15
_____________________________________________________________________________________ Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 04.06.2018 21.07.2018 Şerife ERİCEK MARAŞLIOĞLU Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı [email protected] Dr. Öğr. Üyesi. Mustafa ÇOBAN Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı [email protected] DEĞERLER EĞİTİMİ’NİN REFERANSLARI BAĞLAMINDA ŞEMS’İ TEBRİZ’İNİN MAKÂLÂTI Öz Kültürel dünyamızın manevi dinamiklerinden olan Şemsi Tebrizi, zahir ve batın ilimleri tahlil etmiş, müderrislik ve müftülük yapmış, Türk tasavvuf tarihinin önemli şahsiyetlerinden Mevlana’nın eğitiminde rol alarak katkı sağlamış bir muta- savvıftır. Şemsi Tebrizi ahlâk ve değer kavramlarından sevgi, saygı, hoşgörü, doğ- ruluk, adalet, yardımlaşma, misafirperverlik, affedici olma, sabır, zikir, iman, dost- luk, cömertlik, temizlik, ibadet, ilim öğrenmek, tevhid, Allah sevgisi, sorumluluk ve merhamet değerlerini, doğrudan veya örtük bir şekilde İslam’ın ilkelerine uyar- layarak insan algısı çerçevesinde kendine has yorumuyla ifade etmiştir. Bu çalış- mada son yıllarda üzerinde tartışılan ve araştırma yapılan değerler eğitiminin ana konularıyla ilgili olarak Şemsi Tebrizi’nin sohbetlerinden derlenmiş Makâlât kitabı incelenerek kadim değerlerimiz ile MEB’in değerler eğitimi yönergesinde ele alı- nan değerleri benzeştikleri ve ayrıldıkları noktaları tespite çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Şemsi Tebrizi, Makâlât, Değerler, Eğitim

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

_____________________________________________________________________________________

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date

04.06.2018 21.07.2018

Şerife ERİCEK MARAŞLIOĞLU

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri

Anabilim Dalı

[email protected]

Dr. Öğr. Üyesi. Mustafa ÇOBAN

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Felsefe ve Din Bilimleri

Anabilim Dalı

[email protected]

DEĞERLER EĞİTİMİ’NİN REFERANSLARI BAĞLAMINDA

ŞEMS’İ TEBRİZ’İNİN MAKÂLÂTI

Öz

Kültürel dünyamızın manevi dinamiklerinden olan Şemsi Tebrizi, zahir ve batın

ilimleri tahlil etmiş, müderrislik ve müftülük yapmış, Türk tasavvuf tarihinin

önemli şahsiyetlerinden Mevlana’nın eğitiminde rol alarak katkı sağlamış bir muta-

savvıftır. Şemsi Tebrizi ahlâk ve değer kavramlarından sevgi, saygı, hoşgörü, doğ-

ruluk, adalet, yardımlaşma, misafirperverlik, affedici olma, sabır, zikir, iman, dost-

luk, cömertlik, temizlik, ibadet, ilim öğrenmek, tevhid, Allah sevgisi, sorumluluk

ve merhamet değerlerini, doğrudan veya örtük bir şekilde İslam’ın ilkelerine uyar-

layarak insan algısı çerçevesinde kendine has yorumuyla ifade etmiştir. Bu çalış-

mada son yıllarda üzerinde tartışılan ve araştırma yapılan değerler eğitiminin ana

konularıyla ilgili olarak Şemsi Tebrizi’nin sohbetlerinden derlenmiş Makâlât kitabı

incelenerek kadim değerlerimiz ile MEB’in değerler eğitimi yönergesinde ele alı-

nan değerleri benzeştikleri ve ayrıldıkları noktaları tespite çalışılmıştır.

Anahtar kelimeler: Şemsi Tebrizi, Makâlât, Değerler, Eğitim

Page 2: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

523

MAKÂLÂT BY ŞEMSİ TEBRİZİ IN THE CONTECT OF REFERENCES OF

VALVES EDUCATION

Abstract

Şemsi Tebrizi, who is the spiritual dynamic of our culturcl word, analyzes the bea-

uty and wisdom and is a professor and mufti. Also, he is a Sufi contibuting to the

educationof Mevlânâ, who is an important character in the history of Turkish Su-

fizm. Şemsi Tebrizi expresses in his own interpratation, the concept of morality

and valve, such as love, respect, tolerance, justice, honesty, assistance, hospitality,

forgiveness, patience, invacation, faith, friendship, generasity, purity, worship, le-

arning sience, tawhid, love of God, responsibility and mercy, directly or in an imp-

licit way by adapting to the principles of Islam. In this study, in concern with main

topics of valves education on what discussed and studied in recent years, the book

Makâlât” compiled from talks of Şemsi Tebrizi is analyzed. Also, it is tried to de-

termine similaities and differences between our ancient valves and those discussed

in valves education of Ministry of National Education.

Keywords: Şemsi Tebrizi, Makâlât, Valves, Education.

Giriş:

Bireylerin toplumu oluşturmasında önemli unsurlar ve yapı taşları vardır. Bu unsurlar

yazılı olmayan toplum kurallarını, birliği ve düzeni oluştururken bireylerin ben olgusundan çı-

kıp biz olgusuna geçişinde sosyal ve kültürel yaptırımlar olarak karşımıza gelmektedir. Bu

yaptırımların temelini ise değerler oluşturmaktadır. Çalışmamızın konusu, yaşadığı dönemde

toplumun sıkıntılarını gören bu sıkıntılara halkın dikkatini çekmek için vaazlar veren, düşünce-

leriyle hem yaşadığı dönemi hem de günümüze kadar ki dönemi aydınlatan Şemsi Tebriz’inin

konuşmalarının yer aldığı Makâlât adlı eser değerler eğitimi açısından incelenecektir.1

Ali b. Melikdâd oğlu Şemseddin Mehmed ( Fürûzanfer, 2005:59), 582 (1186) yılı

civarında Tebriz’de doğdu. Babası Ali b. Melikdâd (Melik Dâvûd), ticaret maksadıyla Hora-

san’ın Bezer vilâyetinden Tebriz’e gelip yerleşen bir kumaş tüccarıdır ( Ceyhan, 2010:511).

Şems, İsmailîlerin dâisi olan Kiya Büzürk’ün neslinden olan Havend Celâlüddin oğ-

ludur. Ancak Havend Celâlüddin kendi atalarının mezhebini bırakmış, İslamiyet’in inanç sis-

temini yaymışdı. Ayrıca Celâlüddin oğlunu yani Şemsi ilim ve edep tahsili için gizlice Teb-

riz’e gönderdi ( Devletşah, 1977:251). Tebriz’de ilim tahsil eden Şems’in gerek kendi eseri

olan Makâlât’ta gerekse başka eserlerde bağlı olduğu tasavvufi şahsiyetler ve yollar için birbi-

rinden farklı isimler ve tarikatları ileri süren veya ima eden rivayetler bulunmaktadır. (Çetin-

kaya, 2015:181).

