14
Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458 Aysel KÖKSAL AKYOL 1 Taşkın TAŞTEPE 2 Sebahat AYDOS 3 Emrullah Can YAVUZ 4 ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARIN OYUNLARINDA BABANIN ROLÜ 5 Özet Bu araştırmada, erken çocukluk dönemindeki çocukların oynadıkları oyunlarda babanın rolüne ilişkin babaların görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Şanlıurfa ilinde yaşayan ve araştırmaya gönüllü katılan 7-8 yaş arası çocuğa sahip 10 baba çalışma grubunu oluşturmuştur. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desen kullanılmıştır ve araştırmada görüşme tekniği uygulanmıştır. Babaların çocuklarının oyunlarındaki rolünü belirlemeye yönelik hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme soruları; katılımcılara ilişkin tanımlayıcı sorular ile oyun oynama durumunu/sürecini ve oyuncak-oyun materyali kullanımını içermektedir. Araştırma verileri açıklayıcı temalar haline getirilerek analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda babaların görüşlerine göre; baba-çocuk oyunlarının geniş bir yelpazeyi kapsadığı, oyunun çocuklar açısından önemli olduğu ve çocukların gelişimini desteklediği tespit edilmiştir. Ayrıca babaların çocuklarıyla her gün oyun oynamaya özen gösterdikleri fakat bu oyunların yoğun olarak ev ortamında gerçekleştiği ve oyun seçimini çocukların yönlendirdiği belirlenmiştir. Baba-çocuk oyunlarını olumsuz olarak etkileyen faktörlerin başında babaların çalışma 1 Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü, [email protected] 2 Öğr. Gör. Uzm., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü, [email protected] 3 Uzm., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü, [email protected] 4 Çocuk Gelişimci, [email protected] 5 Bu çalışma Alanya Alaattin Keykubad Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen II. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu'nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.

2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel KÖKSAL AKYOL1

Taşkın TAŞTEPE2

Sebahat AYDOS3

Emrullah Can YAVUZ4

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARIN OYUNLARINDA

BABANIN ROLÜ5

Özet

Bu araştırmada, erken çocukluk dönemindeki çocukların oynadıkları

oyunlarda babanın rolüne ilişkin babaların görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır.

Şanlıurfa ilinde yaşayan ve araştırmaya gönüllü katılan 7-8 yaş arası çocuğa sahip

10 baba çalışma grubunu oluşturmuştur. Nitel araştırma yöntemlerinden

fenomenolojik desen kullanılmıştır ve araştırmada görüşme tekniği uygulanmıştır.

Babaların çocuklarının oyunlarındaki rolünü belirlemeye yönelik hazırlanan yarı

yapılandırılmış görüşme soruları; katılımcılara ilişkin tanımlayıcı sorular ile oyun

oynama durumunu/sürecini ve oyuncak-oyun materyali kullanımını içermektedir.

Araştırma verileri açıklayıcı temalar haline getirilerek analiz edilmiştir. Araştırma

sonucunda babaların görüşlerine göre; baba-çocuk oyunlarının geniş bir yelpazeyi

kapsadığı, oyunun çocuklar açısından önemli olduğu ve çocukların gelişimini

desteklediği tespit edilmiştir. Ayrıca babaların çocuklarıyla her gün oyun

oynamaya özen gösterdikleri fakat bu oyunların yoğun olarak ev ortamında

gerçekleştiği ve oyun seçimini çocukların yönlendirdiği belirlenmiştir. Baba-çocuk

oyunlarını olumsuz olarak etkileyen faktörlerin başında babaların çalışma

1Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü,

[email protected] 2Öğr. Gör. Uzm., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü,

[email protected] 3Uzm., Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü,

[email protected] 4Çocuk Gelişimci, [email protected]

5Bu çalışma Alanya Alaattin Keykubad Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen II. Uluslararası Sosyal

Bilimler Sempozyumu'nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur.

Page 2: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

446

saatlerinin geldiği, buna karşın babaların çocuklarının oyunlarında yer almanın

onları mutlu ettiği ve ayrıca oyunlarda kullanılan oyuncak-oyun materyallerinde

çocukların cinsiyetinin önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Oyun, babalık rolü, erken çocukluk dönemi.

FATHERS’ ROLE IN CHILDREN’S PLAY IN EARLY CHILDHOOD

Abstract

This research aims to investigate fathers’ views toward fathers’ role in

children’s play in early childhood. The research group consists of 10 fathers, who

participate in this study willingly, live in Şanlıurfa and have a child between 7-8

years old. Phenomenological method from qualitative research methods is used and

interview technique is applied in this research. Semi-structured interview questions

which intends to determine the fathers’ role in children’s play consists of

descriptive questions about participants and, open and close ended questions

regarding participation in a play, process of a play and, usage of toys and play

materials in a play. Obtained data is analyzed with the help of explanatory themes.

Based on fathers’ views, research findings indicate that there is a wide range of

father-child plays and, play is important and supportive for child development.

Also, research findings show that fathers place emphasis on playing with their

children on daily basis, however these plays mostly take place in the home

environment. Moreover, research findings indicate that children have an active role

in making a play choice. Based on the findings, one of the most important factors

affecting the play in a negative sense is working hours of fathers; however fathers

stated that participating in children’s play makes them happy. Also, it is found that

gender of children has an important effect on toy/play material choice in plays.

Keywords: Play, fathers’ role, early childhood.

GİRİŞ

Çocuk için vazgeçilmez bir yaşama biçimi olan oyun, çocuğun duygu, düşünce ve

deneyimlerini ifade etmesine fırsat sunan en doğal araçtır. Çocuklar yaşadıkları dünyanın

gerçekliğini oyun yoluyla keşfeder (Aral, Gürsoy ve Akyol, 2000; Tuğrul vd., 2014).

Çocukların neden oyun oynadığı konusunda ve oyun hakkında ortaya atılmış birçok fikir vardır

(Sutton-Smith, 2001). Piaget, oyunun çocukların bilişsel bilgileri edinmesine ve çevrelerindeki

bilgiyi yapılandırmasına katkı sağladığını vurgularken; Vygotsky, dil ve sosyal becerilerin oyun

sayesinde gerçekleştiğini savunur (Nicolopoulou, 2004; Taylor, 1999). Oyuna ilişkin görüşler

farklılık gösterse de oyun ile ilgili ortak nokta, çocukların oyun oynayarak öğrendiğidir. Bu

nedenle oyun bir öğrenme sürecidir.

Çocuğun gelecekteki kişiliğinin oluşumunda oynadığı oyunların etkisi büyüktür.

Çocuklar oynadığı oyunlarda gerçekliklere bağlı kalmadan yeni anlamlar üretir, içsel

motivasyonları ile güdülenir, kendi serbest seçimlerini yaparak kendi kendilerini yönetir ve

oyun sürecinden keyif alır (Garvey, 1977; Rubin, Fein ve Vandenberg, 1983; Akt: Johnson,

Christie ve Yawkey, 1999). Çocuklar oyun aracılığıyla; kavramları, sosyal becerileri, fiziksel

becerileri, dil becerilerini, okuma-yazma becerilerini, yaşam becerileriyle birlikte yetişkin hayatı

Page 3: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel Köksal Akyol _ Taşkın Taştepe _Sebahat Aydos _Emrullah Can Yavuz

447

ve rollerini öğrenir (Hendrick ve Weissman, 2006; Morrison, 2012). Bilişsel, dil ve sosyal-

duygusal gelişimde oyunun etkisinin incelendiği meta-analiz çalışmasında; oyunun yaratıcılık,

problem çözme, mantıksal düşünme, işbirlikçi davranış, kişilerarası uyum ve dili kullanma

açısından çocuğun gelişimini desteklediği belirlenmiştir (Fisher 1992). Oyuna ortam

hazırlanmayan ve oyunu desteklemeyen çevrelerde, çocukların öğrenmesi kısıtlıdır (Morrison,

2012). Çocuğun gelişiminin desteklenmesi için, çocuğa zengin uyarıcı bir çevre sağlayarak

çocuğun oyun oynaması gerekir (Taylor, 1999). Bu bağlamda, erken çocukluk döneminde

çocuğa sunulacak oyun alanları ve oyun deneyimleri ayrı bir önem kazanır.

