66

ADNAN OKTAR İLE SOHBETLER · Kürdistan kurmaktır. Komünist ideolojinin en temel doktrini bilindiği gibi, “silahlı, bombalı terör ve anarşi“ metoduyla gerçekleştirilecek

  • Upload
    others

  • View
    7

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • ● Materyalizm ve ateizmekarşı net ve itirazedilemez izahlar...

    ● Kuran’da bildirilen güzelahlakı öğreten sohbetler...

    ● Peygamberimiz (sav)’in,dünyanın geleceği hakkındakibüyük müjdeleri...

    ● Darwinizm’in geçersizliğiniispat eden bilimsel bulgular...

    ● Yüce Allah’ın muhteşemsanatının konu edildiğibelgeseller...

    ● Kuran’da yer alanbilimsel mucizeler...

    ADNAN OKTAR İLE SOHBETLER

    GÜNDEM ANALİZ

    NUR’A YÖNELİŞ

    ARTI EKSİ DÜNYA BAKIŞ AÇISI

    Canlı yayınlar... Ünlü konuklar...Siyasi yorumlar... Güler yüzler...Müzik ve Eğlence... Neşeli sohbet...

    BİLİM YOLUNDA... BİRLİK ZAMANI... HAYATA DAİR...HARİKA BİLİM... MERAK ETTİKLERİNİZ... YAŞAM VE SAĞLIK

  • �LM� ARAŞTIRMA -Ocak 2015-YYayın Türü: Yaygın / Araştırma Yayıncılık adına imtiyaz sahibi: Bedri Edis Yılmaz,

    Adres: Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3 Ataşehir - İstanbul

    Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Fatih Hikmet Müftüoğlu,

    Adres: Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3 Ataşehir - İstanbul

    Yönetim Adresi: Araştırma Yayıncılık, Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3

    Ataşehir - İstanbul Tel: 0 216 660 00 59 Fax: 0 216 660 16 85

    Abonelik Tel: 0216 444 444 1 Matbaa: Express Basımevi

    Deposite �ş Merkezi A6 Blok No:309, �kitelli OSB Küçükçekmece-�stanbulTel: (0 212) 671 61 51 Baskı Yeri ve Tarihi: İstanbul, 31.12.2014

    Güncel

    Adnan Oktar

    Diyor ki...

    Allah’a Yakın

    Olabilmenin

    Yolları

    Bir Ayet

    Bir Açıklama

    Adnan Oktar Ne

    Demişti Ne Oldu

    4

    20

    6

    Allah SamimiMüslümanlara,

    Dua Etmenin Lezzetini Hissettir

    38

    Düzeltilmesi Gereken Bir Tavır Bozukluğu: BİLMİŞLİK

    44

    56

    30

    KAPAK KONUSU

    PKK’nın Silah Bırakmaİddiası Bir Aldatmacadanİbarettir

    Müslümanların Örnek Karakterleri

    Müslüman Bütün DikkatiniAllah’a Yöneltmelidir

    14

    22

    37

    42

    50

    BakışlardakiBozukluk RuhtakiBoşluğun Delilidir

    Kısa Kısa

    3 Müminlerin

    Şevkinin Kaynağı

    Allah’a Olan

    İmanlarıdır

    52

    “Benim Kalbim Temiz” Demek Yeterli Değildir

  • Yepyeni biryılın ilk günlerini

    yaşarken, dünyanın ama en çok da İslam

    ülkelerinin barışa, sevgiye ve huzura

    muhtaç olduğunu görüyoruz. Oysa İslam

    kelimesinin kökeni “slim” yani “barış”tan

    gelmektedir.

    Barış kavramının içinde sevgi, hoş-

    görü, anlayış, şefkat, merhamet ve alabil-

    diğince özgürlük vardır. İbadet, yaşam,

    davranış, fikir ve söylem özgürlüğü vardır.

    İslam dini de tümüyle bu özgürlükleri sa-

    vunur. Bu sevgi dinini değiştirip yerine

    bağnaz, İslam’la bağdaşmayan apayrı

    batıl bir din çıkararak, dünyada acımasız-

    lığı ve vahşeti yerleşik kılmaya çalışmak,

    dayatma ve baskıyla insanlara hayatı zin-

    dan etmek asla kabul edilemez. İnsanla-

    rın özgürce yaşamalarına müsaade

    etmek, nefreti ortadan kaldırıp sevgiyi

    yeryüzüne yerleşik kılmak bütün müslü-

    manların asli görevidir.

    Ancak şunu daunutmamak gerekirki tüm dünyada ya-şanan bu savaş,

    zulüm ve fitne ortamı aynı zamanda Hz.

    İsa (a.s.)’ın ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkış ala-

    metlerindendir. Peygamberimiz (s.a.v.)’den

    rivayet edilen tüm alametlerin, içinde yaşa-

    dığımız Hicri 1400’lerde ardı ardına ger-

    çekleşiyor olması, bu kutlu şahısların çıkış

    döneminde olduğumuzu göstermesi açı-

    sından son derece önemlidir.

    İnşaAllah 2015 yılında dünyamız, tüm

    Müslümanların ve farklı din mensupları-

    nın birlikte güzelce yaşamalarıyla, birbir-

    leriyle iyiliklerde yarışmalarıyla, hayırlı

    işlerde ittifak etmeleriyle ve sevgide her-

    kesin birbirine örnek olmasıyla daha da

    güzelleşecektir.

    Derginiz İlmi Araştırma size bu yıl da

    birbirinden dikkat çekici, yeni konularla ve

    yeni kapak tasarımıyla ulaşacak, ayrıca

    hediyelerimiz de devam edecek.

    Rabbimiz tüm kardeşlerimize refah,

    birlik ve beraberlik içinde yaşayacakları

    bir yıl geçirmeyi nasip etsin.

  • M üminler, Allah’a ve O’nun yarat-tığı kadere iman ettikleri içinneşe ve sevinçleri süreklidir. Budurum, onların günlük hayatlarına da yansırve müminlerin karakterlerinin temel kayna-ğını oluşturur. Allah’a iman etmenin, her animanın delillerini görmenin, hayırlarda yarış-manın, sapkın ideolojilere karşı fikri zemindeimani bir mücadele vermenin ve cehennem-den sakınıp cenneti kazanabilme çabasınınyüksek heyecanını yaşarlar. Kuran ahlakınınyayılmasını arzu ederler ve bunun sakin, du-rağan ve monoton bir ahlak modeli ile ger-çekleştirilemeyeceğini bilirler. Böyle bir tavırbozukluğu içerisine girmenin, gerçekten sa-mimi olarak iman etmiş bir insan için çokbüyük bir gaflet olacağının farkındadırlar. Bunedenle kendisinde böyle bir sakinlik ve pa-siflik fark eden bir müminin hemen şu soru-ları kendisine sorması gerekir:

    Eğer dünyadaki tüm Müslümanlar bu şe-kilde kendi dertlerine dalarak, ağır, sakin veiçe kapalı bir kişilik geliştirecek olurlarsa,Kuran ahlakının insanlara tebliğ edilmesi,inkar edenlerin Müslümanlara ve din ahlakı-nın yayılmasına karşı kurdukları tuzaklarakarşı koyulması ve bu tuzakların bozulmasınasıl gerçekleşecektir?

    İnsanların iyiliğe yöneltilip kötülükten menedilmesi görevini kim üstlenecektir?

    Müslümanların şevklendirilmesi, eğitilipbilgilendirilmesi, daha güzel bir ahlak içinteşvik edilmesi kim tarafından yapılacaktır?

    Allah’tan gerçekten korkup sakınan birmümin, Allah’ın Kuran hükümleri ile kendi-sine yüklemiş olduğu tüm bu sorumluluklarıbirinci dereceden üstlenir ve bunun için ala-bildiğine canlı ve şevkli bir karakter gösterir.Yüce Allah’ın Kuran’da; “...Müminleri ha-zırlayıp-teşvik et...” (Nisa Suresi, 84) ayetiylede emrettiği gibi, çevresindeki müminleri deşevklendirir.

    Din ahlakını yaşamayan insanların, yaptık-ları işlerde herhangi bir çıkarları olmadığı sü-rece şevkli hareket etmeleri hemen hemenimkansızdır. Hiçbir zaman hayatlarına anlamkatacak, enerji ve heyecan duyacakları biridealleri olmaz. Bu tavırları da yapacaklarıişe yansır ve ortaya çıkan sonuç bereketsizolur. Oysa müminler, imanlarının kendilerineverdiği mutluluk nedeniyle hiç bitmeyen birenerji, şevk ve isteğe sahiptirler. Her günAllah’ın rızasını daha fazla kazanmak için sa-mimi bir çaba harcarlar. Bu kısa dünya haya-tında Allah’ın rızasını kazanmak için nekadar çok salih amelde bulunurlarsa, ahirettegörecekleri güzel karşılığın da o denli büyükolacağını bilirler. Bu müjde, Kuran’da şöylebildirilmiştir:

    “Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncü-lerdir. İşte onlar, yakınlaştırılmış (mukarreb)olanlardır. Nimetlerle-donatılmış cennetleriçinde; birçoğu geçmiş (ümmet)lerden, bi-razı da sonrakilerden. ‘Özenle işlenmiş mü-cevher’ tahtlar üzerindedirler. Karşılıklıyaslanmışlardır.” (Vakıa Suresi, 10-16)

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 3

    www.imanhakikatleri.com

  • İlmi Araştırma, Ocak 20154

    Avrupa Nükleer AraştırmaMerkezi bilim adamları, iki atom-

    altı parçacığı keşfetti.

    Büyük Hadron Çarpıştırıcısı kullanıla-rak yapılan deneylerde keşfedilen atomaltı

    parçacıklar, devasa bir gücün bir araya getir-diği üç zerreciğin oluşturduğu baryondanmeydana geliyor.

    CERN'den yapılan açıklamada, keşfin,dünyanın nasıl meydana geldiğini tanımla-yan parçacık fiziğinin "Standart Model"ininötesinde işlerin nasıl yürüdüğüne ışık tuta-cağı belirtildi.

    CERN'e bağlı LPNHE Laboratuvarı'nda gö-revli Matthew Charles, "Birini bulmaya çalı-şırken ikisini birden keşfettik" dedi.

    Keşfedilen yeni parçacıkların, 14 milyar yıl

    önce evrenin doğumuna yol açtığına inanılanBüyük Patlama ortamını yaratmayı amaçla-yan 10 milyar dolar tutarındaki deney sıra-sında, 27 kilometrelik tünelde birbirleriyleçarpıştırılan protonlardan 6 kat dağa ağır ol-duğu belirlendi.

    Araştırma sonuçları, "Physical Review Let-ters" dergisinde yayımlanacak.

    Büyük Hadron Çarpıştırıcısı kullanılarakdaha önce de parçacıklara kütlelerini verdiğidüşünülen ve "Higgs Bozonu" adı verilenatomaltı parçacığı keşfedilmişti. "Tanrı Parça-cığı" olarak da bilinen Higgs Bozonu'nunkeşfi, geçen yıl Belçikalı fizikçi François Eng-lert ile İngiliz bilim adamı Peter W. Higgs'eNobel Fizik Ödülü getirmişti.

    www.haber7.com

    CERN'de İki Atomaltı Parçacığı Keşfedildi

  • 5

    www.biyomimetik.net

    "Alma" radyo teleskobu, bebek bir yıl-dızın etrafında oluşan gezegenlerin şim-diye kadarki en açık görüntüsünü çekti.

    BBC'nin haberine göre, "Alma" adlıradyo teleskobunun çektiği fotoğrafta, birmilyon yaşında bile olmayan ve Boğa ta-kımyıldızında bulunan "HL Tau" yıldızınıçevreleyen büyük bir toz ve gaz diski ilekoyu halkalar açıklıkla görülüyor. Toz vegaz bulutundaki koyu halkalar olarakgöze çarpan bu boşluklar, yörüngedeki çi-çeği burnunda gezegenlerce oluşturulu-yor.

    Dünya'dan 450 ışık yılı uzaklıktaki "HL

    Tau" yıldızını merkez alan oluşum, Almaradyo teleskobunun yeni yüksek çözünür-lüğe sahip özellikleri sayesinde görüntüle-nebildi.

    Bilim adamlarının, teleskobun yeniözellikleri test ederken antenleri "HLTau"ya yönelttiği ve kendilerini gezegen-lerin oluşum sürecine daha önce hiç ol-madığı kadar ayrıntılı bir şekilde bakarkenbuldukları belirtildi.

    Oxford Üniversitesi'nde astrofizikçi Ap-rajita Verma, görüntüyü "olağanüstü" söz-leriyle nitelendirdi.

    www.trthaber.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net

    Gezegen Oluşumunun En Net Fotoğrafı Kaydedildi

    İngiltere'de Cambridge, Bath ve Cardiffüniversitelerinin ortak çalışmasıyla kendikendini onarabilen beton üretildi.

    Özel bir bakteri türü içeren betondanyapılacak asfaltlar, yollarda zamanla olu-şacak bozuklukları onararak kendi kendiniyenileyebilecek.

