32
MUSTAFA ALTUNOĞLU ARALIK 2015 SAYI: 145 ANALİZ 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

MUSTAFA ALTUNOĞLU

ARALIK 2015 SAYI: 145ANALİZ

2015 SEÇIMLERI VE

TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

Page 2: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta
Page 3: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

ARALIK 2015 SAYI: 145ANALİZ

MUSTAFA ALTUNOĞLU

2015 SEÇIMLERI VE

TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

Page 4: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

COPYRIGHT © 2015Bu yayının tüm hakları SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’na aittir. SETA’nın izni olmaksızın yayının tümünün veya bir kısmının elektronik veya mekanik (fotokopi, kayıt ve bilgi depolama, vd.) yollarla basımı, yayını, çoğaltılması veya dağıtımı yapılamaz. Kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir.

Uygulama.: Erkan SöğütBaskı.: Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş., Istanbul

SETA | SIYASET, EKONOMI VE TOPLUM ARAŞTIRMALARI VAKFINenehatun Caddesi No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKIYETel:+90 312.551 21 00 | Faks :+90 312.551 21 90www.setav.org | [email protected] | @setavakfi

SETA | Washington D.C. 1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106 Washington, D.C., 20036 USATel: 202-223-9885 | Faks: 202-223-6099www.setadc.org | [email protected] | @setadc

SETA | Kahire21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen Flat No 19 Cairo MISIRTel: 00202 279 56866 | 00202 279 56985 | @setakahire

SETA | IstanbulDefterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43Eyüp Istanbul TÜRKIYETel: +90 212 395 11 00 | Faks: +90 212 395 11 11

Page 5: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

5s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

IÇINDEKILER

ÖZET 7

7 HAZİRAN’DAN 1 KASIM’A SİYASET VE SİYASAL PARTİLER 8

SİYASETTE DEĞİŞİM VE SÜREKLİLİK 10

7 HAZİRAN VE 1 KASIM KARŞILAŞTIRMALI SEÇİM SONUÇLARI 13

SEÇİM SONUÇLARINA ETKİ EDEN DİNAMİKLER VE SİYASİ PARTİLER 18

TÜRKİYE’DE HAKİM PARTİ DÖNEMİ 21

SONUÇ 24

Page 6: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

6

ANALİZ

s e t a v . o r g

YAZAR HAKKINDA

Mustafa ALTUNOĞLU1976 yılında Bursa-Mudanya’da doğdu. Ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Mudanya’da ta-mamladıktan sonra, 1994-2000 arasında ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde okudu. Lisans eğitimi-ni takiben Eylül 2000’de Bilecik IIBF Kamu Yönetimi Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2003 yılında Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilim Dalı’ndan “Kapitalizm, Küreselleşme ve Kimlik” adlı teziyle Yüksek Lisans derecesi aldı. 2004-2009 yılları arasında doktora çalışmaları için bulunduğu Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı’ndan “Kimlik’in Modern Inşâı, Kim-lik Politikaları ve Türkiye’de Kimlik Tartışmaları” adlı teziyle doktor ünvanı aldı. Hâlen Anado-lu Üniversitesi AÖF’de çalışmakta.

Page 7: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

7s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

30 Mart 2014’ten 1 Kasım 2015’e kadar geçen kısa süre içinde Türkiye’de dört önemli seçim yapıldı. Yerel seçimle başlayan maraton cumhurbaşkanı seçimi ile devam etti. Akabinde ise peş peşe iki genel seçim deneyimi yaşandı. Partilerin değil, doğrudan adayların yarıştığı cumhurbaşkanı seçimi dışarıda bırakılırsa, yapılan bütün seçimlerde AK Parti açık ara fark ile rakiplerini geride bıraktı. Cumhurbaşkanı seçiminde ise uzun yıllar boyunca AK Parti’nin genel başkan-lığını yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ı açık ara oy farkıyla geride bırakarak Cumhurbaşkanı seçildi.1

Bu çalışmada özellikle 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin anlam ve öne-mini tespite yönelik bir tartışma yürütülecektir. Böylesi bir tartışmayı yürüt-mek için 7 Haziran ve 1 Kasım öncesi siyasi iklimin öne çıkan unsurları, partilerin kampanyalarında dikkat çeken başlıklar ve söz konusu iki seçimde alınan sonuçlar analize tabi tutulacaktır. Çalışmanın bir sonraki bölümün-de AK Parti, CHP, MHP ve HDP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki performanslarının arka planı üzerinde durulacaktır. Son bölümde ise yeni bir parti sisteminin (hakim parti sistemi) 1 Kasım itibarıyla daha da netleştiği dikkate alınarak, bir gelecek projeksiyonu sunulacaktır.

1. Nebi Miş ve Ali Aslan, “Erdoğan Siyaseti ve Kurucu Cumhurbaşkanlığı Misyonu”, SETA Analiz, Sayı 109, (Eylül 2014).

ÖZET

Bu çalışmada 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri analiz edilmiş, 1 Kasım sonrası dönem ise hakim parti sistemi üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır.

Page 8: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

8

ANALİZ

s e t a v . o r g

içerecek şekilde sorgulamaya girişti. Muhalefet bütün gücü ile, Gezi Parkı Eylemlerinde ortaya çıkan enerjiyi de arkasına alarak, eleştiri okları-nı AK Parti’ye ve Recep Tayyip Erdoğan üzeri-ne yöneltti. Recep Tayyip Erdoğan’ın gücünü ve iktidarını aşındırmak ve sonlandırmak amacıyla ‘sokak eylemleri’ni siyasal muhalefetin merkezi-ne yerleştirdi. Buna karşılık AK Parti ise her iki gelişmenin sadece siyaseti tanzim etmeye yönelik girişimler olduğunu vurgulayan bir siyaset izle-yerek, 2014 yılı içerisinde yapılacak iki seçimde halkın gereken cevabı vereceğini belirtti.

Tarafların Gezi Parkı Eylemleri ve 17-25 Aralık operasyonlarında aldıkları pozisyondan bağımsız olarak, bu iki gelişmenin bir yönüyle Türkiye’nin siyasi vasatı içindeki dengeleri sarsıcı bir tesir uyandırmaya çalıştığı açıkça ortadaydı.2 Zira bu iki olay üzerinden mevcut ittifaklar dağı-tılıp yerine yenileri tesis edilmeye çalışıldı. Örne-ğin, Gezi Parkı Eylemleri ile birlikte liberallerin ve liberal solcuların bir kısmı AK Parti’den uzak-laştı. Uzunca bir süre Avrupa Birliği’ne girme yönünde net bir irade ortaya koyması ve demok-rasiyi konsolide edici pratiklere öncülük etmesi sebebiyle AK Parti ile sıcak temas halinde olan bu kesimler, muğlak siyasi söylemlerle gittikçe eleş-tirel bir pozisyona geçtiler. 17-25 Aralık operas-yonları ise AK Parti ile Gülen grubu arasındaki ilişkilerde radikal bir kırılmaya yol açtı. Psikolo-jik harp tekniklerini kullanan Gülen grubu, uzun yıllara dayalı beşeri, kültürel ve iktisadi sermaye-sini Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti’nin gücünü zayıflatmak için devreye soktu.

7 Haziran seçimi öncesinde kendisini AK Par-ti karşıtı bir pozisyonda konumlandıran milliyetçi Kürt siyasal hareketi tüm muhalefet yapılarının sözcülüğüne soyundu. Hem Gezi Parkı Eylemle-rinde hem de 17-25 Aralık operasyonlarında AK Parti ile ilişkisini zedeleyici hamlelerden kaçınan ve HDP’de cisimleşen bu hareket, 7 Haziran öncesin-de ‘seni başkan yaptırmayacağız’ söyleminde oldu-

2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta Öldü”, Akşam, 10 Ağustos 2014.

7 HAZIRAN’DAN 1 KASIM’A SIYASET VE SIYASAL PARTILER Bir seçimin siyasi tarih içindeki yerini, önemini ve anlamını analiz etmenin pek çok yolu vardır. Oy dağılımlarını esas alarak değerlendirme yap-mak bu yollardan bir tanesidir. Bir diğeri, siyasi partilerin yürüttükleri kampanyaları masaya ya-tırmaktır. Seçim bildirgelerinden aday profille-rine, parti teşkilatlarının yürüttükleri faaliyetler-den liderlerin miting performanslarına kadar bir dizi veri bu kapsamda karşılaştırmalı olarak ele alınabilir. Elbette, analize konu edilen seçimin gerçekleştiği evredeki siyasi vasat da ihmal edil-memelidir. Bu sebeple, bu analiz kapsamında ön-celikle söz konusu iki seçimin öncesindeki siyasi vasatta öne çıkan unsurlar ele alınacaktır.

İki Seçim Dönemi: Siyasi İklim 7 Haziran öncesinde ülke gündemi Gezi Parkı Eylemleri ve 17-25 Aralık 2013 operasyonlarıy-la başlayan sürecin etkisindeydi. Daha doğrusu her iki gelişmenin artçı etkileri partiler arasın-daki rekabetin yönünü tayin etmek üzere halen sürmekteydi. AK Parti karşıtı blok, Gezi Parkı Eylemlerine karşı hükümetin mukavemet etme biçimini sorunsallaştırarak, AK Parti’nin yönet-me biçimi üzerinden bir otoriterlik tartışması başlattı. Bir anlamda seçimlerle gelen siyasi ikti-darın meşruiyetini antidemokratik yöntemleri de

Page 9: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

9s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

Bu noktada her iki unsurun da 1 Kasım seçi-mi üzerindeki belirleyici rolüne değinmek gerek-mektedir. İlk unsur olan koalisyon görüşmelerine bakıldığında, bazı partilerin koalisyon görüşmeleri hususunda kapıyı baştan kapatmaları, olası koalis-yon görüşmelerinin sonuçsuz kalacağına dair ka-nıları güçlendirmişti. Özellikle Devlet Bahçeli’nin 7 Haziran akşamı yaptığı ilk değerlendirmede, pek çok seçenek bizzat MHP lideri eliyle ihtimal dışı bırakıldı. Devlet Bahçeli, içinde MHP’nin olaca-ğı seçenekleri tümüyle değilse de, büyük oranda reddetti. Adının ‘hayırcı’ya çıkmasına yol açan bu tutumundaki ısrarı, CHP lideri Kemal Kılıçda-roğlu’nun ‘yüzde altmışlık blok’ tezini de daha en baştan çürüttü. Bütün bunlara, HDP ve AK Parti arasında kurulacak bir koalisyon hükümeti konu-sunda söz konusu iki partinin de gönülsüz olması eklendiğinde, 7 Haziran sonrasında sadece tek bir seçenek kalmış oldu: ‘Büyük koalisyon’. Merkezin iki partisinin, yani AK Parti ve CHP’nin bir araya gelerek böylesi bir koalisyona hayat verme çaba-larının uzun süren görüşmeler neticesinde sonuç-suz kalması, 1 Kasım’da yeni bir seçim yapılması kararının alınmasında belirleyici oldu.4 Neticede, partilerin koalisyon görüşmeleri sırasındaki tu-tumları ve stratejileri 1 Kasım seçiminde tarafların söylemlerinin merkezini oluşturdu.

1 Kasım öncesi siyasi gündemi şekillendiren ikinci önemli unsur, artan şiddet olayları oldu. Hatta, Ankara’da gerçekleşen patlama sebebi ile partiler programlarını ertelemeyi tercih ettiler. Bu sebeple kampanyalar meydanlardan daha çok televizyon ekranlarından yapıldı. Artan şid-det olayları ile alakalı olarak önce kimin ateşkesi ihlal ettiği tartışmaları yaşandı. AK Parti karşıtı blok, Tayyip Erdoğan’ın ‘başkanlık sistemi’ ha-yalini gerçekleştirmek için Çözüm Sürecini rafa kaldırarak PKK’ya yönelik operasyonların baş-laması emrini verdiğini iddia etti. Bu görüşün karşısında ise, PKK’nın hem uluslararası kon-jonktürün sunduğu imkanlardan yararlanmak

4. Nebi Miş, “CHP'nin Koalisyon Görüşmelerindeki Siyaseti”, Sa-bah Perspektif, 22 Ağustos 2015.

ğu gibi AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtı muhalefetin sözcülüğüne soyundu. Çözüm Süre-cini bir anda çıkmaza sürükleyen bu tutum, AK Parti’nin gücünün azalmasının ancak HDP’nin barajı aşarak Meclis’e girmesi ile mümkün olabile-ceğine inanan kesimleri HDP etrafında kenetledi. Böylelikle AK Parti karşıtı bloğa liberallerden ve Gülen grubundan sonra HDP çizgisindeki milli-yetçi Kürt siyasal hareketi de eklendi.

Bir kısım liberallerin ve Gülen grubunun AK Parti karşıtı blokta yer almaları, 30 Mart 2014 tarihli yerel seçimlerde ve bu seçimlerin he-men akabinde yapılan cumhurbaşkanı seçimin-de beklenenin aksine siyasi dengeleri radikal bir biçimde değiştirmedi. Bu iki seçim, stratejik elit gruplarının toplumsal karşılıklarının ne denli za-yıf olduğunu açık bir biçimde gösterdi. Bir başka deyişle, seçkinci elit gruplarının entelektüel ser-mayelerinin kitlelerle AK Parti arasındaki ilişkiyi zedelemeye yetmediği belirginleşti. Aynı şekilde, çıkardığı onca gürültüye rağmen, Gülen grubu-nun içe kapalı düzeneğinin toplum üzerindeki tesirinin ne denli sınırlı olduğu tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıktı.3

Gezi Parkı Eylemleri ile başlayan mezkur gelişmelerin gölgesi 1 Kasım seçiminde de bir miktar hissedildi. Ancak 1 Kasım öncesindeki siyasi iklimin ağırlıklı gündemi, daha çok 7 Ha-ziran seçimi sonrasında başlayan ve sonuçsuz ka-lan koalisyon görüşmeleri oldu. Burada, Çözüm Sürecinin başlamasından itibaren kesilmiş olan terör şiddetinin bir kez daha ortaya çıkmasının yarattığı travma da etkili oldu. Özellikle KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin düzenlediği ‘Barış Mitingi’nde iki canlı bomba saldırısıyla yüzden fazla insanın hayatını kaybetmesi, 1 Kasım ön-cesinde yaşanan en travmatik olaylardan biriydi.

