26
2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİNİN TÜRKİYE VE KONYA EKONOMİLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ Prof.Dr. Orhan Çoban * Öğr.Gör. Gökhan AKAR ** Arş.Gör. Tuba AKAR *** Hakan KARAGÖZ **** ÖZET Bu çalışmanın amacı 2008 yılında ABD‟de meydana gelen küresel finansal krizin Türkiye ve Konya ekonomileri üzerine etkilerini incelemektir. Bu kapsamda Türkiye‟nin ve Konya‟nın kriz öncesi ve sonrası makro ekonomik göstergeleri ele alınmıştır. Bu incelemeler sonucunda krizin, Türkiye ekonomisini özellikle 2008 yılından sonra etkilediği görülmektedir. Bu etki mali piyasalardan ziyade reel sektör üzerinde hissedilmiştir. Oysa yaşanan küresel kriz ABD‟de düşük teminatlı ipotek krizinin konut piyasasında yarattığı etkinin finansal piyasalarda dalgalanmalara neden olmasıyla ortaya çıkmıştır. Ancak Türkiye ekonomisinin 2001 krizinden sonra yaşadığı tecrübe ile mali sistemde gereken tedbirler i alması ve finansal piyasasında ABD ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi türev ürünlerin bulunmayışı krizin reel sektörü etkilemesine neden olmuştur. 2009 yılında Türkiye‟de büyüme oranı %-4,8 olarak gerçekleşmiştir. Krizin diğer makro ekonomik göstergeler üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ancak 2010 yılından sonra Türkiye ekonomisi bir toparlanma sürecine girmiştir. Konya ekonomisi açısından da kriz 2009 yılından itibaren etkisini göstermeye başlamıştır. Anahtar Kelimeler: Küresel Kriz, Türkiye ekonomisi, Konya Ekonomisi Jel Kodları: G01, E20, R1 * Selçuk Üniversitesi, İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, e-mail: [email protected] ** Selçuk Üniversitesi, Hadim Meslek Yüksek Okulu, Dış Ticaret Bölümü, e-mail: [email protected] *** Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, e-mail: [email protected] **** Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat A.B.D. , Yüksek Lisans Öğrencisi

2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİNİN TÜRKİYE VE KONYA EKONOMİLERİ

ÜZERİNE ETKİLERİ

Prof.Dr. Orhan Çoban*

Öğr.Gör. Gökhan AKAR**

Arş.Gör. Tuba AKAR***

Hakan KARAGÖZ****

ÖZET

Bu çalışmanın amacı 2008 yılında ABD‟de meydana gelen küresel finansal krizin

Türkiye ve Konya ekonomileri üzerine etkilerini incelemektir. Bu kapsamda Türkiye‟nin

ve Konya‟nın kriz öncesi ve sonrası makro ekonomik göstergeleri ele alınmıştır. Bu

incelemeler sonucunda krizin, Türkiye ekonomisini özellikle 2008 yılından sonra etkilediği

görülmektedir. Bu etki mali piyasalardan ziyade reel sektör üzerinde hissedilmiştir. Oysa

yaşanan küresel kriz ABD‟de düşük teminatlı ipotek krizinin konut piyasasında yarattığı

etkinin finansal piyasalarda dalgalanmalara neden olmasıyla ortaya çıkmıştır. Ancak

Türkiye ekonomisinin 2001 krizinden sonra yaşadığı tecrübe ile mali sistemde gereken

tedbirleri alması ve finansal piyasasında ABD ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi

türev ürünlerin bulunmayışı krizin reel sektörü etkilemesine neden olmuştur. 2009 yılında

Türkiye‟de büyüme oranı %-4,8 olarak gerçekleşmiştir. Krizin diğer makro ekonomik

göstergeler üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Ancak 2010 yılından sonra

Türkiye ekonomisi bir toparlanma sürecine girmiştir. Konya ekonomisi açısından da kriz

2009 yılından itibaren etkisini göstermeye başlamıştır.

Anahtar Kelimeler: Küresel Kriz, Türkiye ekonomisi, Konya Ekonomisi

Jel Kodları: G01, E20, R1

* Selçuk Üniversitesi, İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, e-mail: [email protected] **

Selçuk Üniversitesi, Hadim Meslek Yüksek Okulu, Dış Ticaret Bölümü, e-mail: [email protected] ***

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, e-mail: [email protected] **** Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat A.B.D. , Yüksek Lisans Öğrencisi

Page 2: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

THE EFFECTS OF 2008 GLOBAL FINANCIAL CRISIS ON ECONOMY OF

TURKEY AND KONYA

ABSTRACT

The purpose of this paper is to review the effects of global financial crisis which

emerged in America on economy of Turkey and Konya. In this context, pre and post crisis

macro-economic indicators of Turkey and Konya have been discussed. As a result of these

studies, it has been found that crisis has affected Turkey especially after 2008.This effect

was perceived on the real sector rather than financial markets. However, the global

financial in the USA come out as of low-collateralized mortgage crisis lead to fluctuations

in the financial markets. But as Turkey„s economy took the necessary precautions in the

financial system after 2001 crisis and the absence of derivative products in the financial

system as in the USA and European countries , crisis affected real sector. The growth rate

in Turkey stood at -4,8% in 2009.There are other negative effects of the crisis on the

macro-economic indicators. However, Turkey‟s economy has experienced a recovery

process after 2010.Crisis has begun to take effect in terms of Turkey‟s economy since

2009.

Key Words: Global Crisis, Turkey Economy, Konya Economy.

Jel Classification: G01, E20, R1

1. Giriş

Küresel ekonomi 1980‟li yıllardan finansal serbestleşme ve bilgi teknolojilerinde

yaşanan değişimle birlikte yeni bir boyut kazanmıştır. Bilgi çağı olarak adlandırılan

günümüz dünyasında bilgiye ulaşımın daha kolay ve daha ucuz hale gelmesi ile ülkelerin

finansal sistemlerini birbirine bağlı hale getirmiştir. Teknolojik arenada yaşanan gelişmeler

finansal piyasalarda da kendini hissettirmiş, bu piyasalarda yeni enstrümanlar ortaya

çıkmıştır. Ancak bu sistem riski içinde barındırır hale gelmiş ve küresel arenada yaşanan

bir krizin diğer ülkelere kolayca yayılmasına ortam hazırlamıştır. Dünya genelinde

günümüze değin birçok kriz yaşanmakla beraber 2007‟de yaşanan küresel kriz 1929

yılında yaşanan Büyük Depresyon‟dan sonra görülen en büyük kriz olarak adlandırılmıştır.

Finansal piyasalarda ortaya çıkan bu kriz kısa sürede gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere

çeşitli kanallardan birçok ülkeye yayılmış ve reel ekonomilerini olumsuz yönde

etkilemiştir.

Page 3: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

2007 yılının ortalarında görülen bu kriz ABD mortgage piyasalarında ortaya

çıkmıştır. 1990‟lı yılların ikinci yarısında oluşan ve dot-com buble olarak tabir edilen

balonun 2001‟de patlaması ile birlikte ABD ekonomisi bir resesyona girmiş ve bu

resesyonun ortadan kaldırılması amacı ile ABD ekonomisinde faiz indirimlerine

gidilmiştir. 2003 yılında yaratılan ucuz para ortamı sayesinde suni tüketim ve fiyat artışları

ile birlikte ABD ekonomisi resesyondan kurtulmuştur. Faiz indirimleri neticesinde konut

kredileri hızla artmış ve 1980‟li yıllardan itibaren görülen finansal piyasaların kontrolsüz

bırakılması anlayışı ile konut kredileri çok riskli bir şekilde genişlemeye başlamıştır.

