8
www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU Ü NİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI: 603 31 EKİM - 13 KASIM 2011 Anadolu Üniversitesi’nin uygula- dığı Avrupa Kredi Transfer Sistemi (ECTS), Avrupa Komisyonu’nun de- ğerlendirmesinden başarıyla geçti. Böylece üniversitemiz Avrupa Kredi Transfer Sistemi Etiketi (ECTS Label) almaya hak kazandı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ender Suvacı, ECTS’yi 2005 yılında Türki- ye’de uygulayan ilk üniversitenin Anadolu olduğunu belirterek, “Bu etiketi almak , uygulamanın üniver- sitemizde mükemmele ulaştığının göstergesidir” dedi. 2. SAYFADA Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü düzen- lediği konferansta küresel ısınmanın bi- yolojik sonuçlarını ele aldı. Etkinliğe konuşmacı olarak katılan Akdeniz Üni- versitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Battal Çıplak, son 2000 yılda dünya sıcaklığındaki sapmaların daha belirgin hale geldiğini söyledi. 5. SAYFADA Editörler için bilgilendirme toplantısı İlköğretim öğrencilerine turizm eğitimi ‘Genetik çeşitliliğin yarısı yok olacak’ Adalet Günleri kapsamında Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Yar- gıya Erişebilirlik ve Ulaşabilirlik” konulu söyleşiye Eskişehir Asliye Ticaret Mah- kemesi Hakimi Fuat Türker ile Eskişehir Cumhuriyet Savcıları Aydın Tekin ve Şükran Dedeağaoğlu, konuşmacı ola- rak katıldı. 3. SAYFADA ‘Yargıya erişmek herkesin hakkı’ Açıköğretim Fakültesi Editörler Toplan- tısı Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı. 2012-2013 yılı lisans kitaplarının yazım süreci konusunda editörlerin bilgi- lendirildiği toplantıya Rektör Yardımcısı ve AÖF Dekanı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür, AÖF Ders Kitapları Yöneticisi Prof. Dr. Levend Kılıç, Doç. Dr. Müjgan Boz- kaya ve Doç. Dr. Hasan Çalışkan konuş- macı olarak katıldı. 5. SAYFADA Sinema Kulübü ve Eskişehir Ticaret Odası işbirliğiyle düzenlenen “Çağdaş İtalyan Film Günleri” izleyicilerden büyük ilgi gördü. 4. SAYFADA ‘Radyo A yeni dönemde sizleri bekliyor’ İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Özgül Birsen, Radyo A’nın müdürlü- ğüne atandı. Bir- sen, Radyo A’nın kapısının tüm akademis- yen ve öğrenci- lere açık olacağını söyledi. 4’DE Van’da meydana gelen depremin ardından üniversitemizde düzenlenen yardım kam- panyalarıyla yaraların sarılmasına destek veriliyor. İletişim Bilimleri Fakültesi ve Kızılay Kulübü bölgede ihtiyaç duyulan ürünleri toplayarak Van’a gönderdi. 3. SAYFADA Anadolu’dan Van’a yardım eli... Avrupa Komisyonu’ndan Anadolu Üniversitesi’ne Büyük Onur Anadolu Üniversitesi Dans Kulübü Arjantin Tango Grubu, 21 Ekim günü Salon 2003'de bir söyleşi ve tango gösterisi düzenledi. Kulüp üyesi öğrencilere tangoyu tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen etkinliğe, Arjantin'den üniversi- temiz mezunu Özgür Demir ve eşi Marina Mar- quez ile yine mezunumuz olan Özge Çolak ve Ahmet Öztürk katıldı. ULUSLARARASI TANGO ÇALIŞMASI 5’DE Dans Kulübü’nden Tango konulu söyleşi ve gösteri Turizm Araştırma ve Uygulama Biri- mi’nin ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak hazırladığı turizm bilincini geliş- tirme eğitimlerinin ikincisine Orhangazi İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencileri konuk oldu. 4. SAYFADA Anadolu’da İtalyan esintileri İletişim Bilimleri Fakültesi’nin düzenlediği kampanya büyük ilgi gördü. Üniversitemiz not sistemi Avrupa Birliği’ne girdi Atamızı saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun. 10 Kasım 29 Ekim

AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

  • Upload
    others

  • View
    9

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

www.ahaber . anado lu .edu . t r ANADOLU Ü NİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI : 603 31 EKİM - 13 KASIM 2011

� Anadolu Üniversitesi’nin uygula-dığı Avrupa Kredi Transfer Sistemi(ECTS), Avrupa Komisyonu’nun de-ğerlendirmesinden başarıyla geçti.Böylece üniversitemiz Avrupa KrediTransfer Sistemi Etiketi (ECTSLabel) almaya hak kazandı.

� Rektör Yardımcısı Prof. Dr. EnderSuvacı, ECTS’yi 2005 yılında Türki-ye’de uygulayan ilk üniversiteninAnadolu olduğunu belirterek, “Buetiketi almak , uygulamanın üniver-sitemizde mükemmele ulaştığınıngöstergesidir” dedi. 2. SAYFADA

� Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü düzen-lediği konferansta küresel ısınmanın bi-yolojik sonuçlarını ele aldı. Etkinliğekonuşmacı olarak katılan Akdeniz Üni-versitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümüöğretim üyesi Prof. Dr. Battal Çıplak,son 2000 yılda dünya sıcaklığındakisapmaların daha belirgin hale geldiğinisöyledi. 5. SAYFADA

Editörler içinbilgilendirmetoplantısı

İlköğretimöğrencilerineturizm eğitimi

‘Genetikçeşitliliğin yarısıyok olacak’

� Adalet Günleri kapsamında HukukFakültesi tarafından düzenlenen “Yar-gıya Erişebilirlik ve Ulaşabilirlik” konulusöyleşiye Eskişehir Asliye Ticaret Mah-kemesi Hakimi Fuat Türker ile EskişehirCumhuriyet Savcıları Aydın Tekin veŞükran Dedeağaoğlu, konuşmacı ola-rak katıldı. 3. SAYFADA

‘Yargıyaerişmekherkesin hakkı’

� Açıköğretim Fakültesi Editörler Toplan-tısı Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’ndeyapıldı. 2012-2013 yılı lisans kitaplarınınyazım süreci konusunda editörlerin bilgi-lendirildiği toplantıya Rektör Yardımcısıve AÖF Dekanı Prof. Dr. Aydın ZiyaÖzgür, AÖF Ders Kitapları Yöneticisi Prof.Dr. Levend Kılıç, Doç. Dr. Müjgan Boz-kaya ve Doç. Dr. Hasan Çalışkan konuş-macı olarak katıldı. 5. SAYFADA

� Sinema Kulübü ve Eskişehir TicaretOdası işbirliğiyledüzenlenen“Çağdaş İtalyanFilm Günleri”izleyicilerdenbüyük ilgigördü.

4. SAYFADA

‘Radyo A yenidönemdesizleri bekliyor’� İletişim Bilimleri Fakültesi öğretimüyesi Yard. Doç. Dr. Özgül Birsen, RadyoA’nın müdürlü-ğüne atandı. Bir-sen, RadyoA’nın kapısınıntüm akademis-yen ve öğrenci-lere açıkolacağınısöyledi.

4’DE

� Van’da meydana gelen depremin ardından üniversitemizde düzenlenen yardım kam-panyalarıyla yaraların sarılmasına destek veriliyor. İletişim Bilimleri Fakültesi ve KızılayKulübü bölgede ihtiyaç duyulan ürünleri toplayarak Van’a gönderdi. 3. SAYFADA

Anadolu’dan Van’a yardım eli...

Avrupa Komisyonu’ndan Anadolu Üniversitesi’ne Büyük Onur

� Anadolu Üniversitesi Dans Kulübü ArjantinTango Grubu, 21 Ekim günü Salon 2003'de birsöyleşi ve tango gösterisi düzenledi. Kulüpüyesi öğrencilere tangoyu tanıtmak amacıylagerçekleştirilen etkinliğe, Arjantin'den üniversi-temiz mezunu Özgür Demir ve eşi Marina Mar-quez ile yine mezunumuz olan Özge Çolak veAhmet Öztürk katıldı.

ULUSLARARASI TANGO ÇALIŞMASI 5’DE

Dans Kulübü’nden Tangokonulu söyleşi ve gösteri� Turizm Araştırma ve Uygulama Biri-mi’nin ilköğretim öğrencilerine yönelikolarak hazırladığı turizm bilincini geliş-tirme eğitimlerinin ikincisine Orhangaziİlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencilerikonuk oldu. 4. SAYFADA

Anadolu’daİtalyanesintileri

İletişim Bilimleri Fakültesi’nindüzenlediği kampanya büyük ilgi gördü.

Üniversitemiz not sistemiAvrupa Birliği’ne girdi

Atamızısaygıylaanıyoruz.

CumhuriyetBayramınızkutlu olsun.

10 Kasım 29 Ekim

Page 2: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

2 Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Burcu ÜÇOK AnadoluHaberH A B E R

ANADOLU ÜNİVERSİTESİMEDYA MERKEZİ BİRİMLERİ

HABER MERKEZİ VE E-GAZETE:(222) 335 05 80 - 2496

RADYO A:(222) 335 05 80 - 2699

RADYO - TV YAPIM MERKEZİ:(222) 335 05 80 - 5811

BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER:(222) 335 05 80 - 2484

ANADOLU HABER

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Davut AYDINGenel Yayın Yönetmeni

Rektör Danışmanı: Prof. Dr. Halil İbrahim GÜRCAN

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Prof. Dr. Erkan YÜKSELYayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİK

Tasarım Koordinatörü: Burcu ÜÇOK

Pazartesi günleri yayımlanır.

Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40Yayın Türü: Yerel süreli yayın

ISSN 1302-0005Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde 5500 adet basılmıştır.

Yııl: 12Sayı: 603

Basım tarihi: 31 Ekim 2011e-mail: [email protected]

� Eskrim nasıl bir spordur?Performans ve çabuk düşünme ye-

teneği isteyen bir spor dalıdır. Kuv-vet ve ısınma hareketlerimiz var.Ayak hareketlerimizi de tamamladık-tan sonra öğrencilerimizin fizik yapı-sına göre epe, flöre ve kılıç olmaküzere üç çeşit eskrim silahından biriseçilir ve hareketlere geçilir.

� Üniversitemiz eskrim sporuyla nezamandan beri ilgileniyor?

Bugün Türkiye'de 13-15 ilde eskrimsporları yapılmaktadır. Biz AnadoluÜniversitesi olarak, 70’li yıllardan beriTürkiye şampiyonalarına sporcu gön-deriyor ve müsabakalara katılıyoruz.Fakat federasyonların aldığı kararlardoğrultusunda, kulüp bazındaiki senedir müsabakalara katıl-mıyoruz. Sadece üniversitelerarası müsabakalara katılıyoruz. Bizeskrimi Anadolu Üniversitesi'nde eği-tim amaçlı yapmaktayız. Sportifamaçlı müsabakalara gidip Türkiyeşampiyonu olmak değil amacımız.Üniversitedeki öğrencilerimize es-krimi tanıtmak, eskrimi sevdirmek veeskrimi yaygınlaştırmak istiyoruz.Tabii, Anadolu Üniversitesi EskrimKulübü olarak da üniversiteler ara-sında üniversitemizi temsil etmekte-yiz. Geçen yıl bayan kılıç takımımızTürkiye şampiyonu oldu. Müsabaka-lar da Eskişehir'de gerçekleşmişti. Buda bize epey bir gurur yaşatmıştı.

