50

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

  • Upload
    others

  • View
    2

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30
Page 2: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

T.C. İSTANBUL GEDİK ÜNİVERSİTESİ SU ALTI TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA

VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

T.C. İSTANBUL GEDİK UNIVERSITY UNDERWATER TECHNOLOGIES

APPLICATION AND RESEARCH CENTER

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı İstanbul Gedik Üniversitesi Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019 SBT 2019

22nd Annual Meeting Of Underwater Science and Technology

İstanbul Gedik University

Gedik Vocational School

Pendik \ İstanbul, December 7-8, 2019

SBT 2019

BİLDİRİ ÖZETLERİ / ABSTRACTS

PENDİK, 2019

Page 3: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

BİLİM KURULU

Prof. Dr. Akın Savaş TOKLU (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Şamil AKTAŞ (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Ufuk KOCABAŞ (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Altan LÖK (EGE ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Uğur ALTINAĞAÇ (ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Salih AYDIN (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. ADNAN AYAZ (ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ)

Prof. Dr. Hakan AY (ANADOLU HİPERBARİK)

Doç. Dr. F. Ozan DÜZBASTILAR (EGE ÜNİVERSİTESİ)

Doç. Dr. Hakan ÖNİZ (AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ)

Doç. Dr. Murat EGİ (GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ)

Doç. Dr. Şahin ÖZEN (TSSF)

Dr. Savaş İLGEZDİ (ANADOLU HİPERBARİK)

Dr. Okay SÜTÇÜOĞLU (SELÇUK ÜNİVERSİTESİ)

Dr. Öğr. Üyesi İrfan TUĞCU (OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ)

Dr. Öğr. Üyesi Benal GÜL (İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ)

Öğr. Gör. Güvenç SORARLI (İSTANBUL GEDİK ÜNİVERSİTESİ)

Öğr. Gör. Necdet UYGUR (İSKENDERUN TEKNİK ÜNİVERSİTESİ)

Page 4: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

DÜZENLEME KURULU

Prof. Dr. AKIN SAVAŞ TOKLU

Prof. Dr. HAKAN AY

Uzm. Dr. SAVAŞ İLGEZDİ

Öğr. Gör. GÜVENÇ SORARLI

Öğr. Gör. HAYATİ YAĞLI

Öğr. Gör. ATA AKSU

FİDAN KÖRMEÇLİ

SEKRETERYA

FİDAN KÖRMEÇLİ

Aralık / December 2019

Pendik / İSTANBUL

Page 5: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

PROGRAM

07 ARALIK 2019

08:30-09:30 KAYIT

09:30-09:40 İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Açılış Konuşması

Prof. Dr. Selma ÇETİNER

09:40-09:50

İstanbul Gedik Üniversitesi Su Altı Teknolojisi Program Başkanı Açılış Konuşması

Öğr. Gör. Güvenç SORARLI

09:50-10:00 R. Halidun ERGÜNT Hoca Anı Konuşması A.Bekir TAVACI

I. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Akın Savaş TOKLU

10:00-10:50 "Frogmen of the 2nd World War.” II. Dünya Savaşının Kurbağa Adamları

Prof. Dr. František NOVOMESKY

10:50-11:10 KAHVE ARASI

II. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Salih AYDIN

11:10-11:40 Denizaltı Ventilasyonu Prof. Dr. Salih AYDIN

11:40-12:30 ‘’U21 EFSANESİ’’ Belgesel Gösterimi Savaş KARAKAŞ

12:30-13:30 ÖĞLE YEMEĞİ

Page 6: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

III. OTURUM Doç. Dr. Hakan ÖNİZ

13:30-14:20

“The forensic aspects of fatal diving accidents.” Ölümcül Dalış Kazalarının Adli Yönü

Prof. Dr. František NOVOMESKY

14:20-14:50 Savaş Yüzücüsü Yetiştirme Esasları E.SAT. Kur. Alb. Ali TÜRKŞEN

14.50-15:20 Akdeniz Kıyılarında Arkeolojik Su Altı Kazı ve Araştırmaları 2019

Doç. Dr. Hakan ÖNİZ

15:20-15:50 KAHVE ARASI

IV. OTURUM Oturum Başkanı: Doç. Dr. Kemal ŞİMŞEK

15:50-16:10

Osmanlı Dönemi Batıklarına Ait Malzemelerde Tanımlama ve Tarihleme Sorunları ve Bir Örnek; Capstan/Mekanik Bocurgat

Dr. Okay SÜTÇÜOĞLU

16:10-16:30

İzmir İl’indeki Ağ Kafes İşletmelerinde Çalışan Dalgıçların Sorunları Üzerine Bir Araştırma

Öğr. Gör. Gamze AKPINAR

16:30-16:50

Marmara Denizi’nde Sualtında Kalmış Tarih Öncesi Yerleşimlere Bir Örnek: Avşa Adası

Günay DÖNMEZ

16:50-17:10

Donanımlı Dalışlarda İş Güvenliği Uygulama Esaslarının İncelenmesi: İzmir İli Örneği

Öğr. Gör. Oğuzhan TAKICAK

17:10-17:30 Liman Tepe Antik Limanı Doğu ve Batı Mendireği

Dr. Öğr. Üyesi İrfan TUĞCU

17:30-17:50 Dalış Fizyolojisi Dr. Öğr. Üyesi Tuna GÜMÜŞ

Page 7: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

PROGRAM

08 ARALIK 2019

V. OTURUM Oturum Başkanı: Öğr. Gör. Güvenç SORARLI

09:30-10:00 Türkiye’deki Satıhtan İkmalli Karışım Gaz Dalışları (HeO2) ve Yöntemi

Öğr. Gör. Güvenç SORARLI

10:00- 10:30 Sahil Güvenlik Su Altı Görevleri ve Eğitimi

SG. Asb. Kd. Bçvş. Astsb. Abdullah SARAÇ

10:30-11:00 KAHVE ARASI

11:00-11:30 Deniz Polisi Su Altı Görevleri ve Eğitimi Kurbağa Adam Em. A. Ufuk DELİKTAŞ

11:30-12:00 Kıyı Emniyetinin Su Altı Görevleri ve Eğitimi

Kaptan Ömer ASMALI

12:30-13:30 ÖĞLE YEMEĞİ

VI. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Uğur ALTINAĞAÇ

13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ

14:00-14:30 İstanbul’ un ‘’Yapay Resif’’ Planı Dr. Öğr. Üyesi. Benal GÜL

14:30-15:30 ‘’Koyun Adası’’ Belgesel Gösterimi Savaş KARAKAŞ

15:30-16:00 KAHVE ARASI

Page 8: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

VII. OTURUM Oturum Başkanı: Dr. Öğr. Üyesi Tuna GÜMÜŞ

16:00-16:20 Cutis Marmorata Bulgusuya Gelen Bir Dekompresyon Hastası; Bir Olgu Sunumu

Dr. Gülşen YETİŞ

16:20-16:40

Engellilerde Scuba Eğitimi: Bağcılar Belediyesi Kapsamında Ampirik Bir Çalışma

Dr. Ferhat YALGIN

16:40-17:00 Dekompresyon Hastalığında Patent Foramen Ovalenin Rolü: Olgu Sunumu

Arş. Gör. Hande ÇETİN

17:00-17:20

Su Altında Bakım, Onarım ve Montaj Uygulamaları İçin Geliştirilen Sualtı Robotunun Mekatronik Sistem Tasarımı

Doç. Dr. Savaş Dilibal

Page 9: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

POSTER BİLDİRİLERİ

1- ÇETİN KEDİOĞLU (ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ) Nitrox Karışım Ünitesi (Nitrox Stick) Sistemlerine Örnek: Nx 26-08 Prototipi 2- NEZAHAT EKER, LEVENT ÇAVAŞ (DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ) Denizel Kökenli Biyoaktif Peptidlerin İn Silico Tayini

Page 10: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

1

Denizaltı Ventilasyon Uygulamasının Ülkemizdeki

Güncel Durumu

Salih AYDIN

Hareket yeteneğini yitirmiş veya dipte bir nedenle mahsur

kalmış denizaltılarda ventilasyon prosedürü denizaltının içindeki

atmosfer şartlarını düzeltmek ve kazazedelerin kurtarma işlemi

gerçekleşene kadar hayatta kalmalarının sağlanması amacıyla

yapılmaktadır. Ventilasyon prosedürünün uygulanabilmesi

denizaltındaki insanların kurtarılıp satıhta bir gemiye alınmalarına

kadar geçen süre içinde denizaltıdaki personele gerekli olan taze

havanın sağlanması için çok gerekli bir işlemdir.

Kaza sonrası dipte mahsur kaldığında denizaltının aranması

ve yerinin saptanmasına kadar uzun bir süre geçebilir bu aşamada

denizaltı içindeki atmosfer, solunum nedeniyle açığa çıkan karbon dioksit gazı, yangın nedeniyle açığa çıkabilecek duman ve diğer

toksik gazlar, akülere sızan deniz suyu nedeniyle klor gazı ile

kontamine olabilir. (CO2, CO, Cl2 and NOx)

Denizaltıların yeri saptandıktan ve iletişim sağlandıktan sonra POD-posting denilen basınç sızdırmaz yaşam destek

kapsüllerinin ROV, SRV, ADS veya dalgıç vasıtası ile Denizaltıya

transferi ile personelin acil ihtiyaçları giderilmeye çalışılır. Bu sırada

denizaltının atmosferinin kalitesi konusunda bilgi sahibi olunur.

Atmosferde kirlilik varsa acil olarak ventilasyon sistemi devreye

alınarak denizaltının hava giriş valfine ROV, ADS veya dalgıç

vasıtası ile hava imla hortumu diğer egzoz valfine ise egzoz

hortumları bağlanır. Bu işlemden sonra hortum içerisindeki su

boşaltılarak denizaltı üzerindeki vanalar açılarak ventilasyon

işlemine başlanır.

2017 yılına kadar NATO nun en derin ventilasyon

kapasitesi 350 metre iken ülkemiz Deniz Kuvvetlerine katılan milli

Page 11: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

2

imkanlarla imal edilen Alemdar, Işın ve Akın gemileri ile 600

metrenin üzerinde ventilasyon kapasitesi kazanılmıştır. Bu sunumda

mevcut yeni gemilerdeki ventilasyon sisteminin özellikleri ve

uygulama görselleri paylaşılacaktır.

