Upload
others
View
5
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
HAFTANIN VAAZI
ALLAH ve PEYGAMBER
SEVGİSİHazırlayan: Bilgin EKŞİ
fPAYLAŞIM GRUBUMUZ
KÜRSÜDEN GÖNÜLLERE (haftanın vaazı)
www.bilgineksi.com.tr
ALLAH’IN KULLARINA VERDİĞİ NİMETLER1
Kıymetli Müminler;
Bugün ki sohbetimizde Allah ve Peygamber sevgisi üzerine konuşacağız.
Lakin önce; konumuza geçmezden önce Rabbimizin biz kullarına ayrım yapmadan verdiği nimetleri
hatırlatarak giriş yapmak istiyorum.
GELİNİZ Kur’an’ı Kerimde Yüce Mevlamızın bizlerin istifadesine verdiği nimetlere hep birlikte göz atalım;
Zumer Suresi 21. Ayetinde;
ماءمنان زلاللهان ترالم ماء الس Bizler için gökten SU indirdiğini;
Nahl Suresinin 5. Ayetinde;
ان عام ء فيهالكم خلقهاوال تا كلونن هاومومنافعدف Isınmamız, Yememiz ve birçok işimizde onlardan faydalanmamız için hayvanları yarattığını;
ALLAH’IN KULLARINA VERDİĞİ NİMETLER2
Nahl suresinin 11. Ayetin ise indirdiği bu SU ile;
ي تون عوالز ر بهالز الث مراتوالن خيلين بتلكم كل نابومن وال اع Bizler için ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirdiğini;
Nahl Suresi 12. Ayette;
سوال قمروالنجوم م لوالن هاروالش رلكمال ي وسخ رات رهمسخ بام Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı ve bütün yıldızlar bizlerin hizmetinize verildiğini;
Nahl Suresinin 16. Ayetinde;
ر رال بح التا كلواوهوال ذىسخ م طریامن هلح Taze et yememiz için denizleri bizim hizmetimize verdiğini belirtmektedir.
PEKİ, Rabbimiz bunca nimeti niçin bizlere vermiştir. İŞTE, bunu iki şekilde izah edebiliriz.
ALLAH (c.c) MERHAMETLİ OLDUĞU İÇİN NİMETLER BAHŞEDER3
BİRİNCİSİ;
Rabbimiz biz kullarına karşı çok merhametli olduğu için.
Bakınız Allah’u Teâlâ’nın merhameti;
Hucurat Suresinin 5. Ayetinde; رحيم غفور والله ‘’O son derece merhamet edicidir, bağışlayıcıdır’’
Nur Suresinin 20. Ayetinde رحيم رؤف اللهوان ‘’O çok esirgeyicidir ve çok merhametlidir’’,
Duhan Suresinin 42. Ayetinde; الر حيمال عزيزان ههو ‘’O mutlak güç sahibi merhamet edendir.‘’
Nisa Suresinin 96. Ayetinde ise; االلهوكان اغفور رحيم ‘’Allah c.c son derece merhamet edici ve
bağışlayıcıdır’’ ifadeleriyle çıkar karşımıza.
ALLAH (c.c) BİZLERE VERDİĞİ NİMETLER ÜZERİNDEN TEFEKKÜR ETMEMİZİ İSTER4
İKİNCİSİ;
Bu nimetler ile onu hatırlamamızı ve şükreden bir kul olmamızı istediği için.
Allah c.c Kuran’ı Kerimde ençok değindiği hususlardan biride TEFEKKÜR etmektir. Yani
DÜŞÜNMEK..
Bu hususta Rabbimiz Casiye Suresinin 13. Ayetinde:
امن ضجميع مواتومافىال ار مافىالس رلكم م يتوسخ لقو لايات ل فى فك رونهان
Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbettebunda düşünen bir toplum için deliller vardır.
…İfadesiyle Rabbimiz biz Kullarını TEFEKKÜRE davet etmektedir.
ALLAH (c.c)’ün EN ÖNEMLİ NİMETİ BİZE SEÇTİĞİ İSLAM DİNİDİR5
Değerli Müminler;
Allah (c.c)’ün bunca nimeti, biz kullarını tefekküre davet edişi biz kullarına olan sevgisinin de
tezahürüdür.
