişkinbirtartışmaçıkmasıçokdoğaldı.

1910 yılında hükümetin hazırladığı Kanun-ı Cezanın Bazı MevaddıMakamına Kaim Kanun Lahiyası’nın zinayla ilgili 201. Madde’si 5 Nisan1327’de(18Nisan1911)görüşülmeyebaşlandı.

Kimimebuslar kanunun eskiye göre daha ileri olduğu, zina yapan erkeğepara cezası yerine hapis cezası getirdiği, ancak öyle şarta bağladığını ki,cezanınuygulanmasını imkânsızkıldığı, erkeğe sadece“evindezinayapma;yanılır da bir kere yaparsan zararı yok, âdet haline getirme; ama illeyapacaksan zina yaptığın kadınları değiştir” dendiği, kadınları baştançıkaranın esas erkekler olduğu, burada hem savcı hem hâkim konumunadüştükleri, zina yapan karısını katletme hakkının kocaya tanındığı, kadınahiçbirhakverilmediği, çokkadınlaevlenmehakkıolduğuhaldebununladayetinmeyip sınırı aşmasının kadına göre daha ağır cezayı gerektirdiği gibifikirlerilerisürdü.

Bir mebus “ya günün birinde şu Meclis-i Mebusan kadınlardan oluşsa”diyecekoldu,“Allahogünügöstermesin!”diyetepkigösterildi.“Yaozamanbukanunmaddelerinde‘kadın’geçenyerlere‘erkek’diyeyazsa…Onuniçinkaideyimüsavatıihlaletmeyelim”dendi.

Kimi de maddenin mantığının Kuran ayetlerine uygun olduğunu, iffetinikorumanın erkekten ziyade kadına düştüğünü, kadına daha fazla cezavermeninuygunolduğunusöyledi.

Sonunda erkeğe de sadece para değil, hapis cezası da verilmesikararlaştırıldı.

Hemenheryasadabenzertartışmalargündemegelmiştir.

1916’da Pasaport Kanunu görüşülürken kadının kocasından izin almadanülke dışına çıkıp çıkamayacağı da Âyan ve Mebusan Meclislerinde yoğuntartışmalara neden olmuştur. Reşid Akif Paşa’ya göre sağlık ve ihtiyaçbakımındanyabancıülkelereörtünerekvetedaviiçingidebilmeliydiler.SalihPaşa’nın aklı böyle bir davranışı almıyordu. Ahmed Rıza Bey alay ederek“Harem ağasını da beraber götürsün”, “milli ahlak pasaportla korunmaz”

Page 286: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

diyordu.Evlikadınlara“eşlerinden izinalmadıkçapasaportverilmez”kaydıkaldırıldı. Sadrazam Said Halim Paşa bu serbestliğe muhalif olduğununzabıtlarageçirilmesiniısrarlaistemiştir.

1911’de alınan bir kararla emlak sahibi kadının kefalet şartlarına sahipolduğu, usul ve nizamı dairesinde kefaletlerinin kabulünün lazım geleceği,TicaretveNafıaNezareti’ninteklifiüzerineŞûra-yıDevlet,NafıaveMaarifDairesi’ncekabuledilmişvebirgenelgeyletebliğedilmiştir.

1916’da Ziraat Mükellefiyeti Kanunu’nda on dört yaşındaki kızların daekim ve nadas yapmak üzere hükümetçe mükellef tutulabileceği kabuledilmiştir.

Özellikle İttihat ve Terakki’nin tek başına iktidar olduğu dönemdekadınlarınhürriyetekavuşmasınadahaçokönemverilmiştir.İttihatçıyazarlarbasında ve konferanslarıyla yoğun propaganda yapmışlardır. Türkçülerin,özellikleZiyaGökalp’inkatkılarıçokbüyüktür.

Gökalp, “Aile” şiirinde kadının hakları ve yasalar önündeki konumukonusundafikirlerinişöyledilegetirir:

Birkadınvarkiyaannem,yakardeşim,yakızım,

O’durbendeenmukaddesduygularıyaşatan

Birdiğerisevgilimkigünüm,ayım,yıldızım,

O’durbanahayattakişiirlerianlatan

Bumahluklarnasılhakirolurşer’ingözünde,

Biryanlışlıkvarmutlakamüfessirinsözünde

Ailedirbumilletin,budevletinesası

Kadıntamamolmadıkçaeksikkalırbuhayat

Aileninadleuygunolmakiçinbinası

Nikâh,talâk,miras:Buüçiştegerekmüsavat

Birkızirsteyarımekmek,izdivaçtadörttebir

Bulundukçaneaile,nememleketyükselir.

Diğerhaklariçinmillimahkemeleraçmışız

Aileyibırakmışızmedreseninelinde

Bilmemniçinkadınlığaaitiştenkaçmışız?

YaonunbiremeğiyokmubuTürkilinde?

Page 287: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yoksaomuiğnesindenkanlısüngüyaparak

Haklarınıpençemizdenihtilallealacak

Ziya Gökalp’lerin de etkisiyle aile hukukunda bazı yasal düzenlemeleryapılmıştır. İçtimai Usul-ü Fıkh ile cevaz yoluyla bazı değişikliklerin önüaçılmakistenmiştir.

1917 Hukuk-ı Aile Kararnamesi ile Münakehat ve Müfarekat (Nikâh veBoşanma) Kararnamesi çıkarılmıştır. Ancak yine de dinci ulema engeliniaşmakherzamanmümkünolmamıştır.

Bu kararnamelerle İslam hukukundan tamamen kopulmamış, ancaknişanlanmaya, evlenmeye, boşanmaya devletin müdahale edebilmesineolanaksağlanmıştır.Devletinizniolmadanyapılanevliliklerkanunibakımdantanınmıyordu, kadın izin verirse koca ikinci bir kadınla evlenebilirdi,nişanlılık hukuki bakımdan evlenme başlangıcı sayılıyordu, bazı özeldurumlarda kadına da boşanma hakkı tanınıyordu.Evlenme yaşı kadınlarda17,erkelerde18olarakbelirleniyordu.

Elbettebuçoközelalandadevletkanunlarıylabirdüzenlemeyapılabilmesibilelaikleşmekonusundabiraşamadır.

Bu kararname 1919’da işgal kuvvetlerinin dayatmasıyla yürürlüktenkaldırılmış olsa da, cumhuriyetten sonra yapılan düzenlemelerin veMedeniKanun’unöncülüolmuştur.MedeniKanun’unkabuledileceği17Şubat1926sabahıbilebazımebuslarınAtatürk’ericayagelerek“hiçolmazsabirdenfazlakadınlaevlenmeyimümkünkılacakdeğişiklikleri”talepettikleridüşünülürse,sürecinhiçdekolayolmadığıaçıktır.

Laiklik konusunda bir adım da 1916 Kongresi’nde kabul edilen “kuvveikazaiye münhasıran Adliye Nezareti’ne mevdudur, binaenaleyh bilcümleteşkilat-ı kazaiyenin Adliye Nezareti’ne rapt ve ilhakı için kanunnamelertanzimi teklif olunacaktır” maddesiyle yargının şeyhülislamlıktan ayrılaraksadecenezaretebağlanmasıdır.

BirdiğeradımdaMedaris-iİlmiyeHakkındaKanun’du.Medreselerdedersprogramlarınamüspetvedoğalbilimler,Batıdillerieğitimigirdi.Kadınlarınyaşamında önemli bir sıçrama yapacak, okuma-yazma öğrenmeyikolaylaştıracak Latin alfabesine geçiş gibi girişimler olduysa da, sonuçsuzkaldı. “Kur’an yazısını değiştirme” cesareti de ancak cumhuriyetdevrimleriylegösterilebildi.

III.iv.AileveEğitim

Budönemde kadınların aile içindeki konumuve kızların eğitimi tartışılanönemlikonulardanbiriydi.Türkçülerde,Batıcılarda,İslamcılarınbirbölümü

Page 288: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dekızlarıneğitimindenyanaydı,çokeşlievliliğigündemetaşıyorlardı.Ancakherkonudaolduğugibiüçakımıniçinde“millimenfaatleriçin”ileriyedoğrudeğiştirmek isteyenler de vardı, düzeni koruyarak değişime direnenler de.Değişiminhangiyöndeolduğudaönemliydi.

Batılılaşmayı emperyalist kültüre eklemlenerek yozlaşma biçimindesavunmakbudönemdede“Tanzimatçı ruh”olarakeleştirildi.FuadKöprülübunu“HiçbirmilliesasadayanmayanAvrupataklitçiliği”olarakniteliyordu.Ona göre “Bir memleketin ihtiyaçları, gelenekleri dikkate alınmayarakyapılanyenilikler,eskimevcutlarıbüsbütünihlaldenbaşkabirşeyeyaramaz.”

YadaCelalNuri’nin tanımıyla,başına silindir şapkageçiripüzerine sarıksaranlar,frakgiyipşalvarıçıkarmayanlarvardı.

OdabaşıM.EkremBeyoğlu’na çıkıp “Bonmarşe”yi gezdiği sırada “çirkinve şeytan suratlı madamların sahte dillerine aldanan, halis helal paralarıesrarengizkasalaraboşaltanhanımları”görünce“Beyoğlubiziyutuyor!”diyeferyatediyordu.

İslamcılarıniçindeİttihatveTerakki’yidindendönmekle,kadınlarıyoldançıkarmakla,kızıbabasına,karısınıkocasınaisyanbayrağıçektirmekle,onlarıda İttihatçı yaparak büyüleyici propagandacı olarak kullanmakla şiddetleeleştirenler de vardı. Öte yandan dünyadaki Müslüman ülkelerinsömürgeleştirilme sürecine karşı tavır alan ve emperyalizmle baş etmeninyollarınıarayanİslamcılarda.

Üçakım içindeortakpaydasıemperyalizmekarşıbirduruşuolanlaraşağıyukarı her konuda benzer tutumlar alıyordu. Kız çocuklarının eğitiminingerekliğini kimi, İslamiyet’in ilk yıllarından örnekler vererek, kimiOsmanlı’danöncekiTürkleringeleneklerindenveuygulamalarından,kimideBatı’daki milli demokratik devrimlerin kazanımlarından çıkaraksavunuyorlardı.Aynışekildetekeşlievliliğedeherkesbulunduğuyerdeniknaedicigerekçelerbulupçıkarıyordu.

Ziya Gökalp’in bu konudaki görüşleriyle de Kemalist devrimin Batı’yabakışınınöncülerindenolduğuçokaçıktır:

Memleketimizde Batıcılar milli harsın mevcudiyetinden haberdarolmadıkları için yalnız medeni terakkiye ehemmiyet veriyorlar;binaenaleyh her husus gibi aile sahasında da körü körüneAvrupa’yıtaklideçalışıyorlar.Asriaile-yevasılolacağızdiye,milliaileyitahripediyorlar.Diğer taraftanmüfritDoğucular damanevi aile bozulacakdiye asri aileyi ve asri kadınlık telakkilerini kemal-i şiddetlereddediyorlar.Bizegörebuifratçıcereyanlarınikisidedoğrudeğildir.Türk ailesi Avrupa medeniyetinden yeni zihniyetler alarak şüphesizasrileşecektir. Fakat Türk ailesi, ne Fransız ailesinin, ne İngiliz

Page 289: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ailesinin,nedeAlmanailesininbireşiolmayacaktır.

İttihat ve Terakki eğitimde bir atılım yaptı. 1904-1908 arasında maarifbütçeleri 200.000 lira dolayındayken 1909’da 660.000 liraya, 1914’teimparatorluğunsınırlarıküçülmesinekarşın1.230.000lirayaçıktı.

Kızokullarıylailgiliraporlarhazırlatıldı.

1911’dekızlariçinilkidadiaçıldı,1913tarihliİlkTedrisatKanunu’ylakızrüştiyelerialtıyıllık iptidailereçevrilerekkazamerkezlerineyayıldı.1914’teDarülmuallimatların bünyesinde anaokullarına öğretmen yetiştirmek üzereAnaMuallimeMektebi,1913’teDarülmuallimat’aöğretmenyetiştirmekiçinDarülmuallimat-ıÂliyeaçıldı.Kadınlarilkkezbudönemdeyükseköğrenimebaşladılar. 1915’te İnas Darülfünun’u kuruldu. 1917’de Ameli Ticaret İnasŞubesi, İnas Sanayi Nefisesi açıldı, Darülelhan’a (konservatuvara) kızöğrencileralındı.1918yılındaDarülbedayi’yeMüslümankızöğrencialındı.Yurtdışınaöğrencigönderildi.

Budönemdeeğitimgörenkadınlar,cumhuriyetin ilkyıllarının,Atatürk’ün“keşke beni siz yetiştirseydiniz” dediği öğretmenleri oldular. Hemen hepsiMilli Mücadele döneminde ve cumhuriyet devrimlerinin uygulanıpyaygınlaşmasında önemli görevler üstlendiler. Ancak edindikleri sanat vemeslekleri uygulamak için, feodal kurum ve kültürü besleyen kaynaklarınkurutulması “ya da bazı kelleler gidecektir” kararlığıyla devrimlerin tekseçenekolarakgetirilmesibeklendi.

III.v.Yayın

1908’den sonra kadın dergilerinin sayısında birden büyük artış olmuştur.Mefharet,Demet,Mehasin,Kadın,MusavverKadın,KadınlarDünyası,GençKadın,HanımlarÂlemi,KadınlarÂlemi,HanımlaraMahsusGazete,KadınlıkHayatı,Kadınlık,KadınDuygusu,Seyyale,TürkKızı-TürkKadını,Sıyanet,Bilgi Yurdu Işığı-Bilgi Yurdu…Kimisinin yayını çok kısa sürse de birçokkonuyugündemetaşımışlarveetkiliolmuşlardır.Bazıdergilerinbaşyazarları,sahipleri,makinistvedizgicilerikadındır.

Artık bazı kadın dergileri kendilerini “edebi, ilmi, fenni, sınai, siyasi,iktisadi”gibisıfatlarlatanımlamaktadır.

İkdam, Tanin, Servet-i Fünun, Sabah, Millet gibi günlük İstanbulgazetelerindeartıkkadınimzalarıdavardı.

Taleplerdeğişmeyebaşlamıştı.1908Devrimi’ninkadınlaraçısındananlamı,tahsilveterakkideeşitlik,kadınhukuku,siyasetveişhayatınakatılım,ahlak,giyim, sokağa çıkma, çağdaşlaşmanın nasıl anlaşılması gerektiği, kızokullarınafenderslerikonulmasıgibikonulardayazılarçıkmayabaşladı.

Page 290: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Devriminkadınıvekadınındevrimdekiyeritartışılmaktadır:

Dünya milletlerinde inkılap hareketlerinde kadınlar hep önemliroller oynamışlardır. Bizde de, kadın ve erkek bu konuda birliktehareketetmeli,elbirliğiyleçalışmalıdır.

Kadınlarnebiryıldız,neçiçek,nedeyalnızedebiyatamevzuolanmühim varlıklar değildirler. Kadınlar, vatan için deruhte edeceğimizen müşkil, en uzun teşebbüslerimizde size yardım edecek tabii vehakiki arkadaşlarınızdır. Onlar valideleriniz, kardaşlarınız,zevceleriniz sıfatıyla açtığımız yolda yol arkadaşlarınız olacaklardır.Onlara sadece şiir yazmayın, onları fikirlerinize ortak edin, ilim vefendenyararlandırın.BirkadınevvelaOsmanlıvatanperveridir.Vatankalbinin en güzide, en derin nokta-i ibadetidir. Vatanın hukukukadınlıkhukukundanbüyük,mühimvemuhteremdir.

Şartlardeğiştiğinegörekadınlardaartıkerkeklerleeşithaklarasahipolmalıdırlar. Yalnız kadın 40 yaşından sonramebus seçilebilmelidir.Çünkü, artık en küçük çocuğu yedi yaşındadır. Kadın olgunlukdönemine geçmiştir. Kimse onun siyasete atılmasına itirazetmemelidir.

İzmir’de kadınlar tiyatroya gitmeye kalkınca binlerce kişi toplanıpengellemişler, zabitler ve hükümet memurları ilgisiz kalmıştır.Tiyatroya gitmekle ahlak bozulmaz.O halde, bu konuda Jöntürklerebaşvurmakgerekir.

KadınlarınKastamonu’dasokağaçıkmasıyasaklanmıştır.Oysahemİslam’ahemdeMeşrutiyetkanunlarınagörehaklarıdır.

Tevfik Fikret’in “kızlarını okutmayanmillet, oğullarınımanevi öksüzlüğemahkûmetmiştirdemektir.Hüsranınaağlasın”sıksıkkullanılanbirsözdür.

“Bir milletin nisvanı, derece-i terakkisinin mizanıdır ve elbet sefil olursakadın, alçalır beşer” bütün dergilerde dilden dile dolaşmaktadır. Atatürk debunukadınlarlakonuşmalarındasıksıkkullanmıştır.

Devrimin başkaldırısı kadınları da “esaret zincirini” kırma konusundayüreklendirmiştir. Azize Hanım kız kardeşlerine Kadınlar Dünyası dergisisayfalarındanşöyleseslenir:

Yaşaeydehri-icedid-inisa

Çünküsaçıyorsunzülmetlereziya

Varoluneygayretlihemşireler

İlaveediniztarihimizeşanlısahifeler

Page 291: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Demekartıkkırılacakzinciriesaret

Kadınlıkyükselecekmevki-ilayıkınabeşaret

Kadınlardaerkekgibiçalışırsak

Çalışmayabizdeartıkalışırsak

EminimkiOsmanlılıkyaşayacak

Cehlartıkönümüzdenkaçışacak

Dergilerartıkdahayaygınbirçevretarafındanokunmayabaşlandı.Sadeceokuma-yazma bilen paşa kızlarının zaman geçirdikleri değil, sorunlarınıyaşanansiyasiolaylariçindedeöğrenen,çözümlerarayankadınlardavardı,“Bizvarızuyanıyoruz,kalkacağızyolgösteriniz”diyeseslenenlerde,FatmaZerrin gibi “biz inkılapçıyız. İnkılap yapmak için geldik. Vazifemiz ağır,mesuliyetimizbüyüktür.[…]Nefislerimizihurafelerdenkurtarmakicabeder.Biz bu suretle yükselmekle hayatta çok şey kazanırız. Teşkil edeceğimizailelerdeiyibirahenk-iimtizachusulegelecektir.Yetiştireceğimiznesildebirbaşkakudreti fikriye,birbaşkametaneti ahlakiyedoğacaktır”diyeyazanlarda.

Balkan ve I. Dünya Savaşı, hele Çanakkale direnişinin kadınlarınyaşamında yaptığı zorunlu değişiklikler, tarlada fabrikada çalışmaları, işhayatına, devlet memuriyetine, fiilen vatan savunmasına katılmaları vebunlarınyarattığıkendinegüvenileellerindenkayıpgidecekbirvatanlarınınolduğu bilinci kadın meselesine ve kendi kurtuluşlarına doğru ve nesnelbakışı da birlikte getirmişti: “Gayemiz yalnız kadınlığın terakkisi, tealisideğildir.Milletimizinterakkisi,tealisidir.”

Dergilerde “kadınları inkılaba davet eden, adresini vererek ilişkiyegeçmeleriniöneren”MükerremBelkıs’ıartıkbabası“yavruminşallahvatanınen büyük kadını olacaksın” diye sevmektedir.1Nüfusa bile kaydedilmeyen,kız çocuk olarak adı anılmayan bir kültürden cumhuriyeti hazırlayacaknesilleryetişmektedir.

Unutmamalıdırki,ÇanakkaleSavaşı’nadahabıyıklarıterlememiştıbbiyeli,liseli oğullarını cepheye gönderen bu annelerdir. “Rehberleri hürriyet;müzahirleri müsavat olan”, arkasından da “yaşasın vatan vemillet, yaşasınmüsavatvehürriyet!”diyebağırankadınlardır.

III.vi.Toplumsalörgütler

1908’densonrakadınlarkararvericiüstorganlarabelkigirememiştir,ancakbasında yazılarla baskı unsuru oluşturulmuştur. Sadece bununla dayetinilmemiş,örgütlenmeyedegidilmiştir.İttihatveTerakkidebunaöncülüketmiştir. Dernek sayısında patlama yaşanmıştır: Hilal-i Ahmer Hanımlar

Page 292: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Merkezi, Mamulat-ı Dahiliye İstihlaki Milli Kadınlar Cemiyet-i Hayriyesi,Türk Kadınları Biçki Yurdu, Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi,Kastamonu Osmanlı Hanımları İş Yurdu, Cemiyet-i İmdadiye (Nisvan-ıOsmaniye İmdad Cemiyeti), Hıdmet-i Nisvan Cemiyet-i Hayriyesi, Teâl-iVatanOsmanlıCemiyeti,MısırlıHanımlarİaneCemiyeti,DonanmaCemiyetiHanımlar Şubesi, Müdafaa-yi Milliye Osmanlı Hanımlar Cemiyeti, ŞamNisvanı Muâvenet-i Milliye Cemiyeti, Cemiyet-i Hayriye-i Nisvaniye,EsirgemeDerneği, Osmanlı Kadınları Şefkat Cemiyet-i Hayriyesi, Osmanlıve Türk Hanımları Esirgeme Derneği, Asker Ailelerine Yardımcı HanımlarCemiyeti,ŞehitAilelerineYardımBirliği,BikesAilelereYardımcıHanımlarCemiyeti, Kırmızı-Beyaz Kulübü, Teâli-i Nisvan Cemiyeti, OsmanlıMüdafaa-iHukuk-ıNisvanCemiyeti,İnasDarülfünunuMezuneleriCemiyeti,MusikiMuhibbiHanımlarCemiyeti…

Binlerce kadın bu derneklerde etkin olarak toplumsal yaşama katıldı.Derneklerde elbette çay partileri yapılmıyordu; toplumsal hayatta değiştiriciroller üstleniliyordu. Yardımlar toplanıyor, okullar, dershaneler, hastaneler,işyerleri, fabrikalar, dikiş evleri, terzihaneler açılıyor, okulların eksikleritamamlanıyor, sanat kültür faaliyetleri, resim sergileri, konferanslardüzenleniyor,meslekleröğretiliyordu.İstanbul’daaçılanvesadecekadınlarınçalıştığı fabrikalara bir haftada 11 bin kadın iş başvurusunda bulunmuştu.Dernekler aracılığıyla gönüllü kadınlar askere alındı.Kadın amele taburlarıörgütlendi. Yerli malı kullanımını ve üretimi artırmak için faaliyetlerdebulundular. Avrupa’ya ödenen paraların bir gün bize atılan kurşun, top vesilah olarak döneceği vurgulanıyor, yerlimalı tüketimini artıracak önlemleralınıyordu.

1911’de faaliyete başlayan 1912’de resmen kurulan Türk Ocağı’nda hercumakonferanslardüzenleniyor,kadın-erkektemsilleryapılıyordu.

III.vii.Çalışmahayatı

Kadınınsokağaçıkmasıgünahmıdır,değilmidirtartışmasıbilebiranlamdakendiliğindençözüldü:Çünkü“KadınlarıAvrupalılaştırmakİslamkadınlarınıBatı kadınları gibi çalıştırmak demektir; yoksa onlar gibi allayıp pullayıpsüslemekdeğil”di.

Osmanlı kadını çalışma hayatına girdi, işçi, memur, esnaf oldu, evingeçimini sağlayan bir kimlik kazandı. Toplumsal ve kültürel alandakideğişimlerin, derneklerin ve basının desteği yanında savaşlar sırasında vesonrasında erkek işgücünün azalması kadınların çalışma hayatına girişinikolaylaştırdı.

Ayrıca işveren açısından tercih nedeni de olabiliyordu. Ücretler bazı işkollarındaerkeklerinyarısı,bazılarındaüçtebiri,altıdabirikadardı.

Page 293: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Kadınlar1908’densonrakigrevlereişçiolarakyadakocalarınıdesteklemekiçinaktifolarakkatıldılar.Bazıişkollarındagrevkomitesindeyeraldılar.

Kadın işçiler için 1915’te İş Hukuku’nda bir düzenleme yapıldı. Çalışmasüresini15saat,yıllıktatilizninidebirayolarakbelirledi.

Kadınların ticaretle uğraşması zaten İslami esaslarla da çelişmiyordu.1908’densonraİttihatveTerakki’nindedesteğiyleözelişyerleriarttı.Berber,terzi, pastane, fotoğrafçı,manifaturacı dükkânları, İstanbul vebazıAnadolukentlerinde kadınların satış yaptığı pazarlar açtılar. Bartın’da kadınlarınişlettiği37manifaturadükkânıvardı.

Ziya Gökalp’in eleştirdiği “Kocası evine getirir ekmek / O halde kadınamesleknegerek/Dersiniz,değildirmesleğemuhtaç/Yakocabulmalı,yaaçkalmalı”fikirlerizorunlubirgeriadımattı.

Cumhuriyetinaydınlığınadoğruyürüyüşbaşladı.

Mehmed Hadi Bey’in dediği gibi: “Kadınları karanlıkta yaşatan milletlerziyalıbirhayatailan-ıisyanetmişlerdir.Kadınlarımahkûm-ızallamedenbirheyet-iiçtimaiyekendimahkûmiyet-iebediyesinikendieliyleimzalamıştır.”

1908Devrimi’yle kadınlar da artık bizzat bumahkûmiyete başkaldırmayabaşlamışlardı.

Sonuç

Osmanlıkadınıbubilinçvebirikimlemütarekesonrasındamitingalanlarınavekürsülereçıktı.Onuyenidenkafesinesokmakmümkünolmadı.Kemalistdevriminanaunsuruolaraktarihtekigerçekyerinialmaküzereilerledi.

İttihatveTerakkiFırkası’nınTrablusgarpşubesinikuranŞevketBey’inkızı,TürkOcağıüyesi,dahasonraMilliMücadeledönemindeHâkimiyet-iMilliyeyazarı Müfide Ferit Hanım 4 Nisan 1919’da Türk Kadını Dershanesi’ndeverdiğikonferanstabusürecişöyleözetliyordu:

Beşeriyetyarısıerkek,yarısıkadındanoluşanbirkülldür.Buküllünyarısınıatılbırakıp,diğeryarısınıyürütmeimkânıvarmıdır:Nasılki,birvücudunyarısımeflucveatılkalıncaovücutyürüyemez,kuvvetleyaşayamaz ve nihayet ölmeye mahkûm olur. Kadını yürütmeyen,ilerletmeyen, yükseltmeyen cemiyet de yürüyüp yaşayamaz. Bircemiyetiçinmeflucolmaktanbüyükfelaketvemusibetolurmu?[…]Son muharebe kadınlarımızın cidali hayattaki nakiselerini büsbütünmeydana çıkardı. […]Bize aleni bir surette gösterdi ki, eski terbiyetarzı bugünkü yaşamsal ihtiyaçlarımıza kafi gelmiyormuş. Hepimizkanaat getirdik ki, bundan sonra da hanımlarımızı, başka türlühazırlamak onların ilmi seviye, içtimai ve ahlaki seviyelerini daha

Page 294: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kuvvetli bir temel üzerinde kurmak elzemdir. […] Toplumda halkınçoğununhazırekmeğiyoktur.Fakirailelerdebirerkekbütünkadınlarıdoyurmayayeterliolmayıncamecburenkadınlarekmeklerinikazanmaihtiyacında kaldılar. Bundan istifade eden sermayedarlar kadındanaynı şeyi erkekten daha ucuz bir fiyata istediler. Bundan çalışmahakkı, çalışma hakkından da eşitlik mücadelesi çıktı. Siyasi hakiddiasına gelince, madem ki, cemiyetin ıslahı siyasi kanunlarla icraedilmektedir ve madem ki, toplumda kadınlar da erkekler gibi okanunlara itaat etme mecburiyetindedir, o halde neden kendileriniilgilendiren bir meselede söz hakları olmasın? Esasen bu hakkıisteyecek seviyeye gelmiş kadına, “sen orada artık dur, daha ilerigidemezsin”demeknasılmümkünolur?

GerçektendeTürkkadınıoradadurmadı.

İnönü, 1934’te mecliste kadınların seçme seçilme haklarına ilişkinönergesini sunarken yaptığı konuşmada şu gerçeği saptadı: “Türk inkılabıdenildiği vakit, bunun kadının kurtuluş inkılabı olduğu berabersöylenecektir!”

150yıllıkbirTürk inkılabınınmirasçısı kadınlarız.Önümüzehiçbir engelçıkaramazlar.Bundansonradadurmayacaktır.

Atatürk’ündediğigibi,“Milletimizinkatetmeyemecburolduğumerhalelerbüyüktür, ulaşılması zaruri olan hedefler çoktur.Mutlaka bumerhaleler katolunacak, ennurluhedeflerevarılacaktır.Onun içinbirbirimizevereceğimizişaret,ileri,ileri,daimaileridir.”

Page 295: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

MERKEZ

Page 296: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908Parlamentosu’naGöreMeşrutiyetinDeğerleriveİlkeleri

H.AliyarDemirci

Giriş

II.Meşrutiyetmutlakiidaretarzındançıkarak,temsiledayalıparlamentovekamuoyu aracılığıyla siyasetin müzakereye, tartışmaya, çoğulcu zeminetaşındığısiyasalgelişmesürecimiziçindeönemlibiraşamadır.

Budönemin ilksenelerindemeşrutiyetkavramınabüyükdeğeratfedildiği,kavramın kendisine hayli geniş bir anlam yüklendiği görülür. Meşrutiyetsıradan insan tarafından vergilerin azaltılması, yolların yapılması, eğitiminyaygınlaştırılması, kısacası idarenin iyi hizmet götürmesi gibi son derecegündelik birmantık çerçevesinde anlaşılmış, rejim değişikliğinin hizmetleride hızla iyileştireceği beklentisi yaratılmış ya da halkın böyle bir izlenimedinmesine yol açılmıştır, anayasanın tekrar ilanı sonrasında meşrutiyetsadece bir yönetim şekli, bir siyasal rejim değil, adeta “bir hayat tarzı vedeğerlerkümesi”halinegelmiştir.Meşrutiyet söylemdüzeyindegünümüzdedemokrasiyleilgiliçağrışımlarkadarçeşitliliktaşımaktadır,ayrıcameşrutiyet-meşrutiyet öncesi ayrımı ilanına katkıda bulunan güçler için bugün yapılancumhuriyet-cumhuriyetöncesigibiönemlibirayrımdır.

Jön Türk hareketi kısa vadede anayasayı tekrar yürürlüğe koymayı,parlamentoyu açmayı, hükümdarı sınırlandırmayı amaçlamıştır. Bununlabirlikte Jön Türkler bu hedefleri, işlenmiş demokratik bir teoriyedayandırmamışlardır; parlamenter demokrasiyi, kelimenin gerçek anlamıylatemsil ilkesini,karar alma süreçlerinehalkınkatılımınıbenimsememişlerdir.İttihat ve Terakki’nin de 1876 Anayasası’nı yeniden yürürlüğe koymanınötesindebir“hürriyet”kuramıolmamıştır.JönTürkmuhalifhareketininbellibaşlı simalarının (Ahmed Rıza, Abdullah Cevdet vb. yazarlar) düşünceleriiçindedemeşrutiyetinsiyasalreformboyutunadairçözümlemelerönemliyertutmamaktadır. Yeni Osmanlılara kıyasla “18. yüzyılın aydınlanmafelsefesinden çok 19. yüzyıl bilimi onlarda egemen olmuştur.” Bununlabirlikte Ahmed Rıza, Abdullah Cevdet gibi yazarlar monarşi karşıtı,demokratik görüşlerini imparatorluğa uygularken İslam’dan bir araç olarakyararlanmışlardır.İttihatveTerakkiCemiyeti’ninyayınorganıolanönemliikiderginin, Meşveret ve Şûra-yı Ümmet’in isimleri de bu yönüyle dikkatçekmektedir. JönTürkler’in enbelirgin, kapsayıcı, ortaközellikleri “mutlakmonarşi” karşıtlığıdır. Jön Türkler’in anayasacılığın yanında durduklarıdönemde anayasacılık modernleşmenin ölçütüdür, bugün sanayileşmeyleifadeedilengelişmeoyıllarda“yönetimbiçimiveparlamentonunvarlığı ileifadeedilmek[tedir].”

Page 297: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

II. Meşrutiyet uygulaması bütünüyle değerlendirildiğinde yarışmacı birseçim,gerçekbirtemsiledayananMebusanMeclisigibidemokrasininasgarişartlarıkonusundaeksiklergözeçarpar,1908’den1918’ebirbütünolarakelealındığında bu yönüyle başarılı bir tecrübe olduğu söylenemez. Bununlabirlikte meclisin ilk yasama dönemi hakkında (1908-1912) keskin olumsuzsonuçlar üretmek kanımca yanlış olur. Meclisteki nispi İttihat ve Terakkiçoğunluğu da, dağınık muhalefet de monarşi döneminde olmayan kürsühürriyetininhakkınıvermiş,bununiçindeyasamavedenetlemefaaliyetindeparlamentolu hayatımızda hayli müzakereci, tartışmacı, yer yer çatışmacı,zengin içerikli bir süreç yaşanmıştır. Jön Türk siyasi düşüncesi demokrasiteorisi bakımından hayli zayıf olmasına, gerçekte “meşrutiyet” Jön Türkleriçin bir telos olmamasına rağmen, parlamento açıldığında üyelerin meşrutirejimle ilgili üst düzeyde beklentilere sahip olduğu görülür. Bu beklentilerİttihatçı olsun olmasın bütün unsurlarıyla geniş bir kesimin beklenti vetalepleridir. Teorik arka planı zayıf olmasına rağmen parlamentoda gözlegörünürbir“meşrutiyetçilik”dikkatçekmektedir.

Bu araştırma parlamento üyelerininmeşrutiyeti nasıl algıladıkları, rejiminhangi niteliklerini vurguladıkları, rejimi nasıl tanımladıkları üzerinedir.Çalışmanınalanıbirinciyasamadönemiparlamentosu,birbaşkadeyişle1908Parlamentosu’dur (1324-1328/1908-1912). Araştırmanın ana malzemesinimeclis tutanakları oluşturmuştur. Mebuslar meşrutiyeti üç farklı alandadeğerlendirmişlerdir: 1. Siyasal rejim düzlemi, 2. İnsan hak ve hürriyetleridüzlemi,3.Değerlerdüzlemi.

1.SiyasalRejim

II. Meşrutiyet’in ilk aylarında hızlı bir siyasileşme, cemiyetleşme süreciyaşanmış, hür basın ortaya çıkmıştır. Bu sürecin manivelalarından biriparlamentodur. Parlamento kamusalmüzakere platformudur. Schmitt’e göreliberal bir demokraside parlamentarizm müzakere ve kamusallığadayanmaktadır; monarşi, kamusal tartışma prensibi üzerine kurulamaz.Hükümdarın gizli diplomasi yürütmesine kıyasla parlamenter rejim “devletmahremiyetiniçöz[me]”potansiyelinesahiptir.

Abdülhamid dönemi devlet adamlarından Cevad Paşa’nın “siyasetpadişahlara mahsustur” sözü mutlakıyetin bu özelliğinin bir başka şekildeifadesidir. Abdülhamid mutlakıyetinde siyaset padişahın, Yıldız Sarayı’nıntekelinde olmuştur. II. Meşrutiyet parlamentosunda ilk yıl ülkenin dört birköşesinden seçilen mebuslarla açılan Mebusan Meclisi siyasal sistemingirdileriveçıktılarıhakkındabilgialmayımümkünkılacakbirkurumdur.Buaçıdan parlamentonun müzakereye, tartışmaya dayanması, sistemin işleyişihakkında daha iyi bilgi almak için yeter şart olmasa da gerekli şartlardanbiridir. Şüphesiz Eski Rejime kıyasla temsili, yarışmacı, rekabetçi seçime

Page 298: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dayalı bir şekilde meclisin oluşması bu şartın gerçekleşmesi ihtimalinigüçlendirecektir. Mebusan Meclisi görüşmeleri Kanun-ı Esasi gereğinceaçıklık ilkesi çerçevesinde gerçekleşirken (Madde 78), II.Meşrutiyet’in ilksenesinde önce içtüzükte yapılan değişiklikle ÂyanMeclisi için bu konudahukuki engel kaldırılmış, bir süre sonra da 1909Kanun-ıEsasi’nde yapılandüzenlemeyledesözkonusuilkeanayasalbirkuralhalinegelmiştir(Madde121).

Eski rejimle meşrutiyet arasında “açıklık ilkesine” dayanan farklılıkparlamentoüyeleri tarafındanda ifadeedilmiştir.ÂyanMeclisi’ninaleni ilkgörüşmelerinde padişahın meclisi açış konuşmasına meclisin cevabıhazırlanırken (ariza-i cevabiye), Ferid Paşa aleni müzakereyi meşrutiyetinverdiği bir hak olarak tanımlamış, “Ketm etmek [saklamak-gizli tutmak]meşrutiyete muvafık bir hal değildir” sözleriyle rejimin bu özelliğinivurgulamış, yine bir başka Âyan üyesi Fuad Paşa da “hiçbir şeyi ketmetmemek lazımdır, meşrutiyetin muktezası [gereği] budur,” görüşüyle budüşünceleri tekrarlamıştır, İttihatçıMaliyeNazırıCavidBey’inmeşrutiyetlemutlakıyetarasınabirayrımkoyarak“Meşrutiyet’tedörtduvararasıyoktur.Esrar idare-i müstebidenin kârıdır,” sözleri de aynı düşüncenin uzantısıdır.Meclis faaliyeti, mutlaki rejime kıyasla öncelikle ülkede olup biten herkonudabilgiedinilebilecek,mahremiyetiortadankaldıracakveyasınırlayacakkamusalbiralanolmuştur.Kanımcadönembasınındaparlamentofaaliyetlereayrılan yer de bunu teyit edecektir. Bununla birlikte bu şeffaflığın çeşitlisınırlılıklarınaişaretetmekgerekir:

Yukarıda adı geçen Âyan üyesi Fuad Paşa aynı yerde dış politikameselelerini avamın diline düşürmemek adına bu konulardan meclistebahsedilmesinekarşıçıkmış,dışpolitikaylailgilikonularıbirüstalanolarakgörmüştür.SadeceÂyanMeclisiiçindeğil,MebusanMeclisiüyeleriarasındada bu konuda zaman zaman ihtiyatlı bir tutum takınanlar olmuştur:Cemiyetler Kanunu görüşmelerinde siyasi rejimleri parlamentosu olanülkeler,parlamentosuolmayanülkelerşeklindeayrımatabitutanİsmailPaşa(Tokat),parlamentosuolmayanülkelerdesiyasetinbilhassa“padişahınhakk-ışahanesi” olduğu, parlamentosu olan ülkelerde “Mahallelerde,kahvehanelerde siyasiyat müzakere edelim,” demenin parlamentoya aithaklarıbaşkasınavermekolduğusözleriylemeclistegerçekleşensiyasetibirtür “yüksek siyaset”olarakkabul eder.Aslındakamusal resmibir alanolanparlamento yanında “yaşanan bir gerçek” olarak kahvehane temsil vealeniyetin gayri resmi zeminidir. II.Meşrutiyet dönemi parlamentosu üyesiolmalarına rağmen Âyan Meclisi üyesi Fuad Paşa ya da Mebusan Meclisiüyesi İsmail Paşa için dahi halkın “humma-i siyasete” tutulduğu,kahvehanelerin “diplomatlar meclisi” halini aldığı bu yeni “siyasileşme”dönemiyadırgatıcıdırveonlardahiuyumsağlamaktazorlanmışlardır.Mebus

Page 299: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İsmail Paşa’nın düşünceleri Osmanlı siyasal hayatının o dönem en belirginbölünmesi olan etnik bölünmenin “siyasi cemiyetler” aracılığıyla temsiledilmesinekarşıçekinceleredayanmaktadır.

II. Meşrutiyet parlamentosunun ilk aylarında meşrutiyetin meşveretedayandığı sıklıkla tekrarlanmıştır. Bir bakıma görüşmelerde açıklık ilkesimeşrutiyet için“meşveretin”öneminiortayakoymuştur.Meşveret sayesindemeşrutiyetsomutlaşmıştır.

İlk olarak 1908’de padişahın meclisi açış konuşmasına (nutk-ı hümayun)MebusanMeclisi’nincevabında (ariza-icevabiye)hükümet işindemüşavereve meşrutiyetin asıl olduğu vurgulanmış, 31 Mart Olayı’ndan sonra daMebusanMeclisi,usul-umeşveretevemeşrutiyetebağlılığını tekrarlamıştır.Parlamento, “meşveret” kelimesiyle kelimenin “karşılıklı yapılan fikiralışverişi, danışma ve istişare” anlamının ötesinde kavramın diniçağrışımlarından yararlanarak meclisin meşruiyetini genişletmeyiamaçlamıştır. Aynı ariza-i cevabiyede yer alan meşveretin “akıl ve nakillekuvvetlendirilmiş bir kanun” olduğuna dair ifade bunun delilidir.Kavramınbu şekilde algılanışının istisnai olmadığına, yaygınlık taşıdığına farklıörneklergösterilebilir:

31 Mart isyan günlerinde Mebusan Meclisi’ne gönderilen ve meclisteokunan çok sayıdaki destek telgrafı arasında Edirne İlmiye Cemiyeti’ninçektiği telgrafta; Medine’de Kur’anı Kerim’in (veşahirhüm…) buyruğununuygulandığı, Hz. Muhammed’in peygamberken meşveretsiz hiçbir işgörmediği, meşveretin İslam milletinin hükümete karşı en açık meşru birhakkı, meşveretin Kuran’ın, peygamberin ve Allah’ın emri, 31 MarteylemininMeşveretMeclisi’nebirsaldırı,hattapeygambersülalesindengelenŞerifSadıkPaşa’nınöldürülmesininikincibirKerbelavakasıolduğudahiönesürülmüş, “veşahirhüm…” ayetinin kanlara bulandığı,Meclis-iMeşveret’intoplanmasıiçinneyapılmasıgerekiyorsayapılmasıgerektiğidilegetirilmiştir.Bunaparalelbir şekildeaynıgünlerdeDiyarbekirAskeriKulübü tarafındanMebusanMeclisi’neçekilenveokunantelgrafta,meşveretiemredenşeriatınkendisinin çiğnendiği ifade edilmiştir. Böylece meşrutiyetin esası meşveretolaraksunulurkenparlamentokurumuna“şer’idayanaklar”bulanyaklaşımınyaygınbirşekildebenimsenmişolduğudikkatçekmektedir.İsyanıtakipedengünlerdeMebusanMeclisi’nde1909değişikliklerine esasoluşturan anayasadeğişiklik teklifi hazırlanırken teklifin gerekçemetninde aynımantıkla dinikültürdenbeslenenbirmeşruiyetarayışıyeralmıştır.

Şer’i bakış açısının uygulamadaki ilginç ve dikkat çekici bir örneğimebusların parlamentodan aldıkları izinler çerçevesinde gündeme gelmiştir.Hacca gitmek isteyen, bu maksatla meclis çalışmalarına katılamayacağınıbildiren Yemen mebusu bir üyenin durumu görüşülürken, genel kurulda

Page 300: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

meclis çalışmalarını katılmakla (müşavere etmekle) hacca gitmek arasındahangisinin farz hangisinin sünnet olduğu dahi konuşulmuş, ulema kökenliİttihatçıbirüyediniyükümlülükleraçısındanher ikisinineşitolduğunuönesürmüş, bu ibadeti yerine getirecek üyenin meclisten izin alması gereğisavunulmuştur.

Parlamento faaliyetini meşveret kavramıyla bu derece yücelten meclisin,meşrutiyeti dayandırdığı bir başka ilke Batı siyasal kültüründen devşirilmişhâkimiyet-imilliye ilkesidir vemeşveret ilkesinden daha sık bir şekilde ilkyasama döneminde bu kavrama başvurulmuştur. Öyle ki üçüncü toplantıyılında İttihatçı Babanzade İsmail Hakkı’nın “şimdi biz 2-2,5 seneden berimilleti adeta hâkimiyet-i milliye lafzı ile işba haline getirdik [doyurduk]”sözleri bunun yansımasıdır. Meclisin siyasal temsile ve seçime dayananyapısı, meclisin yetkilerini artırmak için yapılacak düzenlemeler budemokratikegemenlikilkesiyleaçıklanmıştır.

Oysa“1876Kanun-ıEsasisi’ndeegemenliğeilişkinbirhükümyoktur.[…]Kanun-ı Esasi’nin millî egemenlik veya halk egemenliği anlayışını değil,monarşikegemenlikanlayışınıbenimsediği söylenebilir.Osmanlıdevletibirmonarşidir. Zira Kanun-ı Easasi’nin 3. Madde’si devlet başkanlığının ırsîolarak intikal edeceğini öngörmektedir. Monarşik devlet şeklinin halkegemenliğiveyamillîegemenlikilkeleriylebağdaşmayacağıaçıktır.”

II.Meşrutiyetilanedildiğinde1908seçimlerindehâkimiyet-imilliyeilkesiCemiyet’in siyasal programında yer almış, seçim bildirisi bu düşünceninuzantısıolarakhazırlanmış,hattaII.Abdülhamidrejiminemuhalifİslamcılarda kavrama başvurmuştur. Osmanlı parlamentosunda hem MebusanMeclisi’nde hem de Âyan Meclisi’nde her kesimden mebus, tepkilerini,düşüncelerini hattaduygularını dilegetirmek için zamanzamanbukavramıkullanmıştır:

TespitlerimegöreMebusanMeclisi’ndekavramilkdefaMeclisBaşkanlığıiçin yapılan ilk seçimlerin sonucu açıklanmadan önce adaylardan EmrullahEfenditarafındandilegetirilmiştir.Kendisianayasagereğimeclisindoğrudanbaşkanını seçemeyip sadece padişaha üçer başkan adayı ismini bildirerekbelirlenmesinin (Madde 77) “hâkimiyet-i milliyeye” aykırı olduğunu dilegetirmiştir; en çok oyu alarak padişah Abdülhamid tarafından başkanlığaatananAhmedRızadateşekkürkonuşmasında“hâkimiyet-imilliyenin”güçlübirşekildeyerleşmesiiçinhakkıylaçalışmaktansözetmiştir.AhmedRızailkbirleşimlerde 1876 Anayasası’nda meclisin yapacağı değişiklikleri,“hâkimiyet-i milliyeyi” sağlayacak değişiklikler olarak nitelemiştir, meclis1909’dabuanayasadeğişikliğini temellendirengerekçesindebuilkeyeatıftabulunmuştur. Ahmed Rıza daha sonraki senelerde de meclisin açışkonuşmasındakavramıvurgulamıştır.Parlamentonunyetkilerinigüçlendiren,

Page 301: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

padişahınyetkilerinikısıtlayan1909değişikliklerigerçekleştiktençok sonrada mebuslar söz konusu değişiklikleri hâkimiyet-i milliyeyi güçlendirecekdeğişikliklerolaraknitelemişlerdir.

1908’de padişahın meclisi açış konuşmasına (nutk-ı hümayun) yazılanmeclis cevabında da (ariza-i cevabiye) “usul-u meşrutiyetin”, “hâkimiyet-imilliye”esasınadayandığı,meclisin“hâkimiyet-imilliyenin timsali”olduğuözelliklevurgulanmıştır.

Mebusan Meclisi 1908 yılının ilk aylarında daha 1909 değişikliklerigerçekleşmedenöncehükümetidenetleyecekyeterlidüzeydedenetimaracınasahip olmadığı halde bu yönde istekli olmuştur. İttihatçı İstanbul mebusuHüseyinCahitBey’indışpolitikahakkındaSadrazamKâmilPaşa’yadönük“istizah takriri” bunun bir örneğidir.Önergenin görüşmelerinde konuşan birüye (Zohrap Efendi) önergeyi “umur-u siyaset[te] hâkimiyet-i milliyenincereyanını temin eden” bir adım olarak tanımlamış ve “hâkimiyet-i milliyedenilen şey[in] hükümet erkânını veya diğer zevatı alkışlamak değil […]tenkitvemuhakeme”olduğunuvurgulamıştır,KâmilPaşaHükümetiiçinkısabirsüresonra,anayasadagüvenoylamasımekanizmasıdahabenimsenmemişolmasına rağmen bir oylama yapılmış ve hükümet güvenoyu almıştır, dahasonrabusonucun“hâkimiyet-imilliyenamına”gerçekleştiğidilegetirilmiştir.Dolayısıylameclis ilkaylardahükümetidenetlemeyeyönelirken, inisiyatifinkendisinde olduğunu arka arkaya attığı adımlarda gösterirken, kendiüstünlüğünükurmayaçalışırkenhâkimiyet-imilliyeilkesisürükleyicibirfikirolmuştur. Kısa bir süre sonra aynı Kâmil Paşa’nın, Harbiye ve BahriyeNazırlarınıazletmesiveyerlerinebaşka isimlerigetirmesimeclisin tepkisiniçekmiş, kendisi hakkında yine bir istizah önergesi verilmiştir. Paşa’nınmeclisin çağrısı üzerine istizah görüşmelerine katılacağı günü ertelemesine,mecliste üyelerden Abdullah Azmi Bey (Kütahya) “Hâkimiyet-i milliyehukukumuz ayaklar altına alındı” sözleriyle tepki göstermiştir. Aynı süreçiçinde meclis, Kâmil Paşa’ya güvensizliğini ilan etmiş ve Selanik mebusuCavid Bey parlamentonun üstünlüğünü vurgulayan bu sonucu “Yaşasınhâkimiyet-imilliyemiz”sözleriylecoşkuylakarşılamıştır.

Mebuslar bu kavram üzerinden yürütmenin idari işlemlerini deeleştirmişlerdir. “Ordu-yu Osmaniye” yerine “Ordu-yu Hümayûn” tabirininkullanılmasına dair hükümet emri bir önergeyle gündeme gelmiş, önergesahipleri Taşlıca mebusu Ali Vasfi ve Selanik mebusu Rahmi Beylerönergelerinde meşrutiyetin hâkimiyet-i milliye üzerine kurulu olduğunu,ordunun adında yer alan Osmanlılılık ibaresinden rahatsızlık hissedilmesinianlayamadıklarınıbelirtmişlervedüzenlemeningerialınmasını istemişlerdir,iki mebus meşruluk kaynağı olarak hükümdarın şahsını değil, Osmanlılığıgörmektedirler, bununla birlikte meclis bu konuda tartışmayı lüzumsuz

Page 302: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

görmüşveönergereddedilmiştir.

Meclisintamamınınbuilkeyibenimsediğisonucunavarmakyanlışolur:

1910senesineait“ariza-icevabiye”görüşmelerindetaslakmetindeyeralan“Meclis’in hâkimiyet-i milliyeden iktisap ettiği kuvvet” ifadesine karşıüyelerdenBedriBey:“Cümlenizinmalûmudurkiinsanlarkuvvetidaimaavn-iilahiden[Allah’ınyardımı]alır.Herşeyinkuvvetiavn-iilahidedir.Bendenizşurada acizane bir cümle görüyorumki hâkimiyet-imilliyenin iktisap ettiğikuvvet deniliyor. Bunun yerine Allah’ın ihsanıyla (inayet-i sübhaniyeyeistinaden) desek daha iyi olur zannederim” sözleriyle düşüncesini dilegetirmiş,bununlabirliktemeclisbuöneriüzerindehiçdurmamıştır.KonuyupadişahasaygıçerçevesindedüşünenAhmedMüfidBey(Ergiri),“hâkimiyet-i milliye” ifadesinin padişaha yazılacak bir teşekkürnamede yer almasınagerekolmadığınısavunmuştur.EncümenadınakonuşanMustafaAsımEfendipadişahın şahsı (Mehmed Reşad) hakkında vehmetmelerinin söz konusuolmadığınıburadakimuhatabınhükümetolduğunuifadeetmiştir.Dahaöncekisenelerde resmi metinlerde hâkimiyet-i milliye kavramına yapılan pek çokatfa kıyasla, 1910 senesinde bu konuda zayıf itirazların varlığı dikkatçekicidir.

Bu aykırı örnek bir tarafa, Osmanlı milletinin seçilmiş temsilcileriningücünü artıracak düzenlemeler hâkimiyeti milliye perspektifindendeğerlendirilmiştir. Mebusan Meclisi’nde Kanun-ı Esasi değişikliklerigörüşülürken bakanların yanında mebuslar arasından seçilecek bakanmüsteşarlarının bulunabilmesinimümkün kılabilecek yasa önerisi için lehtegörüş bildiren Ohannes Vartkes Efendi (Erzurum), bu öneriyi hâkimiyet-imilliyeyi takviye edecek bir düzenleme olarak gördüğünü belirtmiş vedesteklemiştir.VartkesEfendi,kabine ileMebusanMeclisiarasındaüstüsteiki defa aynı madde hakkında ihtilaf çıktığında, yeni gelen kabinenintutumundadabir değişiklikolmazsa,ÂyanMeclisi’ninüçte ikisininoyuylapadişahın Mebusan Meclisi’ni feshine imkân tanıyan bir anayasadeğişikliğine, “umumun hukukunu bir şahsın elinde hareket ettirmek, buhâkimiyet-imilliyeyemugayirdirvebuahalininhukukunuhaleldaretmektir”sözleriyleitirazetmiştir.

AynıilkeMebusanMeclisiiçinÂyanMeclisi’nekarşıönemlibirideolojiksilahdaolmuştur.MebusanMeclisi’ningeneloyadayalı, seçilmişbirheyetolmasına karşılık Âyan’ın atamayla gelen bir heyet olduğu MebusanMeclisi’ndesıklıkladilegetirilmiştir:

Örneğin İttihatçı Seyyid Bey Kanunu Esasi değişiklikleri görüşülürkenhâkimiyet-i milliyenin Meclis-i Mebusan’da olduğunu, 31 Mart günlerindeAyastefanos’tabirarayageldiklerinivebunugördüklerini,Âyan’ınbirköşedeoturup ses çıkarmadığını, daima ekseriyetin ve “hâkimiyet-i milliyenin”

Page 303: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Meclis-iMebusan’dabulunduğunuönesürmüştür.

Bir başka yerde bütçe hakkının hâkimiyet-i milliye ilkesinin kaynağıolduğu,bu ilkeyedayalıbir şekildeoluşan tekheyetin iseMebusanMeclisiolduğu kaydedilmiş, bütçe kanunu görüşmelerinde Mebusan Meclisi’ninyaptığıbazıdeğişiklikleriÂyanMeclisi’ningeriçevirmesikarşısında,Heyet-iÂyan’ın salt “hâkimiyet-i milliye ilkesine” aykırı bir şekilde oluşan yapısıgerekçe gösterilerek Âyan’ın bu şekilde bütçe kanunu tasarısına müdahilolamayacağısavunulmuştur.

ÂyanMeclisi’ninyetkilerinigenişletecekbirdüzenlemeyeyapılanitirazlariçin de aynı ilkeye başvurulduğu görülür. Buna göreKanun-ı Esasi’nin 64.maddesinde bir düzenleme yapılarak hükümetin istediği kanun tasarılarınımeclisinistediğikanadınaöncelikliolarakgönderebilmesinimümkünkılacakanayasadeğişikliğiönerisi“hâkimiyet-imilliyeyeindirilmişbirdarbe”olarakdeğerlendirilmiştir. Bu konu İttihatçılarla İttihat ve Terakki’den ayrılanmuhaliflerarasındaserttartışmalarayolaçmıştır.

Ama yine bu ilke üzerinden ve biraz dolambaçlı bir yoldan Âyan’ınatamaya dayalı yapısının meşrulaştırılmış olması, kavramın zorlandığını dagöstermektedir:

Kirkor Zohrap Efendi (İstanbul) Fransa’da anayasal rejimde yaşanandeğişikliklere rağmen parlamentolu krallık rejiminin, daha sonra sadeceparlamentonun,takibenBonaparterejimininbuilkearacılığıylaaçıklandığınısavunmuştur. İttihatçıların önde gelen hukukçularından Babanzade İsmailHakkı, Bonaparte rejiminin uygulamalarına “Milleti iğfal ettiler” sözleriyletepkigöstermiştir.ZohrapEfendi’yegöreisehâkimiyet-imilliyeilkesiÂyanMeclisiiçindebirmeşruiyetkaynağıolabilir.ÇünküÂyan’aatanacaküyelervükela tarafındanpadişaha önerilmektedir.Vükela ise hâkimiyet-imilliyeyedayanan Mebusan Meclisi’nden güvenoyu alarak görevine başlamıştır.BöyleceÂyan’ınaslındamonarşikegemenlikilkesiyleaçıklanabilecekyapısı,atanacak üyelerin güvenoyu almış vükela tarafından teklif edildiğivarsayımıyla demokratik egemenlik ilkesiyle ilişkilendirilmeyeçalışılmaktadır. Babanzade İsmail Hakkı, Âyan Meclisi’nin yetkilerinin buşekilde güçlendirilmesine karşı çıkarken milleti temsil yetkisinin MebusanMeclisi’nde bulunduğunu, hâkimiyet-i milliyenin de Mebusan’da olduğunusavunmuştur.

Farklı etnik gruplardan oluşan imparatorluk Osmanlı Devleti tarafındanOsmanlılık kimliği çerçevesinde bütünleştirilmeye çabalandıysa da, II.Meşrutiyet’in her aşamasında bu konuda önemli problemler yaşanmıştır.Âyan Meclisi’nin önde gelen üyelerinden İttihat ve Terakki karşıtı DamatFerid Paşa büyük ölçüde 1876 Kanun-ı Esasi’sine geri dönüş talebi olarakdeğerlendirilebilecekanayasadeğişikliğiönerisinde(Şubat1910),hâkimiyet-i

Page 304: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

milliye ilkesinin kozmopolit bir toplumda değil, “tek ulustan oluşan birdevlette uygulanabileceğini” savunmuş, ülkede siyasal birliği sağlamak içinpadişahın yetkilerinin artırılmasını, meclisin yetkilerinin sınırlandırılmasınıteklifetmiştir.

Mebusan Meclisi’nde Türk olmayan muhalifler kozmopolit toplumsalyapının karşılığını, devlet yapısı ve işleyişinde görme arzularını ifadeederken, yine hâkimiyet-i milliye ilkesi yardımıyla taleplerini dilegetirmişlerdir:

Cemiyetler Kanunu tasarısı tartışmalarında Ohannes Vartkes Efendi,“kavmiyat ve cinsiyet esası üzerine cemiyet teşkili”ni yasaklayan hükmü,hâkimiyet-imilliyeilkesineaykırıbulmuştur.Kanunlarınvenizamlarınyayımve ilanına dair kanun layihası görüşülürken de, taşra halkının kanun venizamnameler hakkında bilgi sahibi olması için o dillerde tercümeyapılmasını zorunlu kılacak bir düzenlemeyi savunan Yorgi Boşo Efendi(Serfice) “dün bütün gün burada hâkimiyet-imilliyeden bahsettik yırtındık,gittik. İşte hâkimiyet-i milliye bunu istiyor. Biz burada ne yapıyoruz?”diyerekkonununmeclistedestekgörmemesinekarşıtepkisinidilegetirmiştir.BirbaşkagündemmaddesigörüşülürkenArapüyelerdenŞükrüEl-AseliBey(Şam) “hâkimiyet-imilliyeye” katılımın sağlanabilmesininArapmemurlaradevletteşkilatındadahafazlayervererekmümkünolduğunusavunmuştur.

2.İnsanHakveHürriyetleri

Meclistemeşruti rejimin insan hak ve hürriyetleri açısından tanımlanmasıgüçlübireğilimdir.Bunlararasındaifadehürriyetidikkatçekmektedir.

Meşrutiyettenbeklenenifadehürriyetininöncelikleparlamentodabaşlamasıgerekir, oysa yasama döneminin ilk aylarında eleştiriler subaylara ilişkinolduğundaMeclisBaşkanıüyeleriuyarabilmektedir.BuuyarıyakarşıŞefik-elMüeyyed’in tepkisi“Söylemezsekmeşrutiyetolmaz,”şeklindedirvekendisieski rejimlemeşruti rejimarasınabu şekildebir sınır çekmektedir.YinebirbaşkabirleşimdekonuşmasıengellenmekistenendiğerbirüyeYorgiHoneusEfendi’nintepkisideaynıyöndeolmuştur:Kendisininifadesiyle“Meşrutiyetahkâmındasözsöylemekserbesttir.”

Pekçokgayrimüslimmebusdahailkaylardanitibarenmeşrutiyetihaklarvehürriyetler alanı üzerinden tanımlamıştır, örneğin Vartkes Efendi içinmeşrutiyetin esası “teminat-ı hayatiye”den başlar, basın hürriyetine, ifadehürriyetine, toplantı hürriyetine kadar uzanır. Pançederof Efendi’ye göre(Manastır) “Meclis-i Mebusan arabasının tekerlekleri […] matbuat,cemiyetler ve hürriyet-i şahsiyedir.” “Matbuat tekerleklerine” birtakımsınırlamalarkonmuşve“tekerlekleringıcırdamasına”sebepolunmuştur.

1876 Anayasası halkın meclise dilekçeyle başvurabilmesine imkân

Page 305: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sağlamıştır (Madde 14), bu çerçevede bazı dilekçeler de Meclis GenelKurulları’nda görüşülmüştür.ÂyanMeclisiGenelKurulu’nda görüşülen birdilekçeüzerine,YorgiyadisEfendimeşrutiyetinvarlığını ifadehürriyeti,kişihürriyeti ve güvenliği, memur güvenliği, konut dokunulmazlığınınmevcudiyetine bağlamış ve bütün bunları “meşrutiyetin esasından”gördüğünüaçıklamıştır.

SıksıkmeşrutiyetöncesiyleMeşrutiyet’inilanısonrasınıayırançizgihaklarvehürriyetlerüzerindentanımlanmıştır:

Halep mebusu Rıfat Bey “Serseri ve Mazanne-i Sû’ Eşhas HakkındaKanun” tasarısının falaka ve değnek gibi cezaların uygulanabilmesinimümkünkılanhükmünekarşıverdiğiönergede“Meşrutiyetinruhu,felsefesirabıta, muhabbet, itaat, amiziş [geçiniş, uysallık] esasına müstenittir.İstibdadınruhufelsefesi,korku,dehşet,nefretesasınamüstenittir”sözleriylebu farkı vurgulamıştır. Kirkor Zohrap Efendi de başka bir yerde iki rejimarasındakifarklılığıhürriyetvesınırlamakavramlarıüzerindentanımlamıştır,buna göre “hükümet-i meşruta” hürriyet, “hükümet-i mutlaka” sınırlamagetirir. Zohrap Efendi’ye göre meşrutiyet “usul-ü hürriyet” demektir. Buusulde hükümetin kendi işlerini yürütürken bireylerin hürriyetini ortadankaldırma, sınırlama yetkisi yoktur. “Hükümet-i mutlakada” ise, devlet,göreviniyerinegetirirkenelindekiimkânınıbireylerinhukukunusınırlamaktakullanır.” Ohannes Vartkes Efendi’ye (Erzurum) göre meşrutiyeti eskirejimdenayıranfarkmeşrutiyetincebiryerineiknayadayanmasıdır.

PasaportKanunutasarısıgörüşmelerindeÂyanMeclisi’ndedebudönemselayrım kullanılmıştır. Beserya Efendi’ye göre “Devr-i mutlakıyette yapılankanunların ruh ve esası şiddet ve tazyiktir. Devr-i meşrutiyetle yapılankanunlarınesası[…]hürriyet,müsaade,umumunhukukunahürmettir.Devr-imutlakıyetteyapılanbukanunşedîdbirkanundur.Devr-imeşrutiyetteyapılanbirkanundadahamüsaadekârolunmak lazım.Aksihalvakiolursaneolur?Kavlen[sözle]meşrutiyetolduğuhaldefiilenyineeskizamanidameedilmişoluyor.”

Muhalifgörüşesahipolanlarcamemurgüvencesinden,seyahathürriyetine,farklı alanlarda ihlal iddiaları veya yapılacak yeni hukuki düzenlemelerdeöngörülen sınırlamalar, meşrutiyetin bu eylemlerle zedelendiği, meşrutirejimde böyle bir düzenleme olamayacağı, hak ihlali yapılmaması gerektiğisıksıkvurgulanmıştır.

Zaman zaman parlamentoda cariye, kul kavramlarının kullanımınıneleştirilmesi örneklerinde olduğu gibi var olan siyasal dilde sultani idaretarzının kelimeleri yerine “lisan-ı meşrutiyetin” kullanılması isteği eskirejimdenlisanendeuzaklaşmaarzusunugöstermektedir.Bukonudakamusalalanlardabirhassasiyetinoluştuğusöylenebilir.

Page 306: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Selanik vilayeti kasabalarından bir mahalle ahalisinin resmi hükümetkayıtlarındavehalk lisanında“KıptiveÇingene”sıfatlarınınkullanılmasını,“devri meşrû ve mes’ud-u meşrutiyette” kaldırılması hususunda dilekleriniiçeren telgraf da aynı “lisan-ı meşrutiyet” anlayışının yansımasıdır. Telgrafsahiplerine göre meşrutiyetle “adalet ve müsavat”a yeniden ulaşılmıştır, buçerçevedeÇingenelerleilgilibuayrımcılığasonverilmelidir.

3.DeğerlerAlanı

II.Meşrutiyet’in ilan edildiğidönemdeFransız İhtilali’ninhürriyet, eşitlik(müsavat), kardeşlik (uhuvvet) değerleri meşruti rejimin ilk yasamadönemindesürükleyici,etkilideğerlerdir.Bunlaraadaletveittihad-ıanasırda(bazen tevhid-ianasır tabiridekullanılmıştır)eklenebilir.Bazıüyelerayrıcameşrutiyetin “ittihat ve terakkiye” dayandığındanda söz etmişlerdir.Bir türmeclis görüşünü yansıtan “ariza-i cevabiyelerde” de hem 1908 hem de1909’da bu değerlerden “müsavat” ve “ittihada” özel bir vurgu yapılmıştır.1908 açılış nutk-ı hümayununa dönük yazılan arizada “rehberimizmisbah-ımüsavatveittihat(müsavatveadaletmeşalesi)maksadımıziseadl-ühaktır.”ve 1909 arizasındaki meşrutiyetin asıl esasının (üssü’l-esas) “müsavat-ısahiheveadile”olduğuifadeleribudoğrultudadır.ÂyanMeclisi’nineneski,Abdülhamid döneminde atanmış üyelerinden Legofet Bey Abdülhamidliseneleri “hürriyet, adalet, müsavat”ın olmadığı seneler olarak nitelemiştir.Aynı kişi bir başka yerde meşrutiyetin esasını “ittihat ve terakki” olaraktanımlamıştır.

II.Meşrutiyet’in“ittihad-ıanasır”fikrininmeclisfaaliyetlerindeolumlubirşekildeyansıdığını gösterenörnekleri özellikle farklı unsurların dini günleriiçinbeklenilenvegösterilensaygıdagörebiliriz.İlktoplantıyılındaMiladayıyortusu sebebiyle Genel Kurul’un toplanmamasını isteyen Rum üyenin(Kozmidi Efendi) talebi, paskalya tatili vesilesiyle gayrimüslim üyelere üçgün tatil izni verilmesini öneren Ermeni üyenin isteği uygun görülmüştür,daha sonraki senelerdemeclisbaşkanıRumveErmenilere ait dini günlerdeGenelKurul çalışmalarının tehir edilmesinedönük işlemler yapmıştır.Bunakarşılık mevlit kandili günü meclisin toplanmamasına ilişkin meclisbaşkanınınteklifireddedilmiştir,ancaksonrakibir tarihteyürütmeorganınınkararıylabugüntatiledilmiştir.

II.Meşrutiyet’inilkaylarındansonragayrimüslimüyelerinhükümetedönükeleştirilerindemeşrutiyetinsözünüettiğimizdeğerlerinevurgularsıklaşmıştır.Mebusan Meclisi üyesi Kozmidi Pandelaki Efendi (İstanbul) askere almakanunutasarısı(ahz-ıaskerkanunulayihası)görüşmelerindemeşrutiyetinen“metin esasları” olan “adalet” ve “müsavat” kaidesinden söz etmiştir.Dahiliye Nezareti bütçesi görüşmelerinde (1911) Haris Vamvaka Efendi,meşrutiyetiadalet,müsavat,uhuvvetvehürriyete,HristoDalçefEfendiyine

Page 307: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

adalet, müsavat ve ittihad-ı anasıra dayandırmıştır, Kirkor Zohrap Efendiadaleti siyasetin en yüksek şekli olarak tanımlamıştır. Âyan’da YorgiyadisEfendidehükümet-imeşrutanın“adaletvemüsavatüzerine”kuruluolduğunuvurgulamıştır.

II.MeşrutiyetdönemiOsmanlıtoplumsalyapısındakeskinbölünme,farklıetnik ve dini unsurlar arasında yaşanmakta ve bu bölünme siyasal partibölünmesinideaşmaktadır.MeşrutiyetiveKanun-ıEsasi’yi,“tevhid-ianasır”esasına dayandıran ve onunla eş anlamda gören Muş mebusu İlyas SamiEfendi de kendi bölgesinde Ermeni ve Kürt kulüplerin birbirleriyleçatıştıklarından söz ederek “tevhid-i anasıra” göre hareket edebilmeleri içinbu unsurların birbirleriyle temas kurmaları ve görüşmeleri gerektiğinivurgulamıştır.II.Meşrutiyetmeclisibirinciyasamadönemindeparlamentodayoğun tartışmalaranedenolanCemiyetlerKanunugörüşmelerindekavmiyetve cinsiyet esas ve unvanlarıyla siyasi cemiyetler teşkilini yasaklayanmaddeyedebuçatışmacıortamıgerekçegöstererekkarşıçıkmıştır.

Eşitlikgibisoyutbirdeğerinyazılıhukukkurallarınayansımasındaherşeyerağmenmonarşinindoğasındankaynaklanangüçlüklerortayaçıkmaktadır:

Çarpıcı bir örnek askere alınmaya dair kanun tasarısı görüşmelerindegörülür:Tasarınınbirincimaddesindeyeralanhükmegöre“bilumumtebaa-iOsmaniye işbu kanunun tayin eylediği hizmet-i askeriyyeden mükelleftir.”Üyelerden Tevfik Efendi (Kengiri) “tebaa-i Osmaniye” tabirinin padişahıdışarıda bıraktığını savunur. Tebaa tabi olan, “uyan”dır, burada bir de“uyulan” (metbu) vardır, bu da padişahtır, bunun yerine kendisi sadece“Osmanlı” kavramını önermiş, dolayısıyla vatandaşlığa vurgu yapmıştır, buvesileyle hanedanın erkeklerinin askerlikleri gündeme gelmiş, bu datartışmayayolaçmıştır.

Sonuç

I. Meşrutiyet Mebusan Meclisi’nde (1877-1878) kullanılan siyasal dilincelendiğinde “hâkimiyet-i milliye ilkesi” aracılığıyla meclisin eylemlerinimeşrulaştıran bir açıklama biçimi görülmez. 1877 Parlamentosu hükümetidenetlemeye çalışmış, eleştirmiş, bunu anayasal yetkilerine kıyasla hayliiddialı bir şekilde yerine getirmiştir, hatta bundan dolayı da kapatılmıştır.1908Parlamentosudabenzeri şekildehükümetindenetimineyönelikmebusdavranışları açısından özellikle ilk aylarda önemli adımlar atmıştır, meclisgörüşmelerinde müzakereci, tartışmacı bir üslup benimsenmiştir. 1877Meclisi’nden elimize ulaşmış derleme meclis tutanakları incelendiğindekullanılansiyasaldille,1908Meclisi’ninsiyasaldiliarasındaciddifarklılıklarvardır.

I.Meşrutiyet rejiminde 1877-1878 arası dilimde II. Abdülhamid istibdadı

Page 308: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ortayaçıkmamıştır.Buna rağmenYeniOsmanlı siyasidüşüncesininuzantısıolan siyasi dilin, söylemin bu dönemde meclis faaliyetlerine büyük ölçüdeyansımadığı görülür. Şüphesiz I. Meşrutiyet Mebusan Meclisi’nin üyekompozisyonuyla 1908 Meclisi’nin oluşum şekli ve her iki heyetin temsilgücü arasında fark vardır. Yıldız mutlakıyeti kurulduktan sonra muhalifaydınlar arasında Osmanlı coğrafyası dışında ve içinde yaygınlaşan sınırlıiktidar yanlısı, anayasayı yürürlüğe koymaya dönük görüşler buna dayalıkültürlenme süreci, 1908 Meclisi’nin siyasal dilini de etkilemiştir. 1876Kanun-ıEsasi’sibirfermananayasadır.1908’deKanun-ıEsasi’ninyürürlüğekonuşuMakedonya kaynaklı, İttihat ve Terakki Cemiyeti eylemci unsurlarıaracılığıylayoğunbirsiyasalkatılımvezorlamaylagerçekleşmiştir.

Parlamentosuz dönemde Jön Türk düşüncesi, giriş bölümünde yer alanMardin’in ve Hanioğlu’nun tespitleri dikkate alındığında, anayasacılık,hürriyet,demokrasikonularındaderinleşmemişolsadameşrutiyetinyenidenilanı, anayasanın yürürlüğe konması, monarşiyi aşındıracak ve sınırlayacaksürecinresmileşmesinisağlamış,yenibiryönetimanlayışınadönükyoğunbirbeklenti de bu suretle ortaya çıkmıştır. Parlamentonun açılmasıyla 19.yüzyılda Fransız Devrimi’nin “politik nitelikli […] kelime dağarının”etkisindeki Jön Türk yayınlarındaki farklı siyasal dil alenileşmiştir, meclisçalışmalarıbirbakımabununnederecebenimsendiğinidegösterir.Busiyasaldilin kavramları Marx’ın bir tespitini teyit eder şekilde yer yer gelenekselkültürün birikimiyle kaynaşmıştır (meşveret örneğinde olduğu gibi).“Hâkimiyet-i milliye”, hükümdara, hükümete ve hatta bürokrasiye karşıparlamentonun üstünlüğünü vurgulayan bir ilke olmuştur. Daha sonraMüdafaa-iHukukkadrolarınınhâkimiyet-imilliyeilkesinedairaşinalıklarınınkaynağında II. Meşrutiyet’in ilk yıllarında oluşan birikimin etkisi mutlakahesabakatılmalıdır.

1908 parlamentosununmeşrutiyetçi dilini ve güçlü tartışmacılık özelliğiniparlamentonun yapısında aramak uygun olur. İttihat ve Terakki’ninseçimlerde azami seviyede başarılı olmak için gayrimüslim cemaatlerleadayların belirlenmesinde işbirliği yapması, taşrada her zaman kendiideolojisini benimsemiş kişileri aday göstermemesi, meclis içinde disiplinisağlayamamasına yol açmış, bu da tersinden bir etkiyle aslında parlamentokurumunun doğasında olması gereken “müzakerecilik” ve “aleniyet(kamusallık)” özelliklerini güçlendirmiştir. Mutlakıyet döneminden intikaleden gizli, kapalı siyaset yapmaya dönük mantık bir süreliğine ve birdereceye kadar çözülmüştür. İttihat ve Terakki listelerinden seçilmişolmalarına rağmen daha sonra azımsanmayacak sayıda saf değiştiren,bağımsız hareket edenmebusun da katkısıyla parlamento gerçek anlamıylatemsilibirkurumolmuştur.

Page 309: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Schmitt’egöre“ParlamentotoplumuDevlet’etaşıyanbiraraçtır.”Meclisindaha sonraki yasama dönemlerinde (1912, 1914) “müzakereci” özelliğiniyitirmesi,seçimsürecindeİttihatçılarınbaskıkuraraksonuçlarıetkilemesiylegerçekleşmiş,busuretlemeclisintemsilgücüdaralmış,MebusanMeclisi’ndeİttihat ve Terakki tek parti hâkimiyetini tesis etmiştir. Nicel bir veriyedayanmamaklabirliktebirgözlemolarakbudönemlerdeöncekibölümdeyeralanmeşrutiyetibelliilkelerevedeğerleredönükaçıklamabiçimlerinindikkatçekici şekilde azaldığını, bunlardan hâkimiyet-i milliye ilkesine yapılanatıflarınsa neredeyse ortadankalktığını söyleyebilirim. 1908 sonrası yasamadönemlerinde siyasal hayatta parlamentonun “müzakereciliği” ve“kamusallığı”yerini,İttihatveTerakkiCemiyeti’ningizliliğinebırakmıştır.

Kaynakça

A.Kitapvemakaleler:

Ahmad,FerozveDankwart,A.Rustow(1976),“II.MeşrutiyetDönemindeMeclisler: 1908-1918”, Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, İstanbulÜniversitesiEdebiyatFakültesi,s.246-284.

Ahmet Şerif (1977), Anadolu’da Tanin (haz. Çetin Börekçi), (İstanbul:KavramYayınları).

Akşin, Sina (1987), Jön Türkler ve İttihat ve Terakki (İstanbul: RemziKitapevi).

AliCevatBey (1991), II.Meşrutiyetin İlanı 31MartHadisesi, (haz: FaikReşitUnat),(Ankara:TürkTarihKurumuYayınları).

Bezci, Bünyamin (2006), Carl Schmitt’in Politik Felsefesi (İstanbul:ParadigmaYayınları).

Birinci,Ali(1990),HürriyetveİtilafFırkası(İstanbul:DergâhYayınları).

Demir,Fevzi(2007),OsmanlıDevleti’ndeII.MeşrutiyetDönemiMeclis-iMebusanSeçimleri,(İstanbul:İmgeKitabevi).

Demirci,Aliyar(2003)“1876Kanun-ıEsasi’ndekiDeğişikliğinArkaPlanı-BirEsbabıMucibeLayihasındaGenelGörüşler”,LiberalDüşünce,sayı:30-31,s.157-168.

_____ (2004) “OsmanlıMebusanMeclisi’ninBüyükBiraderleri:OsmanlıÂyanMeclisi(1908-1912)”,TürkiyeGünlüğü,sayı:76,ss.118-126.

_____(2006), II.Meşrutiyet’teÂyanMeclisi, (İstanbul:BilgiÜniversitesiYayınları).

_____(2008),“II.MeşrutiyetAnayasalRejimiAçısındanPadişahınMeclisiAçılışNutuklarınaMeclisinVerdiğiCevaplar:Ariza-iCevabiyeler”,İlanının

Page 310: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İkiyüzüncü Yılında Meşrutiyet, IRCICA, 7-10 Mayıs 2008 İstanbul(Sempozyumdasunulacakbildiri).

Emiroğlu, Kudret (1999), Anadolu’da Devrim Günleri, (Ankara, İmgeKitabevi).

Göçek, Fatma Müge (1999), Burjuvazinin Yükselişi ve Düşüşü OsmanlıBatılaşması ve Toplumsal Değişme, (çev. İbrahim Yıldız) (Ankara: AyraçYayınları).

Gözler,Kemal(2007),DevletinGenelTeorisi,(Bursa:EkinYayınevi).

Hanioğlu, Şükrü (1981), Bir Siyasal Düşünür Olarak Doktor AbdullahCevdetveDönemi,(İstanbul:ÜçdalNeşriyat).

______ (1985), Bir Siyasal Örgüt Olarak ‘Osmanlı İttihad ve TerakkiCemiyeti’ve‘JönTürklük’,(İstanbul:İletişimYayınları).

______(2001)PreparationForARevolutionTheYoungTurks,1902-1908(OxfordUniversityPress:NewYork).

______ (2004), “Meşrutiyet”, TürkiyeDiyanetVakfı İslamAnsiklopedisi,C.29,s.388-393.

Kansu,Aykut (1995), 1908Devrimi (çev.AydaErbal), (İstanbul: İletişimYayınları).

Kara,İsmail(1994),İslamcılarınSiyasîGörüşleri,(İstanbul:İzYayıncılık).

Lewis, Bernard (1988),Modern Türkiye’ninDoğuşu (çev.MetinKıratlı),(Ankara:TürkTarihKurumuYayınları),3.Basım.

Mardin, Şerif (1992), “19. Yüzyılda Düşünce Akımları ve OsmanlıDevleti”, Türk Modernleşmesi içinde (der. Mümtaz’er Türköne-TuncayÖnder)(İstanbul:İletişimYayınları),s.81-101.

Petrosyan,YuriyAşatoviç(1974),SovyetGözüyleJöntürkler,(çev.MazlumBeyhan,AyşeHacıhasoğlu)(İstanbul:BilgiYayınevi).

Savcı, Bahri (1976), Kamu Hak ve Özgürlükleri, (Ankara: AnkaraÜniversitesiHukukFakültesiYayınları,5.Basım).

Schmitt, Carl (2006), Parlamenter Demokrasinin Krizi, (çev. A. EmreZeybekoğlu)(Ankara:DostYayınları).

Soysal,Mümtaz(1968),AnayasaGiriş,(Ankara:SiyasalBilgilerFakültesiYayınları).

Tanör, Bülent (1996),Osmanlı TürkAnayasalGelişmeleri, (İstanbul:AfaYayıncılık,3.

Page 311: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Basım).

Tunaya, Tarık Zafer (1986), “Hâkimiyet-i Siyasiye ve Millî EgemenlikTürkiye’deSiyasîRejiminMeşruluğununDayandığıTemeller”,TürkSiyasalHayatınınGelişimi,(ed.ErsinKalaycıoğlu-AliYaşarSarıbay),(İstanbul:BetaYayınları)içindes.209-221.

_____ (2001), “Türkiye’ninSiyasîGelişmeSeyri İçinde İkinci ‘JönTürk’Hareketinin Fikri Esasları”, Türkiye’de Siyasî Gelişmeler (1876-1938),(İstanbul:BilgiÜniversitesiYayınları)içinde,s.83-107.

_____(2003),İslamcılıkAkımı,(İstanbul:BilgiÜniversitesiYayınları).

Türköne,Mümtaz’er (1991), Siyasal İdeolojiOlarak İslâmcılığınDoğuşu,(İstanbul:İletişimYayınları).

Uygun,Oktay(2003),DemokrasininTarihsel,FelsefiveAhlakiBoyutları,(İstanbul:İnkılapYayınları).

Ünüvar,Kerem(2006),“Osmanlı’daBirKamusalMekân:Kahvehaneler”,KamusalAlanveTürkiye(ed.AhmetKaradağ),(Ankara:AsilYayın)içindes.237-255.

B.Tutanaklar:

Meclis-iMebusan Zabıt Cerideleri (MMZC) [Farklı tarihlere ait olup ciltnumaralarıdipnottagösterilmiştir],TBMM.

Meclis-i Âyan Zabıt Cerideleri (MAZC) [Farklı tarihlere ait olup ciltnumaralarıdipnottagösterilmiştir],TBMM.

Page 312: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

MeşrutiyetteİstibdatKadroları:

Page 313: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908İhtilali’ninBürokrasideTasfiyeveİkameKabiliyeti

Dr.AbdulhamitKırmızı

Tarihten öğrendiğimize göre, rejimler genellikle aniden beliren dramatikkrizlerden sonra değişiyor. Bu krizlere giden mecraları elbette ekonomikkoşulların ya da siyasal kültürün dönüşümü gibi longue durée’ler belirler.Ancaksiyasalrejimler,idarenindengesinibirmüddetliğinebozanbirolaylarzincirinemaruzkalmadıkça,kendiliğindenkolaykolaydeğişmez.İşteböylesikrizlerin bir türünü de ihtilaller teşkil eder. İhtilaller ise, her şeyden öncebürokrasiyi de içeren siyasal elitin, seçkinlerin, önemli kurumların kararvermeyeyetkilistratejikpozisyonlarınıtutanzümrenindeğişmesidir.

Siyasaldevrimlerinzahireninkârettiklerigeçmişinsürekliliğikendiniidariyapılariçerisindegösterir.Bürokrasininİcadı’nıyazanFrançoiseDreyfus,butespitine Alexis de Tocqueville’in Fransız ve İngiliz devrimleri içinsöylediklerini örnek verir. Tocqueville’e göre, 1800’de Fransız kamuidaresinde 1789 Devrimi’nin ilkeleri değil, ancien régime ilkeleriyürürlüktedir. İngiliz devriminden sonra da ülkede yargı ve idare eskibiçimlerini korumuş ve geçmişteki yanlışları aynen sürdürmüştür. Aynışekilde, 1917 EkimDevrimi’nden sonra Rusya’da kurulan sosyalist devlet,çarlık rejiminden kalma eski bürokrasi kadrolarını kullanmaya devametmiştir.Devletbürokrasisininüstkademelerindeçalışanlarınyüzdedoksanıdevrimden önce idarede görev yapmış “burjuva uzmanlar”dır. ÜstelikBolşevikler Avrupa ülkelerinde olmayan ve bir komünist devlette deolmaması gereken birçok çarlık kurumunu tevarüs ve ihya etmiştir. Bukurumlarla beraber, Marx’ın ve Engels’in ya da başka herhangi bir Batılısosyalistinyazdıklarındayeriolmayan,fakatsadeceRuslarınkenditarihindenbilinenmodellervepratiklerhayatageçirilmiştir.

Almanya’da da bürokratik elit, I.DünyaSavaşı’ndaki yenilginin ardındanimparatorlukhükümeti1918’deistifaettiktensonraKayzerhaledildiğindevecumhuriyet kurulduğunda tasfiye görmemiştir. Hatta Nazilerin 1933’teyönetime gelmesinden sonra da aynı elit varlığını sürdürmüştür. Dahası,1945’ten sonra da aynı durum yaşanmıştır. Bu vakıayı inceleyen UrsulaHoffmann-Lange’ye göre, yerleşik elitler Nazileri Weimar Cumhuriyetidöneminde (1919-33) kaybettikleri üstünlüklerini yeniden kurmanın aracıolarakgörmüşvedesteklemişlerdir.ZatenbudestekolmasaNaziler iktidaragelemezlerdi, ki 1933 sonrası politikalar da bu tespiti destekler. Nazilerstratejik liderlik pozisyonlarına kendi mensuplarını getirerek devleti elegeçirirken müesses nizama, var olan organizasyonel yapılara

Page 314: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dokunmamışlardır. Bürokratik elit, kurumlarda Nazi siyasasının gereklerinikabullenmek şartıyla yerini korumuştur. Alman tarihçileri bunu elitlerarasında siyasal yönelim konusunda bir konsensüs olmamasınabağlamaktadırlar. Bunun kökeninde ise Alman toplumundaki kültürelheterojenlik ve değerler konusundaki görüş uyuşmazlığı (dissensüs) vardır.Bu heterojenite ve dissensüs Alman elit tabakasının Nazi rejiminin enkorkunç suçlarına iştirak edebilmesini kolaylaştırmıştır. 1945’ten sonra ise,ABD’ninAlmanya’nın bürokrasisindenNazileri temizleme projesi başarısızolmuştur. Çünkü bu proje Nazilerin Alman toplumundaki derinliğiniküçümsemiştir. Bütünüyle Nazi rejiminin suçlarına katılan bürokrasiyideğiştirecek sistem dışı yetişmiş adaylar olmadığı için, 1945’ten sonrabürokratikelitkompozisyonusanıldığıkadardeğişmemiştir.

Acaba İngiltere, Fransa, Rusya ve Almanya örneklerine benzer birsüreklilik, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC) gayretleriyle meşrutiyetiniade edildiği ve mutlakıyete nihayet verildiği 24 Temmuz 1908 sonrasıOsmanlıbürokrasisi içindegeçerlimidir?Rejimideğiştiren1908krizindensonrasiyasiveidarielitintasfiyesürecinianlamak,II.Meşrutiyetdönemininkendinden önceki devirle –başka devletlerde devrim sonrasında yaşananlarabenzer– bir süreklilik ilişkisi içinde olup olmadığını aydınlatacaktır. Bununiçin kadrolardaki değişim ve süreklilik durumlarını incelemek, bürokrasidekopuşvedevamlılıkunsurlarınabakmakgerekecektir.

JönTürkler’deEleştiriVar,HazırlıkYok

Jön Türkler’in programında yer alan önemli bir veçhe, padişahınneopatrimonyal idare sistemini modern bir bürokrasiyle değiştirmektir. JönTürkler’e göre, Tanzimat sonrasında rasyonelleşme yolunda elde edilenkazanımlarla değişen değerler, Sultan II. Abdülhamid devrinde“antimodernist” devlet adamları eliyle Osmanlı idaresinin temeline yenidenyerleştirilmiştir.

Abdülhamid Devri’nde muhalefet, idari elitin kendi içinde çekişmesiolmaktan çıkmıştır ve muhalefetin tabanı genişlemiştir. Bu yeni muhaliflerarasında iyi tahsili olanların bile devlet tecrübesi yoktur. Jön Türkler’inbürokrasi eleştirisi biraz da onların toplumsal statüleriyle ilgilidir. JönTürkler, kendilerinden önceki Genç Osmanlılar neslinden farklı bir sosyaltabakadandırlarveyüksekbürokrasiyemensupdeğildirler.

Önde gelen Jön Türkler arasında deneyimli devlet adamları bulunmadığıgibi, bunlar kendilerini henüz devleti yönetecek kabiliyette degörmemektedirler.FerozAhmad’agöre,buyüzdenihtilalinhemensonrasındayüksekdevletmakamlarınıelegeçirmeyidüşünmemişlerdir.Ahmad,HüseyinCahit’ten alıntı yaparak, 1908’de kimsenin rütbesiz nişansız birinin vezaretunvanıyla sadrazam olmasını düşünemeyeceğini, bir posta kâtibinin nazır

Page 315: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olmasını günün şartlarında kimsenin aklına bile getiremeyeceğini nakleder.Ayrıca İTC henüz ülke çapında koordine olmuş merkezi bir örgütlenmeyapısınasahipdeğildir.Dağınık,izolevebirbirinitanımayangizlicemiyetlersözkonusudur.Buyüzden açıkça iktidarageçilmemiştir, yönetimSaidPaşave Kâmil Paşa gibi istibdat erkânının kurdukları hükümetlere bırakılmıştır.İTCbaşlangıçtabir“denetlemeiktidarı”ylayetinmiştir.“Osmanlıgeleneğindeçok uzun bir bürokratik hayattan sonra gelinebilen büyük ve mühimmakamların yarattığı ürkeklik”ten dolayı uzun süre iktidara tamve ortaksızbirşekildetalipolmamıştır.

İhtilalden sonra kurulan hükümetlerde İTC’nin ağırlığı tedrici bir şekildeartmıştır. Kâmil Paşa Kabinesi’nde (5.8.08-13.2.09) sadece bir İttihatçı(Adliye Nazırı) yer alırken, İbrahim Hakkı Paşa Kabinesi (12.1.1910-29.9.1911) artık bir İTC hükümetidir. Bununla birlikte, İTC muhaliflerininHürriyet ve İtilaf Partisi çatısı altında birleşmelerinden sonra kurulan GaziAhmedMuhtarPaşa (22.7-29.10.1912)veKâmilPaşa (29.10.12-23.1.1913)hükümetleridönemindeİTC’ninnüfuzusarsılmıştır.İttihatçılarOcak1913’tegerçekleştirdikleri Babıâli Baskını ile, bir buçuk yıl süren bu sapmaya sonvermişlerveMahmudŞevketPaşaKabinesi’nden(23.1-11.6.1913)I.DünyaSavaşı’nınsonunakadarmutlakiktidarıellerindetutmuşlardır.

Meclis-i Mebusan ve Âyan Reisi Ahmed Rıza Bey, hatıralarındaMeşrutiyet’in ilanından sonra Almanya sefaretindeki bir yemek davetindesefirinkendisinesöylediklerinişöylenakletmiştir:“İnkılabıİTyaptı,halbukimemleketibaşkalarıidareediyor.Niçindevletidaresinielinizealmıyorsunuz?Hükümetten şikâyet edilecekolursa, ‘benneyapayımCemiyet öyle istiyor’diyor. Cemiyet ise meydana çıkmıyor, mesuliyetten korkuyor gibigörünüyor.” Ahmed Rıza bu tenkidi arkadaşlarına ilettikten sonrasını şöylehikâyeeder:

Talat BeyDahiliyeNezaretini, Cavid BeyMaliye’yi almağa kararver-diler.Benim arzum İttihad veTerakki ileri gelenlerinin hükumetdairelerindemüsteşarsıfatıylaişebaşlamalarıidi.HüseyinHilmiPaşabuna engel oldu. ‘Nazır yanında hem müsteşar, hem mebus olmakişimizibozar,’dedi.Benise, tamtersine,Nezaretebirkuvvetolduğugibi, müsteşarın da işe alışmasına yardımı olur inancındabulunuyordum. Bir iki sene böyle müsteşarlıkta kaldıktan sonraNezaretegeçerseacemilikolmazdiyordum.

“Siyasi müsteşarlar” fikrini gerçekleştiremeyen Ahmed Rıza, takip edensatırlarda memleketin “metin, cesur, tecrübeli eller” istediğini, güçlü birhükümeteihtiyaçolduğunubelirtiyor.

PlansızTasfiyeAşaması

Page 316: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İhtilalvari krizler, normal bir siyasal ve idari hayatın beklentilerine cevapverilemeyen,birnevikısa“fetret”devirleriyaşatır.Sankiherhangibirkurulurejim yok gibidir ve siyasal güç ortadan kaybolmuştur. 1908 İhtilali de, birsiyasal rejimin sürmesine birden ve kanlı bir şekilde meydan okuyan, orejimindengesiniveverimliğinibirmüddetliğinebozankrizlerdendir.

Ali Haydar Mithat, Meşrutiyet’in ilanından iki ay sonra yurtdışındanİstanbul’a döndüğünde uğradığı hayal kırıklığını tam da bu şekilde dilegetirmiştir: “Vaziyeti idareye muktedir, ortada hâkim bir kuvvetten eseryoktu.Sözayağadüşmüş,inzibattavsamıştı.”FerozAhmad’inifadesiyle,24Temmuz1908’deMeşrutiyet’inaniilanıylaberaberdevletidaresi,görünürdeadetadurmuştur.Devlettekimseartıkhangigücenekadarmalikolduğununfarkındadeğildir.Bukafakarışıklığındanfaydalananbirkısımhalkkanunvenizam kurumlarının yıkıldığını düşünerek kendi hal çaresine bakmıştır.TrabzonhalkıDahiliyeNazırı’nısıkıştırarakvaliyimakamındanetmiş,başkavilayetlerde valilerin ellerine yoz memurların listeleri verilmiş, bunlarınazledilmesi istenmiştir. Karal’ın da yazdığına göre, vilayetlerdeki İttihatçıkulüpleridareyeaçıktanaçığakarışmakta,beğenmediklerivalileriyerlerindenattırmakta,beğendiklerineakılhocalığıederekistedikleriniyaptırmaktadırlar.İttihatçı üyelerin çoğu subay olduklarından ve orduya dayandıklarından,valilerinbunlaradirenmesihiçdekolaydeğildir.

Taşradamemurlara karşı yapılan hareketlerin dozu,muhalefet cereyanınınsöz konusu bölgedeki gücüne ve etkisine bağlı olarak gelişmiştir. Mesela,İzmir’debazıdevletmemurları tutuklanıpSelanik’esevkedilmiş;Edirne’deöldürülmelerine karar verilen askeri paşalarla mülkiye erkânının adlarıbeyannamebiçimindeotuz tabakakâğıdayazılıpmeydanlara asılmış;Bursave Diyarbekir’de odaları basılan valilere istenmeyen memurlar listeleriverilmiş; birçok vali halkın çektiği telgraflar üzerine azledilmiş; Manisa,Isparta, Antalya, İzmit, Rize’de mutasarrıf livayı terke icbar edilmiş;Kayseri’dehalkhükümetibasıncamutasarrıfmasasıbaşındakalpsektesindenvefatetmiş;Zara’dabütünmemurlarhükümetbinasınıbasanahalitarafındansürüklenerek kovulduğu için daire kapıları kapanmış; Trabzon’un birçokkazasında firara zorlandıkları için kaymakam ve memur kalmamış; Antepkaymakamı karga tulumba edilmiş, çarşıda dövüle dövüle elden eledevretmiştir.

Bu karışıklıklar memleketin dört bir yanında aylarca sürecek otoriteboşluklarına yol açmıştır. Henüz bir aydır Mamüretülaziz Valisi olan AliNusret Paşa, 25 Kasım 1908 tarihli raporunda vilayet işlerinin “memurîn-ikısm-ı azamı tahvil-i memuriyet ve istihsal-i mezuniyet suretleriylememuriyetleribaşındanayrılubnâ-ehilbirtakımvekillerelindekalmasından”müştekidir.

Page 317: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İmparatorluk merkezinde durum farklı değildir. İstanbul’da hürriyetinilanınımüteakippeydaolannümayişçilernezaretleridolaşmışlarvenazırlaraher türlü hakaretlerle meşrutiyete sadakat yemini verdirmişler, onlarıyuhalayıp tükürüklere boğmuşlardır. Eski nazırlar evlerinden kaldırılıpZaptiye Nezareti’ne götürülmüş, kimi devlet adamlarının arabaları limonkabuğuveçürükyumurtayağmurunatutulmuş;taşradasevilmeyenkomutan,vali,hâkim,defterdargibimemurlaryerlerindenkovulmuştur.Ayrıcakovulanistibdat memurlarının yerlerine talip olarak memurluk isteyenler, rütbe veaylıklarınınyükseltilmesindedirenenlerkafilelerhalindehükümetdairelerininönüne yığılmışlardır. “Yüksek memurlar arasında ilk temizleme işi”meşrutiyet duyurulur duyurulmaz başlamıştır. İstibdadın saraydaki vehükümetteki kodamanları atılmış, kötü tanınan eski ve yeni nazırlartutuklanmıştır. Kâmil Paşa sadarete geldiği sırada “her devlet dairesi kendikadrolarında geniş çapta bir temizleme işine girişmiş bulunuyordu. İstibdatrejiminin kullanmış olduğu gereksiz ve yeteneksiz memurlar, haklı veyahaksız,yerlerindenatılıyordu.”EnverZiyaKaral,ihtilalinardındankısasürenSaidPaşahükümetindensonra5Ağustos’takabineyikuranSadrazamKâmilPaşa hakkında “istibdat devrinde kazanılmış bir tecrübenin meşrutiyetyönetiminde nasıl işe yarayacağı belli değildi” diyerek, İTC yöneticilerininise “genç ve tecrübesiz” olduklarını, “iktidar sorumluluğunu yüklenecekkadar güçlü olmadıklarını” yazmıştır. Kâmil Paşa kabinesinde yer almışnazırlar hakkında daKaral şöyle yazıyor: “İstibdat devrinde çeşitli yönetimyerlerinde görev almış olmaktan başkaca bir özellikleri bilinmemekteydi.Kötülüklerebulaşmamışolmaları,bunlarındevletyerlerinidoldurmaları içinyeterlisayılmıştı.”

İTC, vaatlerinden biri istibdatçı memurları yerinden atmak olan yenikabineyiçalışmalarındaserbestbırakacağınıvehattaonudestekleyeceğinibirbildiriyleduyurdu.SelanikmerkezliİTC,3Ağustos’tahükümetidenetlemeküzereTalat,Cemal,Hakkı,RahmiveNecibBeylerdenmüteşekkilbirHeyet-iMahsusa tayin etmiştir. Hükümet, Abdülhamid idaresine mensup olupuzaklaştırılması gerekenleri tespit ederken bu heyetin onayını almıştır.İstibdattan yana oldukları bilinen ve söylenen, bu yüzden uzaklaştırılanmemurlarınyerlerineİTC’ningüvendiğisubaylarrütbeleriyleberaberatanmışveidareaskerleştirilmiştir.KendileriniherşeydenönceİTC’yekarşısorumlugörenbu“subaymemurlar”sivilveaskerihiyerarşidesorunlarındoğmasınayolaçmışlardır.

1909TensikatKanunu

Plansıztasfiyeuygulamaları24Temmuz1908’denitibarenyaklaşıkbiryılsüren karışıklık döneminde görülmüştür. Bunlar kâh ahalinin, kâh İTCmerkezinin, kâh mahalli cemiyet şubelerinin baskısıyla gerçekleşmiştir.

Page 318: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ancak 31 Mart Vakası’ndan sonradır ki, İstanbul’da birtakım komisyonlarteşkiliyle bürokraside planlı bir tensikat uygulaması için düğmeyebasılabilmiştir.Fakatbuuygulamanınhukuki temellerininatılmasıdabirkaçay sürmüş ve yüzlercememuru kadro harici bırakan büyük tensikata ancak1909yazındabaşlanabilmiştir.

Bukanun çalışmaları özellikle taşrada göreve yeni başlayanve oralardakimahalli İTC şubelerinin baskısına maruz kalan idarecilerin yoğun taleplerialtında hızlandırılmıştır. Mesela, 6 Haziran 1909’da Jandarma teşkilatındatensikatınbiranöncegerçekleşmesini isteyerekDahiliyeNezareti’ne telgrafgönderenDiyarbekirValiVekiliMirlivaNaîm’egöre,“Hâl-ihâzırîitibariylevilayet jandarma alayı efrâd ve zabıtânından devr-i meşrutiyete muvafık işbeklenemeyeceğinden, esaslı tensikata ve o meyanda nizamiyede genç vedinçmuktedirzâbıtânaşiddet-iihtiyacderkârolmasıile,derdestidüğübeyanbuyrulan umum tensikatda bu cihetin nazar-ı dikkate aldırılması Meclis-iİdare-i Vilayet kararıyla müsterhamdır.” Burada geçen “genç” ve “dinç”sıfatlarının, aşağıda görüleceği üzere, kanunun layiha mazbatasında dageçiyorolmasıayrıcadikkatçekicidir.

Aynı günlerdeAdana vilayetinden gelipDahiliye’den sadarete gönderilenbaşka bir telgrafnamede, “dâhil-i vilayetdeki sunûf-ı memurînden ahvâl-ıhâzıra ile mütenâsib iş beklemek, hatta doğru malumat almak adetagayrimümkin”tespitineyerverilmiş,Adana“cevelângâh-ıecânib”birvilayetolduğundan, işlerin “şu halde devamı selamet-i memleket ve devletce sonderece vehametimucib bulunduğu” belirtilmiştir. Bu yüzden tensikatın “busenekemal-isüratlebehemehalicrası”istenmiştir.

İttihatçı gazetecilerden Hüseyin Cahit de Tanin gazetesinde tensikatıdestekleyerek, rütbeliler zincirinin kırılmasıyla kaht-ı ricalin sona ereceğini,rütbesizmuktedirlerin,yanigençlerin,nazır,valivemutasarrıfyapılmasınındevlet yapısını düzelteceğini yazmış, “PostaMemuruTalatBey”inDahiliyeNazırıolmasınıalkışlamıştır.AhmedŞerifBey’in1909yazındaAnadolu’dayaptığıTaningezilerininbirdurağıdaYalvaç’tır.Ahaliburadakikaymakamınve mal müdürünün kötü idaresinden bahsetmiş ve biri şöyle demiştir:“Hükümet bu memurları temizlemezse, bir gün gelecek ki, onunyapamadığını halk yapmaya kalkışacak ve inkılabın başlangıcındakihücumdan daha şiddetli bir şekilde bu memurları kollarından tutarakatacaktır.”Başka bir yerde, “Şimdiye kadar ihmal edilen bumillet, bu azizkuvvet, istiyor ki bundan sonra valisinde, işine bakmaktan başka vazifesiolmayan büyük küçükmemurlarında, kendisini sevkeden bütün kuvvetlerdebirbaşkalık,biryenilikgörsün,”denilmiştir.

Bazıvilayetler,tensikişlemlerindeaceleetmeleriüzerine,kanununMeclis-iMebusan’da kabul edilmesinden önce hareket edilmemesi konusunda

Page 319: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Dahiliye Nezareti tarafından uyarılmak durumunda kalmışlardır. MeselaHüdavendigâr vilayetine daha 1908 Eylül’ünde gelen bir yazıda, “merkez-ivilayetaklâmındakitensikatıntesrî’ihususundamasrufbuyurulanhimemât-ıatûfîleri şayan-ı takdir olub, ancak muhassasât dahilinde vukubulacaktensikatınşimdidentatbikinebaşlanabilürsede,Meclis-iMebusanıntasdikineiktiran etmeksizin” icraatta bulunulmaması istenmiş, yapılması gerekenlerin“diğervilayetlerdendealınacakcevablartedkikedilerek,ber-mucib-ikanun,meclis-imezkureteklifedileceği”belirtilmiştir.

Mahalli cemiyetörgütlerinin tensikatkonusundavilayet idaresiüzerindekibaskılarınıgösterenbirörnekdeİşkodra’danverilebilir.Vali“OsmanlıİttihadveTerakkiCemiyetiıslahatvetensikatiçünvilayetdenâsâr-ıfiiliyyetalebveisti’câl eylemekde bulunduğundan” bir başkomiserin süratle değiştirilipyerine“muktedirvefaal”biriningönderilmesiniistemiştir.

TensikatKanunuİçinCavidBey’inHazırladığı

LayihaMazbatası

Hükümetçe tanzim olunupMeclis-i Âyan tarafından tadil edilen kanununlayihasıhakkındaEncümen-iMahsus’takalemealınanmazbata,butensikatınideolojikmotiflerihakkındailginçbilgilervermektedir.Mazbatayıhazırlayan,dahasonra İttihatçılarınMaliyeNazırıolanSelanikmebusuMehmedCavidBey’dir. Mazbataya göre, bürokrasinin çok büyütülmüş olması istibdatdevrininenbüyükkötülüklerindenbiridir. İşler içinmemurdeğil,memurlariçinişaranmış,“birgürûh-ımüfsid”inarkasıgelmeyenisteklerinehepkabulcevabı verilmiştir. Bu durumun zararlı sonuçlarından biri, iktisadi hayatagirmesigereken“gençvedinçevladlar”ıresmihayatınoteşebbüsruhunuyokedenmuhitiiçineatması,bütünaileleri“memuriyethırsveibtilası”na,rütbe,nişan,maaş,mevkisevdasınasürüklemesiolmuştur.

Hükümetin en büyük vazifesini haksızlıkları ve suiistimalleri yok etmekolarak tanımlayan mazbata, söz konusu kanunun buna teşebbüs ettiğinianlatmaktadır. “Hükumet-imüstebiddenin kendisine daima fedakar kalacak,muhitin değişmesini arzu etmeyecek, kendi menfaatlerini usul-i idariye vesiyasiyenindevamvebekasındagörecekbirkitle-i tarafdaranıbulunması”nayol açan sistem devleti kasıp kavuran bir yağmaya neden olmuştur. Yenihükümetülkeyiistibdadıntaraftarkitlesindenkurtaracaktır:

Şimdi yangından kurtardığımız memleketimizi kasdî veya gayr-ikasdî îkâ’-ıharîkedenlerden,yangınıyapanlardan,yangınamüsaadeedenlerden yahud enkaz-ı harîk üstünde tesis edilecek olan bina-yıcedidin inşasına muavenet edebilecek olanlardan kurtarmak lazımgeliyorki,iştebugünbunateşebbüsediyoruz.

İstibdadın bürokrasiye verdiği rengin “idarî ve ictimaî” tesirleri, “silsile-i

Page 320: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

memurîn arasında inzıbat ve itaat gibi evsâfınmevcud olmaması, âmirlerindaima memurlardan muhteriz ve müctenib bulunmaları, efrâda betâet veataletin kökleşmesi, çalışmaksızın kazanmak arzularının uyanması gibi”sonuçlarayolaçmıştır.Bunedenle“bugünbunlarıda izaleetmek,aklâmvedevâirdebirinzıbat-ıaskerîvücudagetirmek,çalışkan,muktedir,vazifeşinasmemurlar kullanmak lazım geliyor ki, işte buna tevessül ediyoruz.”Mazbatayıhazırlayanheyetegöre,“buvazifeyiOnTemmuz’dare’s-iidareyegeçen hükumetin ifa etmesi iktiza ediyordu. Fakat nüzzârın [nazırların] bubabda gayetmütereddidâne hareket etmeleri ve ekseriya bîtaraf olmamalarıteşebbüsün akîm kalmasını ve bununla beraber birçok kîl ü kâli, şikâyâtıistilzameylemişdi.”Kanunlayihasınasonşekliniverenlerkararlıdır;“budefameseleyi kısmen değil tamamen halletmek ve bunun içün kat’î bir düstur-ıhareket ittihaz eylemek lazım geliyor.” Ancak bunu bir intikam hareketiolarakdüşünmemekgerek:

Esasen devr-i sabık cerâimine iştirak etmeyenler, yakından veyauzakdan, pek cüz’î vemahdud olduğundan eğer bunların hepsindenintikam almak lazım gelse devâiri boşaltmak, onların yerine yeniadamlar bulmak iktiza eder. Bu ise bir tarafdan gayr-i caizdir, diğertarafdan gayr-i mümkindir. Gayr-i caizdir: Çünkü kabahatlerinderecesi suret-i katiada tayin olunumaz. Bir de bütün kabahatlilerialelum[um] ve bi-lâ-tazminat ihrac etmek bu seyyiâtda alâkadârolmayan aileleri perişan eylemek olur. Hem de unutmamalıyız ki,cürümyalnızeşhâsındeğilidarenin,muhitincürmüidi.Saniyen,gayr-i mümkindir diyoruz; çünki muhtac olduğumuz o muhite hiçkarışmamışkimseleriyetişdirmekiçünsenelereihtiyacımızvardır.

Encümenin adalet düsturuna tabi olduğunu belirten mazbata söz konusunizamnameninmemurlarıüçkısmaayırdığınısöylemektedir:

1)Ahlakve iktidarları, tahsillerivebumeziyyâtamüsaviderecedemalik olanların kıdemleri hidmet-i devletde ibkâ-i istihdamlarınamüsaidolanlar,

2) İktidarları ikinci derecede olmak hasebiyle icra kılınacak veyakılınmış olan teşkilat ve tensikat cihetiyle âtiyen istihdam olunmaküzereaçığaçıkarılmalarılazımgelenler,

3) Her dairede kendimeclislerince intihab edilmek üzere ayandanbirzatınriyaseti,mebusandanbirzatınriyaset-isaniyesitahtındalaraküç aza-yı muh[te]lifeden mürekkeben teşkil edecek komisyonlarcatedkikat-ı lazime icrakılınacakdır.Komisyonlarınbu tarz-ı teşkilininbîtaraflığıntamamî-imuhafazasınahadimolmasıkaviyyenmemuldür.

Üçüncükısımdabelirtilenkomisyonlarcadeğerlendirilecekmemurlarikiye

Page 321: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ayrılıyor: “Devr-i sabıkda sû-i ahlak ile pek maruf ve meşhur olanlar” ve“Derece-i ehliyet ve malumatları dolayısıyla ba’demâ istihdamları muvafıkgörülmeyenler”.Birincileretazminatverilmeyecek,ikincilereverilecektir.

Hükümetçe tanzim ve Meclis-i Mebusan tarafından tadil edilerek kabulolunan kanun layihası hakkındaki kararname ile teferruatı, Meclis-i Âyanriyasetinin tezkeresiyle beraber Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa’yagönderilmiştir.Sadrazamdosyayı30Haziran1909tarihindesarayaarzetmişveertesigünirade-iseniyyesadırolmuştur.

TasfiyeEdilenMülkiyeliler

Bu tensikat uygulamasının sonuçlarına bir örnek olarak, daha yeni yenibürokrasinin üst basamaklarında görev almaya başlayan Mekteb-i Mülkiye(MM)mezunu idareciler verilebilir.Bu görevlerde zaten henüz sayıları çokolmayan MM mezunlarının tasfiye edilmesi, bu okulun müesses nizamahizmetedenbirkurumolarakgörülmesindendir.ZatenMM,SultanHamid’ingözbebeği gibi değer verdiği bir okul olarak görülüyordu; mesela, buradanbirinciolarakmezunolanlarMabeyn’ekâtipolarakalınıyorlardı.30Yandakitablo,sadeceAliÇankaya’nınYeniMülkiyelilerTarihi’ndekanunöncesivesonrası tensikat uygulaması çerçevesinde açığa alındıkları tespit edilebilenMMmezunubürokratlarıkapsamaktadır.

Mezuniyet İsim SonGörev AzilTarihi

1860 MehmedSırrı EdirneİstinafHukukMahkemesiReisi 25.Eyl.09

1862 MehmedŞükri İmadiyeKaymakamlığından4yıldırmazul 22.Eyl.09

1863 AliNusret PaşaEkim1908’denberiMamuretülazizValisi 04Agu.09

1864 MehmedArif Edirne,Suriye,BeyrutKapıkethüdalıkları 1909

1864 YusufZiya AmasyaDefter-iHakaniMüdürü 19091865 HalilBedri EdirneİstinafMahkemesiAzası 22.Oca.091865 MehmedSadık ÇineKaymakamı 26.Ara.091865 İsmailHakkı TavasKaymakamı 26Agu.091868 HüseyinŞükrü SavurKaymakamı Şub.091869 MusaKazım Çekmece-iSağirKaymakamı 10.Eki.091870 MehmedŞakir KonyaİstinafCezaReisi 22Agu.091870 SalihHayri İstanköyKaymakamı 14.Eyl.091871 Abdüsselam AmmareMutasarrıfı 09.Ara.09

1871 MehmedŞakir TaberiyeKaymakamıikentedaviiçin7yıldırİst’da Eki.09

1872 Abdülğani DilimKaymakamı 14Agu.091872 İsmailHakkıPaşa YozgatMutasarrıfı

Page 322: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1872 BilalEdib ÇapakçurKaymakamlığındanmazul,7yıldıraçıkta 10.Eyl.09

1875 HasanHüsni ZabtiyeNezaretiMuhasebeKalemiMümeyyizi 1909

1875 MehmedRifat GarbikaraağaçKaymakamı Mar.101875 HamzaTefenni Kaymakamı 04.Oca.101875 MehmedAsım TermeKaymakamı 02Agu.101875 VeliSabri EğridirKaymakamı 23.May.101876 İbrahimNazmi FatsaKaymakamı 29.Kas.091876 Abdullah KöyceğizKaymakamı 14.Şub.09

1877 MehmedTevfik CebeligarbiMut.Vek.‘denmüstafi,2yıldıraçıkta 29.Eki.09

1877 MehmedTahirÜrgüpKaymakamı17Ara.09

1879 MehmedReşid Sır-Kitabi-iHazret-iŞehriyar 19091879 OsmanPaşa İzmitMutasarrıfı 14.Ara.11

1882 AbrahamCafcafyan Orman&MaadinUmumMüd.‘deSicilKalemiMüdürü 1909

1884 MehmedZiyaPaşa AydınMutasarrıfı 14.Eyl.09T.y. AhmedVefik KosovaDefter-iHakaniMüdürü 10.Eki.09

İdeolojikİrtidat:“YeniDevreUyanEnkaz-ıİstibdat”

Bütünbutasfiyesürecinerağmen,bürokrasideyerinikoruyanbireskiricaltabakası damevcuttur. İhtilal sonrası hükümetlere başkanlık edenKâmil veHüseyinHilmiPaşalarınsiyasiduruşlarızatenhâlâ tartışmalıdır.Devrimdensonra Aydın Valiliği’nden gelip sadaret makamına oturan Kâmil Paşa’yıziyaret eden Ali Haydar Mithat, kendisinden “hangi cereyan ve siyasetetaraftar olduğuna dair ağzından müsbet bir kelime almak mümkünolmadı”ğınıyazmıştır:

KamilPaşanıntuttuğuyolunaçıkbirvasfıvardıki,oda,İttihadveTerakkinin nüfuzu altında hareket etmemekti. Padişah emretmeden,sırf Cemiyetin tazyiki ile, Sadaret mevkiini bırakmak istemiyordu.Cemiyetin hücumlarına ehemmiyet vermezgibi görünmekleberaber,birtaraftanda,SultanHamid’iidareile,busayededevletgemisini,omüşkilgünlerdeyürütmeğeçalışıyordu.

Kâmil Paşa’dan sonra sadareti devralanHüseyinHilmi Paşa hakkında da“İttihad veTerakki ile beraber yürümeğemeyli olan bir zat idi. Fakat, aynızamanda,Padişahakarşıdainkıyadıvardı,”diyenAliHaydar,HilmiPaşa’nınBabıaliileYıldızarasındaidare-imaslahatpolitikasıgüttüğüfikrindedir.

İdeolojik irtidat ya da adaptasyon olarak adlandırabileceğimiz budönüşümler, krizlerin siyasal elit kompozisyonu üzerindeki muhtemel

Page 323: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sonuçlarından biridir. Ali Haydar, “vatansız bir takım adamlar” dediğiAbdülhamid ricaline karşı İTC’nin hiçbir koruma tedbiri hazırlamamışolduğunu yazmıştır. Bunlar “yalnız Abdülhamid’in adamları değil, gününadamlarıolduğu için,”artıkgöğüslerinemeşrutiyet taraftarlığını temsiledenkırmızı-beyaz rozetler takmaktadır: “Hafızaları yoktu, maziyi tamamileunutmuş gibi görünüyorlardı. Sultan Hamid’in en yakın bendegânından enşiddetlidüşmanıvaziyetinegeçmekvehürriyetinbaşmüdafiikesilmekiçin,bir iki günlük bir zaman kafi gelmişti.” Eskilerin yeni idareye de sahipçıkmak istediklerini söyleyen Ali Haydar’a göre Cemiyet “asıl sakınmasılazım gelen tehlikeyi görememiş ve esaslı hiçbir temizliğe girişmemiş” ve“istibdat bendeganının Cemiyetin bütün teşkilatına sokulmalarına setçekmemişti. Bu yüzden de az bir zaman sonra iktidar mevkiini ve işlerinidaresinielindenkaçır”mıştır.

Bir de, başlangıçta istibdadın kilit isimleriyle uzlaşmaya gidildiğigörülmektedir. Bunlar da zatenMeşrutiyet’in yeniden ilanını benimseyerekyerlerini muhafaza etme stratejisine yönelmiştir. Naim Turfan’a göre,devrimcilerin uzlaşmacılığı, eski düzenin tavizci tavrıyla örtüşmüştür.Böyleceikitarafnetamgalipyadamağlupolmuş,değişikliğeuğrayaneskidüzeniçindevarlıklarınıberabercesürdürmüşlerdir.

İstibdatricalininbirşekildeayaktakalmasınınbirsebebide,şahsimeselelerveküçük fikir ayrılıkları yüzündenbizzat İTC’ninAbdülhamid aleyhtarı vemeşrutiyetçi bilinen bazı kişilerin yüksek mevkilere gelmesine müsaadeetmek istememiş olmasıdır. Midhat Paşa’nın oğlu Ali Haydar’ın, onu birzamanlar ömür boyu kalebentliğe mahkûm eden padişah tarafından ÂyanMeclisi’ne aza atanması İTC’de rahatsızlık yaratmış ve Ali Haydar’ıngençliği ileri sürülerek aleyhte bir kampanyabaşlatılmıştır. İşin aslı ise,AliHaydar’ın cemiyetin en önemli isimlerinden Ahmed Rıza Bey’le Paris’tesürtüşmüş olmasıdır. En çekindiği ve Taif’e sürgün ettiği devlet adamınınoğlunu âyan azalığına atayan padişah bile bu durumdan rahatsız olmuş vekendisine şöyle demiştir: “Bir taraftan babanızı göklere çıkarıyorlar. SonrasiziAyanatayinetmemibileçokgörüyorlar.Bunemantıksızcaharekettir?…İstifa etmeyeceksiniz!.. Yaşınızın müsadesizliğinden bahsediyorlar, bu dadoğru değildir, tezvirdir. Varsınlar bağırsınlar!” Ancak işin sonunda AliHaydarâyanazalığındanistifaedecektir.

Devrin edebiyat eserlerinde bu tarz irtidatlar çok işlenmiştir. SaffetNezihi’nin Kadınlar Arasında adlı romanında başkarakter olan Nüzhet’innişanlısı da “yeni devre uyan enkaz-ı istibdat”tandır. Yeni idareye tarafmışgibi görünerek, yakasına kırmızı-beyaz şerit, arabasına “Yaşasın Kanun-ıEsasi”sancağıtakan,meşrutiyetnutuklarıvererekistibdatdevriniyargılayanbukarakter,oeleştirdiğidevirdegereklidonanımasahipolmadığıhaldepaşa

Page 324: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

babası sayesinde genç yaşta rütbe-i bâlâ alıp Şûra-yı Devlet’e aza olmuş,yüksek maaşa konmuştu. Nahid Sırrı Örik’in Abdülhamit Düşerken adlıromanında Jön Türk İhtilali sırasında seksenli yaşlarda olan MehmedŞehabettinPaşaadlıbirkaraktervardır.ÇeşitlivaliliklerdensonraMaliyeveEvkafNazırlığıdayapanpaşa,yenidönemeayakuydurmanınyollarınıarar.Kızı Nimet’le evlenmek isteyen, mebus seçilmesi muhtemel olan İTCmensuplarından Binbaşı Şefik Bey’in teklifini, kendisine yeni kabinede birmevki sağlaması karşılığında onaylar. Daha doğrusu kızı Nimet, kendisiyleevlenmekisteyenbinbaşıya,babasınıÂyanHeyeti’nealdırmasıveyenidevirkarşısında şüpheli bir adamvaziyetinden çıkarması şartını koşar.ŞefikBey,paşanınkızıylaevlenmek içinonunsadrazamlığı içinbileçalışmaya razıdır.Bir müddet sonra seçimlerde Şefik Bey Tekirdağ mebusu olur, ardındanŞehabettinPaşaÂyanHeyeti’nedahilolur.

Bununlaberaber,II.MeşrutiyetDevri’ndegörevverileneskideviradamlarımakam için ikiyüzlüdavranarak saf değiştirenlerden ibaret değildir. İstibdatkadrolarının tecrübesi de yabana atılmamıştır. Cavid Bey’in hazırladığımazbatadadabelirtildiğigibi,herkestenvazgeçmekmümkündeğildir,çünküihtiyaçduyulankimseleriyetiştirmekiçinsenelereihtiyaçvardır.Buyüzdentecrübelerinden faydalanılabilecekbazıbürokratlar, tensikatlakadroharicineçıkarıldıktan,hattaemekliedildiktensonrabilegeriçağrılmışlardır.İşkodralıTahirPaşa(d.1265)budurumagüzelbirörnektir.BuzatdevlethizmetineII.Abdülhamid Devri başlarken girmiş, bir sene kadar Maarif MektubcuOdası’nda çalışmış, sonra “o aralık teşekkül eden Heyet-i ayan ketebesisilkine iltihak” etmiş, ardından İşkodra, Selanik,Bitlis,MusulVilayetlerinemektubcuolarakgönderilmiş,Süleymaniyesancağınamutasarrıf,Musul,Van,Bitlis ve Erzurum’a vali olmuştur. Bu son valiliğinde iken önce 13 Şubat1908’de vezaret rütbesine yükseltilmiş, 10 Haziran 1908 tarihinde, yaniihtilalden az önce ise,“Erzurumda ahiren zuhur eden bazı hadisatda fikr-iirticaa karşu eser-i zaaf gösterdiği anlaşılmasına ve hakkında şikayat tevalietmekdebulunmasınamebni”azledilmiş,“infisalindensonraDahiliyeTensikkomisyonunca idare-i vilayete kudret ve tahammülleri olmadığı beyanıylaTensik Kanunnamesinin 11 maddesi mucebince 3 Ekim 1909 tarihindetekaüde sevkedil”miştir.AncakTahirPaşa’nınkariyeriburadabitmemişvetensikatla emekliliğe sevk edilmesine rağmen 1Mart 1910 tarihinde “Bitlisvilayetinin mevki’an haiz olduğu ehemmiyet ve nezaket hasebiyle zu’m-ıidaresinin ahvâl-imahalliyeye vâkıf ve tecrübekâr bir zata tevdî’i hâlen vemaslahaten muktezî bulunduğuna ve müşarünileyhin evvelce orada vevilâyât-ımütecâviredemüddet-imedîdevaliliklebulunarakahvâlüihtiyâcât-ımahalliyehakkındavukûfumalumat-ıtâmmeyihaizolduğunabinaen”BitlisValisi tayin edilmiştir. Beş ay sonra, 27 Temmuz 1910’da, bu seferMusulValisi olmuştur. Nihayet 20 Ekim 1912 tarihinde “tahakkuk eden zaaf-ı

Page 325: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

idaresine ve vilayet-i müşarünileyhânın derkâr olan ehemmiyet-imevki’iyyesine binaen” burada azledilmiştir. Fakat, ilginçtir, Tahir Paşamazuliyetmaaşı tahsisedilmesini talepettiğihalde,nezaretin1Aralık1912tarihinde verdiği kararla “caizü’l-istihdam” addedilmiş olduğundan maaşbağlanmamıştır.

İstibdadınsonsadrazamıAvlonyalıFeridPaşabileihtilaldensonraHeyet-iÂyana dahil olmuş, kısa da olsa Aydın valiliğine gönderilmiş, DahiliyeNazırlığı’ndaveMeclis-iÂyanriyasetindebulunmuştur.FeridPaşa’nınoğluCelaleddinPaşa,II.Meşrutiyet’inilanındansonraParissefaretineikincikâtipolarakgörevyapmaküzeregiderkenİzmir’degörüşmefırsatıbulduğuEnverBey’denşusözleriişitmiştir:“BabanızFeridPaşahazretleridevr-iHamidi’denamuslukalmışbirinsandır.Sizeelimizdengelenyardımıyaparız.”Nitekimdaha sonra Enver Bey ataşemiliter olarak bulunduğu Berlin’den defaatleParis’e gelip Celaleddin Bey’le görüşmüş, onunla arkadaşlık etmiştir.Celaleddin Bey, daha sonra Enver Paşa Harbiye Nazırı ve Başkumandanolduğundadasürecekolanbuilgidenbabasınapaybiçmiştir:

Bana gösterdiği teveccühte babamın payı pek büyüktü. AvlonyalıFerid Paşa’nın 6 sene süren sadareti, bilhassa Abdülhamid’in sonyıllarına düşen devresinde, onun padişah üzerindeki ısrarlarını,hürriyetperverlere karşı memnuniyet duyduklarını, sık sık tekrarediyordu. Hatta babamın bu uğurda sadareti bile hürriyet ilanındanbirkaçgünevvelfedaettiğinielbettehatırlıyordu.

AyrıcaFeridPaşa’nın sadrazamlığındahususikâtibideozamanlarEdirneTelgraf Müdürü olan Talat Bey’in sütkardeşi Faik Bey’dir (ki o da ilkTBMM’de Edirne mebusu olacaktır) ve bu yüzden daha ihtilalden önce,1906’da, onu tanıyacaktır.Görüşmeden sonraTalatBeygidince, FeridPaşaoğlunaJönTürklerhakkındakigerçekfikriniaçıklamıştır:

Bunlar padişahımızı sevmezler; komitecidirler. Sen bunlarıanlamazsın;dışgörünüşlerinebakma.Vakıa,çoktatlıkonuşurlar,canayakındırlar, fakat hayalleri geniş, istekleri sonsuzdur. İmparatorluğazararlı olabilirler. Biz Osmanlı ricali ağırbaşlı, basiretli insanlarız.Bunlar gibimacera sevmeyiz.Dev-letin kaderi tavla zarı gibi ortayaatılmaz!.

BuörnektegörülenbağlantılarveilişkilerII.MeşrutiyetDevri’ndeyenidenmakamlaragetirilenbütünistibdatricaliiçingeçerliolabilecektürdendir.

Abdülhamid’in Sivas Valisi Reşid Akif Paşa, 1908 İnkılabı üzerineİstanbul’agetirtilerekDahiliyeNazırıyapılmış,Kasım1909’daÂyanAzasınadahil olmuştur. Halbuki Reşid Akif Paşa’nın Jön Türkler aleyhindekifaaliyetleri,odönemleilgiliYıldızbelgelerindenveyayımlananjurnallerden

Page 326: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bilinmektedir.Mesela, sarayayazdıklarıarasında“tasarrudat-ıhafiyealtındabulundurulanpolitikamüttehemlerimel’unlarınınadedibinimütecavizolarakbunlar için her türlü esbaba tevessülden hali kalınmıyor”, “bu defaAnkaraValiliğine arz olunanmahut Hazım efendiMithat Paşanın yetiştirmesi olanAbdurrahman paşanın adeta hizmetkarlığından neşet etmiş adilerdendir”,“ben padişaha hizmet ve sadakat sebebi selamet ve saadettir i’tikadındabulunduğumiçinhakkısarihimdirdiyebuAnkaraValiliğininiyazetmiştim”,“firariSaitPaşanekadardinsizveefendimizekalbenvehafiyennemertebehain ise, şimdiki Sadrazam Ferit Paşa ondan ve hattaMithattan bin dereceeşetbirmünafıktır,”gibicümlelerbulunmaktadır.

BaşkabirörnekNecmeddinMolla’dır.Kendisimutlakıyettepadişahınsadıkbirmemuru iken, hattaAvrupa’ya kaçan JönTürkler’den İbrahimTemo’yuaffetmekisteyenZabtiyeNazırı’nıonucezalandırmayaiknaetmeyeçalıştığıhalde, sonradan İttihatçıların nazırlarından ve Talat Paşa’nın dostlarındanolmuştur.Abdülhamid’inZabtiyeNazırı,Beyrut,SuriyeveCezayiribahrisefidValisi Hüseyin Nazım Paşa (1854-1927), ihtilalden sonra Suriye (Aralık1908-Ekim 1910) ve Aydın (Ekim 1910-Aralık 1911, Ocak-Eylül 1913)valiliklerine getirilmiştir. Nazım Paşa saraya gönderdiği yazılardakendisinden padişahın “bir abd-ı sadıkı bir bende-i aşıkı” olarak bahseder;“vücudumhayatımsaadetimancakhüsn-inazar-ışahaneleriylekaimdir,”der;“kemal-iiştiyakilevaz-ıcebhe-iubudiyeteyler.”

Mütekaidin ve Mazulin-i Mülkiye Sandıkları Nezareti (kısaca TekaütSandığı) birçok eski devir ricalinin mazuliyet veya tekaütlük işlemlerisırasındailgilinezaretebaşvuraraksözkonusukişininistihdamınıncaizolupolmadığınısormuştur.Ziramazuliyetmaaşısadecebukesimeverilmektedir.DahiliyeNezareti24Eylül1908 tarihliböylebircevabında,Abdülhamid’inAydın valisi iken ihtilalden sonra açığa alınan İbrahimFaikBey’in caizü’l-istihdam olduğunu yazmıştır. Aynı şekilde Erzurum valisi iken Ağustos1908’de açığa alınan Abdülvehhab Paşa’nın müracaatı üzerine, 2 Ocak1909’da Dahiliye’den Sadaret’e yazılan bir cevapta “hangi vilayete tayinitensib buyrulursa emr ü inbası” arz edilmiştir. Görevden alınan başka bazıvalilerin durumu için iseMeclis-iVükela kararı gerekmektedir. Kastamonuvalisi iken görevden alınan Fuad Bey hakkında nasıl işlem yapmasıgerektiğini soranTekaütSandığı’nın tezkiresiDahiliye’yehavaleedilmişveburasıdaSadaret’eşöylecevapvermiştir:“Kanun-ıEsasi’niniade-imeriyetiüzerine tebdili iktiza eden bazı vulat [valiler] meyanında memuriyetdeninfisaletmişolmasın”dandolayı,mazuliyetmaaşıtahsisiyleilgilitereddüdüngiderilmesi için gereken kararın “Meclis-i Mahsus-ı Vükelaca müzakeresi”üzerineverilmesilazımdır.

Bir de tensikatla kadro harici bırakıldıktan sonra kendileri haksızlığa

Page 327: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

uğradıklarıiddiasıylayüksekmakamlarabaşvuraraktekraristihdamedilenlervardır.OndokuzsenesiRusumatmuhasebecisiolmaküzeretoplamotuzaltısene hizmeti olan sabık Şûra-yı Devlet azası Yusuf Cemal Efendi, 4 Ekim1908’de sadrazama sert bir üslupla yazdığı arzuhalde, “Heyet-i Vükela-yıdevletmeyanında bulunan vükela-yı kadimeden bazısının tesirat-ımuzırrasıel’ân meşhud olan (tabir-i ehaf ise de) icraat ve muamelat-ı amiyane vemüstebidaneleri,erbabınapekzahirveruşen”olduğuhalde,bunların“büyükmakamları işgalde berdevam bulunduklarından” şikâyet eder. Bu istibdaterkânınınbakanlıkbileyaparken,kendisigibi“geceninistirahatzamanlarındave eyyam-ı tatiliyede çalış”tığı meşhur olan bir bürokratın kadro haricibırakılması,“tensikat deyu yad edilen acîbenin hiçbir esas ve mesasıolmadığına sarihan delalet etmekdedir.” Sadrazam arzuhali havale ettiğiDahiliye’den aldığı cevapta, Yusuf Cemal Efendi’nin “umur-ı rusumiyeyevukufu malum” olduğundan tekrar Şûra-yı Devlet azalığına getirilmesiniteklifeder.

Bu uygulamalarda, tensikattaki 65 yaş kuralı bile ihlal edilemez değildir.Tensikat Kanunu’nun 12.maddesine göre 65 yaşına dahil olanmemurlarınistisnai olarak istihdamları için devletçe karar alınması gerekiyordu. Buminvalde, Konya Vilayeti tensik komisyonu Müftü Ahmed Efendi’nin“kudret-iilmiyesicihetiyle”mevkiindekalmasınıistediğindeMeclis-iVükelaonun “sin kaydından istisnaen müftilikde kemâkân istihdamı[nı] münasib”görmüştür.

Sonuç

Saffet Nezihi’nin eski ile yeni devir arasındaki çatışmayı aile ortamınayansıtan Kadınlar Arasında adlı romanında başkarakter olan Nüzhet’in,gazeteci bir JönTürkolan ağabeyi ileAbdülhamid taraftarı babasının,SaidPaşa’nınsadaretegetirilmesineverdikleritepkilerkarşılaştırılır.Ağabey,eskidevir ricalinin tekrar iş başına getirilmesine karşı çıkar, istibdada alışmışadamların meşrutiyette faydalı olamayacağına inanır. Sicili kötü olan bukadroyla memur tensikatının yapılamayacağını düşünür. Zira tensikatauğrayacak memurlar arasında, bunların kendi ailelerinden haksız yeregörevler almış kimseler bulunmaktadır. Baba ise, devlet tecrübesi olan eskiadamlarınyeniidareyeayakuydurupfaydalıolacaklarını,gençlerinmuktedirvemücerripolanbuzevatıntecrübelerinemuhtaçolduklarınıdüşünmektedir.Baba ile oğul arasındaki bu fikir ayrılığı bürokraside kopuş ve süreklilikarasındakitenakuzuçokgüzelifadeetmektedir.

İnsanyaşarkenhayatınakışındasürekliliğedahaçokmuzahirolur;halbukiuzun yılların ardından geriye baktığında kopuşları görmeye dahameyillidir.Tarihçiler için de sürekliliğin keşfi daha zahmetlidir. Şimdilik elde olanverilerle II. Meşrutiyet sonrası bürokrasi için bir süreklilik tasviri yapma

Page 328: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

imkânıkısıtlıdır. İhtilaldensonrabürokrasidebirkopuşyaşandığınıgösterendelillerdahaağırbasmaktadır.

Elit değişimi ancak organize bir muhalefetin ve bir karşı elitlerrezervuarının olduğu durumlarda mümkündür. Hamidiye bürokrasisineOsmanlı geriliğinin kaynağı olarak saldırma geleneğine rağmen, Jön TürkmuhalefetiII.Abdülhamid’inotokratikidaresiniikameedecekbiridaridüzentasviredemediğigibi,böylebirdüzenininsankaynağınıdahazırlayamamıştır.Bunedenleeskideviradamlarıylaiştutmakdurumundakalmışlardır.NitekimCavidBey,istibdatidaresininkabahatlerineazçokiştiraketmeyenlerinçokazolduğunuveeğerbütüneskidevirmemurlarındanintikamalmaklazımgelse,bütün devlet dairelerini boşaltmak ve onların yerine yeni adamlar bulmakgerekeceğini,bununsamümkünvecaizolmadığınıyazmıştı.Sonuçta“cürümyalnızeşhâsındeğilidarenin,muhitincürmüidi”denilerek,birlikteçalışmayamecbur kalınan itidalli eski devir adamlarını temize çıkaran bir söylemkullanılmışveayrıca“muhtacolduğumuzomuhitehiçkarışmamışkimseleriyetişdirmek içün senelere ihtiyacımız vardır” cümlesiyle itirazların önükesilmişti. Bütün bunlara rağmen tensikattan sonra Osmanlı bürokrasisitanınmaz hale gelmiştir. Kadro harici bırakılanların yekûnu, istihdamı caizgörülenlereoranlaçokdahafazlagörünmektedir.

Tensikatsürecinesadaretteçalışırkenbizzatşahitolanİbnülemin,busüreçtedoğan maddi ve manevi zarara nispetle, görülen fayda ve devletçe edilenistifadenin devede kulak kabilinde kaldığını yazmıştır. Gerçekten de,tensikattan sonra Osmanlı bürokrasisinde yaşanan değişim niceliktekalmamıştır, doğal olarak niteliği de etkilemiştir. Bu niteliksel değişiklikolumsuzyöndeolmuştur.Mesela,memursicilleriniihtivaedenSicill-iAhvalDefterleri’neartıknadirenverigirildiğigörülmektedir.Hazırveritabanlarınıdüzgün bir şekilde kullanabilme kabiliyetine sahip memurların da azaldığıanlaşılıyor, ziramemurların özlük işleriyle ilgili büyük yanlışlar yapılmayabaşlanmıştır. Mesela, 7 Kasım 1909 tarihli Tasvir-i Efkâr gazetesindeyaşından dolayı tekaüt edildiğini okuyan Basra eski valilerinden Arif Beyhemen Tekaüt Nezareti’ne gider ve durumu araştırır. Meğer “BasravilayetindenArifismiyleikimaʻzul”vardır.BuisimTekaütNezareti’ndeArifPaşa, Tensik Defteri’nde ise Arif Bey olarak kaydedildiğinden, hangisininemekliedildiğianlaşılmamaktadır.ArifBeykonununaçıklığakavuşturulmasıiçin Dahiliye Nezareti’ne başvurur. Dilekçenin havale edildiği TensikKomisyonutarafındanyapılanaraştırmaneticesinde,gerçektendeArifBey’inh.1267 doğumlu olduğu halde, “Sicill-i Ahval İdaresince yapılub TensikKomisyonuna verilen defterde isim müşahebeti olarak tarih-i tevellüdünün1242 senesi gösterilmesine mebni” yaş haddinden emekliliğe sevk edildiğianlaşılmış, “sehv-i vâkı’ın tashihi” için gereği yapılmıştır. Bürokratikişlemlerde hata payının bu derece artmasına bakılırsa, İTC’nin tensikat

Page 329: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

uygulamasıyla kadrolaşma savaşını kazanması en çok kendisine zararvermiştir.

Page 330: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

TAŞRA

Page 331: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

24Temmuz1908’eİzmir’denBakış

ZekiArıkan

Hürriyetinilanı

Makedonya’da Kolağası Resneli Niyazi Bey’in dağa çıkmasıyla başlayanolaylar Yıldız üzerinde derin bir etki bıraktı. Şemsi Paşa’nın öldürülmesi,TatarOsmanPaşa’nındağakaldırılması,Frizovikolayları,Rumeli’densarayayağan telgraflar, II. Meşrutiyet’in duyurulmasıyla sonuçlandı. 23 Temmuz1908tarihindeManastır’da21pare topatışıylameşrutiyetİttihatveTerakkitarafından ilan edildi.YineogünRumeli’ninbirçokmerkezindemeşrutiyettörenlerleduyurulur.DurumtelgraflarlaYıldız’ailetilirvehükümetindebunauyması istenir. Abdülhamid, durumu kavramış ve Avlonyalı Ferid Paşa’yı21/22Temmuzgecesisadarettenuzaklaştırarakyerine“karagündostu”SaidPaşa’yı atamıştı. Kâmil Paşa’yı da Meclis-i Vükela’ya yani DevletBakanlığı’na memur etti. Her iki vezir de İngiliz yanlısı olarak bilinirler.Abdülhamid, gelen telgrafları sarayda toplanmış olan kabineye havale eder.Padişah,işinkaçınılmazlığınıanlamıştır.Fakat“KapıkuluzihniyetindenbaşkaAbdülhamitkuruntuları ile şartlandırılmışvezirler”bir türlübeklenenkararıveremezler. Abdülhamid II. Meşrutiyet’in ilanı buyruğunu verir (23/24Temmuz1908gecesi).24Temmuzsabahıİstanbulgazetelerinde,anayasanınyeniden yürürlüğe konulduğu, seçimlerin yapılacağı konusundaki irade-iseniyye renksiz, kuru bir ilan gibi çıkmıştır. 10 Temmuz 1324, yeni birdevrenin, Osmanlı ferdi ve devleti için yeni bir hayatın başlangıcı olaraktarihimizdekiyerinialmıştır.

Meşrutiyet’in ilanı İstanbul halkını şaşırtırkenRumeli’debüyük sevinçvecoşkulu gösterilerle karşılandı. Osmanlı tarihinde örneği görülmemiş birbiçimde halk toplulukları sokaklara dökülüp kendi dillerinde “yaşasınhürriyet”, “yaşasın millet” haykırışlarıyla ortalığı çınlatıyordu. Hareketinöncülerinden Niyazi Bey’in anılarına göre bütün unsurlar sevinç içindebirbirinikucaklıyor,konuşmalaryapılıyor,“yaşasınordu”,“yaşasınİttihatveTerakki Cemiyeti” gibi sözler her yerde duyuluyordu. Manastır vilayetininmerkezindekimeydanhemen“Hürriyet”adınıaldı.BuradaMekteb-iHarbiyeders nazırı Binbaşı Vehib Bey (Paşa) çoktan beri beklenen hürriyeti 60numaralıtoparabasıüstünde“mukaddesvemuazzezvatandaşlarına”ilkkezresmenduyuruyorveaçıklıyordu.

