Upload
kenan-polat
View
7.591
Download
5
Embed Size (px)
Citation preview
1. Psikolojiye Giriş
1. Psikolojinin Tanım ve İçeriği2. Psikolojinin Tarihçesi3. Psikolojide Temel Yaklaşımlar
* Yapısalcı(Strüktüralist) Yaklaşım* İşlevselci(Fonksiyonalist) Yaklaşım* Davranışçı Yaklaşım* Psikodinamik (Psikanalitik) Yaklaşım* Bilişsel(Cognitive) Yaklaşım* Gestalt(Bütüncül) Yaklaşım* İnsancıl(Hümanist) Yaklaşım* Nörobiyolojik(Beyin Temelli) Yaklaşım
4. Psikolojinin Alt Dalları* Deneysel Psikoloji* Psikometrik Psikoloji* Sosyal Psikoloji* Klinik Psikoloji ve Danışmanlık Psikolojisi* Endüstri ve Örgüt Psikolojisi* Eğitim Psikolojisi
5. Psikolojide Araştırma Yöntemleri* Betimsel Yöntemler* Deneysel Yöntemler* İstatistiksel Yöntemler* Gelişimsel Yöntemler
1. Psikolojinin Tanımı ve İçeriğiPsikoloji, gözlenen ve gözlenemeyen insan ve
hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalıdır.Psikolojinin çalışma alanı, insanın düşünce,
duygu ve davranışlarıdır.Psikoloji, bu üç temel yapı üzerinde
yoğunlaşır ve bu yapılar birbirinden bağımsız düşünülemeyecek bir bütün oluştururlar.
2. Psikolojinin TarihçesiPsikoloji bilimi insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte
psikolojinin özellikle bir bilim dalı olarak felsefeden ayrı bir bilim dalı olması 19. yy’nin son çeyreğine denk gelmektedir.
Psikoloji, fizik ve biyoloji gibi diğer doğa bilimlerinin yararlandığı kontrollü gözlem ve deney gibi bilimsel yöntemleri kullanmaya başladığında felsefeden koparak ayrı bir bilim dalı haline gelmiştir.
Bu konudaki en önemli adımlardan biri, Alman fizyolog Wilhelm Wundt’un 1879 da ilk psikoloji laboratuarını kurmasıdır.
3. Psikolojide Temel Yaklaşımlar
a) Yapısalcı(Strüktüralist) Yaklaşım* Bu akımın öncüleri Wundt ve Titchener’dir.
* Yapısalcılık etkili olduğu dönemde bir çok bilim dalını etkilediği gibi psikolojiyi de etkilemiştir. 19 yy de dil, kültür, matematik ve toplumun analizinde en çok kullanılan yaklaşım olmuştur.
* Yapısalcı hareket çerçevesinde insan davranışları ve olgular bu büyük sistem ve yapılar aracığıyla (örneğin:psikanaliz, marksizm, darvinizm) incelenmeye ve açıklanmaya çalışılmıştır.
* Yapısalcı yaklaşıma göre insan zihni çeşitli bilinç öğelerinden meydana gelir.(Düşünce, duygu, irade)* Yapısalcı yaklaşım bireylerdeki içsel duyguları, sezişleri, hayalleri ve düşünceleri inceler.* Psikolojinin konusu BİLİNÇ, amacı ise bilince ait öğeleri belirlemek ve çözümlemektir. * Yapısalcılar bilincin incelenmesinde içe bakış yada iç gözlem adını verdikleri bir yöntem kullanırlar.* İçe bakış yönteminde bireylere bir uyaran verilmekte ve bu uyarının onlarda oluşturduğu algı, duygu ve düşünceleri detaylı bir şekilde, yorum katmadan anlatmaları istenir. * İçe bakış yönteminde, yöntemin doğası gereği, objektif bilgilere ulaşmak zordur.
b) İşlevselci (Fonksiyonalist) Yaklaşım* Savunucuları James ve Dewey’dir.
* Bu yaklaşım bilincin içeriğinden çok işlevlerine odaklanmışlardır. Zihnin yapısı yerine, işlevleri üzerinde durur.
* Zihinsel süreçlerin ve davranışların organizmanın uyum sağlamasına yardımcı olduğunu savunur.
* Bu akım, algılama, düşünme, duygulanım ve öğrenme gibi içsel süreçlerin yaşam içinde karşılaşılan problemlerin çözümündeki işlevlerini açıklamaya çalışmaktadır.