Çocukların kendi akranlarıyla oyun oynadıkları kadar yetişkinlerle de oyun oynaması

önemlidir. Yetişkinlerin oyun hakkındaki algıları, inançları ve tutumları çocuğun oyunlarını

etkiler (Duman, 2010). Öğrenmeye temel sağlayan anlamlı oyunların gelişmesinde, çocukların

ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd.,

2014). Ailelerin yaptıkları veya oyuna karşı olan tutumları, çocuklarının gelişiminin ve

eğitiminin kalitesi konusunda belirleyicidir (Tezel Şahin vd., 2015; Zigler, Pfannenstiel ve

Seitz, 2008). Yapılan çalışmalar, çocukların gelişimsel ihtiyaçlarının karşılanmasında, ailelerin

oyunlara katılımının önemli olduğunu ortaya koymuştur (Çelen, 1999; Doğanay, 1998; Erden,

2001; Haight, Parke ve Black, 1997; Işıkoğlu ve İvrendi, 2008; Martino, 2009; Tezel Şahin,

1993). Çocuğun gelişiminin desteklenmesi noktasında, çocuğun temel bakımından birincil

sorumlu olan anne kadar baba da çocuk gelişiminde benzersiz bir rol oynar (Lamb, 2010; Şahin

ve Demiriz, 2014; Tezel Şahin, Akıncı Coşgun & Aydın Kılıç, 2017). Babaların günümüzde

çocuklarıyla yoğun ve yakın bir ilişki kurarak çocuklarının yaşamına etkin bir şekilde katılması,

onların ihtiyaçlarının belirlenmesini ve karşılanmasını sağlar (Haşıl Korkmaz ve Taner Derman,

2014; Taşkın ve Erkan, 2009; Webster vd., 2013). Babaların çocuklarıyla vakit geçirmesinin

çocuğa sağladığı katkıların yanı sıra, geçirilen vakit babaların da psikolojik olarak iyi olma

halini artırır (Türkoğlu, Çeliköz ve Uslu, 2013). Dolayısıyla oyun oynamak, baba-çocuk

etkileşimini destekleyen bir faktördür.

Ülkemizde babaların çocuk oyunları hakkındaki görüşleri ile ilgili alanyazın

incelendiğinde, yalnızca bir çalışmada çalışma grubunu babaların oluşturduğu (Ivrendi ve

Isikoglu, 2010), diğer çalışmalarda ise çalışma grubunu hem annelerin hem de babaların birlikte

oluşturduğu görülmektedir (Çelen, 1999; Doğanay, 1998; Erden, 2001; Haşıl Korkmaz ve Taner

Derman, 2014; İvrendi ve Işıkoğlu, 2008; Tezel Şahin, 1993). Konu ile ilgili yapılan

çalışmaların sınırlı sayıda olması, çalışmalarda daha çok annelerle çalışılması ve babaların

çocuklarının oyunlarındaki rolüne ilişkin görüşlerini derinlemesine inceleyen nitel bir

çalışmanın bulunmaması, yapılan bu araştırmanın önemini ortaya koymaktadır. Bu bilgiler

doğrultusunda yapılan bu araştırmada, erken çocukluk dönemindeki çocukların oynadıkları

oyunlarda babanın rolüne ilişkin babaların görüşlerinin yüz yüze görüşme yoluyla incelenmesi

amaçlanmıştır. Araştırma bulgularının, babaların çocuklarıyla oynadıkları oyunlar ile ilgili

deneyimlerinden yola çıkarak süreci nasıl anlamlandırdıklarını ortaya koyması açısından, yeni

çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

YÖNTEM

Bu araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik araştırma modelinde

yapılandırılmıştır. Fenomenoloji insanların deneyimlerinden ortaya çıkan anlamların

sorgulanmasını hedef alan araştırma türüdür (Creswell, 2013). Araştırmada nitel araştırma

yöntemlerinden tipik örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Tipik örnekleme araştırma konusunu

Page 4: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

448

temsil ettiği düşünülen ve konu ile ilgili tipik özelliklere sahip olan örneklem çeşididir

(Creswell, 2013).

Araştırmanın çalışma grubu, Şanlıurfa ilinde yaşayan ve yedi-sekiz yaş aralığında çocuğa

(3 kız-7 erkek) sahip olan 10 gönüllü babadan oluşmaktadır. Babaların yarısı 35-39 yaş

aralığında, diğer yarısı ise 40-47 yaş aralığındadır. Babaların yaş ortalaması 40,4; çocukların yaş

ortalaması 7,6’dır. Babalardan altısı 2 çocuğa, ikisi 3 çocuğa, diğer ikisi ise 4-5 çocuğa sahiptir.

Öğrenim durumuna ilişkin olarak babalardan biri ortaokul, beşi lise, biri önlisans ve üçü lisans

mezunudur.

Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanmış yarı

yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunda; katılımcıların yaş, öğrenim

düzeyi, çocuklarının yaş grubu değişkenlerine ilişkin tanımlayıcı sorular ve oyun oynama

durumu/süreci ile oyuncak-oyun materyali kullanımına ilişkin nitel sorular yer almıştır. Formun

görünüş geçerliğine ilişkin olarak, çocuk gelişimi alanında görev yapan üç akademisyenden

uzman görüşü alınmıştır. Uzmanlar tarafından, görüşme formunda yer alması düşünülen açık

uçlu soruların, anlaşılırlık ve araştırma amacına uygunluk açısından düzenlemeleri

gerçekleştirilmiştir.

Görüşme soruları oluşturulurken ve sonrasında geçerlik ve güvenirliğin sağlanması adına

akran bilgilendirmesi yöntemi kullanılarak görüşme soruları değerlendirilmiş, örneklem

çeşitliliği yapılmış, ayrıntılı betimlemelerle katılımcıların görüşleri aktarılmıştır (Creswell,

2013). Katılımcılara araştırmanın etik yönüne ilişkin bilgilendirme yapılarak, katılımcı

onamlarının alınmasının ardından katılımcılar çalışmaya dâhil edilmiştir. Görüşmeler

katılımcılarla yüz yüze gerçekleştirilmiş ve görüşme sırasında ses kayıt cihazı kullanılmıştır.

Veriler nitel analiz yöntemlerinden fenomenolojik analiz yöntemi kullanılarak analiz

edilmiştir. Analiz birimleri öncelikle merkez temalarla açıklanmış, sonrasında açıklayıcı yapılar

oluşturularak açıklayıcı temalara dönüştürülüp araştırmacılar tarafından yorumlanmış ve

alanyazında yer alan çalışmalarla tartışılmıştır.

BULGULAR VE YORUM

Erken çocukluk dönemindeki çocukların oyunlarında babanın rolüne ilişkin yapılan bu

araştırma için, babalarla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular aşağıda

sunulmuştur.