1 "Eserin konusunu, Şems 'in felsefe ve kelam hakkındaki fikirleri, bazı ayet ve hadislerin tefsiri, çeşitli inançlar

hakkında verilen bilgi, muhtelif vesilelerle Arap ve Fars edebiyatlarından nakledilen beyitler, kendinden önce ve

devrindeki sufilerin sözleri ile ilgi çekici bazı hikâyeler teşkil eder. Şems'in muhtelif toplantılardaki veya yerlerdeki

konuşmalarının çok defa gelişi-güzel tespitinden ibaret olan bu eserde, herhangi bir tertibe rastlanmadığı gibi,

okunurken, insan, sürat/i konuşan bir kimseye ait, güçlükle tespit edilebilmiş ve bu yüzden de bazen bir çok yerleri

eksik kalmış bir metinle karşı-karşıya kalır. Nitekim mevzular arasında olduğu gibi, sözler arasında da çok defa sağ

lam bir bağ kurmak oldukça güçtür. İhtimal ki bu konuşmaları tespit edenler, Şems'in, meseleleri açıklarken,

·bunların izah mahiyetindeki kısımlarını bir tarafa bırakıp, daha çok neticeleri kaydetmişlerdir." Tahsin Yazıcı,

Page 3: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

524

Şems ilk nasibini kendi ifadesine göre şöyle açıklar: “ Benim Tebriz'de Ebubekir

adında bir şeyhim vardı. Sepet örerdi. Ben ondan birçok velâyetlere mazhar oldum. Fakat ben-

de bir şey vardı ki, onu şeyhim göremediği için, hiç kimse de görmemişti. O şeyi Hüdaven-

digârın Mevlâna gördü," (Eflâkî, 1973:319).Yine Şems’in Sultan Veled’e anlattığına göre ço-

cukluk günlerinde Tanrı’yı, melekleri, yerlerde ve göklerde birçok olayları görür, herkesi de

kendisi gibi sanırmış. Ama sonradan anlamıştır ki bunları başkaları göremiyor.2 Şeyh Ebubekir

de bunları herkese söylemesini yasaklamıştır. (Şemsi Tebrizi, 2016: 14).

Makâlâtın incelenmesi sonucuna göre Şemsi Tebrizi İslami ilimlerden, tefsir, hadis,

fıkıh, felsefe ve kelam bilimlerinde yeteri derecede ilerlemiş olduğunu ve Şems’in Arap edebi-

yat ve filolojisinde de üstün bir bilgiye sahip olduğu görülür. (Şemsi Tebrizi, 2016:12).

Şemsi Tebrizi makamı ve mertebesi o dereceye ulaşmıştı ki artık bunlarla kanaat

etmiyor, daha yüksek bir makam arıyordu(Eflâki,(I) 1973:162-163). Bu arzu ile büyük İslam

Merkezlerine; Bağdat, Şam, Halep, Belh, Kayseri, Sivas, Aksaray, Erzurum ve Erzincan’a gi-

derek Allah dostu ve ilim adamlarının sohbetlerine katılmıştır (Türkmen, 2014:22). Bundan

dolayı Şems Tebriz şehrinde tarikat pirleri ve hakikat arifleri, “Kamil-i Tebrizi”, gönül sahibi

seyyahlar ise “Şemseddin-i parende: Uçan Şemseddin” derlerdi (Eflâki,(I) 1973:77)

Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması

Şemsi Tebrizi Tebrizi vaktin birinde, “Senin haslarından benim arkadaşlığıma daya-

nabilecek bir yaratık var mıdır?” diye münacatta bulunuyordu. Gayb âleminden hemen, “Eğer

sohbet arkadaşı istiyorsan, Rum tarafına sefer et” diye emir geldi. Şems bunun üzerine hemen

Rum vilayetine yöneldi ve şehir şehir arayarak Konya’ya kadar geldi. Konya’ya geldiğinde

vakit geceydi Pirinç- Furûşân(Pirinççiler) hanında bir odaya yerleşti. (Sipehsâlâr, 2011: 148)

Sabah olunca Mevlânâyı sorar onun o sırada Meram bağlarında sayfiyede olduğunu,

ikindiye doğru şehre geleceğini söylerler. Şems yol üzerinde sabırsızlıkla Mevlânâ’nın yolunu

gözlemeye başlar. Derken belirli vakit gelir, Mevlânâ bir katıra binmiş, aheste aheste sürmek-

te ve kendisine yaklaşmaktadır. Yıllardır içi aşk ve iştiyak ateşiyle dolu olan Şems, katırın diz-

ginine yapışır, selam verir ve “Hemen söyle bana” der, “Hz. Muhammed mi daha büyüktür,

yoksa Bâyezid-i Bistamî mi?” (Şemsi Tebrizi, 2016)

Mevlâna, “Bu ne sorudur?” der, “Hz. Muhammed (s.a.v) peygamberlerin sonuncusu-

dur, en yücesidir. Onunla Bâyezid arasında ne münasebet var?” Şems, “Ama niçin Hz. Mu-

hammed (s.a.) hep Yarabbi biz seni sana layık bilgiyle bilmedik, dediği halde Bâyezid, beni

ululayın şanım ne yücedir, diye öğünmüştür?” Mevlânâ, bu sualin heybet ve azameti karşısın-

da kendinden geçer.(Şemsi Tebrizi, 2016:17-16)

"Tebriz!" mad., İslam Ansiklopedisi (MEB), İstanbul, 1993, XlI/1, s. 102; B. Fürûzanfer, Mevlanli Celaleddin, çev.

Feridun Nafiz Uzluk, İst., 1986, s. 122; Şefik Can, Mevlan/i, Hayatı, Şahsiyeti, Fikirleri, İst, 1995, s. 59. 2 Çocukluk çağında Şems başından geçen bir anekdotu şöyle anlatır: Henüz ergenlik çağına girmemiştim. Aşk derya-

sına daldım mı, 30-40 gün hiç bir şey yiyemezdim; istekten kesilirdim, günlerce açlığa susuzluğa katlanırdım. Bir gün

babam bana çıkıştı, “Oğlum, dedi, ben senin bu halinden bir şey anlamıyorum; bunun sonu nereye varacak? Bu dav-

ranışlar seni felakete götürecek. Sende bu yola gitmek için gerekli olan ne terbiye var, ne riyazat var ne de başka bir

şey”. Babama dedim ki: Şu sözü benden dinle! Sen ve ben öyle bir haldeyiz ki sanki bir kaz yumurtasını tavuğun

altına koymuşlar; bu yumurtadan kaz yavrusu çıkmış; biraz palazlaşınca bir su kenarına gelir, yavru hemen suya atlar.

Ana tavuk etrafında çırpınır; ama o kümes kuşudur; onun suya girmesine imkan yoktur. İşte seninle ben de böyleyiz.

