10
Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Veli Merkezi Kadri o y KASIM - 1997 ANKARA

Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli

Araştırma Merkezi

Kadri Eroğan o y

HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~

KASIM - 1997 ANKARA

Page 2: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL BAGLA.MLARDA VE GÜNÜMÜZ ALEvl-BEKTAŞİ TARİKA'İ'LERİNDEKİ YAPISAL VE İŞLEVSEL SÜREKLİLİGİ ÜZERİNE TESPİTLER

o Özlnıl ÇOBANOGLU "Halkbilimci, Hacettepe Üniversitesi"

Türk mitolojisinin en önemli sembolü olan kurtla- ilgili olarak yapılan çalışmalarla "türeyişi sağlayan kurt ata, kurt ana, kurt kılığına giren kutsal ışık" (Öge! 1971: 40-52), "kurtarıcı kurt" (Sinor 1982: 224), "cedlerin yardım eden ruhu" (Özarslan 1997) gibi pek çok motif ortaya çıkarılmiştır. Bunlardan birisi ve belki de en önemlisi Türk hakanına veya benzeri bir şekilde topluma liderlik etme durumundaki bir ferde yol gösteren, rehberlik eden bir başka ifadeyle "kılaVuz bozkurt" motifidir. _ -

Tanrı tarafından görevlendirilip gönderilmesi nedeniyle kutsal kabul edilen ve kılavuzluğunun başarı getirdiğine inanılan "kılavuz bozkurt" motifi Türk kültürünün tarihi sosyo-kültiirel bağlamlarında olduğu kadar günümüz Türk sosyo-kiHtürel bağlamında da önemli bir yer tutmakta ve Anadolu'da Alevi-Bektaşi Türkmenler arasında muhtelif efsanelerde yaşamaktadır.

Bu çalışmanın konusunu da Türk kültür tarihinde yer alan "kılavuz boz­h."Urt" motifinin arkaik ve güncel örneklerinin mukayese edilerek meydana gelen son derece yoğun sosyo-kültürel değişmeye rağmen örnek olaylarda yer alan kılavuz bozkurt motifleri arasındaki süreklilik gösteren yapısal ve işlevsel unsurların tespiti ol~rurmaktadır.

Kılavuz bozkurt motifinin yaygın olarak bilinen en eski örneğini Oğuz Kağan Destanı'nın Uygur varyantında (Bang 1936) görmekteyiz. Oğuz Kağan'ın dört bir yana yaptığı seferler ile düşmanlarına boyun eğdirmesi ve pek çok boyun meydana geliş ve adlandmlış sürecinin anlatıldığı destanda kılavuzluk yapmakta olan bozkurt aynı zamanda Oğuz Kağan'a öğütler de (Reichl 1992: 35) vem1ektedir. Destanda beş kez işaret edilen kılavuz bozkurt motifinin tutruğu yer az gibi göıiinmesine karşın aşağıda ele alacağımız vechile görüleceği üzere, kaynağı, mahiyeti, yapısı ve bunlara dayalı işlevleri nedeniyle gerçekte destanın kahramanı olan Oğuz Kağan'ın destani kişiliğinin oluşumunda temel unsur ko­numundadır.

165

Page 3: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

Oğuz Kağan çie_ştanında kılavuz bozkurt motifınin kaynağının tanrısal olduğu görülm~ktedir. Gök Tann, topladığı kurultayda halkına ve beylerine verdiği yarlıkla "B.en sizJ~re oldum Kağan: alalım yay ile kalkan: nişan olsun bize buyan: kurt olsun bi?e uran, demir kargı olsun orman: av yerine yüıüsün kulan: qaha deniz daha mür~Q (ırmak), güneş bayrak, gök kurıkan (çadır)." (Bang 1936: 17) diyerek miUi emelleri bilqiren ve cihangirlik davasına kalkışan Oğuz Kağap'ın açleta d.ileğine -ki bir anlamda bunu dua olarak da kabul etmek llJ.Üll}kündür- kauldığını ve onu desteklediğini bildirmek için tıpkı ona ilk hanımını gönderdiği gib.i kutsallığı ve kutsamayı simgeleyen "güneş gibi parlak" bir ışık içinde kılavuz bo~kurt gönderilmektedir. Kılavuz bozkurt'un gönderilişi ·ve onun misyqnunu bilçli[işi destanda şu şekilde ifade edilir:

