Upload
ali-okumusoglu
View
262
Download
9
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Â
Citation preview
MEDYA VE BASIN HAKLARI KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
“Türkiye geçtiğimiz 9 sene içerisinde, dünya çapında basın hakları
bazında 180 ülke içerisinde 98. sıra’dan 157. sıraya inerek şu an
dünyada basın haklarının en düşük olduğu ilk 30 ülkeden biri olmuştur.
Bu istatistikleri ele alarak, ülkemizin yaşadığı bu çarpıcı düşüşü önlemek
için ne tür önlemler alınabilir?”
Taslak Sahipleri: Kutay ALTUNKAYNAK(İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal
Bilimler Lisesi), Elif ATAK(Kültür Fen Lisesi), Aslı
ATAMAN(Marmara Lisesi), Doruk BAROKAS(Eyüboğlu Koleji),
Nazlı CİVAN(Emine Örnek Anadolu Lisesi), Çağla DEMİREL(Emine
Örnek Anadolu Lisesi), A. Sena DURMAZ(Kültür Lisesi), Eda
ETİK(Ümraniye Anadolu Lisesi), Almina GÜR(Eyüboğlu Koleji),
Şerife MERT(TED Kuzey Kıbrıs Koleji), Berfin ÖRS(MEF Lisesi),
Ariana SİVASLIOĞLU(Özel Getronagan Ermeni Lisesi), Beliz
SUNNA(Sezin Lisesi), Berke TEPE(MEF Lisesi), Funda Hilal
YILMAZ(Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi), Zeynep
ZORBOZAN(Özel Maltepe Uğur Asırlık Lisesi), İpek
AÇIKGÖZ(İstek Kemal Atatürk Anadolu Lisesi, Komite Başkanı),
Ayşenur CANCA(Üsküdar Amerikan Lisesi, Komite Başkanı)
5. MEF Gençlik Parlamentosu,
A. Basın yayın organlarının hükümet ve kimi özel kuruluşlar tarafından
kısıtlandırılması:
a. yasal düzenlemelere bağlı olan çeşitli çıkarcı sebeplerden dolayı basın
mensuplarının ceza alması,
b. kimi özel kuruluşların ekonomik açıdan imkana sahip olduğu bu hususta,
sözü geçen bireylerin aleyhine çıkabilecek haberleri örtbas etmesi,
c. basın mensuplarının tehdide maruz kalmasından dolayı işini özgür bir
ortamda yapamaması,
d. basın mensuplarının düşüncelerini hür bir şekilde dile getirmesinden dolayı
tutuklanması ve cezaevine girmesinin bilincinde olarak,
B. Farklı tarafların fikirlerinin sürekli engellenmesi;
a. medya kuruluşlarını haklarını koruyabilecek, özgürlüğünü sağlayabilecek,
objektif ve denetleyici olan bir kurumun bulunmamasında,
b. mevcut denetleyici kurumların taraf tutmasından fazlasıyla rahatsızlık
duyarak,
C. Türkiye’nin Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ni imzalamasına rağmen fikir
özgürlüğünü içeren 19. maddeye1 bağlı kalmayarak kurumların sanal platformda
bulunan sosyal medya hesaplarına ve internet sitelerine erişimin engellenmesinin
tamamen farkında olarak,
D. Medyanın siyasi baskı karşısında zayıf kalması sebebiyle günümüz Türkiyesi’nde
basının bariz bir şekilde hükümeti destekleyen yandaş basın ve hükümete karşı olan
basın başlığı altında ikiye ayrılmasının:
a. abartılı haberlerin sayısını arttırmasını,
b. sansürlü haber oranın yükselmesini üzüntüyle belirterek,
E. Medyada çoğulculuk ilkesinin benimsenmiş olması ve haksız rekabeti önleyecek,
sağlam temelleri olan bir yasanın bulunmaması:
a. AB ile uyum sürecinde medya sektöründe bir takım yenilikler yapılmış
olmasına rağmen medya sahipliği üzerindeki ciddi kısıtlamaların sürdürmesini,
b. sendikaların ve derneklerin, radyo ve televizyon sahibi olmaları üzerindeki
yasağın devam etmesini,
c. üniversitelerin yayıncılık yapmasının yasaklamasını göz önünde
bulundurarak,
F. Medya sahiplerinin, kârlarını maksimize etmek amacı doğrultusunda:
a. kamuoyu üzerinde sahip oldukları gücü, tarafların aleyhine kullanmasının,
1 Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar.
b. medya üst kurullarının maddi çıkarlarına zarar vermekten, işlerini
kaybetmekten veya yargılanmaktan çekindikleri için otosansür uygulamasının
üzerinde durarak,
1. Medyaya özgü bir rekabet yasasının çıkarılmasını, danışman olarak yurt dışından
gerekli eğitimi almış ve donanıma sahip aynı zamanda da medya haklarında
uzmanlaşmış kişilerden yardım alınmasını;
2. Medya patronlarının, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının radyo ve
televizyon sahibi olmaları açısından koydukları sınırları genişletmesini;
3. Medya üzerinde söz sahibi olan kurulların:
a. medyada nefret söylemi, ayrımcı içerik, emek sömürüsü ve haksız rekabete
karşı yaptırım uygulayabiliyor olmasını,
b. kendi özerkliğini zayıflatan her türlü müdahaleye son verebilecek etkili
yetkilere sahip bağımsız ve tarafsız organlar olarak yeniden tasarlamasını,
c. bu kurullara gazeteci örgütlerinin, medya temsilcilerinin, akademisyenlerin
de katılımının sağlamasını;
4. Keyfi, geniş ve hukuk dışı erişim yasakları ve kısıtlamalarına dayanan internet
sansürüne son vermek için gerekli tedbirlerin alınmasını:
a. yasama, yürütme ve yargı organlarının AİHM2 kararlarını uygulamak
yönündeki yükümlülüklere uymasını ve AB’nin tavsiyelerinin gözden geçirilmesini,
b. internet erişim yasağının veya sansürlenmesinin karar sürecinin yetkili
merci tarafından uzatılmasını;
5. Her gazetecinin bilgilerinin ve kaynaklarının:
a. bir veri tabanında koruma altına alınmasını,
b. anayasal haklara uyduğu takdirde dokunulmazlık altında olmasını;
6. Kamuoyunun ve basın mensuplarının medya üzerindeki hakları konusunda
bilinçlendirilmesini;
2 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
a. halka açık konferanslar yoluyla olguların aktarılmasını ve doğru yolunun
tarafsız bir şekilde yapılabileceğinin anlatılmasını,
b. ilk ve ortaöğretim çağındaki öğrencilere medya ve basın hakları ile ilgili
bilgilendirilme yapılmasını,
c. AB ile uyum sürecinde yapılan yeniliklerden oluşan medya tanım
toplantılarının ve yenilik panellerinin sayısının arttırılmasını talep eder.
ÇEVRESEL GELİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 2
KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
“Ülkemizde süreklilik arz edeceği ve ekonomik üstünlük sağlayacağı
gerekçesi ile nükleer santral yapımında, Rusya ile birlikte birçok adım
atıldı. 2030’da ülkemizin elektrik üretiminin en az %15’ini sağlayacağı
söylenen bu santraller Türkiye’nin yıllık 7,2 milyar dolarlık enerji
ithalatından kurtaracak. Ancak nükleer santrallerin yapımı, işletilmesi,
emniyeti, güvenliği ve buna benzer diğer konularda Rusya'ya olan
bağımlılığı azaltmak için nasıl bir politika izlenmelidir?”
Taslak Sahipleri: Sera AĞAOĞLU (MEF Lisesi), Buse ARIK (Adana Anadolu
Lisesi), Süleyman BALYER (Adana Anadolu Lisesi), Umut
DEMİRBAŞ (Kabataş Erkek Lisesi), Batuhan DURUR (Özel
Sanko Koleji), Sude ERÖNÜ (Kabataş Erkek Lisesi), Ruba
GÜNGÖR (Marmara Koleji), Berke İSPİRLİ (Anakent Koleji),
Pelin ONUR (Adana Anadolu Lisesi), Sarp Eren ÖZANT
(Üsküdar Amerikan Lisesi), Şafak SOLMAZ (Robert Koleji),
Ali Fuat YUVALI (Beşiktaş Anadolu Lisesi), Abdülkadir
KOÇER (Özel Sanko Koleji, Komite Başkanı), Deniz
YILMAZER (Özel Enka Lisesi, Konferans Başkan Yardımcısı)
5. MEF Lisesi Gençlik Parlamentosu,
A. Mersin’in II. derece deprem bölgesi olmasından dolayı nükleer santral yapımına
elverişli olmamasından endişe duyarak,
B. Kurulmak üzere olan nükleer santralde oluşabilecek bir kaza veya sızıntının:
i. deniz canlılarına zarar vereceğinin,
ii. çevrede yaşayan veya çalışan insanların radyasyona maruz kalma riskinin
ve bunun sonucunda çeşitli hastalıklara yakalanabileceğinin,
iii. Akdeniz’de vuku bulması durumunda kıyısı bulunan tüm ülkeleri
etkileyerek politik ve diplomatik sorunlara da yol açabileceğinin,
iv. oluşacak radyoaktif bulutlar nedeniyle büyük bir alanın radyasyon ve
sonuçlarından etkilenebileceğinin,
v. tarım alanlarının etkileneceğinin,
vi. turizm alanlarının etkilenmesi durumunda tüm sektörün
etkilenebileceğinin farkında olarak,
C. Akkuyu santralinin kurumundan sonra dahi bağımlılığın azalmayıp artacağının:
i. yapılan anlaşmaya göre Rusya’nın santralde çoğunluk (%51) hisseye sahip
olacağından,
ii. 60 yıl boyunca yakıt olarak kullanılacak olan uranyumun Rusya’dan
tedarik edilmesinin zorunlu kılınmasının milli çıkarlarımıza ters
düşeceğinden dolayı rahatsız olarak,
D. Nükleer santralde çeşitli güvenlik sorunlarının bulunacağının:
i. santrale gelebilecek herhangi bir saldırı sonucunda çeşitli zararlar
çıkacağının,
ii. santralde iş kazalarının oluşabileceğinin üzerinde çalışmış olarak,
E. Türkiye’nin nükleer enerjiye: hazır olmadığı halde nükleer enerji santrali inşa
etmek istemesi:
i. teknolojik gelişme,
ii. ekonomik kalkınma,
iii. siyasi istikrar yetersizliği gibi nedenlerden dolayı hazır olmadığı halde
nükleer enerji santrali inşa etmek istemesini vurgulayarak,
F. Türkiye’de nükleer alanda:
i. yeterli eğitimli ve deneyimli personelin,
ii. yeterli eğitim imkanının,
iii. iş imkanlarının bulunmaması gerçeğini hatırlatarak,
G. Nükleer santrallerin ürettiği atıkların muhafaza edilirken sorunlara yol
açacağından korkarak,
H. Nükleer enerjiye nazaran yenilenebilir enerjiye verilen önemin az olmasını kabul
ederek,
1. Olası bir doğal afete (deprem, tsunami vb) karşı en dayanıklı sistem olan çift
kalkanlı koruma kabuğunun inşasının zorunlu hale getirilmesini;
2. Oluşabilecek bir olayda yakın bölgelerin tahliyesinin kolaylaştırılması için:
a. santral çevresinin tahliyesi ve nükleer santralin oluşturabileceği
tehlikeler hakkında bilinçlendirilmesini,
b. barınma ihtiyaçlarının Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)
tarafından yapılan konutlar ile sağlanmasını,
c. önceki yetenek ve deneyimleri göz önünde bulundurularak Türkiye İş
Kurumu (İŞKUR) desteği ile istihdam sağlanmasını;
3. Yeni yerleşim yerleşkelerinin kurulacak olan nükleer santrale uzak bölgelere
kurulmasını;
4. Nükleer enerji konusunda uzman olan eğitimcilerin olarak Türkiye’ye
getirilmesini ve nükleer santralde çalışacak kişilere seminerler verilmesini;
5. Nükleer santraldeki kazaların önlenmesi ve oluşabilecek hasarın en aza
indirilmesi adına:
a. olası iş kazaları hakkında,
b. olağanüstü durumlarda müdahaleler konusunda eğitim verilmesini;
6. Nükleer Güç Denetim Kurulu (NGDK) adlı bir kurumun kurulmasını:
a. bu kurulun belirli aralıklar ile santralleri denetlemesini,
b. bu denetlemeler sonucunda oluşturulacak bir raporu Türkiye Atom
Enerjisi Kurumu (TAEK)’na ileterek teftişte bulunan eksiklikler için
yasal yaptırımların uygulanmasını,
c. kurulun nükleer enerji konusunda deneyimli ve bağımsız üyelerden
oluşmasını;
7. Kısa dönemde Rusya’ya bağımlı kalınsa da uzun vadede kurulan santralden
elde edilen deneyimler ile Türk işletmesi olan nükleer santrallerin
kurulmasını;
8. Tarafların halihazırda yapılmış anlaşmayı gözden geçirmesini:
a. hisse dağıtımının eşit olarak yapılması konusunda itiraz edilmesini,
b. Türkiye’nin yalnızca kendi uranyumunu işleyecek kapasiteye gelene
kadar Rusya’dan yakıt temin etmesini, sonrasında ise kendi işleyeceği
uranyumu kullanmasını;
9. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile herhangi bir güvenlik ve terör tehlikesine
karşı nükleer santralin korunmasını;
10. Özel sektörü yenilenebilir enerji alanına yönlendirmek amacı ile devlet
tarafından 0 faizli kredi teşviki sağlanmasını;
11. Nükleer enerji alanında eğitim veren fakültelerin yaygınlaştırılması amacıyla:
a. yurtdışından alanında uzman akademisyenler getirilmesi,
b. nükleer enerji sektörünün TAEK tarafından yapılacak konferanslarla
tanıtılması;
12. Nükleer mühendisliğin temel konuları olan:
a. nükleer reaktör iç mekaniği tasarımı,
b. yakıt ve atık yönetimi,
c. radyasyon güvenliği ve radyasyon mühendisliği alanında uygulama
alanlarının arttırılmasını;
13. Nükleer santral projesinin istikrarı sağlanarak halka benimsetilmesiyle yeni
uygulama alanlarının oluşturulmasındaki sorunların en aza indirilmesini;
14. Radyoaktif atıklar Uluslararası Atom Enerjisi Ajans (IAEA)’ının belirlediği
maddelere göre muhafaza edilmesini;
15. Türkiye’de potansiyeli yüksek olan yenilenebilir enerji kaynakları olan;
a. güneş enerjisi,
b. rüzgar enerjisi,
c. hidroelektrik,
d. biyokütle enerjisi,
e. jeotermal enerji,
f. dalga enerjisine geçilmesi amacı ile yatırımcılara devlet desteği
verilmesini talep eder.