Kosova’dagecegündüzsilahlarpatlıyor,kentler,kasabalarveköylersavaşgürültüsü ile çınlayıp duruyordu. Selanik, meşrutiyet hareketinin ideolojikmerkezi ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin karargâhı idi. Bununla birlikteSelanik, meşrutiyetin duyurulduğu en son Makedonya kenti oldu. Burada

Page 332: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Meşrutiyet’in 27 Temmuz’da ilanı kararı alınmıştı; fakat olayların hızlagelişmesi üzerine bu duyuru 25 Temmuz’a çekildi. Selanik artık “Mehd-iHürriyet” olmuştu. Halk burada vatanseverliği dile getiren şarkılarsöylüyordu. Çeteler silahlarını bırakıyor, imam, papaz ve hahamlarbirbirleriyle sokaklarda kucaklaşıyordu.Törenlere kadınlar peçelerini atarakkatılıyorlardı.

Anayasanınyenidenyürürlüğekonulduğunugazetelerdekiresmiduyuruylaöğrenen İstanbul halkı ise şaşkındı.Makedonya’daki ayaklanmalar İstanbulkamuoyunda bilinmiyordu. Bu yüzden anayasanın padişahın bir “lutfu veihsanı” olarak yürürlüğe konulduğu sanılıyordu. İşin aslı anlaşıldıktansonradır ki İstanbul’da da büyük coşkuyla sevinç gösterileri başladı. “Hertarafta bayram, mızıka gösterisi alayları, davul zurna dolaşıyor, sokaksöylevcileri rast geldikleri yerde durup konuşuyor, bağırıyor. Herkesşaşırmıştı,çiledençıkmıştı.Âlemhürriyetsarhoşuolmuştu.”

İstanbul’da gösteriler Yıldız Sarayı önüne kadar uzanıyor, halk padişahıalkışlıyor,şükranlarınısunuyordu.BezmiNusretKaygusuz,İstanbulhalkınınmeşrutiyetin duyurulması üzerine hemen sevinç gösterilerine başladığınıyazmaktadır:

Sabahleyin gazete okuyanların kasvetli gönülleri neşe ve ferah iledoldu. Kısa bir zaman içinde İstanbul’un her tarafı ahenk ve süruragark oldu. Selamet-i Umumiye Kulübü, Hürriyet BayrağınıBabiâli’ninönünedikti.FuatŞükrükendisinehasveahraranebirifadeile saray ve hafiyeler için ateşler püskürüyor, siyasi mücrimlerinderhal salıverilmesini istiyor, herkese hürriyet, adalet ve müsavatdağıtıyordu. İttihat ve Terakki namına Filozof Rıza Tevfik, SporcuSelim Sırrı, Şair Ömer Naci Beyler atlar üstünde mahalle mahallegezip nutuklar söylüyor ve asayişi gözetliyordu. Tahsin Nahit devaziyetiistismaraçalışancemiyetinbeyannamelerinidağıtıyordu.

GösterilerokadaruzadıkisonundaHalidZiya,Sabahgazetesindeçıkanbiryazısındahalkı“itidal”eçağırıyorveşöylediyordu:

[…]Düşünüyormuyuzkialtıasırlıkbirmaziilebiintihavehudutbir istikbalin arasındayız, elbette otuz senelik bir devre-i intizardansonragenişbirnefesalmakuzunbirsayha-imeserretlehayat-ıtazeyikarşılamak millet için bir hakk-ı meşru, bir ihtiyar-ı ruhtur; fakatdüşünüyormuyuzkiistikbaldeçizilecekgüzergâhileatılacakhatveyegöreirtisamedecektirvebuhatveyibasiret-itammeilesükûn-ifikrvedemle,hesapverü’yetlehazm-ıihtiyatileatmaklazımvebudayalnızitidalilekaimdir.

II. Meşrutiyet’in duyurulduğu günleri henüz 10-11 yaşlarında bir çocuk

Page 333: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olarak algılayan Hasan Âli Yücel, o günlerle ilgili anılarını şöyleanlatmaktadır:

1908Meşrutiyeti’nin ilanı günlerinde evimizin önünden o zamanakadar alışmadığım kıyafetle, bir takım insanlar geçiyordu. Bunlarıngöğüsleri çapraz fişekliklerle donanmış, bellerinde ve ellerindesilahlar,başlarındabozrenk-likülahlarvardı.Külahları,silahlarındandaha çok dikkatimi çekmişti. Alın tarafına yazılı şu sözleri hiçunutmamışımdır:“Yahürriyetyaölüm.”

İzmir’deİlkGösterilerveTepkiler

Kanun-ıEsasi’ninyenidenyürürlüğekonulmasıönceRumeli’dedahasonraİstanbul’da büyük sevinç ve coşkuyla karşılanır, gösteriler sürerken, İzmirhenüz şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. 12 (25) Temmuz tarihli Ahenk’teFeridPaşa’nınayrılmasıylasadareteSaidPaşa’nınatandığıhaberiyeralıyor,gazetenin ilk sayfasının geri kalan bölümü de yeni sadrazamın “haltercümesi”ne ayrılmış bulunuyordu. Ertesi gün ise aynı gazetede hiçbiraçıklamayapılmadanKanun-ıEsasi’ninmetniolduğugibiveriliyordu.Dahasonrayani14(27)Temmuz’dayineAhenk’te“Kanuniesasi’yedairşerefsudureden hatt-ı humayun-ı adalet meşhun-ı şahanenin suret-i münifesi” yeralıyordu.

Ancak, İstanbul’daki haberlerin İzmir’e ulaşması üzerine İzmir’de veözellikleçevresindegösterilerbaşladı.17(30)TemmuzgünüAhenk’te(No:3663) verilen bir haberden anlaşıldığına göre, payitaht halkı hürriyetinilanından ötürü duydukları sevinci dile getirmek içinYıldız Sarayı civarınagelmişlervepadişahınteşekkürünemazharolmuşlardı.Halk,“padişahımçokyaşa” diye bağırdıktan sonra dağılmıştır. Padişahın bu gösterilerden sonderecememnunolduğuda ekleniyor, genel affın ilan edildiği bildiriliyordu.Ayrıcagazetede“HürriyetveMüsavat”başlığıaltındaçıkanbiryazıdaşöyledeniyordu. “İnsan hür olmadıkça yaşayamaz. Müsavat bulunmadıkça ilerigidemez.Gerçibizyaşıyorduk…Fakatnasılbirmeyt-imüteharrikgibi…”

YineAhenk’in17(30)Temmuztarihlisayısındabaşlayanveertesigündedevam eden yazısı dikkat çekicidir: “Vatanımız hürriyetten mahrum olupasırlardanberimilletin reyinemüracaatedilmediği için sanayiveziraathaliiptidaidenbir adımbile ilerigidememiş…Üzerindebastığımız toprağınherkabzasıbirhazine-iservetolmakistidadınıhaizikenfakrüzarurettenbaşkabirşeygörülmezolmuştur.”

Mülhakat, hürriyet için merkezden daha çok bir duyarlılıkla hazırlanmışgörünüyordu.Yıllarcaburalardadeğişikadlarlagezenİttihatçılarveözelliklekamuoyunu ihtilal ve inkılaba hazırlayan Doktor Nazım, etrafı daha çokkazanmış bulunuyordu. Bundan ötürüdür ki mülhakattan gelen “ilan-ı

Page 334: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

şadümanı” haberlerinin ardı arkası kesilmiyor ve bu haberler günlerceAhenk’in sayfalarını süslüyorlardı. Yine İttihat ve Terakki Cemiyeti İzmirmerkezine çekilen telgrafların ardı arkası kesilmiyordu.Manisa’dan geçilenbuhaber,oradameşrutiyetinnasılbircoşkuylakutlandığınıgöstermektedir:

DörtbeşgecedirbelediyebahçesiyleBalıkPazarıgazinolarındaveetraf-ı sairede İslam, Rum, Ermeni ve Yahudi binlerce Osmanlıyekdest-i vifak olarak tabesabah müsamereler, ziyafetler keşideetmekte, hürriyet ve müsavat şerefine ilan-ı şevk ve şadumani ile“Yaşasın millet, yaşasın vatan, yaşasın şanlı ve kahraman askerler,yaşasınİttihatveittifak”surur-ımeserretendudiniisal-ibargâh-ıhudaveref-iicabatgâh-ıkibriyakılmaktadır.

Hele dün akşam belediye gazinosunda ve Balık Pazarıgazinolarında,sokaklarda,meserrethanelerdeincesaztakımlarıylaicraedilegelenşenlikler,şehrayinler,hürriyetvemüsavatşerefineokunannutuklar hakikaten ve cidden pek parlak bir surette cereyan etmiştir.Zevkveşetareti ilanedenvesadıkmuhibb-ihürriyetsineleretakılannişane-ihürriyetlerin,herkeselindebirertanebulunmakşartıylaikadedilen şem’alarıngöklerebahşettiğimesar iseunutulmazbirerhatırabırakmıştır.

“Yaşasınmetanet,yaşasınittihadüittifak,yaşasınhürriyet,yaşasınvatan.”

Milas’tan gelen haberlere göre de ellerinde Namık Kemal’in resimlerinitaşıyanİslam,Musevi,İsevivatandaşlaraeşraftanHalilBey(Menteşe)şöylesesleniyordu:

Kanuniesasi nedir; bize ne bahşediyor, diyeceksiniz: Kanuniesasimillete hukukunu, vazifesini tayin, emniyet ve asayişi temin edenkanunların hakkıyla yapılmasını, vergi ve aşar vesaire namı altındahükümete verdiği paraların toplanması ve sarf suretini tahkik etmeksalahiyetiniveriyor.

Ahalibuişlerigörecekadamlarını,vekillerini,kanun-ımahsusundagösterdiğivechileintihapedecek…

Artık hürriyet yıldızının doğduğu İzmir’de açıkça görülüyor, Ahenk’teSadıkzade Şerif Hilmi, “hiçbir şey beni bu derece mahzuz ve dilşadeylememiştir” diye yazıyordu. Yazar baştan sona kadar hürriyete övgüdüzüyor ve sözlerini şöyle bitiriyordu: “Yaşasın Sultan Hamit, YaşasınOsmanlıİttihatveTerakkiCemiyeti,YaşasınMillet,VarOlsunHürriyet.”

İzmir’deII.Meşrutiyet’ingenişbirkutlamasıHisarCamii’ndeyapıldı.Halktıklımtıklımcamidetoplanmış,ValiFaikPaşa,bütünvilayeterkânı,subaylar,

Page 335: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

eşraf hazır bulunmuştu. Yabancı konsoloslar kendilerine ayrılan yerlereyerleşmişlerdi.Cami,“iğneatsanyeredüşmez”birkonumagelmişti.YapılanTürkçe duada “[…] her türlü istibdadı itiyad eden ve zulm-i istibdada âletolarak birçok sibyanı vasisiz, adedi yüzbinlere baliğ olan kadınlarımüinsizbırakanvebirçokerbab-ıhamiyeti,menafi-ihasiseleriuğrundazindanlardazincir-iesaretlekaydüperişaneyleyen,mevkilerinitahkimmaksad-ımenfuruile taaddiyatı kütüb-i diniye-yi mukaddesemize kadar teşmil edenlerin ‘ikicihandabednam’”edilmeleriisteniyordu.

Dahasonraminbereçıkanİzmir’inünlüavukatlarındanİsmailSıdkıEfendiİttihat ve Terakki Cemiyeti’nin çabalarıyla istibdat binasının yıkıldığınımuştuladı. “Hürriyet, müsavat, beşerin hakkı olan bu saadet alındı” diyenİsmailSıdkı,halktanşunuistiyordu:

Yalana cinayet nazarıyla bakalım. Yalancılardan nefret edelim.Müslümanların tarik-i medeniyette pek uzun bir mesafe kat ederekevc-ibâlâ-yıterakkiyeçıkmağamüstahakolduğunuispatedelim.

Badema idare-i sabıkanın çirkâpve rezaletinikarıştırıpdabununlaellerimizibulaştırmayalım…

İsmail Sıdkı, elimize geçen hürriyeti yitirmemek için herkesin Müslim-gayrimüslim,ortaklaşahareketetmesigerektiğiüzerindeduruyorvesözlerinişöylebitiriyordu:

Dünyada hürriyetten kıymetli hiçbir şey yoktur. Zira hürriyetsizyaşamak mümkün olmuyor. Bunu pek acı ve uzun tecrübelerimizlehepimizanladık.Öyleisecihandeğerindeolanbukıymetlihakkımızıhırsızlara, gasıplara, canilere kaptırmamak için elbirliği ileçalışacağımıza şu mabed-i mukaddesede Cenabıhakkın nam-ımukaddesinealarakyeminletaahhütedelim.

Artık İzmir’de de gösteriler başlamıştı. Müslim ve gayrimüslim halk,Kordon, Karataş ve diğer semtlerde bir araya gelerek sevinç gösterileriyapıyordu.Kemeraltı,rıhtımdakimağazavegazinolarbayraklarladonatılmış,binlerce kişi ellerinde Osmanlı bayrakları olduğu halde Sarıkışla önündetoplanarak “padişahım çok yaşa” ve “zito” sözleriyle Meşrutiyet’in ilanınıkutlamıştı. Bu gösteriler İzmir’de de günlerce sürdü. Museviler de butörenlerde yerini aldı. İzmir Rum Metropoliti başkanlığındaki ruhani birheyet, Meşrutiyet’in ilanından dolayı cemaatin duyduğu sevinci hükümetkonağıönündedilegetirdi.HisarCamii’ndeolduğugibikilisevehavralardada yeni yönetimin başarıya ulaşması için dualar edildi. İzmir, Ahenkgazetesinde çıkan, Gelibolu’da Namık Kemal’in kabrinin ziyaretiyle ilgiliayrıntılıbirhaberdensonra,artıkkendikahramanlarınıanımsamışolmalıdır.İzmir’deki kısa süren valiliği derin izler bırakan Midhat Paşa’nın ailesi

Page 336: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İzmir’de yaşıyordu. Onun ailesinin yaşadığı konağın önünde gösterileryapılması, ancak Ermeni vatandaşlar tarafından verilen bir ziyafetten sonrayerini bulacaktır.Daha sonra İzmir’in “ilk fikir ve hürriyet kurbanı”TevfikNevzat’ındaeviönünegidilerekparlakgösterileryapılacaktır.

Ermeni vatandaşlarımız tarafından da Pazar akşamı (Kramer)’demükellef bir ziyafet tertip edilmişti. Ziyafet esnasında müessir,manidar nutuklar teati edilmiştir. Ziyafetin hitamınımüteakip suret-imahsusada kiralanmış olan şirketin (Osmaniye) vapuruyla bir de(denizgezintisi)yapıldı. (Karşıyaka)ya,oradan(Kokaryalı)yaçıkıldı.Oşanlı,muazzamcemiyetdoğruca(şehid-imilletvevatan,mağfur-ıleh Midhat Paşa’nın aile-i muhteremesinin konağı önüne vardılar.Oradamilletinhürriyeti,vatanınsaadetiuğrundafeda-yicanetmekleümmetin kalbinde pek büyük, pek mukaddes bir ihtiram yeri tutanmerhumun ruhunu şâdedecek surette gayet parlak, ruhpervernumayişler,dualaricraolundu.

İşte,büyükhürriyet şehidininazizhatırasınaeren şehirliler, ilkdefadırki,bu topraktan kopup gitmiş bir başka şehidin de adını anmışoluyorlardı:“Ahrar-ı ümmettenmerhum Tevfik Nevzad Beyin hanesi önünegidilerekoradadafevkalâdenümayişlerdensonra,herkesmahallerineazimeteylemiştir.”

Memleketinin havasında, hemşerilerinin yüreğini bulmuş olan bu hatıra,artıkherfırsattatekraredilecektir:

Dünkü gün saat on bir raddelerinde dahi hürriyetperveran-ımemleketten bir çok zevat,merhum-umüşarünileyhMidhatPaşanınkerimesi ismetlû Hanımefendinin Göztepe’deki hanelerine giderekruhunuşâdavesileolacaknutuklariradetmişlerdir.

Heyetoradanşehrimizinenbüyükedibiolupidare-isabıkanıngadr-üi’tisafınakurbanolanNevzatBeymerhumunhanesiönünegiderekoradada(vesile-irahmet)olacaknutuklariradetmişlerdir.

O günlerde Tevfik Nevzat’ın kardeşi Dr. Refik Nevzat’ın, Ahenkgazetesinin içsayfalarındaçıkanbirduyurusununanlamışuydu.Dahaönce,ondörtyılmedenihukukundanyoksunbırakılmış,Paris’teyaşamakzorundakalmış İzmirli Doktor Refik Nevzat, Meşrutiyet’in ilanından sonra “uzlet-imenfaya artık elveda ederek İzmir’e vasıl oluyor”du. Şimdiden sonra İzmirkamuoyu onun, Ahenk gazetesinde akılcı, dengeli, çağdaş yorumlarınınizleyicisiolacaktır.

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin İzmir merkezinden yapılan bir duyuruda,cemiyetin Kanun-ı Esasi’nin ilanını sağladığı, cins ve mezhep ayırımıgözetmeksizinherkesineşitliğininkabulve ilanedildiğibelirtiliyor,şimdiye

Page 337: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kadaryapılangösterilereartıksonverilmesigerektiğiüzerindeduruluyordu.

II.Meşrutiyet’in ilk günlerinde İzmir’de yaşananlar bu gösterilerle sınırlıdeğildi.Sosyalveekonomikyapıyı,kültürelyaşamıetkileyengelişmelerdegündemin bir başka maddesini oluşturuyordu. Nitekim meşrutiyetinduyurulmasından sonra Selanik, Üsküp, Manastır gibi yerlerde başlayangrevlerçokgeçmedenİstanbul’asıçradı.Demiryolları, tramvay,denizyollarıve çeşitli kollarda çalışan işçiler grevegittiler.Bugrevin etkisi İzmir’dedegörüldü.Nitekim8Ağustos1908’deİzmir’deİslam,Rum,ErmeniveMusevihamallar işi bıraktılar. Bunun sonucunda limanlarda bütün işler durdu. Bugrevi; fabrika, mağaza ve tramvay işçilerinin işbırakımı izledi. Öte yandanAydın demiryollarında çalışanlar; ücretlerinin artırılması, emeklilik hakkıverilmesi,çalışmakoşullarınındüzeltilmesivebenzeriisteklerleyolaçıkarakgreve gittiler. Grevciler, 30 Eylül’de Punta (Alsancak) istasyonundakarışıklıklar çıkarınca olaya müdahale edilmiş ve kimi üzücü olaylaryaşanmıştır.Aydındemiryollarıgreviaralıklarlaüçayboyuncasürmüştür.Buarada hükümet Tatil-i Eşgal yasasını çıkardı; fakat yine de rıhtımdaçalışanlarlakayıkçılarınzamanzamanişibıraktıklarıgörüldü.

Kültürelalandagörülenönemligelişmeyenigazetelerinyayınagirmesidir.İstanbul’daolduğugibibukonudaİzmir’dedebirpatlamanınyaşandığıkabuledilebilir. II. Meşrutiyet’in duyurulduğu günlerde düzenli olarak yayınınısürdüren tekgazeteAhenk idi.Bu,1895’tenberiçıkıyordu. İzmir’deondanönceyayınagirenHizmet,batıpbatıpçıkıyordu.Basındagörülencanlanma,birçok gazetenin gün ışığına çıkmasıyla kendini gösterdi. İttihat, İttihat veTerakki Cemiyeti’nin yayın organı olarak çıkıyordu. Köylü, kullandığı dil,çevreyle kurduğu iletişim ve yepyeni yöntemler sayesinde en çok satılangazete olmuştur. Hizmet gazetesinde takma bir adla çıkan mizahi bir şiir,1908 Eylül-Ekim aylarında İzmir’de hangi gazetelerin çıktığını ortayakoymaktadır.Bunuolduğugibiaşağıyaalıyoruz(italikdizgilergazeteadıdır):

“GazetelerinDestanı”

11Temmuzubırakıpsola

Ahenkileçıktımyola

Hizmetedelimkolkola

Serbestİzmirvurdavula

HoppalaKöylümHoppala

Page 338: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ağzımaçaldılarbirbal

Onuniçinsustuİstikbal

Sedadımsenzurnayıçal

Serbestİzmirvurdavula

HoppalaKöylümHoppala

Ebuilahtıüfürdügüya

Kıskıvraktünedizira

EdepYahuçıkmeydana

Serbestİzmirvurdavula

HoppalaKöylümHoppala

AşıkZırzırî

Burada İttihat gazetesinin adı görülmemektedir.Bu, söz konusu gazeteninhenüz çıkmamış olmasıyla açıklanabilir. Çünkü İttihat’ın kuruluşu 25Eylül1324’tür(8Ekim1908).Yaniİttihat,“GazetelerinDestanı”ndanbirgünönceyayınagirmişti.

ÖnemliZiyaretler

Selanik’ten dönen ilk hürriyet kıtaları, İzmir’i çılgın ve velveleligösterişlerle baştan başa sardı; bütün kazalara da aynı heyecan ve sarsıntıiçinde yansıyan bu coşku ortasında askerler, ellerinde “hürriyet, müsavat,millet, vatan” sözleri yazılı bayrakları sallayarak kışlaya getirildi. O gecesubaylaronurunaKramerPalas’tabüyükbirziyafetverildi.

Hürriyetkahramanlarıbirerbirerİzmir’degörülmeyebaşladılar.BunlardanilkayakatandaYakubAğa,gerçekkimliğiyleDoktorNazımoldu.7Ağustos1908 günü İzmir rıhtımı tıklım tıklımdı. Kalabalığın önünde hükümettemsilcileri ve belediye görevlileri vardı. Adı efsaneleşen Doktor Nazım’ıgörmekiçinbinlerce insan, limanaadımatmıştı,körfezsandallarlakaplıydı.Sonunda doktoru taşıyan gemi uzakta görüldü.Yanında arkadaşları BinbaşıVasfiBey,ErkânıharpYüzbaşısıRuşeniBey,YüzbaşıRasimEfendi,YüzbaşıHamdi Efendi, Mülazım Hakkı ona eşlik ediyordu. Doktor Nazımarkadaşlarıyla ziyaretlerine başladı. Doktor Nazım belediyeden sonraMetropolithane’yi, Ermeni Murahhasa Dairesi’ni ve Musevi havrasını da

Page 339: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

gezdi.GezilenyerlerarasındaözellikleAsmalıMescitDairesi’ndengeçilerekDoktor Nazım’ın “Yakup Ağa nam-ı müstearını taşıdığı ve fikr-i İttihat veuhuvvet-iahraranetelkinvetamimeylediğisıralarda”açmışolduğutütüncüdükkânı da görülmüştü. Orada Yüzbaşı Ruşeni, Doktor Nazım’ın“mücadelesini,vatanperveranehizmetlerini”anlatanetkilibirkonuşmayaptı.

Askeri kışla da doktorun ziyaret ettiği yerler arasındaydı. Hatta İttihatçıdüşmanlarının cezalandırılmasına orada başlandı. İzmir eski fırka komutanıBirinciFerikTevfik’inrütbelerivenişanlarısökülerekcezalandırıldı.Böyleceadıgeçeninhalkayaptığızulümvebaskılarınöcüalınmışoluyordu.

Asılbirbaşkaönemliziyaretdeogünlerdeçıkanbütüneserlerde“mücahid-i ebedi-i hürriyet” olarak adlandırılan Enver Bey’indi. Gerek Ahenk gerekHizmet gazeteleri, 24 Eylül 1908 günkü sayılarında “kahraman-ı şehir-ihürriyet,mücahidin-igüzin-ihürriyetEnverBeyefendi’ninSelanik’tendemiralan Kesendire vapuruyla İzmir’i teşrif buyurduklarını” yazıyordu. Hizmetaynenşöylediyordu:

Buzat-ıâli-ihasletinvebüyükbiruluvv-ıhimmetvebülend-ifıtratamalikolduklarınıburadatasvirvetekraralüzumgörmüyoruz.Çünkübugüneldeettiğimiz“hürriyetvesaadeti”bizesağlayanİttihatheyetiiçinde o da vardı. O nedenle İzmir ahalisi zulüm ve istibdada karşıbilfiil ilan-ı hürriyet ederek pek şanlı bir muzafferiyetle heykel-ikâbus-ı esareti parçalamış olan bütün kahramanlara ve alelhususfedakâran-ı milletin sertac-ı iftiharı bulunan Enver Bey’le rüfeka-yıhamasetine pek büyük bir hiss-i tazim ve iştiyak besliyorlardı. Onugörmekveelinisıkmakiçinanlatılmazbirheyecanvebastırılamazbirözlemledopdoluidi.

Enver Bey’i karşılamak için belediye, Şirket-i Hamidiye’nin Osmaniyevapurunuözelolarakkiralamışvealaysancaklarıylasüslenenvapur,Yenikaleönlerinde Kesendire vapurunu karşılamıştı. Kitapçı Hafız Ahmed Sabritarafından kiralanan bir istimbot da Ravza-ı İrfan Özel Kız Okuluöğrencilerini taşıyordu. Kesendire vapurunun yaklaştığı sırada karşılamaheyeti “YaşasınEnverBey”diyebağırdı.Bu sırada istimbot içindebulunanmini mini kız öğrenciler de “Yaşasın Enver Bey” diye bağırarak törenekatıldı. Bando da hürriyet marşını çalıyordu. Halk Enver Bey’i alkışlamakiçinkümekümekışlaönündetoplanıyordu.Toplananlarınsayısıbirandaonbini bulmuştu. Sonradan gelenler yer bulmakta güçlük çektiler. Enver Beykışlaönündenkarayaçıktı.“KesendirevapurununistimüzerindedurupEnverBeyi sandala bıraktığı ahali tarafından görününce birden bire her ağızdan‘Yaşasın Enver’ sadası çıktı. Bir mahşer-i hınca hınç ki kalemimiz bunutasvirdenizhar-ıaczeder.”

Enver Bey karaya çıkınca Dolma önünde saf bağlayan bahriye ve askeri

Page 340: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bandolarıHürriyetMarşı’nıçalıyordu.Kışlaönündesaygıduruşundabulunanbir bölük asker de selam durdu. Enver Bey yanında komutan Servet veBelediyeBaşkanıTevfikPaşalarlavekarşılamaheyetiylehalkınaçtığıyoldankışlaya girdi. Bu ana kadar halk, en az yüz defa “Yaşasın Enver” diyebağırmıştı. Enver bu gösterilere selamla karşılık verdi. Kışlada bir süredinlendiktensonrabalkonaçıkarak,halkagüzelbirnutukverdi.Ancakgazetebu nutkun yazılmasına fırsat bulamadı. Kışla da Ravza-ı İrfan Mektebiöğrencilerinden Fesçi Halim Bey’in torunu 47 numaralı Şukûfe HanımtarafındanEnverBey’ekarşışusözlerlehitapetti:

Memleketimizibüyükbirfelakettenkurtaranlarınenbüyüklerindenolan nam-ı mübeccel-i tarih-i Osmani’nin parlak sahifelerini tezyinedecek olan eazim-i mücahidin-i hürriyetten zat-ı âlileri gibikahramanıistikbaletmekvazife-ifarizası“Ravza-ıİrfan”Hususiİnasmektebinamınacariyelerinehavaleolundu.

İzmir’iteşrifinizküçükkalplerimizeneşvelerserpti.Bizdevebütünİzmir’debaşkabirsûruruyandırdı.Ravza-ıİrfannamınateşekkürat-ımahsusamızı arz ederek devam ve beka-yı muvaffakiyetiniz duasınıtekrarbeka-yıteveccühat-ıâlileriniricaeylerizefendim.

YaşasınEnver,yaşasınvatan,yaşasınasker,yaşasınmillet.

O akşam Enver Bey onuruna Kramer Palas’ta iki yüz kişilik bir ziyafetverildi. Burada Hafız İsmail, Emrullah Efendi gibi önde gelen kimseler“parlaknutuklariradeylediler”.

KramerPalas’ta verilen ziyafet çokgörkemli oldu.ZiyaSomar’a görebugörkemlikarşılamave ziyafetlerin ilerideEnver’imemleketenasıl “hâkim-imutlak” kılacağını sezen gazeteciler “şimdiden sadakat ve takdirkârlıklarınıgöstermekteelbet(ibraz-ıgayret)etmektengerikalmayacaklardır.”

Kramer Palas’taki ziyafetle nutuklar birbiriyle yarış etmekte BelediyeBaşkanıTevfikPaşa’nınEnverBey’e“Hoşgeldin”diyebaşlayankonuşmasısüreklialkışlarlakarşılandı.BundansonraEnver,DoktorNazım,ErkânıharpKaymakamı Nasuhi, Menemen Kaymakamı Emrullah Beyler konuştular.Hafız İsmail, Seruye Davidyan, Salomon Mizrahi Efendiler de “makama,zamana uygun nutuklar” söylediler. Ermeni vatandaşlarımız tarafındanyapılan konuşmalarda da, Ermeni kavminin “ittihad-ı umumiye”ye karşımedyunolduklarışükranduygularıdilegetirildi.ValiPaşadaEnver,NazımBeylerin,kumandanServetPaşa’nıngözlerinden,alınlarındanöpüyordu.

EnverBey,İzmir’dedahabaşkaziyaretlerdedebulundu.Fakat,aldığıçokönemli bir telgraf üzerine Selanik’e dönmek zorunda kaldı. O parlakkarşılama törenlerine tanıkolanNailMoralı, daha sonraEnverBey’le ilgiliizlenimlerinişöyledilegetirecektir:

Page 341: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Enver Bey (Paşa) Meşrutiyet şenlikleri devam ederken İzmir’iziyaretetti.Alkışlarlakarşılandı.Hamidiyemektebikarşısındaaçılanİttihat ve Terakki Şehir Kulübü’nde Enver Bey için resmi kabullertertiplendi.EnverBeyçokyakışıklı,leventhaliyleperimasallarındakiprensler gibi bu toplantılarda perestişkârlarına iltifatlar saçıyordu.Onazikadamı,İttihatveTerakkisaltanatınınceberutlideriilemukayesemümkündeğildir…

Boykotajve“Harb-iİktisadi”

Bosna-Hersek, 1878 Berlin Antlaşması’yla Avusturya yönetimi altınakonmuştu: “Bosna-Hersek eyaletlerine Avusturya devleti tarafından askerikame ve idare olunacaktır… [Yenipazar’da] idare-i Osmaniye bakikalacaktır.” (Madde 25). Bosna-Hersek ismen Osmanlı toprağı sayılıyordu.Avusturya, Meşrutiyet’in ilanından sonra burada seçimler yapılacağındankaygılanmış ve Bosna-Hersek mebuslarının Mebusan Meclisi’negideceğinden çekindiği için burasını kendi topraklarına katmıştı. Felaketbununla sınırlı değildi. 5 Ekim’de Bulgaristan bağımsızlığını duyurmuştu.GiritdeYunanistan’akatılmakararınıalıyordu.Bulgaristan’ınbağımsızlığıveBosna-Hersek’in ilhakı haberleri 6 Ekim 1908 tarihli İstanbul gazetelerindeyer aldı. Haber yayılır yayılmaz, İstanbul’un çeşitli yerlerinde toplanan vebüyüyen bir kalabalık İngiltere sefareti önünde gösteriler yaptı. İstanbulBorsası’nda tahvil fiyatları düştü. Hükümet, Avusturya ile Bulgaristan’agönderilecek notanınmetnini hazırlıyor, halkı da taşkınlıklardan kaçınmayaçağırıyordu.

Osmanlı hükümetinin kuvvete başvurmasına olanak yoktu. İttihat veTerakki, Avusturya mallarına karşı bir boykotu hazırlamaya koyuldu.“Avusturya emtiasını almayınız!” afişleri duvarlara asıldı. Boykot, Osmanlıtüccarları tarafından desteklendi. Vilayetlerde de boykot komisyonlarıkuruldu.Avusturya’dangelenürünlerinbaşındafesgeliyordu.Halk,“serpuş-ımilli”olaraknitelenenkalpağıgiymeyebaşladı.Çokgeçmeden İzmir’dedeboykot hareketleri başladı. İttihatçı İttihat, Kâve gazeteleri yanında diğergazeteler de boykotu destekliyordu. 26 Ekim’de İzmir’in en genişmeydanıolan Hükümet Konağı önünde toplanan İslam, Rum, Ermeni ve Musevivatandaşlarımızdan oluşan “binlerle halk” Avusturya ve Bulgaristan’a karşıbüyük bir gösteri yapmışlardı. Aynı gazetede birkaç gün sonra çıkan biryazıdahalk,Avusturyamallarıalmamayaçağrılıyordu.

“AvusturyaEmtiasınıAlmayalım”

En ziyade sükün ve istirahata ihtiyaç hissettiğimiz; ıslahat vetanzimat-ı dahiliyemizle uğraşmak için daire-i ittihada dahilolduğumuzşuzaman-ınazikifırsatittihazederek,hukuka,insaniyete,uhuda yakışmayacak bir suretle hubb-ı nefs-i millimizi tahkir eden;

Page 342: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Bosna-Hersek gibi memalik-i ecza-yı mütemmimesinden alan birkıt’ayı zaafımızdan bilistifade ilhak ettiğini ilan eden Avusturyaemtiasını almayalım… Avusturya fesini almayalım, Avusturyaşekeriniyemeyelim,Avusturyaelbisesigiymeyelim.

Bugibisöylemlerkamuoyundaokadarbüyükbirheyecanyarattıki,bütünbu gelişmeler bir “harb-i iktisadi” olarak değerlendirildi. Ancak bunun da“itidaldairesinde”birbaşarıylasağlanacağınainanılıyordu.

İzmir’de kurulan Boykotaj Cemiyeti, halkın Avusturya ve Bulgaristanmallarıalmamasıiçinsürekliçağrıdabulunuyor,gazetelerdesıksıkduyurularyayımlanıyor, hatta cemiyet adına birtakım gençler de bir çeşit denetlemeödeviniyerinegetiriyorlardı.

Hizmet gazetesi, harb-i iktisadinin giderek Avusturya’da etkisinigöstermeyebaşladığınıyazıyordu.BunagöreOsmanlıülkelerindeAvusturyamal ve eşyasına uygulanmakta olan boykotaj yavaş yavaş istenen sonucusağlamaya başlamıştı. Avusturya basını bu konuda kamuoyunu teselli edernitelikte yazılar yazmaya devam etmektedir. Bunların bir iddiası da şudur:Türkiye fakir bir ülkedir. Heyecan geçicidir. Her şeyden önce kendiçıkarlarını düşünecek olan tüccar, yine bizim mallarımıza rağbet etmekzorundadır. Merkezi Viyana’da bulunan fes fabrikaları, harb-i iktisadininkendilerinietkilemeyeceğinibelirtiyordu.Hizmet,bu iddialarayerverdiktensonra şunu dile getiriyordu: “[…] Şu iddialar ne kadar doğru olursa olsun,açtığımız harb-i iktisadide kemal-i sebat ve metanetle devam eylemekhamiyet-imilliyemiz,azm-ikahramananemiziktizasındandır…”

İzmir’de fese karşı gösterilen tepki, büyük olaylara yol açtı. Nitekim 7Aralık’ta Kordon’da yapılan gösterilerden sonra Kemeraltı’ndan geçeninsanların başlarındaki feslerin yırtılması üzücüolaylara yol açtı. Sekiz günboyuncabinlercefesgümrükbinasınınönündeparamparçaedildi.Fesyırtmaolayı bir bayram olarak nitelendirildi. Vali, jandarma ve polis çıkararakolaylarıönlemeyeçalıştı.

Hizmet’te çıkan uzun bir yazı, işin sosyal ve ekonomik boyutlarını elealıyordu:DünbirtakımkimselerKemeraltı’ndavediğeryerlerde toplanarakgelip geçen fesli halkın başlarından fesleri alıp yırtmışlardır. Bu yolla fesmodasınınortadankalkacağıdoğalvebunundaistenensonucuvereceğiaçıkolmakla birlikte, önüne gelenin fesini alıp yırtmak bilemeyiz, ama tuhafkaçıyor.Çünkühalk içinde külah ve kalpak alacak kadar parası olmayanlarbulunabilir. Bunları böyle soğuk bir mevsimde başı açık bırakmak doğrudeğildir. Bu nedenle şehrimiz zenginlerinin öncelikle yeterli ölçüde keçekülahsağlayarakfesiyırtılanlarabirertanevermesidahauygunolur…

Feslerin saldırıya uğradığını gören külah ve kalpak satıcıları fiyatları

Page 343: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

diledikleri gibi arttırma yoluna gittiler. Gazetenin önerisine göre BoykotajCemiyeti,kalpaksatanlarabaşvurarakbu ihtikârınönünegeçmelidir.Çünkükalpak fiyatlarının yüksek olması, halkın bu başlığı almasına engel oluyor.Böylecebuesnaf,fesindevamınanedenolmaktadır.KaldıkiiçlerindeHerekeFabrikasıdamgasıolanfesler,niçinAvusturyafeslerindenayırtedilmiyor?Buda mantıksızlıktır. Fese boykotaj yapalım derken baltayı kendi ayağımızavuruyoruz. Hereke Fabrikası’nın sürümüne karşı yapılan bu işlem, “biçareOsmanlıfabrikasınıiflasamahkûmetmezmi?”

Kalpaklarının kenarlarının içine konulan muşambalarla içlerine kaplananbezvekanaviçeastarınAvusturyamalıolduğu ileri sürülmektedir…Bunundagözönündebulundurulmasıgerekir.

Hizmet’in başyazarı Hüseyin Fehmi, bu fes yırtma olayları karşısındasorunuayrıntılıolarakelealdı.HüseyinFehmi,feslerinyırtılmasınıönemsizbulmakla birlikte böyle “darp ve cerh gibi” olayların çıkışını üzüntüylekarşılamaktadır.Öncelikleboykotajınniçinyapıldığınıiyideniyiyedüşünmekzorundayız. Avusturya Osmanlıların yasal bir hakkına saldırdı. Buna karşı“Osmanlımilleti”deTürkiye’yesokulanAvusturyamalveeşyasınıalmamayoluna giderek düşmana zarar vermeye yemin etti: “Vatanperane vehamiyetkârane olan bu” yemini yürekten alkışlayan yazar, boykotajın yaniticariharbinaskeribirsavaşaeşitolduğunudavurguluyordu.

Önceki günkü (7 Aralık) olaylar sırasında tamamen bir Osmanlı üretimiolanHerekefeslerinindeayaklaraltındaparçalandığıgörüldü.Halbuki“bizyalnız Avusturya eşyasını, Avusturya feslerini boykotaj edecektik.” HerekeFabrikası birOsmanlı fabrikasıdır.Hem deAvusturya fes sendikasına karşısebatlarekabetetmeyeçalışanbirfabrikadır.Avusturyalılarızararasokacağızdiye Hereke Fabrikası’nı baltalamak, düşman için kaldırdığımız yumruğukendikafamızaindirmekgibigülünçbirdelilikolmazmı?

Boykotajınneolduğunubilmeyenbilgisizhalkişizorakoştu.Buhepimizinsaygı duyduğu özgürlüğe karşı pek çirkin bir saldırıdır. Bu, istibdada arkavermek demektir. Boykotaj yalnızca “milli ve hissi” bir konudur. Bunauyanları takdir, uymayanları ise ayıplamakla yetiniriz. “Yoksa filanca adamAvusturya fesi giyiyor diye üstüne hücum edip başındaki fesi almaya,yırtmaya kimsenin hakkı yoktur.HeleHereke fesini alıp yırtmak büyük birhamiyetsizliktir.” Hereke feslerinin yırtılması sanayimizi çökertiyor. “Bugünahtır,deliliktir,ayıpveçirkinbirhaldir.Osmanlıterbiyesineyakışmaz.”

Hüseyin Fehmi, saldırının Rum vatandaşlarımızın feslerinin yırtılmasınakadaruzanmasınısondereceçirkinbulmaktaveayıplamaktadır.“İkiRum’unbaşındakifesiyırttıkdanekazandık.Rumlar,hattaMusevilerşapkagiymeyebaşladılar. Bu şapkaları da cebren yırtamayız ya? Halbuki emin olunuz.İzmir’egelenşapkalarınyüzdeyetmişbeşiAvusturyamalıdır.”

Page 344: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Gazete, “Hereke feslerinin boykotaja tabi” olup olmadığını dasorguluyordu.BoykotajacabaAvusturyaürünlerininsatışınıengellemekiçinmi,yoksafesinadınısanınıortadankaldırmak içinmiyapılıyordu?Bu,pekanlaşılamıyordu. Avusturya’yı zarara uğratmak için yapılan boykotajınHerekeFabrikasıfeslerinezararvermesi,bizeAvusturyasendikasınavurulandarbedendahaçokzararverecektir.

İzmir’deboykotajakarşıçıkanikiuzunmakaleMehmedNecibyaniTürkçüNecib imzasını taşıyordu. TürkçüNecib, boykotaj için gerek Selanik gerekİstanbul’da yapılan uygulamaları doğru bulduğunu yazmaktadır. Yaniboykotajın tüccar ve halkın zararına işlememesi için Selanik’te ilerigelenlerden bir sendika kurulmuş, İstanbul’da ise Avusturya malı satantüccarlar, bundan böyle Avusturya malı getirmemek ve satmamak üzerearalarında bir antlaşma yapmışlardır. Sözün kısası gerek Selanik, gerekİstanbul’daboykot için sağduyununkabul edeceğikararlar alınmıştır. “ÖyleyaAvusturya’ya karşı doğrudan doğruya harb-i iktisadide kim bulunabilir.”Bundanençokzarargörecekyadayararlanacakyinekendilerideğilmidir?Türkçü Necib, boykotajın doğrudan doğruya ticaretle ilgisi olmayanlarınyapmasına karşı çıkıyor. Bunu, birkaç tüccarın daha sağlıklı biçimdeyürüteceğiniilerisürüyordu.“Hemdeciddibirzararauğramaksızınyapmakyolunu bilirler.” Yine az çok zarara uğrayacak olanlar erbab-ı ticarettir.“Şimdi onlar dururken ticaret ile ticaret âlemiyle hiç de bir münasebetiolmayanların boykot yapmaya kalkması da münasebet olur mu?” diyesormaktankendinialamıyor.Birülkeninticaretindegörülecekzararınetkisiniköylerekadargöstereceğinideekliyordu.

TürkçüNecib,herkesinçıkarlarınıdüşünmekzorundaolduğunu,buçıkarıngerekmaddigerekahlakiyadamaneviolduğunuvurguluyordu.Hertüccarında bunu düşünmek zorunda olduğunu kabul ediyordu. O halde boykotyapmakyineonlarayanitüccarlaradüşer.

Birdevletesavaş ilanedilirsesilahınıkapanherkesinsınırboyunagitmesigerekmez.Çünkü savaşınplanlarınıyapacakbaşka,onuyürütecekbaşkadır.Bu konuda uzun uzun açıklamalarda bulunan Türkçü Necib sözü İzmir’egetirmektedir:

“Buraya gelince İzmir gerek ithalat, gerek ihracat gerek ticaretçeSelanik’ten ileri olduğu gibi Dersaadetten de pek geri kalmaz. Burada daerbab-ı ticarettenbir sendikaveyakomisyon teşekkületmeliydi,bir taraftanda iktisatçılarımızbubabdamütalaalarınıbeyanetmeliydi.”Çünkübunlarınyapacağı boykot olur. Bunların dışında yapılacak boykot, toplumsalyapımızdan ahlakımıza kadar her şeye zarar verir, amacından sapar,özgürlüğümüzeçevrilebilir.Ohalde,yapılacakbirdüzenleme ilebiryandanboykotadevamedilirkenöteyandanda“tepedentırnağayerlimalı”giyilerek,

Page 345: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

üretimimizinsürümüneveilerlemesinehizmetetmekgerekir.

TürkçüNecib,Fransız İhtilali’nindüşünselhazırlığınıyapmışbilginlerdenörneklervererek“siyasiesaretemahkûmedilmiş”birhalkınherşeydenönceelde ettiği özgürlüğü koruması gerektiği üzerinde durmaktadır. Gerçekanlamda özgür olmak için “en birinci vazifemiz hakşinas ve vazifeperverolmayaçalışmaktadır.”SözgelimiHarb-i İktisadi ilanedildi. “Bunuyapmakkimin daire-i salahiyetinde ise bunu ondan istemeli, bu onun ve onlarınvazifesiolmalıdır.”Adaletinveözgürlüğüngerektirdiğibudur. “Fakatböyleolmayıp muhtelif meslek ashabından birkaç kişi bir araya gelir de sevk-ihamiyetle bir cemiyet teşkil ederek boykotaj yapmaya kalkarsa veyayaptırmaya teşebbüs eder [ise],” işte yazarımız asıl bunu incelemekistemektedir. Çünkü “salahiyet ve vazifelerin kimin olacağı anlaşıldıktansonra iş kolaylaşır.” Türkçü Necib, İzmir’de böyle bir cemiyetin varlığını,gazetelerden yola çıkarak kabul etmektedir. Ancak o, bu derneğin çalışmayöntemlerini beğenmemektedir. Başkan ve üyelerin tam belirgin olmayışınıda eleştirmektedir. Çalışma yöntemini de “hürriyet-i siyasiye namına”tehlikelibulmaktadır: “Bugünbirmilleti ilerigötürenhükümetnamınavakiolacak istibdadamukavemetvemetanetkabiliyetinihalktauyandıranhülasaonları maddeten ve manen mazhar-ı tekâmülat eden şirketler, cemiyetler,hürriyet-i şahsiyenin, hürriyet-i tabiiyenin mütemmimi hürriyet-i içtimadır,dahadoğrusuasılhürriyetdebudur.”

TürkçüNecib,bugünsiyasalözgürlüğümüzekavuştuğumuzu,birçokkişininbir araya gelerek, görüş alışverişinde bulunabileceğini ve ülkenin ilerlemesiiçin dernekler kurabileceklerini belirtmektedir. Ancak bu derneklerin gizlikapaklı bir sistem içinde olmaması gerektiğini de savunmaktadır: “Halbukibiz dün hürriyetten kurtulduk, bugün gizli kapaklı cemiyetler teşkilinebaşladık;böyle esirîmahiyeti haizbir cemiyet teşkilinene lüzumvar”diyesormaktadır, devam etmektedir: “Biz hürriyet-i siyasiyeden, hürriyet-iiçtimaiyedenharb-iiktisadiiçinHindesrarıgibihafiveyahafiyeliktenistiare-imahiyetetmişcemiyetlerteşkiletmeksuretiylemiistifadeedeceğiz?”

AncakbuyoldagizlenmekhakkınıyalnızİttihatveTerakki’yevermektedir.“Çünküomukaddesbirgayetakipetmiş,pekparlakbirsurettedemuvaffakolmuştur.”

Boykotaj cemiyetinin kurucularının yetkilerini sorgulayan Türkçü Necib,bunların niçin kendilerini gizlemek gereğini duyduğunu bir türlü kabuletmemektedir: “Bunlar, bu zatlar hürriyet ilan olunduğu güne kadar kimleridi?Eğerhepsierbab-ıticarettenise,saklanmayanelüzumvar?Kısmenöylede kısmen değil iseler, niçin hem meslekleriyle akd-i ittifak etmiyorlar,menfaatlerinedir?”

TürkçüNecib,birinsanınbirmağazayagiripdükkânsahibine“senartıkşu

Page 346: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

malısatmaveyagetirme”demeyehakkıolmadığınıbelirtiyor.Cemiyetinbuuyarılarının kimilerince kabul edilmesini de “vazifesizlik” olaraknitelendiriyordu.Böylece;

Hürriyet-i siyasiyemiz suistimal edilmektedir. Bu, başkasınınhakkına saldırıdır. İnsan başına keçe külah giyer, fes giyer, mendilbağlarveyabir şeysarar;başonun,paraonun,edepdahilindeyapariseyapar;esasenboykottanenbirincivehakikiistifademizmamulat-ıdahiliyemizin temin-i revaç ve terakkisi olduğundan yine hürriyet-ivazifeyeriayetetmekşartıylevakiolacakbilcümleteşebbüsatıtakdisedeceğimizi…itirafedelim.

SonçözümlemedeTürkçüNecibşugörüşleriilerisürmektedir:

Biz esaret ile istibdat arasında yaşamış bir kavimiz; daha doğrusubizbirazistibdaticraetmekiçinbüyükbiresaretedekatlanabiliriz;butabiatımızdan dolayıdır ki hür olmak kendi istibdadımız nisbetindemüstebit olmak için isteriz; fakat ilerisi bunu kaldırmaz, mana-yıhakikisiylehürolmayaçalışalım,hukukumuzu tanıyalım. İştebirincivazifemiz.

Hizmet, Türkçü Necib’in iki makaleden oluşan, boykotaj karşıtı bu uzunyazısına yanıt vermekte gecikmedi. Yapılan açıklamada düşünce ve basınözgürlüğüneduyulansaygıdanötürüyazınınolduğugibigazetedeçıkmasınaizinverildiğidilegetiriliyordu.

Boykotajcemiyetibizimfikrimizcegayetesaslıdüşüncelerüzerineteşekkül etmiş bir cemiyettir. Milletçe yapılacak olan her şeyde birumumiyetveİttihatşartdeğilmi?İşteBoykotajCemiyetiherkesçeârâve efkârını kendi bildiği, kendi hissettiği gibi dağıtıp da faide vemuvaffakiyetyerinezararvehezimeteduçarolmamakiçinsırfsaika-ihamiyetlebuvazife-imühimmeyideruhdeeyliyor.

Şubirkaçhaftaiçindeeldeedilenbüyükbaşarıcemiyetineseridir.Çünkübucemiyet kurulupda her sınıf halka yapılan uyarı ile binlerce kişiAvusturyamallarına ilgi göstermemeye başladı. Artık hiç duraksamadan başlarındakiAvusturya feslerini atıp kalpak ve külah giyen binlerce Osmanlı var. Bu,teşekkür edilecek büyük bir başarı değil mi? O nedenle Türkçü Necib’inBoykotaj Cemiyeti hakkındaki görüşleri tamamen isabetsiz görünmektedir.Cemiyet, ulusal amaçların dışına çıkmamıştır.Cemiyet, boykotajın dairesinigenişletmekamacınıgütmektedir.

Aslında İzmir, boykot konusunda pek geride kalmıştır. Selanik’te,İstanbul’daAvusturyamallarıhattavapurdançıkarılmazkenİzmir’debayramiçinçuvallarlaşeker ithalolunurdu.Hatta İzmir’denKula’yabileAvusturyaşekeri sokulmasından şikâyet ediliyordu. Bunları işitmek, görmek bizi ne

Page 347: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kadaryaralıyorveüzüyordu. İşteBoykotajCemiyeti kurulalıdanberi bütünbu olumsuzluklar ortadan kalktı. Bütün güçler birleşti. Amaçlar sağlıklıbiçimdebelirlendi.ŞimdiİzmirdediğerOsmanlımemleketlerigibibaşarıyadoğrukoşuyor.

Bu yanıtın kötüye yorumlanmaması üzerinde duran Hizmet, bu kalemtartışmalarındahangitarafınhaklıolduğunudakamuoyunabırakıyordu.

Sonuç olarak “Boykotaj cemiyeti tam Osmanlı hamiyetine metanetinemükemmel bir numune teşkil eyliyor. Velev ki azaları belli olmasın, zatenmaksatşahısdeğildiriştir,icraattır,muvaffakiyettir.”

İzmir’deboykotajıdestekleyengazetelerindışındaKâve,doğrudandoğruyaBoykotajCemiyeti’ninyayınıolarakgörünmektedir.“BoykotajCemiyeti’ninnâşir-i efkârı olmak üzere şimdiki haftada bir” çıkan bu gazeteden ancakbirkaç sayı günümüze ulaşmıştır. Gazete, Avusturya’nın boykot sayesindecezasız kalmadığını, ticaretinin yaralandığını, Sırbistan ve Karadağ’dakigösterilerindeViyana’yıepeycetedirginettiğiniyazıyordu.

Boykotaj, milli bir harp olduğundan “hissiyat-ı vataniye esası” üzerinekuruluolduğundanbunahiçbirhükümetinsözlüveeylemliolarakmüdahalesihoş görülemez. Gazete okurlarına kendi ülkemizde üretilen keçe, külah vekalpak giymeyi salık veriyor; fakat geçen günolduğugibi fesleri yırtmanınçok çirkin olduğunu belirtiyordu. İşin zora vardırılmaması gerektiğinisavunuyordu.

Yine İzmir’de yayımlanmakta olanOsmanlıZiraat veTicareti gazetesi de“Harb-i İktisadi yahut Ticaret Muharebesi” başlıklı makalede sorunu enineboyunatartışıyordu.İktisadisavaşışöyletanımlıyordu:“Harb-iİktisadidahadoğrusu ticaret muharebesi bir devlet efradının diğer bir devlet ülkesindengelecekherneviemtia-ıticariyeyevemamulat-ısanayiyekarşınefretetmesi;rağbetsizlikgöstermesidir.Böylebirmuharebeönündeenkuvvetlienzengindevletlerbiletirtirtitrer.

Bulgaristan’ın hukuka aykırı olarak bağımsızlığını ilan etmesi, yineAvusturya’nın ve vatanımızın en önemli bir parçası olan Bosna-Hersek’ikenditopraklarınakatmasınakarşıbirticaretsavaşıveriyoruz.“BundansonraBulgaristan’ın, Avusturya-Macaristan’ın murdar, çürük mallarınıalmayacağız… Bu vesile ile şimdiye kadar her nedense rağbetimizi celpetmeyenyerlimamulatvemahsulatımızınterakkisineçalışacağız.”

Bu bağlamda şimdiden sonra hiçbir Osmanlıya bir Bulgar vapurundarastlanmayacaktır. Bulgaristan’ın en büyük ticareti Türkiye’ye ihraç ettiğikaşar peynirleridir. Şimdiden sonra ürettiği kaşarları denize atmak zorundakalacaktır. Avusturya, ticaret sayesinde küçük bir filoyu andıran postavapurlarını Osmanlı sularında yüzdürüyor. Şimdiden sonra bu Nemçe

Page 348: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

vapurlarınabinecekbirOsmanlıdüşünemiyoruz.

Gazete, Avusturya mallarının ülkemizde ne kadar yaygın olduğunu daaçıklıyordu:

Nemçemalı Türkiye’nin her tarafında yayılmıştı.Başımızdaki fes,sırtımızdaki elbise, ayakkabılarımızdaki kundura, yediğimiz şekerler,yaktığımız kibritlerin birçoğu hep Avusturya malıdır. Bu kadarparamızı çeken, paramız ile terakki eden Avusturya bize candüşmanımız olduğunu gösterdi. Osmanlı milletinin ilan-ıMeşrutiyetettiği bir mesut zamanı, evet mübarek iyd-i milliyemizi bir matemgününe döndürmek istiyor. Lakin Osmanlının da nasıl bir milletolduğunuNemçe’yegöstermezamanıgeldi.

Avusturya malı almamak için gözlerimizi dört açmalıyız. Gümrüktençıkacak ticaret eşyasını denetleyelim. Şimdilik İzmir kentinde bulunanAvusturyalı tüccarlar ile Avusturya malı getiren tüccarların bir listesiniyapıyoruz. Halkın Avusturya mallarına gösterdiği nefret üzerine İzmir’de,İstanbul’da, Selanik’te Avusturya ile ticaret yapan birçok tüccarlarımızsiparişlerini geri almıştır. Halkımız da Avusturya fesleri yerine Hereke,FeshaneFabrikalarının feslerini,Çerkez kalpaklarını,Bursa’nın,Konya’nın,İşkodra’nın keçe külahlarını giymeye başlamıştır. Bu nedenle yerliürünlerimizincanlandırılmasınaçalışmalıyız.

Sonuç olarak getirilen öneri şuydu: “Hülasa, Avusturya ve Bulgaristan’ınçürükmallarınıkatiyenalmayalım.Onlarıparasızlıkcezasınaçarpalım.Yerlimallarımızarağbetederekonlarıterakkiettirmeyeçalışalım.”

Görüldüğü gibi boykot İzmir’de basın tarafından desteklendi. En azındanyerliürünlere ilgininartmasınayarayacakbirbilincindoğmasınadakatkıdabulundu. Ocak ayı ortalarında Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya’nınanlaşması durumu daha da karmaşık hale getirdi. Boykotaj Cemiyeti’ninetkisi de giderek azaldı. Tüccarlar boykota, kamuoyunun baskısıylakatılıyorlardı.Bedelidahaönceödenmişmallarısatamadıklarıiçindebüyükzararları göze almak zorunda kaldılar. Türkçü Necib’le Boykotaj Cemiyetiarasındaki tartışma da sorunun nerelere kadar uzandığını açıkçagöstermektedir. Bu tartışmanın basın tarihimiz açısından son derece önemliolduğunu belirtmek yerinde olur. O günlerin İzmir’ini yaşayan NailMoralı’nıngözlemlerinedeyervermekgerekir.

Avusturya’yaBoykotajilanettik.

O zamanlar başa giydiğimiz FES Avusturya’dan gelirdi. Bütünmillet feslerini yırtıp attı. Eh ne yapalım, açık baş da gezilmez ya.Keçekülahgiy-meyebaşladımillet.

Page 349: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Bizler deriden, kadifeden kalpaklar aldık. Kalpaklara gümüştenseyrekay-hilaliğneledik.Çeyrekaya“YadigârıHürriyet”gibiyazılarişlendi.Fakatçokgeçmedenöğrenildikibukadifeler,astragantaklidikalpakkumaşlarıdaAvusturya’dangelmezmiimiş.

Boykottaazınlıktüccarlarınaepeyikazançsağlamışlardı.

Seçimler

II. Meşrutiyet döneminde İzmir’de dikkate değer en önemli gelişmeleriçindemilletvekiliseçimleriönemlibiryertutmaktadır.Sorun,İzmir’itemsiledecekmebuslarınseçilipMeclis-iMebusan’agönderilmelerininötesindebiranlam taşımaktadır. Çünkü bütün ülkede olduğu gibi İzmir’de de canlı birfikir ortamı doğmuştur.Ademimerkeziyet yanında dönemin siyasal akımlarıtartışılmaktadır.HâkimiyetimilliyeMeclis-iMebusan,siyasalkatılım,seçimvb. sorunları gündeme damgasını vurmuştur. Şüphesiz bütün bunlarıntartışılması daha önce yoktu. Bunu kamuoyu II. Meşrutiyet’in getirdiğiözgürlüğe borçludur. Meşrutiyetten önceki ortamı Ziya Somar, İzmirbağlamında sık sık başvurduğumuz Tevfik Nevzat’la ilgili eserinde çokçarpıcıolarakbizeaktarmaktadır.

İzmir’de seçimlerin yapılması kimi aksaklıklara, tartışmalara vehuzursuzluklara yol açmıştır. İlk günlerin heyecanı, coşkusu, 1908seçimlerinde yerini yeniden çekişmelere bırakmıştır. Bu durum, kentinkozmopolityapısındandakaynaklanıyordu.

İzmir Sancağı’nda seçim işlemleri 6 Ağustos 1908 tarihinde başlamıştır.Gazeteler seçim sorunlarıylayakından ilgilenmektedir.Ahenk’te çıkanuzunbir yazı, kimleri mebus seçmemiz gerektiği üzerinde duruyordu. Meclis-iMebusan, öncelikledevletinbütününüoluşturan çeşitli unsurların içlerindenseçip gönderecekleri kimselerden oluşacak bir “Meclis-i Milli” olaraktanımlanmaktadır. Bundan sonra seçilecek kimselerin oluşturacağı meclisingörev, yetki ve sorumlulukları sıralanmaktadır. Bunların seçilmesininsorumluluğudabizimdir.Ohaldemebuslarımızıhatırvegönülebakmayarak,kini, düşmanlığı bir yana bırakarak seçmemiz gerekmektedir. Çünkümeşrutiyetyönetimindeilkatacağımızadımbuolacaktır.

Oldukça dikkate değer bir yazı yine Ahenk’te çıktı ve Dr. Refik Nevzatimzasını taşıyordu. Dr. Refik Nevzat, ıslahata kendimizden başlamamızgerektiğini öne sürüyordu. Buna göre: “Mademki Meclis-i Mebusan’a azaolmak iktidarınıkendimizdehissediyoruz.Namzetliğimizibizkendimiz ilanedelim.Meclis-iMebusan’a âza olarak gönderilecek zevatın esami listesinegazetelerileahalininağzındadolaşmayabırakmayalım.Ortayaatılalım.”

Doktor, kendi programımızla ortaya çıkmamız gerektiğini savunuyordu.Islahat yanlısı olduğumuzu göstermemiz gerektiğini dile getiriyordu.

Page 350: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Adayların,niçinprogramlarınıilanetmediklerinidesorguluyordu.SeçimleyadaatamaylabelirlenecekMebusanMeclisiüyeleriniDoktorikiyeayırıyordu:“Birisini ya şimdiye kadar Türkiye’yi terk etmeyip genç Türk olarakTürkiye’de yaşamış, diğerini deAvrupa’da ya temin-imaişet ve genç Türkolarakmilletvedevletininselametiiçinmeydan-ımuharebe-iihtilaleatılmışevlad-ıvatandanibarettirdiyebiliriz.”

Dr. Refik Nevzat, bu uzun makalesinde “Mebus göndermekten maksat,mademkibizimvilayetimizden,nahiyevekazamızdandamebusgöndermeklazımdır, filan efendi gidiversin diyerek işin içinden el çekmek değildir,”diyor ve ekliyordu: “Vazifenin pek büyük, pek ağır olduğunu göz önünegetirmeli, ona göre hareket etmeli.” Seçim hakkı ulusundur.Herkesin bunureddetmek hakkı da vardır. Hatır gönül için bu hak kullanılmamalıdır.“Programı,hatt-ıhareketi,meslek-isiyasisisizcemalumolan,mazisimeşkûkolmayanadamlarısizintihapederekgönderinizvehernamzetliğinivazedenaza-yımüstakbeleyiprogramınıresmenilanetmeyemecburediniz.”

Dr.RefikNevzat,sonolarakşunudiliyordu:

Yüz bin defalarca rica ederiz; intihap edeceğiniz zevatınmazisini,halini istikbalde tutacağı mesleğini iyice bilmeden, öğrenmeden,anlamadan biz vazife ile mükellef açılacakMeclis-iMebusan’a âzaolarakgöndermeyiniz.

Son pişmanlık faide vermez: Bir de “çok hacıların çıktı haçı zir-ibagalde”kelam-ıhikmet-iihtirasıgözönündennazar-ımütalaadandûrtutulmamalıdır.

İzmir’deki Müslüman toplumun Rum vatandaşlarımız kadar seçimkonusundaduyarlıolmamalarıeleştiriliyordu.Nitekimnüfusunbütünühenüzdefterlere geçirilmemiş, bu yüzden birinci seçmenlerin (müntehib-i evvel)sayıları belli olmadığı için ikinci seçmenlerin belirlenemeyeceği üzerindeduruluyordu. Oysa gayrimüslimlerin çoğu deftere yazılmış, sorun büyükölçüde çözülmüştür. “Çünkü İslamlar bu gibi intihap muamelatına dahabirincidefagirişmişolduklarıiçinvufukuvemelekelerinakistir.”OysaRumvatandaşlarımız öteden beri özel seçimler yapa yapa epeyce deneyimkazanmışlardır.Bu yazıdaRumların seçimlere ne kadar hazırlıklı girdikleri,her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesapladıkları üzerinde özellikledurulmaktadır.Dahası İslamların eğitimve kültür düzeylerinin oldukça geriolduğuna da dikkat çekilmektedir. Yazı, ayrıca aday keşmekeşliğindenyakınıyor, bunun için bir komite oluşturularak her mahallede belirli kişilerüzerinde uzlaşılmasını salık veriyordu.Yeteri kadar aday çıkaranSelanik’inveRumMetropolithanesi’ninbelirleyicitutumudaövülüyordu.

MebusProgramları

Page 351: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ahenk gazetesi, mebusluğa adaylığını koyacakların programlarınıhazırlayarakhalkaduyurmalarıgerektiğiüzerindedurmuştu.Buduyurundansonra birçok adayın çeşitli yollarla programlarını açıklama yoluna gittiklerigörülüyor. Adaylar, konferans vererek, minbere çıkarak ya da gazeteleregönderdikleri mektuplarla yazılarla programlarını açıklıyorlardı. Sözgelimimebus adaylarından NesimMazliyah Efendi, Musevi Mektebi’nde verdiği,İttihatgazetesindeikidizihalindeyayımlanankonferansındagörüşlerinidilegetirmişti. Yine mebus adaylarından Paris Üniversitesi çıkışlı Doktor LütfiBey, Hisar Camii’nde verdiği söylevde programını dile getirmişti. Kimiadaylar da doğrudan doğruya gazetelerin sahip ya da başyazarlarınagönderdikleri kişisel mektuplarla düşüncelerini açığa vuruyorlardı.Anlaşıldığına göre programların böyle gelişigüzel, değişik yollarla vesistemsizolarakaçıklanmasınıDr.TevfikRüştü(Aras)doğrubulmuyordu.Bugirişimlerde “[…] Ahali iğfal edilmektedir,” diyor ve ekliyordu.“Muhataraların önünü almak için behemehal muhtelif mesalik erbabından,muktedirlerden ve vicdan sahiplerinden İzmir’de bir cemiyet teşekkületmeli… Keyfiyet-i intihap bu cemiyetin taht-ı nezaret-i maneviyesindebulunmalı.” Bu yazıdan doktorun da adaylığını koyacağı gibi bir anlamçıkıyorsadagerçeköyledeğildi.O,adaylığı“tahayyülbileetmiyor”,yalnızadaylık sürecindeki kargaşanın önünü almak istiyordu. “Kanunuesasi’ninhakimiyet-i milliye esasına tevfik suretiyle bazı mevaddın tadili”niprogramının esası kabul edenMilaslıHalilBeydeprogramınıbirmektuplaAhenk’egöndermişti.HalilBey’inmektubuveuzunprogramıAhenk’inyineayrıntılı bu sunumuyla sözkonusugazetedeyayımlandı.Fakat o, İzmir’dendeğil, Menteşe’den mebus seçilerek meclise girmişti. Bunun nedeniniMenteşeanılarındaaçıklamaktadır:

Meşrutiyet ilan edildi. İlk seçim devresi açıldığında İzmir’denmebus namzetliğimin konmasına teşebbüs etmiştim. O zamanİzmir’deintişareden“Ahenk”gazetesininsahibivebaşmuharririidadiarkadaşlarımdan merhum Nazmi Bey’e bir mektup yazmış, bir deprogram leffetmiştim. Mektubum ve program gazetede aynenneşredilerek İzmirlilere arzedilmişti. Programının ihtiva ettiğimevadhakkındakonferanslarvermeküzereMilas’tanbavullarımıhazırlarkentelgraf başına çağırdılar. Karşıma çıkan Binbaşı Enver Bey (EnverPaşa):“Bizarkadaşlarlagörüştük,seniMenteşe’denCemiyetnamzediilan etmeğe karar verdik, İzmir’de ısrar ediyor musunuz?” dedi.“Arkadaşlarmademkiböylemünasipgörmüşlerdir,kararlarınahürmetetmekvazifemdir”cevabınıverdim…

Cihanzade İbrahim Edhem, Dr. Mehmed Refet, Tabib Lebib Hüsnü, Dr.Refik Nevzat ve daha başka adayların programları gazetelerdeyayımlanıyordu. Halil Bey programında, toplantı hakkının anayasal bir

Page 352: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

güvenceye kavuşturulmasını, tarımda kooperatifleşmeyi, geniş ölçüde ziraatbankalarının kurulmasını, aşarın arazi vergisine bağlanmasını savunuyordu.Sanayinin ilerlemesi,gümrük resimlerindeyabancılara tanınanayrıcalıklarınkaldırılması, okul programlarının yeni baştan düzenlenmesi, belediyelerinçağdaş bir hale getirilmesi gibi esaslara da yine bu program içinde yeralıyordu. İşin ilginç yanı, o sırada Prens Sabahaddin tarafından savunulanteşebbüs-i şahsinin Halil Bey’in programında yer almasıdır. “Faaliyet-iiktisadiyede hükümetin müdahalesinin nisab-ı ilmiyi tecavüzüne meydanvermeyerekteşebbüs-işahsinintalisinegayret…”

ProgramıgazetedeikigündevamedenTireliAkif,ekonomikkalkınmaylamedeniyet arasında bağ kurmakta, “hürriyet ve usul-i meşrutiyet’inmuhafazası” içinçalışacağınıyeminledoğrulamaktadır.AkifBeyprogramınsiyasikısmındaKanun-ıEsasi’nin5.Madde’sininolduğugibikorunmasındanyanadır: “Programımın kısm-ı siyasisi İttihat ve Terakki Cemiyetinin siyasiprogramıdır.Kanunuesasi’nin yukarıdan aşağı bilcümlemevaddı hakimiyetimilliye esası ve ruh-ımeşrutiyetolannefs-i humayununmukaddesvegayrimesul olduğu hakkındaki beşinci madde ile hemahenk olmalıdır,itikadındayım…”

Dr. Mehmed Refet Bey, programının girişinde öncelikle gayrimüslimunsurların,Osmanlılığınbizeyüklediğimillivesiyasiesaslaraaykırıhareketettiğiniyazıyordu:

Gayrimüslimvatandaşlarımızkendilerinimebusolmaküzereortayaatanlarınbazısına:“SenTürkhissiyatıiledolusun.Senimebusintihapetmek istemeyiz. Türkmuhibbi olduğu için bizim hukuk-i içtimaiyeve iktisadiyemizi muhafaza ve müdafaa edemezsin” yolunda sözlersöylendiğini işitiyorum ki bu hallere cidden teessüf etmemek eldengelmez.

Dr. Mehmed Refet, Kanun-ı Esasi’nin hiçbir cins ve mezhep ayırımıgözetmeksizin herkese eşitlik verdiğini; bu eşitliğin siyasal yönden desağlandığınıvurguluyordu.OhaldehangiunsuramensupbulunursabulunsunOsmanlı uyruğu olan herkesin yerine getirmek zorunda olduğuyükümlülükleri bulunmakta ve sonuç olarak bireylerin “istidat ve liyakatınisbetindeumur-ıdevleteiştiraketmesihukuk-ısiyasiyesicümlesindendir.”

Aydın’da oturanCihanzade İbrahimEdhemEfendi, programını 11maddehalinde belirlemiş bulunuyordu. Programı; Kanun-ı Esasi’nin gününgereksinimlerine uydurulması, maliyenin düzenlenmesi, eğitimin, ticaretin,tarımın geliştirilmesi, yolların ıslah edilmesi, madenlerin işletilmesi vb.noktalarındatoplanıyordu.

TabibLebibHüsnüBey’inprogramıdaaşağıyukarıbumaddelerüzerinde

Page 353: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yoğunlaşıyordu.AncakDr.LebibBey,nüfusunotuzyıldanberisürekliolarakazaldığına dikkati çekiyor ve gereken bütün önlemlerin alınması gerektiğiüzerindeduruyordu.

Yayımlanan programlar içinde Dr. Refik Nevzat’ın “Niçin HakimiyetiMilliye Taraflarıyım” başlığını taşıyanı oldukça dikkate değer bir yertutmaktadır. Yazının geniş ölçüde Jean Jacques Rousseau’dan etkilenerekyazıldığına şüphe yoktur. Fransa’da bulunduğu sürece, gerek Ahmed RızaBeyvegereksePrensSabahaddinilebirlikteİttihatveTerakkiCemiyetiadınaçalışmış bir kimsenin (tevsi-i mezuniyet ve teşebbüs-i şahsi) fikriylebeslenmişvetoplumunüstündehiçbirhâkimiyetinolamayacağınaaklıyatmışolmasıdoğaldı.

Dr. Refik Nevzat’a göre “Hakimiyeti milliye ruh-ı beşerin en derintabakalarında yatan müsavat ve adalet hissiyat-ı tabiiyesine muadil”dir.“Efkârıumumiyekuvve-isiyasiye-iesasiyedenvefiilinhakimiyetindenbaşkabir şey değildir. Hakimiyet-i kanuniye milletten başka yerde bulunmaz…Bütün hakimiyetin ruhu ancak bir millettedir. Hiçbir vücut hiçbir şahıs,kavaninhakimiyet-imilliyedahilindekendisindensadırolmayanbirvazifeileemredemez…”

Dr.RefikNevzat,hâkimiyet-imilliyeninbütünbuulusukapsadığınadikkatiçekmektedir: “Hakimiyeti milliye tabirini bihakkın ahz edebilmesi içinmilletin her ferdi, her azasıyla istişare etmek lazımdır.Birkaç evlad-ı vatanistisnaedilirsehakimiyetimilliyenamıyalancıolur.”Buaçıklamayaşunlarıeklemektedir: “Hakimiyeti milliye fikri bizimmilletimizde henüz uyanmaküzeredir. Ben vatanımızın selamet halini bu fikrin neşvünemasındabuluyorum. İstibdadın tekrar avdet etmemesi için ahalinin dimağına buhakimiyetimilliyefikriniliva-yıisyandikergibisokacakolursakartıkbizimiçinsaadet-ivatanistihsaledilmişolur.”

Dr.RefikNevzat,mebusseçilipmeclisegitmekisteyenkimselerinöncelikleKanun-ı Esasi maddelerinden birkaçının hemen değiştirilmeleri içinçalışmalarıgerektiğinisalıkveriyorveşunadikkatiçekiyordu:

Bundan otuz iki sene evvel Midhat Paşa sayesinde alınanKanuniesasi ile –görülüyor ki o, Kanuniesasinin bizzat padişahtarafındanverildiğinisöyleyensahte(nimetşinas)lardangörünmüyor–bugünkü milletin muhtaç olduğu Kanuniesasi otuz iki senedeyetiştirilmiş bir neslin şahsi fikri vardır ki o da, Kanuniesasi bugünmillet tarafından istirdat edildiği cihetle hakimiyetimilliyedenbaşkabirşeyolamaz.Onuniçinmaddelerdenbazılarınıntadilinetaraftarım.

SonçözümlemedeDr.RefikNevzatşugörüşlereyervermektedir:

Kanuniesasinin elde kalması için mebuslarımızın hatt-ı hareket

Page 354: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ittihaz eylemeleri lazım gelen en büyük vazife hakimiyeti milliyeesasınınmebde-isiyasetaddolunmaküzerekabuledilmesidir.Bunudayalnızhakimiyetimilliyefırka-ısiyasisiileeldeetmekmevcuttur.İşdebunun için bu mülke mensubum ve bunun için hakimiyeti milliyetaraftarıyım.

Milaslı Gad Franko, bu programları eleştiri süzgecinden geçirerekaralarındakiortaknoktaları toplucabelirtmeyolunagitti.Programlarıneksikvesakatdahadoğrusututarsızyönleriniortayakoydu.Özellikle,halkınyaniherkesinsorumluluğunudilegetirdi.

Gad Franko, mebus olmayı usundan bile geçirmemektedir. Ancak birprogramortayakoymaktadır.Çünkü“Öylebirdevirdeyizkifaaliyet,gayret,âmâl-ivatanperveranememleketinhercihetinde,milletinherferdindetecellietmeli,parlamalı.Herkesbuzamandasiyasetileuğraşmalı…”

GadFranko,birkaçtantanalısözsöyleyen,uzunboyluanlatımlarkullananher mebus adayına oy verilmemesi gerektiğini savunuyor. Yoksa her önegelenin arkasına yapışıp sürüklenirsek artık hükmünü ilan eylediğimiz“hakimiyet-imilliye”anlamsızbirdeyim,istibdatdevrindekikötülükleriövenbir yalana dönüşür…Bubağlamdahiç kimsenin “hayat-ı hükümet”e ilgisizkalamayacağınıvurgulayanyazar,sözüadaylarınyayımladıklarıprogramlaragetirmektedir. Şimdiye kadar ortaya konan programları “siyasal bir ruh vebilimsellikten” yoksun bulmaktadır. Yalnız “fazilet, iktidar ve malumatınameftun”olduğuvebunedenlemebusluğa layıkgördüğü,“kardeşim”dediğiMilaslıHalilBey’inprogramınıdiğerlerinegöre,dahakapsamlıgörmektedir.Ancaknispeten,odayasalarımızdakieksiklikleringiderileceğiniveıslahatınbudoğrultudayapılacağını“taahhüt”etmektenötegitmemektedir.HalilBey,daha sonra programın eksik yönlerini telgrafla bildirmek ve bunu sürekliolarak genişletmek yolunu seçmiştir. Oysa istenen ıslahatın nelerdenoluşacağını sıralamak bir program sayılmaz. Bunlar ayrıntıdır. “Birprogramdaenevvel,onamzedinefkâr,ef’alveakvaliniidareedecekesaslı,nazariye-i felsefiye ve siyasiyesi neden ibaret olduğunu anlamak, görmekisterim.”

Eğermemleketin geleceği ve ilerlemesi için adaylarınmillete sunacaklarıprogramlarancakıslahatlistesindenoluşacaksa,değilbirkaçgazetesütunubirkitap dolusu yazılır. Gad Franko, bütün bunları gereksiz ayrıntılar olarakkabuletmektedir.Çünküönemliolanıslahatınhangiilkeyegöreyapılacağınıbelirtentemelilkelerinortayakonmasıdır.

GadFranko,HalilBey’inprogramındasosyalizmekarşı (muarız)olmasınıveManyasizade Refik Bey’in “memlekette radikal, sosyalist gibi fırkalarınterakkiyat-ı milliyemize zararlı” görmesini de eleştirmekten gerikalmamaktadır. Çünkü yaşam biçiminden edebiyata kadar Fransa’nın

Page 355: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

etkisinde bulunduğumuz gibi “Fransa’nın parlamento hayatı ve parlamentofırkalarıazçoktebeddülatlabizdedahizuhuredecektir.Bu–zararlıfarzedilsebile–def’igayrikabilbirhaldir.Onukabul ileondan istifadeyeçalışmamızlazımdır.”

Gad Franko, bu ayrıntılı makalenin ikinci bölümünde tekâmül/evolutionkavramı üzerinde durmakta, bunun ihtilal karşıtı olduğunu belirtmektedir.Yani şiddetli irade etkisiyle doğada ve tarihte ortaya çıkan ani değişimlerekarşı gelişmeyi ve doğal ilerlemeyi anlatan bir deyimdir. Gad Franko, bukonudabirçokBatılı filozoflarıngörüşlerineyervermektedir.Ancakbunlarıyinelemenin anlamı yoktur. Yalnız mebus programlarını bu kuramsalçerçevede değerlendirmektedir ki bizce önemli olan da budur. Önceliklebilimsel gerçekler bile zamanın ilerlemesiyle değişir. Yaşam biçimimiz,yönetimimiz, ruhsal durumumuz da değişikliğe uğrar. Bu evrimin temelyasasıdır.Bunahiçbirengelkarşıkoyamaz.İkinciolarakhâkimiyet-imilliyeesası tekâmül yasasının en önemli sonuçlarındandır. Çünkü tarihte çoğuzaman “ahali bir mülk gibi tasarruf” edilmekteydi. Sonuçta bir adamıniktidarındaki hâkim güç bütünmillet bireyleri arasında bölünerek her bireyhâkimiyet-imilliyeninbirparçasıhalinegelmiştir.

İşbaşına gelecekkimse,milletin oyve isteğine bağlı olarak seçilmektedir.Ancakevriminyasasıherşeyinyavaşyavaşolmasınıgerektirdiğinden,eğitimve kültürün ışıklarının milletin kafasını aydınlatması şarttır. O halde busağlanıncaya kadar, ikinci seçmenlerle ve “meşruta-ı milliye” yönetimiyleyetinmemizgerekir.Bu,çıkarımızadahauygundur.

Kanun-ı Esasi’nin ruhu, geçmişin izlerini taşımaktadır. Bu da milletinmemlûkıyeti (köleliği) düşüncesine göre egemenlik padişaha verilmişgörünmektedir.Bununkesinolarakdeğiştirilmesigerekir.

Gad Franko, eğitime büyük önem vermektedir. Çünkü “siyasi esaret”iönleyecek,karanlıkdüşünceleriaydınlatacakancakeğitimdir.Fakato,yükseköğrenimdençokilköğretimüzerindedurmaktadır.Adaylarınbukonuüzerindedurmalarıgerekir.Bunedenleİzmir’debirhukukmektebiyerineköylerdeontane düzenli ilkokul açılmasını yeğlemektedir. Son çözümlemede GadFranko’ya göre evrim yasaları çerçevesinde çalışacak olan “TekâmülcülerFırkası”MebusanMeclisi’ndeönemlibiryertutacaktır.

1908 seçimlerinin İzmir’de nasıl yapıldığına ilişkin ayrıntılar, FevziDemir’in araştırmasında bulunmaktadır. Bu nedenle biz ayrıntılar üzerindedurmayacakvebirikinoktayadeğinmekleyetineceğiz.

İzmirkazasımüntehib-i sani seçimlerinde36 seçimdairesineayrılarak30Ekim’deoyverme işlemleribaşlatılmıştır.AncakRumlarlaTürklerarasındailkbüyükanlaşmazlıkKarolidiEfendi’ninadaylığındakendinigöstermişti.

Page 356: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KâmilDursunşunlarıyazmaktadır:

[…]RumlarİttihatveTerakki’ninişbunamzetleriarasındabulunanAmanoilidi’yi istemediklerinden Karolidi isminde metropolithanecemültemisolanbirşahsıintihapetmekistiyorlardı.Bumesele,intihapzamanındahayli gürültü vepatırtıyamucipoldu.Karolidi,Ayafotinikilisesi avlusundaçokkalabalıkbirRumkitlesiönündekonferanslarverdi vemüntehipleri lehine imale etmek için haftalarcapropagandayaptıvemetropolithanedetaraftarafbununmuvaffakiyetineçalıştıveRumca gazeteler de bu propagandaya iştirak etmişti. Fakat neticedeİttihat ve Terakki namzetlerimeyanında bulunanAmonoilidi Efendiekseriyekazanarakmebusolduvemeclis-imebusan’ailtihaketti.

İttihatçılar, Rumların İzmir’den aday gösterdikleri Karolidi’nin Yunanuyruklu olduğunu söylüyorlardı. Rumca Armonya gazetesi Türk basınınınezaketsizlikle suçlayarak Karolidi’nin Yunanistan’a gitmesini ve AtinaÜniversitesi’ndehocalıkyapmasınıdoğalkarşılıyorvebunuyurtdışınakaçanJönTürkler’indurumuilekarşılaştırıyordu.

İttihat gazetesi, verdiği yanıtta, “Biz Karolidi Efendi’nin Meclis-iMebusan’a aza intihap edilemeyeceğini söyledik ve söyleyeceğiz,” diyeyazıyordu.

İttihat, Karolidi Efendi’nin durumunun yurtdışındaki Jön Türkler’lekarşılaştırılmasınıçokyanlışbuluyorvesoruyordu:“Hukuk-ımilletimüdafaayolundaneler,neeserlervücudagetirdiğinisormak,tetkiketmekistiyoruz…KarolidiEfendiYunantabiyetinegeçtimi,geçmedimi,iştemeseleburada.”

İttihat’ın ileri sürdüğüne göre yabancı bir devletin uyruğuna geçmiş olanbirineseçimhakkıverilemezdi.

Ne yazık ki iş bununla da kalmıyor, Rumca Amaltiya gazetesi İzmirHıristiyan halkının güvenliklerinin tehlikede olduğunu yazacak kadar ilerigidiyordu. Hizmet gazetesi ise çıkan bu dedikodulara karşı Rumvatandaşlarımızatambirgüvenceveriyordu.

ÖteyandanHizmetgazetesi,RumveTürkçıkarlarınınfarklıgösterilmesinekarşı çıkıyordu.Bunu böyle gösteren Patrikhane idi.Rumlar, sürekli olarakPatrikhane’den talimat alıyorlar. Buna gerek yoktur, Patrikhane hükümetiçindeayrıbiregemenlikgöstermekistercesinebütünRumlarıbaşınatopladı.Rumlar,Türklerdenayrıbiryoldaçalışmakzorundakaldılar.Patrikhane’ninşu“vesayeti”hükümetekarşıbirgüvensizlikanlamınagelmektedir.“Hürriyetve adalet namına ebedi teessüflere sezadır.” Oysa Rumluk, Ermenilik,TürklükayrımıgüdülmeksizingeleceğimiziçinKanun-ıEsasi’nintanımladığıgibi yalnız “Osmanlı” adı altında ortaklaşa çalışmamız gerekir. FakatPatrikhane ve birkaç Rum gazetesi, Rumlardan az mebus seçilirse Türk

Page 357: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

mebuslarının onların aleyhine çalışacağı düşüncesini yaymaya çalışıyorlar.Üstelik Patrikhane, seçimlere esas olacak nüfus yanında Yunan uyruğundabulunanlarıdaseçmenyazmakçabasıiçindedir.

Seçim işlemleri yürürken İzmir’den kimlerin mebus olacağı, olabileceğisorgulanmaya başlanmıştı. Adaylığını koyanların sayısı oldukça kabarıktı.Bunlararasında“mebusluğaliyakatıolmayanlardabulunduğugibiziyadetensahib-i liyakat ve kifayet” olanlar da vardı. Bu arada, Milaslı Halil Bey,Fraşerli Gani Bey, Abdullah Efendi gibi vilayetimizin vücuduyla iftiharedeceği adaylar da bulunuyor. “Bu üç zatın üç livaca intihabı nazarımdabüyük bir kadirşinaslık, büyük bir basiretkârlıktır.” Mehmed Necib, yaniTürkçüNecib,mebusluğaenyeterliolarakHalilBey’igöstermektedir.Gerekistibdat döneminde, gerek hürriyet günlerinde gösterdiği çabalar ve vukufubunun bir kanıtıdır. Herkesten önce yayımladığı programı ise onun sosyal,ekonomik, siyasal gelişmemiz konusunda açık düşüncelere sahip olduğunugöstermektedir. TürkçüNecib,GaniBey’i demebusluğa layık görmektedir.Bütün erdemleriyle İzmir’den bu değerde insanların mebus seçilmesineçalışılmalıdır.

Hizmet’teyayımlananbir“AçıkMektup”tamebuslarınüzerlerinealdıklarıgörevinönemivesorumluluğuüzerindeduruluyordu.Bununiçinseçildikleribölgeleri hiç değilse bir kere gezip görmeleri salık veriliyordu: “Yarın,Meclis-iMebusandaahval-iziraiye, ticariye, iktisadiye,sıhhıyeveiçtimaiyehakkında birçok müzakerat cereyan edeceği tabiidir… Evvelemirde mebusolduğunuzdevairinahval-ihazırasınıbilmeğemuhtaçsınız…”

KarolidiEfendi’ninmebus seçilmesi içinyapılankışkırtmavegösterilerinsonu gelmiyordu. Rumlar, 13 Kasım 1908’de büyük bir eyleme başladılar.Bütün dükkânlarını kapatarak Metropolithane’nin bulunduğu Aya FotiniKilisesi’ndetoplandılar:

Geçen perşembe daire-i belediyede İzmirmerkez kazasına ait icraedilen mebus intihabatında Rum vatandaşlarımız tarafından güyamüntehib-isanilerekarşıvukubulantelkinattanneş’etetmişsuretindetelakki edilerek itirazata kıyam edilmiş ve dün dahi sabaha karşı onbirdenbed ilebeşekadarbilafasılaAyaFotiniRumKilisesi’ndeçançalınarak ahali-i Hrıstiyaniye kiliseye davet olunmuştur. Hükümetcaddesicivarında,Kemeraltı’nda,Başoturak’ta,HalimAğaçarşısında,Arasta Başı’nda, Odun Pazarı’nda ve Peştamalcılar Başı ile Frenkmahallesindebulunanahali-iHrıstiyaniyemağazalarınınkısm-ıâzamısahipleritarafındankapattırılarakgeçvakitlerekadaraçılmamıştır.

Güvenliğinsağlanmasıiçinçeşitlidevriyekollarıçıkarılmış,AyaFotiniilebelediyenin çevresine yeterli asker konulmuştur. Rumlar, seçimlerin feshinitalep ediyor ve Karolidi Efendi’yi mebus görmek istediklerini dile

Page 358: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

getiriyorlardı.Bazı ileri gelenler hükümete giderekVali Paşa ile görüştüler.Rumların eylemi ancak Karolidi Efendi’nin Bergama’dan aldığı 31 oyunmebusseçilmesiiçinyeterliolduğuanlaşılıncasonaermiştir.Çünkü115oyuvardı. Buna Bergama’dan gelen oylar da eklenince Karolidi Efendi mebusseçilebiliyordu.Kalabalıkdağılmışvedükkânlaraçılmıştır.

Hizmet gazetesi, bütün bu olup bitenleri “Bizim Diyeceğimiz” başlığıaltındaayıplıyordu:

Rumvatandaşlarımızınmebus tayinve intihabındagösterdikleri şuharekât-ı teheyyückâraneyi takbih ederiz. Saatler, mütemadiyen çançalmak,bütünRumahalisinindükkânvemağazalarınıkapattırıpkiliseavlusunatoplamaktanegibimakulbircihettasavvuredildi?Şehrimizhayatve faaliyet-i ticariyesinebir tatil vermekgibi zararındanbaşkave hasıl oldu? Çünkü henüz Bergama intihabatı malum değildi.Katiyyen malum olmamakla beraber yine Karolidi Efendi’ninekseriyet kazanacağı muhtemeldi. Bu ihtimal-i kavi meydanda ikenmuamelat-ı intihabiyenin neticesine intizar edilmeyerek akd-i içtimave saatlerce çan çalınarak ahaliyi heyecanaduçar etmekmanasızbirhareket değil midir? Rumların hala ayrılık, gayrılık mesleğini takipetmelerinemüteessirvemüteessifoluyoruz…

Hizmet’in3(16)Kasımtarihlisayısındakiimzasızuzunyazı,şüpheyokkigazetenin başyazarı Hüseyin Fehmi’nin kaleminden çıkmıştır. HüseyinFehmi,sonaerenseçimleri“çirkin”birsonuçolaraknitelendirmektedir.TürkveRumunsurlarınınsongünlerdealdıklarıgaripdurum,hersağduyusahibinidüşündürecek ciddi boyutlara ulaşmıştır. Yazar, olayın tarihsel sürecinigözden geçirerek, İzmir’de Yunan parasıyla çıkan gazetelerin oynadıklarıolumsuz roller üzerinde durmaktadır. Seçimler sırasında kimi Rumvatandaşların İstanbul’da, Yanya’da çıkardıkları olaylara değinen HüseyinFehmi,sözüKarolidiEfendi’yegetirmektedir.Bununüçnoktadanelealınıpdeğerlendirildiğinigörüyoruz:

I. Karolidi Efendi’den çok mebusluğa layık, ülke çıkarlarının bilincinde“ittihad-ımilliye”yesaygılıkimseyokmuşgibiRumlarınbukişininüzerindedirenmelerini anlamaya olanak yoktur. Karolidi Efendi, AtinaÜniversitesi’nde tarih hocası olduğu için bütün yaşamını Yunanistan’dageçirmiştir.Türkiye’ninilerlemekiçinnegibiaraçlaragereksinimiolduğunubilemezveanlayamaz.

II. Her mebusun ülkesine, vatanına büyük bir sevgi duyması şart olduğuhalde Karolidi Efendi’nin Türkiye’ye karşı esaslı bir muhabbeti olupolmadığını anlamak güçtür. Salt Yunan eğitimi alan birinin Meclis-iMebusan’daTürkiye’ninçıkarlarınısavunmasıvekorumasıolasılığızayıftır.“Eğer Rum vatandaşlarımız vatanlarına daima beraberlerinde yaşamaya

Page 359: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

mecbur oldukları vatandaşlarına isbat-ı samimiyet kaydında olsalardı birYunanperverdesiniTürkmeclisineâzayapmakistemezlerdi.”Zirahermebusyalnız seçildiği sancağın değil, bütün Osmanlı ülkesinin, bütün milletinvekilidir.

III.Rumların ısrarlı tutumlarına,gösterilerinenasılbiranlamverilmelidir?Seçim sonuçları henüz alınmamış olmakla birlikte Karolidi Efendi’ninseçileceğibelli idi.BöylehareketetmemekveBergamaseçimininsonucunubeklemek gerekmez miydi? Bu gösterilerin vahim olaylara yol açması daolasıydı. Heyecan içinde bulunan Rumların kanuna aykırı ufak bir hareketihükümeti karşı koymak zorunda bırakabilir ve bundan da büyük fenalıklarçıkabilirdi.

Türkler hiçbir zaman Rumlardan iki mebus çıkarılmasına itiraz etmezler,isterse bütün İzmir mebusları yalnız Rumlardan olsun. Ancak seçilenleringerçek bir vatan sevgisi ile dolu bulunması şarttır. Fakat, Rumvatandaşlarımızın düşünce organı olan Yunan Komitesi, Osmanlı MilliMeclisi’nde birYunan partisi oluşturmak istiyor. Bu gerçeği bilen bir TürknasılolurdaYunanhesabınaçalıştırılanRumkamuoyunagüvenebilir?

Karolidi Efendi, Kayserilidir. Fakat Türkçeyi unutacak kadarYunanlılaşmıştır. Şimdi Yunanistan’ın en büyük bilim kurumu olan AtinaÜniversitesi’nde tarih hocasıdır. “Âlim, mütehassıs, halûk bir zat.” AncakKayseri’de nüfus kaydı bulunmuyor. Haydi bulundu diyelim. Mebusolabilmek için önce yabancı uyruğu altında bulunmamak yasal olarakzorunludur. Karolidi Efendi, Yunan hükümetinin bir kurumunda görevliolduğu içinOsmanlı uyrukluğunu yitirmiştir. Uyruk değiştirmedenKarolidiEfendi’ninYunanistan’dagörevalmasınadaolanakyoktur.

Karolidi’ninoylarınınyükseltilmesiErmeniadayİstepanEfendi’yiyedincisırayadüşürmüştür.ÜstelikseçimsonuçlarıaçıklanmışveİstepanEfendi’ninkaybettiği kesinleşmiştir. Bunun üzerine Ermeni metropoliti vekili birkaçkişiyle valiliğe başvurmuş, mebus çıkaramadıkları için üzüntülerini dilegetirmiştir.Hizmetgazetesinindebunaçoküzüldüğüanlaşılıyor.Gazeteşunuönermektedir. “Ermeni vatandaşlarımıza bir cemile-i uhuvvetkâranegöstermek için üç Türk mebusundan birisinin hasbelnezake istifa ederekİstepanEfendi’yebiryerbırakmasınıicab-ıhakmuvafıkgörüyoruz.Bilmeyizmünasip midir?” Gazetenin bu konuda bir de “bir müsabaka-ihasmiyetkârane” açmış olduğunu görüyoruz. Hizmet’in bu yaklaşımı veçabası sonuç vermiş ve 18 oyla beşinci sıradanmebus seçilen ancak henüzmazbatasını almamış olan Doktor Taşlızade Edhem Bey mebusluktançekilmiştir. Yerine 25 Ekim’de ikinci seçmenler tekrar bir araya gelerekIspartalızade İstepan Efendi’yi mebus seçmişlerdir. Sonuç olarak İzmirSancağı’ndan 2 Türk, 2Rum, 1 Ermeni, 1Musevi olmak üzere altımebus

Page 360: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

seçilmiştir. Bunlar Said Efendi, Seyid Bey, Aristidi Paşa, Karolidi Efendi,İstepanEfendiveNesimMazlıyahEfendi’dir.

SeçimlereFelsefiBirYaklaşım

Türkçü Necib, Hizmet gazetesinde seçimleri topluca değerlendiren vekonuya felsefi bir açıdan yaklaşan iki önemli yazı yazdı. Türkçü Necib,yukarıda gördüğümüz gibi seçimler, özellikle adaylarla ilgili bir yazı dahayazmıştı.

TürkçüNeciböncelikleseçimsürecindeyapılanlarıbirazabartılıbuluyorvebunlarınçoğununhiçbirişeyaramadığınıyazıyordu:

[…]İntihabathususundadaneleryazmadık,uzunuzadımebuslarınvezaifinitadatlar,teşrihler,sonradadahabirhaftayagelinceyekadar,intihabatın gına vermiş bir nakaratı gibi, muttasıl mebusların haizolmasılazımgelenevsaf-ızekâiyeveahlakiyedenvebilmeleriiktizaedenşeylerdenbahsettik.Bumeyandakimseninbirikincidefaolaraktekrar etmediği ne kadar namzetler saydık. Bu hususta hakimanemutalaalarımız,şairanetasvirlerimiznerede?Hepsibirbakımaneticeitibariyle doğru çıkmadı. Doğru çıktıysa, itiraf edelim, ya bir eser-ihata veya bir eser-i tesadüf. Fakat doğru değil mi? Hani otekâmülcülerimiz (tekâmülcuyunumuz), içtimaiyatçılarımız(içtimaiyunumuz), hepsi saf bir arzudan ibaret oldu, kaldı. Nedinleyen oldu, ne anlayan oldu (iş becerenin, kılıç kuşananın) oldu,neyeböyleolsundu?

Türkçü Necib, bizim gözümüzün önünde olan her şeyi inceleyecek,düşünecek yerde hayalimize başvurmamızdan yakınmaktadır. Bundan sonraseçim sorununu incelemeye çalışmaktadır. İstibdat yönetiminin en büyükdüşman olduğu şey, insanda düşünme yetisi ve yargı gücüydü. O nedenleeriştiğimiz özgürlükten bunun için yararlanma yoluna gidelim vegecikmeyelim.Böylecezihnimizyavaşyavaş toplumsalolayları incelemeyeve çözümlemeye alışır ki bu büyük bir başarıdır. O nedenle TürkçüNecib,hepimizingözüönündeolupbiten seçimsorununu ruhsal, ahlaki, toplumsalbirolaylarbütünüolarakincelemeyeçalışmaktadır.

Türkçü Necib, seçimlerin iki derece esasına dayanmasını pek doğrubulmuyor.Niçin?TürkçüNecib, iyi bir eğitimden geçmiş, toplumda iyi birkonumagelmişbirinsanınülkeyönetimikonusundakibilgisiyleherhaldebirarabacınınbirrençperinbilgisibirdeğildir,yargısınavarmaktadır.Bunlariçinhükümetşeklinindeğişmesindenneçıkar?TürkçüNecib,bukonudadahapekçok ayrıntılı bilgi vermekte ve yapılacak seçimlerin birtakım sakıncalarıbirlikte getireceğini belirtmektedir: “[…] Diyebilirim ki havastan avamadoğru atıldıkça herhangi bir namzedi intihap hususunda müşkülpesendlik

Page 361: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

azalır, saniyen fikr-i tenkid neşvünema bulamadığı için bir namzedi tetkikeyanaşmaz,kendisinehoşgelen,telkinedilenbirnamzedideintihaptateehhüretmez.”

TürkçüNecib,ikinciyazısındasözüikiunsurarasındakiilişkileregetiriyorve özellikle cemaatler arasında ortaya çıkan “münakaşalar ve münazaalar”üzerinde duruyor. Adaylar ve taraflar arasında rekabet ve çıkarçekişmelerinden ötürü önemsiz olmakla birlikte kimi dırıltılar olmadı değil.Bizdesiyasalpartilerolmadığıiçinbundanokadarkorkulmamasıgerekir.

Necip, ikinci seçmenlere oldukça büyük bir sorumluluk düştüğünü kabuletmektedir:

[…] Müntehib-i saniler onları intihab edenlerden ziyade umur-ıdevletin ne olduğunu mebusların vezaifi neden ibaret bulunduğunu,böyle bir vazifeyi ifa eden zevatın ne derece iktidarı olması lazımgeldiğinitakdirveortayaçıkannamzetlerintetkikedebilir.Bunadairyazılarıgözdengeçirir.Tanımadığıvekendinitanıtmadığıkimseyereyvermez.Vakiolacaktelkinataherneşekildeolursaolsunmukavemeteedecek bir haslette bulunabilir. İşte bu suretle intihap edilecekmebuslarmevcutnamzetlerinenileriveseçmeleriolur.

İzmirseçimlerinegelince;bugünİzmir’dengidecekaltımebusunikisiRum,birisi Ermeni, biriYahudi, ikisi de İslam olmak üzere belirlenmiştir. Seçimsonucunun böyle olacağını herkes biliyordu. Daha doğrusu bu, İzmir’dekiunsurlararasındadengelibirtemsilinoluşmasıiçinbirçeşit“ahd-izımni”yedayanıyordu.TürkçüNecib,böylebirsonucunortayaçıkmasınıdaTürklerintutumunabağlamaktadır:

“Türklerin ahdi mukaddestir. Türkler sözünü tutar. Mademki her birunsurdanvelevnüfusçaazolsunmerkezsancağındanbirerveyaikişermebusgönderilmesinemuvafakat etti. Bu olmalıdır.” Ancak TürkçüNecib, bununbeklenen sonucunu tam olarak yansıtmadığını da yazmaktadır. Hattakamuoyununbundanpekhoşlanmadığınıdaekliyor.Rumlarıntoplanmasıvetepkileridebunugöstermektedir.

TürkçüNecibdiyorki:

İntihabın mahiyeti, ne yolda olduğu anlaşıldıktan sonra neden ikiRummebusgönderilmeyecek idi?Öyledeğilmi? İttihatburadaolurise,ittifakaburadariayetedilirsemeclis-iMebusaniçinişkolaylaşır.Rumlar bundan, bu vaadin adem-i ittihazından ve lazime-i adl vehakkaniyeteadem-iriayettenmüştekiidiler.Türkefkârıumumiyesinesığınmak istediler. Kuvve-i müsellahaya karşı hiç sınıf-ı ahalimukavemet edemez. Bugünkü asker hepimizindir. Bu asker dahilenasayişi teminvazifesiylemükelleftir.Sonradanmeselesevimsizşekil

Page 362: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

aldı.

Burada Türkçü Necib, Rumların Aya Fotini Kilisesi’ne toplanıp saatlercesüren bir direnişe geçtiklerini anımsatıyor ve konuyu tamamen farklı biraçıdan yorumluyor ki doğru değildir. Rumların iki mebus çıkaracaklarıbilinenbirşey.AncakonlarınilladaKarolidiEfendiüzerindedirenmeleribuolayları ateşlemiştir. Yoksa Rumlara, siz tek mebus çıkaracaksınız gibi birbaskıaslayapılmamıştır.KarolidiEfendihakkındaosıradayazılanoncayazınasıl oluyor da İzmir’de yaşayan Türkçü Necib’in gözünden kaçmışbulunuyor,doğrusuanlaşılırgibideğildir.KaldıkiseçimsonuçlarınınErmenivatandaşlarımızın aleyhine dönmesi sakıncası da giderilmiş ve bir Türkadayının özverisiyle meclise bu unsuru da temsil eden bir Ermeni mebusgirmiştir.Evet,neyazıkkiTürkçüNecibbiryandanoyvermekonusundahiçdedemokratikolmayandüşüncelerisavunurkenRumlarınyaptığıçılgınlıklarıdahaklıgöstermeyeçalışıyor.Buuzunyazısındaşöylebirsonucavarmaktandagerikalmıyor: “O intihapkihiçde intihababenzemeyerek,bozukdüzenbir ittifakı andırırcasına bir dolap gibi bize bir leke bir hacalat bırakarakkendilerindehissiyat-ıkavmiyeuyaran,âtiyi iyidüşünebilenTürkleriküçükdüşürerekbitti.”

Sonuç olarak diyebiliriz ki II. Meşrutiyet’in ilanı ülkede yepyenidönüşümlerekapıaçanbüyükbirdevrimciharekettir.II.Meşrutiyet,çürümüşbiristibdatyönetiminiyıkmıştır.Ancak,Bayur’undediğigibi,hâlâAdriyatikdenizinden ta Kızıldeniz’in güneyine ve Basra Körfezi’ne kadar uzananimparatorluğunonyıliçindeparçalanıportadankaybolacağıvekalankısmında sömürge durumuna düşeceği 1908’de Meşrutiyet’in ilanı sırasındakimsenin aklına gelmemişti. Ancak toprak kayıpları daha meşrutiyetin ilkgünlerinde başlamıştı. Bu kayıplar, boykotaj ve harb-i iktisadi gibidüşünceleri ve eylemleri de birlikte getirmişti. Müslim ve gayrimüslimlerarasında bir ittihadın oluşacağı düşüncesi de meşrutiyetin getirdiği havaiçindeolumlubirgelişmeydi.Her türlü fikirhareketinin tartışıldığıcanlıbirdönem başlıyor ve yepyeni kavramlar topluma mal oluyordu. Basınıninanılmaz bir canlılık göstermesi bu yeni fikir hareketlerinin yayılmasınaolanak veriyordu. Ekonomik ve kültürel alanda bir kurumlaşma bütün II.Meşrutiyetdönemiboyuncadevametmiştir.

İzmir,dahaçokekonomikveticariyanıağırbasan,nüfusutürdeşolmayanbir kentti.Ancak 19. yüzyılda başlayanMehmedSalim,HalidZiya,TevfikNevzat,BıçakçızadeHakkıgibigençlerinöncülüğünüyaptığıbiraydınlanmahareketi etkisini göstermeye başlamıştı. Meşrutiyet’in ilanından sonragerçekten İzmir’de önemli bir birikiminolduğugörüldü.Arka arkaya çıkangazeteler, boykotaja büyükdestek, gösteriler veharb-i iktisadi düşüncesininbenimsenmesinin bu birikimin bir sonucu olduğuna şüphe yoktur. Ama ne

Page 363: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yazık ki gayrimüslim unsurlarla, özellikle Rumlarla gerçekleştiği sanılanuzlaşmabirsüresonrayeriniolumsuzbirhavayabırakmıştır.

Bayur’un da haklı olarak vurguladığı gibi: “Dünyada pek az hareketOsmanlıMeşrutiyeti kadarbüyükümitlerdoğurmuşvekezapekazhareketdoğurduğuümitleribukadarçabukvekat-iolarakboşaçıkarmıştır.”

Page 364: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

EkI

Page 365: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hizmet,13Teşrinisani1324-22Teşrinisani1908,No:2508.

Ahval-iSiyasiye

İttihat

Türkler,RumlarveYunanistan

Tailkyevm-iHürriyettenberitekrarale’ttekraryazıyoruzkimevcudiyet-isiyasiyemizivaredebilecekyegânekuvvet,müstakilçareİttihatveittifaktır.EğerOsmanlımilletini teşkil eden efrad, hep aynı ırka, aynımezhebe salikolsaydı bugün “İttihat” tan başka o kadar ehemmiyet ve ciddiyetle bahselüzum görülemezdi. Fakat Osmanlı heyet-i içtimaiyesi yalnız Türklerden,yalnızRumlardan veyaMusevilerdenmürekkep değildir. Ekseriyeti Türklerteşkil etmekle beraber içimizdemilyonlarca Rum,Musevi, Ermeni, vesairevardır.

BütünOsmanlılara nimet-i hürriyeti bahşetmek için tahmin ve tasavvurunfevkinde gayretler, fedakârlıklar ibraz etmiş olan cemiyet-i muhtereme herşeydenevvelbulazime-isiyasiyeyinazar-ıdikkatealmışhürriyetinbekasınıittihada merbut ve mütevakkıf addetmiştir. Çünkü ittihadın zarara uğradığıgünhürriyetvemeşrutiyet’indetehlikedekalacağınatamamiylekanidir.

Meşrutiyet-i idareye sadakatı olan her fert, ittihadı takdir eder. İdare-ihazıraya muhabbet ve sadakatı olmayan kimseler ise vatanın haini demekolduklarından Osmanlı heyet-i içtimaiyesi arasında yaşamaya müstehaksayılmazlar. Nitekim anasır-ı muhtelifeyi yekdiğerine düşürmeğemevcudiyetimizin adeta ruhu olan ittihadımahvetmeye çalışanlardan birkaçkişiyihükümetinhudutharicindenefyveteb’ideylemesibuicab-ıhakikivesiyasiyemüstenittir.

Bununla beraber ittihadın mana-yı hükmisini bihakkın idrake muktedirolmuşOsmanlılarhenüzpekazdır.Anlamışolanlardakendileriniasabiyet-iırkıye ve mezhebiye hastalığından kurtaramıyorlar. Halbuki bizim içinittihadamaniyegânekavmiyettaasubu,iddiasıdır.

İttihat, Osmanlılara göre kavmiyet iddiasından daha elzem dahamukaddestir. Bugün [Ben Türküm, Sen Rumsun] demek, sen ayrı ben deayrıyımdemektirkibuiddiadabulunanlarınkalbineOsmanlıhiss-iİttihatveuhuvvetikolaycagiremez.Ohaldemenfaat-ışahsiyeyimenafi-iâmmeyefedaettiğimizgibimenafi-ikavmiyeyidemenafi-i içtimaiyeye fedaetmekbizimiçinüss-ihareketolmalıdır.

Page 366: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Eğer her unsur kâffe-i harekâtında diğer anasırın menafiini de nazar-ıdikkatealır,yalnızkendiiçinçalışmazsaittihad-ısamimiyepekciddibiradımatılmış olur. İttihadın istinadgâhı her unsurun diğer anasırla müşterekü ‘lmenafi bulunduğunu bilmesidir. Bu bilinir veya bilirse ortada uhuvvettenbaşkabirşeykalmaz.

Osmanlılarbugaye-ikemalevusuliçinevvelemirdetevakkufettiğiesbab-ıiptidaiye ve taliyeyi düşünmeğemecburdurlar. İttihat için bizde hazırlanmışbir zemin, bir temel yoktur. Vakıa Türkler kendi aralarında, Rumlar kendibeyinlerindemüttehitvemüttefikiselerdebizimmuhtaçolduğumuzbudeğil,bütünanasırınyekdiğerinekaynamasıdır.

Bu neticeyi elde edebilmek evvela ona mani olan esbabı araştırmağavabestedir.BununiçindeTürklerleRumlarınazar-ımukayeseyealalım:

Türkler,Rumlarınmevcudiyet-ikavmiyelerineriayetkârolduklarınıbundanyüzlerce sene evvel ispat etmişlerdir. Ruslar, İslamları RuslaştırmayaçalışırlarkenTürklerRumlarakavmimezhebibirçokimtiyazlarvererekonlarıÂdatvemünasebat-ıkavmiyelerindeserbestbıraktılar.Ruslarınmaksadızorlatesis-i İttihat olduğu gibi Türklerin maksadı da güzellikle ittihadı vücudagetirmekididenilebilir.İstemişolsalardıeskiOsmanlıhükümdarlarıRumlarıTürkleştirmek için ellerinde bulunan bütün kuvveti sarf ve istimaledebilirlerdi.

MahezaeskiTürklerinbubabdapekbüyükhatalardabulunduklarıdainkârolunamaz,çünküRumlarınimtiyazat-ıkavmiyevemezhebiyelerinetamamenriayetedilmekşartıylabu ikikavmimüşterekbir terbiyesayesindebirbirinekaynatmak imkânı var idi. Fakat bu imkân ve ihtiyacı nazar-ı ehemmiyetealmayarakRumlarabüsbütünyabancıgözüylebaktılar,bittabionlardakendimevcudiyet-i kavmiyelerini payidar etmek için bizden ayrı yaşamağa,çalışmağa mecbur oldular. Bizim için şimdiki halde düşünülecek noktavaktiyleyapılamamışolanbirşeyinmehmaemkenbundansonraolsunvücudagetirilmesine çalışmaktadır. Rumlar ayrı bir terbiye-i içtimaiye altındabulunmakla Türklerden müteneffir sayılamayacakları gibi Türkleri deRumlaradüşmanaddetmekbilkülliyehatadır.

Rumlar bugünmanen Yunanistan’amerbutturlar. Bu içtimai ve siyasi birmeslekvehakikattir.Saklamağalüzumyok.Buiçtimaivesiyasibirmesele-ihakikattir.Saklamağalüzumyok.AncakRumlarınYunanistan’aolanrabıta-imaneviyelerindendolayıbizTürklerezararvarmıdır?Varsakabil-i tadilveizale midir? Bu rabıtayı Türkiye için de müfit ve müsmir bir şekle taklipeylemekmümkün olamazmı? Bunları tetkik edelim: Zira Rumları tam birOsmanlıyapacakesbabıtahliliçinnokta-inazarımızıgenişletmeyemuhtacız.

Rumların Yunanistan’a merbutiyetleri orada veya Bulgaristan’da bulunan

Page 367: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İslamların bize olan merbutiyetlerine mümasil olmakla beraber Osmanlıtoprağında yaşayan Rumlar, aşağı yukarı Yunanistan’daki Rumlardan aşağıkalmayacak kadar çoktur. Bunun için padişahımız, bir vakitler Yunanbaşvekiline[Rumlarınasılpadişahıbenim]demiştirkipekmanidarvedoğrubir sözdür. Mevkii içtimaiye böyle olduğu gibi siyaseten de YunanistanTürklere muhtaçtır. Bugün Türkler olmasaydı İslavlar, Yunanistan’ı birhamledeyutarlar,orasınıdaİslavmemalikinekatarlardı.Ziraİslavpolitikasıbunu icapediyor.ŞuhaldeTürklerYunanistan’ınvedolayısıylabütünRumırkınınbeka-yımevcudiyetinetabiibirzimandır.

Binaenaleyh Yunanistan esasen Türkiye’ye muhtaç olduğu gibi biz demuvazene-i dahiliyemizi muhafaza için Yunanistan’amuhabbet göstermeyemuhtacız. Bu iştirak-i menafi ittihadımızı teyid edecek en kavi esbabdanbirisidir.

Yunanistan’ınhimayekârı,mevcudiyetininzaminiolmaklığımıziçinYunanve Osmanlı Rumlarının Türklere kardaş nazarıyla bakması elzemdir. Bunukendileri idrakederler.BizdeRumlarıkendimizdenkat’iyyenfarklısaymazveYunanistan’atabiibirdostgibimuameleederiz.

HakikatibilmeyenbirçokYunanlılarezcümleRumeliveGirithakkındabirtakım âmal-i istilakârane beslerler. Bu hatadır, hayale kurban olmaktır.Türklerin kuvvetli olması Yunanlıların beka-yı mevcudiyeti için şart-ıâzamdır.Yunanistankendinimuhafazaedecekistinatnoktasıbulduktansonraartıktecavüzekıyametmelimi?

Durendiş olan Yunan ve Osmanlı Rumları şimalden gelen kuvvete karşıkendi mevcudiyetlerini müdafaa için Türklere dört elle sarılmalıdır. Böyleolursaherikikavminmenafiiaynınoktadaİttihateder,hembizrahatoluruz.Hem de bütünRum ırkı selamet-i siyasiye vemenafi-i iktisadiyesini temineyler.

[HüseyinFehmi]

Page 368: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ek2

Page 369: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hizmet,1Kanunuevvel1324-14Kanunuevvel1908,No:2522.

-Mebuslarİçin-

[MerasimMükemmele-İTeşyie]

Gideleryolaselametlediyemebusan

Suluyoryollarınıincedeninceyebaran

Yazdığımız vechile vilayetimiz mebusları dün şehrimizden hareketetmişlerdir.

Bubabdaicrabulunanmerasim-iteşyiehavanınyağmurluzemininçamurluolmasınarağmenfevkalademükemmelidi.

Hisar cami-i şerifinde öğle namazı eda edildikten sonra mebuslarımızkendilerine iltihak eden binlerce ahalinin refakatiyle ve önlerinde bahriyemusikası terennümsaz olduğu halde evvela belediyeye gitmişler ve oradanaynı kalabalıkla daire-i hükümete gelmişlerdir.Hükümet dairesi havlusundanutuklar okunmuş ve buna karşı vali paşa tarafından da bir nutuk iradedilmiştir.Badehukışlayagelinerekoradadahimerasim-imahsusaileistikbalolunmuş,nutukvedualarokunmuştur.

Heyet kışladan çıktıktan sonra gittikçe tezayüd eden cem-i gafir arasındaarabalarına rakiben Kramer’e gelmişler ve orada heyetin vüruduna intizareden Musevi mektebi talebeleri ile birçok halk tarafından parlak surettekarşılanmışlardır.

Kramer’demekteptalebesinamınabirnutukokunmuşvemebuslarımızdanŞekipBeybunagüzel bir nutuklamukabele etmişlerdir.Bu esnadaBahriyemusikası hürriyet marşını terennüm etmiş ve mektep talebesi tarafındanmebuslarımıza müzeyyen buketler takdim olunmuştur. Mösyö Kramer, bumerasime âsar-ı fevkalade-imehmennuvazenesiyle parlak bir surette iştirakeylemiştir.Badehuheyetveeşraf-ıahalidenpekçokzevatsuret-ımahsusadaisticar ve bayraklarla muşaşaa bir surette tezyin edilmiş olan istimbotlararakibenRomanya vapuruna gitmişler vemebuslarımızı selametle bu vapurabindirmişlerdir.

Romanyavapurudabayraklarlakâmilendonatılmıştır.Erkân-ıhükümetveeşraf-ı belde vapur derununda mebuslarımıza veda ederek ayrılmışlardır.Havanın yağmurlu ve karanlık olması hasebiyle vapur hemen elektiriklerletenvir olunmuş ve gece alaturka saat bir buçukta limanımızdan İstanbul’a

Page 370: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

müteveccihen fekk-i lenger eylemiştir. Merasim-i teşyienin mükemmeliyetifevkaladeisedevaktinpekçokolduğuvemebusanımızvapurairkâpedildiğiesnada gazetemiz tertibatı hitam bulduğu için bu nüshamızla ancak şukadarcıkbirizahatverebildik.Tafsilatıyarınyazacağız…

Page 371: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ek3

Page 372: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hizmet,10Kanunuevvel1324-22Kanunuevvel1908,No:2530.

Ahval-iSiyasiye

Dahili

KorktuğumuzŞeyler

Meclis-i Mebusan açıldı. Hatta şubelere bile tefrik edildi. Yavaş yavaşdevair-i devletten kanuniyeti teklif olunacak layihalar da tevdi olunmağabaşladı.Bununlaberaberhertürlükayd-ıihtimalveendişedenazadeferihvefuhur iş görmek sırası gelmemiştir. Ortada her şeyden evvel hallühasm[çözmek]olunmağaşayanbirkaçmeselevarkibunlarmilletinâmali,kaide-imeşrutiyetin icabı vechile düzüldükten sonra hal-i hazır-ı mesudiyetimizindevamvebekasınapekdeokadarkanaatveitimatolunamaz.

Nutk-ıiftitahidepadişahmemleketinusul-ımeşrutiyetleidaresihakkındakiazmininkat’ivelayettagayyerolduğunubeyanetmiştir.Bunateşekkürolunur.Fakat hünkâr bu azminde sebat etmezse kimimesul tutmak lazım gelecek?Burası malum değil. Çünkü Kanuniesasi mucibince hükümdar ez her cihetgayrimesul olduğu için yaptığı ve yapacağı şeylerden dolayı muatebe vemuaheze olunamayacak. Umur ve mesul-i icraiyede millete karşı saffet-imesuliyetihaizbulunmasıicapedenzatbaşvekildir.Halbukinutk-ıiftitahideKâmilPaşa’nınimzasıvarmıdır,yokmudur,şimdiyekadarmatbuatımızbucihettenhiçdekapakkaldırmadılar.

Mebuslar resm-i küşaddan evvel kanunuesasiye riayetten uduletmeyeceğine [dönme, vazgeçme] dair hünkârı tahlife ittifak-ı âra ile kararvermişlerdi.Bu karar damevki-i icraya konulamadı. Padişah ilan-ı hürriyetsıralarında kanunuesasiye riayet edeceğine dair şeyhülislam efendimuvahecesinde yemin edildiğinden bahseyliyor. Vakıa bundan dört ayevvelisi şeyhülislam efendi ahaliye hitaben irad eylediği nutukta padişahınyemineylediğiniteminetmişti,fakatbirmilletinhayat-ısiyasiyesinetaallukuitibariyle ehemmiyeti herşeyden büyük olan bu yeminmeselesini -velev kişeyhülislam olsun- yalnız bir zatın şehadetine bırakmak ne dereceye kadarmaslahata muvafıktır. Burası düşünülmek lazım gelmez mi? Yarın öbürüsügünsaraydanhilaf-ıvaadiimaedecekbirhareketsadırolursamilletpadişahımı,yoksaşeyhülislamımı tutacak?Padişahınyeminettiğinişeyhülislamdanbaşkagörenyokkihin-ihacettehünkârakarşıtevatürenisbat-ıhakmümkünolabilsin.

Page 373: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Mebuslarıverdiklerikararıinfazdabüyükbireser-izaafveaczgösterdiler.Hünkârmeclis-imebusanda,vukela-yıümmethuzurundatahlifolunmalıydı.Ovakit yemin, şeyhülislamakarşı değil,milletekarşı edilmişolurdu.Fakatbugün padişah yemin etmediğini iddia eylese hilafını ispat için elimizdeihticacasalihbirvesika-yıkâfiyeyoktur.

Mebuslarateklifolunanyemindeşayan-ıdikkattir.HermebusKanuniesasiahkâmını muhafaza eyleyeceğine yemin etti. Bu yemin mucibince hiçbirmebusKanunuesasiyemuhalifharekettebulunamayacakhalbukiKanuniesasinamıyla doksan üçten baki kalan kanunun ezcümle 113. maddesideğiştirilmeyecek mi? Mesuliyet-i vükelâ ve âyan bahisleri ihtiyac-ımeşrutiyetlemütenasip tadilatamazharedilmeyecekmi?Hükümdaraâdibirzabıta tahkikatiyle istediğini hudud-ı memleketten harice tard edebilmekiktidarınıverenbukanunuesasiahkâmınariayetedeceğineyemineylemeklemilleti yani baştan bir takım felaket ihtimallerine maruz bırakmak değilmidir?

Ayan azalarının da yemin ettiğimiz kanunuesasimucibince sırf hükümdartayinediyor.Halbukiayan,teşkilat-ımühime-ikanuniyeninnısfıdır.Mebuslaristedikleri kadar boğazlarını yırtsınlar, eğer meclis ayanın daha doğrusu omeclisazalarınakayd-ıhayatşartıylamüstevfimaaşlarbağlayanhükümdarınzamirinemuvafıkkanunyapamazlarsasa’yvegayretlerihephavayagidecek.Hükümeti kısmen gayrimesul bir hükümdarın eline bırakan böyle birkanunuesasiyenasılgüvenebiliriz,anlayamayız!

Yamesuliyet-i vükelamaddesine ne diyelimkiKanuniesasi halen heyet-ivükelayı millete karşı mesul tutmuyor! Nazırlar keyflerine göze hareketederekmilletin başına bir varta getirseler bile millet onlara hiçbir sual iratedemeyecek? Meclis-i Mebusan kabineye istediği kadar adem-i itimatgöstersin, heyetimevki-i iktidardan düşüremeyecek.Hükümdar gibi heyet-ivükeladagayrimesul.

Kanunengayrimesulbirhükümdarınyinekanunenmesuliyetkabuletmeyenbir heyet-i vukelasına karşı millet ne yapabilir? İcraya karşı kanun, topatüfengekarşısözkaçparaeder?

Mebuslarımız kanunuesasi ahkâmının muhafazasına sellemesselam yeminetmekle meşrutiyet idare namı altında imal edilen halfe-i istibdadı gönülrızalarıyla boyunlarına geçirmiş oldular. Yarın öbürüsü gün padişah bilfarzfilancayımemleketten kovsa, bilfarz kabine erkânımilletin başına azim birgaileaçsavebilfarzruh-ımemleketeaitbirkanunumeclis-iayanokumadangeri gönderse mebuslarımız bunlara karşı (eyvallah) tan başka nediyebilecekler!ZehiHürriyet!ZehiMeşrutiyet!Buciddensarihbirgayrettir.AcabaMebusaniçindebudekayık-ımühimmeyianlayacakadammıyoktu?Nasıl olup da (Kanuniesasi) ahkâmının muhafaza-ı mer’iyetine böyle

Page 374: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

düşünmedenyemin ettiler?Yemin ilemüeyyedbulunanbir kanunukaldırıpyerine nasıl başka bir kanuniesasi koyabilecekler? O vakit padişah vepadişahın kendi intihap gerdelerinden olan meclis-i ayan [siz bu kanununmuhafaza-ı ahkâmına yemin eylemiş idiniz, yemininizi bozarsanız biz demeşrutiyeti kaldırırız] deseler ne cevap verilecek? Bahusus ki padişah daresmenmuhlif[yeminetmiş]değil!

Hülasabuoyundamilletne surette aldandı. İlkve son fırsat fevt aldı.Bukabahat da vükala-yı ümmete racidir, daha ilk adımda hepsinin bacaklarıtitredi.Adetakorktukları,şaşırdıklarıiddiaolunabilecekbireser-iaczvezaafgösterdiler.

Bugünmeşrutiyet-ihakikiyeilemutlakü’linanbiristibdatortasındakalmışgibiyiz., hükmü kesmen istibdadı hami biz kanunuesasi üzerinehürriyetperverane kanunlar bina etmeye çalışan Meclis-i Mebusan ilegayrimesul bir hükümdar karşılaşmış demektir. Nik ü bedi tefrik etmeyençocuğun eline kibrit vermek kabilinden nefsi gayrimesul ve mukaddes birhükümdarın,yedinedehşetlibirsilah-ıistibdadveriliyor.

Mahezapadişahınbizzat bu silahı suistimal edeceğini zannetmeyiz.Zatenevvelce de hükümdarın nüfuz-ı mutlakını keyflerine göre başkalarıkullanmamışmıydı?Şimdidebusilahıpadişahnamınamilletetevcihedecekerazilyokmukıyasediliyor?

Heyhat! Meşrutiyetten sonra Yıldız’daki baştan bir hafiye çetesi teşkilolundu. Seryaver Şakir Paşa’nın riyaseti altında feriklerden livalardanmiralaylardanmürekkeben teşkil edilenbucemiyet-i cevasisyıkılanbina-yıistibdadınenkazınıtoplayarakyenibirhisar-ıtahakkümbinaetmeyeçalışıyor.Mabeyninyaverantensikatındaennamusluolanlardansarf-ınazarcürümlerihafif bulunanlar bile açığa çıkarılarak yerlerine babasını zehirleyen, kardaşıjurnaleden,hülasabinlercecanlar,hanümanlarsöndürenhainleralındıveyaipkaedildi.Meşrutiyetleidareolunanbirmemleketinhükümdarısarayındabuhafiyeçetesinebuheyet-izalimeyeneihtiyaçvar?

Bu teşkilat daha dün ikmal edilmiş olduğu halde bugün içlerinden ikisi -Miralay Ragıp ve Raif- anarşist meselesi dolayısıyla padişahı ihafe ederekMeclis-i Mebusan’a azimetten men’e çalıştılar. Vakıa bunların hep külahkapmak,padişahıkorkutuphayatıkendiellerine,kendihimmetlerinemevduetmiş gibi şahıslarına zat ve zaman süsü verdirmek hususundaki gayretlerianlaşılmadıdeğil,hattamabeyndenbiletardolundular,lakinasılazılılarıyineoradadeğilmi?

Doğrusu İran’ın sergüzeşt-i elimi meydanda iken vükela-yı ümmetin hertürlü tevilat-ı istibdatkâraneye istidadı aşikâr bulunan bir kanunuesasiyemilletin başını bağlayarak yan gelmeler şayan-ı teessüftür. Çürük temel

Page 375: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

üzerinekâşanebileyapılsabekabulunmaz.

Alelhusus aksülamel tehlikelerinin henüz zail olmadığı bir sırada buvaziyet, uçurum kenarında dolaşmağa benzer. Vakit varken buna bir çarebulunmasını milletin saadet ve selamet-i âtiyesi namına vükela-yı ümmetinhimmetvegayret-ivataniyelerindenistirhameyleriz.

HüseyinFehmi

Page 376: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

TaşradanMeşrutiyeteBakış:

Page 377: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Sosyal,SiyasalveEkonomikAçıdanII.MeşrutiyetDönemindeAydınSancağı(1908-1918)

GünverGüneş

Giriş

II. Meşrutiyet dönemi, neredeyse otuz yıllık istibdat döneminin ardındanOsmanlı Anayasası’nın 24 Temmuz 1908’te yeniden ilan edilmesiylebaşlayan dönemi içermektedir. Toplam 14 yıl süren bu dönemde Türkiyeİttihat ve Terakki’nin ülkenin kurtuluşu adına sergilediği milli program,parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askeri darbe ve diktatörlükolgularıylatanışmış,buolgularıtartışmış,ikibüyüksavaş(BalkanSavaşıveI. Dünya Savaşı) yaşamış ve 600 yıllık imparatorluğun dağılmasına tanıkolmuştur. Aydın Vilayeti ve ona bağlı Aydın Sancağı söz konusu dönemdeekonomik yönden gelişmişliği, yatırımlar ve doğal kaynaklar yönündenzenginliğinedeniylebüyükdevletlerindikkatiniçekenimparatorluğunseçkinbölgelerindenbiriydi.

Aydın Sancağı’nın bütününü gözetmeyi hedefleyen bu çalışma II.Meşrutiyet’in ilanı süreci, yarattığı yankılar ve siyasal-toplumsal niteliğihakkında tezler üretirken, siyasal yaşamın kurumla ideoloji, bilinçlekendiliğindenlikbileşimininçözümlenmesindetaşraboyutundakideğişimiveözelde Aydın Sancağı’ndaki kent ve kasabaların toplumsal-ekonomikyapılanmaları ile ürettikleri kültürel-siyasal gelenekleri ortaya çıkarmayıamaçlamaktadır.

1908’eGirerkenAydınSancağı

İdariaçıdanAydınVilayeti’nebağlıolanAydınSancağıkuzeyindeİzmirveSaruhan Sancakları, doğusunda Denizli, güneyinde Menteşe Sancağı,batısındaİzmirSancağıveAdalarDeniziileçevrilidir.Aydın,Nazilli,Söke,Bozdoğan, Çine isimli kazası olan sancağa bağlı olarak 17 nahiyebulunmaktadır.

Mutasarrıflıkla yönetilen Aydın Sancağı’nın 1908 yılında en yüksekyöneticisiMutasarrıfMehmedAliPaşaidi.SancakyönetimindeNaibCemilEfendi, Müftü Mehmed Emin Efendi, Muhasebeci Cemil Bey, TahriratMüdürlüğü’ndedeMahmudRaciBeylergörevyapıyorlardı.

Aydınkazasındamevcutbinadurumuisedöneminkaynaklarındaşuşekildebelirtilmiştir.Hane:9.621,dükkân:1.777,han:45,hamam:8,undeğirmeni:27, fabrika: 7, tasirhane: 29, hükümet konağı: 1, debboy-u hümayun: 1,hapishane:1,karakolhane:3,daire-iaskeriye:1,redifdebboy:1,telgrafhane:

Page 378: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1, Duyun-ı Umumiye İdaresi: 1, Ziraat Bankası: 1, Reji İdaresi: 1, Maarifİdaresi: 1, cami: 125, mekteb-i idadi: 1, tekke zaviye: 1, manastır: 5,metropolidhane: 1, ziraat ve ticaret odası: 1, gureba hastanesi: 3, daire-ibelediye:1,havra:1,kilise:4,debbağhane:101,kiremithane:5,zükuribtidaimekteb:4,inasibtidaimekteb:2,hapishanemektebi:1.

Sancak 248 bin nüfusuyla Batı Anadolu bölgesinde İzmir’den sonra enönemli nüfus yoğunluğu taşıyan bir evreye sahipti. Nüfusun büyük birçoğunluğunu Türkler oluşturuyordu. Gayrimüslimler daha çok kent vekasabalardaözellikleAydın,Nazilli,Sökegibigelişmişmodernyaşamındahafazlahissedildiğiyerleşimlerdedikkatçekiyorlardı.ÖzellikleRumnüfuskıyıkesimlerde yoğunlaşmıştı. Aydın Sancağı genelinde yaşayan toplam 26 binRum’unyarıdanfazlasıSökeveçevresineyerleşmişlerdi.Yahudilerağırlıklıolarak Aydın kaza merkezine toplanmışlardı. Sancakta 766 olan Ermeninüfusunun en fazla bulunduğu kaza 497 ile Nazilli idi. Gayrimüslimlerinkırsal kesimde sayıları neredeyse hiç yoktu. Çine, Karacasu, BozdoğanbölgelerindeRum,Ermeni,Yahudinüfusubirelinparmaklarınispetindeazdı.

1908yılıAydınSancağınüfusu1 908yılıAydınkentnüfusu(KöylerleBeraber)Müslüman-Türk217.886 Müslüman-Türk36.780Rum26.710 Rum4.769Yahudi2.881 Yahudi2.490Ermeni766 Ermeni201Katolik-Ecnebi65 Katolik-Ecnebi65Toplam248.308 Toplam44.305

İmparatorluk20.yüzyılabirdiziiçvedışsorunlagirerken,taşradagündelikyaşamın getirdiği yönetsel, toplumsal, ekonomik pek çok sorunlaboğuşuyordu.AydınSancağıdaII.Meşrutiyetdöneminekentvekasabalardatabiiafetler, sağlık sorunları, şehiryerleşimsorunlarıgibipekçokproblemibünyesindetaşıyarakgirmiştir.Bölgeninönceliklisorunlarındanbirivebelkide en önemlisi bitmek tükenmek bilmeyen yangınlardı. Ahşap binalarnedeniyleküçükyangınlarbirer felaketedönüşerekev,dükkânvemabetleriyok etmiştir. 1908-1918 yıllarında dönemin İzmir gazeteleri ve BOAbelgelerinde Aydın, Nazilli ve Söke’de büyük zararlar veren birçok yangınhaberibulunmaktadır.1908ve1910yıllarındaAydınkentmerkezindeçıkanyangınlar belediyenin acizliği nedeniyle kısa sürede büyüyerek kentte cidditahribata yol açmıştır. 4 Nisan 1910’da Aydın Yahudi mahallesinde çıkanyangında 35 dükkân ve mağaza yanarken, 1911 yılında yine Yahudimahallesinde çıkan bir başka yangında 3 sinagog, 146 ev ve dükkân külolmuştu.

Sancak merkezi Aydın’ın yaşadığı önemli sorunlardan bir diğeri kentiçindengeçenTabakhanederesiveonunnedenolduğusorunlardı.Kentinen

Page 379: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

saygın yeri olan Hükümet Caddesi derenin yarattığı sel suları nedeniyleçamurdan geçilmiyordu. Aydın ve Nazilli’de özellikle Müslümanmahallelerindeki suyollarının yağmurlu havalarda yarattığı sel tehlikesi1910’luyıllardagazetelereençokhaberolankonularınbaşındageliyordu.

Aydın Sancağı’nda yer alan kent ve kasabalarda yaşanan sorunlardan birbaşkası da pislik, harap durumdaki eski mahaller ve sağa sola atılmış olançöplerin yarattığı sağlık sorunlarıydı. Aydın Sancağı’nda 1910’lu yıllardaKuyucak’tanGermencikhattınakadarolandemiryolugüzergâhındakihementüm yerleşimler kolera salgınıyla boğuşuyordu. Resmi raporlar ve döneminbasınınınbelirttiğinegörealınanbütünönlemlererağmen1911yılıTemmuzve Ağustos aylarında Aydın Sancağı genelinde çok sayıda kişi koleradanyaşamınıyitirmişti.

BütünbusaydığımızönemlisorunlararağmenmeşrutiyetdönemindeAydınSancağı’nda yerel yöneticiler ve merkezi yönetim kentlerin altyapısı vedüzenlemeleriyle gerçekten ilgilendiler. Yerleşim alanlarının içinde kalanmezarlıklarınkaldırılıpparkvebahçeleredö-

Page 380: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

nüştürülmesi,istasyonlaragidenyollarüzerindeyenibinalarınyapılması,kentmerkezlerinde uygun arsalara yeni hükümet binaları yapılması bu döneminmodern yaşam tarzına ulaşmaya yönelik kayda değer faaliyetlerindendi.1910’luyıllardakentlerinçehresideğişirken,yenikurulanmahallelerlenüfusoranlarında da önemli artış yaşanmıştır. Bunda Balkan Savaşları sonrasıgerçekleşengöçlerinbüyüketkisi olmuştur.ÖzellikleMakedonya’dangelenmuhacirlerayrıcalıklıbiryertutmaktaydı.BumuhacirlerinAydınvilayetindedaha önceleri Rumların yoğun olarak yaşadıkları yörelere iskân edilmeleridönemin siyasal çekişme ortamı içinde yeni olayları da beraberindegetirmiştir.NitekimAydın’dakiMeşrutiyetmahallesibugöçlersonucuoluşanbirmahalleidi.

II.Meşrutiyet’inAydın’daİlanı

Meşrutiyetin II. kez ilanı tümOsmanlı Devleti’nde olduğu gibi Aydın’dabüyük coşkuyla karşılanmıştır. Nitekimmeşrutiyetin haberi vilayetmerkeziİzmir’den hemen sonra Aydın’da çok çabuk duyulmuştur. Meşrutiyet ilanedilir edilmez ilk iş olarak Aydın hapishanesinin kapıları açılmış, bütünmahpuslar serbest bırakılmıştır. Şehir göğüslerine kırmızı-beyaz kurdelelertakılmışolanAydınlıgençlertarafındanbaştanbaşasüslenmiştir.27Temmuz1908 Pazar günü Rum, Ermeni, Yahudi, Müslüman, bütün ahali, hükümetmemurları ve askeri zabıtanın katıldığı büyük bir kalabalık akşam saat 11civarında Kepez sırtlarında İttihat ve Terakki’nin önderliğinde meşrutiyetkutlamaları gerçekleştirmiştir. Tören alanı Türk bayrakları ve kısa süredeyapılan bir zafer takıyla süslenmişti. Ahenk gazetesi muhabirine göremeşrutiyet kutlamalarında 10-15 bin civarında Aydınlı tören alanındatoplanmıştı. Kalabalık maarif musiki topluluğunun çaldığı güzel parçalarlaeğlenmişti. Gece saat üçe kadar beraber olan halk dağılmayarak doğrucaHükümet Dairesi’ne yönelmiş burada mutasarrıf Mehmed Ali Paşa’nınkonağı önünde toplanmış. Konak önünde toplanan Aydınlılar burada avazıçıktığıkadarhaykırarak sevinç içindebirbirlerinikucaklamışlardır. “Yaşasınpadişahefendimiz”,“yaşasınOsmanlıİttihatCemiyeti”,“yaşasınvatan-milletebediyen payidar olsun adaletle hürriyet” tezahüratları ortalığı inletirken,müzik eşliğinde topluluk Aydın mahallerini dolaşmış, kutlamalar sabahlarakadar devam etmiştir. Kutlamaların ardından Aydın İttihat ve TerakkiCemiyeti’ne29Temmuztarihlibirtelgrafyollamıştır.

İttihat ve Terakki’ye bağlılık mesajı içeren benzer kutlama telgraflarıNazilli,Söke,Kuşadası,Çine,Karacasu,Germencik’tendegönderilmiştir.15Ağustos ayının ilk haftası ise Aydın ileri gelenlerinden 150 kişi bir trenleİzmir’e gelmişler, burada yapılan meşrutiyet şenliklerinde hazırbulunmuşlardır.

Page 381: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

II. Meşrutiyet’in ilanı sırasında ve sonrasında Aydın’da büyük şenlikleryapılmakla birlikte lüzumsuz taşkınlık, kavga ve yağma olayları dageçekleşmiştir.Meşrutiyetkutlamalarısırasındadahaöncehalkınşimşekleriniüzerine çekmiş olan Abdülhamid yanlısı Mutasarrıf Mehmed Ali PaşaAydın’da fazla duramayacağını anlayarak 1908 yılı Ağustos ayı sonlarındaAydın’danayrılmıştır.BaşkabirolaydaiseLivapoliskomiseriolarakgörevyaptığısüredeAydın’dapekçokkişinincanınıyakmışolanvehalkın“Oles”adını taktığı ve meşrutiyet ilan edildiğinde İzmir’e kaçmış olan MehmedEfendi’yiburayakadartakipettiktensonrayakalayanhalk,kışlameydanındayuhvealkışsesleriarasındarütbevenişanlarınısökmüştür.

MeşrutiyetinII.kezilanedildiğitarihlerdeAydınSancağı,adını,MutasarrıfNeşet Bey Olayı ile duyurdu. Saray yanlısı Mutasarrıf Mehmed Ali PaşaMeşrutiyet’in ilanıyla birlikte Aydın’dan uzaklaştırılmıştır. Aydınmutasarrıfsızkalmıştı.MehmedAliPaşa’nınyerinibirsürevekâletettiisedeAydın’daodafazlakalamadı.

20. yüzyıl başlarında önemli sancaklardan biri olanAydın en buhranlı birdönemde mutasarrıfsız ve vekâletle idare edilecek bir yer değildi. Nitekimİttihatçılar çokgeçmeden1908KasımayındaMuğlamutasarrıfı olanNeşetBey’i Aydın Mutasarrıflığı’na tayin etmişlerdir. Asaf Gökbel’in anlattığınagöre Neşet Bey çalışkan bir adamdı. Aydın’a yeni görevine gelir gelmezverimli çalışmalarda bulundu. Yeni mutasarrıf halkın derdini dinliyor,memleket işlerine karşı büyük bir alaka gösteriyordu.O dönemde ciddi birsorun olan eşkıyalık hareketlerini de dizginleyerek, efelerin yüze inmesinesağlamıştı.

OnundönemindeÇakırcalıMehmed,Musaoğlu,Kamalı,Çamlıcalıgibiefeve zeybek grupları çıkarılmıştı. Neşet Bey bu başarıları ve halka karşıgösterdiği sonsuz tevazu ile kendini Aydınlılara çok sevdirmişti. Fakat çokgeçmedenDahiliyeVekâleti’ndengelenbiryazıilePrevezeMutasarrıflığı’natahvil edildiği emrini aldı. Neşet Bey Sadrazam Kâmil Paşa’dan başka biryere nakledilmesini rica etmişti. O sırada Kâmil Paşa sadrazamlıktan istifaedince yerine geçen Hüseyin Hilmi Paşa’ya; Aydın Mutasarrıflığı NeşetBey’in baba dostu olduğu ve Rumeli’de iyi bir yere gönderilmesini arzuettiğinden dileğini yerine getirilmesini istemiş, Preveze Mutasarrıflığı’natayinibuşekildeortayaçıkmıştı.

