Upload
others
View
9
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
_____________________________________________________________________________________
Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date
17.11.2017 20.12.2017
Arş. Gör. Dr. Beyler YETKİNER
Gümüşhane Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo TV ve Sinema
DİNİ BİR RİTÜEL OLARAK KURBAN RİTÜELİNİN İLETİŞİM
İŞLEVİ
Öz
Bu çalışmada kültürel ve dini bir olgu olarak kurban, tanrılara kurban edilen varlık-
ların aşkın güçlerle iletişimi ve bunun yanında bu kurbanlar vasıtasıyla da bireyler
arası iletişim olanaklarını incelenmiştir. Konuyu her ne kadar dini ve antropolojik
olarak değerlendirmek mümkünse de; çalışmanın temel konusunu kurbanlar aracı-
lığıyla gerçekleştirilen iletişim oluşturacaktır. Neredeyse insanlığın gelişimiyle ya-
şıt olan kurban olgusu ilkel kabilelerden semavi dinlere kadar farklı şekillerde ger-
çekleşmektedir. Kurbanın iletişimle olan en bariz örneği de İslamiyet ile karşımıza
çıkmaktadır. Özellikle kurban bayramında kesilen kurbanlıklar, insanların hac iba-
detini yerine getirmesi, cami gibi kutsal mekânlarda bir araya gelmesi konumuz
açısından örnek gösterilebilir. Kurban, aşkın güçlerle iletişime geçmenin bir yön-
temi olarak görülmekte ve insanlar tarafından sık sık kullanılmaktadır. Kurban ve
iletişim arasındaki bağıntıyı kuran bu çalışma yöntem olarak akademik literatür ta-
ramasına dayandırılmaktadır.
Anahtar kelimeler: Kurban, İletişim, Din, Toplum
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
330
COMMUNICATION FUNCTION OF SACRIFICE AS A RELIGIOUS
RITUAL
Abstract
In this study; the notion of sacrifice, communication between sacrificial beings and
divine powers and communication between individuals through these sacrifices are
examined. Although it is possible to evaluate the subject as religious and anthropo-
logical; the main theme of the work will be communication through the sacrifices.
Sacrifice notion nearly old as the humanity’s itself and occured different forms in
primitive tribes to the heavenly religions. The best example of the sacrifice and
communication is may be seen in Islam. Espacialy in Muslim festival of sacrifices,
sacrificing an animal, people's fulfillment of pilgrimag and gathering in sacred pla-
ces like mosques may be shown as an example for this subject. Sacrificing is seen
as a method that used frequently for communicating with the divine powers. This
study, which links sacrifice and communication, is based on literature review.
Keywords: Sacrifice, Communication, Religion, Society
GİRİŞ
Kurban genel anlamda ulaşılması güç olan kişi ve tanrılara bir armağanken kimi zaman
da tarımsal verimlilik ve bol kazanç karşısında bir teşekkür anlamı kazınmaktadır. Bunun ya-
nında kurban çok farklı anlamlar da kazanmaktadır. Neredeyse her fikir adamı/din adamı kendi
bakış açısına göre kurban tanımını yapmaktayken öbür taraftan kutsal kitaplarda yer alan kurban
kavramı da karşımıza çıkmaktadır. Çalışmada dini argüman olarak Kurban kavramına fazla yer
verilmemekte; ama kısa da olsa kurban tanımı ve kurbanın tarihsel geçmişiyle ilgili bir takım
açıklamalara değinilmiştir. Böylece farklı anlamlar yüklenen kurban olgusuna bakmak ve bu
olgunun iletişimle olan (çokta üstünde durulmayan çoğu zaman es geçilen) ilişkisini incelemek
çalışmanın özgünlüğünü de ortaya koyacaktır.
Erginer’in kurbanın tarihsel gelişimi konusundaki görüşene göre, kurbanın farklı toplum-
sal gruplar içinde bulunduklarını zamanın ve şartların ihtiyaçları doğrultusunda anlam bulmak-
tadır. Savaşçı toplumlarda insan, kurbanının özellikle zafer elde etmek için uygulanması veya
bir takım afetler karşısında tanrıların gazabına uğradığını düşünen insanların, aşkın güçleri tes-
kin etmek için kanlı ya da kansız kurbanlara başvurdukları görülmektedir. Kurban, genel inanç
sistemi içinde bir kurum olup, gerek dinsel, gerekse toplumsal yönüyle betimlenmiş birtakım
işlevler üstlenmiştir. Genel biçimiyle kökleri insanın ataları kadar eski görünen bu kuruma bağlı
ritüeller, çoğu toplumların kendilerince ve kimi çevrelerce canlı tutulmuş, belirli zaman aralıkla-
rında yinelenmiş böylece dirençli, sürekli bir işlev kazanmıştır (1997:16). Durkheim Kurbanın
iki temel unsur barındırdığını söylemektedir. Bunlardan biri tanrıyla birleşme diğeri de takdim-
dir, kurban takdimi de bir tek şahsiyeti olan kişilere yapılır. Hayat evrensel olarak devam etmeli
ve bundan dolayı da tanrıların ölmemesi gerekir. Bu yüzden insan onları desteklemeye çalışır.
Bunu yapmak içinde elinde bulunan güçleri onların hizmetine verir, bu maksatla elindekileri
vermek için seferber olurlar (2011: 407-408)
Kurbanın çok eskilere dayanması kurban hakkındaki düşüncelerin de farklılaşmasına ne-
den olmaktadır. Kurban sunma, kimi zaman bir gizem olmaktayken kimi zaman da bir aşkın
varlığa hediye sunma anlamını taşımaktadır.
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
331
Girard, Kurban sunumundaki gizin bugün de giz olmayı sürdürdüğünü söylemektedir.