Page 12: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

3

U-21 Efsanesi

Savaş KARAKAŞ

Gelibolu seferine katılan İngiliz savaş gemilerinin isimleri

Seddülbahir’deki Helles anıtında yazılıdır. Gemilerin adlarını

okumak için anıtın ön yüzüne, batıklarını görmek içinse denizin

derinliklerine bakmanız gerekir. Çünkü mayınların ve torpidoların

kurbanları hala buradadır.

Bir deniz harekâtı olarak başlayan Çanakkale Savaşı, 18

Mart bozgunuyla birlikte Müttefiklerin savaş planlarında değişikliği

de beraberinde getirdi. Boğaz’da 3 savaş gemisinin batması ve

3’ünün de ağır yaralanması, deniz destekli amfibik bir harekât ile karaya asker çıkarılmasını zorunlu kılıyordu. Çıkarma harekatıyla,

25 Nisan 1915’te ikinci perde açıldı.

Gelibolu’da şafak sökerken kıyılarda başlayan kanlı

çarpışmalarla eşzamanlı kritik önemde bir gelişme de Almanya’nın Wilhelmshaven limanında yaşanıyordu. Alman U-21 denizaltısı

Gelibolu’da başlayan savaşa katılmak için yola çıkıyordu.

U21'in komutanı, Yüzbaşı Otto Hersing kitabında o anı

şöyle kaleme alıyordu:

"Türklerin çok az olan toplarına karşın, karşılarındaki

düşman büyük savaş gemilerinden ağır toplarıyla Türk siperlerini

kanatlardan ölümcül bir ateş altına almıştı. Orada bir denizaltının

varlığı, bağlaşığımıza çok yardımcı olabilirdi."

Otto Hersing, düşündüğünü uygulamak, ortak düşmanlarına

karşı, müttefiki Türklere yardımcı olmak üzere 25 Nisan 1915'te

Wilhelmshaven'den demir aldı.

Page 13: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

4

U21 Sicilya açıklarında iken, Fransızlar denizaltıyı görmüş

ve izlemiş, durumu Çanakkale Boğazı önündeki donanmaya

bildirmişlerdi. Sessiz avcının varlığı açığa çıkmıştı.

U-21 tam bir ay süren yolculuktan sonra 25 Mayıs 1915’te

Gelibolu açıklarında savaşa dahil olmak ve Müttefik donanmasına

darbe vurma için hazırdı.

Türk siperlerine yaptığı bombardımanı tamamlamış İngiliz

savaş gemisi Triumph Kabatepe açıklarında öğle paydosundaydı.

Otto Hersing, koyun sürüsüne yaklaşan bir kurt kadar sessiz ve

temkinli davransa da, onun geleceğinden haberdar olan düşman

periskopu fark etmişti. Fakat artık çok geçti. Triumph, korkunç bir

patlamayla sarsıldı ve yan yattı ardından da Esat Paşa’nın tabiriyle

‘Bir yunus balığı gibi takla atarak, gözden kayboldu.’

Torpido ağlarının kendilerini torpidodan koruyacağına

inanan İngiliz denizciler yanılmıştı. 25 Mayıs 1915... Triumph, Otto

Hersing tarafından batırılmıştı:

"O öğleden sonra İngiliz zırhlısını torpilleyip batırdığımda,

yüksek kıyının üzerindeki herkes; Türkler, İngilizler, Avustralyalılar

siper savaşını bırakmış, siperlerinden çıkarak, ayakları dibinde

batmakta olan zırhlıyı seyretmeye koyulmuşlardı."

27 Mayıs 1915'te, U-21 Seddülbahir açıklarında, bu kez

İngiliz savaş gemisi Majestic, Hersing’in periskobundaydı.

‘’27 Mayıs sabahı durum değerlendirmesi yapmak amacıyla

ilk kez yeniden periskopumu çıkardığımda, (Saat 06.30’a geliyordu)

oldukça çok sayıda küçük gözetleme ve yük gemisi gördüm. Tıpkı

yuvaları çevresinde gidip gelen arılar gibi, çıkarma noktası

çevresinde bir aşağı bir yukarı gidip geliyorlardı. Peki ya tüm bu yoğun etkinliği koruma altına almış olması gereken savaş gemisi

neredeydi? Sağa sola ilerledim ancak hiçbir şey göremedim. İlginç.

Page 14: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

5

Birden bir sürü deniz taşıtının üstünden bir savaş gemisinin görkemli

bir biçimde yükselen gri direkleri göründü. Bu kargaşa yığını içinde

kamufle renginden dolayı kolay ayırt edilmiyordu. Biçimine göre

gemi, bu sularda bulunan Majestic olmalıydı. İki gün önce olduğu gibi, kardeşi Triumph zırhlısının sonunu paylaşmamak için kıyıya

yakın demirlemişti. Gemi komutanı böyle yapmakla, eğer gemi

torpillenip batarsa üst güvertenin su üstünde kalarak ekibin

kurtulmasına olanak vereceğini umuyordu. Bu varsayımın

doğruluğunu denemek oldukça güç. Birçok kez torpidomu

İngilizlerin bedenine gömmek için çevredeki gemilerle ileri geri

gidip gelmeme rağmen, hiçbir boşluk bulamadım. Bir kez daha bu

arı kovanı boyunca ilerlerken sonunda gerçekten bir boşluk gördüm.

Bu boşluk fazla büyük değildi. En fazla 20 metre. Fakat

denemeliydim. Denizaltımı tümüyle hedefe yönlendirdim. Kim

bilir… Belki. Şu anda yönümü tam olarak Majestic’in arkasına doğru

çevirmiştim. Elektrikli düğmeye bastım. Denizaltı sarsıldı, torpido fırlamıştı. Torpido birçok deniz taşıtı arasından kabarcıklı bir iz

bırakarak ilerlemeye başladı. Eğer bu taşıtlardan biri araya

girmezse… Ve araya bir şey girmiyor: Yeri göğü sarsan bir patlama.

Kazan bölümünü vurduğum kesin… Geminin tümüyle sarsıldığını

görüyorum… Kafa vuruşu, denizcilerin dediği gibi… Devrilecek

gibi… Gömülüyor… Bir dakika geçiyor, iki, üç, dört… Sonunda

gemi bir balina gibi tümüyle yana dönüp sulara çarpıyor. Dalgalar

öteki deniz taşıtlarına vuruyor. Bu anlatılmaz kargaşa içinde birden

geminin ön bölümünün omurgası gözüküyor. Zırhlının öteki bölümü

ise suların içi ne gömülmüş durumda. 15.000 tonluk zırhlının yok

oluşu dört buçuk dakika sürdü…”

Sadece bir gün arayla iki İngiliz savaş gemisinin Alman U-

21 denizaltısına kurban verilmesi, Müttefik donanması için ağır bir

darbe olmuştu. Donanma unsurları kendilerini yakın adalarda

emniyete alırken, Donanma desteğinden yoksun kalan karadaki

Müttefik askerleri için bu sonun habercisiydi.

Yine Otto Hersing tarafından, 4 Temmuz 1915'te, Carthage

adlı Fransız nakliye gemisinin batırılması Çanakkale Savaşı’na

Page 15: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

6

Alman katkısının açık bir nişanesi olarak 85 metre derinlikte

yatmaktadır.

Türk ve Alman dalış ekibi tarafından derinlerde ziyaret

edilen her üç batık; yapımcı ve sunuculuğunu Savaş Karakaş’ın,

yönetmenliğini Sibel Göloğlu’nun yaptığı ‘Sudaki İzler, U-21

Efsanesi’ belgeselinde gün ışığına çıkarılıyor.

Page 16: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

7

Savaş Yüzücüsü Yetiştirme Esasları

Ali TÜRKŞEN

Bir savaş yüzücüsü, farklı ülkelerde farklı tanımlara sahip

olsa da bu satırların sahibi tarafından bu takdimde şöyle

tanımlanacaktır; kurbağa adam vasıflarına sahip, düşman sahillerine,

üs ve kıyı tesislerine yapılacak bir harekât maksadıyla sualtından

taktik intikal kabiliyetine haiz asker kişidir.

Bu anlamda Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde savaş

yüzücüsü olarak tanımlayabileceğimiz grup olan SAT Komandoları

takdimin özünü oluşturmaktadır. Türk Deniz Kuvvetleri bünyesinde

faaliyete başlama tarihi olarak 1 Ağustos 1963 günü kabul edilen SAT Komandoları, ilk kurs döneminde ABD’li eğitmenler tarafından

Türkiye’de eğitilmişlerdir. O dönemdeki ilk isimleri Sualtı Komando

(SAK) olan SAT’ların görev özellikleri özellikle İkinci Dünya

Savaşı yıllarında oluşmuştur. Özellikle ABD’nin Pasifik’teki amfibi

harekâtlar için duyduğu istihbarat desteği ve İtalya’nın Akdeniz’de

artan İngiliz deniz hâkimiyetini dengelemek için kullandığı en ucuz

yöntem olarak ortaya çıkan savaş yüzücülüğü 2020’li yılların

başında bambaşka bir şekle bürünmüştür.

Bu takdimde konunun özüne önce tarihi perspektiften

bakılacak, daha sonra SAT Komandolarının yetiştirilme esaslarına

ilişkin bilgi aktarımının ardından, Kardak Krizi hakkında bilgi

verilecektir.

Tarihi perspektiften bakıldığında ortaya şu durum

çıkmaktadır: İkinci Dünya Savaşının Pasifik’te süren güç mücadelesi

sırasında ABD tarafından yürütülen harekâtlar Japonya tarafından

kullanılan adaların tek tek işgalini de içeriyordu. Adaların ele

geçirilmesi için icra edilecek çıkarma harekâtları, günün şartlarına

uygun olarak bazı keşif ve istihbarat bilgilerine ihtiyaç duyuyordu.