Ey Babacığım! Ben kendimi yüzdürecek bir deniz görüyorum, benim yurdum o denizdir; halim de, deniz kuşlarının

hali gibidir. Eğer sen benden isen gel! Yahut ben bu derya içinde senden değilsem git, kümes kuşlarına karış.” (Şemsi

Tebrizî, Makâlat, 2016:10)

Page 4: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

525

Mevlânâ’nın Şems ile buluşması, ona, sanki kaybettiği değerli bir mücevheri Şems’in

manevi benliğinde, onun velilik hazinesinde yeniden bulmasına fırsat sağlamıştır. O, Şems’in

kudretli kişiliği önünde öylesine mest ve coşkun hale gelmişti ki, bütün normal işlerini, müftü-

lük, müderrislik, vaazlık gibi meşgalelerini bir tarafa iterek artık Şems’in pervanesi olmuştu

(Şemsi Tebrizi, 2016: 18). Hiç kimseye ricada, niyazda bulunmayan Mevlânâ, Şemsi gördüğü

gün, ona niyaz ederek onunla birlikte halvet oturdu. (Fürûzanfer, 2005:104) Dış âlemden iliş-

kisini kesmiş başka bir âleme dalmıştı. Gözü kulağı Şems’in sohbet ve irşadında, hep onun işa-

retlerine dönük, hep onunla göz göze, diz dize idi(Şemsi Tebrizi, 2016: 18).

Bu durum Şemsi Tebrizi hakkında dedikoduların başlamasına neden olmuştu. Birbir-

lerine, şeyhimiz ne yüzden onun için bizden yüz çevirdi diyorlardı (Veled, 2014: 53). İş açık

bir düşmanlık haline dönüşmüştü. Şems Tebrizi zamanın düzelmesi için ansızın korunmuş olan

Şam’a hareket etti. Onun ayrılmasından sonra Mevlana Hazretleri bütün arkadaşlarından ilgi-

sini çekip bir köşeye çekildi; bu durum arkadaşlarının ve aziz kişilerin, Şems’in ayrılığında ro-

lü olan o topluluğun yaptıklarından usanmalarına neden oldu. Bir süre o dert ve keder içinde

zamanlarını geçirdiler. Birden bire Şam’dan, Mevlânâ’ya Şemsi Tebrizi’den mektup geldi.

Bundan sonra Mevlânâ aşk ve şevk içinde tekrar semâya başladı, şiirler ve gazeller söyledi.

(Şemsi Tebrizi, 2016)

Mevlânâ, Şemsi Konya’ya davet etmek üzere oğlu Sultan Veled’i gönderdi. Sultan

Veled ve yol arkadaşları oraya varır varmaz babasının işaret ettiği hana vardılar ve

Mevlânâ’nın mektubunu, armağanlarını teslim ettikten sonra bütün dostların yaptıklarından

pişman olduklarını ve kendisini hasretle, saygıyla Konya’da beklediklerini anlattılar. “Umarız

ki, bu dileklerimizi kabul buyurursunuz,” diye çok yalvardılar. Şems, bu ısrarlar karşısında da-

yanamadı; Sultan Veled, kendi atına Şems’i bindirdi, kendisi de neşe ve sevinç içinde Şems’in

önünde piyade olarak yola koyuldu. (Şemsi Tebrizi, 2016: 18-20)

Halk ve müritler bir süre sonra tekrar kıskanmaya başladı ve dedikodular yeniden

arttı. Şems bir ara Mevlânâ’nın evlatlığı Kimya Hatun ile evlendi ise de evlilik uzun sürmeden

hanımı vefat etti. Dedikodulardan usanan Şems Aralık 1247’de sessizce ortadan kaybol-

du.3(Türkmen, 2014: 30-31)

Şemsi Tebrizi’nin bilinen tek eseri makâlât ile ilgili değerler eğitimi bağlamında in-

celenmiş herhangi bir araştırma veya yazılmış bir esere rastlanılmamıştır.

Değerler ve Değerler Eğitimi

Değer

Değer kavramını sözlükte “Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir

şeyin değdiği karşılık, kıymet, yüksek ve yararlı nitelik, üstün, yararlı nitelikleri olan kimse,

kişinin isteyen, ihtiyaç duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey, bir ulusun

sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi

öğelerin bütünü” gibi farklı şekillerde tanımlanır. ( http://www.tdk.gov.tr , 2018)

Değerler; genelde inanılan, arzu edilen ve davranışlar için bir ölçek olarak kullanılan

olgulardır. İlk defa Znaniecki tarafından sosyal bilimlere kazandırılan değer kavramı, Latince

3 Şemsi Tebrizi’nin ortadan kaybolması ile ilgili Makâlâtta şu bilgi yer alır: “ Şemsi Tebrizi’nin eşi Kimya Hatun’un

vefatından sonra Konya’dan tekrar Şam’a döndüğü, oradan Tebriz’e gittiği ve Tebriz’de Hakk’ın rahmetine

kavuşarak Geçil Kabristanı’na gömüldüğü ifade edilir.”(Gençosman, 2016:28)

Page 5: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

526

“kıymetli olmak” veya “güçlü olmak” anlamlarına gelen “valere” kökünden türetilmiş-

tir(Bilgin, 1995: 83). Değerler bireyin yaşantısına yön verdiği gibi ait olduğu toplumu da ya-

kından ilgilendirir. Bu yönüyle değer kelimesi topluma ait olan ve bireylere kazandırılması is-

tenen genel ölçütleri de içerir. (Akkaya, 2014).

Erdem (2003) ‘e göre değer, belirli bir durumu bir diğerine tercih etme eğilimi olarak

tanımlanmaktadır. Değerler, davranışlara kaynaklık eden ve onları yargılamaya yarayan anla-

yışlardır. ( Erdem, 2003: 56)

Değer (wert, value, valeur, kıymet) kavramı, felsefe, psikoloji, sosyoloji ve yönetim

gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Değer sadece din ve ahlâkın konusu olmayıp; eko-

nomi, felsefe, estetikte de inceleme konusudur; hayatın içinde her an bilgi, duygu ve düşünce-

lerde yaşatılan; hayatı anlamlandıran bir kavramdır. İnsanın şuurlu bir şekilde ölçü olarak ka-

bul ettiği, içselleştirdiği, zıttı davranışlarda suçluluk ve utanma duygusu hissettirecek bir algı

biçimidir. (Çoban, 2016:4)

Bu tanımlardan yola çıkarak genel çerçevede değer; arzu edilen, ilgi duyulan, ihtiyaç

duyulan olgudur. Değer kavramı olması gerekeni ifade eder, teoriden çok ameli pratik bir ka-

rakter taşır denilebilir. (Bolay, 2013:60)

Eğitim:

Eğitim çoğunlukla bireyin davranışlarında istendik yönde kalıcı izli davranış deği-

şikliği oluşturma süreci olarak tanımlanır. (Ertürk, 2013:12) Eğitim, insanın bütününü geliş-

tirmeyi amaçlayan ve hayat boyu süren bir çabadır. (Hökelekli, 2013:209). Türkçe Sözlükte bu

kavram, “Çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, be-

ceri ve anlayışları elde etmelerine, kişiliklerini geliştirmelerine okul içinde veya dışında, doğ-

rudan veya dolaylı yardım etme, terbiye”( http://www.tdk.gov.tr, 2018) olarak tanımlanır.