BARIŞ VE ULUSLARARASI GÜVENLİK KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
“Hem kamuoyunda hem parlamentoda Suriye Krizini ve Şam İslam
Devletini farklı farklı değerlendiren grupları ortak paydada buluşturan
unsur nedir? Ülkemiz içinde asgari müşterek sağlayacak ve dış politikada
elimizi güçlendirecek unsur nasıl şekillendirilebilir?”
Taslak Sahipleri: Oğulcan AKDOĞAN (Anakent Koleji), Atakan AL
(İstek Atanur Oğuz Anadolu Lisesi), Rozerin BİNBAY
(Kadıköy Anadolu Lisesi), Niyazi Hasan BULUT (İstek Atanur
Oğuz Anadolu Lisesi), Ali Seha BÜYÜKGÖZE (Robert
Koleji),Suna ÇAĞLAR (MEF Okulları), Emirhan
ERZURUMLU (Oğuzcan Polat Anadolu Lisesi), Elif
EYÜBOĞLU (Sankt Georg Avusturya Lisesi), Yiğit GÜRSES
(Kültür Lisesi), Damla IŞIK (Eyüboğlu Koleji), Ezgi Meltem
OYUR (MEF Okulları), Mardik SEMERCİOĞLU (Getronagan
Ermeni Lisesi), Alper SAVAŞ (Kültür Fen Lisesi), Berk
YAZAR (TED İstanbul Koleji), Esra KUNDAK (Üsküdar
Amerikan Lisesi, Komite Başkanı), Mertcan TOĞRUL
(Kabataş Erkek Lisesi, Komite Başkanı)
5. MEF Gençlik Parlamentosu,
A. Türkiye’de sosyal hizmetlerin aksadığını kabul ederek,
B. Mültecilerin kamp dışına çıkıp ülke geneline yayılmasının toplum düzenini
bozduğunu gözlemlemiş olarak,
C. Türkiye’nin alabileceğinden daha fazla mülteci aldığını ve bu doğrultuda
mülteciler için yeterli ekonomik planlamanın yapılmadığını göz önünde
bulundurarak,
D. IŞİD’in sınır bölgelerinde yarattığı çatışmalardan dolayı sınır kapılarının
kapatıldığına ve bu nedenle ticaretin aksadığına fazlasıyla ikna olarak,
E. Birleşmiş Milletler (BM)’in, Türkiye’ye mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak için
yeterli yardımda bulunmadığına inanarak,
F. Türkiye’nin savaş bölgesine olan yakınlığından dolayı yatırımcıların Türkiye’ye
yatırım yapmaktan kaçındığının farkında olarak,
G. Terör faktörünün tarihi eserlere zarar verdiğini ve bu nedenle turizm sektörünün
olumsuz etkilendiğini göz önünde bulundurarak,
H. IŞİD’in dikkat çekmek için gazetecileri, köşe yazarlarını ve sivilleri vahşi infaz
yöntemleriyle katletmesine fazlasıyla üzülerek,
I. IŞİD’in benimsediği radikal politika sonucu:
a) mezhep çatışmalarının alevlendiğini,
b) batıda islamofobi kavramının bu olaylar çerçevesinde arttığını
üzüntüyle belirterek,
J. Toplumu, özellikle Sünni popülasyonu etkisi altına almak için IŞİD liderinin
İslam toplumunun onayı olmadan kendini halife ilan ettiğini akılda bulundurarak,
1. Suriye Krizi’ni çözmek adına, ÖSO 1 ve Suriye Ordusu’nun taraf olarak
çağırılmadığı dünya çapında bir konferans düzenlenmesini:
a) bu konferansın merkezinin Türkiye olmasını,
b) buradan çıkacak kararlar doğrultusunda devletlerin izlediği farklı
politikaları ortak bir paydada birleştiren bir çözüm önergesi
oluşturulmasını ve ona göre hareket edilmesini;
2. IŞİD’in son eylemleri göz önüne alındığında, tüm devletlerin tarihi müze, miras
ve UNESCO tarafından koruma altına alınması talep edilmiş eserlerin, BM ve
ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içerisinde korunup, çalışmaların
güçlendirilmesi adına Türkiye’nin bu konuyu hali hazırda bu konulardan
uzmanlaşmış önder kurum ve kuruluşlara yeniden sevk etmesini;
3. Türkiye’nin uyguladığı muhalifleri destekleme politikasından vazgeçmesini ve
muhaliflere lojistik desteği kesmesini;
4. Birleşmiş Milletler güçleri tarafından korunan, Türkiye’de bulunan sığınmacıların
bir kısmının yerleştirileceği Suriye sınırında bir tampon bölge oluşturmasını;
1 Özgür Suriye Ordusu
5. Mültecilerin içerisinde bulundukları kamplardan ayrılarak Türk toplumuna
karışırken beraberlerinde getirdikleri sorunların, içerisine karıştıkları toplum
tarafından asimile edilmesinden ötürü devletin sosyal hizmetlerinin arttırılması
için yıllık bütçe planlaması yaparken toplum yapısını ilgilendiren konulara ağırlık
verilmesinin gerekliliğini;
6. Türkiye’nin alacağı mülteci sayısının ve yapılacak ekonomik planlamanın
Birleşmiş Milletlerden alacağı yeni yardım doğrultusunda belirlenmesini;
7. Mültecilerin kampları terk edip şehirlere dağılmasını önlemek adına:
a) kamp standartlarının iyileştirilmesi için BM’den alınan mali ödeneğin
bilirkişiler eşliğinde ve BM’den gelecek bir uzman komitesi görüşü
çerçevesinde yeniden gözden geçirilerek arttırılması adına Birleşmiş
Milletlere başvurulmasını,
b) bölge çevresindeki izinsiz insan trafiğini önlemek adına kolluk
kuvvetlerinin daha verimli çalışacak düzeye getirilmesi için
eğitimlerin, konuşlanan birim adetinin ve istihdamın arttırılması;
8. IŞİD’in sınır kapılarını kapatmış olması ve ticaretin olumsuz etkilenmesi
nedeniyle ticari amaçla da kullanılacak alternatif transit geçiş yollarının
kurulmasını;
9. Türkiye’nin savaş alanına olan yakınlığı ve İslam dünyasındaki mevcut
savaşlardan dolayı yanlış tanınmasını önlemek adına uluslararası kültürel
etkinliklerle ülkenin doğru tanıtımının yapılmasını talep eder.
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
“T.C Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu’nun yaptığı araştırmalara
göre ülkemizde aile içi fiziksel şiddet %34, sözlü şiddet ise %53 gibi
oranlara ulaşarak diğer ülkelere kıyasla oldukça yüksek çıkmıştır. Bu
oranların düşürmek ve ülkemizde aile içi şiddeti azaltmak için nasıl
adımlar atılabilir?”