Bu nedenle amfibi harekât gereksinimleri, başta ABD olmak üzere

Page 17: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

8

İkinci Dünya Savaşına katılan ülkelerin Deniz Kuvvetleri

bünyesinde yeni bir askeri sınıfın teşkilatlanmasını zorunlu kılacak

hale getirmişti.

Düşman tarafından kullanılan sahalardaki çıkarma yapmaya

müsait kısımların plaj ve sahil keşfini sağlamak üzere ABD Kara ve

Deniz Kuvvetleri mensubu gönüllülerden oluşan ilk Amfibi Keşif ve

Akıncılar grubu 15 Ağustos 1942 günü Little Creek-Virginia’daki

Amfibi Eğitim Üssünde eğitimlerine başladı. Bu gruba verilen görev, çıkarma yapılacak düşman sahilindeki plajın derinlik ve dip yapısı

bakımından keşfini yapmak, çıkarma araçlarının sahile kapak

atmasına uygun mevkileri belirlemek ve çıkarma yapacak hücum

grubunun bu alanlardan emniyetli bir şekilde geçerek sahile

çıkmalarını sağlamaktı.

İkinci Dünya Savaşının ilerleyen günlerinde müttefiklerin

Avrupa kıyılarında büyük bir çıkarma harekâtına hazırlandıkları

Almanlar tarafından öğrenildi. Almanlar müttefikler tarafından

girişilecek böylesi bir harekâtı önlemek üzere Fransa’nın

Normandiya sahillerinde çıkarma yapmaya elverişli plajları ve sualtı

kesimini çıkarma harekâtına önemli oranda engel teşkil edecek suni

engellerle doldurdular. Bu şartlarda müttefik çıkarmasının az zayiatla

gerçekleştirilmesi güç gözüküyordu. Bu nedenle düşman kontrolü

altındaki bir plajı çıkarmaya mâni engellerden temizleyecek

personelin yetişeceği bir eğitim merkezi 6 Haziran 1943 günü Fort Pierce’te kuruldu ve ilk Deniz Muharebe Tahrip Birliği (NCDU-

Naval Combat Demolition Unit) eğitimlerine başladı.

Öte yandan SAT Komandoları ve dünyadaki muadil

birimlerin en önemli görevlerinden biri de sualtından sinsi taarruzlardır. Düşmanın kıyıdaki üs, liman tesisleri ve gemilerine

yapılacak sualtı sinsi taarruzları sayesinde, gemilerin daha limandan

çıkmadan etkisiz hale getirilmesi, ayrıca kıyı birliklerine de zarar

verilmesi hedeflenir. İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD, Fransa ve

SSCB haricinde bütün büyük ülkeler bir taarruz aracı olarak cep

denizaltıları ve benzer sualtı intikal vasıtalarını kullanmışlardır. ABD

Page 18: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

9

oldukça güçlü konvansiyonel birliklere sahip olduğu için cep

denizaltılara ihtiyaç duymazken, Fransa daha savaşın başında işgale

uğradığı için bu silah türüyle ilgilenememiş, SSCB ise denizaltı

tasarımı konusunda çalışmalarda bulunmuşsa da cep denizaltıları

Sovyet komuta yapısı içinde beklenen ilgiyi görmemiştir.

Bu alandaki en büyük gelişmeyi iki kişilik adamlı

torpidoları Maiale (domuz) ile İtalyanlar sağlamışlardır. İkinci

Dünya Savaşı başlamadan önce 1935 yılında dahi İtalya, Akdeniz’deki iki donanma ile baş etmenin güçlüğünü görmeye

başlamıştı. İskenderiye’de konuşlu İngiliz ve Toulon’da konuşlu

Fransız filoları arasında sıkışan İtalya, zayıf durumdaki Deniz

Kuvvetlerini bu üstün güçler karşısında dengelemek üzere kolay ve

çabuk imal edilebilen, ucuz bir silaha ihtiyaç duydu. 1935 yılı Ekim

ayında, her türlü yeniliğe ve fikre açık İtalya Deniz Kuvvetleri

komuta heyetinin karşısına çıkanlarsa iki mühendis Deniz Üsteğmen

Teseo Tesei ve Elios Toschi oldu. Silahlarını minyatür denizaltı

olarak adlandıran Tesei ve Toschi’nin tasarladıkları bu araçla, 30

metre derinliğe kadar inmek, liman ağızlarındaki denizaltı ağlarını

kesmek ve limandaki gemi ve tesislere taarruz etmek mümkün

olabilecekti.

ABD’nin düşman sahilleri hakkındaki bilgi ihtiyacı,

İtalya’nın İngiliz donanmasıyla baş edebileceği ucuz silah arayışının

farklı iki koldan yürüdüğü İkinci Dünya Savaşı yıllarında ortaya çıkan savaş yüzücüsü konsepti, 1963 yılıyla birlikte Türk Silahlı

Kuvvetleri bünyesine girmiştir. 1964 yılından beri SAT

Komandolarının bu tarz ve sonrasında gelişen harekât ihtiyaçlar için

yetiştirilmelerine devam edilmektedir. Şu an bir yılı bulan süresiyle

SAT Komando özel ihtisas kursu kurbağa adam vasıflarının çok

ötesinde fiziki ve zihni kabiliyetlere sahip olmayı gerektirmektedir.

1964 yılından bu yana Kıbrıs Barış Harekâtı, Lucky-S gemisinin ele

geçirilmesi ve Kardak Krizi sırasında çok etkin rol oynayan bu

savaşçılar, bugün Suriye dahil çevremizde oluşabilecek bütün

çatışma alanlarında görev yapabilmek üzere yetiştirilmektedirler.

SAT Komandoları için bu günlere gelene kadar kazanılan

Page 19: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

10

yeteneklerin bir ara sınavı olan Kardak Krizi de yakın tarihin önemli

bir olayı olarak hafızalarda yerini korumaya devam etmektedir.

Page 20: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

11

Akdeniz Kıyılarında Sualtı Kazı ve Araştırmaları –

2019

Hakan ÖNİZ

Akdeniz Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Kültür Varlıkları Koruma ve

Onarım Bölüm Başkanı Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, Akdeniz

Sualtı Kültür Mirası Araştırmaları Ana bilim Dalı Başkanı

Kültür ve Turizm Bakanlığı izinleriyle 1999 yılından beri

Akdeniz Kıyılarında arkeolojik sualtı çalışmaları yürütülmektedir.

Günümüze kadar 250’nin üstünde arkeolojik nitelikte batık gemi

belgelenmiş, bu batıklar tüm detaylarıyla milli envantere

kaydedilmiştir. Gemi batıklarının yanı sıra, batık yapı kalıntıları,

antik limanlar, gemi çapaları ve başka pek çok eser bulunmuş, bunlar

da tüm detaylarıyla birlikte belgelenmiştir. 2019 yaz aylarında

Antalya Müze Müdürlüğü başkanlığında, koordinatörlüğümüzde

Gemi Arkeolojisi Enstitüsü (INA) ve Prof. Dr. Cemal Pulak katılımıyla Batı Antalya Tunç Çağı Batığı çalışmaları ile Alanya

Müze Müdürlüğü başkanlığında koordinatörlüğümüzde Alanya

Osmanlı Dönemi Batığı çalışmaları hayata geçirilmiştir. Bu

çalışmaların yanı sıra yine Antalya Kıyılarında yürütülen sualtı

araştırmalarında 27 arkeolojik batığın tespiti yapılmıştır. Üst düzey

teknolojilerin kullanıldığı bu çalışmalarda görev alan ekip üyelerinin

çoğu Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıkları Araştırma

Enstitüsü, Akdeniz Sualtı Kültür Mirası Araştırmaları Ana bilim Dalı

Yüksek Lisans Öğrencilerinden oluşmaktadır

Page 21: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

12

Osmanlı Dönemi Batıklarına Ait Malzemelerde

Tanımlama ve Tarihleme Sorunları ve Bir Örnek;

Capstan/Mekanik Bocurgat

Okay SÜTÇÜOĞLU

Osmanlı denizciliği ve Osmanlı gemileri hakkındaki

araştırmaların ekseriyeti müessese tarihi şeklinde sürdürülmektedir.

Sualtı Arkeolojisi çalışanlarının bu tarz araştırmalarda bulmayı

umdukları teknik, ölçeksel ve kronolojik bilgiler çoğunlukla

bulunmaz. Dolayısıyla, sualtı araştırmalarında karşılaşılan Osmanlı dönemi gemi enkazlarına ait parçaların ne olduğu ve nasıl

tarihleneceği hususu, bu alanda çalışanları yeni bir bilmeceyi

çözmek zorunda bırakır. Günümüzde gittikçe yaygınlaşan sualtı

araştırmaları kapsamında bu sorunun neden kaynaklandığı ve nasıl

çözülebileceğine dair bir bakış açısı ve yöntem geliştirmek

gerekmektedir. Tebliğimiz bu sorun ve çözüm önerilerini bir

Osmanlı gemi enkazında bulunan tek bir malzeme (mekanik

bocurgat/capstan) üzerinden örnekleyerek izah etmeye çalışacaktır.

Anahtar Kelimeler: Sualtı Arkeolojisi, Osmanlı Batıkları, Osmanlı

Gemileri, Capstan, Bocurgat

Page 22: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

13

Identification and Dating Problems in the Ottoman

Shipwrecks: An Example Material; Capstan

Okay SÜTÇÜOĞLU

The majority of the researches about the Ottoman maritime

and Ottoman ships are continues in the form of an institution history.

The technical, scale and chronological information that Underwater

Archeology staff hopes to find in such research is often absent.

Hence, the question of what the fragments of Ottoman shipwrecks

encountered during the underwater surveys and how to date them is

obliged to solve a new puzzle. Within the scope of underwater

research, which is becoming more and more widespread nowadays,

it is necessary to develop a perspective and method about why this

problem is caused and how to solve it. Our notification will try to

illustrate these problems and solutions by sampling a single material

(mechanical winch / capstan) found in an Ottoman shipwreck.

