72
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ ISSN 1301 - 1405 Yıl: 22, Sayı: 68, Şubat - Haziran 2013 www.imoantalya.org.tr sayı 68 Antalya’nın 40 Yılı Kitap Oldu Antalya Meslek Odaları 22. Futbol Turnuvası Master Kategorisinde Şampiyon İnşaat Mühendisleri Odası Oldu İMO Antalya Şube Yeni Mezun İnşaat Mühendisleriyle Buluştu 2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansları Gerçekleştirildi.

Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOBİNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

ANTALYA ŞUBESİ

ISSN 1301 - 1405 Yıl: 22, Sayı: 68, Şubat - Haziran 2013

www.imoantalya.org.tr

sayı68

Antalya’nın 40 Yılı Kitap Oldu

Antalya Meslek Odaları 22. Futbol Turnuvası Master Kategorisinde Şampiyon İnşaat Mühendisleri Odası Oldu

İMO Antalya Şube Yeni Mezun İnşaat Mühendisleriyle Buluştu

2. Antalya Ulaşım Sorunları ve

Çözümleri Konferansları Gerçekleştirildi.

Page 2: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

Katılım Şartları:Mühendis, mimar, tekniker olmak ve bilgisayar temel eğitim bilgisine sahip olunmalıdır.

Gerekli Bilgiler:Bilgisayar Bilișim Programları Eğitimleri “İMO Bilișim Eğitim Merkezi”nde en az 10 kiși olursa açılacaktır.

Her kursiyere bir bilgisayar verilecektir.

Ayrıntılı bilgi için Șubemiz Bilgisayar Operatörü Zekiye Tuna (237 57 27 dahili 6) ile irtibata geçebilirsiniz.

BİLİŞİM EĞİTİM PROGRAMLARI KURSLARI

KURSUN ADI SÜRE YER

AUTOCAD 50 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

SAP 2000 30 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

ETABS 30 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

XSTEEL 30 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

STA4CAD 21 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

İDECAD 21 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

PROBİNA 21 saat İMO Bilișim Eğitim Merkezi

Meltem Mahallesi 3808 Sok.No: 10 07030 Muratpaşa - ANTALYA

Tel: (0242) 237 57 27 - 3 hatFaks: (0242) 237 57 31Gsm: (0533) 658 97 69

TMMOBİNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

ANTALYA ŞUBESİ

LABORATUVARIMIZDA YAPILAN DENEYLER

• Beton basınç dayanım deneyi• Karot numuneleri basınç dayanım deneyi

• Beton test çekici deneyi• Parke taşı deneyi

• Donatıcı tespiti deneyi

YAPI MALZEMELERİ EĞİTİM VEARAŞTIRMA LABORATUVARI

http://antalya.imo.org.tr [email protected]

Page 3: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOBİNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

> Yazılar yaygın kullanılan kelime işlem programlarından birinde yazılmış olarak CD veya Elektronik Posta ekinde ([email protected]) gönderilmelidir.

> Yazılarda kullanılan fotoğraf, grafik, şekil, tablo gibi görsel malzemeler en az 300 dpi çözünürlükte olmalıdır.

> Gönderilen yazıların yayımlanıp, yayımlanmayacağına Yayın Kurulu’nca karar verilir.

> Yayın Kurulu, gönderilen yazılarda dil, anlatım ve yayın tekniği yönünden gerekli düzeltme ve kısaltmalar yapabilir.

> Yazılardaki görüşler yazarlara aittir.

> Reklamların sorumluluğu reklam veren kuruluşa aittir.

> Antalya Bülten’de yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

İMTİYAZ SAHİBİİMO Antalya Şubesi adınaCem OĞUZ

SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİRıza ARSLANBAY

YAYIN KURULUNurettin KORKMAZ(Basın Yayın Komisyonu Koordinatörü)Ramazan YILMAZ (Raportör)Adil ÖZENAltay KUMBASARBirkan ÇAKIRCan ÇETİNHaluk SELÇUKİbrahim KOÇKemal KOÇAKMehmet Tamer ÖZMENMustafa BALCI

TEKNİK SORUMLUZekiye TUNA

BÜLTEN BİLGİLERİMesleki Yerel Süreli Yayın3500 adet basılmıştır.Üyelere ücretsiz dağıtılır.Şubat - Haziran 2013 | Sayı 68 | Yıl 22Altı Ayda Bir Yayımlanır.

YÖNETİM ve YAZIŞMA ADRESİMeltem Mah. 3808 Sok. No:10 07030 Muratpaşa / ANTALYATelefon: 0242 237 57 27 (3hat)Belgegeçer: 0242 237 57 31Elektronik Posta: [email protected] Ağ: http://antalya.imo.org.tr

TASARIMRETMA®www.retma.com.tr

BASKIRetma® MatbaaYeşilova Mah. Serik Cad.(Havalimanı yolu, TEDAŞ karşısı)Göl iş merkezi No:10 / 3 07200 Muratpaşa - ANTALYAwww.retma.com.trTelefon: (0242) 322 21 11 Belgegeçer: (0242) 322 21 12

BASIM TARİHİTemmuz 2013

HABER BÜLTENİ

“Kendilerine bir milletin talihi bırakılan adamlar,

milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin hakiki

ve elde edilmesi mümkün menfaatleri yolunda kullanmakla

görevli olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar.

Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi zabt ve işgal

etmek o memleketin sahiplerine hakim olmak için kafi değildir.

Bir milletin ruhu zabt olunmadıkça, bir milletin azim ve

iradesi kırılmadıkça, o millete hakim olmanın imkanı yoktur.

Halbuki asırların getirdiği bir milli ruha, hiçbir kuvvet

mukavemet edemez.”

1924

Page 4: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

2

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İÇİNDEKİLER

Kanal İstanbul’un Çılgın Etkileri

2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansı Sonuç Bildirisi

Türkiye’de bir ilk Nissibi Köprüsü Projesi

“3. Kısır- Mısır Günü”

Uzunluğu 42 kilometre ve üst genişliği 500 metre olması planlanan ve “Kanal İstanbul” olarak bilinen projenin olumlu olumsuz et-kilerini pek bilmiyoruz. Projeyi savunanlar İstanbul Boğazı’ndaki tehlikeli deniz trafi-ğinin alternatif bir suyolu ile giderileceğini, karşı çıkanlar ise Karadeniz’in suyunun Mar-mara Denizi’ne boşalacağını ve çevrenin çıl-gınca tahrip edileceğini söylüyor.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin 27 Mayıs 2013 tarihinde düzen-lemiş olduğu “2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansları” geniş katılım-la gerçekleştirilmiştir. Konferanslar, farklı üniversitelerden konunun uzman akade-misyenleri tarafından verilmiş, ilgili kamu, kurum, kuruluş, meslek odası ve özel sek-tör temsilcileri, yazılı ve görsel basınımızın temsilcileri ile inşaat mühendisleri tarafın-dan izlenmiştir.

Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır Kara-yolu, Atatürk Baraj Gölü üzerine inşa edi-lecek Nissibi Köprüsü sayesin de önemli ölçüde kısalacak. İki yaka arasında halen feribot seferleri ile sınırlı şartlarda sağla-nabilen ulaşım; projeyle beraber çok daha kısa ve konforlu olacak. Yörenin tarih ve kültür turizmi açısından yüksek potansiyeli, Nissibi Köprüsü’nün yapılması ile büyük bir ivme kazanacak ve köprü bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına büyük katkılarda bulunacak. Gergin Eğik Askılı Köprü Yöntemi ile inşa edilen Nissibi Köprüsü’nün yapımına 2012 yılı başlarında başlandı.

"3. Kısır-Mısır Günü" etkinlikleri Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bahçesin-de 20 Mayıs 2013 tarihinde büyük bir katılım ile gerçekleştirildi. Öğrenciler gerçekleştir-dikleri oyunlarla ve verilen konserlerle gö-nüllerince eğlendiler.

Başyazı 3

Editörden 5

Kent Sorunları

EXPO-2016 Antalya / M.Tamer ÖZMEN 6

Rantsal Dönüşüm Değil, Kentsel Dönüşüm / 8

İbrahim KOÇ

İtalyan Usulü Kentsel Dönüşüm / Mine G. KIRIKKANAT 13

Kanal İstanbul'un Çılgın Etkileri / 15

Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU

Teknik Yazılar

Vajont Barajı Trajedisi / Süleyman BOZKURT 17

Türkiye'de bir ilk Nissibi Köprüsü Projesi / 21

Altok KURŞUN

Betondan Karot Alınması ve TS500'e Göre 24

Uygunluğunun Değerlendirilmesi / Dr. Tümer AKAKIN

İstanbul Depremi ve Kullanılan 33

Hasar Değerlendirme Metotları

Olası Marmara Depremi / Dr. Hakan YALÇINER

Bir Kitap

Nutuk’tan (Söylev) Seçmeler (2) / 36

M. Tamer ÖZMEN

Bizden Haberler

Jeoloji Mühendislerinin Yetki Alanı Üzerine 39

Bir Bilgilendirme Yazısı

2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri 41

Konferansı Sonuç Bildirisi

Aramıza Yeni Katılan Meslektaşlarımız 44

Şubat-Haziran 2013

Genç-İMO 46-47

13. Dönem Yönetim Kurulu Çalışma Raporu

Şubat - Haziran 2013 48-64

Son Yaprak 67

Yazılı Basında İMO 68

2115

41 47

Page 5: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

3

BAŞYAZI

Değerli Meslektaşlarımız,

Gerek ülkemizin, gerek Odamızın içinde bulunduğu

tarihi ve kritik dönemin her türlü olumsuzluklarını, arka-

daşlık, dostluk, sevgi, barış, dayanışma, birlik ve bera-

berlik ruhu içinde, sizlerden aldığımız güç ve kararlılıkla

aşacağımıza inanıyoruz.

Mesleğimize, meslek kuruluşumuza, haklarımıza, ka-

zanımlarımıza, yaşam tarzımıza, geleceğe ilişkin kaygı-

larımıza rağmen umudumuzu kaybetmeden çalışmala-

rımıza devam ediyoruz.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Yöne-

tim Kurulu, Temsilcilikler, Komisyonlar Ve İşyerleri Tem-

silcileri Ortak Danışma Kurulu Toplantılarının beşincisi

8-9 Haziran 2013 tarihlerinde Burdur’da yapıldı. Top-

lantıda; 13. dönem çalışmaları ile birlikte güncel geliş-

meler ve gelecekte karşılaşılabilecek sorunlar tartışıldı.

“Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği” nde 3-14 Nisan

2012 tarihlerinde yapılan değişikliklere, 1 Haziran 2013

tarihinde yeni değişiklikler eklendi. “Antalya Büyükşe-

hir İmar Yönetmeliği” yürürlükten kaldırıldı. Her geçen

gün meslek odalarını devre dışı bırakan düzenlemeler

yapılıyor.

Yapı Denetim Kanunu, İmar Kanunu ve Bazı Kanun ve

Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılma-

sına dair Kanun Tasarısı Taslak çalışmaları yapılıyor.

Bu çalışmalarda:

Jeolojik Araştırmalar, kent planlaması, yapı projeleri-

nin hazırlanması, uygulanması ve denetlenmesindeki

bütün iş ve işlemler, Bakanlıktan alacakları yetki ve sı-

nıflarına göre Teknik Müşavirlik Kuruluşlarına verilmesi

hedefleniyor.

Tüm teknik hizmetlerde mevcut proje müelliflerine ila-

ve olarak müelliflik kuruluşları geliyor, teknik müşavirlik

kuruluşu adını alan yapı denetim kuruluşları proje ya-

pabilecek, bir başka teknik müşavirlik kuruluşuna proje

denetimi yapmış gibi imza attırarak kendi yaptığı proje-

yi kendisi denetleyebilecektir.

Teknisyen, tekniker ve teknik öğretmenlere şantiye şef-

liği yapma yetkisi verilecek.

Proje ve yapı denetim görevi üstlenecek teknik müşa-

virlik kuruluşlarına mimar ve mühendisler dışında kişi-

lerin de ortak olabilmesinin yolu açılıyor.

4708 Sayılı Kanunun özüne aykırı olacak, amacını

zayıflatacak, meslek odası üyelerini var gibi gösterip

Page 6: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

4

BAŞYAZI

sermaye şirketlerinin elemanı yapacak, tüm teknik hiz-

metlerde tekelleşme yaratacak, meslek odalarını devre

dışı bırakan torba kanun çalışmalarına karşı durmak,

mesleğimize, Odalarımıza sahip çıkmak meslektaşla-

rımızın, mühendis ve mimarların “onur görevi” olma-

lıdır.

Yüksek Öğretim Kurumu, “28 Şubat mağduriyetini

gideriyoruz” söylemleri arasında 20 yıl önceki yönet-

meliği uygulamaya karar vererek, dalga geçer gibi ha-

zırlanan sınav sorularıyla 100 TL bedelle mühendislik

ünvanı dağıtmaya hazırlanıyor. 21 Temmuz 2013

tarihinde bugün sayıları 72 bini bulan teknik öğret-

menler, ortaokul öğrencilerinin girdiği seviye belirleme

sınavlarının da altında kalan basitlikte sorulara yanıt

verdiklerinde mühendislik tamamlama programlarına

alınacaklardır.

Bu “bedava unvan” dağıtımı uygulaması bilime aykı-

rılığının yanı sıra; bırakınız ülkemizdeki mühendisleri,

mühendislik fakültelerine girmeye hazırlanan öğ-

rencilere yapılmış büyük bir haksızlıktır.

YÖK teknik eğitim fakültelerini kapatıp, teknik

öğretmenleri işsiz bırakınca, sorunun çözümünü

teknik öğretmenlere “mühendis” unvanı vermek-

te bulmuştur.

İnşaat Mühendisleri Odası, 1992 yılında 3795 sayılı

Yasa`nın kabul edilmesiyle başlayan, 2010 yılında tek-

noloji fakültelerinin açılmasıyla devam eden ve bugün

teknik eğitim fakültesi mezunlarına mühendislik

unvanı verilmesi uygulamasıyla görünür hale geçen

sürecin bir bütün olarak, inşaat mühendisliği mes-

leğinin itibarsızlaştırılması, öneminin azaltılması,

niteliğini tartışılır hale getirilmesi niyetinin bir başka

tezahürü olduğunu düşünmekte ve karşı çıkmaktadır.

İşsizlik, düşük ücretler, sağlıksız çalışma koşul-

ları ve güvencesizlik mühendisliğin adeta “kade-

ri” olmuştur. Mesleki etik ve yetkinlik temel so-

runlar arasındadır.

Bütün bilimsel ve teknik veriler, teknik eğitim fakülte-

lerinde uygulanan programın mühendislik için yeterli

olmadığını ortaya koymaktadır. Mühendislik eğitiminin

ve mühendislik mesleğinin sorunlarının, teknik

öğretmenleri “mühendisleştirerek”, mühendisle-

rin sayısını artırarak çözülmesi mümkün değildir.

Bu yolla sorun çözülmeyecek, yeni sorunlar açığa çı-

kacaktır.

Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının sorunları olduğu

bilinmektedir. Ancak bu sorunlar, onları mühendis ilan

ederek değil, üretim sürecini yeniden düzenleyerek,

ara eleman ya da teknik elemanları hukuki statüye ka-

vuşturarak, üretim sürecindeki önemlerini görünür kıla-

rak aşılabilir.

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak,

YÖK’ü, mühendislik mesleğinin önemini, kendine has

özelliklerini ve mesleki-bilimsel esasları gözeten bir yer-

den, bir kez daha düşünmeye, konu ile ilgili meslek

odalarının görüş ve yaklaşımlarını almaya, ülke gerçek-

lerini görmeye çağırıyoruz.

Önümüzdeki süreçte; mühendislik fakültelerinde öğ-

renim gören geleceğin mühendisleri öğrenciler, inşaat

mühendisleri ve TMMOB’a bağlı tüm mühendisler ör-

gütlü mücadeleye hazır olmalıdır.

Taksim Gezi Parkı direnişi; Taksim’de kentsel ya-

şam alanları düzenlenirken bilim, bilgi, akıl ve insana

saygı devre dışı bırakılarak ve halktan gizlenerek AVM

yapılmak istenmesine dur demek için halkın başlattığı

bir direniştir. Bu direniş, her şeyi para olarak gören ve

gölgesini satamadığı ağacı kesen vahşi kapitalist dü-

şünce sisteminin acımasız yanını bir kez daha ortaya

çıkarmıştır. Odamız, suyun ve çevrenin yaşam hak-

kı olduğunu savunmaktadır. Bu nedenle Taksim Gezi

Parkı’nda AVM yapılmasını ve ağaçların sökülmesini

protesto eden halk direnişlerinin yanında olacaktır.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi,

ikiyüzlü çevre politikalarına hayır demeye, kentsel-kır-

sal çevre talanının karşısında durmaya, bilim ve tekniği

halkın yararına kullanmaya, sanayileşme ve çevre uyu-

mu sağlanmış planlı toplumsal kalkınma politikalarını

savunmaya devam edecektir.

13. Dönem Yönetim Kurulu

Page 7: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

5

Nurettin KORKMAZ*İnş. Yük. Müh. / Rehber

Sevgili Arkadaşlar

İletişim tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanın var ol-ması ile ortaya çıkan iletişim olgusunun temelinde, pay-laşma  ihtiyacının giderilmesi gerçeği yatmaktadır. An-lamak, anlatmak,  öğrenmek, başkalarına ulaşabilmek için de iletişime  başvururuz. Denilebilir ki  iletişim, be-şikten mezara kadar hep bizimledir ve bizim için hava kadar hayati  bir ihtiyaçtır.

İşte bu görüşü paylaşan ve üyele-rimiz arasında asgari bir iletişim ve dayanışmayı sağlamak ve onları mesleki konuların yanında çeşitli güncel ve kültürel konularda da bilgilendirmek için 1992’de Sa-yın İbrahim Koç Başkanlığındaki Antalya Şubesi Yönetimi tarihi bir karar alarak bir bülten çıkarmaya karar vermişti.

İşte o günlerde neşriyata baş-layan bu bülten bugün sizlerin destek katkı ve yapıcı eleştirileriyle bu sayısına erişmiş ve her sayı birbirinden biraz farklı olarak 48-68 sayfaya ulaşmıştır.

Bültenimizdeki yazılar genel olarak şu başlıklar altında çıkmaktadır: Üyelerimizden haberler, Oda yönetim ku-rulu çalışmalarından özetler, meslekle ilgili “Teknik Yazı-lar”, “Kent Sorunları”, “Turizm”, “Basından Seçmeler”, “Serbest Kürsü”, “Bir Kitap”, “Her Telden”, “Kariyer Söyleşi” vb.

İsterseniz bir önceki sayımıza şöyle bir göz ata-rak hangi konuları sizlerin bilgisine sunduğumuzu görelim:

Yangından Korunma Önlemleri, Şubemizdeki Ulus-lararası Bir Sempozyumdan notlar,

Antalya’nın Stadyum Sorunu Hakkında İki Yazı, Kentsel Dönüşüm Hakkında Açıklayıcı Bilgiler, Mevzuat ve Yasalar Hakkında Görüşler, İngiltere’de İş Güvenliği, Dünyadan Şaheserler, Tarihten Bir Yaprak: Balkan Harplerinin 100. Sene-i Devriyesi,

Felsefik Bir Kitap Tanıtımı: Ferrari’sini Satan Bilge,

Nutuktan Seçmeler, Onur Öymen’le Dünya ve Türkiye Söyleşisinden Notlar,

Atamızın Ölümünün 74. Yıldönümü Dolayısıyla Bir Anı Yazısı,

Odamızın çeşitli etkinliklerinden görüntü ve bilgiler

Gördüğünüz gibi sizlerin ilgisini çekecek mesleki, kültü-rel ve sosyal konulardan bir güzel bir demet sunmuşuz.

İnşallah sevgili meslektaşlarımız bu yazıları okuyarak bilgilenmişlerdir.

Siz değerli üyelerimizin de yerel olayla-rı bültenimize yansıtmasıyla bültenimiz konu bakımından daha da zenginleşip daha fazla okunur hale gelecektir.

Bu nedenle sizlerin de katkı ve des-teklerinizi bekliyoruz.

Bu katkı ve destekler neler olabi-lir?

1. Bültene yukarıdaki başlıklar altında yazı göndermek,2. Bültenimizi okuyup yapıcı eleştirilerde bulunmak,3. Bültenimize reklam vermek,4. Bültenimizin daha fazla okunmasını sağlamak.

Sevgili Arkadaşlar

Bildiğiniz gibi çok güç şartlar altında mesleğimizin ge-reklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.

Siyasi erk, hak ve yetkilerimizi budaya budaya mesleği-mizi işlevsiz hale getirdi ve getirmektedir.

Bu çıkmazın altından ancak engin bir dayanışma ve mücadele ile çıkabiliriz.

Odamıza sahip çıkmak, onun faaliyetlerine katılmak, haklarımız için yapacağı mücadelelere gönülden destek vermek gibi hepimize düşen kutsal görevlerimiz vardır.

Sözlerime Yüce Önder Atatürk'ün iki önemli sözüyle son veriyorum.

Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.

Kendini adam etmeğe çalışmayanlar, başkalarının adamı olmaya mahkûmdurlar. M. Kemal Atatürk

Sevgi ve selamlarımla...

EDİTÖRDEN

Editörden Merhaba

* İMO Antalya Şubesi Basın Yayın Komisyonu Koordinatörü

Birlik ve beraberlik; ölümden başka her şeyi yener.

Kendini adam etmeğe çalışmayanlar,

başkalarının adamı olmaya mahkûmdurlar.

Page 8: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

6

M. Tamer ÖZMEN*İnş. Müh. / İş Bilim Uzm.

KENT SORUNLARI

GİRİŞEXPO 2016 Antalya: Dünyanın en önemli organizas-yonlarından biri olarak kabul edilen EXPO 2016 Ulus-lararası Bahçe Bitkilerinin, 2016 yılında Antalya’da sergilenmesi olarak tanımlanmaktadır.

Uluslararası Sergiler Bürosu (BİE) ve Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) 2016 EXPO, düzenleme-sini Antalya’ya vermiştir. Teması ise, ÇİÇEK VE ÇO-CUK olarak belirlenmiştir.

Bu amaçla, Serginin etkinliklerinin planlanması, düzen-lenmesi ve yönetilmesi ile ilgili usul ve esasları belirleyen 31.10.2012 tarih ve 6358 sayılı EXPO 2016 Antalya Kanunu çıkarılarak, yürürlüğe konmuştur. Uygulama Yönetmeliği 8 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Kanun kapsamında, EXPO 2016 Antalya organizasyo-nuna yönelik faaliyetleri yürütmek üzere, tüzel kişiliğe haiz merkezi Antalya’da bulunan EXPO 2016 Antalya Ajansı kurulmuştur.

Arazi tahsisi: Antalya İli, Aksu İlçesi Solak Köyü sınırları içerisinde bulunan, mülkiyeti Hazineye ait olan Bakanlı-ğa tahsisli ve Antalya Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün kullanımında bulunan 13203 ada 65 parsel numaralı 1.088.329,21 m² yüzölçümlü taşınmaz, faaliyetlerinde kullanmak üzere EXPO 2016 Antalya Ajansına tahsis edilmiştir. Bununla birlikte aynı yerde bulunan ve Enstitünün kullanımında olan 13202 ada 166 parsel numaralı 32.894.00 m² yüzölçümlü ta-şınmaz ile üzerinde bulunan muhdesat, aynı amaçlarla EXPO 2016 Antalya Ajansına tahsis edilmiştir.

EXPO 2016’nın Antalya’ya KatkısıEXPO 2016, Antalya’ya önemli katkıları ile birlikte ka-tacağı KATMA DEĞER yanında kazandıracağı YEŞİL DOKU olacaktır.

Antalya ve çevresinin alt ve üst yapısının, fiziki planla-malarının yapılması sağlanacak ve uygun görülen yapı ve tesisler inşa edilecektir. Mevcut tesislerin EXPO 2016 Antalya’nın temasına uygun olarak modernizasyonu için ilgili belediyelerle iş birliği içinde il ve ilçelerin ana cad-delerinde, çevre ve cephe düzenlemelerinin yapılması sağlanacaktır.

Doğa Harikası, Medeniyetler Müzesi ve Kültür Hazinesi olan Antalya’nın, TANITIMINA ve TURİZMİN GELİŞİMİ-NE önemli etken olacaktır.

Mimari ve peyzaj alanlarında yenilikçi yaklaşımlar geliş-tirilecek ve kentsel mekân düzenlenmesinde SAĞLIK-LI ÇEVRENİN oluşumu sağlanacaktır. Kentsel yaşam, olumlu yönde etkilenecektir.

Antalya’nın EXPO 2016 ile yaratacağı özgün ve evrensel mimari, kentin KİMLİĞİNE ve KÜLTÜRÜNE önemli kat-kılar sağlayacaktır.

Yapılacak birçok sempozyum, sergi ve kongreler, ülke ve Antalya’nın KÜLTÜREL ETKİNLİĞİNİ artıracaktır.

EXPO 2016 İçin Antalya’nın Yapması Gereken ProjeksiyonlarAntalya ve çevresi, yenilikçi yaklaşımlarla yeniden plan-lanmalı veya revize edilmelidir.

Antalya’nın yapı ve yapı alanları, “Afet Riski Altında-ki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”a uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. Afet riski altındaki alan ve yapılar; fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşam çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenileme çalışmaları yapılmalıdır.

Akarsu kaynakları ve havzaları korunarak ve ekolojik dengesi bozulmadan, Antalya’nın geleceği için KUZEY-GÜNEY YEŞİL KUŞAĞINI oluşturacak şekilde planlan-malıdır.

Antalya’nın nefes almasını sağlayacak olan; Lara Kent Parkı, Yüzüncü Yıl Alanı, Pil ve Dokuma Fabrika Alanları, Narenciye, Vakıf Çiftliği ve benzeri diğer alanlar, EXPO 2016 ruhuna uygun olarak YEŞİL ALAN olarak düzen-lenmelidir. Bu alanlar aynı zamanda Antalya’nın, iklimini regüle edecek ve sera gazı yutaklarını oluşturacaktır.

Boğaçayı Havzası: Havzanın akarsuyu denetim altına alınarak, havza rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli-dir. Havzanın çevresi yapılardan arındırılarak, narenciye, sebze ve organik ürünlerin sergileneceği ulusal ve ulus-lararası FUAR ALANI ile BOTANİK-BAHÇE BİTKİLERİ MÜZESİ inşa edilmelidir.

Falez, Konyaaltı ve Lara Kıyı Bandı, beli ölçekte yapı-lardan arındırılmalı ve yeşillendirilmelidir. Dünyaca ünlü

EXPO 2016 Antalya

* Kent Sorunları ve Afete Hazırlık Komisyonu Koordinatörü, İMO Antalya Şube Basın Yayın Komisyonu Üyesi

Page 9: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

7

Konyaaltı Plajlarının çevresindeki yapılaşmalar önlenmeli ve yeşil alanlara dönüştürülmelidir. Deniz, kumsal ve ye-şil alan bütünlüğü sağlanarak, dünyaya model olacak şekilde PLANLI ve BÜTÜNCÜL olarak yeniden düzen-lenmeli ve geliştirilmelidir.

Antalya’nın kentsel ve arkeolojik sit alanlarında, sürdü-rebilirliğin önemli bir göstergesi olarak koruma ve geliş-tirme önlemleri alınmalıdır.

Kentin tarihi çekirdeğini oluşturan alanların (Kaleiçi, Bal-bey, benzeri diğer mahalleler) çevresi; beton yığınların-dan temizlenerek, yenilikçi yaklaşımlarla çevre düzenle-meleri yapılarak, yeşil alanlarla donatılmalıdır. Tarihsel ve yapısal bütünlüğünü bozmadan RESTORE edilmelidir.

Olympos, Termessos Ulusal Parkları sadece Antalya için değil ülke, bölge dünya için en önemli değere sa-hip olup, çok zengin florayı içinde barındırmaktadır. Bu zengin flora alanları ile birlikte endemik bitki türleri de korunmalıdır.

EXPO, düzenlendiği kentlere, kalkınmasında ivme ve önemli kimlikler de kazandırmaktadır.

Eiffel Kulesi, EXPO 1889 Paris için geçici olarak inşa edilmiştir. 120 yılı aşkın Paris’in simgesel yapısı ola-rak kullanılmaktadır. EXPO 2016 ANTALYA anısına ve Antalya’nın prestij yapısı olarak DÜNYA DOĞAL AFET KÜLTÜR - EĞİTİM PARKI ve MÜZESİ veya BOTANİK - BAHÇE BİTKİLERİ MÜZESİ yapılmalıdır. Bunların ya-pılmaması durumunda, Dünya tarihinde yerini alacak, dünya sanat ve kültürünün simgesi olacak ve Antalya’yı geleceğe taşıyacak modern ve sanatsal bir TİYATRO Bİ-NASI veya SİMGESEL BAŞKA BİR YAPI inşa edilmelidir.

Son olarak Botanik EXPO, Hollanda-Venlo’da düzen-lenmiştir. Venlo’da, Botanik EXPO için oluşturdukları alt ve üst yapılarıyla on yıl sonra geleceği düzeye on yıl önceden gelmişlerdir. Hollanda ile Almanya arasında iki otoban inşa edilmiş, demir yolu ve lojistik merkezler yap-mışlardır. EXPO 2016 Antalya için öncelikle Antalya’nın ulaşım ve trafik sorunları çözümlenmeli, Antalya-Ankara demiryolu (hızlı tren) inşa edilmeli ve lojistik merkezler yapılmalıdır.

Merkezi ve yerel yönetimlerle birlikte üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, demokratik kuruluşlar, özel sektör, gençlik ve öğrenciler inisiyatif oluşturularak, KENTSEL ÖRGÜTLENMELİDİR.

İMO Antalya Şubesi’nin Yapması Gerekenler İMO Antalya Şubesi, EXPO Konseyi üyesi olarak yer

almamıştır. Ancak, EXPO 2016 Antalya için yapılacak olan etkinliklere destek vermelidir.

EXPO 2016 Antalya’nın temasına uygun olarak ken-tin modernizasyonu, güvenli ve sağlıklı yaşam için ilgili kurum ve kuruluşlarla (Merkezi ve Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Örgütleri ve diğerleri) işbirliği yaparak afet riski altındaki yapıların; fen ve sanat norm ve standartlarına uygun olarak iyileştirme (güçlendirme) çalışmaları yap-malıdır.

Gerçekleştirilecek her tür etkinlikler için üyelerden, görev almak isteyen GÖNÜLLÜLERİ, organize etmelidir.

EXPO 2016 Antalya’ya, KİMLİK kazandıracak ve SİMGESİNİ oluşturacak bir YAPININ, inşasına destek olmalıdır.

İMO Antalya Şubesi tarafından önerilen: EXPO 2016-Antalya açılışının, 23 Nisan 2016 tarihinde yapıl-ması ve bu açılış gününün “Dünya Çocuk Bayramı” olarak kutlanması, Oda üyeleri tarafından desteklenme-lidir. Bu projenin uluslararası ölçekte kabul görmesi ve uygulanması için Antalya’nın tüm Sivil Toplum Kuruluş-ları ile Demokratik Kuruluşları görüş birliğine varmalıdır. Sonra Merkezi ve Yerel Yönetimlerle ve uluslararası ku-rum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmalıdır. Bunun için bir konsept ve konsorsiyum oluşturulmalıdır.

İnsanlığın geleceği olan ve EXPO 2016 temasını da oluşturan çocuklara, bırakacağımız en büyük ve tarihi miras, sürdürülebilir 23 Nisan Çocuk Bay-ramı ve bu Bayramın kutlanması olacaktır.

KENT SORUNLARI

KaynakEXPO 2016 Antalya Kanunu.

Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu, Basın Açıklaması Metni.M. T. ÖZMEN Antalya Dünya ve Ülke İçin Çevreye Duyarlı Sürdürüle-

bilir Bir Kent Modeli Olabilir mi? (6. Kentsel Altyapı Sempozyumu)

SONUÇEXPO 2016, Antalya’nın değişimini ve gelişimini sağlayacak ve katma değerini artıracak araç ol-malıdır. Amaç ise; Dünya Turizmin Başkenti olarak hedeflenmiş olan Antalya, temiz hava, temiz su ve temiz toprağıyla, çevreye duyarlı, sürdürülebilir, dünyaya örnek bir KENT MODELİ olmalıdır.

EXPO 2016 Antalya için en güzel sözü, Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) Başkanı Do-ekle Faber söylemiştir. “EXPO 2016 Antalya, kente katacağı KATMA DEĞER yanında, kazandıracağı YEŞİL DOKU ile gelecek kuşaklara çok güzel bir miras bırakacaktır.”

Page 10: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

8

KENT SORUNLARI

Derleyen: İbrahim KOÇİnşaat Mühendisi

Ülkemizde doğal afetler denince ilk akla gelen deprem-ler, can ve mal kaybı açısından açık ara önde gitmek-tedir. Son 65 yıl içerisinde olan afetlerde olan can kay-bımızın; %75’i depremler, %10’u heyelanlar, %6’sı su baskınları, %4’ü kaya düşmesi, %4’ü yangın ve %1’i ise çığ, fırtına, vb. afetler neticesinde gerçek-leşmiştir. Barajlarımızın %93’ü, sanayi tesislerimizin % 96’sı, nüfusumuzun %98’i, ülkemizin ise %92’si dep-rem riski altındadır.

