52
ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR Protozoalar, sitoplazma ve bir veya daha fazla sayıda çekirdekten oluşan tek hücreli canlılardır . Patojen protozoalar gelişme dönemlerini çeşitli konakçılarda geçirirler . Üreme sırasında genellikle bir konakçı değişimi görülür . Bu değişim özellikle insan ve insekt arasında olduğundan, insektler hastalığı insanlara bulaştıran taşıyıcılardır . Protozoal hastalıklar, günümüzde de özellikle tropikal ve subtropikal bölgeler başta olmak üzere geri kalmış ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bu hastalıklar içinde sıtma (malarya), uyku hastalığı (Afrika tripanosomiazisi) Chagas hastalığı (Amerika tripanosomiazisi) ve Kala azar (Visseral leishmaniasis) önemli yer tutmaktadır .

ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR

• Protozoalar, sitoplazma ve bir veya daha fazla sayıda çekirdekten oluşan tek hücreli canlılardır. Patojen protozoalar gelişme dönemlerini çeşitli konakçılarda geçirirler.

• Üreme sırasında genellikle bir konakçı değişimi görülür. Bu değişim özellikle insan ve insekt arasında olduğundan, insektler hastalığı insanlara bulaştıran taşıyıcılardır.

• Protozoal hastalıklar, günümüzde de özellikle tropikal ve subtropikal bölgeler başta olmak üzere geri kalmış ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bu hastalıklar içinde sıtma (malarya), uyku hastalığı (Afrika tripanosomiazisi) Chagas hastalığı (Amerika tripanosomiazisi) ve Kala azar (Visseral leishmaniasis) önemli yer tutmaktadır.

Page 2: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

İnsanda hastalık yapan protozoalar ve neden oldukları

hastalıklar

Protozoa Hastalık

Plazmodium vivax, P. malaria, P. ovale, P.

falciparum

Malarya (sıtma hastalığı)

Entamoeba histolica Amibiyazis (Dizanteri)

Leishmania donovani Visseral leishmaniasis (Kala-azar

hastalığı)

Leishmania tropica Kütanoz leishmaniasis

Trichomonas vaginalis Trikomoniyazis

Tryphanosoma cruzii Chagas hastalığı

Tryphanosoma gambiense ve Tryphanosoma

rhodosiense

Uyku hastalığı

Giardia lamblia Giardiyazis

Toxoplasma gondii Toksoplazmozis

Page 3: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR

• Antimalaryal ilaçlar

• Antiamibik ilaçlar

• Leishmania tedavisinde kullanılan ilaçlar

• Antitrikomonal ilaçlar

• Tripanozoma tedavisinde kullanılan ilaçlar

Page 4: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

ANTİMALARYAL İLAÇLAR

• Malarya (sıtma) Plasmodium türü protozoaların dişi anofel cinsi sivrisinekler aracılığıyla insanlara bulaşması sonucu yayılan ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır.

• Türkiye’de sıtma hastalarının tedavisinde yetkili makam, Sağlık Bakanlığı Sıtma Savaş Daire Başkanlığı’dır. Bu hastalığın tedavisine özgü ilaçlar da buradan temin edilir.

Page 5: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Dünyada her yıl yaklaşık 300-500 milyon vakanın görüldüğü ve ölüm

oranının çoğu çocuklar olmak üzere günde 3000 yılda 1 milyondan

fazla olduğu bildirilmektedir.

Yeryüzünde belirli bölgelerde sık bulunan hastalık 45 derece kuzey, 40

derece güney enlemleri arasında fazladır. Tropik ve subtropik

bölgelerin hastalığıdır. Afrika’da ölen her yüz çocuktan onunun sebebi

olan sıtma; Türkiye’de de önemli bir sağlık problemi olup, bu

hastalikla yapilan mücadele devam etmektedir.

