30

Ahmet Yalçınkaya - Antoloji.comimg.antoloji.com/i/sair/pdf/9/ahmet_yalcinkaya_13809... · 2006. 12. 8. · Ahmet Yalçınkaya - şiirler - Yayın Tarihi: 8.12.2006 Yayınlayan:

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • Ahmet Yalçınkaya

    - şiirler -

    Yayın Tarihi:

    8.12.2006

    Yayınlayan:

    Antoloji.Com Kültür ve Sanat

    Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerineaittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyetiyasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Budoküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veyatemsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılmasıkopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu vetaraf değildir.

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Ahmet Yalçınkaya (1963 -)Aralık ayında Giresun ‘da doğdu. İlk ve ortaokulu F.Almanya ‘da, liseyiİstanbul ‘da bitirdi (1981) . Boğaziçi Üniversitesi (1981-87) , İstanbul TeknikÜniversitesi (1987-97) ve Anadolu Üniversitesi ‘nde (1997-2000)mühendislik, robotik ve yönetim okudu. Çeşitli sektörlerde yöneticilik veÖzbekistan ‘daki Namangan Mühendislik Pedagoji Enstitüsü ‘nde öğretimüyesi olarak görev yaptı. Halen Özbekistan ‘da teknik sahada yönetici olarakçalışmakta ve bir grup arkadaşıyla Mevsim adlı 3 aylık edebiyat dergisiniçıkarmanın hazırlıklarını yapmakta.

    Eserleri:

    Başta Mavera, Kırağı, Harman, Endülüs, Vahdet, Zaman, Al-Ahram Weekly,Impact, Das Licht ve Yosh Kuch olmak üzere Türkiye, Almanya, İngiltere,Mısır ve Özbekistan ‘da yayınlanan bir çok gazete ve dergide şiir, makale,deneme, mektup, söyleşi, çeviri şiir ve çeviri yazıları yayınlandı. Çeşitliödüller aldı. Kırağı şiir dergisinin İstanbul temsilciliğini yaptı (1995-97) .Endülüs dergisinin yayın kurulunda yer aldı (1997-98) .

    Dağlarda Yer Yok (1997) , Yetim Kalan Şiirler (2001) , YuragimningKo’zyoshi (Yüreğimin Gözyaşı, Özbekçe Seçme Şiirler, 2001) ve ÖzlemSularında (e-kitap, 2004, 1.Baskı 2005) adlı şiir kitapları, şiir ve çevirişiirlerden oluşan Kanayan Coğrafyadan Damlayan (2006) ve RichardMildstone ile birlikte hazırladıkları Poems of the Night (2005) adlı şiirantolojisi yayınlanmıştır. Ayrıca teknik sahada hazırlanmış eserleribulunmaktadır. Yakında Aşkla Hüzün Arası (Şiirler, 2006) , Sancı ve Ümit(Denemeler ve Makaleler, 2007) , Doğudan Süzülen Batıdan Sızan (ÇeviriŞiirler, 2006) ve Love and Sorrow (İngilizce Seçme Şiirler, Londra, 2007)isimli kitapları yayınlanacaktır.

    Daha ayrıntılı bilgiler içinwww.yalcinkaya.sayfasi.comadresini ziyaret edebilirsiniz.

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Al Sinemi Kızılırmak

    Gümüş zirveli dağlaraSor sinemi KızılırmakYeşil giyinmiş bağlaraSür sinemi Kızılırmak

    Şairin dertli sazındaAnadolu ilkyazındaGarip bülbül âvâzındaGör sinemi Kızılırmak

    Aşkın cesur sellerineSabah seher yellerineÇocukların ellerineVer sinemi Kızılırmak

    Muhabbeti al kolunaSatma zalimin pulunaGerçeğin ışık yolunaSer sinemi Kızılırmak

    Çağlayan gönüller gibiLâleler, sümbüller gibiKaranfiller, güller gibiDer sinemi Kızılırmak

    Ahmet der ki gözyaşıylaYurdumun dağı taşıylaSevginin hüma kuşuylaSar sinemi Kızılırmak

