57
ANTIKORLARIN YAPISI

ANTIKORLARIN YAPISI

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ANTIKORLARIN YAPISI. Antikorlar, etkin bir immün yanıtın önemli yapıtaşlarıdır ve hücre- dışı patojenlere ve toksinler gibi tehlikeli çözünür proteinlere karşı antijene spesifik immünite sağlar. Antikorlar antijenik determinantlar ile birleşebilen protein molekülleridir. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: ANTIKORLARIN YAPISI

ANTIKORLARIN YAPISI

Page 2: ANTIKORLARIN YAPISI

Antikorlar, etkin bir immün yanıtın önemli yapıtaşlarıdır ve hücre- dışı patojenlere ve toksinler gibi tehlikeli çözünür proteinlere karşı antijene spesifik immünite sağlar.

Antikorlar antijenik determinantlar ile birleşebilen protein molekülleridir.

Serum, mide salgıları ve süt gibi diğer vücut sıvılarında bulunur.

Page 3: ANTIKORLARIN YAPISI

Antikorların Fonksiyonları

1-Toksin nötralizasyonu : Bir toksinin etkisini gösterebilmesi için özel bir kısmı ile konağın somatik hücrelerine bağlanması gerekir.

Spesifik antikorlar toksinlerin bu özel kısmına bağlanarak, bunların konakçı hücrelerine tutunmalarını engeller. Bu olaya toksin nötralizasyonu, böyle antikorlara nötralizan antikor denir.

Page 4: ANTIKORLARIN YAPISI

2- Virus Nötralizasyonu: Konakçı hücresine girip çoğalabilmeleri için, virüslerin öncelikle özel molekülleriyle hücre yüzeyine bağlanırlar.

Virüslerin bu özel molekülleri spesifik antikorlar ile kaplandığında yani nötralize edildiğinde, virus hücreye giremez dolayısıyla çoğalamaz.

Page 5: ANTIKORLARIN YAPISI

3- Bakteriyel Adhezyon İnhibisyonu: Birçok bakterinin inaktif olabilmesi için, adhezyon molekülleri ile konakçı hücrelerine bağlanması gerekir.

Spesifik antikorlar bakterilerin adhezyon moleküllerini bloke ederse böyle bakteriler hücrelere bağlanamaz ve patolojik etkilerini gösteremez.

Page 6: ANTIKORLARIN YAPISI

Antikorların İndirek Efektör Fonksiyonları

1- Opsonizasyon:

2- Antikora bağımlı hücresel sitotoksite

3- Lokal yangısal reaksiyon uyarımı

4- B hücre fonksiyonlarının düzenlenmesi

Page 7: ANTIKORLARIN YAPISI

Antikorlar

Immunoglobulinler (Ig)

Antiserum

Page 8: ANTIKORLARIN YAPISI

Ig’lerin bulunduğu yerler

PlazmaDaha az oranda

Dokularda,

Hücreler arası sıvılarda yer alırlar.

Page 9: ANTIKORLARIN YAPISI

IMMÜNOGLOBÜLİN TİPLERİ

Page 10: ANTIKORLARIN YAPISI

Immunoglobulinlerin Yapısı Antikorlar serum proteinlerinin çoğunlukla gama

globulin fraksiyonu içinde bulunmaktadır. Bir antikor molekülü 4 polipeptitden oluşur

2 kısa=hafif (Light chains), 2 uzun=ağır (Heavy chains)Uzun ve kısa zincirler birbirine disülfit bağları ile

bağlanmıştır. Her Ig hafif zinciri eşit boyda iki protein kısmından oluşur.

Her Ig ağır zinciri, bir amino-terminal değişken kısımdan ve herbiri yaklaşık 110 aminoasitlik 3 sabit kısımdan oluşur.

Page 11: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 12: ANTIKORLARIN YAPISI

Antikorlar iki bölgeden oluşur

Aminoterminal bölge– variable region: Değişken

bir domain (ilmik) olup amino asit sekansı her antikorda

farklıdır .