* İşlevselcilikte bilgi işlevselliği açısından değerlendirilir.
c) Davranışçı Yaklaşım* Savunucuları Watson, Pavlov ve Skinner’dir. * Yapısalcılık ve işlevselciliğe karşı çıkmışlardır.* Davranışçılara göre psikoloji bilinç gibi gözlenmesi mümkün
olmayan içsel süreçler yerine doğrudan gözlenebilen davranışlara odaklanmalıdır.
* İçe bakış yönteminin kullanılması kişinin anlaşılmasını sağlamaz. Bu nedenle kişini gözlenebilen davranışları üzerinde durulmalıdır.
* Davranışçı yaklaşım, temel anlayışı çerçevesinde Deneysel Yöntemi kullanır.
* Davranışçılara göre insan zihni doğuştan boştur ve davranışlar öğrenme yolu ile kazanılır.
*İnsan nötr bir canlıdır. Çevresindeki olayların ve uyarıcıların pasif alıcısı konumundadır.
* Davranışlar uyarıcı ve tepki arasında kurulan bağ ile oluşur.
• Davranışın neden olduğuna değil, nasıl olduğuna yoğunlaşır.
• Birey deneme-yanılma yolu ile öğrenir.• Davranış uyarıcı-tepki ve pekiştirme ilişkisine göre
açıklanır.• ETKİ YASASI: Etki yasasına göre bir tepki organizmaya haz
ve mutluluk veriyorsa devam eder; acı ve elem veriyorsa tepkide değişiklik olmaz.
d) Psikodinamik(Psikanalitik) Yaklaşım* Kurucusu ve en önemli temsilcisi Freud’dur
* İnsan davranışları bastırılmış dürtüler, çatışmalar ve bilinç dışı tarafından oluşturulmaktadır.
* Vaka çalışması yöntemi kullanılır. Bu yöntemle bilinç dışı öğeler ortaya çıkarılmaya ve çatışmalar çözülmeye çalışılır. Terapi sürecinde ayrıca Serbest Çağrışım tekniği kullanılır.
* İnsan doğuştan kötüdür ve yıkıcı davranma eğilimindedir. * İnsan doğuştan yapıcı cinsel enerji (libido) ve yıkıcı
saldırganlık enerjisini getirir. Bu iki enerji temeldir ve davranışları etkileyen en önemli faktörlerdir.
* Bu enerji türleri toplum tarafından kabul edilmedikleri için bastırılırlar ancak davranışları etkilemeye devam ederler.
* Terapi sürecinde trasnferans sorgulanır, serbest çağrışım yöntemi ile direnç kırılmaya çalışılarak bilinçaltı öğelerin ortaya çıkması amaçlanır.
e) Bilişsel (Cognitive) Yaklaşım* En önemli temsilcisi Piaget’dir. * Davranışçılığa tepki olarak doğmuştur. Davranışçılığın
insanı pasif bir alıcı ve makine olarak görmesine karşı çıkmaktadır.
*Bilişsel yaklaşım insanın bilişsel süreçlerinin davranışları üzerinde etkili olduğunu, insanın algılayan, uyarcıları seçip işleyerek anlamlandırma yeteneğine sahip bir sistem olarak görür.
* İnsan pasif bir alıcı değil, olayların ve uyarıcıların etkin katılımcısıdır.
* İnsan olayları yorumlayan, değerlendiren, algılayan ve bu yollarla anlamlandırma çabası içinde olan aktif bir varlıktır.
* Birey, davranışçılıkta olduğu gibi etkiye tepki veren edilgen bir varlık olarak değil ; uyarıcıları seçerek algılayan, işleyen ve anlamlandıran aktif katılımcıdır.
f) Gestalt(Bütüncül) Yaklaşım* Amerika da davranışçılığın hakim olduğu yıllarda
Almanya merkezli olarak ortaya çıkmıştır. * En önemli temsilcisi Wertheimmer’dir.* Gestalt kelime anlamı olarak bütün, şekil ve örüntü
anlamına gelmektedir. * Zihnin çalışma ilkelerinin bütünsellik, paralellik ve kendi
kendisini düzenleme olduğunu öne sürer.* Gestalt yaklaşımına göre bütün kendini oluşturan
parçaların toplamında daha fazlasıdır. * Gestalt yaklaşımına göre insan davranışları bir bütün
içerinden, ortaya çıktıkları fiziksel ve sosyal koşullar içerisinde değerlendirilmelidir.