Oyun Oynama Durumu/Süreci İle İlgili Bulgular

Çalışma kapsamında katılımcılara yöneltilen “Çocuk oyunları hakkında ne

düşünüyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlar değerlendirildiğinde, genel örüntü oyunun

çocuklar açısından önemli bir faktör olduğuna yöneliktir. Katılımcılardan bir kısmı oyunun

çocuğun gelişimine yönelik sağladığı katkı hakkında değerlendirmede bulunmuştur. Motor

gelişimin yanı sıra çocukların sosyal-duygusal (özellikle özgüven gelişimi) ve bilişsel

gelişimlerinin oyun ile desteklendiği, belirtilen görüşler arasındadır. Babaların genel çerçevede

oyunun çocuğun bir ihtiyacı olduğu yönünde fikirlere sahip olduğu, verilen yanıtlardan ortaya

çıkmaktadır. Babaların oyunu; çocuğun üzerindeki eğitici ve öğretici etkisinden yola çıkarak

hem çocuğun önemli ihtiyaçlarından birinin karşılandığı, oyun esnasında gerçekleştirilen aktif

fiziksel rolle stresini ve enerjisini boşalttığı, hem de gelişimsel anlamda desteklendiği bir araç

olarak değerlendirdiklerine ilişkin görüş hâkimdir. Aynı zamanda oyun, çocuk için bir kendini

Page 5: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel Köksal Akyol _ Taşkın Taştepe _Sebahat Aydos _Emrullah Can Yavuz

449

ifade etme yöntemi olarak belirtilmiş ve aile içi iletişimin desteklenmesine aracı olan temel bir

gereklilik olduğu düşüncesi üzerinde birleşilmiştir. B9 katılımcısı “…Oyun kendilerini

geliştirmelerini sağlıyor, becerilerini artırıyor, farklı şekillerde düşünmelerini sağlıyor. Çocuklar

oyun ile fazla enerjilerini atıyor…” şeklinde oyuna ilişkin düşüncelerini belirtirken, yine B6

katılımcısı oyuna ilişkin düşüncelerini “…Oyunlar, hem çocuğun gelişimine çok büyük katkı

sağlar, hem de birlikte vakit geçirdiğimiz zaman aile bağları güçlenir…” şeklinde dile getirerek

katılımcıların düşüncelerini özetler nitelikte yanıtlar vermiştir. Verilen yanıtlar dikkate

alındığında, çocuğun hayatında oyunun önemine ilişkin olarak katılımcıların oyunun yararları

konusunda bilgili oldukları sonucuna ulaşılabilir. Alanyazında da, oyunun önemli bir işleve

sahip olduğu sonucunu ortaya koyan çalışmalar mevcuttur (Başal, 2007; Özyürek ve Gürleyik,

2016). Elde edilen bu bulgular, “Oyunun çocuğun hangi becerilerini geliştirdiğini

düşünüyorsunuz” sorusuna verilen yanıtları destekler niteliktedir. Babaların görüşlerinin

oyunun çocuğun motor becerilerini (el-göz koordinasyonu), bilişsel becerilerini (algı), sosyal

becerilerini (arkadaş ilişkileri, kendini ifade etme, özgüven) desteklendiği yönünde benzeştiği

görülmektedir. B1 katılımcısı “…El-göz koordinasyonu, dikkat yeteneği, özgüveni, kendini

ifade etme yeteneği, kendini savunma yeteneğini geliştirdiğini düşünüyorum…” diyerek oyunun

çocuğun becerileri üzerinde gözlemleyebildiği etkilerini dile getirmiştir. Türkoğlu vd. (2013)

tarafından yapılan çalışmada, babaların çocuklarıyla nitelikli zaman geçirmelerinin çocukların

sosyal-duygusal, dil, motor, bilişsel ve özbakım becerilerinin gelişimine katkı sağladığı

vurgulanmıştır. Oyun, çocuğun kendini ifade etme kendi yeteneklerini anlama, dil, bilişsel,

sosyal-duygusal ve motor gelişimleri için önemli bir etkinlik olarak tanımlanmaktadır.

Alanyazında da, oyun yoluyla çocukların gelişimlerinin desteklendiğine; oyun oynamanın

çocukların öğrenmelerine, bilgiyi algılamalarına ve bu bilgileri kendi zihinlerinde

yapılandırmasına yardımcı olduğuna ilişkin bilgiler yer almaktadır (Köksal Akyol, 2002;

Morrison, 2012; Nicolopoulou, 2004).

“Çocuğunuzla oyun oynarken, oyun sürecinin başlamasında kim etkili olmaktadır?”

sorusuna verilen yanıtlar değerlendirildiğinde, katılımcıların tamamı oyunun başlama sürecinde

çocuklarının başrol oynadığını ifade etmektedir. Bunun yanı sıra bazı babalar zaman zaman

oyunu kendilerinin de başlatabildiklerini eklemiştir. B6 katılımcısı “…Eve gelmemi dört gözle

bekliyorlar oyun oynamak için. Ben eve geldiğimde onları hazır buluyorum. Doğal olarak

çocuklar oyun oynamamıza doğrudan etki ediyorlar…” ifadesiyle asıl işleri oyun oynamak olan

çocukların babaları ile paylaşımda bulunabilmek adına ne kadar hevesli olduklarını ve

kendisinin de bu sürece ne kadar aktif olarak katılım sağladığını dile getirmiştir. Çocukların

oyunu başlatmakta etkin rol oynamalarının nedeni olarak oyunun aslen onların işi olduğu

düşünülebilir. Babaların başlattıkları oyunlar daha çok bir amaca yönelik (çocukla vakit

geçirmek, onun gelişimini desteklemek vb.) olsa da çocukların oyunları zaman zaman amaçlı

olmakla birlikte amaçsızca, yalnızca içgüdüsel bir gereklilik de olabilmektedir. Bu nedenle

oyunların çocuklar tarafından başlatıldığı cevabının yoğun olduğu düşünülmektedir. Haşıl

Korkmaz ve Taner Derman (2014) tarafından yapılan çalışmada da, babalar çocuklarının

kendileriyle oyun oynamaya daha fazla istekli oldukları yönünde görüş bildirmiştir. Bir başka

çalışmada ise, baba-çocuk oyunlarının çocukların liderliğinde olduğuna ilişkin bulgular yer

almaktadır (John, Halliburton ve Humphrey, 2013).

“Çocuğunuzla hangi oyunları oynarsınız?” sorusuna verilen yanıtlar

değerlendirildiğinde, babaların çocukları ile oynadıkları oyunların değişkenlik gösterdiği göze

çarpmaktadır. Geleneksel oyunlardan, dijital oyunlara; eğitici oyunlardan, fiziksel etkinliğe

Page 6: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

450

dayalı oyunlara kadar pek çok yanıt elde edilmiştir. Bunun nedeni olarak farklı sosyo-ekonomik

faktörler ile babanın yaşı, çocuğun cinsiyeti ve yaşı gibi faktörlerin etkili olduğu

düşünülmektedir. Bazı babalar çocukları ile yalnızca geleneksel oyunları oynamaktadır. B3

katılımcısı “…Çelik çomak, yakar top, topaç, misket oynuyoruz. Bazen güreşiyoruz evde,

boğuşmacalı oyunlar oynuyoruz…” diyerek oynadığı geleneksel oyunları belirtmiştir. B3

katılımcısının tercih ettiği geleneksel oyunların daha çok açık hava oyunları olduğu dikkati

çekmektedir. Oyunların genel özellikleri değerlendirildiğinde, bu oyunları tercih nedenlerinden

birinin babanın çocuğu ile aynı cinsiyetten olmasının etkili olduğu düşünülebilir. MacDonald ve

Parke (1986) yaptıkları çalışmada, babaların annelere göre daha çok fiziksel etkinliğe dayalı

oyunlar oynadığını ve babaların erkek çocuklarıyla fiziksel etkinliğe dayalı güreş ve top

oyunlarını daha çok oynadığını ifade etmiştir. Bununla birlikte babanın oyun deneyimleri ve

çevresel koşulların uygun olması, babanın çocuğu ile oynadığı oyun tercihini bu yönde

kullanıyor olmasına neden olabilir. Bazı babalar hem geleneksel oyunları, hem fiziksel

etkinliklerin ağırlıkta olduğu oyunları hem de yeni nesil oyunları oynadıklarını (B7 katılımcısı:

“…Körebe, hafıza kartları, futbol, dart, saklambaç gibi oyunları oynuyoruz…”) dile getirmiştir.