Oğuz Kağan gaz~ba gelerek onun üzerine yürümek istedi; bayrağını açarak, askerile ona karşı yürüdü. Kırk gün sonra Muz Tağ adında bir dağın ereğine geldi. Çadırını kurdurdu ve sessizce uyudu. Tan ağarınca Oğuz kağan'ın çadırına güneş gibi bir ışık girdi. O ışıktan gök yeleli büyük bir kurt çıktı. Bu kurt Oğuz kağan'a hitap etci ve : Ey Oğuz, sen Urum üzerirıe yürümek is­tiyorsun: ey Oğuz, ben senin önünde yürümek istiyorum- dedi. Ondan sonra Oğuz Kağan çadırını dürdürdü ve gini. Gördü ki, askerin önünde gök tüylü ve gök yeleli büyük bir erkek kurt yürümektedir ve kurdun ardı sıra ordu gel­mektedir. (Bang 1936: 15).

Metinde açılcça görüldüğünce, Tanrı tarafından gönderilen kılavuz boz­kurt Oğuz Kağan'ın gelecekle ilgili planlarını bilmekte ve ona Tanrı'run tayin ettiği ve takip etmesi gereken yolu ve yönü gösterecek kılavuz misyonu içinde ordusunun önünde yürümek istediğini, onunla konuşarak bildirmektedır. Şu halde kılavuz bozkurt Tanrı'nın dileğinin "dona girerek" Oğuz Kağan'a \!!aşmasından başka bir şey değildir. Nitekim Oğuz Kağan da kendisine ulaşan bu tanrısal buyrtJğ~ karşı çıkmaksızın ordusuyla beraber onu takip eder. Tanrı buyruğuna uyulması ve kılavuz bozlrurtun takip edilmesi neticesinde varılan ve bozkurtun durmasıyla durulan dolayısıyla da onun tarafından seçilmiş olan yerde karşılaşılan ve "Urum Kağan" olan düşmanla yaptlan savaş zaferle ne­tiçelenecektir. Bu olay destanda şöyle anlatılır:

Gök tüylü ve gök yeleli buı erkek kurt bir kaç gün sonra durdı,ı. 0$Uz Kağan da askeri ile durdu. Burada itil Müren adında bir deniz vardı. Bu Itil Müren'in kenarında bir kara dağın önünde savaş başladı. Okla kargı ile kılıçla vuruştular. İtil Müren'in suyu zencefre gibi baştan başa kıp kırmızı oldu. Oğuz Kağan yendi ve Urum Kağan kaçtı. (Bang 1936: 15-21).

Ancak Tanrı tarafından görevlendirilip gönderilen kılavuz bozkurt daima Oğuz Kağan'la beraber değildir. O misyonunun icab enirdiği hallerde ortaya çıkmakta ve Oğuz ile ord\lsuna öncülük ederek onları düşmanın bulunduğu yere götürmekte ve Oğuz'a öğütler vermektedir. Nitekim destanda Urum Kağan savaş spnrası ortadaQ kaybolduğu anlaşılan kılavuz bozkurtun tekrar ortaya çıkarak Oğuz Kağan'a görünmesi ve onunla konuşup kılavuzluk etmesi şu ifa­delerle vurgulanır:

Ondan sonra Oğuz kağan yine ve gökyeleli kurdu gördü. O kurt Oğuz Kağan'a "Şin1di, Oğuz, sen asker ile buradan yürüyerek, halkı ve beyleri götür: qen önden sana yol göster_irim- dedi. Tan ağarınca Oğuz Kağan gördü ki, erkek kurt asl<erin önürn:le )'4rümekçedir: sevindi ilerledi. (Bang 1936: 23).

166

Page 4: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

Kılavuz bozkurtun daima Oğuz'la birlikte olrilayıp misyonu gereğince görünüp kaybolmasına dair bir başka ifade de, Oğuz 1<ağan'ın Çürçet Kağan'la olan savaşı anlatılırken tekrar edilir:

Yine bir gün gök tüylü ve gök yeleli erkek kurt durdu. Oğuz kagan da durdu ve çadırını kurdurdu. Bu, carlasız ve çorak bir yerdi. Buraya Çürçet di­yorlardı. Büyük bir yurt idi: atları çok, öküzleri ve buzağıları çok, altın ve gümüşleri çok, cevahirleri çoktu. Burada Çürçet Kağan ve onuh halkı Oğuz kağan'a karşı geldiler. Vuruşma ve çarpışma başfadı. Oklarla, kılıçlarla vuruştular. Oğuz Kağan yendi. (Bang 1936: 25-27).