Bunun sonucunda düşük gelirli kişilerin de konut sahibi olabilmeleri için yüksek riskli

veya eşik altı konut kredileri olarak da adlandırılan subprime mortgage kredileri verilmeye

başlanmış ve denetimsiz bir yapı oluşmuştur. Ayrıca, kullandırılan krediler teminat

gösterilerek piyasaya yapılan tahvil satışları, yatırım bankaları, hedge fonlar ve çeşitli

finans kuruluşları tarafından kullanılarak üretilen yeni türev ürünlerin yardımı ile kredi

riskleri bütün mali kesime yayılmıştır. Yaşanan bu gelişmeler konut fiyatlarının hızla

yükselmesine neden olmuş, riskli konut kredisine dayalı yatırım araçlarına ve bunlara

yatırım yapan finansal kuruluşların kredi derecelerinin düşürülmesi gibi bir dizi nedenden

ötürü piyasalar likidite krizine doğru sürüklenmiştir. 15 Eylül‟de ise Amerika‟nın en büyük

4. Yatırım bankası olan 158 yıllık Lehman Brothers 600 milyar dolar borç ile iflasını

açıklaması ABD‟nin mortgage krizini küresel finans krizi haline getirmiştir (Ünal ve Kaya,

2009: 4-7)

ABD yaşanan küresek kriz dünya ekonomisinde üretim ve ticaret daralmalarına

neden olarak gelişmiş ülkelerde dahil birçok ülkeyi resesyona sürüklemiştir. Türkiye

ekonomisinde yaşanan bu krizden etkilenen ülkeler arasındadır. Bu bağlamda çalışmanın

amacı, 2008 Krizinin makro ölçekte Türkiye ekonomisine ve yerel anlamda da Konya

ekonomisine etkilerini ekonomik göstergelerle analiz etmektir. Bu amaçla çalışma da ilk

olarak krizin Türkiye ekonomisi üzerine etkilerinden bahsedilecek daha sonra ise Konya

ekonomisi üzerine etkileri incelenecektir. Araştırmanın sonuç kısmında elde edilen veriler

ışığında politika önerilerine yer verilecektir.

2. Literatür

Küresel krizin etkileri üzerine hem yerli hem de yabancı literatürde çok sayıda

çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan bazıları aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.

Page 4: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Yavuz (2009), çalışmada küresel krizin Türkiye'de krizin istihdama ve işsizliğe etkisi

ele alınmaktadır. Bu kapsamda Türkiye ile bazı ülkelerin 2009 yılı işsizlik rakamları

karşılaştırılmaktadır. Küresel krizle birlikte, dünya finans ve sanayi sektöründe güven

ortamı bozulmuş, beklentiler olumsuzlaşmış, şirketlerin satışları ve karları azalmış, işsizlik

artmıştır.

Berber vd.(2010), yaptıkları çalışmada Türkiye'de krizin bölgesel analizini

yapmışlardır. İstatistiki bölge sınıflandırması (İBBS) Düzey 1'e göre yapılan çalışmada

krizden gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerle gelişmişlik düzeyi düşük bölgeler

arasında krizden etkilenme derecesi ve etkilenme zamanı farklılık göstermektedir.

Gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgeler krizden daha önce ve daha ağır etkilenmiştir.

Gelişmişlik düzeyi yüksek olan bölgelerde 2008 yılı krizin başlangıç yılı olarak

belirlenmesine karşın, gelişmişlik düzeyi düşük olan bölgelerde ise 2009 yılı kriz yılını

işaret etmektedir.

Stamatovic ve Zakic (2010), küresel krizden özellikle Güneydoğu Avrupa büyük

ölçüde etkilenmiştir. Özellikle küçük işletmeler piyasa dengesizlikleri ve yeni şartlara zor

uyum sağlamaları onları daha çok etkiledi. Problemler, azalan talebi, ihraç pazarlarına

girişteki zorluklar ve özellikle sermaye piyasalarını yansıtmaktadır. Araştırmadan çıkan

sonuç, kronik olarak temel yeteneklerde eksiklik ve girişimcilik bilgisinde eksiklik

olduğudur.

Emir ve Eyüboğlu (2010), çalışmada işyeri kapanmaları, kapasite kullanım oranları

ve sanayi üretim endeksi, istihdam, finansman ve KOBİ yatırımları olmak üzere toplam

beş başlık altında krizin KOBİ‟lere etkisi incelenmiştir. Sonuç olarak, KOBİ yatırımları

hariç diğer dört başlıkta krizin KOBİ‟leri olumsuz yönde etkilediği ortaya çıkmıştır.

Ekşi (2010), çalışmada, KOBİ ve büyük ölçekli firmaların kriz sürecindeki mali

tabloları trend analizi ile araştırılmıştır. Kriz sürecinde her iki düzeydeki firmaların farklı

derecelerde etkilendikleri, ancak kriz sonrasında da her iki türde de genel bir iyileşme

eğilimi yaşandığı gözlenmiştir.

Erdoğan (2010), çalışmada, kriz dönemlerinde KOBİ‟lerin karşılaştıkları sorunların

belirlenmesi ve bu sorunlara yönelik uygulanması gereken finansal eylem ve önlemlerin

tespiti amaçlanmıştır. Sonuç olarak anket uygulanan firmalar kapsamında firmalar öneriler

getirilmiştir.

Afşar (2011), global krizin Türk Bankacılık Sektörü üzerindeki etkilerinin

araştırıldığı bu çalışmada, sonuç olarak gelişmiş ülkelerdeki birçok büyük ve küçük

Page 5: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

bankanın milyarlarca dolar zararla ve iflaslarla etkilendiği 2008 krizinden, Türk

bankacılığının etkilenmediğini göstermektedir.

Coşkun (2011), küresel krizin girişimcilik üzerine etkisini ölçmek amaçlanmıştır.

Bunun için piyasaya yeni giren firma sayılarının ülkeler açısından karşılaştırması

yapılmıştır. Araştırma sonucunda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde finansal krizlerin

girişimciliğe etkisinin farklı derecelerde olduğu görülmüştür. Özellikle gelişmiş ülkelerde

finansal krizlerin girişimciliği diğer ülkelere nazaran daha fazla etkilediği görülmektedir.

Klapper ve Love (2011), araştırmada 93 ülke için kullanılan panel verileri, küresel

kriz süresince birçok ülkede yeni firma kaydından keskin düşüşler yaşandığını

göstermektedir. Düşüş, finansal açıdan gelişmiş ülkelerde daha fazla görülmüştür.

Kumpikaite vd. (2011), araştırmada küresel krizin etkileri Üçlü Kriz Yönetim modeli

kullanılarak incelenmiştir. Baltık ülkelerinden Estonya ve Litvanya‟dan seçilen iki

perakendeci firmanın kriz öncesi, kriz ve kriz sonrası dönemleri karşılaştırılmıştır. Genel

olarak firmaların uzun dönemden kısa döneme strateji değişimi, işçi çıkarmaları ve şirket

değerinin düşmesi şeklinde etkilenmiştir.

Noyan vd., (2011), finansal krizin bölge, ülke ve firma düzeyindeki etkilerini

incelemiştir. Çalışmalarında birçok engelleri olan ve gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin

ekonomik yapıların yaklaşık %95‟ini oluşturan KOBİ‟lerin finansal krizden nasıl

etkilendiklerini belirlemektir. Bu çalışmanın uygulama boyutu için ise Sivas bölgesindeki

imalatçı firmalar seçilmiştir. İmalatçı firmalarını seçmelerinin nedeni ise Türkiye‟deki

hemen hemen tüm ana sektörlerde imalatçı firmaların ağırlıkta olmasıdır. Bu firmaların

finansal tabloları kullanılarak firmaların likidite durumu, finansal yapısı ve karlılık oranları

hesaplanmıştır. Firmaların son beş yıllık rasyolarının hesaplanması, kriz öncesi ve kriz

sonrası durumlarını ortaya çıkarmıştır. Uygulanan t testinden sonra firmalar arasında küçük

firmaların orta ölçekli firmalarda daha fazla değiştiğini ve sonuçta orta ölçekli firmaların

küçük ölçekli firmalara göre daha az etkilendiğini göstermektedir.