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Armağan

    gözlerin akkor gibi dağlasa şehirleriyine de güneşimi al senin olsun derim.çorak iklimlerimi beklesen bir dakikadurmam, ayak izinden haftalarca giderim…

    ne çıkıp eller gibi delebildim dağlarıne de garip çöllerde şiir söyledim sana.benim fazla gücüm yok, duygularım körpedirdilersen yüreğimi sererim yollarına…

    kanatlarım olsaydı kırardım, bilmelisinyakınında, tutsağın olsam da, kalsam diye.hayalin alev alev sardı beni, şaşırdım;yıldızlar neye benzer söyle mevsimler neye…

    mâdem yanarım külüm armağan olsun sana,belki elin değer de avuturum kendimi…istemezsen toprağa gönder bassın bağrına!

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Beyaz Korku

    bir yanımda heyecan dağlarüstü karbeyazinsanoğlu uçar mı / meğer uçarmış garipbir yanımda ölümün ıslığı gri ayaz…bilsem neden aklımız şu göklerden muzdarip

    bulutlar bölünüyor: beyaz pamuk, ak örtüyüreğim ey yüreğim dayanır mısın buna?yükseklerden düşenin hakkıdır toprak örtü,bazen de deniz çeker kişiyi kucağına

    ha yer ha gök ha deniz demeyin gök bir alemonu hem bulutlara hem kuşlara sormalıgökte bir beyaz korku var ki ne haz ne elem

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Bu Şehri Unutma

    Uludağ ‘ın yolları dumanlı değil HamzaSuları bulanık değilBelki de bu yüzden geyikler buradadırBelki burada kanamaz yürekleriBurada korkudan uzakSeyrederler gelen geçeniÇiçek gibi çocukları incelerlerTarih okuyan / okumayan çocuklarıVe uyarmak isterler bilir misinKentteki yangından habersiz gidenleri

    İnkaya ‘da çay zamanı nasıldır, HamzaNeden hüzünlendirir bu şehir akşamlarıNeden kaybolanları aklıma getirirEvlerin çatısına bakan çınarAvutur gibidir insanlarıSanki bana bir şeyler verirSessiz ağlayalar için dostKimsesizlere bir yuva gibi gelir

    Ulucami niçin büyüler beni, HazmaNiçin sorguya çeker benliğimiTophane ‘de şeytanları benden sorarBana Yeşil ‘de yol gösterirVe benBurada serinletirim yüreğimiBurada kurtulurum kül olmaktan

    Osmangazi ‘de açan çiçeklerin kokusuBana acır, bana üzülür sanırım, HazmaSarmaşıklara bürünmüş sokaklara bakarımUçmanın tuhaf duygularıdır beni şaşırtanBir kuş öğretir vaktin ezgisiniÖlümün rengini anlatırTunç alevlere benzer gözleri bilir misinGönlü yükseğe çevrilidirKanatlarında taşırken geçmişin külleriniBu şehri unutma der gibidir.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Ceylanıma İtiraf

    varlığın dipsiz kuyu bazen de umut gibiseni gören çıkar mı bilinmez ki yarınaufukları kaplıyor kumral bir bulut gibidenizler nefes vermiş belli ki saçlarına

    diyorum acep elim eline değmiş olsaerir miydim, tutuşur yoksa kül mü olurdumşu aklım gözlerinin ummanında boğulsasanmam ki canıma bir çıkış yolu bulurdum

    seni bilmek yetiyor dokunmak hayal kalsınseke seke dağlara sürüklersin gönlümümüebbed esirinim ister şanım alçalsınceren soylu gözlerin çözdürmez kördüğümü

    kaşların ok ne olsa, saplanır yüreğimevarsın öldürsün yeter yakın durayım sanaeğer kölen olmazsam doğrattır lime limekitabın neresinde karşı gelmek sultana

    ben ki senin peşinde kan kussam da mutluyumsenden başka her isim silindi belleğimdenuğruna çekilir ah ışığım, hayat suyumher şey senin ölçünle süzülür eleğimden.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Fena Fi’l-Hayât

    Pembe bir goncanınBaşta olmak üzere kadife dokunuşuÇayırların, ormanların ve dağlarınÇekirge sesinin bileVe beton yığınlarınınHatta egzoz gürültüsününKatkısı vardır yaşama sevincine

