21

akilli bir deli

Embed Size (px)

DESCRIPTION

okumanizi tavsiye ederim

Citation preview

Page 1: akilli bir deli
Page 2: akilli bir deli
Page 3: akilli bir deli

Sevgili okuyanlarım,

Bu dergiyi okurken çok eğleneceğinizi ve

çok zevk alacağınızı düĢünüyorum.

Bu dergide hem aileleri eğitecek hem de

çocukları eğlendireceğine inanıyorum...

Ġyi okumalar hoĢça kalın :)

ÖNSÖZ

Page 4: akilli bir deli

ÇOCUK NEDĠR?

Çocuk, gönüllerin meyvesi, ruhların sevgilisi, yurdun-

yuvanın nur yüzlü meleği, anne ve babanın ise göz nuru, gö-

nül neĢesidir.Çocuğun en güzel tarifini, Hz. Peygamber

(s.a.v.) Ģöyle yapıyor: "Çocuklar yeryüzünde gezen çiğerle-

rimizdir."

ÇOCUK KĠMĠN EMANETĠDĠR?

Elbette ki çocuk, Allah'ın insana vermiĢ olduğu bir emanet-

tir. ġayet ona iyi bakılır, terbiyesi iyi verilir ve faydalı bir

insan olarak yetiĢtirilirse; imtihan kazanılmıĢ olur. Ancak,

insan, sadece nefsaniyeti adına ve kendisinden bir parça ol-

ması mülahazasıyla ona bakar ve bundan zevk duyarken de

Allah'a sunması gereken sevgiyi tamamen çocuğa sevk

ederse; "bir kalpte iki Sultan olmaz" düsturunca, imtihan

kaybetmiĢ sayılır.

Page 5: akilli bir deli

ÇOCUK’UN SEVGİ İHTİYACI

Çocuk temiz havaya olan ihtiyaç

duyduğu kadar sevgiye de o denli muhtaçtır.

Zaten insan yaşadığı sürece sevgiye ihtiyaç duyar.

İnsanların bir arada tutan en önemli

neden sevgidir. Sevginin olmadığı yerde maddi men-

faat başlar.

Çocuk sevgisi sevilmek suretiyle öğrenecektir. O sev-

giyle sevmesini öğrenecektir. Tatminkar bir sevgi

alamayan çocuğun verilecek sevgisi de olmaz. Çocu-

ğun büyümesi için yiyecekler ne kadar gerekli ise

sevgi de o ölçüde ihtiyaçtır.

Çocukları bilmek ve anlamak gerekir. Çocuk, Allah

Resulünün mübarek beyanıyla

"Cennet Çiçeğidir". Çocuklar en büyük ilgiye, sevgi-

ye, şefkate ve merhamete muhtaçtır.

Page 6: akilli bir deli

ÇOCUK ĠLE ĠLGĠLĠ ;

- Dünyanın her yerinde çocuklar birbirine benzer. Fakat

anne ve babaları, yakınları, çevrenin kültürel farklılıkları

onları birbirinden ayırır.

- Çocuklar, doğdukları ve yetiştikleri çevreye göre farklı

örf-adet, inanıĢ, giyim, kuĢam, iyi, kötü, doğru, yanlıĢ,

güzel, çirkin gibi değer yargılarına sahip olurlar.

- Çocuk başıboş bırakılmamalı ve yanlış telkinlere terk

edilmemelidir. Aksi halde iĢ iĢten geçmiĢ olabilir.

- Fena terbiyeye maruz kalan bir çocuk, bu durumların

tahripkâr tesirlerini ömrü boyunca hisseder.

- Çocuk bugünün küçüğü, yarının büyüğüdür. Çocuk her

milletin geleceğidir. Çocuk yarınların teminatıdır, güven-

cesidir.

- Annelerin, babaların gelecekleri iyi ve faydalı çocuk

yetiĢtirmeleri ile teminat altına alınır.

- Ağacın nesli ve nevinin devamı çekirdeği ve tohumu ile

mümkün olduğu gibi, insanın neslinin ve türünün devamı

da ancak çocuk ile mümkündür.

- Milletlerin zeval bulmaması, çocuklarını yabancı ellere

ve yabancı kültürlerle terk etmemeğe ve onların özlerini

korumaya bağlıdır.