Son yüzyıl içerisinde hasar yapan deprem sayısı 133, bu depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 185.000, yaralanan vatandaşlarımızın sayısı 375.000, yıkılan ve ağır hasar gören bina sayısı ise 1,3 milyon civarında gerçekleşmiştir.

Rakamlar da gösteriyor ki, depreme hepimiz hazırlıklı olmak zorundayız. Deprem öncesi mevcut yapılarımız-da yapılacak envanter çalışması, deprem öncesi yapı-lacak hazırlıkların, alınabilecek önlemlerin en önemlile-rinden biridir.

Depreme hazırlık ve önlemler için; yürürlükte bulunan mevcut yasal düzenlemelerin yanında, 2012 yılının ilk altı ayı içinde yeni kanunlar çıkarıldı. Bunlardan, hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerler ile hazineye ilişkin tarım alanlarının rayiç bedellerden satışı, bu alan-lar ile birlikte gerekli görülen diğer alanların proje alanı ilan edilebileceği “2/B Kanunu”; Türkiye (Bölgemizde Antalya, Isparta, Burdur dahil) topraklarının %10’unun yabancılara ve yabancı şirketlere satışına olanak veren “Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”, kamuoyunda ‘Kentsel Dönüşüm’ ya da ‘Afet Yasası’ olarak da bilinen “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkın-da Kanun” yürürlüğe girdi. Ancak, Türkiye’nin gelece-ğini şekillendirecek bu kanunlar uygulama aşamasında, kamusal değerlerin hoyratça tahrip edilmesine, rant amaçlı satış ve yıkımlara neden olabilecektir. Deprem korkusunun arkasına gizlenerek rantsal amaçlara kur-ban edilen bir kentsel dönüşüm telafisi güç sonuçlar yaratacak, toplumsal barışı zedeleyebilecektir.

Antalya İçin Neler Önerilebilir?

Antalya Havzası, kuzeyde Eğirdir Gölü, batıda Beydağ-ları, doğuda Gazipaşa, güneyde Akdeniz ile sınırlıdır. Havzada, Aksu-Serik ilçeleri ve Eğirdir gölü arasında “Aksu bindirme fayı”, doğu kenarı genelde kuzey-

güney doğrultulu “Kırkkavak ve Gökçeler fayları”; batı sınırda “Beydağları fay seti” bulunur. Kısaca An-talya havzasını karakterize eden jeolojik yapılar önemli bir deprem kaynak zonu oluşturmaktadır.

Antalya ve çevresinde de tarih boyunca büyük dep-remler yaşanmıştır. Antik Selge ve Termessos şehir-leri yaşanan depremler nedeniyle 3. ve 5. Yüzyıllarda halkları tarafından terkedildi. 1914 yılından beri bölge-mizde kaydedilen en büyük deprem Antalya’da 1 Mart 1926’da 6.4, Burdur’da 3 Ekim 1914’de 7.0, Fethiye’de 25 Nisan 1957’de 7.0, büyüklüklerinde meydana gel-miştir. Bölgemizde, Isparta, Burdur, Kemer, Kumluca, Finike, Kale, Kaş, Kalkan 1. derece, Antalya Merkez (Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı, Aksu), Se-rik ve Manavgat 2. derece, Akseki, İbradı 3. derece, Gündoğmuş, Alanya, Gazipaşa 4. derece deprem riski bölgeleridir.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu uygulamasının birinci adımı riskli yapı için tespit, ikinci adımı riskli yapının güçlendirilmesi veya yıkımı ve üçün-cü adımı da boş arsaya yapı yapılması aşamalarıdır. Bu aşamalar halk için halkla birlikte ve bütüncül yaklaşım-larla gerçekleştirilebilir.

Afet Yasası ya da Kentsel Dönüşüm Yasası olarak da bilinen Kanunun, 1999 Marmara Depremi ile birlikte ortaya çıkan ve milyonlarca insanın hayatını yakından ilgilendiren riskli binaların yenilenmesi amacını taşıdığı unutulmamalıdır. Bu kanun ile ortaya çıkacak emsal ar-tışları sadece binaların maliyetlerini karşılamak amaçlı olmalı bunun dışında hiç kimseye ekstra kazanç sağla-ma aracı olmamalıdır.

Yasanın asıl amacı olan sağlam ve afetlere dayanık-lı binaların yapılması olmalıdır. Bunun yanı sıra sürdü-rülebilir, yeşil alan dengesi kurulmuş, ulaşım altyapısı oluşturulmuş, diğer bütün kentsel altyapı yetersizlikleri çözülmüş, enerji tasarrufu sağlayan, dengeli ve sağlıklı kentler oluşturulabilmelidir. Bu yasa; Antalya’nın olduğu kadar tüm Türkiye’nin de kronik bir sorunu olan çarpık kentleşmenin zamana yayılarak düzeltilebilmesi için çok önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilmelidir.

1998 yılı öncesi 4. derece deprem bölgesi kapsamın-da bulunan Antalya, 98 yılında “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” değişikliği ve veri güncellemeleri ile 2. derece deprem bölgesi kap-

Rantsal Dönüşüm Değil, Kentsel Dönüşüm

Page 11: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

9

samına alındı. 1998 yılından önce 4. derece deprem bölgesi verilerine göre yapılmış binaların, 2. derece deprem bölgesi risklerine göre nasıl davranış sergileye-ceği konusu belirsizdir. Bu belirsizlik nedeniyle de, dep-reme dayanıklı yapı tasarımı ve uygulamalarında hesap, boyutlandırma, yapım usul ve esaslarının değişmesiyle birlikte daha önce 4. derece deprem riskine göre ya-pılmış binaların depreme dayanıklılığı için tereddütler oluşturmuş, mevcut yapı stoku nasıl depreme dayanıklı hale getirilebilir sorusunu akıllara getirmiştir. Dolayısıyla, afet risklerinin ortadan kaldırılması ve afet zararlarının en aza indirilmesi için önlem alınması gerektiği tartışma-sız gerçeklikte, önemli bir devlet görevidir.

“Devlet, bu görevi yerine getirirken adil olmalı, vatandaşını mağdur etmemeli, geçmişten gelen kendi sorumluluklarını kabul etmeli ve Anayasal görevlerini unutmamalıdır.”

6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği kesin ve zorlayıcı hükümler içermesine rağmen, bütüncül bir kentsel dönüşüm için tek başına yeterli değil. Mevcut durum tespiti yapılmadan, teknik, fiziki ve toplumsal altyapı oluşturulmadan halk için, halkla birlikte kentsel dönüşüm yapmak olanaklı değil. Antalya’da kaç bina-mız var, ne kadarı kaçak, ne kadarı ruhsatlı, ne kada-rının yapı kullanma izni var, ne kadarı gecekondu, bu binaların ne kadarı 1998 yılından önce yapılmış, ne ka-darı olası afetlere dayanıklı, ne kadarı için güçlendirme gerekiyor, ne kadarının yıkılıp yenilenmesi gerekiyor hiç biri belli değil... Parçacıl ve rantsal kentsel dönüşümler yerine öncelikle mevcut durumun tespiti bu açıdan çok önemli.

Tespitlerin, 06/03/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik” eki esasların, “Mevcut Binaların Değerlendirilmesi ve Güçlendirilmesi” başlık-lı yedinci bölümünde belirtilen hükümler çerçevesinde yapılması öngörülmüştü.

Deprem öncesi alınabilecek önlemlerin belirlenmesi amacıyla Konusunda uzmanlaşmış kişi, kurum ve kuru-luşlarca yapılacak yapı envanter çalışmalarında yapılar birinci, ikinci ve üçüncü grup olarak sınıflandırılabilirler. Buna göre;

1. Grup Yapılar: Olası bir depremi hasarsız veya dü-şük hasarlı olarak can kaybına neden olmadan atlata-bileceği kanaatine ulaşılan yapılardır.

2. Grup Yapılar: Olası bir depremde hasar görme ris-kinin bulunduğu kanaatine varılan, 2007 deprem yö-netmeliğine göre performans analizi sonucu gerekiyor-sa güçlendirilmesi tavsiye olunacak yapılardır.

3. Grup Yapılar: Olası bir depremde ağır hasar ve göçme nedeniyle can kaybına neden olabilecek, 2007 deprem yönetmeliği performans analizi sonuçlarına göre ivedi olarak yıkılması ve yenilenmesi gerekli olan yapılardır.

Riskli Yapıların Tespiti ile ilgili “Afet Riski Altındaki Alan-ların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetme-lik” 2 Temmuz 2013 Tarih ve 28695 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlandı. Bu yönetmeliğe göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı riskli yapıların tespitine ilişkin esas-ları yeniden belirledi.

Bu esaslara göre; “2007 DBYBHY Tablo 7.7.’de “diğer binalar” kapsamındaki binalardan, yüksekliği (HN) 25m veya zemin döşemesi üstü sekiz katı geç-meyen betonarme ve yığma binalar için Riskli Ya-pıların Tespiti, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştü-rülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” eki Ek-2’de yer alan hususlara göre yapılacaktır.

Daha yüksek katlı binaların risk belirlemesi için 2007 DBYBHY’de belirtilen yöntemler kullanılacak ve göçme öncesi performans düzeyini sağlamayan bina riskli ola-rak kabul edilecektir.

Mevcut bina performans değerlendirmesi ve güçlendir-mesi için ise DBYBHY kullanılmaya devam edecektir.

Yapılacak deprem envanter çalışmaları (Deprem Mas-ter Planı), “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” için de son derece önemlidir. Kent-sel dönüşümün gerekliliği ve başlatılabilmesine sadece güvenli konut açısından değil pek çok açıdan bakmak gereklidir.

Kentsel dönüşüm planlamalarına; ulaşım, teknik altya-pı, kent güvenliği, tarihi dokuyu koruma, mimari estetik, kent ekonomisi, kent sosyolojisi, doğal çevreyi koruma, sürdürülebilir kentleşme, tarım, orman ve su havzaları ve alanlarını koruma ve geliştirme, çevre kirliliğini önle-me, kent kimliği, yönetime katılım, geleneksel yerleşim karakterlerimizin çağa uydurularak yaşatılması vb. açı-lardan da yaklaşılmalıdır. Bu bağlamda, 2012 yılının ilk altı ayı içerisinde gerçekleştirilen yasal düzenlemelerin uygulamalarında karşılaşılabilecek sorunların çözümü hakkında fikir verebilmek, katkı koyabilmek amacıyla bazı değerlendirme, tespit, görüş ve önerilerle ışık tut-maya çalışacağız.

Antalya, Isparta, Burdur illerimizde gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projelerinde, bölgenin merkezi ve yerel yöneticileri, işyeri ve konut sahipleri, inşaat sek-

KENT SORUNLARI

Page 12: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

10

törünün tüm bileşenlerinin bilgilenmesinde, afet risk-lerini ve deprem zararlarını en aza indirecek envanter çalışmalarında görüş ve önerilerimizin yararlı olacağını umuyoruz.

Deprem Zararlarının Azaltılması İçin Önerilerimiz

Parçacı ve rantsal kentsel dönüşüm projeleri yerine, bütüncül yaklaşımlarla güncellenmiş Antalya Nazım Planı eki Deprem Master Planıyla bütünleştirilmiş “Kentsel Dönüşüm Ana Planı” hazırlanmalı ve kent-sel dönüşüm projeleri bu plana uygun olarak gerçek-leştirilmelidir. Bugüne kadar yapılamayan “Antalya İli Ulaşım Ana Planı” da Kentsel Dönüşüm Ana Planına uygun olarak yapılmalıdır.

Bu çalışmalarda daimi olarak konusunda deneyimli şe-hir plancısı, mimar, inşaat mühendisi, harita mühendisi, peyzaj, jeoloji, jeofizikçi, sosyolog, ekonomist ve hu-kukçudan oluşan bir heyet tam zamanlı olarak istihdam edilmelidir.

Deprem etkilerini göz önüne alacak şekilde düzen-lenmiş şehir, bölge ve arazi planları yapılmalı, yapılmış planlar güncellenmelidir.

Deprem Master Planı yapılarak, deprem direnci zayıf olan bina ve altyapılar güçlendirilmeli veya yenilenmelidir.

Binalar ve altyapılar başta depreme dayanıklılık olmak üzere afet risk önlemleri alınmış şekilde projelendirilmeli ve inşa edilmelidir.

Yapı üretim sürecinde denetim, sorumluluk ve sigorta üçlüsünü hayata geçirilerek can ve mal güvenliği kamu çıkarları açısından güvence altına alınmalıdır.

Deprem öncesi hazırlıklar, acil durum plan ve program-ları yapılmalıdır.

Deprem sonrası gerekli acil yardım, kurtarma hizmetleri düzenlenmelidir.

Halkın evleri terk etmesi, önceden belirlenmiş merkez-lere toplanması ve geçici iskanı ile ilgili plan çalışmaları, yapılmalıdır.

Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazilerle birlikte, Afet risklerini azaltmaya doğrudan katkı sağla-yacak yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere re-zerv alanlar planlanmalıdır.

Bu planlamada; zeytincilik, orman, askeri yasak bölge-ler, turizmi teşvik, kültür ve tabiat varlıklarını koruma, kıyı, mera kanunları gibi doğa-çevre-kültür varlıklarını koruyup, geliştirme amaçları göz ardı edilmemelidir.

Afet durumu veya üzerindeki yapılaşmalar sebebiyle

can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan riskli alanlar belirlenmelidir.

Riskli yapılar; riskli alan içerisinde olsun veya olmasın, ekonomik ömrünü tamamlamış olduğu, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı bilimsel ve teknik verilere dayanılarak tespit edilmelidir.

Riskli yapıların tespiti, masrafları bakanlığa ait olmak üzere, meslek odaları veya üniversiteler tarafından eği-tilmiş ve yeterliliği sınavla belirlenmiş ve bakanlıkça li-sanslandırılmış kurum ve kuruluşlara yaptırılmalıdır.

Riskli yapıların tespiti ile ilgili itirazlar, ilgili meslek odası ve üniversitelerce görevlendirilmiş inşaat, jeoloji, jeo-fizik mühendisliği ile hukuk öğrenimi görmüş öğretim üyeleri arasından seçilecek beş ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca seçilecek iki kişi olmak üzere teşkil edi-lecek 7 kişilik teknik heyet tarafından incelenip, karara bağlanmalıdır.

Kentsel yenileme alanı içinde olup, riskli yapılar dışında kalan diğer yapılardan uygulama bütünlüğü bakımın-dan TMMOB tarafından saptanacak ve mimar, şehir plancısı ve inşaat mühendisinden oluşacak üç kişilik bir heyet tarafından gerekli görülenler uygulamaya dahil edilebilmelidir.

Riskli alan ve riskli yapıların belirlenmesi ile bu yapıların tespit, boşaltma ve yıkım masrafları bakanlıkça karşı-lanmalı, işyeri ve konut sahiplerine, kendi evlerine taşı-nıncaya kadar geçici işyeri veya konut tahsisi ya da kira yardımı yapılması zorunlu olmalıdır.

Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapı-lan tebligâtı takip eden 60 gün içinde, bütün masraflar bakanlık’ça karşılanmasına, konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı yapılmasına rağmen yine de anlaşma sağlanamaması halinde, acele kamulaştırma yoluna gi-dilebilmelidir.

Güven tesisi için, Kentsel Dönüşüm Ana Planında be-lirlenen proje alanlarındaki Çevre ve Şehircilik İl Müdür-lükleri, ilgili idareler ve ilgili meslek odaları ile birlikte ka-muoyu sürekli bilgilendirilmelidir.

Kentsel dönüşüm toplumsal/sosyal ilişkilerin dağılma-sını önleyici, sosyal ayrımlaşma ve dışlamayı önlemede bireysel bağlantıların koparılmadığı, yerel kimlikleri olan kentlinin yaşayış biçimleri, kültürleri, gelenek görenek-leri, bilinçlilik düzeyi, yöreden hoşnutluğu, mülk sahipli-ği analiz edilerek bütüncül bir yaklaşımla kentsel dönü-şüm sürecine girilmelidir.

Bölgemizde afet riski altındaki alanların ve riskli binaların kentsel dönüşümüne öncelikle insan-ların çok yoğun bulunduğu ve kamu düzeni için

KENT SORUNLARI

Page 13: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

11

vazgeçilmez olan başta hastane, okul, altyapı te-sisleri olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarının binaları ile başlanmalıdır. Bir başka deyişle devlet önce kendi kurumlarını ve binalarını yenilemekle işe başlamalıdır.

Tarihi ve doğal çevreyi tahrip etmeyecek, tarihsellik içerisinde oluşmuş kültürel ve sosyal yaşamda telafisi olmayan hasarlar yaratmayacak, yüksek katlı, tek tip, dikey yapılaşmalar yerine mahalle yaşamını düzenleye-bilecek sosyal donatı alanlarının sağlanmasına gerekli özen gösterilmelidir.

Dönüşüm projelerine başlanmadan ihtiyaç ve beklenti çalışmaları, sorun analizleri ve sosyo-ekonomik araştır-malar yapılmalıdır.

Oluşturulacak projelerde mutlaka yerel mühendislik mi-marlık ve planlama ile Akdeniz Üniversitesinden destek alınmalı ve STK’lar ve ilgili meslek odaları sürece dahil edilmelidir.

Kentsel dönüşüm yapılacak bölgelerde teknik altyapı ve ulaşım planlamalarının mevcut sisteme entegrasyo-nu sağlanmalıdır.

Elektrik iletim, su, kanalizasyon, doğalgaz ve haber-leşme ağlarının yeni ihtiyaçlara cevap verecek ve kolay takip edilebilecek şekilde sayısal ortama aktarılması ta-mamlanmalıdır.

Farklı özelliklerdeki sosyal grupların ihtiyaç, beklenti ve görüşlerinin planlama kararlarına yansıtılması, kararların birlikte üretilmesi yoluyla halkın kentsel dönüşüm süre-cine katılımı sağlanmalıdır.

“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” gereği kentsel dönüşüm uygula-maları, yukarıda dile getirdiğimiz çelişki ve sakıncala-rının giderilmesi; önerilerimizin değerlendirmeye alın-ması; gelecekte afet meydana geldikten sonra “yara sarma” değil, “yara almama” anlayışını geçerli kılma-ya yardımcı olabilecek katkılar olarak değerlendirilme-lidir.

Dikkat Edilmesi Gereken Kentsel Dönüşüm Tehditleri

Evlerimiz, kentimiz, yaşam alanlarımız, ormanlarımız, okullarımız, hastanelerimiz, ülkemiz tehdit altında!

Evlerimiz başımıza yıkılmakla kalmayacak, tespit, bo-şaltma ve yıkım masraflarını da bize ödetecekler.

Kentsel Dönüşüm ilan edilen yerlerde imar, yapılaşma ve kamu hizmetleri durdurulacak; elektrik, su, doğalgaz kesilebilecek, kendi evlerimizde barınma hakkımız yok sayılabilecek.

“Benim yapım risk taşımıyor, güvendeyim” diyenlerin yapıları da uygulama bölgesinde kalıyorsa proje bütün-lüğü gerekçesiyle yıkılabilecek.

Evlerimizin yıkılmasına, borçlandırılmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa itiraz ve dava hakkımız olsa da mahke-meler yürütmenin durdurulmasına karar vereme-yeceği için kaderimize razı olmak zorunda kala-cağız.

Diyelim ki direndin, dişinden, tırnağından artırdığın ve başını sokup barındığın evinin elinden alınmasın diye mücadele ettin. Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre yıkımı engellemekten hakkında işlem yapılacak. Yı-kımı gerçekleştirmeyen kamu görevlileri de yargılana-cak.

Ayrıca bu Kanunla, 2B ve Tapu Kanunu ile birlikte bu-güne kadar kamunun elinde kalan son arazilerin de yerli ve yabancı özel ve tüzel kişilere satışına ve yapılaşmaya açılmasına olanak sağlanacak, mera ve orman alanları ile kıyı şeritlerinin talan edilmesinin de yolu açılacak.

Bu Kanun uyarınca; mera, orman, tarım alanları, zey-tinlikler ve kıyı şeritleri gibi alanlar da dahil olmak üzere bugüne kadar kamunun elinde kalan son arazilerin imar planı çalışmaları, 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine tabi olmayacak. Bu alanlara bakanlığın özel standartlar ihtiva eden planlar yapma ve onaylama yetkisiyle özel imar ayrıcalıklarıyla sağlanabilecektir. 2B ve kamu ara-zileri de bakanlık eliyle ve TOKİ aracılığıyla, özel kişilere; “Tapu Kanunu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapıl-masına İlişkin Kanun” uyarınca da yabancılara; kolayca devredilebilecek, satılabilecek. Uygulamada yapılacak hatalar sonucu kentsel dönüşüm kenti bölüşüme ve kentsel ölüme dönüşebilecektir.

Kamu Arazileri Hepimizindir.

Hazine ve hazine dışında kamu idarelerinin mülkiyetin-de bulunan, 2/B ve özel mülkiyete ait taşınmazlar:

2/B Kanunu ile kentsel dönüşüm uygulanacak “Proje Alanı”,

Afet Yasası ile de zemin yapısı veya üzerindeki yapı-laşma nedeniyle “Riskli Alan”,

Ve yeni yerleşim yeri olarak “Rezerv Yapı Alanı” ola-rak belirlenebilir. Bakanlığa tahsis ya da devir yoluyla ve bakanlığın talebi üzerine TOKİ veya idareye bedelsiz devir edilerek elden çıkarılabilir.

Nasıl Bir Kentsel Dönüşüm?

Mülk sahiplerini mağdur etmeden, barınma hakkını yok saymadan, çevreye zarar vermeden, tarım, mera ve

KENT SORUNLARI

Page 14: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

12

orman alanlarımızı betonlaştırmadan, su kaynaklarımızı ve doğayı koruyarak, kamu yararını ön plana çıkararak, başta deprem olmak üzere kentsel dönüşüm yoluyla her türlü afete dayanıklı binalar yapmak, mümkün-dür.

Türkiye’de kentsel dönüşüm acil bir gerekliliktir. Ancak kentsel dönüşüm halkın ihtiyaç, hak ve ya-rarları öncelik sayılarak gerçekleştirilmelidir.

Şu bir gerçek ki, halkı yanına almayan üst yönetim ka-rarları doğrultusunda ranta dayalı kentsel dönüşüm ça-lışmaları uzun vadede çözümsüz daha farklı kentsel so-runlarının ortaya çıkmasına yol açacaktır. Mevcut kent planları bütüncül yaklaşımlarla başta deprem olmak üzere her türlü afet riski göz önünde bulundurularak ye-niden revize edilmeli; sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri oluşturmak için iyileştirme ve yenileme çalışmaları için öncelikler planlaması yapılmalıdır.

Kentsel Dönüşüm Süreci Nasıl İşleyecek?

Dönüşüm, öncelik birinci derecede deprem riski al-tındaki iller olmak üzere Türkiye’nin tamamında başlaya-cak.

Hak sahiplerinin rızası alınacak. Kanun öncelikle vatandaşın kendi dönüşümünü kendisinin yapmasına imkan verecek. İsteyen riskli evini kendisi yıkacak ve ye-nisini de yine kendisi yapacak.

Parası olmayana düşük faizli ya da sıfır faizli kredi verilebilecek.

Ekonomik ömrünü tamamlamış yapılar deprem gü-venliği açıcından kontrol edilecek ve bu binalar mutlak suretle yıkılacak.

Kat malikleri yıkım kararına 15 gün içerisinde itiraz edebilecek. İtirazlar Bakanlık tarafından görevlendirilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanacak.

Binanız riskli yapı olarak değerlendirilmişse çoğunluk aranmayacak ve yıkılacak.

Riskli alan içinde kalan binalar, yeni yapılmış ve risk-siz olsalar dahi uygulama bütünlüğü bakımından birlikte değerlendirileceği için gerekiyorsa yıkılabilecek.

Uygulama sırasında, Bakanlık, TOKİ veya Beledi-ye tarafından talep edilmesi durumunda riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmeyecek.

Anlaşma ile tahliye edilen yapılardaki kiracı veya ayni hak sahiplerine de geçici kira ve konut yardımı yapılabi-lecek.

Konutunu ve işyerini kendi imkanları ile yapmak veya edinmek isteyenlere kredi verilebilecek.

Sonuç olarak;

Kentsel dönüşüm; Vatandaşı ve haklarını yok sa-yan, toplumsal barışa hizmet etmeyen, kamusal değerlerimizi hoyratça tahrip edebilecek rantsal yıkımlara dönüşmemelidir.

Gelecek dönem Büyükşehir Belediyesinin öncelikli görevi Antalya İli Nazım Planı ve eki Deprem Ana Planı uyumlu Kentsel dönüşüm Ana Planı olmalıdır.

“Antalya’nın Kentsel Dönüşümü, Antalya’nın Bütü-nüyle Dönüştürülmesidir.”

KENT SORUNLARI

Kentsel Dönüşüm Sürecinde İzlenecek Yol

1. Proje yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni veren il-gili idareden temin edilir.

2. Yapının riskli yapı olup olmadığını belirleyecek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Lisanslı Ku-ruluşa başvurulur.

3. Lisanslı kuruluş yapının afet ve deprem risk du-rumunu belirleyen "Riskli Yapı Tespit Raporu"nu düzenler.

4. Rapor ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'ne başvurulur.

5. Bakanlık, Afet ve Deprem Risk Raporu onay ya-zısını size tebliğ eder.

6. Kat malikleri en az 2/3 çoğunlukla Bina Ortak Karar Protokolünü imzalar.

7. Bina Ortak Karar Protokolü İl Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü'ne sunulur.

8. Müdürlük Gayrimenkul Değerleme Raporu ve Kira Yardım Belgesi hazırlar.

9. Bakanlık yeniden inşa veya güçlendirme için kira yardımı yapılıp yapılmayacağına karar verir.

10. Yeniden inşa veya güçlendirme için tüm projeler proje müelliflerince hazırlanır ve ilgili idaresinden gerekli ruhsatlar alınır.

11. Yeniden inşa veya güçlendirme için bir müteah-hit ve yapı denetim kuruluşu ile sözleşme yapılır.

12. Yapımı tamamlanan binaya Yapı Kullanma İzin Belgesi alınır.

Page 15: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

13

KENT SORUNLARI

Dünyadaki her faşist, Mussolini’nin parlak ya da sönük bir kopyası olmaya mahkûmdur. Dünyadaki her faşis-tin “my way” sandığı yol, mutlaka Mussolini tarafından çizilmiş ve geçilmiştir. Dünyadaki her faşist, bilerek ya da bilmeyerek Mussolini’nin daha önce yaptığını tekrar-lamak zorundadır. Mussolini’nin kim, faşizmin ne oldu-ğunu bilmeyen alaylı faşistler ki, onlara despot diyoruz, yumurtadan çıktıktan sonra hiç şaşırmadan denize ko-şan kaplumbağa yavruları gibi, içgüdüsel bir doğaçla-mayla onun yolunu tutar, onun yaptığını yaparlar.

Başka bir deyişle gökyüzünün altında faşizme dair yeni bir şey yoktur. Mussolini’nin modeli çok taklit edilmiş ama temel prensipleri aşılamamıştır.

Çünkü bilgiyi kulaktan dolma yöntemiyle, tercihen zey-tinyağlı tüketen çoğunluğun sandığı gibi “Faşizm”in kurucusu Hitler, beşiği de Almanya değildir. “Faşizm”in gerek kuram, gerekse kurucu babası  Benito Amilcare Andrea Mussolini olup, beşiği de İtalya’dır.

Mussolini, antik Roma İmparator-luğu’ nu örnek alıp yenisini kurmayı amaçlayan bir devlet modeli kurgu-lamış, zaten ideolojisinin adını da antik Roma cellatlarının baltalarını tutan değnek demeti, Latince “fas-cis” kelimesinden türetmiştir.

***

Dünyanın gelmiş geçmiş tüm faşistlerinin sektirme-den uyguladığı Mussolini yöntemlerinden biri, belki de en başarılı politikası olduğu için “Kentsel Dönüşüm Projesi”dir.

İtalya’yı köhne binaların yıkılıp yenilerinin yapıldığı mu-azzam bir inşaat şantiyesine çeviren kentsel dönüşüm seferberliği, 1925 yılında ilan edildi. Dönüşümün üç amacı vardı.

1) Eski bir sosyalist olarak iyi tanıdığı lumpenlerin kentlerde yoğunlaşmasını tehlikeli bulan Mussolini, yoksulları periferiklere inşa edilen sosyal konutlara taşıyarak kentlerden uzaklaştırmayı hedefliyordu.

2) Devletin cömert desteğiyle dopinglenen inşaat sek-

törünün istihdamıyla işsizliğin biteceği hesaplanıyor-du.

3) Lumpenlerden temizlenen eski, bakımsız ama çok merkezi semtlerdeki binaların yıkılıp yerine lüks ko-nutların inşasıyla elde edilecek büyük rant sayesin-de hem faşist parti yandaşlarından oluşan zengin bir sınıf yaratmak, hem de inşaat sektörüne verilen devlet desteğinin geri alınması amaçlanıyordu.

Çünkü Mussolini’nin kurduğu faşist rejimin ekonomisi elbette ki liberaldi ve Duce, “Devlet, ekonomik üre-timden çıkmak, tekelleri özelleştirmek zorunda-dır, çünkü bu işleri patronlar kadar iyi becere-mez!” diyecek kadar serbest piyasa yanlısıydı. Ama yoksulları da aç biilaç bırakmayacak kadar akıllı bir kapitalizmdi, İtalyan faşizmi: Halka doğrudan yardım,

evlere torba torba ihtiyaç dağıtımı konsepti, her yerden önce faşist İtalya’da uygulandı.

***

Yiğidi öldür, hakkını yeme: Mussolini zamanında tüm ülke modern oto-yollar ve demir ağlarla örüldü. Gör-kemli adalet ve belediye sarayları, posta binaları, kiliseler, spor salon-ları, havuzlar, Faşist Gençlik Evleri, hastaneler, dispanserler yapıldı. Her biri birer kunt mimari örneği olan

bu gösterişli yapılarla, Mussolini rejiminin “ebedi gücü” vurgulanıyor, modernleştirilen kentler belki de böylece, artık kaçınılmaz hale gelen savaşa hazırlanıyordu.

Faşist İtalya’nın “kentsel dönüşüm projesi” 1940’lara kadar sürdü. Bugün Putin’in yaptığı gibi her fırsatta yarı beline kadar soyunup atletik vücudunu sergilemeyi pek seven Mussolini’nin çok sayıda fotoğrafı, gömleğinin kollarını kıvırmış, kazma küreğe sarılmış olarak çekildi. Ama İtalya’ya muazzam eserler ve dünya faşistlerine yol gösterecek bir büyüklük, bir görkem ölçüsü olarak “Mussolini mimarisi” diye anılan bir biçim bıraktı.

Dolayısıyla “üstadın” izinden giden her despotun, ister sağdan gelsin ister soldan, sonuçta faşizme varan bas-kı rejiminin bir bacağı mutlaka imar politikası olup hep-sinin illa ki birer “kentsel dönüşüm projesi” vardır!

İtalyan Usulü Kentsel DönüşümMine G. KIRIKKANAT

... ister sağdan gelsin ister soldan, sonuçta faşizme varan baskı rejiminin bir bacağı

mutlaka imar politikası olup hepsinin illa ki

birer “kentsel dönüşüm projesi” vardır!

Page 16: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

14

KENT SORUNLARI

Eğer bildiğiniz bir ülkenin “Kentsel Dönüşüm Projesi” faşist mimarinin en ve boy ölçülerini bile aşıyor, ama sonuç İtalya’daki estetiği tutturamıyorsa, sorun istem eksikliği değil, görgü yokluğudur.

G NOKTASI

Hitler, Alman Nazizmini İtalyan Faşizmi’nden esin-lenerek kurgulamış ve iktidarının ilk yıllarında ağası Mussolini’ye hayrandı.

Elbette Hitler’in de bir “Kentsel Dönüşüm Projesi” vardı. Onu da 05.05.2011 tarihli Cumhuriyet’te yayımlanan “Germania’dan İstanbul’a Sıyırtmak” başlıklı yazımda anlatmıştım.

Ne var ki kentsel dönüşüm ne Mussolini ne de Hitler’e

yaradı. İkisi de bırakın saraylarını, yataklarında bile öle-

mediler!

Mussolini, kaçmaya çalışırken köylüleri tarafın-

dan linç edildi ve cesedi tepetaklak, bacağından

asıldı bir ağaca. Hitler ise yaptırdığı saraylara hiç

benzemeyen bir sığınakta intihar etti.

Çünkü ekilen biçilir. Eden bulur.

“Mimari, harabesi bile güzel olan sanattır.”

Kaynak: Cumhuriyet 11 Şubat 2013

DENİZ İLKE, AZRA GÜL, EMİRHAN, RÜZGAR UTKU’ya aramıza hoş geldin diyor, Anne ve Babasıyla birlikte mutlu ve uzun bir ömür dileriz.

Üyelerimiz Deniz Bayraktar ve

Emre Artun Bayraktar’ınkızları DENİZ İLKE

19 Şubat 2012 tarihinde dünyaya geldi.

