68
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın Organı MART 2016 SAYI: 403 ’NİN SESİ UND, kota ve vize sorunlarını Brüksel’e taşıdı İki yaka 3. kez birleşti 100’LERCE TIR PARKI VAR AMA! KALİTEDE SINIFTA KALIYOR...

’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın OrganıMART 2016 SAYI: 403’NİN SESİ

UND, kota ve vize sorunlarını Brüksel’e taşıdıİki yaka 3. kez birleşti

100’LERCE TIR paRkI VaR aMa!

kaLİTEdE sInIfTa kaLIyoR...

Page 2: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri
Page 3: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri
Page 4: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

UND Danışmanlık ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş Adına SahibiÖmer Çetin Nuhoğlu

Genel Yayın YönetmeniFatih Şener

Sorumlu ve Yazı İşleri MüdürüHatice Hacısalihoğlu

Yayın KuruluAli Çiçekli, Şerafettin Aras,

Mart2016

41

Nagihan Soylu, Banu Damla Alışan

Yazı KuruluAlper Özel, Evren Bingöl, Muammer Ünlü, Elif Sevim

Haber MerkeziAlpdoğan Kahraman, Berkalp Kaya, Erman Ereke, Gürol Gülbeyaz, İbrahim Çolak, Burak Çığa, Kadir Çirkin

Mali İşler MüdürüMuhammet Haybarlık

Reklam SorumlusuHatice Hacısalihoğlu0212 359 26 00 / 208

Yayına HazırlıkLOCA MEDYA ORG. VE REK. HİZ. LTD. ŞTİ

Genel YönetmenMutlu Doğan

EditörAhmet Doğan

Grafik TasarımErhan Aydın

İletişim0212 579 92 35

ctp baskı ve ciltİstanbul Basım Ltd.Şti0212 603 26 20Mart 2016

Adres: Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B Blok Cennet / Küçükçekmece - İSTANBUL - TÜRKİYETel: 0212 579 92 35 Fax: 0212 598 47 62 / [email protected] / Yerel ve Süreli Yayın

için

dek

iler

24

26 Ölüm uykunuzdan artık uyanınUND Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer, uluslararası nakliye sektöründe yaşanan sorunlara dikkat çekti. “Ülkemin idarecileri, ölüm uykunuzdan artık uyanın!..” diye seslenen Özer, bu gidişle Türk uluslararası nakliye sektörü diye bir sektör kalmayacağını dile getirdi.

24 Tehlikeli Madde Taşıma Kanunu’na ihtiyaç varUND İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Uluslararası ADR Danışmanı ve Eğitmeni Alper Özel, tehlikeli madde endüstrisinin çok geniş kapsamı olduğunu ve bunun yönetmeliklerle yürütülmesinin zor olacağını savunarak Tehlikeli Madde Taşıma Kanunu’nun çıkartılması gerektiğini vurguladı.

www.locamedya.net

18 IRAK’A VİZE UYGULAMASI DEĞİŞTİ: Vizenin kalkması beklenirken, almak daha da zorlaştı

Türkiye’nin güvenliğinin korumak ve yasadışı mültecilerin akışını önle-mek amacı ile Irak’a uygulanan vize politikasında değişikliğe gidilmesi işadamlarının tepkisini çekti. Daha önce havaalanlarında ya da Habur Sınır Kapısı’nda uygulanan kaşe vize uygulaması kalktı ve Türkiye’yi ziyaret etmek isteyen Irak vatandaşları, Irak içinde bulunan Türk konsoloslukla-rından vize almak durumunda bırakıldı.

28 UND, kota ve vize sorunlarını Brüksel’e taşıdıUND, kota ve vize sorunlarını Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu TÜRKONFED ile birlikte Brüksel’e taşıdı.

27 Yıldırım: Demiryolunda ‘serbestleşme’nin sonuna gelindi

Yıldırım, İstanbul’da Uluslararası Demiryolu Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı’nın açılışında yaptığı açıklamada, 80 adet yüksek hızlı tren (YHT) alım ihalesinin 5-6 milyar doları bulan bir yatırım olacağını belirte-rek, ihalenin bu yılın ortalarında yapılabileceğini söyledi.

Page 5: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

44 Sertrans Logistics ‘Yetkilendirilmiş Yükümlü’ belgesi aldı

33 29

35

32

Sertrans Logistics, gümrük işlemlerini kendi bünyesinde yaparak ihracatçınınhayatını kolaylaştıracak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilen Yetki-lendirilmiş Yükümlü belgesi sayesinde Sertrans, gümrük işlemlerini bundanböyle kendi bünyesinde yapacak.

47 Hilaltrans’ın Yetkilendirilmiş Yükümlü ve İzinli Gönderici statüleri tescillendi

Lojistik sektörünün önde gelen kuruluşlarından Hilaltrans’ın “Yetki-lendirilmiş Yükümlü (AEO)” ve “İzinli Gönderici” statüleri tescillendi. Hilaltrans yetkililerinden Onur Dal, şirket olarak çok kıvançlı olduk-larını ifade ederek; bu durumun çalışmalarına pozitif yansıyacağını vurguladı.

50 Petrolde Arzı Dondurmak Düşen Fiyatlara Çözüm mü?

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı içerisinde son teknoloji kullanılarak inşa edilen Komuta Kontrol Merkezi faaliyete açıldı. Bu merkez sayesinde gümrük süreçleri ile güvenlik ve kaçakçılık risk unsurları 24 saat takip edilebilecek.

52 ‘Ortadoğu, Küreselleşme ve Türkiye’ Antalya’da masaya yatırıldı

TISİAD’ın katkılarıyla Antalya’da gerçekleşen konferansta konuşan BaşkanNevaf Kılıç, Irak’ta Türk ürünlerinin hayranlık uyandırdığını söyledi.

42 SOCAR, Türkiye’yi Mavi Koridor ile tanıştırıyor

Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinden Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR, Türkiye’nin ana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı pe-rakende OTO-CNG istasyon ağı “SOCAR CNG” ile Türkiye’yi “Mavi Koridor” (Blue Corridor) ile tanıştırıyor.

46 Türkiye’nin en büyük AdBlue üreticisi Polisan Kimya, Avrupa’ya yayılmayı hedefliyor

Polisan Kimya’nın AdBlue, Antifriz ve Cam Suyu ürünlerini kapsayan Smart Solutions ürün ailesi büyüyor. 2010 yılından bu yana 85 bin ton satış miktarıyla Türkiye’nin en büyük AdBlue üreticisi olan Polisan Kimya, antifriz gamına eklediği “Ultraline Antifriz” ve “SuperCoolant Antifriz” ürünleriyle büyümesini sürdürüyor.

36

Page 6: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri
Page 7: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

ÖMER ÇETİN NUHOĞLUUND YÖNETİM KURULU BAŞKANIDeğerli Dostlarım,

2008 yılında Mortgage krizi ile dünya ekonomisi yeni ve bambaşka bir boyut kazandı. Ülkemiz de bu krizden nasibini aldı. Fakat bu kriz bize, “Krizin yönetilebilece-ğini, hatta fırsata çevrilebileceğini” de öğretti. Türkiye;

Ortadoğu, Avrupa, Balkanlar, Kafkasya gibi çok önemli bir alanın tam ortasında bulunuyor. Ülkemizin bu jeostratejik konumunu lehimize çevirmemiz ve ticari rekabetçiliğimizi artırmamız gere-kiyor. Ticarette daha etkin olabilmek için de kuşkusuz ki kendi ülkemizin içerisindeki ticari dengeleri sağlıklı bir şekilde oturtma-mız gerekiyor. Lojistik sektörümüz, Suriye ve Mısır krizleri sebebiyle Ortadoğu taşımalarında, Rusya ambargosu sebebiyle Rusya ve Rusya üzerinden Orta Asya taşımalarında sorunlar yaşayor. Bankalar Birliği, krizin etkilerini değerlendirmek üzere Turizm, Tarım ve Ti-caret sektörleri (3T) ile bir araya geldi ve sorunu bu sektörlerle işbirliği halinde atlatma kararı aldı. Son derece doğru olan bu kararın sözkonusu sektörlere nefes aldıracağı bir gerçektir. Tu-rizm, Ticaret ve Tarım sektörü temsilcileri ile bir araya gelen Ban-kalar Birliği Başkanı Sayın Hüseyin Aydın, krizden etkilenen 3 sektör temsilcisinin katıldığı toplantıda, Rusya krizinin ekonomiye yansımalarına ilişkin olarak “Herkesin kaybettiği ortamda biz ka-zanmayız veya bizim kazandığımız ortamda herkes kaybetmiyor. Hep birlikte sorun neyse, problem neyse imkânlarımız ölçüsünde bunları yönetebileceğimizin altını çizmek istiyorum” diyerek çok yapıcı bir yaklaşım sergiledi. Rusya’nın, Türk mallarına kapılarını kapatmasından en fazla etkilenen sektörlerden birinin de taşı-macılık sektörü olduğunu belirtmekte fayda bulunuyor. Transit geçişler için Hazar geçişi kısa sürede devreye sokularak Orta Asya taşımaları büyük ölçüde sorunsuz olarak gerçekleştirilmeye başlanmış olup Rusya sorununun çözümü konusunda beklenti-lerimiz iyimserdir. Özellikle Habur Sınır Kapısı’nın bir ay süre ile kapanması sonucunda yaklaşık 1 milyar dolar değerindeki ih-racatın geçişi durmuş, binlerce aracımız da kontak kapatmak zorunda kalmıştır. Habur’da geçişlerin normale dönmesi ile bu sorun da büyük ölçüde aşılmış durumdadır.Ekonomik kriz, sadece belirli bir alanı ya da sektörü değil tüm sektörleri etkiler. Hele ki lojistik gibi çok farklı boyutları ve ge-

niş bir etki alanı olan bir sektör iseniz krizden etkilenmeme gibi bir durumunun olamaz. İçinde bulunduğu ekonomideki gelişmelere duyarsız kalmayan Bankalar Birliği yönetimi ben-zer krizlerde ekonomiyi taşıyan sektörümüzü de mercek al-tına almalıdır. Lojistik konusu ilk kez 10. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda hedefler arasında yer almış Sayın Başbakanımız tarafından açıklanan öncelikli dönüşüm programlarından biri olarak ilan edilmiş ve bu konuda bakanlıklarımızda yoğun bir çalışma başlatılmıştır. Özellikle Uluslararası taşımacılar ülke-miz ihracatını dış pazarlara en hızlı ve ekonomik şartlarda ulaştırarak çok stratejik bir rol üstlenmektedir. Dönemsel kriz-lerde zaman zaman sıkıntılar yaşayan sektörümüz bu konuma yaklaşık yüzde 90 oranında kendi imkanları ile ve desteksiz ulaşmıştır. Ülke ihracatını en rekabetçi şartlarda taşımanın ya-nında sektörümüz, 2014 yılında gerçekleşen 50 milyar dolar tutarındaki hizmet ihracatında, turizm sektörünün ardından 14.4 milyar dolar ile ekonomiye katkı sağlayan hizmet İhra-catçısı sektörler arasında 2. sırada gelmektedir. Sadece bu rakam bile sektörümüzün mevcut krizden etkilenen 3T ile bir bütünlük içinde dikkate alınması ve değerlendirilmesi gerek-tiğinin kanıtını oluşturmaktadır. 3T’nin yanında “Taşımacılık” yani 4’üncü T unutulmamalıdır. Taşımacılık olmadan hiçbir şey olmaz”. Sektörümüz yaşanmakta olan güncel krizlerin ilk dalgasını savuşturmuş, kalıcı hasarların oluşmaması için artçı etkilerle mücadele edilmeye çalışılmaktadır. Kamu yönetimi lojistik sektörünü bu gözle izlemeye devam etmektedir. Ban-kalar Birliğimiz de ‘Bölgesel Lojistik Merkez’ ve bölge ticareti için en stratejik transit güzergahı olma potansiyeli olan ülke-mizde taşımacılık sektörünü izlemeye, desteklemeye özen göstermelidir. Bankalar Birliği’nin Sayın Başkanı’nın da ifade ettiği gibi, ülke varlıklarının ve kazanımlarının en iyi şekilde ko-runması amacıyla finans sektörünün böyle dönemlerde olum-suz etki altında kalan temsilcileriyle iş birliği yapması yararlı olacaktır. Krizden etkilenme oranı ve stratejik önemi dikkate alındığında taşımacılık sektörü işbirliği yapılacak en öncelikli sektördür. Bu duyarlılığı sektörümüz adına beklediğimizi bir kez daha yineliyoruz.

Saygı ve Sevgilerimle...

BAŞYAZI

Page 8: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

8

Mart 2016

Page 9: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

Editör’den

Merhaba,

L ojistik, hizmet alanları içerisinde en fazla katma değer oluşturan sektör olarak ülkemiz ekonomisi içerisinde çok önemli bir yerde bulunuyor. 2023 ihracat hedef-leri ve ihracata dayalı ulusal kalkınma hedeflerinin en

önemli başarı göstergelerinden biri “rekabet gücü yüksek bir Lojistik Sektörü” olarak, ciddi sorumluluklar üstlenmiş durum-dayız. Lojistik sektörümüzün daha kaliteli, profesyonel ve ye-nilikçi hizmetler vermesi, biraz da altyapı ayağımız ile ilgilidir. Lojistik altyapılarımızın gelişmesi, ülkemizin kaderini de de-rinden etkilemektedir. Bu bakımdan 3. Boğaz Köprüsü diye adlandırdığımız Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün çok önemli olduğunu belirtmek isterim. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde son tabliyenin de takılmasıyla geri sayım başladı. Bu köprü-de ham karayolu, hem de demiryolu olacak. Çok önemli bir yatırım... Bu yatırımın milletimize, devletimize hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sabah ve akşam saatlerinde toplamda 10 saat olmak üzere bizler köprüyü kullanarak boğazı karşıdan karşıya geçemiyorduk. Akşamları 16:00 ila 22:00 arası, sabahları da 06:00 ila 10:00 arası ağır vasıtalara köprü geçişleri yasaktı. Bu, aslında bizim ülkemiz ekonomisi için son derece büyük bir kayıptır. Eko-nomide çarklar dönerken yasaklardan bahsedemeyiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile ticaretteki bu yasaklar sona ermiş olacak.Doğu-Batı arasında İstanbul’u geçecek olan araçların İs-tanbul trafiği ile muhatap olmadan direkt geçiş yapacak olması sektörümüz için önemlidir. Önceden araçlarımız belirli toplanma noktalarında 5-6 saat trafiğin rahatlamasını bekliyordu. Bazen bu 6 saat bizim için büyük bir rekabet gücü kaybına neden olabiliyordu. İstanbul’un içine direkt girmeden gidecek TIR’lar olduğu gibi, İstanbul’un içine gir-mek zorunda olan -mesela meyve ve sebze gibi- TIR’lar da bulunmaktadır. Bu TIR’ların İstanbul trafiğinde daha az

trafik oluşturması için bu güzergahlarda lojistik dağıtım ağlarının oluşturulması gerekiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İran’dan Gürcistan’a ve Avrupa’ya kadar çok büyük bir alanda çarpan etkisine sahip olacaktır.Lojistik, ülkelerin ekonomisi için son derece önemli ve vazgeçilmez bir rekabet aracı konumunda. Bizim araçlarımız yürüyecek ki, eko-nomi yürüsün... Bizim araçlarımız yürüyecek ki ihracat yürüsün. Araçlarımızın belirli saatlerde kısıtlanması ticaretin doğasına aykırı-dır. Bu yatırım ile şehrin trafiğinden kurtulacağız. Şehir trafiği de ağır vasıtalardan kurtulacak. Çok önemli bir gelişme... İstanbul trafiğine takılmadan geçmek isteyen sektörümüz, Yavuz Sultan Selim Köprü yatırımından son derece mutlu olmuştur. Zaten bunu destekleyen başka yatırımlar da vardı. Halkalı Gümrüğü şehrin dışına Çatalca’ya, taşındı. Ağır vasıtaların birçoğu Halkalı bölgesine girmekten kurtula-cak. Anadolu yakasında Erenköy güzergahında da aynı yaklaşımları bekliyoruz. Sektörümüzün efektif ve verimli çalışması bu ve benzeri iyileştirmelerle olacaktır. Bu tip yatırımlarla Türkiye’nin lojistik sektö-ründe ciddi ilerlemeler sağlayacağına inanıyoruz.Lojistik altyapıları konusunda UND de önemli projeler üretiyor. Mart sonunda Kapıkule Sınır Kapısı’nda açılış toplantısı gerçekleş-tirilen “Sınır Geçiş Süreçlerinin Uyumlaştırılması ve Hızlandırılması” projemiz kapsamında Türkiye ve Bulgaristan tarafında, Gümrük makamları, sektör dernekleri ve üniversiteler işbirliğinde tamamla-nacak olan süreç analizleri ve iyileştirme amaçlı çalışmalar Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler yetkililerinden de yakın ilgili ve destek görüyor. Sınır kapılarından yasadışı göçü ve insan kaçakçılığını en-gelleme amaçlı projelere UND de, geliştirdiği önerilerle aktif katkı sağlayan bir ortak olarak katılıyor. Nisan ayında sınırın Bulgaristan tarafında gerçekleşecek olan çalıştay ile ivme kazanacak olan ve gelecek sayılarımızda dosya olarak işleyeceğimiz bu projelerde, hem nakliyecilerimizin sınır geçişlerini hızlandırarak kuyrukları or-tadan kaldırmayı; hem de onların insan kaçakçılığı faaliyetlerinin mağdurları arasında yer almalarını engellemeyi amaçlıyoruz.

Fatih ŞENERUND İcra Kurulu Başkanı

“Lojistik, ülkelerin ekonomisi için son derece önemli ve vaz-geçilmez bir rekabet aracı. Bizim araçlarımız yürüyecek ki, ekonomi yürüsün... Bizim araçlarımız yürüyecek ki, ihracat yürüsün. Araçlarımızın belirli saatlerde kısıtlanması ticaretin doğasına aykırıdır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile şehrin trafiğinden kurtulacağız. Şehir trafiği de ağır vasıtalardan kurtulacak. Çok önemli bir gelişme... İstanbul trafiğine ta-kılmadan geçmek isteyen sektörümüz, Yavuz Sultan Selim Köprü yatırımından son derece mutlu olmuştur.”

Saygılarımla…

Page 10: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

10

Mart 2016

UND’den

Almanya’ya ulaşımda yaşanan engeller Siemens’e anlatıldı Türkiye ekonomisinde Almanya’nın konumu ve anlamı çok önemlidir. Özellikle, Almanya ve Türkiye ara-sındaki yaşanan ilişkiler ve mevcut durumu yansıtan rakamlar, iki ülke lojistik ve taşımacılık sektörüne daha fazlasına ulaşma konusunda büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye’de 5 binden fazla Alman şirketi faaliyet göster-mekte olup, iki ülke arasındaki ticaret hacmi 38 milyar dolar düzeyine erişmiş bulunuyor. Almanya halen dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri olan Almanya ile Türkiye arasındaki muazzam ekonomik potansiyeli yeni işbirliği alanlarını da beraberinde getiriyor. Almanya ile yapılan ticaretin yüzde 55 karayolu ile yapılıyor. Türkiye’de yerleşik Alman firmaların bu süreçte katkıları önemli olup, söz konusu katkıların lojistik ve taşımacı-lık sektörüne yansıması o paralelde gelişmiş, bugün büyük Alman üretici-leri ve lojistik firmaları Türkiye’nin uluslararası bir lojistik merkez olarak konumunu keşfetmiş durumdalar. Ancak iki ülke arasında ticareti ve

taşımacılığı dar alanlara sokan ve zorlayan ve iki ülkeyi çok yakından ilgilendiren bir sorunla daha karşı karşıyayız. Bugün Almanya’ya eşya getiren Türk taşımacıları ve bunu gönderen ihracatçı firmalar bazı AB üyesi ülkeler tarafından dayatılan haksız ek maliyet ve gecikmelere sebep olan kalitesiz Ro-La engeli ile karşı karşıyadır. Söz konusu engeller Türkiye’de üretilen kaliteli ve dünya ile rekabet edebilir, uygun fiyatlı ürünler Almanya’ya vardığında pahalılaşıyor. Bu tespit ışığında, tüm

UND, Trans-Hazar Çalıştayı’nda Hazar geçişini anlattı

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleş-me Bakanlığı ve Türk Konseyi’nin ortaklaşa düzenlediği “Trans-Hazar Çokmodlu Güzergâh Çalıştayı” 8 Mart’ta İstanbul’da gerçekleştirildi. Çalıştay’a Türk Konseyi üye ülkelerin-den ilgili kamu temsilcileri, uluslararası ve yerel ölçekte faaliyette bulunan özel sektör temsilcileri, akademisyenler katılım sağladı. Çalıştay’da Hazar güzergahının önemi, mevcut durum

yaşanan sorunlar, alınan haksız geçiş ücretleri Türkiye’de 160 yıldır faaliyet gösteren Siemens Türkiye Lojistik ve Dış Ticaret Müdürü Onur Şansal ve Ürün Satınalma Yöneticisi Neslihan Demiralp’e UND İcra Kuru-lu Başkanı Fatih Şener, İcra Kurulu Başkan Yardımcıları Alper Özel ile Evren Bingöl tarafından anlatıldı, bu süreçten etkilenenin birinci derece-de de Türkiye’de yatırım yapmış Al-man şirketleri olduğu ifade edildi. Bu konuda bilincin artırılması yönünden Siemens’in desteği talep edildi.

ve güzergahın etkinliğinin artırılma-sı hususunda yapılması gereken çalışmalar hakkında detaylı sunumlar yapıldı. Çalıştay’a UND de katılım sağladı. Sektörümüz için çok önemli bir güzergah haline gelen Hazar güzergahının canlandırılması amacıyla UND tarafından yürütülen ve sonucu alınan çalışmaların yanı sıra gelecekte yapılması gereken çalışmalar ve haya-ta geçirilmesi gereken iyileştirmelerin

önemi katılımcılar ile paylaşıldı. Hazar Çalıştayı sebebiyle ülkemizde bulunan Aktau Liman Başkanı Kaptan Yalbac-hev Mikhail Rusya, Kazakistan ve BDT Ülkeleri Çalışma Grubu üyeleriyle bir araya geldi.

Aktau Limanı idaresi ve UND arasında iletişim hattı kurulacakÖzellikle Aktau Liman Başkanı’nın tale-biyle gerçekleştirilen toplantı vesilesi ile liman başkanı Mikhail, Aktau Limanı’nda gerçekleştirilen son iyileştirmeler, liman’da sürücülerin uyması gereken kurallar, Aktau Limanı’nda işlemlerin hızlanması için elektronik ön beyan sisteminin taşımacılarca kullanılmasının önemini Çalışma Grubu temsilcilerimizle paylaşıldı. Bundan sonraki süreçte Ak-tau Limanı idaresi ve UND arasında ile-tişim hattının kurulmasına, tüm sorunlar ve iyileştirmeler için iletişimin kesintisiz devam etmesi hususlarında Heyetlerce mutabık kalındı.

Page 11: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri
Page 12: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

12

Mart 2016

UND’den

UND Bolu Heyeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin’i ziyaret etti

64. hükümetin kurulması ile birlik-te yeni atanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin’i UND Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Ömer Gülen ve beraberindeki heyet tarafından 14 Mart’ta ziya-ret edildi. Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin’e yapılan ziyarette, UND’nin bakanlıkla her türlü işbirliğine hazır olduğunu ifade edilerek, UND’nin çalışmaları, sektörümüz hakkında ve sektörümüz ile ilgili iş davalarında

karşılaşılan sorunlar ve buna bağlı büyük mağduriyetler hak-kında bilgiler verildi. UND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülen, Cemalettin Tut (Kartal Loj.), Necati Özmen (Keskin Kartal / Ulu Nak.), ve Nusret Özarslan (UND Bolu Böl-ge Temsilcisi) den oluşan UND Heyeti Sayın Bakan yardımcı-mıza yeni görevi ile ilgili hayırlı olsun temennilerini iletti.

UND Bolu Heyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Yüksel Çoşkunyürek’i ziyaret etti 64. hükümetin kurulması ile birlikte yeni atanan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleş-me Bakan Yardımcısı Yüksel Çoşkunyürek UND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülen ve beraberindeki heyet tarafından 14 Mart’ta ziyaret edildi. Bakan Yardımcısı Yüksel Çoşkunyürek’e yapılan ziyarette, UND’nin bakanlıkla her türlü işbirliğine hazır olduğu-nu ifade edilerek, derneğimiz çalışmaları, sektörümüz hakkında bilgiler verildi. UND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülen, Cema-lettin Tut (Kartal Loj.), Necati Özmen (Kes-kin Kartal / Ulu Nak.), ve Nusret Özarslan (UND Bolu Bölge Temsilcisi) ‘dan oluşan UND Heyeti bakan yardımcısına yeni göre-vi ile ilgili hayırlı olsun temennilerini iletti.

UND Bolu Heyeti Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin’i makamında ziyaret etti

64. hükümetin kurulması ile birlikte yeni atanan Ekonomi Bakan Yardım-cısı Fatih Metin UND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülen ve beraberindeki heyet tarafından ziyaret edildi. Eko-nomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin’e yapılan ziyarette, UND’nin bakanlıkla her türlü işbirliğine hazır olduğunu ifade edilerek sektörümüz hakkında bilgiler verildi. UND Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülen, Cemalettin Tut (Kartal Loj.), Necati Özmen (Kes-kin Kartal / Ulu Nak.), Turgut Türk (Trans 14), ve Nusret Özarslan (UND Bolu Bölge Temsilcisi)’dan oluşan UND Heyeti Bakan yardımcımı-za yeni görevi ile ilgili hayırlı olsun temennilerini iletti.

Page 13: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

13

Mart 2016

Page 14: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

14

Mart 2016

UND’den

UND’den Türkiye ve Yunan hükümetlerine işbirliği çağrısıUND İcra Kurulu Başka-nı Fatih Şener, Türkiye ve Yunanistan’ın lojistik sek-töründe önemli kazançlar elde edebileceklerinin altını çizerek Türkiye tarafı olarak bu konunun önemini gayet iyi kavradıklarının altını çizdi.

UND, İzmir’de 8 Mart’ta her iki ülke-den toplam 22 bakanın katılımı ile ya-pılan toplantı için Başbakan Davutoğlu ve Yunan Başbakanı Alexis Çipras’a ‘Lojistik İşbirliği Çağrısı’ yaptı.

Kipi Kapısı yenilensin, Ege’de ortak Ro-Ro hatları kurulsunUluslararası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “İran’a uygulanan ambargo kaldırıldı. Etrafı-mızda yeniden inşa edilecek ülkeler var. Avrupa’dan bölgeye ticaret ve taşıma en kısa sürede artacaktır.Türkiye ve Yunanistan, Güney ve Orta Avrupa’dan bölgeye yapılacak ticaret için işbirliği yapmalıdır. Yeni ipek yolunu birlikte açalım. Kipi Kapısı’nın geliştirilmesi ve Yunanistan’dan Ege kıyılarına direk Ro-Ro hatları açılması, her iki ülkenin de ticaret hacimlerinde önemli oranda canlanmaya imkan sağlayacaktır” dedi.

İki ülke de önemli kazançlar elde edecekŞener açıklamasında; “Lojistik işbirliği ile sadece Yunanistan değil aynı za-manda Türkiye’de önemli kazançlar elde edebilir. Yunanistan’ın yollarına 6 milyar euro yatırım yapıldı ancak asıl mesela bu yolları kullanarak ticareti geliştirmek olmalıdır. Türkiye’den Bulgaristan üzerinden her gün 750 araç çıkarabilirken Yunanistan tara-fından ancak 150–200 araç çıkabili-yor. İpsala’nın Türkiye tarafında 136, Yunanistan tarafında ise 31 personel çalışıyor. Bulgaristan Türkiye’nin ihra-catının taşınması ve geçişlerden yıllık 350-400 milyon euro gelir elde ediyor. Bu parayı Yunanistan’da kazanabilir” şeklinde konuştu.