Taslak Sahipleri: Zeynep ALKAN (Adana Anadolu Lisesi), Defne BUYURMAN
(TED Istanbul Koleji), Berna ÇETİNKAYA (Özel Sezin
Lisesi), Ceylin Özgür ERZEN (Kabataş Erkek Lisesi), Defne
GAZİOĞLU (Özel Eyüboğlu Koleji), Nicole KALPAKÇIYAN
(Özel Getronagan Ermeni Lisesi), Mert KAPLAN (Özel İstek
Atanur Oğuz Lisesi), Beril KARAKOÇ (Kültür Fen Lisesi),
Mina KARTAL (Özel MEF Lisesi), Berfuğ KIRAN (Özel MEF
Lisesi), Simge SAPMAZ (TED Kuzey Kıbrıs Koleji), Ayşe
Mina SATICI (Anakent Koleji), Umut SEVDİ (Adana Anadolu
Lisesi), Eray SÖZER (Özel MEF Lisesi), Eylem TOGAN
(İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal Bilimler Lisesi), Alp Bartu
HIZAL (TED İstanbul Koleji, Komite Başkanı), Nazlı Nur
TAMER (Özel Enka Lisesi, Komite Başkanı)
5. Mef Gençlik Parlamentosu,
A. Aile içi şiddete maruz kalan kadınların:
i. %25’inin şiddet gördüğünden:
a. toplumsal baskı,
b. adalet sistemine güvensizlik,
c. gurur,
d. kabulleniş,
e. saygınlığı kaybetme korkusu gibi nedenlerden dolayı kimseye
bahsetmediğini,
ii. bu durumu biriyle paylaşmaları durumunda şiddetin artarak devam ettiğini
üzüntüyle belirterek2,
B. Aile içi şiddetin gelir ve eğitim düzeyi farketmeksizin baş gösterebileceğini
hatırlatarak:
i. maaşının ve/veya eline geçen gelirin alınması,
ii. çalışmasına izin verilmemesi,
iii. zorla çalıştırılması gibi şekillerde ekonomik şiddete maruz kaldığının
üzerinde durarak,
C. Hali hazırda belirtilen durumlardan ötürü ekonomik bağımsızlığı, veya
çalışmadığından ötürü geliri olmayan aile bireyinin, şiddet uygulayan bireyden
ayrılamadığını gözlemleyerek,
D. Çocukların:
i. şiddete maruz kalarak veya tanık olarak büyümesi durumunda şiddet
eğilimli olduğunu,
ii. ebeveynleri tarafından ataerkil toplum anlayışı ile yetiştirilmesinin ileride
şiddet eğilimi yarattığını,
iii. şiddet uygulanması durumunda gittiği Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme
Kurumları’nde çocuğa karşı şiddetin yoğun olarak görüldüğünü göz
önünde bulundurarak,
E. Şiddete maruz veya tanık olan bireyin ileride:
i. depresyon, panik atak, paranoya, öfke kontrol sorunu, intihara meyil gibi
psikolojik bozukluklar yaşayabileceğinin,
ii. uyuşturucu madde, alkol gibi bağımlılıklar edinebileceğinin üzerinde
durarak,
F. Şiddet içerikli dizi, film ve video oyunlarının şiddeti normalleştirerek bireyleri
şiddete teşvik ettiğini bildirerek,
G. Aile içi şiddetle ilgili kamu spotlarının sayıca az ve içerik olarak yetersiz
olduğunu düşünerek,
H. Türkiye’deki fiziksel ve cinsel şiddet istismarlarının %47,7’ının aile bireyleri
tarafından yapılıyor olmasını şiddetle kınayarak,
2 Hacettepe Üniversitesi 2014 verilerine göre
I. Şiddet gören bireylerin korunmasını amaçlayan Sığınmaevleri’nin:
i. işlevlerinden ve başvuru yollarından haberdar olunmamasının,
ii. sayıca az, işlevce yetersiz olduğunun,
iii. hizmet süresinin yetersiz olduğunun ve süre sonunda bireyin:
a. can güvenliğinin olmadığının,
b. topluma entegre olmasının zor olduğunun farkında olarak;
J. Aile içi kadın cinayetlerinin %47.7’sinin bireylerin sahip olduğu ateşli silahlarla
işlendiğini kabul ederek3,
K. Aile içinde, bireylere fiziksel ve psikolojik engelleri ve cinsel yönelimleri
dolayısıyla şiddet uygulanmasından fazlasıyla rahatsız olarak,
L. Meşhut Suçların Muhakeme Kanunu 3005 sayılı yasaya göre Cumhurbaşkanlığı
Başsavcılığına başvuran mağdura önerilen davranışın altı ay daha eşiyle kalması
olmasını şiddetle kınayarak,
M. Hali hazırda var olan:
i. cezaların caydırıcı olmamasından,
ii. yasaların yeterli olmamasından,
iii. yasalarda kadın örgütlerinin fikirlerine yeterince değer verilmemesinden,
iv. iyi hal uygulamasının yanlış kullanılmasından rahatsız olarak,
N. Türkiye’de kadınların %36,2’sinin ve erkeklerin %24,8’inin rızası dışında
evlendirildiğini önemle belirterek4,
O. Aile içinde erkeklere uygulanan şiddetin sıkça yok sayılmasından ve erkeklerin
ağırlıklı olarak psikolojik şiddete uğramalarının sonucunda gidebilecekleri
yalnızca iki Sığınmaevi olduğunu, bu sığınma evlerinin:
i. varlığının bilinmediğinin,
ii. kullanılması durumunda küçük düşüleceğinden korkulduğunu belirterek,
1. Şiddet gören kadınların özgüvenini artırarak uygulanan şiddetin dile
getirilmesini sağlamak amacıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca nüfus
miktarı, şiddet oranı ve ulaşım imkanları göz önünde bulundurularak Kadınlar
Kahvehaneleri’nin kurulmasını, kurulacak bu kahvelerde:
3 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2014 verilerine göre 4 Başkent Üniversitesi 2013 verilerine göre
a. yine Aile Sosyal Politikalar Bakanlığınca atanacak psikolog, sosyolog
gibi uzman kişilerin gönüllülerle beraber çalışarak kadınlarla sohbet
etmelerini ve bu sohbetler sırasında:
i. psikologların kendilerini öncelikli olarak psikolog olarak
tanıtmamasını,
ii. şiddet gören kadınların belirlenmesini,
iii. kadınlara Sığınmaevleri’nin tanıtılmasını,
b. el işi, örgü gibi hobi çalışmaları gerçekleştirilmesini ve bu ürünlerin
cüzi fiyatlara satılarak kadına:
i. özgüven aşılanmasını,
ii. ekonomik katkı sağlanmasını;
2. Topluma mâl olmuş, başarılı kadın ve erkeklerin ve Sivil Toplum
Kuruluşları’nın işbirliği ile sempozyumlar düzenlenmesi, düzenlenecek
sempozyumlarda kadınların:
a. aile içi şiddet durumunda konuyu paylaşmalarının sağlanmasını,
b. toplumun şiddet ve çözümleri konusunda bilgilendirilmesini;
3. Başlatılacak uygulamayla isteyen bireylerin kazançlarının istekleri dışında
başkaları tarafından kullanılmasını önlemek amacıyla fotoğraflı bir kart
oluşturulmasını ve bu karttan:
a. kazanılan paranın sadece kişi tarafından belirlenecek bir kısmının nakit
olarak ve geri kalanının elektronik şeklinde kullanılmasını,
b. kartın arkasında resmi olmayan kişinin kartı kullanmasının
engellenmesini;
4. Aile içi cinayetlerde büyük ölçüde kullanılan ateşli silah konusunda:
a. ateşli silah ruhsatı verilirken tanımın pompalı tüfeği de içerecek
şekilde değiştirilmesini,
b. ruhsat alınması sırasında psikolojik testlerin farklı aralıklarla aşamalı
ve daha detaylı yapılmasını,
c. ateşli silah satan iş yerlerinin satışlarının devamlı bir polis kontrolü
altında yapılmasını;
5. Evlenmek amacıyla Nikah Dairesi’ne başvuran çiftlere uzmanlar tarafından
zorunlu aile içi şiddet eğitimi verilmesi ve uzmanın vereceği raporun evlilik
öncesi şart koşulmasını;
6. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca kurulacak Aile ve Korunma Programı
kapsamında:
a. sığınmaevlerinin ve Çocuk Esirgeme Kurumları’nın koşullarının
müfettişler tarafından daha detaylı ve etkin şekilde denetlenmesini ve
denetimler sonucunda program kapsamında oluşturulan fon ile:
i. bu evlerin ve kurumların koşullarının düzenlenmesini,
ii. gerektiği durumda kapasite artırmasına gidilmesini,
iii. sığınmaevi ve Çocuk Esirgeme Kurumu olmayan ilçelerin
belirlenerek nüfusa ve ihtiyaca göre hem kadın hem erkek
sığınmaevlerinin yanı sıra Çocuk Esirgeme Kurumlarının
açılmasını,
iv. güvenliği olmayan sığınmaevlerinin sivil polisler tarafından
korunmasını,
b. çocuk Esirgeme Kurumu çalışanlarının şiddet uyguladığı fark
edildiğinde cezai yaptırım uygulanmasını ve/veya çalışanın işinden
uzaklaştırılmasını,
c. sığınmaevlerinin yer ve telefon numaralarının gizli tutulmasını ve
halihazırda yeri yayınlanmış olan sığınmaevlerinin yerlerinin
değiştirilmesini,
d. sığınmaevi başvurularının sadece TC Kimlik Numarası gerektirecek
şekilde değiştirilmesini,
e. sığınmaevinde kalım süresinin psikolog onayı ile uzatılabilmesini,
f. sığınma evine girenlerin çıktıktan sonra hayatını istirarlı bir şekilde
devam ettirmesi amacıyla:
i. sığınmaevlerinde bireylerin ilgi alanlarına göre ayrılıp bir
konuda uzmanlaşmasını,
ii. bireylere panik butonları verilmesini,
iii. uzmanlar eşliğinde bu alanlarda ilerlemelerinin sağlanmasını,
iv. diğer bireylere örnek oluşturmak ve maddi gelir elde etmek
adına oluşturulacak:
1. yeni sığınmaevlerinde,
2. kadın kahvehanelerinde,
3. sığınmaevi sabit hattında iş imkanı sağlanmasını,
g. Çocuk Esirgeme Kurumları, kadın ve erkek sığınmaevlerinde görev
alan psikologlarla ileride oluşabilecek psikolojik sorunlar ve
bağımlılıkların önüne geçilmesini;
7. Bahsi geçen panik butonlarının şiddetli boşanma sonrasında bireylere temin
edilmesini;
8. Gayrireşit bireylere hiçbir şekilde evlilik izni verilmemesini;
9. Sinemalarda yaş sınırı uygulamalarını denetlemek üzere müşteri rolündeki
sivil müfettişlerin görevlendirilmesini ve teftişlerin artırılmasını;
10. Şiddet içerikli video oyunlarının:
a. yaş sınırlarının RTÜK altında kurulacak bir Video Oyunlarında Şiddet
Kontrolü Teşkilatı tarafından tekrar kontrol edilmesini,
b. satışları sırasında alıcının yaşının Nüfus Cüzdanı ile kontrol
edildiğinden yapılacak denetimler sayesinde emin olunması,
c. oyuncak veya çocuk kitabı gibi, çocuklara hitap eden ürünler satılan
mağazalarda satışının yasaklanmasını;
11. Meşhut Suçların Muhakeme Kanunu 3005 sayılı yasanın kaldırılması ve
başvuruların her şekilde göz önünde bulundurulmasını;
12. Aile içi şiddet davalarına verilen cezaların ağırlaştırılmasını ve daha caydırıcı
hale getirilmesini;
13. Mahkemelerde sıkça başvurulan iyi hal uygulamasının özellikle aile içi şiddet
davalarında minimal düzeye indirilmesini;
14. Aile içi şiddet ile ilgili kadın, erkek ve çocukları savunan örgütlerin
temsilcileri, hakimler ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı görevlilerinden
oluşacak bir komisyon kurulmasını ve bu komisyonun:
a. aile içi şiddet yönetmeliklerini gözden geçirmesini,
b. TBMM’ye ayrıntılı yasa önergelerinde bulunmasını;
15. Hamile kadınlara ve varsa partnerlerine doğum kontrolü için hastaneye
başvurdukları andan itibaren doktor tarafından zorunlu olarak aile içi şiddet
eğitimine yönlendirilmelerini ve bu eğitimin hastanelerdeki uzman psikologlar
tarafından verilmesini, bu eğitimin:
a. farklı cinsel eğilimleri ve cinsiyet kimliklerini kabul etme,
b. psikolojik ve fiziksel engel durumunda ne yapılacağı,
c. şiddet içermeyen yetiştirme yöntemleri gibi konuları içermesini;
16. Okullarda 1-4. Sınıflarda Hayat Bilgisi ve 5-7. Sınıflarda Sosyal Bilgiler, 8.
Sınıfta ise TC Demokrasi ve Vatandaşlık Bilgisi derslerinin müfredatlarının
gözden geçirilerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim
Bakanlığı’nın birlikte çalışması ile:
a. kadın-erkek eşitliği,
b. şiddet durumunda yapılması gerekenler ile ilgili konuların
eklenmesini;
17. Üniversitede PDR öğretmenliği bölümü öğrencilerine aile içi şiddet
konusunun müfredata ders olarak eklenmesini ve bu PDR öğretmenlerinin:
a. bir ve ikinci sınıflarda sözlü muayene, daha büyük sınıflarda anket ve
görüşme yöntemi ile şiddet gören ya da şiddete tanık olan bireyleri
belirlemesi ve belirlenen bireylerin:
i. hafif sorunları olması durumunda okul içinde tedavi etmesini,
ii. daha ağır sorunları olması durumunda öğrenciyi okul dışında
bir uzman psikoloğa yönlendirmesini;
18. Askere gidenlere görev yerlerine atanmadan önce uygulanan eğitim dönemi
kapsamında:
a. aile içinde şiddet gördüklerinde yapabileceklerinin,
b. şiddet uygulayan bireylere uygulanan yaptırımların,
c. aile içi şiddet mağduru olmanın utanılması gereken bir şey olmadığının
anlatılmasını;
19. Aile içi şiddetle ilgili kamu spotlarının:
a. uzmanlar eşliğinde oluşturulmasını,
b. sayılarının ve yayın aralıklarının artırılmasını;
20. Kadına şiddet durumunda ulaşılabilecek danışma hattının çocuklar ve şiddet
gören erkeklerin kullanımına açılmasını;
21. Bir ölüm olayının ardından kişinin bedeninde şiddet ve/veya cinsel taciz
belirtisine rastlandığı takdirde, otopsi için aile iznine gerek duyulmamasını
talep eder.