- Çocuklar asla küçük görülmemelidirler. Onlar katiyetle

hafife alınmamalıdırlar. Çünkü çocuklar millet hayatı için

en mühim unsurdurlar.

Page 7: akilli bir deli
Page 8: akilli bir deli

YAĞ SATARIM OYUNU :

Yağ satarım oyununda önce bir ebe belirlenir. Oyuncular yüzleri

birbirine dönük halka oluĢturacak biçimde yere otururlar.

Ebe bir mendilin ucunu düğümleyerek eline alır. Bunu arkasında

saklayarak halkanın çevresinde dolaĢmaya baĢlar. Bu sırada da

oyuna adını veren Ģarkıyı söyler:

Yağ satarım, bal satarım,

Ustam ölmüĢ, ben satarım.

Ustamın kürkü sarıdır.

Satsam 15 liradır

Zambak zumbak

Dön arkana iyi bak.

DolaĢırken mendili belli etmeden oyunculardan birinin arkasına

yere koyar. Arkasına mendil bırakılan oyuncu, bunun farkına var-

dığı anda mendili alarak ebeyi kovalamaya baĢlar.

Ebe, yakalanmadan onun yerine oturursa, mendili alan çocuk ebe

olur; yakalanırsa, oyun aynı ebeyle devam eder.

Page 9: akilli bir deli

ASLANI UYANDIRMA !

Bu oyunda çocuklar yuva denen iki gruba ayrılır.

Gruplar belli bir mesafede karĢılıklı olarak otururlar.

Aslan rolündeki bir çocuk da orta yerde uyumaktadır.

Oyunu yöneten ebenin düdük sesiyle oyun baĢlar.

Çocukların aslanı uyandırmamak için çok yavaĢ Ģekilde

hareket etmesi gerekmektedir.

Böylece ayak uçlarına basarak yürüyüp aslana hafifçe

dokunarak yuva değiĢtirirler.

Bu esnada uyanan aslanın kaptığı çocuklar oyundan çık-

mıĢ olur.

Ebe belli bir süre sonunda aslanı değiĢtirir.

En çok çocuk yakalayan aslan, ormanın en büyük aslanı

olur.

Page 10: akilli bir deli

ARKADAŞIMI GÖRDÜN MÜ ?

Oyun, kalabalık bir oyuncu grubu ile oynanır.

Oyunculardan biri, gözü bağlanarak ebe yapılır.

Sonra ebenin soracağı sorulara cevap vermesi için başka bir

oyuncu belirlenir.

Ebe, sorar:

“Arkadaşımı gördün mü?”

Diğeri:

“Gördüm” der.

Ebe tekrar sorar:

“Gözleri ne renkti?”

Diğeri, oyunculardan birinin göz rengini söyler.

Ebe:

“Elbisesi ne renkti?”

Diğeri, oyunculardan birinin elbise rengini söyler.

Sonra, ebenin tahmin yapmasına sıra gelir.

Ebe, tahminde bulunup bir kişinin adını söyler.

Bilemezse, oyun baştan başlayıp devam eder. Bilirse, adını

söylediği kişi gözü bağlanarak ebe yapılır.

Page 11: akilli bir deli

AYAKKABI SAKLAMACA

Oyunda beş-altı oyuncu bulunur.

Bir oyuncu ebe seçilir.

Ebe ayakkabısının birini çıkarıp gözünü yumar.

Diğer oyuncular ebenin ayakkabısını saklar.

Ebe tek ayağı üzerinde sekerek ayakkabısını aramaya koyulur.

Ebe ayakkabıya yaklaşınca diğerleri “zızz” diye arı sesi çıkarırlar.

Ebe ayakkabısını bulursa, oyunculara ayakkabıyla vurmaya çalı-

şır.

Hangi oyuncuya vurursa o oyuncu ebe olur.

Oyun aynı şekilde devam eder.

Page 12: akilli bir deli
Page 13: akilli bir deli
Page 14: akilli bir deli
Page 15: akilli bir deli
Page 16: akilli bir deli
Page 17: akilli bir deli
Page 18: akilli bir deli
Page 19: akilli bir deli
Page 20: akilli bir deli
Page 21: akilli bir deli