    Ey kentte sürgün yaşayan ruhlarUnutur muydunuz çocukluğunuzuİlk gördüğünüz sokağıNişanlı günleriniziUnutur muydunuzBabanızı ve anneniziBilmem kaç milyar pul verseler elinize

    Güneşin doğuşunu görmekSevincidir bu altı çizilenBazen bilinir bazen bilinmezNefes alabilmek sevincidirVe fark etmeyecektirBir yıl, beş yıl veya kırk yılDamarlarında kanı akmayaDevam edenlereBu sevinç hibe edilecektir

    Sınırı gelince anlaşılır sonundaFani olmanın esrarıAnlaşılır vakit geldiğindeNe kadar kısaymış kırk yıl denirGözlerin ışığıYüreğin hızı kesilince

    Ve bilir bilmesi gerekenKolay olmadığını yaşamanın

    Denizden tuz çıkarmak gibidirYaşamakSusamak gibidirKimisineGüneşi beklemek gibidir

    Fakat bilir ki bilmesi gerekenÇok kolay olmaktadırUnutulmakBir isim olarak kalmak dillerde

    Bir yudum su gibidirUnutulmakBazenBir damla baldıran zehri gibidirAma gerçektir

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Kırk yılın izleri silinir öyle çabukZaman merhemiyleBelki kırk günde etkiler yollara düşenleriBelki dört aydaYa da dört yıldaFark etmez etmesineKırk yılın izleri silinir şaşılacak gibiDünyanın bitmeyen işleriyle

    Bilir ki bilmesi gereken kim varsaVakit geldiğinde anlaşılacaktırNefes almanın yalan olduğu aslında

    Şu nehirlerin denize aktığı yalandırBilinecekAnıları yalandır çocukların bileMedeniyet asrındaArtık sisi beklemez kurtlar kente inerBu havalardaBulutların su verdiği yalandır

    Görülecek er veya geç sanırımVe gözden göze söylenecekVar olmanın yalan olduğu dünyada

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Gözlerin Yakıyor Denizlerimi

    sana güneşimi getirdim leylâyıldızlara uçsuz merdiven saldımbırak oyalanma mehtâpla, aylahüzün dağlarından bir mevsim aldımsana güneşimi getirdim leylâ

    zaman bir bilge kuş gibidir, tanırufukların kurnaz ayak izinianlatayım desem sözler ne sanırgönlümün kaynayan kor denizinizaman bir bilge kuş gibidir, tanır…

    bu suç edası ne bakışlarında

    eylül sanki yorgun düşen gözlerin,bakarsın durulur hırçın denizlerşiir bağlarından ayrıldı yerinkalbin bulut olur rüzgârla gidereylül sanki yorgun düşen gözlerin

    leylâ güneşimi getirdim sanaanla ki senindir bu kanlı şafakbir derviş ruhuyla geldim kapınayürek sürgünümü aşmış her yasakleylâ güneşimi getirdim sana

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Gurbet

    burda ateş nâdân, yalnızlık nâdân,topraktan davet var hüzün ekene...zaman damarlarda çağıldayan kan,geçmeyi bilmiyor hasret çekene.

    odalar dört duvar, sokaklar kuyu,gökyüzü kilitli bir koca sandık.havası yabancı, gariptir suyu...geceler bölünür, kulakta tık tık...

    kanatları mektup taşır kuşların,heba olsa bile söylenip giden.umut, sabır taşı, yürekte yarın:bir gün ertelenen bir gün beklenen...

    anlaşılan hayat bir paslı bıçak,saplanır sırtına hayal ve düşün.özlem saf bir gerçek, çılgın bir kaçakadı kavuşmanın ya da gülüşün.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Hasret

    sensiz olmak çok zormuş / çok zormuş sensiz olmaksözcükler anlatamaz; kuvvetsiz kalır dilim,isterim gözlerinin ışığında kaybolmakyüzünü bulutlara nakşederek, sevgilim

    ne zaman baksam güne / ne zaman güne baksammartıların izini sürerim deli gibigökyüzünde süzülsem, uçsam gölgene aksamyine uzak gibisin canevimin sahibi.