Key Words: Underwater Archeology, Ottoman Shipwrecks,

Ottoman Ships, Capstan

Page 23: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

14

İzmir İl’indeki Ağ Kafes İşletmelerinde Çalışan

Dalgıçların Sorunları Üzerine Bir Araştırma

Gamze AKPINAR1, F. Ozan DÜZBASTILAR2 1*Ege Üniversitesi, Urla Denizcilik Meslek Yüksekokulu, İzmir

2Ege Üniversitesi, Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi, İzmir *Sorumlu Yazar: [email protected]

Kültür balıkçılığı, tarımsal faaliyetlere göre ihracatta karlılık

oranının yüksek olması, doğal balık stoklarının hızla azalması,

nüfusun artışıyla su ürünlerine yönelik talebin de aynı paralelde

artması gibi nedenlerle birçok kişiye istihdam sağlayan ve sürekli

gelişen bir sektör haline gelmiştir. Denizlerde ağ kafesler yoluyla

yapılan balık üretiminde en önemli faktör insandır. Özellikle balık

kafeslerinde günlük işleyişte mühendis, tekniker, işçi ve dalgıç gibi

farklı görevler icra eden sektör çalışanlarının hava ve deniz koşullarından etkilendikleri bir gerçektir. Balık çiftliklerinde çalışan

dalgıçlar ise rutin olarak ağ ve halat kontrolü, balıkların kontrolü, ölü

balıkların toplanması, ağ/kafes değişimi, demirleme ve şamandıra

sistemlerinin yapılması ve kontrolü gibi farklı işler için dalışlar

yapmaktadır. Balık çiftliklerinde çalışan dalgıçların kendilerine

tanımlanan görevleri güvenli bir şekilde ve ilgili yönetmeliklere

uygun olarak yapmaları, işletme yöneticilerinin dalgıçları dalış kaza

ve hastalıkları konusunda bilgilendirmeleri, sektörün düzgün bir

şekilde büyümesini ve güvenilir bir çalışma ortamının yaratılmasını

sağlayacağı bir gerçektir. Bu çalışmada; balık çiftliklerinin

işleyişinde önemli bir payı bulunan çiftlik dalgıçlarının karşılaştığı

sorunlar tespit edilmiş ve bunlarla ilgili çözüm önerileri sunulmuştur. Bu amaçla, İzmir’de faaliyet gösteren balık çiftliklerinde çalışan 83

dalgıç ile anket yapılmış, bu işletmeler ziyaret edilmiş ve toplanan

veriler “IBM SPSS Statistics 25” programında analiz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kültür balıkçılığı, Balık çiftliği, Dalgıç

Page 24: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

15

Marmara Denizi’nde Sualtında Kalmış Tarih Öncesi Yerleşimlere Bir Örnek: Avşa Adası

Günay DÖNMEZ

Akdeniz Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü Yeni ve

Yakınçağ Anabilim Dalı Programı Doktora Öğrencisi

Marmara Bölgesi sınırları içirişinde yer alan Avşa Adası,

Balıkesir iline bağlı olup Marmara Denizi’nin güney batısında yer

alır ve Marmara Adaları adıyla anılan takımadaları oluşturan

adalardan biridir. Adanın ilk yerli halkı hakkındaki ilk yazılı bilgiler

coğrafyacı Strabon ve tarihçi Plinius tarafından verilmektedir. Son

yıllarda Avşa kumsallarında bulunan çeşitli çakmaktaşı, kemik vb.

aletler, ağırşaklar, değirmen taşları ve taş baltalar adadaki yerleşim

tarihinin yazılı kaynaklardan çok eskilere gittiği fikrini

kuvvetlendirmektedir.

Bölgedeki ilk çalışmalar 1993 yılında Prof. Dr. Mehmet

Özdoğan tarafından yapılmıştır. 1994 yılında yerleşim alanı Prof. Dr.

Nergis Günsenin tarafından da incelenmiştir. 2015 yılında yaptığımız

sualtı çalışmalarında daha önceki yıllarda yapılan çalışmalarda da belirtilen farklı dönemlere ait buluntular tespit edilmiştir. Kıyıdan

itibaren 1.50 – 2.00 m derinlikte kalıntılar rahatça görülebilmektedir.

Muhtemelen höyüğün dik dalga aşımına maruz kalmasından dolayı,

kıyı çizgisinin eski dönemlerden daha içeride olmasından höyüğün

bir kısmının sualtında, bir kısmının ise karada olduğunu

anlaşılmaktadır.

Tarafımızca yapılan çalışmalarda höyüğün sualtında kalan

kısmında Neolitik, Kalkolitik ve yoğun olarak Tunç Çağı’na ait

seramik ve küp mezar örnekleri bulunmuştur. Bununla birlikte

Helenistik Dönem’den Geç Antik Çağ’ın sonuna kadar

tarihlendirilen çeşitli seramik örnekleri ve kalıntılar da görülmüştür.

Page 25: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

16

Bu da adanın tarih öncesi dönemden itibaren günümüze kadar devam

eden bir yerleşim alanı olduğunu göstermektedir.

Page 26: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

17

Donanımlı Dalışlarda İş Güvenliği Uygulama

Esaslarının İncelenmesi: İzmir İli Örneği

Oğuzhan TAKICAK1, F. Ozan DÜZBASTILAR2

1*Ege Üniversitesi, Urla Denizcilik Meslek Yüksekokulu, İzmir 2Ege Üniversitesi, Urla Denizcilik Meslek Yüksekokulu, İzmir

*Sorumlu Yazar: [email protected]

Bu çalışmada, İzmir’de faaliyet gösteren dalış merkezlerinin mevcut

yönetmelik ve standartlara uygunluğu araştırılmıştır. Sportif dalış

merkezleri yerinde, iş güvenliği açısından incelenmiştir. Çalışma

kapsamında 30 adet dalış eğitmeni ile yüz yüze görüşmeler yapılarak

yönetmelik ve buna bağlı talimatlar temelinde anket yapılmıştır.

Dalış eğitmenlerinin demografik durumu, belge düzeyleri, çalışma

geçmişleri ve dalış sayıları ve ayrıca kullanılan ekipmanların bakım-

tutum periyotları gibi veriler toplanarak değerlendirilmiştir.

Anahtar Sözcükler: donanımlı dalış, iş güvenliği, eğitmen, dalıcı

Page 27: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

18

Liman Tepe Antik Limanı Doğu ve Batı Mendireği

Hayat ERKANAL1, Vasıf ŞAHOĞLU1, İrfan TUĞCU2,

Joe BOYCE3, Michaela REİNFELD4,Yeşim ALKAN2,

Nicholas RIDDICK3,

1- Ankara Üniversitesi, 2- Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, 3- McMaster Üniversitesi, 4- Alman Arkeoloji Enstitüsü – Berlin.

Limanlar, toplumlar ve doğal olarak kültürler arası temasın başlangıç ve bitiş noktalarıdır. Erken dönemde Mezopotamya’da nehir taşımacılığına bağlı olarak gelişen liman, zaman içinde kendine özerk/özgü yönetim şekli, iç hukuku, sosyal yaşamı ve kültürel yapısı olan geniş yaşam alanlarına dönmüştür. Doğal oluşumların ve basit inşaatlarla düzenlenmiş alanların denizde yanaşma ya da ayrılma alanları olarak kullanılması ile başlayan açık deniz liman algısı, özellikle M.Ö. 1. Binle birlikte çok yönlü bir yapıya dönüşmeye başlamıştır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan

Anadolu’nun özellikle Ak Deniz ve Ege Denizi kıyılarında kıyı yerleşimlerin sayısal çokluğu son 20 yılda yürütülen arkeoloji projeleri ile ortaya konmuştur. Bu kentlerden biri olan Liman Tepe’de İzmir Bölgesi Kazı ve Araştırmalar Projesi (IRERP) kapsamında yürütülen çalışmalar ile açığa çıkan önemli liman kentlerindendir. Liman Tepe’nin deniz aşırı kültürlerle olan ilişkisi M.Ö. 5 bin yıl başlarına kadar geri gitmektedir. Liman Tepe yerleşiminin deniz ve deniz ötesi kültürlerle olan bu bağlantının sağlandığı limanlarla ilgili bir den çok nokta bulunmaktadır/önerilmektedir.

Bunlardan biri olan ve 2000 yılında çalışmalara başlanan, aynı zamanda şu an için Anadolu’da kazısı yapılan en erken liman olan Liman Tepe (Klazomenai) Antik Limanı’nın M.Ö. 6 yy. erken evresinden itibaren tüm yüz yıl boyunca değişen yoğunluklarla kullanılmış olduğu belirlenmiştir. Belli bir süre kullanım yoğunluğunda azalma görülen limanın M.Ö. 4 yy. ilk yarısı boyunca da aktif olarak kullanılmış olduğu yürütülen çalışmalarla ortaya konmuştur. İki ayrı mendireğin kapatması ile oluşan Liman Tepe limanın doğu ve batı mendireği üzerine yürütülen çalışmalar ana hatları ile

bu çalışmada ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler: Liman Tepe, Arkaik Dönem, Su Altı, Mendirek, Dalgakıran

Page 28: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

19

Dalış Fizyolojisi

Tuna GÜMÜŞ Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Kliniği

SBÜ Kartal Dr. Lütfi Kırdar SUAM

Giriş

Sualtı dünyasında insan vücudunda meydana gelen

değişikliklerin araştırılması binlerce yıl öncesine kadar gitmektedir.

Özellikle son yüzyılda bu ‘sessiz dünya’ ile ilgili yapılan çalışmalar

artmıştır. Sualtı dünyasının güzelliği rekreasyonel dalgıç sayısını

hayli arttırırken, özellikle yeni enerji kaynaklarının aranması

sonucunda keşfedilen teknik gelişmelerle dalgıçlar fizyolojik olarak

500 metre derinlikte çalışma imkanına kavuşmuşlardır. Askeri operasyonlarda da dalış çok önemli bir noktaya gelmiştir.

Gelişme

Sualtında karşılaşılan zorluklar basınç(derinlik), sıcaklık

değişiklikleri, ortamda doğal solunum yapılamaması gibi

sebeplerden dolayı diğer insan aktivitelerinden daha fazladır.