Modernlerin bu gizi ele alma tarzında üstün olan yan nedir, bilinmez: Hoşça vakit geçirme mi,
kayıtsızlık mı, yoksa gizli bir sakınma mı? Burada ikinci bir giz var mı, yoksa aynı gizle mi
karşı karşıyayız? (Girard, 2003: 2). Kurban sunumunu giz olarak niteleyen Girard’a karşı Özkan
farklı yorum getirmektedir. Yazara göre Kurban (sungu ve takdime) tapınılan yüce varlık veya
varlıklara veya herhangi bir güce karşı şükran duygularını ifade etme, bir şeyler istem veya gü-
nahlara kefaret olması gibi nedenlerle sunulan hediyedir ( Gündüz’den akt. Özkan, 2003:12)
James ise kurban olgusunu açıklarken, Manevi gücün kaynağı ile kendi yararı için o güce
ihtiyaç duyan arasındaki ilişki kurmak olan bir şeyin ceza olarak yok edilmesi veya ortadan
kaldırılması esasında yapılan bir ayin olarak nitelemektedir (James’ten akt. Gündüz, 2003:13).
Öte taraftan İslami açıdan kurban hem Allah’a yaklaşmak hem de ibadet olarak görülmektedir.
Kurban, Allah’a takarrub, yani ona yaklaşarak rızasını kazanmak için, kurban bay-
ramı günlerinde ibadet ve tadhiye niyetiyle kesilen belirli cins ve vasıftaki hayvana
denir (Özkan, 2003:11).
İslâm, müslümanların samimiyetini ortaya çıkaran ve onların hem fikrî hem amelî yönden
Allah’a yakınlığını sağlayan bazı ibadetleri talep etmiştir. Dinî ve ahlakî sorumluluğu diri tutan
ve kulun Allah’a bağlılığının sembolü olan ibadetler, bireysel ve toplumsal hayatı düzenlemede
önemli bir yere sahiptir. Bireyin topluma katılmasını da sağlayan ibadetlerin bireysel ve toplum-
sal yönleri, birbirini besleyen ve güçlendiren bir önemi ortaya koymaktadır. Kuşkusuz kurban
ibadeti de böyle bir anlam barındırmaktadır (Narin, 2009: 7).
1. TARİHSEL BAĞLAM İÇİNDE KURBAN
Kurbanın temelinde doğaüstü güçlere çaresizce karşı kalan insanların bir çıkış yolu bulma
ve aşkın güçlerle bir nevi iletişime geçme gayesi bulunmaktadır. Bu iletişim genellikle tek taraf-
lı hediye veya canlı bir varlığın kanını akıtılması şeklinde gelişmektedir.
İbadetin önemli bir bölümünü oluşturan kurbanın insanüstü kudretle barışıklığı sağlamak,
o kudretin verdiklerine teşekkür etmek, ondan bir şeyler talep etmek ve ilahların varlığını de-
vam ettirebilmesi için ihtiyaç duydukları enerji veya gıdayı temin etmek düşüncesiyle sunuluşu-
nun belirginleştiğini, verilen bu bilgilerin ışığında söylemek mümkün (Özkan, 2003:25). İnsa-
noğlu kutsal kabul ettiği varlığa sunmak için çevresinde olan ve kendisi için değerli olan varlık-
ları seçmiştir. Bu varlık bazen bir obje yani cansız bir varlık olabildiği gibi, bitki, hayvan ya da
insanın bir parçası hatta insanın bizzat kendisi gibi canlı bir varlık da olabilirdi. Sunulan varlığın
ne olacağı toplumun kültürüne göre farklılık göstermektedir (Aydın, 2005: 13)
Kaynağını vahiyden alan dinlerde ve ilahî mesajdan uzaklaşmış geleneklerde ibadet-
ler, genelde ferdî veya cemaat halinde bir yüce varlığa dua etme, ona bazı hayvanları
kurban olarak sunma, yiyecek ve başka şeyler takdim etme şeklinde cereyan eder.
İlahî vahye dayanan tüm dinlerde kurban takdimi, ibadetin en yaygın şekli olan dua
etme haricinde, icra edilen başlıca ibadetlerden biridir (Güç’ten akt. Narin, 2009: 27)
İnsanoğlu, tarihte bol ve bereketli ürün elde etmek, elde ettiklerine karşılık minnettarlığı-
nı ifade etmek, zor durumlarla baş etmek, arzulanan bir şeyi gerçekleştirmek, düşmana galip
gelmek, korkulan tabiatüstü varlıklardan korunmak istemektedir. Yaratırken tükendiğini düşün-
dükleri tanrıların enerjisini artırmak ve kozmolojik devamlılığı sağlamak gibi nedenlerle bek-
lentileri, korkuları, sevinçleri yüksek olduğunda sergileyebileceği en son davranışlardan biri
olarak kurban ayinleri uygulanmaktadır (Çetin, 2008: IV). Kurban edilen varlıkların karşımıza
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
332
iki farklı şekilde çıktığı anlaşılmaktadır. Kurbanların bir kısmı kanlı iken diğer kısmı ise kan
akıtılmadan gerçekleşmektedir.
1.1 Kurban Edilen Kanlı Varlıklar
İnanılan aşkın kişi ya da yüce varlıklara kurban olarak sunulan hediyeler, her kültürde
farklı şekilde gerçekleşmektedir. Bazen kurbanlar cansız bir hediyeyken bazen de canlı bir var-
lık (hayvan ya da insan) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Dinlerde ve kültürlerde hayvan kurban edilmesine rastlamak mümkündür ve bu uygula-
ma, Budizm, caynizm gibi mistik karakterli dinlerin dışında kalan hemen hemen bütün dinlerde
hayvan kurbanı realitesini ortaya koymaktadır (Özkan, 2003:61).
Farklı dinlerin ibadet türleri arasında Tanrı'ya kurban sunma uygulamasının bulunduğu
tespit edilebilmekle beraber kurbanlıklar, kurban sunma şekilleri ve amaçları bakımından farklı-
lıkların gözlendiği fark edilmiştir (Narin, 2009: 27). Özellikle tarımla uğraşan topluluklarda
kurban edilen varlıkların sunulmasındaki temel amaç tarımsal verimliliğin korunmasıdır.