    akşamlar çetin burda / burda akşamlar çetinyalnızlığın tütsülü kokusu ecel taşır.efkâr çeşmesi artık yüreğimde hasretin,bu özlem ateş dansı; yangın taşır, sel taşır…

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Hikâye

    zaman yaprak sarısıydı o günve kadın ihanet doğurdusedeftenyedi bağbozumu yaşandıçığlık çığlığayedi çağ devrilmişken

    zaman aksak yürüyordu o günkan kırmızı olduğu söylense deyılan doğdu birdensular ağır ağır çekildi / yok düştüo günpusuda karayellerbir alevi boğdu zarifceve durdusalkımları beklermiş gibi durduyedi gün uyumayan değirmen

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    İstanbul 'a Gazel

    Rüzgâr âşıktır sana, yıldızlar sana tutkunİstanbul, ey İstanbul kendini söze bırak

    Hasretinden gündüzü iple çekiyor güneşAya sorarsan, ona gece en iyi durak

    Şüphesiz güzelliğin kentler içinde eşsizMâzin bir çocuk kadar, bir sevgi kadar berrak

    Yedi tepen yedi gül, açar kıymet bileneBizde takdir kalmamış; iklimlerimiz çorak

    Bir semtin yok ki güzel olmasın bir şekildeAncak gönlümüz henüz anlamaktan çok ırak

    Ne toprağına sahip çıktık ne de suyunaAramıza nereden girmişse hain firak

    Yine de ey İstanbul özler seni bu şairKalbi kara olsa da, eli boş, gözü kurak

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    İstanbul Haritamdır İstanbul ki Özsuyum

    İstanbul elde resim;Bende hayat buluyor,Candan yakın adresim.

    Gördükçe Beşiktaş ‘ı,Anlarım neden, nasılAltın toprağı, taşı…

    Yürürüm Beyoğlu ‘ndaAyağımda batman kir,Günah insanoğlunda.

    Kanadıkça yürekler,Kanar ciğerim, canım.Derdime bin dert ekler!

    Yıkanmak için suyaDüşsem nere iyidirDerken daldım duyguya

    Kadıköy mü, Şile miUnuttum derdim neydi,Sefa mı bu çile mi?

    Ve yönüm Üsküdar ‘daRüzgar öper yüzümü…Deniz benimle darda.

    Sahilin dalgasındaŞu yakamoz benim ben!Gün batmanın yasında…

    Her akşam ben yanarımUfukta martılarla,Kente aşkı sunarım.

    Ne var kent semavataVurulmuş yer gök inler!Atıldım en alt kata,

    Koştum, koştum ve taştımAteşim sönsün diyeCadde, sokak, yol aştım…

    Piyer Loti ‘de gözüm,Kulağım altın Haliç.Nağmede kalır sözüm;

    Ses akar yürek akar,Haliç ‘te özge suylaSır akar kürek akar…

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Eyüp Sultan ‘da pasımSilinir, ah bu huzur!Elimde zemzem tasım.

    Hayalim toprağımdaDirilir ben ağlarım,Aklım gençlik çağımda;

    Ümraniye Şişli ‘denNasıl görünür derdim,Ya aklı kaçıp giden?

    Neyse, gençlik avcumdanUçmuş, ruhumu bariÇıkarsam kızıl kumdan!

    Farkı yok, hangi caddeOlsa bende alyuvar:Damarımda hammadde…

    Yok, hayır, Çamlıca ‘nınKanat çırpışı başka!İnadına bocanın.

    Çamlıca ikizidirRuhumun…ve ÇamlıcaGökyüzünün izidir.