Lojistik, Yunanistan’ın yaralarını sarmak için önemli bir imkan UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener; “Yunanistan ile yaptığımız müzakereler

sonucunda Yunanistan vize başvuru-larında, TIR şoförleri için diğer ülke-lerin istediği davetiye şartını kaldırdı. Bunlar güzel gelişmeler ancak özellik-le İpsala Kapısı’nın kapasitesi artırılır ve Ege kıyılarından Yunanistan liman-larına Ro-Ro hatları kurulması için işbirliği yaparsa Avrupa trafiğinin bir kısmı Yunanistan’ı transit geçip, Ad-riyatik’teki Ro-Ro’lara binip İtalya’ya geçmek suretiyle ticareti gerçekleşti-rebilir ve böylece lojistik potansiyelini kullanmış olur” diye konuştu. Şener ayrıca; “Avrupa ve Asya arasında birçok güzergah çiziliyor. Türkiye bu güzergahların bazılarında yer alırken Yunanistan, Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan bu güzergahlardan hiçbirinde yer almıyor. Yunanistan ve Türkiye Kipu ve İpsala kapılarını iyileştirirse buradan geçen trafik Yunanistan’a ciddi bir lojistik gelir sağlar. Bulga-ristan yılda yaklaşık 400 bin araçlık trafiğiyle bu konuda iyi bir örnek ve onu model almak, Yunanistan’a fayda sağlar” görüşünü savundu.

Lojistik Yunan ekonomisinin can simidi olabilir Türkiye’nin Ege limanlarından 92 milyar dolarlık ticaret hacmine dikkat çeken Fatih Şener; Ege’den Yunanistan’a direkt ulaşacak Ro-Ro hatları konu-sunda ortak projeler geliştirilmesi dış ticaretimiz hız kazanacağını bunun da son aylarda düşüşe geçen ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağını belirtti. UND İcra Kurulu Başkanı Şener, şunları söyledi: “Yunanistan’ın transit geçişi kolaylaştırarak, Selanik ve Lavrion gibi limanlarına Ro-Ro gemilerinin yanaş-masını sağlaması durumunda lojistik maliyetler önemli oranda düşecektir.

Söz konusu limanlarda yaşanacak tra-fik, hem o alana gelir bırakacak hem de bu güzergâhı kullanan araçlar aynı zamanda Yunan ticaret mallarının hızlı ekonomik şartlarda taşınmasına imkân verecek. UND olarak, Yunanistan’ın lojistik bir transit güzergâh olarak Türkiye ile ortak hareket etmesini Güney Avrupa ve Orta Avrupa için güzergâh olma yönünde bir devlet politikası benimsemesini isteriz. Bu, Türk ihracatının, Türk dış ticaretinin de ufkunu açar. Çünkü Bulgaristan’da beklemelerimiz var aynı zamanda Yunanistan’ın kalkınması için bir fırsat olabilir. Lojistik Yunanistan’ın bir kurtuluşu için ekonomik bir enstrüman olabilir. DEİK iş konseyine Türkiye ve Yunanistan katılacak tüm iş insanla-rına lojistik şartlar iyileşmeden ticaret olmaz. Gelin hep birlikte işbirliği yapa-lım. Her iki ülke de bundan kazançlı çıkacaktır.”

Türkiye olarak, Kipi Kapısı’nı biz yenilemeliyizŞener, “Türkiye’de gümrük kapılarını modernize etme konusunda önemli tecrübe var. TOBB ülkemizin dört bir yanında Yap-İşlet-Devret Modeli ile modern kapılar inşa etti. Türkiye olarak, Kipi Kapısı’nı da İpsala Ka-pısı ile senkronize çalışacak şekilde yap-işlet-devret modeli ile geliştir-mek mümkün.İki ülkenin bakanla-rının ortak toplantısı sonunda sayın Başbakanların yapacağı açıklamada Kipi Kapısı’nın iyileştirilmesi müjdesi-ni bekliyoruz. Orada bir atıl kapasite var. Çok küçük bir yatırımla Yuna-nistan otoyolları AB ve Yunanistan ekonomileri için çok daha verimli kullanılacaktır” ifadelerini kullandı.

Page 15: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

15

Mart 2016

Page 16: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

16

Mart 2016

UND’den

UND, Pakistan heyetinden Güney İpekyolu’nun canlandırılması için destek istedi

UND, Pakistan heyetinden Güney İpekyol’unun canlandırılması için destek istedi. Pakistan heyetine ülkemizin 10. Kalkınma Planı’nda taşımacılık ve lo-jistiğin ülkemizin önemli bir hedefi olarak açıklandığını, bununla ilgili olarak Pakistan’da da benzer hedeflerin kurulması gerektiği, Türkiye ve Pakistan’ın Dünya Bankası Dünya Taşımacılık İndeksi’nde daha da yükselmesi hedeflerinin ticaretin, taşımacılığın ve yatırımların ülkelerimizin gelişimi için benimsenmesi gerektiği hususunda dileğimiz sunuldu.

Pakistan Ticaret Bakanlığı’nın Amerika Birleşik Devletleri Ti-caret Bakanlığı’na Pakistan TIR Sözleşmesi’ne taraf olması sonu-cunda uygulamanın başlamasına ilişkin sürece hazırlanmak amacıyla yaptığı işbirliği müracaatı kap-samında Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU), Pakistan Ticaret Bakanlığı, Pakistan Gümrük ve Ulaştırma Bakanlıkları, Pakistan Kefil Kuruluşu PNC-ICC yetkilile-rinden oluşan heyet 22-25 Şubat tarihlerinde TIR sistemi uygula-masına ilişkin bilgi edinme ziyareti gerçekleştirdi. Ulaştırma ve Gümrük Bakanlıkları’mızca, Türkiye Odalar ve Borsalar Birlikleri’nce Pakistan yetkililerine detaylı sunumların ger-çekleştirildiği toplantıların İstanbul bölümünde UND, Pakistan heyetine ülkemizde uluslararası karayolu taşımacılığı sektörü hususunda bilgilendirmeyi içeren bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye’de karayolu taşımacılığı sektörü, UND faaliyetle-ri, taşımacılık mevzuatlarının ve taşı-ma istatistiklerinin detaylı bir şekilde

Pakistan heyetine aktarıldığı sunumda, Türkiye ile Pakistan arasındaki ticaret ve taşımacılık konusunda da Türk taşımacılarının talepleri ve gözlemleri Pakistan heyetine aktarıldı.

UND, vize konusunda destek istediHeyetimizce özellikle İpekyolu Koridoru’nun güney bölümünde lojistik anlamda önemli yerde bulu-nan Pakistan heyetine, Çin transit koridorlarının güçlendirilmesi projeleri kapsamında taşımacılığın ve ticaretin daha da gelişmesi adına Pakistan transit koridorunun güçlendirilme-si talep edildi. Pakistan heyetine ülkemizin onuncu kalkınma planında taşımacılık ve lojistiğin ülkemizin önemli bir hedefi olarak açıklandığını, bununla ilgili olarak Pakistan’da da benzer hedeflerin kurulması gerektiği, Türkiye ve Pakistan’ın Dünya Bankası Dünya Taşımacılık İndeksi’nde daha da yükselmesi hedeflerinin ticaretin, taşımacılığın ve yatırımların ülkele-rimizin gelişimi için benimsenmesi gerektiği hususunda dileğimiz sunul-

du. UND heyeti, Türk sürücülerine eskiden Pakistan sınırında vize verilirken, bu hakkın kaldırılması ve vize sürecinin daha da zorlaşma-sının ülkelerimiz arasındaki ticareti olumsuz etkilediğini belirtirken, Pakistan heyetinden destek talep etti. Pakistan Heyeti benzer vize uygulamalarının Türk makam-larınca Pakistan vatandaşlarına uygulandığı, ticaret için vize konu-sunda ortak çalışmaların gerekli olduğunu belirtse de Pakistan’ın TIR sistemine girmesi sebebiyle, TIR karnesi kullanan araçlarımızın sürücülerine özel vize verilmesi yönünde çalışmalara Pakistan heyetince başlanacağı ve takip-çisi olunacağına dair UND’ye söz verdi. UND, Türkiye ve Pakistan arasında temel taşıma modunun gemi olduğunu belirtirken, gemi ulaşım süresinin 30 günü aş-ması sebebi ile ihracatçılarımıza karayolu taşımacılığı alternatifi-nin sunulmasının şart olduğunu belirterek Pakistan heyetinden konuya ilişkin destek istedi. UND’nin konuya vurgusu Pakis-tan heyetince ilgiyle karşılanırken, heyetler arasında gerçekleştirilen istişarelerde Türkiye-İran-Pakistan güzergahında gümrüklerde tüm iyileşmelerin sağlanması durumun-da 30 günü aşan ulaşım süresinin 8 güne düşebilmesinin ticaretin artması için büyük bir şans olarak nitelendirildi. İpekyolu güzerga-hının iyileştirilmesi ve ülkelerimiz arasında transit güzergahların ge-liştirilmesi yönünde ortak girişim-lerin ve toplantıların devam etmesi hususunda heyetlerce mutabık kalındı. Toplantıya UND adına İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Alper Özel ve İcra Kurulu Üyesi Alpdo-ğan Kahraman katılım sağladı.

Page 17: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

17

Mart 2016

Page 18: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

18

Mart 2016

IRAK’A VİZE UYGULAMASI DEĞİŞTİ: Vizenin kalkması beklenirken, almak daha da zorlaştı

Türkiye’nin güvenliğini korumak ve yasadışı mültecilerin akışını önlemek amacı ile Irak’a uygulanan vize politikasında değişikliğe gidilmesi işadamlarının tepki-sini çekti. Daha önce havaalanlarında ya da Habur Sınır Kapısı’nda uygulanan kaşe vize uygulaması kalktı ve Türkiye’yi ziyaret etmek isteyen Irak vatandaş-ları, Irak içinde bulunan Türk konsolosluklarından vize almak durumunda bıra-kıldı. Musul ve Basra başkonsolosluklarının kapalı olması sebebiyle de Erbil ve Bağdat başkonsolosluklarında yığılmalar oluştu.

Komşumuz Irak, Türkiye ticaretinin vazgeçilmez ülkeleri arasında yer alıyor. Almanya’dan sonra uzun yıllar en önemli ihraç pazarımızı oluşturan Irak, Türk yatırımcıların ve ihracatçıların gözbebeği konumun-da yer alıyor. Irak’la kültürel birçok kesişim alanımızın olması, ortak dini, ahlaki vs. değerlerin iki ülke arasında paylaşılması bu iki ülkenin birbiri ile olan ticaretinde aslında ciddi bir avantaj oluşturuyor. Türk halkının kendine en yakın gördüğü ülkelerden birini Irak oluşturuyor.

Irak’ın aldığı malların 3’te 1’i Türkiye’den gidiyorIrak’ın toplam ihracatı yaklaşık 30 milyar dolardır. Irak’ın dışarıdan aldığı malların üçte biri Türkiye’den gidiyor. 150 milyar dolarlık ihraca-tımızda Irak’ın payı normal olarak bakıldığında, o kadar da yüksek değildir. Giden mallar içinde, demir çelik, çimento, un gibi öyle teknolojik içeriği fazla yüksek olmayan ürünlerin ağırlığı fazla-dır. Irak’a satılan malların yarıdan fazlası doğrudan Gaziantep’ten yola çıkıyor. 10 milyar doların yaklaşık 6 milyar doları Gaziantep kaynaklı. Gaziantep’i zaten tarihten gelen nedenlerle Halep’ten ayrı tutmak mümkün değil. Coğrafya aynı coğrafyadır. Irak ticaretinde önemli olan diğer iller de yine Irak’a yakın olan illerdir. Irak ayrıca Türk mallarının Ortadoğu paza-rına açılması açısından da önem taşıyor. Irak, ilk bakışta, Türkiye’nin oraya komşu olan illeri için önemli bir iktisadi aktivite kaynağıdır. Ama aynı zamanda Türkiye’nin bölgeye açılan kapısıdır. Irak, Irak’a satılan mallardan daha fazla önem taşıyor. Hem ticaret koridoru için, hem de

Türkiye’nin doğal gaz bağımlılığını azaltmak için önemlidir.

300 milyar dolarlık Irak pazarıTürkiye’nin en önemli ikinci pazarı Ortadoğu’da bulunuyor. Bu pazarın adı: Irak. Türkiye Irak’ın aslında her noktasında bulunuyor. Bağdat, Erbil, Dohuk, Musul ve Kerkük’te Türk izine ve ticaretine rastlamak mümkün. Konuttan AVM’ye, inşaat sektöründen dıya ve teknolojiye

kadar hayatın her alanında Türk izini ve ticaretini görmek mümkün Irak’ta.

Irak’ta petrol günlük 12 milyon varile çıkacakGünde 2,6 milyon varil petrol çıkarılan ülkede kısa vadede ra-kamın 12 milyon varile ulaşacağını belirtiliyor. Bu sebeple de ülkede her yıl en az 300 milyar dolar inşaat yatırımı yapılacak.

“Irak’a ırak olmamalıyız”Irak’a ırak (uzak) olmamamız gerektiğinin altını çizen DEİK Türkiye - Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha, Türkiye açısından Irak pazarının en önemli ihraç pazarlar arasında yer aldığını ifade ederek, bu pazarın daha verimli ve efektif hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha’dan kamu bankalarına en az 1 milyar dolar kaynak yaratabilecek bir öneri de geldi. Taha, “İş dünyasına yönelik, kamu bankaları aracılığı ile 50-60 bin dolarlık blokeli hesap zorunluluğu getirilebilir” dedi.

ARAŞTIRMA

Page 19: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

19

Mart 2016

En büyük rakiplerimiz Çin ve İranTürkiye’nin Irak pazarında rakipleri de bulunuyor. Bunların başında ise Çin ve İran geliyor. Erbil Ticaret Odası Başkanı Dara Celil el-Hayat, Türkiye’nin Irak için son derece önemli bir ülke olduğunu ve Türk-lerin burada daha fazla yatırım yap-ması gerektiğini belirtiyor. Irak’taki nakit sıkıntısı ise burada iş yapmak isteyen firmaların en önemli sorunla-rından biri durumunda yer alıyor.

Altan: Bin 500 üyesi bulunan Erbil Ticaret Odası’nın bin 300 üyesi TürkEkonomi profesörü Mehmet Altan, bin 500 üyesi bulunan Erbil Ticaret Odası’nın bin 300 üyesinin Türk ol-duğunu dile getiriyor. Altan, Türkiye ile Irak’ın kültürel birlikteliğine vurgu yaparak Irak pazarının ülkemiz adına son derece önemli olduğunu ifade ediyor. Altan, Irak ile eski iliş-kilerin yakalnmasının şart olduğunu ifade ederek Türkiye’nin komşuları ile daha güçlü ekonomik ve ticari bağlar kurmasının ancak ve ancak o ülkelerin iç işlerine ‘saygı’ ile müm-kün olacağını ifade ediyor. Altan, Türkiye’nin Irak’ta başta İran olmak üzere Çin gibi büyük iki rakibe sahip olduğunu belirterek, bu durumda profesyonel davranmanın kaçınıl-maz olduğunu ifade ediyor. Erbil’de bulunan şirketlerin artık hem satış

yapamama hem de önceden yap-tıkları satışların parasını alamama gibi sorunları var. Bu durumun kısa vadede çözülemeyeceğine işaret eden Erbil Ticaret Odası Başkanı Dara Celil el-Hayat, kendilerinin de bölgede zorluk yaşadığını söylüyor.

Pazar ile ilgili bilgilerGelecek vaat eden Irak pazarına birçok Türk girişimci girmek istiyor. Uzmanlar Irak pazarına girmek iste-yen müteşebbislerin dikkatli olması gerektiğini belirterek mutlaka saha araştırmasının yapılması gerektiğini de dile getiriyorlar.

Dağıtım kanallarıIrak’ta iş yapmak isteyen Türk firmaların Iraklı yerel temsilcilikler, acenteler veya dağıtıcılar ile çalış-maları tavsiye ediliyor. Böylece hem bürokratik engellerin, hem de yapı-lacak iş görüşmelerinde dil ve kültür engelinin aşılması mümkün olacak. Yerel temsilciler, ihraç ürününün tanıtımında ve kamu/özel sektör iş fırsatlarının takibinde de oldukça fay-dalı. Irakta acentalık/distribütorlük/temsilcilik sözleşmesi imzalamadan önce, Iraklı bir avukat ya da hukukçu ile istişare edilmesi önemle tavsiye olunur. Verilecek ticari temsilciliğin, “kapsam alanı” ve “süresi” ile Iraklı firmanın “iç piyasadaki dağıtım ağı-nın ve donanımının” tespit edilmesi en önemli unsurlardır.

Reklam, tanıtım & fuarlara katılımIrak pazarına giren firmaların ve ürünlerin sayısı arttıkça, ürünlerin tanıtımı için kullanılan araçlar da gelişiyor. Yerel ve bazı Uluslararası Arap Televizyon kanalları, reklam ve tanıtım faaliyetleri için etkili kanallar olmakla beraber, şehir merkezle-rindeki ilan panoları (billboardlar) da reklam ve tanıtım faaliyetlerinde yaygın biçimde kullanılıyor. Irak’ta düzenlenen uluslararası sektörel fuarlara katılımda aktif pazarlama kapsamında etkili bir tanıtım yolu-dur. Özellikle Erbil’de düzenlenen uluslararaı ticaret fuarları, orta ve güney Irak firmaları tarafından da ta-kip edilmektedir. (İstanbul ve Dubai fuarları diğer cazibe merkezleridir.) Bu konuda gelişme gayreti içinde olan Basra şehri, ticari aktivite olarak Erbil’i takip ediyor. (Öte yandan her-yıl kasım ayının başında Irak Ticaret Bakanlığı’nca Bağdat’ta düzenle-nen geleneksel bağdat uluslararası ticaret ve sanayi fuarı da önemli bir etkinlik olarak değerlendirilebilir, an-cak bu şehirdeki etkinlikler ülkedeki olumsuz asayiş olaylarından menfi etkileniyor.)

Ambalaj, paketleme ve etiketleme (standardizasyon)Irak’a gönderilen kutuların ve sandıkların üzerindeki işaretleme, çıkarılabilir etiketler şeklinde değil,

Page 20: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

20

Mart 2016

ARAŞTIRMA

mürekkep ya da boya ile yapılma-lıdır. İthal edilen konserve ürünlerin üretim ve son kullanma tarihleri ambalaj üzerinde kabartmalı ya da yazılı şekilde belirtilmeli. Bilhassa gıda ürünlerinin gümrük kapısın-dan geri dönmemesi veya alıcısı tarafından ihracatçıya iade edilme-mesi için, ürünün gümrük kapısına geldiğinde kullanım süresinin (raf ömrünün) en az yüzde 70 oranında devam ediyor olmasına dikkat edil-mesi önemle tavsiye olunur. İlaçların muhteviyatı açıkça belirtilmeli. Ürünlerin zararlı ya da yan etkilerini belirten ilgili etiket Arapça düzen-lenmelidir. Ürün etiket veya amba-lajları üzerinde mutlaka İngilizce ve/veya Arapça ifadelerin bulunması gerekiyor. Belirli gıda ürünlerin ambalajları üzerinde “domuz eti” veya “domuz yağı” kullanılmadığının mutlaka belirtilmesi gerekiyor. Irak’a ihraç edilecek ürünün, sevkiyat öncesi denetim (standardizasyon ve kalite kontrolü) uygulaması kapsamında olup olmadığının veya kapsamda ise izlenecek prosedü-rün öğrenilmesi için Bureau Veritas veya SGS ile temasa geçilmesi gerekiyor. Merkezi Irak Hükümeti (COSQC) sadece Bureau Veritas ile çalışırken, Kuzey Irak Yerel İdaresi (KSQC) ise SGS ve Bureau Veritası yetkilendirmiştir. (TÜV, Cotecna ve Baltic Control sonradan ilave edilen denetim kuruluşlarıdır.)

Ulaştırma ve taşımacılık maliyetleriIrak’ta ürünlerin dağıtımında çok

fazla alternatif yol bulunmuyor. Ulaştırma altyapısı onarılıyor ve genişletiliyor olan Irak’ta, yerli kamyonlarla taşımacılığın yanı sıra demir yolu taşımacılığı da gelişi-yor. Güneyde Basra Limanı ticari yük taşımacılığında en çok tercih edilen kanallardan biridir. Merkezi Irak havaalanlarında tahsil edilen ücretlerin yüksekliği, ürünlerin güvenliğinin sağlanamaması gibi nedenlerden dolayı ihracatta, hassas ürünler haricinde, havayolu pek tercih edilmemektedir. Zorun-lu durumlarda ise, ucuz ve güvenli olması nedeniyle genelde Erbil Havaalanı kullanılıyor. Orta Irak’ta yaşanan olumsuz güvenlik koşul-ları nedeniyle, Irak’a taşımacılık maliyetli bir hale gelmiştir. Navlu-nun pahalılığı,vergi etkisine benzer şekilde ürünlerin ülke içindeki satış fiyatlarına da yansıyor. Türk ihraç ürünlerinin Irak’a sevkiyatı, ağırlıklı

olarak karayoluyla Habur/İbrahim Halil Sınır Kapısı üzerinden yapı-lıyor. Ancak, Türk plakalı kam-yonlar olumsuz güvenlik koşulları ve vize sorunu nedeniyle orta ve güney Irak illerine taşıma yapamı-yor. Türk ürünleri, kuzey Iraktaki aktarma merkezlerinde (Zaho, Erbil) Türk kamyonlarından Irak plakalı kamyonlara aktarılıyor ve bu şekilde ülkenin güney şehirleri-ne ulaştırılıyor.

Taha: Vize kolaylığı 1 milyar dolarlık kaynak sağlar

Türkiye Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha’dan kamu bankalarına en az 1 milyar dolar kaynak yarata-bilecek öneri geldi. Taha, “İş dünyasına yönelik, kamu bankaları aracılığı ile 50-60 bin dolarlık blokeli hesap zorunluluğu getirile-bilir” dedi.

Mart ayı içerisinde başlayan Irak’a vize uygulamasının ihracatı daha da azaltacağına dikkat çeken Tür-kiye Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha’dan hem kamu bankalarına ek kaynak sağlayacak hem de ticaretteki daralmayı önleyecek bir öneri geldi. Çeşitli gazetelere ve televizyon kanallarına açıklama-larda bulunan Taha, “Türkiye ile iş yapan binlerce Iraklı işadamı vize nedeniyle zor durumda. Iraklıların Türkiye’den başka alternatifi yok ama kısa vadede farklı ülkelere kaymaması ve 12 milyar dolardan 8.5 milyar dolara düşen ihraca-tın çok daha fazla düşmemesi için Irak iş dünyası bu karardan

Page 21: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

21

Mart 2016

muaf tutulmalı. İş dünyasına yönelik, kamu bankaları aracılığı ile 50-60 bin dolarlık blokeli hesap zorunluluğu getirilebilir. Bu hem kamu bankalarına yeni bir kaynak girişi hem de ihracatın düşmemesini sağlar. İlk aşamada en az 20 bin kişinin faydalanmak isteyeceğini tahmin ediyorum. Bu da kamu bankalarımız için en az 1 milyar dolarlık ek kaynak anlamına gelir” diye konuştu.

Çin parasındaki değerlenme Türkiye’yi avantajlı kılıyorIrak’ta Türk ürünlerinin tercih edildiğini ancak vize zorluğu nedeniyle alıcıların Çin gibi ülkelere kayabileceğini ifade eden Taha, “Çin parasında yaşanan değerlenme Türkiye’yi avantajlı kılıyor ama Iraklı alıcı satın aldığı mal ve hizmeti ilk elde görmek ister. Otelcilik, matbaa, konut, gıda gibi sektörlerin olumsuz etkilendiğini bir haftada gör-dük” şeklinde konuştu.

Irak pazarı çok önemliIrak pazarının Türkiye içinm son dere-ce önemli olduğunu ifade eden Türki-ye Irak İş Konseyi Başkanı Emin Taha, bu pazarın daha da güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Taha, Türkiye ve Irak’ın kültürel doku anlamında da çok ortak nokası bulunduğunu ifade ederek Urak halkı ile Türkiye halkının gönüldaşlık ilkesi ile birbirine bağlı olduğunu ve bu durumun da ticarete yansıması gerektiğini ifade ediyor.

Kılıç: Bu yeni vize sistemi ne kadar doğru

TISİAD Başkanı Nevaf Kılıç, Irak’a uygulanan vize po-litikasının değiştirilmesini eleştirerek, “Ülkemiz diğer komşu ülkelerle birtakım sıkıntılar yaşarken, ihracat yaptığı en yoğun ülkelerin başında gelen Irak’a uygu-lanan bu yeni vize sistemi ne kadar doğru tartışmak gerekmektedir” dedi. Türkiye’nin güvenliğinin korumak ve yasadışı mültecilerin akışını önle-mek amacı ile Irak’a uygulanan vize politikasında değişikliğe gidilmesi

işadamlarının tepkisini çekti. Daha önce havaalanlarında ya da Habur Sınır Kapısı’nda uygulanan kaşe vize uygulaması kalktı ve Türkiye’yi ziya-ret etmek isteyen Irak vatandaşları, Irak içinde bulunan Türk konsolos-luklarından vize almak durumunda bırakıldı. Musul ve Basra Başkonso-losluklarının kapalı olması sebebiyle de Erbil ve Bağdat başkonsolosluk-larında yığılmalar oluştu.

Vize en erken bir ayda alınabiliyorMerkezi Mersin’de bulunan Türkiye-Irak İşadamları Derneği’nin (TISİAD) Başkanı Nevaf Kılıç, Irak’a uygula-nan vize politikasının değiştirilmesi-nin ihracatı olumsuz etkileyeceğini savundu. Kılıç, “Irak, ülkemizin en çok ihracat yaptığı ikinci ülkedir. Ülke ekonomisi için çok önemli bir pazardır. Bizler Irak’la ticaret hacmini genişletmek için bürokratik işlemlerin asgari tutulmasını beklerken bu yeni vize politikası iş dünyasına büyük sekte vurmuştur” diye konuştu. Irak’la çalışan iş insanlarının vize uygulamasının kaldırılması yönün-de beklentilerinin olduğunu ifade eden TISİAD Başkanı Nevaf Kılıç, “Irak vatandaşlarına uygulanan bu yeni vize sistemi nedeniyle artık Irak iş insanları kolaylıkla ve çabuk bir şekilde ülkemize giriş yapamamak-tadır. Musul ve Basra Başkonso-losluklarının kapalı olması sebebiyle de Erbil ve Bağdat Başkonsolos-luklarında yığılmalar oluştu. Vize için başvurduğunuzda size ancak en erken 1 ay sonraya vize verilebiliyor. Bu da zamanla yarışan iş dünyasını sıkıntıya sokuyor” diyerek kararın yeniden gözden geçirilmesi gerekti-ğini savundu.

Page 22: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

22

Mart 2016

UND’den

UBAK ‘Kalite Şartının Uygulanması’ semineri IRU ve ITF işbirliğinde gerçekleşti

UBAK “Kalite Şartının Uygulanması” Semineri UND ev sahipliğinde IRU ve ITF İşbirliği ile İstanbul’da gerçekleşti.

ITF ve IRU işbirliği, Ulaştırma Ba-kanlığımızın katılımı ile UBAK kalite şartının uygulanması semineri UND ev sahipliğinde 11 Mart’ta tarihinde İstanbul’da gerçekleşti. Seminer ül-kemiz karayolunun önemli temsilci-leri tarafından büyük ilgi görmüş ve 2018 yılında yürürlüğe girecek olan UBAK Kalite şartı hakkında önemli bilgi paylaşımları gerçekleşti

Tüfekçioğlu: Türkiye UBAK’ta donör ülkeKarayolu Düzenleme Genel Müdürü Yardımcısı Nurhan Tüfekçioğlu’nun gerçekleştirmiş olduğu sunumda ül-kemiz karayolu taşımacılığı faaliyeti gerçekleştiren firmaların hâlihazırda

birçok AB ülkesine kıyasla kalite şartını sağlamakta olduğu bilgisini paylaştı. Hem araç hem de sürücü standartları açsından birçok AB ülkesinin ilerisinde yer alan ülkemiz firmalarının aynı zamanda yabancı araçlar tarafından en çok UBAK kullanan ilk 3 ülke arasında oldu-ğu katılımcılar ile paylaşıldı. Oraya çıkan bu tablo nedeni ile katılımcılar ülkemizin UBAK konvansiyonun donör ülkesi olduğunu ve sistemin bu nedenle ülkemiz gibi UBAK Belgesi’nin en çok kullanıldığı ihracat-ithalat ülkelerine önemli ayrıcalıklar getirmesi gerektiğini dile getirdi ve ITF Karayolu Taşımacı-lığı Müdürü Shatberashvili’den bu

konuda hakkında bir mekanizma oluşturulmasını talep etti. UBAK’ta kalite şartıSeminerde öne çıkan bir diğer unsur ise, ülkemizin kalite şartı-nı Macaristan, İtalya, Avusturya ve Yunanistan’ın hali hazırda uygulamakta olduğu kota kısıt-lamasını kaldırmaları halinde mi kabul edeceği sorusu üzerine Tüfekçioğlu’nun Shatberashvili’ye itafen, UBAK’a taraf olan ülkeler-den bazıları diğer ülkeler ile aynı şartlarda olmadığını düşünerek bazı kota kısıtlaması getirmiştir. Ancak yürürlüğe girecek olan kalite şartı uygulaması ülkeler arasın-

Page 23: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

23

Mart 2016

daki şartları eşit düzeye getirmekte ve üye hiçbir devletin artık korumacı bir sistem içerisinde kalmasına gerek olmadığını dile getirmiş ve eğer baz kota kısıtlaması bulunan ülkeler kalite şartı yürürlüğe girdiğinde kısıtlamalarını kaldırmaz ve bu korumacı politikaya devam ederler ise, Bakanlığımızın bu konuya tavrını net bir şekilde koyacağını ve önemli kısıtlamalara gideceğini dile getirdi.