Bazı toplumlarda kurban olarak sunulan hayvan veya insanın kanı ayinin en önemli kıs-
mını teşkil etmekteydi. Ayinsel öldürme yani kanlı kurban olayına çiftçiler arasında sık olarak
rastlanır. Onların kurban sunmadaki amacı verimliliği sağlama ve devam ettirmedir. Zira kan
kutsal güç yüklü bir maddedir, bu güçten yararlanmak gereklidir (Aydın, 2005: 7). Kanlı kurba-
nın temeli sungu olarak sunulan varlığının yaşamının sonlandırılmasıdır.
Kanlı kurbanların gayesi, kanın akıtılmasından ziyade kurban olarak sunulan canlının ha-
yatına son verilmesidir. Bur tür kurbanlarda kanın akıtılması çok önemli olmakla birlikte bazı
durumlarda hiç kan akıtılmadan kurbanın elle veya suda boğmak suretiyle öldürüldüğü de ol-
maktadır (Özkan, 2003:48). Bu yöntemlerle öldürülen kurbanlar da kanlı kurban sınıfına dâhil
edilmektedir (Çetin, 2008: 32). Kanlı kurbanların temel mantığı insan topluluklarının hayatlarını
sürdürmek ve her hangi bir olumsuzluk karşısındaçkendini korumaktan kaynaklanmaktadır.
Çünkü sunulan bütün kurbanlarda bir çıkar söz konusudur. Ben kurban veriyorum bunun karşı-
lığında da aşkın güç bana iyi davransın mantığı temel olgu gibi görülmektedir.
Mircea Eliade bu konuda Sahasun’dan aktardıkları dikkate değerdir. Aztek’ler Mısırların
üç olgunlaşma evresini temsilen üç farklı yaşta genç kızların (küçük, ergin ve yetiştin) tanrıça-
yı temsilen kolları, bacakları, mısır tanrıçasının rengi kırmızı tüylerle kaplıdır. Ve bu törenden 3
ay sonra bir insan kurban edilir. Tanrıçayı temsilen boynu kesilir ve derisi yüzülür ki zarar gör-
mesinler (Eliade,2009:334).
1.2 Kurban Edilen Kansız Varlıklar
Kansız kurbanlar daha çok insanlar için temel gıda olarak görülen yiyecek ve içecekler-
den oluşmaktadır. Tanrılara sunulan bu kurbanlardan beklenense mahsullerinin veriminin arttı-
rılmasıdır. Eldeki verilene yetersizliği ve Kutsal kitapların belirttiğine göre, tarihteki ilk kansız
kurban örneği Hz. Adem’in oğlu Kabil’in Allah’a sunduğu tahıllardır.
Hz Adem’in oğlu Kabil’in sunduğu ekin kurbanının insanlık tarihinde ilk kansız kurban
örneğini oluşturmaktadır. İlahi dinlerin genel kabulüne göre kabil, Allah’a kurban olarak buğ-
day sunmuştur ki, bu esasen bir mahsul kurbanıdır. Daha sonda bu diğer gıda veya mahsul kur-
banlarını modeli oluşturmuştur (Özkan, 2003:88).
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
333
Kansız kurban türünü yiyecek ve içecek kurbanları oluşturmaktadır. Buğday pirinç, arpa,
darı, vb. hububatlar; içeceklerden ise Su, bira, şarap, kımız gibi sıvı kansız kurbanlardır. Bu
kurbanlar toplumların ürettikleri ve önem verdikleri gıdalarla yakından ilişkilidir. Hayvancılıkla
geçinen topluluklarda tanrılara süt ve kımız, tarım toplumlarında ise şarap sunulmuştur. Bu su-
nuların temelinde minnettarlık, bereket beklentisi, mevcut döngünün devamı, kıtlık gibi doğal
afetler ve istenmeyen durumlardan korunma vardır. Önemli sayılan gıdaların sunulmasıyla in-
sanlara daha bol olarak döneceği düşünülmüş ve gelecek kaygısı giderilmeye çalışılmıştır (Çe-
tin, 2008: 30). Demek ki kurbanda kanın akıp akmaması önemli olmakla birlikte esasen sonuç
da önemli olmaktadır. Kan akıtılmadan da kansız kurban uygulaması mümkündür (Özkan,
2003:84).
2. İLAHİ DİNLERDE KURBAN
Kurban fenomeninde en belirgin özellik ise Allah’a karşı sevgi ve bağlılığın ancak en de-
ğerli ve kıymetli olan şeyin feda edilmesiyle gösteriliyor olmasıdır. Nitekim Hz. İbrahim oğlunu
Allah yolunda kurban edebilmeyi göze almakla Allah’a olan teslimiyeti ispat etmiş olmaktadır
(Özkan, 2003:137).
İlahi dinlerde kurban kavramı Hz. İbrahim peygambere dayandırılır. Çokça dile getirilen
bu kutsal misal, Tevrat’ın Tekvin bölümünde ve Kur’an’ın Saffat suresinde anlatım bulmuştur.
İncil’de bir kurban mitine rastlanmaz. Çünkü İncil sadece İsa’nın başından geçenleri hikaye
eder ve diğer konularda eski ahit’e (Tevrat’a) atıfta bulunur (Esinoğlu, 1996: 11). Konuyla ilgili
Said Şimşek’te kurbanın ilahi dinlerle başladığını ve ilahi dinleri benimsemiş bireyler için bu-
nun Allah’ın bir emrinin olduğunu söylemektedir
İlahi ve beşeri dinlerde insanlık tarihiyle birlikte var olan bir ibadettir. İslam’da
kurban ibadeti, Allah’ın emri nedeniyle Hz. İbrahim’in, biricik oğlunu Allah yolunda
feda etmesini anmak, rızkı verenin, hayata ve ölüme hükmedenin Allah olduğunu ve
insanlar dahil her şeyin O’na döneceğini hatırlatıcı bir eylem ve nihayet her müminin,
gerekirse hak yolda kendi canını feda etmeye hazır olduğunu simgeler (Şimşek,
2007:48).