Çünkü Allah kullarını seviyor. Sevdiği için de bizleri şeytanın hilelerinden korumak istiyor. Bu
sebeple bizlere en büyük nimeti olarak ifade ettiği İslam dinini göndermiştir.
Bu husus Maide Suresi 3. Ayetinde;
م تدينكم لكم اك مل تال يو كم وات مم معلي لاملكمورضيتتىنع اال اس دين
Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı
seçtim.
…ifade etmiştir.
ALLAH’ın SEVGİSİNİ KAZANMANIN EN ÖNEMLİ YOLU6
Rabbimiz sadece dini göndermekle kalmayıp, onun sevgisini kazanabilmemiz için;
فات بعونىاللهتحبونكن تم ان قل Allah’ı seviyorsanız onun peygamberine uyun ifadesiyle, bizi onun sevgisine götürecek yolun tarifi edilmiş,
Bu tarifin akabinde de;
كم بب اللهيح ifadesiyle Allah c.c sevdiği bir kul olabileceğimiz zikredilmiştir. Ayetin son kısmında ise
bu sevginin asıl sebebi olarak;
فر نوبكم لكم ويغ رحيم غفور والله Kullarını bağışlama ve merhamet etme arzusu zikredilmiştir.
İslam’ı göndermiş, bu güzide dinin ilkelerine göre yaşayabilmemiz içinde Kitaplar indirmiş ve
Peygamberler görevlendirmiştir.
DÜNYALIK SEVGİLERİ ALLAH SEVGİSİNİN ÜZERİNE ÇIKARANLARIN PİŞMANLIĞI7
Değerli Müminler;
Allah Sevgisini kazanmak için bu kadar açık deliller ve uyarıcılar varken; İşimiz, Eşimiz, Çocuğumuz,
Arkadaşımız ve Nefsimiz asla Allah ile aramızda engel teşkil etmemelidir…
EĞER BU KONUDA GAFLETE DÜŞERSEK akıbetimizi yine kuran haber veriyor…
اال ذيناتبعوامنال ذينات بعواوراواال عذ تبر بابا بهمال اس ابوتق عت Kendilerine uyulanlar o gün azabı görünce, kendilerine uyanlardan uzaklaşacaklar, aralarındaki bütün bağlar
kopacaktır.
ة لناكر ان اوقالال ذينات بعوالو من هم فنتبر ؤامن اكذل مايريهمكماتبر اللهاع حسرات لهم وماهم هم منالن اربخارجينعلي
Uyanlar şöyle derler: "Keşke dünyaya bir dönüşümüz olsaydı da onların şimdi bizden uzaklaştıkları gibi, biz
de onlardan uzaklaşsaydık." Böylece Allah, onlara işledikleri fiilleri pişmanlık kaynağı olarak gösterir. Onlar
ateşten çıkacak da değillerdir.
DÜNYALIKLARA OLAN SEVGİYİ ALLAH SEVGİSİNİN ÜZERİNE ÇIKARMAK DALALETTİR8
Kıymetli Müminler;
Bizler DÜNYALIK BİR SEVGİYİ Allah sevgisi üzerine çıkarırsak DALALETE DÜŞERİZ…
Bakınız bu hususta Bakara Suresinin 165. ayeti ne diyor:
ايحبونهم دوناللهان داد يت خذمن حبومنالن اسمن د اللهوال ذينامنواا للهاكح İnsanlar arasında Allah'ı bırakıp da O'na ortak koşanlar vardır. Onları, Allah'ı severcesine severler.
Mü'minlerin Allah'a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir.
Görüldüğü gibi âyette, inananların yalnız Allah’ı sevdikleri değil en çok Allah’ı sevdikleri ifade
edilmektedir.
Şu halde insan elbette sevilmesi meşrû, mâkul ve yerinde olan Allah’tan başka varlıkları da
sevecektir.
Bu, Allah’ın insan fıtratına verdiği doğal ve aynı zamanda gerekli bir durumdur. Yeter ki başka sevgiler
Allah sevgisini unutturmasın ya da onun önüne geçmesin.