Bir iddiaya göre Neşet Bey Aydın’dan başka bir yere tayinini kendisiistemişti. Bir başka iddia ise mutasarrıfın hükümetçe başka bir yere tayinikararlaştırılmıştı.HerneolursaolsunNeşetBey’inAydın’danbaşkabiryeretayin edilmesi şehirde büyük tepkilere neden oldu. Mutasarrıfın Aydın’danayrılacağıhaberiduyulduğundahalkönceküçükgruplarhalinde,dahasonrakitlelerhalindetoplanarakbuolayıprotestoetmiştir.Aydınhalkıçoksevdiği

Page 382: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

mutasarrıfıNeşetBey’igöndermekistemiyordu.BukonudaAydınvalisinevehükümetede açıkça tavrını koymuştu.GerçekteBosna-Hersek’inAvusturyatarafından ilhak edilmesi, Girit’in Yunanistan’a bağlanması, ekonomiksorunlar İttihatçıların canını epey sıkan konulardı.Ancakmerkezi yönetimebir sancakta yaşayan halkın sadecemutasarrıfı başka bir yere tayin edildiğiiçintepkigöstermesihiçbeklemedikleribirdurumdu.

İttihatçılarınmeşruti yönetime tekrar geçilmesinin sarhoşluğunu yaşarken,Aydın’da1908yılıAralıkayınınüçüncühaftasıbaşlayantepkilerkısasüredegösteri vemitinglere dönüştü. Zaman zaman göstericiler güvenlik güçlerinizor durumda bırakan taşkınlıklarda bulundular. Aydın 1908 yılı sonlarındavilayetmerkeziİzmir’inveimparatorluğunmerkeziİstanbul’unbaşınıağrıtanönemli sorunu bünyesinde taşıyordu. Öyle ki Aydın’da yaşayanMutasarrıfNeşet Bey meselesi, İzmir’de oturan Aydın vilayeti valilerinin otoritelerinikullanamadıkları gerekçesiyle görevlerinden alınmasıyla sonuçlanacakgelişmeleri de beraberinde getirmişti. GerçektenAydın ve çevresi eşkıyalıkolayları nedeniyle 1909 yılının ocak ayında Meclis-i Mebusan’da büyüktartışmalara neden olmuştur. Bunun üstüne Mutasarrıf Neşet Bey meselesieklenincedöneminAydınValisiRaufPaşayaşlılığı,yetersizliğiveotoritesinikullanamamasıgerekçegösterilerekDahiliyeNezareti’ncegörevdenalınmış,yerine bir süre İzmir kumandanlarındanServet Paşa vekâlet etmiş ise de, 7Mart 1909 da eski Berlin Sefiri ve Posta Telgraf Nazırı Galib Bey AydınValiliği’netayinedilmiştir.

İzmir’de bu gelişmeler yaşanırken, Aydın’da da bazı art niyetli gruplarNeşet Bey’in şehirden gönderilmesinin sebeplerini arıyorlar, önlerine çıkanidarecidenhesapsoruyorlardı.Şehirdekendinigösterenyönetimboşluğukısazamandaanarşiortamınıdoğurmuştu.Göstericilergüngeçtikçeprotestolarınısertleştirdiler. Olayda sorumlu gördükleri herkesle hesaplaşıyordu. Bu sertdavranışlardan Belediye Reisi Ahmed Bey de nasibini almış, göstericilerkendisindenmutasarrıfıngönderilmesindeetkisininolupolmadığınısormuştu.Göstericilerin hiddetinden korkmuş olan Belediye Reisi Ahmed Bey hiçkonuşmaması üzerine hırpalanmış, hatta tehdit edilmişti. Belediye ReisiAhmed Bey kendisini bu kızgın topluluk tarafından linç edilmekten NeşetBey’inAydınMutasarrıflığı’na tayini içinyazılan istida telgrafında imzasınıgöstererek kurtarabilmiştir. İzmir’deki Hizmet gazetesi gibi bazı gazetelerortamıniyicegerilmişolmasınarağmenhalkıtahrikediciyayınlaryapmaktançekinmiyorlardı.

ÖteyandanNeşetBey’ingörevyerindebırakılmasıiçinçabalardabulunaniki Aydın mebusu aleyhine gerek İstanbul, gerekse İzmir basınında çıkanyazılar Aydın’da infiale neden olmuştur. Bu olayı protesto içinMüslüman,Rum,ErmeniveYahudilerdenoluşanikibinkişilikbirmitingdüzenlenmiştir.

Page 383: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Mitingin hemen ardındanAydınBelediyeReisVekiliMehmedHilmi,Rumcemaati vekili Kamyonus Vasilaki, Ermeni reisi ruhani vekili İstepanimzalarıyla Aydın’da yaşanan müessif olayların kamuoyuna bildirilmesiamacıylabirtelgrafyayımlanmıştır.

AydınMutasarrıfıNeşetBey’inhernesebepleolursaolsunbaşkabirlivayatayini Kâmil Paşa’nın valiliği döneminde istemiş olduğu sonradan yapılantahkikatneticesindeortayaçıkmıştır.ButalepHüseyinHilmiPaşazamanındadikkatealınmışNeşetBeyEngiri’yetayinedilmiştir.NeşetBey’denboşalanmutasarrıflık makamına da Sinop Mutasarrıfı Ziya Paşa getirilmiştir. ZiyaPaşa Aydın’a tayin haberini alır almaz İzmir’e geldi. Oradan da Aydın’ageçmekistedi.

FakatNeşetBey’denmemnun olanAydın halkı ve şehrin nüfuzlu kişileriZiyaPaşa’nınAydın’a gelişini engellemeye çalıştıkları gibi,NeşetBey’i debiryeregöndermiyorlardı.ÜstelikNeşetBey’inAydın’dakalmasıiçindeheryoludenemeyebaşlamışlardı.1909yılıMartayınınilkhaftasıAydın’ınnüfuzsahibi aileleri aralarında 8 kişilik bir heyet oluşturarak İzmir Valisi GalibBey’e gönderdiler. Validen Neşet Bey’in Aydın Mutasarrıflığı’ndabırakılmasını rica ettiler. İsteklerini iletmek için vilayetmakamından başka,hükümete, Meclis-i Mebusan’a İstanbul matbuatına ve Aydın MebusuUbeydullah Efendi’ye telgrafla müracaatta bulundular. Vilayet merkeziİzmir’de bu gelişmeler yaşanırken, Aydın’da eşyalarını toplayıp şehirdenayrılmak üzere yola çıkan Mutasarrıf Neşet Bey’in yolu halk tarafındankesilmişti. Topluluk içinde bir kısım halk mutasarrıfın gitmemesi içinyalvarırken, bir diğer kısım demiryolu raylarına uzanarak mutasarrıfıgötürecektreninhareketineizinvermemişlerdi.

AydınValisiGalibBeygösterilerdenetkilenmişolsagerek,Aydınhalkınınisteğine uyarak Mutasarrıf Neşet Bey’i Aydın’dan ayıramayacağını,İstanbul’da Dahiliye Nezareti’ne bildirdi. Bu haber Aydın’da büyük sevinçgösterileriyle karşılandı. Her şeyin yoluna gireceği Neşet Bey’in Aydın’dakalacağı ümit edilirken, hükümet Aydın halkının isteğini direniş ve isyanolarak algılamış, vali Galib Bey’den yeni mutasarrıf Ziya Paşa’yı görevyerine almasını istemiş ve bu amaçla üç tabur askerle Aydın halkınındirenişini kırması için direktif vermişti. Aydın Valisi Galib Bey’in Aydınhalkının davranışının hükümete isyan ve kıyam olmayıp sadece samimi biristek olduğuna dair hatırlatmalarını içeren telgrafı ise İstanbul’da ciddiyealınmamıştı.Bugelişmelerüzerinevalideotoritesininkalmadığıgerekçesiyleistifaetmekararınıvermiştir.

Aydın Valisi Galib Bey’in bu kadar basit bir mesele nedeniyle İstanbulhükümeti tarafından istifaya sürüklenmesi İzmir halkını olduğu kadarAydınlılarıdaoldukçaüzmüştür.

Page 384: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Nitekim18Mart1909günüsaatyedideKramerOteliönündeGalibBey’edestek vermek amacıyla gerçekleştirilen mitinge Neşet Bey’in Aydın’dakalmasıkonusundagösterdiğiduyarlı tavırnedeniyleAydın’danda300kişikatılmıştır.

Meşrutiyet yönetimi bir taraftan ülke içinde ki sosyal-siyasal-ekonomiksorunlar,diğertaraftandadışarıdatoprakkayıplarıylagerginleşendışpolitikakonularıyla uğraşırken, bir de merkezi otoriteyi sarsacak mutasarrıflıkmeselesi gibi basit tayinkonularıylauğraşmak istemiyordu.Ancakkocabirşehir halkını da karşısına almaktan çekiniyordu. Bir ara saygın kişiliğindenötürü Aydın mebusu olan Ubeydullah Efendi’den de yardım istenmiştir.Ubeydullah Efendi meseleyi çözmek için İttihatçıların da arabuluculuğuyladevreyegirdiysedebundandasonuçalınamamıştır.

Aydın vilayetinde iki mebusun vali Galib Bey’e hükümetin emirlerininderhal uygulanmasını isteyen telgraf yazmaları zaten gerilmiş olan sinirleriiyice bozdu. Vali Galib Bey üzerindeki baskının giderek artması üzerineçaresizkalırken,hükümetGalibBey’ivilayetiiyiidareedemediği,hükümetinotoritesini Aydın vilayetinde kullanamadığı gerekçesiyle görevden almıştır.HükümetapartoparGalibBey’inyerineeskisadrazamlardanAvlonyalıFeridPaşa’yı20Mart1909’davalivekiliolarakİzmir’e tayinetti.OaradaAydınvilayetinde büyük bir sorun haline gelmiş olan eşkıyalığı kökten çözmekamacıyla Kara Sait Paşa da yeniden Kuvve-i Takibiye Kumandanlığı’naatandı.

Avlonyalı Ferid Paşa eşkıyaların yakalanabilmesi için vilayetteki bütünmutasarrıf ve kaymakamlara tebliğ edilmeküzere bir dizi önlemi içeren bir“izahname”hazırladı.İzahnamebasınyoluylahalkaduyuruldu.Buizahnamesilah taşımanın yasaklanması ve ahaliye eşkıya saklamaması konusundayükümlülükler getiriyordu. Alınan önlemler sonucu Aydın vilayetindeeşkıyalıkolaylarınabüyükazalmagörüldü.MehmedÇavuşveÇerkezKasımçeteleri yakalandı.Tekelioğlu,KargalıHasan çeteleri imha edildi.KocaAliçetesininbazıefradıelegeçirildi.AftabulunanÇakırcalıMehmedveçetesidetakiplerekatılıphükümeteyardımcıolmuştu.

Avlonyalı Ferid Bey’in sosyal bir yol olan eşkıyalığa karşı kazandığıbaşarılarbasıntarafındanvilayettehükümetinotoritesiniyenidentesisetmeyebaşlamasışeklindeyorumlandı.GelişmelerNeşetBeymeselesinibirsüreiçinrafa kaldırmasına neden olmuşsa da, yeni vali mutasarrıflık meselesiylesarsılmış olan makamının prestijini de kurtarma gayreti içindeydi. NitekimvaliFeridPaşadaeskiAydınValisiGalibBeyzamanındaatandığıgörevebirtürlü gönderilemeyen, Aydın halkının koruması altında bulunan AydınMutasarrıfı Neşet Bey’i bir telgrafla İzmir’e çağırdı. Çağrı üzerine İzmir’egelenNeşetBey,FeridPaşa’nın izahlarıneticesindeönceİstanbul’aardında

Page 385: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

da yeni görev yeri olan Preveze’ye gitmiştir. Bu olay Aydın’da İttihat veTerakki’yekarşı bir cephe alınması vemuhalefetinbaşlamasına sebepoldu.Halk Ahrar ve daha sonra Hürriyet ve İtilaf Fırkası etrafında toplandı.İttihatçılarla itilafçılar arasında süreklimücadeleler başladı.Aydın’da İttihatveTerakki’yekarşımuhalefethercephedeveaçıktanaçığakendinigösterdi.DurumudüzeltmekveAydınlılarıngönlünüalmak isteyenİttihatveTerakkiönce parti ileri gelenlerinden Cavid ve Halil (Menteşe) Beyleri, ardındanUbeydullah Efendi’yi Aydın’a gönderip halka nasihat ve konferanslarlayaklaşmakistediisedebugirişimlerdendebirsonuçeldeedemedi.

Mutasarrıf Neşet Bey meselesi Asaf Gökbel’in ifadesiyle II. Meşrutiyetdöneminde“Aydın’ınsosyalvesiyasalbünyesindebüyükbirçıbanolmuştur.”

Aydın Sancağı ve onun merkezi Aydın şehrinde 1908 yılı sonlarındabaşlayan mutasarrıflık meselesinin yeni rejimin elinde büyük bir krizedönüşebileceğini hiç kimse hesap edememişti. İttihatçılar taşradaki ilksınavlarında hayal kırıklığına uğradılar. Vilayet merkezine ve hükümete deyansıyan mutasarrıf Neşet Bey olayı II. Meşrutiyet’in ilk günlerindegündeminenönemlisorunlarındanbirihalinegeldi.Aydınhalkınınbasitbirtalebihükümettarafındanyönetimboşluğuendişesiveotoritezafiyetiolarakalgılanmıştır. Dönemin Aydın Valisi Galib Bey’in mutasarrıf Neşet Bey veAydın halkının istekleri yönündeki tavrı merkezi yönetim-taşra kavgasınadönüşmüş, özgürlük, hürriyet, eşitlik fikirleriyle iktidara gelen İttihat veTerakki ve onun yöneticilerinin izlediği siyaset halkta büyük endişeleryaratmıştır.MutasarrıfNeşetBeyolayıAydın’ınpolitikyüzünübirkezdahaortaya çıkarırken, Aydın’ın adı vilayetmerkezi İzmir’de ve imparatorluğunmerkezi İstanbul’da artık çok sık tekrarlanır hale gelmiştir. Aydın SancağıNeşetBeyolayındansonraadetamutasarrıföğütmeyebaşlamıştır.NeşetBeyolayı Aydın’da İttihat ve Terakki’ye karşı oluşan toplumsal muhalefetinönemlibirhalkasıolmuştur.İttihatTerakkihalkınkendilerindenuzaklaşmayabaşladığını gördüğünde durumu düzeltmek içinCavidBey,Halil (Menteşe)ve Ubeydullah Efendi’yi konferans ve nasihatler vermek için Aydın’agönderdilerse de olumlu bir sonuç elde edemediler. Neşet Bey Preveze’yegittikten sonra yerine Ziya Bey AydınMutasarrıflığı’na getirilmiştir. Aydın1909 yılında gelen giden mutasarrıflara ev sahipliği yaptı. Fevzi BeyAydın’da sadece bir yıl kaldı. Reşit Paşa ihtiyarlığını bahane ederekAydın’danayrıldı.II.MeşrutiyetdönemindemutasarrıflarıniçlerindeengüçlüveistikrarlısıSelanikliHüsnüBeyçıkmıştır.İttihatveTerakkitaraftarlığıylabilinenHüsnü Bey 1912’den 1917’ye kadar beş yıl Aydın’da kaldı. HüsnüBey merkezi yönetimden de almış olduğu destekle Aydın’da Meşrutiyetmahallesini kurmuş, Balkan muhacirlerini buraya yerleştirmişti. Eğitimalanındadaadeta reformyapıldı.Kenzü’l-irfan,CemalBey (HalideHatun),Teshiliye (Güzelhisar), Rabia Hanım mektepleriyle, Erbeyli köy mektebi

Page 386: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

onun zamanında gerçekleştirilen önemli hizmetlerdi. I. Dünya Savaşısonlarına doğru yine kısa aralıklarla Haydar Bey ile Reşad Beyler AydınMutasarrıflığı görevlerinde bulundular. Bu iki mutasarrıf İttihat veTerakki’nin güçlü ismi İzmir Valisi Rahmi Bey’le anlaşamadıkları içinAydın’danayrılmakzorundakaldılar.

II.MeşrutiyetDönemindeAydın’daSiyasiYaşam

Aydınkentiiçinsiyaset,politikaolmazsaolmazkavramlardanbiridir.Aydınkentkültürünüşekillendirenözelliklerarasındapolitikduyarlılıktanmutlakasöz edilmesi gerekir. Bu politik duyarlılık hiç şüphesiz kentin var olandinamiklerinin oluşturduğu bir potansiyeldi. Bunun tarihsel perspektifiyanındasosyolojikvepsikolojikyönlerinindeincelenmesindeçeşitliyararlarolacağınıdüşünüyorum.

Politika Aydın için önemliydi. O yüzden bu şehir ünlü siyaset adamlarıyetiştiren bir bölge oldu. Ya da önemli siyaset adamları bu şehirdenparlamentoyagirdiler.AydınlıolmasalarbileonlarımutlakaAydın’açekenbirşeylerolmalıydı.BirazdurulmuşolsabilealtıözellikleçizilmesigerekenbirnoktavarkiodaII.Meşrutiyet’tenitibarenAydın’ınTürksiyasiyaşamındacanlı,hattabununötesindeöncürolününolmasıydı.

AydınİttihatçılarınSelanik’tensonramerkezleriolanİzmir’inyanıbaşındabirşehirdi.İzmirİttihatçılariçinçokönemlibirkentti.İttihatçışeflerdenDr.Nazım,BursalıTahir,KuşçubaşıEşref,HalilMenteşeveÇerkezReşidzamanzaman burayı mekân tutmuşlardı. Dr. Nazım 1907’den itibaren İzmir,Denizli’nin dışında Aydın’da örgütlenme çalışmaları yapmış ÇakırcalıMehmedEfe’yidahiİttihatveTerakki’yekazandırmayaçalışmıştı.İttihatçılarbölgeyi iyi tanıyorlardı. Ve onlara göre Ege’nin Menderes havzasınınkazanılmasıgerekiyordu.Onedenleülkeaydınlarınınenbüyüksorunuolanistibdat rejiminin yıkılması ve 1908’de Meşrutiyet’in ilanı bütün Osmanlıkentlerinde olduğu gibi Aydın ve çevresinde de büyük yankı uyandırdı.Büyük sevinç dalgasının üzerinden görkemli törenler yapıldı. İttihatçılarıniktidaragelmesiylebölgegenelindeörgütlenmesihızladevametti.1908yılıiçinde neredeyse Aydın’ın bütün kazalarında İttihat ve Terakki kulüplerikuruldu.İttihatçılarbölgedekültürelgelişmeyihedeflerken,meşrutiyetinhalktarafından anlamlandırılmasınadakatkı sağlamayıplanlıyorlardı.Onedenleİttihat ve Terakki’nin önemli isimlerindenCavidBey,Halil (Menteşe)Bey,Ahmed Rıza Bey sık sık kenti ziyaret ettiler. İncelemelerde bulundular.Raporlar tuttular. Bu ziyaretlerin, yöneticiler ve Aydın halkı arasındakiilişkileri geliştirmiş olduğunu söyleyebiliriz. 1908 seçimleri ise siyasipropagandakavramınınyerleşmesiiçiniyibirfırsatoldu.OaradaeskirejimlehesaplaşmanıncanlıörneklerinedeAydın’darastlamakmümkündü.İttihatveTerakki Cemiyeti İzmir şubesince tutuklanıp Selanik’e gönderilen yüksek

Page 387: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

rütbelidevletmemurlarıarasındaAydınpolismüdürüdebulunuyordu.Siyasipopülizminilkörnekleriyledeyinebudönemdetanışıyoruz.Meşrutiyet ilanedilir edilmezAydın hapishanesindeki bütün tutuklular serbest bırakılmıştır.Taningazetesi9Ağustos1908’deeskirejiminkokuşmuşpaşalarınayasadışıyollardan sultanın hediyesi olarak verilen tüm gayrimenkullerin listesiniyayımladı.DevrimsonrasıgörevdenazledilenTophane-iAmireMüşiriZekiPaşa’nın Aydın’da 25 bin lira değerinde büyük bir çiftlik sahibi olduğu daortaya çıkmıştı. Sultan Hamid tarafından paşalarına peşkeş çekilen arazilerİttihatçılar tarafından geri alınıyor ve Aydın eşrafına iade ediliyordu. Yereldokubirşekildesağlamlaştırılmayaçalışılıyordu.

1908 genel seçimlerinde Aydın’dan üç mebus meclise seçildi. BunlardanHocazade Süleyman (Bilgen) bağımsız olarak seçilmiş, 13 Mayıs 1909’damebusluktan istifa etmişti. II. Meşrutiyet parlamentosu ilk kez bir dinadamının ağzından tekkelerin kapatılması, okullarda teknik eğitime önemverilmesi, kooperatifleşmenin tüm iş alanlarında uygulanması, Osmanlısaltanatında evlat veraseti yerine seçim yönteminin getirilmesi, dinselgiysilerinbirdüzenesokulmasıgibiçağdaşdüşüncelerletanışmıştı.Görüşlerigelenekseldüşünceyanlılarıtarafındankabulgörmedi.AmayıllarsonraMilliMücadele’de Demirci Mehmed Efe’nin Kuva-yı Milliye’yekazandırılmasındakirolü,NazilliKongresi’nintoplanmasındakimisyonu,kızçocuklarının okuması için yaptığı girişimler, çağdaş eğitim talepleri onuAtatürk’ün mefkûre arkadaşlığına kadar taşıyacaktır. Mehmed Ubeydullah(Hatipoğlu) ise İttihat ve Terakki Cemiyeti listesindenMebusanMeclisi’nekatılmıştır. İzmir’in köklü ailelerinden Hatipoğulları’ndan olan UbeydullahEfendi medreseyi bitirdikten sonra Mekteb-i Tıbbiye’ye girmişti. AncaközgürlükçüdüşünceleriveeylemlerinedeniyletutuklanıpBekirağaBölüğü’nekapatılmıştı. Sonra yurtdışına kaçmış, bir süre Avrupa’da kaldıktan sonraABD’ye gitmişti. Sultan Abdülhamid’in aleyhine çeşitli gazetelerde yazılaryazmış, devrimden sonra Türkiye’ye geri dönmüştü. İttihat Terakki’ninUbeydullahEfendigibikadrosundaki çokönemlibir isminedenAydıngibimütevazı bir taşra kentinden aday gösterdiği üzerinde düşünülmesi gerekenhassas bir konudur. II. Meşrutiyet döneminde Aydın Sancağı’ndanparlamentoya giden isimler gerçekte dönemin politika kulvarındaki ağırtoplardı. Hocazade Süleyman (Bilgen), Mehmed Ubeydullah (Hatipoğlu)dışında İsmail Sıdkı Bey, Yunus Nadi (Abalıoğlu), Kâzım Nuri (Çörüş)Veliyüddin(Saltıkçı)Bey,EmanuelidiEfendiler1908-1918dönemindeAydınSancağı’ndanparlamentoyagidenisimlerdi.BunlardanİsmailSıdkıBeyünlüşarap tüccarlarındandı. İttihat ve Terakki listelerinden Meclis-i Mebusan’agirmiş olmasına rağmen kısa sürede gelenekçi ve muhafazakâr kimliğiylemuhalefet saflarına katılmakta gecikmemiştir. İsmail Sıdkı Bey MutedilHürriyetperveran Fırkası’nın 1911 yılı idare meclisi üyelerinden biriydi.

Page 388: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İsmailSıdkıBeyaynızamandaHürriyetveİtilafFırkası’nınilkidaremeclisiüyelerindendi. İsmail SıdkıBey o derece teşkilatçı idi ki;Hürriyet ve İtilafFırkası’nın Aydın şubesini oluşturmakla kalmıyor, 9 Aralık 1911’de Aydınvilayetininmerkeziİzmir’deMidhatPaşa’nıntorunlarındanKemalMidhat’labirlikteHürriyetveİtilafFırkası’nınİzmirşubesininaçılışıİsmailSıdkıBeytarafından gerçekleştiriliyordu. İttihat ve Terakki’ye muhalefetin en önemliisimlerinden biri olan İsmail Sıdkı Bey Müslümanların yanı sıragayrimüslimleri de partisine kazandırmaya çalışmıştır. 1911 yılı sonlarındaHürriyet ve İtilaf Fırkası’na destek sağlamak için İzmir RumMetropolitliği’ne giden İsmail Sıdkı, metropolitlikten kilisenin siyasaltercihleriniaçıklamakistemediğicevabınıalmıştır.

Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın Aydın şubesi 3 Şubat 1912’de açılarakfaaliyetlerine başlamıştır. Fırka’nın Aydın şubesi başkanı Çakır AhmedBeyzade Ali Bey, idare heyeti azaları ise; Nuri Efendizade Hamdi Bey,müderris Hüsnü Efendi, tüccardan Lefteraki Efendi, eşraftan HasanEfendizade Nazmi Bey, Doktor Komyanos, tüccardan Hacı Nuri Efendi vedavavekiliRefetBeylerdenoluşmuştur.

II.MeşrutiyetdönemininpekfazlabilinmeyenpartilerindenbirideOsmanlıDemokratFırkası’dır.DemokratParti kurulmadan35yıl öncedeDemokratParti adıyla bir parti bulunuyordu. Bu partinin örgütlendiği 20 yerleşimiçerisindeAydındavardı.OsmanlıDemokratFırkası’nınAydınşubesienfaalparti örgütlerinden biri haline gelmiştir. Partinin Aydın şubesinin başındaİngilizKonsolosluğutercümanıAliŞevketBeybulunuyordu.PekçokbadireatlatanpartiyiAydınşubesiayaktatutmuştur.

1912 seçimlerinde İttihat ve Terakki, Ubeydullah Efendi, Kâzım Nuri(Çörüş)veYunusNadi(Abalıoğlu)Beyleriadaygöstermişlerdir.Hürriyetveİtilaf Fırkası ise Aydın müftüsü merhum Hacı İbrahimefendizade, HacıMustafa Efendi, Söke eşrafından Hacı Halil Paşa ile Menemen eskikaymakamlarından Emrullah Bey’i mebus listesine koydu. Pertev Levi deseçimlere bağımsız aday olarak katıldı. Rumların tamamı AnderyaKavafaki’yi desteklediler. Nisan 1912 ortalarında kazalar ve sancakmerkezinde sonuçlanan seçimleregöre İttihat veTerakki adayları büyükbirfarkla seçimi kazanmışlardır. 1912 yılında yapılan seçimlerde ülke genelineyayılan olaylar nedeniyle tarihte bu seçimler “sopalı seçimler” olarakanılmıştır. Aydın’daki seçimler sırasında partililer arasında yaşanan sopalıkavgalarseçimlerinbuadlaanılmasındaönemlibirroloynadı.

Aydın’da özellikle Balkan Savaşları sırasında İttihatçılar ve İtilafçılararasında şiddetli tartışmalar yaşandı. Politik tartışmalar nedeniyle şehirdeguruplaşmalar ve ayrışmalar kendini gösterdi. Kâmil Paşa kabinesi “MilliKabine” adı altında hükümetin başına geçer geçmezNazilli’de Hürriyet ve

Page 389: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İtilafFırkası’nıdestekleyenlerortayaçıkarakhiçhoşkarşılanmayacakçirkingösterilere giriştiler. Gösteriler sınır tanımaz bir hal aldığında Koca Camiiönündeki İttihat ve Terakki Kulübü’nü bastılar. Kulüpteki İttihatçılarasaldırdılar.

BudönemdeAydın’daçıkanyerelgazetelerCelali,Mülhakat,YeniOsmanlıparticiliğialabildiğinekörüklemiş,zatendoğrudürüstdemokratikbirgeçmişi,deneyimi olmayan Aydın halkı arasında siyasi kavgalar büyük boyutlaraulaşmıştır.

Aydın’da siyasi kültür İttihat ve Terakki Cemiyeti ile çok canlı bir halalmıştı. Siyasi propaganda kavramı ilk kez İttihatçılar tarafından Aydın’dahayatageçirilmiştir.CemiyetinAydınSancağı’ndapropagandaekibiarasındaSeyyidBey,UbeydullahEfendi,NesimMazliyahEfendi,MansurizadeSaidBey, Tokadizade Şekip Bey, Halil (Menteşe) Bey, Yunus Nadi (Abalıoğlu)Bey,GalibBahtiyarveEmanualidiEfendigibitanınmışsimalarbulunuyordu.İttihatçılar II. Meşrutiyet döneminde propagandayı gerçekten çok iyikullandılar.AydınSancağıhalkıbroşür,beyannameveseçimmitingleriyleilkkezittihatçılarınönayakolmasıylatanıştılar.

İttihatçıların açıkça ortaya koymaya başladıkları “Türkçü” ve “milliyetçi”tutum ve davranışları en çok azınlıkları, azınlıkların içinde de Rumları veonlarla işbirliği içindeolanİtilafçıları rahatsızediyordu.Aydın’danİzmirveİstanbul gazetelerine gönderilen yazılarda ise İttihat ve Terakki’nin Türkçüpolitikalarına tamamen destek çıkan ifadeler dikkatlerden kaçmıyordu.Anadolu gazetesinin Aydın muhabirinin “Aydınoğulları, bu Türk doğmuş,Türk yaşamış, Türklüğüyle, Türklüğün büyüklüğüyle yaşanacak olanAydınoğullarıanasırınmuhtariyetveistiklaliyetedoğruhareketineaslalakaytkalamaz”ifadeleribukoşulsuzdesteğinçarpıcıbirörneğiidi.İmparatorluğungerçek sahipleri olan Türkleri bu kadar tepkili hale getiren ise azınlıklarınsınırtanımazküstahlıklarıidi.

AzınlıklardaI.DünyaSavaşıiçerisindeyaşanantümsorunlarınsorumlusuolarak Türkleri gördüler. Bu düşüncelerini temsilcileri aracılığıyla çeşitlitoplantılarda veMeclis-i Mebusan’da çok sert ve acımasız bir şekilde dilegetirdiler. Aydın’da II. Meşrutiyet döneminin en büyük protestoeylemlerinden biri 1912 yılı Mart ayında Rum mebus Boşo Efendi’ninİzmir’de RumMeşrutiyet Kulübü’nde verdiği bir konferansta Türklüğe veİslamiyet’e ağır hakaretlerde bulunmasının ardından yaşanmıştır. BoşoEfendi’nin bu seviyesiz ve tahrik edici konuşması Aydın’da kaza venahiyelerde binlerce kişinin katıldığı toplantılarla protesto edilmiş, Rummebus istifaya davet edilmiştir. Balkan Savaşı sonrası Aydın Sancağı’ndaiyicegüçlenmiş,dahasıörgütlenmişolanRumlar1914seçimleriilebölgedenilk kez bir Rum’u meclise gönderdiler. Aydın Sancağı’ndan Meclis-i

Page 390: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Mebusan’agirenRumEmanuelEmanuelidiEfendiidi.EmanuelEmanuelidiEfendiMeclis-iMebusan’dayaptığıkonuşmalardaAnadolu’dayaşayan tümRumlarınsözcülüğünüyaparakeskibirkinidirilterek“Bugünekadarıslahatsiyaseti iflas etmiştir. Islahattan yeniden bahsetmek caiz değildir. Çeşitliunsurlar bugünkü şartlar altında beraber yaşayamazlar” demiş toplumsalçatışmanın kıvılcımını ateşlemiştir. Emanuelidi’nin bu konuşmayı yaptığıtarihlerdeAydınSancağı’nda240binMüslümanTürk’ekarşılık,yalnızca32binRumyaşamaktaydı.Osmanlıkozmopolityapısıiçerisindetürdeşolmayaninsan yığını, hizipleşme çatışmaları, bölgecilik ve milliyetçilik kavgalarınıkörüklerken, Aydınlı Rumların Meclis-i Mebusan’daki temsilcisi EmanuelEmanuelidiEfendidebuçatışmavekavgalarınmimarlarındanbiriolmuştur.

II.MeşrutiyetDönemindeAydınSancağı’nda

BoykotveMitingler

II. Meşrutiyet’in ilan edildiği dönemde oluşmuş olan özgürlük havasınınülke sorunlarının hepsini çözeceği ümit ediliyordu. Ancak durumun tersinedönmeye başladığı hemen anlaşılmıştı. Halkın üzerindeki olumlu hava 5Ekim 1908’de Avusturya ve Bulgaristan’ın Osmanlı Devleti aleyhinetavırlarıylaiyicedağıldı.YönetimiiseMeşrutiyet’inikincikezilanınarağmenhâlâ II. Abdülhamid ve adamları ile birlikte İttihat ve Terakki Cemiyetipaylaşmaktaydı. Gerekli deneyimden yoksun olan ve yeni yönetimpolitikalarını belirleyemeyen cemiyet duruma tam hâkim olamasa dahükümetlerüzerindebaskıkurmayıbaşarıyordu.

Bu ortamda Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek’i ilhak etmiş, halk iyiceumutsuzluğadüşmüştü.BuolayİttihatveTerakkiCemiyetitarafındandabirbaskı aracı olarak kullanılmaya çalışılmıştır. Önce Avusturya’yı protestoamacıyla başlayan hareketlerin giderek padişahçı ve dinci tavır almayabaşlamasıüzerine,İttihatveTerakkiCemiyetiolayamüdahaleetmeamacıylahalkıAvusturya’yakarşıboykotadavetederekyumuşatmayaçalıştı.

Bosna-Hersek’in ilhakının duyulmasıyla başlayan Osmanlı Devleti’ndekitepkiler, yerini İttihat ve Terakki boykota bırakmıştır. Boykot özellikleAvusturyamallarınavehemenherOsmanlıerkeğininbaşlıkolarakkullandığıfeslerekarşıyoğunlaştı.Ülkeninpekçokyerindefeslerküçükgruplarhalindeyerlere atılıp çiğnenmiş, hatta yırtılmış, yerine de kalpak giyilmiştir.Avusturyamallarınıboykotetmenindahaorganizebirşekildeyapılmasıiçinde “boykotaj cemiyetlerinin” aldığı kararlar uyarınca Avusturya veBulgaristan’dangelenmallarıboykotetmekararınadahailkgünlerdenuyumgösterdiler. Boykota uymayan sayısı çok az olan tüccar ise cemiyetinbelirlediğiölçüleriçerisindecezalandırılmıştır.

Aydın’daAvusturyaMallarınaKarşıBoykot

Page 391: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908yılındakiAvusturyamallarınıboykotgirişimlerineAydınlıtüccarlarveAydın halkı da katılmıştır. İlk eylemleri de tıpkı Osmanlı Devleti’nin tümşehirlerinde olduğu gibi Avusturya malı fes yerine kalpak giymek oldu.AydınlıtüccarlardaAvusturyafabrikalarınaverdiklerisiparişlerigerialdılar.

İzmir Boykotaj Cemiyeti de Aydınlı tüccarlardan Bosnalı Hasan Ağa ileBosnalı Ömer Latifi Efendi’yi Avusturya’dan siparişlerini kestikleri içintebrikederek,onlarıdiğertüccarlaraörnekgöstermiştir.Avusturyamallarınakarşı boykot eylemini gün geçtikçe arttıran Aydın halkı 1908 yılı Kasımayından itibaren 1903 yılından beri kullandıkları bir araştırma sonucuAvusturya malı olduğu anlaşılan tütün sarmada yararlandıkları sigarakâğıtlarını bırakmışlar, yerine Fransız malı olan kolalı sigara kâğıtlarınıkullanmayabaşlamışlardır.HalkınAydın’dabirkaçmağazadasatışaçıkarılanyenisigarakâğıtlarınarağbetibüyükolmuştur.

Boykot eylemini daha organize şekilde sürdürülebilmek için 1908 yılısonlarındaAydınSancağı’ndabiriAydınmerkezkazada,diğerideNazilli’deolmaküzerebirerboykotaj cemiyetikurularak faaliyetegeçmiştir.AydınveNazilli’de boykotaj cemiyetlerinin kuruluşuyla birlikte Avusturya mallarınakarşı uygulanan boykot geniş kitlelere ulaşarak, Aydın Sancağı’ndaki tümkazaveköylerekadaruzanmıştır.

Boykotajcemiyetininaldığıbütünönlemlerveçabalarınarağmen1908yılısonlarındaAydınSancağı’ndabazıtüccarlariçbölgelerehâlâAvusturyamalıgöndermeye devam ediyordu. Bu olumsuz gelişme karşısında boykotajcemiyeti iç bölgelere mal gönderme koşullarını açıkladı. Buna göre mallarmutlaka şahadetname verilmiş tüccarlardan alınacak ve iç bölgelereyollanırken, boykotaj komitesinin mutlaka onayı ve mührü gerekecekti. İçbölgelerde Aydın ve çevresinde bulunan bazı tüccarlar bunun üzerineİzmir’den ucuza getirilen malı kullanmayıp eğitim kurumlarına hediyeedeceklerini, yani boykot uygulayacaklarını bildirmişlerdir. Fakat butüccarlarınucuzdediğiAvusturyamalları boykottanöncegetirilenmallardı.Cemiyet bu malları Osmanlı malı gördüğü için söz konusu tüccarlarıuyararak, sadeceşahadetnamesiolmayan tüccarlardanalınanmallaraboykotuygulanmasınıistemişti.Nazilli’dekurulmuşolanboykotajcemiyetiokadarsertbirboykot izledikiboykotajcemiyetininbuesnekhareketinebile tepkigöstermekte gecikmedi. Nazilli Boykotaj Cemiyeti, İzmir BoykotajCemiyeti’ne yazdığı bir mektupta “bu tür malların bile İzmir dışınagönderilmesini” uygun görmüyordu. Neden olarak da boykotaj cemiyetininetkisini yitireceğini düşünüyordu. Mektubun sonunda İzmir BoykotajCemiyetiaracılığıylaNazilli’yebuşekildebileolsakesinlikleAvusturyamalıgönderilmemesi tüccarlardan isteniyordu. Aydın Sancağı’ndan Avusturyamallarınakarşıyükselenboykothareketikarşısındaheranboykotudelmeye

Page 392: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

hazırbulunanİzmirtüccarlarıdayaboykotadirektkatılmakzorundakaldıyadakatılıyormuşgörüntüsüverdi.İzmirlitüccarlarbunamecburdu.Çünkübirşekilde iç kesimlere mal göndermek durumundaydı. Aydınlı tüccarlarlaanlaşmasıbuyüzdengerekliydi.

İzmirli tüccarların1908yılı sonlarındahâlâAvusturyamalı almalarınabirtepkideSöke’dengeldi.Sökelitüccarlaryayımladıklarıbirbildiriileİzmirlitüccarların Avusturya malı almaya devam etmeleri halinde İzmir ile işbağlantılarınıkeseceklerinibelirtmişlerdir.AynışekildeAydınlıtüccarlardaişyaptıklarıtüccarlarınboykotajcemiyetindenşahadetnamealmasıdurumundaİzmir’den gelen tüccarlarla bir daha ticaret yapmayacaklarını tüccarlara vekamuoyuna bildirmişlerdi. Taşradan, özellikle Aydın’dan gelen baskılarsonucuAvusturyamalıkullanmaktadirenenbüyükçoğunluktakiİzmirtüccarışahadetnamealmakzorundakalmıştı.

Nazilli’deki tepkiler ise inanılmaz boyutlara ulaştı. Şehirde neredeysehemenhergünAvusturyamallarınıprotestoedenbireylemerastlanmaktaydı.BudurumdanNazillilitüccarlarınetkilenmesidekaçınılmazhalegeldi.HacıHüseyin Zade Mehmed, Hacı Mahmud, Emin Efendizade Refik, HacıŞeyhzadeHacıMustafa,DinoApostolido,AndreaMaloğlu,MihaelBorinno,Yusufİsrail,SalamonAbuvaf,SüleymanŞevki,HacıTahir,CorciMavrapuloisimli Müslüman, Rum, Yahudi tüccarlar malları boykota başlamışlardı.Çine’dedemilliheyecanüstdüzeyeçıkmış,Avusturyahükümetimitinglerleprotestoedilmiştir.

Boykotajcemiyeti1909yılıbaşındayayımladığıbildirilerleAvusturyamalısatan tüccarla ilişkisini kendi belirlediği ulusalcı eksen üzerine yerleştirdi.CemiyetAvusturya’danmalalımınıdurdurantüccarıtebrikederken,boykotahenüzbaşlamayanlaradabutürdavranışlarörnekgösterilmiştir.Bunakarşılıkcemiyet uyarılarında da geri kalmıyordu. Bu uyarılarını çoğu kez basınyoluyla ya da el ilanlarıyla gerçekleştiriyordu. Aydın’da Avusturya malıfeslerin çıkarılıp protesto edildiği 1908 yılı sonlarında uyarıları dikkatealmayıpfestakmayadevamedenAydınTahriratMüdürüEbu’l-HayrEfendibir gün yolda yürürken, yolu bir kişi tarafından kesilmiş, başındaki fesçıkarılarak yırtılmış, yerine takması için bir keçe külah verilmiş bununüzerine tahrirat müdürü adamı mahkemeye vermiştir. Olay kamuoyunurahatsız ettiği gibi, İzmir Boykotaj Cemiyeti de Ebu’l-Hayr Efendi’ye sözkonusu kişiyi affetmesi için yazılar yazmış, bir sonuç alamayınca tahriratmüdürünüuyarmayolunagitmiştir.

Girit’inYunanistan’aKatılmasıveAydın’da

Yunanistan’ınProtestoEdilmesi

1909 yılında Girit’in Yunanlılar tarafından ilhak edilmesinin ardından

Page 393: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Osmanlı Devleti’nde Yunanlılara karşı da ticari boykota girişilmiştir. Buboykota Aydın halkı da tüccarlarla birlikte katılmışlardır. Ancak bu kezboykot halkı ve tüccarları ikiye böldü.ÇünküBatıAnadolu bölgesinde 20.yüzyılbaşındaönemlibirRumnüfusbulunuyordu.VeRumlarınYunanistanilesiyasi ilişkisiolmasabileduygusalbağlarıbulunuyordu.NitekimGirit’inYunanistan’akatılmasıAydın’dakiTürklerinasılyaralayıpüzdü ise,AydınlıRumlarıdamutluetmiş,bunedenlebüyüksevinçgösterileriyapmalarınayolaçmıştı. Osmanlı Devleti’nde neredeyse bütün vilayet merkezlerinde vekazalardaGirit’inYunanistan tarafından işgaliüzerine İttihatveTerakki’ninönderlik ettiği protesto gösterileri başlamıştı. II. Meşrutiyet’le birliktesağlananözgürlüksürecininbirsonucuolanbusiyasalamaçlımitinglerbütünülkedeolduğugibiAydın’dadailkkezyapılıyordu.

Bumitinglerinenbüyüklerindenbiri1909yılıAğustosayınınikincihaftasıAydın’da yapılmıştır. Çeşitli cemaatlere mensup binlerce kişi toplanarakGirit’in Yunanlılar tarafından işgali ve orada yaşayan katliamlar ile halkauygulananşiddetvebaskıpolitikalarıprotestoedilmiştir.Aydınhalkı,İttihatveTerakkiAydınŞubesi’ncegerçekleştirilenmitingdeGiritiçincanlarınıvemallarını feda etmeye hazır olduklarını beyan etmişlerdir. AydınBelediyesiReis Vekili Mehmed Şükrü,Metropolit Vekili Papaz Hristo, Ermeni Reis-iRuhanisiPapazOhannes,HahambaşıVekiliYakoNahmiyasveMüftüAhmedNuri Efendilerin imzalarını taşıyan bir telgraf miting sonrası Meclis-iMebusan’avehükümeteçekilmiştir.

Söz konusu protesto mitinglerine Aydın’daki küçük okul çocukları bilekendilerine öğretilen Girit marşıyla katılıyorlardı. Bu arada Girit’inYunanistan tarafından işgali mitingler ve protestolar ile Aydın Sancağı’nınpek çok kazasında devamederken,AydınBoykotajCemiyetiYunanlılardanalışveriş yapılmaması, Yunanlılara ait olan yerlere girilmemesi konusundaAydınhalkınıuyaranbirbeyannameyayınlamıştır.

Osmanlı Devleti tarafından Yunanistan’a karşı uygulanan ticari boykotaAydınlı tüccarlar da uymuşlardı. Bu konuda ciddi bir tutum sergilemeyentüccarlar ise boykotaj cemiyeti tarafından uyarılmıştır. İsim verilerek ilanedilen bu tüccarlardan halkın alışveriş yapmaması isteniyordu. Boykotajcemiyeti ilk olarak uyarıları dikkate almayan Esfençoğulları ile AlekoYorgiyadisisimlisabunüreticisiveyağtüccarınınboykotedilmesiiçinhalkaçağrıdabulunmuş,birde ilanyayımlamıştır.BuaradaAydın’daYunanmalısattıkları,Yunanlılarla iş yaptıkları gerekçesiyle boykotaj cemiyetine birçokihbaryağmayabaşlamıştır.BuihbarlarsonucundaSöke’denMakaropulosveŞürekâsı, Aristidis Alexino, Vasilyos Zipanidis, İnce Adelfi, Haralambos,Hacı Kostandi, Panayotis Benaiyas isimli tüccarlar da boykota tabitutulmuşlardır. Cemiyetin yaptığı açıklamaya göre bu tüccarlara ders

Page 394: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

verilmesi için bunlardan alışveriş yapılmaması istenmiştir. Boykotajcemiyetinin Yunanlı olduğunu daha önce ilan ettiği Terzi Yanolanik ile işyapanlararasındaOsmanlıvatandaşıMüslümanTürkailelerinbulunduğununaçıklanması ise boykotun çıkar ve menfaat ilişkileri içersinde bireylertarafındannasıldelindiğinibelgeliyordu.

Girit’teMüslümanlarınuğradığıhaksızlıklarıprotestoetmekiçinAydınveNazilli’de1910yılıboyuncamitinglerdüzenlenmiştir.AtçaveSultanhisar’daiseGirit’teyaşananolaylarınetkisiylebazıRumlarveYunanvatandaşlarıneyapacaklarını bilemediklerinden, yerlerinden ayrılarak İzmir’e göçetmişlerdir.

1910yılısonlarındatedbirleriniiyicearttıranAydınBoykotajCemiyetibirbildiriyayımlayarak,Yunanlılarlahiçbirşekildeberaberolunmaması,Yunanlıesnaftanmalalınmaması,Yunanlılarınmağaza,gazino,fabrika,kilise,kulüp,mektep ve mabetlere sokulmamasını istemiştir. Bu uyarılara uymayanOsmanlıvatandaşlarınıncezalandırılacağıdaayrıcaifadeedilmiştir.

OsmanlıDevleti’ndesiyasiçalkantılarınbirtürlüsonugelmiyordu.Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan tarafından ilhakının hemen ardındanYunanistan’ın Girit’i işgali halkta tam bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Siyasiçalkantılar bitecek gibi görünmüyordu. Nitekim önce 1911’de Trablusgarpİtalyanlartarafındanişgaledildi.ArdındanBalkanSavaşıpatladı.

8 Ekim 1912’de Karadağlılar, 13 Ekim’de de Sırbistan ve YunanistanOsmanlı Devleti’ne savaş ilan ederek Selanik’i almışlardı. BulgaristanBabaeski-LüleburgazSavaşı’nıkazanıpÇatalcaönlerinekadargeldi.Bulgarordusu ancak Çatalca’da durdurulabilmişti. Edirne, Yanya ve İşkodrakalelerininsavunmayısürdürdükleribirsırada3Aralık1912’desavaşkesildi.Trakya’da sınırınMidye-Enez hattında olmasını öngören barış konuşmalarısürerken, İttihatçılar Babıâli baskınıyla hükümeti devirip yeniden güçlü birşekildeiktidarageldiler.BuolaylarınolduğusıradaiseEdirneveötekikalelerdepeşpeşedüştüler.

Edirne’ninBulgar ordusu tarafından işgali veBalkan Savaşı’nın ardından10Mayıs’takiLondraKonferansı’ylaeldençıkmışolmasıAnadolu’dabüyükbirinfialenedenolmuştur.TümOsmanlıülkesindeolduğugibiAydınSancağıkazalarında da bu durummitinglerle protesto edilmiştir. Aydın Sancağı’ndayapılan mitinglerin en büyüğü Nazilli’de yapılmıştır. 1913 yılı AğustosayındagerçekleşenNazilli’dekiEdirnemitingineİslam,Hıristiyanbütünhalkberaberkatılmışlardır.

Mitingde Hoca Şakir Efendi’nin oğlu Ahmed Nazmi Efendi’nin Balkanmezalimini anlatan konuşmasının ardından, Nazillili Eczacı PapadopuloEfendi gayrimüslimler adına duygu ve düşüncelerini miting alanında

Page 395: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

toplananlarla paylaşmış, Darü’l-irfan mezunlarından Saim Efendi de “Kin”isimli şiirini okumuştur. Miting sonunda Nazilli Belediye Başkanı NuriEfendi ile, gayrimüslimler adına Kokorus Efendilerin imzalarıyla tümNazillileradınasadaretmakamına,büyükdevletlerinelçiliklerineveAmerikaBirleşikDevletlerihükümetineprotestotelgraflarıyazılıppostalanmıştır.

Çok geçmeden I. Dünya Savaşı çıkmış, Osmanlı Devleti Almanya veAvusturya-Macaristan’ın yanında yer almıştır. İtilaf Devletleri’nin pek çokcephedebirdenOsmanlıDevleti’nekarşı saldırıyageçmesiAnadolu’dabazıyerlerde İtilaf Devletleri aleyhine mitingler düzenlenmesine yol açmıştır.BunlardanbirideAydın’daGermencik’tegerçekleşmiştir.

Germencik’ten Belediye Reisi Mehmed Talat, Müdafaa-ı Milliye ReisiHafız Tahir, Aza Ali Rıza imzalarıyla dönemin gazetelerine gönderilen birtelgraftan öğrendiğimize göre; I. Dünya Savaşı’nın hemen başlarındaGermencik’te büyük bir halk topluluğu İngiliz, Rus ve Fransızlara karşıprotesto mitingi düzenlemişlerdir. Yüzbaşı Refik, Mülazım Arif BeylerkumandasındakibirbölükjandarmanındakatıldığımitingdeAydınSultanisimuallimlerinden Gümülcineli Esad Efendi tarafından Osmanlı ordusununmuvaffakiyetiiçinduaokunmuş,ardındanİtilafDevletleriprotestoedilmiştir.

Osmanlı Devleti’nin Müslüman Türk halkı II. Meşrutiyet’in getirdiğiözgürlük ortamı sayesinde toplumsal tepkinin nasıl gösterileceğiniöğrenmiştir. Halk ilk kez toplantı, gösteri, miting, boykot kavramlarıyla budönemde tanışma fırsatı bulmuştur. Aydın halkı da tüm Osmanlı ülkesindeolduğugibi1908’deBosna-Hersek’inAvusturyatarafındanilhakedilmesini,1909’da Yunanistan’ın Girit’i, 1911’de İtalya’nın Trablusgarp’ı işgalini,1913’te Bulgar ordularının Edirne’yi ele geçirmesini ve I. Dünya SavaşısırasındaİtilafDevletleri’ninOsmanlıDevleti’nekarşı izlediğiyayılmacıvesaldırgan politika karşısında tepkisini miting ve boykotlarla göstermiştir.BoykotunOsmanlıekonomisiüzerindekietkilerinisaptamakoldukçagüçtür.Boykotun sonuçlarıyla ilgili ise olumlu ya da olumsuz pek çokdeğerlendirmeleryapılmasınakarşın,boykotlarıntektekkişilerüzerindemalietkilerini ölçmek de şu anki bilgilerimizle zor görünüyor. Ancak kimitüccarların bu işten kârlı çıktıklarını da biliyoruz. Şüphesiz II. MeşrutiyetdönemindeyaşananboykoteylemlerindençıkarılabilecekenönemlisonuçiseOsmanlıDevleti’nindağılmasürecindeyaşananolumsuzsiyasalveekonomikgelişmeler karşısında Müslüman-Türk halkının İttihat ve TerakkiCemiyeti’nin de desteğiyle ilk kez kendi iradesiyle Avrupa devletlerininiktisadivesiyasiyayılmasınakarşıdirenişegeçmişolmasıdır.

AydınSancağıveGüvenlikMeselesi

24 Temmuz 1908’demeşrutiyet ikinci kez ilan edildikten kısa süre sonrauzuntartışmalarsonucu23Temmuz1908tarihindenönceişlenentümsuçlar

Page 396: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

için genel af çıkarılmıştır. Bu affa uğrayanlar altı sene boyunca suçişlemezlerse suçlarından tamamen arınmış sayılacak, aksi takdirde cezalarıkatlanacaktı. İttihat ve Terakki bütün suçluları istibdat döneminin kurbanıolarak görüyor, bu girişimiyle onları kazanabileceğini düşünüyordu. Afkanununun çıkması ve uygulanmasıyla Osmanlı ülkesinde oldu gibi AydınSancağı’ndaki hapishanelerdeki mahkûmlar da serbest bırakıldı. İttihat veTerakki eşkıya çetelerinin silahlarını bırakmalarını istedi. Bu girişimbaşlangıçta oldukça başarılı da oldu.Yüze inen efe ve zeybek grupları içinsembolik törenler bile yapıldı. Ne var kiMeşrutiyet’in ilanı sonrası büyüktörenlerledağdanyüzeindirilmişolan,efevezeybekgruplarıimparatorluğuntoprak kayıpları vemerkezi otoritenin sarsılması sonrası yeniden eşkıyalığabaşlamışlardı. II. Meşrutiyet ilan edildiğinde afta olan Çakırcalı dahi bugruplara katılmakta gecikmedi. Bütün imparatorluk, hatta dünya Aydınbölgesini Çakırcalı’nın bitmek tükenmek bilmeyen eylemleriyle tanıdı.Çakırcalı’ya karşı hükümet Aydın’da Hacı Ali Paşazade Sadık Bey ileKuşadası’nda Hacı Mahmudzade Hasan Bey’i görevlendirmiştir. 1909 yılısonlarındaÇakırcalı’nıneylemleriAydın’adauzanmıştı.1909yılıEylülayıiçerisinde Aydın bölgesinde on günde iki büyük baskın yapan Çakırcalı’yakarşı takip kollarının kayıtsız kalması Aydın Sancağı halkındameşrutiyetlebirliktehalkınyönetimekarşıduymayabaşladığıgüveninsarsılmasınanedenolmuştur. 20 Eylül 1909’da hemen Aydın’ın yanı başındaki Erbeyliistasyonunu basan Çakırcalı burada zenginleri dağa kaldırmıştı. Dağakaldırılanlariçinfidyeödenmesineveserbestbırakılmalarınarağmenbaskınolayıhalkı iyicekorkutmuştu.Çakırcalıbir süre sonraBarutçuKardeşler’inAydınKırkahveler’dekimuhteşemfabrikasınıyaktı.Kereste,çırçır,unveyağbölümlerindenoluşanfabrikaAydın’aonmiluzaklıktaydıveotuzbinlirayatesisedilmişti.Butesisindepolarındabulunanbeşbinkıyyezeytinyağıveyüzbintraversdeyanmıştı.ÇakırcalıMehmed,fabrikayıyaktıktansonra,BarutçuKardeşler’e haber göndererek, beş bin lira ödemedikleri takdirde, Aydın’ınCumalı mevkiindeki diğer fabrikalarını da yakacağını bildirmiş ve tehditetmişti.BuÇakırcalı’nınher zamanbaşvurduğu iki yoldanbirisiydi.Çünküdiğer tehdit etme yolu bastığı yerlerde, işlediği cinayetler sonrası halkapsikolojik baskı uygulayarak halkın kendisini ihbar etmesinin önüne geçmetaktiğiydi.

İyice artan eşkıyalığın önünü alabilmek için hükümet 3 Ekim 1909’daMen’i Şekavet Kanunu’nu çıkararak uygulamaya koydu. Kanun gereğinceeşkıya ve yardımcılarının yargılanabilmesi için “Divan-ı Harb-i Örfi”lerinkurulmasıöngörüldü.AydınValisiMahmudMuhtarPaşadivanıngörevyeriniAydın Sancağı olarak belirlemiştir. Aydın Divan-ı Harbi 18 Ekim 1909’dagörevinebaşladı.

Düzen değişiyor, valiler değişiyor, mutasarrıflar değişiyor; ancak hem

Page 397: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Çakırcalı’nın hem de diğer eşkıya gruplarının eylemleri bir türlü bitmekbilmiyordu.Çakırcalı1911sonlarındaAydınSancağı’nabağlıkaza,kasabaveköylerinde zenginleri dağa kaldırıyor, adam öldürüyor, yaralıyor, fidyetopluyordu. Çakırcalı’nın son eylemiArpazBey’i, OsmanBey’i ve oğlunudağa kaldırmak oldu. 17-18 Kasım 1911’deki çatışmada Çakırcalı takipmüfrezeleritarafındanöldürüldü.

Çakırcalı’yı efsaneleştirmiş olan halka pek inandırıcı gelmeyen bu haberüzerine Çakırcalı’nın cesedi halkı ikna edebilmek için Nazilli HükümetKonağı’nın kapısından bacağından asılarak teşhir edilmiştir. Çakırcalı’nınöldürülmesiyle eşkıyalık olaylarının azalacağını düşünenler çok geçmedenyanıldıklarını anladılar. Olaylar azalacağına imparatorluğun 1911 yılındanitibaren sürekli savaşların içinde yer alması asayişsizliği artırarak eşkıyalığıtırmandırmıştır. Aydın Sancağı dağları asker toplamaların ve kaosun iç içeyaşandığı 1914-1918 yıllarında yine kanun tanımayan zeybekler, yineçalıkakıcılarladolmuştu.

KültürelYaşam

II. Meşrutiyet döneminde Aydın’da yaşayan gayrimüslimlerin eğitimebüyük önem verdikleri bilinen bir gerçektir. Gayrimüslimler Aydın’dakisayılarına oranla oldukça fazla sayıda okulda modern anlamda eğitim veöğretim faaliyetini yürütüyorlardı. 19. yüzyıl sonlarında ruhsat alıp eğitimöğretime başlayan rüşdi ve idadimektepler içerisinde Rumların Söke’de 7,Aydın’da 1, Nazilli’de de 2 idadi mektepleri bulunuyordu. Ermenilerin iseAydın’da1876yılındaaçılmışKirkoryanisimlimekteplerinindışında,birdeSöke’de mektepleri vardı. Nazilli’deki Ermeni okulu “Nersisyan RüşdiMektebi”de1886yılındaeğitimöğretimebaşlamıştı.Aydın’dakitekMuseviokuluolanGabrielAryada1884’teaçılmış,20.yüzyılbaşlarında110erkeköğrencisiylefaaliyetgöstermekteydi.

20. yüzyıl başlarında toprağının verimli ve zengin olmasına karşılıkMüslüman-TürktoplumununyoksullukiçindebulunduğuAydın’daeğitimvekültürel alanda gerilik hemen dikkati çekmekteydi. Kolektif hareket etmeolgusunun hiçbir zaman gelişmediği Aydın kentinde halk hemen hereksikliğingiderilmesiişinihükümeteyadayerelyöneticilerehavaleetmiştir.ÖzellikleMutasarrıfHüsnüBey’inAydın’agelişindensonraeğitimalanındaaz çok adımlar atılmaya başlandığı görülmüştür. 1910’lu yılların başındamutasarrıf beyin teşvikiyle Hacı Beyzade Cemal Bey Efendi Tire Kapısımevkiinde birkaç yüz lira masrafla bir iptidai mektep (Halide Hatun)yaptırırken, Kenzü’l-irfan, Teshiliye (şimdiki Güzelhisar mektebi), RabiaHanım mektepleriyle, Erbeyli köy mektebi Hüsnü Bey zamanında eğitimöğretime başlamışlardı. Bu dönemde Emin Bey, Tevfik Bey, Hüdai Efendi,KulaksızzadeMehmedEfendilerineğitimsahasındacömerthayırseverlikleri

Page 398: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olmuştur.

Topyatağımevkiinde bulunmasına rağmen farklı yerlerde eğitim öğretimedevamedenAydınMekteb-i İdadisi 1913yılında istasyonyanındakiCemalBey’in hanesine nakledilmiş ve orada eğitime devam edilmiştir. AydınSultanisi’nin resmi açılışı da 1914 yılı başlarında gerçekleşmiştir. Binasıtamamlanmadan eğitime başlayan okul talebesi derslere değişik yerlerdegiriyorlardı. Sultani müdürü İlyas Bahri Efendi, sultani talebesinin ihtiyacıolaneğitimaraçvegereçlerinibizzatkendisitedariketmeyolunagitmiştir.

Cumhuriyet öncesi Aydın’daki tek özel okul Peştemalcı Reşad Bey’in“Kenzü’l-maarif”isimliokuluydu.1909yılısonlarındaMaarifVekâleti’ndenruhsatistenilenokul,1910yılındaeğitimöğretimebaşlamıştır.

20. yüzyıl başlarında Manastır yakınlarında Fransız rahibeler tarafındanders ve kursların verildiği SörlerMektebi bulunuyordu. Burada haftada ikiakşam dil kursu veriliyor, kurslara çoğu Rum, Ermeni, yabancı çocuklarkatılıyorlardı.Yaşa,dine,milliyetebakılmaksızınverilenbukurslar,pazartesivecumagünlerigerçekleşiyordu.

II.Meşrutiyet’in ilanından sonra çocuklarını modern eğitim olanaklarınındahayoğungörülebildiğiAydın’dakiyabancımekteplerekaydettirenAydınlıMüslüman aileler bir süre sonra çocuklarının istavroz çıkarmayabaşladıklarını gördüklerinde bu okullarda yalnızca dil öğretilmeyip aynızamanda Hıristiyanlık propagandası da yapıldığına tanık olmuşlardı. 20.yüzyıl başında Aydın’da ne Türklere ne de gayrimüslimlere ait bir matbaabulunuyordu.ZekiMesutAlsan’ınanlattığınagöre1900’lüyıllarınbaşlarındaAydın’a İzmir, Atina ve Avrupa çıkışlı gazeteler demiryolu vasıtasıylaulaşıyordu.Bugazetelerhepsiyabancıolanabonelerinegeliyordu.

Aydın’da sahneyaşamını canlandıran asıl büyükgelişme II.Meşrutiyet’inilanı ile başlamıştır.Aydın’da tiyatronun toplumsal alanda çokyönlü olarakyaygınlaştığıdönemII.Meşrutiyetdönemiolmuştur.

II. Meşrutiyet dönemiyle birlikte her şeyin özgürleşmeye başladığı birsüreçte tiyatro da özgün bir şekilde işlevsel hale gelmiştir.Üstelik yalnızcagayrimüslimlerin değilMüslüman Türklerin de katılım sergilediği ciddi biraktivite idi. II. Meşrutiyet’in ilan edildiği tarihlerde Aydınlı gençlerinkurdukları“HeveskeranCemiyeti”adınıtaşıyanbirtiyatroderneğibilevardı.Bu dernek sahne faaliyetleriyle birlikte, Aydın’daki mahalli kuruluşlara,özellikle okullara araç-gereç vemaddi destek sağlıyordu.Nitekim1909yılıMart ayında bu derneğin girişimleriyle Aydın’da Devr-i Sabıka’da Vükelapiyesi ile Mesaib-i İstibdat oyunları Heveskeran Cemiyeti tarafındansahnelenmiştir. Oyun esnasında toplanan 12 bin kuruş vilayete teslimedilmiştir. Bu oyunlar şu ana kadar Aydın Türk topluluğunun sahnelediği,

Page 399: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

tespitedebildiğimizilkoyunlarıdır.

1910 yılında Aydın’daki İstanbul Oteli kıraathanesinde de tiyatrooyunlarınınoynandığıdöneminyerelbasınıtarafındanbelirtilmiştir.I.DünyaSavaşı’nın başladığı tarihlerde Aydın’da iki tiyatro bulunuyordu. Bu ikitiyatronun sahibiRum cemaatinden idi.BiriKara İsigos, diğeri deD.HacıDimo’ydu. II. Meşrutiyet döneminde Aydın’da tiyatro ve sinemalar sadecesanatsal etkinliklerde bulunmamış, aynı zamanda sosyal yardım amaçlıfaaliyetdegöstermişlerdir.NitekimgerekBalkanSavaşları,gerekseI.DünyaSavaşı başlangıcında Osmanlı donanmasına yardım için gerçekleştirilençalışmalarda İstasyon caddesinde bulunanPadovaBiraderler’e ait sinemada“Reşadiye”isimliilkOsmanlıdretnotuPadovaBiraderlertarafındanSökeveNazilli’dedegösterilmiştir.

II. Meşrutiyet döneminde kültürel çalışmaların merkezinde İttihat veTerakki Cemiyeti’nin Aydın şubesi yer alıyordu. Bu cemiyet bünyesindeoluşturulan“AydınKulübü”(ClubAidın)1910yılıbaşlarındaokuma,yazma,müzik gibi çeşitli konularda gece dersleri tertip ediyor ve dersler içinRamazanpaşaCamiiyanındakiZeyniyeMektebi’nikullanıyorlardı.

Kentin kültürel yaşamının dinamiklerini gayrimüslimler oluşturuyordu.Özellikle Rumlar her türlü edebiyat ve sanat aktivitesinin içerisinde yeralıyorlardı. 1910’lu yıllarda Aydın Şehir Kulübü’nde edebiyat matineleriyapıldığını Dido Sotiriu’nun Ölüler Bekler kitabından öğreniyoruz. SotiriuAydın’daki yaşam kesitlerinden örnekler verirken, Rum cemaati içinde ailetoplantılarışeklindegerçekleşenveadetabir“Aydınlılar”kulübünüoluşturankendilerinin “Jour fixe” adını verdikleri, Avrupa’da tahsil görmüş birçokzengin çocuğun katıldığı edebiyat toplantılarından söz ediyordu. DidoSotiriu’nunhayretleifadeettiğigibi,20.yüzyılbaşlarındaancakİstanbulveİzmir gibi Avrupa etiketi taşıyan şehirlerde karşılaşılabilecek böyle birdurumla Batı Anadolu’nun derinliklerinde, Aydın da tanık oluyordu. DoğalolarakAydıngibi taşrasayılabilecekbiryerdeyaşayangençlerindemokrasi,sosyalizm, serbest aşk, Solomos veya Kalvo’dan konuşmalarını duymak ozamandilimiiçerisindedüşünülürseilginç,birokadardatuhafbirşeydi.

Dido Sotiriu’nun tuhaf bir şey diye tarif ettiği olayın aslında tarihsel birzemini vardı. Ve hiç de yadırganacak bir durum değildi. Aydın tüm EgeBölgesi gibi eski çağlardan itibaren sayısız uygarlığın yeşerdiği topraklarolmuştur.

II. Meşrutiyet’in başlangıcıyla 31 Mart (13 Nisan 1909) gerici olayınakadarki dönemde yalnızca İstanbul’da 353 gazete ve dergi yayımlanmıştır.Hatta II. Meşrutiyet’in ilk iki ayında 200’ün üzerinde gazete imtiyazıverilmiştir. İstanbul’un basın yaşamındaki bu oluşumların, imparatorluğuntümündedeçokküçükölçekteolsabileyaşandığınıanlamakpekzorolmasa

Page 400: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

gerektir. Basındaki bu patlama, toplumun gerçekleri özgürce dinlemeaçlığıylabirlikte“devr-isabık”akarşıgelişenbirtepkidenkaynaklanmıştır.

AydınşehrindeyayıncılıkfaaliyetitümOsmanlıDevleti’ndeolduğugibiII.Meşrutiyet’in getirdiği özgürlük ortamıyla gelişme göstermiştir. II.Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte daha önce görülmeyen bir oranda Aydın’daMüslümanlara ve gayrimüslimlere ait birçok matbaa faaliyet göstermeyebaşlamıştır.

II. Meşrutiyet dönemi gazete ve dergi çıkarmak için Aydın’da vekazalarında birçok girişime sahne oldu. Bu konuda ilk teşebbüs sancakmerkezi Aydın’da gerçekleşti. Aydın Belediye Müfettişi Hasan EfendiMenderes adıyla bir gazete çıkarmak için hükümetten ruhsat talebindebulunmuş, ancak istediği gazeteyi çıkarmak konusunda başarılı olamamıştı.BualandaençokilerigidenyerleşimdeNazillioldu.1908yılındaBozdoğanKaymakamlığı’ndan emekliye ayrılan Osman Fikri Bey Nazilli’de taşbaskıyapan“Celali”isimlimatbaasınıkurmuştur.NazilliBelediyeBaşkanıHaşimEnveri Bey’le el ele vererek Celali adlı “siyasi, fenni ve havadis-imahalliyeden bahseden” bir gazete çıkarmışlardır. Haftada iki günyayımlananbugazeteüçyılkadarçıktıktansonrakapanmıştır.

1909 yılında Osman Fikri Bey bu kez, Kırşehirli Mehmed Feyzi Bey’lebirlikte haftada iki gün yayımlananYeni Osmanlı gazetesini çıkarmışlardır.Biryılkadaryayınısürenbugazetedekendikendinekapanmıştır.CelaliveYeni Osmanlı gazetelerinin idare yeri Nazilli’de İttihat Kulübü’nünyanındaydı.

18 Kasım 1908 tarihinde Nazilli’de yayımlanan bir başka gazete deMülhakatadınıtaşıyordu.GazeteninsahibivemesulmüdürüÖmerBeyzadeAhmedRefikBeyidi.GazeteyiHaşimEnveriBey’lebirlikteçıkarmışlardır.Gazetenin başyazarlığını daKantarağasızadeÖmer SelahaddinBey yapıyoridi.Haftada iki günyayımlanangazete 1913yılında yayınını durdurmuştur.Mülhakat II.Meşrutiyet döneminde Aydın’da en uzun ömürlü gazete olmaunvanınasahiptir.Gazetenin idariyeriNazilli-PazarkaryesindeKuyumculariçindeydi.Gazetenin sahibi hakkında ulaşabildiğimiz tek bilgi bu kişinin II.Abdülhamid döneminde Nazilli Bidayet Mahkemesi başkâtibi olduğudur.Mülhakat’ın başyazarlığını ise İzmir’in ünlü ailelerindenKantarağasızadeler’emensupÖmerSelahaddinBeyyapmıştır.Gazete, idaremerkezininNazilli’deolmasındandolayıveişlerinasılgörüleceğiyervilayetmerkezi olduğu için, İzmir’de de bir şube açmıştır. Gazetenin İzmir şubesiKemeraltıBeylersokağındaolup,Köylügazetesininbitişiğindebulunuyordu.Haftada bir kez yayımlanan gazetenin kendine ait bir matbaası yoktu vegazetenin baskısı, İzmir’de en çokTürkçe baskı yapan bir azınlıkmatbaasıolanKeşişyanMatbaası’ndagerçekleştiriliyordu.İzmir’eveözellikleadından

Page 401: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

da anlaşılacağı üzere “çevre”sine seslenmeyi hedefleyen Mülhakat,künyesindekendinişöyletanıtır:Şimdilikhaftadabirpazargünleriçıkanbuahali dostu tenkit gazetesinin mesleği doğruyu söylemektir. “Hukuk-ibadınmüdafii, fikr-i müsavatın naşiridir”. Gazete dönemin Aydın valisiMahmudMuhtarPaşaileyaşadığızıtlaşmavepolemikleadınıkamuoyunaduyurdu.II.Meşrutiyet sonrası yayın hayatına giren Mülhakat gazetesi, muhalifyapısındanveeleştirelüslubundanötürü,vilayetyönetimiilesürekliçatışmışvebuyüzdenyargılanmıştır.Mülhakatgazetesiyönetimekarşıeleştiridozunukaçırıncaağırsuçlamalarlakarşıkarşıyakalmıştır.

Nazilli’de 1909 yılında gayrimüslimlerin de matbaa açmak ve gazeteçıkarmak için ruhsat istediklerinedair bilgiler bulunmaktadır. İlyaEftaryadiisimliRumvatandaşıHürriyetadıylahembirmatbaahemdegazeteçıkarmakiçin hükümetten ruhsat istemiştir. Bu girişimin sonucunu bilemiyoruz.Hürriyet isimli bir gazeteye ne kütüphanelerde ne de arşivlerde ulaşabilmişdeğiliz.1909tarihliNazilli’deçıkanbirbaşkagazetedeMilliHakikatadınıtaşımaktaydı. Gazetenin imtiyaz sahibi Ahmed Efendi idi. Gazete taşlarınbozulması nedeniyle Nisan 1909’da yayına ara vermiş, daha sonra ise birdahayayımlanmamıştır.

II.Meşrutiyet dönemindeNazilli’deki kadar olmasa daAydın’da da basınyaşamında gözle görülür bir canlanma vardır.DahaEylül 1908’teKiprianoLazariisimlibirRumSada-yıAhaliadıylabirgazeteçıkarmayabaşlamıştır.II.MeşrutiyetdönemindeAydınSancağı’ndayayımlandığını tespitettiğimizbir diğer gazete de Söke adını taşıyordu. Söke’de Kaymakamzade NiyaziEfendi’nin imtiyaz sahibi olduğu gazete Söke’den çıkarılıyordu. II.Meşrutiyet döneminde çıkan gazeteler ekonomik sorunlar ve teknikolanaksızlıklarnedeniylekısasüreliyayımlanmışlardır.

II. Meşrutiyet döneminde Aydın’da kültürel faaliyetlerin merkezi AydınTürkOcağıidi.TürkOcağı20Kanun-ıSani1331’de(1915)kurularaksosyalvekültürelçalışmalarınabaşlamıştır.Ocakkuruluşaşamasında200üyesi ilefaaliyetprogramınıyürütmüştür.AydınTürkOcağı’nınkurucusuveilkreisiŞefikBey idi. Aydın TürkOcağı I. Dünya Savaşı boyuncaAydın’ın kültürmabediolmuştur.Yunanişgali ilebirlikteyaşamsekteyeuğrarken,kültürvesanat faaliyetleri de yapılamaz olmuştur. Aydın’ın kültür ve sanat yaşamıKurtuluş Savaşı sonrası kurulacak cumhuriyet idaresi eliyle daha canlı birhalegetirilecektir.

II.MeşrutiyetveAydınSancağı’ndaEkonomikFaaliyetler

Bölgedekooperatif şirketlerininbulunmamasıüreticiyiyabancı tüccarlarıninsafına bırakıyordu. İzmir’deki güçlü tüccarlar üreticinin malını yokpahasına kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. İzmir’de incirticaretiyle uğraşanların çoğunluğu alavere satışlar yapıyor, İneabad ile

Page 402: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

civarında beş-on taciri yemleyip borç altına alıp bunlar aracılığıyla incirüreticilerininellerindenbukıymetlimahsulüyokpahasınaaldırıyorlardı.İncirüreticisinin, düşük faizli ve yaygın ziraat kredisini üreticiye dağıtacak olankuruşların tümüreticilerikapsayamamasındandolayı,buboşluğuİzmir’dekiincir komisyoncuları tarafından doldurmaya çalışması sonucunda, yüksekfaizli borç alıp ürün zamanı düşük fiyatla mal satma durumuna gelmesinenedenoluyordu.Nitekim incirdenoldukça iyi para kazanmış olan tüccarlar,bu tatlı kârlarını artırmak amacıyla İzmir’de incir ticaretiyle uğraşanlardanMösyöMasir ve Jiro, İzmirli tüccarları bir çatı altında toplamaya girişerek“İncirTröstü(sendikası)”kurdular.Tröstlerinhemalıcıhemdesatıcıolacak,üreticinin ürününü istediği fiyattan alacak ve yurtdışına istediği fiyattansatacaktıki,buodöneminaydınlarınıhareketegeçirmişvebasındaİttihatveTerakkiPartisi’nin“milliiktisat”politikasıdoğrultusundayazılaryeralmayabaşlamıştı. İncir tröstünün yemiş çarşısından rekabeti kaldırıp üreticiyi esirduruma düşüreceği anlaşılmış, Germencik’te Belediye Reisi Ali Rıza veeşraftan Hafız Tahir üreticileri ve konuyla ilgili olanları Germencik’tetoplayarak1912’de“bölgeninekonomiksorunlarınıtartışmaküzeretoplamışveilktoplantı”yıgerçekleştirmişlerdi.Butoplantıda,inciralıcıtröstününkötübirgirişimolduğu,“MüstahsillerKongresi”ninAydın’datoplanmasıgerektiğikararlaştırılmıştı.

ÖnceGermecik, sonraAydın’da toplananüreticilerkongreler sonrası incirüreticilerininoluşturacağıbirşirketkurulmasınıhedeflemişlervesonuçta,31Temmuz1912’de“OsmanlıAnonimAydınİncirveHimaye-iZürraŞirketi”kurulmuştu.Bu şirket,Aydın bölgesinde tefecilikle uğraşanların gayet fahişfiyatla borç para vermeleri nedeniyle, üreticiler özellikle incir üreticileribüyükzararlarauğramaktaydıve İzmir’deki incir alıcılarıdüşük fiyatlamalalmak kastıyla gizli şirket (tröst) oluşturduklarından bu şirketle mücadeleetmek ve üreticiyi korumak amacıyla kurulmuştu. Ancak şirket fazla biryaygınlıkkazanamamış,fakatkooperatifleşmehareketinebirruhvererek,ilktemel harcını atmıştı. Avrupa sanayisinin gelişip iktisadi faaliyet alanlarınısınırlarınındışınataşıması,sermayeveşirketleşmehareketlerini,budatekelcitröstleşmelerimeydanagetirmiş;AydınilitüketiciveüreticileribaştaAvrupasermayesinin çevre bölgesi haline gelmenin sancılarına hem de yabancısermayenin iktisadi istismarına karşı iktisadi açıdan milli bir tepki olarakkooperatifleşmehareketlerinegirişmişlerdi.

I. Dünya Savaşı yıllarında milli iktisat politikası ile milli tüccarını, millibankasını,milli kooperatifini yaratmak isteyen İttihat ve Terakki’nin yoğunpropagandave politikalarına şehirdeki nüfusça fazlalığına rağmenTürklerinticarialandaetkisizliğigerçektendikkatçekicidir.Bütünbunlarakarşınyinesomut adımlar atılmıyor değildi.Aydın İncirMüstahsilleriKooperatifi yerliüreticiyiyabancışirketvesimsarlarakarşıkorumaamaçlıoluştururken,Milli

Page 403: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Aydın Bankası da Batı Anadolu üreticisinin sermaye eksikliğini gidermeyeçalışacaktı. Türk halkını sömüren emperyalizmin Batı Anadolu’dakiekonomik ve ticari çıkarlarına ilk karşı koyuş, bu çerçevede Aydın’dagerçekleşecekti.MilliAydınBankası,Türkiye’deAkşehirBankası’ndansonra“millisermayevemilliunsurlarlaidareedilmeküzere”kurulmuşikinciTürkbankasıdır. Türkiye’de 1909-1930 yılları arasında anonim şirket olarakkurulanbankalarüzerindeayrıntılıbiraraştırmayapmışolanGündüzÖkçünbukuruluşlarınyapılanmasında,kredisorunlarınıçözmekisteyenMüslüman-Türk tüccarlar ile toprak sahiplerinin önemli bir rol oynadıkları üzerindedurmaktadır. Aynı zamanda Ökçün, Türk tüccarı ile toprak sahipleriningüçlenmeleri ile siyasal iktidara sahip olanların gittikçe daha “ulusal” birpolitikagütmeleriarasındasıkıbirbağlantıkurmaktadır.Gerçektendepekazbirsüredışında1909’dan1918’ekadariktidarıelindetutanİttihatveTerakkiPartisi’nin Müslüman-Türk tüccar ve toprak sahiplerini önemli ölçüdedesteklediği bu kesimin örgütlenmesinde ve ekonominin “millileşmesinde”önayak olduğuna şüphe yoktur.MilliAydınBankası’nın kuruluşunda da buetkenlerin öncelikli bir rol oynadığını belirtmek gerekir. Ege Bölgesi’ndeTürk çiftçisi uzun süre ulusal bir kredi kurumundan yoksundu. 1910’luyılların başı, Ege Bölgesi’ndeki incir üreticileri için oldukça karanlık birdönemdi. Bu yıllarda İzmir incir piyasasını tam anlamıyla denetleyip,ellerinde tutmak için iki dev kuruluşun ortaya çıktığını görmekteyiz. İncirTröstüveDeSmyrnaFigsPaketsadlışirketuygungördüğüfiyatıçarşıyailaneder,üreticininelindekiürünyemişçarşısındayokpahasınaişlemgörürdü.

İncirüreticilerininbüyükçoğunluğununbulunduğuAydın’daüreticileribuzor durumdan kurtarmak için ileri görüşlü Aydınlılar tarafından OsmanlıAnonimAydınİncirveHimaye-iZürraadınaşirketkuruldu.Ancakbuşirketpekvarlıkgösteremedenpiyasadançekildi.1913yılısonlarınakadarbuacıklıdurum devam etmişti. Bu arada Kâzım Nuri, Topçuğlu Nazmi, SarızadeAhmed ve arkadaşları üreticinin tüm olumsuzluklardan ve sömürülmektenkurtulabilmesinin tek yolunun ancak üreticiler arasında oluşturulacak birbirliktegerçekleşeceğinisavunmayabaşlamışlardı.Kooperatifleşmeyedoğruilk adım atılırken, Kâzım Nuri İstanbul’a giderekMenteşe mebusuMilaslıHalilBey’e dertlerini anlatmıştır.HalilBeymüstahsilin sorularını yakındanbiliyordu.Onedenleönceellibinaltın lirasermayelibirbankakurulmasınıve arkasından kooperatifleşmenin gereği üzerinde durdu. İncir üreticilerininsorunlarıylayakındanilgilenenİzmirbasınıdaAydın’dakurulmasıdüşünülenİncirciler Bankası’na ilişkin haberler yayımlamaya başladı. Basın Aydın’dakurulmasıdüşünülenbankahakkındahaberlerverirken,sözkonusubankanınkurulmasıiçinvegerekliincelemelerdebulunmaküzereAydınvilayetivalisiNazımPaşailebazızevatAydın’agittiler.

Hükümete kuruluş başvurusu 21 Şubat 1913 tarihinde olan Milli Aydın

Page 404: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Bankası’nınyasalolarakkuruluşununsadaretçekabuledilmesiiçinbiryıldanfazlabirsüregeçmişvesonuçtabankanınkurulması14Mart1914tarihindegerçekleşmiştir. Bankanın açılış töreni Aydın’da Kurşun Han’ın birazçekidüzen verilmiş avlusunda yapılmış ve banka hanın bir iki odasındaçalışmaya başlamıştır. Kurucuları arasında Sükkerizade Tevfik Paşa,Osmanzade Rüştü Bey, Kuşadalı Hacı Mahmudzade Hasan Bey, İzmirtüccarındanBalcızadeHakkıBey, İzmir tüccarındanBakırzadeEdhemBey,SökeliÖmerAğazadeHasanEfendi,ÇineliHacıSarıMolla,KaracasuluHacıAli Beyzade Mustafa Bey, Aydın’dan Kulaksızzade Mehmed Efendi,Aydın’danHacıOsmanZekiEfendi,Aydın’danHacıÖmerzadeİzzetEfendi,Aydın’danHüseyinEfendizadeNazmiBey,Aydın’danHacıYaylazadeHafızAhmed Efendi, Aydın’dan Hacı Alagıczade İsmail Safa Bey, Aydın’danKüçükAhmedBeyzadeNecibBey,Aydın’danHacıİdrisEfendi,Aydın’danKâzım Nuri Bey, Aydın’dan Peştemalcızade Şeyh Aziz Efendi, Aydın’danPeştemalcızade Hüdai Efendi, Aydın’dan Reşadiye karyesinden HacıHasanzadeHacıHalilEfendi.

Aydın vilayeti incir üreticilerine kredi açmak, incir üretimi ve satımıylailgili kredi işlemlerini yürütmekve daha sonra kurduklarıKooperatifAydınİncir Müstahsilleri Şirketi’ne borç para vermek ve bu şirketin muhasebeişlemleriniyürütmeküzerekurulmuşolanbankanınhisse senetleri imtiyazlıolacakveyalnızcaOsmanlıuyruklarıtarafındansatınalınabilecekti.Bankanınkuruluş ve faaliyetinin esası yalnızca incir üreticilerinin kredi karşılamaklasınırlıolduğudaanlaşılmalıdır.EgeBölgesi’nindiğerekonomiksorunlarınaçözüm getirmesi ve her çeşit banka işlemleriyle de uğraşması ilke olarakkabul edilmiştir. Banka kurulur kurulmaz yabancı sermayeler de iş görenihracatçılarlamücadeleyegirişmişti.Birtaraftanürünündeğerlendirilmesivefazlaparaetmesikonusundabüyükbirçabagösterirkendiğerbirtaraftandaüreticilereparadağıtmasısuretiyleyabancısermayeninişgörmesinemeydanverilmiş ve bu şirketlerin sahiplerinin bütün kuvvetleriyle savaşmalarınarağmen, Milli Aydın Bankası başarılı çalışmalarını sürdürmüştür. Bu süreçkısa sürmeli, çünkü1914yılınınTemmuzayındaseferberlik ilanedilmişveardından moratoryum ilanıyla Milli Aydın Bankası’nı ilk çalışma yılındaoldukça zor bir duruma sürüklemişti. Hatta bu olumsuz durumdan dolayıtaahhütlerinitamolarakyerinegetiremeyenkurucuortaklarileZiraatBankasıarasındabiranlaşmazlıkortayaçıkmış,buanlaşmazlığıngiderilmesi içinonyedikurucununimzasını taşıyanbirdilekçesadareteverilmiş,anlaşmazlığınŞûra-yı Devlet’çe giderilmesi istenmiştir. Savaşın başlamasının ardından,incirmevsiminindegeçmesindensonraüreticilerdentahsilatyapılmasıkolayolmadığından ve diğer yandan kurulmak istenen Aydın İncir MüstahsilleriKooperatifi’nin esas nizamnamesinin onaylanmamasından dolayı, bankadanborçalmışolanincircilerinürünleribukooperatifaracılığıylasatmaksuretiyle

Page 405: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

tahsilatıngerçekleşmesideolanaksızlaştı.Budurumungiderilmesi için çarearanmaya başlanmış ve sonuçta:Milli AydınBankası’nınKooperatifAydınİncir Müstahsilleri Anonim Şirketi adı altında, İzmir’de bir komisyonmağazası açılmasına karar verilmiş, bu suretle de banka alacaklarınıntahsiline çalışmıştır. Ve böylece oluşturulan satış teşkilatı Aydın satışkooperatiflerininesasınıteşkiletmiştir.

Milli Aydın Bankası 1914 yılında “incir muamelat-ı umumiyesinimuvaffakiyetli”yürüttü.Fakatbankanınsattığıincirlerbedelinden,tüccarlarınLondra adına yaptıkları satışlardan dolayı Aydın-Osmanlı demiryoluidaresinden sekiz bin liralık bir alacağı dahi kalmıştı. Bakanlar kurulu buparanın söz konusu idareden alınarak bankanın yönetim kurulu aracılığı ileüreticileredağıtılmasınakararverilmiştir.

Savaş ortamının yaşanması ve sermaye taahhütlerinin ödenememesi veüretici dışındaki alacaklarının tahsil edilememesi bankayı zor durumasokmuştu. 1916 yılında Milli Aydın Bankası’ndan kooperatif şirketinegönderilenbiryazıda,kooperatifeşimdiyekadarverilenkredininartırıldığıvebu tarihten itibarenkredinin8.500 lirayaçıkartıldığıbelirtiliyordu.Buaradakooperatif parasal sorunlarını çözümlemek için birtakım girişimlerdebulunuyordu.ÖncelikleMilliAydınBankalarından9.953liraborçaldığıgibi,İzmir Valisi Rahmi Bey’in yardımı ve aracılığıyla Osmanlı Bankası’ndan5.000 liralıkbiravansalmıştır.DahasıAydıneskimutasarrıfıHüsnüBey’inolurlarıyla Aydın Gureba Hastanesi’ni güçlendirme yardımına gitmiştir. I.Dünya Savaşı içerisinde kooperatif aldığı yardımlar ve gösterdiği çabalarlagiderek gelişmiş, savaşa rağmen ciddi çalışmalarda bulunmuştur. Bu arada1918 yılında kooperatif, Milli Aydın Bankası’nın hisselerini satın almış vebanka, kooperatifin bir kurumu haline gelmiştir. 1919 yılı ortalarında BatıAnadolu Bölgesi’nin Yunan işgaline uğraması nedeniyle çalışmalarına aravermek zorunda kalmıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısında Batı Anadolu’datarımsal ürünlerin ihracına yönelik bazı sanayileşme girişimleri de ortayaçıktığıgibiyabancısermayeli,yerli işbirlikçidestekli tekelcizihniyetesahipbüyüktarımşirketlerindenençoktanınanıTheSmyrnaFigPackersLtd.BatıAnadolu’da incir üretim, işletme ve pazarlamasında hemen hemen tek sözsahibiidi.Buşirketintekelcifaaliyetlerikarşısındagüngeçtikçezordurumadüşen Batı Anadolu’daki incir üreticileri ve tüccarları arasında birleşme vekooperatifleşme düşüncesi oluşmaya başladı. 1908’den sonra iktidara gelenİttihatveTerakkiFırkası’nın izlediğimilli iktisatpolitikasıdabuoluşumunhızlahayatageçirilmesindeetkilioldu.

Birtakım girişimlerin ardından 1913’te “Osmanlı Anonim Aydın İncir veHimaye-iZürra”adıilebirşirketkuranBatıAnadolu’nunyerliincirüreticisivetüccarlar,Türkiye’detarımdaüreticilerinkendiaralarındaörgütlenmesinin

Page 406: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

öncülüğünü gerçekleştirdiler. Bu oluşumun çekirdeğini deAydınmüstahsilive tüccarı oluşturmuştur. Şirketin amacı üreticiyi tefecilerin elindenkurtarmakveİzmir’dekurulantröstlerlemücadeleetmeyisağlamaktı.Ancakşirketkurulduğudönemdekendinitanıtacakpropagandaaraçlarındanyoksunbulunduğundanfazlabiryaygınlıkkazanamamıştır.

Sonuç

10 Temmuz ertesi Kanun-ı Esasi yürürlüğe konarak meşrutiyet yönetimibenimsenmiş,yapılanseçimlerinardındaniseMebusanMeclisiaçılmıştır.Buyeni durum imparatorluk genelinde olduğu gibi taşrada da büyük yankılaruyandırmıştır. 1908 Devrimi’yle birlikte çok partili bir siyasal yaşamageçilerekonayakınsiyasalpartikurulmuştur.II.Meşrutiyetyıllarındataşradamilli bankacılık büyük ölçüde Batı Anadolu’da gerçekleşmiştir. Bu konudaöncülüğü Aydın yapmıştır. Yeni düzenin getirdiği özgürlük ortamı basınyaşamını ve kültürel yaşamı da etkiledi. İttihat ve Terakki’nin oldukçaönemsediğiBatıAnadolu’daAydınSancağı’ndasosyal,siyasalveekonomikdönüşüm apaçık kendini gösterdi. II. Meşrutiyet ile birlikte AydınSancağı’nda yaşayan Müslüman-Türk halkı tıpkı imparatorluğun diğerbölgelerinde olduğu gibi sağlanan özgürlük sürecinin bir sonucu olarak,toplumsal tepkinin nasıl gösterileceğini öğrenmiştir. Halk ilk kez toplantı,gösteri,miting,boykotkavramlarıylabudönemde tanışmafırsatıbulmuştur.Dönemin etkin siyasi hareketlerinin faaliyet alanlarından biri olan AydınSancağı aynı zaman diliminde yönetsel sorunlarla da boğuşmuş, merkeziotoriteninbaskıcıpolitikalarınamaruzkalmıştır.Aydınilkkezsiyasipartiveseçimleri bu dönemde yaşamıştır. II. Meşrutiyet döneminde Aydın Sancağıdeğişen yol ağı, yenilenen yerleşim ve ulaşım sistemi, üretim-tüketimilişkileri, değişen kent kurumları, sosyal hayat tarzındaki modernleşmekıpırtılarıileciddibirdeğişimsürecinegirmiştir.

Page 407: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

II.Meşrutiyet’inYerelDüzlemdeYansımalarınaBirÖrnek:Bursa

MineAkkuş

Giriş

MÖ2.yüzyıldanitibarenönemlibiryerleşimmerkeziolanBursadoğudangelenticaretyollarınınüzerindebulunması,verimlitoprakları,önemliticaretlimanlarıveİstanbul’aolanyakınlığıileherdönemdeönplandayeralmışbirkenttir.BursaOsmanlıBeyliği’ninhâkimiyetialtınagirdiktensonrapolitikbirmerkez olmakla kalmayarak sosyo-ekonomik ve kültürel düzlemde degelişmiştir. Kuruluş evresinden itibaren taşıdığı değeri ilerleyen süreçtedevam ettirecek olan Bursa’da, 23 Temmuz 1908 tarihinde Meşrutiyet’inikinci kez ilanından sonra, imparatorluk sınırları içinde yaşanacak olansiyasal, sosyo-kültürel ve ekonomik alandaönemli gelişmelerin izdüşümlerihissedilmiştir.

Meşrutiyet’inİlanıveBursa

22 Mart 1906-15 Kanunusani 1909 arasında Hüdavendigâr valisi olanMehmedTevfik(Biren)Beyanılarında,II.Meşrutiyet’inilanınınBursa’ya24Temmuz 1908 Cuma günü meşrutiyetin ilk sadrazamı Said Paşa’nıntelgrafıylabildirildiğini ifade etmektedir.MehmedTevfik telgrafı yetkilileretebliğ ve merkezde ilandan sonra Bursa’daki ilk tepkileri şu sözlerleanlatmaktadır:

[…]Öncelerihiçbir taraftannebirhareketzuhurettinedebir sesişitildi… Ertesi gün Hükümet Dairesine gittiğim zaman herkesinyüzünde sakin lakinmütereddid bir ifade olduğunu gördüm.Bir araİttihat Terakki Cemiyet Merkez-i Umumisi’nin imzasını taşıyan veBursaİttihatTerakkiCemiyetMerkeziadresinegönderilmişbirtelgrafzuhûr etti, lakin Bursa’da böyle bir teşekkülün mevcudiyetindenhaberdarolmayantelgrafhanebutelgrafıkimevereceğinibilmiyordu.[…]AynıgünBursaİttihatveTerakkiCemiyeti’ndenbirheyetgelipbeni gördü ve bu ziyaretçilerin hepsi de tanıdık çıktı. […] İttihat veTerakki Cemiyeti’nin meydana çıktığı o gün bir bayrama dönüştü.HerkesbirbirinitebrikediyorveHünkâr’aduavebanadatebriklerinibeyanediyordu…

Mehmed Tevfik halk tarafından sokaklarda da kendisine büyük sevgigösterileriyapıldığınıvebiroteldeKanun-ıEsasişerefinebüyükbirziyafetindüzenlendiğini belirterek “[…] Memleketin Müslim ve gayrimüslim bütünileri gelenleri ve memurları tarafından hazırlanan bu ziyafet esnasında

Page 408: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

hürriyetitebcilyolundanutuklarıniradolunduğuvesarıklıhocalarlapapazvehahamların birbirleri ile kucaklaşıp öpüştükleri […]” sözleriyle Bursa’dakibütün toplulukların birlikte büyük bir sevinç içinde hareket ettiklerinivurgulamaktadır.

Mehmed Tevfik, Meşrutiyet’in ilanını haber veren ve kente cuma günüulaşantelgrafıizleyenpazargünüBursa’da“büyüknümayişlerin”,meşrutiyetyanlısıbüyükbircoşkununyaşandığını;fakat“mutlakıyetdevrininenazılıveahlaksızlarından bir takım kimselerin” gösterilerde ön safları tuttuklarınıbelirterek, yeni durumdan yararlanmak isteyen birçok çıkar grubununBursa’dabelirdiğiniifadeetmektedir.DebbağMustafaöncülüğündebirgrupDuhuliyeVergisialeyhindebirhareketbaşlatmışvemeşrutiyet–“özgürlük”–ortamında vergi alınmaması gerektiği yönündeki kışkırtmaları sonucuBursa’daolaylarçıkmıştır.AynıyaklaşımıTevfikBey’ineşininanılarındadagörmek mümkündür. Naciye Neyyal “İstibdat sona erdi, artık vergiödememize ne lüzum var” gibi sloganlarla ortaya çıkanların olduğunubelirtmektedir.Neyyal;

Bursa’daMeşrutiyettensonrahusulegelenaşırıheyecanveburadabulunan ecnebilere hissedilen nefret, Reji idaresine duyulan istikrahahali-

Page 409: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

nin, şehirde bir tedhiş havası yaratmasına, bazı iş yerlerine baskınverip, sahiplerini tartaklamayavebir takımdükkânlarıyağmalamayateşebbüs edileceğine dair rivayetler, bazı zenginlerin müesseselerinikapatmalarına, Türkler tarafından hakarete uğrayan Hıristiyanlarınaileleri ile beraber şehirden uzaklaşmalarına sebebiyet verdi. HeleŞükrü adında bir serserinin, şehrin muhtelif yerlerinde yangınlarçıkartarak,yağmayakalkışacağırivayeti,herkesinödünüpatlattı.

sözleriyleolaylarınbüyüdüğünüyansıtmaktadır.

1908 Meşrutiyet’in ilanından sonra bir geziye çıkan ve ilk yansımalarıanlatanTaningazetesiyazarıAhmedŞerif6Temmuz1909’dageldiğiBursaileilgiliizlenimlerinişusözlerleanlatmaktadır;

[…] Evvelce Bursa’da geceleri emniyetle sokaklarda, çarşılardagezmekpekmümkündeğilmiş,şimdiiseherkesin,özellikleHıristiyanvatandaşların istedikleri gibi dolaşmak, istedikleri yerlere gitmekhaklarıkendilerinegeriverilmiş,tambiremniyetiçindegeziyorlarvebunuhürriyetyaptıdiyorlar.Çeşitlidinlerebağlıkimselerbirbirleriileçokgüzelgeçiniyorlar…

Böylece dinsel farklılıklardan kaynaklanan özgürlükler ve haklarısınırlandıran ayrıcalıkların meşrutiyetin getirdiği anayasal çerçeve ileçözümlenmeyebaşladığıortayaçıkmaktadır.AncakAhmedŞerifdeBursaileilgilisaptamalarındaaynısorunlarışuşekildeifadeetmektedir:

[…]KamuoyuMeşrutiyet’in değerini kabul etmekle birlikte, onunbuyüzyılda yaşamak için bir yol olduğunu, varlığın devamı için biraraçtan başka bir şey olmadığını anlayamamış. Bunun için halk,Mebuslar Meclisi’nin açılmasıyla, hemen beklenen şeyleringörülmemesindenhayretvetereddütiçinde;köylüistiyorki,vergisinidaha kolay bir biçimde ödesin, tarlasını daha emin bir durumdasürsün,malıcanıemniyetaltındabulunsun…Buolduktansonrao,hertürlü fedakârlığa, vatan için hizmete hazırdır.Özetle,Bursa, bir şey,birrüzgârbekliyorki,onagençlik,kuvvet,dolayısıylahayatversin;odaancakmaariftir…

Buanılarda;özelliklehalk arasında, “hürriyetin” içeriğininbilinmediğiveMeşrutiyet’in ikinci kez ilan edilmesiyle ortaya çıkan politik dönüşümünkodlarının çok fazla toplumsal tabanının olmadığı ifade edilmektedir.Meşrutiyet’in ilanından sonra ilk anda Bursa’daki gelişmeleri yansıtananılardaki izlenimlerde gözlemlenen hava ve ilk tepkiler, zaman içindedönüşmeye başlayacak veBursa’da II.Meşrutiyet’in siyasal, sosyo-kültürelveekonomiketkileriyaşanacaktır.

Page 410: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

SiyasalEtkiler

Başkent İstanbul’a coğrafi konumudolayısıyla yakın olanBursa kenti, II.Meşrutiyet sonrası ortaya çıkan yeni siyasal dinamiklerden fazlasıylaetkilenmiştir. İstibdat karşıtlarının iktidara egemen olması ile birlikte eskikadroların tasfiye edilmesi, yeni siyasal örgütlenmelerin ortaya çıkması,devletin siyasal varlığının devam ettirilmesi için Osmanlıcılıktanmilliyetçiliğe (Türkçülüğe) uzanan düşüncelerin etkileri Bursa’da II.Meşrutiyetsonrasıdikkatiçekensiyasalyansımalarolacaktır.ÖzellikleBursayerel basınında II. Meşrutiyet yanlıları ile karşıtları arasında gazetelerüzerindenyapılantartışmalar,eleştirilerözgünniteliğesahiptir.

Meşrutiyet ilanedildiktensonraII.Abdülhamid,padişahsıfatıylavarlığınısürdürmesine rağmen başkentte iktidarın aktörleri değişmiş ve İttihat veTerakki Cemiyeti’nin önde gelen isimleri yönetimde söz sahibi olmuşlardı.İstibdatdönemininenönemlisimalarısiyasalarenadanuzaklaştırılmışlar,birkısmı çeşitli illere sürgün edilmişlerdi. Bu bağlamda ilandan kısa bir süresonraSultanAbdülhamid’inözelyaveriÇerkezSakallı(Kabasakal)MehmedPaşa, Bursa’ya sürgüne gönderilerek burada gözaltına alınmış ve bir süresonraidamhükmügerçekleştirilmiş,II.Abdülhamid’inhafiyelerindenFehimPaşa Bursa’ya sürülmüştür. İstibdat devri önemli simalarının merkezdenuzaklaştırılırken –aynı zamanda gözetimlerini kolaylaştırmak için– başkenteyakın olan Bursa’ya gönderilmeleri, kentte hareketli bir siyasal ortamınyaşanmasına neden olmuş ve bir bakıma Bursa, meşrutiyet sonrası siyasalsürgünleriçinbirmekânhalinegelmiştir.

Bursa’yaMeşrutiyet’inilanıhaberininulaşmasınınardındanbirkısmıaçığaçıkan İttihatçı örgütlenme içinde yer alan kişilerle birlikte, toplumun diğerkesimlerinden demeşrutiyete farklı nedenlerle sahip çıkanlar olacak; ancakmeşrutiyet karşıtları da bulunacaktır.BekirHoca’nın öncülüğündeBursa’dakurulanİttihad-ıMuhammediCemiyeti,31Martİsyanı’nınertesigünüisyanıdestekleyici nitelikte bir gösteri yapmıştır. Aynı karakterde Bursa’da başkagösterileryapılmışvebunlarınhepsikandökülmedenbastırılmıştır.Bursa’da31MartOlayı’nı dadestekleyici eylemler gerçekleşmektedir.Diğer taraftanisyanı bastırmak amacıyla ortaya çıkan gelişmeleri Bayar şu ifadelerleanlatmaktadır:

Meclis asi askerlerin baskısı altında… Kabine Sultan Hamid’inemrinde…Silahlıbirgönüllükuvvetivücudagetirmeyekararverdik.Ancak bu suret-le İstibdat İdaresi’ne karşı kati ve fiili protestomuzuyapmış olur, böylece bölgemizde kardeşkanı dökülmesiniönleyebilirdik. İttihat ve Terakki teşki-latı içinde geniş birpropagandaya giriştik. Bursa’nın ileri gelenleriyle, aydın gençlerininvegerçekdinveilimadamlarınınbirkısmıbizimlebera-berdi.Genç

Page 411: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

subaylarhizmetehazırdı.Harekategeçebilirdik…

31Martİsyanı’nınbastırılmasıveII.Abdülhamid’intahttanindirilmesininsonrasındameşrutiyet taraftarlarıdahagüçlühalegelmişvebir siyasalpartiolarakörgütlenenİttihatveTerakkisiyasayaegemenolmayabaşlamıştır.

Türksiyasalhayatının ilksiyasalpartisi İttihatveTerakki’yidiğerpartilertakip etmiştir. Başkentte gözlemlediğimiz Jön Türk Devrimi’nin getirdiğisiyasalörgütlenmemodelleriBursa’dadaortayaçıkacaktır.Örneğin,özellikleErtuğrul gazetesinin yazılarıyla desteklediği İttihat ve Terakki Cemiyeti,Mücahade ve Hukuk-u Abad gazetesi ile Hüdavendigâr gazetesinindesteklediğiHürriyetveİtilafFırkası,SulhveSelametiOsmaniyeCemiyeti,1910 yılında Bursa’da şubesini açan Demokrat Parti, İttihad-ıMuhammediCemiyeti,OsmanlıAhrarFırkası,RadikalAvamFırkası.

Yeni siyasal örgütler kurulmuştu fakat göz ardı edilmemesi gereken birrealite,meşrutiyetyıllarındasiyasalsistemibütünselbirşekildedönüştürme,Osmanlı hanedanlığına son verme düşüncesinin ortaya çıkmamış olmasıdır.Bursa’dameşrutiyetinenönemlitaraftarlarındanErtuğrulgazetesineyansıyanve dönemin iktidar gücü haline gelmeye başlayan İttihat ve Terakki’ninyapacağı bir program, bu bağlamda dikkat çekici bir örnektir. “İttihat veTerakki Cemiyeti’nin Bursa Kulüpleri’nin Bir Teşebbüs-ü Fevkaladesi”başlıklıyazıda;

Padişah-ı Osmaniyan ve halife-i mümin efendimiz hazretlerininKosova’da bulunan mübarek Hüdavendigâr’da bir büyük topluluklanamaz kılacakları güne rastlayan haziranın üçüncü cuma günücemiyet-i muhtereme adına Acemler’de büyük bir ziyafetdüzenlenecektir. […] O günkü cuma namazı Bursa Hüdavendigârcami-i şerifinde kılınacaktır. […] tasarlanan bu ibadet sonrasındaherkestoplucaAcemleredoğruhareketedecektir…

BuaradaJönTürkDevrimiilesöylemlerdebirözgürlükrüzgârıesmeyeveiktidar erklerine yönelik eleştiriler yapılmaya başlanmıştır. 1909 yılındapadişahınBursa’yayaptığıgezinedeniyletamiredilenKasr-ıHümayun’aaitinşaat bedelinin ayrıntılarla açıklanmaması ve yalnızca Bursa Sergisinedeniyle çıkartılan Sergi Mecmuası’nda onarım masrafının 200 bin kuruşolduğuna dair bilgilerin yer alması Ertuğrul gazetesinin dikkatini çekmiştir.Gazetenin söz konusu onarım işindeki yolsuzluk şüphesine dikkat çekerekKomisyon-ı Mahsusa’nın konuyla ilgilenmesini istemesi; yöneticilerinicraatlarınıntakipedildiğini,eleştirilergetirildiğinigöstermektedir.Busiyasaldönüşümebirörnektir.

Ancak meşrutiyet karşıtlarının örneğin Bursa’nın Ahmed PaşaMahallesi’ndenHafızNurioğluRasim’inMihalıç’taykenmeşrutiyetyönetimi

Page 412: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

aleyhindeki sözlerinden (teveffüatta bulunduğundan) dolayı Divan-ı Harb-iÖrfi’deyargılanmasıyeni iktidargüçlerinineleştirilerezamanzamançokdasıcak bakmadıklarını yansıtmaktadır. Buna başka bir örnek muhalif Bursagazetelerinden Hukuk-u Abad gazetesinin kapatılmasıdır. 13 Temmuz 1912tarihinde Dahiliye Nezareti’nden Hüdavendigâr Vilayeti’ne gönderilentelgraftagazeteninbasımınatekrarizinverildiğibildirilecektir.Diğertaraftantekrarbasımınabaşlanangazetenin19Temmuz1912tarihlinüshasındaki

Kabinenin idaresizlikvepolitikasızlığıharicenkötügidişatıartırdı.Dahili emniyetsizliği uyandırdı vatan çocuklarını birbirine düşürerekmevcut siyasi, mali ve iktisadi durumumuzu berbat etti. […] Siyahbulutlarla kararan ve vatan çocuklarının dökülen kanlarıyla siyasiistiklalimize gayrimuntazam düşüncelerle çalışan İttihat ve Terakkihükümeti ne yazıktır ki bugünkü siyasi durumumuzdan tamamıylahabersizbulunuyor[…]

sözleriylehükümetpolitikalarınıneleştirisinedevamedilmesi,muhalefetinvarlığı ile tüm zorluk ve baskılara karşın eleştirilerin ifade edilebilmesiaçısındanilginçtir.

1912 seçimleri hakkında eleştiride bulunan Ertuğrul gazetesinin 4 Nisan1912tarihlisayısında“SeyyarMuhabirimizden”başlığıylayayımlananhaberII.Meşrutiyet dönemi aydınları ve halkın siyasal kültürünü yansıtmaktadır.Haberde

Seçim sırasında Bursa’ya bağlı bazı nahiyemerkezlerini dolaştım.İtilafçıların yalan dolanları sonucu olan birçok yolsuzluklarınıgördüm…MinareliÇavuşmerkezinebağlı İnesi köyü sandıkbaşınaçağrılmış idi. İsimleri bi-rer birer okunup pusulaları ellerine verildi.Pusulalarıyazmaküzereikiyazıcıortayaatıldı.Bildikleriniyazmayabaşladılar. Teftiş heyetinin dikkatini çektim. Birine reyini kimevereceksin diye soruldu. Ben bilmem ki kime atayım? İmam efendibilir cevabını verdi. Nihayet köylüsünden yahut diğer köylülerdenkimiisterseyazdırmasılazımgeldiğigüçhalileanlatıldı.Odaoyunuoğluna verdi. Bunun gibi neler oldu. Katiyen temin ederim kiköylülerinçoğukimeoyverdiklerindenbihaberdirler.İtilafçılaryalnızimam ve muhtasarları elde etmişler, onlar da köylüyü avutup kendiistedikleri üzerine oyları toplamışlardır. Gördüğüm, tahkik ettiğimköylerdehemenböyleoldu…”

değerlendirmesiyapılmaktadır.

Bursa’da siyasaldönüşümüyansıtanbirbaşkaörnek;FransızDevrimi’ninyıldönümü dolayısıyla Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti Bursa Heyet-iMerkeziyesi’nin Bursa’daki Fransız konsolosuna bir kutlama ziyaretinde

Page 413: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bulunmasıdır.FransızDevrimi’neBursa’dakiİttihatveTerakkiCemiyeti’ninilgisini vurgulayan ziyaret, Jön Türk hareketinin merkezinde yer alandüşüncelerinkaynağınıoluşturanFransızDevrimi’neBursalıaydınlarınuzakolmadığınıgöstermektedir.

Meşrutiyet’in ilanıyla devletin siyasal varlığının devam ettirilmesi veyeniden iç-dış siyasada güçlendirilmesi amacı bulunmaktadır. MeşrutiyetkadrolarınınbubağlamdailketaptaizlediğiOsmanlıbirliğidüşüncesi,etkisidahafazlaartanmilliyetçilikakımıvebunabağlıolarakgenişleyenmilliyetçiisyanlar/örgütlenmeler, özellikle Balkan Savaşları ile yerini Türkçülük(milliyetçilik)düşüncesinevepolitikalarınabırakacaktır.İstanbul’dayaşanangelişmeler Bursa’da da izlenebilecektir. Daha çok dönemin yerel basınındarastladığımız değerlendirmeler, merkezde takip edilen siyasanın yereldüzlemdeörnekleriniyansıtmasıbakımındanönemlidir.Basındarastladığımızbirkaçilginçdeğerlendirmeşuşekildedir:

Arapda,Arnavutda,Rumda,Ermenidevatandaşındır.Fakatyalnızvatandaşındır.Senbuvatandaşlarınısahibiolduğuşutopraküzerindeyaşatmaya, onlarla beraber çalışarak taarruzu a’daya [düşmantaarruzu] karşı gelmeye, onları kendinden ziyade rahat ettirmeyemecbursun, fakat unutma!.. Unutma ki; senin aleyhine kalkanvatandaşının kafasını da ezmeye mecbursun, bu senin varlığınnoktasında elzemdir. Birkaç menfaatperest ile harici tesirlerinuyandırdıkları Arnavutluk ateşi, eğer sen uyursan seni de yakacak,babalarının kemiklerini de… Gözünü aç!.. Vatandaşım dediğinkimselerehürmetveriayetileberaberisyanettirmemeyeçalış!..Onlarsenin sözlerini dinlemezlerse varlığını temin için babanın yaptığınıyap!.. Şimdi senin vazifen hakiki kardeşlerini tanımaktır. Gitgücendirdiğin komitenin gönlünü al!.. Ellerini sık, sarmaş, öpüş,koklaş!..

Ertuğrul gazetesinde Mehmed Şerif imzasıyla “Donanma İşi” başlığıylayayımlananbirmakalede“Bugünözvatandanayrılanparçalarınyüreğimizisızlattığını bir ağızdan söylüyoruz… Hangi Müslümana sorarsanızanavatandankirli vedüşmanellerinkoparıp aldığıManastır,Selanik,Siroz,İskeçe, Dedeağaç, Gümülcine için yüreği burkularak gözleri yaşardığını…Bizidüşündürendonanmaişibütünİslamlarıdehisşeklinegelsin…”sözleridikkatçekicidir.

Balkan Savaşları esnasında Ertuğrul gazetesinde Mehmed Şerif imzalı“Hüdavendigâr Vilayeti Ahalisine” başlıklı bir makalede ise, Bursa’nınOsmanlı tarihi içindeki rolüne dikkat çekilerek, ülkeyi vemilleti kurtarmakiçinuyanıkolmakgereğiüzerindedurulduktansonraBursa’nınBatı’yaolanyakınlığınadikkatçekilmişve

Page 414: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[…]Bursa ahalisinin ilk adımda birinci vazifesi memleketin bütünmenbağı servet ve iktisadını ele almaktır. Kıpırdayıcı, atılıcı birgençlik ortaya çıkarmak vememleketin her tarafına yayılmış ecnebiunsurları ticareten ezmek çarelerini aramaktır. Artık itiraf edelim ki20.asırbirmilliyeasrıdır.Dahadünhemenhayvanlarkadarcahilvebihaber yaşayan Bulgarlar bu milliyet hissini, Bulgarlık duygusunuaralarınasokarakkalbtenkalbenakletmeksayesindebugünkümevkieeriştiler. […] Ötede bir Yunanistan var. Bütün emeli İstanbul’aBursa’ya; Konya’ya, Trabzon’a girmektir. Vilayetinizin içine dalınız[…]bütünMüslümanköylerdebirerbakkalgörürsünüz. […]Tarlayısürmeyiz,mahsulümüzümutlakabakkalNikolaki’ye taşırızve sonrabuTürklerin elinden bu suretle alınan bu paralar ile bir “AVEROF”alınıyor ve biz Selanik’i, Siroz’u, Kosova’yı, Girit’i kaybediyoruz.[…] 80.000 kilomet-rekarelik bir araziye sahip olan HüdavendigârVilayeti’ndeMüslümanlar%82nüfusasahipikenticaretidüşününce% 95 Müslümanların elinde değildir. […] Otuz senedir yan yanakomşuluk eden Bakkal Mehmet Ağa ile Abacı Yanni’nin halinebakınız.ÖğleüstüAbacıYannikarnıacıkıncaçırağınıekmekalmayagönderirvekatiyenyanındakiMüslümanbakkaldanalmaz.YüzadımötedekiBakkalNikolaki’dentedarikeder.İştebumilliyetduygusudurvebuduyguyu taşımayanbirmilletbuasırdayaşayamaz. […]KocaTürk!Kalk,yürüvebirzamankılıcınabaşeğdirdiğindünyayayayıl.Şimdi seni atik, silahın kadar bir ticarethanenin kapısı bekliyor. Buişlerde Hüdevandigâr ahalisi ön ayak olmalıdır ve büyük ciddiyetleTürkilleriniuyandırmalıdır…”

ifadelerikullanılmıştır.

Türkçülük politikasının kültürel bağlamdaki oluşumlarının desteklenmesi,özellikledilkonusundadeğerlendirmelerinyapıldığınıverengazetehaberleride Bursa basınına yansımıştır. Nafıa SerMühendisliği’nin resmimühründeTürkçe yazıların üzerinde Fransızca yazıların bulunması Ertuğrul gazetesitarafındanüzüntüilekarşılanmıştır.ResmiişlemlerTürkçegerçekleştiğindenresmimühründeTürkçeolmasıgereğivurgulanmıştır.GemlikBelediyesi’ninçeşitli vergileri toplamak için bastırdığı makbuzların üzerindeki Rumcayazılar ve harflerle ilgili Ertuğrul’un tepkisi yine ilgi çekici bir örnektir.Gazete,GemlikKaymakamıTalatBey’ieleştirirkenbelediyeninYunanistan’abağlanmahevesi güttüğünü ileri sürmektedir. “Gemlik’teTürklük aleyhindepekçoktezahürathaberalmaktaidik;lakinbunutasavvurbileedemiyorduk.Artıkyetişir.Türklükbukadarhakaretedayanamaz.Bunlarıgörmemekgafletdeğil iltizamî körlük olur…” şeklinde gazetede yer alan değerlendirmelersiyasalanlamdaTürkçülükpolitikasınındesteklenmesiaçısındanönemlidir.

Page 415: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Sosyo-kültürelEtkiler

MerkezdeJönTürkDevrimi’ningetirdiğiyenipolitikortamdagenelolaraközgürlüklerin vurgulanması ve buna yönelik ilk verilerin ortaya çıkması,meşruiyetin taşımak istediği sosyo-kültürel değerlerin derinleştirilmesi içinortayaçıkansivilörgütler,eğitselvekültüreletkinlikler ileözgürlükkonusuiçinde kadın haklarından söz edilmesi ile kadınların sosyal yaşamakatılmalarınıngetirdiğiolumluveolumsuztepkilerinörnekleriyineBursa’dadikkatimiziçekmektedir.

Meşrutiyet sonrasında Bursa’da ortaya çıkan sivil örgütler; Bursa TürkOcağı,BursaİlmiyeCemiyeti (Mahfel-iMaarif), İlmiyeveİttihatCemiyeti,Bursa Ermeni Mayarhedor Cemiyeti, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti, BursaFukaraperver Cemiyeti, Orhaniye İdman Yurdu, İhtiyat-ı Zabitan-ı TeavünCemiyeti, Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti, Kızılay Kadınlar Cemiyeti,Bursa Muallimler Yurdu, Terakki Maarif ve İttihad-ı Muallimin Cemiyeti,OsmanlıMilliOlimpiyatCemiyeti,Talebe-iZiraatCemiyeti,BursaHayrat-ıŞerife-i Hademe Cemiyeti, Bursa Çiftçiler Derneği, Lisan-ı Osmani-iCemiyet-iHayriyesi,Tarih-iOsmaniEncümeniŞubesi,Cemiyet-iTedrisiye-iİslamiye, Bursa Turanspor Kulübü, Cemiyet-i Hayriye, Himaye-i EtfalCemiyeti, Talebe-i Cemiyet-i Hayvan ve Ziraat Cemiyeti, BursaMebuslarıCemiyeti, Arnavut Teavün Cemiyeti, Bursa Gazeteciler Cemiyeti, ŞimaliKafkas Cemiyeti, Bursa İnas Terakki Cemiyeti, Cemiyet-i Sanaatkâran,AvcılarKulübü’dür.

II.Meşrutiyet’insosyo-kültürelyaşamagetirdiğiyeniaçılımlarıntabanınınbulunmaması en önemli problemlerden birisidir. Eğitim ile toplumsaldönüşümünsağlanabileceğianlayışıdöneminaydınlarıtarafındanyazılarındasıklıkla vurgulanmış ve bu İttihat ve Terakki kadrosunun uygulamalarındadikkatealınmıştır.Bursa’dakiİttihatveTerakkiCemiyeti’ninbubağlamdakiçalışmalarıyla dikkati çeken iki kulübü bulunmaktadır.Bursa’daki İttihat veTerakkikulüplerindehercumavepazartesigünühalkayönelikolarakçeşitlikonulardakonferansvesöyleşilerdüzenlenmektedir.AyrıcaİttihatveTerakkiCemiyet-iHeyet-i İdaresi bu derneğe ait kulüplerde Fransızca gece derslerivermektedir. İttihat ve Terakki İkinci Kulübü Heyet-i İdaresi, 1912 yılındaHoca Celaleddin Efendi tarafından verilecek “teşvik-i sanayi, terk-i atalet”hakkında umumi bir konferans-la Bursalıları milli iktisat konusundabilgilendirmeyeçalışacaktır.

Bursa’damilliiktisatsiyasetinintoplumsaldinamiklerinimeydanagetirmekiçin İttihat ve Terakki Mektebi’nde bir “Ticaret Sınıf-ı Mahsus” açılmıştır.“[…]Her tarafta ticarimüesseseler,mektepler açılır da, pek durgun ve peksönükkalmış.Fakattarih-imilliyemizdeeskiiftiharnişaneleribırakmışolanTürk-Osmanlı ilm-i ticari yeniden canlanıyor…” Gazete haberine göre bu

Page 416: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

özel sınıftaki dersler şöyle sıralanmıştır: “Tatbikat-ı Ticariye, Usul Defteri,Hesab-ı Ticari, İlm-i İktisat, Coğrafya-i Ticari, Malumat ve Mekatibat-ıTicariye,Fransızca”.Sınıftasabahtanöğlenekadar teorikderslergörülürkenöğleden sonra öğrencilerin kentteki çeşitli ticarethanelerde uygulamalarda(staj)bulunmasıöngörülmektedir.

II.Meşrutiyet döneminin baskın düşünce akımı olanTürkçülük, İttihat veTerakki’nin sosyo-ekonomik ve politik uygulamalarının odak noktası halinegelmiştir. Bu bağlamda Türk gençlerini bir dernek çatısı altında toplayarakonlara Türkçülük duygusu kazandırma düşünceleri, Türk Ocakları’nınkurulmasına yol açmıştır. İttihat ve Terakki’nin kültür şubesi görünümünesahip olan Türk Ocakları’nın Bursa şubesi eğitsel çalışmalarının yanı sırasosyo-kültürel yaşama yönelik etkinlikleriyle de dikkati çekmektedir. BursaTürk Ocağı tarafından sinema gösterileri, müzik dinletileri yapılmakta,temsiller sahnelenmektedir. Örneğin,Hüdavendigâr gazetesindeki bir ilandaTürkOcağı’nınbirmüsameredüzenleyeceğibelirtilmektedir.DarülmuallematkongresalonundaİslamveTürkdünyasıüzerineherperşembeöğledensonrakonferanslar, çeşitli günlerde Türk Ocağı binasında herkese açık derslerverilmektedir.

Bursa’datoplumuyönlendirmeamacıylakurulanbirbaşkaörgüt“OsmanlıGenç Dernekleri” olmuş ve merkezce bu oluşum tarafından ders verilmesikararlaştırılmıştır. 1914 Temmuz’unda Harbiye Nezareti’nin resmi birduyurusuileülkede“OsmanlıGençDernekleri”adıaltındabirörgütlenmeyeilişkin bir nizamname ve talimat ve bir de program düzenlendiği venizamnamenin yürürlüğe girmesi için Meclis-i Vükela kararıyla irade-iseniyye-i cenab-ı padişahi şeref-i sadır olduğu belirtilmiştir. Bu nizamnameuyarıncaumumiveresmimekteplerlemedreselervesairmilletiçinheryerdeisteğe bağlı (ihtiyari) olarak Genç Dernekleri oluşturulacağı açıklanmıştır.Resmiduyurunungirişindesavaşlarınartıkordularınyanısırabütünmilletinasker gibi düşünüldüğü topluluklar tarafından kazanıldığı; ancak bu şekildebirmilletin, vatanın ırz ve namusunun korunabileceği vurgulandıktan sonrayeni “Mükellefiyet-i Askeriye” kanununun düzenlenmesinde bu fikringözetildiği,bubağlamdaeskisigibibirçokefrad-ımilletiaskerlikşerefinden,vatanahizmettenmahrumedenkayıtlar,şartlarınkaldırılmışolduğu,bundansonra herkesin asker olduğu, savaş zamanında her erkeğin silah altınaalınacağıbelirtilmiştir.Buamacauygunolarakülkegençlerinidaimaorduyakatılacakmış gibi hazır bulundurmak için Genç Dernekleri oluşturulmayaçalışılmıştır.BuörgütlenmeiçinHarbiyeNezaretibütçesindenparaayrıldığıbildiriliyor.

Genç Dernekleri Müfettiş-i Umumisi Miralay Fon Hof Bey’in çeşitliillerdekiGençDernekleri’ne uğrayarak ders ve talimat vereceği,merkez ve

Page 417: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

çevresinde birer rehber seçilerek belirtilen günde hazır bulundurulmaları vemasraflarının karşılanması ile ilgili Dahiliye Nezareti’nden çıkan 1 Şubat1917 tarihli yazışmalardan anlaşıldığı üzere Bursa vilayetinde; Bursa,Mudanya ve Gemlik’te şubeleri mevcuttur. Dahiliye Nezareti’nin isteğiüzerine Genç Dernekleri kursu için Bursa’dan İttihat ve Terakki Mekteb-iSultanisi terbiye-i bedeniye öğretmeni Ali Sakıp Efendi, Konya Mekteb-iSultani veDarülmuallimin terbiye-i bedeniyemuallimiBurhaneddinBey’inseçilerekgönderilmesikararlaştırılır.

II. Meşrutiyet’in en hararetli tartışmalarından kadın hakları, kadınlarınsosyal ve ekonomik konumlarıyla ilgili Bursa’da da görüşler, gelişmelerortayaçıkacaktır.Meşrutiyet’inilanındansonrakurulanörgütlerdenİlmiyeveİttihat Cemiyeti’nin Bursa’daki şubesi halka hitaben yazıp, Hüdavendigârgazetesinde yayımlanan bir demecinde “Kadınların açık saçık kıyafetlerleerkeklerin arasında gezinmeleri, oyun ve çalgı mahallerine gitmelerimezahirden salimolmadığıveefkâr-ı İslâmiyenokta-ınazarındanbir takımkötü yorumlara uğramakta bulunduğu cihetle, bunların men’i hakkındamerciininnazar-ıdikkatinicelbederiz…”tarzındakiifadeleridikkatçekicidir.Mehmed Tevfik’in yanı sıra Naciye Neyyal de özellikle Jön Türk Devrimikarşıtlarının Bursa’da kadınlara yönelik hareketlerinden söz etmektedirler.NeyyalHanım, “[…]Gene bu günlerde, vilayetteki bazı örümcek kafalılar,hanımların, meşrutiyetten sonra, daha rahat hareket ettiklerini ağızlarınadolayarak,sokakta,çarşıda,kadınlaralaflahücumagiriştiler…”sözleriylebuolguyuyansıtmaktadır.

Eleştirilere rağmen Bursa’da ekonomik yaşamda bir yere sahip olankadınların bu konumlarını daha güçlü hale getirmeye çalıştıklarıizlenebilmektedir. “İslam Hanımları Terzi Mekteb-i Heyet-i İdaresinden”başlıklıbirduyurudakenttekiMüslümanlara(ailelere)biçki,dikiş,ütücülük,kolacılık ve örücülük sanatlarının öğretilmesi amacıyla bir terzimektebinintesis edildiği, okulda en son modellere göre elbiseler dikildiği, okulunkadınlara hazır bir meslek edindirmenin yanı sıra, toplumda kadınlarınilerlemesini de amaçlayan bir programı olduğu belirtilmektedir.Daha sonrabu kurumun tesisinden beklenen yararlar maddeler halinde sıralanmıştır. 5.Madde’de“Mektebimizdeenziyadeyerlidokumavekumaşlarınınsürümüneve revacına çalışılıp iplik ve nesciye fabrikaları ve esnaf ve amelesisanatlarının terakkisive istikballerinin teminigibihayırlı fikirlerve emellerbeslenmektedir.” Ve 6. Madde’de “Her vechile sağlam ve dayanıklıolduklarından şüphe olmayan yerli kumaşlarımızın çok ucuz ve zevkli birdikiş ile elbiselere, giysilere dönüştürüldüğünden bahisle Avrupa’nın birtakım çürük kumaşlarından yapılmış” ve insanlar üzerinde hiç de hoşdurmayankalitesizelbiselerinkullanılmamasıgereğivurgulanmaktadır.

Page 418: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

EkonomikEtkiler

Osmanlı Devleti’nin ilk kuruluşundan itibaren ticaret yollarının bağlantınoktasında bulunması, verimli toprakları, ticaret limanları ve başkenteyakınlığı ile ekonomik anlamda önemli bir kent olan Bursa’da II.Meşrutiyet’in ilan edildiği günlerde, hükümetin de teşvikiyle 1908 yılındakurulan şirketler: yüz elli hisseden oluşan Bursa Tasarrufat-ı MütekabileŞirketi, yüz elli hisseden oluşan Bursa Ermeni Şirketi Tasarrufiyesi,Kıraathaneişletmekvediğerticaretlemeşgulolmaküzere1Kanunusani1324tarihindenüçyıldevametmekveellihissedenoluşmaküzereBursaErmeniNumune-i Terakki Şirketi, Tüccardan Kasap Hacı Ahmed Ağa ile AktarNecib Efendi’nin Hüdavendigâr Osmanlı Tahvilat Kolektif Şirketi, Bursadikici (ayakkabıcı) esnafı ustalarının kurdukları Osman Fevzi ve HacıMustafa ve Şürekâsı Kolektif Şirketi ve yirmi beş hisseden oluşan BursaGençleriTicaretveKolektifŞirketi’dir.

Meşrutiyet’in ilanından bir yıl sonra Bursa’da sanayide özellikle ipekfabrikalarıönplandadır.Bufabrikalardakadınişçilergünde14saattenfazlaçalıştırılmakta ve üç kuruş gündelik verilmektedir.Durum,Ticaret veNafıaBakanlığı’na aksedince bakanlık 20 Eylül 1909 tarih ve 19 sayılı yazısı ileodadanbilgiistemiştir.AyrıcaincelemeiçinİstanbulSanayiMüdürüHaydarBey Bursa’ya gönderilir. Haydar Bey önce vilayet sonra Ticaret ve SanayiOdası ile temasa geçer, 22 Eylül 1909 tarihinde bir toplantı yapılır. İpekfabrikalarınıdagezenHaydarBey,valivefabrikatörlerlegörüşerekişçilerinfazlaçalıştırılmaması,sağlıklarınınkorunmasıvegerekliönlemlerinalınmasıkonusundabazı tavsiyelerdebulunmuştur.VilayetveZiraatMüdürlüğü ipekfabrikalarının iyileştirilmesi ve işçi ücretlerinin ayarlanması konusunda birtalimathazırlamış,fakatbutalimatuygulanmamıştır.Fabrikaveişletmeleringelişmeyebaşlamasıveemekçilerinçalışmakoşullarınıniyileştirilmesiiçin–olumlubirsonuççıkmasada–bireylemingerçekleşmesidikkatçekicidir.

II. Meşrutiyet döneminde ekonomik bağlamda en önemli oluşum hiçkuşkusuz Milli İktisat politikasıdır. Bu, Türkçülük siyasasının doğal birsonucudur ve Bursa’da da yansımaları görülmüştür. Milli İktisat siyasasıparalelinde Bursa’da milli sermaye ile açılan şirketler: Bursa Numune-iTerakki Komandit İpek Şirketi, BursaMensucat-ı Osmani Anonim Şirketi,Bursa Konservecilik Komandit Şirketi, Bursa Osmanlı Sanayi Şirketi,OsmanlıSeyriSemainAnonimŞirketi,merkeziİstanbul’daolanManifaturaTicaretiOsmanlıAnonimŞirketi’dir.BunlardanİnegöllüzadeHacıSaffetBeyöncülüğünde kurulan Osmanlı Seyri Semain Anonim Şirketi ile BursaMensucat-ıOsmaniAnonimŞirketiözellikledikkatiçekmektedir.

Ertuğrul gazetesinin 15Nisan 1910 tarihli sayısında “Mensucat-ı OsmanîAnonim Şirketi; Saye-i feyyaz meşrutiyette tesisine muvafık olduğumuz

Page 419: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Mensucat-ı Osmaniye Şirketi talimatnamesini tanzim etmiş ve tasdikamacıyla makam-ı âli-i Osmaniye takdim etmiştir. Bu haftadan itibarenimalat-ı nesciyeye başlanmıştır. Avrupa kumaşlarıyla rekabet edebilecekkumaşlar imal edilmektedir. Halka açık bir şirkettir” ifadeleri şirketinmilliiktisatbağlamındataşıdığıönemivurgulamaktadır.

Seyr-iSefainAnonimŞirket-iOsmaniyetarafından“İttihad”adıaltındabirOsmanlıSeyriSefainAnonimŞirketikurulmuştur.Şirketinsermayesi250binOsmanlı lirası olarak belirlenirken, her hisse 1 lira üzerinden satışaçıkarılmıştır. Böylece bütün Osmanlıların hisse senetleri elde edebilmesiolanaklıhalegetirilmeyeçalışılmıştır.Bunlardan150biniadayazılıveyalnızOsmanlı Devleti tebaasından olanlara mahsustur. Geri kalan 100 bini dehamiline yazılı ise de yabancı eline geçmemesi için araçlar hazırlanmasıdikkatealındığındabütünsermayedarlarOsmanlıolacaktır.

23Temmuz 1909’dameşrutiyetin birinci yıldönümünde zamanın padişahıMehmed Reşat’ın himayesinde Bursa sergisi açılmıştır. Ticaret Odası’nınverdiği 40 lira borç Belediye Reisi İstepan Efendi’ye teslim edilmiş, açılışgünü Hükümet Dairesi’nde resmi kabul yapılmıştır. Askeri daire, İttihat veTerakki Kulübü ile diğer kurumlar ziyaret edilmiş, belediye binası önündetoplananhalkaönceValiAzmiBey,ardındansergiyiaçmaylagörevlendirilenOrman ve Maadin ve Ziraat Bakanı Aristidi Paşa hitap etmiştir. SergidolayısıylaMudanyave İstanbularasında İneboluveKozlu isimli ikivapurtahsis edilir. Yerli ürünlerin tanıtımı ve pazarlanmasını sağlamak ereğiylegerçekleşengirişim,ekonomiyebakışaçısınındönüşümüveamacıdolayısıylasondereceönemliolduğukadar,gayrimüslimlerinönplandakiisimlerolması,meşrutiyetin ilk dönemlerinde daha öncelikli olan Osmanlıcılık siyasasınıvermesinedeniyledeönemlidir.

ÇelişkilerbulunsadaBosna-HersekolayıveGirit’inYunanistan’ailhakınıntanınması nedenleriyle gerçekleşen boykot, milliyetçilik düşüncesinin ivmekazanmasına ve milli iktisat bağlamında Bursa’da da bir hareketin ortayaçıkmasınasebepolacaktır.Ertuğrulgazetesindeyeralan

Yunan Hükümeti’nin ecza-i memalik-i Osmaniye’den olan veecdadımızdan birçok şehit kanlar mukabilinde alınan GiritAdası’ndaki vahşi zalime gizlice yardım etmek ve adanınYunanistan’ailhakınateşebbüseylemekgibiharekât-ımalumesiahali-iOsmaniyeyigaleyanagetirmekteolmasındandoğanmayısayının31.günü Bursa’da Yunan vapurlarıyla eşya ve emtiasına karşı boykotajilân olunmuştur. Muhterem Osmanlıların kemal-i sükûnla izhar-ıhamiyetetmelerinitemenniederiz.

sözleriyleBursa’nınkatılımıgörülmektedir.

Page 420: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

OsmanlıDevleti’ninI.DünyaSavaşı’nagirmesiilebirlikteBursa’datemeltüketimmallarındabüyükartışlarolmuştur.Savaşöncesivesavaşyıllarındamilli iktisat siyasası güçlenmiştir. Nafıa Nazırı’nın başkanlığında Harbiye,Maliye ve Nafıa Nezaretleri ile Hicaz Demiryolu Genel Müdürü HulusiBey’den oluşan bir komisyon kurularak İzmir ve çevresinde bulunandemiryollarıileMudanya,BursaveŞarkdemiryollarınınveİzmirrıhtımınınmillileştirilmesigirişimindebulunulur(2Nisan1916).

Milliİktisatsiyasasıileilgili,Avrupamallarınakarşıyerliüretiminsadecedevlet değil, halk tarafından da desteklenmesi yönünde özellikle Bursabasınında ilginçyaklaşımlaryeralacaktır.Örneğin,Bursacivarındabulunanİsviçre şirketiNestle’de, sütlerin bir kimyager tarafından yapılan analizininolumsuz çıkması üzerine konuyla ilgili olarak Ertuğrul gazetesinde “NestleSütü Derdi ve Çiftliklerin Başına Bir Bela Daha” başlıklı bir makaleyayımlanacaktır. Burada, “[…] Vatanımızın menba’ı servetini kurutmaktagaddarane hareket eden Avrupa nihayet sütlerimizi, sütçülüğümüzümahvetmek[…]yetişecekevladınıngeçimini,hayat-ıteminedecekolanmillisanatımız,ziraatımız,sütçülüğümüzmahvedilmeyeçalışılacakdabunakimsemani olmayacak mı?..” sözleriyle yabancı sermaye karşıtı bir söylemkullanılarak Milli İktisat politikası desteklenecektir. Ertuğrul’un bir başkasayısında “Türk Sanatkârlarına Hidmet Herkese Borçtur” başlıklı makalede“[…] Ey Bursalılar, size müjdeler. Senelerden beri Yunanistan’dangetirdiğiniz size ekmek hazırlayan pulluk sabanları yapacak İslam fabrikasımeydana geldi. Sizin için gayet ucuz ve sağlam pulluklar yapıyor. Siz deparanızınAvrupa’ya,Yunanistan’agitmemesiiçinbudemirhaneyeherhaldekoşunuz! Size tavsiye ettiğimiz pulluklarda ayrıca tecrübe etmenize hacetyoktur…”ifadesiyeniekonomikyapılanmayıdesteklemekyönündebirbaşkaörnekolacaktır.

Hüdavendigârgazetesinde“Teşebbüsat-ı İktisadiyeveMuhtaçOlduğumuzŞirketler” başlıklı yazıda, Bursa’da son dönemlerde iktisadi bir uyanışıngözlendiği belirtilerek, “Şu yoldaki tezahürat-ı intibahiye ve tayakkuzdanmemnunolmayacakbirTürk,birOsmanlıevladıtasviredilemez”cümlesiilebudurumdanOsmanlı-Türkunsurunduyduğumemnuniyetvurgulanmaktadır.Daha sonra millet efradının çoğunun eskiden bir devlet memurluğunakapılanma emeli beslediği vurgulanarak, sonraları ticaret mesleğine olaneğilim ve yerli mallara olan ilginin artmasından bahsedilmektedir. YazınınilerleyenbölümlerindeBursa’daki girişimci gençlerin oluşturduğu “OsmanlıTerzihanesi”nin açıldığı övgüyle anlatılmaktadır. Bursa’nın sebze vemeyveyetiştiriciliğindeki yerine dayanılarak bir konserve fabrikası için yapılangirişiminbaşarıylasonuçlanmasından,valisayesindeyenidenhayatbulanbirmensucat şirketinin gösterdiği gelişmeden, Hüdavendigâr Seyr-i SefainŞirketi’nin zamanla verimli bir işletme haline dönüşerek yeni bir vapurun

Page 421: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

alınması ve ortaklarının temettü dağıtmasından gururla söz edilmektedir.Yazıda tekrar dikiş-nakış mektebi ve işletmesinin sağladığı istihdam veişlerden övgüyle bahsedildikten sonra, Bursa’da kurulması gerekli olduğudüşünülen iki şirketin adı verilmiştir. “Hüdavendigâr Bakkaliye Şirketi” ve“HüdavendigârBezzaziye Şirketi” adlarıyla kurulması düşünülen şirketlerinülkenin yararı için düşünüldüğü ve hisselerinin halk tarafından alınacağınınvarsayıldığıgörülmektedir.

Milliİktisatpolitikasınınvurgulanmasınarağmen,henüzmilliyetçiliğintamanlamıyla billurlaşmadığını ifade etmekgerekmektedir.Ülke dışındangelenmamul mallara, hammaddenin ülke dışına çıkartılmasına tepkiler ve deyurtiçinde Müslim-gayrimüslim ayrımının derinleşmesine dair örneklergözlemlenecektir. Fakat söylemlerde ve uygulamalarda Osmanlıcığı veİslamcılığı (ümmetçiliği) çağrıştıran veriler dikkati çekecektir. Örneğin,Ertuğrul gazetesinde yer alan bir reklamda “İttihad ve ittifak zamanı geldi”başlığı altında Aydın’da bulunan bir sabun fabrikasının (İslam) Bursa’dakisatışı için reklam yapılırken söz konusu sabunların sadece İslambakkallarından alınabileceği ifade edilmektedir. Ertuğrul’un bir başkasayısında“İttihad-ıMilliyeyeTeşebbüs”isimlimakalede;

BizkiOsmanlılarız,OsmanlılarıOsmanlı’danbaşkakimsehimayeetmez…Bizvatanımıza,vatanımızdabize ebde-i rabıta ilebağlıdır.Zekâyıfıtriyemiziilm-iterakkiyattasaha-ikemalataçıkarmağagayretetmeliyiz. Uyanalım nasıl bir gaflettir ki mülkümüzde maişetiniticarettearayanmutlakAvrupaemtiasınıalıpsatmaktanbaşkabirşeygöremiyorlar.Erbab-ızekaiştigalatınısanayi-iDâhiliyemizinrevaçvetelakkisinemedarolacakihtiraatveimalatahasriçunteşvikvetergibistiyor. Ey evlad-ı vatan! Avrupa’nın tesufan [?] marifeti bizi garkediyor. Osmanlı vatanında ticaretini tevsi’ edemeyen noksanınıkendinde aramalıdır. Bu bapta bir misal olarak kendimdenbahsedeceğim…

sözleribuikilemiyansıtmaktadır.

Sonuç

Meşrutiyet’inilanındansonraBursa’da;siyasal,sosyo-kültürelveekonomikyaşamda ortaya çıkan gelişmeler, Jön Türk Devrimi’nin getirdiği yeniortamda,genelolaraközgürlüklerinvurgulanması,örgütlerinortayaçıkmasıveözelikle“Milliİktisat”,“MilliKültür”siyasasınınolgunlaştırılmasınayerelbazdaörneklerolmasıaçısındanönemtaşıyacaktır.