Doğaya, topluma, sanata, tüm varlık bilgi ve değer alanına yönelik öğretim, tanıtım,

tecrübe eylem ve her türlü eğitsel durumu ifade etmek üzere kullanılan zengin bir kavramdır.

(Köylü, Altaş, 2016: 48)

Değerler Eğitimi

Değerler eğitimi son dönemde artan şiddet olayları aile kurumunun zayıflaması, iş

ahlakında gerileme gibi sorunlardan dolayı (Önder, Bulut, 2013: 19) birey ve toplum için

önemli olan değerler eğitimi kavramı son dönemde hem çok konuşulur olmuş, hem de resmî

mevzuat içerisinde okullarda ders olarak okutulmak üzere yer almaya başlamıştır.

2010 da toplanan 18. Millî Eğitim Şurası kararları gereğince “Değerler Eğitimi Yö-

nergesi” hazırlanmıştır. Bu kararlarda Değerler Eğitiminde okulların rolüne dikkat çekilmekte

ve toplumsal yaşantımızın temelini oluşturan milli, manevi, sosyal, ahlaki ve kültürel değerle-

rimizin güçlendirilmesi için okullarda yoğun çalışmalar yapılması istenmektedir. (Köylü ve

Altaş, 2014: 216)

Milli eğitim sistemi içinde değerler eğitimi çerçevesinde bazı değerlerin programda

yer alması kararlaştırılmıştır. Bu değerler:“sevgi, sorumluluk, saygı, hoşgörü, duyarlılık, özgü-

ven, empati, adil olma, cesaret, liderlik, nazik olmak, dostluk, yardımlaşma, dayanışma, temiz-

lik, doğruluk, dürüstlük,aile birliğine önem verme, bağımsız ve özgür düşünebilme, iyimserlik,

estetik duyguların geliştirilmesi, misafirperverlik, vatanseverlik, iyilik yapmak, çalışkanlık,

Page 6: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

527

paylaşımcı olmak, şefkat-merhamet, selamlaşma, alçakgönüllülük, kültürel mirasa sahip çık-

ma, fedakârlık”tır (mebk12.meb.gov.tr, 2018).

Makâlât adlı eser Değerler Eğitiminin genel prensipleri içerisinde ele alındığı za-

man Şems’in birey ve toplum için önemli olan kültürel, manevi ve evrensel değerleri sohbetle-

rinde sıkça yer verildiği gözlemlenecektir.

Makâlât’ta Yer Alan Değerler

Makâlâtta tespit edilen ahlâk ve değer kavramları, sevgi, saygı, hoşgörü, doğruluk,

adalet, yardımlaşma, misafirperverlik, affedici olma, sabır, zikir, iman, dostluk, cömertlik, te-

mizlik, ibadet, ilim öğrenmek, tevhid, Allah sevgisi, sorumluluk ve merhamet değerleridir. Bu

değerleri Şemsi Tebrizi doğrudan veya örtük bir şekilde Kur’an ve Hadis kaynakların-

dan faydalanarak bireysel farklılıkları göz önüne alarak kendine has yorumuyla insanlara ak-

tarmaya çalışmıştır.

Sevgi ve affedici olmak

Sevgi, bir kimseye ya da bir şeye karşı insanda oluşan, onu gerektiğinde büyük öz-

verilere götürebilen, yakınlık, ilgi, beğeni gibi bağlarla ifadesini bulan duygusal bir haldir

(Bilhan, 1991: 896) Sevgi, kişinin bütünlüğünü, bireyselliğini yitirmeden diğer insanlar ve var-

lıklarla birleşmesidir. (Hökelekli, 2013: 82)

Sevgi çok çeşitlidir. Allah sevgisi, çocuk sevgisi, anne-baba sevgisi, doğa sevgisi,

vatan sevgisi, gibi birçok sevgi türü bulunmakla beraber sevgi bir bütündür. (Bilhan, 1991:

896).

Şemsi Tebrizi ye göre sevgi sarhoşlukta vardır ayıklık da.(Şemsi Tebrizi, 2016:41)

Sevgi değeri makâlâtta şöyle geçmektedir:

“Gücün yeterse düşmana hoşgörülükle, sevgi ile bak! Bir kimsenin kapısına muhab-

betle gidersen ona hoş gelir. İsterse düşman olsun. Çünkü o senden ancak kin ve sertlik umar-

ken sevgi görürse hoşuna gider” (Şemsi Tebrizi, 2016:54-57)

“Kahır, kendi gözüyle lûtfa bakarsa hep kahır görür. Kahırdan vazgeç de lûtfa bağlan

onun tadı daha hoştur.”( Şemsi Tebrizi, 2016:52)

Şemsi Tebrizi’ye göre sevgi insan olmanın gereklerinden biridir ve insanın hayatının

merkezinde yer alması gereken bir değerdir.

İyimserlik ve Hoşgörü:

Hoşgörü bir insanın kendinden farklı düşünceleri, inançları, yaşam tarzı, değerler

sistemi olan insan ya da insanlara sevecen bir tahammül göstermesidir (Kaymakcan, 2008:

114).

Hoşgörü hem kişiler hem toplumlar arası ilişkilerin sağlıklı bir şekilde devamı için

önemli bir değer olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü hoşgörü bünyesinde sevgi, saygı, gü-

ven, anlayış, tahammül gibi değerleri taşıyan, demokrasi, barış, uyum, özgürlük gibi olumlu

durumların ortaya çıkmasını sağlayan bir değerdir (Kolaç, 2010:195).

Şemsi Tebrizi iyimser ve hoşgörülü olmanın insana faydasını şöyle ifade eder:

Page 7: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

528

Bugün sen de, şeyhi meyhanede gördüğün halde, ben bu işin sırrını bilmem, ancak o

ve onun Tanrı’sı bilir, diyecek kadar hoşgörülük varsa, onu Tanrı’ya yalvarış halinde gördüğün

zaman, bunu tanırım bir kere bu sende onu aynı münacatta, aynı Kâbe’de, aynı cennette göre-

cek kadar kudret yoktur, hiç değilse bu kadar temiz düşünmekte iyi olur.( Şemsi Tebrizi,

2016:426)

Hoşgörülük, gözü ayıpları görmekten körleştirir. Öfkeli bakışlar her kötülüğü açıkça gö-

rür.(Şemsi Tebrizi, 2016:57).

Şems’e göre hoşgörülü olmanın temelinde sevgi ve saygı vardır. İnsan hoşgörü sahibi

olursa hatalara ve kusurlara karşı affedici olur, insanlar arası farklılıklara karşı saygı gösterir.

Saygı:

Saygı Türkçe sözlükte, “Üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir

kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hür-

met”(http://www.tdk.gov.tr, 2018) olarak tanımlanmıştır.