    Betona karıştırılan özel bakteri, yağmursuyu ile birleştiğinde kireçtaşına dönüşü-yor ve asfaltta meydana gelen boşluklarıdolduruyor.

    Bu maddenin daha da geliştirilerek inşa-atlarda da kullanılabilmesi öngörülüyor.

    www.haber7.com

    Asfaltı Onaran Beton İcat Edildi

  • PKK, 1984’ten beri Türkiye’nin askeri karakollarınasaldırarak askerlerimizi şehit etmektedir. Busaldırılarda, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndegüvenliği sağlamakla görevli jandarma, korucularve polisler de binlerce silahlı saldırıya maruzkalmıştır. PKK, bugüne kadar gerçekleştirdiği 80bini aşan terör saldırısıyla 40 bin vatandaşımızınşehit olmasına neden olmuştur. TBMM İnsanHaklarını İnceleme Komisyonu’nun 2013 yılı ra-

    İlmi Araştırma, Ocak 20156

  • poruna göre son 30 yılda 7.918 kamugörevlisi şehit olmuştur. Milli SavunmaBakanlığı’nın 2012 verilerine göre şehitolan asker sayısı 4.892, şehit polis sayısı 550,şehit korucu sayısı 1.500’dür. Bu dönemzarfındaki gazilerimizin toplam sayısı ise 20 bininüzerine çıkmıştır. Bütün bunlar düşünüldüğündebazı Batı yayınlarında yer alan tek taraflı propagan-dalarla “PKK artık barış sürecine girdi, şiddetibıraktı” gibi yanılgıların gerçeği yansıtmadığı daçok açık ortadadır. Nitekim henüz birkaç hafta öncePKK, Türkiye’de 3 askerimizi ve bir polisimizi şehitetmiş, çıkan sokak olaylarında ise 50 insanımızhayatını kaybetmiştir.

    www.pkkninkomunisttaktikleri.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 7

  • G üneydoğu’daki terörün çözü-müyle ilgili son birkaç yıldırgündemdeki başlıklardan biri dePKK’nın “silah bırakacağı” iddiasıdır. Ön-celikle, geçmişteki ve günümüzdeki kanlıeylemlerine tüm milletimizin şahit olduğubu cinayet örgütünden böyle bir talep vebeklenti içine girmek gerçekçi değildir.

    Bu örgütün silah bırakma masalı,PKK’nın bir oyun ve oyalama taktiğindenbaşka bir şey değildir. Zira PKK, gerek li-deri Abdullah Öcalan gerekse diğer örgütmensuplarının defalarca dile getirdiği gibiMarksist, Leninist, Stalinist ideolojiye

    sahip komünist birterör örgütüdür. Türkiye’de, Kürtler

    dahil 40 binden fazla kişinin şehit edilme-sinin sorumlusudur. Şiddet eylemlerini,cinayetlerini hala sürdürmektedir. Amacı,bölgede Kuzey Kore benzeri bir komünistKürdistan kurmaktır.

    Komünist ideolojinin en temel doktrinibilindiği gibi, “silahlı, bombalı terör veanarşi“ metoduyla gerçekleştirilecek kanlıbir devrim ile komünist düzeni sağlamak-tır. Dolayısıyla, komünist düzen gelme-den PKK’nın silahı ve terörü bırakmasıasla söz konusu değildir.

    Taktik olarak silahını bıraksa bile iple,boğma teliyle, ekmek bıçağıyla, baltaylayine insanları öldürmeyi sürdürecektir.Çünkü adam öldürmek, kan dökmek buideolojisinin bir parçasıdır.

    İlmi Araştırma, Ocak 20158

  • Buradaki önemli bir aldanış da ‘PKK birkere silah bırakınca sanki bir daha yeni-sini bulamayacak, sorun da hallolacak’gibi bir hayale kapılmaktır. Oysa PKK,eski modası geçmiş silahlarını bugün bı-raksa, Irak ya da Suriye’deki silah pazar-larından veya bölgedeki destekçilerindenyarın fazlasıyla, üstelik de en yeni modelsilahları bulması işten bile değildir.

    Zira, her noktasında sıcak savaşınhakim olduğu Ortadoğu coğrafyasındasilah bulmak, ekmek bulmak gibi basit birolaydır. Nitekim en başta ABD, PKK’nın

    Suriye uzantısı olan PYD’ye düzenli ola-rak tonlarca silah ve mühimmat gönder-mektedir. Silahlarınsa PYD’ye veyaPKK’ya gönderilmesi arasında da bir farkyoktur. Kısacası, terör örgütünün silah bı-rakması üzerine planlar kurmanın, bek-lentilere girmenin hiçbir gerçekçi yanıyoktur. Silahsız bir komünist harekethenüz tarihte görülmemiştir. PKK gibi onbinlerce masum insanın, çocukların, be-beklerin eli kanlı, kalleş katillerinden deböyle bir davranış beklemek çok büyüksafdillik olur.

    www.pkkninideolojisi.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 9

    PKK Taraftarlarının BirPlanı Varsa Allah’ın da

    Bir Planı VardırBatılı derin güçlerin, bir yandan

    askeri operasyonlarla, bir yandan

    yerli-yabancı savaş çığırtkanlarının

    algı operasyonlarıyla, bir yandan

    da siyaset, bürokrasi, medya ve belli

    toplum kesimlerinin bir bölümünün

    üzerinde kurdukları hakimiyetle PKK

    komünist Kürdistan’ı kurma projeleri ta-

    rihteki en aleni şekline bürünmüştür. Tür-

    kiye’nin ilk etapta Güneydoğusu’nun

    bölünmesi planı da bu projenin vazgeçil-

    mez parçalarından biridir.

    Saydığımız güçler ve kesimler, artık son

    aşamaya gelindiği düşüncesiyle çirkin bir

    cesaret, küstahlık ve arsızlık içerisindeler. Türk milletinin aklıyla

    ve zekasıyla alay edercesine pervasız ve aleni bir üslup takınmaktan

    çekinmiyorlar.

    Hal böyleyken, Türkiye üzerinde artık bu derece aleni oynanan oyunların hala farkına

    varamamak ya da vardığı halde çekinik ve tepkisiz kalmak, anlamazdan gelmek, üze-

    rine düşen vicdani sorumluluğu yerine getirmemek tarihe geçecek bir leke olacaktır.

    Unutulmamalıdır ki PKK taraftarlarının bir planı varsa Allah’ın da bir planı vardır. Bu

    gerçek Kuran’da şöyle haber verilmiştir:

    Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar; Ben de bir düzen kurup hazır-lıyorum. Sen inkarcılara bir mühlet ver, az bir süre tanı. (Tarık Suresi, 15-17)

  • PKK’nın Sözüne GüvenÜzerine Kurulu Stratejiler

    Fayda SağlamazSilahsız, barışçı, demokratik, uzlaş-

    macı, müzakereci hiçbir yöntem komünistideolojinin kitabında yer almaz. KomünistPKK bu kavramları dönem dönem güç,zaman ve avantaj kazanmak, bu arada dadüşmanlarını oyalamak için söylemle-rinde taktik olarak kullanır. Oyuna düşenkarşı tarafın dikkatini bu polemikleriniçine çekerken kendisi lojistik yapılanma-

    sını tamamlar,eksik ve zayıflıklarını giderirve daha güçlenmiş bir şekilde ortayaçıkar. Ardından da şimdi olduğu gibi dev-lete karşı şuursuz, çirkin bir cesaret içindekendince olmadık tehditler savurmayabaşlar.

    Özetle, tek derdi silahlı kalkışmayla ko-münist bir devlet kurmak olan ve yıllarboyunca bu ideali uğruna silahla, tüfekle,katliamlarla adeta iç içe geçmiş bir

    İlmi Araştırma, Ocak 201510

    “Lenin 1900’de ne iseben de 21. yüzyıl sosyalizminitemsil ediyorum”, diyen bölücübaşı Abdullah Öcalan, PKK’nınasıl hedefinin “KOMÜNİSTTOPLUMUN KURULMASI”olduğunu ise şöyle anlatır:“Bizim ortamımızda sosyalizmin vekomünizmin ölçüleri egemendir.Sosyalizmde herkese emeği kadarverilir. Bu, parti (PKK) içinde degeçerlidir. BU, KOMÜNİSTTOPLUMUN KURULUŞUNAKADAR DA GEÇERLİ OLACAKTIR.”(Tasfiyeciliğin Tasfiyesi, s.153)Bu sözlerden de anlaşılacağı gibiöncelikli amacı Türkiye’nin güney-doğusunda komünist bir devletkurmak olan PKK bu hedefineulaşana kadar terörübırakmayacaktır.

  • PKK’ya bu ideolojisini koruduğu sürece si-lahını bıraktırmak gibi bir durum söz ko-nusu bile değildir. PKK’nın silahınıbırakması ancak ve ancak, yolunun, fel-sefesinin yanlışlığını, çarpıklığını, bilim-dışılığını görerek Marksist-komünistideolojisini terk etmesi ile olur. Yani SayınAdnan Oktar’ın çok özlü biçimde ifade et-tiği gibi “Kafasındaki silahı bırakmasıylaolur”. Bu da yıllardır bağışıklık kazandığısilahla değil, yalnızca bilgiyle, fikirle, eği-timle sağlanabilir.

    PKK’nın Tek Amacı BağımsızKomünist Kürdistan

    Devleti KurmaktırABD ve Avrupa derin devlet-

    lerinin yaklaşık 100 yıldırOrtadoğu’da BağımsızKürdistan kurma hayali

    vardır. Hayal ettikleribu devlet, Marksist Leni-

    nist Stalinist bir prole-

    tarya diktatörlüğü olacaktır. Bu planın ger-çekleştirilmesi için Güneydoğu’nun ülke-mizden koparılması gerekir. Bu nedenle“PKK’nın silah bıraktığı” veya “PKK vePYD farklıdır” iddiaları sadece bu planınbir parçasıdır. Komünist bir terör örgütüolan PKK da söz konusu derin yapılarınbu amaçla, yani bölgede kızıl Kürdistankurmak için kullandıkları bir örgüttür.

    Yapılan plan çok açıktır: Güneydo-ğu’da özerklik oluşturulacak. Bu özerkyapı Türkiye’den ayrılacak, Kuzey Irak veKuzey Suriye’yi de içine alan bağımsızkomünist bir devlete dönüşecek. Bu kızıldevlet tüm dünya ülkeleri tarafından hızlasilahlandırılacak, dev bir askeri gücesahip komünist diktatörlük halini alacak-tır.

    Bazı çevreler tarafından ısrarla telkinedildiği gibi, bölgedeki bu yapı silah bı-raktığı iddialarıyla demokrat ve barışçılyöntemlerle olmayacaktır.

    www.pkkninideolojisi.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 11

  • PKK İslam Birliği’ne KarşıDeccali Bir Settir

    Derin Avrupa ve derin Amerika Orta-doğu’da kuracağı kızıl Kürdistan ile hemTürkiye’yi güçten düşürmeyi hem de Türkİslam aleminin birleşmesini engellemeyiplanlamaktadır. Bu hain plana göre ko-münist Kürdistan, Türkiye ile İslam alemiarasında deccali bir set olacaktır.

    Amerika derin devleti PKK’yı Armaged-

    don’u başlatacak Yecuc Mecuc olarakkullanmak istemektedir. PKK değil silahbırakma tam tersine, tüm bölgeyi kan gö-lüne çevirmek amacındadır.

    Amaç; Kürtlerin Korunmasıveya Kurtarılması DeğildirDerin Amerika ve derin Avrupa,

    PKK’yı, Kürtleri çok sevdiği için, onları ko-rumak için desteklememektedir. Tam ter-sine bölgede Müslüman ülkelere karşı

    İlmi Araştırma, Ocak 201512

    Komünist Tehlikeye Karşı Herkesin Uyanık Olması ŞarttırGüneydoğu’da senelerdir devam eden bölücü faaliyetlerin amacı etnik bir hareket değil,

    komünist ve dinsiz bir ideolojiyi hakim etme çabasıdır. Son 30 yıldır binlerce can alan PKK

    bölgede dev bir komünist devlet kurma idealinde olan Marksist Leninist Stalinist komünist

    bir örgütlenmedir.

    Hedefi bölgede komünist bir devlet kurmak olan örgüt bu hedefine ulaşmak için kanlı bir

    devrimin şart olduğuna inanıyor ve ideolojisinin gereği olarak da, askerlerimizi şehit ediyor,

    polisimizi kahpece sırtından vuruyor, öğretmenleri kaçırıyor, çocuk kadın yaşlı demeden hal-

    kımızı bombalıyor.

    Bölgedeki durumu “Kürt sorunu” adıyla lanse ederek sanki Kürt kardeşlerimizle ara-

    mızda bir ayrılık varmış gibi göstermeye çalışan

    bu komünist zihniyet aslında bölgede ko-

    münist, Stalinist ve Leninist bir ha-

    kimiyetin ön hazırlığını

    yapıyor.