İlahi dinlerin kendilerine göre bir kurban anlayışı bulunmaktadır. Yahudilik, Hristiyanlık
ve Müslümanlıkta kurban kesme ve kurban olgusu değişmektedir. Bu kutsal dinlerde daha çok
hayvan kurbanı görülmektedir, hiçbir şekilde insan kurbanı söz konusunu edilmemektedir; ama
Hristiyanlıkta Hz. İsa’nın bu dini benimseyenler için, kendini bundan sonraki insanların günah-
larını bağışlamak üzere feda ettiğine inanılmakta. Bu açıdan ilahi dinlerde kurban kavramının
ele alınışına bakmakta fayda bulunmaktadır.
İlahi bir dinde insan kurbanından bahsetmek pek mümkün gözükmemektedir. Öyle ki ki-
tabı dinlerde insan, Allah’ın yarattıkları içerisinde en kıymetlisi ve halifesi olarak değerlendi-
rilmektedir. Bundan dolayı insanın Allah katındaki yeri ve konumu bütün yaratıkların üstünde-
dir. Ayrıca dinin emirlerinde her ne kadar insanın, emrin yerine getirilmesi konusunda sorumlu-
luğu olsa da, emrin ifasında Allah’ın buna müsaade etmediği görülmektedir. Hz. İbrahim’in
oğlunu kurban etmek isteyişine Allah’ın müsaade etmeyişi bunun örneklerinden birini oluştur-
maktadır (Özkan, 2003:98-99). Yapılan araştırmalarda Yahudilikte insan kurbanın varlığına az
rastlanılmaktadır. Bu dindeki kurban kavramı, hayvan kurbanları şeklinde olmaktadır. İsrail
oğulları arasında kurban zamanla şekillenmiş dini hayatın temeli hatta bizzat kendisi oluştur-
maktadır. Sonraları kurban önemini kaybetmiş yerini “dua”ya bırakmıştır. İsrail oğulları değişen
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
334
bu süre içinde yıkılan mabetlerini yeniden yaparak tekrar kurban ve sunu arz edecekleri günü
beklemişlerdir (Aydın,2005:21)b
Yahudilikte kurban pratiği, Hz. Musa’nın belirttiği üzere hayvanları boğazlamak şekliyle
sunulan kanlı kurbanlar ve yiyecek, su ve şarap gibi içeceklerin sunulması şeklinde oluşmakta-
dır (Demirci’den akt. Narin, 2009 :36). Yahudilikte şarap içimi ve yemek sunuları gibi kansız
kurban ritüelinde önemli bir rol oynamalarına rağmen, en önemlisi ve yaygın olanı hayvan kur-
banıdır (Özkan, 2003:103). Eski ahitte bu kansız kurban örneklerinden başka kanlı kurbanın
terk edilerek yerini yeni duaya bırakması günümüzde Yahudilerin en yaygın uyguladıkları kan-
sız kurban örneğini oluşturmaktadır (Özkan, 2003:113).
Diğer bir ilahi din olan Hristiyanlığa bakıldığında görünüşte kurbanın gerçekleşmediği
görülmektedir. Kimileri düşünürlere göre orta çağda yaşananlar bir nevi kanlı kurban gibi algı-
lanmasına rağmen özünde bu dinde bu tür ayinlere rastlanılmamaktadır.
Hristiyan dini, İsa Mesih’in kendini insanlık için kurban edişi dışındaki bütün kanlı kur-
banları kabul etmemektedir. Bunun en temel sebebi, hayvan kanlarının veya sıradan insanların
kanlarının günahı kaldıramayacağı inancıdır. Günahı ortadan kaldıracak ve günaha kefaret ola-
bilecek olan tek kan tanrı oğlu olarak kabul ettikleri İsa’nın kanıdır (Özkan, 2003:116).
Orta çağ boyunca Hristiyanların engizisyonlarında sırf hoşgörüsüzlükten kaynaklanan
binlerce insanın ateşe atılarak veya giyotinlerde kelleleri koparılarak idam edilmesi, bizce ritüel-
lik anlamında olmasa da bir çeşit kanlı kurbandır (Özkan, 2003:88).
Hristiyanlıkta kurban olgusu, şu veya bu şekilde varlığını devam ettirmektedir. Hristiyan-
lıkta kurban uygulamasının olmasına rağmen Hristiyanlığın her türlü kurbanı reddettiği sanılır.
Onlar sadece kanlı kurbanları reddetmektedir (Özkan, 2003:116). Hıristiyanlara göre Hz. İsa
bütün insanlık için kendini kurban etmiştir.
İsmail Narin, Ekmek-şarap ayininde Hz. İsa’nın Hristiyanlara göre ölümünün sürekliliği
canlandırdığını söylemekte. Hıristiyanların kurban anlayışı da bu ayinde kendini gösterir. Hris-
tiyan teolojisine göre Hz. İsa aslî günahı gidermek ve böylece bütün insanlığı kurtarmak için
kendini feda etmiştir (Narin, 2009:42). İncil, somut anlamıyla ‘’kanlı kurban’’ ritüelini içermez
ve hiçbir türünü önermez. Tam tersine, kurban sunma ile günahlardan temizlenmenin mümkün
olmadğı vurgulanır (Erginer, 1997: 106). İsa Mesih, bir kurban kuzusu gibi çarmıha gerilerek
insanların kurtuluşları için ölümü göze almıştır. Dolayısıyla insanların günahlarından arınmak
için tövbe amacıyla yaptıkları kurban adete İsa Mesih’in şahsında yerine getirilmiştir. Bunun
yanında Hz. İsa’nın havarileriyle yediği son akşam yemeği de kurban töreni olarak algılanmak-
tadr(Gündüz, 2007:68). Son olarak ilahi dinler kapsamında İslam ve İslam’da kurban olgusuna
baktığımızda bazı değişikliklerin dikkatten kaçmadığı görülecektir.