Çocuğu ile farklı oyunları denemeyi tercih eden babaların özellikleri hakkında yorum

yapıldığında, bu babaların çevresel açıdan avantajlı olduğu, çocukların oyunları adına merak

duydukları ve çocuğunun gelişimini çok yönlü desteklemeyi amaç edindikleri düşünülmektedir.

Katılımcıların bir kısmı ise daha çok gelişimsel açıdan çocuğun desteklenmesi adına ayrı bir

özen göstererek eğitici oyun materyalleri kullandıklarını ya da oyun materyallerini kendileri

oluşturarak oyun oynadıklarını ifade etmektedir. Fiziksel etkinliklerin ön planda olduğu

oyunları tercih eden ya da aile bireylerinin geniş katılımı ile daha kooperatif oyunları tercih

eden babalar da bulunmaktadır (B6 katılımcısı: “…Genellikle hazır oyuncaklar ve oyunlar

kullanmıyoruz. Birlikte oyun oynadığımız sürelerde kendi oyuncaklarımızı üretiyoruz. Maket

kartonlarıyla oyuncak yapıyoruz. Bazen tüm aile oturma odasında olduğumuz zaman sessiz

sinema oynuyoruz, komik olaylar anlatıp güldürmeye çalışıyoruz. Gözlerimizi kapatıp eşyaların

yerini tahmin etmeye çalışıyoruz.”). Bunların yanı sıra dijital ortamda oynanan oyunlar da

babaların çocukları ile oynadıkları oyunlar arasında tercih edilmektedir (B5 katılımcısı:

“…Genellikle telefondaki oyunları oynuyoruz. Kız çocuğu olduğu için genellikle annesiyle

vakit geçiriyor, eve geldiğimde telefonumu istiyor telefondaki oyunlarla oynuyoruz…”). Dijital

oyunların tercih edilme nedenleri sorgulandığında, babaların işten geldikten sonra yorgun

olmaları nedeniyle fiziksel etkinliğe dayanmayan, bedensel ve ruhsal olarak yorucu olmayan

oyunları tercih etmelerinin bir yansıması olduğu şeklinde yorumlanabilir. Beden ve zihin

yorgunluğunun, babaların çocuklarıyla nitelikli zaman geçirmelerinde engelleyici birer faktör

olduğu alanyazında ifade edilmektedir (Türkoğlu vd., 2013). Aynı zamanda babaların kız

çocukları ile oyun oynamaya yönelik bakış açıları da bu seçimde etkili olabilir. Çünkü

toplumsal cinsiyet bağlamında babaların kız çocukları ile evcilik gibi oyunları oynamak

istemedikleri düşünülmektedir (Işıkoğlu ve İvrendi, 2008).

“Ne kadar süre ile oyun oynarsınız?” sorusuna verilen yanıtlar değerlendirildiğinde,

babaların neredeyse tamamı çocukları ile her gün oyun oynamaya özen gösterdiklerini ifade

etmekle birlikte gün içerisinde oyun oynanan süre değişkenlik göstermektedir. Babalar eve

gittikten sonra çocuklarına oyun için vakit ayırmakta, bu vakit bazı babalar için iki saate kadar

uzamakta ancak bazıları için günlük yarım saatten az bir süre ile sınırlı kalmaktadır. Tezel Şahin

vd. (2017) tarafından yapılan çalışmada, babaların çoğunluğunun çocuklarıyla günlük 1-2 saat

arasında vakit geçirdikleri ancak, bu süreyi yeterli bulmadıkları belirlenmiştir. Bir başka

Page 7: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel Köksal Akyol _ Taşkın Taştepe _Sebahat Aydos _Emrullah Can Yavuz

451

çalışmada ise, babaların çocuklarıyla hafta içi geçirdikleri sürenin 1 saatten az, hafta sonu 2 saat

ve üzerinde olduğu belirtilmiştir (Türkoğlu vd., 2013). Çocuğun babası ile geçirdiği vaktin

taşıdığı önemin yanında, geçirilen zamanın kalitesi de önemlidir (Lamb, 2010). Nitelikli

geçirilen yarım saatlik bir sürenin, çocuk ile paylaşımın kısır olduğu ve etkileşimin nitelikli

olmadığı uzun saatlerden çok daha kıymetli ve baba-çocuk ilişkisi açısından daha etkili olduğu

söylenebilir.

“Oyunları nerede/hangi mekânda oynarsınız?” sorusuna verilen yanıtlar

değerlendirildiğinde katılımcıların tamamı ev ortamında oyun oynadıklarını dile getirmiştir.

Ancak katılımcıların bir kısmı dış mekânlarda da (park, alışveriş merkezi) bulunduklarını

belirtmiş olsalar da bu sayı çok azdır. Genel anlamda tercih edilen mekânın ev ortamı olmasının

nedeni olarak kentleşme ortamında çocuk oyun alanlarının azlığı, güvenlik sıkıntıları, mevsim

koşulları gibi etmenlerin olduğu düşünülmektedir. Ahioğlu Lindberg (2012) tarafından yapılan

çalışma, dış mekân oyunlarının azalmasında, oyun için ayrılmış alanların sınırlılığını ve ailelerin

güvenlik ile ilgili endişelerini ön plana çıkarmaktadır. Taştepe, Başbay ve Yazıcı (2016)

yaptıkları çalışmada ise, kent merkezlerinde çocukların gelişimini destekleyici ekolojik temelli

oyun alanlarının olmadığını ifade etmektedir. Ayrıca çalışmada kentsel bölgelerde yaşamını

sürdüren çocukların gelişim ve öğrenmesi ile ilişkili olarak oyun alanlarının önemine dikkat

çekilmiştir. Günümüzün değişen şartlarından kaynaklı çocukların dış mekân deneyimlerine

dayalı oyun oynamaları ve bu yolla öğrenme hakları ellerinden alınmaktadır. Böylece

çocukların aileleri ile gerçekleştirdikleri rutinler, alışveriş merkezleri içerisindeki fiziksel

etkinlikler ve kapalı mekânlar içerisindeki oyuncaklar ile sınırlanmaktadır (Erman, 2014).

Yapılan bu araştırmada, babaların çocukları ile oyun oynadıkları mekân, genelde ev ortamı

olmakla birlikte dış mekânlarda oyun oynayan babaların da bir kısmı alışveriş merkezi gibi

kapalı ortamlarda çocukları ile oyun oynadıklarını belirtmiştir. Bu durumun nedeni olarak,

Erman (2014)’ın ifade ettiği gibi kentleşme ortamının beraberinde getirdiği dezavantajlar

sıralanabilir.