Karboksi terminal bölge – constant region: Sabit bir domain (ilmik) olup amino asit sekansı aynı

tipteki hafif zincirler arasında farklı değildir.

Page 13: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 14: ANTIKORLARIN YAPISI

IgG Normal insan serumunda bulunan Ig'lerin

yaklaşık % 70-75'ini oluşturur. En çok dolaşan antikordur. Birbirlerine -S- S- bağları ile bağlanmış iki adet

hafif (L) ve iki ağır (H) polipeptit zincirinden oluşur.

Çökme sabitesi 75S, Molekül ağırlığı 150.000 Damar içi dağılımı %45dir.

Page 15: ANTIKORLARIN YAPISI

IgG

Sekonder bağışık yanıtta fazla miktarda oluşur. Antikorlara immunojenik karakter kazandırır. Antitoksinler IgG sınıfındandır. Yarı ömrü 21-23 gündür ( IgG3’de 7 gün) Normal serumda 100 ml'de 1000-1200 mg miktardadır.

Aglütinasyon, prenspitasyon oluşturur. Opsonizasyon etkisi vardır. 4 alt tipi vardır. IgG2 alt tipi hariç, plesentadan geçmektedir.

Page 16: ANTIKORLARIN YAPISI

IgG

ADCC (antikora bağımlı hücresel sitotoksisite) de önemli rol oynamaktadır.

Komplemanı aktive etmektedir. Virüs nötralizasyonunda etkilidir. (Inhibition of viral

attachment). Deride pasif anafilaksi oluşturan tek

immunoglobulindir. “Antikor feedback" mekanizmasında etkilidir.

Page 17: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 18: ANTIKORLARIN YAPISI

IgM

Serumdaki Ig'lerin %10'unu oluşturur. Pentamer şeklinde 5 üniteden oluşur. Bu alt üniteler birbirleriyle CH3 ve CH4

ilmikleri ile disülfit bağları oluşturarak bağlanırlar.

IgM’de "J" zinciri de bulunmaktadır.

 

Page 19: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 20: ANTIKORLARIN YAPISI

IgM

5-10 antijen molekülü bağlayabilmektedir. Molekül ağırlığı 900.000 dir. Sedimantasyon sabitesi 19 S dir. Yarı ömrü 5 gündür. Büyük bir kısmı (%80) damar içinde bulunur. Çoğunlukla primer immun yanıtta oluşur. Normal serumda 100 ml.'de 120 mg

miktarındadır.

Page 21: ANTIKORLARIN YAPISI

IgM

Olgun B lenfositlerinin yüzeyinde bulunan IgM'ler antijene özgül reseptör görevi görmektedir.

Plasentadan geçmez. Fötüste IgM düzeyinin artmış olması konjenital infeksiyon veya perinatal infeksiyonu göstermektedir.

Aglütinasyon, hemaglutinasyon, virüs nötralizasyonu ve komplemanı bağlama özelliğindedir.

İsohemoglutininler IgM yapıdadır. Gram (-) bakteri stimulasyonlarına karşı en sık oluşan

antikordur.

Page 22: ANTIKORLARIN YAPISI

IgA

Serum ve salgısal tipleri vardır. Serumdaki immungolobulinlerin %15-20'sini

oluşturmaktadır. Serumdaki IgA'ların % 80'i monomerdir. Çökme sabitesi 7 S dir. Serumda 100 ml'de 200 mg kadardır. Molekül ağırlığı 160.000'dir. Damar içinde % 42 oranında bulunur. Yarı ömrü 6 gündür.

Page 23: ANTIKORLARIN YAPISI

Salgısal IgA

Genellikle dimer şeklindedir.Molekül ağırlığı 400.000 dir. Sistemik hümoral bağısıklıkta fazla

etkili değildir. Mukozal immunitede önemli rol

oynar.