Son kutsal kitap olan Kur’an Kerim’de ve İslam dininde kurban sadece Allah’a adanmak-
ta bunun dışında bir uygulama yapılmamaktadır.
Narin Kurban’ın Allah’tan başkasına adanmaması ve kurban kesimde Allah’ın adının
anılmasının zorunluluğunu belirtmektedir. Kurban ve tevhid ilişkisini en açık şekilde izah eder.
Tabii olarak, Allah’tan başkası adına hayvan boğazlamanın ve kurban kesmenin yasaklanmış
olması tevhid ilkesinin gereklerinden biri olarak düşünülmelidir (Narin, 2009: 75). Kurban;
Allah'a takarrub, yani O'na kazanmak, yani ona yaklaşarak rızasını kazanmak için, Kurban gün-
lerinde ibadet ve tadhiye niyetiyle ve Allah ve adıyla. Kesilen belirli cins ve hayvana denir (Ay-
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
335
dın, 1975: 326). Kurbanda asıl olanın, niyet ve ibadet olduğu vurgulanmaktadır (Erginer, 1997:
110) .
Kurban etini yeme izni vermiştir. Kurbanın şükür temeline oturtulmasını gerektiğini,
Allah’ın kurban etine muhtaç olmadığını bunun için yakılmaması gerektiğini, kanın
insanı Allah’a ulaştıramayacağını, önemli olanın Allah’a saygı olduğunu, tarih bo-
yunca kanı kutsayıp ondan bir şeyler bekleyenlerin yanıldığını ifade etmiştir. Ayette
“şükredesiniz diye size verdik” ifadesi kurban kesmede bulunması gereken temel ama-
cı göstermektedir. Kur’an geçmiş milletlerin hatalarını bize aktarırken bizim de bu ha-
talara düşmememiz için dolaylı olarak uyarmaktadır (Çetin,2008 :58).
Görüldüğü gibi İslam dininde kurban kesimi bir tek allah için gerçekleşmektedir. Kurban
kavramı ya da ibadeti tarihsel bağlam içinde ele alındığında kurbanın, giyecek, içecek, hayvan
ve insanlardan oluştuğu gözlenmiştir, günümüzde bunlar yerini daha çok hayvanlara (özellikle
semavi dinler) bırakmıştır.
Bir hayvanın kesilip öldürülmesi şeklinde yapılan kurban ibadetine, geçmişten günümüze
birçok inanç sisteminde rastlanır. Antik dönemde, hangi dinsel geleneğe bağlı olurlarsa olsunlar,
Sami kavimlerin hemen hepsinde buna yer verilmektedir. Tarihsel süreçte Hinduizm’de de
kanlı kurban törenlerine yer verilmiş ve çeşitli hayvanlar kurban olarak sunulmuştur (Gündüz,
2007: s68). Bu bölümdeki açıklamaların dolayımında kurbanın sosyolojik çözümlemesinde
iletişimsel bir olgu olarak çıkarım yapılması mümkündür. Buna dayanarak aşağıda bölümde
kurbanın iletişimsel boyutu irdelenecektir.
3. KURBAN ve İLETİŞİM
Bu bölümünde kurban ve iletişim arasındaki ilişkiye değinilecek ve çalışmada bireylerin,
kurban aracılığıyla hem kendi aralarında hem de tanrılarla bir nevi iletişim sağlamaya çalıştığı
görülecektir. Türkiye’de İletişimin öncü isimlerinden biri olan Ünsal Oskay’ın iletişimi tanım-
laması noktasından kurban olgusuna bakacak olursak, söz konusu iletişimin gerçekleştiğini
görmekteyiz.
Ünsal (2007) İletişimin Abc’si adlı kitabında iletişimi, aynı coğrafi bölgede yaşayan in-
sanların, yaşamlarını sürdürmek için araç gereçleri bulan, bu konuda bilgiler üreten, kendi arala-
rında iş bölümü oluşturan ve bunlardan kaynaklı değerler ve inançlar sistemi üreten toplumun
farklı kesimlerini üst kimlikler içinde kaynaştırmayı amaçlayan etkinlik olarak niteler. Ünsal,
iletişimi tanımlarken yaşam koşullarının “ortaklaşalaştırılmasına” atıfta bulunmaktadır.
Birbirlerine ortamlarındaki nesneler, olaylar, olgularla ilgili değişmeleri haber veren,
bunlara ilişkin bilgilerini birbirine aktaran, aynı olgular, nesneler, sorunlar karşısın-
da benzer yaşam deneyimlerinden kaynaklanan, benzer duygular taşıyıp bunlar birbi-
rine ifade eden insanlar oluşturduğu topluluk ya da toplu yaşamı içinde gerçekleştiri-
len tutum, yargı, düşünce, duygu bildirişimlerine iletişim diyoruz (Oskay, 2007: 9).