Shatberashvili: İran ve Çin ile UBAK Konvansiyonu’na taraf olmaları hakkında görüştükDiğer taraftan, Shatberashvili İran ve Çin ile UBAK Konvansiyonu’na taraf olmaları hakkında görüştüklerini dile getirdi. Shatberashvili, gelişmeler hakkında bilgilendirmelere devam edeceğini dile getirdi. Toplantıya UND’yi temsilen İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Alper Özel Moderetörlük yaptı. UND Eğitim Merkezi Müdürü Muammer Ünlü, Avrupa Ülkeleri ve UBAK Konvansiyonu Uzmanı Kadir Çirkin ve UND Yönetim Kurulu Danışmanı Ertuğrul Tarhan toplantıya katılım gösterdi.

Page 24: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

24

Mart 2016

GÜNCEL

Tehlikeli Madde Taşıma Kanunu’na ihtiyaç varUND İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Uluslararası ADR Danışmanı ve Eğitmeni Alper Özel, tehlikeli madde endüstrisinin çok geniş kapsamı olduğunu ve bunun yönetme-liklerle yürütülmesinin zor olacağını savunarak Tehlikeli Madde Taşıma Kanunu’nun çıkartılması gerektiğini vurguladı. Özel, ADR’de denetimlerin daha çok sahaya yansı-tılması, kaza raporlarının ilgili bakanlıkla paylaşılması gibi konular başta olmak üzere tehlikeli madde taşımacılığı komisyonunun kurulmasına kadar birçok öneri sundu.

ADR’de denetim ayağı kaldı ADR konusunda Türkiye’nin çok önemli yol aldığını belir-

ten UND İcra Kurulu Başkan Yar-dımcısı Uluslararası ADR Danışmanı ve Eğitmeni Alper Özel, mevzuat, eğitim, altyapı ve denetim olmak üzere dört önemli sac ayağından üçünün oluşturulduğunu söyledi. Özel, denetimlerin sahaya yansı-masıyla dördüncü ayağın da yerine oturacağını ve ADR’nin ülkemizde dört başı mamur bir şekilde hayata geçeceğini kaydetti.

Tehlikeli kimyasalların lojistiğinde Türkiye üs olabilirADR ile birlikte kimyevi maddele-rin de lojistik üssü olma yolunda Türkiye’nin büyük avantajı olduğunu savunan Özel, bu konuda şunları söyledi: “Türkiye bölgesinin lojistik üssüdür. Buna bakıldığına kimya-sallar için de aynısı geçerlidir; ihra-cat rakamlarımız, yabancı firmaların Türkiye’deki yerleşimi, mevzuat alt-yapımız, Uluslararası sözleşmelere taraf olmamız “tehlikeli kimyasalların lojistiği” konusunda da bize bir fırsat sunuyor. Önemli olan gelen talebi uygun modlarla, entegre bir şekilde

ilgili sözleşmelere uyarak en iyi şekilde taşıyabilmemizdir. Ayrıca bu konuda göz ardı edilmeyecek kadar uzmanlaşmış insan kaynağımız da mevcuttur.”

Tehlikeli madde taşımacılığı komisyonuTehlikeli madde konusunda de-nizyolu, havayolu, demiryolu ve karayolunda yönetmeliklerin yayın-landığını aktaran Alper Özel, tüm bu yönetmeliklerin biraraya getirilip uygulanması için üst bir kanuna ihtiyaç olduğunu açıkladı. “Geniş bir yelpazeye sahip bir endüstriyi sa-dece yönetmelikler ile yönetmeniz zor olabilir, o yüzden tüm bunların

çerçevesini çizecek bir Tehlikeli Madde Taşıma Kanunu’na ihtiyaç var” diyen Özel, ayrıca süreçlerin daha sağlıklı ilerlemesi için ‘tehlikeli madde taşımacılığı komisyonu’ kurulmasını da talep ettiklerini dile getirdi.

Kaza raporları bakanlık ile paylaşılmalı“Zaman zaman tehlikeli madde taşıması yapan araçların kaza haberlerini basından takip ediyo-ruz” diyen Özel, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tuttuğu trafik kaza raporlarını Ulaştırma Bakanlığı ile paylaşması gerektiği konusunda öneride bulundu. Kaza raporları sayesinde istatistiki bilgiye ulaşıla-bileceğini dolayısıyla ADR sayesin-de kazaların azalıp azalmadığını, sorunların nereden kaynaklandığını öğrenebileceklerini söyledi.

ADR’li tanker patlar mı?Alper Özel, Lice’de 33 vatanda-şımızın ölümü ile sonuçlanan ka-zadan sonra Avrupa’daki meslek-taşlarının kendisini aradığını ve bu kazanın nasıl olduğunu sorguladığı-nı anlattı. ‘ADR’li tanker patlar mı? diye kendisine soru yönelttiklerini söyleyen Özel, gelişmiş ülkelerde bu türden sorunlarla karşılaşıl-madığını zamanla ülkemizde de bu kazaların önüne geçileceğini vurguladı.

Page 25: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

25

Mart 2016

Page 26: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

26

Mart 2016

LOJİSTİK

Ölüm uykunuzdan artık uyanınUND Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özer, uluslararası nakliye sektöründe ya-şanan sorunlara dikkat çekti. “Ülkemin idarecileri, ölüm uykunuzdan artık uya-nın!..” diye seslenen Özer, bu gidişle Türk uluslararası nakliye sektörü diye bir sektör kalmayacağını dile getirdi.

UND Yönetim Kurulu Üye-si Abdullah Özer, nakliye sektörünün sorunlarını yasal

zeminde her platformda seslendir-meye, yetkililere duyurmaya ça-lıştıklarını ancak kendilerini duyan veya gören olmadığını söyledi. “Bize dokunmayan yılan bin yaşasın, burada işler böyle gelmiş böyle gider zihniyetliler bu sektörü sahanın dışına itmekteler” diyen Özer, açık-lamalarına şöyle devam etti: “Yol boyunca öldürüldük, yaralandık, dövüldük, sövüldük, soyulduk, yakıldık, çalındık. Ülkemize döviz getirebilmek için, taşıma yaptığımız ülkelerin en kötü zamanlarında biz bu ülkenin değerini taşıdık o ülke-lere. Gürcistan’da, Azerbaycan’da, Rusya’da, Kazakistan’da,

Türkmenistan’da yol boyunca öldürüldük, yaralandık, dövüldük, sövüldük, soyulduk, yakıldık, çalın-dık. Burada işler böyle gelir böyle gider demedik. Bize dokunmayan yılan bin yaşasın demedik. Ka-rakterimizi mesleğimize yansıttık, hak verdik hak almadık. Rusya’nın uçağı düşürüldüğünde turizmciler için ayağa kalkıldı. Turizmciler; battık, bittik, yıkıldık dediler, artık ülkeye döviz girdisi olmaz dediler ve devlet tarafından destekle hibe sözü aldılar. Tıpkı otellerini hibeler-le ve düşük faizli devlet kredileri ile inşa ettikleri gibi... Bu şekilde gün-lerini kurtaracaklar. Devlet turizmi desteklerken, uçağını düşürdüğü, iç işlerine karıştığı, siyasi istikrar-sızlık yaşadığı ülkelere ihracatın

yok oluşu ve daralması sebebiyle, bu ülkenin ihracatını taşımak için yatırım yapmış uluslararası nakli-yeciye, ülkeye turizm’den sonra hizmet alanında en yüksek döviz girdisini sağlayan bu sektöre, ihracatı sırtlayan, yolsuz kahrı çekilmez ülkelere yol açan, kutsal bir mesleği icra eden bu sektör için ne yapacak?”

Yetimin hakkını bize vermeyin“Hep söyledik, yetimin hakkını bize vermeyin, biz kendi yağımız ve emeğimizle kavruluruz yeter ki bizim üzerimizde manevi deste-ğinizi esirgemeyin dedik. Özer, Gürcistan’ın, Rus uçağı düşü-rüldükten sonra Türk araçlarına yaşattıkları sıkıntıların katlanarak

Page 27: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

27

Mart 2016

arttırıldığına dikkat çekti. Özer, “Ülkelerini transit geçen yükle-ri, gümrüklerine çekerek xray taraması sonrasında boşalt-dol-dur şeklinde tam kontrole tabi tutuyorlar, eksik fazla yoksa dahi aracı hemen salmıyorlar. 2 ila 15 gün bekletiyorlar. Sürücü neden bekliyoruz dediğinde ise Tiflis’ten cevap bekliyoruz diyorlar. Bu nasıl bir mantıktır? Ülkeni transit geçen araçla ilgili ihbar ve şüphe yaratan bir durum yok ise mühür kontrolü yapar geçişine müsaade edersin, bilenler bilir uygulama budur. Sen böyle yaparsan ihracatla

kalkınmayı kendine model almış ülkemin namusuna göz koyar-sın, ülkemin idarecileri bu tarife dışı engeli üzerlerine almıyorlar ben alıyorum. Sektöre tecavüz ediliyor. Bir başka yeni uygula-maları, metreyi alarak araçların yüksekliğini ölçüyorlar. Standart-ları 4 metre imiş, 4,01 geldi mi efendi problem var sana refakatçi vereceğiz ver 1500 lari. 1500 lari dediği 2 bin TL yapıyor. Gürcü tabir-i caizse bu sektöre tecavüz ederken, ülkemin Gürcü araçla-rına uygulamaları ise şu şekilde: Şüphe ve ihbar yoksa, mühür

sağlamsa problem yok devam. 4.08’e kadar istisna var, sorun yok devam. Ülkemi transit geçeceksen yakıtına müdahale etmiyorum, mü-hürleyerek gönderiyorum devam.

El atına binen tez inerÖzer, açıklamalarını şöyle bitirdi: Kurumsal yapısı olmayan, kanunla-ra duyarsız çadır tarzlı bu ülkelerle diyalog yazışma usulü olmaz. Bunun örneklerini çokça veririz katıldığımız resmi toplantılardan. Bu ülkelerdeki sorunlar ancak sıcağı sıcağına, hatalı uygulamalardan vazgeçmeleri adına devlet marifetiyle mümkün olabilir.

Yıldırım: Demiryolunda ‘serbestleşme’nin sonuna gelindiYıldırım, İstanbul’da Uluslararası Demiryo-lu Hafif Raylı Sistem-ler, Altyapı ve Lojistik Fuarı’nın açılışında yaptığı açıklamada, 80 adet yüksek hızlı tren (YHT) alım ihalesinin 5-6 milyar doları bulan bir yatırım olacağını belir-terek, ihalenin bu yılın ortalarında yapılabilece-ğini söyledi. Söz konusu ihale ile ilgili çalışmala-rın sürdüğünü kaydetti.

Türkiye’de merkezi ve yerel yöne-timler ulaştırma ağlarının büyü-tülmesi kapsamında yüksek hızlı trenden, şehir içi raylı toplu taşıma ağının geliştirilmesine kadar farklı ve mali değeri yüksek projeler yürütüyorlar. Ulaştırma Bakanlı-ğı hızlı tren ağının genişletilmesi kapsamında 106 tane daha hızlı tren setinin alınmasını öngörüyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleş-me Bakanı Binali Yıldırım, demir-yolu taşımacılığında özel sektöre izin verecek serbestleşme düzen-lemelerinin bu yılın sonuna kadar tamamlanabileceğini söyledi.

Özel sektörün önü açılıyorYıldırım, “Demiryollarında özel sektörün taşımacılık yapmasına imkan veren serbestleşme dü-zenlemelerinde sona gelindi. Bu yıl içinde özel sektörün taşıma-cılığa başladığını görebiliriz” diye konuştu. Demiryollarında özel sektörün yük ve yolcu taşımacılığı yapmasına imkan verecek ser-bestleşme düzenlemelerinin bu yıl ortasına kadar tamamlanmasının

öngörüldüğü daha önce hükümet tarafından açıklanmıştı.

Kanal İstanbul açıklamasıYıldırım, Kanal İstanbul projesi ile ilgili olarak da beş tane güzergah üzerinde çalışıldığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Hâlen bu güzer-gahlarla ilgili çalışmalar bitmiş değil. Önümüzdeki bir kaç ay içinde bu çalışmalar bitmiş olacak ve güzergahı da resmen ilan edeceğiz.”

Page 28: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

28

Mart 2016

UND’den

UND, kota ve vize sorunlarını Brüksel’e taşıdıUND, kota ve vize sorunlarını Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu TÜRKONFED ile birlikte Brüksel’e taşıdı.

Türkiye’den 24 federasyon ve 186 dernek üzerinden ülkemizin enerji dışı dış ticaretinin yüzde 83’ünü gerçekleştiren 40 bine yakın şirketi temsil eden, gönüllülük esasına göre kurulmuş, bölgesel ve sek-törel iş dünyası temsil örgütlerinin çatı kuruluşu niteliğindeki Türk Giri-şim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) 29 Şubat - 3 Mart tarihlerinde AB’nin kalbi Brüksel’e bir çıkarma gerçekleştirdi. TÜR-KONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu başkanlığındaki ve Başkan yardımcıları Ali Avcı, Süleyman Sönmez, Hasan Kamil Hayali, Ali Tekin Çelik ile Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Küçükkurt ile TÜRKONFED AB Komisyonu Üyesi Selahattin Balkan ve Sekreterya adına Genel Sekreter Arda Batu, Genel Sekreter Yardımcısı Betül Çelikkaleli ve Brüksel Temsilcisi Dilek Aydın’dan oluşan TÜRKON-FED Heyetine, Konfederasyon’un Marmara Bölgesini temsilen ve sektörel üyesi olarak UND de ka-tıldı. 29 Şubat’ta başlayan Brüksel temasları kapsamında Türkiye-AB ilişkileri, çok yönlü olarak masaya yatırıldı.

Kota meselesiUND adına İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Evren Bingöl’ün katıldığı heyet, Brüksel’de ilk görüşmesi-ni AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel ile gerçekleştirdi. Yenel, Türkiye-AB ilişkilerinde son durum hakkında değerlendirmeler-de bulunurken, özellikle büyüyen mülteci sorununun iki tarafı son dönemde iyice yakınlaştırdığı, Türk vatandaşlarına vize serbestisi gibi konularda bu yıl sonuna kadar

olumlu gelişmelerin beklendiği, ancak Türkiye tarafında da bazı konularda iyileştirmelerin beklendiği bilgilerini verdi. Görüşmede, UND, kota mücadelesinde kaydedi-len gelişmeleri aktardı ve AB’nin “transit serbestisi” kuralını 162 ülke için uygulatmaya hazırlanan DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması’nı onaylayarak bu konuya destek verdiğini hatırlattı ve kota meselesi-nin bu platformda takip edilmesinin önemini vurguladı. İkinci görüşme, TÜSİAD’ın Uluslararası Koordi-natörü Dr. Bahadır Kaleağası ile gerçekleşirken; AB-Türkiye ilişki-lerinde son duruma dair karşılıklı değerlendirmelerde bulunuldu. UND, Brüksel’de gerçekleştirmeyi planladığı etkinlikler ve kota soru-nunun AB gündemine tutulması için TÜSİAD ve TÜRKONFED’in somut desteğini talep etti. İlk gü-nün temasları, TÜRKONFED’in de üyesi olduğu, 34 Avrupa ülkesin-den 70 üye kuruluş üzerinden 12 milyondan fazla şirketi temsil eden Avrupa’nın en büyük KOBİ birliği UEAPME merkezine gerçekleşti-rilen ziyaret ile sonlandı. UEAPME Genel Sekreteri Peter Faross, Dışişleri Direktörü Luc Hendrickx ve Ulaştırma Sektörü Politikaları

Page 29: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

29

Mart 2016

Sorumlusu Patrizia Di Mauro ile gerçekleşen görüşmede TÜRKON-FED çalışmaları hakkında bilgi veren TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin Gün-cellenmesi müzakereleri ve TTIP müzakereleri başta olmak üzere AB uyum sürecini KOBİ perspektifinden ele aldı. Türkiye-AB Gümrük Birliği Müzakerelerinin ekonomik büyüme ve istihdam yaratımı için anahtar olan KOBİ’lerin özel ihtiyaç ve bek-lentilerini ele alan bir “KOBİ başlı-ğı” içermesi ve her başlıkta KOBİ etki analizlerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getiren heyet, daha yakın işbirliği olanaklarının incelen-mesini kararlaştırdı.

KOBİ Eylem PlanıKOBİ’lerin, yüzde 2’lik büyüme hızını artırmakta zorlanan AB’nin geleceği için kilit önemde olduğunu belirten UEAPME Genel Sekrete-ri, yeni dönemde çok daha yakın temasta olmaya öncelik verdikleri Avrupa Komisyonu’na kasım ayına kadar sunmaya hazırlandıkları Avrupa KOBİ Eylem Planı önerisin-de “sınır ötesi hizmet sunumundaki engeller ve çözümleri (hizmet pasa-portu vb), yeni KDV düzenlemeleri, yerel banka insiyatifi” gibi konularda öneriler sunmaya ve yıl sonuna kadar Komisyon ile birlikte, Avrupa çapında bir KOBİ Konferansı orga-nize etmeye hazırlandıklarını söyledi. UND’nin, Türkiye-AB ticaretine zarar veren karayou kotaları sorunu hakkındaki raporlarını takdim ettiği Faross, Türkiye’deki KOBİ’lerin meseleleri ile ilgili olarak TÜRKON-FED üyelerini, KOBİ Eylem Planı’na öneri sunmaya davet etti. Brüksel temaslarının 2. gününde TÜRKON-FED Heyeti, Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden So-rumlu AB Komiseri Hahn ile yaptığı görüşmede, Türkiye-AB ticaretinin 3,5 milyar euro eksilmesine yol açan karayolu kotalarının 2017 başların-da başlatılması beklenen Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi müzake-releri öncesinde çözüme ulaştırılabi-leceği bir Transit Anlaşması ile ilgili UND talebini de dile getirdi.

Türk Kahvesi sohbeti1 Mart temasları, CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevinç ile gerçekleşen “Türk Kahvesi Sohbe-ti” ile devam etti. CHP’nin Brüksel

yapılanması ve çalışmaları hakkında bilgiler veren Sevinç, Türkiye kö-kenli meslek örgütleri için “Avrupalı bir partner olarak AB’nin gelece-ğine katkı sunma” perspektifi ile çıkar temelli pozisyon yaklaşımını benimsemelerinin önemine dikkat çekerken, iş dünyasının başarısının bağımsız işleyen kurumlar ve ilerici demokrasi kültürü ile doğrudan bağlantılı olduğunu paylaştı. Kader Sevinç, UND’nin yürüttüğü kota mücadelesini de yakından takip et-tiğini ve son derece başarılı bulduğu bu çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını ifade etti. İkinci gün temaslarının son adresi, Avrupa Parlamentosu (AP) Üyeleri ve Fri-ends of Turkey (Türkiye’nin Dostları) Grubu Eş Başkanları İsmail Ertuğ ve Artis Pabriks oldu. Türkiye-AB ilişkilerinin Avrupa Parlamentosu açısından değerlendirildiği ve AP gündemi hakkında karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulan görüşmede UND, Avrupa Parlamentosu tarafın-dan kasım ayında onaylanan DTÖ Ticareti Kolaylaştırma Anlaşması ve Türkiye-AB Taşımacılık Anlaşması-nın Etki Analizi ile ilgili bilgi vererek Parlamenterlerden AB ekonomi-sinin gelişimini engelleyen ve her iki tarafın üretici ve ticaret erbabını etkileyen taşıma kotaları sorununun çözümü için destek istedi. Alman-ya adına milletvekili olan ve aynı za-manda Avrupa Parlamentosu’nda Ulaştırma Komitesi üyesi de olan İsmail Ertuğ, Türk tarafınca gün-deme getirilen karayolu kotaları meselesini yakından izlediklerini ve bu konuda Türkiye’deki hükümet temsilcileri ile temasta olduklarını aktardı ve Almanya’da Türkiye ile ticaret yapan iş dünyası temsilci-leri ile yakın etkileşim ve süreklilik

içinde yürütülecek çalışmaların faydalarına dikkat çekti. Görüşme-ye katılan Friends of Turkey Genel Sekreteri Laura Batalla Adam ise, taşıma kotaları konusunda Avrupa Parlamentosu’na sunulacak bir soru önergesi çalışmalarını sürdürdüğü bilgisini paylaştı. Brüksel temasları, 2 Mart’ta AK Parti Brüksel Temsil-ciliği Başkan Yardımcısı Asiye Bilgin ile yapılan görüşme ile devam etti. Bilgin, AK Parti tarafından yürütülen çalışmalar hakkında heyete bilgi ver-di ve iki tarafın ilişkilerinin gerçekçi ve yapıcı bir düzlemde sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Güncelleme müzakereleriTÜRKONFED heyetinin bir son-raki durağı Avrupa Parlamentosu Raportörü Kati Piri ve Parlamen-to Üyesi ve Türkiye-AB Gümrük Birliği Müzakereleri Raportörü David Borrelli oldu. Borelli, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin her iki ekono-miye bugüne dek önemli faydalar sağladığı ve 2017 yılının başlarında açılması beklenen “güncelleme müzakereleri” ile hizmetler, tarım ve kamu alımı gibi yeni alanların da dahil edilmesiyle bu faydaların artacağına işaret etti. Görüşmede AB’nin yeni açıkladığı “Herkes İçin Ticaret” başlıklı yeni stratejisine ve DTÖ’nün Ticareti Kolaylaştırma Anlaşmasının Parlamento tarafından onaylandığına değinen UND İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Evren Bingöl ise, TÜRKONFED’in karayolu kotaları sorununu sahiplenmesinin, meselenin sadece “taşımacı soru-nu” olmadığını kanıtladığına dikkat çekerek, Türkiye-AB ticaretinin kota sorunundan arındırılması konusun-da AP Uluslararası Ticaret Komitesi-nin aktif desteğini talep etti.

Page 30: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

30

Mart 2016

LOJİSTİK

Tırsan’dan 5 yıl garanti ve 5 yıl vade

Tırsan, nakliyecilere yönelik hayata geçirdiği destek kampanyasını tanıttı. 5 yıl garanti ve 5 yıl vade içeren kampanyayı, “Lider olmanın gerektirdiği aksiyonlar vardır. Lider güven vermek zorundadır. Biz de bu belirsizlik döneminde nakliye-ciye destek olmak istedik. Her yıl para kazanmak zorunda değiliz. 2 yıl da para

kazanmayalım” diye açıkladı.

Sektörün 39 yıldır lideri olan Tırsan Treyler, sektörde bir ilke imza atarak treylerlere yönelik 5 yıl garanti ve 5

yıl vade içeren kampanyasını tanıttı. Demper dışındaki ürünler içinh geçerli olacak kampanya ile nakliyeciler Tır-san ürünlerini en uygun vade koşulları ve 5 yıl garantili olarak alabilecekler. Daha önce ürünlerine 2 yıl garanti ve-ren Tırsan bu adımla treyler alımında müşterilerine önemli avantaj sunar-ken, garanti süreleri ile de müşterile-rinin yanında olduğunu gösterdi. Yeni destek kampanyasının tanıtımı bugün Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Tırsan Yurtiçi Satış Genel Müdür Yardımcısı Ercan Kulaksız ve Satış Sonrası Teknik Hizmetler Ko-ordinatörü Okan Yasan’ın katılımı ile geçekleşti. Çetin Nuhoğlu kampan-yanın bir destek kampanyası olduğu-nu, Tırsan ürünlerine tek bir kuruşluk zam yapılmayacağını ve piyasının en uygun faiz oranlarının uygulanacağını anlatarak kampanyayı neden haya-ta geçirdiklerini şu sözlerle aktardı: “Coğrafi ve ekonomik bir belirsizlik döneminden geçiyoruz. Bu belirsiz-

likte ekonomikteki kırılganlığın bir etkisi yok. Genel bir algı oluşmuş durumda. Bu yüzden herkes frene basma eğiliminde.”

Lider böyle durumlarda ortaya çıkarÇetin Nuhoğlu, sektörün lider kuruluşu olarak bu kampanya-yı hayata geçirmek için 2 aydır üzerinde çalıştıklarını belirterek, “39 yıldır sektörün lider markasıysak, nakliyeciliğin mihenk taşlarından birini oluşturuyorsak bazı sorum-luluklarımız olmalıdır. Lider olmak bazı aksiyonları hayata geçirmeyi gerektirir. Lider güven vermek zorundadır” dedi. Bunu bir destek kampanyası olduğunun altını çizen Nuhoğlu, nakliyecilere en rekabetçi fiyattan finansman sağlayacakla-rını, nakliyeciden ek tek bir kuruş para almayacaklarını söyledi. Tırsan’ın yurtiçinde 51 yurtdışında 335 noktada servis hizmeti sun-duğunu aktaran Nuhoğlu, “Tırsan sadece üretim teknolojilerinde lider bir marka değildir. Satış sonrasının da en başarılı şirketidir” dedi.

5 yıl garanti ve 5 yıla kadar vade uygulaması

“Taşımacımızın alın teriyle yaptı-ğı yatırımı korumak, maliyetlerini en aza çekerek önünü görmesini sağlamak, araçlarımızın toplam sahip olma maliyetini düşürmek için, ürünlerimizde 5 yıl garanti ve 5 yıla kadar vade uygula-masını başlattık” diyen Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çeitn Nuhoğlu, “Tırsan kullanıcısı bun-dan böyle sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın 23 ülkesinde, Rusya’da, hatta isterse Güney Kore’de bile yetkin servislerimi-zin bakım ve onarım hizmetle-rinden 5 yıla varan süreyle fay-dalanabilecek. Bu uygulamanın araçların ikinci el değerini artı-racağına, araçlarını yenilemek istediğinde taşımacımızın finans-man bulmasında destek olaca-ğına, dolayısıyla ciddi bir katma değer yaratacağına inanıyoruz.

Hayırlı olsun” dedi.