    Hem ben hem ÜmraniyeDüşünür yaşlanırız;Yaradan ‘dan hediye…

    Hayıflanmam, İstanbulHaritam, anatomim.Yaşarım usul usul…

    Can çıkmaz çıkmaz huyum:Bu şehre ben doyamam,Bu şehir ki özsuyum.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    İstanbul İçimdedir

    Bir yanım şehir benim, bir yanım metin kaleTarihin yatağında akarım Boğaz gibi.Ne zaman çıkıp varsam Üsküdar ‘da sahileKulağıma fısıldar padişahın katibi:

    Hangisinde şu yedi tepeden aklın kalır,Hangisi sımsıcak bir yuva olmuştur sana…Derim farkı yok güneş hepsinde bir alçalır,Hepsi sadık sırrıma, yüreğim yangınına…

    Bu şehrin tepeleri yastık gibi başıma,Serin bir sığınaktır ateşime gölgesi.Bileği tutar akşam yorgun sabır taşımaDallarda düğün yapan çılgın kuşların sesi…

    İstanbul ruh ormanı, kuşatmış rüzgarlarıAğaçları avcumda bilsem kökler kimdedir.Arama çarşıları, sokakları, garları;Gökyüzünü kavradım, İstanbul içimdedir…

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Karanlık sevda

    Benim aklım nerede, saçına mı takıldı,Saçın ki senden kalan bir serap gibi banaRuhunu kime sattın, bedenini kim aldıHatırası gül kokan sevgilim ağlasana

    Bir tuttuğun karanfil, ardından solup gidenBir de göz yaşlarınla yoğrulan ağrılarınKıyısında gezdiğin denize dalıp gidenPeriler bile seni unutacaktır yarın

    Oysa ben kırk yıl önce ne isem yine oyum,Varırım ayağına kırarak bu kafesiSenin yakıp gittiğin ateşin odunuyumSuyun kârı yok, közüm yanardağlar nefesi

    Ben bir yangın yeriysem sen hayale çıkmışsınMezarını aşacak güç verilmedi banaDuman olup gelsem de figânımdan bıkmışsın,Aramızda kâinat…Sevgilim ağlasana

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Karasevda

    Bir kenara bıraktım işimiEvimi,Sözümü, sazımı,Bıraktım bir kenara erişimiBıraktım değişimiDünyayıBaharımı, kışımı ve yazımıVar/yok ne varsaHer şeyiNe varsa aşktan başka

    Yeniden kurdum semayıSeninleBilimsiz, sessiz, cebirsizGece karanlığındaSen bilmesen deYere indirdim Ay’ı

    Seninle hülyalarım, düşlerimUzaklara yelken açmış gemilerSeninleGülüşlerim, ölüşlerimHer saati yıla denk ikindilerYa senin ümidindeEy beni muma çeviren sihirYa seninHayallerinde dolaşan kimler

    Özsuyumu damla damla akıtanAşk pazarında sattıran süzgeç sendeBenim külümü göğeSavuran eller kimde

    İçimde kanatlanan bir kuşCoşkun bir ırmakVe yeşeren filizSeninle

    Kanayan gülGöçüp giden turnalarSeninle hüzünlüYine deSeninle güzel ağlayan gülTüm çiçekler seninle güzelSeninle bana ilham verirGerçek dost gibi sadık aynalar

    Ufuk kızıla çalarEy beni dipsiz kuyuya atan adımDişleri arasında bir kâbusunÇiğnenir giderimSeninle…

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Ummanlara salar, dertlere salarSaçların beniVe engin kucağında suyunSenin için feda ederimNe varsa istediğin.Ne varsa aşktan başkaYine bırakırım bir kenaraGiderim

    Ey alınyazımda varlığı belliCelladım,Sabrım yeter senin toprağınaYeter mezar taşınaErise de zamanın kor ateşindeÖyle mecalsizHalsiz beklerim…Ne var ki ah,Ne var ki kalmadı tadım.

    Belki bir ân olurDeğer bulursun bakmaya,Ömrüme mal olsa da razı köleyimDeğer bulursun belki itip kakmayaVe her şey yerini bulur

    Diye karanfiller derdim sana deseydimNe değişirdi şu ufkun ardındaEğer ufuk karaysaEğer esirse gözlerim gözlerinin izindeEğer benim zenginliğim, sevincimSenden aldığım onulmaz yaraysa…Benim istediğim ne yerBenim istediğim ne gökEller fezaya çıksınlarEller kanlara girsinler, ya da canlara girsinlerBenim istediğim sensinDiye kalan canımıVerip önünde diz çöksemNe değişir avcundaki ruhumunKatili kanlı kılıcın kınında