    PKK’nın amacı Kürt milli-

    yetçiliğini kullanarak ON-

    LARI STALİNİST BİR

    ANLAYIŞLA EZMEK.

    Unutulmamalıdır ki Allah ko-

    rusun bölgede komünist Stalinist

    ve Leninist bir hakimiyet kurulduğu takdirde PKK

    tarafından ilk harcanacak ve ilk şiddet görecek kişiler Kürt

    kardeşlerimiz olacaktır.

    Kendince, “Terörün bitmesi için özerklik şart” diyerek or-

    taya çıkan bazı kişiler bu komünist tehlikenin farkında değil.

    Oysa bu tehlikeye karşı en etkili olacak önlemleri alabil-

    mek için tehlikenin boyutlarının da çok iyi bilinmesi gerekir. 

  • kullanabileceği güçlü bir müttefik oluştur-mak için desteklemektedir. Kürtlerin nedurumda olduğu veya bundan sonra neleryaşayacağı bu çevrelerin umurunda dahideğildir. Nitekim daha önceki yıllarda dadefalarca Kürtleri öne sürdüler ve her de-fasında yalnız bıraktılar. Saddam Kürtlerikitleler halinde katlederken de hiçbir tepkigöstermediler.

    Avrupa ve Amerika’nın derinlerininPKK sevgisinin amacı bellidir: Marksist Le-ninist Stalinist ve askeri açıdan çok güçlübir Kürdistan, Müslümanlar üzerinde deh-şetli bir baskı oluşturacaktır. Bu kızıl dik-tatörlük de Müslümanları toplu olarakimha etmekte kullanılacaktır.

    Çözüm PKK’ya Karşı KültürelMilli Seferberlik İlan

    EdilmesidirOrtadoğu’nun kızıl bir kan denizinde

    boğulmasını engellemek için bilinmelidirki;

    PKK asla Kürt kardeşlerimizin tem-silcisi değildir. Kürtler dindar, efendi,güzel ahlaklı insanlardır. PKK ise dinsiz,(Allah’ı tenzih ederiz) Allah’sız, ahlak veaile kavramlarını reddeden bir dehşet ör-gütüdür. Tertemiz Kürt halkı ile teröristPKK’nın yan yana gelmesi mümkün değil-dir.

    Yerel yönetimleri güçlendirme ba-hanesiyle bölge halkının her türlü ihtiya-cının ve hakkının PKK gibi despot vesaldırgan bir örgütün inisiyatifine bırakıl-ması asla kabul edilemez.

    PKK, Marksist Leninist Stalinist birörgüttür ve ideolojisi gereği, kendisindenfarklı düşünen hiçbir oluşuma izin ver-mez. Bölgede başka bir partinin, sivil top-lum kuruluşunun faaliyet yapması

    imkansız hale gelir. PKK, kendilerine şiringörünmeye çalışanlar da dahil,   farklı dü-şünen hiç kimseye bölgede yaşam ve var-lık hakkı tanımaz, hepsini acımasızcaezer.

    Devletimiz bu gerçeği göz önündebulundurarak, başta Öcalan’ın serbest bı-rakılması ve özerklik talebi olmak üzere,Kürt kardeşlerimizi PKK’nın inisiyatifinebırakacak tüm tekliflere karşı net bir tavırgöstermelidir.

    On yıllar boyunca iddia edilen Erge-nekon yapılanmasının zulmü altında ezi-len Kürtleri şimdi de Marksist LeninistStalinist bir baskı rejimine terk etmeyihiçbir vicdan kabul edemez.

    Batı derin devletleri Kürt halkınındostu değildir. Saddam’ın, Esad’ın Kürt-leri acımasızca ezmesine on yıllarca ses-siz kalan bu yapıların, son dönemlerdeKürtleri destekliyor gibi görünmeleri al-datıcıdır. Bu çevrelerin tek amacı (Allah’ıtenzih ederiz) dinsiz, Allah’sız, KitapsızPKK’yı, bölgede bağımsız komünist Kür-distan kurulması için kullanmaktır.

    Tüm bölge ülkelerinin bu oyunakarşı dikkatli olması gerekir. MüslümanıMüslümana kırdırmayı amaçlayan buoyunun bozulması, PKK’nın ideolojisineilmen cevap vermekle, gençleri Darwi-nizme, komünizme, materyalizme karşıbilinçlendirmekle, Kuran’a tam sarıl-makla, İslam Birliği  ve Mehdiyetle müm-kündür. Bu yüzyıl, Allah’ın izniylePKK’nın tarihe karıştığı, Hakkın üstün gel-diği yüzyıl olacaktır.

    “De ki: “Hak geldi; batıl isene (bir şey) ortaya çıkarabilir,

    ne geri getirebilir.””(Sebe Suresi, 49)

    www.turkislambirligiyolunda.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 13

  • B ir insan pek çok açıdangüzel ahlaklı olabilir.Nefsini çok iyi eğitmiş,kişiliğindeki bozuklukları yenip,yerine Kuran ahlakını yerleştir-miş olabilir. Ve tüm bu güzelözelliklerinde istikrar da eldeetmiş olabilir. Ama yine de ken-disini bekleyen bir tehlikeyekarşı uyanık olması gerektiğiniunutmamalıdır. Bu tehlike insa-nın ‘boş bulunması’dır.

    İlmi Araştırma, Ocak 201514

    İnsan hata yapmaya çok açıkbir varlıktır. Bu hataları enaza indirmek ise sadece YüceRabbimiz’e yakın olmaklamümkündür. Şüphesiz bu herMüslümanın en büyükdileğidir. Yüce Allah’a yakınolabilmek için ne yapmamız,neleri nasıl düşünmeyedikkat etmemiz gerekir?

  • İnsanlar hayatları bo-yunca yaptıkları pek çok

    şey ya da söyledikleri pekçok sözün sonrasında, bir ma-

    zeret ya da özür ifadesi olarak“boş bulundum” ifadesini kullanır-

    lar. Gerçekten bu doğrudur; insan bazenistemeden boş bulunabilir. Ancak birazdaha dikkat ve samimi çabayla, -Allah’ınizniyle- müminler bunun da üstesindengelebilecek bir akla sahiptirler.

    Bazen insanın hayatı daha sakin vedaha olağan şartlar içerisinde seyreder.Ancak bazen de insanın daha önce hiçyaşamadığı, hiçbir tecrübesinin olmadığıyepyeni durumlar, yepyeni gelişmeler başgösterir. Bazen de birçok şey üst üstegelir. İnsan sadece tek bir yönden şaşırtıcıbir durumla karşı karşıya kalmaz. Aynıanda 4-5 çeşit farklı ve zorlu durum biraraya gelir. İşte insan kimi zaman tümbunlara karşı her zamanki gibi hazırlıklıolmayabilir.

    Allah insanı bu şekilde zorlu durum-larla deneyeceğini, hatta bazen bu koşul-ların en şiddetli seviyelere ulaşabileceğiniKuran ile insanlara bildirmiştir. İman edenbir insan Kuran’da bildirilen ayetler doğ-rultusunda düşünür ve ruhunu böyle birduruma karşı önceden hazırlar. Ancak

    bazen teoride düşünülen bir olayın pra-tikte yaşanması, insanın düşündüğündendaha farklı ve daha zorlu olabilir. Gerçekhayatta insanın hiç hesaplayamadığı de-taylar karşısına çıkabilir. Ya da insan, birolayın etkisinin, tahmin edebildiğindençok daha şiddetli olduğunu bunu ancakyaşadığında anlayabilir. İşte bu anlar, in-sanın çok daha kolay boş bulunabildiğianlardır.

    Bazen de, bu tarzda zorluk ve sıkıntılarolmadan da, sırf dikkat dağınıklığından,aklın başka bir şeyle meşgul olmasından,detaylı düşünememekten, ehemmiyetinifark edememekten de insan günlük haya-tın akışında boş bulunabilir.

    İnsan Hangi DurumlardaBoş Bulunabilir?

    İnsan normal şartlarda yapmayacağı birşeyi, boş bulunduğunda yapabilir. Hattaen çok dikkat ettiği, en titiz olduğu, ençok tedbir aldığı, kendini en iyi eğittiği veen güzel ahlak gösterdiği konuda bile boşbulunduğu takdirde hata yapabilir.

    Örneğin bir insan, hoşuna gitmeyen birkonuşma olduğunda, ters bir cevap ver-memeye, her ne olursa olsun nezaketli,saygılı, sevecen ve kalender bir üslup kul-

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 15

    www.Allahicinyasamak.beyazsiteler.com

  • lanmaya çok kesin bir karar vermiş olabi-lir. Bu konuda özel bir refleks geliştirmiş-çesine dikkatini çok açık hale getirmişolabilir. Ancak yukarıda belirtilen tarzdakarışık durumlar oluştuğunda, dikkat ver-mesi gereken birçok olay bir arada seyret-tiğinde, bu konuya yönelttiği dikkatidağılabilir. Aynı anda birçok konuda ted-bir alması, çözüm getirmesi, çaba harca-ması gerektiğinde, o anda kendisinesöylenen bir söze, düşünmeden ani bir şe-

    kildesert bircevap ve-rebilir.

    İnsan elbette kiistemeden, boş bulu-narak hata yapabilir. Vebu, kişinin mazeretleri doğ-rultusunda belirli açılardanmazur görülebilir. Ancak nefse karşıbu yönde de iyi tedbirler alınırsa, bu riskide en aza indirmek de başarılabilir.

    İnsanın Boş BulunupHata Yapmasını Engelleyecek

    Olan Allah KorkusudurBoş bulunma konusunda da tek çözüm,

    her konuda olduğu gibi, ‘Allah korku-su’dur. Allah’tan çok derin bir saygıylakorkan bir insan, şartlar her ne olursaolsun, üzerinde ne kadar baskı, sıkıntı yada yoğunluk olursa olsun, -Allah’ın iz-niyle- boş bulunmaz. Vicdanını sürekli enhassas şekilde kullanmayı bir hayat şek-line getirmişse; günün her anında ölümün,ahiretin, hesap gününün şuurunda olarakyaşıyorsa, Allah’ın rızasını kazanamaya-bileceğini düşünerek Allah’tan şiddetlekorkup sakınıyorsa, bu kişi inşaAllah boşbulunma ihtimaline karşı da tam tetiktedemektir. Aklındaki bu gerçekler ona tamve keskin bir şuur açıklığı kazandırır.

    Eğer insan, bir konuda boş bulunduğutakdirde bunun dünyadaki ve ahirettekisonuçlarının neler olabileceğinin tam ola-rak şuurundaysa, maddi manevi nelerkaybedebileceğini kavradıysa inşaAllahboş da bulunmayacaktır.

    Bunun yanında bir de din ahlakının ya-şanmadığı ortamda bir kimseyi düşüne-lim. Eğer çok büyük bir meblağda bir para

    İlmi Araştırma, Ocak 201516

    İnsanların büyük bir çoğunluğuYüce Allah’ı kendilerinden

    uzak zanneder. Oysa gerçekte,Rabbimiz, “Muhakkak Rabbin

    insanları çepeçevre kuşat-mıştır” (İsra Suresi, 60)

    ayetinde buyrulduğu gibi insan-lara çok yakındır. İnsanın herdurumunu görür, her konuş-masını işitir. Hatta içinden

    geçen düşünceleri, kalbindekisıkıntı ve vesveseleri bilir. Allah

    bir ayetinde bu gerçeği şöylebildirmektedir: “Andolsun, in-sanı Biz yarattık ve nefsininona ne vesveseler vermekte

    olduğunu biliriz. Biz ona şah-damarından daha yakınız.”

    (Kaf Suresi, 16) İnsana düşenseAllah’ın kendine aslında zaten

    yakın olduğunu fark edip bununşükrünü vermek ve O’na daha

    sıkı sarılmaktır.

  • kazanmışsa vebunu bir yerden bir yerenakledecekse, aklını olabilecek enüst seviyede çalıştırır. Hele ki bir de bu parayıkazanmak için yıllar boyu büyük bir çaba harcamış, büyükfedakarlıklara göğüs germişse bu konudaki dikkati olabileceken üst seviyede açılabilir. Yolda karşısına çıkabilecek tehlike-lerin tamamını gözden geçirir ve hepsine karşı çok keskin ted-birler alır. Çalınma ihtimalini, düşürüp kaybetme ihtimalini,unutma ihtimalini; kısacası muhtemel her gelişmeyi önce-den hesaplar.

    Tek bir noktada açık verdiği takdirde elin-dekini tamamen kaybedebileceğini bilir. Vebu bilincin etkisiyle, -Allah’ın dilemesidışında- boş bulunmaz. Bu kişinin nor-mal şartlarda göstermediği bu dikkat,akılcılık ve tedbirciliğin sebebi, el-bette ki o parayı kazanmak içinçok çaba harcamış olması, ken-disi için bunun çok değerli ol-ması ve kaybetmeyi gözealamayacak olmasıdır.