Sualtında; lokomosyon, solunum, dolaşım, renal sistem, santral sinir

sistemi, vücudun hidrasyon ve termal sistemleri etkilenirler. Direk

hidrostatik etkilerin yanı sıra fiziksel, farmakolojik, solunan gazların

toksik etkileri de yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Sualtında

fizyolojik adaptasyon bir noktaya kadar sağlanabilirken belli bir noktadan sonra kendi mikro çevremizi(solunum gazı ve aparatı, dalış

giysisi) oluşturmak zorundayız. Bazen bu bile dalış kazasını hatta

ölümü engelleyemeyebilir. Dalış fizyolojisinin tıpta teorik ve pratik

yansımaları olmuştur. Ortam basıncının basınç odalarında arttırılarak

yapılan hiperbarik oksijen tedavisi 100 yıldan fazladır gaz

baloncuklarının sebep olduğu dekompresyon hastalığının tedavisinde

kullanılmaktadır.

Sonuç

Bu sunumda dalışın insan fizyolojisinde meydana getirdiği

değişikliklerden bahsedilecektir.

Page 29: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

20

Türkiye’deki Satıhtan İkmalli Karışım Gaz Dalışları

(Heo2) ve Yöntemi

Güvenç SORARLI

İstanbul Gedik Üniversitesi Su Altı Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi [email protected]

HeO2 ile ilk çalışmalar 1924 yılında ABD gemi inşa dairesi

ile mayın dairesinin ortaklaşa çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir.

İlk ciddi tecrübe ise 1939 yılında squalus denizaltısına yapılan

çalışmalarla elde edilmiştir. Bu dönemde yapılan çalışmalar

sonucunda o gün için 500 feet derinliğe kadar yapılacak dalışlar için

dekompresyon cetvelleri oluşturulmuştur.

Ülkemizde ise ilk olarak 1963 yılından itibaren ABD’de

açılan Dalgıç ve Kurtarma kurslarına personel gönderilmiş, 1967 yılından itibaren 1.sınıf dalgıç sıfatıyla derin su karışım gaz heliox

dalgıçları yetiştirilmeye başlanmıştır.

Ülkemizde Karışım Gaz Dalışları (HeO2) genellikle büyük

projeler (Marmaray vb.) ya da askeri amaçlı kullanılmaktadır.

Karışım Gaz Dalışları, gaz maliyetlerinin özellikle Helyumun yurt

dışından çok pahalı ithal edilmesinden dolayı çok zaruri haller

dışında tercih edilen bir dalış yöntemi değildir.

Satıhtan ikmalli, açık devre karışım gaz dalışları, satıhtan

hortum ile sağlanan helyum-oksijen karışımları kullanılarak yapılır.

Bu dalışlar, özellikle hava dalış limitlerini aşan, ancak satürasyon

dalış tekniklerini kullanmayı gerektirmeyecek işler için uygundur.

Aynı zamanda, hava dalış limitlerinde olsa bile, nitrojen narkozu riskini ortadan kaldırmak için de karışım gaz dalışı yapılması tercih

edilebilir.

Hava dalışlarının planlanmasında dikkate alınan bir çok

husus, satıhtan ikmalli karışım gaz dalışı planlamasında da dikkate

alınır. Bunlara ilaveten satıhtan ikmalli karışım gaz dalışına özgü

planlanma kriterleri, dalgıçlara bir çok farklı gaz ikmali ile yinelenen

dalış kısıtlamalarıdır.

Page 30: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

21

Derinlik ve Süre Kısıtlamaları: Satıhtan ikmalli karışım gaz

dalış sistemleri için normal çalışma limiti 300 feette 30 dakikadır.

Dekompresyon tablolarında normal çalışma limitleri ile istisnai

ekspoze dalışları bir çizgiyle ayrılmıştır. İstisnai ekspoze dalışları uzun süreli dekompresyon gerektirir ve dekompresyon rahatsızlığı

oluşma risklerinin artmasına ve dalgıçların çevre şartlarına uzun süre

boyunca maruz kalmalarına sebep olur. İstisnai ekspoze dalışları,

yalnızca acil durumlarda yapılabilir.

Satıhtan ikmalli He-O2 dalışlarında yinelenen dalış

yapılamaz. İkinci bir dalış için dalgıçlar dekompresyonsuz bir

dalıştan sonra 12 saat, dekompresyonlu bir dalıştan sonra ise 18 saat

beklemelidir. Akciğer oksijen zehirlenmesi etkilerini en aza indirmek

için dalgıçlar üst üste 4 gün boyunca icra ettiği He-O2 dalışından

sonra bir gün süreyle dalış yapmadan dinlenmelidir.

İrtifaya Çıkış: İrtifaya çıkmadan önce bir dalgıç,

dekompresyonsuz bir dalıştan sonra 12 saat, dekompresyonlu bir dalıştan sonra ise 24 saat beklemelidir.

Su Sıcaklığı: Vücut ısısının kaybı (hipotermi) uzun ve derin

dalışlarda ciddi bir problem olabilir. Soğuk suda satıhtan ikmalli

karışım gaz dalışı yapılacağı zaman mümkünse sıcak su elbisesi

tercih edilmelidir.

Gaz Karışımları: Satıhtan ikmalli karışım gaz dalışlarında

dört çeşit gaz karışımına ihtiyaç duyulur.

1) Dip Karışımı: Dip karışımı oranı dalış derinliğine

bağlı olarak %90 Helyum / %10 Oksijen ile %60 Helyum / %40

Oksijen arasında değişebilir. Her bir derinlik için kullanılabilecek

karışım oranı üst ve alt limitleri Tabloda gösterilmiştir.

2) %50 He + %50 Oksijen Karışımı (50/50): Bu sabit

karışım dekompresyon esnasında 90 feet ile 40 feet arasında

kullanılır. Karışımdaki oksijen yüzdesi %49- %51 arasında

olmalıdır.

Page 31: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

22

3) Saf Oksijen: Saf oksijen 30 ve 20 feet su içi

dekompresyon stoplarında ve satıh dekompresyon uygulaması

esnasında basınç odasında 50, 40 ve 30 feet stoplarında kullanılır.

4) Hava: Hava, dalışta bir acil durum oluştuğunda yedek soluma gazı olarak ve oksijen solunumu esnasındaki hava

fasılaları boyunca kullanılır.

Helyum-oksijen karışımları %0,5 (0.005) hassasiyete

sahip cihazlarla analiz edilmelidir.

Emercensi Tüp: Bütün dalgıçlar emercensi tüp

kullanmalıdır. Bu tüpün içindeki karışım;

1) Eğer dip karışımındaki oksijen yüzdesi %16’dan yüksek ise dip

karışımının aynısı.

2) Eğer dip karışımındaki oksijen yüzdesi %16’dan düşük ise %15-

%17 oranında oksijen içermelidir. Tüp basıncı, dalgıcı dipten ilk

stoba veya dalış dekompresyonsuz bir dalış ise dipten satha

getirebilecek yeterlikte olmalıdır. Böylelikle, satıh personelinin

gelişen acil duruma göre gerekli önlemi almak için yeterli vakti olacaktır.

HeO2 Dalış Teçhizatı (MK-1/17/37 vb.) hava dalışlarında kullanılan

teçhizatın aynısıdır.

Dalışın başarısı direkt olarak, dalışa verilen maksimum dikkat ve

doğru bir dalış planlaması ile mümkündür.

a. Dalış derinliği nedir?

(Daima dalış derinliğine göre kullanılacak maksimum ve minimum

O2 yüzdesi hesaplanmalıdır.)

b. Mevcut kullanılabilecek dalış imkanları nelerdir?

c. Mevcut karışım gaz miktarı ve karışım yüzdeleri

nelerdir?

d. Dalış için gerekli mevcut personel sayısı nedir? e. Yapılacak işin tipi ve derecesi nedir?

Page 32: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

23

f. Çevresel koşullar nelerdir?

• Su sıcaklığı

• Görüş

• Dip şartları • Akıntı

• Kirlilik

• Diğer şartlar

h. Dalış personeli ihtiyacı

I. 1 Dalgıç için 12 personel

II. 2 Dalgıç için 15 personel

Avantajları;

a. Narkotik tesir göstermemesi. b. Daha derine daha uzun dip zamanı ile dalış yapabilme

imkânı.

Dezavantajları;

a. Büyük bir dalış destek platformu gerektirir.

b. Fazla miktarda karışım gaz gerektirir.

c. Açık devre olması nedeniyle gazın tekrar kullanım

imkânı yoktur.

d. Isı ileticisi olması nedeniyle üşümeye sebep olur. e. Derin dalış sinirsel sendromunun oluşmasına neden

olabilir.

a. Derin su aramaları.

b. Derin su teşhis ve onarım işleri.

c. Kurtarma çalışmaları

Page 33: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

24

Hayalet Avcılık Ve Türkiye’deki Durumu

Adnan AYAZ1, Uğur ALTINAĞAÇ1, Uğur ÖZEKİNCİ1,

Alkan ÖZTEKİN1, Talip İBİN2, Ata AKSU3 * Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi

** Yalova Üniversitesi, Altınova Meslek Yüksekokulu, Sualtı Teknolojisi Programı

*** Gedik Üniversitesi, Gedik Meslek Yüksekokulu, Sualtı Teknolojisi Programı

Hayalet avcılık, sucul ortamda kaybolan, denize atılan veya

terkedilen av araçları veya onların parçalarının avcılığa devam

etmesidir. Kayıp av araçları, bulundukları ortamda avcılığa devam

ederken, aynı zamanda örttüğü zeminin üzerine çökerek, o bölgenin

habitatının tahrip olmasına neden olmaktadır. Av kayıp av araçların

avcılık ömrünün ortam koşullarına bağlı olarak, uzatma ağları için 2

ay ile 7 yıl arasında değiştiği, balık tuzaklarının ise 30 yıla kadar

devam edebileceği yapılan çalışmalar sonucu ortaya konmuştur.