Sanat İçeren Bir Spor

� Eskrim, Beden Eğitimi ve Spor Yük-sek Okulu dışında da bir çok fakül-tede verilen bir ders. Bu konudaderslerde eskrim öğretilirken farklı-

lıklar yaşanıyor mu?Eskrim, Anadolu Üniversitesi Beden

Eğitimi Spor Meslek Yüksekokulu’nda1999'dan itibaren ders olarak konulduve seçmeli ders olarak okutuluyor. Ay-rıca eskrim hocası olarak, tiyatro veoperada da uzun yıllar eskrim dersivermekteyim. Seçmeli olarak verdiği-miz eskrim dersini İletişim BilimleriFakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sa-natlar Fakültesi gibi çeşitli fakülteler-den bir çok öğrencimiz alıyor. Tabiiki diğer fakülteler ile Beden EğitimiSpor Meslek Yüksek Okulu'ndaki ara-sında fark var. Farklılık da şurdan kay-naklanıyor: Opera ve tiyatroda dahaçok artistik bir eskrim yaptırıyoruz öğ-

rencilerimize. Sahne sanatı olarak el-lerinde silahla dövüş sanatıöğreniyorlar. Örneğin, Romeo Juliet'deya da Hamlet'de eskrimi fazlasıyla kul-lanıyoruz. Bu yüzden opera öğrencile-rimize daha fazla eskrim

yaptırmaktayız. Ama eskrim BedenEğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda ta-mamen sportif amaçla yapılmakta-dır.

� Eskrim sporunun Türki-ye’deki durumu nedir?

Eskrime Türkiye bazındabakarsak, durum hiç de içaçıcı değil. Zamanında,60’lı,70’li yıllarda eskrime salon sporugözüyle bakmışlar. Bunun için halkayansıması ve yayılması geç olmuş.Sporcu sayımız 2000'i geçmez. Ama-tör sporlar içerisinde eskrim dahaaktif özellikleri olan bir spor branşı.Mesela Hava Harp Okulu'nda bugün

pilot eğitiminde eskrim dersi veril-mektedir. Çünkü öğrencilerin, dahaçabuk düşünme kabiliyeti kazan-ması, reflekslerinin kuvvetlenmesiiçin kullanılır. Özellikle, pilotaj bölü-mündeki öğrenciler için çok gerekli

bir branştır.

� Üniversitemiz eskrime ne gibidestekler sunmaktadır?

Üniversitemiz eskrime, dahadoğrusu spor müsabakala-

rına hangi spor branşıolursa olsun her türlü des-teği sağlamaktadır. Hiçbir malzeme eksiğimizyok, ihtiyacımız olduğu

zaman bize araçlartemin ediliyor.

Üniversitemizsayesinde herkonuda raha-

tız.

� Eskrime başlama yaşı kaçtır?Ne kadar sürede öğrenilir?

Eskrime başlama yaşı 5-6 yaş-larıdır. Eskrim sporu diğer spor-lardan farklı bir spor olduğuiçin, bunu yapan kişinin silahtutması lazım. Silah tutmadanönce de eskrim ayak hareketlerivar, bu ayak hareketlerini ta-mamlamak gerekir. Bu aşama-

lardan sonra, kişinin fizik yapısınagöre silah seçimi yapılır ve silahlıatak hareketlerine başlanabilir. Ha-yatında hiç eskrim yapmamış öğ-rencilerimiz eskrimi seçmeli ders

olarak almak istiyorlar. Biz bukonuda önce eskrimi teorikolarak anlatıyoruz, bundan

sonra da salonlarımızda uygulamalıolarak eskrimi mümkün merte-

bede öğretmeye çalışıyoruz.Eskrimi öğrenmek için

Beden Eğitimi Bölü-mü’nde bir yarıyıl

yeterli olabilir ama operave tiyatro için yetersiz. Bazı diğerüniversitelerde opera ve tiyatro bö-lümlerinde dört yıl eskrim dersi ve-riliyor ama üniversitemizde sahnesanatlarında öğrencilerimize biryarı yıl gösterilmekte. Eskrim bir ya-rıyılda öğrenilecek bir spor branşıdeğil.

� Eskrim herkes tarafından denen-meli mi?

Ben size şunu söyleyim, piyasadao kadar boş vakit geçiren öğrencile-rimiz var ki, orada burada zamanharcanacağına sportif faaliyetlerdebulunabilirler. Anadolu ÜniversitesiBeden Eğitimi ve Spor Yüksekkuluolarak sadece öğrencilerimize hitapetmiyoruz. Mesela yaz tatillerindeçeşitli spor branşlarında yaz okullarıaçıyoruz ve bunlara halkı davet edi-yoruz. Bunların içinde eskrim demevcut. Tabii, herkes eskrimi seçe-miyor. Bu konuda bize düşen görev,eskrimi tanıtıp, bu spor branşınıhalka indirmektir.

� Son olarak öğrencilerimize söyle-mek istediğiniz bir şey var mı?

Eskrim branşı sorumlusu olarakbütün öğrencilerimize Beden Eğitimive Spor Yüksekokulu olarak salonla-rımız açıktır, spor yapmak isteyen öğ-rencilerimizi davet ediyoruz.

Anadolu ÜniversitesiEskrim BranşıSorumlusu ZekiTümlü’yle eskrimsporu üzerinekonuştuk...

Ece Bozkurt

“Biz üniversitedeki öğrencilerimize eskrimi tanıtmak,sevdirmek ve eskrimi yaygınlaştırmak istiyoruz.Anadolu Üniversitesi Eskrim Kulübü olarak da üni-versiteler arasında üniversitemizi temsil etmekteyiz.Geçen yıl bayan kılıç takımımız Türkiye şampiyonuoldu. Müsabakalar da Eskişehir'de gerçekleşmişti. Buda bize epey bir gurur yaşatmıştı.”

� Anadolu Üniversitesi’nin 2005 yılın-dan beri uyguladığı Avrupa Kredi Trans-fer Sistemi (ECTS), AvrupaKomisyonu’na yapılan başvuru sonu-cunda teknik ve içerik değerlendirmeaşamasından başarıyla geçti. Üniversite-miz Avrupa Kredi Transfer Sistemi Eti-keti (ECTS Label) almaya hak kazandı.

ECTS’yi 2005-2006 öğretim yılındanitibaren Türkiye’de uygulayan ilk üni-versitenin Anadolu Üniversitesi oldu-ğunu belirten Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ender Suvacı şu açıklamada bu-lundu: “Bazı üniversiteler süreç içindehem kendi sistemlerini hem de ECTSsistemini bir arada uygulamaya çalışı-yor. Üniversitemiz, 2005 yılında o za-manki yönetimin özellikle de Sayın Prof.Dr. Atila Barkana’nın gayretleriyle aldığıstratejik bir kararla ECTS’yi temel kredisistemi olarak seçti. Bu o zaman içinTürkiye’de bir ilkti ve örnek teşkil etti.Bu sebeple Anadolu Üniversitesi’ndekiuluslararası öğrenci hareketliliği de arttı.ECTS Label’ı almak demek Avrupa KrediTransfer Sistemi’nin üniversitemizdekiuygulamasında mükemmeliyete ulaşıl-dığı ve Avrupa Komisyonu tarafındanonaylandığı anlamına gelmektedir. Kı-sacası, biz ECTS’yi kullanırken bunu eniyi ve en verimli şekilde kullanmaya vebunu da şeffaf şekilde yapmaya çalıştı-ğımız için bu belgeye layık görüldük. Av-rupa’da şu ana kadar ECTS Etiketi’ne, 5’iTürk Üniversitesi olmak üzere top-lamda 40 üniversitenin sahip olduğudüşünüldüğünde, bu noktaya nasıl gel-diğimizi özetlemek gerekirse önce; 2005yılından itibaren tek sistem kullandık,daha sonra geçen yıl bu kategorideönemli bir belge olan ECTS diploma ekibelgesini verme hakkını üniversite ola-rak elde ettik, bu yıl öğrencilerimiz içinüniversitemizin hem idari hem de aka-demik birimlerinin tam bir ekip anlayı-şıyla çalışarak oluşturdukları ‘AnadoluBilgi Paketi’ adı verilen bir web sitesi ha-zırladık (abp.anadolu.edu.tr). Bu web si-tesi yoluyla ECTS’yi öğrencilere daharahat ve şeffaf bir şekilde sunmaya baş-ladık. Bunun sonucu olarak da ECTS Eti-keti almaya hak kazandık. Büyük birözveri ile bu çalışmalarda destek olanve bu başarıyı üniversitemize taşıyantüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkürederiz.”

Üniversitemiznot sistemiAB’ye girdi

‘Eskrimi halkatanıtmalıyız’

Page 3: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

H A B E R Editör: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım: Burcu ÜÇOK 3AnadoluHaber

‘Yargıya erişmek herkesin hakkı’

Gökhan AKKURT

� Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı(TEGV),20EkimgünüAnadoluÜniversi-tesi öğrencilerine yönelik olarak Salon

2009’da bir tanıtım top-lantısı düzenledi.

Toplantının açılı-şında konuşan Ana-dolu Üniversitesi

Öğrenci KulüpleriGenel Koordi-

natörü Öğr.Gör. M. Gök-

han Turan,T E G Vgibi Tür-kiye ça-p ı n d a

marka haline gelen bir kurumun tanı-tım toplantısının Anadolu Üniversi-tesi’nde düzenlenmesinden mutlulukduyduğunu söyledi. Turan, TEGV’inbugün bir marka değeri taşıdığını belir-terek arkasında da büyük güçlerin vebüyük insanların destekleri bulundu-ğunu kaydetti. Eskişehir’de ve AnadoluÜniversitesi bünyesinde de çok iyi işlerbaşardıklarını ifade eden Öğr. Gör.Turan, “Bugün burada aramızda bulu-nan sizler de ciddi anlamda ateşböceğiadaylarısınız. ” dedi.

TEGVEskişehirEğitimParkıYöneticisiDidem Aydınmakina da kendileriniayakta tutanın gönüllüler ve destekçilerolduğunu söyledi. Aydınmakina,TEGV’in amacının, Cumhuriyetin temel

ilke ve deneyimlerine bağlı, akılcı, sağ-duyulu düşünen, sorgulayan ve dil, din,ırk,cinsiyet farkıgözetmeyennesillerye-tiştirmek olduğunu kaydetti.