    İşte eğer bir insan boş bu-lunacağı takdirde yapacağıhatayla birlikte kaybede-ceği şeyleri, aksini gözealamayacak kadar önemli

    www.Allahinrizasi.imanisiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 17

  • ve değerli görürse, onda da, iman etme-yen bu insan ile kıyaslanmayacak kadarderin bir akıl ve dikkat tecelli eder. EğerAllah’ın rızasını kazanmayı, dünyadaki

    her türlü çıkar ve menfaatten önde tu-tuyorsa, bir şekilde boş bulunduğu

    takdirde Allah’ın razı ol-

    mayacağı bir durumun oluşma ihtimalinigöze almayacaktır. İşte o zaman müminde, din ahlakına göre yaşamayan bu ki-şiyle kıyas olmayacak kadar büyük bir ti-tizlik gösterecek ve Yüce RabbimizAllah’ın izniyle boş bulunmayacaktır.

    Kuran’da müminlerin Allah korkuların-dan kaynaklanan bu titizlikleri şöylehaber verilmiştir:

    Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O’nugörmedikleri halde) bir haşyet içinde-dirler ve onlar, kıyamet saatinden ‘iç-leri titremekte olanlardır.’ (EnbiyaSuresi, 49)

    Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile(O’nu görmedikleri halde) içleri titre-yerek-korkanlara gelince; onlar için birmağfiret (bağışlanma) ve büyük bir ecirvardır. (Mülk Suresi, 12)

    İnsanlardan öylesi vardır ki,Allah’ın rızasını ara(yıp

    kazan)mak amacıyla nefsini

    İlmi Araştırma, Ocak 201518

    İnsan yaratılış olarak zayıf bir hafızaya,

    hemen dağılan dikkate, gaflete kapılmaya

    müsait bir yapıya sahiptir. Yüce Allah’ın im-

    tihan olarak özel yarattığı bu durumdan

    insan ancak dikkatini sürekli olarak açık tu-

    tarak kurtulabilir. Bunun için, Rabbimiz’in

    her an, her saniye bizimle birlikte olduğunu,

    bizi gördüğünü ve işittiğini bilmek, her işi dü-

    zenleyip denetimi altında tutanın O oldu-

    ğunu unutmamak, tüm hayatımızın

    belirlenmiş bir kader doğrultusunda yaşan-

    dığını hatırlamak, yapılan her işte, görülen

    her görüntüde Allah’ın sonsuz aklını, hay-

    ranlık uyandırıcı sanatını ve O’nun yüce kud-

    retini tefekkür etmek, her zaman tevekküllü

    ve teslim olmak, Allah’ı tesbih etmek ve yü-

    celtmek gerekir.

    İman edenlerin, günlük hayatlarının her

    aşamasında Allah’ı anma ve dua halinde ol-

    maları, kendilerine verilen nimetlere karşı sü-

    rekli olarak için için şükretmeleri, bilerek

    veya bilmeyerek yaptıkları hataları dolayı-

    sıyla bağışlanma dilemeleri ve sık sık

    Allah’ın adını yüceltmeleri onları “Rabbi-

    miz’e dost” kılacak, O’na yakınlaşmalarını

    sağlayacak ibadetlerden biridir. Nitekim bu

    gerçek bir Kuran ayetinde şöyle haber veri-

    lir:

    “... Allah’ı zikretmek ise muhakkak enbüyük (ibadet)tür...” (Ankebut Suresi, 45)

    İnsan Zayıf Yaratılmıştır

  • satın alır. Allah,kullarına karşı şef-katli olandır. (BakaraSuresi, 207)

    İşte onlar, hayırlarda ya-rışmaktadırlar ve onlar bun-dan dolayı öne geçmektedirler.(Mü’minun Suresi, 61)

    Müslümanın DikkatiniAllah’a Yöneltmesi Neleri

    Aklında Tutmasını Sağlar?→→ Daima vicdanınızın sesini dinleyerek

    hareket etmek, 

    → Kendiniz, yakınlarınız aleyhinde deolsa daima adaletli olmak, 

    → Hoşgörülü ve bağışlayıcı olmak, → Müminlere karşı şefkatli ve merha-

    metli olmak, 

    → Büyüklenmekten sakınmak, → Selama en güzel şekilde karşılık ver-

    mek, 

    → Öfkeyi yenmek, → Çok iyi bildiğiniz bir konu bile olsa

    tartışmacı bir üsluptan sakınmak, 

    → İnsanlara gösteriş yapmaktan kaçın-mak, 

    → Üstünlükteki tek ölçünün takva oldu-ğunu unutmamak, 

    → Nefsin daima kötülüğü emrettiğini ha-tırda tutmak, 

    → Her an bir hayır peşinde olmak, → Allah’tan gücü yettiği kadar korkmak, → Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu her

    şeyin üzerinde tutmak, 

    → Yalnızca Allah’tan korkup sakınmak, → İyiliği emredip kötülükten sakındır-

    mak, 

    → Bir kimsenin başka birinin günahınıyüklenemeyeceğini unutmamak, 

    → Allah’ın kibirlenerek övünenleri sev-mediğini bilmek, 

    → Namazlara titizlik göstermek, → Her işte Allah’a yönelip dönmek, → Sahibimizin Allah olduğunu ve tüm

    bunları O’nu razı etmek için yaptığı-mızı unutmamak…

    www.Allahakulolmak.imanisiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 19

  • İlmi Araştırma, Ocak 201520

    � Sevgisizlik öfke meydana getiriyor, sinir bozuk-luğu meydana getiriyor. O nefretle de saldıracak,nefretini tatmin edecek yer arıyor. Hafif bir şey deistemiyor. Yakmak, öldürmek istiyor; kafasını ya-

    racak, kan revan içinde bırakacak. Sinirleri birparça teskin oluyor o zaman, kan görünce. Şeytanınözelliğidir bu; kanla doyar şeytan. 

    (A9 TV; 7 Aralık 2014)

    � Sevgi olmazsa, Allah korkusu olmazsa,merhamet olmazsa 2015’in dehşetlerin,

    acıların yaşanacağı yıl olacağı anlaşı-lıyor. Mehdiyete Allah tamamen dik-kat çekinceye kadar bu olaylar

    devam edecek. Mehdiyeti insanların birkurtuluş olarak göreceği güne kadar budevam edecek.  (A9 TV; 2 Aralık 2014)

    � Mehdiyet devrinde polis olmaz,toma olmaz, gaz olmaz, tuz olmaz.Niye? Sevgi hakim de onun için.Şimdi sevgi hakim değil. Dehşet,şiddet kol geziyor.  (A9 TV; 2 Mayıs2014)

  • İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 21

    a9.com.tr

    � İslam dini dehşet dini gibi gösteriliyor. O yüz-den bu antipati meydana geliyor. Diyorlar ki: “İs-lamofobi.” Dehşetefobi var, dehşetten korkuyorinsanlar. Bir dehşet sisteminden bahsediyorsunsen, İslam diye tanıtıyorsun. Dehşetin adını İslamkoymuşsun. İslam dininde şefkat, merhamet, sevgisanat, estetik, bilim, güzellik her şey var.

    (A9 TV; 1 Aralık 2014)

    � Dünyanın en güçlü silahısevgidir ve samimiyet, dostlukruhu. Bu, pozitif bir elektrikmeydana getirir. Avrupa’nın,dünyanın, bütün insanlarınaradığı da budur.  (A9 TV; 29Kasım 2014)

    � İyiler, güzeller, doğrular, sevgi dolu insanlar bir-birlerini kalben seviyorlar uzaktan; ama bir arayagelmenin yolunu bulamadılar. Bir araya gelmeninyolunu onlara Moşiyah yani ahir zaman Mehdi’sigösterecek.  (A9 TV; 4 Ağustos 2014)

    � Mehdi (as)’ın cemaa-tinin ana vasfı sevgidir;Allah onları seviyor,onlar da Allah’ı seviyor-lar.  (A9 TV; 14 Temmuz2013)

    � Din kökenli, sevgi kökenli, merhamet,şefkat kökenli, Hristiyan’ı da koruyan,Musevi’yi de koruyan, dinsizi de koruyanyoğun bir merhamet, muhabbet, sevgi an-layışının hâkimiyetine Mehdiyet diyoruz. (A9 TV; 17 Eylül 2014)

    � Mehdi (as) sadece sevgi-nin coşkun bir uygulayıcısı.Bütün dünyanın ihtiyacıolan sevgiyi coşkunca dün-yaya dağıtan bir insan.

    (A9 TV; 28 Temmuz 2014)

  • Yüce Rabbimiz’e yakınolabilmek şüphesiz her

    Müslümanın en büyükdileğidir. Peki, Yüce Allah’a

    yakın olabilmek için neyapmamız, neleri ve nasıl

    düşünmemiz gerekir?

    İ nsanlar genellikle güçlü olanın yanında veyakınında olmayı isterler. Bu şekilde hemdiğer insanlar tarafından itibar görür, hemde güçlü olan kişinin kendilerini koruyacağı

    ve gözeteceğini düşünürler. Aslında insanıngüçlünün yanında olma isteği yaratılışın-dan kaynaklanan bir özelliktir. Bu özelliknedeniyle insan tüm hayatı boyuncagüçlü olanı arar, fakat hiçbir zaman bugücü tam olarak bulamaz. İnsanları ya-nılgıya düşüren de işte bu noktadır.Çünkü onlar gücün asıl kaynağınayakın olmak yerine O’nun tecellilerinesığınmakta ve kendileri gibi birer kulolan varlıklardan yardım ummaktadır-lar. Oysa gücün esas kaynağı tüm var-lık âleminin tek sahibi Yüce Allah’tır.Yüce Allah’a yakın olabilmek ise in-sanlara tüm hayatları boyunca aradık-ları huzuru ve güveni verebilecek tekşeydir ve insanın fıtratına uygun olanda budur. İşte bu sırrı kavramış olan

    İlmi Araştırma, Ocak 201522

  • müminler, sadece Allah’a güvenir, O’nudost ve veli edinir ve kendilerini O’nayaklaştıracak vesileler ararlar. YüceAllah’a yakın olabilmek ise Kuran ahlakınıtam yaşamak, Kuran’ı rehber edinmeklemümkün olur.

    Yüce Allah’ın Sonsuz Büyüklüğünü ve

    Kudretini DüşünmekYüce Allah, insanların Kendi büyüklü-

    ğünü kavrayabilmeleri için evrendeki dü-zeni saymaya güç yetiremeyeceğimizkadar çok detayla birlikte yaratmıştır. Ku-ran’da Yüce Allah bu gerçeğe , “... sizingerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğinive gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi ku-şattığını bilmeniz öğrenmeniz için”(Talak Suresi, 12) ayetiyle dikkat çekmek-tedir. Yüce Allah’ın aklı, ilmi ve kudretisonsuzdur.

    Allah sonsuz kudretini ve ilmini mev-cut olan her varlıkta gösterir. İnsan vücu-dunun her detayındaki mükemmellikte,

    çiçeklerin görünümlerindeki, renk ve ko-kularındaki güzellikte, gökyüzünün vekainatın ihtişamında, gezegenlerin yö-rünge düzeninde, denizlerin derin-liklerindeki balıklarda ve aklınızagelecek her şeyde açıkça görülentasarım, düzen ve mükemmellik,Allah’ın varlığının ve sonsuz gücü-nün çok açık delillerindendir. YüceAllah’ın sonsuz gücüne ve aklınabirkaç örnek verebiliriz:

    İnsana göre “sonsuz” olan, Rab-bimiz’in ilmiyle belirlenmiş ve bitmiş-tir.

    Yüce Allah, insanınhiç bilmediği ve sahipolduğu sınırlı akıllaanlamakta güçlükçekeceği pek çok

    www.Allahakulolmak.imanisiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 23

    “Kullarım Beni sanasoracak olursa,muhakkak ki Ben pekyakınım. Bana dua et-tiği zaman dua edeninduasına cevap veririm.Öyleyse, onlar daBenim çağrıma cevapversinler ve Bana imanetsinler. Umulur kiirşad olurlar.” (Bakara Suresi, 186)

  • şey yaratmaya kadirdir.

    Dünyada kullarına verdiği ucubucağı belli olmayan her şeyin hazineleri

    O’nun Katındadır.

    İnsanlık tarihinin başından bugünekadar milyarlarca değişik insan tipi, milyarlarca

    değişik parmak izi yaratmıştır ve eğer dilerse bukişilerden sonsuz sayıda daha yaratabilir.

    Yüce Allah bizim görmediğimiz birçok âlemive varlığı da yaratmıştır. Örneğin Kuran’da varlıkları

    bildirilen melekler ve cinler farklı boyutlarda yaşayanvarlıklardır.  

    Rabbimiz sonsuz sayıda evren, sonsuz sayıda varlık,sonsuz sayıda mekân yaratmaya güç yetirendir. Dahası her

    birini birbirinden çok daha farklı özelliklerle yaratabilir. Nite-kim ahirette cenneti ve cehennemi yaratacaktır. Cennet ve ce-

    hennem bizim dünyada alışık olduğumuzdan çok daha farklı biryaratılışta olacaktır.