Dünya genelinde 267 türün kayıp av araçlarından etkilendiği bildirilmiştir. Özellikle uzatma ağlarının yaygın olarak kullanıldığı

Türkiye’de problemin boyutu hakkında yeterli araştırma

yapılmamıştır. Bu konuda tamamlanan 3 adet yüksek lisans ve 2 adet

doktora tezi, 3 adet Birleşmiş Milletler Kısa Destek Programı

(GEF/SGP), 1 adet TAGEM ve 2 adet TÜBİTAK projesi

bulunmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda Türkiye

çapında gerçekleştirdiği proje ise halen devam etmektedir. Hayalet

avcılığı önlemenin en iyi yolu balıkçılarımızda bilinç uyandırmaktan

geçmektedir. Burada en önemli rol ise sualtına gönül veren insanlara

düşmektedir.

Anahtar Kelimeler: Hayalet avcılık, kayıp av araçları, avcılık ömrü,

uzatma ağları, balık tuzakları

Page 34: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

25

İstanbul’un “Yapay Resif” Planı

Benal GÜL1*, Güvenç SORARLI2, Talip İBİN3, Ata AKSU2,

Hayati YAĞLI2, 1* İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su ürünleri

İşleme Teknolojisi Bölümü Fatih İstanbul * [email protected] 2 Gedik Üniversitesi Gedik Meslek Yüksekokulu Su Altı Teknolojileri

Programı Pendik İstanbul 3 Yalova Üniversitesi Altınova Meslek Yüksekokulu Motorlu Araçlar ve

Ulaştırma Teknolojileri Bölümü Altınova Yalova

Giriş

İstanbul, Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip şehridir.

Avrupa ve Asya kıyılarının toplam uzunluğu 647 km’dir. Karadeniz,

Marmara Denizi ve bu iki denizi birbirine bağlayan boğaz sebebiyle

kıyılarında dinamik su hareketliliği söz konusudur. İstanbul aynı

zamanda dünyanın en kalabalık şehirlerden biridir ve nüfus yoğunluğu bu uzun ve dinamik yapıdaki kıyısal alan üzerinde birçok

olumsuz etkiye sahiptir. Kirlilik, deniz doldurma çalışmaları ve

yasadışı balıkçılık gibi etkenler ile sucul ekosistemin dengesini

bozacak habitat kayıpları oluşturulmaktadır.

Gelişme

Ülke kıyılarımızda son 30 yıldır uygulanan planlı ve

kontrollü yapay resif uygulamalarının olumlu sonuçları, İstanbul

kıyılarındaki habitat kayıplarının azaltılması ve zarar görmüş bazı

bölgelerin iyileştirilmesi için kullanılabilir. Bu düşünceyle, yasadışı

balıkçılığın zarar verdiği Prens Adaları bölgesinde olta balıkçılarını

desteklemek amacıyla 2016-2019 yılları arasında bilimsel amaçlı ve

küçük ölçekli bir yapay resif projesi yürütülmüştür. Proje

sonuçlanma aşamasındayken, Tarım ve Orman Bakanlığı yasadışı

balıkçılığı engellemek ve zarar görmüş habitatları iyileştirmek

Page 35: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

26

amacıyla büyük ölçekli bir yapay resif uygulaması için çalışmalara

başlamıştır.

Sonuç

Bu çalışma, İstanbul kıyılarında yürütülen ilk bilimsel

amaçlı yapay resif projesi ile, Tarım ve Orman Bakanlığının

planladığı yapay resif uygulaması hakkında genel bilgileri

içermektedir.

Anahtar Kelimeler: İstanbul, Yapay Resif, Habitat

Page 36: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

27

Koyunadası Belgeseli

Savaş KARAKAŞ

Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknoloji

Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş tarafından, T.C.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan izin ve T.C. Kalkınma

Bakanlığı’ndan alınan destek ile yürütülmekte olan Türkiye Batık

envanteri projesi kapsamında, 10 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak devam eden sualtı araştırmalarının 3. Etabında önemli

batıklara ulaşıldı.

Sualtı araştırmacısı Selçuk Kolay tarafından bulunarak, yeri

gösterilen 60m. derinde yer alan batıklara, özel karışım gazlar kullanılarak dalışlar gerçekleştirildi. beIN İZ HD kanalında ‘Sudaki

İzler’ kuşağının yapımcısı ve sunucusu Savaş Karakaş ve ekibinin

sualtı belgeselini yaptığı çalışmada, ülkemiz karasularında bugüne

kadar yapılan en derin batık araştırması gerçekleştirildi. Bu

çalışmada Osmanlı İmparatorluğu’nun denizlerdeki ilk ve en büyük

zaferlerinden biri olan “Koyun Adaları” savaşına ait batmış

gemilerin kalıntıları ilk defa tespit edilerek bilimsel incelemeleri

yapıldı. Araştırma başkan yardımcısı Dr. Nilhan Kızıldağ tarafından

yüksek teknoloji kullanılarak, Yanal Taramalı Sonar ile yerleri

ayrıntılı olarak belirlenen batıkların, uzaktan kumandalı kamera

sistemleri (ROV) ile foto mozaikleri oluşturuldu.

Tamamı Türk bilim insanları, eğitmen derin su dalgıçları,

belgeselciler ve araştırmacılardan oluşan ekip, çalışmalarında Piri

Reis Araştırma Gemisi’ni kullandı. 60 metre derinlikte bulunan

batıklar üzerine başarılı bir şekilde konumlandırılan araştırma gemisi ile, söz konusu batıkların dağılım alanı ve buluntular ayrıntılı bir

şekilde araştırılmıştır. 130 x100 cm boyunda yaklaşık 300 kg

ağrılığında bir adet çan formlu eser çıkarılarak Çeşme Müzesi’ne

teslim edilmiştir.

Page 37: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

28

Literatüre göre söz konusu batıkların 1695 tarihinde

Osmanlı ile Venedik arasında geçen ve Osmanlı’nın zaferiyle

sonuçlanan “Koyun Adaları” Savaşı’nda batmış Venedik savaş

gemileri olduğu anlaşılmaktadır. Çalışmalarda yerleri belirlenen iki batığa ait kalıntılar arasında yaklaşık 70 kadar bronz top, gülle ve

mühimmatın yanı sıra, gemi armasına ait aksamlar ve mutfağına ait

çok sayıda kaba rastlanmıştır. Ayrıca boyları 4 metreye ulaşan büyük

çapalar bulunmuştur.

Söz konusu batıkların “Koyun Adaları” savaşında,

Mezemorta Hüseyin Paşa’nın komuta ettiği Osmanlı filosu

tarafından batırılan Venedik bayrak gemisi Stella Maris ve ona

yardıma gelen Leon Coronato gemisi olduğu düşünülmektedir.

Batıkların incelenmesinde, derin su dalış teknikleri ile

karışım gaz dalgıçları ve ROV teknolojisi birlikte kullanılmıştır.

Böylece ülkemiz karasularında ilk defa bu derinlikte bilimsel

arkeolojik çalışma gerçekleştirilmiş ve başarı ile tamamlanmıştır.

Türkiye’nin Sualtı Arkeolojisi konusunda isim yapmış bilim

insanları, derin su dalgıçları ve sualtı araştırmacılarının iş birliği

sonucunda çok önemli bulgulara ulaşılmış ve araştırma sonucunda

dünya çapında da ilgi görecek kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.

Yürütülen çalışmalar ve tarihi keşfin ilk görüntüleri 30 Ağustos 2018

tarihinde beIN İZ HD kanalında Savaş Karakaş’ın yapımcılığını,

Sibel Göloğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği ‘Sudaki İzler-

Koyunadası’ belgeselinde yayınlanmıştır.

Osmanlı denizcilik tarihinin en önemli zaferlerinden bir

tanesine ait kalıntıların yüzyıllar boyunca sualtında çok iyi korunmuş

olması nedeniyle, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü adına Doç. Dr. Harun Özdaş’ın başkanlığında

bilimsel bir kurtarma kazısının yapılması planlanmaktadır.

“Bu büyük keşif tüm denizcilerimize armağan olsun”.

Page 38: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

29

Cutis Marmorata Bulgusuyla Gelen Bir

Dekompresyon Hastası; Bir Olgu Sunumu

Gülşen YETİŞ*, Seren KIRMIZI, Selim Engin EGEREN, Akın

Savaş TOKLU İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik

Tıp AD

Dekompresyon hastalığı (DH), ortam basıncındaki düşüşün

ardından kanda ve/veya dokuda çözünmüş olan inert gazın kabarcık

oluşturması sonucunda meydana gelmektedir. Dekompresyon

hastalığı riskini azaltmak için, dalışın çıkış aşamasında vücutta

çözünen inert gazın belirli bir kısmını atmak için dekompresyon

kurallarına uymak gerekir. Dalış sonrası yüzeye geldikten sonra,

vücutta çözünmüş olan inert gazın tamamen atılabilmesi için, dalış

derinliği ve süresine de bağlı olarak, belirli bir sürenin geçmesi

gerekmektedir. Tekrarlayan dalışlar güvenlik için daha uzun

dekompresyon sürelerini gerektirecek ve bu sürelere uyulmadığı

takdirde DH’ye yakalanma olasılığı artacaktır. Dekompresyon

hastalığı, tutulan sisteme, dokuya, hatta organa göre

sınıflanabilmektedir. Cutis marmorata, dalıştan sonra, deride mermer görünümüne benzer kırmızı-mavimsi renk değişikliği şeklinde

kendini göstermektedir. Son yıllarda deri DH’nin cutis marmorata ile

ortaya çıkan formu ciddi dekompresyon hastalığı olarak ele

alınmakta ve buna uygun tedavi edilmektedir. Dekompresyon

hastalığı olguları mümkün olan en kısa sürede basınç odasında tedavi

edildiğinde (rekompresyon tedavisi) sekelsiz iyileşme olasılığı

artmaktadır.

Olgu: 47 yaşında, öncesinde bilinen herhangi bir hastalığı

olmayan salyangoz dalgıcı daha önce iki kez eklem tutulumuyla

seyreden dekompresyon hastalığı geçirmiştir. Son dalışını nargile ile

26.08.2019 tarihinde gerçekleştiren dalgıç 20 metre derinliğe,

tahmini 50’şer dakika süren, 5’er dakikalık yüzey bekleme

süreleriyle 3 dalış gerçekleştirmiştir. Son dalışının bitiminden 20

dakika sonra baş dönmesi, denge kusuru, sağ omuz ve sol kalçada

Page 39: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

30

ağrı ve deri lezyonları ortaya çıkmıştır. Şikayetlerinin devam etmesi

nedeniyle yaklaşık 2 saat sonra İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi, Sualtı

Hekimliği ve Hiperbarik Tıp AD’ye başvuran hastanın yapılan

muayenesinde gövde, kol bacak derisinde yaygın mermer görünümü, sağ omuz ve sol kalçada ağrı, hafif denge kusuru tespit edilmiştir.