Oğuz Kağan kendisine Tanrı tatafından kılavuzluk etmek üzere gönderilen ve gerektiğinde ortaya çıkarak yol gösteren kurtuh varlığının, Tanrı tarafından kutlanıbp "kut bulmuş"luğunun tescili olarak göfür ve kendisi ile or­dusunu zaferden zafere koşturan kurtun ortaya çıkıp ·gofilMnesine sevincini gizlemez ve bu husus destanda belirtilir. Destanda Oğuz Kağan ömrü boyunca yaptığı bütün seferler ve kazandığı savaşlar anlatılıtken kılavuz bozkurtuı'ı bunların hepsinde yer aldığı yukarıda belirttiğimiz nedenletle bilhassa zikredilir: "Ondan sonra yine bu gök tüylü ve gök yeleli erkek kurtla Hint, Tangut, ve

Suriye caraOarına yürüdü. Pek çok vuruşmadan ve pek çc'ık çarpışmadan sonra onları aldı ve kendi yurduna kattı; onları yendi ve kendisine tabi kıldı. " (Bang 1936: 27).

Destanın sonunda Oğuz Kağan yurduı'ıu oğulları arasında paylaştırırkel'l hayatı boyunca yaptıklarının bir ilahi misyon sonucu olduğunu ve yaptıklarının Gök Tanrı'ya olan borcunu ödemekten ibaret olduğunu şu ifadelerle dile ge­tirir:

' Sonra Oğuz Kağan oğullarına yurdunu üleştirip verdi ve: "Ey oğullarım, ben çok aştım: çok \ruruşmalar gördüm; çok kargı ve ç_ok ok attım: atla çok · yürüdüm: düşmanları ağlattım: dostları güldürdüıtı. Beh Gök Tanrıya borcumu ödedim. Şimdi yurdumu sizlere veriyorum" dedi. (Sartg ~936: 33).

Gerek bu ifadeden ve gerekse Oğuz Kağan'ın . olağanüstü dogurtıu ve büyümesi onun Tanrı tarafından seçilmiş biri oluşu ifutrıcını aksettirir. Burada asıl önemli olan Tanrı tarafından seçilmiş olmasının da ötesinde yeryüzünü fethi ve yapuğı düzenlemelerin Ta!lfı tarafından oiı~ylaı'ldığıru ve dahası kazanılan bütün askeri zaferlerin kaynağında Tann'nıı\ yardı.nunırt olmasıdır ki bu yardım Tanrı tarafından gönderilen kutsal kılaviız bozkurt sayesi..n.d~ elde edilmiş ol­maktadır.

Bu açıklamaların ışığında Oğuz Kağan'a öğütler vetip, yol gösteren kılavuz bozkurt motifınin işlevsel özellikleri şöyle sıralanabilir:

*Kılavuz bozkurt'un göri.inüp yardım ettiği kişi doğum, çocukluk ve yetişkinlik dönemlerinde olağanüstü haller gösteren v~ kağan oldi.ığunda yeryüzü hakiıJUyetini elde etmeyi düşünen olağanüstü kişiliğe ve misyona sahip bir liderdir.

•Kılavuz bozkurrun k.aynağı ilahidir. Tanrı tarafındı:tn seçilmiş kutsal bir kişi olan Oğuz Kağan'a Tanrı tarafından gönderilmektedir.

*Kağan'a yol gösteren kursal varlık olal'l bozkurt Oğuz ve ordusunun

167

Page 5: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

önünde yürümekte ona düşmanın ve savaşın yerini göstermektedir. Aynca kılavuz bozkurt Oğuz Kağan'la konuşmakta ve zaman zaman ona kılavuzluk etmenin yanısıra öğüt ve moral vermektedir.

•BozJ...-urt Tanrı'nın şekil değiştirmiş (dona girmiş) dileğini yansıttığı için gösterdiği yolda daima muzaffer olunur. Tanrının dileğini yansıtan dona girme ile açıklanan Kılavuz Bozkurt böylesi bir dona girme olayı ile muhatab olan kağanın Tanrı katında kut bulmuş olmasının delilidir ve neticede onu yüceltir. Kılavuz bozkurtun gönderilmesiyle Kağan misyonuna başlar ve onu ebe­dileştirecek olan süreci başlatır. Böylece bozkurdun kılavuzluğunda Oğuz Kağan, Tanrı ile haberleşebilen ve her yaptığıyla onun rızasına uygun hareket eden bir eren "kişiliğine bürünür.

