5
146 BD HAZİRAN 2016 Doğanın Gizemi Yücel Aksoy 2 Küçük Bir Damlada Büyük Bir Hazine Esans Geçen sayımızda, esans, esansiyel yağ, eterik yağ, bitkisel yağ gibi çeşitli adlar da verilen aromatik yağlardan, tarihçesinden, insan sağlığına olan olumlu etkilerinden ve bu konuda yapılmış araştırmalardan bahsetmiştik. Konumuza kaldığımız yerden devam edelim. Fransız doktor Jean Valnet, 1930’lu yıllarda bitkisel yağlar konusunda pek çok araştırma yaptı. II. Dünya Harbi’nde Fransız ordusunda tıp doktoru olarak hizmet verdiği sırada, stokla- rındaki antibiyotikler ve kimyasal maddeler tükenince, son çare olarak esansiyel yağları kullanmak zorunda kaldı; Dr. Jean Valnet

AA Doğanın Gizemi Yücel Aksoy Esans · sinirlilik, soğuk algınlığı, romatiz-mal hastalıklar cilt hastalıklarının tedavisinde uygulanır. Soluma (inhalasyon) metoduyla,

  • Upload
    others

  • View
    13

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

146

BD HAZİRAN 2016 Doğanın GizemiYücel Aksoy

2

Küçük Bir DamladaBüyük Bir

HazineEsansGeçen sayımızda, esans, esansiyel yağ, eterik yağ, bitkisel yağ gibi çeşitli adlar da verilen aromatik yağlardan, tarihçesinden, insan sağlığına olan olumlu etkilerinden ve bu konuda yapılmış araştırmalardan bahsetmiştik. Konumuza kaldığımız yerden devam edelim.

Fransız doktor Jean Valnet, 1930’lu yıllarda bitkisel yağlar konusunda pek çok araştırma yaptı. II. Dünya Harbi’nde Fransız ordusunda tıp doktoru olarak hizmet verdiği sırada, stokla-

rındaki antibiyotikler ve kimyasal maddeler tükenince, son çare olarak esansiyel yağları

kullanmak zorunda kaldı;

Dr. Jean Valnet

147

BD HAZİRAN 2016

yüzlerce elementin bileşiminden oluşur. Ve neler içerdiğini sapta-mak ise titiz çalışmalar sonucunda olasıdır. Örneğin gül yağı, çelik imbiklerde işlem gördükten sonra elde edilmişse, yapılan analizlerde, içinde 200 farklı madde olduğu sap-tanıyor. Aynı işlem bakır imbikler-den geçirilerek yapılırsa, 400 farklı madde içerdiği saptanıyor.

Gülyağı konusunu kapatmadan şunları da ekleyelim: Daha önce de belirttiğimiz gibi gülyağı, aromatik yağlar içinde frekansı 320 MHz ile en yüksek olanıdır. Böylesine yük-sek frekanslı bir esansın insan be-deninde oluşturacağı etki de elbette güçlü olacaktır. Koklandığında, beyindeki bellek bölümü üzerinde

ve hayretle gördü ki en-feksiyonu azaltmada hat-ta tamamen durdurmada güçlü etkileri var. Valnet, bu çaresizlik içinde verdi-ği zorunlu kararla birçok askerin enfeksiyon nedeniyle ölmesini engellemiş oldu.

Cephede sağladığı başarı Dr. Valnet’i hem sevindirmiş hem de ümitlendirmişti ve harpten sonra da aromaterapi konu-sunda çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Asistanlarıyla birlikte yaptığı araştırmalarda esansiyel yağların, bakteri, mantar, virüs, parazit öldürücü, yani genel ifadesiyle antiseptik etkisi-nin yanı sıra, spazm çözücü, ağrı giderici, antioksidan, antidepresan özelliği olduğunu saptadı.

Aromatik yağlar, bağışıklığı uyararak güçlendirir. Ayrıca, kan yoluyla hücre duvarına kadar gelen besinleri, oksijenleyici etkisi ile hücrenin içine taşır. “Küçük bir damla içinde büyük bir hazine” diye yorumluyor araştırmacılar. Do-ğanın bize ne büyük armağanı!.