Üyemiz Hüseyin Çin ile

Rabia Çin’inkızları AZRA GÜL

21 Temmuz 2012 tarihinde dünyaya geldi.

Üyemiz Rizvan Terzi ile

Hatice Kolak Terzi’nioğulları EMİRHAN

15 Kasım 2012 tarihinde dünyaya geldi.

Üyemiz Bahadır Cenk Gündoğdu ile

Yasemin Gündoğdu’nunoğulları RÜZGAR UTKU 28 Mayıs 2013 tarihinde

dünyaya geldi.

Üyelerimiz Dinçer Er ve

Arzu Er’inoğulları DEMİRHAN

21 Haziran 2013 tarihinde sünnet oldu.

Page 17: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

15

KENT SORUNLARI

Mesleğimizde iyiysek de her şeyi bil-miyoruz yani?

Benim gibi mesleğinde bir yerlere gelmiş, titr edinmiş

olabilirsiniz ama bu bilimsel körlüğe sebep olmamalı.

Elbette, etrafımıza ne var, ne yok diye bakmalı ve fikir

yürütmeliyiz. Ancak kendi mesleğimizden yola çıkıp,

alakasız konularda ahkâm kesmek, akademik etiğe ay-

kırı. Mesleğimizde iyiysek de her şeyi bilmiyoruz yani.

Ama öğrenebiliriz. Merak edip dünyaya böyle kanallar-

da ne oluyor diye bir baktım…

Dünyada uzunluğu 227 kilometre olan Baltık Kanalı’ndan 43 kilometre olan Welland Kanalı’na kadar 11 adet önemli insan yapımı gemi kanalı var. Bunların önemli bir kısmı 1800’lü yıllarda inşa edilmiş. Amaç de-niz ulaşımında yolu kısaltmak, kapalı denizler arasında ulaşımı sağlamak, denize çıkışı olmayan şehirleri denize bağlamak, ekonomik ve alternatif bir suyolu sunmak.

Gemi kanalı tasarımı ve işletilmesi konusundaki litera-türe baktım. Sonuç olarak çılgınca boşalan bir deniz filan yok ama gemi kanallarının çevreye etkisi üç başlık altında incelenmiş:

Değişen Akım ve Su Kalitesi: Yıllar süren ve paha-lı olan hafriyat yüzünden gemi kanalları genellikle haliç ve akarsu ağızlarından itibaren inşa ediliyor. Farklı tuz, vb. içeriği olan deniz suyu, geçtiği/aktığı haliç, akarsu vb.nin tuzluluğu, sıcaklığı, suyun hızı ile birlikte buralar-da yaşayan bitki ve hayvanları etkiliyor. Tuzluluğu önle-mek için de “lok” adı verilen yükselme havuzları kullanıl-makta. Sonuç olarak kanaldaki akımın taşıyacağı farklı kalitedeki su, aktığı göl, akarsu, haliç ve denizdeki su ürünlerini vb. ekolojik sistemi bozuyor.

Kanal İstanbul’un Çılgın Etkileri

Prof. Dr. Mikdat KadıoğluİTÜ Öğretim Üyesi

Çılgın proje “Kanal İstanbul”, Karadeniz’i boşaltır mı? Çevre felaketi yaşanır mı? Kansere neden olur mu? Boğazlar konusunda elimizi güçlendirir mi?

Uzunluğu 42 kilometre ve üst genişliği 500 metre olması planlanan ve “Kanal İstanbul” olarak bilinen projenin olumlu olumsuz etkile-rini pek bilmiyoruz. Projeyi savunanlar İstan-bul Boğazı’ndaki tehlikeli deniz trafiğinin alter-natif bir suyolu ile giderileceğini, karşı çıkanlar ise Karadeniz’in suyunun Marmara Denizi’ne boşalacağını ve çevrenin çılgınca tahrip edile-ceğini söylüyor.

Page 18: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

16

KENT SORUNLARI

Kanalın Temizlenmesi ve Atıkları: Kanal, akın-tıyla taşınacak rusubat vb. malzemeyle beraber ot, midye, istiridye, de-niztarağı vb.nin istilasına uğruyor. Bu çamur, de-niz dibi bitki ve hayvan-ların temizlenmesi için kanalın bir çeşit tarakla düzenli olarak taranması gerekiyor. Bu tarama iş-lemleri suyun bulanma-sı, kimyasal maddelerin suda tekrar asılı hale gel-mesi vb. yüzünden ka-nal suyundaki çözülmüş oksijen miktarı önemli ölçüde azalıyor ve kitlesel balık, vb.nin ölümüne neden oluyor. Kanaldaki gemi bacalarından çıkan zehirli gazlar da çevresinde önemli hava kirliği ve sağlık problemlerine neden oluyor.

Dalgakıranlar ve Loklar: Su seviyeleri farklı deniz-ler arasında açılan kanallardaki kot farkıyla beraber rüzgârlar, yüksek dalga ve fırtına kabarması sonucun-da kanallardaki su tehlikeli bir şekilde hızlanıp seviyesi yükselebilecektir. Bunları engellemek için kanalda yapı-lacak olan dalgakıran ve loklar da suyun sürekli olarak karışmasına neden olarak su kalitesini bozup ekolojik yıkımlara neden olabiliyor.

Hava kirliliğine ve sağlık sorunlarına neden olur:

Özetle ve anladığım kadarıyla Terkos, Küçükçekmece ve Büyükçekmece gölleri kurur. Marmara Denizindeki su ürünlerine zarar verir. E-5, TEM ve Tren yolu için inşa

edilecek 3 yüksek köprü, İstanbul’un batıyla olan ulaşı-

mı çok zorlaştırır. Kanalın açılması için yaklaşık 1 milyon

metreküplük bir kazı ile en az 42 kilometrekarelik yeşil

alan tahrip edilir. Kanal etrafına rant için yerleşim böl-

geleri inşa edilirse gemi kazası/patlama vb. tehlikeler

Boğazdan, Kanala taşınır. Ayrıca, Houston Kanalı’nın

3,2 kilometre yakınında yaşayan çocuklarda yüzde 60

daha fazla lösemi yani kan kanseri tespit edilmiş yani

kanal önemli hava kirliliğine ve sağlık sorunlarına da ke-

sinlikle neden olur…

Kişisel olarak, çılgın inşaat/betonlaşma seferberliğine

taraftar değilim. Eğer milli çıkarlarımızın bir gereğiyse,

Kanal İstanbul Projesini ehven-i şer olarak ele almalı ve

olası tüm çılgın/zararlı taraflarını mümkün olduğunca

azaltmalıyız. Dinleyen olursa!

Kaynak: www.milliyet.com.tr…15.06.2013

İnşaat Mühendisleri Kumluca Ticaret Odası Yönetiminde

Kumluca Ticaret Odası’nın 23 Temmuz 2013 tarihinde gerçekleşen seçimlerinde, inşaat mühendisleri Murat H. GÜNAY Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Mehmet Çetintürk Meclis Başkanlığı’na, Bayram Karagül Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na, Emre Ceylan Meslek Komitesi Üyeliği’ne; Bahadır Cenk Gündoğdu, Mehmet Öztürk ve Ali Altınkan meslek komitesi yedek üyeliklerine seçilmişlerdir.

Meslektaşlarımızı kutlar, yeni görevlerinde başarılar dileriz.

Page 19: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

17

TEKNİK YAZILAR

Vajont Barajı Trajedisi

Süleyman BOZKURT*İnş. Yük. Müh.

1. Giriş

Vajont Barajı, İtalya-Venedik şehrinin 100km kuzeyinde Piave Nehri vadisinde, Vajont boğazında Monte Toc ya-kınında yer alan ve inşaatı 1959 yılında tamamlanmış kullanılmayan bir barajdır. 1963 yılında baraj rezervua-rında meydana gelen heyelan sonucu baraj üzerinden 50 milyon m³ su dalgası aşmış ve vadide yaşayan 2000 kişi hayatını kaybetmiş ve Langarone, Pirago, rivaltai Vil-lanova ve Fae köyleri tamamen zarar görmüştür.

Vajont barajı, taban genişliği 27 m, kret genişliği 3,4 m ve talvegden yüksekliği 262 m olan dünyadaki en yük-sek beton kemer barajlardan biridir.

Proje yapımcılarının havzanın güney kesimindeki Monte Toc’un jeolojik bakımından stabil olmadığı fikrini kabul etmedikleri bir sırada, 1963’de, baraj üzerinden büyük bir su dalgasının aşması olayı meydana gelmiştir.

Baraj rezervuarının erken doldurulması safhasında olum-suz gözlemlere ve ikaz işaretlerine önem verilmemiş ve heyelana neden olan rezervuarın komple doldurulması-na teşebbüs edilmesi büyük bir taşkın dalgası yaratmış ve bu taşkın dalgası Piave vadisinin mansabındaki çok sayıda yerleşim alanını silip yok etmiştir.

2. İnşaat Safhası

Vajont barajı, İtalya’nın kuzey-doğu bölgesinde elektrik üretim ve dağıtım hizmeti veren SADE (Adriyatik Ener-ji Anonim Şirketi) tarafından inşa edilmiştir. Şirketin sahibi Gıuseppe Valpı di Misurata, Mussolini zama-nında çeşitli yıllar Maliye Bakanı ola-rak görev yapmış-tır. Vajont boğa-zındaki dünyanın en yüksek barajı, 1920’lerde sanayi-

leşmenin artan enerji taleplerini karşılamak üzere tasar-lanmıştır. Ancak II. Dünya savaşı sırasında Mussolini’nin devrilmesinden sonra 15 Ekim 1943’de proje yetkisi şirkete verilmiştir.

Barajın ve rezervuarının; yüksek seviyelerde yer alan yapay rezervuarlar ve vadiler yakınından geçen su ka-nallarındaki karmaşık su yönetiminin merkezinde olma-sı amaçlanmıştır. Daha önce onlarca km uzunluğunda beton borular ve vadileri geçen akedükler planlanmış, ancak 1963 deki afet ve diğer rezervuarlardaki küçük çaptaki toprak kaymaları (heyelanlar) yüzünden sistem hiçbir zaman işletilememiştir.

1950’li yıllarda, SADE (Adriyatik Enerji A.Ş) nin yetkili ol-duğu o günün faşist hükümetleri tarafından teyit edilmiş; vadideki topluluklar tarafından karşı çıkılması ve muha-lefet edilmesine rağmen hükümet ve polis desteği ile va-dideki topraklar satın alınmıştır. SADE şirketi teknik ele-manları tarafından baraj yapılacak boğazın jeolojisi eski heyelanların analizi dahil etüt edilmiş ve dağın yeterince stabil olduğuna inanılmıştır.

1957 yılında inşaat çalışmaları başlamış, ancak 1959’lar-da Monte Tec tarafında yeni bir yol inşa edilirken kırıklar ve çatlaklar fark edilmiştir. Üç farklı uzman tarafından Monte Toc sahasının stabil olmadığı ve barajın tama-men doldurulması durumunda rezervuar sahasında kayma ve çökmeler olacağı, yeni bir çalışma yapılması

DSİ Etüt ve Plan Dairesi Başkanı (Emekli) - A.Ü. Müh. Fak. Misafir Öğretim Görevlisi

Page 20: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

18

gerektiği SADE (Adriyatik Enerji A.Ş) şirketine söylen-miştir. Üç uzman görüşü, SADE şirketi tarafından göz ardı edilmiş, 1959 Ekim ayında inşaat tamamlanmış ve 1960 Şubat ayında SADE Şirketi tarafından rezervuarın doldurulmasına başlanması talimatı verilmiştir.

3. Felaket’in Erken Belirtileri

1960 yılının yaz ayları boyunca, küçük toprak kaymaları (heyelanlar) ve toprak hareketleri fark edilmiş, ancak bu uyarı işaretleri yerine İtalyan hükümeti bu hususu dile getiren gazeteciler hakkında sosyal düzene zarar ver-mek gerekçesi ile dava açma yolunu seçmiştir.

1960 Kasım ayında, 262m olarak planlanan rezervuar seviyesi 190m de iken, göle doğru 800000 m³ civarında toprak kayması (heyelan) meydana gelmiş, şirket dol-durmayı durdurmuş, su seviyesi 50 m seviyesine dü-şürülmüş ve rezervuardaki oluşacak heyelanların ikiye bölünmesini sağlayacağı tahmin edilen Monte Toc’un ön tarafındaki rezervuarda yapay bir galeri inşaatına başlanmıştır.

1961 Ekim ayında galeri inşaatının tamamlanmasından sonra, şirket kontrollü gözetim altında dolum işlemini yeniden başlatmış, 1962 Nisan ve Mayıs aylarında re-zervuarda su seviyesi 215m’de iken Deprem Araştırma ve Ölçüm Merkezi Mercalli ölçeğine göre 5 (beş) şidde-tinde 5 (beş) deprem meydana geldiğini rapor etmesine rağmen şirket bunların önemini küçümsemiştir. Daha sonra rezervuarın maksimum su seviyesine kadar dol-durulması konusunda şirket yetkili kılınmıştır.

1962 Temmuz ayında, SADE (Adriyatik Enerji A.Ş) şir-ketinin mühendisleri, rezervuar (göl) dolu iken gölde oluşacak heyelanların yıkıcı tehlikelerini belirten modele dayalı deneylerin sonuçlarını bir raporla şirkete bildirmiş, yönetim bu sonuçları gözardı etmiştir.

1962 Kasım ayında SADE (Adriyatik Enerji A.Ş) ENEL Kamu Mülkiyetine alınmıştır.

1963 Mart ayında, Baraj Elektrik üretim ve dağıtımı için yeni oluşturulan kamu şirketi ENEL’e geçmiş, ancak yönetim aynı kalmıştır. Yaz ayları boyunca rezervuar tamamen doldurulmuş, kaymalar, sallantılar ve zemin hareketleri kamu alarm merkezi tarafından devamlı ra-por edilmiştir. 15 Eylül tarihinde dağ tarafı aşağı doğru 22cm hareket etmiştir. 26 Eylül tarihinde, ENEL rezervu-arın 240m seviyesine kadar yavaş yavaş boşaltılmasına karar vermiştir. Ancak Ekim ayı başlarında dağın çöküşü (kopması) kaçınılmaz görünüyordu ve bir günde nere-

deyse 1m hareket etmiştir. Halka duyurulan herhangi bir uyarı veya yerleşimlerin boşaltılması hakkında bilinen bir kayıt yoktur.

4. Heyelan ve Su Dalgası

9 Ekim 1963 tarihinde saat 10.39 pm (gece 22.39) de, şiddetli yağış ve rezervuarın geri çekilmesinin birlikte te-tiklediği 260 milyon m³ hacmindeki orman, toprak veya kayadan oluşan heyelan 110 km/saat hızla rezervuara boşalmış, suyun yer değiştirmesi sonucu 50 milyon m³ su barajın üzerinden aşmış ve 250m yüksekliğinde bir dalga oluşumuna sebep olmuştur. Buna rağmen baraj yapısı büyük ölçüde zarar görmemiştir.

Piave vadisindeki taşkın Longrone, Pırago, Rivalta, Vil-lanova ve Fae köylerini yok etmiş; 2000 kişi civarında insanın ölümüne ve aşağıda ovanın çamurla kaplanma-sına neden olmuştur. Erto e casso bölgesindeki birçok küçük köylerde ve Castella Vazzo yakınında Cadissaga köyünde büyük tahribatlar olmuş, 1900 ile 2500 arasın-da insanın ve 350 civarında ailenin tüm fertlerinin öldüğü tahmin edilmektedir. Kurtulanların çoğu akrabalarını, ar-kadaşlarını ve evlerini, eşyalarını kaybetmiştir.

5. Felaketin Nedenleri ve Sorumlu-lukları

Felaketten hemen sonra, hükümet (şimdiki baraj sahibi), politikacılar ve kamu yetkilileri beklenmedik ve kaçınıl-maz bir doğa olayı trajedisi ile karşılaştıkları konusunda ısrar etmişlerdir.

Gazetelerdeki tartışma siyasilerin büyük etkisinde kal-mış, ancak Unita gazetesi ilk defa hükümetin ve yö-netimin özellikle VAJONT projesindeki SADE (Adriyatik Enerji A.Ş) yönetiminin eylemlerini kınamıştır.

Jeolojik değerlendirmelerin yapıldığı haber kaynakları ve gazete haberleri bir felaketin geldiğini haber verdikleri halde bütün bunlar Hükümet ile SADE ve ENEL şirket-leri tarafından göz ardı edilmiştir.

Olay Roma yakınındaki mahkemeye taşınmış, SADE ve ENEL mühendislerinin değerlendirme sonuçları ve kamu temsilcisinin raporları mahkeme tarafından değer-lendirilmiş ve az bir ceza ile sonuçlanmıştır. SADE şirke-tinin bir mühendisi (Mario Pancini) 1968 yılında intihar etmiştir. Hükümet, zararları karşılamak için SADE şirketi hakkında hiçbir dava açmamıştır.

Sonraki mühendislik analizleri heyelana neden olan se-beplere odaklanmıştır. Yağış miktarı, baraj su seviyesi değişimleri, depremlerin heyelanı tetikleyici etkileri, kay-

TEKNİK YAZILAR

Page 21: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

19

maların eski bir heyelan veya yeni bir heyelan olup olma-dığı hususundaki farklı görüşler tartışılmıştır.

Esasen problemlerden biri baraj yeri ve rezervuar seçimi ile ilgilidir ve bu problem vadinin jeolojik yapısı ile yakın-dan ilgilidir. Vadi kalker ve kil taşı tabakalardan oluşan jura dönemi kayaçları ile kaplıdır. Ayrıca kireçtaşı kat-manları çok miktarda boşluklar ihtiva etmektedir.

Baraj üzerinden aşan taşkına neden olan heyelandan önce, yamaçtaki kayma haftada 0,4 inç ölçülmüştür. Eylül ayında ise bu kayma günde 10 inçe çıkmıştır. He-yelandan bir gün önceki kayma miktarı ise 40 inç (yak-laşık 1m) olarak ölçülmüştür.

6. Yeniden Yapılanma

Sağ kalanların çoğu, nehrin 50km güney doğusunda yer alan Taglıamento ovasında yeniden inşa edilen köye taşınmışlar, dağ hayatına dönmek isteyenler için Piave vadisindeki diğer köylerde modern evler ve fabrikalar inşa edilmiştir.

Hükümet felaketin yaralarını sarmak için İtalya’nın kuzey doğusunda sanayileşmeyi teşvik etmiştir. Mağdur olan insanların iş kurmaları için on yıl vergi muafiyeti hakkı, kamu desteği ve iş kurma kredileri vermiştir. Daha son-raları bunun sonucunda Venedik bölgesinden büyük şir-ketler ortaya çıkmıştır.

Baraj gölündeki su seviyesini sabit tutmak için baraj re-zervuarı kenarında pompa istasyonu ve rezervuarı ba-raj mansabına (Piave Vadisine) bağlayan by pass galeri inşa edilmiştir. Baraj gövdesi halen yerindedir ve bakımı yapılmaktadır. Ancak faydalanmak için bir plan yoktur. Heyelan (toprak kayması) ile dolmuş kuru bir rezervuar görünümünde olan baraj ve rezervuarı 2002 yılından beri ziyaretçilere açık bu-lunmaktadır.

7. Sonuç ve Değerlendirme

Vajont barajı trajedisi tüm ülkeler ve ül-kemiz için ders alınması gereken bir olaydır. Özellikle ülkemizde hidroelektrik enerji üretimi DSİ (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü) ve 2004 yılında yürürlüğe gi-ren 4628 sayılı yasa çerçevesinde EPDK (Enerji Piyasası Değerlendirme Kurumu) tarafından takip edilmekte ve yürütül-mekte, gerekli yatırımlar ise özel sektör ve kısmen DSİ tarafından yapılmakta-dır. Küçük ölçekli hidroelektrik santral-

lar (Nehir santralları ve kanal santralları) lokal işçilik ve malzeme kullanma avantajına sahip olup kısa zamanda işletmeye alınmaları ve yatırım maliyetinin daha az ol-ması nedeniyle özel sektör tarafından cazip bulunmakta ve Hidroelektrik enerji üretiminde Özel sektör daha çok nehir santralları yapımına yönelmiş durumdadır.

DSİ 2012 ajandasına göre, 2011 yılı sonu itibariyle iş-letmede olan HES sayısı 271 olup bunun 56 adedi DSİ tarafından, 215 adedi diğer kuruluşlarca inşa edilmiştir. 56 adet HES’in 41 adedi Depolamalı Baraj santralidir. 215 adet HES’in 14 adedi Depolamalı Baraj santralidir.

2011 yılı sonu itibariyle inşaatı devam eden HES projesi sayısı 243 olup tamamı 4628 sayılı kanun kapsamında özel sektör tarafından gerçekleştirilecektir. Bu 243 adet HES’in 23 adedi depolamalı baraj santralidir.

2012 yılı programında olan HES sayısı 38 olup bunun 14 adedi DSİ yatırım programında inşaatı devam eden; 11 adedi uluslararası ikili işbirliği çerçevesinde kredi-li olarak yapılacak 13 adedi ise uluslararası ikili işbirliği kapsamında çıkarılan 4628 sayılı kanun kapsamında yapılacak projelerdir. 38 adet HES projesinin 36 adedi depolamalı baraj santralidir.

DSİ 2012 yılı ajandasına göre planlama ve proje aşa-masında olan HES proje sayısı 1100 adettir. Bu sayı-ya 4628 sayılı kanun kapsamında tüzel kişiler tarafın-dan geliştirilen projeler dahildir. Bu 1100 adet projenin önemli kısmının Depolamalı Baraj santrali olduğu tahmin edilmektedir. Böylece Türkiye genelinde HES projesi sayısı 1625 olup toplam hidroelektrik enerji potansiyeli 46000MW kurulu güç, yıllık ortalama üretim 160 milyar kwh/yıl olarak hesaplanmıştır.

TEKNİK YAZILAR

Page 22: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

20

Ancak gerek sosyal bakımdan ve gerekse ekonomik bakımdan ülkemiz su ve toprak kaynaklarının gelişti-rilmesine ve hidroelektrik enerji üretilmesine daha çok imkân sağlamak ve ileride olası kuraklıklara karşı tedbir almak bakımından ülke genelinde 500 adet civarında daha baraj yapılması gerekmektedir. Yapılacak bu ba-rajların önemli kısmı hidroelektrik enerji üretimi amaçlı olacaktır. Bu barajların yapımına öncelik vermek çok önemlidir ve kaçınılmazdır.

Türkiye’de enerji üretimi EPDK yasası gereği özel sektör tarafından yürütülmektedir. Özellikle hidroelektrik enerji üretiminde daha çok nehir santralı projelerine öncelik ve ağırlık verilmiş durumdadır. Ülke hidroelektrik enerji po-tansiyelinin tamamının üretilmesine imkan sağlamak için depolamalı HES projelerinin yapımına öncelik vermek gerekmektedir. Depolamalı HES projelerinin özel sek-tör tarafından yapılacağı düşünüldüğünde Vajont Barajı trajedisindeki benzer durumlarla karşılaşılabileceği ister istemez akla gelmektedir. Benzer trajedileri yaşamamak için barajların projelendirme safhasından yapım ve işlet-me safhasına kadar çok dikkatli davranılması ve hiçbir fedakârlıktan kaçınılmaması, barajların emniyetinin ön planda tutulması esas olmalıdır. Çünkü diğer mühendis-lik tesislerinin hiçbirinde suyun yapıya tesir ettiği statik ve dinamik etki barajlardaki kadar yüksek değildir. Su mühendisliğinin ana kaidelerinden biri “yapıda veya ta-biattaki herhangi bir zayıflığı veya kaçak olabilecek bir yeri suyun muhakkak bulacağıdır.” Bu bakımdan gerek projede ve gerekse yapılan işin yapım ve kontrolünde şartnamelerin dikkatle ve bilinçli olarak uygulanması la-zımdır. Bunu temin için proje ve şartnamelerin tarifleme-ye çalıştığı işin kalitesinin ne olduğunu bilen, takdir eden

ve bu konuda tereddüt etmeyecek yetişkinlikte eleman-lara ihtiyaç vardır.

En ileri ve liberal ülkelerde dahi baraj yapımlarının bir elde toplanması ve daha önce özel kuruluşlarca yapıl-mış barajların emniyetli duruma getirilmeleri tedbirleri o ülkelerin yetkililerini uğraştıran en önemli problemlerinin de önünde gelmektedir.

Barajların emniyeti ve yıkılmaları halinde baraj mansabın-da yaşayanlar ve yerleşme yerleri için olabilecek kayıpla-rın büyüklüğü proje, yapım ve işletmelerinin bir elden ve bu konuda uzmanlaşmış kadrolarca yapılması gerçeğini her geçen gün daha da kuvvetle ıspatlamaktadır.

Depolamalı (barajlı) HES projesi inşa edecek ve işlete-cek özel sektörün yukarıda belirtmeye ve açıklamaya çalıştığımız hususlara uyan ve yerine getiren kapasiteye ve uzman kadrolara sahip olması ve önemli bir kamu kuruluşu olan DSİ (Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü) tarafından ciddi bir şekilde denetlenmesi gereklidir ve kaçınılmazdır. Nitekim 26 Şubat 2012 tarihinde Adana Seyhan Nehri Göksu kolu üzerinde yapımı devam et-mekte ve su tutma işlemine geçilmiş Gökdere Köprü Barajı inşaatında yaşanan derivasyon tüneli kapak kop-ması sonucunda 10 işçinin hayatını kaybetmesi olayın-dan önemli ders alınmalı ve kanun ve yönetmeliklerdeki eksiklikler süratle giderilmeli ve DSİ’nin içinde olduğu etkin denetim mekanizması hayata geçirilmelidir.

Kaynaklar

1- Associazione Culturale “Tina Merlin” via montalban

2- DSİ 2012 yılı ajandası

3- Barajlara Neden İhtiyaç Vardır. Türkiye’deki Barajlarımız

TEKNİK YAZILAR

Bilginin rütbesi, rütbelerin en üstünüdür; öğrenmek için sarfedilen çaba, erkek kadın her Müslümanın boyun borcudur. Bir günlük bilim çabası, üç aylık nafile oruçtan hayırlıdır.

Hz. Muhammed

En bilge insan, eksiğini kusurunu bilen kişidir.Sözünü tutan, bencil tutkuları silen kişidir.Kötülüklere yüz vermeyen, iyiliklerle güzelleşen,Dünya yıkılsa, öz değerlerini söyleyen kişidir.

Hz. Ali

Page 23: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

21

TEKNİK YAZILAR

Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır Karayolu, Atatürk Baraj Gölü üzerine inşa edilecek Nissibi Köprüsü saye-sin de önemli ölçüde kısalacak. İki yaka arasında halen feribot seferleri ile sınırlı şartlarda sağlanabilen ulaşım; projeyle beraber çok daha kısa ve konforlu olacak. Yö-renin tarih ve kültür turizmi açısından yüksek potansi-yeli, Nissibi Köprüsü’nün yapılması ile büyük bir ivme kazanacak ve köprü bölgenin sosyo-ekonomik kalkın-masına büyük katkılarda bulunacak. Gergin Eğik Askılı Köprü Yöntemi ile inşa edilen Nissibi Köprüsü’nün yapı-mına 2012 yılı başlarında başlandı.

İlkler hayata geçiyor

Nissibi Köprüsü, birçok anlamda Türkiye inşaat sektörü açısından ilkleri temsil ediyor. Türkiye’de bu tür köprüleri şimdiye kadar hep yabancı firmaların yaptığını belirten

İnşaat Yüksek Mühendisi Altok Kurşun, “Biz Türk fir-maları olarak yabancı firmalara taşeronluk yaptık veya ortaklıkların küçük ortağı olarak bu tarz projelere dahil olduk. Ama bu köprü bu anlamda bir dönüm noktası. Çünkü hem tasarımını hem yapımını bir Türk firması olan Gülsan İnşaat üstleniyor. Bu çok önemli bir nokta, çün-kü bir eşik atlanıyor” diyor.

Nissibi Köprüsü’nün sözleşmesi 2012 yılının Ocak ayın-da imzalandı. 15 gün içerisinde yer teslimi gerçekleşti. Yapım süresi 900 gün olan projenin 2014 yılının sonba-harında tamamlan- ması planlanıyor. Projede şu anda pilonların inşası yürütülüyor. Karşı ağırlık olarak kullanılan yaklaşım köprülerinin betonları dökülüyor. Her biri 250 ton ağırlığındaki çok özel çeliklerden imal edilen seg-mentler bu amaçla kurulan çelik fabrikasında hazırlanı-

Türkiye’de bir ilk Nissibi Köprüsü Projesi

Altok KURŞUN

Ülkemizin 3. büyük köprüsü olacak olan ve Atatürk Baraj Gölü üzerinde inşa edilen Nissibi Köprüsü hakkında Gülsan İnşaat yöneticilerinden İnşaat Yüksek Mühendisi Altok Kurşun sorularımızı yanıtladı.

Haber: Taylan Özgür Efe

Fotoğraf: Görkem Kızılkayak

Page 24: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

22

yor. Şantiyede büyük açık bir atölye bulunuyor, segmentler bu atölyede birleştiriliyor. Parçalar yukarda kay-natıldığı için hata yapma lüksü bulun-muyor. Bu nedenle parçaların uyumu yerde sağlanıyor. Her parça komşu parçasıyla yerde birebir denkleştirilip sonrasında kaldırılıyor. Üst yapının üzerinde ağır kaldırma vinciyle kaldı-rılıp havada tutup bir önceki parçaya kaynaklanıyor. Yapılmakta olan köp-rünün her iki yakadaki pilonları 96.00 m yükseklikte; köprünün yaklaşım vi-yadükleri ile birlikte toplam uzunluğu 610 metre. 2 gidiş ve 2 geliş olmak üzere 4 şeritli olarak inşa edilen köp-rünün genişliği ise 24,50 metre.

Gergin eğik askılı köprüler

Teknoloji bakımından yapılmakta olan Nissibi Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü arasında bir fark olmadığını dile getiren Kurşun, “Köp-rücülükte orta açıklık çok önemli. Nasıl bina yapanlar yükseklikle ilgili gurur duyuyorlarsa, köprücülerin dün-yasında da bu önemli. Köprünün toplam boyu ilginç değil, ilginç olan geçtiğiniz açıklığın büyüklüğü. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün orta açıklığı 1090 met-re, Boğaziçi Köprüsü ise 1074 metre. Bu köprüde de açıklık 400 metre. Bu bakımdan çok önemli” şeklinde konuşuyor. Kurşun baraj gölünün içinde suyun derin-liğinin 80 metrelere kadar indiğini bu nedenle göl içine ayak koymanın mantıklı olmadığını belirterek şu bilgileri aktarıyor: “Gölün her iki tarafında da pilonların oturtula-cağı uygun kireç taşı formasyonunda zemin var. Her iki taraftaki yaklaşım köprüleriyle beraber toplam 610 met-re boyunda bir köprü yapıyoruz. İngilizce’de buna “cab-le stayed” deniyor. Biz de Türkçe’de “gergin eğik askılı köprüler” olarak kullanıyoruz. Nissibi şu anda Türkiye’de yapılmakta olan en büyük orta açıklıklı gergin eğik askılı köprü.

Bu köprünün iki tane pilonu var. Bunlar ters “Y” harfi şeklinde. Genellikle yükseklikleri, orta açıklıklarının dört-te biri kadar, yani 100 metre. 100 metrelik pilonların be-ton kesitleri var. İçlerinde yoğun betonarme demiri bu-lunuyor. Pantolon bacakları dediğimiz birleşmeden yani Y’nin bacaklarının birleşmesinden sonra çıkan kısmında kabloların gerildiği çelik odacıklar var beton içerisinde. Oradan bu çelik kabloları germek suretiyle üst yapıdaki

yükleri pilonlara aktarıyoruz. 50 metreye 20 metre ebat-larında 5 metre kalınlığında bir temelde sadece 5000 metreküp beton var. Ana açıklık olan 400 metrenin orta-daki 380 metresi yani pilonlardan sonraki 10’ar metrele-ri ardgermeli beton, ortadaki 380 metrelik kısım ortotro-pik çelik kesit. Onu özel atölyelerde yapıyoruz, bir araya getiriyoruz ve gölün üzerinde dubayla taşıyıp daha önce üst yapının üzerine koyduğumuz ağır kaldırma sistemi vasıtasıyla kaldırıp, önceden monte edilen kısma kay-naklıyoruz. Her iki taraftan gerdikten sonra ortadaki parçayı da yerleştirmek suretiyle gerçek profilini veriyo-ruz. Burada kabloların gerilmesi çok önemli. Çünkü her koyduğunuz parçanın meydana getirdiği gerilmeler, bir şekil değişimleri vardır. Bunları ayarlayabilmek için her şey bittikten ve tüm parçaları koyduktan sonra bütün kabloları teker teker gerip nihai profili vermek lazım. Bunlar çok özel deneyim istiyor. Biz yerli firma olarak tek başımıza yapıyoruz ama doğal olarak birlikte çalıştı-ğımız yabancı kuruluşlar var”. Kurşun’un verdiği bilgilere göre, ana kabloda toplanan yükler karadaki ankrajlara bağlanıyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde yerin altında 40 metre genişliğinde, 50 metre uzunluğunda, 40 metre derinliğinde yatay ve düşey yükleri alabilecek köprünün ana halatlarının bağlandığı betonarme ankraj blokları bulunduğunu aktaran Kurşun “ Eğik askılı köp-rülerde ise pilonlara gelen yükleri almak ve dengelemek için ayakların arka tarafında bulunan yaklaşım köprüle-ri/viyadükleri kullanılmaktadır. Nissibi Köprüsü’nde de kabloların taşıdığı yükler, karşı ağırlık olarak ve ankraj görevini gören 105metre+10 metre toplam 115 metre boyunda 2,70 yüksekliğinde C 50/60 betonlardan olu-şan yaklaşım köprülerine aktarılmakta” diyor.