Saygı değeri makâlâtta, manevi değerlere, nefsimize, insanlara hayvanlara ve üstatları-

mıza hürmet gösterme olarak ifade edilmiştir.

Doğruluk- dürüstlük:

Doğruluk, kişinin inancında, niyetinde ve düşüncelerinde, işlerinde, söz, iş ve dav-

ranışlarında, hakikate, adalete, gerçeğe uygunluğudur (Hökelekli, 2013:89).

Şemsi Tebrizi insanların her zaman doğru olmaları gerektiğini vurgulamış, doğru

olmayan insanın kendisine ve topluma zarar vereceğini ifade etmiştir.

Doğruluk değeri makâlâtta şu şekilde ifade edilir:

“…bugün onlar bizimle iyi geçinmeseler bile yine doğru hareket etmek gerekir. Ken-

dine ve dostlarına karşı daima doğru davranmak yaraşır. Nasıl ki Allah Peygamberine, “Emro-

lunduğun gibi doğruluk göster”(Şuara Suresi, 15) buyuruyor. Sen ki doğrusun, doğru kal!

Doğruluk göster. Eğriye ne kadar doğru desem doğrulmaz.” (Şemsi Tebrizi, 2016:34)

Bir beyitte ise Şems dürüstlüğün hayatındaki önemine şu şekilde değinmiştir:

“ Dürüstlük bir şehirdir, ben de o şehrin sultanıyım,

Onda kendim yaşayayım, kendim öleyim, kendim korunayım.”

Merhamet:

Merhamet, bir kimsenin ya da bir canlının güçsüzlük, sıkıntı ve derdine ilgi duyma,

onun durumuna acıma, üzüntü ve şefkat gösterme, onunla birlikte ıstırap çekmedir. ((Hökelek-

li, 2008: 78) bir kimsenin ya da bir canlının karşılaştığı kötü durumdan ötürü duyulan üzüntü,

acımadır.

Şemsi Tebrizi Makâlât’ta merhamet değerini şu şekilde ele almıştır:

Kahır (öfke ve baskı) eğer kendi gözüyle lûtfa bakarsa hep kahır görür. Bu Allah ku-

lu bir kafire dedi ki, “Sen de Allah’ın kulusun ben de. Fakat sen onun kahır sıfatından, ben ise

lütuf sıfatından yaratılmışız. Lütuf sıfatı, kahır sıfatından üstün gelir. Kahırdan vazgeç de lûtfa

bağlan onun tadı daha hoştur.” (Şemsi Tebrizi, 2016:52)

Page 8: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

529

Adalet:

Adalet, bir toplumda, değerlerin, ilkelerin, ideallerin, erdemlerin cisimleşmiş, so-

mutlaşmış, hayata geçirilmiş olması durumudur. Herkesin hak ettiği ödül ve cezayla karşılaş-

ması hali dir. (Cevizci, 2000: 11)

Hökelekli’ye göre ise adalet değerini şöyle tanımlar; “Adalet, aşırılıklardan uzak,

ılımlı ölçülü ve dengeli bir tutumu ifade eder. Adaletin bütün insan ilişkilerinde karşılıklı saygı

ve sevginin gözetilmesi, hak paylaşımında insaflı bir yolun izlenmesi olduğunu söyler. Buna

göre devlet yöneticisinin vatandaşa, anne babanın çocuğuna, öğretmenin öğrencisine, bir kim-

senin arkadaşlarına gereken sevgi ve saygıyı göstermesi; patronun işçisine hak ettiği ücreti

vermesi adalet olup, bunların yerine getirilmemesi zulümdür ifadesini kullanır. (Hökelekli,

2008: 132)

Şems’e göre adalet bu dünyada herkese lazım olan bireyin ve toplumun huzurunun

teminatı olan bir değerdir.

“… adalet olmasa dünyada gönül aydınlığından, zevkten ve safadan ne varsa ortadan

kalkar ki, bu da sebepsiz değildir.” (Şemsi Tebrizi, 2016:55)

Allah İnancı:

Şemsi Tebrizi Allah’ın var olduğuna inanmak değerini şu şekilde vurgulamıştır.

Biri, “Allah birdir” dedi; öteki “sana ne?” dedi. Çünkü sen parça parça olmuş

âlemdesin. Binlerce zerreler arasındansın. Bu zerreler âlemlere yayılmış karmaşık, donmuş

haldedirler. O ise gerçekten vardır. O’nun varlığının başlangıcı yoktur. Sana ne oluyor? Çünkü

sen yoksun. (Şemsi Tebrizi, 2016:412)

Tevhid:

Allah’ın var ve bir olduğuna teslimiyet gösteren zihinsel olgunluktur.

Şemsi Tebrizi Tevhid inancını şöyle açıklar:

Bir gün Şemsi Tebrizi’ye “Tevhid nedir?” diye soruldu. Şems de, “Tevhid her şeyin

Allah’tan ve Allah ile kaim olduğunu ve yine her şeyin Allah’a döneceğini bilmendir.”( Eflâki,

1973: 98)

Ümitvar Olmak

Umutlu olmaktır.

Şemsi Tebrizi ümitvar olunması gerektiğini şu sözleri ile belirtmektedir:

“Sıkıntılı anında gam çekme, tasalanma, umutsuzluğa düşme! Karanlığın uzamasın-

dan, uzun gecelerden sonra aydınlık günler başlar.” ( Şemsi Tebrizi, 2016:86)

Gıybet Etmemek

Gıybet, bir insanı gıyabında hoşlanmayacağı sözler söylemek, bilinmeyen hakkında

yorum yapmaktır.

Şemsi Tebrizi gıybeti bilmedikleri konuda yorum yapmak yani gaip olanı anmak ola-

rak tanımlamaktadır. Dört büyük günahlardan ilkinin gıybet olduğunu belirtmektedir.(Şemsi

Tebrizi, 2016)

Page 9: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

530

Dostluk

Şemsi Tebrizi dostluğu dost için mücadele etmek onun uğruna kendini feda etmek

olarak tanımlar. Şems’e göre, dostu olan kişiye yalnızlık haramdır, yasaktır, cezayı gerekti-

rir.(Şemsi Tebrizi, 2016)

Zikir

Allah’ı belirli kelimeler ile anmak olarak tanımlanmaktadır.

Şemsi Tebrizi’ye göre zikir, yalnızca dil ile değil gönülden Allah’ı anmaktır, Gönül-

den yapılan zikir, insanı kendi varlık âleminin dışına çıkarır ve Hakka kavuşturur. Bu nedenle

zikir ile meşgul olan kişilerin gönüllerinin rahata kavuşağını belirtir.(Şems’i Tebrizi, 2016)

İman

İman, birine güvenmek, güven duygusu içinde birini, birinin sözünü doğrulamak, sö-

zünün doğruluğunu onaylamaktır.(Esen, 2008: 79)

Şemsi Tebrizi’ye göre iman, ben heva ve hevese muhalefet edeceğime ahdettim de-

mektir. (Eflâki, 1973)

Misafirperverlik ve Yardımlaşma

Türkçe sözlükte yardımlaşma, “ bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak

çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması” (http://www.tdk.gov.tr, 2018) olarak tanımlanır.