3. Milliyetçi Kürt siyasi hareketinin “bunlar gitsin de ne olursa ol-sun” ile en yalın ifadesini bulan AK Parti karşıtı devirmeci siyasetin yanında konumlanması 7 Haziran’ı aşan sonuçlara yol açtı. Tuncay Önder’in ifadesiyle, “Gezi’den sonra AK Parti’nin Yeni Türkiye id-diasının asıl ve belki de tek ortağı Kürtlerdi. Yeni Türkiye, AK Par-ti’nin Kürtlerle birlikteliğini ima ediyordu. Bu birliktelik 7 Haziran öncesinde kopuşla noktalandı” (Bkz. Tuncay Önder, “1 Kasım’ın İmkan ve Sınırları”, Star Açık Görüş, 14 Kasım 2015).

Page 10: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

10

ANALİZ

s e t a v . o r g

hem de HDP karşısında uğradığı prestij kaybı-nı telafi etmek üzere tekrar silaha başvurduğu iddiaları yer aldı. MHP, artan şiddet olaylarını Çözüm Sürecine yönelik bilinen tutumunun doğruluğunun bir ispatı olarak gördü. CHP ise, uzunca bir süre Çözüm Sürecine destek konu-sunda belirsiz politika izlemesini perdeleyecek şekilde, sürecin askıya alınması karşısında ‘barış cephesi’ne adını büyük bir istekle yazdırmayı tercih etti. Yani, yaşanan şiddet olayları karşısın-da partilerin duruşu ele alındığında, siyasi par-tilerin kendilerini yangından zarar görmeyecek güvenli bir limana atmak için çaba gösterdikleri görülmekteydi. Bu doğrultuda alınabilecek en kolaycı tavır, AK Parti’yi ve Recep Tayyip Erdo-ğan’ı tek sorumlu ilan etmekti.

Yukarıda yürütülen tartışmaları özetlemek gerekirse; 7 Haziran ve 1 Kasım öncesinin siyasi iklimleri arasında belirgin bir ortaklık söz konu-sudur. Özellikle, muhalefetin yaşanan her hadise-yi AK Parti’nin gücünü aşındırmak üzere işlevsel kılma çabası bu ortaklığın en büyük kısmını oluş-turdu. Şöyle ki, Gezi Parkı Eylemleri ile başlayıp 17-25 Aralık operasyonları ve akabinde şiddet sarmalının tekrar PKK eliyle sahne alması ile de-vam eden gelişmelerin tüm sorumluluğunu tek başına AK Parti’ye yükleme çabaları her iki seçim öncesinde de devam etti. Gezi Parkı Eylemleri ile başlayan süreç, iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkileri biçimlendirmeye yönelik olmasının yanı sıra, siyaseti kötürümleştirmek gibi bir başka özel-liğe daha sahipti. Zira bunların her biri, siyasetin alanını daraltıcı, zeminini yok edici müdahaleler olarak tarih sahnesindeki yerlerini aldı.5

SIYASETTE DEĞIŞIM VE SÜREKLILIKBeyannameler7 Haziran öncesinde AK Parti “Yeni Türkiye Yo-lunda Daima Adalet Daima Kalkınma” başlıklı

5. Tuncay Önder, “Siyaseti Kötürümleştirmek”, Star Açık Görüş, 28 Aralık 2013.

beyannamesi ile seçmenin karşısına çıkmıştı.6 Beyanname, altı ana başlıktan oluşuyordu. Bu başlıklar bildirgede şu sıralamayla yer aldı:

1. Demokratikleşme ve Yeni Anayasal Sistem, 2. İnsani Kalkınma ve Nitelikli Toplum, 3. İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi, 4. Bilim, Teknoloji ve Yenilikçi Üretim, 5. Yaşanabilir Şehirler, Sürdürülebilir Çevre, 6. Vizyoner ve Öncü Ülke. Söz konusu bildirgenin istikrarlı ve güçlü

bir ekonomiye yönelik vurgusu en çok öne çıkan kısımlardan biriydi. Yine bildirge içinde Çözüm Sürecinin, Yeni Anayasa’nın ve başkanlık sistemi-nin ele alınma biçimi de dikkat çekti. AK Parti, özetle, Çözüm Sürecini bir Milli Birlik ve Kar-deşlik Projesi olarak gördüğünü vurgulamış ve sürecin devam etmesi yönünde bir irade beyan etmişti. Ayrıca yeni Anayasa yazımı ve bu kap-samda başkanlık sistemine geçmek de bildirge-nin vaatleri arasındaydı.

AK Parti’nin 1 Kasım seçimi için hazırla-dığı seçim beyannamesi ise “Huzur ve İstikrarla Türkiye’nin Yol Haritası”7 başlığını taşıyordu. Söz konusu beyanname 7 Haziran için hazırla-nan beyannamedekine benzer alt başlıklar barın-dırmaktaydı. Fakat 7 Haziran beyannamesinde vurgu adaletin tesisi ve kalkınmaya yönelikken, 1 Kasım beyannamesinde demokrasinin derin-leşmesi ve ekonominin güçlenmesi için istikrarın devamlılığına yönelikti. Bu vurguyla birlikte AK Parti, özellikle 7 Haziran seçimi sonrasında bir türlü hükümetin kurulamayışından kaynaklanan belirsizliğin ortadan kalkması ve istikrarın temini için seçmenden oy istedi. 1 Kasım beyanname-sinde öne çıkan bir başka husus ise, 7 Haziran seçiminde CHP, MHP ve HDP’nin seçmenin ekonomik rasyonalitesine hitap eden vaatlerinin benzerlerine yer verilmesiydi. Engellilerin, ço-cukların, kadınların, yaşlıların, emeklilerin, esna-fın, yatırımcının, işçilerin, tüccarların, çiftçilerin, sanayicilerin ve diğer toplum kesimlerinin gün-

6. “7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi”, AK Parti.

7. “1 Kasım 2015 Genel Seçimleri Seçim Beyannamesi”, AK Parti.

Page 11: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

11s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

delik sorunlarının çözümünü merkeze koyan bu vaatler ile AK Parti bir bakıma 7 Haziran seçimi için hazırlanan beyannamedeki eksikliklerini gi-dermiş gibiydi. Son olarak 1 Kasım beyanname-sinde AK Parti, tıpkı 7 Haziran beyannamesinde olduğu gibi Çözüm Sürecini devam ettirme, yeni bir anayasa yazma ve son olarak başkanlık siste-mine geçme vaadini yinelemişti.

CHP 7 Haziran seçimine “Yaşanacak Bir Türkiye”8 başlıklı bildirgesi ile girmişti. Söz ko-nusu bildirgede şüphesiz en çok öne çıkan hu-sus, seçmenin ekonomik rasyonalitesine hitap eden vaatlere büyük bir önem verilmesiydi. Daha doğrusu, CHP’nin 7 Haziran seçimine giderken bütün stratejisi; rakipleri ile ideoloji yahut kimlik eksenli bir rekabetin, çatışmanın içine girmek ye-rine doğrudan doğruya seçmenin gündelik haya-tında karşılaşması muhtemel sorunların çözümü-ne odaklanmış vaatleri öne çıkarmak olmuştur.9 CHP’nin 7 Haziran bildirgesinde başta Çözüm Süreci olmak üzere ülkenin diğer meselelerine, demokratik ve özgürlükçü bir yeni anayasa yazma ihtiyacına, yargının içinde bulunduğu sorunlara da değinilmiştir. Kürt meselesinin birinci sınıf demokrasi, daha fazla özgürlük ve siyaset yolu ile çözüleceğine yönelik genel geçer ifadeler kullanıl-mıştır. Ayrıca, demokrasi ve özgürlüklerin konso-lidasyonu için yeni bir anayasa yazımının gereği kabul edilmekle birlikte başkanlık sistemine geçi-şe açık bir biçimde karşı çıkılmıştır. Bunun yerine CHP, parlamenter sistemin güçlendirilmesinden, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılarak simgesel bir statü haline getirilmesinden yana-dır. Esas itibarıyla, 7 Haziran bildirgesi dikkate alındığında, CHP’nin önceliği ekonomi ve top-lumun bütün dezavantajlı kesimlerinin gündelik sorunlarının çözümü olmuştur.

8. Bildirge metni için bkz. http://www.hurriyet.com.tr/chpnin-se-cim-bildirgesi-28775276.

9. Bu noktada şuna dikkat etmek gerekir; CHP’nin 7 Haziran’da seçmenin iktisadi rasyonalitesine hitap eden bir stratejiden hareket ettiğini söylemek bu partinin kimlik esaslı bir siyasetten tümüyle vazgeçtiği anlamına gelmez. (bkz. Murat Yılmaz, “7 Haziran 2015 Seçimleri: Türkiye Kimlik Politikalarına ve Balkanlaşma Sürecine Teslim Olacak mı?”, Türkiye Günlüğü, Sayı 122, (2015), s. 28).

1 Kasım seçimi için hazırlanan bildirgeye bakıldığında, CHP’nin “Önce İnsan, Önce Bir-lik, Önce Türkiye”10 başlığı altında 7 Haziran seçimindekine oldukça benzer bir bildirge ile seçmenin karşısına çıktığı görülmektedir. Burada da vurgu esas itibarıyla toplumun dezavantajlı ke-simlerinin gündelik sorunlarının çözümüne yö-neliktir. İkinci olarak CHP, 1 Kasım bildirgesinde birlik ve uzlaşma vurgusunu öne çıkarmaktadır. Özellikle koalisyon hükümeti kurmak üzere yapı-lan görüşmelerde CHP’nin uzlaşmacı tutumunun altı çizilerek, her parti ile görüşebilmenin, toplu-mun her kesimi ile temas kurabilmenin CHP’nin esas ayırıcı niteliği olduğu vurgulanmaktadır.

MHP ise 7 Haziran seçimine “Bizimle Yürü Türkiye” başlıklı beyannamesi ile girmişti. Beyan-namede toplumsal onarım ve huzurlu bir gelecek için MHP’nin başlıca taahhütleri bulunmaktadır. Burada MHP’nin ‘yolsuzluk’, ‘adaletsizlik’ ve ‘bö-lücülük’ ile mücadeleyi merkezi tema olarak be-lirlemesi dikkat çekicidir. Ayrıca MHP kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri kapsamında öncelikle kısa vadede tek başına iktidara gelerek “çözülen milletin bütünleştirilmesini, demokrasinin güç-lendirilmesini; ekonomik, siyasi, sosyal ve tek-nolojik alanlarda yapılacak atılımlarla Türkiye’yi içine girdiği kısır döngüden çıkarmayı ve ülkenin sıçrama yapmasını temin”11 etmeyi hedeflemek-tedir. MHP’nin orta vadeli hedefi ise Türkiye’nin bölgesel bir güç haline gelmesidir. En nihayetinde uzun vadede ise MHP Türkiye’nin küresel bir güç ve lider ülke olmasını hedeflemektedir. Bu temel çerçeve MHP’nin 1 Kasım seçim beyannamesin-de aynen muhafaza edilmiştir. Bir başka deyişle, MHP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım beyannamelerin-de herhangi bir farklılık gözlenmemektedir.

HDP, “Büyük İnsanlık” başlıklı bildirgesi ile 7 Haziran seçimi öncesinde seçmen karşısına çık-mıştı. Söz konusu beyannamede en dikkat çeken husus HDP’nin seçim barajını aşmaya yönelik

10. CHP’nin 1 Kasım genel seçim bildirgesi için bkz. https://www.chp.org.tr/Public/1/Folder//52608.pdf.

11. “7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi”, MHP, 3 Mayıs 2015, Ankara, s. 32.

Page 12: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

12

ANALİZ

s e t a v . o r g

stratejisinin açık bir biçimde görülebilmesiydi. Bu kapsamda HDP, “radikal demokrasi” vurgusu ve hedefi ile toplumun güçlendirilmesi gereklili-ğinin altını çizmekteydi.12 HDP’nin seçim bildir-gesinde öne çıkan ilk nokta, seçim barajını aşma-ya odaklı bir strateji kapsamında farklı toplumsal kesimlerden destek almaya yönelik bir dilin ter-cih edilmesidir. İkinci ve belki ilkiyle de ilişkili husus ise, söz konusu beyanname ile HDP’nin, “seni başkan yaptırmayacağız” söyleminde oldu-ğu gibi AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtı kitleye hitap etmesidir.13 Son olarak HDP’nin, tıpkı CHP ve MHP gibi, seçmenin ekonomik rasyonalitesine hitap eden vaatlere bildirgesinde yer verdiği de vurgulanmalıdır.

“Büyük İnsanlık, Büyük Barış”14 başlıklı 1 Kasım seçim bildirgesinde ise HDP daha çok ‘ba-rış’ temasını öne çıkarma eğilimindeydi. Bildir-gede öne çıkan hususlara bakıldığında, HDP’nin tıpkı 7 Haziran’daki gibi AK Parti’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı doğrudan doğruya bir kez daha karşısına aldığı görülmektedir. Bunun dışında HDP’nin 7 Haziran bildirgesindeki ana eksenin bu bildirgede de muhafaza edildiği söylenebilir. HDP, başkanlık sistemine karşı çıkma eğilimini ve kimlik temelli ihtiyaçlarına yönelik söylemle-rini 1 Kasım bildirgesinde de sürdürmüştür.

Aday ProfilleriPartilerin her iki seçimde gösterdikleri adaylara dair yapılacak bir değerlendirme de kampanya stratejilerini anlamak için faydalı olabilir. AK Parti’nin 7 Haziran’daki aday listesine bakıldığın-da, bir önceki genel seçime kıyasla, Recep Tayyip Erdoğan’dan ve ‘üç dönem kuralı’ sebebi ile aday gösterilemeyen diğer önemli isimlerden yoksun olarak seçime girdiği görülmektedir. CHP ise 7 Haziran seçimine, pek çok seçim merkezinde ya-pılan ön seçimde ortaya çıkan sonuca riayet ede-rek girdi. Partinin aday listesinin son hali, genel

12. “7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi”, HDP.

13. Bkz. Vahap Coşkun, “7 Haziran Seçimlerine Doğru Halkların Demokrasi Partisi (HDP)”, SETA Analiz, Ankara, (2015).

14. “1 Kasım 2015 Seçim Beyannamesi”, HDP.

merkez kontenjanından adayların ilave edilmesi ile şekillendi. MHP listesindeki en dikkat çeki-ci isimlerden birisi, Ekmeleddin İhsanoğlu oldu. İhsanoğlu dışında, MHP Uşak’ta eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ı aday göster-mişti. HDP, 7 Haziran seçiminde farklı toplum kesimlerinin desteğini almaya yönelik bir liste oluşturdu. Muhafazakar kimlikleri ile bilinen isimler ve çeşitli sol grupları temsilen kendilerine listelerde yer bulan adaylar, Kürt siyasi hareketi-nin öne çıkan diğer önemli isimleri ile birlikte 7 Haziran seçiminde halkın karşısına çıktılar.