Öcal (2011), küresel krizin reel sektöre yansıyan en önemli etkileri, üretimdeki

daralmayla bağlantılı olarak ekonomik büyümede yavaşlama, istihdam oranında ve dış

ticaret hacminde azalma olarak ortaya çıkmıştır. Burada amaçlanan, küresel ekonomik

krizin Türkiye dış ticaretine olan etkileri analiz edilmiştir.

Sharma (2011), küresel resesyon tüm dünyada küçük üretici girişimcileri derinden

etkilemiştir. Üretici işletmeler bu durumdan kurtulmak için maliyetlerini kısarak çeşitli

üretim metodları geliştirmiştir.

Page 6: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Bricongne vd., (2012), yaptığı araştırmada Fransız firmalarının ihracat ve firma

düzeyinde kredi sınırları verilerini karşılaştırmakta ve 2008 yılındaki ticari çöküşün

beklenmeyen talep şoku ve üretim özelliklerinde çöküntü yaşandığını göstermektedir. Tüm

firmalar krizden etkilenirken, büyük firmalar üzerindeki etkisi temel olarak aşırı paylara

sahip olması ve ihracat bölgelerindeki ürün portföylerinde daha küçük sonuçlara yol

açmıştır. Küçük ihracatçılar üzerine etkisi ise ihracatı tümden durduran veya ihraç

bölgelerinin sayını azaltarak etkisini göstermiştir.

Işık ve Kiracı (2012), çalışmanın amacı küresel krizin İMKB Sınai endeksinde yer

alan üretim şirketlerinin çalışma sermayeleri üzerindeki etkileri finansal oranlar

aracılığıyla gösterilmektedir. Çalışma sonucunda, işletmelerin kriz öncesi ve kriz sonrası

üç yıllık dönem karşılaştırmasında, likidite oranlarının değişmediği, buna karşın faaliyet

oranlarının azaldığı ve bunun sonucunda da brüt kar oranlarının azaldığı saptanmıştır.

Nazar vd., (2012), araştırmada ekonomik krizin küreselleşmesi ve Pakistan‟daki

KOBİ‟lere etkisi incelenmiştir. Araştırmadaki ana hedefler, ekonomik krizin

küreselleşmesi ve Genel Eşitlik Modeli uygulanarak KOBİ‟lerin detaylı bir bakış

sağlanmasıdır. Araştırmada basit dağılımlı örneklem modeli uygulanarak dört bölgeden

400 KOBİ‟den veriler toplanmıştır. GTAP Modeli, Pakistan ekonomisi üzerinde

küreselleşmenin olumlu etkilerini analiz etmek için kullanılmıştır. Sonuç olarak son iki

senedir süregelen küreselleşme ve ekonomik durgunluk Pakistan‟daki KOBİ‟ler üzerinde

negatif etki yaratmıştır.

3. Krizin Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri

Türkiye son 30 yılda sonuncusu 2008-2009 krizi olmak üzere çeşitli krizler ve

durgunluklar yaşamıştır. Türkiye 1979 da bir borç krizi geçirmiş, daha sonra ise Ocak

1980‟de “istikrar ve serbestleşme programı” ile Türkiye ekonomisinde bir dönüm noktası

yaşanmıştır. Bu program IMF ile yapılan stand-by anlaşmasına dayanmakta ve finans

ticaretteki bu kapsamlı serbestleşmeyi öngörmekteydi. 1980‟li yıllarda yaşanan yapısal

dönüşümler, Ağustos 1989 da sermaye hesabının serbestleşmesi ile doruk noktasına

ulaşmıştır. Ancak Türkiye ekonomisi 1994 yılında bir finansal krizi yaşamıştır. Bu krizi o

dönemde yaşanan Asya ve Rusya krizleri takip etmiş kötü etkileri 1998 ve 1999 da

Türkiye‟de uzun süreli bir krizi doğurmuştur. Bu yıllarda yaşanan negatif büyüme ve

%60‟lara varan enflasyon oranı “deflasyon programı”nın açıklanmasına ve 1999 yılının

sonunda IMF ile 17. stand by anlaşmasının yapılmasına neden olmuştur. Bu yaşananları

Page 7: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

2001 yılında yaşanan kriz izlemiştir (Uygur, 2010:1). 2000-2001 yıllarında, yaşanan

ekonomik kriz ile önemli bir durgunluk sürecine giren Türkiye ekonomisi, kriz sonrası

dönemde uyguladığı sıkı para ve maliye politikaları ile yeniden istikrar ortamını

yakalamayı başarmıştır. 2001 yılından bugüne kadar geçen süreçte, Türkiye ekonomisinin

makro değişkenleri, finansal yapısı ve özellikle bütçe büyüklüklerinde önemli iyileşmeler

sağlanmış ve ekonomik istikrarlı bir büyüme hızını yakalamıştır (Susam ve Bakkal, 2008:

75). Ancak son yaşanan küresel kriz Türkiye ekonomisini etkileyen bir kriz olmuştur. 1994

ve 2001 krizleri öncelikle finans piyasalarında başlayıp en çok mali sektörü olumsuz olarak

etkilemiş olmasına rağmen, 2008 yılında Türkiye'de etkileri görülmeye başlayan küresel

kriz reel sektörü etkisi altına almıştır (Ünal ve Kaya, 2009: 10)

Yaşanan küresel kriz Türkiye ekonomisini temel olarak dört açıdan etkilemiştir

(Şahin, 2011: 278-279):

-Dış talep daralması ve dış ticarette daralma ekonomide daralmaya neden olmuştur.

2008. Son çeyreğinden itibaren mal ve hizmet ihracat ve ithalatında çok yüksek oranlarda

gerilemeler yaşanmış, bu da GSYH‟yı etkileyerek, ekonomide bir küçülme ve işsizliğe

neden olmuştur.

-İç talep daralması ile birlikte tüketici ve üretici güven endeksi sarsılmıştır. Üretim

düşmüştür. Özellikle kapasite kullanım oranı düşmüş ve sanayi üretiminde yüksek oranda

gerilemeler olmuştur. Genel olarak harcamalar gerilemiş ve global talep kısılmıştır.

Bankalar kredi açmakta çekingen davranması reel kesimin yatırım kararlarını ertelemesine

neden olmuştur.

-Türkiye küresel krizden yabancı sermaye akımı ve dış kaynak girişinin daralması

yoluyla da etkilenmiştir. Türkiye ekonomisi ileri derecede dış kaynak kullanımına ve

ithalata bağımlıdır. Dolayısıyla yabansı sermaye girişi olmadan hedeflenen büyüme

rakamlarının yakalanması mümkün gözükmemektedir.

-Ekonomik kriz bankacılık sektöründe etkilemiş 2008-2009 yıllarından iç kredi

kanalları aksamıştır ve bankacılık sistemine bağlı kredi kanalı da yavaşlamıştır.

Bu sayılan etkilerden dolayı krizin derinleşmesi, güven azalması ve risk

algılanmasında artışa yol açmıştır. Krizin Türkiye ekonomisi üzerine etkilerini analiz

edebilmek amacı ile makro ekonomik göstergelerin incelenmesi kanımızca daha faydalı

olacaktır.