    İşte yukarıda birkaç örnekle sınırlandırdığımız konuları mümin-ler sürekli olarak düşünürler, Yüce Allah’ı ve yaratma sanatındakiüstün aklı ve ilmi tefekkür ederler. Bu şekilde Yüce Allah’ın gücü

    ve büyüklüğünün sınırsızlığını her şeyin O’nun dilemesiyle is-tediği anda gerçekleştiğini kavrarlar. Yüce Allah’ın, ilmininsonsuzluğunu düşünmek ve O’nun kadrini hakkıyla takdiredebilmek müminlerin Yüce Allah’a yakınlaşmasındaki enbüyük vesilelerden biridir. Kuran’da Rabbimiz’in sonsuzgücü bir ayette şöyle bildirilir: 

    Allah... O’ndan başka ilah yoktur. Diridir, kâimdir. O’nuuyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa

    hepsi O’nundur. İzni olmaksızın O’nun Katında şe-faatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve ar-

    kalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediğikadarının dışında, O’nun ilminden hiç-

    bir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar.O’nun kürsüsü, bütün gökleri

    ve yeri kaplayıp-kuşat-mıştır. Onların

    İlmi Araştırma, Ocak 201524

  • korunması O’na güç gelmez. O, pekYücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi,255)

    Allah’ın İsimlerini DüşünmekYüce Allah’ın isimlerini tefekkür etmek,

    O’na yakın olmayı sağlayacak önemli ve-silelerden biridir. Çünkü Allah’ın isimlerihakkında düşünen bir kişi öncelikleAllah’ın her yerde olduğunu, bütün insan-lara olduğu gibi bize de şah damarımızdandaha yakın olduğunu, her yaptığımızaşahit olduğunu, herşeyi gördüğünü, söyle-diğimiz tüm kelimeleri işittiğini, içimizdenettiğimiz tüm duaları bildiğini, her an ya-nımızda olduğunu, rızık verenin, hastalan-dığımızda şifa verenin O olduğunu, biziyokluktan yarattığını anlar. Bu nedenleyalnızca O’na kulluk etmesi ve O’nun rı-zasını araması gerektiğini kavrar. Bunu an-layan bir kişi ise Yüce Allah’ın hoşnutolacağı amellerde bulunmak için büyükçaba sarf eder. Allah rızası için samimi-yetle yapılan her amel ise kişiyi YüceAllah’a yakınlaştıran önemli bir vesileolur. Hz. Musa (a.s.)’ın Rabbimiz’e yakın-

    laşmak için ettiği dua bu konuda örnektir.Bu dua Kuran’da şu şekilde bildirilmiştir:

    ...sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki:“Rabbim, doğrusu bana indirdiğin herhayra muhtacım.” (Kasas Suresi, 24)

    Allah’ın Uyarıp KorkutanAyetlerini Düşünmek

    “Artık ‘kötülüğü örgütleyip düzenle-yenler’, Allah’ın, kendilerini yerin di-bine geçirmeyeceğinden veyaşuuruna varamayacakları yerdenazabın gelmeyeceğinden emin mi-dirler?” (Nahl Suresi, 45) ayetindedikkat çekildiği gibi Yüce Allah Ku-ran’daki pek çok ayette kullarını uya-rıp-korkutur. Kuran’da Yüce Allah’ınuyarıp-korkutan ayetlerini okumakve üzerinde düşünmek ise, YüceAllah’a yakınlaşmayı sağlayan önemlibir vesiledir. Çünkü Rabbimiz’in uyarıpkorkutan ayetleri hak-kında düşünen birmümin Allah’tan çokkorkar. Allah’tan

    www.a9hd.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 25

  • korkan kişi ise nefsindeki kötülük-leri temizler, sabırlı, kararlı, cesur,

    güzel ahlaklı olur ve gerçek anlamdasamimi olarak iman eder, Yüce Allah’a

    tutkulu bir sevgi hisseder. Aşkla ve büyükbir tutkuyla Allah’a bağlanan bir müminise elbette Allah’a çok yakınlaşır.

    Cehennemi Tefekkür Etmek Yüce Allah, Kuran’da samimi olarak

    iman eden kullarını cennetle müjdelemiş-tir. Elbette cennet ayetlerini okumak vebunlar hakkında düşünmek kişiye çok

    büyük bir şevk ve coşku verir. YüceAllah’a yakınlaşmaya ve bir an önceO’na kavuşma heyecanına vesile olur.

    Ancak sadece cenneti düşünmek insanırahata yönelten bir tutuma sürükleyebilir

    ve Allah esirgesin bu kişi “nasıl olsa cen-nete giderim”, “nasıl olsa bağışlanırım”gibi sapkın bir düşünceye kapılabilir. Budüşünce ise kişinin kendini çok beğen-

    mesine ve ilah edinmesine neden olur veonu Yüce Allah’tan uzaklaştırabilir. Nite-

    kim bu tehlikeye karşı pey-gamberler bile Yüce

    Allah’a Müslümanolarak canlarınınalınması için dua

    etmiş lerdi r .Hz. Yusuf (a.s.)’ınduası bu bakımdan Ku-ran’da örnek gösterilir. Hz.Yusuf (a.s.) Yüce Allah’a şöyle duaetmiştir:

    “Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay veonu yönetme imkanını) verdin, sözle-rin yorumundan (bir bilgi) öğrettin.Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyadave ahirette benim velim Sensin. Müslü-man olarak benim hayatıma son ver vebeni salihlerin arasına kat.” (Yusuf Su-resi, 101)

    İşte müminlerin bu tehlikeye karşı ken-dilerini koruyabilecekleri en güzel tutumcehennemi tefekkür etmek olmalıdır.“Orada kendileri için, ‘kemikleri çatırda-tan inlemeler vardır. Onlar orada işit-mezler de.” (Enbiya Suresi, 100) ayetindehaber verildiği gibi cehennemdeki sonsuzazaplarla dolu ortamı düşünmek insanıniçi titreyerek korku duymasına neden olur.Cehennem tefekkürü müminin ahlakınıgüzelleştirir, ibadetlerini ve Yüce Allah’ınsınırlarını titizlikle korumasına, daimaAllah rızasının en fazlasını gözetmesine

    ve O’na daha çok yakınlaşmasına ve-sile olur.

    İlmi Araştırma, Ocak 201526

  • Dünya Hayatının Geçiciliğinive Ölümü Düşünmek

    Dünya hayatında sahip olunan her şeyinbir gün mutlaka bozulduğunu, eskidiğinihatta yok olduğunu düşünmek insanaölümü dolayısıyla da tek gerçeğin sonundaYüce Rabbimiz’e kavuşmak olduğunu ha-tırlatan bir durumdur. Bu gerçeği bir ayetteYüce Allah şöyle bildirmektedir:

    www.Kuranyeterlidir.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 27

    İnsanlarınbüyük bir

    çoğunluğu YüceAllah’ı kendi-

    lerinden uzakzanneder. Oysa gerçekte,

    Rabbimiz,”Muhakkak Rab-bin insanları çepeçevre kuşat-

    mıştır” (İsra Suresi, 60) ayetindebuyrulduğu gibi insanlara çok yakındır. İn-

    sanın her durumunu görür, her konuşmasınıişitir. Hatta içinden geçen düşünceleri, kalbindeki sıkıntı ve

    vesveseleri bilir. Allah bir ayetinde bu gerçeği şöyle bildirmekte-dir: “Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler

    vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından dahayakınız.” (Kaf Suresi, 16) İnsanın yapması gerekense Rab-bimizin kendine aslında zaten yakın olduğunu fark edip

    buna şükretmek ve Allah’a her an yönelmektir.

  • “(Yer) Üzerindeki her şeyyok olucudur; Celal ve ikram

    sahibi olan Rabbinin yüzü (ken-disi) baki kalacaktır.” (Rahman Suresi,26-27)

    Bediüzzaman Hazretlerinin de “Nasi-hat istersen ölüm yeter. Evet, ölümü düşü-nen, dünya sevgisinden kurtulur veahiretine ciddî çalışır” sözünde belirttiğigibi; ölümü çokça düşünmek kişiyi dün-yaya bağlılıktan uzaklaşıp Rabbimiz’e ya-kınlaştıran bir yoldur. Nitekim çağınınmüceddidlerinden olan İmam Gazali deölümü “sevgiliyi sevgiliye kavuşturan birköprü“ olarak nitelendirerek insanınAllah’a yakınlaşmasında ölümü düşünme-nin önemini bir kez daha bizlere hatırlat-maktadır.

    Dikkat ve Şuur AçıklığıDikkat ve şuur açıklığı da Yüce Allah’a

    yakınlaşmaya vesile olacak yöntemlerdenbiridir. İnsan yaratılış olarak zayıf bir ha-fızaya, hemen dağılan dikkate, gaflete ka-pılmaya müsait bir yapıya sahiptir. YüceAllah’ın imtihan olarak özel yarattığı budurumdan insan ancak dikkatini sürekli

    olarak açık tutarak kurtulabilir. Bununiçin, Rabbimiz’in her an, her saniye bi-zimle birlikte olduğunu, bizi gördüğünüve işittiğini bilmek, her işi düzenleyip de-netimi altında tutanın O olduğunu unut-mamak, tüm hayatımızın belirlenmiş birkader doğrultusunda yaşandığını hatırla-mak, yapılan her işte, görülen her görün-tüde Allah’ın sonsuz aklını, hayranlıkuyandırıcı sanatını ve O’nun yüce kudre-tini tefekkür etmek, her zaman tevekküllüve teslim olmak, Allah’ı tesbih etmek veyüceltmek gerekir.

    İman edenlerin, günlük hayatlarının heraşamasında Allah’ı anma ve dua halindeolmaları, kendilerine verilen nimetlerekarşı sürekli olarak için için şükretmeleribilerek veya bilmeyerek yaptıkları hatalarıdolayısıyla bağışlanma dilemeleri ve sıksık Allah’ın adını yüceltmeleri onları“Rabbimiz’e dost” kılacak, O’na yakınlaş-malarını sağlayacak ibadetlerden biridir.Nitekim bu gerçek bir Kuran ayetindeşöyle haber verilir:

    “... Allah’ı zikretmek ise muhakkak enbüyük (ibadet)tür...” (Ankebut Suresi,45)

    İlmi Araştırma, Ocak 201528

    Allah’a Yakın Olmanın ÖnemiYüce Allah’ı tanımanın, kavramanın ve imanda derinleşmenin bir sınırı yoktur. Bir

    insan Yüce Allah’a yakın olmak ve O’nu daha iyi tanımak için ne kadar fazla çaba har-

    carsa, ne kadar fazla düşünürse, imanı, aklı ve Allah korkusu o derece güçlenir. Bu ne-

    denle Allah yolunda hizmet etmek için büyük çaba harcayan ve O’na yakınlaşmak için

    derin tefekkür eden müminler, Allah’tan çok korkan ve Allah’a bütün kalbiyle bağlı olan

    insanlardır. Müminlerin Allah’ın hükümlerini uygulama konusunda gösterdikleri titizlik

    ve vicdanlarını kullanma konusundaki hassasiyetleri, O’nun sevgi ve rızasını kazanmak

    ve O’na yakınlaşmakta en etkili tek yoldur. Nitekim Yüce Rabbimiz iman edenleri Zatı’na

    yakınlaşmaya Kuran’da şöyle davet etmektedir:

    “Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının ve (sizi) O’na (yaklaştıracak) vesile arayın;O’nun yolunda cehd edin (çaba harcayın), umulur ki kurtuluşa erersiniz.”” (MaideSuresi, 35)

  • B azı insanlar istemedikleri şekildegelişen olaylara aksilik derler.Ancak bu kişiler yaşadıkları birolayı “aksilik” zannetseler de aslında endoğrusu kaderde o olayın tam olarak o şe-kilde olmasıdır. Gün içinde insanlarıüzen, rahatını kaçıran, kızdıran, sıkan, ak-silik, terslik denilen olayların hikmet vehayırlarını Allah o anda gösterse kişi üzül-mesinin ne kadar yanlış olduğunu anlaya-cak ve tam tersine sevinç ve neşe içindeolacaktır. Kader kişiye bütün olarak gös-terilecek olsa ya da aksilik gibi görünenolayları kader içerisinde görecek olsa,olanlar için hiç üzülmeyecektir.

    İnsanların çoğu doğum, ölüm, ecel,rızık gibi konuların dışındaki şeylerin haşakaderde olmadığını, aksilikten, tedbirsiz-likten dolayı meydana geldiğini dolayı-sıyla da kaderle bağlantılı olmadığınıdüşünürler. Halbuki bu yanılgı onları ka-derde tespit edilmiş olaylara karşı isyanasürükler, onların hüzün duymalarınasebep olur. Ayrıca tüm olayları aleyhle-rinde değerlendirmeleri de onlara kesinti-siz bir azap yaşatır. Bunun sonucu olarakduygusal insanların neşeli halleri de çokkısa ve anlık olur. Bir şeye çok sevindiktenkısa süre sonra akıllarına üzülecekleri birşey getirip tekrar karamsar ruh haline geridönerler.