Page 6: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi
Page 7: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Anopheles gambiae

• Anopheles albimanus

Page 8: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Anopheles freeborni • Female Anopheles dirus

Page 9: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Sinekteki parazitin keşfi 1902 yılında Ronald Ross adlı bilim adamına Nobel

Tıp Ödülü kazandırmıştır.

1907 yılında da Alphonso Laveran insan kanında malaryaya neden olan

paraziti bulmasıyla aynı ödülü almıştır.

Page 10: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• İnsanlarda hastalık oluşumuna neden olan dört farklı plasmodium tipi parazit bulunmaktadır.

• Plazmodium vivax denilen tipi, tersiyana sıtmasını yapar. Ateş 48 saatte bir yükselir. Asya’da, Avrupa’da ve Akdeniz ülkelerinde bulunur. Afrikalılar buna karşı dirençlidirler.

• Plazmodium malaria, quartana sıtmasını yapar, 72 saatte bir ateş yükselir. Az rastlanır. Hindistan, Asya ve tropikal Afrika’da karşılaşılır.

• Plazmodium ovale az bulunur. 48 saatte bir ateş yapar. Özellikle Batı Afrika’da bulunur.

• Plazmodium falciparum, tropikal bölgelerde, Güneydoğu Asya’da çok görülen bu tip, en şiddetli seyreden sıtma şeklini yapar. Ateşler daha uzun sürer. Nöbetler ortalama günaşırı gelir.

Page 11: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Plazmodiler, mikroskopta görülebilen tek hücreli parazitlerdir

Plasmodium falciparum

Page 12: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi
Page 13: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi
Page 14: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Plasmodiumların Yaşam Siklusu

Page 15: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi
Page 16: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Anofel'in barsağında erkek ve dişi gametositler birleşirler, oluşan zigot

barsak çeperindeki hücrelere girerek ovokist haline dönüşür. Ovokist

bölünerek sporozoit adı verilen infektif şekilleri oluşturur. Sporozoitler

sivrisineğin tükrük bezlerine yerleşirler. Sivrisinek insanı soktuğu

zaman, sporozoitler kapillerden dolaşan kan içine girme olanağını

bulurlar.

• İnsanda sporozoitler önce alyuvarlara değil, karaciğer parenkima

hücreleri içine girerler ve orada gelişirler. Bu, plasmodium'un yaşam

siklusunun pre-eritrositik doku dönemini teşkil eder.

Page 17: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Karaciğer hücreleri içinde sporozoitler aseksüel bölünme suretiyle

çoğalırlar. Burada oluşan şekiller merozoit adını alır ve olgunlaşınca

karaciğer hücrelerini parçalayarak kana dökülür ve eritrositlere

girerler. Primer doku döneminin anofel'in insanı sokuşundan itibaren

devam süresi, Plasmodium türüne göre değişkenlik gösterir ve bir

haftadan bir aya kadar değişebilir.

• Eritrositlere giren merozoitler, trofozoit denilen hücrelere dönüşürler;

başlangıçta eritrosit içindeki tek trofozoit halka şeklinde görülür ve

eritrosit içindeki bu ilk döneme halka dönemi adı verilebilir.

Trofozoitler eritrositler içinde aseksüel olarak çoğalırlar ve bu

çoğalmaya şizogoni denilir. Şizogoni sonucu eritrositlerde oluşan

parazite şizont adı verilir.

Page 18: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Şizontlar belirli bir sayıya kadar çoğalınca içinde bulundukları

eritrositi parçalarlar, merozoit halinde kana dökülürler ve yeni

eritrositleri infekte ederler. Eritrositler içindeki gelişme ve bunun

sonucu kana dökülme belirli sürede olur. Dökülme sırasında kana

karışan hücre ürünleri ve yabancı proteinler üşüme ve titreme ile

başlayan ateş yükselmesine neden olurlar. Buna sıtma nöbeti denilir.

Page 19: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Sıtma nöbeti, P. malariae ile olan infeksiyonlarda yaklaşık olarak 72

saatte bir, P. vivax, P. falciparum ve P. ovale ile olan infeksiyonlarda

48 saatte bir tekrarlar. P. malariae'nin yaptığı sıtmada nöbet üç gün ara

ile 1. ve 4. günlerde olduğundan buna kuvartana sıtması adı verilir.