TEGV ile Anadolu Üniversitesi iş birli-ğinededeğinenAydınmakinasözlerineşöyle devam etti:

“Anadolu Üniversitesi ile 29 Mart2011 tarihinde iş birliği gerçekleştirerekbir protokole imza attık. Anadolu Üni-versitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın,bizi destekleyerek böyle bir iş birliği ya-pabileceğimizkonusundahemfikirolduve bir protokol imzaladık. Protokolüniçeriğinde,üniversitelerintoplumsalkat-kılarının arttırılması, toplumsal faydasağlamaya yönelik proje ve uygulama-larınöğrenciler içinözendirilmesiveku-

rumlar arası işbirliğinin gerçekleştiril-mesine yönelik çalışmalar oluşturduk.”

ToplantısonrasıEskişehirMeslekYük-sekokulu Aşçılık Bölümü öğrencileri,Didem Aydınmakina ve Türkan Pazı’yasürpriz doğumgünü kutlamasıyaptılar. Aydın-makina ve Pazı,öğrencilerin ha-zırladığı doğumgünü pastasınıÖğr. Gör. Dr.Turan ve katı-lımcılar eşli-ğ i n d esahnedekesti.

Eğitim Gönüllüleri’nden tanıtım toplantısı

Barış Can KERMAN

� Adalet Günleri kutlamaları kapsa-mında Hukuk Fakültesi tarafından dü-zenlenen “Yargıya Erişebilirlik veUlaşabilirlik” konulu söyleşi, 24 Ekimgünü Hukuk Fakültesi Anfi 3’de yapıldı.Söyleşiye Asliye Ticaret Mahkemesi Ha-kimi Fuat Türker ile Eskişehir Cumhuri-yet Savcıları Aydın Tekin ve ŞükranDedeağaoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Avrupa Birliği’ne mensup ülkelerin23-24EkimgünleriniAdaletGünleriola-rak kutladığını söyleyen Aydın Tekin,Türkiye’de de yeni oluşturulan Hakim-ler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bu yıl10 ayrı ilde bu etkinliği gerçekleştirme-lerini talep ettiğini söyledi. Tekin, “Ada-let Günleri kapsamında Eskişehir’degörevlihakimvesavcıarkadaşlarımızilk-öğretim okullarında, liselerde meslekleilgili öğrenci arkadaşlarımızla söyleşileryaptılar. Bizlere de hukuk fakültesi öğ-rencilerineanlatmaküzeremesleğinta-nıtımı ve sistemin işleyişi konularıverildi. Amacımız hukuk fakültesi öğ-rencilerine, hocalarının öğrettiği şeyler-den farklı şeyler söylemek değil;uygulamada sistemin nasıl işlediği, ha-kimlikvesavcılıkmesleğininözellikleriniburadaanlatmak.AdaletGünüetkinlik-lerinin asıl amacı, adalete erişim. Ada-lete erişim çok geniş bir kavram, hem

sosyolojik hem de felsefi açıdan tanım-lamalarıvar.Bizbukonuyugenişaçıdantanıtmak istemiyoruz. Adalete erişiminamacı; toplumda belli sınıfların, belli ki-şilerin, zengin-fakir, güçlü-güçsüz ol-maksızın herkesin eşit şekilde adaleteerişiminin sağlanması. Türkiye de sonyıllarda getirilen düzenlemelerle bu eri-şim biraz daha hızlandı.” dedi.

Yeni Kanunları Çalışıyoruz

Şükran Dedeağaoğlu da herkesin eşitbir şekilde adalete erişmesinin demok-rasinin olmazsa olmaz koşulları ara-sında yer aldığının altını çizdi.Dedeağaoğlu, adalete erişim hakkınınherkeseeşitşekildeerişimsağladığınıve

bu hakkın hukuk sistemimizde ve ulus-lararası söyleşimler tarafından güvencealtına alındığını söyledi. Şükran Dedea-ğaoğlu“Adaleteerişimkavramıgenişbirkavram; tabii biz burada hukuksal yö-nünü ele aldık. Adalete erişimde herke-sin hak arama, ararken de eşitkoşullarda arama hakkı vardır.” dedi.

AsliyeTicaretMahkemesiHakimiFuatTürker ise “Adliyelerde temel olarakhukuk ve ceza hakimliği ayrımı vardır.Göreve başladığım yıllarda Adalet Ba-kanlığı’nın verdiği kanunlar tebligatı ki-tabı vardı. O yıllarda katiplerim beniuyarırlardı. ‘Bu kitaptaki kanunlara ba-karakkararverme,okanunyürürlüktenkalkmış.’ Şimdi ise kanunlara bakabile-

ceğimiz bilgisayarlar var. Bugünkü UsülKanunu’nubirhakiminuygulayabilmesiiçin300ila400davayıgeçmemesilazım.Çünküyenisistemdehakimönincelemedediğimiz safhaya vardığı zaman, taraf-lar arası uyuşmazlığın çerçevesini çize-bilmesi lazım. Hukuk eğitimini alırkenbirilerininsorununuçözecekvederdinedermanolacaksınız.Buradaaldığınızeği-tim lisans eğitimi. Bizim bir hocamızşöylederdi: ‘Bizsizekanunöğretmiyoruz;bir eczacı kalfası gibi ağrı kesicilerin, an-tibiyotiklerin hangi rafta olduğunu öğre-tiyoruz.’ Bizler de sizler gibi yenikanunlara adapte olmaya çalışıyoruz.Bununiçinsürekliyenikanunlarıgözdengeçirip çalışıyoruz.” diye konuştu.

Umut Yaşar İNAN

� Van'da meydana gelen 7,2büyüklüğündeki depreminardından, Anadolu Üniversi-tesi’nde düzenlenen kam-panyalarla bölgede ihtiyaçduyulan ürünler toplandı. İle-tişim Bilimleri Fakültesi (İBF)kıyafet ve su gibi temel ihti-yaçların toplandığı bir kam-panya düzenlendi.

Kampanyanın daha ilk gü-nündeİBF Toplantı Salonu yar-dımmalzemeleriyledoldutaştı.Toplanan yardımlar AnadoluÜniversitesi'ninVan'dabulunanAçıköğretim Bürosu aracılığıyladepremzedelere ulaştırıldı.

İBF Dekanı Prof. Dr. Erol NezihOrhon, “En kısa zamanda, en şeffaf şe-kilde ve en bize yakışır biçimde özel-likle barınma giyinme için, sağlıkkoşullarını desteklemek için, çocuk-lara destek olmak için, her malzemebirimini ünitelere ayırdık. Kazaklar, at-

kılar, pantolonlar, çoraplar, eldivenler,bunları ayırdık. Ve şimdi de üniversi-temizle beraber fikir birliği yaparak,orada bulunan hocalarımız, persone-limiz, çalışanlarımızla koordineli bir bi-çimde çalıştık. Gerçekten insani olarakonur duyulacak bir işi hep beraber

üretiyoruz.” dedi.

Kızılay Kulübü

KızılayKulübüdedepremzedeler içinyardım topladı ve yardımların güvenlibir biçimde bölgeye ulaştırılmasını sağ-ladı. Kulüp başkanı Ali Murat Özgör,

depremzedelerinyaralarınısar-mak için Türk Kızılayı ailesi ola-rak kolları sıvadıklarını ancakbu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere karşıhalkın bilinçli davranması ge-rektiğini söyledi. Özgör,“İçinde bulunduğumuz buzor günlerde sosyal medyaiçerisinde kendilerine rantsağlamak isteyen kişilercefarklı hesap numaraları veril-mektedir. Sizler bu tür oyun-lara kanmayarakyardımlarınızı bankalardakiKızılay hesaplarına yatırabi-lirsiniz. Ayrıca Alo 168 ile de

yardımınızı gerçekleştirebilir; SMS için2868'eboşmesajatabilir,5TLkatkı sağ-layabilirsiniz. Anadolu Üniversitesi Kızı-lay Kulübü olarak tüm üniversitedekibağışları kabul ediyoruz ve Van’a gön-deriyoruz. Tüm öğrenci kulüpleri debize destek verdi. Kendilerine çok te-şekkür ederiz.” diye konuştu.

Anadolu’dan Van’a yardım eli uzandı

Kızılay Kulübü topladığı malzemeleri güvenle bölgeye ulaştırdı.

Öğr. Gör.M. GökhanTuran Didem

Aydınmakina

‘Depremiçin gerekliönlemlerialmalıyız’

Prof. Dr.Berkan Ecevitoğlu

Meral TOSUN

� Radyo A’ya konuk olan üniversite-miz Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsüöğretim üyesi Prof. Dr. Galip BerkanEcevitoğlu, Van’da meydana gelendeprem hakkında bilgi verdi ve soru-ları yanıtladı. Ece-vitoğlu şöyle ko-nuştu:

“Bu büyük bir deprem, artçılar biryıla kadar sürebilir. Bu deprem,Kuzey Anadolu Fayı-Doğu AnadoluFayı hattında oluşan bir depremdeğil. Van sıkışma bölgesi, Kızılde-niz’de bir açılma var, Kızıldeniz yavaşyavaş okyanus haline geliyor. Sol ta-rafta Afrika var. Açılma başladığındaAfrika itilemiyor, bu yüzden sağ taraf-taki Arap Yarımadası itiliyor. Bu du-rumda, saatin ters yönünde birdönme meydana geliyor ve Güney-doğu Anadolu’dan bizim altımızadoğru ilerliyor. Doğu Anadolu’dakidağların varlığı bu yüzdendir. Van’dafay görünmüyor. Jeologlar, yüzeydebu fayları izleyemiyorlar ama illa yü-zeyde bir fay görünmüyor diye bu-rada deprem olmayacağı anlamınagelmez.”

Üniversitemizin Çalışmaları

Ecevitoğlu, Anadolu Üniversite-si’nin deprem alanındaki çalışmalarıkonusunda ise şunları söyledi:

“Daha önce belirlenen hatlarvardı, fay kırıkları vardı fakat bu faykırıkları ya uzaktan aldığımız uzaygörüntüleri ya yüzeyde yapılan jeolo-jik çalışmalarla ya da yapay veyadoğal yarmalara bakılarak belirleni-yor. Ancak zemin alüvyonlarla kaplı,yer yer 150-200 metreye kadar çıka-bilen alüvyonumuz var. Bu alüvyon-lar ne yazık ki fay izlerini hızlı birşekilde siliyor. Sonuç olarak, alüv-yonların izleri silmesiyle yüzeydenkırıkları görmek çok zor oluyor. Bu-radan hareket ederek, sismik yön-temleri uygulamaya koyduk. Sismikyöntemler, yerin görünmeyen altınıresimleyen yöntemler ve şansımızvarmış kırığı tespit edebildik. Geçtiği-miz yaz da hendek kazma çalışma-mızı başlattık. Bu çalışmamız haladevam ediyor. Çünkü zemindehemen 3.5 metrede, alüvyonun al-tında su çıkıyor, bununla mücadeleetmek lazım. Zemin çalışmaları kap-samında yeni bir enerji kaynağı ge-liştirdik. Sismik enerji kaynağı.“Esgan” adını verdiğimiz bir enerjikaynağı, bu dünyada ilktir. Bununlaçok daha derinlerden es dalga hızıölçme imkanımız var.”