TEKNİK YAZILAR

Page 25: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

23

Rüzgâr testi

Bu tür büyük köprülerin tasarım kriterlerini oluşturma-nın çok önemli olduğunu da sözlerine ekleyen Kurşun, “Klasik viyadükler ya da kav- şak köprülerindeki gibi hesaplamalar yapamazsınız. Burada olmazsa olmaz bir rüzgâr tünel testi yapmak zorundasınız. Biz buna tam ölçekli test diyoruz. Geometrik olarak 1/100 ölçeği yani 600 metreyi 6 metre olarak gösterdiğimiz, tüm mekanik fiziksel özellikleriyle bu yapının birebirini Danimarka’da özel bir laboratuarda rüzgâr testine tabi tutuyoruz. 2 tür rüzgar söz konusu; bir doğrusal rüzgar üflemesi bir de türbülans. Bunlar altında, yapı hangi aşamada rezo-nansa geçiyor, hangi aşamada göçme haline geliyor, bunlar hesaplanmalı. Biz tasarımını yaparken rüzgara karşı modelleyip, sofistike bilgisayar yazılımlarıyla bun-ları hesap ediyoruz” diyor.

Deprem senaryoları

Türkiye’nin deprem kuşağında olan bir ülke olduğunun da altını çizen Kurşun, bu nedenle deprem senaryola-rının da çok önemli olduğunu dile getiriyor. Köprünün bulunduğu alanda zemin araştırmaları yaptıklarını ve 3 deprem senaryosu oluşturduklarını aktaran Kurşun şunları söylüyor: “Birinci senaryo, yapım aşaması için 3-5 senede bir oluşacak depremlere ilişkin. İkinci se-naryo, 475 yılda bir yaşanabilecek bir depreme ilişkin. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde yapının elastik davranması ve deprem sonrası sorunsuz hizmete de-vam edebilmesi gerekli. Üçüncü senaryo ise 2475 yılda bir oluşabilecek depreme ilişkin. Bu senaryo gerçekle-şirse yapıda büyük hasarlar oluşabilir ancak can kay-bına sebebiyet verecek göçmelere izin verilmez. Yani böyle bir deprem olduğunda dahi yapı bozulmayacak, göçmeyecek diye hesaplamak zorundasınız. Mühen-dislikte hiçbir senaryoda can kaybı yoktur. Hiçbir senar-yoda yapının göçmesine müsaade edemezsiniz. 2475 senede meydana gelecek bir depremden ötesi yoktur. Bu depremde bile bu yapı göçmeyecek”.

Asfalt uygulaması

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde olduğu gibi Nissi-bi Köprüsü’nde de mastik asfalt uygulaması yapıla-cak. Bu konuda çalışmaların sürdüğünü dile getiren Kurşun şu bilgileri aktarıyor: “Bu tür yapıların tasarım kriterlerini belirlemek çok önemli. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün boyu 1500 metre, eni de yuvarlak hesap 40 metredir. Bunun üstüne yanlışlıkla 1 cm fazla asfalt dökseniz ağırlık açısından 70 tane, her birisi 20 tonluk

TIR’a bedel olur. Bu yüzden hesap esaslarını yapmak

hazırlamak diğer köprülere benzemez. Mastik asfaltın

normal asfalta göre farkı, normalde 8 cm’de aldığınız

fonksiyonu mastik asfaltla 3-4 cm’de alabiliyor olma-

nız. Mastik asfalt, çok daha yüksek ısılarda hazırlanan,

aşınması, dayanımı farklı bir asfalt türüdür. Mastik asfal-

tı ya o bölgede üreteceğiz, ya da İstanbul’dan tedarik

edeceğiz. Paket halinde götürüp orada ısıtıp serme al-

ternatifleri mümkün.”

Neler değişecek?

Köprü sayesinde yol önemli ölçüde kısalacak. Yörenin

tarih ve kültür turizmi, hareketlenecek ve köprü bölge-

nin sosyo-ekonomik kalkınmasına büyük katkıda bulu-

nacak. Kurşun bu noktada şu ifadeleri kullanıyor: “Fe-

ribot ile karşı kıyıya ulaşan bölge halkı, şimdi modern

otoyol kalitesinde bir köprüye kavuşacak. Diyarbakır’a

uçakla giden bir turist 1 saat sonra Nemrut dağına ula-

şabilecek. Yöreye sosyal anlamda da çok büyük bir

katkı sağlanacak. O yüzden yüklenici firmaya çok fazla

destek isteği var. Yörenin insanları da pırıl pırıl ve yar-

dımseverler. O köprü onların hayali. Bu hayalin ger-

çekleşmesinden de çok mutlular”.

Pilonlar için kalıp sistemi

Pilonların inşasında Doka tarafından sağlanan geniş yü-

zeyli perde kalıbı ve otomatik tırmanır sistem kullanılıyor.

Sistemin başlıca elemanları ahşap kiriş, çelik kuşaklar

ve plywood. Brüt beton yüzeyi istenen projelerde ve

şekil itibari ile doğrusal olmayan perde ve kolonlarda

en çok tercih edilen kalıp sistemi. Nissibi projesinde de

pilonlardaki her döküm aşamasındaki değişiklik nede-

ni ile bu sistem tercih edildi. Projede bir pilonun her iki

ayağına ayrı ayrı kalıp verildi. Otomatik tırmanır sistem

her konsolu 5,0 ton taşıma kapasitesi olan konsollardan

oluşuyor.

Bu sistem hidrolik olarak yukarıya doğru hareket ettiriyor

ve bu esnada vince ihtiyaç duyulmuyor. Sistem her aşa-

mada yapıya bağlı bulunuyor ve birden fazla platform

aynı anda hidrolik olarak hareket ettirilebiliyor. Otomatik

tırmanır sistem hava koşullarından etkilenmiyor ve 72

km/saat rüzgâr hızında tırmanma yapılabiliyor. Sistemin

en büyük özelliklerinden bir esnek olması aynı zamanda

üzerindeki malzemelerle tırmanmaya olanak sağlaması.

Kaynak: Yol Teknolojileri Dergisi Mart-Nisan 2013

TEKNİK YAZILAR

Page 26: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

24

TEKNİK YAZILAR

Karot standartı TS 10465 Nisan 2010’da iptal edilerek yerine TS EN 13791 [1] kullanılmaya başlandı. Bu yazı-da yeni karot standartı ve karot alınırken dikkat edilmesi gereken hususlara kısaca yer verilecektir.

Öncelikle karotun neden alındığının belirlenmesi gerekir. Karot alınmasının nedenleri aşağıdakiler olabilir;

Yerine yerleştirilmiş olan beton şartnameye uygun olarak gelmiş, sıkıştırılmış ve bakımı yapılmış mıdır?

Mevcut yapıdaki dayanım genel olarak nedir?

En yüksek gerilmelerin olduğu bölgedeki bir elema-nın betonu yeterli basınç dayanımına sahip mi? (Bu du-rumda alınacak beton parçasının bile katkısına ihtiyacı olan bir elemandan numune alınırken dikkat edilmeli ve yapıyla ilgili bilgi sahibi olan bir mühendis eşliğinde nu-mune alınmalıdır.)

Gerçek yüklemelere karşı dayanımın belirlenmesi (Betonun mevcut yüklemelere karşı dayanımı belirlen-mesi istenebilir. Bazı durumlarda projelerde öngörülen yükler gerçek yüklerden çok daha fazla olabilir.)

Günümüzde ise karot yaygın olarak gelen betondan alınan taze beton deney sonuçlarının uygun çıkmaması durumunda gelen betonun kalitesinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Hâlbuki bu uygulama uygun olmayan yerleştirme ve bakım işlemlerinin karot dayanımı sonu-cu belirlenen beton dayanımının etkilemesine neden olmaktadır. TS EN 13791’de “EN 206-1’e göre yapı-lan beton deneylerinin yerini alamaz” hükmü açıkça yer almaktadır.

TS EN 13791’e [1] göre beton daya-nımının yerinde tayinine gerek duyu-labilecek haller:

Mevcut yapının modifiye edileceği veya yeniden ta-sarımlanacağı durumlarda,

Kusurlu işçilik, yangın veya diğer etkilerle betondaki bozulma sebebiyle yapıdaki basınç dayanımı hakkında şüphe duyulması halinde, yapısal yeterliliğinin değerlen-dirilmesi halinde,

İnşaat yapımı esnasında beton dayanımının yapıda değerlendirilmesine ihtiyaç duyulduğu hallerde,

Standart deney numunelerinden elde edilen basınç

dayanımının uygun olmaması halinde, yapısal yeterliliğin değerlendirilmesinde,

Şartname veya mamul standartında belirtilmiş olma-sı halinde, yapıdaki beton basınç dayanımı uygunluğu-nun değerlendirilmesinde. olarak verilmiştir.

Bu durumda yerindeki beton basınç dayanımından kul-lanıcının da hataları olabileceği nedeniyle üretici mesul değildir. Fakat ülkemizde bazen Yapı Denetim Kuruluşları tarafından uygun kabul edilmeyen taze beton sonuçları nedeniyle bu standartın uygulanmasına gidilmektedir. Bu durumda standarta göre betonun “Yeni beton yapı-daki, beton kalitesi, uygun olmayan veya kusurlu işçilik hakkında anlaşmazlık” halinde yapılması gerekenler bu kılavuzda aktarılacaktır.

Fakat karot üzerinden değerlendirmeye başlamadan önce taze beton sonuçlarının neden kötü çıkabileceğini irdelememiz gerekiyor. Öncelikle taze beton deney nu-munelerinin iyi korunmasının sağlanması gerekmektedir. Bir araştırmada özellikle sıcak iklimlerde taze beton nu-munelerinin taşınması, alınması, saklanması gibi şartlara uyulmadığında düşük çıkan numunelerden alınan karot-ların %83’ü uygun çıkmıştır. [2]. Bu hem zaman hem de para kaybına neden olmaktadır. Bu oran ülkemizdeki bazı beton üreticilerinde daha yüksek çıkabilmektedir.

Dr. Tümer AKAKIN

Betondan Karot Alınması ve TS500’e Göre Uygunluğunun Değerlendirilmesi

Şekil 1: Betonun Dayanım kazanımında Kür Etkisi [3]

Page 27: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

25

TEKNİK YAZILAR

Tablo 1: Üretici ve İş Sahibi Laboratuvarları arasındaki dayanım farkları [4] MPa

Farklı labortuvar koşullarında bırakılmış numunelerin farklı yaşlardaki dayanım sonuçları Şekil 1’de verilmiş-tir. Buna göre kür edilmemiş numuneler 28 günde kür edilmiş numunelerin ancak %60-70’i kadar dayanımı sağlayabilmişlerdir.[3]

Doğru sonuçların elde edilmesi için laboratuvar şart-larının standarta uygun olması ve standarta uygun bir preste standarta uygun bir şekilde kırımının yapılması sağlanmalıdır. Dayanım anlaşmazlığı konusunda bir üre-tici kapsamlı bir deney sistemine girmiş ve Tablo 1’deki sonuçları elde etmiştir.[4]

Bu şantiyede laboratuvarda yapılan uygulamalarda olu-şan farklılıklar nedeniyle %10 a varan dayanım farkları görülmektedir. Standarttan sapan uygulamalar çoğu zaman dayanımı artırmaz düşürür. Bu nedenle beton basınç dayanımı deneyini yaparken standarta tam an-lamıyla uyulması gerekmektedir.

Numune kalıplarının ve dolayısıyla numunelerin de stan-darta uygun olması gerekmektedir. Yapılan araştırmada numune kalıplarının standarta uygun olmaması duru-munda basınç dayanımları farkının C35-C40 sınıflarında-ki betonlar için 8-10 MPa çıkabileceği belirlenmiştir. [5]

Fakat yine de betonun uygunluğu karot ile değerlendi-rilecekse standarta uyulmalıdır. Bu yazıda uygun karot

alınması ve karotların değerlendirilmesi ve karot raporla-rında yazılması gereken bilgilere kısaca yer verilecektir.

I. TS EN 12504’e göre karot alınması

TS EN 13791 standartına göre karot alınması TS EN 12504-1’e [6] göre yapılmalıdır. Öncelikle karot alım yerlerinin uygun belirlenmesi gerekmektedir. TS EN 13791’de belirtildiği ve II Bölüm de özetlendiğine göre uygun sayıda numune alınması gerekmektedir. Bu sayı-ya uygun olarak deney bölgeleri belirlenmelidir.

Numune alımında kolonların orta kesimleri tercih edilmeli ve donatının yerleri belirlenerek donatıların kesilmemesi sağlanmalıdır. Tabliyelerden mümkün olduğunca karot alınmamalıdır. Zira statik açıdan daha az önemde olup yerleştirme ve kür problemleri daha fazla yaşanmakta-dır. Karot aleti kolona dik olarak sabitlenmeli ve karot alı-mı sırasında karotun diklikten sapmaması sağlanmalıdır. Karot yan yüzeyinin, çizilen doğrultu çizgisinden sapma toleransı, ortalama karot çapının %3’ ü olmalıdır. Karot çapı olarak 100mm ve üzeri tercih edilmelidir. (Standart karot çapının agrega maksimum tane büyüklüğünün en az 3 katı olmasını istemektedir) (90mm altı karotlar için TS EN 12390-4 [7] uygun beton test cihazlarının uyar-lanması gerekmektedir) TS EN 12504-1[6].

Karışım Dayanım (MPa) Oran (%) Dayanım Oran (%) Dayanım Oran (%) (psi) (psi)

XX OO OO/XX OX OX/XX XO XO/XX

A 30,7 27,6 89,9 30,7 100,3 28,1 91,7B 30,2 27,9 92,2 29,3 96,9 28,3 93,9C 28,2 25,0 88,9 28,2 99,9 25,9 92,0D 36,3 35,1 96,7 38,7 106,8 35,1 96,9E 29,5 24,8 84,2 30,1 102,2 25,9 87,7F 32,1 25,3 78,9 24,0 74,6 25,9 80,6

Ortalama 88,7 96,9 90,6Ağırlıklı Ortalama 90,9 98,3 92,6

Notlar;X : Hazır Beton Tesisi LaboratuvarıO : İş sahibinin laboratuvarıXX : Numuneyi alan X, Deneyi yapan XOO : Numuneyi alan O, Deneyi yapan OOX : Numuneyi alan O, Numuneyi taşıyan, bakım yapan, test eden XXO : Numuneyi alan X, Numuneyi taşıyan, bakım yapan, test eden O

Page 28: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

26

Karotlar alındıktan sonra kurutularak laboratuvar orta-mında saklanmalıdır. Başlıklama yapılmalı ve numune boyutları ölçülmelidir. Başlıklama ve kesme işlemleri sı-rasında ıslanan numune tekrar laboratuvar şartlarında kurutulmalıdır. Silindir eşdeğer dayanımı için L/D (boy/çap oranı)=2, küp eşdeğer dayanımı için L/D (boy/çap oranı)= 1 tercih edilmelidir.

Kükürt, çimento veya aşındırma uygulanmış başlıklar kullanılabilir. En doğru dayanım düzgün bir aşındırma ile sağlanacaktır. Bu şekilde hazırlanan uç yüzeylerinin yan yüze göre diklikten sapma toleransı TS EN12390-1’ e [8] uygun olmalıdır. Basınç dayanımı deneyi için karot numunenin uç yüzeyleri, TS EN 12390-3’ de [9] verilen Ek A’ya uygun şekilde hazırlanmalıdır.

12390-1 madde 4.3.3 e göre silindir numunelerin yan yüzünün, alt ve üst yüzeylere göre diklikten sapma to-leransı, ± 0,5 mm’dir. Ayrıca yük uygulanacak olan yü-zeylerin düzlükten sapma toleransı,

± 0,0006 d’ dir. Buna göre 100mm çapında bir ka-rotun yüzeylerinin düzlükten sapma toleransı sade-ce 0,06mm’dir. Yükseklik toleransı TS EN 12390-1 e göre %5’tir. Buna göre 100mm’lik karotun başlıklı hali 95mm-105mm arasında olmalıdır. Karot yan yüzeyinin, çizilen doğrultu çizgisinden sapma toleransı, ortalama karot çapının %3’ ü olmalı bu 100mm karot için 3mm yapmaktadır.

Yapılacak diğer ölçümler;

Karot çapı, karot uzunluğunun yarısı ve dörttebir nokta-larından, birbirine dik iki doğrultuda ölçülmelidir. Karot uzunluğu, teslim alındığı haliyle en büyük ve en küçük uzunluk değerleri ve uçlarının düzeltilme işlemleri ta-mamlandıktan sonraki uzunluğu ölçülmelidir. Bu ölçüm-ler %1 doğrulukla yapılması gerektiğinden basit bir cet-vel ile değil kalibrasyonlu bir kumpas ile yapılmalıdır.

Ayrıca diklikten sapmaların yüzey düzgünlüklerinin belir-lenmesi için kalibrasyonlu bir dik gönye ve bir kıl gönye ile sentil kullanılmalıdır.

Burada dikkat edilmesi gereken numune başlıklama-dan sonra yukarıda verilen toleransların sağlanmasıdır. TS EN 12504-1’ e göre karot basınç dayanımı deney raporunda özelikle yukarıda yapılan ölçümlere de yer verilmeli ve numuneler kesinlikle TS EN 12390-1 de be-lirtilen toleranslara uygun olmalıdır.

Karot Basınç dayanımı Deney raporunda TS 12504-2’ ye göre olması gereken bilgiler aşağıda verilmiştir:

a) Deney numunesinin tanıtımı ve tarifi,

b) Betonun, agrega en büyük anma tane büyüklüğü,

c) Karot alma tarihi,

d) Belirlenen herhangi bir kusur da belirtilerek, gözle muayene bulguları,

e) Donatının (varsa), çapı ve yeri, mm olarak,

f) Numune hazırlanmasında kullanılan metot (kesme, aşındırma veya başlık yapma),

g) Karot uzunluğu ve çapı,

h) Deney için hazırlanması numunenin boy (uzunluk)/çap oranı,

i) Numunenin deney anındaki yüzey rutubet durumu,

j) Deney yapılma tarihi,

k) Karot numunenin basınç dayanımı, MPa veya N/mm² olarak,

l) Muayene veya basınç dayanımı deneyinde standart deney metodundan olan herhangi bir sapma,

m) Standart deney metodundan herhangi bir sapma (i Maddesi) kaydedilmemişse, muayene ve deneyden so-rumlu kişi tarafından, deneyin bu standarta uygun yapıl-dığına dair beyan,

II.TS EN 13791’e göre uygunluk de-ğerlendirilmesi

TS EN 13791’e göre yeni yapıda dökülen bir betonun yapıdaki uygunluğu ile ilgili 9. maddeye göre değerlen-dirme yapılabilir. Uygun çıkmaması durumunda yeterlili-ğin değerlendirilmesi amacı ile yapısal analiz yapılır.

TS EN 13791 Madde 9’da uygunluk değerlendirmesi için üç tane farklı alternatif vardır. Bu alternatifler beton miktarına ve dolaylı yöntemlerin kullanımına göre değiş-mektedir. Bir günlük beton dökümü için az harmanlar için olan üçüncü alternatif kullanılabilir.

a) Çok harmanlı betonlarda (Birden fazla günde dökü-len çok büyük temel, çok geniş tabliyelerde yapılabile-cek bir uygulama)

i)15 tane karot alarak istatiksel olarak denetim (1. alternatif)

fm(n),is ≥ 0.85 x (fck + 1,48 x s)

fis, endüşük ≥ 0,85 x (fck-4)

fm(n),is = n adet yerinde basınç dayanımının ortalaması

fis, endüşük = Yapıdaki basınç dayanımlarından en düşüğü

fck = Standart numune karakteristik basınç dayanımı

s = Standart sapma

TEKNİK YAZILAR

Page 29: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

27

Standartta altta verilen not ile yetersiz dayanımın sade-ce beton üreticisi değil uygulamasından da kaynaklana-bileceği belirtilmekte ve beton dayanımının düşük olma-sının lokal bir sorun olabileceği belirtilmiştir.

“Not 1 - Herhangi bir karotta belirlenen yetersiz dayanım, genel problemden ziyade yerel bir prob-lemi ifade edebilir.”

ii) 15 dolaylı ölçüm (schmidt çekici gibi) sonucu alı-narak, en düşük schmidt çekici ölçümü çıkan yerden alınan iki karottan (2. alternatif) her birinin

fis, endüşük ≥ 0,85x (fck - 4)ü sağlaması

fis, endüşük = Yapıdaki basınç dayanımlarından en düşüğü

fck = Standart numune karakteristik basınç dayanımı

Standartta verilen bu ikinci alternatifte dolaylı yöntemin yardımı ile en düşük dayanım çıkması muhtemel yer belirlenerek sadece 2 karot alınmasıyla uygunluk de-ğerlendirmesi yapılabilmektedir. Burada schmidt çekici sadece en düşük bölgenin belirlenmesinde kullanılmak-ta elde edilen sonuçlar herhangi bir değerlendirmede kullanılmamaktadır.

b) Az harmanlı betonlarda iki karot alınarak her iki karo-tun (Bu yöntem bir günlük beton üretiminin değerlendi-rilmesi için kullanılabilir - 3. alternatif)

fis, endüşük ≥ 0,85x (fck-4)ü sağlaması

fis, endüşük = Yapıdaki basınç dayanımlarından en düşüğü

fck = Standart numune karakteristik basınç dayanımı ha-linde bölgedeki beton dayanımının yeterli olduğunun kabul edilir.

Standarttaki 2.not yine bakımın ve yerleştirmenin etki-lerini belirtmektedir;

“Not 2 - Yapıdaki beton dayanımı-nın düşük çıkmasının çok sayıda sebebi vardır. Betonun, şartname gereklerini sağlamaması, yetersiz sıkışma veya şantiyede betona kontrolsüz su ilavesi bu sebepler arasında sayılabilir. Beton ima-latçısı ve kullanıcısı, beton daya-nımının yetersizliğine sebep olan unsurlardan önemli olanların ta-nımlanmasına ihtiyaç duyabilir.”

TS EN 13791’e göre değerlendirme raporunda olması gereken bilgiler aşa-ğıda verilmiştir.

“Değerlendirme raporunda aşağıda verilenler yer almalıdır:

a) Değerlendirmenin amacı,

b) Yapı bileşenlerin tanımı ve tarifi,

c) Betonla ilgili olarak temin edilebilen bilgi (karışım oranları, dayanım sınıfı, beton yaşı vb.)

d) Aşağıdakileri ihtiva eden deney programı:

Deney yöntemleri,

Karotlar (boyutlar, uygulanan işlemler, maruz kaldığı şartlar, vb.)

Numune alma planı, deney adedi, varsa, standart de-ney yönteminden olan sapma (deneyden önce bekleme süresi gibi)

e) Deney verileri ve sonuçlar,

f) Hesaplar,

g) Yapıdaki karakteristik basınç dayanımının tayini ve gerekliyse EN 206-1’e göre eşdeğer basınç dayanımı sınıfı.

Ayrıca betondaki boşluklar, karot içerisinde donatı bu-lunması ve betonun, deney esnasındaki olgunluğu da bu unsurlar arasında dikkate alınmalıdır. Bu standarta, bu hususlarda kılavuz bilgi yer almamaktadır. Bunlar dayanımı etkileyebilmektedir. Bu nedenle bu kılavuzda karot dayanımını etkileyen bu hususlar üzerinde durul-maya çalışılacaktır.

III. Karot Dayanımını Etkileyen Değişkenler

a) Karot Basınç Dayanımı Deneyi

Deney, EN 12390-4’e uygun basınç deney makinesi

TEKNİK YAZILAR

Şekil 2: TS EN 13791'e göre beton dayanımının uygun olması veya olmaması durumunda yapılması gerekenler

Yapının yeterli dayanıma sahip olup olmadığı madde 9

uygulanarak tayin edilir.

(Uygun değil ise) yeterliliğin, yapısal analiz yoluyla daha ileri şekilde araştırılması ve sorumluluğun belirlenmesi

(Uygun ise) yapıdaki beton kabul edilir.

Page 30: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

28

kullanılarak, TS EN 12390-3’ e uy-gun şekilde yapılmalıdır. Basınç aleti uygun olmalı ve uygun yükleme hızı seçilmelidir.

b) Numune Toleranslarının tam olarak sağlanamaması

TS EN 12390 -1 e uygun numune üretilmemesi ve başlıklanmaması.

Uç yüzeylerinin başlıklanması

Düşük dayanımlı başlıklar, karot da-yanımını düşürür. Yüksek dayanımlı harç ve yüksek dayanımlı kükürt kullanılarak yapılan ince başlık, da-yanımı önemli derecede etkilemez. Uç yüzeylerinin aşındırılarak düzeltil-mesi en iyi sonucu verir.

Başlıklama malzemeleri arasındaki dayanım farkları Tablo 2 de verilmiş-tir. Genel kanı ve buradaki sonuçlara göre de C35 üstü betonlarda kükürt başlık tercih edilmemelidir. Bu araş-tırmada kullanılan kükürt başlıklar hazır olarak alınmış karışımlardır. Laboratuvarda rastgele hazırlanan veya tekrar tekrar geri kullanılan ka-rışımların daha düşük çıkabileceği bilinmelidir.

Başlıklama yöntemlerinden en iyisi aşındırmadır. Ancak aşındırma uy-gun olmadığı zaman yine dayanım kayıplarına neden olmaktadır. (Tablo 3).

c) Betonun Yaşı ve Bakımı

Betonun sertleşme sürecindeki ba-kımı ve karot alındığı andaki beton yaşı betonun basınç dayanımını et-kilemektedir Aşağıda belirtilen uy-gulamada sıcak havada dökülen betonda şantiyede alınan karot ile nemli ortamda tutulan betonlar ara-sındaki dayanım farkları verilmiştir. Basınç dayanımları arasındaki fark %60’lara kadar çıkabilmektedir. Aynı şekilde derin bir temelin içinde oluşan hidratasyon ısısından dolayı

TEKNİK YAZILAR

Başlıklama Malzemesi Basınç Dayanımı (MPa)

Kükürtlü başlık (NFP 18416) 35,6

Yüksek dayanımlı başlıklama malzemesi 62

50x50mm küpler dökümden 90 dakika sonra

Tablo 2: Başlıklama malzemelerinin dayanımı [10]

Normal Yüksek Çok yüksek

dayanımlı dayanımlı dayanımlı

beton beton beton

Aşındırma

Ortalama dayanım 58,9 75,4 119,2

Standard sapma 1,6 2,0 3,1

Karakteristik dayanım 55,7 71,4 113,0

Normalize karakteristik dayanım 100 100 100

Kum kutusu

Ortalama dayanım 58,9 73,7 112,3

Standard sapma 2,0 1,6 5,7

Karakteristik dayanım 55,0 70,5 100,9

Normalize karakteristik dayanım 98,7 98,7 89,3

Epoksi Başlık

Ortalama dayanım 58,3 71,1 107,7

Standard sapma 1,5 6,1 9,1

Karakteristik dayanım 55,3 58,9 89,4

Normalize karakteristik dayanım 99,3 82,5 79,1

Kükürt başlık

Ortalama dayanım 56,4 67,8 102,7

Standard sapma 2,3 2,8 5,5

Karakteristik dayanım 51,8 62,1 91,8

Normalize karakteristik dayanım 93,0 87,0 81,2

Tablo 4: Farklı dayanımlardaki betonların farklı başlıklarla elde edilen dayanım sonuçları [10] MPa

İyi Aşındırma MPa Kötü Aşındırma MPa

106,4 82,5

100,1 84,7

105,2 94,7

118,6 96,1

118,7 94,7

Ortalama=109,8 Ortalama=90,5

Tablo 3: Aşındırmanın iyi veya kötü yapılmasının etkisi [10]

Page 31: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

29

da beton dayanımı sıcaklık ile birlikte aza-labilmektedir.[11] Ayrıca soğuk havalarda da hidratasyon reaksiyonları yeterince oluşmadığı için dayanımlar erken yaşlar-da sıcak havanın aksine dayanımı daha düşük olacaktır. Bu nedenle olgunluk kavramına dikkat edilmelidir.

d) Rutubet içeriği

Beton numuneleri kesim ve başlıklama-dan dolayı ıslak ise laboratuvar ortamında kurutulmalıdır. Homojen olarak numune-nin kuru olması sağlanmalıdır. Bu nedenle herhangi bir nedenle ıslanmasından sonra en az 7 gün boyunca kuruması sağlanma-lıdır.

Karotun rutubet içeriği, ölçülen dayanımı etkiler. Suya doygun karotun dayanımı, diğer özellikleri aynı olan hava kurusu, rutubeti normal şartlarda %8 - %12 olan karot dayanımından %10 - %15 daha düşük çıkmaktadır. Bu nedenle karotların kırılmasından önce laboratuvar şart-larında bekletilmesi bu arada başlığının tamamlanması faydalı olacaktır. Ayrıca numunenin iç ve dışının nem farkı içsel gerilmelere neden olmakta ve dayanımı dü-şürmektedir. [12]

Betonun yapının şartlarını sağlayan bir rutubet ortamı oluşturulması için standart bir prosedür yoktur. Ancak numunelerin saklanma koşulları kayıt altında tutulmalıdır. ASTM C42:2004 [13] de yapı ile karotun rutubet koşul-ları arasındaki farkları en aza indirecek aşağıdaki şartlar verilmiştir.

Karot alımında sonra numuneleri 1 saat süreyle kurutup torbalayın. Numunelerin güneşe maruz kalmamasına dikkat edin. Eğer başlıklamada kesme veya aşındırma yapılacaksa karot alımından 2 gün içinde yapın. Daha sonra yüzeyi kurutup torbalar yerleştirin. Başlık yapı-mında su ile temasını en aza indirin. Eğer deney öncesi nemli bir işlem yapılmışsa veya karot alımından sonra en az 5 gün sonra deneyi yapın. Genel olarak ıslak karot kuru karotlara göre daha düşük dayanım verirler ve ne-min değişkenliği dayanım dağılımını artırır.

Mac Gregor [12] tarafından yapılan bir araştırmada 7 gün boyunca kurutulan numuneler 40 saat boyunca su altında tutulan numunelerden %14 daha fazla daya-nım vermişlerdir. İç ve dış nem değişkenliği de bu farkı artırmaktadır. Zira uzun süre kurutulmuş numuneler ile su içerisindeki numuneler arasındaki fark %5 kadardır. Ayrıca daha dar karotlarda ıslak olma durumu dayanım

farkını artırmaktadır.

e) Boşluk

Boşluk oranının artması, dayanımı düşürür. Yaklaşık %1 boşluk, dayanımı %5 - %8 oranında, düşürmektedir. Yü-zeyde yetersiz vibrasyondan kaynaklı boşluklar görünü-yorsa ve düşük dayanımlı çıktıysa karot ihmal edilebilir.

f) Karot alınma yönü ve yeri

Karot alımında kolonların orta kısmı tercih edilmesi ge-rekmektedir. Karot alımında kiriş gibi eğilmeye çalışan elemanlar tercih edilmemelidir. Kiriş tercih edilecekse sarkan kirişlerden momentin en yüksek olduğu orta kı-sımlardan değil kolonun açıklığın ¼ kısmı kadar uzağın-dan alınmalıdır. Ayrıca dökülen betonların üst kısımların-da daha düşük olmaktadır.

Karot beton yüzeyine dik olarak alınır. Betonun döküm doğrultusunda, düşey olarak alınan karot dayanımı, taze beton stabilitesine bağlı olarak, aynı betondan yatay yönde alınan karot dayanımından daha yüksek olabilir. Dayanım farkı tipik olarak % 0 - % 8 arasında olmak-tadır. Yapılan çalışmalarda dik alınan karotların yatay alınan karotlardan daha fazla dayanıma sahip oldukları görülmüştür. Bunun nedenleri arasında yatayda karot alırken tam düz bir doğrultu sağlanamaması ve agre-gaların altında biriken terleme sularının dikeyde karot alındığında basınç altında kalarak fazla etkilenmediği fakat yatayda alınan numunelerde bu terleme sularının yarılma çatlaklarının daha kolay oluşmasına neden oldu-ğu için dayanımı düşürdüğü düşünülmektedir. Bu oran %8 e kadar çıkmaktadır[14]. Ama yüksek dayanımlı betonlarda bu fark oluşmamaktadır. [15] Bunun nedeni terleme suyunun yüksek dayanımlı betonlarda terleme suyunun azlığı olabilir. TS EN 12504’de ve TS 13791’de

TEKNİK YAZILAR

Şekil 3: 37°C'de farklı koşullarda kür edilen numuneler ve beton elemandan alınan karot dayanımı sonuçları [11]

130

120

110

100

90

80

70

601 10 100 1000

% Oran Dayanım

Günler

Sahada Kür Edilen Numune

Su Küründeki Numune

Karot Dayanımı

Page 32: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

30

TEKNİK YAZILAR

betondan karot alma yönü ile ilgili bir düzeltme yoktur. BS6089:1981[16] yatayda alınan numunede dayanım sonucunu %9 oranında artırılmasını sağlamaktadır.