“Çocuğunuza öğrettiğiniz oyunlar var mı?” sorusuna verilen yanıtlar da babaların

oyun ortamlarına ilişkin verdikleri yanıtları destekler niteliktedir. Babaların yarıya yakını

çocuklarına herhangi bir oyun öğretmediklerini dile getirmiştir. B1 katılımcısı, çocuğuna neden

hiç oyun öğretmediğinin cevabını “…Çocuğuma öğrettiğim oyunlar yok. Çünkü bizim

zamanımızda oyunlar hep dışarıda oynanırdı, dışarısı güvenliydi…” şeklinde ifade ederek kendi

çocukluğuna ait oyunlarını neden bir alt nesle aktaramadığını açıklamıştır. Başal (2007)

tarafından yapılan çalışmada, geçmiş yıllarda Türkiye’nin farklı bölgelerinde oynanan oyunların

dış mekânda oynanan oyunlar olduğu belirlenmiştir. Yine aynı çalışmada, yaklaşık olarak 20-30

yıl öncesinde çocukların sokakta oyun oynayabilecekleri alanlar mevcutken kentleşme ve trafik

gibi nedenlerle ve bunun yanı sıra güvenlik problemleri nedeniyle sokak oyunlarının artık

oynanmadığına vurgu yapılmıştır. Bu durum da, hem babaların kendi oyunlarını çocukları ile

paylaşmasını engellemekte hem de babaların çocukları ile oynadıkları oyunların niteliğini

farklılaştırmaktadır.

Çocuklarına oyun öğrettiklerini ifade eden babaların görüşleri incelendiğinde, oynanan

oyunların bir kısmı jenga ya da kelime türetme gibi masa başı oyunlarına dayanmaktadır.

Çocuklarına oyun öğreten babaların tamamı ise fiziksel etkinliklerin ön planda olduğu spor ile

ilgili oyunları çocuklarına öğrettiklerini dile getirmiştir. Bu durumda, çalışma grubunun

çoğunlukla erkek çocuk babası olması ve babaların genel anlamda bildikleri ve oynamaktan

Page 8: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

452

zevk aldıkları oyunların fiziksel etkinliğe dayalı oyunlar olması olduğu düşünülebilir. Işıkoğlu

ve İvrendi (2008) tarafından yapılan çalışmada da, babaların erkek çocuklarının hareketli

oyunlarına kız çocuklarına göre daha fazla katıldıkları saptanmıştır. Benzer bir çalışmada ise,

babalar genel olarak çocukları ile fiziksel etkinliğe dayalı oyunları oynamayı tercih etmektedir

(John vd., 2013).

“Çocuğunuzun size öğrettiği oyunlar var mı?” sorusuna verilen yanıtlar

değerlendirildiğinde, iki katılımcı çocuklarından öğrendikleri bir oyun olmadığını ifade ederken

bu babalardan biri çocuğundan öğrendiği oyunları zaten önceden bildiği için çocuğundan

öğrenmediğini belirtmiştir. Diğer taraftan çocukların babalarına öğrettikleri oyunların başında

en önemli rolü dijital oyunların aldığı dikkati çeken noktalar arasındadır. İçinde yaşadığımız

teknoloji çağının beraberinde getirdiklerinden biri olan ve toplumu etkisi altına alan dijital

oyunlar hem ailelerin tercih etmesi nedeniyle hem de çocukların talebiyle daha hızlı

yayılmaktadır. Durum böyle olduğunda çocuklar nesillerine özgü dijital oyunlarla babalarını

tanıştırmaktadır. Dijital oyunların dışında ise çocuklar genel anlamda akranlarından öğrendikleri

mendil kapmaca, körebe, taso gibi oyunları babaları ile paylaşmaktadır.

“Çocuğunuz ile oyun oynamanızı etkileyen faktörler var mı?” sorusuna verilen

yanıtlar değerlendirildiğinde, babaların çocukları ile oyun oynamalarını etkileyen olumsuz

faktörlerin başında çalışma saatlerinin geldiği görülmüştür. Elde edilen bu bulgu, “Çalışma

hayatınız çocuğunuzla oyun oynama sürecini nasıl etkiliyor?” sorusuna verilen yanıtları

destekler niteliktedir. Babalar ortak görüş olarak çalışma saatleri nedeniyle çocuklarına vakit

ayırmakta güçlük yaşadıklarını dile getirmiştir. B6 katılımcısı “…Mesai saatlerinin yorucu

olması çocuklarla oyun oynamamı etkiliyor…” yanıtıyla çalışma yaşantısının çocuğu ile oyun

oynamasında olumsuz bir etki yarattığına vurgu yapmıştır. Bunun yanı sıra eve geldiklerinde

yorgun olmaları nedeniyle çocuklarına vakit ayırmakta güçlük yaşadıklarını ekleyen babaların,

çalışma hayatlarına ilişkin yaşadıkları stres de çocukları ile oyun oynama durumlarını olumsuz

olarak etkilemektedir. Yalnızca çalışma saatlerinin uzun olması baba-çocuk oyunlarını

etkilememekte, bunun yanı sıra çalışma yaşamlarının kalitesi de olumsuz etkileyen bir unsur

olarak göze çarpmaktadır. Ancak babaların azınlıkta da olsa bir kısmı çalışma hayatlarının

çocukları ile oyun oynama sürecini etkilemediğini dile getirmekte, yorgun olmalarının

çocuklarına zaman ayırmalarına engel olmadığını ifade etmektedir. McBride (1990) tarafından

yapılan çalışmada da çocukların babalarına olan erişilebilirliklerinin dış kısıtlamalardan

etkilendiği ve bu kısıtlamaların başında da çalışma saatleri geldiği tespit edilmiştir. Benzer bir

çalışmada ise, babaların çocuklarıyla nitelikli zaman geçirmelerinde iş yoğunluğuna bağlı

engellerle karşılaştığı sonucuna ulaşılmıştır (Türkoğlu vd., 2013). Koçyiğit ve Başara Baydilek

(2015) tarafından yapılan çalışmada da, çocuk katılımcılardan biri babasının kendisi ile oyun

oynanamamasının nedeni olarak babasının işten geç gelmesini göstermiştir.

Ayrıca olumsuz etkilerin dışında babaların, çocukları ile bir etki sonucunda oyun

oynamaya yönelmelerinden çok çocuklarına karşı olan duygusal yoğunlukları ve içgüdüsel

olarak onlarla birlikte vakit geçirme istekleri sonucunda oyunların ortaya çıktığı yönünde

ifadeleri göze çarpmaktadır. Babalar, çocukları ile oyun oynamalarını etkileyen en önemli

faktörün onlarla vakit geçirmekten keyif almaları, onlarla paylaşımda bulunmakta istekli

olmaları olduğu sonucunda birleşmektedir. Aynı zamanda babalar çocuklarının gelişimlerini

desteklemek adına hissettikleri sorumluluğun da çocukları ile oyun oynamalarını etkileyen

faktörler arasında olduğunu ifade etmiştir. Türkoğlu vd. (2013) yaptıkları çalışmada, nitelikli

Page 9: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel Köksal Akyol _ Taşkın Taştepe _Sebahat Aydos _Emrullah Can Yavuz

453

zaman geçirme açısından babaların çocuklarının sosyal-duygusal gelişim alanını desteklediği ve

babaların kendilerini mutlu hissettiğini sonucuna ulaşmıştır. Elde edilen bu bulgular,

“Çocuğunuzun oyunlarında yer almak size ne anlam ifade ediyor?” sorusuna verilen

yanıtları destekler niteliktedir. Babaların çocuklarının oyunlarında yer almalarına ilişkin iki

boyutta ifadeleri bulunmaktadır. Çocuk açısından değerlendirme yaptıklarında onları mutlu

etmek, çocuklarına örnek olmak, onlarla kaliteli vakit geçirmek ve bağlılıklarını

kuvvetlendirmek olarak ifade ederlerken, kendileri açısından yaptıkları değerlendirmede