Page 8: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Şekil 1: Türkiye'de İthalat-İhracat Rakamları ve Dış Ticaret Hacmi

Kaynak: TÜİK, 2012 verilerinden derlenerek hazırlanmıştır.

Türkiye'nin ihracat, ithalat rakamları ve dış ticaret hacmine ait verileri Şekil 1'de

incelediğimizde 2000 yılında 27 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracatın 2009 yılına

kadar her geçen yıl bir önceki yıla göre artarak devam etmiştir. Krizin yaşandığı 2008

yılından sonraki yılda ihracat 102 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yıla göre

30 milyar dolarlık ihracatın azaldığı görülmektedir. 2010 yılında da ihracat rakamları

krizin yaşandığı dönem öncesindeki rakamlardan daha düşük seviyede gerçekleşmiştir.

Ancak ihracat rakamları eski seviyesine 2011 yılında gelerek 134 milyar dolar olarak

gerçekleşmiştir. Şekil 1'de ithalat rakamlarına bakacak olursak yıllar itibariyle aynı

değişim görülmektedir. 2007 yılında 170 milyar dolar, 2008 yılında 201 milyar dolar

gerçekleşen ithalat miktarı 2009 yılında 140 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalat

rakamlarının 2009 yılında düşmesinin nedeni olarak aynı yıl için ihracat rakamlarındaki

azalma gösterilebilir. Çünkü Türkiye'de yapılan üretim genellikle ara mal ithaline bağlı

olduğu için üretimin azalması ithalatında azalması neden olduğu söylenebilir. 2010 yılında

185 milyar dolarlık olan ithalat 2011 yılında artarak 240 milyar dolar olarak

gerçekleşmiştir. Dış ticaret hacmi rakamlarına baktığımızda ihracat ve ithalat

rakamlarından hareketle 2009 yılına kadar bir önceki yıla göre artış yaşanmıştır. 2008

yılında 333 milyar dolar iken, 2009 yılında bu rakam 243 milyar dolara düşmüştür.

Page 9: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Şekil 2: Türkiye'de Enflasyon Oranları

Kaynak: TÜİK, 2012 verilerinden derlenerek hazırlanmıştır.

Şekil 2'yi incelediğimizde Türkiye'nin enflasyon oranlarına ait verileri görmekteyiz.

2000 yılında enflasyon oranı % 39 olarak gerçekleşirken bir sonraki yıl bu oran % 68,49

olarak gerçekleşmiştir. 2005 yılında enflasyon oranı % 7,7, 2006 yılında % 9,7 bu oran

2007 yılında % 8,4 seviyesine gerilemiştir. Krizin yaşandığı 2008 yılında da bir önceki yıla

göre artarak % 10,1 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında enflasyon oranı % 6,5, 2010

yılında ise % 6,4olarak gerçekleşmiştir.

Şekil 3: Türkiye'de Büyüme Oranları

Kaynak: TÜİK, 2012 verilerinden derlenerek hazırlanmıştır.

Page 10: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Büyüme rakamlarına ait verilere Şekil 3'te baktığımızda 2005 yılından sonraki

yıllarda büyüme hızları her geçen yıl bir önceki yıla göre 2010 yılında kadar azalmıştır.

2007 yılında % 4,7, 2008 yılında da % 0,7 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında da bu oran

% -4,8 olarak son 8 yılın en düşük büyüme hızı gerçekleşmiştir. Büyüme hızı 2010 yılında

% 9,2 seviyesine yükselmiştir. 2011 yılında da % 8,5 olarak gerçekleşmiştir.

Şekil 4: Türkiye’de İşsizlik Oranları

Kaynak: TÜİK, 2012 verilerinden derlenerek hazırlanmıştır.

İşsizlik oranlarına Şekil 4'teki veriler yardımıyla baktığımızda 2000 yılında % 6,5

olan işsizlik rakamı krizin yaşandığı yıl olan 2001 yılında % 8,4 olarak gerçekleşmiştir.

2006 yılından sonra 2010 yılına kadar artmıştır. 2008 yılında işsizlik oranı % 11 'e

yükselirken krizin sonrası olan 2009 yılında ise % 14 ile son 9 yılda yaşanan en yüksek

oranda işsizlik gerçekleşmiştir. Son yıllarda Türkiye'nin uluslararası piyasada emek yoğun

mallarda göreceli üstünlüğünü kaybetmesi ve kırsaldan kente göçün etkisi olduğu

söylenebilir. Ancak 2008 yılında yaşanan küresel kriz sonucunda büyüme rakamlarında

meydana gelen değişime Şekil 3'teki verileri incelediğimizde büyüme hızının düşmesi

işsizliğin nedeni olarak farklı bir boyut olarak ele alınabilir. 2010 yılında işsizlik oranı %

11,9 olarak gerçekleşirken 2011 yılında azalarak % 9,8 olarak gerçekleşmiştir.

4. Küresel Krizin Konya Ekonomisi Üzerine Etkileri

Konya sanayisi günümüzde birçok sektörde üretim yaparak, tarihsel olarak kullanılan

“tahıl ambarı” kimliğinin yanına “sanayi şehri” kimliğini de eklemiştir. 130 ülkeye ihracat

Page 11: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

yapan Konya, sanayiden tarıma, ulaşımdan turizme kadar birçok alanda ülkemizin önde

gelen şehirlerinden birisidir (KTO, 2012).

Küresel krizin Konya ekonomisi üzerine etkilerini ortaya koyabilmek amacıyla bazı

göstergeleri incelemek faydalı olacaktır.

Şekil 5: Konya'da İthalat ve İhracat Rakamları ve Dış Ticaret Hacmi

Kaynak: TÜİK,2012 verilerinden derlenerek hazırlanmıştır.

Şekil 5'te Konya'ya ait ihracat, ithalat ve dış ticaret hacmine ait verileri

incelediğimizde ihracat rakamlarının her geçen yıl bir önceki yıla göre 2009 yılına kadar

arttığını görmekteyiz. 2007 yılında 694 milyon dolarlık ihracat gerçekleşirken, 2008

yılında krizin etkisinin aynı yıl görülmemesinden dolayı bu rakam 871 milyon dolar olarak

gerçekleşmiştir. 2009 yılında krizin beklenen etkisi görülerek yapılan ihracat azalarak 735

milyon dolar seviyesine gerilemiştir. 2010 yılında gerçekleşen ihracat artarak 980 milyon

dolar, 2011 yılında da 1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye'nin dış ticaret

yapısında bahsettiğimiz ihracatın ithalata dayalı üretim sonucunda gerçekleşmesi gerçeğini

Konya'nın dış ticaret yapısında da görmekteyiz. Bu nedenden dolayı ihracatın her geçen yıl

arttığı 2002 yılından 2009 yılına kadar geçen süre de aynı ivmenin ithalat için de geçerli

olduğu söylenebilir. 2008 yılında 775 milyon dolar olarak gerçekleşen ithalat, 2009 yılında

583 milyon dolar seviyesine gerilemiştir. 2010 yılında ithalat artarak 802 milyon dolar,

2011 yılında da 1.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalatın kriz dönemde azalmasının

diğer nedeni arasında ara mal talebi dışında krizin talebi daraltması da gösterilebilir. Dış

ticaret hacmine baktığımızda 2009 yaşanan düşüşün ardından 2010 ve 2011 yıllarında

yerini hızlı bir ivmeyle yükselişe bırakmıştır.