1 Kasım seçimine AK Parti dışındaki siyasi partiler listelerinde kayda değer değişiklikler yap-maksızın girdiler. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a aday listelerinde en fazla değişiklik gözlenen parti AK Parti’ydi. AK Parti toplamda 312 ismi yeniden aday gösterirken 238 ismi değiştirmiş oldu. Ya-şanan büyük değişimde en dikkat çekici nokta şüphesiz üç dönem kuralı sebebi ile 7 Haziran’da aday gösterilmeyen isimlerin bir kısmının 1 Ka-sım listesinde kendilerine yer bulmasıydı.

Seçim Kampanyaları7 Haziran öncesinde partilerin kampanyalarına bakıldığında, özellikle CHP ve HDP’nin kampan-yalarının odak noktasının AK Parti ve Recep Tay-yip Erdoğan karşıtlığı olduğu görülmektedir. CHP vaat siyasetini önceleyerek ekonomik vaatleri öne çıkardı. Vaatler, başlangıçta CHP lehine bir ha-vanın oluşmasına ciddi anlamda katkı sağlamıştı. Lakin bu hava bir süre sonra MHP, HDP ve hatta Haydar Baş’ın partisi BTP tarafından dile getirilen benzer vaatlerin hızla dolaşıma girmesi ile dağıldı. Vaat siyaseti kamuoyu üzerindeki belirleyiciliğini yitirdi. Aslında CHP lehine esen rüzgarın bir süre sonra etkinliğini yitirmesinin bir başka sebebi daha vardı. AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesinin ancak HDP’nin barajı geçmesi ile engellenebilece-ği hususu kamuoyu anketleri ile iyice belirginleşin-ce AK Parti karşısındaki muhalefetin odağı HDP oldu. HDP de üstlendiği misyona uygun bir bi-çimde AK Parti karşıtı muhalefetin yönelebileceği bir mecra haline geldiğinin işaretlerini verdi.

Page 13: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

13s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

2002’den beri girdiği bütün seçimlerin ak-sine, AK Parti ilk defa muhalefetin gösterdiği performans ve yönelttiği eleştiriler karşısında savunmada kaldı. Muhalefetin belirlediği gün-dem içinde gücünü muhafaza edici hamleler yapmaya çalıştı. Bu kapsamda hedefine HDP’yi yerleştirdi. HDP’nin barajı geçmesinin muhte-mel maliyetleri ile 7 Haziran’dan çok önce he-saplaşmaya çalıştı. Ayrıca, MHP’nin 7 Haziran öncesi kampanyasında en çok akılda kalan şeyin Çözüm Sürecini sonlandırma vaadindeki ısrarı olduğu hatırlanmalıdır. MHP, Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi özellikle Çözüm Sürecindeki tu-tumları sebebi ile eleştiri oklarının hedefi haline getirdi. Böylelikle MHP ile AK Parti arasındaki muhtemel oy geçişlerinin kendisi lehine bir işlev görmesini hedefleyen bir strateji benimsedi.

1 Kasım öncesinde siyasi dengelerin değiş-mesi, yukarıda kısaca özetlemeye çalışılan koa-lisyon görüşmeleri sırasında yaşanan deneyim-lerle doğrudan ilişkilidir. Özellikle MHP’nin siyaseti kilitleyen tavrı ve dahası partiler ara-sında bir uzlaşmanın sağlanamaması sebebi ile oluşan belirsizlik, ekonomik ve siyasi istikrar beklentisi içindeki halkın tepkilerinin büyük oranda MHP’ye yönelmesine yol açtı. Bunun dışında, HDP’nin seçim stratejisinde 7 Ha-ziran’a nazaran bir değişiklik olmadığı halde, artan PKK şiddetine karşı HDP gerekli güçlü tepkiyi vermeyince o döneme dek lehine esen rüzgar önemli oranda duruldu. Dolayısıyla 1 Kasım öncesinde bütün gözler AK Parti’nin üzerinde idi. Koalisyon görüşmelerinden bir so-nuç alınamamasının yol açtığı belirsizlikleri le-hine çevirmeyi yeni kampanyası ile başaran AK Parti, 1 Kasım öncesinde tek başına iktidarın sınırlarına ulaşan bir performans sergilemeye başlamıştı. Bunda kuşkusuz hem aday listele-rinin yenilenmesinin hem de huzur ve istikrara yapılan vurgunun etkisi vardı. Huzur ve istikrar adına, halkın güvenliğini sağlamak üzere terör-le mücadele etme biçimi de AK Parti’nin 1 Ka-sım öncesindeki kampanya döneminin gözde partisi haline gelmesine imkan tanıdı.

Sonuç olarak, 7 Haziran ve 1 Kasım önce-sinde siyasi partilerin yürüttükleri kampanyalar esas alındığında, ilkinde HDP’nin ikincisinde ise AK Parti’nin öne çıktığını ifade etmek yanlış ol-maz. Nitekim hem 7 Haziran hem de 1 Kasım seçimlerinde ortaya çıkan sonuçlar 7 Haziran’da HDP’nin, 1 Kasım’da ise AK Parti’nin beklene-nin üzerinde oy aldığını gösterdi.

7 HAZIRAN VE 1 KASIM KARŞILAŞTIRMALI SEÇIM SONUÇLARI 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde partilerin elde ettikleri sonuçlar karşılaştırıldığında siyasi man-zara çok açıktır. 7 Haziran’da AK Parti’nin oyları 2011’de yapılan genel seçimle kıyas edildiğinde, belirgin bir biçimde düşmüştür. HDP barajı geçmekle kalmamış, MHP ile aynı sayıda mil-letvekili (80) ile temsil hakkı kazanmıştır. CHP ve MHP ise konumlarını muhafaza etmişlerdir. CHP, 2011’deki oy oranına oldukça yakın bir oy alarak konumunu korurken, MHP ise oylarında kayda değer artış elde etse de CHP’nin ardından seçimi yine üçüncü sırada tamamlamıştır.

1 Kasım’da ise tablo bu sefer AK Parti’nin lehinedir. Dördüncü kez seçmen AK Parti’ye tek başına iktidar olma yetkisi vermiştir. Ancak CHP için, aldığı oy ve temsil hakkı kazandığı millet-vekili sayısı ile ‘yerinde sayma’ hali devamlılık arz etmektedir. MHP ve HDP ise 1 Kasım’ın iki mağlubudur. Her iki parti de önemli oran-da oy ve milletvekili kaybı yaşamak suretiyle 7 Haziran’daki performanslarının oldukça altında kalmışlardır. Özetle, 7 Haziran’da girdiği bütün seçimlerin tersine tek başına hükümet kurma şansı elde edemeyen AK Parti, 1 Kasım seçimin-de gösterdiği performans ve bir kez daha seçme-nin gösterdiği teveccühle ‘hakim parti’ konumu-nu muhafaza etme başarısı göstermiştir.

Seçim sonuçlarına dair partilerin perfor-mansları karşılaştırmalı bir biçimde ele alındığın-da AK Parti için vurgulanması gereken bir husus,

Page 14: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

14

ANALİZ

s e t a v . o r g

7 Haziran seçiminde AK Parti’nin her seçim böl-gesinde az ya da çok oy kaybetmiş olmasıdır. Parti 2011 genel seçimi ile karşılaştırıldığında, en çok Ağrı’da oy kaybına uğramıştır. Tablo 1’de görü-lebileceği üzere Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Erzu-rum, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Van, Batman ve Iğdır AK Parti’nin en çok oy kaybına uğradığı diğer seçim bölgeleridir. Dikkat edilirse, bu se-çim bölgelerinin her biri Doğu ya da Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer almaktadır. Erzurum dışında her biri Kürt seçmenin nüfusun önemli bir çoğunluğunu oluşturduğu şehirlerdir.15

TABLO 1. AK PARTI’NIN 7 HAZIRAN 2015 SEÇIMINDE EN ÇOK OY KAYBETTIĞI ILLER (YÜZDE)

ILLER 2011 7 HAZIRAN 2015

Ağrı 47.6 15.8 (↓31.8)

Van 40.2 19.4 (↓20.8)

Bingöl 67.1 46.9 (↓20.2)

Mardin 32.2 19.2 (↓20.0)

Bitlis 50.7 30.9 (↓19.8)

Siirt 48.0 29.0 (↓19.0)

Batman 37.1 18.1 (↓19.0)

Muş 42.8 24.2 (↓18.6)

Diyarbakır 32.2 14.0 (↓18.2)

Iğdır 28.3 10.8 (↓17.5)

Erzurum 69.2 52.0 (↓17.2)

Şanlıurfa 63.5 46.7 (↓16.8)

AK Parti, 7 Haziran’da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki seçim merkezlerinde kayda değer oranda oy kaybetmişti. Diğer yandan bütün se-çim merkezlerinde de AK Parti önemli oranda oy kaybetmişti. Bu durum, AK Parti oylarının gitti-ği yegane partinin HDP olmadığını gösterir. Pek çok yerde, AK Parti oyları azalırken MHP oyları artmıştı. 2014 Mart’ında yapılan yerel seçimler-deki seyre benzer bir biçimde, örneğin Afyon, Amasya, Artvin, Balıkesir, Burdur, Çankırı, Ço-rum, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Gümüşha-ne gibi seçim merkezlerinde MHP oyları artma eğilimindeyken, AK Parti’nin oyları azalmıştır.

15. Söz konusu oy kaybının sebeplerine dair bir açıklama için bkz. Ali Aslan, “7 Haziran’dan 1 Kasım’a Türkiye’de Siyaset ve Seçimler”, SETA Analiz, Ankara, Sayı 140, (2015), s. 26.

AK Parti’nin 1 Kasım seçiminde gösterdiği performans veri alındığında 7 Haziran seçimin-dekinden çok farklı bir tablo ile karşılaşılır. 1 Kasım’da AK Parti, bütün seçim bölgelerinde oylarını artırmayı başardı. Bu 7 Haziran’daki-nin tam tersi bir sonucun ortaya çıktığı anla-mına gelmektedir. AK Parti’nin oylarını en çok artırdığı iller Iğdır, Şanlıurfa, Kilis, Erzurum, Gaziantep, Elazığ, Aksaray ve Kütahya biçi-minde sıralanmaktadır. Buna karşılık, AK Parti en az Tunceli, Edirne, Muğla, Şırnak, Aydın ve Kırklareli’nde oylarını artırabilmiştir. İlaveten, Tablo 2’ye bakıldığında, AK Parti’nin en az oy aldığı seçim bölgelerinin Şırnak, Tunceli, Hak-kari, Diyarbakır, Ağrı, Edirne, Kırklareli, Bat-man ve Mardin olduğu görülmektedir.

TABLO 2. AK PARTI’NIN 1 KASIM 2015’TE EN AZ OY ALDIĞI SEÇIM BÖLGELERI (YÜZDE)

ILLER 7 HAZIRAN 1 KASIM

Şırnak 8.7 12.3

Tunceli 10.6 12.9

Hakkâri 8.7 13.8

Diyarbakır 14.0 22.3

Ağrı 15.8 27.7

Edirne 24.1 27.8

Kırklareli 23.1 28.4

Batman 18.1 29.1

Mardin 19.2 29.3

Bu seçim bölgelerinin Tunceli haricindeki tümünde AK Parti, birinci çıkan rakibinin ar-dından seçimi ikinci sırada tamamladı. Sadece Tunceli’deki yarışı AK Parti üçüncü sırada bi-tirdi. Bu, AK Parti’nin bütün ülkedeki seçim bölgelerinde seçimi ya birinci ya da ikinci sı-rada bitirdiği anlamına gelmektedir. Bir başka ifadeyle, AK Parti sadece 18 ilde rakiplerinin gerisinde kaldı. Geriye kalan 53 ilde rakiplerini geçmeyi başardı. Ayrıca, AK Parti’nin 1 Kasım seçiminde en az oy aldığı illere bakıldığında ya Mardin, Batman, Ağrı, Diyarbakır, Hakkari, Tunceli ve Şırnak gibi Kürt seçmenlerin nüfu-sun önemli bir çoğunluğunu oluşturduğu ya da Edirne ve Kırklareli gibi AK Parti’nin daha

Page 15: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

15s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

önce de zaten görece güçsüz olduğu seçim böl-geleri dikkat çekmektedir.

Son olarak, partinin en az oy aldığı söz ko-nusu seçim bölgelerindeki oy oranlarına bakıldı-ğında, sadece Şırnak, Tunceli ve Hakkari’de yüz-de 20’nin altında kaldığı görülmektedir. Bunlar aynı zamanda AK Parti’nin milletvekili çıkara-madığı üç seçim bölgesidir. AK Parti, az oy aldığı diğer tüm seçim bölgelerinde yüzde 20 ila 29,3 arasında oy oranına sahip olmuştur. Aslında en düşük oy aldığı seçim bölgelerinde bile, rakiple-rinin Türkiye genelinde aldıkları ortalama oyları hesaba katarak ifade edilirse, AK Parti oldukça yüksek oy oranlarına ulaşmayı başarmıştır.

TABLO 3. CHP’NIN 1 KASIM SEÇIMINDE 1. OLDUĞU ILLER VE OY ORANLARI (YÜZDE)

ILLER 1 KASIM

Aydın 40.2

Edirne 55.9

Izmir 45.9

Kırklareli 54.7

Muğla 47.5

Tekirdağ 44.9

7 Haziran seçiminde, rakipleri ile kar-şılaştırıldığında toplamda en çok oy kaybına AK Parti uğramıştı. 2011 seçiminde yüzde 49,8 olan oy oranı 7 Haziran 2015’te yüzde 40,9’a düşmüştü. CHP, AK Parti kadar olmasa da, 7 Haziran seçiminde oylarının bir mikta-rını rakiplerine kaptıran partiler arasındaydı; 2011’de yüzde 26 olan oy oranını yüzde 24,9’a düşürmüştü. CHP’nin bu küçük düşüşüne eş-lik eder biçimde 54 seçim bölgesinde de oyları azalmıştı. CHP en çok genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun memleketi olan Tunceli’de oy kaybına uğramıştı. Tunceli dışındaki seçim bölgelerinde CHP’nin oy kayıpları en fazla 6-7 puan civarında seyretmişti. Son olarak şu vurgulanabilir: CHP oylarını artırdığı 30 se-çim bölgesinde, tıpkı kaybettiklerindeki gibi, büyük bir sıçrama gerçekleştirmiş değildi. Bu seçim bölgelerinde CHP maksimum 4-5 pu-anlık ilave oy alabilmişti.