çocukları ile oynadıkları oyunun öncelikle onları duygusal anlamda olumlu yönde etkilediğine

ilişkin ortak yanıtlar dile getirilmiştir. B6 katılımcısı “Çocuklarımla vakit geçirmek bana

mutluluk veriyor. Aile olarak birlikte vakit geçirmek bağlarımızı güçlendiriyor. Sürekli oyun

halindeyiz onlarla birlikte mutlu olmak güzel bir duygu.” ifadesiyle hem çocuk açısından hem

de kendi açısından çocuğunun oyunlarında yer almanın kendisine ne ifade ettiğini açıklayarak

katılımcıların genel yorumlarını özetler nitelikte yanıt vermiştir. Yapılan bir çalışmada,

çocukları ile 30 dakikadan fazla oyun oynayan babaların kortizol hormonlarında ve prolaktin

hormonlarında düşüş görüldüğü yani babaların çocukları ile oynadıkları oyuna vücutlarının

hormonel olarak olumlu tepki verdikleri ve sakinleştikleri sonucuna ulaşılmıştır (Gettler vd.,

2011). Aynı zamanda McBride (1990) tarafından yapılan çalışmada, çocukları ile oyun oynayan

babaların babalık yetkinlik duygularının ve sorumluluklarının yüksek olduğu sonucuna

ulaşılmıştır. Kuzucu (2011) ise, babalık rolünü yalnızca çocukların ekonomik ihtiyaçlarını

karşılamak ve onları disipline etmek olarak görmeyen, bunların yanı sıra onlarla yakından

ilgilenmek, onun bakımında sorumluluk almak olarak gören babaların çocukların hayatında

daha aktif rol aldığını dile getirmiştir.

“Çocuğunuzun oyunlarındaki davranışları, düşünceleri size ne anlam ifade ediyor?”

sorusuna verilen yanıtlar değerlendirildiğinde, babalar çocuklarının oyun esnasında

sergiledikleri davranışların ve ifadelerin öncelikli olarak onların kişisel becerilerini ortaya

koyduklarını dile getirmiştir. Oyun sayesinde onların yeni yeteneklerini keşfederek onları daha

iyi tanıyabilmek adına oyunun aracı olduğunu ifade etmiştir. Bunun yanı sıra zaman zaman bu

davranışların ve düşünce yapılarının kendilerini zorladığını ve çocuklarının bencil yanlarını bu

şekilde gözlemleyebildiklerini dile getiren babalar mevcuttur. B3 katılımcısı “Kendi dünyasını

yansıtıyor, yaptıklarıyla, istedikleriyle kendi düşüncesini, iç dünyasını bana gösteriyor…

Kendini ifade edebiliyor, paylaşım yapabiliyor.” şeklinde düşüncelerini ifade ederek

çocuklarının oyunu bir kendini ifade etme yöntemi olarak kullandığını düşünen babaların

düşüncelerinin genel çerçevelerine de vurgu yapmıştır. Çalışma dâhilindeki iki katılımcı da

çocukların oyunlardaki davranışlarını ve düşüncelerini gözlemlerken onların mutlu olup

olmadıkları konusuna ağırlık vererek oyun esnasında çocuklarının mutlu olduğunu, oyun

oynarken keyif aldıklarını ve bu sonucun kendilerini de mutlu ettiğini iletmiştir. Özyürek ve

Gürleyik (2016) tarafından yapılan çalışmada da, ailelerin çocuklarını ve kendilerini mutlu

etmek için çocukları ile oynadıkları sonucuna ulaşılmıştır.

Oyuncak-Oyun Materyali Kullanımı İle İlgili Bulgular

“Oyunlarda oyuncak veya oyun materyalleri kullanır mısınız?” sorusuna verilen

yanıtlar değerlendirildiğinde, babaların çocukları ile oyun oynarken kullandıkları materyallerin

genelini çocukların sahip olduğu oyuncaklar oluşmaktadır. Bu oyuncakların başında top

gelmektedir. Babaların çoğu çocukları ile oynadıkları oyunda topu etkin olarak kullandıklarını

ifade etmiştir. Bunun yanı sıra araba ve bebekler de babaların çocukları ile oyun oynarken

Page 10: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

454

kullandıkları oyuncaklar arasındadır. Bu oyuncakların tercihinde kolay ulaşılabilir olmaları,

çocukların aktif olarak kullandıkları oyuncaklar olmaları, oyunların genel olarak çocuklar

tarafından başlatılıyor olması gibi nedenler olabileceği düşünülmektedir. Ancak bazı babalar

lego, oyun hamuru, hafıza kartları gibi oyuncak ve oyun materyalleri kullandıklarını eklemiştir.

Ayrıca bazı babalar oyun materyallerini kendilerinin yaptıklarını dile getirmiştir (B6 katılımcısı:

“…Maket kartonu, makas, yapıştırıcı gibi malzemeler kullanarak kendi oyuncaklarımızı

yapıyoruz…”). Oyuncak ve oyun materyali yalnızca çocuğun kendi dünyasını yaratmaya

yöneltmekle kalmamakta bunun yanı sıra annelerin-babaların bu farklı yaşama katılmalarını

sağlayan bir kapı vazifesi görmektedir (Tezel Şahin vd., 2015). Bu nedenle babaların çocukları

ile oyunlarında kullandıkları ve tercih ettikleri oyuncakların ve oyun materyallerinin, onların

iletişimini kuvvetlendirmekle birlikte çocukların hayatlarına ilişkin farkındalıklarını artırdığı

düşünülmektedir.

“Çocuğunuzun cinsiyeti, oyuncak veya oyun materyalleri seçiminizi nasıl

etkilemektedir?” sorusuna verilen yanıtlar değerlendirildiğinde, babaların çoğu çocukların

cinsiyetinin oyuncak ve oyun materyali seçimlerini etkilediğini ifade etmiştir. Bu etkilenme iki

farklı yolla gerçekleşmektedir. Birincisi çocukların kendi cinsiyetleri ve seçimine ilişkin etki,

bir diğeri ise ailelerin çocuklarının cinsiyetine ve seçimine ilişkin etkidir. Bazı ailelerde

çocuklar oyuncak tercihlerinde toplum tarafından kendi cinsiyetleri ile özdeşleştirilen oyuncak

ve oyun materyallerini tercih ederken, bazı durumlarda ise babalar çocuklarının cinsiyetine

toplum tarafından uygun görülen oyuncak ve oyun materyallerini hatta çocukların cinsiyeti ile

toplum tarafından özdeşleştirilmiş renkleri tercih ettiklerini dile getirmiştir. Babalar zaman

zaman “cinsiyete uygun” kavramını kullanarak oyuncak seçimlerine ilişkin yorum yapmıştır.