Bu hfiliyle de "kılavuz bozkurt motifi" eski Türk inanç sisternirıde "Türk ulusu yok olmasın, diye koruyucu ve kağan verici" olan "Tann ile kağan arasında" bozkurt vasıtasıyla kurulan bağ ve "kağanın buyruklarına uyulmasıyla Tanrı ile ulus arasında h"Urulan sürekli bağın"(Yıldırırn 1992a: 355) varlığının en somut şekillerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Dahası Tanrı'nın kılavuz bozkurt v:ı!;ıtasıyla bütün bu yaptıkları "kut, küç" (Divitçioğlu 1987) verip kağan kıldığı Oğuz'un Tanrıya borcunu Türk milletini ve dolayısıyla Tanrı'nın töresini yeryüzüne hakim kılarak ödemesi şeklinde tecelli edişi eski Türk "kağanlık ideolojisi"ni (Yıldırım 1991; 1992b) ve inanç sistemi yahut dünya görüşünü dışa vurmaktadır.

Kılavuz bozkurt motifi muhtelif Türk boylan arasında İslamiyetin kabulünden sonra da İslarnileşerek yaşadığı bilinmektedir. Bu konuda Başkurt Türklerinin gerek adlandırılışları ve gerekse yaşadıkları topraklara gelerek ora­l:ırı yurt tutuşlarına dair Abdülkadir İnan'ın (1987:74) naklettiği efsaneler örnek olarak verilebilir.

19. yüzyılda Başkurt sözlü kaynaklarından derlenerek neşredilen ve İnan tarafından özetlenerek aktarılan bir rivayete göre "Başkurt" adının kaynağı şöyledir: "Peygamber, sahabelerinden üç zatı Ural dağlarına İslamiyeti öğretmek için yollamıştı. Bu sahabelere Ural dağlarına kadar bir Bozkurt rehberlik etmiştir. Ural dağlarında bulunan kavim de İslamiyeti kabul erlikten sonra "Başkurt adını almıştır." (İnan 1987: 74). Peygamberin inanca göre her birisi "doğru yola ermek için yol gösterici yıldız" kabul edilen sahabelerine İslamiyeti tebliğ için gittikleri bir kavmin yerini göstermek üzere "kurt"un kılavuzluk etmesini ortodoks İsliim inançlarıyla telif mümkün değildir.

Ancak Abdülkadir İnan'ın naklettiği Başkurtlar arasından derlenmiş bir efsanede ise kılavuz bozkurt motifinin İs1:1mileşmemiş formlarının da

Başkurtlar arasında yaşadığını göstermektedir. Başkurtların kılavuzluk eden kurt vasıtasıyla yurtlarını keşfetme ve yerleşmelerini arılatan efsanenin ana hatları Abdülkadir İnan tarafından şöyle nakledilmiştir:

"Eski zamanlarda uzak şarkta yüksek dağlarda "Başkurt, Nogay, Kazak Kırgız kavimleri bir tek babanın evladı olarak yaşıyorlardı. O vakit Başkurt, Nogay, ve başka ... isimler yoktu. Bir zaman bunlar arasında ihtilaf ve mücadele zuhur etti. Gürılerin birinde bu kabile reisi ava giderken önünde bir kurt peyda oldu. Reis bu kurdu takip ede ede, cennet gibi ormanları ve nehirleri olan bir azametli dağlara geldi. O vakit kurt birden bire kayboldu. Reis anladı ki, bu

168

Page 6: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

rehberlik eden kurt, Tanrı'dan bu kavme tayin edilmiş "kut: talih"dir. Reis geriye şark diyarına vardı. Kavim kabilesini beraber alıp Ural dağlarına getirdi. İşte diğer kardeşlerden ayrılan b_u kabileye "Başkurt" denildi ki, "Kurdun baş olup getirdiği kavim" demektir." (inan 1987: ·74).