Page 31: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

31

Mart 2016

Omsan, İş Ortaklarını Ödüllendirdi…Omsan, 2 Mart’ta düzenlediği törenle iş ortaklarını ödüllendirdi. Omsan Lojistik Cevizli Kampüsü’nde gerçekleştirilen ödül töreni ile Omsan, başarısının ar-dında önemli bir yer tutan iş ortaklarına teşekkür etti.Omsan, 2 Mart’ta tCevizli Kampüsü’nde gerçekleştirdiği törenle tedarikçilerini ödüllendirdi. Tören, Omsan’ın iş ortakla-rını hizmetlerinden ötürü ödüllendirmek ve kendilerine teşekkür etmek amacıyla düzenlendi. Törene, ödüle layık görülen 14 firma katıldı. Açılış konuşmasını yapan Omsan Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, sektöründe lider konumu ile birçok başarılara ve ilklere imza atarak bugün 38 yaşına ulaşmış olan Omsan’ın arkasında hayli güçlü bir çalışan kadrosu olduğunu söy-ledi. İş ortaklarının bu güçlü çalışan kadrosunun çok önemli bir parçasını oluşturduğunu belirten Küçükertan, Omsan’ın başarısında çok önemli bir rol oynayan iş ortaklarını ödüllendirmekten

büyük mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi. Daha sonra bir konuşma yapan Omsan Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Ergun Arıburnu ise, iş ortakları ile karşılıklı kazanç ve gelişim esasına dayalı ve uzun vadeli işbir-likleri kurmayı hedeflediklerini belirtti. Omsan açısından devamlılığı olan iş ortakları ile çalışmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Arıburnu, ancak bu şekilde bir sinerji yaratabilecekleri-ne ve ortak bir vizyon doğrultusunda hareket edebileceklerine inandıklarını sözlerine ekledi. Sonrasında Om-san, Lojistik Satınalma Müdürü Anı

Dursun da bir konuşma yaptı. Tören, ödüle layık görülen firmalara ödüllerinin verilmesinin ardından sona erdi. Ödüle layık görülen firmalar şunlar oldu (alfabetik sırayla): Bayman Uluslararası Taşımacılık, Düzce Çakıroğlu Lojistik, Gözen Havacılık Hizmetleri, İnançlar Nakliyat, Nielsen Araştırma Hizmetleri, Özay Uluslararası Nakliyat, Partnera Bilgi Sistemleri, Sistem Matbaacılık, Still Arser İş Makinaları, T&O Shipping, Titanic Business Kartal Otel, Turkish Cargo, Türkmen Nakliyat ve Vakıfbank İstanbul Avrupa Kurumsal Merkezi Şubesi.

Yollar için 375 milyar dolarlık yatırım

Çin, ekonomik büyümenin yavaşla-masını önlemek amacıyla 2016’da karayolu ve demiryolu yatırımları-na 375 milyar dolar harcayacak. Başbakan Li Kıqiang, Çin Ulusal Kongresi’nin yıllık toplantısında, beş yıllık ekonomik kalkınma planı hak-kında çalışma raporu sundu. Li’nin

sunduğu rapora göre, ülkede altyapı yatırımları yüzde 10,5 arta-cak. Çin, ekonomik yavaşlamayı önlemek için bu yıl karayolu altyapı yatırımlarına 1,65 trilyon yuan (253 milyar dolar), demiryolları için de yaklaşık 800 milyar yuan (122 milyar dolar) harcama yapacak.

Ayrıca 20 su koruma projesi ve 50 yeni havalimanı yapılması da ekonomik planda yer aldı. Ulaşım sektörüne yönelik altyapı yatırım-larının açıklamasından sonra Hong Kong Borsası’nda işlem gören Çinli lojistik şirketlerinin hisse fiyatları yaklaşık yüzde 5 arttı.

Page 32: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

32

Mart 2016

GÜNCEL

Türkiye-Ukrayna-İran ticaret hattı kuruluyorTürk iş adamları, gözünü Ukrayna ve İran hattına çevirdi. Lojistik anlamda İpekyolu-Viking koridoru Çin ile Doğu Avrupa, Orta Avrupa ve Baltık ülkelerini birbirine bağlayacak.

Trabzon Sanayici ve İşa-damları Derneği (TSİAD) Başkanı ve Ukrayna Ticaret

ve Sanayi Odası Türkiye resmi temsilcisi Hasan Kamil Hayali koordinesinde Ukrayna’dan gelen ve aralarında Ukrayna Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Yuriy Tsarytsynsky, Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği (TUİD) Başkanvekili Burak Pehlivan, Agrozeta Tarım ve Tahıl İhracatı Firması Genel Müdürü Ali Bulut, Sotrundnichestvo Lojistik Firması Genel Müdür Yardımcısı Oleksandr Sukhyn ile Ukraynalı gıda, emlak ile çevre ve teknolojisi temsilcilerinin bulunduğu heyet, kentte inceleme-lerde bulunduktan sonra Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Suat Hacısalihoğlu’nu ma-kamında ziyaret etti. Ziyaret son-rası heyetle yapılan toplantıda ko-nuşan Hacısalihoğlu, Trabzon’dan Ukrayna’ya ihracatın artırılması, bunun için iş dünyasının Ukrayna pazarına odaklanması gerektiğine işaret etti. Hacısalihoğlu, İran’ın da dünya pazarlarına açıldığını anımsatarak, Ukrayna-İran hattında Türkiye’nin ve özellikle Trabzon’un

liman avantajıyla güçlü bir işbir-liği yaratılabileceğini vurguladı. Ukrayna-Rusya krizi nedeniyle Ukrayna’nın özellikle Kherson bölgesiyle yürütülen işbirliği çalış-malarına ara verildiğini anımsatan Hacısalihoğlu, şunları kaydetti: “Lojistik açısından bakıldığında da Ukrayna’nın bu bölgesinde birçok limanı var. Bu limanların işletilme-

sinin yanı sıra lojistik bağlantıların kurulmasında fayda var. Bölge-lerimiz arasındaki iş kollarını iyi takip etmemiz gerekiyor. Geleceğe yönelik İran ve Ukrayna’da iş dün-yasına yakın durmamız gerekiyor. Özellikle İran açılımıyla doğabile-cek iş fırsatları en büyük hedefi-miz olmalıdır. Turizm sektöründe de Ukrayna Kherson’un önemli potansiyelleri var. Kherson önemli bir bölge ve avcılık konusunda dünya birincilikleri var. Bu alanda da çalışabiliriz.” Hacısalihoğlu, iş adamlarına da çağrıda bulunarak, “İş adamlarımız Ukrayna, Türkiye ve İran koridorunda doğabilecek iş fırsatlarına odaklanmalı” değerlen-dirmesinde bulundu.

İstanbul’dan Ukrayna’nın 6 şehrine uçuşTUİD Başkanvekili Pehlivan da Türk Hava Yolları’nın Türk iş adamlarına Ukrayna’da rekabet avantajı getirdi-ğini anlatarak, THY’nin İstanbul’dan Ukrayna’nın 6 şehrine uçuş başlat-tığını, iki şehrine daha uçuş başlata-cağını söyledi.

Page 33: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

33

Mart 2016

Hollanda, lojistik yatırımına ne kadar açık?Şimdiye kadar 3 bin 300’den fazla şirketin Hollanda’da uluslararası faaliyetlerini başlatmasına ve yaygınlaştırmasına destek veren Hollanda Dış Yatırım Ajan-sı (NFIA), küresel pazara açılmayı hedefleyen Türk yatırımcılar için en avantajlı sektörleri belirledi.

35 yıl önce kurulan ve Ekonomik İşler Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Hollanda Dış Yatırım Ajan-sı (NFIA), Türk yatırımcıların Avru-pa pazarına Hollanda üzerinden giriş yapmaları yönünde destek ve danışmanlık hizmeti veriyor. Avrupa pazarına girerken dikkat etmeleri gereken prosedürlerin yanı sıra, şirket kurulumu gibi konularda da girişimcilere ve yatırımcılara destek veren NFIA, Hollanda´nın strate-jik bir üs olarak Türk şirketlerince kullanımını güçlendirmeyi hedefli-yor. Girişimciler için Hollanda’daki gelişmiş vergi düzenlemeleri, şirket kurulumu, teknoloji teşvikleri, lojistik avantajlar ve sosyal güvenlik gibi fırsatların yanı sıra Hollanda’nın hangi faaliyet alanlarında daha güç-lü olduğu da büyük önem taşıyor. Merkez Bankası verilerine göre 2001- 2014 yılları arasında yerle-şiklerin en çok yatırım yaptığı ülke olan Hollanda, özellikle lojistikte ve

ulaşımda Avrupa ülkeleri arasında en güçlü konuma sahip. Şimdiye kadar Türkiye’deki pek çok farklı sektörden yatırımcıya kucak açan Hollanda, aynı zamanda tarım, gıda, enerji, Ar-Ge, teknoloji ve yaşam bilimleri ve sağlık sektörü alanlarında da yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor.

Lojistik, yatırım yapılabilir alanlar içerisinde yer alıyorHollanda’nın sürdürülebilir ve etkili bir finans pazarına sahip olduğunu belirten NFIA Ülke Müdürü Arife Karaosmanoğlu, Türk şirketleri için Hollanda’nın global pazarda yer almada çok iyi bir sıçrama tahtası olduğunun da altını çiziyor ve şöyle devam ediyor: “Hollan-da, çok uluslu şirketlerin yatırım yapması için ideal bir ülke. Bu nedenle yatırımcılar Hollanda’da büyük fırsatlar görüyorlar. Özellikle tarım, gıda, kimya, enerji, yüksek

teknoloji, bahçecilik, lojistik, tasarım ve yaşam bilimleri ve sağlık sektö-ründeki gücüyle Hollanda, uzun yıl-lardır yabancı yatırımcıların gözdesi konumunda.”

Page 34: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

34

Mart 2016

100’LERCE TIR paRkI VaR aMa!

kaLİTEdE sInIfTa kaLIyoR...

Page 35: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

35

Mart 2016

SÜRÜCÜLER DİNLENMELERİ GEREKEN TIR PARKLARINDA BİNBİR ZORLUKLA MÜCADELE EDİYORLAR. TIR PARK SAYISI YETERLİ ANCAK; KALİTE OLARAK ÇOK EKSİKLERİ VAR.

TIR Parkları, karayolu yük ve eşya taşımacılığında en önemli konuların başında geliyor. Altyapı, sosyal donatı imkanları, hijyenik ortamları ile TIR parkları sürücülerimiz için son derece önem teşkil ediyor.

İyi bir TIR parkı kaliteli dinlenmeyi beraberinde getiriyorBilim insanları insan sağlığında (ruh ve beden) dinlenmenin önemine vurgu yaparak ‘günlük 15 dakikalık egzersizlerin bile insan sağlığında önemli olduğunu’ ifade ediyorlar. Uzun yol şo-förlerinin dinlendikleri TIR parklarında mutlaka ve mutlaka uyku problemi, beslenme ve hijyen olaylarını halledebilmeleri gerektiğini ifade eden psikologlar ise, bu tür temel ihtiyaçların şoför-leri ‘insani şekilde yaşadıkları’ yönünde pozitif düşünceye sevk ettiğinin altını çiziyorlar. İyi bir TIR parkının kaliteli dinlenmeyi, kaliteli dinlenmenin de verimli işleri beraberinde getirdiğini ifade eden bilim insanları bazen çok basitmiş gibi görünen olayların bile iş yaşamında ‘belirleyici’ olabildiğini ifade ediyorlar.

kaLİTEdE sInIfTa kaLIyoR...

Kışın toz ile yazın çamur ile boğuşuyorlar. Sürücüler günlük ihtiyaçlarını en ufak bir yağmurda çamur deryası

haline gelen bu parklarda karşılamak zorundalar.

Page 36: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

36

Mart 2016

DOSYA

Bilgili: TIR parkları sürücülerin temel ihtiyaçlarında daha fazla imkan sağlamalı

“Ülkemizdeki TIR park sayısının yeterli olduğunu söyleyebiliriz ancak altyapısı konusunda iyileştirmeler yapılmalı diye düşünüyoruz. Özellikle temizlik ve hijyen konusunda biraz daha hassas olunması gerekiyor. Örneğin batıdaki TIR parkları bu konuda daha dikkatli, yapısal olarak da bizim parklarımızdan daha modern ve konforlu hizmet veriyorlar. Oysa yurtiçin-deki bazı parklar ancak zaruri düzeyde ihtiyacı gideriyor ancak küçük iyileştirme-ler ile daha iyi hizmet verebilirler. TIR park alanlarında birtakım güvenlik sorunlarının yaşandığını biliyoruz. TIR park alanların-daki giriş çıkış kontrollerinin yeterli dü-zeyde değil. Park sahalarının çoğunda

güvenlik kamerası konusunda yeter-sizlikler var. Mars Logistics olarak biz-ler olumsuz durumlara mahal verme-mek adına şoförlerimizi daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz. Park saha tercihlerini ise güvenlik konusun-da emin olduğumuz noktalardan yana yapmalarını talep ediyoruz. Sektöre daha iyi hizmet verebilmesi adına her konaklama noktasının standart bir ka-liteye sahip olması gerektiğini düşünü-yoruz. Tüm park sahalarında öncelikli olarak güvenlik önlemlerinin artırılması gerekiyor. Alanlar içerisindeki tüm noktalar güvenlik kameraları tarafın-dan denetlenmeli. Ek olarak alanlarda

Alper Bilgili - Mars Logistics Filo Yönetimi Genel Müdürü

Değirmenci: TIR parkları şoförlerimizin yaşam alanları olmalı“Maalesef ülkemizde TIR parklarının niteliklerini içeren belirli bir tanımları yok. Bu sebeple TIR parklarının sa-yısını belirlemekte mümkün olmuyor, birçok alan TIR parkı olabiliyor. 1 Şubat 2016’da yayınlanan gümrük mevzuatı ile birlikte artık bakanlık ta-rafından belirlenen zorunlu nitelikle-re sahip olan yerler TIR parkı olarak kullanılabilecek. Şoförlerimiz yazın sıcakta, kışın soğukta yorucu koşul-lar altında çalışıyorlar. Her TIR par-kında şoförler için duş da dahil ol-mak üzere ihtiyaçlarını giderebilecek alanlar olmalı. TIR parkları onların vakit geçirebilecekleri, oturabilecek-leri, dinlenebilecekleri bir yer olmalı. Bir diğer konu da fiyatlar. Bazı park-ların fiyatlarının yüksek olması TIR şoförlerinin araçlarını parka sokma-yarak ana arterlerde park etmele-

rine sebebiyet veriyor. Ayrıca sınır kapılarındaki yoğunluklardan dolayı park alanları yaratarak, mevcut du-rumu disipline etmek yerine, dış ti-caretimizin hızı açısından yoğunluk sebeplerini tespit edip tıkanıklıkların önünü açacak aksiyonlar alınması gerekmektedir.

Kaçak göçmen sorunuKaçak göçmen sorunu maalesef TIR parklarında yaşanan en büyük güvenlik sorunlarından biri. Önce-likle yeni gelen mevzuat ile güvenlik sorunlarının çözüleceğine inanıyo-rum. Her TIR parkı mutlaka etrafı duvarlarla çevrili olmalı, yeterli ay-dınlatma sistemine sahip olmalı, TIR parkı 7/24 kamera sistemi ile izlenmeli, emniyet birimleri denetim sağlanmalı.”

Cavit DeğirmenciEkol Lojistik Filo Genel Müdürü

giriş-çıkış kontrol mekanizmalarında da iyileştirmelere büyük ihtiyaç olduğu fikrindeyiz. Mars Logistics olarak bizler şoförlerimizin konforlarına büyük özen gösteriyoruz, araç tercihlerimizde dahi teknik standartların yanında konfor özelliği arıyoruz. TIR park alanlarının da sürücülerin temel ihtiyaçları konusunda daha fazla imkan sağlaması gerekiyor.”

Page 37: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

37

Mart 2016

Küçükertan: TIR parklarının altyapısı yeterli değil“Ülkemizdeki TIR parkları sayı olarak yeterli değildir. Özellikle İstanbul’a giriş ve çıkışlarda, yü-rüme yasaklarının olduğu zaman diliminde, yeterli derecede park ol-maması sebebiyle TIRlar büyük zor-luklar yaşamaktadır. TIR parklarına yönelik diğer önemli bir sorun ise bu parkların altyapısının yetersiz olma-sıdır. Bu parklardaki özellikle tuva-let ve su eksikliği şoförlere sıkıntılar yaşatmaktadır. Oysa birçok Avrupa ülkesinde otoban güzergâhlarında, 5-10 km aralıklarla TIR’ların dura-bileceği akaryakıt istasyonu veya park alanları mevcuttur. Ayrıca bu parklar fiziki açıdan da oldukça ye-terlidir. Bu alanlarda temizlik işleri özel şirketler tarafından yapılmakta olup, tespit edilen bir eksiklik ha-linde işletmelere ilgili kamu kurumu tarafından çeşitli cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Ülkemizde yeterli sayıda TIR parkının olmayışının se-bep olduğu diğer önemli bir sorun ise güvenlik sorunudur. Avrupa’da bu parkların güvenliği kamera sis-temi, otoban polisleri veya özel güvenlik firmaları tarafından sağ-lanmaktadır. Ülkemizde alınan gü-venlik tedbirlerinin ise yeterli olma-dığı değerlendirilmektedir. Örneğin İstanbul’da, yürüme yasaklarının geçerli olduğu zaman dilimlerinde, TIRlar otoban kenarlarında bek-lemektedir. Bu bekleme sırasında araçlara mültecilerin binmesi veya araç depolarındaki yakıtın çalın-ması gibi güvenlik riskleri ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan otoban

kenarında yığılan tırlar, trafik yo-ğunluğuna ve kazalara da sebep olabilmektedir. Türkiye’de otoban üzerinde daha fazla güvenlikli TIR parkının yapılması gerektiği değer-lendirilmektedir. Mevcut parkların fiziki altyapılarının güçlendirilmesi, yeni parkların ise modern bir anla-yışla yapılması oldukça önemlidir. Bu noktalara yeterli miktarda piknik masası, tuvalet ve çeşme yapılma-sı şoförlere kolaylık sağlayacaktır. Avrupa’ya çıkışta, sınır kapılarına yakın bir noktada yapılacak bekle-me alanlarının, gümrük kapılarında-ki yığılmayı azaltacağı değerlendiril-mektedir. Bekleme alanlarına girişte yarı römorkun içerisini kontrol et-mek için X-Ray cihazının bulunması ve bekleme alanına giren araçlarda pasaport ve vize kontrolünün sağ-lanmasının da yararlı olacağı düşü-nülmektedir. Bir diğer önemli konu ise bekleme noktalarında akaryakıt alımının yapılabilmesidir. Avrupa’ya çıkış sırasında birçok araç akaryakıt almakta ve bu da sınır kapısı geçiş-lerinde yoğunluğa sebep olmak-tadır. Yakıt alım işleminin bekleme noktası içerisine alınmasının yığıl-mayı azaltacağı değerlendirilmekte-dir. Omsan olarak araçlarımızın gü-venliği için çeşitli önlemler alıyoruz. İhracat yüklemesi yapan araçlarımız gümrük işlemi için gümrük bölgesi-ne girdikten sonra görevlendirilmiş olan çalışanımız tarafından gümrük mühründen önce yük ve diğer kont-roller, mühür işlemi bittikten sonra ise karbon ölçüm cihazı ile gerekli

Osman KüçükertanOmsan Lojistik Genel Müdürü

kontroller yapılarak araçta başka kişilerin olup olmadığı denetlen-mektedir. Araçlarımız gümrük iş-lemleri bittikten sonra sürüş saati ayarlanarak sınır kapısına doğru hareket etmektedir. Bu noktalar-da şoförler, durmamaları, zorunlu olarak durduklarında ise araçlarının yanından ayrılmamaları yönünde uyarılmaktadır. Ayrıca, oluşturmuş olduğumuz ekipler aracılığıyla gü-zergah boyunca anlık denetimler de gerçekleştirilmektedir. Şoför-lerimiz yolda durmak zorunda kaldıklarında almaları gereken ön-lemler hakkında periyodik olarak verilen eğitimler ile sürekli bilgilen-dirilmektedirler.”

Page 38: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

38

Mart 2016

DOSYA

Öcal: Türkiye TIR parklarında sınıfta kaldı

“Dünyada lojistik sektörünün dua-yenlerinden olmayı başaran Türkiye, sürücülerin yaşam standardını ve TIR parklarındaki güvenliği sağlayabilme konusunda ne yazık ki sınıfta kalmıştır. Yakın zamanı baz aldığımızda; Türki-ye için büyük önemi olan, batı kapısı Kapıkule’de bile temel ihtiyaçları gi-derebilecek imkanları yeni sağlayabil-mişken, diğer bölgelerdeki durum ve vaziyetin ne denli olduğunu herhalde tahmin edebiliriz. Ayrıca mülteci gö-çüyle beraber başlayan insan kaçakçı-lığı, birçok firma ve sürücünün mağdur

olup maddi zarara uğramasına neden olmuştur. Buda güvenlik zafiyetinin başlıcalarındandır. Tez zamanda çalış-ma şartlarını optimum düzeylere getir-diğimiz an, başarı ve hizmet kalitemiz-de beraberinde gelecektir. Türkiye’de bulunan TIR parkı sayısının yeterli olup, imkanların minimum seviyede olması, park ruhsatlarının gelişi güzel verildiği-nin hiç şüphesiz göstergesidir. Batıda-ki gibi imkanların üst düzeyde olduğu parklara kavuşabilmek yasal düzenle-meler ile tahmin ettiğimizden de kolay olacaktır.”

İbrahim Ethem Öcal/Yörük Transport Genel Müdürü

Tutu: TIR parklarının ihtiyacı karşılaması gerekiyor“Ülkemizde park yeri sorunu ol-duğunu düşünmüyorum ama park yerlerinin birçok sorunu olduğuna inanıyorum. Park yerleri diye ad-landırılan yerlerin biran önce belli bir sistem ile modernizasyon ve korunaklı hale getirilmesi gereki-yor. Dolayısıyla; öncelikle TIR parkı-nı tanımlamak gerekiyor. Hangi parklar TIR’lar ve şoförleri için güvenliklidir? Tır parkı dediği-mizde; Avrupa’ya ihracat ya da Avrupa’dan ithalat taşıması yapan, taşıdıkları yükün çok ciddi bede-li olan ve 18 metre uzunluğunda, 110 bin Euro’luk araçların konak-lama yapacağı yerler olmalı. Biraz daha açacak olursak; Modern ya-pısı, tüm sahanın kamera sistemi, etrafı beton duvar ile çevrili, jiletli tellerle korunan, can ve mal gü-venliğinin yanında şoförlerin tele-fon, faks, scanner, internet gibi ile-tişim araçları ve dinlenirken yemek yiyeceği, televizyon izleyeceği, odası olan dinlenme yerleri olmalı. Temiz tuvaletleri ve duş alacakla-rı banyoları olmalı... Saha zemini asfalt, hatta kantar ve ufak tefek arızaları yaptırabilecekleri tamirin yanında araçların yıkama yerleri ol-malı. Park girişleri dijital olmalı ve polis kontrolleri yapılabilmeli. İçeri-de kaçak insanlar çalıştırılmamalı, çalışanlar SGK’lı olmalı, parka dı-şarıdan ne olduğu belli olmayan

insanlar girmemeli. Yeni yapılacak TIR parkları için dikkat edilmesi gerekenler ise, gümrüklere, bü-yük ihracat ve ithalat firmalarına yakın yerlerde güvenlik önlemleri alınmış, “modern TIR parklarının” yapılması yerinde olur. Çünkü ta-şıyıcının sorumluluğu olan CMR Sigortası bu konuda çok hassas-tır. Ve yük güvenliği alınmış park-larda konaklaması zorunludur. Araçlar Türkiye’ye giriş yaptı-ğı sınır kapılarından sonra, önce gümrüğe ya da ithalat firmaları-nın bulunduğu semtlere gidiyor-lar. Birinci boşaltmasını yaptıktan sonra araçlar en yakın can ve yük güvenliği olmayan parklara ya da ithalatçı firmalara yakın yol kenar-larına park ediyorlar. Buralara bi-ran önce modern parklar yapılma-lı. Örneğin; Şu anda ‘modern ve güvenlik önlemleri alınmamış’ bir sürü park yeri olan yerleşim yerle-ri; Sefaköy-Erenköy-Kartal-Gebze ve civarlarına ihtiyaç vardır.Ülkemizde nüfus olarak kalabalık ve TIR Park sorununun acil çözül-mesi gereken ilimiz İstanbul’dur. Eğer park sorunu halledilebilirse inanıyorum ki, İstanbul trafiğine etkisi de olacaktır. Kapıkule’den giren bir araç güzergâhında “Modern park yeri olmadığı için” ilk adresine kadar ya risk alıp gidiyor ya da güvenlik önlemi bile alınmamış parka veya

Vedat TutuVİP Lojistik Genel Müdürü

yol kenarında dinlenmek ve bek-lemek zorunda kalıyor. Aynı şekilde gümrükten çıkan bir araç Kapıkule sınır kapısına ka-dar yine risk alarak gidiyor ya da mecburen park diye belirtilmiş ama güvenlik önlemi bile olma-yan yerlerde beklemek zorunda kalıyorlar. Bu durumdan hem şo-förün can güvenliğini, hem yükün çalınma yada her hangi bir şekilde ateşle yanması, hem de bulundu-ğu yerde trafiğin ve ya mahalle halkının rahatsızlığı söz konusu olmaktadır.”

Page 39: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

39

Mart 2016

Eker: Modern TIR parklarına ihtiyaç var“TIR parkları, sektörümüz açısından son derece önemli bir konudur. Biz-ler, sürücülerimizi ve taşıdığımız yük-leri güvenlik açısından TIR parklarına emanet ediyoruz. Fakat buralarda gü-venliğin çoğu zaman olmadığı ya da çok az bir şekilde olduğunu söylersek abartmamış oluruz. TIR parklarında güvenliğin olması bizler için çok ama şok önemlidir. Çünkü sürücülerimizin can güvenliği bizim için her şeyden önde gelir. Sürücüler, bizlerin sadece çalışanları değil aynı zamanda ailemiz-den birileridirler. Bunun unutulmaması gerekiyor. TIR parklarının en azından kamera sistemi ile güvenlikli hale geti-

rilmesi gerekiyor. TIR parklarının hijyen sorunu da sürücülerimiz için ayrı bir konu başlığı olarak karşımıza çıkıyor. Bu alanlarda hijyenin muylaka olması gerekiyor. Banyo ve tuvaletlerin temiz-liği sürücüler için önemli unsurlardır. Ülkemizde TIR parklarının sayılarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Fakat bu parklardaki hijyenin ve güvenliğin yeterli olmadığı kanısını taşıyorum. Bazı TIR parklarında tentelerin kesile-rek kaçak insanların araçlara girmesi bizlerin endişeli bir hale gelmesine neden olmaktadır. Bu bakımdan mo-dern, güvenlikli, hijyenik alanların oldu-ğu parkların yapılması gerekmektedir.”

Hikmet Eker/Ekertransport Yönetim Kurulu Başkanı

Bilen: TIR parklarının belirli standartlar yakalaması gerekiyor“TIR Parkları, sektörümüzün kıl-cal damarları arasında geliyor. TIR parklarındaki sosyal donatı alan-larının olması şoförlerimiz için el-zemdir. TIR parklarındaki hijyenin istenilen seviyede olması gerekiyor. Tuvaletlerin temizliği sürücüler için önemlidir. Yine bu alanlardaki ban-yo sayılarının ve banyo hijyenlerinin de AB standartlarında olması gere-kiyor. Sürücülerimiz ile konuştuğu-muzda şoförlerimizin bu konularda muzdarip olduğunu görebiliyoruz. Ülkemiz TIR parkı alanları konusun-da sayısal olarak yeterlidir. Ancak önemli olan burada sayı değildir. Önemli olan TIR parklarımızda-

ki durumdur. Bu parklarda belirli standartların olması gerekiyor. Bu standartlara göre hizmet verilme-li. Her önüne gelen TIR parkı aç-mamalı. Ehil olmayan kişililerin sırf para kazanacak diye bu işi yap-maması gerekiyor. TIR parklarını önemsememiz gerekiyor. Çünkü sektörümüzün yükünü sırtlayan sürücülerimizin rahat edebilmeleri gerekiyor. Rahat eden çalışanların daha verimli işler ortaya çıkaraca-ğını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu alanların birer ‘sosyal donatı’ alanları olarak sektörümüzün baş aktörleri olan sürücülerimize su-nulması gerekiyor.”

Ergün BilenABC Lojistik Genel Müdürü

Page 40: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

40

Mart 2016

DOSYA

Çiçekli: Bitmeyen çile: TIR parkları

“Bilindiği üzere TIR parkları konusu başta İstanbul olmak üzere di-ğer büyükşehirlerde ve tüm ülkemizde büyük bir problem olmaya de-vam ediyor. Hem ülke-miz dış ticaretinin ezici oranının İstanbul’da olması hem de bu ken-tin Avrupa-Asya arasın-da ana ulaşım koridoru olması nedeniyle biz burada daha çok İstan-bul TIR Parkları konusu-na değineceğiz.” Modern TIR parklarıİstanbul trafiğini rahatlatabilir Modern TIR parklarının yapılmasıyla

istanbul trafiği önemli ölçüde rahat-latılabilir ve kent halkı rahat nefes alır. Çünkü her gün sabah akşam ve gündüzleri mahalle aralarındaki derme çatma parklara giriş çıkış ya-pan tırlar hem o semtin trafiğini kilit-lemekte hem de o semt sakinlerinin hayatını olumsuz yönde etkilemekte-dir. Diğer bir ifade ile semt halkının kaliteli yaşam hakkını elinden almak-tadır. TIR parkları mevcut yapısıyla can ve mal güvenliğini tehdit ediyorİstanbul’da çarpık kentleşme so-nucu; mahalleler arasında ve çoğu yerde konut aralarında, bir çoğun-da da giriş/çıkışa izin vermeyecek ölçüde, her türlü güvenlik, sağlık ve hijyenden uzak, pislik içerisinde TIR parkları bulunmaktadır. Kaçak göç-menlerin bu parklarda rahatça dola-şıp araçlara binebildikleri gerçeği bir yana, her çeşit tinerci, sarhoş, hırsız

Ali Çiçekli/Öğretim Görevlisi,UND Bşk.Yrd.