Yine başka bir eserinde Oskay iletişimin ortaklaşalığının önemine değinmektedir. Oskay,
bireylerin hayat boyu kazandıkları bilgi, beceri ve duyguları hem kendi kuşaklarına hem de
kuşaklar arasındaki ortaklaşalaştırılmışlığıyla gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Bu yolla insan
toplulukları, içindeki bireyler arasında yaşam için gerekli bilgi, beceri ve duygulara ilişkin ben-
zer fikirler, duygular ve inançlar edinip paylaşır. Toplumsal yaşamdaki bireyler bu yolla, varlı-
ğına birliktelik, süreklilik ve kültürleşme sağlamış olur (2010: 310-311). Kurban ve diğer iba-
detlerle Toplumdaki bu ortaklaşalık sayesinde kültürel birliktelikler gerçekleşmektedir. Bil-
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
336
men(akt. Özkan, 2003), Müslümanlıkta ve diğer dinlerde kurbanın, (Oskay’ın söz ettiği) “orta-
laşalık” sağladığını söylemektedir. Öyle ki bu konuda Müslümanların kutsal kitabı olan
Kur’an’ı Kerimde de ayetler bulunmaktadır. Erginer söz konusu ayeti şöyle yorumlamaktadır:
‘’Ta ki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah’ın onlara rızk olarak verdiği
hayvanları belli günlerde kurban ederken O’nun adını ansılar. Siz de bunlardan yiyin,
çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.’’(Kuran, Hacc 22/28). Bu ayette yılın belirli gün-
lerinde Allah’ın adını anarak kurban kesilmesi buyrulurken, kesilen kurbanın etini ke-
senler tarafından yenilebileceğini ve fakir fukaranın da bu kurbanın etiyle doyurulma-
sı belirtilmektedir. Tevrat’ta da, Tanrıya sunulan kurban etinin sunanlar tarafından
yenebileceği belirtilirken, Tanrı’ya ve kahine de pay verilmesi gerektiği vurgulanmak-
tadır. Hacc suresinin bu ayetinde, herhangi bir din görevlisine ya da doğrudan Al-
lah’a yönelik bir paydan söz edilmemektedir ( Erginer, 1997: 109).
Kurban sadece Müslümanlar arasındaki ortaklaşalık temin etmemekte, öyle ki diğer din
mensuplarına kurban eti vermek suretiyle onlarla kaynaşmaya da vesile olmaktadır. (Bilmen
’den akt. Özkan, 2003:138). Kurban kesenler yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma ruhunu
canlandırabilmektedir. Toplu katılım ve dayanışma olduğu için insanların bir biriyle kaynaşma-
sını kırgınlıkların terk edilmesi ve coşkunluğun zirveye ulaşmasıyla fiziksel bütünlüğün yanında
ruhsal bir bütünlükte sağlanmaktadır (Özkan, 2003:139-140). Kurban ibadetinin en önemli
amacı kutsal varlıklarla irtibat kurmaktır. Bu vasıtayla ona tanzimde bulunmanın onu yüceltme-
nin ve onunla yakınlaşmanın mümkün olduğu düşünülür. Kutsal varlığa ya da varlıklara kurban
sunulurken, kutsiyetin çeşitli özelliklerini göz önünde bulundurulmaktadır (Gündüz, 2007: 71
İslam’da kurban sayesinde hem yüce yaratan ile hem de insanların kendi aralarında iletişimi
gerçekleşmektedir. Özellikle İslamiyet’te yerine getirilen kurban ibadeti gerçekleşen iletişimin
önemli göstergesidir. farklı şekillerde ortaya çıkan iletişim, kurban dışındaki armağanlarla da
oluşmaktadır. Örneğin aztek ve maya’lar da gerçekleştirdikleri karşılaşmalardan sonra tanrılara
kurbanlar keserlerdi (Tazegül, 2017: 604).
Aşkın güçlere sunulan bir hediye olarak kurbanın ortak amacı tanrının sevgisini kazan-
mak ve onlardan gelebilecek tehlikeler karşısında kendilerini korumak niyetiyle gerçekleştiril-
mektedir. Bu tarz ritüeller bir şekilde ya aşkın güçlerle ya da semavi dinlerde de Allah’la ileti-
şime geçme biçimindedir. İletişimde bulunmak için çeşitli hediyeler ya da kurbanlar araç olarak
kullanılmaktadır. Kurbanın iletişimle ilgili yönünün en güzel örneği de İslamiyet’te karşımıza
çıkmaktadır. Aşağıda da değinileceği gibi kurban bayramlarında gerçekleştirilen ibadetler, bay-
ram namazı, kurban etinin paylaşılması, hem bireyler arası bir iletişim hem de Allah’a ibadet
anlamında da bir ilişki biçim olarak yorumlanabilir.
Ali Mohd arkadaşları, komşuları ve akrabaları ziyaret ederek, yolla kurban bayramının
insanları bir araya getirdiğini birlik ve kardeşlik bağları tesis ettiğini söylemektedir. (2007: 60).
Bu nokta tam da çalışmanın kuramsal yönünü destekleyerek, kurbanın iletişimle ilişkisini ortaya
koymaktadır. Özellikle dini bayramlarda bu iletişimin Müslümanlar arasında gerçekleştiğini
görmekteyiz.
Kenasarı’ya göre camiler bir sosyalleşme ve iletişim mekanı olarak görülmektedir ona
göre cemaatle namaz vesilesi ile toplumsal ve kültürel etkileşimde ibadetlerin önemi de ortaya
çıkmaktadır. Kurban ise sadece Allah ile kul arasında meydana gelen bir ibadet olmakla sınırlı
değildir. Aynı zamanda toplumsal hayatı etkileyen insanlarla ilişkinin biçimine katkıda bulunan
bir ibadettir (Kenasarı, 2007:160). Kurban, Müslümanı cimriliği öteleyen, yoksul ve muhtaç din
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
337
kardeşlerine yardım etmeye ve onları sevindirmeye vesile olan, cemiyette yardımlaşma ve da-
yanışma ruhunu geliştiren kardeşlik bağlarını kuvvetlendiren ve Müslümanlar arasındaki sevgi
ve saygıyı tazeleyen güzel bir ibadettir (Aydın, 1975: 328). Dini bayramlar sınırlar ve vatandaş-
lıkların ötesine taşınarak insanları bir araya getirir. Bu dini bayramlar özel bir günde kutlanır ve
belli bir bölgedeki insanların birliğinin kaynağı olarak görülür (Ali, 2007: 58). Bütün ibadetler-
de bir şekilde, yüce varlık ya da varlıklarda veya kutsalla irtibat kurma ve onlara yakın olma
amacı dikkat çeker. İnan açısından sıradışlılığı, olağanüstlülüğü ve bambaşkalığı ifade eden
kutsal ile ayin ve ibadetler aracılığıyla bir şekilde irtibat kurması, kutsiyetten yaralanması ve
onun korunasını ve yardımını sağlaması açısından gerekli görülür (Gündüz, 2007: 65).