Misafirperverlik ise, “konuksever” (http://www.tdk.gov.tr, 2018) olarak tanımlanmaktadır.

Türk İslam geleneğinde misafirperverlik ve yardımlaşma önemli değerlerdir. Misafir

Allah tarafından gönderildiğine inanılan kişidir. Makâlâtta misafirperverlik ve yardımlaşma

değerleri şu hikâye ile anlatılmaktadır:

Bir gün, bir yolculuk esnasında yemek vakti gelmişti. Herkes kendi azığının başına

oturup yemeye başladı. Bu sırada ansızın bir Türk atlısı çıkageldi. Türkler cesur, konuksever

ve kaynaşık insanlardır. Bunlara sordu: “Niçin ekmeklerinizi beraberce toplu bir halde yemi-

yorsunuz?” Adamlar, “Bizim köyümüzün eski âdeti böyledir.” dediler. Türk kamçısını kaldırdı

ve dedi, “Şimdi o âdeti çıkaranı ve o âdete uyanı da mahvederim. Çabuk yemeklerinizi topar-

layın ve birlikte yiyin”. İhtiyaç gereğince herkes birleşti ve yemeğini paylaştı. (Şemsi Tebrizi,

2016:107)

Sabır:

Sözlükte, acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onla-

rın geçmesini bekleme erdemi, (http://www.tdk.gov.tr, 2018), yani olacak veya gelecek bir şe-

yi telaş göstermeden bekleme gibi anlamlara gelmektedir.

Şemsi Tebrizi’ye göre insan gerek dininin gereği gerekse kişiliğinin gereği olarak sa-

bırlı olmalıdır. Eğer bir kişi sıkıntılı anda gülebiliyorsa, geleceğin tatlı günlerini görebiliyor

demektir. Demek ki, sabır, işin sonu gözleme, sabırsızlık ise işin sonunu görmeyecek kadar

kısa görüşlü olmaktır. İşin sonunu iyi bilen kişi safların önüne geçer.( Şemsi Tebrizi, 2016:63)

Katır bir deveye sormuş, “Neden ben çok kez kervanın önünden gidiyorum da sen

hep arkadan yürüyorsun?” Deve der ki, “ Ben yokuşa vardığımda ileriye bakar neyin geleceği-

ni görebilirim. Çünkü benim başım yüksek, cesaretim yüce ve parlak gözlüyümdür. Bir bakışta

yokuşun sonunu, diğer bir bakışta da ayağımın önünü görebilirim.” Burada deveden kasıt sağ-

Page 10: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

531

lam görüşlü şeyhtir. Çünkü o olgun görüşlüdür. Böyle bir kişi ile ne kadar çok oturursan o ka-

dar çok ahlakından bir şeyler kaparsın.( Şemsi Tebrizi, 2016:63)

Alçakgönüllü olmak:

Hökelekli’ye göre alçakgönüllülük, kişinin derin bir bakış açısı içerisinde kendini üs-

tün görmemesi, ölçülü ve ılımlı bir benlik algısına sahip olmasıdır. Makam, zenginlik, yetenek,

şöhret, bedensel güç, güzellik ve başarı gibi gelip geçici şeylere gereğinden fazla önem vere-

memek, bunları kendinin ve başkalarının gelişmesi için hizmet ve yardım vasıtası olarak gör-

mektir. (Hökelekli, 2007: 118).

İnsanları, İnsanı kâmile ulaştırmaya çalışan Şemsi Tebrizi, insanların alçak gönüllü

olması gerektiği ile ilgili düşüncelerini sohbetlerinde sık sık belirtmiştir.

Hz. Musa, bir gün, “ ben yeryüzünde olan insanlardan daha bilginim,” diye aklından

geçirince, Allah da ona Hızır (a.s.) ile seyahat nasip etti ki, benlik davası kendisinden git-

sin.(Şemsi Tebrizi, 2016:258)

Şüphesiz insan kendi benliği ile doludur. Midesi su ile dolmuş biri artık nasıl su iç-

mek istemezse, tıpkı bunun gibi, benlikle dolu olan insana karşı da hakikat iştahsızdır.(Alkan,

2017:277)

Gönül alçaklığından daha iyi bir şey görmedim. Elinizde bulunan ile kanaat ediniz.

Başkalarının elinde bulunan şeyden de ümidinizi kesiniz. Peygamberlerin izzeti, peygamber-

likte; bilginlerin izzeti, tevâzuda, kanaatte; zenginlerin izzeti cömertliktedir. (Eflâki, 1973:106)

“Yalnız alçak gönüllü olanlar benimle dostluk kurabilirler. Gerektir ki o alçak gönül-

lülük ve o kulluk duygusu, günah işlememeyi artırsın.” (Şemsi Tebrizi, 2016:153)

Allah sevgisi:

Şemsi Tebrizi Allah sevgisi şu şekilde açıklamaktadır:

Bana Mecnun’un gözüyle bak; sevgiliye, seven gözlerle bakmalı. Bunun için Allah

Kur’an’da “Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler” demiştir. Fakat buradaki eksiklik on-

ların Allah’a sevgi gözleriyle bakmamış olmalarındandır. Onlar Allah’ı felsefe, bilim ve bilgi

gözüyle bakarlar. Ama sevgi yönünden bakmak gerekir. (Şemsi Tebrizi, 2016:61)

Cömertlik:

Cömert olma durumu, eli açıklık, ahilik, semahat, mürüvvet anlamlarına gelir.

(http://www.tdk.gov.tr, 2018)

Şemsi Tebrizi konuşmalarında dört çeşit cömertlikten bahsetmiştir. Zahitlerin(dine

bağlı olanların) mal cömertliği: Onlar mal verir yani Allah’ı tanımayı alırlar. Nefis ile uğraşan-

ların bedensel cömertliği: Onlar Allah’ın yolunda vücutlarını harcarlar ve hidayeti alırlar. Ga-

zilerin can cömertliği: Onlar canlarını vererek cenneti alırlar. Ariflerin gönül cömertliği: Onlar

da gönül vererek muhabbeti alırlar. (Konukçu, 2016: 27)

Şems’e göre din cömertlik ve iyi huylu olmak ile korunabilir. Eflâki, 1973:106)

Page 11: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

532

İlim Öğrenmek:

Şemsi Tebrizi’ye göre Manevi ilim, üç şeyle elde edilir. Zikreden dil, şükreden kalp,

sabreden ten. İlimsiz bir vücut susuz bir şehre benzer. Nihayet kuru bir kalptir. Vücudu, per-

hizle, ahlakla, cehid ve gayretle sulandırmalı ve bezemelidir. (Konukçu, 2016: 27)

Hakka giden yol şu iki ihtimalin dışında değildir: Ya iç âlemini geliştirmek yoludur

ki, nebilerle veliler bu yoldan yürümüşlerdir. Yahut da ilim tahsili yoludur. Bu yol da mücahe-

de ve tasfiye yolu yani cehaletle savaş, kötülüklerden içini temizleme yoludur. (Şemsi Tebrizi,

2016:99)

Temizlik:

Maddi ve manevi kirlerden arınmış bir biçimde yaşamını devam ettirmek anla-

mında kullanılır. İslam dini maddi ve manevî temizliğe önem vermiştir. Maddi temizlik insa-

nın dış görünüşü itibariyle her türlü pislikten arınmasıdır. Manevî temizlik ise daha çok kalple

ilgili olan nefsin arzularından arınmaktır. (Okutan, 2015: 52) Şemsi Tebrizi’ye göre temizlik

maddi kirlerden ziyada, manevi kirlerden kurtulmak yani içteki pislikten arınmak gereklidir.