EĞİTİM, KÜLTÜR VE GENÇLİK KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
“Türk eğitim sisteminde, 2016 yılından başlamak üzere LYS ve YGS adlı
sınavların kaldırılması hakkında adımlar atılmaya başlandı. Üniversiteye
giriş için farklı bir sınav yöntemi uygulandığı takdirde eğitimde değişecek
birçok etken bulunmaktadır. Bu faktörleri göz önüne alarak sürekli
değişen sınav sisteminin kalıcı ve sağlıklı hale getirilmesi için ne tür
adımlar atılabilir?
Taslak Sahipleri: Karya Akyüz (Ümraniye Anadolu Lisesi), Beyda Ayan (MEF
Okulları), Ece Bulut (Marmara Koleji), Selen Çağlar (Emine
Örnek Anadolu Lisesi), Kamer Değirmenci (Getronagan
Ermeni Lisesi), Çağla Gürsoy (Emine Örnek Anadolu Lisesi),
Kutay Karabul (Kabataş Erkek Lisesi), Cem Karasoy (Atacan
Anadolu Lisesi), Safir Doğa Kaya (TED Kuzey Kıbrıs Koleji),
Duygu Manioğlu (Eyüboğlu Koleji), Alena Deniz Öncel (Sezin
Lisesi), Ecenaz Tuzcu (İstek Atanur Oğuz Anadolu Lisesi),
Canberk Yeşilada (Kültür Fen Lisesi), Deniz Yılmaz (Anakent
Koleji), Mert Ege Açıkgöz (Komite Başkanı, Robert Kolej),
Şule Kahraman (Komite Başkanı, Robert Kolej)
5. MEF Gençlik Parlamentosu,
A. Türk Eğitim Sistemi’nin:
i. öğrencilerde kritik düşünme becerilerini geliştirmekte yetersiz kalmasından,
ii. yenilikçi olamamasından,
iii. eleştirel yorum ve yaratıcı düşünce becerilerini desteklemiyor olduğundan,
iv. ekip çalışması ve sunum yeteneklerini geliştirmemesinden,
v. bireysel proje bazlı eğitim içeriğine sahip olmamasından,
vi. sadece sınavı geçmeye odaklı ve ezbere dayalı olmasından dolayı üniversiteye
giren öğrenci profilinin gelişmiş ülkelere kıyasla yetersiz olduğuna inanarak,
B. Üniversiteye geçiş sisteminin yalnızca akademik bilgiyi baz almasından dolayı
öğrencilerin spor, müzik gibi sosyal yönlerde kendilerini geliştirecek zamanı
bulamadıklarını gözlemlemiş olarak,
C. Türkiye’nin her yerinde eğitim ve öğretim imkanlarının eşit olmamasından dolayı
ortaya çıkan fırsat eşitsizliğini üzüntüyle belirterek,
D. Eğitim sisteminde önemli rol oynayan öğretmenlerin teknolojiyi kullanma ve yeni
nesile uyum konularındaki yetersizliklerini gözlemleyerek,
E. YGS’de din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının çözülmesinin zorunlu olmasından
dolayı insanların inançlarının üniversiteye girerken belirleyici ve eleyici bir kriter
olmasından rahatsızlık duyarak,
F. Geçmişte de görüldüğü üzere, sınavlarda anlam ve içerik bakımından hatalı
soruların bulunmasının öğrencilerin önemli oranda zaman kaybetmelerine ve
demoralize olmalarına sebep olduğunu belirterek,
G. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında YGS sınavına girecek öğrencilerin
müfredatlarındaki değişiklik sebebi ile eğitimini almadıkları konulardan sınava
tabii tutulacaklarından endişe duyarak,
H. Geçerli sebepleri olduğu halde sınavı kaçıran kişiler için bir telafi sınavının
yapılmadığının farkında olarak,
I. Yılsonu başarı puanlarını belirleyen okul sınavların denetlenmemesinden dolayı,
liselerin, öğrencilerinin notlarını haksız bir biçimde arttırabileceğini göz önünde
bulundurarak,
J. Son yıllarda sınav sürecinde ortaya çıkan usulsüzlüklerin sisteme duyulan güveni
büyük oranda azalttığının bilincinde olarak,
1. Merkezi yerleştirme sisteminin yerine gelecek olan bireysel başvuru
sisteminde üniversiteye girmek için yapılan başvuru sürecinde öğrencinin:
a. bireysel performans ödevleri ve ekip çalışmalarının %50’sinin
oluşturduğu lise not ortalamasına yer verilmesini,
b. yazacağı niyet mektubunda:
i. bu bölümü neden seçtiği,
ii. neden bu üniversiteyi seçtiği,
iii. bu üniversiteye ne katabileceğini belirtmesini,
c. seçeceği branşa yönelik adını vermesi zorunlu öğretmenlerden referans
mektubu almasını,
d. müfredat dışındaki sosyal etkinliklerden (spor, sanat, bilimsel
çalışmalar vs.) oluşan özgeçmişine yer verilmesini;
2. Üniversitelerin, öğrencilerin ilk başvurularını değerlendirerek bir ön eleme
yaptıktan sonra ikinci aşamaya geçen öğrencileri bir mülakata tabii tutmasını;
3. Öğrencilerin hedeflerini belirlerken doğru kararlar almasına yardımcı olmak
için okullarda kariyer haftaları düzenlenmesini;
4. MEB’e bağlı olarak “Eğitim Denetimi” adı altında:
a. okul sınavlarının adil notlandırılıp notlandırılmadığının
gözlemlenmesini,
b. öğretmenleri ve öğretmenlerin performanslarını denetleyen çağa uygun
öğretmen yetiştirmekle yükümlü olan bir kurum kurulmasını;
5. Türkiye’nin farklı bölgelerindeki eğitim olanaklarının farklarını kapamak ve
Fatih Projesi’ne5 maddi destek sağlamak için, projeye kamu spotunda yer
verilmesini;
5 Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi: roje kapsamında Milli
Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı işbirliği ile Türkiye'deki tüm dersliklere birer adet dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve akıllı tahta koymaktır.
6. ÖSYM ve Eğitim Denetimi Kurumu’nun hazırlayacağı sınava hazırlık
kitaplarının tüm öğrencilere ücretsiz dağıtılmasını;
7. Mevcut sınav sisteminin genç nüfusun yetişmesi kapsamında yetersiz
kalındığının gözlemlenmesi bünyesinde farklı sınav sistemlerinin Türk sınav
sistemini çok derinden sarsmayacak değişiklerle entegre edilmesi kapsamında:
a. sınav sayısının sınav kaygısının öğrencilerde yarattığı stresi azaltması
ve sene kaybı yaşanmasını önlemek amacıyla senede 1’den 2’ye
çıkarılması,
b. sınavların istendiği takdirde iki sınav aşamasından herhangi birinin baz
alınabilmesi,
c. temel dersler ve branş dersleri olarak iki aşamadan oluşan bir sınav
sistemi getirilmesini;
8. Sınavda sorulacak din soruları yerine yine milli toplum yapısının temel taşı
nitelikteki ahlaki değerlerle örtüşecek nitelikteki sosyal bilimlerle alakalı
soruların koyulmasını;
9. 11.sınıfta isteyen öğrencilerin iki adet araştırma sınavına girmeyi talep edip
uzmanlaşmak istediği alanın içerisinde ilerlemesinin teşvik edilmesi amacıyla:
a. ilk dönemde öğrencinin seçtiği branş dalında,
b. ikinci dönemde öğrencinin kendi alanında olmasını talep eder.
AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
“Türkiye 2015 yazında Avrupa Birliği’ne kabul edildi, fakat kabul süreci
ile birlikte çeşitli ekonomik, jeopolitik ve iç pazar sorunları da baş
göstermeye başladı.” Bu sorunların üstesinden gelmek için nasıl
önlemler alınabilinir?”
Taslak Sahipleri:
5. MEF Gençlik Parlamentosu,
A. Dünyada ve AB' de baş gösteren İslamofobiyle birlikte Türkiye'nin AB'de
bulunmasından dolayı dini ve sosyal baskılara maruz kaldığını göz önünde
bulundurarak,
B. İspanya ve Yunanistan gibi ekonomik krizdeki ülkelere yardım amaçlı Türkiye'den
zorunlu olarak fon aktarımı yapılmasının Türk ekonomisine olumsuz etki
yaratmasından dolayı rahatsızlık duyarak,
C. AB'nin Türkiye'nin ekonomik politikalarına etkisi, iç pazara ve ortak pazara
ulaşabiliyor olmasının Türkiye’nin ekonomik pazarına olan olumsuz etkisinden,
AB'nin ekonomik olarak stabil olmamasından ve bu durumların ekonomik
stabiliteyi sağlamak açısından zor olduğunu üzüntüyle belirterek,
D. AB'ye girmemizle oluşacak sosyal, dini ve kültürel değişiklikler sonucunda halkın
çekeceği uyum sorunlarının ve Türk kültürüne ait bazı öğelerin AB tarafından
kabul edilmemesi veya illegal bulunmasının fazlasıyla bilincinde olarak,
Gülce ADIGÜZEL(Emine Örnek Anadolu Lisesi), Tais ARSLAN(Özel Getronagan Ermeni Lisesi), Özge BİŞGEN(Özel İstek Belde Anadolu Lisesi), Güneş Büşra DEMİR(Validebağ Anadolu Sağlık Meslek Lisesi), Özge GÜNDOĞDU(Adana Anadolu Lisesi), Can ÖZ(Eyüboğlu Koleji), Efe ÖZÇİLİNGİR(MEF Lisesi), Mina RODOPMAN(Üsküdar Amerikan Lisesi), Derin SAĞMANLI(TED İstanbul Koleji), Nilsu SOYTORUN(Adana Anadolu Lisesi), Berk ŞAHİNGÖZ(TED Kuzey Kıbrıs Koleji), Ecenur YAVAŞ(İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal Bilimler Lisesi), Ezgi ZENGİN(MEF Lisesi), Yiğit Efe DALYAN(Bahçeşehir Üniversitesi, Komite Başkanı), Cansu KOLAY(Emine Örnek Anadolu Lisesi, Komite Başkanı)
E. AB' ye girişimizle birlikte Avrupalı devletlerin iç işlerimize müdahale etme
hakkına sahip olmuş olduğunu akılda bulundurarak,
F. Türkiye hali hazırda kendi sorunlarıyla uğraşmaktayken bunun üzerine AB'nin
sorunlarının eklenmesiyle problemlerin artmasının tamamen farkında olarak,
G. Türkiye'nin genel AB eğitim, iş ve yaşam kalitesi altında kalması nedeniyle diğer
AB ülkelerine verilecek olan toplu göç ve beyin göçünü kabul ederek,
1. Laik din eğitimi kapsamında kabul edilmiş dinlerin ve diğer din türlerinin
tanıtılmasını:
a. ortaokul ve liselerde kullanılmak üzere ortak bir müfredat oluşturulmasını,
b. okul çağı geçmiş bireyler için Avrupa Birliği Laik Eğitim Kurumu (ABLEK)
tarafından eğitim verilmesini,
c. ABLEK'da çalışacak ve ortak müfredatı kullanacak olan öğretmenlerin özel
bir eğitim programına tabii tutulmasını,
d. bu eğitim programının Avrupa Parlamentosu tarafından denetlenmesini,
2. Üyeler tarafından yardım amaçlı yapılan ödeneklerin geri ödenirken faizi ile
birlikte alınmasını:
a. uygulanacak faiz oranının ülkenin ekonomik anlamda kaldırabileceği seviyede
olmasını,
b. bu seviyenin Merkez Bankası ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)
tarafıdan belirlenmesini,
3. Ekonomik stabilitenin korunması amacı ile her ülkenin kendine kurtarma fonu
oluşturmasını:
a. Kurtarma Fonu'nun birlik üyesi ülkelerin merkez bankalarının oluşturacağı
AB Fon Komisyonu yardımıyla denetlenmesini,
b. bu komisyonun iç pazar ve ortak pazarı denetlemesiyle alıcı ve satıcının zarara
girmesini engelleyerek problemleri yeterli süre zarfı içerisinde ortak bir
çözüme ulaştırmasını,
4. Kültürel ,dini ve sosyal kaynaşmanın sağlanması için:
a. üye ülkelerin dillerinin bir arada kullanıldığı kamu spotlarının oluşturulmasını,
b. ortak derneklerin oluşturulması ve bu dernekler aracılığı ile birlik festivalleri,
konserler düzenlenmesini,
c. sanatsal etkinlikler doğrultusunda kültür tanıtım kamplarının oluşturulmasını,
5. Aşağıda yazılı görevlere istinaden Milli Düzen Bakanlığının kurulmasını:
a. Avrupa Birliği üyeliği çerçevesinde sosyo-kültürel, etnik ve milli değerlere
istinaden getirilmeye çalışılan uygulamaların denetlenmesi, değiştirilmesi ve
uygulanabilirliğinin artırılması için bir çatının oluşturulmasını,
b. karşılıklı tarafların ekonomik ve politik açıklarının kapatılması için Milli
Düzen Bakanlığı'na araştırma ve çözüm yetkisi verilmesini,
c. ekonomik ve politik konularda sağ, sol ve tarafsız görüşe sahip uzmanlar
tarafından bu görevin yerine getirilmesini;
6. Mevcut enerji kaynaklarının (bor, petrol, hidro elektrik vb.) çıkarılıp işlenerek
kullanımını daha etkin kılmak için Avrupa Birliği'nden Madeni Çıkarım Fonu
istenmesini;
7. Özel sektörde ve kamu sektöründe çalışanların haklarının korunması adına yapılan
denetimlerin ve sürekliliğinin sıklaştırılmasını:
a. bu görevin Milli Düzen Bakanlığı'nın atadığı görevlilere verilmesini,
b. görevlilerin oluşturduğu raporların Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından
incelenmesini,
c. denetleme sonucu hem AB hem de Milli Düzen Bakanlığı ortak kararı ile
gerekli projelerin yürürlüğe konmasını yahut gerektiği takdirde maddi ve
caydırıcı yaptırımların uygulanmasını talep eder.
DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI KOMİTESİ KARAR
TASLAĞI
“Geçtiğimiz senelerde birçok LGBT protestosu ve gösterisi yapılmış olsa
bile MSM’ler hâlâ Türk Kızılayı’na bağışta bulunamıyor, TSK gereği
eşcinsellik psikoseksüel bir rahatsızlık olarak tanımlandığından LGBT
vatandaşlar askerlikten muaf tutuluyor. Eşcinsellerin evlat edinmesi,
medeni birliktelikleri ve evlilikleri hala yasadışı ve LGBT vatandaşlara
ayrımcılık için karşı bir yasa bulunmuyor. Bunların hepsini ele alarak
Avrupa ve ABD’ye kıyasla LGBT haklarında oldukça geri kalmış
durumda olan Türkiye’de bu durumu değiştirmek ve LGBT
vatandaşların haklarının ön plana çıkarmak için nasıl adımlar
atılabilir?”
Taslak Sahipleri: Ece ALTAŞ (Sezin Lisesi),Yeraz ARSLAN (Getronagan
Ermeni Lisesi), Çağlar ÇOLAK (Kültür Lisesi), Nida DÖNDÜ
(Mustafa Saffet Anadolu Lisesi), Gökçe ERDEBİL (TED
İstanbul Koleji), Sena ERDOĞAN (Mef Okulları), Derin
ERGÜNT ( Mef Okulları), Çimen KILIÇ ( Validebağ MTAL),
Burcu Köksal (Marmara Koleji), Eda KURT (İzmir Cengiz
Aytmatov SBL), Dilara Damla SAVAŞ (Ümraniye Anadolu
Lisesi), Sude TEMİZ (Kabataş Erkek Lisesi), Dilay
TOKBAYLAR (Anakent Koleji), Busenaz UÇKUN (İstanbul
Anadolu Lisesi), Bahar Lian ÜNAR (Atacan Koleji),Berrak
GÜLOĞLU( İstek Belde Anadolu Lisesi, Komite Başkanı),
Alaz Ada YENER (Enka Okulları,Komite Başkanı)
5. MEF Gençlik Parlamentosu;
A. Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa devletlerine kıyasla toplumsal özgürlükler
açıdan geri kalmış olmasının sebeplerinden birinin LGBT+ bireylere karşı
toplumun yoğun önyargısı ve ayrımcı davranışları olduğunun farkında olarak,
B. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin konuyla ilgili 2. maddesinin 1. bendi6, 3.
maddesi7, 7. maddesi8 ve 12. maddesi9’nden yola çıkarak,
C. LGBT+ bireylerin vücut bütünlüğü, barınma, eğitim gibi temel haklardan mahrum
bırakıldığının, işyerinde, eğitimde ve toplumsal alanda ayrımcılığa ve nefret
suçlarına karşı yasal savunmadan yoksun olduklarının altını çizerek,
D. Eşcinsel davranış ve kimliklerin insanlığın doğasından kaynaklandığının ve
insanlık tarihi boyunca sosyal ve kültürel öğelerde çeşitli örneklerine
rastlandığının bilincinde olarak10,
E. “Eşcinsel erkekler ve lezbiyen kadınlar kendi hayatlarını diledikleri gibi yaşamak
konusuna özgür olmalı mıdır?” sorusuna Türkiye’de anket katılımcılarının
yalnızca %30’unun olumlu cevap vermiş olduğunu11 üzüntüyle belirterek,
F. T.C. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre Türkiye’de görülen 5224 HIV/AIDS
vakasının 453’ünün (%9) erkek ve kadın eşcinsel/biseksüel cinsel ilişkiler
yoluyla, 2753’ünün (%52) heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla bulaşmış olduğunun
ancak buna rağmen HIV/AIDS salgınının ana sebebinin eşcinsellik olduğuna dair
yaygın, yanlış ve zararlı bir kanının varlığını üzüntüyle belirterek,
6Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş
veya başkatürden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere
sahiptir. 7 Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır. 8 Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit korunmaya hakkı vardır. Herkes, bu Bildirgeye aykırı herhangi bir ayrımcılığa ve ayrımcı kışkırtmalara karşı eşit korunma hakkına sahiptir. 9 Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da yazışmasına keyfi olarak karışılamaz, onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da saldırılara karşı yasa tarafından korunma hakkı vardır. 10 Gılgamış Destanı ve İlyada Destanı 11 European Social Survey, (2005) Exploring Public Attitudes, Informing Public Policy. Selected Findings from the First Three Rounds
G. Kızılay’ın Kan Bağışçısı Bilgilendirme, Sorgulama ve Kayıt Formu’ndaki “Daha
önce erkek erkeğe cinsel ilişkide bulundunuz mu?” sorusunun varlığının bilimsel
bir dayanak taşımadığının altını çizerek ve bu durumdan rahatsızlık duyarak,
H. LGBT+ dayanışma ve aktivizm tarihinin dünyada 1960’lı yıllarda başlamış
olmasına rağmen Türkiye’de 1993 yılında şekil alan hareketin oldukça yeni
olduğunun, bundan dolayı dayanışma derneklerinin etkinlik ve yaygınlık
kazanmakta zorluk çektiğinin bilincinde olarak,
I. Türkiye’de LGBT+ bireylerin yasal olarak evlenememekte olduğunun ve yurt
dışında yapılmış evliliklerin tanınmadığının farkında olarak,
J. LGBT+ olma durumunun doğal olduğunun ve tercihe bağlı olmadığının, eşcinsel
davranışların doğadaki çoğu canlıda görülmekte olduğu gerçeğinin buna kanıt
olduğunun altını çizerek,
K. LGBT+ bireylere yapılan yasal seviyedeki baskılamanın II. Dünya Savaşı
sonrasında nüfus, dolayısıyla asker ve işgücü kaybetme kaygısından dolayı
arttığını, siyasi ve ekonomik bir politika olduğunu kabul ederek12,
L. Eşitlikçi politikaların siyasetçiler tarafından seçim ve halkla ilişkiler stratejileri
olarak öne sürülüp amaca ulaşıldıktan sonra bu vaatlerin gerçekleştirilmesi bir
yana, vaatlerin tersi eylem ve söylemlerde bulunulmasını kınayarak,
M. Eşcinsel, biseksüel veya trans olma durumunun psikolojik bir rahatsızlık
sayılmasından rahatsız olarak,
N. Birçok LGBT+ bireyin toplum ve aile baskısı nedeniyle:
i. kimliğini saklamak zorunda kaldığını,
ii. toplumsal hayattan dışladıklarını,
iii. bazılarının aileleri tarafından zorla evlendirildiğini/evlendiğini, bu
durumun sadece LGBT+ bireyler için değil, yasal eşleri için de bir
haksızlık olduğunu,
12 Connell, R. W. (1998 [1987]) Toplumsal Cinsiyet ve İktidar, çev. C. Soydemir, İstanbul: Ayrıntı Yayınları. Concil of Europe (2011) Discrimination on grounds of sexual orientation and gender identity in Europe, Strasbourg: Council of Europe Publishing.