Başkurtların adlandırılışlarıriın kuvvetle muhtemelen daha eski bir var­yantını da taşıyan bu efsanede diğer boylar ile arasındaki mücadele dolayısıyla sıkıntıda olan bir boyun başkanına kılavuzluk ederek yerleşebilecekleri yeni bir yurdµn yerini gösteren "kılavuz kurt"un Oğuz Kağan destanındaki çarpışılacak düşmanın yerini gösteren, kılavuz bozkurt motifini devamı olduğu ve bu mo­tifin yaptığı işler bakımından karşılanacak ihtiyacın değişmesine parelel olarak değişmeler meydana gelmesine rağmen kültürel bir düşünüş ve davranış kalıbı

· olarak işlevinin sabit olduğu görülmektedir.

İsliim öncesi Türk dünya görüşünü yansıtan ve Türk kültür tarihinde pek çok bakımdan son derece önemli bir yere sahip olan Oğuz Kağan destanının Uygur varyantında ve Başkurt efsanelerinde yer alan ve yukarıda işlevsel özelliklerini verdiğimiz kılavuz bozkurt motifinin günümüzde de Anadolu Alevi-Bektaşi Türkmenleri arasında sözlü .kültür ortamında anlatılan men­kabelerde yaşadığını görmekteyiz.

Bektaşi-Alevi inancına bağlı Çubuk Dağkalfat Türkmenleri arasında yapılan bir derleme çalışmasında (Ahi 1997) elde edilen menkabelerde yer alan kılavuz kurt motifi yapısal ve işlevsel bakımdan Oğuz kağan destanındaki kılavuz bozkurt motifinin günümüze dek sürekliliğini ortaya koymaktadır.

Bu süreklilik gösteren yapısal ve işlevsel unsurları ele almazdan önce vereceğimiz ikinci örnek olayın kahramanını çok kısaca da olsa tanıtmamız ya­rarlı olacaktır. Ankara'nın Çubuk ilçesinine bağh Yeniköy'de doğ;ın ve 1850-1900 yılları arasında yaşayan bir "Hak aşığı" olan "Susuz" veya "aşık" lakaplarıyla da anılan Seyit Süleyman'ın 1893 yılında aşk badesi içtiğine ve bütün deyişlerini bundan sonra yaşadığı ömrünün son yedi yılında söylediğine inanılır. (Çağlayan 1996).

Seyit Süleyman'ın sade kişilikten irticalen şiirler söyleyen sanatçı ve "ermiş" manevi lider kişiliğine inkılab edişini sağlayan "geçiş töreni" ma­hiyetindeki "kırklar cemi" ve onun bu törene girişini sağlayan kurtların Türk kültür tarihindeki "kılavuz bozkurt" mahiyetinde olduğu görülmektedir. Aşık tarzı edebiyat geleneğinde yaygın olarak karşımıza çıkan ve eski Türk inanç sistemiyle sürekliliği ortaya konulan "rüya motifi"nin (Günay 1986) yanısıra kılavuz bozkurt motifine dayalı bir geçiş töreni karşımıza çıkmaktadır. Piri tarafından Dağkalfat Köyünde yapılmakta olan bir ceme karılmak üzere manen haber verilerek davet edilen Seyir Süleyman davete icabet ederken önüne çıkan ve ı·,ır .~ağına biri soluna ve biri de önüne geçen üç kurtun kılavuzluğunda K.ıri·J.ırın Cemine dahil olur. Bu konuda tespit edilen bir menkabe şöyledir:

Kasım ayı soğuğunda ekinler ekilirken, akşam Dağkalfat'ta cem yapılıyormuş. Cemi yürüten Dağkalfaclı Aşık Süleyman "Aşıklar olarak dardayız, çabuk gel" diye Yeniköylü (Susuz) Seyit Süleyman'a cem için çağrıda bulunmuş. Bu çağrı Seyit Süleyman'a ayan oluyor. O zaman kadar öküzleri eyliyo. Eve gi­diyo "hanım, Dağkalfat'da, cemde darda kalmışlar beni çağırıyorlar" diyo ve yola düşüyo. Yolda giderken önüne üç kurt düşüyor. Kurtlar orda buna elkaldırıyor.