Prof. Dr. Ecevitoğlu Eskişehir konu-sunda ise “Yüksek deprem riski taşı-mıyor. Asıl sıkıntı bulunduğumuz fayhattının 40 kilometre olması. Böylebir fay hattı, 7,2’lik bir deprem ürete-bilir. Gerekli önlemleri almalıyız.”diye konuştu.

Page 4: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

AnadoluHaber

‘Radyo Ayeni dönemdesizi bekliyor’

AEGEE genelkurulu toplandı

‘Turizm işietkileşimedayanır’

Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Evren TÜRKGELDİ4 H A B E R

Tümsev SAYAR

� İletişim Bilimleri Fakültesi öğretimüyesi Yard. Doç. Dr. Özgül Birsen, Ana-dolu Üniversitesi Radyosu Radyo A’nınmüdürlüğüne atandı. Yapılması planla-nan çalışmalar konusunda bilgi verenYard. Doç. Dr. Birsen, “Burada sağlamve yetişmiş bir personel gücü var. Bizprogram formatını biraz daha söze kay-dırıp, müzikle birlikte daha çok sözünsöylendiği, öğrencilerimizin kendiniifade edebildiği bir radyo hayal ediyo-ruz.'”dedi.

Kalite açısından Türkiye'deki pek çoküniversite radyosundan daha iyi birnoktada olduklarını belirten Birsen,daha çok konuşan bir radyo yaratmakistediklerini söyledi. Dünyayı ve yaşadığıülkeyi merak eden, sorgulayan öğrenci-lerle çalışmak istediklerini ifade edenÖzgül Birsen, radyoculuğun hayal gücügerektirdiğini belirterek, “Radyo birzihin tiyatrosudur.” diye konuştu.

Uzman Radyolar Olacak

Yard. Doç. Dr. Birsen, Radyo A'nınyalnızca İletişim Bilimleri Fakültesi’ninradyosu gibi algılanmaması gerekti-ğine dikkat çekerek, isteyen herkesinRadyo A bünyesine katılabileceğinikaydetti. Radyoculuğa adım atmak is-teyenlerin, bir eğitim sürecinden geç-meleri gerektiğini ifade eden Birsen,yetenekli ve istekli kişilerin bu eğitimsonrasında program yapmaya başlaya-cağını söyledi.

Radyoların gelecekte, çok daha uz-manlaşmış olacağına değinen Yard. Doç.Dr. Birsen, spor radyosu ya da kadınprogramları yapan radyolar gibi, çokdaha tematik kanalların ortaya çıkaca-ğını kaydetti. Müziksiz bir radyonun dü-şünülemeyeceğini belirten Özgül Birsen,daha uzmanlaşmış, nitelikli ve derdinianlatabilen radyolarla, radyoculuğunönemli bir aşamadan geçeceğini söyledi.Birsen, Radyo A’nın kapısının tüm aka-demisyen ve öğrencilere açık olacağınısözlerine ekledi.

Gökhan AKKURT

� Anadolu Üniversitesi Turizm Araş-tırmaveUygulamaBirimitarafından22Ekim günü Eskişehir’in Seyitgazi ilçe-sindebelediyegörevlileri,halkveesnafayönelik bir seminer düzenlendi. Seyit-gazi Belediye Başkanı Adnan YalçınŞen‘indavetiylegerçekleşenseminerde,Seyitgazi’nin “Sakin Şehir” olarak tesciledilmesiveturizmdendahafazlayarar-

lanması konuları üzerinde duruldu.Seminere, projeyi yürüten Anadolu

Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Meryem Akoğlan Kozak, projede araş-tırmacıolarakyeralanTurizmveOtel İş-letmeciliği Yüksekokulu’ndan Dr. E.Ozan Aksöz ve Sosyal Bilimler EnstitüsüSanat Tarihi Anabilim Dalı’nda doktoraçalışmalarını yürütmekte olan SeçkinEvcim katıldı.

Prof. Dr. Meryem Akoğlan Kozak’ıngerçekleştirdiği projenin tanıtım ve bil-gilendirme sunumunda, “Sakin Şehir”hareketinin kapsamı, uygulamaları,“Sakin Şehir standartları”, Seyitgazi'nin“SakinŞehir”olaraköneçıkanunsurları,Türkiye’dekivedünyadaki “SakinŞehir-lerden” örneklere yer verildi.

Kültürel mirasımızın korunması veturizm amaçlı kullanılması konusunda

bilgiler veren Seçkin Evcim, AnadoluÜniversitesi'nin bölgede yürütmüş ol-duğu araştırma ve yayınlarla, Şifalı Frig-ya’yı her geçen gün biraz daha iyitanımaya başladığını söyledi. Evcim,FrigBölgesi’ndekikayakiliseleri vekayamimarisinin taşıdığı sanatsal ve mi-mari önemi açıklayarak, tahrip edilme-meleri için yöre halkının duyarlı olmasıgerektiğini vurguladı.

Seyitgazi ‘Sakin Şehir’ olacak

Umut Yaşar İNAN

� Turizm Araştırma ve UygulamaBirimi’nin ilköğretim öğrencilerineyönelik olarak hazırladığı turizm bi-lincini geliştirme eğitimlerinin ikin-cisine Eskişehir Orhangaziİlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencilerikonuk oldu. 19 Ekim'de Turizm

Araştırma ve Uygulama Birimi’ninOdunpazarı'ndaki binasında ger-çekleştirilen etkinlikte öğrencilereturizm konusunda bilgiler aktarıldıve öğrencilerin soruları yanıtlandı.

"İlköğretim Öğrencileri TurizmiÖğreniyor" adını taşıyan eğitim et-kinliğinin koordinasyonu Turizm

Araştırma ve Uygulama Birimi'ndenÖğr. Gör. Aysel Yılmaz, Öğr. Gör.Duygu Yetgin ve doktora öğrencisiAzamat Abakirov tarafından ger-çekleştirildi.

Birim, "İlköğretim Öğrencileri Tu-rizmi Öğreniyor" etkinliklerine dü-zenli olarak her ay devam edecek.

İlköğretim öğrencileri turizmi öğreniyor

Elif TEKİN

� Turizm ve Otel İşletmeciliği Yükseko-kulu (TOİYO) 18 Ekim Perşembe günü“Seyahat Acentacılığı” konulu bir semi-nere ev sahipliği yaptı. Yüksekokul bi-nasında gerçekleştirilen seminere YöreTurizm Tur Departman Müdürü UfukÖzkaratay konuşmacı olarak katıldı.Karatay simenirde, seyahat acentacılı-ğının inceliklerini öğrencilerle paylaştı.

Turizm işinin insanla bire bir etkile-şime dayandığını vurgulayan Karatay,“Öğrenciler stajlarında zor şartlarda ça-lıştırılıyorlar. Bu işin mutfağında öncezoru göreceksiniz. Daha sonra üst ka-demeleri daha iyi anlayacak ve yorum-layacaksınız.” dedi.

Karatay, seyahat acentalarının aracıkurumlar olduğunun altını çizerek,“Bizler kişileri otellere götüren aracıla-rız. İşin özünde biz bir hayali satıyoruz.Bir ürün satıyorsanız sattığınız ürünegüveneceksiniz. Ürünü tanıyarak, ina-narak çok rahat satabilirsiniz. Müşte-riyle bire bir kaldığınızda iknakabiliyetiniz ve kendinize güveninizmalın satışında çok önemli faktörler-dir.” diye konuştu.

Otellere müşterilerin nasıl yönlendi-rilmesi gerektiğini anlatan Karatay, “Ki-şinin bütçesi, aile yapısı, ekonomikdurumu satışlarda çok önemlidir. Satışperspektifini oluştururken kişinin tatilhedefini iyi çözümleyip ona göre stra-teji belirlemek gerekir. Gelen talebegöre elimizdeki arzı sunuyoruz. Acen-

tacılığın en önemliunsuru, elinizdengeldiğince en iyi-sini satmaya çalış-maktır.” dedi.

İrem DÖNMEZ

� Avrupa Öğrencileri Forumu Kulübü(AEGEE-Eskişehir) 10. Olağan Genel Ku-rulu’nu, 15-16 Ekim günlerinde gerçek-leştirdi. Kongre Merkezi KırmızıSalon’da yapılan genel kurulda Yü-rütme Kurulu Faaliyet Raporu ile Denet-leme Kurulu Faaliyet Raporu’nunsunulmasının ardından, üyelerin yö-nelttiği sorular yönetim tarafından ya-nıtlandı. Kongrede ayrıca tüzükdeğişiklik önerileri görüşülürken, yenidöneme ilişkin proje sunumları üze-rinde de duruldu. Kongrede yapılan oy-lama ile yeni Yürütme Kurulu,Denetleme Kurulu ve Mali DenetlemeKurulu seçimleri gerçekleştirildi.

2011-2012 Dönemi Yürütme Kuruluüyesi başkanı olarak seçilen Engin Erge-zer, yapılan genel kurullar ile bir öncekidönem gerçekleştirilen etkinlikleri de-ğerlendirdiklerini ve yeni döneme ilişkinstratejik planlarını oluşturduklarını söy-ledi. Ergezer, yeni dönemde, kulüp bün-yesinde bir uluslararası etkinlik ve ikitane de ulusal etkinlik gerçekleştirilece-ğini belirtti.

UfukÖzkaratay

İrem DÖNMEZ

� Sinema Kulübü, bu yıl etkinliklerine“Çağdaş İtalyan Film Günleri” ile baş-ladı. 17-21Ekimgünleriarasında 11’in-cisi kutlanan Dünya İtalyan Dili Haftasıkapsamında gerçekleştirilen etkinlikteSi Puô Fare (Yapabiliriz), Baciami An-cora (Beni Bir Daha Öp), La Passione(Tutku),UnGiornoPerfetto (MükemmelBir Gün), Riprendimi (Al Beni Yeniden),Il Papa di Giovanna (Giovanna'nın Ba-bası) isimli filmlerin gösterimi yapıldı.

Düzenleyiciliğini Eskişehir TicaretOdası’nın, yürütücülüğünü ise SinemaKulübü’nün üstlendiği ve ücretsiz olanetkinlikte gösterimler Sinema Anado-lu’da yapıldı ve filmler yaklaşık 3 bin500 kişi tarafından izlendi.

Etkinliğin kapanış gösterimi önce-sinde Eskişehir Ticaret Odası (ETO) baş-kanı Harun Karacan’ın da katıldığı birkokteyl düzenlendi. ETO ile İtalya’nın ti-caret ve sanayi bakımından yakın ilişkive iş birliği içindeolduğunubelirtenKa-racan, “Avrupa Birliği’nin en etkin üye-lerinden birisi olan İtalya ve en önemliadaylarından birisi olan Türkiye’ninbirbirine daha fazla yakınlaşmasınısağlamak için İtalyan Film Günleri’niyaptık. Bunu yaparken de özellikle üni-versitelerimizle çalışmak istedik. Ana-dolu Üniversitesi Türkiye’nin vedünyanın gözbebeği olan bir üniver-site. Birlikte çalışalım, birlikte hareketedelim, öğrencilere daha fazla imkansağlayalım amacındaydık. Burada ol-

maktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.Sinema Kulübü Başkanı Mesut Tasa-

sız da “Çağdaş İtalyan Film Günleri’nebeklediğimizden daha yoğun bir ilgivardı.Ortakolduğumuzbu etkinlik, kulübü-müz için klasik halegelen Uluslararası Es-kişehir Film Festivalive Palto Film Gün-leri’nin yanındabizim içinfarklı birtat oldu”diye ko-nuştu.