TABLO 4. CHP’NIN 7 HAZIRAN VE 1 KASIM’DA EN AZ OY ALDIĞI ILLER VE OY ORANLARI (YÜZDE)

ILLER 7 HAZIRAN 1 KASIM

Şırnak 0.9 1.5

Batman 0.7 1.6

Hakkâri 1.0 1.6

Ağrı 0.9 1.7

Muş 15.8 1.7

Mardin 24.1 1.8

Bingöl 23.1 1.8

Van 18.1 1.9

Diyarbakır 19.2 2.0

Siirt 1.2 2.0

Iğdır 3.5 2.1

Bayburt 2.4 2.4

Şanlıurfa 4.0 3.1

Bitlis 1.3 3.1

Erzurum 4.8 3.3

1 Kasım seçimindeki durumu dikkate alınarak söylenirse, 7 Haziran ile karşılaştırıl-dığında, CHP oylarında kayda değer bir deği-şime rastlanmamaktadır. Ancak kısmi bir iyileş-meden bahsedilebilir. 7 Haziran’da yüzde 24,9 olan oy oranı 1 Kasım’da 25,3’e yükselmiştir. Bu küçük yükselişin aksine, CHP’nin birkaç seçim bölgesi dışında oy oranlarındaki esneklik oldukça düşüktür. CHP, Tunceli ve Ardahan dı-şındaki hiçbir seçim bölgesinde 5 puandan fazla oy artışı ya da kaybı yaşamamıştır. Bunun yanı sıra CHP, 7 Haziran’da 10 ilde birinci parti ol-muştu. 1 Kasım’da ise, Tablo 3’te görülebileceği üzere, sadece 6 ilde rakiplerinin önünde yer ala-bildi. CHP ile ilgili son not en az oy aldığı iller-le ilgilidir. Tıpkı 7 Haziran genel seçimindeki gibi CHP en az oyu, Tablo 4’te görülebileceği üzere, Güneydoğu Anadolu illerinden alabildi. Hakkari, Şırnak, Mardin, Batman, Siirt, Van, Bitlis, Diyarbakır, Muş, Ağrı, Iğdır, Bingöl ve Şanlıurfa’da CHP’nin oyları sadece yüzde 1 ila 3 arasındaydı. Özetle, CHP’nin seçim perfor-manslarında 7 Haziran’dan 1 Kasım’a kayda de-ğer bir değişime rastlanmamaktadır.

Page 16: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

16

ANALİZ

s e t a v . o r g

7 Haziran’da AK Parti ve CHP bir önceki seçime göre oylarını en çok kaybeden iki par-tiyken, MHP sadece 10 seçim bölgesinde 2011 genel seçimine göre daha az oy almıştı. Sırası ile Adıyaman, Aydın, Bilecik, Bolu, Kars, Muş, Van, Ardahan, Iğdır ve Düzce’de en fazla 3-4 puana çıkabilen oy kayıpları yaşamıştı. Buna karşılık MHP 71 seçim bölgesinde oylarını artırmıştı. Aksaray, Karabük ve Kütahya örneklerinde ol-duğu gibi yer yer 11-12 puana ulaşabilen bu oy artışlarının MHP’nin ülke genelinde yaşadığı ge-nel oy artışına eşlik ettiği tespit edilebilir. 1 Ka-sım’da ise tablo tersine dönmüştür. MHP, küçük bir oranda oyunu artırdığı Ardahan dışında bü-tün seçim bölgelerinde oy kaybetti. MHP 17,5 puan oy kaybettiği Kilis’e ilaveten, Tablo 5’te görülebileceği üzere, 1 Kasım’da en çok Yozgat, Iğdır, Aksaray, Bilecik, Kütahya ve Bayburt’ta oy kaybına uğradı. Son olarak, MHP Güneydoğu Anadolu’da, tıpkı CHP gibi, ülkenin diğer böl-gelerine nazaran çok daha kötü bir performans sergiledi. MHP’nin en az oy aldığı seçim bölgele-rinin tümü Kürt seçmenlerin yoğun olarak yaşa-dığı yerlerdir. Buralarda MHP’nin oyu yüzde 0,8 ila 3,1 arasında değişmektedir. 16,3’ten 11,9’a düşen genel oy yüzdesi düşünüldüğünde MHP için 7 Haziran’dan 1 Kasım’a önemli bir oy kaybı yaşandığının söylenmesi gerekmektedir.

TABLO 5. MHP’NIN 1 KASIM 2015’TE EN ÇOK OY KAYBETTIĞI SEÇIM BÖLGELERI (YÜZDE)

ILLER 7 HAZIRAN 1 KASIM

Kilis 35.6 18.1 (↓17.6)

Yozgat 27.8 12.4 (↓15.6)

Iğdır 27.0 12.5 (↓14.6)

Aksaray 30.3 17.8 (↓12.6)

Bilecik 25.7 13.9 (↓11.9)

Kütahya 26.9 15.6 (↓11.4)

Bayburt 32.0 20.7 (↓11.3)

HDP’nin 2011 genel seçimine bağımsız adaylarla girmesi, 7 Haziran’da elde ettiği sonu-cun bir önceki seçimle karşılaştırılamamasına neden olmaktadır. Ancak, 7 Haziran seçiminde partilerin seçim bölgelerindeki performansları

dikkate alındığında, pek çok merkezde en yüksek oy artışına HDP’nin ulaştığı görülebilmektedir. Örneğin, Hakkari’de HDP yüzde 86,3 oranında oy alırken bir seçim bölgesinde elde edilen en başarılı sonucu da parti hanesine yazmayı ba-şarmıştır. Yine Ağrı, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Van, Batman, Şırnak, Ardahan ve Iğdır’da HDP, Türkiye orta-lamasının çok üzerinde oy almıştır.

TABLO 6. HDP’NIN 1 KASIM’DA EN ÇOK OY KAYBETTIĞI SEÇIM BÖLGELERI (YÜZDE)

ILLER 7 HAZIRAN 1 KASIM

Bingöl 40.9 29.1 (↓11.9)

Bitlis 60.3 48.6 (↓11.7)

Ağrı 78.2 66.8 (↓11.4)

Muş 71.3 60.6 (↓10.7)

Van 74.7 64.3 (↓10.5)

Kars 43.9 34.0 (↓10.0)

Siirt 66.1 57.2 (↓8.6)

Adıyaman 22.6 14.3 (↓8.4)

Ardahan 30.3 22.1 (↓8.3)

Diyarbakır 79.0 71.3 (↓7.8)

Mardin 73.2 67.0 (↓6.2)

Batman 72.5 66.8 (↓5.8)

Erzurum 17.7 12.3 (↓5.5)

Gaziantep 15.1 10.7 (↓4.5)

Elazığ 15.2 11.2 (↓4.1)

Hem 7 Haziran hem de 1 Kasım verileri dikkate alındığında HDP adına esas söylenmesi gereken husus, ülkedeki seçim barajını geçmeyi başarmasıdır. En az bunun kadar önemli bir başka nokta ise HDP’nin Türkiyelileşme projesine dair-dir. HDP, 7 Haziran’da kısmen gerçekleştirebildiği Türkiyelileşme projesinin 1 Kasım’da oldukça uza-ğında kalmıştır. Bir başka deyişle HDP, ekseriyetle Kürt seçmenin teveccühüne mazhar olan bir kimlik partisi olma vasfından kendisini kurtaramamıştır.

HDP, 1 Kasım’da, 7 Haziran verileri ile kar-şılaştırıldığında kayda değer bir oranda oy kay-betti. Toplam 66 ilde HDP’nin oyları düştü. Bu kaybın oransal olarak en çok yaşandığı iller Bingöl, Bitlis, Ağrı ve Muş’tur. Bu illeri, Tablo 6’da yer aldığı biçimi ile, Van, Kars, Siirt, Adı-

Page 17: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

17s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

yaman, Ardahan, Diyarbakır, Mardin, Batman, Erzurum, Gaziantep, Elazığ takip etmektedir. Bu seçim merkezlerinin tümünün ortak özelliği, HDP’nin buralarda Türkiye ortalamasının üze-rinde oy almasıdır. Özellikle Elazığ, Gaziantep ve Erzurum istisna tutularak söylenirse, diğer illerde HDP ortalamanın çok üzerinde bir seyir izlemiştir. HDP’ye dair bir başka önemli husus, HDP’nin yüzde 0,5’i geçmemek üzere 15 ilde oylarını artırmasıdır. HDP’nin 1 Kasım’da 23 ilde yüzde 10 barajının üzerinde bir oy aldığı, buna karşılık diğer illerde yüzde 10 barajının al-tında kaldığı da ayrıca unutulmamalıdır.

Partilerin 7 Haziran ve 1 Kasım’da elde et-tikleri oy oranlarını esas alarak yapılan karşılaş-tırmayı bir başka kıstas olan sandalye sayıları ile devam ettirmek mümkündür. AK Parti 7 Hazi-ran’da 258 milletvekili kazanmıştı. Bu, 2011’de elde ettiği 327 milletvekilliğinden 69’unu kaybet-mesi anlamına geliyordu. 1 Kasım’da ise AK Parti, 317 milletvekilliği kazandı. Yani 7 Haziran’a na-

zaran Meclis’teki sandalye sayısını 59 adet artırdı. . CHP’nin son üç seçimdeki performansına ba-kıldığında birbirine oldukça yakın sayıda vekillik elde ettiği görülür. Sırası ile CHP 2011’de 135, 7 Haziran’da 132 ve nihayet 1 Kasım’da 134 mil-letvekili ile parlamentoda temsil hakkı kazandı. Tıpkı oy oranlarındakine benzer bir biçimde elde ettiği milletvekili sayılarında da CHP’de kayda de-ğer bir değişimin söz konusu olmadığı çok açıktır.

CHP’nin hem oy oranlarındaki hem de mil-letvekili sayılarındaki istikrarına karşılık, MHP ve HDP cephelerinde önemli bir değişim söz konu-sudur. Nitekim MHP, 2011’deki 53 sandalyesine 27 tane daha ilave etmek suretiyle milletvekili sa-yısını 7 Haziran’da 80’e çıkarmıştı. Bu rakam 1 Kasım’da 2011 seviyesinin de altına indi, MHP toplamda 40 milletvekili ile temsil hakkı kazana-bildi. Benzer bir biçimde HDP meclis grubunda-ki sandalye sayısını 7 Haziran’da 35’ten 80’e taşı-mıştı. 1 Kasım itibarıyla ise bu sayı 59’a düşmüş oldu. Özetle, sandalye sayıları itibarıyla 7 Hazi-

TABLO 7: KÜRT SEÇMENIN AĞIRLIKLI OLDUĞU ILLERDE OY DEĞIŞIMI

2002 2007 2011 7 HAZIRAN 1 KASIM

ILLER

AK PARTI-HDP ÇIZGISINDEKI

MILLIYETÇI KÜRT SIYASI HAREKETI

AK PARTI- HDP ÇIZGISINDEKI

MILLIYETÇI KÜRT SIYASI HAREKETI

AK PARTI- HDP ÇIZGISINDEKI

MILLIYETÇI KÜRT SIYASI HAREKETI

AK PARTI- HDP ÇIZGISINDEKI

MILLIYETÇI KÜRT SIYASI HAREKETI

AK PARTI- HDP ÇIZGISINDEKI

MILLIYETÇI KÜRT SIYASI HAREKETI

Adıyaman 41.4 12.0 67.3 8.0 67.1 60.6 58.0 22.6 69.1 14.3

Ağrı 17.7 35.1 63.0 24.4 47.6 43.4 16.6 76.9 27.7 66.8

Batman 20.6 47.1 46.4 39.4 37.1 51.5 18.9 71.4 29.1 66.8

Bingöl 31.7 22.2 71.1 14.3 67.1 23.9 47.0 40.5 64.5 29.1

Bitlis 17.7 29.6 58.8 21.8 50.7 40.2 31.4 59.4 44.2 48.6

Diyarbakır 16.0 56.1 40.9 47.0 32.2 61.7 14.8 77.7 22.3 71.3

Hakkâri 60.8 45.1 33.5 56.2 16.5 79.8 90.7 84.9 13.8 82.0

Iğdır 60.5 32.7 28.9 40.5 28.3 31.5 10.8 55.9 31.6 51.7

Kars 17.2 19.6 41.2 15.6 42.6 19.2 27.2 43.5 36.2 34.0

Mardin 15.4 39.6 44.1 38.8 32.2 60.9 19.9 72.1 29.3 67.0

Muş 16.9 38.1 38.6 45.8 42.8 44.3 24.9 70.2 34.5 60.6

Siirt 84.8 - 48.8 39.5 48.0 42.5 28.7 64.7 37.2 57.2

Şanlıurfa 22.9 19.3 59.8 20.1 63.5 27.0 46.8 38.1 64.3 28.2

Şırnak 14.0 45.9 26.9 51.8 20.6 72.3 90.5 83.8 12.3 83.6

Tunceli 60.7 32.5 12.3 60.0 15.8 22.2 11.5 60.0 12.9 54.9

Van 25.9 40.9 53.2 32.6 40.2 49.5 20.1 73.6 30.7 64.3

Page 18: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

18

ANALİZ

s e t a v . o r g

ran’dan 1 Kasım’a geçen süre içinde en avantajlı partinin AK Parti olduğu görülmektedir.

Son olarak, partilerin 7 Haziran ve 1 Kasım’da elde ettikleri sandalyelerin ülke geneline dağılımı-na bakmak yerinde olacaktır. 7 Haziran’da AK Par-ti sadece beş ilde (Ağrı, Hakkari, Iğdır, Şırnak ve Tunceli) milletvekili çıkaramamıştı. 1 Kasım’da ise sadece üç ilde (Hakkari, Şırnak ve Tunceli) millet-vekili çıkaramadı. Bunun en yalın haliyle anlamı şudur: AK Parti ülkenin bütününe yayılmış bir sosyolojik meşruiyete sahiptir. Buna karşılık, aynı şeyi rakipleri için söylemek zordur. Çünkü 7 Ha-ziran’da CHP 37, MHP 34 ve HDP ise 54 ilde temsilci çıkaramamıştı. 1 Kasım’da ise, CHP 35, MHP 57, HDP ise 59 ilde milletvekili çıkarmayı başaramadı. Bu veriler esas alındığında, en radikal değişimin MHP adına yaşandığı görülür. MHP 1 Kasım’da, daha önce milletvekili çıkarabildiği tam 23 ilde temsil hakkına sahip olamadı.