ALC Lojistik Yön.Kur.Bşk.

ve hatta sapıkların da böyle köhne parklarda rahatça at koşturdukları bilinen bir gerçektir. Ne yazık ki he-pimiz araçlarımızla birlikte yüklerini ve sürücülerimizi her türlü can ve mal güvenliğinden yoksun bu TIR parklarında bırakmak zorunda kalı-yoruz. Her ne kadar bazı büyük ya da orta ölçekli firmalarımızın kendi özel TIR garajları olsa bile, İstanbul gibi iki büyük yarımadaya bölünmüş, kent içi ulaşımının sınırlı ve bir o ka-dar da zor olduğu bir şehirde tek bir noktadaki özel bir garajla bu ihtiyaç-ların karşılanması mümkün değildir. İrili, ufaklı ve semt aralarına dağılmış TIR parklarının çevreye verdiği zarar-lar bir yana kent içi trafiğe yaşattığı olumsuzluk da acı bir gerçek olarak güncelliğini korumaktadır.

Yeni TIR parkları için acilen arsa üretilmeliBu nedenlerle; gerek kent içi ulaşımı-nı rahatlatıp çevre ve trafik sorunu-nun çözümüne katkı yapmak gerek-se de TIR parklarında sektörün mal ve can güvenliğini sağlayarak bu acil ihtiyacını karşılamak amacıyla kentin her iki yakasında çok acil olarak ge-niş, modern ve sosyal donatıları olan yeni TIR parkları ihdas edilmelidir. Bunun için başta büyükşehir beledi-yesi olmak üzere, ilçe belediyeleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Milli Emlak tarafından oluşturulacak ‘Acil Eylem Koordinasyonu’ tarafından arazi üretim ve tahsisine ihtiyaç var-

TIR parklarındaki düzensizlik ve hijyenik olmayan ortam

sektörümüzün önemli sorunları arasında yer alıyor.

Page 41: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

41

Mart 2016

dır. Daha sonra STK ve UND’nin de katılımıyla yeni TIR parkları günümüz ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir. Mevcut TIR parkları sektör için büyük risk oluşturuyorDüzenli TIR parklarının olmama-sı sigorta açısından da sıkıntılı-dır. Zira CMR Sigortası olarak da bilinen Taşıyıcının Sorumluluğu Sigortası Poliçe genel şartlarına göre TIR’ların, etrafı çevrili, ay-dınlıklı, kameralı ve tam güvenli parklarda konaklaması gerektiği öngörülmektedir. Bu özelliğe haiz olmayan parklardaki konaklama esnasında aracın hamulesi olan eşyanın kısmen ya da tamamen çalınması ve/veya zarar görmesi

halinde sigortacının tazmin etme-me keyfiyeti olduğu açıkça belirti-lir. Bu yönüyle de bakıldığında TIR parklarının kalitesi daha çok önem arz etmektedir. Kurulacak TIR parkları genel olarak ve en az şu özelliklere sahip olmalıdır:* TIR parklarının konumu kentin merkezi trafiğini etkilemeyecek şe-kilde ana arterlerin kesişim yerlerinde yada ana artere ve çevre yolları ile gümrüklere yakın şekilde oluşturul-malı.* Elektronik ve saat ayarlı(kartlı) giriş çıkış kapıları olmalı.* Saha zemini asfalt/beton ve tır park çizgileri düzenlenmiş olmalı.

* Tüm saha etrafının yüksek çit ve üzeri dikenli telle çevrilmesi gerekiyor.* Tüm sahanın sürekli aydınlatılması gerekli.* 40-50 kişilik sürücüler için kafe ve dinlenme yeri yapılmalı.* Sürücüler için 15-20 adet duş alma üniteleri yapılmalı.* Sürücü ve çalışanlar ile misafirler için 15-20 adet temiz modern wc’ler ya-pılmalı.İçinde fax, internet, bilgisayar, scan-ner gibi iletişim araçları olan hizmet ofisi olmalı.* 7/24 çalışan ve kayıt yapan kamera güvenlik sistemi olmalı.* Ağır taşıt kantarı olmalı.* Kalış süresine göre ücretlendirme yapacak kart sistemi olmalı.”

Özer: Çamur Park sektörümüzün hapishanelerinden biridir“Türk nakliye sektörünün ha-pishanelerinden biri Gürcistan Batum-i Çamur Park’tır. Gürcü yetkililer, Türk nakliye sektörünü bitirmek ve kendi nakliyecileri-ne avantaj sağlamak için, polis zoruyla araçlarımızı bir tarlaya sokuyor, günlerce bekletiyor ve kim fazla para verirse önce onu çıkartıyor. Öte yandan kendi araçları ise parka hiç girmeden sınır kapılarına gidiyor. Gür-cistan yetkili birimleri haksız bi şekilde Türk nakliyecisini kendine yakın kişilere soyduru-yor. Bu haksızlıklara dur demek için Türk nakliye sektörü ne yapmalı?”

Abdullah ÖzerUND Yönetim Kurulu Üyesi

Page 42: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

42

Mart 2016

GÜNCELGÜNCEL

SOCAR, Türkiye’yi Mavi Koridor ile tanıştırıyorDünyanın önde gelen enerji şirketlerinden Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR, Türkiye’nin ana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı perakende OTO-CNG istasyon ağı “SOCAR CNG” ile Türkiye’yi “Mavi Koridor” (Blue Corridor) ile tanıştırıyor.

SOCAR Turkey Petrol Enerji Da-ğıtım A.Ş.; Türk enerji sektörüne 2008 tarihinde PETKİM’in en büyük hissedarı olarak giren Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR’ın petrol ürünleri veenerji dağıtımı konusunda faaliyet gösteren kuru-luşudur. Şirketin ana faaliyet alanı havacılık, deniz ve hava yakıtları ve LNG, CNG dağıtım ve ticareti konularını kapsıyor.

Türkiye, SOCAR ile uçtan uca Mavi Koridorda (Blue Corridor)Akaryakıt ve doğalgaz satışları konularında faaliyet gösteren SO-CAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş. (SOCAR Dağıtım), AB’nin temiz yakıt stratejisi kapsamında Avrupa çapında orta ve uzun yol taşımacılığı yapan ağır ticari nakliye araçlarının dizel yakıt kullanımına alternatif olarak doğalgaz kullanımı-nı geliştirmek amaçlı başlattığı “Mavi Koridor” (Blue Corridor) benzeri bir projeyi, Türkiye’nin ana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı ve Türkiye’nin en geniş perakende OTO-CNG ağı olan “SOCAR CNG” istasyonları ile hayata geçiriyor. Belli bir büyüklüğe ulaşan “SO-CAR CNG” istasyon ağı sayesinde Avrupa’nın bir ucundan yola çıkan CNG’li araçlar Türkiye’de “SOCAR CNG” tarafından oluşturulan koridor ile CNG tedariği sıkıntısı çekmeden yollarına devam edebilecekler.

SOCAR, Türkiye’nin ana ticaret güzergâhındaki “Türkiye Mavi Koridor” CNG istasyon ağını tamamladıSOCAR Dağıtım, İstanbul-İzmir ve İstanbul-Ankara-Mersin’i bağ-layanana ticaret yolları üzerinde konumlandırdığı “SOCAR CNG” istasyonları ile akaryakıta göre daha ekonomik ve çevreci olan CNG alternatifiniakaryakıt çeşitleri ile bir-likte Türk tüketicisine sunmak üzere

hizmet vermeye başladı. Bugüne kadar özellikle yerel yönetimler ta-rafından toplu ulaşım için kullanılan otobüslerde ve sadece şehir içinde kullanılabilen CNG, ihtiyaca cevap verebilecek bir dağıtım ağı olmadığı için tüm cazibesine rağmen şehirle-rarası yollarda faaliyet gösteren ağır vasıta kullanıcıları kamyon ve oto-büsler tarafından kullanılamıyordu. Pazardaki bu ihtiyaç doğrultusunda yatırımlarına öncelik veren SOCAR, iki yıldır süren çalışmalarını tamam-ladı. Türkiye’nin ana ticaret yolları güzergâhına göre oluşturulan hattın ilk bölümü, Gebze Şekerpınar’da inşa edilen ilk istasyonla başlayarak Bolu, Ankara ve Aksaray’da hayata geçirilen istasyonlar üzerinden Mer-sin istasyonuna kadar ulaşıyor. Hat-tın ikinci bölümü ise yine Gebze’yi Bursa Gemlik, Bursa Mustafake-malpaşa ve İzmir Kemalpaşa istas-yonları ile İzmir’ebağlıyor. Yaklaşık 200-250 km’lik aralar ile konum-landırılan ve son teknoloji ekipman kullanılarak inşaa edilen bu sekiz yeni CNG istasyonu sayesinde, İs-tanbul, Ankara, Mersin, Bursa, İzmir gibi ticaretin kalbinin attığı büyük

merkezleri birbirine ve çevre illerine bağlayan yollarda çalışan araçlara yepyeni, ekonomik ve çevreci bir yakıt alternatifi sunulmuş oluyor. CNG alternatifinin yanısıra motorin, benzin ve LPG’nin de tüketiciye sunulduğu yenilikçi SOCAR CNG istasyonlarının sayısının 2016 yılı içerisinde artması hedefleniyor.

CNG dönüşümünde teknolojik devrim SOCAR “Dual System” SOCAR’ın, oto CNG’yi tüm Türkiye’de ulaşılabilir kılma hedefi sadece istasyon yatırımları ile sınırlı değil. Bugüne kadar tüketicinin ihtiyacına cevap verecek istasyon ağının olmaması sebebi ile şehiriçi toplu taşımacılık ile sınırlı kalan CNG’li araç parkının büyütülmesini amaçlayan SOCAR, dizel araç kullanıcılarının da araçlarını yenile-meden CNG’nin avantajlarından yararlanabilmesi için araç dönüşüm konusunda da önemli bir Ar-Ge çalışmasına imza attı. SOCAR’ın iki yıldır devam ettirdiği program çerçevesinde dizel araçların hem normalde olduğu gibi motorin, hem de daha ekonomik olan

Page 43: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

43

Mart 2016

CNG’yi tüketmesini sağlayan “Dual System”geliştirildi. Dual System teknolojisi taşıyan araçlarda, aracın dizel özelliğini kaybetmeden CNG tüketilmesisağlanıyor. Motorin ile birlikte ve aynı anda tüketilen CNG yakıt giderlerinde önemli derecede tasarruf edilmesi sağlanıyor.

Motorin tüketiminde yüzde 70’e varan oranda azalma, büyük tasarrufDual System, aracın tükettiği motorin yerine CNG kullanılmasını sağlayarak ekonomi sağlıyor. Dizel araçlarda yüzde 70’e varan oranda gaz tüketen sistem, kalan yüzde 30 için yine motorin tüketiyor. CNG birim maliyet açısından diğer yakıtlara göre daha ucuz olduğu için toplamda önemli bir maliyet avantajı getiriyor.

24 saatte hızlı dönüşüm istenir-se motorine geri dönüşüm‘Dual System’, motora kolay ve kısa sürede uygulanması, maliyetinin düşük olması, aracın deposunda gaz kalmaması halinde sadece motorinle hiç bir sıkıntı yaşamadan seyahatine devam edebilmesi ve istendiği takdirde aracın satışında sökülüp geri alınabilmesi gibi öne çıkan avantajları sebebiyle de tercih ediliyor

Menzil sıkıntısına sonDual System’in sağladığı en önemli özelliklerden biri de menzil sorunu-nun olmaması. Sistem aracın orijinal menzilini daha da uzatarak motorin + CNG yakıt kullanımıyla 600 km’ye kadar CNG ikmali yapmadan yol yapmayı mümkün kılıyor. Ayrıca istenirse araç sadece motorin kullanılarak orijinal performansıyla çalışmaya da devam edebiliyor. CNG’nin geleneksel yakıtlara göre daha temiz ve daha verimli yanan bir yakıt olması sebebiyle kalıntı ve siyah duman bırakmıyor bu saye-de bakım süreleri uzuyor ve servis giderleri dolayısıyla işletme maliyeti düşüyor.

Türkiye’nin havasını temizliyoruz!CNG, insan sağlığına en büyük ha-sara yol açan partikülleri üretmeyen bir yakıt. Kilometre başına yüzde 20 oranında daha düşük CO2 salını-mına sahip. Egzoz emisyonlarında büyük bir düşüş sağlıyor. Sera etkisi

gazlarında yüzde 20 oranında bir azalmaya sebep oluyor. Yeni nesil CNG’li araçlar benzinli ve dizel yakıtlı araçlara göre; karbon mo-noksitte; (CO) yüzde 76, benzende yüzde 97’nin üzerinde, ozona zararlı hidrokarbonlarda yaklaşık yüzde 90, partiküllerde yüzde 99 ve üzerinde bir azalma sağlayan çevreyi etkileyici toksik ve korozif atıklar üretmediğinden diğer fosil yakıtlara göre en temiz yakıt olarak görülüyor.

SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş CEO’su Mutluay Doğan: SOCAR DUAL SYSTEM ile dö-nüşüm ve menzil problemlerini, SOCAR CNG istasyonları ile de ulaşılabilirlik sıkıntısını ortadan kaldırıyoruz.

Azerbaycan, dünyadaki sayılı petrol ve doğal gaz yataklarına sahip ve dünyanın en eski petrol ve doğal-gaz üreticisi ve ihracatçısı. SOCAR ise Azerbaycan’ın devlet şirketi olarak tüm bu petrol ve doğal gaz kaynaklarından sorumlu tek kurum. SOCAR, Hazar bölgesinde bulunan yer altı petrol ve doğalgaz kaynakları ve önemli yatırımları ile dünyanın en köklü petrol şirket-lerinden. SOCAR Turkey Petrol Enerji Dağıtım A.Ş CEO’su Mutlu-ay Doğan, “SOCAR olarak kendi gazımızı, kendi kaynağımızdan, kendi boru hattımızla getirip bilgi ve deneyimimizle birleştirdik. Böylece ekonomik bir alternatif yakıt türü olançevre dostu, temiz, güvenli CNG konusundaki yatırımlarımız

ortaya çıktı”dedi. 2050 yılına kadar dünya çapında yollardaki araç sayısının 2 milyara ulaşacağı ve bunların tükettiği enerji miktarının da ikiye katlanacağını öngörülüyor. Bilim adamları ve mühendisler, on yıllardır geleneksel ulaşım yakıtları olan benzin ve motorine, temiz ve ekonomik alternatifler arıyor. Dünyada, özellikle kaya gazı ile olağanüstü bir doğalgaz devrimi yaşanan ABD’de, ulaşım araçlarında CNG (sıkıştırılmış doğalgaz) kullanımı hızla artıyor. Avrupa’da ağır ticari araçların CNG ve LNG kullanımını desteklemek ve geliştirmek için AB destekli stratejik projeler geliştiriliyor ve “Mavi Koridor” (Blue Corridor) projesi gibi akıllı taşımacılık kori-dorları oluşturuluyor. Dünyadaki bu gelişmelere paralel olarak CNG’nin kullanımı ülkemizde de son yıllarda başta şehir içi toplu taşıma araçları olmak üzere yaygınlaşıyor. Doğan, “SOCAR olarak misyonumuza karyakıtın ekonomik, güvenli ve temiz bir alternatifi olan CNG’yi Türk tüketicisine tanıtmak ve onu hem Türk tüketicisi hem de Avrupa’nın bir noktasından CNG’li araçlar ile Türkiye üzerinden geçmek isteyen sürücüler için ulaşılabilir kılmak. Bu amaçla ilk etapta kuzeyden güneye, batıdan doğuya, İstanbul-İzmir ve İstanbul-Ankara-Mersin hattında oluşturduğumuz “Türk Mavi Koridor ”un daha da uzaması için yatırımları-mız devam ediyor. Biliyoruz ki firma-ların en büyük giderini yakıt kalemi oluşturmakta. Firmalar için yakıtta kazanacakları en küçük avantaj bile büyük bir değer. Biz müşterilerimi-ze sunduğumuz geleceğin yakıtı CNG ve geliştirdiğimiz Dual System teknolojisi ile araçlarının çok büyük orandamotorin yerine daha ucuz ve temiz bir alternatif olan doğal gaz tüketmesinin önünü açıyoruz. Bu sayede filo sahipleri, kamyon sahipleri, otobüs şirketleri, kargo firmalarını, uzun yol yapan tüm araçları CNG’nin avantajı ile tanıştır-mak istiyoruz. Socar Dual System ile dönüşüm ve menzil problemlerini, SOCAR CNG istasyonları ile de ula-şılabilirlik sıkıntısını ortadan kaldırı-yoruz. Geleceğin yakıtıyla bugünden kazandırıyoruz.

Page 44: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

44

Mart 2016

GÜNCELGÜNCEL

Sertrans Logistics ‘Yetkilendirilmiş Yükümlü’ belgesi aldı

Sertrans Logistics, gümrük işlemlerini kendi bünyesinde yaparak ihracatçının hayatını kolaylaştıracak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından verilen Yet-kilendirilmiş Yükümlü belgesi sayesinde Sertrans, gümrük işlemlerini bundan böyle kendi bünyesinde yapacak.

Sertrans, gümrük yükümlülük-lerini eksiksiz ve hatasız yerine getirmek, kayıt sistemi düzenli ve izlenebilir olmak, güvenlik ve iş ortaklığı yönetimi, risk yönetimi, mali yeterlilik, emniyet ve güven-lik standartları gibi pek çok üst düzey performans gerektiren kri-terleri yerine getirebilen firmalara verilen ‘Yetkilendirilmiş Yükümlü’ belgesini aldı. Yetkilendirilmiş Yü-kümlü belgesinin zaman tasarrufu sağlayarak ihracatçılara büyük avantajlar sağlayacağını belirten Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Keleş: “Uluslara-

rası tedarik zinciri yönetiminde 27 yıllık tecrübeye sahibiz. Yetki-lendirilmiş Yükümlü belgemiz ile tüm gümrük işlemlerimizi kendi bünyemizde güvenli ve hızlı bir şekilde tamamlayarak, bürok-ratik işlemleri en aza indirerek lojistik operasyonlarda çözüm ortaklarımıza zaman tasarrufu, maliyetlerinde iyileştirme ve hız sağlayacağız. Böylece, ihracatçı müşterilerimizin kendi rakiplerine göre bir adım daha önde olmaları-nı sağlayacağız” dedi.

İhracatçılarımızın dış pazarlardaki rekabet güçlerine destek oluyoruz 27 yıldır uluslararası taşıma ve lojis-tik hizmeti veren Sertrans’ın yerli ve yabancı gümrükler nezdindeki kurumsal itibarının çok yüksek olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Keleş, “Yıllardır yüksek kalitede ve uluslararası standartlarda hizmet veriyoruz. Yerli ve yabancı gümrükler nezdin-deki kurumsal itibarımız yanında, kapsamlı teminatla 2013 yılından beri bu alandaki hizmetlerimizi ve

güvenilirliğimizi daha da pekiştirmiş bulunuyoruz. Tüm bunlar, çözüm ortağı olduğumuz ihracatçılarımı-za maksimum destek vermemize imkan sağlıyor. Bugün, ihracat-çılarımızın en büyük kayıplarından biri gümrük işlemlerinde harcanan uzun sürelerdir. Lojistik hız gerek-tiriyor, kaybedilen zaman teslimat sürelerinin aksamasına, terminlerin uzamasına, müşteri kaybına ve hatta pazar kaybına kadar ihracat-çılarımıza büyük zarar veriyor. Biz, Yetkilendirilmiş Yükümlü belge-mizle yük kontrollerini kendimiz yapıyor, bürokrasi işlemlerini azal-tıyor ve tüm lojistik süreçleri kendi bünyemizde gerçekleştiriyoruz. İç gümrük idarelerine gitmeden, sıra beklemeden ihracatçılarımızın ürünlerini uluslararası piyasaya çok daha hızlı, ekonomik ve güvenli taşıyarak ihracatçılarımıza hız ve maliyet avantajı sağlıyoruz. Bu uygulamamız ile rekabetin en sert şekilde yaşandığı dış pazarlarda ihracatçılarımıza destek olmak, Türk ihracatçısının uluslararası are-nada rakiplerinden bir adım önde olmasına katkı sağlamak en büyük amacımız” dedi.

Soldan Sağa: Demet Çakmakçı / İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü - Şube Müdürü, Halil İbrahim Bozkuş / İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü, Murat Cömert / Sertrans Logistics iştirak şirketi Transer Genel Müdürü, Arzu Çilingir / Sertrans Logistics Satış ve Pazarlama Süreç Koordinatörü

Page 45: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

45

Mart 2016

Castrol Ford Team Türkiye’den Pirelli Fabrikası’na ziyaretPirelli İzmit Fabrikası’nı ziyaret eden Castrol Ford Team Türkiye ekibi, Türkiye ve Avrupa’daki parkurlarda kul-landıkları Asfalt rally lastikleri RK RKW ve N3, toprak rally lastikleri K ve KM’ler konusunda bilgi aldı. Pi-relli Motorsporları Araştırma Geliştir-me Direktörü Mauro Soatto tarafın-dan lastik performansı, yarış lastiği ve standart lastik üretimi arasındaki farklar, kazandırdıkları performans özellikleri, lastik kullanım şartları gibi ko-nularda verilen eğitime de katılan ekip, Soatto ev sahipliğinde motor sporları ve Formula 1 lastiklerinin üretil-diği bölümleri de ziyaret etti. Pirelli lastikleriyle 6 yıldır üst üste Türkiye Ralli Şampiyonu olan Cast-rol Ford Team Türkiye, geçen yıl da Avrupa Ralli Kupası’nı kazanan ilk Türk takımı olmuştu.

Page 46: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

46

Mart 2016

GÜNCEL

Türkiye’nin en büyük AdBlue üreticisi Polisan Kimya, Avrupa’ya yayılmayı hedefliyorPolisan Kimya’nın AdBlue, Antifriz ve Cam Suyu ürünlerini kapsayan Smart Solutions ürün ailesi büyüyor. 2010 yılından bu yana 85 bin ton satış miktarıyla Türkiye’nin en büyük AdBlue üreticisi olan Polisan Kimya, antifriz gamına ekle-diği “Ultraline Antifriz” ve “SuperCoolant Antifriz” ürünleriyle büyümesini sürdü-rüyor.

Polisan Kimya’nın zararlı egzoz gazla-rını su buharı ve zararsız azota dönüş-türen AdBlue, soğuk havalarda araç motorlarını soğutan suların donmasını engelleyen Antifriz ve araçların ön camlarını temizleme özelliğine sahip Cam Suyu ürünlerinin yer aldığı Smart Solutions ürün ailesi, yeni ürünleriyle büyüyor.

2010’dan bu yana en büyük AdBlue üreticisi ve satıcısıPolisan Kimya, kamyon, otobüs, iş makinelerinde ve hafif ticari araçlarda kullanılması zorunlu olarak zararlı egzoz gazlarını, su buharı ve zararsız azota dönüştürmek amacıyla kullanı-lan AdBlue ürününün 2010 yılından bu yana Türkiye’deki en büyük üretici ve satıcısı konumunda.

Erol Mizrahi: PolisanHellas ara-cılığıyla tüm Avrupa’ya yayılma-yı hedefliyoruzPolisan Holding CEO’su Erol Mizrahi konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Polisan Kimya’nın AdBlue satış miktarı yıllık 17 bin ton seviyesinde olup Türkiye’nin en büyük üreticisi konumundadır. Dünyanın dev otomobil üreticilerinin ve akaryakıt istasyonlarının tedarkçisi olmaktan gurur duyuyoruz. 2017 yılından itiba-ren tüm binek araçlarda da zorunlu olacak AdBlue kullanımı sayesinde daha temiz çevre ve yüzde 6’ya varan yakıt tasarrufu sağlanmaktadır. AdBlue ürünü dış pazarlardan da oldukça büyük beğeni kazanmış olup Bulgaristan ve Yunanistan’a ihracatı-mız başlamıştır. Yunanistan’daki iştira-kimiz PolisanHellas aracılığıyla tüm Avrupa’ya yayılmayı hedefliyoruz.”

Ultraline Antifriz ve SuperCoo-lant Antifriz büyük ilgi görüyorPolisan Kimya’nın üretim yelpazesin-deki bir diğer ürün ise Antifriz; 2015 yılı eylül ayında tüketicilerle buluşan Ultraline Antifriz ve SuperCoolant

Antifriz ürünleri, kısa zamanda yoğun talep gördü.

-30 Cam Suyu, her türlü hava şartında maksimum performans sağlıyorHer türlü hava ve yol koşullarında güçlü yayılma ve temizleme özelliği ile silecek performansını artıran ve net bir görüş kazandırarak güvenli bir sürüş sağlayan -30° Cam Suyu ise kış aya-rında araç sahiplerinin en çok ihtiyaç duyduğu ürün olarak öne çıkıyor.

Lojistik, işimizde son derece önemliPolisan Holding CEO’su Erol Mizrahi, lojistiğin gerek kendi sektörleri gerek-se de şirketleri için son derece önemli olduğunu ifade ederek, lojistiğin kendi işlerinde bir avantaj oluşturabildiğini söyledi. Mizrahi, firma olarak lojistik

partnere büyük önem verdiklerini be-lirterek lojistik iş süreçlerinin firmalar tarafından çok iyi etüt edildiğini söy-ledi. Artık dünya rekabet pazarında bir adım öne geçebilmek için sağlam bir lojistik partnere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Mizrahi, profesyonel çalışmaların ve şirketlerin her zaman sektörlere kazandırdığının altını özenle çizdi.

Page 47: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

47

Mart 2016

Hilaltrans’ın Yetkilendirilmiş Yükümlü ve İzinli Gönderici statüleri tescillendiLojistik sektörünün önde gelen kuruluşlarından Hilaltrans “Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO)” ve “İzinli Gönderici” statülerini tescillendi. Hilaltrans yetkililerinden Onur Dal, şirket olarak çok kıvançlı olduklarını ifade ederek; bu durumun çalışmalarına pozitif yansıyacağını vurguladı.

Lojistik sektörünün önde gelen kuru-luşlarından Hilaltrans “Yetkilendirilmiş Yükümlü (AEO)” ve “İzinli Gönderici” statülerini tescillendi. Hilaltrans yetkilile-rinden Onur Dal, “2013 yılında yürürlü-ğe giren Gümrük İşlemlerinin Kolaylaş-tırılması Yönetmeliği kapsamında 2014 yılında bulunduğumuz başvuru oldukça uzun bir aradan sonra neticelendi ve denetlemeden geçirilerek uygun görü-len statülerimiz tescillendi. Sonuca bu kadar uzun sürede varabilmiş olmamı-zın sebepleri malum. Tüm 2015 yılı bo-yunca değerlendirmeler askıya alınmıştı desek yanılmış olmayız sanıyorum. Fakat her şeyde bir hayır vardır. Biz de bu bekleme süresi zarfında iş süreçle-rimizi ve altyapı hazırlıklarımızı daha da geliştirerek sertifikalarımıza tam manası ile layık olmaya çalıştık. AEO, yani bizim mevzuatımızda geçtiği şekli ile Yetkilen-dirilmiş Yükümlü, yapılan incelemeler neticesinde yetkinliği ve güvenilirliği uygun görülen mali mükellef statüsünü ifade ediyor” dedi.