Page 12: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Şekil 6: Statülerine Göre Açılan ve Kapanan Firma Sayısı

Kaynak: Konya Ticaret Odası Veritabanı, 2012

Şekil 6‟da 2008 küresel krizine açılan kapanan firma sayısı açısından bakıldığında

açılan firma sayısında bir düşüş yaşandığı gibi kapanan firma sayısında da bir düşüş

yaşanmıştır. Kriz sürecinde açılan firma sayısının azalıp, kapanan firma sayısının artması

beklenirken Konya‟da tam tersi bir süreç yaşanmış ve kapanan firma sayısında da bir düşüş

yaşanmıştır. Bunun nedeni olarak ise firma kapatma maliyetinin açma maliyetine nazaran

daha yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. 2008 küresel krizinin Türkiye ekonomisine

etkilerinin 2009 yılında görülmeye başlandığı dikkate alınırsa, Konya‟da kurulan işletme

sayısındaki süregelen artış eğilimi 2009 yılına kadar devam etmiş ve 2009 yılında bir düşüş

eğilimine girdiği görülmektedir. 2009 yılında toplam şirket sayısı bir önceki yıla göre %8,4

oranında azalarak 1.172 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında şahıs şirketi haricinde diğer

tüm şirket türlerinde bir daralmanın yaşandığı görülmektedir. En fazla daralmanın

yaşandığı şirket türleri ise sırasıyla şu şekildedir: müessese (%80), bankalar (%66,7) ve

anonim şirket (34,4). Kapanan firma sayısı verilerine bakıldığında ise 2008 yılına kadar

devam ede gelen artış eğilimi 2009 yılında kesilmiş ve 2009 yılında kapanan firma sayısı

bir önceki yıla göre %48,6 oranında azalarak 1.278 olarak gerçekleşmiştir. 2009 yılında

kapanan firma sayısı tüm şirket türlerinde en fazla daralmanın yaşandığı şirket türleri ise

sırasıyla kolektif (%87,5), kooperatif (%73) ve müessese (%50) olarak gerçekleşmiştir.

Page 13: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Şekil 7: Şahıs Şirketlerinde Açılan Firmaların Sektörel Dağılımı

Kaynak: Konya Ticaret Odası Veritabanı, 2012.

Şekil 7‟de şahıs şirketlerinde açılan firmaların sektörel dağılımı görülmektedir.

Açılan ve kapanan firma sayısına sektörel olarak bakıldığında ağırlığı hizmetler sektörünün

oluşturduğu görülmektedir. Açılan firma sayısı bakımından hizmetler sektöründe 2009

yılında bir düşüş olmasına karşılık 2010 ve 2011 yıllarında artış eğilimine girdiği

görülmektedir.

Şekil 8: Sermaye Şirketlerinde Açılan Firmaların Sektörel Dağılımı

Kaynak: Konya Ticaret Odası Veritabanı, 2012.

Page 14: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Şekil 8‟de sermaye şirketlerinde açılan firmaların sektörel dağılımı görülmektedir.

Hizmetler sektörü ele alındığında açılan firma sayısı açısından 2008 ve 2009 yıllarında bir

artış yaşanmasına rağmen 2010 yılında bir önceki yıla göre ciddi bir artış yaşanmış ancak

2011 yılında ise oldukça yüksek bir oranda azalış yaşanmıştır. Diğer sektörlerde 2009

yılında bir düşüş yaşandığı görülmektedir.

Şekil 9: Şahıs Şirketlerinde Kapanan Firmaların Sektörel Dağılımı

Kaynak: Konya Ticaret Odası Veritabanı, 2012

Şekil 9‟da şahıs şirketlerinde kapanan firmaların sektörel dağılımı görülmektedir.

Buna göre tarım sektöründe 2008 yılında 33 tane şirket kapanmışken 2009 yılında bu oran

5‟ e düşmüş ve sonraki yıllarda bir artış gözlenmemiştir. Yine diğer sektörlerde de 2009

yılına gelindiğinde bir düşüş yaşandığı görümektedir. İmalat sanayinde 2008 yılında 113

firma kapanırken 2009 yılında bu sektörde kapanan firma sayısı 37 olmuştur.

Page 15: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Şekil 10: Sermaye Şirketlerinde Kapanan Firmaların Sektörel Dağılımı

Kaynak: TBB (Türkiye Bankalar Birliği), 2012.

Şekil 10‟da sermaye şirketlerinde kapanan firmaların sektörel dağılımı

görülmektedir. Buna göre tüm sektörlerde 2008 yılında kapanan firma sayısının daha

yoğunlukta olduğu görülmektedir.

Şekil 11: Kredilerde Konya-Türkiye Karşılaştırması – Milyon $

Kaynak: TBB, İstatistik Bölümü,2012

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre Türkiye‟de bankalar tarafından

kullandırılan krediler 2008 yılındaki bir düşüşe karşın yıllar itibariyle bir artış eğiliminin

olduğu görülmektedir. TBB verilerine göre Türkiye‟de en çok kredi kullandırılan ilk üç il

Page 16: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

İstanbul, Ankara ve İzmir olarak sıralanmaktadır. Konya 4 milyar dolarlık kredi hacmi ile

10. sırada yer almaktadır.

Şekil 12: Kredi/Mevduat Oranı (%)

Kaynak: TBB, 2012.

Kredi/Mevduat oranı, bankalar tarafından toplanan mevduatların ne kadarının kredi

olarak kullandırıldığını göstermektedir. Oran incelendiğinde 2010 yılı itibariyle

Konya‟daki bankaların her 100 birimlik mevduatına karşılık 104,6 birimlik kredi

kullandırdığı görülmektedir. Türkiye ortalamasına bakıldığında ise bankaların topladıkları

mevduattan daha az bir kredi kullandırdığı (Her 100 mevduata karşılık 82,5 kredi miktarı)

görülmektedir. 2005 yılına kadar Türkiye ortalamasının altında bir orana sahip olan Konya,

2005 yılından sonra Türkiye ortalamasının üzerinde bir kredi/mevduat oranına sahiptir.

Tablo- 1: Konya’da Sektörel Olarak Kullandırılan Nakdi Krediler (TL)

Yıl Gıda,

Meşrubat

ve Tütün

İnşaat Metal ve

İşlenmiş

Madenler

Finansal

Kuruluşlar

Tekstil

Ürünleri

Toptan

Ticaret

Turizm Ziraat ve

Balıkçılık

2007 478.407 104.209 98.880 4.328 19.966 178.295 24.358 322.994

2008 485.816 117.518 144.157 3.179 22.186 224.537 17.281 414.951

2009 464.574 114.168 130.332 2.648 17.179 273.486 23.523 538.592

2010 615.251 139.043 218.227 4.698 27.628 461.593 27.529 936.825

2011 943.302 272.012 270.730 4.286 33.704 751.645 60.406 1.278.302

Kaynak: BDDK, Türkiye Finansal Haritası, 2011.

Page 17: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından oluşturulan

Finansal Türkiye Haritası aracılığıyla Türkiye‟de bankalar tarafından kullandırılan toplam

nakdi kredi, takibe düşen kredi, gayri nakdi kredi ve sektörel kredi performans verileri iller

bazına sunulmaktadır. Nakdi krediler, bankalar tarafından kullandırılan toplam kredileri

göstermektedir. Konya‟ya yönelik olarak sektörel bazda kullandırılan nakdi kredilerde

Ziraat-Balıkçılık, Gıda-Meşrubat-Tütün ve Toptan Ticaret sektörleri öne çıkmaktadır.