* Aksi durumda, davranışları parçalara bölerek bütünlüğü bozmak, davranışın anlamını değiştirir.
* Duyularımızın, özellikle görme duyumuzun şekillendirme eğilimine, parçaları bütünleştirerek algılamasına Gestalt etkisi denir.
g) İnsancıl (Hümanist) Yaklaşım* Davranışçılığa ve psikanalize tepki olarak ortaya çıkmıştır.* En önemli temsilcileri Maslow ve Roger’dır.,*İnsan doğası gereği iyidir ve iyiye yönelme eğilimindedir. * İnsan tek, benzersiz ve değerli bir varlıktır. İnsanın sadece
insan olması onun değerli olması için yeterlidir. *İnsan gelişme gücünü kendinden alır ve kendi kendini var eder. *İnsan seçimlerinde özgürdür ve bu özgürlüğü kendinde
doğuştan var olan potansiyelini açığa çıkarmak için kullanır. * Her insan önündeki engeller kaldırıldığında kendini
gerçekleştirebilir. * İnsanı anlamada bilim bir araç olarak görülür.* İçe bakış ve empati anlayışı ile insanın öznel yaşantısı
(fenomeni) incelenir.* Eğitim birey merkezli olmalıdır. Bireylerin kendilerini
gerçekleştirebilecekleri bir ortam yaratılmalıdır.
h) Nöro-biyolojik (Beyin Temelli) Yaklaşım* Öncüsü Hebb’dir* İnsan davranışları biyolojik ve nörolojik temellere
dayanarak açıklanır.* Beyin üzerinde yapılan çalışmalarla beynin farklı
bölümlerinin hangi davranışlardan sorumlu olduğu açıklanmaya çalışılır.
ı) Ekolojik Sistem Kuramı* Bu kuram insan gelişiminde ekolojik çevrenin
etkisini vurgular. * Bu ekolojik çevre aileden başlayarak ekonomik ve
politik yapılarak kadar genişletilir.* Gelişimi anlayabilmek için bireyin ekolojik çevresi
ile olan ilişkisini anlamak gerekir. * Ekolojik sistem 4 alt sistem içerisinde ele alınır ve
bu sistemler birbirleri ile karşılıklı etkileşim halindedir. a) Mikro Sistem: Ebeveynler, arkadaşlar,
öğretmenler, komşular gibi günlük ev, okul ve iş çevresidir. b) Mezo Sistem: Kişinin yaşamındaki sistemlerin
kesişimidir.
c) Ekzo Sistem: Gelişimi sadece dolaylı olarak etkileyebilecek dış çevredir. Medya, devlet v.b.
d) Makro Sistem: Geniş kültürel bağlamı ifade eder. Doğu-batı kültürü, ulusal ekonomi, alt kültürler v.b
* Bu kuramın temel varsayımı ekolojik sistemin gelişim üzerinde önemli bir etkisi olduğu ve gelişimin bireyin çevresindeki bu sistemlerle etkileşimi sonucu olduğunu ifade eder.
4. Psikolojinin Alt Dalları
a)Deneysel Psikoloji*Psikoloji ile ilgili konuları incelerken çoğunlukla
laboratuar ortamında oluşturulmuş deneysel yöntemden yaralanan alt daldır.
* Davranışın fizyolojik temelleri, algı, duyum ve bellek gibi konularla uğraşan alt daldır.
* Deneysel psikolojinin içinde kabul edilen fizyolojik psikoloji ise sinir sistemini, beyni, duygu organlarını ve hormonların davranışlar üzerindeki etkilerini inceler.
b) Psikometrik Psikoloji* Davranışın ölçülmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili
olan alt daldır. * Psikolojik ölçme araçlarının geliştirilmesi ve
verilerin işlenmesi için gerekli olan istatistiksel yöntemlerin geliştirildiği alt daldır
c) Sosyal Psikoloji* İnsanın sosyal ortamlar ve sosyal uyaranlar
karşısında gösterdiği davranışları inceleyen alt daldır.* Tutumlar, değerler, sosyal normlar, kişisel çekicilik,
sosyal beğenirlik, önyargılar, liderlik v.b konular sosyal psikolojinin çalışma alanı içinde yer almaktadır.
d) Klinik Psikoloji ve Danışmanlık Psikolojisi* Klinik psikoloji, davranış bozukları, bunların
nedenleri, tedavisi v.b konular üzerine yoğunlaşan alt daldır. Normalden sapan davranışlar ile ilgilenir.