SEÇIM SONUÇLARINA ETKI EDEN DINAMIKLER VE SIYASI PARTILER 7 Haziran’dan 1 Kasım’a AK PartiAK Parti, 2002’den beri girdiği her seçimde elde ettiği başarılarla, Türkiye’nin siyasi hayatı içinde istisnai bir durum oluşturmaktadır. 2002, 2007 ve 2011 yıllarında yapılan üç seçimde tek başı-na hükümet kurma şansı elde eden AK Parti, aynı zamanda düzenli bir biçimde oylarını ar-tırmıştır. 7 Haziran’da yapılan seçimde AK Parti uğradığı ciddi oy kaybına rağmen, önemli bir farkla rakiplerinin önüne geçmeyi başarmıştı. Lakin, tek başına hükümet kuracak bir parla-menter çoğunluğa erişememişti. Nihayet, 7 Ha-ziran sonrasında bir koalisyon hükümeti kuru-lamayışını takiben yapılan 1 Kasım seçiminde AK Parti yüzde 50’ye yaklaşan oy oranı ile tek başına hükümet kuracak sandalye çoğunluğunu elde etti. Bir bakıma 1 Kasım’da AK Parti eşine az rastlanır bir ‘geri dönüş’ gerçekleştirdi. Artık Türkiye’de hakim parti sistemine geçilmesi bu seçimle birlikte daha da netleşmiştir.

AK Parti’nin 7 Haziran seçiminde maruz kaldığı oy kaybının temel sebeplerinden biri, AK Parti’nin söylemsel üstünlüğünü rakipleri-ne kaptırmasıdır. Bir başka deyişle, savunmacı bir konuma hapsolmasıdır.16 Düşüşün bir diğer önemli sebebi, HDP’nin barajı geçmenin eşiğine gelmesiydi. Özellikle Çözüm Sürecinin etkisi ile ‘etnik kimlik bilinci’17 yükselen Kürt seçmenin HDP’nin barajı geçmesi hedefi etrafında sıkı bir biçimde mobilize olması, AK Parti’nin 7 Hazi-ran’da zorlanmasına zemin teşkil etti. Neticede, önemli oranda bir seçmen kitlesini AK Parti HDP’ye kaptırdı.

AK Parti’nin 7 Haziran’daki aday listesi sonuç üzerinde menfi tesir uyandıran bir başka dikkat çekici faktördü. ‘Üç dönem’ kuralı sebebi ile aday gösterilemeyen partinin ağır isimlerinin yerine belirlenen isimlere yönelik yer yer mem-nuniyetsizlik söz konusuydu. Hem AK Parti teş-kilatları hem de halk nazarında beklenen etkiyi uyandırmayan bir liste ile seçime gitmek, AK Parti açısından sonuçlara olumsuz etki etti.

7 Haziran seçimlerinin ortaya koyduğu tablo AK Parti’nin önüne iki temel seçenek koymuştu. AK Parti ya mevcut konumunu mu-hafazaya yönelik stratejisini sürdürecek ya da yaşadıklarından çıkardığı derslerle yeni bir çıkış yolu bulmak üzere harekete geçecekti. 7 Hazi-ran sonrasında AK Parti ikincisini tercih etti. Önce, 7 Haziran seçimindeki sonuç üzerinde tesir uyandıran sebepleri keşfetmeye yönelik ça-lışmalara öncelik verdi. Kadrosunu yeniledi. Ye-niden muhalefet karşısında söylemsel üstünlüğü eline geçirdi. ‘Vaat siyaseti’nin gücünü teslim ederek seçmene sadece daha önceki faaliyetleri-ni anlatmakla yetinmedi. Dahası ve belki de en önemlisi, koalisyon görüşmelerinin bir hükümet kurmaya imkan vermemesinin yarattığı belirsiz-liği ‘istikrar’ vurgusu ile kendi lehine işlev göre-cek bir faktör haline getirmeyi başardı. Ayrıca

16. Ali Aslan, “7 Haziran’dan 1 Kasım’a Türkiye’de Siyaset ve Se-çimler”, SETA Analiz, Sayı: 140, (Ekim 2015), s. 11.

17. Erol Göka, “7 Haziran Dersleri”, Türkiye Günlüğü, Sayı 122, (2015), s. 1.

Page 19: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

19s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

uzunca bir süredir içine hapsoldukları Erdoğan karşıtlığı sebebi ile yaşanan her krizin derinleş-mesinden medet uman muhalefetin söylem ve edimlerinin de AK Parti’nin başarısındaki katkı-sını ihmal etmemek gerekir. Şöyle ki, muhalefe-tin bir kısmının “demokratik yöntemler dışında terör, iç savaş, darbe veya Türkiye’nin sınırlarını tartışmaya açan ima ve şantajları, demokratik yönetim ve devlet kapasitesine bir meydan oku-ma olarak”18 algılandığı için seçmen tercihini ‘istikrar’ ve ‘huzur’dan yana kullandı.

7 Haziran’dan 1 Kasım’a CHPCHP 1950’den beri, yani çok-partili siyasi hayata geçilmesinin ardından yapılan ilk adil ve şeffaf se-çimlerden itibaren hiç tek başına iktidara gelecek bir çoğunluk elde edemedi. Son olarak 9 Ekim 1995 ile 6 Mart 1996 tarihleri arasında görev ya-pan ve DYP ile kurulan koalisyon hükümetinde yer aldı. Yani 1996’dan 2015 yılına kadar geçen yaklaşık 20 yıllık süre zarfında CHP hiç iktidar yüzü göremedi. Dahası, 1999 yılında yapılan ge-nel seçimlerde CHP baraj altında kalarak Mec-lis’te temsil imkanı bulamadı. Buna karşılık, 2002 yılında elde ettiği yüzde 19,3’lük oy oranı ile tek-rar Meclis’e girdi ve ana muhalefet partisi görevini üstlenmiş oldu. 2002 genel seçiminde elde ettiği bu konumunu 2007, 2011, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015’te yapılan seçimlerde de muhafaza etti.

Her seçim sonrasında CHP’de eğer beklenti-ler karşılıksız kalmış ise birbirine oldukça benzer gelişmeler yaşanır ve taraflar kozlarını kongrede paylaşır. Bu karşılaşma sonucunda genellikle ka-zanan mevcut genel başkan olur. Kılıçdaroğlu da, tıpkı selefi Baykal gibi, her seçimde beklentileri-ne cevap bulamayan ve istifa çağrılarına maruz kalan bir genel başkan olmuştur. Nitekim 1 Ka-sım sonrasında da CHP’de benzer bir süreç ya-şanmakta ve kongre çağrıları yapılmaktadır.

Son iki genel başkanı, Deniz Baykal ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu esas alarak söylenirse, CHP’de her seçim sonrasında yaşanan ‘kriz hali’ni telafi

18. Murat Yılmaz, “1 Kasım Siyasi Merkezin Tahkimi”, Yeniyüzyıl, 10 Kasım 2015.

için bir dizi tedbir yürürlüğe sokulmaktadır. Bay-kal’ın ‘yeni sol’ ya da ‘Anadolu solu’ ile yapmaya çalıştığını, Kılıçdaroğlu ‘yeni CHP’ ile deneyerek partiyi yenilemeye çalışmaktadır. Fakat neticede önemli bir değişiklik yaşanmamaktadır.

Kılıçdaroğlu, genel başkan seçildiğinden beri CHP’nin sınırlarını aşmak üzere çeşitli stra-tejiler denemektedir. Partiyi yenilemeye çalışarak gençlere ve kadınlara örgüt içinde ağırlık verme-ye yönelik bir çaba göstermektedir. Farklı toplum kesimlerine ulaşmayı, halka gitmeyi öncelikli hedef haline getirmiştir. Aynı zamanda partinin ideolojisini de gözden geçirip, Baykal döneminin ulusalcılığını geri planda tutmaya özen gösterdi-ği de söylenebilir. Laikliğin, parti politikalarının ana belirleyeni olmaktan çıkması bu kapsamda değerlendirilmelidir. Fakat CHP’de değişmeyen bir unsur olarak partinin; rejimin, devletin, ulu-sal bütünlüğün, cumhuriyetin, Atatürk ilkeleri-nin güvencesi olarak görülmesi söylenebilir.

CHP, 7 Haziran’da ilk defa seçmene ‘vaat siyaseti’ ekseninde yeni bir alternatif sundu.19 Seçmenin ekonomik önceliklerine hitap etmeye yönelik bu strateji sınırları aşma çabasının bir yansıması olarak kabul edilebilir. Ama aynı CHP, Çözüm Süreci ya da başkanlık sistemi ile ilgili tartışmalardaki konumlanma biçimi ile kendi sı-nırlarının çeperlerinde dolaşmaya devam etti. Bir başka biçimde söylenirse, gerçek ya da muhayyel tehditlere karşı kendini güvenilecek yegane mercii olarak vasıflandırdı. Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak’ın 7 Kasım tarihinde bir sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı “Bu gece sadece

19. Erdal Karagöl, “Kurguyla Gerçeklik Arasında CHP”, Yenişafak, 25 Mayıs 2015.

CHP, çok-partili siyasi hayata geçildiğinden beri tek başına iktidara gelecek çoğunluğa ulaşamadı.

Page 20: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

20

ANALİZ

s e t a v . o r g

Avrupa ile uyum için, saatlerimizi geri alıyoruz. CHP var oldukça, Türkiye’yi ve Cumhuriyeti geri götürmeye kimsenin gücü yetmez” mesajı bunun çarpıcı örneklerindendir. İdeolojik düzlemde, özetle, ‘sınır’ ile vurgulanan krizi bu ifade tem-sil etmektedir. Ayrıca CHP’nin örgüt yapısından kaynaklı sınırlarını aşmakta zorlandığı da belir-tilmelidir. Bu durum öncelikle CHP teşkilatları-nın sokağın en ücra köşelerinde yerleşik olanları fethetmeye odaklı siyaset anlayışının önemini yeterince kavrayamamaları ile ilgilidir.20 Ayrıca CHP’nin hep bir parti içi mücadele ile anılması da bu durumu güçlendirmektedir. Onlarca farklı grubun aralarındaki iktidar mücadeleleri, CHP örgütlerinin enerjisini azaltmaktadır.

Kısaca ifade etmek gerekirse, CHP ne kendi içindeki sınırlarını ne de 2002’den beri AK Parti tarafından belirlenmiş sınırlarını aşmaya yetecek bir strateji üretebildiği için mevcut konumunu muhafaza etmektedir. Seçmenin ekonomik kay-gılarına hitap ederken bir heyecan yaratsa ve ko-alisyon görüşmelerinde yapıcı bir tutum takınsa da neticeyi değiştirememektedir.

7 Haziran’dan 1 Kasım’a MHPHem seçim performansları bakımından hem de siyasal hayat içindeki konumlanışları bakımından CHP ile MHP pek çok ortak noktaya sahiptir. Örneğin, 1999’da baraj engeline takılan CHP ile benzer bir kaderi MHP 2002 seçiminde yaşamıştı. Buna karşılık, iki parti de 2007’den beri istikrarlı bir biçimde belli bir düzeyde oylarını muhafaza et-meyi başarmıştı. Fakat CHP’ye nazaran MHP’nin oy oranı daha değişken bir performansa sahiptir. Örneğin, 7 Haziran’daki yüzde 16,3’lük oy oranı, 1 Kasım’da yüzde 11,9’a gerilemiştir. Yine bir baş-ka benzerlik; tıpkı CHP gibi MHP’nin de kendini bir güvence olarak görmesi hususudur. Devletin ve milletin bütünlüğü MHP’lilere göre kendileri-nin teminatı altındadır.21

20. Tanju Tosun, “CHP Neden Kazanmıyor? Nasıl Kazanır?”, Al Jazeera Türk, 4 Kasım 2015.

21. Mustafa Altunoğlu, “7 Haziran Seçimine Doğru Milliyetçi Ha-reket Partisi (MHP)”, SETA Analiz, İstanbul, (2015).

MHP’nin üstlendiği asli misyon ile seçim performansları arasında kopmaz bir bağ bulun-maktadır. Söz konusu misyon bazen, özellikle olağanüstü dönemlerde, kriz anlarında MHP le-hine işlev görebilmektedir. Bu noktada MHP’nin 1999 yılındaki başarısı hatırlanmalıdır. Merkez sağın çökme eğilimi içine girdiği ve dahası Ab-dullah Öcalan’ın yakalandığı bir vasatta seçmen belli bir oranda MHP’ye teveccüh göstermişti. Lakin, bu teveccühün gereğini yerine getireme-yen MHP bir sonraki seçimde baraj altında kal-mıştı. 7 Haziran’dan 1 Kasım’a MHP oylarında yaşanan dalgalanmayı da benzer bir biçimde ana-liz etmek mümkündür. Büyük oranda AK Parti ile aynı sosyolojik tabana hitap eden MHP, kendi performansından ziyade AK Parti’nin uğradı-ğı kısmi itibar kaybı karşısında 7 Haziran’da 80 milletvekilliği elde etmeyi başarmıştı. 1 Kasım’da ise sonucun MHP için 7 Haziran’daki kadar par-lak olduğu söylenemez. Zira, MHP, 4,4 puan oy kaybetti ve 80 olan sandalye sayısı 40’a düştü. Bu oy kaybının temel sebebi, koalisyon görüşmele-ri sırasındaki pozisyonu yüzünden bir hükümet kurulamamasından doğan belirsizliğin ana mü-sebbibi olarak Devlet Bahçeli’nin görülmesidir. MHP’nin uğradığı ciddi oy kaybının, ilkiyle de ilişkili bir biçimde, ikinci önemli sebebi bütün yatırımını istikrarsızlıktan yana yapmasında aran-malıdır. MHP 7 Haziran’dan itibaren, “sorum-luluk almayı reddeden, rakipleri kötü duruma düşsün diye ortamı zorlayan, sırf ana muhalefet olma uğruna ülkenin yönetilemez hale gelmesini içine sindirebilen bir strateji izledi. Sonuçta top-lumun daha sert tedbirlerin alınmasına hazır hale geleceğini ve ‘yıpranmamış’ bir parti arayacağını öngördü.”22 Bir başka biçimde söylenirse, MHP mevcut krizin derinleşmesinin kendisine duyu-lan ihtiyacı artıracağı öngörüsünden hareketle bir strateji geliştirdi. Lakin, istikrarsızlığın esas müsebbiplerinden biri addedilerek seçmen tara-fından cezalandırıldı. Değişen, kayan, yenilen-

22. Etyen Mahçupyan, “Muhalefet Niye Kaybetti?”, Akşam, 10 Kasım 2015.

Page 21: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

21s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

miş sosyolojilerin hassasiyetlerini kavrayabilecek bir rasyonaliteden yoksun olduğu için23 siyasetsiz siyasetinin cezasını sandıkta ödedi.