Parazitin diğer türlerinin yaptığı sıtmaya ise tersiyana sıtması adı

verilir.

• En ciddi ve öldürücü sıtmayı P. falciparum yapar; bu nedenle onun

yaptığı sıtmaya malin tersiyana sıtması denir.

Page 20: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Malarya (sıtma) tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastalık etkeni olan Plasmodium’ların yaşam siklusunun belirli dönemlerindeki parazitler üzerinde, diğer dönemlerden daha fazla etkilidirler. Etkiledikleri dönemlere göre şu şekilde sınıflandırılırlar:

• 1. Primer doku şizontosidleri: Bunlar enfeksiyondan hemen sonra karaciğerde oluşan pre-eritrositik (primer) doku şizontlarını yok ederler (primakin)

• 2. Kan şizontositleri: Bunlar eritrositler içindeki şizontları ve merozoitleri öldürerek sıtmanın klinik semptomlarını baskılarklar (kinin, klorokin, meflokin, halofantrin, mepakrin, amodiakin ve pirimetamin)

• 3. Sekonder doku şizontositleri (Radikal küratif ilaçlar): Bunlar P. vivax ve P. ovale’nin karaciğerde gelişen sekonder (ekso-eritrositik) doku şizontlarını öldürerek vücutta eredikasyon sağlarlar (primakin)

• 4. Gametositler: bunlar kandaki erkek ve dişi gametosit hücreleri öldürerek sivrisineklerin enfekte olmasını ve dolayısıyla sıtmanın yayılmasını önlerler (primakin)

• 5. Sporontositler: Bunlar sıtmalı insanın kanını emen sivrisineklerde zigotun sporozoitlere dönüşmesini önleyerek sıtmanın yayılmasını engellerler (kloroquanid ve pirimetamin gibi).

Page 21: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Kimyasal yapılarına göre antimalaryal ilaçlar

1. Kına kına alkaloitleri ve analogları

(Kinolinometanol türevleri)

2. 4-Aminokinolin türevleri

3. 8-Aminokinolin türevleri

4. 9-Aminoakridin türevleri

5. Biguanidin türevleri

6. Diaminopirimidin türevleri

7. Seskiterpen laktonlar

8. Sülfonamitler ve sülfonlar

9. Tetrasiklinler ve klindamisin

10. Diğer bileşikler

Page 22: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

1. Kına kına alkaloitleri ve analogları

(Kinolinometanol türevleri)

• Kınakına bitkisinin kabuklarından elde edilen ekstreler 17.

yüzyıldan itibaren sıtma tedavisinde kullanılmaktadır.

• Bu bitki ekstresinde bulunan Kinin 1820’li yılların ortalarına

doğru izole edilmiş ve günümüze kadar milyonlarca sıtma

vakasında kullanılmıştır.

Page 23: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Kına kına alkaloitlerinin yapıları

Kinin: R1= OCH3; R2= -CH=CH2 (-) 8S: 9R izomer

Kinidin: R1= OCH3; R2= -CH=CH2 (+) 8R: 9S

izomer

Çinkonin: R1= H; R2= -CH=CH2 (+) 8R: 9S izomer

Çinkonidin: R1= H; R2= -CH=CH2 (-) 8S: 9R izomer

9

N

H

HO

R1

1

2

3

4

5

6

7

8

1'2'

3'4'5'

6'

7'8'

Kinuklidin halkası

Kinolin halkası

Kına kına alkaloitleri

(konfigürasyon: 3R: 4S: 8S: 9R)

NH

HR2

Page 24: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

• Antimalaryal aktivite için

kinuklidin halkası şart değildir;

ancak 9-numaralı karbondaki

sekonder alkol grubuna -konumda

bir tersiyer azot atomu

bulunmalıdır.