“Temizlik yapacaksan önce kalbini temizle! Zira elbisendeki kir, suyla sabunla gider

de, bu sular ve sabunlar kalpteki pislikleri temizleyemez. Sen sevgi ve aşk dolu oldukça kalbin

temiz kalır, önceden kir varsa onlarda temizlenir. Pisliğe neden ise, düşmanlık, kin, kıskançlık,

kötü niyet, kibir, şehvet ve dasettir.” (Alkan, 2017:169)

“Abdest üstüne abdest nur üstüne nurdur.” derler. İç âlem tamamlanınca bazıları

zahiri temizliği pek önemsemezler. Bir zümre bunları kabul eder, bir zümre de etmez. Başka

bir zümre de, “abdest üstüne abdest, nur üstüne nurdur,” derler. Onlar önderliğe yaraşmazlar.

Şüphesiz iç temizlik şarttır ve içteki bir zerre pislik, dıştaki binlerce kirlilikten daha kötüdür.

Bu pisliği belki bir şey görebilen gerçek bir gözün akıttığı saf ve temiz bir gözyaşı temizler.

Böyle bir iç temizlikten sonra o kimseye güven ve kurtuluş kokuları erişir. (Şemsi Tebrizi,

2016: 78)

İbadet:

Bir dinin buyruklarını yerine getirme anlamına gelir.( http://www.tdk.gov.tr, 2018)

Hz. Muhammed(AS)’ın ibadeti ve işi istiğrak yani ilahi düşünceye dalmaktı. Kendi

kendine: “İş gönül işidir, hizmet gönül hizmetidir, kullukta gönülden kulluktur” buyurdu. O

biliyordu ki herkese, gerçek amel ve ibadet için yol yoktur. Kullardan pek az kimseye istiğrak

mutluluğu verilmiştir. Ümmet için bu beş vakit namaz ile yılda otuz gün orucu ve haccı emretti

ki kurtuluşa ersinler, başka ümmetlerden üstün olduklarını anlasınlar. (Şemsi Tebrizi,

2016:249)

DEĞERLER EĞİTİMİNDE VE MAKÂLÂT’TA YER ALAN DEĞERLER

Burada Makâlât’ta tespit edilen değerler ile MEB. Değerler Eğitimi yönergesinde

yer alan değerler birlikte değerlendirilecektir.

Makâlâtta yer alan değerler Değerler eğt.Yönergesindeki değerler

Sevgi Sevgi

Saygı Saygı

Hoşgörü Hoşgörü

Page 12: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

533

İyimserlik İyimserlik

Doğruluk-Dürüstlük Doğruluk-Dürüstlük

Adalet Adil olma

Yardımlaşma Yardımlaşma-Dayanışma

Misafirperverlik Misafirperverlik

Affedici olma İyilik Yapma

Sabır Sabır

Temizlik Temizlik

İbadet Liderlik

İlim Öğrenmek Bağımsız ve Özgür Düşünebilme

Tevhid Aile Birliğine Önem Verme

Allah Sevgisi Vatan Sevgisi

Sorumluluk Sorumluluk

Merhamet Şefkat-Merhamet

Cömertlik Paylaşımcı Olmak

Alçakgönüllü olmak(Tevazu) Alçakgönüllük

Allah İnancı Cesaret

Dostluk Dostluk

Gıybet yapmamak Empati

Ümitvar olmak Çalışkanlık

Zikir Duyarlılık

İman Özgüven

Nazik olmak,

Selamlaşma,

Fedakârlık”tır

Makâlâtta yer alan değerler ile Değerler Eğitimi Yönergesinde yer alan değerler bir-

likte değerlendirildiğinde, aşağıdaki değerlerin hem Makâlât’ta hem de Değerler Eğitimi Yö-

nergesi’nde yer aldığı tespit edilmektedir.

Makâlât'ta yer alan değerler Değerler eğt.Yönergesindeki değerler

Sevgi Sevgi

Saygı Saygı

Hoşgörü, Hoşgörü

Doğruluk Doğruluk

Page 13: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

534

Adalet Adil Olma

Yardımlaşma Yardımlaşma-dayanışma

Misafirperverlik Misafirperverlik

Affedici olma İyilik Yapmak

İyimserlik İyimserlik

Sabır Sabır

Temizlik Temizlik

İlim öğrenmek Bağımsız ve Özgür Düşünebilme

Sorumluluk Sorumluluk

Merhamet Şefkat-Merhamet

Cömertlik Paylaşımcı Olmak

Alçakgönüllü Olmak(Tevazu) Alçakgönüllülük

Dostluk Dostluk

Gıybet Yapmamak Empati

Değerler eğitimi yönergesinde daha fazla değerin yer alması küreselleşmenin hız kazan-

dığı toplumlarda milli değerler ile evrensel değerlerin bireylere kazandırmak amacıyla ortaya

çıkan savunma mekanizmalarından birisi olduğu düşünülmektedir. (Çoban, 2016)

Sonuç

Toplumun bir arada kalabilmesi, sağlıklı ve huzurlu bir ortamın oluşturulabilmesi ancak

bireylerin belirli normlara bağlı kalması ile olacaktır. Bu sebeple Türk Milli Eğitiminin genel

amacı, Türk milletinin bütün fertlerini; Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini

bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlâki, insani, manevi ve kültürel

değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yü-

celtmeye çalışan, sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş bireyler yetiştir-

mektir. Okullar, bireyi hayata hazırlayan, toplum ile birey arasında sağlıklı bir bağ oluşturan,

milli ve manevi değerlerimizin aktarıldığı kurumlardır. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak

küreselleşmenin hızlandığı yaşadığımız bu dönemde milli ve manevi değerlerimizi ancak milli

değerlerimiz içinde önemli bir yer eden şahısları tanımakla mümkün olacaktır.