Bu nedenle karotları kolon ve perdelerin orta kısmından alınması gerekmektedir. Döşemelerden alınan karotlar daha düşük dayanımda çıkarlar.

Karot betonun düzgün sıkıştırılmasının ve yapısal olarak riskin daha az olduğu tabliyelerden ziyade betonun düz-gün olarak sıkıştırılabildiği ve statik açıdan daha büyük risk taşıyan kolon, perde ve kirişlerden alınmalıdır. İşlem esnasında karota hasar verilmemelidir. İşlem esnasında karot alma makinası hareket etmeyecek şekilde sıkıca sabitlenmelidir.

Karot almadan önce, karot alınmasının yapı üzerinde oluşturacağı herhangi bir olumsuz etki dikkate alınma-lıdır. Karot, tercihen, beton elemanların kenarları veya herhangi bir birleşim yerinden uzaktaki ve donatının çok az olduğu veya hiç olmadığı noktalardan alınmalıdır.

Yatayda karot alırken dayanımı artırıcı bazı etkiler de ola-bilir. Örneğin dikey bir elemanda dayanımın dağılımına bakıldığında üst bölgelerde su/çimento oranı arttığından dayanım düşebilmektedir. Yatayda karot alırken ortaya yakına alt seviyedeki yerlerden tercih edilmelidir. Böyle-likle düzeltme faktörleri yapılmadan yatayda ve alt sevi-yelerden numune alınarak işlem tamamlanmalıdır.

Karot alımında kolon ve perde gibi basınca çalışan ele-manlar tercih edilmelidir. Kirişlerden alınan numuneler yapının çalışmasından oluşan çatlaklar nedeniyle daha düşük çıkacaktır. [17]

g) Kusurlar

Her karot göz ile muayene edilmelidir. Karottaki çatlaklar, değişik sebeplerden kaynaklanır. Bu sebepler arasında, yassı, iğne şekilli tanelerin veya yatay donatı çubuklarının altında toplanan su ve yöresel ayrışma sebebiyle boşluk-ların oluşumu sayılabilir.

Bu tür karotlardan elde edilen dayanımların geçerliliği ve bu dayanımların genel olarak yapıdaki beton dayanımını temsil etme yeterliliği ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Betonda yassı agregalar var ise ve kırılma yerinde agre-gaların çimento pastası ile temas etmediği bölümler var ise bunlar not edilmeli ve karot gerekirse değerlendirme-ye alınmamalıdır.

Karotun, içerisinde donatı bulunacak şekilde alınmasın-dan mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır. Basınç daya-nımı tayini için kullanılacak karot numunelerde, boyuna eksen doğrultusunda veya bu eksene çok yakın doğrul-tuda donatı bulunmaması sağlanmalıdır.

ASTM C42:2004'e göre içinde donatı bulunan karotlar basınç dayanımında kullanılmamalıdır.

h) Karot çapı

Ölçülen dayanımdaki değişkenlik, karot çapının, en bü-yük agrega tane büyüklüğüne oranındaki azalmaya bağlı olarak yükselir. TS EN 12504 e göre karot çapı agrega tane büyüklüğünün en az 3 katı olmalıdır. Bu durum-da 22mm’den çok için en düşük karot çapı 66mm dir. ASTM C 42 ise en az 95mmlik karot çapı önermekte-dir. Ayrıca 90mm den daha düşük karot çapı için TS EN 12390-4 e göre uygun olan basınç dayanım aletlerinde revizyon gerekebilmektedir.

TS EN 12504-1 Ek A'da Agrega tane büyüklüğü ve ka-rot çapının karot numunenin basınç dayanımı üzerinde-ki etkisi incelenmiş ve buna göre yapılan araştırmalarda aşağıdaki değerler elde edilmiştir.

Betonda kullanılan agrega en büyük tane büyüklüğü; 20mm ve 40mm olan, 25mm, 50mm ve 100mm çaplı karotlarda yapılan deneylerden aşağıda verilen sonuçlar elde edilmiştir:

Agrega en büyük tane büyüklüğü 20 mm olan betonda;

Çapı 100 mm olan karot numuneden elde edilen basınç dayanımı, çapı 50 mm olan karot numuneden elde edi-len basınç dayanımından yaklaşık olarak %7 daha yük-sek, Çapı 50 mm olan karot numuneden elde edilen ba-sınç dayanımı, çapı 25 mm olan karot numuneden elde edilen basınç dayanımından yaklaşık olarak %20 daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

Tablo 5: ASTM C42'ye göre karot çapına göre dayanım değişimi

Karot Çapı (mm) Agrega Maksimum Tane Büyüklüğü

20 mm 40 mm

100 1 1

50 0,94 0,86

25 0,78 0,72

Page 33: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

31

ASTM C 42’de maksimum agrega tane çapına göre kullanılması gereken minimum çaplar belirlenmiştir.Buna göre;

Bu dayanım düşüşünün sebebi normal beton numune-lerinin aksine karot alınmasında iri agregalar delme aleti ile bölünmekte ve tamamen bir çimento pastası ile sa-rılmamaktadır.[14] Bu durumda olan agregaların bir kıs-mı yük altında numuneden ayrılabilmektedir.[18] Mal-hotra tarafından daha düşük çaplarda karot alınmasının dağılımı artırmasının nedeni olarak ortaya konulmuştur. Delme etkileri, olgunlaşmamış veya yapısı itibariyle zayıf betonda hasar oluşturabilir ve normal şartlarda bu ha-sarın kesilmiş yüzeyde görülmesi mümkün değildir. Bir karot, beton yapısı bakımından, standart silindire göre daha zayıf olabilir. Bunun sebebi, karot yüzeyinde, sa-dece matriks tarafından oluşturulan adezyonla tutulan, kesilmiş agrega tanelerinin bulunmasıdır. Bu tür agrega tanelerinin karot dayanımındaki katkısı oldukça az ola-caktır.

i) Donatı

Dayanım tayininde kullanılan karotların donatı çubuğu ihtiva etmemesi önerilir. Donatının bulunması basınç dayanımını etkilemektedir. Bu nedenle mümkün ol-duğunca kaçınılmalıdır. Çünkü yapının bütünlüğü bo-zulmakta ve donatının sürekliliği sağlanamamaktadır. ASTM C42:2004 e göre içinde donatı bulunan karotlar basınç dayanımında kullanılmamalıdır. Bu durumlarda farklı yerden karot alınarak donatı yoğun bölgelerde farklı hasarsız metotlarla değerlendirilmelidir. Fakat yine de içinde donatı olan bir karot alınmışsa donatı yükleme yönünde olmamalıdır.

j) Numune derinliği

Normal dayanımlı, normal kesitteki bir elemandan alınan numunede be-ton elemanının ortasından dayanım daha yüksek çıkmakta [19], eğer derin bir elemandan alınmışsa beton dökümü sonrası içte oluşan yüksek sıcaklıktan dolayı beton dayanımı düşebilmektedir.

IV.TS 500’e göre beton-da basınç dayanımı uy-gunluk değerlendirmesi

Betonda şantiyede uygunluk değer-lendirmesi bilginiz üzerine TS 500 Madde 3,4’e göre yapılmaktadır.

TEKNİK YAZILAR

Öncelikle standartta Madde 3,4 yazılanları özetlersek;

“Nitelik denetimi amacıyla, her üretim biriminden en az bir grup (3 numune) deney elemanı alınması zorunlu-dur. Bir birim, aynı günde dökülmüş ve 100m³’ü veya 450 m² alanı aşamaz. Bir işte, en az 3 grup (9 numune) alınması gereklidir.”

Alınan üçer silindirik gruplar, alınış sırasına göre G1, G2, G3,……Gn biçiminde adlandırılmalı ve her grubun ba-sınç dayanımı ortalaması belirlenmelidir. Birbiri ardından gelen üçer grupluk partilerin her biri, P1 (G1, G2, G3), P2 (G2, G3, G4), P3 (G3, G4, G5), …Pn-2 aşağıda belirtilen iki koşulu birden sağlamalıdır, beton kabul edilmeyecektir.

a) Her parti ortalaması

Fcm ≥ fck + 1,0MPa

b) Her partide en küçük grup ortalaması

Fcmin ≥ fck - 3,0MPa

Bunu örneklerle aşağıda açıklamaya çalışacağız.

Bir şantiyemizdeki inşaatın 300m² taban alanlı 4 kattan oluşan bir yapı olduğunu ve yapıda C30 beton kullanıl-dığını, bu inşaatın temelinde 150 m³ beton olduğunu, sonraki katlarda da 90m³ beton kullanıldığını varsayalım.

Yapının temelinde kullanılan beton miktarı 100 m³’ten fazla olduğundan G1 ve G2 olmak üzere iki ayrı grup numune alınmalıdır. Diğer katlar için de alınan numune grupları 1. kat için G3, 2. kat için G4, 3. kat için G5 ve 4. kat için G6 olacaktır.

Not: C30 betonu için silindir dayanımı fck=30 MPa iken, küp dayanımı fck=37 MPa’dır.

Not: Örnekte toplam 18 adet numune alınmıştır. Standarta göre bir işte alınması gereken en az numune adedi 9 olduğundan uygundur.

Grup Alındığı Küp Grup

No. Yer Numune Dayanımı

Dayanımları (Ortalama,

(MPa) MPa)

G1 Temel 41, 40, 38 39,7

G2 Temel 40, 39, 37 38,7

G3 1.Kat 36, 35, 36 35,7

G4 2.Kat 37, 38, 39 38

G5 3.Kat 40, 41, 40 40,3

G6 4.Kat 40, 39, 41 40

Grup dayanımlarının hepsi 37-3=34 MPa'nın üzerinde olduğundan uygundur.

Page 34: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

32

TEKNİK YAZILAR

V. Karot Uygunluk Değerlendirmesi Örneği

250m²’lik bir tabliye dökülmüştür. 75m³ C25/30 beton kullanılmıştır. Taze beton deney sonuçları TS 500 e göre Madde IV’de verilen şartları sağlamamıştır. Bu durumda Madde 9’d verilen 3. Alternatife göre dökülen kattaki 3 ayrı kolondan karot numunesi alınmıştır. Bu karotların her birinin;

fis, endüşük ≥ 0,85 x (fck-4)ü sağlaması istenir.

fis, endüşük =Yapıdaki basınç dayanımlarından en düşüğü

fck = Standart numune karakteristik basınç dayanımı

Boyu enine eşit 3 adet 10cmx10cm karot kullanılmıştır. Sonuçları ise 31,30 ve 29 MPa’dır.

Buna göre her biri 0.85x(30-4)= 22.1MPa’nın üzerinde olduğu için sonuç uygundur.

VI.Sonuç

Karot alarak değerlendirme yapmak basitçe bir silindir numune hazırlamak ve onu dayanım testine tabi tutmak değildir. Uyulması gereken birçok husus ve dikkat edil-mesi gereken noktalar bulunmaktadır. Karot alırken, kı-rarken ve değerlendirirken yukarıdaki hususlara harfiyen uyulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, tüm bu kurallara uyul-duğu takdirde bile beton basınç dayanımları şantiyede şartlardan dolayı uygun çıkmayabilir. Bu nedenle taze beton deneylerinde yeterince özen gösterilmeli stan-dartlara uyulmalı ve karota gidilmesine gerek kalmaması sağlanmalıdır.

Karot almak için açılan boşluklar rötresiz yüksek daya-nımlı tamir harcı ile doldurulmalıdır.

İstanbul Bülten Sayı 112’de yayınlanmıştır.

KAYNAKÇA

1. TS EN 13791 Basınç Dayanımının Yapılar ve Öndökümlü Beton Bileşenlerde Yerinde Tayini, Türk Standartları Enstitüsü, 29 Nisan 2010

2. Ignacio Martin, Jorge A. Juncos “It pays to core test suspicious concrete” Concrete International, April 1982, 52-54

3. Design and Control of Concrete Mixtures Portland Cement As-sociation 2003.

4. David J. Akers “TestingPracticesAffectConcrete’sPerceivedQua-lity”, Concrete International April 1990, pp 43-45,

5. Burhan Manzak, Erbil Öztekin “Küp numune kalıplarının ve pres-lerin betonun ölçülen basınç dayanımına yansıması”, Hazır Beton , İstanbul, Sayı 66, Ocak Şubat 2004

6. TS EN 12504-1 Beton– Yapıda Beton Deneyleri – Bölüm 1: Ka-rot Numuneler- Karot Alma, Muayene ve Basınç Dayanımının Tayini Türk Standartları Enstitüsü, 2010

7. TS EN 12390-4 Beton – Sertleşmiş Beton Deneyleri – Bölüm 4:Deney Makinelerinin Özelikleri, Türk Standartları Enstitüsü, 8 Nisan 2002

8. TS EN 12390-1 Beton – Sertleşmiş Beton Deneyleri- Bölüm 1: Deney Numunesi ve Kalıplarının Şekil , Boyut ve diğer Özelikleri, Türk Standartları Enstitüsü, 8 Nisan 2002

9. TS EN 12390-3 Beton- Sertleşmiş Beton Deneyleri- Bölüm 3: Deney Numunelerinin Basınç Dayanımının Tayini, Türk Standartları Enstitüsü, 29 Nisan 2010

10. Claude Boulay , Franço De Larrard, “TheSand Box”, Concrete International April 1993

11. “Evaluation of CoreStrength in High StrengthConcrete” Robert L. Yuan, MostafaRagap, Robert E. Hill, James E. Cook, Concrete International May 1991, pp 30-34

12. Micheal Bartlett, James G. Mac Gregor, “ Effect of MoistureCon-dition on ConcreteCoreStrength” ACI MaterialsJournal, May- June 1994, pp 227-236

13. ASTM C42 / C42M - 10 Standart Test Method for Obtaining and Testing Drilled Cores and Sawed Beams of Concrete”

14. Neville, A. M.,Properties of Concrete,4th Edition, John Wileyan-dAddisonWesleyLongman, 1995, 844 pp.

15. Bartlett, F. M.,andMacGregor, J. G., “Coresfrom High-PerformanceConcreteBeams,” ACI MaterialsJournal, V. 91, No. 6,Nov.-Dec., 1994, pp. 567-576.

16. Neville A.,”Core Tests: Easy To Perform, Not Easy To Interpret” ,Concrete International, November 2001

17. Ava Szypula, Jacop S. Grossman, “Cylinder versus Core Strength”, Concrete International, February 1990, pp 55-61

18. McIntyre, M.,andScanlon, A., “Interpretationand Application of Core Test Data in Strength Evaluation of ExistingConcrete Bridge Structures,” CanadianJournal of CivilEngineering, V. 17, 1990,pp. 471-480.

19. InsituStrength Evaluation of Concrete Case Histories and Labo-ratory Investigations, Rowland J. Kopf, Clause G. Cooper, Freeman W. Williams , Concrete International March 1981, pp66-71

Parti dayanımlarının hepsi 37+1=38 MPa'nın üzerinde olduğundan uygundur.

1. Parti denetimi:

P1: G1, G2, G3 ortalaması: 38 MPaP2: G2, G3, G4 ortalaması: 37,4 MPaP3: G3, G4, G5 ortalaması: 38 MPaP4: G4, G5, G6 ortalaması: 39,4Mpa

Page 35: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

33

TEKNİK YAZILAR

İstanbul Depremi ve Kullanılan Hasar Değerlendirme Metotları

Olası Marmara DepremiDepremin ne zaman olacağı bilinmiyor ve yapıda korozyon varsa…Dr. Hakan YALÇINER

İnş. Yük. Müh.

1. Yöntem:

Birinci yöntem Sucuoğlu ve Yazgan (2003) tarafından geliştirilen ve literatürde yerini almış deprem hasar ris-ki değerlendirme metodudur.

Bu metotta, mevcut betonarme yapıların kolay ve hızlı bir şekilde skorlanarak (puanlamak) sismik risk de-ğerlendirilmesinin yapılması öngörülmektedir. Bu yön-temde mevcut yapının kat yüksekliğine, bulunduğu konum, zemin sınıfı ve yapının dış görünüşü gözlem-lenerek yapı hakkında sismik hasar değerlendirmesi yapılmaktadır.

Bu metotta amaç hızlı bir şekilde yapı hakkında de-ğerlendirmede bulunmaktır. Bu değerlendirmenin di-ğer bir adı da walk-down survey olarak FEMA 154 (1988) yer almaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi walk-down survey, binalar arasında yürüyerek o yapı için keşif yapmak ve bilgi sahibi olunmasıdır.

Bu metot ile varılan sonuç o yapı için sadece o günkü durumunu temsil etmektedir.

2. Yöntem:

İkinci yöntem de ise, sizlerin de TV kanallarında gördüğünüz gibi, mevcut yapılardan Türk Deprem Yönetmeliği’ne bağlı kalınarak, betonarme yapıların-

dan bilgi toplanması (sınırlı, orta ve kapsamlı) ile uygu-lanan metottur. Betonarme yapılarından karot örnek-leri alınması, belli sayıdaki betonarme elemanlarının yüzeylerinin açılarak donatı tespit edilmesi ve geri ka-lanı için röntgenleme metodu ile donatı tespit edilmesi ve benzeri data toplama teknikleridir. Datası ve rölö-vesi çıkartılan yapı bilgisayar ortamında modellenerek bir takım analizler ile o binanın durumu hakkında bilgi sahibi olunmasıdır. Birinci yönteme göre, bu metot daha detaylı bir çalışma gerektirmektedir. Bilgisayar programlarının getirmiş olduğu basitlik ile birlikte ge-nel olarak bu yöntemde doğrusal performans analizi mühendisler tarafından güçlendirme öncesi ve sonrası tercih edilmektedir.

Bu metotta da varılan sonuç tekrardan binanın sadece o günkü durumu hakkında bilgi vermek-tedir.

Her iki yöntemde de gözden kaçırı-lan parametre:

1999 Marmara Depremi göstermiştir ki, mevcut yapı-ların çoğunda deniz kumu ve suyu kullanılmıştır. Re-ferans olarak Dr. Çağatay tarafından yapılan çalışma gösterilebilir (2005).

Kullanılan deniz kumu ya da suyu beton içerisindeki donatının paslanmasına sebebiyet vermektedir. Pas-lanma sonuçlarına çok derine girmeden şu hususu vurgulamak gerekir. Yukarıda belirtilen her iki ya da diğer metotlarda her ne kadar korozyon etkisi sade-ce donatı alanındaki azalma olarak göz önüne alınmış olsa dahi, korozyonun diğer etkileri (aderans kuvvet kaybı, beton basınç mukavemetindeki azalma, donatı kayması ve tüm bu etkenlerin zamana bağlı olması) göz önünde bulundurulmamaktadır.

Paslanma devam eden bir kimyasal olaydır. Bundan dolayı, eğer betonarme binalarda paslanma var ise, varılan ya da varılacak sonuçların zamana bağlı olarak değerlendirilmesi gerekir.

İncelenen ve değerlendirmeye alınan korozyonlu bir

GİRİŞ

Yurt dışında yayınlanan son araştırma (Yalçıner ve diğerleri 2012) göstermiştir ki, olası İstanbul depremi kapsamında sürdürülen çalışmalarda ciddi aksaklıklar ve hatalar söz konusudur.

Kentsel Dönüşüm Projesi adı altında yapılan çalışmalarda çok ciddi hatalar yapılmaktadır. Bu çalışmalarda mevcut betonarme yapılar yerinde incelenerek, mevcut yapı hakkında değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Bu değerlendirmelerin yapılabilmesi için genel olarak iki yöntem izlenmektedir.

Page 36: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

34

betonarme bina için şu soruyu sormak doğru olacak-tır;

Depremin ne zaman olacağını biliyor muyuz?

O halde ne zaman olacağını bilmediğimiz bir doğa ola-yı karşısında ve o yapıda korozyon var ise (paslanma devam ediyor), değerlendirme sonuçlarımızda, 15 yıl, 25 yıl, 50 yıl sonrası içinde olmalıdır.

Yani bugün durumuna baktığınız bir betonarme bina-nın 15 ya da 25 yıl sonraki performans seviyesi için de değerlendirmelerde bulunulması gerekmektedir.

Bugün değerlendirmesi yapılan betonarme bir binaya olası 20 yıl sonraki depremde ne olur? Bugünkü olası bir depremde ağır hasar almayacak bir bina, koroz-yonun zamana bağlı etkisi ile 20 yıl sonra ağır hasar alabilir.

Yapıların durumu deprem zamanı bilinmediğinden do-layı, değerlendirmelerde zamana bağlı olmalıdır. Maa-lesef, zamana bağlı yapılmayan ve kullanılmayan me-totlar ile varılan sonuçlarda aksamalar ve ciddi mal ve can kayıpları ortaya çıkabilmektedir.

Tüm bunlara ek olarak, korozyonlu yapılardan karot örneğinin nerden ve nasıl alınması gerektiği konu-

sunda yeni yönetmelikler yürürlüğe sokulmalıdır. Ko-rozyonlu yapılarda karot örneğinin nerden alınacağı yönetmeliklerimizde mevcut değildir ve gelişigüzel alınmaktadır.

Son yapılan ve yurt dışında yayımlanan akademik çalışmalar göstermiştir ki (Yalçıner ve diğerleri 2012), eğer yapıda paslanma var ise beton basıncı korozyon oranına bağlı olarak düşmektedir.

Dr. Yalçıner tarafından geliştirilen matematiksel formül, beton basınç mukavemetindeki azalmayı zamana bağlı olarak tahmin etmeyi sağlamaktadır. Resim1’de gösterildiği gibi korozyondan dolayı donatı hacmi mevcut hacminin yaklaşık 4 katı kadar artmakta ve beton yüzeyine yaptığı basınçla beraber beton basınç mukavemetini korozyon oranına bağlı olarak azalt-maktadır. Dr. Yalçıner tarafından geliştirilen denklem aşağıda verilmiştir.

Aşağıdaki Resim 2, 2012 yılında Dr. Yalçıner tarafın-dan tek dereceli sisteme uygulanan ve 20 farklı dep-rem ivmesi kullanılarak doğrusal olmayan zaman-ta-nım analizinden elde edilen maksimum yer ivmesine karşılık gelen hemen kullanım performansı için hasar potansiyeli eğrisi gösterilmektedir.

TEKNİK YAZILAR

Resim 1: Korozyondan dolayı betondaki hasar (Tüm hakkı saklıdır: H. Yalçıner et al. / Engineering Failure Analysis 19 (2012) 109–122)

Resim 2: Hemen kullanım performans seviyesi için hasar dağılımı (Tüm hakkı saklıdır: H. Yalçıner et al. / Engineering Failure Analysis 19 (2012) 109–122)

Denklem (1) : (Tüm hakkı saklıdır: H. Yalçıner et al. / Engineering Failure Analysis 19 (2012) 109–122)

(a)

Page 37: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

35

2012 yılında yapılan çalışmada, 0.35µA/cm² korozyon oranı kabul edilmiştir. Bu korozyon oranına karşılık ge-len, donatı alanındaki azalma, beton basınç mukave-metindeki azalma ve aderans kuvvetindeki azalma 5 farklı zaman dilimi için (paslanmamış yapı, 25 yıl, 50 yıl, 75 yıl ve 100 yıl sonrası) zamana bağlı olarak he-saplanmıştır. Ardından her bir yıl için moment-eğrilik ilişkisi kullanılarak her bir yıla karşılık gelen donatı kay-ması Sezen and Setzler (2008) modeli ile hesaplan-mıştır.

Her bir yıl için korozyon oranına bağlı olarak hesapla-nan donatı kayması ve bunun sonucundaki çatı katın-daki deplasman; yapıya uygulanan doğrusal olmayan itme analizden sonra eklenmiştir. Böylelikle, her bir yıl için farklı korozyon oranlarında; donatı alanındaki azalma, beton basınç mukavemetindeki azalma, ade-rans kuvvetindeki azalma ve donatı kayması dikkate alınmıştır.

Resim 2’ye bakıldığında, 0.4g’lik PGA paslanmamış yapının (T=0) hemen kullanım performans seviyesini geçme olasılığı %58 iken, bu olasılık korozyon etkisi ile zamana bağlı olarak aynı maksimum yer ivmelen-mesinde sırasıyla, 25 yıl sonra %86, 50 yıl sonra %91 olarak kaydedilmiştir.

Resim 3’de 20 farklı deprem datası için spectral iv-melenmeye karşılık gelen çatı katı öteleme oranları ve-rilmektedir. Resim 3a (T=0, paslanmamış yapı) ve 3b (T=50, 50 yıl sonraki) karşılaştırıldığında, 50 yıl sonra korozyondan dolayı aynı spectral ivmelenmede çatı katı deplasman oranlarının arttığı ve yapı performans seviyesinin zamana bağlı olarak azaldığı gözlenmek-tedir.

TEKNİK YAZILAR

Resim 3: Hemen kullanım performans seviyesi için hasar dağılımı (Tüm hakkı saklıdır: H. Yalçıner et al. / Engineering Failure Analysis 19 (2012) 109–122)

Referanslar

1.Hakan Yalçıner, Serhan Şensoy, Özgür Eren. Time-dependent se-ismic performance assessment of a single-degree-of-freedom fra-me subject to corrosion. Engineering Failure Analysis, 2012, vol. 19, pp.109-122.

2.Sucuoğlu H, Yazgan U. Seismic assessment and rehabilitation of existing buildings. In:Wasti ST, Ozcebe G, editors. Simple survey procedures for seismic risk assessment in urban building stocks. Netherlands: Kluwer academic; 2003, p. 97-118.

3.Federal Emer gency Management Agency (FEMA). Rapid visual screening of buildings for potential seismic hazards. Washington (DC), FEMA 154; 1988.

4.Cagatay IH. Experimental evaluation of buildings damaged in re-cent earthquakes in Turkey. Eng Fail Anal 2005; 12(3): 440-452.

5.Sezen H, Setzler EJ. Reinforcement slip in reinforced concrete co-lumns. ACI Struct J 2008;105(3):280–9.

Sonuç olarak zamanı bilinmeyen bir doğa afeti için çıkartılacak sonuç zamana bağlı olmalıdır. Değerlendir-meler zamana bağlı olarak yapılma-lıdır. Birçok vatandaşın kendi evini kendi imkânları ile bilirkişi olmayan kişilere teslim etmeleri düşünüldü-ğünde, ülke ekonomisine verdiği za-rar hem mal hem de can kaybı kap-samında kaçınılmazdır.

(a) (b)

Page 38: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

36

BİR KİTAP

Bülten 67’den birinci bölümün devamı…

SUNUM

Nutuk’tan (Söylev) Seçmeler (2): Birinci Bölümün devamı olarak sunulmuştur. Birinci Bölüm İMO Antalya Şubesi, 67 Sayılı Bültende yayımlanmıştır. Atatürk’ün söylevi olan Nutuk, Türk Dil Kurumu ta-rafından iki cilt halinde yayımlan-mıştır. Konusu ise Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıkışından 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu-na kadar ki tarihi olayları kapsar. Bültende çok sayfa tutacağı ne-deniyle Kitabın özeti olarak değil, güncelliğini koruyan bazı konular orijinaline sadık kalınarak sunul-muştur.

General Harbord Kurulu Ve Genera-le Verdiğim Karşılık (1. Cilt, Sayfa 124,125)

Baylar, hatırınızda olsa gerekir ki, yurdumuzda ve Kafkasya’da inceleme yapmak üzere Amerika Hükü-meti General Harbord’un Başkanlığı altında bir Kurul göndermişti. Bu Kurul Sivas’a geldi. 22 Eylül 1919 günü General Harbord ile uzun uzadıya görüşmeler-de bulunduk. Generale, ulusal ayaklanmanın amacı ve ereği; ulusal örgüt ve birliğin ortaya çıkış nedeni; Müslü-man olmayan halka karşı olan duygu; yabancıların yur-dumuzdaki yıkıcı propagandaları ve işleri üzerine geniş ve kanıtlı açılamada bulundum. Generalin bazı beklen-medik sorularıyla karşılaştım. Örneğin: “Ulus, düşünü-lebilen her türlü girişim ve özveride bulunduktan sonra da başarı elde edilemezse ne yapacaksın?” Verdiğim karşılıkta, hatırlayışımda aldanmıyorsam demiştim ki:

“Bir ulus varlığını ve bağımsızlığını korumak için düşünülebilen girişimi ve özveriyi yaptıktan sonra

başarır. Ya başaramazsa demek, o ulusu ölmüş saymak demektir. Öyle ise, ulus yaşadıkça ve öz-verili girişimlerini sürdürdükçe başarısızlık söz konusu olamaz.”

Generalin sorduğu sorudan asıl amacın ne olabileceğini araştırmak istemedim. Ama verdiğim karşılığı onun be-ğendiğini bugün yeri gelmişken söylemek isterim.

İşgali Kötü Bulmayan Bir Siyasa (1 Cilt, Sayfa 171,172)

Baylar, hatırlarsınız, İngilizler Merzifon’u ve arkasından Samsun’u boşaltmışlardı. Bunun için ve Ferit Paşa Hü-kümetinin düşmesi üzerine, Sivas halkı fener alayı yaptı, gösterilerde bulundu. Birtakım söylevler verildi. Bu sı-rada halk da “Kahrolsun işgal!” diye bağırdılar. Sivas’ta çıkmakta olan İradeyi Milliye gazetesi, bu olayı olduğu gibi yazdı. Dâhiliye Nazırı Damat Şerif Paşa, bu gazete-nin haberini söz konusu ederek Sivas Valiliğine yaptığı bir bildirimde: “Kahrolsun işgal! Gibi yazılar, hükümetin şimdiki siyasasına uygun değildir” diyordu.

Bu ne demektir, baylar? Hükümet düşmanların yurdu-

Nutuk’tan (Söylev) Seçmeler (2)

M. Tamer ÖZMEN*İnş. Müh. / İş Bilim Uzm.

* Kent Sorunları ve Afete Hazırlık Komisyonu Koordinatörü, İMO Antalya Şube Basın Yayın Komisyonu Üyesi

Page 39: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

37

muza girişini kötü görmeyen bir siyasa mı güdüyordu? Yoksa: “Kahrolsun işgal” denildikçe, yurdun düşman eline daha çok geçmesine mi yol açacaktı? Düşmanın yurda girişi ve saldırıları karşısında ulusun durup sus-ması, bundan üzülmüş görünmemesi mi akla ve siya-saya uygundu?

Böyle bozuk ve hayvanca bir düşünce, batış ve dağılış uçurumuna dek tekmelenmiş bir devleti kurtarabilecek siyasaya temel olabilir miydi?

İşte bunun üzerine, 13 Ekim 1919’da Harbiye Nazırı Cemal Paşaya çektiğim bir telde: “Yurdun kimi yerle-rinin boşaltıldığını gören ulusun, böyle veya daha da belirgin olarak, duygusunu göstermesini pek uygun ve yerinde gördüğümüzü” bildirdikten ve “Ulusun gerçek duygularına dayanarak hükümetin, haksız yere düş-manların yurda girişini tanımadığını resmi siyasa diliyle bildirmesini ve Ateşkes Antlaşması hükümlerine aykırı olarak, düşmanların bugüne dek işlerimize karışmalarını protesto etmesini ve düzeltme istememesini beklemek-teyiz.” Dedikten sonra: “Bu durumdan yararlanarak, Hükümetin güttüğü siyasada, Temsilciler Kurulunca daha öğrenilmemiş yönler varsa aydınlatılmasını” rica ettim (belge:153).

Delegemiz ve Harbiye Nazırı olan Cemal Paşanın ver-diği karşılık çok ilgi çekicidir (belge:154). 18 Ekim 1919 günü olan bu karşılıkta, şu cümlelerin anlamları dikkate değer: “Ulusal isteklere uygun olarak işleri yürütme so-rumluluğunu yüklenen İstanbul Hükümeti, tutumunda ve yürütümünde siyasanın gereklerini kollamak, yaban-cılara karşı daha konukseverce ve ılımlıca davranmak zorundadır.”

Süngülerini Ulusun Kalbine Saplayan Yabancıları Konuk Sayan Bir Harbiye Nazırı (1. Cilt, S.172)

Baylar, Rıza paşa Hükümeti ve o hükümette Harbiye Nazırı olan kişi, sevgili yurdumuza giren, süngülerini ulusun can evine saplayan yabancıları konuk sayıyor ve onlara karşı konukseverce ve ılımlıca davranmakta zorunluluk görüyor! Bu ne düşüncedir, bu ne kafadır? Ulusal istekler bu mu idi?