JönTürkDevrimi’nin ilkgünlerindeBursavalisiolanMehmedTevfikveeşi Naciye Neyyal ileMeşrutiyet’in ilanından kısa bir süre sonra Bursa’yagelen Tanin gazetesi yazarı Ahmed Şerif’in anılarında Bursa’da ilk tepki

Page 422: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olarak büyük bir coşkunun yaşandığı belirtilmektedir. Bu anılarda özelliklehalkarasında,“hürriyet”iniçeriğininbilinmediğiveMeşrutiyet’inikincikezilan edilmesiyle ortaya çıkan politik dönüşümün kodlarının çok fazlatoplumsal bir tabanının olmadığı da ifade edilmektedir. Bursa’yaMeşrutiyet’in ilanı haberinin ulaşmasının ardından meşrutiyete farklınedenlerle sahip çıkanlar olduğu gibi karşıtlar da bulunacaktır. BaşkenttegözlemlediğimizJönTürkDevrimi’ningetirdiğisiyasalörgütlenmemodelleriBursa’da da görülecek, fakat meşrutiyet yıllarında hiçbir zaman siyasalsistemibütünselbirşekildedönüştürmeamacıtaşınmayacaktır.Meşrutiyet’inilanıyla devletin siyasal varlığının devamı ve yeniden iç-dış siyasadagüçlendirilmesi ereğiyle ilk etapta izlenen Osmanlı birliği düşüncesi, süreçiçinde yerini Türkçülük (milliyetçilik) düşüncesine ve politikalarınabırakacaktır ve İstanbul’da yaşanan gelişmelerin örnekleri Bursa’daizlenebilecektir. Meşrutiyet sonrasında Bursa’da birçok sivil örgütkurulacaktır.

Meşrutiyetin taşımak istediği sosyo-kültürel değerleri geliştirmek içinortayaçıkansivilörgütler,eğitselvekültüreletkinlikler ileözgürlükkonusuiçinde kadın haklarıyla ilgili oluşumların örneklemleri yine Bursa’dadikkatimizi çekmektedir. Özellikle toplumsal altyapı meydana getirmeninyolunun eğitim olduğu kanısı dönemin aydınları ile İttihat ve Terakkitarafından Bursa’daki uygulamalarda göz önünde tutulmaktadır. Bursa’dakiİttihatveTerakkiCemiyeti’ninbubağlamdakiçalışmalarıyladikkatiçekenikitane kulübü bulunmakta, Türk Ocakları’nın Bursa şubesi eğitselçalışmalarıylaönplandayeralmakta,buerekleçalışanBursa’dakibirbaşkaörgütOsmanlıGençDernekleriolmaktadır.

II.MeşrutiyetdönemininBursa’dakiyansımalarındanbirbaşkası,hiçkuşkuyok ki ekonomik yaşamda olmuştur. Milli İktisat siyasası paralelindeBursa’da milli sermaye ile şirketler kurulacaktır. Milli İktisat siyasası ileilgili, Avrupa mallarına karşı yerli üretimin sadece devlet değil, halktarafından da desteklenmesi gerektiği yönünde özellikle Bursa basınındailginç yaklaşımlar yer alacaktır. Milli İktisat politikası vurgulanmasınarağmen henüz milliyetçiliğin tam anlamıyla billurlaşmadığını ifade etmekgerekmektedir. Bursa’da ülke dışından gelenmamulmallara, hammaddeninülke dışına çıkartılmasına tepkiler ve de Müslim-gayrimüslim ayrımınınderinleşmesinedairörnekleryaşanacaktır.AncakOsmanlıcılığıveİslamcılığı(ümmetçiliği)çağrıştıranverilereylemvesöylemlerdedikkatiçekecektir.

Page 423: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ayntab’daİttihatveTerakkiKulübü’nünKurulmasıveAyntab’aEtkisi

CelâlPekdoğan[2]

19. yüzyılın başlarına gelindiğinde, onlarca yıldır biriken çeşitli sorunlar,Osmanlı Devleti’ni yeni toprak kayıplarıyla yüz yüze getirmiştir. Girit’inkaybedilmesi, başta Makedonya ve Arnavutluk olmak üzere, devletin aynışekildetoprakkaybetmeyedevamedeceğikaygısınıdoğurmuştur.

Döneme ilişkin tarih sahifeleri aralandığında, Balkan probleminin küçükevreni olan Makedonya’da, tüm farklı grupların, büyük ölçüde ardışıkevrelerle, sıkı ve yoğun bir şekilde, Doğu sorununu inşa ettiğini eşzamanlıgörebiliriz. Makedonya, Balkan ırklarının sadece bakiyesi değil, sadecerekabetinin mücadele alanı değil, yıllardır Avrupa büyük güçlerininuluslararası rekabette gözde arenası olmuştur. Öte yandan BalkandevletlerininulusalrekabetlerininçözümüMakedonyasorunundagözlenmiş,Büyük Güçler de Makedonya sorununun karmaşıklığına sürüklenmişlerdir.1893yılındaMakedonya’dameydanagelenolaylar,kaçınılmazolarakBüyükGüçler’in dikkatini çekmiş ve 1902 yılı sonlarında Avrupa diplomasisi,Makedonyasorununuyenidenelealmıştır.

Bu bağlamda, Büyük Güçler, 2/3 Ağustos 1903 gecesi çıkan İlindenİsyanı’ndanMakedonya’daki reform politikasını yoğunlaştırmaları gerektiğisonucunuçıkarmışlardır.RusyaveAvusturya-Macaristanhükümdarları,1903Eylül’ündeMürzsteg’debirarayagelerek,İngiltere,FransaveİtalyailegörüşbirliğiiçindealdıklarıMürzstegReformProgramıkararlarını,2Ekim1903’teİstanbul’daki Rusya ve Avusturya-Macaristan Büyükelçiliklerinegöndermişlerdir.Bunagöre,Makedonya,askeri,mali,idari,adliveekonomikbakımdan Büyük Güçler’in kontrolüne girmiştir ve II. Abdülhamid, Kasım1903’te istemeyerek de olsa bunları kabul etmiştir. Rusya ve Avusturyahükümetleribirlikte,Eylül1903’te,Babıâli’ye,eyaletinyönetimininyenidenyapılanması için çok sınırlı ve muhafazakâr bir reform programısunmuşlardır.

Makedonya ile ilgili çeşitli reform önerilerinden sonra Mart 1908’de SirEdward, Avam Kamarası’nda Makedonya reformu için önerileriniaçıkladığında,İttihatveTerakkiCemiyeti,asılmaksadın,OsmanlıDevleti’ninparçalanması, yok edilmesi ve Türklerin Avrupa’dan atılması olduğunuvurgulayarak,konunun“DoğuSorunu”nundevamıolduğununaltınıçizmişti.Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti’nin harici merkezi (Paris),Makedonya’nın bağımsızlığının, Osmanlı Devleti’nin büyük bir kısmınınkaybedilmesianlamınageldiğini,MakedonyasorunununTürkvarlığısorunu

Page 424: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

demek olduğunu, dolayısıyla Makedonya ve Rumeli’nin kaybedilmesininmümkün olmadığını, bu uğurda savaşılması gerektiğini, Makedonya’nınanavatandan ayrılmasını kabul etmeyeceklerini Osmanlı Terakki ve İttihatCemiyetiDahiliMerkeziUmumisiHeyeti’ne bildirmişlerdir.Dahilimerkez(Selanik), harici merkezin yazısına binaen karşıt bir plan hazırlamaklabirlikte, İngiltere ve Rusya arasında Haziran 1908’de Reval’de yapılangörüşmede,Makedonya’yayenibirAvrupamüdahalesigetireceğikorkusuveendişesiyle, dahili ve harici merkez irtibata geçerek, Reval kararlarınıönlemek için, anayasal bir döneme geçmek için harekete geçmişler1 vegerçekleştirecekleri eylem planı hakkında Büyük Güçler’i ve Balkandevletlerinin Makedonya’daki konsoloslarını da 1908 Temmuz başlarındabilgilendirmişlerdir.

Zürcher’egöre,daha1899yılındakurulan İttihatveTerakkiCemiyeti’ninamacı,“İmparatorluk,ayrılıkçıazınlıkmilliyetçiliğininmerkezkaçkuvvetleritarafından tehdit edilmektedir ve bu milliyetçi hareketler, Osmanlıtopraklarıylailgilihesaplarıolanyabancıgüçlertarafındanhemkışkırtılmaktahem de kullanılmaktadır. Jön Türk ideali, (etnik ve dinsel) ‘UnsurlarınBirliği’dir (ittihad-ı anasır); bu hedefe ancak tüm topluluklara parlamentertemsilolanağıtanınarakulaşılabilirdi.”

Bir yandan dış etkenler Jön Türkler’i eylem planına sürüklerken, öteyandan,içnedenlerioluşturan,vergilendirmeyekarşıErzurum,Diyarbakırvediğer birçok kentte başlayan isyanlar ve postanelerin işgal edilmesi, bumeyandahükümeteçekilentelgraflar,JönTürkler’inelinigüçlendirmiştir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti belgelerine göre, 1906 Kasım’ında Paris’tenOsmanlı Terakki ve İttihad Cemiyeti ‘Köstence’ Şubesi’ne gönderilenmektupta“[…]bugünAbdülhamid’inzebûn-ıpençe-ikahrı[kahredenelindeaciz] olan milletin yarın, bir şirgiryan [arslanlar] gibi müdâfa’a-i hukuk,istihsâl-i sa’âdet [hakkını ve hukukunu savunmaları sonucu elde edeceğimutluluğu] uğruna kıyam etmeyeceğini [ayaklanmayacağını] kimse rededemez. Hürriyetin kıymeti, zulm altında ezilmedikçe anlaşılamaz. İnsanakâmil olmak için, yalnız tahsîl ve rütbe kifayet etmeyip [yeterli olmayıp],felâket mektebinden geçmek lâzım olduğunu tasdik buyurursunuz. Bugünküçük,büyükricâl[ilerigelenler]veâhâd-inâs[cahilhalk]bütünmilletrub’-ı [çeyrek] asırdan beri felâket mektebinden geçtiler. Zemin hâzırdır […]”ifadesindeOsmanlıDevleti’nde halkın büyük baskı altında olduğu, hakkınavehukukunazorlaelkonulduğu,halkıngeçirmişolduğubufelakettensonra,doğal olarak özgürlüğüne sahip çıkması gerektiği vurgulanmıştır. Nitekim“[…] 323 [1907] senesi sonlarına doğru vilayetlerin birçok yerlerindekıyamlar zuhur etmekte olduğu bildiriliyordu […]” Bu bağlamda, Ayntabsancağının bağlı bulunduğu Halep vilayetinde de, “[…] ahali ayaklanmıştı.

Page 425: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Askerlerlehalkarasındakanlımüsademelerolmuştu.Şam’danveAyntab’dantaburlarsevkedilmişti.Yakalananhürriyetperverlerbodrumlaratıkılmışlardı.Birçok gece sabaha kadar dayak yemişler ve ölmüşlerdi […]” Halep’tekiayaklanmanın bir başka boyutu da şöyle idi: “Ekim [1907] ayı sonlarındayiyecek maddelerinin kıtlığı yüzünden ciddi bir ayaklanma patlak verdi.Müslümanerkekvekadındanoluşanaçkalabalık,fırınlaravetahıldepolarınasaldırdı ve talanagirişti.Tümdükkânlar, hanlar, kahvehaneler ve lokantalarderhal kapandı. İki yüz kişilik bir kalabalık, Beyrut limanına tahıl taşımaküzere hareket edecek trene saldırdı.Yaklaşık üç yüz kadından oluşan başkabir kalabalık da Vali Nâzım Paşa’nın konağına yürüdü. Ne polis ne dejandarmayürüyüşyapankadınlarınüzerinesaldırmayacesaretedebildi[…]”Halep’teki bu durum, Beyrut’ta da yankı bulmuş, kalabalık bir halk kitlesitahıl taşıyan bir yük trenine saldırarak talan etmiştir. Memleketin ahvaliniyakından takip eden İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC), Paris merkezindenBeyrutİttihatveTerakkimerkezindeadıaçıklanmayanbirkişiyegönderdiğimektupta, “[…] Maksadımız tekâmüle merbut [evrime bağlı] olmak değil,onu silah ile ölüm ile kan ile ta’cîl [hemen hal] etmektir. Memleketimizintekâmül[evrim]veinkişaf-ıdimağisini[aklınıngelişmesini]beklemekyakınolanmuhâtarata [tehlikeye]karşıvatanı terketmekdemektir.Şimdiyekadarçalışanlar ya tarih-i inkılabı [devrim tarihini] tetkik etmemiş veya desatir-iihtilaliyyeyi [ihtilal kanunlarını] tetkike nefsinde kuvvet bulmamışadamlardan mürekkep [oluşmakta] idi. Biz mazinin bu çâre-i halâsını[kurtuluş çaresini] teşfiye etmekle [iyileştirmekle] uğraşıyoruz. Neşriyattan[yayından]ziyade teşkilataatf-ıehemmiyet [önemveriyoruz]ediyoruz. […]Çare-i vatanın davası silah ve baruttur. Muhtelif milletlerin ihtilalât-ıictimaiyyesitedkik[toplumsalihtilalleriincelenirse]edilirseneticehepbudur,hep ölümdür, hep kandır […]” denilerek, devrimci bir vurgu yapılmış veteşkilatıngenişletilmesigerektiğiaçıkçaanlatılmıştır.

1908yılınınbaşlarınagelindiğinde,OsmanlıDevleti’ninenücraköşesinde,her şehir ve kasabasında mevcut düzene karşı başkaldırma hareketlerininkontrol edilemeyecek boyutlara varması, Mart 1908’de Rumeli’nin çeşitliyerlerindebütünaskerikıtalardaerlerintoptanyasalhaklarınıtalephususundagerçekleştirdikleri isyan ve emre uymamanın gittikçe artması idari otoriteyiciddibirşekildesarsmıştır.

Özetlemek gerekirse, “Doğu Sorunu”nun bir halkası olan Makedonyasorunu, “pratik sonuçları ne kadar az olursa olsun, yabancıların sürekliMakedonya’ya müdahale etmesi, 1908 yılında büyük bir kısmı ordudagörevli, oldukça önemli sayıda vatanperver Türkü dehşete ve öfkeyeboğmuştu.Mısırgibibireyaletinfiilenkaybedilmesitehdidiylekarşıkarşıyakalan Türkler, rejimin kokuşmuşluğu ile olduğu kadar artık görünür hâlegelen zayıflığıyla da birçok kişinin nefretini kazanan sultanı devirmeye

Page 426: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

giderekdahahazırbirhâlegeliyorlardı.”

İTC’nin örgütlenmesi, propagandası, askerlerin ve halkın isyanı, ortamıpatlamaya hazır bir bomba haline getirmiştir. Bu bağlamda Jön Türkler’infikri yapısını oluşturan özellikle, biyolojik materyalizm, pozitivizm, sosyalDarwinizm veGustav LeBon’nun seçkincilik düşüncelerinin oynadığı rolüburadaönemlevurgulamakgerekir.

II.MeşrutiyetyıllarındaHalep’ebağlıolanveHalep’inkuzeyindeyeralanAyntab’ınbinalarınıngüzelvesokaklarınınoldukçagenişvetemizolupetrafızeytin ve bahçelerle çevrili olmakla gerek harici ve gerek dahilimanzarasıpek güzel olduğu belirtilmiştir. 1871 yılında 57.976 olan şehrin nüfusu, 37yıllık zaman zarfında yüzde 56 artarak 1908 yılında 90.388’e yükselmiştir.Söz konusu nüfusun, 14.407’si Ermeni, 675’i Yahudi, 336’sı Latin, 9’uSüryani, 54’ü Rum-Ortodoks, 4.577’si Protestan ve diğer çok küçükgruplardan oluşmuştur. Bu dönemde 14.951 haneden ibaret olan kazamerkezinde, 1 hükümet konağı, 1 kal’a, 1 redif deposu, 1 cephanelik, 6karakolhane,40cami-işerif,220mescit,25medarisvekütüphane,16tekke,72 sebil ve çeşme, 1 mekteb-i rüştiye (ortaokul), 22 mekâtib-i ibtidaiye(ilkokul),1AmerikanKoleji,2hastane,8kilise,1havra,14hamam,2.849dükkân ve mağaza, 4 bedesten, 31 han, 53 fırın, 2.000 alaca, bez, abadestgâhı,6debbağhane,50boyahane,10ma’sara,1silahhane,22değirmen,2necar değirmeni, 6 müskirat fabrikası, 5 sabunhane, 30 kahvehane vardır.Ayntab’dasarıkırmızısahtiyân,alaca,aba,döşemelikbez,kanepe,sandalye,sabunveyündenelbiselikkumaşlardahiimalolunmuştur.SahtiyânlarHalep,Kilis ve bazen Mısır taraflarına; alaca, bez, aba, sabun dahi Anadolucihetlerinesevkveihraçolunarakoralardasarfedilmiştir.

Ayntab’da da mevcut yönetime karşı, büyük bir tepkinin oluştuğuanlaşılmaktadır. Bu tepki, talebe-i ulûmdan Hafız Şakir’in dizelerinde şuyakarışladilegetirilmişti:“[…]AhYârabbi!Yeterbukadarçektiğimiz!Artıkyabizimüthiş,kahhâr [yokedici]birzelzelenin[depremin]batş-ıdahhaşile[zor ve şiddetle yakalayışıyla] hafâ-gâh-ı ademe doğru galtân et!..[bulunamayan gizlenecek bir yere doğru yuvarla, yok et]. Yahut hamî,mütevelli kılıklı bu cebbarların dest-i tazallumundan, zîr-i idarelerinden[yahut cahil, özgür iradesinden yoksun bu zorbaların zulm edici elinden,yönetiminden]tezcekurtar![…]”

Ülkede oluşan bütün bu olumsuzluklar, iç ve dış baskılar sonucuHeyet-iVükela (Bakanlar Kurulu), 10 Temmuz 1324 (23 Temmuz 1908) günü vegecesi toplanarakRumeli’dengelen telgrafları incelemişve II.Abdülhamid,“anlaşılanahalikanun-ıesasininilânınıarzuediyorlarmış.Kanun-ıesasiilânıaleyhinde değilim” tarzında kendi adamları vasıtasıyla Bakanlar Kurulu’natebligattabulunmuşveonunüzerinebakanlarcesaretegelmiş,II.Meşrutiyet’i

Page 427: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ilanedenmazbatayıimzalamışlardır.Mazbata,24Temmuzsabahıhükümetçeilanedilmişvegününgazetelerivasıtasıyladatümtoplumaduyurulmuştur.

Kedourie’ye göre, diğer birçok kentte olduğu gibi Halep’te de halk,hükümetinKanun-ıEsasi’yiilanedentelgrafınıkuşkuylakarşılamışveadetaşaşırmıştır.8Beyrut,Hayfa veKudüs’te de benzer tepkiler gözlemlenmiştir.Hitti’yegöre,1908Temmuz’ununaydınlıkbirgünündeAbdülhamid’inuzunsürendespotizmisonaerdirilmiştir.Arapdünyasınayayılanbucoşkulusevinçdalgası,Şam’da,Beyrut’ta,Halep’te,Kudüs’tevediğerkentvekasabalarda,havai fişeklerle, meydanlarda yakılan şenlik ateşleriyle, etkili ve güzelsözlerle söylenen nutuklarla selamlanmıştı. O gün yeni bir günün sehervaktiydi.Miller’egöre,II.Meşrutiyet’inilanıyla,“doğusorunu1908yazındaansızınyeniveakutbir safhayagirdi.”Georgeon’agöre, JönTürkdevrimi,“[…] başkentin kozmopolitizmine taşranın tepkisi […]” olduğu gibi aynızamandaYıldız’daki “Arap lobisi”ne de bir tepkidir.Young’a göre ise, JönTürk Devrimi, Rus Devrimi gibi, bir sınıf devrimi değil, genelde diğerdevrimlerdeolduğugibi,İspanya-Amerikanpolitikasınaparalel,birisyandanziyade, yozlaşmış bir grubun oluşturduğu bir hükümet tarafındangerçekleştirilen soygun ve çapulculuğu önleyerek ülkeyi bayındır bir halegetirmektir.

Padişahın,hürriyetiilanedişihaberi,Ayntabkazakaymakamlığıtarafındandaresmenhalkayayımlanmıştır.İlandanbirgünsonra,24Temmuz1908’deAyntab’da,AvukatAliRızaBeyileMennanzadeMustafaBey’inyönetimindebirmitingdüzenlenmiştir.“[…]Ogünbir tellalhalkımitingedavetetti.Azbir zamanda, şimdiki lise binası bitişiğindeki (Zerdalilik) denen yerdemuazzambirkalabalıktoplandı,butopluluğaşehirdekiazınlıklardakatıldılar.Avukat Ali Rıza Bey, ateşli bir hatipti, sakallı idi, esmerdi, simaca NamıkKemal’e çokbenzerdi.Zerdalilik’tehitabetkürsüsüneçıktı.Topluluğahitapetti.Meşrutiyetinhalk idaresiolduğunuvebirçok iyiliklerini,mitinginâdâbve erkânından, halkın anlayacağıbir dil ile bahsetti vegüzel bir dersverdi.SonraöndeTürkbayrağıolduğuhaldebutopluluk(yaşasınhürriyet,yaşasınadalet, yaşasın müsavat, yaşasın uhuvvet) avazeleriyle coşkun bir sel gibi,bugünküAtatürkBulvarı yolu ile şehre doğru yol almaya başladı. Suburcucaddesinden geçerek şimdiki Karagöz Camii’nin yakınında bulunan ozamankieskihükümetkonağınageldidayandı.Heyetiçlerindenseçtikleribirekibikaymakamınodasınayolladı.Buekip,istibdadınmücessem[somut]birtimsali olan ve devrinde birçok Anteplinin canını yakan KaymakamNecmettin Bey’i kaymakam sandalyesinden aldı ve topluluğun eline teslimetti.BirbaşıEmirAlihanındakikalabalık,kaymakamıkargatulumbaettiler,vuravurahanınönünekadargetirdiler.Kaymakamınlinçedileceğinianlayan,hanın müsteciri [kiracısı] Hancı Emir Ali Efendi adındaki merhametli birvatandaşkaymakamızorlahalkınelindenaldı,hanatıkadı,kapıyıkapattıve

Page 428: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kaymakamı ölümden kurtardı. […] Bu hareket gününün gecesi Avukat AliRıza Bey ile Mennan Bey, Halep valisinin bir telgrafıyla evlerinden,yataklarından alındılar. İhtilal çıkarmak suçu ile elleri kelepçeli olarakHalep’e sevk edildiler.Orada10günkadarmahpusyattıktan sonra,AyntabİttihadveTerakkiCemiyetiYönetimKurulununteşebbüsüilekurtarıldılarveAntep’e döndüler. Bunun üzerine Ali Rıza Bey’in adı halk arasında(Hürriyetçi Ali Rıza) oldu. […]” 1908’de hürriyet ilan edildiğinde “[…]AntepliTürkgençleri tarifsizbirheyecaniçindeydiler.Antep’tebirHürriyetHaftasıyapılmasıkararlaştırıldı.Resmimakamlarbuhaftayıkendiaralarındave halkla beraber çeşitli toplantılarla kutladılar. Bu kutlamalara tümAntepliler katıldı. Antep’teki hürriyet haftasını çeşitli okullarda okuyangençlerdekendiaralarındakutladılar.[…]”

O dönemde kentte yaşayan Şakir Sabri Yener, 14 Temmuz 1324’te (27Temmuz 1908) kaleme aldığı “Peri-i Hürriyet” adlı şiirinde, hürriyetindoğuşunun dünyayı sevinç evi yaptığını, özgürlük baharının yeryüzünüsüslediğini, hürriyet perisinin âşıklarının onun yolunda seve seve canlarınıvermeyehazır olduklarını, göktegörülengüzelliğinyeryüzündekihürriyetinbayramından kaynaklandığını, hürriyetin gelişinin Hz. Ömer devriniyenilediğini, hürriyetin bütün işinin zalimler tarafından hırsızlanan adaletiaçığa çıkardığını, hürriyetin, alçak müstebitleri yüksek makamlardan lanetkuyusunun dibine attığını, hürriyet alevinin rüşvet yiyenleri yaprak gibiyaktığını, hürriyetin ilanıyla yurt düzeninin mükemmel olduğunu, hürriyetperisinin huyunun da, yüzünün de güzel olduğunu dile getirerek, “[…]Efendiler! Geliniz yek zeban olup [hep birlikte] diyelim: İlelebet [sonsuzadek]yaşasınbahtiyar,hürriyet!..”demiştir.

Ayntab’da, “[…] 2. Meşrutiyetin ilanından önce medreselerde okuyanlaraskerealınmazdı.Busebeptenbirçokkimseleraskeregitmemekiçinbaşlarınasarıksararvekendilerinimedresemollalarıgibigösterirlerdi.[…]Meşrutiyetikinci defa ilan edilince, medreseliler imtihana tabi tutuldu. İmtihanıkazanamayanaskeregönderildi.”

II. Meşrutiyet’in ilanından az sonra Ayntab’dan Urfa’ya sınava çağrılanancak sınavı kazanamayanları softa olarak nitelendiren Şakir Sabri Yener,“SahteSuhtelere”(Softalara)adlışiirindede,“[…]Azkaldıömrünüzheleeysahte softalar / Etvârınız [hal ve hareketleriniz] sevimli gelmedi AllahEkber’e” dizelerinden dolayı, softalar tarafından saldırıya uğramış, ancaksınavdabaşarılıolangrubunkorumasındandolayısağsalimkurtulmuştur.

Ayntab’daİttihatveTerakkiCemiyeti’ninkurulduğunadairbilgilerikendisideittihatçıolanCelalKadriBarlasşuifadelerledilegetirmektedir:“[…]Heryerde olduğu gibi Ayntab’da da o zaman bir redif taburu [yedeğe alınanaskerler]mevcut idi.Bu taburun kumandanıYüzbaşı ŞamlıYahyaBey idi.

Page 429: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yahya Bey, Ahmet Muhtar Göğüş’ün çok sıkı arkadaşı idi. Onun için deMuhtarBey,Yahyaadındakibiroğlununadınıbuna izafetenkoymuştur.Vediğertaburzabitleridehemenhemenzatenbiraradabulunduklarıcihetleveonların kulağı sivil halktan ziyade delik olup İttihad ve Terakki cemiyetiniuzaktan ve yakından bildikleri cihetle hemen toplanmaya başladılar. Yerlikimselerden bu toplantılara alaka gösteren pek nadir idi. Bunların başındaCenanizadeAliBeyveTaşçızadeAbdullahEfendi[Hoca],TuzcuzadeHafızAhmet Efendi, Kethüda zade Ahmet Muhtar Bey, Kethüda zade HüseyinCemil Bey [Göğüş], Hacı Hanefi zade Abdullah Efendi, Iztırap zade RızaBey,ŞefikBey[Barlas],CenanizadeRızaBey,NizipliHacıMehmetEfendi,BattalBeyzade[Budak]TahirBey,IstırapzadeCelalKadriBey[Barlas],DaizadeHasanSadıkBey,buaradadaErmenivatandaşlardakanun-ıesasininvehürriyetin ilan edilmesine çok sevindiklerinden bu toplantılara alakagösterdiler. Ve bilhassa Amerikan Koleji profesörlerinden Bezciyan Zenophoca, SilahyanHırandEfendi,KendirciyanHosepEfendi gibi ileri gelenlerİttihad ve Terakki cemiyetine girdiler. Ve bir kısım memurlar da İttihadTerakki’nin toplantılarına katılmak suretiyle bu cemiyete temel kurdular.Cemiyetin ilk reisiYüzbaşıYahyaBey idiyse de kendisi bir ordumensubuolmasıhasebiyleyerlibirsivilinseçilmesinimünasipgörerekbunuteklifetti.Ve seçim neticesinde Ali Cenani Bey cemiyete reis olarak intihap olundu.İkincireisliğedeTaşçızadeAbdullahEfendiseçildiler.BusuretleİttihadveTerakkiCemiyetikurulmuşoldu.Artıkbirbinatedariketmekicapettiğindenve o zamanki İstanbul’da ve Selanik’te ve diğer şehirlerde böyle cemiyetbinalarınakulüptesmiyeedildiğindenSuburcu’ndakarakolbitişiğindebiryerbulundu. Şimdi bu karakolun yerine kunduracı boyacıları toplanmıştır.Buradan itibarensazolanyerekadarkarakolbinasıolupüzerindeodalarveönünde balkon vardı. Burasının arkasında ise Keyvan Bey vakfına ait birarabacı hanı vardı. Şimdi ise buralar hepKeyvanBey vakfına alınmıştır kievvelceburası,yanıkarakolile8dükkânınyerimaarifeaitbiryerdi.İştebusekizdükkânınüstündekiyerkulüpolarakteminedildi.

“Burada bazı tadilat yapılarak gayet geniş bir salon temin edildi. Salonunbitişiğindeikiodavardıki,birisireisveidareheyetiodası,diğerikahveocağıadıylakulüphademesine tahsisedilmişlerdir.BubinanınSuburcucaddesineolanöntarafındanboydanboyabalkonvardı.

“İttihad ve Terakki Cemiyetinin en çalışkan ve devam edenleri şunlardı:Kethüda zâde Hüseyin Cemil Bey [Göğüş], Cenani zade Rıza Bey, IstırapzadeCelalKadriBey[Barlas],DaizadeHasanSadıkBeylerdi.

“Diğer cemiyet azaları ki, bunlara ihvân [sempatizan] denirdi. Tek tükkulübegelipİstanbul’dangelenyığınyığıngazeteleriokurlarvekahvelerini,nargilelerini içip giderlerdi. Gün geçtikçe İttihad ve Terakkiye girmek

Page 430: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

isteyenlerin sayısı arttı. Onun için cemiyete girmek usulü de İstanbul’dakiusule göre yapılmaya başlandı. Bu kulübün ve cemiyetin masraflarınınteminini başkan Ali Cenani Bey taahhüt etmişti. Fakat zaman geçtikçemasrafı çeşitli şekillerle arttığından her azanın bir aylık almak usulü kabuledildi. Ve bu aylık gayet cüz’i bir paraydı. Eksilen parayı yine başkanAliCenaniBeyvermektedevametti.AliCenaniBey’inmebusseçilmesiüzerineki, Ayntab, Halep’in kazası olduğu için bütün vilayetin mebuslarına Halepmebuslarınamıverilirdi,CemiyetbaşkanlığınaikincibaşkanAbdullahEfendi[Hoca]seçildi.AbdullahEfendiçokkıymetlivehamiyetlibirzat idi.Bütünbu aile çeşitli şekillerde memlekete hizmet eylediler. Merhum Faik Paşa,Abdullah Efendinin küçük oğludur. Abdullah Efendiyi İngilizler Ayntab’ıişgal ettikleri zaman Mısır’a sürgün ettiler. Ve orada senelerce kaldı,hastalandı,Ayntab’ageldiğizamançokyaşamayarakvefatetti.

“Orduzabitanının ilkgünlerindeki cemiyet faaliyetlerigittikçeazalıyordu.Zira ordunun ilk günlerindeki cemiyet faaliyetleri gittikçe azalıyordu. Ziraordunun siyasetle iştigal etmemesi hakkındaMebusanmeclisinde çok ateşlitartışmalar oluyor ve İttihad Terakkininmuhalifi olan diğer partiler meselaHürriyetveİtilafpartisigibi,İttihadTerakkininordudankuvvetaldığınıilerisürerekbunaçok itirazediyorlardı. İştebusebepleordumensuplarının tesirve nüfuzu gün geçtikçe eksiliyordu. Antep İttihad ve Terakki mensuplarıarasında yerli siviller vaziyete hâkim olmaya başladılar. Bunların başındaKethüda zade AhmetMuhtar ve Hüseyin Cemil ve Iztırap zade Şefik Bey[Barlas], o zamanın daha bir çok münevver gençleri mevcut bulunuyordu.Nitekim Muhtar Bey ile Hüseyin Cemil bütün ömürleri boyuncaittihadçılıktanayrılmamışlardır.Buyüzdendeiyiveyakötühadiselerehedefolmuşlardır. İttihad veTerakkiCemiyeti kurulduktan sonraAyntab’da adetabir fikir inkılabızuhuregeldi.Onamensupbilginkimselersıra ileherhaftakonferanslar vermek suretiyle cemiyet hayatını bir fikir hayatı şeklinesoktular. İstanbul’dangelengazetevemecmualar,bütünokunur,okurlarıdakulübe celb ve cezb ediyordu. Konferanslar dahi kulübe devam ettirmektebüyük rol oynuyordu.VeAyntab’da İttihadveTerakki cemiyetininkuvvetliolmasındandırki,buradaHürriyetveİtilafCemiyetikurulamadı.[…]”

Barlas’ın yazdıkları değerlendirildiğinde Ayntab’da, İttihat ve TerakkiCemiyeti’nin çalışmaları oldukça etkili olmuş ve kentte birtakım etkinlikleryapılmıştır. Bu bağlamda, “[…] o sıralarda Antepli gençler arasında çoktutulan[…]”JönTürkadlıbirpiyessahneyekonmuştur.“[…]Oyunsahneyekonulduğundaüçgündevamlıtemsiledilir.Oyunu1.500’denfazlakişiizler.Bu oyunda tüm masraflar çıktıktan sonra 250 mecidiye kâr kalır. AntepligençlertarafındanbuoyunoynandığısüreceTürkTepeadıileteksayfalıkbirgazete yayımlanır. Şapirograf[3] (Schapirograph) usulü ile basılan bu gazeteüç sayı yayımlanır. Gazete ‘teberrü karşılığı’ [bağış karşılığı] dağıtılır.

Page 431: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Toplanan para 100 mecidiye kadardır. Antepli gençler (İttihat ve Terakkiyanlısı gençler) oyundan sağladıkları 250 mecidiye ile Türk Tepegazetesindensağladıkları100mecidiyeyiyani toplam350mecidiyeyi ‘TürkTepe’debirokulyapılması şartıyla’ [içingirişimdebulunmuşlardı].Maarif-iİslâmi’yeCemiyeti’neteslimederler.[…]OsıralaradıKürtTepeolantepeyeçıkıp ‘Kolej Tepe’ye bakar ve biz de burada Türk koleji yapacağız’ diyeyeminederler.BelediyevediğerresmikuruluşlaradabaşvuruptepeninadınıTürk Tepe olarak resmen tescil ettirirler. […] Antep’te ikinci temsil 1326(1910) yılında düzenlenmiştir. 1910 yılındaAntep’te bir İdadi, yani bir liseaçılması için uğraş verilmiştir. Bu iş için ilkokul öğretmenleri ve aydınlar[İttihat ve Terakki yanlıları] bir araya gelirler. ‘Temsil’ verilmesine kararverilir. Fakat temsilden fazla elde edilemeyeceği anlaşılınca da daha fazlagelir elde etmek için hazırlık yapılır. ‘Konser tesmiye ederek’ yani konserverilecekdiyebilet satarlar.Antepli gençler [İttihat veTerakki yanlıları] bukonserde ‘hamasi’ şiirler okur ve konferans verirler. İshak Refet [Işıtman],Celal Kadri [Barlas], Hasan Sadık [Dai] ikişer şiir okurlar. Ayrıca, ‘Romaİmparatorluğunun İnhitatınınSebepleri’[4] adlı bir de konferans verirler. Bu‘Konser’de okunan şiirlerden iki tanesinin adı tespit edilebilmiştir: EminBülent[Serdaroğlu]’nun‘Kin’adlışiiriileMehmetEmin[Yurdakul]’un‘KöyKızıYanaklarıKırmızı’diyebaşlayanşiiri.Antepligençlerveaydınlar[İttihatveTerakkiyanlıları]bu‘Konser’den–‘temsil’den–250sarıaltıneldeederler.[…]ŞimdikiAkyolİlkokulu’nunbulunduğuyerdelisebinasınıntemeliniatıpinşaatını başlatırlar. Okul inşaatı epey çıktıktan sonra tamamlanmaküzereykenparalarıbiter, inşaatadevamedebilmek içinyenidenparaararlar;fakat bulamazlar. Bu yarım lise binası da önce zamanın sonra da AntepHarbinintahribineuğrayıpyokolmuştur.”

II. Meşrutiyet’in ilanının getirmiş olduğu göreceli özgürlük ortamı,Ayntab’daki basın ve yayın hayatına yeni bir ivme kazandırmıştır. Bubağlamda,1908-1918yıllarıarasında,Ayntab’da,Palyaço(İttihatçıSaitSabitErel, Türkçe, 12 Eylül 1908-1909), Türktepe (Ayntab İttihat ve TerakkiCemiyeti, Türkçe, 19 Ekim 1908, üç sayı), Rehnümâ (Türkçe-Ermenice,1908-1909), Genç (İttihatçı Celal Kadri Barlas, Türkçe, 25 Kasım 1913-Aralık 1914), Ahali (Mustafa Asım, Türkçe, 1915, 4 ay süreyle), İmtiyaz(MustafaAsım,Türkçe,1916-?),DünyaTelgrafları (İttihatçıAhmetMuhtarGöğüş,Türkçe, 1916-1918),AjansHaberleri (RüştüHoca ‘Atalar’,Türkçe,1916sonları,1919)adlıgazetelerin45yanısırayinebudönemdeAyntab’dayayımlanan kitaplar da şunlardır: Doktor Trobridge Zikrine: Bezciyan,Aleksan,Antep1911(Miladi)Havadis,BA;825,kitabınErmeniceadı:Dokd.TrobriciTsonvadzUğertsMı;DörtİncillerinMutapagatı:Minceryan,Mibar,Antep 1911 (Miladi) Havadis, BA; 822, kitabın Ermenice adı: ÇorsAvedaranneriMegnutyunı;Dukuliye İmtihan Sualları: Antep 1913 (Miladi)

Page 432: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Kolec, 25, BA; 863, kitabın Ermenice adı: IntunelutyanKnnutyanHartser;İlmi Hisap: Babigyan, Antep 1911 (Miladi) Havadis, BA; 824, kitabınErmeniceadı:KidaganHaşvarg;İlmiTaalim:Levonyan,Sarkis,Antep1912(Miladi)Kolec,37,BA;837,kitabınErmeniceadı:Tasakirk;İngilizce-TürkçeSözlük: Antep 1911 (Miladi) Havadis, BA; 814, kitabın Ermenice adı:AnklereneHayadar Trkeren ParakrkuygMaraşi Ağçgants Varjarani Hamar;İnsanYüreği: (çev.Kermanerenits)Antep1911 (Miladi)Havadis,BA;819,Almancadan çeviri, kitabın Ermenice adı: Martgayin Sirdı; Kiliseler veTebşiriBeşaret:Martin,G.C.,Antep1911(Miladi)Havadis,BA;821,kitabınErmenice adı: Yegeğetsiner yev Hağtanagi Avedis; Kolej ve MüessislerinTarihi: Bezciyan, Aleksan, Antep 1911 (Miladi) Havadis, BA; 826, kitabınErmenice adı: Koleci yev Himnatirnerun Badmutyunı; Kolejin İlk ReisiDoktor Tilman G. Trobridge Zikrine: Antep 1914 (Miladi) Kolec, 24, BA;868,kitabınErmeniceadı:GoleçiAraçinDnorenDogdorTilmanK.TropriçiHişadagin;KolejinTesisiveTarihi:Bezciyan,Aleksan,Antep1913(Miladi)Kolec, 18, BA; 856, kitabın Ermenice adı: Goleçi Himnatrumı yevBadmutyunı; Mesut Bir Ömür Yaşamak İçin Müminin Bilmesi ve RiayetEtmesi Lazım Gelen Hakikatlar: (çev. Anklierenits) Antep 1919 (Miladi)Kolec,107,BA;883,İngilizcedençeviri,kitabınErmeniceadı:YerçanigMiGyank Abrelu Hamar Havadatsyali Goğmits Harkvelik Cşmardutyunner;Şarkın Hristiyan Kiliseleri: Shammas, Georgy, Antep 1913 (Miladi) Kolec,58, BA; 855, kitabın Ermenice adı: Arevelki Krisdoneagan Yegeğetsinerı;Yağub Der Krikoryan Zikrine:Matosyan, Jessy, Antep 1911-1913 (Miladi)Havadis, BA; 820, kitabın Ermenice adı: YakubDer Krikoriani Hişadagin;Yergaran/Şarkı Mecmuası: Antep 1919 (Miladi) Kolec, BA; 882, kitabınErmeniceadı:Yerkaran;Zikrine:derKrikoryan,Hagop,Antep1914(Miladi)Kolec, 9, BA; 875, kitabın Ermenice adı: Hişadag. Bu kitaplar, Ayntab’da1831yılındakurulanve1908’deyenilenenAmerikanKolejMatbaası’ndave1909 yılında Rüştü Atalar tarafından kurulan Havadis Matbaası’ndabasılmıştır.

Ancak, Balkan Savaşları’ndaki yenilgiden dolayı, ekonomik ve sosyaldengeninyarattığıolumsuzortam,savaştansonrabaşta İngilizveFransızlarolmak üzere, diğer Avrupalı diplomatik temsilcilerin Arap vilayetlerindeOsmanlı Devleti aleyhine yürüttükleri yoğun ajitasyon ve siyasi faaliyetler,Arapların, kışkırtılanözerklik-milliyetçi-reformist taleplerinekarşı İttihat veTerakki’nin yetersiz tutumu, savaşın mali yükünün Arap vilayetlerineödetileceğibeklentisi,buvilayetlerdeİttihatveTerakkihükümetinekarşıolankuşkularıderinleştirmiştir.Öylesineki,“[…]Halep’tesavaşiçinöncelikledeeşrafın yaptığı ödemelerin yükü çok ağırdı. Yetkililer önce mecburiborçlanma yoluna gitmeyi düşünmüşlerdi, ancak bunun yerine et, yağ vebuğdaygibiihtiyaçmaddelerinieşraftanteminetmeyolunagittiler.Avusturya

Page 433: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

konsolosuna göre, bu mükellefiyetlerden en fazla İtilâfçıların eski liderleri(muhtemelen kentin en zenginleri zarar görmüştü. […]” Bu nedenlehükümetinkimibaşarılıuygulamalarınarağmen,ArapvilayetlerindekiİttihatveTerakkiKulüpleriazalmıştıveyaetkisizhalegelmişti.

BiryandanAyntabİttihatveTerakkiKulübübaşkanıAliCenani’nin1908seçimlerinde Halep mebusu seçilerek ayrılması ve 1912’de de mebusluğadevam etmesi, diğer yandan yukarıda açıklanan nedenlerle Balkan Savaşısonrasıülkedeortayaçıkanyenidurum,AyntabİttihatveTerakkiKulübü’nü(AİTK) de olumsuz yönde etkilemiş olmalıdır ki, eldeki mevcut bilgileregöre,kulübünbundanböylekaydadeğerbirfaaliyetininolupolmadığıtespitedilememiştir. Öte yandan kulübün asıl kurulmasında rol oynayan AhmedMuhtar’ın[Göğüş]daAyntab’danayrılarak,I.DünyaSavaşıyıllarındaİttihatve Terakki Cemiyeti Bakırköy ve Fatih sorumlu kâtipliklerinde bulunmuşolması,AİTK’yiciddibirşekildesarsmıştır.Yaptığımızaraştırmada,1914yılıbaşlarındanitibarenAİTK’nin,herhangibiretkinliğitespitedilememiştir.

I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinin hemen ardından İttihat ve TerakkiCemiyeti’nin genel meclisi dağıtılmış ve bu da cemiyetin içinde küçük birgrubun iktidarı ele geçirmesine olanak sağlamıştır. Gölge kabine, gittikçeartanAraphuzursuzluğunakarşısertönlemleralmayıtercihetmiş,Suriye’debulunan 4. Ordu Komutanı Cemal Paşa’nın tutumu, Türk-Arap ilişkilerinidahadaçıkmazasokmuştur.ŞerifHüseyinveMcMahonyazışmalarıylaArapisyanı kurgulanmış ve Osmanlı ordusuna karşı ayaklanacak olan Arapbirliklerine, İngiltere tarafından mükâfat olarak bağımsız Arap devleti vaatedilmişvebubağlamdaçeşitliantlaşmalaryapılmıştır.

I. Dünya Savaşı’nın sonucunda, Osmanlı Devleti de 30 Ekim 1918’deMondros Mütarekesi’ni imzalamış ve İtilaf Devletleri’ne, güvenliklerinitehdit edecek bir durum karşısında sınırları içindeki herhangi bir stratejiknoktayıişgaletmehaklarınasahipolmayetkisinivermiştir.MondrosAteşkesAntlaşması’nı dayanak olarak kabul eden İngiliz kuvvetleri, 17 Aralık1918’de, “Halep’te fazla asker ve hayvanları bulunduğundan yalnız kışıçıkarmakveiaşehususundasıkılmamak[…]”maksadıyla(!)Ayntab’ı[5]işgaletmişlerveAmerikanKoleji’neyerleşmişlerdir.

İngiliz işgali üzerine Ayntab İttihat ve Terakki üyeleri bireysel olarakyeniden harekete geçmişlerdir. İngiliz işgalcileri vatanlarından atmak için,dahaönceAyntabİttihatveTerakkiKulübü’nün(AİTK)başkanlığınıyapmışolan TaşçızâdeHocaAbdullah Efendi ve aynı kulübün üyesi, KethüdazâdeHüseyinCemilBey[Göğüş]derhalhareketegeçerek,HafızŞahinEfendiveKürtHacıOsmanAğa,MamatAğazâdeAliEfendi, tüccardanAğazâdeAliAğa’nın evinde bir toplantı yapmışlardır. Ayntab Müdafaa-i HukukCemiyeti’nin ilk nüvesi, Aralık 1918’de, bu toplantıda teşkil edilmiştir. Ne

Page 434: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

varki, İngilizlerhukukdışıgerekçeler ileri sürerekheyetinöndegelenlerinitutuklamışlar, önce Halep’e, oradan Şam’a ve nihayet Mısır’daki esirkamplarınagötürmüşlerveçokağırişkencelerdebulunmuşlardır.

Ayntab’daİngilizzulmüdevamederken,MustafaKemal,19Mayıs1919’daSamsun’a ayak basarak Erzurum ve Sivas Kongrelerini gerçekleştirmiş veAnadolu’nun düşman işgalinden kurtarılması için gerekli stratejiyiaçıklamıştır.AyntabadınaKaraVasıfBey[Karakol]veHafızŞahinkatıldığıSivasKongresi’nde,“Osmanlıülkesininherhangibirbölümüneyönelecekelatma ve işgale” karşı “hep birlikte savunma ve direnme ilkesi” kararıdoğrultusunda, Ayntab ve Kilis’in savunulması 3. Kolordu ile ikinci bölgeiçindebulunanMüdafaa-iHukukCemiyetlerineverilmiştir.

Bu arada, Anadolu ve RumeliMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nden bahis veMustafaKemalPaşa imzasını taşıyanbirermektupAyntabMutasarrıflığı’nave Belediye Başkanlığı’na ulaşmış, fakat mutasarrıf bu mektubu derhalİstanbul Hükümeti’ne göndererek durumdan haberdar etmiştir. AyntabTahriratMüdürü, İttihatveTerakkiFırkasıHicaz sorumlueskikâtibiRagıpBey, Mustafa Kemal’den gelen ikinci mektuptaki istemler doğrultusundahemenhareketegeçmişveLivaİdareMeclisiBaşkâtibiMaraşlıAvniBey’edurumu açmış, o sırada devlet memuru olmayan ve halkla yakın ilişkisiolduğu tespit edilen Dr. Hamid Bey ile görüşülmesi gerektiği kanaatinevarılmıştır. Ragıp Bey, Dr. Hamid Bey’e Müdafaa-i Hukuk şubesininAyntab’da açılması için mutasarrıflık makamına bir beyanname vermesini,kendisinindebukonudamutasarrıflıknezdindeyardımcıolacağını vebunugerçekleştireceğini belirtmiştir. Dr.HamidBey bunu gerçekleştirmiş, RagıpBey,EşrefBey veDr.HamidBey ilkönce bekâr olanEşrefBey’in evinde,sonraAyntab’ınenücraköşelerindegizlicehalkıörgütlemeyebaşlamışlardır.“[…]BuesnadaAyntabahalisimilliyetpervervemuhalifolmaküzere ikiyeayrıldı. Mutasarrıf Celâl Bey de dahil olduğu halde muhaliflerin ekserisiAyntab eşrafı ile uleması ve bunların âvâneleri olan bir takım hamâka vecühela[ahmakvecahiller] idi.[…]”TahriratMüdürüRagıpBey’egöreise,“[…]gayetçekingenmutasarrıfvekadıvejandarmataburkumandanı,ahad[kimse] ile temasa tenezzül etmemekle beraber ancak icap ederse işgalkuvvetlerinekarşıgüyaprotestovazifesinikendisinemalsayanveCemiyet-iİslâmiye namı altında vücuda getirilen bu cemiyetin azası yani memleketeşrafıilebirlikteteşkilâtımızamuhalifidiler.[…]”“[…]Milliyetperverlerisehalk ve hakikî ulemâdan ve avamdan mürekkep olup reisleri Ayntabmebusluğuna intihab [seçilen] edilen [İttihatçı]AhmetMuhtarBey [Göğüş]idi.[…]”

Önde gelen liderleri ve ekseriyeti AİTK üyesi olan milliyetperverler,Mustafa Kemal’in gönderdiği Sivas Kongresi kararlarını hassasiyetle

Page 435: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

uygulayarak, bir geceMeclis-i İdare Başkâtibi Eşref Bey’in Gümüş Kastelyanındaki evinde toplanarak, “Tahrirat Müdürü Ragıp Bey ile JandarmaYüzbaşısı Esad Bey, [o vakit açıkta bulunan] Doktor Hâmdi Bey, AhmetMuhtar Bey, Alay Kâtibi Maraşlı Avni Bey, Meclis İdare Başkâtibi EşrefEfendi, Maraşlı Hoca Hâmdi Efendi, Kevkep zâde Abdurrezzak Efendi,Marak zâde Şerif Ağa, Körükçü zâde Ahmet Efendi”den tamamı Ayntablıolmayan bir “Heyet-i Mümessile”yi (Temsil Heyeti) ve tamamıAyntablılardanoluşan“Heyet-iİdare”yi(İdareHeyeti)oluşturdular.

Ayntab’daki milliyetperverler, Mustafa Kemal’in emirleri doğrultusunda,yukarıdasözünüettiğimiz“Heyet-iMümessile”ve“Heyet-iİdare”denoluşanAnadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Ayntab Heyet-iMerkeziyesi’niEkim1919başlarındakurmuşlarvetelgrafmemuruMahmudMahirBeyvasıtasıylaSivas’tabulunanMustafaKemalPaşa’yabildirilmesinisağlamışlardır.

Sivas Kongresi kararları gereği yöreye gönderilen Kılıç Ali, Maraş’ıdüşman işgalindenkurtardıktan sonrabukezUrfaveAyntab’danheyetlerinMaraş’a gönderilmesini istemiştir. Her iki heyet deMaraş’a gitmiştir. KılıçAli ile görüşmek üzere, Ayntab’dan giden temsilciler şunlardır: EskiittihatçılardanAhmedMuhtar Bey [Göğüş], JandarmaKomutanı EsadBey,Tahrirat Müdürü İttihatçı Ragıp Bey, Hacı Halitzade Sadık Bey [Koçak].ŞehrinayrıntılıharitasınıdaberaberlerindegötürenAyntabheyeti,KılıçAliBey’e, şehrin savunması ile ilgili detaylı bilgi vermişlerdir. Kılıç Alibaşkanlığındatoplananheyet,AyntabharitasıüzerindeFransızişgalinekarşı,yerel savunmaları oluşturacak semtleri ayırarak numaralamışlar ve 27 semtteşkiletmişlerdir.

Bu arada İngilizlerin esaretinden kurtulan AİTK üyesi Hüseyin CemilGöğüş,Ayntab’a dönmüş ve sıcak savaşın başladığı 1Nisan 1920 yılındanitibaren başyazarlığını AİTK üyesi Ahmed Muhtar’ın (M.T.) rumuzuylayaptığıAyntabHaberlerigazetesiniçıkarmıştır.Savaşortamında,kimizamangünlük, kimi zaman iki veyaüç gündeyayımlanarakgizli dağıtılan ve halküzerindebüyükbir etki yaratangazete,UlusalKurtuluşSavaşı programınınateşlibirsavunucusuolmuştur.

Ulusal Kurtuluş programını Ayntab’da bizzat gerçekleştiren, yürüten veAyntab Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kuran eski AİTK üyeleri, Ayntabhalkının kendi yurtlarında bağımsız yaşama hak ve istemlerinden doğaneylemlerini organize ederek uygulamış ve Ayntab’ın 25 Aralık 1921’dedüşmanişgalindenkurtulmasındatemelroloynamışlardır.Örneğin,8/9Şubat1921’de kentte Fransızlarla yapılan anlaşmada hiçbir AİTK üyesinin,dolayısıyla Ayntab Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyesinin imzasıbulunmamaktadır.

Page 436: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

UlusalKurtuluşSavaşıyıllarındahalkınıngösterdiğikahramanlıktandolayı02.02.1921 tarihinde İcra Vekilleri Heyeti’nin aldığı bir kararla Ayntabkasabasının adı Gaziayntab’a dönüştürülmüş ve bu karar TBMM’de kanunhaline getirilerek 8 Şubat 1921’de yürürlüğe girmiştir. Bir süre bu isimleanılankentinadıdahasonraGaziantepolmuştur.

TBMM’ninI.dönemindeGaziayntabmilletvekiliolarakgörülenAİTK’ninçekirdek kadrosunda, kentte kalanlar da Cumhuriyet Halk Partisi üyesikalarak yurt hizmetlerini yürütmüşlerdir. Örneğin Ahmed Muhtar Göğüş,uzunbirsüreCHPilbaşkanlığınıyürütmüştür.

1926 yılına gelindiğinde İzmir Suikastı’nı izleyen günlerde İttihatçılarınyargılanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamda, mahkeme tarafındanhazırlanan “İddianame”deAhmedMuhtar da suçlanmıştı (2Ağustos 1926).Tutuklanarak cezaevine atılan Ahmed Muhtar, Kılıç Ali’nin yardımı veMustafaKemal’ingirişimiylekurtulmuştur.

Sonuç olarak denilebilir ki, baskıcı, zorba, zulüm ve kahreden yönetimekarşıcesaretleayaklanıp,hakkınıveözgürlüğünükorumakiçin,evrimebağlıolmaksızın, devrim tarihinin, ihtilal kanunlarının ve toplumsal ihtilallerinilkeleri gereği, onu silah ve barut ile, ölüm ile, kan ile hemen hallederek,özürlüğe,adaleteveeşitliğedayananyenibiryönetimiiktidaragetirmekiçingerçekleştirilen1908Devrimi,Ayntab’dadaaynıkaygılarlaortayaçıkmışvehürriyetinilanıkenttebüyükbirsevinçveheyecanlakarşılanmıştır.Görecelide olsa, özgürlük ortamından yararlanılarak, büyük bir olasılıkla askerkaynaklı, asker-aydın ilişkisi sonucu, zaten patlamaya hazır olan halkın dakatılımıyla Ayntab’da kurulan İttihat ve Terakki Kulübü, gerçekleştirdiklerietkinliklerle,özgürlük,eşitlik,adalet ilkelerinebağlı,kendihukukunasahip,aklın ve bilimin egemen olduğu bir yaşam tarzı konusunda halkıaydınlatmayaçalışmışlar,İstanbul’danbolmiktardagelengazetevebildirileride halka iletmişler ve adeta Ayntab’da bir fikir devrimi yaratmışlardır.Eğitime son derece önem veren kulüp, okul açmak için bir hayli çaba sarfetmiş, hatta girişimde bulunarak inşaatı dahi yapmışlardır. Dahası, 1919yılındavarlığınısürdürdüğünütespitettiğimiz“AyntabİttihadveTerakkiAnaMektebi” büyük olasılıkla kulübün girişimleri ile o yıllarda kurulmuştur.Kulübün bu çalışmaları, kuşkusuz Kemalizm’in ve toplumsal değişiminöncelleribakımındansondereceönemlidir.1913yılınınsonları,1914yılınınbaşlarından itibaren etkisiz bir hale gelen AİTK’nin, İngilizlerin 17 Aralık1918’dekenti işgalinekadarherhangibirfaaliyeti tespitedilememiştir.İşgalkarşısında yeniden ortaya çıkan bir grup kulüp üyesi, Ayntab Müdafaa-iHukuk Cemiyeti’nin ilk çekirdeğini oluşturarak halkı örgütlemişler ve 4Kasım 1919’da İngilizlerden kenti devralan Fransız işgal kuvvetlerine karşıda aynı tutumunu sürdürmüşlerdir. Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında, yerel

Page 437: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yönetimin, ulemanın ve eşrafın İstanbul Hükümeti’nden yana tavırsergilemesinekarşın,MustafaKemal’inkararlarıdoğrultusundahareketedenkulüpüyeleri,AyntabMüdafaa-iHukukCemiyeti’ni resmenkurarak,kentindüşman işgalinden kurtarılmasında bizzat görev yapmışlardır. Kulübünüyeleri,Cumhuriyet’inilkyıllarındavesonrasındagerekyerelyönetim,gerekhükümet düzeyinde görevler alarak kente ve döneme önemli hizmetlerdebulunmuşlardır.

SeçilmişKaynakça

A.C.,“BahaeddinŞakirBey’inBıraktığıVesikalaraGöreİttihadveTerakki:131”,Milliyet,2Eylül1934.

Anderson,MatthewSmith,DoğuSorunu1774-1923,çev.İdilEser,İstanbul2001.

Arıburnu,Kemal,SivasKongresi,Ankara1997.

Barlas,Uğurol,GaziantepBasınTarihi100.Yıl,Karabük1972.

______,GaziantepTıpTarihiveKültürAraştırmaları,İstanbul2004.

BaşbakanlıkCumhuriyetArşivi,BakanlarKuruluKararları,2.2.1921/626.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Hariciye, Harb-i Umûmi (BOA. HR. HU.)Karton.43/61.

Bayur,YusufHikmet,TürkİnkılâbıTarihi,CiltI,Kısım2,Ankara1983.

Brailsford,H.N.,MacedoniaItsRacesandTheirFuture,Methuen&CO.,Londra1906.

Çoker, Fahri, Türk Parlamento Tarihi Milli Mücadele ve T.B.M.M. I.Dönem1919-1923,CiltI,Ankara1994.

______, Türk Parlamento Tarihi Millî Mücadele ve T.B.M.M. I. Dönem1919-1923,CiltIII,Ankaraty.

Darkot, Besim ve Dağlıoğlu, Hikmet Turhan “Ayıntab”, İslamAnsiklopedisi,CiltII,İstanbul,1993.

Dinamo,Hasanİzzettin,Kutsalİsyan,CiltVI,İstanbul1967.

Evans, Stephen F., The Slow Rapprochement Britain and Turkey in TheAgeofKemalAtatürk1919-38,TheEothenPress1982.

EyüpSabri,BirEsirinHatıraları,Ankara1338.

François, Georgeon, Osmanlı-Türk Modernleşmesi (1900-1930), çev. AliBerktay,İstanbul2006.

Goloğlu,Mahmut,SivasKongresi,Ankara1969.

Page 438: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[Göğüş,M.Oğuz], “HüseyinCemilGöğüş”,Gaziantep’iTanıtıyoruz,CiltIII,Sayı1.

______, Celal Kadri Barlas’ın Dilinden, “İttihad Terakki CemiyetiGaziantep’te Nasıl Kuruldu?” Gaziantep’i Tanıtıyoruz, Cilt II, Sayı 2, 30Temmuz1963.

Hacısalihoğlu, Mehmet, Jön Türkler ve Makedonya Sorunu 1890-1918,İstanbul2008.

Hitti,PhilipK.,SyriaaShortHistory,Beingacondensationoftheauthor’s‘HistoryofSyriaincludingLebanonandPalestine’,NewYork1959.

Honigmann, Ernest, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, çev. Fikret Işıltan,İstanbul1970.

Kansu,Aykut,1908Devrimi,İstanbul1995.

Kayalı,Hasan,JönTürklerveAraplar,İstanbul1998.

Kedourie,Elie,ArabicPoliticalMemoirsandOtherStudies,Londra1974.

Klieman,A.S.,“Britain’sWarAimsintheMiddleEastin1915”,JournalofContemporary

History,CiltIII,No.3,1968.

Kolağası:ResneliAhmedNiyazi,Hatırât-ıNiyaziyahudTarihçe-iİnkılâb-ıKebîr-i

OsmanîdenBirSahife,İstanbul1326(1910).

KopyeDefteri,Cild-i evvel,1MartEfrencî,25RueBonaparteParis,166vd.(OsmanlıİttihadveTerakkiCemiyetiMerkezi’nin1906-1907SenelerininMuhaberatKopyası,AtatürkKütüphanesi,BelediyeYazma,O.30.

Kopye Defteri, Cild-i sâni, 15 Teşrin-i sâni efrenci [1]907, [İttihad veTerakki Cemiyeti’nin 15 Teşrin-i sâni 1907-28 Mart 1908 Senelerine AitMuhaberatınınKayıtDefteri],TürkTarihKurumuYazmaları,no.130.

Marriott, J.A.R., TheEasternQuestion anHistorical Study in EurepeanDiplomacy,FourthEdition,OxfordUniversityPress1940.

Miller, William, The Otoman Empire, 1801-1913, Cambridge UniversityPress1913.

Monroe,WillS.,BulgariaandHerPeople,BostonUSA1914.

Montesquieu,ConsidérationssurlescausesdelagrandeurdesRomainsetdeleurdécadence,Poussielgue1907.

Report of the International Commission to Inquire into the Causes and

Page 439: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Conduct of the Balkan Wars, Published by the Carnegie Endowment forInternationalPeace,WashingtonDC,1914.

Salnâme-i Vilâyet-i Haleb, 1288 Hicrî senesi (1871) Def’a 5, HalebMatbaa-iVilâyet1288/1871.

Salnâme-i Vilâyet-i Haleb, 1326 Hicrî senesi (1908) Def’a 35, HalebMatbaa-iVilâyet1324/1908.

Salnâme-i Vilâyet-i Haleb, 1326 Hicrî senesi (1908) Def’a 35, HalebMatbaa-iVilâyet1324/1908.

Sir A.W.Ward, Litt. D., F. B. A. ve G. P. Gooch,M. A., Litt. D., TheCambridgeHistoryofBritishForeignPolicy1783-1919,CiltIII(1866-1919),NewYork,TheMacmillanCompany1923.

T.C.GenelkurmayBaşkanlığıHarpTarihiDairesiResmiYayınları,SeriNo:1, Türk İstiklâlHarbi IV ncüCiltGüneyCephesi, GenelkurmayBasımevi,Ankara1966,s.49.(AhmetHulkiSaraltarafındankalemealınaneser,AskeriTarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşiv kayıtlarına dayanılarakhazırlanmıştır.)

TahsinNâhidveRuhsânNevvare,JönTürk,İstanbul2003.

Tansel,Selahaddin,Mondros’tanMudanya’yaKadar,CiltI,Ankara1973.

The Bibliography of Turkish Works Printed in Non-Latin (Arabic,Armenian and Greek Characters) 1584-1986, National Library of Turkey,compact disc, Ankara 2001 - Eski Harfli Türkçe Basma EserlerBibliyografyası (Arap, Ermeni ve Yunan Alfabeleriyle) 1584-1986, MillîKütüphaneYayınıCD’si,Ankara2001,Kısaltmalar:BA:“Isdepanyan,H.A.,Ermeni Harfli Türkçe Kitapların Listesi - 1727-1968, Ermenistan SSC(SovyetSosyalistCumhuriyeti)BilimlerAkademisiYayınevi,Erivan,1985.

Turgut, Hulûsi (der.), Atatürk’ün Sırdaşı Kılıç Ali’nin Anıları, İstanbul2005.

TürkiyeBüyükMilletMeclisiArşivi, “T.B.M.M.AzasınınTercüme-iHalKâğıdıÖrneği”,sicilno:178.

Ünler, Ali Nadi, “Ahmet Muhtar Göğüş”, Sabah, yıl 18, sayı 5650, 13Ağustos1978.

Yalman,AhmetEmin,TurkeyintheWorldWar,NewHawen1930.

Yener,ŞakirSabri,“AntepTarihinde1908Ayaklanması”,GaziantepKültürAylıkBilgiveFikirDergisi,CiltV,Sayı57,10Eylül1962.

Yetkin, Hulûsi (haz.), Anlatan: Şakir Sabri Yener, İncilipınar, Gaziantep1962.

Page 440: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Young, E. Hilton, “A Suggested Scheme of Reforms”, Luigi Villari (ed.)TheBalkanQuestion,Londra,JhonMurray1905.

[Young,George,Sir,bart.],NationalismandwarintheNearEast,ed.LordCourtneyof

Penwith, Oxford, Clarendon Press; Londra, New York [etc.] H. Milford1915.

Zürcher, Erik Jan, Savaş, Devrim ve Uluslaşma Türkiye Tarihinde GeçişDönemi(1908-1928),çev.ErgunAydınoğlu,İstanbul2005.

Page 441: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

JönTürkDevrimiveBalkanlar:

Page 442: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

BölgeninDevrimeveDevrimSonrasıSiyasiGelişmelereEtkileri

BilginÇelik

Jön Türk hareketinin Balkanlar’daki kökenleri konusunda Türkiye’de sondönemlerdebazıönemliçalışmalaryapılmıştır.BununlabirliktebölgeninJönTürkhareketiüzerineetkilerikonusundahâlâaydınlatılamamışbirçoknoktabulunduğukabuledilmelidir.1889yılındaAskeriTıbbiye’detemelleriatılanII. Jön Türk hareketi (I. Jön Türk hareketi 1865-1878) yıllarca yurtdışındapropagandayoluylafaaliyetgöstermiş,ancakisteklerikonusundaherhangibirilerlemesağlayamamıştı.1906yılındaSelanik’tekurulan“OsmanlıHürriyetCemiyeti”nin faaliyete geçmesinden kısa bir süre sonra meşrutiyeti II.Abdülhamid’e kabul ettirebilecek bir güce sahip olabilmesi ilgi çekennoktaların başında gelmektedir.Balkanlar’ın 19. yüzyıldan itibarenBatı’nınekonomik ve politik etkisinin ağırlığını yoğun olarak hissetmesi sonucundaortaya çıkan gelişmeler bir taraftan imparatorluğu dağılma sürecine doğrusürüklerken, diğer taraftan bu kötü gidişi önlemek amacıyla yapılmayaçalışılan reformlar ile modernleşme sürecinin hız kazanması yeni birtoplumsalyapınınoluşmasınazeminhazırlamıştır.YaniBalkanlarOsmanlıileAvrupa arasındaki ilişkiler çerçevesinde “etki-tepki süreci”nin en iyigözlemlenebileceğibölgelerinbaşındagelmektedir.

Buçalışmada,JönTürkhareketininBalkanlar’dakigelişimsürecibölgeninsosyo-ekonomik yapısındameydana gelen değişimlerin genel özellikleri ilebirlikte ele alınacaktır. Böylece bölgenin geçirdiği dönüşümün Jön Türkhareketi üzerine etkilerinin ipuçlarını ortaya koymak amaçlanmıştır.Toplumsal ve ekonomik dönüşümün temel dinamikleri göz önündebulundurulmakla birlikte bildiri ağırlıklı olarak siyasal gelişmeleri merkezalarakhazırlanmıştır.

Bubildirideyanıtı aranan sorunlardanbirkaçını şöyle sıralamakmümkün;JönTürkhareketininkarakteristiği (burjuvamı,askerimi)nedir?CemiyetinBalkan örgütünün ön plana çıkmasını ve anayasal düzenin yenidenkurulmasınısağlayanetkenlernelerdir?

TarihselArkaPlan

Balkanlar, Güneydoğu Avrupa’da yer alan üç tarafı denizlerle çevrili biryarımadadır. Balkanlar öyle bir coğrafyadır ki, sınırlarının tanımında bilesorun yaşanır. Nerede başlayıp bittiği konusunda tam bir uzlaşma yoktur.BirbirindenfarklıBalkanharitalarıilekarşılaşmakmümkündür.Kiminegöre

Page 443: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Tuna,yarımadanınkuzeysınırıdır,Romanyabusınırındışındakalır,kiminegöre ise Macaristan bile Balkan ülkesidir. Misha Glenny’nin bu konuhakkındaki yorumu ilginç görünmektedir: “Batılılar onlarca yıldır butopraklara Avrupa’nın düzenli uygarlığını Doğu’nun kaosundan ayıran veharitasıpekçıkarılmamışbirbölgeolarakbakmaktadır.”GeorgesCastellan’agöreBalkanlar,AvrupaveAsyaarasındabir“köprü”veya“kavşak”,bir“halksalatası” veya “karışım potası”, Avrupa’da bir “barut fıçısı” veya “düelloalanı”dır.SonikiifadeBalkanlar’aBatı’nınolumsuzimajınınbirsonucudur.Buolumsuzimajıyansıtanençarpıcıkavramise”Balkanlaşma”dır.I.DünyaSavaşı’ndan sonra literatüre giren bu kavram, çatışma ve bölünmeyi ifadeetmektedir ve doğduğu sınırların dışına kolayca çıkabilmiş ve zamanladünyadakiçatışmaveparçalanmasüreçleriiçinkullanılmayabaşlamıştır.

“Balkan”sözcüğününveadının,yarımadayaOsmanlıTürkleriningelişiylebirlikte girmiş olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Balkan kelimesi,sıradağveya dağlık anlamındaTürkçe bir sözcüktür.Balkan,AntikHaimosdağlarına Osmanlıların Rumeli’ye geçtikleri zaman verdikleri isimdir.Osmanlılar uzun bir dönem bölgeye “Rumeli”, Avrupalılar ise “AvrupaTürkiye’si”demişlerdir.19.yüzyılınikinciyarısında“BalkanYarımadası”yada“Balkanlar”terimiyaygınolarakkullanılmayabaşlanmıştır.

Balkanlar14.yüzyılınortalarındanitibarenOsmanlıhâkimiyetinegirmeyebaşlamış ve bu durum yaklaşık 500 yıl sürmüştür. Osmanlı protokoldüzeninde öncelikli bir konuma sahip olan Balkanlar (Rumeli), devşirmesisteminin etkisiyle Osmanlı yönetimine önemli asker ve sivil yöneticilervermiştir. Bunun yanı sıra ekonomik anlamda da imparatorluğa katkısı önplandadır.Üretimaçısındanverimliolanbölge,merkezeverilenvergimiktarıaçısından da özel bir konuma sahiptir. Balkanlar bu anlamda Osmanlıİmparatorluğu’nun can damarıydı. 19. yüzyılın başından itibaren ise sorunkaynağıolmayabaşlamıştır.Balkanlar’dameydanageleniçgelişmelervebugelişmelerindışetkileriOsmanlımerkeziaçısındangiderekiçindençıkılmazbirhalalmıştır.

ModernleşmeSürecininDevriminDinamiğineEtkileri

Bukonuyabir soru ile başlamakyerindeolacaktır.Osmanlımodernleşmesüreci ile devrimin Balkanlar’da ortaya çıkışı arasında bir ilişki var mıdır?DahadoğrubirifadeileOsmanlımodernleşmesindeBalkanlar’ınrolünedir?

İmparatorluğun bir numaralı eyaleti olanRumeli, yaniBalkanlar, devletinyükselişindede,dağılışındadaönemliroloynadığıgibi, imparatorluğunsondöneminde ortaya çıkan anayasal düzen taleplerinin önemli bir merkeziolmuştur. Bu açıdan Balkanlar’ın Osmanlı modernleşme sürecine ciddikatkılarsağladığıilerisürülebilir.CoğrafikonumuitibarıylaBatı’yaenyakınolan bölge olarak Balkanlar, Batı’daki gelişmelerin etkisinin ilk görüldüğü

Page 444: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Osmanlı topraklarıdır. Kapitalist etkilerden, milliyetçi etkilere kadar birçokyöndenBatı’nınetkisinemaruzkalanBalkanlar’dabüyükdevletlerinkesişençıkarları ve ulaşmaya çalıştıkları stratejik hedefler, Osmanlı padişah veyöneticilerini modernleşme konusunda harekete geçmeye zorlayan başlıcafaktörlerdir.

Osmanlı’ya karşı ilkmilliyetçi tepkiler Balkanlar’da çıktığı gibi,merkeziotoriteye karşı âyanların tepkisel ilk girişimlerinin kaynağı da Balkanlarolmuştur. Padişah ile âyanlar arasında imzalananSened-i İttifak (1808) adlıbelgeninortayaçıkışındaRusçukâyanıvesonrasındasadrazamolanAlemdarMustafa Paşa gibi Rumeli âyanlarının önemli bir rolü olmuştur. Ancak bubelge önemli bir etki yaratamamış ve ilk fırsatta saray, otoritesini yenidenhâkimkılarakmerkezigücünüsağlamlaştırmayolunagitmiştir.

Balkanlar’da ortaya çıkan milliyetçi talepleri etkisiz hale getirmek içinOsmanlı yönetiminin başlattığı reform hareketleri, Osmanlımodernleşmesindeönemlibiryertutmaktadır.Merkez-çevreilişkisiaçısındanbakılacak olursa merkezin “millet sistemi” anlayışı içinde ortaya koymuşolduğu dinsel kimliğe karşı, çevre yeni bir kimlik arayışına girmiştir.Balkanlar’daki milliyetçilikler Osmanlı merkezinin yeni kimlik arayışınıntemelnedenidir.TanzimatveIslahatFermanlarıbuyenikimlikarayışlarınınen anlamlı belgeleridir. Fermanların içeriği tüm Osmanlı coğrafyasınıkapsamaktaysa da yayımlanış nedenlerinin merkezinde Balkanlar’dakigelişmelerin önemli bir payı olduğu göz ardı edilmemelidir.Bu fermanlarlageliştirilmeye çalışılan üst kimlik bilinci olan “Osmanlılık” anlayışınınmilliyetçitaleplereönlemoluşturmayıamaçlayaniçeriğidikkatçekicidir.

HernekadarbazıyönleriylebaşlangıcıLaleDevri’nekadargötürülebilenOsmanlımodernleşmesürecininhızkazandığıdönem19.yüzyıldır.Osmanlıİmparatorluğu’nun dağılma sürecine girdiği bu tarihte saray öncülüğündebaşlayanmodernleşmeninamacıkötügidişidurdurmaktı.OsmanlıpadişahlarıIII. Selim, II.MahmudveAbdülmecid bumodernleşme hareketinin önemliisimleridir. Bu modernleşme çabaları, kontrolü kaybetme tehdidi ilekarşılaşan merkezin hem çevreye hem de dış güçlere karşı yeniden güçkazanma arayışının bir sonucuydu. Bir taraftan güçlenmekte olan âyanlarınyarattığı tehdit (Tepedelenli Ali Paşa-Yanya, Kavalalı Mehmed Ali Paşa-Mısır), diğer taraftan Balkanlar’da ortaya çıkan milliyetçilik hareketlerinebağlı isyanlar çevrenin merkezi zorlamaya başladığının en önemligöstergeleriydi. Bu iç etkenlerin dışında BüyükGüçler’in Viyana Kongresisonrasında ortaya attıkları “Doğu Sorunu” kavramı çerçevesinde OsmanlıüzerindekirekabetinetkileriOsmanlımodernleşmesiniadetazorunlubirhalesokmuştur. Karpat’a göre, merkezileşme dürtüsü, 19. yüzyıldaki Osmanlımodernleşme çabalarının özünü oluşturmuştur. Bu merkezileşme çabaları,

Page 445: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

âyanlarınortadankaldırılmasıylabelliölçüdebaşarılıolmuşsadamüslimvegayrimüslimler üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. MerkezileşmeBalkanlar’daki Hıristiyan unsurlar arasında gelişmekte olan milliyetçilikhareketleriningüçlenmesineyol açarken,Tanzimatve IslahatFermanları iletebaaarasındasağlanmayaçalışaneşitlikMüslümanların tepkisiniçekmiştir.Merkezileşme konusu daha sonraki dönemde ortaya çıkacak olan Jön Türkaydınları arasında da görüş ayrılığına yol açacak, merkeziyet ve adem-imerkeziyet tezlerimeşrutiyetöncesivesonrasındaciddibir tartışmakonusuolacaktır. 1908 sonrasında Balkanlar’da yaşanacak olan Arnavutayaklanmalarınıntemelnedenlerindenbirisideİttihatçılarınmerkeziyetçibirpolitikayı benimsemiş olmalarıdır. Bu açıdan 19. yüzyılın başından itibarenbaşlayanmerkezileşmeTanzimat,MeşrutiyetveCumhuriyetdöneminintemelpolitikası olmuştur. Merkezileşmenin toprak kayıplarına karşın belli birölçüdebaşarısağlamasındaasker-sivilbürokrasininönemlibirrolüolmuştur.

Modernleşmenin ve merkezileşme sürecinin önemli özelliklerinden birisieğitimdir. Balkanlar Osmanlımerkez yönetiminin asker-sivil yöneticilerininenönemli insankaynağıydı.YeniçeriOcağı’nınkaldırılması ilebuniteliğinikısa bir süreliğine kaybeden Balkanlar açılmaya başlanan modern okullarsayesindeyenidendevletinbaşlıcainsankaynağıolmaözelliğinikazanmıştır.İstanbuldışındaSelanikveManastırbumodernokullarınaçıldığıbellibaşlımerkezlerdi. Bu kentlerde açılan askeri okullar ile bölgenin yeniden askeribürokrasi kaynağı olması sağlanmıştı. BöyleceBalkanlar’ınOsmanlı asker-sivil bürokrat yetiştirme niteliği modern bir içerik kazanmış oldu. Buokullardanyetişenasker-sivilaydınlarOsmanlısiyasitarihindeönemlibirroloynarkenmodernleşmesürecinedebüyükkatkılarsağlamışlardır.

Osmanlı18.yüzyılınsonlarınadoğrubaşlattığıBatılıtipeğitimkurumlarını19. yüzyılda yaygınlaştırma yoluna gitmiştir. Başta İstanbul olmak üzereçeşitlikentlerdeeğitimkurumlarınınaçılmayabaşladığıdönem19.yüzyıldır.Tıbbiye,Mülkiye ve Harbiye bu açıdan en önemli eğitim kurumlarıdır. Bukurumlardanyetişenasker-sivilaydınlar19.yüzyılınsonçeyreğindenitibarenmodernleşmenin öncülüğünü sarayın tekelini kırarak üstlenmeyebaşlamışlardır. Bu okullara hazırlık olmak üzere iptidailer (ilkokullar),rüştiyeler(ortaokullar)veidadiler(liseler)açılmayabaşlamıştır.Harbiyeiçinordu merkezlerinde birer askeri idadi kurulması kararlaştırılmış ve bununsonucunda yedi ordu merkezine birer idadi açılmıştır. Bu askeri idadilerarasında İstanbul (1846), Edirne (1847) ve Manastır (1847) ilk açılanlararasındadır.71898/99öğretimyılınaaitbirsalnamedenyararlanılarakmahallemekteplerinin,gayrimüslimveyabancıokullarilemerkezolarakİstanbul’undikkate alınmadığı bir tablo hazırlanmıştır. Buna göre Osmanlıİmparatorluğu’ndabutarihtetoplam3.002iptidai,425rüştiye,59idadivardı.Buradaokuyanöğrencisayısı28.901’iiptidai-rüştiye,7.671’iidadiöğrencisi

Page 446: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olmak üzere toplamda 36.572 olarak görülmektedir. İstanbul’da bulunançeşitli düzeylerdeki 19 askeri okulda toplam 7.560, Darülfünun’da 80,Mülkiye’nin çeşitli branşlardaki okulunda 2.366, diğer meslek okullarıkapsamındaki 8 okulda 1.661, 32 rüştiye ve idadide 6.949, 27 özel okulda(Müslüman/Türk) 3.362 öğrenci olmak üzere toplam 21.478 öğrenciokumaktaydı. Bu durumda sadece İstanbul’daki öğrenci sayısının toplamöğrenci sayısının yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğu görülmektedir.Balkanlar’daki Osmanlı vilayetleri olan Edirne, İşkodra, Selanik, Yanya,ManastırveKosovavilayetlerindekiokulveöğrencisayısınabakacakolursakşöylebirtablokarşımızaçıkmaktadır:

Okullar Edirne İşkodra Selanik Yanya Manastır Kosova Toplamİptidai 204 36 126 66 186 59 677Rüştiye 22 5 15 11 17 24 94İdadi 7 –– 3 1 2 1 14ÖğrenciSayısı 2389 344 1527 519 1440 1666 7885

İstanbul’dakiöğrencisayısınabutablodakirakamlareklendiğindeOsmanlıİmparatorluğu’ndaki toplam öğrenci sayısının yüzde 50’den fazlasınınOsmanlı coğrafyasının Avrupa yakasında olduğu görülmektedir. Belirtilentarihlerde(1898/99),askeri-sivilrüştiyeveidadilerdeokuyanöğrencilerinJönTürk hareketine katılım oranlarını tespit etmekmümkün değilse de, örgüteönemli derecede insan kaynağı yarattığı tahmin edilebilir. Birçok önemliİttihatçının bu asker-sivil okullardan yetiştiği bilinmektedir. Bu durum JönTürk devrimininBalkanlar’daki kökenlerini anlamamıza yardımcı olacaktır.Şerif Mardin, Balkanlar’da eğitim konusundaki gelişmeleri şöyledeğerlendirmektedir: “Payitahta benzeme çabasının en ileri gelentemsilcilerindenüçüManastır,KosovaveSelanikvilayetleriydi.BuhareketisağlayanunsurlarınenönemlileriarasındaSaidPaşa’nıneğitimreformlarınısaymak gerekir. Said Paşa çeşitli vilayet merkezlerinde idadiler kurmaksuretiyletaşranınpayitahtayönelmesinisağlamıştı.”

19. yüzyılın ortalarından itibaren Batı kapitalizminin etki alanına girenOsmanlı İmparatorluğu’nda Balkanlar özel bir konuma sahiptir. BilhassaSelanik önemli bir liman kenti ve ticaret merkezi olarak bu kapitalistekonomiden ciddi anlamda etkilenmiştir. Bu kapitalist ekonomi kentleşmeolgusunun gelişmesinde ciddi bir rol oynamıştır. İstanbul’dan sonra ikinciticaret merkezi olan Selanik dışında Manastır, Üsküp gibi kentlerde nüfusoranındaönemli bir artış yaşanmıştır.Balkanlar’da nüfus artış temposu, 19.yüzyıl Avrupa’sının titiz standartlarına göre bile yüksekti. 1810-1860dönemindeBalkanlar’dakiyıllıknüfusartışıyüzde1,14,1860-1910arasındaiseyüzde1,08olmuştur.

Avrupa’ya göre oldukça zayıf olmakla birlikte Osmanlı coğrafyasının

Page 447: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

batısındayeralanBalkanlar’dadiğerbölgeleregörehızlıbirgelişmegösterenbir orta sınıftan söz etmekmümkündür. Bu orta sınıfın ortaya çıkışında vegelişmesinde ticaretin yanı sıra göçmenlerin önemli rolleri olmuştur. Bugöçmenlerin bir kısmı Kafkasya üzerinden gelerek Anadolu’yayerleşmişlerdir,ancakönemlibirkısmıdakaybedilenBalkantopraklarındanMakedonya ve Güney Bulgaristan’a yerleşen Müslüman/Türk unsurlardır.Karpat, bu göçmen elitlerin ve zenginlerinin şehir ve kasabalarayerleştiklerini, toplum içinde daha yüksek sosyal mevki elde etmek içinkabiliyetlerini geliştirdiklerini ve girişimciliğe önem verdiklerini ifadeetmektedir. Makedonya’nın (Vilayet-i Selase) kentsel nüfusu, Balkanstandartlarına göre olağanüstü kalabalıktı. 1888-95 tarihleri arasındaMakedonya’danüfusu2.000veüzeriolankentsayısı59,kenttoplamnüfusu598.319’dur (yüzde 26,6). Bu kentleşme olgusu, modernleşmenin önemligöstergelerindenbiridir.Balkanlar’dakentleşmesüreciningelişimiortasınıfınvarlığınadairbazıipuçlarıortayakoymaktadır.

Palairet’e göre,Makedonya’daki aşırı kentsel nüfusun kaynağı üç nedenebağlıydı.Birincisi,dağlıkyöreleringöçmenekonomisikendibaşınakentebirnüfus akımı yaratmıştı. İkincisi kırsal alandaki güvensizlikten kaçan ovalıkyöreköylüleri dekenteyönelmişti.Üçüncüönemlibirgrubudakente akanmuhacirler (göçmenler) oluşturuyordu. Muhacirler, Osmanlıİmparatorluğu’ndan sonra kurulan devletler tarafından yerlerinden kovulanMüslüman göçmenlerdi. Selanik ve Manastır kentleri, büyük bir muhacirnüfusunu kendilerine çekmişlerdi. Palairet bu durumu şöyledeğerlendirmektedir:

Dönemin gözlemcileri kentlerde meydana gelen bu nüfusşişkinliğinin,gelecektekisınaileşmeaçısındanbolbir işgücükaynağıoluşturduğunu düşünüyorlardı, ne var ki bu tür bir gelişme bir tekYunanistan Makedonyası (Ege Makedonyası-Selanik) yörelerindegerçekleşebilmiştir. Bu akımın yaygınlaşabilmesi için, daha iyi vedaha güvenli ulaşım ve iletişim olanaklarına ihtiyaç vardı; Osmanlıyönetimi de yörede çok doğru saptanmış yol yapım programlarınagirişmiş olmasına rağmen, önemli pek çok kentin ulaşımı hâlâyalnızcatehlikelipatikalarla,katırsırtındasağlanabiliyordu.

Selanik 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önemli bir ticaret merkeziolmuştur.Haberleşmevedemiryolubağlantılarısağlanankentinlimanıdabugelişmelerlehinterlandı ile sağlambirbağlantı kurmuşoluyordu.Bankaları,sigorta şirketleri ve yabancı yatırımları ile Osmanlı kentleri içindekapitalistleşme sürecinden en çok etkilenen kentlerin başında gelen SelanikmerkezindeYahudinüfusununyoğunluğuvekentinekonomisiiçindeönemlibirgüçoluşturmasıdikkatçekicidir.Modernbirlimana20.yüzyılınbaşında

Page 448: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kavuşanSelanik sadeceönemli bir ticaretmerkezi değil, kültürel ve siyasalanlamdadaönemlibirmerkezhalinegelmişti.50-200işçiçalıştıran11tekstilfabrikasının yanı sıra 30 kadar un fabrikası ve değişik alanlarda faaliyetgösteren birçok işletmeye sahip olan Selanik’te 15 matbaa bulunuyordu.Okullaşmaoranınınenyüksekolduğukentlerdenbiriydi.Kozmopolityapısıiçindehermilliyetçilik için önemli bir cazibemerkeziydi.BaştaAvusturya-Macaristan olmak üzere birçok Balkan devletinin ele geçirmek istediği birkentti.Ayrıcabirçoksiyasalörgütlenmenindemerkeziolmuştur.

Manastır, Selanik’ten sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’dakiikinci önemli kentiydi. Burada da kentin Selanik’e demiryolu ilebağlanmasının da etkisi ile bir sanayileşme süreci başlamıştır. Bu sanayitesislerinin varlığı doğal olarak burada aynı zamanda bir burjuva sınıfınınvarlığınındagöstergesidir.Buburjuvanınyerlikökenlerininiçeriğihakkındaayrıntılı verilere sahip olmadığımız için kesin yargılara varmak mümkündeğilse de, özellikle azınlıklar arasında (Yahudi, Rum ve Bulgarlar)gelişmekte olan bir burjuva sınıfından söz edilebilir. Selanik’te Yahudisermayekesiminin17.yüzyıldanberikaybetmekteolduğuönemi19.yüzyılınikinci yarısından itibaren yeniden kazanmaya başladığı görülmektedir. BuazınlıkburjuvazisiiçindeRumveBulgarlar,milliyetçilikakımıçerçevesindekendi ulusal davalarına yönelirken, Yahudi unsuru ise 20. yüzyılın başındaSelanik’teörgütlenmeyebaşlayacakolanvekısasüresonraİttihatveTerakkiadını alacak olan “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti” ile diğer azınlıklara karşıişbirliğine yönelmeyi tercih edecektir. Müslüman unsurlar içinde de güçlüolmasa da belli bir gelişme kaydetmiş burjuva sınıfının bulunduğu ilerisürülebilir. Özellikle göçmenler arasında bunun varlığına dair Karpat’ıngörüşlerine yukarıda kısmen değinilmişti.GöçmenMüslümanların yanı sıraözellikle bazı aristokratik kökenleri olanArnavut ileri gelenlerinin belli birsermaye birikimine –bu birikimin ticari sermaye birikimi olmadığı dikkatealınmalıdır–sahipolduklarısöylenebilir.Tekeliveİlkin’egöre,özellikle19.yüzyılın ikinci yarısında Makedonya’da Müslüman-Türk ticaret kesimi veeğitim görmüş, yeni tip bir bürokratik kesim oluşmuştur. Bu kesimin diğeruluslariçindekihareketlerdenetkilenmemesineolanakyoktu.Tekeliveİlkin,İbrahimTemo’yadayanarakİttihatveTerakki’nintoplumsaltabanını,“esnafve komisyoncu takımı ile ulema ve çiftçi” olarak tanımlamaktadır. Buradaasker-sivilmemurlarınrolüdegözdenuzaktutulmamalıdır.

Balkanlar’dasosyo-ekonomikdönüşümsürecininbir sonucuolarakortayaçıkan yeni toplumsal tabanın zaman içinde iç ve dış etkenlerin yarattığıbaskılarla siyasal bir hareketin önemli bir unsuru haline gelmeye başladığıgörülecektir.Balkanlar’dagelişenbu toplumsalyapınınJönTürkhareketineetkisi konusunda kesin kanıtlar ileri sürmek mümkün değilse de, budönüşümündevrimcibirtabanoluşturmapotansiyeliolduğutahminedilebilir.

Page 449: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

DevriminBalkanlar’dakiToplumsalTabanı

19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Balkanlar’da görülen bu toplumsaldönüşüm özellikle 1906 sonrasında Selanik ve Manastır’da ortaya çıkanİttihatçı örgütlenmeye önemli bir insan kaynağı oluşturmuştur. Bir taraftaneğitimliasker-sivilgençkuşaklarınyetişmesi içinuygunkoşullarınoluştuğuBalkanlar’da gelişen toplumsal yapı devrim için uygun bir zemininoluşmasını sağlamıştır. JönTürk hareketinin toplumsal dinamiği konusundayapılan çalışmalarda bu hareketin “küçük burjuva hareketi” olaraktanımlanmışolmasıanlamlıdır.AykutKansuda1908Devrimi’ni1905Rusve1906 İran Devrimleri gibi Avrupa’nın çevresindeki az gelişmiş ülkelerdemeydana gelen “son” burjuva devrimlerinden biri ve sonuncusu olaraktanımlamaktadır. Buna karşılık Kudret Emiroğlu, genel olarak eşrafınbürokrasiye duyduğu tepkiden dolayı İttihatçıların 1908 Devrimi’nidesteklediğini, esnaf ve öteki tabakaların da 1908 eylemlerinde yer alarakdevrimintoplumsaltabanınıoluşturduğunuilerisürmektedir.Bununlabirlikteeşrafla ve milliyetlerle tam özdeşleşmeyen şehirli-mektepli İttihatçılarınköylülükle ilişkisinin de örgütsel bir temele dayanmadığını belirtmektedir.Emiroğlu’nagöre,İttihatçılardevrimitoplumsalbirdevrimedönüştürmektenkaçınmışvesiyasalbirdevrimolarakkalmasınanedenolmuşlardır.

Makedonya’nın karışık etnik yapısı nedeniyle yoğun bir milliyetçimücadelenin yaşandığı bölge olması, bölgedeki Müslüman/Türk unsurununbilinçlenmesinde önemli rol oynamıştır. Etki-tepki hareketi olarakdeğerlendirilebilecek bu durum, gelişen azınlık milliyetçiliklerine karşıMüslüman/Türk aydınlar arasında JönTürkhareketininbir tabanbulmasınauygunzeminihazırlamıştır.

Jön Türk hareketinin Balkanlar’daki gelişmesinde yukarıda belirtilenetkenlerin rolünü tam olarak tespit etmenin zorluğuna rağmen kentleşme,eğitim,göçvenüfusartışıgibifaktörlerinhareketeönemlibirtoplumsaltabankazandırdığı söylenebilir.Bu faktörlerin dışında birçok akademik çalışmadave Jön Türk aydınlarının kendi anılarında belirttikleri önemli bir nokta dadikkatçekicidir.BuJönTürkhareketininmasonlukveBektaşilik-Melamilikbağlantılarıdır.

Selanik, masonluğun en önemli örgütlenme merkeziydi. Selanik’tekiYahudilerin önemli bir kısmı masondu. Makedonya’da gelişmekte olanmilliyetçihareketlerinenönemliamacıbölgeninbirkısmınıyadatamamınıbir başka ülkeye bağlamaktı. Böyle bir gelişmede zarar gören sadeceMüslüman/Türkler olmayacak, Yahudi nüfus da bundan olumsuz yöndeetkilenecekti. Bu nedenle Yahudiler Müslüman Türklerle işbirliği yapmayıkendiçıkarlarıaçısındangerekligörüyorlardı.1906yılındaSelanik’tekurulanOsmanlıHürriyetCemiyetide,gizliliğinisağlamakveüyesayısınıgüvenlibir

Page 450: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

şekildeartırabilmekiçinmasonlocalarıileilişkikurmayıönemsediğindenikitarafarasındaişbirliğisağlamakkolayolmuştur.JönTürkhareketininönemlimason üyelerindenManyasizade Refik Bey’in yabancı bir gazeteye verdiğidemeçte yaptığı açıklama bu açıdan anlamlıdır: “Masonlardan, özellikle deİtalyan masonlarından moral desteği aldığımız doğrudur. İki İtalyan locası‘MacedoniaRisorta’ve‘LaboretLux’bizetambirhizmetsunmuşlarvegizlifaaliyetlerimize olanak sağlamışlardır… Birçoğumuz mason sayılabilirdilakin biz kendi teşkilatımızı oluşturma hevesindeydik. Öte yandan,yandaşlarımızınçoğunubuteşkilatlardansağlıyorduk…”

T.ZaferTunayamasonlocalarınınMeşrutiyet’inilanınaetkisinişusözlerleaçıklamaktadır:“‘Hürriyetinİlanı’ndaMusevilerinegemenolduklarıSelanikMason Localarının, bu arada Büyük Üstat Emanuel Karasu (Karaso)Efendi’ninetkinrolleriolduğuaçıktır.”

BirbaşkakaynaktadaMakedonyalocasınınyenidencanlanışıileİttihatveTerakki cemiyetinin doğuşu arasındaki bağlantının hiçbir kuşkuya yerbırakmayacak şekilde açık olduğu belirtilmektedir. Tekeli ve İlkin,OsmanlıHürriyet Cemiyeti’nin hızlı gelişimini hücre örgütlenmesini var olan üçkurum içinde gerçekleştirmesi ile açıklamaktadır.Hareketin içinde yayıldığıkurumlardanbirisiSelanikveMakedonya’dakimasoncemiyetleridir.Tekelive İlkin’e göre, “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin gelişmesinde etkin roloynayanmasonlocalarıMakedonyaRizortaveVeritaslocalarıdır.TalatBey,Mithat Şükrü (Bleda), Kazım Nami (Duru) Makedonya Rizorta locasınaüyedir. Veritas locasının üstadı azamı ise, sonra İttihat ve Terakki merkeziumumi azası olanEmanuelKarasu’dur.”AncakRamsuardaTekeli-İlkindemasonların Jön Türk hareketindeki rollerinin abartıldığı görüşüne yervermektedirler. Ramsuar, “1908 devriminin hazırlanmasında masonhareketlerinin bu denli etkili olduğunu iddia etmek, var olan olgular gözönüne alındığında tutarlı görünmemektedir. Çünkü ihtilalin itici gücü olanÜçüncü Ordu’ya mensup subayların hepsinin mason oldukları iddiası çokanlamlı ve mantıklı değildir.” şeklinde bir açıklama ile mason etkisinemesafelidurmayaçalışmaktadır.

Orhan Koloğlu da İttihat ve Terakki’nin Selanik örgütünün öncülerininmasonolduğunubelirtmekleberaber,bukişilerinönceliğininherzamaniçincemiyetolduğunubelirtmektedir.Ramsuar,1908hareketinin temeldinamiğiolanİttihatveTerakki’ningücününbüyükorandamasonlukdüşüncesininpekde güçlü olmadığı Selanik dışındaki taşra bölgelerinden sağlandığınıvurgulamaktadır.Gerçektendecemiyetinvurucugücüveeylemcikarakterinimasonluğun çok etkili olmadığı Manastır örgütü göstermiştir. KudretEmiroğlu,bukonudaAbidinNesimi’ninşugörüşüneyervermektedir:“İttihatveTerakki’ninfikirgücünüSelanik,vurucugücünüdeManastırOcağıteşkil

Page 451: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ediyordu.”

Tekeli-İlkin’e göre cemiyetin hücrelerinin yayılmasında etkili olan ikincikurumorduidi.HerordumerkezindeaçılmasınakararverilmesindendolayıIII. ordumerkeziManastır’da da açılan “harbiye” ve “askeri idadi” bu türörgütlenmeler içinuygunzeminoluşturmuştur.Manastır’dakigençmekteplisubaylararasındabaşlayanörgütlenme,dahasonraII.ordumerkeziEdirne’yede yayılmış, böylece örgütlenme Makedonya’yı aşarak tüm Balkanlar’asıçramıştır. Kâzım Karabekir’in verdiği bilgilere göre Selanik’teMeşrutiyet’in ilanına kadar 319’u subay, 186’sı sivil olmak üzere 505 kişicemiyete üye olmuştur. Tekeli-İlkin, cemiyetin yayılmasında etkili olanüçüncükurumun“Melamilik”olduğunubelirtmektevebiryabancıkaynağadayanarakbuüçkurum içindeyayılangizli hareketinüyelerinin ikiyıl gibikısabirsüreiçindesayılarının15.000’eulaştığınıilerisürmektedir.

DerviştarikatlarınınJönTürkhareketiileilişkisikonusunuRamsuardadilegetirmektedir. Ramsuar, görünüş itibarıyla bu derviş tarikatlarının masonteşkilatlarıyla aynı yöntem ve metotları kullanarak Jön Türk davası ileilgilendiklerini ifade etmektedir. Tekeli-İlkin’inMelamilik vurgusuna karşınRamsuar Bektaşilerin cemiyet içindeki önemlerine işaret etmektedir.Bektaşilikilemasonlukarasındayakınilişkiolduğunadairbazıgörüşlereyerveren Ramsuar şu ilginç bilgileri aktarmaktadır: “[…] Aslında BektaşilerFransızmason teşkilatı ile sürekli temashalindeydiler.Voltaire’nin arkadaşıolan Fazıl Bey tarikatı yeniden tanzim etmişti. Böylece tarikat, yüzyıldandahafazlabirsüreJönTürkhareketininönemlibirörgütüolarakişlevgördü[…]”

Selanik örgütünde masonluğun belirgin bir ağırlığı varken Manastır’daBektaşiliğinetkisioldukçafazladır.Emiroğlu’nunbukonudaverdiğibilgilerönemlidir:“ManastırBektaşitekkesiçokkuvvetliydi.OçevrehalkınınçoğuBektaşi idi. ÖzellikleMüslümanArnavutlar hep Bektaşi idiler.” ArnavutlararasındayaygınolanBektaşiliğinArnavutulusçuluğunadaönemlibirkatkısağladığıbilinmektedir.JönTürkler’inbirkısmıhemmasonhemdeBektaşiidi, Talat Bey, Rıza Tevfik ve Şeyhülislam Musa Kâzım Efendi buna iyiörneklerdir.

Bir diğer önemli derviş hareketi olan Melamilik konusuna değinenEmiroğlu, İstanbul Melami tekkesi şeyhinin oğlu Miralay Sadık Bey’inManastır’da bulunduğunu belirtmektedir. Miralay Sadık Bey cemiyetinManastır teşkilatının önde gelen isimlerinden biridir. Abidin Nesimi’ninanılarındaki bilgilerden yola çıkarak ordudaki subayların çoğunun Melamiolduğunu ileri süren Emiroğlu, eşkıya takibinde bulunan devletin silahlıgüçleri mensuplarının da Arnavut olduğunu ifade etmektedir. Ramsuar daSelanik’te cemiyetin kurucularından olan Bursalı Mehmed Tahir Bey’in

Page 452: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Melamiolduğunuveonunvarlığınıncemiyetekatılımıkolaylaştırdığını ilerisürmektedir.

Bektaşiliğin liberal ve ulusçuluğa meyyal yapısı, II. Abdülhamid’inizlemekteolduğuİslamcılıkpolitikasınınBektaşimuhalefetinigüçlendirmesi,bölgedeki Hıristiyan unsurların yarattığı tehdit gibi etkenler Bektaşileri JönTürkhareketineyöneltmişgörünmektedir.Balkanlar’dakiMüslüman/Türklerarasında Bektaşiliğin ve Melamiliğin yaygın olması Jön Türk hareketinintoplumsaltabankazanmasındabirbaşkaönemlietkenolmuştur.

Yukarıdabelirtilensosyo-ekonomikvekültüreldeğişimlerinyanısıraiçvedış siyasi gelişmelerin Balkanlar’a yansımaları da Jön Türk hareketiningelişmesindeönemlibirroloynamıştır.

DevriminSiyasalGelişimSüreci

1908 JönTürkDevrimi’nin tarihselkökenlerini1865’lerekadargötürmekmümkünsedehareketinivmekazandığıdönem20.yüzyılınbaşıdır.İttihatveTerakki Cemiyeti’nin kurucularından İbrahim Temo, 1895 yılındaİstanbul’dankaçarakRomanya’yageldiktenkısabirsüresonraRomanya’dabirJönTürkörgütükurmuşvedahasonradiğerBalkanşehirlerindekurulanyeniörgütlerlebirlikteJönTürkhareketinin“BalkanTeşkilatı”nıkurmuştur.TemoburadaHareket adıyla bir risale yayınlamış ve JönTürk çevrelerindebüyük ilgi uyandırmıştır. Temo, Romanya’dan sonra Bulgaristan’da da,Rusçuk’tabirmerkezşubeaçılmasınısağlamış,ayrıcaVarna,Şumnu,FilibeveVidingibiyerlerdedeşubelerve taraftargruplarıoluşturularakhareketinyayılmasına önemli katkılar sağlamıştır.Balkan teşkilatıTemoöncülüğündedokuz sayı yayımlanabilen Sada-yı Millet (1898) gazetesini yayımlamıştır.Hanioğlu, Romanya teşkilatına göre çok daha önemli olan Bulgaristanteşkilatında propaganda amaçlı faaliyetleri çerçevesinde Ali Fehmi Beytarafından Muvazene adıyla bir dergi çıkarıldığını belirtmektedir. YineHanioğlu’nagöre,Sofya’daçıkarılanİttifakadlıgazeteilebirlikteMuvazenedergisi saraydan gönderilen adamlar tarafından matbaaları satın alınarakkapatılmayaçalışılmışlardır.Rusçuk’taAhmedZekiBeytarafındançıkarılanBalkan gazetesi de önemli bir başka yayın organıdır. Hanioğlu, BalkanteşkilatınınOsmanlıAvrupa’sındaki faaliyetlerinin çok sönük kaldığını ilerisürmektedir. Kendisi gibi bir Arnavut olan Derviş Hima aracılığı ileArnavutluk bölgesinde örgütlenme çabalarının olduğunu belirten Hanioğlu,başlangıçta Draç’tan cemiyete önemli bağışlar sağlanmasına rağmenhükümetinsıkıtakibinedeniyleburadafaaliyetgöstermeninzorlaştığınıifadeetmektedir. “Osmanlı yönetiminin uzun süredir yaygınlığından telaşakapıldığı Bulgaristan ve diğer Balkan teşkilatının yabancı gözlemcilerce deilgiylekarşılanangelişiminekarşın,OsmanlıAvrupasındafaaliyetinoldukçazorlaşmasıarzulanandurumuönlemiştir.Balkanteşkilatı;ancak,bubölgeile

Page 453: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

temassağlandığızamanbiranlamtaşıyabilirdi.”Temasınsağlanabilmesiiçinbiraz daha zamana ve hareketin olgunlaşmasına ihtiyaç vardı. Özellikledışarıdan yapılan reform baskılarının yoğunlaşması ile azınlıklar arasındaçıkan milliyetçi rekabetin yarattığı gerilim Müslüman/Türk halkınıngeleceklerindenendişelenmelerindeönemlibirroloynamıştır.

Balkanlar’da gelişen ve başta Rusya olmak üzere Batılı güçlercedesteklenen milliyetçilik akımları karşısında başarılı olamayan Osmanlımerkez yönetiminin aczi karşısında eğitimli genç kadrolar arasında gelişentepkilerJönTürkhareketininortayaçıkışındaönemlibiretkiyesahiptir.YaniBalkanmilliyetçilikleriOsmanlı elitininuyanışındavekimlik arayışındabirçıkış noktasıdır. Özellikle Balkanlar’da yaşayan Müslüman/Türk nüfus bugelişmeleriyaşayaraköğrendikleriiçinkimlikbilinciningelişmesidahahızlıve etkili olmuştur. Balkanlar’da gelişen milliyetçilik hareketleri karşısındaOsmanlı aydınları arasında birleştirici bir ideoloji yaratma düşüncesi ortayaçıkmıştır.Osmanlıcılıkakımıbudüşünceninbirürünüolarakortayaçıkmışvebu ideoloji bazı dönemlerde daha arka plana itilmişse de, Osmanlıİmparatorluğu tarihekarışanakadarbelli bir etkiye sahipolmuştur.Yinebuaydınlar arasında hem Balkanlar’daki milliyetçiliklere hem de AvrupalıBüyük Güçler’in Osmanlı üzerindeki baskısına karşı duyulan tepkininsonucundamilliyetçi reflekslerin gelişmeye başladığı görülecektir. Bu karşımilliyetçiliğinenönemligelişmenoktalarındanbirisideMakedonya sorununedeniyleBalkanlar’dır.

Berlin Antlaşması’nın 24. maddesi uyarınca Makedonya bölgesindereformların yapılması kararlaştırılmış, fakat bu konu uzun süre çeşitlinedenlerlehayatageçirilememişti.1903sonrasındaAvusturya-MacaristanveRusya’nınortakgirişimleriileOsmanlıhükümetinesunulanreformtasarılarıbölgedekiçatışmavehuzursuzluklarınsonaermesinekatkı sağlamadığıgibigiderek artan yeni huzursuzluklara yol açmıştır. Makedonya sorunu, hemasker-sivil kadroların hem deMüslüman/Türk unsurlarının üç ayrı noktayakarşı tepkisel bir bilincinin gelişmesinde başat bir etkiye sahiptir. Tepkininbirinci kaynağı büyük devletlerdir. İkinci kaynağı Balkanlar’dakimilliyetçiliklerdir, üçüncü tepki kaynağı isemerkez yönetimidir. İşte bu üçtepki kaynağı halk ile asker-sivil kökenli Jön Türk hareketini ortak hedefedoğruyöneltmiştir.

1906 yılında Selanik’te kurulan “Osmanlı Hürriyet Cemiyeti”nin ilkkurucuları,AskeriRüştiyeMüdürüBursalıMehmedTahirBey,aynıokuldaFransızca öğretmeni olan Naki Bey, posta memuru Talat, idadiöğretmenlerindenMithatBey(ŞükrüBleda),RahmiBey(eskiİzmirValisi),Üçüncü OrduMüşirlik Yaveri Yüzbaşı Kâzım Nami (Duru), Yüzbaşı EdibServet, İsmail Canbulat, Ömer Naci Bey gibi asker-sivil aydınlardı. Yani

Page 454: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

cemiyeteğitimli,“küçükburjuva”sınıfıolaraktanımlanabilecekbirçekirdekkadronun öncülük ettiği bir örgüttü. Özellikle cemiyette askerlerin artanağırlığı 1902 Paris Kongresi’nde İsmail Kemal Bey’in belirtmiş olduğuorduyu cemiyete kazandırma fikrinin uygulamaya konulduğunugöstermektedir. İsmail Kemal Bey kongrede ordu ve dış destek olmaksızınAbdülhamit’idevirmeninmümkünolmadığınıilerisürmüştü.

Jön Türk hareketinin ordu içinde etkili şekilde yayılmaya başlamasındaSelanik ve Manastır örgütlerinin önemli bir rolü vardır. III. Ordu’nunbulunduğu Manastır, cemiyetin subay kadrosunun ağırlıkta olduğu birmerkezdi.ManastırörgütüKasım1906tarihindekurulmuştur.Örgütün1907Şubat’ındakurulan ilkmerkezheyetindeyeralan isimlerEnverBey,KâzımKarabekirveKolonyalıHüseyinBey’dir.

Bu aradaArnavut diasporasının güçlü olduğuRomanya’da İbrahimTemo1907yılında“Başkim”(İttihat)adıylabirArnavutcemiyetikurmuştur.AmaçArnavutveJönTürkhareketinibirleştirerekasılhedefolananayasaldüzeniyeniden kurmak konusunda toplumsal tabanı genişletmektir. Arnavutluk veMakedonya’daArnavutlaraynıisimlebirçokörgütkurarakhareketiOsmanlıtopraklarında yaşayan Arnavutlar arasında yaydılar. Başkim Arnavutcemiyetleri milliyetçi ideolojinin en önemli taşıyıcılarıdırlar ve 1907’densonra siyasal-kültürel amaçlarına ulaşmak için İttihatçılarla işbirliğiyapmışlardır. Bununla birlikte Temo için önceliğin Osmanlılık,Arnavutluk’takiBaşkimcileriçiniseArnavutkimliğiolduğuunutulmamalıdırPeterBartl’ınbelirttiğinegöreArnavut komitelerininbirçoküyesi İttihat veTerakki örgütünün de üyesi idi. Arnavutların cemiyete kazandırılmalarıcemiyetinamacınaulaşmasınaönemlikatkılarsağlayacaktı.

İttihatçıların Selanik ve Manastır başta olmak üzere Makedonya’daörgütlenmesinikolaylaştıranbirdiğerfaktörde1903sonrasındaMakedonyasorunu çerçevesinde bölgeye yerleştirilen uluslararası jandarma gücününvarlığıdır. II. Abdülhamid’in baskı rejimi burada etkili olamıyordu. Buetkenlersayesindeörgüt tabanınıgenişletencemiyetyinedehareketegeçmekonusundakararsızdı.Ancakbölgedengelenistihbaratbilgilerindenendişeyekapılanpadişah1908yılıortalarındabölgeyegüvendiğiadamlarıgöndererekcemiyeti açığa çıkarmaya çalışmıştır. Ancak cemiyetin fedaileri Selanik’teNazım Bey’i yaralamışlar, Manastır’da Şemsi Paşa’yı öldürmüşlerdir.CemiyetihareketegeçirennedensadeceAbdülhamid’incemiyettenhaberdarolması değildi, İngiltere kralı ileRus çarı arasında haziran ayındaReval’deyapılan görüşme ve burada Makedonya sorunu ile ilgili bazı yaptırımlarıngündeme getirildiği yönündeki bilgilerdi. Bu gelişmelerden sonra yineManastır örgütünden Resneli Niyazi Bey ve Ohrili Eyüb Sabri Bey dağaçıkarakmeşrutiyettalepleriniortayakoymuşlardır.

Page 455: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Cemiyetinsubaykadrosununengüçlüolduğuyerdahaöncedebelirtildiğigibi Manastır’dır. Üstelik Manastır kozmopolit Selanik’e göreMüslüman/Türk ağırlığı daha fazla olan bir kentti. Dağa çıkan subaylarınArnavut kimliği bölge halkının onları desteklemesinde kolaylaştırıcı biretkendi. Manastır çete faaliyetlerinin yoğun olduğu bölgelerin başındageliyordu. Başta Sandaksi grubu olmak üzere Makedonya devrimcileri deİttihatçılarlabirliktehareketetmekararıalmışlardır.

İttihatçı subayların dağa çıktığı bir dönemde Kosovalı Arnavutların birsöylentidenkaynaklanantepkilerisonucuFirzovikdenilenyerdesilahlıolaraktoplanmaya başlamaları İttihatçılar tarafından önemli bir fırsat olarakdeğerlendirilmiştir. Olayı öğrenmek üzere Kosova valisi tarafından bölgeyegönderilen Galib Bey bir ittihatçı subaydı ve durumu hemen Selanik’ebildirmişti. Selanik’ten aldığı talimat çerçevesinde Firzovik’te toplananArnavutları cemiyete kazandırmak için faaliyete geçti.Mülkiyemezunu veÜsküpilerigelenlerindebiriolanİttihatçıNecibDragaBeybukonudaönemlibir rol üstlenmiş ve Arnavutların itibar ettiği bir hoca vasıtasıyla meşveretusulünün dinin emri olduğu yönündeki telkinlerinden sonra Besa (yemin)vermeksuretiilemeşrutiyetebağlılıklarınıbildirmişlervesarayabuyöndekitaleplerini ileten telgraflar çekmişlerdir. Bu gelişme Abdülhamid’i zordurumda bırakmıştır. Saraydan beklenen yanıtın gelmemesi üzerine 23Temmuz günü başta Manastır olmak üzere Rumeli’nin birçok yerindekendiliğinden meşrutiyet kutlamaları yapılmaya başlamıştı. Firzovik’teArnavutların toplanmasının yarattığı etki dışında başka gelişmeler de II.Abdülhamid’i ciddi bir baskı altına sokmuştur. Anadolu’da Erzurum veKastamonu gibi yerlerden gelen talepler ve tepkilerin yanı sıra II.Abdülhamid’in İttihat ve Terakki örgütü hakkında bilgi toplamak üzeregörevlendirdiği kişilerin cemiyetin fedai grubu tarafından Selanik veManastır’da vurulması veya dağa kaçırılması sultanın otoritesininsorgulanmasına, cemiyetin gücünün de pekişmesine önemli katkılarsağlamıştır. Özellikle Manastır’da Şemsi Paşa’nın fedai teğmen Atıf Beytarafından öldürülmesi sultan üzerinde sarsıcı bir etki yaratmıştır.Anadolu’dan toplanan kuvvetlerin de etkili propaganda sayesinde devrimciharekete kazandırılması sonucunda sultan 24 Temmuz 1908 tarihindeanayasayıyenidenyürürlüğekoymakzorundakalmıştı.

Malcolm’agöreİttihatçılariçinnormaldemuhafazakâreğilimlerinedeniylebir ayak bağı olması gereken Kosovalı Arnavutlar iyi bir propagandasayesindecemiyetiiktidarataşıyanenönemliunsurolmuşlardır.

1908 hareketinin eylem merkezi Manastır’dır ve sonuçta anayasakutlamaları bu kentte 23 Temmuz’da, yani Abdülhamid’in anayasayıyürürlüğekoyduğunuaçıklamasındanbirgünöncebaşlamıştır.Buanlamda2

Page 456: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yıl önce Selanik’te kurulan bir gizli örgütün bu kadar kısa sürede başarıyaulaşması büyük bir sürpriz olmuştur. Ancak yukarıda belirtilen iç ve dışetkenler bu gelişmede önemli rol oynamıştır. Makedonya reformlarıkonusundabaştaArnavutlar olmaküzereMüslüman/Türk halkının duyduğuendişevetepkiörgütünhalkdesteğikazanmasınıkolaylaştırmıştır.

1908 sonrasında cemiyetinSelanikmerkezi ileManastırmerkezi arasındabir iktidar mücadelesinin varlığı dikkat çekmektedir. II. Abdülhamid’in bukonudakigörüşleribirhayliilginçtir.İngiltereveAlmanya’nınmasonlocalarıvasıtasıyla Jön Türk hareketini kendi yanlarına çekmeye çalıştıklarını ilerisüren II. Abdülhamid’in şu sözleri dikkat çekicidir: “İngilizler Manastırİttihatçılarını,AlmanlarSelanikİttihatçılarınıdurmadankışkırtıyorlar,devletiiçten ele geçirmek için bir hükümet darbesine zorluyorlardı. İngilizlerinManastır İttihatçıları ile başarıya ulaşması benim için bir felaketti, çünkühemen beni bertaraf edecekler ve muradlarına ereceklerdi. Almancıİttihatçılardan korkum yoktu. Onların başarısı İngiltere’yi daha dakorkuturdu.”

Enver Ziya Karal da Selanik ile Manastır arasındaki çekişmeyivurgulamaktadır. Manastır merkezinin eylemi gerçekleştirmesine rağmen,Selanikmerkezininyönetimielegeçirdiğini,bunundaManastır’dakızgınlıkyarattığını ileri sürmektedir. Karal, İngilizlere yakınlığı ile bilinen KâmilPaşa’nın Selanik merkezinden çok Manastır merkezi ile işbirliği yapmayıtercih edeceğini belirttikten sonra Kâmil Paşa’nın Manastır örgütündenArnavutDebremebusuBasriBey’esöylediğişusözleriaktarmaktadır:“SizinManastır çok samimi ve ihtirassızdır. Selanik sizin hakkınız olan devriminonurunuvemoralgücünütümolarakçalmıştır.”

CemiyetinSelanikveManastırörgütüarasındakienönemli farkıKaralşusözlerleaçıklamaktadır:“SelanikGenelmerkezininüyelerinintümüTürk’tü.Manastır Merkezi üyelerininse büyük çoğunluğu Arnavut idi.” Arnavutmilliyetçilerinin birçoğu İttihat ve Terakki örgütüne girerken en önemlibeklentileri, anayasal düzenin kurulmasından sonra adem-imerkeziyet esasıçerçevesinde Balkanlar’daki dört Osmanlı vilayetinin birleştirilmesi ileArnavutluk’unözerkliğininsağlanmasıydı.

Seçimlerin yapılmasından sonra açılan Meclis-i Mebusan’da iktidarmücadelesi hemen kendisini göstermiş, İttihat ve Terakki’nin karşısınaademimerkeziyetçiAhrarFırkasıçıkmıştır.Buiktidarmücadelesininyanısıraanayasal düzenden memnun olmayan şeriatçı güçlerin başlattığıpropagandanın sonucunda İstanbul’da çıkan “31 Mart İsyanı” yineBalkanlar’dahazırlanan“HareketOrdusu”tarafındanbastırılmıştır.

31Mart Olayı sonrasında yeniden düzeni sağlayan İttihat ve Terakki’ninmerkeziyetçi politikayı uygulamaya başlaması, Arnavut milliyetçilerinde

Page 457: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

hayal kırıklığına yol açmış ve İttihatçılarla yaptıkları işbirliği sona ermiştir.Bu aşamadan sonra dört yıl boyunca sürecekArnavut isyanları başlamıştır.AmaçİttihatveTerakki’yesiyasi-kültüreliçeriktekiArnavuttaleplerinikabulettirmektir.Bu isyanlarınçıkışındavergi,zorunluaskerlikuygulamalarıgibimerkeziyetçi politikaların önemli bir rolü olmakla birlikte gerçek nedenArnavut milliyetçilerinin meşrutiyetten beklediklerini elde edememeleridir.1909-1912 yılları arasında Arnavut isyanları İttihatçı hükümetler üzerindeönemli baskılar yaratırken Balkan devletleri arasında ittifak arayışlarıhızlanmıştır. Fikirsel kökenleri 1878 sonrasında İngiltere tarafından ortayaatılan bu ittifak 1912 yılında sağlanabilmişti. Bu tarihte İttihatçılarıngerçekleştirdiği ve tarihe “sopalı seçim” olarak geçen seçimlerle meclisemuhalifmebus sokmayan İttihatçılara karşı başlayan sonArnavut isyanınınöncüleri arasında seçilmeleri engellenen eski İttihatçı ve sonrasınınmuhalifleri mebuslar vardır. Bu sırada ortaya çıkan Halaskar ZabitanHareketi’nin de etkisi ile İttihatçılar iktidarı bırakmak zorunda kalmışlardır.Yani 1908 yılında İttihatçıları iktidara taşıyanBalkanlar 1912’de iktidardandevrilmesine de öncülük etmiştir. Osmanlı karşıtı bu ittifak Balkanlar’dakalanOsmanlıtopraklarınınbüyükbirkısmınıelegeçirmiştir.

SonuçYerine

Balkanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun her zaman birinci öncelikli bölgesiolmuştur.Askervesivilkadrolarınınyetiştiği,önemliekonomikkatkılarınıngörüldüğü bir bölge olan Balkanlar, imparatorluğun yükselişinde veçöküşünde başat role sahiptir. 19. yüzyıldan itibaren görülen milliyetçilikhareketleri vebuhareketleri önlemekamacıylamerkez tarafındanbaşlatılanmodernleşme çabalarının odak noktası Balkanlar olmuştur. Balkanlar’ıncoğrafikonumunedeniyleBatı’nınetkialanınagirmişolması,kapitalistleşmesürecinin de diğer Osmanlı topraklarına göre daha erken bir dönemdegörülmesine yol açmıştır. Merkeze yakınlığı nedeni ile Selanik, Manastır,Edirne, Üsküp gibi yerlerde modern okullar açılırken, demiryolu ağı ilemerkezevedışpazarlarabağlananBalkankentlerihertürlüfikirselhareketindeönemlimerkezleriolmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu 19. yüzyıl boyunca Balkanlar’da uğradığı toprakkayıplarısonucundakaybedilentopraklardanMakedonyaveDoğuRumeli’yeyapılan Müslüman/Türk göçleriyle giderek daha homojen bir nüfusakavuşmuştur. Bunun sonucunda Osmanlı İmparatorluğu’nda giderekgelişmeye başlayacak olan Türkmilliyetçiliğinin taşıyıcı unsuru olacak JönTürk hareketinin Selanik merkezli örgütü, başlangıçta bu ideolojiyi arkaplandatutmayaçalışmışsada,BalkanSavaşlarısonrasındayaşanantoplumsalve siyasal bunalım sırasında bu ideolojiyi açıkça ortaya koyacak uygunzeminibulabilmiştir.

Page 458: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908 Jön Türk devriminin ortaya çıkışında Balkanlar’daki gelişmelerinönemli bir rolü olmuştur. Yukarıda belirtilen iç ve dış etkenler, sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasal gelişmeler bölgede devrimci karaktere sahiptoplumsalbirdinamiğinoluşmasınazeminhazırlamıştır.SelanikveManastırbu devrim hareketinin iki önemli merkezidir. Hareketin eylemci niteliğiniordudaki subaylar oluşturmuşsa da, Firzovik toplantısı gibi gelişmeler –başlangıçamaçlarıhernekadaranayasaldüzenitalepetmekdeğilsede–halkdesteğinin de sağlandığını göstermektedir. Yani 1908 Jön Türk Devrimisadecebirkaçsubayın,300-500örgütüyesininbaşardığıbir işolmaktançokAnadolu ve Rumeli’de etkili propaganda sayesinde ve ağırlaşan siyasi-ekonomik koşullara tepkinin bir sonucu olarak ortaya çıkan toplumsaltepkininsağladığıbirbaşarıdır.

1908Devrimi’nin devrimniteliği konusuhâlâ tartışmalı olsa da, istibdadıyıkmış olması önemli bir gelişmedir. Buna karşılık bu hareket II.Abdülhamid’i tahttan indirecek gücü kendisinde bulamamıştır ki, bu dahareketin devrim niteliğinin sorgulanmasında önemli bir faktördür. BunedenleMustafaKemalbuhareketibir“ihtilal”olarakkabuletmiştir.Belkide 1908’i Türkiye’de demokratik bir oluşuma zemin hazırlayan devrimcihareketin “ilk aşaması” olarak değerlendirmek daha uygun olacaktır. 1920sonrası ikinci, 1960’lı yıllarda gelişen işçi ve öğrenci hareketleri de budevrimci hareketin üçüncü aşaması olarak kabul edilebilir. İlk iki aşamadadevletikurtarmakvemodernbirdevletyaratmakidealleriönplandaikenvebu hareketin öncülüğünü asker-sivil bürokratlar üstlenmişken, 1960sonrasındaki üçüncü aşamada öncülüğün sınıfsal bir nitelik kazandığını vedevrimintoplumsaltabanınıngenişlediğiniilerisürmekmümkündür.

Balkanlar’ın kaybı ile sonuçlanan Balkan Savaşları’nın hem İttihatçıkadrolarhemdetoplumüzerindederinetkileriolmuştur.Balkanlar’dagelişenmilliyetçilik hareketleri İttihatçıların Osmanlılık kimliğinden Türkçüideolojiye doğru bir evrim geçirmelerinde önemli rol oynadığı gibi ulus-devletinkuruluşunadadüşünseletkileriolmuştur.BalkanlarİttihatveTerakkikadrolarının önemli bir kısmının doğup büyüdüğü yerlerdi. Bölgeninözellikleriİttihatçıkadroiçindeulusalkimlikbilinciningelişmesindeönemlibir rol oynamıştı. Çetelerin peşinde koştukları Makedonya dağlarında birtaraftan Osmanlıcılıktan milliyetçiliğe doğru bir evrim geçirirlerken, diğertaraftançetecilikgeleneğiniöğrenmişlerdir.BunuKurtuluşSavaşıyıllarındakullanacaklardır. İttihatveTerakkiI.BalkanSavaşısonrasında1913BabıâliBaskını ile iktidarı yeniden ele aldıktan sonraTürkçülük ideolojisini hayatageçirecektir. Ancak milliyetçi ideolojinin kitleye taşınmasında İttihatçılarınetkisininyanısıraBalkanlar’dangelengöçmenlerinönemlibirrolüolmuştur.Bir taraftan Anadolu’da daha homojen bir demografik yapının ortayaçıkmasına zemin hazırlayan bu göçmenler, diğer taraftan yaşadıkları

Page 459: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

tecrübeleri yerleştikleri yerlerdeki Müslüman/Türk unsur ile paylaşarakmilliyetçi ideolojinin yayılmasına katkı sağlamıştır. Balkanlar hem yöneticielitiçinhemdeoradangöçetmekzorundakalanlariçinacıbirhatıraolarakkalmıştır.

Page 460: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

FransızDışişleriBakanlığıBelgeleriIşığındaI.DünyaSavaşıYaklaşırken,FilistinTopraklarınaYahudiİlgisiveKudüs’teBir

ÜniversiteKurmaGirişimleri

SalihTunç

Filistin topraklarına Yahudi ilgisi ve göçünün tarihi, başlangıç olarakbinlerce yıl öncesine kadar gitmektedir. MÖ 1000’li yıllardan itibarenFilistin’e yerleşen Yahudilerin buradaki varlığı, Roma ve Bizansdönemlerindeki sürgünlere ve göçlere rağmen bir şekilde devam etmiştir.Müslümanların 634’te bölgeyi ele geçirmeleri ve Roma ve Bizansdönemlerinde Yahudilere uygulanan yasakları kaldırmalarıyla bölgedekiYahudi nüfusunda tekrar bir artış gözlenmiştir. 1517’de Osmanlı DevletiFilistin’iyönetimialtınaaldığındadaKudüsvecivarındayerleşikbirYahudinüfusunun varlığına işaret edilmektedir. Esas itibariyle Türklerle, Bizansİmparatorluğu’ndakötümuameleyemaruzkalanYahudilerinilişkilerinin11.yüzyıldabaşladığı;SelçuklularınveardındanOsmanlılarınAnadolu’yahâkimolmaları, zamanın Hıristiyanlarınca kabullenilmezken, bölge Yahudilerinceolumlu karşılandığı belirtiliyor. 15. yüzyılın son çeyreğinde İspanya’dançıkarılan Yahudilerin önemli bir kısmının İstanbul, Edirne ve Selanik gibibüyükşehirlereyerleştirilmeleriyleOsmanlıDevleti’ndekiYahudinüfusubirhayli arttı. Ayrıca Rusya, Litvanya, Portekiz, Sicilya ve Rodos’tan sürülenYahudilerinbazılarıKudüs,Halilürrahman,SafedveTaberiyegibiFilistin’inönemli merkezlerine yerleşmişlerdi. Aralıklarla da olsa Osmanlıİmparatorluğu döneminde Filistin’e Yahudi göçü ve ilgisi devam etmekleberaber, imparatorluk sınırları içerisinde herhangi bir bölgedemütecanis birçoğunluk oluşturamadıklarından ve en azından 19. yüzyılın sonlarına kadaraleni bir siyasal eyleme girişmediklerinden Osmanlı tebaasından olanYahudileriledevletinciddibirsıkıntısıolmamıştır.

Budurum93Harbi’ndenhemen sonra ısrarlaFilistin’eyerleşmek isteyenyabancı uyruklu Yahudilerin giderek artmasıyla değişmeye başladı. ArtıkFilistin’eYahudigöçüsiyasibirçehrekazanıyordu.OsmanlıDevletibölgede,tarih içindeoluşmuşcemaatlerarasınüfusdengesininbozulmasındanendişeederken, Avrupa’da Yahudi aleyhtarlığının giderek yaygın hale gelmesi,komşuülkelerdenRomanyaveRusya’daYahudilerekötümuameleedilmesikısa süre içerisindeOsmanlıDevleti’ni etkilemeyebaşladı.Harp sonrasındagiderekkendini hissettirenYahudi göçüproblemi, esasenYahudilerin planlıbir şekilde ve siyasi amaçla Filistin’e yerleşmek istemelerindenkaynaklanmaktaydı.GenelolarakFilistindışındakiOsmanlıtopraklarıYahudiyerleşimine açık olmakla beraber, Siyonizm’in öncüsü Theodor Herzl’ingirişimleri başta olmak üzere, ünlü Rothschild Ailesi, Baron Hirsch’in

Page 461: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kurduğu cemiyetler ve Siyon Dostları gibi kişi ve kuruluşların çabaları,devletçe alınan bütün tedbirlere rağmen, göçleri başka yerlerden ziyadeFilistin’eyönlendirmekşeklineolmuştur.Nitekim1882-1908yıllarıarasındaFilistin’depekçokYahudiyerleşimmerkezininkurulduğuve1908itibariylebölgedekiYahudinüfusunun39.000’iOsmanlıtebaasıolmaküzere70-80.000civarındaolduğubelirtilmektedir.

I.DünyaSavaşıyaklaşırken,YahudilerinFilistintopraklarınayönelikolarakartanilgileriniuluslararasıSiyonizmgelişmeleridışındadeğerlendirmekpekgerçekçi görünmüyor. 19. yüzyılda ortaya çıkan milliyetçi ve yayılmacıakımlardanbiri olanSiyonizm,o zamanadeğindinsel vekültürel alanlardakalanbirYahudi ideolojisiolarak,bu tarihten itibarensiyasallaşmış,Yahuditoplumunun tümü tarafından her biri farklı nedenlerle bütünüylepaylaşılmamakla birlikte etkin bir şekilde siyasallaşarak, yoğun birmilliyetçiliğe dönüş-müştür. Filistin’de milletlerarası hukukun garantisialtındabirYahudidevletikurmaideolojisivebuyöndeürettiğipolitikanınadıolan Siyonizm ile ilgili gelişmeler, II. Abdülhamid döneminden itibarenOsmanlı İmparatorluğu için hayati bir sorun olma vasfını kazanmıştır.Siyonizm konusunda hiç şüphesiz atılan en önemli adım süreli olaraktoplananSiyonizmkongreleriolmuşvebukongreler,hareketeönemliölçüdebirhızveeylemcilikkarakterikazandırmıştır.Siyonizmüzerindeyapılanbirçalışmada “İslam topraklarında Siyonizm’in resmi olarak ilk tanındığı ilİstanbul olarak belirtilir. 1908’de kurulan ve Victor Jakopson tarafındanyönetilen Siyonist kuruluş, Anglo-Levanten Bankacılık Şirketi adı altındaçalıştı. Bundan sonra Siyonizm özellikle İstanbul’da, daha az oranda da1912’ye kadar Osmanlı egemenliğinde bulunan Selanik’te ve giderek diğerbüyükSefaradmerkezlerinde kök salarak politik ve kurumsal yaşamı altüstetti.BuakımyerelYahudihalklarıüzerindedeetkilioldu.OzamanakadarL’Alliance Israélite Universelle, Hilfsverein der Deutschen Juden ve B’naiBrit (1911’den sonra) gibi hayır kurumlarının oluşturduğu Yahudiorganizasyonlarının yanında, Siyonist hareket de yerini aldı. Bunlar daSiyonizm gibi yabancı kökenli olmalarına ve etkili düşünce odaklarıoluşturmalarınakarşın,Siyonizmbazıçevrelerceyerelgereksinimleridahaiyikarşılayan yepyeni bir olanak olarak görüldü. Siyonizm’in İstanbul’da veİmparatorluğun Yahudi unsurlarının bulunduğu belli başlı merkezlerdegösterdiği gelişme ve Filistin topraklarına yerleşme sorunu, Siyonistorganizasyonun en önemli hedefidir. Derkenwel Konferansı’nda (1897)alınmışolan“ulusal idealveSiyonisthareketinbölünmezliğiesastır.Yahudiulusunun, Filistin’de güvenli ve düzenli bir yasa korumasında yenidenyerleştirilmesi bütün Yahudilerin görevidir” prensibi, müteakip Siyonistkongrelerinalacağıkararlardabelirleyicibiryönoluşturacaktır.

Özellikle 9. Hamburg Siyonist Kongresi’nden (1909) sonra Yahudilerin

Page 462: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bölgeye ilişkin politikalarında değişikliğe yöneldikleri anlaşılıyor. Buçerçevede, hembölge ile daha fazla bir ilgi söz konusu olacak ve özellikleOsmanlıtebaasıolmayanYahudigurupları,kimiBüyükGüçler’inhimayesinitalep ederek bölgede geleceğin temellerini atmaya çalışacaklar, hem de birüniversitekurmakyoluylabölgedekinüfuzlarınıberkitmeyeyöneleceklerdir.

Nitekim Fransa’nın Kudüs’teki Filistin Başkonsolosluğu’ndan FransızDışişleriBakanlığı’nagönderilen17Haziran1913tarihlibiryazıda,Osmanlıvatandaşı olmayan Yahudilerin bir kısmının Fransız himayesi talepleri sözkonusuedilmektevetalepsahiplerininisteklerininkabuledilmesihususununFransa’nınyüksekçıkarlarıaçısındangerekliliğibelirtilmekteydi.Birsüredenberi kolonilerinde ikamet eden Yahudi ailelerinden bazılarının İngilizhimayesialtındabulunmasıfatınıkaybetmişolduklarınıveOsmanlıvatandaşıolmaktan da kaçındıklarını beyan eden Yahudi göçmenlerin Fransızkorumasına alınma taleplerinin Fransa açısından politik olarak yararlanmavesilesiolacağınadikkatiçekenbaşkonsolos;Almanların,AvusturyalılarınveRusların etkin olan tutumlarına karşın, bölgedeki Yahudi toplumun giderekçoğalması karşısında kayıtsız kalınamayacağı değerlendirmesindebulunmuştur. Başkonsolos raporunda, bölgedeki fiili durumun Fransızçıkarlarına yönlendirilmesi bakımından Filistin’de mukim, ancakvatandaşlıklarını kaybetmiş kimi Yahudilerin Kuzey Afrika’daki Fransızsömürgelerinden gelen göçmenlerin oluşturdukları kolonilere yeni gelenlereilave edilerek bir Fransız Yahudi topluluğu kurmanın sınanması gerektiğiniönermektedir. Başkonsolosun, Osmanlı İmparatorluğu ile akdedilen bazıanlaşmavehukukidüzenlemeleridikkatealmayarakgündemegetirdiğiöneri,–diğer saiklerin yanı sıra– özellikle Almanya’nın Alman dilli Yahudileribölgede kullanmaya yönelik politikasından kaynaklanmaktaydı. Esasen,Almanya’dan Filistin’e göçmen olarak gelen ve burada Almanya adınafaaliyetgösterenilkveenciddigrupTemplerCemiyetiolmuştur.1868-1875yılları arasında neredeyse Templer topluluğunun dörtte birine tekabül edenyediyüzelliTempler,Filistin’eyerleşmiştir.

Templer topluluğunun Filistin bölgesinde etkin bir durum yaratmasınımüteakip yüzyılın sonlarına doğru bölgeye yönelen Alman Yahudilerininillegal yollarla bile olsa kolonileşme girişimlerini Alman diplomatlarıhararetle desteklemekteydiler. Almanlar bu yöntemle başlıca iki önemlihedefeulaşmayıamaçlamışlardı.Bunlardanilki,Almanya’dagiderekartanvegelecekte sosyal ve siyasal soruna neden olabileceğini tasavvur ettikleriYahudileribirşekildesınırlarındanuzaklaştırmak,ikincisiiseFilistin’iAlmandilli Yahudilerle kolonize ederek bölgede Fransa’nın bilinen nüfuzu vekültürel üstünlüğünü kendileri lehine Yahudilerle dengelemekti.9 Bubakımdan Fransız başkonsolosunun vatandaşlıklarını çeşitli nedenlerlekaybetmiş ya da illegal yollarla Filistin’e yerleşmiş olan Yahudileri

Page 463: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

tabiiyetlerine almaveya himaye etmeönerisinin altındaAlmanların giderekbölgedeetkinolmagirişimlerininbüyüketkisivardı.

Öte yandan yukarıda Aralık 1909’da toplanan . Hamburg SiyonistKongresi’nden sonra Siyonistlerin Filistin bölgesine yönelik politikalarındadeğişikliğeyöneldiklerinibelirtmiştik.SiyonizmveYahudigöçüileOsmanlıdenklemine ilişkin kimi araştırmalarda Siyonist örgütün 1909 Hamburg ve1911BaselKongreleri’ndeFilistinpolitikasındaayrılıkçılıktanvazgeçmekveimparatorlukla bütünleşmek gibi geçici olarak düzenlemelere gidildiği ilerisürülüyorsa da esas itibarıyla kongrenin 1897 Basel Programı’nın özü veruhunu koruduğu anlaşılmaktadır. Çünkü 1897Basel Programı’nın “Yahudihalkı için Filistin’de kamu hukukunun güvencesi altında bir ulusalyurt/Heimstätte kurulması, bölgenin çeşitli meslek guruplarınca kolonizeedilmesi, XIX. Yüzyıl sonlarına doğru önemli ölçüde geliştirilmişİbranice’nin etkinleştirilerek Yahudi ulusal duygularının ve bilincininkuvvetlendirilmesi […]” gibi ilkelerini dikkate aldığımızda Hamburgdüzenlemesinin nihai hedefte bir değişiklik yarattığına şüpheyle bakmakdurumundayız. Nitekim Hamburg’da kongre başkanı sıfatıyla açılışkonuşması yapan Max Nardau söylevinde Osmanlı İmparatorluğu’nayaklaşmaktan söz ederken, 1920’de gerçek niyeti ifade eden Heimstätteolgusuiçinşunlarıyazmaktaydı:“Filistin’deYahudiDevletikurmaçabasındaolanları, hem bütün istediğimizi anlatabilecek, hem de bunu, istediğimiztoprakların egemenleri Türkleri kışkırtmayacak biçimde dile getirebilecekdolambaçlıbir sözbulabileceğimize iknâetmek içinelimdengeleniyaptım.Devlet karşılığı olarak Heimstätte’yi ortaya attım… Anlamı belirsizdi amabiz,hepimizbununne anlamageldiğini anlıyorduk.Ozamanbubizim içinJudenstaat [YahudilerinDevleti] anlamınageliyordu, şimdideöyle.”Ancakbununla birlikte kongrenin Siyonizm’e gönül vermiş, fakat kongrede ortayaçıkan eğilimlere ihtiyatla yaklaşmayı yeğleyip, imparatorlukla entegrasyonayönelmiş görünen Mois Kohen gibi kimi delegeler nezdinde bir kırılmayaratmışolabileceğinidikkatealmakdurumundayız.

9. Hamburg Siyonist Kongresi’nin açılışına ilişkin ilk bilgiler 30 Aralık1909 tarihi itibariyleFransızgazetelerineyansımıştır.LeTemps,aynı tarihlisayısında dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen 400 delegenin iştirakiylekongrenin açılışını duyurmaktaydı. Kongrenin açılış söylevinde Jön TürkDevrimi’yle birlikte meşruti bir rejim haline gelen Türkiye’deki dönüşümsorunuuzunuzadıyadilegetirilmişti.KongrebaşkanıMaxNardausöylevindeözetle, halen Almanya’da faaliyet gösteren Siyonist örgütün merkezininİstanbul’a taşınmasına, Siyonistlerle Jön-Türkler arasında usulü dairesindeilişki kurulmasının gerekliliğine, dağılmış Yahudi halkının Filistin’e kesinolarak yerleştirilmesinden önce, Türkiye’de Yahudi kimliğinin tanınmasıhakkının elde edilmesine dikkati çekmiş, Siyonizm’in bundan sonraki

Page 464: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

geleceğininkuşkusuzTürkiye’deolduğunubelirtmiştir.Ulusalkimliklerindenve değerlerinden vazgeçmeyi asla düşünmediklerini kaydeden Nardau,asimilasyon için değil, milli kimliklerini sağlam bir şekilde geliştirmek veyeniden kurmak için Türkiye’ye göç etmek istediklerini dile getirmekteydi.LeJournalDesDebâts’dakalemealınanAngelMarvaudimzalıyazıyagörekongrenin diğer başkanlarından David Wolffsohn da kongrede yaptığıkonuşmada özellikle Jön Türkler ve Türkiye’ye göç hakkındaki görüşleriniaçıklamıştı. Konuşmasının önemli bölümünü Nardau gibi Türkiye’dekimeşrutiyet rejimine ayıran Litvanya doğumlu kereste taciri Wolffsohn,meşrutiyetlebirlikteTürkiye’deYahudihalkınınveSiyonizmintarihindeyenibirdöneminbaşlamasınıöngörmekteydi.Yahudigöçününkuvvetlibirşekildelüzumunu ve bu konudaki ivediliğin öneminin Jön Türklere bildirileceğinibelirten Wolffsohn, bu nokta-i nazarı yeniden toparlanmanın işareti olarakdeğerlendirmekteydi. “[…] Türkiye’nin vergi mükelleflerine ihtiyacı var,Türkiye’yeonubizsağlayabiliriz.Türkiye’niniyivatandaşlaradaihtiyacıvarveYahudilerden daha iyisi bulunabilirmi? […]Siyonist çıkarlarlaOsmanlıçıkarlarıarasındabirkarşıtlıkyoktur […]”yönündekigörüşleriylekongredebir hayli heyecan uyandıran Wolffsohn, Osmanlı yasalarının Siyonistgirişimlerin tümüne kendini uyarlayacak şekilde düzenleneceğini, bütünplanlarını meşrutiyet serbestliğinin bulunduğu Türk toprakları üzerineçizdiklerinikaydetmekteydi.