HarunKaracan

Seyitgazi ‘Sakin Şehir’ olacak

Sinema Anadolu’da İtalyan esintileri

Page 5: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

Minikler‘Dolida’nınhikayesiniizledi

AÖF editörleri toplantıda buluştuAnadoluHaber Editör: Uzman Ufuk TOZELİK

Tasarım: Burcu ÜÇOK 5H A B E R

Ayşegül DALLI

� Açıköğretim Fakültesi (AÖF) EditörlerToplantısı, 24 Ekim günü Atatürk KültürveSanatMerkezi’ndeyapıldı.2012-2013yılı lisans kitaplarının yazım süreci ko-nusunda editörlerin bilgilendirildiği top-lantıyaRektörYardımcısıveAÖFDekanıProf. Dr. Aydın Ziya Özgür, AÖF Ders Ki-tapları Yöneticisi Prof. Dr. Levend Kılıç,Doç. Dr. Müjgan Bozkaya ve Doç. Dr.HasanÇalışkankonuşmacıolarakkatıldı.

Önemli Adımlardan Biri

Prof.Dr.AydınZiyaÖzgür, “Açıköğre-timsistemimizkuruluşunun30.yılındayeniden yapılanıyor ve bu yapılanmaBologna Sürecine hazırlanılması içinönemli adımlardan biri. Bu da hepimi-zin bildiği gibi dönemlik kredili sistemegeçiş.Geçtiğimizyılüniversitemizdeya-zılan kitap sayısı 250’ye çıktı. Geleceköğretim yılı için yaklaşık 600 kitabın ya-zılması gerekiyor. Bir kısmının MartayınakadardiğerkısmınAğustosayınakadaryazılıp,matbaalardabasılaraköğ-

rencilerimiz için ha-z ı r l a n m a s ıgerekiyor. Zo-runlu kitaplarınyazımı, basımıve dağıtımmerkezlerine

ulaşt ır ı lmasıyoğun bir süreç.

Şimdi-dengös-

tereceğiniz duyarlılık için çok teşekkürederim.” dedi.

Prof.Dr.LevendKılıçdaşöylekonuştu:“2011 yılında, Açıköğretim Fakültesi30’uncuyılınıgeridebırakmışolacak. Biz1981-1982yılındadahaçokgençken,be-raber çalıştığımız hocalarımızla birlikteolmaktanbüyükbirkıvançduyuyorum.1981-1982 yılında bir buçuk ay gibi birsüre içinde Açıköğretim Komitesi’ni ha-rekete geçirmiştik. O dönemin çalışma-larıgibiyinebüyükbirçalışmaiçindeyiz.600 civarında kitap yapacağız. Fakat busefer 30 yıllık bir deneyimle yapacağızbunu. Bugünekadar1000kitapyapmışbir kuruluşuz. Bu zamana kadar hiçbirproblemyaşamadık.Sanırımbuolayıdaçok başarılı bir şekilde atlatırız.

Bugün bütün bu 30 yıllık deneyimi-mizden sonra, yeni bir sistemle bütünuzaktanöğretimsistemininsadeceülke-mizde değil, dünyada kitap yazımı ile il-giliolarakçokiddialıbirşekildekarşınızaçıkıyoruz.Webtabanlıbiryazılımlabuişigerçekleştirmek istiyoruz. Biz bu siste-min denemesini geçen yıl birkaç prog-

ramdagerçekleştirdik.Çokbaşarılıbirşe-kilde bu programlar yürütüldü. Şu andabizüçhattadört farklı tasarımlaçalışıyo-ruz. Birincisi, sizlerle yaptığımız lisansprogramları ile ilgili tasarım. İkincisiönli-sans programlarına özgü tasarımımız.Bunların her ikisi de birbirinden tama-men ayrı tasarımlar.

Kitap Hazırlama Süreci

Tasarımlarımız içinse, bugüne kadarispat edilmiş bir tasarımımız var. 15 se-nedir uygulanan bir tasarım. Burada li-sans kitaplarına özgü bir kimliğimiz var.Bu kimlik amaçlardan başlıyor, sonucakadar gidiyor. Bizim editörlerden enbüyük ricamız şu: Sayı çok fazla. Biz siz-lerle 160 tane kitap yapacağız. 160 ki-tapta40taneyazarolduğunudüşünün.Bizim bu metinleri bu kadar titizlikletakipetmemizşuandagerçektenmüm-kündeğil.Lütfenkontrolsisteminiçokiyişekilde kullanalım.”

Doç. Dr. Müjgan Bozkaya ise tasarımsürecini anlatmadan önce editörlerden“http://ue.anadolu.edu.tr/lisanskitapha-

zirlama” adresini not etmelerini istedi.Daha sonra sunumuna bu site üzerin-dendevamedenBozkaya,birderskitabıhazırlanırkennasılbirsüreç izlendiğiko-nusunda editörlere bilgi verdi. Bozkaya,ünite yazım süreci ile teslim tarihleri,yazım kuralları, metin üzerinde dü-zeltme ve ünite amaçlarının yazımı gibikonularda açıklamalar yaptı.

Doç. Dr. Hasan Çalışkan da kitaplarınana yapısını oluşturan “Amaç” bölümükapsamında bir sunuş yaptı. Çalışkan,“Hepimizin bildiği bir konu, ama bir şe-kilde kitaplarda, amaçları sanki o ilkbaşta ünitenin başlangıcındaki şab-londa, boşluk bir yer var ve oralarda ta-nımlayacak, açıklayacak ve tartışacakibareleri ile doldurmamız gereken biryapı varmış gibi bakıyoruz. Maalesef se-nelerdir de böyle bu durum. Bizim buverdiğimizadrestenulaşabileceğinizsay-fada, bütün amaç yazımı ile ilgili linklerde var. Onlara buradan ulaşabilirsiniz.Onun dışında zaten öğretim tasarımıgrubundakiarkadaşlarsizeyardımcıola-caklardır.” dedi.

Handan KAYGUSUZ

� Anadolu Üniversitesi Dans Ku-lübü, yeni öğretim yılının ilkatölye çalışmasını uluslararası biretkinlikle gerçekleştirdi. 22 Ekimgünü Öğrenci Merkezi Salon2003’te düzenlenen atölye çalış-masına Arjantin Tango Grup So-rumlusu Alemdar Sungar, 2001 yılıAnadolu Üniversitesi mezunuUluslararası Tango Eğitmeni ve Ko-reograf Özgür Demir ile eşi MarinaMarques katıldı.

İlk atölye çalışmasına farklı biretkinlikle başladıklarını söyleyenAlemdar Sungar, "İlk defa uluslar-

arası olarak düzenlediğimiz bu et-kinlik, mezun ettiğimiz bir öğren-cimizin partneriyle beraberortaklaşa bir çalışmasıdır. Etkinli-ğimizin son aşaması olan atölyeçalışmasıyla, kulüp üyesi öğrenci-lerimize bir öğrencinin üniversite-mize gelip başarıya nasılulaşabileceğinin en güzel örneğinisunmuş olduk. Herşeyden önem-lisi amacımız; onlara bir gösteriveya estetik bir görüntü sunmak-tan öte, bir araç olarak tangonuntoplumda neler kazandırabileceğibilincini aşılamaktı. Böyle bir baş-langıcı onlara sunmaktan, onlar

kadar bizler de mutlu olduk.” dedi.Tango serüvenine Anadolu Üni-

versitesi dans kulübünde başlayanve Buenos Aries’te yaşayan ÖzgürDemir, Türkiye’ye geliş amacınınhem haftasonu atölye çalışmalarınıyapmak hem de maziye anmak ol-duğunu söyledi. Ayrıca eşiyle bir-likte katıldığı Avrupa turnesindengelen Demir, gelecek sene hedefle-rinin Tango Şampiyonasına katıl-mak olduğunu da ifade etti.

Atölye çalışmaları her hafta çar-şamba günleri Arinna Sanat Mer-kezinde yapılacak ve katılım halkaaçık olacak.

Dans kulübü’nde Tango atölye çalışması

Prof. Dr.Aydın ZiyaÖzgür

Toplantıda editörlere kitap yazımsüreci konusunda bilgi verildi.

‘Genetikçeşitliliğinyarısı yokolacak’İrem DÖNMEZ

� Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, küreselısınmanın biyolojik yönden sonuçlarınınele alındığı bir konferans düzenledi. 21Ekim Cuma günü Kongre Merkezi Kır-mızı Salon’da gerçekleştirilen konfe-ransa, Akdeniz Üniversitesi Fen FakültesiBiyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr.Battal Çıplak konuşmacı olarak katıldı.“Türkiye Ölçeğinde Küresel Isınmanın Bi-yolojik Muhasebesi” ismini taşıyan konfe-rans, öğretim görevlileri ve öğrencilerdenbüyük ilgi gördü.

“Dünya tarihinde iklimin her zamandeğiştiğini belirten Prof. Dr. Çıplak, çağ-lar boyunca yaşanan ısınma ve soğumadönemlerine ilişkin bilgiler verdi. Son ikibin yıllık periyotta sıcaklıkta yaşanansapmaların belirgin hale geldiğini,bunun da Dünya’nın hızla ısındığınıngöstergesi olduğunu söyleyen Çıplak,“1900’ ler itibariyle sıcaklık düzenli vesürekli olarak artmıştır. Veriler bu se-ferki ısınmanın insan kaynaklı oldu-ğunu gösteriyor.” dedi.

Kuraklaşma Temel Sorun Olacak

Çıplak, Kuzey Yarımküre’de ısınma-nın daha ciddi boyutlarda olacağını söy-lerken, Türkiye’nin yer aldığı kuşakitibariyle ortalamanın üzerinde ısınaca-ğına dikkat çekti. 2100 yılında Dünya’daortalama sıcaklık artışının 6°C dereceolacağını, ancak Türkiye’nin de içindebulunduğu Akdeniz Havzası’ndabunun 6- 12 °C arasında olacağını belir-ten Çıplak, buna bağlı olarak meydanagelecek olan kuraklaşmanın temelsorun olacağını vurguladı.

Çıplak, Türkiye’nin çok fazla endemikbitki ve hayvan türüne sahip olduğunuancak bunları korumanın zor ve bu tür-lerin ortadan kalkmasının ise kolay ol-duğunu kaydetti. Çıplak, sunumundayakın gelecekte yaşanması olası durum-ları; canlıların yaşam döngüsündeönemli değişiklikler meydana gelmesi,popülasyonların yaşam alanlarının de-ğişmesi ve pek çok canlı türünün yokolma tehdidiyle karşı karşıya kalmasıolarak sıralandı.