iv. aileleri tarafından reddedilmekte olduğunu,
v. nefret suçlarının hedefi olduğunu üzüntüyle belirterek,
O. Eşcinsel erkek bireylerin TSK yönetmeliğine göre yurttaşlık vazifeleri olan
askerlik görevini yerine getirememekte olduklarının veya aşağılayıcı, özel hayatın
gizliliğini edici muayenelere, muamelelere mazur kalmamak ve can
güvenliklerinden korktukları için cinsel kimliklerini saklayarak askerlik görevini
yerine getirmek zorunda kaldıklarının altını çizerek,
P. LGBT+ bireylerin hapishanelerde:
i. uygunsuz ve keyfi uygulamalara maruz kalmakta olduğunu,
ii. bazı trans bireylerin doğuştaki cinsiyetleri ile muamele görmekte olduğunu,
iii. bazı trans bireylerin hücrelere kapatılarak psikolojik istismara uğratıldığını,
iv. hapishane görevlileri tarafından ayrımcılığa, şiddete ve cinsel istismara
maruz kalmakta olduğunu belirterek,
Q. Trans bireylerin yasal belgelerde cinsiyet belirten ibareleri değiştirirken maddi,
tıbbi, yasal ve toplumsal engellere maruz kalmakta olduklarını belirterek,
R. LGBT+ bireylerin medyada ya hiç temsil edilmemekte ya da yanlış temsil
edilmekte olduğunu; sansüre, hakaret ve aşağılamaya, komedi unsuru olarak
kullanılmaya maruz kaldıklarını ve önyargıdan doğan tiplemelere indirgenmekte
olduklarını üzüntüyle belirterek,
S. Sosyal yaşamda heteroseksüelliğin “normal”, LGBT+ kimliklerin “sapkın” olarak
algılanmasından ve toplumsal düzeyde ilişkilerin sadece kadın ve erkek arasındaki
ilişki olarak tanımlanmasından rahatsızlık duyarak,
T. LGBT+ bireylerin devlet memurluğunda bulunamamakta, özel sektörde ise
önyargı ve ayrımcılığa maruz kalmakta ve yasal korumanın yokluğundan dolayı
sık sık işlerini kaybetmekte olmasından fazlasıyla rahatsızlık duyarak,
U. Medyanın kitleleri etkileme gücünün toplumu bilinçlendirme alanında
sağlayabileceği olası faydaların bilincinde olarak;
1. Kızılay’ın Kan Bağışçısı Bilgilendirme, Sorgulama ve Kayıt Formu’ndaki ilgili
maddenin kaldırılmasını ve yerine ‘Daha önce korunmasız cinsel ilişkide
bulundunuz mu?’ olarak değiştirilmesini;
2. LGBT+ bireylere ve ailelerine devlet tarafından kimliklerini kabullenme, toplum
baskısıyla başa çıkma vb. alanlarda ücretsiz psikolojik danışmanlık sağlanmasını;
3. Eşcinsel bireylerin:
a. evliliğinin yasallaştırılmasını,
b. yurt dışında yapılmış eşcinsel evliliklerin tanınmasını;
4. Eşcinsel ve trans bireylere yönelik yaygın olarak kullanılan hakaret içerikli
sözcüklerin hakaret ve nefret söylemi olduğunun TDK13 tarafından tanınması,
“kaba” ve “sövgü sözcüğü” ibarelerinin resmi sözlüklerde kullanılmasını;
5. Yeni evli ve hayatı cinsel eğitimlerinden dolayı tehdit altında olan LGB bireyler
ile tüm trans bireylerin polis koruması talep edebilmesini, bu hizmeti sağlayacak
birimlerin eğitilmesi ve denetlenmesi ile polis şiddetinin önlenmesini;
6. LGBT+ bireylerin topluma entegrasyonunun sağlanması ve değişimin tabana
yayılması amacıyla bir medya planı hazırlanması ve bu medya planı dahilinde:
a. LGBT+ çiftlerin/karakterlerin heteroseksüel çiftler gibi romantik
ilişkiler (örnek: el ele tutuşmak, sarılmak) yaşadığı ve çok boyutlu, objektif olarak
yansıtıldığı dizi, film ve tiyatro oyunlarına aşağılama içeren ve önyargı
oluşturacak tiplemeler yaratılmadığının denetlenmesinden sonra, belirlenecek
oranlarda devlet teşviği sağlanmasını,
b. kamu spotları aracılığıyla halkın kimlikler, ayrımcılık ve yaptırımları
konusunda bilinçlendirilmesini,
c. LGBT+ bireylerin temsilini ve sağlayacak bir köşe-sayfa-bölüm ayıran
gazetelere sonradan belirlenecek oranlarda devlet teşviği sağlanmasını;
13 Türk Dil Kurumu
7. TSK 14 ’ya LGBT+ askerlerin entegre edilebilmesi ve erkeklerin zorunlu
görevlerini yerine getirebilmesi için:
a. LGBT+ bireylerin TSK’ya entegre edilmesinden önceki aşamalarda:
i. bu nedenden dolayı görevini yerine getirmeyecek bireylere verilen
“pembe tezkere” ifadesinin kaldırılmasını,
ii. muayenenin aile hekimliğinden daha resmi ve profesyonel ve özel
hayatın gizliliğine saygı duyarak gerçekleştirebilmesi tam teçhizatlı
hastanelere aktarılmasını,
iii. Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’ndan “gayri tabii
mukarenet” ibaresinin “gayri tabii” kısmının çıkarılmasını,
b. TSK’ya entegrasyon sürecinde:
i. TSK yazılı sınavlarında din, dil, ırk, cinsiyet ve cinsel kimliklerin
eşitliğine dair bilgi ve yorum sorularının konmasını,
ii. bir sosyolog, psikolog ve uzman heyetinin askeri görev noktalarını
hoşgörü ve LGBT+ askerlere uygunluk açısından denetlemesi ve bu
sonuçlara göre yukarıdakiler gibi entegrasyon çalışmalarının ilerlemesi
ve LGBT+ askerlerin TSK’ye dahil edilmesini;
9. Özellikle gençlerin ve sonraki nesillerin uzun vadede bilinçlendirilmesi ve eşitlik
bilincinin
aşılanması için ilköğretim 1. sınıftan başlayarak toplumun farklı kesimlerinin bakış
açılarını yansıtacak empati dersleri konularak cinsiyet, ırk, meslek, yaş gibi farklardan
doğan bakış açıları hakkında sözlü ve uygulamalı derslerle bilinç aşılanması, bu ders
için:
a. pedagoglar tarafından müfredat ve ders kitabı oluşturulmasını,
b. öğrencileri öğrenmeden ve içselleştirmeden uzaklaştırabilecek yazılı sınavlar
yerine görüşmeler ve projeler ile gelişmenin takip edilmesini,
c. sosyolog, pedagog ve eğitimcilerin farklı kesimlerin ihtiyaçlarına göre
müfredatı özelleştirmesini,
d. belli aşamaya gelinen bölgelerde velilerin görüşleri de alınarak cinsel eğitim
dersi ile cinsel eğilim ve korunma bilinçlendirmesinin başlamasını;
14 Türk Silahlı Kuvvetleri
10. Ceza infaz kurumlarında LGBT+ bireylerin güvenliğinin ve eşit muamelesinin
sağlanması için:
a. görevlilerin eğitilmesi ve ceza infaz kurumlarının periyodik olarak
denetlenmesini, ceza infaz memuru alım sınavlarına ilgili soruların eklenmesini,
b. cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddete uğrayan LGBT+ bireylerin korunmasını
ve bu şiddeti uygulayan görevlileri ve mahkumlara yaptırım uygulanmasını,
c. trans bireylerin izolasyon veya yanlış cinsiyetle bir araya konması yerine
kendilerini tanımladıkları cinsiyet ile bir arada olmaları,
d. ceza infaz kurumlarının çalışanların, mahkumların, denetçilerin ve
uzmanların LGBT+ bireyleri tutmaya uygunluğa göre sıralanmalarını ve
yerleştirmenin buna göre yapılarak güvenliğin sağlanmasını,
e. keyfi uygulamalardan korunmaları ve bilinçlendirmeleri için LGBT+
bireylere STK’ların eğitim ve danışmanlık sağlamasını;
11. Evli eşcinsel çiftlerin ve 30 yaş üstü bekar LGBT+ bireylerin evlat edinebilmesi
için:
a. LGBT+ olma durumunun psikoseksüel rahatsızlık kapsamından
çıkarılmasını,
b. ön araştırma sürecinin ayrımcılıktan uzak şekilde sürdürülmesi ve eşcinsel
çiftlerle heteroseksüel çiftlere aynı muamelenin yapılmasını,
c. ergenlik yaşına gelen çocuk homoseksüel bir birey tarafından evlat edinmeyi
kabul ediyorsa tercihinin göz önünde bulundurulmasını,15
d. aileye ve çocuğa düzenli aralıklarda psikolojik danışmanlık sunularak
toplumsal hayata entegrasyonlarının kolaylaştırılmasını;
12. Trans bireylerin kendi cinsiyetleri olarak yasabilmelerini kolaylaştırarak
toplumsal hayatta ve iş hayatında entegrasyonlarını kolaylaştırması için:
a. hormon tedavisi ve ameliyat önündeki uzun prosedür ve yasal engellerin
kaldırılması,
b. isim ve yasal cinsiyet değişikliğinin önündeki koşulların bireylerin
durumlarına göre esnetilmesini, süreçlerin kolaylaştırılmasını,
15 Medeni Kanun 308.Madde
c. yasal cinsiyetini değiştiren bireyleri önceki isim ve cinsiyet bilgilerinin
yasal koruma altında tutularak güvenliklerinin ve özel hayatlarının
korunmasını;
13. LGBT+ bireylerin aile ve çevrelerindeki insanlar tarafından barınma haklarının
ihlal edilmesi durumuna karşı sığınma evleri açılmasını, uygulama sürecinde:
a. sığınma evlerinde çalışacak görevlilerin devlet tarafından eğitilmesi ve
periyodik olarak denetlenmesini,
b. olası saldırılar karşısında yerel yönetimlerin desteğinin sağlanmasını,
c. kamu spotu ve kurulacak telefon hattı sayesinde insanların
bilinçlendirilmesi ve sığınma evlerinin duyurulmasını,
d. sığınma evlerine gönüllü olarak sağlanacak eğitim ve hukuk
danışmanlığı yardımlarının kabul edilmesini,
e. sığınma evlerinde her türlü psikolojik danışmanlık ve tıbbi yardım
desteğinin sağlanmasını;
14. Keyfi uygulamaların ve şiddetin engellenmesi ve nefret suçlarına yaptırım
uygulanabilmesi için:
a. polis memurlarının eğitimine ve sınavlarına nefret suçları, eşitlik ve
ayrımcılığın yasal yaptırımları hakkında konuların eklenmesini,
b. polis şiddeti hakkında şikayetlerin etkin bir şekilde işleme konup
yaptırım uygulanmasını;
15. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Haklar Sözleşmesi’nin16, Birleşmiş
Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 17 ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin18 gereklerinin yapılarak insan hakları alanında gerekli düzenlemelerin
gerçekleştirilmesi ve bu doğrultuda;
a. Yeni Anayasa’nın kanun önünde eşitliği düzenleyen maddesine cinsel
yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin eklenmesini,
16 http://www.uhdigm.adalet.gov.tr/sozlesmeler/coktaraflisoz/bm/bm_04.pdf 17 http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/53-73.pdf 18 http://www.yargitay.gov.tr/abproje/belge/temelbelge/AIHS_Tr_A6format.pdf
b. Avrupa İnsan Haklarına Sözleşmesi’ne ek 12 No’lu protokolün19
eklenmesini,
c. Ayrımcılık Yasağı ve Eşitlik Kanun Tasarısı Taslağı’nın20 Meclis
gündemine alınmasını, taslağın ayrımcılığı yasaklayan maddesine “cinsel
yönelim ve cinsiyet kimliği” ifadelerinin eklenmesini ve bu ibarelerin
yasada tanımlanmasını;
16. Türk Ceza Kanunu’nun 3. maddesinin 2. fıkrasında geçen “Ceza Kanununun
uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal
veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum,
ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye
ayrıcalık tanınamaz.” ibaresine, ve Anayasa’nın 70. maddesindeki “Her Türk, kamu
hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği
niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” ibaresine ve ayrımcılığa değinen diğer
maddelere cinsel yönelim ve kimliğin şüpheye ve usülsüz uygulamalara yer
bırakmayacak şekilde eklenmesini, böylece ayrımcılığın yasal olarak tanınmasını ve
engellenmesini;
17. Türkiye’de kurucu üye olduğu Avrupa Konseyi'nin, 2010 yılında yayınladığı
“Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Ayrımcılığıyla Mücadele Bakanlar Kurulu
Tavsiye Kararı21”na uyum için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını;
18. Okul yöneticilerinin, öğretmenlerin ve rehberlik görevlilerinin tabii tutuldukları
pedagojik formasyon kapsamına farklı cinsel yönelim ve kimliklere sahip öğrenciler
olması durumunda izlenmesi gereken yol konusunda bir eğitim eklenmesini talep
eder.
19http://www.izmirbarosu.org.tr/IzmirBaro/pdf/ihm/etkinlikler/Avrupa%20%C4%B0nsan%20Haklar%C4%B1%20S%C3%B6zle%C5%9Fmesi%20ve%20Ek%20Protokolleri.pdf 20 http://www.bianet.org/bianet/toplum/120792-ayrimcilikla-mucadele-yasa-tasarisi 21 http://www.aciktoplumvakfi.org.tr/pdf/avrupa_konseyi_standartlari_05052014.pdf
TOPLUMSAL SAĞLIK KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
Ülkemizde tahmini problemli uyuşturucu kullanımının 2010 ve 2012
yılları arasında yaklaşık %36’lık bir çıkış yaşadığını ve bu oranın gittikçe
arttığını göz önüne alarak bu artışı önlemek için ne tür önlemler
alınabilir?