2 Ocak 1910 tarihli Le Journal des Debâts gazetesi “Hamburg SiyonistKongresi” başlıklı yazıyla kongredeki gelişmeleri aktarmaya devametmektedir. Bu yazı da bir önceki sayıda olduğu gibi Angel Marvaudtarafından yazılmıştır. Marvaud’un verdiği bilgiye göre özetle kongrede,izlenecek eğitim politikaları, Rus programlarından etkilenen Yahudilerindurumları ve onların uluslararası bir cemiyetin güvencesi altına alınmasıhakkındaki tartışmalar, toplumsal çıkarları ve entelektüel konumlarınıkorumakla meşgul olan kimi Alman Yahudilerinin Filistin’e dönmekonusundaki isteksizliğine ilişkin sorunlar, Siyonist kuruluşların özellikleKudüsbaşta olmaküzere bölgedeyenidenorganize olmaları, tarımsal kredikurumlarının oluşturulması ve bölgedeki Yahudilerin bu maksatlayönlendirilmesi, uzun hedeflere matuf olmak üzere bankacılık sorunlarınınçözülmesi, mevcut üç Siyonist bankanın sermaye ve faaliyet alanlarınıngenişletilmesi, Avrupa’daki bankacılık faaliyetlerinin sınırlandırılaraksermayenin Filistin’e transferine tedricen geçilmesi konuları müzakereedilerek karara bağlanmıştır.Kongrenin konumuz açısından hiç şüphesiz enönemliyönüTürkiye’denkatılandelegelerinyaptıklarıkonuşmanıniçeriğidir.SözkonusukongreyeTürkiye’denSelanikdelegeleriolarakMoisKoheniledaha sonra Filistin’de göç edecek etkin bir Siyonist olan Avenir (Selanik)gazetesininsahibiDavidFlorentinkatılmışlardır.Kongre’deoldukçaayrıntılı

Page 465: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bir konuşma yapanMois Kohen Türkiye’ye Yahudi göçü sorunu hakkındageniş bir izahatta bulunmuş, Türklerin sahip oldukları değerleri nedeniyleYahudilerekarşıherzamangösterdiklerihoşgörüanlayışınıövmüştü.Kohenkonuşmasında özellikle Jön Türk rejimi altındaki Türkiye’de çoğunluğunazınlığabaskısınınmümkünolmadığınıveböylebir ihtimalidereddettiğini,Yahudi göçünün sempatiyle karşılanacağını, yeni Türkiye’nin göç için çokelverişlibirortamasahipolduğunu,GençTürkiyeileYahudilerinçıkarlarınınçatışmayacağı,aksineçakışacağı,Yahudilerinyıllardanberiözlemduyduklarısempati ve antisiyonizmden uzak ülke arayışlarını Türkiye’de bulacaklarınıbeyanetmesikongreninruhunauygunbirifadeyiyansıtmaktaydı.

A. Marvaud’un anlatısına göre David Florentin’in Türkiye Yahudilerinindurumunailişkinkonferansıilginçbirkonuteşkiletmiştir.TürkiyeYahudilerihakkındaayrıntılıbirdeğerlendirmedebulunduğuanlaşılanFlorentinkendiside bir Alyanslı olarak sözü “milli bir yurdun” (foyer national)oluşturulmasındaönemlibirunsurolarakgörülen İbranicenindiriltilip etkinkılınmasıvetakipedilmesigerekeneğitimpolitikalarınagetirmiştir.Florentinkonuşmasında özetle L’Alliance İsraélite Universele’in amaçlarına yönelikyarattıkları eserlerinin, bu uğurda yaptıkları çalışma ve çabalarının hakkınıteslim etmekte olduğu, fakat özellikle İbrani dili öğretimini çok yetersizbulduğu görüşüne yer vermekteydi. Bu bakımdan Kudüs’te bir Yahudiüniversitesinin bir an önce kurulması ve eğitim örgütlenmesinin bu hedefdoğrultusunda düzenlenmesinin bir mecburiyet haline geldiğinibildirmekteydi. Esasen İbranicenin diriltilip canlandırılması ve bir İbraniüniversitesinin kurulması,Yahudi hareketinin ulusal amaçları doğrultusundatemel kültürel arka planın sağlanması bakımından önemli bir unsur olarakdüşünülmekteydi.Bubakımdan,birtaraftanKudüs’tebirYahudiüniversitesikurmaprojesiuzunbirsüredenberidüşünülmektevebuyöndekihazırlıklarsürdürülmekteyken, diğer taraftan14Ağustos1907’de toplanan8.LaHayeSiyonist Kongresi’nde –birtakım tartışmaları beraberinde getirse de–Siyonizm’in resmi dilinin İbranice olacağı karara bağlanmaya çalışılacaktır.19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında bazı ülkelerde yer yernükseden antisemitik dalganın da tesiriyle hemen hemen bütünüyle diğeralanlarda olduğu gibi üniversitelerden de dışlanmakta olan Yahudilerin birkesimi, çeşitli üniversitelerin kapılarını zorlarken, kimi Büyük Güçler deFilistin’dekieğitimörgütlenmesinikontrolvenüfuzlarınaalmamücadelesinekendilerini adamışlardır. Özellikle Almanya, Alman Yahudileri Filistin’deyerleştikçeveAlmankonsoloslarındandestekgördükçegüçlenmişler,Almankültürüveçıkarlarınınensadıkkoruyucuveyayıcılarıolmuşlardır.BusayedeFilistin’deAlmancanın veAlmanya’nın en çok saygı uyandıran dil ve ülkeolduğu belirtilir. Almanların Filistin’deki nüfuzlarıyla ilgili olarakMarburgÜniversitesi profesörlerinden Dr. Blanckenhorn’un 16 Mart 1913 tarihli

Page 466: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Gazette de Cologne’de yayımlanan, Filistin’de özellikle Alman kültürel vepolitik nüfuzunun üstünlüğünü öne çıkaranmakalesi, Fransız diplomatik veentelektüel çevrelerinde önemli bir akis yaratmıştır. Le Temps’de AndréDuboscq, Dr. Blanckenhorn’un “[…] Filistin’de Türkçe, Arapça veİbranicedensonrabölgeyegidenturistlerindeşaşkınlıklafarkettiklerigibienyaygın dilin Almanca” olduğuna ilişkin iddialarına karşılık, “Dr.Blanckenhorn’un Fransızca konuşup konuşamadığını bilmiyorum. OnunAlmanYahudilerininkolonilerindeAlmandilininyankısınıyaygınbirşekildeişitmesinehakveriyorum.Ancakeminimki,Kudüs’te,Yafa’da,Hayfa’davehemenhemenbulunduğuheryerdebudillemeramınıanlatmakiçinçokçabasarfetmişolmalı[…]”diyordu.Fransa’nınBerlinBüyükelçisiJulesCambonise 18 Mart 1913 tarihli raporunda Dr. Blanckenhorn’un görüşlerindenhareketle Almanya’nın Filistin’deki siyasi, ekonomik ve kültürel nüfuzunailişkin konumunu tahlil etmekte; “[…] bu önemli makaleyi Dr.Blanckenhorn’a mal etmek gerekmiyor, bu görüşler gerçekte Almankolonizasyunu çevrelerinde geçerli olan eğilimleri ve Filistin üzerineihtiraslarını ifşa ediyor […]” şeklinde değerlendirmekteydi. Filistin’inkolonize edilmesinde önemli bir unsur olarak ön plana çıkarılan kültürelnüfuz mücadelesi ve kontrol altında realize edilen eğitim faaliyetleriningerçekte Siyonizm’in ulusal yurt hedefinin başarılmasına önemli ölçüdeyardımcıolduğusöylenebilir.1912’deFilistin’deAlmanYahudileriAlmancaeğitim yapan bir teknik okul kurduklarında, bazıları eğitimin İbrani diliyleyapılmamasını protesto etmişlerdir ve bundan sonra Filistin’deki Yahudiokullarında İbranice eğitimin başlaması, modern İbrani dilinin yerleşipgelişmesi için Rus Siyonistlerinin yanı sıra Alman Yahudileri de gerekliçabayıgöstereceklerdir.

Nitekim Fransa’nın Filistin Başkonsolosluğu’ndan Dışişleri Bakanlığı’nagönderilen13Mayıs1913tarihlive“Kudüs’tebirAlman-YahudiÜniversitesiKurulmasıProjesi,SiyonistlerveAlmanya”konuluyazıda,“YakıngelecekteTürkiyeAsya’sındamuhtemelgelişmeler ilebugelişmelerehazırlıklıolmakbakımından bir Alman-Yahudi Üniversitesi’nin kurulmasına ilişkinçalışmalar” amaç ve hedefler bakımından ayrıntılı bir şekildedeğerlendirilmektedir.

FransızBaşkonsolos, yukarıda değindiğimiz,Dr.Blanckenhorn’unFilistinüzerineincelemesiniayrıntılıbirşekildedeğerlendirip,önesürülengörüşleribilinçsizce söylenmiş sözler değil, bir niyetin açıkça ifadesi biçimindenitelendirdiktensonraAlmandilliYahudilerinözelliklebirkaçyıldanberiardıarkası kesilmeyen akınları ve bazı alanlardaki başarılarıyla bölgedeAlmanya’nın korkunç bir konuma sahip olduğuna dikkati çekmekteydi.Kudüs’tekurulmasıdüşünülenüniversiteprojesindeetkinbir roloynayacakolanBerlinÜniversitesiprofesörlerindenDr.OttoWarburg,Yafa’dabulunan

Page 467: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Doğu Siyonist Merkez Ofisi Filistin Direktörü Dr. Arthur Ruppin’egönderdiği mektupta, Alman politikasının Siyonist eserlere ve Yahudiokullarına yönelik himaye ve nüfuz girişimlerinden söz etmekte; bupolitikanın Filistin’de çok yönlü Alman çıkarlarını diğer milletlerden dahaileriye götürmeyi hedeflediğine işaret etmektedir. Diğer taraftan AlmanYahudileri Yardımlaşma Birliği’nin (Hilfsverein der Deutschen Juden)kurumlarından mezun olan öğrencilerden Alman hükümetinin Kudüs’teaçacağı sınav merkezlerinde başarı sertifikasını almayı hak edenlerinAlmanya’dakilerle denkliğinin sağlanacağı belirtilmektedir. Başkonsolosunasıl dikkati çektiği konuAlmanya’nın bir süredenberi yürüttüğüokullaşmafaaliyetlerinin,yenigündemegelenüniversiteprojesininyanındadahaazbiröneme sahip olmasıdır. Bir bakıma okullaşma faaliyetleri, gündeme gelenbüyük projenin yanında hiçbir şey değildir. Bu büyük proje Beyrut’takiFransız Tıp Fakültesi ile rekabeti amaçlayan, bünyesinde özellikle tıpfakültesi barındıracak olan Alman-Yahudi Üniversitesi’nin Kudüs’tekurulacak olmasıdır. Başkonsolos, bu bilgiyi, biri Yahudi kökenli olmayanAlmanolmaküzereikikaynaktanedinmiştir.Başkonsolosunkanaatinegöre,artık Almanya bölgeyi kontrol etmek adına ne yapacağını bilemezdurumdadır. Bu projeyi gerçekleştirmek için hükümetin teşvikiyleAlmanya’da Filistinli Tıbbiyeliler Cemiyeti’nin (Société MédicalePalestinienne) kurulacağı ve yakında toplanacak Viyana SiyonistKongresi’nde Siyonist yöneticiler komitesinin konuyu gündemegetireceklerine inanılmaktadır. Kudüs’te Yahudi Üniversitesi’ni kurmakamacıyla yönetimle bir vakfın oluşturulacağı, ulusal fonların da 5 Milyonmarktan 10 Milyon marka yükseltileceği bilgisi de raporda kaydedilmiştir.Başkonsolosa göre Almanların eğitim yoluyla da bölgedeki nüfuzunupekiştirecek bu can sıkıcı gelişme karşısında Paris’teki Alliance İsraéliteUniverselle’in Kudüs’te meslek okulu kurma talebinin bir an öncedeğerlendirilmesi, yüz bine yakın nüfusu temsil eden Yahudiler nezdindeFransıznüfuzunuetkinkılmayakatkısağlayacağıbelirtilmektedir.Almanya,Fransa gibi güçlerin Filistin’de eğitim faaliyetlerini düzenleme ve kontroletmegirişimleridahaçokbölgedekiönemliçıkarlarıileilgiliiken,Siyonistlerdeeğitimöğretim faaliyetlerine,bölgedebirmilliyurtkurmak içingirişilenkolonileşmepolitikasıkadarbüyükbirönemveriyorlardı.Ziraburadamodernokullaşmaya gidilmesi, kayda değer bir modernleşme sürecinden geçmişİbrani diliyle öğretimi esas alacak bir üniversitenin yaratılması, neredeyseSiyonistgelişmeyleeşzamanlıolarakplanlanmayaçalışılanbirdüşünce idi.Siyonistleriböylebiramacayönelten temeletmensadece“millibiryurt”unyaratılması için temel kültürel arka planın oluşturulması ihtiyacındankaynaklanmamaktaydı.Özellikle19.yüzyıldanberiDoğuAvrupa,Rusyavebazı Avrupa ülkelerinde Yahudilerin üniversitelerde öğrenim görmearzularının sınırlandırılmasının da bu girişimde etkili olduğu bir gerçektir.

Page 468: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

SavaşsonrasındamandayönetiminkurucularındanYüksekKomiserHerbertSamuel’in eşinin yeğeni Başsavcı Norman Bentwich’in anlatısına göreYahudiler, Filistin’de bir üniversitenin kurulması için öylesine istekliydi ki,RusüniversitesimezunubirYahudiolanDr.LeonMandelstamyayımladığıAlman Şiiri adlı kitabının gelirlerini Kudüs İbrani Üniversitesi’nebağışlamıştır.Filistin’de ilkolarakbirYahudiüniversitesi kurulmasıplanınıyapan ve bu amaçla bir ulusal fon oluşturan Heidelberg Üniversitesimatematik profesörlerinden ateşli Siyonist Dr. Hermann Shapira, Filistin’inbirYahudi entelektüelmerkezi olması içinYahudileri bağış yapmaya davetetmişti(1882).Dr.Shapira,SiyonÂşıkları’nınKattowitz’dedüzenlediğiÖn-SiyonistKonferansı’ndadaKudüs’tebiryükseköğretimiönermiştir (1884).Shapira’nın ölümünden sonra, Cenevre Üniversitesi’nde kimya dersi verenChaimWeizmann,Filistin’debirüniversitekurulmasıfikrikonusundaYahudiöğrencileriniderindenetkiledivebufikriSiyonisthareketinilkamaçlarındanbiri haline getirdi. Siyonist kongrenin demokratik fraksiyonunu oluşturanlargurubunun ilk programı haline gelen Filistin’de Yahudi kültürel gelişimikonusunda Weizmann’a eşlik edenler, Martin Buber, Joseph Klausner,BertholdFeivelgibikişilerdir.OnlariçinKudüs’tebirüniversiteninkurulmasıYahudilerinihtiyaçduyduklarıulusalyurtsorununderinbircevabıydı.

Chaim Weizmann’nın Cenevre’de bir Yahudi üniversitesi kurulmasıçalışmalarını yürütmek için bir komite oluşturmasından sonra 1908’deİngiltere’de Dr. Israel Abrahams da bir Yahudi gazetesinde aynı fikrigündeme taşımıştır. Yukarıda belirttiğimiz üzere Fransa’nın Kudüsbaşkonsolosunun raporunda açıklandığı gibi 11. Viyana SiyonistKongresi’nde(Eylül1913)Kudüs’tebirYahudiüniversitesikurulmasıkararıalınmış ve amacın gerçekleştirilmesi için de bir komite oluşturulmuştur.BuSiyonistorganizasyonunbaşkanlığınaBerlinÜniversitesiprofesörüDr.OttoWarburg, üyeliklere de Rus Siyonizmi’nin popüler liderlerinden MenahemUssishkinveShemaryaLevinseçilmişlerdir.ChaimWeizmann’ınplanlarının11. Viyana Kongresi’nden sonra kesin bir şekil aldığı anlaşılmaktadır.Weizmann’ındaha1912’debirüniversite için idealbirkampusalanıolarakdüşündüğüScopusdağındakiarazininsatınalınmasıkonusundaRusSiyonistBoris Goldberg ikna edildi. Arazinin sahibi Sir John Gray-Hill ölmüştü veonun dul eşi, belirtilen araziyi satmak istiyordu. Sonuçta, Filistin’de toprakalımından sorumlu Siyonist kurum Yahudi Milli Fonu tarafından 1913’tebahsekonuarazisatınalınmıştır.Kudüs’tekurulacaküniversitedeYahudilereyenideğerleryükleyecekşekildebeşeribilimleringeliştirilmesi,enönemlisibir arkeoloji okulunun kurulması ve elbette judaisme hizmet edecek birgelişmenin kaydedilmesi belirlenen ilk hedeflerdi. Bu arada Yahudilerintarımsal kolonilerinin kurulmasına, göçmenler için toprak satın alınmasına,okulvehastanelerininşasına,şarapendüstrisininkurulmasınaveenönemlisi

Page 469: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İbrani dilinin yaşayan bir dil olarak canlandırılmasına kendini vakfedenRothschildler’den Baron Edmond Rothschild, İskoç iş arkadaşıyla beraberSuriye ve Filistin’e bir gezi düzenlemişti. Geziden dönüşünde Beyrut’auğrayan Yahudi lider, Beyrut Valisi Bekir Sami Bey’i ve FransızKumandanlığı’nıziyaretetmekleberaber,FransızBaşkonsolosluğu’nuziyaretetmektenkaçınmıştı.BaronEdmondRothschild,Beyrut’tanayrılmadanönceBekir SamiBey’eMüslüman okullar, hayır cemiyetleri veOsmanlımahallikomitelerine verilmek üzere önemli miktarda bağışta bulunmuştur (2 Mart1914 ). Fransa’nın Beyrut Başkonsolosu’nun raporuna göre, BaronRothschild’inbucömertliğininnedeniFilistin’deSiyonisthareketekarşıolanMüslümanlarıntepkisinisakinleştirmeyeyönelikbirjestidi.

AiledenbirdiğeriveüniversitekomitesinintemsilcisiolanBaronJamesdeRothschildiseüniversiteninkuruluşçalışmalarınıyürütmeküzerekomiteyi4Ağustos 1914’te Paris’te toplamış ise de çalışmaların I. Dünya Savaşı’nınpatlak verdiği günlere denk gelmesi nedeniyle toplantı ertelenmiştir. Ancakher ne olursa olsun savaş bile Kudüs’te bir üniversite kurma çalışmalarınısekteyeuğratamamıştır.Ayrıcaüniversiteninkurulmasıçalışmalarıyla,Yahudiulusal yurdu temsilcisi ve Siyonizm’in Osmanlı İmparatorluğu’ndayerleşmesindeetkinroloynayanliderlerdenVladimirJabotinskydeyakındanilgilidir.

Sonuçta, I. Dünya Savaşı’nın başlaması nedeniyle bu girişim bir süregecikecekse de İngiltere’nin işgali altındaki Kudüs’te 24 Temmuz 1918’deİbrani Üniversitesi’nin temeli atılacaktır. Üniversitenin temelinin atılmasısimgesel bir değer taşıması bakımından önemlidir. Girişim, hiç kuşkusuzamaca ulaşma noktasında Siyonist tasarının iyi bir öngörüsüdür.Artık işgalöncesi yayımlanan Balfour Deklarasyonu (2 Kasım 1917) ve arkasındanİngiliz işgali, Siyonistlerin hedeflerini yakınlaştırmıştır. Aynı yıl İbraniceresmi dil olarak kabul edilmiştir (1918). Üniversitenin temelinin atılmasınıkendiçocuğunundoğumugibigörenWeizmann’ınbubaşarısındansonraartıksıra,üniversiteninbiranönceaçılmasınagelmiştir.

ÜniversiteninaçılışınıgerçekleştirmekiçinbiriLondra’daLordRothschildbaşkanlığında, diğeri de Kudüs’te olmak üzere iki komite oluşturulmuştur.Hazırlıkların tamamlanmasından sonra 1 Nisan 1925’te, üniversite üçaraştırma enstitüsüyle birlikte açılmıştır. Weizmann, ünlü deklarasyonunsahibiArthurBalfour’u çabalarının ilkmeyvesi olarakgördüğüüniversiteyitörenle açmak için ikna etmiştir. Üniversitenin açılışı Yahudi dünyasındabüyük bir etki yaratmış, pek çokYahudi, Yahudilik üzerine çalışmalar içinyardımetmeyeadetakoşullanmışlardır.

Sonuçolarak,Kudüs’tebirYahudiüniversitesikurmadüşüncesive ideali,19. yüzyıl sonlarından itibaren önemli bir dönüşüm geçirerek geliştirilmiş

Page 470: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olanSiyonizmhareketiyle, neredeyse eş zamanlı gelişenbir projeolmuştur.Dr. Shapira’nın ve Dr. Mandelstam’ın 1880’lerde gündeme getirdikleriKudüs’te bir Yahudi üniversitesi kurulması düşüncesi doğrultusundaWeizmann’ın, Warbourg’un ve Rothschildler’in olağanüstü örgütlüçabalarıyla 1909’da, 1913’te ve 1918’de önemli aşamalar kaydedilmiştir.Nihayet1925’teKudüsİbraniÜniversitesi’ninaçılmasıylaSiyonizmidealleriçerçevesinde girişilen önemli bir amaç gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraFilistin’deİbraniÜniversitesi’ninöncülükedeceğiYahudiokullarağıönemlibir gelişme kaydedecektir. Oldukça uzun süreli ve gayretli çalışmalardansonraKudüs’te İbrani-YahudiÜniversitesi’nin kuruluşu,Yahudi hareketi veulusalyurduiçintemelkültürelarkaplanınsağlanmasınaönemliölçüdekatkısağladığıgibi,İbranicenindiriltilmesinedebüyükölçüdeyardımcıolmuştur.Bu bakımdanOsmanlı İmparatorluğu’nda II.Meşrutiyet döneminde, büyükölçüde dışarıda gelişen Siyonist hareket, hem bir Yahudi yurdu kurmaamacında önemli bir aşama kaydetmiş hemde bu amacın bütün unsurlarınıFilistin’debüyükölçüdehazırlamıştır.OnedenleKudüs’tebirİbrani-YahudiÜniversitesikurulmasıgirişimiSiyonisttasarınınönemlibiröngörüsüolarakdeğerlendirilmektedir.

Page 471: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

JÖNTÜRKDEVRİMİ,TEORİVESOSYALBİLİMLER

Page 472: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

JönTürklerveKomploTeorileri

HalukHepkon

KomploTeorisiKavramınınOrtayaÇıkışı

“Komplo teorisi” kavramı, uygarlığımızın dağarcığına “komplo”nunkendisinegöreçokdahageçbirzamandaeklenmiştir.İnsanlığınAydınlanmaÇağı ve Fransız Devrimi’nden önce dini ya da siyasi bir grubun dünyaçapında iktidarı ele geçirmek için gizlice örgütlendiğine dair bir fikre sahipolmadığıbiliniyor.Kavramıbirbirindençokfarklışekilde tanımlayanlarbilebellibirsistemesahipilkkomploteorisininortayaçıkıştarihindehemfikirdir.

Komplo teorisi kavramı, 18. yüzyıl gibi hem toplumsal hem de kültürelanlamlardabüyükaltüstoluşlarasahneolanbirzamandilimiiçerisindeortayaçıkmıştı. Bu dönemde yaşanan ABD ve Fransız Devrimleri, o güne kadargörülmemişdeğişikliklerenedenolmuştu.Sözkonusudevrimlerdenrahatsızolan kesimlerse, geniş halk kitlelerini yönlendirmek ve harekete geçirmekiçin, devrimlerin aslında birer komplo olduğunu ve kötü niyetli kişilertarafından tezgâhlandığını ileri sürdüler. Devrimin gerçek faillerinin gizliemelleresahipbiravuçkomplocuolduğunuiddiaetmeninesasamacı,halkındevrime olan inancını sarsmaktı. Kısacası komplo teorileri FransızDevrimi’ne karşılık vermeye çalışan muhafazakâr kesimler tarafındanüretilmişideolojik-politikmücadelearaçlarıolarakortayaçıkmıştı.

Komplo teorileridinamikbiryapıyasahiptir.Budinamizmianlamanınbiryolu da söz konusu teorilerdeki baş düşman figürlerine zaman içerisindeyüklenen anlamların geçirdiği değişimleri incelemektir. Örneğin FransızDevrimi’nden önce var olan mason karşıtlığının temel itirazı, masonluğunlocalarla sınırlı bile olsa hayata geçirdiği eşitlikçi yaklaşımaydı. Bununyayılması sonucu; önce Tanrı tarafından kutsanan toplumsal hiyerarşinin,sonra da toplumsal yapının ortadan kalkacağı ileri sürülüyordu. Bu ilahidüzene her karşı çıkış aynı zamanda Tanrı’ya da karşı çıkış olarakdeğerlendiriliyordu.

Örneğin, İspanya’da Engizisyon görevlisi olan Fransisken rahibi José FraTorrubia tarafından 1752 yılında Centinella contra Franc-Mason başlığıylayayımlanan kitapta masonlar asi, ihtilalci, dinsiz, Rafızi ve büyücü olarakgösteriliyordu.Torrubia’yagöre,masonolanbirKatoliğinlocaiçerisindebirKalvenci, Luteryen ya da daha kötüsü birMüslüman ya daYahudi ile eşitolduğunudüşünmekbileküfregiriyordu.

Yine 1791 yılında Augsburglu eski Cizvitler tarafından yayımlananProjekten der Ungläubigen zur Aufhebung der Religiösen und geistlicen

Page 473: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Güter (İnançsızlarınDini veManevi Varlıkları OrtadanKaldırma Projeleri)başlıklı broşürde masonluk kastedilerek farklı toplumsal katmanlara aitüyeleri bir araya getirmenin, her şeyin Tanrı tarafından bir hiyerarşi içindeyaratılmasınaaykırıolduğuiddiaediliyordu.Broşüregörebudurum,dünyeviveruhanisistemlerdebüyükaltüstoluşlarayolaçabilirdi.

Fransız Devrimi’nden sonraysa aynı iddialar süratli bir biçimde komploteorilerine dönüştü. Devrimin Fransa’dan diğer Avrupa ülkelerine yayılmaeğilimi göstermesi, Fransa’da yaşananların aslında uluslararası bir komploolduğu biçiminde yorumlanıyordu. Bundan önceki dönemde masonfaaliyetleri ve örgütlenmesi hakkında birçok suçlama olmasına rağmen, busuçlamalar arasında masonların dünya çapında komplo peşinde olduklarınadairbiriddiayoktu.

Buiddiailkolarak,1786yılındaanonimolarakyayımlananEnthüllungdesSystems der Weltbürger-Republik (Dünya Vatandaşlığı Sisteminin AçığaÇıkarılması) isimli kitapta yer aldı. Ama bugünkü anlamda komploteorilerinin çıkışı, eski bir Cizvit papazı olan Augustin Barruel’in 1797yılında kaleme aldığı dört ciltlik eseriMémoires pour servir a l’histoire dejacobinisme (Jakobenizmin Tarihine Hizmet Edecek Anılar) ile birliktegerçekleşti. Gerçekten de Barruel’in kitabı komplo teorilerini inceleyenuzmanlartarafındanbirilkolarakkabuledilmektedir.

1797yılında,Edinburgh’da,ProofsofaconspiracyagainstalltheReligionsandGovernments of Europa, carried on in secret meetings of freeMasonsIlluminatiandreadingSocieties,collectedfromGoodAuthorities(GüvenilirKaynaklardan Derlenmiş, Mason, İlluminati ve Okuma Gruplarının GizliToplantıları Aracılığıyla Bütün Dinlere ve Avrupa Devletlerine KarşıKomplolarının Kesin Kanıtları) başlıklı bir başka kitap yayımlandı. JohnRobisontarafındanyazılankitaptadevrimlerin,gizliörgütlerinişiolduğuönesürülüyordu.

Bu dönemde Aydınlanma’ya karşı muhalefetin ve dolayısıyla komploteorilerininenönemlikaynağıKatolikKilisesiveonunenmilitangücüolanCizvitler oldu.Sözkonusu rivayetler, genellikle feodal rejimlerin büyükbirtehdit altında olduğunu gören dini entelektüel çevrelerin ürünüydü.Okuryazarlık ilepolitikkatılımınçoksınırlıolduğuvebasınınhenüzortayaçıkmadığıdönemlerde,buçevrelerin iddiaları sondereceetkiliolabiliyordu.Görülmeyen ama bütün kötülüklerin nedeni olarak gösterilenmason figürü,kiliseyekörükörünebağlıcahilkitlelerarasındainandırıcılıkkazanmıştı.

Avrupa’da Yahudi karşıtlığının Fransız Devrimi’nden ve komploteorilerinden önce de mevcut olduğu bilinmektedir. Kökleri Hıristiyaninancına dayanan bu düşmanlık, Yahudilerin kuyuları zehirleyerek vebayaneden oldukları,Hıristiyan çocukları kaçırarak kurban ettikleri ya da kutsal

Page 474: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ekmeğe hakaret ve eziyet ettikleri türünden iddialarla ortaya çıkıyordu. Buiddialardanda güç alan söz konusudüşmanlık yüzündenAvrupa’nın birçokyerindeYahudilereyönelikbüyükbaskılarvekatliamlarmeydanageliyordu.

İlk dönemde ortaya çıkan komplo teorileri incelendiğinde bunlardakiYahudi düşmanlığının mason karşıtlığının gölgesinde kaldığı görülecektir.Söz konusu dönemde komplo teorisyenlerinin asıl hedefi masonlar,Jakobenler ve İlluminati idi. Bu yüzden komplo teorilerinde Yahudileregenellikle ikinci sınıf roller verilmekteydi. Genel kanı, Jakobenlerin veİlluminati’nin Hıristiyanlara olan nefretlerini harekete geçirerek Yahudilerikullanmayıplanladıklarıyönündeydi.

Amaburjuva devrimlerininYahudilere yönelik kısıtlamaları kaldırması veonlaradayurttaşlıkhakkıvermesidurumuhızladeğiştirdi.DevrimdenöncebirYahudiyükselmekiçinyaticaretyadatefecilikyapmakveyahutYahudişeriatıüzerindeuzmanlaşmakzorundaydı.Devrimiseona,üstelikdegettonundışında, yepyeni bir seçenek sunuyordu. Yahudilerin ezici çoğunluğunundevrime sıcak bakması son derece doğaldı. Üstelik özel durumları onlarınyenidüzenekolaylıklauyumsağlamasınıdakolaylaştırıyordu.Büyükorandaokuryazardılar, tarımla ilgileri yoktu. Ticarete ve diğer serbest mesleklereyabancıdeğildiler.BütünbunlardandolayıYahudilerindevrimlebirliktegelenyenidüzeneayakuydurmasıdiğertopluluklaragöreçokdahakolayoldu.

“SimoniniMektubu”veYeniDönem

Bu yeni dönemde Yahudilerin, eski rejimin taraftarlarınca, moderniteninsembolüolarakgösterilmesiHıristiyançevrelerdekigeçmiştenkalanYahudidüşmanı inanışlarla birleşince, Yahudiler komplo teorilerinin merkezineyerleşti. Kilise ve yeni düzende imtiyazlarını kaybeden kesimler, yaşanansosyal değişimi esas olarak Hıristiyan düzenin Yahudileştirilmesi diyeyorumladı.

Yahudilerin, Aydınlanmacıların ve masonların kuklası değil de, perdearkasındaki asıl yöneticiler olduğu iddiası, ilkkezKatolikKilisesi’neyakınçevrelerdedilegetirildi.Sözkonusu iddiaJeanBaptisteSimonini ismindekibir İtalyan subayı tarafından yazıldığı ileri sürülen “Simonini Mektubu”nadayanıyordu. Mektupta özetle, dünya üzerinde hâkimiyet kurmak isteyenYahudilerin, Hıristiyanlığa karşı masonları, İlluminati’yi ve filozoflarıhareketegeçirerekdevrimlerekalkıştığı iddiaediliyordu.Yurttaşlıkhaklarınıele geçiren Yahudiler ekonomik olarak Hıristiyanları yıkacak ve bütündünyayıyönetecekti.

“SimoniniMektubu”komploteorilerindekiYahudidüşmanlığınınartıkyenibirdönemegirdiğinigösteriyordu.ArtıkmasonveYahudikavramlarıkomploteorisyenleritarafındansüreklibiraradaanılacaktı.

Page 475: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KomploTeorileriveOsmanlıDevleti

Buraya kadar aktarılanlardan komplo teorisi kavramının tamamen Batıkültürüne has bir olgu olduğu görülecektir. Gerçekten de FransızDevrimi’nden sonraki yüz yıllık dönem içerisinde komplo teorileri Doğutoplumlarında ve Osmanlı Devleti içerisinde ciddi hiçbir etki yapmamıştı.Bunun en önemli nedeni komplo teorilerine konu olan tarihsel olayların vebaş düşman figürlerinin o dönemde bu coğrafyada pek bilinmemesiydi.Bunlar arasında Yahudiler ve masonlar gibi bilinenlerse ya Batı’dakindenfarklıalgılanmaktayadafazlaönemsenmemekteydi.

Komplo teorileri üzerinde yaşadığımız coğrafyada ancak 1908 Jön TürkDevrimi’nden sonra yayılmaya ve güçlenmeye başladı. Bu sürecin hemengöze çarpan iki nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 19. yüzyılınsonundabaştaFransaolmaküzerebütünAvrupa’dakomplo teorilerinin sondereceyaygınolmasıdır.İkincinedenseİngiltere’ninI.DünyaSavaşıöncesiveesnasındaOsmanlıDevleti’yleilgiliizlediğipolitikalarolmuştur.Komploteorilerinin kısa bir süre içerisinde hemOsmanlıDevleti içerisinde hem deOrtadoğu’da güçlenmesindeyse İttihat ve Terakki karşıtlarının ve OsmanlıDevletisınırları içerisindeyaşayanMüslümanolmayanhalklarınçokönemlirolleribulunmaktadır.

19.YüzyılınSonundaAvrupa’daKomploTeorilerininDurumu

19. yüzyılın son yarısında Avrupa’da hâkim olan siyasi iklim, 1908Devrimi’nden sonra Osmanlı Devleti’nde antisemitik komplo teorilerininortayaçıkmasınınveyaygınlaşmasınınhemnedenihemdeenönemlikaynağıolmuştur.Budönemdekomplo teorileri 1830ve1848yılındaki devrimlerindeetkisiyleciddideğişikliklergeçirmekteydi.Özellikle1848Devrimleri’ylebirlikte işçi sınıfının siyaset sahnesine çıkması, 1864 yılında I.Enternasyonal’in kuruluşu ve 1871 yılındaParisKomünü’nün ilan edilmesiAvrupa’da büyük toplumsal altüst oluşlara neden olmuştu. Devrimlerdenrahatsızolankesimler ideolojikvesiyasimücadeleleriniantisemitikkomploteorileriüreterekveyaygınlaştırarakyapıyorlardı.Bununentipikörneği1871yılında birCizvit papazı olanGeorgMichael Pachtler’in kaleme aldığıDieInternationale Arbeiterverbindung isimli kitaptır. Pachtler kitabındamasonlarla başlayan Yahudilerle devam eden komplocular serisinesosyalistlerideekleyerekbirilkeimzaatıyordu.

Bu dönemde Fransa komplo teorilerinin üretimi ve yayılması açısındanciddi bir merkezdi. 1869 yılında Henri Roger Gougenot des Mousseauxtarafından yazılan Le Juif, le judaisme et la judaisation des peupleschrétiennes (Yahudi, Yahudilik ve Hıristiyan Halkların Yahudileştirilmesi)antisemitizm açısından bir köşe taşı oldu. Buna göre masonluk maskeliYahudilikti veHıristiyanlarınYahudileştirilmesine hizmet ediyordu. Fransız

Page 476: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

CizvitpapazıNicolasDeschampsParisKomünüdeneyindenbirkaçyılsonrayayımlanan Les sociétés secrétes ou la philosophie de l’histoirecontemporaine isimli kitabında, aynı tarikat mensubu olduğu Pachtler’inizinden giderek komünizmin ve anarşizmin masonluğun sonuçlarındanolduğunu ileri sürdü. 1884 yılında “Antisemitizmin Papası” olarakadlandırılan Eduard Drumont, La France Juive (Yahudi Fransa) isimlikitabında Yahudilerin devrimlerden faydalanan tek kesim olduğunu ilerisürüyordu.

Aynı zaman dilimi içerisinde Katolik yayınlar arasında da “Yahudikapitalizmi”, “Yahudi liberalizmi” gibi ibarelerin kullanımı yaygınlaşmıştı.Papa IX. Pius 1846 yılının sonunda yayımladığı “Qui pluribus” isimli birkararla liberalizm ve masonluk ile birlikte sosyalizmi de mahkûm etmişti.PapaXIII.Leoda1884yılında“Humanumgenus”başlıklımasonkarşıtıbirbaşka karar yayımladı. Kararda sosyalizm ve komünizm lanetlenmekte vedünyanın ikicepheyebölündüğüiddiaedilmekteydi.BirincicepheninbaşınıKatolikKilisesi çekmekteydi; kötülüğü temsil eden ikinci cephenin başındaise masonlar bulunuyordu. XIII. Leo’nun kararı esas olarak Pachtler’in veLeo Taxil’in fikirlerinden etkilenmişti. Masonların şeytanla işbirliği içindeolduğunuönesürenTaxil’inaçıklamalarıKatolikKilisesiiçindebüyükyankıyaratmıştı. Kilise, Papa XIII. Leo ile rahatlıkla görüşebilecek kadar nüfuzsahibi olan Taxil’in açıklamalarının Prachtler’in iddialarını kanıtladığınısavunuyordu. Ama daha sonra Taxil bir basın açıklaması yaparakaçıklamalarının yalan olduğunu söyledi. Hemen aforoz edilen Taxil’in yolaçtığıskandalVatikan’ınveXIII.Leo’nunbaşınıbüyükderdesokmuştu.

1893 yılında bir Cizvit rahibi olan Léon Meurin La Franc-MaçonnerieSynagogue de Satan (Şeytanın Sinagogu Farmasonluk) isimli kitabı yazdı.Yahudilerin ve masonların şeytanla işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürenkitabın yayımlanmasından bir yıl sonra ünlü Dreyfus Davası meydanagelecekti. Anselmo Tilloy’un 1897 yılında Paris’te yayımlanan Le périljudéo-maçonnique (Yahudi-mason Tehlikesi) isimli kitabında FransızDevrimi’nde Yahudilerin de aktif bir biçimde yer aldığı; Alman masonlocalarına göndermede bulunularak masonların ve Yahudilerin Fransa’yıekonomik ve politik olarak fethettiği;Katolik Fransızların artıkYahudilerinboyunduruğualtındayaşadığıiddiaediliyordu.

Bu dönemde Osmanlı Devleti’nde bilinen ilk mason karşıtı kitapçık,Merhum Pertev Paşa’nın Habnamesi[6] ismiyle 1873 yılı başlarındayayımlanmıştı.24sayfalıkbukitapçığın19sayfalıkbirekidebulunmaktaydı.Söz konusu ek Paris’te 1855-1868 yılları arasında basılmış üç kitaptanyapılan alıntılarla kaleme alınmıştı.Bundan birkaç yıl sonra iseMütercim-iTefrik Cemiyeti azasından Mehmed tarafından Esrar-ı Farmason isimli,

Page 477: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Habname’ye benzeyen bir başka kitapçık yayımlandı. Batı dillerindentercüme edildiği kaydedilen kitabın mukaddimesinde Osmanlı dilindemasonluk hakkında yeterli bilgiyi içeren bir eserin yayımlanmamışolduğundan hareketle bu kitabın hazırlandığından bahsediliyordu.Günümüzde komplo teorileri müptelaları tarafından sıklıkla bahsedilenSelanik Dönmeleri hakkında Türkçe basılmış ilk yazıysa 1879 yılındaSelanik’te askeriye başkâtipliği vazifesinde bulunmuş olan Ahmed Safi’nin“DönmelerÂdeti”başlıklımakalesiydi.AhmedSafi,1926yılındaölenekadarkendi el yazısıyla 3.350 sayfa ve 18 cilt tutan Sefinetü’s-Sâfi (Safi’ninGemisi)isimlibirçalışmakalemealmıştı.“DönmelerÂdeti”başlıklımakalebuçalışmanın5.cildinde444-466.sayfalarındayeralmaktaydı.BahsigeçençalışmadaSelanikDönmeleri’nekarşıdüşmancabirdilkullanmasınarağmensözkonusugrubunbirkomplodüzenlediğinedairbirifadebulunmamaktaydı.

1888 yılındaysa Ebüzziya Tevfik’in Millet-i İsrâiliye isimli 78 sayfalıkkitapçığıyayımlanmıştı.YahuditarihiyleilgiliilkTürkçeeserolmaözelliğinitaşıyan kitapçığın kaleme alınmasında aynı yıllarda Fransa’da çok yaygınolanantisemitizminbelirleyicibiretkisibulunmaktaydı.

Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere söz konusu dönemde Osmanlıdevletinde masonlar ve Yahudiler hakkında yayımlanan kitapçıklarabakıldığında esas olarak iki olgu dikkat çekmektedir. Birincisi söz konusukitapçıklar ya tercümedir ya da yazarları Avrupa’daki benzer kitaplardanetkilenmiştir.İkinciolarakbuetkilenmeyerağmensözkonusukitapçıklar,herne kadar mason ve Yahudi karşıtı ifadeler içerseler bile, henüzAvrupa’dakilerebenzerdünyaçapındakomploiddialarındabulunmamaktadır.

İngiltereveKomploTeorilerininYayılması

Osmanlı Devleti’nde antisemitik komplo teorilerinin ortaya çıkışında veyaygınlaşmasındabirdiğerfaktörde1908Devrimiesnasındaİngiltere’nindışpolitikaları ve İstanbul’daki başkonsolosluğunun Londra’ya gönderdiğiraporlar olmuştu. II. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra İstanbul’abüyükelçiolarakatananGerardLowther’inveelçiliğinbaştercümanıGeraldFitzmaurice’inbirliktegiriştiklerifaaliyetlervehazırladıklarıraporlarhembusüreçte hem de I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar İngiltere’nin İttihat veTerakkihakkındakipolitikalarınınbelirlenmesindebüyükpaysahibioldu.

Bu raporve faaliyetleregeçmedenönce sözkonusudönemde İngiltereveOsmanlı Devleti arasındaki ilişkilere bir göz atmak faydalı olacaktır. Budönemde İngiltere ve Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilerde önemli birfarklılık yaşanıyordu. İngiltere, daha önceleri Rus yayılmacılığınıengellediğini düşündüğü Osmanlı İmparatorluğu’nu destekleme politikasınıesas almıştı. Ama Almanya’nın sahneye çıkması ve kısa bir süre içindeİngiltere’nin çıkarlarını tehdit eden en büyük güç haline gelmesi, bu güç

Page 478: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dengesini değiştirdi. Rusya’nın Japonya tarafından yenilgiye uğratılması vebuülkedeçıkanayaklanmalardaartıkİngiltere’ninyenidüşmanınınAlmanyaolduğunu gösteriyordu. Bu şartlar altında 1907 yılında İngiltere ile Rusyaarasında imzalanan antlaşma Avrupa’daki devletlerarası ilişkilerde köklüdeğişikliklereyolaçtı. JönTürkDevrimidünyadakigüçdengelerinin iyideniyiye belirginleştiği bir dönemde gerçekleşmişti ve bu dengeler İngiltere ileOsmanlıDevletiarasındakiçelişmeleriderinleştirmişti.Öteyandan İngiltereJönTürkDevrimi’ninHindistanveMısır’dabirörnekoluşturaraksorunlarayol açacağına inanıyordu. Nitekim Dışişleri Bakanı Grey’in, büyükelçiLowther’e gönderdiği mesajda “Eğer Türkiye gerçekten anayasal düzenioturtur,ayaklarıüzerindetutmayıbaşarırvekendisidegüçlüdurumagelirse,sonuçları şu anda hiçbirimizin tahmin edemeyeceği aşamalara ulaşır.Mısır’daki etkisimüthiş olur ve tesiriniHindistan’da da hissettirir” diyerekdurumun İngiltere açısından hassasiyetini ifade ediyordu. Lowther’inİstanbul’dan gönderdiği raporların Londra’da büyük etki yaratmasının enönemlinedenibuhassassiyasidurumdu.

Lowther, 29 Mayıs 1910 tarihinde İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan SirCharles Hardinge’ye gönderdiği ayrıntılı bir gizli raporda, İttihat veTerakki’den “Yahudi İttihat ve Terakki Komitesi” diye bahsetmekteydi.Rapor, o dönemde Avrupa’da yaygın olan antisemitizmin ve Türkler gibi“Batılı olmayan” halkların kendi kendilerini yönetemeyeceği inanışınınüzerinde şekillenmişti. Bu rapora göre, masonlar ve Yahudiler OsmanlıDevleti içerisinde büyük bir komplo hazırlığındaydı. Bu gruplar EmmanuelKarossoaracılığıylanüfusununbüyükçoğunluğuYahudivegizliYahudiolanSelanik’teİttihatveTerakki’yietkilerialtınaalmıştı.Osmanlıİmparatorluğuartık Yahudiliğin bir aracı haline gelmişti. Dahiliye Nazırı Talat Bey veMaliye Nazırı Cavid Bey, bütün ülkeyi farmason komitesi ağıylaörmekteydiler. Osmanlı masonluğu büyük devletlerin masonörgütlenmelerindenbağımsızbirhalegelirsevefaaliyetlerinedevamederse,Mısır’ın ikincibirSelanikolmasıkaçınılmazdı.Buradakimasonlukanlayışıİngiltere’dekindenveABD’dekindentamamenfarklıydı.JönTürklerYahudimasonluğunun etkisiyle Fransız Devrimi’ni taklit ediyordu. GidişatengellenemezseTürkDevrimi,tıpkıFransızDevrimigibi,İngilizçıkarlarıylaçatışacaktı. Doğulu Yahudiler gizli güçleri yönetmede uzmandı ve KaraAvrupa’sıtüründensiyasimasonluk,buhareketiniçyüzünüsaklamakiçinenetkin güvence ve paravan olarak seçilmişti. Yahudiler Rusya’dan nefretetmekteydi. Rusya’nın müttefiki İngiltere de bu nefretten payını alıyordu.Almanya Siyonizm’le ilişki içindeydi. Yahudiler Ermenilere, Rumlara veAraplarakarşıJönTürkler’lebirleşmişti.

Lowther, raporunun sonunda, aktardığı bilgilerin İngiltere tarafından JönTürkler’in Doğu ülkelerinde elde ettiği sempatiyi ortadan kaldırmak için

Page 479: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

propaganda malzemesi olarak kullanılması gerektiğini ifade ediyordu.Nitekim Hardinge, Lowther’in söz konusu raporundan bahsederken, “çokilginçbulduğu”buraporunkopyalarınınHindistan’a,Kahire’yeveTahran’agönderildiğinisöylüyordu.

Söz konusu raporların bu kadar ilgi çekmesinin nedenlerinden birisi deİttihat ve Terakki’nin Mısır’daki Muhammed Ferid gibi İngiliz karşıtlarınıörgütlemeye çalışırken mason localarını kullanmasıydı. Buna karşılıkİngilterebiryandanİngilizmasonluğunuhareketegeçirerekOsmanlıBüyükDoğu’sununtanınmamasıiçinuğraşırken;diğeryandandaHindistanveMısırgibi ülkelerde Jön Türkler’in “Yahudi ve mason” olduğu propagandasınıyapmaktaydı. Nitekim 1913-14 yıllarında Hindistan’da görevli olan HalilHalid de İngiltere’nin bu ülkedekiMüslümanları İttihat ve Terakki’ye karşıkışkırtmakiçinyaptığımasonlukpropagandasınadikkatçekmektedir.

FitzmauriceveFaaliyetleri

Söz konusu yazışmaların altındaki imza her ne kadar Lowther’e ait olsabile, İstanbul’dahenüzyeniolanbüyükelçiyiasılyönlendireninFitzmauriceolduğu bilinmektedir. Gerald Henry Fitzmaurice 1865 yılında İrlanda’dadoğmuştu.KatolikolanailesininşarapticaretinedeniyleFransa’ylailişkilerivardı. Biraz da bu nedenlerle ilk eğitimini bir Fransız kolejinde aldı. SözkonusukolejdedinibireğitimverilmekteydivebirsüresonraFitzmauricederahip olmaya karar verdi. Fakat kolejde aldığı yabancı dil eğitimi ve bukonudaki yeteneği sayesinde Dış İşleri’nde görev almaya karar verdi.Fitzmaurice’in bu kararı almasının en önemli nedeniMüslümanlar arasındayaşayanHıristiyanhalklaravemisyonerlereyardımedebilmeisteğiydi.

Fitzmaurice’in1908Devrimi’ndenhemensonraİttihatveTerakki’yekarşıkampanyayürütmesiveismininsüreklikaranlıkişlerleanılmasıbüyüktepkiuyandırıyordu. Nitekim Rauf Orbay, hatıralarında, Fitzmaurice’in çevirdiğientrikalarla memlekette söz sahibi kesildiğini, Meşrutiyet’in ilanedilmesinden sonra da boş durmayarak zamanın şeyhülislamıMusa KâzımEfendi’nin mason olduğunu iddia ettiğini, tecrübesizliğinden istifade ettiğiMiralaySadık’ıelindeâletettiğinisöylüyordu.

Çevirdiği entrikalar diğer büyükelçiliklerin raporlarına da yansıyanFitzmaurice’in faaliyetleri bunlarla sınırlı değildi. Lowther’i etkileyenFitzmauriceİngilizkonsolosluğununhertürlüdiplomatiktemayülübirkenarabırakarak31MartAyaklanması’nıaçıkçadesteklemesinisağlamıştı.Nitekimayaklanma sonucunda meclis başkanı olan İsmail Kemal konsolosluktançıkmazken,LowtherdaİttihatveTerakkiçevrelerininayaklanmahakkındakisöylediklerini “gerçekleri yüzsüzce çarpıtma” olarak değerlendirerek;olayların “gerçek yüzünü” anlatmak için hazırladığı bir raporu “uygungörüldüğü biçimde kullanmak üzere” diğer İngiliz konsolosluklarına

Page 480: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yollamıştı.

Fitzmaurice ayaklanmanın o kadar içindeydi ki, Yeşilköy’de konaklayanHareket Ordusu ile görüşmeye gidecek heyetin sözcüsü olması dahidüşünülmüş, daha sonra bu durumun İttihat ve Terakki’nin propagandasınavesileolacağıgerekçesiylesözkonusudüşüncedenvazgeçilmişti.

Fitzmaurice’in 31 Mart Ayaklanması’nda aldığı tutum İngilizler arasındabile rahatsızlık yaratmıştı. Sonradan bu yüzden çok eleştirilecek veİngiltere’ninİstanbul’dakaybolanprestijinitekrareldeetmekonusundatarihibir fırsatı kaçırmasına neden olduğu söylenecekti. Örneğin Diyarbakır’dakonsolosyardımcılığıyapmışolanWilliamHeard, isimvermedeneleştirdiğiFitzmaurice’in hatalı stratejisi yüzünden Adana Olayları’nın meydanageldiğiniilerisürmüştü.ButepkilerkısasüreiçerisindeLondra’yadayansıdı.Bu sürecin sonundaFitzmaurice,GeorgeLloyd tarafından ikaz edildi.AmaLowther’in açık desteği ve İngiltere’yle ilişkileri daha fazla germekistemeyenİttihatveTerakki’ninmeseleninüzerinefazlagitmemesisayesindegörevinisürdürdü.

YenidönemdekendisinikızağaalınmışhissedenFitzmauriceboşvakitlerinisondönemdeyaşananvekendisinizordurumdabırakanolayların içyüzüneodaklanarak geçirdi. Dünya Siyonist Organizasyonu ile Jön Türklerarasındaki yakınlaşma özellikle dikkatini çekiyor ve bu yakınlaşmanınardında gizli ilişkiler olduğuna inanıyordu. Fitzmaurice’e göre DünyaSiyonist Organizasyonu’nun başkanı David Wolffsohn’un 1909 yazındaTürkiye’ye gelişiyle hemmason hem de dönme kökenli olanCavidBey’inbakan atanması arasında bir ilişki mevcuttu. Fitzmaurice’in İttihat veTerakki’nin Yahudiler ve masonlar tarafından yönetildiği şeklindeki iddiasıyavaşyavaşortayaçıkmayabaşlamıştı.

Fitzmaurice1909yazındakonuyuaraştırmayabaşladı.Araştırmasıokadardetaylıydı ki ancak 1910 yılının Mayıs ayında bitti. Ama araştırmanınsonundavardığısonuçlargenelhatlarıitibariyle1909yılınınHaziranayındaWilliam Tyrrell’e yazdığı mektuptakilerle aynıydı. Bu da Fitzmaurice’inaraştırmasınınekadarönyargılıbirbiçimdeyürüttüğünügöstermektedir.Buaraştırma sonuçları, yazışmalarında Fitzmaurice’in de tasdik ettiği gibi,Lowther’inimzasıylaHardinge’ye29Mayıs1910tarihindegönderildi.

Fitzmaurice’egöreRusya’ylaittifakkuranİngiltere,YahudileringelenekselRusyadüşmanlığınınkendisineyönelmemesiiçintedbirliolmakzorundaydı.AyrıcaYahudilerleJönTürkler’inittifakıHindistanyoluüzerindeveMısır’dasorunlara yol açabilirdi. Öte yandan “mason-Yahudi-Jön Türk ittifakı”Hindistan’da veMısır’dakiMüslümanların İngiltere’ye bağlı kalmaları içinönemliydi.

Page 481: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1911yılınagelindiğinde,İttihatveTerakkimensuplarımeclistekendilerineyönelen “Siyonizm” suçlamalarının Fitzmaurice’in kampanyasının ürünüolduğunun farkındaydılar. Tanin’de Ahmed Ağaoğlu’nun Jeune Turc isimligazetesinden aktarılan bir yazıda İttihatçıların Siyonistlikle suçlandığı birmeclisgörüşmesiesnasındaikisefarethanetercümanının“elleriniuğuşturarakmesud ve memnun konuşmaları” anlatılmaktaydı. Hüseyin Cahit 22 Nisan1911 tarihli Tanin’deki yazısındaysa Fitzmaurice hakkında, isim vermeden,“Çeşitli mebus ve gazetecileri geceleri evlerinde gizlice ziyaret eden birbaştercüman” demişti. Yazıda bahsedilen tercüman son derece cömertti vememleketin feci gidişatı konusunda derin kaygıları mevcuttu. Ona görehükümet Siyonizm’i teşvik etmekte ve ülkeyi Yahudilere satmakistemekteydi.Yakınbirgelecektehemülkehemdedineldengidecekti.

Avusturya basınına da yansıyan bu makale Times’ta haber olunca ortalıkiyideniyiyekarıştı.Lowther,SirArthurNicolson’a,sözkonusukötüniyetlimakalenin gerçekleri çarpıttığını ve İttihat ve Terakki’nin Fitzmaurice’inderinbilgisikarşısındaduyduğukorkuyuyansıttığınısöyleyecekti.

İttihatTerakkiMuhalifleriveKomploTeorileri

Masonluğa ve Siyonizm’e karşı iddiaların komplo teorilerine dönüşmesi1909 yılının ikinci yarısından sonra gerçekleşti. Bu durumun en önemlinedeni, Osmanlı Devleti içerisindeki 1908 Devrimi’nden rahatsız olankesimlerin, tıpkıAmerikanveFransızDevrimlerinden sonraBatı’daolduğugibi, devrime olan tepkilerini komplo teorileriyle ifade etmeyebaşlamalarıydı.Değişmeyentekşey,sözkonusuiddialarınBatı’dakikomploteorileriyleolanbenzerliğiveilişkisiydi.

Komplo teorilerine ilk başvuranlar 1908 Devrimi’nin alaşağı ettiğikesimlerdi.ÖrneğinAbdülhamid’in ikincikâtibi ikenyurtdışınakaçanArabİzzet Paşa, İngiltere’de Fransız elçisi Paul Cambon ile görüşmesinde 1908Devrimi’nin Yahudiler ve dönmeler tarafından planlandığını öne sürmüştü.Koloğlu İttihatçılara Yahudilik damgasının ilk kez bu olayda vurulduğunuifade eder.Aynı tarihteAbdülhamid’in desteği ile Paris’teOrient gazetesiniçıkaranNikolaides ise,Brüksel’de yayımladığıUneAnnée deConstitution:11/24 Juillet 1909 (Anayasalı Bir Yıl: 11/24 Temmuz 1909) isimli kitapta,masonluğun Türkleri Müslümanlıktan vazgeçirmeyi hedeflediğini ilerisürüyordu.

1908 Devrimi sonrasında Lowther ve Fitzmaurice’in tezleri İttihat veTerakki muhalifleri tarafından derhal benimsendi ve bütün olan bitenlerYahudiler ilemasonlarınİslamtoplumunuortadankaldırmakiçingiriştikleribirkomploolarakgösterilmeyeçalışıldı.

Rauf Orbay’ın “Fitzmaurice’in elinde bir alete döndüğünü” söylediği

Page 482: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Miralay Sadık’ın 1909 yılındaki İttihat ve Terakki Kongresi’ne sunulmaküzere hazırladığı layiha iyi bir örnektir. Fitzmaurice’in “Yahudi-masonkomplosu”teziniolgunlaştırdığıbirdönemdeortayaçıkanmetindemasonveYahudikarşıtlığı temalarıkomplo teorisidiyeadlandırılabilecekbirbiçimdeişlenmekteydi.MiralaySadık’ınbututumuileridededeğişmeyecekveKaresiMebusu Abdülaziz Mecdi Efendi ile birlikte başını çektiği Hizb-i Ceditoluşumunun1911yılındayayımladığı10maddelikprogramıngizliörgütleregirilmesinekarşıçıkan10.Madde’sindedekendisinigösterecekti.

1910 yılında Gümülcineli İsmail’in liderliğindeki Ahali Fırkası, MaliyeNazırı Cavid Bey’in dönme kökenli olmasından hareketle Siyonistlerleİttihatçılar arasında bir bağ olduğunu savunuyordu. Gümülcineli İsmail herfırsatta Yahudi düşmanı olduğunu tekrarlıyor ve partisinde “Osmanlılar veTürkler için büyük bir tehlike olduğunu” öne sürdüğü Yahudilerden birkişinin bile olmadığını söylüyordu. Aynı tarihte benzer tezler OsmanlıDemokratFırkası’nın(Fırka-iİbad)sözcülüğünüyapanMuahedegazetesindede yayımlandı. Bu dönemde Şehbenderzade A. Hilmi Hikmet dergisindemasonlukkarşıtıyazılarkalemealdı.ŞehbenderzadeA.HilmidahasonralarıLeo Taxil’in Farmasonluğun Esrarı isimli kitabını Farmasonlar Maksat veMeslekleri adı altında çevirtti. Paris’te Şerif Paşa’nın etrafına toplananmuhaliflerden Yusuf Fehmi ise La Revolution Ottomane (Osmanlı İhtilali)isimlikitabındamasonluğunhükümetiyönettiğiniilerisürüyordu.

1911 yılında Şehrah gazetesi, İttihat ve Terakki’nin Siyonist ve masonolduğunuiddiaederekyenibirsaldırıkampanyasıbaşlattı.GazeteMısır’dakiAl Manar gazetesinde Reşid Rıza’nın yazılarını yayımlıyordu. İngilizlerinaçık desteğini alan Reşid Rıza’nın Jön Türkler’in dinsiz ve mason olduğuiddialarıyla bezeli yazıları Rusya’daki Müslümanların çıkarttığı dergilerdebileyayımlanıyordu.

Gazetenin başyazarı Zeki Bey’in öldürülmesi üzerine, Miralay Sadık,Gümülcineli İsmail gibi isimlerin önderliğinde kurulan Hürriyet ve İtilafFırkası,meseleyikomploteorilerinedayanakhalinegetirebilmekiçinelindengeleniyaptı.ZekiBey’inöldürülmesiyle ilgilimahkemesırasında, İttihatveTerakki hakkındaki masonluk ve Siyonistlik suçlamaları tekrar ortayadöküldü. Şehrah’ın yerine yayına başlayan, sırasıyla Alemdar ve Nevrahisimligazetelerhemİngilizyanlısıhemdekomplocuyayınçizgisinidevamettirdiler.NitekimTrablusgarpSavaşısırasındaHürriyetveİtilafFırkası’nındağıttığıbildirilerdevebuçevreninyayımlarındaLowther’in,Fitzmaurice’inve İngiltere’nin iddiaları aynen tekrarlanıyordu. Örneğin 20 bin kadardağıtılan Açık Söz: Hürriyet ve İtilaf Fırkasının Makasidini YanlışAnlayanlaraİzahatveRed-iİtirazatisimlibroşürdeTrablusgarp’ınyitirilmesibirİttihatveTerakki-Siyonistoyunuolarakgösterilmişti.

Page 483: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İngilterekökenlikomploteorilerinerağbetedenbirbaşkaİttihatveTerakkimuhalifiyse, yine “Fitzmaurice ile çok yakın” olan Mevlanzade Rıfat idi.Mevlanzade Rıfat’a göre, Yahudiler Bolşevizm adı altında Rusya’yı vedönmeler tarafından kurulan İttihat ve Terakki sayesinde de Osmanlıİmparatorluğu’nu yıkmışlardı.Kısacası, bütün İttihat ve Terakkimuhalifleriİngiltere’nin Ortadoğu politikalarının ve Lowther ile Fitzmaurice’inantisemitik dünya görüşlerinin çatısı altında kendilerine bir yerbulabilmişlerdi.

Fitzmaurice’in ve ortaya attığı antisemitik komplo teorilerinin Osmanlısiyasetine en vahim etkilerinden birisi de 1913 yılında Mahmud ŞevketPaşa’yayöneliksuikasttayaşandı.CemalPaşaanılarında“şeytanruhlu”diyetarifettiğiFitzmaurice’inbusuikastınhakikitertipçisiolduğunusöylüyordu.Hüseyin Cahit, aynı zaman içerisinde Talat Paşa ve Cemal Paşa’yı daöldürerekİttihatveTerakki’yebüyükbirdarbevurmakisteyensuikastçılarınbucinayetlerinbağnazhalkarasındaiyikarşılanmasıiçinEmmanuelKarossoileNesimRusso’yu da öldürmeyi kararlaştırdıklarını, bu ikilininYahudi vemason olmasından hareketle suikastların ülkeyi düşsel bir Yahudilik veFarmasonluktehlikesindenkurtarmagirişimiolarakgösterilmekisteneceğiniifade ediyordu.Nitekimolaylar sırasındayakalananlardanHakkıEfendi binHasan isimli şahsın çıkarıldığı mahkemede amaçlarının iktidarı“Yahudilerden, Siyonistlerden ve masonlardan” geri almak olduğunusöylemesiHüseyinCahit’intespitinidoğrulamaktadır.

FarklıBirMasonKarşıtlığı

Mason karşıtı komplo teorilerinden bahsederken bir iki cümleyle de olsaJönTürkDevrimi sonrasındaortayaçıkan farklıbirmasonlukeleştirisindenve bunun komplo teorilerindeki mason karşıtlığına benzemeyen siyasiiçeriğindenbahsetmekgerekmektedir.

Fransız Devrimi öncesinde ve esnasında masonluk burjuva devrimcifikirlerinoluşmasındaoynadığırolleilericibirişlevgörmüştür.1908DevrimiöncesindeOsmanlıDevleti’ndekidurumsadahafarklıdır.Budönemdemasonlocaları hâlâ bazı ilerici fikirlerin yayılmasını sağlamakla ve devrimcikadrolarınistibdattankorunması içinbirsığınakolmaklabirlikteesasolarakdışa bağımlı bir karaktere sahiptir. Osmanlı Devleti sınırları içindeörgütlenmeye çalışan farklı mason grupları arasında büyük bir rekabetyaşanmaktadır. Söz konusu rekabet, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin,masonluğuOsmanlıDevleti’nesızmakvekendietkialanlarınıartırmak içinbiraraçolarakkullanmalarındandolayıortayaçıkmıştır.

Bu durum 1908 Devrimi’nden sonra masonluk karşıtı söylemin iki ayrıbiçimde gelişmesine neden olmuştur. Bunlardan birincisi masonluğunYahudilerle el ele vererek büyük bir komplo tezgâhladığı yönündeki

Page 484: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

eleştirilerdenoluşmaktadır.HembiçimhemdeiçerikolarakBatı’dakikomploteorilerininbirbenzeriolanbubiçim,yinetıpkıBatı’daolduğugibi,devrimekarşıolankesimlerinsiyasihedefleriçerçevesindeşekillenmiştir.

Mason karşıtı diğer söylemse farklı tarihi koşullar yüzünden son dereceözgünbirtarzdaşekillenmişvedoğrudanJönTürksaflarındaortayaçıkmıştır.Ömer Seyfettin’in Selanik’teki Genç Kalemler dergisinde yer alan “PrimoTürk Çocuğu” isimli hikâyesi ve yine Ömer Seyfettin tarafından kalemealınan Vatan! Yalnız Vatan broşürü bu eleştirinin iki örneğidir. Her ikimetinde de “beynelmileliyet” adı altında mason localarının Osmanlıİmparatorluğu’na yönelik sömürgeleştirme faaliyetlerinde aldıkları roleleştirilmektedir.Görüldüğügibiburadakimasonkarşıtıeleştirilerinkomploteorileriyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Nitekim Ömer Seyfettin Vatan!Yalnız Vatan’da açıkça masonluğa hücumlarının cahillerin, mutaassıplarınyaptıkları hücumlardan farklı olduğunu ve avamın mantığı okşamayıhedeflemedikleriniifadeedecektir.

HıristiyanCemaatlerveKomploTeorileri

Komploteorileri,Avrupa’daburjuvadevrimlerindensonraortayaçıkmıştı.Komplo teorilerindeki antisemitik vurgunun doğuşuysa Yahudilerin, budevrimler sayesinde, özgür yurttaşlar haline gelmesiyle gerçekleşti.Gettolarından çıkarak toplumsal ve ekonomik hayata katılan Yahudilerinkazandığı başarılar antisemitizmin giderek daha da artmasını sağlayacaktı.Hıristiyanlığın Yahudiliğe bakışı bu süreci kolaylaştırmakta, antisemitizmeüzerindeyükselebileceğikültürelbirzeminhazırlamaktaydı.

Osmanlı Devleti’nde ise süreç biraz daha farklı işledi. Tanzimat veMeşrutiyet ile birlikte Yahudilerin yaşam biçimlerindeki yükselme baştaRumlarolmaküzerebütünHıristiyancemaatlerintepkisiniçekmekteydi.Sözkonusu cemaatler, Hıristiyan olmalarından dolayı, tıpkı Avrupa’da olduğugibiantisemitikpropagandadankolaylıklaetkilenebilecekbirdurumdaydılar.ÖteyandanbucemaatlerinAvrupa’ylahemkültürelhemdeekonomikaçıdansıkı ilişkiler içerisinde olmaları antisemitik komplo teorilerine yatkınolmalarınısağlamaktaydı.

İşinbirbaşkaboyutuysa1908Devrimi’ninardındanHıristiyancemaatlerinayrılıkçı faaliyetlere girişmesiydi.Balkanlar’da ortaya çıkanYunan,Bulgar,Sırpvediğerayrılıkçımilliyetçiakımlaretnikolduğukadardinibir temelinüzerinde de şekillenmişlerdi. Bu dönemdeYahudilerin esas olarakOsmanlıDevleti’ninsürmesindenyanatavıralarakayrılıkçıakımlarakarşıçıkmaları,sözkonusudini temeli hareketegeçirecekti.Budönemde“kan iftirası”gibiortaçağa özgü antisemitik iddialar Yahudilere yönelik saldırılarla birliktetekrarortayaçıktı.

Page 485: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Arap vilayetlerinde de durum farklı değildi. Avrupa’dan ve özellikle deFransa’dan gelen antisemitik komplo teorileri burada yaşayan Hıristiyantoplulukları kısa süre içerisinde etkilemişti. 19. yüzyılın ikinci yarısındaçarpıcıbirbiçimdeartanYahudikarşıtıkargaşalıklarvekıyımlaraçısındanbirtürmilat sayılabilecek “ŞamOlayı”nda Fransız konsolosu BattiMenton’unoynadığırolbunaiyibirörnektir.Öteyandansözkonusukargaşalıklaraeşlikedenboykotçağrıları,HıristiyanlararasındagüçkazananYahudikarşıtlığınınekonomik bir boyutu da bulunduğunu göstermektedir. Ermeniler veRumlarTanzimat’tan sonra Osmanlı ekonomisinde ağır ve emin adımlarla kilit birfigür haline gelen Yahudilere karşı olan tepkilerini bu tür kargaşalarla dışavurmaktaydılar.

Osmanlı Devleti içerisindeki Hıristiyanların komplo teorilerini bir siyasalmücadele aracı haline getirmeleri sürecinde bir başka dönüm noktasıysaFilistin’e Yahudi göçünün başlaması olmuştu. Söz konusu göçle birlikteHıristiyanAraplarvebölgedekidiğerHıristiyantopluluklardağarcıklarındakiantisemitikiddialarıMüslümankomşularıyladapaylaşmayabaşlamışlardı.

Lowther’inTezlerininYankıları

Osmanlı Devleti’nde antisemitik komplo teorilerinin yaygınlaşmasınınnedenleriincelendiğindebunlararasındaLowtherile

Page 486: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Fitzmaurice’in raporları ve faaliyetlerine özel bir önem vermek gerektiğiortaya çıkacaktır. Bu durumun nedeni söz konusu iddiaların, İngiltere gibidönemin en güçlü ülkesi tarafından örgütlü ve sistemli bir biçimdepropaganda edilmesinin etkisinin, diğer nedenlere nazaran, çok daha büyükolduğu gerçeğidir. Nitekim bu rapor ve faaliyetlerin etkisi sadece OsmanlıDevleti’ylesınırlıkalmamış;bütündünyadaveOrtadoğu’dagünümüzekadarsürenbüyükolaylaravedönüşümlerenedenolmuştur.

Söz konusu olay ve dönüşümleri kabaca aşağıdaki gibi sıralamakmümkündür:

1-İngilizdışpolitikasıüzerindekietkileri

LowtherveFitzmaurice’inhazırladıklarıraporlarınilkönemlietkisi,doğalolarak, İngilizdışpolitikasıüzerindeoldu. I.DünyaSavaşı sırasında İngilizDışişleri Bakanlığı Ortadoğu ile ilgili politikalarını “Uluslararası YahudiKomplosu”na göre oluşturdu. Buna göre dünya üzerindeki bütünYahudilerarasındaözelbiriletişimileörgütlenmevardıvebubüyükgüçAlmanya’nınyanında yer almayı seçmişti. İngiltere’nin Petrograd’daki elçisi olan SirGeorge Buchanan 1915’te Londra’ya yolladığı raporda şunları söylüyordu:“Yahudilerin büyük kısmının Almanya’dan para aldıkları ve Polonya’dacasusluk yaptıkları şüphe götürmez. Sınırda görev alan hemen her Russubayının bu konuda anlatacak bir hikâyesi var.” Buchanan bu görüşündeyalnızdeğildi.RusyauzmanıolanveRusbasınıyla İngilizbasınıarasındakiiletişimi sağlayan Bernard Pares; Times’ın Varşova sorumlusu StanleyWashburn;Yahudikomplo teorilerininateşlibir taraftarıolan İngiliz ataşesiGeneralAlfredKnox,AlmanyataraftarıolanYahudifinansçılarınbüyükbirkumpasın parçası olduklarını ileri süren İngiltere’nin ABD elçisi Sir CecilSpring-Ricedaaynışekildedüşünüyorlardı.

Ortadoğu’dagörevyapanİngilizyetkililerdebirYahudikomplosununvarolduğuna inanıyordu. Örneğin Arapça bilen ve bütün askerlik hayatınıDoğu’dageçirmişolanTümgeneralSirFrancisReginaldWingateveMısır’daaskeriistihbaratıyönetenGilbertClaytondaFitzmaurice’inraporlarınınetkisialtındaydı.Wingate, savaşın İstanbul’daki bir grup “Yahudi, tefeci ve avamkesimdenoluşankomplocubirgrup”tarafındançıkarıldığınıilerisürüyordu.Claytonise3Ağustos1916tarihlibirraporunda,çeşitliülkelerdeYahudilerinyaşadığını, ama bunların sonuç olarak Yahudi olduğunu ve hepsininRusya’dan nefret ettiğini unutmamak gerektiğini ileri sürüyordu. Clayton’agöre Türk yanlısı görüşlerin arkasındaki asıl güç olan Yahudiler, İttihat veTerakki’nindayanağıdurumundaydılar.

YineLloydGeorgehükümeti döneminde istihbarat servisini yöneten John

Page 487: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Buchan, İttihat veTerakki liderlerini “Yahudi veÇingene topluluğu”olarakgörüyorveOsmanlıhükümetininuluslararasıYahudiliğinbiraracıolduğunudüşünüyordu.

Lowther’in veFitzmaurice’in fikirleri 26Eylül 1916 tarihliArabBulletindergisinde “Yeni Rejim (1908-1914) Altındaki Türkiye’de FarmasonlukÜzerine Notlar” başlığı altında yayımlandı. İngiltere’nin Osmanlıİmparatorluğu’na karşı bir Arap ayaklanması hazırlamak için kurdurduğu“Arap Bürosu” tarafından çıkartılan derginin her sayısı sadece 27 tanebasılmaktaydı ve aboneleri arasında Hindistan Genel Valisi, Mısır veSudan’daki İngiliz başkomutanlıkları ve Savaş ile Deniz KuvvetleriBakanlıklarıbulunmaktaydı.BudurumsözkonusufikirlerinİngilizDışişleriBakanlığı’ndanekadarkuvvetliolduğunugöstermektedir.

Yine 1920 yılında Dışişleri Bakanlığı’nın Tarih İşleri Dairesi tarafındanParis Barış Konferansı’na katılacak İngiliz Delegasyonu için hazırlananMohemmadan History isimli kitapta da benzer görüşler işlenmekteydi.Emperyalizminihtiyaçları,kültürelşartlanmalarvecehaletsayesindekomploteorileri İngiliz dış politikasına hükmetmeye ve buradan diğer ülkeleresızmayabaşlamıştı.

Builginçsürecianlamakiçinsözkonusudönemianahatlarıylahatırlamakgerekmektedir. İlk olarak, savaş İngiltere’nin umduğundan çok daha uzunsürmüştü.1917yılınagelindiğindeAlmanyaveOsmanlıİmparatorluğuhalendireniyordu.AmabuzamandilimiiçindeİngiltereveFransa’dakihükümetlerdüşmüş, Rusya’da ise büyük toplumsal altüst oluşlar meydana gelmişti.İngiltere’de Lloyd George’un yönetimindeki savaş hükümeti artık savaşıDoğu’ya yaymayı hedefliyordu. İngiliz hükümetine hâkim olan yeni görüşegöre, kesin ve ezici bir zafermümkün görünmemekteydi. Bu yüzden savaşsonrasında Almanya’nın, yenilmiş olsa bile, etkisini sürdüreceği veOsmanlılara ait olan Ortadoğu’nun asıl hâkimi haline geleceğidüşünülüyordu.Bununanlamı,Hindistanyolunundüşmanelinegeçmesiydi.Budönemdeİngiltere“ArapBürosu”nukurarakAraplararasındamüttefiklerarıyordu.

Filistin sorunu da bu çerçevede gündeme geldi. Savaş Kabinesi sekreteryardımcılarından Leo Amery, 11 Nisan 1917 yılında sunduğu raporda,Almanya’nın Ortadoğu’da İngiltere’ye yönelik bir tehdit olduğunu ilerisürdüktensonra,“Filistin’deAlmankontrolününBritanyaİmparatorluğuiçinenbüyüktehlikeolduğunu”ifadeediyordu.İngiltere’ninönündeSiyonizmilkkezbiralternatifolarakbelirmişti.Amery,Filistin’deAlman-Türkbaskısınakarşı direnebilecek yegâne kuvvetin Yahudiler olduğunu söylüyordu. Onagöre savaştan sonra dünya Yahudilerinin çıkarlarının Almanya’nın yanındaolmasıçokbüyükbirkayıpolurdu.

Page 488: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

NitekimGeraldFitzmauricede1916yılındaDışişleriBakanlığı’nasunduğubir teklifte meseleye benzer bir biçimde yaklaşmıştı. Fitzmaurice’e göre,Yahudilere Filistin konusunda ödün verilirse, onların Jön Türkler’e verdiğidesteği geri çekmesi sağlanabilirdi. Böylelikle Türk hükümeti düşer veİngilteresavaştabüyükbiravantajeldeederdi.

İngiliz Dışişleri Bakanlığı’nın Ortadoğu uzmanlarından Mark Sykes daOsmanlı İmparatorluğu’nda yaşananları tıpkı arkadaşı Fitzmaurice gibideğerlendiriyordu. Skyes’a göre Yahudiler dünyayı yönetmek için gizliceörgütlenmişti.İngilterebusözdegüçtenyararlanmalıydı.Yahudilerikarşısınaaldığıtakdirdeİngiltere’ninbuişinaltındankalkmasımümkündeğildi.

Rusya’da Bolşeviklerin iktidara gelmesi bu meseleye daha da farklı birgörünümkazandırdı.BudönemekadarsürekliolarakAlmanya’yıdestekleyenYahudifinansçılardanbahsedilmişti.EkimDevrimi’ndensonraortalıktayenibirhayaletdolaşmayabaşladı.BukezdeYahudiBolşeviklerinAlmanya ilebarış imzalayıp İngiltere’yi zor durumda bırakacaklarından korkuluyordu.DiplomatlarınRusya’dakiYahudigücüyleilgilikorkularıgazetelertarafındanda besleniyordu. Aynı zamanda ajan olan Robert Wilton Petrograd’danTimes’a yazdığı makalede öğrencilerin üniversitedeki hareketlerindenYahudileri sorumlu tutuyordu. Aynı dönemde Odessa’dan gelen bir raporhâkimolandüşünceyiözetlemekteydi.“HerkesYahudilerinİngiltere’yekarşıişbirliği içinde oldukları hususunda hem fikir. Hepsi genç olan Yahudiajitatörler kasaba ve köylerde Almanya taraftarı toplantılar düzenliyorlar.”İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda genel kanı, Ekim Devrimi’ni yapanBolşeviklerin “Yahudilerin ve Alman Genelkurmayı’nın müstahdemlerioldukları”yönündeydi.

BusüreçiçindeSkyes’ınveFitzmaurice’insaplantılıfikirlerigiderekdahafazla itibar kazanmaya başladı. Buna göre, devrimin asıl failleri olduğuzannedilenYahudiler Filistin ile ilgili çeşitli ödünlerle kazanıldığı takdirde,Rusya’nın İngiltere’nin yanında savaşa devam etmesi sağlanabilirdi. LloydGeorge bu konuda şunları söylüyordu: “(Rus Yahudileri) Rusya’da pasifistAlman propagandacılarına dönüştüler. 1917 geldiğinde Rus Yahudileri Rustoplumunu itilaftan kopartmaya çalışıyorlardı… İngiltere’nin Filistin’dekiSiyonist düşünceyi desteklemesinin […] Rus Yahudileri İtilaf Devletleri’neçekeceğineinanılıyordu”.

İki sığ antisemitik olan Fitzmaurice ve Skyes bu havanın yaratılmasındabüyükpaysahibiydiler.SözkonusuhavaokadargüçlüydükiTimesgazetesi26 Ekim 1917 tarihli sayısında “Devlet adamlarımız dünya Yahudiliğininiçten sempatilerinin kazanılmasının İtilaf Devletleri için ne kadar değerliolacağını göremiyorlar mı?” diye soruluyordu. Oysa aynı dönemdePetrograd’daki İngiliz büyükelçisi Londra’ya gönderdiği raporlarda,

Page 489: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Siyonistlerin Rusya’daki iktidar mücadelesini etkileyemeyeceğini açıkçaifadeediyordu.AmaDışişleriBakanlığı,aslındakendimensuplarıtarafındanortaya atılan antisemitik komplo teorilerinden etkilenerek, YahudilerinRusya’yıİtilafDevletleri’ninsafındasavaştatutabileceğineinanmayadevametti. Bu koşullar altında 2 Kasım 1917 tarihinde Dışişleri Bakanı ArthurBalfour, Lord Rotschild’e ünlü “Balfour Deklarasyonu”nu göndererekİngiltere’nin Siyonizm’e verdiği desteği açıkladı. Elisabeth Monroe’nuntabiriyle, Yahudiler hakkında yanlış bilgilendirme ve yanlış algıdankaynaklanan Balfour Deklarasyonu “İmparatorluğun en büyük hatalarındanbiri”olaraktarihegeçmişti.

2-Araplararasındakietkileri

Komplo teorilerinin Araplar arasında yayılmasının en önemli nedenibölgede yaşayan Hıristiyanların Avrupa ile kurduğu yakın ilişkiydi. BuilişkilerinŞamOlayı’ndaolduğugibiYahudileraçısındankötüsonuçlarayolaçtığı bilinmektedir. Meseleye bu çerçeveden bakıldığında ilk komploteorilerinin Fransa tarafından desteklenen ve Suriye’nin özerkliğini talepederekbüyüktartışmalaranedenolanSuriyeMerkezKomitesigibibirörgüttarafındanpropagandaedilmesinintesadüfolmadığıanlaşılacaktır.HıristiyanAraplar tarafından kurulan komiteye göre Jön Türkler’in Yahudi-masonönderliğininSiyonistçabalarıOsmanlıDevleti’niparçalayacaktı.

Araplar arasında komplo teorilerinin yayılmasının bir başka nedeniyseİttihat ve Terakki muhaliflerinin çabalarında gizlidir. 1908 Devrimi’ndensonra İttihat ve Terakki’nin merkeziyetçi politikaları Araplar arasındahoşnutsuzluklara neden olmuştu. İttihat ve Terakki Araplara imtiyazlarvermeklebirlikteözerkliktanımamayasonderecekararlıydı.Araplararasındabuyüzden İttihatveTerakki’yemuhalifolanademimerkeziyetçilereyönelikbireğilimgelişecekti.

Araplar açısından bir başka sorunsa Siyonizm ile ilgiliydi. Muhalefetinİttihat veTerakki’yi sürekli olarakSiyonizm’le ilişkideolmakla,Yahudilereekonomik imtiyazlarvermeklesuçlamasımeclistekiArapmebuslararasındaönemlikafakarışıklıklarınayolaçmaktaydı.BudönemdeArapvilayetlerindedeYahudi göçmenlere karşı bir tepki oluşmayabaşlamıştı.Yahudi göçününtehlikelerinedeğinenvehalkıSiyonizm’ekarşı uyaran ilkyazıNecibNasıradındaki bir Arap tarafından Hayfa’da yayımlanmıştı. Kendilerini vegeldikleribölgedeyaşayanlarıdoğrudanilgilendirenbutürdeniddialarakarşıkayıtsız kalmaları mümkün olmayan Arap mebusları 1911 yılında konuyumeclistedegündemegetireceklerdi.

İngilizlerin, Araplar arasında ayrılıkçı bir hareket yaratmak ve İttihat veTerakki’ye karşı tepkileri derinleştirmek amacıyla komplo teorilerinikullanmasıyla iş kısa süre içerisinde içinden çıkılmaz bir hale gelecekti.

Page 490: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İngiltere, komplo teorilerininAraplar arasında yayılması için elinden geleniyapacaktı. Chaim Weizmann’ın anılarında, Siyon Protokolleri’ninOrtadoğu’da ilk kez İngiliz subaylar tarafından dağıtıldığını söylemesi, buaçıdansondereceönemlidir.

1970’li yıllardan sonra gelişen İslamcı hareketlerin de etkisiyle LowtherRaporu Araplar arasında tekrar gündeme gelmiştir. Bu dönemde İslamcıhareketlerin de etkisiyle Arap tarihçiliğinin Osmanlı dönemine bakışıdeğişmiş; Arap milliyetçiliğinin Osmanlı hâkimiyetindeki dönemebakışındakiolumsuzluklaryavaşyavaşsilinmeyebaşlamıştır.Yenidönemdemoda II. Abdülhamid’in Theodor Herzl’in tekliflerini reddetmesindenhareketle bütün olumsuzlukların nedeni olarak Jön Türk Devrimi’nigöstermek olmuştur. Böylelikle Jön Türk Devrimi’nin “mason-Siyonistkomplosu” olduğunu iddia eden Lowther Raporu tekrar gündeme gelmiştir.Üstelik bu gündeme geliş sadece Araplar arasında da sınırlı kalmamış;ülkemizdekikomploteorilerinemeraklıbazıçevrelerdeLowtherRaporu’nutekrarkeşfetmişlerdir.

Filistin’de Tarım Bakanlığı da yapmış olan Refik Şakir en-Nedşe’nindilimize Sultan II. Abdülhamit ve Filistin ismiyle tercüme edilen çalışmasıArap kaynaklarının Lowther Raporu’nu nasıl kullandığına iyi bir örnektir.Kitapta yazar söz konusu rapordan bir gerçeklik gibi bahsetmekte, ayrıca“Fitesmuis”diyebahsettiğiFitzmaurice’inJönTürkleraleyhineifadelerinedeyervermektedir.

Bu konuda bir başka örnekseMısırlı bir araştırmacı olanHüdaDerviş’inYeni Belgeler Işığında Türkiye’de Dönme Yahudi Gerçeği isimli kitabıdır.DervişdeLowtherRaporu’ndanbahsetmektedir.

3-Batı’dakikomploteorisyenleriarasındakietkileri

19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Avrupa’da devrim korkusu,antikomünizm ve antisemitizm iç içe girmişti. Aynı tarihlerde dünyaüzerindeki Yahudi nüfusunun üçte birinin yaşadığı Rusya’da da büyüktoplumsal patlamalar yaşanmaktaydı. Çarlık rejiminin devrim dalgasınıengelleyebilmek için düşünebildiği tek şey gizli polis servisi Ochranaaracılığıyla komplo teorileri külliyatının en önemli eserlerinden birisi olanSiyon Bilgelerinin Protokolleri’ni hazırlatıp dağıttırmak olmuştu. 1917yılındansonradevrimdenkaçan“Beyaz”RuslarhemProtokoller’iAvrupa’yagötürdülerhemdearistokratikvesiyasiilişkilerinikullanaraktanıttılar.

BudönemdesavaşvebütünAvrupa’dasürmekteolantoplumsalhareketleryüzünden komplo teorileri büyük rağbet görmekteydi. Antisemitik komploteorileri hem Yahudi devrimcileri tecrit etmeyi hem de Hıristiyan halkıdevrimcihareketlerekarşıkışkırtmayıhedeflemekteydi.Komploteorisyenleri

Page 491: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Troçki,KarlRadek,BelaKun,Rosa

Page 492: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Luxemburg gibi devrimci önderlerin Yahudi kökenli olmalarından yolaçıkarak, Yahudilerin dünya çapında büyük bir komplo tezgâhladığınısavunuyorlardı.KomünistEnternasyonal’inilksekreteriGrigoryZinonyev’inde Yahudi olmasından hareketle büyük bir komplo enternasyonalizminindünyanınheryerindedevrimlerdüzenlediğineinanılıyordu.

Budönemdebir devrimhisterisi yaşayanAvrupa’dabu türdendüşüncelerson derece yaygındı. Örneğin Winston Churchill 1920 yılında yazdığı“Zionism Versus Bolshevism” başlıklı makalede İlluminati’nin kurucusuAdamWeishauptileKarlMarxarasındahayalibirilişkikurguladıktansonraBolşevikliğin dünyayı yıkmak için tasarlanmış büyük bir komplo olduğunuönesürüyordu.

Yine ünlü tarihçi R.W. Seton-Watson da TheRise ofNationality in TheBalkans isimli kitabında Jön Türk hareketinin beyninin Yahudiler vedönmeler olduğunu, bu hareketin Viyana, Budapeşte ve Berlin’dekiuluslararası kapitalistlerden yardım gördüğünü ileri sürmekteydi. Ramsaur,son derece haklı olarak, onun bu sözlerinin kitabın basıldığı 1917 yılındayaşananlarlailgisiolduğunusöyler.

BudönemdeAvrupa’dakikomplo teorisyenlerinin fikirlerininoluşumundaözellikleFitzmaurice’inetkileriolduğuanlaşılmaktadır.Buetkiyigöstermekiçin o dönemde çok tanınan ve diğer komplo teorisyenleri üzerinde büyüktesire sahip iki komplo teorisyeninin çalışmaları üzerinde durmakgerekmektedir.BunlarAlmanya’danFriedrichWichtlveİngiltere’denNestaWebster’dir. Bu iki komplo teorisyeni 1908 Devrimi’nin ve EkimDevrimi’nin arkasındaki gücün Yahudiler olduğuna; Yahudilerin OsmanlıDevleti’ndeveRusya’daiktidarageldiğineinanıyorlardı.BusenaryoyagöresıradaAvrupavedünyadevrimivardı.

1919 yılında Friedrich Wichtl’in Weltfreimaurerei, Weltrevolution,Weltrepublik(DünyaMasonluğu,DünyaDevrimi,DünyaCumhuriyeti)isimlikitabı yayımlandı. O dönemlerde 19 yaşında olan Heinrich Himmlertarafından“Herşeyiaçıklayanvekimekarşısavaşmamızgerektiğinianlatanbir kitap” diye selamlanan kitabında Wichtl, Fransız masonluğununAbdülhamid’idevirmekiçinJönTürkler’ikullandığınısöylüyordu.

NestaWebsterise1924yılındayayımlananSecretSocietiesandSubversiveMovements (GizliCemiyetler veYıkıcıHareketler) isimli kitabında bilinenkomplo teorilerini tekrarladıktan sonra Mustafa Kemal’in başarısınınarkasında mason localarında doğan Jön Türk hareketi olduğunu önesürüyordu.

1920 yılında Jewish Peril başlığı altında Morning Post gazetesinde

Page 493: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

aralarındaWebsterveWichtl’indeolduğubirgrupyazarınkalemealdığıbirdizi yayımlanmıştı. Söz konusu dizi aynı yıl The Cause of World Unrestbaşlığıylabirkitaphalinegetirildi.

Kitabı hazırlayan gazetenin editörü Howell Arthur Gwynee idi. KitaptaLowther’in ve Fitzmaurice’in raporlarında dile getirdikleri tezlertekrarlanıyor; Jön Türk Devrimi’nin ve Türk ulusal kurtuluş hareketininYahudiler ve masonlar tarafından İngiltere’nin çıkarlarını zedelemek içintezgâhlandığıilerisürülüyordu.

ÖteyandanPoliticalIntelligenceDepartment,Gwynee’insorusunaolumsuzyanıt vermiş veGwynee, kitabın yayımlandığı tarihte resmi bir kurumolanPoliticalIntelligenceDepartment’abaşvurarakSiyonProtokolleri’ningerçekolupolmadıklarınısormuştu.KurumunbaşındabulunanSirWilliamTyrrell,Gwynee’in samimi arkadaşıydı. Fitzmaurice de bu kurumda görevliydi ve“Uluslararası Yahudilik” konusundaki çalışmalarından dolayı onunyorumunun alınmaması mümkün değildi. Fitzmaurice, daha sonralarıLowther’inadıylaanılacakrapordakifikirleri1909yılındaolgunlaştırmışvebunlarıilkkezTyrrellileyazışmalarındaifadeetmişti.

Protokoller’in büyük ihtimalle uydurulmuş olduğunu söylemişti. NestaWebster’in yayıncısı aldığı bu yanıtı Secret Societies and SubversiveMovements isimli kitabında kullanacak ve Protokoller’in gerçekolmayabileceğinisöyleyerekkendihayrankitlesinişaşırtacaktı.

Page 494: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

AhmedRızavePostkolonyalBağlam

ÖmerTuran

Edward Said, 1978’de yayımlanan Oryantalizm başlıklı kitabında,sömürgeciliğin Batı dışı coğrafyalar üzerinde iktidar sahibi olduğu ölçüdeonları sessizleştirdiğini öne sürmüştü. Pek çok yorumcu Oryantalizm’in butezini eleştirdi; çünkü sömürgeciliğin hiçbir döneminde, sömürülenler tamanlamıyla edilgen olmamışlardı ve entelektüel düzlemde Batı’ya karşıaldıkları tavrı gözlemlemek her dönemde mümkündü. 1990’ların başındakalemealdığıKültürveEmperyalizmadlıkitabındaöncekiiddiasınıgözdengeçirenSaid,hiçbiremperyalkarşılaşmanınetkinbirBatılısaldırganınmiskinve hareketsiz yerliyle karşılaşması şeklinde olmadığını vurguladı ve Batıegemenliğine karşı yükselen kültürel direnişlere odaklandı. Bu tebliğ, JönTürk Devrimi’nin önemli isimlerinden Ahmed Rıza’yı, ağırlıklı olarak1922’deFransızcayayımlananBatı’nınDoğuPolitikasınınAhlâkenİflâsıadlıkitabının bir yeniden okumasıyla, sömürgeci Batı’ya karşı tepki gösterenentelektüeller arasında değerlendirmeyi ve böylelikle Ahmed Rıza’yıpostkolonyalbağlamiçindedüşünmeyiönermekte.

Bu çerçevede tartışılması gereken ilk nokta, son dönem Osmanlıİmparatorluğu’nunpostkolonyalbağlamiçindekiyeridir.SondönemOsmanlıİmparatorluğu,postkolonyaletütlerineksikelemanıolarakgörülebilir.FarklıyazarlarAvrupa’nınemperyalyayılmacılığının I.DünyaSavaşı’nınbaşında,farklı biçimlerde, yeryüzünün yüzde 85’ini kontrol altına aldığınıbelirtmektedirler. Aynı oranı veren Said, en ciddi emperyal mücadeleninBritanya ve Fransız İmparatorlukları tarafından Yakındoğu, yani İslamcoğrafyası için verildiğini söyler (Said, 1999: 51). Bu durum postkolonyaletütlerdeOsmanlı’nın eksikliğini daha da ilginç kılmaktadır. Çünkü Said’inifadesiyle oryantalizmin kontrol altına almak istediği toprakların önemli birbölümü, Batı kolonyalizmine kadar, hatta ondan sonra da, Osmanlıİmparatorluğusınırlarıiçindedir.

Geç dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun postkolonyal etütlerin sunduğuperspektifte nasıl değerlendirilebileceği sorusuna iki türde yanıt vermekmümkündür. Osmanlı’yı postkolonyal bağlama oturtmanın yollarından biri,19. yüzyıl Osmanlısındaki merkez-taşra ilişkilerini, özellikle de Babıâli’ninsonradan bağımsız devletlere dönüşen taşra bölgelerine yönelikuygulamalarını postkolonyal etütler yazınından esinlerle değerlendirmektir.BirbaşkaifadeyleOsmanlı’yı,taşrasıylasömürgeciilişkilerkurmuşolanbirgüçolarakgörmektir.ÖrneğinSelimDeringil(2007:167)bugörüşü,“ödünçalınmışkolonyalizm”kavramıçerçevesindesavunmaktadır.

Page 495: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Diğer bir yol, son dönem Osmanlı’yı emperyalist/sömürgeci güçlerinbaskısı altında olan ve bu baskıya karşı varlıkmücadelesi veren bir devletolarak değerlendirmektir. Bu tebliğde benimsenen bu ikinci yoldur.Osmanlı’nın maruz kaldığı baskı, sömürgeciliğin farklı stratejileri eşanlıolarak kullanmaya başlaması çerçevesinde anlaşılabilir. 19. yüzyılınortalarındanitibarensömürgecigüçlerdoğrudansömürgeyönetimikurmanınyüksek maliyetini fark etmişler ve informel sömürgeciliğe yönelmişlerdir(Osterhammel, 2000). Maliyetin yüksekliğini esas alan açıklamaya,sömürgecilik yarışına geç katılanAlmanya gibi ülkelerin formel/deniz aşırısömürgeciliğeyetecekdonanmagücünesahipolmadıkları (Ortaylı,1981:5)gibifaktörlerideeklemekgerekiyor.İnformelsömürgeciliğinözü,diplomatikbaskı, askeri tehdit ve seçici donanma müdahaleleri aracılığıyla siyasibağımsızlıklarınıkoruyandevletlerin,sömürgeciülkesanayilerinepazarlarınıaçmalarını ve yabancı mülkiyete kanuni güvence vermelerini sağlamaktı.Ortadoğuiktisattarihi(örneğinOwen,1981;Pamuk,1987)vedünya-sistemiçözümlemesi gibi literatürlerin bize öğrettiği, son dönem Osmanlıİmparatorluğu’nun informel sömürgeciliğe maruz kalmış bir devlet olarakdeğerlendirilebileceğidir.

Buradan hareketle tebliğ boyunca, Ahmed Rıza’nın Batı’nın DoğuPolitikasının Ahlâken İflâsı’nda Batı’ya yönelttiği eleştirinin postkolonyalbağlamda düşünülebileceği savunulmakta. Batı’nın Doğu PolitikasınınAhlâkenİflâsı’nınkalemealındığıdönemdeİstanbulveAnadolu’dakiişgallerhatırlanacak olursa, kitabın informel sömürgeciliğin işgalci bir gücedönüştüğü, başka bir ifadeyle emperyalist yayılmacılığın gündelik hayattasomutlaştığı bir dönemde yazıldığı söylenebilir. Hümanizm, Aydınlanma,ilerleme gibi kavramları önemseyen ve siyasi duruşunun merkezineyerleştiren Ahmed Rıza için böylesi bir dönemin getirdiği zorluğu, başkabağlamlardaBatı’dangelenbirdizifikriönemseyen,fakataynıandaBatı’nınyayılmacı şiddetini deneyimleyen entelektüellerin yaşadıkları zorluklarıakılda tutarak değerlendirmek, daha bütünsel bir çözümleme yapmak içingerekligözükmekte.

BilindiğigibiAhmedRızaikinciFransadönemindesürgündekimuhalefetinörgütlenme çabaları içinde yer aldı. İstanbul kanadı, kurulacak cemiyetinadını İttihad-ı İslamolarakönerdiklerindeAhmedRıza“bütünOsmanlılarınçıkarına çalışacak” bir oluşumun adının İttihat ve Terakki olması gerektiğigörüşünü ileri sürdü (1988: 12-13) ve bunu kabul ettirdi. AhmedRıza içinİttihatveTerakki,İttihad-ıİslam’agöredahaOsmanlıcıbiryankıyasahiptivemuhtemelenbuisimlendirmeyle,pozitivizminordreetprogrèsşiarıyladabiryakınlıkhedefliyordu.

Aralık 1895’te Mechveret’in ilk sayısında İttihat ve Terakki’nin siyasi

Page 496: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

programı yayımlandı. Mechveret’de çıkan programın, ana hatlar itibariylecemiyetin duruşunu ifade etmekle birlikte, sıra doğrudan siyasi olmayankonulara geldiğinde Ahmed Rıza’nın formülasyonlarını yansıttığınıdüşünebiliriz. Muhtemelen programın nasıl bir modernleşme projesininbenimseneceğine ilişkin maddesi Ahmed Rıza’nın formülasyonuydu.Postkolonyal entelektüeller için her zamanönemli bir soruolanBatı’nınnedereceyekadarmodelalınacağısorusu(Chakrabarty,2000)vebunabağlantılıolarak, kısmi model almanın mı, yoksa bütünsel benimsemenin mi dahayararlı olacağı tartışmaları, Batı’nın sınırında modernleşme projeleriniüretmeyeçalışanJönTürklerarasındadaeksikdeğildi.ŞükrüHanioğlu’nunifadesiyle,Tıbbiyemezunu JönTürkler arasında biyolojikmateryalizmgibiakımlar taraftar toplayabiliyor, “bilim” fikrine toplumsal sorunlarınçözümündeayrıcalıklıbiryeratfediliyordu.Okadarki,bazıJönTürkleriçintemel sosyal çelişki bilim ile din arasındaydı (Hanioğlu, 1985: 49). Buçerçevede İttihat ve Terakki çevrelerinde Batı’nın mutlak örnek alınmasınısavunanlar vardı.Buyaklaşımagöre, tekbirmedeniyet,Avrupamedeniyetivardıvebumedeniyetikoşulsuzbenimsemekdışındabiryoldüşünülemezdi(Hanioğlu, 1985: 41). Abdullah Cevdet örneğinde gözlenebilen bu İttihatçıtavrın erken cumhuriyet dönemine de uzanan bir sürekliliği olduğusöylenebilir. Fakat pozitivist bir entelektüel olarak “bilim” fikrine kuşkusuzciddi önem atfedenAhmed Rıza, modernleşmenin koşulsuz bir Batılılaşmaolarakanlaşılmamasıgerektiğiniönermekteydi.Programdayeralanifadeleregöre, Doğumedeniyetinin özgünlüğünü korumak amacıyla Batı’dan sadecebilimsel gelişmenin genel sonuçları ödünç alınacak, sadece bir milletinhürriyetyolundailerlemesiiçingerekenlervegerçektenözümsenebilirolanlarbenimsenecekti.Butürdenbirseçiciadaptasyonusavunanİttihatçı tavrında1908sonrasındasürekliliğiolduve“harsvemedeniyet”ayrımıçerçevesindedahaiknaedicientelektüelçabalarakonuedildi.

1919’da başlayan üçüncü Fransa döneminde Ahmed Rıza’nın 1908öncesindeki ilişkilerini de kullanarak bir dizi görüşme yaptığı ve basınayaptığı açıklamalarla bir kamuoyuoluşturma çabası içindeolduğubiliniyor.Bu dönemde Ahmed Rıza geliştirmeye çalıştığı siyasi çabalara, 1922’deParis’te Fransızca olarak yayımlanan Batı’nın Doğu Politikasının Ahlâkenİflâsıadlıkitabıylaentelektüelbirboyutekledi.KitapAvrupa’nınTürkiye’yekarşı izlediği siyasette ahlak kavramına yer verilmediği veBatı’nın hakkınıdaima güçten aldığı tespitiyle açılır. AhmedRıza’ya (1982: 27) göre İslamülkelerine ve onların maddi kaynaklarına yönelik bir saldırganlık Batıpolitikasınıntemelinioluşturmuştur.Buçerçevede,AhmedRızailkaşamadanitibaren Batı ülkelerine yönelttiği eleştirisini ahlak temeline oturtur. FakatAhmed Rıza’nın eleştirisi kimi çağdaşlarının Batı’ya yönelttikleri ahlaktemelli eleştirilerden farklıdır. Örneğin 1889’da Ahmed Rıza gibi Paris

Page 497: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Fuarı’nı ziyaret eden Ahmed Midhat Efendi’nin temel tespitlerinden biri,Avrupa’nınbilimvetekniktesondereceilerlemişolmasınakarşınahlakenbirdejenerasyoniçindeolduğudur(Okay,1991;Findley,1999).AhmedMidhat’agöreAvrupa’nın tekniktekiüstünlüğünasıl tartışılmazsa,Osmanlı’nınahlakiüstünlüğü de aynı şekilde tartışılmazdır. Ahmed Rıza ise Batı’nın DoğuPolitikasının Ahlâken İflâsı ile ahlak temelli eleştiriyi sosyal hayatınmodernleşmesi hedefinden ayrıştırır veBatı’nın emperyalist yayılmacılığınayöneltir.Bunda, süreç içindeemperyalistyayılmacılığındahadaelle tutulurhale gelmesinin yanı sıra, Ahmed Rıza’nın Ahmed Midhat Efendi’nin“ahlaksızlık” olarak değerlendirdiği her şeyi aynı şekildedeğerlendirmemesinindepayıolsagerek.

AhmedRızaahlak temelli eleştirisiniBatı’nınemperyalistyayılmacılığınayönelttiğiölçüde,temeldeuluslar,ırklaryadakültürlerarasındakihâkimiyetilişkilerine yönelik bir sorgulama ve itiraz olan postkolonyal eleştirininbağlamına oturtuyor. Örneğin, bu bağlamda Ahmed Rıza’nın eleştirisiniMartinique’li şair Aimé Césaire’ın Sömürgecilik Üzerine Söylev’dedillendirdiği ahlaki eleştiriyle birlikte düşünmek mümkün görünmekte.Césaire’agöreAvrupa’yaahlaktemelindebirsuçlamayöneltmeninnedeni–köleleştirmeye özel bir vurguyla– sömürgeciliğe ilişkin tarih ve bu tarihinsüreklilik kazanan izleridir. Bu tarih, sömürgeciyi de medeniyettenuzaklaştırmış ve Batı’nın ahlaki göreceliliğini açığa çıkartmıştır (Césaire,2005: 69). Bu nedenle Césaire’a göre, bu tarihi ahlaki olarak savunmakmümkün değildir. Césaire, sömürgecilik sürecinin Avrupalılar için deolumsuz, onları insani koşullarından uzaklaştıran yanları olduğuna dikkatçeker. Yerliye karşı duyulan nefretle kendisini meşrulaştıran sömürgecilik,kaçınılmaz olarak sömürgeciyi de dönüştürür. Bu noktada Ahmed Rıza’nınBatı’yayönelttiğieleştiriyiahlaküzerinetemellendirdiğiölçüde,kendisindensonragelenbazıpostkolonyalyazarlarlaparaleldüşündüğü söylenebilir.Birkez eleştiri ahlak temeline oturtulunca burada söz konusu olan, farklıcoğrafyalardageçerli olan, özcüyaklaşımların vazettiğinin aksine, genel birahlakolmakdurumundadır.Darbirçerçevenindışındaahlakaatıfyapılınca,getirileneleştiri“ulusalçıkarlar”ısavunmanınötesinegeçer.AhmedRızadabu nedenle “büyük sermayenin istismârına olduğu kadar emperyalizmintehdidinekarşıkoymakvemilletlerinçıkarlarınınkorunmasınısağlamakiçinyeni bir liberal teşkilâtlanmanın gerektirdiği anlaşma zemini hazırlamayaçalışmakla,hemvatani,hemdemilletlerarasıbirvazifeifâediyorum”(1982:46) demektedir. Dolayısıyla bu tür bir eleştiri, Ahmed Rıza ya da Césaireörneğinde görüldüğü gibi, genel bir ahlaka dayandığı ölçüde Batı’nınsömürgeciliktenibaretolmadığınailişkinbirtavrıdaiçerir.

ZatendahakitabıngirişbölümündeAhmedRıza,bilinenBatıhayranlığınıtekrarlama gereği duyar. “Bunca şâheser yaratmış milletlere karşı ancak

Page 498: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

hayranlık hissi besleyebilirim” diyen Ahmed Rıza (1982: 32), eleştirisininamacınınAvrupamedeniyetininrolünüvemaddihayatagetirdiğiilerlemeleriinkâr etmek olmadığını vurgular. Fakat Avrupa adil olmayan çıkarlarsağlamak uğruna Türkiye topraklarını kana bulamıştır. Ahmed Rıza’nınifadesiyle, bu ahlakdışı saldırganlık nedeniyle medeniyet kavramı iflasetmiştir.

Ahmed Rıza’nın Batılı güçlere yönelik eleştirisinde biri genel, diğerispesifik olmak üzere iki düzlem gözlenmektedir. Genel eleştirisisömürgeciliğe yöneliktir. Ahmed Rıza’ya göre, hoşgörü Avrupa’da hiçbirzaman milli bir fazilet olmamıştır. Sömürge siyaseti de bu kapsamda elealınmalıdır. Nasıl postkolonyal eleştiri literatürüne katkıda bulunanlarmedenileştirme misyonu (mission civilisatrice) argümanına karşı çıkıyorsa,benzer bir şekilde Ahmed Rıza da medeniyet kavramının ahlaken iflasınailişkiniddiasınımedenileştirmemisyonunailişkineleştirelliklebirleştirmiştir.Ahmed Rıza’ya göre, farklı bağlamlarda Avrupa devletleri bir memleketiistila etmekvehalkının servetineelkoymak içingerekçebulamadıklarında,“buraların halkının ikinci derecede bir ırkamensup oldukları ve ‘insaniyet’için tehlike teşkilettikleri ileri sürülür, […]onlaramedeniyetinnimetlerinintattırılacağı iddia olunur” (1982: 27). Ahmed Rıza, sömürgecilerinboyunduruklarına aldıkları bu halklaramutluluk sağlamadıklarını da söyler:“Medeniyetinsözümona ‘müslihâne’yâni ‘silahgücükullanmadan’denilenyayılma yoluyla Afrika ve Asya’ya girişinin ahlâk ve fizikî tereddîyönlerindennederecemeş’umneticelerdoğurduğumeydandadır.”(1982:28)

Spesifik düzlemdeAhmed Rıza’nın eleştirisi İtilaf Devletleri’nin İstanbulve diğer şehirlerdeki işgallerine odaklanır. İşgal ve OsmanlıParlamentosu’nun kapatılarak bazı üyelerinin sürgüne gönderilmesiTürkiye’nin aşağılanmasıdır. İtilaf Devletleri’nin işgallerinin haklı birdayanağı yoktur. İstanbul’a uygulanan abluka kentte yaşamı oldukçazorlaştırmıştır.Dikkatçekiciolannokta,AhmedRıza’nıngeneleleştirisiyle,spesifikeleştirisini iç içedüşünmesive ifadeetmesidir.Böylelikleülkesininyaşadıklarını genel bir sorunun içinde düşünmüş olmakta, İstanbul’unişgalinin sömürgecilikle bağlantısı üzerine gitmektedir. Batı’nınOsmanlı’yakarşı tutumunu sömürgecilikle ilişkili olarak düşünmüş olması, AhmedRıza’yı sömürgeciliğe karşı entelektüel direniş gösteren yazarlar arasındadüşünmeninenönemligerekçelerindendir.

Batı’nın Doğu Politikası’nın Ahlâken İflâsı’nda dile getirilen Avrupa veAvrupa sömürgeciliği eleştirisi iki temel argüman üzerine inşa ediliyor.Bunlardan birincisi, Avrupa devletlerinin dış politikalarının sadece maddiçıkarlar uyarınca belirlenmesidir. 20. yüzyılın başından itibaren Avrupa’dadininbelirleyici rolügerilemişveböyleliklemaddiçıkarlarhâkimolmuştur.

Page 499: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

“Bu da ya büyük topraklar elde etmek veya verimli imtiyazlar koparmakşeklindetecellietmektedir.”(AhmedRıza,1982:23)Batı’yayöneltilengeneleleştirinindayandığı ikinciargüman,Avrupa’nıngenelolarakDoğu’ya,özelolaraksa Türkiye’ye yönelik önyargıları nedeniyle suçlanmasıdır.Hatırlanacağı üzere Said’in Oryantalizm’de de sıkça tartıştığı Avrupa’nınönyargıları meselesi postkolonyal bağlamın genel meselelerinden biriolmuştur. Ahmed Rıza’nın önyargı meselesine yaklaşımını belirleyenetkenlerdenbiri,kendisinizamanzamannaifliksınırlarınagetiren,pozitivistduruşudur. Ahmed Rıza’ya göre politikanın en tehlikeli silahı olarakbilgisizlik ve önyargılar, Avrupalıların olgular karşısında tarafsızdeğerlendirme yapmalarını engellemektedir. Doğu’ya ilişkin genelönyargılardanTürklereilişkinönyargılaragelindiğinde,AhmedRıza’yagöreBatı diplomasisinin yaymaya çalıştığı görüş, Türklerin vahşi ve ikinciderecede bir ırka mensup oldukları yönündedir. Aslında Batı’nın DoğuPolitikası’nınAhlâkenİflâsıbireşitlikve tanınmaarayışıolduğuölçüde,buyaklaşımabirreddiyeolarakdakalemealındığısöylenebilir.

Batı’nınemperyalistyayılmacılığınavebuyayılmacılığazeminhazırlayanönyargılara yönelik Ahmed Rıza’nın karşı çıkışlarından oluşan genelçerçevenin ardından kitap uzun bir tarih tartışmasına girişir. Batı’nın DoğuPolitikasının Ahlâken İflâsı’nın on yedi bölümünden sekizi HaçlıSeferleri’nin tartışılmasına ayrılmıştır. Ahmed Rıza’ya göre Avrupa’nınDoğu’yaveTürklerekarşıdüşmancatavrısonsavaşla(yaniI.DünyaSavaşıile)başlamamıştırveHaçlıSeferleridönemindenitibarendevametmektedir.Ahmed Rıza’nın Haçlılar ile ilgili tartışması 1095’ten 1270’e uzanan, ikiyüzyılı aşan bir süreçte sekiz seferi kapsar. Ahmed Rıza’nın ifadesiyle bu,Batı’nınDoğu’yasaldırmasıdır:“Başkabirdeyimlehâlâbarbarolanbirâlem,medeniyete erişmiş bir dünya ile savaş”mıştır (s. 73).Odönemdeki barbar-medeni ayrımındaBatı’nınbarbara,Doğu’nun isemedeniye tekabül ettiğinisık sık vurgular Ahmed Rıza. Bu vurgulamalarıyla niyetinin “medeni” ve“barbar”kodlamalarının tarihselliğine işaretetmekolduğudüşünülebilir.19.yüzyıl oryantalizmi Avrupa dışındakileri “barbar” olarak niteledikçe, bunakarşı çıkmanın yollarından biri olarak bir zamanlar bu sıfatların farklıcoğrafyalar için kullanıldığını hatırlatmakmantıklı bir yoldur. Ahmed Rıza“soygunvekatliâm”larıbütünHaçlıSeferleri’ninortaközelliğiolarakniteler.

Haçlı Seferleri hakkındaki tartışmasından sonra Ahmed Rıza,“MüslümanlarınMedeniyeti” (s. 118-153) başlıklı bölümdedahadetaylı birşekilde bir medeniyet olarak İslam’ı savunmaya girişir. Uzun yıllardırpozitivistfelsefeyibenimsemişvebuperspektifisiyasetininbelirleyiciunsuruolarak görmüş birinin İslam savunusuna girişmesi bir tutarsızlık mıdır?Ahmed Rıza da tutarsızlık olarak nitelemese de, böyle bir geriliminfarkındadır ve yaptığının teolojik bir savunma değil, İslam’ı Avrupa’nın

Page 500: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

önyargılarına karşı savunmak olduğunu belirtir. ŞerifMardin’in (1964: 58)ifadesiyleAhmedRıza İslam’ı “doğru” olduğu için değil “sosyal bakımdanfaydalı” olduğu için önemsemiştir ve bu önceki savunulara göre önemli birfarkaişareteder.

Ahmed Rıza İslam medeniyetine ilişkin tartışmasına bir Ernest Renaneleştirisiyle başlar. Renan bu medeniyetin başarı ve ihtişamının farkındaolmakla birlikte, “bu muazzam eserinMüslüman gayreti ve emeği neticesimeydana geldiğini kabul etmekten rahatsız olmuşa benzer” (Ahmed Rıza,1982:118).AhmedRıza,Renan’ınperspektifinekarşıbumedeniyetinİslamiyönünüöneçıkartacakbirargümangeliştirir.Bu,klasikoryantalisttavrakarşıçıkış olarak tutarlı bir yol olarak görülüyor. Fakat Ahmed Rıza birmedeniyetin gelişmişliğinin dini boyutu üzerinden açıklanmasınınproblemlerinidesezmişgibidir.Bunedenle,anaargümanınageçmedenöncedahaevrenselcibazıdeğerlendirmeleri,birbakımabirihtiyatpayıolarak,dilegetirir.Öncemedeniyetin birikim boyutuna dikkat çekerek, insanlığın ortakmirası olduğuna değinir. Sonrasında Fransız okuyucusuna hitap eden birpozitivistin yapması gerektiği gibi sosyal koşulların esas olduğunu belirtir:“Hıristiyanokuyucumubiranevvelrahatlatmakistiyorum:ŞâyetAraplarveTürklerfelsefeveilimsahasındailerliyoridiise,buherhaldesırfMüslümanoldukları için değildi.” (s. 121-2) Fakat sonra Ahmed Rıza bu altın çağımümkün kılan dört faktörden söz eder. Dördü de İslamiyet’e ilişkin olanfaktörler şunlardır: a) “İslâmın büyük üstünlüğü, her şeyden evvel mâziyitanımakveonahürmetetmekolmuştur.”(s.122);b)“Araplarınterakkilerininikinciunsuru,bütünMüslümanlarınKur’an-ıKerim’iokumayıöğrenmelerinimecbur tutmalarıdır.” (s. 123); c) “Üçüncü üstünlük de kezâ İslâmiyetinesaslarıiçindebulunmaktadırki,budahiçbir‘kiliseteşkilâtı’,hiçbir‘ruhbansınıfı’tanımadığıgibi,Allahilekularasındahiçbirvasıtakabuletmemesidir.”(s.125);d)“İslâmiyetinesasındabulunanmüsamâhadır.”(s.126)Birbakımasosyal çevreyi ve başka coğrafi bağlamlardan edinilen mirasın birikiminiönemseyen ihtiyat payına karşın Ahmed Rıza, yine de özcü bir yaklaşımlaİslam coğrafyasında dinin belirleyici bir role sahip olduğunu, son derecetartışmalıiddialaradayanarak,önesürmüşolur.

Toparlayacak olursak, Ahmed Rıza’nın Batı’nın sömürgeciliğine yönelikgetirdiği eleştiriler postkolonyal yazarların Batı eleştirisiyle benzerlikgöstermektedir. Eklemek gerekir ki, Ahmed Rıza’nın eleştirisi, beraberindegetirdiği sorunlar bağlamında da, postkolonyal yazarların eleştirileriyleparaleldir. Gerek Ahmed Rıza’nın, gerekse postkolonyal yazarların Batıeleştirilerindegözlenenortak sorunyerlicilik (nativism)olaraközetlenebilir.Yerliciliğinenkısatanımı,kültürlerin“öz”lerineyönelikarayışlarveBatıileBatı-dışı kültürler arasında mutlak zıtlık varsayımı şeklinde yapılabilir(Alatas, 1993). Maduniyet Okulu yazarları da farklı örneklerde, ezilen

Page 501: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

toplumların tarihine ilişkin romantik bir olumlama ve abartma ya dakaynağını Batı’dan alan ne varsa tümüyle reddetme şeklinde tezahür edenyerlicilik riskine karşı dikkatli olunması gereğine dikkat çekerler. ÖrneğinDipesh Chakrabarty (2000: 42-46) Avrupa’yı merkezi konumayerleştirmeyecek ve Batı’nın teleolojik tarihselciliğine karşı çıkacak birtarihyazımı önerirken, savunduğu projenin basit bir modernite reddiolmadığını vurgulamakla yetinmemekte; aynı zamanda Avrupa’nın merkezikonumunu kırmanın yerlici bir tutuma dönüşmemesi gereğini devurgulamaktadır. Bu bağlamda Césaire’ın Sömürgecilik Üzerine Söylev’dekolonyalizm öncesi Afrika toplumlarını savunurken, bu toplumların herzamandemokratik, yardımsevervenezaket sahibi toplumlarolduğunu iddiaetmesi (2005: 79, 87), yerlici bir tavır olarak değerlendirilebilir. Aynı riskBatı’nınDoğuPolitikasınınAhlâkenİflâsıiçindegeçerlidir.

Benzer bir şekilde nasıl Césaire böyle bir riskin farkındaysa ve bufarkındalığını “[…]ve güzellik, /Zekâve güç, tekelindedeğil hiçbir ırkın”(aktaranSaid,1998:346)dizeleriyle ifadeetmişse,AhmedRızadagiriştiğiBatıeleştirisininniyetiniaşansonuçlarayönelebileceğininfarkındadır.Baştanitibaren, amacının Batı’yı topyekûn reddetmek olmadığını vurgulamakihtiyacınıhisseder:“Elbetteki,Avrupamedeniyetininrolünüvemaddîhayatagetirdiğifevkalâdelikleri inkâretmiyorum.Amabununiçindebugünbirçok‘medenî’nin mahrum bulunduğu, ‘vahşi’lerin sahib oldukları ahlâkîmeziyetlerinideunutacakdeğilim.”(1982:29),“Nemüfritbirmilliyetçiyim,ne de körükörüne yabancı düşmanıyım” (1982: 31) diyen Ahmed Rıza,Avrupamilletlerinekarşıolanhayranlığınısaklamaz.Fakatkendisini,AvrupadüşünürlerineAvrupa’nınolduğundandahasadıkbiriolarakgörmektedir.BubakımdanAhmedRıza’nıneleştirisibirtutarlılıkçağrısıolarakdaokunabilir.

FakatbufarkındalığakarşınAhmedRıza’nınyerlicilikriskindenbütünüylekurtulamadığı da vurgulanmalıdır. Ahmed Rıza’nın yerlicilik olaraknitelenebilecek ilk tavrı Türklere, Doğu’ya ve Batı’ya ilişkin özcünitelemelerdebulunmasıdır.Örneğin,AhmedRıza’yagörehoşgörüBatı içinbilinmeyenbirkavramkenİslammedeniyetinintemelözelliğidir(1982:126).Avrupa’ya ilişkin olarak mezhep çatışmaları tarihinin trajik noktalarınıetraflıca anlatan Ahmed Rıza, İslam coğrafyasında mezhep çatışmasıyüzünden dökülen kandan hiç söz etmez. En özcü şekilde Ahmed Rıza,Doğu’yu sürekli bir huzur ve barış coğrafyası olarak tanımlar.Bu huzur vebarış,Batısömürgeciliğiylebirliktesonaermiştir.AhmedRıza’nınyerlicilikolarak nitelenebilecek ikinci tavrıysa 19. yüzyıl sömürgeciliği ortamındagelişenBatı’nınBatı-dışınakarşıönyargılarını,HaçlıSeferleri’ndenmoderndönemeuzananbirdeğişmezlik içindeelealmasıdır.AhmedRıza’ya (1982:24) göre “HaçlılarıMüslümanlara karşı ayaklandıran kin ve intikam hisleriyok olmuş değildir.” Bu yaklaşım, sosyal şartlardan bağımsız, sabit bir

Page 502: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Avrupa kimliği varsaydığı ölçüde özcü bir pozisyona dönüşmüştür. Bubağlamda Batı’nın önyargılarıyla mücadele ederken, kendisi de önyargılıargümanlar dile getirmiştir. Bu türden özcü bir yaklaşımla Ahmed Rızaaslında kitabın genelinde bir ölçüde vurgulanan çağdaş dönemdeki Avrupayayılmacılığının kapitalizmle ilişkisi ve bu ilişkinin önyargılara ihtiyaçduyduğutezinidemuğlaklaştırmaktadır.FakatAhmedRıza’yısertbirşekildeeleştirmek yerine, onu postkolonyal bağlam içinde düşünmek ve Batı’yagetirdiğieleştirilerdegözlenenözcüeğilimipostkolonyaleleştiriliteratürününgenelbirsorunuolaraktespitetmekdahaisabetliolacaktır.

Kaynakça

AhmedRıza,(1897)ToléranceMusulmane,Clamaron-Graff,Paris.

_______,(1907)LaCrisedel’Orient:SesCausesetSesRemèdes,ComitéOttomand’UnionetdeProgress.

_______, (1982) Batının Doğu Politikasının Ahlâken İflâsı, çev. ZiyadEbüzziya,ÜçdalNeşriyat,İstanbul.

_______,(1988)AhmedRızaBey’inAnıları,ArbaYayınları,İstanbul.

Akşin,S.(2006)JönTürklerveİttihatveTerakki,İmgeKitabeviYayınları,Ankara.

Alatas, S. F. (1993) “On the Indigenization of Academic Discourse”,Alternatives,18,307-338.

Césaire,A.(2005)SömürgecilikÜzerineSöylev,çev.GüneşAyas,İstanbul,DoğuKütüphanesi.

Chakrabarty,D.(2000)ProvincializingEurope,PrincetonUniversityPress,Princeton.

Deringil,S.(2002)İktidarınSembolleriveİdeoloji:II.AbdülhamidDönemi(1876-1909),YapıKrediYayınları,İstanbul.

_______, S. (2007) “‘Hal-i Vahşet ve BedeviyetteYaşarlar’: GeçDönemOsmanlıİmparatorluğuvePost-KolonyalizmTartışması”,SimgedenMillete:II. Abdülhamid’den Mustafa Kemal’e Devlet ve Millet içinde, İletişimYayınları,İstanbul,s.165-217.

Eldem,E. (2000) “İstanbul: İmparatorlukPayitahtındanPeriferileşmişBirBaşkente”,Edlem,E.vd.(der.)DoğuileBatıArasındaOsmanlıKenti:Halep,İzmirveİstanbuliçinde,TarihVakfıYurtYayınları,İstanbul,s.152-230.

Findley,C.V.(1999)AhmedMidhatEfendiAvrupa’da,çev.AyşenAnadol,İstanbul,TarihVakfıYurtYayınları.

Hanioğlu, Ş. M. (1985) Bir Siyasal Örgüt Olarak ‘Osmanlı İttihad ve

Page 503: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Terakki Cemiyeti’ ve ‘Jön Türklük’, Cilt I: 1889-1902, İletişim Yayınları,İstanbul.

Makdisi, U. (2002) “Ottoman Orientalism”, The American HistoricalReview,107(3),768-796.

Mardin, Ş. (1964) Jön Türklerin Siyasî Fikirleri, 1895-1908, Türkiye İşBankasıKültürYayınları,Ankara.

Okay, O. (1991) Batı Medeniyeti Karşısında Ahmed Midhat Efendi,Ankara,MillîEğitimBakanlığıYayınları,Ankara.

Ortaylı,İ.(1981)İkinciAbdülhamitDönemindeOsmanlıİmparatorluğundaAlmanNüfuzu,A.Ü.SiyasalBilgilerFakültesiYayını,Ankara.

Osterhammel, J. (2000) Colonialism: A Theoretical Overview, MarkusWienerPublishers,Princeton.

Owen, R. (1981) The Middle East in the World Economy 1800-1914,Methuen,Londra.

Pamuk, Ş. (1987) The Ottoman Empire and European Capitalism, 1820-1913: Trade, investment and production, Cambridge University Press,Cambridge.

Said, E. W. (1998) Kültür ve Emperyalizm: Kapsamlı Bir Düşünsel veSiyasalSorgulamaÇabası,çev.NecmiyeAlpay,HilYayın,İstanbul.

_______,(1999)Şarkiyatçılık:Batı’nınŞarkAnlayışları,çev.BernaÜlner,MetisYayınları,İstanbul.

Page 504: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

SonDönemYerliSosyalBilimlerÇalışmalarında1908Devrimi’ninTahlili

KurtuluşKayalı

Böyle bir konuşmanın çok fazla bir anlamı olmadığının, yani yerli sosyalbilim çalışmalarına atıf yaparak bir şey anlatmanın fazla bir mantığıolmadığının en güzel göstergesi, toplanan bu İttihat TerakkiSempozyumu’dur. Yani, baktığınız zaman, ben ona çok dikkat ettim,değerlendirme yaptığınız zaman yerli entelektüellere yönelik değerlendirmeyapmadan,yaninevarmesela,CelalBayarvar,çoksınırlıolarak.AmaCelalBayar’ın yaptığı somut bir ayrıntıdaki bir tahliline gönderme yapıyorsun.Birtakım entelektüellerin nelerine gönderme yapıyorsun? Bütünsel bakışaçılarına gönderme yapmadan ayrıntıdaki bir değinisine göndermeyapıyorsun.Ayrıntıdabirbaşkasınındatesadüfensöyleyebileceğibirmetninegöndermeyapıyorsun.Yani, sosyalbilimalanındayapılanbukongre,bizimyerli sosyal bilim, bizim Türkiye’deki sosyal bilim mantığımızın, bizimsosyal bilim çalışmalarımızın çok da, belki de hiç de kıymeti olmadığınoktasındaki bir yaklaşım eksenine oturuyor. Yani, üç gün boyunca benimdinlediğimmetinlerbirbiçimde,birşekildebunugündemegetiriyor.

ŞimdiİttihatTerakki’ninodönemineşöylebirbakıldığızamansabahleyinsorusorarkendesöylemeyeçalıştığımgibibirfotoğrafgörülür.SultanHamiddönemi nasıl bir dönem? İstibdat dönemi. Sultan Hamid dönemi hakikatenistibdatdönemimi,oradabir soru işaretivar.1960’lıyıllardaSultanHamiddöneminebakarkeninsanlaristibdatdönemidiyebakıyorlardı.MeselaDoğanAvcıoğlu da Sultan Hamid dönemini öyle nitelendiriyordu. Ama bir süregeçti,birsüregeçtiktensonraDoğanAvcıoğlu’nunSultanHamiddöneminebakış biçimi belirgin bir biçimde farklılaştı. Ama bugün bizim geldiğimiznoktada bazı konuşmalar açısından bakıldığı zaman o ilk dönemdeki ootoriter, totaliter yapı anlayışının hâlâ süregeldiği şeklinde bir genel kanaatkendinihissettiriyor.

Sonraneoldu?Bunuyerlimetinlerpekyazmıyor.Benbunusorubiçiminedönüştürüpsorduğumzaman,neoldusonra,bunuBernardLewisdeyazıyor,onlarözgürlükiçingeldilerdiyor,sonradaCemalPaşa,TalatPaşaveEnverPaşa’nınaskeridiktatörlüğüylesonuçlandıdiyor.Süreçböylebirsüreç.Sorusorduğum arkadaşım işi iyice komediye dönüştürdü. Ne anlamda? Bumuhafazakâr bir çıkış dedi. Ya çıkışınmuhafazakârı da olur,modernisti deolur, şöylesi de olur böylesi de olur, o ayrı hikâye. Bu olayı biz nasılaçıklayacağız, bunu nasıl tahlil edeceğiz? Ondan sonra, daha sonrakidönemde de dedi,Meclis hiç kapanmadı. Yani, o döneme dönük olarak da

Page 505: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Kemalizm’eyönelikbirtarzdabayağıolumlusayılabilecekbircevapvermeyeçalıştı.Şimdifotoğrafbu,buneyigösteriyor?Yani,birbiçimdebutürbirazotoriter bir rejimden yine otoriter bir rejime geçiş olması hali bile, işteBernard Lewis’in de söylediği gibi, bir ölçüde söylediği gibi bir sürekliliğigösteriyor.Çünkü,dönemdönemfarklılaşıyor,60’larda,2000’lerde insanlarbu konuları tartışırken, bu konular üzerinde dururlarken, konu bumeseleyeodaklandığı zaman Bernard Lewis Türkiye’ye geldi, zaman zaman geliyorzaten, o 75. yılda da geldi, konuştu. Bernard Lewis Tarih Kurumu’nda1980’lerde de konuşmuştu. O dönemin klasik tarihçilerinin yoğun olduğuortamda konuşurken dedi ki: “Ya Cumhuriyet bir günde olup biten bir şeydeğilki,birgündeherşeydeğişmediki…”dedi,çoktepkidealmayabaşladı.Dolayısıyla bu kopuş ve süreklilik hikâyeleri o dönemden beri Türkiye’deinsanlarıbarizbirbiçimderahatsızetmekte.

1908 üzerinde dururken, 1908’i değerlendirirken, yorumlarken ikientelektüeldenbahsedeceğimzaten,diğerlerindendebahsedeceğimamaçoktemel olarak iki kişiden bahsedeceğim. Özellikle o iki kişiyi seçerekbahsedeceğim, çünkü ikisinin de tahlili biraz daha gelişkin bir tahlil, amaikisinin de topluma bakış biçimleri, ikisinin de toplumu değerlendirişşekilleri, değerlendiriş yönleri birbiriyle düşünsel olarak çelişik yerlerde,farklınoktalarda.İkisidebirbirinindüşüncelerinideğerlendirirkenolağanüstüeleştirelbirçerçevedenbakıyor.Zatenyazdıklarımetinlerde,özelliklebirininyazdığı metinlerde öbürlerinin yazdığı metinlere yönelik o eleştirel bakışaçısının özü var. Bunlardan biri Niyazi Berkes, diğeri de İdris Küçükömer.Zaten şimdi mesela bakıldığı zaman bunu ayrıntılandırmadan genel olarakdüşünüldüğüzamanbenonseneevvelfilanİdrisKüçükömerüzerinebiryazıyazmıştım, yedi-sekiz sene evvel. Orada söyledim, sordum bir ara başlıkolarak, acaba dedim Zürcher, İdris Küçükömer okudu mu dedim. Çünkübakıldığı zaman biz bu Batılı entelektüellere yönelik olarak aşırı duyarlıoluyoruz.

1908üzerindedururken,değişikkişilerinyazdığımetinlerdeöyle.Mesela,SinaAkşin şimdionu söylermi, söylemezmibilmiyorum,1989yılındabubeş ciltlik Türkiye Tarihi kitabına giriş yazarken orada şunu söylüyordu,tabirleronun,benimdeğil:“Türkiyetarihininkırılmanoktası1908’dir”diyeyazıyorduönsözünde,girişinde.Aslındabusempozyumunaçışkonuşmasındada bu minvalde düşünce beyan etti. Nereden başlıyor? Kitap da OrtaAsya’dan başlıyor, günümüze kadarki gelişmeleri hikâye ediyor. Sormamızgereken sorulardanbiri şu: 1800’lüyıllara, 1900’lüyıllarınbaşlarınadönükdeğerlendirmeeğilimimizpekolmadı;çünkübundanokadarzamanönceişteI. Meşrutiyet’in 100. yıldönümü vardı. Burada Adakale Sokak’taki TürkHukukKurumu’ndabirtoplantıyapıldı,başkabirtoplantıyapılmadı.Bugünbaktığınız zaman bugün bu Jön Türk dönemi üzerine, Jön Türk Devrimi

Page 506: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

üzerine, Jön Türk meselesi üzerine Türkiye’de bu sene yirmiyi aşkınsempozyum var. Bu bizim tarihe ilgisizliğimizden kaynaklanıyor. Ve odönemeyönelme,tariheyönelmebirazdahayoğunlaştı.

Şimdi şurada bir çelişki var, bu çelişkiye bakmak lazım; o dönemeyöneliniyor,eskidenodönemeilgiyoktu;bir.

İkincisi, biz tarihe biraz daha mikro tarzda bakıyoruz, daha makroyaklaşımlarfalanfilangündemdençıkıyor.Senmikrotarzdatariheyöneldiğinzamano eski ilgisi, eskiye yönelik ilgi has bir ilgi olmuyor, eskiye yönelikdaha makro tartışmaların tabanını dolduran bir ilgi olmuyor. Çünkü, yenidönemtarihçileribirbiçimde,birşekildeeskidönem“klasiktarihçiler”tabiredilen tarihçilere dönüşmeye başlıyor. Zaten baktığınız zaman bu TarihVakfı’nın temel özelliği de bu. Tarih Vakfı kimdir, üyeleri kimdir, eskidenkendilerine iktisatçı denilen, eskiden kendilerine siyaset bilimci denilen,kendilerinindebizatihibunusöylediği,fakatşimdihepsininkendisinitarihçiolarak telakki ettiği bir kurum olarak tezahür ediyor Tarih Vakfı baktığınızzaman.

Soru o zaman şu: Biz geçmişten neden bu kadar koptuk, 1908’de neyitartışıyoruz,yanibu tartışmamantığındabir sakatlıkvar.1908önemsizmi?1923bunundevamı,öylebakıyoruzbaktığımızzaman.Kardeşim,1908aydanmı düştü? 1908’in geçmişi yokmu? Eski dönemde insanlar çok yoğun birbiçimde Osmanlı’yı tartıştı ve o dönemin en üretken tartışması Asya tipiüretim tarzı ve feodalite tartışmasıydı. Yani, 1908’deki gelişim geçmiştenşekillenmedimi,geçmişdönemtartışmalarınınbununüzerindebiretkisiyokmu, o tür tartışmalarımızı biz haybeyemi yaptık, yani hiçmi anlamı yok?Yani, Baykan Sezer’in 1978 yılında yazdığı gibi, biz Osmanlı toplumsalyapısını sadece pure akademik merakla mı, akademik züppelik için mitartıştık?Buanlamsızolurdemesininbirkıymetiyokmu?Birazmikroşeyleriherhalde pure akademik bir merakla tartışmak mümkün ama, o dönemdefeodalite üzerine laf edenler bugünü anlamak amacıyla o lafları ediyorlardı.Ve hatta Kemal Tahir Devlet Ana’yı yazdığı sırada ne diyordu; siz benimgeçmişi araştırdığımı zannediyorsunuz, Osmanlı’nın kuruluşunuanlamlandırmaya çalıştığımı zannediyorsunuz, fakat ben geçmişi değil,bugünü arıyorum, bugünü araştırıyorum diyordu. Şimdi, Kemal Tahir’e veBaykanSezer’ebaktığınızzamandatartışmaçokdahaeskidönemegidiyor.Doğu toplumlarının en eski dönemlerine kadar gidiyor.BaykanSezer’in buSu Boyu Ovaları ve Bozkır Uygarlıkları kitabı, ismini şimdi tamhatırlayamadım, o en eski dönemi anlatmaya çalışıyor, neyi anlatmayaçalışıyor? Olayı Doğu-Batı ekseni üzerinde oturtmak amacıyla bunuanlatmaya çalışıyor. Kemal Tahir son romanında neyi anlatıyor? BütünmeseleBatı-Doğuçatışmasıdırdiyor,benbunukurmayaçalıştımdiyor.İdris

Page 507: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Küçükömer’e, Niyazi Berkes’e bakıldığı zaman; İdris Küçükömer, NiyaziBerkes Osmanlı son dönemine bakarken, Cumhuriyet dönemine bakarkeneskiden buna biraz daha soyutlayarak bakıyorlar ve bu çerçevede baktıklarızaman da eski dönem üzerine söyledikleri düşüncelerin bu dönem üzerineetkiliolduğunuanlatmayıamaçlıyorlar.Belkideenüretkentartışmabiçimibutartışma biçimi. Bunu şu biçimde tartışmak mümkün: Türkiye’de Osmanlıüzerineenyoğunmesaisarfedeninsanlarkim?KemalTahir,BaykanSezer.ÖzellikleKemalTahir’inNotlar’ıyayımlandıktansonraneyigörüyorsunuz?Bizim Osmanlı tarihçilerimizin hemen hepsinin metinlerini kendi kurmayaçalıştığıbuDoğu-Batıçatışmasımodeliçerçevesindedünyayıanlamanınbirvesilesiolaraktartışıyor.