    Değil mi ki sen yerini bulmuşsunBeni yılanlarla yola koyarakGözümün kuraklığını görmedenBilmedenÇarmıha gerdiğin beniBir dilenciden bile saymayarakDeğil mi ki başkasının olmuşsun

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Kent Sürgünü

    Dağlarda yer yok bize, topla çıkınımızı,Seninle kaderimiz bulutları paylaşmak!Ufuklarda gezinir şafağın altın kızı;Zor artık sözde durmak, zordur güzleri aşmak…Dağlarda yer yok bize topla çıkınımızı

    Yolumuz yıldızlara çıkacak biliyorsun,Yeter ki sen güneşi indir ah yeryüzüne…Kanından kan taşıyan yılanlar seni sorsun,Bu çağdan sonra kanmak yoktur akrep sözüne;Yolumuz yıldızlara çıkacak, biliyorsun.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Martı

    hasreti yumak yumak gurbet, çile yokuşusırtında bir kör bıçak gibi duruyor zamanaşka hüküm giymiştir suların öksüz kuşukanatlarında hüzün başında kara duman

    ne zaman yükseklerde, gökyüzünde süzülsekubbe çöker üstüne deli poyrazlar eserkendini avutsa da bir nebze yüzü gülsekoyu bir isyan gelir hayallerini keser

    bakmayın neşesizdir çıkıverse de sesiyüreği benim gibi heyulaları duyaro yaşam çemberinde balıkçılar kölesine kederinin sonu ne derdine ilaç var

    öyle yaşar da gider kirlenmiş kıyılardaölüm onda bir özlem, ölüm nihai gerçekdiyorlar ki kayboldu aşkı engin sularda…karasevda ona mı bana mı zor gelecek

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Özlemin Yetişir Gel Diyemem

    sana gel diyememsen gibiyken gel diyememuzak iklimlerden çağırmam senikorkular öncesinde beni bulursan eğer bülbülsüz bahçelerde kaçarım/ olur ya gülsüz yakalarsınyaralarsın belki de / açılırım artık denizlere enginlere bakmam/ olur ya gemim sana koşarsana gelirim uzak iklimlere /

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Sana Bu Közü Kalbime Atma Demiştim

    sana bu yollarda bekleme demiştimcanevimi yakarsın.bir hastalık zuhur eder vakitsizalır götürür beni…ateşin dolaşır da sonra damarlarımdaiçime ılık sular gibi akarsınve bir yangın tâkip eder izini;her yanımı alevler sararbaşucumda küllerime bakarsın.ne gözyaşın yetişir yardımımane yüreğini dolduran engin deniz.

    sana bu yolları gözleme demiştimcanevinden yanarsın.içine hayaller düşer,saatler girer düşüncene…gelmez deme bilinmez bir gün geliryolların boş olduğunu görürsüniçine korkular düşer,güzel demezsin böylece istesen degüzel demezsin yeşile, maviye, pembeyeve geçmiş sabahları anarsın.gecelerle sırdaş olan gözlerinhâtıralarına taşınır artık sessizce,kim bilecek sen mi üzgünsün, sen mikim bilecek…yoksa zaman mı üzgün.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Sevda

    ben her sabah bu yolun başına gelirimgeçeceksin diye buradanbeklerim, beklerim ve beklerim…

    uzakta göründüğündekafesine sığmaz yüreğim,lâleler açar içimde…anlatılmaz bir sıcaklık sarar bedenimitepeden tırnağa yanarım…yolda kim var kim yok görmem, göremem.ağaçları görmemve sen yaklaştığındadonar kanım, donar melekemdonar canım…

    geçip gidersin,ha varım ben ha yokumumurunda mı senin, dünyanınya da güneşin

    evime döndüğümdebir hayali taşırım benliğimle…sebep var yinekaranlık ve soğuk geceyi atlatmayabir sebep daha yarına çıkmaya,yine koşacağım ertesi sabahaynı yolun başına

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Sevda Bir Akarsudur

    Sevda bir akarsudur yayılır damar damarSüzülerek yüreğin hüzün vadilerindeOnsuz can viranedir, onunla can tarumarBir zarif gül bitirir çölün orta yerinde