Ciddi dekompresyon hastalığı tanısı alan hasta, maske ile %100

oksijen ve sıvı tedavisi uygulanarak İstanbul Bağcılar EAH Sualtı

Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Kliniği’ne ambulans ile transfer edildi.

US Navy Tedavi Tablosu 6 ile ilk rekompresyon tedavisi yapıldıktan

sonra bütün bulguları gerileyen hasta kliniğimize yatırıldı. İzleyen

günlerde iki kez ek hiperbarik oksijen tedavisi gören hastanın

yapılan tetkiklerinde ek bir patolojiye rastlanmadı. Şikayetleri

tamamen düzelen hasta, dalışı bir ay süreyle yasaklanarak taburcu

edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Dekompresyon Hastalığı, Cutis Marmorata,

Hiperbarik Oksijen Tedavisi.

Page 40: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

31

Engellilerde Scuba Eğitimi: Bağcılar Belediyesi

Kapsamında Ampirik Bir Çalışma

Dr. Ferhat YALGIN [email protected]

Bağcılar Engelli Sualtı ve Su Üstü Sporları Kulübü, İstanbul/ Türkiye

Amaç Çalışmamız Dünya Sağlık Örgütü’nün engellilik

kavramındaki maddeler Noksanlık (Impairment), Özürlülük

(Disability) ve Maluliyet (Handicap) bulunan bireylerin tedavi veya

rehabilitasyonunu destekleyecek rekreasyonel faaliyetlerden olan

SCUBA dalış etkinliğinin gözlem ve deneyimlerin paylaşılması

amacıyla yapılmıştır.

Gereç ve Yöntem Engelli tanısı ile takip edilen 14 yaş ve üzerindeki bireyler

dahil edilmiştir. Bireyler programa dahil edilmeden önce özel eğitim,

psikolojik, sosyolojik, fizyolojik ve dalış hususlarında

değerlendirilmiştir. Bireylerin engel çeşitlilikleri ve düzeyleri

arasındaki gözlemsel farklılıklar incelenmiştir. Bireylerin sualtı

ortamına sağlık durumlarının uygunluğunun değerlendirilmesi ve

olası uygunsuzluk durumlarında programdan çıkarılması planlanarak

sualtı hekimliği ve hiperbarik tıp uzmanlarınca dalışa uygunluk

açısından değerlendirilmeleri sağlanmış ve olumsuzluk saptanmayan

bireylerin programa kabulleri sağlanmıştır. Suya adaptasyon ile başlanan program teorik eğitim ve uygun scuba donanımlarının

kullanılmasıyla bireylerin sorumlu velilerin gözetiminde Bağcılar

Engelliler Sarayı’nda mevcut olan yarı olimpik yüzme havuzunda

gerçekleştirilmiştir. Haftada 1 kez olacak şekilde eğitmenler

gözetiminde bireylerin rehabilitasyonuna devam edilmiştir.

Bulgular

Uzman değerlendirmesine ve faaliyeti icra eden eğitmene,

göre bireylerin günlük yaşamda en çok zorlandığı noktalar; ikili

Page 41: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

32

ilişkilerde ve iletişim kurmakta zorluk ve yapılan aktivitelerde

ekipmanın uygun kullanımında zorluk olarak tespit edilmiştir.

Yapılan dalış etkinliği ve havuz çalışmaları sayesinde takipte;

bireylerin iletişim becerilerinin arttığı, faaliyetlerde kullanılan ekipmanlara adaptasyonun sağlanmasıyla uygun ve koordineli bir

şekilde kullanabildikleri gözlemlenmiştir.

Sonuç-Tartışma Çalışmamıza katılan çeşitli engel durumunda olan

bireylerde haftada bir kez uygulanan scuba etkinliğinin; bireylerin

günlük yaşamında ve aile yaşamında olumlu sonuçlar sağladığı

gözlemlenmiştir. Çalışmalarımıza dahil edilen bireylerin aileleri ile

koordineli bir şekilde çalışmamız sürmektedir. Ayrıca çalışmamıza

dahil edilen bireylerde ek olarak paketli ürünleri tüketmemek, aile

hayatında engel durumuna göre emir komuta şeklinde yaşamlarına

devam eden bireylerde olumlu bir davranış eğilimi gibi sonuçlar gözlemlenmiştir. Eğitime dahil olan Otizm hastalığına sahip

bireylerin sualtı pratiklerine daha çabuk adapte oldukları, down

sendromlularda ve mentar retardasyonu olan bireylerin

adaptasyonunun daha fazla zaman aldığı gözlemlenmektedir. Otizmli

bireylerde karşılaşılan göz teması kuramama sorununun sualtında

birçok Otizmli bireyde aşıldığı gözlemlenmiştir. Toplumda

farkındalık sağlanması ve bu tarz ekstrem faaliyetlerde engelli

grupların bulunması ötekileşmenin önüne geçeceğini

düşündürmektedir. Yapılan rekreasyonel faaliyetlerin engelliler için

kurumsal kimliği olan kurumlarca yapılmasının, yapılacak olan diğer

faaliyetlere yol gösterici olacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Scuba, Down Sendromu, Otizm, MR

Teşekkür

2012 yılından bu güne kadar sürdürülen ve sürdürülmeye

devam eden çalışmalarımızı destekleyen Bağcılar Engelliler Sarayı

ve Bağcılar Belediye Başkanı Sayın Lokman Çağrıcı ’ya kendim ve

eğitim alan tüm kursiyerlerim adına teşekkür ederim.

Page 42: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

33

Handicapped Scuba Training: An Empirical Study

Within the Scope of Bağcılar Municipality

Dr. Ferhat Yalgın

[email protected]

Bağcılar Handicapped Underwater and Water Sports Club, Istanbul

/Turkey

Objective:

Our study was conducted to share the observations and

experiences of SCUBA diving activity, which is one of the

recreational activities that will support the treatment or rehabilitation of individuals who have impairment disability and handicap, articles

in the World Health Organization's concept of disability.

Materials and Methods:

Individuals aged 14 years and over followed with a diagnosis of disability were included. Individuals were evaluated for

special education, psychological, sociological, physiological and

diving issues before being included in the program. Observational

differences between individuals' disability diversity and levels were

examined. It is planned to assess the appropriateness of individuals'

health conditions to the underwater environment and to exclude them

from the program in case of possible non-compliance is evaluated by

underwater physicians and hyperbaric medicine experts in terms of

suitability for diving and the acceptance of the individuals who have

not been found negative to the program is provided. The program

started with adaptation to water, theoretical training and the use of appropriate scuba equipment under the supervision of the parents

responsible for the individuals was carried out in the semi-Olympic

swimming pool in Bagcilar Palace of the Disabled. Rehabilitation of

the individuals continued under the supervision of instructors once a

week.

Page 43: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

34

Results:

According to the expert evaluation and the instructor who

conducts the activity, the most difficult points of individuals in daily

life are; difficulty in bilateral relations and communication, and difficulty in proper use of equipment in activities performed. Thanks

to the diving activity and pool activities; It has been observed that

individuals' communication skills increase and they can use them in

an appropriate and coordinated manner with the adaptation to the

equipment used in the activities.

Results - Discussion:

It has been observed that the scuba activity applied once a

week in the individuals with various disabilities in our study

provides positive results in the daily and family life of the

individuals. We continue to work in coordination with the families of

the individuals included in our studies.In addition, in the individuals

included in our study, it was observed that not to consume packaged

products and positive behavioral tendency in individuals who

continued their lives by command according to the obstacle status in

family life. It is observed that individuals with autism who are

included in education are more adaptable to underwater practices and adaptation of individuals with down syndrome and mentar

retardation takes more time. It has been observed that the problem of

not making eye contact in autistic individuals has been overcome

underwater in many autistic individuals. Providing awareness in the

society and the presence of disabled groups in such extreme

activities suggest that otherization will be prevented. It is considered

that performing recreational activities by institutions with corporate

identities for disabled people will guide other activities.

Keyword: SCUBA, Down Syndrome, Autism, Mental Retardation

Page 44: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

35

Acknowledgement:

On behalf of myself and all my trainees, I would like to

thank to Bağcılar Palace of the Disabled and the Mayor of Bagcilar,

Mr. Lokman Çağrıcı, who has supported our ongoing and continuing

efforts since 2012 till now.

Page 45: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

36

Dekompresyon Hastalığında Patent Foramen

Ovalenin Rolü: Olgu Sunumu

Hande ÇETİN1, Bengüsu MİRASOĞLU1, Şamil AKTAŞ1

1Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Anabilim Dalı, İstanbul Tıp Fakültesi, İstanbul Üniversitesi [email protected]

Giriş

Dekompresyon hastalığı(DH), dalıcılarda ve daha nadiren

havacılarda görülen bir disbarik hastalıktır. Dalış sırasında vücut sıvı

ve dokularında gaz kanunlarına uygun olarak çözünen inert gazın

hızlı çıkış ve yetersiz dekompresyon nedeniyle damar içinde ve

dokularda kabarcıklar oluşturması sonucu meydana gelir. Yetersiz

dekompresyon esas olmak üzere DH'nın oluşumunu kolaylaştıran veya ciddiyetini etkileyen fizyolojik faktörler de vardır. DH

oluşmasında patent foramen ovale(PFO) varlığı da olumsuz etki

yapar. Hemen her dalışta sessiz kabarcıklar oluşur. Klinik belirti

vermeyen fakat prekordial Doppler incelemesiyle saptanabilen bu

kabarcıklar genelde vücudu fark edilmeden terk ederler. Normal

şartlarda, venöz dönüş ile akciğerlere iletilip pulmoner sistemden

filtre edilir. Ancak kalpte sağdan sola bir şant var ise arteryel

dolaşıma geçebilir ve klinik oluşturabilir.