Anadolu’da son 50 yılda bazı türlerinyok olduğuna işaret eden Prof. Dr. BattalÇıplak; genetik çeşitliliğin azaldığını, izolepopülasyonların arttığını söyledi ve Türki-ye’nin yok oluş risk haritasını izleyicilerlepaylaştı. Bu haritaya göre 1500 metre veüstünde, 2070- 2080 yılları arasında ge-netik çeşitliliğin yüzde 50 yok olacağınınöngörüldüğünü söyleyen Çıplak, bazı tür-lerin her ne yapılırsa yapılsın yok olaca-ğını, bu yüzden de koruma planlarıoluşturulurken sağlık, ekonomi, ekolojiyönünden önemli olan türlere öncelik ve-rilmesinin gerektiğini belirtti.

Prof. Dr.Battal Çıplak

Hande ÇEVİK

� İzmir’den gelen Bir Sanat Atölyesi Ti-yatro Topluluğu’nun sergilediği Dolidaadlı oyun Sinema Anadolu’da 26 EkimÇarşamba günü gösterildi. CemalettinGökay, Adnan Menderes, Yunuskent veYenikent Anaokulu öğrencilerinin izlediğioyun, kendini çirkin zanneden küçük birkız çocuğunun güzelliği satın almaya ça-lışmasını anlatıyor.

Topluluğun kurucularından Hakan Yıl-dırım, “Her ay Eskişehir’de bir oyun sergi-lemeyi düşünüyoruz. Bu ay için,oyunumuzu bir gün sergileyeceğiz. Önü-müzdeki aylarda artık yetişkinlere hitapeden oyunlar da oynayacağız.”dedi.

Oyunculardan Aybars Irmak ise“Oyunlarımız daha çok ilkokul üçüncü sı-nıfa kadar olan çocuk grubunu kapsıyor.Oyunlarımızda çevre sağlığı ve temizli-ğine vurgular yapıyoruz” diye konuştu.

Page 6: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

Editör: Merve GÜNEYTasarım: Zeynep ÜNAL6 AnadoluHaberH A B E R

Şölenay’dan‘MetalikIşıltılar’ sergisi

31 Ekim / Pazartesi

Hem Türk Hem De Alman OlmakMerkezler Binası (Eski İletişim Bilim-

leri Fakültesi) Zemin Kat 14:00

Yurtdışında Yaşayan Türk Vatandaşları-nın Sorunlarını Araştırma Merkezi(YUTAM)

1 Kasım / Salı

Siyah Kuğu Sinema Anadolu 18:45

Sinema Anadolu

2 Kasım / Çarşamba

"Polonya-Gürcistan" (Maçı)Anadolu Üniversitesi Stadyumu13:00

Türkiye Futbol Federasyonu

11 Kasım / Cuma

"Polonya-Lüksemburg" (Maçı)Anadolu Üniversitesi Stadyumu 13:00

Türkiye Futbol Federasyonu

13 Kasım / Pazar

Türkiye'de Baskıresme BakmakAçıköğretim Fakültesi Hizmet Binası

Sanat Galerisi 09:00 - 18:0030 Kasım’a kadar gezilebilir

Güzel Sanatlar Fakültesi

3 Kasım / Perşembe

Yeniden DoğuşSinema Anadolu 20:00

Hukuk Fakültesi

Anadolu Senfoni Orkestrası KlasikMüzik Konseri

Atatürk Kültür ve Sanat MerkeziOpera ve Bale Salonu

20:00 Güzel Sanatlar Fakültesi

Hande ÇEVİK

� Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bö-lümü emekli öğretim üyesi Prof. AyşegülTüredi Özen’in “Boncuk Kuşları” adlı ser-gisi 14 Ekim’de Eskişehir Ticaret OdasıSanat Galerisi’nde açıldı.

Otuzuncu sanat yılında 20’nci kişiselsergisini Prof. Özen, “Sergimde tanıtı-mına katkıda bulunmaya çalıştığım, Es-kişehir’in çömlekçi köyü Sorkun’unçömleğini seramik çalışmamla birleşti-rerek ele aldım. Bu yaklaşımım Sor-kun’lu çömlekçi kadınların, emeklerinin

önünde, bir saygı duruş niteliğindedir”dedi . Özen, Anadolu’nun birçok yerindenazara karşı korunmak amacıyla yapı-lan üzerliklerden öykünerek, seramikboncuklu üzerlikler üzerinde çalıştığınısöyledi.

Özen şöyle devam etti:“Yüzyıllardan beri insanoğlunun özel-

likle kadınların takılara olan merakını dayine abartılı takı düzenlemelerimle elealdım. Özellikle boncuk kuşları dediğimdüzenlemelerimde dikey konumlandır-malarla, yalın, sade, sırsız özgün doku-

suyla kırmızı, döküm ve şamotlu çamur-larla ele aldığım seramiklerimin pişirimdereceleriyle de renk çeşitliliklerini or-taya koymaya çalıştım. Ahşap çerçeveleriçinde, karolar üzerine yaptığım çalış-malarda da biraz renk biraz da doku ça-lışmalarına yer verdim. Konusu vekullandığım çamur çeşidi ne olursaolsun amacım, 50. yaşımda yeniden ço-cukluğuma dönmek çocuklar kadariçten çocuklar kadar samimi seramikleryapabilmektir.”

Sergi, 11 Kasım’a kadar gezilebilecek.

Prof. Özen’den ‘Boncuk Kuşları’

Kampüsün caz hali

Tümsev SAYAR� Akbank 21. Caz Festivalikapsamında düzenlenen Kam-püste Caz serisinin Eskişehirkonseri 24 Ekim’de SinemaAnadolu'da gerçekleştirildi.

Konserde, caz müzisyeni AlpErsönmez sahne aldı. KonseriSFG (Sağlam, Faydalı, Güzel)adlı parçayla açan Alp Ersön-mez, “Bu gece Van için çalmakistiyoruz” dedi.

Ersönmez, Akbank'a ve Ana-dolu Üniversitesi'ne destekle-rinden dolayı teşekkür etti. AlpErsönmez’e konserde EnginRecepoğulları, Can Çankaya veEdiz Hafızo eşlik etti.

Gökay GÜNEŞ

� Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bö-lümü öğretim üyesi Doç. Emel Şöle-nay’ın yedinci kişisel sergisi, 20 Ekim- 1Kasım günleri arasında İstanbul KadıköyBahariye Sanat Galerisi’nde sanatsever-lerle buluşuyor. Şölenay’ın seramik sa-natı için zor bir yöntem olan,redüksiyonlu lüster sırları ve seramikeserleri sanatseverlerden büyük ilgi gö-rüyor. Şölenay’ın çalışmalarında, doğa-dan esinlenerek oluşturduğu tasarımlargöze çarpıyor.

Doç. Emel Şölenay, “Dumanlı pişirimsonrasında, sır bileşiminin içindekimetal oksitlerin sihirli bir el değmişçe-sine kıymetli metalik ışıltılara dönüş-mesi sağlanıyor. Metalik ışıltılar vegökkuşağı renklerini içinde bulunduranlüsterli sırlar, renk ve doku yönündenuygulandıkları seramik eserlerde farklıestetik etkiler oluşturuyor. Seramik ser-gisinde yer alan duvar panoları üst üstebirimlerden oluşturularak iki boyut etki-sinden uzaklaştırılmıştır. Seramik form-larda üçgen, çeşitli kuş ve baykuşfigürlerini ele aldım. Seramik şekillen-dirme yöntemlerinden ajur ve aplikas-yon yöntemini ağırlıklı olarakkullandım. Bunun nedenini; seramikmalzemenin içinden ışık geçmesini sağ-layarak seramiğin ağır görünümündenkendisini kurtarmasıdır. Bu tür etkinlik-lerin artmasıyla seramik sanatının dahageniş ve farklı kitlelere ulaşacağı kanısın-dayım.” dedi.

‘Ana Tanrıça’ seramik ve camla hayat buldu

Tümsev SAYAR

� "Seres'11 - II. Uluslararası Seramik,Cam, Emaye, Sır ve Boya Kongresi" kap-samında açılan karma seramik ve camsergisi 10 Ekim’de izleyicilerle buluştu.AÖF Sanat Galerisi'nde açılan serginin ko-nusu ise “Ana Tanrıça”ydı. Sergilenmeküzere sekizi cam, 37’si seramik toplam 45

eser başvuruda bulunurken, jüri tarafın-dan yapılan değerlendirmede, 21 eser ser-gilenmeye değer bulundu.

Serginin açılışında konuşan RektörYardımcısı Prof. Dr. Ender Suvacı,“Seres, Anadolu Üniversitesi'nde doğanve Türk Seramik Derneği ile yürütülenbir faaliyet” dedi.

Seramik, cam, emaye, sır ve boyamalzemeleri alanlarında uzman insan-ların tartışmalarının konferansın teme-lini oluşturduğunu belirten Suvacı, “Butür konferaslar Türkiye'de çok az. Böylebir ortamın yaratılmış olması büyük birşans” diye konuştu. Sergi 28 Ekim’ekadar açık kalacak.

Prof. AyşegülTürediÖzen

KontrabasTepebaşı Sahnesi18:00 Son oyun 4 Kasım’ da

EBB Şehir Tiyatroları

DostTepebaşı Sahnesi20:00Son oyun 11 Kasım’da

EBB Şehir Tiyatroları

9 Kasım / Çarşamba

Kurban Bayramınız kutlu olsun

Page 7: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

AnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHAN

Tasarım: Evren TÜRKGELDİS Ö Y L E Ş İ

Bilimsel Çalışmaları

� Kuvvetli etkileşimleri anlatan Kuan-tum Kromo Dinamiği dediğimiz modelüzerine uzunca bir süre çalıştım. Önemlisayılabilecek çalışmalar yaptım. Bunla-rın yine daha sonra parçacık dünyasınınönemli bir özelliği olan kiral modellerüzerinde yeni bir balyon yapısının yaniprotonun ve nötronun en temel yapıtaşlarının yapısını açıklayan topolojikmodel geliştirdim. Daha sonra Ce-nevre’de çalıştığım yıllarda ayar teorile-rinin ilginç özelliklerini keşfettik bir gruparkadaşımla beraber. Daha sonra kuan-tum teorisinin kuantum enformasyonteorisi dediğimiz açılımında buradakigrubumla çalışmalar yaptım. Kuantummekaniğinin Feynman tarafından baş-latılan yol integrali formalizmine önemlikatkılar yaptık. 100 civarında yayın yap-tım 1000 civarında atıf yapıldı. Bu ra-kamlar tabii evrensel. Bunların aşağıyukarı %90’ı Türkiye’de, Türkiye’deki bugeçim koşullarıyla, bir zamanın korkukoşullarıyla, altyapı eksikliğiyle ağır dersyükü ve idari yük ile yapıldığını düşü-nürseniz ben kendi kendime hiçte az işyapmadığım duygusuna kapılıyorum.