    Tüm bunlar din ahlakına göre yaşama-manın doğal ve kaçınılmaz sonuçlarıdır.İman olmadığında kişi hüzne ve umutsuz-luğa mahkum olur. Nitekim dünyada,Allah’ın emir ve tavsiyelerini gözetmeksi-zin ömürlerini sorumsuzca tüketenler ahi-rette bu mutsuzluklarını kendileri ikraretmektedirler:

    Dediler ki: “Rabbimiz, mutsuzluğumuzbize karşı üstün geldi, biz  sapan birtopluluk imişiz.” (Müminun Suresi,106)

    Allah kişiyi dünyada birtakım sıkıntı vezorluklarla deneyebilir. Ancak mümin Ku-ran’dan habersiz kimseler gibi, Allah’ınimtihan için yarattığı sıkıntılar karşısındahüzne ve karamsarlığa kapılmaz, duygu-sallaşmaz. Çünkü bilir ki Allah, kendisininbu sıkıntı karşısında nasıl davranacağınıdenemektedir.

    Allah mümin kullarına Kuran’da şöylevaat etmiştir:

    Haberiniz olsun; Allah’ın velileri, onlariçin korku yoktur, mahzun da olmaya-caklardır. Onlar iman edenler ve(Allah’tan) sakınanlardır. Müjde,dünya hayatında ve ahirette onlarındır.Allah’ın sözleri için değişiklik yoktur.İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk’budur.  (Yunus Suresi, 62-64)

    www.Kadernedir.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 29

  • İlmi Araştırma, Ocak 201530

  • Allah’a iman eden, içinde ahiret kor-kusu duyan, ihlaslı bir müminin bakışla-rında derin bir tevazu, teslimiyet veolgunluk göze çarpar. Gözlerinde dün-yevi tutkulardan uzak ve olgunluğa ulaş-mış bir insanın mutmain olmuş bakışlarıvardır. Allah’a iman ettiği, akıllı ve şuurlubakışlarından açıkça anlaşılır. PeygamberEfendimiz (s.a.v.) bir hadisinde;

    “Ölümü en çok hatırlayanı ve ölümdensonraki (hayatı) için en güzel şekildehazırlananı. İşte onlar en akıllı-şuurluolanlardır” şeklinde buyurmuştur. (İbniMace, Cilt 10, Syf.540)

    İşte bu şuura sahip bir Müslümanın gö-zünün ifadesine doğal olmayan anlamlarverme çabasında olmaması, aksine bakış-larını rahat bırakmış, güven telkin eden biranlam taşıması ruhunun, imanın kuvve-

    tiyle sakinleşmiş olduğunu gösterir. Bakış-ları; güzel ahlaklı, Allah korkusu içindeyaşayan bir insanın bakışlarıdır. Bu bakış-larda heybet ve keskinlik vardır.

    Basitlik Kültürünün Etkisindeki Çoğu İnsan, Bu Kültürün Tüm Çirkinliklerini Bakışları ileOrtaya KoyarBasitlik kültürünün etkisindeki insanlar

    bazı durumlarda kendileri bu kültürü nekadar saklamak isteseler de bakışları ken-dilerini ele verir. Örneğin Müslümanlarınheyecanlarını, mutluluklarını ve şevkleriniifade eden canlı bakışlarının aksine bu ki-şilerin gözlerinde kimi zaman matlık vedonukluk hakim olur. Kastedilen, bu insa-

    www.kolaylikdiniislam.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 31

  • nın kişilik olarakson derece canlı, dışa dönük, insanlarla

    kolay diyalog kurabilen bir yapısı olsa bileAllah’tan gafil, ahiretin varlığını tam ola-rak kavrayamamış olmasının bakışlarındaoluşturduğu özel bir boşluk ve cansızlık-tır.

    Kuran’da bu donuk bakışların oluşma-sına, kalbin Allah ile birlikte olmamasıyani gafletin neden olduğu bildirilir. Boşve gafil bakışlara bir ayette şu şekilde işa-ret edilir:

    Onlar, Allah’ın, kalplerini, kulaklarınıve gözlerini mühürlediği kimselerdir.Gafil olanlar onların ta kendileridir.(Nahl Suresi, 108)

    Yaşadığı kirli kültürün etkisiyle oluşanbu bakış şekli, insan ne kadar bakışlarınıanlamlı göstermek için çabalasa da, bukültürü bırakıp Allah’a samimi bir Müslü-man olarak iman etmedikçe, heybetli,güzel ve anlamlı gerçek bir bakışa dönüş-mez. Bunu kişi ancak sahte olarak eldeedebilir. Çünkü yaşadığı kültürün çoğun-lukla dinden uzak, ufku dar olan anlayışı,

    kişide dikkat çeken, hayranlık uyandırangerçek bir güzellik oluşmasını adeta im-kansızlaştırır. Aksine insanı itici ve gerekbakışlarıyla gerekse tavırlarıyla rahatsızlıkveren biri haline sokar. Bakışlarında tamanlamıyla birebir bağlantı kurulabilecek,karşılıklı konuşulabilecek, fikir alışverişiyapılabilecek bir anlam oluşmaz.

    Basit Bakışlara Sahip İnsanların Alaycı Bir İfadeleri VardırKirli kültürü yaşayan kimi insanların ise

    kendi akılsızlıklarını gizlemek için herolayda kendilerince alay edecek bir yönbulmaya çalışmaları, gözlerinde rahatsızeden alaycı bir ifade oluşmasına nedenolur. Oysa düşüncesini açık yüreklilikle,dürüstçe söylemek yerine alaya başvur-mak, karşısındakini küçümseyerek ken-dini yüceltmeye çalışmak genel olarakbasit insanların kullandıkları ve gerçektekendilerini küçültücü bir yöntemdir. Bubakışların arkasında çoğunlukla aslındahiç kimseyle alay edecek hali olmayan,

    İlmi Araştırma, Ocak 201532

  • aksine birçok konuyu diğer insanlar gibi derin-lemesine kavrama yeteneği bile olmayan zayıfbir kişilik yatmaktadır.

    Allah’ın büyüklüğünü hakkıyla kavrayabilenbir insan asla bakışlarına alaycı bir ifadeyi ya-kıştırmaz. Her zaman Allah’ın huzurundakiacizliğinin bilincindedir. Bu nedenle böyle birahlak ve tavır bozukluğu içine hiçbir zaman gir-mez. Aklı ve vicdanı, bakışlarının her zamandoğal ve samimi olmasını sağlar. Samimi birMüslümanın gözünde akıllı, insancıl, sıcak, sa-mimi ve dostane bir ifade vardır. Bakışlarıyla gü-venilir olduğunu, yüksek bir ahlak içindeyaşadığını karşı tarafa yansıtır. Bunun yanındabakışları basitliğe karşı adeta kalkan gibi engel-leyici bir görev üstlenir. Basit bir bakışla onabakan ondan asla beklediği karşılığı alamaz.

    İman Zafiyeti İçindeki Kişinin Bakışlarında Boşluk Dikkati Çeker Çevresindeki her şeyde Allah’ın tecellilerini

    gören ve O’nu yücelten bir insanın bakışındayüksek bir şuur açıklığı, dikkat

    ve keskinlik göze çarpar.Allah’ın yarattıkla-

    rına karşı hayran-

    www.idealmuslumankadin.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 33

    Bir kişi Allah’a aşkla,coşkuyla ve tutkuyla

    bağlıysa, Allah’a tam teslimiyetliyse, Allah’a ve

    tecellilerine saygısıkusursuzsa, Allah’a ve

    yarattıklarına değerveriyorsa bu kişinin

    gözünün ve bakışlarınınetkisi dünyadaki en büyükmanevi güçlerden biridir.

    İşte ruhun derinliğini yansıtan böyle anlamlı

    bir gözden etkilenme vealınabilecek zevk de o

    derece yüksek ve şiddetliolur. Bu ise Allah’ın birmucizesi olarak sadecesamimi Müslümanlara

    has bir özelliktir.

  • lığı, sevgisi veilgisi gözlerine bakıldığında anla-

    şılacak şekilde açık olur. Ancak çevresinetam olarak bu şekilde bakmayan, aksineçoğunlukla insanları Allah’tan bağımsızvarlıklarmış gibi değerlendiren, dünyanınAllah’ın kontrolü altında olduğunu unuta-bilen biri, bakışlarında da bunun nedenolduğu boşluğu ve çoğu zaman tedirgin-liği yansıtır.

    Kalbinde Allah sevgisi gereği gibi oluş-madığından, O’nun yarattıklarına karşıduyduğu sevgi de zayıf olur, gözünde ger-çek sevgiye dair anlamlar oluşmaz. Ak-sine bu kişiye ne kadar dostanedavranılırsa davranılsın buna ancakiçinde yaşadığı basit kültürün sevgi anla-yışıyla karşılık verebilir. Çünkü basitlikonu, Allah’a ve insanlara olan sevgisinigüçlendirecek nedenleri kafasında tam to-parlamaktan dahi alıkoyan, gaflete sürük-leyen bir kültürdür. Bu kültürünetkisindeki kişi olabildiğince yüzeysel vedar düşünen bir mantık örgüsüne sahiptir.

    Bakışlarında İticilik Vardır Basitliğin kirli kültürü, kişinin doğal ha-

    linde bile bakışlarına itici anlamlar ve şe-killer vermesinde de etkili olur. Örneğinbu kültürün içinde yaşayan kişiler, basit-liğin çirkinliklerinden biri olan dediko-duyu yaparlarken gözlerini kısarakkonuşurlar. Benzer şekilde hayret ya daşaşkınlıklarını ifade etmek için gözleriniolabildiğince açar, çirkin bir görünüm ser-gilerler. Kültür ortaklığı içinde olduklarıkişilerle gizlice yaptıkları konuşmalar sı-rasında ise etrafı kontrol eden, sürekli sağasola hareket eden bakış şeklini kullanırlar.Bunun dışında bu insanların kendilerini il-gilendirmediğini bildikleri halde merak et-tikleri konularda özel olarak kullandıklarıkaçamak bakış şekilleri vardır. Bu, sezdir-meden, göz ucuyla ya da başka bir yerebakıyormuş gibi yapıp, merak edilen şeyegöz atma şeklindedir.

    Bu kirli kültürü paylaştıkları insanlarlakarşılıklı bakışarak sessiz anlaşma yapar-lar. Ortama ve duruma göre birbirlerine

    İlmi Araştırma, Ocak 201534

  • karşı çeşitli manalaragelen bakışlar kullanır ve kaş göz işaret-leri yaparlar. Bu bakışmalar ve işaretleşmelerkimi zaman ortamda bulunan bir kişiyle alayetme, kimi zaman da buna benzer alt kül-türe ait bir düşünceyi aralarında gizliden giz-liye aktarma amacıyla kullanılır. Allah bukültür içindeki insanların kullandığı alay, ba-kışma ve işaretleşme gibi basit kültüre aitsessiz haberleşme yöntemlerinin suç vegünah işleyenlerin de kullandığı bir yöntemolduğunu Kuran’da bildirir:

    Doğrusu, ‘suç ve günah işleyenler,’ kimiiman edenlere gülüp-geçerlerdi. Yanla-rına vardıkları zaman, birbirlerine kaş-göz ederlerdi. (Mutaffifin Suresi, 29-30)

    Bir başka ayetinde ise Allah “Arkadançekiştirip duran, kaş göz hareketleriylealay eden her kişinin vay haline;” (Hü-

    meze Suresi, 1) şeklinde buyurmakta ve in-sanları böyle bir ahlaka karşı uyarıp

    korkutmaktadır.

    www.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 35

    Suni Bakışlardan Kurtulmak İçin Allah’a

    Tam Teslim Olmak GerekirSamimiyeti bilmeyen, yapmacık ta-

    vırlar gösteren kişilerin bakışları ve mi-

    mikleri genellikle sadece gösteriş

    amaçlı olduğundan sunidir. Bu kişiler

    zaman zaman müminlerin hissettikleri

    güven ve huzuru kendi bakışlarına

    yansıtmak ve karşılarında da güzel

    bakan gözler görmek özlemi duysalar

    da istedikleri güzellik ve etkileyiciliğe

    asla sahip olamazlar. Çünkü Allah,

    Kendisini gereği gibi takdir edip seve-

    meyen, Kendisine derinden bağlan-

    mayı bilmeyen bir ruha böyle

    güzelliği hiçbir zaman nasip etmez.

    Bu kişilerin genel karakter özellikleri

    incelendiğinde egoist, bencil, güven-

    siz, sevgisiz, saygısız ve hiçbir şeye

    değer vermeyen kişiler oldukları görü-

    lür. Bu kişilerin özlem duydukları gü-

    zelliğe ve estetiğe kavuşmaları için

    öncelikle Allah’a tam teslim olma-

    ları, Allah’ın istediği ahlakı yaşa-

    maları ve kendilerine bakan

    gözleri de kendi gözlerini de

    Allah’ın yarattığını düşünme-

    leri gerekir.