Bulgular

Bu olguda 32 yaşında yaklaşık 2 yıldır dalış yapmakta olan,

toplamda 80 dalışı olan, CMAS 3 yıldız dalıcı anlatılmaktadır. Dalıcı ilk gün dekompresyon limitlerine uygun 2 dalış, ikinci gün 27

metreye toplamda 32 dakika süren bir dalış yapmış. Çıktığında sırt

ve karın ağrısı, yaklaşık 1 saat sonra bacaklarda hissizlik ve

karıncalanma olmuş. Bir süre sonra idrar yapamadığını fark etmiş.

Teknede 2 dalış daha yapılmış ancak hasta dinlenmek istemiş. Tekne

karaya döndüğünde yürüme bozukluğunda artış varmış. Hasta 8 saat

sonra sağlık kuruluşuna başvurmuş. Dekompresyon hastalığı

düşünülen hastaya basit maske ile oksijen verilmiş, I.V. sıvı desteği

yapılmış ve sonda takılmış. Hiperbarik oksijen tedavisi için sevki

istenmiş. Son dalışından 27 saat sonra kliniğimize ulaştığında

Page 46: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

37

hastada patolojik muayene bulgusu olarak; yüzeyel duyu sol iliak

kanattan itibaren azalma, derin duyu sol ayak 1. parmak hizasında

azalma, alt ekstremite kas gücü ekstensör kas grubu 4/5, fleksör kas

grubu 3/5 olarak bulundu. Hasta ayakta tek başına dengesini sağlayamıyordu ve yürüyemiyordu. Hasta tedaviye alındı ve 60

feette 2 periyot uzatmalı USNavy tablo6 uygulandı. İlk başvurduğu

merkezde çekilen HRCT incelendi ve pulmoner barotramva dışlandı.

Hak edilmemiş dekompresyon hastalığı düşünülen hastada

predispozan sebepler araştırıldı, transtorasik çekilen EKO'da PFO

bulundu. Basınç odasında 2 kez USNavy tablo6, 16 defa USNavy

tablo9 ile tedavi edilen hasta nörolojik ve kas iskelet sisteminde

sekelsiz ancak idrar yaparken günde 3-4 defa temiz aralıklı

kateterizasyon (TAK) kullanımı ihtiyacı var olarak taburcu edildi.

Sonuç ve Tartışma

Dekompresyon hastalığında tedaviye erken başlanması önemlidir, ancak tedaviye gecikilse de uygulanmalıdır. Gecikme

prognozu kötüleştirir. Bu olguda tedaviye gecikilmiş olsa da belirgin

bir iyileşme kaydedilmiştir. Dalıcılar tarafından dekompresyon

limitlerine uygun dalış yapılsa da PFO'lu hastalarda sessiz

kabarcıklar semptom oluşturabilir. Ancak rutin kontrol

önerilmemektedir. Hastalar basınç odasında tedavi edildikten sonra

hastalıklarının bıraktığı sekele ve hastanın durumuna göre PFO'nun

cerrahi olarak kapatılması, koruyucu dalış profili önerileri, dalışı

sonlandırması önerilebilir.

Page 47: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

38

Su Altında Bakım, Onarım ve Montaj Uygulamaları

İçin Geliştirilen Sualtı Robotunun Mekatronik Sistem

Tasarımı

Enes Sönmez, Bünyamin Karagöz, Esra Niyazoğlu, Burak Bozkara,

Süha Berk Kukuk, Onurcan Günay, Savaş Dilibal*

İstanbul Gedik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Mekatronik Mühendisliği Bölümü, İstanbul

[email protected]

ÖZET

Bu çalışmada, su altında bakım, onarım, montaj, sıcaklık ve

basınç ölçümü gibi birçok spesifik görevi yerine getirebilecek

kabiliyette bir sualtı robot sistemi prototipi geliştirilmiştir.

Geliştirilen sualtı robotu, yarı otonom ve otonom hareket edebilecek

şekilde tasarlanmıştır. Robotun başta fiziksel mekatronik alt sistemi

olmak üzere tüm mekatronik alt sistemlerinin entegrasyonu

gerçekleştirilerek saha testleri yapılmıştır. Mekatronik alt sistemler

kapsamında, özellikle kontrol sisteminde otonom görevleri

yapabilecek alt donanım olarak içerisinde STM32 mikroişlemci

bulunan pixhawk kontrol kartı ile otonom sürüş imkânı sağlayan

yazılımın gömülü olduğu Raspberry pi kullanılmıştır. Sualtı robotun

montaj görevlerini yerine getirebilmesi için katmanlı imalat

teknolojisi kullanılarak üretilen pnömatik tahrikli tutucu (gripper) alt

sistemi geliştirilmiştir. Robotun yarı otonom sürüşünü gerçek

zamanlı olarak kumanda etmek maksadıyla FPV (First Person View)

teknolojisi kullanılarak robot üstü kamera vasıtasıyla kontrol

istasyonundan kablosuz olarak operatörün gözlüğüne görüntü

aktarımı sağlanmıştır. Bu sistem sayesinde gözlük üzerinde bulunan

6 eksenli MPU6050 ivme ve gyro sensörü vasıtasıyla operatörün

kafa hareketleri ile robot içerisinde bulunan kameranın pan-tilt

mekanizması kontrol edilmiştir. Gerçekleştirilen ilk saha testlerinde

Page 48: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

39

gözlemlenen düşük şasi yoğunluğundan dolayı katmanlı imalat ile

PLA+ filament kullanılarak üretilen robot şasisi, 6000 serisi

alüminyum olarak değiştirilmiştir. Fırçasız DC motorlardan oluşan

itici sistem gövdelerinin alüminyum robot şasisine montajı TIG

gazaltı kaynağı ile gerçekleştirilmiştir. Gelecekte, prototipi

geliştirilen sualtı robot sisteminin, sualtı kaynak işlemlerinde

kullanılması ile ilgili Ar-Ge çalışmalarının yapılması

planlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sualtı Robot, Mekatronik Sistem Tasarımı,

Sualtı Bakım-Onarım-Montaj, Sualtı Kaynak, ROV

Page 49: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

40

POSTER BİLDİRİ ÖZETLERİ

Nitrox Karışım Ünitesi (Nitrox Stick) Sistemlerine Örnek: Nx 26-08 Prototipi

Çetin KEDİOĞLU

Bu çalışmada; Dünya dalış sektöründe önemli bir yere

sahip Nitrox (EANx- Enriched Air Nitrox) dalışlarında tüp dolumunda kullanılan Nitrox Stick’in (Nitrox karışım borusunun) dünyadaki benzerlerine kıyasla Türkiye’de daha düşük maliyetle ve kendine özgü karışım sistemiyle üretilen prototipe değinilmiştir. Nitrox stick sistemlerinin yurtdışına oranla Türkiye’de düşük maliyetle üretilmesi, sportif dalışlarda ve sualtı sanayi projelerinde Nitrox dalışlarının yapılması, dalış turizminin ve sanayi dalışlarının daha kapsamlı ve verimli hal almasını sağlayacağı gibi dalıcılar açısından güvenli ve sağlıklı dalış yapılmasına katkıda bulunacaktır. Bu amaçla, Nitrox stick sistemi prototip olarak üretilmiştir. Anahtar Kelimeler: Dalış, Nitrox, EANx, Nitrox stick, Nitrox borusu, Oksijen, Nitrojen

Page 50: 22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısısbt2019.gedik.edu.tr/wp-content/uploads/e-bildiri.pdf · 13:30-14:00 Hayalet Avcılık ve Türkiye’ deki Durumu Prof. Dr. Adnan AYAZ 14:00-14:30

22. Sualtı Bilim ve Teknoloji Toplantısı

İstanbul Gedik Üniversitesi – Gedik Meslek Yüksekokulu

Pendik / İstanbul, 7-8 Aralık 2019

SBT 2019

41

Denizel Kökenli Biyoaktif Peptidlerin İn Silico Tayini

Nezahat EKER – Levent ÇAVAŞ* Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, Tınaztepe

Kampüsü, İzmir *Sorumlu yazar: [email protected]

Giriş:

Genom projesi sonrasında ortaya çıkan DNA ve protein

dizinim kökenli biyolojik verilerin değerlendirilmesi amacıyla biyoinformatik isimli yeni bir alan ortaya çıkmıştır. Biyoinformatik

alanında geliştirilen yazılımlar, yaşam bilimleri alanında çalışan

araştırıcılara önemli katkılar sağlamaktadır. Son yıllarda, biyoaktif

peptidlerin in silico keşfine yönelik önemli yazılımlar geliştirilmiştir.

Bu çalışmada, deniz kökenli örnek bitki ve alglerin rubisco

proteininde yer alan biyoaktif peptidler tanımlanmıştır.

Gereçler ve Yöntemler:

Deniz kökenli örnek bitki ve alglerin rubisco proteinine

ilişkin FASTA formatlar uniprot.org’tan, protein parametre analizleri

web.expasy.org/protparam’tan, biyoaktif peptid analizleri ise

BIOPEP-UWM veri bankası kullanılarak yapılmıştır.

Bulgular: In silico analizler sonrasında deniz kökenli rubisco

proteinlerinin dizinimlerinin yüksek ölçüde benzerlik içerdiği,

esansiyel amino asit oranlarının kısmi olarak yüksek olduğu, yüksek

tansiyon ve şeker hastalıkları tedavisinde sırasıyla hedef enzimler

olan ACE ve DPP-IV enzim inhibitörlerinin varlığı tespit edilmiştir.

Sonuçlar ve Tartışma:

Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir nitelik taşımakta

olup deniz ekosistemlerimiz içerisinde önemli deniz bitkisi ve algleri

bulunmaktadır. Yapılan analizler sonrasında önemli enzim inhibitörü

özelliği taşıyan biyoaktif peptidlerin bulunması, ülkemizde bu

türlerin ekonomik olarak özellikle ilaç sektörlerinde kullanılmasına olanak sağlayabilir. İn silico olarak elde edilen sonuçların in vitro

olarak test edilmesi gerekmektedir.