• Sekonder alkol grubu aktivite için

şarttır.

NH

HR2

Kına kına alkaloitleri (konfigürasyon: 3R: 4S: 8S: 9R)

Kinolin halkası

Kinuklidin halkası

8'7'

6'

5' 4'

3'

2'1'

8

7

6

54

3

2

1

N

H

HO

R1

9

Page 25: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Meflokin: (±) 2,8-bis(trifluorometil)kinolin-4-il]-(2-piperidil)metanol

hidroklorür

N

N CF3

H

OH

HH

CF3

HCl

1970’de kinin’in sentetik

analoğu olarak geliştirmiş bir

bileşiktir.

Rasematı halinde kullanılır.

Page 26: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

2. 4-Aminokinolin türevleri

• II. Dünya Savaşının başlamasıyla Doğu Hindistan’da

kınakına kabuğu temininde güçlüklerin yaşanması, kinine

alternatif olabilecek bileşik ihtiyacını artırmıştır. 1943

yılında Almanya’da geliştirilen Klorokin tüm dünyada

sıtmaya karşı tedavi ve profilaksi sağlamak amacıyla

kullanılmaya başlamıştır.

Page 27: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

87

6

5 4

3

2

1N

NH R

Cl

Page 28: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

.

Bileşik R

Klorokin

7-Kloro-4-4-(dietilamino)-1-metil

butil-aminokinolin

Hidroksiklorokin

7-Kloro-4-4-etil(2-hidroksietil)

amino-1-metilbutilaminokinolin

Amodiakin

4-(7-Kloro-4-kinolil)amino-a-(dietil-

amino)-o-krezol

CH

CH3

(CH2)3 NC2H5

C2H5

CH

CH3

(CH2)3 NC2H5

CH2CH2OH

OH

CH2N(C2H5)2

Page 29: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

4-Aminokinolin türevi

bileşiklerde

yapı-aktivite ilişkileri

• Amin grubuna bağlı yan zincirde butil grubunun bulunması aktivite için şarttır. Yan zincirdeki iki azot atomu arasındaki optimum uzaklık dört karbon atomudur.

• Tersiyer amin yapısı aktivite için önemlidir.

• Tersiyer amin üzerindeki etil gruplarından biri üzerine hidroksil grubunun getirilmesi (örneğin hidroksiklorokin) toksisiteyi azaltır.

N

NH R

Cl

Page 30: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

4-Aminokinolin türevi

bileşiklerde

yapı-aktivite ilişkileri

• Yan zincire bir aromatik halkanın girmesi ile (örneğin amodiakin) daha az aktif ve daha az toksik bileşikler oluşur.

• Aktivite için 7-kloro sübstitüenti uygundur.

• 3-Numaralı konuma metil grubunun getirilmesi aktiviteyi azaltır. Buna ek olarak, 8-numaralı konuma da bir metil grubunun getirilmesi aktiviteyi tamamen yok eder.

N

NH R

Cl

Page 31: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Klorokinin biyotransformasyonu

NCl

NH

CHCH3 (CH2)3 N

C2H5

C2H5

NCl

NH

CHCH3 (CH2)3 NC2H5

H

NCl

NH2

Klorokin

4-Amino-7-klorokinolin Dezetilklorokin

Page 32: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Hidroksiklorokinin biyotransformasyonu

Dezetilklorokin

Dezetilhidroksiklorokin

NCl

NH

CHCH3 (CH2)3 NC2H5

CH2CH2OH

NCl

NH

CHCH3 (CH2)3 NHC2H5

NCl

NH

CHCH3 (CH2)3 NHCH2CH2OH

NCl

NH

CHCH3 (CH2)3NH2

Hidroksiklorokin

Bisdezetilklorokin

Page 33: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Amodiakinin biyotransformasyonu

NCl

NH

OH

CH2NHC2H5

OHNCl

NH

OH

CH2NHC2H5

NCl

NH

OH

CH2 N

C2H5

C2H5

Amodiakin Dezetilamodiakin

Page 34: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

3. 8-Aminokinolin türevleri

N

NHR

CH3O

87

6

5 4

3

2

1

Page 35: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

II. Dünya Savaşı sırasında geliştirilen ve günümüzde de sıtma

tedavisinde doku fazı şizontosit evresinde kullanılan tek bileşik Primakin

8-aminokinolin yapısındadır.