Uluslararası taşımacılık tarihimizde bir devrimDal, AEO’nun yetki ve imkan kısmına ilişkin şu bilgileri verdi: “Bu statüye uy-

gun görülen kuruluşlara devletimiz, bazı gümrük işlemlerinin doğrudan gözetimi altında olmaksızın mükel-lefin kendi gözetimi ve sorumluluğu altında yapılmasına imkan ve yetki tanıyor. Dış ticaret faaliyeti olan mü-teşebbisler için bu yetkiler İhracatta Yerinde Gümrükleme ve İthalatta Yerinde Gümrükleme, uluslararası nakliyeciler için ise İzinli Gönderici ve İzinli Alıcı şeklinde ikiye ayrılıyor. Uluslararası nakliyecilik kapsamın-da çok kısa özetleyerek açıklamak gerekirse, nakliyeci ihracat aracını bağlı bulunduğu gümrüğe kendi tesislerindeki özel bir sahada bekle-terek tamamen elektronik ortamda sunuyor. En fazla iki saat içerisinde sistemden alınan onayın akabinde aracını yine kendisi mühürlüyor ve doğrudan yurt dışına sevkini gerçek-leştiriyor. Benzetmek gerekirse kendi tesisi gümrüğün bir şubesiymiş, kendi görevli personeli de gümrüğün memuruymuş gibi işlemleri yürü-tüyor.” Bu sertifikayla birlikte bazı avantajlara sahip olduklarını ifade eden Dal, bu avantajların müşterilere yansıması hakkında şunları söyledi: “Müşterilerimize en başta sunaca-

ğımız katma değer hız olacaktır. Bilindiği gibi, vakit nakittir. Hız hangi müşteriye cazip gelmez ki? Uzunca bir zamandır hayatımıza girmiş olan sıfır stokla üretim düzeninda artık günler değil saatler dikkate alınır hale geldi. Müşterimize “yüklemenizi bir an önce bitirip beyannamenizi açın, aracımız hemen yola çıksın diyebilmek hem ona hem kendimize sunabileceğimiz katma değerle-rin en önde geleni olacaktır.” Bu uygulamanın sektör için son derece önemli olduğunu ifade eden Dal şunları söyledi: “Her ne kadar henüz emekleme aşamasında olsa da bu uygulamanın uluslararası taşımacılık tarihimizde bir devrim olduğu ger-çeği inkar edilemez. Bunu sahip-lenmek durumundayız. Sektörün katkısıyla henüz ham durumdaki bu uygulamalar gelişecek ve kısa sürede Avrupa ülkelerinde alışık olduğumuz kapsam ve akıcılığa kavuşacaktır. Bunun ötesinde sek-törün her bakımdan kalite standart-larını yükseltmesi için iyi bir rehber ve fırsat olduğunu düşünüyorum. Şunu samimiyetle söyleyebilirim ki, başvurudaki bilgi toplama amaçlı 100 küsür sorunun cevabını hakkıy-la verebilen ve bu cevapları günlük iş hayatında uygulamayı başarabilen bir firma, dünyada kendi ölçeğinde-ki her emsali ile her türlü rekabete hazır demektir.”

Page 48: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

48

Mart 2016

GÜNCEL

Rota planlamasını artık sanal zekalar yapıyorFilo yönetimi yeni teknolojiler sayesinde çok daha verimli hale geliyor. Türkiye’de bu uygulamanın öncülerinden logvrp, en az maliyetli, en kısa mesafeli, en verimli filo ve rota planını hesaplıyor, sunuyor. Filo planı ve rotalar bir insanın yapabileceğinden daha optimum ve verimli olması sayesinde yüzde 50’ye varan tasarruf imkanı sağlayabiliyor. Sistem temel olarak yazılım satın almak yerine web sayfası üzerinden kiralama mantığıyla çok düşük maliyetlerle çalış-ma imkanı sağlıyor.Sistemin yaratıcısı NetAkıl Bilişim Eğitim ve Danışmanlık Genel Müdürü Osman Özgür bizlere uygulama ile ilgili ayrın-tıları aktardı. “logvrp, rotaları ve araç filosunun görevlerini; dağıtım, sevkiyat ve toplama işleri en az maliyetli, en kısa mesafeli olacak şekilde planlayan web uygulaması ve web servisidir. Üstelik, zaman, yük tipi ve miktarı, araç hızı ve kapasitesi gibi kriterleri de dikkate alır.” diyen Osman Özgür, logvrp ile araçla-rın dağıtıma, sevkiyata veya toplama işlerine göndermeden önce, filo ve rota planlaması yaparak, müşterilerin sipariş-lerini, hizmetlerini tam zamanında, doğ-ru adrese, doğru miktarda, en az mali-yetle, ulaştırabileceğine değindi. Özgür, logvrp detaylı filo planı ile elde edilebile-cek verileri şu şekilde sıraladı: • Hangi araç ? • Hangi saatte, hangi lokasyonda olacak ? • Tahmini varış ve kalkış saatleri ne olacak? • Taşınacak olan şey varış noktasına en erken ve en geç ne zaman teslim edilecek? • Lokasyonlara hangi sırayla, hangi yollardan gidecek? • Hangi lokasyonda hangi işi yapacak? • Her bir lokasyonda ne kadar miktar ya da kişi alacak/bırakacak? • Tüm rota kaç kilometre, kaç saat/dakika sürecek? “Bir insanın saatlerce, günlerce çalışsa bile tüm bu sorulara yanıt verebilecek verimli bir filo planı oluşturması mümkün değil” diyen Özgür, “Mesafeler, süreler, yük miktarı, araç kapasitesi, zaman ve daha bir çok kısıt işin içine girince, iş çok daha karmaşık hale gelir. logvrp, filo operasyonunu, sizin için çok daha ko-lay, pratik, hızlı ve en verimli olacak şe-kilde planlar ve size sunar.” dedi. 1’den fazla aracı olan bile kullanabilir logvrp’yi birden fazla aracı olan ya da bir sefer-de 5 müşteriden fazlasına hizmet veren

herkesin kullanabileceğini ifade eden Osman Özgür, logvrp’den faydalana-rak verimliliğini artırabilecek firma ve sektörleri şöyle sıraladı: “Gıda dağıtım ve pazarlama firmaları (yiyecek ve içe-cek dağıtımı), kargo ve kurye firmaları, yolcu taşıma servisleri, personel ser-visleri, okul servisleri, ecza depoları ve kooperatifleri, satış ve pazarlama ekipleri, teknik servis, bakım ve onarım ekipleri, online mağazalar ve depolar, gazete, dergi, basılı yayın dağıtım fir-maları, taşımacılık ve nakliye firmaları, telekomünikasyon sektörü, beledi-yeler, çevre ve atık yönetimi firmaları, posta ve evrak dağıtım ve sağlık hiz-metleri sektörleri.”

Yüzde 50 tasarruf logvrp’yi kullanan lojistik araç filola-rının hangi avantajlara sahip olacağı konusunda detaylı bilgi veren Osman Özgür, “logvrp, en az maliyetli, en kısa mesafeli, en verimli filo ve rota planını hesaplar, bulur ve size sunar. Filonuz bu plana uygun çalıştığında, filo ope-rasyonlarınızın maliyetlerinde yüzde 50’ ye kadar tasarruf edebilirsiniz.” dedi. Uluslararası bir ürün logvrp’nin, 2010 yılında beta versiyon ile yayınla-nıp 2012’de ticari ürün olarak bu alan-da dünyadaki ilk bulut web yazılımla-rından biri olduğunu söyleyen Özgür, 2012’den bugüne ABD, İngiltere, Al-manya, İtalya, İspanya, İsviçre, Hindis-tan, Meksika, Ekvador, Brezilya başta olmak üzere tüm dünyada birçok ül-kede kullanılan, uluslararası seviyede bir ürün olduğunun altını çizdi.

Yazılım kiralıyorsunuz “Bulut bilişim teknolojisi ve SaaS (hiz-met olarak yazılım kiralama) yaklaşı-mına sahip, yani aylık/yıllık kiralama ile ödeme modeline dayalı Türkiye’deki ilk yazılımlardan biridir. 2011 yılında yeni-

likçi web ve mobil uygulama ve hizmetleri geliştirmek için kurulan NetAkıl firmasının geliştirdiği ve sunduğu bir yazılımdır.” di-yen Özgür, logvrp’nin en önemli özellik-lerinden birinin dünyada ilk ve tek olarak birden fazla alternatif rota planı sunması olduğunu söyledi. Özgür, lojistik sek-törüne yönelik diğer uygulama ve ya-zılımlarını şöyle anlattı: “NetAkıl, logvrp yazılımı ile entegre olarak çalışacak 3 yeni yazılım ürünü geliştirmek üzere çalışmalarına devam etmektedir. Bu yazılımlardan biri, planlama veya ope-rasyon uzmanları tarafından kullanılacak olan operasyon yönetim web uygula-ması. Siparişlerin, taleplerin, araçların, müşterilerin ve operasyonun yönetil-mesini, planlanmasını sağlar. logvrp’ye rota planlaması yaptırıp elde edilen rotaları sahadaki personelin mobil uy-gulamalarına aktararak rota ve görev bilgilerini sahadaki personele gönderir. Planlanan-gerçekleşen karşılaştırması yaparak yaşanan sorunlar, gecikme-ler, aksamalar doğrultusunda manuel veya otomatik olarak yeniden planla-ma sağlar. Diğer yazılım, akıllı telefon ve tabletler için mobil işgücü yazılımı. Sahadaki şoför, kurye, satış temsilcisi, teknik servis personeli gibi operasyonu gerçekleştiren kişilerin kullanacağı mobil uygulama. Operasyon yönetim uygula-masından gelen rota ve görev detayları-nı personele bildirir ve sahada persone-lin gerçekleştirdiği görevlerin durumu ve konumunu merkezi operasyon yönetim uygulamasına iletir. Personelin sahadaki GPS konumu ile birlikte personel görev-lerini (dağıtım teslimatı, satış, teknik hiz-met, gibi) yapıp yapmadığını, anlık prob-lemleri, işin yapıldığına dair ispat-onay mekanizmaları olan bir yazılım. 2016 yılı içinde sunulması hedeflenen bu yazılım-lar ile çok daha verimli, ölçülebilir, pratik, ucuz filo operasyon yönetimi ve daha fazla tasarruf sağlanacaktır.”

Page 49: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

49

Mart 2016

Güvenlik Michelin’den sorulur

Michelin, olumsuz koşullar altında bile yol, yaya ve yolcu güvenliğini sağlayarak güvenli sürüş bilincini oluşturacak ipuçları veriyor. Miche-lin, lastiksektöründe 100 yılı aşkın deneyimiyle, sürücülere performans, güvenlik, yakı ttasarrufu ve daya-nıklılık sunuyor. Michelin en büyük sorumluluk alanlarından bir iolan yol, yaya ve yolcu güvenliği sağlamak için ipuçlarını sıralıyor.

Fren mesafesine dikkat edinYollar, sağanak yağışlı havalarda kayganlaşır. Bu nedenle öncelikle hızınızı azaltarak önünüzdeki araç-larla aranızda belirli bir fren mesafesi bırakın. Kısa farlarınızı ve çevresel aydınlatmayı kullanmayı tercih edin. Özellikle ıslak zeminlerde fren me-safesi kuru zemine oranla daha da uzayacaktır. Fren mesafesinin daha da artmaması için fren esnasında te-kerleklerin kilitlenmesini engellemek adına kademeli olarak fren yapın.

Sisli havalarda kısa ve sis farlarınızı unutmayınSisli havalarda sürücüler en çok görüş mesafesinin azalmasından olumsuz yönde etkilenir. Bu nedenle öncelikle kısa farlarınızı, sis farlarınızı açın ve önünüzde seyreden araçlarla aranızda güvenli bir fren mesafesi bı-rakarak, hız sınırlarına uyun. Sollama yapmamaya özen gösterin.

Dikkatinizi yola odaklayınAyrıcarüzgarlıhavalardarüzgârınetkisiyleyolasavrulabilecekyayalarakarşıdikkatiniziyolaodaklayın. Tozgibimad-

deleriniçerigirmesiniengellemekama-cıylapencerelerinizikapatmayıunut-mayın.

Gece görüş mesafesini ışığa ve karanlığa göre ayarlayınGece aracınızı sürerken, gözlerinizin ışık ve karanlığa alışması zaman alabilir. Karşı yönden gelen araçlar-dan ve çevreden yansıyan ışıkların gözünüzü almaması için dikiz ayna-sının açısını değiştirin. Geceleri görüş mesafesi azaldığından aracınızın hızını azaltın.

Virajlarda su birikintilerine dikkat edinIslak yollarda meydana gelen kazala-rın yüzde 99’u, yolda az miktarda su birikintisi olduğunda meydana gelir. Küçük de olsa yolda gördüğünüz su birikintilerinde dikkat ielden bırak-mayın.

Ön ve arka tekerlekleri kontrol edinÖn tekerleklerde direksiyon hâkimiyetini kaybetmeniz durumun-da yol tutuşunu yeniden kazanabil-meniz için, gaz pedalından ayağınızı

çekerek hızı azaltmanız gerekir. Gerekiyorsa, tekerlekleri kilitlemeden fren pedalı üzerine hafifçe basın. Ar-kadan itişli bir araçta, arka tekerlekler yol tutuşunu yeniden kazanıncaya kadar ayağınızı gaz pedalından hafif-çe kaldırın. Daha sonra hızınızı tekrar kazanmak için hafifçe gaz pedalına basın. Hiçbir şekilde fren pedalına basmayın, çünkü fren arka tekerlek-lerin dengesizliğini artırır.

Michelin, Avrupa’nın en güçlü 10 markasından

biri seçildiYüzyılı aşkın sürede inşa ettiği marka kimliği ile dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, bağımsız marka itibarı araştırma kuruluşu Alman Best Brands tarafından Avrupa’nın en iyi 10 kurumsal

markası arasında gösterilerek “Best Brands” seçildi. Her yıl tüketiciler ile gerçekleştirilen çalışmalar sonucun-da belirlenen “Best Brands” araştır-masına bu yıl Avrupa çapında farklı

ülkelerden 5 bin tüketici katıldı. Satış hacmi, itibar ve pazar büyüklüğü

göz önünde bulundurularak toplam 58 markanın yer aldığı araştırmada en iyiler, GFK Araştırma Şirketi’ni

takibinde yapılanonline anket yoluyla belirlendi. Tüketici ile kurdukları em-pati sayesinde Avrupa’nın en iyi 10

markası arasında gösterilmekten çok büyük mutluluk duyduklarını belirten Michelin Türkiye Pazarlama Direk-törü Olivier Gros, “Michelin olarak, global anlamda tüketicilerimizi iyi anlayarak ürün ve hizmetler geliş-tiriyor, ihtiyaçlarına odaklanıyoruz.

Bu sayede dünya çapında Michelin marka itibarına önemli katkılar sun-duk. Best Brands’den aldığımız bu ödülde çabalarımızın doğru noktaya vardığını bizlere gösteriyoruz. Mic-helin Grup’un bir parçası olmaktan

büyük gurur duyuyoruz.” dedi.

Marka kimliği, bilinirliği ve tüketicileriyle kurduğu ilişki

sayesinde yüzyılı aşkın süredir dünyanın en iyi markaları ara-sında yer alan Michelin, Best

Brands tarafından “Avrupa’nın En İyi 10 Kurumsal Markası”

arasında gösterildi.

Page 50: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

50

Mart 2016

İFTARLOJİSTİK

Petrolde Arzı Dondurmak Düşen Fiyatlara Çözüm mü?Gümrük ve Ticaret Bakanlığı içerisinde son teknoloji kullanılarak inşa edilen Ko-muta Kontrol Merkezi faaliyete açıldı. Bu merkez sayesinde gümrük süreçleri ile güvenlik ve kaçakçılık risk unsurları 24 saat takip edilebilecek. Merkezin açılı-şını yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ilk olarak 2013 yılında faaliyete geçen merkezin, değişen teknolojiyle birlikte yenilenmesi ihtiyacının doğduğunu söyledi.

Arz fazlası problemiyle boğuşan petrolde değer kaybının geçtiğimiz yıldan bugüne yaklaşık yüzde 40’a ulaştığını görmekteyiz. 2016 yılına önemli petrol üreticileri Suudi Arabis-tan ve İran arasındaki politik gerilim ile başlayan petrol bu gerginlikten bir miktar güç bulsa da etkisinin kısa sürdüğünü gözlemledik. Geldiğimiz noktada jeopolitik gelişmelere tepkinin sınırlı kaldığı petrolde küresel talep yetersizliğinin ağırlıklı olarak fiyatlara yansıdığını söylemek yanlış olmaz. Ham petrolün son dönemde OPEC ve OPEC dışı önemli üreticilerin petrol üretimini belirli bir seviyede dondurul-ması üzerine yaptığı görüşmeler ve üretici ülkelerden gelen açıklamalar ile hareketlenmeye devam ediyor. Suudi Arabistan ve Rusya arasındaki görüşmeler ile başlayan süreçte arz fazlasına yönelik alınabilecek politika-lar petrolün yükselişini desteklese de sürecin tamamlanması bütün üretici-lerin katılımına bağlı olacak. Temkinli yükselişin arkasındaki ana etken ise İran ve ABD gibi potansiyel üreticilerin arzdaki sabitlemeye henüz katılmamış olması.

ABD üretimi azaltsa da, açığı İran kapatacakİran OPEC içerisindeki en büyük üreticilerden biri olmakla birlikte günlük üretimi 2,92 milyon varil/gün düzeyinde ve İran Petrol Bakanı açıklamalarına göre üretim 2016 yılının ilk yarısına kadar 500 bin varil daha artış gösterebilir. Bu da 2016 yılında düşmesi beklenen ABD üretiminin telafisini sağlayacak ve arz fazlası sü-recini devam ettirecektir. Uluslararası Enerji Ajansı raporuna göre ABD’de kaya petrolü üretimi günlük 600 bin varil kadar azalacak ki ABD Enerji Ba-

kanlığı da ortalamada 9,3 milyon varile yakın 2015 yılı üretiminin 2016 yılında 8,7 milyon varil/güne kadar azalmasını bekliyor. Küresel büyüme tahminleri-nin de aşağı yönlü revize edildiği son Dünya Bankası ve IMF raporları 2016 yılında güçlü talep artışı olmayacağını gösteriyor. Bu da petrol fiyatlarının nihai belirleyicisinin arz tarafı olacağını göste-riyor. Hem ABD Enerji Bakanlığı hem de Uluslararası Enerji Ajansı öngörülerinin dayandığı nokta da ABD’de düşen petrol fiyatları ile azalan enerji yatırımları. Düşen yatırımlar ABD’de bir önceki yıla göre sondaj kule sayısını yüzde 60 kadar düşmesine neden oldu.

ABD 2017’de 50 dolar seviyesini öngörüyor2000’li yılların başında sondaj faaliyet-lerinin yüzde 5’i kaya petrolü çıkarma yöntemini kullanırken, 2016 yılı başla-rında bu oran yüzde 80’lere ulaştı ve ABD’deki teknoloji yatırımlarının hızını gösterdi. Düşen fiyatlar ise kaya etkenin-deki sabit maliyetleri artırdığından 2016 yılı yatırımlarının ve dolayısıyla üretimin düşeceği beklentisi hakim görülmek-te. Bu bağlamda da kurumların fiyat beklentileri de yükseliyor. ABD Enerji

Page 51: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

51

Mart 2016

Bakanlığı “Kısa Vadeli Petrol Görünüm Raporunda” 2016 için fiyat tahminini 37,59 dolar olarak açıklarken, 2017 yılı tahmini ise 50 dolar olarak açıkladı. Uluslararası Enerji Ajansı ise yayımladığı raporunda 2016 yılı fiyat beklentisini 35 dolar açıklarken, düşen yatırımların ve azalacak stoklar ile birlikte petrol fiyatları-nın 2020 yılına kadar yeniden 80 dolara yükseleceğini belirtti. Cari görünümde OPEC içerisinde İran ve Irak haricinde üretimini artıracak potansiyel bir ülke yer almıyor. Petrol piyasası ilk olarak Mart ayı başında yapılacak arzı sabitleme görüşmelerini izleyecektir. İran’ın bu noktadaki kararı diğer üreticileri des-tekleyecek nitelikte olmayabilir. Bu da önümüzdeki süreçte petrol fiyatlarının kısa dönemde ABD ve İran’a uzun dönemde ise küresel talep ve küresel üretime odaklanacağını gösteriyor. Petrolde bu seviyelere nasıl gelindi?Küresel petrol arzında 2013-2016 döneminde yaklaşık yüzde 7,5 civarın-da bir artış meydana geldi. Arzdaki en anlamlı artış 2008 sonrası ABD’de yaşa-nan kaya petrolü devrimi nedeniyle ger-çekleşmiş olduğunu gördük. Konvansi-yonel olmayan yöntemlerle üretilen bu petrol sayesinde ABD, günlük üretimine 4 milyon ekstra varil eklendi. (O tarihteki küresel günlük arzın yaklaşık 75 milyon varil olduğu göz önüne alınırsa rakamın oldukça anlamlı olduğu daha rahat anlaşılabilir.) Ancak bu değişiklik 2014’e kadar, küresel gerilimler nedeniyle fiyat-larda ani ve majör bir değişikliğe neden olmadı. O tarihlerde Libya’da patlak veren iç savaş, Irak’taki DAEŞ oluşumu, İran’a uygulanan yaptırımlar arzın nor-male göre günlük 3 milyon varil kadar azalmasına neden oldu. Bu da fiyatlarda dengeyi sağlayan bir unsur oldu.Ancak 2014 ortalarında, Kanada ve ABD’de hızla yükselen üretim, fiyatları nihayet etkilemeye başladı. Bu tabloya Çin ve Almanya’da yaşanan ekonomik

yavaşlama, ABD’nin kaynak çeşitlen-dirmesi gibi talebi etkileyen faktörler de eklenince Temmuz 2014’te varil fiyatı 115 dolar olan petrol 80 dolarla seviyesine geriledi. Ancak bu sadece bir başlangıçtı.

20 dolar senaryosu gerçek olur mu?Varil fiyatı şu an için 31 dolar seviye-lerinde bulunan petrol yıl içerisinde en son 2003 yılında gördüğü 26 dolar seviyelerini test ederek yılın en düşük seviyelerini görmüştü. Petrol cephe-sindeki son gelişmelere baktığımızda üretim kotasının düşürülmesine yö-nelik çabaların sonuçsuz kalması du-rumunda emtiada düşüşlerin devam etmesi ve hatta 20 dolar seviyelerinin gündeme gelmesi kaçınılmaz olacak-tır. Nitekim, yıllar süren yaptırımların kaldırılmasının ardından İran’ın petrol ihracatını artırarak üretimi dondurma önerisini “gülünç” bulması ve son ola-rak Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali El-Naimi’nin üretimin dondurulmasını desteklediğini ancak, petrol üretimin-de kesinti olmayacağını söylemesi petrolde bu senaryonun gerçekleş-mesinin önünü açacak gibi görünü-yor. Kısa vadede teknik fiyatlamalara

baktığımızda ise, düşüş trendine devam eden petrolün 30 dolar seviyesi üzerinde tutunma çabası gösterdiğini görüyoruz. Bu seviye üzerinde kalınamaması duru-munda petrolde ilk olarak 29.36 desteği, bu seviyenin de aşağı yönlü geçilmesi durumunda en son 2003 yılında görülen 25 dolar seviyelerine doğru bir geri çekil-me görebiliriz.

Eski seviyeler hayal mi?Geçtiğimiz hafta OPEC üyesi ve OPEC üyesi olmayan petrol üreticileri konu-munda olan ülkelerin yaptıkları görüş-meler yakından takip edildi. Hatırlamak gerekirse, petrolün aşağı yönlü seyrinin en fazla etkisini hissettirdiği ülke Rusya ile OPEC’in bir araya geldiği görüşmede petrol üretimini kontrol altına alma an-lamında ilk adım atılarak üretimin Ocak seviyesinde dondurulması kararı alındı. İlk etapta görüşmeyi olumlu karşılayan piyasalar açıklanan karardan tatmin olmadı. Çünkü talebin yetersiz olduğu bir ortamda üretim kotasının dondurulması-nın petrol fiyatlarına olumlu bir yansıması olmayacağı beklentisi oluştu. OPEC ve Rusya görüşmesi sonrası gözler diğer önemli petrol üreticisi konumunda olan ülkelere çevrildi. Mart’ta apılacak görüşmelerin petrol üretimini dondur-ma konusunda nihai karara varılması bekleniyor. Beklenen kararın alınmasının ardından petrol fiyatlarında yukarı yönlü tepki alımları gözlenebilir. Ancak bu kararın piyasalar üzerindeki etkisi kalıcı çözüm olmadığı algısıyla kısa süreli olabilir. Teknik olarak incelediğimizde, 30 dolar seviyesi üzerinde petrol fiyatlarının kalıcı bir toparlanmaya işaret edebil-mesi için 35 dolar seviyesi üzerinde bir fiyatlama görülmesi gerekmektedir. Bu anlamda söz konusu seviyelerde fiyatla-malar gerçekleşmediği sürece petrolün eski seviyelerine yükselmesi şu an için mümkün görünmüyor.

Page 52: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

52

Mart 2016

LOJİSTİK

‘Ortadoğu, Küreselleşme ve Türkiye’ Antalya’da masaya yatırıldıTISİAD’ın katkılarıyla Antalya’da gerçekleşen konferansta konuşan Başkan Nevaf Kılıç, Irak’ta Türk ürünlerinin hayranlık uyandırdığını söyledi. Toros Üni-versitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer de, “Ortadoğu, dünyanın kalbidir. Dünyayı dizayn etmeye çalışanlar da bu sebeple ilk olarak kalpten başlıyor. Ortadoğu’da yaşanan karmaşa ve kaosun ana kaynağı budur” dedi.

Antalya ‘da bir dizi ziyaret gerçek-leştiren Türkiye-Irak Sanayici ve İşadamları Derneği (TISİAD) Başkanı Nevaf Kılıç ve yönetimi, etkinliklerini Ortadoğu, Küreselleşme, Türkiye ve Akdeniz Çanağı konulu konferansla sonlandırdı. Konferansta TISİ-AD Başkanı Nevaf Kılıç ve Toros Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Ahmet Özer konuşmacı olarak yer aldı. Antalya Ramada Plaza’da gerçekleştirilen konferansa Antalya iş dünyası ve STK’lar ilgi gösterdi.

Kılıç: Irak’ta Türk ürünlerine adeta hayranlık varKonferansta TISİAD’ın çalışmaları hakkında bilgi veren Başkan Nevaf Kılıç, Irak-Türkiye arasındaki ticari illişkileri anlattı. Türkiye iş dünyası için Irak’ın büyük önem arz ettiğini ifade eden Kılıç, “Bugünkü veri-lere baktığınızda Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke Almanya. Almanya’nın hemen arkasından Irak geliyor. Bizim için bu kadar önemli bir ülkeyle ticari ilişkilerin geliştiril-mesi için TISİAD olarak yoğun çaba sarf ediyoruz” dedi. Irak’ta Türk firmalarının ürünlerine tüketicilerin yoğun ilgisinin olduğunu belirten Kılıç konuşmasını şöye sürdürdü:

“Kuzey Irak’ta bir alışveriş merkezi-ne giriyorsunuz, sanki Mersin ya da Antalya’da bir AVM geziyorsunuz. Yüzde 80’i Türk firması ya da Türk ürünleri. Hani 90’lı yıllarda bizlerin Amerikan mallarına olan düşkün-lüğümüz gibi Iraklılar’da da şimdi Türk malları düşkünlüğü var. Bu durumdan Türk firmalarının daha da fazla faydalanması gerektiği inanıyorum.”