BİZİ ALLAH’ın SEVGİSİNDEN UZAKLAŞTIRAN DÜNYA MEŞGALELERİ9
Kıymetli Müminler;
Ailemize, eşimize, çocuklarımıza olan düşkünlüğümüz bizi Allah’tan uzaklaştırıyorsa durup düşünmek ve
Tevbe Suresinin 24. Ayeti üzerinde tefekkür etmek gerekir:
اباؤكم كانان قل De ki: "Eğer babalarınız, ناؤكم واب oğullarınız, وانكم واخ kardeşleriniz,
واجكم واز eşleriniz, وعشيرتكم aşiretiniz, وال اق ترف تموهاوام kazandığınız mallar,
نوتجارة شو كسادهاتخ kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve نهاومساكن ضو تر beğendiğiniz meskenler كم اح سبيلهفىوجهاد ورسولهاللهمنالي size Allah'tan, peygamberinden ve
O'nun yolunda cihattan daha sevgili ise, رهاللهيا تىحتىفترب صوا بام artık Allah'ın emri gelinceye kadar
bekleyin! دىلاوالله ميه ال فاسقينال قو Allah, fasık topluluğu doğru yola erdirmez."
RESULLÜLLAH EFENDİMİZİN ÜMMETİNE OLAN DÜŞKÜNLÜĞÜ10
Değerli Müminler;
Rabbimiz biz kullarını sevdiği gibi, bize öğle bir peygamber göndermiştir ki, O’nun bize olan sevgisini,
düşkünlüğünü Tevbe Suresinin 128. ayetinde;
هعزيز ان فسكم من رسول جاءكم لقد منينعلي كم حريص م عنتماعلي رحيم رؤف بال مؤ Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona
çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
…ifadesiyle bizlere bildirmiştir.
İşte; peygamberimizin bu sevgisi öyle büyük bir sevgidir ki, yer geldiğinde kendi nefsinden bile
vazgeçmiştir.
Tıpkı Taif’te tebliğe gittiğinde insanlarca taşlanmış olmasına rağmen yine onları düşünmüştür.
TAİFTE SALDIRIYA UĞRAYAN PEYGAMBERİMİZ, YİNE İNSANLIK İÇİN DUA EDİYOR11
Geliniz Peygamberimizin sevgisini birde Buhari ve Müslim’de zikredilen hadisinde zikredilen Tâif
hadisesi üzerinden de görelim:
Birgün kavminin kendisine inanmaması ve davetine icabet etmemesine çok üzüldüğü için,
başka beldelerdeki insanlara ulaşıp İslam’ı onlara anlatmak düşüncesiyle Taif’e gitmiş ve burada çok ağır
hakaretlere ve fiili saldırıya maruz kalmıştır. Saldırıdan kaçarak bir üzüm bağına sığınan peygamber
efendimize Allah c.c’ün emriyle melek gelerek, eğer isterse bir dağı kaldırıp bu âsî kavmin tepesine
indirebileceğini söylemişti.
Ama o şefkat abidesi insan ellerini kaldırarak:
جو رجأن أر لابهم من اللهيخ بدمن أص دهاللهيع ركيلاوح ابهش ئ ي
“Allah’ın, onların neslinden (kıyamete kadar) yalnızca Allah’a ibadet edip O’na şirk koşmayan birilerini
çıkaracağını ümit ediyorum”
Demiş ve onlara herhangi bir belanın gelmesini istememişti.
BİZ KULLARIN PEYGAMBER SEVGİSİ NASIL OLMALIDIR12
Peki, biz kullar olarak Peygamber efendimizi nasıl sevmeliyiz. Bu hususta Ahzab suresinin 6. Ayetinde
Rabbimiz;
لىالن بى منيناو ان فسهم من بال مؤ ‘’Peygamber, mü'minlere kendi canlarından daha önce gelir.’’
…ifadesiyle Peygamber efendimizi kendi nefsimizden (canımızdan) üstün tutacak şekilde sevmemiz
zikredilmiştir.