Harbiye Nazırı: “Özellikle ulusal girişimlerin yanlış yo-rumlanması yolundaki çalışmaların daha güçten düş-mediği şu sıralarda, bildirmiş olduğum sıkıntılı (İhtiyatlı) davranışların yersiz olmadığı kabul buyurulur” inancın-da olduğunu söyleyerek, ulusal girişimlerin dokunca (zarar) vermiş olduğunu kapalıca anlatıyor. Ve bu yüz-

den meydana gelen kötülüğü gidermek için aldığı ted-birlerin yersiz olmadığını bize de kabul ettirme ustalığını göstermeye çalışıyor…

Sait Molla Nasıl Çalışıyordu (1. Cilt, S. 212)

Ulusal savaşlar sırasında karşılaştığımız açık ve gizli güçlükler üzerinde köklü bir bilgi edinmeye ve gelecek kuşakların ders almasına ve uyanmasına yarayacak ni-telikte olan, söz konusu belgeleri, olduğu gibi bilginize sunmayı uygun buluyorum. Bu belgeler, İngiliz Muhipler Cemiyetinin sözde başkanı olarak tanınan Sait Molla-nın, Bay Fru adındaki rahibe gönderdiği mektupların örnekleridir.

Baylar, bu mektupların örneklerinin alındığını sezen Sait Molla, Türkçe İstanbul Gazetesinin 8 Kasım 1919 günlü sayısında, bu mektuplardan söz açarak uzun ve sert dille bir yalanlama yayımlamış olsa da, gerçeği örtme-nin yolu yoktur. Bu mektupların örnekleri, Sait Mollanın evinden ve mektup karalamalarının yazılı bulunduğu bir defterden, olduğu gibi çıkarılmıştır. Bunlar bir yana, mektupların içindekiler, yurtta beliren durumlara, olaylara ve kimi kişilerin tutumuna tam bir uygun-luk göstermektedir. Şimdi izin verirseniz, bu mektup-ları yazılış sırasıyla sunayım:

On iki mektup, tarihleri ile birlikte Nutuk’ta sunulmuştur. Bunlardan Onuncu Mektup ile On İkinci Mektubun son paragrafı aşağıda yer almıştır.

Onuncu Mektup (1. Cilt S.216):

Sayın Üstat,

Sarayda, yeni hükümet kurulmasının tasarlandığı ve ha-zırlık yapıldığı söylentisi yayılmıştır. Bu işin çabuklaştırıl-ması çok gereklidir. Anadolu örgütümüzün bazı planları Ulusal Kuvvetlerce anlaşılmış, özellikle Ankara’da ve Kayseri’de bize karşı çalışmalar başlamıştır. Kürt Ce-miyeti, söz verdiği halde bir iş yapmadı. Çetelerimiz-den bir kısmı yok ediliyor. Ne pahasına olursa olsun. Tasarlanan hükümetin iş başına getirilmesi pek çok gereklidir. Ali Rıza Paşa’nın, planlarımıza karşı önleyici tedbirler alacağını da sanmıyorum. Bozkıra gidecek adamlarımız, tanınmış kişiler olduklarından, çok-ça korkuyorlar. Konya’da “K.B. 81/1” e, sizin adamı-nız aracılığı ile olayın kızıştırılması için bildirim yapılarak, propaganda kurullarının bu konu üzerinde çalışmaya çağırılması gerektiğini ve zorunluluğunu bildirir, saygıla-rımı sunarım. 29/30.10.1919 S.

BİR KİTAP

Page 40: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

38

On İkinci Mektup Son Paragrafı (1. Cilt, S. 217):

… Dış örgütte ve işlerde benden başkasını kullanma-sanız daha iyi olur. Ali Kemal Bey’in (Üniversite Hocası ve Gazeteci) listeye geçirilmesi zorunludur. Bunca sırla-rımızı bilen bu adamı gücendirirsek planlarımız, olduğu gibi yabancıların eline geçer. Bu adamı sık sık kollayınız. Saygılarımı sunarım üstadım. 5.11.1919 S.

Bay Fru’ya Yazdığım Mektup (1. Cilt, S. 217,218, 219)

Baylar, bu geniş düzene engel olmak ve yaratılan teh-likeli durumları ortadan kaldırmak için elimizden gelen her çareye ve tedbire başvurduk. Şimdiye kadar an-lattığım ve bundan sonra sırası geldikçe hatırlatmaya çalışacağım o hepinizin bildiği başkaldırmaları, karı-şıklıkları, resmi düşman kuvvetlerinin saldırılarını bastırmak ve ortadan kaldırmak için çok uğraştık. Ali Rıza Paşa Hükümeti, gözüne batan Ulusal Kuvvetle-ri batırmaya ve bunun için bizimle didişmeye bakmak-tan başka bir yardımda bulunmadığı gibi ondan sonra hükümeti kuran yüksek arkadaşları da, onun yolunda gitmekten ve sonunda yıkımdan yıkıma, maskaralıktan maskaralığa sürüklenmekten başka bir iş görmediler.

Baylar, bütün bu gizli düzen kaynaklarının, Rahip Fru’nun kafasında toplandığını ve oradan din kardeş-lerimiz olacak hainlerin kafalarına sokularak uygulama alanına çıkarıldığını kestirdiğimden, bir zaman için ol-sun Rahip Fru’nun durmasını ve bu işten uzaklaşmasını sağlamaya yarar düşüncesiyle kendisine bir mektup yazdım. Mektubun iyi anlaşılabilmesi için, şu bilgiyi de ekleyeyim ki, ben Bay Fru ile İstanbul’da bir iki kez gö-rüşmüş ve tartışmıştım. Fru’ya Fransızca olarak gön-derdiğim mektubun Türkçesi şudur:

Bay Fru’ya

Sizinle, Bay Marten aracılığıyla, yaptığımız görüşmenin anısını seve seve gönlümde saklıyorum. Yıllarca yur-dumuzda ve ulusumuz arasında yaşamış olan sizlerin, bizim için en doğru düşünce ve kanılarla dolu buluna-cağınızı umarım. Oysa ne yazık ki, İstanbul çevresinde karşılaştığımız kimi aymaz ve çıkarcı kişilerin, sizi yanlış yönlere sürüklediklerini pek çok üzülerek anlıyorum. En başta Sait Molla ile düzenlemeye ve uygulamaya başla-dığınız, güvenilir kaynaklardan öğrenilen planın, İngiliz ulusunun gerçekten kınayacağı bir nitelikte oldu-ğunu bildirmekliğime izninizi rica ederim. Ulusu-muza, Sait Mollanın değil, fakat gerçek yurtsever-

lerimizin gözüyle bakıldığı zaman, böyle planların

artık yurdumuza ve ulusumuza uygulanabilecek

bir yanı olmadığı yargısına kolaylıkla varılır. Ni-

tekim daha bugün olaylarından olan Adapazarı

ve Karacabey olaylarının başarısızlığa uğraması,

sözümüzü doğrulamaya yeter. Fakat buna neden

gerek vardı? İngiliz subayı Novilin, Diyarbakır do-

laylarında Müslüman Kürt halkı yoldan çıkarmaya

pek çok çalıştıktan sonra Malatya’da, eski Elazığ

Valisi Galip ve Malatya Mutasarrıfı Halil Beylerle,

Sivas’a karşı yaratmağa çalıştığı olay, sonucu ba-

kımından bütün uygarlık dünyasına karşı utanç

verici değil miydi?

Size çok açık yürekle ve içtenlikle bildiririm ki, İngiliz

Ulusu, Ulusumuzun dostluğuna ve güvenine değer ver-

miyorsa, bundaki yanılgı pek derindir. Bu ilkeye aykırı

olarak kullandığınız araçlar pek yanıltıcı olup, sonuç ve

verim alınacak nitelikte değildir. Sait Molla aracılığıyla

Adapazarı’na gönderilen iki bin liranın, yanında verimli

sonuç sağlayacağı yolunda verilen sözün yalan olduğu-

nu olaylar size anlatmış olacağından uzun sözü gerekli

görmem. Hele sizinle ilişki kuran düzmecilerin, Osmanlı

Padişahının da, ortaklaşa yaptığınız işlerinizde ve ça-

lışmalarınızda eli varmış gibi gösterilmesi pek tehlikeli-

dir. Siz çok iyi düşünebilirsiniz ki Padişah, sorumsuz ve

tarafsız olup ulusal irade ve egemenliğimizle ilgili ger-

çekleri değiştirmez ve bozmazlar. Yurdumuzda bulunan

İngiliz siyasal görevlilerinin, elbette İngiliz ulusunun eği-

limine ve çıkarına aykırı olarak, yurdumuza ve ulusumu-

za karşı uygarlığa ve insanlığa yaraşmaz bir biçimdeki

girişimlerini, elimizde bulunan belgelerle İngiliz ulusunun

gözü önüne sererek, sonuç dünyaca iyi karşılanmaz sa-

nırım. Fakat bu konuda, tuhaf olması bakımından şunu

da bildirmek zorundayım ki siz, bir din adamı olarak

siyasa oyunlarına, özellikle öldürüşmeye varacak işlere

karışmak hevesine kapılmamalıydınız. Sizinle yaptığı-

mız görüşmelerde, sizi bu denli bir siyasa adamı olarak

değil, insanlığa hizmet eden, adaleti seven erdemli bir

kişi olarak tanımıştım. Bunda ne denli aldandığımı son

aldığım sağlam bilgilerin doğrulamakta olduğunu size

bildirmekle şeref duyarım. Mustafa Kemal

Bir sonraki bültende devam edecek…

Kaynak: Söylev (Nutuk). Birinci Cilt. Türk Dil Kurumu Yayınları 1966

BİR KİTAP

Page 41: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

39

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

Sayın Proje Ve Uygulama Denetçisi Üyemiz

Sayın Uygulama Denetçisi Üyemiz

Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından çeşitli kurum ve kuruluşlara gönderilen yazılar nedeniyle Odamız bir açıklama yapma ihtiyacı duymuştur.

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) tarafından, serbest proje müellifl iği ve diğer inşaat mühendisliği hizmeti yürütülen bürolar ile ilgili kurum ve kuruluşlara, kendi meslek alanları ile ilgisi olmasa da, teknik şartname, yö-netmelik değişikliği, genelge, yeni uygulama örneği vb. yazıların gönderildiği öğrenilmiştir.

Elektronik posta aracılığıyla gönderilen bu yazıların bil-gilendirmeyle sınırlı tutulmadığı, JMO’nun, muhataplar-dan yeni duruma uyum sağlamalarını istediği anlaşıl-maktadır.

Örneğin; konu jeoloji mühendisliği meslek alanı ile ilgili değilken, 25 Nisan 2013 tarihli bir elektronik posta ile “Mevcut Binalarda Yapılacak Takviye ve Güçlendirme Hizmetleri Hakkında Bilgilendirme” başlığı altında, iki ayrı teknik şartname, bir idari şartname ve bir sözleşme gönderilmiştir.

Aynı şekilde, 11 Ocak 2013 tarihli “3194 sayılı İmar Ka-nunun 28’inci, 4708 saylı Yapı Denetim Hakkındaki Ka-nunun 2’nci ve Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nin 5-2/e maddelerindeki hükümler gereği, jeolojik-jeotek-nik (zemin ve temel) etüt raporlarını kontrol etmek üzere Yapı Denetim Kuruluşlarının bünyelerinde yeteri sayıda teknik eleman (jeoloji mühendisi) çalıştırması veya dışa-rıdan jeoloji mühendisliği hizmeti satın almaları bir zo-runluluktur.” şeklinde ifadelerin yer aldığı 2013/1 sayılı “Jeoloji Mühendisleri Odası Genelgesi” de, “ilgililere” iletilmiştir.

Bu nedenle, İnşaat Mühendisleri Odası, uygula-mada karışıklığa sebebiyet verecek bu girişimler-le ilgili açıklama yapmak ihtiyacı duymuştur.

Bilindiği üzere, Zemin ve Temel Etüdü Raporu, statik projeye veri teşkil eden bir rapordur. Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliğinin 15. Maddesinin (b) fıkra-sında yer alan, “Proje ve uygulama denetçisi inşaat mühendisi, zemin etüdü raporuyla birlikte yapı statiği,

betonarme-çelik-ahşap-yığma yapı hesabı, projelerin ve yapının denetimi ile görevlidir. (..)” ibaresi ile Zemin Etüdü Raporunun, proje ve uygulama denetçisi inşa-at mühendislerince denetleneceği hiçbir tereddüde yer vermeyecek biçimde hükme bağlanmıştır.

Bu hükme rağmen; Jeoloji Mühendisleri Odası 2008 yılında Danıştay’da dava açmış, Yapı Denetim Uygu-lama Yönetmeliği’nin 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "zemin etüt raporuyla birlikte" ibaresi ile Ek-4 Form-2'de yer alan "Jeoteknik Etüt Sorumlusu- Jeoloji Mühendisi, Jeofizik Mühendisi, İnşaat Mühen-disi" ibaresinin iptalini istemiş, inşaat mühendislerinin zemin ve temel etütleri konusunda yetkin olmadığı id-diasında bulunmuştur. Ancak Danıştay 6. Dairesi JMO tarafından açılan davanın reddine oy birliği ile karar ver-miştir (Ek-1).

Zemin ve Meslek alanları

Hemen hemen bütün yapılar zemine oturmakta ve ze-minin inşaata uygun olup olmadığına, değilse hangi tedbirlerin alınması gerektiğine inşaat mühendisleri ka-rar vermektedir. Bunun için zemin etüdünü inşaat mü-hendisi planlamalı, kontrol etmeli, zeminden alınan nu-muneler üzerinde hangi deneylerin yapılacağına inşaat mühendisleri karar vermelidir. Zira yapının özelliklerine göre temel sisteminin seçimini ve projelendirilmesi (Tekil temel, mütemadi temel, radye temel, kazıklı temel, ayak ve keson temeller) kazı-iksa işlerinin projelendirilmesini, yapıların oturmasının hesaplanmasını, temel hesapları-nı, drenaj projesini inşaat mühendisi yapacaktır. Dola-yısıyla hesaplarında kullanacağı zemin parametrelerinin hangi deneylerle belirleneceğini, etüdün kapsamını, araştırma derinliğini de inşaat mühendisleri belirlemek durumundadır. Bu mesleki-bilimsel gerçeğin yanı sıra, inşaat mühendisliği uzmanlık alanı olan geoteknik; ze-minin mekanik tepkisini yük ve zamana bağlı olarak ta-nımlayan, bu mekanik etkileşimi içine veya üzerine ya-pılan yapıyla birlikte yorumlayan, sadece doğal durumla değil, yapının inşaatı sırasında ve sonrasındaki işletme aşamasında zeminin bu yapı ile birlikte nasıl davranaca-ğını analitik yöntemlerle öngören bir disiplindir.

Jeoloji mühendisliği ise zeminin hangi süreçlerde na-sıl oluştuğu, hangi katmanlardan meydana geldiği, bu

Jeoloji Mühendislerinin Yetki Alanı Üzerine Bir Bilgilendirme Yazısı

MERKEZDEN

Page 42: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

40

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

katmanların fiziksel özelliklerini inceler ki, bu konular “Zemin ve Temel Etüdü Raporu”nun “veriler” bölümün-de yer alır. Bu bağlamda, jeoloji mühendisliği, zemin mekaniğini destekleyen bir unsurdur. Ancak inşaat mü-hendisliği uygulamaları için zemin ortamının, bu kap-sam ve anlayışla yorumlanması yeterli olmamakta, in-şaat mühendisliğine özgü hesap yöntemleri ve anlayışla bağdaşan ve zeminlerin mekanik tepkisini (davranış değişimini) sayısal olarak ifade edebilen bir yöntemle yorumlanması gerekmektedir.

Sonuç olarak, güvenli yapı üretimi bağlamında olumsuz

sonuçların açığa çıkmasına, mesleki disiplinler arasında

karışıklığa ve uygulamada sorunlara yol açabilecek, in-

şaat mühendisliği meslek alanına yönelen bu ve benzeri

girişimlere karşı tüm ilgilileri uyarmakta yarar görüyoruz.

Bilgilerinize sunarız.

Saygılarımızla,

İnşaat Mühendisleri Odası

Eki:1) Danıştay 6. Dairesi’nin 09.07.2010 tarih

ve E.2008/3362-K.2010/7428 sayılı kararı.

Ek-1:

Danıştay 6. Dairesi’nin 09.07.2010 tarih ve

E.2008/3362-K.2010/7428 sayılı ilgili kararı:

“Dava zemin etüdü raporlarının denetiminin in-

şaat mühendislerine verildiği, inşaat mühendis-

lerinin zemin ve temel etütleri konusunda yetkin

olmadığı iddiasıyla açılmıştır.

Dairemizin 5.12.2002 günlü, E:2001/6016,

K:2002/6433 sayılı kararında, ‘(…) Ancak dava

konusu yönetmelik yapı denetiminde, yapı ruh-

satı almak için yapılan başvuruya eklenmesi zo-

runlu olan jeoteknik raporu, hazırlayıcı, bir işlem

olarak kabul ederek, temel sisteminin bu rapora

uygunluğunun denetimini öngörmüştür. Jeotek-

nik raporuyla birlikte yapı statiği, yapı hesabı ve

projenin denetimi gibi mühendislik hizmeti ağır-

lıkta olan işlerde inşaat mühendislerine görev

verilmesinde jeoloji mühendislerinin denetçi mü-

hendis olarak kabul edilmemesinde hukuka ve

hizmet gereklerine aykırılık bulunmamıştır. (…)’

gerekçesiyle 12.8.2001 günlü, 24491 sayılı Res-

mi Gazetede yayımlanan (Mülga) Yapı Denetimi

Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliğinde ön-

görülen benzer bir düzenlemenin iptali istemiyle

açılan dava reddedilmiş, anılan karar Danıştay

İdari Dava Daireleri Kurulunun 21.12.2006 günlü,

E:2003/724, K:2006/2407 sayılı karan ile onan-

mış ve bu karar kesinleşmiştir.

Bu durumda, uyuşmazlığa konu Yönetmelikte,

proje ve uygulama denetçisi inşaat mühendisle-

rinin zemin etüdü raporuyla birlikte yapı statiği,

betonarme-çelik-ahşap yığma yapı hesabı, pro-

jelerin ve yapının denetimi ile görevli olduğu ko-

nusunda getirilen düzenlemede kesinleşen yargı

kararı uyarınca hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Öte yandan, jeoloji mühendisi, jeofizik mühen-

disi ve inşaat mühendisinin görevleri belli oldu-

ğundan Yönetmeliğin Ek-4, Form-2’de Jeoteknik

Etüt Sorumlusunun jeoloii mühendisi, jeofizik mü-

hendisi, inşaat mühendisi olarak gösterilmesinin

ve görevlerinin ayrı ayrı gösterilmemesinin yetki

karmaşasına yol açacağından söz edilemez. Her

mühendislik disiplininin sorumluluğunun ayrı ayrı

belirtilmesine gerek bulunmamaktadır.

Açıklanan (…) Yönetmeliğin 15. Maddesinin 1.

Fıkrasının (b) bendi ile anılan yönetmeliğin ekin-

de yer alan Ek-4, Form- 2’deki jeoloji mühendisi,

jeofizik mühendisi, inşaat mühendisli şeklindeki

jeoteknik etüt sorumlusu belirlenmesine ilişkin

kısma yönelik olarak davanın reddine,”

Page 43: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

41

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

Konferansta;

Antalya’da Ulaştırma Bakanlığı Projeleri ve Yük-sek Hızlı Tren,

Antalya İli Ulaşım Projeleri,

Kent İçi Tesislerin Trafik Etki Analizleri ve Tesis-lerin Trafik Yoğunluğuna Etkisi: Antalya Örneği,

Antalya Ulaşım Ana Planı,

Kent İçi Trafik Yönetimi,

Ulaşım Ana Planları ve Şehirsel Gelişme Strateji-leri İle Olan İlişkileri,

Kent İçi Ulaşım Stratejileri: Dalma-Batma Kav-şakların Trafiğe Etkisi,

Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Uygulanabilirlik Dü-zeyleri,

Kent İçi Yol Üstyapı Bakım Sistemleri,

Kent İçi Trafik Güvenliği,

Ana başlıkları altında sunumlar yapılmış, gele-ceğe yönelik iyileştirmeler için görüş ve öneriler belirlenmiştir.

2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansı Sonuç Bildirisi

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin 27 Mayıs 2013 tarihinde düzenlemiş olduğu “2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansları” geniş katılımla gerçekleştirilmiştir. Konferanslar, farklı üniversitelerden konunun uzman akademisyenleri tarafından verilmiş, ilgili kamu, kurum, kuruluş, meslek odası ve özel sektör temsilcileri, yazılı ve görsel basınımızın temsilcileri ile inşaat mühendisleri tarafından izlenmiştir.

2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansı, Antalya’da yaşanan kent içi ulaşım sorunları dile getirilerek mevcut ulaşım, tamamlanmak üzere olan Antalya Ulaşım Ana Planı ile yapılabilecekler ve çözüme yönelik öngörüler oluşturulması bakımından önem taşımaktadır.

Page 44: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

42

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

Konferansta Yapılan Tespitler, Benim-senen Görüşler ve Öneriler

Türkiye genelindeki ulaştırma projeleri ve özellikle yüksek hızlı tren projeleri anlatılmış, Antalya demiryolu projesi kapsamında yüksek hızlı tren projesinin 2023 yı-lında gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtilmiştir.

Demiryolu ulaşımında konvansiyonel tren 160 km/saat, hızlı tren 200 km/saat, yüksek hızlı tren 250 km/saat ve üzeri ulaşım hızı olan üç farklı trenle yük ve yolcu taşımacılığı yapılabildiği ifade edilmiştir. Çin, yılda 4000 km ile en fazla hızlı tren ağı yapılan ülke konumunda olup, 1960’lı yıllarda ilk hızlı trenin kullanıldığı Japonya ikinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda Türkiye’deki hızlı tren ağı yatırımları Almanya seviyesine ulaşmış olmakla birlikte henüz istenilen düzeye erişememiştir.

Konya-Antalya yüksek hızlı tren hattının öncelikle gerçekleştirilmesi ve Eskişehir-Antalya yüksek hızlı tren hattı ile de İstanbul’a bağlantı hedefi benimsenmiştir. Ayrıca, Burdur-Antalya konvansiyonel demiryolunun da mümkün olan en kısa sürede yapılması, Antalya Limanı ve toptancı hallerinden yük taşımacılığı gerçekleştirilme-si için girişimde bulunulmasının önemi vurgulanmıştır.

Antalya genelinde 2000 yılındaki araç sayısı 286.935’dir. Antalya’da 2013 Mart ayı itibariyle kayıt-lı toplam 802.107 adet motorlu taşıt bulunmaktadır. 2000-2013 yılları arası araç sayısındaki artış %179 ol-muştur. Türkiye genelinde 1000 kişiye düşen araç sayısı 225 iken Antalya’da 537 araçla Türkiye ortalamasının iki katıdır. Bu sayıya merkezi Antalya dışında bulunan firmaların, yerli ve yabancı ziyaretçilerin araçları da ek-lenince toplam motorlu taşıt sayısı çok daha yüksek ra-kamlara ulaşmaktadır.

Antalya’da 2012 yılında 13594 trafik kazasında 117 kişi hayatını kaybetmiş, 9465 kişi yaralanmıştır. Antal-ya, meydana gelen kaza ve bu kazalarda yaşanan ölüm sayısı olarak Ülkemizde İstanbul, Ankara ve Konya’nın ardından dördüncü sırada yer almıştır.

Antalya ve yakın çevresinde yapılmakta olan ve ge-lecekte yapılması düşünülen karayolu ulaştırma projeleri anlatılmış; Antalya’da 2002 itibariyle mevcut 196 km olan bölünmüş yol uzunluğunun, 2002-2013 yılları ara-sında yapılan 292 km ilave ile 488 km’ye ulaştığı belirtil-miştir.

Antalya kent içi toplu taşım işinin 161 özel, 40 be-lediye otobüsü ve 662 özel midibüs ile Kepez Varyan-

tı-Meydan arasında çalışan hafif raylı sistem araçlarıyla yapıldığı tespiti yapılmıştır.

Antalya Çevre Yollarının önemi vurgulanmış; 15 km’lik Batı Çevre Yolu hakkında bilgiler verilmiş; 13 km Kuzey Batı Çevre Yolu, 37 km Kuzey Çevre Yolu Projele-rinin genel ve münferiden yatırım programına alınmadığı için EXPO 2016 Antalya açılışına yetişmesinin mümkün olmadığı saptanmıştır. 155 km’lik Antalya-Alanya Otoyol Projesinin turizm tesislerine daha hızlı ve güvenli ulaşım için hayati öneme sahip olduğu ve otoyol projesinin yap-işlet modeliyle ihale edilebileceği dile getirilmiştir.

Kent içinde yapılan ve yapılabilecek stadyum, spor salonu, alışveriş merkezi, rezidans gibi insan yoğunluğu fazla olan tesislerin trafik etki analizi yapılmış ve tesisle-rin trafik yoğunluğuna etkisi değerlendirilmiştir. Yüzün-cü yıl güzergahında Samanyolu, Falez ve Antalyaspor kavşaklarında 33.000 kişilik stadyum ve 10.000 kişilik spor salonunun trafik yoğunluğunu kapasitenin üzerine çıkaracağı tespit edilmiştir. Aynı güzergahta rezidans veya alışveriş merkezi yapılması durumunda uzun araç kuyrukları oluşacağı ve trafiğin tamamen kilitleneceği öngörüsü dile getirilmiştir.

Antalya’da toplu ulaşımla ilgili mevcut sorunlar, ta-mamlanmak üzere olan Antalya Ulaşım Ana planı doğ-rultusunda yapılacak yeni düzenlemeler, kısa, orta ve uzun vadeli çözümler ve 2030 yılı ulaşım hedefleri an-latılmış; Planla ilgili kaygılar, görüş ve öneriler dile geti-rilmiştir. Tamamlanmak üzere olan Antalya Ulaşım Ana Planı sunusunda belirtilen ulaşım sorunlarının 2030 yılı-na kadar toplu taşımada hafif raylı sistem yerine metro-büs ile çözülebilirliği görüşünün, trafik sayımları ile diğer plan altlıklarının güncellenerek tekrar gözden geçirilmesi gerekliliği belirtilmiştir.

Türkiye genelinde kent içi trafik yönetimi, trafik gü-venliği ve Antalya’ya yansımaları örneklemelerle anla-tılmıştır. Akıllı ulaşım sistemleri uygulamaları hakkında Dünya’dan ve ülkemizden örnekler verilmiş, Antalya’da kent içi trafik sıkışıklıklarının giderilerek trafik akışkanlığı-nın sağlanması, yolcu ve trafik güvenliğine katkıları için akıllı ulaşım sistemleri uygulamalarına ihtiyaç olduğu be-lirtilmiştir.

Akıllı Ulaşım Sistemi demek olan Dinamik Sinyali-zasyon Sistemi kurulmalı; tasarımsal darboğazlar (şişe boynu) giderilmelidir.

Arazi kullanımı, ulaşım ve erişebilirlik ilişkisi, kent içi ulaşım stratejileri, ülkemizde ve kentimizde dalma-bat-

Page 45: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

43

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

ma kavşakların trafiğe etkisi ve kent içi yol üstyapı bakım sistemleri anlatılmıştır. Kentsel trafik kazaların yaklaşık %60’ı kavşaklarda olmakta, buraların projelendirilmesi, yapımı ve işletilmesi önem arz etmektedir. Katlı kavşak uygulamaları bireysel taşıt kullanımını özendirmenin yanı sıra taşıtların hızlı ve kesintisiz hareketine fırsat verme-si açısından ciddi trafik güvenliği sorunu ortaya çıkar-maktadır. Katlı kavşakların topluma maliyetleri oldukça yüksek olmaktadır ve esasen iyi planlanmış bir kentte katlı kavşak uygulamasına gerek yoktur. Antalya’da ya-pılmış ve şehri ikiye bölen, kent içi trafik hızını arttıran ve bu nedenle ölümcül kazalarda artış sağlayan battı-çıktı kavşaklara ilave kent içinde yeni battı-çıktı kavşaklar ya-pılmamalıdır.

Antalya’da imar planlarının hazırlanması, ada ve par-sel bazında plan tadilatı yapılması sürecinde ulaşım bo-yutunun yeterince irdelenmediği görülmüştür.

Havaalanına gelen ve giden yolcuların transferleri salt karayolu ile yapılmamalı, metrobüsle ulaşım ve ray-lı sistem ulaşımı değerlendirilmeli; Antalya-Alanya raylı sistem taşımacılığı hayata geçirilmelidir.

Şehir içi transit trafiği şehir dışına alacak Antalya Çevre Yolları hizmete açılmalıdır.

Yol hiyerarşisine uygun giriş-çıkış ve bağlantılar irde-lenmeli, gerekiyorsa yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

Özel araç talebini azaltacak toplu taşıma sistemleri-ne öncelik verilmelidir.

Özel araç park düzenlemeleri, otopark kapasiteleri ve planlaması yapılmalıdır.

Yaya dostu bir kent ve trafik kültürü yaratılmalıdır.

Bisiklet kullanımı yaygınlaştırılmalı, özendirilmeli, her-kesin kullanabileceği bölgesel bisiklet park alanları oluş-turulmalıdır.

Deniz ulaşımı sisteme bir şekilde dahil edilmelidir.

Motosiklet kullananların güvenli seyahatini sağlaya-cak düzenlemeler yapılmalıdır.

Merkezdeki yoğunlaşma yeni cazibe merkezleri oluşturularak kaydırılmalıdır.

Etkili bir trafik denetim mekanizması kurulmalı ve ta-vizsiz uygulanmalıdır.

Bütüncül bir nazım plan ve bütünleşik bir Antalya Ulaşım Ana Planı kapsamında; yaya, bisiklet ve toplu taşıma öncelikli, trafik güvenlikli, sürdürebilir bir ulaşım sistemi gerçekleştirilmelidir.

Antalya’da ulaşım sorunlarının çözümünde başarıya ulaşmak için politik kararlılığa ve işletme verimliliğine ih-tiyaç vardır.

2. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansları-mızın Antalya’nın kent içi ulaşım açmazının çözüm çalış-malarına katkı olabileceğini umuyoruz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri OdasıAntalya Şubesi

Page 46: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

44

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

Aramıza Yeni Katılan MeslektaşlarımızŞubat - Haziran 2013

Benhür Gökeri 93312

Cihaner Akkoç 93406

Muhammet Öncü Karaman 93407

Volkan Şevik93433

Mehmet Kaya93434

Fatih Alkan93533

Sezgi Boztepe 93555

Mehmet Şekip Hod 93556

Cevdet Ercan Parlak 93606

Nadir Karagül 93607

Ahmet Zeki Uzun93608

Lami Karagöz 93634

Barış Sarıkaya 93649

Hasan Sarı93650

Adem Uysal 93730

İlknur Vesile Eker Zencirbağ

93731

Hakan Ceyhan 93774

Murat İldere93775

Onur Tanyeri 93776

Muhammet Ali Öz 93856

Fatih Mehmet Karakoyun93857

Selçuk Bozca93858

Fatih Mehmet Özger93859

Deniz Aydın 93887

Berna Kaya 93921

Hande Karakaş93931

Tunç Utkan Ulusoy 93932

Cengizhan Özkan93933

Esma Pınar 93934

Yasemin Şenbuz 93935

Burak Yaradanakul 93996

İlteriş Özalp 94050

Mehmet Rifat Öngör94051

Seyit Uyanık94085

Nilay Kipel94117

Ahmet Kaya94137

Page 47: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

45

BİZDEN HABERLER

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

Hasan Erdem94138

Pınar Şensoy94179

Nurettin Okan Topçuoğlu 94210

Tufan Enveroğlu94235

Özgür Özalp94279

Mustafa Şen94305

Mehmet Onur Acar94316

Enbiya Baki94367

Mevlüt Bekar94413

Uğur Özdemir94414

Hüseyin Çınar94621

Mustafa Şalvarlı 94622

Önem Özen94623

Engin Oğuz Aktaş94703

Yusuf Yeşilpınar94704

Erdem Yılmaz94705

Akif dinç94708

Çiftlere ömür boyu mutluluklar dileriz.

Yönetim Kurulu ÜyemizRıza Arslanbay’ın oğlu

Eser Arslanbay ile Gaye Demirok evliliğe ilk adımı attı.

30 Mart 2013

Yönetim Kurulu ÜyemizBirkan Çakır, Melis Ceylan ile

evliliğe ilk adımı attı.1 Mayıs 2013

Şubemiz Mesleki Denetim MühendisiMusa Hamza Kurşun, Emine Öz ile

evliliğe ilk adımı attı.4 Mayıs 2013

ÜyemizOsman Yıldırım hayatınıAyşen Can ile birleştirdi.

2 Haziran 2013

ÜyemizNaide İrbeç hayatını

Ahmet Coşkun ile birleştirdi.8 Haziran 2013

ÜyemizAli Erman Aydın hayatını

Ahsen Afyoncu ile birleştirdi.8 Haziran 2013

Yönetim Kurulu Üyemiz Yönetim Kurulu Üyemiz

Üyemiz Üyemiz Üyemiz

Page 48: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

46

Şubemiz tarafından genç-İMO üyelerinin mesleki bilgi ve becerilerini artırabilmeleri amacıyla "Probina - Dep-reme Güvenli Bina Tasarımı" kursu yapıldı.

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mü-hendisliği 4. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen kurs, 15-19 Mayıs 2013 tarihleri arasında Akdeniz Üniversi-tesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Laboratuvarında gerçekleştirildi. Kursa iki grup halinde 40 kişi katıldı.