7 Haziran’dan 1 Kasım’a HDPMilliyetçi Kürt siyasi hareketi, Halkın Emek Partisi (HEP) ile başlayan serüvenini farklı isim-lerle devam ettirdi. HADEP, DEHAP, DTP, BDP ve son olarak HDP ile devam eden bu serüvenin ilk parlamento deneyimi 1991 yılın-da Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) çatısı altında girilen seçimler sonrasında yaşanmıştı. 1995 ve 1999 seçimlerine HADEP ile giren milliyetçi Kürt siyasi hareketi, 2002 seçimine ise DEHAP ile katılmıştı. Sıralanan bu üç seçimin hiçbirinde ülke barajını geçmeyi başaramamış-tı. Söz konusu hareket 2007 ve 2011 yıllarında yapılan genel seçimlere bağımsız adaylarla katıl-mayı tercih etti. 2007 yılında ‘Bin Umut Aday-ları’ndan 27’si parlamentoya girmeyi başardılar ve DTP çatısı altında birleştiler. 2011 yılında ise ‘Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’ adına girilen seçimlerden sonra BDP 36 sandalye ile Meclis’te temsil hakkı kazandı.

Milliyetçi Kürt siyasi hareketinin son temsil-cisi HDP 15 Ekim 2012’de kurulduktan sonra 7 Haziran seçimine kendi adıyla girme kararı aldı. Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı seçimin-de elde ettiği oy, HDP’nin barajı geçebileceğine dair ümitleri yeşertmişti. Nitekim, 7 Haziran’da HDP beklentilerin üzerinde bir oy oranı (yüzde 13,1) elde ederek 80 milletvekilliği kazandı. 1 Kasım’da ise bu oran yüzde 10,8’e düştü. Böyle-likle 80 sandalyeden 21’ini kaybeden HDP Mec-lis’te 59 sandalye ile temsil hakkı kazanmış oldu.

HDP 2012 yılında kurulurken temel ama-cı, en azından söylem düzeyinde de olsa, sadece Kürt meselesine duyarlı bir siyasi parti olmaktan çıkmak ve Türkiye’nin diğer temel meseleleri hakkında da söz söyleyebilen bir parti hüviyeti kazanabilmek, en nihayetinde Türkiyelileşmekti.

23. Hasan Bülent Kahraman, “Dinamik Sosyolojinin Kararı”, Sa-bah, 2 Kasım 2015.

HDP’nin 7 Haziran öncesi gündeme bu ka-dar fazla getirilmesinin çok basit bir rasyonalitesi vardı: AK Parti’nin bir kez daha tek başına ikti-dar imkanı elde etmemesi için HDP’nin mutlak surette barajı geçmesi gerekiyordu. Nitekim ül-kenin hem doğusundaki hem de batısında Kürt-lerin büyük bir kısmının desteğine ek olarak AK Parti karşıtlarının yardımıyla HDP baraj engeli-ni kolaylıkla aştı. Dahası, AK Parti’nin tek başı-na hükümet kuracak bir çoğunluğa ulaşmasının da önüne geçmiş oldu. Bunun yanında ana akım medyanın HDP’ye sunduğu destek ve Selahat-tin Demirtaş’ın performansı HDP’nin elde ettiği sonuçta önemli bir rol oynamıştır.

Elde ettiği bu sonuca rağmen HDP 7 Ha-ziran sonrasında hızla düşüşe geçti. Bu düşüşün HDP’nin payına düşen çok basit bir sebebi vardı: Artan PKK şiddetine karşı gereken tepkiyi gös-termemek.24 HDP önde gelenleri PKK’nın terör eylemlerini tekrar yürürlüğe koyması karşısında çok ciddi bir karşı duruş sergileyemediler. Bunun yerine bütün sermayelerini, Çözüm Sürecinin ay-rılmaz parçası AK Parti’yi itibarsızlaştırmak üzere kullandılar. 1 Kasım bu tutumun halk nazarında pek de muteber bulunmadığını açık bir biçimde gösterdi. Neticede, HDP Meclis’teki sandalyeleri-nin önemli bir kısmını kaybetti. Böylelikle HDP Türkiyelileşme fırsatını geri tepti. PKK’nın da önemli oranda etkili olduğu bu kayıpla birlikte,25 HDP kendisini sadece milliyetçi Kürt toplumu-nun taleplerini dile getirmekle sınırlı bir siyasete mahkum etmiş oldu.

TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI1 Kasım seçimi AK Parti’nin mutlak üstünlüğü ile sonuçlandı. Böylece AK Parti dördüncü kez tek başına hükümet kurma şansı elde etti. Hem Türkiye’de hem de dünyanın diğer ülkelerinde

24. Burhanettin Duran, “HDP'nin Erken Seçim Siyaseti”, Sabah, 8 Ağustos 2015.

25. Gürbüz Özaltınlı, “Kürtlerin Merkeze Yolculuğuna PKK Bari-katı”, Yeniyüzyıl, 10 Kasım 2015.

Page 22: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

22

ANALİZ

s e t a v . o r g

bir partinin dört kez üst üste tek başına hükümet kuracak bir parlamenter çoğunluğu elde etmesi-ne nadiren rastlanmaktadır. Örneğin, Japonya, İsveç, İsrail, İtalya, Malezya, Güney Afrika, Mek-sika ve Tayvan gibi ülkelerde bir parti uzun bir süre boyunca mutlak surette hakimiyetini muha-faza edebilmiştir/edebilmektedir. Bu türden de-neyimleri ifade etmek üzere ‘hakim parti sistemi’ kavramsallaştırmasına başvurulduğunu bu nok-tada hatırlamak gerekir.

Bir partinin uzunca bir süre (yirmi yıl ya da 3-4 seçim üst üste) demokratik usullerle yapılan adil ve şeffaf seçimlerde rakiplerini geride bıra-karak parlamentoda mutlak çoğunluk elde ettiği ülkelerde parti sistemi ‘hakim parti sistemi’ ola-rak adlandırılır. Örneğin Japonya’da 1955-2009 arasında (1993-1994 arasındaki 11 aylık ara is-tisna tutulursa) Liberal Demokratik Parti (LDP) tam 54 yıl iktidarda kalmıştır. Bir başka örnek Hindistan’daki Kongre Partisi deneyimidir. Kongre Partisi, 1947 ile 1977 yılları arasında 30 yıl boyunca iktidarı elinde bulundurmuştur. Bu-gün sadece iki ülkede (Güney Afrika ve Malezya) hakim parti sistemi halen yürürlüktedir. Malez-ya’da 1974’den beri UMNO’nun ve Güney Af-rika’da 1994’den beri Afrika Ulusal Kongresi’nin (ANC) hakimiyetleri süregelmektedir.

Hakim parti sistemi deneyiminin yaşan-dığı örnekler farklı ülkelerde ve kültürlerde hakim partilerin ortaya çıkabildiklerini gös-termektedir. Söz konusu ülkeler farklı tarihsel, kültürel ve ekonomik özelliklere sahiptir. Her biri farklı sosyoekonomik gelişmişlik skalasın-da yer alan, yönetim sistemi ve seçim sistemleri birbirinden farklı ülkelerdir. Mesela bir ülkenin Hıristiyanlık, Musevilik ya da İslamiyet’in etki alanı içinde yer alması ile hakim parti sistemi-nin varlığı ya da yokluğu arasında zorunlu bir bağ tesis edilememektedir. Aynı şekilde, sosyo-ekonomik gelişmişliğinin ileri düzeyde oldu-ğu ülkeler kadar gelişmekte olan ülkelerde de hakim parti deneyimine tesadüf etmek müm-kündür. Son olarak, farklı seçim sistemlerinin uygulandığı ve farklı yönetim sistemlerinin yü-

rürlükte olduğu ülkelerde hakim parti deneyi-mi yaşanabilmektedir.26

Hakim parti sisteminin varlığı için stan-dart bir ön koşul belirlemek güçtür. Buna karşı-lık, hakim parti deneyiminin yaşandığı ülke ör-neklerine bakıldığında, hakim partilerin ortaya çıktıkları koşullar esasında bazı ortak noktalar tespit edilebilmektedir. Şöyle ki, hakim partiler büyük bir krizin varlığına ya da büyük bir fır-satın eşiğine gelinmesine tepki olarak yükselişe geçmektedirler. Bir başka biçimde söylenirse, hakim partiler harekete geçirici bir krizin ya da fırsatın ürünü olarak ortaya çıkarlar. Sanayile-şen ülkeler söz konusu edildiğinde krizden ka-sıt daha çok iktisadi temellidir. Böylesi bir kriz sosyoekonomik blokların ittifakına zemin teşkil ederek hakim partiyi var eder. İsveç’te sosyal demokratların uzun sürecek hakimiyetlerinin doğuşu tam da böylesi bir krizin eşliğinde ger-çekleşmiştir. Gelişmekte olan ülkelerde ise hare-kete geçirici kriz ya da fırsat, ulusal özgürleşme hedefiyle devrimci bir hareketin ortaya çıkma-sına ve bir kez ulusal özgürleşme hedefi gerçek-leştikten sonra söz konusu devrimci hareketin bir hakim parti niteliği kazanmasına yol aç-maktadır. Malezya’da UMNO’nun uzun süreli hakimiyetinin ardında buna benzer bir durum görülür. Aynı şekilde Kongre Partisi Hindis-tan’ın özgürleşmesinin öncüsü olan hareketin bir siyasi parti olarak varlığını sürdürmeye ka-rar vermesi ile ortaya çıkmış ve uzun bir süre Hindistan siyasetinde hakimiyetini muhafaza etmiştir. Özetle, Güney Afrika, Malezya, Tay-van ve Meksika’daki hakim partiler bir büyük krize, travmaya verilen tepkilerin ürünü olarak varlık bulmuşlardır.27 Son olarak, muhalefetin parçalı yapısı ve meşruiyetini yitirişi de hakim

26. Kenneth F. Greene, Why Dominant Parties Loses: Mexico’s Democ-ratization in Comperative Perspective, (Cambridge University Press: 2007), s. 257.

27. Hermann Giliomee ve Charles Simkins, “The Dominant Party Regimes of South Africa, Mexico, Tayvan and Malaysia a Comper-ative Assessment”, Awkward Embrace One-Party Domination and Democracy, ed. H. Giliomee ve C. Simkins, (Harward Academic Publishers, Amsterdam:2005) s. 2-3/20.

Page 23: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

23s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

parti sistemine geçişi kolaylaştıran diğer önemli faktörler arasında sıralanmaktadır.28

Sıra dışı koşulları takiben ve bir istisnayı temsilen varlık alanına dahil olan hakim partiler ve hakim parti sistemleri ile ilgili Türkiye’de he-nüz yeterli bir bilgi birikimine sahip olunduğunu söylemek zordur. Sadece sınırlı sayıda çalışmaya konu edilen hakim parti (sistemi) kavramı, daha çok son birkaç yıldır AK Parti iktidarı vesilesi ile gündeme gelmiştir. Özellikle, 2011 genel seçi-minden beri zaman zaman ‘hakim parti’ kavram-sallaştırmasını esas alan akademik makaleler ya da gazete yorumlarının kaleme alındığı gözlen-mektedir. Bu çalışmalarda hakim parti sistemine dair önyargıların belirleyici olduğu göze çarp-maktadır. Hakim partinin otoriter bir yönetim tarzıyla özdeşleştirilerek analize tabi kılınması bu türden önyargıların en yaygın örneğini temsil etmektedir. Ayrıca hakim parti ile hakim parti sistemini birbiri ile eşleştirmekten ya da birbiri-nin yerine rahatça kullanmaktan kaynaklanan bir belirsizlik söz konusudur

Hakim parti ile hakim parti sistemi çoğun-lukla birbiri ile karıştırılan iki farklı kavramsal-laştırma biçimidir. Sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılma hatasına düşülmekte ve ikisi arasın-daki ayrım dikkatlerden uzak tutulmaktadır. Giovanni Sartori’nin uyarısını dikkate alınarak söylenirse hakim parti; kitle partisi, kadro partisi örneklerinde karşımıza çıktığı gibi bir parti tipi-dir. Hakim parti sistemi ise tek parti, hegemonik parti, iki parti, sınırlı çoğulculuk, aşırı çoğulcu-luk ve son olarak atomlara ayrılmış parti sistemi gibi bir parti sistemi biçimidir.29

Bir hakim partinin varlığı hakim parti siste-minden söz etmeyi her zaman mümkün kılmaz.

28. T. J. Pempel, “Introduction: Uncommon Democracies: The One-Party Dominant Regimes”, Uncommon Democracies The One-Party Dominant Regimes, ed. T. J. Pempel, (Cornell University Press, London: 1990), s. 24; Michio Muramatsu ve Ellis S. Krauss, “The Dominant Party and Social Coalitions in Japan”, Uncommon Democracies The One-Party Dominant Regimes, ed. T. J. Pempel, (Cor-nell University Press, London: 1990), s. 299.