Page 24: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 25: ANTIKORLARIN YAPISI

IgA

Klasik yoldan komplemanı aktive etmez. Alternatif yoldan kompleman aktivasyonu

yapabilmektedir. IgA bakteriyel lizize yol açmaz. Lizozim enzimi varlığında gram (-) organizmlere

karşı bakterisidal aktiviteye sahiptir. Sekretuar (salgısal) IgA antiviral etkisi olan bir

antikordur. Aglütinasyon etkisi bulunmaktadır.

Page 26: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 27: ANTIKORLARIN YAPISI

IgD

Serumda eser miktarda bulunur (3-5 mg/100 ml).

Total plazma inmunoglobulinlerinin % 1'inden daha azını oluşturur.

Dolaşımdaki B lenfositlerinin yüzeyinde bulunur.

Ayrıca kordon kanında ve lenfatik lösemi hücrelerinde bulunduğu belirtilmektedir.

Page 28: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 29: ANTIKORLARIN YAPISI

IgD

Antikor etkinliğinin olduğu ispatlanamamıştır Yarılanma ömrü 2-8 gündür. Monomer şeklindedir Isı ve aside duyarlıdır. Alternatif yoldan komplemanı aktive edebilmektedir. Serumda bazı antijenlere (penisilin, insülin, nükleer

antijen, trioid antijeni) karşı IgD tipi antikorlar gösterilmiştir.

Page 30: ANTIKORLARIN YAPISI

IgE

Serumda çok az miktarda bulunmaktadır. (0,01 - 0.03 mg/100 ml).

Yarı ömrü iki gündür. Allerjik olaylarda rol alır. Tükrük ve nazal sekresyonlarda bulunur. Helmintiyazlarda serumdaki konsantrasyonu

artmaktadır.

Page 31: ANTIKORLARIN YAPISI

IgE

Isıya duyarlı antikordur. In vitro serolojik reaksiyonlara yol açmaz Plasentadan geçmediği için fetusta duyarlılık

oluşumuna neden olmaz. Alternatif yoldan kompleman aktivasyonuna

katılır.

Page 32: ANTIKORLARIN YAPISI

Fonksiyonlarına göre antikorlar

Antitoksin (IgG türünden) Aglütinin Presipitin Amboseptör Opsonin ve bakteriyosin Nötralizan veya koruyucu antikorlar

Page 33: ANTIKORLARIN YAPISI

1. Antitoksin = Toksin veya toksoidlere karsi olusan antikor türüdür. Özgül Ag ile birlestiklerinde flokülasyon olusturur, toksini nötralize ederler. IgG bu türdendir.

2. Aglutinin = Bu tip antikorlar kendilerini olusturan antijenik partikülleri bir araya toplarlar sonra tüpün dip kismina çökerler. IgA, IgM, IgG.

3. Presipitin = IgG yapisinda erimis(solubl) durumdaki antijenlere karsi olusan antikor türüdür. Özgül antijenlerle birlestiklerinde flokulasyon olusturur ve toksini nötralize ederler.

4. Amboseptör = Bu antikorlar (IgG türleri) kendi antijenleri ile birlestiginde taze serumlarda bulunan kompleman adi verilen maddeleri kullanarak antijenik hücreyi ya tamamen eritir ya da komplemanın bağlandığı antikoru yapışır.

5. Opsonin ve bakteriopin = Bu antikorlar bakterilerin veya diger bazi hücrelerin yüzeylerine yapisarak, makrofajlar tarafindan kolayca fagosite olmalarını sağlarlar. IgG antikorları bu özelligi taşırlar.

6. Nötralizan veya koruyucu antikorlar = Daha çok virüs infeksiyonlarında olusan IgA ve IgM, IgG yapisinda antikorlardır. Kendilerini meydana getiren patojen mikroorganizmaların hastalık yapma yeteneklerini önlerler yani nötralize ederler.

Page 34: ANTIKORLARIN YAPISI

Monoklonal antikorlar

Tek bir antijenik determinanta karşı uyarılmış tek tip hücrelerin çoğalması ile oluşan plazma hücrelerinin ürettiği tek tip antikorlardır.