Bileşik R

Primakin

8-(4-Amino-1-metilbutil)amino-6-metoksikinolin

Pamakin

8-4-(Dietilamino)-1-metilbutilamino-6-metoksikinolin

Kinosit

8-4-(Dietilamino)-4-metilbutilamino-6-metoksikinolin

Pentakin

8-5-(İzopropilamino)pentilamino-6-metoksikinolin

İzopentakin

8-4-(İzopropilamino)-1-metilbutilamino-6-

metoksikinolin

CH

CH3

(CH2)3 NH2

CH

CH3

(CH2)3 NC2H5

C2H5

NC2H5

C2H5

CH

CH3

(CH2)3

(CH2)5 NH CH

CH3

CH3

CH

CH3

(CH2)3 NH CHCH3

CH3

Page 36: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

8-Aminokinolin türevi

bileşiklerde

yapı-aktivite ilişkileri

• Optimum antimalaryal aktivite 6-metoksi grubu taşıyan bileşiklerde gözlenmiştir.

• Amin grubuna bağlı yan zincir dört veya altı karbonlu olmalıdır. Yan zincirdeki terminal azot üzerinde sübstitüentin bulunması aktiviteyi etkilemez. Önemli olan yan zincirin dört veya altı karbonlu olmasıdır.

• Kinolin halkasının redüksiyonu (1,2,3,4-tetrahidrokinolin) antimalaryal aktiviteyi azaltır.

N

NHR

CH3O

87

6

5 4

3

2

1

Page 37: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Primakinin biyotransformasyonu

N

OHCH3O

NHCH

CH3

(CH2)3NH2

N

OH

NHCH

CH3

(CH2)3NH2

HO

N

CH3O

NHCH

CH3

(CH2)3HOOC

N

CH3O

NHCH

CH3

(CH2)3NH2

N

CH3O

NHCH

CH3

(CH2)3CH3CONH

5-Hidroksiprimakin 5-Hidroksidezmetilprimakin

Primakin

N-AsetilprimakinKarboksiprimakin

Page 38: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

4. 9-Aminoakridin türevleri

• 9-Aminoakridin türevi Kinakrin 1934 yılında sentezlenmiş

düşük antimalaryal etkinliği olan bir bileşiktir

Page 39: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

.

Mepakrin hidroklorür (kinakrin): 6-Kloro-9-4-(dietilamino)-1-metilbutil amino-2-metoksiakridin dihidroklorür

POCl3

N

H

COOHOCH3

Cl

Cu / K2CO3

H2N

OCH3

+Cl Cl

COOH

CH

CH3

(CH2)3 N

C2H5

C2H5

H2N

N

Cl

OCH3

ClN

OCH3

Cl

NH CH

CH3

(CH2)3 N

C2H5

C2H5

Mepakrin

Page 40: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

5. Biguanidin türevleri Bileşik R1 R2

Proguanil (klorguanid)

1-(4-Klorofenil)-5-izopropilbiguanidin

-Cl -H

Klorproguanil

1-(3,4-Diklorofenil)-5-izopropilbiguanidin

-Cl -Cl

Bromoguanil

1-(4-Bromofenil)-5-izopropilbiguanidin

-Br -H

Sikloguanil pamoat

4,6-Diamino-1-(4-klorofenil)-1,2-

dihidro-2,2-dimetil-1,3,5-triazin 4,4’-

metilen-bis3-hidroksi-2-naftoat (2:1)

R1

R2 N

H

C

NH

N

H

C

NH

N

H

CH

CH3

CH35

4

3

2

1

CH2

OH HO COOHHOOC

2

N

N

N

Cl NH2

H2N

CH3 CH3

Page 41: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Biguanidin türevlerinin sentezi