Küresel krizin başlangıç evresi olan 2008 yılında nakdi kredilerde tüm sektörlerde bir artış

yaşanmasına karşılık turizm ve finansal hizmetler sektörlerinde yaklaşık %25‟lik bir düşüş

yaşandığı görülmektedir. Krizin etkilerinin tam olarak hissedildiği 2009 yılında ise, tüm

sektörler içerisinde sadece toptan ticaret, turizm ve ziraat sektörlerinde bir artış

yaşanmıştır. Gıda, finansal kuruluşlar, tekstil ve turizm sektörleri, kriz öncesi seviyelerini

ancak 2009 yılı sonrasında ulaşabilmişlerdir. 2009 yılında en fazla büyüme turizm

sektöründe yaşanırken en fazla daralma tekstil ürünleri sektöründe görülmüştür.

Tablo- 2: Konya’da Sektörel Olarak Takibe Düşen Krediler (TL)

Yıl Gıda, Meşrubat ve

Tütün

İnşaat Metal ve İşlenmiş

Madenler

Finansal Kuruluşlar

Tekstil Ürünleri

Toptan Ticaret

Turizm Ziraat ve Balıkçılık

2007 9.000 2.177 909 58 2.543 9.493 46 8.973

2008 11.685 5.607 2.358 281 1.470 39.321 887 24.593

2009 9.031 15.104 4.977 2.368 4.116 20.651 855 29.840

2010 11.702 7.262 11.724 1.976 6.016 17.313 775 28.089

2011 7.890 6.699 6.796 916 6.120 11.844 586 23.640

Kaynak: BDDK, Türkiye Finansal Haritası, 2011.

Takibe Düşen Krediler, bankalar tarafından kullandırılan kredilerin geri ödenmeyen

kısmını ifade etmektedir. 2008 yılında takibe düşen krediler açısından sadece tekstil

ürünleri sektöründe bir azalma yaşanmasına karşılık diğer tüm sektörlerde bir azalma

yaşanmıştır. En fazla artış gösteren sektör ise %1.828‟lik artış oranı ile turizm sektörü

gelmektedir. Turizm sektörünün ardından en fazla artış gösteren sektörler, %384 artış oranı

ile finansal kuruluşlar ve %314,2 artış oranı ile toptan ticaret sektörleri gelmektedir. 2009

yılında ise takibe düşen kredilerde en fazla artış, %742,7‟lik artış oranı ile finansal kuruluş

sektöründe yaşanmıştır. Finansal kuruluşlarında ardından en fazla artış %180 artış oranı ile

toptan ticaret ve %169,4 artış oranı ile inşaat sektörlerinde yaşanmıştır.

Page 18: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Tablo- 3: Konya’da Sektörel Olarak Gayri Nakdi Krediler (TL)

Yıl Gıda,

Meşrubat

ve Tütün

İnşaat Metal ve

İşlenmiş

Madenler

Finansal

Kuruluşlar

Tekstil

Ürünleri

Toptan

Ticaret

Turizm Ziraat ve

Balıkçılık

2007 182.951 96.057 37.443 4.711 5.184 228.748 15.674 32.141

2008 164.065 138.423 45.706 5.482 10.479 143.290 18.375 39.085

2009 142.035 123.203 35.470 5.356 4.333 173.298 15.173 36.385

2010 196.714 127.001 49.386 3.887 4.601 271.164 17.984 33.534

2011 213.760 209.536 76.830 4.956 10.026 345.105 19.731 67.072

Kaynak: BDDK, Türkiye Finansal Haritası, 2011.

Gayri nakdi krediler, bankalar tarafından herhangi bir nakdi ödeme yapılmamasına

karşılık teminat mektubu, kefalet gibi yükümlülüklere karşılık kullandırılan kredileri ifade

etmektedir. Teminata karşılık kullandırılan kredilerde 2008 yılında en fazla artış tekstil

ürünlerinde yaşanmıştır. Tekstil ürünlerinde gayri nakdi kredi kullanımı %102,1 oranında

artış göstermiştir. 2008 yılında en fazla daralma yaşayan sektör ise %37,4 oranında daralan

toptan ticaret sektörü olmuştur. 2009 yılına gelindiğinde ise en fazla daralma, %58,7

oranında daralan tekstil ürünleri sektöründe yaşandığı görülmektedir. 2009 yılında

teminata dayalı kredilerde en fazla artış gösteren sektör, %20,9 artış oranı ile toptan ticaret

sektöründe gelişmiştir. Zaten 2009 yılında artış gösteren tek sektör toptan ticaret sektörü

olmuştur. Kriz öncesi seviyesine en geç ulaşan sektör ise tekstil ürünleri sektörü olmuştur.

Tekstil sektörü kriz öncesi kredi seviyesinde ancak 2010 yılından sonra ulaşabilmiştir.

Tablo- 4: Konya Sektörel Kredi Performansları (Takipteki Kredi/Toplam Nakdi Kredi)

Yıl Gıda,

Meşrubat ve

Tütün

İnşaat Metal ve

İşlenmiş

Madenler

Finansal

Kuruluşlar

Tekstil

Ürünleri

Toptan

Ticaret

Turizm Ziraat ve

Balıkçılık

2007 1,85 2,05 0,91 1,32 11,30 5,06 0,19 2,70

2008 2,35 4,55 1,61 8,12 6,21 14,90 4,88 5,60

2009 1,91 11,68 3,68 47,21 19,33 7,02 3,51 5,25

2010 1,87 4,96 5,10 29,61 17,88 3,62 2,74 2,91

2011 0,83 2,40 2,45 17,61 15,37 1,55 0,96 1,82

Kaynak: BDDK, Türkiye Finansal Haritası, 2011.

Sektörel kredi Performans Oranları, takibe düşen kredilerin toplam kredilere oranını

vermektedir. Başka bir ifadeyle kredilerin geri ödenmeme oranını göstermektedir. 2008

yılında en fazla geri dönmeyen kredi toptan ticaret sektöründe yaşanırken en az geri

ödenmeme oranı metal ve işlenmiş madenler sektöründe yaşanmıştır. Toptan ticaret

Page 19: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

sektöründe her 100 krediden 14,9‟u takibe düşerken, metal ve işlenmiş madenler

sektöründe her 100 krediden ancak %161‟i takibe düşmüştür. 2009 yılında geri dönmeyen

kredilerde ise en fazla artış tekstil ve inşaat sektörlerinde yaşanmıştır. Sektörler içerisinde

en istikrarlı seyir ise gıda, meşrubat ve tütün sektöründe yaşandığı görülmektedir.

Tablo- 5: Konya Kişi Başı Nakdi Kredi ve Takipteki Kredileri

Kişi Başı Nakdi Kredi Konya'nın Yeri Kişi Başı Takipteki Kredi Konya'nın Yeri

Yıl Sıra Miktar Sıra Miktar

2007 34. 1.758 28. 51

2008 36. 2.538 23. 107

2009 36. 2.538 30. 181

2010 37. 3.777 31. 175

2011 33. 5.187 32. 152

Kaynak: BDDK, Türkiye Finansal Haritası, 2011.

2008 yılında kişi başına düşen nakdi kredilerde Konya 2.538 TL ile 36. sırada yer

alırken 2009 yılında da aynı düzeyde kaldığı görülmektedir. Kişi başına düşen nakdi

kredilerde 2011 yılında Konya‟nın kişi başına düşen nakdi kredi miktarı artmasının yanı

sıra Türkiye sıralamasında da 33. sıraya yükselmiştir. Kişi başına düşen takipteki

kredilerde Konya, yıllar itibariyle sürekli artış olmasına karşılık sadece 2011 yılında düşüş

yaşanmıştır. 2011 yılında miktar bazında bir düşüş yaşanmasına karşılık Konya‟nın

Türkiye‟deki sıralamasında yeri bir sıra düşerek 32. Sıraya gerilemiştir. Bu da, Türkiye

genelinde takibe düşen kredi miktarında bir düşüş olduğunu ve ekonomik anlamda olumlu

bir gelişme yaşandığını göstermektedir.