Bilime ve Topluma Katkıları

� Kuantum teorisi gelişmeseydi bugüngelişim devrimi dediğimiz uygarlık dö-nemimizin tarım devrimi kadar belki deondan bile daha önemli olan, sanayidevriminden kesinlikle daha önemliolan bilişim devrimini yaşamazdık.Çünkü bilişim teknolojileri dediğimizteknolojilerin altındaki temel omurgakuantum teorisidir. Bu o kadar önemli,öğretici bir örnek ki bunun ara ara benkonferanslarımda altını çiziyorum ki bukanun yapıcılar, yöneticiler buna sabırlave dikkatle bakıp bilim insanlarını ra-hatsız etmesinler. Bilim insanlarının ra-hatça bilim üretmelerine izin versinler.Er ya da geç iyi bir bilimsel ürün, evre-nin yapısına ilişkin bilgi sonucunda ken-disine teknolojik çıkış yolu ve toplumsalgönence giden bir yol bulacaktır.

Yapmayı Planladığı Çalışmalar

� Bundan sonra benimtemel misyonum bu

sahip olduğum bilgiyi ya-şamım sonlanmadan önce

maksimum miktarda insana ak-tararak son yolculuğuma çıkabilme

huzuruna varmaktır. Onun için benbundan sonra on tane daha fazla ma-kale yazmak yerine 10 tane daha fazlainsan yetiştirirsem, evrensel mükem-meli koşullarına ulaşmış bunların herbiri 100’er tane makale yazabilme kap-asitesine sahip olabilirler diye umut edi-

yorum. Onun için benim bundan son-raki işim parlak gençleri keşfederek on-ların yüksek lisans ve doktora tezlerindedanışmanlık yapmak ve benim başladı-ğım ve daha pek çok bilim insanınınbaşladığı, aştığı yollardan onların biliminön cephelerine doğru ilerlemelerindekatkıda bulunmak.

Türkiye’de Bilim Yapmak

� Türkiye’de bilimsel çalışma yapmanıngüçlükleri çok fazladır. Hatta bu etkinlikbir anlamda imkânsız bir etkinliktir. Eğerevrensel bir etkinlik içindeysek yanibugün ileri ülkeler olan Amerika’nın, İn-giltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın yap-tığı etkinliklere benzer etkinlik yapıpevrensel bilime bu bağlamda katkı yap-mayı öngörüyorsak, onların sahip ol-duğu maddi ve manevi koşullara sahipolmamız gerekir. Ama sahip olduğumuzkoşullara bakarsanız maddi koşullar vealtyapı koşulları beş misli koşullarla ya-pılmaktadır. Kaldı ki bilimsel etkinliğinbir geçmişi de yok Türkiye’de her şey1930’da Atatürk’ün Cumhuriyeti’ylebaşlamış. Dolayısıyla biz akıntıya kürekçeken bir garip kahramanlar grubuyuzesasında. Bütün yokluklara rağmen ya-rışmaya çalışan kahraman bir gurubuzve sağlanan koşullarla beklenenin çoküstünde performans gösteren bir Türkbilim camiası var. Bugün dünyada 18.olan Türk bilim camiası maddi koşullarnedeniyle dünyada 100. sıradan bu ba-şarıya geliyor. Onun için tüm meslek-taşlarımın birer kahraman olduğunudüşünüyorum.

Başarı ve Ödülleri

� Doktora eğitimi yaparken edindiğimkazanımların sonucunda 1979’da lütfe-dip bana verdikleri TUBİTAK TeşvikÖdülü 1989’da Bilim Ödülü. Daha sonraAvrupa Akademisine üye seçilme, oarada eski adıyla 3. Dünya Bilimler Aka-demisine Feza Gürsey’den sonra seçilenilk Türk üyesi olma ve TÜBA’nın kurulu-şunda hükümet tarafından atanan ilkon üyenin seçtiği ikinci on arasında bu-lunma. Sanırım emeklerimin boşa git-mediğinin, yapılanın karşılığınınmutlaka alındığının bir göstergesidir.

Çocukluk ve Gençlik Yılları

� Ben 1947’de Samsun’da doğdum. İlkve orta öğretimimi orada tamamladım.1964 yılında liseyi bitirinceye dek Sam-sun’da yaşadım. Ailem orta sınıf kendihalinde çok fazla eğitim de görmemişama düzgün insanlardı. Maddi bağ-lamda sıkıntıları yoktu. Zihinsel bağ-lamda, kültürel bağlamda bana çokfazla bir şey veremediler ama ben çokmeraklı bir çocuktum o zamanlar. Li-seye gittiğim yıllarda Samsun’da toplu

taşıma aracı olmadığı için her yere yü-rüyerek gidilirdi. Birkaç kilometre yü-rünür ve geri dönülürdü. Bunun en hoştarafı da geri dönüş yolunda Milli Eği-tim Bakanlığı’nın Yayınevi vardı. Herakşam dönüşte verilen harçlığı harca-maz ve bütün harçlığımla kitaplar alırgötürürdüm. Bilinçaltıma çok müthişbir yükleme yapmıştı. Samsun 19Mayıs Lisesi’nde müthiş bir eğitim aldı-ğımızı hatırlıyorum. Özellikle beni çoketkileyen, gelecekte bilim adamı ol-mamda sanırım dolaylı da olsa etkisiolan çok önemli bir matematik öğret-menimiz vardı. O matematik öğret-meni bize yaratıcı düşünceyigeliştirecek yaklaşımlarla, kalıpların ta-mamen dışında, ezberin tamamen dı-şında sanki doğayı aklımızı kullanaraksorgulayabilme ve bu sorgulamadakendi sentezlerimizi yapabilme bağla-mında bizi yetiştirecek yönde bir eğitimverdi. İlk defa yapılan ÖSYM sınavına,ODTÜ’nün giriş sınavına ve NATO BilimProgramı’na bursiyer seçmek üzereyaptıkları sınava girdim ve hepsindeolağanüstü bir başarı gösterdim.

Neden Bu Bilim Dalı?

� Bu meslekte bulunmam başlı başınatesadüflerin ürünü diye söyleyebilirim.Lisedeki matematik öğretmenim benimbilime, matematiğe ve fiziğe yönel-memde rol oynadı. Fakat asıl dönümnoktası şudur ben liseyi bitirdiktensonra girdiğim sınavlardan belki de enönemlisi olan NATO burs sınavında burskomitesinin başındaki kişi en büyükbilim adamı sayılan Profesör Cahit Arifidi. Mülakat sırasında ne olduysa her şeyorada oldu. Cahit Bey, herkese sorduğugibi bana ‘ne olacaksın?’ dedi. Bendemühendis olmak istiyorum dedim.Çünkü ODTÜ Mühendislik Fakültesinikazanmıştım. Eti Bank adına yurt dışınamühendis olmak üzere bir kurs kazan-mıştım vs. Cahit Bey çok hoş bir tarzlaCahit beyi tanıyanlar ne demek istedi-ğimi anlayacaklardır ‘yahu mühendisolup ne yapacaksın. Herkes mühendisoluyor ama çok önemli işler var biz siziatom âlimi yapacağız’ dedi. Cahit Arif ogün o mülakatta her şeyi değiştirdi vebelirleyici rol oynadı.

Namık Kemal Pak’ın Boş Zamanları

� Ben kırklı yaşlardan sonra felsefeningüzelliğini fark ettim. Felsefenin insanıincelten çok önemli bir kültür olduğunufark ettim. Ailemle birlikte sanatın de-rinliğini fark ettik. Bizim çok önemli birresim ve müzik sanatıyla ilgili yakınlığı-mız var. Ben bunu felsefeyi müzikle, fel-sefeyi sanatla birleştirerek sanki biruzmanlık alanı geliştirdim kendime. Bukonularda yazıp çiziyorum, bazı konfe-

ranslarımda da kullanıyorum.

Nasıl Bir Eştir?

� Ben eşimle çok erken tanıştım veerken evlendim. İkimizde 21 yaşınday-dık. Onun için eşim benim yaşam arka-daşım oldu, onunla birlikte büyüdük.Pek çok kazanımlarımızı birlikte edindik.Amerika’daki doktora eğitimim sıra-sında daha sonra Türkiye’deki zorlu mü-cadelede hep birlikte mücadeleyi verdik.Çok erken yaşta da ilk çocuğumuzasahip olduk. Doktora yeterlik sınavınagirdiğim gün kızım doğmuştu. Belki debu erken yol alış torunlarımda bile haladizlerimin gücü kesilmeden birlikte oy-nayabilme şansını da verdi bana.

Nasıl Bir Babadır?

� Ben çocuklarıma karşı hep oldukçaeşit düzeyde, formasyon dönemindebile özgür iradelerini kullanabilme ser-bestliğini, bir içselleştirme şansı vermekiçin onlara eşit düzeyde arkadaş oldumve hiçbir zamanda bir otoriter herhangibir olguyu, bir bilgiyi zorla empoze ederdurumda olmadım. Birlikte keşfettikonlar benle beraber bu olguya sahip ol-dular. Sevgiydi esas, akıldı esas, rasyo-naliteydi esas. Güzel bir aile oluşturdukzaman içinde. Ve şu an da sahip olduk-ları formasyon itibariyle yanlış yapma-dığımı görüyorum.

Nasıl Bir Hoca ve Arkadaş?

� Ben kendimi nasıl tanımladığımı söy-lemeden önce başkalarından edindiğimizlenimlerle yola çıkayım. Çoğu kez beniilk kez tanıyanların, ulaşılması zor hattahak etmediğim halde bu kötü sözcüğükullanacağım kendini beğenmiş, burnubüyük bir insanmışım gibi yaklaştıkla-rını duyduğum oldu. Tabii bu tanıştık-tan sonra hem arkadaş olarak hem deöğrenci-hoca ilişkisinde tamamen deği-şebiliyor. Bildiğim bir şey var ben ver-mekten hoşlanan bir insanım. Tabiiverebileceğiniz şeylere bağlı bu. Benimdurumumda birinin verebilecek bir şeyivar aklımın ürünü olan bilgi birikimle-rim. Onu en cömert bir biçimde paylaş-mayı çok seviyorum.

Gençlere Önerileri

� Öncelikle bir varsayımla başlamak is-tiyorum ki bu yola başlayan her gençdoğru ön koşullara sahip. Yani sanattave spor alanlarında olduğu gibi doğa ver-gisi ön yeteneklere sahip olduklarını var-sayıyorum. Bundan sonrasının %90 ıçalışmak. Çalışmak ve çok çalışmak.Daha önceki büyük bilim insanlarınınyaptığı eserlere doğru dürüst hâkimolmak ve onun üzerine yeni yapılabile-cek özgün katkıları yaratabilmek içinçok çalışmak.

makale yazacağımainsan yetiştiririm...

Prof. Dr. Namık Kemal Pak

7

Hande ÇEVİK

� Edebiyat Fakültesi Sanat TarihiBölümü Öğretim Görevlisi AbdullahDeveci, Uluslararası katılımlı XV. Or-taçağ ve Türk Dönemi Kazıları veSanat Tarihi Araştırma Sempoz-yumu kapsamında bir sunum yaptı.Deveci, 20 Ekim günü gerçekleştiri-len sunumda, Eskişehir KurşunluKülliyesi’nde bulunan ve sıbyanmektebi olarak bilinen binadaki mi-mari değişimler ve özgün işlevi hak-kında bilgi verdi.