  • Akıllı insan, kendisini dışarıdan seyret-mesini bilen ve güzel olmayan tavırlarını,mimiklerini teşhis edip düzelten insandır.Dolayısıyla bakışlarındaki bozukluğu dateşhis edip hemen değiştirebilir. Basitinsan ise böyle bir değerlendirme ve özeleştiriyi yapabilecek bir akla sahip değil-dir. Kendisini dışarıdan bakan biriningözü ile değerlendiremez, anormalliğikendisine tarif edilse bile bunu bir türlüanlayamaz. Çünkü ona göre bu bakış şe-killerinde bir sakınca yoktur, hatta bunla-rın son derece insani tepkiler olduğunubile öne sürebilir. Basitlikle insaniyeti ayırtedemeyecek kadar yüzeysel bir bakış açı-sına sahiptir.

    Bir insanın elbette ki çok şaşırdığı biranda gözleri büyüyebilir, meraklandığı sı-rada gözünde buna dair bir ifade oluşabi-lir. Fakat burada kastedilen basitinsanların bakışlarındaki tepkilerin doğal-lıktan çok uzak olması ve bunu özel biryöntem olarak kullanmalarıdır. Şaşırma-dıkları halde şaşırmış gibi yapmaları, ge-reksiz merak sonucu kaçamak bakışlarkullanmaları, gizlice dedikodu yaparkenetrafı bakışlarıyla kollamaları, tecessüs et-meleri yani bir kişiye onun kusurlarınıaraştıran, inceleyen bakışlarla bakmaları...

    Bunların hiçbiri insani ve makul bakış-lar değildir. Aksine yaşadıkları derin gaf-letin ve basitliğin sonuçlarıdır. KalbiniAllah’a bağlamış, O’nun kendisini her angördüğünü, sarıp kuşattığını bilen birMüslümanın gözünde bu tip ifade ve ba-kışlar oluşmaz. Bu kişiler etrafa boş bakış-larla bakarken Allah’ın kendilerinigördüğünü, Allah’ın “Gözler O’nu idrakedemez; O ise bütün gözleri idrak eder.O, latif olandır, haberdar olandır.” (Enam

    Suresi, 103) ayetinde bildirdiği gibi göz-lerini idrak ettiğini unutmaktadırlar. Allahbir başka ayette ise, “(Allah,) Gözlerin ha-inliklerini ve göğüslerin sakladıklarınıbilir.” (Mümin Suresi, 19) şeklinde buyur-makta ve insanın açığa vurmadığı düşün-celerinin Allah’tan gizli kalamayacağı gibihiçbir bakışının da gizli kalamayacağınadikkat çekmektedir.

    Allah’a samimi olarak iman eden,Allah’ın kendisinden her haliyle razı ol-masını isteyen bir insan, basit bakışlarınher türlüsünden sakınır. Kalbini ve vicda-nını her zaman temiz tutar. Çünkü din ah-lakına muhalif olan ve Allah’ın Kuran’darazı olmadığını bildirdiği bu basit tavırlarkişinin Allah Katında beklediği karşılığı al-masını engelleyebilir. Bu nedenle insanınbasitliğe; basit kültüre ait bakışların oluş-masına neden olan düşüncelere, mantıkbozukluklarına karşı duyarlı olması gere-kir. Allah’a karşı samimi olmaya kararveren bir kişi, içinde yaşadığı bu kültür veonun kirli tavırlarından kendini uzaklaştı-rıp Allah’a bu tavırlarından dolayı tövbeetmeli, ardından da daha önceki tutumun-dan vazgeçtiğini Müslüman ahlakını ya-şama konusunda ciddi bir kararlılıkgöstererek ortaya koymalıdır.

    Allah Kuran’da; Ve ‘çirkin bir hayasız-lık’ işledikleri ya da nefislerine zulmettik-leri zaman, Allah’ı hatırlayıp hemengünahlarından dolayı bağışlanma isteyen-lerdir. Allah’tan başka günahları bağışla-yan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötüşeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir.(Al-i İmran Suresi, 135) şeklinde bildire-rek çirkin tavırlardan vazgeçerek tevbe et-menin samimi Müslümanlara ait birözellik olduğunu haber vermektedir.

    İlmi Araştırma, Ocak 201536

    Akıllı Bir İnsan Hatalarını Hemen Tespit Eder ve Düzeltir

  • Allah sonsuz kudretini ve ilmini mevcutolan her varlıkta gösterir. İnsan vücudununher detayındaki mükemmellikte, çiçekleringörünümlerindeki, renk ve kokularındaki gü-zellikte, gökyüzünün ve kainatın ihtişa-mında, gezegenlerin yörünge düzeninde,denizlerin derinliklerindeki balıklarda ve ak-lınıza gelecek her şeyde açıkça görülendüzen ve mükemmellik, Allah'ın varlığınınve sonsuz gücünün çok açık delillerindendir.Her gün gözlerimizin önünde müthiş bir gü-zellik sergilenir. Saymakla bitiremeyeceği-miz kadar çok çeşitte bitki, hayvan, yiyecekve içecekler ve daha milyonlarca çeşitte ni-metler...

    İnsan ancak gördüğü görüntüleri Allah’ınyarattığının şuurunda olursa kalbinde bugüzel etkiyi yakalayabilir. Yoksa yeryüzündebirçok insan, Allah’ın ayetlerini görüp, sa-kince yolarına devam eder. Kalplerinde her-hangi bir etki, sevgi, heyecan ve güzellikoluşmaz. Onlar da çok güzel sofralara otu-rup nimetleri yiyip içerler, onlar da harikamanzaralı evlerde otururlar, birbirindengüzel çiçeklerle bezenmiş bahçelerde gezer-ler. Fakat Allah sevgisi olmadığında kalpbomboş olur. Allah’ın yeryüzünde yarattığınimetler, benzersiz yaratışının delilleri bu in-sanların kalbinde müminde oluşturduğu et-kiyi ve heyecanı oluşturmaz. Bu insanlarAllah’ın ayetlerini görüp, geçip giderken ve

    yollarına devam ederken, aslında ne kadarbüyük bir kayıp içinde olduklarının farkındabile değillerdir. Allah ayetinde işte bu insan-ların varlığını haber vermektedir.

    İnanmayanların bir kısmı da, Allah'ın var-lığını ve kudretinin sonsuzluğunu fark etme-lerine rağmen, kibirlerinden dolayı inkarederler. Akıl sahibi olmadıkları için Allah'ınvarlığının ve büyüklüğünün, tüm varlıklardagörülen açık delillerini de göremezler.Ayette, insanların içinde bulundukları bugaflet de bildirilmektedir.

    Bu delilleri ancak, çevrelerindeki varlıkla-rın amacı ve işaret ettikleri üzerinde düşü-nen, muhakeme yeteneği açık, aklını vevicdanını kullanabilen insanlar görebilmek-tedirler. Bunlar da iman edenlerdir. Mümin-lerin en önemli özelliklerinden biri, derindüşünebilmeleridir. Samimi bir yaklaşımla,hür bir akılla ve yüzeysel olmayan bir şekildedüşünebilme özelliğine sahip olan mümin-ler, bu sayede, Allah'ın yaratışındaki sanatınıve gücünü görerek, O'nun büyüklüğünü vekudretini takdir ederler. Aklını kullanan in-sanlar Allah'ın ayetlerini her yerde Allah’ınizniyle fark edebilirler.

    İlmi Araştırma, Ocak 2015 37

    www.Kurandancevaplar.com

    www.ilmiarastirma.net

  • İ nsanın nefsi ile vicdanı yaratılışı ge-reği her an çatışma halindedir, vicdandaima Allah’ın istediği şekilde hare-ket etmeyi ilham ederken, nefis de süreklikötülüğü emreder. Nefis durmaksızınverdiği telkinlerle insanları doğru yoldanuzaklaştırmaya ve onları felakete sürük-lemeye çalışır.

    Çoğunlukla nefislerine uymayı terciheden insanlar Allah’ın kendilerinden is-tediklerini uygulamamak için birtakımbahaneler ileri sürerler. En çok kullandık-ları bahane ise kalplerinin temiz olduğuve bu nedenle de başka bir şey yapmala-rının gerekmediğidir.

    Toplumda bir insanın “temiz kalpli ve

    iyi biri” olarak bilinmesi oldukça önem-lidir. Ancak Allah’ın bizden istediği kalptemizliği, bazı insanların anladığı gibi birtemizlik değildir. “Kalp temizliği”ninöneminden yola çıkarak, “ben insanlarahiç kötülük yapmıyorum, demek kiAllah’ın istediği ahlaktayım” demek,kendi kendini aldatmaktan başka bir şeydeğildir.

    Bununla birlikte bazı insanlar, aradasırada fakirlere yardım ederek, hayvan-lara yiyecek vererek, komşularına gülüm-seyerek, “iyi insan” olarak tanınabilirler.Bu kişiler pek çok insanın cesaret edeme-yeceği fedakarlıkta bulunabilirler, herzaman tevazulu olabilirler, affedici de

    İlmi Araştırma, Ocak 201538

    “Benim kalbim zaten temiz, Allah beni affeder...”Bu tür sözleri etrafta birçok kişiden sıkça duyarız.Gerçekte insanların kendi ürettikleribir bahaneden ibaret olan bu son dereceyanlış mantık, vicdanın sesini susturmakiçin öne sürülür. Acaba gerçekten“temiz kalpli” olmak ne demektir?Kuran ahlakına göre, “kimseyezararı dokunmamak”, Allah’ınbizlere bildirdiği sorumluluklarıgözetmeden yaşamak için geçerlibir gerekçe midir?

  • olabilirler. Tabi ki bunlar güzel özellikler-dir. Ancak Allah’ın rızasını kazanmanınyolu, “iyi insan” olarak tanınmak değil,Allah’ın Kuran’da tarif ettiği şekilde yaşa-yan salih bir Müslüman olmaktır. Buradaaslında yapılması gereken zor değildir,kişi sadece niyetini değiştirecektir.

    Kendini iyi insan olarak tanımlayan,kimseye bir kötülüğünün olmadığını savu-nan, ancak Allah’ı unutarak, Allah’ın ken-disinden istediği ibadetleri yapmayarakyaşayan insanın durumu ne olacaktır?

    İnsan sonsuz ahiret hayatına göre çokkısa bir anı olarak hatırlayacağı dünya ha-yatında yaptıklarının boşa gitmesini istermi?

    Tabi ki istemez, ancak bunu fark ede-memesi bir nevi gaflet halinde olmasın-

    dan kaynaklanır. Kendi-sine birçok yoldan hatırlatıl-dığı halde her zaman ertelememantığı ile “gelecek sene namazımıkılarım”, “yaşlanınca dinimi yaşarım”diyen insan aslında çok büyük bir kayıpiçindedir. Çünkü kimse ne zaman ölece-ğini bilemez ve ölüm anında yaşanacakpişmanlık insana hiçbir fayda sağlayamaz.Bu nedenle her yeni günün dostumuzolan Allah’a yönelmemiz için bize veril-miş özel bir fırsat olduğunu unutmamalı-yız.

    Kuran’a Göre Kalbi Temizİnsan Nasıl Olur?

    Şuara Suresi’nin 89. ayetinde cennetegirecek olanların “Ancak Allah’a selim

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 39

    www.Allahicinyasamak.beyazsiteler.com

  • (temiz) bir kalp ile gelenler...” olduğu bildirilir. Kuran’a göre kalbi temiz olaninsan, Allah’a iman eden, Allah’ın emir ve yasaklarına harfiyen uyan, O’nateslim olmuş insandır. Allah’a göre, bundan farklı bir “kalp temizliği” söz ko-nusu değildir. Kalbi temiz olan insan, sürekli Allah’ı anan ve kalbi Allah’ınzikriyle “mutmain” olmuş (tatmin bulmuş) kişidir. Öyle ki Kuran’da müminler

    şöyle tarif edilir: “Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah’ın zikriyle mut-main olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah’ın zikriyle

    mutmain olur.” (Rad Suresi, 28) Bir başka ayette ise müminler-den şöyle söz edilir: “Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalp-

    leri ürperir…” (Hac Suresi, 35) İnananların önemli birözelliği de, Kuran ahlakından zevk almaları, Allah’a

    itaat etmekten dolayı sevinç ve huzur duymaları vetüm bunları yaparken de kalplerinde içli bir sevgi

    ve coşku hissetmeleridir.

    Dolayısıyla gerçek kalp temizliği, insanıAllah’tan uzaklaştıran tüm engellerinkalpten arındırılmış olması anlamına

    gelir. Böyle bir insan dünya hırsın-dan, bencillikten, korkudan, gü-vensizlikten uzak olur. Allah’tanbaşka varlıklara bağlanmaktan,onlara karşı, Allah’tan bağımsız

    bir sevgi duymaktan kurtulur.