169

Page 7: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

Asker biçiminde ilkisi yanında birisi önde, öndeki yürüyünce yanlardaki de cahdatma gibi yürüyo. Yürüyolar, yürüyolar Evelek Kayası'nın orada, bir ri­vayete göre de Üçbaş'ın Tepe'de bir aleme giriyorlar, orada bir ummana dalıyorlar, orada kurtlar kayboluyorlar. Bir cem havalisine giriyor. Orda ermişlerin cemirie giriyo, arda ona bir bade veriyorlar. Hak badesi. Badenin hepsini içemiyor, yansını içiyor, yansını içtikten sonra söylemeler hep arda başlıyor. Sabaha karşı oradan çıkıp Dağkalfat'a geliyo, yorgun bitkin kapıdan giriyo. Pir diyor ki;

"· Süleyman, biz seni akşam bekliyorduk, sen niye gelmedin11 diyor.

O zamana kadar Seyit Süleyman başına gelenleri anlatan şu deyişi söylemiştir: (Ahi 1997: 51-52).

Aşık Seyit Süleyman'ın katıldığı cemi ve .cem esnasında kazandığı mer­tebeleri ruüattıgı ve inanca göre de bade içmesi ve "ermesi" dolayısıyla da ir­ticalen Söz söyleihe kudretini kazandığı ve söylediği ilk şiir şöyledir:

170

Usraz kün deyince kevn-i mekana kandil şak oldu, geldim o zaman Sıt sôyleşiı'ıce doksan bin kelamı Ustazdan sabamı aldım o zaman

Nebiler Nebisi Server'e vardım Delilim Cebrail, Didara erdim Levlake levlak'ı men orda gördüm Habib'e selavat verdim o zaman

Can var iken ten yok iken dünyada Dost elinden içtim al-yeşil bade Okudum bir nokta ilm-i simyada

. Ak üstüne ~kı yazdım o zaman

Eflak-ı semada yedi kapı açtım Kırk sekiz eflakta bir ş:ıra düştüm Yed' aşıka dem verildi ben de içtim Kırkların ceminde coştum o zaman

Men Ali'ye ikrar verdim, and enim Kuduretten argım aldım, bent ettim Lal-i mercan, güfer sattım, dür sattım Hakikata dükkan açtım o zaman

· Bilirsen tarikim, oku künyemde Menaref sırrıdır söylenmez yada Yedi kere mihman oldum dünyada Pirim Hacı Bektaş Veli bu zaman

Page 8: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

Seyit Süleyman'ım kul kendiyindir "Ene! Hak" dediğin yol kendiyindir Ben bir bahçıvanım, gül kendiyindir Gayri güle sahip olsun bu zaman (Ahi 1997: 53).

K.tlavuz kurtların rehberliğinde Kırklar'ın Cemine katılarak aşk badesi içen ve Hak aşığı olarak deyişler söyleyen Seyit Süleyman inanca göre "kalp gözü açık" büyük bir velidir ve kırklarla görüşmektedir. Yukarıda nakledilen kılayuz bozkurtların "dona girme" ile ilgili olan mahiyetlerinin anlaşılmasını aynı yöreden derlenen bir başka merıkabe ortaya koymaktadır. Birinci menkabede Aşık Seyyit Süleyman'ı Kırklar Meclisine getirip dahil eden kurtların kay­bolduğunu görülmektedir. Oysa aşağıda vereceğimiz bir başka Seyit Süleyman rpenkabesinde bizzat kırkların kurt veya bozkurt donuna girerek dolaştıkları ve Aşık Seyit Süleyman'ın da zaman zaman arılarla görüştüğünü görmekteyiz:

Aşık Seyit Süleyman ile arkadaşı Sansulu İbiş köylerine giderken İbiş diyor ki; 11Aşık! Şu kırklara beni bir koymadın, bana kırkların cemini göstermedin." diyor. Seyit Süleyman da; "Tamam İbiş seni kırkların cemine koyacağım " diyor.

Yolda giderlerken önlerine kurtlar geçiyor, bunları çeviriyor, ikisine sıcak sıcak lokma veriyorlar. Bunlar lokmayı alıyorlar, orada oturup lokmayı yiyorlar. Kurtlar gidiyor, bunlar yola revan oluyorlar. Seyit Süleyman kurtların kırklar o!duğunu bildiği için, kırklarla beraber orurduğunu biliyor. Kalkıp gelirken İbiş, "Aşık" diyor "hani bana kırkları gösterecektin, niye göstermedin" diyor. Seyit Süleyman "beraber oturduk, göm1edin mi?" diyor. Ibiş şaşırıyor. Seyit Süleyman, "öyleyse senin gönül gözün kapalı" diyor. (Ahi 1997: 56).