Özer: Türkiye’nin acilen demokratikleşmesi lazımTSİAD Başkanı Nevaf Kılıç’tan sonra konuşan Toıros Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer

de Ortadoğu’da yaşanan savaş or-tamını ve bu ortamın Türkiye’ye et-kilerini değerlendirdi. Ortadoğu’nun dünyanın varoluşundan bu yana en cazip bölgelerden olduğunu ifade eden Özer, “Ortadoğu, dünyanın kalbidir. Dünyayı dizayn etmeye çalışanlar da bu sebeple ilk olarak kalpten başlıyor. Küreselleşme, yeni dünya düzeni çerçevesinde dünyayı dizayn etmek isteyenler bu sebeple opaerasyona kalpten yani Ortadoğu’dan başlıyor” dedi. Ortadoğu’nun dünya enerji kay-naklarının yüzde 65’inin üzerinde oturduğunu kaydeden Ahmet Özer, bu açıdan da Ortadoğu’nun önemli olduğunu belirtti. Türkiye’nin dış politikasını da de-ğerlendiren Özer şunları kaydetti: “Komşularımızla gerginlik iyi değil. Türkiye nasıl bir yol ayrımında? Ya demokratik devlet olacak ya da 3. dünya ülkelerinin yanına savrula-cak, yani otokratikleşecek. Türkiye; Suriye ve Kürt politiklarını gözden geçirmelidir. Hızla demokratik dev-let formuna gelmelidir. Bu ülkenin ne kadar çok demokrasiye, ne çok adalete ve eşitliğe ve özgürlüğe ihtiyacı var. Bu kavramları kavram olmaktan öteye görürmenin, bunla-rı kuru hamasetin objesi olmaktan

Page 53: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

53

Mart 2016

çıkarmanın önemi ne büyük. Bir yolu olmalı bunun, ama nasıl? Elbet-te önce barış ve demokrasi olmalı. Barış olmadan demokrasi demok-rasi olmadan barış olmaz. İkisi bir madalyonun iki yüzü gibiridir, biri olmadan diğeri olmayacağına göre eş zamanlı bu inşaa süreci yürümeli, sonra eşitlik, özgürlük ve adaletle taçlanabilir.”

Antalya OSB’den TISİAD’a büyük ilgi Antalya temaslarını sürdüren TISİAD heyetine Organize Sanayi Bölgesi yönetiminden işbirliği çağ-rısı geldi. Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “Irak pazarına sizlerin desteğiyle sağ-lam girelim” dedi.Merkezi Mersin’de bulunan ve yük-lendiği misyon itibariyle Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşların-dan olarak gösterilen Türkiye-Irak Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TISİAD) Yönetim Kurulu Başka-nı Nevaf Kılıç ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti. Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar ev sahipliğinde gerçekleşen ziya-rette Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih İncir, Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yayla, Bölge Müdürü İlhan Metin ve Bölge sana-yicilerinden temsilciler de yer aldı.

Sorunlar masaya yatırıldıOldukça samimi bir ortamda ger-çekleşen görüşmenin ana gündem maddesini, Bölge sanayicisinin Irak’a yaptığı ihracat sırasında karşılaştıkları sorunlar oluşturdu. Antalya OSB Başkanı Ali Ba-har, geçmiş dönemlerde Bölge

sanayicisinin Irak’ta yaşadığı sorunlardan örnekler vererek, bu sorunların aşılmasında TISİAD Başkanı Kılıç’tan destek istedi. Antalya OSB’nin bundan sonraki süreçte TISİAD ile tam bir işbirliği içerisinde olması için gerekli her tür adımın atılacağını vurgulayan Bahar, “Bu ziyaretlerin havada kalmaması lazım. İlişkilerimizi geliştirmeli ve bu tanışmalar güzel ve olumlu şeylere vesile olmalı. Amacımız ticaret ve Antalyalı sa-nayiciler olarak boşa harcayaca-ğımız bir dakika bile yok. Biz her alanda TISİAD’a destek olmak, TISİAD’ın da her durumda sanayi-cimize yardımcı olduğunu görmek isteriz. Sanayicimizin Irak pazarın-da yaşadığı sorunlar nedeniyle bir takım kayıpları oluştu ve kayıp-larını gerek bizim yardımlarımız gerekse kendi marifetiyle gider-meye çalıştıysa da zaman zaman başarılı olamadı. Eğer sanayicimiz bu sorunların üstesinden gelemez ise maalesef emeği ve sermayesi yok oluyor. Bundan sonra yaşa-nacak bu gibi durumlarda bu gün temelini attığımız dostluk bağının

sanayicilerimize fayda olarak geri dönmesi bizlerin en büyük temen-nisidir” dedi.

Karşılıklı destek sözüAntalya’da bir temsilcilik açtıklarını belirten TISİAD Başkanı Kılıç, Baş-kan Bahar’ın dile getirdiği sorun-ların çözümü için gerekli adımları atacaklarını söyledi. İki ülke adına önemli sorumlulukları üstlendik-lerini aktaran Kılıç, “Irak’ta Türk mallarına karşı büyük bir ilgi ve sempati var. Türk ürünleri Irak’ta kalitesini kanıtladı ve Irak halkının ilk tercihleri arasına girdi. İşbirliği-mizin artması hepimiz için fayda sağlayacaktır. Her konuda sizlerin hizmetin olacağımızı özellikle be-lirtmek isterim” şeklinde konuştu. Toplantı sonunda TISİAD yönetimi Başkan Ali Bahar ve Bölge Müdü-rü İlhan Metin’e plaket takdim etti.

TISİAD, Antalya OSİAD’ı da ziyaret ettiTISİAD heyeti daha sonra Antalya Organize Sanayici ve İşadamları Derneğini ziyaret etti. Dernek Baş-kanı Ahmet Kasapoğlu ile görüşen ve taleplerini dinleyen TISİAD Baş-kanı Nevaf Kılıç, firma temsilcilerine, “TISİAD’ı Irak’taki güvenli dostunuz olarak görün. Bizler Irak’taki her türlü sorununuzu, sıkıntınızı çözmek için varız. Irak temsilcilerimiz Türk işadamlarına gerek bürokratik ge-rekse de piyasa araştırmalarıyla des-tek oluyorlar. Irak bizler için önemli ve daha da büyütülmesi gereken bir pazar. Bu pazardan siz Antalyalı ih-racatçıların sağlıklı, kazançlı ve daha da fazla yararlanmasını arzu ediyo-ruz” diye konuştu. TISİAD Heyeti Antalya OSİAD ziyaretinin ardından Irak’a ihracat yapan Antalya OSB’de bulunan firmaları gezdi.

Page 54: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

54

Mart 2016

KISALAR

Wabco, Daimler’e MAXX kaliperleri teslim etmeye başladıWabco, Daimler AG’nin mevcut ağır hizmet tipi kamyonları için Endüstri Lideri MAXX® Havalı Disk Freni (kaliper) teslimine başladı. Wabco, pazardaki en hafif havalı disk fren olan ürünlerini tedarik ediyor.Ticari araçların güvenliğini, verimliliğini ve bağlantısını geliştiren teknolojilerin öncü küresel tedarikçisi olan Wabco, altı ton üzerindeki kamyonların dünyadaki lider üre-ticisi olan Daimler AG’ye, MAXX havalı disk frenlerini teslim etmeye başladı. Daimler AG, Avrupa pazarı için, pazar lideri Actros®, Antos®, ve Arocs® modelleri dahil olarak mevcut ağır hizmet kamyon platformlarında Wabco’nun yüksek performanslı tek piston-lu havalı disk frenlerini kullanacak.Wabco, Daimler AG firmasına ağır hizmet araçları için pazardaki en hafif havalı disk fren olan ürünlerini tedarik ediyor.Bu paket, şirketin yeniliği olan ön aks üzerinde MAXX® 22 ADB ve arka aksta Wabco’nun yeni MAXX® 22L ADB mode-lini içeriyor. Wabco’nun MAXX 22L modeli MAXX 22 ADB modelinin başka bir çeşidi olup, ön akslardaki havalı disk frenlerine göre arkada daha az fren torku gerekti-ren daha optimize bir arka aks tasarımına olanak sağlıyor. Üstün mühendisliği ve küçük boyutları ile Wabco’nun MAXX 22L modeli, ticari araçlar için sektördeki en hafif ve en yüksek performansa sahip tekli piston havalı disk frenleri olarak kendini ispatla-mış olan MAXX 22 ADB modelinden bile yüzde 7 daha hafif. Wabco Yönetim Kurulu

Başkanı ve CEO’su JAcques Esculier, “Daimler’in mevcut hizmet kamyon platformlarına ileri fren yeteneği ve mükemmel saha güvenilirliğine ulaşmak için Wabco’nun endüstrinin öncüsü MAXX® 22 tekli piston havalı disk frenlerini benimsemesinden çok mutlu olduk. Bu önemli tedarik anlaşması aynı zamanda sektör lideri tarafından kulla-nılan Wabco teknolojilerinin yelpazesini genişletmektedir.” dedi. WABCO’nun kendini ispatlamış tekli piston tasarımı, pazarda mevcut olan diğer havalı disk frenleri ile karşılaştırıldığında yaklaşık

yüzde 25 daha az sayıda parça içeri-yor. Wabco MAXX ADB ayrıca, bakım maliyetlerini azaltırken güvenilirliği geliştirmeye yardımcı olan ve değişti-rilebilen “tak ve kullan” aşınma sensör teknolojisini içermektedir. Buna ek olarak, Wabco’nun çift yönlü ayar dü-zeni fren balatasında dengeli aşınma sağlıyor. 2012 yılından beri, Wabco seri üretim için Kuzey Amerika Daim-ler Kamyonlarına MAXXUS havalı disk frenleri tedarik etmektedir. MAXXUS ADB ayrıca WABCO’nun MAXX® tekli piston teknolojisine dayanıyor.

Scania 2 ayrı firmaya 18 araç teslim etti2016 yılına hızlı giren Scania’nın teslimat-ları devam ediyor. Türkiye geneline LPG dağıtımı gerçekleştiren Yurtpet ve hafriyat hizmetleri veren Başaran İnşaat,filolarını Scania ile güçlendirdi.Yeni araçlarını Doğuş Otomotiv Scania Gebze Servis’ten, Scania Satış Müdürü Tunç Gömeçli’den teslim alan Yurtpet Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gümüş, araç filolarının 50’si Scania olmak üzere 60 araçtan oluştuğunu belirterek “Firmamız ku-rulduğu günden bu yana Scania kullanıyor. Bugün de filomuza 15 yeni Scania daha katıyoruz. Türkiye geneline dağılmış 400 bayimiz bulunuyor. Özellikle yakıt tasarrufu konusu, performansı, servis maliyetleri, araçlarla sürekli uzun yol yapıldığı için ön planda tutuluyor. Ancak bunun yanında konfor da bir diğer önemli kriter. Scania’yı tüm bu özellikleri bir arada sunduğu için

tercih ediyoruz” dedi.İstanbul bölgesinde hafriyat ve mıcır taşımacılığı gerçekleştiren Başaran İnşaat 3 adet Scania G400 LA çekici satın aldı. Başaran İnşaat Hafriyat Genel Müdürü Cengiz Coşkun, yeni araçlarını Şile’de düzenlenen törenle Scania Satış Müdürü Tunç Gömeçli’den teslim aldı. Cengiz Coşkun, filolarında 12 adet Scania olduğunu belirtti. Coskun “Hafriyat taşımacılığı ağırlıklı çalışı-yoruz. Ancak aynı zamanda mıcır sevkiyatı da yapıyoruz. Ağırlıklı olarak Anadolu Yakası’nda Şile ve çevresin-de taşımacılık yapıyoruz. Scania’nın sunduğu konfor bizim için ön plana çıkıyor. Aracın sunduğu konfor ne kadar iyi olursa, iş performansı da o kadar artıyor. Otomatik vites sürüş

konforunu en üst noktaya çıkartıyor. Bazen ben de çıkıp kullanıyorum. Ayrıca bakım aralıklarında, yakıt tüketiminde de üstün tasarruf sağlıyor ve işletme giderlerimizin düşmesine katkıda bulu-nuyor. Scania ile işlerimizi büyütmeyi ve öncelikle Marmara Bölgesine yayılmak istiyoruz” dedi.

Page 55: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

55

Mart 2016

Brisa, 2015 yılsonu finansal sonuçlarını açıkladı: Brisa’nın 2015 cirosu 1.802 milyon TLTürkiye lastik pazarı lideri Brisa, 2015 yılında net kâr, brüt kâr, FAVÖK ve faaliyet kârını artırdı. Buna göre, 2015 yılında şirketin satış geliri 1.802 milyon TL olurken, net dönem kârı 192 milyon TL olarak gerçekleşti. Brisa, Ocak-Aralık 2015 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre satış gelirini yüzde 6,4 artışla 1 milyar 802 milyon TL’ye çıkardı. Şirketin aynı dönemde esas faaliyet kârı yüzde 10 artarak 291 milyona yükselirken, net dönem kârı yüzde 3 artışla 192 milyon TL olarak gerçekleşti. 2015 yılı finansal sonuç-larına ilişkin değerlendirmede bulunan Brisa Genel Müdürü Yiğit Gürçay, “2015 yılının zorlu koşullarına rağmen, Brisa olarak sektör liderliğimizi koruduk. Toplam satış gelirlerimizi bir önceki yıla göre yüzde 6,4 artırarak 1.802 milyon TL’ye çıkardık. Ciro artışının olumlu etkisi kârlılık artışı ile desteklenerek, brüt kâr seviyesinde geçen yıla göre yüzde 15,2 artış elde ettik. Brüt kârlılık oranı da 2015 yılında yüzde 31,2 ile geçen yılın 2,4 puan üzerinde gerçekleşti. Bu olumlu gerçekleşme FAVÖK seviyesin-de de devam ederek, geçen yıla göre sağlanan yüzde 7,2 oranında artış ile 352 milyon TL’lik büyüklüğe ulaştı” dedi.

Brisa’nın yatırımları milyar doları geçtiGürçay 2015 yılının ihracat ve yatırım açısından da önemli bir yıl olduğunu belirterek şu noktaların altını çizdi: “2015 yılı haziran ayından itibaren Lassa’nın uluslararası yolculuğunda dev adımlar atarak, faaliyetlerimizin iş sonuçlarına katkılarını görmeye başladık. Hem FC Barcelona ile bir iş birliğine imza attık hem de Lassa’nın İspanya’daki 41’inci mağazasını açtık. Lassa markamızın ihracatı adetsel olarak yüzde 5 oranında büyüdü. Yılsonu itibarıyla Lassa, 70’e yakın ülkede 130’un üzerinde tabelalı satış noktasıyla araç sahipleriyle buluştu. 2015 yılı Brisa olarak yatırımlarımız açısından da önemli bir yıl oldu. Brisa olarak, yıl içinde 108 milyon ABD Doları tutarında yatırım hedefimizi gerçekleştir-dik. Şirketimizin kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiğimizfabrika yatırım tutarı 1 milyar ABD Doları geçti. Bu yatırımın 307 milyon dolar kısmını son 5 yılda İzmit üretim tesislerimizde hayata geçir-dik. İzmit tesislerimizde yenileme yatırım-larımız devam ederken 300 milyon ABD

Doları başlangıç yatırımıyla, 2018 yılında devreye almayı hedeflediğimiz binek ve hafif ticari araç lastik üretimi yapacak Aksaray fabrikamızın yatırımı tüm hızıyla devam ediyor. Yeni tesisimiz ile 2018 yılında, toplam üretim kapasitemizi yüzde 30 artırmayı hedefliyoruz.”

Brisa’dan 108.1 milyon dolarlık yatırım

Brisa, 2015 yılında fabrika modernizas-yon ve kapasite artırımı çalışmaları ve

diğer birimler için yapılan yatırımlarla bir-likte 108,1 milyon dolar tutarında yatırım gerçekleştirdi. Bu miktarın 48,3 milyon dolarlık kısmı İzmit fabrikasının yenilen-me, modernizasyon ve kapasite arttırım yatırımlarında kullanıldı. Aynı dönemde İzmit fabrikası hariç yatırım miktarı 19 milyon dolar oldu. Ayrıca Aksaray’da

kurulacak ikinci fabrika için 2015 yılında 40,8 milyon dolarlık yatırım harcaması

yapıldı.

Brisa 2015 yılını böyle geçirdi:-Brisa 2015’te 108 milyon ABD dolarlık yatırım hedefini gerçekleştirdi. Kurulduğu 1988 yılından bu yana gerçekleştirilen fabrika yatırımlarının toplam tutarı 1 milyar doları geçti.-İzmit’teki üretim tesislerine ek olarak, Aksaray OSB’de yer alan ikinci fabrikası için yatırımlarına devam etti. -Dünyada dolgu lastiklerin üretim merke-zi olarak kabul edilen Sri Lanka’da üreti-len, yüksek hareket kabiliyeti, uzun ömrü ve dayanıklılığıyla ön plana çıkan Kinesis dolgu forklift lastikleri pazara sunuldu. -Binaları depremden koruyan Bridgestone’un 1980 yılında kauçuk

ve metal hammaddelerden üstün teknoloji ile üretimine başladığı, Brid-gestone sismik izolatörleri Türkiye pazarına sunuldu.-Energizer’in yeni Start-Stop aküleri Brisa garantisiyle Türkiye’de. Start-Stop teknolojisi ile üretilen yeni nesil araçlara uyumlu yeni Energizer Start-Stop aküleri Türkiye’de satışa sunuldu. Start-Stop teknolojisiyle üretilen araçlarda yüzde 6 ila yüzde 12 arasında yakıt tasarrufu sağlayabi-len Start-Stop aküler, ayrıca CO2e-misyonunu da aynı oranda azaltarak kısa sürede araç için gerekli olan enerjiyi depoluyor.-FC Barcelona Global Resmi Lastik Partneri Lassa oldu. 70’e yakın ülkede araç sahipleri ve sürücülerle buluşan Lassa markası, küresel marka olma yolculuğunda dünyanın en başarılı spor kulüplerinden FC Barcelona ile işbirliğine imza attı. 4 sezonluk dönemi kapsayan ve Hazi-ran 2015’te yürürlüğe giren anlaşma kapsamında kulübün basketbol, hentbol, futsal ve tekerlekli paten hokeyi takımlarının resmi isimleri “FC Barcelona Lassa” olarak kullanılıyor. -Solar Impulse, Büyük Okyanus’u yalnızca güneş enerjisi ile geçerek rekor kırdı. Türkiye’den sadece Brisa’nın partneri olduğu SolarImpul-se, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına dikkat çekmek ve bu alanda çığır açmak üzere 9 Mart’ta Abu Dabi’den havalanarak, tek bir damla fosil yakıt kullanmadan, yalnızca güneş enerjisi ile Pasifik Okyanusu’nu geçmeyi başardı.

Page 56: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

56

Mart 2016

LOJİSTİK

İki yaka 3. kez birleşti

Page 57: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

57

Mart 2016

Yavuz Sultan Selim Köprüsü 9 metrelik son tabliye ile boğazın iki yakasını üçüncü kez birleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılamaz denilen bu projeyi yaparak Türkiye’ye yakışan bir hizmeti yerine getirdiklerini vurguladı. Başba-kan Davutoğlu da bu projede emeği geçen herkese teşekkürü bir borç bildik-lerini ifade etti.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde son tabliyenin yerleştirilmesiyle Anado-

lu ve Avrupa yakası üçüncü kez birleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ulaştırma, Denizci-lik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın katıldığı törenle konulan son tabliyenin kaynağı yapıldı. 9 metrelik son tabliyenin yerleştiril-mesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başba-kan Ahmet Davutoğlu 3. köprüde yürüdü. Son tabliyenin yerleştirilme-siyle birlikte İstanbul Boğazı’nda iki yaka üçüncü kez birleşti.

Devletin zirvesi açılış töreninde bir araya geldiKöprünün açılış törenine devle-tin zirvesi katıldı. Köprünün tam ortasında gerçekleştirilen tören-de, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatmagül Demet Sarı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Kara-yolları Genel Müdürü İsmail Kartal da hazır bulundu.

3. KÖPRü’DE TARİHİ GüN

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu 3.

Köprü’nün üzerinde yürüyüş yaptı... İnşaatın sonuna geli-nen 3. köprünün son tabliye-si Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun

katılımıyla yerleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yıldız diyebileceğim projeErdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde son tabliyenin yerleş-tirilmesi töreninde yaptığı konuş-mada, heyecan dolu oldukları bir günde, özellikle de Dünya Kadın-lar Günü’nün hemen öncesinde İstanbul için “yıldız” diyebilecekleri projenin son tabliyesini koyma-nın onurunu yaşadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 Mayıs 2013’te temeli attıkları gün birilerinin “Olmaz canım” dediklerini anım-satarak, şöyle konuştu: “Hele hele Gezi olayları başladığı zaman ‘İşte bu iki tane beton yığınıyla kalır’ di-yorlardı. Bunlar yazıldı, çizildi, hatta hatta buralara kadar zahmet edip geldiler, denizde gösteriler yaptılar.

Ama onlar onu yaparken biz dedik ki ‘hayır.’ Biz bunları birleştireceğiz. Avrupa ile Asya’yı Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile birleştireceğiz ve bu bizim dünyaya en önemli mesajımız olacak. İşte hemen sağ tarafımız Karadeniz ve boğazdayız, Marmara’ya açılıyoruz. Böyle bir yerde ancak büyük düşünenler bu tür büyük projeleri gerçekleştirirler ve bizler de bu yola böyle çıktık.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada son tabliyenin kaynağını atacak-larını kaydederek, süratle ağustos ayının hazırlıklarının içerisine gire-ceklerini söyledi.

Erdoğan, işçilere ikramiye için pazarlık yaptı düğün sözü verdiCumhurbaşkanı Erdoğan, köprü inşaatının yapımcı şirketlerinden IC İçtaş’ın Yönetim Kurulu İbrahim Çeçen ile işçilere ikramiye verilmesi konusunda canlı yayında pazarlık yaptı. Erdoğan, Çeçen’den işçilere işlerini teslim etmelerinin sonrasın-da 3’er bin lira ikramiye sözü aldı. İşlerini erken bitirenlere de verilece-ğini belirtti. Cumhurbaşkanı ayrıca, köprünün açılışısında işçilerden evlenmek istenyenlere de düğün sözü verdi. Bu projede toplam 6 bin 500 işçi çalıştı.

Avrasya Tüneli de tamamlanıyorCumhurbaşkanı Erdoğan ko-nuşmasında şunlara yer verdi: “Gerek Marmaray projesinde başarı, şu ana kadar 130 milyon yolcu Marmaray’dan geçmiş bulunuyor. Avrasya Tüneli de ta-mamlanıyor. Onun bitişi de bu yıl sonu olacak. Böylece artık bizim Avrupa Asya arasında gidiş-geliş-lerimizde bir rahatlama meydana gelecek. Bir de Körfez geçişiyle ilgili İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indiren proje dev proje-dir. Oradaki köprü aynı şekilde hızla devam ediyor. Onun da bu ay sonu birleştiğini bakanımız söylüyor. Bütün bunlar Başbaka-nımızın ifade ettiği gibi gönülleri birleştirmenin ötesinde

Page 58: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

58

Mart 2016

GÜNCEL

bize olayları düşünürken hem işin ekonomik boyutunu düşünüyoruz. Bütün nakliye olaylarındaki ma-liyetlerin düşüşü, bir diğer yan-dan kaza risklerini ciddi manada düşürüyoruz. Çünkü tarihimizdeki trafik kazalarındaki durumları dü-şünün. Bütün bunlarla biz her şey insan için demiştik. Önce insan demiştik. Hamdolsun artık bunları teker teker gerçekleştirmenin bahtiyarlığı içerisindeyiz. Bugün son tabliyenin kaynağını atacağız. Süratle Ağustos ayının hazırlıkla-rının içerisine hep beraber girmiş olacağız. Ben emeği geçen gerek başbakanımız, bakanlarımız, mimar, mühendis, işçi, yüklenici firmaların bu işi sıkı tutuşundaki gayretine özellikle şahsım milletim adına çok çok teşekkür ediyorum, Allah kendilerinden razı olsun diyorum. Çekeceğimiz besmele ile bu kaynak hayırrlısı olsun diliyo-rum.”

Başbakan Davutoğlu: Kıtaları sadece 3. köprü ile değil gönül köprüleriyle birleştiriyoruzDavutoğlu, Instagram hesabından Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün son tabliyesinin konulması törenin-den bir fotoğraf paylaştı. Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile köprünün üstün-de yürüdüğü anın yer aldığı fotoğ-rafın yanına şunları yazdı: “Tarihe Asya ile Avrupa arasındaki büyük yolculuğuyla mührünü vuran mille-timiz kendi mühendisleriyle kendi işçileriyle kendi el emeği ve zihin bereketiyle bir kez daha iki kıtaya mührünü vuruyor. Kıtaları sadece 3. köprü ile değil gönül köprüleriyle birleştiriyoruz.”

Altı kez iki kıtayı birleştirmiş olacak, araçlar transit geçecekBaşbakan Davutoğlu Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile ilgili olarak şunları söyledi: “Bugün bir gurur tablo-suyla karşı karşıyayız. Bu projelere öncülük eden sayın Cumhurbaşka-nımıza milletimiz adına teşekkürü borç biliyorum. İstanbul için tarihi bir gün. Aziz İstanbul bu köprüyle birlikte üzerindeki önemli yükler-den birisini atmış olacak. Böylece

İstanbul yeryüzünün üstünde üç köprüyle, yerin altında Avrasya, Marmaray ve ayrıca Melen’i dahil edersek altı kez iki kıtayı birleştirmiş olacak. Ülkemiz için bir iftihar pro-jesi. Bu yatırımlara ara vermeden iskikrar içinde sürdüren tek ülke Türkiye. Dünya çapında gerçek-leştirdiği projelerle, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’yle dünya günde-mine pozitif bir şekilde bir kez daha damgasını vuruyor. Birileri tahrip ederken biz inşa ediyoruz. İnşallah yepyeni projelerle Cumhuriyetimizin 100. yılına gururla, vakarla girece-ğiz. Asya ile Avrupa’yı birleştiren dünya ölçeğinde bir ilk niteliği taşıyan köprüden bahsediyoruz. Bizim milletimizde Asya ile Avrupa arasında yay gibi gerilen büyük devletleri kurmuş tarihe mührünü vurmuş bir millet. Milletimiz bugün kendi mühendisi, işçileriyle bir kez daha iki kıtaya mührünü vuruyor. Allah bu mührü daim eylesin. Bu köprüden geçen her yolcunun inşallah menzile sağlık ve huzurla ulaşmasını temenni ediyoruz.” Başbakan Davutoğlu, “İstanbul yerin altından ve üstünden, 6 kez iki kıtayı bağlayan şehir olacak. Ülkemiz için iftihar projesi... Bu son parçayla gönülleri de birleştiriyoruz” dedi. “ Tarihi dokuya ve İstanbul’un merkezi hattına herhangi bir trafik yükü olmadan transit geçecek araçlar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kullanarak, yollarına devam edecek” diyen Davutoğ-lu, “Böylece İstanbul yeryüzünün üstünde üç köprü, yerin altında da Avrasya, Marmaray tünelleri ile Me-len projesini de dahil edersek 6 kez 2 kıtayı birleştiren bir şehir olacak.

CUMHURBAŞKANI ERDOğAN’DAN KÖPRü

İŞÇİLERİNE MüjDECumhurbaşkanı Erdoğan,

köprü işçilerine müjde verdi. Her çalışan işçiye 3 bin lira ikramiye verilmesi

yönünde talimat verdi. İşçiler Erdoğan’ı coşkulu bir şekilde alkışlayarak

teşekkür etti.

Page 59: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

59

Mart 2016

Bu gelecek nesiller açısından önemli bir proje. Ülkemiz için de bir iftihar projesi” dedi.

Binali Yıldırım: Köprümüz gün sayıyorUlaştırma, Denizcilik ve Haberleş-me Bakanı Binali Yıldırım, “Sayın Cumhurbaşkanım dünyanın gıpta ile izlediği büyük projeleri birer birer gerçekleştiriyoruz. İşte Yavuz Sultan Selim de bu projelerden bir tanesi. 3 yıldan kısa sürede dünyada tamam-lanan başka bir köprü yok. Bir güzel yanı da birinci ve ikinci köprüyü yabancılar yaptı, Türk müteahhitleri taşerondu. Bu köprüde ana yükle-niciler Türk, taşeronlar yabancı. O zaman Japonlar, İngilizler, Koreliler yapardı biz onlara hizmet ederdik, şimdi Türk yükleniciler yapıyor onlar da alt yüklenici olarak hizmet veriyor. Bu da Türkiye’nin yol aldığı mesafeyi gösteriyor. Köprümüz gün sayıyor, İnşallah Ağustos ayının sonunda açılışını yapacağız, hayırlı uğurlu olsun” dedi.

Benzeri yok Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da Cumhuriyet tarihinin en önemli altyapı projeleri arasında gösterilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün birleştirme töreninde yaptığı konuş-mada, “Tabliye genişliği dünyada

en geniş asma köprü... Yaklaşık 60 metre. 10 şerit var. Üzerinden de-miryolu geçen bu kadar açıklıkta ilk asma köprü olma özelliği var. Bir ilk olma özelliği daha var, 3 yıldan kısa sürede dünyada tamamlanan başka bir köprü yok” diye konuştu.