Yine bu hususta Buhari’de zikredilen hadisi şerifte Peygamber efendimiz (s.a.v);
“Sizden biriniz beni annesinden-babasından, çoluk-çocuğunuzdan ve bütün insanlardan daha çoksevmedikçe iman etmiş olamaz.”
[Buhari, Sahih, İman, 2/8 (I;9)]
…buyurarak bizlere Peygamber sevgisinin tarifini yapmıştır.
SAHABELERİN ALLAH ve RESULÜNE OLAN SADAKATI ve SEVGİSİ13
Kıymetli Müslümanlar;
Allah ve Resulüne olan sevgi ve teslimiyet hususunu sahabe efendilerimizin hayatlarından sunacağımız
kıssalar ile sonlandırmak istiyorum:
Bakınız;
İslam’ın ilk yıllarında Ümeyye b. Halef İslam’ı seçen kölesi Bilal Habeşi’ye türlü türlü
işkenceler uygulamış, onu kızgın çöllerde sürüklemiş, “Ben, Lât ve Uzzâ’yı kabul etmem.
Allah birdir! Allah birdir.” demekten vazgeçmemiştir.
Yine birgün;
“Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Resûlünü, (bu ikisinden başka) herkesden fazla sevmek diyerek’’ birinci sırada Allah ve Resulüne duyulan sevgiden bahsetmiştir.
(Buhari, Sahih, İman,2/9 (I;9))
ALLAH c.c KULLARININ DEVAMLI ÖLÜMÜ HATIRLAYIP ve TEFEKKÜR ETMELERİNİ ARZULAR14
Yine birgün;
Müşriklerin yeni bir saldırı hazırlığı yapıp yapmadıklarını öğrenmek isteyen Resûlullah,
aralarında Hubeyb b. Adî’nin de bulunduğu yedi (veya on) kişiyi Âsım b. Sâbit’in (veya Mersed
b. Ebû Mersed) kumandasında irşad heyeti olarak görevlendirdi.
(Buhârî, “Cihâd”, 170, “Meġāzî”, 10, 13, 28; Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 105)
Heyet Hüzeyl kabilesi topraklarında bulunan Recî‘ suyuna ulaştığında bugün ‘’RECİ
VAKASI’’ olarakta kitaplarda zikredilen hain saldırı oluyor ve Hubeyb, Abdullah b. Târık ve Zeyd
b. Desine esir düşmüş diğer müslümanlar şehit olmuşlardı.
Esir düştüklerinde namazlarını asla bırakmayan, dinlerini terketmeleri halinde bağışlanacakları
kendilerine teklif edilmesine rağmen dinlerini satmadılar.
Bu esir sahabelerden birisi olan Hubeyb Mekke sokaklarında bir direğe bağlanmış ve Mekke’ninçocuklarının ellerine mızraklar verilmiştir. Oradaki müşrikler çocuklara Hubeyb ile ilgili:
“‒Bu babanızla Bedirʼde harp etti, sizde mızrakla bunu delik-deşik edin!” dediler.
ALLAH c.c KULLARININ DEVAMLI ÖLÜMÜ HATIRLAYIP ve TEFEKKÜR ETMELERİNİ ARZULAR15
Çocuklar mızraklarla Hubeybʼi delik deşik etmeye başladı.
Vücudunun her yerine mızrak darbesi alan ve kanlar içinde kalarak artık son nefesini vermek üzereolan Hubeyb:
“‒Yâ Rabbi! Rasûlullâhʼa selâmımı gönderecek hiç kimse yok. Yâ Rabbi, Senʼi, vekil tayin ettim, benimselâmımı Rasûlullâhʼa ulaştır.” diyor.
O sırada Efendimiz (s.a.v) Ravzaʼdayken;
“Ve aleyhisselâm” diyor. “Onun üzerine selâm olsun” diyor.
Ashâb-ı kirâm diyor ki:
“‒Yâ Rasûlâllah! Bir muhâtap yok, kime selâm gönderdiniz?
“‒Hubeybʼi şimdi şehid ediyorlar mızraklarla, o bana selâmını gönderdi, ben de ona iâde-i selâmdabulundum.”
(Bkz. Buhârî, Cihâd 170, Me¤âzî 10, 28; Vâk›dî, I, 354-363)