Şimdi bu sempozyumda gördüğünüz bir başka özellik ne?BirazDoğu’yakayıyorgibiyiz.NiyebirazDoğu’yakayıyorgibiyiz?İşte1905’tenberi,RusDevrimi,1906İranDevrimihiçıskalanmamasıgerekenolaylar.Yani,SiyasalBilgiler Fakültesi de ODTÜ’lüleşmeye başladı. ODTÜ’de benim birtanıdığımbirtezyapmayakalkmıştı,yakınzamanda,üçseneevvelfalan,İranDevrimi’yle Jön Türk Devrimi’ni karşılaştırmak konusunda. Ya İranDevrimi’yle Jön Türk Devrimi’nin ne alakası var, yani bunun siyasetbilimiyle ne alakası var, sosyolojiyle ne alakası var, tarzında bir tepkiylekarşılaştı.Sonrabizimgeleneğimiziniçindebiryerivar,neyinyerivar?LatinAmerika’nın yeri var. Latin Amerika’da ordunun durumuyla ilgili bir şeyyapmaya kalktı. Ve mesela bakıldığı zaman o Japonya’ya falan göndermefalanfilan,eskidenbuİngilizcemetinlerdedevar,iştebu64’te“JaponyaveTürkiye’de Modernleşme” diye bir metin var. Düşünüldüğü zaman Türkentelektüelhayatındahiçbiretkisiolmamışbirmetin.Bakıldığızamanbizimkendi entelektüel hayatımız içinde çok merkezi yerde olan bir hikâye var.Merkezi olan yerdeki hikâye ne? Mümtaz Turhan 58 yılında, 59 yılındaTürkiye hakkında bir model çıkarmaya çalışıyor, kafasındaki bütün hikâyeJaponya üzerine oturtulmuş bir hikâye. Dönüşüm meselesini nasılçözümleyebiliriz? Biz kültürel değişiklik, dönüşüm yaşamadan ekonomikdönüşümünasılgerçekleştirebiliriz?OdönemdebaktığınızzamanodönemdeMümtaz Turhan iki yönü itibariyle bizim modernist entelektüellerdengelişkin, ne anlamda? Japon modelini sorgulaması anlamında gelişkin. Neanlamda gelişkin olaya baktığınız zaman? Türkiye’deki bu sürecianlamlandırmaaçısındanmeseleyibirazdahageçmişedönüştürerekanlatmaaçısından çok daha gelişkin. Şimdi baktığınız zaman o çerçevede Doğu’yayöneldiğimizzamannegeliyor?İştekitapçıkmış,BaringtonMoore’unkitabıgeliyor.Bunasıl bakıyor olaya?Buokadarmakrobir tarzdabakıyor.Yeniyeniinsanlarbutürmeselelereyöneliyorlar.Bizimentelektüeltarihimizdenevar? 1969’da kırk sene evvel Şerif Mardin şunu söylüyor: Biz burayı,Türkiye’yi işte Diktatörlüğün ve Demokrasinin Sosyal Kökenleri kitabına

Page 508: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bakarak bunu anlamamız lazım diyor. O dönemde Siyasal BilgilerFakültesi’nde bir asistan, Ahmet Naki Yücekök, Nermin Abadan-Unat’ınteşvikiyle o kitabın uzunca bir özetini çıkarıyor, kendine göre –belli ölçüdeilkel olabilir– onun bir tahlilini yapmaya çalışıyor. Ondan sonra bir zamangeçtikten sonra Alaaddin Şenel kitabı çeviriyor. Şimdi Murat Belge’ninkafasına dank ediyor, köylülük nokta-yı nazarından biz buradan kalkarakbunu çözümleyebiliriz diyor ve orada rahat bir biçimde yazıyor, bu kitaphenüzdahaTürkçeyetercümeedilmedidiyor.Niye?Sankibizimgeleneğimiziçinde belli bir yere oturmuyormuş gibi. Çünkü, insanlar kendi baktıklarınokta-yınazardanbaşkaşeyigörmüyorlar.Çünkü,bütünhikâyeyebaktığımızzaman şu çelişkiyi, şu tuhaflığı anlamakmümkünmü?Türk entelektüellerehiçbir biçimde gönderme yapmıyorsun, Batılı entelektüellere göndermeyaparakanlamayaçalışıyorsun,ondansonraTürkiye’ninhiçbirbiçimdeözgürolamayabileceğini, olmayacağını söylüyorsun.Yani, sen bunubiraz ayrıntılıolaraktahlilettiğinzaman,yaniyineaynışeyisöyle,oayrıbirhikâye.Ama,yani senbu toplumu incelemedenogenelkavramları telaffuzedipmeseleyibunun üzerine oturtacaksın. En sonra ŞerifMardin söyledi işte, bumahallebaskısı konusundaki yaklaşım çerçevesinde olayı anlatmaya çalıştığı zamannededi?BizbuTürkiye’yitanımıyoruzdedi,bunusöyledi.BizbuTürkiye’yiniye tanımıyoruz?BakınTürkiye’dekisondönemdekibudoktora tezlerinin,arkadaşın metnini okuduğu kişinin doktora tezi de dahil olmak üzere –biröncekikonuşmacınındoktoratezi–hemenhemenherkesbudoktoratezlerinibaşkalarınaçevirttiriyoryayınlarken.Yani,kendileriçevirmedenyayımlıyor.Bu dile yönelik bir ilgisizliktir, bu aynı zamanda Türkiye’ye yönelik birilgisizliktir.Yani,bakıldığındabununsomutçerçevesibirbiçimdegörünebilir.Meselanebileyimişte,enbasitolay,kim?CelalBayar.CelalBayar’ınBenDeYazdımdiye bir kitabı var.Burada İdrisKüçükömer’in tezlerine benzerbirtezvar.Neyianlatmayaçalışıyor?EskidenAtatürkbütünselbirmilliiradekavramıüzerindeduruyordudiyor,sonrabunuböldülerdiyor.Neişte?Bununkarşısına bürokrasiyi çıkardılar diyor, bunun karşısına birtakım anayasalkurumları çıkardılar diyor. Türkiye’nin son dönemde yapılan tahlilleraçısından tarihsel olarak daha erken dönemleri anlamak bakımından daolağanüstü gelişkin bir tahlil. Geçen gün iki gün önce televizyonda OktayEkşisoruyor,OktayEkşi,gazeteci,birbaşkagazeteciyesoruyor.Ogazetecide hem Küçükömer’in yazılarını almış, hem Celal Bayar’ın o kitabındakideğerlendirmeyialmış.Neredenalmış?Aktararakalmışbirtakımşeyleri.Nediye soruyor? Şunu soruyor sorduğu zaman: Diyor ki, sen bunu benimyazdığımdanmıaldınokudun,diyor.Yok,diyor,benoradaokumadım,diyor.Halbuki o orada, yani yazdığının içinde.Öbürüne göre vasat, öbürüne göreartıkhangisıfatıkullanırsabirgazeteciTürkiye’ninyakıntarihindeadamınneyazdığını biliyor, o sonradan muhtemelen yazamam endişesiyle o hatıratıniçinederçedilmişbirmetinCelalBayar’ınyazdığı:“BaşvekilimMenderes”.

Page 509: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Zaten ya Türkiye bütünüyle başka yere benziyor dediğiniz zaman, zatenTürkiye’yiaraştırmagereksinimiduymuyorsunuz.ZatenTürkiye’debumikrotarihçiliğeinsanlarınyönelmesibumakrokonulardanbirbiçimde,birşekildeuzaklaşmaları buradan kaynaklanıyor. Dikkat edin şu ilginç bir şey: Batılımetinlerde çok da net bir biçimdevar.Arkadaşın biri konuştu,muhtemelenSiyasal Bilgiler Fakültesi’ne ODTÜ’den gelmiş bir arkadaş, konuyateferruatlı olarakgirmesinedegerekyok, şeyi anlatıyor;1905’teki, oradaki,Rusya’daki Türk entelektüellerin Türkiye’ye etkisini anlatıyor. Kimianlatıyor?Akçura’yıanlatıyor.Kimianlatıyor?AhmetAğaoğlu’nuanlatıyor.Neyleanlatıyor?FrançoisGeorgeon’unyazdıklarıylaanlatıyor,düşünebiliyormusunuz ya, yani başka metinlere bakın Niyazi Berkes’in metnine birgönderme var.Kime gönderme var?NiyaziBerkes’e gönderme var.NiyaziBerkes ne anlatıyor?Yani, yazının başlığına baktığınız zaman bile anlamakmümkün.BuTürkiye’deÇağdaşlaşmakitabındavar.Türkiye’deÇağdaşlaşmakitabında yazmakla yetinmemiş, biraz da teferruatlı bir biçimde anlatmış,“UnutulanAdam:YusufAkçura”diyebirmetnivarodönemde.Yani, sizinbudönemikavramanız,budönemianlamlandırmanızaçısındançokkritikbirentelektüel var, diyor Türkiye’de. Bu Akçura, diyor. Bunu FrançoisGeorgeon’dan da evvel yazıyor. Georgeon’un kitabı o dönemde çevriliyor,çevrildikten sonra çok acayip bir biçimde yayımlanıyor. Bugün herkeskonuşurken, Türk entelektüelleri konuşurken işte başta Köprülü’denkonuşuyor, ondan sonra da Yusuf Akçura’dan konuşuyor. Bütün hikâyedebizeöbürfiltrekapalı,gelmiyor,diğerigeliyor.Niyegeliyor?Odayanikendidoğal mecrasıyla gelmiyor, akademisyen merakı dolayısıyla gelmiyor. Bubizimtopluhaldedüşünmeeğilimimizdendolayıgeliyor.

Meselailginçbirşey,AndrewMangobiryazıyazdı,birmetinyazdı.Metinne üzerine? Metin, yabancı dilde yayımlanan Türkçe kitaplar, makalelerüzerine.AndrewMangobizimmilliyazarımız.Bizimikitanemilliyazarımızvar, birisi Feroz Ahmad yani tırnak içinde milli diyorum, birisi de Eric J.Zürcher. Mango yazarken diyor ki Ahmad’ın metinleri diyor, yeni dönemmetinlerindenbahsediyor,bumetinlerdiyorTürkiye’dekitipiksolentelektüelyaklaşımla,siyasiyaklaşımlaçokuyumludurdiyor.Yanlışdeğilsöylediğişey,yani alıyor bir yabancı yazıyor bunu.Kimhakkında yazıyor?Bizimulusal,milli yazarımız hakkında yazıyor… Şimdi o kadar ilginç bir şey ki, metniokuyorsunuz, hangi metni okuyorsunuz? İttihat ve Terakki metniniokuyorsunuz. İttihat veTerakkimetni eskimetin, 66’da yazılmış. İttihat veTerakki metninde neyin etkisi var? İttihat ve Terakki metnine baktığınızzamanTürkiye’desiyasiveiktisadibirçerçevedemeselenasılformüleediliro çerçevede yazılmış. Yani o dönemde de, bu dönemde de bizim konuyayaklaşım tarzlarımıza uygun bir tarzda yazılmış. Baktığınız zaman ne yok?İşinkültürelboyutuyok.Yani, işinkültürelboyutuneFerozAhmad’davar,

Page 510: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

neZürcher’de var.Kimde var?Berkes’te var çok daha yaygın bir biçimde.İnsan şöyle bir soru soruyor: Yani Feroz Ahmad bumetni yazarken hiçbirTürk entelektüelinden etkilendi mi? Soruyu bu biçimde de sormak lazım,hangi yabancı entelektüelden etkilendi? Zaten Türkiye’de hikâye şöyle:Yurtdışındaki insanlara da baktığınız zaman son dönemde nereye geldihikâye? Bir siyasi, iktisadi tarihi anlatarak bu tarihi anlayamayız; 1908 dedahil kendi tarihimizi anlamıyoruz.O zaman işin hangi boyutuna gitmemizlazım? İşin kültürel boyutuna gitmemiz lazım. İşin kültürel boyutlarınagitmeyekalktıklarızamandaneylegittilerkültürelboyuta?BernardLewis’legittileriştebaktığınızzaman.Şimdimeselabuulusçuluk,modernleşmefalanfilandiyekitaplarvar.TarihVakfıtarafındangündemegetirilenmetinlervar.Bunlarbirnoktada,yabiznoktadatıkandık,nasıliktisatla,siyasetbilimlebutoplumuanlamayız,tarihleanlarızdiyebirevrimgeçirdilerse,buanlamdadabirevrimgeçirdilerveyabaşkalaştılar,nasıldemekmünasipse.Ondansonrabumetinlere,eskimetinlereyenibaştanyönelmeye,eskimetinlerüzerindebirbiçimde, bir şekilde durmaya başladılar. Şimdi baktığınız zaman şimdihakikaten Berkes, İdris Küçükömer çok farklı insanlar. Ne anlamda farklıentelektüeller? Şu anlamda: Berkes kim? Berkes Batı’da bu metni yazmışinsan. Yani, Berkes’in temel metni, Türkiye’de Çağdaşlaşma 64’te dışarıdayayımlanmış bir kitap, bayağı da geç yayımlanmış bir kitap. BakıyorsunuzBerkes’inbumetniBatı’dahiçbirşekildeetkilioldumu?Olmadı.Berkes’inbu metni Türkiye’de etkili oldu mu? Olmadı. Şimdi baktığınız zamanbizimkilerin hangi şeylere gittiğini, hangi metinlere yöneldiğini görmekaçısından bunu sorgulamak lazım. Yani, öbür tarzda üretilen kitaplarbakıyorsunuz, o metinler hep dışarıda yabancıların yazdığı metinler.Türkiye’deçokdabelirginbirbiçimdeetkiliolmayabaşlıyorveetkilioluyor,bunugörmeklazım.

İdrisKüçükömer,meselabaktığınızzamanTürkiye’deİdrisKüçükömersondönemde çok önemsenen bir eğilimde, durumda. Neden? Çünkü, sondönemin siyasi eğilimlerine uydurmaya çalışıyorlar. Uydurmaya çalışırkenİdrisKüçükömer’inbelkidetemelyaklaşımınıboşaltarak,tabir-icaizseİdrisKüçükömer’in düşüncelerini iğdiş ederek İdris Küçükömer’i gündemegetirmeye çalışıyorlar Türkiye’de. Çünkü, İdris Küçükömer üzerindeinsanlarındurduklarıikitemelkonuvar.BunlarİdrisKüçükömer’inüzerindedurduğuentemelkonulardeğilmi?Evet,entemelkonularbunlar.Birisisiviltoplumkonusu,çokönemlibirkonu.ŞimdisiviltoplumlafındangeçilmiyorTürkiye’de.1968’den,1970’denöncesiviltoplumkavramıüzerindeduranikientelektüelvardı,birisiŞerifMardin’di,diğerideİdrisKüçükömer’di.

Birikincisine?Yabiztoplumaşaşıbaktık,yanisağısoldiyegördük,solusağdiyegördük,bunudüzeltti.Kimdüzelttibunu?İdrisKüçükömerdüzeltti.Kemalizm’ioçerçevedekeşfettilerveKemalizm’eeleştirelbakışıosayede,

Page 511: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bir biçimde, bir şekilde kazandılar. Nerede var? Bunlarda var. Şimdi İdrisKüçükömer’i sadece bu iki yönü itibariyle gündeme getiriyorlar ve İdrisKüçükömer üzerinde sadece bu iki yönü itibariyle duruyorlar. İdrisKüçükömer’in bir başka yaklaşım tarzı da, Batı-Doğu çatışması veyakelimenin tamanlamıylabuantiemperyalizmdenenyaklaşım.Yani toplumaşaşıbakmayadevamediyorlar.İdrisKüçükömer’inbelkidesiviltoplumdan,belkide İdrisKüçükömer’inbusol-sağayrışmasındançokdaha fazlaönemverdiğişey,ekonomikvekültürelboyutuitibariylebirBatıkarşıtlığışeklindetezahür ediyor. Şimdi İslami çevrelerde de, sol çevrelerde de buBatı-Doğuuyumu Avrupa Birliği çerçevesindeki algılayış tarzı meseleyi bir başkanoktayadoğrugötürmeyebaşlıyor.

Zaten Halil İnalcık’ın son dönemde gündeme bu kadar fazla girmesininnedenlerindenbiridebu.BundankırkseneönceHalilİnalcıkSiyasalBilgilerFakültesi’negelirdi,ozamanlarSiyasalBilgilerFakültesiböyledeğildi,birazda mütevazı bir yerdi yerleşim olarak, bu koltuklar falan tahtaydı şimdibulunduğumuz bu şatafatlı salon. Her bir şey çok değişti Siyasal BilgilerFakültesi’nde,adamlardadeğişti,zihniyetdedeğişti.Niye?SiyasalBilgilerFakültesi o dönemde Türkiye’yi anlamanın anahtarıydı bir biçimde, doğru-yanlış, iyi-kötü Türkiye üzerine bir sürü metin çıkardı Siyasal BilgilerFakültesi’nde. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Türkiye üzerine metinler çoktavsamayabaşladı,kalmadı.Yani,SiyasalBilgilerFakültesi’ndedetıpkıBatıülkelerindedoktorayapargibiçalışmalarbelirdiveaynıanlamagelmeküzereTürkiye’nin daha modern üniversitelerine, ODTÜ’ye, BoğaziçiÜniversitesi’ne benzemeye başladı. Yani, baktığınız zaman son dönemdeSiyasal Bilgiler Fakültesi’nde oralardan devşirilmiş bolmiktarda asistan davar.Yani,baktığınızzamanbubütünüyle tesadüfibirdurumolmuyor.Tabii60’lıyıllarınve2000’liyıllarınfarkıdavar.Odönemdedördüncüsınıftaydık,biz dersini seçmemiştik, Halil İnalcık orada derse gelirdi, genelde Halilİnalcık’ıkimsetanımazdı.Muhtemelenburadakihocalardanbirinesorsan,buihtiyar kimdiye tasvir ederlerdi, sene1972.Paltosunuorada çıkarırdı.BizeŞerifMardinokutmuşturHalil İnalcık’ınmakalelerini. “RaiyetRüsumu”ve“Osmanlı Padişahları” makalelerinden bahsettiğim zaman, sen neredenbiliyorsun bunu dedi. Adamın gözleri parladı, çünkü burada onu okuyaninsanlar yoktu. Yani, kim okuyordu? Muhtemelen Şerif Mardin okuyordu,Sina Akşin okuyordu, başkalarının Halil İnalcık’ın yazdıklarına bir ilgisiyoktu. Sonraları metinlerini Türkçeye çeviren Halil Berktay’ın bile. Odönemde baktığınız zaman, Şerif Mardin’in metinlerine baktığınız zaman,Şerif Mardin zaten Türkiye’de 2,5 tane tarihçi vardır, birisi İnalcık, eğeryanlış hatırlamıyorsam,ÖmerLütfiBarkan, buçukdaKöprülü.Odönemdeöylebirzihniyetvardı,otürşeylerokuyordu.Köprülü’nünsöylediğişeylere,Köprülü’nün metnine baktığımız zaman, Köprülü’nün metnini anlamaya

Page 512: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

çalıştığımızzamanşöylebirşeyvarKöprülü’nünbütünmetinlerinde:Türkiyehakkındaki yaklaşımların başında bir literatür tahlili var Köprülü’nünmetinlerinde. Şimdiki metinlerde ne var? Adamın savunacağı o teorikçerçevenin bir izahı var metinlerde. Köprülü’nün metinlerinde bu Batılıyaklaşımların ne ölçüde sorunlu yaklaşımlar olduğuna dair bir eleştiri var.Şimdi bakın Köprülü üzerine yazılan şeylerde bu tür hikâyeler var, bu türşeylervar.

Ondan sonra zaman geldi bu toplumu, Türkiye’yi tartıştığımız zamanönemlibir şey,Türkiye’nin toplumsalyapısı tartışıldığızamanbirigeldibirdönemdeKöprülü’yükeşfetti.Nediyekeşfetti?Bizimbusondönemdeonlarbile silindi,Köprülü karşılaştırmalı tarih yapıyor, öbürlerimilliyetçi tarihçi.Köprülüdoğrularısöylüyor,KöprülüOsmanlıtoplumununBatıtoplumlarınabenzer olduğunu söylüyor, dedi. Mesela bunun yerli sosyolojik dayanağıolarakdaBehiceBoran’ın1960’lıyıllardayazdığıbütüntoplumlarbirbirinebenzer, bizim toplumumuz da Batı’ya benzer şeklinde hepten de birazkarikatürize ederek özetleyebileceğimiz yaklaşımın çerçevesini bir biçimdeçizdi.

Sonra ne oldu? Köprülü’yü keşfeden aynı kişi İnalcık’ı keşfetti. İnalcıkhakkında Tarih Kongresi vesilesiyle 1986’da ne dedi? İnalcık, Türkiye’ninbaş tarihçisi dedi. O işte muhafazakârların tarihçisi falan filan diyematrakgeçti,sonraneoldu?Sonraİnalcık’ınkitaplarınıçevirmeyebaşladıTürkçeye.İngilizcekitaplarınıçevirmeyebaşladıveneoldu?Bubizim,yanibukişibuyaklaşımlarauyanlaragöredahasağlıklıbirdüşünselserüvengeçirenbirkişi.Daha sonra İnalcık bizim uluslararası arenaya açılan akademimizin baştarihçisi oldu. Baş tarihçi lafını ben matrak geçerek söylemiyorum, yani odahaevveldenbaştarihçidiyematrakgeçiyorduya,yanimeseleyebaktığınızzaman hikâye buraya doğru gelmeye başladı ve Türkiye’de insanların sondönemdeİnalcık’ıbubiçimde,buşekildeçokfazlaöneçıkarmalarınınnedenide; İnalcık’ın yabancı dilde yazması, Batı’da belli ölçüde kabul görmesişeklindebirçerçevedengelişmeyebaşladı.Kiİnalcık’ınkendisinebaktığınızzaman da, İnalcık’ın bu tür bir yönelim içinde, bu tür bir eğilim içindeolduğunu görmenin en güzel göstergelerinden biri de buTarihçilerinKutbukitabı. Bu Tarihçilerin Kutbu’nda ne yazıyor? İşte ben Bilkent’e geldim,gelmeyebilirdim, onlar beni bırakmıyordu, bunları yazıyor. Başka neyiyazıyor? Benim büyük tarihçi olduğumun en güzel göstergeleri benimöğrencilerimdir diye yazıyor. Öğrenci olarak gösterdiği kişilerin arasındanumunelik olarak üç tane Türk var, gerisi hepsi yabancı. Yani, baktığımızzaman, olaylara baktığımız zaman, olayları anlamaya çalıştığımız zaman,yorumlamaya çalıştığımız zaman fotoğraf bir biçimde, bir şekilde ortayaçıkıyor.

Page 513: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yani, son dönemde bizim geldiğimiz yer açısından, bizim ilgilendiğimizkonularaçısındanbakıldığızamanbizimakademikmerakımız,yönelimimiz,bizimüzerindedurduğumuz şeyler eskiyedönükmetinlerle bir biçimde, birşekilde ilgilenme, bunlar üzerinde odaklanma yok. Yani, son dönem bunuçağrıştırsabile,sondönembizibilmediğimiziçineskidöneminyönelimlerinegönderme yapsa bile, bizim bu tür bir ilgimiz, bu tür bir eğilimimizşekillenmiyor.Bunu nerede göstermek lazım?Bir başka entelektüelde belkigöstermeklazım.Kimbuentelektüel?TarıkZafer’degöstermeklazımbelki,Tarık Zafer Tunaya’nın metinlerine bakarak göstermek lazım. Tarık ZaferTunaya’nın metinleri iki dönemde Türkiye’de bir biçimde, bir şekildegündeme girmedi. Hangi dönemde girmedi? İlk dönemde zaten hiçbirbiçimde girmedi. Yani, şimdi düşünebiliyor musunuz, 1940’lı yıllar TarıkZafer’inibirbiçimde,birşekildebizimoeskiönemliOsmanlıtarihçilerimizebenzetmek mümkün. Ne anlamda mümkün? İşte Osmanlı tarihi üzerinemetinlerini Barkan, 30’lu yılların sonunda yazıyor, İnalcık 40’lı yıllarınbaşlarında yazıyor, Akdağ 40’lı yılların başlarında yazıyor. Bu çerçevedebaktığımız zaman neyi görüyoruz? Adamın tezinin iktisat fakültesimecmuasında veya hukuk fakültesi mecmuasında yayımlandığı dönemigörüyoruz.Anlattığıdönemhangidönem?İşteomeşrutiyetdönemidüşüncehayatınıanlatıyor,eskidönementelektüelhayatınıanlatmayabaşlıyor.Yani,bir anlamda öbürleriyle özdeş, aynı tarihte yapıyor bunu. Ve baktığımızzaman bizim öbür entelektüellere, öbür tarihçilere ilgisizliğimiz ne zamangerçekleşiyor?Ozamanilgimizyok.Hakezabunadailgimizyok.Neyedahafazlailgimizvar?Şimdihiçkimsedönüpçıkarıporadakimetinlerebakmıyor,neye bakıyor? Siyasi tarihe, Türkiye’de Siyasi Partiler kitabına bakıyor,52’deki kitaba. 52’deki kitabın da 52’deki baskısına bakmıyor, hangisinebakıyor? 86’dakine bakıyor. Niye 52’dekine bakmıyor? Çünkü 52’deTunaya’nın bütünsel yorumu var konunun. 86’da ne var? Bölük pörçükyorumu, bölük pörçük anlatımı var, yani bir sürü ayrıntı var, yani nereyebakıyor, bu adam ne diyor, onumerak ederek bakmıyor olaya. Bu adamınyazdığıbirsürüayrıntıdabenimişimeneyarar,onabakıyor.BenTunaya’ya,onun yazdıklarına ayrıntıda kaç katkı yaptım diye bakıyor. Tıpkı meselabakıldığı zaman 60 sonrasında Berkes’in metinlerine insanın bakış tarzıylaparalellik söz konusu burada da. Berkes’in metinlerine de bir sürü atıf varyazılan metinlerde, ama Berkes’in metinlerinin ruhuna, esasına yönelikneredeysehiçbirilgi,hiçbiratıfsözkonusudeğil.Tunaya’yailgideburadankaynaklanıyor;bir.

İkincisi ne? Biz eyleme meraklıyız. Hangi eyleme? İşte bu 1908 de birbiçimdeöyle.1908’deneoldu?İştedarbe.Neyemeraklıyız?Askeridarbeleremeraklıyız. Bu bize ne kazandırıyor? İşte yaşadığımız hayatı kazandırıyor.Bizdeçokmatahbirşeymişgibi,mesela60’tabenişteMülkiye’deydim,ben

Page 514: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ne çalışayım, şimdi bugünü anlamaya çalışırsın, ordu müdahale ederse neolur?Bendezannettimkiondan sonrabuhikâyelerolmayacak.Banabirisidemişti,isminiversembiraztuhafolur,yanihakikatentuhafolur;oğlum,senniyebunuçalışıyorsun,salaklığınâlemiyok.Bak,bukonuyuTürkiye’deeniyi bilen kim? Türkiye’de en iyi bilen Mülkiye’de en iyi bilen anlamınageliyor,MülkiyeTürkiye’denileriya.Eniyibilenkimdedi?MümtazSoysal.Sen,dedi,bunuyaz,dedi.MümtazBeybirsürülafsöyler.Aynıhikâyeburadadedi,bukatınmüstahdemikimdedi,yazbunu,odabirsürülafsöyler,dedi.Onun için ne yapacaksın? dedi, onun yönelimi zaten o dönemden beri hepöyle, hiç kimsenin bilmediği konuda yazacaksın, o konunun uzmanıolacaksın,dedi.Amabakıldığızamanodöneminçerçevesihepböyle.Yani,faşizmidebirazöyletanımlarlarya,yanieylemöncegelir,düşüncesonradandagelir.Yoldadadüşüncedizilir,yanişeyyokbaktığımızzaman.Bizsonraharekete meraklıyız, harekete meraklı olduğumuz için de Tarık Zafer’inyazdığı ometinlere hiçbir ilgimiz yok bizim. Siyasi partiler, siyasi hareket,ilgioradankaynaklanıyor.TarıkZafer’i debizböyle, yanihemöyle ayrıntımerakıyla, öyle hevesle anlamaya çalıştık hem de öyle hareket merakıylaalgılamaya çalıştık. Hiç kimse son dönemde Tarık Zafer üzerine herkesinağzındanTarıkZafer çıkıyor, kalemindenbirmetin çıkmıyorAllahlıkTarıkZaferTunayaArmağanı’ndanbaşka.Paltosundançıktıklarınısöylüyorlaramanasılçıktıklarıkonusundaketumlar.

Birazuzattımgaliba,şunusöyleyipbitiriyorum:TarıkZafer’inbirkitabıvarİslamcılıkCereyanıdiye,62’debasılmışbirkitabı.Hürriyetinİlanıkitabıdaçokilginçbirkitap.Yani,neanlamdailginç?Birdebuhikâyenintarihselarkaplanıyla ilgili olması anlamında ilginç. Mesela orada İstanbul sosyolojidenolduğu için, nasıl söyleyeyim, Muzaffer Sencer, Dinin Türk ToplumunaEtkileri metnini yazarken İslamcılık Cereyanı’ndan adeta satır satırözetleyerek kaynaklandı. Bir dönem geldi, Tarık Zafer önemli, ayrı birhikâye. Bir dönem geldi ODTÜ, Boğaziçi Üniversitelerimizde ve başkaüniversitelerde bütün bizim entelektüellerin temel çalışma alanları ne oldu?İslamolmayabaşladı,yenidönemİslam’ı.HabirazdatarihselolarakgeçmişeyöneldikçehiçkimsenindikkatinibuİslamcılıkCereyanıkitabıbirbiçimde,bir şekilde çekmedi. Yani, şöyle bakmak lazım: Toplumsal BilimlerinBunalımı. Kitap İngilizce yayımlandı. Hemen Türkçeye çevrildi. Sonrabizimkiler hemen bir sempozyum topladılar, o metin üzerine bizimkilernerede bunalıyor, meseleyi Toplumsal Bilimlerin Bunalımı’nın Türkiye’yeyansıması şeklinde anlayıp, onu sorguladılar ve hiç kimse de, yani bizvaktiylenetürbunalımyaşadıkşeklindebirsorgulamayagitmedi.Oradaçokmakro tarzda işte temeldeğişikliklernasılgerçekleşti sorunu incelendi.Benbu milliyetçilik üzerindeki eğilimleri, yönelimleri, bakıldığı zamansempozyumlara da milliyetçilik, konulardan biri o, en temel konu o.

Page 515: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Azınlıklar konusu da en temel mesele. Bunların hepsinin bizim bu sondönemde yaşadıklarımızla, bizim son dönemdeki kafadaki tramvaylabağlantılarıvar.Banaburadanesunulacakdeseler,benalt-başlıklarfalanfilançıkarırdım.BirdeedebiyatüzerineşeylervarTürkiye’dekibugelişmelervar,bu meselenin, Jön Türk meselesinin değerlendirilmesi açısından,yorumlanmasıaçısındanvakitkalmadığıiçinonlaradeğinemiyorum.MeselabirbaşkaaçıdanÖmerSeyfettinmetinleriyoğunolaraktartışılmayabaşlandı.

Teşekkürediyorum.

OTURUMBAŞKANIFİLİZZABCI-Biz teşekkür ederiz değerli hocam,bayağı sarstınızbizi.Sadece sosyal bilimlerleuğraşan insanlar olarakdeğil,Siyasal Bilgiler Fakültesi mensupları olarak da bir özeleştiri yapmamızgerektiğinihatırlattınız,bununiçindeteşekkürederiz.

Şimdi Kurtuluş Hoca’ya sorular yöneltilebilecek elbette. İlkönce sorularıtoplu olarak alalım, daha sonra Kurtuluş Hoca’nın yanıtlarını beklerizkendisinden.

Ozamanbenbirsoruyöneltebilirmiyimsize?Sizinsaptamalarınızabüyükölçüdekatılıyorum,sondönemtarihyazılımında,tarihdışındauğraşanbirisi,birsiyasetbilimciolarakizlediğimbirşey;dahaçokmikrotarihçiliğe,yereltarihçiliğe, hatta dış dünyada biraz daha fazla ilgi gören çevre tarihçiliğineyönelik bir ilginin olması, yani bütünsel bir tarih anlayışından gitgideuzaklaşıyor olmamız. Bu biraz da şeye bağlı olabilir mi, yani bu kuramsaltarihanlayışınınsondönemsosyalbilimlerdekidiğereğilimlerleberabersafdışı bırakılmasının veya önemsenmemesinin de bir etkisi olabilir mi acababunda? Yani, tarihi tek tekmikro düzeyde anlatıma dayalı bir tarih yazımıolarak görmek, ama kuramsal açıdan da bütünlüklü bir tarih anlayışınıreddetmenin sosyal bilimlerde genel olarak 80’den sonra gelişen yenieğilimlerbazındaacabadeğerlendirebilirmiyiz?Sadecetarihyazımınınkendiiçinde değil de, bütünsel olarak sosyal bilimler genel yönelimi açısındandeğerlendirmek mümkün mü? Mesela bazı kavramlarda da değişimler sözkonusuolabiliyor.Diyelimkidevlet-iktidarkavramıyerinesiyasetbilimindedaha çok kimlik, farklılık, çok kültürlülük gibi kavramlar ön plana geçti.BirtakımMarksistterminolojiyeilişkinkavramlardahageriplanaatıldı.Sınıfmücadelesi, artı değer, emek, sömürü gibi kavramlar daha geri plana atıldı.Yaşadığımız dünya ve onun sosyal bilimlere bütünsel bir etkisinin sonucuolarakdeğerlendirilebilirmiacabatarihtekibuyeniyönelim?

KURTULUŞKAYALI-Cevapvereyimmi?

OTURUMBAŞKANI-BuyurunHocam,sonrasorugelirsealalım.

KURTULUŞ KAYALI- Bana sanki ben dünyadaki gelişimi yetkin birşekilde tam tekmil biliyormuşum gibi soruyorsunuz, ben bu ölçüde

Page 516: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bilmiyorum. Şimdi onu çok net bir biçimde söyleyeyim. Bunları herkesbiliyormu?Bukonudadakafamdasoruişaretivarnetolarak.Benimenfazlailgimiçekenşudur.Yani,çokufakbirkitap,bu ilginçbir şey, şimdiaklımageldi, söyleyeyim;Kılavuz diye bir dergi var, buradaCemalKafadar’la birkonuşmavar.CemalKafadar’layapılankonuşmaneyigösteriyor?Çokilginçbirşeyigösteriyor.AdamyurtdışındabizimhiçbirtarihçimizinilgiliolmadığıkadarTürkiye’dekibirtakımdüşünselmetinlerle ilgili.CemalKafadar’ınbutarihyazımıhususundabirsürükonuylailgiliolduğunuanlamamakmümkündeğil.Yani,benhissettiğimisöylüyorumbuokuduğummetinden.BenCemalKafadar gibi bir tarihçinin, Türkiye’de yaşayan bir tarihçinin, Türkiye’deyaşayan bir sosyal bilimcinin hem Türkiye’deki birtakım meselelerle hemdünyadakibirtakımmeselelerleokadar ilgiliolduğunuzannetmiyorum,benonunörneğinigörmedim.Çünküokunduğuzamanbufarklılığıgörüyorsunuz.

Şimdi işin ilginç noktalarından biri bu, Türkiye’de yazılan metinlerebaktığınızzaman,yazılanmetinlersankiçevirimetinlergibigeliyor.Yani,nebileyimönemlidüşünadamlarınınhakkındayazılanmetinlerdebirörnekgibi.Şimdi o genel metinler, ya bunlar telif mi, tercüme mi, burada insanınkafasında soru işareti oluşuyor. Niye? Bizim eskiler çok hoş bir şeysöylüyorlar, yani böyle 1900’lü yıllarda yaşayanlar, şimdi ismini unuttum,birininbir çevirisini okuyorum,diyorki; bizim sondönemdekiyazılan telifgörüntülümetinlerinniteliğiozaten,belkide,yaninasılsöyleyeyim;bunlarserbest çeviri. Yani, benden de bir şeyler kattım işine, hem de çevirdiğimmetinlerdendevardiyor.Mesela,butartıştıklarızaman,şimdiisminiunuttumbirsosyologbirmetinyazmıştı,Türkiye’desosyalbilimlerhikâyesine,sosyalbilimleri yenidendüşünmekmetnindedemişti ki,Türkiye’debir sürümetinçıkıyor,ometinlerinhiçdeğilsebaşınaometninnerededurduğunusaptayanbirşeyyazılsın.Tercihanbunuçevireninsanyazsınveyabirbaşkasıyazsın.Böylemetin Türkiye’de yok.Nerede var?Belki tek istisnasıyla, belki de odüzenhevesindenkaynaklanabilir,birtakımdergilerdebazıyayınevlerimetinçeviriyor, ometinler nasıl okunur diye şeyler varmesela baktığınız zaman.Mesela,hikâyeşu:ToplumveBilim’dedevar.Nevar?Teorikmetinlervaryazılmış. Bumetinler hiç yok anlamına söylemiyorum, zaman zaman yok.Meselabirindebu“FrankfurtOkulununTürkiyeSerüveni”diyebiryazıvarmesela.YazıyabaktığınızzamanyazıdaTürkiyeserüvenineçok fazlanüfuzedemediğinikendisidesöylüyoryazar.Herhaldebunlarınmeseleninbizdekiserüveniylebirilgileriyok.Anlatımlarıdaokadaraçıkdeğilgibi.Meselaenilginç şeylerden biri şu: Peter Burke’ün kitapları çevrildi Türkçeye. Bentesadüfen biliyorum, bizim rahmetli Mehmet Küçük çevirmeye çalıştı,çeviremedi, sonunda çevirdi, kitap en önemli kitabı. Türkiye’de kimtarihçiyse, ben Annales Okulu gibi tarih yapıyorum, Braudel gibi tarihyazıyorumdiyor.Burke’ünAnnalesOkulu’nuanlatankitabınınTürkçesiyok.

Page 517: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Türkçesiolmamasıönemlideğil,bizimkilerzatenbunuokurama,onlaradairbir tahlil de yok anlatabiliyormuyum?Şimdimesela çok ilginç bir şey, ikikişi yazdıAnnalesOkulu üzerine; birisi bu SiyasalBilgiler Fakültesi’nden.35.Madde’ylegelenlerdenbiri,Doğu-Batıdergisindeyayımlandı,birisidebuToplumveBilimdergisininbir sayısındayayımlandı.Bunlarınmuhtemelenikisi de akademik çalışmalarının daha en başlarında olan insanlar. Yani,onlardabirpırıltıvardemekki.ŞimdidüşünebiliyormusunuzbilmemkimdenbilmemkimekadarherkestarihçiTürkiye’de,bolmiktardametinçevriliyor,tamameninsanlarınbukonudagenellemebirşeyyapmahevesi,yönelimivar;ancakdahayenibaşlangıçaşamasındakiinsanlardagörülüyorgenelmahiyettemetinler, bu bir tuhaflık. Burke’ün Tarih ve Kuram metnini Mete TunçayTürkçeye çevirdi. Sonra Peter Burke Türkiye’ye geldi. Tarih ve Toplum’daveya Toplumsal Tarih’te, zaten baktığımız zaman Tarih ve Toplum ne?HistoryandSociety.ToplumveBilimne?ScienceandSociety.Bunlarınadıbile çeviri. Bizim eski entelektüellere baktığımız zaman, benzer bir durumyok. Peter Burke’la konuştuMete Tunçay, metni okuduğumuz zaman yaniöylebirkuşkumümkünüyokolabilemez,yanibunuMeteTunçaymıçevirdi,MeteTunçaybunudaha sonraokuyupanladımı şeklindebir sorun şekline.Hepimiztarihçiyiz,TarihveKuramkitabıüzerinesizyazılmışbiryazıbiliyormusunuz? Herkes buradan kalkarak bunu anlatmaya çalışıyor. Yani, bizimderdimiz, kompozisyon yapmak. Bizim derdimiz, yani şimdi baktığımızzamanbizimevveleskientelektüellerimizinhepsiçevirmenbirbiçimde,yaniyenilerde, eskilerde.Çeviriyapmayaeğilimivar insanların.Bizdemeselabaktığımız zaman evvelden Şerif Mardin’e özenirdik, onun yazdığı tarzdametinler yazmaya. Baktık yapabilemeyeceğimizi anladık ve daha mütevazışeyler yazmaya başladık. Türkiye’de entelektüelin hikâyesi şu: Okuyorbunları,bunlarınaltındaeziliyorvekendininacizolduğunuhissediyorvebirşey yapmıyor, yapamıyor. İşte o demin söyledim Fertname kitabının yazarışöylediyor:ATÜT’üBatı’danaldıkdiyor.Batı’daokuyorsunuzvebirtakımkavramlarıöğreniyorsunuzdiyor,enazındanbunabirbiçimdedirenmeyideöğrenin, diyor. Bizim son dönemde buKemalizm’e eleştirel bakan gelişkinentelektüelçevremizleeskiYÖKbaşkanımızınmantalitesibarizbiçimdeaynımantalite, Türkçeyle bilim yapılmaz. Türkçede tefekkür olmaz. Yani,Türkçede tefekkür olmaz dediğiniz zaman, yapageleceğiniz şeyler belirli,sınırlı. Dışarıya gidiyorsunuz size İslam çalıştırıyorlar zoraki. Burayageliyorsunuz, dışarıda öğrendiğinizi satmaya çalışıyorsunuz. İşin ilginçtaraflarındanbiri şu:KemalKarpatdünyaya çok fazla entegreoldu.Herkesoradagitti İslamçalıştı, İslam’aolağanüstüeleştirelbaktı, dünyayla entegreolamadı.Nedünyaylaentegreolabildi,neTürkiye’yleentegreolabildi.Vaktizamanında 1960’lı yıllarda yazdığı iki-üç metinle biraz etkilese de tamanlamıyla tutunamadı. Karpat’ın yazdıklarının Türkiye’de yankı ve destekbulmasıyeni.

Page 518: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Şimdi Türkiye’de aslında hikâye şu: İnsanlar hatıratını yazdığı zaman,bizimeskihocalarımızhatıralarınıyazdığızamanilginçolabilir, insankendidirencini veya teslimiyetini anlatabilir. Mesela Nermin Abadan-Unat’ınhatıratıvar,anlatıyorşimdi,hayatınıanlatıyor,yanideformeederekanlatırsanzaten bir hikâye yok. Bunlar vaktiyle, 1977 yılında Ahmet Taner Kışlalı,Doğu Ergil, Nermin Abadan-Unat bir araştırma yapmışlar. YukarıdaProfesörler Kurulu’nda da bunu tartıştılar. İlk defa bilimsel seçim anketiyaptılar bunlar. Kırıkkale civarında yaptılar, MHP 99 başarısından dahabaşarılı çıktı anketten. Tabii sonuç öyle çıkmadı. Şimdi Nermin Abadan-Unat’ın,yanibunuunutmasımümkündeğil.BenunutmadıktansonraNerminAbadan-Unat’ın unutması mümkün değil, çünkü arkasından herkes matrakgeçerek,yanikendisiduymasabilegelişkinbirinsandı,onunfarkında,matrakgeçerekbunusöyledi.Anılarındaböylebirhikâyeyok.Buinsanıküçültmezkibaktığımızzaman.İnsanınşuşeyiyapmasılazım:BuŞerifMardin’debirparça var, Çağlar Keyder’de bir parça var. İleride yazıyorlar, biz evveldenşunlarıyazmıştık,bunlarıyanlışdeğerlendirmişizdiyebiliyorlar.Şimdi insanenbasit,butürinsanınkalbinehançergibisaplanacakbirşeyi,saplanmışbirşeyisaklarsabuhikâyehoşolmaz.Buönemlibirhikâye.Onlardünyadakibugelişmeleriçokayrıntılıolaraktakipediyorlarmı?Benbukanaattedeğilim:Oturarak kaz gibi düşünülmez, yazarak düşünülür, başka türlü düşünülmez.Yanidüşünün,enönemsediğinizbirşeyiyazmadığınızzamanbirsüresonraunutursunuz. Benim bu konuda Türkiye’de o dışarıdaki birikimin, şununbunun etkisi olduğunu anlamam için bunların yazdıklarımetinlere bakmamlazım. Bunların yazdıkları metinleri benim gibi vasat bir akademisyenanlıyorsa, rahat anlıyorsa, bunların dünyadaki gelişmelerden de çok fazlahaberdar oldukları konusunda benim kafamda soru işareti olur. Dünyadakigelişmelerdenhaberdarolmanınyoluneredengeçer?Bununmetinlerivar.Nevar? İşte bizim bir sürü enternasyonal yazarımız var, entelektüelimiz var,sanatçılariçinbunlarayrıbirhikaye.Nevar?İşteMuzafferŞerif,Pyschologyof Norms diye bir kitabı var, 1936, varmı öyle bir kitap?Mesela ne var?Behice Boran’ın 1947’de Batı sosyolojisinin durumu üzerine yazdığıAmerican Journal of Sociology’de yazdığı bir makale var, anlatabiliyormuyum?Şimdibizimkilerinbutarzmetinlerivarmı?Bizimkilerinmetinlerişöyle: Sen Türkiye’den soyutlanıyorsun, Türkiye’de olduğun zamansoyutlanmaya çalışıyorsun, o Batı’da öğrendiklerini anlamaya çalışıyorsun,Batı’ya gittiğin zaman da Türkiye ile kucaklaşıyorsun. Bu kucaklaşma da,soyutlanmadadolayısıylaproblemlibir şeyolabiliyorvebunları anlamanınyoluda, dünyadabuhikâyeler nasıl algılanıyor, bizimkilere denasıl sirayetetmiş, ben bunların bağlantılarının kurulması, değişmesi, sorgulanmasıgerektiğini düşünüyorum. Sirayet etmenin, bundan etkilenmenin şeyleriolabilir.Bizim1940yıllarını, 50’li yılların, 60’lı yılların insanları çok daharahat bir biçimde bakıyorlardı. Mesela Yön dergisi üzerine bir sürü şey

Page 519: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

anlatıldı,ikitanekitapYöndergisiüzerine,iyikitapikiside,yanifenadeğil,iyi denebilecek kitap. İki kitapta da Yön dergisinin çıkardığı o metinlerin,kitapların, bunların önemli bir kısmı da çeviri kitapları, bunların bir tahliliyok, baktığınız zaman şey değil ki. Avcıoğlu’na bakın, Avcıoğlu’nun buyazdığışeylerinteorikdayanağıçokdahabelirgin.Enternasyonaldayanaklarıvar.

OTURUMBAŞKANI-İşayaHocam,buyurun.

İŞAYA ÜŞÜR- Tabii Kurtuluş her zamanki gibi çok çarpıcı, fakat doğruşeylerdesöyledi.Kurtuluş’unsöylediklerinekatılıyorum,benkonuşurkendeKurtuluş dinliyordu, benzer şeyler söyledim, kavramlarımız biraz farklılaştıama, tahmin ediyorum benzer şeyler söyledik.Mesela, bizim tarihçilerimizmetodoloji yapmıyor, Kurtuluş da onun üzerinde durdu. Fakat bizMülkiye’den itibaren tartışırız, 70’li yıllardan itibaren Kurtuluş’la şeyyaparız, hep o Doğu-Batı, İdris Küçükömer çizgisinden esinlenerek koyar.Doğrudur-yanlıştır anlamında söylemiyorum, bugün de o çizgiyi ana hatlarıitibariyletutturdu.ŞimdiDoğu-Batıçizgisiüzerineoturtmakbununederecedoğru? Ben uzun süredir bu Doğu-Batı şeyini burada da anlatmayaçalışıyorum. Şimdi bizim sol-sağa da pek fark etmiyor ya da 80’lerdenitibarensoldada,sağdadadüşüncebakımındançokdabüyükşeylerolmadı.Orada bir sol var, burada bir sağ var, ama sol da Batı’nın etkisi altındadüşünüyor,sağda.İlginçbirbiçimdeİslamisağdaartıkeskiİslamidüşüncegeleneğini korumuyor. Onlar da İslam’ı Batı gözüyle görüp okumayabaşladılar.

Şuraya bağlayacağım, zannediyorum katılırsın: Önemli bir ayrım var, birşeyin üzerine düşünmek ile bir şeyin içinden düşünmek ya da daha netkoyayım,genişalalım;birkültürünüzerinedüşünmekilebirkültürüniçindendüşünmekfarklı.ŞimdiBatıaklıbunauygun,doğrudur-yanlıştır,övmekiçin-yermek için söylemiyorum. Biz Doğulu da olamadık, Marksistler deMarksizm’in içinden konuşmadılar büyük çoğunluğu itibariyle, üzerinekonuştuk.Soruyorum,Marx’ınKapital’ini okuyan, temelkitaplarını okuyankaç kişimiz var, akademisyenlerimiz de dahil. Aynı şekilde sağcı olduğunusöylüyor; sağ temel kitapları şey yapan kaç kişi var? Tarih ile ilgilenenarkadaşlarımız, zaten solcular maşallah, gidip ODTÜ’ye bakın, Bilkent’ebakın,tarihleilgilenenler,solmahiyetigereğitarihleilgilenmezmi,ilgilenir,amaenaztarihkitabınıdasolcularokuyorişinilginçtarafı,şimdiböylebirgarabetvarburada.

İki; dil bilmiyorlar, solcular dilleri öğrenmiyorlar. Öğrendiğiniz zamanböyle birmahalle baskısını tırnak içinde izin verirseniz ben de kullanayım.ŞimdiArapçaöğrenin,Farsçaöğrenin,gericiolursunuz,aa falan.CebinizdeTercüman gazetesi taşıyın mesela, ya ne diyor bu adam; bu da fikir

Page 520: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

değiştirmiş eğer solcu olarak biliniyorsanız geniş anlamda falan. ŞimdiArapçabilmeden,Farsçabilmeden,Ermenicebilmeden,Süryanicebilmeden,Bulgarca bilmeden Osmanlı İmparatorluğu tarihi mi yazılırmış? İtalyancabilenimiz bile yok tarihçiler içinde, Almanca bilenimiz çok az, şimdiİngilizceyedayanaraktarihyazıyoruz.

Üç; YÖK’ün puanlama sistemi. Şimdi senin söylediğin birçok şey, buBatı’da hani gidiyorlar kucaklıyorlar falan. Ne yapsın buradaki çocuk,eleştirmekiçinsöylemiyorum,tabiieleştiriyorumda.Şimdidiyorkidışarıdayayımlayacaksın. Ya network’a girmeden yayımlatmak kolay mı ciddi biryerde, biz bunu bilmiyor muyuz? Oranın o kabullerini, oranın mantığınıkullanmadan orada kim yazacak? Ben dünyanın en iyi yazısını yazsamyayımlanmazokabullerikullanmadığımsürece.Heleheleoradakinetwork’edahildeğilsem,bendışarıdayımzaten,nekonuşmasınaçağırıyor,nedergisineşey yapıyor. Sen git diyor, biraz da küçümseyerek söylüyor açıkçası.Dolayısıyla, şimdi Batı’nın sorduğu soruları bizimkiler otomatikman alıyor.Benim eleştirdiğim şey, bunu kendisini ideolojik yönünü eleştirmiyoruz vehepimizbirtürtektipleştirmeyedoğrugidiyoruz.

Şimdi söylediklerindoğruama,bunuoyapı içerisindevegününkoşullarıiçinde değerlendirdiğin sürece bireyselliğe dökülüyor. Ya sen iyisin benkötüyüm,benkötüyümseniyisin;meselebuboyuttadeğil.

Biraz kendi üzerimize, ama kendi üzerimize kendi içimizden konuşmanınzamanıgeldidegeçiyor.Teşekkürediyorum,uzatmayayımbaşkaarkadaşlarvar.

OTURUMBAŞKANI-Biz teşekkürederizHocam,sağolun.Birsoruvarorada.

SORU-BenKurtuluşHoca’mabirsorusormakistiyorum.Hocam,buradakioturumlarda dün, önceki gün bazı oturumlarda devam ve kopuş meselesiüzerine bazı bildiriler sunuldu. Yani, bildiri başlığı o değildi ama, birdevamlılıkmıvar,kopuşmuvarüzerinebildirininmeselaçokgenişkısmınıonaayıranhocalarımızvekonuşmacılaroldu.

Şimdi küçük bir şey aktarıp sonra soru sorayım size. Bu AhmetAğaoğlu’nunkızı,yaniSametAğaoğlu’nunkızkardeşininhatıralarıvar;BirÖmürBöyleGeçti.1920’lerdeHalideEdipAdıvar’lakomşular,Keçiören’deoturuyorlar, 20’lerin ortası. Bir gün Atatürk ziyarete geliyor, anlatıyorhatıralarında. O dönem lise öğrencisi ya da işte liseyi bitirmiş üniversiteöğrencisi. Atatürk geliyor ve Halide Edip’le çay içiyorlar, kahve içiyorlarberaber.HalideEdiponadiyorki, “Padişahıkovdun,yerinegeçtin, değişenhiçbir şeyolmadı”diyor.Herkesbulabilirbukitabı,BirÖmürBöyleGeçti,MüyesserAğaoğlu.Bunu söyleyince hepimiz donduk, diyor acaba ne tepki

Page 521: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

verecekdiye.Kahvesiniiçtikahkahaattı,kalktıgittidiyor.

Şimdi bu kopuş ve devamlılıkmeselesi,Osmanlı’danCumhuriyet’e geçişmeselesini, bazı bildirilerdemesela bu tarihçiler hâlâ bu 2008’de, bugündebilebukopuşüzerindebazılarıçok ısrarladuruyorlar.Sizbu tarihyazımını,Türkiye’de tarihçilikte yani devrim olduğu zaman eski rejim ve yeni rejimarasındakiotartışmalardevrimyıllarındaverdiğimörneğerağmenmakuldür,anlaşılabilir, çok doğaldır. Hani yeni bir devrim yapıyorsunuz, tabii eskirejimi dışlamanız lazım, bu çok doğal bir şey, bu her yerde böyle olmuşdünyada.Amabugünbile tarihyazanlar,o tarihidönüp80yıl sonra,90yılsonraokuyanlarınkopuştaısraretmesininsebebineolabilir?Eğerbirfutboltaraftarlığı gibi Osmanlıcıyım, Cumhuriyetçiyim değilse, niye bu ısrar, bukopuştabukadarısrar?Bugünhâlâgeriyedönüpbukopuşunbukadaraltınıçizmeninsizcetarihfelsefesince,birtarihyazımındaanlamınedir?

OTURUM BAŞKANI- Hocam, bir soru daha var, onu da alalım, öyleyanıtlayınisterseniz.Buyurun.

SORU-Şimdibenşöyledüşünüyorum:BatıveDoğukavramlarıçokgenişkavramlar, yani o anlamda da bana hiç operasyonel görünmedi ve bütünanlamaçabamarağmendegörünmüyor.

Şimdi Batı dediğimiz bir düşünce biçimi varmış varsayımı üzerindenkonuşuyoruz.Doğudediğimiz,hattabazenTürkdediğimizbirdüşüncebiçimivarmış gibi konuşuyoruz, böyle şeyler yok, böyle antiteler yok. Yani Batıdediğimizde,Wallerstein’inçevresindebirepistemiktoplulukolabilir,CharlesTilly’ninçevresindebirepistemiktoplulukolabilir,BaykanSezerveKurtuluşKayalı’nınçevresindebirepistemiktoplulukolabilir.ŞimdiburadançıkıpdaWallerstein’ın topluluğunun sorduğu sorular otantik sorular değildir,anlamsızdır; ama Kurtuluş Kayalı ve Baykan Sezer’in sorduğu sorularanlamlı ve otantiktir diye bakmak arogant bir bakış değil midir? AyrıcaWallerstein,TillyveFoucaultdüşüncüleriarasındadağlarkadarfarkvar,birsürü mücadele var. Yani onların hepsini homojen bir Batı düşüncesininiçindenkonuşuyorlarmışgibideğerlendirmekçokanlamlıdeğil.

Dolayısıyla,mesela şubanadaha anlamlı geliyor:BirBatı düşüncesindençıkarak devlete bakabilirsiniz, devlet merkezli bir tarih yazabilirsiniz.Batı’dan çıkarak sınıfmerkezli yapabilirsiniz,Batı’dan çıkarak çokkültürlübir Osmanlı’ya bakabilirsiniz. Doğrusu bunlar sırf oradan geliyorlar diyebelirli bir kabilenin üyesi olmak zorunda değiller; daha rafine kavramlargerek, Batı ve Doğu çok kaba kavramlar, çünkü operasyonel bulamıyorumbunu.Teşekkürler.

OTURUMBAŞKANI-Hocam, son beş dakikanız kaldı, yanıtlarınızı ricaedelimsizden.

Page 522: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KURTULUŞ KAYALI- Sorulara 5 dakikada yanıt verilmez ama,verebileceğimkadarveririm.

Ben şunu söylemeye çalıştım: Batı düşüncesi derken, Batı düşüncesiüzerinde durmuyorum, Batı düşüncesinin Türkiye’ye etkileri üzerindeduruyorum. Bunun sahih bir Batı düşüncesi olduğunu da söylemiyorumicabında. Batı-Doğumücadelesi derken ben somut mücadeleden bahsettim.Şimdihikâyeyebaktığımızzaman,değerlendirmeyaptığımızzamansorununboyutu şurada: Türkiye’deki biçimlenişini anlattım ben olayın. Benimamacım, bizim entelektüellerimizin yazdıkları üzerinden kalkarakdeğerlendirme yapmak. Şimdi kısaca yazdıkları itibariyle Wallerstein’denTürkiye’deaktarmayapaninsanokadarciddimi?Benbasitşeyisöylüyorum,yaniçokderinlikli,felsefikbirşeysöylemiyorum.Söylediğimşu:İşteoulus,modernleşme üzerine kitaba baktığımız zaman, o kitabı anlamlandırmayaçalıştığımızzaman,yorumlamayakalktığımızzamanoradabirşeyyazıyor,oDevletveSınıflar’ıyazaninsan.Benentelektüelolarakdaküçümsemiyorum,o ayrı bir hikâye, orada bunu samimiyetle ifade etmiş. Ben diyor,Wallerstein’in12sayfalıkOsmanlıtoplumuhakkındakimakalesiniokuduktansonra o kitabı yazdım diyor.Kitabın adıUlusalKalkınmacılığın İflası, eskitarzbakmamamızgerekirTürkiye’ye,onuyazdımdiyor.Buçokciddibirşeydeğildir baktığınız zaman. Ben Batı düşüncesi içindeki insanlardanbahsetmiyorum. Bizim entelektüellerimizin bunları algılayış biçimiçerçevesinde duruyorum.MeselaTanerTimur’un bir kitabı var, şimdi neyi,herhalde bir şeyi görmüş. Ben illa benim gibi görmüş anlamındasöylemiyorum. Felsefi İzlenimler, kitabın ismi oydu. Ne diyor? Alt başlık“Althusser, Derrida, Foucault, Sartre”. Başında ne yazıyor, ilginç bir şey,başındayazdığışeyşu:Benbunlarıtamtekmilanlatmakisteseydim,tanıtmakisteseydimoentelektüellerinmetinleriniçevirirdimdiyor.Bubenimbunlarlailişki biçimimi anlatıyor diyor, benim bunları okuma maceramı anlatıyordiyor.Şimdibaktığınızzaman,değerlendirmeyaptığınızzamanşimdimeselaşöylekonuşmakmümkün:BaykanSezer,KemalTahirhakkında,benzinharkendi ismimihiçbirbiçimdekoyduğumyok,bukonudagenellemeleryapaninsanlar bunların metinlerini okuyarak mı yapıyorlar, yoksa okumadan mıyapıyorlarbenimiçinbubirsoruişareti.Okuyupokumamameselesidebasitbir göz atıp atmamameselesi değil bana göre.Okuyup okumamameselesi,bunun üzerinde metin yazma meselesi. Ben baktığım zaman, Doğu-BatısorununuBaykanSezerölçüsündetarihselolarakenerkendönemdenitibarentarihselolarakengeçdönemekadarkapsamlıbirbiçimdealıpsorgulayanbirbaşka Türk entelektüeli görmedim, benim söylemek istediğim sadece bu.Benim söylemek istediğim husus bu; bunlar bu hikâyenin icabında mutlakdoğrultusu olarak da kabul edilmeyebilir. Herhangi bir başka Türkentelektüelin metnini okuyun, Baykan Sezer’in metnini okuyun, aradaki

Page 523: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

soyutlama farkını, aradaki kapsayıcılık farkını çok daha net bir biçimdegörürsünüz.Benimsınırlıolaraksöylemeyeçalıştığımhikâyelerdenbiribu.

İkincisi;bukopuşvesürekliliktartışmasıbizdesonradangündemegelmeyebaşladı.Yani, şimdibaktığınızzamanmuhafazakârlaragörebuhikâyebirazsüreklilik hikâyesidir, solculara göre de bir kopuş hikâyesidir genellikle.Bizimsolcularımızınyakındönemekadarbizim tarihimizle fazlabir ilgileriyoktu. Yani, hangi tarihle ilgileri vardı, son dönem tarihiyle ilgileri vardı.Hepsinin mi yoktu? Yok hepsinin yoktu değil, bir kısmının yoktu. Neanlamda yoktu?Mesela şunu söylemeye çalışıyorum: Hikmet Kıvılcımlı’ınEdebiyatı Cedide’nin Otopsisi tarzında bir kitabı Türkiye’de belki bir ikiistisna dışında onun yaşıtı, ondan küçük hiçbir solcu yazamaz, HikmetKıvılcımlı’nınometnini.HikmetKıvılcımlıneyianlatmayaçalışıyor?Bunuçok daha kapsamlı bir çerçevede eleştirmeye çalışabilirsiniz. Adamın birderdivar,bendünyayıanlatacağımdiyor.Tarihseldevrim,sosyaldevrimgibikavramlar kullanıyor, doğruluğu yanlışlığı ayrı bir hikâye. Mesela ŞerifMardin’in, Sabri Ülgener’in gelişkinlikleri, şunlar, bizim öbür türentelektüellerimiz belkiBatı’yı biraz daha iyi biliyor, fakat bu toplumu hiçbilmiyor.Yani,oyaklaşımlarıbutoplumabirbiçimde,birşekildeuyarlamayaçalışacaksın.Bizim için zatenbelli kesimdeki insanlar için bir kopuş sürecivardı.Bizbunugenelanlamdasağcısı, solcusu, şucusu,bucusuhepberaberyaşadık. Niye? Cumhuriyet her türlü iyiliğin başlangıcı. Niye? Cumhuriyethertürlüpisliğinbaşlangıcı;yanibizimmuhafazakârİslamcılarımızdabutürşeyde.Mesela, Necip Fazıl okuduğunuz zaman, Necip Fazıl eski dönemdeİdeolocyaÖrgüsükitabında68’de,bunu40’lıyıllardayazıyor,eskidönemdedeniyor, neyi anlatmaya çalışıyor? Eski dönemde çok daha az ölçüdeyapılıyordu, bu, Cumhuriyet iyice işin ölçüsünü değiştirdi, diye yazıyor;ölçüsünüaştı,diyor.Biznezamanburayayönelmeyebaşladık?Kemalizm’indetarihselbirşeyolduğunuanlamayabaşladığımızzamanbaşladık.Yani,nebileyim, ne dedi, geçen gün burada oturuyorlardı, hep beraber, yani insankarışmaya da korkuyor, çünkü laf söylediğin zaman olmadık bir biçimdesıfatlandırılabilirsin, “İttihatçılık bitti” diyor, işte Celal Bayar öldü diyor,başkaları ölmedi mi? O zaman Kemalizm de bitti yani bugün konuşmakaçısından, anlatabiliyor muyum? Yani, tarihe baktığımız zaman, tarihi şeyyaptığımızzaman,biztarihinbirazdahaolağanbirolguolduğunuanlamayabaşladık,yaninegüzelbirşeyİttihatçılık,İttihatçılıkölürmüya,İttihatçılıkhâlâ yaşıyor. 60’lı yılların Kemalizm’iyle bugünkü Kemalizm bir mi ya?Mesela şimdi baktığınız zaman insanları biraz da tercihlerine göre değil,gelişkinliklerine göre değerlendireceksin. Yani, biraz niteliksiz İslamimuhafazakârolduğugibi,niteliksizKemalistdeolabilir,darkafalıKemalistdeolabilir,darkafalımuhafazakârdaolabilir.Şimdibaktığınızzaman60’lıyılların Kemalizm’i çok değişik. Kemalist Devrim İdeolojisi, Emin Türk

Page 524: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Eliçin’in kitabı. Çıktığı zaman, 1970 yılında yayımlandığı zaman kimsehaberdardeğildi.Kimseönemsemedi.

OTURUMBAŞKANI-Hâlâbilinmezokitap.

KURTULUŞKAYALI-Bilinir, biraz öğrenmeye başladılar, çünkü şeydenkaynaklanıyor;EminTürkEliçino zamanöldü,EminTürkEliçin’in eşidekitabı yayına hazırladı. O zamanlar solculuğun alametifarikası da Kemalistolmak, köylü gibi olmak, bugün bunlar revaçta olan şeyler değil, halkçıolmak, bu tür şeylerdi.O bir dergide, Eylem dergisinde yayımlandı. Sonra,mesela çok ilginçbir şey, İdrisKüçükömer’inkitabını yayımlayanyayıneviyayımladı Kemalist Devrim İdeolojisi’ni. Ondan sonra birileri yayımladı,SarmalYayınevi yayımladı,millet geç de olsa farkına varıyor.Kemalizm’eyönelikciddieleştirelmetinleryayımlayanbiryayınevibanasöyledi,dedikibu kitabı, Kemalist Devrim İdeolojisi’ni yayımlasak fena olmaz değil mi,dedi.Güzelolurama,dedim;onuyayınladılar,piyasadavardı.Yani,birkitapTürkiye’debellibiryayınevindeyayımlandığızamaninsanlarınilgisiniçeker.Çünkü,insanlaryayınevindenmetinokuyorlar.Bizimbukopuşhikâyesi,bizson dönemde tartışmaya başladık. Son dönemde bizim insanlarımız datoplumsalyapıtarzındagenelmahiyettekitaplaryazmamayabaşladılar.Yani,buTürkiye’denuzaklaşmahikâyesiöylebaşladı.Ozamanneoldu?Bizimikitanemilliyazarımızdevreyegirdi;bunlardanbiriFerozAhmad,birisideEricJ. Zürcher. Zürcher’e süreklilik ihale edildi, bizimkiler kendileri rahatyazamadıklarıiçin,FerozAhmad’adakopuşihaleedildi.Hattailginçbirşey,75. yıldaODTÜ’debuTarihVakfı,TürkSosyalBilimlerDerneği’nin falandestekledikleri,birortaksempozyumvardı.Çoktipik,yanioradaonaverilmişmetinleribütünüyleözümsemişbiröğrencikalktı, idaribilimlerdeokuyordugaliba, çok güzel bir şey söyledi: Siz burada konuştunuz ama boşakonuştunuz, ODTÜ’nün de tipik yapısına da uygun bir şey, siz buradakonuştunuz ama, çok boşa konuştunuz, önemli bir şey konuşmadınız, bizisterdik ki buradadedi, FerozAhmad’ın kopuş teziyleZürcher’in sürekliliktezini tartışasınız dedi, anlatabiliyor muyum? Şimdi baktığınız zaman,değerlendirdiğiniz zaman biz bu bir tür karşıtlıkla ilgili bir şey bu hikâye.Yani, terbiyem müsaade etmez bunu tartışma biçimini. Bizim eskientelektüellerimizbunubirbiçimde tartışıyordu.ŞerifMardin’dedevarbu,Berkes’tedevar,neanlamdavar?Bunlar,ŞerifMardinveBerkes,bizbunlarıbir süre sonra okumamaya başladık, bu konu üzerinde durmuşlar. Çünkü,Şerif Mardin’e bak, Berkes’e bak, bunların ikisi de bunları yalnız dışarıdaöğrenmiştirgaliba,oayrıbirhikâye,başlamışlarOsmanlıüzerineduruyorlar.Niyazi Berkes gibi, Kemalistliğinden, tabii kendi anladığı tarzdaKemalistliğindenhiçkimseninşüpheedemeyeceğibiradamınüç tane temelkitabı var; Türkiye İktisat Tarihi, Osmanlı üzerine. Türk Düşününde BatıSorunu,Cumhuriyetdönemibirazvar,amaağırlıklıolarakOsmanlıüzerine.

Page 525: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Türkiye’de Çağdaşlaşma, bütünüyle Osmanlı üzerine. Yani bu adam, yaniOsmanlı icabında bir beladır diyen bir adam bile neyi anlatmaya çalışıyor?Bugünü anlatmanın yolunun Osmanlı’yı anlamaktan geçtiğini anlatmayaçalışıyor, anlatabiliyor muyum? Yani, şimdi baktığın zaman burada değeryargısıylafalanfilanilgisiyok,amaCumhuriyetdönemindebizimodönemdebu metinleri okuduğumuz zaman, bizim iki tane arkadaşımız vardı, şimdiismini söylersem herkes tanır, o zaman kimse tanımıyordu, kahvedeoturuyordukgenelliklekonuşuyordukbutürmeseleleri.Arkadaşınbirisüreklitoplumsalyapıdiyordu, eskiyazıbilirdio,Osmanlı’dan falanbahsediyordusürekli.Öbürüde,şimdiİstanbulVakfı’ndaçalışıyorarkadaş,gericibu,derdi.Ondan sonra bir baktık zaman değişti bunların ikisinin arası açıldı. Bizİstanbul’dadolaşıyoruz,öbürüdeMustafaKutlu’ylaberaberbueskiyatırlarmatırlar,mezaryazılarınıokumayabaşlıyor,o tür şeylerebakıyor,öbürüdeona zaten çokkızmış.Diyorduki, ulanbu–bir de sıfat kullanıyordu,bizimgeleneksel sıfatlarımızdan biri– bu evvelden gerici diyordu, Abdülhamidcidiyordu, aha şimdi yediği herzeye bak, demeye çalışıyordu. Yani, değeryargıları falan filan acayip bir biçimde değişti. Mesela baktığın zaman,Türkiye’de bazı insanlar anlamaz, İslami frekanslı insanlarla sol tandanslıinsanların bazı konulara yaklaşım tarzları arasında acayip bir paralellikolmaya başladı. Yani, bu Türkiye’den soyutlanmama söz konusu olmasıhalindeçokdakötübirşeydeğil.AmabubirazdaTürkiye’densoyutlanmahaliylebağlantılıolmayabaşladıdikkatlibaktığınzaman.Yani,busöylediğimlafın Türkiye’deki karşılığı ne? Çok ilginç bir şey, bizim rahmetliMehmetKüçük söylüyordu, birine söyledi, işte post-kolonyalizmden filan anlatıyor,teorileri anlatıyor. Buna kalktım dedim ki, ulan dedim, serserilik yapma,sorma, sonra seni iyice düşman beller, tepki verir, dedim. Sen, dedi, busöylediğin şeyinTürkiye’de neye tekabül ettiğini biliyormusun, dedi. Sanayenimandacıderler,şunuderlerbunuderler,senbunugöğüsleyebilirmisin,dedi. Zaten hikâyeye baktığın zaman, bana göre bu hikâye, bunun geçmişiçokdahaönemli.Busüreklilikdediğinşeyçokdahaeskidenbaşlıyor,yanibumeşrutiyet falan filan değil, bunun çok daha evveliyatı var. Mesela soleğilimli insanlar bile ne diyor? Kültür dediğin şey bitmez diyor, bununkazınması, kazınacağını zannediyorlardı, yani ne anlamda? Rusya’da buhikâye bittikten sonra din ve millet patlaması oldu. Türkiye’de 1960’lıyıllarda herkes Türkiye’de bu dinin sosyal etkisinin silineceğinizannediyordu,yanifazlagayretsarfetmeyegerekdeyokdiyerekten.Bugüninsanları, bizimoberaberyaşadığımız insanları dirilt,Türkiye’ninbuhalinigördükleri zaman eyvah diyecek haldeler, yani toplumda o sürekliliği,özellikle kültürel alanda ortadan kaldıramazsın. Şerif Mardin’in ve NiyaziBerkes’insöylediklerinindeözüzatenbu.

Page 526: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

JÖNTÜRKDEVRİMİ,BURJUVADEVRİMLERİVEDÜNYA

Page 527: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1905RusDevrimi’nin1908ÜzerineEtkileri

ErelTellal

Başlarken, çok uluslu, çok dilli, çok coğrafyalı, otokrat polis devletiniteliğindeki bu iki komşu imparatorluğun yüzyıllarca etkileşim içerisindeolduğunun altını çizmek yerinde olacaktır. Bu genellemeden yola çıkarak,1905 Devrimi’nin 1908’de gerçekleşen II. Meşrutiyet üzerinde etkisiolduğunu söyleyebiliriz. Konu üzerine kafa yoranlar bunu daha öncesaptamışlardır. Örneğin, Lenin’e göre “Rus-Japon Savaşı ve Rus DevrimiAsyahalklarınınsiyasiuyanışlarınıhızlandırmaktaçoketkili”olmuştur.IvarSpector’agöreise,FransızDevrimiAvrupalılarınyaşamındanasıloynadıysa,Asyahalklarınınyaşamındada1905Devrimiaynıdevasarolüoynamıştır.20.yüzyılın başında Doğulu imparatorluklarda yaşanan bir dizi “devrim”arasında karşılaştırmalar yaparak, bunlar arasında benzerlik ve farklılıklarısaptamak,bu saptamalardanyolaçıkarak farklı sorular sormakmümkündür.Busunuştayalnızca1905Devrimi’nin1908’deOsmanlı’dayaşananlarınasıletkilediği, etkinin hangi yollardan ve hangi alanlarda ortaya çıktığı elealınacaktır.

ÖncesindeII.Abdülhamid’in1905Devrimi’ninOsmanlı’yaolasıetkileriniengellemek için aldığı önlemleri anımsamak açıklayıcı olacaktır. II.Abdülhamid,KaradenizDonanması’ndaçıkanayaklanmanınbastırılmasıiçinII. Nikola’nın yaptığı işbirliği önerisini kabul etmiş ve gemilerin EreğliLimanı’na sığınmasına izin vermemiştir. İkincisi, 20. yüzyılın başındaRusya’dakiMüslümanlararasındaçocuklarını İstanbul’aeğitimegöndermek“moda”ydı. 1905Devrimi’nin ardından buna yasak getirilmiştir. Üçüncüsü,Rusya’dankutsal topraklaraHacziyaretleriyasaklanmıştır.Birbaşkası,Rusgazetelerinin Osmanlı’ya girişleri yasaklanmış, özellikle Azerbaycanüzerindengirişlerinengellenmesi içinPetersburg’danyardım istenmiştir.Buçerçevede, Osmanlı basını üzerindeki baskılar da arttırılmış, “Rus”kelimesinin kullanılması bile yasaklanmıştır. Bilgi alışverişinin önünegeçebilmek için bu görevi üstlenen bazı kahvehaneler kapatılmış,kapatılmayanlar üzerindeki denetim yoğunlaştırılmıştır. Sonuncusu, genelolarakmuhalefetüzerindekibaskınınarttığındansözedilebilir.Spector’agöremerkezi otokratik bir devlette devriminkoşulları benzeşmektedir:Başkenttegerçekleşecek;ordunundesteğinialacakvebaskınçoğunluğuoluşturanmillettarafından yönlendirilecektir. II. Abdülhamid de, buradan yola çıkarakHarbiyeüzerindekibaskınıarttırmışvebaştaİttihatveTerakkiüyeleriolmaküzeremuhalefetitaşrayasürmüştür.Fakat,buönlem(tıpkıRusya’dakiSibiryasürgünlerigibi)geri tepmiş,Sinop,Selanik,Şam,Kahiregibimerkezlerdekisürgünde muhalefet daha özgür davranabilmiş ve Osmanlı’yı 1908’e

Page 528: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

hazırlamıştır. Sonuçtan yola çıkarak II. Abdülhamid’in aldığı önlemlerinyetersiz olduğunu söyleyerek 1905’in hangi yollardan II. Meşrutiyet’ietkilediğisorusunuyanıtlamayageçebiliriz.

1905vesonrasındaRusya’daolupbitenleriizleyerektartışantopluluklardanbiri, Ruslaştırma politikası sonucu 1901’de Kırım’dan gelen 50 bincivarındaki Tatarlar olmuştur. Bir diğeri, Doğu Anadolu ve Kafkaslar’dayaşayan halkların özellikle ticaret üzerinden sürdürdükleri ortak yaşamdır.İstanbul’daki Rus Büyükelçiliği’nin raporlarına göre 1906-1908’deErzurum’da yaşanan ayaklanmada bu etkileşimin payı büyüktür. Buayaklanmanın başını çekenlerden biri olan Canveren Örgütü’nün 1907’deyayımladığıbildirideaçıkçabiranayasavebirmeclisistenmektedir.Üçüncüyol basın olmuştur. 1905 sonrasında Rusya’da yaşanan özgürlük ortamındaMüslüman basın her anlamda güç kazanmış, İstanbul’un yasaklamalarınakarşınOsmanlıtarafındandaizlenmeyisürdürmüştür.1883’teyayınyaşamınabaşlayan Tercüman gazetesi 1905’te “dilde, fikirde, işte birlik” sloganınıkullanmayabaşlamıştır.1905ertesindeTataristan’dakırkayakınsüreliyayınçıkmayabaşlamıştır.Bakü’deyayımlananHayat,İrşad,MollaNasreddingibiyayınlar Osmanlı halkları tarafından yakından izlenmiştir. Basın yoluylaErzurum, Şam,Kahire, Selanik gibimerkezler arasında sıkı bir iletişim ağıkurulmuştur.

1905 Devrimi’nin kazanımlarını Osmanlı’ya taşıyan en önemli topluluk(çoğu sürgünde) Rusya Müslüman entelijansiyası olmuştur. Kimler mi?Zaman zaman İstanbul’da bulunan İsmail Gaspirinski; Dağıstan doğumlu(öğrenimini Petersburg’da alan) Mizancı Murad; Müslüman olmasa da1905’te etkin biçimde yer alıp, daha sonra İttihat ve Terakki’nin izlediğimaliye politikalarına imzasını atan Parvus Efendi (Alexandr Helphand);devrim’in yenilgiye uğramasından sonra Osmanlı’ya sığınan ünlü isimler:YusufAkçurin,AğaoğluAhmed,HüseyinzadeAlivediğerleri.BuMüslümanönderlerDuma’nınaçılmasıkararınınardındanPetersburg’agidenheyetteyeralmışlardır. Duma’ya temsilci sokmuşlardır. 1905-6 yıllarında üç kongretoplayarak Rusya Müslümanlarının hakları uğruna savaşım vermişlerdir.Belkideenönemlisi,odönemdenbaşlayarakİttihatçılarla(örneğinAkçurin)iletişim içinde olmuşlardır (Gasprinski 1911’de İttihat ve Terakki’nin genelmerkezineseçilmiştir).Buünlüsimalar,1905’tekioyvediğerkazanımlarını1907’ye gelindiğinde neredeyse tamamen kaybetmelerinin ardındanOsmanlı’ya gelmişlerdir. Daha öncesinde Çarlık Rusya’sından kaçanMüslümanlar orduda kendilerine yer bulurlarken, 1905 sonrasında gelenlerpersonanongrata ilanedilmişler,onlardasonuçtaçaryerinesultanıalaşağıetmeye yönelmişlerdir. Yaşadıkları devrim deneyiminin yanı sıra bu kişilerçok iyi eğitim almışlardır. Birkaç dile hâkimdirler ve Avrupa üzerine bilgisahibidirler.BuözellikleriyleOsmanlı’dakolaylıklayeredinebilmişlerdir.

Page 529: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Devrimin etkisini nerede gösterdiği konusuna geldiğimizde ise, ilk aklagelen kurumsal alan olmaktadır. 1905’te açılan Duma ile parlamentermonarşiye geçen Rusya Osmanlı’ya örnek olmuştur. Hiç kuşkusuzOsmanlı’daki parlamento deneyimi daha eskiye dayanır. Yine de, bu kezaçılan Meclis-i Mebusan kalıcı niteliktedir. Üstelik, tıpkı Rusya’da olduğugibi siyasi partilerin ortaya çıkışını da II. Meşrutiyet’le başlatmakmümkündür. Buna basında yaşanan çeşitlilik ve (öncesiylekarşılaştırıldığında)özgürlükortamınıdaeklediğimizdeparlamentermonarşiiçindahauygunbirortamdansözedilebilir.

Bir başkası Osmanlı’nın sınıfsal yapısına etkisidir. 1905 Devrimi’nin enbelirgin özelliklerinden biri kitlesel grevlerin siyasal amaçlarlakullanılmasıdır.İşçisınıfınınsiyasaleylemliliğindeII.Meşrutiyetdönemindecanlanma yaşanmıştır. Ağustos 1908’e gelindiğinde Osmanlı’nın büyükşehirlerindeyaşanmaktaolangrevlerdahaöncegörülmemişçaptadır.1908’deTemmuz-Ekim aylarında greve katılan işçi sayısı 100 bin civarındadır. İşçisınıfının bu eylemlerinin önüne geçebilmek için 8 Ekim’de çıkarılan Tatil-iEşgal KanunuMuvakkatı ile kamu hizmetinde çalışanların greve gitmeleriyasaklanmış, 1909’da yaşanan 31 Mart Vakası’nın ardından getirilensıkıyönetimle bu yasaklar daha da şiddetlenmiştir.Yine de 1908-1913 arasıOsmanlı’da işçi ve aydınların ilk eylem ve örgütlenme dönemi olmuştur.1910’agelindiğindesendikadaörgütlüişçisayısı125-150bincivarındadır.

Hiç kuşkusuz 1905 Devrimi’nin II. Meşrutiyet üzerindeki etkisinden sözedilirkenenönemlisidüşünceakımlarıdır.Yukarıdadeğinildiğigibi,özellikleRusya’dan gelenMüslüman entelijansiyaOsmanlı düşünce yapısına önemlikatkılarda bulunmuştur. Buradan, bütün bir düşünsel yapıyı bu kişilerinbelirledikleri anlamı çıkartılmamalıdır. Vurgulanmak istenen yapılankatkılardır. İki önemli akımdan söz edilebilir. İlki halkçılıktır. Akçurin,HüseyinzadegibiisimlerRusnarodnizminiOsmanlı’yataşıyanlararasındadır.Tıbbiye’de yeşeren narodnizm II. Meşrutiyet’le birlikte Harbiye’ye desıçramıştır. 1913’te Halka Doğru dergisini çıkaranlar bu kişilerdir. II.Meşrutiyet dönemi halkçılığının bazı özelliklerinin altını çizmek yerindeolacaktır. Birincisi, “halka inme” hareketi Türklerden önce Rumlar veErmeniler arasında başlamıştır. İkincisi, halkçılık milliyetçilikle iç içedir.Örneğin,TürkYurdudergiside“halkagitmeyi” savunmaktadır.Sonolarak,halkçılık popülizmle kaynaşmıştır: “[U]lusçuluk ve popülizm aynımadalyonun iki yüzü”dür. “Popülizmin adı Türkiye’de halkçılıktı[r].Halkçılık ise II. Meşrutiyet aydınının can simidi”dir. İkincisi, Türkçülükakımıdır.Genelolarak, II.Meşrutiyet dönemindemilliyetçilikOsmanlı’dakibütünmilletlerietkilemiştir.Ermeniler,RumlarınyanısıraMakedonveArapmilliyetçilikleri de güç kazanmıştır. 1905-8’de Yemen’de çıkan ayaklanmaOsmanlı’ya pahalıya mal olmuştur. I. Dünya Savaşı’nda büyük sorunlar

Page 530: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yaratacakİbn-iSuudyönetimindekiVahabiakımbudönemdeköksalmıştır.

HiçkuşkusuzTürkçülükakımı,II.Meşrutiyet’lebaşlamadığıgibiyalnızcaRusya’dan gelen Müslümanların etkisinden de söz edilemez. FrançoisGeorgeon,AkçuraüzerinebiyografikçalışmasındaOsmanlımilliyetçiliğindeüç ana damardan söz etmektedir. İlki, Veled Çelebi, Necib Asım,MehmedEmingibiII.Abdülhamiddönemindenkalma“eskiTürkçüler”.İkincisi,ZiyaGökalp,ÖmerSeyfeddin,AliCanibgibiisimlerdenoluşan“Selaniktayfası”ve son olarak “Rusya’dan göç edenler: Yusuf Akçura, Ağaoğlu Ahmed,Mehmed Emin Resulzade, Abdürreşid İbrahimov, Hüseyinzade Ali, Ayazİshaki, Halim Sabit…” Söz konusu son gruptakiler Rusya’da başlattıklarımilliyetçi mücadelelerini Osmanlı’ya taşımışlardır. 1909’da (1912’de TürkOcağı’nakatılan)TürkDerneği’ni,1911’deTürkYurduCemiyeti’nikuranlar(ve onun dergisi Türk Yurdu dergisini çıkaranlar) arasında yer alırlar. BuisimlerinpekçoğuBağımsızlıkSavaşı’ndaAnadolu’yageçerekHâkimiyet-iMilliye gazetesini çıkarmış, Anadolu Ajansı’nın kurulmasına önayakolmuşlardır.Hatta,dahasonrakidönemdeortayaçıkanTurancılıkakımıdabukişileringörüşleriüzerindentemellendirilmiştir.

Sonolarak,1905Devrimi’ninuluslararasısistemüzerindenII.Meşrutiyet’eetkisindensözedilebilir.Dahaöncesinde,1878’deBerlin’deAyastefanos’unhükümleri düzenlenirken Rusya Balkanlar’da istediği düzenlemeleriİngiltere’ye “rağmen” yapamayacağını anlamış ve yüzünü Doğu’yadönmüştür.Oysa Japonya yenilgisiyle bir kez dahaBalkanlar’a yönelmiştir.20. yüzyıla gelindiğinde bu coğrafyada koşullar değişmiş, yeni bir devletbütün gücüyle bölgedeki denetim için ağırlığını koymaya başlamıştır:Almanya. 1890’da tahta geçen II. Wilhelm ve izlediği Weltpolitik güçdengesini temelden sarsmıştır. Bağdat demiryolu imtiyazı bunun açıkgöstergesidir. Bu “yeni” durum karşısında İngiltere Almanya’yı (veAvusturya-Macaristan’ı) Rusya ile dengelemeye yönelmiştir. 1907’deİngiltereileRusyaarasındaimzalanananlaşmaOrtaAsya’da“büyükoyun”usonaerdirmiş,9Haziran1908’deVII.Edward’laII.NikolaarasındaReval’degerçekleşen görüşmeyle işbirliği Balkanlar’a da taşınmıştır. Bu görüşme II.Meşrutiyet’in tetikleyicilerinden biridir. “Rumeli’nin parçalanacağı”yönündekidedikodularResneliNiyazivearkadaşlarının“dağaçıkmalarının”nedenlerinden biri olarak gösterilir. Tetik bir kez çekilince, toplanacakMeclis’e Bosna-Hersek’ten temsilci gitmesini önlemek amacıyla 3 Kasım1908’de Avusturya-Macaristan burayı ilhak etmiştir. 5 Kasım’da daBulgaristanbağımsızlığını ilanetmiştir.Osmanlı’nınyıkımıylasonuçlanacaksonperdeböyleceaçılmıştır.

Kaynakça

Adanır, Fikret, “Balkan Ulusal Kurtuluş Hareketleri ve Osmanlı-Rus

Page 531: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İlişkileri”, Türk-Rus İlişkilerinde 500 Yıl, 1492-1992, Ankara, TTKYayınları,1999,s.169-174.

Akşin, Sina, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, 4. Basım, Ankara, İmgeYayınları,2006.

Alkan, Necmettin, “1908 Jön Türk İhtilalinin Başlamasında RevalBuluşmasınınÖnemi”,ToplumsalTarih,175(2008),s.48-52.

Atalı, Esra, 1905 Rus Devrimi ile 1908 Jön Türk Devrimi’ninKarşılaştırmalı İncelemesi, Ankara Üniversitesi, Yayımlanmamış YüksekLisansTezi,2002.

Ercilasun, Bilge, “XX. Yüzyılın Eşiğinde Dört Türk Aydını: Gaspıralıİsmail,HüseyinzadeAli,AkçuraoğluYusuf,AğaoğluAhmet”,Türkler,Cilt14,Ankara,YeniTürkiyeYayınları,2002,s.859-868.

Fadeyef,A.,E.ÇerminskiveG.Golikof,SovyetlerBirliği’ndeSosyalizminKuruluşu,çev.ŞerifHulusi,İstanbul,PayelYayınevi,1966.

Georgeon,François.TürkMilliyetçiliğininKökenleri,YusufAkçura,1876-1935,çev.AlevEr,4.Basım,İstanbul,TarihVakfıYayınları,2005.

Hablemitoğlu, Necip. Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri (1905-1917),Ankara,A.Ü.Basımevi,1997.

Hobsbawm,Eric,İmparatorlukÇağı,1875-1914,çev.VedatAslan,Ankara,DostYayınları,1999.

Kars, H. Zafer, 1908 Devrimi’nin Halk Dinamiği, 2. Basım, İstanbul,KaynakYayınları,1997.

Khalid, Adeeb, “Ceditçilik ve Orta Asya’daki Yeni KimliklerinAyrıntılarınaGiriş”, çev.Müfit Balabanlılar, Türkler, Cilt 18, Ankara, YeniTürkiyeYayınları,2002,s.636-643.

Kuran, Ahmet Bedevi, Osmanlı İmparatorluğunda ve TürkiyeCumhuriyetindeİnkılapHareketleri,İstanbul,ÇeltütMatbaası,1959.

Lenin, V. İ., Doğu’da Ulusal Kurtuluş Hareketleri, çev. Tektaş Ağaoğlu,İstanbul,AntYayınları,1970.

Miller, A. F. 50 Letiye Mladoturetskoy Revalutsii, Moskova, “Znaniye”,1958.

ParvusEfendi,Türkiye’ninMaliTutsaklığı,der.MuammerSencer,İstanbul,MayYayınları,1977.

Scharlau,WinfriedB.veZbynekA.Zeman.İttihatveTerakki’ninBolşevikTeorisyeni: Parvus Efendi, Devrim Taciri, çev. Süheyla Kaya, İstanbul,

Page 532: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KalkedonYayınları,2007.

Sohrabi,Nader,“GlobalWaves,LocalActors:WhattheYoungTurksKnewabout Other Revolutions and Why it Mattered”, Comparative Study ofSocietyandHistory,44/1(2002),s.45-79.

Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, Cilt 6, İstanbul,İletişimYayınları,1988.

Spector,Ivar,TheFirstRussianRevolution,ItsImpactonAsia,EnglewoodCliffs,N.J.,Prentice-Hall,Inc.,1962.

Şimşir, Bilal N, “1878-1918 Yıllarında Türk-Rus İlişkileri”, Türk-Rusİlişkilerinde500Yıl,1492-1992,Ankara,TTKYayınları,1999,s.147-152.

Toprak, Zafer, “Türkiye’de ‘Narodnik’ Milliyetçiliği ve Halkçılık (1908-1918)”,Türkler,Cilt14,Ankara,YeniTürkiyeYayınları,2002,s.801-806.

Tunaya,TarıkZafer,Türkiye’deSiyasalGelişmeler (1876-1938), İstanbul,BilgiÜniversitesiYayınları,2001.

Ülman,A.Haluk,BirinciDünyaSavaşınaGidenYol(veSavaş),2.Basım,Ankara,AÜSBFYayını,1973.

Page 533: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

DevrimSonrası:ÇinCumhuriyeti’ninİlkDönemlerindeBatılıTarzdaDemokratikSiyaseteİlişkinDeneyimlerveEngeller

WangChaoguang

Sonradan Hubei eyaletinin başkenti olan Wuhan’daki –devrimcilertarafındankışkırtılan–YeniOrdu,QingHanedanı’nınsaltanatınasonvererekÇin Cumhuriyeti’ni kurmak amacıyla bir ayaklanma başlattı. AyaklanmaWuhan’daki devrimci güçleri destekleyerek bütün ülkeye hızla yayıldı. 1Ocak 1912’de Nanjing’de kurulan Çin Cumhuriyeti Geçici Hükümeti, SunYat-sen’i cumhurbaşkanlığına getirdi. 12 Şubat’ta, Qing İmparatoru tahttançekilmekararınıaçıkladı.Bu,1911’dekiCumhuriyetDevrimi’ninenönemlibaşarısı olarak nitelendirildi. Qing Hanedanı’nın düşmesinden sonracumhuriyet dönemine adım atan Çin, birçok tarihsel fırsatla yüz yüzeydi.Amatarihselgelişme,herzamanhalkınistediğinintersineolur.Çinkademelibirbiçimdeaksiistikameteyöneldi;askeriliderlerbütünülkededenetimielegeçirdiveyöreselaskeridiktatörlerarasındakiçatışmalarÇin’inherbölgesineyayıldı. Çin’deki akademisyenler, yaptıkları çalışmalarda hâlâ o dönemdekibaşarıveyenilgilerinnedenlerineodaklanmaktadırlar.

ÇeşitliSiyasalÖrgütlenmelerinHızlaYayılması

ÇinCumhuriyeti’ninkurulmasındansonra,Pekin’degerçekiktidarBeiyangOrdusu’nun kumandanı Yuan Shikai’nin eline geçti. Yuan, Yeni Ordu’yuBatılı tarzda askeri ilkelerle eğitmesi ve örgütlemesi ile ün kazanmış, odönemin en güçlü kumandanı haline gelmişti. Birçok siyasal deneyim vemanevrayla, gerek Qing Sarayı’nın güçlü simalarıyla ve gerekse ilerleyenreformcularla geniş bir kişisel ilişki ağı oluşturmuştu. WuhanAyaklanması’ndan sonra, Çin’deki durumun analizini yaparak geliştirdiğitaktiklere dayanarak, bütün konumlara ilişkin berrak bir tablo oluşturmuş,yakın gelecekteki muhtemel gelişmeleri öngörmüştü. Siyasal deneyim veaskeri güç bakımından çok zayıf olan Sun Yat-sen’in önderliğindekidevrimciler Yuan’la uzlaştılar ve yeni siyasal sisteme barışçıl yoldangeçilebilmesi ve toplumsal istikrarın sağlanması için, onun Sun’un yerinegeçerekmerkezi hükümetin geçici cumhurbaşkanı olmasını kabul ettiler. 10Mart 1912’de, Yuan Shikai Pekin’de yemin ederek geçici cumhurbaşkanıolarak işebaşladı.Böylece,yeni cumhuriyethükümetiBeiyangOrdusu’nunhâkimiyetinegirdi.

Yuan’ınsaltanatınınbaşlarında,otokrasieğilimiaçıkçagörülüyordu.Ancak,biryandan,devrimcieylemhâlâülkeçapında fışkırmaktaydıvedevrimcilermerkezi ve yerel yönetimde hatırı sayılır bir siyasal güce sahiptiler; öteyandan, kabine sistemi ve yasama, yürütme ve yargı erkinin ayrılığı ilkesi

Page 534: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yürürlüğegirmişti.Ayrıca,demokrasiveözgürlükkavramlarısıradaninsanlararasında geniş bir popülerlik kazanmıştı. Bu koşullar altında, çeşitli türdençok fazla sayıda siyasal gücün serpilmesi söz konusuydu. Bu dengelenmişsiyasal yapıda Yuan’ın yükselen mutlakıyetçiliği bir ölçüde kısıtlanıyor;Çin’de Batılı tarzda demokrasi serpiliyordu. Bunun en göze çarpıcıörneklerindenbiri,çeşitlisiyasalpartilerinortayaçıkmasıydı.

Çin Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında, çok sayıda siyasal örgütlenme vardı.Yapılan çalışmalara göre, 82’si Pekin’de, 80’i Şanghay’da kurulmuş olantoplam312partivardı; “Çin’de,Batılı tarzdakipartilerinneredeysehepsinerastlanabilir”di. Bunların “bazıları siyasal parti niteliğinde, bir kısmı belliamaçlar için oluşturulan baskı grupları, geri kalanı ise toplumsal eylemcibirlikleriydi.” Bunlardan bir parti programına sahip olanların sayısı 35’inaltındaydı ve çoğu benzer hatta özdeş nitelikteydi. 13 partinin temel ilkesi“sanayinin canlandırılması” idi; 11 parti ise, “eğitimin yaygınlaştırılması”nıhedefliyordu. Bu nedende, Çin Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerindeki partifazlalığı,belirtilentarihselkoşullarınbirsonucudur.Bupartiler,ortaksiyasalgörüşlerden çok, kişisel çıkarlara dayanmaktadır. Bunların çoğunun açıkçabelirlenmişsiyasalbiryönelimibileyoktur.Ancak,uygunörgütlenmelerivesiyasal programlarıyla ülke çapında etkili olan birkaç partinin varlığınıyadsıyamayız: Devrimcilerin kurduğu ve daha sonra Kuomintang’a katılanTongmenghui (Devrimci İttifak); eski anayasacıları temsil edenTongyidang(Birlik Partisi); üst sınıftan tüccarların çıkarlarını savunan Gonghedang(Cumhuriyetçi Parti) ve zenginlerin çıkarlarını savunan Minzhudang(Demokrat Parti). Son üç parti daha sonra birleşerek Jinbudang (İlerlemePartisi)adınıaldı.

Devrimci İttifak, başlangıç aşamasında, kendini Qing karşıtı hareketehasretmişti. Çin Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra, Devrimci İttifakliderlerininçoğu,Çinsiyasetiningeneleğilimininparlamenterdemokrasivepartisiyasetiyönündeolduğu,budurumauyumsağlanmasıvediğerpartilerlerekabet edilebilmesi içinDevrimci İttifak’ın yeniden örgütlenmesi gerektiğikanısındaydı. Devrimci İttifak, 3 Mart 1912’de, “Çin Cumhuriyeti’ningüçlendirilmesiamacıylave tamamenhalkıngeçimininsağlanması ilkesininhayatageçirilmesiyle”devrimcibirörgüttensiyasalbirpartiyedönüştürüldü.Partininprogramı,milliyetçiliğinkarşılığıolarak“uluslararasıeşitlikiçinçabaharcanması”nı, demokrasinin karşılığı olarak “yerel düzeyde öz yönetimingeliştirilmesi”ni ve geçimi daha da öne çıkaran ifadeleri içeriyordu. Ancakparti, önceleri lideriSunYat-sen tarafındandesteklenen“halkınüç ilkesi”ni(milliyetçilik, demokrasi ve geçim) açıkça vurgulamıyordu.Bu ise, partinindevrimciniteliklerininpartiprogramındaihmaledildiğiniyadazayıfladığınıgösteriyordu. “Yönetsel birliğin gerçekleştirilmesi”nin şart koşulması ise,Devrimci İttifak’ın farklı siyasal amaçlar için Yuan Shikai ile doğrudan

Page 535: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

mücadeleetmekgibibirniyetininolmadığınıgösteriyordu.Sadece,yasalvebarışçılbiryollaülkeninyönetiminielegeçirmekistiyorlardı.

Devrimci İttifak’ın liderlerindenSongJiaoren’inbüyükbirsiyasal tutkusuvardı.Çin’inBatılı tarzda,hükümetincumhurbaşkanınadeğil,parlamentoyakarşısorumluolduğubirsistemibenimsemesivehükümetiçinrekabeteden“güçlü ve katıksız siyasal partiler” kurması gerektiğini ileri sürüyordu.“Geçmişin gizli topluluklarına karşılık günümüzün açık örgütlenmeleri”ne,“eski tahribatdöneminekarşılıkyeni inşadönemi”neinanıyordu.“Geçmiştedüşmanlara karşı kuvvet ve silah kullandık; şimdi ise, siyasalmuhaliflerimizle,güçlüsiyasalgörüşlerimizikullanarakmücadeleetmeliyiz.”Song,bütünçabasınısiyasalpartilerininşasınahasretti.Sonunda,25Ağustos1912’de, Pekin’deki beş devrimci grubu birleştirerek Kuomintang’ı (KMT)kurdu. Sun Yat-sen partinin genel yöneticisiydi; Song ise, partinin günlükmeselelerinden sorumlu kişi olarak ona vekâlet ediyordu. KMT, “ÇinCumhuriyeti’ni güçlendirmeyi ve demokrasiyi geliştirmeyi” nihai hedefiolarak belirlemiş; “yönetsel birliğin sağlanması, yerel özyönetimingeliştirilmesi, farklı ırkların asimile edilmesi, halkın geçim koşullarınıniyileştirilmesi ve uluslararası barışın korunması”nı programına almıştı. Partiprogramında“halkınüçilkesi”ninaltıçizilmiyordu;KMT’ninsiyasalgörüşüeskisinegöredahabelirsizvedahaaz radikaldi;kademelibirbiçimdediğerpartilereyaklaşıyordu.

Kuomintang’ın yanı sıra, 1 Mart 1912’de kurulan Tongyidang, 9 Mayıs1912’de kurulan Gonghedang ve 27 Eylül 1912’de kurulan Minzhudangvardı.Bu üç parti, programlarında “birlik, ilerleme, özgürlük ve işbirliği”niöneçıkarıyordu.Cumhuriyetdönemininbaşlarındadevrimcilerleyerelaskeridiktatörler (Northern Warlords) arasında yer alan bir konumları vardı. BupartileridestekleyenlereskiQingSarayıgörevlileri,siyasetçiler,anayasacılar,mülkiyet sahipleri ve devrimcilerden farklı siyasal yönelimleri olan diğerkesimlerdi. Düşüncede tutucu, eylemde aşırı ihtiyatlıydılar. Bu nedenle,devrimcilerleyerelaskeridiktatörlerarasındakimücadelebaşladığında,YuanShikai’nin yanında yer alma eğilimindeydiler. “Bu partilerin kuruluşu bile,Yuan’ın daha büyük siyasal örgütlenmeler ve partilere ilişkin koşullarınauymakbakımındankuşkuylakarşılanıyordu.”1913yılınınbaşlarındakigenelseçimlerden zaferle çıkan KMT, parlamentoda hâkimiyet sağladı. Budurumda, parlamentoda KMT ile çekişebilecek güçlü bir parti oluşturmak,Yuaniçinöncelikkazanmıştı.Diğeryandan,yukarıdasözüedilenüçpartide,uzun zamandır, çeşitli konularla ilgili birçokuyuşmazlık vardı veKMT’ninparlamentonun en etkili partisi konumuna gelmesinden hoşnutsuzdular. 29Mayıs 1913’te, Pekin’de, bu üç partinin birleşmesi yoluyla, Jinbudang(İlerlemePartisi)adlıyenibirpartikuruldu.Partininprogramında,güçlüveiyibirhükümetinkurulması,halkıngörüşlerinesaygılıolunması,meşruolan

Page 536: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

özgürlüğün korunması, dünyaya uyum sağlama ve dünya barışınıngeliştirilmesi yer alıyordu. Jinbudang, KMT’nin muhalifi rolünü üstlendi.Parlamentoda bu iki parti arasında belli bir rekabet yaşanmaya başladı.Aslında, Jinbudang sadece devrimcilerle yapılacak olan mücadelede YuanShikai ve anayasacılarla ittifak etmek üzere kurulmuştu. “Güçlü ve iyi birhükümetkurulması”nındesteklenmesi,açıkçaYuan’ınmerkeziotoritesinevediktatörlüğüne hizmet etti. Benzer bir biçimde, “ihtiyatlı eylemler” ve“barış”tan söz edilmesi, “şiddet”e karşı çıkılması, Yuan’ın devrimcilerisindirmesini mazur göstermeye yarayan yaklaşımlardı. Yine de, Jinbudangüyelerinin büyük bir çoğunluğu Batılı demokrasi, parlamento ve partisiyasetinden yanaydı. Otokrasi hırsıyla yanıp tutuşan Yuan Shikai ile aynısafta olmayanların yakın bir gelecekte onun tarafından terk edilmelerikaçınılmazdı.

Çin Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında çok sayıda siyasal örgütlenme sözkonusuolmaklabirlikte;buörgütlenmeler,ideolojiyadainançtançok,çeşitliçıkarlara dayanıyordu. Daha sonra yapılan çalışmaların da gösterdiği gibi,cumhuriyetin ilk dönemindeki partiler şu niteliklere sahipti: 1) parti ötesiüyeler;2)partininprogramıyalnızcaanlamsızbir“tabela”yada“slogan”dı;3) yaygın bir kitle desteğinden yoksundu (ki bu yargının ÇinCumhuriyeti’ndeki partiler için nispeten ılımlı bir yaklaşım olduğusöylenebilir).Buüçpartininbenzeryadaözdeşprogramlarınadahayakındanbaktığımızda, birini diğerinden ayırmanın zor olduğunu görürüz. Ayrıca,partilerin programlarında yer alan ifadeler birçok yöne çekilebilecek ölçüdebelirsizdi. Bu durum, uygulamada sorun yaratıyordu. Daha da kötüsü, bazıpartileryalnızcabirisininönerisiüzerine,bazılarıdakişiselçıkargözetilerekyadaşöhretaranışıylakurulmuştu.Çoksayıdainsançeşitlipartilereüyeydi.“Sabah bir partiye girip öğleden sonra onu terk ediyor ya da akşamkatıldıkları bir partiyi ertesi sabah bırakıyorlardı; bağlılık çabucakdeğişiyordu.İnsanlarınbirgüniçerisindebirçokpartideğiştirmesi,olağandışıbirdurumdeğildi.Partivesiyasetetiğibüsbütünyokolmuştu.”Bupartiler,üyelerininbürokrat,siyasetçi,ünlükişivevarlıklıişadamıolmalarınedeniyle,sağlam bir kitle tabanından yoksundular; yalnızca zor zamanlarda hak veiktidar mücadelesinde başvurulan siyasal araç gözüyle bakılıyordu onlara.Bunabağlıolarak,ÇinCumhuriyeti’ndekipartilerinbirçokbakımdanhalklabir bağlantısı yoktu. Benzer bir biçimde, halk ise bu partilerin yükseliş vedüşüşlerine karşı kayıtsızdı. Bu nedenle, siyasal ortam değiştiğinde,Yuan’akarşıdirenmekiçinhareketegeçebilmeyeteneğindenyoksunolanbupartiler,Yuan’ın baskısı karşısında paniğe kapılıp kaçtılar. Çin Cumhuriyeti’ndekipartilerin,çabucakortadansilinmeleridehızlaçoğalmalarıkadarşaşırtıcıdır.

HükümetSistemininBenimsenmesi

Page 537: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Partilerin hızla çoğalması ve parti siyasetinin gelişmesine koşut olarak,hükümet sisteminin benimsenmesi ve yasama organlarının gelişimi, Batılıtarzdademokrasi sisteminin,diğerbirdeyişleüçkuvvetin ayrılığının işaretiolarakdeğerlendirilebilir.

Hükümet sistemi, Çin Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra geçicihükümet tarafındanbenimsendi.ÇinCumhuriyetiGeçiciAnayasası’nagöre,“Cumhurbaşkanı, hukuka uygun olarak, başbakan ve ilgili bakanlarınonaylamış olduğu yasaları yürürlüğe koyacak ve onların onaylamış olduğukararnameleriçıkaracaktır.”Bu,hükümetsistemininözüyadaonaiçkinolanbirşeyolarakdeğerlendirilebilir.Devrimciler,Yuan’ınhaklarınısınırlamakveyöresel askeridiktatörlerinülkeyehâkimolmasınınönünegeçmek içinbazıönlemler aldılar. 21 Nisan 1912’de kabine oluşturuldu; başlarında TangShaoi’ninolduğudörtTongmenghuiüyesikabineninbaşkanlığınıyürütecekti.EskidenYuan’a bağlı olarak çalışan Tang Shaoi’nin,Yuan’la uzun dönemlibirilişkisivardı.“Tang,”iktidarageldiktensonra,“GeçiciAnayasa’yasıkıbirbiçimde bağlı kaldı; Yuan’ın bazı girişimleri, asıl sorumlunun onayıolmaksızın reddedildi. Keyfi girişimleri engellenen Yuan bu durumdan sonderece hoşnutsuzdu.” Üstelik Tang devrimcilerle yakın bir işbirliğiiçerisindeydi;YuanartıkbaşbakanolarakTang’agüvenmiyordu.Yuan,kendikendine,kabinedekiçoğuüyeninbilmediğiönemliaskerivesiyasalkararlaraldı. Öte yandan, Yuan, Tang Shaoyi’yi engellemeleri ve kabinedekiTongmenghui üyelerine zorluk çıkarmaları için, adamlarını kışkırttı.BöylelikleYuan,kabinedekiTongmenghuiüyeleriniihraçetmeyiveBeiyangdiktatörlerininiktidarıtekbaşınaellerindetutmalarınısağlamayıamaçlıyordu.Böylece, kabine üyeleri ve özellikle kabine ile cumhurbaşkanlığı arasındakigerilimyükseldi;Tang’ınyönetimibüyükölçüdesekteyeuğramıştı.BuaradaYuan ile Tang arasındaki ilişki hızla bozulmuştu; Yuan, Tang’ı görevindenuzaklaştırmakonusundakararlıydı.

1912 Haziran’ında, devrimcilerin Wang Zhixiang’ın Zhili valisi olarakatanmasıtalebinireddetti;Wang’ı,Tang’ınonayıolmaksızın,güneyordusunaXuanweishi(uzlaştırmagörevlisi)olarakatadı.Böylece,hükümetsistemininen temel ilkelerini açıkça çiğnemiş oldu. Böyle davranarak, Tang Shaoi’yekarşı hoşnutsuzluğunu ve husumetini de ifade etmişti. Tang artık devamedemeyeceğininfarkınavararak15Haziran’daistifaettiveTianjin’egitmeküzerePekin’denayrıldı.YuanileTangarasındakiçatışmagörünüştehükümetsistemininyasalarauygunolupolmamasıylailgiligözüksede,aslındaYuan,Beiyang diktatörleri ve devrimciler arasındaki mücadeleyle ilgiliydi.Hükümet sistemi ve onay mekanizmasının uygulanması, devrimcilerinYuan’ın keyfi davranışlarını sınırlamak için almış oldukları önlemlerdi.Yuan’ın Geçici Anayasa’yı ihlaline gelince; koşulların ortaya çıkardığıgerçeklerinfarkındaolmayandevrimciler,Yuan’ınihlalini,Tang’ınçokpartili

Page 538: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kabinesinde “aynı mesele üzerinde keskin bir çatışma yaratan çeşitlipartiler”invarlığınabağlamışlardı.“Siyasalgelişmeyiilerigötürebilmekiçin,partileredayalıkusursuzbirhükümetsisteminibenimsemektenbaşkabiryololmadığı” sonucuna varmışlardı. 1 Temmuz 1912’de, Devrimci İttifak,üyelerinin “kabinedeki görevlerinden ayrılacakları”nı ve “partilere dayalıkusursuz bir hükümet sistemini ısrarla destekleyeceği”ni açıkladı.Devrimciler bu yolla kendi politikalarının önünü açmak, aynı zamanda daYuan’ıniktidarınıdenetlemekistiyorlardı.Amapartileredayalıidealhükümetsistemigerçekleştirilebilsede,Yuan’ındiktatörlüğünegemvurulamayacaktı.Yuan’ın onay düzenlemesi ile ilgili keyfi davranışları, onun GeçiciAnayasa’ya uymayacağını göstermişti. Yuan, devrimci örgütlere, “partileredayalıkatıksızbirhükümetsistemi”kurmafırsatıvermeyecekti.Kendiside,“partilere dayalı katıksız bir hükümet sistemini ancak ben çekildiğimdekurabilirsiniz”demişti.

Tang’ınistifasındansonra,DışişleriBakanıLuZhengxiangbaşbakanolarakatandı.Daha sonra,bugöreve içişleri bakanıveYuan’ın engözdegörevlisiZhao Bingjun geldi. Bu atama, Pekin hükümetinde iktidarın devrimcilerinelindenalındığınıgösteriyordu.Gelenekselsivilhizmetsistemiaskerigüçlereaçıldı. Yuan Shikai önderliğindeki Beiyang diktatörleri, Pekin hükümetiningerçek patronu haline geldi. Bundan kısa bir süre sonra, “kabine,cumhurbaşkanının sekretaryasına dönüşmüştü. Bütün kabine üyelericumhurbaşkanının direktiflerine bağlıydı. Kabinede bir başbakanın olupolmamasıbudurumudeğiştirmiyordu.Yalnızcagerekligörülenbir‘kukla’idibaşbakan.”Böylece, özellikle askeri güçlerle yüz yüze kaldığında, anayasalsisteminzayıflığıaçıkçagörülmekteydi.

YasamaOrganlarınınGelişmesi

1912 yılının Nisan ayı sonlarında, Nanjing’deki eyalet parlamentosu(Canyiyuan)Pekin’e taşındı.Parlamentoüyelerininçoğu,Yuan’ınmuhtemelotokrasisini dikkate alarak, “Canyiyuan’ın bir kukla hükümet rejimi olarakgörülüp kullanılması”ndan kuşkulanıyordu. Yuan’ın otokrasi yönetiminikısıtlamakamacıylayasamaileilgilibazıönerilerdebulundular.YuanShikai,devrimcilerle etkili bir biçimde mücadele edebilmek için, Canyiyuan’ı birmeşruiyetdayanağıolarakkullanmakzorundaydı.Canyiyuan’ıngirişimlerinegeçici olarak belli bir hoşgörüyle yaklaşmak durumundaydı. Bu ise, ÇinCumhuriyeti’nin ilkdöneminde,Canyiyuan’aoldukçaetkinbir rolüstlenmeolanağısunuyordu.Hükümetönerilerininmüzakereedilmesi,mutlakıyetçiliğeilişkin yasaların çıkarılması ve hükümetin eleştirilmesi gibi durumlarda,Yuan’amuhalefetetti.Bazıistatistikleregöre,Canyiyuanbiryıllıkdöneminde220 oturum düzenlemiş, 230 öneriyi ele almış, 55 yasayı kabul etmişti.Canyiyuan’ınçabaları,erkencumhuriyetdöneminingenelsiyasalgerçeklerini

Page 539: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

vemodellerinideğiştiremeyecekti.ZatenYuan,enbaşındanberi,Canyiyuan’ihiçönemsememişti.Canyiyuan’ınönergeleriniyakabuledermişgibigörünüpgizlicemuhalefetediyor,kamusalalandarazıolupözelalandareddediyoryada büsbütün göz ardı ediyordu. Daha da kötüsü, Canyiyuan’ın onayıolmaksızın,dilediğigibidavranıyordu.Yuaniçin,kuvvetlerinayrılığıilkesinedayananBatılıdemokrasi,onunemrineamadesiyasalbiraraçtı.

1912 Ağustos’unda, Canyiyuan, alt ve üst meclislerin seçimi ile ilgiliyasalarıgeçirdi.Çin’inuzuntarihindekiilkparlamentoseçimleriiçinhazırlıkyapmaya başladı. İlgili düzenlemelere göre, parlamento iki meclisli sistemibenimsemişti.Üstmeclisin(senato)üyeleri,Moğolistan,TibetveQinghai’yide içine alan eyalet meclisleri tarafından seçilecekti; kimi sandalyeleryabancılara ve Zhongyang xuehui’ye (Merkezi Topluluklar, bazı akademikörgütler) ayrılmıştı. Üyelerin süresi altı yıldı ve üçte biri iki yılda biryenilenecekti.Altmeclis(TemsilcilerMeclisi)genelseçimleoluşturulacaktı.Temsilcilerin sayısı nüfusa göre (yaklaşık 800.000 kişiye bir temsilci)belirleniyordu. Görev süresi üç yıldı. Seçmenler 21 yaşın üzerinde ve ikiyıldırseçimbölgesindeikametediyorolmalıydılar.Ayrıca,seçmenolabilmekiçinerkekveilkokulmezunuyada500yuanınüzerindegelirsahibiveyılda2 yuanın üzerinde doğrudan vergi ödeyen mükellef olmak gerekiyordu.Adaylariçinse,altmeclisiçin25,üstmeclisiçin30yaşkoşuluvardı.

Seçimlerekatılmakoşullarıçokağırdı:Nüfusunyarısınıoluşturankadınlarvedüşükgelirlilerseçimindışındabırakılmış,budurumseçmensayısınıçokazaltmıştı.Seçimekatılabilmekiçinokuryazarvemülksahibierkekolmakdayeterli değildi. Seçim yasalarına göre, “doğrudan vergi” ile toprak, gelir veişyeri vergileri kastediliyordu. Gelir ve işyeri vergileri o dönemdetoplanmamıştı.“Emlakvergisi”,toprak,evvetaşıtıkapsıyordu.Budurumda,doğrudanvergimükellefiolmayan,kendieviolmayan,mülksahibiolmaklabirlikte eğitimsiz olan çok sayıda insan seçimlere katılamayacaktı. Seçimyönteminegelince,vilayetler ilkseçimbölgesiydi;belli sayıdavilayet,dahabüyükbirseçimbölgesinioluşturuyordu.Vilayetteseçilmişolanher50aday,sonunda altmeclis için bir temsilci seçecekti. Üstmeclisin temsilcileri ise,eyaletmeclislerininüyeleriarasındanseçilecekti.İkiliseçimsistemi,sıradaninsanların kendilerini özgürce ifade etmelerini sağlayacak bir zeminsunmuyordu. Seçimlerde kötüye kullanma ve hileyi de özendiriyordu. Buseçim sistemi bir yandan kimi seçkin ve soyluların bürokrasininbasamaklarında yükselmesine yardımcı olacak, öte yandan da sıradaninsanlarıoykullanmahakkındanyoksunbırakmanınyanısıra,sanayicilerveişadamlarının siyasal katılıma ilgisini azaltacaktı. Sonunda parlamentoyaseçilenüyeler,“Qingyönetiminineskigörevlileri, soylular, feodalekonomi,siyaset ve kültürle yakından ilişkili olan kişiler”di; mülk sahibi olanlarınsayısı son derece sınırlıydı. Bunların toplam üye sayısına oranı yüzde 3

Page 540: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kadardı.ÇinCumhuriyeti’ninkuruluşunun,Çin’dekapitalistgelişmeiçinyenibirsayfaaçtığınısöyleyebiliriz.Ancakbu,Çinkapitalistlerivemülksahipleriiçin daha fazla siyasal fırsat olacağı anlamına gelmiyordu. Geleneksel Çinkültüründe,“soyluluk”birüstsınıfolarakgörülürken,“işadamlığı”uzunbirdönemküçümsenmiştir.Seçimdüzenlemelerininilkininlehine,ikincisininisealeyhineolmasıanlaşılırbirşeydir.Mülksahibisınıfodönemdesayıcaazdıve bu marjinal sınıf çeşitli nedenlerle siyasal katılım hakkından neredeyseyoksun bırakılmıştı. Başlangıçta cumhuriyetin kurucuları tarafındantasarlanan demokratik sistem ve çerçevenin sağlam bir sınıfsal temeledayanmadığıortadadır.

Seçim sistemi oldukça sorunlu olsa da, Çin tarihinde ilk kez parlamentoseçimiyapılmıştı.Bazırakamlar,buseçimlerde40milyonunüzerinde,toplamnüfusun yaklaşık onda biri kadar kayıtlı seçmen olduğunu gösteriyor. Burakam, Qing döneminin Ziyiju (Eyalet Meclisleri) seçimlerindeki seçmensayısının yirmi katıdır. Çin Cumhuriyeti’ndeki bu parlamento seçimleri,demokrasi kavramının yaygınlaştırılması ve demokratik siyasetingeliştirilmesi bakımından son derece önemlidir. Seçimlere katılan birçoksiyasal grubun hedefi, daha sonra verilecek siyasal mücadele içinparlamentoda daha fazla sandalyeye sahip olmaktı. Bu nedenle, seçimlerbüyük bir çekişmeye sahne oldu. Bütün siyasal partiler, daha fazla destekkazanmakiçin,çeşitlisiyasaltaktikleruyguladılar.Seçiminenönemliunsuruolan, siyasal görüş farklılıklarından kaynaklanan uyuşmazlık ve çekişmeyerine,taktiksavaşıyapıldı.Yaygınbirbiçimde,seçmensayısıylaoynamak,görevlilere rüşvet vermek gibi hilelere başvuruldu. “Bir oy için 5 yuandanbiraz az; oylamaya katılacak ilk temsilci olmak için yüzlerce yuan veparlamento üyesi olmak için çok daha fazlası.” Daha da kötüsü, seçmenlertehdit edildi, onlara şiddet uygulandı. Üstelik Çin sağlam bir demokratikseçimgeleneğinesahipolmadığıiçin,sıradaninsanlarseçimekarşıbüsbütünkayıtsız kaldılar. “Sözün kısası, kötüye kullanmaya ilişkin eleştiriler,parlamento seçimlerine düzülen övgülerden çok daha fazlaydı. Kötüyekullanmaörnekleri arasında, rüşvetveyolsuzlukenyaygınolanlarıydı.”Buanalizedayanarakşusonucuçıkarabiliriz:Demokratiksiyasetinuygulanması,yalnızca boş bir teoriye ve devrimci fanteziye yaslanmak yerine; siyaset,ekonomi,kültürvetoplumlailgilibirçokönkoşulugözönündebulundurmayıgerektirmektedir. Dönemin gerçeklikleri çerçevesinde, Çin bu önkoşullarıkarşılamaktanuzaktı.Bunedenle,ÇinCumhuriyeti’ndekidemokratiksistem,tabaşındanitibarenbaşarısızlığauğramayamahkûmdu.

1912 yılının sonları ile 1913 yılının başlarında, parlamento ve eyaletmeclisleri seçimleri ardı ardına yapıldı. 1913 Martı’nda, KMT büyük birbaşarı sağladı. Alt mecliste sandalyelerin çoğunu kazandı. Onun 269sandalyesine karşılık, Cumhuriyetçi Parti, Birlik Partisi ve Demokratik

Page 541: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Parti’nin154, parti ötesi üyelerin 147vebağımsızların 26 sandalyesi vardı.Üst mecliste ise KMT 123, anılan üç parti 69, parti ötesi üyeler 38 vebağımsızlar44sandalyekazanmıştı.8Nisan1913’te,ilkparlamentoPekin’defaaliyetebaşladı.KMTileCumhuriyetçiPartiveBirlikPartisiileDemokratikParti (KMT dışındaki üç parti daha sonra İlerleme Partisi adı altındabirleşecekti), Yuan’a muhalefet edenler ve Yuan’ı destekleyenler olaraksaflaraayrıldılarvebütünönemlimeselelerdeçatışarakuzlaşmazbirkarşıtlıkoluşturdular. Sonuçta ne mutabakat sağlayabildiler ne de bir çözümeulaşabildiler.Parlamento,üyelerininkapıştığıbirkonferanssalonunadönüştü.Katılımdadüşüktü;parlamentogüçdengesindeherhangibirrolüstlenemedi.

YuanveonunBeiyanghizbinin,kendipartilerinikurupsiyasalmücadeleyeveseçimedoğrudankatılmakyerine,devrimcilerekarşıyürütmekteolduklarımücadeledeki müttefikleri olarak, daha sonra İlerleme Partisi adı altındabirleşecek olan Birlik Partisi, Cumhuriyetçi Parti ve Demokratik Parti’yidesteklemeyi tercih etmiş olduklarını da belirtmek gerekir. Demokratiksiyasetin simgesi olanparlamentodaBeiyanghizbinin temsilcisi yoktu.Batıdemokrasisinde, ülkenin başındaki liderin partili, demokratik siyasetin enönemli katılımcıları arasında olması gerekirdi. Burada ise, hayli farklı birörnek söz konusuydu. Bir yanda, devletin dümenini elinde tutan ve gerçekanlamda demokratik faaliyetlere katılmayan, o alanda sessiz seyirciler rolüoynayan Beiyang diktatörleri; öte yanda ise, daima demokrasiye tutkulu,hükümete tavsiyelerde bulunup eleştiriler yönelten, hiçbir zaman iktidaragelmemiş olan partiler vardı. Bu tarz bir iktidar yapısının ve iktidardaolanlarlamuhalefetpartileriarasındakibuilişkibiçimininsüreklilikgösterenbirçelişkiveçatışmayayolaçmasıkaçınılmazdı.Üstelikiktidardakiadamınkendisinemuhalefetedenpartilerehoşgörüsüyoktuveonlarınuzlaşmazlığınıgiderecek etkili çözümler bulamadı. Bu ise, çatışmaların barışçıl bir yolyerineşiddetlehalledilmesineyolaçacaktı.

SiyasalMücadeleninŞiddetlenmesiveSilahlıYüzleşme

1913yılınınbaşlarında,parlamentoseçimlerininveYuan’ınSongJiaoren’ikatletmesininardından,devrimcilerleBeiyangdiktatörleriarasındakiçatışmahızla şiddetlendi. Siyasal mücadele yavaş yavaş askeri mücadeleyedönüşüyordu. Çin’deki Batı demokrasisi deneyimi tehlikeli bir konumagelmişti.

Cumhuriyetin kurulması, Çin siyasetini doğru yörüngeye sokmuş gibigözüksede,karşıtikigüçarasındagizlibirgerilimhükümsürmekteydi.YuanShikai’nintemsilettiğiBeiyangdiktatörleri,devrimcilerikendilerineçekerekya da yok ederek, mümkün olan bütün araçları kullanarak diktatörlüklerinikurmak,bütünyetkileriYuan’ınelindetoplamakistiyorlardı.Öteyandan,SunYat-senveonundevrimcileri,merkezi liderliğiYuan’adevretmişolsalarda,

Page 542: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

merkezi hükümette siyasal katılım yoluyla edindikleri belli bir gücükoruyorlar, Güney Çin’deki bazı eyalet yönetimlerinde sağladıkları sıkıdenetimi sürdürüyorlardı. Yuan’a karşı tetikte olmanın yanı sıra bazıkoruyucu önlemler de almışlardı. Bu iki güç, erken cumhuriyet dönemininsiyasetdünyasındabaşıçekenkarşıttaraflardı.

Devrimcilerle Beiyang diktatörleri arasındaki çatışma parlamentoseçimlerine dayanıyordu. 1913 yılının başlarında, KMT kazandığı seçimzaferiyle parlamentoda hâkim parti konumuna gelmiş; bu durum,KMT’ninzaferinin yaratıcısı olan Song Jiaoren’i cesaretlendirmişti. Song, seçimkampanyası sırasında, parlamento ve kabinenin oluşturulması ile ilgiligörüşleriniaçıkçadilegetiriyordu:“GünümüzdeÇin’inönceliği,mükemmelbir hükümetinoluşturulmasıdır; bu ise, partileredayalı bir kabineyi zorunlukılmaktadır. Bugün KMT, önemli bir statüye sahip olan bir partidir. KMTseçimleri kazandığında, KMT’nin önderliğindeki hükümet doğal olarakbiçimlenecektir.” Song’un eylemleri ve değerlendirmeleri, Yuan Shikai veBeiyang diktatörlerinin öfkesini çekti; çünkü Song kabinesini kurduğundabütün siyasal yaklaşımlarını hayata geçirecek, Yuan’a ve onun despotizmplanlarına zarar verecekti. Yuan, Song’a 500.000 yuan rüşvet vermegirişimindeki başarısızlığından sonra, “Song’un yüksek mevki ve maaşlakandırılamayacağı” sonucuna varmış ve ona karşı bir “suikast planıhazırlamıştır.”Yuan,siyasalhasmınıtamamenortadankaldırmakistiyordu.

20 Mart 1913 akşamı, 31 yaşındaki Song, Şanghay tren istasyonundavuruldu ve 22 Mart sabahı hastanede öldü. Batılı parti siyasetinin sadıkizleyicisiSongJiaoren,“hayatımboyuncadürüstbirinsanoldumvekimseyekarşıhusumetvekingütmedim”demişti.Sonnefesindebile,YuanShikai’denyanaumutluolduğunuifadeediyor,onahitabenşutelgrafıdikteettiriyordu:“Kamusal değerlerin geliştirilmesi ve medeni hakların korunması içincumhurbaşkanının elinden geleni yapacağını umut ediyorum. Eğerparlamentoyenitasarlanmış,kalıcıbiranayasayasahipolacaksa,artıkölsembile gam yemem.” Bu, onun demokrasiye olan muazzam inancınıngöstergesiydi. Tam da KMT’nin seçimlerde kazanmış olduğu zaferinardından, Song’un yeni kabinenin lideri olacağı düşünülürken işlenen bucinayetinYuan’ınsiyasalentrikasıolduğuapaçıkortadaydı.BuolayKMTvekamuoyununbüyük tepkisineyol açtı;yetkililerdenkatillerinyakalanmasınıve yasalara göre cezalandırılmasını istediler. Şanghay’daki polismerkezininyaptığı araştırmanın ardından, çete lideri Ying Kuicheng ve onunadamlarından Wu Shiying’in bu katliamın sorumluları olduğu belirtildi.Bulunan şifreli telgraflar, Başbakan Zhao Bingjun ile İçişleri Bakanı HongShuzu’nunolayladoğrudanbağlantılarıolduğunugösteriyordu;buise,Songcinayetinin siyasal bir suikast olduğunun işaretiydi. Bu telgraflarda HongShuzu, Ying Kuicheng’e açıkça “mesajınız cumhurbaşkanına şahsen

Page 543: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sunulmuş, onun tarafından görülmüştür” diyordu.Böylece,Yuan Shikai’ninkendisinin de olaya karışmış olduğu ortaya çıkıyordu. “Cumhurbaşkanıtelgrafınızıokuduğundaçokmemnungörünüyordu.”ZatenYuanShikai,Songcinayetinden doğrudan yararlanan kişiydi; büyük bir olasılıkla bu işiniçindeydi.

Songcinayetindensonra,başlangıçtamuğlakolansiyasalkonumlargitgideaçıklık kazanmaya başladı. Beiyang diktatörlerinin devrimcileri sindiriportadan kaldırma niyeti iyice gün yüzüne çıkmıştı. Parlamento ve partisiyasetinidestekleyenKMTüyeleribile,durumunciddiyetinikavramışlardı.Ancak, devrimcilerin arasında, var olan istikrarsızlığın üstesinden hangistrateji ve taktiklerle gelineceği konusunda anlaşmazlık vardı. Bir yanda,kuvvete başvurmayı, Yuan’ı alt etmek için yeterli ölçüde askeri gücüntoparlanmasını destekleyen SunYat-sen vardı: “Yönetsel ve askeri güçlerindenetimiYuan’ınelinde.Birliklerini rahatçadevreyesokabilir.Bizegelince,yapmamızgerekenşey,düşmanhenüzhazırlıklıdeğilken,beklenmeyenşeyiyapmak, ondan önce saldırmaktır. Kendimizi koruyacak konumu böyleedinebiliriz.” Diğer yanda ise, görüşleri çok sayıda KMT üyesi tarafındanpaylaşılan,KMT’ninYuan’akarşıhiçbiraskerihazırlıkyapmamışolduğunudüşünen Huang Xing vardı. Eğer KMT askeri eyleme iteklenirse, bununsonuçlarını kestirmek zor olacak; KMT’nin denetleyemeyeceği bir ortamoluşacaktı. Sun Yat-sen, “çoğunluğun görüşü dikkate alındığında, askerioperasyon ertelenmeli,” dedi. Devrimciler, “Song cinayeti davası”nın yasalyoldan çözümlenmesi gerektiği kanısındaydılar. Ancak suçlular yakorunuyorlar ya da duruşmaya gelmeyi reddediyorlardı. 1913 Mayıs’ınınsonunda, davanın duruşması yapıldı; ama iki sanık (ZhaoBingjun veHongShuzu) duruşmaya gelmedi ve dava iptal oldu. Bütün süreci kişisel olarakizlemiş olan KMT üyesi Zou Lu, “Her zaman yasaların her şeyemuktedirolduğunu düşünmüşümdür. Bu nedenle, Song davasının yasal yollaçözümlenmesinde ısraretmiştim.Amagerçeklikbenim ideallerimden farklı.Yasalarınetkilibirbiçimdeuygulanmadığınıkabuletmeliyimartık,”diyordu.

“Yasal çözüm”ün suya düşmesinin ardından, devrimcilerin kafası, YuanShikai ile ilişkilerin nasıl ele alınacağı konusunda hayli karışıktı. BunakarşılıkYuan,bütünsiyasal,askerikaynaklarınıvekendilehinesaftutanları,devrimcilere karşı mütecaviz eylemlerini başlatmak için seferber ediyordu.1913 Haziran’ında, KMT’nin Jiangxi, Guangdong ve Anhui askeriyöneticilerinin azledilmeleri emrini verdi. Böylece devrimcilere olanhusumetini ilanetmişti.SunYat-sen,hararetle,Yuan’akarşısavaşmaküzereaskeri güçlerin toparlanmasını savundu. Devrimciler arasındaki iletişim vemüzakerenin ardından, sonunda Yuan’a karşı askeri eylem yapılmasıkonusunda mutabakata varıldı. 12 Temmuz 1913’te, Jiangxi eyaletininyöneticisi Li Liejun, Yuan Shikai’ye karşı “İkinci Devrim” olarak bilinen

Page 544: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

savaşı başlattı. Li’nin bağımsızlığının ardından, Şanghay’ı da içine alanJiangsu, Anhui, Guangdong, Fujian, Hunan ve Sichuang gibi eyaletler deYuan’a karşı silahlı ayaklanmayı başlatarak bağımsızlıklarını ilan ettiler.Bunlar,devrimcilerinetkialanındakieyaletlerdi.Ancak,bueyaletlerdekibazısiyasal ve askeri liderler Yuan’la ilişkilerini tam olarak koparmakistemedikleri için, askeri eylem rahatça yol almıyordu. Üstelik devrimcilergenişbirhalkdesteğidesağlayamamışlardı;buna,aralarındakigörüşvetavırayrılıklarıdeeklenince,yalnızlığaitildiler.

Kısabir süre sonradevrimcilerleBeiyangordusu arasında iç savaşpatlakverdi. Yuan’ın askeri üstünlüğü nedeniyle, savaş iki ay içerisindedevrimcilerinyenilgisiylesonuçlandı.Eylülortasında,Beiyangordusu,dahaöncedevrimcilerinelindeolanbütüneyaletleriişgaletti.Yuankarşıtıhareketçöktü. Sun Yat-sen ve Huang Xing gibi liderlerin çoğu –genellikleJaponya’ya– kaçmak zorunda kaldı. Erken cumhuriyet döneminin siyasalyapısı,artıkçokdahabüyükdeğişiklikleresahneolacaktı.

BeiyangDönemi

“İkinci Devrim”in çöküşü, Çin Cumhuriyeti’nin kuruluşundan berisüregelen demokrasi deneyimlerinin sonu anlamına geliyordu. Pekinhükümeti, Beiyang diktatörlerinin denetimi altına girdi. Yuan Shikai,ordusunungücünedayanarak,yönetimintekhâkimidurumunageldi.Hemenardından, devrimcilerin dayattığı “Geçici Anayasa”nın getirdiğikısıtlamalardankurtulmak için, cumhurbaşkanlığı seçimiveyönetsel reformhazırlıklarınabaşladıveböylecedevletinmeşrudiktatörüoldu.

6 Ekim 1913’te, parlamentoda cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Yasalaragöre, cumhurbaşkanlığı seçiminin parlamento üyeleri arasında gizli oylayapılması, üyelerin üçte ikisinin oy kullanmış olması gerekiyordu.Cumhurbaşkanını toplamoylarındörtteüçübelirleyecekti.Eğer ilk iki turdakimse yeterli oyu alamazsa, ikinci oylamada en yüksek oyu alan iki adayyarışacak, oyların yarısını alan aday cumhurbaşkanı olacaktı. O dönemde,Yuan,gerekaskerivegerekseyönetselanlamdabütünÇin’ehâkimolmanınyanısıra,diğerülkeleresunduğuuzlaşma teklifleri iledışarınındesteğinidekazanmıştı. Üstelik siyasal rakibi de yoktu; kamuoyu ve varlıklı sınıf onunyanındaydı.Bunakarşılık, seçimonun istediği ölçüde rahat geçmedi.Yuan,üçüncüoylamanınardından,ÇinCumhuriyeti’nincumhurbaşkanıoldu.

Yuan, bu sözüm ona “demokratik seçim”deki başarısından çok hoşnutkalmıştı; “Tanrı’nın inayeti”nin kendi üzerinde olduğunudüşünüyordu.Onagöre, ille de kibar ve ölçülü bir tarzda Batı demokrasisi uygulamakgerekmiyordu. Parlamenter demokrasiyi kaldırmak ve diktatörlüğünügerçekleştirmeküzere,siyasalrejimreformunubaşlattı.

Page 545: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yuan’ın gözde siyasal rejimi, cumhurbaşkanının haklarının hiçbir biçimdekısıtlanmamışolduğurejimdi.ParlamentodakikimiKMTveİlerlemePartisiüyeleri, onun reform girişimi karşısında sessiz bir direniş gösterdiler. 31Ekim’de Çin Cumhuriyeti Anayasası’nın taslağı hazırlandı. Hükümetsistemine bağlı kalınıyordu; alt meclisten kabine sorumlu olacaktı. Kabineüyelerinin onay hakkı da korundu.Buna karşılık, cumhurbaşkanının haklarıgenişletildi. Örneğin parlamento oturumlarını askıya alabilecek, üst meclisüyelerinin üçte ikisinin uygun görmesi koşuluyla alt meclisi dağıtabilecek,parlamentonun onayı olmaksızın bakan atayabilecekti. Yuan hâlâ yeterincetatmin olmamıştı. 4 Kasım’da, KMT’nin feshedilmesi talimatını verdi veparlamentodaki KMT üyesi vekilleri görevlerinden azletti. Böylece, yasalkatılımcılarından yoksun olan parlamento oturum düzenleyemeyecekti. 12Kasım’da ise, faaliyetlerini tümüyle durdurmak için, eyalet meclislerindekibütünKMTüyelerininyasalstatülerinikaldırdı.Bundankısabirsüresonra,merkezi veyerel yönetimin atadığı delegelerdenoluşan “siyasal kongre”ninkurulması talimatını verdi. Esas görevi, temel milli tutumu tartışmak üzere“yığınların fikir ve önerilerini birleştirmek”ti. 15 Aralık’ta açılan kongre,tamamen Yuan’ın denetimi altındaydı. Kongre, 9 Ocak 1914’te, “izlenmesigereken doğru siyasal yol”un parlamento olmadığını ifade ederek, Yuan’ınbütün parlamento üyelerinin görevine son vermesini “istedi”. Ertesi gün,Yuan, “parlamentonun çeşitli siyasal önyargıları olan insanlar tarafındanyıkıma sürüklendiği ve ayaktakımının tiranlığının eli kulağında olduğu”gerekçesiyle, kalan parlamento üyelerinin de işine son verilmesi veparlamentonundağıtılmasıtalimatınıverdi.3Şubat’ta,bütünyerelözyönetimbirimleri lağvedildi. 28Şubat’ta ise, “muhtemelen iç kargaşaya karıştıkları”ve “hiçbir yarar sağlamadıkları” gerekçesiyle, eyalet meclisleri kaldırıldı.Böylece, parlamento, seçimleri izleyen bir yıl içerisinde, bütün biçimleriyleyürürlüktenkaldırılmışoldu.12Şubat’ta,Yuankabineyiyenidendüzenledi;bütün İlerleme Partisi üyelerinin görevine son verildi; merkezi hükümettamamenBeiyanghizbininsultasıaltınagirdi.

1914Ocak’ında,YuanShikai,adaylarıkendisitarafındanbelirlenecekolanYuefa Huiyi’nin (Anayasa Konseyi) kurulması talimatını verdi. Konsey 18Mart’ta açıldı ve elbette Yuan tarafından ilan edilen Çin CumhuriyetiAnayasası’nı yasalaştırdı. Yeni anayasayı, hükümet sisteminden başkanlıksistemine geçiş nitelendiriyordu. Başkana, Lifa Yuan’ı (Yasama Konseyi)kurma ve dağıtma, resmi düzenlemeler yapma, kabine üyelerini atama,anlaşmayapmavesavaşilanetmegibihaklarverilmişti.YasamaKonseyi’ninüyeleriise,eyaletyasamakonseyindenseçilecekti.Görevi,yasaönergelerivebütçenin görüşülmesi ve başkanın yaptığı soruşturmaların yanıtlanmasıydı.Ancak, Yasama Konseyi’nden geçen yasa önergeleri ve bütçe, CangzhengYuan’ın(DanışmaKonseyi)incelemesinesunulacaktı.Başkanise,“tehlikeli”

Page 546: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ya da “zararlı” olanları muhtemelen yürürlüğe koymayacaktı. Bu nedenle,Yasama Konseyi’nin yetkisi oldukça sınırlıydı. Çin Cumhuriyeti Anayasasıile, merkezi otoritenin sağlanması, hakların kısıtlanması, yönetsel birimingücünün artırılması ve yasal birimin gücünün zayıflatılması amaçlanmıştı.Başkanınyetkileriolağanüstüdüzeydegenişletildi;onukısıtlayançokazşeykaldı. Çin Cumhuriyeti Anayasası’nın yürürlüğe girmesi, Yuan’ınbaşkanlığına meşruiyet sağladı. Artık “cumhurbaşkanı adı altındadiktatörlüğünü” uygulayabilirdi. Böylece, 1911 Devrimi’nin en büyükkazanımlarından biri olan Çin Cumhuriyeti Geçici Anayasası’nınkaldırılmasıylabirlikte,Yuan’ındiktatörlüğününönündekienetkiliengeldekaldırılmışoldu.

Tarihtekibütündiktatörler,çabalarını,siyasalüstünlüktekelinisonsuzadekellerinde tutmaya hasretmişlerdir. Yuan, diktatör olarak bir istisnaoluşturmuyordu.Yenianayasanınuygulanmayabaşlamasındansonra,sonunakadar cumhurbaşkanı olarak kalmak ve muhtemelen başkanlık “tacını”torunlarına devretmek için, cumhurbaşkanlığının koşulları ve devri ile ilgilibazıdeğişiklikleryapmayıtasarladı.28Aralık1914’te,yenibaşkanlıkseçimiyasası yürürlüğe girdi. Böylece, cumhurbaşkanlığının süresi on yıl olarakbelirleniyor, cumhurbaşkanının daha sonraki dönemler için yenidenseçilebilmesine olanak tanınıyordu. Yuan, ömür boyu başkanlık hayalinekavuşmuştu. Seçim yasasına göre, üç başkan adayını görevdekicumhurbaşkanı belirleyecek; devlet mührü taşıyan liste –imparatorlukdöneminden yadigâr kalan bir ritüele bağlı kalınarak– altın kasadasaklanacak; cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı gün, cumhurbaşkanıkasayı açacak, son kararın verilmesi için listeyi seçim komitesine teslimedecekti. Bu düzenlemeler, Yuan’a, cumhurbaşkanlığını ömür boyusürdürmeninyanısıra,onukendisoyunadevretmeolanağıdasunuyordu.Buseçimyasası,cumhuriyetleyönetilendünyanınseçimyasalarınınentuhafıydı.Çünküdemokrasiruhuyerinefeodalgelenekleribarındırıyordu.

“İkinci Devrim”in çöküşünden sonra, Yuan Shikai, cumhurbaşkanı olarakresmen iktidara geldi. Devrimciler Yuan’ın iktidarını artık doğrudan tehditedemeyeceklerdi.Yuan,Beiyangordusuilebirlikte,kabinenindeğiştirilmesi,parlamentonun dağıtılması ve yeni anayasanın geçirilmesi gibi sinsicegirişimlerle kısa bir süre içerisinde merkezi ve yerel yönetimde denetimitamamenelegeçirmeklekalmadı;yönetselreformyoluyla,diktatörlüğünüdegerçekleştirdi. Böylece, 1911 Devrimi’ni izleyen Batı demokrasisideneyimleribaşarısızlıklanoktalanmışoldu.

DemokrasiİdealleriveOtokrasiRealitesi

Erken cumhuriyet döneminin demokrasi deneyimi, Çin açısındanbakıldığında bile olağandışıdır. Belli bir tarihsel bağlamda gerçekleşmiştir.

Page 547: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Dahafazlaçabaylaaraştırılmayıhakedenpahabiçilmezbirmirasasahiptir.Bu deneyimler, sonunda başarısızlığa uğramış olsa da, Çin için, demokrasikavramının yaygınlaşması ve bir ölçüde demokrasi deneyiminin yaşanmasıbakımından çok önemlidir. Deneyimin başarısızlığı, olgunlaşmamış siyasal,ekonomik ve toplumsal koşullar, halkın nitelikleri ve Çin toplumunundemokratik geleneklerden yoksun olması gibi etkenlere bağlanabilir.Cumhuriyetin kurucuları, ülkenin gelişmesi ve halkın refahı adına Batıdemokrasisini uygulamayı denediler. Bu demokrasi deneyiminin sonucu neolursa olsun, onun getirdiği kazanımları ve yol açtığı kayıpları iyicearaştırmak zorundayız. Geriye doğru baktığımızda, demokrasi idealleri vedavranış tarzıbakımındandevrimci liderlerleYuanShikaiarasındagözlenençarpıcı farklılık, başarısızlığa yol açan temel nedenlerden biri olarak öneçıkmaktadır.