Şemsi Tebrizi hem yaşadığı döneme damga vurmuş hem de günümüze kadar ki döneme

ışık tutmuş bir mutasavvıftır. Aşk ve hakikat dervişi olan Şemsi Tebrizi, insanların dış alemle-

rinden daha çok iç alemleriyle ilgilenmiş, insanları iyi analiz edebilme yeteneğine sahip zeki

bir sufidir. Şemsi Tebrizi başta Mevlânâ olmak üzere insanlara rehberlik eden bir yetenek ve

irfana sahiptir. Bundan dolayı yaşadığı dönemde karşılaştığı birçok sıkıntıya çözümler üretmiş

ve fikirler öne sürmüştür. ŞemsiTebrizi’nin karşılaştığı sıkıntılara getirdiği çözümlerden ve

fikirlerden, günümüz problemlerinin çözümünde istifade edilebilir.

Bu çalışmada Değerler Eğitimi Yönergesinde yer alan yirmi dokuz değerin Makâlât adlı

eserde yer alıp almadığı incelenmiş; incelenme sonucunda Değerler eğitimi Yönergesinde yir-

mi dokuz değer yer alırken Makâlâtta yirmi beş değerin yer aldığı gözlemlenmiştir. Eserde,

Page 14: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

535

Allah sevgisi, sorumluluk sevgi, saygı, hoşgörü, doğruluk, adalet, yardımlaşma, misafirperver-

lik, affedici olma, sabır, zikir, iman, dostluk, cömertlik, temizlik, ibadet, ilim öğrenmek, tevhid

ve merhamet değerlerinin yer aldığı tespit edilmiştir.

Şemsi Tebrizi’nin konuşmalarının yer aldığı Makâlât adlı eser içinde barındırdığı dini ve

toplumsal değerlerle, bu değerlerin aktarımında ve bireylere öğretilmesinde önemli bir kaynak-

tır diyebiliriz.

KAYNAKLAR

Alkan, S.(2017). Aşkın Kırk Kuralı Şemsi Tebrizi, 12. Basım. Az Yayınları, İstanbul.

Akkaya, N.(2014). Keloğlan Masallarında Yer alan Değerlerin incelenmesi, The Journal of

Akademic Science, sayı.2/1, s. 312-324.

Bilgin N.(1995), Sosyal psikolojide yöntem ve pratik çalışmaları, Sistem Yayıncılık. İstanbul.

Bilhan, S. (1991). Eğitim ve Sevgi, Türk Aile Ansiklopedisi (Cilt 3). Ankara: TC Başbakanlık

Aile Araştırmaları Kurumu.

Bolay, S.H. (2013), “Aşkın Değerler Buhranı”, Değerler ve Eğitimi Uluslararası Sempozyumu,

2.Basım, Dem Yayınları, İstanbul.

Ceyhan, S.(2010), “Şemsi Tebrizi” Maddesi, TDV İslam Ansiklopedisi, C.38, İstanbul.

Cevizci, A. (1999). Paradigma felsefe sözlüğü (3. Basım). Paradigma Yayınları, İstanbul.

Çetinkaya, B. (2005), “Benlik Duvarından Kerpiç Koparmak(Şems- Mevlânâ Dostluğu(Benliğin

Kaybolduğu Dostluk).”, Tasavvuf Dergisi, s.179-129.

Çoban, M.(2016), “Değerler Eğitiminin Referansları Bağlamında Hacı Bektaş-ı Velî’nin

Makâlâtı”, KSÜ İlahiyat Fakültesi Dergisi, s.1-23.

Devletşah, (1977) Devletşah Tezkiresi II (Tezkire-i Devletşah), çev: Necati Lugal, İstanbul.

Eflâki, A. (1973). Ariflerin Menkıbeleri I (Menâkıbu’l-Ârifin), çev: Tahsin Yazıcı, Hürriyet

Yayınları, İstanbul.

Eflâki, A. (1973). Ariflerin Menkıbeleri II (Menâkıbu’l-Ârifin), çev: Tahsin Yazıcı, Hürriyet

Yayınları, İstanbul.

Erdem, A. R.(2003), “Üniversite Kültüründe Önemli Bir Unsur: Değerler”, Değerler Eğitimi

Dergisi, c. 1,S. 4.

Ertürk, S. (2013), Eğitimde Program Geliştirme, 1.bs. Edge Akademi Yayınları, Ankara.

Esen, M.(2008), “İman Kavramı Üzerine”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi.

Feridûn b. Ahmed-i Sipehsâlâr(2011), Mevlânâ ve etrafındakiler, çev: Tahsin Yazıcı, İstanbul.

Hökelekli, H. (2007). “Tevazu”, Değerler Eğitimi Merkezi Dergisi, 2, 114-119.

Hökelekli, H. (2008). “Adalet.”, Değerler Eğitimi Merkezi Dergisi, 5, 132-138.

Hökelekli, H. (2008). “Merhamet”,Değerler Eğitimi Merkezi Dergisi, 4, 78-85.

Hökelekli, H.(2013). Ailede, Okulda, Toplumda Değerler Psikolojisi ve Eğitimi,Timaş Yayınla-

rı, İstanbul.

Page 15: Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayıisamveri.org/pdfdrg/G00028/2018_73/2018_73_ERICEKS_COBANM.pdf · Şemsi Tebrizi’nin Mevlana İle Buluşması emsi Tebrizi Tebrizi

Değerler Eğitimi’nin Referansları Bağlamında Şems’i Tebriz’inin Makâlâtı

The Journal of Academic Social Science Yıl:6, Sayı: 73, Temmuz 2018, s. 522-536

536

Kaymakcan, R. (2008). “Hoşgörü ve Eğitimi”, Değerler Eğitimi Merkezi Dergisi, 6, 114-119.

Kolaç, E. (2010). “Hacı Bektaş Velî Mevlana ve Yunus felsefesiyle Türkçe derslerinde değerler

ve hoşgörü eğitimi”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, (55).

Konukçu, M.A.(2016). Aşkname(Mevlâna ve Celaleddin Nuri), 24. Basım. Salon Yayınları,

Konya.

Köylü, M. Altaş N.(2016), Din Eğitimi, 6.Basım, Ensar Yayınları, İstanbul.

Kaymakcan, R., Meydan, H.(2014) , Ahlak Değerler ve Eğitimi, Dem Yayınları, İstanbul.

Okutan, S. (2015). Kabusname’nin Değerler Eğitimi Açsından İncelenmesi, Mevlana Üniversi-

tesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya.

Önder, M. ve Bulut, H.(2013), “Temel Dini Değerler ve Değerler Eğitimi”, Erzincan Üniversi-

tesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı.4, 15-32.

Öztürk, K. (2010). Şems-i Tebrzi’nin Evrensel Mesajları, NKM Yayınları, Konya.

Şemsi Tebrizi (2016) Makâlât(Konuşmalar), çev: Gençosman, M.N., Ataç Yayınları, İstanbul.

Türkmen, E. (2014). Şemsi Tebri’nin Öğretileri, NKM Yayınları, Konya.

Tdk, Güncel Türkçe Sözlük, www.tdkterim.gov.tr.

Veled, Sultan (2014), İbtidâ-Nâme, (çev: Abdulbâki Gölpınarlı), İnkılap Yayınları, İstanbul.

http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/34/39/749197/dosyalar/2015_02/09093609_degerl

eregitimi.pdf (21.03.2018).