    Sevda bir akarsudur içmesi kolay değilŞarap olsa da bade olsa da mey olsa daOnunla tutuşsa kalp sırça köşk saray değilOnu dolduran gönle cennettir ıssız ada

    Sevda bir akarsudur, eritir dağı taşıBir deli küheylandır sefası yok dünyada…O elemin dostudur hayatın kara kaşı

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Sevgi

    saçına urgan desendolasan ruhumaboynuma geçirsenrazıyım

    bıçak diye tırnağınısineme saplasan hayallerimi kessenanılarımı bölsenelimden alsan dünü, alsan yarınırazıyım

    kirpiğine ok desenve vursan düşlerimi,gecelerimi vursanrazıyım

    gözlerin güneş diyeaklımı kavursa, sesimi dağıtsasormam neden, nasıl veya niyepazara çıkarsa beni, satsarazıyım

    çünkü bir çift kanattırgözlerinin alevi, huzurdur...can kuşumuyedi kat semaya uçurur

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Sürgün

    Sevdiğim, umutlar bahara benzerGönül bilinmez bir diyara benzerArzular en yaman ağyâra benzer…Uğrunda arzunun girgini oldum

    Hırçın derya idim kurudu suyumCoşkun ırmak idim değişti huyumSel oldum dağıldı gitti sağduyumVe ben suların en durgunu oldum

    Ovaları aştım, çölleri aştımHayalin bürüdü yolumdan şaştımBulamadım seni boşa dolaştım,Gezgin vakitlerin dargını oldum

    Dediler ki unut her şey geçiyor,Kimi zehir kimi şerbet içiyor,İnsan ne ekerse onu biçiyor…Bütün hasatların kırgını oldum

    Söylenecek söz çok, yetmedi zamanZindanlara girdim bitmedi zamanYokuşlarda kaldı gitmedi zamanÇağların ak saçlı yorgunu oldum

    Yaşım otuz değil yüzyetmiş gibiAklım ölçüsünü kaybetmiş gibiBitmez sandığımız yol bitmiş gibi;Dipsiz kuyuların sürgünü oldum

    Yıllarca dağlarda aradım seniSokaklar geçmeye koymadı beniNihayet sırtıma giydim kefeniSadık toprakların vurgunu oldum

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Şair

    Bir öksüz hayal gibi kaybettin gökyüzünüve rüzgârları sesin bir çığ gibi kopardısırdaşın baharlarla vurduğun canevimizceylân bakışlarını ve yıldızları sardı,bir öksüz hayal gibi kaybettin gökyüzünü.

    Yalnız senden sordular ürperen sabahlarıher saat benliğinde hissettiğin bıçaklar,durmadan ruhumuzu göklere süren çobangeçtiğin bütün yollar ve korktuğun saçaklaryalnız senden sordular ürperen sabahları.

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

  • www.antoloji.com - kültür ve sanat

    Şiir

    Yürekler kuşatan sihirli ışık,Sözcüklerin umut yüklü bestesiHisler ötesinde dolaşan çığlıkMevsimlerin sesi, çağların sesi

    Söz doğdu sen doğdun kelimelerde,İnkâr etme, harfler senin bineğin!Bazen karanlığa çekilen perdeBazen sözcüsü ol kutlu dileğin.

    Yücelerden bir dağ seç artık bana,Yıldızları topla ellerime ver!Bin âhenk kuşunun kanatlarına;Ya gel…Ya tasından iksirler gönder! ..

    Ahmet Yalçınkaya

    http://www.antoloji.com

    IcindekilerKAPAKBiyografisiAl Sinemi KizilirmakArmaganBeyaz KorkuBu Sehri UnutmaCeylanima ItirafFena Fi’l-HayâtGozlerin Yakiyor DenizlerimiGurbetHasretHikâyeIstanbul 'a GazelIstanbul Haritamdir Istanbul ki OzsuyumIstanbul IcimdedirKaranlik sevdaKarasevdaKent SurgunuMartiOzlemin Yetisir Gel DiyememSana Bu Kozu Kalbime Atma DemistimSevdaSevda Bir AkarsudurSevgiSurgunSairSiir