Tablo- 6: Konya’ya İlişkin Bankacılık Verileri

Toplam Nakdi Kredi / Toplam Mevduat Toplam Nakdi Kredi / Toplam

Tasarruf Mevduat

Takipteki Alacaklar /

Toplam Nakdi Krediler

Yıl Sıra Miktar Sıra Miktar Sıra Oran

2007 38. 88 36. 117 37. 3

2008 40. 99 37. 125 25. 4

2009 44. 91 41. 121 31. 7

2010 43. 111 45. 155 28. 4

2011 52. 124 48. 183 38. 3

Kaynak: BDDK, Türkiye Finansal Haritası, 2011.

Bankaların topladığı mevduatların ne kadarının krediye dönüştüğümü gösteren

toplam nakdi kredi/toplam mevduat oranı miktar bazında yıllar itibariyle sürekli artmasına

Page 20: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

karşılık Konya‟nın Türkiye genelindeki sırasının sürekli düştüğü görülmektedir. Yalnız

2009 yılında miktar bazında bir düşüş yaşanmıştır. Burada etkili olan faktörün Türkiye

ortalamasındaki artış oranının Konya‟daki artış oranından yüksek olduğunu

göstermektedir. Bankaların kendi öz kaynaklarının ne kadarını krediye dönüştürdüğünü

gösteren toplam nakdi kredi/ toplam tasarruf mevduatı oranı ise 2009 yılı dışında genel bir

artış eğiliminde olduğu görülmektedir. Bu oranda yıllar itibariyle oluşan bir artışa karşılık

Konya‟nın Türkiye sıralamasındaki yerinin sürekli gerilediği görülmektedir. Bu ise,

Konya‟nın Türkiye ortalamasından daha düşük bir artış oranına sahip olduğunu

göstermektedir. Kullandırılan kredilerin ne kadarının takibe düştüğünü gösteren takipteki

alacaklar / toplam nakdi kredi oranında ise 2009 yılına kadar süren artış eğilimi tersine

dönerek düşüş eğilimine girmiştir. 2008 yılında oranda yaşanan bir puanlık artış, Konya‟yı

Türkiye sıralamasında 8 sıra birden yükselterek 25. sıraya çıkmasına neden olmuştur.

Şekil 13: Protestolu Senetlerde Miktar Bazında Karşılaştırma- Adet

Kaynak: TCMB, Elektronik Veri Dağıtım Sistemi, 2011.

Ticari hayatın önemli ödeme araçlarından biri olan senetlerin protesto edilmesi, son

ödeme gününü 3 gün geçtiği halde ödenmeyen senetleri ifade etmektedir. Buna ilişkin

bilgiler ise bankalar tarafından Merkez Bankası‟na bildirilmekte ve Merkez Bankası da

buna ilişkin bir liste oluşturmaktadır. Listede yer alan firmalar ise, bankalardan kredi

almada zorluk çekmektedir. Bu bakımdan protestolu senet sayısının artması, ticari hayat

açısından olumsuz, azalması ise olumlu olarak görülebilmektedir. Türkiye genelinde

protestolu senet sayısı 2009 yılına kadar sürekli bir artış eğiliminde iken 2009 yılından

Page 21: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

sonra düşüş eğilimine girmiştir. Konya‟nın verileri incelendiğinde ise Türkiye

geneline göre daha olumlu bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Konya‟da protestolu senet

sayısı 2008 yılına kadar sürekli olarak artarken bu yıldan sonra bir düşmeye başlamıştır.

Bu da, protestolu senet sayısı açısından Konya‟nın Türkiye geneline nazaran daha erken

atlattığını göstermektedir

Türkiye‟de sosyal güvenlik sistemi üç ana saç ayağı üzerine oturmaktadır. Bunlar bir

işyerine bağlı olarak çalışanları kapsayan 4/A, kendi nam ve hesabına çalışanları kapsayan

4/B ve devlet memurlarını kapsayan 4/C olarak sıralanmaktadır.

Küresel krize öncelikle sigortalılar (4/A) açısından bakıldığında Türkiye‟de ilk 10 il

içerisinde sadece Ankara (%8), Konya (%3,2) ve Gaziantep‟te (%4,6) bir artış yaşandığı

görülmektedir. Türkiye genelinde ise 4/A kapsamında çalışan sayısı 2009 yılında bir

önceki yıla göre %0,4 oranında artış göstererek 9.618.438 kişiye yükselmiştir. İlk 10 il

arasında en fazla azalmanın görüldüğü iller İzmir (%3,4), Bursa (%2,9) ve İstanbul (%1,8)

olarak sıralanmaktadır. Ayrıca, 4/A kapsamında çalışan sayısında yıllar itibariyle sürekli

artış yaşandığı görülmektedir.

Şekil 14: SGK 4/A Kapsamında Bulunan Kişi Sayısı

Kaynak: SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu), İstatistik Yıllıkları,2007- 2011

Esnaf ve tarım kesimine yönelik olan 4/B kapsamında ise Türkiye genelinde bir

düşüş yaşandığı görülmektedir. Türkiye genelinde 4/B‟li çalışan sayısı 2009 yılında bir

önceki yıla göre %0,7 oranında azalarak 3.236.872 kişiye düşmüştür. 2009 yılında 4/B

Page 22: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

çalışan sayısı açısından ilk 10 il içerisinde İstanbul, İzmir ve Bursa dışında tüm illerde

düşüş yaşandığı görülmektedir. 2009 yılında Konya‟da 4/B kapsamında çalışan sayısı bir

önceki yıla göre %3 oranında bir daralma yaşandığı görülmektedir.

Şekil 15: SGK 4/B Kapsamında Bulunan Kişi Sayısı

Kaynak: SGK, İstatistik Yıllıkları , 2007-2011).

Devlet memurlarını kapsayan 4/C kapsamında çalışan sayısı 2009 yılında bir önceki

yıla göre %9 oranında azalarak 2.241.418 kişiye düşmüştür. İlk 10 il arasında İstanbul,

Konya, Diyarbakır ve Kocaeli dışında tüm illerde bir düşüş yaşandığı görülmektedir.

Şekil 16: SGK 4/C Kapsamında Bulunan Kişi Sayısı

Kaynak: SGK, İstatistik Yıllıkları (2007- 2011).

Page 23: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Sosyal güvenlik kapsamında toplam çalışan sayısı açısından ilk üç il İstanbul,

Ankara ve İzmir olarak sıralanmaktadır. Konya ise 419.617 çalışan işgücü sayısı ile

Türkiye sıralamasında 7. sırada yer almaktadır (İstatistik Yıllıkları, SGK)

2008 krizine sosyal güvenlik kapsamında çalışan sayısı açısından bakıldığında

Türkiye genelinde bir düşüş yaşandığı görülmektedir. 2009 yılında toplam çalışan sayısı

%1,3 oranında azalarak 15.096.728 olarak gerçekleşmiştir.

Şekil 17: SGK Kapsamında Toplam Çalışan Kişi Sayısı

Kaynak: SGK, İstatistik Yıllıkları (2007- 2011).

Küresel kriz sürecinde Konya‟nın istihdam yapısına bakıldığında Konya‟nın krizden

en çok kendi nam ve hesabına çalışan (4/B) kapsamında etkilendiği görülmektedir.