Buraya kadar aktardıklarımız, tamamen ya da oldukça saf bit-

kisel yağlar ile elde edilen sonuçlar-dır. Esans ne denli saf olursa, elde edilecek sonuç da o denli yüksek kalitede olur. Bir bitki, onlarca hatta

Simdi artık unutulan bir gelenek ama, yine eski dönemlerde kahvenin yanında misafire gül lokumu ikram edilirmiş.

148

BD HAZİRAN 2016

olursa, etkisi de o denli yüksek olur demiştik. Peki, bitkilerin içine gizlenmiş olan şifa programından en iyi şekilde yararlanmak amacıyla,

saf esans elde etmek isteniyorsa nelere dik-kat etmek gerekir? Birçok şeye…

Örneğin, esans neden elde

edilecekse, yaprak mı, gövde mi, kök mü vs., bunların toplanma mevsiminin yanı sıra, günün hangi saatin-de toplanacağı bile önemlidir. Bunun yanı

sıra, bitki ya da çiçeğin yetişmesi sırasında özellikle pestisidlerin yani böcek öldürücü kimyasal ilaçların hiç kullanılmamış olması gerekir. Çünkü bunlar bitkinin içine hatta tohumlara kadar yol bulup gidebili-yor. Bu da elbette esansın kalitesini olumsuz yönde etkiliyor.

Esansların elde edilmesinde tek-nik de çok önemli. Örneğin bitkiler-den ilk ağızda elde edilecek suyun birinci ya da en çok ikinci presleme ile sağlanması uygundur. Sıvıların düşük ısı ve düşük basınç altında

güçlü etkisi var. Eskiden medrese-lerde hafızların ezber yeteneklerini arttırmak için gülyağı koklatılırmış. Şimdi artık unutulan bir gelenek ama, yine eski dö-nemlerde kahvenin yanında misafire gül lokumu ikram edilir-miş. Geçen sayımız-da Tainio ve Young adlı iki araştırma-cının yaptığı kahve deneyini aktarmıştık. Denekler, kahveyi henüz içmeden, sadece kokladıkların-da beden titreşimleri 58 MHz’e düşüyor, esans koklatıldığında kısa zamanda eski haline dönüyor. Şayet denek kahveden bir yudum alırsa, beden titreşimi 52 MHz’e düşüyor ve ancak yüksek titreşimli bir esans koklatıldığında 66 MHz olan sağ-lıklı düzeyine geri dönebiliyor. İşte, hiçbir bilimsel kaynağa dayanma-dan, nedeni bilinmeden uygulanan, kahvenin yanında ikram edilen gül lokumu, acaba bu düşen beden titreşimini yükseltmek amacına mı yönelikti?

Aromatik yağlar ne denli saf

Aromatik yağlar ne denli saf olursa, etkisi

de o denli yüksek olur

149

BD HAZİRAN 2016

lar tercih edilir. Ama aromaterapi yönünden bakıl-dığında, esans ya da bitkisel yağ ne denli saf olursa bedendeki etkisi de o denli yüksek olur. Örneğin, Ta-inio ve Young’ın yaptığı deneyler göstermiştir

ki, ayağa uygulanan bir esansın etkisinin tüm bedene yayılması sadece 20 dakika alıyor. Ticari olanları için bunu söylemek olanaksız.

Çünkü bitkisel yağın şifa etkisi olan kimyasal formülü, içine katılan ya-bancı maddeler nedeniyle bozulmuş olabilir. Sonuçta da etki gösteremez hale gelebilir.

Aromaterapi, bir yaşam biçimi olarak günümüzde oldukça

popülerdir. Çünkü yan etkileri olma-dığı gibi sağaltıcı rolü de yadsına-maz. Aromaterapi, bitkisel yağları, masaj, buğu, kompres, banyo gibi yöntemlerle bedene sindirmeye yönelik tamamen doğal bir sağaltma yöntemidir. Bu uygulamanın en bü-yük özelliği, savunma mekanizma-larını hızlandırarak bedeni bir bütün olarak dirençli hale getirmesidir.