Devrimciler, çoğunlukla, idealleri zengin olan ama reel politikadeneyiminden yoksun kişilerdi. Üstelik askeri ve siyasal anlamda uzundönemlivekarmaşıkbirmücadeleiçintamolarakhazırlıklıdeğillerdi.Birçokdevrimci, devrimci başarının sarhoşluğu içerisinde, birlik, barış ve inşayınihai hedefleri olarak görüyordu; bu arada, devrimci kazanımları vedemokratik sistemi geliştirmeyi ihmal etmeleri nedeniyle Yuan’ın onlarısindirmesini engelleyemediler. Daha da kötüsü, bazıları, etik değerleri biryanabırakarak,Yuan’akişisel çıkar sağlamak için ellerindengelenher şeyiyaptılarveYuan’ınsiyasalaletioldular.ÇinCumhuriyeti’ninkurulmasındansonra, önde gelen liderlerin çoğu gerçek bir beyefendi gibi davranaraksiyasete karışmaktan sakındı, çabalarını sanayinin inşasına ve anayasacıharekete hasretti. Yüce ideallere ve davranışa sahip olan devrimciler, dahasonraki siyasal gelişmeyekatkıdabulunamadılar;Yuan’a, deneyimli ve tilkigibi kurnaz olan bu komutana karşı mücadelede başarısızlığa uğradılar.Beiyang hizbine karşı verilen mücadelenin, uzun dönemli vizyona sahip,misyonuaçıkçabelirlenmişönderleriolamadılar.

ÖndegelenpopülerliderSunYat-sen,cumhuriyetinkurulmasındansonrakidurumuşöylenitelendiriyordu:“Qingmonarşisinin tahttanferagatetmesiveÇin Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra, ‘halkın üç ilkesi’nden‘milliyetçilik’ve‘demokrasi’tamanlamıylahayatageçirilmiş,geriye‘geçim’kalmıştı. Şu andan itibaren, çabalarımızı halkın geçim koşullarınıiyileştirmeye hasretmeliyiz.” Geçici cumhurbaşkanlığını Yuan’abırakmasındansonra,Çin’idolaşarakgözlemleryaptıvesiyasaldüşünceleriniifade etti. “Sanayinin geliştirilmesi ve halkın geçim koşullarınıniyileştirilmesi,” onun “hedefi”, “uzun zaman kalbinde yaşattığı özlemiydi.”Sanayinin geliştirilmesine, özellikle demiryolu inşasına çok fazla vurguyapıyor,onyılda100.000kmuzunluğundademiryolu inşasını içeren iddialıbir plan öneriyordu. Planını gerçekleştirmek için, 1912 Ağustos’unda,

Page 548: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Şanghay’da kendi başına China Railway Corporation’ı (Çin DemiryoluŞirketi) kurdu. Sun Yat-sen’in planları gerçekleşmemiş, eylemleri yerinibulmamıştı. Bunun çeşitli nedenleri vardı. Birincisi, hakikatlerikavrayamamıştı.Devrimcihedeflerinhepsineulaşıldığını,artıktemelgörevinekonominin inşası olduğunu düşünüyordu. “Fiziki kaynaklarımızıgeliştirmeli, halkın geçim koşullarını iyileştirmeliyiz. Her türlü siyasalfaaliyet, ancak istikrarlı bir milli güce dayanarak sürdürülebilir.” İkincisi,Yuan’ın siyasal duruşunu açıkça görememişti. Yuan’ın Çin Cumhuriyeti’nebağlılık göstereceğini, onun gücünün kabine ve yasamayı da içeren bir dizianayasaldüzenlemeyleetkilibirbiçimdesınırlandırılabileceğinidüşünmüştü.Üçüncüsü,SungelenekselÇinkültüründenhaylietkilenmişolanbirinsandı.“Başarıyı elde ettikten sonra çekilmek,” onun için soylu bir idealdi. Bunedenle, siyasal ideallerini yaygınlaştırmak için Çin’i dolaşmış, kendisinişevklegenişölçeklibirsanayinininşasınaadamışolsada,çabalarısonuçsuzkaldı.Yuanise,Sun’unçabaveeylemlerini,dışdünyayabarış,birlikveinşamesajlarıvermekiçinkullanmıştı.Sun,YuanShikai’nindavetiüzerine,1912Ağustos’undaPekin’egitmiş,onunlagörüşmüştü.Yuan,“alçakgönüllülükle”,ona “cumhuriyetin kuruluşu sürecinin en erdemli siması”, kuzey-güneybirliğinin “en önemli ismi” olarak saygı göstermişti. Genel seçimlersonuçlanıp parlamento açıldığında, siyasal kariyerine gönüllü olarak sonverip, toplumsal vaatlerin yerine getirilmesi için Sun’la el ele vermekararlılığındaolduğunuifadeetmişti.Yuan’ın“nazik”tavırlarıve“içtenlikli”ifadesiSun’uhayli etkilemişti. “Yuan sorumluluk sahibiveaçıkgörüşlübirinsan.ÜstelikÇin’indurumunuherzamançoknetbirbiçimdegörebilmiştir”diyordu.

Yuan Shikai, Sun Yat-sen’in devrimin başarısıyla oyalanıp sanayinininşasıyla meşgul olduğu sırada, devrimcilerle mücadele etmek için gerekligördüğü temel hazırlıkları yapmıştı. Sun Yat-sen ile Yuan Shikai arasında,inanç,eğitimvedavranıştarzıbakımındançarpıcıfarklılıklarvardı.Birincisi,Sun Yat-sen idealleri olan, muhaliflerine karşı son derece hoşgörülü veuzlaşmayanlısıbirkişiolduğuhalde;düşüncesiveyaşamtarzıeskidönemdebiçimlenmiş olan eski imparatorluk görevlisi Yuan Shikai acımasız, katıyürekli,askerigüceinanan,ogücüdevrimcilerekarşıkullanabilecektıynettebir insandı. İkincisi, yılların Mançurya bürokratı olan Yuan, daha fazlamüttefik edinerek gücünü pekiştirmenin ne denli önemli olduğununfarkındaydı. Yuan’ın parlamentoda İlerleme Partisi’nin ve doğrudan kendidenetiminde olmayan kuzeydoğu, kuzeybatı ve güneybatıdaki neredeysebütüneyaletlerindesteğinikazanmışolduğu,enazındanyansızlığınısağladığıortadaydı. Kuzey Çin ise doğrudan onun denetimi altındaydı. Zamanındabirisinin ifade ettiği gibi, “Yuan başkalarından yararlanma konusundabaşarılıydı. Karşılığında hiçbir şey ödemeksizin, başkalarının çabalarından

Page 549: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

çıkarsağlardı.”Üçüncüsü,odönemdehalkınbüyükbirçoğunluğu,özelliklemülk sahibi olanlar, istikrarın korunması ve kargaşanın giderilmesindenyanaydı. Yuan, bu toplumsal atmosferi değerlendirerek onların desteğinisağladı. Son olarak, Yuan, strateji ve taktik belirleme konusunda ustaydı.Stratejik anlamda, ortada olanlara rüşvet vererek, devrimcileri isemarjinalleştirerek,merkeziotoriteyielindetutmayıbaşardı.Taktikanlamında,“barış ve birlik” söylemiyle, mülk sahiplerinin ve kamuoyunun desteğinisağladı. Bu arada, gizlice, devrimcileri yenmesini sağlayacak askerihazırlıklarıyaptı.Askeridüzlemdekihâkimkonumu,uzunsiyasalmücadeledeneyimi,diplomatikçevrelerdekiyüksekitibarıvebüyüktoplumsalotoritesiile, Pekin’deki siyasal ortamı kademeli bir biçimde denetim altına aldı vemeydanokuyarakdevrimcilerinkarşısınadikildi.

Devrimciler, 1911 Devrimi’nin başarısı ve cumhuriyetin kurulmasındansonra, Çin’de Batılı demokratik sistemin yerleştirilmesi için büyük çabaharcadılar. Demokrasi kavramının yaygınlaştırılması, siyasal partilerinkurulması ve siyasetin işletilmesi bakımından önemli başarılar sağladılar.Ancak,demokratiksiyasetinetkililiğiniabartıpÇin toplumunaderindenköksalmış olan feodal otokrasi geleneğinin etkilerini göz ardı ettiler. Daha dakötüsü,ellerindekiaskerigücügönüllüolarakazalttılarvedahaetkilialanlaranüfuz etme çabası göstermediler.Yuan’ın büyük askeri baskısıyla yüz yüzekalan devrimciler, İkinci Devrim dönemine doğru, askeri gücü elindebulundurmanınöneminikavramışlardı.Amaartıkçokgeçti.

Demokrasinin temel ilkeleri elbette ordunun kamulaştırılması, yönetimerkininveaskerigücünayrılığı,askerigücüyönetimerkinindenetlemesivepartisistemigibişeylerigerektirir.Neyazıkki,ÇinCumhuriyeti’ndebunlarınhiçbiri tam anlamıyla gerçekleştirilememiştir. Beiyang ordusu ilesavaşabilecek askeri güce sahipolmayandevrimciler, yalnızcakafalarındakidemokrasi idealiyle kazanımları koruyamazlardı. Üstelik ayrıntılı stratejilerideyoktu;siyasalgüçlerleittifakedemediler.Kısacası,gevşekörgütlenmevezayıfönderlik,kaçınılmazolarak,erkencumhuriyetdönemindekidemokrasideneyiminin başarısızlığına yol açtı. Çin’in erken cumhuriyet dönemindekidevrimcilerin çabalarını Mustafa Kemal’in 1920’lerde Türkiye’degerçekleştirdiği reformla karşılaştırmak, onları daha iyi anlamamızısağlayabilir.

Page 550: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KüreselTarihYaklaşımınaGöreQingİmparatorluğu’nunÇöküşü:YeniBirKavrayıştanSözEdilebilirmi?

LeoDouw

Bumakalede,1908JönTürkDevrimiileonunlaneredeyseeşzamanlıbaşkabir gelişmenin, 1911’de Çin’deki Qing Hanedanı’nın yıkılışınınkarşılaştırılması için yeni bir arka plan oluşturmaya çalışacağım. Bunu,1990’lardanbuyanamodernÇin tarihi ile ilgiligörüşleriköklübirbiçimdedeğiştiren ve Osmanlı İmparatorluğu’nun 1923’te yerini TürkiyeCumhuriyeti’ne bırakması ile ilgili soruları da ortaya koyabilecek birçokakademik tartışmayı özetleyerek yapacağım. Yeni tarihçiliğin odağayerleştirdiğiiddia,Çin’in,17.yüzyıldanberi,modernbirtoplumoluşturmakiçin kendi dinamikleriyle yol aldığı; bunun ise, devletle karşı karşıya gelentoplumsal kurumların güçlenmesine ve çok halkalı bir kimlik oluşumusürecineyolaçmışolduğudur.Bu,Batı’dakigelişmelereeşdeğerniteliktedirveÇin’in1980’lerdenbuyanagözlenmekteolanyükselişininyolunuaçmıştır.Bu yaklaşımın en açık sözlü yandaşları, benzer iddiaları dünyanın diğerbölgeleri, Hindistan, Hint Okyanusu, Osmanlı İmparatorluğu ve İslamEmirlikleriiçindeilerisürenbirperspektifesahiptirler.Ayrıca,GanaveMısırgibi daha az başarılı olmuş olan Batı’nın dışındaki ülke, bölge, kültür vetoplumlarınüstlendikleritarihselrollerleilgiliolarakdahabüyükiddialarilerisürmektedirler. Bu perspektifin yandaşlarının “küresel tarihçiler” olarakadlandırılmaları yaygınlık kazanmaya başladı. Bu anlamda sözü edilenküresel tarih, dünya tarihinden farklı bir şeydir (Crossley 2008: 107-9).Küreseltarihvedünyatarihisıklıklaaynıanlamdakullanılankavramlar;benonlarıfarklıkavramlarolarakelealıyorum.

Küresel tarihin iddiaları hâlâ hararetle tartışılıyor: Daha önceki tarihçilik,küreseldeğilmillibirperspektifleyapıldı;bu ikiperspektifinuyuşmasıçokzor. Milli tarih, 19. ve 20. yüzyılların büyük bir bölümünde, ana akımtarihçiliği idi; o dönemde tarihçilik mesleğinden olanların keyfini sürdüğüyüksek statüyü meşrulaştırdı (Sutherland 2007). Küresel tarihin etkisi, budurumu pek değiştirmiyor.Milli tarihçilikle iştigal edenlerin çoğu, gelişmişulus-devletlerindünyanıngerikalanıiçinörnekoluşturmasıgerektiğiveyenikurulanulus-devletlerinmoderniteyibaşarmak içindışarının rehberliğinevedüşüncelerine gereksindiği görüşünü hâlâ koruyor.O nedenle, aşağıdamilliveküreseltarihçiliğibirlikteelealacağım.

Qing Hanedanı’nın düşmesi, umulduğu kadar büyük bir olay olarakgerçekleşmedi; bir darbe bile değildi: 10 Ekim 1911’de, QingHanedanı’na(1644-1912) karşı hazırlanan bir komplonun ortaya çıkarılması üzerine,

Page 551: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Wuhan’dakiaskeribirliklerkendilerinisavunmaamacıylaayaklanmış,Mançuvalisikenti terketmiş,diğereyaletordularıveyöneticilerideayaklanmanınizinden giderek bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. Birkaç ay sonra, geçiciolarak işten uzaklaştırılmış olan eski saray görevlisi General Yuan Shikaiçağırıldığında, imparatora resmen çekilmeyi önerdi. İmparator ise, 12Şubat1912’deusulcaçekildi.Çekilme,Yuan’ınreformyanlısıgruplarlasürdürdüğükarmaşık pazarlığın bir parçasıydı. O pazarlık, reform yanlısı grupların enseçkin lideri olan Sun Yat-sen’in Çin Cumhuriyeti’nin başkanı olaraktanınmasını da içeriyordu. Bu, 1Ocak 1912’de gerçekleşmişti. Hanedanlık,fazlaca kan dökülmeden düştü. Yuan, parlamento seçimlerinin yapılacağısözünüvererekSunYat-sen’denbaşkanlığıdevraldı.Amaseçimlerinönünüalmaktançekinmedive1913’teÇin’inengüçlüadamıhalinegelerekdespotkesildi. Fairbank’ın 1911 Devrimi’ne ilişkin yargısı şöyleydi: “ÖzellikleWuhankentlerindebazısertçatışmalarolsada,1911Devrimişiddettenhayliuzaktı. Aynı zamanda sonuçsuzdu; çünkü temel amacı olumsuzdu,Manchuyönetiminesonvermekti.”(Fairbank,ReisschauerveCraig1965:640).

Bu olayların kısa dönemli sonuçları çok önemli değildi; çünkü Türkiyeörneğinden farklı olarak 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti kurulana kadarsiyasalbirliksağlanamamıştı.Emperyalistgüçlerleittifakhalindekifeodalyada geleneksel güçlerin hâkimiyeti, Yuan ve ondan sonraki askeri diktarejimlerinin 1920’lerin sonlarına kadar iktidarda kalmalarını sağladı ve odönemeilişkin“milli”anlatılaragöre,Çin’iönemlibirdönüşümgeçirmektenalıkoydu. Çan Kay-şek’in 1927’de iktidara el koyması, Qing Hanedanı’nınçöküşündendahaönemliydi;amagerekli toplumsaldönüşümsavaştansonraÇin Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başladı. Yine de, 20. yüzyılınbaşlarındaki olaylar, Çin’in 20. yüzyıldaki modernleşmesine ilişkin büyükanlatıların zorunlu bir unsuru haline geldi: “Milli” tarihçilik, 1930’lardanitibareniktidariçinçekişenikitemelgücün,MilliyetçiPartiveÇinKomünistPartisi’ninfaaliyetlerindenesinlendi.Çintarihçiliğine,1950’lerden1980’lerekadar,Amerika’dakiModernizasyonOkulu veÇinHalkCumhuriyeti’ndekiÇinMarksizmihâkimoldu.Yukarıdabelirtildiğigibi,genelanlamdaikiside“milli”nitelikteydi;onedenle,1911olaylarınıÇin’inmodernleşmeyolundaattığızorunlubiradımolaraknitelendirdiler.

Milli,“Modernist”Tarihçilik

Bu iki yaklaşım, “milli” olduğu kadar “modernist” başlığı altında dasınıflandırılabilir;çünkütarihselanalizlerinde,BatılımoderniteninTürkiyeveÇingibiülkeler içinarzuedilenbirşeyolduğudüşüncesindenyolaçıkarlar.Modernizm,19.yüzyılınsonunda,ÇinveTürkiye’dekisiyasaldönüşümlerinhemenöncesindeortayaçıkmıştı.MaxWeber’denesinlenenvebüyükrağbetgörenbueğilim,döneminpozitifAnglo-Amerikanmodernitesitasavvurundan

Page 552: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kaynaklanmıştı.ModernizminmateryalistversiyonunutemsiledenMarksizmise, çağdaş gelişmiş toplumların sunduğu nimetler konusunda daha kuşkulubiryaklaşımasahipti.Ancak,günümüzde,farklılıklardançokbenzerlikleröneçıkmaktadır.Bumodernist düşünce okullarının ikisi de tek bir hat üzerindeilerleyen, evrimci ve iyimser bir tarih görüşüne ve gelecekle ilgili olarakteleolojik bir inanca sahiptir. Bu durum, 20. yüzyılın büyük bir bölümündetarih yazımını derinlemesine etkilemiştir. BarringtonMoore’un 18. yüzyılınsonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar olan dönemde yaşanan büyükdevrimlerle ilgili karşılaştırmalı çalışması, bu iki yaklaşımın etkileyici birbiçimdeharmanlanmasınınçarpıcıbirörneğinioluşturur.Oradamodernleşmeörtük bir biçimde, tarihsel değişimin motoru olarak ele alınır ve sonucubelirleyen şey,belirlibirulus-devletteki sınıfsalgüçler topluluğudur (1966).Son dönemlerde farkına varılan bir şey, Çin örneğinde, Amerikangüdümündeki Modernizasyon Okulu ile Çin Marksizminin birbirlerindenaldıkları unsurlarla benzeşmiş olmalarıdır (Crossley 1997: 243-4; Crossley,SiuveSutton2006:317;Litzinger2000:182).“Milli”tarihçiliğinÇin’inII.Dünya Savaşı’ndan sonraki geçmişini temsil eden en önemli örneklerioldukları için, JohnK. Fairbank’ın başını çektiğiModernizasyonOkulu veÇinMarksizmi’nidahaayrıntılıbirbiçimdeelealacağım.

Moderniteyeheriki“teleolojik”yaklaşımında–1890’lardaçıkışyapan,19.yüzyılda gelişen– ulus-devletin oluşum süreciyle bağlantılı olması rastlantıdeğildir: Daha önceden gelen imparatorluğa ve hanedana dayalı devletlereyapılan saldırılarımeşrulaştırdılar ve ulus-devletlerin neden arzu edilesi birgeleceği ifadeettikleriniaçıklamakzorundaydılar.Milli tarihçilik, içerisindeOsmanlı ve Qing gibi eski imparatorlukların sona erdiği çerçeveyi büyükölçüde belirledi. Qing İmparatorluğu örneğinde, siyasal birliğin askeridiktatörler dönemine dayanan bir gelişmenin sonucunda yok olması ve“burjuva” ya da “eski demokratik” devrimden sonra gerçek bir toplumsaldeğişime önayak olması gereken toplumsal sınıfların zayıflığı hikâyenintemel unsurlarını oluşturmakta, emperyalist saldırganlığın Çin’i modernitegüzergâhına girmekten alıkoymadaki başarısını açıklamaktadır. 1949’daÇinHalk Cumhuriyeti’nin kurulması ve Çin Cumhuriyeti’nin eşzamanlı olarakTayvan’daki varlığı bu hikâyenin ana hatlarını fazlaca değiştirmedi: 1911olaylarıgerçekbirdevrimolmanınötesindeydiamaÇin’inmodernleşmesininönündeki büyük engeli kaldırdı. Uzun dönemli evrim açısından zorunlu biradımdı.

Dolayısıyla, Çin’in savaş sonrası tarihçiliğinin yukarıda değinilen ikimuteber geleneği, tarihin kaçınılmaz sonucunun Çin ulus-devletinin kesinoluşumu olduğunu sorgulamaksızın kabul etti. Modernizasyon Okulu’nunsöylemine göre yeni ulus-devlet, tamamen laikleştirilmiş, teknolojisi hayligelişkin, zengin, dünya uluslar topluluğuyla siyasal ve ekonomik anlamda

Page 553: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

rekabet edebilecek, deneyimli serbest piyasakurumlarıyladonatılmış liberaldemokrasiyesahipolmalıydı.Bu, II.DünyaSavaşı’ndansonraAmerika’nıntemsil ettiği, Anglo-Sakson toplumların doğruluğu sorgulanmayanmodernitesiydi. Qing Hanedanı’nın yıkılmasına gelince, Fairbank’ındeğerlendirmesi iki olay dizisine dayanıyordu. Biri, hüküm süren Mançusarayının siyasal tutuculuğuydu. Bu, Çin’in geleneksel güçlerinin –İngiltereönderliğindekinüfuz sahibi büyükgüçlerin19. yüzyıldaÇin’ekademeli birbiçimdedayatmışoldukları–kaçınılmazolanmoderniteyedirenmelerineyolaçıyordu.Uyuşmayan sarayın çöküşünün kaçınılmazlığı tablosu, büyükÇintarihyazımıgeleneğindentüretilenhanedandöngüsütasviriylerenklendirildi(Fairbank 1965: 80-82; Crossley 1997). Diğer olay dizisi, anti-Mançuizmleilgiliydi:HükümsürmekteolanMançular, kendileriniÇinnüfusununbüyükbir çoğunluğunun dışında tuttukları için sarayın siyasal tutuculuğu kolaycaortaya konulabilecekti. Orta ve Güney Çin’de, genellikle soylularınönderliğindeki gizli topluluklarda gözlemlenen önceki Ming Hanedanı’na(1368-1644) bağlılık, Qing Hanedanı’nın defedilmesinde kullanılabilirdi;bunun için, sadece harekete geçirilmesi yeterliydi. Bu anlatıda, öncedenotantik ve homojen birÇinlilik varsayılıyordu:QingHanedanı 17. yüzyılınortalarında başa geçtikten sonra, Çin’in köklü entelektüel geleneğine uyumsağladığıiçinayaktakalabilmişvebaşarılıbiryöneticielithalinegelmişti:Bukültür,yönetselyörüngesinegirenbirçokkültürüözümlemiş,dönüştürmüşyada “sinifiye” etmişti. “Sinifikasyon”, FairbankçıModernizasyon Okulu’nunmilli, modernist tarihçiliğini destekleyen çok güçlü bir paradigmaydı: Çinkültürünün, uzun tarihi boyunca, diğer kültürleri silip temizlediğini, kendisuretinedönüştürdüğünüvarsayıyordu:Mançular,Moğollar,Çin’ingüneyvebatı sınırlarındaki birçok etnik azınlık, Budizm ve Marksizm gibikendiliğinden devreye giren dinler ve düşünce sistemleri, bunların hepsi“sinifiye” edilmiş, açıkça ve otantik anlamda Çinlileşmiştir. Bu tarz birsöylemin, Çin ulusunun uzun bir dönemde ortaya çıkmış olduğu ya da enazındanÇinkültürününmodernulus-devletinyaratılmasıiçinelverişliolduğudüşüncesinifazlasıyladesteklediğiortadadır.

ÇinMarksistsöyleminde,ulus-devletinsosyalistyadakomünistolmasısözkonusuydu elbette. Son aşama, Fairbankçı modernitedeki kadar nettanımlanmamıştı. Çünkü doğruluğu tartışılmaz erişilebilir modeller yoktuortada. Modern ulus-devletin çoğu unsurunu barındırıyor; onların yanına,sınıfsız toplum vemilli sınırların kaldırılmasını iliştiriyordu. 1911 Devrimiaçıklanırken, kapitalist üretim tarzına geçiş iki aşamaya ayrılıyordu: 1911olaylarıEskiDemokratikDevrimolarak;ÇinKomünist Partisi’nin 1949’daiktidara el koyması ise gerçek ya da Yeni Demokratik Devrim olaraknitelendiriliyordu (Christiansen ve Rai 1996: 71-76). Fransız ve RusDevrimleriilebenzerlikortadaydı;amaSovyetMarksizmininilkelerinegöre,

Page 554: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

devrimcideğişimyörüngesindeÇinburjuvazisininzayıflığı,sosyalizmegeçişyolunda Çin’de kapitalist aşamanın gelişimine engel oluyor, onun burjuvakarakterini zayıflatıyordu. O nedenle, Çin Marksizmi, tıpkı modernleşmesöylemindeki gibi, Qing Hanedanı’nın 1911’deki çöküşüne –Marksistkuramın aşamalı toplumsal gelişim modeline uydurulmuş olsa da– fazlacabelirleyicilikatfetmedi.

KüreselTarih

Küresel tarih, milli tarih yaklaşımlarının temelinde yatan, Çin’inmodernleşme ya da moderniteyi başarmak için Batılı örnekleri izlemedekiiçkin yetersizliğini biçimlendiren varsayımları sorgular. Bu sorgulamanınmuhtemel bir sonucu, Qing ve Osmanlı İmparatorluklarının Avrasya’nın“yaşlı hastaları” olarak yavaş yavaş silinip gitmekte olduklarıdır: Küreseltarih, sınai ve sanayi öncesi dönemler arasındaki sınırları kaldırmaeğilimindedir; Batılı olmayan gelenek ve kültürlerin ve çevre ülkelerdeki –merkezdeolupbitenlerietkileyen–olaylarınöneminedahafazladeğeratfeder(Byly 2004; O’Brien 2006; Bentley 2005; Sutherland 2007). Böylece,MarksçıveWebercikaynaklaradayalımodernleşmeparadigmalarızorlubirsınavdan geçirilir. Onların tarihsel gelişmeyle ilgili –Batılı moderniteninteleolojisine sıkıca tutunan ve geleneksel toplumları temel olarak gerioldukları içinreddeden–evrimcivedevrimciperspektifleriyerine,dünyanınbir bütün olarak senkronik gelişmesini vurgulayan ve “gelenek” (ya dagelenekler)ve“modernite”yi(yadamoderniteler)birbiriyleilişkili,diakronikdeğil eşzamanlı olarak gelişen olgular olarak tasavvur eden yaklaşımlarıkoyar.

Küreseltarihçilerinamaçlarıileilgiliolaraksöylenebilecekbelkideenözlüifade,onlarınbağlantılaravekarşılaştırmalaraodaklanmışolduklarıdır(Byly2004;O’Brien2006).Bağlantılarındünyaölçeğinde,ulusalolduğukadarulusaltıveulusötesi(yadaulusuaşanyadaonunlakesişen)düzeylerdeoluştuğuvarsayılır. Bu, uluslararası bağlantıları ya da ulusal devletler arasındakibağlantıları, uluslararası angajmanın tekil, “katı” birimi olarak gören millitarihçiliğetersdüşenbiryaklaşımdır.

Karşılaştırmalar öncelikle bu bağlanırlık perspektifinden yapılır; ayrıca,küreselvedünya tarihinindaha ilginç türlerinde,karşılaştırmalar,modernistsöylemlerde olduğundan çok daha radikal bir eşitlikçilik perspektifindenyapılır: Uluslar ve kültürler arasındaki eşitlik, artık modernleşmeyörüngesinin sonunda ya da sınıf mücadelesi sona erdiğindesağlanmayacaktır.Tamtersine,şimdiyeveburayaoturtulur:Eskisöylemlerin19. yüzyıl sonlarının Darwinciliğine saplanıp kalmış tek hatlı kesinliğininyerini, artık içerisinde herhangi bir gelişme metodunun, büyük toplumsalütopyalarınvehedeflerenasılulaşılacağınailişkinbüyükanlatılarınolmadığı

Page 555: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

çokhatlıvesenkronikbirparadigmaalır.Bununyanısıra, toplumsalkimlikartık modern-geleneksel kıstasıyla ya da Marksist (ya da Stalinist) üretimbiçimleri kuramındaki sınıfsal konumlarla değil, insanın ait olduğunubelirttiğiyadadiğerlerinceaitolduğusöylenenkültüryadakültürlerolarakdeğerlendiriliyor. Sınıf farklılıklarının göz ardı edilmesi ve kültürelgörecelilik yönünde bir eğilim var. Sanayileşme öncesi, sanayileşmiş vesanayileşme sonrası toplum ayrımı artık modernist söylemlerdeki seçkinkonumunu yitirdiği için, ulusal-devlet geçmişinden büsbütün farklıgörülmüyor; tam olarak onun çağdaş –etnik, ırksal ve kültürel– anlamıylabaşkalığınıvekarmaşıklığını tanıyarak,geçmişledaha iyibir empati ilişkisikurabiliriz.

O nedenle, Çin’in gelişmesiyle ilgili olarak son dönemde yapılandeğerlendirmelerde,eskiÇintoplumuveekonomisininsağlıklılığıvecanlılığıvurgulanıyor ve Çin’in Batı’nın gerisinde kaldığı süre kısaltılıyor; Çin’lesömürge güçleri arasındaki gelişme düzeyi farklılığı küçümseniyor. Çin’inyöneticileri, soyluları ve girişimcilerinin zamanın meydan okuyuşu vesunduğu fırsatlar karşısındaki çevikliği ve modern ulus-devletin hızlakurulmasını engelleyen, koşullara bağlı bir güzergâhta yol almış olduklarıvurgulanıyor. Böylece, Çin’deki 1911 Devrimi ile ilgili –Çin tarihçiliğininçağdaş gerekleri daha iyi karşılamasına yardım edebilecek– yeni birperspektifortayaçıkıyor.Ayrıca,1908JönTürkDevrimigibidünyanındiğerbölgelerindeki benzer gelişmelerle yapılacak karşılaştırmalar için yeni birçerçevesunuyor.

Qing Hanedanı’nın düşüşüne küresel tarih şemasında fazlaca önemverilmemesi ve bu olayın tarihte bir dönüm noktası olarak tartışılmamasıbiraz şaşırtıcıdır. Daha önce belirttiğimiz gibi, Qing Hanedanı’nın sonaermesi,modernist teleolojide,modernleşmeninönündekibirengelinkalkmışolmasını ve burjuva sınıfının yükselişini ifade etmektedir. Küresel tarihsöyleminde,1911olayları–sırasıgeldiğiiçinbuyörüngeyegirenamabaşkayönlere de açılabilecek olan– tarihin akışı içerisine daha fazla oturtulur.Değişim sadece milliyetçilerden değil, devlet kariyerine tutunup kişiselözlemleri peşinde koşan diğer aktörlerden de kaynaklanmıştır. Vurgu,gelişmiş ulusların modernleşmenin yaratıcıları olarak eyledikleri lütuf vesavurdukları tehditlerden uzaklaşarak, yeni, daha açık, çok hatlı birperspektifle ele alınan yerel gruplar, örgütlenmeler ve bireylerin etkisineyönelmiştir. Geyer ve Bright, aşağıdaki alıntıda, yeni yaklaşımındinamikleriniçokiyiözetlemektedirler:

Batıyayılmacılığıhızlandı;bölgeselveyerelkendiliğindenhareketegeçme süreçlerini –onlara nüfuz edip onları kullanabileceği yöndedönüştürerek– canlandırdı. Batılı gücün projeksiyonları yerel olarak

Page 556: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kendiliğindenhareketegeçmeolarakifadeedildiveyerelmeselelerindokusunakadarsızdı.Değişimin,büyükölçüdegörüşalanınındışındaolmak üzere, Avrupalı güçlerin denetimine ilişilmeksizin dal budaksarmasınayolaçarak,aynızamanda,kendiliğindengelişmestratejileriişgördükçederinleşentepedentırnağabağımlıbütünleşmesüreçlerinibaşlatarak […] emperyalizm var olmayı başardı; çünkü Hintliler,Mısırlılar,Arjantinliler,Çinliler, İranlılarveAfrikalılar–basitçeuşakruhlu kandırılmış insanlar olarak değil, Avrupa’nın hâkimiyetialtındaki küresel rejim ağı içerisinde senkronize olan yenilenmestratejilerinin peşine düşerek– bunun gerçekleşmesine yardımcıoldular. İktidar konumlarını desteklemek ya da yaratmak içinemperyalistleri kullanarak, iş yapmak için yerli iktidar mevkilerinikullanarak, fethedenlerin yöntemlerini kendi amaçları doğrultusundakullanmak üzere kendilerine mal etmek için Avrupalıların veAmerikalılarınkonumlarınıkullanarak,genellikleolumsuzkoşullardaamakaydadeğerbirbaşarısağlayarakyerelâlemiyenidenüretmeye,yenilemeye çalışırken, karmaşık işbirliği, direniş, konaklama veüyeliğeatamamodelleriylecanıgönüldenBatılıgücebağlandılar.Buyolla küresel bütünleşmenin kaynaklarını sağlayan onlardı.Bu süreçiçerisinde daha fazla bütünleşmiş olan bir dünya yarattılar; Batılıemperyalistlerin istedikleri tam olarak bu olmasa da… (Geyer veBright1995:1048-49.)

Küreseltarihin, tamdaküreselleşmenindizginlerindenbüsbütünboşandığısırada, 1990’ların sonlarında ortaya çıkması anlaşılır bir şeydir. Onunyükselişinin, daha önceki ulus-devletin oluşumu aşamasına verilen bir tepkiolduğu düşünülebilir: 1930’ların ekonomik bunalımı, yeniden ekonominindüzenleyicisi olarak devlete odaklanılmasına ve Batılı dünyada Keynesçikurumsalyapılanmadalgasınayolaçmıştı.Ayrıca, sömürgedönemininsonaermesi, Batılı olmayan dünyada çok sayıda yeni bağımsız devletinkurulmasına,inşasınanedenolmuştu.Buikigelişmevekomünistdevletlerineşzamanlıoluşumu,devletlerivepiyasaları1930öncesindeolduğundandahafazlabirbiriylebağlantılıbirhalegetirdi:1960ve1970’lerde,piyasalar,önceulusal bir nitelik kazandı, sonra yavaş yavaş ve genellikle gönülsüz birbiçimde ihracat yönelimli olmaya başladı. 1980’lerin neo-liberal dönümnoktasıbusürecihızlandırarak1990’lardadoruknoktasınaçıkardı.Devletvepiyasaenazındanideolojikanlamdabirbirindenayrıldı;küreselmal,sermayeveişgücüpiyasalarıyükselişegeçti.Bu,1990’larda,devletilepiyasanınyanısıradevletilekimlikoluşumunundabirbirindenayrılmasınayolaçtı:Küreselişçigöçüvegirişimciliğinuluslararasıbirboyutkazanması,yurttaşlığınulus-devletle bağlantısının sorgulanmasına neden oldu: Çok kimliklilik, dünyayurttaşlığı ve ulus ötesicilik kavramları sloganlaştı; devlet ve kimlik bir

Page 557: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ölçüde birbirinden ayrıldı. Burada, bu gelişmelere, Batı Avrupa’da 17.yüzyılda 1648Westphalia Antlaşması’nın ardından ortaya çıkan ayrımlarınyenidenteyitedilmesiolarakbakılabileceğiniilerisüreceğim:Dinselhoşgörüilkesi devletle toplumsal kimlik oluşumu arasına bir mesafe koymuş, aynızamandaLockeyanlısı siyasaldüşüncesivil siyasaleylem içinayrıbiralanyaratmıştı. Bunlar, 18. yüzyıldaki –liberal demokrasi hatları boyunca Batılıkurumsalyapılanmanınideolojikdayanağınıoluşturanvesiyasalekonomininen temel dogması olan devlet ile piyasa arasındaki ayrımı içeren–Aydınlanma’yagidenyoluaçtı.

Yeni küresel tarih, Batı dışındaki dünyada, 20. yüzyılın büyük birbölümündeolduğugibi–Batılılaşmanıntürevideolsa–millitarihlerüretmekyerine, Batılı öncüllerinin eş değeri olmakla birlikte esasen onlardan farklıolan milli tarihler oluşturdu. Çin’in yeni tarihçiliğine bakıldığında, odaknoktasındaki yenilik; hangi faaliyet alanlarının devlete, hangilerinin toplumve piyasaya ait olduğuna karar verilirken, Çin toplum ve siyasetininAvrupa’dakine benzer ikilemlerle yüz yüze kalmış ama sonuçta farklı birgelişmeyoluizlemişolduğununonaylanmasıdır.Buikilemlerinizininengeç17.yüzyılakadarsürülebileceği iddiasıönceJaponÇintarihçileri tarafındanortaya atılmış, daha sonra Çinli tarihçiler tarafından da üstlenilmiştir (Hon2004: 516). Tarihçilerin 1990’ların ortalarından itibaren yaptıklarıtartışmalarda,buargüman,birbiriyleyakındanilintiliolanekonomikgelişmeve siyasal ilerleme açılarından ele alınarak geliştirilmiştir. Birincisi piyasakurumları, para akışı, bölgesel farklılık ve hayat standardı ile ilgili yeniargümanların ve malzemenin ortaya çıkmasını sağlamış; ikincisi ise,Konfüçyüsçü terminoloji ve etikte ifade edilen, Çin’de sivil toplumpotansiyelininvarlığınıilerisürmüştür.Bunundoğalsonucuolarak,19.yüzyılsonlarından beri Çin siyasal düşüncesinde merkezi bir yeri olan Çin “milliruhu”nun varlığı kuşkuyla karşılanmış; milli tarihçiliğin kabul etmişolduğundandahakarmaşıkbirÇinmodernitesinin erkendenortaya çıktığınıgösteren etnik, kültürel ve ırksal farklılıklarla ilgili sorular belirmiştir. Bumakalenin devamında, bu üç tartışmayı özetleyerek ve onların QingHanedanı’ndan cumhuriyete geçişle ilgili değerlendirmelerini ele alarak, buperspektifiaçıklamayaçalışacağım.

BüyükUzaklaşma

ÇinveAvrupaekonomilerinintemeldenkliği ili ilgiliengüçlüiddialarA.G. Frank (1998), K. Pomeranz (2000) ve R. Bin Wong (1997, 2002)tarafındanortaya atılmıştır.Onlarınhepsi, kabacaneo-liberalizmyadayenitutuculukolaraksınıflandırılabilecekgörüşlerekarşıçıkar.Bugörüşler,DavidLandes’in ünlümonografisinde (1998) örneklenmiştir. Çin ekonomisinin enazından 18. yüzyılın sonlarına kadar Avrupa ekonomisi ile eşit düzeyde

Page 558: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olduğunuilerisürerekgürültülübirbiçimdebununyolunuaçankişi,GunderFrank’tır. İmparator Qianlong’un, Macartney’in Çin’de görevli olduğudönemde(1792-1794)ortayaattığı,imparatorluğunİngilizlerinhiçbirmalınagereksinimiolmadığıiddiasınıdoğrulamıştır.Bu,Çintarihçilerininyaygınbirbiçimdebenimsediği,Qianlong’uniddialarınınÇin’inyabancıdüşmanlığıvekibrinin açık bir ifadesi olduğu yolundaki görüşle çelişmektedir. Bu görüş,David Landes’in yukarıda anılan akademik çoksatan kitabında etkili birbiçimdesavunulmaktadır;bu ise, liberalveAvrupamerkezligörüşlerinhâlâilgiçekebildiğinigöstermektedir.

Aşağı yukarı aynı dönemde, Çin uzmanlarıKenneth Pomeranz (2000) veRay Bin Wong (1997, 2002), ampirik olarak daha iyi temellendirilmişaraştırmalar yayımlamaya başladılar. Pomeranz, Çin’in geriliğine ilişkinyerleşik argümanı tepetaklak ederek, ana akım tarihçilerinin Avrupamerkezciliğine saldırır:Modern dönem öncesindeki yoksulluk ve sefalettençıkış yolunu izleyen taraf,milli tarihçiliğin sandığı gibi sanayileşenAvrupadeğil,Çin’dekiYangziDeltası,Japonya’dakiKantōOvasıveHindistan’dakiGujarat gibi yerlerdir. Buralarda, 18. yüzyılda, nüfus yoğunluğu artıncaemeğin kullanımı yoğunlaştırılmıştır. Pomeranz’a göre, Asya’daki bu üçbölge, sanayi devriminin atağa kalktığı, ama sömürgeciliğin yayılmasınınsağladığı avantajlardan ve kolayca erişilebilir kömür yataklarından yoksunkalmış olan Orta İngiltere kadar gelişkindi. Kuzey Çin ve Japonya’da anasanayikollarınıngenişlemesi,Şangaybölgesindekihammaddekaynaklarınınkurumasına ve piyasaların bozulmasına yol açmış; bu ise, büyük ölçekliimalatın sanayileşme yönünde sıçrama yapmasını engellemişti. İngiltere vediğerBatıAvrupa ülkeleri, tesadüfen fazladan toprağa ve başka kaynaklarasahip oldukları için, aynı tuzağa düşmekten kurtuldular. Bin Wong’unargümanı,Çin İmparatorluğu’nun sondönemindegelişen siyasal ekonomiyitarihin olağan akışı ya da en azından uygun bir alternatif olarakdeğerlendirmesi bakımından, Pomeranz’ın yaklaşımıyla benzer niteliktedir.Böylelikle bizi, Avrupa’nın koşullarını olağandışı olarak değerlendirmeyeyöneltmektedir.

Tartışma,“Batı iledünyanıngerikalanı”arasındakiayrılmanın tamolarakne zaman ortaya çıktığına odaklanmış (Vries 2001, 2002;Goldstone 2002);ama Çin’in erken ekonomik erginliğini savunan konumun meşruiyetikökleşmiştir. Landers bile, Çin ekonomisinin Song Hanedanı dönemindekiüstünlüğünü teslim etmektedir (1998). Çin ekonomisinin gelecek vaat edengüçlülüğünün 1970’lerin başlarından beri sağlam dayanaklarla ilerisürülmekteolduğunubelirtmekgerekir (Elvin1973;RhoadsMurphy1974).Bu, küresel tarihçilerin perspektifi doğrultusundaki bir değişimin dahayumuşak olmasını sağlamakta ve onu bir bütün olarak küresel ekonominingelişimine bağlamamızı olanaklı kılmaktadır. Diğer tartışmaların da daha

Page 559: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

erkenörneklerininolduğunugöreceğiz.Yenitarihçilikte,1911’dekinebenzersiyasal değişimler, savaş sonrası dönemlerin tarihçiliğinde olduğundan dahaazsertvedevrimciniteliktegörünmektedir.

SivilToplumunYükselişi

Yenitarihçilik,Çin’ingeçmişine,Çin’desivilbir toplumundahaerkenbirdönemdeortayaçıkmışolmasıolasılığıaçısındandabakar.Geçmişleilgilion-on beş yıllık tartışmalar, büyük ölçüde, hızla gelişen piyasa ve toplumsalkurumlarda yer alanların terkibine odaklanmıştır: İmparatorluğun erkendönemlerindenberiyerelmeselelerleilgilenmelerineizinverilen,soylularvetüccarlardan oluşan yerli seçkinler. Bugünlerde, onların 17. yüzyıldan beriÇin bürokrasisinin âlim ve memurları arasında devletçilikle ilgili açık birtartışmaya konu oldukları ileri sürülmektedir. Bunun ortaya çıktığı dönem,Avrupa’dasiyasaldüşünceninatılımyaptığıdönemdir(Hon2004:216).LinMan-houng’un19.yüzyılbaşlarındaÇin’deyapılandevletçiliktartışmalarıileilgili değerlendirmesi de, Çin’de devletin ekonomiye ne ölçüde müdahaleetmesi gerektiği konusunda bir ihtilafın varlığını teyit etmektedir. Bu,Avrupa’damüdahalekarşıtı liberallerineksiksizbir siyasalkuramvepratiğigeliştirmeye başladıkları dönemin benzer ihtilaflarıyla karşılaştırılabilirniteliktedir(2006:272-83).

Bu tartışmalarda, “feodal” ve “Konfüçyüsçü” terimleri olumlu bir nitelikkazandıvedahafazlabenimsenenbiryerelseçkinaktivizmineişaretetmeyebaşladı. Bu durum milli, modernist tarihçilikte yaygın olan şeyin tersidir.DuaraPrasenjit,manidarbaşlığı“RescuingHistoryfromtheNation”[TarihiMilletten Kurtarmak] olan ufuk açıcı çalışmasında (1994: 147-75; 177),“feodalizm”teriminin–feodalpratiklerinveyaklaşımlarınyaygınbirbiçimdereddedildiğiveKonfüçyüsçülüğünÇin’ingelişmesininönündekitemelengelolarak görüldüğü– geçmişte olduğundan farklı bir şeye dönüştüğünü ilerisürüyor. Feodalizm terimi –devlet aygıtının yerel meselelere müdahalesini,modernleşmeyihedefleyenyukarıdanaşağıyainisiyatiflerigerektiren–devletiktidarınınmerkezileşmesindenayrıolanvegenellikleonakarşıbirmisillemeniteliğine bürünen yerel seçkin aktivizminin önemine gönderme yapmayabaşlamıştı. Konfüçyüsçülük, uyumlu toplumsal ilişkileri bütünleştiren ritüelve etik davranışı karşılayan bir terime dönüştü. Çin’in yerelliklerinin resmidevlet organlarınadoğrugenişletilerekgeliştirilmesini destekleyenbir unsurolarak,onagüvenilmeliydi.

Batılı Çin tarihçiliğindeki bu değişimlerin de 1970’lerden beri hazırlığıyapılmaktaydı.Burada PhilipKuhn’un yol açıcı erken dönem çalışmalarınadeğinmeliyim:18.yüzyılakadarsoylulukinisiyatifiveyerelmiliterizasyonunizinisürmüş(1970);19.yüzyılınsonlarındanitibarensoyluseçkinlerinyerelyönetime katılmasının keskin bir analizini yapmıştır (1986). Bu, 1980’lerin

Page 560: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

başlarında, Çin toplumunun dışarıdaki kapitalizmin etkisi olmaksızınkapitalist bir topluma dönüşeceğine inanan Stalinci bakışın yenidenvurgulandığıdönemde,“Yasalcı”Maocu tarihçilerdengörevidevralmışolanÇinMarksistleri tarafından da önceden dile getirilmiştir (Douw 1982: 270;273n.20).

Aynen Çin ekonomisi üzerine yapılan tartışmalarda olduğu gibi, buçalışmalar ve diğerleri (örneğin Rankin 1971), 1990’larda beliren küreseltarih yaklaşımlarına giden yolu açmıştır. Mayfair Yang’ın 1980’lerinbaşlarında Çin’de çağdaş guanxi (kişisel ilişki oluşturma) ile ilgili klasikçalışması; tarihçi Li Zehou’nun, ana akım Çin Marksizminin o dönemdePiLinPiKongtartışmasınıtepetaklakedişinidahadailerigötürdüğüçalışması(LinBiao’yuEleştirmek,Konfüçyüs’üEleştirmek)…Tartışma,ilkimparatorQin Shi Huangdi tarafından yüceltilen Çin tarihinin Yasalcı Okul’ununvarlığını sürdürmesine dayanak oluşturmak amacıyla, 1970’lerin ortalarındabaşlatılmıştı. Yasalcıların tarihsel olarak ilerici oldukları düşünülüyordu;çünküMarksistsöylemegöre,Konfüçyüsçüdoktrin tarafındanarkaçıkılmışolan daha önceki yüzyılların köle sahipleri karşısında yükselmekte olantoprak sahiplerinin haklarını savunuyorlardı. Li Zehou, Çin’in gelişmesindeKonfüçyüsçü ritüelveetiklepekiştirilmişgüçlü toplumsalbağlantıların inşaedilmesinin önemini vurguluyor, böylece Kültür Devrimi’nin solcularıtarafından devletin inşasına yapılan vurguya karşı çıkıyor, merkezi devlettarafından yerel topluma çok fazlamüdahale edilmesine karşı çıkanların vekamusal alanda yerel inisiyatifin desteklenmesinin yolunu açıyordu (Yang1994:214).

Tze-ki Hon, cumhuriyetçi tarihçi Liu Yicheng’i (1880-1956) yenidendeğerlendirirken, aynı argümanın Çin’deki daha erken örneklerini de ayırteder (Hon 2004). 1930’larda, Liu’nun kültürelciliği, mitolojik imparatorlarYaoveShun’undöneminekadargötürdüğüuzundönemlibirÇinkültürününvarlığını varsaydığı için, milliyetçi Çin seçkinleri tarafından onaylanmıştı.Amagünümüzdebuçokdahaönemliydi:Liu’yagöre,yerelseçkinlerinuzunömürlü bir Çin kültürüne ait oldukları iddiası, Çin’in modernleşmesindenyanaolanlarındevletigüçlendirmeçabalarınaveyereltoplumatecavüzlerinekarşı koymak için kullanılabilirdi:Milletmünhasıran devlete bağlanamazdı;o,herşeydenönceÇinhalkınınortaklaşalığınıtemsilediyordu.Bu,bunalımdönemlerinde birliği ve siyasal karar almanın merkezileşmesinigerektirebilirdi; ama nispeten sakin dönemlerde, yerel inisiyatifi kendiaygıtlarıyla baş başa bırakmak ve devleti yerel toplulukların bakış açısıylaoluşturmak gerekirdi. Bu bakış açısında, devlet, merkezi(leştirici) vemodern(leştirici)devletekarşılıkgelmektedir.Millidevlet,Yao/Shunkolektifuyumunun taşkına karşı yaptığı son çıkıştan ibarettir. Liu’nun kültürelciargümanıdoğalolarak1900’lerinözyönetimhareketinive–aynenşevkdolu

Page 561: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Batılılaşma çabalarına karşı olduğu gibi– devlete karşı yerel aktivizminözerkliğini desteklemiştir. Lui, Batı aşırıcılığı ve hırçınlığının karşısınageleneksel Çin ölçülülüğü ve yumuşak başlılığını koymuştur. Bu anlamda,MayfairYang’ınKonfüçyüsçülük,DuaraPrasenjit’in ise feodalizmle ilgili–yukarıdadeğinilen–görüşlerinidahaöncedilegetirmiş;Çin’eözgübirsiviltoplumun varlığını ileri sürmüştür. Diğer gelenekçilerin tersine ve küreseltarihin iddiaları doğrultusunda, Batı ve Doğu (ya da Çin) kültürlerinindenkliğiniilerisürdüğünüdenotetmekgerekir.PekünlüLiangShuminggibigelenekçiler üstün Doğu’nun (ya da Çin’in) ahlaki olarak bayağı olanBatı’dan üstün olduğunu varsayarken;Liu, geçmişte sıklıkla görüldüğü gibi(örneğin Liu’nun Batı’ya dahil ettiği Budizm), iki kültürün yaratıcı birmelezleşmesiniönesürerveesasenÇinliolmayısürdürecekolanbirtoplumvekültüreBatıteknolojisinindahiledilmesinitartışır.

Kısacası, 20. yüzyılın büyük bir bölümünde Çin’deki entelektüeltartışmalarda hâkim olan, toplumsal ilişkilerin kamusal alanda kullanımasokulmak üzere bütünleştirilmesinin Çin’de her zaman devlet inşasısüreçlerinin ayrılmaz bir parçası olduğu görüşünü desteklemek için yeterlineden var. Çin’in ilk Çin-Japonya Savaşı’nda (1894-5) yenilgiye uğrayıpbüyük bir savaş tazminatı ve sömürgeleşme tehlikesiyle yüz yüzekalmasından sonra, imparatorluk yönetimi siyasal kurumlarınımodernleştirme çabası göstermeye başladı. Başlangıçta bunun sonuçlarınıaynıölçüdegüçkullanarakbastırdı;ama1900’dekiBoxerAyaklanması’ndansonrabuçabayasonverdi.Buise,büyükgüçlerinÇinyönetimineçokbüyükbir zarar tazminatınıdayatmasınayol açtı. 1990’larınortalarında,yazarlar–Marianne Bastid’in daha önce “Çin burjuvazisinin altın çağı” olarakadlandırdığı (1986)– Mançu yönetiminin son dönemindeki demokratikdeğişim potansiyelinin varlığını daha fazla tanımaya başladılar. Örneğin,Gregory Thompson’un –19. yüzyıl boyunca FengGuifen gibimuteber Çinteorisyenlerincehazırlanmışolan–1900’lerdekiözyönetimhareketiileilgiliayrıntılı tartışması; kamusal alanda yeni seçilecek olan yerel konsey vemeclislerledevletaygıtıarasındakiişbölümünün–iktidarınmerkeziveyerelarenaları arasındaki ehliyet paylaşımına ilişkin geniş bir alternatifleryelpazesinin ele alındığı– hararetle tartışılan bir mesele olduğunu ortayakoyuyor(1995:3-13).Thompson’agöre,yenisisteminbuikiyönetseldüzeyarasındaki uçurumu aşmadaki başarısızlığı; reformcuların, yerel soylulukdüzeninin güçlü ortak geleneğinden yararlanamamasından kaynaklanıyordu.Bu ise, tek tek seçmenleri güç ve hedeften yoksun bırakmış; yerel düzeydegüçlüolanlarıniktidarıgaspetmelerine,resmiunvanlarıeldeederekvarolaniktidarlarınısürdürmelerineyolaçmıştır(1995:155-60).

Tarihle ilgili yeni yaklaşımlar, bu eksiklikleri kabul etmelerine rağmen,yerelseçkinlere,buradasözüedilenküreseltarihyanlılarınıntalepettiğinden

Page 562: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

daha fazla bir aracılık işlevi yüklemişlerdir. Benzer bir biçimde,modernleşmeye götüren şeyin yalnızca dış müdahale olmadığını da ortayakoymuşlardır. Çin, onu her zaman ileriye doğru yönlendirmiş olan vedışarıdan gelen dürtüler doğrultusunda davranmasını, bu dürtüleri kendiolanaklarının sınırları içerisinde ilerlemek için kullanmasını mümkün kılangüçlü iç dinamiklerinden yararlanmıştır. Bu görüşlerin çağdaş Çin’degözlenen değişimlerde rolü olmuştur elbette. Mayfair Yang’ın çalışması,1980’lerde, hatta daha öncesinde gündeme gelen guanxi ağlarınıngünümüzdeki öneminin açıklanmasına ve konumlandırılmasına yaramıştır(Walder 1986). Vurgu değişimi, 1990’larda, toplumsal kurum bolluğununrestorasyonunu kolaylaştırmıştır: özellikle 1980’lerden sonra Çin’in siyasalyapısınayenidendahilolansoylar,hemşeriliğedayalıcemiyetler,NGO’larvediğer toplumsal kurumlar. Frank Pieke’nin bir denemesi, ibret alınmasıgereken bir çalışmadır. Pieke, Çin Komünist Partisi yönetiminin, GüneyÇin’deyeniortayaçıkan“soyzihniyeti”ni,yerel toplumuelinde tutabilecekgayriresmitoplumsalmekanizmalarolarakyerelseçkinlerdenveonlarınsoyadayalı bağlarından yararlanmak için kullanılacak bir araç olarak gördüğünüileri sürüyor (2004). Diğer bir tasarı, hemşeriliğe dayalı cemiyetlerinkullanılmasıdır.Bunadahasonradeğineceğiz.

Özetleyecekolursak,çağdaştarihçilikÇintoplumunun–gitgidegüçsüzleşenimparatorluk yönetiminin 19. yüzyıl sonlarında artık baş edemediği– içdinamiklerini vurgulamaktadır. Çin tarihini uzun dönemli olarakdeğerlendirmekte; tarihsel değişimin esas yönlendiricileriyle ilgili olarakdikkatidevlettenvedışetkilerdenuzaklaştırmakta;aracılıkişlevini–moderndevletininşasıprojesindeçokyönlüinisiyatiflerineveişbirliğinegereksinilenve tarihin önemli dönemlerinde kendi etki alanlarını yaratmalarına olanaktanınmışolan–yerelseçkinlerevediğerlerineyüklemektedir.Çintoplumununkendi kaynaklarıyla gelişme ve modernleşmenin gereklerini yaratıcı birbiçimdeözümlemeyeteneği,yeniküreseltarihinperspektifleriyleuyumludur.

SinifikasyonaSaldırı

Piyasagüçlerininserbestkalması,1980’lerdenitibaren–1890’lardaolduğugibi– küresel toplumu yeni yollar üzerinden ileriye doğru iteklemiş, dikkatitoplumsal kimliklerin tek tedarikçisi ve mimarı olarak görülen devlettenpiyasadaki aktörlere kaydırmıştır. Yeni tarihçilikte ise, bunun doğal sonucuolarak piyasa aktörlerinin belirmekte olan ulus-devlete karşı konumunutanımlamada, savaş sonrası dönemlerinmilli tarihçiliğinden çok daha genişbirseçimvemüzakerealanıbulunmaktadır.Crossley,başkaşeylerinyanısıra,“1800’den itibaren kuşatılmış kent kültürü bölgelerinin gelişmesi”nin,“devletin yasaklamalarının ötesine geçen tanımlama ve yeniden tanımlamaçalışmalarında gösterildiği gibi”, “daha önceki dönemlerin çok boyutlu,

Page 563: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

geçirgen, müzakere ile belirlenmiş, muğlak ve dinamik yerel kimliksüreçlerinin sürekliliğini temsil ettiği”ni ortaya koymuştur (Crossley 2006:215). Bu “daha önceki dönemlerin dinamik yerel kimlik süreçleri”nde,insanlarınhareketliliklerivegöçedişleriherzamanönemlibirroloynamışvedevleti tetikte olmak, ortaya çıkan anlaşmazlıkları ihtiyatla ele almakkonumuna itmiştir. Benzer bir ruh haliyle,May FourthHareketi’nin (1919-1925)“milli”imgesinekarşıdasaldırıyageçilmiştir.MayFourth,modernputkırıcılığın radikal bir biçimde geleneksel Çin düşüncesini parçaladığı birdönüm noktası işlevi görmüştür. Ama Hon ve diğerlerine göre (2003),modernleşmepopülervegelenekselhatlardada ilerlemişveÇingeleneklerikorunarakgerçekleştirilmiştir.Qing’insondönemindekiyazın,çokfarklıbirmoderniteyigöstermekteveapaçıkMayFourthyapıtlarınadoğruakmaktadır.Yeni tarihçilik bu yolla geleneği, modernistlerin modernite yarığını altetmiştir.

Buradakimerkeziyenilik–benzerbirbiçimdehomojenveotantikbirÇinkültürüolduğunuvarsayanFairbankçıbakıştavemilliÇingörüşlerindetanıkolduğumuz–öncekisinifikasyonyaklaşımındanuzaklaşılmasıdır.Buuzunbirsürevarlığınısürdürmüş,çevredekikültür,dinvedüşüncesistemleriniasimileetmişti.Bu görüşe göre,MançuHanedanıÇin kültürününmerkezinde uzunbir dönem var olduğu ve 1644’te başa geçene kadar o kültürü öğrenme vebenimseme konusunda çok yol kat ettiği için ayakta kalabilmişti. Ancak1990’larda, tarihçiler etnik çizgilerdeki kimlik oluşumunun esasında çokmerkezliveaçıkuçluolduğunu,bunedenlegereksinilentekbir“Çinliöz”ünartık ortaya çıkamayacağını ileri sürmeye başladılar. Pamela Crossley vediğerlerinin Qing’in etnik politikalarıyla ilgili çalışmalarına ve Çin dışındayapılanakademikçalışmalarabaktığımızda,buhususaçıklıkkazanacaktır.

Bugüne değin sinifikasyon paradigmasından en radikal kopuşu yapanlar,Mark Elliot ve Pamela Crossley’dir. Pamela Crossley’e göre, Qing devleti,iddialı ve kalıcı bir Moğol kimliğini canlandırmasaydı ayakta kalamazdı(2006: 79). Bu yaklaşım, Elliot’un benzer ifadeleriyle birliktedeğerlendirildiğinde, Qing İmparatorluğu’nun, Mançuları, Moğolları,Tibetlileri ve Çinlileri birbirinden ayrı tuttuğu; onları kendi kültür vekurumlarını geliştirmeleri için desteklediği, teşvik ettiği ortaya çıkıyor.İmparator gerçekten “Çinli”ye dönüşmüş; ama aynı zamanda Qingİmparatorluğu’ndaki diğer kültürlerle ilgili iyi bir deneyim kazanmaya,onlarındiliniöğrenmeyeözengöstermiştir.ÖzellikleMoğollarburadaönemlibirrolüstlenmiştir:OnlarınÇin’inbatıbölgelerindekiunsurları,Çin’inOrtaAsya ile ticaret ve diplomasi ilişkileri açısından son derece stratejik birkonumasahiptiler;Çin’inTibet,OrtadoğuvegitgidegenişlemekteolanRusİmparatorluğuileilişkilerindeaktarmaorganıişlevigördüler.Aynızamanda,batılı Moğol kurumlarını Çin’in sınırlarındaki doğulu taydaşlara karşı

Page 564: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kullanarak Çin İmparatorluğu’nu bir kez daha yutabilecek bir Moğoldirilişinindeönüalınmasıgerekiyordu.Crossley’egöre,Qingimparatorları,güneydeki azınlıkların kendi kültürel alanlarını tanımaya daha azeğilimliydiler. Tayvanlı tarihçi Ka Chi-ming ise, Qing’in Çin’in güneysınırlarındainisiyatifi–sinifikasyonmodelindedüşünüldüğündendahafazla–elinde tutabileceği politikalar izlediğini ileri sürüyor. Bu azınlıkları HanHanedanı’ndan gelen komşulara karşı kullanmayı tercih etmişler, dizginleriellerindetutmuşlardı(Ka2001).

Çin’in uluslararası ticaret ve yatırımında gitgide artan bir rol oynayankimlik oluşumundaki değişimler, Çin’in dışında da geçerlidir. Milli,modernist tarihçilikte, Qing’in yurtdışına göç edilmesine ve oradaki işfaaliyetlerine kuşkuyla yaklaştığı, dışarıda olanları potansiyel hainler olarakgördüğü yolundaki yaklaşım standartlaştırıldı. Yurtdışında kalıcı olarakikamet etmeyi seçenleri ölümcezası bekliyordu. 1893’te yurtdışında ikametyasağınınkaldırılmasındansonra,Qingkademeliolaraktutumunudeğiştirdi.Reformculara göre çok geç kalınmıştı. Örneğin Liang Qichao, 1900’lerdeQing sarayına karşı ateşli yazılar kaleme aldı. Ona göre, sömürgelereyerleşenlerin cezalandırılması yerine desteklenmesi yoluna gidilmeliydi.Batılı güçler kendi çıkarlarına olduğu, kendi devletlerinin zenginliğinipekiştirdiğiiçin,sömürgelereyerleşenleriherzamandesteklemişlerdi.

Tarihçiler,Qing sarayına dar görüşlü, yabancı düşmanlığı yapan bir bakışaçısıatfetmekyerine;Çinyönetiminin,1870’lerdeemperyalistsaldırganlığınyeni bir aşaması ortaya çıktığı andan itibaren, Çin dışında sahip olduğunüfuzu kullanmış olduğunu anladılar. Bu, yukarıda değinilen yeni küreseltarihin diğer merkezi bir temasının, yani küresel bağlanırlığa yapılanvurgununyanıbaşındadurmaktadır.Günümüzde,Çinyönetiminin,ABD’de1870’lerden beri gözlenen vasıfsız işgücünün istismarı ve ayrımcı yasaldüzenlemeleregösterdiğiilgi,savaşsonrasıdönemleregöredahafazladikkatçekmektedir. Bu tarihten sonra, yurtdışında iş yapan Çinlilerle ilgiliyaklaşımın da modası geçmişti. Onların arasında Çin’in modernleşmesinekatkıdabulunmak isteyenlere fahriunvanlarveayrıcalıklarverildi.PrasenjitDuara, anayasal monarşi yanlıları ile milliyetçilerin zafere ulaştıkları1911’den sonra, Qing sarayının ise 19. yüzyılın son dönemlerindeyurtdışındaki Çinlileri cezalandırmak için harcadıkları çabaya işaret ediyor(1997;ayrıcabkz.Yen1985,Godley1981:60-78).

Böylece, Qing devletinin 1870’lerden sonra açıkça artan dış baskılarkarşısındakihassasiyetininyanısıra,Çindevletininbununsonucundadışarıdaiş yapan Çinlilere atfetmiş olduğu aracılık da daha fazla vurgulanır. BuikincisininGüneydoğuAsyaekonomilerindekigüçlükonumuve20.yüzyılınbüyük bir bölümündeÇin yönetimleri için kullanılmış olması, onların ilişki

Page 565: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

biçimlerinin kabul edilmesini ve onaylanmasını ve geçen yüzyılın akışıiçerisinde birbirinin yerine geçen devlet bürokratlarına benimsetilmesinisağladı.Bu,onlarınÇinlioluşlarınaveanavatanlarınınyazgısıylailgiliolarakkaygılanma yönündeki doğal eğilimlerine başvuruyu ima ediyordu. Onlarınülkelerine karşı hissettikleri varsayılan bağlılıkları bunun bir parçasıydı;böylece,Çin’iniçerisindekivedışarısındakiÇinliticarettopluluklarıarasındaher zaman önemli bir birlik biçimi olagelen yerel kimlikler, “ülke dışındaolma söylemi”nin repertuvarında değişmez bir unsura haline geldi (Douw1999).

Diğer bir deyişle, memleketli birlikleri, aynen yukarıda değinilen soylargibi,Çindevletiilepiyasaarasındabiraktarmaorganıhalinegeldi.Yani,Çindevletinin piyasaları geliştirme gereksinimi, yerel kimlik oluşumuna olanaktanınmasınavebuyolla dahada fazlamerkezliÇinkültürününgelişmesineyolaçtı.Bu,Çindevletininzayıfolduğudönemlerde,devletinişlevlerininişgrupları tarafındanuygunsuzcaelegeçirilmesineyolaçabilirdi.Çinmerkezidevletininaçıkçagerilemekteolduğu1890-1920dönemindeHongKong’dakiSiyililer, bunun güzel bir örneğini oluşturmaktadır. Bunlar, Guangzhouyakınlarındaki Siyi bölgesinin tüccarlarıydılar; varlıklarını ABD’deedinmişler, göçmenlere karşı yapılan yasal düzenleme sonucunda Çin’edönmeye zorlanmışlar, Hong Kong toplumunun kenar bölgesinde ayrı birazınlıkoluşturmuşlardı.Güçlübirkonumedinmeyibaşardılarveyurtseverbirdestek grubu olarak Qing Hanedanı’nın yakınlığını kazandılar. Sonunda,1910’lar ve 1920’lerde Milliyetçi Parti örgütüne nüfuz ederek, onundenetiminivevarlığınıelegeçirdiler(Chung1999).

Günümüzdeki komünist rejimin etnik politikalarının yeni tarihçiliğinparadigmalarına ne denli uygun düştüğünü görmek için, biraz hayal gücüyeterlidir. Crossley’e göre, Çin Komünist Partisi, etnik farklılığa izinvermeseydi siyasal olarak ayakta kalamazdı. Aynen Qing Hanedanı gibi.Evelyn Rawski, 1996’da bu yeni paradigmanın yükselişine işaret ediyordu(1996). Onu, Çin’in 1980’lerden itibaren kültürel ve etnik olarak farklı birdevlete dönüşmesine uygun bir hale getirmişti (Rawski 1996: 848-49). Çinyönetimi,1970’lerinsonlarındareformlarınbaşlamasındanitibaren,etkinbirbiçimde, bölgesel farklılaşma ve merkezsizleştirme politikası izlemiştir(Douw 1982). Rawski, yaptığı değerlendirmede bunu dikkate almamış gibigözüküyor.SözgelimiÇinyönetiminceihraçedilen,pişirilmiştopraktanimaledilmiş çanak çömlek sergileri ziyaret edildiğinde, Qing İmparatorluğu’nunetnik çeşitliliği ya da Yangzi Nehri kıyılarındaki imparatorluk öncesi ChuPrensliği’ninkuzeyovalarındakiÇinliHanuygarlığıüzerindekiderinetkilerigözlemlenebilir. Kültürel merkezsizleştirmenin diğer bir örneği, GüneybatıÇin’deki Yi azınlığı tarihçilerinin, Yi kültürünün Han uygarlığının atasıolduğuyolundakiiddiasıdır(HarrellveLi2003).Bu,elbette,Yitarihçiliğinin

Page 566: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kendi alanı içerisinde bile aşırılığa kaçan bir iddiadır. Çok az tarihçitarafından ciddiye alınmıştır. Yine de, bu iddianın korunması veyayımlanması,Çindevletininmerkezsizleştiricikimlikoluşumundaulaşmayıarzuladığıhedeflerigöstermektedir.Bu,büyükölçüde,dahaöncekikumandaekonomisinin merkezsizleştirilmesinin ve yerel düzeyde piyasalarıngelişiminihızlandırmagereksiniminindoğalsonucudur.Onedenle,1980’lerinMarksist tarihçiliği ile1990’larınküresel tarihinin, etnikgruplaramodernisttarihçiliğintanıdığındandahafazlaaracılıktanımaveonlarımerkezidevletindolaysızca erişebileceği alanın dışına yerleştirme konusunda çakışmalarınaşaşırmamak gerekir. Yurtdışındaki Çinliler arasında hemşerilik bağlarınadayalı,aşağıdanyukarıyakimlikoluşumunundesteklenmesidebunakoşutbirçizgidedir:İkidurumdada,millidevletlekimlikoluşumununayrı tutulması,milli devletle piyasanın gelişiminin ayrı tutulmasının yanı başında yeralmaktadır.

Sonuç

ÇinHalkCumhuriyetiileTürkiyeCumhuriyeti,dışsaldırganlıkveiçeridekiparçalanmakarşısındaaskerişiddetinuygulandığıuzunbirdöneminardından,20. yüzyılın ilk yarısında kuruldular. 20. yüzyıl Çini ve Türkiye’si birmiliterizasyon tarihini paylaşıyorlar.Güçlü birmilli devleti oluşturmak içinısrarlı bir biçimde çaba harcadılar. Bu ise, milletin birliğini ve devletivurgulayan, devletin ekonomiye ve homojen bir milli kimliğin yaratılmasıyönünde sert bir biçimde müdahale etmesine haklılık kazandıran millitarihlerinoluşturulmasınanedenoldu.1970’lerinsiyasalhareketlenmelerininsonucuolarakortayaçıkan1990’larınküreselleşmeolgusu,busürecitersineçevirdi ve –en azından Çin’de– ülkenin uzun dönemli sivil geleneklerininyeniden keşfedilmesine ve toplumsal ve etnik kimliklerin çok merkezlioluşumu geleneğinin tanınmasına zemin hazırladı. Küresel tarihin merkezihedeflerinden biri, bu tersine çevrilişin sağladığı zeminde, tarih yazımınıngeçerliliğini sınamak, onu biraz olsun oluşturmaktır. Geyer ve Bright’ın1992’de yayımlanmış, belli bir programa dayanan ifadesi, yukarıda bubağlamdaalıntılanmıştır.Aşağıda,JosGommans’ınbundanonbeşyılsonra(2007)yayımlanmışolanmakalesindenalıntılananbenzerifadeleryeralıyor.Bu makalede, Orta Asyalı göçebe halkların eski askerlerin kullanılmasınadayanan devlet oluşumunun, erken modern Moğol, Qing ve Osmanlıİmparatorluklarındaiktidarınuygulanmasındahayatibirönemesahipolduğuileri sürülmektedir.Budeğerlendirme, buhalkların tarihsel rolününyenidengözden geçirilmesini sağlamış; bu etkenin önemini, aynı dönemdeAvrupa’dakidevletoluşumununönemininüzerindebiryereyerleştirmiştir:

[…]dikkatimizibüyükölçüdeHindistanveÇin’eyönelteceğiz.Buiki bölge birbiriyle pek karşılaştırılmaz; karşılaştırıldığında ise, esas

Page 567: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olarak “modern” sanayinin yükselişine ve devlet oluşumunaodaklanmışolan,hâlâhükmünüsürdürenAvrupa’nınparadigmasıylayapılırbu.AmabizimaraştırmamızdaAvrupa’nınrolünü–devletlerinkurulmasında ve parçalanmasında makinenin yerini eski askerinaldığı–OrtaAvrasyaüstlenecek(2007:2).[…]dahagenel–genellikleWeberci–kategorilerin,Batılıdeneyimitemelalanegemendevletlerinmodern,idealtürlerindenfarklıbirtarihselartalanasahipolduklarınıunutma eğilimindeyiz. Bizim dönemimizde başarılı bir devletoluşumunun en güçlü örneklerini veren yer, Avrupa, Çin ya daHindistandeğil,OrtaAvrasya’dır(2007:13).

Qing Hanedanı’ndan cumhuriyete geçişle ilgili küresel tarih perspektifi,Gommans’ın yaklaşımıyla uyumludur. Qing Hanedanı’nın 1911’dekiçöküşüyle ilgili –yukarıda özetlenen– yeni tablo, başka yerlerde oluşturulanyörüngenin aynısını –bürokrasisini ve piyasalarını– güçlendirerek; böylece,canlı yerel toplumsal ve kültürel dinamiklerini tamamlamak vesağlamlaştırmak için, dış etkileri yaratıcı bir biçimde bünyesine katarak-kendigücüylevekenditanımladığıgelenekleriyleuyumlubirbiçimdeizlemişolan bir devleti ifade etmektedir. Bu –gönülsüzce modernleşen bir devletedayatılan, toplumdaki konumlarını yeni ortaya çıkmakta olan milli devleteerişme olanakları kadar yerel ve küresel piyasalarda yapmış olduklarıkazançlarla edinen grup ve bireylere aracılık veren– önemsiz bir siyasalhamle olarak biçimlenmiş olan modernist 1911 tahayyülünü yerindenetmektedir. Yeni tarihçilik, bu yolla –içerisinde Batılı moderniteninteleolojisindenyoksun,Batılı olmayanülkelerinkatkıları içinyeterince alanbırakılan–küreselekonomivesiyasetinçokmerkezligelişimitahayyülünüdebirölçüdeoluşturmaktadır.

Bunun Batılı olmayan dünyadaki halkları ve tarihçileri kazanmak ve anaakımmillivemodernist tarihçiliğinAvrupamerkezliönyargılarınıaltetmekiçinyeterliolupolmadığınıdahasonragöreceğiz.Küresel tarihten,yukarıdatanımlandığı gibi, Batılı ve Batılı olmayan kültürlerle ilgili radikal bireşitlikçiliğinsavunulmasıiçindeyararlanılabilir.Böylece,uzundönemdepekaztemelsiyasaldeğişimgösterenBatılıolmayanmilletlerleilgiliyaklaşımındeğişmesine yol açabilir. Ama çok fazla kuşkuyla karşılanacaktır, özellikleBatılı olmayan dünyanın tarihçileri ve siyasal ekonominin solcu önderleritarafından. Durara’nın, küresel tarihin erdemleriyle ilgili olarak, daha fazlaaçıklama yeteneğine sahip olduğu için daha önceki milli tarihten daha iyiolduğundanötebiriddiasıyoktur.Onagöre,“küresel”tarihçiliksadecemillitarihin diğer bir türüdür (2008: 155). Solcu tarihçiler, geri ekonomilerinmodernleştirilmesinin küresel güç ilişkilerinde değişimi gerektirdiğini veküresel tarihin yeni sömürgeci projelerden biri olmaya doğru gidebileceğiniya da en azından ataları gibi Avrupa merkezli olarak kalacağını ileri

Page 568: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

sürmektedirler (Dirlik 2003, Eley 2007). Chakabharty, 1992’de, gerçek birküresel tarihin asla Batılı akademik kurumlar içerisinde yaratılamayacağıuyarısındabulunmuştur:

Avrupa,akademiktarihsözkonusuolduğusürece–“Hintli”,“Çinli”,“Kenyalı” vb. diye adlandırdıklarımız da dahil olmak üzere– bütüntarihlerin egemen kuramsal öznesi olarak kalacaktır (1992: 1). […]Avrupa, üniversitenin kurumsal mahalli içerisindetaşralılaştırılamayacağına göre […] Avrupa’nın taşralılaştırılmasıprojesi, kendi olanaksızlığını kendi içerisinde fark etmelidir (1992:22).

Küresel tarih, bu ihtilaflara rağmen gelişmeye devam etmiş, eşitlikçimisyonunun ve Avrupa ve Batı’nın dünyada artık rakipsiz olmadıklarıgerçeğini teslim etmesinin arkasında durmuştur. Bu sağlam kanı, çağdaşküresel topluluğun sorumluluklarını eskisinden farklı bir tarzdabiçimlendirmektedir.Busağlamkanı,eğeruygunbirbiçimdesiyasaleylemeaktarılırsa,sonundabirfarklılıkyaratacaktır.

Kaynakça

Bastid, Marianne, 1986, “The Chinese Bourgeoisie”, The CambridgeHistory of China, vol. 13, Republican China 1912-1949, 1 içinde, JohnK.Fairbank,AlbertFeuerwerker(ed.),CambridgeUniversityPress:Cambridge.

Bayly,C.A.,2004,TheBirthoftheModernWorld1780-1914,Blackwell.

Bentley, JerryH., “Myths,wagers and somemoral implications ofworldhistory”,JournalofWorldHistory16(2005)51-83.

Chakrabarty,Dipesh,1992,“Postcolonialityandtheartificeofhistory.Whospeaksfor‘Indian’pasts”,Representations37,s.1-26.

Christiansen,FlemingveShirinRai,1996,ChinesePoliticsandSociety,anIntroduction,PrenticeHallEurope:HemelHempstead.

Chung, Stephany Po-ying, 1999, “Mobilization Politics: The Case of theSiyi Businessmen in Hong Kong, 1890-1928”, Qiaoxiang Ties,interdisciplinary approaches to “cultural capitalism” in South China içinde,LeoDouw,CenHuangveMichaelGodley(ed.),Londra,NewYork:KeganPaul.

Crossley, Pamela Kyle, 1997, “The historiography of Modern China”,CompaniontoHistoriographyiçinde,MichaelBentley(ed.),Routledge:NewYork,Londra,s.641-58.

______,1999,ATranslucentMirror,historyandidentitiyinQingImperialIdeology,UniversityofCaliforniaPress:Berkeley,LosAngeles,Londra.

Page 569: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

______,2008,WhatisGlobalHistory?PolityPress:Cambridge.

Crossley, Pamela Kyle, Helen F. Siu ve Donald S. Sutton (ed.), 2006,EmpireattheMargins,Culture,EthnicityandFrontierinearlymodernChina,UniversityofCaliforniaPress:Berkeley,LosAngeles,Londra.

Dirlik,Arif,2003,“ConfoundingMetaphors,InventionsoftheWorld:WhatisWorld History for?”WritingWorld History 1800-2000 içinde, Stuchtey,Benedikt ve Eckhardt Fuchs (ed.), Oxford: OxfordUniversity Press, s. 91-135.

Douw, Leo, 1991, The representation of China’s rural backwardness; atentativeanalysisofintellectualchoiceinChina,baseduponthelives,andthewritings on rural society, of selected liberal, marxist and nationalistintellectuals,yayımlanmamışdoktoratezi,Leiden.

Duara, Prasenjit, 1995, Rescuing History from the Nation, questioningnarrativesofmodernChina,UniversityofChicagoPress.

______,1997,“NationalistsAmongTransnationals:OverseasChineseandtheIdeaof

Page 570: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

China, 1900-1911”, Ungrounded Empires, the cultural politics of modernChinese transnationalism içinde, Aihwa Ong ve Donald Nonini (ed.),Routledge:NewYork,Londra,s.39-61.

______, 2008, “History and Globalization in China’s Long twentiethCentury”,ModernChina34(1)içinde,s.152-64.

Elliott, Mark, 2006, “The Manchus”, Empire at the Margins, Culture,EthnicityandFrontierinearlymodernChinaiçinde,Crossley,PamelaKyle,HelenF.SiuveDonaldS.Sutton(ed.),2006,UniversityofCaliforniaPress:Berkeley,LosAngeles,Londra,1.Bölüm.

Elvin,Mark,1973,ThePatternoftheChinesePast,aSocialandEconomicExplanation,Stanford:StanfordUniversityPress.

Eley,Geoff,2007,“Historicizingtheglobal,politicizingcapital:Givingthepresentaname”,HistoryWorkshopJournal63içinde,s.153-188.

Fairbank,JohnKing,EdwinO.ReisschauerveAlbertM.Craig,1965,EastAsia,themoderntransformation,GeorgeAllen&UnwinLtd.,Londra.

Frank, Andre Gunder, 1998, ReORIENT: Global Economy in the AsianAge,LosAngeles,Londra.

Geyer,MichaelveCharlesBright,1995,“WorldHistoryinaGlobalAge”,TheAmericanHistoricalReview100(4)içinde,s.1034-60.

Godley,Michael,1981,TheMandarin-capitalists fromNanyang.OverseasChinese enterprise in the modernization of China, 1893-1911, Cambridge:CambridgeUniversityPress.

Goldstone, Jack, 2002, “Efflorescences and Economic Growth in WorldHistory: Rethinking the ‘Rise of theWest’ and the Industrial Revolution”,JournalofWorldHistory13(2)içinde,s.323-389.

Gommans,Jos,2007,“Warhorseandpost-nomadicempireinAsia,c.1000-1800”,JournalofGlobalHistory2içinde,s.1-21.

Harrell, Stevan, Li Yongxiang, 2003, “The History of the Yi, Part II”,ModernChina29(3)içinde,s.362-96.

Ho, Ping-Ti, 1998, “In Defense of Sinicization: A Rebuttal of EvelynRawski’s ‘Reenvisioning the Qing’”, The Journal of Asian Studies 57 (1)içinde,s.123-55.

Hon,Tze-ki,2004,“CulturalIdentityandLocalSelf-Government:AStudyofLiuYizheng’sHistoryofChineseCulture”,ModernChina30(4)içinde,s.506-42.

Page 571: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Hsüeh, Chün-tu (ed.), 1986, The Chinese Revolution of 1911, NewPerspectives,JointPublishingCo.(HK):HongKong.

Ip, Hung-Yok, Tze-ki Hon ve Chiu-Chun Lee, 2003, “The Plurality ofChinese Modernity: A review of recent Scholarship on the May FourthMovement”,ModernChina29(4)içinde,s.490-509.

Ka,Chi-ming,2001,Fantoujia,QingdaiTaiwanZujunZhengzhiyuShufanDiquan (Ethnic Policy and Minorities’ Land Rights in Taiwan during theQing),Taipei:AcademiaSinica.

Kuhn, PhilipA., 1970, Rebellion and its enemies in late Imperial China:militarization and social structure, 1796-1864, Cambridge, Mass.: HarvardUniversityPress.

______, “Thedevelopmentof localgovernment”,TheCambridgeHistoryofChina,vol.13,RebublicanChina1912-1949,2içinde,JohnK.Fairbank,AlbertFeuerwerker (ed.), 1986,CambridgeUniversityPress:Cambridge, s.329-60.

Landes,David,1998,ThePovertyandWealthofNations:WhySomeAreSoRichandSomeSoPoor,NewYork:Little,BrownandCo.

Lin, Man-houng, 2006, China Upside Down, Currency, Society, andIdeologies, 1808-1856, Cambridge (Mass.), Londra: Harvard UniversityPress.

Moore, J. D. Barrington, 1966, Social origins of dictatorship anddemocracy: lord and peasant in the making of the modern world, Boston:BeaconPress.

Murphey, Rhoads, 1974, “The Treaty Ports and China’s Modernization”,The Chinese City between TwoWorlds içinde,Mark Elvin ve G.WilliamSkinner(ed.),Stanford:StanfordUniversityPress,s.17-71.

O’Brien, Patrick, 2006, “Historiographical traditions and modernimperativesfortherestorationofglobalhistory”,JournalofGlobalHistory1(1)içinde,s.3-39.

Pieke, Frank N., 2003, “The Genealogical Mentality in Modern China”,JournalofAsianStudies62/1içinde,s.101-29.

Pomeranz,Kenneth, 2000,TheGreatDivergence:Europe,China, and theMaking of the Modern World Economy, Princeton: Princeton UniversityPress.

Rankin, Mary B., 1971, Early Chinese Revolutionaries: RadicalIntellectuals in Shanghai and Chekiang, 1902-1911, Cambridge (Mass.):HarvardUniversityPress.

Page 572: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Rawski, Evelyn S., 1996, “PresidentialAddress: Reenvisioning theQing:The Significance of theQing Period inChineseHistory”, Journal ofAsianHistory55(4)içinde,s.829-50.

Sutherland,Heather,2007,“TheProblematicAuthorityof(World)History”,JournalofWorldHistory18(4)içinde,s.491-522.

Thompson, Roger R., 1995, China’s Local Councils in the Age ofConstitutional Reform, 1898-1911, Cambridge (Mass.): Harvard UniversityPress.

Vries, P. H. H., 2001, Are Coal and Colonies Really Crucial? KennethPomeranzandthe

Page 573: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

GreatDivergence,JournalofWorldHistory12(2)içinde,s.407-446.

Vries,P.H.H.,2002,“GoverningGrowth:AComparativeAnalysisoftheRoleofthe

Page 574: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

StateintheRiseoftheWest”,JournalofWorldHistory13(1)içinde,s.67-138.

Walder, Andrew G., 1986, Communist Neo-traditionalism; Work andAuthorityinChineseIndustry,Berkeley,LosAngeles,Londra:UniversityofCaliforniaPress.

Washbrook,David,1997,“FromcomparativesociologytoGlobalHistory:Britainand India in thepre-historyofmodernity”, Journalof theEconomicandSocialHistoryoftheOrient40içinde,s.410-443.

Wong,R.Bin,1997,Chinatransformed:historicalchangeandthelimitsoftheEuropeanexperience,Ithaca:CornellUniversityPress.

______,2002,“TheSearchforEuropeanDifferencesandDominationintheEarlyModernWorld:AViewfromAsia”,AmericanHistoricalReview107(2)içinde,s.447-69.

Yang,MayfairMei-hui,1994,Gifts,Favors,andBanquets,theartofsocialrelationshipsinChina,Ithaca,Londra:CornellUniversityPress.

Yen, Ching-Huang, 1985, Coolies and Mandarins. China’s protection ofOverseas Chinese during the late Ch’ing period (1851-1911), Singapur:SingaporeUniversityPress.

Page 575: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908-1910Dönemindeİngiliz-TürkİlişkileriÜzerineBirDeğerlendirme

DavidBarchard

1908 Anayasa Devrimi ile I. Dünya Savaşı’nın başlaması arasındaki altıyıllık dönemde İngiliz-Osmanlı ilişkilerinin zayıflaması, iyi bilinen ve –özellikle Joseph Heller, Marian Kent, Feroz Ahmad ve Sina Akşin’inmükemmel çalışmaları ile– yaygın olarak tartışılan bir konudur.Diplomatikİngiliz arşivlerine sıkı sıkıya bağlı kalınarak sunulan genel tablo, buzayıflamanın,Britanya’nınAvrupailestratejikortaklıkoluşturmakararınınveTürk karşıtı Gerald Fitzmaurice’in güdümündeki İstanbul elçiliğinindüşmanca tutumununkaçınılmaz sonucuolduğuna işaret etmektedir.Ancak,devrimin hemen ardından anayasal yönetimin belirmesinin, İstanbul’da,Britanya’nın lehine, rakibi Almanya’nın ise aleyhine bir durum olarakgörüldüğü ortadadır. Elçiliğin soğuk tutumuna rağmen, devrim hiçumulmayan ve şimdi artık tamamen unutulmuş olan bir sonuca yol açmış;1908 sonbaharında, Gladstone’un vârisleri olan İngiliz liberalleri ile JönTürkler arasında kısa süreli bir dostluk yeşermiştir. Üç yıl kadar süren budostluğun ardından, ilişkiler yeniden soğumuştur. Balkan Komitesi’ndekiİngilizliberallerileJönTürkler,kısabirsüre,taydaşlarolarak–pekmümküngözükmese de– birbirlerini gözetme sözü verdiler. Her iki taraf da, farklıbiçimlerde, 20. yüzyıl Güneydoğu Avrupa’sının oluşumuna yardımcı oldu.Balkan Komitesi, I. Dünya Savaşı’na yol açan on yıllık dönemde,Balkanlar’da tarihi biçimlendiren unsurlar arasındadır. Jön Türkler’letemaslarıbilebazıolumlusonuçlarayolaçmıştır.JönTürkDevrimiileilgiliolarak İngiliz dilinde yapılmış olan çalışmalardan en çok bilinen ikisi(Charles Roden, Turkey in Revolution [1909] ve SirWilliamRamsay, TheRevolution inConstantinople andTurkey [1909]), bu kısa süreli dostluk veiyimserlikiklimininürünleridir.

1908Devrimi’ndenSonraİngilizResmiTemsilcileri

O dönemde, Balkan Komitesi’nin, Balkanlar’daki İngiliz siyasetinin iticigücü olduğu düşünülüyordu. Komite Westminster’daki liberalparlamenterlerleyakınilişkiiçerisindeolsada,budoğrudeğildir.İllebirilişkiaranacaksa;Dışişleri’nin,Komite’yi,işinizorlaştıran,sabrınıtaşıranbirunsurolarak görmüş olduğu söylenebilir. Dışişleri Bakanlığı, Avrupa’nın savaşadoğru gittiği dönemde, Büyük Güçler arasındaki ilişkileri düzenlemek veuluslararası istikrarı sağlamakla ilgileniyordu.BalkanKomitesi,küçüketniktoplulukları bağımsız milletlere dönüştürmeye çalışmakla meşguldü. JamesBryce, geleceğin Lord Bryce’ı, 1905’te şöyle diyordu: “Genel olarak

Page 576: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bakıldığında,Doğusorununun ikimuhtemelçözümüvar.Birincisi,varolanetnik toplulukların Türkiye’ye komşu olan büyük dominyonların vemilletleriniçerisineçekilmesi;ikincisiise,buetniktopluluklarıntümününyadabazılarınınmilletevedevletedönüştürülmesidir.”

Gerek profesyonel diplomatlar ve gerekse liberal entelektüeller için,Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesi ve muhtemelen parçalanması yakındı.Ama İngiliz dış siyasetini oluşturanların perspektifi, Balkan Komitesi’ninyaklaşımındançokfarklıydı.19.yüzyılınsonlarında,Osmanlıİmparatorluğuile ilgili İngiliz siyaseti, “Avrupa topluluğu ile uyum” üzerindenbiçimlendiriliyordu. 20. yüzyılın başında, bunun yeriniRusya ve Fransa ileanlaşmaaldı.1910’dan itibaren, İngilizdış siyasetindeTürkiye’nindolaysızönemiazalmayabaşladı.SirEdwardGrey, “LordBeaconsfield’ın eski [RuskarşıtıveTürkyanlısı]siyasetinedönemeyiz;şimdi,Ruskarşıtıolduğumuzadair en küçük bir kuşku uyandırmaksızın Türk yanlısı olmak zorundayız”diyordu.

Rusya ile anlaşma, İngilizlerin Osmanlı topraklarındaki inisiyatifinisınırlamışolsada;Britanya,küreselçaptakiçıkarlarıylahâlâbüyükbirgüçtü.Dünyaekonomisiningenişlemesi,elçiliğin,ticarifaaliyetideiçeren“stratejikolmayan faaliyetler”inin gelişmesi anlamına geliyordu. Milli Arşiv’dekibelgeler, İstanbul’daki İngiliz elçiliğinin, 1908’de, otuz yıl önce II.Abdülhamid’in tahta çıktığı dönemdekiyle karşılaştırılamayacak ölçüdebüyük bir iş yüküyle baş etmeye çalıştığını göstermektedir. Buna rağmen,İngiliz elçiliği ve büyükelçi, İstanbul’un diplomatik çevrelerinde elli ya daaltmışyılönceolduğugibiboygöstermiyorduartık.

Onların kadrosu, ortalıkta fazla gözükmüyordu. Jön Türk döneminin ikibüyükelçisi, 1908Temmuz’u ile 1913 yılı arasında görev yapan SirGerardLowther ve 1913-14 yıllarında görev yapan halefi Sir Louis Mallet,çağdaşlarınca donuk olarak nitelendirilen kişilerdi. Lowther, BritishDictionary of National Biography’de bile yer almamıştı. Gözü yüksekteolanların İstanbul’da büyükelçilik yapmak istemedikleri düşünülse yeridir.İstanbul’daki İngiliz topluluğunun elçiliğin yetersizliğiyle ilgili kızgınlığı,TürkbaşkentindekimuteberBritanyalıSirEdwinPears’ınSirLouisMallet’inbüyükelçiolarakatanmasısırasındakamuoyuönündeyaptığıünlüeleştiriyle,I.DünyaSavaşı’nınbaşlarındakamusalalanayansımıştı.

Elçiliğin içerisinde,TürkiyeveTürklerekarşı takınılacak tavırkonusundasüregelen bir uyuşmazlık vardı. Siyaset, basın ve istihbaratla ilgili görevlerüstlenmiş olan baş tercüman Gerald Fitzmaurice büyük bir nüfuza sahipti.Geoffrey Berridge’in Fitzmaurice’e ilişkin biyografisi, onun kişiselnitelikleriniilkkezodaknoktasınayerleştirmektedir.

Türkçe konuşma diline hâkim olan Fitzmaurice, Rusya ve Bulgaristan’ı

Page 577: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

geleceğin ülkeleri olarak görüyordu. 1908 Devrimi’nin öne çıkardığı yenisiyasal güçlere karşı düşmanca duygular besliyordu. Hem sonradan görmetürediolduklarıiçinhemdemasonveYahudigeçmişlerinedeniyle,onlardanhoşlanmıyordu. Birlikte olmayı tercih ettiği insanlar, Kâmil Paşa ve İsmailKemal Bey gibi II. Abdülhamid döneminden gelen yüksek rütbeliler veİkdam’ın editörü Ali Kemal Bey’di. Onlarsa, 1909 Nisan’ı ve 31 MartVakası’ndansonrayasürgünegönderilmişyadakenaraitilmişlerdi.

BalkanKomitesi’ninKökenleri

Britanya, sonunda yoksul bir partnere dönüşen Jön Türk Devrimi’nin birölçüde muhtemel bir müttefiki olarak düşünülebilir belki; ama BalkanKomitesi’nioluşturanentelektüellerveliberalsiyasetçileriçinbukadarıbilesöylenemez. Komite, 1902’de, 1870’lerden beri Osmanlı İmparatorluğu’nakarşı kampanya yürüten ve daha sonraNoel ve Charles Buxton ile birlikteErmenilerleilgiliI.DünyaSavaşı’nın“MaviKitabı”nınyazarlarıarasındayeralacakolandeneyimliliberalsiyasetçiSirJamesBrycetarafındankuruldu.

Üyeleri arasında Fransız Helenist Victor Bérard ve Ermeni yanlısı veBalkanlı İtalyan tarihçi, gezgin ve diplomat Luigi Villari’nin de bulunduğuKomite uluslararası bir hareket olarak tasarlanmış olsa da; kendisine vemüttefiklerine göz atıldığında, 1890’lardan, hatta 1870’lerden bu yana,basında ve parlamentoda Osmanlı İmparatorluğu’na karşı ve Hıristiyanmilliyetçi hareketleri lehine kampanyalar düzenlemekte olan isimler ortayaçıkmaktadır. Bunlardan 20. yüzyılın ortalarına kadar yaşayanların çoğu,sosyalizmvetoplumcudevletdüzeniiçinliberalizmiterketmiştir.1890’larınsonlarında Girit’te etkinlik gösteren radikal gazeteci H. N. Brailsford iletarihçiC.P.GoochveJ.L.Hammonddaaralarındaydı.Amaenetkinüyeleri,finansmankaynağısağlayan,edebivesiyasalustalığa,LiberalPartiileyakınilişkilere, sağlam bir Hıristiyan inancına sahip olan ve Osmanlı yönetimialtındaki bölgede serpilen milliyetçi hareketlere karşı büyük bir sempatiduyanNoel Buxton ile kardeşi Charles RodenBuxton idi. Byrce, 1907’de,Komite’nin denetimini Buxton’lara bırakarak İngiliz büyükelçisi olarakWashington’agitti.

Özellikle Balkan Komitesi’nin diğer iki siması üzerinde durmak gerekir.Bunlardanbiri,tarihselolaylarıkışkırtmayameraklıgazetecilerden,Times’ınmuhabiri James David Bourchier’dir. Diğeri ise, daha önce adını anmışolduğum, 1875’ten beri İstanbul’daki İngiliz Barosu’nun başında bulunan,Bulgaristan’dakiBatak’taBahsiBozookstarafındanyapılankatliamlara1876yazındailkkezuluslararasıkamuoyunundikkatiniçekenSirEdwinPears’dır.Sir Edwin’in Balkan Komitesi’ndeki rolü, Londra’daki Reform Club’ayerleştirilenbüstüyleyadedilecekti.

BalkanKomitesi,neredeysetamamen,19.yüzyıldaBatıdünyasındaYunan

Page 578: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ülküsü doğrultusunda baskı yapmak amacıylaLondra ve diğer başkentlerdekurulan Anglo-Helenik dernekleri örnek almıştı. Ama Londra YunanKomitesi’nden farklı olarak,önemlikişileriBalkandeğil İngilizkökenliydi.Bu, bir ölçüde, Londra’da gerekli niteliklere sahip Bulgar,Makedonyalı veSırpların olmamasından kaynaklansa da; asıl neden, Komite’nin, çekişenHıristiyan Balkanmilliyetlerinin talepleri konusunda adil olması gerekliliğiidi.

Komite, birçok açıdan, 20. yüzyılın tek bir sorunu ele alan siyasalkampanya hareketlerini andırıyordu. Sabit bir merkezi ve sekreteri, iki binkadarüyesivardı;basınlayakınilişkileresahipti.AnglikanKilisesiveLiberalParti ile ilişkileri daha da yakındı. Liberal Parti’nin 1905’ten beri iktidardaolmasıveonyıldahaiktidardakalacakolması,BuxtonveonunKomiteüyesiolanarkadaşlarınınişinikolaylaştıracaktı.

Komite her ay kamuya açık bir toplantı düzenliyor, üyelerini oradakidurumu incelemeküzereBalkanlar’agönderiyor,bazıyönetim toplantılarınıWestminster Sarayı’nın odalarında yapıyor, kimi parlamento üyelerininkatılımını ve Canterbury Başpiskoposu ve Londra Piskoposu’nun yaptığıoturumları yönetmelerini sağlıyordu. Avusturya-Macaristan ve Almanbasınınınonlarıresmibiryapıolarakgörmüşolmalarışaşırtıcıdeğildir.

BalkanKomitesi’nin,büyükgüçlereveimparatorluğakarşıküçükmilletleridesteklemesi, bu güçler ve özellikle Avusturya tarafından husumetlekarşılandı.Bu,onlar tarafından,haklı olarak, İngilizDışişleri’ndeki istikrarıbozanunsurolarakdeğerlendirilmişolmalıydı.Komite’nin1907ve1908’deivedilikle ele aldığı proje, İngiliz hükümetinin,Makedonya’da, şiddeti sonaerdirmek için –ve muhtemelen “özerklik” için bir başlangıç oluşturacak–uluslararası denetime bağlı bir jandarma sisteminin devreye sokulmasıgirişiminidesteklemesiydi.

BalkanKomitesi,Gladstonecudışsiyasetinkurumsallaştırılmasıydı.Bryer,Bourchier ve Buxton’lar her ne kadar Türk karşıtı olduklarını düzenli birbiçimde inkâr etmiş olsalar da; onların yaptığı çalışmaların çoğu, TürklerinHıristiyanlar üzerindeki hâkimiyetinin –onlara bakılırsa– kötülük dolusonuçlarını lanetlemekten ibarettir. Örneğin 27Kasım 1907’de,MakedonyaziyaretindendönenBuxtonkardeşler,oradaki“kötülüğü”lanetleyipRusyaveİngiltere’yi müdahale etmeye çağırmışlardı. O günden aşağı yukarı bir yılsonra, Yıldız Sarayı’nda, şerefli misafirleri ve arkadaşları olarakAbdülhamid’i ziyaret etmek üzere İstanbul’da olacaklarını tahayyül bileedemezlerdi.

TürkDüşmanıBuxton

Dönüşüm,beklenmeyenbir şeydi.Çünküaynıyıl, 1907’de,NoelBuxton,

Page 579: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Türkiye ve halkına karşı o güne kadar yapılmış en fazla zehir saçan saldırıniteliğindekiAvrupaveTürkler’iyayımlamıştı.Bukitap,WilliamGladstoneve E. A. Freeman’ın otuz yıl önceki kitaplarıyla tamamen aynı çizgideydi.“Türk,birköylüolarak,bütünköylüleringenellikleolduğugibi,çekicidir.O,yönetmeyebaşladığındakatlanılmazbirhalegelir[…]o,dahaiyibirdüzeyegeldiğinde daha da kötüleşir. […] Türk, iyi bir Asyalı bile değildir.”“Yozlaşmış,yetersizamainsaflıbiryönetime,eğeryumuşaksa,katlanılabilir.AmaTürkhâkimiyeti aynı zamanda zalimdir.”Buxton, bu türdenkitaplarınhepsinde olduğu gibi, David Hogarth tarafından on yıl önce dile getirilen,Hıristiyan hâkimiyetindeki Müslümanların yaşadığı acılar ve onlarınmallarına el konulması sorununun yanı sıra, Osmanlı sonrası düzendeMüslümanları veTürkleri nasıl bir geleceğin beklemekte olduğumeselesinidegörmezdengelir.

1908Temmuz’undaII.Abdülhamid’inkişiselsaltanatıanidensonaerdiveManastırlı veSelanikli JönTürkler,Türkiye’dekidevrimin iticigücüolarakortaya çıktılar.Türkiye’de, genelolarakBritanya’yahayranlıkduyuluyordu.Yeni Büyükelçi Sir Gerard Lowther 30 Temmuz’da İstanbul’a ulaştığında,coşkulu bir kalabalık tarafından etrafı sarılmıştı. Britanya’nın Türkiye’yekarşı tutumunda da önemli bir değişiklik vardı. Sonraki yıl Times’ıngözlemlediği gibi, “İngiltere Kralı ve Osmanlı Padişahı”, müşterek olarakşereflerinekadehkaldırılırhalegelmişlerdi.

Buartalandikkatealındığında,Buxton’larınveBalkanKomitesi’nintutumdeğişikliği ve İttihat ve Terakki Cemiyeti ile ittifak etme kararı,düşünüldüğündendahaazşaşırtıcıdır.

Değişim, dünyanın en kamusal alanlarından biri olan Times’ın mektupköşesindedegörüldü.Değişiminilkişareti,Times’agönderilen5Eylül1908tarihlimektuptagözlenebilirdi.Omektupta,Westlake,Komite’nin,devriminhemenardından28yaşındakisekreteriniayaklanmanınliderlerinetebrikleriniiletmek üzere İstanbul’a gönderdiğini açıklıyordu. Şaşırtıcı bir biçimde,“Hamid’in düzeninde [özellikle Makedonya’da] Avrupa’nın denetimininzorunluolduğu”nu,artıkbelkidebunungerekmeyeceğinisöylüyordu.BalkanKomitesi de, Jön Türkler de, Türk halkı ile önceki yönetimi birbirindenayırmakgerektiğinibiliyorlardı.

Barışın hemen kabul göreceği konusunda, daha şimdiden yoğun birumutsuzlukvardı.Abdülhamid’inBritanya’dayaşayan, sürgündekimuhalifiAhmed Mustafa bir kutlama mektubu yazmış ama Komite’nin “uzunzamandırAvrupa’nın taşra bölgelerinde kendisinin bile denetleyemediği birkan dökücülüğün ve düzensizliğin aracı olduğu” uyarısında bulunmuştu.Mustafa, Türkiye ile İngiltere arasındaki dostluğun “bir günlüğüne olsun”bozulmamış olduğunu kabul etmiyordu. Onun mektubu Bulgaristan ve

Page 580: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Yunanistan’a yaptığı dokundurmalarla devam ediyordu; buna rağmen,Komite’dendostçabiryanıtaldı.H.N.Brailsford,Komite’ninMüslümanlaradüşman olduğunu yalanladı. Bulgar ve Avusturyalı-Macar kanadında,bağımsızlığı ilanetmeyiveBosna-Hersek’i topraklarınakatmayıhedefleyengirişimlervardı.NoelBuxton,29Eylül’deyazdığımektupta,Bulgaristan’ınzamanından önce bağımsızlığını ilan etmesinin felaketle sonuçlanacağıuyarısındabulunuyordu.

Artıkgenelhava,Türkiye’nindesteklenmesiyönündeydi.Birsonrakigün,Times’ınbaşyazısında,“şimdiilkkez,JönTürkler,bizimeniyiumutlarımızımümkün olan en iyi yolla gerçekleştirmeyi vaat ediyorlar. Onların, BalkanYarımadası’nda ya da onun dışında, başkalarının bencil emellerinin veentrikalarının kurbanı olmaları hoş görülemez” deniliyordu. Bir ay sonra,Komite yönetimi, Makedonya’da uygulanan şiddetin azalması nedeniyleİttihat ve Terakki Cemiyeti’ne “derin şükranları”nı iletti ve yeni Heyet-iMebusan’ınaçılışıiçinbirheyetgöndereceklerinibildirdi.

Seçimlerbeklenildiğindendahauzunbirzamanaldıve26Kasım’da,NoelveCharlesBuxton,ArthurEvans veBalkanKomitesi’nin diğer temsilcileriİstanbul’da –“daha önce Türk düşmanı olarak bilinen bir kesimde Türkliberalizmi için hissedilen samimi ve yaygın sempati” nedeniylememnuniyetini açıklayan– Sadrazam Kâmil Paşa tarafından kabuledildiklerindehâlâsonuçlanmamıştı.29KasımCumagünü,NoelBuxtonveheyetibizzatsultantarafındankabuledildi;bubuluşma,20.yüzyılınentuhaffotoğraflarındanbirindeebedileştirildi.

Heyet, Türkiye’deki önemli kişilerin yüksek mevkilerdeki yaşlılar değil,İttihat veTerakkiCemiyeti’nin türedileri olduğunu anlamış olmalıydı;TalatveEnver’leyakınilişkikurdular.Budurum,Almangazetelerindekihusumetsağanağı bir yana bırakılırsa, İstanbul’da bu ziyaretten en hoşnutsuz olankesiminİngilizelçiliğindekidiplomatlarolmasınıaçıklamaktadırbelkide.

Ziyaretin sona ermesinden iki hafta sonra, Sir Gerald Lowther, elçilikteyıllık rapora şunları yazıyordu: “Çok farklı bir çevreden kaynaklanan diğerbir tehlike,NoelBuxtonveBalkanKomitesi’ndekiarkadaşlarınınİstanbul’ayaptıklarıaniziyaretleatlatıldı.Devrimekadar,bukurumun,Makedonya’nınYunanveBulgarnüfusunamınayaptığı etkinmüdahaleler,bu iki toplumunilişkilerini kötüleştirmenin yanı sıra, İstanbul ile ilgili olarakmajestelerininişini de zorlaştırmıştı. Devrim olduğunda hemen Jön Türkler’in kollarınaatılanBalkanKomitesiüyeleri,dahaönceyakınlıkgöstermişolduklarıbuikitoplum tarafından ‘Britanyalı hainler’ olarak anılacaklardı. Görünüşebakılırsa, Buxton ve arkadaşları, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin davetiüzerineİstanbul’uziyaretetmişler,belkideistemeden,sadrazamınİttihatveTerakki Cemiyeti ile bozuşmasına yol açmışlardı; neredeyse görevden

Page 581: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

alınmasınanedenolacaklardı.NeysekiBuxton’unziyaretiçokuzunsürmedi;Heyet-i Mebusan’da güven oylamasına kadar uzanan bir güç denemesininardından,Kâmilaçıkbirzaferkazandı.”

Birkaç belgeye bakıldığında, İngiliz elçiliğinin I.DünyaSavaşı öncesindenedenligüçsüzvedargörüşlüolduğukolaycaanlaşılır.Rapor,kaynağınıhiçkuşkusuzFitzmaurice’denalanbiryorumlasonaeriyor:“Türkiye’niniçindekiduruma bakıldığında […] gerçek olan şey, Türklerin Türklüklerindengeçmemişolduklarıdır.Eğerıslaholmuşbirırkhalinegeleceklerse;cüretimibağışlayın ama bu, Avrupa’dan ayrılmalarının öncesinde değil, sonrasındagerçekleşecektir.”

Amaelçiliğinyaptığı,münasebetsizlikti.JönTürkler,özellikledeİttihatveTerakkiCemiyetiliderleri,artıkBritanya’da–ortalıktaonlaradınasözalanvedaha iki yıl böyle yapmaya devam edecek olan– nüfuzlu liberal dostlarasahiptiler.Önceleri yalnızcaHelen siyasetçilerinin iltifat ettikleri bu destek,Fitzmaurice ve İngiliz elçiliğinin doğrudan karışmış oldukları 31 MartVakası’nın olduğu dönemde, 1909 Nisan’ında önemliydi. Times, 20 Nisan1909’da,Cambridge’liTürkdostuDoğubilimciE.G.Browne’ninyanı sıra,Buxton, Evans ve Balkan Komitesi’nin önde gelen altı üyesinin imzalarınıtaşıyan, sultan ve isyancıları itham ederek okurlara genç Türkiye’ye olaninsanlık borcunu hatırlatan bir mektup yayımladı. Mektup, “onlar, Avrupauygarlığının güvenini ve İngiliz halkının sempatisini hak ediyorlar” diyereksonbuluyordu.

İttihatveTerakkimuhaliflerininyenilgisini,TalatBey’in liderliğindekibirheyetinziyaretiizledi.HeyetiKralVII.Edwardkabuletti.Ziyaretin,BalkanKomitesi’nin kasım ayındaki İstanbul ziyaretinin karşılığı olduğu açıkçabelirtildi. Heyet kâğıt üzerinde Heyet-i Mebusan’ı temsil etmekle birlikte,aslında Jön Türkler’in sözcülüğünü yapıyordu. Doruk noktası, BaşbakanAsquith tarafından onların şerefine Avam Kamarası’nda verilen ziyafetti.Asquith ve Talat Bey, iki ülke arasındaki dostluğu teyit eden konuşmalaryaptılar. İsmail Canbolat Bey’in Balkan Komitesi’nin yıllık geneltoplantısında dinleyicilereOsmanlı anayasasının değiştirilmesinin birinci yıldönümünühatırlattığıgüngibiydi.

Ogece,TalatBeyveberaberindekiler,hayatınındahaöncekibirdönemindeTürkiye’de kalmış olan, o dönemde iseBritanya’daki en nüfuzlu kişilerdenbiriolanbankervesanayiciSirErnestCassel’inevindeşerefkonuğuolarakağırlandılar.WinstonChurchill, LloydGeorge veLansdowneMarkisi’ni deiçeren konuk listesi, İngiliz finans ve siyaset dünyasının önde gelensimalarınınTürkiye’yegöstermekteolduklarıilgiyiaçığavuruyordu.

Abdülaziz’in 1867’deki Londra ziyareti bir yana bırakılırsa; bu, İngiliz-Türk diplomatik temaslarının en coşkulu olanıydı. Sonuncusu da değildi.

Page 582: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1910 Şubat’ının sonlarında, ikinci bir heyet Londra’ya gitti. Enver Bey,Berlin’dekiTürkaskeriataşesiveCavidBey,ikibuçukhaftaoradakaldılar.Hüseyin Hilmi Paşa da oradaydı; ama bütün gözler Enver’in üzerindeydi.Ritz’de ağırlandı, krala takdim edildi ve 4 Mart’ta başbakanla DowningStreet’te akşam yemeği yedi. Ayın yedisinde Balkan Komitesi tarafındanverilenöğleyemeğininşerefkonuğuydu.

BalkanKomitesive İngiltere, 1908’in sonlarından itibaren, JönTürkler’lesürdürdükleri temaslar nedeniyle, Alman ve Avusturya basınının saldırısınamaruzkaldılar. İngiltere’de,BalkanKomitesi’ninTürkdavasındanyanayöndeğiştirmesi fazlaca sorgulanmadı; ama Türkiye’de 1908 sonbaharındaAvusturya mallarının boykot edilmesinden Komite’yi sorumlu tutanAvusturya,BuxtonveKomite’nintutumlarınıdeğiştirmekiçinyüklübirparaaldıklarınıilerisürdü.

Buxton’lar, Jön Türk liderlerinin siyasal becerilerini İstanbul’daki İngilizelçiliğindendaha iyikavramışgibigözükselerde,çokkültürlü,çokdillibirOsmanlı toplumu yönündeki amaçlarının, İttihat ve Terakki’nin amaçladığışey olmadığını veFitzmaurice ve İstanbul’daki İngiliz elçiliğinin uzlaşmacıolmayan tutumlarıyla alevlendirilen bir süreç içerisinde Almanların veAvusturyalıların Britanya’yı yerinden etmiş olduklarını kabul etmektezorlanıyorlardı. 1910’da, Britanya’daki eleştiriler karşısında Jön Türkler’isavunmaya devam ettiler. Buxton’un bağlantıyı kesme konusundakigönülsüzlüğü, İstanbul’daki Sir Edwin Pears’ın telkininden kaynaklanıyorolabilir. Ama Osmanlı birliklerinin Arnavutluk’ta çarpışmaya başladığı veİtalyanların Trablusgarp’a saldırdığı 1911 yılında, ilişkiler bozuldu. BalkanKomitesi, 11 Ekim tarihindeki toplantıda, Türkiye’nin Avrupa’dakivilayetlerininözerkliğivebüyükgüçlerekarşısorumluolanvalilerkonusundaısrarlıolduğu1908öncesindekipolitikasınadöndü.Buxton,11Ocak1912’de,JönTürkler’idesteklemeyi reddettiveonların reformlarıyürütebileceklerineilişkin inancını yitirdiğini açıkladı. Birkaç hafta içerisinde, Komite ileCemiyetarasındagenelvekeskinbirhusumetbelirdi.OsmanischerLloydveJeuneTurc,oayınsonunda,BuxtonveKomite’yeyapılan“vahşisaldırılar”ayerveriyordu.

Ayrılık,BalkanKomitesiüyelerininbaşlangıçtakiarkadaşlarınadönmelerinisağladı.KomiteüyelerindenolanveİttihatveTerakkiileyapılanittifakıbelkide hiçbir zaman gönülden desteklememiş olan Times muhabiri J. D.Bourchier, 1912 baharında ve yazında, Eleftherios Venizelos ile 1897’lereuzanan dostluğunu ve Osmanlı’nın elindeki Girit’te çıkan son isyanıkullanarak,Yunanlıları,BulgarlarıveSırpları,aralarındakikandavalarınıbiryanabırakıpOsmanlı İmparatorluğu’nakarşıbirleşikbir cepheoluşturmayaiknaetmeyeçalıştı.Buçabalar,aynıyılınsonbaharındaI.BalkanSavaşı’nın

Page 583: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

patlamasına, Türkiye’nin geri kalan Avrupa vilayetlerini yitirmesine vemülksüzleştirilmişmilyonlarcaBalkanMüslüman’ınTürkiye’yegöçetmesineyolaçtı.Britanya,oradaTürkiye’yekarşıdostça tutumunuhâlâ sürdürenazsayıdaki insandan biri olan Ernest Bennett’in işaret ettiği gibi, bu göç vesavaşınOsmanlılardayolaçtığısefaletekayıtsızkaldı.

Uzlaşmazbir biçimdebozuşan arkadaşlar her zamanburuklukhisseder. I.Dünya Savaşı’nın sonunda yazmış oldukları metinlerde Osmanlıİmparatorluğu içerisindeki ayrılıkçı hareketlere duymuş oldukları sempatiaçıkçagörülsede,sonradanhiçbirininbuolayhakkındafazlacakonuşmadığıanlaşılıyor. Onlar için Osmanlı İmparatorluğu, Wilhelm Almanya’sı gibi,“ırksalbirhegemonya”anlamınageliyordu.Belkidebu,buhikâyeninikiyılsonra Bükreş’te zalimlikle noktalanmasını –mazur göstermese de–açıklamaktadır.Buxtonkardeşler,1914Ekim’inde,Bulgaristan’ısavaştaİtilafDevletleri’nin yanında yer alması için ikna etmeye çalışırlarken, Romanyakralının cenazesi için Bükreş’e gitmişlerdi. Otelin dışına çıktıklarında,1919’da İzmir’i savunacak olan, Teşkilat-ı Mahsusa üyesi Hasan Tahsintarafından vuruldular. Yaralandılar ama ölmediler. İngiliz liberalizmi ileTürkiyearasındakidostlukilişkisisonbulduvegünümüzekadardaneredeyseöylekaldı.

Page 584: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

II.Meşrutiyet/JönTürkDevrimi’neABD’ninBakışı

CüneytAkalın

I.Giriş

Bu bildirideABD hükümetinin ve İstanbul’daki diplomatik görevlilerininII. Meşrutiyet’in ilanına, Meşrutiyet’in ilanının ardından doğan ortama veünlü 31 Mart Olayı’na bakışı irdelenecektir. Bildirinin amacı, ABD resmiçevrelerinin yakın tarihimizin büyük dönüm noktasına bakışının birfotoğrafını çekmektir. Bu çalışma Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nın 1908-1914arasında(I.Savaşöncesi)yaşananolaylaratanıklıkedenbelgeleriniesasalmaktadır.

MissouriZırhlısı’nın5Nisan1946sabahıİstanbulLimanı’nademiratmasıile başlayan ve 1952’de Atlantik İttifakı içinde ciddi bir ortaklığa dönüşenilişkiler,2003Mart’ındakomşulukilişkisihalinegeldi.

Atlantikötesindekiuzakülke,komşuoldu.Neredennereye…

Biranekdotanlatarakkonuyagireyim:ABDyönetimininbaşı,BağımsızlıkSavaşısonrasındailkkezCezayirBeyiilederdegirer.OyıllardaCezayir’in“Dayısı”Akdeniz’ehabersizgirmeyekalkışanAmerikangemilerineelkoyar.Sorunuçözmek içinWashington’ın1800’deCezayir’egönderdiğiKomodorBaindridge’e Cezayir’in Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı olduğuhatırlatılınca,Komodor,akılverenlerintavsiyelerineuyarakyanınabolhediyealıp, Babıâli’nin yolunu tutar. Dönemin hariciye nazırının “Sen kimsin?”sorusuna Komodor Bainbridge “ABD temsilcisiyim” deyince, nazır “BizABDmilletidiyebirşeyduymadık”karşılığınıverir.Komodor’un“Ülkeminbiradıda‘yenidünya’”açılımınıyaparakhavayıyumuşatmagirişiminenazırbirkezdahatersbiryanıtverir.“Onunhakkındadabirşeyduymadık.”(NYT6Ocak1895)

Neredennereye?

II.19.YüzyılınSonundaAmerika

Aşağıda inceleyeceğimiz resmi Amerikan belgeleri kuşkusuz o dönemetanıklık edenbelgelerdir.AncakABD tarihi açısındanözellikler taşıyan19.yüzyılın sonu-20.yüzyılınbaşınıdoğrukavramadanAmerikanpolitikalarınıkavramakmümkündeğildir.

YüzyılınsonuABD’ninemperyalbirgüçolaraksahneyeçıktığıyıllardır.

19.yüzyıldaMonroeDoktrini’niilanederekAvrupalısömürgecidevletleriAmerika yerküresinden uzak tutan, buna karşılık kendisi de Amerikatopraklarının dışına çıkmamayı ulusal politika haline getiren ABD, 19.

Page 585: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yüzyılın sonlarında öteki Avrupalı güçlerin attığı emperyal adımlara koşutolarak yeni arayışlar içine girdi. Monroe Doktrini’ni 1895’te gürültülübiçimde yeniden ilan eden Başkan Cleveland, İngilizleri İngiliz Gine’si ileVenezuela arasındaki sınır anlaşmazlığından uzak durması için uyardı.Ardından, ABD Kolombiya devletine karşı Panama’da patlak veren isyanıdestekledi, öteki devletlere danışmadan Panama’yı bağımsız bir cumhuriyetolarak tanıdı. Bir süre sonra Panama Kanalı’nı inşaya koyuldu. Panamagiderek Amerika’nın protektorası oldu. Bu süreç içinde ABD dikkatiniPasifik’teyoğunlaştırdı.

ABD’ninKarayipler’dekiçıkarlarıKüba’dayoğunlaşıyordu.

Küba’daİspanyollarakarşıyükselentepkininayırtındaolan,fırsatkollayanABD, aradığı fırsatı 1898’deHavana’da buldu.Maine adlı savaş gemisininHavanalimanındabatışınınardından,sabotajiddiasıileİspanya’yasavaşaçtı.Yerel halkın İspanyollara duyduğu tepkiden de yararlananABD, 1898’dekiİspanya Savaşı’nı kolayca kazandı. Bağımsızlığını kazanan Küba bellikoşullarda ABD’ye bağımlı hale gelirken, (Platt Amendment) İspanya’yıPasifik’ten atan ABD, Porto Riko’yu ve dünyanın öteki ucundaki FilipinAdaları’nıelegeçirerekbirPasifikgücühalinegeldi.

AmerikanemperyalpolitikalarıTheodoreRooseveltyönetimialtındadahabelirgin hale geldi. 1904’te “uygar toplumların genel olarak gevşemesineneden olan yanlış davranışların … kimi uygar ulusların müdahalesine yolaçabileceğini” iddia eden Theodore Roosevelt “Monroe Doktrini’nin …ABD’yi uluslararası bir polis gücü gibi davranmaya itebileceğini” açıkladı.“Roosevelt Corollary” olarak bilinen ve Monroe Doktrini’ne “Ek” olarakdilimize aktarabileceğimiz açıklamasında, Teddy Roosevelt “AvrupalıdevletlerinborçlarıtahsiletmekiçinAmerika’yamüdahalesineizinvermediğiiçin,uygardünyanınbubölgedekiyatırımlarınıgüvenceyealmanınABD’yedüştüğünü” savundu. Bu açıklamayı izleyen yıllarda ABD izlediği dolardiplomasisiile,askeriveötekiaraçlardanyararlanarak,Karayiplerbölgesineve Meksika’ya müdahalede bulundu. Bu müdahaleler bir yandan da L.Amerika’daABD’yenefretibaşlatacaktır.

ABD’ninII.Meşrutiyet’ebakışınıbugenelçerçeveiçindedeğerlendirmekdoğruolacaktır.

II. Meşrutiyet döneminin Theodore Roosevelt’le başlayan müdahaleyıllarınaveardındanWoodrowWilson’undünyaharitasınıyenidençizmeyeyönelenünlü14Noktası’nınhazırlıklarınadenkdüştüğüneişaretedelim.

1.19.YüzyıldaveSonundaTürk-Amerikanİlişkileri

Dünyanın birbirine uzak köşelerinde yaşayan ABD ile OsmanlıİmparatorluğuABD’nindünyasahnesineçıktığı18.yüzyılınsonundaticaret

Page 586: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yoluyla ilişkilerkurarlar.CezayirdayısınınAmerikangemilerininAkdeniz’eizinsiz girişleri üzerinemüdahaleleri zaman içinde düzene sokulur. İki ülkeilişkileri 19. yüzyıl boyunca dış ticaret temelinde gelişir. İlk Amerikankonsolosu 1824’te, ilk işgüder 1830’da atanır. 1830 tarihli ABD-OsmanlıSeyrisefain ve Ticaret Ant-laşması, iki devlet arasında imzalanan ilkantlaşmadır.

ABD’nin Osmanlı’ya gösterdiği ilginin bir başka ekseni, İmparatorlukbünyesindeki Hıristiyan nüfustur. ABD’li misyonerlerin 1820’lerdebaşlattıklarımisyonerlikfaaliyetlerizamaniçindeartar.Osmanlı’dakiYahudiazınlık üzerindeki çalışmalardan fazla sonuç elde edemeyen Protestanmisyonerler çalışmalarını Ermeni cemaati üzerinde yoğunlaştırırlar. RobertKolej’in 1863’te açılmasının ardından hızlanan misyonerlik faaliyetlerinin1878BerlinKongresi’ninardındaniyicearttığınısaptamakdoğruolur.

MisyonerlikfaaliyetleriABD’nin,deyimyerindeyse,yumuşakyüzüdür.

Bu çalışmalar zaman içinde meyvelerini verir. Amerikan misyonerlerininProtestanErmeniCemaati yaratma çabaları sonucundaAnadolu’da 1846’dasadece 4 olan Protestan kilisesi sayısı 1900’de, yani yarım yüzyıl içinde105’e,100olankilisemensubusayısı12.000’eçıkar.Misyonerlereğitimvedinsel kuruluşların yanı sıra hayır kurumları ile de toplumsal dokuya nüfuzederler.

ABD Senatosu ilk kez 1895’te Osmanlı karşıtı bir karar alır. OsmanlıhükümetiisebukararıHaçlızihniyetininunsuruolarakgörürvereddeder.

ABD’nin 20. yüzyılın başında Ermeni sorununa ilgisi artar. Pek çokmüdahalegörülür.ABDbusorundaadetatarafolur.

ABDbuyıllardaÇin’de,Japonya’dakullandığısilahıOsmanlı’yakarşıdakullanır.Bu,donanmagöndererekbaskıyapmapolitikasıdır.

Fişek-Sander, ABD’nin siyasetini (gunboat policy) şöyle anlatıyorlar:“ABDhükümetiistediğiimtiyazlarakavuşmakiçintehditunsuruolaraksavaşgemilerini göndermiş, savaş gemilerinin İstanbul’a gelişinin ardından ABDisteklerinieldeetmiştir.”

ABD’nin Osmanlı’ya salladığı sopa “donanma”, gösterdiği havuçlar“misyonerler”dir.

III.ABD’ninJönTürkDevrimi’neBakışı

II.Meşrutiyet’inABD’deT.Roosevelt (1901-1909),H.Taft (1909-1913),W.Wilson(1913-1921)yönetimlerinedenkdüştüğünühatırlatalım.

II. Meşrutiyet öncesi 1908 yılı kayıtları ilginç bir uyrukluk tartışması ilebaşlıyor.2Mart1907tarihliABDyasasıdahaöncebaşkabirdevletinuyruğu

Page 587: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

iken ABD yurttaşı olmuş kişilerin başka ülkede 2-5 yılı aşkın bir süreyaşarlarsa ABD yurttaşlığından çıkarılmalarını öngörüyor. Oysa bu hüküm,ABD uyruğuna geçmiş ama Türkiye’ye dönüp burada yaşayan çok sayıdagayrimüslimi(Rum-Ermeni)güçdurumdabırakıyor.ABDDışişleriBakanlığıhukukçuları devreye sokarak çözümler üretiyor. ABD misyonları, yadiplomatik koruma altına alarak ya da bir süre sonra geriye döneceğigüvencesi vererek bu kişilerin Amerikan uyruğunda kalmalarını sağlamayaçalışıyor.

1II.MeşrutiyetveOlaylar

Meşrutiyet’inilanı

II. Meşrutiyet’in ilanına ilişkin belgeler, Meşrutiyet’in ilan edildiği 24Temmuz’dan itibaren başlıyor. Bu diplomatik yazışmalar, FRUS’ta“Türkiye’deSiyasalReformlar”başlığıaltındaveriliyor.

İstanbul’daki Amerikan büyükelçisi Leishman, 24 Temmuz’da yani II.Abdülhamit’in Kanun-ı Esasi’yi yeniden yürürlüğe koyduğu gün, ABDDışişleri’negönderdiği telgrafta reform taleplerininpadişahıanayasayı ilanazorladığını,padişahın seçimleregidilmesini istediğiniduyuruyor,kararınbiriradeyiseniyeileimparatorluğunnüfuzualtındakitümvilayetlereiletildiğinibildiriyor, ortamın sakin olmakla birlikte endişelerin var olmaya devamettiğineişaretediyor.

ABD elçisi Leishman 28 Temmuz’da İstanbul’dan çektiği ikinci telgraftabilgiakışınısürdürüyor,siyasaltutuklulariçingenelafilanedildiğini,bütüntutukluların serbest bırakıldığını belirttikten sonra eski rejim hakkındakihoşnutsuzlukçokyaygınolduğuiçindeğişimingörecekansızgerçekleştiğini,ancaközgürleşenkitlelerin taleplerihergeçengünarttığı içinkarışıklıklarınbeklenebileceğini, öte yandan sultanın, işlerin bu noktaya gelmesindensorumlututulansaraykliğinitasfiyeyezorlandığınıbelirtiyor.

3 Ağustos 1908’de Washington’dan gelen telgrafta, başkanın yenidurumdan duyduğu memnuniyet ve bu adımın büyük Osmanlı milletininrefahınıartıracağınavebarışısüreklikılacağınaduyulaninançiletiliyor.

Başkandangelentelgrafta,bölgeleriçin“dominyon”terimidikkatiçekiyor.

Ağustosbaşındayeni kabinenin ilanından sonra siyasal tablonundahanetbiçimde ortaya çıkması üzerine Büyükelçi Leishman 3 Ağustos 1908’deWashington’aözetleşubilgileriaktarıyor:

• Yeni kabinenin unsurlarının hemen hepsi eski rejimin unsurlarıdır.Kimileriyeteneklidirkimilerinineskilerdenbirfarkıyoktur.

•Durumiçteniçekaynıyor,küçükbirolaybirandaşiddeteyolaçabilir.

Page 588: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

•Gösterilergünlükolaylarhalinegeldi.

• Komutanları Jön Türk Ordusu’nu Balkanlar’da tutuyor, İstanbul’agelmesiniengelliyorlar.

• İstanbul garnizonu Devrim’e kazanılmış olmalı. Sayıları 10-20 binarasındakisaraymuhafızlarınınsultanabağlıkaldıklarısanılıyor.

Elçi Leishman İstanbul’dan kapsamlı bilgi göndermeyi sürdürdüğü 8Ağustos1908tarihliyazıdaşudüşüncelereyerveriyor:

• Sultan yakın danışmanlarını görevden almaya zorlandı. Bunların birbölümütutuklandı.

•Padişahyenigüvencelerverdi.

•KâmilPaşa’nınbaşbakanlığınıkabuletti.

• Gösteriler günlük olaylar halini aldı. Ermeni Patriği bile, kendisoydaşlarındanoluşanbirkalabalığınkötümuamelesiylekarşılaştı.

•PolisşefiFehimPaşakaçmayaçalışırkenöfkeliköylülertarafındanBursayakınlarındaparçaparçaedildi.

•Otoriteboşluğuneyazıkkişiddeteyolaçıyor.

•Balkanlar’dakikargaşabirdenbirekesildi.Yoğundiplomatikgirişimlerin,uluslararası jandarmalığın başaramadıklarını, Jön Türkler’in kısa zamandabaşardıklarıanlaşılıyor.

Dikkat çekici olanABD elçisinin o güne kadarki uluslararası girişimlerinbaşarısızlığına,bunakarşılıkJönTürkler’inbaşarısınaişaretediyorolmasıdır.ABDelçisininbunoktada,ötekiBatılıelçilerdenayrıldığısöylenebilir.

Elçi, Washington’a 20 Ağustos 1908’de gönderdiği geniş mektupta,Washington’ı bilgilendirmeyi sürdürürken,TürklerinBalkanlar’daki durumahâkim olduklarını vurguluyor, bu durum karşısında Bulgarların belki deBüyükBulgaristanprojesindenvazgeçebileceğinedikkatçekiyor.

•Gösterileryavaşyavaşkesildi.

•Eskirejiminaslaizinvermediğiolaylarmeydanageliyor.İzmirçevresindebir dizi grev patlak verdi. Yenilikçilerin bağlı oldukları İttihat ve TerakkiKomitesi,önemligrevlerinbüyükbölümünüçözümebağlamayıbaşardı.

•Makedonya’daçeteleryokoldu.

• Bulgarların Büyük Bulgaristan hülyasından vazgeçip vazgeçmedikleribilinmiyor.

Leishman 28 Eylül 1908’deABDDışişleri Bakanlığı’na gönderdiği uzun

Page 589: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

raporda ortamın gerginliğini koruduğuna değindikten sonra yaptığıdeğerlendirmede ilginç tespitlerde bulunuyor: “Türkiye’nin meşruti rejimegeçişi Avrupa’da barışa yönelik en büyük tehlikeyi ortadan kaldırdı […]İmparatorluğun çöküşü durduruldu, Türkiye güçlüklerin ayırdındadır amabenimsediği yeni yaşam tarzının gereği olarak ileriye doğru yürüyüşünüsürdürecektir.İleriyedoğruyürüyüşJaponya’danbilehızlıolabilir[…]”(abç)(Anayasal rejimin kurulması ile) iki ülke arasındaki sıkıntıların büyükçoğunluğunun –misyonerler ve Osmanlı kökenli ABD yurttaşları– ortadankalkmasınınardındanson20-30yıldaABD’yesığınanyüzbinlercegöçmeninçok önemli bir bölümünün doğdukları topraklara dönmelerinin mümkünolacağına, bunun “eski rejim” tarafından engellenen ticari ilişkileri olumluyöndeetkileyeceğineişaretettiktensonraraporundabirkezdahameşrutiyetinbaşarısınıvurguluyor.

AvrupadiplomasisininbaşaramadığınıTürkiyekendisiiçinbaşardı.Sihirlibir eldeğmişçesineAvrupa’nındayattığı reformlarbirgecedegerçekleştirildi. Devrimci çeteler, gruplar vb. bir anda yok oldu.Ülkeninyüzyıllardırhayalettiğibusükûnetinsüreceğiniumalım.

ScorpionGemisininTürkiye’yeYollanışı

Eylül sonunda ülkedeki istikrar ve gelişmeler hakkında Washington’ayukarıdaki satırları yazan büyükelçinin, bir yandan da ihtiyatı ya da sopayıelden bırakmak istemediği anlaşılıyor. 1908’in Eylül-Ekim aylarındaWashington ile İstanbul’daki büyükelçilik arasındaki yazışmalardaScorpionadındakitekneninTürkiye’yegönderilmesiiçinalınmasıgerekenizinkonusuöneçıkıyor.Yelkenlidenbuharlı tekneyedönüştüren teknepadişahın iznininardından donanmadan Yarbay GeorgeW. Logan’ın komutasında İstanbul’ayollanır.

İncil’inveÖteki(Din)KitaplarınveDaktilolarınSatışıSorunu

Meşrutiyet’in ilanını izleyen günlerde siyasal tablonun ortaya çıkmasınınardından, var olan sorunlara yeni dönemde çözüm arayışları başlıyor. II.Meşrutiyet öncesinden kalan sorunlardan biri misyonerlerin kutsal kitapdağıtımına ve yazı makinelerine Osmanlı yönetiminin koyduğu engellerdir.Şirketlerin(Remington)şikâyetiüzerineArapçaveTürkçekarakterlidaktilomakinelerinin satışınakonan ambargonunkaldırılması yönünde çalışmalarınsürdüğü ve kutsal kitapların (İncil) satışı ve Osmanlı uyruklarının seyahatetmelerinin önündeki engellerin kaldırıldığı, bu yüzden şikâyete nedenkalmadığıbüyükelçiLeishmantarafındanWashington’abildirilir.

OsmanlıMeclis-iMebusan’ınınaçılışınıntümdünyadayarattığıheyecanınAmerika’yadaulaştığıanlaşılıyor.ABDDışişleriBakanlığımeclisinaçıldığı17 Aralık 1908 günü ABD Kongresi’nin kutlama telgrafını İstanbul’daki

Page 590: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

elçiliğiaracılığıilemeclisbaşkanlığınailetir.

Leishman’ın 1909 başında yolladığı mektuplara endişeli bir hava yansır.Elçinin 31 Mart Vakası öncesi 14 Şubat 1909’da Washington’a sultanıntahttan indirileceği söylentilerinin yaygınlaştığını, bunun huzursuzluğu vekargaşayı artırdığını, genel olarak asayişin olması gereken seviyenin altındaolduğunu iletir; her olasılığa karşı Scorpion teknesinin İstanbul’a gerigönderilmesinitalepeder.

31MartVakasıhakkındakiyazışmalar

Büyükelçi Leishman 14 Nisan’da, yani 31 Mart ayaklanmasının patlakverişindenbirgünsonrayolladığıilknotta“şiddetdolutepkilerinyaşandığı,kentin silahlı kalabalıkların eline geçtiği, Meşrutiyet’e bağlı birliklerinayaklanangericigüçlerlebirleştiği”niWashington’ailetiyor.

Elçi ayaklanmadan bir gün sonra, yani 15 Nisan 1909’da Washington’agönderdiği mektupta durumu tahlil etmekte, olaylara teşhis koymayaçalışmaktadır.Buçabanındikkatiçekenunsuru,İttihatveTerakki’yeyönelikeleştirilerin başlaması, ilginin liberal, ademimerkeziyetçi güçlereyönelmesidir.

ElçiLeishmanmektubundaönceayaklanmanın(31Mart)sürdüğünü,kentinİttihatçılara yakınlığından kuşku duyulan subaylara vahşice saldıran askeribirliklerin elinde bulunduğunu, anarşi güçlerinin duruma egemen olduğunu,sokaklarda cinayetler işlendiğini belirttikten ve İttihat ve Terakki’ninparlamentoyu ve orduyu geçmişe göre daha sıkı denetim altında tuttuğunaişaretettiktensonragelişmeleriyorumluyor.

İmparatorluktaki bütün ırklar ve inançlar arasındaki evrensel iyiniyet ve kardeşlik duygularının damgasını vurduğu ilk döneminardındankomiteninmerkeziyetçivemilliyetçieğilimlerinekarşıduranadem-imerkeziyetçi,yerelözerklikyanlısıyenibirpartiparlamentodaortayaçıkmıştır.

ABDelçisininİttihatveTerakki’dençokademimerkeziyetçieğilimleriağırbasan yeni siyasal hareketi (Hürriyet ve İtilaf) kendine yakın hissetmesinidoğalkarşılamakgerekir.

Türkiye’dekiABDUyruklarınınDurumu

Ülkenin ve İstanbul’un 31 Mart Ayaklanması ile birlikte büyük birkargaşanıniçinesürüklendiğiaçıktır,çatışantaraflardabellidirancakbirsüresonra imparatorluk içindeki gayrimüslim unsurların güvenliği de kaygılaranedenolur.Adana’dapatlakverenolaylarsırasında ikiAmerikalınınöldüğühaberiüzerineWashington18Nisan1909tarihliyazıylaelçiliktenbilgiister.

Page 591: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Dahası, Washington yabancıların korunması için Amerika’dan gemiyollamanın vakit alacağını hesap ederek, yabancıların korunması amacıylakritik noktalara İngiltere’nin ya da öteki ülkelerin gemi yollayıpyollamadıklarınınaraştırılmasıtalimatınıverir.

Elçi Leishman bir gün sonra yani 19 Nisan 1909’da Washington’agönderdiği yanıtta “Amerikalıların da, öteki yabancılar gibi, az çok tehlikealtında olduklarını, ancak önceden tasarlanmış bir saldırı belirtisiningörülmediğini” belirttikten sonra Adana’daki durum hakkında şu hususlaraişaretediyor:

•Adana’daveİskenderun’dayerelyönetimlerinelindekigüçsınırlıdır.

•İtalyan,Fransız,İngilizgemileriningelişirahatlatıcıbiretkiyaratır.

•Denizpiyadelerigelerekkendielçiliklerinikorumaaltınaaldılar.

AdanaOlaylarıveAmerikanSavaşGemileri

Başkentteki isyanın ertesi günüAdana’da patlak veren Ermeni İsyanı’nın(14 Nisan 1909) kıyımla sonuçlanması üzerine büyük devletler savaşgemilerini Mersin’e yollarlar. ABD Dışişleri Bakanlığı da Nisan’daİstanbul’a gönderdiği iletide Montana ve North Carolina adlı gemilerinGuantanamoüssündenAkdeniz’edoğruyolaçıkarılacaklarını,Cebelitarık’tatalimat bekleyeceklerini belirtiyor. Feroz Ahmad Adana olaylarınınçıkmasında liberallerin (ademimerkeziyetçiler) denizden çıkarma ile dışmüdahaleye çağrı amacı taşıyabileceklerini söylüyor, çatışmalar sırasındaFransız gemilerinin Mersin’e geldiklerine dikkat çekiyor. O dönemdeABD’nin, bir noktaya kadar, öteki Batılı güçlerle birlikte hareket ettiği buörnektendebellidir.

İstanbul’daki Amerikan elçiliğinden Washington’a 23 Nisan’da yollanantelgrafta, konsolostan gelen bilgilerde Adana’da ve Halep’te durumunvahametini koruduğu, kıyımların devam ettiği, Haçin’deki misyonerleringeniş ölçüde alarma geçirildiği, herhangi bir karışıklık olmamakla birliktebölgenintehditaltındabulunduğubelirtiliyor.Elçi,bundanbirhaftasonra30Nisan’da İstanbul’dan gönderdiği mesajda Haçin’den ve öteki noktalardangelen raporların olayların nerdeyse tümüyle durmuş olduğunu bildirdiğini,düzenintamanlamıylasağlanmasınınyakınolduğunainancınıifadeediyor.

HareketOrdusu’nunİstanbul’aHâkimOlması

Hareket Ordusu’nun gelişini elçi doğal olarak büyük bir dikkatle izler.Leishman23 ve 25Nisan tarihlerindeWashington’a gönderdiği telgraflardaİstanbul’un (Selanik’ten) gelen ordu tarafından kuşatıldığını, bir kargaşanınyaşanmadığını,birlikleringelenorduyateslimolduklarını,harekâtınYıldız’da(saray) tamamlanmak üzere olduğunu bildirir: “Bütün askeri harekâtın

Page 592: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yürütülme biçimi dikkate alındığında, başkentte düzenin korunacağıyolundakikanılarpekişiyor.”

Leishman 27 Nisan 1909 tarihinde, yani Hareket Ordusu’nun İstanbul’atümüylehâkimoluşundanikigünsonraWashington’ayolladığıuzunrapordagelişmeleri ayrıntıları ile anlattıktan sonra olayları değerlendiriyor: “(Kimikışlalargibi)birçokcamidekeskinçatışmalarasahneoldu.Softalar,diğerbirdeyişle medrese öğrencileri, son ayaklanmanın aktif araçlarıydı; [Hareket]Ordu[su]nunöfkesiesasolarakonlarayöneliyordu.”

Rapor, düzen ve istikrarın tam olarak sağlandığına işaret ettikten sonra,ordununiçindedüzenlibirliklerinyanısıra,birçoğugeçmişteçetecilikyapanYunan, Bulgar ve Arnavut gönüllülerinin bulunduğunu, bunun da anayasaldüzeni yeniden kurmak için var olan anlayış birliğini ortaya koyduğunubelirtiyor.