Toplumlarda kurban kültünün varlığı, kurbanın en önemli ritüellerin başında yer alması
ve bütün toplumlarda topluca yapılan pratiklerden birisi olması onun toplumda birleştirici ve
bütünleştirici bir özelliğe sahip olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda geçmişten günümüze
kadar kurban uygulamasının varlığını kesintisiz olarak sürdürüyor olması onun kalıcı ve kapsa-
yıcı bir özelliğinin olduğunu da belgelemektedir (Özkan, 2003:152). Kurban vasıtasıyla insan,
tanrı ile iletişime geçmektedir. İnsanlar dileklerinin gerçekleşmesi için veya bazı şeylere vesile
olmak için kurban olgusunu kullanmaktadır. İlaha kurbanla saygı sunulmakta ve şükür sergi-
lenmektedir (Weber’den akt. Gündüz, 2003:18). Kurban dinlerin vazgeçilmez temel ibadetler-
den biridir. İnsan bazı şeylere vesile olmak için kurbanı ilah veya ilahlarına feda etmektedir.
Yani ilah veya ilahlara kurbanla saygı duyulmakta, her türlü nimet ve korunma için teşekkür
edilmektedir (Özkan, 2003:14). Kurban sunumu her zaman, kurban eden biri ile ‘’tanrısal var-
lık’’ arasında aracılık etmek olarak tanımlana gelmiştir (Girard, 2003: 9). Yine kurban kişinin
kutsiyetle irtibat kurasını, kutsala özgü gizli bilgiye/bilgilere ulaşmasını, kutsal alanla iletişim
kurarak, normal insanlar için sıra dışı olan güç ve yetiler elde etmesini de ifade etmektedir
(Gündüz, 2007: 66). Narin’in de kurban konusunda bir şekilde “ortaklaşalığa” ya toplumsal
yönüne vurgu yapmaktadır.
Kurban ibadeti, sorumluluk bilincini üst sıralara taşımayı sağlayan ibadetler ara-
sında yer alır. Çünkü bu ibadet, bireysel yönü yanında toplumsal yönü de güçlü bir
mahiyete sahiptir. Kişi bu ibadeti ifa etmekle toplumsallaşmakta, kurbanlığın satın
alımından kesimine kadar bir dizi faaliyete iştirak etmektedir. Kurbanın ifası, inanan
kişinin diğer insanlarla beraber olmasını, ortak hareket etmesini ve dünyevî saydığı-
mız bir dizi eylemin içinde yer almasını sağlama açısından, toplumsallaşmayı sağla-
yan güçlü bir öğedir (Narin, 2009: 1).
Bu iletişim sadece semavi dinlerde gerçekleşmemekte ve toplumsal, tarihsel bir arka pla-
na dayanmaktadır.
Tylor (akt. erginer) kurbanın zaman içindeki değişimini özetle şöyle açıklamaktadır: Kur-
ban, başlangıçta insanların kendilerini sevdirebilmek için doğaüstüne sundukları hediyedir. Gi-
derek tanrılar yücelip insanlardan uzaklaşmışlar ama insanlar onlara hediye verme gereksinimi
duymayı sürdürmüşlerdir. Böylece kutsallaştırılmış kurban sunma geleneklerine geçirilmiştir.
Bundan sonraki basamakta, insanın tanrıya ait olduğu düşüncesi gelişmiş ve uzun bir zaman
dilimi içinde basit hediyenin yerini insanın kendisini kurban olarak sunmasına geçilmiştir
(1997: 21). Kurban kutsal kabul edilen varlıkla somut bir bağ kurmaya çalışmaktır (Aydın,
2005: 1). Birçok dinde kişiler kendilerine bahşedilen nimetlere teşekkür etmek amacıyla kurban
sunusunda bulunurlar. Örneğin hasadın ilk ürününün kutsal varlıklara sunulması ya da kurban
amacıyla kesilip veya toplanıp fakirlere dağıtılması bu amacı ortaya koymaktadır (Gündüz,
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
338
2007:72). Kurban edilen şeylerin ya da varlıların bir tür dönüşüm neticesinde tüm potansiyelini
açığa çıkarabileceği ve bu haliyle insanlarla tanrılar arasında bir tür medyum (ara ortam) ya da
ortak dil oluşturulacağı varsayılmıştır (Tatar, 2007: 298). İnsanlarla ilahlar arasındaki ilişkiyi
devam ettirmek, kuvvetlendirmek veya ilişkinin herhangi bir nedenden dolayı akamete uğraması
hallerinde tekrar inşa etmek kurbanın temel gayesidir. Kurban sayesinde ya tanrının lütuf, ke-
rem ve teveccühü kazanılmaya veya ilahi gazaptan korunmaya çalışılır (Yel, 2007:77).
Görüldüğü gibi kurban hem bireylerin kendi aralarındaki iletişimi kuvvetlendirmeyi
amaçlarken hem de ilahi varlıklarla olan ilişkini güçlendirmeye çalışmaktadır. Kurban kesimin-
de karşılıklı bir iletişim gerçekleşmekte ve bu hediye ve benzeri şekillerde de kendini göster-
mektedir.
SONUÇ
Bu çalışmayı diğer çalışmalardan özgün kılacak yön, kurban ve onun aracılığıyla gerçek-
leşen iletişim olgusudur. Diğer dinlerde başka olmak üzere İslam dininde de kurban keserken
Allah’a yakınlaşmak temel gayeyi oluşturmaktadır. Şimşek’in deyişiyle kurban genel anlamıyla,
Allah’a yakınlık sağlamak amacıyla belli vakitte ve belirli cinsten havanların kesilmesini anla-
mını taşır (Şimşek, 2007:43). Bu yakınlaşmada ister istemez maddi ve manevi bir iletişim orta-
mını oluşturacaktır. Gerek karşılıklı hediyeleşmeler ve aşkın güce sunulan canlı ve cansız kur-
banlar iletişimin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.