Taslak Sahipleri: Burak Serhat ARDA (Özel Kültür Fen Lisesi), Uras CEYHAN
(Özel MEF Okulları), Cemre DAMDELEN (TED Kuzey
Kıbrıs Koleji), Ergin Ege ENER (Eyüboğlu Koleji), Gizem
HASGÜL (Marmara Koleji), Bilge İMAMOĞLU (Adana
Anadolu Lisesi), Can KIROĞLU (Kabataş Erkek Lisesi
Anadolu Lisesi), Nadin KÜRKÇÜOĞLU (Özel Getronagan
Ermeni Lisesi), Efe SİNGİN (Özel MEF Okulları), Eyşan
Yazıcı (Özel Kültür Lisesi), Zehra YÜCELER (Özel MEF
Okulları), Ilgaz Azra ATILGAN (Komite Başkanı)
5. MEF Gençlik Parlamentosu,
A. Medyanın uyuşturucuya teşvik edici öğeler kullanıp toplum üzerinde olumsuz
etki yarattığının farkında olarak,
B. Uyuşturucunun ülkeye kolayca girip sınıf farkı gözetmeksizin her kesimin
kolayca ulaşabileceği bir fiyat aralığında ve çeşitlilikte bulunduğunu akılda
bulundurarak,
C. Uyuşturucu kullanımının olumsuz etkileri hakkında halka yeterli
bilinçlendirme yapılmadığını gözlemlemiş olarak,
D. Aile içindeki olumsuz tutumun gençleri, uyuşturucu kullanmaya sevk ettiğini
üzüntüyle belirterek,
E. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM)’nin
araştırmalarına göre eroin bağımlılarının %50’ye yakın bir bölümünün
boşanmış ailelerin çocukları olduğu vurgulayarak,
F. Bireylerin %21,4’lük kesiminin kendilerini arkadaş ortamlarına kabul ettirme
ve kanıtlama isteğiyle uyuşturucu kullandıklarını not ederek,
G. Gençlerin çoğunun, uyuşturucuyu kendi problemlerine geçici bir çözüm olarak
gördüklerini göz önünde bulundurarak,
H. Uyuşturucu kullanımının:
i. Kalp krizini %48 oranında,
ii. Ölümü %4,8 oranında arttırdığının,
iii. Sindirim problemlerine yol açtığının üzerinde durarak,
I. Gazi Üniversitesi bünyesinde hizmet veren Alkol ve Uyuşturucu Madde
Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM)’in kapatılması ve
hastalarının tedavilerinin yarım kalmasından yola çıkarak, ülke çapında sadece
12 kurumun uyuşturucu kapsamında toplum hizmeti verdiğini ve bu
kurumların yetersiz kaldığını vurgulayarak,
J. Devletin uyuşturucu kullanımına yeterli hassasiyet göstermediğine ve
cezaların yeterince caydırıcı olmadığına dikkat çekerek,
1. Bireylere yönelik, uyuşturucu kullanımının ve alışverişinin olumsuz etkilerine
dikkat çeken medya öğelerinin uyuşturucu sahnesi içeren programlarda
kullanılmasını:
a. programların akışını etkilemeyecek şekilde uyarıcı alt veya üst yazılar
konulmasını,
b. programlardan önce halkın logolarla uyarılmasını,
c. uyuşturucu karşıtı kamu spotlarının devlet ve özel kanallar bünyesinde
arttırılmasını;
2. Ülke sınırlarındaki gümrüklerde ve il sınırlarında güvenlik ve denetimin
kolluk kuvvetlerinin planlı teşkilatlanma ve geliştirimi bünyesinde daha
verimli bir düzeye ulaştırılmasını;
3. Uyuşturucu kullanımını önlemeye yönelik çalışmalar yapan kurumların devlet
bünyesinde arttırılmasını:
a. sivil toplum kuruluşlarının da uyuşturucuya karşı verilen mücadelede halkı
bilinçlendirme, yardımda bulunma ve sosyal güvenceye davete arttırma ile
kısıtlanmamak kaydıyla devletten meclis tarafından belirlenecek bir kota
oranında bir bütçe almasını,
b. devletten bağımsız (ALO BONZ - 444 2669) anonim psikolojik destek
hattının kurulmasını,
c. psikoloji ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) öğrencilerinin,
mezun olduktan sonra esnek ancak düzenli olarak doldurulabilecek
periyodlarda 420 günü doldurmak koşuluyla devletin açtığı iyileştirme
merkezlerinde zorunlu hizmet yapmasını;
4. Toplumu bilinçlendirmeye yönelik:
a. uyuşturucu bağımlılığını yenmiş kişiler tarafından geçmiş deneyimlerini
aktarmak üzere söyleşiler düzenlenmesini,
b. bireylerin uyuşturucu kullanımının aile içerisindeki sorunlar ile doğru
orantılı olarak arttığının ve ailelerin bu sorunu çözmedeki ilk hedef kitle
olduğu yönünde bilinçlendirilebilmeleri amacıyla seminerler
düzenlenmesini,
c. uyuşturucu kullanımında arkadaş baskısını engellemek amacıyla genç
akranlara bilgilendirmeler yapılmasını,
d. hedef bir kitle seçmemek kaidesiyle, ebeveynleri boşanmış, alkolik
ebeveynlere sahip, travmatik olaylar yaşamış ve kendini psikolojik olarak
baskı altında hissedenler gibi rehabilitetif desteğe ihtiyacı bulunan
kategorideki çocuklara ücretsiz psikolojik yardım yapılmasını;
5. Hâlihazırda yürürlükte olan cezaların yetersizliğinden dolayı cezaların sahip
olduğu caydırıcılığının güçlendirilmesi ve hapis cezasının para cezasına
çevirebilmesinin de önlenmesi amacıyla bu yürürlüğün sıkı denetim altındaki
kamu hizmeti ve zorunlu rehabilitasyona çevrilmesini;
6. Uyuşturucu kullananların sağlık durumlarıyla daha yakından ilgilenebilmek
amacıyla:
a. sadece uyuşturucu problemi yaşayanlarla ilgilenecek olan “Uyuştroloji”
bölümlerinin hastanelerde uygulanmaya konmasını,
b. ağır bağımlılık yaratan kimyasal uyuşturucu kategorisinde bulunan,
kokain, LSD 22 eroin vb. maddelere bağımlı insanların uyuşturucuyu
bırakmak amacıyla tedavi gördükleri süreçte, ilk yıl haftada bir, ikinci yıl
ayda bir ve sonraki devam eden yıl içerisinde 6 ayda bir uyuşturucu
kullanımı, denetimi, tedavisi ve rehabilitasyonu amacı ile devlet kapsamı
altına giren Uyuştroloji: Uyuşturucuyla Savaş Kontrol Birimleri’nde
kontrolden geçirilmelerini;
7. Uyuşturucu sorununu aşmış olan bireylerin, topluma kazandırılmasını
hedefleyerek:
a. ilgi alanlarına hitap eden sanatsal ya da sportif olabilecek şekilde çeşitli
faaliyetlere teşvik etmeyi,
b. bu bireylere geçimlerini sağlayabilecekleri iş imkânları sunmayı teşvikin
artması için devlet tarafından fon yardımının sağlanmasını;
8. Eğitim çağındaki bireyleri bilinçlendirmek amacıyla:
a. ilköğretim ve lise boyunca gösterilecek olan sağlık derslerinde sübliminal
eksende vuku bulmayan ve çocuk psikolojisi ve gelişimini olumsuz
etkilemeyecek bir boyutta uyuşturucunun zararlı etkenleri üzerine bir ders
konusunun eklenmesini,
22 Lysergic acid diethylamid
b. uyuşturucu konusunda bilgilendirme kitapçıklarının ve broşürlerinin
düzenli olarak dağıtılmasını talep eder.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA VE TİCARET KOMİTESİ
KARAR TASLAĞI
Geçtiğimiz 10 sene içerisinde Avrupa Birliği'ne girme isteği ve sürecine bağlı olarak
Türkiyebirçok alanda reform sürecine girmiş ve ekonomisini genişletme çabalarına
başlamıştır. Bununla beraber Türkiye dünyanın 17. , Avrupa’nın ise 6. en güçlü
ekonomisine sahip olmuştur. Dış Ticaret hacmimiz gittikçe artmakta olmakla beraber
birçok Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkeleri ile birlikte ekonomik bağlarımız da
kuvvetlenmiştir. Ancak dış ticaret hacmimizin artması ile gelen dış ticaret açığımız
zaman geçtikçe büyümektedir. Dış ticareti etkileyen parametreler göz önüne
alındığında, yaşanan bu açığı kapatmak için ne tür adımlar atılabilir?
Taslak Sahipleri: Özlem AKBAY(Adana Anadolu Lisesi), Ahmet Yavuz
AKPINAR(İzmir Cengiz Aytmatov Sosyal Bilimler Lisesi),
Ufuk CİVELEK(Özel Sezin Koleji), Fırat GÜNDÜZ(İstek
Vakfı Atanur Oğuz Lisesi), Kerem ERTURHAN(Özel Sanko
Koleji), Karahan KOYUNCU(TED Kuzey Kıbrıs Koleji),
Berk ÖZTÜRK(Özel MEF Lisesi), Alara SEYREK(İstanbul
Özel Saint Joseph Fransız Lisesi), Bora URÇAR(Özel
Marmara Eğitim Kurumları), Ahmet Batuhan VURAL(Özel
Anakent Lisesi), Ata YENİDOĞAN(Robet Koleji), İdil Berfin
YILMAZ(Adana Anadolu Lisesi), Alihan
EYÜBOĞLU(Konferans Başkan Yardımcısı, FMV Işık
Üniversitesi), Beren Merve ÖZKAN(Komite Başkanı,
Yeditepe Üniversitesi)
5. MEF Gençlik Parlamentosu;
A. Türkiye’nin enerji ihtiyacınının bir kısmını yurtdışından karşılamasından
dolayı dış ticaret açığının artmasını gözlemleyerek,
B. Türk sanayisi yeteri kadar gelişmemiş olduğundan dolayı ülkemizin doğal
kaynaklarının hammadde olarak yurtdışına ihraç edilip işlenmiş halde yüklü
bir miktar karşılığında ithal edildiğinin farkında olarak,
C. Devletin, halkı Türk malı kullanmaya yeterince teşvik edememesi ve ithal
ürünlerden uzaklaştıramamasının sonucunda yerli sanayinin gelişememesini
göz önünde bulundurarak,
D. Devletin ülkemizdeki özel sektörü yeterince destekleyememesi sonucunda,
geleceğin türk ticari dehalarının beyin göçü yaptığı gerçeğini belirterek,
E. Türkiyede Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) çalışmalarının yetersiz kaldığını
gözlemleyerek,
1. Gelişme potansiyeline sahip ve gelişmiş şirketlere hükümet tarafından ekstra
fon ve ihale önerisinde bulunulması amacıyla:
a. maliye Bakanlığı çatısı altında bir komisyon kurulmasını,
b. komisyona Mali Gelişim İzleme Komisyonu (MAGİK) adı
verilmesini,
c. komisyon üyelerinin akademisyenler, ulusal finansçılar,
ekonomistler ve hükümetin belirlediği gözlemcilerle oluşturulmasını,
d. komisyon kararlarının uygulanması amacıyla hükümetin
gönderilmesini;
2. Devletin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgilenen girişimcileri teşvik etmesi
amacıyla:
a. kredilerin geri ödenmesine; tesisin büyüklüğü, türü ve diğer önemli
kriterler göz önüne alınarak kararlaştırılan süreç sonunda başlanmasını,
b. maksimum verim alınması beklenen coğrafi konumu belirlemede
kılavuzluk etmesi için bilir kişiler görevlendirilmesini,
c. bu alanda yatırımlar yapan birey ve şirketler için vergi indirimine
gidilmesini;
3. Kırsal alanda tarım ve hayvancılık alanında verilen ürünlerin verimini
arttırmak ve hakettiği değeri görmesini sağlamak amacıyla:
a. yasal düzenlemeler ile:
i. modern tarım teknolojisinin zorunlu hale getirilmesini,
ii. T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının
gerçekleştirdiği zorunlu denetimlerin veriminin arttırılması
adına ilgili kuruluşlardan destek alarak yapmasını,
b. mevcut tarım arazisinin özelliklerine uygun yatırım şeklinin
uygulanmasını,
c. tarım ile uğraşan kişilerin çeşitli seminerlerle bilinçlendirilmesi ile
daha profesyonel tarım yöntemlerinin uygulanmasını;
4. Ticari zeka olarak nitelendirilen bireylerin yurtdışına beyin göçünü
engellemek amacıyla bu şahıslara gerekli görülen ve milli çıkarların da
menfaatını bünyesine alan MAGİK’in de içerisinde bulunduğu ilgili devlet
kurum ve kuruluşları tarafından:
a. ticari imtiyazlar tanımasını,
b. maddi fon ödenekleri çıkarılmasını;
5. Yerli üretimde elde edilen ve ihraç edilen malların kalitesini arttırmak
amacıyla:
a. denetimlerin devlet tarafında sıklaştırılmasını,
b. denetim sonucunda, gerekli görüldüğünde, ceza boyutunda caydırıcı
yaptırımların uygulanmasını;
6. Firmalarda AR-GE bölümlerinin oluşturulması ve var olanların geliştirilmesi
amacıyla:
a.AR-GE bölümüne kalifiye eleman sağlaması için devlet tarafından
üniversitelerin teşvik edilmesini,
b. devlet tarafından şirketlere AR-GE bölümü bulundurma zorunluluğu
getirilmesini,
c. şirketlerde akademisyenler tarafından AR-GE hakkında
bilgilendirme seminerleri yapılmasını,
d. AR-GE bölümü açmak için yardıma ihtiyaç duyan şirketlere devlet
tarafından yardım edilmesini;
7. Dış pazara sürülen yerli ürünlerin pazarlama metodlarını alıcıyı harekete
geçirecek ve talebi arttıracak şekilde revizyona sokarak;
a. yurtdışına açılacak olan Türk firmaların söz konusu ülkelerin
pazarına açılmadan, o ülkede bulunan büyük ticari şirketlerle ortaklık
kurmalarının teşvik edilebilmesi için gerekli finansal planlamaların
MAGİK tarafından yapılmasını,
b. o ülkenin ulusal kültürüne hâkim olmasıyla ürünün marka değeri ve
talebinin arttırılmasını,
c. söz konusu ülkenin coğrafi, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikleri
için gerekli olan araştırmaların yapılmasının teşvik edilmesini talep
eder.