29. Giovanni Sartori, Parties and Party Systems, (ECPR Press, UK: 2005), s. 173.

Hakim parti sisteminden söz edebilmek için uzunca bir süre bir partinin rakiplerini geride bırakarak parlamenter çoğunluğu elinde tutma-sı gerekir. Oysa bir partiyi hakim parti addet-mek için mutlaka uzunca bir süre parlamenter çoğunluğu elinde tutması gerekmez. Buradan yola çıkıldığında AK Parti’nin zaten bir hakim parti vasfı taşıdığı, buna karşılık 1 Kasım itiba-rıyla Türkiye’de yeni bir parti sistemine geçildiği söylenebilir. Çok partili sistem ya da iki partili sistem ile hakim parti sistemi aynı anda yürür-lükte kalabilir. Bir başka biçimde söylenirse, hem iki partili sistemlerde hem de çok partili sistem-lerde hakim parti sistemi deneyimine rastlamak mümkündür. Bu bakımdan Türkiye’de 1 Kasım itibarıyla çok partili sisteme ilişik bir hakim parti sistemi yürürlüğe girmiştir.30

Hakim parti sisteminin yürürlükte olduğu ülkelerde demokrasinin dışına çıkmanın kolaylaş-tığı iddia edilmektedir. Burada göz ardı edilme-mesi gereken nokta, böylesi bir riskin tüm parti sistemleri için söz konusu olduğu gerçeğidir. Bir parti bir kez rakipleri karşısında üstünlük elde et-tiğinde de benzer bir risk ortaya çıkmaktadır. Ay-rıca, hakim parti sisteminin farklı zaman dilimle-rinde yürürlükte olduğu ülke örnekleri tam tersi bir hakikate işaret eden örnekler barındırmakta-dır. Örneğin, Japonya ya da İsveç örneklerinde

30. Bu noktada şunu vurgulamak gerekir: Çok partili sistem ya da iki partili sistem ile hakim parti sistemi aynı anda yürürlükte kala-bilir. Bir başka biçimde söylenirse, hem iki partili sistemlerde hem de çok partili sistemlerde hakim parti sistemi deneyimine rastlamak mümkündür. Bu bakımdan Türkiye’de 1 Kasım itibarıyla çok parti-li sisteme ilişik bir hakim parti sistemi yürürlüğe girmiştir.

Bir partinin uzunca bir süre (20 yıl ya da 3-4 seçim üst üste) demokratik usullerle yapılan adil ve şeffaf seçimlerde rakiplerini geride bırakarak parlamentoda mutlak çoğunluk elde ettiği ülkelerde parti sistemi “Hâkim Parti Sistemi” olarak adlandırılır.

Page 24: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

24

ANALİZ

s e t a v . o r g

hakim parti sistemi hiçbir zaman ne hegemonyacı ne de tek parti sistemine evrilmiştir. Bu ülkelerde demokrasinin ve demokratik bir yarışı işler kıla-cak siyasi partilerin varlığı her zaman güvence al-tındadır. Ayrıca hakim parti sisteminin yürürlük-te olduğu ülkelerdeki hakim partiler ülkelerinde demokrasinin konsolide edilmesine önemli oran-da katkı sağlamışlardır. Örneğin Tayvan’da, Mek-sika’da ve Güney Afrika’da bu türden demokrasiyi konsolide edici pratiklerin ardında ilgili ülkelerin hakim partileri bulunmaktadır. Dolayısıyla, ha-kim parti sistemi ile otoriterlik arasında kurulan a priori ilişki basitçe bir önyargının ürünüdür.

Hakim parti sisteminin ne türden sonuçlar doğurduğuna dair önemli tartışmaları içeren bir li-teratür de bulunmaktadır. Hakim parti sisteminin yürürlükte olduğu ülke örneklerine bakıldığında, bazı ortak noktaları tespit etmek mümkündür.

Hakim parti sisteminin yürürlükte olduğu ülke örneklerine bakıldığında, uzun süreli hakimi-yetin beraberinde merkezileşme, siyasi istikrar, ik-tisadi kalkınma, ulusal bütünleşme, demokrasinin konsolidasyonu ya da otoriterleşme, himayecilik ve kayırmacılık getirebildiği görülüyor. Dikkat edilir-se, bu yansımalardan bir kısmı pozitif bir içeriğe sahipken, diğer bir kısmı ise negatif bir yansımanın ortaya çıkışını temsil etmektedir. Ayrıca merkezi-leşme eğilimi, bu tarz durumlarda en sık rastlanan semptomlardan biridir. En az bunun kadar geçerli bir ihtimal de elde edilen muazzam gücün ülke-nin demokratikleşmesine, kimlik esaslı sorunların çözümüne hasredilmesidir. Bunun yanında, hakim parti sisteminin yürürlükte olduğu ülkelerde siyasi istikrarın, iktisadi kalkınmanın ve ulusal bütünleş-menin sağlanma ihtimali çok yüksektir.

Yukarıda sıralanan bütün yansıma biçimleri-ni Türkiye örneğine birebir uyarlamak için henüz erkendir. Çünkü, hakim parti sisteminin yürür-lüğe girmesi anlamında Türkiye henüz yolun çok başındadır. Dolayısıyla AK Parti iktidarını peşinen pozitif ya da negatif anlamda bir eleştiriye konu etmenin doğru olmadığı söylenebilir. Bunun ye-rine hem AK Parti’nin gelecek projeksiyonunun belirlenmesinde hem de ‘yeni Türkiye’nin’ inşa

edilmesinde hakim parti sistemi deneyimlerini dikkate almak gerekir. Hakim parti deneyimleri, bu yönüyle önümüzü görmenin, aydınlatmanın temel araçlarından biri olarak yorumlanmalıdır.

SONUÇHakim parti deneyimleri bir gelecek perspektifi belirlemeye çok ciddi anlamda katkı sağlayabilir. Yeni bir anayasa yazmaktan Kürt meselesinin çö-zümüne, demokrasinin konsolide edilmesinden iktisadi sorunların bertaraf edilmesine, iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkilerin ‘düşman’lar arası değil ‘hasım’lar arası31 bir seyir izlemesine kadar pek çok mesele böylesi bir ufkun belirlediği sınır-lar dahilinde çözülmek üzere tartışılabilir.

İktidara geldiği 2002 yılından sonra uzunca bir süre AK Parti’ye yöneltilen eleştirilerin odağı-na ‘gizli gündem’ kavramsallaştırması etrafındaki iddialar yerleştirildi. Söz konusu iddialara göre, AK Parti demokratik siyasi mekanizmaları araç-sallaştırmak suretiyle bazı gizli niyetlerini realize etmek üzere yola çıkan bir siyasi hareketi temsil etmekteydi. Yaygın olarak dile getirilen bir başka eleştiride ise AK Parti cumhuriyetin temel değer-lerinin, laikliğin, demokrasinin, özgürlüklerin en esaslı düşmanı olarak kodlanıyordu. 2002 yılından bugüne tam 13 yıl geçti. Bu süre zarfında ülke AK Parti tarafından yönetildi. Bugün ne İran benzeri bir rejim yürürlükte, ne de Türkiye, Malezya gibi çok hukuklu bir hukuk sistemine sahiptir. Ayrıca Türkiye Irak ve Suriye gibi parçalanmış ülkelerden biri değildir ve cumhuriyet, demokrasi, özgürlük-ler ve laiklik konularında bir kırılma yaşanmamış-tır. Yine de söz konusu eleştirilerin, AK Parti’nin temsil ettiği sosyolojik kitle, yani çevre ile merkez arasındaki mücadelenin basit bir yansıması olduğu yorumu yapılabilir. Bu, bir iktidar mücadelesinin taraflarından birinin rakibini itibarsızlaştırmak, güç kaybına uğratmak amacıyla başvurduğu bazen ilkel bazen sofistike yöntemlerin başında gelmektedir.

31. Burada ‘düşman’ ve ‘hasım’ arasındaki ayrım Chantal Mouffe’tan mülhem kullanılmaktadır. Ayrıntısı için bkz. Chantal Mouffe, Siyasal Üzerine, çev. Mehmet Ratip, (İletişim Yayınları, İstanbul: 2013).

Page 25: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

25s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

7 Haziran akşamı sonuçlar açıklandığında AK Parti’nin önünde ya muhalefetin kendine yönelik ‘düşmanca’ tutumlarına takılı kalarak ve itibar kaybına uğramasına yol açan sebepler üze-rinde yeterince dikkatle düşünmeyerek tedricen, belki de hızla erime; ya da 7 Haziran’dan çıkara-cağı derslerle bir yeniden doğuş stratejisi geliştir-me ihtimalleri bulunuyordu. 1 Kasım’da ortaya çıkan sonuca bakılırsa, en azından şimdilik, AK Parti’nin ikinci seçeneği benimsediği söylenebilir.

1 Kasım akşamına gelindiğinde AK Parti’nin önündeki en önemli gündem demokrasiyi konso-lide edici pratikleri hayata geçirmek, ‘demokratik bir projeye angaje olmak’, ulusal bütünlüğün, kal-kınmanın ve istikrarın temini yönünde adımlar atmaktı. 7 Haziran öncesinde muhalefetin tep-kilerinin şiddetlenmesine ve belirgin bir biçim-de etkinlik kazanmasına tepki olarak kendisini savunma ihtiyacı hisseden AK Parti’nin aksayan reformcu pratiğinin önündeki engeller 1 Kasım ile birlikte kalkmıştır. Artık AK Parti daha geniş bir hareket zeminine kavuşmuştur.32

Muhalefet cephesinin önünde de hem 7 Ha-ziran’da hem de 1 Kasım’da oluşan bazı seçenek-ler bulunmaktadır. CHP için, sınırlarını aşmak ya da mevcut sınırları içinde benzer krizleri yaşa-maya devam etmek seçeneklerinden söz edilebi-lir. Hem 7 Haziran’da hem de 1 Kasım’da ortaya çıkan sonuç, CHP’nin sınırları ile hesaplaşması-nın zorunluluğunu vurgulamaktadır.

MHP cephesinde ise, 7 Haziran’da AK Par-ti’nin uğradığı itibar kaybından beslenerek oy-larını artırmayı başaran partinin Devlet Bahçe-li’nin koalisyon görüşmelerindeki tutumu sebebi ile itibar kaybına uğrayarak 1 Kasım’da oylarını önemli oranda kaybetmesi gerçeği durmaktadır.33 MHP öncelikle kendi kaderini tayin etmek üzere, siyasete anlamlı bir katkı sağlamak ile siyasetin ze-minini aşındırmak arasında bir tercih yapmalı ve siyasetsiz siyasetini gözden geçirmelidir.

32. Tuncay Önder, “1 Kasım’ın İmkan ve Sınırları”, Star Açık Gö-rüş, 14 Kasım 2015.

33. Burhanettin Duran, “Madem AK Parti Gitmiyor…”, Sabah, 3 Kasım 2015.

Son olarak HDP ya Türkiyelileşecek ya da sadece Kürt kimliğinin sözcülüğünü üstlenen mevcut konumunu muhafaza ederek varlığını kendi sınırları içinde sürdürecektir.

Özetle, bütün siyasi partiler için 7 Hazi-ran’dan 1 Kasım’a yaşanan deneyimin analizi ile gidilecek farklı yollardan, benimsenecek farklı stratejilerden bahsetmek mümkündür. Ancak hangi yolu tercih edeceklerini bugünden kestir-mek zordur. Bu noktada kritik olan esas unsur, ve-recekleri kararların ülkenin kaderi üzerinde doğ-rudan belirleyiciliğe sahip olabilecek olmasıdır.

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin Türki-ye’nin siyasi tarihi içindeki anlam ve önemini esas itibarıyla yukarıda vurgulanan hususlar üzerinden temellendirmek gerekir. 7 Haziran genel seçimi, 27 Nisan 2007 tarihli e-muhtıra, Anayasa Mah-kemesi’nin aldığı 367 kararı, 2008 yılında açılan kapatma davası, 7 Şubat MİT Krizi, Gezi Parkı Ey-lemleri, 17-25 Aralık operasyonları, 6-8 Ekim ha-diseleri ile AK Parti; muhalif kurum ve kesimlerin ulaşmak istedikleri temel hedefin eşiğine gelindiği bir uğrağı temsil etmektedir. Özellikle Mayıs 2013 sonrasında savunmaya çekilen, mevcut konumunu muhafaza etmeyi temel strateji olarak benimseyen AK Parti’nin uğradığı kayda değer güç kaybı 7 Ha-ziran seçimlerinde ete kemiğe bürünmüştür.

Bütün bunlara karşılık, 1 Kasım’da yapılan erken seçim, AK Parti açısından bir kez daha ‘yola devam’ etme fırsatı elde etmek anlamına gelmek-tedir. Sadece AK Parti için değil Türkiye için de 1 Kasım kritik bir eşiği temsil etmektedir. Artık yeni bir parti sisteminden bahsedilebilmektedir. Dünyada nadir rastlanan bir parti sistemi örneği, hakim parti sistemi Türkiye’de AK Parti’nin dör-düncü kez tek başına hükümet kuracak bir parla-menter çoğunluğu elde etmesi sebebiyle yürürlüğe girmiştir. Muhalefet açısından bu değişim, kendi içlerinde birleşmedikçe ve alternatif politikalar üretmeyi başarmadıkça hakim parti karşısında şanslarının iyice azaldığı anlamına gelmektedir. En nihayetinde hakim parti ancak çeşitli sebepler-le itibar kaybına uğrar ve gücünü yitirirse hakim parti sistemi döngüsü sona erebilecektir.