Mimar Sinan Tartışması

Abdullah Deveci sunumunda, gü-nümüzde kütüphane olarak kullanı-lan yapının aslında Matbah-ı Şerifolduğunun tahmin edildiğini söy-ledi. Yapının Mimar Sinan tarafın-dan inşa edildiğinin tartışmalıolduğunu ifade eden Deveci, “Buyapı bir han yapısıdır. Abdülhamitdöneminde yapıya kubbe eklenmiş-tir” dedi.

Bugünkü onarımlı halini farklıcephelerden fotoğraflarla katılımcı-lara gösteren Abdullah Deveci, “Kül-liyenin içinde bulunan camide1500-1505 yıllarına ait bir kitabe bu-lunmaktadır. Bu kitabede Mev-lana’nın adı geçmektedir. Külliyeniniçinde yer alan cami uzun süre se-mahane olarak kullanılmış” dedi veMatbah-ı Şerif hakkında şunları söy-ledi: “Mevleviler, Matbah-ı Şe-rif’lerde uzun süre eğitimlerdengeçmektedir. Kahve Mevlevilikte çokönemli olduğu için, Matbah-ı Şerif’iniçinde kahvehane bulunmaktadır.Tarihte Mevlevihaneler arasında Es-kişehir Mevlevihanesi’nin yeriönemlidir”

Sunumun sonunda oturum baş-kanı Prof. Dr. Selçuk Mülayim, Öğr.Gör. Abdullah Deveci’ye teşekkürbelgesi verdi.

10

Öğr. Gör. Abdullah Deveci

Kurşunlu Külliyesi’nin tarihi ele alındı

� TRT Okul kanalında yayınlanan‘Bilim İnsanları’ programı Ana-dolu Üniversitesi tarafından ha-zırlanıyor. Danışmanlığını FenFakültesi öğretim üyesi Prof. Dr.Şahin Koçak ve yönetmenliğini deAçık öğretim Fakültesi ÖğretimÜyesi Doç. Halim Esen’in yürüt-tüğü programda bilim insanlarıtanıtılıyor. Bilim insanlarının eldeettikleri başarıların yanı sıra genç-lik dönemlerinden ve aile yaşam-larından bahsediliyor.

Her Perşembe 11.35’de TRTOkul kanalında yayınlanan Bilimİnsanları programına ODTÜ FizikBölümü’nde Kuantum Kromo Di-namiği üzerine çalışmalar yapan,13 sene de TÜBİTAK’da üst düzeyyöneticilik yapan Prof. Dr. NamıkKemal Pak katıldı. İşte, Pak’ın an-lattıklarından bazıları...

Page 8: AvrupaKomisyonu’ndanAnadoluÜniversitesi’neBüyükOnur … · 2018-12-26 · bu tarz doğal afetlerde, du-rumusuiistimaledenlere kar\ı halkınbilinçlidavranmasıge-rektiğini

� Her geçen yıl kontenjanların art-masıyla eğitim kalitesi düşüyor.Laboratuarlar ve diğer çalışmaalanları yetersiz kalıyor. Şu an sonsınıfım ve çok sıkışık bir progra-mım var. Derslerin yıllara göre da-ğılımı çok düzensiz İlk yılımneredeyse boş geçerken şimdihiçbir şeye vakit bulamıyorum.Okulda mesleğimizi tam olaraköğrenemiyoruz. Çünkü imkanlarkısıtlı Ayrıca fakültemizdeki ka-feteryanın da elden geçirilmesigerekiyor. Fakülte adına yapılan sosyal et-kinlikleri de sınırlı buluyorum. Yeni eğitim öğretim yılındabunların düzenlenmesini bekliyoruz.

� Bütün arkadaşlarımızla birlikteeğitim öğrenim hakkımızı eşitşartlarda kullanabilmek herzaman olduğu gibi öncelikli bek-lentilerim arasında. Yemekhane-deki yemekler geçen senelereoranla daha kötü. Bu nedenleyeni eğitim öğretim yılında bukonuda düzenlemeye gidilmelibence. Ayrıca, fakültemizdemesleğimizle ilgili daha fazlapratik yapma imkanı sağlanma-sını ve yabancı dil derslerindesınav odaklı değil de öğrenme-

öğretme odaklı ders işlenmesini istiyorum.

� Öncelikle okuduğum bölümleilgili seminerlerin daha sık yapıl-masını istiyorum. Hukukla ilgiliüniversiteler arası yarışmalar dü-zenlenebilir. Tanışma ve okulaalışma bakımından çeşitli etkin-lerin düzenlenmesini istiyoruz.Kampusümüzde ise çeşitli mar-kaların bulunduğu mağazalaraçılabilir. Ders kitaplarının fiyat-larını yüksek buluyorum. Fiyat-ları düşürülsün istiyorum.Ayrıca fakültemizin önemininvurgulanmasını istiyorum.

� Yeni dönemde kontenjan fazla-lığı nedeniyle üniversiteye girişyapan öğrenci sayısında bir artışoldu ve bu da beraberinde konak-lama sorununu getirdi. Aynı ne-denle burs imkanlarımız da dahakısıtlı artık. Bu nedenle yeni eği-tim öğretim yılında öğrencilerinkonaklama sorununa bir çözümbulunmasını ve ekonomik açıdanimkanlar sağlanmasını bekliyo-rum. Ayrıca fakültemiz özelindesöylemek istediklerim de var. Fa-külte kantininin öğrencilere yettiğini düşünmüyo-rum. Kantinin büyütülmesini ve kantindeki ürünçeşitliliğinin artmasını istiyoruz. Bu imkanların sağlanmasıeğitim öğretim açısından motivasyon sağlayacaktır.

� Bölümdeki son senem. Bugüne kadar aldığım dersler ge-nellikle teorik bilgi ağırlıklıydı.Biz öğrenciler her ne kadarkendi çabamızla deneyim ka-zanmaya çalışsak da bölümü-müzde uygulamalı derslerinde verilmesini bekliyoruz. Bueğitim öğretim yılında yenigezilerin organize edilmesini,var olanların da geliştirilme-sini bekliyoruz.

� Bir Beden Eğitimi ve SporYüksekokulu öğrencisi olarakeğitim ve öğretimin zorlayıcıkoşullarda verildiğini düşünü-yorum. Öğretmenlerimizindaha anlayışlı olmalarını vebize özgüven kazandırıcı şe-kilde davranmaları gerektiğineinanıyorum. Bunun yanında İkiEylül Kampusü'ne ulaşım so-runu yaşamaktayız. Hava ko-şulları ile birlikte bu sorundaha da büyüyerek eğitim veöğretimimizi ciddi anlamda

etkilemektedir. Yeni eğitim ve öğretim yılında so-runlarımıza bir şeklide çözüm getirilmesini umuyorum.

� Bu sene Anadolu Üniversite-si'nde son eğitim-öğretim yılım.Okuduğum bölüm yeni bir bölüm;Lojistik. Bu bölüm ile ilgili dahafazla etkinlik yapılmasını umutediyoruz. Bizim son senemizolsa da bizden sonra bölümdeokuyacak öğrencilerin yararlana-bilmeleri açısından bu önemli.Ayrıca fakültelerin verdikleriBeslenme Barınma Bursu’nunbu sene daha fazla öğrenciyeverilmesini diliyorum.

Tansu Menteşe Eskişehir Meslek Yüksekokulu

� Şu an üçüncü sınıftayım vederslerin teorik bilgiden ziyadeuygulama ağırlıklı olmasını isti-yorum. Fakültemizde kendimizigeliştirmeye yönelik imkanları-mız var ancak yeterli bulmuyo-rum. Bu imkanların daha dageliştirilmesini bekliyorum. Bö-lümümüzde yapılan etkinlikleriyeterli buluyorum fakat bu et-kinliklerin hocalar tarafındanda desteklenmesini ve katılı-mın artması istiyorum.

� TRT Okul'un da açılması ilebirlikte Anadolu Üniversite-si'nde yeni eğitim-öğretim yılıçok başarılı bir şekilde başladıbence. Her zamanki gibi üni-versitemiz, bizleri motiveetmek için bir çok aktivite dü-zenledi. Yeni eğitim öğretimyılında fakültemizdeki 'PERA'adlı sergimize daha güzeleserlerin de kazandırılmasınıumut ediyorum.

� Yeni eğitim öğretim yılındabiz de üniversite öğrencisi ola-rak amfide ders işlemek istiyo-ruz. Sınıf mevcudumuz çoğuderste fazla ve sınıflarda sıkı-şıyoruz. Bu sorunumuza bueğitim-öğretim yılında birçözüm getirilmesini umuyo-ruz. Ayrıca üyesi olduğumEdebiyat Kulübü'nün dahaaktif olmasını istiyorum. Fa-kültemizi edebi konuda bil-gili insanların daha fazlaziyaret etmelerini bekliyo-

ruz. Daha fazla bilgi aktarımına ihtiya-cımız olduğunu düşünüyorum.

Özge Önenerk İletim Bilimleri Fakültesi

Büşra Selin Turizm ve Otel İşletmeciliği Y.O.

� Önümüzdeki eğitim öğretim yı-lının rahat geçmesini bekliyorum.Daha önce aldığım dersleri tekrarettiğim için benim için başarılıbir dönem olacağını umuyorum.Yeni yılda fakültemizin öğrenci-lere yönelik daha fazla sosyalaktivite düzenlemesini istiyo-rum. Çeşitli nedenlerle okulagelemediğimiz ve ders kaçırdığı-mız günler olabiliyor. Kaçırdığı-mız derslerin okulun websitesinde yayınlanmasının biz-lere faydalı olacağını düşünü-yorum. 2011-2012 eğitim ve öğretim yılınınherkese başarı getirmesi ümidiyle…

Serhat Karakaş Güzel Sanatlar Fakültesi

Gökhan Okay Fen Fakültesi

Zekiye Bayram Hukuk Fakültesi

Akın Uğur Turizm ve Otel İşletmeciliği Y.O.

� Yeni eğitim öğretim dönemibaşlarken bu yıl çok başarılı ola-bilirim diye düşünmüştüm ancakdaha ilk aydan bu konu hak-kında şüpheye düştüm. Hazırlığıbaşarıyla geçmiş olmanın bö-lümde alınan mesleki İngilizceağırlıklı derslere bir faydası ol-madı. Yine de başarılı bir yıl ol-ması için çalışmaya devam… Buyıl üniversitemiz bünyesindekiöğrenci kulüplerine üye olupdaha sosyal bir sene geçirmeyiumuyorum. Umarım herkes

kendi için iyi bir yıl geçirir.

Serpil Efe Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

Editör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT / Tasarım: Mine DEMİRELRöportaj ve fotoğraflar: Meltem BACİK- Ece BOZKURT ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİ

Zeynep Çeküç Edebiyat Fakültesi

AnadoluHaber

Ömer Faruk Metin Eczacılık FakültesiMurat Karaman Eğitim Fakültesi

Yasemen İlayda Akçay Fen Fakültesi

Yeni eğitim öğretim yılından beklentileriniz neler?