Kullanıldığı alanlar:1- Hücrelerin tiplendirilmesi. Örn: Lenfosit tipleri2- Tümörlerin tanı ve tedavisinde 3- Serolojik tanıda 4-Hücre yüzey molekülleri ve salgılanan moleküllerin

fonksiyonel analizi

Page 35: ANTIKORLARIN YAPISI

Figure 1. Monoclonal antibodies can block tumor growth using many mechanisms

Page 36: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman Sistemi

Page 37: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 38: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman Sistemi

Komplement sistemi: enzimatik özellikteki serum proteinlerinde ve bunların yan ürünlerinden oluşan, vücudun humoral savunmasında ve yangıda önemli rol oynayan bir proteinler topluluğudur.

Birçok proteinden oluşmasına rağmen, bu sistem genelde kompleman adı verilir.

Hem adaptif hem de doğal immünitede etkin bir unsur olarak önemli rol oynar.

Page 39: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman proteinleri ardışık olarak reaksiyona girerek bakteriyel hücrelerin lizizine neden olabilir ya da fagositler tarafından tanınmayı artırmak için antijen-sunucu hücreleri işaretleyerek antijenlerin yıkımının hızlanmasına yol açabilir.

Page 40: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman zincirleme reaksiyon sistemi olarak bilinen koagülasyon, fibrinolitik ve kinin sistemleri aynı protein grubu içinde değerlendirilir ve benzer mekanizmalar ile çalışır.

Zincirleme reaksiyon sistemlerinin proteinleri, normal serumda inaktif prekürsörler veya proenzimler halinde bulunurlar.

Page 41: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman Komponentleri Kompleman sistemi içinde yaklaşık 20

adet serum proteini bulunur. Bunların herbiri numaralandırılmış C harfi (C1, C2, C3) ile veya büyük harflerle gösterilir (D, B, S).

Komplemanlar vücudun değişik yerlerinde sentezlenir. Serumda bulunan kompleman moleküllerinin çoğu hepatositler ve makrofajlar üretir.

Page 42: ANTIKORLARIN YAPISI

Komplemanın aktivasyonunun yan ürünleri anafilotoksinler denilen kimyasal cezbedicilerdir. Bu maddeler komplemanın döküntü yaptığı bölgede yangısal reaksiyonlara sebep olurlar. C3’ün yer aldığı reaksiyonlar, fagositlerin aktivasyonunu ve kemotaktik çekimi içerdiğinden sonuçta fagositozun artmasına yol açarlar. C5’in bulunduğu reaksiyonlar T-hücrelerini çekmeye ve sitokin salınımına neden olurlar.

Page 43: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman Reaksiyonları Klasik Yol İlk belirlenen kompleman mekanizmasıdır. Klasik komplemen reaksiyonunun

aktivasyonunu sağlayan en önemli faktör, antijen-antikor kompleksidir.

Bu yüzden klasik yol spesifik humoral bağışıklık kapsamında da değerlendirilir.

Page 44: ANTIKORLARIN YAPISI

Antijen-antikor kompleksi Komplement C1 bağlanması Antikorlar IgG veya IgM Kompleman antikorun sabit bölgesindeki

kompleman bağlanma yerine bağlanır (C1) C3 konvertaz oluşunca, C3 C3a ve C3b

aktif şekline dönüşür C3b membrana bağlanan anahtar eleman C3b kompleman reseptörlerine bağlanır Opsonin görevi görür.

Page 45: ANTIKORLARIN YAPISI
Page 46: ANTIKORLARIN YAPISI

Alternatif Yol Alternatif yol adı klasik yoldan sonra

bulunmuş olmasından gelir. Bu yolun aktivasyonunu sağlayan en önemli etken, salisilik asit içermeyen m.o’ların yüzeyleridir.