    Herkesin yaşayarak da tecrübeettiği gibi dünya hayatı çok kısa-

    dır, insanı bekleyen ölümAllah’ın takdir ettiği zamanda

    gerçekleşecektir. Ölümle birliktesonsuz ahiret hayatı başlayacak-

    tır. Allah Kendisini unutmadanyaşayan ve rızasını gözetenleri

    hem dünyada hem de ahirette engüzel şekilde yaşatacağını vaat

    etmektedir.

    İlmi Araştırma, Ocak 201540

  • Erkek olsun, kadın olsun, bir mü’min olarakkim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesizBiz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onlarınkarşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhak-kak veririz. (Nahl Suresi, 97)

    www.kurandadua.beyazsiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 41

    Kuran’a göre kalbin temiz olması demek, “Allah’a yönelmiş ve O’na itaat etmiş, var gücüyle Allah’tan korkan, Allah’ı çok seven, candan iman eden olmak” demektir. Cehennemden kurtulmanın, Allah’ın rızasını ve rahmetini kazanmanın yolu, “iyi insan” olarak tanınmak değil, Allah’ın Kuran’da tarif ettiği şekilde yaşayan, salih bir mümin olmaktır.Allah Kuran’da şöyle bildirmektedir:Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram’ı onarmayı, Allah’a ve ahiretgününe iman eden ve Allah yolunda cehd edenin (yaptıkları)gibi mi saydınız? (Bunlar) Allah Katında bir olmazlar. Allah zulmeden birtopluluğa hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 19)

  • Sayın AdnanOktar’ın iki yıl önce

    gündeme getirdiği “Molotofbomba hükmünde sayılmalı” konusun-

    dan sonra yakın zamanda Hükümet yenibir düzenleme ile molotof kokteylininbomba sayılacağını belirtmişti. Ayrıca

    Sayın Oktar yıllardır, eylemlerde polisinbaşına atılan kaya büyüklüğündeki taşla-

    rın öldürmeye teşebbüs olduğunu, buyüzden silah sayılması gerektiğini söyle-

    mektedir.

    Nitekim protestolar sırasında poliseatılan taşların silah sayılması yönündeHükümet ve Yargı yeni bir adım atmıştır.

    24 Kasım 2014, A9 TVKARTAL GÖKTAN: İç Güvenlik Reform

    Paketi meclis başkanlığına sunuldu. Bunagöre, molotof benzeri ev yapımı patlayı-cılar ya da demir bilye kullanımına,maske takmaya hapis cezası getiriliyor.

    ADNAN OKTAR: BU KONUYU İKİYIL ÖNCE SÖYLEDİM. DAHA YENİGÜNDEME GELDİ. TAM İKİ YIL OLDU.

    MOLOTOF BOMBA OLUR DİYEN İLKBENİM. BOMBA HÜKMÜNE ALINSINONA GÖRE KANUN DÜZENLENSİN.BİR DE “POLİS KENDİSİNİ KORUYAMI-YOR” DEDİM. ONDA BİR DÜZENLEMEYAPILSIN DEDİM. İKİ YIL SONRA DÜ-ZENLEME YAPILDI.

    16 Kasım 2014, A9 TVKARTAL GÖKTAN: Efkan Ala, artık

    molotof gibi saldırı araçlarının silah kabuledileceğini ve yeni düzenlemeyle polisebu saldırıya silahla karşı koyma yetkisiverdiklerini açıkladı.

    ADNAN OKTAR: Bunu ben söyleyeliiki yıl oldu. “Molotof bombadır. Bunagöre kanun çıkarın” dedim. İki yıl so-nunda dediğimi yaptılar.

    Tabii ki bomba, yani yangın bombası.İki kiloluk şişe, içinde de bir kilo benzin;alıp polisin kafasına atıyor. Üç kilolukyanan bir cismi polisin kafasına atıyor.Polis de ateş alıyor. Yanıyor. Her yeri ben-zin oluyor. Onu söndürmeye çalışıyor. Birkısmı da kurtulamıyor. Vefat edenler oldu.

    İlmi Araştırma, Ocak 201542

  • İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 43

    5 Aralık 2014, Sabah

    www.adnanoktarroportajlari.com

    IŞİD’in Kobani'yeyönelik saldırılarınıprotesto eylemlerisırasında polise taş

    attığı ileri sürülen bireylemciye 105 yıla

    kadar hapis istemiyledava açıldı. Savcı id-dianamede gösterici-lerin attığı "taş"larınsilah sayılması istedi.

  • İnsan kendisine yapılmasını istemediği bir tavrı,başkalarına da yapmamalıdır. İşte bu nedenle“Bilmiş” olarak nitelendirilen insanların buolumsuz ahlaktan kurtulmaları için konu üzerindedüşünmeleri ve bu konudaki tavır bozukluklarınıiyi analiz etmeleri gerekmektedir.

    İlmi Araştırma, Ocak 201544

  • T oplumda ‘herşeyi en iyi kendisininbildiğini düşünerek hemen her ko-nuda öne atılan ve insanlara bilgiç-lik taslayan kimseler ‘bilmiş’ olarakadlandırılır. Bu özelliğe sahip olan insan-lar genellikle, bahsi geçen hemen her ko-nuda, -bilgileri olsa da olmasa da-mutlaka bir fikir öne sürmeleriyle ve herkonuşma ortamında mutlaka söyleyecekbir şeyleri olmasıyla bilinirler. Bilmiş in-sanlar, kendilerini “dünya yalnızca kendietraflarında dönüyormuş” gibi önemli gö-rürler. Her olayın merkezinde kendileri-nin olduğunu sanırlar. O olmasa, o

    konuşmasa, o fikir vermese, insanlarınpek çok önemli bilgiden mahrum kala-caklarına inanırlar. Bu yüzden de yanla-rında konuşulan her konuya karışmadanduramazlar. Bu davranış şekli, bu kimse-lerde adeta bir hastalık halini almıştır.Kendilerini ilgilendirmeyen ve hiçbir bil-gilerinin olmadığı konularda bile enönemli sözleri kendilerinin söylediğineinanırlar. Kendilerinden herhangi bir yar-dım talep edilmediği, fikirlerinin sorulma-dığı, hatta karışmamasının rica edildiğidurumlarda dahi, kendilerine hakim ola-maz ve olaylara dahil olmak isterler.

    www.insaninnankorlugu.imanisiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 45

  • Bilmiş İnsanların BelirginTavır Bozuklukları

    • Başkalarınınakledebileceği konularısürekli olarak hatırlatmalarıBu tavır bozukluğunun önemli göster-

    gelerinden biri ise, başkalarının çok rahatakledebilecekleri konuları sürekli olarakonlara hatırlatmak, onlar daha söze baş-lamadan önce davranarak sanki ilk ken-disi keşfetmiş ve başkaları bunlarıbilmiyormuş gibi söylemektir. Örneğin biryere gitmenin iki alternatifi varsa, belli kiilgili kişi de bunlardan birini tercih ede-cektir. Bu bilinen bir gerçektir. Ama bilmişinsan bunu da söylemeden duramaz.Sanki o iki alternatifi de ilk kez kendisikeşfetmişçesine, “Buradan git, o olmazsao zaman şuradan da gidebilirsin” der.

    • Sempatik olduklarınısanmalarıBu kişilerin yanılgıya kapıldıkları en

    önemli konulardan biri ise, gösterdikleribu davranış şekline rağmen, çevrelerin-deki insanlar tarafından son derece sem-patik bulunduklarını sanmalarıdır.Konuşmalarının herkes tarafından çok be-ğenildiğine, fikirlerinin çok önemsendi-ğine ve çevrelerindeki insanların onlardangelecek olan bilgilendirmelere çok ihtiyaçduyduklarını zannederler. Eğer kendilerikonuşulan konulara katılmayacak, fikirvermeyecek ve düşüncelerini belirtmeye-cek olurlarsa, olayların aksayacağına, ko-nuların halledilemeyeceğine ve insanlarınyapılması gerekenleri düşünemeyecekle-rine inanırlar.

    Oysaki ortada zannettikleri gibi birdurum hiç yoktur. Hatta sempatiklik bir

    yana, bilmiş bir ruh hali, o kişi üzerindeçok ciddi şekilde bir iticilik meydana ge-tirir. Söyledikleri gerçekten çok doğruolsa, gerçekten ihtiyaç olan bir konuyu yada detayı gündeme getirse dahi, insanlaronun bu katılımından rahatsızlık duyarlar.Çünkü bir olayda önemli olan sadece okonunun halledilip sonuçlandırılması de-ğildir; bu süreç içerisinde yaşanan ahlak;insanların toplu olarak huzurlu, rahat,konforlu bir ortam içerisinde olmaları daen az hedeflenen bu sonuç kadar önemli-dir. Bilmişlik, beraberinde çevreye geri-lim, huzursuzluk ve rahatsızlık getirebilir.Öyle ki kimi insanlar böyle şartlarla mu-hatap olmaktansa, fayda verecek bile olsao kişinin fikirlerinden istifade etmek ye-rine, huzurlu olup konuyu daha karışık biryoldan halletmeyi tercih edebilirler.

    İlmi Araştırma, Ocak 201546

  • • Çevresine verdiğizararı ve rahatsızlığıfark etmemesi Ancak burada önemli olan, herkesin

    çok açık bir şekilde farkında olduğu ve ra-hatsızlığını yaşadığı bu durumun, bilmiş-lik yapan kişi tarafından neredeyse hiçfark edilmemesidir. O kişi, hayatın normalakışının devam ettiğini ve verdiği fikirlerlesadece çevresindeki insanlara yardımcıolduğunu sanır. Oysaki oluşturduğu rahat-sızlığın, verdiği fikirlerin sağlayacağı fay-dadan daha önemli olabileceğininşuurunda değildir.

    Bilmişliğin Nedeni İnsanınKendi Aklını BeğenmesidirBilmişliği bir yaşam tarzı olarak benim-

    semiş olan insanlar, Kuran’da bildirilenakıl ve anlayış keskinliğinden oldukçauzaktır. Buna rağmen bu kişiler kendi akıl-larını çok beğenirler ve kendilerini diğerinsanlardan daha çok akıllı zannederler.

    Herkese her konuda fikir verecek bir aklasahip oldukları kanaatindedirler. Sağdansoldan duydukları yarım yamalak, kulak-tan dolma bilgileri, başlarına gelen olay-lardan kendilerince çıkardıkları sonuçlarısentezleyip büyük bir hayat tecrübesiedindiklerini sanırlar. Herkese her fırsattabu tecrübeyi ispatlamaya çalışırlar. Bu-rada akıl, zeka, ahlak ve kültür gibi özel-likler ikinci derecede kalır. En büyük primyapan unsurlardan biri de, yaş faktörüdür.Bu sözde üstünlük; “sen gelirken biz gidi-yorduk”, “ben senin küçüklüğünü bilirim”gibi ifadelerle vurgulanır.

    Bu insanların fikir öne sürdüğü, bil-mişlik yaptığı herhangi bir konuda hak-sız olduğu anlaşılsa bile,haksızlığını kabullendiği çoknadir rastlanan birdurumdur. Ya-nılmak, hatayapmak, hak-sızlığının ortayaçıkması bilmiş in-sanın asla hoşuna

    www.basitlik.imanisiteler.com

    İlmi Araştırma, Ocak 2015www.ilmiarastirma.net 47

    “... Her bilgi sahibinin üstünde daha iyi birbilen vardır.” (Yusuf Suresi, 76)

    Bilmiş ve ukala kişiler karşı tarafın kendisinden daha akıllı ola-

    bileceğini, daha isabetli kararlar alabileceğini kabul etmez-

    ler. Bu yüzden kolayca çözülebilecek işlerin daha

    karmaşık hale gelmesine sebep olurlar. Çünkü bu kişiler

    iyi ve güzel de olsa başka fikirlere kapalıdırlar. En ufak bir tavsi-

    yeye, öğüde bile tahammülleri yoktur. Kendi akıllarını beğendikleri

    için hak olan her türlü çağrıya kulakları tıkalı ve gözleri kapalıdır.

    Oysa insan her zaman en doğruyu bilemez. Üstelik imani derinliğe

    sahip değilse, aldığı kararlar ve düşünceler muhakkak hikmetsiz ve karmaşık olur.

    Daha kısa sürede ve pratik olarak yapılacak bir iş bu mesnetsiz tutumları nedeniyle

    uzar, karmaşık ve içinden çıkılmaz bir hal alır. Bu ise hem kişinin kendisine hem de

    çevresindeki insanlara büyük sıkıntı verir. Oysa Yüce Allah ““... Biz dilediğimizi de-

    recelerle yükseltiriz. Ve her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır.” (Yusuf

    Suresi, 76) ayetiyle insanları bu yanlış düşünceden sakındırmıştır.

  • gitmez. Çünkü zaten asıl önemli olan birsonuca varılması, doğruların, gerçeklerinortaya çıkması değil çoğunlukla kendikomplekslerinin tatmin bulmasıdır.

    Bu tür bir ortamda yetişen çocuklardada, daha küçük yaşlardan benzer özellik-ler yerleşmeye başlar. Örneğin kültürlü,entelektüel, varlıklı, fakat İslam ahlakın-dan uzak bir yapıya sa