1 Yukandrt verdiğin1iz menkabelerde yer alan kılavuz kurtlar motifiyle

Oğuz Kağan destanındaki ve Başkurt efsanelerindeki kılavuz bozkurt motifi arasındaki süreklilik gösteren yapı~al ve işlevsel benzerlikler olduğu açıkça görülmektedir. Ankara ili Çubuk Ilçesinde 19. yüzyılda yaşayan Aşık Seyit Süleyman'la ilgili olarak anlatılan menkabelerde yer alan kılavuz kurt motifinin yapı ve işlevlerini tarihsel bağlamlardaki kılavuz bozkurt motifleriyle mukayese ederek şöylece sıralayabiliriz:

•KıJavuz kurt veya kurtların görünüp yardım ettiği kişi seyictir, Peygamber soyundan gelmektedir ve inanca göre yeryüzüne yedi kere gelmiş, evli ve geçin1ini çiftçilikle sağlayan, bağlı olduğu tarikat piri ile kalben haberleşebilen tıpkı Sahabeleler, Başkurt Reisi ve Oğuz Kağan gibi seçkin bir kişiliktir.

·seyit Süleyman'ın önüne çıkan sağına, soluna ve önüne geçerek onu "kırklar cerni"nin yapıldığı Evelek Kayası veya Üçbaş'ın Tepe'ye getirerek reh­berliğini yapan ve sonra kaybolan kurtlar ilahi bir misyonla Tanrı tarafından gönderilmişlerdir. Kılavuz bozkurtta aynı şekilde Oğuz Kağan'ın ordusunun önünde kılavuzluk ederek onun yeryüzünü fetl1eden bir cihangir olmasını ve Gök Tanrı'ya borcunu ödemiş bir ermiş olmasını sağlamıştır. Başkurt ef­sanelerinin birinde Başkurdistan bulunup yerleşilmiş diğerinde ise Pey­gamberin görevlendirip gönderdiği sahabeler Başkurtları müslümanlaştırmışlardır.

•Bizatihi kırklar kurt donuna girerek dolaşmakta ancak "kalp gözü açık"

171

Page 9: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

olanlar onları gorup canıyabilmekte ve onlarla iletişime geçebilmektedirler. Oğuz Kağan'a güneş gibi parlak bir ışık içinden çıkıp gelen gök yeleli kurt, Tanrı tarafından adeca onun bozlnırt donuna girmiş dileği ve yardımı hüviyetinde ilahi bir varlıktır misyonu gereği zaman zaman ortaya çıkmakta kılavuzluk edip sonra ortadan kaybolmaktadır. Başkurt efsanelerinde de kılavuz bozkurt misyonunu yerine getirdiğinde ortadan kaybolup "sır" olmaktadır. Bu misyonu gerçekleştirince ortadan kaybolma günümüz Türk halk inançlarında başta Hızır ile ilgili olanlar olmak üzere "Allah dostu" ermiş kabul edilen şahsiyetlerle ilgili pek çok efsane, menkabe ve memoratta yaşamakta oluşu son derece dikkat çekici ve parelel bir başka hususiyet olarak karşımıza çıkmaktadır.

•Kılavuz kurtlar donuna girmiş "kırklar meclisi"nin erenleri ile iletişime geçip kırklar meclisine kabul edilen ve "bade içen" Seyit Süleyman'a "Hak aşıklığı" verilir ve O, bütün deyişlerini bundan sonra yaşadığı ömrünün son yedi yılında söyler. Böylece Çubuk ve çevresinde yaşayan Alevi-Bektaşi Türkmenlerin sürdüğü süreğin manevi lideri olur. Şüphesiz burada yer alan Türk-İsHim dünya görüşü içinde içe doğru bir derirıleşme ve kendi benini aşarak Tanrı'ya doğru yücelme olarak kabul edilen bu değer İslam öncesi Türk dünya görüşünü yansıtan Oğuz Kağan'ın sahşında dış dünyaya karşı genişleme ve bu dışa açılma esnasında kendi benini aşarak "Tanrı'ya olan borcu" ödemek su­retiyle elde edilen bir iç derinleşme şeklindedir. Bu bağlamda Oğuz Kağan kılavuz bozkurt sayesinde yeryüzünü fethedip düzenler ve böylece Gök Tanrı'ya borcunu ödemiş bir eren olur.