(CH3)2CH-NH2

R1

R2

NH2

NaNO2 / HCl

R1

R2

N N

+] Cl

-NH2 C

NH

NH CN

R1

R2

N N NH NHCN

NH

CR1

R2

C

NH

NHCNNH

CHCH3

CH3

C

NH

NHNH NH

NH

C

R2

R1

Disiyandiamid

Page 42: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Sikloguanil pamoat: 4,6-Diamino-1-(4-klorofenil)-1,2-dihidro-

2,2-dimetil-1,3,5-triazin 4,4’-metilen-bis3-hidroksi-2-naftoat

(2:1)

Cl NH

C

NH

NH

C NHH2N (CH3)2CO

HClN

N

N

Cl NH2

H2N

CH3 CH3

N

N

N

Cl NH2

H2N

CH3 CH32

CH2

OH HO COOHHOOC

CH 2

OH HO CO OHHOO CN1-(4-Klorofenil)biguanidin

Page 43: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Biguanidin türevlerinin etki mekanizmaları

Bileşikler pirimetamine ve folik asidin pteridin kısmına benzeyen dihidro-s-triazin türevine metabolik olarak siklize olmadıkça aktif değillerdir. Proguanil ön ilaç olup, karaciğerde sitokrom P-450 enzimi tarafından etkin şekli olan sikloguanile dönüştürülür.

Sikloguanil (aktif metabolit)

N N

NH2NCH3

NH2

CH3

Cl

in vivo

Proguanil

N N

NH

Cl

H

H

NHN

H

CHCH3

CH3

Page 44: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Biguanidin türevlerinde yapı-

aktivite ilişkileri

• N-1 aril grubunun varlığı önemlidir; ikinci bir aril grubunun girmesi aktiviteyi azaltır.

• N-1, N-2 veya N-4 üzerindeki sübstitüentler aktiviteyi azaltır.

• N-5 üzerindeki izopropil grubunun propil grubu ile değiştirilmesi aktiviteyi azaltmaz; fakat daha uzun veya daha kısa grupların girmesi ile daha az aktif bileşikler elde edilir.

• Fenil halkasına halojen sübstitüsyonu p-konumundan olmalıdır.

• Halojenin brom veya klor olması aktiviteyi etkilemez.

• Fenil halkasının üç numaralı konumuna ikinci bir halojen sübstitüsyonu halinde aktivite ile birlikte toksisite de artar. Örneğin klorproguanil, proguanilden daha toksiktir.

R1

R2 N

H

C

NH

N

H

C

NH

N

H

CH

CH3

CH35

4

3

2

1

Page 45: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

6. Diaminopirimidin türevleri

• Bu grupta pirimetamin ve trimetoprim yer almaktadır.

• Bu bileşiklerin yapıları dihidrofolik asidin pteridin kısmına benzerlik gösterir.

(CH2)2

CHNH

O

CNHCH2

H

OH

H2N

N

NN

N

COOH

COOH

Pteridin

Dihidrofolik asit

Page 46: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Pirimetamin: 2,4-Diamino-5-(4-klorofenil)-6-etilpirimidin

C4H9OH

C

O

OC2H5C2H5

N

N

NH2

H2N C2H5

Cl

Cl CH2CN +NaOC2H5

Cl CH CN

CO CH2CH3

Cl C

C

CH2CH3

OC4H9

CN

CH3 SO3H

HN C

NH2

NH2

Pirimetamin

Direnç gelişmesi nedeniyle pirimetaminle monoterapi nadirdir. Pirimetamin-sülfadoksin kombinasyonu halide kullanılır.