“Cinsiyete uygun” kavramının, geleneksel aile yapısının ve toplumsal bakış açısının etkili

olduğu babalar tarafından kullanıldığı düşünülmektedir. Bu babalar oyuncakların çoğunu

oynama biçimi, rengi ya da kategorisi itibariyle bir cinsiyet ile özdeşleştirmekte ve bu seçim

çocuğun cinsel tercihi ile bütünleştirilebilmektedir. B1 katılımcısı “…Oyuncaklarda cinsiyet

ayrımı olmalıdır tabiî ki, çünkü erkek çocuğu erkek gibi yetişmeli, kız çocuğu da kız gibi

yetişmeli…” şeklinde verdiği cevabıyla oyuncak tercihi ile cinsel rolleri bağdaştırmış ve

seçimleri de, cinsiyetleri de kesin çizgilerle birbirinden ayırmıştır. Yağan Güder ve Güler Yıldız

(2016) tarafından yapılan çalışmada, ailelerin genel olarak çocuklarının cinsiyetlerine özgü

oyuncaklarla oynamalarını tercih ettikleri bulunmuştur. Oyuncak seçimine yönelik ikinci

örüntüyü ise çocukların kendi cinsiyetleri ve tercihlerinin oluşturduğu, ailelerin müdahalesi

olmadan çocukların oyuncakları cinsiyete göre sınıflandırdıkları ve bu yönde tercih yaptıkları

savunulmuştur. Başal vd. (2014) tarafından yapılan çalışma sonucunda da; kız çocukların araba

ve blokları, erkek çocukların ise yemek takımları ve bebekleri evcilik oyunu oynarken tercih

etmediklerine ilişkin sonuçlar elde etmiştir. Bu sonuçların çocukların kendi cinsiyet rollerine

özgü seçimlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca B3 katılımcısı “…Cinsiyet oyuncak

seçiminde etkili bir faktör değil. Çocuk istediği oyuncakla oynayabilir…” şeklinde kendini ifade

ederken diğer iki babanın da fikirlerini ortaya koymuştur. Verilen yanıtların, babaların bakış

açılarından kaynaklı farklılaştığı düşünülmektedir. Geleneksel ve toplumsal cinsiyetçi bakış

açılarına sahip babaların oyuncakları cinsiyete göre sınıflandırdıkları ve çocuklarının oyuncak

seçimlerini doğrudan bu yönde etkiledikleri söylenebilir. Babalar, hem kız hem de erkek

çocuklarıyla eşit şekilde vakit geçirmeli, her oyuncak ve etkinliğe eşit önem vermelidir. Kız

çocukları erkek çocuklarının oynadığı geleneksel oyunlara dâhil edilmeli ve erkek çocuklar da

Page 11: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel Köksal Akyol _ Taşkın Taştepe _Sebahat Aydos _Emrullah Can Yavuz

455

normalde kız çocuklarının ilgilendiği düşünülen yemek yapma vb. etkinliklerde yer almalıdır

(Frost, Wortham ve Reifel, 2012).

SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu araştırmada, erken çocukluk dönemindeki çocukların oynadıkları oyunlarda babanın

rolüne ilişkin babaların görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda elde edilen

sonuçlarla babaların rolleri değerlendirildiğinde; babalar çocukları ile oynadıkları oyunlar

sayesinde çocuklarının gelişimlerinin desteklendiğini, çocukların çocuk olmaktan kaynaklı

gereksinimlerinden birinin karşılandığını, onlarla olan iletişimlerinin kuvvetlendiğini

düşünmektedir. Babalar oyun aracılığıyla, çocuklarını tanıma fırsatı elde etmektedir ve birlikte

sergiledikleri oyun tercihlerinde genellikle çocuğa göreliği ön plana almaktadır. Babaların genel

olarak çocuklarıyla oyun oynadıkları süre değişkenlik gösterse de, sonuçlar bağlamında sürenin

babaların rollerine ilişkin etki etmediği düşünülmektedir. Çünkü geçirilen süreden çok sürenin

kalitesinin önemli olduğu bilinmektedir. Ancak babaların çocuk oyunlarındaki rollerini

belirleyen etmenlerin başında çalışma saatleri ve iş ortamları gelmektedir. Bu değişkenler genel

olarak baba-çocuk oyun sürecini olumsuz olarak etkilemektedir. Hem paylaşılan zaman, hem de

babaların oyunlardaki verimlilikleri çalışma süre ve şartlarına göre azalmaktadır ve babalar bu

durumdan memnun olmamaktadır. Bunun yanı sıra babaların çocuk oyunlarındaki rollerini

etkileyen bir diğer faktör ise oyun alanlarıdır. Babalar genel olarak çocukları ile ev ortamında

oyun oynamaktadır. Dışarıda oyun oynayan babalar ise yine kapalı mekânları tercih etmektedir.

Çocuklarıyla açık hava deneyimlerine dayalı oyun oynayan babalar, yalnızca çevresel açıdan

avantaj sahibi olduğu düşünülen babalardır. Bu babalar oluşan genel örüntünün dışında

kalmaktadır. Baba-çocuk oyunlarında, oyunları genel olarak çocuklar başlatmakta ve oyunun

liderliği çocuklarda olmaktadır. Babaların çocuklarına öğrettikleri oyunların yanı sıra

çocuklarından öğrendikleri oyunlar da mevcuttur ve bunlar genel anlamda dijital ortamda

oynanan oyunlardır. Babaların çocuklarıyla oyun oynama isteklerinin altında yatan nedenlere

bakıldığında genel örüntünün babaların oyun oynamayı görev olarak görmeleri ve çocuklarının

duygusal ihtiyacının karşılanması yönünde olduğudur. Bununla beraber babalar çocuklarıyla

birlikte vakit geçirme isteklerini de onlarla oyun oynayarak karşılamaktadır. Ayrıca babaların

çocuklarıyla oynamayı tercih ettikleri oyun ile oyuncak-oyun materyali seçimlerinde çocuğun

cinsiyeti önemli bir faktördür.

Elde edilen sonuçlarla ilişkili olarak, baba-çocuk iletişiminin artması ve çocuğun

gelişimin daha sağlıklı desteklenmesi adına babalar için çeşitli eğitim programları

düzenlenebilir. Çeşitli baba-çocuk oyun etkinlikleri planlanabilir ve babalar çocukları ile oyun

oynamaya özendirilebilir. Dijital oyunların hem çocukların gelişimine hem de aile içi iletişime

olan etkilerine ilişkin çeşitli bilgilendirme toplantıları yapılabilir ve babaların aktif katılımını

sağlamak adına çalışmalar düzenlenebilir. Çocukların oyun ortamlarındaki kalitenin ve

çeşitliliğin artması için açık hava oyun ortamlarının düzenlenmesi için çalışmalar yapılabilir.

Page 12: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

456

KAYNAKLAR

Ahioğlu Lindberg, E. N. (2012). Çocuk oyunlarında iki kuşakta görülen değişim. International

Online Journal of Educational Sciences, 4(2), 395-410.

Aral, N., Gürsoy, F. ve Köksal, A. (2001). Okul öncesi eğitiminde oyun. İstanbul: Ya-Pa

Yayınları.

Başal, H. A. (2007). Geçmiş yıllarda Türkiye’de çocuklar tarafından oynanan çocuk oyunları.

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 20(2), 243-266.

Başal, H. A., Bağçeli Kahraman, P., Taner Derman, M., Kahraman, Ö. ve Sümer, H. (2014).

Otoriter ve demokratik tutuma sahip ebeveynleri olan 5-6 yas çocuklarının evcilik

oyunlarında üstlendikleri roller. Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 3(2),

384-409.

Creswell, J. W. (2013). Nitel araştırma yöntemleri. M. Bütün ve S. B. Demir (Çev. Ed.).

Ankara: Siyasal Kitabevi.

Çelen, N. (1999). Ana-babaların çocuğun oyun hakkına ilişkin tutumları. B. Onur (Yay. Haz.).

Cumhuriyet ve Çocuk: 2. Ulusal Çocuk Kültürü Kongresi Bildirileri içinde (s. 123-132).

Ankara: Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi

Yayınları.