Yüksek oranlarda saf esansiyel yağlar, cilt üzerinde olası irritan etkisini önlemek ve uygulamasın-da kolaylık sağlamak için masaj sırasında doğrudan kullanılmaz,

damıtılması gerekir. Düşük ısı ve düşük basınçta gerçekleştirilen yavaş damıtma ile bit-kinin içinde olan aktif bileşenlerin en etkili ve yüksek oranlarda yağın içine geçmesi sağlanır. %100 saf bir lavanta esansı elde etmek için damıtma işlemi 24 saat sürer. Ve damıtma işlemine yardımcı olması için hiçbir katkı maddesi eklenmez. Ama ticari olarak elde edilen lavan-ta esansının damıtma süresi, yüksek ısıda, yüksek basınçta 15 dakikadır. Üstelik içinde de birtakım kimyasal maddeler vardır. Yüksek ısıda ve yüksek basınçta damıtıldığında, bitkinin içindeki etkin maddelerin birçoğu kaybolur ya da zarar görür. Olaya ticari olarak bakıldığında amaç, kısa zamanda, düşük maliyet-le çok üretim sağlamaya yöneliktir. Buna karşılık %100 saf esansın maliyeti oldukça yüksektir. Örneğin 1 ton gül yaprağından sadece 250 gram saf gülyağı elde edilir.

Peki arada ne fark var? Olaya kozmetik yönden bakacak olursak elbette ucuz ama etkili olan koku-

Aromaterapinin en büyük

özelliği, savunma mekanizmalarını

hızlandırarak bedeni bir bütün

olarak dirençli hale getirmesidir.

150

BD HAZİRAN 2016

nin dikkatlerinin ve verimliliklerinin arttığı saptanmıştır.

Aromaterapinin insan sağlığına maksimum yararlı olabilmesi için, bilgi ve beceri ışığında uygulanması ilk koşuldur. Bazı bitkisel yağla-rın zehirli olabileceği kesinlikle unutulmamalıdır. Örneğin, ağız yoluyla alınan bir çay kaşığı okaliptüs yağı, insanı ölüme kadar götüre-bilecek tehlike içerir. Ayrıca, zehirli olmasa bile, aromate-rapi esaslarına uygun olarak kullanılmayan bazı yağlar, organizmaya zarar verebilir. Örneğin bazı yağlar kalp ritmini arttırır, tansiyonu düşürür/yükseltir, kadınlarda adet kanama-sını arttırabilir. Hiçbir şekilde ve ne nedenle olursa olsun, gözlere sürülmemelidir. Alerjik yapıda olanların bu tür yağları kullanırken çok dikkatli olması gerekir.

Eğer bitkisel yağların güzel kokularına kapılarak organizma üzerindeki olası olumsuz etkileri göz ardı edilirse, oldukça riskli durumlarla karşı karşıya kalınabilir, unutmamak gerek.

Mis gibi kokan ortamlarda hu-zurlu, sağlıklı günler dileğiyle…•

[email protected]

yardımcı yağlarla yumuşatılır. Örneğin avokado yağı, bademyağı, zeytinyağı, üzüm çekirdeği yağı bu amaçla kullanılırlar. Üstelik bu yardımcı yağlar, kendi başlarına bile sağaltıcı özelliğe sahip mineral, pro-tein ve vitamin içerirler. Diplomalı masörler ya da masözler tarafından bilinçli olarak yapılan masajların, hem fiziksel hem de ruhsal yararları yadsınamaz.

Kompres, gereksinime göre sıcak ya da soğuk uygulanır. Kas ağrısı, baş ağrısı, artrit, romatizma, burkulma, şişme gibi durumlarda, yine diplomalı terapistler tarafından uygulanması en doğru olanıdır.

Fitobalneoloji adı verilen banyo tedavileri, uyku bozuklukları,

sinirlilik, soğuk algınlığı, romatiz-mal hastalıklar cilt hastalıklarının tedavisinde uygulanır.

Soluma (inhalasyon) metoduyla, üst solunum yolları rahatsızlıkları, nezle, sinüzitler, boğaz ağrıları, öksürük gibi yakınmaların tedavi-sinde etkilidir. İçi sıcak su dolu bir kap içine 5-10 damla aromatik yağ damlatıldıktan sonra, baş bölgesi bir havlu ile kapatılarak oluşacak bu-harın çevreye dağılması önlenir ve birkaç dakika derin nefesler alınır.

Japon işçiler üzerinde yapılan bir araştırmada, solunum yoluyla alınan aromaların, işçilerin stresini azalttığı, konsantrasyonlarını ve üretkenliklerini de arttırdığı sap-tanmıştır. Bir başka araştırmada da, çalışma yerlerine konulan aromatik kokuların, bilgisayar operatörleri-

Fitobalneoloji adı verilen banyo tedavileri, birçok hastalığın tedavisinde uygulanır.