ÇEVRESEL GELİŞİM VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
KOMİTESİ 1
KARAR TASLAĞI
Geçtiğimiz aylarda hükümetimiz İstanbul’u, 2017 Avrupa Yeşil Başkenti
olmaya aday gösterdi. Adaylık kamuoyunda tartışma yarattı. Bu adaylık
kazanıldığı takdirde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş süreci büyük bir
ilerleme kaydedecektir. Bu adaylığı kazanmak ve bu tartışmalı durumu
çözmenin modeliteleri nelerdir?
Taslak Sahipleri: Zühre ACAR (Kabataş Erkek Lisesi), Alp AKGÜL (Kültür
Lisesi), Melek Alkım BELEVİ (Sezin Lisesi, Aslı BOZKURT
(Validebağ Mesleki ve Teknik Lisesi), Aylin GÜLER
(Haydarpaşa Anadolu Lisesi), Elif Nur İNCE (Adana Anadolu
Lisesi), Coşku KALE (TED İstanbul Koleji), İdil
KARABULUT (MEF Okulları), Duygu Su SARACOĞLU
(Kültür Fen Lisesi), Derin ŞANAL (Amerikan Robert Lisesi),
Sarp TATLICI (MEF Okulları), Ece TUGAY (Haydarpaşa
Anadolu Lisesi), Gülru Ece ÜSTÜNAY (Marmara Koleji),
Berfin ÜNLÜ (MEF Okulları), Şükran Sude YÜCE (Adana
Anadolu Lisesi), Arman SABAH (Komite Başkanı), Deniz
SAİP (Komite Başkanı)
5. MEF Gençlik Parlamentosu,
A. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin,
i. 2013’de söz vermiş olmasına rağmen 3. köprü için tahsis edilen
2542 hektarlık orman alan, ve 3. havaalanı için tahsis edilen 7650 hektarlık
orman alanın karşılığında yapılacak ağaç dikimlerinin gerçekleştirmemiş
olması,
ii. şehir merkezindeki sayılı yeşil alanlardan biri olan Gezi Parkı’nın
imara açarak ağaç kesimlerini gerçekleştirmiş olması ve benzeri olaylarda
bulunulması,
iii. öngördüğü çevresel politikalar ile bu alanda toplanan veriler
arasında tutarsızlıklar bulunmasından ve bu istikrarsız yaklaşımdan fazlasıyla
rahatsız olarak,
B. Geçtiğimiz yıllarda 2/B alanlarının 23 özelleştirilmesi konusunda çıkarılan
kanunla24;
i. 3. köprü, 3. havaalanı ve bu yapıların bağlantı yolları için kullanılan
ve kullanılacak olan ormanlık alanları,
ii. otopark yapmak için kullanılması planlanan Validebağ Korusu gibi
birçok yeşil alanı 2/B kapsamına alınması doğrultusunda yasal bir açıklık
bulunmasından fazlasıyla üzülerek,
C. TEMA Vakfı, ÇEVKO vb. Çevre dostu kuruluşların organize ettiği konserler
ve festivaller gibi çeşitli aktiviteler ile ağaç dikme ve bilinçlendirme
çalışmalarının eğlenceli yollarla gerçekleştirilmesinin başarısını
gözlemleyerek,
D. Son 15 sene içerisinde nüfus artışına bağlı olarak plansız yapılaşmanın ve
bundan dolayı çarpık kentleşmenin arttığını üzüntüyle belirterek,
E. 2000 yılında yapılan araştırmalar sonucunda25:
i. okullarda gerekli bilinçlendirme konferanslarının yapılmadığı ve
öğrencilerin çevre hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını,
ii. bu sorunun temelinde de Sivil Toplum Kuruluşları (STK) içerisinde
çalışan bireyler arasında yeterince çalışma yapılmamasının ve yeterince
işbirliği içinde bulunulmamasının olduğunun farkına vararak,
23 Orman vasfını kaybetmiş orman arazilerinin tümü 24 2/B arazilerinin özelleştirmesini öngören yasa 25 Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO)’nun 2000 yılı araştırma sonuçlarına göre
F. Avrupa Yeşil Başkenti26 seçilme kriterlerinden biri olan sürdürülebilir ulaşım
koşuluna ulaşılamadığının,
i. toplu taşıma olanaklarının nüfusa oranla yeterince gelişmemiş
olmasının,
ii. İstanbul’da araç sayısının çok olmasından dolayı trafiğin fazlalığının
ve atmosfere salınan egzoz gazlarından doğan hava kirliliğinin
tamamen farkında olarak,
G. İstanbul’da akustik çevre kalitesinin artırılması için motorlu taşıtlar, inşaatlar
vb. sebeplerden kaynaklanan ses kirliliğinin önlenmesi gerektiğini bildirerek,
H. Londra’da halka açık yeşil alan şehrin %38’i, Berlin’de %14’ü, Paris’te %9’u
iken, İstanbul’da bu oran %1,527 olması ve bu oranın Avrupa Yeşil Başkenti
seçilme kriterlerine uyacak kadar olmamasını gözlemlemiş olarak,
I. Şehrin atık sorununa herhangi kalıcı bir çözüm getirilmemiş olmasını ve
modern atık teknolojileri geliştirilmemiş olunmasını akılda bulundurarak,
J. Yenilenebilir enerji kaynaklarının şehir hayatında kullanılması ve
dönüştürülmesi konusundaki çalışmaların yeterli olmadığına inanarak,
1. Üyelerinin ilgili alanda eğitim almış hükümet ve siyasetten bağımsız
gönüllülerden oluşacak bir kuruluşun oluşturulmasını,
a. kuruluşun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ağaç kesimini takip
etmesini,
b. keseceği ağaç miktarı ve verimine eşdeğer ağaç dikiminden sorumlu
olmasını,
c. telafiler gerçekleştirilmediği takdirde ileriki ağaç kesimlerine izin
vermeme yetkisine sahip olmasını;
26 2010 yılından beri düzenli olarak her yıl çevreye duyarlılıklarınca değerlendirilen Avrupa şehirleri arasında birinci gelen belediyeye verilen onursal başkent unvanı 27Avrupa Parlementosu Avrupa Yeşil Başkenti Komisyonu’nun verilerine göre
2. Son yıllarda çıkarılan 2/B alanlarının özelleştirmesini kapsayan yasada, 2/B
alanı olarak nitelendirilmiş alanlardan verimli olan toprakların tekrardan
ormanlaştırılmasını, yangına maruz kalarak verimini kaybetmiş toprakların ise
kamulaştırılmasını içeren düzenlemeler yapılmasını;
3. Validebağ Korusu örneğinde olduğu gibi, araç park yerleri yapılmak
isteniyorsa ve bölgede zorunluluktan dolayı park yeri yapmak kaçınılmazsa,
yapılacak olan otoparklar civardaki bina altlarına veya verimsiz toprak
alanlarına yapılmasını;
4. Büyük şehirlere, özellikle de İstanbul’a kırsal kesimlerden gerçekleşen göçün
sınırlandırılabilmesi için:
a. devletin tarıma daha çok destek vermesini ve bu doğrultuda tarıma
teşvik amaçlı verilen kredilerin artırılmasını,
b. nüfus kontrolüyle ilgilenen kuruluşların nüfus yoğunluğunun çok
yüksek olduğu İstanbul gibi şehirlere bir göç sınırı belirlemelerini,
c. kırsal kesimlerde verilen sağlık, eğitim, ulaşım, güvenlik gibi
hizmetlerin geliştirilmesini ve bu sayede göç oranlarının düşürülmesiyle
birlikte çarpık kentleşmenin önlenmesini,
d. İsviçre gibi gelişmiş ülkelerde uygulanan gelir oranına göre
kiralanacak konutlara sınırlandırılma getirmesini öngören uygulamanın
Türkiye’de de gerçekleştirilmesini:
i. uygulama kapsamında ödeyebileceği miktarın çok altında
kiraya sahip konutların bu kişiler tarafından kiralanmasının
engellenmesini,
ii. bu yolla ekonomik durumu iyi olmayan insanların kirası
daha az olan evlere erişiminin sağlanmasını ve oluşabilecek çarpık
kentleşme oranını düşürmesini;
5. Çevre konularında çalışan STK’ların:
a. her yıl en az 1 kere olmak üzere önceden anlaştıkları okul, işyerleri vb
kurumlara bilgilendirme konferansları düzenlenmesini,
b. konferanslarda gönüllü olan insanların iletişim bilgilerinin alınıp
onların kısa süreli aktivitelere davet edilmesinin ve katılmasının
sağlanmasını;
6. Doğayı koruma ve çevre konularında çalışmalar yapan kişiler tarafından:
a. aileleri bilinçlendirme projelerinin düzenlenmesini,
b. eğitimleri alan ailelerin birer rol model olarak kendi ailelerinin
bireylerini bilinçlendirmelerini;
7. Öğrencilere küçük yaşta doğa sevgisi aşılama hedefiyle, onları sıkabilecek
konferanslarla bilinçlendirme yerine fidan dikimi festivalleri gibi aktivitelerle
katılımlarının teşvik edilmesini;
8. Çevre alanında uluslararası kapsamda adını duyurmuş olan Greenpeace gibi
organizasyonlardan çağrılacak uzmanların ülkemizdeki ilgili STK’lara koçluk
seminerleri düzenlenmesini ve bu sayede STK’lar içerisinde aktifliğin ve
birliğin artırılmasını;
9. Şehir içi ulaşımın kolaylaştırılması ve trafiğin rahatlatılması için:
a. metro ağının genişletilmesini,
b. toplu taşıma araçlarının sayılarının ve seferlerinin artırılmasını,
c. toplu taşıma kullanımının kamu spotları, kampanyalar gibi ile teşvik
edilmesini;
10. Akustik çevre28 kalitesinin artırılması için:
a. otoban ve çevreyolları civarlarına yapılacak olan konut gibi inşaatların
yollardan mümkün olduğunca uzakta yapılamasını,
b. yapılacak bu evlerin duvarlarının ve camlarının ekstra yalıtımlı
olmasını,
c. araç tünellerinin duvarlarının yalıtımlı olacak şekilde tasarlanmalarını;
28 belli bir ses kaynağını kuşatan çevre
11. Her semtte kişi başına belli bir yeşil alan düşmesini sağlayacak bir yasa teklifi
çıkarılmasını ve bunlarla ilgilenecek gönüllülerden oluşan denetleme
kurulunun belirli zamanlarda denetleme yapmalarını;
12. Modern atık teknolojilerinin geliştirilmesi için:
a. modern atık makinelerinin:
i. denetimlerinin sık yapılmasını,
ii. sorun varsa çözülmesini,
iii. şehir boyunca modern atık makinesi olmayan yerlere
makinelerin yerleştirilmesini,
b. özel ve devlet kurumlarındaki, cadde ve sokaklardaki atık ayrıştırma
kutularının sayılarının artırılmasını ve olmayan semtlere ve mekanlara
koyulmalarını,
c. uzun süreli geliştirilecek olan politika dahilinde tek tek ayrıştırma
işleminin başlatılmasını, ilerleyen yıllarda ise çöp ayrıştırma işlerinin
zorunlu kılınmasını,
d. sigara izmaritlerinin içinde yer alan filtrelere tohumlar konularak
filizlendirme ve ağaçlandırma olanağının sağlanmasını,
e. Sürdürülebilir Entegre Atık Yönetimi (SEAY) 29 ’nin tüm ülkede
uygulanabilmesi için halkı bilinçlendirici reklam panolarının hazırlanıp
televizyonda zorunlu yayın yapılarak SEAY’ın tanıtılmasını talep eder.
29 Ayrıştırma, geri dönüşüm ve düzenli depolama sahalarında uygulamaların düzenlenmesi ve geliştirilmesi amacıyla yürütülen program