* Danışmanlık psikolojisi, gündelik yaşamda uyum sorunları yaşayan bireylere yönelik psikolojik destek verme amacındadır. e) Endüstri ve Örgüt Psikolojisi
* Çalışma alanı, işe uygun eleman seçimi, motivasyonun ve verimliliğin artırılması, çalışma koşulları, çalışanlara işle ilgili bilgi ve becerilerin kazandırılması, iş ortamındaki iletişim v.b konular olan alt daldır.
f) Eğitim Psikolojisi* Eğitim psikolojisi iki farklı alt gruptan oluşmaktadır.
Bunlar gelişim ve öğrenme psikolojisidir.* Gelişim psikolojisi, döllenmeden ölüme kadar
geçen sürede organizmada gözlenen farklı alanlara ilişkin pozitif yöndeki değişimlerin incelendiği bilim dalıdır.
Öğretmen;- gelişim psikolojisinin bulgularından faydalanarak,
öğrencilerin gelişimsel dönemleri, özellikleri ve bireysel farklılıkları göz önünde bulundurur.
- öğrenme sürecini, öğrenme ve öğretmen kuramlarını, yaklaşımlarını, modellerini ve ilkelerini geliştirir.
- öğretimi planlama, öğretim yaşantılarını düzenleme ve öğretim sürecini değerlendirme çalışmalarını yürütür
*Öğrenme psikolojisi ise öğrenmenin nasıl oluştuğuna dair ilkeleri ortaya koymayı amaçlar.
5. Psikolojide Araştırma Yöntemleri1) Betimsel Yöntemler
a) Gözlemb) Testc) Anketd) Vaka İncelemesi
2) Deneysel Yöntem3) İstatistiksel Yöntemler
a) Korelasyonb) Farkların Önem Derecesi Yöntemi
4) Gelişimsel Yöntemlera) Boylamsal Yöntemb) Kesitsel Yöntemc) Sırasal Yöntem
1) Betimsel Yöntemler*Betimsel yöntemler, dışarıdan hiçbir müdahalede
bulunmadan var olan durumun betimlenmesi, fotoğrafının çekilmesidir.a)Gözlem
* Psikoloji ile ilgili olan olgu ve olayların gözlemlenerek raporlaştırılması işlemidir. Yapılış şekline göre doğal ve sistematik gözlem olarak ikiye ayrılır.* Doğal gözlemde olgu veya olay doğal ortamında, araştırmacının etkisi en aza indirilerek yapılır. * Sistematik gözlemde ise olay araştırmacı ilgilendiği davranışı sadece kendi belirlendiği koşullar altında inceler. Gözlenecek davranış önceden belirlenir ve sadece ona odaklanılarak gözlem yapılır.
b) Test*Testler, belli davranışları betimlemek amacı ile daha
önceden belirlenmiş standart soruların uygulanmasına dayalı bir yöntemdir. Zeka, ilgi, tutum, kişilik v.b testleri örnek olabilir.c) Anket-Görüşme
*Kişilerin belli konular hakkındaki görüşlerini almak amacı ile kullanılan tekniklerdir.
* Anketin testten en önemli farkı toplam puanların elde edilmesi ve değerlendirmelerin soru bazında yapılmasıdır. d) Vaka İncelemesi
* Vaka incelemesinde, davranışları açıklamak için geçmiş yaşantıların derinlemesine incelenmesi söz konusudur.
2) Deneysel Yöntem* Deneysel yöntemde araştırmacı kontrol ettiği değişkenler
arasındaki neden sonuç ilişkisini inceler.* Sistemli ve iyi şekilde yapılandırılmış bir ortamda
gerçekleştirilir. * Değişken, farklı gözlemlerde farklı değerler alabilen
özelliklerdir.* Bağımsız değişken, neden-sonuç ilişkisi içinde neden
konumunda yer alan değişkendir. Bağımlı değişken ise bağımsız değişkenden etkilenerek farklı değerler alabilen değişkendir. Kontrol değişkeni, bağımlı değişkeni etkileme ihtimali bulunan ve kontrol edilerek bağımlı değişkeni etkilemesi engellenen değişkendir.