İlkel dönemlerde kurban vasıtasıyla tanrılarla ya da kimi zaman insanların kendi araların-
da belli bir iletişim sağlandığı görülmektedir. Günümüzde İslam toplumlarında kurban vasıta-
sıyla gerek Allah inancı gereği onula bir iletişim (dua etmek, adak adamak gibi durumlarda)
gerekse de insanlar arasında bir iletişimin olduğu anlaşılmaktadır. Aşkın güçlerle iletişime ge-
çen kişilere göre (kültürden kültüre değişik şekilleri gerçekleşmekte kimi kanlı kurban kimi de
kansız hediyeler sunmakta) hasatları verimli olmakta ya da günahları bağışlanmakta bu ancak
kurban gibi olgularla kurulan iletişimle mümkün olabilmektedir. Söz konusu bu girişimlerde
belli bir amaç gözetilmekte ve o amaç etrafında iletişim sağlanmaktadır. Bu iletişim boyutu
değişmekte ama iletişimin kendisi varlığının devam ettirmektedir.
Bunun yanında buradaki sosyolojik çıktılara dayalı olarak iletişim ve kurban birlikteliği-
nin toplumsal yaşamın önemli bir mekanizmasını üstlenmiş olduğunu saptamış bulunmaktayız.
Kurban bir ritüel olarak toplumda paylaşım olgusunu geliştirmiş ve insanlar arasında “ortaklaşa-
lık” kavrayışını pekiştiren bir kültür etkinliği olarak semavi toplumlarda hayatın önemli bir par-
çası haline gelmiştir.
Son olarak farklı dinlerin çeşitli kurban kavramının olması ve adanan kurbanların aynı
şekilde kurban edilmemesi, dinler arasında da bir farklılaşmanın olduğunu ortaya koyduğu yo-
rumu yapılabilir .
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
339
KAYNAKLAR
Ali Mümtaz Mohd, Kurban: İnsanlığın Birliği İçin Mesaj Ve Metot,(Bildiri), Uluslararası Kur-
ban Sempozyumu 8-9 Aralık 2007, ss 57-63) İstanbul: Bayrampaşa Belediye Başkanlı-
ğı
Aydın Asiye, Yahudilikte Kurban, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri: 2005
Aydın Aslan Ali, “Kurbanın Dini Hükümleri Ve Hikmetler”, Diyanet Dergisi, Cilt 14, Sayı 6,
Kasım-Aralık, Ankara: 1975 Sayfa 324- 341
Çetin özer, Kurbanla İlgili İnanç Ve Tutumlar, yayınlanmamış doktora tezi, Uludağ Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa: 2008
Emile durkheim, dini hayatın ilkel biçimleri , çev, fuat aydın, eski yeni yayınları, ankara. 2011
Erginer Gürbüz, Kurban: “Kurbanın Kökenleri ve Anadolu’da Kanlı Kurban Ritüelleri, Yapı
Kredi Yayınları, İstanbul: 1997
Esinoğlu, Birant, Dinlerin Gizemi-Kurban-Yaratılış-Tufan Efsaneleri, Ceylan Yayınları, İstan-
bul: 1996
Girard Rene, Şiddet ve Kutsal, Çev. Necmiye Alpay, Ed. Orhan Koçak, Kanat Kitap, İstan-
bul:2003
Gündüz Şinasi, Dinlerde Tanrıya Yakınlaşma Aracı Olarak Kurban,(Bildiri), Uluslararası Kur-
ban Sempozyumu 8-9 Aralık 2007, ss 65-74) İstanbul: Bayrampaşa Belediye Başkanlı-
ğı
Kenasarı Orhan, Din Ve Dindarlık Tartışmaları Arasında Kurban (Bildiri), Uluslararası Kurban
Sempozyumu 8-9 Aralık 2007, ss 157-164) İstanbul: Bayrampaşa Belediye Başkanlığı
Mircea Eliade, Dinler Tarihine Giriş, Kabalcı Yayınevi, Çev. Lale Arslan, 2. Baskı, İstanbul:
2009
Narin İsmail, Kuran ve Sünnet Açısından Kurban İbadeti, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstan-
bul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul: 2009
Oskay Ünsal, 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişiminin Kültürel İşlevleri Kuramsal Bir Yak-
laşım, Der Yayınları, İstanbul: 2010
Oskay Ünsal, İletişimin ABC’si, Der Yayınları, İstanbul: 2007
Özkan Ali Rafet, Dinlerde Kurban Kültü, Akçağ Yayınları, Ankara: 2003
S.R.F Price, Ritüel ve İktidar, Çev. Taylan Esin, İmge Kitap, Ankara: 2004
Şimşek M. Said, Kur’an’da Kurban Çeşitleri,(Bildiri), Uluslararası Kurban Sempozyumu 8-9
Aralık 2007, ss 43-48) İstanbul: Bayrampaşa Belediye Başkanlığı
Tatar Burhanettin, İslam’da Kurban Hadisesi Beşeri Düşünceyi Nereye Çağırır, (Bildiri), Ulus-
lararası Kurban Sempozyumu 8-9 Aralık 2007, ss 97-104) İstanbul: Bayrampaşa Bele-
diye Başkanlığı
Dini Bir Ritüel Olarak Kurban Ritüelinin İletişim İşlevi
The Journal of Academic Social Science Yıl: 5, Sayı: 62, Aralık 2017, s. 329-340
340
Tazegül Ünsal, Tanrı İçin Kurban Edilen Futbolcular, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi,
Yıl: 5, Sayı: 52, Eylül 2017, s. 603-613. Elazığ: 2017
Yel Ali Murat, Kurbanın Antropolojik Bir Değerlendirmesi, (Bildiri), Uluslararası Kurban
Sempozyumu 8-9 Aralık 2007, ss 75-79) İstanbul: Bayrampaşa Belediye Başkanlığı