TBMM Ulaştırma Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, üçüncü köprünün, birinci ve ikinci köprüye fazla yüklenilmesi sebebiyle oluşan yıllık 3 milyar liralık zararı ortadan kaldıracağını söyledi.Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden yılda en az 110 milyon aracın geç-mesi bekleniyor. Ağustos ayında açılacak ve trafiği büyük ölçüde rahatlatacak köprü sayesinde, birinci ve ikinci köprüye fazla yüklenilmesi nedeniyle akaryakıt ve iş gücü kaybından doğan yıllık 3 milyar liralık zararın ortadan kalkacağı iddia edildi. TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Tu-rizm Komisyonu Sözcüsü ve AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, yaptığı açıklamada, üçüncü köprüden otomobillerin, ticari araçların ve ağır vasıtaların

geçeceğini vurgulayarak, birinci ve ikinci köprüye şu anda aşırı yüklenme olduğunu söyledi.

Yılda normal trafikte 110 milyon araç geçecekHer geçen gün trafiğe yeni araç girdiğini ve talebin arttığını belir-ten Ilıcalı, “5-10 sene 3 köprü de kapasitesi zorlanmadan hizmet verecek. Günde 300 bin araç ka-pasiteli olacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden yılda en az 110 mil-yon araç geçmesi bekleniyor. Bu söylediğim normal trafik akışında.

Trafik sıkıştığında daha fazla geçebi-lir” ifadelerini kullandı.

3 milyar liralık zarar ortadan kalkacakKöprü sayesinde akıcılık azalacağı için şehir içi trafiğinin de rahatlaya-cağını dile getiren Ilıcalı, “Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili raporla-rına göre, birinci ve ikinci köprüye kapasitesinin 2,5 katı yüklenilmesi nedeniyle ortaya çıkan akaryakıt ve iş gücü kaybından doğan yıllık 3 milyar liralık zarar ortadan kalkacak” diye konuştu.

‘Üçüncü köprü 3 milyar liralık tasarruf sağlayacak’

Page 60: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

60

Mart 2016

GÜNCEL

UND İcra Kurulu Başkanı Şener: 3. Köprü, ağır vasıtalar için bir can simidiYavuz Sultan Selim Köprüsü’nün karayolu ile beraber demiryolunu da içinde barın-dırmasının önemli olduğunun altını çizen UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Bu yatırım, vatandaşın yaşam kalitesini birebir etkileyecek. Ağır vasıtalar için bir can simi-didir diyebiliriz. Doğu-Batı arasında İstanbul’u geçecek olan araçların İstanbul trafiği ile muhatap olmadan direkt geçiş yapacak olması sektörümüz için önemlidir. Önceden araçlarımız belirli toplanma noktalarında 5-6 saat trafiğin rahatlamasını bekliyordu. Bazen bu 6 saat bizim için büyük bir rekabet gücü kaybına neden olabiliyordu. Mesela gideceğimiz gümrük 6 saatte kapanabilir, bir gün kaybedebilirsiniz” dedi.

3. Köprü olarak adlandırılan Yavuz Sul-tan Seşim Köprüsü’nde son tabliyenin de takılmasıyla geri sayım başladı. Ko-nuyu lojistik sektörü adına değerlendiren UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Bu köprüde ham karayolu, hem de de-miryolu olacak. Çok önemli bir yatırım ve bu yatırımın milletimize, devletimize hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sektörümüz bundan çok mutlu. Sabah ve akşam saatlerinde toplamda 10 saat olmak üzere bizler köprüyü kullanarak boğazı karşıdan karşıya geçemiyorduk. Akşamları 16:00 ila 22:00 arası, sabahları da 06:00 ila 10:00 arası ağır vasıtalara köprü geçişleri yasaktı. Bu, aslında bizim ülkemiz eko-nomisi için son derece büyük bir kayıptır” dedi.

Araçlarımızın tekerleği dönerse ekonomi dönerLojistiğin ülkelerin ekonomisi için son derece önemli ve vazgeçilmez bir önemde olduğunu ifade eden Şener,

“Bizim araçlarımız yürüyecek ki ekonimi yürüsün, bizim araçları-mız yürüyecek ki ihracat yürüsün. Araçlarımızın belirli saatlerde kısıt-lanması ticaretin doğasına aykırıdır. Bu yatırım ile şehrin trafiğinden kurtulacağız. Şhir trafiği de ağır vasıtalardan kurtulacak. Çok önemli bir gelişme... İstanbul trafiğini görmeden geçmek isteyen sektör Yavuz Sultan Selim Köprü yatırı-mından son derece mutlu olmuştur. Zaten bunu destekleyen başka yatırımlar da vardı. Halkalı Gümrüğü şehrin dışına Çatalca’ya, Muratbey Gümrüğü adı altında taşınmıştı. Ağır vasıtaların birçoğu Halkalı böl-gesine girmekten kurtuldu. Anadolu yakaısnda Erenköy güzergahında da aynı yaklaşımları bekliyoruz” dedi. Bu yatırımın sektörde büyük bir mutluluk yaratttığını ifade eden Şener, bu tip yatırımlarla Türkiye’nin lojistik sektöründe bir tık daha ilerle-me kaydettiğini söyledi.

Ağır vasıtalar İstanbul trafiği ile muhatap olmayacakYavuz Sultan Selim Köprüsü’nün karayolu ile beraber demiryolunu da içinde barındırmasının önemli oldu-ğunun altını çizen Şener, “Bu yatırım, vatandaşın yaşam kalitesini birebir etkileyecek. Ağır vasıtalar için bir can simididir diyebiliriz. Doğu-Batı arasında İstanbul’u geçecek olan araçların İstan-bul trafiği ile muhatap olmadan direkt geçiş yapacak olması sektörümüz için önemlidir. Önceden araçlarımız belirli toplanma noktalarında 5-6 saat trafiğin rahatlamasını bekliyordu. Bazen bu 6 saat bizim için büyük bir rekabet gücü kaybına neden olabiliyordu. Mesela gideceğimiz gümrük 6 saatte kapana-bilir, bir gün kaybedebilirsiniz” dedi. Şe-ner, hız kavramının lojistik sektöründe son derece önemli olduğunu belirterek 3.Köprü ile bu durumun ortadan kalka-cağına da vurgu yaptı.

Bu güzergahta lojistik dağıtım merkezleri inşa edilmeliGenelde Türkiye’nin özelde İstanbul’un ‘lojistik üs’ olma konusunun sıklıkla konuşulduğunu ifade eden UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, “Bu konuları konuşurken17 milyonun yaşadığı ve cidi bir sirkülasyonun ol-duğu İstanbul’u gerek altyapı, gerekse de üstyapı olarak çok iyi etüt etmek gerekiyor. İstanbul’un içine direkt girmeden gidecek TIR’lar olduğu gibi, İstanbul’un içine girmek zorunda olan -mesela meyve ve sebze gibi- TIR’lar da bulunmaktadır. Bu TIR’ların İstanbul trafiğinde daha az trafik oluşturması için bu güzergahlarda lojistik dağıtım ağlarının oluşturulması gerekiyor” dedi. Son olarak Şener, bu yatırımın İran’dan Gürcistan’a ve Avrupa’ya kadar çok büyük bir alanda çarpan etkisine sahip olacağını belirtti.

Page 61: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

61

Mart 2016

Trafik hayattırKarayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği (KTYG) Genel Başkanı İhsan Memiş, trafiğin hayat olduğunu ve dernek olarak bu bilinci aşılamak için eğitim verdiklerini söyledi.

Kısa adı KTYG olan Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği, 2007 yılı Ocak ayında Ankara’da kuruluyor ve dernek, trafik ve yol güvenliği alanında bir ihtisas ve araştırma kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Şu anda 18 ilde 3’er kişiden meydana gelen aktif temsil-cilikleri ve 45 ilde üyesi ile ulusal anlamda çalışma yapıyor.

Türkiye’de ilk defa Trafik ve Yol Güvenliği Kütüphanesi’ni kurduKTYG, kendi alanında Türkiye’de ilk defa Trafik ve Yol Güvenliği Kütüphanesi’ni kurarak çalışmalarını daha akademik ve araştırmacı bir boyuta taşıdı. Yaklaşık 500 kitap olup Türkiye’de yayınlanan bu alandaki tüm dergi ve gazeteler geliyor. Ayrıca Türkçe ve ingilizce web sayfası ile Türkiye’ye ve yabancı ülkelere de da-nışmanlık hizmeti veriyor. KTYG Genel Başkanı İhsan Memiş, “Emniyet Genel Müdürlüğü başta olmak üze-zere tüm üniversitelerin sempozyum-larına katılmakta ve bilimsel tebliğler de vermektedir. Ayrıca tüm kamu kuruluşlarının trafik ve yol güvenliği çalıştaylarına katılmakta ve bunlara destek vermektedir. Diğer yönüylede kendi alanında hükümet dışı kurulan ilk STK’dır. Eksikleri ve hataları yapıcı yönde eleştirmekte ve çoğu kezde çözümler önermektedir” dedi.

2016’da hedef 30 bin kişiye eğitim vermek“Şu anda Çocukların Trafikte Güvenliği Ulusal Projesi’ni Ankara merkezde 400 ilk okulda sıra ile yürütmektedir” diyen KTYG Genel Başkanı İhsan Memiş, bugüne kadar yaklaşık 15 bin ilk okul 2 ve 4.sınıfına trafik eğitimi verildiğini belirtti. 2016 yılında bu sayıyı 30 bine çıkarma hedefinde olduklarını ifade eden Memiş, trafik eğitiminin küçük yaşlardan i,tibaren verilmesinin bir lüks değil zorunluluk oldu-ğunu sözlerine ekledi.Ankara Kazanda kurulu

bulunan Lojistik üssünü ziyaret

Ankara Barosu’nu Yönetim Kurulu olarak ziyaret

DSÖ çalıştayında ihsan Memiş, Trafik Hukukçusu Aslı Parmak ve Prof.Dr. Hüseyin Akbulut

Gazi Ünv.Fen Bilimleri Ens Profesörlerinin KTYG’yi ziyareti

KTYG ofisinde Genel Başkan İhsan Memiş’in çalışması

Emniyet Genel Müdürlüğü 2015 Trafik sempozyumu

Ulaştırma Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürü’nü ziyaret

Ankara Altındağ da TAŞÇA İLK 2 ve 4.sınıflarına trafik eğitimi 2016

Page 62: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

62

Mart 2016

LOJİSTİK

Lojistikte ‘Kadının adı yok’Lojistik, turizm ve otelcilikten sonra hizmet sektöründe en fazla katma değeri sağlayan sektör olarak büyümesini sürdürüyor. Bu denli büyük bir sektörde ka-dın yöneticilerin ve çalışanların sayısı istenilen düzeyde değil... Lojistikte ‘Kadı-nın adı yok’ dersek abartmamış oluruz.Modern ekonomik düzene geçil-mesiyle birlikte kadınlar istihdam ve üretimde daha fazla söz sahibi olmaya başladı. Kadının iş yaşamına katılması ile birlikte ‘modern aile ya-pısı’, ‘çalışan aile yapısı’ da oluştu. Çalışan aile yapısı ile birlikte kadın-erkek eşitliği sağlandı ve kadının hayatın her alanında daha fazla söz sahibi olması da sağlanmış oldu.

Kadın eli değen sektörde, tabular yıkılıyorBaret, çizme, çamur, beton, şan-tiye, direksiyon, üstüpü, tamirat, iş veya inşaat makineleri... Tüm bunlar erkeklere dair bir alana ait gibi dursa da bu alanlarda çok başarılı iş kadınlarına rastlamak artık müm-kün. Bazen koca bir TIR’ı süren TIR sürücüsüsünün bir kadın olması, bazen bir kaporta, motor ustası-nın kadın olması günümüzde artık normal karşılanıyor. Erkek egemen

kabul edilen bu sektörde disiplinli çalışmaları ve estetik bakış açılarıyla kendine yer edinen kadınlar, duygu-sal zekâlarıyla da iş dünyasına farklı bir perspektif kazandırıyor. Kadın-lar artık tüm sektörlerde başarıyla görev yapıyor. Kadın eli değen sektörlerde tabular da yıkılıyor.

Dünyada cinsiyet eşitliğinde karnemiz pek de parlak değilSon yıllarda Türkiye’de çalışan kadınların sayısı hızla artmaya başladı. Kadınlar, karşılaştıkları pek çok soruna rağmen, başarı-larıyla iş dünyasında yükselmeye çalışıyorlar. Türkiye, cinsiyet eşitliği bakımından dünyada karnesi pek de parlak olmayan ülkelerden olsa da hayatımızın hemen hemen her alanında başarılı kadınlara rastlıyo-ruz. Türkiye’de kadın yöneticilerin en çok yer aldıkları pozisyonun ba-şında yüzde 23’lük bir oran ile satış

geliyor. Ardından yüzde 16 ile CFO (Finans Baş Sorumlusu) pozisyonu ve yüzde 13’erlik oranlarla insan kaynakları ve pazarlama yöneticiliği görevleri bulunuyor.

Evrim Aras: Türkiye 2023 he-define ancak daha fazla kadın ekonomiye katılırsa ulaşırHayata geçirdiği özel uygulama-larla kadın çalışanlarının yaşamını kolaylaştıran Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı-CEO’su ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Evrim Aras, Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. “McKinsey Global Institute 2015 raporu diyor ki, ekonomide kadın-erkek eşitliği sağlandığında, 2025 yılında küresel büyüme rakamların-da 12 trilyon dolar artış sağlanacak. Türkiye 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yer alma hedefine ancak kadınların ekono-

Page 63: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

63

Mart 2016

miye katkısını artırarak ulaşabilir” diyen Aras, 8 Mart’ın gelecekte cinsiyet eşitliği için çaba sarfedilen değil, cinsiyet eşitliğinin sağlan-dığı ve kutlandığı bir gün olması temennisini dile getirdi. Evrim Aras açıklamasında; TÜİK verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 49,8’inin kadın olmasına karşın erkeklerin istihdam oranının, kadınların 2,4 katı olduğuna da dikkat çekti. Aras “Yolumuz uzun, işimiz çok. İş dünyasına kadınlar için istihdam yaratma, kadınlara da girişimcilikle ekonomiye ortak olma görevleri düşüyor” dedi.

Kadın çalışanlara pozitif ayrımcılık uygulanıyorEvrim Aras, iş dünyasında kadın istihdamını artırmaya yönelik yapı-

labilecekler için Aras Kargo’daki uygulamalardan örnek verdi. Kargo sektörünün dünyadaki tek kadın CEO’su olma ünvanını taşıyan Evrim Aras, “Şartlar eşitlenene ka-dar şirketlerin ve kurumların kadın çalışan sayısının artırılması yönünde pozitif ayrımcılık uygulaması gerek-tiğine inanıyorum. Aras Kargo’yu kadın dostu bir şirket olarak tanımlıyoruz. Türkiye’de Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi Prensipleri’ni imzalayan ilk kargo şirketi olarak, erkek iş gücünün ağırlıklı olduğu bir sektörde, kadın istihdamını artırmaya yönelik uygu-lamalar yaparak erkek egemen ba-kış açısını değiştirdik. Kadın çalışan sayısını artırmak için tüm yönetici-lere kota hedef koymaktan tutun da çalışanlarımızın önerdikleri kadın

personel adayları işe alındığında çalışanlarımıza prim vermeye kadar pek çok yöntemle kadın istihdamını artırmaya çalışıyoruz. Şirketimizi anneler için çekici hale getirmek için okulun ilk ve son günlerinde, aşı günlerinde idari izin veriyor, çocukla-rı 3 yaşına gelene kadar annelerimizi Cumartesi mesaisinden muaf tutu-yoruz. Tüm aktarma merkezlerimize ve bölge müdürlüklerimize hijyenik emzirme odaları inşa ediyor, anne-çocuk sağlığı eğitimleri düzenliyor, çalışanlarımıza daha fazla kadın çalı-şanı şirketimize nasıl çekebiliriz diye önerilerini soran anketler yapıyoruz” dedi.

Girişimcilik kariyer fırsatı olarak sunulmalıKadın girişimci sayısının son beş yılda yüzde 40 arttığına değinen Aras, nüfusun kadın-erkek oranının eşit olmasına rağmen kadın giri-şimcilerin nüfusa oranının sadece yüzde 9 olduğuna dikkat çekti. Bu oranın ülke hedefleri için yeterli olmadığına vurgu yapan Aras, “Bu rakamları yükseltmek bir seçenek değil zorunluluk” diye konuştu. Evrim Aras açıklamasında, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu olarak bu anlamlı günde kadınların girişimci olmasının önünü açmak için yoğun çaba sarf ettiklerini belirterek sözle-rine şöyle devam etti: “Türkiye’deki kadın girişimci potansiyelinin nicelik ve nitelik bakımından geliştirilmesi doğrultusunda çalışmalarımızı sür-dürüyoruz. Kadınların finansmana erişiminin kolaylaştırılması, mev-

Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras

Page 64: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

64

Mart 2016

LOJİSTİK

cut kadın girişimcilerin korunarak daha donanımlı hale getirilmesi için çalışıyoruz. Sanayici kadın girişimci sayısının artması, devlet nezdinde lobi yapılması, liseler ve üniversiteler ile işbirliği yaparak girişimciliğin bir kariyer fırsatı olarak sunulması için çalışmalara başladık.”

Soylu: Gelişme sürecinde lojistik sektöründe kadın“Dünyanın hiçbir yerinde, hiç-bir ulusunda, Anadolu köylü kadınının üstünde emek ver-miş bir başka kadın topluluğu gösterilemez. Dünyada hiçbir ulusun kadını “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalış-tım, ulusumu kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret göster-dim” diyemez.” (21.03.1923, Konya/ Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, s. 152)

“Lojistik hizmet süreçlerinin önemli bir kısmında çıktıları çıplak gözle göre-bilmek pek mümkün değildir ya da zordur. Çok değişkenli ve çok dereceli sebep-sonuç ilişkileri içersinde hareket eden bir sektör. Türkiye’de lojistik sek-töründe kariyer, temsil etme, yönetim düzeyinde kadınların yeri olması gere-ken durumda değil, hatta bu alanda kadının adı yok. Oysaki kadınların üst kadrolarda yer alması çeşitliliği, yara-tıcılığı, yenileşmeyi destekler. Ayrıca diğer sektörlere göz attığımız zaman görüyoruz ki yönetimdeki kadın oranı istihdamdaki kadın oranını doğrudan etkiliyor. Bu durumun aşılması için kadınlar eğitim yıllarından itibaren er-ken yaşlarda yönetim roller için teşvik edilmeli, lider roller için cesaretlendi-

rilmelidirler. Teknolojik gelişmelere hızlı uyum sağlamaları desteklenme-lidir. Ekonomik açıdan eşit duruma getirilmeleri sağlanmalıdır. Güçlü ve sürdürülebilir lojistik sistemler için kadınların karar mekanizmalarında yer almaları önemlidir. Kadınlara temsil aşamalarında yer vermeyen şirketler bugün ön sıralarda yer alıyor olsalar da orta vadede bu konumlarını koru-ma sıkıntısı yaşamaları kaçınılmazdır. Yönetim kadrolarında güç kazanan kadınlar sektörün tüm ayrımcı davra-nış ve geleneklerden sıyrılıp arınma-sına büyük destek sağlayacaktır. Bu sektörde kariyer yapmak isteyen ka-dınların yaratacağı en önemli fark, elle tutulamayan süreçlerin karmaşıklığıyla baş edebilme referansı olacaktır. Bir kez ustalaştıktan sonra ileri düzedeki araçları lojistik alanlarda uygulamak için daha çok fırsatları doğacaktır.Belirgin olmayan siparişler, son dakika değişiklikleri, donanım ve kalifiye eleman yetersizlikleri, planlama hataları, doğru zaman-lama gerektiren tedarik unsurları, müşteriye beklentisinin ötesinde hizmet sunma telaşı vb. birçok hizmet sektöründe olduğu gibi burada da süreçleri ölçme, istatikler yeterli değildir ve sürekli geliştirilmek durumundadır.

Lojistikte kadın daha atik, daha verimli, esnek yöntemlere açık olmak zorundaLojistikte kadın daha atik, daha verimli, rekabet gücü yüksek ve kurumunu daha karlı duruma geti-recek esnek yöntemlere açık olmak zorundadır. Sosyal ve siyasal ortam farkındalığını daima açık tutmalıdır. Bütün yaşamsal süreçler arasın-da iletişim ve koordinasyona katkı

sağlamaları gerekir. Ayrıca hizmet süreçlerinde elle tutulamayan şey-leri nispeten öznel etkenler olarak tanımlayabilmek ve ölçebilmek ol-mazsa olmaz becerilerden olmalıdır. Süreçlerde iyileşme kendilerinde güven artşına sebep olacaktır, her bir iyileşmede kendi içinde bir başarı öyküsü barındıracaktır. Duygusal zeka ve empati üstünlükleri bu sek-törde ayrıcalık sağlar. Baskı altında paniğe kapılmayıp, güç gösterisinde bulunmadan gücünü kullanmak kadına ait özelliklerdendir. Daha fazla talep etme cesaretleri olmalıdır. Mütevaziliği bir yana bırakıp daha fazla imkan, daha fazla bilgi,daha fazla yabancı dil, teknolojik bilgi, eğitim peşinde koşmalıdırlar. Bütün bunları yaparken başkalarının kaygı, menfaat ve ihtiyaçlarına samimiyetle özen göstermelidirler. İş geliştirmede bilginin ona sunulduğu şekliyle ger-çek olup olmadığını kurgulamalıdır. Sorgularken işi daha iyi yapabilme adına oluşturduğu varsayımları de-neyimleyeceği ortamı oluşturabilme-lidir. Hergün gelişen ve değişen bir ortamda sunulan veriler-istatistiklerin sonuçlarını söylediklerini sorgula-malıdır. Geliştiren kadının yapması gereken verileri daha farklı kriterlere gore toplamak ve analiz etmektir.

Bulanık vizyon ve aşırı heves

Kadınları bu sektörde başarı yollarında engelleyecek unsurlar arasında ‘bulanık vizyon ve aşırı

heves’ yer alıyor, bu durum projeleri ve iyileştirme çalışmalarını gerektiği gibi tanımlamalarına engel olabili-

yor. Son olarak lojistikte kadın lider adayı gençlere nacizane önerilerim:

Zamanlama her şeydir. Gerçek olun, bulunduğunuz ortamda sayı değil değer olun, güveni hak edin. Bütün yanıtları üstlerinizde, usta-larınızda, geleneklerde aramayın. Hazır yanıtlar yoktur, ancak bilgili

görüşler vardır, rakibinizi yaşatarak oyunu kazanmaya çalışın. Rekabeti savaş alanı olarak görenler, rekabet

ortamını savaş alanına çeviren-ler kendilerine de bir mezar alanı kazmayı unutmasınlar. Verdiğiniz

görüntüye dikkat edin. Mustafa Ke-mal Atatürk’ün dediği gibi: “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil

kanda mevcuttur!”

Sevim SoyluUno Transport Yöneticisi

Page 65: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

65

Mart 2016

Yatırımlarda kötü gidiş sürecek mi?Gümrük Bakanlığı’nın açıkladığı şubat ayı dış ticaret verileri yatırımlarda topar-lanmaya işaret etti. Ancak sektör temsilcileri ve ekonomistler veriye şüpheyle yaklaştı ve bu yılın yatırımlar açısından sorunlu geçeceğini öngördü.

Yatırımlar geçen yıl büyümeye negatif katkı yaparken, küresel belirsizlik-ler ve zayıf dış talep ile bu yıl için de beklentiler zayıf kaldı. Ocak ayı verileri olumsuz tabloyu desteklerken, Gümrük ve Dış Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı şubat ayı dış ticaret verileri ise yatırımlarda bir hareketlenmeye işaret etti. Geçen ay sermaye malı ihracatı yüzde 17.5 artarken, ithalatı ise yüzde 13.6 yükseldi. Bu da hem dış talep hem de iç piyasada bir can-lanma yaşandığı umutlarını doğurdu. Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran ise veriye şüpheli yaklaştı. TİM’in verilerine göre makine ve aksamları sektöründe şubat ayında gerçekleşen yıllık ihracat artışı yüzde 2 düzeyinde. Dalgakıran, bakanlığın açıkladığı 17.5’lik sermaye malı ihracatı artışının büyük oranda makineden gelmediğini ve neyden kaynaklandığını bilmediğini söyledi. Bununla birlikte sektörün genel duru-mu hakkında da bilgi veren Dalgakı-ran, mevcut göstergelerin olumlu bir tabloya işaret etmediğini belirterek, “Kendimizi kandırırsak yanlış yaparız. Komşularımızı kaybettik. Geliri petrole dayanan ülkelerde de yatırımlar durdu. Bu ortamda fazla umutlu olmak zor” dedi.

Dalgakıran: Geçen yılı yakalarsak büyük başarı elde etmiş oluruzDalgakıran’a göre iç piyasada yatırımlar için elverişli değil. Beşeri sermayenin zayıflığından, hukuki altyapıya kadar birçok yapısal sorunun bir kez daha altını çizen Dalgakıran, “Bugün uluslararası bir yatırımcı neden doğu Avrupa ya da Uzakdoğu yerine Türkiye’ye yatırım yapsın diye sorarsa-nız, buna verilecek net bir cevabımız yok. Yabancı yatırımcılar Türkiye’nin öngörülebilirliğine yönelik endişelerini daha fazla dile getirmeye başladı” dedi. Dalgakıran, bu sorunların üst üste binmesiyle sektör olarak geçen yılki üretim rakamlarını yakalamalarının dahi büyük bir başarı olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.

Uzunoğlu: Bu yıl oldukça zorlu geçecekTrakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Sadi Uzunoğlu da benzer şekilde Türkiye’de yatırım ortamının iyileşmekten uzak olduğunu dola-yısıyla şubat ayında gelen olumlu verinin konjonktürel olabileceğini kaydetti. Türkiye’de her halükarda ekonominin yüzde 17-18’i civarında yatırım yapıldığını hatırlatan Uzunoğlu, “Sorun sadece yatırımın büyüklüğü değil, kalitesi de önemli bir tartışma konusu. Türkiye’de son yıllarda yatırımların önemli bir bölümü altyapı ve inşaat sektörüne kaydı. Ancak bu sektörlerin tek başına ekonominin verimliliğini artırması kolay değil” dedi. Uzunoğlu, dış koşullar ve Türkiye’nin politik tercihleri dolayısıyla dış talebin sınırlı kalacağını belirterek, “Böyle bir ortamda Türkiye ekonomisinin kay-nak bulması çok güç. Bu yıl oldukça zorlu geçecek” diye konuştu.

Kömürcüoğlu: Yatırımların artması için güvenin geri gelmesi lazımİş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu da yatırımlarda bir trend değişikliğinden bahsetmek için henüz erken olduğunu ancak verileri yakından takip edeceklerini söyledi. Kömürcüoğlu, 2016 için yatırımlarda zayıf bir seyir beklemeyi sürdür-

düklerini belirterek, “Gerek küresel piyasalardaki çalkantılar, gerekse de yurt içindeki belirsizlikler sağlıklı bir yatı-rım ortamı sunmuyor. Reel sektörün yatırımlarını artırması için güveninin artması gerek” diye konuştu.

Sermaye malları hangi ürünleri içeriyor?Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin hazırladığı “Mesleklerin Gruplandırıl-ması Rehberi”ne göre sermaye malları şöyle tanımlanıyor: “Mal veya hizmet üretimi için kullanılan, hammadde ve yakıt dışında kalan diğer mallardır. Bunlar, fabrika binaları, makineler, lokomotifler, kamyonlar ve traktörleri içermektedir. Araziler, genellikle bir sermaye malı olarak dikkate alınma-maktadır.” Makine ihracatı ve sermaye malı ihracatı arasındaki farkın da başta lojistik ürünleri olmak üzere diğer ka-lemlerden kaynaklandığı düşünülüyor.

Adnan Dalgakıran

Page 66: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri

medya

Page 67: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri
Page 68: ’NİN SESİ · 2016-03-24 · dış ticaretimizde en önemli ortak durumunda. Avrupa’nın üreterek büyüyen iki ülkesi ve sırasıyla birinci ve altıncı büyük ekonomileri