Faktör D (enzim) Faktör B (proenzim) Faktör P (Propertin) Yabancı yüzey: polisakkarit C3 katılımı ile başlar

Page 47: ANTIKORLARIN YAPISI

Alternatif yol

Page 48: ANTIKORLARIN YAPISI

Lektin Yol

Aktive olan makrofajlar salgıladıkları sitokinler vasıtasıyla hepatositleri uyarır ve mannoz bağlayan protein (MBP) denen bir lektin salgılatırlar.

MBP antijen- antikor kompleksleri olmadan klasik yolu aktive eden bir faktördür.

Page 49: ANTIKORLARIN YAPISI

Terminal Yol

Klasik ve alternatif ve lektin yollarının ortak olan son aşamalarıdır.

Terminal yol C5 konvertaz oluşumu ile başlar ve en son ürün olan membran atak kompleksinin hücre memberanını lize etmesiyle sona erer.

Page 50: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman Sisteminin Fonksiyonları Opsonizasyon Lizis İmmun komplekslerin uzaklaştırılması İmmun regülasyon Kemotaktik etki Yangı uyarımı

Page 51: ANTIKORLARIN YAPISI

Akut Faz Proteinleri

Hücrelerin tahribi, yangı, infeksiyon ve hatta gebelik gibi uyarıcılar sonucu vücutta bazı proteinlerin üretiminde bir artış meydana gelir.

Böyle durumlarda plazmadaki konsantrasyonu % 25’ten fazla artar ve çoğu karaciğer orjinli olan proteinlere akut faz proteinleri adı verilir.

Page 52: ANTIKORLARIN YAPISI

Akut faz proteinleri tarafından gerçekleştirilen reaksiyonlara da akut faz yanıtı denir.

Çeşitli immunolojik ve immunolojik olmayan faktörler, akut faz proteinlerinin sentezini uyarabilir.

IL-1 ve IL-6 çoğu akut faz proteinlerinin sentezini artırabilir.

Page 53: ANTIKORLARIN YAPISI

C- reaktif protein: akut faz proteinleri içinde ilk kez saptanan ve en önemli olan C-reaktif proteindir.

CRP ile ilk kez reaksiyon verdiği gösterilen pneumokokların C-polisakkaridinden ileri gelir.

Nonspesifik olmasına karşın CRP yangı ve doku nekrozunun kısaca akut değişikliklerin duyarlı ve kantitatif bir göstergesidir.

Page 54: ANTIKORLARIN YAPISI

Makrofaj ekstraktları, IL-1, tümör nekrozis faktörü, steroidler ve prostoglandinler CRP sentezini uyaran maddelerdir.

CRP bağlandığı hedef ile kompleks oluşturarak klasik kompleman yolunu aktive edebilir.

CRP alternatif kompleman yolunun gelişmesini önler.

Page 55: ANTIKORLARIN YAPISI

CRP fagositozda iki önemli role sahiptir.

Hedef üzerinde kompleman birikimine neden olarak fagositik hücrelerin hedefe bağlanmasını kolaylaştırır.

Hedefin fagositik hücre içine alınmasını sağlar.

Fagositozun gerçekleşmesi için, komplemanın, CRP veya antikordan birisinin bulunması gerekir.

Page 56: ANTIKORLARIN YAPISI

CRP , NK hücrelerine bağlanma özelliğine sahiptir ve4 bunların fonksiyonlarında rol aldıklarına inanılır.

CRP, trombositlerin biraraya toplanmasına ve degranülasyonunada neden olur.

CRP kromatin için yüksek bir affiniteye sahiptir ve hücre çekirdeğine bağlandığında kromatinin indirgebmesini sağlar.

Page 57: ANTIKORLARIN YAPISI

Kompleman sisteminde bozulmalar… İmmun komplekslerle oluşan nefrit ve SLE

C1,2,4 miktarlarındaki azalmalarda Kronik Kc hastalıklarında C3 eksikliğinde Kompleman eksikliği (özellikle C5-C9) C1 esteraz (inhibitör) eksikliği anjioödem Paroksismal noktürnal hemoglobinüri’de Hatalı kan nakillerinde görülür.