Page 26: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

26

ANALİZ

s e t a v . o r g

EK-1: 1 KASIM’DA PARTILERIN OY ORANLARI VE 7 HAZIRAN’A GÖRE OY ARTIŞ/AZALIŞ ORANLARI (YÜZDE)

ILLER AK PARTI CHP MHP HDP SP

Adana 37.3 (↑7.4) 29.4 (↑0.6) 19.3 (↓4.1) 11.9 (↓2.5) 0.6 (↓0.9)

Adıyaman 69.1 (↑10.9) 11.4 (0.0) 3.1 (↓1.2) 14.3 (↓8.4) 0.6 (↓1.3)

Afyon 63.2 (↑10.9) 16.3 (↓0.5) 16.7 (↓8.7) 1.0 (↓0.0) 0.8 (↓1.4)

Ağrı 27.7 (↑11.9) 1.7 (↑0.7) 1.7 (↓0.9) 66.8 (↓11.4) 0.3 (↓0.2)

Aksaray 71.2 (↑12.7) 7.6 (↑0.9) 17.8 (↓12.6) 1.3 (↓0.5) 0.5 (↓0.6)

Amasya 51.7 (↑5.9) 24.3 (↓1.9) 20.2 (↓2.7) 1.3 (↑0.1) 0.4 (↓0.9)

Ankara 1 43.8 (↑7.5) 34.7 (↑1.1) 14.1 (↓4.2) 5.2 (↓1.0) 0.6 (↓1.6)

Ankara 2 55.5 (↑8.1) 25.0 (↑0.8) 13.9 (↓3.8) 3.4 (↓0.6) 0.4 (↓1.3)

Antalya 41.7 (↑6.8) 32.8 (0.0) 17.3 (↓4.7) 5.9 (↓1.1) 0.4 (↓1.6)

Ardahan 36.7 (↑10.4) 28.7 (↑6.5) 8.8 (↑1.0) 22.1 (↓8.3) 1.4 (↓2.2)

Artvin 45.5 (↑6.7) 34.9 (↑3.9) 13.3 (↓9.6) 2.5 (↓0.2) 0.5 (↓0.9)

Aydın 34.4 (↑5.2) 40.2 (↓0.4) 15.5 (↓2.6) 7.3 (↓1.5) 0.3 (↓0.7)

Balıkesir 45.8 (↑6.9) 34.2 (↑0.1) 14.6 (↓5.7) 2.7 (↓0.3) 0.9 (↓0.8)

Bartın 53.4 (↑11.9) 29.8 (↓0.7) 10.3 (↓7.9) 1.3 (↑0.1) 0.9 (↓2.0)

Batman 29.1 (↑11.0) 1.6 (↑0.8) 0.8 (↓0.2) 66.8 (↓5.8) 0.1 (↓0.3)

Bayburt 72.9 (↑12.7) 2.4 (0.0) 20.7 (↓11.3) 1.1 (↓0.0) 0.8 (↓1.0)

Bilecik 46.6 (↑9.3) 33.4 (↑3.9) 13.9 (↓11.9) 2.9 (↓0.4) 0.3 (↓0.7)

Bingöl 64.5 (↑17.5) 1.8 (↑0.6) 1.9 (↓0.9) 29.1 (↓11.9) 0.8 (↓1.0)

Bitlis 44.2 (↑13.2) 3.1 (↑1.8) 2.1 (↓1.8) 48.6 (↓11.7) 2.0 (↓2.8)

Bolu 62.6 (↑10.6) 21.4 (↓3.2) 10.8 (↓5.3) 1.6 (↓0.1) 0.6 (↓0.4)

Burdur 50.8 (↑7.8) 24.8 (↓2.5) 19.4 (↓3.9) 1.2 (↓0.3) 1.4 (↓1.5)

Bursa 54 .0 (↑10.1) 26.4 (↓1.6) 12.2 (↓5.4) 4.5 (↓1.0) 0.9 (↓1.3)

Çanakkale 40.2 (↑6.0) 38.9 (↓0.6) 15.4 (↓4.7) 2.5 (↓0.2) 0.7 (↓0.5)

Çankırı 68.8 (↑9.3) 6.2 (↓0.5) 21.2 (↓7.4) 0.9 (↑0.1) 0.5 (↓0.3)

Çorum 61.2 (↑6.8) 21.9 (↓0.5) 12.2 (↓5.6) 2.0 (↑0.1) 1.1 (↓2.4)

Denizli 45.8 (↑6.2) 33.8 (↓1.3) 14.5 (↓3.8) 3.1 (↓0.7) 1.1 (↓1.5)

Diyarbakır 22.3 (↑8.3) 2.0 (↑1.0) 0.8 (↓0.2) 71.3 (↓7.8) 1.0 (↓2.2)

Düzce 70.4 (↑11.0) 16.4 (↑0.3) 8.4 (↓7.4) 1.6 (↓0.4) 1.4 (↓1.9)

Edirne 27.8 (↑3.6) 55.9 (↑2.1) 10.6 (↓5.2) 2.5 (↓0.1) 0.4 (↓0.6)

Elazığ 66.5 (↑13.6) 6.3 (↓0.4) 13.3 (↓7.6) 11.2 (↓4.1) 0.7 (↓1.7)

Erzincan 56.7 (↑7.5) 27.5 (↑2.0) 10.1 (↓6.6) 3.5 (↓2.0) 0.6 (↓1.4)

Erzurum 67.8 (↑15.7) 3.3 (↑0.6) 14.1 (↓9.3) 12.3 (↓5.5) 0.4 (↓1.0)

Eskişehir 43.5 (↑7.5) 38.1 (↓1.2) 12.6 (↓4.3) 3.0 (↓0.6) 0.3 (↓0.2)

Gaziantep 61.4 (↑14.5) 16.3 (↓0.1) 9.5 (↓8.5) 10.7 (↓4.5) 1.1 (↓2.9)

Giresun 61.6 (↑8.0) 19.9 (↓2.1) 14.1 (↓4.4) 1.0 (0.0) 0.8 (↓0.7)

Gümüşhane 68 .0 (↑11.1) 5.1 (0.0) 22.6 (↓8.9) 1.2 (↓0.3) 1.2 (↓1.8)

Hakkâri 13.8 (↑5.0) 1.6 (↑0.6) 1.6 (↓0.9) 82.0 (↓4.4) 0.6 (↓1.4)

Hatay 43.5 (↑5.7) 35.6 (↓0.7) 12.2 (↓1.8) 7.1 (↑0.5) 0.8 (↓1.6)

Iğdır 31.6 (↑20.8) 2.1 (↓1.5) 12.5 (↓14.6) 51.7 (↓5.0) 0.1 (↓0.6)

Isparta 53.3 (↑9.2) 21.2 (↓1.0) 20.1 (↓7.0) 1.6 (↓0.2) 0.6 (↓1.7)

Içel 31.7 (↑5.8) 30.1 (↑1.2) 21.0 (↓3.8) 15.0 (↓2.8) 0.6 (↓1.4)

Page 27: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

27s e t a v . o r g

2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMI

ILLER AK PARTI CHP MHP HDP SP

Istanbul 1 47.8 (↑7.2) 32.6 (↑0.5) 8.6 (↓1.9) 8.9 (↓1.7) 0.8 (↓1.6)

Istanbul 2 51.3 (↑8.6) 28.3 (↑0.6) 8.0 (↓3.3) 10.1 (↓2.2.) 1.1 (↓1.9)

Istanbul 3 48.1 (↑8.4) 28.9 (↑0.8) 9.0 (↓2.5) 11.9 (↓2.6) 0.1 (↓0.2)

Izmir 1 31.6 (↑5.5) 45.0 (↑0.5) 11.2 (↓1.6) 10.1 (↓1.4) 0.5 (↓1.2)

Izmir 2 31.8 (↑5.4) 46.8 (↑0.5) 11.3 (↓3.3) 7.8 (↓1.4) 0.2 (↓0.3)

K.Maraş 71.4 (↑10.3) 9.7 (↑1.2) 12.8 (↓7.2) 3.8 (↓1.4) 0.3 (↓0.6)

Karabük 60.4 (↑12.5) 15.3 (↓2.0) 19.4 (↓8.2) 1.1 (0.0) 0.5 (↓0.2)

Karaman 64.4 (↑8.9) 15.2 (↓0.3) 16.0 (↓6.8) 1.3 (↑0.1) 0.8 (↓5.5)

Kars 36.2 (↑9.5) 15.2 (↑3.2) 12.3 (↓1.7) 34.0 (↓10.0) 1.0 (↓1.7)

Kastamonu 59.8 (↑11.1) 17.0 (↓1.7) 18.6 (↓8.7) 0.9 (↑0.2) 0.4 (↓0.7)

Kayseri 65.3 (↑12.9) 12.4 (↓0.1) 18.1 (↓9.8) 1.7 (↓0.6) 0.7 (↓1.4)

Kırıkkale 62.2 (↑11.5) 13.7 (↓1.6) 20.5 (↓8.4) 1.1 (↓0.1) 0.4 (↓0.6)

Kırklareli 28.4 (↑5.4) 54.7 (↑4.5) 12.3 (↓9.1) 2.3 (↓0.1) 0.9 (↓1.6)

Kırşehir 50.8 (↑11.2) 17.9 (↓1.5) 23.8 (↓8.3) 5.0 (↓1.1) 0.7 (↓1.2)

Kilis 65.3 (↑16.2) 12.3 (↑4.6) 18.1 (↓17.6) 2.0 (↓1.7) 0.8 (↓1.1)

Kocaeli 56.5 (↑10.2) 23.2 (↓1.1) 11.1 (↓4.2) 5.9 (↓1.5) 0.3 (↓0.6)

Konya 73.9 (↑8.5) 9.4 (↓0.4) 11.3 (↓5.1) 3.1 (↓1.1) 0.4 (↓0.8)

Kütahya 67.3 (↑12.7) 12.5 (↑0.6) 15.6 (↓11.4) 1.0 (↑0.1) 0.6 (↓3.0)

Malatya 67.4 (↑8.8) 15.3 (↓1.3) 9.2 (↓2.2) 5.9 (↓2.0) 1.2 (↓2.1)

Manisa 44.3 (↑7.5) 29.4 (↑0.1) 17.7 (↓6.1) 5.7 (↓1.0) 1.0 (↓1.8)

Mardin 29.3 (↑10.1) 1.8 (↑0.8) 1.0 (↓0.1) 67.0 (↓6.2) 0.6 (↓1.0)

Muğla 30.6 (↑4.2) 47.5 (↑1.8) 14.7 (↓4.2) 4.4 (↓0.7) 0.7 (↓2.4)

Muş 34.5 (↑10.2) 1.7 (↑0.6) 1.4 (↓0.4) 60.6 (↓10.7) 0.7 (↓1.6)

Nevşehir 62.6 (↑10.1) 15.2 (↑0.3) 18.1 (↓9.7) 1.4 (↓0.1) 0.3 (↓0.5)

Niğde 57.1 (↑9.3) 20.3 (↓1.1) 18.5 (↓7.1) 1.2 (↑0.1) 0.5 (↓0.8)

Ordu 63.1 (↑10.1) 24.3 (↓4.2) 9.4 (↓3.6) 0.9 (↑0.1) 0.5 (↓0.9)

Osmaniye 46.7 (↑7.9) 13.6 (↑0.3) 33.7 (↓7.4) 3.1 (↓0.8) 0.5 (↓2.0)

Rize 75.4 (↑8.6) 14.9 (↓4.0) 5.4 (↓2.7) 1.0 (↓0.1) 1.6 (↓3.4)

Sakarya 67.2 (↑10.6) 15.4 (↓0.4) 12.1 (↓7.3) 2.1 (↓0.5) 0.9 (↓2.1)

Samsun 63.5 (↑10.6) 20.3 (↓2.8) 12.3 (↓5.5) 1.1 (0.0) 1.3 (↓2.3)

Siirt 37.2 (↑9.0) 2.0 (↓0.8) 1.7 (↓0.7) 57.2 (↓8.6) 0.6 (↓1.3)

Sinop 56.3 (↑8.8) 29.4 (↑0.7) 8.7 (↓8.3) 1.3 (↑0.1) 0.5 (↓0.9)

Sivas 68.2 (↑10.5) 14.8 (↓0.1) 11.7 (↓6.5) 1.4 (↑0.1) 0.2 (↓0.3)

Şanlıurfa 64.3 (↑17.6) 3.1 (↓1.0) 2.9 (↓2.7) 28.2 (↓10.3) 0.7 (↓1.6)

Şırnak 12.3 (↑3.6) 1.5 (↑0.8) 1.4 (↓1.0) 83.6 (↓1.7) 0.5 (↓0.9)

Tekirdağ 37.7 (↑6.5) 44.9 (↑0.4) 10.2 (↓5.0) 4.7 (↓0.8) 0.3 (↓0.6)

Tokat 59.5 (↑7.8) 22.0 (↑1.2) 14.7 (↓7.3) 1.2 (0.0) 0.5 (↓0.3)

Trabzon 66.4 (↑11.0) 16.4 (↓0.6) 12.9 (↓8.1) 1.0 (↑0.1) 0.7 (↓1.1)

Tunceli 12.9 (↑2.3) 27.9 (↑7.3) 2.7 (↓3.2) 54.9 (↓6.1) 0.8 (↓1.6)

Uşak 46.8 (↑8.8) 30.0 (↑1.7) 17.9 (↓10.0) 2.2 (↓0.2) 0.5 (↓0.9)

Van 30.7 (↑11.4) 1.9 (↑0.9) 1.3 (↓1.4) 64.3 (↓10.5) 1.5 (↓2.0)

Yalova 49.2 (↑9.7) 31.3 (↑2.2) 9.8 (↓9.6) 6.7 (↓1.6) 0.7 (↓1.1)

Yozgat 64.6 (↑6.3) 7.5 (↓1.5) 12.4 (↓15.6) 1.0 (↑0.1) 1.3 (↓2.6)

Zonguldak 49.5 (↑11.5) 35.9 (↓3.1) 9.5 (↓7.0) 1.3 (↑0.2) 0.9 (↓2.0)

Page 28: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta
Page 29: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta
Page 30: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta
Page 31: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta
Page 32: 2015 SEÇIMLERI VE TÜRKIYE’DE HAKIM PARTI DÖNEMIfile.setav.org/Files/Pdf/20151221204732_2015-secimleri-ve-turkiyede-hakim-parti-donemi...2. Fahrettin Altun, “Gezi Ruhu 17 Aralık’ta

ANKARA • İSTANBUL • WASHINGTON D.C. • KAHİRE

www.setav.org

30 Mart 2014’ten 1 Kasım 2015’e kadar geçen kısa süre içinde Türkiye’de dört önemli seçim yapıldı. Yerel seçimle başlayan maraton cumhurbaşkanı seçi-mi ile devam etti. Akabinde ise peş peşe iki genel seçim deneyimi yaşandı.

Partilerin değil, doğrudan adayların yarıştığı cumhurbaşkanı seçimi dışarıda bıra-kılırsa, yapılan bütün seçimlerde AK Parti açık ara fark ile rakiplerini geride bıraktı. Cumhurbaşkanı seçiminde ise uzun yıllar boyunca AK Parti’nin genel başkanlığını yapmış olan Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin Ihsanoğlu ve Selahattin Demirtaş’ı açık ara oy farkıyla geride bırakarak Cumhurbaşkanı seçildi.

Bu çalışmada özellikle 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin anlam ve önemini tespite yönelik bir tartışma yürütülecektir. Böylesi bir tartışmayı yürütmek için 7 Haziran ve 1 Kasım öncesi siyasi iklimin öne çıkan unsurları, partilerin kampanyalarında dikkat çeken başlıklar ve söz konusu iki seçimde alınan sonuçlar analize tabi tutulacaktır. Çalışmanın bir sonraki bölümünde AK Parti, CHP, MHP ve HDP’nin 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki performanslarının arka planı üzerinde durulacaktır. Son bö-lümde ise yeni bir parti sisteminin (hakim parti sistemi) 1 Kasım itibarıyla daha da netleştiği dikkate alınarak, bir gelecek projeksiyonu sunulacaktır.