5. Sonuç ve Değerlendirme

2008 yılında ABD bankacılık sisteminde gelişen kriz zamanla yayılarak küresel bir

kriz haline gelmiştir. Bankacılık sektöründe yaşanan kriz öncelikle Avrupa‟ya ve ardında

Asya olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Küresel finansal piyasalarda ortaya

çıkan bu krizin Türkiye'nin bankacılık kesimini diğer ülkelerde görülen düzeylerde

etkilemediği ortaya çıkmaktadır. Çünkü, ABD mortgage piyasasında ortaya çıkan bu

krizin nedenleri arasında gösterilen türev ürünler ve bunların oluşturduğu piyasalar

Türkiye'de bulunmamaktadır. Dolayısıyla kriz bankacılık kesiminden ziyade reel kesim

üzerinde etkili olmuştur. Bu sonuçlar Afşar (2011) çalışması ile de uyuşmaktadır.

Türkiye‟de küresel kriz daha çok 2009 yılında etkilerini göstermeye başlamıştır. Bu

dönemde dış ticarette daralma görülürken, Türkiye ekonomisi %4,8 oranında küçülmüştür.

Page 24: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

2009 yılında % 14 ile son 9 yılda yaşanan en yüksek oranda işsizlik gerçekleşmiştir. Elde

edilen bu sonuçlar ise Yavuz (2009), çalışmasından elde edilen sonuçlar ile kesişmektedir.

Konya açısından bakıldığında ise olumlu göstergeler olmasına karşılık krizden

etkilendiği görülmektedir. Konya‟da kurulan firma sayısı artmasına karşılık kapanan firma

sayısında azalma yaşandığı görülmektedir. Bu da küresel krizin yeni girişimlerin

artmasının yanında var olan girişimlerde kapanmaların daha da azaldığını göstermektedir.

Bu de Konya için olumlu bir gösterge niteliğindedir. Ancak, sosyal güvenlik sistemi

kapsamında çalışan sayılarına bakıldığında ise küresel krizin daha çok esnaf ve tarım

sektöründe çalışan kesimini etkilediği görülmektedir. Sigortalı çalışan ve memur sayıları

açısından Konya ilinde bir artış yaşanmasına karşılık esnaf ve tarım sektöründe

çalışanlarda bir azalma yaşandığı görülmektedir. Krizin Konya ekonomisinde esnaf

kesimini daha çok etkilediğini ortaya koymaktadır. Firmaların kriz sürecinde yaşadığı

sorunların başında finansman sorunu gelmektedir. Bankaların özellikle kriz döneminde

kredi verme konusunda isteksiz davranmaları, kredi maliyetlerinin yüksekliği ve geri

ödeme süresinin kısa tutulması bu sorunun başlıca etmenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kaynakça

Afşar, Muharrem (2011), "Küresel Kriz ve Türk Bankacılık Sektörüne Yansımaları",

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 6(2), 143-171.

Berber, Metin, Yıldız Ezgi Baday, Tandoğan Dilek, (2010), " Küresel Ekonomik Krizin

Bölgesel Karakteristiği: Türkiye Deneyimi" Uluslararası Bölgesel Kalkınma Sempozyumu,

7-9 Ekim,Yozgat.

Bricongne, Jean-Charles, Fontagne, Lionel, Gaulier, Guillaume, Taglioni, Daria ve Vicard,

Vincent, (2012), "Firms and The Global Crisis: French Exports in The Turmoil," Journal of

international Economics,Vol.87, 134-146.

Coşkun, Ahu (2011), "Küresel Krizin girişimcilik Üzerine Etkisi: Piyasaya Yeni Giren

Firmalar Açısından Ülke Karşılaştırması" Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,

(2), 128-134.

Ekşi, İbrahim Halil, (2010), "Firmaların Ölçekleriyle Krizden Etkilenme Düzeylerinin

Karşılaştırılması: Tekstil Sektörü Örneği", Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler

Dergisi, Cilt:24, Sayı:4, S.65-76.

Emir, Mustafa ve Eyüboğlu, Kemal (2010), "Global finansal krizin Türkiye‟deki Kobiler

üzerindeki etkileri", Muhasebe ve Finansman Dergisi, 4, 31-43.

Page 25: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Erdoğan, Hilal Hümeyra (2010), "Global Mali Krizin KOBİ‟lerin Finansal Yapıları

Üzerine Etkileri: İzmir İli Tekstil Sektöründe Bir Araştırma", Yüksek Lisans Tezi,

Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta.

Işık, Evren ve Kiracı, Murat (2012),"2008 Küresel Finansal Krizin İşletmelerin Çalışma

Sermayeleri Üzerindeki Etkilerinin Oranlar Aracılığıyla Tespiti: İMKB‟de Bir Araştırma",

Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı :54,Nisan.

Klapper, Leora ve Love, Inessa (2011), The impact of The Financial Crisis on New Firm

Registration. Economics Letters, Vol. 113, 1-4.

Kumpikaite, Vilmante, Grybauskas, Andrius, Juodelis, Mantas ve Strumyla, Dovydas

(2011). "Companies Management During Economic Crisis," Economics and

Management:,16,s.789-794.

Nazar, Suhail Muhammed, Noor, Amna, Zafar, Sara ve Shaikh Faiz M., (2011),

"Globalization, economic crisis and its impact on Smes sector in pakistan by using CGE

model,"The 2011 Barcelona European Academic Conference,S. 449-453.

Noyan Yalman, İlkay, Demirkoparan, Ferhat ve Aras, Ozan (2011), Financial crisis impact

on SMEs and SMEs strategies during economic crises: a case of Sivas province, 13 Th

Internatıonal Conference On Fınance And Bankıng, Lessons Learned From The Fınancıal

Crısıs, Ostrava, Czech Republıc.

Öcal, Fatih Mehmet (2011),"Küresel Ekonomik Krizin Reel Sektöre Etkileri Çerçevesinde

Türkiye‟nin Dış Ticaret Analizi," Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Bahar-2011, 36,

S.204-225.

Sharma, Durgesh, Garg, S.K. ve Sharma, Chitra, (2011)," Strategies for SMEs after Global

Recession" Global Business and Management Research: An International Journal,Vol.3,1,

S.58-66.

Stamatovic, Milan ve Zakic, Nebojsa (2010), Effects of The Global Economic Crisis On

Small And Medium Enterprises in Serbia. Serbian journal of Management 5(1), 151-162.

Susam, Nazan ve Bakkal, Ufuk (2008),“ Kriz Süreci Makro Değişkenleri ve 2009 Bütçe

Büyüklüklerini Nasıl Etkileyecek?” Maliye Dergisi, Sayı 155, 72-88.

Şahin, Hüseyin, (2011), Türkiye ekonomisi, Bursa: Ezgi kitabevi.

Uygur, Ercan,(2010), "The global crisis and the Turkish economy", TWN Global Economy

Series, 21: Financial Crisis and Asian Developing Countries , Third World Network.

Ünal Ali ve Kaya Hüseyin, (2009) “Küresel Kriz ve Türkiye”, Ekonomi ve Politika

Araştırmaları Merkezi, www.ekopolitik.org, Erişim Tarihi 15,08,2012.

Page 26: 2008 küresel finansal krizinin türkiye ve konya ekonomileri üzerine

Yavuz, Arif (2009), "Küresel Kriz ve İstihdama Etkisi", Sosyal Siyaset Konferansları

Dergisi, Sayı 58, 1-32.

Konya Ticaret Odası Veritabanı, 2012. http://www.kto.org.tr/

BDKK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu), 2011.

http://www.bddk.org.tr/WebSitesi/default.aspx

SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) İstatistik Yıllıkları, (2007-2011. http://www.sgk.gov.tr

TBB (Türk Bankalar Birliği), İstatistik Bölümü ,2012, http://www.tbb.org.tr/tr/

TCMB (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası), Elektronik Veri Dağıtım Sistemi, 2011.

http://www.tcmb.gov.tr/

TÜİK, (Türkiye İstatistik Kurumu), 2012, www.tuik.gov.tr/