Page 47: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Trimetoprim: 2,4-Diamino-5-(3,4,5-trimetoksibenzil)-pirimidin

NaOCH3CH2

N

NCH3O

CH3O

CH3O

NH2

H2N

CH3O

CH3O

CH3O

CHO + CH2

CH2 OC2H5

CN

CH3O

CH3O

CH3O

CH C

CN

CH2OC2H5

C

H2N

H2NNH . HCl

Trimetoprim

3-Etoksipropiyonitril

Page 48: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

7. Seskiterpen laktonlar

Bu grupta artemeter, artemisinin, arteter ve sodyum artesunat bulunur. Sıtma tedavisinde kullanılan en yeni bileşik sınıfıdır. Artemisia annua bitkisinden elde edilen artemisinin suda ve yağda az çözünür. Bu bileşik, moleküle lipofilik ve hidrofilik gruplar sokularak modifiye edilmiştir.Suda çözünür türev artesunat Meflokin, yağda çözünür Artemeter ise Lumefantrin ile kombine halde kullanılmaktadır.

O

OCH3

CH3

CH3H

H

O O

HH

O COONa

O

H

O

OCH3

CH3

CH3H

H

O O

HH

O CH3H

O

OCH3

CH3

CH3H

H

O O

HH

OCH3H

O

O

O

CH3

CH3

CH3H

H

O O

HH

Artemeter (Yağda çözünür)

Arteter (Yağda çözünür)

Sodyum artesunat (Suda çözünür)

Artemisinin

Page 49: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

8. Sülfonamitler ve sülfonlar

• Sülfonamitlerden sülfadiazin, sülfadoksin, sülfametoksipridazin, sülfalen ve sülfizoksazol, sülfonlardan dapson ve diformildapson antimalaryal etki gösterir. Bu bileşikler sadece eritrositik şekillere etkilidirler.

• Sülfonamitler ve sülfonlar eritrositik parazitler üzerinde pirimetaminin öldürücü etkisini potansiyalize ederler. Bu nedenle klorokine dirençli P. falciparum sıtmasının tedavisinde pirimetaminle kombine halde kullanılırlar:

Pirimetamin+Sülfadoksin

Pirimetamin+Dapson

Meflokin+Pirimetamin+Sülfadoksin

Page 50: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

9. Tetrasiklinler ve klindamisin

• Tetrasiklinler Plasmodium’un primer doku dönemindeki şekilleri üzerine etkilidir. Bu etkilerinin geç ortaya çıkması nedeniyle, çabuk etki gösteren kinin ile kombine edilerek P. falciparum sıtmasının akut nöbetlerinin tedavisinde kullanılır.

• P. falciparum sıtmasında 7 gün süre ile tetrasiklin ve 8 saatte bir kinin sülfat ile birlikte (her gün değil) klorokin ve sülfadoksin-pirimetamin verilir.

• P. falciparum sıtmasında doksisiklin, klorokine göre daha başarılı bir profilaksi sağlar.

• Tetrasiklinlerin kullanıldığı durumlarda, diğer bir antibiyotik olan klindamisin de kullanılabilir.

Page 51: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

10. Diğer bileşikler

Halofantrin: 1,3-Dikloro-a-2-(dibutilamino)etil-6-

(trifluorometil)-9-fenantrenmetanol

C

O

N

C4H9

C4H9

BrCH2

Cl

ClCF3

CHHO CH2CH2N(C4H9)2

Cl

ClCF3

OHC

+

Reformatskii

reaksiyonu/ Zn Cl

ClCF3

CHHO CH2CON(C4H9)2

BH3 / THF

Halofantrin

Page 52: ANTİPROTOZOAL İLAÇLAR - Ankara Üniversitesi

Dünyanın çeşitli bölgelerinde farklılık göstermekle beraber,

Artemisinin türevi bileşikler dışındaki bütün antimalaryal

ilaçlara karşı direnç gelişimi görülmektedir. Artemisininler,

çoklu direnç gelişimi olan hastaların tedavisinde

kullanılmaktadır. Eğer Artemisinin türevi bileşiklere direnç

gelişimi olursa tedavi edilemeyen sıtma vakalarıyla

karşılaşma olasılığı doğacaktır.