Sonuç olarak kılavuz kurt veya bozkurtun ele aldığımız örnek olayların tamamında içinde bulunduğu toplumun lideri konumunda olan veya olacak olan seçilmiş kişilere Tanrı'nın onların dileklerinin kabul ve onaylama anlamı taşıyan ve onları bu dilekler doğrultusunda doğru yere ve yöne yönelten mis­yon sahibi kılavuzlar olarak gönderdiği görülmektedir. Kılavuz bozkurt motifi cinsiyet, renk, sayı bakımından ele alınan örnek olaylarda farklılıklar göstennekle beraber menşe, yapı ve işlev bakımından süreklilik göstennektedirler. Bunlar içersinde en önemli olanı sade bir kişilikten Tanrı ile ilişki içinde olan eren veya ermiş kişiliğine sahip bir önder hüviyetine inkılab sürecinde geçiş töreni hüviyetindeki olaylarda Tann tar-afından görevlendirilmiş kutsal varlıklar olarak yer almalarıdır. ·

Kaynakça Ahi. Deııiz.1997. •Dağkaf/at K6yı1 Halk Kültüm Moııografısi." H.Ü. Edeb(vaı Fakültesi T.D.E. Böl.

Tıiı·k Halkbiliıııi Aııabiliııı Dalı Lisaııs Tezi. (Basılmamış). Baııg, \V. ı·e G.R. Rahmeti_ 1936. Oğıız Kağaıı Desta111 lsta11b11l: Bıırbaııeddlıı Basımevl. Çağlayaıı, Alper.1996. Seyid Sııteymaıı Ha_vaıı ıoe Eserleri. lsta11bııl: Seyit Sıileymaıı Kültü1·

Derııei!,iYay111/a11 .. Divitçioğlu, Seııcer.1987. Köktıirkler: Kut, Küç, Ülüğ. lstaııbııl: Ada Yayııılaı1. Gıiııay, Uıııay.1986. Aşık Tarzı Şiir Geleııeği ı·e Rilya Motifi. Aııkara: TTK Basııııevl. lııaıı, Abdı1lkadir.1987. "Tıirk Rivayetleriııde Bozk1111." içlııde A . İ11a11 Makaleler ve İ11celemeler.

A11kara: Türk Taı1b Kıınımıı Basımevi, s. 69-75. öge/, Babaeddin.1971. TıirkMilolojisi C. 1-, Ankara: Tıirk Taıib Kıımmıı Basmıevi. ôzarslmı, Meıiıı.1997. "Oğuz Kağaıı Destam'ııda Taıtbf, Diııf, Tabiaıüsıa ve Beşeri Uıısııı-/ar."

içiııde Folkloıistik· Prof Dr. Dursım Yıldmm Amıağam, (Baskıda). Reic/Jl, Karl.1992. Tıırkic Oral Epic Poeııy: Tradilioııs, Fomıs, Poetic Sll11ct111·e. Neıu York: Garland

Pttblis/Jiııg Iııc.

172

Page 10: Kadriisamveri.org/pdfdrg/D053954/1997/1997_COBANOGLUO.pdf · 2019. 8. 19. · Kadri Eroğan o y HAC~ BEKTAŞ v~u ARMAGAN~ KASIM -1997 ANKARA . KilA VUZ BOZKURT MOTİFİNİN TARİHSEL

Siııoı; Deııis.1982. '77ıe Legeııdaıy Oıigi11 of the Tıırks." içiııde Fo/kloıica: Festscbrifft for Felixj. Oııias. Blooıııiııgıoıı: Jııdiana Uııiı·ersity Press, s. 223-258.

Yıldmm, Dıırsıııı.1991. "Köktılrklerde Kağanlık Süreci,· Kaldmııa, Kötümıe ue Otımııa. " XI. Tüık Tm'flı Kongresi Bildiıi/eıi. Ankara: Türk Tm'f/ı Kımıııııı Bas., s. 519-530.

Yıldmııı, Dııısıııı.1992a. "Köktılrk Çağında Ta1111 1111 Taunlar mı Vaı'liı. " JV. Mi/letlerarası Türk Halk Kültıinl Kongresi Bildiıileri, C.0 , Ankara: Kıiltılr Bak. Yay., s. 351-361.

Yıldmm, Dıırsıııı.1992/J."Köktılık Yazıtlamıda Öd Tenri Aymaz, Yag(g)ıl, "Katı/• Olmaz." Ulıı.s­lararası Tılrk Dili Kongresi. A11kara: 1DK., s. 549-550.

173