GENÇ-İMO

Genç-İMO 6. Meclis Top-lantısı 23-24 Şubat 2013 tarihlerinde Antalya’da ya-pıldı. İki gün süren ve 60 üniversiteden yaklaşık 230 öğrencinin katıldığı toplan-tıda genç-İMO 5. Dönem çalışmaları ile 6. Dönem çalışma programı değer-lendirildi.

Başkanımız Cem Oğuz, yönetim kurulu sayman üyemiz Özgür Ata, yöne-tim kurulu üyelerimiz Rıza Arslanbay, Adil Özen ve Birkan Çakır’ın da katıldığı toplantının açılış konuşma-sını İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç yaptı. Yüzgeç konuşmasında genç-İMO’nun önemine, inşa-at mühendisliği eğitiminde yaşanan nitelik kaybına ve genç mühendislerin çalışma yaşamında karşılaştığı so-runlara dikkat çekti.

Yüzgeç`in ardından genç-İMO 5. Dönem Konsey Üyesi Alper Uluşan (Karadeniz Teknik Üniversitesi) 5. Dönem Çalışma Raporuna dair bir sunum yaptı. Ardından "Çev-re, Enerji, Ekoloji", "Deprem, Afet, Kentsel Dönüşüm", "Öğrenci Sorunları ve Üniversite Eğitimi", "İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı", "Mühendislikte Kadın" ve "Türkiye’de Demokrasi Sorunu ve Toplumsal Barış" konu başlıkla-rında şube öğrenci kurulları sunumlarını gerçekleştirdi.

Toplantının ilk günü, Örgütlenme Komisyonu, Öğrenci Sorunları Komisyonu, Mühendislikte Eğitim Komisyo-nu, Kurs ve Seminer Komisyonu, Staj Komisyonu, Tek-

nik Gezi Komisyonu ve Sonuç Bildirgesi Komisyonu-nun toplantısıyla sona erdi.

Toplantı ikinci gün, komisyonlar tarafından hazırlanan raporların sunumuyla devam etti. Genç-İMO 6. Dönem çalışma programına ilişkin değerlendirmelerin ardından toplantı konsey seçimleriyle sona erdi.

Seçim sonucu genç-İMO 6. Dönem Konseyi şu isim-lerden oluştu:

Asıl Üyeler: Alper Uluşan (Karadeniz Teknik Üniversi-tesi), Aycan Gündüz (Dokuz Eylül Üniversitesi), Ezgi Çimen (Kırıkkale Üniversitesi), Ferhat Koyun (İstanbul Teknik Üniversitesi), Rojda Varhan (Dicle Üniversitesi)

Yedek Üyeler: Barış Ali Aydın (Orta Doğu Teknik Üni-versitesi), Hüseyin Batuhan Kaplankıran (Pamukkale Üniversitesi), İlke Özkaptan (Namık Kemal Üniversitesi), Ömer Örgü (Muğla Üniversitesi), Veysel Yılmaz (Çuku-rova Üniversitesi).

Bilgisayar Kursu

Genç-İMO 6. Öğrenci Meclisi Toplantısı

Page 49: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

47

Şubemiz Yönetim Kurulu, 13 Haziran 2013 tari-hinde Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 12. Dönem mezuniyet töreninde; yeni mezun in-şaat mühendislerini yalnız bırakmadı.

Mezuniyet Töreni Akdeniz Üniversitesi Mühendis-lik Fakültesi Salonunda yapıldı. Törene Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Rıza Arslanbay ve Özer Gencay katıldı.

Mezuniyet Töreni konuşmalarının ardından; mezun inşaat mühendislerine mezuniyet belgeleriyle birlikte, İMO Antalya Şubesi tarafından İMO rozeti, baret ve dereceye girenlere de onur plaketi verildi; duygu ve coşku dolu anlar bir arada ya-şandı; hep birlikte, her inşaat mühendisinin meslek yaşamı boyunca bağlı kalmayı taahhüt edeceği “Mühendislik Yemini” okundu.

"3. Kısır-Mısır Günü" etkinlikleri Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi bahçe-sinde 20 Mayıs 2013 tarihinde büyük bir katılım ile gerçekleştirildi. Öğrenciler ger-çekleştirdikleri oyunlarla ve verilen kon-serlerle gönüllerince eğlendiler.

GENÇ-İMO

Akdeniz Üniversitesi Mezuniyet Töreni

“3. Kısır- Mısır Günü”

Page 50: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

48

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

1 Şubat 20131- Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bül-teninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapı-lan “Batı Çevre Yolu Unutuldu mu?” ko-nulu röportaj yayın-landı. Oğuz röportajında;

Batı Çevre Yolu temel atma töreninin ardından 4,5 ay geçmesine rağmen toplam 13,5 km’lik yolun 1,8km’lik Çandır ve Karaman Çayı arasında kalan bölümünün mülkiyet sorunlarının devam ettiğini, yol yapımıyla ilgili herhangi bir gelişme olmadığını belirtti. Batı Çevre Yolu-nun 1,8km’lik bölümün mülkiyet sorununun kamulaştır-ma yoluyla çözülmesi ve mümkün olan en kısa sürede inşaatının tamamlanarak hizmete açılması gerektiğine dikkat çekti.

2- ÇalıştayJeoloji Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen “Jeo-teknik Çalıştayı”na şubemiz adına yönetim kurulu sek-reter üyemiz Haluk Selçuk katıldı.

18 Şubat 2013Basın / TV / Röportaj

Başkanımız Cem Oğuz VTV Gün Or-tası Haber Bültenine telefon bağlantısı ile katılarak, Batı Çevre Yolu yapımı ve çev-resinin yapılaşmaya açılmasıyla ilgili şu-

bemiz görüşlerini açıkladı.

27 Şubat 20131- 'Hava Kirliliği Çekme Fotoğraf Çek' Yarışması Ödül TöreniMakine Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şubesi'nin 'Hava Kalitesi Yaşam Kalitesi' kampanyası kapsamında düzenlenen 'Hava Kirliliği Çekme Fotoğraf Çek' yarış-ması ile 'Havamız Temiz Geleceğim Parlak' adlı resim yarışmasında dereceye girenler, MMO Kültür ve Kongre Salonu’nda gerçekleştirilen törenle ödüllerini aldı. Ödül trenine Şubemiz adına yönetim kurulu üyemiz Rıza Ars-lanbay katıldı.

Çalışma Raporu 1 Şubat - 30 Haziran 2013

13 Şubat 2013ToplantıAntalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği Danış-ma Teknik Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Akın Akıncı katıldı.

21 Şubat 2013ToplantıAntalya Büyükşehir Belediyesi Yüksek Yapılar İnceleme Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Akın Akıncı katıldı.

Page 51: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

49

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

2- ToplantıAntalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği Danış-ma Teknik Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Hikmet Köse katıldı.

2 Mart 2013 1- 2013 Kamulaştırma Bilirkişilik Yenileme Kursu

Odamızın 2007 ve 2008 yıllarında `Kamulaştırma Bi-lirkişilik Yetki Belgesi` almış üyelerimizin belgelerini ye-nileyebilmeleri için Meslekiçi Eğitim Kurulu tarafından, Şubemiz organizasyonunda, 2 Mart 2013 tarihinde ‘Kamulaştırma Bilirkişiliği Yenileme Kursu’ düzenlendi. Eğitime Antalya, Denizli, Konya ve Muğla Şubelerinden toplam 41 kişi katıldı.

Yedi saatten oluşan eğitim, Hâkim Mehmet Şenol ve Yüksek İnşaat Mühendisi Altay İnal tarafından verildi.Eğitim süresince "6830, 221, 2942, 4650, 5998, 5999 sayılı kanunlar; 6111 Sayılı Kanun, 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında-ki Kanun, Anayasa Mahkemesi`nin 5999 sayılı Kanun hakkındaki kısmi iptal kararı, Anayasa Mahkemesi`nin Kamulaştırma Kanunu`nun 38. maddesini iptal kara-rı; Hukuki el atmalar, 1/1000`lik imar uygulamalarında kısmi el atmalar, Kamulaştırma Kanunu`nun 27. ve 12. Maddesi; İrtifak Kamulaştırmaları, Kısmi kamulaştırma-lardaki uygulamalar, imar kadastro parsel dönüşümleri, Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu`ndaki bilirkişilikle il-gili düzenlemeler, Kamulaştırma Kanunu’nun 15. mad-desindeki değişiklikler; Bilirkişi rapor örnekleri ve değer-

lendirmeleri" konularında bilgi verildi. Eğitimin sonunda bir değerlendirme sınavı yapıldı.

2- İMO Sayman Üyeleri Ortak ToplantısıOda Merkezi, Şube Yönetim Kurulu Sayman Üyeleriyle ortak bir toplantı gerçekleştirdi. İMO Rüştü Özal Top-lantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya yönetim kurulu sayman üyemiz Özgür Ata katıldı.

Toplantı, İMO 2013 yılı tahmini konsolide gelir gider bütçesi, tasarruf tedbirleri, Bütçe Uygulama Yönerge-si ve Personel Ücretlendirme Yönergesinin ele alındığı gündemle gerçekleştirildi.

3- TMMOB 42. Dönem 2. Danışma Kurulu ToplantısıTMMOB 42. Dönem 2. Danışma Kurulu toplantısı İMO Teoman Öztürk Toplantı Salonunda, TMMOB çalışma-ları ve ülkemizde yaşanan sürecin değerlendirilmesi gündeminde toplandı. Toplantıya Şubemizden Yönetim Kurulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk, Yönetim Kurulu Sayman Üyemiz Özgür Ata, yönetim kurulu üyelerimiz Rıza Arslanbay, Adil Özen ve Birkan Çakır katıldılar.

4- KonferansAntalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından An-talya Valiliği'nin himayelerinde ilki Aralık 2012’de dü-zenlenen Antalya 2023 Vizyonu Arama Konferansı'nın devamı niteliğindeki Karar Konferansı Ramada Otel'de gerçekleştirildi.

Page 52: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

50

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak'ın ev sahipliğinde, Vali Dr. Ahmet Altıparmak, Antalya Milletvekilleri Mevlüt Çavuşoğlu, Hüseyin Samani, Gökçen Özdoğan Enç, Yusuf Ziya Írbeç, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Mustafa Akaydın, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhit-tin Böcek, Aksu Belediye Başkanı Isa Yıldırım, Kalkan Belediye Başkanı Ömer Saim Karakurt ile Antalya'nın önde gelen kamu ve sivil toplum örgütü yöneticileri, akademisyenler, turizmciler ve işadamlarının katıldığı toplantıda Şubemizi Başkanımız Cem Oğuz temsil etti."Hayali kurulan, keşfedilen ve keyifle yaşanan bir An-talya olmak" sloganıyla başlayan toplantının açılışında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Budak, "Antalya'nın yol haritasını belirlemek için Aralık ayında ilkini yaptı-ğımız Arama Konferansı'nın sonuçlarını bugün Karar Konferansı'nda değerlendiriyoruz. Burada 2023 vizyo-nunda yol haritamız artık net olarak ortaya çıkacak. Ro-tası olmayan yelkenliye hiçbir rüzgâr yardım edemez. O yüzden bugün burada biz rotamızı belirliyoruz. Bize tüm Akdeniz rüzgârları destek verecek." dedi.

5 Mart 2013ToplantıAntalya Koleji son sınıf öğrencilerinin meslek seçimi hakkında bilgilendirilmeleri amacıyla yapılan “Meslekler Günü” toplantısında, Şube Başkanımız Cem Oğuz in-şaat mühendisliği mesleğini ve Odamızı tanıtan bir su-num gerçekleştirdi.

8 Mart 20138 Mart Dünya Kadınlar Günü8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle kadın üyelerimi-ze kutlama mesajı gönderildi.

6 Mart 2013"Mustafa Kemal Atatürk Antalya'da" Fotoğraf Sergisi

6 Mart Atatürk'ün Antalya'ya gelişinin yıldönümü nede-niyle şubemiz tarafından düzenlenen, "Mustafa Kemal Atatürk Antalya'da" Fotoğraf Sergisi 6-13 Mart 2013 tarihleri arasında İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Sanat Galerisi’nde üyelerimizin ziyaretine açıldı.

Mustafa Kemal Atatürk Antalya’yı 4 kez ziyaret etmiştir. İlk ziyareti 6 Mart 1930, ikincisi 10 Şubat 1931, üçün-cüsü 29 Ocak 1933, dördüncüsü 18 Şubat 1935 tarih-lerinde gerçekleşmiştir. Sergide bu tarihlerde çekilmiş 80 adet fotoğraf yer aldı.

9 Mart 2013Atatürk’ün Antalya’ya Gelişi Özel KonseriİMO Antalya Şubesi kültür ve sanat etkinlikleri çerçe-vesinde, Şubemiz Atatürk Konferans Salonunda Şef Zehra Özçelik yönetiminde `Atatürk`ün Antalya`ya Gelişi Özel Konseri` ile Türk Sanat Müziği rüzgârı esti. Salonu dolduran musiki severler tek bölümden oluşan solo ve koro şarkıların yer aldığı konseri beğeniyle izledi.

Yönetim Kurulu Üyemiz Rıza Arslanbay, konser bitimin-de; müzik ziyafetini sunan topluluk üyelerine teşekkür ederek, saz sanatçılarına ve Şef Zehra Özçelik’e çiçek takdim etti.

Page 53: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

51

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

11 Mart 2013Yönetim Kurulunu ZiyaretAtatürkçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi, Şubemiz yönetim kurulunu ziyaret etti.

18 Mart 2013Kutlama18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıldönümü nedeniyle üyelerimize kutla-ma mesajı gönderildi. “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98. yıldönümünde; yaşadı-ğımız toprakları vatanlaştıran aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.”

22 Mart 20131- ‘Şiir ve Felsefe” Paneli21 - 23 Mart 2013 tarihleri arasında Antalya’da şiirli günler yaşandı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle düzenlenen Altın Portakal Şiir Ödülü programı çerçevesinde, 21 - 22 - 23 Mart 2013 tarihlerinde kentin farklı merkezlerinde düzenlenen etkinliklerde Türkiye’nin önde gelen şair, yazar ve eleştirmenleri şiir severlerle bir araya geldi.

22 Mart 2013`de Şubemiz Atatürk Konferans Salonun-da gerçekleştirilen "Şiir ve Felsefe" başlıklı paneli Ahmet Önel yönlendirdi. Şiir - Felsefe ilişkisinin ele alındığı pa-nelin konuşmacıları Ahmet İnam, Zeynep Direk, Çetin Balanuye ve Cihan Camcı oldu.

20 Mart 20131- Yönetim Kurulundan DSİ Ziyareti

Başkanımız Cem Oğuz, Yönetim Kurulu Sekreter Üye-miz Haluk Selçuk, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Rıza Ars-lanbay, Onur Günaydın, Birkan Çakır ve Özer Gencay ile DSİ İşyeri Temsilcimiz Oğuz Kasap, DSİ 13. Bölge Müdürü Türkay Özgür’ü makamında ziyaret etti. Ziya-rette; DSİ’nin bölgemizdeki yatırımları konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu.

2- Yönetim Kurulundan Karayolları ZiyaretiBaşkanımız Cem Oğuz, Yönetim Kurulu Sekreter Üye-miz Haluk Selçuk, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Rıza Ars-lanbay, Onur Günaydın, Birkan Çakır ve Özer Gencay ile Karayolları İşyeri Temsilcimiz Osman Ersoy Karayol-ları 13. Bölge Müdürü Mustafa Karademir’i makamında ziyaret etti. Ziyarette; Karayolları’nın bölgemizdeki yatı-rımları, şehir ve şehircilik konularında bilgi alışverişinde bulunuldu.13 Mart 2013

Sergi2013 yılı, Piri Reisin çizdiği ilk dünya haritasının 500. yıl-dönümü olması nedeniyle UNESCO tarafından “Anma Yılı” olarak ilan edildi. İlim Adamı, Denizci ve Kartograf Piri Reis’i anmak üzere Harita ve Kadastro Mühendis-leri Odası Antalya Şubesi, Kepez Belediyesi ve Antalya Tanıtım Vakfı tarafından düzenlenen “Piri Reis Haritaları” sergisine şubemiz adına yönetim kurulu sekreter üye-miz Haluk Selçuk katıldı.

Page 54: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

52

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

2- Denizli Termal Gezisi 22-24 Mart 2013 tarihlerinde düzenlenen Denizli Ter-mal Gezisine Üyelerimiz ve yakınları ile 40 kişi katıldı.

25 Mart 2013Bilgisayar Kursu11. Dönem Sta4-CAD Bilgisayar Programı Kursu 14 kişinin katılımıyla Şubemiz Bilişim Eğitim Merkezinde yapıldı.

27 Mart 2013ToplantıAntalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği Danış-ma Teknik Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Akın Akıncı katıldı.

23 Mart 2013Teknik Gezi

30 üyemizin katıldığı Antalya Organize Sanayi Bölgesi teknik gezisinde sırasıyla, CUBO Boya Fabrikası, Tasa-rım Çelik İmalat Fabrikası ve Ekici Peynir Çelik Fabrikası inşaatı ziyaretinde, yetkililerden bazı mesleki teknik bil-giler alındı.

26 Mart 20131- Basın / TV / Röportaj

100. Yıl Spor Komplek-sindeki Dilek Sabancı Spor Salonu'nun stad-yum projesi nedeniyle yıkılacaktı. Elinde başka tesisi kalmayan Gençlik Spor İl Müdürlüğü, yak-

1 Nisan 2013Fotoğraf Sergisi Gazeteci-Yazar Halil İbrahim Özdemir’in objektifinden 13 Mart 1992 Erzincan Depremi fotoğraflarının yer al-dığı sergi, üyemiz Mehmet Deniz`in katkılarıyla 1-12 Ni-san 2013 tarihlerinde şubemizde üyelerimizin ziyaretine açıldı.

laşık 3 yıldır kullanılmayan Atatürk stadyumunun bir bölümünde plansız, programsız bazı tadilatlar yaptığı ölümlü bir iş kazası ile ortaya çıktı. Şube Başkanımız Cem Oğuz, VTV Ana Haber Bülteninde Atatürk Stadı ile ilgili şubemiz tespit, değerlendirme, görüş ve önerilerini bir kez daha kamuoyu ile paylaştı.

2- İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu ToplantısıİMO Yapı Malzemeleri Komisyonu, yönetim kurulu sek-reter üyemiz Haluk Selçuk katılımıyla Ankara’da toplan-dı. Toplantıda;

Türkiye’deki mevcut yapılarımızın malzeme kalitele-rinin tespit edilmesi amacıyla laboratuvarı bulunan Şu-belerimizden gelen karot deney raporlarının değerlendi-rilmesi,

Antalya, Ankara ve Mersin İllerinden gelen Yapı De-netim Laboratuvarları tarafından belirlenen beton ve çelik deney sonuçlarının değerlendirilmesi,

Odamız web sitesinde kamuoyu ve meslektaşları-mızın muhtemel sorularına cevap teşkil edecek “soru ve cevaplar” bölümünün oluşturulması için yürütülen çalışmaya komisyonumuzun ne gibi katkılar sunabile-ceğinin değerlendirilmesi, Konuları görüşüldü.

Page 55: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

53

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

2 Nisan 2013Basın / TV / Röportaj

Akdeniz TV’de canlı ya-yınlanan Işık Tuncel ve Bülent Uçma’nın birlik-te hazırlayıp, sundukları “Sabah Işıkları” progra-mına konuk olarak ka-tılan başkanımız Cem

Oğuz, Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili şubemiz gö-rüşlerini açıkladı.

6 Nisan 20131- Antalya Türk Müziği GünleriATSO’nun 131. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle bu yıl sekizincisini düzenlediği “Antalya Türk Müziği Günleri” etkinliği 5-7 Nisan 2013 tarihlerinde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Konferans Salonu’nda gerçek-leştirildi.

Etkinlik kapsamında; Şubemiz Müzik Topluluğu 6 Ni-san 2013’de Şef Zehra Özçelik yönetiminde sahne aldı. Salonu dolduran musiki severler tek bölümden oluşan solo ve koro şarkıların yer aldığı konserimizi beğeniyle izledi.

Konser bitiminde; ATSO Yönetimi Şef Zehra Özçelik`e çiçek verirken Şubemiz adına düzenlenen plaketi Kül-tür, Sanat ve Spor Etkinlikleri Komisyonu Koordinatörü Seyhan Çetin`e takdim etti.

2- TörenÜlkemize, kentimize ve inşaat mühendislerine daha iyi hizmet verebilmek amacıyla Karaköy’de bulunan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yeni hizmet bina-sının açılışına şubemiz adına Şube Başkanımız Cem Oğuz, Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk ve Yönetim Ku-rulu Üyemiz Rıza Arslanbay katıldılar.

3 Nisan 20138.ve 9. Dönem Şube Başkanımız Kamuran Olcay Me-zarı Başında AnıldıÖlümünün 8. Yılında İMO Antalya Şube Yönetim Kurulu ve çalışanları, Olcay’ın mezarına karanfiller bıraktı. Şube Başkanımız Cem Oğuz anma töreninde yaptığı konuş-mada Kamuran Olcay’ın mücadeleci anlayışından söz etti ve Olcay’ın anlayışının kendilerine örnek olduğunu vurguladı.

12 Nisan 2013İMO Laboratuvar Çalışma Grubu ToplantısıİMO Laboratuvar Çalışma Grubu yönetim kurulu sekre-ter üyemiz Haluk Selçuk katılımıyla Ankara’da toplandı. Toplantıda; 1. Laboratuvar faaliyetlerine devam eden Antalya, Er-zurum, İstanbul ve Konya Şubelerinin; a. Diğer Şubelerden cihaz aktarımlarından sonraki

durumunun tekrar değerlendirilmesi ve eksiklerinin tamamlanması,

b. Deney Hizmeti Alınabilecek Laboratuvar Belgele-rinin alınıp alınmadığı hususunun gözden geçirilmesi

c. Laboratuvar deney ve raporlarının merkezi sis-temle paylaşılabilir hale getirilmesi,

2. Geriye kalan laboratuvar malzemelerinden kullanıla-bilir ve kullanılamaz durumda olanlarının tespiti ve nasıl değerlendirileceğinin belirlenmesi,3. Karot deney raporlarına “yapıldığı yıl” ve “ruhsat yılı” bilgilerinin eklenerek revize edilmesi ve laboratuvarları-mıza sirküle edilmesi, 4. Beton Test Tabancasının tek başına kullanılması ve raporlanması, Konuları görüşüldü.

Page 56: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

54

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

15 Nisan 2013Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “İMO Stadı Sorguluyor” konulu röportaj yayınlandı.

Antalya'da 33 bin kişilik stadyum ve 10 bin kişilik

kapalı spor salonu projesi nedeniyle Dilek Sabancı Spor Salonunun yıkımı değerlendirildi. Başkanımız Röporta-jında; projenin hemen önünde bulunan 100. Yıl Bulva-rı üzerinde trafik akışına dikkat çekti. Oğuz projelerin trafik akışında yaşanabilecek yoğunluğu simülasyonla anlattı. Yıllardır ilgili ve yetkililerin yaptığımız uyarıları dik-kate almadığını belirten Oğuz, “bugün trafik sorunu ya-ratanlar, yarın bu sorunları çözebilecekler mi?” diyerek tepkisini dile getirdi.

18 Nisan 20131- Basın Toplantısı “Belediye Başkanları Gözüyle Antalya’nın Son 40 Yılı 1973-2013” Kitap Tanıtımı

Mühendislik Haftası Etkinlikleri kapsamın-da 14 Aralık 2012 ta-rihinde düzenlediğimiz “Belediye Başkanları Gözüyle Antalya`nın Son Kırk Yılı ve Ge-leceğe Bakış” konulu panel kitap haline ge-tirildi.

Belediye Başkanları Gözüyle Antalya'nın Son 40 Yılı adlı kitapta 1973-2013 yılları arasında görev yapan beledi-ye başkanları Selahattin Tonguç, Hasan Subaşı, Bekir Kumbul ve Mustafa Akaydın'ın panelde yaptığı konuş-malara yer verildi. 14 Aralık 2012 tarihli panele Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki görevi nedeniyle katılamayan Menderes Türel'in ifadeleri kitapta yer almazken, görev yaptığı dönemde kente kazandırdığı eserler kitapta yer buldu. Kitapta ayrıca, Altın Portakal'ın 50 yılı, Dünden Bugüne Bir Zamanlar Antalya Fotoğraf Albümü yer aldı. Yayına hazırlanması 4 ayı bulan 220 sayfalık kitap ilk etapta 1000 adet basıldı. Başta Antalya Valiliği olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları, Antalya milletve-killeri ve sivil toplum kuruluşlarına gönderildi.

Kitabın tanıtımı, Kaleiçi Mermerli Restoran'da düzenle-nen basın toplantısıyla yapıldı. Toplantıya, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Büyükşehir Beledi-

yesi eski Başkanı Hasan Subaşı ve İMO yönetim kuru-lu üyeleri katıldı. Eski başkanlar Menderes Türel, Bekir Kumbul ve Selahattin Tonguç ise mazeretlerinden do-layı toplantıda yer almadı.

Toplantının açılışında konuşan Başkanımız Cem Oğuz, kitabın hazırlanma amacıyla ilgili bilgiler verdi. Son 40 yılda belediye başkanlarının kendi anlayışlarına göre projeleri öncelik sırasına koyarak gerçekleştirdikleri hiz-metlerle bugünün Antalya'sını şekillendirdiklerini ifade eden Başkanımız Cem Oğuz, "Bu kitapta kent gelişim ve dönüşümünde etkili olan yatırımlar ve projeler hak-kında yorum yapmaktan kaçındık. Antalya'nın 40 yıllık geçmişinde yapılan doğru-yanlış, eksik-hata yorumla-rını okuyuculara ve kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" dedi. Denizi, doğası ve tarihi zenginlikleriyle dünyanın ilgi odağı olan Antalya'nın daha fazla hizmeti hak ettiği-ne vurgu yapan Cem Oğuz, kent için ortak akılla sorun çözen projelerin üretilerek birlikte çalışılması gerektiğini aktardı.

Basın toplantımız Görsel ve yazılı medyada yer aldı.

2- ToplantıAntalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği Danış-ma Teknik Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Hikmet Köse katıldı.

Page 57: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

55

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

22 Nisan 2013DenetlemeŞubemiz, ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi bel-gelendirme kriterlerine göre denetlendi. Denetleme neticesinde TSE Bölge Müdürlüğünden gelen Sistem Belgelendirme Yürütme Komitesi belgelerimizin geçer-lilik süresini bir yıl uzattı.

24 Nisan 2013Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Kentsel Dönüşüm Yasası” ile ilgili röportaj yayınlandı.

Başkanımız Cem Oğuz röportajında; 33 ilde de-

vam eden Kentsel Dönüşüm Yasası uygulamalarının Antalya’da başlamadığını, uygulamada sıkıntılar ortaya çıkmaya başladığını, kentsel dönüşümde kentin bütün olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, "kentsel dönüşümde bütün yetkilerin Çevre ve Şehircilik Bakan-lığı ile TOKİ'ye verildiğini" söyledi.

27 Nisan 2013ForumAdalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından düzen-lenen Antalya Kent Ekonomisi Forumu'na Şubemiz adı-na Başkanımız Cem Oğuz katıldı.

26 Nisan 2013İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu ToplantısıİMO Yapı Malzemeleri Komisyonu, yönetim kurulu sek-reter üyemiz Haluk Selçuk katılımıyla Ankara’da toplan-dı.

2 Mayıs 2013Bilgisayar KursuAkdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğ-rencilerine yönelik Sta4-CAD Bilgisayar Programı Kur-su 12 kişinin katılımıyla Şubemiz Bilişim Eğitim Merke-zinde yapıldı.

Toplantıda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 81 ilde yapı mal-

zemeleri eğitim seminerleri düzenlenmesi gündemi ile Yapı Malzemeleri Daire Başkanlığında gerçekleştirilen izleme ve değerlendirme toplantısının değerlendirilme-si,

Türkiye’deki mevcut yapılarımızın malzeme kalite-lerinin tespit edilmesi amacıyla Şubelerimizden gelen verilere ek olarak istediğimiz “bina yaşı”, “yapıldığı yıl”, “ruhsat yılı” ve “karot çapı” verileri ile birlikte değerlen-dirilmesi,

Mersin Şube tarafından gönderilen yapı denetim laboratuvarları tarafından belirlenen beton ve çelik de-ney sonuçlarının değerlendirilmesi,

Meslektaşlarımıza bilinç yükseltme amacıyla yapı malzemeleri alanında eğitim programları düzenlenme-si konusunun görüşülmesi,

Yapı Denetim Uygulamalarında laboratuvar beton sonuçlarının standartlara göre değerlendirilmesinin tartışılması, Konuları görüşüldü.23 Nisan 2013

KutlamaUlusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 93. yıldönümü nedeniyle üyelerimize kutlama mesajı gönderildi. “Ulu-sal Egemenliğimizin Simgesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun.”

Page 58: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

56

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

6 Mayıs 2013Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Kentte-ki Mühendislik Harikaları” konulu röportaj yayınlan-dı.

Başkanımız Cem Oğuz röportajında; Yol ve kaldırım çalışmalarında, eksik bilgi ve yetişmiş teknik personel eksikliği nedeniyle belediye-ler tarafından yapılan standartlara aykırı yanlış uygula-malar örnekleriyle anlattı.

10 Mayıs 2013KokteylAkdeniz Son Nokta Dergisi’nin okurlarını bir araya getir-mek amacıyla verdiği kokteyle Başkanımız Cem Oğuz ve yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk katıldı.

16 Mayıs 2013Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Yasağa Rağmen Stat İnşaatına Devam” konulu röportaj yayınlandı.

Başkanımız Cem Oğuz Röportajında; inşaat yasağına rağmen stat inşaatına devam edildiğini, alanda sabah 07.30’da başlayan çalışmanın saat 20.00'ye kadar devam ettiğini ve iş makinalarının gürültüsünün çevre-yi rahatsız ettiğini söyledi. Oğuz, şantiyenin hemen 10 metre yanında bir otel olduğuna dikkat çekti.

9 Mayıs 20131- SeminerKonu: Genel Mevzuat ve Şantiyede İş GüvenliğiKonuşmacı: Nasuh Boztepe (A Grubu İş Güvenliği Uzmanı)Konuşmacıya katkıla-rından dolayı şubemiz tarafından hazırlanan teşekkür belgeleri tak-dim edildi.

2- ToplantıANSİAD’ın geleneksel “Akdeniz Toplantıları”nın yir-mincisi Ramada Plaza Antalya Hotel’de gerçekleşti-rildi. T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker’in konuşmacı olarak katılıp “Expo 2016 Antalya” konusunda konuşma yaptığı toplantıya Şubemizden Başkanımız Cem Oğuz katıldı.

15 Mayıs 2013ToplantıAntalya Büyükşehir Belediyesi Yüksek Yapılar İnceleme Kurulu toplantısına şubemiz adına yönetim kurulu say-man üyemiz Özgür Ata katıldı.

19 Mayıs 20131- İMO Gençlik Yemeği19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı do-layısıyla Yönetim Kurulumuz ile genç üyelerimiz düzen-lenen yemekte buluştu.

Yemekte bir konuşma yapan Başkanımız Cem Oğuz “Bugün milletimizin Mustafa Kemal Atatürk önderliğin-de başlayan kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldı-ğı gündür. Milli duygular içinde Samsun’da atılan bu adım Türk Milletinin bağımsızlığını kazanmada ve Tür-kiye Cumhuriyetinin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır. Geçmişini, tarihini, kültürünü bilen, özüne ve geçmişine sahip çıkan, bunu da gençlerine aktarabi-len toplumlar ilelebet yaşama hakkına sahiptir. Sizlerde sevgi, barış ve hoşgörü ile tüm sorunların üstesinden gelecek, birlikte hareket edeceksiniz. Sevgili gençler bu düşüncelerle 19 Mayıs Atamızı Anma Gençlik ve Spor Bayramınızı kutlarım” dedi.

Page 59: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

57

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

20 Mayıs 2013Bilgisayar Kursu19. Dönem AUTOCAD Bilgisayar Programı Kursu 12 kişinin katılımıyla Şubemiz Bilişim Eğitim Merkezinde yapıldı.

20 Mayıs 2013Bilgisayar Kursu19. Dönem AUTOCAD Bilgisayar Programı Kursu 12 kişinin katılımıyla Şubemiz Bilişim Eğitim Merkezinde yapıldı.

2- KutlamaAtatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramının 94. Yıldönümü nedeni ile tüm üyelerimize kutlama mesajı gönderildi. “Özgürlük Mücadelemizin Başlangıcı Olan 19 Mayıs Atamızı Anma Gençlik Ve Spor Bayramımız Tüm Ulusumuza Kutlu Olsun”

3- Basın / TV / RöportajVTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “İMO Uyardı: Bu duvar yıkılabi-lir” konulu röportaj yayın-landı.

Başkanımız Cem Oğuz, “100. Yıl Bulvarı'nda uzun süren tartışmaların ardından temel kazılarına başlanılan stat alanını çevreleyen du-vara temel kazısından çıkan hafriyatın başka bir alana taşınmak yerine, alanı çevreleyen sınır duvarının hemen arkasına döküldüğünü, bununla da kalmayıp silindirle sıkıştırıldığını” söyledi.