Doğanay, J. (1998). Anasınıfına devam eden çocukların ebeveynlerinin çocuk oyun ve

oyuncakları hakkındaki görüşlerinin incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi,

Ankara Üniversitesi, Ankara.

Duman, G. (2010). Türkiye ve Amerika'da anasınıfına devam eden çocukların oyun

davranışlarının incelenmesi: Kültürler arası bir çalışma. Yayınlanmamış doktora tezi,

Gazi Üniversitesi, Ankara.

Erden, Ş. (2002). Anaokullarına devam eden çocukların ebeveyn ve öğretmenlerinin çocuk oyun

ve oyuncakları hakkındaki görüşlerinin incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi,

Ankara Üniversitesi, Ankara.

Erman, O. (2014). Kent yaşamında çocuk. Güney Mimarlık Dergisi, 16, 10-13.

Fisher, E. P. (1992). The impact of play on development: A meta-analysis. Play and Culture, 5,

159-181.

Frost, J. L., Wortham, S. C. and Reifel, S. (2012). Play and child development. New Jersey:

Pearson.

Gettler, L. T., McDade, T. W., Agustin, S. S. and Kuzawa, C. W. (2011). Short-term changes in

fathers' hormones during father-child play: Impacts of paternal attitudes and experience,

Hormones and Behavior, 60, 599-606.

John, A., Halliburton, A. and Humphrey, J. (2013). Child–mother and child–father play

interaction patterns with preschoolers. Early Child Development and Care, 183(3-4),

483–497.

Johnson, J. E., Christie, J. F. and Yawkey, T. D. (1999). Play and early childhood development.

USA: Longman.

Page 13: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 445-458

Aysel Köksal Akyol _ Taşkın Taştepe _Sebahat Aydos _Emrullah Can Yavuz

457

Haight, W. L., Parke, R. D. and Black, J. E. (1997). Mothers’ and fathers’ beliefs about and

spontaneous participation in their toddlers’ pretend play. Merrill-Palmer Quarterly,

43(2), 271-290.

Haşıl Korkmaz, N. and Taner Derman, M. (2014). Opinions of play in Turkish fathers.

Procedia-Social and Behavioral Sciences, 141, 1182-1186.

Hendrick, J. and Weissman, P. (2006). The whole child: Developmental education for the early

years. New Jersey: Pearson.

Işıkoğlu, N. ve İvrendi, A. B. (2008). Anne ve babaların oyuna katılımı. Pamukkale Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(2), 47-57.

Ivrendi, A. and Isikoglu, N. (2010). A Turkish view on fathers’ involvement in children’s play.

Early Childhood Education Journal, 37, 519-526.

İvrendi, A. B. ve Işıkoğlu, N. (2008). Erken çocukluk döneminde çocuğu olan anne ve babaların

oyuna yönelik görüşlerinin incelenmesi. Çağdaş Eğitim Dergisi, 355, 4-12.

Koçyiğit, S. ve Başara Baydilek, N. (2015). Okul öncesi dönem çocuklarının oyun algılarının

incelenmesi. YYÜ Eğitim Fakültesi Dergisi, 12(1), 1-28.

Köksal Akyol, A. (2002). Çocuklarda oyun gelişimi. Çoluk Çocuk Dergisi, 13, 26-28.

Kuzucu, Y. (2011). Değişen babalık rolü ve çocuk gelişimine etkisi. Türk Psikolojik Danışma ve

Rehberlik Dergisi, 4(35), 79-91.

Lamb, M. E. (2010). How do fathers influence children’s development? Let me count the ways.

In M. E. Lamb (Ed.). The role of the father in child development (pp. 1-26). New

Jersey: John Wiley & Sons.

MacDonald, K. and Parke, R. D. (1986). Parent-child physical play: The effects of sex and age

of children and parents. Sex roles, 15(7-8), 367-378.

Martino, J. M. (2009). Primary caregivers’ values of play and creativity in early childhood in

relation to children’s academic self-esteem. Unpublished master’s thesis, West Virginia

University, Morgantown.

McBride, B. A. (1990). The effects of a parent education/play group program on father

involvement in child rearing. Family Relations, 39(3), 250-256.

Morrison, G. S. (2012). Early childhood education today. New Jersey: Pearson.

Nicolopoulou, A. (2004). Oyun, bilişsel gelişim ve toplumsal dünya: Piaget, Vygotsky ve

sonrası M. T. Bağlı (Çev.). Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi,

37(2), 137-169.

Özyürek, A. ve Gürleyik, S. (2016). Anne babaların okul öncesi dönem çocukları ile

etkileşimlerinde oyunun yeri. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 42(9), 1283-

1289.

Sutton-Smith, B. (2001). The ambiguity of play. Massachusetts: Harvard University Press.

Page 14: 2017, s. 445-458 3Sebahat AYDOS Emrullah Can YAVUZ Taşkın TAŞTEPE.pdf · ilk eğitimcileri olan aileleri anahtar rollere sahiptir (Özyürek ve Gürleyik, 2016; Tuğrul vd., 2014)

SOBİDER Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 445-458

Erken Çocukluk Dönemindeki Çocukların Oyunlarında Babanın Rolü

458

Şahin, H. ve Demiriz, S. (2014). Beş altı yaşında çocuğu olan babaların, babalık rolünü

algılamaları ile aile katılım çalışmalarını gerçekleştirmeleri arasındaki ilişkinin

incelenmesi. Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, 181, 273-294.

Taşkın, N. and Erkan, S. (2009). The influence of father education programs on the levels of

father involvement with children: An experimental study. Hacettepe University Journal

of Education, 37, 136-148.

Taştepe, T., Başbay, A. M. ve Yazıcı, Z. (2016). Kent merkezlerindeki ekolojik temelli oyun

alanlarının mekansal açıdan incelenmesi: Ankara-Antalya örneği. Tekirdağ Ziraat

Fakültesi Dergisi, 13(2), 85-95.

Taylor, B. J. (1999). A child goes forth: A curriculum guide for preschool children. New Jersey:

Pearson.

Tezel Şahin, F. (1993). Üç-altı yaş grubu çocuklarının anne babalarının çocuk oyun ve

oyuncakları hakkındaki görüşlerinin incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi,

Hacettepe Üniversitesi, Ankara.

Tezel Şahin, F., Balcı, A., Aydın Kılıç, Z. N. ve Yazar, A. (2015). Erzurum örnekleminde şehir

merkezi ve kırsal bölgede yaşayan annelerin çocuklarının oyun ve oyuncakları

hakkındaki görüşlerinin incelenmesi. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 4(4),

298-311.

Tezel Şahin, F., Akıncı Coşgun, A. ve Aydın Kılıç, Z. N. (2017). Babaların çocuklarıyla vakit

geçirme durumlarına ilişkin görüşlerinin incelenmesi. Gazı Üniversitesi Gazi Eğitim

Fakültesi Dergisi, 37(1), 319-343.

Tuğrul, B., Ertürk, H. G., Özen Altınkaynak, Ş. ve Güneş, G. (2014). Oyunun üç kuşaktaki

değişimi. The Journal of Academic Social Science Studies, 27, 1-16.

Webster, L., Low, J., Siller, C. and Hackett, R. K. (2013). Understanding the contribution of a

father’s warmth on his child’s social skills. Fathering, 11(1), 90-113.

Yağan Güder, S. ve Güler Yıldız, T. (2016). Okul öncesi dönemdeki çocukların toplumsal

cinsiyet algılarında ailenin rolü. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 31(2),

424-446.

Zigler, E., Pfannenstiel, J. C. and Seitz, V. (2008). The parents as teachers program and school

success: A replication and extension. J Primary Prevent, 29, 103-120.