Sükûnetinsağlanmasınınardından1Mayıs1909’daWashington’ayolladığıiletideelçiLeishmanNorthCarolinaveMontana’nın,apar toparTürkiye’yeyollanmaktansa Cebelitarık’ta ya da başka bir Akdeniz limanındabekletilmesini öneriyor, acil ihtiyacın kalmadığını belirtiyor, koşullargelişmeye devam ederse, ziyaretin yeni hükümete karşı gereksiz bir baskıolarak anlaşılabileceğini yazıyor. Buna karşılık Akşin’den Batılı devletlerinsavaş gemilerinin Adana’daki Ermeni olaylarından hemen sonra Mersin’egeldiğini öğreniyoruz. İstanbul’dan gelen iletiye birkaç gün sonra, yani 4Mayıs’ta Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen iletide, North Carolina ileMontana’nın yola çıkmış oldukları, geri çağrılmalarının mümkün olmadığıbelirtiliyor, Amerikalıların artık tehlikede olmadığının bilinmesine karşın,gemilerin ziyaretini hükümete bir türlü anlatma görevi elçiliğin üzerineyıkılıyor.

Elçi Leishman 20 Mayıs’ta gönderdiği mektupta North Carolina’nın13’ündeMersin’evardığını,Montana’nınİskenderun’dabeklendiğini,ancakkesinhaberalamadığını,yabancıgemilerdenkimilerininbölgeyiterkettiğini,örneğin Avusturyalıların, yeni yönetime bir fırsat vermek gerekçesini önesürerekgemileriniPire’yeçektikleriniyazıyor.

İsyancılarınSilahsızlandırılması

Elçi Leishman’ın Hareket Ordusu’nun İstanbul’a hâkim oluşundan vesükûneti sağlamasından sonra bakanlık ile yaptığı yazışma ilginçtir. Elçi,sıkıyönetimkomutanıMahmutŞevketPaşa’nın21Nisan tarihli sivil halkınelindekisilahlarıteslimetmeemrinisorgulamakta,biryandanneyapacağınıkafasındatartarken,Washington’dantalimatistemektedir.

AslındaelçininolayıWashington’aintikalettirmedengirişimdebulunduğu,Babıâli’nin de elçiye “Osmanlı hükümetinin ABD yurttaşlarının

Page 593: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

antlaşmalardan kaynaklanan haklarının kullanımına saygılı davranacağı”güvencesini verdiğini öğreniyoruz. Güvence elçiyi yatıştırmamış olmalı ki,konuyu12Mayıs1909tarihlimektubunda(özetle)Washington’ailetiyor:

Komutanın(halkınelindeki)silahlarıtoplamakararıçokanlaşılabilirbirkararolmaklabirlikte,bututumözelliklevilayetlerdekarışıklıklarakatkıda bulundu. Sıkıyönetim antlaşmalarla Amerikan yurttaşlarınaverilmiş olan hakları kısıtlayabilir … Eğer komutanlar ABDyurttaşlarının silahsızlandırılmasında ısrar ederlerse, uygulama yerelmakamlarca değil, konsolosluklarca yapılmalıdır. Silahlarkaydedilecekse, bu da konsolosluklarca yapılmalıdır çünkü Türkmevzuatının ABD yurttaşlarına uygulanmasını kabul edemeyiz.Sıkıyönetimin ne kadar süreceğini kestiremiyorum ama bir süresüreceğinikomutanlarınkonuşmalarındakiipuçlarındançıkartıyorum.

Kastedilenin, genel bir ayaklanmaya silah sağlamak değil, Türkiye’deyaşayan, ticaret, eğitim, hayır kurumları vb. alanlardaki ABD uyruklarınınhakları olduğunu elçinin İstanbul Başkonsolosu Ozmun’a yazdığı 27 Nisan1909 tarihli yazıdan anlıyoruz. Elçi, Washington’a yazdığı mektuptanyaklaşık yirmi gün önce kaleme aldığı bu mektupta konsolosa sıkıyönetimkomutanlığının (silah toplama) kararının Üsküdar’daki kolejin (ÜsküdarAmerikanKoleji) bekçilerinin tabancalarınakadar uzanacağını sanmadığını,birsorunçıktığıtakdirdebunuBabıâli’yegötüreceğinibelirtiyor.

Sıkıyönetim komutanının Amerikan yurttaşlarının üzerindeki silahlarıntoplatılma kararının,ABD uyruğundaki kişilere yönelik bir önlem olmadığıaçıktır.Tersiniifadeetmemeklebirlikteelçininönlemarayışıilginçtir.

31MartSırasındakiErmeniOlaylarıileİlgiliDeğerlendirmeler

ElçiLeishman’ın20Mayıs1909’daİstanbul’danWashington’agönderdiğigeniş raporun özeti belgelerde yer almaktadır. Elçi bu raporunda Ermeniolaylarınıdeğerlendiriyor.AdanaveHalep’tekoşullarınhızlanormalleştiğini,çevreden Adana’ya panik halinde akın akın gelmiş olan insanlar evlerinedönmeye başladıkça, son zamanlardaki sıkıntıları hatırlatacak hiçbir şeykalmayacağına inandığını belirten büyükelçi, günlük iaşeleri hayırseverlerinkatkılarıylasağlananbinlercedulveyetiminvarolduğunudahatırlatıyor.ElçiAdana’dakiErmeniolaylarınıWashington’aşöyleraporediyor:

Buson sıkıntılıduruma,1895ve1896’dakikatliamlarabaktığımızgözlebakmakpekdoğruolmaz.Çünkübugünküdurumdaherikitarafda iyice silahlanmış görünmekte ve çatışma, daha çok rakip ırkların(milliyetlerin) arasındaki bir iç çatışma niteliği göstermektedir. Buçatışma, Meşrutiyet’ten önce yasak olan, Ermenilerin silahlanmaolgusunedeniyledahadaşiddetlenmiştir;ayrıca,yasakarşısındaartık

Page 594: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bütün ırklar (milliyetler) aynı haklara sahip olsa da, eskiden hâkimolanırkın(milliyetin)değişmişolankoşullarauyumsağlamasızamanalacaktır.

Bizimkenditahminlerimizvediğerkonsoloslarıntahminleri,20.000ilâ30.000Ermeni’ninöldürülmüşolduğunugöstermektedir,amabenbu bilgileri alan kişilerin doğal olarak sayıları abartmış olan dehşetiçindeki insanların fazlaca etkisi altında kaldıklarını düşünmeeğilimindeyim. Ayrıca, elimde bu sözü kanıtlayacak hiçbir belgebulunmamakla beraber, öldürülmüş toplam insan sayısının altı-yedibinigeçmeyeceğivebunlarınçokönemlibirkısmınındaMüslümanolduğununanlaşılacağıkanısınıkuvvetletaşıyorum.Herikitaraftadabazızulümleryapılmıştıramagenelde,kadınlaraveçocuklarakastenzarar verilmemiştir ve önceden planlayarak yabancılara zarar vermeniyeti güdüldüğüne dair hiçbir kayda değer kanıt yoktur. (abç)Telgraflaverdiğimbilgileringöstermişolduğugibi,bölgedebüyükbiracıhâkimdirvehayırseverlerinyardımınaçokihtiyaçvardır.

Leishman’ınsözleriniaçmayagerekvarmıdır?

31Martsonrasıdüzeninsağlanmasıhakkında

ElçiLeishman20Mayıs1909tarihlikapsamlımektubundaolsun,8Haziran1909 tarihli mektubunda olsun yeni hükümetin başkentte kamu güvenliğinibaşarıilesağladığını,bundaözellikleiyieğitilmişdisiplinlijandarmanınetkiliolduğunu belirtmekte, bunun koşulların elverdiği en hızlı biçimde ötekivilayetlere taşınacağına işaret etmektedir.Elçi8Haziran tarihlimektubununsonunda (Türkiye’deki devrimin) Fransızların devrimin ilk yıllarındakarşılaştıkları güçlüklerin benzerleri ile karşılaşabileceğini, (devrimin)geleceği konusunda umutlu olduğunu, Türkiye’nin mevcut güçlükleriaşamamasınınkendisinişaşırtacağınıbelirtirken,JönTürkDevrimi’neolumluvesıcakduygularlabaktığınıortayakoymaktadır.

BölümSonucu

Tecrübelibirdiplomatolanbüyükelçinintanıklığıyakıntarihimizaçısındanönemlidir.ABD’nino sıralardakendikabuğundayaşıyorolması,yalnızcılıkpolitikasını sürdürmesi,Osmanlı toprakları üzerinde bir nüfuz ve hâkimiyetarayışıiçindeolmayışı,büyükelçinintanıklığınıötekiBatılıBüyükGüçler’indiplomatiktemsilcilerinintanıklıklarındanayırmaktadır.

ElçiözellikleErmenisorunukonusundayanlıbirtutumiçindeolsada,

•Siyasalbirdevrimedikkatçekmekte,

• Devrimin (İttihat ve Terakki’nin) Büyük Güçler’in oyunlarına karşıkazandığıbaşarılarınaltınıçizmekte,

Page 595: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

• 31 Mart’ın verdiği zararları sıralayarak ayaklanmanın bastırılmasınınöneminianlatmakta,

• Adana’daki Ermeni olayları hakkında daha gerçekçi bilgiler ve sayılarvermektedir.

2.31MartİsyanıSonrasınaBakış

Olaylarıngörece istikrarkazanmasındansonraABDelçisinindikkatinibirkez daha Amerikan uyruklarının 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkansorunlarınayönelttiğigörülüyor.

1910YılındakiYazışmalar

Büyükelçi Strauss’un 16 Mayıs 1910’da Dışişleri Bakanı’na gönderdiğiiletininbaşlığı“Türkiye’dekiAmerikanDinselveEğitimKurumlarıveHayırKuruluşları”dır.CemiyetlerKanunu’nun tartışılmasınakoşutolarakyollananiletideOsmanlıhükümetininvergilendirmevearazikayıtlarınındüzeltilmesiçalışmalarıhakkındabilgilerverilmekte,1904tarihliiradeyiseniyehakkındaortak bir anlayışa ulaşıldığı belirtilmekte, söz konusu kurumlardan 30kurumun kaydının düzeltildiği, bu kurumların imparatorluğun 140 değişiknoktasında yer aldığına işaret edilmektedir. Washington’dan gelen yanıtta,Dışişleri’nin büyükelçiliğin çabalarını anlayışla karşıladığı ve desteklediğibelirtilmektedir.

1911YılındakiYazışmalar

1910 sonları ile 1911 başında Washington ile İstanbul’daki elçilikarasındaki yazışmaların münhasır konusu Amerikan yurttaşı misyonerErickson’unOsmanlıhükümetitarafındanArnavutluk’unElbasankasabasınıterke zorlanmasıdır.ABDhükümetiOsmanlı hükümetini antlaşmalara saygıgöstermeyezorlamaktadır.

Budönemle ilgili fazlabelgeninmevcutolmamasınınbirnedenidünyanınöteki ucundaki ABD’nin henüz bölgenin sorunlarına aktif müdahale havasıiçinde olmama psikolojisidir.Bir başka neden büyükelçinin tutumu olabilir.Feroz Ahmad 1909-1911 arasında görev yapan Oscar S. Strauss’unİttihatçıların politikaları üzerinde etkili olmaktan kaçındığını, oldukça pasifbir tutum aldığını öne sürüyor. Ancak Strauss dev bir ispiyoncu ordusubesleyen Abdülhamit’in modern dönemin en otokrat yöneticilerinden biriolduğunuaçıkçabelirtiyor.

1912YılındakiYazışmalar

1912’de ABD Büyükelçiliği ile Washington arasındaki yazışmalarakaçınılmaz olarak Balkan Savaşları’nda yaşanan gelişmeler damgasınıvuruyor.

Page 596: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Ekim 1912’de yoğunlaşan savaş tehlikesi hakkındaki bilgilendirmelerzaman içinde telaşlı bir niteliğebürünür.BüyükelçiRockhill 31Ekim1912tarihliraporunda,Bulgarordusununİstanbul’adoğruilerlediğiniduyurmakta,bir Türk yenilgisinin kentte güvenlik sorunlarına yol açabileceğine dikkatçekmekte, 4 Kasım 1912’de yazdığı notta önce yabancıların can ve malgüvenliğiiçinsavaşgemileriningelişineizintalebinehükümetinolumluyanıtverdiğini belirtmekte, ardından aynı gün Babâli’nin büyük devletlerdenmüdahaleetmeleriniistediğiniduyurmaktadır.BununüzerinehareketegeçenABD Dışişleri Bakanlığı 9 Kasım 1912’de İstanbul’a gönderdiği telgraftaTennesseeveMontanaadlızırhlılarınyolaçıktıklarınıbildirir.

Öte yandan yeni koşulların yeni ilişkiler yarattığı anlaşılıyor. ABD’ninMoskovaelçiliğindenmerkezegönderileniletide,Ruslara,Amerikalılardahil,bütünyabancılarıkorumatalimatıverildiğibildiriliyor.

Elçilikten 4 Aralık’ta yollanan bilgi notunda Türk ve Bulgar taraflarıarasındaateşkesilanedildiğiduyuruluyor.Ardındandiplomatikyazışmalarıntansiyonudadüşüyor.

1912 yılında diplomatik yazışmalardaBalkan Savaşları dışında öne çıkankonu,batanTexasgemisininRumasıllıkaptanıhakkındaTürkveAmerikantarafları arasında patlak veren anlaşmazlıktır. Aslında bu anlaşmazlık,kapitülasyonlardankaynaklananbirtartışmadır.

Bir Amerikan şirketine ait Texas adındaki buharlı gemi, 29 Nisan 1912günüİzmirlimanındanayrıldığısıradabatar.Çoksayıdakişininölümüneveyaralanmasına yol açan olayla ilgili olarak geminin Yunan asıllı kaptanıMacrisTürkmakamlarıncatutuklanır.ABDkaptanıteslimalmaküzerebaskıyapar ancak sonuç alamaz. 1912’nin sonundaBalkanSavaşları’nınyarattığısorunlara bağlı olarak Osmanlı hükümetinin askeri amaçlarla el koyduğuatların bir bölümünün ABD yurttaşlarına ait olması da diplomatikanlaşmazlığa yol açar. Osmanlı topraklarındaki çok sayıda konsolostan bukonuda şikâyet gelmesi üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı İstanbul’dakibüyükelçiliğe19Kasım1912’deyolladığıyazıdahükümetinatlaraelkoymasıkonusunda yasal olarak fazla bir şey yapılamayacağını belirtir, bununlabirliktepeşinödemekonusundaısraredilmesiistenir.

1913YılındakiYazışmalar

1913yılındakiönceliklidiplomatikyazışmakonuları II.BalkanSavaşı ileilgiligelişmelerveBalkanSavaşlarınedeniyleAmerikalılaraaitkimimallaravemülklerehükümettarafındanelkonmasıüzerineyapılanşikâyetlerdir.Buşikâyetleryetkililercediplomatiknezaketiçindegeriçevrilir.

1914YılındakiYazışmalar

Page 597: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Buyılınsavaşöncesibaşlıcadiplomatikyazışmakonusukapitülasyonlarınkaldırılmasıdır. 2 Ağustos 1914’te genel seferberlik ilan ederek savaşhazırlıklarına resmen başlayan İttihat ve Terakki hükümeti, ne zamandırkaldırmayı düşündüğü kapitülasyonları 5 Eylül 1914’te kaldırır. Hükümetinkapitülasyonları kaldırma kararı Başbakan Sait Halim imzalı bir yazı ile 9Eylül1914’teABDelçiliğinebildirilir.SaitHalimPaşa’nınyazısındakararınherhangi bir güce karşı olmadığı vurgulanır.Karar 10 Eylül’deWashingtonelçisiAlfredRüstemtarafındanABDDışişleriBakanlığı’nailetilir.BüyükelçiAlfred Rüstem bundan böyle iki ülke arasındaki ilişkilerin “uluslararasıhukukungenelilkeleritemelinde”yürütüleceğinibildirir.Kararaynıgünyani10Eylül’deABD’ninİstanbulelçisiH.MorgenthautarafındanWashington’aulaştırılır.

ABD Dışişleri Bakanlığı 16 Eylül 1914’te Morgenthau’ya şu talimatıhükümete iletmesini ister: ABD hükümeti kararın (kapitülasyonlarınkaldırılması) tek taraflı kaldırılmasını benimsemiyor ve reddetme hakkınısaklı tutuyor. ABD Dışişleri Bakanlığı aynı kararı Washington’daki TürkbüyükelçisiAlfredRüstem’edebildirir.A.RüstemBey’in“Ermenisorunu”hakkındaki ödünsüz açıklamalarına kızan başkan Wilson’un talebi üzerineOsmanlı hükümeti, ilişkileri daha fazla germemek için, Ekim 1914’tebüyükelçiyiWashington’dangeriçeker.

Bundan sonraki yazışmalar savaşa ilişkindir ve bu bildirinin kapsamıdışındadır.

Sonuç

ABD diplomatik yazışmalarını temel alarak incelediğimiz 1908-1914döneminin önem taşıyan bölümü ilk iki yılı, yani 1908-1909 dönemidir.ABD’lidiplomatlarınJönTürkDevrimihakkındakitanıklıklarıdikkatçekicigözlemlerledoludur.

Ancak önce Türk-ABD ilişkilerinin 20. yüzyılın başından I. DünyaSavaşı’nınsonunakadargeçensüredekidurumunabakmakyararlıolur.

Osmanlıtopraklarıüzerindekiemellerinigerçekleştirmeküzere1878BerlinKongresi’ninardındanhareketegeçenBüyükGüçler’inoyıllardayalnızcılık(isolation) politikasını sürdüren ABD’den daha farklı bir politika izlediğisöylenebilir.OsıralardaAvrupaveOrtadoğusorunlarınauzakduranABD’yiötekiBüyükGüçler’denayırmakaygısıTürktarafınadaegemendir.

Prof. Feroz Ahmad’a göre Osmanlılar 1908’de ABD’yi Büyük GüçlerarasındagörmedikleriiçinABDileilişkilerefazlaönemvermiyorlardı.

O yıllarda ABD’nin Osmanlı politikasının Osmanlı toprakları üzerindeemeller besleyen İngiltere,Fransa,Rusya,Avusturya-Macaristan, İtalyagibi

Page 598: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

devletlerdenfarklıolduğuaçıktır;buözellikdiplomatikyazışmalarayansıyor.

ABD, koruması altına almaya çalıştığı Ermeni azınlığın ve ötekigayrimüslimlerin hakları ile ilgili olarak Osmanlı Devleti’ne birçok güçlükçıkarmakla birlikte, ayrılıkçı, bölücü bir rolü açıkça üstlenmiş değildi. Buyüzden,ABD’li diplomatların tanıklıkları salt uluslararası politika açısındandeğil, ülkede yaşanan altüst oluşun niteliği açısından da önemli ipuçlarıbarındırıyor.

1901’den beri İstanbul’da görev yapan tecrübeli büyükelçi Leishman 28Eylül 1908’de yani olayların niteliği belirginleştikten sonra ABD’yegönderdiğirapordaII.Meşrutiyet’eilişkinolarakşuhususlaradikkatçekiyor:

•Baskıcıeskirejim(Abdülhamidrejimi)yıkıldı.

•Yaşananbirdevrimdir.

•İmparatorluğunçöküşüdurduruldu.

• Türkiye yeni yaşam tarzının gereği yürüyüşünü sürdürecektir. İleriyeyönelikbuyürüyüşJaponya’nınkindenbilehızlıolabilir.

•TürkiyeAvrupadiplomasisininbaşaramadığınıbaşardı.

Amerikalıdiplomatlar31MartAyaklanmasısırasındaortayaçıkanİttihatçı-İtilafçıçatışmasındaİtilafçılarındüşüncelerineyakındurduklarınıyazıyorlar.Ancakbunukaba,açıkiçmüdahalelerekadargötürmüyorlar.

1908-1909 arasındaki Amerikan belgeleri, doğal olarak, Osmanlıİmparatorluğu’ndayaşanançokyönlübüyüksiyasal-kültürelolayıntahlilindeyoğunlaşıyor.

1909ilâ1914yıllarıarasındakidiplomatikyazışmalarisekimiörneklerinebu çalışmada yer verdiğim,ABD’nin Türkiye politikasının çeşitli yönlerine(ABDuyruklarınınsorunları,gayrimüslimlerineğitimvehayırkuruluşlarınınsorunları,kapitülasyonlarvb.)ağırlıkveriyor.

SavaşyıllarındakiTürk-Amerikan ilişkileri ayrı birkonudur.AncakFerozAhmad savaş yıllarında bile İttihatçıların ABD’ye karşı ılımlı bir politikaizlediklerini,ABD’yihasımBatılıGüçler’emesaj iletmeninbiraracıolarakgördükleriniyazıyor.

İttihatTerakkiyönetiminin aynıpolitikayı 1913-1916arasında İstanbul’daelçilik yapan Henry Morgenthau’ya da uyguladığını, Morgenthau’nun daİttihatçılarla iyi ilişkiler içinde olduğunu anlıyoruz.AncakMorgenthau’nunABD’ye dönüşte kaleme aldığı hatıraların içeriği çok farklıdır, İttihat veTerakki yöneticilerini suçlayıcı niteliktedir. Bu nokta üzerinde ayrıcadurulmalıdır; çünküMorgenthau İstanbul’dan süresi dolduğu için değil, 14Nokta Programı’nın yaratıcısına destek olmak, bir başka anlatımla W.

Page 599: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Wilson’unseçimkampanyasınaaktifbiçimdekatılmaküzereayrıldı.

Kaynaklar

Ahmad,Feroz, “TheHistoryofAmerican-TurkishRelations: 1833-1989”,Boğaziçi University, Istanbul and Harran University, Şanlıurfa, 4-10 June2006.

_______. “Hoşgörü Toplumunda Ermeniler”, Erciyes ÜniversitesiUluslararasıSempozyumu,Kayseri,2007.

Akşin,Sina,JönTürklerveİttihatTerakki,GerçekYayınları,İstanbul1980.

Avcıoğlu,Doğan,31MarttaYabancıParmağı,Cumhuriyet,İstanbul1998.

Güresin,Ecvet,31Martİsyanı,Cumhuriyet,İstanbul1998.

Fişek,KurthanveSander,Oral,ABDDışişleriBelgeleriyleTürkiye-ABDSilahTicaretininİlkYüzyılı,1829-1929,Ankara,1977.

Palmer, R., Colton, J. ve Kramer, L., A History of the Modern World,McGraw-Hill,NY,2002.

Strauss,Oscar Salomon,Under FourAdministrations: FromCleveland toTaft,HoughtonMufflin,Boston,1922.

Şimşir,Bilal.ErmeniMeselesi(1774-2005),BilgiYayınları,Ankara,2005.

PapersRelatingtotheForeignRelationsoftheUS,1908,1909,W.D.CUS,Department of State, 1910, 1911, 1912, 1913, 1914,http://digicoll.library.wisc.edu/cgi-bin/free.

Page 600: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

KAPANIŞOTURUMU:SONSÖZLER

KapanışOturumu:SonSözlerSUNUŞ- Üç gün süren kongremizin son oturumundayız, tekrar hoş

geldiniz. Bu noktada kapanış oturumunda, gerçi masamız biraz dikdörtgenama, yuvarlakmasa toplantısı yapmak istiyoruz. Bu oturumun başkanlığınıyapmak üzere öncelikle hocam Prof. Dr. Sina Akşin’i huzurlarınıza davetediyorum.(Alkışlar)

Oturumundiğerkatılımcıları:OrhanKoloğlu,HerkülMillas,FerozAhmad,Aykut Kansu, Norman Stone, Taner Timur. Sanırım benim görevim buradasonaeriyor.

OTURUMBAŞKANISİNAAKŞİN-Değerliarkadaşlar,yorucuüçgününsonuna geldik. Size bir müjdem var, bu toplantıdan sonra kokteylimiz var.(Gülüşmeler)Saat7’debaşlayacak.

Orhan Koloğlu, yahu ben kravatsız nasıl çıkacağım sahneye dedi, onurahatlatmak için bende ceketimi çıkarttım, böylecedahadengeli bir durumoldu.

Benbaşkanlığımdandaistifaederekbir-ikişeysöylemekistiyorum.Benbudevrim işine çok inanıyorum.Yani, burada birçok arkadaşlar açıkça olmasabile1908’indevrimolduğunusorguladılar.Bereket toplantınınadıdevriminyıldönümü, böylece manevi bir baskı kurduk herkesin üstüne. Ama bunarağmen bu devrim düşüncesine karşı çıkanlar oldu. Ben şimdi son vurucudarbeyivurmakistiyorumbudüşünceyemüsaadenizle.

Arkadaşlar,butarihdenenşeyşudur:Katrilyonlarcaolayvardünyada,yanibu sabah kalkıyoruz yataktan, pijamamızı çıkartıyoruz, tıraş oluyoruz falan,bunların hepsi olay, katrilyonlarca olay var. Yani, hepimizi ilgilendiren,hepimizin tek tek olayları var. Ama bunlar tarihi olaylar değil. Benim busabah tıraş olmam tarihi bir olay değil. Ama ben cumhurbaşkanı olsaydımmesela olabilirdi de, olabilirdi, ama önemsiz bir olay benim tıraş olmamveyahut da sizin otobüsebinmeniz falan, bunlar önemsizolaylar.Demekkitarihçinin görevi, önemli olayları ayırt etmek, yani bir sürü abuk sabukolayların, milyonlarca, katrilyonlarca olayların içinden önemli olaylarıçıkaracaksınız,seçeceksiniz.

Bir de dönemlendirmek lazım. Yani, nasıl biyolog böcekleri, ağaçları,bitkileri sınıflandırıyorsa, tarihçinin de tarihi olayları dönemler içindesunması gerekiyor. Yani, ilkçağ, ortaçağ, sonçağ mesela, bu birdönemlendirmeveyahutdaulusaltarihlerindönemlendirmelerivar;Osmanlı

Page 601: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dönemi,işteOsmanlı’nınyükselmedönemi,Tanzimatdönemi,II.Meşrutiyetdönemi falan gibi böyle birtakım dönemlendirmeler yapmak. Bu da galibatarihçininikinciödevi,böyleanlamlıdönemlendirmeleryapmak.

Ama bazı olaylar ve dönemler çok önemli. Devrim denen şey o dönümnoktaları. Dönemin başındaki olay eğer muazzam bir olaysa ve şartlarauyuyorsaonadadevrimdiyoruz,demekzorundayızbanagöre.

Şimdidevrimisevmeyenarkadaşlarınkafasışöyleişliyorgaliba:Yakındanbakıyorlar, yani uzaktan değil de, yakından bakıyorlar. Ve çok yakındanbakarsanız devrim kayboluyor. Bu bir çeşit demistifikasyon veyahut“gizemsizleştirme”, çok yakından bakıyorsunuz ve bir sürü ayrıntılar,dedikodular arasında olay, devrim kayboluyor. Bu şuna benziyor: MeselaMarilyn Monroe’yu alıyorsunuz karşınıza, sonra mikroskopla yanağınabakıyorsunuz.Oradanegörüyorsunuz?İştebirtakımkıllarvar,yağtorbalarıvar, gözenekler var falan filan. Yani, müthiş bir inceleme, MarilynMonroe’nunyanağını inceliyorsunuz.Buçokgüzelbir şey,bu çokbilimselbir çalışma, amao aradaMarilynMonroe gümegitmemeli.ÇünküMarilynMonroe güzel bir kadındır. Yani, eğer ben Marilyn Monroe’nun yanağınıinceliyorumdiyeMarilynMonroe’yu unutursambu kabul edilemez.Bununbaşka türlü ifadesideşuolur:Ağaçlarabakarkenormanıunutmamak lazım.Bu Anglosaksonların bir lafıdır galiba, ağaçlara bakmaktan ormanıgörememekdiye bir olay var.Onun için bu devrimkavramı çok yararlı birkavram,hepinizetavsiyeediyorum.

Böyle bir girizgâhtan sonra şöylemi gidelim, böylemi gidelim?Buradanbaşlayalımişte.Aykut’ladevamedelim.

AYKUTKANSU- Teşekkür ederim. Şimdi tam nasıl bir tartışma olacağıhakkındabirfikrimyokama,sabahkitartışmadan,dünveevvelsigünyapılantartışmalardan benim algıladığım hakikaten Sina Bey’in dediği gibi 1908Devrimi sözcüğü bir şekilde rahatsızlık yaratıyor. Şimdi bunun benimaçımdanilgimiçekenkısmı,nasılbir tarihçilikanlayışıçerçevesindedevrimlafındankaçılır, sizin söylediğiniz,nasılbir tarihçilikanlayışıbir şekildebuolaylarabakmamızıköreltebilir?

Şimdi hakikaten evet böyle dönemlendirmeler yapılması gerekiyor, bunuhertarihçiyapıyoramahertarihçininyaptığıdönemlendirmefarklıfarklıdır.Vebu1908Devrimi’nibirşekildebirdönüşümnoktasınınbaşlangıcıolarakalmakyadabirdönüşümünortanoktası,artıkbutercihleregöredeğişebilir,çünkübirdevrimolduğuzamanonunöncesindekiolaylarzatenonudevrimegetirenbirnoktaoluyor.Onuniçinonunönü,arkası,vesairesiobirdönem.

Ana kategorilerle konuştuğumuzda bir şekilde metodolojik bir konuşmayaptığımızda,birşekildearkasındateorikbiryapınınvarolmasıgerektiğinde

Page 602: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

1908Devrimi içinbenimsöylediğim,bilmiyorumyani tekraretmemegerekvarmı sabahkonuşmamdayaptığım şeyi, bir şekildeburadabirçokboyutlubir dönüşümden bahsediyorsunuz. Bir sosyal dönüşüm, bir ekonomikdönüşüm,bir siyasaldönüşüm,birkültüreldönüşümvebütünkullandığınızkategoriler aslında değişiyor, yani Türkiye 1908’le birlikte modern devregiriyor diyebilirsiniz. Ama 1908 öncesi Türkiye’de modernizm ya damodernizminparçalarıyokmuydudediğinizzaman,buyokolduğuanlamınagelmiyor.Amaegemensöylemin,böyledemeklazımbelki,egemensöyleminartıkmodernistbirsöylemveliberaldemokratikbirsöylemvekapitalistbirsöylemolduğuortayaçıkıyor.

Şimdi bu tabii ki birçok insanı birey olarak rahatsız edebilecek bir şey,birçok sınıfı sınıfsal olarak rahatsız edebilecek bir şey. O yüzden de bunatepkileri de dediğim gibi çok doğal karşılamak gerekiyor ve bütün butepkilerinneanlamageldiğininçözümlenmesininyapılmasıgerekiyor.Yoksaöbür türlü karşı-devrimci bir söylemi ve o söylemin inşasını çözmemizmümkün değil. Yani, burada kısaca söylemek istediğim, sizin bir teorikduruşunuz olmak zorunda ve bu teorik duruşa göre bir tercih belirtmekzorundasınız.Benolgularlauğraşanbirtarihçiyim,belgelerkonuşur,belgelerkadar konuşurum yahut da belgeler bunu söylüyor demek sorumluluktankaçmakoluyorbirinsaniçin,birbilimadamıiçin.

O zaman bu tercihler gerçekten var olan tercihler, o yüzden de 1908’inyarattığı işleri konuşurken bu yaratılan dünyaya, yani aklıma hemen nebileyimmeselaLasslet’inKaybettiğimizDünyakitabıgeliyor.1Muhafazakârbir insan, sanayi devrimini, aman Allahım sanayi devrimi oldu ve dünyakötüyegittidiyeanlatabiliryadabaşkabirisanayidevrimiyeniufuklaraçtıdiyeanlatabilir.Amasonuçtaburadatercihlerikoymakgerekiyorveonagörekonuştuğumuz zaman aslında birbirimizi anlamamız daha kolay. FakatTürkiye’deki tartışma ortamında insanlar tercihlerini koymadıkları için vesanıyorum sahte bir Rankevari2 pozisyona saklandıkları için, çünkü gerçekbir Rankevari pozisyon da aslında olanları olduğu gibi anlatma eğilimindeolacak.Türkiye’dekitarihçilerolanıolduğugibideanlatmıyorlaramaolduğugibi anlattıklarını iddia ediyorlar çoğu zaman. Teorik altyapı zayıf olduğuzaman çok çelişkili hikâyeler arka arkaya geliyor ve bundan çıkarmakistediklerianlamlar tarihçilerin, işteodaoldu,budaoldu, işte iyiniyetlerleortayaçıktılarsonukötüolduyadaüçgünönceböyledemişti,beşgünsonratamamıyla ters bir laf etti, bu ne anlama geliyor şeklinde bir dedikoduyugeçmeyen,anekdotlar.Türkiyetarihçiliğindebenimenhoşumagitmeyenşey,anekdotlarüzerindentarihyazmak.Yani,işteonunanılarındaokumuştumki,oonademiştiki,benbunuböylegörmüştümki,böyletarihyazmayadevamediyoruz ve bu tarih arkaik bir tarih, bu tarih bırakılalı 200 yıl oldu. Oanlamdatarihyazıcılığımızınçağdaşlaşmasıyladabağlantılıbirhikâye1908’i

Page 603: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bizim nasıl değerlendireceğimizin hikâyesi. O zaman böyle bir kendipozisyonumuzu koyup da burada bir kopuş var dediğimiz zaman bu kopuşne? Pre-kapitalist bir ekonomik düzenden kapitalist bir ekonomik düzeninegemenliğine geçişin hikâyesi mesela 1908, çünkü bunun kanıtlarınıgörüyorsunuz.Yani, sıkıntıları, ekonomik açıdan sıkıntı duyanların nasıl birekonomikdüzenistedikleri,nelerinyapılmasıgerektiği,devletinneleriyapıpneleri yapmaması gerektiği tartışılıyor 1880’lerden 1908’e, 20 küsur yılkamuoyunda; çünkü ekonomik konular pek sansürlenemeyecek ve pekyasaklanamayacak konular. Bunu mesela 1980 sonrası Türkiye’de yaşayaninsanlardabiliyor,birsürüşeyieleştiremiyordunuzamaekonomipolitikalarıbirazeleştirilebiliyordu.

Şimdiozamanböylebirekonomikhuzursuzluktanvebirşekildetoplumdaegemen olmak isteyen ekonomik çıkarların kendi çıkarları doğrultusundayaptığı bir ajitasyondan bahsediyorsunuz. Bunun siyasal bir uzantısındanbahsediyorsunuz. Yani, siyasi amaçlı konuşan insanlar, liberal demokrasiisteyen insanlar sonuçta bunu daha güzel olduğu için, Batı’ya daha şıkgözükeceğiiçinistemiyorlar.Tambugirişiyapmışkenbirdeonusöyleyeyim;böylebirBatı-Doğusorunsalıüzerindenbuhikâyeyianlamakbanagörehiçmümkün değil ve durumu çok anlaşılmazlığa sokan bir yol. O yüzden demesela ben bu klasik değerlendirmenin dışına çıkılması gerektiğinidüşünüyorum. Yani, 1908’de işte Garpçı bir akım vardı, İslamcı bir akımvardı,milliyetçibir akımvardı.Şimdibunlarkendibaşınabir şeyolmuyor.Garpçılarıniçinde,GarpçıdediğinizinsanlarıniçindeBatı’yadüşmanolanlardavar,Batı’yıeleştirenler,kapitalizmi,öylediyelim,kapitalizmieleştirenlerdevar,kapitalizminyanındaolanlardavar.Ozamanhiçbirşeyifadeetmiyorbir insanın Garpçı olması. Yani, Celal Nuri İleri’nin Garpçı olmasıylaHüseyinCahitYalçın’ınyadaMehmedCavidBey’inGarpçıolmasıbirşeyifadeetmiyor,çünküapayrıtellerdençalıyorlar.

Kategorilerimizin de birazcık daha açıklayıcı kategoriler olması ve onlarüzerindentartışmayadevametmemizlazım.Şimdibenimiçinşöylediyeyim:Anlamlı gelen bir dayanak noktası mı diyeyim ya da hikâyeyi anlatırkenbaşvurduğum nokta: Bir şekilde böyle bir devrim ve karşı-devrim ve budevriminiçindeliberal,kapitalistbirekonomikvebununüstyapısıolabilecekbirsosyalhayat.Çünkübusosyalhayatınanlamınıhemencecikgörüyorsunuzişte, modern yaşantı, çağdaş yaşantı, bunun içinde kadın hakları. Yani, biryabancı gazetecinin mesela meclis açılırken yaptığı gözlem çok hoş;Türkiye’deilkdefakadınlarpeçeleriniçıkardılarvemeclisegidenmebuslarıselamladılar,buTürkiye’deşimdiyekadarbenimgörmediğimbirşeydidiyor.Kadınlar önceden deklarasyon yapıyor, biz meclisin açılışında bulunmakistiyoruzdiyorlar.Modernliktenkastımböylebirşey.Şimdibukadınhareketidiye anlattığınız zamanbubir şey ifade etmiyor bana, amamodernliğin bir

Page 604: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

parçasıolarakbunuanlattığınızzamanönemlibirşey.

Şimdi o zaman sosyal hayatta böyle bir modernlik. Böyle bir modernlikEdebiyat-ı Cedide’de var mesela. Edebiyat-ı Cedide’yi edebiyat tarihçilerisınıflandırıyor, işte sanat sanat için bilmem keyfine kapılmış, kendi özeldünyaları içinde toplumsal sorunlarla uğraşmayan adamlar diye anlatılıyor.Halbukiöylebirşeydeğil,sonderececiddisiyasalçıkıntılarıolanbirşeybu.Yani,bütünbusavaş,öylediyelim,edebiyatta,mimarlıkta,sosyalyaşantıda,şuradaburadavarolan, talepedilenbir şeyvebunungerçekleşmesi içindesürekli mücadele verilmesi ve bir günde bitecek bir iş değil. Ve bununreaksiyonu da son derece güçlü bir reaksiyon. Bir de bunun yanına 19.yüzyılın sonunda Avrupa’daki reaksiyonel hareketleri koyacak olursak, ozaman bana çok daha ilginç geliyor 1908’deki klasik liberal demokratikmodelinsavunulması.Çünkü1900’lereyaklaşıldığındabuişinbeşiğisayılanFransa’da bile çok ciddi bir kapitalizm eleştirisi ve çok ciddi bir liberaldemokrasi eleştirisi var. Yani, 1920’lerde korporatist model olarak daha daşekillenecek olan fikir akımlarının başlangıcı var. Ve Paris’te yaşayansürgünler böyle bir ortamda yaşıyorlar. Prens Sabahaddin onlardanetkilenirken,İttihatçıdediğimizöbürinsanlaronlardanetkilenmiyorlar.

Mesela benim çokmerak ettiğimbir şey, amaTürkiye’de hiç sorulmayanbir şey; 1908 sonrası 10’lu yıllarda, sonradan 20’lere taşacak olan fikirakımlarının başlangıçları ve savundukları. Yani, bunları böyle parça parçakişiler üzerindenokuyabiliyorsunuz amaçokdaha sağlambir kapitalizmveliberalizmeleştirisi1910’luyıllardanasılyapıldı,kimleryaptıvesöylemlerineydi.Savaşsonrasında,1918çokciddibirkırılmanoktası,çünküoradaçokciddi bir şey var, nasıl diyelim, rejimin çöküşü gibi bir durum var. Bu daTürkiye’yehasbirşeydeğil.Savaşıkaybedenbütünülkeler,kazananlarbile,İtalya kazanan tarafta ama İtalya’da da liberal demokratik rejim çöküyor.Kaybedenlerde bütün sistemler çöküyor ya da kazanacak olan taraftadediğinizRusya’da çok ciddi bir şekilde savaşbütünbir kuruludüzeni yokedebiliyor. O yüzden de buradaki destek meselesi vesaire, çünkü iş hemenonlarageliyor,tamamböylegüzelhikâyelerdide,nebileyim10yılmısürdübu.Yahut10yılbilesürmedimi,bukadarkısasürdüysebunebiçimiştigibibirdenbire o 3-5 yılı, 10 yılı aşağılayıcı ve küçümseyici bir tavra giriliyorsonucunabakılarak.Buşuanlamda,onusöyleyeyimvebitireyim;tarihbakışaçımızın teleolojik olmaması lazım. Bunu dün Herkül Millas söylemeyeçalıştı, ama sanıyorumdinleyiciler işino tarafını anlamak istemediler.Yani,olmuş olan, olması gerekli olandır hikâyesini yazarsak, gerekçe yazıyoruzaslında, bir açıklama yapmıyoruz, var olduğunu gördüğümüz durumungerekçesiniyazıyoruz,butarihyazmakdeğilbanagöre.Ozamanbizimbütüntarih oluşurken var olan değişik opsiyonları görmemiz, göstermemiz ve oyöne de gidebilirdi, bu yöne de gidebilirdi, sonucu şu da olabilirdi, bu da

Page 605: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olabilirdi,amasonuçtabirşekildebelliopsiyonlarınolmadığıortayaçıkıyor,olamayacağı ortaya çıkıyor diyelim. Bir tarafa gidiyor. Ama bu öncedenbelirlenmiş bir yol değil.O yüzden de bunu böyle bir gelişme tarihi olarakanlatmak da yanlış, düz giden bir reform tarihi olarak anlatmak da yanlış.Zikzakları olduğunu ve olabileceğini her zaman göz önüne alarak bütün bumeseleyebakmamızlazımgibigeliyor.

Daha fazlakonuşmayayım, çünkübaşkalarının zamanındançaldığımı farkediyorum,kusurabakmayın.Teşekkürler.

OTURUMBAŞKANI-Evet, teşekkür ederiz.GörüyorsunuzAykutKansudadevrimi,devrimkategorisinisavunuyor.ŞimdiHerkülMillas’tasıra.

HERKÜLMİLLAS-Önce teşekkür etmek istiyorum bu davet için, gayetgüzelgünlergeçirdim,çokyararlandım.Gençarkadaşlaradateşekküretmekistiyorum,bizeçokyardımcıoldular.Herşeyçokiyiydi,çokşeyleröğrendim.Özellikleyemeklerçokiyiydi.

Şimdi konuşmalar büyük bir çeşitlilik sergiliyordu, o bakımdan başarılı.Uluslararası boyuta önem verildi, hem yabancı konuşmacılar geldi başkaülkelerden hem de buna benzer olaylar başka ülkelerde nasıl yapıldı, nasıloldudiyeonadabakıldı,odakongreninbaşarılıyanları.

Bendeşudevrimişinedeğinmesemolmayacakgaliba.Birkereherönemliolaydevrimdeğildir.İkincisi;devrimsedeğerlibirşeymidir,odaayrıbirşey.Buradaki söylemden benim çıkardığım sonuç, devrime bir değer veriyoruz,devrim değilse onu aşağılıyoruz gibi oluyor, devrimse de çok iyi bir şeyoluyor.Builişkiyibenotomatikolarakgörmüyorum,yaniböylebirşartyok.Devrime bu tür bir değer vermek işlevini ben bir kimlik sorunu olarakgörüyorum. Sanıyorum bu panellerde sezdiğim, bunu zaman zamanheyecanda da gördüm, yükselen seslerde, bazı böyle çok heyecanlı sestonlarındagördüm.Butarihselolayıbizkimliğimizleilgili,bugünleilgilibirolay olarak görüyoruz. Doğrudur, tarihsel olayların bugünle ilişkisi vardır.Ama bunu bilinçli yapmadık, dolaylı tarih araştırması yapıyoruz şeklindeyaptık. Oysa bunu daha direkt yapabilirdik. Bu 1908, 1923 tarihlerinintartışmasını ben tam izleyemiyorum ve katılamıyorum. Bir tarihmistifikasyonu olarak görüyorum, yani bu tarihler üzerinde çok duruluyor.Oysa söz konusu olan bir süreçtir. Bu süreç gerçekten çok önemli, yanidevrim olduğunu kabul ediyorum ama 1908 olarak değil, belki 1890’danbaşlayıp hâlâ süregelen bir süreçtir, bu süreç de uluslaşma sürecidir.Edebiyattanbaşlar,metinleryazılır,şiirleryazılır,ondansonraaradanutuklarçekilir,darbeleryapılır,kavgalaredilirvesaire;bubirsüreçtir,hâlâyaşıyoruz.Buçokönemlibirsüreçtir,hattadiyelimkiTürkofontopluluklarınıntarihindebir kırılmadır, çünkü ulus-devlet doğmaktadır, bu çok önemli bir olaydır.AslındabenTürklerintarihiniokuturkenbudönemdenbaşlatırım,ondanönce

Page 606: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

başka bir tarihtir. Türk ulusunun tarihi bütün ulusal tarihlerde olduğu gibiçağdaş bir olaydır. Ben o bakımdan bu süreci çok önemli sayıyorum ama1908,yok1922tartışmasınaindirgemekistemiyorum.

Bukonudabir debubaşarılı kongreninbir eksikliğini dehissettimvebirpanel daha isterdim. Bu panel de olaya tarihte ne oldu şeklinde yaklaşmakdeğil de, biz bugün toplum içinde nasıl farklı algılamalarla bu olaylarabakıyoruz paneli olabilirdi. Yani, farklı kesimler, yani siyasal olarak nebileyim sağdan, soldan, İslamcılar, bilmem Kemalistler, liberaller bu olayanasılbakıyorvenedenböylebakıyor.Bizbunuyaparsak,böyleyaklaşırsakbuolaya,artıkyalnıztarihebakmayacağız,geçmişebakmayacağız,kendimizebakacağız.Kendimizebakıncada,belkibirazönceifadeetmekistediğimşey,kendi değerlerimiz, kendi referanslarımızın ne olduğu ortaya çıkacak vebirbirimizi daha iyi anlayacağız. Konuyu, tartıştığımız konuyu da daha iyianlayacağızgibimegeliyor.Yani, aslında tarihçilikböyle tarihçilerinyaptığıgayetobjektifbirprofesyonelişdeğildir,hepimizininsanolarakgörüşlerimiz,özellikle duygularımız, kimliklerimiz filan var.Onu tartışmadık, hatta biraztartışmaktan da kaçınıyoruz gibi. Sanki böyle objektif nesneler olarak bizbilgisayarlargibiverileriinceliyoruz.Aslındabizkimliğimizidilegetiriyoruzaradasırada,budaçokönemlibiriş.

Galibabukadarşimdilikbuturdasöyleyeceklerim.

SİNAAKŞİN-Teşekkürederim.FerozAhmad’dasöz.

FEROZ AHMAD- Çok teşekkür ederim. Bir konuda özür dileyerekbaşlayayım. Ben bir yabancıyım. Ben hep yabancıydım. Tarihi, dışarıdankonuşan biri olarak gördüm. Temel noktayı gözden kaçırmamak içinayrıntıların içerisinde kaybolmama kaygısını bilirsiniz. Hafif tarih olarakdeğerlendirdiğimşeyiyazdım;buhafiflik,hafiftarih,bizlerinarasındaönemliağırlıklarasahip.Amadışarıdanbakanbirinesahipolmanınokadarkötübirşey olduğunu da sanmıyorum. İlk araştırmamı yapıyordum. 1961’debaşladım; kırk yılın üzerindeki bir zaman dilimi için, Jön Türk Devrimi’nianlamayaçalışıyordum.1966’dabitirdim;ogündenbuyana,tarihiyazmanınyöntemiyle ilgiliolarak, tezimihazırlarkenerişmeolanağımolmayanbirçokşey ortaya çıktı elbette. Bu arada, ben de geliştim sanırım. O zamanlaröğrenciydim,öğreniyordum.Çokkötübirçalışmayaptığımısanmıyorum.Ozamanlar yazdığım birçok şeyin belli ölçülerde hâlâ geçerli olduğunudüşünüyorum. Ama şimdi o dönem üzerine yazmak durumunda olsaydım,monografideğilkitapyazardım.Monografi,temelçatıdır.Şimdiolsa,otemelçatıyı,ozamanlarbilmediğimbirçokayrıntıyladoldururdum.Örneğin,geçenzaman içerisindeulaştığım sonuçlardanbiri; JönTürkler’in, özellikle İttihatveTerakki’nin,diğerliberallerinuzunbirdönemgerçekteniktidaragelmemişoldukları,çokzayıfbirdevletesahipolduklarıyönündedir.İttihatveTerakki

Page 607: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Cemiyeti’nin, seçimleri kazanabilmiş olmasına rağmen, Heyet-i Mebusanüzerindedenetimiyoktu.İstediğiyasaldüzenlemelerinhepsiniyapamıyordu.Vilayetleri de denetleyemiyordu. Orhan Koloğlu’nun Lübnan ile ilgilimakalesi, bunu açıkça ortaya koymaktadır. Eğer yerel tarih çalışmasıyapılacaksa,Lübnangibiyerlerde,muhtemelenbaşkayerlerinçoğunda,basınizlenemeyecekti. Neyse ki şimdilerde, özet biçiminde de olsa, yavaş yavaşyerel tarih çalışması yapılıyor.Bursa’yı çalışan pek çok insanla karşılaştım;İzmir’i biliyoruz. İzmirüzerine çalışangüçlübir tarihçigrubuvar.KimileriKonya gibi bölgeler üzerinde de çalışıyor. Bu zayıf devlet, bu insanlarayapmakistedikleridevrimigerçekleştirebilecekgücüvermemiştir.Devrimbirsüreçtir.Öncegücüeldeeder,sonraplanıuygulamayaçalışırsınız.İttihatçılar,ilkbeşyıl,hattadahauzunbir süreboyunca,planlarınıuygulayabilecekbirkonumdadeğillerdi.Örneğinmerkezileşmedüşüncesini, bildiğimiz anlamdadeğil,İttihatveTerakkiCemiyeti’nin“ittihat”ve“terakki”denneanladığıylabağlantılı olarak ele almalıyız. Cemiyetler Kanunu’nun uygulanmasınısağlayamıyorlardı. Müttefiklerden biri olan Devrimci Ermeni Federasyonu(TaşnakSutyun),CemiyetlerKanunu’nuaçıkçaihlaledenbirörgüttü;amabuörgütleişbirliğiyapmakgereksinimindeydiler.Onunlabirlikteçalıştılar.Yasavardı ama dayatılmıyordu. Devletin zayıflığının başka bir göstergesi,eşkıyalığın boyutlarıdır. Tezimi hazırladığım dönemde bunun farkındadeğildim. Merkeze bakıyordum. Ama vilayetlere, örneğin İzmir’e bakın.Eşkıyalık İstanbul’a ne kadar yaklaşmış? Eşkıyalık varlığını sürdürüyor;Karadeniz kıyılarında da var. Daha uzakta, doğuda, merkezi denetimdentamamen uzak olan Kürt aşiretleri var. 1914’te ve daha öncesinde merkezöylesine zayıf ki, Devrimci Ermeni Federasyonu, köylerde, kendileriniKürtlerden korumaları için halkı silahlandırabiliyor. Niçin? Yurttaşlarınıkorumak, devletin temel hedeflerinden biridir; ordu, jandarma, devlet bunuyapamıyor. 1914’te, Bitlis –aslında Rus Konsolosluğu tarafından, sorunyaratmakamacıylakışkırtılıporayagönderilen–Kürtaşiretlerininsaldırısınauğramıştı.Kendilerinisavundular,silahlandılarveKürtleripüskürttüler.Kürtaşiret reisleri konsolosluğa sığındılar. Osmanlıların Ruslarla ilişkilerinintamamen sona erdiği 1914Kasım’ında,Osmanlılar aşiret reislerini yakaladıve astı. Şimdi, devletin –daha doğrusu imparatorluğun– nasıl kurtarılacağımeselesinin, anayasayı değiştiren Jön Türkler’in tek hedefi olduğunuanlıyorum. İttihatçılar önceleri, büyük çoğunluğu ile emperyalisttiler. Geriçekilmekte olan bir imparatorluk gücü söz konusuydu. 1870’ten sonra,Britanya, Fransa, İspanya, hatta Portekiz gibi emperyalist güçler dezayıflamışlardı. Bunlar, zayıflamış olan güçlerdi. Ama Osmanlıemperyalistler ile Avrupalı emperyalistler arasında önemli bir fark vardı.Osmanlı emperyalistlerin çekilecek bir anavatanı yoktu. Çekilmekteydiler.1912-13yıllarındaBalkanlar’danatılmışlardı.Avrupalılarınnedüşündüğünübiliyorsunuz; örneğin Gladstone, “onları pılı pırtısıyla birlikte Avrupa’dan

Page 608: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

atın” demişti. Olan da buydu zaten. Artık Anadolu’daydılar. Geriye doğrubakıp,Anadolu’nunTürklerinanayurduolduğunusöyleyebilirsiniz;amaöyledüşünülmüyordu. Balkanlar, Osmanlıların anayurduydu. Kendileriniyerleştirdikleriyerorasıydı.Amaanavatankonusundahenüzbirtasarılarınınolduğu da söylenemezdi. Yapılan bir çalışma, benim kafamda Türklükkonusuna açıklık kazandırdı. Türklüğün siyasal değil, kültürel bir şeyolmasındansözediyorum.OnlariçinTürklüğünsiyasalbirplanıolmayacaktı.İttihatçılar, 1918 Temmuz’una, Batı’daki sonAlman saldırıları başarısızlığauğrayana kadar, imparatorluğu korumayı umuyorlardı; savaşın amacı,İngilizlere kaptırılanMısır veArap bölgeleri ile Kıbrıs’ın geri alınmasıydı.Argümanları son derece basitti. 1878’de Ruslar Kafkasya’daki bölgeyialdıklarında Kıbrıs’ı size vermiştik. Şimdi bu bölgeyi Brest-Litovsk ileyeniden kazanmış bulunuyoruz. Artık Kıbrıs’ı elinizde tutmanız için birneden yok. Bu insanlar, 1918’e kadar, imparatorluğun varlığını sürdürmekonusunda arzuluydular. Ama işlerin gidişatı değişti. Bölgesel bir temeledayanmadanmilliyetçiliğinolamayacağınıvurgulamakistiyorum.Osmanlılarbirimparatorluğasahipken,bölgeselbirtemelyoktu.Birimparatorlukvardı.Ama yapabilecekleri bir şey yoktu. Ziya Gökalp gibi birisi imparatorluğu,anayurdu tanımlamayakalktığındanesöylemektedir?TürklerinanayurduneTürkiye’dirnedeTürkistan.TürkiyeileOsmanlıİmparatorluğu’nukasteder.Anayurt –dışarıda bir yerlerde, artık her nerede ise– Turan’ın sonsuztopraklarıdır. Bölgesel bir temel yoktur; bölgesel temel, 1918 Ekim’indekimüzakerelerle belirlenen Misak-ı Milli sınırlarıyla oluşur. Aslında Türkiyesözcüğü,1920’yekadar,Heyet-iMebusan’dabilekullanılmamıştır.1920’de,Heyet-i Mebusan, bu bölgenin Türkiye olduğunu söyler. Neden? ÇünküBaşkan Wilson, onlara, gelecekte devletlerin Türk devletleri olacağınısöylemiştir.

Tamamen farklı bir konuya değinerek devam etmek istiyorum. İttihat veTerakki Cemiyeti’nin reformları Kemalist reformlarla karşılaştırıldığında,durum nedir? 1990’larda, siyaset bilimcisi Hisham Sharabi’nin bir kitabınıokudum.KörfezdevletleriveSuudiArabistanileilgiliydi.“Ataerkilyönetimdüzeni”nden,kendideyişiyle“yeniataerkilyönetimdüzeni”ndensözediyor;orada, modernizasyon ile moderniteyi ayırıyordu. Modernizasyon,Osmanlıların19.yüzyılda,hattadahaöncesindebenimsediğibirşeydi.Halilİnalcık, onların, modern silahların kullanımında ne denli önde olduklarınıanlatmaktadır; modern teknikler, modern silahlar: Bu modernizasyondur.Günümüzde en modern devletlerden bazıları Körfez’dedir. Ama Sharabi,onların, en iyi telefon sistemlerine, en iyi havaalanlarına sahip olsalar da,moderniteyi başaramadıklarını, hâlâ patriarkal toplumlar olduklarını ilerisürüyor. Patriarkal toplum, öncelikle ve çoğunca, kadına hükmedilmesinedayanır. Ama başka birçok unsuru da barındırır. Jön Türkler, İttihatçılar,

Page 609: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ataerkil yönetim düzeninin bazı unsurlarını yok etmeye çalıştılar ama bunubaşaramadılar; çünkü ataerkil yönetim düzeninin temel unsurlarından birihanedanyönetimidir.Körfez’e,hanedanyönetimlerine,Suudilere,Sabbahlarabakın.Osmanlıİmparatorluğu’nda,hanedanyönetimisürdükçemodernitesözkonusu olamazdı. Moderniteyi getirmek için, eğer dinle devleti ayırmakanlamında laik değilse, ataerkil yönetim düzeninin ortadan kaldırılmasıgerekir.Öncekigüngazetede,sanırımRadikalgazetesiydi,birbaşlıkgördüm.Diyanet, flört etmenin günah olduğunu söylüyordu. Şimdi, İslam’aolumsuzluklar üzerinden değiniyorum. Bunun, insanları ürküten bir şeyolduğunusöylemek istiyorum.Şugençkadınla flörtettiğim içincehennemegideceğim; bunun önünü almak zorundasınız. Bunu, 1952’den sonra Nasıryapıyordu. Kahire’deydim; cuma vaazlarında, doğum kontrolünün yasadışı,ahlakdışı ve günah olduğu bir yerde, doğum kontrolünü destekliyordu.Kemalist reformlara baktığınızda, hedeflenen şeyin, ataerkilliğin ortadankaldırılması sürecinin başlatılması olduğunu görüyorsunuz. Bunu yaptığınıdüşünüyorum.Bubirsüreçtir.Herhangibirsüreçgibi,etkisizleştirilebilirde.O hayattayken, bu süreç ilerlemiştir. Ama 1945’te çok partili siyasetegeçilmesiyle birlikte, belli bir gerileme olmuştur. Yeniden kötüleşme sürecisürüyor sanırım. Bu konuyu burada keseyim. Daha sonra bu konuyukonuşabiliriz. Tarihe dönersek; evet, tarih için gerçekler, belgeler, bu türşeyler gerekir. Ama tarihteki en temel unsurlardan biri akıldır. Anlamlı vemakulolmalıdır.Vebu,okurunvereceğibirkarardır.Bu,bizimçeşitli tarihçalışmaları yapmaya devam etmemizi sağlayan nedenlerin sonuncusudur.Biliyorsunuz,kimileriyazılanları seviyor.Taksideydim.Şoföre tarihokuyupokumadığını sordum. “Elbette okuyorum abi,” dedi. Okuduğu son kitabısordum. “ŞuÇılgınTürkler,” dedi, “okurken ağladım abi.”Kendi kendime,butarzbirtarihyazabilmeyiisterdimdedim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederim. Şimdi Orhan Koloğluhuzurlarınızda.

ORHAN KOLOĞLU- Efendim, her konuda hemen hemen anlaştığımarkadaşımSina’ylaanlaşmadığımbirnoktaüzerindeduracağım:devrimler.

Efendim, malumunuz genellikle bizim devrimimiz örnek olarak FransızDevrimi’ni almıştır Tanzimat’ın daha başından itibaren. Ve orada dikkatiçekenbirşeyvardır,devrimdediğimizzamanFransızDevrimi,hattaSovyetDevrimi daha sonra filan, bunlar toplumların ekonomik, kültürel, siyasi,teknolojikyükselmedönemlerindeyapılangirişimlerdir.Veçokönemliolanda,yavaşyavaştoplumunaltkademeleriylebirbütünleşmesidir.Yani,FransızDevrimi dediğimiz zaman birkaç yüzyıldan beri hazırlanmış olan birburjuvazinineğilimivar,toplumuntabanınadoğru,derkenhatta19.yüzyıldaişçi sınıfı olayı da başlıyor, en tabana kadar inebiliyor. Şimdi bu dönemde

Page 610: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yapılandevrim,tabanınolduğugibiyukarıyahâkimolması.Nekadaroluyoroayrı,amaotoplumsaltabantamamengeliyor.

Osmanlı Devleti’nde girişim biliyorsunuz genellikle 18. yüzyılın sonundaLaleDevri’ndefarkedilir.Gerçi18.yüzyılınsonundabazıaskerideğişmeleregirişilir,amaasılSultanMahmud’unYeniçeriOcağı’nıyıkmasıylabaşlar.VeTanzimat’ınYeniçeriOcağı’nınkaldırılmasıylabaşladığınainanırım.

YalnızşimdiburadadikkatedersenizbizdekiOsmanlıyapısındayanienüsttabakanın yönettiği bir mekanizma vardır, klasik Osmanlı’nın en başındanberigelenşey,toplumunalttabanıylahiçilişkisiyoktur.Yani,çökmekteolan,dikkatedin,ekonomikolarak,askeriolarak,kültürelolarak,teknolojikolarakçökmekte olan bir toplum devrim yapıyor, bu garip bir şeydir. Dünyadaörneğipekbulunmayanbirdeğişimbizdeki.

Şimdi devrim deyimine gelince, biz yıkılırken, ben büyük takdirlekarşılıyorum Tanzimatçıları, aman yetişelim, biz geride kaldık endişesiniaktarıyorlar.Ama toplumun tabanınınhaberi bile yoktur.Hatta biliyorsunuzSultan Mahmud gâvur diye ilan edilir. Ve o andan itibaren özellikle 1839Gülhane Fermanı’ndaMustafa Reşid Paşa’nın koyduğu bir deyim vardır, obenim çok dikkatimi çekti. Diyor ki, hemen o beyannamenin başındaki bircümledirbu,onunlabaşlıyoryani,150yılayakındırkötügidiyoruzkibuII.Viyana yenilgisinin arkasını, o tarihleri söylüyor, düşüyoruz, ama –dikkatediniz–5ilâ10senedeyeninizamlarvekurumlargetirerekçözeceğizdiyor.Bu beni çok şaşırtmıştır. Uzun boylu düşündükten sonra anladım ve benimdeğişme sürecimi, devrimdiye başlayan şeyin aslında –kendi bulduğumbirdeyim– “acilcilik” olduğuna karar verdim. Bir toplumun tamamınıdeğiştireceksinizBatı’yıörnekalarakama5-10senede.Bunesilleristeyenbirşey.HayalnızMustafaReşidPaşa’yıeleştiriyorumzannetmeyin,bilakisçokzeki bir adam. Ben herhangi birinize desem ki, kardeşim, senin 8-10 nesilsonrakioğlunçokzenginolacak,hiçendişeetmefalandesemgülersiniz.8-10nesil sonrakini ne bileceksiniz. O da dese ki bu değişim 8-10 nesil sürer,bekleyindesekimsekatılmaz.Amanederse,5ilâ10senede.Onunbaşlattığı,benimacilcilikdiyeortayasürdüğümdeğişimsürecidevamlıolarakbırakınızyalnız Osmanlı yönetimini, bugünkü cumhuriyetimizin yöneticilerine kadarhepsiniacilciyapmıştır.Devrimcilerimizinhepsiacilcidirdikkatediniz.YeniOsmanlılargelirler,ufacıcıkbirgrupturdeğilmi,şöyledökülüncedehemenyokoluverirler. I.Meşrutiyet’i getirirler, dahaortadane toplumun tabanınınhaberivar,nebir şey.ArkasındanJönTürklergelirler,hattaonların içindenliberalizmin savunucuları gelir, kapitülasyonlarla tam teslim olmuş birtopluma liberalizm getirelim diyen Prens Sabahaddin vardır. Hattatarihçilerimizdenbirinineleştirisivardır,yahuÇamlıca’danötesinigörmemişbiradam,Anadolu’yubilmeyenbiradamnasılgetirirder.Hakikatenbütün,

Page 611: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bunu şaka diye söylemiyorum, bu acilcilik öyle bir yerleşmiştir ki, yanlışhatırlamıyorsam Demirel’le Özal bile, biri İtalya’ya yetişeceğimizi, öbürüAlmanya’ya yetişeceğimizi söylemişlerdi. Benim bütün Tanzimat’tan beriyönetim, ama bu üst kademe, toplumun tabanı yok burada. Bunların hepsiacilciliktir.Buradabenimaraştırmalarımdadikkatimiçeken iki tane ihtiyatlıkimsevar.

Bir tanesi,Abdülhamid’dir.Abdülhamid’egerici filan çokdamgavurulur.Aslında ekonomik konuda da mücadelesi vardır, şaşılacak bir şekilde yerlisanayikurulmasıyolundabüyükçabasıvardır, inanılmazbir şey.Bizyalnızonundiktatördür,yaniyanlışanlaşılmasın,diktatördür,baskıcıdırfilanoayrı,ama sonra modern eğitimi, en çok yeni kurum getirilen onun zamanıdır.Demek ki değişimciliğe devam ediyor ama, baskıcıdır, ihtiyatla gidelimyanlısıdırki30senelikbirsüreveyenibirJönTürkkadrosununyetişmesinisağlamıştır.

İkincisi Atatürk’tür. Devrimlerin hepsini yapar, ama biliyorsunuz dahahiçbirşeybitmedi,dahaçokçalışmamızgerekirdiyenadamdır.Dolayısıyla,bizimTanzimat’tanberigelenbirdeğişmesürecimizvar,bendevrimdeyincebu devamlılığı ele alıyorum. Bunun zirvesi 1923: Cumhuriyetle beraberdevrim oturur. 1908’de iyi niyetlerini hiç tartışmıyorum İttihatçıların, amayapının farkında bile değillerdir, yine toplumun tabanı yoktur orada.Atatürk’ünmesela söylediği çok güzel bir laf vardır; 1922’de daha İstiklalSavaşı kazanılmamış, Anadolu halkıyla konuşurken bir demeç verir, bizimefendimizköylüdürder.İstanbulbasınındadaalayederlerİstanbulaydınları,bizim köylümüz nasıl efendimiz olur. Aslında söylediği şey çok doğru,savaşanyalnızköylümüz,dikkatedin.Herşeyiyapan,teküretimimizziraat,orada da köylü veriyor, başkası yok. İstanbul biliyorsunuz sadece tüketici.Demekkigörebilmiş.VebiliyorsunuzAtatürkdevrimleriyleberaberdeeniyiyapılan şey önce öğretmenler yetiştirip eğitmeye yöneliyor. Demek ki, benonuniçindebelirtiyorum.1908’ihernekadardediğimgibiarkadaşımayüzdeyüz uyuşuruz fikirlerimizde, ama 1908 iyi niyetle yapılmış bir harekettir,fakatsonuçalmasımümkündeğildi.Nitekimkendikendineyokoldu.Amaeniyi tahlilci olan Atatürk, hepsinin tahlillerini çok güzel yapıp sonucabağlamıştır. O zaman ben devrime 1923 diyorum, Sina kızmasın. Teşekkürederim.

OTURUMBAŞKANI- Kızma özgürlüğüm var tabii. Normen Stone, biziheyecanlandırdıgeliyormugelmiyormudiye,amageldi.

NORMAN STONE- Öncelikle, “benim için tasavvur edilemez birimtiyazdır, burada bulunmak” gibisinden bir şeyler söylemek istiyorum.Buradadilindeğişimi,biryabancı içinçok ilginçbirşey.Bukonudabirçokşey okudum; şimdilerde kimsenin kullanmadığı kelimelerle karşılaştım.

Page 612: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Önceleri onları taksi şoförleriyle konuşurken kullanıyordum; sonuçlarınıtahminedebilirsiniz.Dildevrimi,buülkedeşimdiyedeğinyapılmışencüretliatılımbelkide.Burada,Siyasal’daolmak,muhteşembirşey.ÇünküefsanevibirkurumSiyasal.Dildevrimininülkeyifenahaldeböldüğünübiliyorum.JönTürkler’inkarşılaştığıgüçlük,telgrafabenzerbirşeydi.Birtelgrafgöndermekistiyorsanız,Osmanlıcayı alıp önceFransız alfabesine dönüştürmeniz, sonrakodlayıp –eğer şanslıysanız bu sürecin tersine işleyeceği– yere iletmenizgerekiyordu.KimiJönTürkler’insöylediklerigibi,alfabeyimodernizeetmekçok daha kolaydı. Sonunda, halkın yüzde 80-90’ının okuma yazmaöğrenebileceği bir alfabeye geçildi. 1914’ten önce, bunun tasavvur edilmesibileçokzordu.

Başka bir örneğe geçelim; futbola bakalım. Yanılıyorsam, Feroz Beydüzeltecektir.19.yüzyılınsonlarında,Türklersanırımfutboloynamıyorlardı.Erkeklerinçıplakayaklıolmasıahlakdışıydıçünkü.İngilizkolonisininolduğudönemde, Jön Türkler, önce İzmir, sonra Moda’da bu oyunu izlediler,oynamak istediklerini söylediler ve Hıristiyanlar gibi oynamaya çalıştılar.Takımlarbeyazçoraplılarvesiyahçoraplılardiyeadlandırıldı;bunlar,1903’tekurulan Beşiktaş’ın renkleriydi. Bu, Hamid rejiminin zayıflamasınınsonucuydu sanırım. Jön Türkler’in karşılaştığı güçlük de bu tür bir şeydi.Fazlacabirşanslarıyoktu.1920’leri,1930’larıhazırlayandüşüncelerdibunlar.Böylecedevrimgüçbelayapılır;Balkanlar sorunolmaktançıkar;Bosna ileilgiliolarakAvusturyalılar,dahasonradaİtalyanlarstratejikimhaeylemlerinegirişirler. Önce Balkan Savaşları’na, sonra I. Dünya Savaşı’na yol açan birdizi olay olur. Türk tarihinin bu dönemi hazindir. Dün gece, Enver’inyönetimi yeniden ele geçirdiği 1913’e kadar Balkan Savaşları’nıdeğerlendiren bir metin okuyordum. Çatalca’da, orduda kolera salgınıbaşlamıştı.BinlercemülteciSultanahmetMeydanı’nıtamamendoldurmuştu.Bu, Jön Türk Devrimi’nin art alanıydı. Elbette başarısız oldu. İlginç birbiçimde başarısızlığa uğradı. Şimdi burada, kendimi Gustave Flaubert’inuluslararasını temsil eden karakteri gibi hissediyorum.Duygusal Eğitim’de,berbat bir Katalan aksanıyla konuşan komik bir karakter. Ama benuluslararasınıntemsilcisiyim.Yapmayaçalıştığımşey,uluslararasıperspektifeyerleştirmek olacaktır. Sonunda söyleyeceğim şey size ilginç gelebilir.Birincisi, uluslararası çerçeveden bakıldığında, Avrupa’da, sanayileşmemişolan daha zayıf ülkeler, 1914’ü hazırlayan yıllarda krize girmişlerdi.Fransa’ya bakın. Büyük güçlerin en az sanayileşmiş olanı; yok, bu doğrudeğil. Ama ne demek istediğimi biliyorsunuz. 1914 öncesinde, ardı arkasıkesilmeyenhükümetler;cumhuriyetsistemitehlikede.Aynısorunİtalya’dadavar. Rusya’da, bir anayasayı işler hale getirmek için cesurca bir girişimdebulundular.SonuçtaDuma’nınönünütıkayan,onubitirenbirkâğıtparçasınadönüştü. Sorunları olan, yalnızca Türkiye değildi. O dönemde, Türkiye ile

Page 613: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

oldukça benzer deneyimlere sahip olan bir ülke vardı. İspanya’dan sözediyorum.Benzerlikleri düşündüğünüzde, buna, İslam’ın en yaratıcı olduğubin yılı, büyük dünya imparatorluğunu da ekleyebilirsiniz. Türkiye veİspanya’dafarklıolan,genelhavaile ilgilisorunabakalım.ŞimdilerdeTürkdemiryoluİspanyatarafındanmodernizeediliyor.İspanyoldemiryoluaraçlarıveuzmanları,İstanbul-Ankarayolunuonsaattenüçsaateindirecekler.Benzerbir bölgede, benzerlikler gösteren bir genel havada, Barselona ile Madridarasındaki tren yolculuğunu on saatten üç saate düşürdüler. Yüzeyselbenzerlikler; devam edelim: Katalanlar, Rumlar, Basklar, Kürtler,merkezileşmeyle ilgili sorunlar. İbrahimTemo’nunJönTürkler’iörgütlediğidönemin, 1900’lerin İspanya tarihine bakalım. İspanya’da, 1898 kuşağınınaynı dili kullanarak modernleşmeden, Avrupalılaşmadan söz ettiğini, dinsorununuelealdığınıgörüyorsunuz.Akdeniz’de,1770’lerde,nüfusunyirmidebirini rahip ve rahibeler oluşturuyordu. Bugün Napoli’ye baktığınızda,Noel’den bu yana çöplerin toplanmadığını görüyorsunuz.Mafya çeteleri bukonuda kapışıyorlar. İtalyan ordusu devreye girmek zorunda kalacak. Hiçkuşkusuz İtalyan ordusunun yapması gereken başka şeyler de olacak. Bu,Türkiye’nindebirparçasıolduğuAkdeniztrajedisidir.İspanya–FerozBey’insöylediği gibi– patriarkal olan Katolik Kilisesi’ni büyük ölçüde modernizeetmek zorunda. O, Avrupa’daki en tutucu kilisedir ve hayli popülerdir.Köylüler arasında muazzam bir tabana sahipti; Bask toplumunun belirlisınıflarında çok güçlüydü. Bu, şimdi ele alınması gereken müthiş birsorundur. Bir örnek vermek gerekirse, 17. yüzyılın ortalarında, kilise“herhangi bir yabancı yazını İspanya’ya sokmamalısınız” demişti. Bu,gemiciliği ve gemicilikle ilgili Felemenkçe kılavuz ve yönergeleri deiçeriyordu. Sonuçta, İspanyol donanması modernize edilemedi. 1620’den1805TrafalgarSavaşı’nakadaraynıgemiyiüretmeyedevamettiler.1805’te,İspanyol gemilerinin yüzde doksanı batırıldı. Bu çok kolaydı. Neredeysehiçbir direnç gösteremediler. Yaşlı ve zavallı İspanya kralı, gemileribatırılmayan kaptanlara madeni bir nişan takmıştı. 19. yüzyıl boyuncagördüğümüz şey, ilerleme karşıtı olmanın yol açtığı sorunlar. Böylece,imparatorluk elden gitti. Genç İspanyollar, öne çıkarak, “modernleşmekzorundayız”dediler.Müthişbirmücadeleydi.19.ve20.yüzyılİspanyası’nıntarihi–İspanyollarınkendilerinegeldikleri1955yılınakadar–nüfusundörttebirinin iç savaştaöldüğü tüyler ürpertici bir hikâyedir.Modernleştirme işiniyineordununüstlenmesigerekiyordu.Nihayet1975’te,Francoöldü.VeiyilikTanrısı, İspanya için artık güzel günlerin gelmesi gerektiğine karar verdi.İspanya,sonyirmiyılda,olağanüstübaşarılıoldu.ŞuanLatinAmerika’dakienbüyükyatırımcıkonumunda.Türkdemiryolunuinşaediyorlar.Türkiye’ninde sonunda aynı yörüngeyi izlediğini düşünüyorum. Türkiye, Akdenizmodelinin kökleri 17. yüzyıla kadar uzanan istikrarsızlıklarıyla birlikte,İspanyagibi,eskidurumunagelmeyörüngesinegirmiştir.Teşekkürederim.

Page 614: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

OTURUM BAŞKANI- Çok teşekkür ederiz. Şimdi Taner Timurarkadaşımız…

TANER TİMUR- Teşekkür ederim. Aslında söyleyeceklerimin anafikirlerinintemellerinidahaöncekiyaptığımkonuşmadasöylemiştim.Buradadaha sonraki zenginleştirici konuşmalardan da yararlanarak, onların daışığında, bazı noktaları biraz geliştirmek istiyorum. Ancak bunları dahaönceki ve bu oturumdaki konuşmalarda katılmadığım bazı düşüncelerle birpolemikşeklindesergilemeyeceğim,sadecebağımsızolarakkendidüşüncemiaçıklayacağım. Burada gördüğüm kadarıyla, sondaki tartışmalar sırasındayapılanlar dışında, konuşmacılar arasında fazla bir polemik ve tartışmaolmadı.

Şimdi ben şunu söylemiştim: 1908 Devrimi’ni aslında kökeni KüçükKaynarca Antlaşması’na giden Şark Sorunu’nun son aşaması olarakgörüyorum. Şark Sorunu, 19. yüzyıla damgasını vuran ulusal hareketlerin,ulusal devrimlerin ve ulus-devlet çerçevesi içerisinde gelişen kapitalistsistemlerin ortaya koyduğu ve bunlar arasındaki rekabet, kavga ve hattasavaşlarınortayakoyduğubirsorundur.BuradamaalesefOsmanlıDevletiikikarşıtgruparasındabirtampondevletdurumunadüşmüştür.

19. yüzyıl ulus-devletlerin, modern devletlerin kurulduğu bir dönemdir.OsmanlıDevleti’ninTanzimat,hattadahaönceNizam-ıCedid’denbaşlayanbütünreformisthareketlerinideğerlendirirsek,hattaOrhanBey’inyaptığıgibibunlaraolumludabakarsak,kibendekatılıyorumona,bunarağmenotantiksayabileceğimiz ileri kapitalist ülkelerin kurdukları ulus-devletlerin yapısalkonumlarıylailgiliüçtaneçokönemlieksiğiolduğunu,üçtaneyapısalgereğiyerine getiremediğini görüyoruz. Önce bunları söylemek istiyorum.Bunlardan birincisi, Osmanlı Devleti vatan kavramını ulusal anlamdakoymamıştır, çünkü ulusal anlamda vatan kavramı aynı zamanda ulusalanlamdabirvatandaşkavramını içerir;ulusalanlamdabirvatandaşkavramıdabelli bir toprak sınırı içerisinde enönemli ikimükellefiyet olanvergi veaskerlikle birlikte düşünülür.OysaOsmanlılar bir ordu kurmuşlardır ama –kurulanorduvardızaten–ikiaçıdanulusalolmamıştır.

Birincisi, Müslüman ordusu olmuştur; kendi vatandaşlarının önemli birkısmını kapsamayan bir Müslüman ordusu olmuştur. Hıristiyan vegayrimüslimler askerlik yapmıyordu ve bunu ne onlar ne de Müslümanlaristiyordu, bazı gayretlere karşın yapılamadı. Sonunda entegrasyon, kiulusallık Osmanlı Devleti’nde ancak böyle kurulabilirdi, Osmanlıcılıksisteminindegereğibuydu,buolmadı.Neyseonuuzatmakistemiyorum,amabirulus-devletinbugünanladığımızdanfarklıbirulusal,amamodern,gerçekbirulusaldönemegirmesiiçinbuşarttı.Bugerçekleştirilemedi.

İkincisi; Osmanlı Devleti bir ulusal para yaratamadı. Eğer ulus-devlet

Page 615: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

çerçevesinde bir ulus-ekonomi kuracaksanız, kapitalizme geçecekseniz, birulusal paranız olur. Osmanlı Devleti para çıkarıyordu, mecidiyeler vesaire.Amaulusal devletin ulusal bir parası olmasının kurumsal yapısı birmerkezbankasıdır,ulusalbankadır. İngiltere’de18.yüzyılınsonlarındakurulmuştur,hattabelkidahaönce.Pardon,100yılönceFransa’da,1750’lerde.Düşünün,OsmanlıDevleti’ndebirulusalparayıkurmakyabancıburjuvazininkurduğu,yerliburjuvazinindedemiyorum,gayrimüslimlerindedeğil,çünküonlarda1863’tenitibarendışlanmışlardı,OsmanlıBankası’nınkontrolüneverilmiştir.Demek ki ulus-devletin ikinci ve en önemli işlevini yerine getirecek biryapısalkurumlaşmadaolmamıştır.

Üçüncüsü; bir ulusalmerkezimaliyedir. Bu da paraların vergi halinde vediğergelirlerinmerkezdetoplandığıveihtiyaçlaragöredağıtıldığıbirmerkezimali sistemi geliştirmektir ki, bu da yapılmamıştır. Bunun yerine sonunakadar devam eden iltizam sisteminin mantığı çerçevesinde havale sistemicereyan etmiştir. Havale sistemi, iltizam ve o da paşalarla mültezimlerarasında pazarlıklar. İhale sistemi, ihalenin ihalesiz şeklinde ve son tahlildeköylünün üstüne büyük yüklerle binmesi müthiş adaletsiz bir sistemyaratmıştır.

Şimdibuüçaltyapısalsisteme–altyapısalıgenelanlamdakullanıyorum–birdetabiikültürelunsurlarıeklemeklazım.Meselaeğitimsistemindeyapılacakasıl şey Osmanlılarda, medreselerin ıslahıdır, çünkü medrese sisteminedayanmaktadır. Halbuki Abdülhamid’in de yaptığı şeyler, medreseleri birtarafa bırakınız, o medreselere hâkim olan teolojik düşünceyi felsefidüşünceyle birleştiren bir hamlenin öncüleri olmayı bir tarafa bırakınız,Batı’dan alınmış Harbiye, Mülkiye, Tıbbiye vesaire gibi yerlerde de buolmaz,asıleğitimdemekodur.

Şimdi,bunlarolmayınca,asılsonhalkadediğimşeynedir?ŞarkMeselesi.Burada iki tane önemli tarih var. Bunlardan biri 1890’dır. 1890, doğrudandoğruya Osmanlıları ilgilendiren bir tarih değildir. 1890’da II. Wilhelm,Bismarck’ı atmış ve daha atak, daha agresif bir politikaya başlamıştır.Biliyorsunuzbir seneöncede İstanbul’agelmişti II.Wilhelm.Osondereceönemli bir hadisedir.Çünküdaha sonraBismarck’ınhatıralarındayazdığınagöre, döndükten sonraBismarck’a demiş ki II.Wilhelm, İstanbul’da herkessendenbahsediyordudemiş.Yani,Bismarckanılarındabenikıskandı,budaatılma sebeplerimden biri oldu der. Tabii bunun dışında da birçok sebepvardır.Bununsonucuneoldu?1890başkaaçıdandaçokönemlibirtarihtir.Birkerekapitalizminyenibiraşamayagirdiğibirdönemdir.Kapitalizmdeilkdefaemperyalizmteorilerinintartışıldığıbirdönemdir.Şimdibuemperyalizmlafı biliyorum ki birçoklarınızda bu yaşadığımız dönemde alerji yaratıyor.Oysaodönemdeemperyalizm,meselaLenin’inemperyalizmteorisindebütün

Page 616: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

dayandığıveriler,somutveriler,aslındakendisiMarksistolmayanbirİngilizsosyal demokratın verileridir. Yani çok somut, açık, finans kapitalinegemenliğinedayalı.Amabununbir dediplomasiyeve ideolojiyeyansıyantarafı var. O nedir? O işte milliyetçilik hareketlerinin emperyalizmaşamasında daha saldırgan olması, işte Wilhelm’in gelmesi, Pancermenderneklerinin kurulması, hatta daha önce Goltz Paşa’nın 1883’te İstanbul’agelip daha sonra daMillet-iMüselleha –silahlı millet– diye kitap yazması,Fransa’da Dreyfus Olayı, General Boulanger’nin darbe girişimleri vesaire.1890’lara baktığınız zaman gerçekten savaşın tohumlarının atıldığınıgörüyoruz.

Osmanlı Devleti’nde ne oluyor? Daha önceki oturumlarda Abdülhamiddönemine bir blok olarak bakanlar arasında, ya bunu blok olarak reddedenveyahut da blok olarak fena değildi, eski devrimlerin devamıydı,Tanzimatçılığındevamıydıdiyenikigörüşvar.Benburadadabirdönemlemeyapılması gerektiği kanaatindeyim, o da şudur: Abdülhamid’in 1876’dan1890’a kadar olan dönemi ve sonrası. Asıl 1890’dan sonraki dönemigerçektençoktutucu,gerici;tabiikorkuyladailgili,çünküdahasonra1895’teBismarck’ın en çok korktuğu, dengeler açısından en çok korktuğu veönlemeye çalıştığı şey gerçekleşiyor, Fransız-Rus Antlaşması. Şimdi böyleolunca Abdülhamid bu gidişi fark ediyor, zeki bir insan.Muhalefet de varkendi istibdadına. Ne yapıyor? Mesela eğitimde modern sistem kurmuş,Mülkiye’yi kurmuş. Mülkiye’de en önemli derslerden biri tarih, tarihi deMizancı Murad Efendi anlatıyor ve Mizancı Murad Efendi görülmemişderecede popüler; kendisi çok Müslüman olduğu, İslamcı olduğu halde,Dağıstan’dan gelmiş, Rus gymnasium’larında vesaire okumuş, evrensel birtarihanlayışıvar.FransızDevrimi’niövüyormesela,buOsmanlıDevleti’ndepek olan bir şey değil, Mülkiye talebesini coşturuyor. Tarih dersleriMülkiye’denkaldırılıyor.MizancıMurad,ki İslamcıbiri,yurtdışınakaçmakzorundakalıyor.Akaitdersleri,hersınıfadinderslerikonuyor,felsefederslerikaldırılıyor. Şimdi Mülkiye önemli, çünkü o dönemin bütün yöneticileriniyetiştiren bir müessese Mülkiye, kaymakamlarını, diplomatlarını,maliyecilerinivesaire.Mülkiyeyöneticizümreyleilgilibirgelişim.Şimdibugelişim,tabiikendireaksiyonlarınıdadoğuranbirşey.AmabureaksiyonlarTürkiye’de doğmadığı için yurtdışında doğmaya başlıyorlar. Meşrutiyetdergisiçıkıyor,Mizandergisiçıkıyor,Meşveretçıkıyor,birsürüşeyler.OnlardahaçokFransızdilinde,İngilizdilinde,Almancadeğilvedahademokratoçizgiler. İşte1908’dedahaöncedesöylediğimgibibu ikiçizgicebelleşiyorve Makedonya 1908’de Reval’de, şimdi Talinn’de İngiliz kralıyla çar birarayageliyorlar,nekonuştuklarıbellideğilamabirsürüdedikodular,korkularyayılıyor. Öyle bir korku yayıldı ki yönetici zümre arasında, bırakınMakedonya’yı, Makedonya’ya müdahaleyi, oradaki reformları, bizzat

Page 617: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

İstanbul’da sultanın iktidarını da kısma girişimleri gündeme girdi. Bu tabiiçok büyük. Bir de birikim var. İstibdadın yarattığı demokratik bir birikim.BunlarbirarayagelinceveWilhelm’indeetkisiylebirdeğişimoluyor.

Şimdibudevrimmidir?Böylekoyarsak, tabiiburadapekdevrimdiyebirşeybengöremiyorum.Amabugeribirhareketmidir?Hayır, ileriharekettirbence.Amabuileriliğisağlayanşey,dediğimgibiAbdülhamidrejiminekarşıbirikmişmuhalefettir,yurtdışıdırvesaire.Buinsanlarınbirçoğudadönmüştür,dönmesebilehaberleşmeimkânlarıodönemdeçokgelişmiştir.Amayanisizbaşkalarınınetkisialtındaysanızveonlarsilahlıkuvvetlerinizehâkimse,öylebiryarı-kolonyalstatüdedevrimolmaz.

Şimdi devrim kelimesi de çok tartışma götürüyor. Asıl devrim Marksistanlamda.Çokgenelbirdeğişiklikanlamındasöylersek,oşekildeönemlibirdeğişiklikvar.Amatemeldedahaönemliolandeğişiklikbencenüfuzun,asılgücünFransaveİngiltere’denAlmanya’yageçmesi.Budakolayolmamıştır.Seçimlerolmuştur,sopalıseçimlerolmuştur,hileliseçimlerolmuştur,mecliskapatılmıştır,onakarşıreaksiyonolmuştur,Babıâlibaskınıolmuşturvesaire.Fakat bütün burada, bu süreçte önemli olan sonunda bir askeri diktanınkurulmasıdır ve Almancı bir askeri diktanın kurulmasıdır bence. TalatPaşa’nınbirsözüvarmesela,benceoherşeyiaçıklıyor:Diyorki,bizorduyuAlmanlarateslimettikdiyekıyametkoptu,bizeçokbaskılaryaptılar.Halbukidiyor,bizbahriyeyideİngilizlere teslimetmiştik, jandarmayıdaFransızlarateslimettik, iaşeyideRuslarateslimettik.Yani,böyledemokratikbirdengesağlamayaçalıştık.Şimdiböylebirortamda,butarzbiryapısalvekurumsalyapıiçerisindeulusalbirdevrim,kigündemdeolansosyalistbirdevrimdeğilzaten,ulusaldemokratikbirdevrimdeolacağınızannetmiyorum.

Konumuz bu olduğu için ben de burada bitireyim, sonra devam ederiz.Teşekkürederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederiz. Şimdi biraz vaktimiz var.İstersenizbirkaçsorualalım,ondansonrabirturdahayaparız.Evet,soruvarmı?Herkesçoktatminoldu.(Gülüşmeler).

SARPBALCI-FerozBey’ebirsorusormakistiyorum,birdeHerkülBey’ebir şey söylemek istiyorum. Organizasyonla ilgili söylediklerine önceteşekkürlerama,uyarısı içindeyine tekrar teşekkürler.Meseleleri tartışmakiçinbelki100.yılınıbeklemedensizindediğinizanlamdabirtartışmayıtekraryineSiyasalBilgilerFakültesi’ndeyapmakmümkünolabilir.Bununiçinherzaman hazırlık yapabiliriz, hiç kuşkunuz olmasın. İslamcılar da gelsin,Kemalistlerdegelsin, liberallerdegelsin,buradanasılbirTürkiyesorusunutartışalım demiştiniz. Onun için her zaman bir mecra yaratmak mümkünolabilir.

Page 618: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

FerozBey’esormakistediğimsoruşu:FerozBeymodernitevemodernizmarasındabirayrımyapmakgerektiğinisöyledi.BumeseleninOsmanlı’nınsondöneminden cumhuriyete geçişin belki de anlaşılması için bir anahtarkelimeden,patriyarşikelimesindenbahsettivebununüzerindenbelkibu ikisürecin birbirinden farklılaştırılarak okunmasının mümkün olabileceğinisöyledianladığımkadarıyla.Yani,JönTürkDevrimi’yleKemalizmarasındapatriyarşi odaklı bir farklılaşmadan ve bunun unsurlarından çok kabacabahsetti. Sultanlık ve kadınlıktan bahsetti bu kapsamda. Şimdi bu tartışmaeğerönümüzdekidönemdehâkimparadigmahalinegelirse,şöylebirdurumlakarşı karşıya olacağız: Bugüne kadar Türkiye tarihinin tartışılan önemliunsurlarındanbir tanesinin,yaniKemalizm’le İttihatTerakkiarasındakopuşmu var, yoksa süreklilikmi tartışması sona erecek demektir.O yüzden çokönemli bir kavramla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Bu meselebenceaçılmalıvetartışılmalıdır.UmarımFerozBeybukonuüzerinedetaylıbirbiçimdeyazar,bizlerdeokumaimkânıbuluruz.Amaönceliklebufırsatıbulmuşkenkendisinebunusormakistedim.Teşekkürederim.

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürederim.Başka?Buyurun.

BİRDİNLEYİCİ-Çokkısaca,TanerTimurağabeyimediyeyim,büyüğüm,hocamabirikinoktadaitirazyadasoru.

ŞimdidevrimtartışmasındageçengünFerozAhmad,Troçki’ninısrarlaJönTürk Devrimi’ni övdüğünü söylemişti. Taner ağabey, mesela Lenin veBolşeviklerin de ısrarla bu terimi kullandığına bilmem rastlamış mıydınız?Israrla bir Jön Türk Devrimi’nden söz edilir bütün o Sovyet literatüründe.Yine bugün Çinlilerle biraz tartışıldı. Aynı şekilde Çin Devrimi’nin de1920’lerdekienönemlitartışmalarındanbirtanesidir.MeselaMao,işteÇin’inKemal’ivarmı,yokmutartışmalarıiçinegirer.Bunubirkerekısacabelirtmişolayım.

İkincisi; Talat Paşa da değerli konuşmacıların ifade ettiği o karmakarışıkdönemin belki de en ağır sorumluluğunu yüklenmiş politikacılardan birtanesidir.TalatPaşa’yıyada İttihatçı liderlerideğerlendirirken, iştebilmemdonanmayı şuna verdik, buna verdik gibi cümlelerle değerlendirmeyi bendoğru bulmuyorum şahsen. Şunun için: Unutmayalım ki İttihat ve Terakki,sonuçolarak1914’tekapitülasyonlarınkaldırılmasıdır.Bütünbuinsanlarbirarayış içindedirler. Talat Paşa, –ben biraz Türk-Arap ilişkileri üzerindeçalıştım– imparatorluğu bir Türk-İslam imparatorluğu, Türk-Arapimparatorluğuolarakyaşatmaküzereçırpınaninsanlardanbirtanesidir.Onuniçin bunları da kısaca söyleme ihtiyacı hissettim. Bütün o liderler birazİngilizleresavrulur,birisibilmemnedir,AlmancılığıçoknetolantabiiEnverPaşa’dır.Amabüyükyalpalanmalariçindeolduklarını,büyükarayışlariçindeolduklarını ve bunun da çok çeşitli nedenleri olduğunu ve bir süreç içinde

Page 619: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

bunu değerlendirmemiz gerektiğini gözden kaçırırsak ve tek bir cümleyledeğerlendirirsek sağlıklı bir sonuca ulaşamayız kaygısını taşıdığım içinbunlarısöylemeihtiyacınıhissettim.Teşekkürederim.

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürederim.Başkasoru,buyurun.

BİLGİN ÇELİK- 1908’in, Meşrutiyet’in çok partili hayat ve iktidar-muhalefet ilişkileri açısından getirdikleri ya da etkilerini nasıldeğerlendirebiliriz;birgenelsoruolaraksoracağımama,buanlamdakatkısıneolduTürkdemokrasitarihine,onubiraztartışsakuygunolabilirmiacaba,onusoracaktım.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederim. Bu hepimize sorulan bir sorugaliba.Buradabirarkadaşımızvar.

BİR DİNLEYİCİ- Orhan Koloğlu’na sormak istiyorum; devrimlerin oluşşeklini, koşullarını tarif ederken 1908 Devrimi’nin, olaylarının diyeyim,dünyadaki diğer devrimlerden farklılaştığını söyledi. Dünyanın diğerülkelerinde toplumlar ileriye doğru, yukarıya doğru giderken, Osmanlı’daaşağı doğru bir gidiş var ve onun üzerine oluyor dedi. Ama şöyledüşünüyorum:Devrimlerbirazda,diğerülkelerdedeaslında,toplumsiyasal,ekonomikvekültürelolarakaşağıyagiderkenolmazmı?MeselaFransa’dakiyoksulluk vesaire Marie Antoinette’in ünlü sözünde simgelenmiştir ya daRusya’dayineöyleolmuşturSovyetDevrimi.Yani, devrim toplumlar aşağıdoğrugiderkenolmazmı?

İkincisi de; 1908’in halktan kopuk olduğuyla alakalı. Devrimlerebaktığımda Fransız Devrimi de, Rus Devrimi de biraz çevreden kopukolmuyormu?Evet,bulunduklarıyerbaşkentleryadabüyükşehirlerdehalklaberaber olabiliyor ama,mesela benim bildiğim şöyle bir şey var: Rusya’dasosyalist devrimden önce Kazakistan’da insanlar kahrolsun komünizm,yaşasınBolşeviklerdiyeyürüyorlarmış.Zatendiğeryerlerdedebirazkopukolmuyormu?

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürederim.Buradabirarkadaşımızvar,birdebeyefendivar.

İBRAHİM ŞİRİN- Tarihçiler galiba “ya bu/ya o”yu çok seviyorlar ya dabununtekbirmantıkolduğunudüşünüyorlar.Şimdibunu1908’euyarlarsak,sıkıştığımızı görüyorum. Yani, bir kopuş mu, devam mı? Ya kopuşdiyorsunuz,yadevam.Acabatarihselgerçeklikböylemi?Bunundışındadabir bakış açısının olduğunu düşünüyorum. Aykut Bey’e sormak istiyorumteoriyledahaçokkendisiilgilendiğiiçin.Tarihçileracabatarihibuşekilde“yabu/yao”mantığıylaokumaktanzevkmialıyorlar.

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürederiz.Peki,sonbirsoru.

Page 620: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

BARIŞADIBELLİ-Şimdi tabii tartışıyoruzdevrimbirsüreçmidir,olmuşbitmiş midir. Benim bir anekdot geldi aklıma, onu ifade etmek istiyorum.1954 yılında Cenevre Konferansı sırasında yanılmıyorsam Çin’in efsanevibaşbakanı Cou Inlai’ye Fransız Devrimi’ni soruyorlar, Fransız Devrimihakkındanedüşünürsünüzdiye.Şöylebirdüşünüyor,yaklaşık150küsurseneolmuş ve aynen ifadesi şu: Fransız Devrimi’ni değerlendirmek için vakithenüzçokerken.

Şimdi biraz da galiba bizim tartışmalar bu noktaya gidiyor ama, ben biranekdotolsundiyebunuanlatmakistedim.Teşekkürediyorum.

OTURUMBAŞKANI-Şimdisonsoru.

İŞAYAÜŞÜR-Sorudeğil,yorumdabulunacağım.

OTURUMBAŞKANI-Buyurun.Kısabiryorum…

İŞAYAÜŞÜR-Kısaolacak.ÖncedilersenizSinaHocam,sizinherzamankienginanlayışınızagüvenereksizdenbaşlayalım.Çokgüzelbirşeysöylediniz,heyecanlandırıcıbirşeysöylediniz,beniheyecanlandıranbirşey,aynenşöylesöylediniz: Devrimi sevdik, evet devrimi sevmiştik, bizim kuşak da çoksevmişti. Fakat hemen arkasından bu devrimi 1908’le özdeşleştirdiniz, benonu çok iyi anlayamadım. Devrimi sevebilirsiniz, şu veya bu şekildetanımlanmış bir devrimi, ama niye bunu 1908’le özdeşleştiriyoruz onuanlayamadım.

Aykut’abenkatılıyorumsöylediklerinde.Şimditeorinizyoksatarihyazmakda mümkün değildir. Devrim lafını bir yere yerleştireceksek ve devrimsüreklilikiçindekopuşmu?1923müdevrimdi,1908midevrimdi,buteoriyegöredeğişir.Birteorinizyokisebirşeylersöyleyemezsiniz.

Ayrıca galiba şunu da tartışmadık, bizim tarihçiler de tartışmadı. 1908’idevrim ilan edenlerin 1908 kadrolarına muhabbeti ne derecedir, 1908’eyakınlığı ne derecedir, 1908’i ön plana çıkaranlar kimlerdir, onların nebağlantısıvardır,kezaaynışeyi1923 içindesöyleyebiliriz.Benimbildiğimkadarıylabizimtarihçilerimizde,dışarıdakitarihçilerdebukonudaçokfazlaçalışmayapmadılar.

Herkül Millas dostumuz önemli bir şey söyledi, dün de söylemişti: Enönemli şeydevrimmidir?Dediğimgibi teorinizönemli görmüyorsameseladarbedediyebilirsiniz,başkabirşeydesöyleyebilirsiniz;bubaktığınızgözegöre,durduğunuzyeregöredeğişebilir.Birdedevrimiyibirşeymidir?Yani,dahagüzelbir topluma,yaşanabilirbir toplumaulaşmak istiyorsanızpekâlâiyibirşeydirdiyebilirsiniz.Onuniçin1923’ütercihedebilirsinizveya1908’itercihedebilirsiniz,birazöylegörmeklazım.

Feroz Ahmad önemli bir şeye konuşmasının sonunda işaret etti. Misak-ı

Page 621: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Milli,amaonunbelirlenmesindebileproblemleroldu,bugündetartışıyoruz.Yani,1908’deoMisak-ıMilli’ninolupolmadığıTanerHocamındasöylediğigibi…Bendedünüzerindedurdum.Burjuvadevrimikavramı imparatorlukkavramıyla çelişir. Çünkü, demokratik devrim, burjuva demokratik devrim,bir ulus-devleti ön varsayar. Eğer bir ulus-devlet amacınız yok iseimparatorluğu ancak böler bu kavram, nitekim bölündü. İyidir-kötüdüranlamındasöylemiyorum,mantığıgereğibunuyapar.

Efendim, Koloğlu dostumuz 1923 devrimdir dedi, katılıyorum. Bir de1908’i yapanlar iyi niyetliydi dedi. O anlamda söylemedi ama, yanlış daanlaşılmasını istemem. İyi niyetli, kötü niyetli adamlarla açıklamayalımisterseniz, içlerinde çok iyi niyetli adamlar da vardı, yani biz yargıdabulunmayalımama,çokdabirşeyanlatmazyani,kötüniyetliolsaneolacaksorusuçıkar.Köylüefendimizdirmeselesiçokönemli.Galibaonunendoğruyorumu;sizimaettiniz,amaemekefendimizdir,çalışmaefendimizdir,çünküdöneminteküreticikesimi,ağırlıklı,yaygın,baskınüreticikesimiköylüdür.O anlamda söylemiştir, benim kanaatim onu o şekilde yorumlamak lazım,altınıçizerek.

TanerHoca’nınsöylediği,keşkebirazdahaüzerindedursaydı,1890’lardanitibarende,enazından1870’lerdenitibarenkapitalizmingeçirdiğivedevrimkavramının geçirdiği evreleri göz önüne almadan ne 1908’i, ne de 1923’üanlayabiliriz. Hatta I. Sanayi Devrimi’ni bana sorarsanız anlamadan, bizim1838’i, bizim 1839’u doğru dürüst yerine oturtmamız da mümkün değil.Çünkü, ondan sonra yani 1789’dan ve kabaca İngiliz Sanayi Devrimi’ndensonra olanlar bunlara rağmen değil, bunlara göre belirleniyor. BizimOsmanlı’nın bölünme süreci de biraz bu süreç içinde oluyor. Osmanlı’nındağıldığı alana bakın, özellikle 1890’lardan sonra ortaya çıkan çatışmalarabakın. İmparatorluklar çok etnisiteye dayanır, tarifi gereği çok etnisiteyedayanır.1789milliyetçiliğigetirmiş,öyleveyaböyle.Geldiğizaman,buradahayıflanmanın bir anlamı yok. Alternatif şu olur: Ah niye emperyalistolmadık,varabileceğimantıksalsonucubudur.Zatengaliba1940’lardadabirsağcımilletvekilişeysöylüyor;“Bizemperyalizmdenşikâyetedenbirmilletolacağımıza,emperyalizmindenşikâyetedilenbirmilletolsakdahaiyiolmazmıydı?”diyor.

Bir de şu var: Lenin söyledi mi? Böyle bir şey söyledi, 1906 İranDevrimi’nive1908’idedeğerlendiriyorama,galibaoradateorikbirkavramolarak değil. Lenin’in pratik, ampirik bir adam olduğunu, politikacı yönleriolduğunu da unutmayalım. Galiba Lenin’in söylediği, teorik birtanımlamadandahaçokodönemdekisiyasiyaklaşımlarınbirsonucu.Zatenoyazı teorikağırlıklıbiryazıdeğilbenimhatırladığımkadarıyla.Dolayısıyla,Lenin’ikarşıargümanolarakkullanmak–banakarşıdaçokkullanılmıştıro–,

Page 622: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

yani sen 1908’e devrim demiyorsun, Lenin böyle söyledi diye.Ne yapalımLenin söylediyse, kutsal kitap da değil yani, olabilir. Teşekkür ederimzamanınızıaldığımiçin.

OTURUMBAŞKANI- Teşekkür ederim.Ben 1908 devrimdir derken, birdevrimci süreci başlattığı içindir, yoksabir andaher şeydeğişti anlamıyoktabii.

Bilgin Çelik’in sorduğu soruya müsaadenizle cevap vereyim, yanidemokrasiye katkısı nedir meselesi. Bizde çok yaygın bir yanlış var, çokpartili sistemi demokrasiyle özdeş tutma yanlışı. Bakın, İttihat ve Terakki1908 seçimini kaybetmiştir, 1912 seçimini sopayla kazanmıştır, sopalıseçimlerdir. 1914 seçimlerinde de tek parti olduğu için kazanmıştır. Ondansonracumhuriyetegeliyoruz.CumhuriyetteçokpartilisistemigetiriyorİsmetPaşa 1945’te, 1950’de seçimi kaybediyor ve ondan sonra Türkiye’de hepkarşı-devrimkazanıyorherAllah’ınseçimini.Yani,mutlakameclisşeyhlerin,ağaların, feodal güçlerin kontrolünde kalıyor. Onun için Türkiye’nin büyükdramıdırbu,herseçimikaybediyoruz,yaniaydınlarolaraksöylüyorum.Herseçimi biz kaybediyoruz, bu korkunç bir şey. Ve bunun iftihar edilecek birtarafıdayok,mazoşistdeğilseniziftiharedilecekhiçbirtarafıyok:Negüzelseçimkaybediyoruz,yaşasın,bunadevam.Şimdidurumbudur.Demekkiçokpartili sistemle demokrasi arasında çok kalın bir ayrım var. Onu gözetmekgerekiyordiyedüşünüyorum.

Şimdi kalan zaman içinde 2’şer, 3’er dakikayla bu turu tamamlayalım.Aykut.

AYKUT KANSU- Teşekkürler. Ne diyeceğimi hem biliyorum hembilemiyorum. Şimdi şöyle bir şey diyeyim: 1908 için konuşuyoruzkonuşuyoruz.Şuradaçokkısıtlısayıdadışarıdakartpostallarvar,acabaonlarabakarakmıkonuşuyoruz? İşteokartpostallardahalkdesteğivarmıydı, yokmuydu, devrimmiydi, değilmiydi, bir şey değiştimi, değişmedimi, böylekonuşuyoruz konuşuyoruz.O kartpostallara acaba bir baksak ne göreceğiz?Bütünbirhalkınsokağadökülmesi,yaniManastır23TemmuzDeklarasyonuyapıldığıanınfotoğrafı.ErtesigünSelanik’teVilayetKonağıönünde,bugünde hâlâ Selanik’te olan o büyük sarayımsı binanın önünde yine anayasanınyeni baştan ilan edilmesi ve bütün bir halkın tepkisi… Halk kavramı tabiikaypak bir kavram, kullanırken rahatsız kullanıyorum ama, sonuçta birpopüler destek, bir şekilde bir yeni düzenin geleceğinden duyulan sevincigösterenresimlervar.Seçimresimlerigörüyorsunuz,insanlarozamanakadarseçim yapmamışlar, seçim büyük bir heyecan yaratan olay. Şimdi NiyaziBey’in kartpostalları var, satılıyor değil mi, hürriyet kahramanı. Şöyledüşünün, bir kartpostalcı, bukartpostalınmüşterisi varsabasıyorve satıyor,demekkiortalıktabirhürriyetkahramanıolarakyaratılmışveyaortayaçıkmış

Page 623: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Niyazi Bey, Enver Bey var. Bunlar şehir şehir dolaşıyorlar, kasaba kasabadolaşıyorlar ve büyük törenlerle karşılanıyorlar. Şimdi bütün bunlarabaktığınızzamanortadaciddibirolayvar.Yanibuoanlamdabirşey,devrimmiydi,değilmiydi;şumuydu,bumuydu,bütünbunlarıbirtarafabırakıpdagörselmalzemeyebaktığınızdaortadaciddibirolayvar.Bune1908’denönceTürkiye’de böyle yaşanmış ne 1908’den sonra yaşanmış. Yani, çok çok azolanbirtarihianınfotoğraflarınabakıyorsunuz.

Söylemek istediğim, 1908’de özel olarak baktığınız zaman ortada ozamanki insanlarınciddiyealdığıbirdurumvar.Dünyadaçıkmışgazetelerebakıyorsunuz, “Türkiye’de devrim, anayasal rejim kuruldu, genç Türkdevrimi, yeni Türkiye” bütün bunlar ne, yani o gazeteler hikâye miuyduruyorlardı, kendi başlarına mı iş yapıyorlardı? O yüzden de bütün bukavramlarımızda, yani devrim diye bir kavram var ve bunun üç aşağı beşyukarı üzerinde anlaşılmış bir içeriği var. Hangi durum devrimci durum,devrimci durum diye bir şey var. Bu devrime gider-gitmez vesaire. Bütünbunlargözardıedilerekkonuşuluyor.

Birdemeselabenhakikatennasıldiyeyim,Abdülhamid’leilgili;şimdiöylekonuşuyoruzkibazen,buradaisimdeverebilirim,KemalKarpat’ınoensonkitabında,“Abdülhamidokadardemokrat,okadardemokrattıki,”şimdibu,kavramları bilmemek üzerinden konuşulan bir şey.Abdülhamid’e demokratdemekiçinbinşahitister.Amabirşekildemodernleşmeciydidemekdebanaaçıklayıcıgelmiyor.Yani,okadarmodernleştiriciydikiiştetoplumuhazırladı.O zaman ne diyeceğiz? Abdülhamid olmasaydı bilmem liberalizmolmayacaktı, Rusya’da Çar Aleksander modernleşme yapmasaydı, Nikoladevam etmeseydi bilmem Rus Devrimi olmayacaktı gibi böyle gariphikâyelere gidebilen, böyle sanki, tarihin travestisi gibi, hiciv gibikonuşuyoruz bazen. Bana bu bazen çok eğlendirici geliyor çok ciddiyealmazsam.Ama ciddiye alırsam vahim bir durumla karşı karşıyayız, çünküöyle. Ondan sonra teleolojik dediğim zaman buydu işte, yani 19. yüzyılhikâyesini böyle adım adım işte biraz daha modernleşti, biraz daha gelişti,biraz daha kurumlar kuruldu, biraz daha kurumsallaştı, biraz daha ilerledik,birazdahamodernleştik,ondansonradaböyleoldu.Böyleanlatılırsabirşeyanlaşılmıyor. O zaman bütün toplumlar yeryüzünde modernleşiyor. Geriyegidenbirşeyyok.Yahutda1908’egelindiğindeTürktoplumuinişegeçmiştive devrim olamazdı demek bana ters geliyor. Gelişmiyor olduğunu neyedayanaraksöylüyoruz?Nebileyim,devletiniflasetmesimaliaçıdanülkedekikapitalizmin iflas etmesimi, oradaki durumun kötüye gitmesimi?Devletletoplumu özdeş gördüğünüz zaman konuşmanız başka olabilir, devletle siviltoplumdaki ekonomiyi ayrı tuttuğunuz zaman konuşmanız farklı olabilir. Oyüzden bütün bu kategorileri hep sorgulamamız gerekiyor. Anekdotlardanbahsetmeyelim dediğim zaman da söylemek istediğim o. Yani, böyle

Page 624: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

kategorilerlekonuştuğumuzzamananlaşmadığımızkonulardahabarizortayaçıkacak.Öbür türlüoanekdotöylemiydi,değilmiydi,yerindemiydi,değilmiydidegelebiliyor,onukabuletmiyorum.

Şimdi burada benim gördüğüm, çok özet olarak söyleyeyim; işte o 19.yüzyıl çizgisine biz devletin modernleşme çabası olarak baktığımız sürecepek bir şey anlayamayız gibi geliyor bana. Çünkü oradaki modernleşme,modernleşmeye direnmek için yahut da devletin ayakta kalması içinyapmasınıgerekligördüğüminimumiş.Oradamodernleşmediyebirşeydenbahsedemezsiniz. Burada modernleşmeye ciddi bir devlet direnişindenbahsedebilirsiniz 19. yüzyılda. Ve bu reaksiyonel bir modernizm, bununsosyalbilimliteratüründeadıvar.BusadeceTürkiye’yehasbirşeydeğil,busadeceTürkiye’deyaşanmışbirreaksiyonelmodernizmhareketideğil.Şimdiböyle olduğu zaman buna birmodernleşme hareketi olarak bakıp da ondansonra basamak basamak ilerleyip de bir noktaya geldik ve ondan sonra daböyle devam ettik diye hikâyeyi o anlamda süreklilik hikâyesi olarakanlatmakbanaçokters,açıklamaktanuzakgeliyor.Tersgeliyordankastımo,açıklayamıyoruz, yani 1838’in, 1839’un ne anlama geldiğini. Çok kısacasöyleyeyim,benimbakışaçımagöresonuçtadevletinkendinikurtarmaçabasıveoyüzdendeyabancılarındayattığıkapitülasyonlardanbahsetmiyorsunuz.Devletyöneticilerinintercihettiğibirekonomikanlaşmadanbahsediyorsunuzve bunu İngilizler de raporlarında gayet iyi yazıyorlar zaten; yani bizimistediğimizbirdi,onlar ikiverdidiye.Bizsadeceyerlimallarıngümrüğüyledışlaraynıolsundiyorduk,onlariçeridekigümrükleridahadayüksektuttular,bizim işimizi dahadakolaylaştırdılardiyor.Burada arkasındabaşkabir şeyvar. 1838TicaretAntlaşması devlet kapısına kadar dayanmış olan iç savaşıengelliyor, değil mi? Kütahya’ya kadar orduların gelmesi nedir? Mısırvalisinin oraya gelmesi, gelebilmesi. Bir iç savaş yaşanıyor ve o iç savaşıdevlet yabancı güçlerle bertaraf ediyor. Ondan sonra Tanzimat denilenmerkezileştirme çabaları. Merkezileşme çabası dediğiniz zaman, biz yineböyleçoksoyuttakonuşuyoruz,pekisomuttanedir?Vergilendirmeönemlibirşey, askerlik önemli bir şey, yönetim önemli bir şey. Türkiye’demerkezileştirmedediğinizzamandeniyorkiYeniçerikaldırıldığızamanordumerkezileşti. Hayır, hâlâ yarısı merkezi kontrolün dışında ve 1908’egelindiğinde Hamidiye Alayları gibi hâlâ devletin kontrolünde olmayan,ancak 1908’den sonra diyelim bir yerlerde yakalanan ordulardanbahsediyorsunuz.

Vergilendirmedediğinizzaman,merkezibirvergilendirmeyapamıyorsunuzve 1880’lerde Düyun-ı Umumiye’yle birlikte Türkiye’de iki değişikvergilendirme, biri çok daha rasyonel, modernize olmuş bir vergilendirme,Düyun-ı Umumiye’nin yaptığı, kapitalist mantaliteye uygun birvergilendirme.Öbürühâlâarkaikbirvergilendirme.

Page 625: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Devletyönetimindemerkezileştirmedediğim,bizçünküOsmanlı tarihindeişte merkezi bir imparatorluk filan gibi böyle kendi kendimize anlatıp dainandığımız hikâyelerle büyüyoruz. Halbuki Osmanlı İmparatorluğu’ndamerkeziyetdiyebir şeyyok.1864’teVilayetlerKanunuçıkıyor,uygulamasıdaha sonra oluyor. Merkezden vali yollanması, yani nasıl bir merkezidevletten bahsediliyor, bütün bunlar hep bende soru işaretleri yaratıyor. Oyüzdendeböylebirmodernleşmehikâyesibanahiçdeinandırıcıveaçıklayıcıgelmiyor.Yani,öylebiranlayışımızvarki,sankidevletmesela19.yüzyıldaemperyalizme karşı savaş vermiş de yenik düşmüş. Hayır, tam tersinedışarıyla işbirliğiyaptığıorandaayaktaduranbirdevlettenbahsediyoruz.Oyüzden1908’dedevrildiğizamandevirenlerinilkamacıkapitülasyonlarıyoketmek. Tabii biz kategorilerimizi böyle çok sert kullanıp, İttihatçılarantiemperyalist miydi dediğimiz zaman, değillerdi tabii. Ama ülkedekiburjuvazinin çıkarlarını düşünüyor muydu dediğiniz zaman, Abdülhamidrejiminin düşündüğünden çok daha fazla düşünüyordu yerli kapitalizminkorunmasını ve gelişmesini. Bunu şimdi çok kategorik söylüyorum amabunun altı doldurulabilir, ben doldurabildiğimi düşünüyorum.O zamankimantiemperyalistti, kim direniyordu, kim direnmiyordu hikâyelerinde çokdeğişikşeyleryazmamız,söylememizgerekiyor.Teşekkürediyorum.

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürederim.MaalesefNormanStoneayrılmakzorundakaldıama,buyurun.

HERKÜLMİLLAS-Kısacabirşeylersöyleyeceğim.Budinlediklerimizdenbeni en fazla etkileyen, heyecanlandıran Marilyn Monroe oldu. Gerçektenmikroskopla yanağına bakmak olacak şey değil, aptallık. Öyle bir bayanladaha başka neler neler yapılabilir. Bence bir mesafeden bakmak uygundur,yani 20 santim filan sayıyorumbenmesafeyi.O zamangerçekten o bayanıdahaiyigörürüz.Yalnızbirsorumvar;eğerâşıksakneolacak.Âşıksakbizobayanı doğru değerlendiremeyiz, onun kusurlarını göremeyiz. Bu durumdaheponuniyiyanlarınıgörürüz.Şimdiâşıkolmak,olabiliryani,budenebilirama, tabiiduygularımızıdakontrol edemiyoruz,budurumdaneyapacağız?Bumetaforu sürdürüyorum, yani devam ettiriyorummetaforu; bu durumdasanıyorumüçüncüşahsasormakgerekiyor,sennedersin,bubayanhakkındagörüşünnedir,görüşalırız, farklıgörüşlerialırız,bufarklısesleriduyarız,ozamanbizdoğrubirdeğerlendirmeyaparız,onagöredekararımızıveririz.

Şimdidemokrasi lafınıkullanmak istemiyorumama,çaresizorayavardık;demokrasininiyiyanıbudur,farklıseslerinduyulmasıdır.Doğrukararvermekve doğru değerlendirmek, değerlendirmede bulunabilmek için demokrasigerekli.Çokpartili,azpartili falan,oayrıbirkonu,amafarklıseslerolarakalgılıyorum ben, böyle anlıyorum demokrasiyi. Hiç parti olmasın, yani birkral olsun, amaherkes serbest konuşabilecekse, böyle bir rejimvarsaböyle

Page 626: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

olsunyani.

Birdesüreçtensözetmiştim,onudevamettireyim.Şimdi tarihidevrimlerolarakalgılarsak,birsorunvar.Bensürecitercihediyorum,çünkübirsüreciniçinegerekliysedevrimlerideyerleştiririz.Çünküböylegünebağlı,yılabağlı,anlarabağlıdevrimlerleaçıklayamıyoruztarihibanagöre.Çünküzatenondansonra da devrim dediğimizde otomatikman aklımıza karşı-devrim geliyor,yani odevrimeuymayanherhangi bir şeyotomatikmankarşı-devrimolarakalgılanabilir ve o zaman toplum içinde kutuplaşma, sertleşme, çatışmaolabilir. Oysa süreç olarak görürsek, o süreçler inişli çıkışlıdır, zikzaklıdır,ileri-gerigidilebilir,amabizosüreçtenokadarrahatsızolmayızinişliçıkışlıolduğunu bildiğimizden, daha tahammüllü oluruz. Yani dünyayı algılamabiçimimiz devrim olacağına bir süreç olduğunda, toplum ilişkileri yumuşar,rahatsızlıklardaha azolurvepanikhavası dayaratılmaz.Onun içinbenbudönemi, 1908’i ve bugüne kadar olan olayları çok önemli bir süreç, birkırılmanoktası–birazönceanlattığımgibi–amainişliçıkışlıbirsüreçolarakgörüyorum.Obakımdandaoldukçarahathissediyorum.

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürler.FerozAhmad.

FEROZ AHMAD- Süremizin bittiğini biliyorum ve aceleye getirmek deistemiyorum; ama birkaç dakikanız varsa, kısa bir sürede bitireceğimiziumuyorum.Süreklilikvedeğişimmeselesi,tarihselsüreçtekiyeriniediniyor.Orada, tam anlamıyla kesintiden söz edilemez. Tarih için nehir analojisinikullanırız.Tarihbirnehirgibidir, sugibidir.Su, şelaleyegeldiğindeyönünüdeğiştirir. Tarihte olan da budur. Tarih yönünü değiştirir; daha önemli halegelen şeyin değişim olduğunu düşünüp düşünmemek tarihçiye kalmıştır.Örneğin1908ve1923yıllarınabakalım.ErikZürchergibiinsanlarvebenim“İletişim Ekolü” diye adlandırdığım ekolün tamamı, elbette bu sürekliliğeinanmaktadırlar. Bütün bu insanlar devrimi yeniden yapmış, 1923 vesonrasındaki değişiklikleri yapmaya koyulmuşlardı. Onlar Jön Türkler’di.Aynı zamanda Hamid yanlısıydılar. Mustafa Kemal, Abdülhamid’inokullarında eğitim görmüştü; Hamid yanlısıydı. İttihat Terakki’yi güçlü birmonolitik parti olarak değil, hiziplerden oluşan bir parti olarak görmeliyiz.Tarık Zafer Tunaya’nın liderler partisi olarak tanımladığı bir parti. İnsanlargeçmişten bir şeyler öğreniyorlar. Milliyetçiler de çok liderli, farklı şeylerileri süren çok başlı bir örgüt olmaması gerektiğini öğrendiler. Kemalistdönemdeelbettemutabakatavarılmışolmalıydı;amatekliderinvarlığıyla.Bubüyük bir değişimdir. Bana göre, 1923’te hâkim olan şey süreklilik değildeğişimdir. Evet, süreklilik de vardır. Kemalistler öne çıkmaya başladıktansonra. “Öne çıkmaya başladıktan sonra” diyorum; çünkü milliyetçilerbölünmüşlerdi. Bunu biliyoruz. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nı kuranKâzımKarabekir,Cebesoy gibi çok niteliklimilliyetçiler var.Bu insanların

Page 627: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

değişimden çok sürekliliği benimsediklerini düşünüyorum. Bu insanlaranayasalbirmonarşikurmayıtercihederlerdi.“Tamam,padişahlığıkaldırdık,cumhuriyetikurduk.Amagelinsultanıcumhuriyetinbaşkanıyapalım.Nedeolsa bir meşruiyetin, İslam dünyasında bir karizması var; dünyadaki bütünMüslümanları arkasına alır. İnsanlar onun izinden giderler. İnsanlarhanedanlarınizindengitmişlerdir.Hanedanıkoruyalım”diyeceklerdi.Onlarınargümanıbuydu.Kemalistlerise,“eğerbirhanedanasahipseniz,ataerkilliğinüzerine gidemezsiniz, patriarkal süreci bozamazsınız” diyorlardı. Bunun,Kemalist devrimin1924-25yıllarında devreyegiren çokönemli bir veçhesiolduğunu düşünüyorum. Radikal milliyetçilerin bu reformlarıgerçekleştirmelerinisağlayantarihselkonjonktürüdehatırlamakgerekir.ŞeyhSaid İsyanı ve onun yarattığı olağandışı koşullar, Mustafa Kemal’e,muhalefetiyoketmeolanağı sağladı.Diyelimki1925’tedemokrasiolsaydı,TerakkiperverCumhuriyetFırkasıbelkidedaha fazlagelişirvedahabüyükbirseçimbaşarısısağlardı.Dahaiyimiolurdu,yoksadahakötümü?Busizindeğerlendirmenize kalmış. Dünyaya bakışınıza, düşünce tarzınıza,görüşlerinize göre değişir bunun yanıtı. Tarihçiler farklı sonuçlaraulaşabilirler. Bu muhteşem bir şey olurdu; eğer onlar iktidara gelselerdidemokrasiyedahaöncekavuşabilirdikdiyedüşünebilirkimileri.Evet,doğru.Amaozamanpatriarkalbirtoplumuntemelleriaşındırılabilirmiydi?Ataerkiltoplumkadınlarakarşıadildeğildir.Bukonu,buaçıdandaçokönemlidir.Dilreformukonusundadoktorayapanbirbilimadamı,Osmanlıcanınseçkinlerindili olduğunu söylüyordu. Her milliyetçi hareket, eğitim ve değişiminyardımıyla dili halka yakınlaştırmaya çalışır. Herhangi bir ülkeyebakabilirsiniz. Örneğin Fransa bütün yerel dilleri dışlayarak Fransızcayıdevreye sokmuştur. Hindistan bunu denemiştir. Türkiye Cumhuriyeti deyapmakzorundaydı.Modernitebudevrimciveçheyesahipolmakzorundadır.Modernleştirme, padişahlık rejiminde, anayasal bir monarşi olarakyapılabilirdi.

Değinmek istediğim başka hususlar da var. Misak-ı Milli üzerinekonuşurken,milliyetçilikvemillete sahipolmadanöncebölgeselbir temeledayanılmasıgerektiğini söylemiştim.Milliyetçiler ise iştebumillettirdeyip,ardındanmilletintemelinioluşturmayabaşlamışlardır.ÖrneğinbütündillerinTürkçedenkaynaklandığınıilerisürenGüneşDilTeorisivar.Bunun1935-36yıllarındayabancıbasınaaçıklanandayanaklarınıokudunuzmubilmiyorum.Ortaya çıkan değişimin önünü almaya çalışan budalaca şeyler. Günlükkonuşmada kullanılmakta olan mükemmel kelimelerin yerine yenilerinibuluyorlardı.Neden?ÇünküTürkçeninkullanımınıyaygınlaştırmakistediler.Eğer her kelimenin aslında Türkçe olduğunu söylüyorsanız, değişiklikyapmaya ne gerek var. “Okul”un “okumak”tan geldiğini, Fransızların bunualıp“école”yaptıklarınısöyleyebilirsiniz.Tarihinkatlandığışeybudur.Türk

Page 628: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

aşiretlerininOrtaAsya’dangeldiklerini biliyoruz; ama şimdiAnadolu’dalar.Diyelim ki 1071’de Anadolu toprağına kök saldılar. Bunu nasıl yaptılar?Bununyanıtısizinhayalgücünüzebağlı,amaonlarErmenilere,kendilerindenönce gelmiş olan başkalarına katıldılar. Ve yeni bir uygarlık belirmeyebaşladı: Osmanlı; daha sonra Türk olarak adlandırdınız. Her neyse. Bunoktayanasıl geldiler?Bunundayanağıneydi?Değerlendirmeyapıldığında,Mustafa Kemal müttefik arayışındaydı ve köylü onun için mükemmel birmüttefik olabilirdi. Çünkü geniş bir tabana yayılıyordu ve köylüler topraksahiplerinden fazlaydı. Ama köylüler ona ne dediler? Hikâyeyi bilirsiniz.Mustafa Kemal, Karadeniz’de, köylülere “Yunanlıların İzmir’e çıktıklarınıbiliyor musunuz?” diye sorar. Köylülerin sözcüsü “Endişe etmeyin Paşam,bırakın gelsinler buraya” der. Çünkü yerelci bir yaklaşım hâkimdir. Sadecekendilerini düşünmektedirler. Anadolu’ya ait oldukları duygusunu hâlâtaşımamaktadırlar. Bu nedenle, Mustafa Kemal pragmatik olmak, topraksahipleriyle uzlaşmak zorundadır. Neden seçim sistemi 1946’ya kadardeğişmemiştir? Çünkü seçim sistemi bütün meclislerde toprak sahiplerininadaylarınınseçilmesinisağlamaktadır.Bunedenle,çokönemliolsada,toprakreformuyapılmamıştır.

Sanırım artık bitirmeliyim; biraz hava almaya gereksinimimiz var. Çokteşekkürederim.

OTURUMBAŞKANI-Teşekkürederim.OrhanKoloğlu.

ORHANKOLOĞLU-Efendim,özellikledevrimcilerletoplumuntabanınınkopukluğumeselesinisöylerken,birkereşunusaptayalım;Osmanlı’nınbütünyapısında bir üst tabaka vardır, yönetici tabaka vardır. Osmanlı’nın diğertoplumlaraüstünlüğü,otabakanınaltaaçıkolmasıdır.Yani,birzenciveyahuten aşağıdaki bir köylü bir yetenek göstererek oraya alınır. Yalnız bu hâlâbugün devam eden hani bir devlet kavramı var ki, mesela ben Araplarıniçindeçokbulundum,hiçbirindedevletkavramıyok,bubizdevar,devletvedevletiyönetenler,imkânıyokturonundışınaçıkılmaz.BizimTanzimat’ımızyapılırkendekimyapıyor?Devlet.YeniOsmanlılar, JönTürklerkimlerdir?Devlet memurları. Arada konuşmalarda burjuvadan bahsedenler oldu,Osmanlı’da burjuva falan estağfurullah, ne demek burjuva, hiç öyle bir şeyyok.Arasıtamamenboşturbunun.

Şimdi burada çok önemli bir noktaya geleceğiz. Bundan 11 sene öncekadardı, belki biraz evvel, Japonlarla bir tarih kongresi yaptık. Konumuz,OsmanlıTanzimat’ıbaşlatırkenJaponya’dadaaynımodernleşmeveyahutdaçağdaşlaşma gelişimi başlıyor. Peki, Japonya bugünkü yerine varmış, bizOsmanlı’yla buraya varmışız. Fark nereden geliyor?OradaTürkçe de bilenJapontarihçiarkadaşımvardı,biraraaklımageldisordum,dedimki;yahu19.yüzyılınortasınıkonuşuyoruz,19.yüzyılınortasındaJaponya’daokuryazarlık

Page 629: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

ne kadardı, dedim. 1850’de yüzde elli, 1900’de yüzde doksan ve gidiyor.Osmanlı’da1850’deabartmaylasöylüyorumyüzdeon–yüzdeondahiyok–1900’dehâlâyüzdeondiyelim,cumhuriyetegeçiyoruzhâlâyüzdeon.Demekki Türk toplumunun üst tabakasıyla tabanı kopuk. Onun için bizde devrimyapıldığı zamanbunanededik?DevrimyapıyorlarFransa’da tamam, tabangeliyor.Benözellikledebasıntarihiüzerineçokçalıştım.Avrupa’daönce15.yüzyıldan itibaren kitap kültürü oluşur 1450’lerden itibaren, unutmayınLuther’inkitabı1500yıllarındayüzbinnüshabasılır,dikkatedinvepekçokda kopyası ayrıca basılır. Yani, yüz bin dediğine birkaç yüz bin dahaekleyeceksiniz, 1500 yılında. Bizde kitap el yazmasıdır, İbrahimMüteferrika’yı bırakın. 1820’den sonra gelir. Aslında bizde gazete kültürüoluşur,kitapkültürüoluşmaz,bunaçokdikkatediniz.Onuniçinonlarkültürolarak aşağıdan yukarıya doğru hem sanayide, hem kültürde her şeydeyükselirkengayetgüçlübirşekildebilgiligiriyor,benimtoplumumsadeceenüst tabaka, tabanla hiç ilişkisi yok. Dolayısıyla, bizim getirdiğimiz şeyintoplumatamanlatılmasıneoluyorozaman?Çokdoğalolanveherdevrimdeolangeçmişlebağlantı isteyenayaklanmalarfalan,çoktabiibirşeybu,yanişaşmamak lazım.Hattamesela1876, I.Meşrutiyet ilanedildiğindeOsmanlıarşivinde ben buldum, belgeler var yani, nasıl kutlandı bütün ülkede diye.Bütün ülkede valiler halkı çağırıyor, nutuk atıyor, herkes dinliyor. Neolduğunu halk bilmiyor, ama merkeze herkese imzalattırılmış belgeleryollanıyor.Yani,toplumumuzunkatılmasıbahiskonusudeğil,bizimbunuiyidikkate almamız lazım. Bu yapı bugün devam ediyor, bizim hâlâtoplumumuzuntabanınatamkültürvermişolduğumuzusöylememizmümkündeğil. Ha aydınlarımızı, ki ben işte söyledim, İttihatçıları veyahut daTanzimatçılarıküçümsemekgibibir tavrımkesinlikleyok.Ellerindengeleniyapıyorlar,amakendiyapısınıngereğinegöreyapacak,başkatürlüyapamazki, halka götürmesinin imkânı yok. Ancak taban tam kültüre ulaşırsa. Nezamanulaşacaktır?Hâlâdahaulaşamadığınısöyleyebiliriz.Teşekkürederim.

OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ederim. Son olarak Taner Timurarkadaşımızdanricaediyoruz.

TANERTİMUR-Şimdibukadarkarmaşıkfikiryapılarından,dahadoğrusukonunun karmaşıklığından doğan tartışmalardan sonra ben de çok kısa bazışeylersöylemeyeçalışacağım.

Şimdi devrim kelimesi birçok sosyal bilimin birçok terimi gibi bilimselstatü verilmeye çalışılmadan önce gündelik hayatta kullanılan bir terimdi.MeselaFransızİhtilali’nedahaozamanFransızDevrimidendi.Amaosıradadevrimin hiçbir “epistemolojik” tartışması, bu nedir, bilimsel bir kavrammıdır, öyle bir şey yoktu. Alexis de Tocqueville Eski Rejim ve Devrimkitabını yazdığı zaman devrimi hiç de öyle teorik tartışmalardan,

Page 630: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

epistemolojiktartışmalardangeçirmedi.Sadeceneyapıyordu?Çokköklübirdeğişiklikvarmı?Hayır,yokdiyordu.Bakıyordu,birsürüdeörnekvererek,FransızDevrimiokadarzannedildiğigibibirköklüdeğişiklikgetirmemişti.Bugün de günlük hayatta en çok bu anlamda kullanıyoruz, köklü birdeğişiklik. Ama buna bilimsel bir statü kazandırmak isteyen tek teoriMarksizmolmuştur.Amaoradadabir ikilemvar.MarksizmdeveözellikleMarx, devrimi sosyal devrimve siyasal devrim şeklinde iki düzeyde analizetmiştir.Sosyaldevrim,tarihteüretimbiçimlerininbirbiriniizlemesidir.Amabu bir teleolojik, yani ilerlemeci bir yapı mı, değil mi, o çok tartışılmıştır.Daha sonra biliyorsunuz, özellikle Rus göçmenlerinin Rus komünlerindenhareketle kapitalizmi aşarak bir sosyalizm kurabilir miyiz, kuramaz mıyızşeklindeki tartışmaları var. Marx’la mektuplaşmaları Asya tipi üretim tarzıkavramınıortayaçıkardı.Herülkeaynıaşamalardangeçmelimi,geçmemelimi, somut durumlar, neyse… Ama özü, sosyal devrim olarak üretimbiçimlerinindeğişmesi.Birüretimbiçimininkendi içindekiüretimgüçlerinihukuki olarak kapsayamayacak hale gelmesi, dolayısıyla yeni bir aşamayageçmesi.Feodalizmdenkapitalizmegeçilmesigibi.

Şimdibusosyaldevrim,amabakıyorsunuzbuyüzyıllariçindeolanbirşey,buna devrim dersek, bugün devrimden anladığımız şeye hiç benzemiyor.Çünkü birkaç yüzyıl alıyor. Aslında bu bir evrim.Onun için bir de siyasaldevrim fikri var. Üretimin kolektif yapısıyla üretim araçlarının bireyselmülkiyetinin yarattığı çelişki, bu çerçevede doğan krizler sonunda üretimbiçimlerinin değişmesine götürüyor ve buda bir sınıfsal değişmeyle siyasalolarakbirsınıftanbaşkabirsınıfa iktidarıngeçmesiyleoluyor,bununadıdasiyasaldevrimdir.Amaşu:Siyasaldevrimkavramıhakikatenböylesistemikplanda net bir kavram değil günlük siyaset içinde. Daha çok, dediğim gibibüyük değişiklikler. Onun için Humeyni’nin devrimi diyoruz. ŞimdiHumeyni’yiMarksistaçıdanalırsanızpekdevrimsayılacakbirşeyyok.Şahilericimiydi, değildi; ama gelen ilerimi oldu, olmadı.AslındaAmerika’yakarşıoldudiyebunadevrimdiyebilirmiyiz?Diyemeyiz,çünküfeodalgüçleredayanarak, onları seferber ederek ve üstelik bütün aydınlanmacı güçleriniezerek bunu yapmaya çalıştı. Onun için bu işler hayli karışık, devrimi bendahaçokgenelanlamdakullanıyorum.

Birdeşuvar:Şimdi1908’ibenileribirhareketolarakkarşılıyorum,ondahiçkuşkuyok, fikirhayatımızdaaçtığıçığır.AmadiyelimkibunaMarksistanlamda da devrim dedik. Sonra bunu diyenlerin çoğu 1923’e deMarksistanlamda devrim diyorlar. O zaman arada bir karşı-devrim oldu demektir.Çünküdevrimolduysazatenaradabirkarşı-devrimoldukitekrarbirdevrimolsun. Onun analizinin yapılması lazım. Söylediğim gibi, yarı kolonyalstatüye düşmüş bir ülkenin kendi içersinde daha ileri hareketlerin, dahademokratikhareketlerinortayaçıkması,özellikle1890’dansonrakiobaskıcı

Page 631: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

harekete karşı özgürlükleri artırması, ulusal hareketlere olanak sağlaması…AslındabenOsmanlı İmparatorluğu’nundağılmasını ileri bir hareket olarakgörüyorum, Türkler için de ileri bir hareket olarak. Öyle birbirini yiyerek,kırarak, öldürerek değil. Çağdaş, ileri bir hareket. Halbuki bugün bile enilerici çevrelerde bile duyuyorsunuz ki, ya nasıl kaybettik, Osmanlıİmparatorluğu’nu kaybettik. Bu çok yanlış bir şey. Benim gördüğümkadarıylaulusalçıkarlaradatersbirşey.Amaoradabaşkasebeplerledevar,buradagirmediğimizsebeplerlede.Emperyalizminçokbüyüketkilerialtında,belkiönemliölçüdedebelirleyicietkilerialtındavezatenonlarındakoyduğuBalkanizasyon politikası içerisinde gelen ayrılıklar. Ki bu kaçınılmazdı da.Siz ne kadar isteseniz de, Arap ülkesini, Balkanlar’ı falan tutamazsınız; nedilinizi, ne dininizi ona empoze edebilmişsiniz. O bakımdan çağın gidişineuygunbuharekettenençokçıkarduyangüçlerdeiştekapitalizminogünkürekabetçi,savaşçı,emperyalistgüçleriydi.

Onun için,bana itirazettiği içinsöylüyorum,TalatPaşa’nınrolümaalesefumumi komitenin diğer üyeleriyle beraber Alman emperyalizminin aletiolmanın ötesine gitmemiştir. Ben bunu sunuş bildirimde bir sürü örnekleanlattım. Ve maalesef sonunda Almanya’da da öldürülmüş ve Almanmahkemeleri de bununkatilini alkışlar arasında beraat ettirmiştir. Şimdi bizbunututupdaşunuyaptı,bunuyaptı,böylehazırladıMilliKurtuluşSavaşı’nı;bu bana inandırıcı bir tez gibi görünmüyor. Ayrıca, bu gibi durumdakileridama mahkûm olmuştur başka ülkelerde. Fransa’da II. Dünya Savaşı’ndaTalatPaşa’nınmuadiliolanLaval’iastılar.Okaçamadı,astılar.BugünbirtekFransız Laval’i savunuyor mu? Daha da önemlisi Mareşal Petain. Onuasmadılar,DeGaulleyaşlıdiyeaffetti.Affettidemüebbethapisleaffetti,kioVerdünkahramanıydı. I.DünyaSavaşı’ndaAlmanlarıyenen insandı,üsteliksavaşta da sonradan işbirliği yaptı, yani savaş kaybedildikten sonra. BugünFransa’dabirkişiMareşalPetain’isavunuyormu?Savunmuyor.Obakımdanbizim tarihimizbaşkadır,bizbizebenzerizdersek;doğru,bizbizebenzeriz.Amabirdeevrenseleğilimleri,evrenseldeğerlerivar tarihin. İlerlemeci lafıda çok tartışmalı oldu, küçültücü bir laf haline geldi. İlerlemeci demekmutlaka teleolojik anlama da gelmez benim kanaatimde, bu çok cidditartışmalar gerektiren bir şey.Ama, ileriye herkesin kabul edebileceği dahademokratik,dahahümanistfikirleraçısındanbakıp,tarihimizidebudeğerleregöre hem ileriye dönük kurmaya çalışmamız hem de geriye dönük şekildeyenidendeğerlendirmemizlazımzannediyorum.Teşekkürederim.

OTURUMBAŞKANISİNAAKŞİN-Çokteşekkürederiz.Şimdihazinbirangeldi.Buüçgünlüketkinliğimizinoktalıyoruz.Üçgünboyuncabirhayliyorulduk, dinlemek bile yorucu bir iştir biliyorsunuz. Onun için herkeseteşekkürediyorum.Katılımcılara,bildirisunanarkadaşlara,dünyanındörtbirtarafından buralara kadar gelip bildiri sunan arkadaşlara teşekkür ediyoruz.

Page 632: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

Sonra organizasyon komitesine, saçını süpürge edenlere, onlara gerçektenteşekkür, çok hararetli bir teşekkür gerekiyor. Bu arada bizi çevirenarkadaşları da selamlıyorum. Çok zor bir iş bu simültane çeviri. Onlarhakkıylabuişiyaptılarama,yinedeyoruldular.Herkeseteşekkürlerdiyorumve umarım ki yararlı bir iş yapmış olduk, öyle sanıyorum ben de. Tekrargörüşmeküzereallahaısmarladıkdiyorum.

Başta da söylediğim gibi şimdi bir kokteylimiz var, hepiniz orayadavetlisiniz.Oradadagörüşmeyedevamedebiliriz.(Alkışlar)

Page 633: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[1] 28 Mayıs 2008 tarihinde Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde toplanan II.MeşrutiyetSempozyumu’ndaokunanaçışkonuşması.

Page 634: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[2]GaziantepÜniversitesi, Fen-EdebiyatFakültesi,TarihBölümüÖğretimÜyesi.

Page 635: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[3] Şapirograf: Daktiloda, mumlu kâğıda karbon şeritsiz olarak yazılanyazıyıispirtoluçoğaltmatekniğiylebasanveelleçalıştırılanmakine.

Page 636: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[4]Montesquieu,ConsidérationssurlescausesdelagrandeurdesRomainsetdeleurdécadence,Poussielgue1907adlıeserdenbirbölüm.

Page 637: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[5] 1914 yılında umumi harbi müteakip Halep vilayeti ile idari ilişkisikesilenAyntab,müstakilliva,bilaharevilayetolmuştur.

Page 638: 100. Yılında Jön Türk Devrimi. Yilinda Jon Turk Devrimi... · 2019-01-20 · “Devrim Tarihi” ve “İdare Teşkilat Tarihi” dersleri verdim. Siz öğrencilerin huzurunda

[6]Rüyatabirnamesi.