Hafriyatın dökülüp silindirle sıkıştırılmasının duvarda baskı yaratacağını savunan Başkanımız Oğuz, “Bu du-rumda duvarın yıkılma riski bulunduğu için yayalara teh-like yaratacaktır” dedi.

23 Mayıs 20131-Enerji Kimlik Belgesi Uzmanlığı Eğitimi 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve buna bağlı ola-rak 05.12.2009 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği hükümlerine göre, yeni binalar için hazırlanması gereken enerji kimlik belgesi vermeye yetkili EKB uzmanı eğitimi 23-24-25 Mayıs 2013 tarihlerinde Şubemizde gerçekleştirildi.

2- Seminer TS 500 ve TS 13791’e Göre Beton Kabul Koşulları Şubemiz etkinlik alanı içinde yer alan Antalya, Isparta ve Burdur illerinde, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu kapsamında yapılmakta olan yapılarda kullanılan beton malzemesinin beton ba-sınç dayanımlarının TS500 ve TS13791 standartlarına göre betonun kabulü ve uygunluk değerlen-dirilmesi sırasında bazı tereddütler yaşandığı tespit edilmiştir.

Tereddütlerin giderilmesine yönelik konu ile ilgili yürür-lükteki mevzuat hükümleri doğrultusunda, Şubemizde Türkiye Hazır Beton Birliği işbirliği ile 23 Mayıs 2013 ta-rihinde bir seminer düzenlenmiştir.

Page 60: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

58

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

24 Mayıs 2013Basın / TV / Röportaj

Başkanımız Cem Oğuz VTV Gün Ortası Haber Bültenine telefon bağlan-tısı ile katılarak, 27 Mayıs 2013 tarihinde düzenle-yeceğimiz “Antalya’nın Ulaşım Sorunları ve Çö-

zümleri Konferansları” düzenlenmesinin amacını anlattı.

27 Mayıs 20132. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferans-larıAntalya Büyükşehir Belediyesi ve Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü ile birlikte sekiz üniversiteden dokuz akade-misyenin sunum yaptığı konferansta; Antalya`da yaşa-nan kentiçi ulaşım sorunu, mevcut Antalya ulaşımı ile yapılabilecekler ve çözüm önerileri tüm yönleriyle ele alındı.

25 Mayıs 2013İMO 43. Dönem 3. Danışma Kurulu Toplantısı

İMO 43. Dönem üçüncü Danışma Kurulu toplantısı, İMO Teoman Öztürk Toplantı Salonunda yapıldı. Top-lantı, "Oda Meclisi Yönetmelik Taslağı" ve "Referans Belgesi Yönetmelik Taslağı" gündemlerinde gerçekleş-tirildi.

Toplantıya, Şube Başkanımız Cem Oğuz, Yönetim Ku-rulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk ile İMO Denetleme Kurulu Başkanı Ali Osman Kara ve İMO Danışma Kuru-lu üyesi Durmuş Nar katıldılar.

Toplantının açılış konuşmasını İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç yaptı. Yüzgeç, önemli kararlar almak üzere bir araya geldiklerini belirtti. Toplantıyı ör-gütsel gücü daha da geliştirmek için düzenlediklerini kaydeden Yüzgeç, hep birlikte karar alabilecekleri ve uygulayabilecekleri bir platform oluşturma çabası için-de olduklarını vurguladı. Yüzgeç, Danışma Kurulu Üye-lerine zaman ayırıp toplantıya katıldıkları için teşekkür etti.

Taze beton ve sertleşmiş beton kabul ve basınç daya-nımı değerlendirmelerinde uygulama birliğinin hedeflen-diği seminere konuşmacı olarak, Türkiye Hazır Beton Birliği Genel Sekreteri Dr. Tümer Akakın katıldı.

3- SergiT.C. Demre Kaymakamlığı tarafından “Çevresel Atıklar-dan Sanata Dönüşüm Projesi” başlıklı sergi 23 Mayıs – 5 Haziran 2013 tarihlerinde Şubemiz Sanat Galerisinde üyelerimizin ziyaretine açıldı.

Page 61: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

59

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

1 Haziran 2013ÇalıştayANFAŞ’ın gelecekteki yatırımlarının Türkiye’deki fuar-cılık ve Antalya üzerindeki etkileri, Türkiye’deki fuarcılık yatırımlarının ANFAŞ’a etkileri ve etkileşimin boyutları konulu Çalıştay Ortak Akıl Toplantısına yönetim kurulu sayman üyemiz Özgür Ata katıldı.

5 Haziran 20131- İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi 5 Haziran Dünya Çevre Günü MesajıDoğa ve doğal kaynaklar insanlığın ortak malıdır; Onu korumak da, yaşatmak da tüm insanlığın ortak göre-vidir.

2- Şube Yönetim Kurulumuz ASAT’ta Çalışan Meslek-taşlarımızla BuluştuŞube Yönetim Kurulumuz ASAT’ta çalışan inşaat mü-hendisleriyle buluştu. Ziyarette, Şube Başkanımız Cem Oğuz, Yönetim Kurulu Sekreter üyemiz Haluk Selçuk, Sayman Üyemiz Özgür Ata, yönetim kurulu üyelerimiz Rıza Aslanbay, Onur Günaydın, Adil Özen hazır bulun-du.

Yönetim Kurulumuz, ASAT Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan İnş. Müh. Kamil Cengiz`i ziyaret ede-rek yeni görevinde başarılar diledi. Yönetim Kurulumuz, Antalya`nın mevcut içme suyu şebekesi, Antalya`nın gelecek 2050 yılına kadar içme suyu ihtiyacının nasıl

sağlanacağı, içme suyu kaynakları, su temin ve su ge-tirme projeleri ve yatırımları, Karacaören2 Barajından su temini ihalesi hakkında bilgiler aldı; görüş, değerlendir-me ve önerilerini paylaştı.

ASAT`ta çalışan inşaat mühendisleriyle yapılan toplan-tıda; Oda-üye ilişkileri, son dönemlerde Oda`nın üyeleri ile bağını koparacak mevzuat düzenlemeleri hakkında güncel bilgiler paylaşıldı, mesleği ve meslektaşları ya-kından ilgilendiren konularda görüş ve öneriler değer-lendirildi. Örgütlülüğümüzü zayıflatacak, dayanışma ve bir olma duygumuzu zedeleyecek her türlü girişim ve mevzuat değişikliklerine birlikte karşı durabilmek için mücadele kararlılığımızı sürdürmemizin önemine vurgu yapıldı.

Devlet memurluğu kadrolarında genel mühendis kad-rosu istihdam edildiği, ihtiyaç olan mühendislik dalı ye-rine ihtiyaç olmayan mühendislik dallarından kadroların doldurulabildiği ifade edildi. Bu durumun olası sakınca-larını giderebilmek için başta belediyeler olmak üzere, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında mühendis ihtiyacı belirlenmesi, gerçek ihtiyaca göre inşaat mühendisi is-tihdamının önemi vurgulandı.

Yönetim Kurulumuzun ASAT ziyareti süresince ilgi ve alakalarından dolayı ASAT genel Müdürü Fethi Yalçın`a, Genel Müdür Yardımcısı İnş. Müh. Kamil Cengiz`e, İş-yeri Temsilcimiz İnş. Müh. Alper Katırcıoğlu`na ve mes-lektaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

29 Mayıs 2013Vali Dr. Altıparmak’ı Uğurlama“Vali Dr. Altıparmak’ı Uğurlama Programı” kapsamın-da Mardan Palace Otelde düzenlenen veda yemeğine Şube Başkanımız Cem Oğuz katıldı.

4 Haziran 2013Yapı Grubu Meslek Odası Başkanları Bir Araya GeldiBaşkanımız Cem OĞUZ, Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı İlhan METİN, Makine Mühendis-leri Odası Antalya Şube Başkanı Hüseyin BARUT ve Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Osman AYDIN, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Kut-lu Taner, Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Başka-nı Haşim Dikencik; “Yapı Denetim Kanun tasarısı” ve “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapıl-masına Dair Yönetmelik” ile ilgili değerlendirmede bu-lunmak için Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube-sinde bir araya geldiler.

Page 62: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

60

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

8-9 Haziran 2013İMO Antalya Şube Danışma Kurulu 8 - 9 Haziran 2013 Tarihlerinde Burdur’da Yapıldı

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Yöne-tim Kurulu, temsilcilikler, komisyonlar ve işyeri temsil-cileri ortak danışma kurulu toplantılarının beşincisi 8-9 Haziran 2013 tarihlerinde Burdur’da yapıldı.

Toplantıda birinci gün; ülke, kent, meslek ve meslek-

taş sorunları ile birlikte son dönemde çıkarılan Odaların üyeleriyle olan örgütsel bağını zayıflatmaya ve Odaları işlevsizleştirmeye yönelik Kanun Hükmünde Kararna-meler dönemi ele alındı. İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, odanın iki yıllık çalışma programı hakkında bilgi verdi.

Yapı Denetim Kanunu, İmar Kanunu, TMMOB Kanunu ve diğer bazı kanunlarda değişiklik önerileri çalışmaları masaya yatırıldı. Türkiye’deki Mühendislik Fakültelerin-de inşaat mühendisliği bölümü sayısının 116‘ya ulaştığı, yeterli altyapı ve öğretim üyesi eksiklikleri nedeniyle eği-tim kalitesinin düştüğü ve her yıl yaklaşık 8 ila 10 bin ci-varında inşaat mühendisinin diploma alarak mühendis-lik hizmetlerine katıldığı ifade edildi. Mühendislik eğitimi ve kalitesi yetersizliği sorunu, Teknoloji Fakültelerince inşaat mühendisliği diploması verilecek teknik öğret-menlerle daha da artacağı vurgulandı. Ayrıca ÖSYM tarafından 21 Temmuz 2013’de yapılacak Teknik Öğ-retmenler için Mühendislik Tamamlama Programları gi-riş sınavı ile ihtiyaç fazlası inşaat mühendislerinin ortaya çıkacağı ve oluşturacağı olumsuzluklar tartışıldı.

Toplantı da; 31 Mayıs 2013 tarihinde yürürlükten kaldı-rılan “Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği” ve 1 Haziran 2013 tarihinde “Planlı Alanlar Tip İmar Yö-netmeliğinde” yapılan değişikliklerin Odaya olası etkileri ve sonuçları değerlendirildi.

Toplantıda DSİ ve Kepez Belediyesi Temsilcileri kurum-larının yatırımlarını tanıtarak, teknik bilgiler sundular. İş-yerlerinde inşaat mühendislerinin sayıları, çalışma ko-numları, sorunları konusunda bilgiler aktardılar.

Odamız bünyesinde oluşturulan, Basın Yayın Komis-yonu, Kent Sorunları ve Afete Hazırlık, Kültür-Sanat ve Spor Etkinlikleri, Şantiye Mühendisleri ve Ücretli Çalışan Üyeler Komisyon Başkanları 13. Dönemde yapılan ça-lışmalar ve çalışma hedefleri hakkında bilgiler verdiler.

Toplantının ikinci gününde; İMO Antalya Şubesi Alanya, Burdur, Finike, Isparta, Manavgat Temsilcilikleri, temsil-cilik çalışmaları ile inşaat sektöründe yaşanan gelişme-leri değerlendirdiler; İnşaat sektörü, meslek ve meslek-

7 Haziran 20131- Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bültenin-de 27 Mayıs 2013’de dü-zenlediğimiz “Antalya’nın Ulaşım Sorunları ve Çö-zümleri Konferansları” sonuç bildirisinin kamu-oyuna açıklandığı haberi

yayınlandı. Başkanımız Cem Oğuz, Antalya için yüksek hızlı tren ile Burdur-Antalya konvansiyel trenin önemine vurgu yaptı; kent içi ulaşımını ciddi anlamda rahatlata-cak çevreyollarının da bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

2- Basın / TV / RöportajVTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Özelleş-tirmeler” konulu röportaj yayınlandı.

Başkanımız Cem Oğuz röportajında; Başbakan-

lık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satışa çı-karılan, Dumlupınar Bulvarı'nda Yeni Adliye binası ya-nında bulunan Hazine'ye ait 8 bin 980,92 metrekarelik arazinin, kamuda kullanılmak üzere rezerv alan olarak elde tutulması gerektiğini, burada oluşturulacak ticari alanın başta ulaşım olmak üzere bir çok sorunu da be-raberinde getireceğini söyledi.

Page 63: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

61

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

taş sorunlarına ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Temsilcilik alanına giren bölgelerde yansımaları ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Ka-nunu ile Şantiye Şefliği uygulamalarında mesleğimizle ilgili Temsilcilik bölgelerinde yaşanan sorunlar masaya yatırıldı ve çözüm konusunda karşılıklı görüşler bildirildi.

Toplantılarda ayrıca Oda uygulamaları ve iç işleyiş ko-nularında fikir alışverişinde bulunuldu.

Toplantının genel değerlendirmeler bölümünde benim-senen çalışma konu başlıkları: 1) 1 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan

“Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği”, 2) Yapı Denetim Sistemi Sorunları,3) Yasal düzenlemeler ve mevzuat sorunları,4) Uygulama Birliği,5) Referans Belge Yönetmelik Taslağı, 6) Meslek içi eğitim, 7) Proje müellifliği ve şantiye şefliği sorunları,8) Kamuda çalışan inşaat mühendisleri ile ihtiyaca

göre kadro sorunu,9) Bilirkişilik sorunları,10) İş Sağlığı ve Güvenliği, İş Güvenliği Uzmanlığı,11) Kentsel Dönüşüm uygulamaları ve yansımaları,12) Etik Kurulu oluşturulması.

11 Haziran 2013Basın / TV / Röportaj

VTV’de canlı yayınlanan Nihat Toklu’nun hazırlayıp sunduğu “Antalya Gün-dem” programına konuk olarak katılan başkanımız Cem Oğuz, Antalya’nın mühendislik sorunları ve

son günlerde yaşanan Gezi Parkı olayları ile ilgili şube-miz görüşlerini açıkladı.

9 Haziran 2013Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Ulaşım Ana Planı” konulu röpor-taj yayınlandı.

Başkanımız Cem Oğuz, Haziran ayı Büyükşehir

Belediye Meclisinde görüşülmesi beklenen ulaşım ana planıyla ilgili meslek odalarının görüşünün alınmadığını belirterek, “keşke tartışılsaydı, tartışılmadan onaylana-cak” diye konuştu.

Antalya Büyükşehir belediyesi tarafından üç yıldır ça-lışmaları sürdürülen Ulaşım Ana Planı'nın Haziran ayı meclisinde görüşülmesi beklenirken, Başkanımız Cem Oğuz, 1989 yılından bugüne kadar hazırlanan 6 pla-nın hayata geçirilemediğini, 7'inci planın da ilgili meslek odalarıyla tartışılmadan ve görüş alınmadan gündeme getirileceğini söyledi. Oğuz, önümüzdeki yıl yapılacak yerel yönetim seçimleri nedeniyle planın ne kadar uy-gulanabilir olduğunun da ayrı bir tartışma konusu oldu-ğuna dikkat çekti.

Hazırlanan ulaşım ana planında toplu taşım için ana güzergâhlarda metrobüs önerileceğinin altını çizen Cem Oğuz, uzun vadeli raylı sistem öngörülerinin de planda yer alması gerektiğini hatırlattı.

14 Haziran 2013Antalya Meslek Odaları Arası 22. Geleneksel Bahar Dönemi Halı Saha Futbol Turnuvası9 Nisan - 14 Haziran 2013 tarihleri arasında Antalya Meslek Odaları arasında düzenlenen, 22. Antalya Mes-lek Odaları Arası Halı Saha Futbol Turnuvası sona erdi.

Turnuva, Pınar Halı Sahada 9 Nisan 2013 tarihinde açı-lış töreni ve 2012 yılının gençler ve master kategorisi şampiyonları İnşaat 2-İnşaat (Master) arasında yapılan süper kupa karşılaşması ile başladı.

Normal süresi 4-4 berabere sonuçlanan maç sonrası penaltı atışları sonucu İnşaat 2 takımı süper kupanın sahibi oldu.

Futbol turnuvası ile Antalya`da bulunan Meslek Odası üyelerinin birbiriyle tanışması, kaynaşması ve dayanış-ma içinde olmaları amaçlandı.

Bu yıl 22. düzenlenen futbol turnuvasına, İnşaat Mü-hendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makine Mühendisleri Odası, Jeo-loji Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Ha-rita ve Kadastro Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası,

Page 64: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

62

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

insanlar arasında kaynaşma, dayanışma, dostlukları pekiştiriyor. 22 yıldır devam eden turnuva önümüzdeki yıllarda da düzenlenmeye devam edilecektir. Turnuva-nın Gençler kategorisi şampiyonu Elektrik Mühendisleri Odası takımını ve iki kupayı birden kazanan İnşaat Mü-hendisleri Odası takımlarımızı kutluyorum. Bu yıl turnu-vanın koordinatörlüğünü yapan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası`na ve turnuvaya katılan bütün meslek odalarının yöneticileri ve futbolcularına teşekkür ediyorum." dedi.

18 Haziran 2013Muratpaşa Belediye Başkan Aday Adayları Şubemizi Ziyaret Etti.

Çevre Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Oda-sı, Veteriner Hekimler Odası, Eczacılar Odası, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ve Baro olmak üze-re 14 Meslek Odası katıldı.

Koordinatörlüğünü Serbest Muhasebeci Mali Müşa-virler Odası`nın üstlendiği, gençler ve master katego-rilerinde düzenlenen turnuvada Meslek Odaları birden fazla takımla mücadele etti.

Şubemiz, iki ay süreyle devam eden turnuvaya gençler kategorisinde iki, 35 yaş üstü master kategorisinde ise bir takımla katıldı.

Meslek odaları üyeleri arasında arkadaşlık, dostluk, barış ve dayanışma ruhunun yerleşmesine katkı ko-yan turnuvanın sonunda gençler kategorisinde Elektrik Mühendisleri Odası takımı, 35 yaş üstü masterler kate-gorisinde ise İnşaat Mühendisleri Odası Master takımı şampiyon oldu.

Yapılan törenle kupalarını alan futbolcularımız, yönetim kurulumuz ve üyelerimiz şampiyonluğu doyasıya kut-ladılar.

Turnuva kapanışında kısa bir konuşma yapan Şube Başkanımız Cem Oğuz; "İki ay süresince 14 Meslek Odası futbolcusu, üyeleri, yönetim kurulları sıcak ve sa-mimi bir ortamda bir araya geldiler. Spor böyle bir şey,

Page 65: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

63

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

2014 Yılı Mart ayında yapılması beklenen yerel seçim-lerde aday olmayı düşünen meslektaşlarımız, İnşaat Mühendisi Adnan Yıldız ile İnşaat Mühendisi Mehmet Fatih Geboloğlu Şubemizi ziyaret etti.

Yıldız, CHP’den, Geboloğlu MHP’den Muratpaşa Be-lediye Başkan Aday Adayı olduklarını ve öncelikle bağlı oldukları kendi meslek odalarını ziyaret etmek istedikle-rini söylediler.

Her iki belediye başkan aday adayı da; imar, proje, yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, proje ve yapı denetim konularındaki uygulamalarda Muratpaşa Belediyesinin hantal bir yapıya büründüğünü, bu konuda hizmet bek-leyenlerin bezginlik noktasına geldiklerini, bu nedenle Muratpaşa’da köklü bir değişime ihtiyaç olduğunu ifa-de ettiler.

Meslektaşlarımız, belediye başkanlığına aday olmaları ve seçilmeleri durumunda, meslek odalarıyla ortak pro-jeler üretmek ve uygulamak istediklerini vurguladılar; Muratpaşa ilçesi için düşünce ve projelerini anlattılar. Belediye başkan aday adayı her iki meslektaşımıza ça-lışmalarında başarılar diliyoruz.

24 Haziran 2013Basın / TV / Röportaj

VTV Ana Haber Bülte-ninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “stad-yum?” konulu röportaj yayınlandı.

Protestolar eşliğinde te-meli atılan stadyumla ilgili

Başkanımız Cem Oğuz, 8,5 metrelik kazı yapılmadan temeli atılan stadın planlanandan daha yüksek olacağı-nı söyledi. Oğuz, stadyumun mali boyutunu da eleştirdi ve “bu hizmet değil, kentin geleceğine ipotek koymak-tır” dedi.

28 Haziran 2013İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu ToplantısıİMO Yapı Malzemeleri Komisyonu, yönetim kurulu sek-reter üyemiz Haluk Selçuk katılımıyla Ankara’da toplan-dı.

Toplantıda;

Karot sonuçlarının değerlendirilmesi, Prof. Dr. İ. Özgür Yaman’ın öğrencisi tarafından belirli bir formata getirilen Mersin Şube bölgesindeki Yapı De-netim Laboratuvarları tarafından gönderilen beton ve çelik deney sonuçlarının değerlendirilmesi,

Bir önceki toplantıda alınan karar doğrultusunda; Prof. Dr. İ. Özgür Yaman tarafından Ankara’da ger-

çekleştirilmesi görüşülen “Yapılarda Alçı Kullanımı” baş-lıklı sunuma yönelik gerekli planlamanın yapılması,

Isı yalıtımı, ses yalıtımı, ilgili standartları anlatmak üzere Prof. Dr. İ. Özgür Yaman’ın İZODER yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin değerlendirilmesi,

Yapı denetim uygulamalarında Bayındırlık Bakanlığının TS500, TSEN 206-1’e göre değerlendirilerek laboratu-varlardan çıkan neticeler konusunda Komisyon Üyemiz Haluk Selçuk’un yaptığı tespitlerin değerlendirilmesi, Konuları görüşüldü.

21 Haziran 2013Futbol Turnuvası YemeğiAntalya Meslek Odaları arasında düzenlenen, 22. An-talya Meslek Odaları Arası Halı Saha Futbol Turnuva-sında mücadele eden takım oyuncularımız ile yönetim kurulumuz düzenlenen yemekte buluştu.

25 Haziran 2013ToplantıAntalya Sanayici İş Adamları Derneği’nin (ANSİAD) “Kent Vizyonu ve Kentsel Dönüşüm” konulu toplantısı-na Şubemiz adına Başkanımız Cem Oğuz katıldı.

Page 66: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

64

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

ANTALYA MESLEK ODALARIEŞGÜDÜM KURULU TOPLANTILARI

20 Şubat 2013Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: Genel değerlendirmeKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz

3 Nisan 2013Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: Milli Anayasa Formu açıklamalarıKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Sekreter Üye-miz Haluk Selçuk

16 Nisan 2013Yer: Elektrik Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: 100. Yıl, Akil Adamlar ve AnayasaKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz, Yönetim Kurulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk ve Şubemiz Basın Danışmanı İbrahim Koç

25 Nisan 2013Yer: Mimarlar Odası Antalya ŞubesiGündem: Ulaşım Master PlanıKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz ve Yönetim Kurulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk

30 Nisan 2013Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: EXPO 2016 ile ilgili bilgilendirme

Katılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz

15 Mayıs 2013Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: EMNİYETSEN bilgilendirmesi, 19 Mayıs et-kinliklerinin görüşülmesiKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz ve Yönetim Kurulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk

4 Haziran 2013Yer: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler OdasıGündem: Son gelişmelerin görüşülmesiKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Üyemiz Rıza Arslanbay

6 Haziran 2013Basın AçıklamasıYer: Cumhuriyet MeydanıKonu: Gezi Parkı Olayları gelişmeleri hakkındaKatılan: Şubemiz adına, Başkanımız Cem Oğuz, Yö-netim Kurulu Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Rıza Arslanbay ve Özer Gencay

Page 67: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

65

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

KENT KONSEYİ TOPLANTILARI

20 Şubat 2013Çevre Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Katı Atıkların Kazanılması ve Değerlendiril-mesiKatılan: Şubemiz adına, üyemiz M. Tamer Özmen

6 Mart 2013İmar ve Planlama Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Ulaşım Master PlanıKatılan: Şubemiz adına, üyemiz M. Tamer Özmen ve Şubemiz Danışmanı İbrahim Koç

20 Mart 2013Çevre Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Katı Atıkların Kazanılması ve Değerlendiril-mesiKatılan: Şubemiz adına, üyemiz M. Tamer ÖzmenToplantıda; Üyemiz M. Tamer Özmen inşaatlarda ve yapılan yapılarda oluşan atıkların (molozların) agrega olarak geri dönüşümünün sağlanabilirliği konusunda bir sunum yaptı. Bu konuda merkezi ve yerel yönetimler ile akademik kuruluşların laboratuvarlarında gerekli araş-tırmaların yapılması tavsiyesinde bulundu.

17 Nisan 2013İmar ve Planlama Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Kaleiçi Planlama ve Uygulama ÇalışmalarıKatılan: Şubemiz adına, üyemiz Okan Çamlı

26 Nisan 2013Çevre Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Çevre Çalışma Grubunun kararlarının uygu-lanması ve gelecekteki çalışmaların planlanması Katılan: Şubemiz adına, üyemiz M. Tamer ÖzmenToplantıda; gelecek toplantılara ait konuların planlan-ması çalışmaları yapılmıştır. Toplantı programına alınan EXPO 2016 ANTALYA konusu ile ilgili olarak, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin görüş ve öne-rileri sunulmuştur. “2016 Nisan-Eylül tarihleri arasında

yapılması kesinleşen Çocuk ve Çiçek Temalı Botanik EXPO 2016’nın; 23 Nisan 2016 tarihinde, DÜNYA ÇO-CUK BAYRAMI olarak Antalya’da kutlanması, Dün-ya Barışının geleceğine Antalya’dan bir ışık olacaktır.” EXPO 2016 Antalya, açılışının 23 Nisan Çocukların Bayramında olması, bu tarihi milat kabul edip her yıl DÜNYA ÇOCUK BAYRAMI olarak kutlanması temenni olunmuştur.

7 Mayıs 2013İmar ve Planlama Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Kaleiçi Planlama ve Uygulama ÇalışmalarıKatılan: Şubemiz adına, üyemiz Okan Çamlı

13 Mayıs 2013 Afetler Ve Kriz Grubu ToplantısıYer: Antalya Kent KonseyiGündem: Afetler Açışından Antalya’ya BakışKatılan: Şubemiz adına, üyemiz M. Tamer ÖzmenToplantıda; afetlerle ilgili bu güne kadar yapılan ça-lışmaların değerlendirilmesi konuları görüşülmüştür. Antalya’nın Depremselliği ile ilgili Tamer Özmen tara-fından bilgi sunulmuştur. Deprem, sel ve taşkınlarla ve alınması gereken önlemlerle ilgili çalışmaların yapılması-na ve raporlanmasına, karar verilmiştir.

14 Mayıs 2013Yer: Antalya Kaleiçi Koordinasyon Merkezi Toplantı Sa-lonuGündem: Kaleiçi Planlama ve Uygulamaları ÇalışmalarıKatılan: Şubemiz adına, üyelerimiz M. Tamer Özmen, Okan ÇamlıToplantıda; Antalya Valiliği tarafından oluşturulmasına çalışılan, Kaleiçi’nin yönetimi konulu “Hizmet Birliği” tar-tışmalarıyla, yeniden gündeme gelen Kaleiçi’nin sorun-larının çözümü konulu 2. toplantısı yapılmıştır. Antalya Kaleiçi SİT Planlamasının, başarılı olabilmesi için ilgili tarafların bir araya geldiği (Valilik Temsilcisi, Büyükşe-hir Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Daire Başkanları, Muhtarlar ve diğer kuruluş temsilcileri) geniş katılımlı bir toplantı olmuştur. Kaleiçi’nin yönetimi, güvenliği, çevre düzeni, imar durumu, mimari yapısı, ticari durumu ve ilgili diğer konular görüşülmüş ve tartışılmıştır.

26 Haziran 2013İmar ve Planlama Çalışma Grubu Toplantısı Yer: Antalya Kent KonseyiGündem: Antalya’nın Nazım İmar Planı çalışmalarıKatılan: Şubemiz adına, üyemiz Okan Çamlı

Page 68: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

66

13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU

İKK (İL KOORDİNASYON KURULU) TOPLANTILARI

27 Şubat 2013Yer: Elektrik Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: 3 Mart TMMOB İş Cinayetlerine Karşı Mü-cadele Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Mühendis Kadınların Çalışma Koşulları ve Özlük Hakları, Torba Yasaya Karşı Öğrenci Üyelerimize ve Halkımıza Yönelik Yapılan İmza KampanyasıKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Üyemiz Rıza Arslanbay

3 Mart 2013Basın Açıklaması / Önce İnsan, Önce Sağlık, Önce İş Güvenliği!TMMOB üyeleri, 3 Mart TMMOB İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü`nde Türkiye`nin dört bir yanında dü-zenlenen basın açıklamaları ve etkinliklerle konuya dik-kat çektiler. TMMOB Genel Kurulu‘nda alınan karar gereğince ilk kez bu yıl düzenlenen "İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü"nde İKK‘ların bulunduğu illerde basın açıklama-ları gerçekleştirildi.Ankara‘da Olgunlar Sokak‘taki Madenci Anıtı önünde yapılan basın açıklamasına yönetim kurulu üyemiz Rıza Arslanbay katıldı. Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun okudu. Basın açıklaması sonrası İnşaat Mühendisleri Odası toplantı salonunda konuya ilişkin fotoğraf sergisi açılışı ve Derin Çığlık filminin gösterimi yapıldı.

4 Mart 2013Yer: Mimarlar Odası Antalya ŞubesiGündem: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri, Mü-hendis Kadınların Çalışma Koşulları ve Özlük HaklarıKatılan: Şubemiz adına, üyemiz Şerife Salman Gür

27 Nisan 2013KonferansYer: Elektrik Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiKonu: Günümüz Dünyasında Çalışma Hayatı ve KadınKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Üyemiz Rıza Arslanbay

14 Mayıs 2013Yer: Elektrik Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: TMMOB Öğrenci Evi, EXPO 2016Katılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Üyemiz Rıza Arslanbay

19 Haziran 2013Yer: Elektrik Mühendisleri Odası Antalya ŞubesiGündem: Antalya Kadın Çalıştayı, Teknik Öğretmenle-re Mühendis Unvanı VerilmesiKatılan: Şubemiz adına, Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Oğuz

27 Haziran 2013 Basın AçıklamasıTMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Attalos Hey-keli önünde toplanarak “muhendislikYÖKoluyor, diren-mühendis” pankartlar ı açarak Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdüler. Burada düzenlenen basın açıklaması ile teknik öğretmenlere mühendislik unvanı verilmesi protesto edildi. Basın Açıklamasına Şubemizden Yöne-tim Kurulu Üyelerimiz Cem Oğuz, Haluk Selçuk, Özgür Ata, Rıza Arslanbay, Onur Günaydın, Adil Özen, Birkan Çakır, M. Çağlar Ekinci, Özer Gencay, Tayyar Toker ile çok sayıda üyemiz katıldı.

Page 69: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

67

SON YAPRAK

Merhumlara ve Merhumeye Allah’tan rahmet,

kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

ÜyemizSüleyman Öztürk’ün

AnnesiHATİCE ÖZTÜRK

28 Şubat 2013Perşembe günü

Vefat etmiştir.

Finike Temsilci YardımcımızEmre Ceylan’ın

BabasıYUSUF CEYLAN

6 Nisan 2013Cumartesi günü

Vefat etmiştir.

ÜyemizTayyar Toker’in

BabasıPınar Toker’in

KayınpederiYAVUZ YILMAZ TOKER

11 Nisan 2013Perşembe günü

Vefat etmiştir.

ÜyemizHacı Murat Kuruçay’ın

BabasıİHSAN KURUÇAY

24 Nisan 2013Çarşamba günü

Vefat etmiştir.

ÜyemizOsman Aydemir’in

BabasıMUSA AYDEMİR

13 Mayıs 2013Pazartesi günüVefat etmiştir.

Finike Temsilci YardımcımızBayram Karagül’ün

AnnesiAYŞE KARAGÜL

4 Haziran 2013Salı günü

Vefat etmiştir.

ÜyemizAdile Başgör’ün

BabasıALİ UYANIK

7 Haziran 2013Cuma günü

Vefat etmiştir.

Üyemizİbrahim Kurt’un

BabasıOSMAN KURT19 Haziran 2013Çarşamba günü

Vefat etmiştir.

ÜyemizAkın Akıncı’nın

AnnesiRÜVEYDE AKINCI

22 Haziran 2013Cumartesi günü

Vefat etmiştir.

ÜyemizYALÇIN YILMAZ

1945 yılında Tavas’da doğdu. 1970 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesinden mezun oldu.

31 Mayıs 2013 Cuma günü vefat etti.

ÜyemizŞİMŞEK ŞENKAL

1935 yılında Salihli/Manisa’da doğdu. 1963 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden mezun

oldu. 13. Dönem İMO Antalya Şubesi Kent Sorunları ve Afete Hazırlık Komisyonunda görev aldı.

20 Haziran 2013 Perşembe günü vefat etti.

Page 70: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

İMO ANTALYA BÜLTEN . ŞUBAT - HAZİRAN 2013

68

YAZILI BASINDA İMO ANTALYA

Page 71: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)

YAZILI BASINDA İMO ANTALYA

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASIANTALYA ŞUBESİ

YAPI MALZEMELERİ EĞİTİM VEARAŞTIRMA LABORATUVARI

Page 72: Antalya Bülten Sayı 68 (10215 KB)