*Deney grubu, bağımsız değişkenin değişikliğe uğratıldığı gruptur. Kontrol grubu ise bağımsız değişkenin sabit tutulduğu gruptur.
3) İstatistiksel Yöntemlera) Korelasyon
*Korelasyon, iki yada daha fazla değişken arasından bir ilişki olup olmadığını, eğer ilişki varsa bu ilişkinin yönünü sayısal olarak belirlememize yarayan istatistiksel yöntemdir. *İki değişken arasındaki ilişkinin değerinin sayısal olarak veren katsayısı ise “KORELASYON KATSAYISI”’ dır.*Korelasyon katsayısı -1,00 ile +1,00 arasında değerler alır.*Korelasyon Katsayısı;
(*) +1,00 a yaklaştıkça iki değişken arasında aynı yönde ilişki artar.
(*) -1,00 a yaklaştıkça iki değişken arasında ters yönde ilişki artar.
(*) 0,00 a yaklaştıkça iki değişken arasındaki ilişki azalır.
b) Farkların Önem Derecesi Yöntemi* Karşılaştırmaya dayalı ilişkisel tarama modeli de denir.*Araştırmacı deneysel yöntemde bağımsız değişken
üzerinden ayarlama ve düzenleme yaparak bağımlı değişken üzerindeki etkilerine bakar.
*Deneysel yöntemde, araştırmacının üzerinde düzenleme yapamadığı bağımsız değişken söz konusu olduğu zaman kullanılır.
* Bu değişkenler bireylerin kendilerine özgü değişkenlerdir. Ör: Yaş, cinsiyet, medeni durum, sosyal sınıf, aile çevresi ve bazı kişilik özellikleri.
* Bu yöntemde kesin bir sebep sonuç ilişkisi aranmaz, sadece farklara bakarak bir kestirimde bulunulabilir.
* Sonuç ifadesi olarak “anlamlı bir fark vardır” veya “anlamlı bir fark yoktur” kullanılır.
4) Gelişimsel Yöntemler*Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan değişimleri konu
edinen araştırmacıların kullandığı yöntemdir.* Araştırmacılar, zaman içerisinde insanların çeşitli
yönlerinin nasıl geliştiğini anlamaya çalışırlar. Bu nedenle, insan gelişiminin tüm yönlerini anlamak için yaşı dikkate alan araştırmalar planlarlar.
* Amaç bireyde yaşa bağlı olarak ortaya çıkan gelişimsel süreçleri betimlemektir.
* 3 tane gelişimsel yöntem vardır:- Boylamsal Yön.- Kesitsel Yön.- Sırasal Yön.
a)Boylamsal Yöntem* Bu yöntem, aynı bireyleri geniş bir zaman aralığında
çalışarak onların farklı yaşlardaki belirli davranışlarının değişimini ortaya koymaya yarayan gelişimsel yöntemdir.
* Böylece araştırmacı belli özelliklerini araştırmak için aynı yaş grubundaki bireyleri alarak, belli zaman aralıklarında araştırmaya konu olan özelliğin değişimini inceler.
* Boylamsal araştırmada aynı denekler belli aralıklarla farklı zamanlarda incelenir.
2 Yaşında 4 Yaşında 8 Yaşında 2008 2010 2014
AHMET AHMET AHMET
b) Kesitsel Yöntem* Kesitsel yöntem, farklı yaşlardan bireylerin belirli
davranışlarının aynı zaman içinde ölçülerek veya gözlenerek karşılaştırılmasını gerektiren yöntemdir.
* Araştırmacı, ilgilendiği yaşlardan her birini yansıtan birey grupları belirler. Bu gruplardan aynı zamanda veriler toplar ve karşılaştırır.
2 Yaşında 12 Yaşında 22 Yaşında15.10.2011 15.10.2011 15.10.2011
Ahmet Ali Can
2010 KPSS iptal
c) Sırasal Yöntem* Sırasal yöntem, kesitsel ve boylamsal yöntemlerin
sınırlılıklarını ortadan kaldırılması amacı ile geliştirilen yöntemdir.
* Bu yöntemde, önce belli yaş gruplarından bireyler (Kesitsel yöntemde olduğu gibi)belli davranış veya gelişim özellikleri yönünden incelenirler. Bu incelemeden bir süre sonra (Boylamsa yöntemde olduğu gibi) aynı gruplar yine incelenerek elde edilen veriler karşılaştırılır.